2014 te büyüme için ihracat artışı kritik öneme sahip. Rusya, Türk yatırımcıları heyecanlandırıyor. Tarihi başkent Bursa da geçmişe yolculuk zamanı

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "2014 te büyüme için ihracat artışı kritik öneme sahip. Rusya, Türk yatırımcıları heyecanlandırıyor. Tarihi başkent Bursa da geçmişe yolculuk zamanı"

Transkript

1 MESS TÜRKİYE METAL SANAYİCİLERİ SENDİKASI YAYINIDIR YIL: 51 SAYI: 885 MAYIS-HAZİRAN te büyüme için ihracat artışı kritik öneme sahip Rusya, Türk yatırımcıları heyecanlandırıyor Tarihi başkent Bursa da geçmişe yolculuk zamanı

2 BAŞKAN DAN Bilginin en önemli zenginlik olduğuna inanıyoruz Geçmişi değerlendirerek, geleceği şekillendirmek hedefiyle, ülkemizin, üyelerimizin ve çalışanların ortak yararları doğrultusunda, bilgi odaklı hizmet üretmeye devam ediyoruz. MESS olarak; bilginin ülkemiz ve üyelerimiz için en önemli güç ve zenginlik kaynağı olduğuna inanıyoruz. Bu inançla hazırladığımız yayınlarımızdan biri olan MESS İşveren gazetesini, 1964 yılından bu yana sizlerle paylaşıyoruz. Gördüğünüz üzere, sendikamız ile sizler arasındaki iletişimde önemli bir yere sahip olan MESS İşveren gazetesini, bu sayımızdan itibaren artık dergi şeklinde sizlere sunuyoruz. Hem sizlerin katkılarıyla hem de profesyonel destek alarak hazırladığımız dergimizi bundan sonra aynı yenilikçi çizgide sizlerle buluşturacağız. Dünya gazetesi bünyesinde faaliyet gösteren Ajans D nin art direktörleri tarafından güncel ve çağdaş bir tarzda tasarlanan dergimizin ilk sayısında, işveren gazetemizden farklı olarak kapak konusu, üye tanıtımı, sektör analizi, alternatif pazarlar, gezi, sağlık gibi konulara yer verdik. Bu konuları uzmanlarından görüş alarak daha ayrıntılı yazdık, daha kaliteli fotoğraflar kullanarak, çok daha renkli bir hale getirmeye çalıştık. Daha önceki sayılarımızda yer verdiğimiz; sendikamızın yürüttüğü projelere, komisyon toplantılarına, işbirliklere, eğitime, meslek standartları çalışmalarına, araştırmalara, gündemdeki hukuki konulara bu sayımızda da yer verirken, üyelerimizin yaptığı yatırımları, aldığı ödülleri, yeni ürünlerini Üyelerden başlığıyla sizlerle paylaştık. Bu sayımızda ilk kez yer alan Kapak Konusu nda Türkiye ekonomisini masaya yatırdık. Ülkemizin tanınmış ekonomistlerinden Osman Saffet Arolat, Prof. Dr. Kerem Alkin, Dr. Güven Sak ın da aralarında olduğu uzmanların görüşleriyle ayrıntılı şekilde işlediğimiz bu konuda, Bu yıl Türkiye ekonomisi nasıl bir seyir izleyecek? sorusuna cevap bulmaya çalıştık. Üyelerimizden Borusan Holding i tanıttığımız yazı dışında, sizlerin en çok ilgi duyduğu alternatif pazarlardan Rusya ya bir pencere açtık. Sektör analizi bölümünde ise otomotiv sektörünü ayrıntılı şekilde analiz ettik. Ülkemizin en nadide şehirlerinden Bursa yı anlattığımız gezi bölümünü de mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Dünyaca ünlü ekonomist Nouriel Roubini nin Dünyada Gündem ile gazeteci yazar Rüştü Bozkurt un Ekonomide Gündem başlıklı köşe yazılarını dergimizin her sayısında bulacaksınız. Artık dergimizde bir de İngilizce haberler bölümü var MESS olarak daha çağdaş, daha rekabet edilebilir, daha eğitimli bir Türkiye için sanayinin, endüstri ilişkilerinin ve çalışma hayatının gelişimine katkıda bulunmaya, önemli konulara mercek tutmaya devam edeceğiz. Saygılarımla Tuğrul Kudatgobilik MESS Yönetim Kurulu Başkanı 1

3 İÇİNDEKİLER 4 Mess ten Haberler 12 Üyelerden 16 Kapak 2014 Teki Büyüme İçin İhracat Artışı Kritik Öneme Sahip Dünya Turu Arjantin - Abd - Rusya -Çin - Japonya - Ukrayna dan haberler 26 Nourıel Roubını Gelişen Dünya Dibi Gördü, Artık Sadece Daha İyiye Gidebilir 28 Üye profili Boru Sektörünün Lideri, Büyümeye Devam Edecek 32 Dr. Rüştü Bozkurt Aktif Biçimde Farketmemiz Gereken Nedir? 34 Alternatif Pazarlar Rusya Türk Yatırımcıları Heyecanlandırıyor kanundaki değişiklikler Çalışma mevzuatında son gelişmeler 42 Sektör Analizi Otomotiv, AB deki daralmayı AR-GE ile aştı İç pazarda dümeni ihracata kırdı 48 Avrupa Penceresinden Dünya Ticaret Örgütü Bali Bakanlar Konferansı ve sonrası için beklentiler 50 Gezgin Tarihi başkent Bursa da geçmişe yolculuk zamanı 54 Sağlık Yoğun çalışma hayatı bel ve boynu vuruyor Teknoloji-Kültür-sanat 58 İngilizce 2

4 MESS TÜRKİYE METAL SANAYİCİLERİ SENDİKASI YAYINIDIR YIL: 51 SAYI: 885 MAYIS-HAZİRAN 2014 KÜNYE MESS Adına Sahibi Tuğrul Kudatgobilik Yönetim Kurulu Başkanı Yazı İşleri Müdürü Av. Hakan Yıldırımoğlu Genel Sekreter 2014 te büyüme için ihracat artışı kritik öneme sahip Rusya, Türk yatırımcıları heyecanlandırıyor Tarihi başkent Bursa da geçmişe yolculuk zamanı Yayın Kurulu Dr. Aykut Engin Av. Erten Cılga Av. Mesut Ulusoy Av. İlhan Doğan Av. Ender Kızılray Dr. Tuba Yaman Aydın Altan Çetinkal Fatih Tokatlı Çisem Kılıç Yazışma Adresi MESS Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası Merkez Mahallesi Geçit Sokak No: Şişli-İstanbul Tel: (pbx) Faks: e-posta mess@mess.org.tr MESS İşveren Dergisi İnternet Adresi Yayın Türü Yerel süreli yayın. MESS in iki aylık yayın organıdır. Baskı Tarihi Mayıs 2014 Yazı ve resimler kaynak gösterilmek suretiyle kullanılabilir. MESS İşveren dergisinin basımında geri dönüşümlü kağıt kullanılmaktadır. ISSN YAYINA HAZIRLIK Genel Yönetmen Gürhan Demirbaş Genel Yönetmen Yardımcısı Eser Soygüder Yıldız Editör Seher Karataş Grafik Tasarım Eylem Aksünger Fotoğraflar Gülhan Kırdı, Pınar Yanıkgil İletişim / Yazı İşleri Pazarlama ajansd@dunya.com Baskı Dünya Yayıncılık A.Ş. Globus Dünya Basınevi 100. Yıl Mahallesi Bağcılar / İSTANBUL Tel

5 MESS ten haberler MAS ECVET Projesi Kapanış Konferansı amacına ulaştı Ankara da Büyük Anadolu Otel de 24 Şubat tarihinde gerçekleştirilen MAS ECVET Projesi Kapanış Konferansı nın açılış konuşmasını yapan MESS Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Cenk Yöney, son yıllarda otomotiv sektöründe yaşanan gelişmelere ve ihtiyaçlara vurgu yaptı. Türkiye Ulusal Ajansı tarafından koordine edilen LDV Yenilik Transferi Programı kapsamında, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası nın (MESS) yürütücülüğünde, MESS Eğitim Vakfı nın (MEV) liderliğinde ve Dekra Akademie (Almanya), ARIS Formazione (İtalya), Türk Metal Sendikası ve Şişli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi nin ortaklığıyla yürütülen MAS ECVET Projesi nin Kapanış Konferansı 24 Şubat 2014 tarihinde Ankara da gerçekleştirildi. Proje Kapanış Konferansı na MESS, Türk Metal ve MEV yöneticileri, AB Türkiye Delegasyonu temsilcileri, Türkiye Ulusal Ajansı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ECVET İN OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE UYGULANMASI MAS ECVET Projesi genel olarak ECVET in otomotiv sektöründe uygulanmasını kolaylaştırarak bu sektörde değişen yeterlilik ihtiyaçlarının karşılanmasına, böylece sektörün Avrupa daki rekabet gücüne ve işgücünün istihdam edilebilirliğinin artırılmasına katkıda bulunmayı, spesifik olarak ise farklı ülkelerdeki bireylerin örgün, yaygın ve informal olmak üzere farklı öğrenme yollarıyla edindikleri yeterliliklerin ve kredilerin şeffaflığını, transfer edilebilirliğini, doğrulanmasını ve tanınmasını destekleyerek ECVET uygulamasını geliştirmeyi hedefliyor. Bu 4

6 MESS ten haberler MESS Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Cenk Yöney Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile İŞKUR ve Mesleki Yeterlilik Kurumu temsilcileri, Avrupa Komisyonu ECVET Ekibi uzmanları, proje ortaklarının temsilcileri ve uzmanları, mesleki ve teknik eğitim kurumu yönetici ve öğretmenleri, üniversite öğretim görevlileri, işçi ve işveren temsilcileri, mesleki eğitim alanında faaliyet gösteren vakıfların temsilcileri ve Türk otomotiv sektörünün önde gelen işletmelerinin temsilcileri katıldı. Büyük Anadolu Otel de gerçekleştirilen ve 200 den fazla dinleyicinin katıldığı Konferans ın ilk açılış konuşmasını MESS Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Cenk Yöney yaptı. Yöney konuşmasında, otomotiv sektöründe giderek sertleşen küresel rekabet koşulları ile insan sermayesi bağlamında son yıllarda sektörde yaşanan gelişmelere ve ihtiyaçlara vurgu yaparak MESS in meslek standartları ve yeterlilikler alanında yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi verdi. Ardından Türk Metal Sendikası Genel Başkanı ve Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak bir konuşma yaparak, sektörde mesleki yeterliliklerin ve belgelendirmenin önemine değindi. AB Türkiye Delegasyonu adına bir konuşma yapan Mali İşbirliği, Altyapı, Sosyal ve Bölgesel Projeler Bölüm Sorumlusu Javier Menendez Bonilla ise son dönemde AB ülkelerinde mesleki ve teknik eğitim alanında gerçekleşen gelişmeler ve yönelimler hakkında bilgi vererek AB nin Türkiye ye mesleki eğitim ve insan kaynaklarının geliştirilmesi konusundaki desteğinin artarak devam edeceğini vurguladı. Açılış konuşmalarının ardından MEV Genel Müdürü Dr. Necdet Kenar katılımcılara MAS ECVET projesini tanıtarak, katılımcılara projede gerçekleştirilen faaliyetler hakkında bilgi verdi, projenin uygulandığı iki yıllık sürede proje ortaklarıyla birlikte gerçekleştirilen çalışmaları ve proje amaçları doğrultusunda elde edilen çıktıları aktardı. İki panel oturumunun yapıldığı Konferansın Türkiye de Kredi Transfer Sisteminin Ulusal Politika Boyutunun Değerlendirmesi adlı ilk paneli, MESS Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Aykut Engin in moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Panele Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Doç. Dr. Ömer Açıkgöz, AB Türkiye Delegasyonu Eğitim Sektör Yöneticisi Prof. Dr. Mustafa Balcı, MYK Sınav ve Belgelendirme Daire Başkanı Mehmet Ordukaya konuşmacı olarak katıldı. Türk Metal Sendikası Eğitim ve Projeler Koordinatörü Miray Vurmay Güzel in moderatörlüğünü yaptığı ikinci panelde ise konuşmacılar, MAS ECVET Projesi Sonuçları Işığında, ECVET in AB Düzeyinde Katkılarının Değerlendirilmesi ne yönelik sunum yapıp açıklamalarda bulundular. bağlamda proje çıktıları, ECVET perspektifinde farklı mesleki eğitim ve yeterlilik sistemlerini bir araya getirmesi bakımından katma değer yaratarak ulusötesi işbirliği boyutuyla da transfer, tanıma ve bireylerin öğrenme çıktılarının kredilendirilmesi ve Avrupa çapında biriktirilmesi bakımından ECVET sürecinin uygulanabilirliğine kanıt oluşturuyor. 5

7 MESS ten haberler TUĞRUL kudatgobilik B-20 İnsan Sermayesi Görev Gücü Eşbaşkanlığı na yeniden seçildi Görev Gücü nün ilk fiziki toplantısı 27 Şubat 2014 tarihinde Sydney de icra edildi. TİSK ve MESS YÖNETİM KURULU Başkanı Tuğrul KUDATGOBİLİK in Steve Sargent ile birlikte başkanlık yaptığı toplantıda çeşitli başlıklar altında ortaya konan eylem önerileri gözden geçirildi. TİSK ve MESS Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, 2013 yılında Rusya nın G-20 ve B-20 Dönem Başkanlığı sırasında B-20 nin İstihdam ve İş Yaratma konularındaki Görev Gücü nde Eş Başkanlık görevini üstlenmiş ve 5-6 Eylül 2013 tarihlerinde St. Petersburg da gerçekleştirilen G-20 Zirvesinde işverenlerin istihdam ve iş yaratma konusuna ilişkin görüşlerini G-20 Liderlerine sunmuştu Aralık ayından itibaren ise G-20 ve B-20 Dönem Başkanlığını Avustralya üstlendi. Avustralya Hükümeti tarafından B-20 Başkanlığına getirilen Richard Goyder ve B-20 İnsan Sermayesi Görev Gücü Başkanı Steve Sargent da, Tuğrul Kudatgobilik in söz konusu Görev Gücü nde TİSK Başkanı sıfatıyla Eş Başkan olarak devam etmesini arzu ettiklerini bildirdiler. Türkiye den yalnızca TİSK in üyesi bulunduğu Uluslararası İşverenler Örgütü IOE nin Genel Sekreteri Brent Wilton'da Görev Gücü nün diğer Eş Başkanı olarak görevlendirildi. TİSK Başkan Vekili Erol Kiresepi de İnsan Sermayesi Görev Gücü nde 6 yine TİSK i temsilen üye olarak yer aldı. B-20 İnsan Sermayesi Görev Gücü çalışmalarına, 15 Ocak 2014 tarihinde telekonferansla başladı. Steve Sargent ın başkanlığında gerçekleştirilen telekonferansta İnsan Sermayesi Görev Gücü nün çalışma metodolojisi anlatıldı ve üzerinde mutabakata varıldı. Bu kapsamda Görev Gücü nün hazırlayacağı tavsiyeler çerçevesinin analitik altyapısının hazırlıkları, Accenture firması tarafından üstlenildi. Görev Gücü nün ilk fiziki toplantısı 27 Şubat 2014 tarihinde Sydney de icra edildi. TİSK ve MESS Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik in Steve Sargent ile birlikte başkanlık yaptığı toplantıda işgücü talebinin artırılması, işgücü arzının artırılması, arz ve talebin daha iyi uyumlaştırılması ve esnekliğin artırılması başlıkları altında ortaya konan eylem önerileri gözden geçirildi. 27 Şubat 2014 tarihindeki toplantıya B-20 Sherpa sı Robert Milliner da katıldı. Toplantıdan önce 26 Şubat 2014 günü Görev Gücü Başkanı Steve Sargent tarafından katılımcılar TİSK ve MESS Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik Sydney'de Görev Gücü'nün ilk fiziki toplantısında. onuruna bir yemek düzenlendi. 27 Şubat 2014 toplantısını takiben Görev Gücü 12 Mart 2014 günü bir telekonferans daha gerçekleştirdi. Bu telekonferansla birlikte Görev Gücü, yapacağı tavsiyeleri önceliklendirme konusunda önemli bir aşamaya ulaşmış oldu. Bu istikamette Görev Gücü bir sonraki toplantısını 7 Nisan 2014 te yine telekonferans üzerinden, 7 Mayıs 2014 te ise fiziksel olarak Paris te OECD bünyesinde diğer üç Görev Gücü ile birlikte gerçekleştirdi. Görev Gücü, son fiziki toplantısını 5 Haziran 2014 tarihinde Cenevre de Uluslararası Çalışma Konferansı sırasında icra edecek ve çalışmasını çeşitli tarihlerde gerçekleştireceği telekonferanslarla tamamlayarak tavsiyeler demetini Temmuz 2014 tarihlerinde Sydney de düzenlenecek B-20 Zirvesi nde kamuoyuna sunmaya hazır hale getirecek. B-20 nin bu görüş ve önerileri de Kasım 2014 G-20 Brisbane Zirvesi nde, G-20 Liderlerine sunulacak.

8 MESS ten haberler FERROSH Projesi Eğitici Eğitimi gerçekleştirildi Sendikamız MESS, Türk Metal Sendikası, Hollanda Uygulamalı Bilimsel Araştırmalar Kurumu TNO ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu nun işbirliğiyle, Hollanda Hükümeti MATRA Fonu ndan finanse edilen Türkiye de Metal Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği İçin Etkin ve Güvenilir Kaynakların Kullanımı-FERROSH başlığı altında bir projeyi daha hayata geçirdi. Proje kapsamında Türkiye Halk Sağlığı Kurumu na bağlı Toplum Sağlığı Merkezleri nde görev yapan uzman hekimler ile MESS üyesi işyerlerinde görev yapan iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve çalışan temsilcilerine, metal işkolunda iş sağlığı ve güvenliği konularında eğitim veriliyor. Bu şekilde metal sektörünün iş sağlığı ve güvenliği koşullarına ilişkin özel ihtiyaçlarının daha iyi karşılanması ve aynı zamanda bu kapasitenin seçilmiş Toplum Sağlığı Merkezleri nde de yaratılarak metal işkolunun daha nitelikli hizmete erişiminin sağlanması amaçlanıyor. Bu amaca dönük eğitimler, İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli ve Bursa illerinde, Şubat-Nisan 2014 döneminde gerçekleştirilecek olup Eğiticilerin Eğitimi faaliyeti de Ocak 2014 tarihlerinde İstanbul da Sendikamız Genel Merkez Binası'nda düzenlendi. Eğitim, Hollanda Uygulamalı Bilimsel Araştırmalar Kurumu (TNO) uzmanları tarafından verilmiş olup, eğitim programında Avrupa da kullanılan iyi uygulama örneklerinin yanı sıra yetişkin eğitimi teknikleri gibi eğitici vasfı taşıyan kişilerin sahip olması gereken yetkinliklere de yer verildi. Eğitim sonunda katılımcılara sertifikaları takdim edildi. Eğitici Eğitimi alan FERROSH eğitimcileri aşağıdaki program dahilinde beş ilde yaklaşık 150 katılımcıyı eğitecekler: ŞEHİR TARİH Ankara Mart 2014 İzmir 31 Mart-4 Nisan 2014 Kocaeli Nisan 2014 İstanbul Mayıs 2014 Bursa Mayıs 2014 FERROSH Projesi, alan eğitimlerinin tamamlanmasıyla, 31 Mayıs 2014 tarihinde sona erecek. Kadın İşçiler Büyük Kurultayı 19 yaşında 8 Mart Dünya Kadın İşçiler Günü dolayısıyla Türk Metal Sendikası nın her yıl yüzlerce delegenin katılımı ile gerçekleştirdiği Kadın İşçiler Büyük Kurultayı nın 19 uncusu; Ankara Büyük Anadolu Otel de coşkuyla kutlandı. Ankara da 8 Mart 2014 tarihinde Kadın İşçiler Büyük Kurultayı nın açılışına; Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, TİSK ve MESS Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler, MESS Genel Sekreteri Av. Hakan Yıldırımoğlu, MESS Baş Hukuk Müşaviri Av. Erten Cılga, MESS Ankara Bölge Temsilcisi Av. Mesut Ulusoy, Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Veli Solak, Denizciler Sendikası Genel Başkanı Eyüp Kasap, Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Kemal Tatlıbal, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Nurcan Önder, IndustriAll Sosyal Politika Müdürü Sofya Canik, büyükelçiler ve elçilik temsilcileri katıldı. Açılışta konuşan TİSK ve MESS Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, Türk Metal Sendikası nın kadınlar için yaptığı çalışmalarını takip ve takdir ettiğini belirterek, Kurultayın başarıyla geçmesini temenni etti. Kudatgobilik konuşmasına şöyle devam etti: Tarihin her döneminde ekonomik ve toplumsal yaşamın bir yanını kadınlar, diğer yanını da erkekler teşkil etmişlerdir. Nüfusun bir yarısı, en az diğer yarısı kadar ekonomik hayata katkıda bulunmadıkça Türkiye nin gelişmiş ülkelerle olan kalkınma yarışında tam başarıyı yakalaması düşünülemez. 7

9 MESS ten haberler Ulusal ECVET Çalıştayı, başarıyla yapıldı Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası nın (MESS) yürütücülüğünde ve MESS Eğitim Vakfı nın (MEV) liderliğinde hayata geçirilen MAS ECVET Projesi kapsamında Ocak 2014 tarihlerinde Ulusal ECVET Çalıştayı DÜZENLENDİ. Dekra Akademie (Almanya), ARIS Formazione (İtalya), Türk Metal Sendikası ve Şişli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi nin ortaklığıyla yürütülen MAS ECVET Projesi kapsamında düzenlenen Ulusal ECVET Çalıştayı, MESS İstanbul Merkez Binası'nda yapıldı. Türkiye de Yaşam Boyu Öğrenmeyi Desteklemek Üzere ECVET Uygulanabilirliğini Geliştirmek başlığı altında gerçekleştirilen Çalıştay, Avrupa Komisyonu ECVET Ekibi tarafından da uzman sağlanarak desteklendi. Çalıştaya, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü temsilcileri ile İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve bazı Milli Eğitim ilçe müdürlüklerinin temsilcileri, mesleki ve teknik eğitim kurum yönetici ve öğretmenleri, üniversite öğretim görevlileri, Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) temsilcileri, işçi ve işveren kesimi temsilcileri ile mesleki eğitim alanında faaliyet gösteren vakıfların temsilcileri ve Türk otomotiv sektörünün önde gelen işletmelerinin temsilcilerinden oluşan yaklaşık 40 uzman katıldı. Sektör, ECVET in faydalarını tartıştı Birinci gün gerçekleştirilen sunumların ardından Çalıştay katılımcıları Türk metal sektörü yeterliliklerinde ECVET uygulaması ile elde edilecek faydalar ve karşılaşılabilecek güçlükler başlığını tartışmak üzere gruplara ayrıldı. Farklı paydaşların temsilcileri ile oluşturulan gruplar, gerçekleştirdikleri beyin fırtınası ile ECVET in getireceği faydalar ile karşılaşılacak güçlükleri tartıştı. Son oturumda ise grup temsilcileri söz alarak, kendi gruplarında beklenen olası fayda ve zorlukları Çalıştay katılımcılarına sundu. Çalıştayın ikinci günü, MESS Eğitim Vakfı (MEV) Genel Müdürü Dr. Necdet Kenar ın proje hedeflerini ve bugüne kadar gerçekleştirilen çalışmaları aktardığı kısa konuşma ile başladı. Açılışın ardından Çalıştay katılımcıları, ECVET ekibi nezaretinde iki gruba ayrılarak ECVET in Türkiye de uygulanması ile elde edilmesi planlanan temel kazanımları ve ECVET in uygulanabilmesi için işbirliği yapması gereken sosyal paydaşları tartıştı. Grupların kendi içinde gerçekleştirdiği tartışmanın ardından elde edilen sonuçlar, tüm katılımcılar ve ECVET takımı üyeleri ile değerlendirildi. 8

10 MESS ten haberler Patlamadan Korunma Dokümanı hazırlama eğitimleri MESS, Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik TE düzenlenen, patlamadan korunma dokümanı hazırlanmasıyla ilgili eğitimler düzenledi. Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik, 30 Nisan 2013 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik gereği, Patlamadan Korunma Dokümanı hazırlanması gerekiyor. Bu doküman olası patlamaların önlenmesi amacıyla hazırlanan, teknik ve organizasyonel çalışmaları içeren; işyerlerinin üretim yöntemine, kullanılan maddeler ve ekipmanlara göre patlama ile ilgili tehlikelerin değerlendirme sonuçlarına göre mevcut ve alınması gereken tedbirlerin belirlendiği bir belge. Üyelerinin iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarına katkıda bulunmak, sektörün güçlü yapısını desteklemek amacıyla, Patlamadan Korunma Dokümanı hazırlama eğitimleri başlatan MESS; Şubat, Şubat 2014 tarihlerinde İstanbul da, 3-4 Mart 2014 tarihlerinde İzmir de ve 6-7 Mart 2014 tarihlerinde Bursa da iki günlük eğitimler düzenledi. Uzgur Mühendislik ve Müşavirlik firmasından Serdar Uzgur'un verdiği eğitimlerde; patlama koşulları ve çeşitliliği, ateşleme kaynakları ve kontrolü, patlayıcı-yanıcı maddelerin bulunduğu ortamın planlanması, tehlikeli alan sınıflandırmaları ve zone haritalarının oluşturulması, direkt örnek temelli yaklaşım, risk temelli yaklaşım, noktasal kaynaklı risk temelli yaklaşım, standart hesaplamalar ve elde edilen sonuçların yorumlanması hakkında ayrıntılı bilgi verildi. TS EN standartları ve ilgili uluslararası standartlar (NFPA, BS) dikkate alınarak hazırlanan eğitimlerde, grup çalışmaları yapılarak örnek zone haritaları oluşturuldu ve ilgili hesaplamalar yapıldı. Dört grup halinde, toplam 81 kişinin katıldığı eğitimler başarıyla tamamlandı. İş güvenliği uzmanlık eğitimleri tamamlandı Mess, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ndaki değişiklikle birlikte, üyelerinin ihtiyaçları doğrultusunda, iş güvenliği uzmanlığı sınıflararası yükseltme sınavlarına hazırlık eğitimleri düzenledi. 2 Ağustos 2013 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu nda bazı değişikler yapıldı. Yapılan değişiklikle, iş güvenliği uzmanlığı belgesi olanların gerekli şartları taşımaları halinde daha üst sınıflarda belge alabilmeleri için doğrudan sınava girebilmelerine imkân tanındı. Konunun uygulama usul ve esasları ise 11 Ekim 2013 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile belirlendi. Mevzuat değişikliği sonrasında sınıf yükseltme sınavları 21 Aralık 2013 ve 23 Şubat 2014 tarihlerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nca yapıldı. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) da üyelerinin eğitim ihtiyaçlarını dikkate alarak, Aralık 2013 ve Şubat 2014 tarihlerinde iki günlük ücretsiz eğitimler düzenledi. MESS öncülüğünde kurulan MESS Eğitim Vakfı nın (MEV) eğitmenleri tarafından verilen eğitimler yoğun talep gördü. Sınav müfredatı konularına ilişkin özet bilgilerin verildiği, deneme sınavlarının yapıldığı eğitimler başarıyla tamamlandı. 9

11 MESS ten haberler MEV ve PERYÖN, Endüstri İlişkileri Uzmanlık Eğitim Programı başlattı Türkiye de istihdama katkı sağlayan öncü çalışmalara imza atan Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası Eğitim Vakfı (MEV) ve Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN), endüstri ilişkileri alanında yetişmiş insan gücü ihtiyacına yanıt vermek üzere, Endüstri İlişkileri UZMANLIK EĞİTİM Programı nı hayata geçirdi. 22 Mart 2014'TE İstanbul da başlatılan programa ilgi yoğun. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası Eğitim Vakfı (MEV) ve Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN), çalışma hayatının en önemli konularından endüstri ilişkileri alanında yetişmiş insan gücü ihtiyacına yanıt vermek üzere bir araya geldi. MEV ve PERYÖN işbirliğinin ilk ürünü Endüstri İlişkileri Uzmanlık Eğitim Programı oldu. Programla, işletmelerdeki insan kaynakları yöneticisi ve uzmanlarının, endüstri ilişkilerinin dinamiklerine uyum sağlamaları amacıyla daha donanımlı hale getirilmesi hedefleniyor. Programla ilgili imzalar, 19 Mart 2014 te MESS Merkez Binası nda düzenlenen toplantıda atıldı. Toplantıya katılan MEV Genel Müdürü Dr. Necdet Kenar, bir önceki PERYÖN Başkanı Yiğit Oğuz Duman, MESS Genel Sekreteri ve MEV Yönetim Kurulu Üyesi Av. Hakan Yıldırımoğlu ile PERYÖN Genel Sekreteri Özlem Helvacı Kılıç, imza töreninden önce yaptıkları konuşmalarda programla ilgili bilgi verdi. Eğitim programının amacının, katılımcıların endüstri ilişkilerinin dinamiklerine uyum sağlaması için daha donanımlı hale getirilmesi olduğunu belirten Av. Hakan Yıldırımoğlu, hedef kitlenin, işletmelerdeki insan kaynakları yöneticisi ve uzmanları ile bu alanda uzmanlaşmak isteyen çalışanlar olduğunu anlattı. Program sonunda uzman ve yöneticilerin, endüstri ilişkileri konusunda güncel mevzuatı ile yöntemleri bileceğini ve ilişkileri yürütebileceğini dile getiren Yıldırımoğlu, Eğitim programı çalışma hayatının değişen koşullarına uygun hazırlandı. Programda yer alan 13 ders, amaçlar doğrultusunda konunun uzmanları tarafından belirlendi. Dersler; iş hukuku, sendikalar ve TİS hukuku, iş sağlığı ve güvenliği, ücret ve iş değerlendirmesi sistemi, endüstriyel psikoloji gibi bilgi içeren teknik konuların yanı sıra müzakere ve iletişim becerileri, stratejik düşünme ve karar alma becerisi gibi beceri ve yetkinlik geliştiren konulardan oluşuyor. Ders içerikleri ise uzman eğitimciler tarafından amaca yönelik hazırlandı. İçeriklerde hukuk ve mevzuata yönelik bilgilerin yanı sıra uygulamaya yönelik bilgiler yer alıyor. Eğitimciler konunun uzmanı akademisyenler ile saha deneyimi olan profesyonellerden oluşuyor. Dersler sınıf anlatımının yanı sıra örnek olay incelemesi, pratik çalışma ve panellerden oluşuyor diye konuştu. Bir önceki PERYÖN Başkanı Yiğit Oğuz Duman da bir konuşma yaparak, üyelerden gelen talepler ve çalışma hayatına ilişkin gözlemler sonucunda, endüstri ilişkileri alanında nitelikli eleman ihtiyacının arttığını gözlemlediklerini ifade etti. Duman, Bu ihtiyaca en iyi yanıtı vermek üzere sanayide PROGRAMIN EĞİTİMCİLERİ Endüstri İlişkileri Uzmanlık Eğitimi; değerli akademisyenler Prof. Dr. Nahit Serarslan, Prof. Dr. Ömer Ekmekçi, Prof. Dr. Serkan Odaman, Prof. Dr. Levent Akın, Doç. Dr. Erdem Özdemir, Doç. Dr. Pınar Özer Süral, Doç. Dr. Özlem Doğan, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Sevimli, Yrd. Doç. Dr. Arzu Arslan Ertürk, Yrd. Dr. Özgür Hakan Çavuş ile saha deneyimine sahip uzmanlar Ph. D. Gamze Arman İncioğlu, Şakir Gülsever, Taylan Özgür Çelik, Levent Köseoğlu, Ramazan Yıldız, Petek Çakalöz, Perihan Yılmaz, Ergün Karakaya ve MESS ten Av. Erten Cılga, Av. Mesut Ulusoy, Av. İlhan Doğan, Av. Ender Kızılray, Altan Çetinkal, Av. Şeyda Aktekin, Av. Nağme Hozar, Av. Selçuk Kocabıyık, Av. Vahap Ünlü, Av. Uygar Bostancı ile Ayça Erkut tan oluşan geniş bir eğitimci kadrosu tarafından veriliyor. 10

