ULUSLARARASI KATILIMLI BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA SEMPOZYUMU Ekim 2012, Erzurum

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ULUSLARARASI KATILIMLI BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA SEMPOZYUMU 17-20 Ekim 2012, Erzurum"

Transkript

1 ULUSLARARASI KATILIMLI BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA SEMPOZYUMU Ekim 2012, Erzurum INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON REGIONAL COOPERATION AND DEVELOPMENT October 2012, Erzurum BİLDİRİLER KİTABI / BOOK OF PROCEEDINGS Düzenleyen Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ERZURUM, 2012

2 Her hakkı saklıdır. Bu yayının tümü veya hiçbir bölümü önceden izin alınmaksızın çoğaltılamaz, basılıp yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Bu yayında yer alan yazılarda öne sürülen görüşler yazarların kişisel görüşleridir; yazılarla ilgili her türlü sorumluluk yazarlara aittir. Editörler Doç. Dr. Vedat KAYA Yrd. Doç. Dr. Elif ÇOLAKOĞLU Yrd. Doç. Dr. Gülşen AYDIN Dizgi-İletişim Arş. Gör Ali Kemal ÇELİK Kapak Tasarımı Arş. Gör. Gökhan ERKAL

3 SEMPOZYUM ONURSAL BAŞKANI / HONORARY PRESIDENT Prof. Dr. Hikmet KOÇAK, Atatürk Üniversitesi Rektörü SEMPOZYUM BAŞKANI / PRESIDENT OF THE SYMPOSIUM Prof. Dr. M. Suphi ORHAN, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı SEMPOZYUM GENEL KOORDİNATÖRÜ / GENERAL COORDINATOR Doç. Dr. Vedat KAYA, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı SEMPOZYUM SEKRETARYASI / SYMPOSIUM SECRETARIAT Yrd. Doç. Dr. Elif ÇOLAKOĞLU, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü SEMPOZYUM DÜZENLEME KURULU / ORGANIZATION COMMITTEE Prof. Dr. Alaattin KIZILTAN, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü (Düzenleme Kurulu Başkanı) Yrd. Doç. Dr. Gülşen AYDIN, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Yrd. Doç. Dr. Hayati AKSU, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Arş. Gör. Ahmet İlker AKBABA, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Arş. Gör. Ahmet Kamil KABAKUŞ, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Arş. Gör. Ali Kemal ÇELİK, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Arş. Gör. Cemil Doğaç İPEK, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Arş. Gör. Çağrı Emin DEMİRBAŞ, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Arş. Gör. Ensar AĞIRMAN, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Arş. Gör. Fatih ÇAKMAK, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri Bölümü Arş. Gör. Gökhan ERKAL, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri Bölümü Arş. Gör. İ. Sezin Çakır, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Arş. Gör. Kübra AKYOL, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Arş. Gör. Merter AKINCI, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Arş. Gör. Murat KURUN, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Arş. Gör. Murat SERÇEMELİ, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü

4 Arş. Gör. Ömer ESEN, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Arş. Gör. Ziya Çağlar YURTTANÇIKMAZ, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü BİLİM VE DANIŞMA KURULU / SCIENTIFIC AND ADVISORY BOARD 1 Prof. Dr. Ali Yılmaz GÜNDÜZ, Bingöl Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Alikram ADULLAYEV, Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına Bağlı Kamu Yönetimi Akademisi'nin I. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Allahyar MURADOV, Azerbaycan Milli İlimler Akademisi, İktisat Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Aykut Namık ÇOBAN, Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi Prof. Dr. Aysel ERCİŞ, Atatürk Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Ayşegül MENGİ, Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi Prof. Dr. Berrin CEYLAN ATAMAN, Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi Prof. Dr. Cefer CEFEROV, Azerbaycan Turizm Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Cevat GERNİ, Beykent Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cihan BULUT, Azerbaycan Qafqaz Üniversitesi, Eğitimden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erdal ÜNSAL, Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi Prof. Dr. Erkan OKTAY, Atatürk Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Ertuğrul DELİKTAŞ, Ege Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Evez BAYRAMOV, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi, Eğitimden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahri YAVUZ, Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Prof. Dr. Ghia NODIA, Ilia Devlet Üniversitesi, Uluslararası Kafkasya Çalışmaları Enstitüsü Müdürü, Gürcistan Eski Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Gulnara MENDİKULOVA, Diaspora Çalışmaları Merkezi Prof. Dr. Hasan ÖZYURT, Karadeniz Teknik Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Hüseyin BAĞCI, Orta doğu Teknik Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Hüseyin ÖZER, Atatürk Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Isa ALİYEV, Azerbaycan Milli İlimler Akademisi, İktisat Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kamer KASIM, Abant İzzet Baysal Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Kenan ÇELİK, Karadeniz Teknik Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Kerem KARABULUT, Atatürk Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. M. Akif ÇUKURÇAYIR, Selçuk Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Mansour Khalili ARAGHI, Tahran Üniversitesi, İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin KARADAĞ, Ege Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Muammer YAYLALI, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa AYDIN, Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nesrin ALGAN, Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi Prof. Dr. Nurinisa ESENBUĞA, Atatürk Üniversitesi, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Osman DEMİRDÖĞEN, Atatürk Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Ömer Selçuk EMSEN, Atatürk Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Önder BARLI, Atatürk Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Özlem ÖNDER, Ege Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Resul BALAYEV, Azerbaycan Tarım Bakanlığı, Tarım Ekonomisi Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Rıfat YILDIZ, Erciyes Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Ruşen KELEŞ, Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi 1 İsme göre alfabetik sıralanmıştır.

5 Prof. Dr. Sinan TEMURLENK, Atatürk Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Terbiz ALİYEV, Azerbaycan Milli İlimler Akademisi İlmi İnnovasiyalar Mrk. İlmi İşl. Sorumlu Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Uğur GÜLLÜLÜ, Atatürk Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Vladimer PAPAVA, Gürcü Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Vakfı, Gürcistan Eski Ekonomi Bakanı Prof. Dr. Vilayat VALİYEV, Azerbaycan İktisadi Kalkınma Bakanlığı, Iqtisadi Islahatlar İlmi- Araş. Ens. Müdürü Prof. Dr. Yusuf ŞAHİN, Karadeniz Teknik Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Zerrin TOPRAK, Dokuz Eylül Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Doç. Dr. Nika CHİTADZE, Karadeniz Uluslararası Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Doç. Dr. Oktay F. TANRISEVER, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Doç. Dr. Farhad ATAI, Tahran Üniversitesi, Hukuk ve Siyasal Bilimler Fakültesi, Doç. Dr. Mohammad Hassan-KHANİ, Imam Sadiq Üniversitesi, Siyasal Bilimler ve İslami Çalışmalar Fakültesi

6 DESTEKLEYEN KURUMLAR

7 ÖNSÖZ Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012 tarihleri arasında İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından Üniversitemizce gerçekleştirilmektedir. Bölgesel işbirliği ve bu çerçevede bölgesel kalkınmayla ilgili sorunların ve çözüm önerilerinin karşılıklı olarak dile getirildiği bu Sempozyum un, önemli ve yararlı olacağı inancındayım. Anadolu nun en eski kentlerinden biri olan Erzurum, sahip olduğu coğrafi konum ve avantajlardan dolayı bulunduğu bölge itibariyle ekonomik, ulaşım ve kültürel yönlerden önemli bir merkezdir. Kuruluşu nun 55. yılını kutladığımız Atatürk Üniversitesi nde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi nin bu etkinliğinin bölgeden gelen araştırmacıların fikir alışverişinde bulunmasına zemin hazırlayacak olmasıyla, bölgede barışa, güvenliğe ve ekonomik kalkınmaya büyük katkıları olacaktır. Bu Sempozyum un Üniversitemizde düzenlenmesi gerek Üniversitemiz, gerekse İl imiz için bir kazançtır. Ekonomik işbirliği, bölgesel ticari ilişkiler, bölgesel entegrasyonlar ve sürdürülebilir kalkınma için bölgesel işbirliği gibi konuların ele alındığı bu tür sempozyumlar, bölgesel işbirliği ve kalkınma için yeni fikir ve çözüm önerilerini de beraberinde getirecektir. Erzurum a ve Atatürk Üniversitesi ne yakışan bu Sempozyum u onurlandıran değerli katılımcılara katkılarından dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Sempozyumun düzenlenmesinde çalışmalarından dolayı başta Doç. Dr. Vedat KAYA olmak üzere Düzenleme Kurulu üyelerini gönülden kutluyorum. Üniversitemizin gerçekleştirdiği bilimsel faaliyet ve organizasyonlar zincirine eklenen Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu nun bilim dünyasına hayırlı olmasını diler, saygılar sunarım. Prof. Dr. M. Suphi ORHAN Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı

8 İÇİNDEKİLER Türkiye nin Önderlik Ettiği Ekonomik İşbirliği Anlaşmalarının Uluslararası Ticaret Üzerine Etkilerinin Analizi... 1 Fahri YAVUZ, Mustafa TERİN, İrfan Okan GÜLER Azerbaycan ve Türkiye Arasında Bölgesel Ticarette Ulusal Paraların Kullanılması Berrin BÖLEK Küresel Pazarda Türkiye nin Ticari Gücü: D8 Ülkeleri Örneği Ali Rıza SANDALCILAR, Alaattin KIZILTAN 4.Bölgedeki İllerin Ekonomik Etkinliklerinin DEA Yöntemi İle Belirlenmesi ve Tobit Model Uygulaması Ümran ŞENGÜL, Seyedhadi Eslamian, Miraç EREN Bölgesel Kalkınma ve TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt) Bölgesinin Durum Analizi Ş. Mustafa ERSUNGUR, Ziya Çağlar YURTTANÇIKMAZ Azerbaycan Ekonomisinin Gelişiminde Türkiye nin Yeri ve Rolü Terbiz ALİYEV Bağımsızlık Sonrası Azerbaycan Türkiye Ekonomik İlişkilerinin Sektörel Değerlendirilmesi...79 Osman Nuri ARAS, Elçin SÜLEYMANOV Azerbaycan ın Hollanda Hastalığı Problemini Önleme Stratejilerinde Türkiye İle Yapılan Ekonomik İlişkilerin Önemi Cihan BULUT, Elçin SÜLEYMANOV Türkiye ile İran Arasındaki Ticari İlişkileri Etkileyen İktisadi ve Psikolojik Faktörler Kerem KARABULUT, Ali SHAHINPOUR Investigation of Economic Convergence Between Iran And Turkey in the Presence of Structural Breaks ( ) Hassan HEIDARI, Davoud HAMIDI Uluslararası Ortaklıklarla Gerçekleşen Avrupa Birliği Hibe Programlarının Türkiye deki Bölgesel Kalkınma Girişimlerine Etkileri.155 Hakan ERYÜZLÜ Effect of Financial Development on Economic Growth in Turkey on the Road to Becoming a Regional Power Ensar AĞIRMAN, Muhammet ÖZCAN, Ömer ESEN Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi İnovasyona Dayalı Turizm Stratejisi Bağlamında Uzundere Vadisine Bakış Faris KARAHAN, Tuba ORHAN, Egemen ÇAKIR

9 The Survey of Affecting Factors Market Orientation on Tourism Performance (Case Study: Travel and Tourist Agencies in East Azerbaijan Province in Iran) Hossein GHAREHBIGLO, Behnam SHADIDIZAJI Türkiye ve Azerbaycan da Bilim Ekonomisinin Oluşumu ve Gelişimi İsa ALİYEV, Allahyar MURADOV Bölgesel Sermaye Hareketlerinin Geliştirilmesi Amacıyla Türk Cumhuriyetlerindeki Üniversiteler Arasında Bilgi Bankası Oluşturulmasının Gereği ve Önemi Uğur Arif BÖLEK Azerbaycan da Hayvancılık ve Türkiye İle İşbirliği Atilla TAŞKIN, İsfendiyar AZATXANLI, Ahmet ŞAHİN Kentsel Yenilenme ve Bölgesel Kalkınma Sürecinde Spor Organizasyonlarının Rolünü Tartışmak Derya TELLAN Bölgesel Kalkınmada Üniversitelerin Rolü-Atatürk Üniversitesi Öğrencilerinin Üniversiteyi Tercih Nedenleri, Şehirden ve Üniversiteden Beklentilerinin Karşılanma Düzeyi Abdullah NARALAN, Ahmet İlker AKBABA, Ali Kemal ÇELİK, Sıtkı AYDIN

10 SEMPOZYUM PROGRAMI SYMPOSIUM PROGRAM 17 EKİM 2012, ÇARŞAMBA OCTOBER 17, 2012 WEDNESDAY Karşılama ve Konaklama Yerlerine Gidiş Arrival of Participants in Erzurum and Accomodations Açılış Yemeği Welcome Dinner Otelden Çıkış Transfer from Hotel Kısa Şehir Turu Visit to Erzurum Yemek Arası Lunch Break Kayıt Kabul Registration Açılış Konuşmaları ve Plaket Takdimi Opening Speeches and Plaque Presentation Bildiri Sunumları Presentations of Submissions Atatürk Üniversitesi Konukevi II 18 EKİM 2012, PERŞEMBE OCTOBER 18, 2012 THURSDAY I. OTURUM Oturum Başkanı: Doç. Dr. Ömer YILMAZ 1 st SESSION Moderator: Associate Professor Ömer YILMAZ Atatürk Üniversitesi Konukevi II Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi

11 Türkiye nin Önderlik Ettiği Ekonomik İşbirliği Anlaşmalarının Uluslararası Ticaret Üzerine Etkilerinin Analizi Prof. Dr. Fahri YAVUZ Arş. Gör. Mustafa TERİN Arş. Gör. İrfan Okan GÜLER Azerbaycan ve Türkiye Arasında Bölgesel Ticarette Ulusal Paraların Kullanılması Öğr. Gör. Berrin BÖLEK Küresel Pazarda Türkiye nin Ticari Gücü: D8 Ülkeleri Örneği Yrd. Doç. Dr. Ali Rıza SANDALCILAR Prof. Dr. Alaattin KIZILTAN II. OTURUM Oturum Başkanı: Prof. Dr. Zerrin TOPRAK KARAMAN 2 nd SESSION Moderator: Professor Zerrin TOPRAK KARAMAN 4.Bölgedeki İllerin Ekonomik Etkinliklerinin DEA Yöntemi İle Belirlenmesi ve Tobit Model Uygulaması Yrd. Doç. Dr. Ümran ŞENGÜL Öğr. Gör. Seyedhadi ESLAMIAN Arş. Gör. Miraç EREN Bölgesel Kalkınma ve TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt) Bölgesinin Durum Analizi Yrd. Doç. Dr. Ş. Mustafa ERSUNGUR Arş. Gör. Ziya Çağlar YURTTANÇIKMAZ Otelden Çıkış Transfer from Hotel Bildiri Sunumları Presentations of Submissions 19 EKİM 2012 CUMA OCTOBER 19, 2012 FRIDAY Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi III. OTURUM Oturum Başkanı: Doç. Dr. Vedat KAYA 3 rd SESSION Moderator: Associate Professor Vedat KAYA

12 Azerbaycan Ekonomisinin Gelişiminde Türkiye nin Yeri ve Rolü Prof. Dr. Terbiz ALİYEV Bağımsızlık Sonrası Azerbaycan Türkiye Ekonomik İlişkilerinin Sektörel Değerlendirilmesi Doç. Dr. Osman Nuri ARAS Öğr. Gör. Elçin SÜLEYMANOV Azerbaycan ın Hollanda Hastalığı Problemini Önleme Stratejilerinde Türkiye İle Yapılan Ekonomik İlişkilerin Önemi Prof. Dr. Cihan BULUT Öğr. Gör. Elçin SÜLEYMANOV Kahve Arası Coffee Break Bildiri Sunumları Presentations of Submissions Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi IV. OTURUM Oturum Başkanı: Prof. Dr. Hüseyin ÖZER 4 th SESSION Moderator: Professor Hüseyin ÖZER Türkiye ile İran Arasındaki Ticari İlişkileri Etkileyen İktisadi ve Psikolojik Faktörler Prof. Dr. Kerem KARABULUT Ali SHAHINPOUR Investigation of Economic Convergence Between Iran And Turkey in the Presence of Structural Breaks ( ) Prof. Dr. Hassan HEIDARI Davoud HAMIDI Uluslararası Ortaklıklarla Gerçekleşen Avrupa Birliği Hibe Programlarının Türkiye deki Bölgesel Kalkınma Girişimlerine Etkileri Öğr. Gör. Hakan ERYÜZLÜ Effect of Financial Development on Economic Growth in Turkey on the Road to Becoming a Regional Power Arş. Gör. Ensar AĞIRMAN Arş. Gör. Muhammet ÖZCAN Arş. Gör. Ömer ESEN Yemek Arası Atatürk Üniversitesi Lunch Break Konukevi II Bildiri Sunumları Atatürk Üniversitesi

13 Presentations of Submissions Kültür ve Gösteri Merkezi V. OTURUM Oturum Başkanı: Prof. Dr. Nurinisa ESENBOĞA 5 th SESSION Moderator: Professor Nurinisa ESENBOĞA Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi İnovasyona Dayalı Turizm Stratejisi Bağlamında Uzundere Vadisine Bakış Prof. Dr. Faris KARAHAN Tuba ORHAN Egemen ÇAKIR The Survey of Affecting Factors Market Orientation on Tourism Performance (Case Study: Travel and Tourist Agencies in East Azerbaijan Province in Iran) Assistant Professor Hossein GHAREHBIGLO Behnam SHADIDIZAJI Kahve Arası Coffee Break Bildiri Sunumları Presentations of Submissions Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi VI. OTURUM Oturum Başkanı: Prof. Dr. Alaattin KIZILTAN 6 th SESSION Moderator: Professor Alaattin KIZILTAN Türkiye ve Azerbaycan da Bilim Ekonomisinin Oluşumu ve Gelişimi Prof. Dr. İsa ALİYEV Prof. Dr. Allahyar MURADOV Bölgesel Sermaye Hareketlerinin Geliştirilmesi Amacıyla Türk Cumhuriyetlerindeki Üniversiteler Arasında Bilgi Bankası Oluşturulmasının Gereği ve Önemi Öğr. Gör. Uğur Arif BÖLEK Kahve Arası Coffee Break Bildiri Sunumları Presentations of Submissions Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi VI. OTURUM Oturum Başkanı: Prof. Dr. Fahri YAVUZ

14 7 th SESSION Moderator: Professor Fahri YAVUZ Azerbaycan da Hayvancılık ve Türkiye İle İşbirliği Yrd. Doç. Dr. Atilla TAŞKIN İsfendiyar AZATXANLI Prof. Dr. Ahmet ŞAHİN Kentsel Yenilenme ve Bölgesel Kalkınma Sürecinde Spor Organizasyonlarının Rolünü Tartışmak Doç. Dr. Derya TELLAN Bölgesel Kalkınmada Üniversitelerin Rolü-Atatürk Üniversitesi Öğrencilerinin Üniversiteyi Tercih Nedenleri, Şehirden ve Üniversiteden Beklentilerinin Karşılanma Düzeyi Doç. Dr. Abdullah NARALAN Arş. Gör. Ahmet İlker AKBABA Arş. Gör. Ali Kemal ÇELİK Sıtkı AYDIN Kapanış Töreni Closing Ceremony KAPANIŞ KONUŞMALARI Prof. Dr. Hassan HEIDARI Urmiye Üniversitesi Rektör Yardımcısı, İran Prof. Dr. Cihan BULUT Qafqaz Üniversitesi Eğitimden Sorumlu Rektör Rektör Yardımcısı, Azerbaycan Prof. Dr. Alikram ADULAYEV Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına Bağlı Kamu Yönetimi Akademisi I. Rektör Yardımcısı, Azerbaycan Kapanış Yemeği Farewell Dinner

15 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 1 TÜRKİYE NİN ÖNDERLİK ETTİĞİ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ANLAŞMALARININ ULUSLARARASI TİCARET ÜZERİNE ETKİLERİNİN ANALİZİ Özet Fahri YAVUZ 1 Mustafa TERİN 2 İrfan Okan GÜLER 3 Uluslararası ticarette artan rekabet nedeniyle ülkeler, bölgesel bloklar kurarak rekabet güçlerini arttırmak istemektedirler. Dünya ticaretinde yaşanan bu gelişmeye parelel olarak Türkiye de Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve D-8 gibi bölgesel bloklarının kurulmasında önderlik etmiştir. Araştırmanın amacı bu oluşumların, işbirliğine dâhil olan ülkeler ile Türkiye nin dış ticareti üzerine etkilerini ortaya koymaktır. Araştırma sonuçlarına göre 1990 ile 2011 yılları arasında toplam ihracat içerisinde bu bloklarda yer alan ülkelere Türkiye nin yaptığı ihracatın ve ithalatın payı sırası ile % 100,7 ve % 256,8 oranında artmıştır. Bu sonuçlardan hareketle, Türkiye nin liderlik ettiği işbirliği anlaşmalarına daha fazla önem vermesinin, pazar riskini azaltarak uluslararası ticaret hacmini istikrarlı bir yapıya kavuşturması açısından yararlı olacağını göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Uluslararası Ticaret, Bölgesel Ekonomik İşbirliği, Türkiye AN ANALYSIS OF THE IMPACT OF ECONOMIC COOPERATION AGREEMENTS LED BY TURKEY ON INTERNATIONAL TRADE Abstract Countries want to be more competitive by establishing regional blocks because of increasing competition in international trade. Inline with this development, Turkey has led to establish regional blocks such as Economic Cooperation Organization, Black Sea Economic Cooperation Organization and Developin Eight. The aim of this study is to determine the impacts of these cooperations on Turkey s export and import by taking the counries of the blocks into consideration. According to the results of the study, the percentage of Turkey s total export and import to the countries in these blocks between 1990 and Prof. Dr., Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, fyavuz@atauni.edu.tr 2 Arş. Gör., Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, mterin@atauni.edu.tr 3 Arş. Gör., Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, oguler@atauni.edu.tr

16 2 Fahri YAVUZ, Mustafa TERİN, İrfan Okan GÜLER has increased by 100,7 and 256,8 percent, respectively. Taking these results into consideration, it is beneficial to Turkey and other counries to give importance to these copperations in order to lower market risk and stablize trade volume. Keywords: International Trade, Regional Economic Cooperation, Turkey

