Priscille Sibley - Yıldız Tozu

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Priscille Sibley - Yıldız Tozu www.cepsitesi.net"

Transkript

1 Priscille Sibley - Yıldız Tozu Bana kalbini ve yazma cesaretini veren Tim için. Ve bana asla vazgeçmemenin önemini öğreten Robert Cole ile Ethan için. Bana gelince sadece seni sevmek seni mutlu etmek arzularının aksi hiçbir şey yapmamak... Bu benim kaderim ve hayatımın anlamı. 1 - Napoleon Bonaparte Acil Servis Çağrısı Gece geç saatte son gecemizde Perseid göktaşı yağmuru yıldız tozlarım ışık huzmelerine çevirirken bir kez daha büyülenmiş bir şekilde huşu içinde yatıyorduk. Elle ve benim için bir tür yıldönümü çok sevdiğimiz bir yaz etkinliğiydi ve eski evimizin terasmda uyuyakaldık. Güzel karım yanımda kıvrılmış başmı koluma koymuştu. Keşke sabah evde kalsaydım keşke Ellee bakıp yapabileceğim ya da yapacağım hiçbir şeyin onu güvende tutmaktan daha önemli olmadığını fark etseydim. Keşke... Tanrım. Hastaların ailelerinin bu keşke oyununu oynadığım duymuştum. On bir senelik doktorluk hayatımda inkar ve pazarlığı öğrenmiştim. Ama gerçek soğuk ve sertti üstelik maalesef çoğu zaman geri alınamıyordu. Ne ben ne de Elle o gün evde kalmıştık.

2 Danışmadaki görevli geldiğinde çoktan ofisimdeydim gli-yoblastom olduğundan şüphelendiğim bir MR sonucunu inceliyor hastamın kötü huylu tümörünü çıkararak ona ne kadar zaman kazandırabileceğimi merak ediyordum. Hastane üç numaralı hatta. Acil olduğunu söylediler. Teşekkürler Tanya. Temporal loptaki kesit yüzeyine bakarak telefonu kaldırdım. Doktor Beaulieu dedim. Selam Matt. Benim Cari Archer. Acil servis doktoru boğazını temizledi. Buraya gelmen gerekiyor. Phili çağır. Hastaneyle o ilgileniyor. O zaten burada. Senin gelmen lazım. Karını getirdiler. Carlm sesi acı bir fren sesi gibi gergindi. Kaza geçirmiş. Kelimelerinden çok ses tonu durumunun ciddiyetini belli ediyordu. Ve bunun verdiği sıkıntı birçok sorunun boğazımda düğümlenmesine neden olmuştu. Phil çoktan orada olduğuna göre Ellein yaralanmaları nöroşirüıjik miydi? Ya da belki ortağım o sırada acil servisteydi. Belki de orada kalıp Ellee fıkralar anlatarak dikkatini önemsiz şeylere çekmek istiyordu. Lütfen diye düşündüm. Ölmesine izin verme. Elle iyi mi? diye sordum. Cari yeniden boğazını temizledi. Durumu ciddi. Hemen gel. Birkaç dakika sonra görüşürüz. Çevir sesi duyuldu. Sandalyemden fırlayıp bekleme odasına doğru ilerledim tekerlekli sandalyeye bağlı oğlunun yanında duran kadını geçtim ve sekreterime nereye gittiğimi güçbela söyleyebildim. Hastaneye kadar dört bloğu koşup acil servis girişine geldiğimde kan ter içinde kalmıştım. Çift kanatlı kapıdan geçip doğruca travma bölümüne yöneldim. Ortağım Phil Grey kırmızı bir acil müdahale arabasının yanında duruyordu. Önlük giymiş cerrahi eldiven ve maske takmıştı. Sedyenin yanında çok sayıda serum torbası ve pompası sarkan bir serum askısı vardı. Hastanın ellerinden ve ayaklarından binbir çeşit boru sarkıyordu. Elle olmasın. Lütfen Elle olmasın. Suni solunum cihazı vücudundan sarkan hortuma oksijen pompalarken tısladı. Hemşire kenara çekilince Ellein yatak çarşaflan kadar beyaz suratını gördüm sarı saçları kurumuş kanla kaplıydı. Hala hayatta olduğunun tek belirtisi kalp monitöründeki çizgiydi. Vücudu kaskatı ve kavisliydi ayak parmakları ileriyi gösteriyordu elleri bükülmüştü. Buna bilinçsiz durum denirdi ve ciddi bir beyin hasannm göstergesiydi. Her ne olduysa bunun beynini mahvettiğini bilerek dizlerimin üzerine düştüm. Sonrasında tam olarak ne olduğunu bilmiyorum. Biri beni ayağa kaldırmış olabilir. Ya da belki kendi irademle sendeleyerek kalktım. Phil Ellein merdivenden düşmesiyle ambulansta büyük bir epilepsi nöbetiyle ilgili bir şey söyledi. Cari da etrafta dolaşıp ani kalp durması ve Glasgow koma skala-sında beş puan olduğuyla alakalı şeyler anlatıyordu. Durağan ve genişlemiş göz bebekleri bilgisayarlı tomografi ameliyat gibi kelimeleri seçebiliyordum. Ellein soğuk bükülmüş eline dokundum. İnsanlar bana bakıyorlar acıyorlardı. Birlikte çalıştığım insanlar. Umurumda olmayan insanlar. Cebimden ışıklı kalemimi çıkarıp Ellein gözbebeklerini kontrol ettim. Haydi Elle diye düşündüm. Tepki ver. İçimdeki sesi haksız çıkar. Hepsini. Haksız. Çıkar. Işığı karımın artık siyah olan yeşil gözlerine tuttum. Göz-bebekleri tepkisiz ve büyümüştü. Tepkilerini kontrol ettim ama tek bulabildiğim kazanın Ellein beynine zarar verdiğine dair daha fazla kanıttı. Phile yaşlarla dolmuş gözlerine baktım. Sana tomografi sonucunu göstereyim. İKB takibine koydum. Tansiyonu yüksek. Stereoit ve manitol başladık. Hemen şimdi aşağı indirilmeşini istiyorum. Her şeyi yapacağım. DAmato da benimle ameliyata girecek. Ameliyathane hazır. Bir an ben de ameliyata girmeyi düşündüm ama hemen sonra hassasiyetim geri döndü. Bir süper kahramana dönü-şemeyeceğim gibi onun beynini de kesemezdim ya da bunu başkasmın yapmasını izleyemezdim. Phil Ellein beyin dokusuna baskı uygulayan kanamayı gösteren tomografi sonucunu havaya kaldırdı. Duvara yaslanarak dengemi korudum. Bu gerçekten yaşanıyor olamazdı. On iki saatten kısa bir süre önce Elle ve ben terasta sevişmiştik. Hala orada uyuyor kabus görüyor Ellein her an kırılacak gibi duran tırabzanlara yaslanmasından endişe duyuyor olmalıydım. Uyanmak için kendimi zorlamam gerekiyordu. Etrafıma bakarken -acil servisin detaylarını durumu değerlendiren Philin yüzünde oluşan çizgilerin anlamını sedyenin tekerleklerindeki dingil yağını inceliyordum- gerçekleri reddedip bunun

3 oldukça canlı bir kabus olduğuna inanmayı tercih ediyordum. Güçsüzlük inkarımı körüklüyordu. Yeniden travma bölümüne girdiğimde Ellein tüplerinden birini kontrol eden artık tanıdığım hemşire başını kaldırdı. Hayır. Bu gerçekti. Ve karım on yedi yaşımdan beri aşık olduğum daha da uzun bir süredir en yakın arkadaşım olan kadın düşüp başını yarmıştı. Arkadaşım ve ortağım olan tanıdığım en iyi beyin cerrahı bile bu hasarı asla düzeltemezdi. Bir an olduğum yerde donakaldım ve Ellein tıpkı annesine olduğu gibi yavaş bir ölüm yaşamayı hiç istemediğini hatırladım. Phil bir kağıt altlığına tutturulmuş nza formunu gözümün önünde salladı. İmzala ki onu ameliyathaneye götürebileyim. Bunu sana açıklamama gerek yok dedi. Ölmesine izin vermeliyiz. Arkamı dönüp tuvalete koştum ve tüm öğle yemeğimi çıkardım. Hayatım boyunca yediğim ne varsa hepsini o iğrenç hastane tuvaletine kusmuşum gibi hissediyordum. Hiç şüphesiz içinizin dışınıza çıkması mümkündü. Phil kapıyı açtı ve beni kusarken buldu. Matt onu alt kata götürmemiz gerekiyor. Şimdi. Saçmalıklarla kaybedecek zamanım yok. Dinle ne kadar dehşet verici olsa da Ellein büyük olasılıkla başaramayacağmı sen de benim kadar iyi biliyorsun. Ama denemezsek kendinden nefret edeceksin. Kağıdı yeniden gözümün önüne tuttu. Düğün günümüzde Ellee ne söz vermiştim? Onu seveceğime onurlandıracağıma ona saygı duyacağıma yemin etmiştim. İsteklerine saygı duymak zorundaydım. Bunu istemezdi. Olasılıkları biliyordum. Sonuçlan da. Yine de kağıdı alıp onayladığımı belirten imzayı attım. Phil beni orada Ellee karşı yaptığım ihanetten pişman bir halde bırakarak kapıdan çıkıp gözden kayboldu. Çekeceği acılan beyninin böyleşine bir nörolojik hasardan sonra asla tam olarak iyileşemeyeceğini bilirken onun yaşamasını istemek bencillikti. Beyin cerrahı olmamla ilgili sorun da buydu hastalığın seyrini biliyordum. Boş bir umuda kapılıp yatışamaz-dım. Hiçbir şey ve hiç kimse Ellei kurtaramazdı. Ama ona ihtiyacım vardı. Bu imkansız bile olsa Philin onu kurtarmasına ihtiyacım vardı. Yüzüme su çarpıp travma bölümüne geri döndüm. Hemşire Ellein ameliyathaneye götürülebilmesi için taşınabilir suni solunum cihazını hazırlıyordu. Onunla bir dakika yalnız kalabilir miyim? Hemşire sessizce aletlerin etrafından dolandı ve cenaze evinde yas tutan birini ziyarete gelmiş gibi dirseğime dokundu. Ameliyathaneye götürmemiz lazım. Elimi Ellein elinin üzerine koydum. Aramızda o lanet intravenöz vardı. Eğilip yanağından öptüm. Fil hortumu gibi ağzından sarkan endotrakeal tüp yüzünden dudağmdan öpemedim. Seni seviyorum Peep. Seni hep sevdim. Sensiz bu dünyada yaşayamayacağımı anla. Bana geri dön. Lütfen. Hademeler solunum uzmanı ve iki hemşire içeri girdi. Sedyenin tekerleklerinin kilidini açıp Ellei ve bir yığın yaşam destek teçhizatını itmeye koyuldular. Asansörün önünde yalnız kalınca daireler çizerek yürümeye başladım. Ailemize Ellein babasına ve anneme haber vermem gerekiyordu ama bunu nasıl yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Cebimden cep telefonumu çıkardım ve Elleden bir sesli mesajım olduğunu bildiren ekrana baktım. Telefonu kulağıma götürdüm. Selam benim. Hafifçe iç geçirdi. Bu akşam biraz sakince vakit geçirelim mi? Belki sahilde yürüyüşe çıkarız? Dinle sonradan barıştık ama dün kavga ettiğimiz için çok üzgünüm. Bu akşam birlikte biraz sakince vakit geçirelim konuşalım el ele tutuşalım ve... Seni çok seviyorum. Bir an için duraksadı devam ederken sesi gülümsüyormuş gibi çıkıyordu. Mesajı alınca beni ara ve plan yapalım tamam mı? Seni görmek için sabırsızlanıyorum. Görüşürüz. Nefes alamıyordum. Elle. Tanrım. İyi olması gerekiyordu. Phil başarılı bir ameliyat geçirebilirdi ve hasar tomografide göründüğü kadar kötü olmayabilirdi. Yüksek sesle mırıldanmaya başladım. Elle müthiş biriydi. Beyin yaralanmasını atlatacak biri varsa o da Elledi. Ona destek olurdum. Dirençli biriydi. Belki de her şeyi yanlış değerlendirmiştim. Telefonu kulağıma götürüp sesini yeniden dinlerken acil servise doğru bir grup insanı takip ettim. Caria doğru ilerlerken beni izliyordu. Tomografi görüntüsüne tekrar bakmak istedim. Bu delilikti. Lütfen söyle bana. Düşündüğüm kadar kötü olmadığını söyle. Ben... ben demin söylediklerini tam hatırlamıyorum. Sanırım şoktayım. Tam olarak ne oldu? diye sordum.