12 EĞİTİM PROGRAMI ÇALIŞMA HAYATININ DEĞİŞEN KOŞULLARINA UYGUN HAZIRLANDI. PROGRAMDA YER ALAN 13 DERS, AMAÇLAR DOĞRULTUSUNDA KONUNUN UZMANLARI TARAFINDAN BELİRLENDİ. MESS ten haberler işgücü eğitimi alanında lider ve endüstri ilişkileri eğitimleri alanında deneyimli kurumlar MESS ve MEV ile bir araya geldik dedi. NiTelikli uzmanlar yetiştirilecek Endüstri İlişkileri Uzmanlık Eğitim Programı nın içeriğinden söz eden Duman, konuyla ilgili şunları söyledi: Program, endüstriyel ilişkiler alanında çalışan akademisyenler ve saha deneyimine sahip uzman bir ekip tarafından hazırlandı. MESS ve MEV ile birlikte insan kaynakları yönetici ve uzmanlarını ve bu pozisyonlara aday profesyonelleri, endüstri ilişkileri konusunda daha donanımlı ve etkili hale getirmeyi hedefledik. Bu programdan yetişecek endüstri ilişkileri uzmanları, sektörün nitelikli eleman ihtiyacına yanıt verirken, istihdamın, çalışan-işveren ilişkilerinin ve çalışma koşullarının iyileşmesine de katkıda bulunacak. MEV Genel Müdürü Dr. Necdet Kenar ise, programla, ülkemizde eksikliği hissedilen endüstri ilişkileri uzmanı ve yöneticilerinin yetiştirilmesine destek vermek istediklerini vurguladı. İK yönetiminin işletmelerde gittikçe önem kazandığını, İK yönetimi konusunda yeni teknikler geliştirilerek İK profesyonellerinin bu konularda uzmanlaştığını söyleyen Kenar, Ancak bu olumlu gelişme endüstriyel ilişkiler alanında oldukça sınırlı. Eğitim programımız buna çözüm getirmeyi amaçlıyor dedi. Eğitim programının çalışma hayatının değişen koşullarına uygun hazırlandığını belirten Kenar, programa MESS üyesi işyerlerinden 140 kişinin başvurduğunu açıkladı. İstanbul dışında Bursa dan da yoğun talep olduğunu söyleyen Kenar, İstanbul dan sonra Bursa, İzmir, Ankara da da programın hayata geçirileceğini, sanayi merkezlerinden Gaziantep ve Kayseri den, hatta Trakya bölgesinden de gelecek talepler doğrultusunda programı oralara da götüreceklerini anlattı. Sınıflar kişilik olacak Öncelikle MESS üyesi işyerlerinde çalışanların katılabildiği program 52 saat olacak ve bir ay sürecek. İlk olarak, 22 Mart 2014 tarihinde MESS Merkez Binası nda başlatılan program, salı ve cumartesi günleri yapılacak. Programa birkaç turdan sonra, MESS üyesi bir işyerinde ya da herhangi bir işyerinde çalışmasa da hedefler doğrultusunda gelen herkes kabul edilecek kişilik sınıflarda gerçekleştirilecek program, kapsamlı teorik bilgiler yanında pratiğe yönelik uygulamalar da içerecek. Programı bitirenler, PERYÖN ve MEV imzalı bir sertifika alacak. Programa MESS ve TİSK üyesi işletmelerde çalışanlar ve PERYÖN üyeleri indirimli olarak katılabilecek. 11

13 Üyelerden Otokar COBRA ya yeni BM Barış Gücü görevi Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar, dünya çapında kabul görmüş, modern orduların tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek yapı ve özelliklerde tasarlanmış COBRA aracı ile önemli bir siparişe daha imza attı. Yedek parça ve kullanıcı eğitimleri dahil 24,6 milyon USD tutarındaki siparişe konu olan araçların Birleşmiş Milletler (BM) barış güçlerinde kullanılacağı açıklandı. Otokar ın Türkiye nin en büyük özel sermayeli savunma şirketi olduğunu belirten Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, Yüzde yüz Türk sermayeli milli bir şirket olarak tasarladığımız ve ürettiğimiz ürünleri ihraç etmenin gururunu yaşıyoruz. Bugün Türk Silahlı Kuvvetleri nin en büyük kara araçları tedarikçisi olmamızın yanı sıra araçlarımız beş kıtada 30 a yakın ülkede kullanılıyor. Özellikle COBRA aracımız kendi sınıfında dünyada rakipsiz bir araç, şu anda 15 ülke gücünde aktif olarak hizmet veriyor. COBRA nın başarılı performansı yeni siparişler için referans oluyor. Yeni aldığımız sipariş de mevcut bir kullanıcımız tarafından BM Barış Gücü nde kullanılmak üzere verildi diye konuştu. Otokar ın 2013 yılını çok iyi geçirdiğini ve 2014 yılı ilk çeyreğinde de böyle bir sipariş almaktan dolayı çok mutlu olduklarını belirten Görgüç, 2013 yılında yüzde 40 lık rekor bir büyüme elde ettik. 50. yılımızı kutladığımız 2013 te 117 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Otokar olarak son beş yıldır ciromuzun yüzde 4 e yakın kısmını AR-GE ye ayırıyoruz yılı AR-GE harcamamız da yaklaşık 50 milyon TL olarak gerçekleşti. Türkiye nin en fazla patent başvurusu yapan ilk 20 firması arasında yer alıyoruz. Geçtiğimiz günlerde otomotiv alanında en başarılı AR-GE Merkezi ödülünü aldık. Kendi teknolojimizi geliştirerek ürünlerimizde yerli ve milli kimlik özelliklerini koruma vizyonu ile savunma sanayisinde ülkemizin dışa bağımlılığını azaltmayı hedefliyoruz dedi. ERDEMİR Grubu ndan rekor kâr Toplam varlıkları bakımından Türkiye nin en büyük sanayi şirketlerinden biri olan ERDEMİR Grubu, 2013 yılı konsolide finansal sonuçlarını açıkladı. Geçtiğimiz yıl dünya çelik sektöründe yaşanan daralmaya rağmen satış miktarını bir önceki yıla göre yüzde 3 artıran ERDEMİR Grubu nun, 2013 yılı toplam nihai ürün satışı 7,7 milyon ton oldu. Finansal sonuçlar ile ilgili değerlendirme yapan ERDEMİR Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır, önümüzdeki dönemde daha fazla ihracat hedeflediklerini söyledi. Satışlarının 6,3 milyon tonunu yassı, 1,4 milyon tonunu uzun ürün olarak gerçekleştiren ERDEMİR Grubu nun 2013 yılı net satış gelirleri 5,1 milyar dolara ulaştı yılında net dönem kârını, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 92 artırarak 484 milyon dolar (920 milyon TL) olarak açıklayan ERDEMİR Grubu, dünyada halka açık çelik şirketleri arasında en kârlı şirketlerden biri oldu. Grubun faiz ve vergi öncesi kârı (FAVÖK) 987 milyon dolar ve FAVÖK marjı da yüzde 19,2 olarak gerçekleşti. ERDEMİR Grubu nun, 2013 yılı net kâr marjı ise, bir önceki yıla göre yaklaşık 5 puan yükselişle yüzde 9,4 oldu. Dünya Çelik Birliği nin (worldsteel) 2012 yılı ham çelik üretim raporlarına göre; dünyanın en büyük 35. çelik üreticisi olan ERDEMİR Grubu, Avrupa Birliği ülkeleri arasında ise 4. sırada yer alıyor. Grup, 2013 yılında 6,4 milyon ton yassı ürün, 1,4 milyon ton uzun ürün üreterek Türkiye ekonomisine katkı sağlamayı da sürdürdü. ERDEMİR Grubu nun sıvı çelik üretim miktarı bir önceki yıla göre yüzde 5 artarak 8,4 milyon ton olurken, Grup, 2013 yılında üretim miktarını bir önceki yıla göre yüzde 4 artırarak, 6,4 milyon tonu yassı ve 1,4 milyon tonu uzun ürün olmak üzere toplam 7,8 milyon ton nihai ürün üretimi gerçekleştirdi. Alarko Carrıer 2013 te ihracatını artırdı Isıtma, havalandırma ve hava koşullandırma sektöründe faaliyet gösteren Alarko Carrier, küresel ve yerel pazarlardaki ekonomik dalgalanmalara rağmen, iç pazar ve ihracatta elde ettiği sonuçlarla kârlılığını korudu yılında cirosu 370 milyon TL ye yükselen Alarko Carrier, 2012 ye göre yüzde 34 artışla yaklaşık 35 milyon TL net kâr elde etti. Cirosunun yüzde 10 undan fazlasını ihracattan sağlayan Alarko Carrier, geçen yıl 51 milyon TL tutarında ihracat yaptı. Yurtdışındaki önemli projelerin çözüm ortağı olarak dikkat çeken şirket, 2013 te Avustralya dan Nijerya ya, Almanya dan Özbekistan a tam 51 ülkeye ihracat gerçekleştirdi. Alarko Carrier Genel Müdürü Önder Şahin, Yurtiçi ve yurtdışında ekonomik açıdan hareketli bir yılı geride bıraktık. Ekonomik dalgalanmalara rağmen iklimlendirme sektörü geçen yıl yüzde 10,7 büyüyerek, 4 milyar 200 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Alarko Carrier da 2013 teki 12

14 OTOKAR, ERDEMİR, ALARKO, ARÇELİK, ÇELİK HALAT, BOSCH, ÇİMSATAŞ Üyelerden zorlu rekabet şartlarına rağmen büyümesini sürdürdü zor bir yıl olacak, ancak Alarko Carrier ın sektöründeki güçlü duruşu, olumsuzluklardan etkilenmememizi sağlayacak. Gebze fabrikamızdan Rusya, Avustralya, Körfez ülkeleri, Kenya ve Fransa gibi çok sayıda ülkeye ihracat yapacağız diye konuştu. Arçelik e İnovasyon Liderliği ödülü Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından, inovasyonun önemine dikkat çekmek amacıyla, bu sene ikincisi düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası nda, İnovasyon Liderliği ödülüne Arçelik layık görüldü. Koç Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Ali Y. Koç, ödülü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın elinden aldı. Ali Y. Koç, Geçtiğimiz yıl İnovasyon Haftası nda Türkiye nin En İnovatif Şirketi ödülüne layık görülen Arçelik, bu yıl da inovasyon alanındaki istikrarlı çalışmalarını İnovasyon Liderliği ödülü ile taçlandırdı. Bu değerli ödül, Türkiye nin en çok AR-GE harcaması yapan topluluğumuz ve Arçelik in hayata geçirdiği başarılı inovasyon çalışmalarının gördüğü takdirin somut bir göstergesidir. Güçlü bir Türkiye ve güçlü bir ekonomi için inovasyonun önemini, ekonominin tüm aktörlerinin kavraması çok önemli. Bugün dünyada büyük sıçrama yapan kuruluşlar istisnasız olarak başarılarını inovasyon güçlerine, araştırma ve geliştirmeye yaptıkları yatırıma borçlular dedi. İnovasyon Liderliği ödülünü almaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Ali Y. Koç, Türkiye nin patent şampiyonu Arçelik in, inovasyonu sadece ürünlerle sınırlandırmadığını, tüm süreçlerde inovatif yaklaşımları hayata geçirdiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: İnovasyon koşusunda Arçelik in geldiği nokta hem topluluğumuz hem de ülkemiz adına gurur verici. Koç Topluluğu olarak inovasyon ile ilgili farkındalığımızı her yeni günde daha da artırarak topluluğumuzun sürdürülebilir başarısında, inovasyondan daima kaldıraç olarak yararlanacağız. Çelik Halat çalışanlarına tavan vinci eğitimi Tel ve halat üreticisi Çelik Halat ın üretiminde çalışan tüm personel, 2013 yılında altı ay boyunca Halk Eğitim Merkezi nde, kapsam içi ve kapsam dışı gruplar halinde tavan vinci eğitimi aldı. Çelik Halat ayrıca, ayda birkaç kere düzenlediği kültür etkinliklerinden sonuncusunu 6 ve 13 Mart 2014 tarihlerinde gerçekleştirdi. Çelik Halat çalışanları, hep birlikte tiyatro oyunu Küheylan ve Töre ye giderek, keyifli bir oyun izleme fırsatı buldu. Çelik Halat, çalışanları için bu tür etkinlikleri yapmaya devam edecek. Bosch Fren Sistemleri, yeni fabrikasının temellerini attı Dünyanın önde gelen teknoloji ve hizmet sağlayıcısı Bosch, 1975 yılından bu yana Bursa dan dünyaya fren sistemleri üreten Bosch Fren Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. nin yeni fabrikasının temellerini attı. Temel atma törenine Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BETSO) Başkanı İbrahim Burkay, Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young ın yanı sıra, Bosch Fren Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Frieder Megerle ve Bosch Fren Sistemleri Fabrikası Genel Müdürü Metin Kartal katıldı. Türkiye pazarına sunduğu ürünlerin yanı sıra Hindistan, Brezilya, İtalya, İspanya ve Rusya ya ihracat yapan Bosch Fren Sistemleri, yeni fabrikasıyla, otomotiv sektöründe yaşanacak olası talep artışına paralel olarak kapasitesini ve üretim adedini artırabilecek. 19 bin 300 metrekarelik açık, 8 bin metrekarelik kapalı alana kurulacak yeni fabrika ile Bosch, fren sistemlerindeki kapasitesini artırabilecek yılı başında faaliyete geçmesi planlanan yeni fabrika ile Bosch Fren Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş., otomotiv sektöründe yaşanabilecek olası talep artışı paralelinde, yıllık üretim adetini yükseltebilecek. Bosch Fren Sistemleri, yeni yatırımla birlikte, üretiminin yüzde 71 ini Türkiye pazarına yaparken, Hindistan, Brezilya, İtalya, İspanya ve Rusya ya gerçekleştirdiği ihracata devam edecek. ÇİMSATAŞ a iki ödül birden 2008 yılında ÇİMSATAŞ ın müşteri portföyüne giren Knorr- Bremse firması, ÇİMSATAŞ ı, 2013 yılının En İyi Gelişme Gösteren Tedarikçi si seçti. 20 Kasım 2013 tarihinde Almanya da düzenlenen yan sanayi gününe ÇİMSATAŞ adına Dış Satış Şefi Doğan Bozada katılarak firma yetkililerinden ödülü aldı. ÇİMSATAŞ a bir de Oyak Renault dan ödül geldi. Kalite, Maliyet ve Teslimat kriterleri göz önüne alınarak verilen Oyak Renault Yan Sanayi Başarı Ödülü bu sene ÇİMSATAŞ a verildi. Şirket adına ödülü Genel Müdür A. Zafer Müftüoğlu, Oyak Renault eski Genel Müdürü Tarık Tunaoğlu dan aldı. 13

15 Üyelerden İhracatın en parlak yıldızı Demisaş, emin adımlarla ilerliyor İhracattaki başarısı her sene tescillenen Demisaş, 2013 yılında gerçekleştirdiği ihracat rakamları ile bir kez daha İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri nin (İMMİB) yıldızlarından biri oldu. İMMİB nin her yıl düzenlediği İhracatın Yıldızları Ödülleri kapsamında Demisaş, demir çelik döküm mamül kategorisinde birinciliği aldı. Türkiye nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 30 unu gerçekleştiren altı birliği bünyesinde toplayan İMMİB, bu başarıya imza atan yıldız şirketlerini ödüllendirdi. İMMİB nin bu yıl yedincisi düzenlenen ödül töreninde Demisaş adına ödülü, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci den alan Demisaş Genel Müdürü Hakan Yaşar, konuya ilişkin şöyle konuştu: Sektöre yeni soluk getirmeye ve sektörün gelişmesi, derinleşmesi için farklı alanlarda çalışmalar üretmeye çalışıyoruz, üniversitelerle işbirliği içinde projeler yürütüyoruz, ilgili meslek odalarının karar mekanizmalarında aktif rol alıyoruz. Bütün bu çabalarımızın bir sonucu olarak da uluslararası pazardaki konumumuzu her geçen gün daha da sağlamlaştırıyoruz. Bu anlamda ürettiğimiz parçalara katma değer kazandırmak amacıyla 2012 yılında başlattığımız talaşlı imalat yatırımımıza ve su sistemleri ile ağır vasıta sektörlerinde yakaladığımız büyümeye paralel olarak, 2013 yılında ihracat rakamlarımızı önemli ölçüde artırdık. Hedefimiz 2014 yılında bu büyümeyi artırmak ve Türkiye nin ihracat hedeflerine daha büyük katkılarda bulunmak. Yazakı, Çayönü İlköğretim Okulu na kütüphane yaptırdı Yazaki Wiring Technologies Sosyal Sorumluluk Projeleri Ekibi, Mudanya nın Çayönü Köyü ndeki Çayönü İlköğretim Okulu na tam kapsamlı bir kütüphane yaptırdı. Kütüphanenin açılışı Yazaki Wiring Technologies Genel Müdür Metin Türk tarafından yapıldı. Açılış töreninde okulun müdürü, öğretmenler, öğrenciler ile Yazaki çalışanları bir araya gelerek, Mudanya ya büyük katkısı olacak kütüphaneyle ilgili mutluluğu paylaştı. Ambalaj devinden Assan Alüminyum a ödül Assan Alüminyum, Avrupa nın lider ambalaj üreticilerinden Plus Pack tarafından bir kez daha Yılın En İyi Tedarikçisi seçildi. Geçtiğimiz senelerden farklı olarak, bu yıl sadece alüminyum alanında değil, Pluspack ın tüm tedarikçileri arasından ürün ve hizmet kalitesiyle ön plana çıkan Assan Alüminyum, son dört yıldır bu unvanı kimseye kaptırmıyor. Assan Alüminyum un Plus Pack nezdinde en iyi tedarikçi olarak gösterilmesinde, müşteri ve çözüm odaklı hizmet anlayışı önemli rol oynuyor. Assan Alüminyum, müşteri ihtiyaçlarına kısa sürede yanıt vermesi, teslimatları zamanında ve eksiksiz gerçekleştirmesi, sürekli gelişim sergilemesi ve herhangi bir teknik talebe en etkili çözümü sunması ile Plus Pack in ilk tercihi oldu. Ödülü Assan Alüminyum adına Kibar Holding Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Kayabaşı aldı. Bursa, yeni eğitim yuvası Tofaş Fen Lisesi ne kavuşuyor Türk otomotiv sektörünün öncülerinden Tofaş, Bursa da hayata geçirilecek Tofaş Fen Lisesi projesini, düzenlediği toplantıda basın mensuplarıyla paylaştı. Fen Lisesi nin değer verdikleri bir proje olduğunu belirten Tofaş CEO su Kamil Başaran, Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) Başkanı Ferudun Kahraman ve Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar ın katıldığı toplantıda, proje hakkında bilgi verdi. DOSAB ın 2012 yılı sonunda başladığı ve Tofaş ın katkılarıyla hayata geçirilecek fen lisesi inşaatının, ağustos ayında tamamlanarak Milli Eğitim Bakanlığı na teslim edileceğini açıkladı öğretim yılında eğitime başlayacak Tofaş Fen Lisesi, Nilüfer ilçesinin Özlüce mevkiinde yer alıyor. Toplam 12 bin 257 metrekarelik alanda 16 derslik, 280 kişi kapasiteli 70 yurt odası ve bir spor salonu bulunacak lisede, 384 öğrencinin eğitim görmesi planlanıyor. Konuyla ilgili bilgi veren Tofaş CEO su Kamil Başaran, DOSAB la el ele verdiğimiz eğitim projesini bugün sizlerle paylaşmak, bizi ayrıca mutlu ediyor. Bursa Valiliği nden aldığımız güçle, bu güzel projeyi 14

16 DEMİSAŞ, TOFAŞ, MERCEDES-BENZ TÜRK, ANADOLU ISUZU, FORD, YAZAKI, ASSAN Üyelerden ağustos ayında tamamlayacağız. Bursa başta olmak üzere Türkiye nin farklı illerinden öğrencilerin eğitim göreceği Tofaş Fen Lisesi, başarılı gençler yetiştirecek bir bilim yuvası olacak. Geleceğe yön verecek pek çok gencin bu okulun sıralarından çıkacağına gönülden inanıyoruz dedi. Mercedes-Benz Türk ten Brezilya ya yıldız ihracatı Otomotiv sektörünün en güçlü şirketlerinden Daimler AG, dünyanın dört bir yanında destek verdiği sosyal sorumluluk projeleri ile de adından söz ettiriyor. Bu başarılı projeler arasında Mercedes-Benz Türk imzasını taşıyanlar son yıllarda özellikle öne çıkıyor. Mercedes-Benz Türk, kültür ve sanat ile spor sponsorluklarının yanı sıra, bizzat hayata geçirdiği Mobile Kids trafik eğitim programı ve Her Kızımız Bir Yıldız sosyal sorumluluk projeleri ile toplumun ihtiyaçlarına karşı duyarlılığını ortaya koyuyor. Mercedes-Benz Türk tarafından geliştirilen Her Kızımız Bir Yıldız projesi, topluma sağladığı katkı ile önemli bir itibar kaynağı haline gelince, ünü Türkiye sınırlarını aşarak Mercedes-Benz Türk Brezilya ya kadar ulaştı. Made in Turkey damgalı Her Kızımız Bir Yıldız projesi Mercedes-Benz Türk te görev yapan üst düzey bir yöneticinin Brezilya ya transfer olmasıyla binlerce kilometre ötede de yankı buldu. Bir başarı öyküsüne dönüşen proje Yarının Yıldızları adıyla bu kez Mercedes-Benz Brezilya ekibi tarafından hayata geçirildi. Böylece Türkiye geliştirilen sosyal sorumluluk projesinin ihracatı, Mercedes-Benz Türk tarafından gerçekleştirilmiş oldu. Anadolu Isuzu, ilk yerli D-Max I üretti Türkiye, dünyanın en çok talep gören pick-up larının başında gelen Isuzu D-Max in üretildiği dünyadaki yedinci, Avrupa daki ilk ülke oldu. Uzun zamandır gündeminde olan üretim projesini sonuçlandıran Anadolu Isuzu, ilk yerli pilot D-Max i 18 Şubat 2014 tarihinde Şekerpınar fabrikasında düzenlenen törenle üretim hattından indirdi. Büyük bir coşku ve heyecan içinde geçen törende, başta Anadolu Grubu Otomotiv Grubu Başkanı ve Anadolu Isuzu Yönetim Kurulu Başkanı M. Kamil Eser, Anadolu Isuzu Genel Müdürü Y. Tuğrul Arıkan, Satış ve Pazarlama Direktörü A. Fatih Tamay, Teknik Direktörü Hakan Özenç olmak üzere tüm Anadolu Isuzu yönetici ve çalışanları hazır bulundu. Anadolu Isuzu Genel Müdürü Y. Tuğrul Arıkan, yerli Isuzu D-Max ı banttan indirmekle Anadolu Isuzu tarihinde çok önemli bir adım attıklarını belirterek, 2012 yılında tamamen yenilenerek dünya pazarlarına sunulan bir pick-up ı Türkiye de üretmeye başlamanın haklı gururunu yaşadıklarını ifade etti. Türkiye de üretilen ilk modern pick-up olan D-Max ın İngiltere, Avustralya ve Almanya gibi ülkelerde aldığı ödüllerle başarısını kanıtladığını ve artık Anadolu Isuzu nun ürün portföyüne eklendiğini dile getiren Arıkan, yerli D-Max ile hedeflerinin büyük olduğunu vurguladı. Yeni Ford Transit satışa sunuluyor Pazara sunulduğu 1965 yılından günümüze, Kuzey Amerika dan Avustralya ya yedi milyon adetten fazla satılan Ford Transit in, küresel pazar için Ford Otosan Kocaeli tesislerinde üretilen yedinci nesli tanıtıldı. Van, minibüs, tek ve çift kabinli kamyonet olmak üzere dört farklı karoser seçeneği ile sunulan Yeni Transit in kamyonet versiyonu 55 bin 500 TL, van versiyonu 59 bin 800 TL ve minibüs versiyonu 75 bin TL den başlayan fiyatlarla Mart 2014 ten itibaren Ford bayilerinde tüketicilerle buluşuyor. Önden çekişli, arkadan itişli veya dört tekerden çekişli olarak üretilen Yeni Transit; 125, 135 ve 155 PS lik üç motor seçeneği ile Avrupa da sadece Ford Otosan tarafından üretilecek, 106 ülkeye ihraç edilecek. Yeni nesil Transit, farklı gövde tasarımları ve versiyon çeşitliliğinin yanı sıra konforu, sağlamlığı ve dayanıklılığı, yük taşıma kapasitesi, düşük işletim maliyetleri ve ileri teknolojileri ile sınıf liderliğini sürdürmeyi hedefliyor. Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford Otosan olarak 2013 yılında gerçekleştirdiğimiz 114 bin araç satışımız ile toplam pazarda aralıksız 12 nci kez Türkiye otomotiv sektörünün lideri olduk dedi. Yenigün sözlerine şöyle devam etti: 2013 te toplam satış sayımız 341 bin adet olarak gerçekleşti. Kocaeli ve İnönü fabrikalarımızda 281 bin adet araç ürettik ve dünya pazarlarına göndererek Türkiye ticari araç ihracatının yüzde 61 ini gerçekleştirdik. 227 bin ihracat adedi ile 3,8 milyar dolarlık ihracat geliri elde ettik. İhracatımızda yükselen bir kalem olan mühendislik hizmetlerimizden elde ettiğimiz gelir ise 2012 yılına göre yüzde 38 oranında artış ile 73 milyon dolar olarak gerçekleşti te toplam yatırımımız 682 milyon dolar olarak gerçekleşirken, paydaşlarımıza dağıttığımız 300 milyon TL temettü ile de başarımızı perçinledik. 15

17 Kapak 2014 teki büyüme için ihracat artışı kritik öneme sahip 16

18 Kapak Bu yıl küresel büyümenin yüzde 3,2 olacağını tahmin eden Dünya Bankası, Türkiye nin ise yüzde 4,5 oranında büyüyeceğini öngöruyor yılında yaklaşık yüzde 4 lük ılımlı ve dengeli bir büyüme gerçekleştiren Türkiye, 2014 yılında da yüzde 4 lük bir büyüme hedefliyor. Bu yıl büyüme için ihracat artışının önemli olduğunu düşünen ekonomistler, seçim yılı olması gibi etkenler nedeniyle, yüzde 4 büyümeyi gerçekçi bulmuyor. DÜNYA Bankası nın bu yıl Ocak ayında yayımladığı Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu nda (GEP), zengin ekonomilerdeki ivmeye bağlı olarak daha güçlü büyüme beklentisi ortaya kondu. Türkiye nin 2013 ten daha çok büyüyeceği öngörülen raporda, Bu yıl dünya ekonomisinin, gelişen ülkeler ve yüksek gelirli ülkelerde büyüme verilerinin yukarı çıkarak güçleneceği öngörülürken, beş yıllık global finansal krizin ardından nihayet dönüşün başladığı görülüyor ifadesi kullanıldı. GEP raporunda, Çin in güçlü büyümesinin devam edeceği belirtildi ve Amerikan Merkez Bankası nın (FED) parasal teşvikte çekilmeye gitmesi sonucu, global faizlerin yükselmesine bağlı olarak büyümelerde dalgalanmalar yaşanabileceği uyarısında bulunuldu. Geçen yıl 2,4 olarak gerçekleşen küresel büyümenin 2014 yılında 3,2 olarak gerçekleşeceği tahmin edilen raporda, 2015 ve 2016 yılı büyüme rakamlarının ise sırasıyla 3,4 ve 3,5 civarında sabitlenmesinin beklendiği kaydedildi. GEP raporu, genel anlamda 2014 ve takip eden yıllar için pozitif veriler ortaya koysa da gelişmekte olan ülkeler için daha önceki tahminlere göre daha dar bir büyüme yelpazesi öngörüyor. Rapora göre, gelişmekte olan ülkeler için, 2014 te ortalama 5,3 büyüme tahmin edilirken, bu rakam 2015 te 5,5, 2016 da ise az farkla 5,7 ye yükseliyor. Bu kategorideki büyüme öngörüleri arasındaki patlama dönemine 17 göre 2,2 puan gerisinde kalsa da bu durumun sorun teşkil etmeyeceği ifade edildi. Büyük ekonomiler için dönüm noktası Dünya Bankası verilerine göre, 2014 te zengin ekonomiler için daha güçlü büyümeler yaşanacak te 1,8 büyüyen ABD, 2014 te bu oranı 2,8 e taşıyacak. ABD nin yüksek gelirli ülkeler içinde, büyüme göstergelerinin en hızlı iyileştiği ülke olmasına ayrıca vurgu yapıldı. Doğu Asya ülke verilerine de değinilen raporda, Çin için 2014 yılında 7,7 ile büyüme hızını koruyacağı belirtildi. Çin ekonomisinin, takip eden 2 yıl içinde ise 7,5 e düşmesi öngörüldü. Dünya Bankası raporu, iki yılın ardından Avro Bölgesi için de büyüme tahmininde bulundu. Buna göre, Avro Bölgesi, 2014 te 1,1 büyümeyle başlayacağı yolculuğuna, 2015 te 1,4, 2015 te ise 1,5 lik büyümeyle devam edecek. Bunun yanında raporda, bölge için birtakım tehlikelerin devam ettiğine, bazı ülkelerde hala kişi başına düşen gelirde azalma yaşandığına dikkat çekildi. Türkiye önümüzdeki 3 yılda büyüyecek Dünya Bankası raporundaki verilere göre Türkiye de 2014 te büyüme beklenen ülkeler arasında yer aldı. Dünya Bankası nın 2013 te 3,6 büyüme öngördüğü Türkiye ekonomisinin, 2014 te 4,5 ve 2015 te 4,7 lik bir büyüme seyri içinde olacağı kaydedildi. Avrupa ve Orta Asya Bölgesi özelinde geçen yıllardaki

19 Kapak ihracat rakamlarına da atıfta bulunan raporda, Türkiye nin ihracat rakamlarının Rusya ya göre yüksek seyrettiği bildirildi. Küresel ticaretteki toparlanmaya rağmen, Avrupa ve Orta Asya bölgesinin ihracat performansında, geçen yıllarda dalgalanma oluştuğu belirtilen raporda, Rusya da ihracattaki büyüme oranları zayıf kalsa da Romanya, Litvanya ve Türkiye nin ihracat rakamları oldukça yüksek gerçekleşti. Türkiye, Güney Kafkasya dan Çin ise Orta Asya dan ihracat için en başta gelen destinasyon olmaya devam ediyor değerlendirmesi yapıldı. Yöneticilerin büyüme beklentisi azaldı Dünya Bankası nın ülkemizle ilgili büyüme beklentileri bu yöndeyken, Türkiye deki iş dünyasının büyüme beklentileri düştü. Uluslararası yönetim danışmanlığı firması A.T. Kearney in Dünya Gazetesi ile paylaştığı Yönetici Büyüme Ajandası Anketi, Türkiye deki yöneticilerin kısa vadeli büyüme beklentisinin bu yıl ocak ayının ikinci haftasıyla şubatın ilk haftası arasında yarı yarıya azaldığını ortaya koydu. Ocak ayında üç haftada yapılan ankete Türkiye den 200 yönetici katıldı ve anketin bulguları, 50 yönetici ile yüz yüze yapılan görüşmelerle desteklendi. Alınan cevaplar, 2011 de yapılan ve birebir aynı olan anketin cevapları ile karşılaştırıldı. A.T. Kearney, bu yaklaşım ile Türkiye de üst düzey yöneticilerin iki farklı zaman dilimindeki (2011 in hızlı ekonomik büyüme ortamı ile 2014 ün küresel ve yerel değişken piyasa ortamı) fotoğraflarını çekti. Araştırmaya göre yöneticiler, 2011 e göre çok değil ama biraz daha karamsarlar. Şirketler iç pazar büyümesinden daha çok yeni pazarlara odaklanıyor, alım tercihlerini nelerin etkilediğine artık çok önem veriyor yılında, katılımcıların bir kısmında büyümeme ya da az büyüme beklentisi oluştu. TEPAV Kurucu Direktörü Dr. Güven Sak Yeni bir büyüme modeline geçilmeli Ekonomistler Platformu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Demir 2014, ekonomik olarak da zorlu geçecek Dünya Gazetesi Başyazarı Osman Saffet Arolat İhracata dayalı büyüme yakalamalıyız Deniz Yatırım Başekonomisti Özlem Derici Cari açığın yüzde 5,9 a gerilemesi mümkün Mevcut siyasi belirsizlik ortamı ve küresel likiditenin azalma eğilimi, önümüzdeki en az iki yılda Türkiye için pek de güzel bir tablo çizmiyor. Acilen ele alınması gereken en önemli mevzu siyasi belirsizliğin ortadan kaldırılmasıdır. İkinci adım ise yapısal reformların gerçekleştirilmesi olmalıdır. Hem birinci hem de ikinci adımın önünü açacak olan ise yeni bir anayasal çerçevedir. Son 3-4 yıldır gelişmekte olan ülkeler için ortaya çıkan olumlu ortamı güçlü bir reel dengeye oturtamamış olan Türkiye gibi ülkeler, toparlanmanın yeni dengesi oluşana kadar ortaya çıkan dalgalanmalardan oldukça fazla etkilenecek. Bu yıl, iç siyasal çekişme ortamı, iki büyük seçim, değişen dış imajı ile Türkiye için, sadece siyaseten değil ekonomik olarak da oldukça zorlu geçecek. Türkiye 2014 te geçen yıldan daha fazla büyümez. Zaten hiçbir şey yapmadan yüzde 2,5 büyüyoruz çünkü bizim büyümemizde çok ciddi bir problem var. Geçen sene ve ondan önceki senelerdeki büyümemiz ağırlıklı olarak tüketim ve ithalata dayalıydı. Bu tarz hormonlu büyüme yerine üretime ve ihracata dayalı büyümeyi yakalamalıyız. Bunu başarırsak reel bir büyüme sağlarız yılını yüzde 7,5 civarında tamamlayan cari açığın bu sene GSYH ye oran olarak yüzde 5,9 a gerilemesini bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde azalan ve daha pahalı hale gelen yurtdışı sermayenin kur üzerinde baskı kurmaya devam ettiğini göreceğiz. Ayrıca özel sektörün döviz yükümlülüklerinin döviz varlıklarıyla karşılanmayan kısmı 170 milyar doları aşmış vaziyette. 18