17 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 3 I. GİRİŞ Günümüzde dünya ekonomisinin en önemli gündem maddesi haline gelen küreselleşme ve bölgeselleşme olguları sonucunda, tek başına rekabet edebilmenin güçlüğünü gören ülkeler; bölgesel bloklar oluşturarak, kendi bölgeleri içerisinde ortak iktisadi, siyasi, hukuki ve sosyal sistemler kurmaya çalışmaktadırlar (Çiftçi, 2001:1). Klasik iktisat öğretisine göre, uluslararası ticaret sayesinde her ülke karşılıklı olarak yararlar sağlamaktadır. Dolayısıyla ülkeler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde etkisi olan ticaret ve bölgesel ekonomik işbirlikleri sayesinde kalkınma gerçekleşmektedir (Kara, 2005:61). Dünya ticaretinde, İkinci Dünya Savaşı sonrasında, hem çok taraflı serbestleşme hem de bölgeselleşme eğilimlerinin birlikte devam etmesi önemli bir gelişmedir li yılların son dönemlerinde görülen bölgeselleşme eğilimlerinin oluşum nedenlerinde ekonomik, politik ve güvenlik odaklı faktörler rol oynamıştır ve 2000 li yıllar ise bölgeselleşme eğilimlerinin dünyada en yoğun yaşandığı yıllar olarak karşımıza çıkmıştır. Bu yıllarda oluşan bölgeselleşme hareketlerinde ticaret, önde gelen faktörlerden olmuştur (Genç vd., 2011: ). Komşu ülkelerle ticaretin artırılması hususu, geleneksel pazarların yanı sıra yeni pazarların da devreye girmesine olanak sağlamakta; böylece ticarette hem ürün çeşidini hem de pazar yelpazesini genişletici bir etki yaratmaktadır. Türkiye de bölgeselleşme anlamında yaşanan hareketliliğe kayıtsız kalmamış olup; tarihsel ilişkilerine, coğrafi konumuna ve ekonomik gelişimine göre bölgesindeki oluşumların içinde yer almış bir ülkedir (Kara, 2005:75; Özay, 2009:1). Bu konumundan hareketle Türkiye Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 1964 yılında Bölgesel İşbirliği Teşkilatı adıyla; Karadeniz Ekonomik İşbirliği Bölgesi (KEİ), 25 Haziran 1992 tarihinde İstanbul Zirve Deklarasyonu ile; Gelişmekte Olan 8 ler (D 8), 1996 yılında Gelişmiş 7 lere alternatif olarak kurulmuştur (Yavuz, 2012:41). Kuruluş tarihlerinden itibaren zaman zaman daha yoğun olmak üzere faaliyetlerini kesintisiz olarak sürdürmüş çok sayıda toplantılar yapılmış ve projeler yürütülmüştür. Türkiye nin bölgesinde oluşturulan ve kurulmasında önderlik ettiği bu ekonomik işbirliği anlaşmalarının Türkiye nin uluslararası ticaretini nasıl etkilediğinin incelenmesi, bu işbirliği faaliyetlerinin yararlılığını bir yönüyle belirlemek ve bu işbirliği faaliyetlerini daha iyi bir noktaya götürmek için yapılacak çalışmalara veri olması açısından bu çalışma önem arz etmektedir. Bu çerçevede çalışmanın amacı, Türkiye nin kuruluşunda önderlik ettiği ekonomik işbirliği anlaşmalarının Türkiye nin dış ticareti üzerine etkilerini ortaya koymak ve Türkiye nin en önemli dış ticaret pazarı olan AB de yaşanan ekonomik krizin bu ülke blokları ile yapılan ticarete etkisinin ne yönde olduğunu tespit etmektir.

18 4 Fahri YAVUZ, Mustafa TERİN, İrfan Okan GÜLER II. MATERYAL VE METOT A. Materyal Araştırmanın ana materyalini Türkiye İstatistik Kurumu ndan ve Ekonomi Bakanlığı ndan elde edilen dönemine ait dış ticaret verileri oluşturmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili önceden yapılmış bilimsel araştırmalardan faydalanılmıştır. B. Metot yılları arası döneme ait elde edilmiş olan sayısal dış ticaret verileri, bilgisayarda Excel programına aktarılmıştır. Daha sonra verilere ait analizler yapılarak grafikler hazırlanmıştır. Elde edilen sonuçlar yorumlanarak açıklanmaya çalışılmıştır. III. TÜRKİYE NİN ÖNDERLİK ETTİĞİ İŞBİRLİĞİ ANLAŞMALARI A. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Sekretaryası Tahran da bulunan teşkilat; Türkiye, İran ve Pakistan arasında bölgesel ekonomik işbirliğini geliştirmek amacıyla 1964 yılında kurulmuş olan Kalkınma İçin Bölgesel İşbirliği Teşkilatı nın devamı olarak 1985 yılında kurulmuştur (Anonim a, 2012). Hükümetler arası bölgesel bir organizasyon olan teşkilat; genel olarak üye ülkeler arasında ekonomik, teknik ve kültürel işbirliğini desteklemek amacını gütmektedir (Özay, 2009: 33). Üyeleri; İran, Pakistan, Türkiye, Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan, Özbekistan olup Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, BM Genel Sekreteri nin Planı nda kayıtlı olan Kıbrıs Türk Devleti sıfatıyla faaliyetlere katılmaktadır. EİT nin amaçları arasında, ekonomik serbestleşme yoluyla üye ülkelerin sürdürülebilir kalkınmalarının sağlaması, ticaretteki engellerin aşamalı olarak kaldırılması, bölge içi ticaretin ve bölgenin dünya ticaretinden aldığı payın artırılması gibi hususlar yer almaktadır. Ayrıca üye ülkelerin dünya ekonomisiyle bütünleşmesinin sağlanması, bölgesel ve uluslararası organizasyonlarla işbirliğinin yaygınlaştırılması, üye ülkeleri birbirine ve dünyaya bağlayan ulaşım ve telekomünikasyon altyapılarının güçlendirilmesi hedeflenmiştir. Bunlara ek olarak; doğal kaynaklar ile tarım ve sanayi potansiyelinin etkin bir şekilde değerlendirilmesi ve çevrenin korunmasına yönelik tedbirler alınması ile üye ülkeler arasındaki tarihsel ve kültürel bağların geliştirilmesi de amaçlanmıştır (Anonim a, 2012).

19 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 5 B. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Sovyetler Birliği nin dağılması sürecinde Türkiye nin öncülük ettiği bir bölgesel oluşum olarak; Karadeniz e kıyısı olan ya da bölgeye yakın ülkeler ile 1990 lı yılların başlarında Karadeniz Ekonomik İşbirliği bölgesi oluşturulmuştur (Anonim b, 2012; Genç vd., 2011: ). Karadeniz de bölgeselleşme için 1990 yılında Ankara da yapılan ilk toplantının ardından; 1991 yılı içerisinde Bükreş, Sofya ve Moskova da yapılan toplantılar gelmiştir. KEİ nin üyeleri Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Türkiye, Ukrayna ve Yunanistan dır. KEİ ne üye ülkelerin, Karadeniz e kıyıları olmasından veya yakın bulunmalarından dolayı; halkları arasında kültürel etkileşimler bulunmaktadır. Ülkelerin tarihî, coğrafi ve ekonomik özelliklerinden dolayı KEİ, kısa dönemde ülkeler arasındaki mevcut ticari ilişkileri geliştirerek ticareti artırmayı amaçlamıştır. Bunun yanı sıra; uzun dönemde ise üyeler arasındaki ilişkileri daha da geliştirmeyi hedeflemiş ve bir serbest ticaret bölgesi oluşturmayı amaçlamıştır (Anonim b, 2012; Genç vd., 2011: ). C. D-8 Bangladeş, Endonezya, İran, Malezya, Mısır, Nijerya, Pakistan ve Türkiye den oluşan Gelişen Sekizler (/D-8), 15 Haziran 1997 tarihinde İstanbul da gerçekleştirilen Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi nde yayımlanan İstanbul Deklarasyonu ile kurulmuştur. D 8 girişiminin başlatılmasındaki amaç, büyük bir ekonomik potansiyeli, çeşitli kaynakları, geniş bir nüfus ve coğrafi alanı temsil eden 8 ülke arasında; kalkınmaya yönelik işbirliğini geliştirmek, ekonomik ve sosyal ilişkileri zenginleştirmek olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda ticaret ilişkilerinde yeni fırsatlar yaratmak, uluslararası düzeyde karar alma sürecine katılımı artırmak ve somut ortak projeler etrafında ekonomik işbirliğini geliştirmek gibi bazı hedefler esas alınmıştır (Anonim c, 2012; Özay, 2009:20). IV. İŞBİRLİĞİ YAPILAN ÜLKELER İLE ULUSLARARASI TİCARET A. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı EİT ile Türkiye arasında 1990 ile 2011 yılları arasında yapılan ihracatta özellikle 2000 yılından sonra önemli artış yaşanmıştır yılında 544 milyon $ olan ihracat değeri 2011 yılında 9,3 milyar $ a yükselmiştir (Şekil 1). EİT ile Türkiye arasında 1990 ile 2011 yılları arasında gerçekleşen ithalat sonuçları incelendiğinde, özellikle ithalatın 2002 yılından sonra hızlı bir şekilde arttığı 2009 yılında yaşanan ekonomik krizle azalan ithalatın daha sonra tekrar

20 Milyar $ 6 Fahri YAVUZ, Mustafa TERİN, İrfan Okan GÜLER artış gösterdiği görülmektedir yılında 577 milyon $ olan ithalat 2011 yılında 17,3 milyar $ a yükselmiştir (Şekil 1). Türkiye ile EİT arasında dönemindeki dış ticaret dengesi incelendiğinde Türkiye; 1991, 1992, 1997,1998 ve 1999 yılları dışında sürekli dış ticaret açığı vermiştir ve bu açık son yıllarda Türkiye aleyhine giderek artmaktadır yılında 32 milyon $ olan bu açık 2011 yılında 8 milyar $ a yükselmiştir (Şekil 1) İhracat İthalat Şekil 1. EİT ile yapılan ihracat ve ithalat (Milyar $) Kaynak: TÜİK, 2012 EİT ile yapılan ihracat değerinin Türkiye nin toplam ihracat değeri içindeki payı 2000 yılına kadar artış ve azalışlar göstererek dalgalı bir seyir izlemiştir yılında Türkiye nin toplam ihracatında EİT nin payı % 4,20 iken bu oran 2000 yılında % 3,15 e kadar gerilemiştir. Ancak 2000 yılından sonra sürekli artan ihracatla birlikte EİT nin Türkiye nin toplam ihracat içindeki payı 2011 yılında % 6,89 a yükselmiştir (Şekil 2). EİT ile yapılan ithalatın, Türkiye nin toplam ithalat değeri içindeki payı yılları arasında % 2-3 arasında değişim göstermiştir. Ancak yılları arasında sürekli bir artış söz konusudur yılında Türkiye nin toplam ithalatında EİT nin payı % 2,83 iken bu oran 2011 yılında % 7,19 a yükselmiştir (Şekil 2).

21 Milyar $ % Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum İhracat İthalat Şekil 2. EİT ile yapılan ihracat ve ithalatın toplam ihracat ve ithalat içindeki payı (%) Kaynak: TÜİK, 2012 B. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı KEİ ile Türkiye arasında 1990 yılından 2011 yılına kadar yapılan ihracatta önemli artışlar yaşanmıştır yılında 383 milyon $ olan ihracat değeri 2011 yılında 17,8 milyar $ a yükselmiştir (Şekil 3). KEİ ile Türkiye arasındaki en yüksek ihracat değeri 20,9 milyar $ ile 2008 yılında gerçekleşmiştir. İhracat değerlerinde olduğu gibi KEİ ile Türkiye arasında yapılan ithalat değerlerinde de önemli artışlar yaşanmıştır yılında 6,2 milyar $ olan ithalat değeri 2011 yılında 38,7 milyar $ a yükselmiştir (Şekil 3). KEİ ile Türkiye arasındaki en yüksek ithalat değeri ihracatta olduğu gibi 2008 yılında gerçekleşmiştir. İthalat değerinin hızlı bir şekilde artmasının en önemli nedeni olarak, her geçen gün artan enerji talebi nedeniyle Rusya dan yapılan enerji ithalatının giderek artması gösterilebilir İhracat İthalat Şekil 3. KEİB ile yapılan ihracat ve ithalat (Milyar $) Kaynak: TÜİK, 2012

22 % 8 Fahri YAVUZ, Mustafa TERİN, İrfan Okan GÜLER KEİ ile Türkiye arasındaki dış ticaret dengesi incelendiğinde Türkiye sürekli olarak dış ticaret açığı vermektedir. Özellikle son yıllarda bu açık giderek artmaktadır yılında 2,4 milyar $ olan dış ticaret açığı 2011yılında % 775 artarak 21,0 milyar $ yükselmiştir (Şekil 3). KEİ ile yapılan ihracat değerinin Türkiye nin toplam ihracat içindeki payı yıllar itibariyle artış eğilimindedir yılında Türkiye nin toplam ihracatında KEİ nin payı % 2,96 iken bu oran 2009, 2010 ve 2011 yıllarında sırası ile % 12,02, % 12,69 ve % 13,17 ye yükselmiştir (Şekil 4). KEİ ile yapılan ithalat değerinin Türkiye nin toplam ithalat içindeki payı 1990 yılından 2008 yılına kadar artış eğiliminde iken 2008 yılından sonra hızlı bir düşüş eğiliminde olduğu görülmektedir (Şekil 4) yılında Türkiye nin toplam ithalatında KEİ nin payı % 2,80 iken bu oran 2008 yılında % 22,31 e yükselmiştir. Bu oran 2009, 2010 ve 2011 yıllarında sırası ile % 19,65 % 17,77 ve % 16,10 a gerilemiştir. Görüldüğü gibi KEİ ile gerek ihracatta gerekse ithalatta hem mutlak anlamda hem de oransal anlamda bir artış söz konusudur İhracat İthalat Şekil 4. KEİ ile yapılan ihracat ve ithalatın toplam ihracat ve ithalat içindeki payı (%) Kaynak: TÜİK, 2012 C. D-8 Türkiye ile D-8 ülkeleri arasında yılları arasında yapılan ihracat incelendiğinde 1990 yılından itibaren sürekli bir artış görülmektedir. Özellikle 2003 yılından sonra bu artış daha hızlı bir ivme kazanmıştır yılında 740 milyon $ olan ihracat 2011 yılında 7,8 milyar $ olarak gerçekleşmiştir (Şekil 5). Türkiye ile D-8 ülkeleri arasında yılları arasında yapılan ithalat incelendiğinde 1990 yılından itibaren 2008 yılına kadar sürekli bir artış görülmektedir yılında gerileyen ithalat 2009 yılından sonra tekrar yükselişe geçmiştir yılında 761 milyon $ olan ithalat 2008 yılında 13,1 milyar $ a yükselmiştir yılında 7,3 milyar $ a gerileyen ithalat tekrar artışa geçerek 2011 yılında 19,4 milyar $ a yükselmiştir (Şekil 5).

23 % Milyar $ Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 9 Türkiye ile D-8 arasında dönemindeki dış ticaret dengesi incelendiğinde Türkiye, 1991 ve 1992 yılları dışında sürekli dış ticaret açığı vermiştir ve bu açık son yıllarda Türkiye aleyhine giderek artmaktadır yılında 21 milyon $ olan bu açık 2011 yılında 11 milyar $ a yükselmiştir (Şekil 5) İhracat İthalat Şekil 5. D-8 ile yapılan ihracat ve ithalat (Milyar $) Kaynak: TÜİK, 2012 Türkiye ile D-8 ülkeleri arasında yapılan ihracatın toplam ihracat içindeki payı 1990 yılında % 5,7 iken bu oran 1991 yılından 2007 yılına kadar düşüş göstermiştir yılında % 2,8 kadar gerileyen bu oran 2008 yılından itibaren tekrar yükselişe geçmiş ve 2011 yılında 5,8 yükselmiştir (Şekil 6). Türkiye ile D-8 ülkeleri arasında yapılan ithalatın toplam ithalat içindeki payı döneminde dalgalı ve yukarı yönlü bir seyir izlemiştir yılında % 3,42 olan bu oran 2011 yılında % 8,09 olarak gerçekleşmiştir (Şekil 6) İhracat İthalat Şekil 6. D-8 ile yapılan ihracat ve ithalatın toplam ihracat ve ithalat içindeki payı (%) Kaynak: TÜİK, 2012

24 Milyar $ 10 Fahri YAVUZ, Mustafa TERİN, İrfan Okan GÜLER D. EİT, KEİ ve D-8 Toplamı Türkiye nin önderlik ettiği bu üç (EİT, KEİ ve D-8 ) ekonomik işbirliği anlaşması kapsamında yapılan toplam ticaret yıllar itibariyle sürekli bir artış eğilimi içerisindedir yılında 16,7 milyar $ olan ihracat 2011 yılında % 109 oranında artarak 34,9 milyar $ a yükselmiştir. Benzer durumu ithalat için de söylemek mümkündür yılında 19,6 milyar $ olan ithalat 2011 yılında % 286 oranında artarak 75,6 miyar $ a yükselmiştir (Şekil 7). Görüldüğü gibi ithalatımız ihracatımıza oranla daha hızlı bir artış göstermiştir. Bu durum dış ticaret açığının yıllar itibariyle Türkiye nin aleyhine gelişmesine neden olmuştur. Türkiye nin EİT, KEİ ve D-8 ülkeleri ile olan ticaret dengesi 1991 yılı hariç sürekli açık vermiş ve bu açık son yıllarda giderek artmıştır yılında 2,9 milyar $ civarında olan bu açık 2011 yılında 40,6 milyar $ a yükselmiştir. Açığın artması ihracatın ithalatı karşılama oranını da düşürmüştür yılında ihracatın ithalatı karşılama oranı % 85 iken 2011 yılında bu oran % 46 ya gerilemiştir (TÜİK, 2012) İhracat İthalat Şekil 7. EİT, KEİ ve D-8 ile yapılan toplam ihracat ve ithalat (Milyar $) Kaynak: TÜİK, 2012 Türkiye nin toplam ihracatı içerisinde EİT, KEİ ve D-8 ülkelerinden yaptığı ihracatın payı sürekli artış göstermiştir yılında % 12,9 olan bu pay % 100,7 oranında artış göstererek 2011 yılında % 25,9 a yükselmiştir. İthalat açısından durum analiz edildiğinde ithalatın payının ihracata oranla daha hızlı arttığını söyleyebiliriz yılında toplam ithalat içerisinde EİT, KEİ ve D-8 ülkelerinden yapılan ithalatın payı % 8,8 iken, % 256,8 oranında artarak % 31,4 e yükselmiştir (Şekil 8 ). Türkiye nin toplam ihracatı içerisindeki bu artış Türkiye nin ekonomik işbirliği içinde olduğu ülkelerle ticaretini arttırdığı ve böylece en önemli pazarı olan AB de yaşanan krizden toplam ihracatın olumsuz etkilenmediği söylenebilir. Ancak ithalattaki bu artış Türkiye nin toplam dış ticaret açığının artmasına neden olmakta bu durumda ülke ekonomisini olumsuz yönde etkilemektedir.

25 % Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum Şekil 8. EİT, KEİ ve D-8 ile yapılan ihracat ve ithalatın toplam ihracat ve ithalat içindeki payı Kaynak: TÜİK, 2012 V. SONUÇ İhracat İthalat Türkiye nin kuruluşunda önderlik ettiği EİT, KEİ ve D-8 ülkeleri ile yapılan uluslararası ticaret sonuçları incelendiğinde özellikle 2000 yılından sonra gerek ihracat gerekse ithalat değerlerinin mutlak ve oransal olarak önemli düzeyde arttığı söylenebilir. Ancak ithalattaki artış göreli olarak ihracattan fazla olduğu için ticaret dengesindeki açık sürekli Türkiye nin aleyhine olmuştur. Türkiye nin en önemli dış pazarı Avrupa Birliği dir. Son yıllarda AB nde yaşanan ekonomik kriz ve Türkiye nin yeni pazarlara yönelmesi nedeniyle Türkiye nin toplam ihracatı içeresinde AB nin payı düşmüştür yılında % 57,8 olan bu pay 2011 yılında % 46 ya gerilemiştir. Türkiye nin kurulumunda önderlik ettiği EİT, KEİ ve D-8 ülkeleri ile olan ihracatı ve ithalatı sürekli artmıştır yılında Türkiye nin toplam ihracatı içinde bu üç ekonomik işbirliğinin payı % 12,9 iken, % 100,7 artarak 2011 yılında % 25,9 a yükselmiştir. İthalatta % 8,8 iken % 256,8 oranında artarak % 31,4 e yükselmiştir. Görüldüğü üzere ekonomik işbirliği anlaşmaları ülkelerin uluslararası ticarette istikrarlı bir şekilde büyüme göstermesine katkı ve olanak sağlamaktadır. Ancak, ihracat ve ithalatta meydana gelen tüm bu artışları, sadece bu üç ekonomik işbirliği anlaşması ile ilişkilendirmek doğru olmayacaktır. İhracat ve ithalat artışında bu işbirliği anlaşmalarının mutlaka etkisi olmuştur fakat çalışmada bu işbirliği anlaşmalarının ihracata ve ithalata ne yönde ve ne oranda etki ettiği incelenmemiştir. Bu etkiler daha detaylı bir çalışmanın konusu olabilir. Bu sonuçlar, Türkiye nin liderlik ettiği işbirliği anlaşmalarına daha fazla önem vermesinin, uluslararası ticaret hacmini; pazar riskini azaltarak istikrarlı bir yapıya kavuşturması açısından önemli olduğunu göstermektedir.