4 Cari alnını ovuşturdu. Kurtarma ekibinin söylediklerine göre onu kardeşinin evinden almışlar. O da bekleme salonunda bu arada. Belli ki yaklaşık üç metrelik merdivenden düşüp başını bir kayaya çarpmış. Kayınbiraderin daha detaylı anlatabilir. Buraya getirilirken uzun bir kriz geçirmiş neredeyse on dakika. İlkyardım ekibi onu buraya getirdiğinde solunumu durmuştu ve manuel solunum aleti takılmıştı. Tüpleri takarken biraz sorun yaşadık kalbi durdu ama hemen yeniden çalışmasını sağladık. Beni aradığında ne kadar süredir buradaydı? Yirmi dakika. Onu kurtarmaya çalışıyorduk diye yanıtladı. Düşüncelerimi toparlarken yutkundum. Cesaret verici hiçbir şey söylemiyordu ve inkar halinden yavaşça çıktım. Tomografi görüntüsü nerede? Phil yanında götürdü. Doğruydu. Düzgün düşünemiyordum. Ellein kardeşiyle konuşmalıyım dedim. Bekleme salonuna doğru giderken hastanenin yönetim kurulu başkanı bana yaklaşıp elini uzattı. Dr. Beaulieu. Eşinizin ameliyathaneye götürüldüğünü duydum. Umanm her şey yolunda gider. Devam etmeden önce duraksadı. Şu an bunu yapabilir misiniz bilmiyorum ama basın bir açıklama istiyor. Basın mı? Kaza radyoda duyurulmuş dedi Cari. Elle McClureün hastaneye kaldırılması büyük bir haber. Kendisi yerel bir şöhret. Maine küçük bir kasaba gibidir. Onu NASAdan hatırlıyorlar. Bir an şaşırdım ama sonra Carlm uzay mekiğinden bahsettiğini fark ettim. Elle eskiden astrofizikçiydi şimdi de bir üniversitede profesördü. Ama dört yıl önce gerçekten de uzaya uçmuş dünya çapında dikkat çeken bir NASA görevinde yer almıştı. Cari stetoskobuyla oynayarak yönetim kurulu başkanma bakıp başını salladı. Dinleyin sağlık sigortası taşmabilirlik ve sorumluluk yasası gereğince onlara bir şey söyleyemeyiz. Ama hazır olduğunda... Şimdi yapamam. İzninizle. Ellein kardeşiyle konuşmam gerekiyordu. Kalabalığı yararak plastik bankların ve duvarda düz ekran televizyonun olduğu iki metrekarelik bekleme odasına doğru ilerledim. Christopher otomattaki yiyecekleri inceliyordu. Omzuna dokununca arkasına döndü. Matt sonunda. Christopherın bakışları benim ve acil servisin çift kanatlı kapısı arasında deli gibi gidip geliyordu. Kimse bana bir şey söylemiyor. Ne oldu? diye sordum. İyi mi? Pek sayılmaz. Merdivenin tepesinde ne işi vardı? Ağzı bir süre açık kaldı. Elle bize uğradığında Arian-ne ve ben camlan siliyorduk. Bebek acıkmıştı bu yüzden Arianne onunla ilgilenmek üzere içeri girdi Elle de yardım edebileceğini söyleyip Arinin yerine merdivene çıktı. Ben de aynı pencereyi temizlemeye içeri girdim bilirsin iz kalmaçlığından emin olmak için ve sonra Elle bayıldı. Ama iyi olacak değil mi? Bayıldı mı? Bu kelimeyi zihnimde arka plana attım. Sesimin titremesine engel olmaya çalışarak kapmın üzerinde asılı Triaj tabelasına odaklandım. Tomografiyi yeniden kafamda canlandırınca Christopherm gözlerine bakamadım. Elle arest* olmuştu. Görüntüsü ve bilinçsiz duruşu göz önünde bulundurulduğunda önemli bir beyin haşan olduğu açıkça görülüyordu. Kabullenmesi güç olan bu gerçeği Chrise ve kendime itiraf ettim. Hayır. İyi olacağını sanmıyorum. Odanın ısısı sanki birden dört dereceye düşmüştü. Baban nerede? Bir dakika. Ne demek istiyorsun? diye sordu Christopher. Başından kötü yaralanmış. Çok kötü. Baban nerede? Kaza geçirdiğini biliyor mu? Christopher başmı iki yana salladı. Ama o kadar yüksekten düşmedi bile. Kafası yanldı falan ama sen beyin cerrahısın. Onu tedavi edebilirsin değil mi? Onu gördün mü? Konuştunuz mu? Bilinci yerinde değil dedim sakin kalmaya çalışarak. Onu gördüm. Bak Phil onu ameliyata aldı. Babanı ara ve buraya gelmesini söyle. Birkaç defa gözlerimi kırptım. Chris... büyük olasılıkla başaramayacak. Ne? Durumu kötü. Dönüp ondan uzaklaştım.

5 Teşhisimi söyleyip onu öylece bırakmak belki acımasız bir davranıştı ama konuşmam gereken başka biri vardı. Annem. Bu onu öldürecekti. Ya da beni. Annem neredeyse kırk senedir obstetrik hemşiresiydi ama * Hastanın solunum ve dolaşımının durması. (Çev. N.) o gün çalışıp çalışmadığını bilmiyordum. Asansörle doğum-haneye çıktım hastane kimliğimi gösterip güvenlikten geçtim ve hemşirelerin bölümüne gittim. Birkaç kişi beni tanıdı gülümseyip selam verdi ve biri Selam Matt. Linney molada ama sanınm lobide dedi. Dönüp koridor boyunca serum askısını iterek ilerleyen doğum yapmak üzere olan bir kadının yanından geçtim. Kadın kasılmayla duraksadı. Lobinin kapısmı açtığımda içeriden bir kahkaha sesi geldi. Annem elinde hastane kupasıyla masada oturuyordu. Bana bir bakış attı ve aniden durdu. Kim? diye sordu. Elle. Düşmüş. Ve sonra annemin güçlü kollarında hıç-kıra hıçkıra ağladım. Otuz yedi yaşındaydım ama hayatının ilk seslerini çıkaran yeni doğmuş bir bebek gibiydim. Tabii ağlamamın sebebinin ölüm olduğunu saymazsak. 2 Hastane koridorlarında Pac-Man gibi hızla ilerlerken sanal kareleri yutuyor linol yer karolarım sayıyor bir duvara çarptığımda dönüp devam ediyordum. Annem de benimle birlikte yürüyor ve Elle neden bayılsın ki? Hasta mıydı? gibi saçma sapan sorular soruyordu. Nedeninin bir önemi yoktu yalnızca düşüşünün sonucu önemliydi. Bayıldığını sanmıyorum. Christopherın merdiveni sabit tutması gerekirken bunu yapmak yerine tuvalete gitmiş olması daha olası. Matt haydi ama. Onun nasıl olduğunu biliyorsun. Yani yirmi sekiz yaşmda ve hala kendi lanet olası merdivenine çıkmaktan korktuğu için camını Ellee sildiriyor. Ayrıca Ellein ona ihtiyacı varken ortadan kaybolmasına sen de şaşırmış olamazsın. Annem beni kolumdan yakaladı. Üzgünsün ve suçlayacak birini arıyorsun. Kolumu hızla ondan çekip bir sonraki koridora döndüm. Sadece iç kanaması olduğu zaman bayılmıştı Dylanı kaybettiğimizde. Benim gibi doktor olan biri için bile bir kadının doğumda işler ters gittiğinde kaybedebileceği kan miktarı hayret vericiydi. Ve işler çok ters gitmişti. O bayılmaz dedim. Annem durdu. Bir keresinde babasının garajmda bayılmıştı. Aniden durup ona döndüm. Ne zaman oldu bu? İlk zamanlarda düşüklerden birinden önce hamileyken. Sana söylememem için bana yemin ettirmişti çünkü endişelenmeni istemiyordu. Yine hamile değil değil mi? Cevap vermeden önce tereddüt ettim. Hayır. Değildi. Yeniden yürümeye koyulduğumda zihnimin durumu henüz benimsemediğini bir an için kalbimin çocuk sahibi olma olasılığıyla -aile kurma düşüncesiyle- nasıl da hızla attığım düşündüm. Ama Elle hamile değildi. Son defadan sonra sağlığım riske atmasına izin veremezdim. Ama dün denemek konusunda tartışmıştık daha dün. Tek bir kelimeyle bu fikri aklımdan çıkardım. Hayır. Hayır demekte iyiydim. Ama Ellein terastaki duruşunu hala görebiliyordum. Nehrin üzerinde parlayan güneş arkasından onu bir hale gibi aydınlatıyor saçınm küçük bir kızken olduğu gibi sapsan görünmesini sağlıyordu. Yıllar geçtikçe saçlan bal tonlannda koyulaşmıştı ama gözleri hala aynı yeşildi seks kadar sıcak öfke kadar felç edici. Ve o gece de bana öfkeliydi. Kapı pervazına yaslanıp onu izledim ayak kemerini çıplak baldınnın kavisini kalçasının yavaşça bana dönüşünü belinin kıvrılmasını... Kızgınken bile çok güzeldi hatta belki daha da güzeldi. Küçükken olduğundan çok farklı değildi düşüncelerinden emin ve kararlıydı. Hayat risk almaktır yoksa kendini bir mağaraya sıkışıp kalmış olarak da bulabilirsin diyerek iç geçirdi. Ardından yanıma gelip parmak uçlarıyla yüzüme dokundu. Üzgünüm. Bebeğimizi kaybetmenin seni mahvettiğini biliyorum. Beni de öyle. Ama denemeliyiz. Otuz beş yaşındayım Matt. Sonsuza dek vaktim yok. Son bir kez denemek istiyorum. Son kez.

6 Yirmi dört saatten kısa bir süre önce risk almamı istemişti. Artık zaman yoktu. Elle yoktu. Ben yoktum. Ellei ameliyathaneden çıkardıklarında Phil beni yoğun bakımdaki doktor dinlenme odasına götürürken yüzündeki ifadeden bana ne diyeceğini biliyordum. Matt dedi parmaklarını sanki onu bağışlamamı istercesine önünde birleştirip. Pek bir şey yapamadım. Subaraknoid kanama ve kesiği var. Nefes almak için duraksadı. Berbat durumda. Serebral ödemle beyin sapında fıtık olmuşmuş. Kafatasının bir kısmım çıkarıp kanamayı durdurdum ulaşabildiğim tüm kan topaklarını çıkardım ama ön lobdan yan loba kadar her şey mahvolmuş... Ayrıntı vererek devam etti. Cevap vermedim. Veremedim. Anestezinin etkisi geçtikten sonra beyin ölümünü gerçek-leştirmeliyiz dedi ve devam etmeden önce kekeledi. Sana... sana bunu sorduğuma inanamıyorum ama... şey organlarını bağışlamak ister miydi? Başımı onaylamasına salladım. Ehliyetinde bu kısmı işaretlemişti ama o an aklıma otoimmun durumundan dolayı organlarını bağışlayamayabileceği geldi. New England Organ Bankasıyla iletişime geçerim dedi. Odanın kapısını açarken kendimi toparlamaya çalıştım. Ellei görmem gerekiyordu. Travmatik hasarı anlıyor olmama rağmen karım benim için diğer hastalar gibi değildi. Bunu klinik bir vaka olarak düşünemezdim. Phil en kötü senaryoyu söylemiş olabilirdi ama onlar sadece kelimelerdi. Lanet olsun aynı şeyleri ben de başka ailelere sayısını hatırlamaya tenezzül bile etmediğim kadar çok defa söylemiştim. Elle*in araştırmak için saatlerini harcadığı -harcamış olduğu- kara delikler gibi içten içe çöküyordum. Varlığı gerçek anlamda son bulmuştu. Kanıtlar -Philin ameliyat raporu tomografi sonucu ve karımın zayıf bedeni- önümdeki yoğun bakım yatağının üzerindeydi. Hemşireler monitörlerin kablolarını damar yolu pompalarım düzenleyip kazınmış kafasındaki antiseptiği temizlerken kapının eşiğinden izledim. Güçlükle nefes alarak kendimi kaçınılmaz olana hazırladım. Beyin ölümünün kesin bir belirleme yöntemi yoktur. Doppler akımı kornea refleksleri apne testi bir sürü kıstas fiziksel tepki -ya da tepkisizlik- bunu belirleme yollanmızdı. Hafifçe sallanarak da olsa neredeyse hiç nefes alamayarak orada durdum. Bunu kabullenmeden önce zamana ihtiyacım vardı. Ellein başka önemli bir yarası yoktu. Neden kolunu ya da bacağını çarpmamıştı ki? Ya da neden belini veya boynunu kırmamıştı? Kayaya çarpan neden kafası olmak zorundaydı? Philin omzuma değen eli beni ürküttü. Ailenle konuşmamı ister misin? Hayır. Bir dakika sonra yanlarına giderim. Bir dakika ya da bir sene neydi ki? En azından şimdilik umutlan vardı. Philin raporu her şeyi sonlandıracaktı. İçeri girip Ellein elini tuttum. Çok soğuktu. Ameliyathanede alyansını çıkarmamışlardı. En azından Phil onu ameliyat ederken az da olsa bir kısmım onunla birlikteydi. Affedersiniz dedi hemşirelerden biri. Damar yolu enjeksiyonunu kontrol etmem gerekiyor. Lavabonun olduğu köşeye doğru çekildim. Kendi alyansımı çıkarıp içindeki yazıyı okudum. Aşkım hayatım Peep. Yüzüğü yeniden parmağıma takıp yoğun bakım ünitesinin koridorundan bekleme odasına doğru ilerledim. İçeri girmeden önce duraksadım. Ailelerimiz içerideydi. Düzeltiyorum ailemiz. Elle ve ben evlendiğimizde çoğul ekinden tekile dönüşmüştük. Zaten önceden de Beaulieular ile McClureler arasında bir ayrım yoktu. Yan yana Victoria döneminden kalma evlerde büyümüştük ve ailelerimiz bir mutfaktan diğerine rahatlıkla geçerdi. İki yerde de kendimizi evimizde gibi hissederdik. Ve şimdi ailemiz yoğun bakım ünitesinin bekleme odasındaydı. Ellein babası Hank kardeşi Christopher ve karısı Arianne. Ve annem. Onlara Ellei kaybettiğimizi söylemem gerekiyordu. Teker teker hepsinin gözleri bana sabitlendi. Babası yumruğunu ağzına götürdü. Christopher ayağa fırladı. Ve annem tereddütle bir nefes alıp öne doğru düştü kucağına kapanıp sessizce ağladı. Annem Ellei çok severdi hep sevmişti. Annemin yanına oturup sırtını sıvazladım. Duygusal olarak duyusal bir yoksunluk içindeydim ya da ışıksız bir tüneldeydim ve bir daha ışığı görebileceğimi sanmıyordum. Başta yavaşça mekanik önceden tekrarlanmış kelimeler başka zavallı birinin yerine Ellein adının geçtiği sözler ağzımdan teker teker çıktı. Ellein çok ciddi ve düzeltilemeyen beyin haşan var. Bilinç merkezine zarar vermiş. Uyanmayacak. Ehliyetindeki organ bağışçısı kutucuğunu işaretlemişti. Verdiğim haberlerle yüzlerinin