20 DÜNYA BANKASI RAPORUNDAKİ VERİLERE GÖRE TÜRKİYE DE 2014 TE BÜYÜME BEKLENEN ÜLKELER ARASINDA YER ALDI. DÜNYA BANKASI NIN 2013 TE 3,6 BÜYÜME ÖNGÖRDÜĞÜ TÜRKİYE EKONOMİSİNİN, 2014 TE 4,5 VE 2015 TE 4,7 LİK BİR BÜYÜME SEYRİ İÇİNDE OLACAĞI KAYDEDİLDİ. Kapak Katılımcıların üçte ikisinden fazlası büyüme konusunda iyimser görüşe sahip de şirketinde yüzde 5 in altında büyüme bekleyen yoktu te ise yüzde 5 in altında büyüme bekleyenlerin oranı yüzde 8 oldu yılında şirketinde büyüme beklemeyen yönetici yokken, 2014 te yüzde 8 lik bir kesim, yıllık yüzde 5 in altında büyüme öngörse de katılımcıların üçte ikisinden fazlası hâlâ iyimser. Şirketinin yüzde 20 den fazla büyümesini bekleyen yöneticilerin oranı yüzde 19 dan yüzde 21 e çıktı. Yüzde 15 ile yüzde 20 arasında büyüme öngörenlerin oranı ise yüzde 33 ten yüzde 9 a geriledi. Çoğu yönetici büyüme önündeki engellerin mevcut değişken piyasa yapısından kaynaklandığını düşünüyor. Yönetici ajansları da uzun dönemde etki yaratacak ve hemen atılması gereken cesur adımlar yerine çoğunlukla türbülansa yönelik kısa dönemli ve doğaçlama aksiyonlara odaklanıyor. Ekonomistler, büyüme ile ilgili ne diyor? 2013 yılında yaklaşık yüzde 4 lük ılımlı ve dengeli bir büyüme gerçekleştiren Türkiye nin ekonomi yönetimi, 2014 yılında da yüzde 4 lük bir büyüme hedefliyor. Bu hedefi değerlendiren ekonomistler, yüzde 4 lük büyüme hedefini yakalamak için katma değerli ürünlere, teşviklere ve sanayi üretimine önem vermek, yeni bir büyüme modeli geliştirilmesi konusunda hem fikir. Geçen yıl Türkiye nin beklenenin üstünde büyüme gösterdiğini düşünen Dünya Gazetesi Başyazarı Osman Saffet Arolat, geçen yıl IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşların beklentisinin yüzde 3 civarında olması bakımından, yüzde 4 lük büyümenin başarılı olduğunu belirtiyor. Türkiye nin Avrupa ile değil gelişmekte olan ülkelerle kıyaslanması gerektiğini, bu noktada da büyüme oranının hâlâ istenen seviyede olmadığını dile getiren Arolat, Avrupa ya göre iyiyiz ama gelişmekte olan ülkelerle kıyasladığımızda iyi durumda değiliz. Ayrıca üç yıl önce 2013 yılı için yüzde 7 lik büyüme hedefi açıklanmıştı. Ne yazık ki onu tutturamadık. Ama dünya konjonktüründen etkilendik. ABD tahvil alımlarını azaltacağını açıkladıktan sonra bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde ciddi problemler yaşandı. Türk Lirası, dolar karşısında ciddi bir değer kaybetti. Buna rağmen, kabul edilebilir bir sonuçla 2013 ü kapattık diyerek geçen yılı değerlendiriyor te ihracatın belli bir seviyede artış gösterdiğini ve 155 milyar dolar seviyesine çıktığını, buna paralel ithalatta da ciddi bir artış olduğunu anlatan Arolat, oluşan yüzde 7 ler civarındaki cari açığı çok yüksek bulduğunu söylüyor. Bütün bunlar bizim aslında yeni bir modele geçmemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Ama ne yazık ki seçim yılı olduğu için bu yıl da reformist bir yapıyı, yeni bir modeli uygulamak pek mümkün görünmüyor diye konuşan Arolat a göre, ekonomide hedeflenen büyümeyi yakalamak için bu yapıyı değiştirmek, yeni bir reform politikasını devreye sokmak gerekiyor. Esas olan sürdürülebilir bir büyümedir Türkiye açısından yüzde 4 lük bir büyümeyi yakalamak çok zor bir şey değil. Ama esas mesele bu senenin kurtulması değil, sürdürülebilir bir büyümenin Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerem Alkin Sermaye çıkışı için gerekli tedbirler alınsın Uluslararası ekonomi çevrelerinde Türkiye ve civarındaki coğrafyaya yönelik siyasi ve ekonomik risk algısı daha da zorlaşıyor. Bu durumda Türkiye ekonomi yönetiminin, çevresinde yer alan ülkelerde söz konusu algının sebep olabileceği bir sermaye çıkışının Türkiye ye de sirayet etmemesi için gerekli ek tedbirler konusunda gelişmeleri dikkatle takip ettiklerine dair en ufak kuşkumuz yok. nasıl sağlanabileceği, bunun temellerinin ne olduğunun tespit edilmesi diyen Osman Arolat, bu yüzden yeni bir yapısal reform uygulamasına geçilmesi gerektiğine inanıyor. Arolat, özellikle Türkiye ekonomisinin kılcal damarları olan KOBİ lerin destekleneceği bir modelin geliştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Geçen yıl başlayan ve hala devam eden siyasal çatışma ortamının istikrarı bozduğunu belirten Arolat, bu ortamının devam etmesi halinde ekonomik belirsizliğin devam Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. İsmet Demirkol Yüksek faiz ve döviz kuru riski devam edecek Doların hafif de olsa düşmesine rağmen, FED in tahvil alımlarını azaltma kararını şubat ayından geçerli olmak üzere 10 milyar dolar daha azaltmasının ve Mart 2014 sonrası tahvil alımlarını azaltma kararına devam edeceği beklentisi ile gelişen ülkelerdeki sermaye çıkışlarının sürmesi neticesinde, Türkiye yüksek faiz ve yüksek döviz kuru riski ile mücadele etmeye devam edecek gibi gözüküyor. 19

21 Kapak edeceğini ve kötü sonuçlar getireceğini düşünüyor. İlk defa AB nin resesyondan çıkıp kendini toparlamaya başladığını, bizim temel ihracat pazarımız olan bu pazarla ilişkileri biraz daha düzene oturtmamız gerektiğini dile getiren Arolat, Bizim 3-5 yıl öncesine kadar dış ticaretimizden AB toplam yüzde 50 ler civarında pay alıyordu, sonra yüzde 36 lar civarına geriledi. Şimdi AB de tekrar yüzde 50 ler seviyesine çıkarsak, ihracatımızı çok ciddi oranda artırabiliriz. Çünkü ihracatımız büyümemize ciddi oranda etki ediyor diyor. Türkiye siyasal çatışmayı birinci planda tuttuğu ekonomiyi arka plana ittiği yapıdan kurtulmalı. Bunun için mümkünse uzlaşmacı politikalar üretmeli diye konuşan Arolat, iş dünyasının doların seviyesinden ziyade istikrarından söz ettiğini vurguluyor. Arolat bu konuda şunları söylüyor: Sanıyorum Merkez Bankası, 2014 te doların seviyesini 2,20-2,30 arasında bir yerde oturtmayı amaçlıyor. Eğer dünyada çok ciddi olaylar olmasa, yeni birtakım dış olaylarla karşılaşmazsak ya da Amerika birden bire tahvil alımını çok hızlı indirmezse bu denge sağlanabilecek gibi gözüküyor. Geçen yıl Türkiye ekonomisi kırılganlaştı Geçen yılın ikinci yarısında hem ülkemizde hem de dünyada gündemin çok hızlı değiştiğini ve buna paralel Türkiye ekonomisinin görünümünün daha kırılgan hale geldiğini düşünen Deniz Yatırım Başekonomisti Özlem Derici, Geçen yılın ilk yarısı Fitch sonrası Moodys den ikinci yatırım yapılabilir not artışı beklentisiyle piyasalar soluksuz bir yükselişe sahne olurken, ekonomik görünüm nispeten yüksek büyüme, düşük enflasyon, düşük kur ve faizler, kontrol altında olduğu düşünülen bir cari açığa işaret ediyordu. Mayıs sonu itibariyle yurtdışında FED in QE den çıkış stratejisini hayata geçirmesi, Gezi Parkı protestoları, Suriye gerginliği, 17 Aralık operasyonu, Arjantin devalüasyonu ve Rusya-Kırım gerginliği tüm resmi değiştirdi diye konuşuyor. Derici görüşlerini, 2014 ün resmini çizmeye çalışırken ana senaryomuz FED in 10 milyar dolarlık indirimlerle parasal genişleme programını bu yıl sonlandırmasına dayanıyor; bu esnada herhangi bir gelişmekte olan ülke (GOÜ) krizi öngörmüyoruz. ABD de ve AB de büyüme görünümünün kademeli ve yavaş bir şekilde iyileşme göstermesini buna karşılık Çin in yüzde 7,5 lik büyüme beklentisinin altında bir büyüme gösterebileceğini düşünüyorum diye açıklıyor. Bu global çerçevede Türkiye de 2014 yılının ana piyasa tetikleyicilerinin yerel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimi ile enflasyon ve para politikasının seyri olacağına inanan Derici, şunları söylüyor: TCMB nin ocak ayında gerçekleştirdiği agresif faiz artırımının bir yenisinin tekrarlanmasını beklememekle birlikte önümüzdeki dönemde yeni bir türbülans görmemiz halinde fonlama maliyetinin yüzde 10 un çok üzerine çıktığını ve faiz oranlarındaki yukarı seyrin daha da derinleştiğini görebiliriz. Sıkı para politikasının, zayıf sermaye girişine dayalı yüksek kur ve faiz ortamının, BDDK nın tüketici kredileri ve kredi kartlarına sınırlama ile aldığı önlemlerin etkisiyle hem tüketim hem de yatırım eğilimlerinin yavaşlama göstereceğini düşünüyoruz. Buna bağlı olarak 2014 büyüme beklentimiz yüzde 2 seviyesinde bulunuyor büyüme tahmini, yüzde 2,5-3 aralığında Ekonomistler Platformu Başkanı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi İngilizce İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Demir, 2013 yılının tüm gelişmekte olan ülkeler için sıkıntılı bir yıl olacağı beklentisinin daha yıl başlamadan gündeme geldiğini, Türkiye nin kendi içinde yaşadığı siyasi sıkıntıların da bu döneme denk geldiğini ve finans piyasaları açısından zaten olumsuz olan durumu *Aylar bazında toplam ihracat grafiğinde 2013 yılı için TÜİK verileri, 2014 yılı Mart ayı için TİM verisi kullanılmıştır. AYLAR BAZINDA TOPLAM İHRACAT, OCAK ŞUBAT MART NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKİM KASIM ARALIK TİM: İDEAL DOLAR KURU 2,06, EURO KURU İSE 2,80 DİR Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2014 ihracat yılı olacak. İSO 500 içindeki firmaların ihracat oranlarının yüzde 30 lara çıkmasını istiyoruz diye konuştu. İhracatçı firmaların ek istihdam yaratma ve yatırımlarını genişletmeye yönelik eğilimlerinin devam ettiğini vurgulayan TİM Başkanı Büyükekşi, ihracatçılar için ideal döviz kurlarını açıklayarak şunları söyledi: İhracatçılar 2013 yılının son günlerinde TİM olarak yaptığımız değerlendirme çalışmalarında öne çıkan beklentilerini, bu anketimizde de rekabetçi ideal kur seviyeleri olarak dolarda 2,06, Euro da ise 2,80 TL olarak muhafaza ettiler. Bu da ihracatçımızın kurda öngörülebilirliğe verdiği önemi tekrar vurgular niteliktedir. İhracatçıların, dünya ve AB ülkelerinde ekonomik gidişata ilişkin beklenti öngörüleri 16 çeyrek sonra pozitife döndü. Bu sonuç; 2014 itibariyle ihracatçıların dış talebe odaklanarak, ihracat gelirlerini artırma beklentisinde olduğunu gözler önüne seriyor. 20

22 Kapak bir adım daha öteye taşıdığını belirtiyor. Türkiye nin 2010 ve 2011 yıllarında rekor büyüme sayılarına ulaştığını, 2012 yılında ise yüzde 2,2 büyüme ile yumuşak inişi maalesef başaramadığını dile getiren Demir, öngörülerini şöyle paylaşıyor: 2013 yılında da yaklaşık yüzde 4 büyüme sağlandığı açıklandı yılı için ise en iyimser tahmin, büyümeyi yüzde 3,8 öngörüyor. Ancak maalesef özellikle 2013 yıl sonu itibarıyla başlayan siyasal çekişmeler, dış finansmanın büyüme için önemli olduğu ve zaten tüm dünyada daraldığı bir dönemde Türkiye için daha zor ve daha pahalı finansman ortamı yarattı. Bu açıdan bakıldığında iki büyük seçimin de içinde yapılacağı 2014 yılının Türkiye ekonomisinin yüzde 2,5-3 aralığında bir büyüme performansı göstermesi bile bence önemli bir başarı olacaktır. Burada ise özellikle AB nin pozitif bir büyüme yakalayacağı beklentisi ile bu sayıları telaffuz edebiliyorum. Eğer AB de işler beklendiği şekilde iyi gitmezse 2012 yılının da gerisinde bir büyüme ile karşılaşabiliriz. İşsizlikte tablo iyimser değil İşsizlik açısından iyimser bir tablonun olmayacağını ifade eden Demir, özellikle ekonominin bir anlamda büyüme dinamizmini ve temposunu yitirmesi, istihdam açısından da istenilen ilerlemenin olmayacağı bir yılla bizi karşı karşıya getirebileceğine inanıyor yılından bu yana yüzde 10 civarına yapışmış olan işsizlik oranının yıl içerisinde dönemsel olarak yüzde 10 un üzerinde kalacağını bekleyen Dr. Demir, büyüme temposundaki düşüş ve kurdaki yukarı hareket ile bir süredir Türkiye ekonomisi için en önemli risk unsuru olarak tanımlanan cari işlemler açığının daha makul seviyelere geleceği bir yıl olacağını tahmin ediyor. Demir, Özellikle AB de işler biraz daha yoluna girmeye başlarsa, Türkiye nin en önemli pazarı olan bu pazardaki hareketlenme ihracatçı için önemli bir fırsat sunacak. Kurdaki seviye ile bu noktadaki rekabet gücünü de arttıran ihracatçılar için 2014 ün 21

23 Kapak geçmiş yıllara göre daha yüksek ticaret hacmi ve karların arttığı bir dönem olacağını tahmin ediyorum diyor. Enflasyonun 1990 lı yıllarla kıyaslanacak ölçüde olmasa da geri döneceğini tahmin eden Oğuz, özellikle kurdaki yukarı hareketin maliyetlerin artmasına neden olduğunu, bunun da seçim sonrasında enflasyona yansıyacağını öngörüyor yılında eğer Türkiye nin dışardan algısı bozulmaya devam ederse, kurdaki yukarı yönlü hareketin de devamı kaçınılmaz olacak diyen Oğuz, 2014 yılının daha önceki yıllardaki gibi Merkez Bankası nın enflasyon hedefinin üzerinde, hatta çift haneli bir enflasyon ile karşılaşabileceğimizi tahmin ediyor. Geçen yıl enflasyon yüksek düzeydeydi Dünya Gazetesi yazarı ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Kurucu Direktörü Dr. Güven Sak, 2013 yılında iki önemli gelişmenin Türkiye ekonomisini şekillendirdiğini düşünüyor. Öncelikle FED in mayıs ayında, küresel kriz sonrasında piyasaları Kaynak: TCMB, Ekonomi Bakanlığı ***2013 Büyümesi Tahmindir. rahatlatmak üzere sağladığı bol miktardaki likiditeyi, ekonominin toparlanmasına yönelik olumlu sinyallerle birlikte kademeli olarak yavaşlatacağına ilişkin bir açıklama yaptığını söyleyen Sak, FED in parasal genişlemeyi yavaşlatma kararıyla çakışan ve sadece 2013 ü değil, 2014 ü de önemli ölçüde şekillendiren bir diğer gelişmenin ise yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile başlayan siyasi gerginlik olduğunu belirtiyor. Tüm bu gelişmeler ışığında 2013 yılında Türkiye ekonomisinin yaklaşık yüzde 4 seviyesinde bir büyüme gerçekleştirdiğini ifade eden Sak, 2012 de bu oran yüzde 2,2 düzeyindeydi. Büyüme oranındaki artışa rağmen büyümenin potansiyelin altında kalması işsizlik oranının yükselmesine neden oldu de yüzde 9,2 seviyesinde olan işsizlik oranı, 0,5 puanlık artışla yüzde 9,7 ye yükseldi. İstihdam oranı da yine benzer bir artışla yüzde 45,9 a ancak ulaştı. İhracat performansı 2012 den daha iyi olmasına rağmen, büyüme oranındaki yükseliş ve dışa bağımlı yapı nedeniyle cari işlemler açığında artış yaşandı yılında GSYİH nin yüzde 6,1 i seviyesinde gerçekleşen cari işlemler açığı 2013 te yüzde 7,4 e yükseldi dan bu yana yüzde 7,6 düzeyindeki bir ortalama etrafında dalgalanan tüketici enflasyonunun ise 2013 teki düzeyi yine yüzde 7,5 oldu. Tüketici enflasyonu böylelikle Türkiye nin ihracat pazarlarındaki rakiplerine göre daha yüksek bir düzeyde kaldı diye konuşuyor te büyüme yavaşlayacak 2013 ün son döneminde yoğunlaşan finansal ve siyasal gerilimlerin bu yıla, artarak taşındığını düşünen Dr. Sak, bu yılın başında Merkez Bankası nın kendisine yöneltilen eleştirilere karşılık, dramatik bir faiz artışı kararıyla piyasalara müdahale ettiğini, bu seviyedeki bir faizle önümüzdeki dönemde daha düşük bir büyüme ve daha yüksek işsizlik oranlarıyla karşılaşacağımızın çok açık olduğunu vurguluyor. Faiz artışının kurda da istenilen etkiyi yaratamadığını belirten Sak a göre bu durum, Türkiye ekonomisi için pek de iyi bir haber değil. Yukarıda da altı çizildiği üzere MAKRO EKONOMİK GÖRÜNÜM GÖSTERGELER 2013 GERÇEKLEŞME ORTA VADELİ PROGRAM ORTALAMA Enflasyon %7,40 %5,30 %11,80 Faiz (Politika Faizi) %4,50 %16,60 Büyüme %4,1*** %4 %5 İşsizlik %10 %9,40 %10,80 Bütçe Dengesi / GSYH %-1,20 %-1,90 %-2,20 Cari Denge / GSYH %-7,90 %-6,40 %-5,60 Dolar Kuru (Yılsonu) büyümenin ancak gitgide daha yüksek cari açıkla mümkün olabildiği bir büyüme modeli içerisinde bulunuyoruz. Ağırlıkla kısa vadeli sermaye girişleri ile finanse edilen yüksek cari açığın bu dönemde gerek Türkiye nin öznel riskleri gerekse yurtdışındaki sıkılaşma ortamı içerisinde finanse edilmesi mümkün görülmüyor diyen Sak, bir süre daha devam edeceği anlaşılan siyasi belirsizliğin ve gerilim ortamının devam etmesinin sadece yabancı yatırımcıya değil, sonunda yerli yatırımcıya da olumsuz yansıdığını, dolayısıyla Türkiye nin uzun dönemli büyüme potansiyeline olumsuz etki etiğini sözlerine ekliyor yılı ile ilgili açıklanan verilere baktığında pek pembe bir tablo görmediğini belirten Dr. Güven Sak, bu konuda şunları söylüyor: Tüketici güven endeksi şubat ayında son 4 yılın en düşük seviyesine ilerlerken, yükselen faizler, BDDK nın kredi kartları ve tüketici kredilerine ilişkin getirdiği sınırlamalar ve siyasi belirsizlik nedeniyle kredi kullanımında da düşüş görüyoruz. Beklentilerin üzerinde gerçekleşen ocak ayı sanayi üretim endeksinin ise daha ziyade, BDDK nın hanehalkı borçluluğunu ve tüketimi düşürerek cari açığı frenlemeyi amaçlayan düzenlemesinin, tüketimi öne çeken etkisinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Sanayi üretiminin önümüzdeki dönemde yavaşlayarak, düşüş eğiliminde olan tüketici endeksi ile daha uyumlu bir tablo yakalaması muhtemel 22

24 Kapak görünüyor. Büyümenin yavaşlamasıyla birlikte cari açığın da göreceli olarak düşeceğini, bu düşüşün ise, derinleşen büyüme-cari açık bağımlılığı nedeniyle, sınırlı olacağını tahmin ediyoruz. Yeniden net döviz girişi başlamalı Türkiye nin 2014 yılında, riskleri ve tedbirleri iyi analiz edilmesi gerektiğini dile getiren Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerem Alkin, Yurtiçi piyasalar ve ekonomi çevreleri açısından, önümüzdeki altı ayda gerçekleşebilecek en olumsuz senaryoda temel risk, Türkiye nin uluslararası derecelendirme notunun düşürülmesi olarak öne çıkıyor. Türkiye den net sermaye veya döviz çıkışının hız kazanması ve TCMB nin rezervindeki erimenin hızlanması, notumuzun düşürülmesindeki en önemli etkenlerden birisini oluşturacak. Bu nedenle, Türkiye ye yeniden net döviz girişinin başlamasını sağlamamız gerekiyor diye konuşuyor. Bu durumun, Türkiye gibi önde gelen gelişmekte olan ekonomiler arasında, mikro reformlara ağırlık veren, daha yüksek katma değer elde ederek, dış ticaret ve cari açığını azaltacak tedbirlere yoğunlaşan ve sürdürülebilir büyüme ile mali disiplin için daha fazla çaba sarf eden ülkeler ile bu alanlarda yeterince reformist olamayan ülkeler arasında bir ayrışma olacağına ve küresel sermayenin daha yoğun olarak reformist ülkelerle ilgileneceğine işaret ettiğini öngören Alkin e göre bu dönemde ayrıca, siyasi istikrarı sürdürülebilir kılmak ve siyasi belirsizlik veya kargaşaya yönelik haberlerle uluslararası çevrenin gündemine gelmemeyi başarmak, önemli bir konu başlığı olarak öne çıkıyor. İç siyasi tartışmalar, algıyı zorluyor Türkiye nin, 17 Aralık tan beri süregelen siyasi tartışma ve gerginlik ortamında, geçtiğimiz yaz dönemine damgasına vuran Gezi süreci sonrası, Türkiye de bir otorite boşluğu var mı? sorularına da muhatap olduğunu ifade eden Alkin, Kırılgan Beşli olarak anılan önde gelen gelişmekte olan ülkelerdeki siyasi seçim sürecinin de küresel yatırımcılar tarafından dikkatle takip edildiğini belirtiyor. Alkin, Kaldı ki Moody s de Türkiye nin derecelendirme notunu ve görünümünü, S&P nin aksine korurken bu noktaya işaret ediyor. Türk ekonomisinin bilançosuna bakıldığında, pek çok uluslararası kurum ve siyasi lider tarafından alkışlanan Türkiye nin sürdürülebilir büyüme hikâyesi, mali disiplin ve bütçe performansı, hane halkı, firma ve kamu borç stoku oranlarının makul olması, güçlü bankacılık yapısı, bankalar ve kamuda açık pozisyon riskinin neredeyse sıfır olması, güçlü yönlerimiz olarak öne çıkıyor diyor. Sahra Altı Afrikası nın hayli iddialı ortalama büyüme oranlarının ve Orta-Doğu Avrupa ile MENA Bölgeleri nin yüzde 3 civarındaki büyümesini, Türkiye nin ihracat pazar çeşitlendirmesindeki çabaları açısından anlamlı bulan Alkin, bu konuda şöyle düşünüyor: Kaldı ki, İran ın nükleer tartışmasında anlaşmaya varması, Türkiye açısından kısa ve orta vadede İran pazarıyla ihracat bağlantıları ve enerji ithalat maliyetlerinin kısmen azalması anlamında da moral kazandırmış gözüküyor. İran la artacak ticari ilişkilerin cari açık üzerindeki yapıcı etkisi göz ardı edilmemeli te istihdam, 2012 ye göre çok düşüktü Türkiye nin 2013 yılını yüzde 4,1 civarında bir büyüme ile tamamladığını, 2012 de gerçekleşen yıllık yüzde 9,5 lik işsizlik oranını 2013 yılında yüzde 10 ile tamamladığını söyleyen Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. İsmet Demirkol, yüzde 2,2 lik 2012 büyümesinin 1 milyonu biraz aşan bir istihdam yaratmasına rağmen, yüzde 4,1 lik 2013 büyümesinin, sadece 159 bin civarında istihdam yarattığına dikkat çekiyor yılında gerçekleşen yüzde 7,4 enflasyonun Merkez Bankası beklentilerinin çok üzerine çıktığını belirten Demirkol, Cari açıkta ise, 2013 senesinde altın ithalatının 16,2 milyar dolar gerçekleşmesi, bunun yanında ihracatın 8,5 milyar dolar seviyesinde kalması ile tüketici kredilerindeki artışın etkisi ve ithalata dayalı büyüme neticesinde dış ticaret açığı 99,8 milyar dolar olarak gerçekleşti, cari açık ise 2013 yılını 65 milyar dolarla kapattı diye konuşuyor. Bu yılın makro ekonomik görünümünü çizen Dr. İsmet Demirkol, bu yıl enflasyonun yüzde 9, politika faizinin yüzde 12, büyümenin yüzde 1,5-2, işsizliğin yüzde 12, GSYH bütçe dengesinin yüzde -2,50, GSYH cari dengenin yüzde -7 ve yılsonu dolar kurunun 2,55-2,65 civarında olacağını öngörüyor. Demirkol, doğrudan yatırım girişlerinin 2014 senesinde artmaya devam etmesi için herşeyden önce Türkiye de siyasi gerilimin azalması, Türkiye nin risk primi dediğimiz CDS lerin 114 seviyelerine gerilemesi (Mayıs 2013 deki seviye), güven ortamının güçlenmesi, dolar kurundaki yükseliş beklentilerinin zayıflaması gerektiğini dip not olarak düşüyor. 23

25 Dünya turu Moody s, Arjantin in kredi notunu B3 ten Caa1 e indirdi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody s, Arjantin in kredi notunu, eriyen döviz rezervlerini gerekçe göstererek indirdi. Moody s, Arjantin in notunu bir basamak daha indirerek, B3 ten, yatırım notunun 7 kademe altında kalan Caa1 seviyesine düşürdü. Arjantin in kredi notu şu anda Venezuella, Mısır, Ekvador, Pakistan ve Küba ile aynı seviyede derecelendiriliyor. Arjantin Devlet Başkanı Cristina Fernandez, ülkenin yedi yılın en düşüğüne gerilemiş olan rezervlerini yeniden inşa etmek için ocak ayında pesoyu yüzde 19 ile 10 yıldan uzun zamandır en yüksek oranda devalüe ederken, Merkez Bankası dolar talebini azaltmak için faizleri yükseltti. Arjantin in döviz varlıkları son yılda yüzde 34 azalarak 27,4 milyar dolara indi. Moody s Arjantin pesosunun yıl sonuna kadar dolar karşısında 7,9249 seviyesinden 12 pesoya gerileyeceğini öngörüyor. ABD de tüketici fiyatları endeksi şubat ayında yükseldi ABD de tüketici fiyatları endeksi (TÜFE), şubat ayında büyük bir değişiklik göstermeyerek hafif yükseldi ve enflasyonun FED in hedefine doğru sınırlı bir ilerleme gösterdiğine işaret etti. Şirketler, sert geçen kış mevsiminin tüketicileri mağazalardan uzak tutması sonrasında, satışları artırmak için fiyatları düşük tutuyor. Kısıtlı fiyat baskısı FED e işsizlik oranının gerilemesine rağmen faizleri düşük tutmak için zaman tanıyor. New York ta bulunan Credit Agricole CIB Kuzey Amerika nın şef ekonomisti Michael Carey, Maliyet kontrolü hâlâ oldukça etkili. Enflasyonda taban, FED için çok düşük olmadıkça bir sorun değil ifadesini kullandı. 18 Mart ta açıklanan bir başka veride, ABD de ocak ayında beklenenden daha az gerileyen konut başlangıçlarının, şubat ayında büyük bir değişiklik göstermediği görüldü. Rus enerji devi Gazprom, Avusturya ya uzanıyor Rus enerji devi Gazprom ile Avusturyalı enerji şirketi OMW arasında Güney Akım doğal gaz boru hattının Avusturya kesiminin gerçekleştirilmesine ilişkin mutabakat zaptı imzalandı. Yıllık 32 milyar metreküp kapasiteli hattın Avusturya kesiminin inşaatı için gerekli tüm izinlerin 2015 yılı sonuna dek alınması ve doğalgaz sevkiyatının 2017 de başlaması öngörülüyor. Anlaşma, Gazprom Genel Merkezi nde Gazprom İdare Kurulu Başkanı Aleksey Miller ile OMV Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO su Gerhard Roiss tarafından imzalandı. Mutabakat zaptı ayrıca Gazprom un Orta Avrupa Doğalgaz Ticaret Merkezi ne katılımına ve OMV nin Avusturya arz güvenliğini artırmak için Gazprom a depolama kapasitesi sağlamasına ilişkin hükümler içeriyor. Rus gazını Karadeniz in altından Orta Avrupa ya iletecek Güney Akım projesiyle, Ukrayna nın devre dışı bırakılarak Avrupa ya Bulgaristan üzerinden gaz taşınması planlanıyor. 24

26 ARJANTİN - ABD - RUSYA -ÇİN - JAPONYA - UKRAYNA Dünya turu Çin de yeni konut fiyatlarındaki artış hız kesti Çin de yeni konut fiyatlarındaki artış, fazladan borçlanmanın kontrol altına alınmasına yönelik kredi tedbirleri ve bazı şehirlerin konut fiyatlarını düşürmek için attığı bireysel adımların etkisiyle dört şehirde hız kesti. Pekin ve güneydeki iş merkezi Shenzen de konut fiyatları şubatta aylık bazda yüzde 0,2 artış kaydederek, Ekim 2012 den bu yana en yavaş yükselişe işaret etti. Şanghay da yeni konut fiyatları yüzde 0,4 artışla Kasım 2012 den bu yana en düşük hızını kaydederken, Guangzhou daki konut fiyatları yüzde 0,5 hızlandı. Konut fiyatları, Ocak ta hükümetin izlediği 70 şehrin 62 sinde yükselirken, bu sayı şubat ayında 57 oldu. Credit Agricole CIB nin kıdemli ekonomist ve stratejistlerinden Dariusz Kowalczyk, Genel olarak emlak sektörünü, bu yıl büyüme finansal istikrar karşısında büyük ve reel bir risk olarak görüyoruz dedi. Japonya ihracatında talep düş kırıklığı yarattı Japon Merkez Bankası, ülke ihracatının son dönemde yatay seyrettiğini açıkladı. Banka, dış taleplerin düş kırıklığı yaratacak düzeyde olmasından ötürü ihracat tablosunun değiştiğini kaydetti. Bununla birlikte banka, Japonya içindeki ekonomik genişlemenin büyüme hızının sürdürülmesine yardımcı olacağını düşünüyor. Ülkedeki şirketler işletmelerine daha fazla kaynak aktarıyor ve sanayi faaliyetleri biraz daha artmış görünüyor. Son veriler, sanayi üretiminin ocak ayında yüzde 4 arttığını gösterdi. Bu da sanayi faaliyetlerinin ardı ardına iki aydır tırmandığını ortaya koyuyor. Bununla birlikte, iç talebin ve tüketici harcamalarının gelecek aydan itibaren yavaşlayacağından kaygı duyuluyor. Artan sosyal yardımların karşılanabilmesi için 1 Nisan 2014 te hükümet satış vergisini yüzde 5 ten yüzde 8 e çıkardı. Kırımlılar ın yüzde 97 si Rusya ya evet dedi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kırım ın Rusya ya bağlanması ve yeni federal bölgeler oluşturulması anlaşmasını imzaladı. Putin, referandumun Kırım halkının özgür iradesiyle gerçekleştirildiğini ileri sürerek, Kırım ın Rusya ya bağlanmak istediğini ve bu teklifin değerlendirildiğini söyledi. Anlaşmayı, Putin, Kırım Başbakanı Sergey Aksenov, Sivastopol Belediye Başkanı Aleksey Çalıy, Kırım Meclis Başkanı Vladimir Konstantinov imzaladı. Rusya yasalarına göre, anlaşma metni Anayasa Mahkemesi ne gönderilecek. Anlaşma metni ile taslak, daha sonra parlamentonun alt ve üst kanatlarında görüşülecek. Anlaşma burada kabul edildikten sonra yürürlüğe girecek. Kırım Özerk Cumhuriyeti nde 16 Mart günü yapılan referandumda, sandık başına gidenlerin yüzde 96,77 sinin Rusya ya katılmak için oy kullandığı açıklanmıştı. AB, Ukrayna ya ticari destek verecek Avrupa Birliği, Ukrayna dan ithal edilecek bir dizi tarım ürününde gümrük vergisini kaldırarak ülkeye yaklaşık 500 milyon euroluk ticaret desteği sağlamayı amaçlıyor. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso nun açıklamasında yer alan yardım, Ukrayna ekonomisini desteklemek amacıyla bir dizi tarımsal malın ticaretinden alınan gümrük vergilerinin kaldırılması yoluyla sağlanacak. AB Ticaret Komisyoneri Karel de Gucht, hemen hayata geçirilecek kararın en az 1 Kasım 2014 tarihine kadar yürürlükte kalacağını belirtti. Sanayi malları ve tekstil ürünlerindeki ithalat vergilerinin de kaldırılacağına işaret eden komisyoner Gucht, toplamda Ukrayna ya yılda 487 milyon euroluk destek sağlanacağını ifade etti. 1 Kasım a kadar AB nin Ukrayna ile tam bir serbest ticaret anlaşması imzalayacağı öngörülüyor. 25