26 12 Fahri YAVUZ, Mustafa TERİN, İrfan Okan GÜLER Ayrıca uluslararası ticarette alternatif pazarların oluşturulması dış ticaretin sürdürülebilirliği açısından önemlidir. Bu durum, Türkiye nin 2023 yılında 500 milyar $ ihracat hedefine katkı açısından önem arz etmektedir. KAYNAKÇA Anonim a. (2012). Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı Resmi Web Sitesi. Bölgesel ve Çoklu Ticari İlişkiler: Türkiye-EİT. Erişim tarihi: Anonim b. (2012). Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı Resmi Web Sitesi. Bölgesel ve Çoklu Ticari İlişkiler: Türkiye-KEİ. Erişim tarihi: Anonim c. (2012). Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı Resmi Web Sitesi. Bölgesel ve Çoklu Ticari İlişkiler: Türkiye-D8. Erişim tarihi: Çiftçi, Ö. (2001). Serbest Ticaret Antlaşmaları ve Türkiye'nin Dış Ticareti Üzerine Etkileri. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta. Genç, M.,C., Artan, S. ve Berber, M. (2011). Karadeniz Ekonomik İşbirliği Bölgesinde Ticaret Akımlarının Belirleyicileri: Çekim Modeli Yaklaşımı, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 25, Sayı: 2, ss Kara, M. (2005). Ekonomik Etkileri Açısından Türkiye deki Sınır Ticaretinin Değerlendirilmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt:7, Sayı:3, ss Özay, S. (2009). Türkiye nin Üyesi Olduğu Bölgesel Ekonomik Entegrasyonlarla Dış Ticaretinin Analizi. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Ana Bilim Dalı, Y.L.Tezi. Kahramanmaraş. TÜİK, Türkiye İstatistik Kurumu Resmi Web Sitesi. Dış Ticaret, Dış Ticaret İstatistikleri, Veri. Yavuz, F Uluslararası Tarım Ticareti Ders Notları, Atatürk Üniversitesi.

27 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 13 AZERBAYCAN VE TÜRKİYE ARASINDA BÖLGESEL TİCARETTE ULUSAL PARALARIN KULLANILMASI Özet Berrin BÖLEK 1 Bağımsızlığını kazandığı ilk yıllardan itibaren Azerbaycan ve Türkiye ekonomik, ticari, eğitim, kültür ve bilimsel alanlarda sürekli artan bir işbirliği içerisinde olmuştur. 20 yıllık bu yakın ilişkide özellikle Türkiye Azerbaycan dış ticareti için önemli bir ülkedir. Çalışmada, yıllara göre iki ülke arasındaki dış ticaret ilişkisinin yanısıra her iki ülkenin ulusal paraları olan Manat ve Lira nın dolar ve Euro karşısında durumları incelenmiş, ulusal para birimlerinin karşılıklı dış ticarette kullanılmasının her iki ülkenin de yararına olacağı ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu sayede her iki ülkede, döviz kuru değişimlerinden en az etkilenecek, ulusal paranın yabancı paraya dönüşüm maliyetlerinin azaltılması her iki ülkenin de refahı üzerine doğrudan etki yapacaktır. Anahtar Kelimeler: Azerbaycan, Türkiye, Dış ticaret, Ulusal Para Kullanımı Abstract The economic, cultural, commercial and political cooperation of Azerbaijan and Turkey is continuing since many years. In 1991, when Azerbaijan declared its independence, at first Turkey accepted. Turkey has an important role in Azerbaijan s foreign trades. Trade between two countries and status of their national monetary- lira and manat- have been explained in this study. With use of national monetary in foreign trade, the conversion costs will fall and the welfare of the two countries will increase. Keywords: Azerbaijan, Turkey, Foreign Trade, National Monetary 1 Öğr. Gör., Qafqaz Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü, Azerbaycan, bbolek@qu.edu.az

28 Berrin BÖLEK 14 I. GİRİŞ 1991 yılında Sovyetler Birliğinin yıkılmasından sonra kurulan yeni Azerbaycan Cumhuriyeti ni tanıyan ilk ülke uzun bir ortak geçmişe sahip Türkiye olmuştur. Bir Millet İki Devlet anlayışı ile iki ülke arasındaki çok yönlü ilişkiler yirmi yılı aşkın bir süredir artarak devam etmektedir. İki ülke arasında alanlardaki işbirliği süreci tarihinde Ankara da imzalanan Türkiye-Azerbaycan Ticari ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması ile başlamış ve Azerbaycan ın bağımsızlığını kazandığı ilk 10 yıl içinde Azerbaycan ve Türkiye arasında 150 ye yakın anlaşma, protokol ve çeşitli işbirliği belgeleri imzalanmıştır. Söz konusu bu anlaşmalar içerisinde özellikle dört anlaşma iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine yönelik hukuki alt yapıyı tamamlama açısından önemli olmuştur. Bunlar, Ticaret ve Ekonomik İlişkiler Anlaşması, Karma Ekonomi Komisyonu Protokolü dür. Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Hakkında Anlaşma (A.C. Milli Meclisi tarafından 14/6/1994 tarih ve 820 sayılı karar ile Türkiye tarafından ise 25/7/1996 tarih ve 4152 sayılı Kanun ile onaylanarak 31/7/1996 tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış ve yürürlüğe girmiştir.) ve Türkiye ile Azerbaycan Arasında Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması dır (Bağırzade,2010:13-30). (9/4/1994 tarihinde imzalanan anlaşma her iki ülkenin parlamentosu tarafından onaylanmış ve 1/1/1998 tarihinden itibaren yürürlüğe konulmuştur). Yapılan anlaşma ve protokoller, iki ülke arasındaki ilişkilerin çok yönlü olarak genişletilmesi ve derinleştirilmesi için güvenilir bir yasal zemin hazırlarken iki ülke arasındaki bu işbirliği; Azerbaycan ordusunun yapısal olarak hazırlanarak NATO standartları seviyesine yükseltilmesi, iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında uluslararası düzeyde işbirliği, bölgesel problemlere ortak tavır, uluslararası kurumlarda ortak çalışmalar, ekonomi ve ticaret alanlarındaki uluslararası projelerde fikir birliği seviyesine ulaşmıştır. ( İki kardeş ülke arasında artarak devam eden bu süreç iki ülkenin karşılıklı dış ticaretinde de kendini göstermiştir. Ekonomisinin büyük bir kısmı petrol ve petrol ürünleri ihracına dayalı bir ülke olan Azerbaycan la Türkiye arasındaki dış ticaret ilişkisi global siyasi ve ekonomik gelişmelerden etkilenerek artış ve azalışlar gösterse de özellikle Azerbaycan için Türkiye en önemli dış ticaret tarafdaşlarından biri olma özelliğini korumaktadır yılı Haziran ayından itibaren devreye giren 1768 km uzunluğundaki Bakü-Tiflis- Ceyhan petrol hattı nın 1076 km si Türkiye den, 443 km si ise Azerbaycan dan geçmektedir. Bu büyük proje ile Hazar Petrolleri Türkiye üzerinden dünya pazarına çıkmaktadır. Petrolün yanı sıra, Azerbaycan doğalgazının Türkiye ye ihraç edilmesine ilişkin 12 Mart 2001 de Ankara da imzalanmış olan anlaşma önemli bir adım niteliğindedir ( Bu

29 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 15 anlaşmaya göre yılları içerisinde Şah Deniz yatağından Türkiye ye Azerbaycan gazı satılacaktır. Yıllar Az-Trk Toplam Dış Ticaret Hacmi Tablo 1. Azerbaycan Dış Ticaretinde Türkiye nin Yeri Toplam İthalat Toplam İhracat Dış İthalatta Ticaret Türkiye'nin Hacminde Payı (%) Türkiye Payı (%) , Toplam İhracatta Türkiye nin Payı (%) Azerbaycan İstatistik Komitesi nin verilerine göre son üç yıl içinde Azerbaycan ve Türkiye arasındaki dış ticaret rakamlarına bakıldığın da (Tablo 1:) Azerbaycan ın toplam dış ticaret hacmi içerisinde Türkiye nin de önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir ( yılında Türkiye nin Azerbaycan ın ithalatındaki payı %13,4, ihracatındaki payının ise %1,7 olduğu görülmektedir. İki ülke arasındaki toplam milyon dolarlık dış ticaret hacmiyle Türkiye, Azerbaycan ın 2011 yılında en fazla ticaret yaptığı ülkeler arasında % 4.8 lik bir payla 5. sırada yer almıştır. Yine aynı yıl milyon dolarlık ithalatıyla, toplam ithalat içindeki %13.4 payıyla Rusya dan (16.8) sonra 2. Sıradadır yıllarında özellikle Azerbaycan ın İthalatında önemli bir paya sahip olan Türkiye nin geçmiş yıllarda da ithalattaki ilk sıralarda yer aldığını görmekteyiz. 1996, 1997 ve 1998 yıllarında Azerbaycan ın en fazla ithalat yaptığı ülke Türkiye olurken, yıllarında Rusya dan sonra ikinci, 2001 yılında ise ABD ve Rusya dan sonra üçüncü sırada, 2002 yılında yeniden Rusya dan sonra ikinci sırada, 2003 yılında Rusya ve İngiltere den sonra üçüncü sırada, 2004 yılında Rusya, İngiltere ve Kazakistan dan sonra 4. Sırada olduğu görülmektedir. Türkiye Azerbaycan ithalatında 2005, 2006, 2007 ve 2008 yılında ikinci sırada yer almaktadır ( yılında ise Türkiye yine 2. sırada yer almaktadır.

30 Berrin BÖLEK 16 Tablo 2. Türkiye Dış Ticaretinde Azerbaycan ın Yeri Yıllar Toplam Dış Türk Dış İthalat Toplam İhracat Toplam Ticaret Ticaretinde Hacminde İthalat İçinde İhracatta Azb Azb Payı Azb Payı (%) (%) Payı (%) Son üç yıl içinde Türkiye Cumhuriyeti İstatistik Kurumu Dış Ticaret rakamlarına uygun olarak hazırladığımız Tablo 2 de de görüldüğü gibi yıllarında Azerbaycan Türkiye dış ticareti, Türkiye Cumhuriyet i dış ticaret hacmi içindeki payını (0.6) korumuştur. Tablo 1 ve Tablo 2 de de görüldüğü gibi Dış ticaret ilişkilerinde önemli rakamları Türkiye nin Azerbaycan a ihracı oluşturmaktadır. Türkiye nin Azerbaycan a ihraç ettiği mallar arasında ise esas yeri gıda, tekstil ürünleri, elektronik aletler, otobüs, otomobil, traktör, jeneratör, sentetik iplik, plastik ve ham ürünler almaktadır. Yukarda da belirtildiği gibi Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru hattı ve Şah Deniz doğal gaz yataklarından sağlanan doğal gazın Türkiye ye ithali ile birlikte Türkiye nin Azerbaycan dan ithal ettiği mallar arasında dizel, ham petrol, benzin, polietilen, pamuk, pamuk ipliği, deri, meyan kökü, alkollü içkiler, çay, elektronik cihazlar, plastik ürünler başta gelmektedir. (Gül,2010: ) Dış Ticaret ilişkisinin yanı sıra Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin diğer bir yönünü de Azerbaycan da Türk işadamlarının yaptığı yatırımlar oluşturmaktadır. Özellikle bağımsızlığın kazanıldığı ilk yıllarda Türkiyeli işadamlarınca kurulan büyük rakamlara varan işyerlerinin sayısı, geçen 20 yıl içinde gerek Azerbaycan ekonomisindeki gelişmelere bağlı olarak Türkiye dışında da ülkeye gelen yabancı yatırımcı sayısının artması gerekse 2008 yılından itibaren yaşanmaya başlayan küresel mali krizin etkisiyle azalmıştır yılında Azerbaycan daki toplam yabancı yatırım içinde Türkiye % 4 lük yerini, 2011 yılındaki toplam yabancı yatırımlar içindeki %4,1 oranı ile korumuştur ( Şubat ayı itibariyle Türkiye nin Azerbaycan daki yatırımları 5 milyar USD aşmış olup, hedef 2015 yılına kadar 15 milyar USD olmasıdır. 1 Ocak 1994 ten itibaren Azerbaycan Cumhuriyetinde geçerli tek para birimi olan Manat, ilk defa 1919 yılı başlarında Azerbaycan Demokratik Cumhuriyetinin ( ) ulusal parası şeklinde ortaya çıkmıştır. 28 Nisan 1920 yılında kurulan yaklaşık 70 yıl varlığını sürdüren Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti nde ise ülkede, yıllar içinde yaşanan siyasal ve ekonomik yaklaşımlara ve dönemin Sovyetler Birliği nin uyguladığı diğer Sosyalist Cumhuriyetleri de içine alan ekonomik yapıya bağlı olarak manat ve ruble

31 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 17 isimleri kullanılmıştır. 20. Yüzyılın sonlarında bağımsızlığını elde ederek kurulan Azerbaycan Cumhuriyetinde, bağımsız devletin en büyük göstericilerinden sayılan ülkede ulusal para dolaşımının sağlanması amacıyla 11 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti Merkez Bankası nın kurulması kararı alınmıştır. Yaklaşık 2 yıl bağımsız Azerbaycan topraklarında Manat la birlikte ruble de ödeme aracı olarak kullanıldıysa da Azerbaycan milli lideri Haydar Aliyev in 11 Aralık 1993 tarihindeki Azerbaycan Cumhuriyeti ulusal para biriminin Cumhuriyet topraklarında tek ödeme aracı olmasına dair kararı ile Azerbaycan ın ruble bölgesinden çıkması sağlandı. Böylece Merkez Bankası bağımsız para ve kur politikası uygulamak imkanı elde etti ki, bu politikanın olumlu sonuçları kısa sürede ülke ekonomisinin hızlı gelişiminde kendini gösterdi. Tablo 3 te Azerbaycan Cumhuriyeti Merkez Bankası verileri ile, Azerbaycan manatının 2012 Temmuz ayına kadar son üç yılda ticari ilişkilerde esas temel teşkil eden Dolar, Euro ve çalışma konumuzu oluşturan TL karşısındaki durumu görülmektedir ( Tablodan da görüleceği gibi Azerbaycan Manatı Türk Lirası karşısındaki değerini dolar ve euro karşısında da korumaktadır yılı Temmuz ayı değerlerine göre 100 manat ın karşılığı yaklaşık 128 dolar, 104 euro ve 232 liradır. Tablo 3. Azerbaycan Manatının Kuru Döviz/yıl USD EURO TL İlk Türk lirasının serüveni ise bundan 169 yıl önce Sultan Abdülmecid döneminde, 5 Ocak 1843'te Osmanlı Lirası adıyla başladı. Kağıt para basılmadan önce kullanılan bu Osmanlı altın parasına ''Sarı Lira'' denildi de kurulan yeni Türkiye Cumhuriyetinin milli parasının tarihi ise 12 Ocak 1926'da çıkarılan bir kanunla, piyasada bulunan Osmanlı paralarının yerini almak üzere yeni kağıt para bastırılması kararıyla başladı. Londra'da bastırılan 1, 5, 10, 100, 500 ve 1000 lira değerindeki kağıt paralar, 5 Aralık 1927'den itibaren eskileriyle değiştirildi. Harf devrimi henüz yapılmadığı için bu banknotlar eski Türkçe ve Fransızca bastırılmıştı yılında Merkez Bankası'nın kurulması ile o tarihe kadar Osmanlı Bankası tarafından bastırılan tüm banknotlar da Merkez Bankası'na devredildi. Latin harflerinin Cumhuriyet döneminde bastırılan paralar üzerinde kullanılması ise 1937 yılından itibaren olmuştur. Bu tarihten itibaren Türkiye de yaşanan siyasal ve ekonomik gelişmeler, enflasyonist süreçler, Türk lirasının dolara karşı mücadelesine bağlı olarak 1939,1946, 1953, 1958, 1978 ve 1981 yıllarında değişik küpürlerle

32 Berrin BÖLEK 18 banknotlar basıldı. 1 Ocak 2005 tarihinde paradan 6 sıfır atılmasıyla oluşan Yeni Türk Lirası nın kullanılmasının ardından 1 Ocak 2009 da yeniden Türk Lirası na dönüldü ( ve en son 1 Mart 2012 de açıklanan simgesiyle yeni bir döneme daha girdi. Tablo 4. Türk Lirası Kuru Döviz/yıl USD EURO AZN Tablo 4, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kur bilgilerine uygun olarak ve 2012 Temmuz ayı verileriyle hazırlanmıştır. ( Türkiye Cumhuriyetinin kat ettiği yaklaşık 90 yıllık evrede ülke ekonomisi en gelişmiş 20 ülke ekonomisi arasına girmeyi başarmıştır. Özellikle son yıllarda Türk lirasının dolar ve Euro karşısındaki hızlı değer kaybı durdurulmasıyla liranın artık eskiye oranla çok daha güvenilir bir yatırım aracı haline gelmesi ekonomi çevrelerinde bilimsel olarak ileri sürülebilmektedir. Yukarıda verilen Azerbaycan ve Türkiye ekonomik ilişkileri, dış ticaret ve yabancı sermaye hareketliliği ve iki ülkenin milli para birimlerinin özellikle dış ticarette kullanılan dolar karşısındaki durumları değerlendirildiğinde, iki ülke arasında bölgesel ticarette ulusal paralarının kullanımının önemi görülmektedir. Avrupa Birliği nin ortak para kullanımına geçmesi ve Euro nun 2002 yılından itibaren dünya pazarında işlem görmesiyle birlikte ülkeler ortak para kullanımının faydalarını yakından gördüler. Topluluk içindeki ülkeler arasındaki mal ve hizmet ticaretinde fiyat belirsizliğinin ortadan kalkarak, ani döviz kuru değişimlerinden fazla etkilenmemesi, üye devletler arasındaki ödemeler ve havalelerin daha ucuz ve güvenilir hale gelmesi, bankalara ödenen para değiştirme ve komisyon ücretlerinin ortadan kalkması, topluluk içinde seyahat eden kişilerin tüm işlemlerinde kur farkından dolayı para kaybetmek zorunda olmamaları, aynı fiyatla değerlendirilen mal ve hizmetlerin rekabetinin ortak pazarda yüksek olması ve büyüme ve istihdama olumlu etkileri (Akgönül,2002: 35) yaşandı. Özellikle 2008 yılında yaşanan ve büyük küçük tüm ekonomileri belli ölçüde etkileyen küresel mali krizden sonra, dünya pazarının ve dolayısıyla ülke ekonomilerinin kırılganlığı birkez daha fark edildi yılında Bolivya Zirvesinde, Latin Amerika ülkeleri arasında Sucre adı altında ortak para birimi oluşturulması kararının alınması dolara karşı savaşın somut adımlarından kabul edildi( ortak-para-birimi). Krizin olumsuz etkilerinden korunmak içinde Türkiye

33 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 19 Cumhuriyeti ve Türk Cumhuriyetleri arasında bölgesel ekonomik işbirliğinin arttırılması yolunda pek çok düşünce ortaya atıldı (Veliyev, 2009: ) Ortak para kullanımının yukarda kısaca belirtilen faydalarının yanı sıra başta Azerbaycan olmak üzere Türk Cumhuriyetlerinin hızla büyümesinin ticaret bilançosunda ortaya çıkarabileceği olumsuzluklardan kurtulabilmesi amacıyla ulusal para birimini tercih etmeleri de önemlidir. Yani hızlı büyüyen ülke, ticaret bilançosundaki arzu edilmeyen gelişmeler nedeniyle, ulusal parasının değerini azaltmayı yani kendi ulusal para politikasını kullanmayı parasal birlikten çok daha avantajlı bulacaktır. Hızlı büyüyen ülkeler, aynı zamanda yeni ürünler geliştirebilen veya eski ürünlere yeni özellikler katabilen ülkelerdir. Böyle bir büyüme sürecinin sonucu olarak bu tür ülkelerin ihracatının gelir esnekliği, yavaş büyüyen ülkelere oranla çok daha fazla olacaktır. Ayrıca uygulamalı bulgularla desteklendiği gibi, hızlı büyüyen ülkelerin ihraç mallarının gelir esnekliği, genellikle ithalatının gelir esnekliğinden daha yüksektir. (Krugman, 1989: 1035) Bölgesel olarak yapılan ikili ticarette yabancı paralar ile değiştirilen ulusal paranın maliyeti, parasal birliğin diğer kazançlarına göre çok daha kolay görülebilir ve ölçülebilir niteliktedir. Ulusal paranın diğer yabancı paralarla değiştirilmesinde, bu tür maliyetler her zaman için bulunmaktadır (Değer M.K ve Öztürk L, 2003:11). Aralarında uzun yıllardır önemli ölçüde dış ticaret ilişkisi bulunan (bkz Tablo 1 ve Tablo 2) ve özellikle Azerbaycan daki yabancı yatırımlar içinde büyük bir yere sahip bulunan Türkiye için ulusal paraların kullanılması hem tüketiciler, hem işletmeler hem de hükümetlerin mal ve hizmet satın alırken, yatırım yaparken ve transfer harcamasında bulunurken bir parayı diğeri ile değiştirmek zorunda kalmamalarını sağlayacaktır. Bu da doğal olarak ülkenin ulusal parasının yabancı paraya dönüşümünde yaşanacak maliyet kaybını önleyecektir. Dönüşüm maliyetlerinin azaltılması her iki ülkenin de refahı üzerine doğrudan etki yapacaktır. Bu doğrudan etkinin yanısıra iki ülke arasında fiyat farklılıklarının giderilmesi firmalar ve tüketiciler için bir takım avantajları beraberinde getirecek bu da ülkeler arası ticari ilişkilerin artmasına neden olmasıyla dolaylı kazançları beraberinde getirecektir. Özellikle uluslararası ticari ilişkilerde kullanılan dolar karşısında Azerbaycan la karşılaştırıldığında kur farklarının çok yaşandığı (bkz Tablo:3 ve Tablo:4) Türkiye için ikili ilişkilerde ulusal paraların kullanılması, dünya piyasasında doların değerinin değişmesinden kaynaklanan döviz kuru değişimlerinden en az etkilenmesini sağlayacaktır. Döviz kuru riskinin ortadan kalkması fiyat belirsizliğini azaltacak bu da ticari ilişkilerde yaşanan çelişkileri önleyecektir. Kur dalgalanmalarının ortadan kalkması dolaylı da olsa her iki ülke için önemli bir problem olan istihdamı olumlu etkilerken büyümeyi de tetikleyecektir. Herhangi bir parasal birliğe katılmamış olan ülke, kendi ekonomik hedefleri doğrultusunda uygun gördüğü para, kredi, maliye ve döviz kuru politikalarını uygulayabilirken, yaşanacak bir birliktelik her iki ülkenin de