7 düşmesini izledim. Anestezinin etkisi geçtikten sonra iki doktor beyin ölümü kriterlerine uygun olup olmadığına karar verecek. Büyük olasılıkla buna uygun ve eğer otoimmün durumu onun bağışçı olmasına engel değilse organlannı bağışlamayı istiyordu. Bağış ekibi muhtemelen yirmi dört saat içinde burada olur. Christopher başmı iki yana sallayarak mırıldandı. Hayır. Hayır. Bir yanlışlık olmalı. Kaympederim bana bakarken duyduklarına inanamadığı her halinden belliydi. Onu kurtarmak için hiçbir şey yapmayacak mısın? Yapamam. Kimse yapamaz. Hank İnsanlar komadan uyanabiliyor diye o kadar kendinden emin bir şekilde belirtti ki kulağa gerçek gibi geliyordu. Elle uyanmayacak. Onunki tam olarak koma değil. Komalar genellikle daha bölgesel yaralanmalardan kaynaklanır. Ciddi olmadıklarından değil tabii ama Ellede çok büyük bir beyin haşan var. Sesim kısıldı. Ben devam ederken annem elimi tuttu. Elle de böyle yaşamak istemezdi zaten. Beyninin neredeyse her kısmında derin bir hasar var. Vaz mı geçeceksin? Buna izin vermiyorum. Hank sandalyesinin kolunu yumrukladı. Tavanm bir köşesine bakıyordum. Bu vazgeçmek değil. İzin verdiğimiz ya da vermediğimiz bir şey de değil. Keşke öyle olsaydı. Gidip yanında oturacağım. Başka gelmek isteyen varsa -veda etmek içinhemşirelerin onu hazırlaması için yarım saat bekleyin. Tanrım. Christopher az sonra yere yığılacakmış gibi titriyordu. Eşi bir kolunu ona doladı. Odadan çıkmak üzere ayağa kalktığım sırada Hank öne atılıp kapının önüne geçti. Kızımın ölmesine asla izin veremezsin. Mahkeme karan çıkartınm. Yanından geçmeye çalıştığımda beni duvara yapıştırdı. Nefesi viski kokuyordu. Hastanede alkolü nereden bulmuştu? Daha da önemlisi ne zaman içki içmeye yeniden başlamıştı? Bildiğim kadarıyla son yirmi senedir içmiyordu. Ama önemi yoktu. Yeniden içmeye ne zaman başladığını bilmiyordum ve umurumda da değildi. Bileklerini tutup omuzlarımdan çektim. Onun bir şey yapmasına izin vermiyorum. Yapabileceğim herhangi bir şey olsaydı yapardım. Onu seviyorum ama düştüğü andan itibaren artık her şey için çok geç olmuştu. Ve annesinin öldüğü gibi ölmek istemiyor bunu sen de biliyorsun. Annem çekişmeli bir dövüş müsabakası hakemi gibi aramıza girdi. Haydi ama Hank otur. Matt haklı. Elle yıllar önce yan vasiyet hazırlamıştı. Alice öldükten sonra. Elle on sekiz yaşına girer girmez. Annem her zaman hızlı düşünürdü ve bu söylediği tam da Ellein yapacağı türden bir şeydi ama yalan söylüyordu. Elle babasının annesinin hastalığı sırasında yanlış davrandığını düşündüğünü herkese söylemişti fakat sağlığı konusunda önceden bir talimat vermiş olsaydı benim de haberim olurdu. Yine de annemin yalanına minnettardım. Annem havayı kokladı. Tanrım sen içtin mi? diye sordu Hanke. Sesinden hayal kırıklığına uğradığı anlaşılıyordu. Hank başmı salladı. Sadece bir tane. Annemin gözlerinde öfke ya da acıma vardı hangisi olduğunu söylemek zordu ve dönüp hızla ondan uzaklaştı. Baba dedi Christopher. Sen ne yapıyorsun? Tanrı aşkına Doktorunu ara. Sana bir buluşma ayarlayacağız. Bir an için Christopherm gözlerinde Ellei gördüm onun her zaman babasını kontrol altında tutmaya çalışma şeklini ama sonra gitti. Hank ceketini kapıp oğlunun yanından öfkeyle geçti. Christopher geri çekilerek yeniden küçük çocuk haline döndü ve karısının yanına oturdu. Elle onunla ilgilenmeden nasıl olup da hayatta kalabileceğini merak ettim. Benim nasıl hayatta kalabileceğimi merak ettim. Hemşireler Ellein odasmda olmadıkları zaman da içeriyi görebiliyordu çünkü onların odasıyla Ellein arasında cam vardı. Eskiden bir doktorun kendine özgü bakış açısıyla yoğun bakım ünitelerini fanus gibi görürdüm ama şimdi bu fanus benzetmesi daha önce hiç düşünmeyeceğim kadar uygun geliyordu. Bir şekilde Ellein ölüp karın üstü yukarı süzüldüğünü kafamda canlandırıyordum belki de oradaki bendim bedenimden ayrılmış ve yerinden olmuş. Odaklanamıyor hiçbir şeye anlam veremiyor-dum. Zihinsel uyumsuzluk beni ele

8 geçirmişti. Ellee fısıldıyor uyanması için yalvarıp duruyordum. Ne olduğunu biliyordum. Her şey beni bu gerçekdışı duruma bağlasa da yine de kabul edemiyordum. Bir an Ellein kafa içi basmç monitörüne bakarken bir an sonra zihnim fanus gibi fantastik bir boyuta kayıyordu. Ölmeden hemen önce hayatınızın gözünüzün önünden film şeridi gibi geçtiği söylenir. Ellein ne düşündüğünü merak ettim pencerelerden kiri temizlemenin en iyi yolunu mu? Temizleme spreyini doğrudan dış pencereye mi yoksa kağıt havluya mı sıkması gerektiği miydi? Tüm mirası lekesiz bir cam mı olacaktı? Yoksa bizi mi düşünüyordu? Kübler-Ross modelini ele alırsanız üzüntünün beş aşaması vardır inkar pazarlık depresyon öfke ve kabullenme. Benim için ilk dördü üst üste binmişti ama herhangi bir şeyi kabullenmekten çok uzaktım. Şu an öfke ilk sıradaydı Ellee karşı öfke kardeşine karşı öfke. Hanke ne kadar öfkeli olduğumu ise anlatamazdım bile. Hiddet. Gözümü kör eden gittikçe büyüyen bir hiddet. Yumruğumu duvara geçirebilirdim lanet olası cam bir duvara... Ama aniden mantığım üstün çıktı. Beni yoğun bakımdan çıkarırlardı Elleden uzaklaştınrlardı. Tabii bunu yapmam için beni öldürmeleri gerekirdi ama onun da çekici bir yanı vardı o zaman ben de ölü olurdum. Duvarın dışında yoğun bakım ünitesinin çift bölmeli penceresi acil servisin ambulans yoluna bakıyordu ve hiç açılmamıştı. Kendimi öldürmenin en iyi yolunu düşündüğüm için bu iyi bir şeydi. Kes şunu Matt. Zaten pencere atlanacak kadar yüksek değil. Güneş gökyüzünü terk etti ve dolunay yavaşça yerini almaya koyuldu. Haydi ama Matt bir açık bul. Ameliyat mucizesi kimsenin aklına gelmeyen bir ilaç kullanımı. Yeni bir metot bul ve Elle i kurtar. Doktorluğa yirmi yıllık eğitim yedi yıllık da sözleşmeli hizmetimi adamıştım. Bu yüzden de tazminat almalıydım. Ellei bana geri getirecek bir dehayajnuhtaçtım. Öfkemin yerini büyük bir boşluk almaya başladı ve yenilmiş bir halde arada pencereden hemşirelerin bölümüne göz atarak küçük yoğun bakım ünitesinde volta atmaya başladım. Ne görmeyi beklediğimi bilmiyordum. Ellei belki. Yatakta yatan beden pek de benim mükemmel kanm sayılmazdı. Onun zekası. Şefkatli Tcalbi. Elini tutup yatağının başındaki suni deriden sandalyeye oturdum. Lütfen uyan. Bir süre sonra televizyonda CNNi açtım. Perudaki deprem haberini Iraktaki yıkımla ilgili bir başka hikaye izledi. Tam kapatacaktım ki ekranda Ellein fotoğrafı göründü. NASA kutlamasından bir kareydi. Çok şık giyinmişti ince askılı şeftali rengi elbisesi ona o kadar yakışıyordu ki sanki onun için doğmuştu. O zamanlar saçları daha uzundu sırtının orta kısmına kadar geliyordu. Sıkı bir bilim insanıydı ama daha çok genç bir Hollyvvood kızını andırıyordu. Bilim insanıydı. Geçmiş zaman kullanmıştım. Televizyonun sesini açtım. Eski astronot Elle McClure geçirdiği kaza sonrası Mainede hastaneye kaldırıldı. Aile adına yapılan açıklamada Elle McClure Beaulieunun test sonuçlarının beklendiği ve kendisinin yoğun bakımda olduğu belirtildi. Ailesi dualarınızı bekliyor. Ben kimseden bir şey beklemiyordum. Ne bir açıklama yapmıştım ne de yapması için birine yetki vermiştim. Uzay aracı dışındaki faaliyetinin yani uzaydaki yürüyüşünün videosu ekranda belirdi. Dr. McClureün 2004 yılında Hubble Teleskopunun geliştirilmesi görevinde birlikte çalıştığı astronot Andre Jaberti kurtardığını hatırlayabilirsiniz. Bir mikro meteorit Jabertin uzay giysisini delmişti ve McClure giysinin basıncı tamamen boşalmadan Jaberti uzay mekiğine çekmişti. Yarası nedeniyle Atlantis acil iniş yapmaya zorlanmıştı ama Jabert hayatta kaldı ve daha sonraki NASA uçuşuna katıldı. McClure dört ay sonra NASAdan ayrıldı ve beyin cerrahı Matthevv Beaulieu ile evlenmek için doğduğu kasabaya geri döndü. Kendisi şu anda Bovvdoin Üniversitesinde ders veriyor ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü ile NASAya danışmanlık yapıyor. Basın her zaman tanınmış insanlar için ölüm ilanı hazırlardı. Bu kez de Elleinkini çıkarıp okuyorlardı. Ders veriyordu. Düzgün bilgi verin. Artık her şey geçmiş zamanda diye homurdanıp televizyonu kapattım. Hemşire odasının kenarında Ellein jinekoloji uzmanının durduğunu gördüm ve anlayışlı bir ifadeyle başımı salladım.

9 Odaklanamıyordum ve karbon monoksit zehirlenmesiyle ölümü aşın doz Vicodinden* ölümü ya da beynimi patlatarak ölmeyi düşünüp duruyordum. Ellei defiıettikten sonra bunlardan birini gerçekleştirebilirdim. Aynı zamanda intihanma kaza süsü vermenin yollannı anyor bunun ailemiz için daha kolay olup olmayacağını düşünüyordum. Mesele şu ki Ellein beni küçümsemesini neredeyse duyabiliyordum. İntihan düşünmek her zaman avutucudur. Böyle-ce insan birçok kötü geceyi atlatır. Her zaman Nietzscheden alıntı yapmaya bayılırdı yani en azından kadın düşmanlığının daha az olduğu cümlelerinden. Bunlan özenle seçerdi. Şimdi düşününce aslında onun ateist olmasından da hoşlanmazdı. Bense o sözleri dalga geçmek için kullanırdım özellikle de ender de olsa pazar sabahlan erkenden kiliseye gittiği ve benim uyumak istediğim zamanlarda. Tann şimdi neredeydi? Kapmın önüne aletler getirildi ama biri adımı sesleninceye dek yeniden başımı kaldırmadım. Matt? Girebilir miyim? Blythe Clarke Ellein jinekologu üzerinde laboratuvar önlüğüyle karşımda duruyordu. Her zamanki gibi beyaz saçma pembe kurdele takmıştı. Sohbet etmek yerine bu işkenceye bir son vermeyi tercih ederdim. Üzgün olduğunu söyleyen bir sonraki kişinin burnuna yumruk atmaktan korkuyordum. Yine de Tabii diye mırıldandım. * Morfinle benzer özellikler gösteren bağımlılık etkisi olan ağrı kesici. (Çev. N.) Taşınabilir ultrason cihazını Ellein yatağının kenarına çekince şaşırdım. Blytheın ne yaptığını merak ederek gözlerimi kıstım. Ellein başka önemli yaralanması yoktu. Blythe Ellein çizelgesini makinenin üzerine koyup sandalyemin yanma bir tabure çektiği sırada Phil kapı aralığında durdu. Bildiğin gibi tüm travma hastalarına gebelik testi yapıyoruz. Elle hamile değil. Burun kemerimi sıktım. Annemle geçirdiğim o birkaç dakikanın dışında kendimi hep tutmuştum. Elle Te geçireceğim son saatleri ağlayarak harcayamazdım. Daha sonra buna vaktim olacaktı. Aslına bakarsan acil serviste yapılan gebelik testi pozitif çıktı dedi Blythe. Ve beta HCG seviyeleri de yaklaşık sekiz haftalık olduğunu gösteriyor. Phil boğazmı temizledi. Ameliyathaneye götürmeden önce bir şekilde gözümüzden kaçmış. Nasıl oldu bilmiyorum. Hayır hamile olamaz dedim Ellein bir ay önce alıp da eve dönerken regl olduğu için yapmadığı lavabonun altında duran gebelik testini hatırlayarak. Daha sadece birkaç hafta önceydi. Üstelik bu konuda dikkatli davranıyorduk. Bebek aspirini kullanıyor muydu? diye sordu Blythe. Evet. Elle üçüncü kez düşük yaptıktan sonra Blythe onda otoimmun bozukluğu olduğunu bu nedenle de sürekli düşük yaptığını fark etmişti. Aspirin gerçekten de mucize gibi bir ilaçtı Ellein bu sorununu bile iyileştirmişti. Blythe bana laboratuvar sonuçlarını uzattı. Kağıdı aldım. Elle hamileydi. Gerçekten mi? Birkaç hafta önce regl oldu. Bir karışıklık yok değil mi? diye sordum. Belki de ilacın yan etkisi sebebiyle olan bir kanamaydı bu yüzden de fark etmediniz. Ceninin kalp atışı olup olmadığını kontrol etmek için ultrasonda bakmak istiyorum. Bugün olanlardan sonra düşük yapmış olma ihtimali çok yüksek. Hala şaşkın bir halde elimi saçlarıma daldırdım. Bltyhem çağırdığı hemşire pencerelerdeki ve yatağın kenarındaki perdeleri çekip odanın karanlık olmasını sağladı. Ardından Blythe asa benzeri ultrason çubuğuna steril kılıf geçirip jel sıktı. Matt iç muayene yapmam gerek. Çıkmak ister misin? Hayır ama Phil müsaade eder misin? Phil hemen çıktı. Üniversiteden daha yeni mezun olmuş hemşire Ellein sağ bacağını kaldırıp bacak arasını örtüyle kapadı. Blythe çubuğu Ellein vajinasına soktu.