27 Dünya gündemi Gelişen dünya dibi gördü artık sadece daha iyiye gidebilir Güney Afrika, Türkiye ve Brezilya da hükümetlerin değişmesi çok muhtemel görünmüyor. Fakat şu anki liderler tekrar seçilirlerse politika değişikliğine gidebilirler. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, başkanlık sistemi rüyasını gerçekleştiremeyebilir, muhalefetin ve geniş protestolar gerçekleştiren laik kesimin sözüne uymak zorunda kalabilir. NEW YORK Gelişmekte olan ekonomi demek, bir anlamıyla gelişmekte olan ülkelere göre politik risklerin daha yüksek, politikaların güvenilirliğinin ise daha düşük olması demektir. Finansal kriz sonrası gelişmekte olan ekonomiler güçlü bir şekilde büyümeye devam ettiğinde yapılan tanım artık eskidi. Bugün bu tanım gelişmekte olan ekonomilerde, kısmen güçsüz ekonomik ve politik itibarları ve gittikçe büyüyen politik istikrarsızlıklarından kaynaklanan çalkantının sebebi olarak görülüyor. Kırılgan Beşli de denilen Hindistan, Endonezya, Türkiye, Brezilya ve Güney Afrika yı ele alalım. Hepsinin ortak noktası sadece ekonomik ve politik güçsüzlük (benzer mali ve cari denge açıkları, yavaşlayan büyüme, yükselen enflasyon ve ağır işleyen yapısal reformlar) değil. Ayrıca bu yıl her birinde cumhurbaşkanlığı seçimleri ya da genel seçimler gerçekleşiyor. Ukrayna, Arjantin, Venezuela, Rusya, Macaristan, Tayland ve Nijerya gibi diğer birçok gelişmekte olan ekonomide de politik ve/veya sosyal istikrarsızlıklar, sivil kargaşalar mevcut. Ve bu listede henüz tehlikeli istikrarsızlığını koruyan Ortadoğu yu saymıyorum. Arap Baharı nın gerçekleştiği Libya ve Mısır da artan bir memnuniyetsizlik var. Suriye de iç savaş hiddetleniyor. Yemen, için için yanıyor. Irak, İran, Afganistan ve Pakistan dalgalanmalarıyla bölgede bir yay oluşturuyor. Asya nın jeopolitik riskleri de buna dahil değil. Çin in Japonya Filipinler, Güney Kore, Vietman dahil birçok komşusuyla bölgesel anlaşmazlıkları bu listeye dahil değil. Güya gelişmekte olan ülkelere dair pozitif anlatılara göre sanayileşme, şehirleşme, kişi başı gelirin artması, orta sınıfın ve tüketim toplumunun yükselmesiyle uzun dönemli ekonomik büyüme ve sosyopolitik istikrar sağlayacaktı. Fakat birçok 26

28 NOURIEL ROUBINI Dünya gündemi ülkede çok yakın zamanda politik kargaşalar patlak verdi. Brezilya, Şili, Türkiye, Hindistan, Venezuella, Arjantin, Rusya, Ukrayna ve Tayland. Bu ülkelerde barikatları kuranlar şehirli orta sınıfın ta kendisi oldu. Yine aynı şekilde otoriteyi İslami güçlere kaybetmeden önce Arap Baharı na öncülük edenler yine şehirli öğrenciler ve orta sınıftı. Bu, çok büyük bir sürpriz değil aslında. Birçok ülkede kişi başı gelirdeki artıştan ve sosyal güvenlikteki artıştan fayda sağlayan işçi sınıfı ve taşradaki çiftçiler oldu. Orta sınıflar ise yükselen enflasyona, yetersiz kamu hizmetlerine, rüşvete ve zorlayıcı hükümetlere maruz kaldı. Şimdi bu orta sınıf geçmişe göre daha fazla sesini çıkartıyor ve politik olarak daha iyi organize olabiliyor. Bunun en önemli sebebi ise sosyal medyanın daha hızlı mobilize olmalarına imkân tanıması. Bu dönemde yaşanan politik kargaşaların hepsi de hoş karşılanmıyor değil. Birçoğu yönetimlerin iyileşmesini ve büyüme odaklı ekonomik politikaların gerçekleşmesini getirebilir. Kırılgan Beşli de bu sayede iki hükümetin değişmesi muhtemel. Hindistan ve Endonezya. Fakat belirsizlik de artıyor. Endonezya da ekonomik ulusalcılık yükselişte. Bu da ekonomik politikaların içe dönük bir gidişat izleyeceği riskini getiriyor. Hindistan da muhalefet partisi Bharatiya Janata Party nin başbakan adayı Narendra Modi seçilirse, şu anda yönettiği Gujarat ta başarıyla uygulamış olduğu büyüme odaklı politikaları ulusal seviyede uygulayabilir de uygulayamayabilir de. Bu tamamen Modi nin mezhepçi tutumunu bir kenara bırakıp ülkenin genelini kucaklayan bir lider olup olamamasına bağlı olacak. Bu iki ülkenin aksine, Güney Afrika, Türkiye ve Brezilya da hükümetlerin değişmesi çok muhtemel görünmüyor. Fakat şu anki liderler tekrar seçilirse politika değişikliğine gidebilirler. Güney Afrika Cumhurbaşkanı Jacob Zuma başbakanlık adayı için iş dünyası yanlısı zengin bir iş adamını seçti ve piyasa odaklı reformlar yönünde hareket edebilir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlık sistemi rüyasını gerçekleştiremeyebilir, muhalefetin ve geniş protestolar gerçekleştiren laik kesimin sözüne uymak zorunda kalabilir. Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff ise daha istikrarlı makroekonomik politikaları kucaklayabilir ve özelleştirmeler de dahil yapısal reformları hızlandırabilir. Kırılganlığı ve riski inanılmaz yüksek olan Arjantin, Venezuella ve Ukrayna da bile politik ve ekonomik şartlar o kadar kötüleşti ki başarısız bir devlet olma seçeneği dışında sadece daha iyiye gidebilirler. Arjantin Cumhurbaşkanı Cristina Fernández, yükümlülüklerini yerine getiremiyor. Kim olursa olsun halefi olacak kişi daha ılıman olacaktır. Venezuella da Devlet Başkanı Nicolás Maduro güçsüz bir lider ve önünde sonunda daha merkezi bir muhalefete koltuğunu bırakmak zorunda kalabilir. Ve otokratik eşkıyalardan kurtulmuş olan Ukrayna sivil savaştan kaçınabilirse, Batı yönetiminde ekonomik bir canlanma programıyla istikrara kavuşabilir. Ortadoğu için risk, inişli çıkışlı ekonomik ve politik geçişlerle on yıldan fazla bir süre devam edecek. Fakat orada bile kademeli bir istikrara kavuşma süreci çok daha büyük ekonomik fırsatlar getirecek. Yani birçok gelişmekte olan ekonomide seçim sonuçlarına bağlı büyük politik değişiklikler olacağını ummak için çok neden var. Bu değişiklikler, bağlılıkları daha piyasa odaklı politikalar olan ılımlı hükümetleri yükseltecek ve ekonomilerini doğru yönde ilerletecek. Tabii ki riskler göz ardı edilemez. Gelişmekte olan ekonomiler yakın bir geçmişe göre çok daha kırılgan ve volatil. Yapısal repormlar, kısa vadeli bedelleri olsa da, uzun vadeli faydaları için uygulanmalı. Çin in uyguladığı devlet kapitalizmi Rusya, Venezuella, Arjantin ve hatta Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika daki politika düzenleyicileri arasında büyük destek görüyor. Kaynak ulusalcılığı yükselişte ve bu hem serbest ticareti hem de doğrudan yabancı yatırımları olumsuz etkiliyor. Gerçeği söylemek gerekirse, gelişmekte olan ekonomilerdeki gelir ve servet eşitsizliği, zamanla liberalleşme ve küreselleşmeye karşı olan sosyal ve politik bir harekete sebep olabilir. Bu yüzden gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümesi bütünleşik olmalı ve eşitsizliği azaltmalıdır. Piyasa odaklı reformlar gerekli olsa da, hükümetler fakirler için sosyal güvenlik, ve yüksek kalitede kamu hizmeti sağlamakta; eğitime, sağlık hizmetlerine, altyapıya ve inovasyona yatırım yapılmasında; ekonomik ve finansal oligopolilerin güçlerini sınırlandıracak rekabet kanunlarını uygulamakta ve herkese eşit fırsatlar sunan gerçek bir eşitlik sağlamakta çok önemli rol oynuyor. 3 Mart 2014 tarihli Dünya gazetesinden alınmıştır. 27

29 Üye PROFİLİ Boru sektörünün lideri büyümeye devam edecek Bu yıl 70 inci yılını kutlayan Borusan, 4 milyar doların üstüne çıkan cirosuyla, yenilikçi ürün ve hizmetlere odaklanıp, kârlılığını ve verimliliğini daha da yükselterek, sürdürülebilir bir zemin üzerinde büyümeye devam edecek. Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Demircioğlu, Geçen yıl Nisan ayında temeli atılan ABD deki çelik boru fabrikamız Mayıs ayında üretime başlıyor dedi. Başarısının ardında güçlü bir kurumsal iş kültürünün yattığı Borusan Holding in temelleri, bundan 70 yıl önce atıldı. Başta Türkiye olmak üzere dünyanın değişik pazarlarında çelik, distribütörlük, lojistik ve enerji sektörlerinde istikrarlı büyümesini sürdüren grubun ilk kurulduğu yıllardaki iş zihniyetinin üzerinde yükselen kurumsal kültürün üç önemli sacayağı bulunuyor. Birincisi müşterinin ihtiyacını anlamaya ve ona yönelik yaratıcı, farklı ve ekonomik bir çözüm geliştirmeye duyulan tutku derecesinde bağlılık; ikincisi hata yapmaktan, risk almaktan çekinmeksizin hızlı ve esnek aksiyon geliştirme becerisi, üçüncüsü ise müşteriye hizmet vermek, ürün sunmak için temel fonksiyonlara, yani üretime ve satışa eksiksiz bir sadakat. Borusan Grubu şirketlerinin, güçlü bir iş kültürü ile en modern metodolojilerden yararlanarak çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Demircioğlu ile MESS e 1962 yılında üye olan Borusan ı konuştuk. Borusan Holding in ekonomik büyüklüğü hakkında bilgi verebilir misiniz? 1944 yılında başlayan yolculuğumuzda geldiğimiz noktada, Türkiye nin önde gelen sanayi ve ticaret gruplarından biri olduk. Bugün Borusan; çelik, distribütörlük, lojistik ve enerji olmak üzere dört farklı işkolunda faaliyet gösteren, cirosunu 4 milyar ABD dolarının üzerine çıkartmış, her yıl yüzlerce milyon dolarlık yatırım yapan ve 7 bin kişiyi istihdam eden bir şirketler grubudur. Yenilikçiliğe dayalı ürün ve hizmetlerimizle ülkemiz için değer yarattığımız gibi, yurtdışı pazarlarda sürekli güçleniyoruz. Halen ciromuzun yüzde 30 u yurtdışı satışlarımızdan ve yurtdışı faaliyetlerimizden geliyor. Geçen yıl Türkiye de enerji sektöründe önemli 28

30 Üye PROFİLİ yatırımlar yaptık. ABD deki (bizi bu pazarda daha da güçlendirecek) çelik boru fabrikası yatırımımız mayıs ayında üretime başlıyor. Holding yönetimi, Asım Kocabıyık tan devraldığı mirası sürdürüyor. Gelecekte şirket kültürü, kurumsallık, yeni yatırımlar gibi konularda ne tür değişiklikler olacak? Borusan ın kurumsal kültürünün temelinde Kurucumuz ve Onursal Başkanımız merhum Asım Kocabıyık ın yerleştirdiği değerler yer alıyor. Bunlar, her şeyden önce açık, dürüst ve güvenilir olmak, müşteriye saygı göstermek ve onun ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamaya odaklanmak şeklinde özetlenebilir. Borusan bu sayede müşterileriyle güçlü bir güven ilişkisi geliştirmiş ve bugün geldiği noktaya ulaşmıştır. Yatırımlarımızı stratejik planlamamız çerçevesinde sürdürüyoruz. Değişmeyen hedefimiz aktif olduğumuz iş kollarında pazar lideri olmak veya üst sıralarda yer almaktır. Borusan ın bölgesindeki ve dünya pazarlarındaki varlığını artırmak, Grubumuzu Türkiye nin dünyadaki güçlü oyuncularından biri haline getirmek için önemli adımlar atıyoruz. Holdingin Çelik Grubu şirketlerinin, faaliyet alanları ve ölçek bilgilerini anlatabilir misiniz? Çelik Grubumuzda Borusan Mannesmann, Borçelik ve Kerim Çelik şirketlerimiz yer alıyor. 1 milyon tonluk üretim kapasitesine sahip olan Borusan Mannesmann Türkiye deki üretim faaliyetlerini Gemlik ve Halkalı fabrikalarında yürütüyor. Ayrıca İtalya da yüksek katma değerli soğuk çekilmiş özel boru üretimi konusunda uzmanlaşmış bir fabrikası bulunuyor. Bunlara ek olarak, ABD nin Teksas eyaletinde, kaya gazı sondaj borusu üretecek bir üretim tesisi kurma çalışmalarımız devam ediyor. 150 milyon ABD doları düzeyinde bir yatırımla kurulacak olan bu tesisi, mayıs ayı içinde faaliyete sokmayı hedefliyoruz. Borusan Mannesmann ürün gamını ağırlıklı olarak, petrol ve doğalgaz kuyu boruları, basınçlı borular, su, doğalgaz ve petrol iletim hattı boruları, soğuk çekme otomobil boruları oluşturuyor. Şirketin 1400 çalışanı ve 4 bin çeşit ürünü var. Dünyanın en büyük çelik üreticisi ArcelorMittal in ortağı olduğu, Türkiye nin ilk özel ve ikinci büyük yassı çelik üreticisi Borçelik in üç soğuk haddeleme ve üç sıcak daldırma galvaniz hattı bulunuyor. 1994, 2003 ve 2008 yıllarında gerçekleştirilen toplam 500 milyon dolarlık yatırımın ardından Borçelik in bugünkü yıllık kapasitesi 1,5 milyon tondur. Türkiye nin en yüksek üretim kapasitesine sahip ve en modern galvanizli sac üreticisidir. Çelik servis merkezi Kerim Çelik; Manisa, Bursa ve Adana daki servis merkezlerinde 500 bin tonun üzerindeki üretim kapasitesi ve 200 çalışanıyla faaliyetlerini sürdürüyor. Ürün gamında sac (CR), sıcak daldırma galvanizli sac (HDG), asitlenmiş yağlanmış sıcak sac (PO), boyalı sac (CC) gibi ürünler bulunuyor. 29

31 Üye PROFİLİ Çelik Grubu nda Türkiye ve dünya pazarındaki yeriniz nedir? Bu büyüklükte ve bu kadar başarılı bir grup olmayı nasıl başardınız? Borusan Mannesmann çelik boru sektöründe Türkiye nin lideri, Avrupa ve dünyanın önde gelen şirketlerinden biri. Sektöründe dünya markası ortağımız Mannesmann ile beraber tüm kıta Avrupası nda en yüksek teknolojiye sahip boru üreticisi Borusan Mannesmann Boru A.Ş., geçen yıl İSO 500 sıralamasında 49. sırada yer aldı. Yassı çelikte ülkemizin önde gelen özel şirketlerinden Borçelik ise geçen yıl, saygın ekonomi dergilerimizden Capital in hazırladığı Capital 500 listesinde 65 inci, İSO 500 listesinde 28 inci sırada yer aldı. Borçelik yassı çelik sektörünün en üst kalite diliminde üretim yapan bir şirket ve otomobil ile beyaz eşyada en yüksek pazar payına sahip üretici. Borusan Grubu şirketlerinin tümü güçlü bir iş kültürü ile ve en modern metodolojilerden yararlanarak çalışmalarını sürdürüyor. Başarının altında beşer yıllık stratejik planlarla belirlenen hedeflerin kararlılıkla takip edilmesi, Yalın 6 Sigma metodolojisiyle yenilikçiliğin ve verimliliğin sürekli geliştirilmesi, Voice of Customer (Müşterinin Sesi) uygulamasıyla müşterinin taleplerine gerçekten kulak verilmesi ve modern İK uygulamaları yer alıyor. Borusan yenilikçi ürün ve hizmetlere odaklanıp, kârlılığını ve verimliliğini daima yükselterek, sürdürülebilir bir zemin üzerinde büyümeye devam edecek. Türkiye metal sektörünün ekonomideki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörün potansiyelinin önündeki engeller, sorunlar neler? Bu soruya, metal sektörünün önemli bir parçası olan ve Borusan ın da içinde faaliyet gösterdiği çelik sektörü perspektifinden bakarak yanıt vermek isterim. Çelik sektöründe yaşanan daralmaya rağmen, geçen yıl Türkiye nin nihai mamul üretim ve tüketimi artış gösterdi yılında Türkiye nin toplam nihai mamul üretimi, yarı mamul ithalatının desteği ile önceki yıla kıyasla yüzde 6,2 artışla 36,4 milyon tona ulaştı. Türkiye nin uzun mamul üretimi yüzde 5,1 artışla 26,53 milyon tona, yassı mamul üretimi de yüzde 9,2 artışla 9,86 milyon tona yükseldi. Dünya Çelik Birliği (WSA) verilerine göre, 2013 yılında Türkiye ham çelik üretiminde dünyada 8 inci, Avrupa da Almanya nın ardından 2 nci sırada yer aldı. Çelik ürünleri ihracatında ise ITC Trademap in 2013 yılının ilk 9 aylık verileri incelendiğinde Türkiye nin, çelik ürünleri ihracatında (nihai ve yarı mamul dahil olmak üzere) dünyada 7 nci, Avrupa da yine Almanya nın ardından 2 nci sırada olduğu görüldü. Çelik boruda, küresel ekonomilerde devam eden krizin genel talepte yarattığı daralmaya ek olarak, bazı hedef ihracat pazarlarında yaşanan siyasi karışıklıklar ve korumacı politikaların 2013 yılında bir önceki yıla kıyasla daha düşük bir ihracat performansı sergilenmesine neden olduğunu söyleyebiliriz. Buna rağmen sektörün en önemli ihracat pazarlarından olan AB de yaşanan ekonomik toparlanmaya paralel olarak, çelik boru talebinin kısa vadede artış göstermesi bekleniyor yılında ABD ye yapılan ihracatta yaşanan kayıpların 2014 yılında telafi edilebileceği tahmin ediliyor. Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgelerinde devam eden altyapı ve üstyapı yatırımlarının da Türk çelik ve boru ihracatına önemli katkılar sağlayacağı öngörülüyor. Bugün Türkiye de Avrupa standartlarında üretim yapabilen, ulusal ve uluslararası projeler ile adını duyurmuş kaliteli üreticilere, bilgi birikimine, belirli düzeyde teknoloji ve altyapıya sahibiz. Bu faktörlere ülkemizin coğrafi konumunun getirdiği lojistik ve stratejik avantajları da eklediğimizde ortaya potansiyelin yüksek olduğu bir tablo çıkıyor. 30

32 TÜRKİYE ÇELİK SEKTÖRÜNÜN ARTIK KATMA DEĞERİ VE ULUSLARARASI REKABET GÜCÜNÜ ARTIRACAK ÜRÜNLERE ODAKLANMASI VE İHRACAT HACMİNİ YÜKSELTMESİ GEREKİYOR. HAMMADDE TEMİNİNDE YAŞANAN SIKINTILAR, TEMEL BİR SIKINTIDIR. ÇOK DEĞİŞKEN BİR YAPIDA OLAN YASSI MAMUL FİYATLARI, UZUN SÜRELİ PROJELERLE İLGİLİ İHALELERDE FİYAT VERMEYİ HAYLİ ZORLAŞTIRIYOR. Üye PROFİLİ Çelik Grubu na yönelik olarak, kısa ve orta vadede yeni yatırım planlarınız var mı? Başta enerji ve çelik gruplarımız olmak üzere tüm işkollarımızda yatırımlarımız planlandığı şekilde devam ediyor. Çelik Grubu ndaki durumu aktarmak gerekirse, Borusan Mannesmann şirketimiz, ABD nin Teksas eyaletinde kaya gazı sondaj borusu üretim tesisi yatırımını başlattı. Nisan 2013 te temeli atılan ve toplam yatırım miktarı 150 milyon ABD dolarına ulaşacak olan bu tesis yaklaşık 500 dönüm arazi üzerinde kurulacak ve tam kapasiteye ulaştığında 250 kişiye istihdam olanağı sağlayacak. MESS in çalışmaları, faaliyetleri ve sektöre katkıları hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS), 1959 yılından bu yana metal işkolunun gelişimine, bu sektördeki sorunların aşılmasına ve faaliyet gösteren kuruluşların daha katma değerli, daha verimli çalışmalarına önemli katkılarda bulunmuş bir sivil toplum kuruluşudur. Faaliyetlerini aynı başarılı çizgide sürdüreceğini ve sektör için vazgeçilmez bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. MESS e ne zaman üye oldunuz? Neden bu örgütlülüğe ihtiyaç duydunuz? 1959 yılında kurulan MESS e 27 Kasım 1962 tarihinde üye olduk. Üretimin devamlılığını sağlayebileceğimiz, kazankazan ilişkisi içinde toplu sözleşme müzakerelerini yürütebileceğimiz, metal sektörü içinde belirli standartları uygulayabileceğimiz, metal sektörüne özgü ücret yapılarını oluşturabileceğimiz, kapsamlı çalışan eğitimlerinden ve bilgi birikimlerinden yararlanabileceğimiz bir örgüt olduğu için MESS e üye olduk. Sizce MESS gibi bir örgütün sektöre ve ekonomiye katkısı oluyor mu? MESS kurulduğu günden bu yana Türkiye nin endüstri ilişkilerine yön vermiş, yapıcı ve uzlaşmacı yaklaşımları, yenilikçi ve araştırmacı yapısıyla sadece kendisine üye işletmeleri değil, bu işletmelerin en önemli kaynağı olan çalışanlarını da geliştirmek adına çok önemli faaliyetler gerçekleştiriyor. Yaptığı çalışmalarla metal sektörüne olduğu kadar diğer tüm sektörlere de yol gösteren, öncülük eden bir kurum. Küreselleşmenin doludizgin yaşandığı, rekabetin her geçen gün daha da arttığı dünyamızda işletmelerin başarılı olabilmelerinin yolu verimlilikten geçiyor. Bu ise eğitilmiş, yetkin insan kaynağı ile mümkün. MESS, kurduğu MESS Eğitim Vakfı (MEV) ile her alanda ve seviyede önemli eğitim ve gelişim faaliyetlerinde bulunarak çalışanların daha yetkin hale gelmesinde ve bu sayede verimlilik artışının sağlanmasında önemli katkı sağlıyor. Bunun yanında sanayinin gelişimine paralel ihtiyaç duyulan her alanda sanayiciye yardımcı olacak, ana faaliyet alanı olan üretim faaliyetlerinin dışındaki konularda hayatı kolaylaştıracak adımları da atıyor. Bunun en güzel örneği, Entegre Geri Dönüşüm şirketidir. MESS gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında üyesi olduğu birçok platformda hem Türk metal sanayisini hem de üyelerini çeşitli düzeylerde temsil ederek, endüstri ilişkilerinin sağlıklı ve sürekli gelişmesine katkıda bulunuyor. MESS, tüm metal sanayi çalışanlarını geliştirmek, verimliliği artırmak ve iş idaresi için çok kapsamlı eğitim programları düzenliyor. İş sağlığı ve güvenliği alanında çalışmalar yürüterek, çalışanların sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamak üzere üyelerine eğitim, danışmanlık hizmetleri vererek çok önemli bir işlevi yerine getiriyor. Türk çalışma hayatına ve endüstri ilişkilerine yön verecek yasa, yönetmelik, tüzük ve uygulamaların her aşamasında yaptığı inceleme, araştırma, istatistiki çalışma vb. ile hem yasama hem de yürütme organlarına da katkılar sağlayarak, çalışma hayatımızın ve buna yön veren tüm yasal zeminin dünya ve Avrupa standartlarında olmasının sağlanması için çalışıyor. MESS, kurulduğu günden bu yana barışçıl, yapıcı, münakaşaya değil müzakereye dayalı bir toplu sözleşme süreci yürüterek çalışma barışının sürekliliğini sağlayan önemli aktörlerden biri. Bu sayede de hem bizim hem de Türkiye deki metal sektörünün gelişimine önemli katkılar sağlıyor ve sağlamaya devam ediyor. Uzun yıllardır yürüttüğünüz kültür, sanat, eğitim ve cinsiyet eşitliği çalışmaları, sizin gibi şirketlere neler kazandırıyor? Biz sosyal sorumluluk projelerimizde Kurucumuz ve Onursal Başkanımız Merhum Asım Kocabıyık ın ilkeleri doğrultusunda hareket ediyoruz. Ülkemize değer katmak ve gönül borcumuzu ödemek için gayret gösteriyoruz. Bu doğrultuda kurulduğumuzdan bu yana, toplumdan kazandığımızı yine topluma yaptığımız yatırımlarla paylaşmayı ilke edindik. Bu çalışmalar Türkiye nin gelişmesine, kalkınmasına katkıda bulunurken, Borusan Grubu ile paydaşları arasındaki güveni pekiştiriyor ve kurumsal itibarımızı olumlu etkiliyor. 31

33 Ekonomide gündem Aktif biçimde farketmemiz gereken nedir? Birçok iş insanı, bol kaynaklara erişebilse, çok önemli işlerin altına imza atacağına kendini inandırmıştır. Bazı insanlar, ülkemizin petrolü olsaydı ekonomimiz kanatlanıp uçar diye düşünmektedir. Bu yazının amacı, bilincin ne olduğunu anlatmak değil. Amacımız, işlerimizi bilinçle yönetme bağlamında, kaynakların laneti örneğinden yola çıkarak, dünyada olup biteni okuma gündemi önermektir. Düşündüklerimizi yazıya dökerken anlaşılma düzeyini yükseltebilmik için Michio Kaku nun tanımladığı bilincin üç bileşenini anımsatalım: 1) Çevreyi hissetme ve tanıma, 2) Kendinin farkında olma, 3) Hedefler belirleyerek geleceği planlama, simüle etme ve strateji ortaya koyma. Harvard Business Review de Ellen Langer, Bilinçli olmak, yeni şeyleri aktif biçimde farketme sürecidir. Bunu yaparsanız, sizi tam da şimdiki zamana taşır. Bağlam ve perspektife daha duyarlı hale gelirsiniz. Bilinç ilginin özünü oluşturur. Enerji tüketmez, enerji verir. Pek çok insanın hatası, tüm bu düşüncenin stresli ve yorucu olduğunu varsaymaktır. Ama asıl stresli olan düşüncesizce yapılan olumsuz değerlendirmeler ve sorunlarla karşılaşıp bunları çözemeyeceğimiz endişesidir diyerek işlerimizi bilinçle yönetmenin yol ve yöntemini gösteriyor. Sait Başer in tanımı da Langer e yakın: Bilinç, bir farkındalık durumunun zihinde kendiliğinden uyanık kalmasıdır. Birçok iş insanı, bol kaynaklara erişebilse, çok önemli işlerin altına imza atacağına kendini inandırmıştır. Bazı insanlar, ülkemizin petrolü olsaydı ekonomimiz kanatlanıp uçar diye düşünür. Joseph E. Stiglitz, ekonomistlerin kaynak laneti adını verdiği olguya gönderme yaparak, büyük doğal kaynaklara sahip ülkelerin, az kaynaklara sahip ülkelerden daha düşük oranda büyüdüğünü, kaynak bolluğunun zenginlik yerine bir ölçüde de tembellik yarattığını ileri sürer. Ünlü ekonomist, her ikisi de petrol bağımlısı olan Endonezya ve Nijerya nın durumunu şöyle analiz ediyor: Her iki ülke de 30 yıl önce kişi başına aynı gelir düzeyine sahipti. Bugün ise Endonezya nın geliri Nijerya nın dört katına ulaşmış durumda. Elmas bağımlısı Sierra Leone ile Botswana incelendiğinde, Botswana nın son 30 yılda 32