34 Berrin BÖLEK 20 sözkonusu politika ve uygulamalarda tam bağımsızlığını kısıtlayacak, uygulanacak para ve maliye politikalarında ülkelerin Merkez Bankaları nın yakın ilişki içerisinde olmasını gerektirecektir (Karluk, 1998:450). Azerbaycan ve Türkiye Merkez Bankaları arasında 1995 yılında imzalanan İkili İşbirliği Anlaşması ile yoğun işbirliği süreci başlamıştır. Bu işbirliği çerçevesinde AMB `nin çalışanlarının ilk yıllarda parasal politika, istatistik, insan kaynakları, iç denetim, muhasebe, uluslararası ilişkiler, ücret sistemleri, piyasa işlemleri üzere tecrübe alışverişi yapılması amacıyla TMB`deki eğitimleri bu güne kadar farklı zamanlarda devam etmiştir. Ayrıca 2008 mali krizi sonrasında da dönemin şartlarına uygun olarak çeşitli alanlarda deneyim alışverişinin ve teknik yardımların sağlanması öngörülmektedir. (Aras ve Süleymanov, 2010: 312) İki ülke merkez bankaları arasındaki bu yakın işbirliği şüphesiz yukarda bahsedilen ülke mali sistemi için ulusal paraların kullanılmasının getirdiği olumsuzluğu önleyecek durumdadır. Ekonomi ve ticaretin yanı sıra, eğitim ve kültür alanında da artan bir gelişme gösteren iki ülke arasındaki ilişkilerde özellikle yüksek öğrenimde Türkiye de okuyan Azeri öğrencilerin ve Azerbaycan da okuyan Türk öğrencilerin sayısının her geçen gün artması da, milli paraların kullanılmasını her iki ülke açısından da önemli hale getirmektedir. KAYNAKÇA Akgönül, H.(2002), Euro ve Türkiye Ekonomisi, Afyon Kocatepe Üniversitesi Yayınları, Afyon Aras O.N. ve Süleymanov E. (2010), Azərbaycan İqtisadiyyatı, Şərq-Qərb Mətbəəsi, Bakı. Bağırzade, E.(2010), Türk Cumhuriyetleri Arasında Ticari İşbirliği: Mevcut Durum ve Perspektifler, 9. Türk Dünyası Ekonomi, Bilişim ve Kültür Forumu- Küresel Krizde Türk Dünyası Ekonomileri ve Kültürel Destekler Bildiriler Kitabı, Ankara, s, Değer, M.K, Öztürk, L,(2003), Parasal Birliğin Üye Ülkeler Açısından Fayda ve Maliyetleri, Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, Cilt:2, Sayı: 4 (Bahar) 2003, s.113 Gül, C. (2010) Türkiye-Azerbaycan Ticari-Ekonomik İlişkileri vetürk- Azerbaycan İş Konseyi, 9. Türk Dünyası Ekonomi, Bilişim ve Kültür Forumu- Küresel Krizde Türk Dünyası Ekonomileri ve Kültürel Destekler Bildiriler Kitabı, Ankara s, Karluk, R. (1998), Uluslararası Ekonomi, 5. Baskı, Beta Yayınları, İstanbul Krugman P. (1989), "Differences in Income Elasticities and Trends in Real Exchange Rates", European Economic Review, 33,5, s. 1035

35 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 21 Veliyev, D. (2009), Küreselleşme Sürecinde Türk Dünyası SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Mayıs 2009, Sayı:19, ss yillik-tarihi

36

37 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 23 KÜRESEL PAZARDA TÜRKİYE NİN TİCARİ GÜCÜ: D8 ÜLKELERİ ÖRNEĞİ Özet Ali Rıza SANDALCILAR 1 Alaattin KIZILTAN 2 Çalışmanın temel amacı D8 ülkelerinin ticari potansiyelini ortaya koymak; D8 ülkeleri arasındaki ticaretin belirleyicilerini tespit etmektedir. Analizlerde dönemini kapsayan panel veriler kullanılmaktadır. Çekim modeli yardımıyla elde edilen tahmin sonuçlarına göre D8 ülkeleri arasında ticareti ihracatçı ülke GSYİH si pozitif; ithalatçı ülke GSYİH si pozitif; ihracatçı ülke nüfusu negatif; ithalatçı ülke nüfusu negatif; ülkeler arasındaki coğrafi uzaklığın negatife ve ortak sınıra sahip olmanın ise pozitif yönde etki yaptığı tahmin edilmiştir. Anahtar Kelimeler: D8, Dış Ticaret, Panel Veri, Çekim Modeli. 1 Yrd. Doç. Dr., Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü, sandalcilar@hotmail.com 2 Prof. Dr., Atatürk Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü, akiziltan@atauni.edu.tr

38 Ali Rıza SANDALCILAR, Alaattin KIZILTAN 24 I. GİRİŞ Refah seviyesini artırmayı hedefleyen Türkiye her fırsatta dünya ile entegrasyonunu ilerletmenin yollarını aramış ve bu bağlamda birçok uluslararası ve bölgesel örgütün ya kuruluşunda veya daha sonradan üyesi olmuştur. Özellikle ekonomik örgütlerde Türkiye, bölgesel faktörleri göz önüne alarak alternatif politikalar geliştirmiştir. Şöyle ki; bir taraftan batısında yer alan Avrupa Birliği ile gümrük birliği oluşturarak ilişkilerini çok ileri bir noktaya taşımayı hedeflerken bir taraftan da kuzeyindeki ülkelerle KEİB (Karadeniz İşbirliği Örgütü), doğusundaki ülkelerle ECO (Ekonomik İşbirliği Örgütü) projesini hayata geçirmeye çalışmaktadır. Türkiye bu kapsamdaki çalışmalarına bir yenisini daha eklemiş ve kısaca D8 olarak adlandırılan Gelişmekte Olan 8 Ülke projesinin 1997 yılında hayata geçmesinde öncü rol oynamıştır. D8 grubu Türkiye, İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya dan oluşmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde D8 ülkelerinin küresel pazarda sahip oldukları önem ile ticari potansiyelleri ortaya konulmaya çalışılmakta; örgüt hakkında genel bilgiler verilmektedir. Sonra ki bölümde ise Türkiye ile D8 ülkeleri arasındaki ticari ilişkiler incelenmektedir. Son bölümde D8 ülkelerinde dış ticaretin belirleyicileri ekonometrik yöntemle belirlenmekte; Türkiye nin D8 ülkeleriyle olan ticari potansiyeli ortaya konulmaktadır. II. D8: GELİŞMEKTE OLAN 8 ÜLKE Gelişmekte Olan 8 Ülke projesi, Türkiye nin daveti üzerine, İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya nın katılımıyla 22 Ekim 1996 tarihinde İstanbul da düzenlenen Kalkınma İşbirliği Konferansı ve müteakip olarak düzenlenen bir dizi hazırlık toplantısından sonra, 15 Haziran 1997 tarihinde İstanbul da yapılan Devlet ve Hükümet Başkanları Zirve sinde resmen hayata geçmiş uluslararası bir örgüttür ( Örgütün ismi kısaca D8 olarak anılmaktadır. D8, Gelişmekte Olan 8 Ülke ifadesinin İngilizce karşılığı olan Developing 8 Countries ifadesinden gelmektedir. D-8 projesi, gelişmekte olan ülkeler arasında ekonomik işbirliğinin arttırılmasını hedeflemektedir. Ancak diğer benzer uluslararası örgütlerden farklılık göstermektedir. Şöyle ki, genelde ekonomik işbirliği örgütleri bölgesel bir yapıda kurulmakta ve bölgesel bir işbirliği örgütü görünümü sergilemektedirler. Ancak D8 örgütü kapsadığı coğrafi alan itibarıyla bölgesel olmaktan çok küresel görünüme sahip bir uluslararası örgüttür. Dünyanın Avrupa, Asya, Afrika, Orta Doğu ve Uzak Doğu bölgelerinden üyeleri bulunmaktadır. Tüm gelişme yolundaki ülkelerin katılımına açık olan D8 örgütünün amacı, kalkınma yolundaki ülkelerin dünya ekonomisi içindeki konumlarını iyileştirmek, ticari ilişkilerini çeşitlendirmek ve ticaret alanında üye ülkelere

39 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 25 yeni olanaklar oluşturmak, uluslararası düzeyde karar verme mekanizmalarına güçlü biçimde katılımlarını sağlamak ve üye ülkelerde yoksulluğu azaltarak insanların yaşam seviyesini yükseltmek olarak ifade edilebilir ( D-8 işbirliğinin, grup üyesi ülkelere rehberlik etmesi beklenen ilkeleri şöyle ifade edilmiştir ( Savaş Yerine Barış, Cepheleşme Yerine Görüşme, Sömürü Yerine İşbirliği, Çifte Standart Yerine Adil Hareket, Ayrım Yerine Eşitlik, Baskı Yerine Demokrasi. D8 örgütü üye ülkeler arasındaki işbirliği girişimlerini sektörel bazda ve her bir sektör bir ülkenin koordinatörlüğünde yürütülmektedir. Bu kapsamda üye ülkeler şu alanındaki işbirliği çalışmalarını koordine etmektedir ( Türkiye : Sanayi, Sağlık ve Çevre; Bangladeş : Kırsal Kalkınma; Endonezya : Yoksullukla Mücadele ve İnsan Kaynakları; İran : Bilim ve Teknoloji; Malezya : Finans, Bankacılık ve Özelleştirme; Mısır : Ticaret; Nijerya : Enerji; Pakistan : Tarım ve Balıkçılık Üye ülkeler arasında ticaretin geliştirilmesi için 13 Mayıs 2006 tarihinde Endonezya da D8 Üye Devletleri Arasında Tercihli Ticaret Anlaşması imzalanmıştır. Bu kapsamda Anlaşma nın ekini teşkil etmek üzere 4-8 Temmuz 2008 tarihlerinde Malezya da D-8 Üyesi Devletler Arasında Tercihli Ticaret Anlaşmasına (TTA) İlişkin Menşe Kuralları kabul edilmiştir. Anlaşma üye ülkeler arasında bir Gözetim Komitesinin kurulmasını ve bu komitenin yapacağı çalışmalar doğrultusunda karşılıklı tarife indirimin yapılmasını öngörmektedir. Tarife indirimi şu yöntemle yapılması planlanmaktadır. Tarife indirimi her bir üyenin tarife oranları %10 un üzerinde olan Armonize Sistem satırlarının toplamının %8 ini kapsayacaktır. En Az Gelişmiş Ülkeler tarafından sekiz yılda sekiz eşit oranda ve diğer üyeler tarafından ise dört yılda dört eşit oranda indirim gerçekleştirilecektir. Tarife indiriminde %25 in üzerindekiler %25 e indirilecek; %15 in üzerinde ve %25 e kadar olanlar%15 e indirilecek; %10 un üzerinde ve %15 e kadar olanlar %10 a indirilecektir.

40 Ali Rıza SANDALCILAR, Alaattin KIZILTAN 26 D8 ülkelerine ait temel göstergeler Tablo 1 de yer almaktadır. Örgütün toplam nüfusu 994,01 milyon kişidir. En fazla nüfusa sahip ülke Endonezya, en az nüfusa sahip ülke ise Malezya dır. En büyük ekonomiye sahip ülke Türkiye dir yılında Türkiye nin GSYH si 772,30 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bangladeş örgütte en küçük ekonomiye sahip ülke konumundadır. Bu verilerle paralel olarak Türkiye de 2011 yılında KBDGSYİH dolar; Bangladeş te ise 691 dolardır. Örgüt ortalaması yaklaşık dolardır. D8 in toplam ihracatı 843,25 milyar dolar; toplam ithalatı ise 832,95 milyar dolardır. Türkiye, Mısır, Pakistan ve Bangladeş dış ticaret açığı; diğer ülkelerde ise dış ticaret fazlası görülmektedir. Malezya ve Endonezya nın hem ihracat rakamlarını yüksek olması hem de dış ticaret dengesinin fazla vermesi tabloda dikkatle incelenmesi gereken en önemli hususlardan biridir. Ülkeler (2011 Yılı) Tablo 1. D8 Ülkelerine Ait Temel Göstergeler Nüfus (Milyo n Kişi) GSYİH (Milyar Dolar) KBDGSYİ H (Dolar) İhracat (Milyar Dolar) İthalat (Milyar Dolar) Dış Tic. Dengesi (Milyar Dolar) Türkiye 74,72 772, ,95 240,83-105,88 Mısır 79,80 239, ,78 59,27-28,49 Nijerya 160,34 232, ,20 43,39 51,81 İran 76,62 342, ,10 54,13 47,98 Pakistan 169,38 190, ,34 43,58-18,23 Bangladeş 166,82 115, ,37 26,74-2,37 Endonezya 237,61 776, ,50 177,44 26,06 Malezya 28,71 236, ,99 187,57 39,42 Toplam 994, , ,25 832,95 10,30 Kaynak: IMF, ( Trademap, ( TUİK, ( III. TÜRKİYE NİN D8 ÜLKELERİYLE TİCARİ İLİŞKİLERİ Türkiye toplumsal refahını arttırma yolunda birçok alternatifleri birlikte değerlendirmekte ve bu kapsamda uluslararası alanda daha etkin olmaya çalışmaktadır. Türkiye AB ile entegrasyonunu ileri düzeylere taşırken bununla yetinmeyip KEİB, ECO, İKT ve D8 gibi örgütlerle de işbirliğini ilerletmeyi hedeflemektedir. Ancak D8 örgütü kısmen de olsa diğerlerinden farklılık göstermektedir. Şöyle ki, D8 örgütü Türkiye nin öncülüğünde kurulmuş bir örgüttür. Bu bağlamda Türkiye örgütün her türlü faaliyetinde aktif rol almakta,

41 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 27 AB ile yaşadığı tecrübeler ışığında örgüt içindeki etkinliğini güçlendirmeye çalışmaktadır. Türkiye 24 Ocak 1980 tarihli ekonomik istikrar kararları ile ekonomisinde dışa açık ve ihracata yönelik bir sanayileşme modeli benimsemiştir. Bu tarihten sonra esnek kur politikası uygulamasına geçilerek Türk Lirası, ABD doları karşısında yüksek oranda devalüe edilmiştir. Yine bu dönemde, ihraç ürünlerinde dış piyasalarda rekabet gücü kazandırılması ve ihraç ürünleri içinde sanayi mamullerinin payının arttırılması amacıyla yeni teşvikler uygulamaya konulmaya başlanmıştır (Parasız, 2004:288). İhracatı arttırmak temel ekonomik politika haline getirilmiştir li yıllara gelindiğinde ise ard arda yaşanan krizler ülkede yeniden bir takım tedbirlerin alınasını gündeme getirmiş ve bu kapsamda Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı kabul edilmiştir (GEÇP, 2001). GEÇP inda Türkiye nin dış açık politikalar izlemesi ve ihracatını arttırılması gerekliliği vurgulanmaktadır. Türkiye bu kapsamda 2001 yılından sonra ekonomik enerjisinin büyük bir kısmını ihracatını arttırma yolunda kullanmış ve her ülkeyle ticari ilişkilerini geliştirmiştir. Tablo 2 de Türkiye nin D8 ülkeleriyle olan dış ticareti yer almaktadır. Türkiye genel dış ticaret performansına paralel olarak D8 ülkeleriyle de ticaretini arttığı tablodan anlaşılmaktadır yılında toplam ihracatının %2,88 i D8 ülkelerine yapılırken, bu rakam 2011 yılında 5,62 olmuştur. İthalat ise aynı dönemde %4,90 dan %9,43 e yükselmiştir. Türkiye Mısır ve Nijerya ile olan ticaretinde dış ticaret fazlasına; diğer D8 ülkeleriyle ise dış ticaret açığına sahiptir. Toplamda da D8 ile olan ticarette Türkiye dış ticaret açığı içerisindedir. Hem ihracatta hem de ithalatta İran en fazla paya sahip ülkedir. İran dan yapılan ithalatın çok büyük bir kısmı doğal gaz, petrol ve petrol ürünlerinden oluşmaktadır. Tablo 2. Türkiye nin D8 Ülkeleriyle Dış Ticareti Ülkeler İhracat (Milyon Dolar) İthalat (Milyon Dolar) Dış Ticaret Dengesi (Milyon Dolar) Mısır 687,3 2250,6 2759,3 267,2 926,5 1382,2 420,1 1324,1 1377,1 Nijerya 98,6 250,6 393,8 31,4 220,5 365,5 67,1 30,1 28,3 İran 912,9 3044,2 3589,6 3469,7 7645, ,5-2556,8-4600,8-8871,9 Pakistan 187,6 248,1 213,7 315,5 749,9 873,1-127,9-501,8-659,5 Bangladeş 90,7 169,5 132,2 100,0 844,7 896,0-9,3-675,1-763,8 Endonezya 80,8 250,8 308,0 750,2 1476,7 1931,7-669,4-1225,9-1623,7 Malezya 57,3 224,8 182,6 785,6 1124,0 1567,5-728,3-899,2-1384,9 Toplam 2115,1 6438,6 7579,2 5719, , ,6-3604, , ,4

42 Ali Rıza SANDALCILAR, Alaattin KIZILTAN 28 Türkiye nin Top. Dış. Tic. 2,88 5,65 5,62 4,90 7,00 9,43 İçindeki (%) Pay Kaynak: TUİK, ( Tablo 3 te Türkiye nin 2011 yılında D8 ülkeleriyle BEC sınıflandırmasına göre dış ticaret rakamları yer almaktadır. Buna göre Türkiye 2011 yılında D8 ülkeleriyle yaptığı ihracatın %61,67 si hammadde (aramal); %28,47 si tüketim malları ve %9,85 i yatırım mallarından oluşmaktadır. İthalatın ise %91,69 u hammadde (aramal); %7,17 si tüketim malları; %1,15 i yatırım mallarını kapsamaktadır. Tablo 3. Türkiye nin D8 Ülkeleriyle BEC Sınıflandırmasına Göre Dış Ticareti Ülkeler İhracat (Milyon Dolar) İthalat (Milyon Dolar) (2011 Yılı) Yatırım Malları Hammadde (Aramalları) Tüketim Malları Yatırım Malları Hammadde (Aramalları) Tüketim Malları Mısır 110,2 1437,6 1204,8 7,0 1242,3 132,9 Nijerya 53,6 263,1 68,9 0,2 340,2 25,2 İran 491,5 2337,4 759,7 9, ,7 28,2 Pakistan 22,2 130,0 55,0 4,5 704,9 163,7 Bangladeş 20,7 94,4 16,4 1,2 200,1 694,6 Endonezya 24,4 271,0 12,5 47, ,5 258,1 Malezya 20,6 118,0 30,2 15 4,1 1320,3 93,1 Toplam 743,2 4651,5 2147,4 22 3, ,0 1395,8 Top. İçerisinde (%) Pay 9,85 61,67 28,47 Kaynak: TUİK, ( 1,1 5 91,69 7,17 IV. EKONOMETRİK ANALİZ Ülkelerin ekonomik büyüklüğü ile dış ticaret akımları ile arasında güçlü ilişki bulunmaktadır (Buhre and Söderström, 2008:4). Daha büyük ekonomiye sahip olmak daha fazla dış ticaret hacmine sahip olunabileceğinin bir göstergesi

43 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 29 olarak kabul edilmektedir. Bu varsayım literatürde çekim modeli olarak adlandırılan bir modelle test edilmektedir. Çekim modeli ilk kez Jan Tinbergen (1962) ve P. Pöyhönen (1963) tarafından iktisat biliminde dış ticaret akımlarının analizinde kullanılmıştır. Tinbergen ve Pöyhönen modeli oluştururken fizikçi Isaac Newton tarafından ortaya konulan yer çekim kanunundan esinlenmiştir. Şöyle ki; Newton un yer çekim kanununa göre, her bir noktasal kütle diğer noktasal kütleyi, ikisini birleştiren bir çizgi doğrultusundaki bir kuvvet ile çeker. Bu kuvvet bu iki kütlenin çarpımıyla doğru orantılı, aralarındaki mesafenin karesi ile ise ters orantılıdır şeklinde açıklanmaktadır. Dış ticaret akımlarının analizi için oluşturulan modellerde ise cisimlerin kütleleri yerine ülkelerin ekonomik büyüklüklerini temsil edebilen ülkelerin gayri safi yurt içi hâsılaları, ülkelerin nüfusu, ülkelerin yüzölçümleri; cisimler arasındaki mesafe yerine ise ülkeler arasındaki coğrafi uzaklıklar kullanılmaktadır (Sandalcılar, 2012:4167). Bu durumda, iki ülke arasındaki toplam dış ticaret hacmi ülkelerin ekonomik büyüklükleriyle doğru, aralarındaki coğrafi uzaklıkla ise ters orantılıdır. Model kapsamında iki ülke arasındaki dış ticaret akımı şu şekilde formüle edilmektedir. Burada, iki ülke arasındaki dış ticaret akımını;, i ülkesinin ekonomik büyüklüğünü yani GSYH yi;, j ülkesinin ekonomik büyüklüğünü yani GSYH yi;, i ve j ülkeleri arasındaki coğrafi uzaklığı ifade etmektedir. Burada GSYİH, dış ticaret hacmini pozitif yönde; ülkeler arası coğrafi uzaklık ise negatif yönde etkilemesi beklenmektedir. Standart çekim modeli olarak adlandırılan model literatürde farklı değişkenler de dâhil edilerek açıklayıcılık gücü geliştirilmiştir. Uygulamada ekonomik büyüklükleri temsilen ülkelerin nüfusları da modele dâhil edilmektedir. Ayrıca çok sayıda kukla değişken kullanılarak analiz sonuçları güçlendirilmeye çalışılmaktadır. Ortak sınır, ortak dil, ortak din, aynı ekonomik birlik içerisinde yer alınması, ülkenin denize çıkışı olması, ekonomik sistem kullanılan kukla değişkenlerin bazıları arasında gösterilebilir. Literatürde çekim modeli ile dış ticaret akımlarının belirleyicilerinin analiz edildiği çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu alanda literatürün oldukça zengin olduğu söylenebilir. Analiz sonuçları teorik beklentilerle örtüşmektedir. Çekim modelininkullanıldığı bazı çalışmalr şunlardır: Anderson (1979), Bergstrand (1985), Deardorff (1995), Christerson (1995), Egger (2000), Di Mauro (2000), Anderson ve Wincoop (2001), Kalbasi (2001), Sohn ve Fellow (2001), Carillo ve Li (2002), Martinez-Zarzoso ve Nowak-Lehmann (2003), Dikaya ve Orhan (2003), Lamar (2004), Batra (2004), Cheng ve Wall (2005), Helmers ve Pasteels (2005), Atıcı ve Güloğlu (2006), Montenegro ve Soloaga (2006), Karagöz (2009), Golovko (2009), Sandalcılar (2012).