10 Endişeden kalp atışlarım hızlandı. O gün kaç tane röntgen çekilmişti? Acil servistekiler Ellee kaç tane teratojenik ilaç vermişlerdi? Bunlar gelişmekte olan bir fetüse neler yapabilirdi? Bu sırada bir dergi makalesinde beyin ölümü gerçekleşmiş bir kadının bebeğini taşıdığını ve sorunsuzca doğum yaptığını hatırlayıp bunun mümkün olup olmadığım merak ettim. İşte dedi Blythe ekranı göstererek. Kalp atışı. Gözlerimi kısarak ultrason makinesine yaklaştım. Ekranda gözüken ufacık titreşim bana moral verdi. Gerçekten de hamile. Yaklaşık sekiz haftalık olduğunu söyleyebilirim. Blythe işaretleyip sonucu sabit diske kaydetti ve derin bir nefes ala- * Embriyo ya da fetüste anormal yapı oluşturabilecek madde içeren ilaç türü. (Çev.N.) rak bana döndü. Bazı görüşmeler yapıp bunun nasıl olabileceğiyle ilgili bilgi alabilirim. Daha önce hiç böyle bir durumla karşılaşmadım ama bir konferansta konuşmacılardan biri bir vakadan bahsetmişti. Aile motosiklet kazası geçirinceye kadar kadının hamile olduğunu bilmiyormuş. Kadın bitkisel hayatta olmasına rağmen sağlıklı bir bebek dünyaya getirmiş. Görüş alanımda yıldızlar uçuşmaya başlayınca nefes almayı hatırladım. Ellein geçmişim düşünecek olursak... sence bu mümkün mü? Olabilir. Blythe omuz silkti. Phil hipofiz bezi ve hipota-lamusun iyi göründüğünü söyledi. Yani kaza hipofizine zarar vermediyse vücudu hormon seviyelerini düzene sokabilir ve vücut sıcaklığım koruyabilir. Ama bilmiyorum Matt. Bir şey söylemek çok zor. Dört kez hamile kaldı ve hiçbirinde başarılı olamadı. Sonuncusu olmak üzereydi. Bebeğin ölmesinin bizim nüksetmesini beklediğimiz hiçbir durumla ilgisi yoktu. Bebek Dylanın kollarımdaki cansız bedenini hatırlayınca kanım çekildi. Blythe elini omzuma koydu. Sana ne yapman gerektiğini söylemeye çalışmıyorum. Ama Ellein yaşam desteğini çekmeye karar vermeden önce tüm gerçekleri göz önünde bulundurmalısın diye düşünüyorum. 3 Ameliyattan Sonra Annem elinde iki fincan kahve ve sokağın karşısındaki dükkandan aldığı sandviçlerin olduğu bir torbayla Ellein hastanedeki odasma girdi. Onları bir kenara bıraktım. Nedense kederle dolu olduğunuzda insanlar da sizi yemekle doldurmaya çalışır. Yiyeceğe ihtiyacım yoktu. Hayatıma devam etmem için bir nedene ihtiyacım vardı. Bir şeyler yemelisin Matthew. Omuz silkip camdan bakmaya Ellein ne yapmamı isteyeceğini düşünerek işkence çekmeye devam ettim. Annem sandviçi yeniden kucağıma koydu ve Ellee doğru döndü. Sence acı çekiyor mu? Hayır. O... Ellein beyin ölümü gerçekleşmişti. Artık bir şey yaşamıyordu ve ben ona o kadar muhtaçtım ki boş bıraktığı yeri asla hiçbir şey dolduramazdı. Annem eğilip onu yanağından öptü. Bizi hala duyabiliyor mudur? Hayır. Temporal lob beynin duyma kısmı kendi Kızıl Denizini oluşturabilecek kadar çok kanla dolmuştu. Duyamazdı. Ya da göremezdi. Hareket edemezdi. Ama ben yine de son bir saatin büyük bir kısmını Ellee fısıldayarak ne yapmamı istediğini sorarak geçirmiştim. Annem hafifçe omzuma dokunarak Geç oldu. Haydi seni eve bırakayım dedi. Gidemem. Annem zaten yeterince kalabalık olan duvar ile yatak arasına benimkinin yanına bir sandalye çekti. Baban öldüğünde gitmem saatlerimi almıştı. Ama Elle burada değil yani söylediğin doğruysa -beyin ölümü olduysaartık burada değil. Kalmana gerek yok. Ağlamaya başlamak istemiyordum. Ne Elle için ne de babam için. Ama ismini duymak neredeyse sinirlerimin boşalmasına neden olacaktı. Hayat boyu çekeceğim hiç bitmeyecek kederim benim için gelecek denen kavramı silip atmıştı. Bunun yanı sıra bu tür saçmalıklara inanmasam da Ellein ruhunun yakınlarda olduğunu umuyordum. Dinle anne sen gidebilirsin. Ben iyiyim dedim.

11 Anneler ne yapıyorsa onu yapma arzusunu nefes vermesinden hissedebiliyordum. Beni bu üzüntüden kurtarmak istiyordu ama bu durumu düzeltemezdi. Muhtemelen beni fiziksel olarak olmasa da duygusal olarak buradan uzaklaştırmak için daha mutlu bir anıdan bahsetmeye başladı. Alice ve Hankin Elle yeni doğduğunda onu hastaneden eve getirişlerini düşünmeden edemiyorum. Pek oralı olmadan başımı onaylamasına salladım. Elle büyük ihtimalle düşük yapacaktı ama bebekler ve hamilelikle ilgili söylediği her şeyde adeta denememi istediğini haykırıyor gibiydi. Hatta söylediği neredeyse her şey bunu gösteriyordu. Neredeyse. Elle bitkisel hayatta kalmak istemiyordu ama aynı zamanda kendisinden büyük gördüğü bazı şeyler için de hayatını riske atmıştı uzay mekiğindeki zaman gibi. Annem eski günlerden konuşmayı sürdürdü. Annesi onu kucağıma verdi aslına bakarsan senin kucağına verdi Matt çünkü sen de benim kucağımda oturuyordun. Bunu hatırlıyor olamazsın öyle değil mi? İki buçuk yaşmdaydım. Nasıl hatırlayayım? Gerçi Elle daha üç günlükken onu nasıl da kollarımda tuttuğumun hikayesini yeterince dinlemiştim. Senin sağır olduğunu sanmıştık. Bunu biliyor muydun? Annem benimle olduğu kadar kendi kendine de konuşuyordu. Dikkatini Ellein durumundan uzaklaştıracak bir şeye ihtiyacı vardı. Benim otistik olduğumu sanmıştınız. Pediyatrist benim ciddi bir sorunum olduğunu söylemişti çünkü McClureler bebeklerini bize getirdikleri güne kadar hiç konuşmamıştım. Ailem beni sayısız uzmana götürmüş ve hiçbiri de konuşmamam dışında tek bir sorun bulamamıştı. Annem yanağındaki gözyaşını sildi. Onlara inanmadım ve sen Elle mırıldanırken Peep dedin. Ona çok uzun bir süre Peep dedin. Siz ikiniz flört etmeye başlayana kadar. Başımı salladım. Hala bazen ona Peep diye seslenirdim çoğunlukla yalnız olduğumuzda sevgi sözcüğü olarak. Alyansımı döndürdüm. Aşkım hayatım Peep. Baban küçük bebek yüzünden geri planda kalmaya katlanamadığını söylerdi. Büyük ihtimalle Ellein gelmesini bekliyordum. Onun olmadığı bir dünya hayal edemiyorum. Omuz silktim neredeyse ağlayacaktım. Annem başmı onaylamasına salladı. Ben de. Bu imkansız gibi görünüyor Matt ama hayatına devam etmelisin. Baban öldükten sonra ben öyle yaptım. Sen de yapacaksın. Elle hamile dedim. Annemin gözleri büyüdü. Hamile mi? Başımı evet anlamında salladım. Sekiz haftalık gibi duruyor ama bilmiyorduk. Regl olmuştu. Aman Tannm. Demek bu yüzden bayıldı. Belki de. Ona bunu hamileliğin yaptığmı düşünerek başımı salladım. Ellei hamile bırakarak bunu ona ben yapmıştım. Ben de birkaç saat önce öğrendim. Travma tetkiklerinin bir parçası. Üzgünüm tatlım. Annem elimi tuttu. Çok fazla kaybın oldu. Blythe Clark onu kurtarmanın mümkün olabileceğini söylüyor yani bebeği. Şimdi ülkenin dört bir yanından perinato-loglarla* telefonda görüşüyor. Daha önce benzer birkaç durum görülmüş. Matt... Matt ciddi olamazsın. Elle bu şekilde hayatta tutulmayı asla istemezdi. Henüz bir karar vermedim ama bence denememi isterdi dedim. Annem hızla gözlerini kırpıştırdı. Yan vasiyet imzaladı. Öne eğildim. Onu uydurduğunu sanıyordum. Hayır imzaladı. Annesini o kadar uzun süre o şekilde bırakmalarından ne kadar rahatsız olduğunu hatırlamıyor musun? Biliyorum anne ama Alice kanserdi ve acı çekiyordu. Elle herhangi bir ağn hissetmiyor. Sence de bebeğin yaşamasını istemez miydi? Annem gözlerini sımsıkı kapadı ve bir dakika sonra ellerini yüzüne götürdü. Bu aylarca yaşam destek ünitesine bağlı * Gebelik sırasında olası problemleri teşhis eden ve tedavi uygulayan uzmanlık alanı. (Çev. N.)

12 kalmak anlamına geliyorsa mı? Hayır sanmıyorum. Alicein başına gelen şeyin Ellee de olmasına izin veremem. Tanrım bu hamileliğin başarıyla sonuçlanabileceğini düşünmek bile çok saçma. Kaç tane düşük yaptı. Onlar ünpoliglandüler sendrom yüzündendi. Tedavi edilebilir bir durum. Annem dudaklarını birbirine bastırıp derin bir nefes aldı. Tatlım son defasmda tedavi ettiniz ama yine de bebeği kaybettiniz. Onun sebebi bu sendrom değildi. Ama yine de öldü. Annem uzanıp elimi tuttu. Çok üzgünüm ama öldü. Ve neredeyse Ellei de öldürüyordu. Sanırım neredeyse seni de öldürecekti. Boş yere umutlanıp da bir kez daha hayal kırıklığına uğramanı istemiyorum. Ellein huzur içinde ölmesine izin ver. Bebeği kurtarmamı isterdi. Annem ayağa kalktı camdan bakıp iç geçirdi. Henüz çok erken. Sen Elleden bir parça kurtarmak istemediğine emin misin?. Bunu tabii ki istiyorum ama önceliğimin bebek olmasmı isteyeceğinden kesinlikle eminim. Annem başmı iki yana salladı. O henüz bir bebek bile değil. Tanrı aşkına Matt sekiz haftalık olmadan cenin bile denmiyor. Anneme ters ters baktım. Embriyoloji konusunda derse ihtiyacım yoktu. Biliyorum dedi. Yüreğimde fırtınalar kopuyor. Onu geri getirebileceğimizi bilsem her şeyi yapardım. Mahvolduğunu biliyorum ama doktor bakış açısından düşünmeye çalış. Daha önce hiçbir hamileliği başarıyla sonuçlanmamışken bunu şimdi başarma şansı sence ne kadar? Yüzde bir mi? Binde bir? Ellei seviyorum. O benim kızım gibiydi bunu sen de biliyorsun. Uyanmasını istiyorum ve... Annemin sesi kısıldı. Ama bu gerçekleşmeyecek. Bırakmak zordur. Ama kimsenin ona bunu yapmasma izin vermemem için söz verdirdi. O benim karım. Bunu hepimiz biliyoruz ama sen şu an yastasın ve düzgün düşünemiyorsun. Annemin yüz ifadesinde pişmanlık vardı fakat aynı zamanda da mutlak kararlılık. Paniklemeye başladım ama bunun nedeni annemden korkmam değil tanıdığım en inatçı insan olduğu içindi. Elle bu şeyi ne zaman imzaladı? Belge nerede? Hamilelikle ilgili bir şey söylemiyor mu? diye sordum. Çok uzun zaman önceydi. Tam olarak hatırlamıyorum ama bulup bakanm. Blythe Clark odaya girdi ve annemin yüzündeki sert ifadeyi görünce aniden durdu. Merhaba Linney. Matt hazır olduğunda daha fazla bilgi verebilirim. Ayağa kalkıp annemin sandalyesinin etrafından dolandım. Anlatabilirsin Blythe. Anneme Ellein hamile olduğunu söyledim. Blythe önlüğünün cebinden not defterini çıkardı. 4 İkinci Gün Sabah Phil hastane odasına girip Ellein sinirlerini muayene ederken doğrulup tutulan boynumu ovdum. Gece boyunca belirli aralıklarla gözbebeklerini ve reflekslerini kontrol etmiştim. Gelişme göstermemişti ve bir doktor olarak mucize beklemiyordum. Eşi olarak ise onu geri istiyordum bu yüzden ufacık bir umut ışığı aramayı sürdürüyordum. Melanie dışarıda dedi Phil. Ellei görmek istiyor. Başımla onayladım. Longfellow Memorialm yoğun bakım ünitesi genellikle yalnızca aileden olanları ziyaretçi olarak kabul etse de içimden bir ses hemşirelerin beyin cerrahının karısının kuralları çiğnemesine seslerini çıkarmayacaklarını söylüyordu. İçeri gelmesini söyle. Phil kapıya gidip eliyle kansına gelmesi için işaret etti. Mel içeri girdiğinde ağlayacak gibi duruyordu ama bunun yerine güçlükle yutkundu ve kollarım genişçe açarak bana doğru ilerledi. Çok üzgünüm dedi. Normalde rahat hissettireceğinden daha uzun süre ve daha sıkı sarıldı ama yine de bırakmamasını diliyordum. Gücü yettiğince teselli etmeye çalışıyordu. Aç mıydım? Evden bir şeye ihtiyacım var mıydı? Temiz kıyafet ister miydim?