34 Dünya Gazetesi Yazarı DR. RÜŞTÜ BOZKURT Ekonomide gündem ortalama yüzde 7,8 büyüdüğü, sivil savaş yaşayan Sierra Leone nin ise yokluk ve yoksulluk kıskacından kurtulamadığı görülüyor. Stiglitz, zengin kaynakları olan ülkelerin dikkat etmesi gereken üç olguya dikkat çekiyor: 1-Zengin kaynaklar, toplumları daha fazla kaynak yaratma yerine pastadan daha büyük pay kapmaya motive ediyor. Pastadan payını alanlarla alamayanlar arasında bir savaşa giden yolun önü açılıyor. Hiç kuşku yok ki çatışma ortamı ve iklimi yabancı güçlerin manipülasyonunu kolaylaştırıyor. 2-Hammadde fiyatları sürekli dalgalanıyor, dalgayı yönetmek de kaynaklara sahip ülkelerin elinde değil. 3-Petrol ve diğer kaynaklar istihdam yaratmıyor, sıklıkla diğer ekonomik sektörlerin dışlanmasına yol açıyor. Bu olguya Hollanda Hastalığı deniyor. Petrolden elde edilen gelir artınca paranın değeri yükseliyor. Çok sayıda düşünür gibi Stiglitz de kendini yeniden üreten ekonomiler yaratmanın en güvenilir yol ve yönteminin, insan kaynağı stokunu artırmak, insan kaynağı ve sermaye verimliliklerini yükseltmek olduğunu söylüyor. Jean Daniel Tordjman da, Rasyonel analizler, yıllar süren durgunluktan sonra belirli bir anda ekonomik kalkınmanın nasıl harekete geçtiğini açıklamaya yetmiyor. Doğal kaynakların bolluğu, tarım ürünleri, madenler hatta petrol bile yeterli değil. Öyle olsa Sibirya, Kongo veya Afrika gelişmiş ülkelerin başında yer alıırdı. Rusya örneğindeki gibi, bilim ve teknoloji seviyesi ve zeka (Gerek Macarlar, gerekse Ermeniler mükemmel matematikçi ve satranç oyuncuları çıkarmıştır) hatta para bile yetmiyor; zira servete boğulmuş Altın Yüzyılı İspanyası bile bunu kalıcı bir kalkınmaya çevirmeyi beceremedi diye bulgularını paylaşıyor. Küresel Kalkınma Merkezi nden William Easterly ile Minnesota Üniversitesi den Ross Levin in kaleme aldıkları bir makalede ulaştıkları genellemede, Sonuçlar çok ilginç: En önemli faktörün kurumlar olduğu ortaya çıkıyor, ama bu, çıkan sonucun en hafif ifadesiydi. Her ikisi de kendi başlarına etkileyici etmenler olan coğrafya ile politikaların sadece kurumlardan daha az etkili oldukları değil, kabaca söylemek gerekirse hiç etkiye sahip olmadıkları görülüyor diyorlar. The Economist ise makroekonomik politikaların iyi ya da kötü olmalarının son çözümlemede kurumların işleyişine bağlı olduğunu belirtiyor. Bol yeraltı ve yerüstü kaynakların, iyi coğrafyanın, olgun bir kültürün de belirleyici etkisi olmadığı görüşünde. Gerçekliğe yakın çözümleri üreten, uygulamaya koyan ve sürdürülebilirliği sağlayan kapsayıcı kurumlar asıl itici gücü oluşturuyor. Değişik kaynakların genellemelerini izledikten sonra, sorulması gereken soru açık: Aktif biçimde farketmemiz gereken ne? Yanıtların birincisi, kalkınmayı hızlandıran temel etkenin yeraltı ve yerüstü zenginlikler, sermaye stoku, makroekonomik politikalar, kültür ve coğrafyaların olmadığıdır. Kalkınmanın temel etkeni, fırsat eşitliği ve eşit haklar sunan, paylaşımcı ortak aklın gücüne dayanan, katılımcılık özünden beslenen yönetişimi içselleştiren, entelektüel kapasiteyi artıran kapsayıcı kurumların olağanüstü etkileri olduğudur. Yanıtların ikincisi, dünyayı iyi okumaktır. Örneğin, Analitik 3.0 ile Sanayi 4.0 konusu ABD, Almanya, İngiltere ve hatta İsrail de tartışma aşamasını geçmiş, işyerlerinin etkin yönetiminde ve uygulamada bir hayli mesafe kazanmıştır. Bu yeni gündemi tercüme kolaycılığı ile değil de kendi özgün koşullarımızı dikkate alan yaklaşımla zenginleştirirsek, doğru okumanın verdiği farkındalığı artırarak doğru adımlar atabilir, kalkınma yarışında öne geçebiliriz. Sanayi 4.0 tartışmalarını bir başka yazıda ele alalım; bilinçli olmak, yeni şeyleri aktif biçimde farketmek ise analitik üzerinde tartışmaları hemen başlatmaktır. Thomas H. Davenport un Harvard Business Review Türkiye nin Aralık 2003 sayısında yayımlanan Analitik 3.0 makalesi, tartışmayı başlatmanın bir ilk adımı olabilir. Çok genel çizgileriyle özetlersek: Analitik 1.0: İşlerimizi alışkanlıkla değil analizle yapmaktır. Verilere erişme, verileri derleme, uygun yöntemle malumat haline getirme, malumatları bilgiye dönüştürme, sezgileri de katarak bilgileri anlama düzeyine eriştirerek iş yapabilmeyi beceriyorsak, Analitik 1.0 aşamasındayız. Analitik 2.0: Büyük Veri yi ehlileştirerek, ehlileştirilmiş bilgileri karar süreçlerinde, insan yaşamını kolaylaştıran bir yarara dönüştürme aşamasıdır. Analitik 3.0: Anlama derinliğini kazandırdığımız bilgilerle zenginleştirilmiş ürünleri piyasalara sunarak rakiplerle eşdüzeyliliği koruma ya da bir adım öne geçerek rekabet üstünlüğü yaratmadır. Analitik 3.0 aşamasına ulaşma, öncelikle insanımızın entelektüel kapasitesini artırma, onu sistem kapasitesi ile besleyerek bilgiyle çeşitlendirilmiş renklendirilmiş ve zenginleştirilmiş ürünler sunabilme demektir. Şimdi hep birlikte eğri oturup doğru konuşalım. İşyerlerimizin ne kadarı analitik 1.0 aşamasına geçmiştir... Analitik 2.0 aşamasında ilerleyenler ne kadardır? Analitik 3.0 aşamasında olan işyeri sayımızın toplam içindeki payı nedir gibi soruların yanıtını herkese vermeden önce, kendi iç dünyamızda netleştirmeliyiz. Çok da yeni olmayan bu kavramlarla içiçe olmayanlar için anlaşılabilir olabilmemiz oldukça zor... Ama şu genellemeye yürekten inanıyorum: Matbaanın Batı da yarattığı etkiyi, baskın hale gelmeden gündemimize alabilmiş olsaydık, ülkemiz, Sanayi Devrimini kaçıran tipik ülke olmazdı. Bugün Analitik 3.0 ile Sanayi 4.0 konusuyla ilgili olmayanlar da gelecekte benzer suçlamanın hedefi olabilir. 33

35 Alternatif Pazarlar Rusya Türk yatırımcıları heyecanlandırıyor Türkiye ile ikili ticaret hacmi her sene ortalama yüzde 13,7 oranında artan Rusya, dünyanın yedinci büyük ekonomisi olarak, yatırımcılar için Çin den sonra en cazip pazar. 1,9 trilyon dolarlık gayrisafi milli hasılası, 844 milyar dolarlık dış ticareti ile dünyanın en önemli ve en büyük ülkeleri arasında yer alan Rusya, Türk yatırımcılarını bekliyor. ZENGİN doğal kaynaklarıyla dünyanın en önemli ve en büyük ülkelerinden biri olan Rusya ile Türkiye nin ticari iş birliği, gün geçtikçe daha da artıyor li yılların başından itibaren karşılıklı üst düzey ziyaretlerle yepyeni bir döneme girilen Rusya Federasyonu Türkiye ilişkileri, son yıllarda sadece siyasi olarak değil, ekonomik olarak da ayakları yere sağlam basan bir boyuta taşındı. Bu sürecin sonunda, karşılıklı ticaretin önümüzdeki beş yıl içinde 100 milyar dolara yükseltilmesi ortak hedef olarak belirlendi. Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki ilişkiler, birçok başka faktörün yanı sıra coğrafi yakınlığın yarattığı yapıyla uzun bir tarihi geçmişe dayanıyor. İlişkiler, kimi tarihsel dönemlerde uzlaşmacı özelliğinden uzaklaşsa da bugün Soğuk Savaş döneminin rekabetçi doğasını terk ederek, işbirliği alanlarının çoğaltıldığı yeni konjonktürde, her iki ülke için de verimli bir zemine oturtuldu. İki ülke arasındaki işbirliğini doğuran ve her geçen gün kuvvetlenmesini sağlayan en önemli unsurlar, ekonomik ve ticari ilişkilerin yanı sıra gözlenen yoğun yatırım ilişkileri oldu. Rusya da 10 milyar dolarlık yatırım Bu gelişmeler ışığında Rus ekonomisindeki yükselişe paralel olarak, Türkiye nin bu ülkedeki doğrudan yatırımları da gün geçtikçe arttı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci nin Dünya gazetesine yaptığı açıklamaya göre, Şubat 2014 itibariyle Türkiye nin Rusya daki toplam yatırımları 10 milyar dolar civarında gerçekleşti. Şu an Rusya Federasyonu nda bilişimden gıda sektörüne, hukuk-danışmanlıktan lojistik sektörüne, inşaattan tekstile hemen her alanda yerleşik Türk iş adamı bulunuyor. Türk işadamları, başkent Moskova ile Tataristan Cumhuriyeti nin başkenti Kazan ın yanı sıra Güney Rusya daki Rostov, Krasnodar, Soçi, Novorossisk şehirleri ile Novosibirsk, Yekaterinburg, Samara, St. Petersburg ve Astrahan gibi ülkenin önemli ticaret merkezlerinde yerleşik ve sektörlerinde hâkim konumda. Türkiye ile Rusya arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin önemli boyutlarından birini ise müteahhitlik sektörü oluşturuyor. Ocak 2014 itibariyle, 49,4 milyar dolar tutarındaki 1481 proje ile Rusya Federasyonu, Türk müteahhitlerinin en fazla iş aldıkları ülke oldu. Türk müteahhitlik sektörünün Rusya pazarında edindiği deneyim, bugün Türk inşaat firmalarının global ölçekte ulaşmış olduğu konumu da gösteriyor. Rusya nın ekonomisi büyüyor Dünyada imalat sanayisi en güçlü ekonomiler arasında 2012 yılı itibariyle yedinci sırada yer alan Rusya, 2013 yılında 2,1 trilyon dolarlık gayrisafi milli hasıla (GSMH) ve GSMH den kişi başına düşen 18 bin 271 dolar gelir ile 2012 yılında toplam 530,6 milyar dolar ihracat, 335,4 milyar dolar ithalat gerçekleştirdi. Kuzey komşumuz, bu başarısının ardından Fransa, İngiltere, Kanada, Hindistan ve Brezilya gibi gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomileri geride bıraktı. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Rus İş Konseyi nin Rusya Federasyonu Ülke Bülteni nde, 1990 ların başlarından itibaren küresel ekonominin önemli bir oyuncusu olan Rusya da son yıllarda izlenen makroekonomik politikaların enflasyonun düşürülmesi, istikrarlı bir döviz kurunun sağlanması, kamu borçlarının zamanında ödenmesi ve ekonomik büyümenin devamı üzerinde yoğunlaştığı, yükümlülüklerini yerine getiren Rus hükümetinin ekonomide 34

36 RUSYA DA İŞ YAPMANIN PÜF NOKTALARI Ruslar randevularınıza zamanında gelmenizi ve dakik olmanızı bekler. İletişim kurmak için posta çok güvenilir bir araç olarak kabul edilmiyor. Faks ve e-posta kullanımı tercih ediliyor. Bir iş ziyaretine gitmeden önce ticaret yapmayı planladığınız şirketi, ticari amaçlarınız ve iş teklifiniz hakkında bilgilendirmeniz beklenir. Alternatif Pazarlar 35

37 Alternatif Pazarlar istikrarlı büyüme sağladığı dile getiriliyor. Bültene göre, dengeli mali politikalar ve para politikalarındaki korumacı yaklaşım da ekonomideki finansal göstergelerde iyileşmeye ve istikrara önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Rusya nın GSMH si 1990 lı yılların ortalarına kadar pek istikrarlı bir seyir izlemese de 1994 yılında 326 milyar dolara gerilerken 1997 yılında tekrar 428 milyar dolara yükseldi. Ancak, 1998 yılında yaşanan ekonomik kriz, derin bir ekonomik çöküşe neden olarak, GSMH nin 1999 yılında 194 milyar dolara kadar gerilemesine yol açtı yılından itibaren ise istikrarlı bir gelişme süreci yakalandı. Putin yönetiminin devleti tekrar güçlendirmeye yönelik çabalarının bu gelişmedeki payı oldukça yüksek. Eski ama güçlü bir sanayi altyapısına sahip ülkede birçok tesis artık özel sektör tarafından başarıyla işletiliyor. Kaynak: T.C. Ekonomi Bakanlığı Ülke Raporu, 2013; TÜİK YILLARA GÖRE TÜRKİYE-RUSYA TİCARETİ (MİLYON DOLAR) YILLAR İHRACAT (X) İTHALAT (M) X/M DENGE HACİM , , , , , , , , , , , , Yatırımlar istenen düzeyde değil Son yedi yılda yüksek oranlı büyüme gösteren Rus ekonomisi, 2005 yılında yüzde 6,4 ile gelişmekte olan ekonomilerin ortalama büyüme oranı olan yüzde 5,9 un ve dünya ortalaması olan yüzde 3,2 nin hayli üzerinde büyüme yakaladı. GSMH 2006 yılında yüzde 7,7 ve 2007 yılında ise yüzde 8,1 oranında büyüyerek milyar dolar seviyesine ulaştı yılını yüzde 5,2 lik bir büyümeyle kapatan Rusya ekonomisi, küresel krizin devam eden etkisiyle 2009 yılında yüzde -7,9 luk bir düşüş

38 Yazılı dokümanlar ve imzalanmış belgeler, Rusya da iş yapmak için gerekli. İmzalı olmayan belgelere genellikle güvenmiyorlar. Kişisel ve samimi iletişim, iş hayatının bir parçası. İş toplantılarında fiziksel temas, örneğin omuza dokunma olumlu bir işaret. Anlaşmazlık halinde resmi bir tutum içine girmekten kaçının. Unutmayın ki Ruslar size daha kişisel bir yolla yanıt verir. Alternatif Pazarlar yaşasa da 2010 yılında yüzde 4 lük bir büyümeyi yakaladı yılında da bir önceki yıldaki büyüme oranını korudu. Halen petrol, doğal gaz ve madenlere bağımlı olan ve büyümenin ağırlıklı olarak bu sektörlerde geliştiği Rus ekonomisinde, yerli ve yabancı yatırımlar hız kazanmış olmalarına rağmen halen istenen düzeyde değil. Rusya Federasyonu Devlet İstatistik Komitesi nin (Rosstat) yayımladığı verilere göre, 2010 yılı döneminde ülkedeki yabancı yatırım hacmi yüzde 40,1 oranında büyüyerek 114,7 milyar dolara ulaştı. Buradaki doğrudan yabancı yatırımlar yüzde 13,2 oranında azalarak 13,81 milyar dolara indi, portföy yatırımları yüzde 21,9 yükselerek 1,076 milyar dolar, diğer yatırımlar ise yüzde 53,3 büyüyerek 99,86 milyar doları buldu. Önceki yıla göre yüzde 11,9 büyüyen toplam yabancı sermaye tutarı 300,1 milyar dolar seviyesine gelerek, ödenmiş yabancı yatırım tutarı 120,8 milyar dolar oldu yılında Rusya ekonomisine yabancı sermaye yatırımında bulunan başlıca ülkeler sırasıyla Güney Kıbrıs, Hollanda, Lüksemburg, Çin, Almanya, İngiltere, İrlanda, Fransa, Japonya ve Virgin Adaları oldu. En önemli altıncı yatırım adresi Ernst & Young ın yaptığı Avrupa Cazibe Anketi 2013 e göre, birçok sektörde büyüme fırsatları barından Rusya, dünyanın en cazip yatırım adresleri arasında yer alıyor ve bu konuda Çin e rakip olduğu görülüyor. Ülkenin büyük ve genişlemeye devam eden tüketici pazarı, refah düzeyinin artması, yatırımlar açısından en büyük avantaj. İyi gelişmiş telekom altyapısı, ekonomik büyümenin temeline oturan büyük petrol ve doğal gaz kaynakları, dünyanın en büyük taze su kaynaklarına sahip olması, iyi eğitimli ancak çok pahalı olmayan işgücü, girişimci ortamı, ulaştırma ve lojistik altyapısının yenilenmesine yönelik çabalar ülkenin 37

39 Alternatif Pazarlar cazibesini artırıyor. Avrupa Cazibe Anketi 2013 e göre, ankete katılanların yüzde 20 si Rusya yı dünyanın en cazip altıncı yatırım destinasyonu olarak görüyor. Bu ankette Rusya nın skoru, 2006 yılının dört kat üzerine çıktı. Yatırımcılara göre doğrudan yabancı yatırım cazibesi açısından Rusya nın en büyük rakibi Çin. ABD ve Almanya da Rusya nın önemli rakipleri olarak gösteriliyor. Çin dışında, gelişmekte olan ülkeler arasında Rusya nın fazla rakibi yok. Rusya ve Çin arasındaki yarış, bazı ortak özellikler taşımalarına bağlanıyor. Her iki ülkenin önemli bir ekonomik potansiyeli ve patlayan bir tüketici pazarı var. RUSYA NIN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ * GSMH (trilyon $ piyasa fiyatları) 1,2 1, Reel GSMH Artış Oranı (%) -7,9 4,0 4,3 3,4 2,2 Kişi Başına (GSMH-MG)($) Enflasyon Oranı (TÜFE, ortalama) 11,7 6,8 8,4 5,1 6,4 İşsizlik oranı (%, ortalama ) 8,4 7,9 3,4 5,7 4,8 GSMH Sektörel Büyüme Hızları (%) Tarım 0,4-7,5 Sanayi -13,1 7,5 Hizmet -5,1 3,6 Dış Ticaret (Milyar $) İhracat ,9 530,6 İthalat ,7 335,4 Denge ,2 195,2 Cari İşlemler Dengesi (Milyar $) ,3 71,4 52,1 Toplam Dış Borç (Milyar $) ,6 532,6 Kaynak: Economic Intelligence Unit (EIU) / * T.C. Ekonomi Bakanlığı 2012 de 128 doğrudan yabancı yatırım Ankete göre Rusya, 2012 de 128 doğrudan yabancı yatırım projesi çekti. Bu projelerin yarattığı iş imkânı 2008 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıktı ve 2012 yılında yabancı yatırımların yarattığı istihdam 13 bin 356 oldu. Bu artışta özellikle istihdam yoğun imalat sektörüne Almanya, İtalya, Japonya gibi üretim maliyeti düşük pazarlara yönelen Batı ülkelerinden akan yatırımın etkisi oldu. Rusya, 2012 yılında Avrupa da doğrudan yabancı yatırım yoluyla en fazla iş imkânı yaratılan ikinci ülke oldu de Türkiye, Avrupa daki yatırım projelerinin yüzde 2,5 ini çekerken, Rusya yüzde 3,4 lük pay ile proje bazında en fazla ilgi gören sekizinci pazar oldu. 38

40 Kartvizit uygulaması, son derece önemli. Kartvizitin bir tarafının Türkçe, diğer tarafının Rusça olması yararlı olabilir. Sunumlar açık ve net, anlaşılması kolay olmalı. Temel birçok konu ofis dışında konuşulsa da nihai uzlaşma ve anlaşma ofiste yapılır. Genellikle toplantı başlarken, organizasyonun başkanı görüşmeyi başlatır, girişi yapar ve daha sonra önem sırasına göre diğer konuşmacılar konuşur. Alternatif Pazarlar Faaliyet alanı olarak bakıldığında, ülkede en fazla yatırım imalata yapıldı de bu alanda yapılan yatırımın toplam içindeki payı yüzde 46,9 oldu. Bunu yüzde 38,3 ile satış ve pazarlama, yüzde 4,7 ile lojistik ve yine yüzde 4,7 ile hizmetler izledi. Diğer yatırım alanları arasında, araştırma ve geliştirme ile eğitim bulunuyor. En fazla doğrudan yatırım otomotivde Sektörel bazda ise en fazla doğrudan yabancı yatırım projesi otomotive yapılan Rusya da, 2012 de, otomotivdeki yabancı projenin toplam içindeki payı yüzde 21,1 olarak gerçekleşti. Ernst & Young, 2012 de Rusya nın otomobil pazarının büyüklüğünün 77 milyar dolara ulaştığını tahmin ediyor. Adet olarak satışlar yüzde 10 artışla 2,94 milyona, yani 2008 krizi öncesindeki seviyeye ulaştı. Sektörün Avrupa ya kıyasla çok iyi olan performansı yatırım miktarına da yansıdı ve arasında yatırımlar yüzde 50 artış gösterdi. Otomotivin ardından proje bazında en fazla yatırım çeken sektörler iş hizmetleri, kimyasallar, yazılım, ulaştırma hizmetleri, bilgisayar, gıda, metalik olmayan mineral ürünleri, makineekipman, plastik-kauçuk olarak sıralanıyor. Yatırımların geri kalan yüzde 20 si diğer sektörlerde toplanıyor. Dünya Kupası, müteahhitlerimiz için fırsat Türkiye-Rusya Federasyonu Ticaret ve Yatırım Forumu nda konuşan TUSKON Başkanı Rızanur Meral, TUSKON, 150 milyon nüfusu, 1,9 trilyon dolarlık gayrisafi milli hasılası, 844 milyar dolarlık dış ticareti, 208 milyar dolar dış ticaret fazlası olan, çok zengin doğal kaynaklarıyla dünyanın en önemli ve en büyük ülkelerinden biri ve Türkiye nin en önemli stratejik ortağı olan Rusya Federasyonu nu çok önemsemektedir dedi. Rusya daki toplam Türk yatırımlarının 12 milyar doları aştığına dikkat çeken Meral şöyle devam etti: Türk müteahhitler geçen 20 yılda Rusya da 40 milyar doları bulan önemli projeleri hayata geçirdi. Rus şirketlerinin Türkiye deki toplam yatırımları 9 milyar doların üzerindedir. Ülkelerimiz arasındaki karşılıklı yatırımların geldiği seviyenin birbirimize olan güven ve stratejik işbirliğinin en önemli göstergesi olduğunu düşünüyorum ihracatımız 7,256 milyar dolar, ithalatımız ise 25,500 milyar dolar toplamda 32,756 milyar dolar olmuştur. Biz Türkiye olarak zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahip, ağır sanayide tecrübesi olan, 150 milyon nüfusuyla güçlü ve zengin Rusya gibi bir komşumuz olduğu için kendimizi şanslı görüyoruz. Rusya nın, Türk müteahhitler için çok önemli bir pazar olduğunu belirten Meral, Türk müteahhitler, 2018 de Rusya da gerçekleştirilecek Dünya Futbol Şampiyonası için yapılacak projelerde de görev almak istemektedir. Rusya Federasyonu, Türk müteahhitlik sektörü için cazibe merkezi olmaya devam edecektir diye konuştu. Türkiye nin ihracat pazarı Rusya döneminde Türkiye nin dış ticaretinde önemli yeri olan SSCB nin payı 1980 lerin başında azalmaya başladı. Ancak iki ülke arasındaki ticaret, 1984 yılında yapılan doğal gaz anlaşması ile tekrar hız kazandı, 1992 yılında SSCB nin dağılmasıyla birlikte iki ülkenin ticari ilişkileri hızla gelişmeye devam etti yılında ihracatımızda dokuzuncu sırada yer alan Rusya Federasyonu 2003 ve 2004 yıllarında sekizinci sıraya yükseldi, 2005 yılında tekrar dokuzuncu, 2006 yılında Dünyada imalat sanayisi en güçlü ekonomiler arasında 2012 yılı itibariyle yedinci sırada yer alan Rusya, 2012 de toplam 530,6 milyar dolar ihracat, 335,4 milyar dolar ithalat gerçekleştirdi yılında 2,1 trilyon dolarlık gayrisafi milli hasılaya (GSMH) ve GSMH den kişi başına düşen 18 bin 271 dolar gelire ulaşan Rusya nın işsizlik oranı giderek düşüyor. altıncı, 2007 yılında beşinci sıraya yerleşti. İthalatımızda ise 2000 yılında dördüncü sıradayken, 2004 ve 2005 yıllarında ikinci, 2006 yılında ise ilk sıraya yükseldi, 2007 yılında da ilk sırayı korudu. İki ülke arasındaki ticarete konu olan ürünler her geçen yıl çeşitlendi. Rusya başlangıçta Türkiye den ağırlıklı olarak gıda maddeleri alırken daha sonra tekstil ve konfeksiyon ürünleri, deri, kürk, makina ve teçhizat, otomobil almaya başladı. Türkiye ise Rusya dan enerji kaynakları (petrol, doğal gaz, kömür) başta olmak üzere makine aksamı ve parçaları, demir çelik, kimyasallar ve gübre ithal ediyor. Türkiye nin Rusya pazarına yönelik ihracatını ağırlıklı olarak fiyat elastikiyetleri yüksek tüketim malları oluşturuyor. Buna rağmen, son yıllarda Türkiye ve Rusya Federasyonu arasındaki ticaret dengesi Türkiye nin aleyhine gelişiyor. Toplam ticaret hacmindeki yükseliş büyük ölçüde Türkiye nin Rusya Federasyonu ndan gerçekleştirdiği ithalattaki artıştan kaynaklanıyor. Önceki yıllarda olduğu gibi, 2011 yılında da ithalat ihracattan daha fazla artıyor yılında yüzde 44 artarak 4,6 milyar dolara yükselen ihracatımız 2011 yılında 6 milyar dolar olarak, ithalatımız ise 2010 da yüzde 11 artarak 21,6 milyar dolar, 2011 de 24 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye, 2012 yılında Rusya ya 6,6 milyar dolar ihracat, 26,6 milyar dolar ithalat, 2013 yılında ise yaklaşık 7 milyar dolar ihracat, 25 milyar dolar ithalat yaptı. 39

41 Kanundaki değişiklikler Çalışma mevzuatında son gelişmeler İş Kanunu nun 30. maddesi kapsamında, yükümlü olmadıkları halde engelli çalıştıran işverenlerin her bir engelli için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hissesinin tamamının hazinece karşılanacağı hüküm altına alınmıştır. Geçtiğimiz aylarda; çalışma hayatına ilişkin mevzuatımızda birçok yeni düzenlemeye ve değişikliğe yer verildiği görülmektedir. Yapılan düzenlemeler incelendiğinde, çalışma hayatını düzenleyen dört temel kanundan üçünde; 4857 sayılı İş Kanunu, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu nda bazı değişiklikler yapıldığı; 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu uyarınca çıkarılması gereken ikincil mevzuatın yayımlandığı, ayrıca engellilerin istihdamı, sosyal sigorta işlemleri ve korumalı işyerleri gibi diğer hususlarda da yeni düzenlemeler getirildiği gözlemlenmektedir. Bu düzenlemelerden 19 Şubat 2014 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 6518 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 4857 sayılı İş Kanunu nda bireysel iş hukuku alanında bazı değişiklikler yapılmıştır. Söz konusu değişikliklerle; İş Kanunu nun Eşit davranma ilkesi başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasında yer alan iş ilişkisinde ayrımcılık yasağı kapsamına renk ve engellilik kavramları da eklenmiştir. İş Kanunu nun Engelli ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu başlıklı 30. maddesinin 6. fıkrasında yer alan yüzde ellisi ibaresi tamamı şeklinde değiştirilerek, 30. madde kapsamında, yükümlü olmadıkları halde engelli çalıştıran işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir engelli için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hissesinin tamamının Hazinece karşılanacağı hüküm altına alınmıştır. 40

42 MESS Müşavir Avukatı ŞEYDA AKTEKİN Kanundaki değişiklikler Kanuna Korumalı işyerlerinde çalışan engellilerin ücretleri başlıklı Ek Madde 1 eklenerek, işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel veya ruhsal engellilerin korumalı işyerlerinde işe yerleştirilerek çalıştırılmaları halinde bu kişilere ödenecek ücretlerin belli bir kısmının Hazine tarafından karşılanması öngörülmüştür. İş sağlığı ve güvenliği alanında ise; 2 Ağustos 2013 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun la 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu nun bazı maddelerinde değişiklikler yapılmış, ayrıca söz konusu Kanunla çıkarılması gereken Yönetmelik ve Tebliğler yayımlanarak, bu alandaki ikincil mevzuat tamamlanmıştır. Bu çerçevede 37 yönetmelik ve 3 Tebliğ yayımlanmıştır sayılı Kanun la 6331 sayılı Kanun un; İş güvenliği uzmanı görevlendirme yükümlülüğü başlıklı geçici 4. maddesine eklenen 2. fıkra ile iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olanların, Sosyal Güvenlik Kurumu na ödenmiş olan prim gün sayısı ile sahip oldukları belge sınıfı gibi hususların dikkate alınarak üst sınıflardaki iş güvenliği uzmanlığı belgesini alabilmeleri için, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı na bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmak şartıyla en fazla iki sınav hakkı verilmesine dair gerekli düzenlemeyi yapma yetkisi verilmiştir. Bu çerçevede İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik te Kanun daki değişikliğe paralel değişiklikler yapılmıştır. Yürürlük başlıklı 38. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi değiştirilerek, iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırılması zorunluluğunun; - 50 den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1 Temmuz 2016 tarihinde, - 50 den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1 Ocak 2014 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir. Tanımlar başlıklı 3. maddesinin (f) ve (s) bentleri; f) İş Güvenliği Uzmanı: Usul ve esasları yönetmelikle belirlenen, iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip, Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında çalışma hayatını denetleyen müfettişler ile mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik elemanı, s) Teknik eleman: Teknik öğretmen, fizikçi, kimyager ve biyolog unvanına sahip olanlar ile üniversitelerin iş sağlığı ve güvenliği programı mezunlarını, şeklinde değiştirilmiştir. Söz konusu bentlerde yapılan değişiklikler ile; Bakanlık ve ilgili kuruluşlardaki çalışma hayatını denetleyen müfettişlere iş güvenliği uzmanı olabilme hakkı, biyolog unvanına sahip olanlara da teknik eleman olabilme hakkı tanınmıştır. Toplu iş hukuku alanında ise; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nda üyelik ve üyelikten çekilme işlemlerinin E-devlet kapısı üzerinden yapılmasına ilişkin düzenlemeler, 7 Kasım 2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun ilgili maddelerine dayanılarak hazırlanan Sendika Üyeliğinin Kazanılması ve Sona Ermesi ile Üyelik Aidatının Tahsili Hakkında Yönetmelik ise 9 Temmuz 2013 tarihinde yayımlanmıştır. İşçi ve işveren sendikaları ile ilgili üyelik ve üyelikten çekilme işlemleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan iki portal üzerinden, Yönetmelikte belirtilen hükümler çerçevesinde, 7 Kasım 2013 tarihinden itibaren gerçekleştirilmektedir. Bunun yanı sıra, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu uyarınca çıkarılması gereken Toplu İş Sözleşmesi Yetki Tespiti ile Grev Oylaması Hakkında Yönetmelik, 11 Ekim 2013 tarih ve sayılı Resmî Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmelik ile toplu iş sözleşmesi yetki tespit süreci ile grev oylamasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmektedir. Sosyal güvenlik alanında ise, gerek 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu nda, gerekse bu Kanunun tamamlayıcısı olan ikincil mevzuatta önemli değişiklikler yapıldığı görülmektedir. Bu değişiklikler de, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile 21 Ağustos 2013 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Söz konusu Yönetmelik ile, 12 Mayıs 2010 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği nde değişiklikler yapılmış ve özellikle işe iade davası sonunda işe başlatılmayan sigortalıların işten ayrılış bildirgesi ile aylık prim ve hizmet belgesinin düzenlenmesi, verilmesi ve saklanması konularında yeni düzenlemeler getirilmiştir. Bunun yanı sıra, sigortalı işe giriş bildirgesi, işten ayrılış bildirgesi başta olmak üzere Yönetmelik ekinde bazı değişiklikler yapılmış ve Yönetmeliğe 2013 yılı Eylül ayı başında yürürlüğe girmek üzere İşkolu Kodu Listesi eklenmiştir. 41

43 Sektör analizi AB deki daralmayı AR-GE ile aştı İç pazarda dümeni ihracata kırdı Başarılı bir yılı geride bırakan otomotiv sektörü, geçen yıl Avrupa Birliği nde devam eden krize bağlı olarak oluşan AB pazarındaki daralmayı AR-GE ile desteklenen yeni ürünlerle aşarak, yeni modellerle de ihracatı artırdı. Ancak kurlardaki ve ÖTV deki artışın yanı sıra kredi kullanımını sınırlandıran önlemler sebebiyle 2014 yılı ilk çeyreğinde pazardaki talepte bir daralma olduğu görülüyor. Sektör, iç pazarın üretim üzerindeki bu olumsuz etkisini ihracat artışı ile kapatmayı planlıyor. 42

44 Sektör analizi BU YIL SEKTÖRÜ ETKİLEYECEK ETMENLER! 2013 yılının ikinci yarısında başlayan kur ve faizde yaşanan yükselişler, Otomobil ÖTV oranlarındaki artış, BDDK nın kredi işlemlerine yönelik getirdiği sınırlamalar, Seçim süreci, Makro ihtiyati tedbirler, Düşük büyüme süreci, TCMB nin sıkı para politikası, Gelişmekte olan ekonomilere ait büyümede ivme kaybı, Varlık alımlarının ve global parasal teşvikin azaltılması, Uluslararası piyasalarda finansman imkânlarının zorlaşması bu yıl etkili olacak. Gün geçtikçe gelişen ve ülkelerin ekonomileri için önemi artan otomotiv sektörü, ülkemizin ihracatına ve ekonomisine katma değer sağlayan sektörlerin başında geliyor. 40 yıllık döneme baktığımızda sektörün yerli sermayeyle ya da çok ortaklı yapıyla kurulmuş birçok yatırıma sahne olduğunu görüyoruz. Sermayeyi çekme konusundaki başarısının yanı sıra sektörün bir diğer başarısını da ihracat oluşturuyor. Rekorlara imza atan sektör, son yedi yıldır ihracatta birinci sırada yer alırken aynı zamanda AR-GE merkezleri açısından da ilk sırada bulunuyor. Ve en önemlisi de otomotiv sanayi toplam 400 bin adet nitelikli insan gücüne istihdam sağlıyor. Bugün sanayi, tasarımdan küresel pazarlamaya, ürün ve üretimdeki nitelikli mühendislik yapısına ve 1,7 milyonluk üretim kapasitesiyle sürdürülebilir bir büyüme yolunda ilerliyor. Başarılı bir yılı geride bırakan otomotiv sektörü, geçen yıl Avrupa Birliği nde devam eden krize bağlı olarak oluşan AB pazarındaki daralmayı AR-GE ile desteklenen yeni ürünlerle aşarak, yeni modellerle de ihracatı artırdı. Ancak kurlardaki ve ÖTV deki artışın yanı sıra kredi kullanımını sınırlandıran önlemler sebebiyle 2014 yılı ilk çeyreğinde pazardaki talepte bir daralma olduğu görülüyor. Sektör, iç pazarın üretim üzerindeki bu olumsuz etkisini ihracat artışı ile kapatmayı planlıyor. Geçen yıl yürürlüğe konan yeni Teşvik Rejimi ile otomotiv sanayinde yatırımların önemli oranda artacağını düşünen Otomotiv Sanayii Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer, Otomotiv sanayii olarak başarılı bir 2013 yılını geride bıraktık. Ancak kurlardaki ve ÖTV deki artışın yanı sıra kredi kullanımını sınırlandıran önlemler sebebiyle 2014 yılı ilk çeyreğinde pazardaki talepte bir daralma olduğunu görüyoruz. İç pazarın üretim üzerindeki bu olumsuz etkisini ihracat artışı ile kapatmamız gerekiyor dedi. Bu yıl talepte bir daralma var Türkiye otomotiv sanayiinde ocak-şubat döneminde üretim adedinde bir önceki yıla göre yüzde 11 lik, toplam pazarda yüzde 18 lik, ithalatta 43