44 Ali Rıza SANDALCILAR, Alaattin KIZILTAN 30 Çalışmanın bu bölümünde D8 ülkelerinin örgüt içi ticaretinin belirleyicileri genelleştirilmiş çekim modeli yardımıyla tespit edilecektir. Logaritması alınmış verilerle tahmin edilecek model aşağıdaki gibidir. Burada, i ve j ülkeleri arasındaki ihracatı;, i ülkesinin GSYH sini;, j ülkesinin GSYH sini;, i ülkesinin nüfusunu;, j ülkesinin nüfusunu;, i ve j ülkeleri arasındaki coğrafi uzaklığı;, denklemin hata terimini ifade etmektedir. Analizde dönemini kapsayan panel veri kullanılacaktır. GSYİH ile nüfus verileri IMF Database ( veri tabanından; ihracat verileri Trademap Database ( veri tabanından; coğrafi uzaklık verileri ise internet sitesinden elde edilmiştir. E- views 6 ekonometri paket programı yardımıyla tahmin edilen regresyon sonuçları tablo 4 de sunulmuştur. Panel veri tahminleri Rastsal Etkiler yöntemi kullanılarak yapılmıştır. Buna göre; İhracatçı ülke GSYİH sinin ihracata etkisi pozitif (0,746) ve %1 düzeyinde anlamlı olarak tahmin edilmiştir. D8 ülkelerinde ihracatçı ülke GSYİH nin artması bölge içi ihracatı arttıracaktır. Bu durum teoriyle örtüşmektedir. Bir ülkede üretimin artması, tüketim fazlası malların oluşmasına neden olacaktır ve bu mallar ihracat yoluyla ekonomiye kazandırılacaktır. İthalatçı ülke GSYİH nin da bölge içi ihracata katkısı pozitif yöndedir. Tahmin edilen katsayı 0,873 dir ve %1 düzeyinde anlamlıdır. İthalatçı ülke GSYİH sindaki artış aynı zamanda KBDGSYİH daki artışı ifade etmektedir. Bu durum ülkede kişilerin satın alma güçlerinin artması sonucu yurtiçi talebin arttığı ve daha fazla ithal mal tüketmek istedikleri şeklinde yorumlanabilmektedir. Ülke nüfuslarının ihracata katkısı konusunda literatürde tam bir konsensüs sağlanamamıştır. Beklenen etki pozitif ve negatif yönlü olabilmektedir. D8 ülkelerinde ihracatçı ülke nüfusundaki artışın ihracata etkisi negatif olarak tahmin edilmiştir. Katsayı -1,172 dir ve %10 düzeyinde anlamlıdır. İhracatçı ülke nüfusundaki artış, yurt içi talebin artacağı anlamına gelmektedir ve bu durumda üretilen GSYİH nin daha büyük bir kısmı yurt içinde tüketilecektir. Sonuç olarak ihracat olumsuz etkilenecektir. İthalatçı ülke nüfusundaki artışın da ihracata etkisi negatif olarak tahmin edilmiştir. Şöyle ki, ithalatçı ülke nüfusundaki artış o ülkede daha fazla üretim yapılabileceği anlamına gelmektedir ve bu durum dolaylı olarak ithalatı olumsuz etkileyecektir. İthalatın azalmasına neden olabilecektir. D8 ülkelerinde nüfus çok önemli bir GSYİH belirleyicisi olduğu göz önüne alındığında tahmin edilen bu değerlerin bölge gerçeğiyle örtüştüğü söylenebilmektedir. Ülkeler arasındaki coğrafi uzaklık teorik beklentiler doğrultusunda negatif olarak tahmin

45 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 31 edilmiştir. Tahmin edilen katsayı -1,288 dir. Bu durum iki ülke arasındaki coğrafi uzaklık %1 arttığında karşılıklı ticaret bu durumdan %1,288 oranında olumsuz etkileneceği anlamına gelmektedir. Coğrafi uzaklık taşıma maliyetlerini arttırdığında ticareti olumsuz etkilemektedir. D8 ülkelerinin çok geniş bir bölgede yer almış olmaları bu durumun önemini daha da arttırmaktadır. Ortak sınır katsayısı pozitif olarak ve %10 düzeyinde anlamlı tahmin edilmiştir. Teoride ortak sınır sahip ülkeler arasında ticaretin daha fazla olabileceği söylenmektedir. Bu durum D8 ülkelerinde de teorik beklentiler doğrultusunda tahmin edilmiştir. Tablo 4. Regresyon Sonuçları Bağımlı Değişkenler Katsayı Standart Hata Olasılık C 11,079 1,499 0,463 GSYİH (İhracatçı Ülke) 0,746 0,199 0,000 GSYİH (İthalatçı Ülke) 0,873 0,125 0,000 Nüfus (İhracatçı Ülke) -1,172 0,611 0,060 Nüfus (İthalatçı Ülke) -0,154 0,088 0,087 Coğrafi Uzaklık -1,288 0,099 0,000 Ortak Sınır 0,396 0,219 0,076 R 2 0,910 D-W 2,318 F-İstatistiği 94,561 Olasılık (F-İst) 0,000 V. SONUÇ Gelişmekte Olan 8 Ülke örgütü, Türkiye nin daveti üzerine, İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya nın katılımıyla 1997 tarihinde kurulmuş bir örgüttür. Değişik alanlarda işbirliğinin kurulmasını öngörmektedir. Örgütün en önemli girişimlerinden biri kurulması imzalanan tercihli ticaret anlaşmasıdır. D8 ülkeleri arasında ekonomisi en gelişmiş ülke Türkiye dir. Türkiye örgüt içerisinde daha etkin rol almaya önem vermektedir. Analizlerde dönemini kapsayan panel veriler kullanılarak D8 ülkeleri arasında ticaretin belirleyicileri tahmin edilmeye çalışılmıştır. Buna göre D8 ülkeleri arasında ticareti ihracatçı ülke GSYİH si pozitif; ithalatçı ülke GSYİH si pozitif; ihracatçı ülke nüfusu negatif; ithalatçı ülke nüfusu negatif;

46 Ali Rıza SANDALCILAR, Alaattin KIZILTAN 32 ülkeler arasındaki coğrafi uzaklığın negatif ve ortak sınıra sahip olmanın ise pozitif yönde etki yaptığı tahmin edilmiştir. KAYNAKÇA Anderson, J. E. (1979). A Theoretical Foundation for the Gravity Equation, American Economic Review, 69(1), ss Anderson, J.E. ve E. Wincoop (2001), Gravity with Gravitas: A Solution to the Border Puzzle, NBER Working Papers, No Atıcı, C. ve B. Güloğlu (2006), Gravity Model Of Turkey s Fresh And Processed Fruit And Vegetable Export To The EU: A Panel Data Analysis, Journal Of International Food And Agribusiness Marketing, 18 (3/4), ss Batra, A. (2004), India s Global Trade Potential: The Gravity Model Approach, No. 151, Indian Council for Research on International Economıc Relations, Working Paper, New Delhi. Bergstrand, J. H. (1985), The Gravity Equation in International Trade: Some Microeconomic Foundations and Empirical Evidence, The Review of Economics and Statistics, 67(3), ss Buhre, L. ve J.Söderström, (2008), Trade Patterns in Europe-An Assesment of EU and EMU Memberships, Jönköping International Business School, Jönköping University. Carillo, C. ve C.A. Li (2002), Trade Blocs and the Gravity Model:Evidence from Latin American Countries, Discussion Papers, University of Essex. Cheng, I. H. ve H. J. Wall (2005), Controlling for Heterogeneity in Gravity Models of Trade and Integration, Federal Reserve Bank of St. Louis Review, 87(1), ss Christerson, B.(1994), World Trade in Apparel: An Analysis of Trade Flows Using Gravity Model, International Regional Science Review; 17(2), ss D8, D8 Üye Devletleri Arasında Tercihli Ticaret Anlaşması, ( D8, D8 Üyesi Devletler Arasında Tercihli Ticaret Anlaşmasına (TTA) İlişkin Menşe Kuralları, ( D8, Developing 8 Countries, MissionStatement.aspx, (E.T: ). Deardorff, A.V.(1995), Determinants of Bilateral Trade:Does Gravity Work in a Neoclassical World, Conference on Regionalization of the World Economy, Vermont. Di Mauro, F.(2000), The Impact of Economic Integration on FDI and Exports: A Gravity Approach, CEPS Working Document, No:156. Dikkaya, M. ve M. Orhan (2003), Economies of the Black Sea Economic Cooperation (BSEC) Countries and Their Bilateral Trade, Journal of Economic and Social Research, (6)2, ss

47 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 33 DPT, Devlet Planlama Teşkilatı, PortalControls/WebContentGosterim.aspx?Enc=51C9D1B02086EAFB AC9908F0AD (E.T.: ). Egger, P. (2000), A Note on the Proper Econometric Specification of the Gravity Equation, Economics Letters, 66, ss GEÇP (2001), Türkiye'nin Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı: Hedefler, Politikalar ve Uygulamalar, Mayıs 2001, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlık Matbaası, Ankara. Golovko, A. (2009), Çekim Modeli: Avrasya Ülkelerinin Dış Ticareti, EconAnadolu 2009: Anadolu Uluslararası İktisat Kongresi, Haziran 2009, Eskişehir, Türkiye. Helmers, C. ve J.M. Pasteels (2005), TradeSim, A Gravity Model for the Calculation of Trade Potentials for Developing Countries and Economies in Transition, ITC Working Paper. Kalbası, H. (2001), The Gravity Model and Global Trade Flows, Iranian Economic Review, 5(5), ss Karagöz, K. ve M. Karagöz, Türkiye nin Küresel Ticaret Potansiyeli: Çekim Modeli Yaklaşımı, C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 10(2), ss Lamar, S.J. (2004), Intra-Regional Trade in the Andean Community of Nations: A Gravity Model Approach, Claremont Graduate University, Doctor of Philosophy Dissertation, Claremont, California. Martinez-Zarzoso, I. ve D.F. Nowak-Lehmann (2003), Augmented Gravity Model: An Empirical Application to MERCOSUR-European Union Trade Flows, Journal of Applied Economics, 6, ss Montenegro, C.E. ve I. Soloaga (2006), NAFTA s Trade Effects: New Evidence With A Gravity Model, Estudios De Economia, 33(1), ss Parasız, İ. (2004), Türkiye Ekonomisi, Bursa:Ezgi Yayınevi. Pöyhönen, P. (1963), A Tentative Model For The Flows Of Trade Between Countries, Weltwirtschatftliches Archiv. Sandalcılar, A. R. (2012), Türkiye nin BRIC Ülkeleriyle Ticari Potansiyeli: Panel Çekim Modeli Yaklaşımı, Journal of Yaşar University, 25(7), ss Sohn, C. ve S. Fellow(2001), A Gravity Model Analysis of Korea's Trade Patterns and the Effects of a Regional Trading Arrangement, Korea Institute for International Economic Policy, Working Paper Series, 2001(9). Tinbergen, J. (1962), Shaping the World Economy: Suggestions for an International Economic Policy, The Twentieth Century Fund, New York

48

49 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 35 4.BÖLGEDEKİ İLLERİN EKONOMİK ETKİNLİKLERİNİN DEA YÖNTEMİ İLE BELİRLENMESİ VE TOBİT MODEL UYGULAMASI Özet Ümran ŞENGÜL 1 Seyedhadi ESLAMIAN 2 Miraç EREN 3 Çalışmada yılları arasındaki dönemde 4. bölgede bulunan illerin ekonomik etkinlikleri incelenmiştir. İllerin ekonomik etkinliklerini bulmak için parametresiz bir ölçüm metodu olan Veri Zarflama Analizi (DEA-Data Envelopment Analysis) kullanılmıştır. Analizde her bir il için girdi olarak; kişi başına kamu yatırım gerçekleşmeleri, teşvik belgeli yatırımlar, toplam banka kredileri, çıktı olarak; kişi başına istihdam, açılan işyeri sayısı ve dış ticaret dengesi alınmıştır. Daha sonra bağımlı değişken olarak alınan etkinlik skorlarına etki eden faktörler TOBİT model yardımıyla tespit edilmiştir. Çalışma bulguları ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Anahtar Kelimeler: Veri Zarflama Analizi, Tobit model, Bölgesel Kalkınma, Etkinlik ECONOMIC ACTIVITIES OF 4TH REGION PROVINCES IN TURKEY DETERMINING BY USING DATA ENVELOPMENT ANALYSIS AND TOBIT MODEL APPLICATION Abstract In this study, it is examined that the economics of the efficient of 4. region of the provinces during the period of A measurement method to find the parameters of economic activities in the provinces with Data Envelopment Analysis (DEA) is used. In the analysis for each province is taken per capita public investment, incentive certificates investment, total bank loans as an input and employed, a number of opened business and foreign trade balance as output. Then by using a TOBİT Model, the effects of independent variables on the scores were determined. The present findings are described in detail. 1 Yrd. Doç. Dr., Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri Bölümü, umsengul@atauni.edu.tr 2 Öğr. Gör., Nabi Akram Üniversitesi (UCNA).Tabriz, İran, hadi.eslamian@atauni.edu.tr 3 Arş.Gör., Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri Bölümü, mirac.eren@atauni.edu.tr

50 Ümran ŞENGÜL, Seyedhadi ESLAMIAN, Miraç EREN 36 Keywords: Data Envelopment Analysis, Tobit Model, Regional Development, Efficiency

51 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 37 I. GİRİŞ Belli bir bölgenin ekonomik ve sosyo-kültürel yapısının değiştirilmesi olarak tanımlanan bölgesel kalkınma, ülke kalkınmasına göre daha karmaşık bir ilişkiler ağını içermektedir. Yerel kalkınma bölgesel kalkınma ile paralellik göstermektedir(sakarya, 2005:99). Yerel kalkınmanın ekonomik kalkınma ve bölgesel gelişme sürecindeki artan önemi kentsel ekonomilerinde, küresel ekonomide birer aktör olarak yer almalarını sağlamıştır(aydemir, 2002: 125). Bölgesel ve yerel kalkınmanın sağlanması için ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ekonomik kalkınma kavramı; ekonomik büyüme, eşitsizliğin azalması ve yoksulluğun önlenmesi yanında sosyal yapılarda, halka özgü davranışlarda ve ulusal kurumlarda temel değişimlere yol açan çok boyutlu bir süreç olarak açıklanmaktadır (Yılmazer v.d., 2006: 55). Bölgesel ve yerel kalkınmanın en önemli kısmı şüphesiz ilin ekonomik performansıdır. Bir ilin ekonomik performansının ölçülmesi için ekonomik etkinliğinin tespit edilmesi ve kaynaklarını ne kadar verimli kullanıp kullanmadığının ölçülmesi gerekmektedir. İllere kaynak sağlamak, orada yaşayan insanların yaşam standartlarını yükseltmek ve bunu sürekli hale getirebilme görevi devlete aittir. Devlet bu görevini yerine getirirken kamu yatırımlarının doğrudan ya da dolaylı etkilerinden faydalanır. Tabi ki burada önemli olan devletin yatırımının büyüklüğünden çok etkinliğidir. Dünyadaki uygulamalara göre; gelişmemiş bölgelere devlet eliyle yapılan yatırımlar ve yardımlar, o bölgelerde verimli kullanılamadığı sürece geri kazanılamamaktadır. Daha da önemlisi verimsiz olan bölgelere yönlendirilerek geri kazanımı zorlaştıran bu kaynakların, ülkenin başka bir yerinde verimli olarak değerlendirilip ülke ekonomisine kazandırılmasını sağlanabilir(aydemir, 2002: 124). Etkinlik, verimlilik gibi kavramlar kaynakların sınırlı olduğu dünyamızda her zaman önemli olmuş ve olmaya devam etmektedir. Birden çok girdi kullanılarak birden çok çıktının üretildiği süreçlerde etkinlik ölçümlerinin yapılabilmesi için genellikle DEA kullanılmaktadır. DEA, çoklu girdi ve çıktıya dayanan çoklu karar verme birimlerinin göreceli etkinliğini hesaplayan matematik programlama tabanlı bir tekniktir. DEA özellikle etkin sınır analizinin kullanılmasının uygun olduğu farklı birimlerle ifade edilen, çoklu girdi ve çıktının bulunduğu alanlarda kullanılan bir nispi etkinlik ölçüm yöntemidir. DEA yöntemi temel olarak bir girdi çıktı analizidir. Karar birimlerinin ürettiği çıktılar ve kullandığı girdiler dikkate alınarak nispi etkinlikleri incelenir (Güran v.d., 2003: 92). Literatürde illerin ekonomik etkinliğini ölçmek için yapılan çalışmalar mevcuttur. Bunlardan bazıları, Charnes v.d. (1989) Çin Halk Cumhuriyeti nin 28 ilinin ekonomik etkinliklerini DEA yöntemi ile değerlendirmişlerdir(charnes v.d.1989:326). Martic v.d. (2000), Sırbistan ın belirli 30 yöresinde ekonomik etkinliklerini ölçmüş ve 17 yörenin etkin olduğunu bulmuşlar ve etkin olmayan

52 Ümran ŞENGÜL, Seyedhadi ESLAMIAN, Miraç EREN 38 diğer yörelerin her girdi ve çıktı için verimsizlik düzeylerini belirlemişlerdir(martic v.d., 2000: 344). Loikkanen (2002), Finlandiya da yer alan 83 bölgenin ekonomik etkinliklerini DEA ile belirlemiş ve bölgeler arasında ortaya çıkan etkinlik farklılıklarını Tobit ve Lojistik Regresyon modeli kullanarak açıklamışlardır (Loikkanen, 2002:15). Aydemir (2002), Bölgesel rekabet edilebilirlik kapsamında illerin kaynak kullanımlarının etkinliğini DEA yöntemi ile belirlemiştir. Çalışmada, illerin sahip oldukları kaynakları ne derece verimli bir şekilde katma değere dönüştürebildiklerini yıllarını baz alarak 81 il üzerinde değerlendirmiştir. Çalışma sonucunda 37 ili göreceli olarak verimli 44 ili verimsiz bulmuştur. Kar v.d. (2003), Kamu harcama türlerinin ekonomik büyümeye etkisini değerlendirmek için içsel büyüme analizini kullanarak yaptıkları ekonometrik çalışmada, Türkiye de eğitim ve sosyal güvenlik harcamalarının ekonomik büyümeyi pozitif olarak etkilediği, sağlık ve alt yapı yatırımlarının ise ekonomik büyümeyi negatif etkilediğini bulmuşlardır (Kar: 2003:s.146). Yılmazer v.d.(2006) Türkiye de illere göre kamu yatırımlarının etkinliğini ölçmek için yıllarını baz alarak, DEA yöntemi ile 73 ili karşılaştırmıştır. Yaptıkları çalışmaya göre, sosyo-ekonomik gelişmişlikle etkinliğin sağlanabilmesi için eğitim ve sağlık sektörlerine ayrılan kamu yatırım harcamalarının payının yükseltilmesi gerektiğini bulmuşlardır(yılmazer v.d., 2006: 53). Kıran (2008), Kalkınmada öncelikli illerin ekonomik etkinliklerini ölçmek için arası dönemi baz alarak DEA yöntemi ile kalkınmada öncelikli yöreler kapsamında bulunan 50 ili karşılaştırmıştır. Çalışma sonucunda ile yapılan yatırımlara göre ilin ekonomik kalkınmasında iyileşme beklenirken bu durumun olmamasına uygulanan politika sorunlarının yol açtığı ve yapılacak yatırımların ile değil de o ildeki belirli sektörlere yönelik olması gerektiğini bulmuşlardır(kıran, 2008: 79). Bu çalışmada amaç aynı bölgede yer alan illerin ekonomik etkinliklerini ölçmektir. Türkiye de tüm illeri kapsayan çalışmalar literatür de mevcuttur. Ancak herhangi bir sınıflama yapılmadan tüm iller dikkate alındığında DEA analizinin karar verici birimlerin benzer şartlar taşıması ve kendi aralarında bir küme oluşturması gerekliliğini bozduğundan verimli olan bir il verimsiz olarak sınıflandırılabilmektedir. Bu açıdan bu çalışmada, aynı ekonomik, sosyal, kültürel ve coğrafi yapıya sahip 4. Bölgede yer alan iller karşılaştırılmış ve ekonomik etkinlik değerleri DEA modeli ile elde edilmiştir. Kurulan DEA modeli Excel tabanlı DEA Frontier de çözülmüştür. Daha sonra bağımlı değişken olarak alınan etkinlik skorlarına etki eden girdi çıktı değişkenleri Tobit Model yardımıyla tespit edilmiştir. Tobit model in çözümü ise STATA 11.2 programı ile yapılmıştır. Çalışmanın ilk kısmında DEA analizinde değerlendirilecek olan karar verme birimlerinin, girdi ve çıktıların seçimi ile bilgiler, ikinci kısımda DEA ve TOBİT model hakkında bilgiler verilip modellerin çözümü ile elde edilen verilerin yorumlanması son kısımda yer verilmiştir.