13 Mel Ellein yanma oturdu ve Philden güç almaya ihtiyacı varmış gibi onun elini tuttu. Phil beni duyamadığını söylüyor ama... Tanrım... Alt dudağı titredi ve başını kaldırıp Phile baktı. Yapabileceğin bir şey yok mu? Phil çökmüş görünüyordu başmı iki yana salladı. Melanie bir dakikalığına elinin tersiyle ağzını kapadı. Pekala dinle Elle seni seviyoruz. Matt ya da herhangi birimiz için endişelenmeni istemiyorum. Biz ona göz kulak olacağız. Söz veriyorum. Ansızın ayağa kalktı ve Philin kollanna sığındı. Bir saat sonra Christopher geldi. Bir önceki gün çok sarsıldığı için Ellei görmek istememişti. Selam dedi sanki beyzbol topunu birbirimize atarak öylesine oynuyormuşuz gibi ve sonra çenesi kasıldı. Saçım kazımışlar. Ameliyat için diye karşılık verdim. Gözlerini yere çevirdi. Bu adil değil. Adil? Tam da ondan beklenecek bir ifadeydi ama burası hakemlerin olduğu bir oyun alanı değildi. Bayılabileceğini hiç düşünmedim dedi. Seni affedip Böyle şeyler olur Christopher dememi mi istiyorsun? Peki. Evet kazalar olabilir. Ama bu eğer sen o lanet merdivenine kendin çıksaydın olmayacaktı. Yatağın ayakucundaki tahtayı tuttu. Yüksekten hiçbir zaman korkmazdı. Hiçbir zaman hiçbir şeyden korkmazdı. Başımı sağa sola sallayarak onu odadan çıkardım. Elle beni duyamazdı. Kardeşini ya da başka birini de duyamazdı ama bu kadar hanım evladı olup ablasından tamirci gibi davranmasını istediği için her an Christopher*a patlayabilirdim. Ve onun değerli Christopherını dövdüğümü görmesini istemiyordum. Elle. Koridorda durdum ve arkamı dönüp cam duvardan onun hareketsiz yatan bedenine baktım. Kapalı olan gözleri düşüşü ve ameliyat sebebiyle şişmişti. Gözlerini açabilse bile beni göremezdi. Hastalarımın ailelerinin inkar çabası içinde olmalanna şaşmamalıydı. Ellein yaralanmasının fizyolojisini anlayabiliyordum. Ve bunların hiçbiri bir anlam ifade etmiyordu. Kendi dünyamda bunu bir türlü kavrayamıyordum. Matt? Beni duydun mu? Christophera dönüp başımı hayır anlamında salladım. Ne? Beni neden buraya sürükledin? Bir an için keder öfkeme baskın geldi ama sonra tıpkı bir şeytan gibi hiddetim yeniden gün yüzüne çıktı. Ellein hiç korkmadığı doğru değil. Sadece korkularını birçok insandan daha iyi saklıyordu. Annem gibi olmak dışında başka neden korkuyordu ki? Bir süre ona baktım. Elle yavaş gerçekleşen ölümden korkuyordu. Onu yaşam desteğine bağlı tutmayı nasıl düşünebilmişim ki? Çünkü bebek sahibi olmak için hayatını riske atmaya istekliydi. Hayallerini gerçekleştirememekten. Aynı şey değil. Christopherm ağzı gerildi ve bakışlarımdan kaçmdı. Sadece annem gibi ölmekten korkuyordu. Makineleri ne zaman kapatacaklar? Ben... burada olmalıyım. Kapatmayacaklar. Fikrimi değiştirdim. Neden? Phil onu kurtarmanın bir yolunu mu buldu? Gözleri büyüdü ve fırtına sonrası açan güneş gibi yüzünde umut belirdi. Tanrım keşke uzanıp o mutlu cehaletinden bir parça alabil-seydim. Başımı salladım. Kimsenin yapabileceği bir şey yok. Çenesi gerildi. Bakışları koridoru gözlerimi daha sonra da avuç içlerini tarar gibiydi ve sonra avuçlarını gözlerine bastırdı. Babam dün saçmaladı. İçtiğinde hep saçmalar zaten. Hankin dağıldığı Chrisin daha sekiz yaşında olduğu annelerinin ölmekte olduğu ve Ellein tüm yükü kendisinin üstlenmesi gerektiğini düşündüğü günleri hatırlayarak huzursuz bir şekilde ayaklarımın üzerinde kıpırdandım. Babanın içtiği günleri hatırlamana şaşırdım dedim. Hank uzun zamandır içmiyordu yani en azından düne kadar. Yeterince büyüktüm. Neler hatırladığımı bilsen şok olursun. Ellein annemin yaşadıklarım yaşamasına izin veremezsin.

14 Onu yaşam destek ünitesine bağlı tutma kararımdan dehşete düşmüş bir halde camdan bir kez daha Ellee göz attım. Aynı değil. Elle acı çekmiyor. Ve o... hamile. Durumunu yeterince uzun süre stabil tutabilirsek bebeği kurtarabiliriz. Christopherm ağzı açık kaldı. Ne? Yine mi? Bu kaçıncı oluyor? Dört mü? Beş hamilelik mi? Birini boğmak istiyor-muşçasma -muhtemelen beni- ellerini yumruk yaptı. Lanet olsun. Geçen sefer sana onu bir daha hamile bırakmamanı söylemiştim. En son neredeyse ölüyordu. Odaya doğru döndü. Öfke ya da belki kederle titremeye başladı. Ne diyeceğimi bilmiyordum bu yüzden bir şey söylemedim çünkü Elle bu kez beyin ölümünden mustaripti. Benim yüzümden. Chsirtopher nadiren Ellei koruyucu bir tavır takınırdı. Elle ondan yedi yaş büyüktü. Ama son hamileliğinden sonra Chris beni bir kenara çekip konuşmuştu. O zamanlar ben de onunla aynı fikirdeydim yeniden bebek sahibi olmaya çalışmak çok riskli olurdu. Hamile olduğunu bana söylemedi dedi Chris. Bilmiyorduk ki. Henüz çok erken. Onu dokuz ay boyunca yaşam desteğine bağlı tutmak zorunda olduğumuzu mu söylüyorsun? Hiç sanmıyorum. Elle bunu istemezdi. Ben istemiyorum. Annemin de aynı şekilde ölmesini izledim zaten. Chris yürümeye başladı yoğun bakım ünitesinin çift kanatlı kapısını çarparak açıp geçti. Ben de hemen peşindeydim. Asansöre giden yolu yarılamıştı ki onu kolundan yakaladım. Konu senin ne istediğin değil Chris. Bu Ellele ilgili. Hep istediği aileyle ilgili. Dur biraz Elle merdivenden düştüğü için kendimi suçlu hissettiriyorsun ama sen onu yeniden hamile mi bıraktın? Aşağılık herif Asansörün kapıları açıldı ve içinden bitkin düşmüş bir halde annem çıktı. Gri saçlarından tutamlar yüzüne düşmüştü. Christopher tatlım. Onu yanağından öptü ve sonra hemen dikkatini bana çevirdi. Buldum Matt. Neredeyse tüm gece aradım ama sonunda buldum işte. Boşluk doldurmalı ismin yazılı olduğu ve Ön Direktif yazmayan bir form uzattı. Hızlıca göz gezdirdim. İşaretlemek için kutucuklar vardı. Eğer yapamayacak durumdaysanız nefes almanıza yardımcı olacak solunum cihazına bağlanmak istiyor musunuz? Evet Hayır E Yemek yiyemeyecek durumdaysanız beslenme sondası kullanılmasını istiyor musunuz? Evet Hayır E Hamilelikle ilgili bir ibare yoktu. Lanet olsun. Genç Ellein elyazısı sayfadaki her soruya olumsuz yanıt vermişti. Tek basit bir cümle yazmıştı: Hayatta kalma şansım yoksa yaşam destek ünitesine bağlanmak istemiyorum. Altına da küçük L ve E Terle imzasını atmıştı. Daha da kötüsü Elle bu belgeyi notere onaylatmıştı. Gözlerimi ovuşturdum ve bir anıyı hatırlamaya çalıştım. Acil serviste Dylanın doğumundan sonra hastane Ellee ön direktifi olup olmadığını sormuş muydu? Hastane politikasına göre bunu sormaları gerekiyordu. Evet demiş olsaydı buna dikkat etmez miydim? Ama muhtemelen oğlumuzun cansız bedeniyle fazlasıyla meşguldüm. Tıbbi kayıtlan incelemem gerekiyordu. Önemi yok dedim. Bu çok eski. Yasal durumu biz evlendikten sonra değişmiş olmalı. Ben onun kocası-yım en yakın akrabası. Matthew yan vasiyetin yakın akrabalıkla ya da evlilikle bir ilgisi olmadığını biliyor olmalısın. Önemli olan kimi tayin ettiği ve bu benim dedi annem. Ne demek istiyorsun? Annem sayfayı ters çevirdi ve arkada Ellein kendisiyle ilgili belli kararlan veremeyecek durumda olduğunda anneme bunu yapma yetkisi verdiği yazıyordu. Bu belge annemi Ellein tıbbi vekili yapıyordu. Onu durdurma çabasıyla elimi kaldırdım. Ah hayır. Elle hamile. Bebeği olmasını ne kadar çok istediğini biliyorsun dedim. Ben de Linneyye katılıyorum dedi Christopher.

15 Burada oylama yapmıyoruz. Yan vasiyeti buruşturdum. Onu bana ver dedi annem. Durumun daha ne kadar kötüye gidebileceğini merak ederek kağıdı yumruğumun içinde tuttum. Annem sanki ben iki yaşımdaymışım gibi beni azarlıyor muydu? Ve ben ayağımı yere mi vuruyordum? Bir noktada insanlar onun bana bir bakışıyla sözünü geçirebileceği bu dinamikleri aşacağımızı düşünürdü. Onu yaşam desteğine bağlı tutmayacağız. Yetkili hemşireye haber vereceğim dedi annem. Yetkili hemşireye neden ihtiyacın var ki? diye sordum. Tanrım bunun hastanede dedikoduya neden olmasını istemiyordum. Çünkü Elle ona göz kulak olmak için beni seçti ve sen de onu yaşam desteğinde tutmayı ciddi ciddi düşünüyorsun ki bu da Ellein istediği bir şey değil. Henüz bebek bile olmayan bir şey için onu kuluçka makinesi gibi bu durumda tutmak çok yanlış. Kadınlar çocuk taşıma aracı değildir. Kalbim göğsümde o kadar hızlı atıyordu ki benekler görüyordum. O kuluçka makinesi değil. Bebeğin annesi. Tatlım. Gerçekçi ol dedi annem sesindeki hırçın ton belirgin bir biçimde azalmıştı. O daha bir cenin bile değil üstelik gelişiminin daha ileri bir döneminde olsa bile dünkü olaydan sonra kim bilir başma neler geldi. Bilgisayarlı tomografi? Sırt röntgenleri? İlaçlar? Düzgün düşünmüyorsun. Fazlasıyla üzgünsün. Annem avucunu açıp elini uzattı ve ona yan vasiyeti vermemi bekledi. Vermedim. Ellein böyle bir senaryoyu hiç akima getirmediğinden emindim. Bunları biliyorum ve ben de röntgenlerden ve ilaçlardan dolayı endişeliyim ama. Aması yok dedi Christopher. Kes şunu. Onu hayatta tutmayacaksın. Arkasını dönüp gitti. Annem koluma dokununca geri çekildim. Hemşire odasına doğru hızla giderken Ellein hemşiresi bize bakıyordu. Yetkili hemşireyi çağır. Onunla konuşmak istiyorum. Hastanenin yönetim kurulu başkam ve hastane avukatlarıyla da. Etik kurulunun toplanması gerekiyor. Tıbbi kayıtların sorumlusuyla da görüşmek istiyorum. Hemen dedim. Hemşirenin rengi attı. Boş ver dedim. Ben gerekli aramaları yaparım. Etik kurulunun toplantısında beş dakika içinde hastane başkanı avukat ve papaz kurulu hararetli bir tartışmaya dalmışlardı. Annem buruş buruş olmuş belgeyi masaya fırlattı. Yan vasiyetin amacı bu tür şeyleri engellemektir. Mainede dedi kulakları kelebek kanatlan gibi başının iki yanından çıkan tıknaz hastane avukatı durumu varken hastanın söyledikleri yani kendi adma konuşabildiği zamanlarda söyledikleri diğer her şeyin üstündedir. Ellein oğlumuzun doğumundaki tıbbi kayıtlannı çıkardım. Ama burada ona ön direktifi olup olmadığmı sormuşlar o da hayır demiş. Evet. Açıkça görülüyor. Annem yan vasiyete hafifçe vurdu. Elle onu neredeyse yan yaşındayken imzalamış dedim. Böyle özel durumlan hiç düşünmemiştir. Nereden biliyorsun? O zamanlar şenle konuşmuyordu bile dedi annem. Bu doğruydu. Elle ve ben üniversitedeyken birkaç yıl ko-nuşmamıştık. Benimle ilgili fikrini değiştirdi ve başka birçok şeyle de ilgili. On yedi yıl önceydi diye bağırdım. Hastanenin yönetim kurulu başkam ayağa kalktı. Yeter. Hastane bu kararda sorumluluk almayacak böyle bir anlaşmazlık varken olmaz. Kanunlar bu konuda ne diyor bilmiyorum. Bu aslında ailenin ne isteyip istemediğiyle alakalı değil dedi avukat. Konu bu hastanın ne istediği. Asıl önemli olan bu. Beni endişelendiren şeyse bu iki çelişkili belge. Yönetim kurulu başkanı derin bir nefes aldı. Karar vermesi için bir yargıç bulun. Mahkeme emri çıkartın. 5