45 Sektör analizi yüzde 18 lik, ihracatta yüzde 7 lik azalma olduğunu söyleyen Prof. Tezer, düşüşün doğrudan orta vadeli program kapsamında alınan talebi sınırlayıcı önlemlerden kaynaklandığını dile getirdi. Bu düşüş oranlarının bu yıl da aynı şekilde devam etmesini beklediklerini açıklayan Tezer, toplam üretim kapasitesinin bu yıl 1 milyon 700 bin adede yükseldiğini vurgulayarak, sürdürülebilir bir büyüme için iç pazarın da büyümesi gerektiğine dikkat çekti. Otomotiv Sanayii Derneği nin (OSD) 2014 yılı Şubat ayı bültenine göre, 2014 yılı ocakşubat döneminde toplam pazar, 2013 yılı aynı dönemine göre yüzde 18 oranında azalarak 72 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Aynı dönemde otomobil pazarındaki düşüş yüzde 18 düzeyinde oldu ve pazar 52 bin adede geriledi. Bu dönem hafif ticari araç pazarı da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24 oranında azaldı ve 16 bin adet düzeyine geriledi. Bültene göre, 2014 yılı ocak-şubat döneminde bir önceki yıla kıyasla ağır ticari araç pazarı yüzde 3 oranında azaldı. Kamyon pazarı yüzde 2 oranında artarak 3 bin 66 adet düzeyine yükselirken, otobüs pazarı ise yüzde 64 gibi önemli oranda azaldı. Son 10 yıllık ortalamalara göre toplam pazar yüzde 0,8, otomobil pazarı yüzde 18,1 artarken, hafif ticari araçlar (HTA) pazarı yüzde 30,5 oranında düşüş yaşadı. Kamyon pazarında 10 yıllık ortalamalara göre yüzde 13,9 azalırken otobüs pazarı yüzde 2,2 oranında artış gösterdi. İlk iki ayda ihracat yüzde 7, üretim yüzde 11 azaldı Otomobil pazarında ithalatın payı 2014 ocak-şubat döneminde yüzde 75 düzeyinde gerçekleşti. Öte yandan ithal hafif ticari araçların pazar payı yüzde 49 düzeyinde gerçekleşti. OSD nin bültenine göre, 2014 yılı ocak-şubat döneminde bir önceki yıla göre, toplam otomotiv ihracatı yüzde 7 oranında azaldı ve toplam ihracat 121 bin adet oldu. Aynı dönemde otomobil ihracatı ise yüzde 20, traktör ihracatı yüzde 4 oranında arttı. Bu dönemde, ticari araç ihracatı yüzde 38 azalış ile 38 bin adet düzeyinde gerçekleşti yılı ocak-şubat döneminde toplam ihracat, 2013 yılı aynı dönemine göre yüzde 6 oranında arttı ve 3,5 milyar dolar oldu. Bu dönemde, toplam ana sanayi ihracatı yüzde 1, yan sanayi ihracatı ise yüzde 12 oranında arttı ocak-şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre toplam üretim yüzde 11 oranında azaldı, toplam 158 bin adet taşıt aracı üretildi. Otomobil üretimi ise yüzde 18 oranında arttı. Bu dönemde toplam üretim 158 bin adet, otomobil üretimi ise 105 bin adet düzeyinde gerçekleşti yılı ocak-şubat döneminde üretim minibüste yüzde 49, kamyonette yüzde 43, küçük kamyonda yüzde 25, otobüste yüzde 26, büyük kamyonda yüzde 3 oranında azaldı, midibüste ise yüzde 37 oranında arttı. Bu dönemde, traktör üretimi yüzde 17 oranında artarak adet oldu. İhracatın lideri yine otomotiv Otomotiv endüstrisinde iç pazarda satışlarda sıkıntı yaşansa da ihracat sektörün yüzünü güldürmeye devam ediyor. 11 aydır kesintisiz artış trendinde olan sektörün dış satışları, şubat ayında yüzde 3 büyümeyle 1 milyar 836 milyon dolarlık ihracata imza attı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği nin (OİB) ihracat verilerine göre, sektör son 12 aylık dönemde 21 milyar YILLAR İTİBARİYLE KAMYON, OTOBÜS, OTOMOBİL, TRAKTÖR, MİNİBÜS ÜRETİM RAKAMLARI Ürün Grubu Değişim% (Ocak-Şubat) (Ocak-Şubat) (Ocak-Şubat) TOPLAM YAN SANAYİ İç Dış Lastik , Emniyet Camı , Motor , Akü , Diğer Aksam ve Parçalar , TOPLAM ANA SANAYİ Otobüs , Midibüs-Minibüs , Otomobil , Kamyon-Kamyonet , Çekici , Römork ve Yarı Römork , Tarım Traktörü , TOPLAM Kaynak: Uludağ İhracatçılar Birliği ve Orta Anadolu İhracatçılar Birliği 44

46 TÜRKİYE OTOMOTİV SANAYİİ 2014 OCAK-ŞUBAT DÖNEMİ Üretim adedinin geçen yıla göre değişimi -11 % Toplam pazarın geçen yıla göre değişimi -18 % İthalatın geçen yıla göre değişimi -18 % İhracatın geçen yıla göre değişimi -7 % Kaynak: (OSD) Sektör analizi 456 milyon dolarla Türkiye nin artış hızını katlayarak yüzde 12,3 seviyesinde büyüdü. Otomotiv endüstrisi, sektörel bazda dış satışta ocak ayında devrettiği ihracat liderliğini şubat ayında yeniden geri aldı. OİB Başkanı Orhan Sabuncu, otomotiv endüstrisinin ihracat artışında sürdürülebilir bir ivme yakalamasıyla ana ve yan sanayinin yüzünün gülmeye devam ettiğini söyledi. Özellikle en büyük ihracat pazarı olan AB ülkelerine yönelik de son aylarda sürekli bir artış trendi yakalanmasının gelecek adına umutları artırdığını kaydeden Sabuncu, AB ülkelerine geçtiğimiz ay yüzde 7 seviyesindeki artış konjonktüre göre hayli olumlu. Ayrıca yan sanayimizin de istikrarlı olarak büyümesine devam etmesi de altyapı olarak, kaliteli üretim olarak geldiğimiz seviyenin gurur verici olduğunu gösteriyor dedi. Yan sanayi payı yüzde 43 İhracatta şubat ayı verilerine göre ürün grupları incelendiğinde yan sanayi yüzde 6 artış ile 798 milyon dolarlık dış satışa imza attı. Yan sanayinin ihracat içindeki payının ise yüzde 43 seviyesinde olması sektör dinamiklerinin göstergesi oldu. Binek otomobiller ürün grubu da yine şubat ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1 büyüme ve 601 milyon, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar yüzde 2 azalışla 331 milyon, otobüsminibüs-midibüs ürün grubu da yüzde 1 gerilemeyle 74 milyon dolarlık ihracata imza attı. Diğer başlığı altındaki ürünlerde de yüzde 24 büyümeyle 32 milyon dolarlık dış satış gerçekleşti. Yılın ilk iki aylık döneminde yüzde 5 artışla 3 milyar 423 milyon dolarlık ihracat gerçekleşirken, yan sanayide yüzde 10 büyüme ve 1 milyar 601 milyon, binek otomobiller de ise yüzde 8 yükselişle 1 milyar 94 milyon dolarlık dış satış yapıldı. Yine aynı dönemde eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlarda yüzde 11 gerilemeyle 555 milyon, otobüs-minibüsmidibüs ürün grubunda ise yüzde 1 azalışla 122 milyon dolar ihracat gerçekleşti. Diğer başlığı altındaki ürünlerde de yüzde 18 büyümeyle 50 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Almanya liderliğini koruyor Ülke bazlı ihracatta şubat ayında Almanya liderliğini sürdürdü. Bu ülkeye geçtiğimiz ay yüzde 14 artışla 290 milyon, Fransa ya yüzde 5 azalışla 201 milyon, Birleşik Krallık a da yüzde 7 büyümeyle 185 milyon dolarlık 45

47 Sektör analizi YI LLAR İTİ BARİYLE KAMY MYON ON, OTOB OB ÜS, OTOMOM OBİL İL, TR AKTÖ TÖR, MİN İNİB İBÜS ÜRE RETİ M RAKA KAMLARI Otomobil Kamyonet Minibüs B.Kamyon K.Kamyon Midibüs Otobüs Toplam Kaynak: Uludağ İhracatçılar Birliği ve Orta Anadolu İhracatçılar Birliği 46

48 KURLARDAKİ VE ÖTV DEKİ ARTIŞIN YANI SIRA KREDİ KULLANIMINI SINIRLANDIRAN ÖNLEMLER SEBEBİYLE 2014 YILI İLK ÇEYREĞİNDE PAZARDA TALEPTE BİR DARALMA OLDUĞU GÖRÜLÜYOR. TÜRKİYE OTOMOTİV SEKTÖRÜ YÖNETİCİLERİNİN YÜZDE 92 LİK BİR KISMI, BU YIL PAZARIN BÜYÜYECEĞİNİ ANCAK BÜYÜMENİN YAVAŞLAYACAĞINI DÜŞÜNÜYOR. Sektör analizi dış satış yapıldı. Ülke bazlı ihracatta Slovenya ya yüzde 80 artışla 55 milyon, İspanya ya ise yüzde 28 yükselişle 78 milyon dolarlık dış satışta büyüme hızları dikkat çekti. Yine yılın ilk iki ayında Almanya ya yüzde 19 yükselişle 569 milyon, Birleşik Krallık a yüzde 13 büyümeyle 366 milyon, Fransa ya ise yüzde 4 gerilemeyle 337 milyon dolarlık dış satış yapıldı. İki aylık dönemde İsrail e yüzde 141 artışla 98 milyon dolarlık ihracat yapılması ise ülke bazında önemli bir gelişme oldu. Otomobil pazarı yüzde 5,68 azaldı Otomotiv Distribütörleri Derneği nin raporuna göre, Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı 2014 yılı ocak-şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19,25 azalarak 67 bin 691 adet olarak gerçekleşti yılı ilk iki ayında 83 bin 830 adet toplam pazar gerçekleşmişti. Otomobil satışları 2014 yılı ocak-şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17,74 azalarak 51 bin 535 adete geriledi yılı ilk iki ayında 62 bin 649 adet satışa ulaşıldı. Hafif ticari araç pazarı 2014 yılı ilk iki ayında geçen yıla göre yüzde 23,72 oranında azalarak 16 bin 156 adete geriledi. Geçen yıl 21 bin 181 adet satış gerçekleşmişti. Otomobil ve hafif ticari araç pazarı, 2014 yılı şubat ayında yüzde 27,5 azaldı. Otomobil pazarı yüzde 26, hafif ticari araç pazarı yüzde 32 küçüldü yılı şubat ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarı 35 bin 21 adete geriledi. 48 bin 307 adet olan 2013 yılı şubat ayı otomobil ve hafif ticari araç pazar toplamına göre satışlar yüzde 27,5 oranında azaldı yılı ilk iki ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre, 1600cc altındaki otomobil satışlarında yüzde 15,9, cc aralığında motor hacmine sahip otomobil satışlarında yüzde 7,4 ve 2000cc üstü otomobillerde yüzde 22,2 daralma görüldü yılı ilk iki ayında otomobil pazarında ortalama emisyon değerlerine göre en yüksek paya yüzde 38,4 oranıyla gr/ km arasındaki otomobiller 19 bin 776 adet ile sahip oldu yılı ilk iki ayında dizel otomobil satışlarının payı yüzde 63 e, otomatik şanzımanlı otomobillerin payı ise 42 ye yükseldi yılı ilk iki ayında otomobil pazarı segmentinin yüzde 84,8 ini, vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerinde yer alan araçlar oluşturdu. Segmentlere göre en yüksek satış adedine yüzde 51,6 pay ile C segmenti (26 bin 581 adet), kasa tiplerine göre ise en çok tercih edilen gövde tipi yine sedan otomobiller (yüzde 43,8 pay, 22 bin 582 adet) oldu. Cari açık teknoloji üretimiyle azalacak Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği nin (TAYSAD) Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, otomotiv endüstrisinin, ekosistemin bütününde yer alan yetkin oyuncuların desteğiyle lider ülkelerden biri olma potansiyeli taşıdığına dikkat çekti. Dudaroğlu, Bu potansiyelimizi yüksek katma değerli teknolojik ürünler üretmeye yönlendirmemiz gerekmektedir. Bu yetkinliğimizi geliştirmemiz gereken ana ürün grupları ise motor ve motor parçaları, güç aktarma organları, elektrik-elektronik parçalar ve aktif-pasif güvenlik parçalarıdır şeklinde konuştu. Sektörün önünün açılabilmesini isteyen Dudaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: Üretimde Avrupa da birinci olduğumuz hafif ticari araç segmentinde rekabetçi konumun korunmasını, parça test ihtiyaçlarının karşılanması için akredite test laboratuvarlarının oluşturulmasını, imalatçıların KKDF den muaf tutulmasını ve Ar-Ge merkezlerinin tabana yayılabilmesi için eşdeğer çalışan sayısının 30 kişi olarak uygulanmasını talep ediyoruz dedi. Beklentiler, büyümenin yavaşlayacağı yönünde KPMG Türkiye nin, yılları arasındaki gelişme ve trendleri değerlendirme olanağı sağlayarak Türkiye otomotiv sektöründeki yöneticilerin 2018 yılına yönelik beklentilerini ve görüşlerini yansıtan KPMG Türkiye 2014 Otomotiv Yöneticileri Araştırması, otomotiv sektörünün sürdürülebilir büyümesini ortaya koyuyor. Türkiye otomotiv sektöründeki gelişime olumlu bakan Türkiye otomotiv sektörü yöneticilerinin yüzde 92 lik bir kısmı pazarın büyümesini bekliyor. Ancak bir önceki seneye göre beklentiler, büyümenin yavaşlayacağı yönünde. Otomotiv pazarı tarafında önümüzdeki beş yıllık dönemde öncelikli konuları arasında otomotiv satış vergilerinin yeniden düzenlenmesi konusu geliyor. Geçen sene de en önemli konu olarak belirtilen bu düzenlenmenin bu yıl daha da önem kazanarak yine ilk sırada yer aldığını görüyoruz. Araştırmaya katılan üreticilerin yüzde 93 ü önümüzdeki beş yılda üretimin artacağından emin. Büyük bir çoğunluğu bu üretimin 1,3 milyonun üzerine çıkacağını bekliyor. Sektördeki diğer kesin gözüyle bakılan konulardan biri de kapasitenin artışı. Artış bekleyenlerin oranı ciddi bir farkla yüzde 73 ten yüzde 93 e yükseldi. Araştırmaya göre, Türkiye ye yeni bir yatırım gelmesinin önündeki engellerin başında, vergi belirsizlikleri ile BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) ülkelerinin pazar cazibesi geliyor. İhracatta sürekliliğin sağlanması içinse katılımcılar, AB dışındaki pazarlarla Serbest Ticari Anlaşmalarının gerçekleşmesini talep ediyor. 47

49 Avrupa penceresinden Dünya Ticaret Örgütü Bali Bakanlar Konferansı ve sonrası için beklentiler DÜNYA Ticaret Örgütü (DTÖ) Dokuzuncu Bakanlar Konferansı, Endonezya nın Bali Adası nda 3-7 Aralık 2013 tarihleri arasında gerçekleştirildi yılında başlayan Doha Turu nun sonuçlanamamasıyla, çok taraflı ticaret müzakereleri geçtiğimiz yıllarda durma noktasına gelmişti yılında başlayan küresel ekonomik kriz de, ticaretin ekonomik büyümeye sağladığı katkının önemini bir kez daha ortaya koydu. Ancak çok taraflı ticaret müzakerelerini yeniden canlandırma çabaları beklenen sonuçlara ulaşamayınca, DTÖ nün bir kuruluş olarak uluslararası arenadaki güvenirliliği hatta inandırıcılığı tartışma konusu olmaya başlamıştı. Bali Konferansı nda elde edilen önemli sonuçlar Böyle bir ortamda gerçekleştirilen Bali Konferansı görüşmelerinin sonucunda, DTÖ üye ülkeleri arasında, ticaretin kolaylaştırmasına ve tarım ile kalkınma konularına ilişkin maddelerin yer aldığı Bali Paketi üzerinde anlaşma sağlanmasıyla birlikte, çok taraflı ticaret müzakereleri konusu yeniden ivme kazandı. Söz konusu paketin kabul edilmesi ve özellikle 19 yıllık bir aradan sonra üye ülkelerin ilk defa çok taraflı bir ticaret anlaşması üzerine uzlaşmaları hususu DTÖ tarihinde önemli bir gelişme olarak kaydedildi. Bu Bali Paketi ile esas itibariyle teknolojik ilerlemelerden yararlanılarak, gümrük işlemlerinin hızlandırılması ve böylelikle ülkelerarası ticaretin daha kolay, hızlı ve ucuz hale getirilerek ticaretin önündeki bürokratik engellerin kaldırılması amaçlanıyor. Sınırlarda uygulanan gümrük işlemlerinin daha basit ve şeffaf hale getirilmesiyle aynı zamanda, yolsuzluklara karşı daha etkin bir şekilde mücadele edilmesi hedefleniyor. Konferansta, az gelişmiş ülkelere, söz konusu yeni gümrük standartlarını uygulayabilmeleri amacıyla mevcut teknik kapasitelerini geliştirmeleri için destek sağlanması gerektiği de dile getirildi. Bu kapsamda, az gelişmiş ülkelere altyapılarının güçlendirilmesi ve gümrük memurlarının eğitilmesi için mali destek sağlanması konusunda taahhütte bulunuldu. Ayrıca, az gelişmiş ülkelere yeni gümrük standartlarını uygulamaya koymaları için belli bir süre tanınacağı açıklandı. Anlaşmanın, tüm dünya ekonomisi genelinde yaklaşık 400 milyar dolar ile 1 trilyon dolar arasında bir kâr sağlaması bekleniyor. Anlaşma ile gelişmekte olan ülkelerin yılda yaklaşık 325 milyar dolar tasarruf etmeleri beklenirken, gelişmiş ülkelerin ticari masraflarının ise yüzde 10 oranında düşeceği tahmin ediliyor. Anlaşmada transit kotalara ilişkin önemli hükümler de yer alıyor. Konferansta, transitte kotalar ve benzeri gönüllü kısıtlamaların uygulanmaması ve hizmet ile orantılı olanlar 48

50 İKV Kıdemli Uzmanı SELEN AKSES Avrupa penceresinden hariç olmak üzere, transit geçişe izin verme karşılığı alınan ücretlerin yasaklanması yönünde karar alındı. Bu hükümlerin anlaşmaya eklenmesinde Türkiye önemli bir rol oynadı. Bu karar, Türkiye nin yanı sıra, denize kıyısı olmayan ülkeler için de büyük önem taşıyordu. Coğrafi konumları nedeniyle ticaretlerini komşu ülkelerin limanları aracılığıyla gerçekleştiren bu ülkeler, uygulanan transit kotalardan olumsuz yönde etkilenmekteydi. Bali Paketi nin tarıma ilişkin bölümünde ise, gıda güvenliğini sağlama amacıyla yapılan gıda stoklarında, DTÖ Tarım Anlaşması nda belirtilen iç destek taahhütlerini aşma durumunda kalan ülkelere, Anlaşmazlıkların Halli Mekanizması kurallarının uygulanmasında dört yıl süreyle muafiyet getirildi. Bu konuya ilişkin nihai anlaşmanın ise, dört yıl içinde sonuçlandırılacağı bildirildi. Bali Paketi nde ayrıca tarife kotası yönetimi, genel hizmet listesi ve ihracattaki rekabete yönelik maddeler de yer alıyor. Tüm bunların yanı sıra, en az gelişmiş ülkelerin pamuk ürünlerine pazara erişim imkânlarının iyileştirilmesi ve bu ülkelerdeki pamuk üretimine destek sağlanmasına yönelik bir anlaşmaya da varıldı. Gelişmiş ülkeler, dünyadaki birçok az gelişmiş ülkeye kendi pazarlarına erişim imkânını gümrüksüz ve kotasız olarak açıyor. Bali Konferansı nda, ürünlerin yüzde 97 sine bu imkânı sağlamayan ülkelerin ürün kapsamını genişletmeleri istendi. Bunun yanı sıra, dünyadaki en az gelişmiş ülkeler için menşe kurallarının basitleştirilmesi öngörülüyor. Bali Paketi kapsamında ayrıca, en az gelişmiş ülkelerin, gelişmiş ülkelerin hizmet pazarına erişimlerinin kolaylaştırılması ve gelişmekte olan ülkelere tanınan özel muamelelerin izlenmesine yönelik kararlar da alındı. Konferans sonrası DTÖ gündemi DTÖ Dokuzuncu Bakanlar Konferansı sonucunda Bali Paketi nin kabul edilmesi, üye ülkeler açısından çok taraflı ticaret müzakerelerinin devam etmesi ve hatta Doha Turu nun tamamlanması yönünde teşvik edici bir gelişme niteliği taşıyor. Ancak halen Doha Turu nun gündeminden kalan ve Bali Konferansı ndan sonra ele alınması beklenen birçok konu bulunuyor. Doha Turu nda öne çıkmış olan bu konular ise şunlar: Tarım, fikri mülkiyet hakları, hizmetler, kamu sağlığı, çevre ve Singapur konuları (yatırım, rekabet, kamu alımlarında şeffaflık ve ticaretin kolaylaştırılması). Ayrıca Doha Turu ndan bu yana, dünya konjonktüründe meydana gelen hızlı değişimlere paralel olarak bazı konuların uluslararası platformda ele alınması giderek önem kazanıyor. Örneğin, son yıllarda, iklim değişikliği, döviz kurları, bilişim teknolojileri ve e-ticaret, DTÖ gündemine getirilmek istenen öncelikli konular arasında yer alıyor. Ancak, hızla değişen ekonomik ortama daha etkin bir şekilde uyum sağlayabilmek için ülkelerin tercihli ticaret anlaşmalarına başvurarak, Doha Turu na alternatif bir yol çizmeye başladıkları da dikkat çekiyor. Şöyle ki, günümüzde ikili ve bölgesel ticaret anlaşmaları önemli ölçüde artmış durumda. Söz konusu anlaşmaların, küresel ekonominin ve ticaretin işleyişi için bir yandan önemli fırsatlar sağlarken, aynı zamanda birçok riski de beraberinde getirdikleri göz ardı edilemez. Bununla birlikte, akdedilen bu ikili ve bölgesel ticaret anlaşmaları dünya ticaret sistemine bir zemin hazırlayarak katkıda bulunabilir. Ancak, giderek sayısı artan bu anlaşmaların çok taraflı ticaret sistemini karmakarışık bir yapıya dönüştürme riski de göz önünde bulundurulmalıdır. Tüm bu gelişmelerin ışığında, DTÖ nezdinde yapılan görüşmelerde bu hususların da gündeme getirilmesi büyük önem taşıyor. Bu konuya ilişkin, eski DTÖ Genel Direktörü Pascal Lamy nin belirttiği gibi, bölgesel anlaşmaların dünya ekonomisini bölmesine neden olmamasını garantileyecek ilkelerin belirlenmesinin bir öncelik teşkil etmesi gerekiyor. Buna göre, tüm üye ülkelerin işbirliklerinde çok taraflı ticaret ve ikili/ bölgesel anlaşmalarının bir arada var olması ve birbirlerini tamamlayıcı nitelik taşıması için gerekli çerçevenin hazırlanması da hayati önem taşıyor. 49

51 Gezgin Tarihi başkent Bursa da geçmişe yolculuk zamanı Osmanlı döneminde kurulan Cumalıkızık gibi köyleri, son yıllarda çekilen diziler sayesinde turist akınına uğrayan Bursa, imparatorluğun doğuşuna tanıklık eden, tarihteki ilk başkentlerden. Cennet Bursa ve Yeşil Bursa diye de anılan şehir, yeşile, doğaya ve tarihi güzelliklere ilgi duyanları, geçmişe yolculuk yapmak isteyenleri bekliyor. GELİŞMİŞ ekonomisi kadar, tarihi ve doğal güzellikleriyle de Türkiye nin en önemli şehirlerinden biri olan Bursa, baharı yaşadığımız şu aylarda özellikle geçmişe ve tarihe meraklı gezginleri bekliyor. Ülkemizin tarihi başkentlerinden Bursa ya gidip de orayı gezmek isteyenler için kısa ve pratik bir yol haritası çıkarmaya çalıştığımız dergimizin Gezgin sayfalarında, öncelikle Bursa nın coğrafi ve tarihi geçmişinden söz ederek yazıya başlayalım. Güneyinde yer aldığı Marmara bölgesinin İstanbul dan sonraki ikinci büyük şehri olan ve Marmara bölgesini, Ege ve İç Anadolu ya bağlayan bir kavşak noktasında bulunan Bursa, Bitinya Kralı II. Prusias tarafından kurulmuş. Kurucusuna izafeten kente Prusias dendiği tarihi kaynaklarda yer alıyor. Zamanla bu isim Brousse, daha sonra da Brus olarak telaffuz edilmiş. Türklerin şehri fethetmesiyle birlikte de Bursa adını alan kent, fethedildiği 6 Nisan 1326 tarihinde, Osmanlı Devleti nin başkenti olmuş. Bugün doğal güzellikleri, tarihi abideleri ve binlerce yıldır bilinen şifalı kaplıcaları ile dünyaca meşhur olan Bursa da en çok Osmanlı İmparatorluğu nun kuruluş dönemine ait tarihi eser bulunuyor. Baştanbaşa tarih kokan zengin bir medeniyetin başkenti olan Bursa, tarihi eserler bakımından imparatorluklar başkenti İstanbul dan sonra Türkiye nin en zengin şehri. Osmanlı Türklerinin, Selçuklu devri sanat ve mimarisine yeni bir şekil, yeni bir bakış kazandırdıkları Bursa Okulu tarzı mimarinin hakim olduğu Bursa da, çinicilik, ağaç oymacılığı ve duvar nakışçılığında çok ileri bir seviyeye ulaştıkları görülüyor. Bugün Cennet Bursa veya Yeşil Bursa diye de anılan kentteki tarihi eserler arasında; Osmanlı sultanları tarafından yaptırılan çok sayıda cami, mescit, han ve tekkenin yanı sıra, görülmeye değer yüzlerce tarihi eser bulunuyor. Osman Gazi Türbesi, Orhan Gazi Türbesi başta olmak üzere padişah türbeleri; Lala Şahin Medresesi, Hüdavendigar Medresesi gibi çok sayıda medrese, Orta Köy ve Issız 50

52 ESRA ÖZARFAT Gezgin BURSA NIN AYASOFYA SI ULU CAMİİ Evliya Çelebi nin ifadesiyle Ulu Camii, Bursa nın Ayasofya sıdır. Ulu Camii yi gezenler üç tane kapısı olduğunu çok iyi bilirler. Mescid-i Haram (Mekke), Mescid-i Nebevi (Medine), Mescid-i Aksa (Kudüs), Emeviye Camii nden (Şam) sonra Osmanlı da yapılan ilk Cami-i Kebir dir. Halk arasında Hızır Aleyhisselam ın Ulu Camii nde yer alan vav harfinin önünde namaz kıldığı rivayeti yaygın. Ulu Camii kapalı namaz kılma alanı bakımından Türkiye tarihinde yapılan en büyük camidir. Minber bütünüyle kainatı sembolize eder. Minberin doğu cephesinde, Güneş Sistemi nin kabartma formlarla işlendiği bir alan bulunur. 51

53 Gezgin YEŞİL TÜRBE, YEŞİL ÇİNİLERLE KAPLI Bursa nın simgelerinden biri olan Yeşil Türbe, 1421 yılında Sultan Çelebi Mehmet tarafından yaptırılmış. Yeşile çalan çinilerle kaplı olduğu için bu isimle anılıyor. Yeşil Cami de olduğu gibi bu türbenin mimarı da Hacı İvaz Paşa dır. Türbe, sekiz köşeli planı ve alt kattaki mezar odası ile Selçuklu kümbetlerinin devamı görünümünde. En dar yüzü 8.45 metre, en geniş yüzü 8.87 metre olan sekizgen yapıyı, sekiz pencereli, yüksek bir kasnağa oturan kurşun kaplı kubbe örtüyor. Türbenin günümüze çok az değişikliklerle gelen cephesi, girişin doğusundaki ilk yüzde yer alıyor. Türbenin ceviz ağacından oyulmuş kapısı, Osmanlı ahşap işçiliğinin muhteşem örneklerinden biri. Rozet, rumi ve geometrik motiflerle oya gibi işlenen kapının Bursa kemeri cumbası ve çevresi, çini kaplı. Türbenin içindeki renkli sır ve mozaik çini süslemeleri de eşsiz güzellikte. Türbe günümüze ulaşan güzel bir çinili mihraba sahip. Renkli ve geometrik motifli çinilerle bezenmiş olan mihrap, bir sanat şaheseri olarak kabul edilir. Türbe içinde bulunan Çelebi Sultan Mehmed in sandukasının etrafında oğulları Mustafa, Mahmud ve Yusuf, kızları Selçuk Hatun ve Sitti Hatun ile Ayşe Hatun ve dadısı Daya Hatun nun çinili sandukaları bulunuyor. 52 kervansarayları, Koza Han, Pirinç Han, İpek Han gibi hanlar ve Kapalıçarşı ile Bedesten Çarşısı, Bursa nın görülmeye değer diğer şaheserleri. Bursa merkez, gezmekle bitmez Yukarıda sıraladığımız yerler Bursa ya gelecek bir gezginin şehir merkezinden uzaklaşmadan, yürüyerek ya da toplu taşıma araçlarını kullanarak ulaşabileceği mesafede yer alıyor. Şehri ziyaret edenlerin öncelikle Emir Sultan Mezarlığı nda yatan Zeki Müren in kabrini, ardından Emir Sultan Camii ve Türbesi ni ziyaret etmelerini tavsiye ediyoruz. Emir Sultan Camii rakım olarak nispeten yüksek olduğu için buradan Yeşil Külliyesi ne ve Yeşil Türbe nin bulunduğu alana kolaylıkla yürüyerek inilebiliyor. Yeşil Türbe nin yanında yer alan çay bahçelerinde Bursa manzarası eşliğinde soluklanıldıktan sonra merkeze doğru ilerlerken yol üzerinde İslam Eserleri Müzesi ziyaret edilebilir, aynı zamanda sayısız tarihi Bursa evi ve antikacılar görülebilir. Hava güzelse çok da keyifli bir yürüyüş olabilir. Setbaşı semtine varanlar dünyadaki üç köprülü çarşıdan biri olan Irgandı Köprüsü nü görebilir. Yalnız köprüden geçtikten sonra bir karar vermek gerekiyor. Yorgun olanlar hanlar bölgesinin yolunu tutabilir, Daha yorulmadım, Bursa yı tepeden görmek isterim diyenler ise Tophane ye çıkabilir. Hanlar bölgesinde pek çok küçük hanın yanında Koza Han mutlaka görülmeli. Gerçi son yıllarda popülaritesi biraz daha arttığı için eski sakinliği kalmamış olsa da Koza Han, büyülü bir atmosfer yaratıyor. Çünkü Koza Han ın kapıları gelen ziyaretçinin kim olduğunu bir çırpıda anlayıveriyor. Bunu en iyi, bir yerde okuduğum şu cümle anlatıyor: Koza Han ın dört girişi vardır. Ulu Camii, tarafındaki alçak gönüllü kapıdan girdiyseniz, muhtemelen şehre yabancısınızdır; turistik merakla girdiniz. Belki şehre aşinasınız ama oturmaya niyetiniz yok. Hanın ikinci katındaki ipek satıcılarıyla işiniz var, ödenmemiş bir senedin ya da ipek bir eşarbın peşindesiniz. Kapalıçarşı tarafından girdiyseniz soluklanmaya ihtiyacınız var demektir Eğer Orhan Camii nin aralığındaki kapıdan girenlerdenseniz, sizin almakla, vermekle, gezmekle işiniz yok... Ne şehrin keşmekeşi, ne otomobillerin küstah gürültüsü, ne gündelik hayatın hayhuyu ve ne de zaman; hiçbiri aşamaz yüksek taş duvarları. Her şey dışarıda kalmıştır. İçine girdiğiniz koza sizi modernizmin çılgın atlarından ve toz dumandan azade tutar. Ama yok, ben bunların hiçbiri değilim, ben dördüncü kapıdan girdim diyorsanız, ben size ne diyeyim? Koza Han ın iç avluya açılan dördüncü kapısının hem girişi, hem de çıkışı sanki ehil olmayan gözlerden gizlenmiş gibidir. Bir şehirle gizli kapıları ve yolları bilecek kadar içli dışlı olmuş birinin rehbere ihtiyacı mı olur? O zaten şehir olmuştur.