53 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 39 II. VERİ Çalışmada kullanılan veriler TUİK ten elde edilerek derlenmiştir. 4. bölge kapsamında bulunan 31 il karar birimi olarak alınmıştır. İllerin ekonomik etkinliğini ölçmek için yapılan yatırımlar girdi olarak alınmıştır. Yatırım harcamaları ekonomik büyüme hareketlerinin önemli bir kısmını açıklamaktadır. Yatırım harcamaları, ekonominin uzun dönem büyüme ve verimlilik (etkinlik) performansının belirlenmesine yardımcı olur. Hızlı büyüyen ülkeler genellikle daha çok yatırım harcaması gerçekleştiren ülkelerdir. Yatırım harcamaları ekonomik büyümeyi çarpan mekanizması ile yükseltirken gelirdeki ve tüketim harcamalarındaki artışta yatırımları hızlandıran kuralı ile etkiler. Ayrıca, devletin yaptığı köprü, yol, baraj, okul ve hastane gibi doğrudan üretime yönelik olmayan buna karşılık üreticilerin daha verimli çalışmalarını sağlayan alt yapı yatırımları da ekonomik büyüme artışında oldukça önemlidir(yılmazer, 2006: 55). Bu açıdan çalışmada, yıllarında illere yapılan, kişi başına kamu yatırımları, teşvik belgeli yatırımlar ve toplam banka kredileri girdi olarak ele alınmıştır. Girdiler her bir yıl için nüfus değerleri dikkate alınarak hesaplanmıştır. Ekonomik büyüme sürecinde öncelikle sermaye birikiminin, üretimin ve buna bağlı olarak kişi başına gelir düzeyinin artırılması amaçlanmaktadır. Çalışmada çıktı olarak iller bazında GSYİH alınmak istenmiş ancak 2001 yılından günümüze kadar geçen sürede TUİK tarafından iller bazında GSYİH değerleri verilmediğinden çalışmaya dâhil edilememiştir. Çalışmada 4. Bölgedeki her bir il için 2007, 2008 ve 2009 yılarında oluşturulan istihdam değerleri, açılan işyeri sayıları ve dış ticaret dengesi çıktı olarak alınmıştır. DEA da girdi ve çıktı değişkenleri arasındaki korelasyona bakılarak elenebilecek durumda olan değişken belirlenir. Örneğin iki girdi arasında mükemmel bir korelasyon mevcutsa, içlerinden biri etkinlik değerlerinde değişmeye yol açmadan çıkarılabilmektedir. Çıktılar içinde aynı durum geçerli olmaktadır. Ancak girdi ve çıktılar arasında yüksek korelasyon olması gerekir (Kıran, 2008:34-35). Çalışmada korelasyon hesaplamaları yapılmıştır. Korelasyon analiz değerleri değerlendirildiğinde, girdi ve çıktı değişkenlerinde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Değişkenler arası korelasyon değerleri bulgular başlığı altında verilmiştir. III. YÖNTEM Etkinlik ölçümünde kullanılan yöntemlerden biri olan, oran analizi, üretim birimlerinin etkinlik ölçümünde en basit ve en sık kullanılan ölçüm tekniğidir. Etkinlik ölçmede kullanılan parametrik yöntemler analitik üretim fonksiyonu varsayımını gerekli kılar. Bu fonksiyon ilgili sektörün üretim davranışlarını ve fonksiyon parametrelerini tahmin eder (Cobb-Douglas Üretim fonksiyonu gibi). Oran analizinde etkinlik tek bir çıktı ve tek bir girdi ile ölçülürken, parametrik yöntemlerde etkinlik tek bir çıktının birden fazla girdi ile

54 Ümran ŞENGÜL, Seyedhadi ESLAMIAN, Miraç EREN 40 ilişkili olduğu çoklu regresyon teknikleri aracılığı ile belirlenir(güneş v.d., 2007: 44-45). Parametrik yöntemlerde, üretim teknolojisinin parametre sayısı sonludur ve fonksiyonel formu belirlenmiş bir fonksiyon sınıfına ait olma varsayımı vardır. Parametrik yöntemlerde genel olarak bir gözlem kümesi vardır ve bu küme içinde en iyi performansın regresyon çizgisi üzerinde olduğu varsayılarak, bu çizgiden sapma göstermeyen gözlemler etkin, bu gözleme göre başarısız olan diğer gözlemler de etkinsiz olarak tanımlar. Parametrik olmayan tekniklerde, üretim teknolojisi açısından parametre sayısı sonsuzdur ve fonksiyonel formu belirlenmiş bir fonksiyon sınıfına ait olma varsayımı yapılmamaktadır. Ayrıca etkinlik sınırı parçalı doğrusal olarak tanımlanmaktadır. Parametrik olmayan yöntemler arasında en yaygın kullanılan Veri Zarflama Analizi (DEA) dır. A. Veri Zarflama Analizi A. Charnes, W.W. Cooper ve E. Rhodes tarafından geliştirilen veri zarflama analizi İngiltere deki polis teşkilatından, Kıbrıs ve Kanada daki bankaların, Amerika, İngiltere ve Fransa da üniversitelerin etkinliğinin ölçümüne kadar bir çok konuda kullanılmıştır (Yılmazer, 2006: 57). DEA, karar verme birimleri (Decision Making Unit- DMU) olarak adlandırılan, ürettikleri ürün yada hizmet açısından birbirine benzeyen ekonomik karar birimlerinin göreli etkinliğinin ölçülmesi için geliştirilen parametrik olmayan bir etkinlik ölçüm tekniğidir. DEA modelleri ölçeğe göre sabit ve değişken getirili olmak üzere iki gruba ayrılır ve bu modeller yönelimlerine göre girdi yönelimli, çıktı yönelimli ve yönelimsiz modeller olmak üzere üç gruba ayrılırlar (Kecek, 2010: 64). Bu sınıflandırmaların tümünü kapsayan ve literatürden belirlenen veri zarflama analizi modelleri şunlardır (Cooper v.d., 2007: ). - CCR (Charnes-Cooper-Rhodes) Modeli - BCC (Banker-Charnes- Cooper) Modeli - Ölçeğe Göre Sabit Getirili Model (Constant Return Scale Model) (CRS) - Ölçeğe Göre Değişken Getirili Model (Variable Return Scale Model) (VRS) - Ölçeğe Göre Azalan Getirili Model (Decreasing Scale Model) (DRS) - Ölçeğe Göre Artan Getirili Model (Increasing Return Scale Model) (IRS) - Toplamsal Model (Additive Model) - Aylak Tabanlı Ölçüm Modeli (Slacks Based Measurement Model) (SBM) - Süper Aylak Tabanlı Model (SupSBM) Veri Zarflama Analizi yaklaşımında, etkin sınır kavramının önemli bir yeri vardır. Etkin sınır, karşılaştırılan üretim(karar) birimlerinden hareketle, nisbi olarak etkin olanlar tarafından oluşturulan ve bu sınırın dışında hiçbir üretim biriminin bulunmadığı; parçalı, doğrusal, konveks set olarak tanımlanmaktadır. Veri Zarflama Analizinin taşımış olduğu mantık, kesirli doğrusal programlama yöntemi ile şu şekilde modellenir. Analiz edilecek problemde her birinin (m) adet girdisi ve (s) adet çıktısı olan (n) adet karar

55 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 41 birimi bulunsun. X ij >0 parametresi (j) karar birimi tarafından kullanılan, (i) girdi miktarını göstermektedir. Benzer şekilde Y rj >0 parametresi (j) karar birimi tarafından üretilen, (r) çıktı miktarını göstermektedir. Bu karar problemi için değişkenler, k karar birimini (i) girdi ve (r) çıktıları için vereceği ağırlıklardır. Bu ağırlıklar sırasıyla (v ik ) ve (u rk ) olarak gösterilmektedir. Bu aşamada problem (n) tane karar birimi için (n) tane kesirli doğrusal programlama modelinin formülasyonu olarak ifade edilebilir. Verimlilik tanımından hareketle kesirli doğrusal programlama modelinin amaç formülasyonu, (k) karar birimi için toplam ağırlıklandırılmış çıktıların toplam ağırlıklandırılmış girdilere oranının maksimizasyonudur. Max h k = Karar birimi (k) ağırlıklarını, diğer karar birimleri de bu seçilen ağırlığı kullandığında etkinlik skorları (1) in üzerine çıkmayacak şekilde seçmek zorundadır. Bu nedenle karar birimlerinin alacağı ağırlıklara bir kırıt koymak gerekmektedir. Bu kısıt aşağıda verilmiştir: Bunların dışında karar birimleri tarafından girdi ve çıktılara verilen (k) ağırlıklarının negatif olamayacağından, u rk 0 ; r= 1,,s v ik 0 ; i= 1,,m olur. Bu verilen kesirli programlama model, doğrusal programlama modeline dönüştürülebilir ve bu doğrusal programlama modeli de, Simpleks Algoritması yardımıyla çözülebilir. Dönüştürme sonucunda ortaya çıkan model CCR modeli olarak isimlendirilmektedir. CCR Modeli; Amaç Fonksiyon Max h k = Kısıtlar; u rk 0 ; r=1,,s v ik 0 ; i=1,,m Veri Zarflama Analizinin sonuçlarını almak için CCR modeli, tüm akara birimlerinin kendi parametreleri ile yeniden çözülmelidir. Dual CCR modeli;

56 Ümran ŞENGÜL, Seyedhadi ESLAMIAN, Miraç EREN 42 Amaç Fonksiyon Min w k = q k Kısıtlar; λ kj 0 - q k + ; j=1,,n Dual CCR modeli, etkin olmayan karar birimlerinin etkin sonuçlara ulaşması için ne yapılması gerektiği hakkında bili verir. Modeldeki (λ) dual değişkeni, etkin referans setlerini belirlemekte kullanılmaktadır. CCR modelinde k karar biriminin pozitif değerler verilen tüm λ kj dual değişkenlerin karşılık geldikleri karar birimleri etkindir. Bu karar birimlerinin oluşturduğu sete, karar birimi (k) nın referans seti adı verilir( Güran v.d.,2005:97-98). Çalışmada girdiye yönelik ölçeye göre sabit getirili model (CRS) kullanılmıştır. Tüm girdi ve çıktı değerleri ilin o yılki nüfus değerleri dikkate alınarak kişi başına hesaplanmıştır. Analizler her yıl için ayrı ayrı yapılmıştır. B. Tobit Model Tobit modeli, Tobin tarafından geliştirilen bir modeldir. Model, Tobin in probit modeline dayalı hanehalkı harcamaları araştırması sonucunda ortaya çıkmış ve Goldberger tarafından Tobin in probit i anlamında Tobit model olarak isimlendirilmiştir. Yapılan uygulamada bazı illerin etkinlik değerleri 1 çıkmıştır. Bu durumda üst limiti 1 olan upper censoring tobit modeli uygun ve etkili modeldir(bakırcı, 2007:335). Bu model; şeklindedir. IV. BULGULAR Çalışmada DEA analizinden ve TOBİT Model analizinden elde edilen bulgular kullanılarak yorumlar yapılmıştır. DEA analizi yapmadan önce değişkenler arasındaki korelasyona bakılmıştır. Her bir yıl için korelasyon değerleri Tablo 3.1. de verilmiştir.

57 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 43 Tablo 3.1. DEA da Kullanılacak Girdi ve Çıktıların ve 2009 Yılları İçin Korelasyon Değerleri (Kamu Yatırımı: KY, Teşvik Yatırımı (TY), Toplam Krediler (TK), İstihdam: İS, Açılan İşyeri: Aİ, Dış Ticaret: DT) Girdi ve çıktıların 2007 yılı korelasyon değerleri KY TY TK IS Aİ DT K Y TY TK İS Aİ DT Girdi ve çıktıların 2008 yılı korelasyon değerleri KY TY TK İS Aİ DT Girdi ve çıktıların 2009 yılı korelasyon değerleri KY Tablodaki TY korelasyon değerlerine yola çıkarak, kullanılan girdi ve çıktı değişkenlerinde değişiklik yap TK İS Aİ DT A. DEA Bulguları Tablo 3.2. de illerin yıllar itibariyle etkinlik değerleri verilmiştir.

58 Ümran ŞENGÜL, Seyedhadi ESLAMIAN, Miraç EREN 44 Tablo 3.2. Yıllar İtibariyle 4. Bölgedeki İllerin Etkinlik Değerleri Tablo değerlerine toplu olarak baktığımızda yılları süresince ekonomileri etkin olan iller; Bayburt, Malatya, Muş, Hakkari ve Mardin illeridir. Diğer illerin etkinlikleri yıllara göre değişiklik göstermektedir. Bunun için her yılı için illerin etkinlikleri karşılaştırılmıştır. Tablo 3.2 ye göre, 2009 yılında etkin olan iller; Sinop, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Iğdır, Malatya, Muş, Hakkari, Mardin ve Siirt dir. Bu iller 2009 yılında girdi kaynaklarının iyi şekilde değerlendirmişlerdir yılının en etkinsiz ile ise 0,25636 etkinlik değeri ile Artvin olmuştur. Bu illerin etkinlik değerleri göreceli olarak alınıp diğer illerin etkin olabilmeleri için gerekli olan iyileştirmeler hesaplanmıştır. İyileştirmeler hesaplanırken her bir etkin olmayan ilin sonuçlarının iyileştirilebilmesi için o ile referans olacak illerin λ yoğunluk değerleri göz önünde bulundurulmuştur. Tablo 3.3. de 2009 yılında etkin olmayan iller için potansiyel iyileştirme değerleri verilmiştir. Tablo 3.3 e göre 2009 yılının en etkinsiz ili olan Artvin in ekonomik olarak etkin olabilmesi için çıktı yani istihdam, açılan işyeri sayısı ve dış ticaret değerlerinde %290,08 artış sağlamalıdır. Diğer iller içinde benzer yorumlar yapılır.

59 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 45 Tablo Yılında Ekonomileri Etkin Olmayan İllerin Çıktıları Bazında Ekonomik İyileştirme Değerleri Tablo 3.2 ye göre 2008 yılında ekonomilerini etkin kullanan iller; Çankırı, Gümüşhane, Erzincan, Bayburt, Malatya, Muş, Bitlis, Hakkari, Diyarbakır, Mardin ve Şırnak tır. Bu iller 2008 yılında girdi kaynaklarının iyi şekilde değerlendirmişlerdir yılının en etkinsiz ile ise 0,34072 etkinlik değeri ile yine Artvin olmuştur. Bu illerin etkinlik değerleri göreceli olarak alınıp diğer illerin etkin olabilmeleri için gerekli olan iyileştirmeler hesaplanmıştır. Tablo 3.4. de 2008 yılında etkin olmayan iller için potansiyel iyileştirme değerleri verilmiştir. Tablo 3.4 e göre 2008 yılının en etkinsiz ili olan Artvin in ekonomik olarak etkin olabilmesi için çıktıları yani istihdam, açılan işyeri sayısı ve dış ticaret değerlerinde %193,50 artış sağlamalıdır. Diğer iller içinde benzer yorumlar yapılır.

60 Ümran ŞENGÜL, Seyedhadi ESLAMIAN, Miraç EREN 46 Tablo Yılında Ekonomileri Etkin Olmayan İllerin Çıktıları Bazında Ekonomik İyileştirme Değerleri Benzer şekilde 2007 yılı içinde hesaplamalar yapılmıştır. Tablo 3.5. te iyileştirme değerleri verilmiştir. Tablo Yılında Ekonomileri Etkin Olmayan İllerin Çıktıları Bazında Ekonomik İyileştirme Değerleri

61 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 47 B. TOBİT Model Bulguları DEA analizi sonucunda bağımlı değişken olan etkinlik değerleri 0-1 gibi sınırlı bir aralıkta çıkar. Bağımlı değişkenin sınırlı olduğu regresyon modelleri klasik doğrusal regresyon modeli ile tahmin edildiğinde sapmalı tahminciler vereceğinden bağımlı değişkene etki eden faktörlerin değerleri belirlenirken sınırlı bağımlı değişkenli modellerden biri olan Tobit model tercih edilir. Her yıl için Tobit model bulguları elde edilmiştir yılı içi elde edilen bulgular aşağıda verilmiştir. Tablo yılı Tobit Model Bulguları katsayı t P> t Kamuyatirim Tesvikyatirim*** Toplamkredi*** istihdam İşyeri*** Disticaret*** Sabit sayi ***: anlamsız parametreler 2009 yılı verilerine bakıldığında DEA analizinde kullanılan girdi değişkenlerinden olan kamu yatırımı ve çıktı değişkeni olarak kullanılan istihdam değişkenlerinin p olasılık değerleri 0.05 ten küçük olduğu için anlamlı diğer değişkenler anlamsız çıkmışlardır. Modelin genelinin anlamlılığını test etmek için kullanılan Likelihood Ratio test (LR) sonuçlarına göre serbestlik derecesi 6 olan LR değerinin olasılığı 0.05 ten küçük olduğu için modeldeki parametrelerin birlikte anlamlı olduğu sonucuna varılır. Anlamlı çıkan ve girdi değişkenleri olan kamu yatırımına bakıldığında negatif işaretli olması bu değişkenlerin etkinliği azaltıcı yönde olduğunu gösterir. Girdi odaklı yapılan bu çalışmada girdi arttıkça etkinliğin de azalması beklenir. Tablo 3.1 deki 2009 yılı korelasyon değerlerine bakıldığına ise kamu yatırımının anlamlı çıkan istihdam değeri ile negatif korelasyonlu olduğu bulunmuştur. Yani kamu yatırımındaki artış aynı zamanda çıktı değişkeni olan istihdamı da düşüreceğinden etkinliği daha fazla azaltır Yılı Tobit bulguları Tablo 3.7. de verilmiştir. Tablo yılı Tobit Model Bulguları katsayı t P> t Kamuyatirim tesvikyatirim

62 Ümran ŞENGÜL, Seyedhadi ESLAMIAN, Miraç EREN 48 topbankredi istihtam İşyeri disticaret Sabit sayi yılı verilerine bakıldığında DEA analizinde kullanılan girdi ve çıktı değişkenlerinin hepsinin p olasılık değerleri 0.05 ten küçük olduğu için tüm değişkenler anlamlıdır sonucuna varılır. Buna göre 2008 yılı verileri için etkinliğe etki eden faktörler DEA analizinde belirlenen tüm girdi ve çıktı değişkenleridir. Modelin genelinin anlamlılığını test etmek için kullanılan Likelihood Ratio test (LR) sonuçlarına göre serbestlik derecesi 6 olan LR değerinin olasılığı 0.05 ten küçük olduğu için modeldeki parametrelerin birlikte anlamlı olduğu sonucuna varılır. Anlamlı çıkan ve girdi değişkenlerine bakıldığında negatif işaretli olması bu değişkenlerin etkinliği azaltıcı yönde olduğunu gösterir. Girdi odaklı yapılan bu çalışmada girdi arttıkça etkinliğin de azalması beklenir. Ayrıca Tablo 3.1 deki 2008 yılı korelasyon değerlerine bakıldığında girdilere karşılık gelen tüm çıktı değerleri pozitif korelasyonlu olduğu yalnızca teşvik belgeli yatırımlar ile dış ticaret dengesi arasında ters yönlü bir ilişki olduğu saptanmıştır. Benzer şekilde 2007 yılı için tobit model uygulanmıştır. Tablo 3.8. de elde edilen veriler gösterilmiştir. Tablo yılı Tobit Model Bulguları katsayı t P> t Kamuyatirim*** tesvikyatirim topbankredi istihtam İşyeri*** disticaret Sabit sayi *** : anlamsız parametre 2007 yılı verilerine bakıldığında DEA analizinde kullanılan girdi değişkenlerinden olan kamu yatırımı ve çıktı değişkeni olarak kullanılan işyeri sayısı değişkenlerinin p olasılık değerleri 0.05 ten büyük olduğu için anlamsız çıkmışlardır. Diğer girdi ve çıktı değişkenlerinin 2007 yılı verilerine göre etkinliğe etki eden faktörler olarak anlamlı çıkmıştır. Modelin genelinin

63 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 49 anlamlılığını test etmek için kullanılan Likelihood Ratio test (LR) sonuçlarına göre serbestlik derecesi 6 olan LR değerinin olasılığı 0.05 ten küçük olduğu için modeldeki parametrelerin birlikte anlamlı olduğu sonucuna varılır. Anlamlı çıkan ve girdi değişkenleri olan teşvik yatırımı ve toplam banka kredilerine bakıldığında negatif işaretli olması bu değişkenlerin etkinliği azaltıcı yönde olduğunu gösterir. Tablo 3.1 deki 2007 yılı korelasyon değerlerine bakıldığında teşvik belgeli yatırım ve toplam banka kredi değerlerinin çıktı değişkenlerle pozitif korelasyonlu olduğu ve özellikle teşvik belgeli yatırımın istihdamla ve toplam banka kredilerinin ise açılan işyeri sayısıyla yüksek korelasyonlu olduğu sonucuna varılır. Benzer biçimde anlamlı çıkan ve çıktı değişkenleri olan istihdam ve dış ticaret değerlerinin pozitif çıkması bu değişkenlerin etkinliği artıcı yönde olduğunu gösterir. V. SONUÇ Çalışmada 4. Bölgedeki illerin ekonomik etkinlikleri ve etkinliklerine etki eden faktörler belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla TUİK ten, yıllarında 4. Bölgede bulunan 31 ilin kişi başına; girdi olarak kamu yatırımları, teşvik belgeli yatırımları ve toplam banka kredileri, çıktı olarak istihdam, açılan işyeri sayısı ve dış ticaret değerleri alınmıştır. Verilerin etkinliğini belirlemek için Veri Zarflama Analizi kullanılmıştır. Etkinliğe etki eden faktörlerin belirlenmesinde de Tobit modelden faydalanılmıştır. Çalışmanın bulgularına göre yılların da sırasıyla; 16, 11 ve 10 il etkin çıkmıştır. Yıllar ilerledikçe etkin illerin sayısında bir azalma söz konusu olmuştur yılları süresince Artvin ili en etkinsiz il olmuştur. Bu yıllar süresince en etkin olanlar ise; Bayburt, Malatya, Muş, Hakkâri ve Mardin illeridir. Etkin olmayan illerin etkin olabilmeleri için yapması gereken iyileştirme değerleri bulunmuştur. İllerin etkinliğine etki eden faktörleri belirlemek içinde Tobit Model kullanılmıştır. Tobit analizi sonuçlarına göre 2007 yılı verilerine göre ; o yıl etkin olan 16 ilin etkinlikleri üzerinde etkili olan girdi-çıktı değişkenleri ; teşvik belgeli yatırımlar, toplam banka kredileri, istihdam ve dış ticaret dengesi dir. O halde, 2007 yılında ekonomik olarak etkinsiz olan 15 il, etkin olabilmek için; DEA sonuçlarına göre çıktı değişkenleri için elde edilen potansiyel iyileştirme değerlerinden, istihdam ve dış ticaret dengesinde iyileştirme yapmalıdır yılı verilerine göre; o yıl etkin olan 11 ilin etkinlikleri üzerinde etkili olan girdi çıktı değişkenlerinin tümüdür. O halde, 2008 yılında ekonomik olarak etkinsiz olan 20 il, etkin olabilmek için; DEA sonuçlarına göre çıktı değişkenleri için elde edilen potansiyel iyileştirme değerlerinden istihdam, dış ticaret dengesi ve açılan işyeri sayısında iyileştirme yapmalıdır yılı verilerine göre; o yıl etkin olan 10 ilin etkinlikleri üzerinde etkili olan girdi çıktı değişkenleri; kamu yatırımı ve istihdamdır. O halde, 2009 yılında ekonomik olarak etkinsiz olan 21 il, etkin olabilmek için;