16 Cebimden bir kartvizit çıkardım: Jake Sutter Avukat. Geçen bahar Ellele birlikte Jakee sinemada rastlamıştık. Bana kartını verip Beni ara bir ara buluşup bir şeyler içelim demişti. Dün sigorta bilgisi için cüzdanımı karıştırana kadar kartını aldığımı unutmuştum. Jakein sekreterine onun üniversiteden bir arkadaşı olduğumu söylediğimde bir hafta sonrasına randevu verdi. Ellein eşi olduğunu söylememse daha çok işe yaradı. Beni bir dakika beklettikten sonra hemen telefonu bağladı. Matt. Tanrım. Haberleri duydum. Elle nasü? diye sordu Jake. İyi değil. Durumu anlatmaya koyuldum ve beş dakika boyunca konuştuktan sonra nefes almak için durdum. Bunu nasıl halledeceğimi bilmiyorum yani yasal olarak. Jake konuşmadan önce bir dakikalık sessizlik oldu. Konuyu nasıl ele alacağımı biliyorum ama öncelikle Elle için ne kadar üzgün olduğumu söylemeliyim. Yvette dün gece haber yayıldığında seni aramamı istedi ama hastanede olduğunu düşündüm ve görünüşe bakılırsa Ellein yanından hiç ayrılmamışsın. Evet etik kurulunun toplantısı dışında hiç ayrılmadım. Hastane avukatının söyledikleri bir noktaya kadar haklı. Söz konusu durumda Ellein ne yapmak isteyeceğine yargıç kendisi karar vermek isteyecektir dedi. Bu biraz karmaşık olabilir ama ne yapılması gerektiğini kesinlikle biliyorum. Ofisime ne zaman gelebilirsin? Tüm programımı iptal edeceğim. Jake her zamanki gibi her şeyi bildiğini sanıyordu ve bu kez haklı olmasını umuyordum. Yanından ayrılmak istemiyorum. Sen buraya gelebilir misin? Ah... Yutkundu. Bu bir hastane odasında kolayca konuşabileceğimiz türden bir konu değil. Lanet olsun hastanelerden ne kadar da nefret ettiğini neredeyse unutuyordum ama şu an tıbbi fobilerle uğraşacak zamanım yoktu. Jake ve ben yurtta aynı odada kalmıştık çünkü birinci sınıflan aynı odaya yerleştirmenin onlara ortak bir şeyler sunacağı düşünülüyordu ama bizim pek ortak yanımız yoktu. Jakein babası Maine eski vahşiydi benim babamsa işçiydi. Onun yaşadığı yer benim mahalleme göre daha üst sınıftı. Her şeye rağmen ikimiz de hırslıydık ve hiçbir zaman çok yakın dost olamasak da oda arkadaşı olarak uyumluyduk. Daha sonra da görüşmeye devam ettik ama ben tıbba girince onunla konuşmakta zorlanmaya başladım. Kan kelimesini bile kullansam rengi hafif yeşile dönüyor ve Tanrı kan görmemizi isteseydi bize deri vermezdi diyordu. Bak bu durum bir sürü tıbbi sorun içeriyor dedim. Eğer sen kendini rahat hissetmeyeceksen bana başka birinin numarasını... Haydi ama Matt. Benim işim yatak başmda değil. Mahkeme salonunda olurum. Evet hastaneler beni rahatsız ediyor. Tüm o şikayet eden insanlar kokular... Karım Janeyyi doğururken... onu öyle acı çekerken görmeye dayanamamıştım. Belki de fazla hassasım. Yani hayır hastaneleri sevmiyorum. Sen bunu nasıl yapıyorsun hiç bilmiyorum. Ama sözlü ve yazılı kısmın üstesinden gelebilirim. Başka bir gün başka bir yerde ve zamanda olsa Jakein kendini tanımlama şekline gülerdim. Gerçekten erdemli biri olduğunu düşünürdü fakat insanlar bana hasta veya yaralı biriyle ilgilenemeyecek kadar hassas olduklarım söylediklerinde riyakarlıkları beni deli ederdi. Ben bir şeyler yapılması -bakışlarım kaçırmak yerine insanlara yardım edilmesi- gerektiğine inanan bir pragmatisttim. Bu durumda Jakein hassas olup olmamasının bir önemi yoktu. Ona Ellein elini tutması için ihtiyaç duymuyordum ya da benim elimi. Mahkemede annemi alt edebilmek için bir uzmana ihtiyacım vardı. Jake... Lanet olsun sen benim arkadaşmısm. Bu koşullar altında oraya geleceğim. Buna ne dersin? dedi. Rahatça konuşabileceğimiz bir yer bul bekleme odası gibi veya hayır bir ofis daha iyi olur. İlerleyebilmek için bilmen gerekenlerin üzerinden geçeceğim. Baskı yapmıyorum. Başka bir avukata da danışabilirsin. Sorman gereken sorulan söylerim ama Portlandda kimse benim kadar deneyimli değil. Jake hiçbir zaman alçakgönüllü olmasa da bu kez kendisini hafife alıyordu. Portlandda Mainede kimsenin daha önce Amerikan Yüksek Mahkemesi önünde davalan tartıştığını sanmıyordum. Tamam dedim.

17 Yoğun bakım ünitesinin dışında bir konferans salonunu ayarladım. Yediyi on geçe her zamanki kasıla kasıla yürüyüşünün dışında özel tasarım takımı İtalyan ayakkabıları giymiş ve üst dudağının üzeri terle kaplı bir şekilde içeri girdi. Otursana. Ellein yan vasiyetinin bir fotokopisini önüne koydum. Bu da geçen kış düzenlenen hasta kabul kaydının bir kopyası. Cilalı ahşap laminat masanın başına oturdu ve nefes verdi. Geçen kış mı? Şubat ayında bebeğimizi kaybettik. Ölü doğdu. Jake oldukça kötü olduğunu düşündüğüm anlayışlı bir tonda konuşma çabasından önce bana bir süre boş boş baktı. Matt. Çok şey yaşamışsın... Yüzüne bile bakmadan sözünü kestim. Elle ön direktifi olmadığını belirten kutucuğu işaretlemiş. Gördün mü? Hastane formundaki aceleyle yazılmış yazısını gösterdim. İlk kez elya-zısma gerçek anlamda baktım. Elyazısı uzmanı falan değildim ama işaretlerken ne kadar zayıf olduğunu ben bile kolayca anlayabiliyordum. O gece hiç kendinde değildi bu yüzden belki neyi imzaladığını bile bilmiyordu. Jake sandalyesinde kıpırdadı ve gözleriyle beni dikkatlice süzdü. Sen iyi misin? Bir an için ona bakıp başımı onaylarcasma salladım ve hemen ardından bakışlarımı ondan kaçırdım. Jake dinlemeye istekli bile olsa biraz daha kedere katlanamayacaktım. Saygılı bir biçimde diğer kağıda geçti. Buna yan vasiyet denmiş olabilir ama aslında tam olarak öyle değil diye açıkladı. Yan vasiyetlerde tek tek açıklamalar vardır. Ön direktifin bir alt kategorisidir ama çok kapsamlı değildir hastanın öngörülemeyen durumları içermeden yazdığı talimatlardır. Elle bazı talimatlar vermiş evet fakat aynı zamanda annene sağlık hizmetleri konusunda kalıcı vekalet vermiş. Yani bu sözde yan vasiyet ön direktifin daha gdfliş bir kategorisine giriyor önemli olan şeyse Ellein kendisi için belirli kararlar vermesi ama bir de karar vermesi için birini ataması ki bu kararlar formda belirtilmemiş. Bu da mahkemeye Ellein bazı durumların öngörülemeyeceğini bildiğini ve annene onun adına karar vermesi konusunda güvendiğini gösteriyor. Şimdi sana duymak istemeyeceğin bazı şeyler söyleyeceğim. Bir sandalye çekip oturdum. Davam olmadığım söylüyorsun. Davan var. Hem de çok büyük bir dava. Sen ünlü bir adam değilsin ama bu olay kesinlikle çok popüler. Haberciler hastanenin önüne çoktan kamp kurdular bile. Ve daha da kötüleşecek çünkü bu Roe ya karşı Wade* olayını bile geçebilir. Nasıl? Bunun kürtajla bir ilgisi yok ki? Sana göre yok. Bunun kann ve doğmamış çocuğunla ilgili fazlasıyla kişisel bir durum olduğunu düşünüyorsun. Yasal olarak bu doğmamış bebeğin haklan ile annenin haklannm çatışması ve bunun da çok geniş kapsamlı sonuçlan oluyor. Yaşama hakkı. Ölme hakkı. Doğmamış bebeğin hakkı. Roe ya karşı Wade. Ama şimdi bunu bir kenara bırakalım. Arkasına yaslanıp dudağının içini ısırdı. Bu eyalette dedi Jake bu konulara vesayet mahkemesi bakıyor. Jüri yok yalnızca yargıç var. Jürisiz yargılama buna deniyor. Elle hamile olmasaydı ön direktifte açıkça belirttikleriyle ilgili oldukça basit bir durum olurdu. Parmağıyla kağıda hafifçe vurdu. Bu belgenin kasetler kadar eski olmasının ya da Ellein o zamanlar bekar olmasımn bir önemi yok. Ölümcül bir hastalığa yakalandığında ya da kalıcı bitkisel hayata girdiğinde yaşamak istemediğini açıkça belirtmiş. Bakışla-nm önündeki belgelere indirdi ve manikürlü tırnaklarım kirli * 1973te Amerikada kürtajı yasallaştıran davanın taraflarım belirten ifade. (Çev.N.) sakalında gezdirdi. Bu ön direktiften haberin olmadığını söyledin. Bu sabaha kadar bilmiyordum. Ama Ellein bunu istediğini biliyordum. Hamile olduğunu öğrenmeden önce yaşam desteğini kapatmaya karar vermiştim... Sözlerime devam edemedim ve yüzümü ellerimin arasına gömdüm. Sorun yok. Jake omzumu sıkıp kendimi toparlamamı bekledi ve ardından devam edip edemeyeceğimizi sordu. Birçok eyalette bu durum problem yaratmazdı çünkü hamilelik kadının ön direktifini doğrudan hükümsüz kılar ama Maine o eyaletlerden biri değil. Ön direktifi varsa bu göz önünde bulundurulur.

18 Bir an için onu başka eyaletteki bir hastaneye götürebileceğimizi düşünerek bunların hangi eyaletler olduğunu soracaktım ama bu muhtemelen işe yaramazdı. Ellein durumu yeterince stabil değildi ve annem de benimle mücadele ederdi. Senin çocuğun mu? diye sordu Jake. Yani DNA testi yapılsa...? Tabii ki benim. Elle öyle bir şey... Demek istediğim bu değil. Genetik olarak onun senin olduğunu bilmem lazım. Sperm bağışçısı falan kullanmadınız değil mi? Bunu neden soruyorsun? Soruma cevap ver Matt. Bebek genetik olarak senin değil mi? Evet. Güzel bu soruyla da karşılaşabiliriz diye sordum. Bu arada mahkemeden Ellein ehliyetsiz olduğuna dair hüküm vermesini talep eden evrakları hazırlamam lazım. Mainede biz daha nazik olan aciz kelimesini kullanırız. Daha kibar bir ifade ama kendi adma hareket etmekten aciz olduğu anlamına geliyor. Bu yüzden doktorlardan durumunu açıklayan beyanname gerekiyor. Başımla onayladım ve Jake mahkemeden beni Ellein vasisi olarak göstermelerini isteyeceğini açıklayarak konuşmasma devam etti. Fakat bu onun adma tıbbi karar verebileceğim anlamına gelmiyordu. Ellein yan vasiyetini işaret etti. Yargıç bunu görünce Ellein kararını uygulayabilir. Peki sence annemin Ellein yaşam desteğini sonlandırma hakkı var mı? Jake durumu tartıyormuşçasma başmı sağa sola eğdi. Belgenin geçerliliğine itiraz etmek için hastane kayıtlarımız var. Ama evet yargıç Elle ile ilgili karan annenin vermesine izin verebilir. Derin nefes aldı. İşte bu yüzden bebeğin senin olduğundan emin olmak istedim. Gerekirse konuya bambaşka bir açıdan yaklaşabiliriz. Yargıç annenin lehine karar verirse mahkemenin doğmamış bebeğinin velayetini sana vermesini isteyeceğim. Tamam. Bu kulağa iyi geliyor. Neleri kapsıyor? diye sordum dik oturarak. Biraz karmaşık. Benim Pro-Life* davalan üzerinde çalıştığımı biliyorsun. Başımı salladım. Annem bunun Ellein ölüm hakkıyla ilgili olduğunu iddia edecektir. Yemin ederim bebeği doğurduktan sonra... Sözümü kesti. Çocuğunun yaşama şansı olmasını sağlamak için her türlü yasal stratejiyi kullanacağız söz veriyorum. Daha sonrasında Ellein ölmesine izin vermek ayn bir konu * ABDde kürtaj karşıtı kişilerin kendilerine verdikleri isim. (Çev. N.) ama şu an acil olan bebek doğana kadar onu yaşam destek ünitesine bağlı tutmak öyle değil mi? Cevabı zaten belli olsa da sorusuna Evet diyerek karşılık verdim. Sana açıklayayım. Mahkeme bebekler doğmadan önce onlann haklarını kabul etmiyor yani yakın zamana kadar öyleydi. Ve bebeğin velayetini ancak insan haklarına sahip olduğunu kabul ettiği birine veriyor. Doğmamış çocuğun söz hakkı yok. Yani böyle bir engelle karşı karşıyayız ama bir planım var. Yargıcı ikna edeceğim. Bizden yana karar verecek. Mahkeme karan bir emsal teşkil... Öksürdüm. Emsalleri unut gitsin. Bu Elle ve bebekle ilgili. Senin bebeğinle dedi adeta bebeğin babasının ben olup olmadığımı yeniden sorgularcasına. Evet dedim. Ve inan bana bebeği kurtanp yargıcın sana velayeti vermesini sağlayarak bir emsal oluşturmak hem benim hem de Pro-Life hareketi için önemli. Bu nedenle tahmin ettiğinden çok daha büyük bir dava. Senin tek endişen karın ve çocuğun ama tüm Pro-Life oluşumu sana yardım edecek. Bu davanın taraftan olan avukatlar bize ellerinden geldiğince yardım edeceklerdir. Müşahit taraf raporu yazabilirler. Araştırma yapabilirler. Her türlü şey. Ne yazabilirler? Ya da boş ver unut gitsin. Bu Pro-Life hareketinin neden umurunda olsun ki? Elle kürtaj olmayacak. Jakein üst dudağına dokunan parmağının arkasında kibirli bir gülümseme oluştu. Bu ifadeyi daha önce pek çok kez görmüştüm. Bana içtenmiş gibi davranıyordu ve onu üniversiteden beri tanıyor olmasam sahip olduğu hırsı bilmesem beni kandırabilirdi.