54 KRALİÇE ELIZABETH İ AĞIRLAYAN KOZA HAN Ulu Camii ile Orhan Camii arasında yer alan Koza Han, Sultan II. Bayezid in İstanbul da inşa ettirdiği Bayezid Külliyesi ne gelir sağlamak amacıyla 1490 yılında yaptırılmış. Bursa nın en güzel ve günümüzde en yoğun olarak kullanılan hanıdır. Bursa ipekçiliğinin zirvede olduğu yaklaşık 500 yıllık dönemde ipek böceği kozalarının mezat yeri olan, avlusunda alınıp satılan bembeyaz kozalarla adeta kar yağmış görünümüne bürünen Koza Han, Çin den başlayıp Bursa da sona eren tarihi İpek Yolu nun son durağı. Mayıs 2008 de İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth i de ağırlayan tarihi han, Bursa ya gelen yerli ve yabancı turistlerin uğramadan geçmeyeceği tarihi mekânların başında geliyor. Koza Han ın üst katında ise yan yana sıralanmış onlarca dükkânda Bursa nın en seçkin ipeklilerini bulabilirsiniz. Gezgin Muradiye Külliyesi ziyaretçi akınına uğruyor Ziyaretçiler, Koza Han ve hanlar bölgesinde gezdikten ve artık Uzakdoğu dan ya da başka ülkelerden ithal edilmiş olsa da Bursa ipeği hatırasını canlandıran ipeklilerden aldıktan sonra bir İskender kebabı yemeyi hak eder. Koza Han ın Orhan Camii girişindeki Bursa kebapçısı ya da cadde üzerindeki tarihi İskender kebapçısı en meşhur olan yerler. Ayrıca tarihi Aynalı Çarşı da pide yenebilir ya da hanlar bölgesindeki esnaf lokantalarında da harika lezzetlerle karşılaşılabilir. Ziyaretçiler bir gün daha kalabiliyorlarsa aheste bir şekilde önce Tophane, ardından da Çekirge ve Muradiye semtlerini mutlaka gezmeli. Özellikle de Muradiye Külliyesi bugünlerde Şehzade Mustafa nın vefatından yeni haberi olanlar yüzünden ziyaretçi akınına uğruyor. En güzeli de dışarıdan tamamen soyutlanmış olan Muradiye Külliyesi içinde bir havuz kenarında oturup sessizliği dinlemek Tarihin derinliklerinde yaşanmış gizleri, şehzade mahzunluğunu ve ölümlerini aslında bir sinema karesinden çok, oradaki şimşir kokusu daha iyi anlatıyor Her köşesinden tarih fışkıran şehir Sözü uzatmaya yerimiz yok ama bize göre payitaht kenti Bursa nın her bir tarihi mekanıyla ilgili uzun uzadıya konuşmak mümkün. Ben yedi yıl önce çıkıp geldiğim Bursa da en çok; hangi köşeyi dönersem döneyim, yüzünde tarihi taşıyan derin çizgileriyle bir dost, bir o kadar da sevecen bir teyze gibi karşılayan ve şaşırtan evlerin, hanların, camilerin, kısacası tarihin karşıma çıkmasından etkilenmiştim. Bunun yanı sıra restorasyon sırasını beklerken boynu bükülen eserler de yok değil. Velhasıl, Bursa nın özellikle de merkezi, tarihle birlikte kol kola yaşanabilecek bir yer. Merkezdeki çok sayıda tarihi noktanın yanı sıra, son yıllarda çekilen diziler sayesinde turist akınına uğrayan Cumalıkızık ile Mudanya, Trilye ve Misi gibi OSMANLI SULTANLARININ SON KÜLLİYESİ Muradiye Külliyesi, Bursa da Osmanlı sultanları tarafından yaptırılan son külliye. Sultan II. Murat tarafından yılları arasında yaptırılmış ve içinde bulunduğu semte ismini vermiş. Külliye; cami, hamam, medrese, imaret ve külliyenin bahçesine daha sonraki yıllarda yapılan 12 türbeyi içeriyor. Muradiye Külliyesi, Semerkant taki Şah Zinde ve İstanbul daki Eyüp Sultan ile birlikte, Türk İslam dünyasının sayılı türbe topluluklarından biri. Kanuni nin Konya da öldürttüğü oğlu Şehzade Mustafa, Fatih in Napoli de sürgünde ölen oğlu Cem Sultan, Yavuz Sultan Selim in boğdurttuğu kardeşi Şehzade Ahmet gibi bahtsız şehzadelerin türbelerini barındırmasından ötürü Muradiye den, Ahmet Hamdi Tanpınar ın ifadesiyle sabrın acı meyvesi olarak bahsedilir. Külliyenin merkezini Muradiye Camii oluşturur de Edirne de hayatını kaybeden Sultan II. Murat, 1443 te kaybettiği büyük oğlu Alaaddin in yakınına gömülmek istediği için cenazesi Bursa ya getirilmiş ve küçük oğlu Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan bu türbeye gömülmüş. II. Beyazid in oğlu Alaaddin, kızları Fatma ve Hatice ye ait sandukalar da II. Murat Türbesi nin içinden geçilerek ulaşılan sade odada bulunuyor. tarihi ve turistlik mekanlar da mutlaka görülmeli. Kara, deniz ve hava yoluyla gidilebilir Kara, deniz ve hava yoluyla diğer kentlere bağlanan Bursa nın üç farklı girişi bulunuyor. Doğu yönünde Ankara, Eskişehir, batı yönünde İzmir ve kuzey yönünde ise Yalova ve İstanbul a bağlanıyor. Yenişehir Havaalanı, yurtiçi ve yurtdışı yolcu ve kargo taşımacılığına açık. Önümüzdeki yıl tamamlanması planlanan Körfez Geçiş Köprüsü ile İstanbul-Bursa arası 45 dakikaya inerken, İstanbul-İzmir arası da 3,5 saate düşecek. Güzelyalı feribot iskelesi ile Mudanya iskelesi yaya ve araçlı yolcuların İstanbul ve Bursa arasında seyahat etmesini sağlıyor. Ayrıca Bursa Büyükşehir Belediyesi nin girişimiyle başlatılan İstanbul Haliç- Gemlik uçak seferleri ile Helitaksi hizmetleri de kente ulaşımı kolaylaştırıyor. Kentin kuzey girişinde yer alan Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminali ise çevre yoluyla bağlantılı. 53

55 Sağlık Yoğun çalışma hayatı bel ve boynu vuruyor Bilgisayar başında geçirilen saatler, uzun süre ayakta veya oturarak çalışma gibi nedenlerle bel ve boyun ağrılarından şikayet edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Uzmanlar bu tür sorunları olanlara, Bol bol egzersiz yapın, sürekli aynı pozisyonda durmayın, ağır kaldırmayın ve sırtınızı mutlaka sandalyeye yaslayın tavsiyesinde bulunuyor. Modern yaşam tarzı, stres ve hareketsizlik, boyun ve bel ağrılarına yol açıyor. Uzun saatler boyunca hareketsiz bir şekilde oturmak boyun ve bel ağrılarının en yaygın nedenleri arasında gösteriliyor. Günümüzde özellikle bilgisayar başından kalkmadan, oturarak çalışan kişilerde bu tip şikâyetlerin arttığı biliniyor. İstatistikler bel ağrısının görülme oranının gribal enfeksiyon ve üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra ikinci sırada yer aldığına işaret ediyor. Bu tür ağrılara neden olan kas gerginliklerine, masada çalışırken, televizyon seyrederken ve kitap okurken uzun süre kötü pozisyonda oturmak, bilgisayar ekranının çok yüksek veya çok alçak olması, rahatsız pozisyonda uyumak ve egzersiz sırasında boynun fazla bükülmesi gibi günlük yaşamımızdaki bazı aktiviteler sebep olabiliyor. Yaygın vücut ağrısı ve sabahları yorgun uyanma gibi belirtilerle seyreden fibromiyalji (yumuşak doku romatizması) de boyun ve üst sırt bölgesinde ağrıya yol açan bir tablo olarak karşımıza çıkıyor. Ağrınız uzun sürüyorsa doğru doktora! Uzmanlara göre; birkaç günden uzun süren ağrı ve tutukluk veya boyundan kollara yayılan ağrı veya uyuşma gibi bulgular olduğunda mutlaka bir doktora başvurmak gerekiyor. Bazı durumlarda boyun ağrısının röntgen, tomografi veya MR gibi görüntüleme yöntemleri veya kan tahlili gibi tetkiklerle araştırılması doğru bir tanının konması için gerekli olabiliyor. Tedavinin tanıya göre belirlenmesi gerektiğini söyleyen uzmanlar, Cerrahi tedavi gerektiren bir durum söz konusu değilse, fizik tedavi, ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar, enjeksiyonlar ve manuel tedavi uygulanabilir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon ağrıyı gidermeyi, kas spazmını çözmeyi, boyun ve sırt kaslarının kuvvetlendirilmesini ve doğru Uzm. Dr. Hilal Yıldız 54

56 Sağlık postürün (duruş) sağlanmasını hedefleyen çok etkili bir tedavi yöntemidir diyor. Doğru oturuş çok önemli Bel ağrıları da çok sık karşılaşılan sağlık problemlerinden biri. Kötü pozisyonda oturma, ağır kaldırma, uzun süre ayakta veya oturarak çalışma gibi nedenlerle bel kaslarında oluşan gerginlikler bel ağrısına yol açan başlıca nedenleri oluşturuyor. Çalışma sırasında bel omurgasının aşırı derecede öne ve arkaya gerilmesine veya yanlara bükülmesine yol açan hareketler ve pozisyonlardan kaçınmak gerekli. Ağır kaldırmayı gerektiren işler yapılıyorsa mümkünse bu işlerin destek ve cihaz yardımı ile yapılması ve omurganın düzgün pozisyonda tutulması lazım. Bel omurgasında yer alan disklerdeki bozulma ve yırtılmalar, omurga kemiklerinde kaymaya, eklemlerdeki kireçlenmeler de sıklıkla bel ağrısına yol açıyor. Kaza veya düşmeye bağlı kırıklar, kemik erimesine bağlı çökmeler, enfeksiyon ve tümörler de bel ağrısına neden oluyor. Düzenli egzersiz ve spor yapın Liv Hospital Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Hilal Yıldız, konuyla ilgili şu bilgileri veriyor: Tedavide cerrahi tedaviyi gerektiren bir hastalık söz konusu değilse, fizik tedavi, ilaç tedavisi, bel ve karın egzersizleri, enjeksiyonlar, manuel tedavi gibi konservatif tedaviler uygulanabilir. Bel ağrılarında fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları ağrının azaltılması, kas spazmının giderilmesi, bel, karın ve pelvis kaslarının (kor kasları) kuvvetlendirilmesi ve postür eğitimine yönelik çok etkili bir tedavi uygulamasıdır. Bel ağrısından korunmak için düzenli egzersiz ve spor önerilir. Bel ve karın kaslarının güçlü olması, aşırı kas gerginliklerinin ortadan kaldırılması için yoga ve pilates önerilen sporlardandır. Yüzmenin de bel ağrısında çok olumlu etkileri vardır. SIRTINIZ SANDALYEYE DEĞSİN * Masabaşında çalışanların, sırtları her zaman sandalyeye değecek şekilde oturması gerekiyor. * Sandalyede, bel kavisini koruyacak bir yastık kullanılabilir. * Çalışma sırasında omurganın aşırı derecede öne ve arkaya gerilmesine veya yanlara bükülmesine yol açan hareketlerden kaçınılmalı. * Bilgisayar ekranı çok uzak olmamalı, ekran göz hizasının ne çok üstünde ne de çok altında olmalı. * Dizler 90 derecelik bir açıda duracak şekilde çalışmalı. * Gün içinde sık sık mola verilip, kas ve eklemlere dinlenme ve yenilenme fırsatı tanınmalı. * Koltuk ayarları sık sık değiştirilmeli. * Her yarım saatte bir ayağa kalkarak ofiste dolaşılmalı. * Dik pozisyonda oturulmalı ve bu, alışkanlık haline getirilmeli. * Ayakların altına bir basamak konularak oturulursa daha rahat edilir. * Koltukta sırt kamburlaştırılmamalı. * Oturur pozisyonda iken yerden bir cisim almak için belden eğilmemeli, çömelerek alınmalı. * Derin ve yumuşak koltuklara oturmamalı, kol konacak yeri olan, arkalığı en az omuz hizasına kadar gelen ve beli destekleyen sandalye ve koltuklar tercih edilmeli. 55

57 Teknoloji Samsung tan şimdi de akıllı fotoğraf makinesi Samsung un yeni akıllı fotoğraf makinesi WB350F Smart Camera, en güncel teknolojik ögelerle donatılmış, 21x optik zoom özelliği ve 23 mm lik geniş açılı lensiyle, derinlik ve detaya önem veren kullanıcılar için ideal bir görüş açısı sağlıyor. Yeni WB350F, etkileyici 16MP BSI CMOS sensöre de sahip. Bu sayede, düşük ışıklı ortamlarda rda flaş kullanma ihtiyacı ortadan kalkıyor. Cihazın yenilikçi sensörü, aynı segmentteki ürünlere göre daha az ışıkla en iyi sonuçları almanızı sağlıyor ve görsel kaliteden taviz vermiyor. Samsung WB350F nin güçlü zoom özelliği ile en iyi kareleri kolayca yakalarken, fotoğraflarınızı anında etiketleyerek paylaşabileceksiniz. aşabileceksiniz. Sony Xperıa Z1 Compact Türkiye de Sony nin en iyisi Xperia Z1 in, suya dayanıklılığı da dahil olmak üzere tüm özelliklerini içeren 4,3 inçlik Xperia Z1 Compact, Sony nin en iyilerini en kompakt telefonda buluşturdu. BIONZ görüntü işlemcisiyle Sony nin ödüllü G lensini 20,7 megapiksellik kamerayla birleştiren Xperia Z1 Compact, Türkiye de satışa sunuldu. Sony nin amiral gemisi Xperia Z1 in tüm özelliklerini, premium bir üründe ama kompakt boyutta yaşamak isteyenler için Xperia Z1 Compact, Turkcell satış noktalarında ve elektronik marketlerde satışa sunuluyor. Xperia Z1 Compact ın fiyatı TL. Akıllı Avea ıntouch 3 satışa sunuldu Avea, kendi markasıyla çıkardığı üçüncü akıllı telefonu Avea intouch 3 ü satışa sundu. Gelişmiş kamera özellikleri, çift çekirdekli işlemcisi ve şık tasarımıyla dikkat çeken Avea intouch 3, operatör markalı ilk 4,5 inç ekranlı akıllı telefon olma özelliğine sahip. Gerek gelişmiş özellikleri gerekse çok uygun fiyatı ile piyasadaki akıllı telefonlar arasında dikkat çeken Avea intouch 3, eğlenceden sosyal medyaya kadar günlük yaşamın bir parçası olurken, kullanıcının hayatını kolaylaştıracak ve birçok ön yüklü uygulaması ile akıllı telefon deneyimi yaşatacak. 56

58 Kültür&Sanat Müzik gurubu Beırut, 17 Ağustos ta yeniden İstanbul da İstanbul da 2007 yılında ve son olarak 2012 yılında Kuruçeşme Arena da konser veren Beirut, 17 Ağustos ta BKM organizasyonu ile Küçük Çiftlik Park ta bir konser daha verecek. Kendilerine has müzikleriyle dünya çapında sevilen Beirut, Batı Avrupa ve Balkanlar a özgü müziği pop müzik ile birleştiren ABD li bir grup. Indie-rock tarzını dünya müzikleri ve ABD deki popüler akımlarla bir araya getiren grup, kurucusu Zachary Francis Condon ın solo bir projesi ile birlikte doğdu ve genişledi. Beirut ilk konserini Gulag Orkestar albümleri yayımlandıktan sonra Mayıs 2006 da New York ta verdi. Grubun kurucusu Condon, New Mexico Santa Fe de 13 Şubat 1986 da doğdu. Genç yaşlarında bir caz grubunda trompet çaldı, bu nedenle cazdan etkilendi. 17 yaşında yaptığı bir Avrupa gezisi sırasında Balkan müziği, daha özelinde Goran Bregoviç ve Boban Markoviç gibi müzisyenlerin çalışmaları dikkatini çekti. Daha sonra diğer bazı yerel halk müzikleri ile ilgilendi ve bu süreç Beirut un müziğindeki melodik altyapının enstrümantal anlamda gelişiminde etkili oldu. Sevilen oyuncu Dr. House, İstanbul a caz yapmaya geliyor İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 21. İstanbul Caz Festivali, 13 farklı mekanda 200 ü aşkın yerli ve yabancı sanatçının katılımıyla 1-16 Temmuz arasında gerçekleşecek. Bu yıl festivalin bir de sürpriz konuğu var. House dizisindeki Dr. House karakteri ile tanınan Amerikalı oyuncu Hugh Laurie, festival kapsamında ilk defa İstanbullu hayranları ile buluşacak. Oyuncu, komedyen, yazar, müzisyen ve yönetmen Hugh Laurie, The Copper Bottom Band ile birlikte 9 Temmuz Çarşamba akşamı da Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi nde bir konser verecek. Esas olarak oyunculuğuyla tanınan ünlü aktör Hugh Laurie, müziğe altı yaşında piyano çalarak başladı. Bir süre gitara merak saran Laurie, daha sonra piyanoya geri döndü. Laurie ilk albümünü çıkararak hayallerini gerçekleştirmeden önce milyonların karşısına House dizisinin bazı bölümlerinde piyano ve gitar çalıp, blues söyleyerek çıktı. Dizinin finalinin ardından albüm hazırlığı yapan Laurie, 2011 yılında yayınladığı ilk albümünü çıkardı. Osmanlı sürgünlerinin inanılmaz öyküsü Dünyada eşi görülmemiş siyasi cezaların örnekleri, Osmanlı Türklerine İngilizlerden geldi. Bugün Akdeniz de binlerce turistin uğradığı ve önemli bir turizm merkezi sayılan Malta, bir zamanlar yaşamları boyunca vatan özlemi çekmiş Türk esirlerin ibretlik öykülerine tanıklık etti. Usta tarihçi ve yazar Cemal Kutay ın arşivinden çıkan bu öyküler, Malta nın adeta bir Sürgünler Adası haline gelmesiyle yıllarca esaret sancıları yaşamış Türklerin derin ve unutulmaz öykülerini bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor yılları arasında Malta da esaret hayatı yaşamış Türklerin, dokunaklı sürgün öykülerinin anlatıldığı belgesel niteliğindeki kitap, abm Yayınevi tarafından okurlara sunuluyor. 600 yıllık Türkiye-Polonya ilişkilerinin sergisi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), Türkiye ile Polonya arasındaki ilişkilerin 600. yılı kapsamında, 7 Mart-15 Haziran 2014 tarihleri arasında Uzak Komşu Yakın Anılar: Türkiye-Polonya İlişkilerinin 600 Yılı isimli sergiye ev sahipliği yapıyor. Türkiye ve Polonya Cumhuriyetleri cumhurbaşkanlarının himayesinde açılan, Dışişleri ve Kültür Bakanlıkları tarafından desteklenen sergide; Polonya nın müze, arşiv, kütüphane, manastır ve kilise koleksiyonlarından eserler yer alıyor. Sergide, Türkiye den Topkapı Sarayı Müzesi, Türk İslam Eserleri Müzesi ve Sadberk Hanım Müzesi ve SSM koleksiyonlarından seçilenlerle birlikte 348 eser sergileniyor. Kültür ve sanat alanlarında pek çok yan etkinliği de kapsayan sergi, SSM ile Polonya Cumhuriyeti Kültür ve Milli Miras Bakanlığı nın ortak mali ve kurumsal desteği ile gerçekleştiriliyor. 57

59 ENGLISH Closıng Conference of Mas Ecvet Stımulates The Debate On Ecvet One Of Mess s Most Innovatıve Projects, Mas-Ecvet (Mobılıty In Automotıve Sector Through Ecvet Project) Was Concluded On 24 February 2014 In Ankara Wıth A Conference That Sıgnıfıcantly Contrıbuted To The Understandıng Of And Dıscussıon About Ecvet Implementatıon In Turkey. A Closing Conference was held on 24 February 2014 in Ankara witin the framework of MAS ECVET Project under the leadership of MESS Training Foundation (MEV) with partnership of Dekra Akademie (Germany), ARIS Formazione (Italy), Turkish Metal Workers Union (Türk Metal), Şişli Technical and Industrial High School, and under management of Turkish Employers Association of Metal Industries (MESS) as part of the LdV Transfer of Innovation Program coordinated by the Turkish National Agency. The conference was attended by executives from MESS, Türk Metal Trade Union and MEV, representatives from the EU Delegation to Turkey, Turkish National Agency, Ministry of National Education (MoNE), Ministry of Labour and Social Security, Turkish Employment Agency, various vocational certification organisations, ECVET experts from the EU Commission, representatives and experts from the Project partners, directors and teachers from vocational and technical education organisations, university staff, executives of trade unions and employer associations as well as and representatives of chambers and automotive industry. Held at Hotel Büyük Anadolu and attracting an audience of more than 200 people, the conference was opened with a speech by Mr. Cenk Yöney, Vice-President of MESS and a Board Member of TİSK. Yöney underlined the developments observed in the automotive industry and commented on the industry s needs, referring to the ever increasing global competition and the importance of human capital. He also provided information on MESS projects concerning occupational standards and certification issues. Subsequently Mr. Pevrul Kavlak, President of Türk Metal Trade Union and Secretary General of Türk-İş, took the floor and commented on the importance of professional competence and certification. Javier Menendez Bonilla, Head of Financial Cooperation, Infrastructure, Social and Regional Projects at the EU Delegation to Turkey, provided information on the recent developments and trends concerning professional and technical education launched across the EU and stated that the EU would continue to support professional education and human resources projects developed in Turkey. 58

60 ENGLISH TUĞRUL Kudatgobilik Contınues As Co-Chaır Of B-20 Human Capıtal Task Force The fırst meetıng of the b-20 human capıtal task force was held ın sydney on 27 february At the meetıng, co-chaıred by steve sargent and tuğrul kudatgobilik, Presıdent Of Tisk And Mess, actıons proposed under varıous headıngs were dıscussed. In 2013, Tuğrul Kudatgobilik, President of TİSK and MESS, was designated Co-Chair of the B-20 Task Force in charge of Employment and Job Creation during Russia s Presidency of G-20 and B-20. With this function, Kudatgobilik presented employers views on employment and job creation to the G-20 Heads of States and Governments at the G-20 Summit held in St. Petersburg on 5 and 6 September In December 2013, Australia took over the presidency of both G-20 and B-20. Richard Goyder, assigned by the Australian Government to chair B-20, and Steve Sargent, Chairperson of the B-20 Human Capital Task Force, both stated their wish that Tuğrul Kudatgobilik, representing TİSK, continue to co-chair the Task Force. Brent Wilton, Secretary General of Tuğrul Kudatgobilik, President of TİSK and MESS, at the Task Force s first physical meeting in Sydney. International Organisation of Employers (IOE), in which TİSK holds the only Turkish membership, was also designated to co-chair the Task Force. TİSK Vice President Erol Kiresepi was also elected member of the Human Capital Task Force to represent TİSK. The B-20 Human Capital Task Force started to work with a teleconference on 15 January At the teleconference, chaired by Steve Sargent, the work methodology of the Human Capital Task Force was presented and adopted. Within that context, Accenture was given the task of preparing an analytical infrastructure for the proposals that to be made by the Task Force. The first physical meeting of the Task Force was held in Sydney on 27 February At the meeting cochaired by Steve Sargent and Tuğrul Kudatgobilik, actions proposed under various headings, i.e. Maximizing Potential for Workforce Demand and Supply ; Creating Solutions to Better Match Supply and Demand, Encouraging Labour Flexibility were discussed. 59 The B-20 Sherpa Robert Milliner also participated in the meeting. On 26 February 2014, Task Force Chairperson Steve Sargent organised a dinner in honour of the participants. Following the meeting, the Task Force held another teleconference on 12 March 2014 which helped the Task Force prioritize its future proposals. The Task Force will hold its next teleconference meeting on 7 April 2014 and a physical meeting in Paris on 7 May 2014 on the sidelines of the OECD Forum in tandem with the other 3 Tasks Forces. The Task Force will hold its final physical meeting on 5 June 2014 in Geneva as part of the International Labour Conference and will complete its work by holding additional teleconferences. The views and proposals of the Task Force will be ready to be shared with the public at the B-20 Summit which will be held in Sydney between 17 and 18 July Also, B-20 s views and proposals will be presented to the G-20 Leaders at the G-20 Brisbane Summit which will be held between 15 and 16 November 2014.

61 ENGLISH Traınıng Program For Traıners Of Ferrosh Project Held MESS has launched yet another project, titled Facilitating Effective and Reliable Resources for Occupational Safety and Health in the Turkish Metal Industry-FERROSH jointly with the Turkish Metal Workers Union (Türk Metal), TNO, a Dutch Applied R&D Institute, and the Turkish Public Health Agency. The Project is funded by the Dutch Government s MATRA Fund. As part of the Project, training programs on occupational safety and health in the metal industry are offered to specialist medical doctors working at Community Health Centres affiliated with the Turkish Public Health Agency, occupational safety and health experts and occupational doctors working at MESS member enterprises as well as to workplace representatives of who are members of Türk Metal Trade Union. The training programs are intended to better meet the specific needs of the metal industry for occupational safety and health and to improve awareness on occupational safety and health at selected Community Health Centres in an effort to help the metal industry to access services of higher quality. The training programs will be offered in İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli and Bursa between February and April A training program for trainers of FERROSH was held at the MESS Headquarters between 13 and 17 January The training of trainers under FERROSH project was conducted by experts of TNO and it also featured some best practice models used in Europe and adult training techniques such as courses on building competences that trainers are expected to possess. Participants completing the training program were awarded a certificate. FERROSH trainers will provide training to nearly 150 individuals in five different cities. Following the completion of these training programs in the field, the FERROSH Project will be come to an end on 31 May Women Workers Congress Celebrates Its 19Th Annıversary Türk-İş Chairman Ergün Atalay, TİSK and MESS President Tuğrul Kudatgobilik, TİSK General Secretary Bülent Pirler, MESS General Secretary Hakan Yıldırımoğlu, MESS Chief Legal Adviser Erten Cılga, MESS Ankara Region Representative Mesut Ulusoy, Haber-İş Union Chairman Veli Solak, Seamen s Union Chairman Eyüp Kasap, Aviation Workers Union Chairman Ali Kemal Tatlıbal, Nurcan Önder, Assistant General Manager of the Labour Department of the Ministry of Labour and Social Security, IndustriAll Social Policies Director Sofya Canik, and ambassadors and attachés from various countries attended the opening ceremony of the Women Workers Congress, held in Ankara on 8 March Delivering a speech at the ceremony, TİSK and MESS President Tuğrul Kudatgobilik said that he closely followed and appreciated the work conducted by the Turkish Metal Workers Union for women workers and wished success to the Congress. Kudatgobilik went on to add, Half of the economic and social life through history has been constituted by women and the other half by men. I believe Turkey cannot have a place among the developed countries of the world unless half of the population in Turkey does not contribute to economic life as much as the other half. The 19th edition of the Women Workers Congress, held by Türk Metal with hundreds of delegates, was celebrated at Hotel Anadolu in Ankara on the occasion of 8 March, the International Women Workers Day. 60

62 ENGLISH Natıonal Ecvet Workshop Organızed by mess As part of the MAS ECVET Project, a Natıonal ECVET Workshop was organısed on 20 and 21 January 2014 at MESS Headquarters. A National ECVET Workshop was organized at MESS Istanbul Headquarters as part of the MAS ECVET Project, which is conducted jointly with Dekra Akademie (Germany), ARIS Formazione (Italy), Turkish Metal Workers Union, and Şişli Technical and Industrial High School. The workshop, titled Improving ECVET s Implementation to Support Life Long Learning in Turkey, was supported by experts from the European Union Commission s ECVET Team. Among the 40 specialist participants in the workshop were representatives from the National Education Ministry s (MEB) General Directorate of Life-long Learning, General Directorate of Vocational and Technical Education, from Istanbul National Education Directorate and District National Education Directorates, as well as directors and teachers from vocational and technical education institutions, lecturers from universities, representatives from the Turkish Vocational Qualification Agency (MYK), executives of trade unions and employer associations, and representatives from the automotive industry. Following the presentations made on the first day of the workshop, the participants formed teams among themselves to discuss the potential benefits and challenges of ECVET implementation in the metal industry. The teams formed with representatives from various stakeholders held a brain-storm session and discussed the expected benefits and challenges of ECVET. In the final session, the leader of each group, presented to the workshop participants the benefits and challenges expected by the members of the group. The second day of the workshop was started with a short speech delivered by MEV General Director Dr. Necdet Kenar, focusing on the project goals and on all the work completed until that day. Following the opening speech, the participants formed two teams under the supervision of the ECVET team to discuss the basic benefits expected through ECVET implementation in Turkey and to determine the social stakeholders whose collaboration would be needed to implement ECVET. The results generated through these discussions were evaluated with all the participants and ECVET team members. 61

63 ENGLISH Traınıng On Preparatıon Of Explosıon protectıon document Pursuant To The Regulatıon On Protectıon of Workers From Hazards Of Explosıve atmospheres, Mess Organısed A Traınıng Program On How To Prepare The Mandatory Documentatıon For Protectıon Agaınst Explosıons. The Regulations on Protecting Workers from Hazards of Explosion was published in Official Gazette No , of 30 April A Document for Protecting Workers from Explosions must be prepared pursuant to the Regulation. The document must contain all existing and required technical and organisational measures that must be taken at a workplace to address explosion hazards depending on the production methods and the types of substances and equipment used at the workplace. In an effort to provide guidance to its members on how to prepare a Document for Protecting Workers from Explosions and to help them improve their occupational safety and health procedures and thereby to support the industry s strong structure, MESS organised two-day training programs in İstanbul between 25 and 26 February and 27 and 28 February 2014, in İzmir between 3 and 4 March 2014 and in Bursa between 6 and 7 March Conducted by Serdar Uzgur of Uzgur Engineering and Consulting firm, the training programs featured detailed information on the conditions and types of various explosions, sources and control of ignition, planning of work places where explosive/flammable substances are used, classification of hazardous areas and mapping of hazard zones, real-life direct example- approach, riskbased approach, point source hazard approache, standard calculations and on how to analyse results obtained. During the training programs, developed according to TS EN standards and other related international standards (NFPA, BS), four teams were formed to develop model maps of hazard zones and make relevant calculations. The training programs were completed successfully with a total of 81 participants. 62

64 ENGLISH Mev And Peryön Launches Industrıal Relatıons Expert Traınıng Program Mess Traınıng Foundatıon (Mev), Whıch Has Left Its Mark On Many Remarkable Employment Projects In Turkey, Has Launched An Industrıal Relatıons Expert Traınıng Program Joıntly Wıth The Turkısh Human Capıtal Management Assocıatıon (Peryön) In An Effort To Meet The Need For Industrıal Relatıons Experts. and professionals experienced and specialising in the subject matters. The courses also feature theoretical examples, workshops and panel discussions. MESS Training Foundation (MEV) and Turkish Human Capital Management Association (PERYÖN) have joined their hands to meet the need for industrial relations experts in the business life. The Industrial Relations Expert Training Program has been the first product of the cooperation between MEV and PERYÖN. The training program is intended to help human resources managers and experts improve their competence to adapt themselves better to the changing dynamics of industrial relations. The agreement regarding the cooperation was signed on 19 March 2014 at a meeting held at the headquarters of MESS. MEV General Director Dr. Necdet Kenar, PERYÖN a formar Chairman Yiğit Oğuz Duman, MESS Secretary General and MEV Board Member Hakan Yıldırımoğlu and PERYÖN Secretary General y Özlem Helvacı Kılıç attended the meeting and briefed on the program before the signature ceremony. Stating that the goal of the training program is to help human resources managers and experts improve their competence to adapt themselves better to the changing dynamics of industrial relations, Hakan Yıldırımoğlu said the target audience of the program was human resources managers and experts working in companies as well as individuals wishing to specialise in these areas. Stating that the program will help participants get familiar with the updated regulations and be capable of managing industrial relations, Yıldırımoğlu said, The training program has been developed to reflect the changing conditions of the business life. The 13 courses featured in the program were all developed by a team of individuals specialising in the subject matter, while the contents of the courses were prepared by training experts for the intended purposes with a focus on related legal regulations and industrial practices. The team of trainers are academics CLASSROOMS OF 20 TO 25 PARTICIPANTS The program, which will be offered first to experts working at MESS-member companies, will start on 22 March 2014 at MESS headquarters and will last 52 hours in total, on Tuesdays and Saturdays. The program will be completed in a month s time. After a few sessions of the program, experts working at non-mess-member companies and unemployed experts will also be admitted. The program will be conducted in classrooms of 20 to 25 participants and will feature both theoretical and practical courses. Each participant completing the program will be awarded a certificate, signed by both PERYÖN and MEV. The program will be offered at a discount to experts working at MESS- and to TİSK-member companies and PERYÖN members. 63

65 ENGLISH Occupatıonal Safety And Health Expert Traınıng Programs Completed Mess Organısed Preparatıon Courses For Its Members Wıshıng To Sıt Occupatıonal Safety And Health Expert Upgrade Certıfıcatıon Examınatıons. Law No on Amendments to Certain Laws and Decree-laws, published in Official Gazette No , dated 2 August 2013, made certain amendments to Law No on Occupational Safety and Health. The amendments made give occupational safety and health experts, meeting certain requirements, the chance to upgrade their certificates through an upgrading examination. The procedures and rules regarding the matter are laid down in the Regulations Amending the Regulations on Duties, Powers, Responsibilities and Education of Occupational Safety and Health Experts, promulgated in Official Gazette No , dated 11 October The upgrading examinations were organised by the Ministry of Labour and Social Security on 21 December 2013 and 23 February Taking into consideration the training needs of its members, MESS organised free of charge two-day training courses on 10 to 11 December 2013 and 13 to 14 February There was considerable interest in the courses conducted by trainers of MESS Training Foundation (MEV), established by MESS. The courses, providing summary information on the subject matters covered by the examinations and featuring trial tests, were completed successfully. 64

66 MERKEZ Merkez Mahallesi Geçit Sokak No: Şişli / İSTANBUL Tel: (212) (pbx) Faks: (212) e-posta: mess@mess.org.tr ANKARA BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ Beştepeler Mahallesi Nergis Sokak Via Tower No: 7B/6 D: Yenimahalle / ANKARA Tel: (312) (pbx) Faks: (312) e-posta: ankara@mess.org.tr BURSA BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ Çekirge Mahallesi Çekirge Caddesi İntam İş Merkezi No:101/4 D: Osmangazi / BURSA Tel: (224) Faks: (224) e-posta: bursa@mess.org.tr İZMİR BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ Akdeniz Mahallesi Şehit Fethi Bey Caddesi Heris Tower No: 55/6 D: Konak / İZMİR Tel: (232) (pbx) Faks: (232) e-posta: izmir@mess.org.tr

1Y12 Finansal Sonuçları Analist Toplantısı. 1 Ağustos 2012

1Y12 Finansal Sonuçları Analist Toplantısı. 1 Ağustos 2012 1Y12 Finansal Sonuçları Analist Toplantısı 1 Ağustos 2012 Ajanda Son Gelişmeler Haydar Yenigün Global Ford ve Güncel Pazar Verileri Grant Belanger 1Y12 Finansal Sonuçları Oğuz Toprakoğlu Soru & Cevap Sayfa

Detaylı

Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı.

Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı. Basın Bülteni Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı. Şişecam, Yenişehir Cam Kompleksi nde yer alan Anadolu Cam Fabrikası 4. Cam

Detaylı

1960 lardan... 1966: İlk Türk yapımı otomobil; Anadol

1960 lardan... 1966: İlk Türk yapımı otomobil; Anadol 1960 lardan... 1966: İlk Türk yapımı otomobil; Anadol 1966 yılında, Koç Topluluğu, ilk Türk yapımı otomobil Anadol u Otosan A.Ş. fabrikalarında üretti. Büyük bir coşkuyla karşılanan ve üretildiği yıllar

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

DÜNYA DA BU HAFTA 14 18 ARALIK 2015

DÜNYA DA BU HAFTA 14 18 ARALIK 2015 DÜNYA DA BU HAFTA 14 18 ARALIK 2015 AVRUPA'DA İNŞAAT ÜRETİMİ EKİMDE ARTTI Euro Bölgesinde inşaat üretimi yıllık yüzde 1,1 artış kaydetti Euro Bölgesinde inşaat üretimi ekim ayında aylık bazda yüzde 0,5,

Detaylı

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı! Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı! REC Türkiye tarafından, Almanya Büyükelçiliği desteğiyle düzenlenen geniş katılımı konferansta; BM İklim Değişikliği Marakeş COP22 - Taraflar

Detaylı

BODRUM MANDALİNASI ÜRÜNLERİ, ANTALYADA BEĞENİLDİ

BODRUM MANDALİNASI ÜRÜNLERİ, ANTALYADA BEĞENİLDİ BODRUM MANDALİNASI ÜRÜNLERİ, ANTALYADA BEĞENİLDİ Bu yıl 26 30 ekim tarihleri arasında 7. Kez düzenlenen Yörex Yöresel Ürünler Fuarı Antalya Expo Center Fuar ve Kongre Merkezinde yapıldı. Türkiye nin birçok

Detaylı

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı! Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı! REC Türkiye tarafından, Almanya Büyükelçiliği desteğiyle düzenlenen geniş katılımlı konferansta; BM İklim Değişikliği Marakeş COP22 - Taraflar

Detaylı

YATIRIMCI SUNUMU. Şubat 2011

YATIRIMCI SUNUMU. Şubat 2011 YATIRIMCI SUNUMU Şubat 2011 İçerik Ford Otosan Türk Otomotiv Sektörü Rekabet Avantajları Faaliyet Sonuçları İMKB Performansı 2 Yatırımcı Sunumu Şubat 2011 FORD OTOSAN Şirket Tanıtımı Fabrikalar Yedek Parça

Detaylı

Çeyrek Finansal Sonuçlar

Çeyrek Finansal Sonuçlar 2014 1. Çeyrek Finansal Sonuçlar Ajanda Yeni Ürünler, Ford ve Avrupa Pazarı William Periam Finansal Sonuçlar Oğuz Toprakoğlu Soru & Cevap William Periam Genel Müdür Baş Yardımcısı Yeni Ürünler TRANSIT

Detaylı

9A 2013 Finansal Sonuçları

9A 2013 Finansal Sonuçları 9A 2013 Finansal Sonuçları 1 Kasım 2013 Ajanda Üçüncü Çeyrekteki Gelişmeler Ford Motor Company ve Pazar Verileri 2013 Dokuz Aylık Finansal Sonuçlar Sayfa 2 Üçüncü Çeyrekteki Gelişmeler Haydar Yenigün,

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi Kasım 2017 Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017

Detaylı

9M2014 Financial Results. 9A2014 Finansal Sonuçlar

9M2014 Financial Results. 9A2014 Finansal Sonuçlar 9M2014 Financial Results 9A2014 Finansal Sonuçlar Gündem Önemli Gelişmeler Ford Motor Co. ve Avrupa Pazarları Finansal Sonuçlar Soru & Cevap Haydar Yenigün Genel Müdür 2014 te Ford Otosan Yeni Modeller

Detaylı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM 2013 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 2,8 oranında büyüyen ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 3,6 oranında büyümüştür. ABD de 6 Aralık 2013 te

Detaylı

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart 2013. Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart 2013. Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart 2013 Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. 1 Yönetim Kurulu Başkanı nın Mart 2013 Dönemi Değerlendirmeleri ve Beklentileri Bank of America Merrill Lynch, küresel stratejisinin

Detaylı

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 YILI DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılı Ocak-Mart döneminde, Türkiye deri ve deri ürünleri ihracatı % 13,7 artışla 247,8 milyon dolara yükselmiştir. Aynı dönemde

Detaylı

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ 20. yıl 1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ Ekin Kimya olarak Türkiye ve yakın çevresindeki ülkelere yüksek kalitede kimyasal ürünler tedarik eden öncü bir şirketiz. Dünyanın önde gelen kimyasal üreticileri

Detaylı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz

Detaylı

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE 20 Eylül 2013, İstanbul DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ 1 Sayın Maliye Bakanım, Yurt dışından gelen değerli misafirlerimiz,

Detaylı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015 Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 215 BÜYÜME DÜŞMEYE DEVAM EDİYOR Zümrüt İmamoğlu* ve Barış Soybilgen ** 13 Nisan 215 Yönetici Özeti Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (SÜE)

Detaylı

İKTİSADİ ve İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ

İKTİSADİ ve İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ Öğrenci Odaklı Üniversite Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi ve FATÜBAT tarafından düzenlenen 3. Uluslararası Öğrenci Kongresi ni onurlandırmanızı diler, saygılar sunarım. Prof. Dr. M. Ramazan YİĞİTOĞLU

Detaylı

Basın Bülteni. BASF, 3. çeyrekte satış hacmini artırdı

Basın Bülteni. BASF, 3. çeyrekte satış hacmini artırdı Basın Bülteni BASF, 3. çeyrekte satış hacmini artırdı BASF, 2014 yılı üçüncü çeyreğinde satışlarını yüzde 3 artırarak 18,3 milyar Avro ya çıkardı. Şirketin faiz ve vergi öncesi karı ise (FAVÖK) yüzde 9

Detaylı

13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ Aralık ayı cari işlemler açığı piyasa beklentisi olan -7,5 Milyar doların üzerinde -8,322 milyar dolar olarak geldi. 2013 yılı cari işlemler açığı bir önceki yıla göre

Detaylı

TÜRKİYE BAŞKANLIĞI VE İŞ DÜNYASI

TÜRKİYE BAŞKANLIĞI VE İŞ DÜNYASI TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU ULUSLARARASI İŞVERENLER TEŞKİLATI G20-B20 SÜRECİ TÜRKİYE BAŞKANLIĞI VE İŞ DÜNYASI Mart 2014 TÜRKİYE BAŞKANLIĞI VE İŞ DÜNYASI Uluslararası İşverenler Örgütü nün

Detaylı

Piyasaya Hazırlık Ortaklık Girişimi

Piyasaya Hazırlık Ortaklık Girişimi Piyasaya Hazırlık Ortaklık Girişimi Geleceğin Karbon Piyasaları Şekilleniyor Pazara Hazırlık Ortaklık Girişimi (PMR) Kyoto Protokolü nün ilk yükümlülük döneminin sona ereceği 2020 yılı sonrası yeni iklim

Detaylı

11-16 ŞUBAT DEMİR CEVHERİ PİYASA FİYATLARI

11-16 ŞUBAT DEMİR CEVHERİ PİYASA FİYATLARI 11-16 ŞUBAT DEMİR CEVHERİ PİYASA FİYATLARI MADEN DERECE MENŞEİ CFR(USD/MT) DEMİR %65 TÜRKİYE 152-154 DEMİR %60/59 TÜRKİYE 131-133 DEMİR %55/54 TÜRKİYE 112-114 11-16 ŞUBAT CEVHERİ PİYASA FİYATLARI MADEN

Detaylı

YATIRIMCI SUNUMU TEMMUZ 2011

YATIRIMCI SUNUMU TEMMUZ 2011 YATIRIMCI SUNUMU TEMMUZ 2011 İçerik Ford Otosan Türk Otomotiv Sektörü Rekabet Avantajları Faaliyet Sonuçları İMKB Performansı 2 Yatırımcı Sunumu Temmuz 2011 FORD OTOSAN Şirket Tanıtımı Fabrikalar Yedek

Detaylı

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi AYLIK RAPOR İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi Ocak ayında başlıca pazarlara ihracat geriledi, enflasyonda gerileme beklentisi ile Merkez Bankası politika faizini indirdi. EKONOMİK VE SEKTÖREL

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI Sürdürülebilirlik vizyonumuz 150 yıllık bir süreçte inşa ettiğimiz rakipsiz deneyim ve bilgi birikimimizi; ekonomiye, çevreye, topluma katkı sağlamak üzere kullanmak, paydaşlarımız

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter 2013 yılı, dünya ekonomisi için finansal krizin etkilerinin para politikaları açısından

Detaylı

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK Dünya Ekonomisine Küresel Bakış International Monetary Fund (IMF) tarafından Ekim 013 te açıklanan Dünya Ekonomik Görünüm raporuna göre, büyüme rakamları aşağı yönlü revize edilmiştir. 01 yılında dünya

Detaylı

Faktoring sektörü 76 milyar TL işlem hacmi ve reel sektöre sağladığı 12,4 milyar TL ile Türk ekonomisine destek veriyor

Faktoring sektörü 76 milyar TL işlem hacmi ve reel sektöre sağladığı 12,4 milyar TL ile Türk ekonomisine destek veriyor Reel Sektörün Çarkı Faktoring, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Tevfik Bilgin in katıldığı sempozyumda değerlendirildi. Faktoring sektörü

Detaylı

Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik. Borsa İstanbul da işlem gören 10

Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik. Borsa İstanbul da işlem gören 10 GEÇTİĞİMİZ AY TÜRKİYE İşsizlik oranı yüzde 12,6 oldu Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik oranı Şubat döneminde yüzde 12,6 olarak açıklandı. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( ) ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2014-2016) I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler Orta Vadeli Program ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2014-2016 döneminde; küresel büyümenin

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month, Makro Veri Ödemeler Dengesi: Cari açık yeni rekorda İbrahim Aksoy Ekonomist Tel: +90 212 334 91 04 E-mail: iaksoy@sekeryatirim.com.tr Cari denge Aralık ta 7,5 milyar $ rekor açık verirken, rakam, piyasa

Detaylı

Enflasyon arttı, ihracat yavaşlıyor

Enflasyon arttı, ihracat yavaşlıyor AYLIK RAPOR Enflasyon arttı, ihracat yavaşlıyor İlk dört ayda enflasyon MB nin sene sonu hedefine yaklaştı. İhracatta düşüş sürüyor. EKONOMİK VE SEKTÖREL GELİŞMELER Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine

Detaylı

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ BASINDAN EKONOMİ HABERLERİ 24 MAYIS 2016 SALI KIBRIS GENÇ TV (23.05.2016) KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ Kalkınma Bankası'nın Türkiye Kalkınma Bankası ile yürüttüğü Teknik İşbirliği Programı kapsamında;

Detaylı

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%) 2016/17 Global İhracat-Büyüme Tahminleri Kaynak : EDC Export Credit Agency - ÜLKE ANALİZLERİ BÜYÜME ORANLARI ÜLKELERİN YILI BÜYÜME ORANLARI (%) Avrupa Bölgesi; 1,5 % Japonya; 0,50 % Kanada ; 1,30 % Amerika;

Detaylı

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi HALI SEKTÖRÜ 2014 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ EKİİM 2014 1 2014 YILI EYLÜL AYINDA HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemizin halı ihracatı

Detaylı

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart 2015. Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart 2015. Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart 2015 Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. 1 Yönetim Kurulu Başkanı nın 2015 Dönemi Değerlendirmeleri ve Beklentileri Bank of America Merrill Lynch, küresel stratejisinin

Detaylı

Dış Ticaret Verileri Bülteni

Dış Ticaret Verileri Bülteni (Milyar $) 216 Haziran - 216 TÜİK dış ticaret verilerine göre ihracat 216 yılı Haziran ayında, 215 yılının aynı ayına göre %8,1 artarak 12 milyar 916 milyon dolar, ithalat %7 artarak 19 milyar 475 milyon

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi Aralık 2017 Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017

Detaylı

Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi

Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi Basın Bülteni 26 Haziran 2013 YASED, UNCTAD 2013 Dünya Yatırım Raporu nu açıkladı Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi 2012 yılında dünyada yüzde 18

Detaylı

Zirve Takvimi

Zirve Takvimi 2016-2017 Zirve Takvimi İK profesyonellerinin buluşma noktası... 2016-2017 Zirve Takvimi 13. Seçme Yerleştirme & Yetenek Yönetimi Zirvesi 5-6 Ekim 2016, İstanbul Marriott Hotel Asia Performans, Ücret ve

Detaylı

Aylık Finansal Sonuçlar Analist Toplantısı. 13 Ağustos 2013

Aylık Finansal Sonuçlar Analist Toplantısı. 13 Ağustos 2013 2013 6 Aylık Finansal Sonuçlar Analist Toplantısı 13 Ağustos 2013 Ajanda İkinci Çeyrekteki Gelişmeler Ford Motor Company ve Güncel Pazar Verileri 2013 Altı Aylık Finansal Sonuçlar Soru ve Cevap Sayfa 2

Detaylı

www.novusens.com 2012, Novusens

www.novusens.com 2012, Novusens www.novusens.com İNOVASYON VE GİRİŞİMCİLİK ENSTİTÜSÜ Vizyon... Ulusal ve uluslararası paydaşları ile sürdürülebilir büyüme ve rekabeti amaçlayan, ekonomiye ve toplumsal kalkınmaya katma değer yaratacak

Detaylı

ETKİNLİK DEĞERLENDİRME RAPORU. Hazırlayan: D. Özden Özkan Çayırlı İMSAD Kurumsal İletişim Yöneticisi oozkan@imsad.org

ETKİNLİK DEĞERLENDİRME RAPORU. Hazırlayan: D. Özden Özkan Çayırlı İMSAD Kurumsal İletişim Yöneticisi oozkan@imsad.org ETKİNLİK DEĞERLENDİRME RAPORU Hazırlayan: D. Özden Özkan Çayırlı İMSAD Kurumsal İletişim Yöneticisi oozkan@imsad.org İMSAD tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen 3. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi

Detaylı

9A12 Finansal Sonuçları Analist Toplantısı

9A12 Finansal Sonuçları Analist Toplantısı 9A12 Finansal Sonuçları Analist Toplantısı 5 Kasım 2012 Ajanda Son Gelişmeler Haydar Yenigün Global Ford ve Güncel Pazar Verileri Grant Belanger 9A12 Finansal Sonuçları Oğuz Toprakoğlu Soru & Cevap Sayfa

Detaylı

2014 YILI EYLÜL AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2014 YILI EYLÜL AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ DERİ VE DERİ MAMULLERİ SEKTÖRÜ 2014 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ Ekiim 2014 2014 YILI EYLÜL AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Detaylı

Rekabetçi ve Sorumlu İşletmeleri Destekleme Programı (SCORE): Türkiye için Fizibilite Çalışması

Rekabetçi ve Sorumlu İşletmeleri Destekleme Programı (SCORE): Türkiye için Fizibilite Çalışması ARAŞTIRMA NOTU 13/C-01A ARAŞTIRMA NOTU 14/C-01A Yayınlanma tarihi: Nisan 2014 Rekabetçi ve Sorumlu İşletmeleri Destekleme Programı (SCORE): Türkiye için Fizibilite Çalışması Pınar Kaynak TEPAV Araştırmacı

Detaylı

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü Ekonomik Analiz ve Değerlendirme Dairesi Küresel Ekonomik Görünüm Çin Ekonomisi Nisan-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı

Detaylı

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ 2014 EKİM SEKTÖREL inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ Nurel KILIÇ OECD verilerine göre, 2017 yılında Türkiye, Çin ve Hindistan dan sonra en yüksek büyüme oranına sahip üçüncü ülke olacaktır. Sabit fiyatlarla

Detaylı

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Eylül 2013. Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Eylül 2013. Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Eylül 2013 Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. 1 Yönetim Kurulu Başkanı nın Eylül 2013 Dönemi Değerlendirmeleri ve Beklentileri Bank of America Merrill Lynch, küresel stratejisinin

Detaylı

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM Uzman Melisa KORKMAZ TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM Eğitimde Genel Görünüm Günümüz küresel rekabet ortamında bilgi ve bilgi teknolojileri giderek önem kazanmakta, ülkeler her geçen gün hızla gelişen teknoloji

Detaylı

KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ

KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ Ekim 2013 KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ Ekim 2013 E-mail:cluster@konyacluster.com Konya Kümelenme Merkezi Konya da kümelenme faaliyetleri 2006-2007 yılında Konya

Detaylı

İdealBülten. BOSB Tekstil Kümesi Ara Dönem Paylaşım Toplantısı Düzenlendi

İdealBülten. BOSB Tekstil Kümesi Ara Dönem Paylaşım Toplantısı Düzenlendi BOSB ekstil Kümesi Ara Dönem Paylaşım oplantısı Düzenlendi Bursa Organize Sanayi Bölgesi (BOSB) Müdürlüğü tarafından Bursa Organize Sanayi Bölgesinde bulunan tekstil firmalarının rekabetçiliklerinin ve

Detaylı

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ KONGRESİ

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ KONGRESİ TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ KONGRESİ (TÜREK 2014 ) 5-6 Kasım 2014, İstanbul Fotoğraf: Emrah TAŞKIRAN TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ KONGRESİ / 5-6 KASIM Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından üçüncüsü

Detaylı

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran 2011. Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran 2011. Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran 2011 Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı nın Haziran 2011 Dönemi Değerlendirmeleri ve Beklentileri Bank of America Merrill Lynch, küresel stratejisinin

Detaylı

TÜRKİYE NİN İLK 1000 İHRACATÇI FİRMASI

TÜRKİYE NİN İLK 1000 İHRACATÇI FİRMASI TÜRKİYE NİN İLK 1000 İHRACATÇI FİRMASI ÇAĞIMIZ İLETİŞİM VE İTİBAR ÇAĞI Küresel itibarımız dahilde ve hariçte yönetmek rekabetin her geçen gün fazlalaştığı bu dönemde büyük bir marifet gerektiriyor. İnsanlar,

Detaylı

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı 6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) ve Uluslararası Sosyal Güvenlik Teşkilatı(ISSA) işbirliği ile Stratejik İnsan Kaynakları Politikaları ve İyi Yönetişim

Detaylı

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri plastik sanayi 2014 TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖR DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Türkiye

Detaylı

İSG HABERLERİ. İSG Mevzuatında Yaşanan Son Gelişmeler konulu toplantı gerçekleştirildi

İSG HABERLERİ. İSG Mevzuatında Yaşanan Son Gelişmeler konulu toplantı gerçekleştirildi İSG Mevzuatında Yaşanan Son Gelişmeler konulu toplantı gerçekleştirildi İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği, İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik

Detaylı

Aylık Dış Ticaret Analizi

Aylık Dış Ticaret Analizi YÖNETİCİ ÖZETİ Bu çalışmada, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından her ayın ilk günü açıklanan ihracat rakamları temel alınarak Türkiye nin aylık dış ticaret analizi yapılmaktadır. Aşağıdaki analiz,

Detaylı

2014 YILI EKİM AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2014 YILI EKİM AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ DERİ VE DERİ MAMULLERİ SEKTÖRÜ 2014 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ TEKSTİİL,, DERİİ VE HALII ŞUBESİİ Kasıım 2014 2014 YILI EKİM AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Detaylı

YATIRIMCI SUNUMU EKİM 2011

YATIRIMCI SUNUMU EKİM 2011 YATIRIMCI SUNUMU EKİM 2011 İçerik Ford Otosan Türk Otomotiv Sektörü Rekabet Avantajları Faaliyet Sonuçları İMKB Performansı 2 Yatırımcı Sunumu Ekim 2011 FORD OTOSAN Şirket Tanıtımı Fabrikalar Yedek Parça

Detaylı

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Üniversitesi

Detaylı

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu) ZİRAAT BANKASI 2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI (40 Test Sorusu) 1 ) Aşağıdakilerden hangisi bir kredi derecelendirme kuruluşudur? A ) FED B ) IMF C ) World Bank D ) Moody's E ) Bank

Detaylı

HAFTALIK BÜLTEN 31 AĞUSTOS 2015 4 EYLÜL 2015

HAFTALIK BÜLTEN 31 AĞUSTOS 2015 4 EYLÜL 2015 31 AĞUSTOS 2015 4 EYLÜL 2015 HAFTANIN ÖZETİ Piyasalar yoğun bir haftayı geride bırakırken haftanın öne çıkan konuları; Avrupa Merkez Bankası nın (AMB) toplantısı, hafta sonu Ankara da toplanan G-20 Maliye

Detaylı

Sayın Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyelerimiz ve Meslek Komite Başkanlarımız;

Sayın Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyelerimiz ve Meslek Komite Başkanlarımız; Sayın Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyelerimiz ve Meslek Komite Başkanlarımız; Hepinizi saygıyla selamlıyor ve Haziran ayı toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Geçtiğimiz hafta, mübarek

Detaylı

YAPI KREDĐ VE KOÇ HOLDĐNG, MLMM BURSĐYER BULUŞMALARI NIN ĐKĐNCĐSĐNĐ KAYSERĐ DE GERÇEKLEŞTĐRDĐ

YAPI KREDĐ VE KOÇ HOLDĐNG, MLMM BURSĐYER BULUŞMALARI NIN ĐKĐNCĐSĐNĐ KAYSERĐ DE GERÇEKLEŞTĐRDĐ MESLEK LĐSESĐ MEMLEKET MESELESĐ BURSĐYER BULUŞMALARI KAYSERĐ BASIN YANSIMALARI 14 KASIM 2010 14 Kasım 2010 YAPI KREDĐ VE KOÇ HOLDĐNG, MLMM BURSĐYER BULUŞMALARI NIN ĐKĐNCĐSĐNĐ KAYSERĐ DE GERÇEKLEŞTĐRDĐ

Detaylı

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart 2011. Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart 2011. Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart 2011 Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı nın Mart 2011 Dönemi Değerlendirmeleri ve Beklentileri Bank of America Merrill Lynch, küresel stratejisinin

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi Haziran 2017 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 MAYIS İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Detaylı

Genel Bakış *ŞIŞECAM

Genel Bakış *ŞIŞECAM DENİZLİ CAM SANAYİİ ve TİCARET A.Ş. Genel Bakış *ŞIŞECAM 1 Tarihçe ve Gelişim 1935 te Atatürk ün direktifiyle kurulan Paşabahçe, o dönemde başlatılan el imalatı üretimini bugün Türk «Camcılık» geleneğinin

Detaylı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM ABD Merkez Bankası FED, 18 Aralık tarihinde tahvil alım programında azaltıma giderek toplam tahvil alım miktarını 85 milyar dolardan 75 milyar

Detaylı

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2009 yılında ülkemiz halı ihracatı % 7,2 oranında düşüşle 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk çeyreğinin sonunda

Detaylı

Türkiye nin Sanayi Devrimi «Dijital Türkiye» Yol Haritası

Türkiye nin Sanayi Devrimi «Dijital Türkiye» Yol Haritası Türkiye nin Sanayi Devrimi «Dijital Türkiye» Yol Haritası Dijitalleşme Nedir? İmalat sanayide dijitalleşme, dijital teknolojilerden VERİMLİ, ETKİLİ VE ETKİN bir şekilde faydalanılmasıdır. Bu sayede, aynı

Detaylı

PLASTİK SEKTÖRÜ 2017 YILI BEKLENTİLERİ ARALIK 2016 GEBZE TİCARET ODASI TİCARET BÖLÜMÜ

PLASTİK SEKTÖRÜ 2017 YILI BEKLENTİLERİ ARALIK 2016 GEBZE TİCARET ODASI TİCARET BÖLÜMÜ PLASTİK SEKTÖRÜ 2017 YILI BEKLENTİLERİ ARALIK 2016 GEBZE TİCARET ODASI TİCARET BÖLÜMÜ PLASTİK SEKTÖRÜ 2017 YILI BEKLENTİLERİ Türk plastik sektörü, 2016 da gerçekleştirdiği 9 milyon tonluk üretimle dünyanın

Detaylı

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014 Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş Finansal Erişim Konferansı Açılış Konuşması 3 Haziran 2014 Sn. Hazine Müsteşarım, Sn. BDDK Başkanım, Dünya Bankasının ülke direktörü Sn. Raiser, yurtiçinden

Detaylı

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri ÜLKE Dünya Seramik Kaplama Malzemeleri Üretiminde İlk 1 Ülke 29 21 211 212 212 Dünya /212 Üretiminden Aldığı Pay Değişim (%) (%) 1 ÇİN

Detaylı

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015 YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015 HÜKÜMETİN YAPISI VE BAKANLIKLAR EKONOMİ YÖNETİMİ; REFORMLAR İLE HIZLI EKONOMİK

Detaylı

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri plastik sanayi 2014 Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Türk ekonomisi 2014 yılının başında hızlı artırılan faiz oranlarıyla

Detaylı

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran 2013 Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. 1 Yönetim Kurulu Başkanı nın Haziran 2013 Dönemi Değerlendirmeleri ve Beklentileri Bank of America Merrill Lynch, küresel stratejisinin

Detaylı

YATIRIMCI SUNUMU. Kasım 2010

YATIRIMCI SUNUMU. Kasım 2010 YATIRIMCI SUNUMU Kasım 2010 İçerik Ford Otosan Türk Otomotiv Sektörü Rekabet Avantajları Faaliyet Sonuçları İMKB Performansı 2 Yatırımcı Sunumu Kasım 2010 FORD OTOSAN Şirket Tanıtımı Fabrikalar Yedek Parça

Detaylı

Yarı Finansal Sonuçlar Analist Toplantısı

Yarı Finansal Sonuçlar Analist Toplantısı 2014 1. Yarı Finansal Sonuçlar Analist Toplantısı Ajanda Oğuz Toprakoğlu Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı İkinci Çeyrekteki Önemli Gelişmeler Operasyonel Performans Finansal Sonuçlar Courier Lansmanı

Detaylı

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ 2014 OCAK SEKTÖREL YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ Nurel KILIÇ Yurtdışı müteahhitlik hizmetleri sektörü, ekonomiye döviz girdisi, yurt dışında istihdam imkanları, teknoloji transferi ve lojistikten ihracata

Detaylı

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum Piyasalarda Bugün Ne Oldu? EURUSD USDTRY GBPUSD BRENT PETROL ALTIN FOMC Üyelerinin Yeni Yıl Beklentileri Dikkatle Takip Edilecek Yeni haftanın en önemli

Detaylı

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran 2012 Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı nın Haziran 2012 Dönemi Değerlendirmeleri ve Beklentileri Bank of America Merrill Lynch, küresel stratejisinin

Detaylı

''2012 İhracatın Yıldızları Ödülleri'' sahiplerini buldu. Fe-Ni Madencilik Yöneticileri Ödül Törenine katıldılar.

''2012 İhracatın Yıldızları Ödülleri'' sahiplerini buldu. Fe-Ni Madencilik Yöneticileri Ödül Törenine katıldılar. ''2012 İhracatın Yıldızları Ödülleri'' sahiplerini buldu. Fe-Ni Madencilik Yöneticileri Ödül Törenine katıldılar. (14-15 Mart 2013) Altı Birliği bünyesinde barındıran ve toplam 21.436 üyeye sahip, İstanbul

Detaylı

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014 GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014 ÖNEMLİ GELİŞMELER Fitch, Türkiye nin kredi notu ve görünümünü korudu Fitch, Türkiye'nin kredi notunu BBB- olarak korurken, kredi notunun Durağan olan görünümü de değiştirmedi.

Detaylı

Teknik Bülten 14 Aralık 2016 Çarşamba

Teknik Bülten 14 Aralık 2016 Çarşamba Güne Başlarken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, "Bankacılık sisteminin yüksek aktif kalitesi ve likidite pozisyonları aracılık kapasitesini desteklemekte ve olası dalgalanmalara

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 15 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Çağlar Kuzlukluoğlu İnci

Detaylı

Ara Dönem Özet Konsolide Faaliyet Raporu Haziran 2010. Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş.

Ara Dönem Özet Konsolide Faaliyet Raporu Haziran 2010. Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş. Ara Dönem Özet Konsolide Faaliyet Raporu Haziran 2010 Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı nın Haziran 2010 Dönemi Değerlendirmeleri

Detaylı

Ford Otomotiv Sanayi A. Ş Ara Dönem Faaliyet Raporu

Ford Otomotiv Sanayi A. Ş Ara Dönem Faaliyet Raporu Ford Otomotiv Sanayi A. Ş. 01.01.2012-30.09.2012 Ara Dönem Faaliyet Raporu ŞİRKET BİLGİLERİ Yönetim Kurulu: Rahmi M. Koç Başkan Stephen T. Odell Başkan Yardımcısı Bülent Bulgurlu Y. Ali Koç O. Turgay Durak

Detaylı

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı MECLİS TOPLANTISI Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı 25 Kasım 2013 ACI KAYBIMIZ TÜRKİYE-NORVEÇ İŞBİRLİĞİ FORUMU 1938 DEN 2013 E 10 KASIM LAR END RUSYA TAYLAND ÇİN İZMİR İKTİSAT KONGRESİ 3 gün boyunca

Detaylı

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU Strateji Geliştirme Başkanlığı Ekonomik ve Sektörel Analiz Dairesi HAFTALIK EKONOMİ RAPORU TÜRKİYE EKONOMİSİ IMKB 100 Endeksi haftanın ilk yüzde 0,4 oranında değer kazandı. Geçtiğimiz hafta İMKB 100 Endeksi,

Detaylı

Haziran. Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş.

Haziran. Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş. Ara Dönem Özet Konsolide Faaliyet Raporu Haziran 2015 Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş. 1 Yönetim Kurulu Başkanı nın 2015 Dönemi Değerlendirmeleri ve

Detaylı

FİNANSAL TREND RAPORU MART - NİSAN 2017

FİNANSAL TREND RAPORU MART - NİSAN 2017 FİNANSAL TREND RAPORU MART - NİSAN 2017 2017 DE EKONOMİYE YÖN VERECEK TRENDLER Küresel piyasaların gündeminde son dönemde merkez bankalarının kararları ile büyüme rakamları öne çıkmıştır. ABD de açıklanan

Detaylı

BRÜKSEL, NİSAN 2016 Burs Programı

BRÜKSEL, NİSAN 2016 Burs Programı JEAN MONNET BURS PROGRAMI 2015-2016 AKADEMİK YILI İZLEME VE ÇALIŞMA ZİYARETİ BRÜKSEL, 21-22 NİSAN 2016 Burs Programı JEAN MONNET BURS PROGRAMI 2015-2016 AKADEMİK YILI İZLEME VE ÇALIŞMA ZİYARETİ BRÜKSEL,

Detaylı