64 Ümran ŞENGÜL, Seyedhadi ESLAMIAN, Miraç EREN 50 DEA sonuçlarına göre çıktı değişkenleri için elde edilen potansiyel iyileştirme değerlerinden sadece istihdamda iyileştirme yapmalıdır. Bu sonuçlara göre yıllara göre değişiklik göstermekle birlikte genel olarak 4. bölgedeki illerin ekonomik etkinliği üzerinde etkili olan faktörlerden en önemlisi teşvik belgeleri ile yaratılan istihdamdır. Eşit öneme sahip olanlar; kamu yatırımları, teşvik belgeli yatırımlar, toplam banka kredileri ve açılan işyeri sayısıdır. Diğer faktörlere göre daha az öneme sahip değişken ise dış ticaret dengesidir. KAYNAKÇA Aydemir Z.C., (2002), Bölgesel Rekabet Edebilirlik Kapsamında İllerin Kaynak Kullanım Görece Verimlilikleri: Veri Zarflama Analizi Uygulaması, DPT Uzmanlık Tezi, Yayın No: DPT: Bakırcı Fehim, (2007), Firma Etkinliğini Etkileyen Faktörler: Türk Tekstil Sektöründe bir VZA ve Tobit Model Uygulaması, Ekev Akademi Dergisi, 11(30), ss: Charnes A., William Cooper ve Shanling (1989), Using Data Envelopment Analysis to Evaluate Efficiency in the Economic Performance of Chinese Cities, Socio-Econ. Planning Szience, 23(6), ss Güran M. Cihan, Tosun M., Umar, (2005), Türkiye Ekonomisinin Makro Ekonomik Performansı: dönemi için Parametrik Olmayan Ölçüm, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi., 60(4). ss Güneş İsmail ve Akdoğan Melek., (2007)., Büyükşehir Belediye Hizmetlerinin Göreli etkinlik Analizi, Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, 16(4), ss Sakarya Ş., (2005), Yerel Kalkınmanın Finansal Dinamiği: Mikro Finans ve Türkiye deki Gelişmeler, 1. Yerel Ekonomiler Kongresi Selçuk Üniversitesi Kararman İİBF.SS Kar M., ve Taban S., (2003), Türkiye de Kamu Harcama Türklerinin Ekonomik Büyümeye Etkileri, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 58(3), Kecek Gülnur., (2010)., Veri Zarflama Ana lizi, Teori ve Uygulama Örneği, 1. Baskı, Siyasal Kitapevi, Ankara. Kıran B., (2008), Kalkınmada Öncelikli İllerin Ekonomik Etkinliklerinin Veri Zarflama Analiz Yöntemi İle Değerlendirilmesi, Yüksek Lisans Tezi, Çukorova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı. Loikkanen, Heikki A. (2002), An Evaluation of Economics Efficiency od Finnish Regions by DEA and Tobit Models, 42 st Congress of the European Regional Science Association, Dortmund, Germany. Martic, Milan ve Gordana (2000)., An Application of DEA for Comparative Analysis and Ranking of Regions in Serbia with Regards to Social-Economic Development, European Journal of Operational Research, 132, ss

65 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 51 Yılmazer M., Aktaş H., Kargın M., Açıkgöz B., (2006), Türkiye de İllere Göre Kamu Yatırımlarının Etkinliği, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 8(29), ss

66

67 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 53 BÖLGESEL KALKINMA VE TRA1 (ERZURUM, ERZİNCAN, BAYBURT) BÖLGESİNİN DURUM ANALİZİ Özet Ş. Mustafa ERSUNGUR 1 Ziya Çağlar YURTTANÇIKMAZ 2 Erzurum, Erzincan ve Bayburt tan oluşan TRA1 bölgesi Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde yer almaktadır. Türkiye yüzölçümünün % 5,2 sine denk gelen bölgede Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (2010 Nüfus Sayımı) verilerine göre yaklaşık 1 milyon kişi yaşamakta ve kilometrekareye 26 kişi düşmektedir. Bölgede yıllık nüfus artış hızı, kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla ve sanayi iş kolunda çalışanların toplam istihdama oranı bakımından Türkiye ortalamalarının altında iken tarım kolunda çalışanların toplam istihdama oranı ise Türkiye ortalamasının üstündedir. Yapılan incelmeler ve çalışmalar sonucunda bölgenin geri kalmışlığının giderilmesinde tarım ve hayvancılık, turizm, sağlık ve eğitim sektörlerinin sosyo ekonomik kalkınma açısından büyük önem taşıdığı sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: TRA1, ADNKS, Sosyo Ekonomik Kalkınma Abstract Erzurum, Erzincan and Bayburt is region of North-East Anatolia Region and located in the TRA1. Equivalent to Surface area of Turkey is 5.2%. According to the Address Based Population Registration System (2010 Population Census) about 1 million people live and 26 people live on the square kilometers. Annual population growth rate in the region, per capita gross domestic product and industry sector in terms of total employment rate was below the average of Turkey. Branch of agriculture to total employment rate is above the average of Turkey. As a result of thinning and works to eliminate the backwardness of the region's agriculture and animal husbandry, tourism, health and education sectors is of great importance in terms of socio-economic development has been concluded. Keywords: TRA1, ABPRS, Socio-Economic Development 1 Yrd. Doç. Dr., Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü ziya@atauni.edu.tr 2 Arş. Gör., Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü ziya@atauni.edu.tr

68 Ş. Mustafa ERSUNGUR, Ziya Çağlar YURTTANÇIKMAZ 54 I. BÖLGE KAVRAMI VE BÖLGELERARASI FARKLILIKLAR Bölge kavramı sosyal bilimler açısından bakıldığında bazı temel ölçütlere göre aynı özelliklere sahip sınırları idari, ekonomik, toprak, iklim ve bitki özelliklerinin benzerliğine veya üzerinde yaşayan insanların aynı soydan gelmiş olmalarına göre belirlenen toprak parçası olarak tanımlanmaktadır (TDK). Kamu yönetimi sözlüğünde ise bölge dört kategoriye ayrılmıştır; (Bozkurt vd. 1998); -Coğrafi ya da toplumsal (fiziksel veya kültürel) özellikleri açısından bir bütün oluşturan ve bu özellikleriyle diğer yörelerden farklılaşan toprak parçası, -İller ile merkezi devlet yönetimi arasındaki mülki yönetim kademesi (Olağanüstü Hal Bölgesi gibi) -İllerden daha geniş coğrafi birimler düzleminde eş güdümlenmesi gerekli kimi hizmetlerin yürütüldüğü coğrafi-yönetsel birimler (Karayolları Gen. Müd., Devlet Su İşleri gibi) -Fransa, İtalya ve Belçika gibi ülkelerde uygulanan yerel yönetim kademeleri. Her ülke mevcut kaynak ve imkânlarını en rasyonel ve verimli şekilde kullanarak en yüksek ekonomik büyüme ve kalkınma hedefini gerçekleştirmeye çalışır. Her ülkede belli başlı ekonomik ve sosyal merkezler vardır ve ekonomik ve sosyal faaliyetler bu bölgelerde yoğunlaşmıştır. Bu durum ise diğer bölgelerin gelişmesine engel olmuş ve bölgeler arası büyük dengesizliklere yol açmıştır. Bölgelerin birbirleri ile olan farklılıkları ve bölgesel dengesizliklerin temelinde bölgenin içinde bulunduğu coğrafyanın ekonomik faaliyetlere uygunluğu ile içsel ve dışsal ekonomiler nedeniyle oluşan dış ticaret farklılıkları yer almaktadır. Buna göre ekonomik etkinliklerin yersel dağılımı, bir yandan yığılma (merkezcil) kuvvetleri ve diğer yandan saçılma (merkezkaç) kuvvetlerinin bir bileşkesi olarak belirlenmektedir. Coğrafi yoğunlaşmaya yol açan merkezcil kuvvetler; pazar ölçeği, iş gücü piyasasının yoğunluğu ve dışsal ekonomilerdir (Küçüker, 2000: 12). Bölgelerarası kalkınmışlık farklılığı ile az gelişmiş bölgelerin gelişmiş Bölgelere kıyasla ekonomik ve sosyal refah açısından farklılıklarını belirtir. Bu farklılıkların giderilmesi için bölgesel kalkınma çabalarını gündeme getirmiştir. Gelişmiş ülkelerde uzun yıllardan beri üzerinde önemle durulan ve geniş ölçüde uygulama olanağı bulan bölgesel planlama ve bölgesel kalkınma ajansları yaklaşımı, gelişmekte olan ülkelerde çeşitli altyapı yatırımlarının desteklenmesi ile sınırlı kalmıştır. Türkiye de de ulusal ölçekte planlı kalkınma modeli benimsenmiştir (Arslan, 2005: 276). Bölgesel planlama bir bölgenin ekonomik, sosyal ve fiziki yönden koordine edilmesi demektir. Bunun için devletin elinde bulunan sulama, enerji kaynakları, ulaşım, krediler, konut yatırımları, organize sanayi teşvikleri gibi tüm araçların en iyi şekilde kullanılması amacını güder. Bölge planlamasının temel amacı bölgeler arası dengesizliklerin giderilmesidir (DPT, 2000). Bölgesel farklılıkların giderilmesine yönelik olarak oluşturulan

69 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 55 bölgesel kalkınma ajanslarının Ancak yönetim biçimi nasıl olursa olsun, bölgesel kalkınma ajanslarının işlevsel olabilmesi ve erişilmesi beklenen hedefleri gerçekleştirebilmesi için aşağıda belirtilen değişkenlerin varlığı mutlaka gereklidir; (Kayasü vd, 2003: 9) - Yeterli nüfus büyüklüğü - Girişimcilik kültürü ve girişimcilik altyapısı - Kalifiye işgücünün varlığı veya oluşturulması - Bölgesel gelişme stratejilerinin belirlenmesi - Gelişmeye elverişli sektörlerin varlığı II. LİTERATÜR; BÖLGESEL KALKINMADA DÜNYADA YAPILANLAR Küresel ölçekte bölgesel kalkınma dinamiklerinde yaşanan yenilikler kalkınma politikasının hedeflerinde, mekanizmalarında ve uygulamalarında değişimlere yol açmaktadır. Özellikle Avrupa ülkelerinde bu yeni dinamikler değişik yönetişim mekanizmaları ile yönlendirilerek kalkınma hedeflerine ulaşılmaya çalışılmaktadır. Üye ve aday üye ülkelerin Avrupa Birliği'nin bölgesel politikasına uyum tedbirleri de bölgesel kalkınmadaki yeni yönetişim mekanizmalarını etkilemektedir. Bölgeler arası gelişmişlik farklarının yüksekliği Türkiye'de de bölgesel kalkınma araçlarının bir kez daha gözden geçirilmesini gerekli kılmaktadır. Bölgesel kalkınma geçmişte olduğu gibi merkezi hükümetin müdahalesine dayalı yukarıdan aşağıya bir yaklaşım yerine artık bölgesel, yerel, ulusal ve hatta uluslararası aktörlerin katılımıyla gerçekleşebilecek bir olgu olarak tanımlanmaktadır. Yeni yönetişim mekanizmaları ve kalkınmanın yeni dinamikleri bölgesel kalkınmanın tanımını, stratejilerini, müdahale biçimlerini, aktörlerini, örgütlerini ve kurumsal yapılarını değiştirmektedir. Bölgesel ve yerel kalkınmayı gerçekleştirebilmek için bu ölçeklerde çeşitli kurumsal yapılanmalara ve örgütlenmelerin katılımına dayalı aşağıdan yukarı bir yaklaşıma ihtiyaç duyulmaktadır. Bölgesel planlama ve kalkınma anlayışı ile ilgili ilk uygulama ABD de Tenessee de başlatılmıştır. Avrupa da ise, ikinci dünya savasının yıkıcı etkileri ve teknolojik gelişmeler sonucu bölgelerarası farklılıkların daha da belirginleşmesi üzerine gündeme getirilmiştir (Çavuşoğlu, 1992: 76). Tenessee Vadisi projesi ile Büyük Buhran dan büyük ölçüde etkilenen bölgenin ulaşım, sel baskınlarına karşı koruma, elektrik üretimi, gübre üretimi gibi alanlarda ekonomik olarak kalkınmasının sağlanması için Nebraska senatörü George W. Norris tarafından yapılan yoğun çalışmalar sonucu oluşturulmuş ve bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınması açısından büyük fayda sağlamıştır. Emilia-Romagna İtalya'nın 1948 Anayasası ile kısmi bölgesel özerklik verilmiş 20 bölgesinden birisidir. Emilia-Romangna bölgesi Avrupa'nın en zengin ve gelişmiş bölgelerinden biri olup İtalya'da kişi başına

70 Ş. Mustafa ERSUNGUR, Ziya Çağlar YURTTANÇIKMAZ 56 gayri safi milli gelirin en büyük değerinden aşağı doğru sıralamasına göre üçüncü bölgedir. Bölgenin başkenti olan Bologna şehri İtalya'da hayat kalitesi bakımından yapılan sıralamada en baş sırayı almaktadır. Bölge Ferrari, Lamborghini, Maserati, Ducati gibi önemli otomotiv sanayi şirketinin merkezidir. Bölgenin sahil şehirleri çok renkli ve eğlence dolu yazlık iç ve dış turizm merkezleridir. Silikon Vadisi; ABD nin güney kesiminde, Kuzey California da San Francisco bölgesi içindedir. Bölge 11 Ocak 1971 tarihinde Santa Clara Vadisi olarak kurulmuştur. Bu bölge dünyanın en büyük teknoloji şirketlerine ev sahipliği yapmaktadır (Intel, Cisco, Google, HP, Maxtor, Apple, Applied Materials, Oracle, Ati gibi). Silikon vadisi terimi bölgede çok sayıda silikon çip üreticisi ve geliştiricisinden gelmektedir. Daha sonra ise bölgenin en büyük yüksek teknoloji şirketlerinin ana üstlerinden biri olması ile ün kazanmıştır. Günümüzde genellikle Amerikan ileri teknoloji sektörünün kalbi olarak nitelendirilmektedir. Baden Württemberg; Güneybatı Almanya'da bir eyalettir. Nüfusa ve alana göre üçüncüdür. Başkenti Stuttgart'dır. Diğer önemli kentleri ise, Konstanz, Freiburg, Karlsruhe, Mannheim, Tübingen ve Heidelberg'dir. Almanya'nın en zengin eyaletlerinden birisidir ve işsizlik oranı %5'in altındadır. Almanya'nın otomobil endüstrisinin büyük bir bölümünü oluşturan firmalar bu eyalette bulunmaktadırlar. Ayrıca eğitim kalitesinin en yüksek olduğu eyaletlerden biridir. Sophia Antipolis: Fransa da Nice şehrinin güneybatısında bulunan bir teknoloji merkezidir yılları arasında bilgisayara, elektronik, kimya ve biyoteknoloji alanlarında firmalara ev sahipliği yapması için kurulmuştur. Ocak 2011 itibariyler bölgede Air France, IBM, ST Ericsson, ARM Limited, Luxottica gibi büyük 1,260 şirket ve 25,911 çalışan bulunmaktadır. Sinos Valley, Brezilya; bu bölge Brezilya nın en büyük ayakkabı imalat bölgesidir. Brezilya 1970 yılında dünya deri ayakkabı üretiminin %0.5 ini karşılarken, 1990 yılında %12.3 ünü karşılar hale gelmiştir. Sinos Valley bölgesi Brezilya ayakkabı üretiminin %30 unu üretmekte ve üretimininde %80 nini ihraç eder hale gelmiştir. Bu durum yerel firmaların büyük ölçüde kümelenmesi sonucu oluşmuştur. 400 firma ile başlanılan bu yapı 1820 firmaya ulaşmıştır. Ayrıca 1971 yılında firmaların %85 i küçük ölçekli firmalar iken, 1991 yılında küçük ölçekli firma sayısı %48 e gerilemiştir. Bu durum ise hem sayı olarak hem de kapasite olarak Sinos Valley ayakkabı endüstrisinin büyüdüğünün göstergesidir. Literatürde yapılan çalışmalar incelendiğinde genel olarak merkezi hükümet ve yerel yönetimler, ancak bir bölge planı disiplini içinde ve temel ilkeler ışığında bir araya geldiği zaman bölgesel sorun alanlarına hem makro düzeyde uyumlu politikalarla yaklaşılmış, hem de bölgesel-yerel ölçekte katılım olanağı sağlanmış olacaktır. Böylece merkezi hükümetlerin yerel yönetimlerle olan ilişkilerinde katı merkeziyetçi ve vesayetçi tavırlarını sürdürmek istemesini haklı gerekçelere dayandırması da çok zor olacaktır. Bölgesel düzeydeki planlama çalışmalarının yokluğunda kentler, kendi planlama kararlarının

71 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 57 birbirleri üzerindeki etkilerini hesaba katmak gereğini duymazlar. Bu yüzden bölge planlaması, kent plancılarına, kentler arasındaki ekonomik ve toplumsal ilişkilere ilişkin bilgi edinmek ve planlarda bunlara yer vermek için geniş bir çerçeve sağlar. Kentlerde en önemli sorun alanları arasında yer alan ulaşım, konut ve çevre sorunları konularındaki ortak hareket ve işbirliği zorunluluğu, bölgesel ölçekte daha verimli olarak sağlanabilecek, bölgede atıl halde bulunan maddi ve beşeri potansiyellere ivme kazandırılabilecektir (Göymen, 1997: 163). Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, ulusal kalkınma planları daha çok ekonomik; kent ve imar planları ise fiziksel nitelik taşımaktadır. Bölgesel kalkınma planlarının, ulusal kalkınma planlarından daha fazla mekan içeriği, kent imar planlarınınkinden daha fazla ekonomik yönü vardır. Diğer bir deyişle bölgesel planlar, ulusal kalkınma planlarında olduğu gibi sadece yatırımlarla değil, yatırımların kuruluş yeri ile de ilgilenmekte; öte yandan imar planlarından farklı olarak ekonomik kaynakları da hesaba katmaktadır. III. ERZURUM, ERZİNCAN, BAYBURT (TRA1 BÖLGESİ) BÖLGESİNİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasında iller 3. düzey olarak tanımlanmıştır. Ekonomik, sosyal ve coğrafi yönden benzerlik gösteren komşu iller ise bölgesel kalkınma planları ve nüfus büyüklükleri de dikkate alınarak 1.düzey ve 2. düzey olarak gruplandırılmak suretiyle hiyerarşik istatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması yapılmıştır. Buna göre: 1. düzey: 2. Düzey Bölge Birimlerinin gruplandırılması sonucu tanımlanmış olup, 12 adettir. 2. düzey: 3. düzeydeki komşu illerin gruplandırılması sonucu tanımlanmış olup, 26 adettir. 3. düzey: İl düzeyinde 81 adet istatistiki Bölge Birimi yer almaktadır. Her il bir istatistiki Bölge Birimini tanımlamaktadır (TÜİK, 2010). Bu çerçevede Erzurum, Erzincan, Bayburt illeri 1. Düzeyde TRA Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi içinde, 2. Düzeyde TRA1 olarak yer almaktadır. TRA1 bölgesi Erzurum, Erzincan ve Bayburt olmak üzere üç ilden oluşmaktadır. Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan bölge, km² lik yüzölçümü ile Türkiye yüzölçümünün % 5,2 sine denk gelmektedir. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (2010 Nüfus Sayımı) verilerine göre bölgenin nüfus yoğunluğu kilometrekareye 26 kişidir. Bölgenin en büyük şehri olan Erzurum da 2010 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre kişi yaşamaktadır. Bu nüfusun % 64 ü şehirde Yaşamakta iken, köyde yaşayanların oranı % 36 dır. Erzurum un ilçe sayısı 20, belediye sayısı 34 ve köy sayısı ise 966 dır. Erzurum ili şehirleşme oranı, yıllık nüfus artış hızı, kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla ve sanayi iş kolunda çalışanların toplam istihdama oranı bakımından Türkiye ortalamalarının altındadır. Tarım kolunda çalışanların toplam istihdama oranı ise Türkiye ortalamasının üstündedir.