19 Hayır ama benzerliği görmüyor musun? Ellein yaşam desteğini sonlandırmak hamileliği de sonlandıracağm anlamına geliyor. Daha iyi anlatmaya çalışayım. Vatandaşlık hakkı herkese haklar tanıyor. Tüm haklan. Mahkeme doğmamış çocuğun velayetini sana verirse bu onu bir birey yapar -yasal olarak- hak sahibi bir birey. Bu haklar Roe ya karşı Wade olayına ve mahremiyete baskın çıkacak. Eğer Roe ya karşı Wade bir şekilde alaşağı edilirse eyaletler yeniden kürtaj hakkında karar verme yetisini kazanır. Tekrar ediyorum. Umurumda değil Bana ters ters bakıp konuşmasına devam etti. Tamam pekala ama mahkeme velayeti sana verirse daha çok olası sonucumuz olur. Yargıç bizim aleyhimizde karar verirse temyiz edebiliriz. Bu da zaman kazandırır. Temyiz de olumsuz sonuçlanırsa en tepeye kadar çıkanz. Temyiz başvuru müzekkeresi talep edebiliriz. Ne? Temyiz başvuru müzekkeresi temyiz başvurusu talebi. Yani yüksek mahkemeden asliye mahkemesinin karannı incelemesini isteyeceğiz. Mahkeme velayeti sana verirse Birleşik Devletler hükümeti esas itibarıyla cenini birey olarak kabul eder böylece tüm ceninlerin kişilik haklan olur. Ve cenine zarar verecek herhangi bir davranış cinayet olarak kabul edilir. Bu durumda da kürtaj her yerde yasaklanır. Bu çok geniş kapsamlı bir düşünce. Benim tek istediğim bu bebeğe bir şans tanımak. Scott Peterson davasını hatırlıyor musun? Tüm bunlann Elle ile ne alakası var? Dinle beni. Hatırlıyor musun? Arkama yaslanıp sinirle Jakee baktım. O hep böyleydi işte. Konuyu saptırırdı. Okulda olsaydık yurt odasından çıkar giderdim ama şu an böyle bir lüksüm yoktu. Peterson mı? Hamile karısını öldüren herif değil mi o? Tabii ki hatırlıyorum. Karısını ve doğmamış çocuğunu öldürmekten yargılandı. Daha sonra meclis Şiddet Suçlan Mağduru Olarak Doğmamış Bebekler yasasını yürürlüğe soktu. Bu çok büyük bir adımdı çünkü doğmamış çocuğu korudu. Kanun teklifini hazırlayan da Pro-Lifetı. Gayriresmi olarak buna Laci ve Connor Yasası deniyor. Ah Tann aşkına. Aynntılan geçip sadede gelir inisin? Geliyorum. Bu kanun doğmamış bebeği koruyor ve bize yasal bir dayanak sunuyor. Bir şeyler homurdandım ama Ellein durumu ile Scott Peterson davasmı denk tutmak beni sinirlendirmişti. Olay daha fazla büyümeden bu karmaşaya bir son vermek istiyordum. Eğer bebeğin velayetini alırsak Pro- Lifeın desteğini de... Eğer bunu kürtajla ilişkilendirmeye çalışırsan Ulusal Ka-dm Örgütüyle zıtlaşırsın ki muhtemelen onlar da en az kürtaj karşıtı olanlar kadar köklüdür. Olayı karmakarışık bir hale getireceksin. Annem de Ulusal Kadın Örgütünün üyesiydi. Genellikle olaylara mantıklı yaklaşıp kadınlar için fırsatları çoğaltmakla ilgilenirdi ama içlerinden bazıları o kadar hiddetliydi ki ellerinde olsa kürtaj karşıtlarını kızgın yağda yakardı. Jake UKÖden bahsetmem üzerine kendinden emin bir şekilde küçümsercesine baktı. Pro-Life insani bir örgüttür dedi. Ama şimdi bunu tartışmayalım. Dahası var. Velayeti kullanmak riskli çünkü daha önce sadece iki tane dava oldu. İlki Floridada oldu ve tam da hassas konulan içeriyordu zihinsel engelli bir kadın ve tecavüz. Eyalet doğmamış bebeğin velayetini almaya çalıştı. Uzun lafm kısası temyiz mahkemesi velayeti vermeyi reddetti. Bunun nedenlerinden birincisi eyaletin geçerli bir konumu olmaması Ellein bebeğinin senin olup olmadığını da bu yüzden sordum İkincisi de Florida mahkemelerinin cenine veli atamak gibi bir statüsü ya da yazılı kanununun olmaması. Kadın kürtaj mı oldu yani? diye sordum. Aslına bakarsan hayır. Dava bebeğin doğmasına yetecek süre kadar uzadı. Ben de aynı taktiği kullanmak isterim. Ben ilkeleri olan bir adamım pazar günleri kiliseye giderim inançlarıma hep öncelik veririm fakat aynı zamanda da gerçekçiyim Matt. Eyalet mücadeleyi kazanmadı ama savaşı kazandı. Bebek hayatta kaldı... Parmağını kaldırdı. Bir bebek ve ben senin bebeğini kurtaracağım. Ama burada asıl mesele sana verilen velayetin her yıl milyonlarca çocuğu kurtarabilecek olması. Bu olay Ellein başına geldiği için çok üzgünüm ama

20 Yumruklarımı sıktım. Ellei kurban gibi göstereyim deme sakın Bir süre sessiz kalınca kendini savunmak için söyleyecek bir şey bulamadığını düşündüm. Belki de denerse onu kovacağımı biliyordu. Anlaşıldı dedi. Ardından Pennsylvania davasını anlatmaya başladı. Yargıç velayetin verilmesi karan aldı ama bunun temyize direnebileceğini sanmıyorum. Ayağa kalkıp küçük konferans odasında volta atmaya başladım. Yani bu stratejinin velayet talep etmenin yüzde elli şansı var? En iyi ihtimalle. Jake onaylarcasına gözlerini kırptı. Ama daha iyisini yapabiliriz çünkü dediğin gibi mesele kürtaj değil. Sen ailenden kalanı çocuğunu korumaya çalışıyorsun. Baba olarak hakların var. En azından çocuk doğduktan sonra olacak. Çok zorlu bir durum. Avuçlarımı masaya bastırarak öne eğildim. Ama bebek doğmadan ve sen dünyayı değiştirip bana velayet kazandırmadan bu haklarım devreye girmiyor değil mi? Aynen öyle. Ellein oğlumuzun ölü doğduğu gün yazdığı hasta kabul kaydındaki titrek elyazısma baktım. Peki ön direktifi olmadığını söylediği gerçeği ne olacak? İlk olarak bunu kesinlikle kullanacağım. Ama şunu da anlaman gerekiyor Ellein kardeşi büyük olasılıkla şahitlik yapacak ve yargıç onun söylediklerinden etkilenebilir. Christopher mı? Christopherm bu konuda ne söyleyeceğini nereden biliyorsun ki? Akşam haberlerindeydi. Ne Kan beynime sıçramıştı. Otur. Chrisin basının karşısına çıkma cesareti göstermesinden dolayı afallamış bir halde Jakein dediğini yaptım. Onu ilk önce yerel haber kanalı yakalamış ama akşam tüm kanallarda yayınlandı. Kısaca ablasının yaralarının ölümcül olduğunu ama senin onu kurtarmaya dair yanlış arzun sebebiyle onu yaşam desteğine bağlı tuttuğunu anlattı. Ellein yan vasiyetinde açıkça belirttiği şekilde ölmek istediğini ekledi ve Elle hayatında gördüğü en cesur kişi olmasına rağmen onun bu şekilde hayatta tutulmaktan korktuğunu söyledi. Kahretsin. Jake yüzünü buruşturdu. Kendine bir iyilik yap ve diline hakim ol en azından kameraların önünde. Medya bununla yakından ilgilenecektir. Kendini nasıl gösterdiğin çok önemli. Sence Aman Tanrım bu benim başıma nasıl geldi tavrı beni şirin mi gösterecek? Jake başmı iki yana salladı. Bu koşullar altında Ellein yaşam desteğinde tutulabileceğini söylüyorsun ve sana inanıyorum. Her şeyi kullanacağız buna kadm hamileyse yaşam desteğinin kesilmesine izin vermeyen eyaletler de dahil. Ama benim seni korumaya çalıştığımı anlamam istiyorum. Bazı insanlar Ellein isteğine karşı geldiğin için seni suçlayacak. Onun aylarca acı çekmesini istiyormuşsun gibi görünecek. Ve gerçek şu ki Ellein ön direktifinde belirttiği isteklerine karşı geliyorsun. Sözlerinin anlamı adeta alev yutmuşçasına boğazımı yakıyordu. Hem yas tutan koca hem de melek gibi görünmen gerek. Bana bir dosya uzattı. Ücret sözleşmem. Bu vekalet ücreti. Rakamdaki sıfırların çokluğuna şaşkınlıkla bakıp ıslık çaldım. Sekiz yıllık üniversite kredim vardı ve onları ödemek şöyle dursun o miktarı biriktirebilecek kadar uzun süredir serbest hekimlik yapmıyordum. Yargıç bize ufak bir şans verip doğrudan Ellein ön direktifine göre bir karar vermezse bunu yapabilirim Matt. Emin ol senin için en iyisi benim. Bu kadar param yok. Olsa bile çek defterim yanımda değil zaten. Vekalet ücretini sorun etme dedi. Onu almayacağım. Biz arkadaşız. Bu davayı istiyorum çünkü inanıyorum. Davanın ne kadar süreceğine göre saatlik ücrette de indirim yapabiliriz. Sen yalnızca şurayı imzala. Birkaç sayfa karıştırıp imzalamam gereken yeri gösterdi. Derin bir nefes alıp kalemi elime aldım. Bunu yapmadan önce anlamam istediğim bir şey var. Senin siyasi gündeminle ilgilenmiyorum Jake. Ellein bir timsal olmasını falan istemiyorum. İşimiz bitmeden fikrini değiştireceksin.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok benim kahraman dedem Kelimeleri zıt

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü

Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü On5yirmi5.com Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü İki kol ve iki bacak nakli yaptığı Sevket Çavdır hayatını kaybedince suçlanan Doç. Dr. Nasır, o günü anlattı. Yayın Tarihi : 29 Mart 2012 Perşembe (oluşturma

Detaylı

GÜZELLER GÜZELİ BAYAN COONEY

GÜZELLER GÜZELİ BAYAN COONEY GÜZELLER GÜZELİ BAYAN COONEY Dan Gutman Resimleyen Jim Paillot Emma ya Öğle Yemeği Balık Pizza Browni Süt 6 7 8 İçindekiler 1. Ben Bir Dahiydim!... 11 2. Bayan Cooney Şahane Biri... 18 3. Büyük Kararım...

Detaylı

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz.

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz. Rüyalar genellikle en saçma göründüklerinde en derindedir. Sigmund Freud Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz. Anksiyete: kendinize kötü bir şey olacağını ve

Detaylı

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. Çeviri Deniz Hüsrev Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. 5 6 BİRİNCİ BÖLÜM Hayatınızı elinizden alınıp klozete atılmış, ardından da üzerine

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

C A NAVA R I N Ç AGR ISI C A NAVA R I N Ç AGR ISI Canavar, canavarların hep yaptığı gibi, gece yarısından hemen sonra çıktı ortaya. Geldiğinde Conor uyanıktı. Kısa süre önce bir kâbus görmüştü. Herhangi bir kâbus değil- di bu;

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ 1- Beni çok iyi tanımlıyor 2- Beni iyi tanımlıyor 3- Beni az çok iyi tanımlıyor 4- Beni pek tanımlamıyor 5- Beni zaman zaman hiç tanımlamıyor 6- Beni hiç tanımlamıyor

Detaylı

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Yazan: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen Ne varmış, ne çokmuş, gece karanlık, güneş yokmuş. Her kasabada kabadayı insanlar varmış.

Detaylı

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) İmtiyaz Sahibi Adına Ramazan BALCI Okul Müdürü Fatma BAŞA ( Özel Eğitim Öğretmeni ) Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI ( Görsel Sanatlar Öğretmeni

Detaylı

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın? 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismin yerini tutan bir sözcük kullanılmıştır? A) Onu bir yerde görmüş gibiyim. B) Bahçede, arkadaşımla birlikte oyun oynadık. C) Güneş gören bitkiler, çabuk büyüyor.

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki

Detaylı

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer Edwina Howard Çeviri Elif Dinçer 4 Bölüm Bir Herkes aynı şeyi söyler: Jeremy türünün tek örneğidir. Herkes böyle söyler işte. Şey, öğretmenimiz Bay Buttsworth dışında herkes. Ona göre Jeremy başına bela

Detaylı

Anna Branford. Violet Mackerel in Küçük Sürprizler Teorisi

Anna Branford. Violet Mackerel in Küçük Sürprizler Teorisi Anna Branford Violet Mackerel in Küçük Sürprizler Teorisi Violet Mackerel in Küçük Sürprizler Teorisi Violet Mackerel s Remarkable Recovery 2011, Anna Branford Curtis Brown Group Limited ve Akçalı Telif

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

9. Sigarayı bırakma zamanı

9. Sigarayı bırakma zamanı 9. Sigarayı bırakma zamanı 1 9. Sigarayı bırakma zamanı Dünyada 8 saniyede 1 can alan, yılda 4 milyon kişinin ölümüne neden olan, dünyada her 10 erişkinden birinin ölüm nedeni sayılan sigarayı bırakmak

Detaylı

YALNIZ BİR İNSAN. Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem

YALNIZ BİR İNSAN. Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem YALNIZ BİR İNSAN Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem öyle sonunda hep iyilerin kazandığı, kötülerin cezalandırıldığı veya bir suçluyu bulmak için

Detaylı

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. ÇAYLAK Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. Alt katta genel tıbbi muayene ve müdahaleleri yapılıyordu. Bekleme salonu ve küçük bir de laboratuar vardı. Orta katta diş kliniği ve ikinci bir muayene

Detaylı

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını

Detaylı

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN TEŞEKKÜR Kısa Film Senaryosu Yazan Bülent GÖZYUMAN Sahne:1 Akşam üstü/dış Issız bir sokak (4 sokak çocuğu olan Ali, Bülent, Ömer ve Muhammed kaldıkları boş inşaata doğru şakalaşarak gitmektedirler.. Aniden

Detaylı

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN 21400752 MAKİNENİN ARKASI Fotoğraf uzun süre düşünülerek başlanılan bir uğraş değil. Aslında nasıl başladığımı pek hatırlamıyorum, sanırım belli bir noktadan sonra etrafa

Detaylı

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? 3 YAŞ AYIN TEMASI Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar? İskelet sistemi nedir? Ne işe yarar? Aile ve aileyi

Detaylı

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, DEŞŞET ORMANI, YARATIKKÖY Anneciğim ve Babacığım, Mektubunuzda sevgili bebeğinizin nasıl olduğunu sormuşsunuz, hımm? Ben gayet iyiyim, sormadığınız için

Detaylı

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi. Marifetli Çocuk Üç kadın ellerinde sepetleriyle pazardan dönüyorlardı. Dinlenmek için yolun kenarındaki kanepeye oturdular. Çocukları hakkında sohbet etmeye başladılar. Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli

Detaylı

1. Bölüm. Uçağın kalkmasına bir saat vardı. Birkaç dakika içinde kapıya çağırılacaklardı. Eğer yapacaksa, şimdi yapması gerekiyordu.

1. Bölüm. Uçağın kalkmasına bir saat vardı. Birkaç dakika içinde kapıya çağırılacaklardı. Eğer yapacaksa, şimdi yapması gerekiyordu. 1. Bölüm Uçağın kalkmasına bir saat vardı. Birkaç dakika içinde kapıya çağırılacaklardı. Eğer yapacaksa, şimdi yapması gerekiyordu. Tim ayağa kalktı. İpi çekti. Grk ayağa kalktı, JFK Uluslararası Havaalanı

Detaylı

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: - Deli, deli, diye seslenmiş. Siz içeride kaç kişisiniz? Deli şöyle bir durup düşünmüş: 1 / 10 - Bizim

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu.

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu. İÇİNDEKİLER Yine Yeni Komşular 7 Korsanlar Ninjalara Karşı 11 Akari 21 Tükürme Yarışı 31 Mahallede Huzursuzluk 39 Korsanların Yasaları 49 Yemek Çubukları ve Terli Ayaklar 56 Korsan Atlet 68 Titanların

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI TUVALET İLETİŞİMİ N 1K (UYGULAMALI TUVALET İLETİŞİMİ)... 29

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI TUVALET İLETİŞİMİ N 1K (UYGULAMALI TUVALET İLETİŞİMİ)... 29 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI... 11 Freud Gerçeği...13 Brazelton ve Erken Tuvalet Eğitimi...15 Boşaltım Sistemi Fizyolojisi...18 Tuvalet Eğitimine Alternatif...20 TUVALET İLETİŞİMİ...

Detaylı

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak. Bu ayki rehberlik bülteni konumuz Kardeş Kıskançlığı hakkındadır. Sizlere çocuğunuza bu süreçte nasıl yardımcı olabileceğiniz ile ilgili önerilerimiz olacaktır. KARDEŞ KISKANÇLIĞI Neler olduğunu hiç anlamıyorum!

Detaylı

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM ÜNİTE 1 VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ - 1 Ad :... Soyad :... Vücudumuzu ayakta tutan, hareket etmemizi sağlayan ve bazı önemli organları koruyan sert yapıya iskelet denir. İskelet

Detaylı

Mutlu Haftalar! Mutlu Ramazanlar! ilkokul1.com

Mutlu Haftalar! Mutlu Ramazanlar! ilkokul1.com Mutlu Haftalar! Mutlu Ramazanlar! ilkokul1.com Emrah & Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Adı-Soyadı:... yalancı

Detaylı

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin kökünden kahverengi, pırıl pırıl bir şerit uzanıyordu.

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN n ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1 n Problem Avcıları Biz problem avcılarıyız. Benim

Detaylı

İşte sağ kolu, sol kola diken cerrah Dr. Bülent Özçelik

İşte sağ kolu, sol kola diken cerrah Dr. Bülent Özçelik Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi... Tam da doğru yere kurulmuş... Her taraf fabrika, her taraf atölye, her taraf işyeri... El cerrahisinde müthiş gelişmiş bir hastane... Çünkü iş kazalarının çok olduğu bir

Detaylı

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an Ece Şenses 21001982 ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an oldu mu hiç? Louvre müzesi benim için tam olarak böyle oldu. Sadece benim

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10 Bir Gencin Eroin Kullandığı Nasıl Anlaşılır? Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Anatolia Klinikleri nde Şef Yardımcısı Doç. Dr. Özkan Pektaş a bu soruyu sorduğumda söze şöyle başladı: Daha kırık kırık, çatallı,

Detaylı

Şimdi Okullu Olduk İlkokul 1. Sınıf

Şimdi Okullu Olduk İlkokul 1. Sınıf Yrd. Doç. Dr. Özgül Polat Şimdi Okullu Olduk İlkokul 1. Sınıf 11 Adım ve Soyadım Eşleştirme yapalım. A Cümlelerin ilk harflerinin her zaman büyük olması gerektiğini biliyor muydunuz? e T t E l e E L L

Detaylı

ÖLÜM VE ÖLÜMCÜL HASTANIN BAKIMI

ÖLÜM VE ÖLÜMCÜL HASTANIN BAKIMI ÖLÜM VE ÖLÜMCÜL HASTANIN BAKIMI İçerik ÖLÜMDEN SONRA CESEDİN BAKIMI ÖLÜMÜ YAKLAŞAN HASTANIN DUYGULARI ÖLÜMCÜL HASTAYA YAKLAŞIM YAKLAŞAN ÖLÜM BELİRTİLERİ ÖLÜMCÜL VE AĞIR HASTANIN FİZİKSEL GEREKSİNİMLERİNİN

Detaylı

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü Henry Winker İllüstrasyonlar: Scott Garrett Çeviri: Bengü Ayfer 4 GİRİŞ Bu sendeki kitaplar Dyslexie adındaki yazı fontu kullanılarak tasarlandı. Kendi de bir disleksik

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

Hem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi

Hem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi Kanserli Hastalar Tarafından Sık Sorulan Sorular Hem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi Hastaların Soruları Tıbbi tedavi Otonomi

Detaylı

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ www.armtr.org Yazan: Billur Demiroğulları Çizen: Yasemin Erdem Kontrol: Özlem Küçükfırat Bilgi (Çocuk Gelişim Uzmanı) Bu hikaye kitabının her türlü yayın hakkı Anorektal

Detaylı

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi daha çok sevdiğimiz bir dağ köyünde doğup büyüdüm. Uzak

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

tellidetay.wordpres.com

tellidetay.wordpres.com Peşin Alınmış Ücret Gecenin oldukça ilerlemiş bir vaktinde özel bir kliniğin önünde duran taksiden üç kişi indi. Şoför yarı baygın yaşlıca bir adamın bir koluna aynı yaşlarda görünen hanımı ise diğer koluna

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Prof.Dr. Jeffrey H. Lang ın İlk Namazı

Prof.Dr. Jeffrey H. Lang ın İlk Namazı Prof.Dr. Jeffrey H. Lang ın İlk Namazı ABD nin Kansas Üniversitesinden matematikçi Prof.Dr. Jeffrey H. Lang, İslam a giriş hikâyesini yazmış olduğu Melekler Soruncaya Kadar [Even Angels Ask: A Journey

Detaylı

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye

Detaylı

Yeşilcan la. Temiz Hava. İlkokul

Yeşilcan la. Temiz Hava. İlkokul Yeşilcan la Temiz Hava İlkokul SUNUM İÇERİĞİ Bağımlılık Nedir? Tütün Ürünleri Nelerdir? Sigaranın Arttırdığı Riskler Kendimi Nasıl Korurum? Sigara İçmemenin Faydaları 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

Detaylı

14)Aşağıdakilerden hangisi ilkyardımın temel uygulamaları arasında yer almaz? A) Koruma. B) Bildirme. C) Kurtarma. D) İyileştirme.

14)Aşağıdakilerden hangisi ilkyardımın temel uygulamaları arasında yer almaz? A) Koruma. B) Bildirme. C) Kurtarma. D) İyileştirme. ÇALIŞMA SORULARI 1) Aşağıdakilerden hangisi ilkyardımın tanımıdır? A) Acil tedavi ünitelerinde yapılan ilk tedavidir. B) Hayatın kurtarılması ya da durumun kötüye gitmesi amacıyla, olay yerinde tıbbı araç

Detaylı

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba.

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. 1. Bölüm Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. Bütün bu insanın kafasını şişiren karmaşa, çok ama çok masum bir günde başladı. O gün çok şirin, çok masumdu. O gün öyle muhteşem, öyle harika ve öyle

Detaylı

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. TÜRKÇE 12-13: OKUMA - ANLAMA - YAZMA OKUMA - ANLAMA 1: Rezervasyon Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. Duşlu olması şart. Otel görevlisi: Tek kişilik odamız kalmadı

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) ÖZEL GÜNLER Aşağıdaki önemli günlerden

Detaylı

Kahraman Kit ve Akıllı Can. Technical Assistance for Promoting Registered Employment. Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi

Kahraman Kit ve Akıllı Can. Technical Assistance for Promoting Registered Employment. Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi Technical Assistance for Promoting Registered Employment Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. This project

Detaylı

ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI. Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisti Kimdir?

ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI. Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisti Kimdir? ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisti Kimdir? Ebeveynler için Notlar Bu kitapçık, yaklaşık 4 ila 12 yaş aralığındaki, psikoterapi düşünülmüş çocuklar

Detaylı

ilkokul Yeşilcan la Temiz Hava

ilkokul Yeşilcan la Temiz Hava ilkokul Yeşilcan la Temiz Hava SUNUM İÇERİĞİ Bağımlılık Nedir? Tütün Ürünleri Nelerdir? Sigaranın Arttırdığı Riskler Kendimi Nasıl Korurum? Sigara İçmemenin Faydaları 2 3 4 5 Bağımlılık Nedir? Bağımlılık

Detaylı

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama rağmen sık sık geç kalırım... okul BIZIM (Meşelik) yol.. BIZIM ev Üç Kuruş Sokağı Kale Yolu Dükkan iki dak Meşelik ika Percy Sokağı Okula iki dakika

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK? DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER SERBEST ZAMAN YAPTIK? Çocuklara sporun önemi anlatıldı ve her sabah spor yaptırıldı. Çocuklar ilgi köşelerinde öğretmen rehberliğinde serbest oyun

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba;

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba; Mercanlar Sınıfından Merhaba; 20 Mart Vızıltı Bu hafta konumuz ormanlar idi. Orman nedir? Ormanların önemi ve faydaları nelerdir? Ormanları koruma konusunda üzerimize düşen görevler nelerdir? gibi sorular

Detaylı

TEHLİKELİ YOLCULUKLAR

TEHLİKELİ YOLCULUKLAR TEHLİKELİ YOLCULUKLAR Maun masanın sahibi, ciddi bakışlarını üstümden çekmiyordu. O izin verse ben de gözümden birkaç damla yaş çıkmasına izin verecektim. Doktorumun karşısında oturmuş, son sözlerini kavramaya

Detaylı

5 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, fiziksel özelliklerim nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar?

5 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, fiziksel özelliklerim nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar? 5 YAŞ AYIN TEMASI Cinsiyetim, adım, fiziksel özelliklerim nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar? İskelet sistemi nedir? Ne işe yarar? Aile nedir? Aileyi oluşturan bireylerin

Detaylı

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir

Detaylı

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. FARE NİN DERS VEREN ÖYKÜSÜ

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. FARE NİN DERS VEREN ÖYKÜSÜ BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. FRE NİN DERS VEREN ÖYKÜSÜ 8 Evin minik faresi, duvardaki çatlaktan bakarken çiftçi ve eşinin mutfakta bir paketi açtıklarını

Detaylı

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir? ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.

Detaylı

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Magozwe Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Kalabalık bir şehir olan Nairobi de, sıcak bir yuvası olmayan bir grup evsiz çocuk yaşıyormuş. Her gün onlar için yeni ve bilinmeyen bir

Detaylı

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum!

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum! Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum! Televizyon programına konuk olarak çağırılmıştım. Bir gün içerisinde

Detaylı

TABURCUYUZ, YA SONRASI?

TABURCUYUZ, YA SONRASI? TABURCUYUZ, YA SONRASI? Uzm. Hemş. Emel DİLEK Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları ABD Annem, 67 yaşında, Emekli öğretmen, HT hastası, 2002 yılında geçirmiş olduğu beyin ameliyatı sonrası

Detaylı

Cevdet KARAL BELKİ BEN ÇAĞIRDIM

Cevdet KARAL BELKİ BEN ÇAĞIRDIM BELKİ BEN ÇAĞIRDIM Onların kabuğu var bendeki öyle değil bendeki zar Toprağı kurumuş saksılar, tozlu storlar, kitap ayraçları Eski ajandalardaki notlar, yün kazaklar, mantolar Post-itler, el yazıları,

Detaylı

Evlat Edinilen Çocuğa Multidisipliner Yaklaşım: Vaka Örnekleri Üzerinden Evlat Edinme. Psikolog Reyhan Bahçivan-Saydam

Evlat Edinilen Çocuğa Multidisipliner Yaklaşım: Vaka Örnekleri Üzerinden Evlat Edinme. Psikolog Reyhan Bahçivan-Saydam Evlat Edinilen Çocuğa Multidisipliner Yaklaşım: Vaka Örnekleri Üzerinden Evlat Edinme Psikolog Reyhan Bahçivan-Saydam Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu na göre 2008 yılı sonu itibariyle evlatt edindirilen

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ ΚΑΙ ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΣΧΟΛΗ ΟΙΚΟΝΟΜΙΚΩΝ

ΕΘΝΙΚΟ ΚΑΙ ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΣΧΟΛΗ ΟΙΚΟΝΟΜΙΚΩΝ ΕΘΝΙΚΟ ΚΑΙ ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΣΧΟΛΗ ΟΙΚΟΝΟΜΙΚΩΝ και ΠΟΛΙΤΙΚΩΝ ΕΠΙΣΤΗΜΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ και ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθημα: ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ - Μορφολογία - Σύνταξη Διδάσκουσα: Σοφία ΠΡΟΚΟΥ

Detaylı

SİGARADAN. Ortaokul UZAK DUR

SİGARADAN. Ortaokul UZAK DUR SİGARADAN UZAK DUR Ortaokul SUNUM İÇERİĞİ Bağımlılık nedir? Tütün ürünleri nelerdir? Sigaranın içinde neler var? Sigara içen kişiye neler olur? Sigara içmenin tetiklediği hastalıklar nelerdir? Sigaradan

Detaylı

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ BU AY HANGİ KAVRAMLARI ÖĞRENECEĞİZ? Hızlı-Yavaş Ön-Arka Sağ- Sol BEYİN FIRTINASI YAPALIM Büyüdüğünde hangi mesleği seçeceksin ve nasıl bir yerde yaşayacaksın? Bir gemi olsaydın nerelere giderdin? Neler

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

İŞYERİ EGZERSİZLERİ. Hazırlayan: Uzman Fizyoterapist Meral HAZIR

İŞYERİ EGZERSİZLERİ. Hazırlayan: Uzman Fizyoterapist Meral HAZIR İŞYERİ EGZERSİZLERİ Hazırlayan: Uzman Fizyoterapist Meral HAZIR EGZERSİZLERİ Günümüzde, özellikle endüstriyel toplumlarda aktif olmayan yaşam şekli, ergonomik olmayan çalışma koşulları ve İŞYERİEGZERSİZLERİ

Detaylı