72 Ş. Mustafa ERSUNGUR, Ziya Çağlar YURTTANÇIKMAZ 58 Erzincan ilinin nüfusu, 2010 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre kişidir. Bu nüfusun % 60 ı şehirde yaşamakta iken, köyde yaşayanların oranı % 40 tır. Erzincan ilinde ilçe sayısı 9, belediye sayısı 29 ve köy sayısı ise 529 dur. Erzincan ili şehirleşme oranı, yıllık nüfus artış hızı, kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla ve sanayi iş kolunda çalışanların toplam istihdama oranı bakımından Türkiye ortalamalarının altındadır. Tarım kolunda çalışanların toplam istihdam oranı ise Türkiye ortalamasının üstündedir. Bayburt ili bölgenin en küçük şehridir. İlin nüfusu 2010 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre kişidir. Nüfusun % 50.4 ü şehirde Yaşamakta iken, köyde yaşayanların oranı % 49.6 dir. Erzurum ve Erzincan ile benzer şekilde Bayburt ili şehirleşme oranı, yıllık nüfus artış hızı, kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla ve sanayi iş kolunda çalışanların toplam istihdama oranı bakımından Türkiye ortalamalarının altındadır. Tarım kolunda çalışanların toplam istihdam oranı ise Türkiye ortalamasının üstündedir (TÜİK, 2010). IV. ERZURUM, ERZİNCAN, BAYBURT (TRA1 BÖLGESİ) BÖLGESİNDEKİ SOSYO-EKONOMİK DEĞİŞKENLER TRA1 Düzey 2 Bölgesi, Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü nün 2008 yılında hazırlamış olduğu Nüfus ve Sağlık Araştırmalarına ülke genelinde olduğu gibi Bölge de de doğurganlık hızı ve doğal nüfus artış hızı düşme eğilimindedir. Bölgede eğitimin hangi düzeyi ele alınırsa alınsın, TRA1 Düzey 2 Bölgesi, eğitimde Türkiye geneline göre geri kalmıştır. Okul öncesi eğitimde, ilköğretimde, ortaöğretimde, yüksek öğretimde, kısacası öğretimin bütün kademelerinde, tesis sayısı, tesislerin donanımı, öğretim elemanı sayısı ve çoğu kez öğretim elemanı nitelik itibarıyla yetersizdir. Dolayısıyla, Bölge de eğitimde büyük bir atılıma ihtiyaç vardır. Sağlık açısından TRA1 Düzey 2 Bölgesi illerinden Erzurum sahip olduğu yirmi iki hastane ile Doğu Anadolu Bölgesi için bir sağlık merkezi konumunda olup bu özelliğiyle sağlık turizmi bakımından il ekonomisine önemli bir katkı sağlamaktadır. Erzincan da dokuz, Bayburt ta ise bir adet yataklı Devlet Hastanesi bulunmaktadır. Her üç il Aile Hekimliği sistemine geçmiş olup kişi başına düşen yatak sayısı her üç ilde gelişmiş ülkelere göre düşük kalmaktadır. Bölgede tarımsal açıdan bakıldığında meraların kullanımı sırasında yaşanan sıkıntılar, yem bitkilerinin temini, hayvan ürünlerin pazarlanması, örgütlenmenin yeterli seviyede olmaması, Bölge deki işletmelerin halen düşük kapasitede ve aile işletmesi şeklinde sürdürülmesi, arazilerin parçalı yapıda olması, sulama sorunu, arazilerin kullanımının akılcı şekilde yapılmaması ve buna bağlı olarak emeğin üretimden aldığı payın düşük kalması vb. sorunlar halen devam etmektedir. Genel olarak değerlendirildiğinde ise DPT tarafından yapılan, 1982 tarihli, Türkiye de Yerleşme Merkezlerinin Kademelenme çalışmasına göre; Erzurum 5. Kademe merkez olup, Bölgesel Merkez niteliğindedir. Erzincan ise alt bölgesel merkez niteliği taşıyan 4. kademe yerleşme merkezidir. Ayrıca, İllerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik

73 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 59 Sıralaması Araştırmasına göre; Erzurum ve Erzincan 4. Derecede gelişmiş iller arasındadır (KUDAKA). Tablo 4.1. Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) Bölgesi Nüfusunun Yıllara Göre Değişimi (ADNKS) Erzurum Erzincan Bayburt Türkiye Kaynak: KUDAKA Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) Bölgesi sürekli göç kaybetmesi sebebiyle genç işgücünü bir taraftan kaybederken diğer taraftan Bölge de sermayenin birikim süreci de yavaşlamaktadır. Başka bir deyişle, Bölge nin nüfus kaybetmesi, genç iş gücünün azalmasına, insan sermayesinin kaybına neden olmaktadır. Terk edilen bölge ister kentsel isterse kırsal alan olsun nitelik değiştirmektedir. Göçün nedenleri arasında işsizlik, iklim koşullarının sertliği, büyük şehirlerde yaşama isteği gibi klasik göç nedenleri yer almaktadır. Bölge insanları en çok Marmara ve Ege Bölgesi illerine göç etmektedir (KUDAKA). Tablo 4.2. Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) Bölgesi Eğitim Göstergeleri Yıl Okul Öğretmen Öğrenci Kaynak: TÜİK, Bölgesel Göstergeler TRA1 (Erzurum-Erzincan-Bayburt), döneminde Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) Bölgesinde eğitim göstergelerinde büyük bir iyileşme yaşanmıştır. Okul sayısında %20 ye yakın, öğretmen sayısında %40 düzeyinde, öğrenci sayısında

74 Ş. Mustafa ERSUNGUR, Ziya Çağlar YURTTANÇIKMAZ 60 ise %10 düzeyinde bir artış yaşanmıştır. Bu durum öğretmen başına öğrenci sayısının azaldığını ve eğitim daha kaliteli bir duruma geldiğinin bir göstergesidir. Okulu olmayan bölgelerde yeni okulların yapılması ve mevcut okulların iyileştirilmesi de eğitimin fiziki şartlarının iyileştirilmesi açısında büyük önem taşımaktadır. Tablo 4.3. Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) Bölgesi Sağlık Göstergeleri Yıl Uzm. Pra.Hekim Diş Sağlık Hemşire Ebe Hekim Hekimi Mem Kaynak: TÜİK, Bölgesel Göstergeler TRA1 (Erzurum-Erzincan-Bayburt), yılları arasında Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) Bölgesindeki sağlık göstergelerini incelediğimizde de genel olarak doktor sayısında bir artış hemşire ve ebe sayısında ise bir azalış olduğunu görmekteyiz. Bu durum daha önce doktor ataması yapılamayan sağlık ocakları ve diğer birimlere yapılan atamalar, bölgede kurulan büyük sağlık merkezleri sağlık göstergelerindeki iyileşmenin temel sebepleri olarak görülebilir. Ekonomik olarak gelişmiş olan ülkelerde eğitim seviyesi de yüksektir. Özellikle yüksek öğretim kurumlarının gelişmesi bilimsel bilgi üretme, yeni teknolojiler üretme ve yeni iş imkanları sağlamada çok büyük roller üstlenmektedir. Üniversiteler; topluma, ekonomiye, toplumun refah düzeyi ve yaşam kalitesine ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan oldukça geniş çerçevede katkıda bulunur. Üniversitelerin faaliyetleri, günlük yaşamın her yönüne girmektedir (Rosan, 2006:1; Charles, 2003:9). Cleary (2002:1-2) ve Jeffery (2001:2); üniversitelerin bölgesel kalkınma sürecinde şu faydaları sağladıklarını belirtmişlerdir (Çetin, 2007: 219); Bölgesel bilgi ekonomisi ve toplumunun destekleyicisidir. Ekonomik istikrarın önemli bir unsurudur. Bölgenin sosyal yaşamının temel gücüdür. Kültürel kaynakların temelini oluşturur ve güçlendirir. Bölgenin uluslararası işbirliği ve dışa açılmasında etkilidir. Yenilikçi aktiviteler ve girişimciliğin temel kaynağıdır.

75 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 61 Tablo 4.4. Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) Bölgesi Yüksek Öğretim Göstergeleri Yıl Toplam Profesör Doçent Yrd. Doçent Diğ. Öğr. Ele. Önlisans ve Lisans Öğrenci S Kaynak: TÜİK, Bölgesel Göstergeler TRA1 (Erzurum-Erzincan-Bayburt), 2010 Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) ni incelediğimizde gerek yüksek öğretimde görevli akademik personel sayısında gerekse yüksek öğrenimde eğitim-öğretim gören öğrenci sayısında yılları arasında oldukça yüksek düzeyli artış yaşanmıştır. Bu durum ulusal bazda yüksek öğrenim alanında meydana gelen politika değişikliği sonucu kontenjanların artırılması, yeni üniversitelerin ve yeni bölümlerin açılmasının bir yansıması olarak düşünülebilir. Bu ise yukarıda belirtilen açılardan gerek bölge ekonomisine gerekse ulusal ekonomiye ciddi anlamda ekonomik ve sosyal katkı sağlamaktadır. Yıl Tablo 4.5. Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) Kültür Göstergeleri Sinema salonu Koltuk sayısı Gösteri sayısı Seyirci sayısı sayısı

76 Ş. Mustafa ERSUNGUR, Ziya Çağlar YURTTANÇIKMAZ Kaynak: TÜİK, Bölgesel Göstergeler TRA1 (Erzurum-Erzincan-Bayburt), döneminde Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) Bölgesindeki kültür göstergelerini incelediğimizde bölgede sinema sayısında düzenli bir artış buna karşılık seyirci sayısında dalgalanmalar olduğu görülmektedir. Bu durum izleyicinin vizyondaki filmlere göre tercihlerinin yansımasıdır yılında gerek sinema salonu sayısında gerekse izleyici sayısındaki artış ise bölgede faaliyete geçen büyük alışveriş merkezinin bir yansıması olduğu düşülmektedir. Tablo 4.6. Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) Bölgesi Trafik Göstergeleri Yıl Otomobil Minibüs Otobüs Kamyonet Kamyon Traktör Kaynak: TÜİK, Bölgesel Göstergeler TRA1 (Erzurum-Erzincan-Bayburt), döneminde Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) Bölgesinde genel olarak bakıldığında motorlu araç sayısında yüksek düzeyli bir artış yaşanmıştır. Özellikle otomobil, minibüs ve kamyon sayısı %50 nin üzerinde artmıştır. Bu durum genel olarak toplum refah düzeyinde bir artışın meydana geldiğini ve bunun özel tüketime yansıması olarak söylenebilir.

77 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 63 Tablo 4.7. Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) Bölgesi Tarımsal Göstergeler Yıl Toplam tarım alanı Bitkisel üre. Değ. Hayvansal üre. Değ. (bin TL) (bin TL) Kaynak: TÜİK, Bölgesel Göstergeler TRA1 (Erzurum-Erzincan-Bayburt), yılları arasında Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) Bölgesinde tarımsal alan düzeyinde genel olarak bir düşüş trendi görülmekte iken, bitkisel ve hayvansal üretim düzeylerinde büyük artışlar yaşanmıştır. Bu durum modern tarım ve hayvancılık tekniklerinin yoğun olarak kullanılması, tarım kesimine yönelik yapılan yardım ve bilinçlendirme faaliyetlerinin olumlu sonuçları olarak yorumlanabilir. Tablo 4.8. Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) Bölgesi Gayri Safi Katma Değer Yıl Tarım (bin Sanayi (bin Hizmetler (bin Toplam Gayri TL) TL) TL) safi katma değer (bin TL) (%23,5) (%17,5) (%59,0) (%100) (%21,9) (%17,0) (%61,0) (%100) (%18,9) (%16,8) (%64,3) (%100)

78 (%17,5) (%16,8) Ş. Mustafa ERSUNGUR, Ziya Çağlar YURTTANÇIKMAZ (%16,4) (%16,9) (%66,2) (%66,4) (%100) (%100) Kaynak: TÜİK, Bölgesel Göstergeler TRA1 (Erzurum-Erzincan-Bayburt), yılları arasında Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) Bölgesinde gayri safi katma değer nominal olarak bütün sektörlerde artmıştır. Ancak tarım kesiminin oransal olarak aldığı pay %40 a yakın oranda düşüş göstermiş, sanayi kesiminin payı hemen hemen değişmemiş buna karşılık hizmetler sektörünün payı %10 civarı artarak oldukça büyük bir değere ulaşmıştır. Bu durum bölgede son dönemlerde açılan ulusal çaptaki büyük firmaların çağrı merkezlerinden ve sosyo ekonomik dönüşüm sonucu köyden kente gelenlerin yoğun olarak hizmet sektöründe istihdamından kaynaklandığı tahmin edilmektedir. V. ERZURUM, ERZİNCAN, BAYBURT (TRA1 BÖLGESİ) BÖLGESİ DEĞERLENDİRME SONUÇLARI Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1 Bölgesi) Bölgesinin mevcut durumunu incelediğimiz bu çalışmada TRA1 bölgesi için tarım ve hayvancılık, turizm, sağlık ve eğitim sektörlerinin sosyo ekonomik kalkınma açısından büyük önem taşıdığı sonucuna ulaşılmıştır. Bölge nin kalkınmasında bu sektörler itici güç olması beklenmektedir. Bu açıdan bakıldığında Bölge nin en temel ekonomik faaliyeti olan tarım ve hayvancılıkta, yoğun göç olması nedeniyle öncelikli olarak göçü önleyecek projelerin hayata geçirilmesi, tarımsal faaliyetlerden elde edilen gelirin artmasıyla, yaşam seviyesinin yükseltilmesi gerekmektedir. Tarım ve hayvancılıkta; modern teknikler, güçlü altyapı, geliştirilmiş pazarlama olanakları ve sektörde istihdam edilecek eğitimli-nitelikli çalışanlarla daha başarılı sonuçlar elde edilecektir. Erzurum, Bölge İhtisas Hastanesi başta olmak üzere bölgedeki yirmi iki hastane, diğer sağlık kuruluşları ve helikopter ambulans hizmeti bölge için çok önemli katma değer oluşturan unsurlardır. Bölgede üretilen ürünlerin pazarlamasında, etkin pazarlama kanallarının geliştirilmesi ve daha kaliteli ürünlerin tüketicilere ulaştırılması açısından ortak hareket edebilme kültürü, bilinçlilik ve pazar araştırması çalışmalarının yapılması büyük önem taşımaktadır. Tarım, sanayi ve ticaret sektörlerinin önünün açılması için, ulaşım altyapısının iyileştirilmesi, nitelikli elemanların yetiştirilmesi, danışmanlık hizmeti vermek ve yatırımcıyı yönlendirmek için sinerji odakları oluşturulması da büyük önem taşımaktadır. Demiryolu altyapısının iyileştirilmesi ve Trabzon Limanı na demiryolu ile bağlanılması bölge için kritik öneme sahiptir. Demiryolu altyapısının iyileştirilmesi ve Trabzon Limanı na demiryolu ile bağlanılması bölge için

79 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 65 kritik öneme sahiptir. Ayrıca bölgede yapım aşamasına geçilen Ovit Tüneli ile Karadeniz i ve Kuzey Kafkasya yı, Güney ve Güneydoğu Anadolu ya, oradan Orta Asya ve İran a bağlayacak önemli bir proje gerçekleştirilmiş olacaktır. Bölgenin sahip olduğu, geniş yelpazeli turizm tip ve biçimlerinin geliştirilmesi, kompoze turların düzenlenmesi, turizm çeşitliliğinin sağlanması, 2011 Üniversitelerarası Kış Olimpiyat Oyunları gibi tanıtıcı büyük organizasyonların düzenlenmesi, ulaşım altyapısının geliştirilmesi ve bölge nin nitelikli tesis ve donatılara kavuşturulması ile bir cazibe merkezi olacaktır. KAYNAKÇA Arslan, K. (2005) Bölgesel Kalkınma Farklılıklarının Giderilmesinde Etkin Bir Araç: Bölgesel Planlama ve Bölgesel Kalkınma Ajansları İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 4(7,) 2005/1 s Bozkurt, Ö., Ergun, T. ve Sezen, S. (1998), Kamu Yönetimi Sözlüğü, TODAİE Yayınları, No: 283, Ankara. Çetin, M. (2007) Bölgesel Kalkınma ve Girişimci Üniversiteler Ege Akademik Bakış, 7(1), s Charles, D. (2003): Universities and Territorial Development: Reshaping the Regional Role of UK Universities, Local Economy, 18(1):7-20. Cleary, J. (2002) The Entrepreneurial University and The Learning Economy in A Regional Context, Cleary.pdf. DPT, (2000), Bölgesel Gelişme ÖİK Raporu, Yayın No:2592, Ankara. Göymen K. (1997), Türkiye de Kent Yönetimi, Boyut Kitapları, İstanbul. Jeffery, C. (2001) The Resurgence of Regional Governments, Universities and the New Regionalism, ACU Conference of Executive Heads, Cyprus, (22-26 April), pp Kayasü S., Pınarcıoğlu M., Yaşar S., Dere S. (2003) Yerel/Bölgesel Ekonomik Kalkınma ve Rekabet Gücünün Artırılması: Bölgesel Kalkınma Ajansları İstanbul Ticaret Odası, Yayın No: , İstanbul. KUDAKA, (2010), Doğu Anadolu Projesi nin (Dap) TRA1 Düzey 2 Bölgesi İçin Uygulanabilirliğinin Değerlendirilmesi Raporu. Küçüker, C.N. (2000) Yeni Ekonomik Coğrafya ve Kalkınma Gazi Üniversitesi Ekonomik Yaklaşım Dergisi, Cilt 11(38), s.12. Rosan, R.M. (2006) The Role of Universities Today: Critical Partners in Economic Development and Global Competitiveness, com/markets/community_development/docfiles/role-universities.pdf.

80

81 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 67 AZERBAYCAN EKONOMİSİNİN GELİŞİMİNDE TÜRKİYE NİN YERİ VE ROLÜ Özet Terbiz ALİYEV 1 Makalede Azerbaycan la Türkiye arasında dış ticaret ilişkilerinin gelişim yönleri, uluslararası petrol-gaz, petro-kimya ve ulaşım projelerine ülkelerin katılımı, Azerbaycan da Türkiye yi temsil eden direkt yabancı sermayeli ve ortak işletmelerin ekonominin alanları itibariyle faaliyet göstergeleri, onların Azerbaycan ekonomisinin yapılanması ve igelişiminde rolü istatistik ve medya araçlarşnşn verilerine dayanılarak analiz edilerek değerlendirilmiş, iki ülke arasında karşılıklı ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ve genişletilmesi perspektifleri yer almıştır. Anahtar Kelimeler: Dış Ticaret İlişkileri, Uluslararası Projeler, Yabancı ve Ortak İşletmeler, Gelişim Yönleri. Abstract In the article, development trends of external trade relations between Azerbaijan and Turkey; the participation of countries in the international oil and gas, petrochemical and transport projects; indicators of foreign investment and joint ventures in Azerbaijan, represent Turkey in the fields of economic activity; their role in the development and the formation of the Azerbaijan's economy on the basis of long-term statistical and mass media data were analyzed and measured. Perspectives for expansion of mutual economic relations between the two countries were shown. Keywords: Foreign Trade Relations, International Projects, The Foreign and Joint Ventures, Development Tendencies. 1 AMİA İlmi İnnovasyolar Merkezi İlmi İşler üzere Müdür Yardımcısı, Bakü, Azerbaycan, eim@box.az; eim@innovasiya.az

82 Terbiz ALİYEV 68 I. GİRİŞ Piyasa ekonomisi modelini kendine sosyo-ekonomik gelişme yolu olarak seçen bağımsız Azerbaycan ın karşısında duran önemli görevlerden biri, ekonominin uluslararası iş dağılımında verimli iştirakını temin etmek, yabancı sermaye, çağdaş teknik, teknolojik ve yönetsel bilgi, beceri ve pratiği çekmek yoluyla iş gücü gelişimini sağlamaktır. Azerbaycan da yürütülen amaca yönelik efektif iç ve dış politikalar sonucu ülkenin dünya ekonomik sistemine entegrasyonu giderek genişlemiş, uluslararası iş dağılımı sistemine giriş yabancı yatırımcıların ilgisini önemli ölçüde arttırmıştır. Azerbaycan ın dış ekonomik ve ortak faaliyetinde önemli yer alan Türkiye, onun bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü tanıyan ve destekleyen ilk ülkedir. Türkiye nin Azerbaycan la dostluk ve kardeşliğinin büyük tarihi geçmişi vardır. Yüzyıllar boyunca halklar bir-birine destek olmuşlar. Bu iki ülke arasındaki politik, ekonomik ve kültürel işbirliği en üst düzeydedir. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk Azerbaycan ın kederi-kederimiz, sevincisevincimizdir, Azerbaycan halkının Umummilli lideri Haydar Aliyev ise, Türkiye ile Azerbaycan bir millet iki devlettir demişler. Bu ifadeleri esas alan iki ülke yöneticileri, iş adamları Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin devamlı şekilde gelişmesine çalışmaktadırlar. Uzun yıllardır, Türkiye Azerbaycan da gerçekleştirilen bir çok uluslararası projelerin iştirakçısı ve uygulamacısıdır. Azerbaycan Respublikası ve Türkiye Cumhuriyeti arasında 140 ın üzerinde antlaşma, mukavele, ortak bildiri ve protokoller imzalanmış, Eylül 2010 da İstanbul da Azerbaycan Respublikası Prezidenti Sayın İlham Aliyev ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayip Erdoğan tarafından yapılan Türkiye ile Azerbaycan Arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSİK) Kurulmasına İlişkin Ortak Açıklama iki ülke arasında ilişkilerin gelecekteki gelişimini temin edecektir. Bağımsızlık yıllarında Türkiye- Azerbaycan ekonomik ilişkileri artarak devam etmektedir. Nitekim, sadece yılları arasında iki ülke arasında dış ticaret hacmi 8.9 kat, keza ihraç 11.4 kat artmıştır yılında Azerbaycan ın ithalında Türkiye nın payı % 12.8 olmuştur. İki ülke arasındaki dış ticarete ilişkin veriler Tablo 1 de verilmiştir. Tablodan göründüğü gibi, yılları arasında iki kardeş ülke arasında dış ticaret hacmi 7.2 kez, ithal 9.4, ihraç ise, 4.6 kez artmıştır. En yüksek düzeyde ithal 2011 yılında, ihraç ise, 2007 yılında gerçekleşmiştir (şekil 1) yılında Türkiye ile Azerbaycan arasında ticaret bilançosu 1.7 milyar dolar düzeyinde olmuştur. Gelecekte iki ülke arasında ticaret bilançosunun 10 milyar dolara yükseleceği beklenmektedir.

83 Uluslararası Katılımlı Bölgesel İşbirliği ve Kalkınma Sempozyumu, Ekim 2012, Erzurum 69 Şekil 1. Azerbaycan-Türkiye Dış Ticareti (bin Dolar) Azerbaycan ın ithal partnerleri arasında Türkiye nin payı % 6.4 ile % 14.8 arasında, ihracatta ise, % 0.7 ile % 17.4 arasında değişmektedir. Uzun yıllardır, Türkiye Azerbaycan ın ithal partnerleri arasında Rusya Federasyonundan sonra 2. sırada yer almaktadır. Ama, ülkemizin ihraç partnerleri arasşnda onun yeri ikinci onluüun üzerindedir. Nitekim, 2007 yılına kıyasen, 2011 yılında Azerbaycan dan Türkiye ye ihraç edilen ürünleri hacmi 2.2 kez düşmüştür yılında Türkiye den Azerbaycan a 781 çeşit ürün getirilirken, 2008 yılında onların sayısı 1250 ye, 2010 yılında ise, 2450 ye yükselmiştir. Diğer bir değişle, yılları arasında Türkiye den Azerbaycan a getirilen geniş çeşitli ürünlerin sayısı 3.1 kez artmıştır. Ama, söz konusu yıllarda Azerbaycan dan Türkiye ye ihraö edilen ürünlerin sayısı 28 birim gerileyerek, 140 a inmiştir (Şekil 2). Türkiye den Azerbaycan a getirilen ürünler içerisinde en önemli payı gıda ürünleri, meyve-sebze, inşaat malzemeleri, ağaç ürünleri, basın-yayın ürünleri, seramik ürünler, buzdolabı, klima ve benzeri tipli beyaz eşyalar, gıda sanayi ve ticaret sekötü için makine, araç ve gereçler, mobilya, otomobil, otobüs ve s. almaktadır. Azerbaycan a en çok dekorasyon bitkileri Türkiye den getirilmektedir. Nitekim, Türkiye Dekorasyon bitkileri ve ürünleri ihracatçılarş birliği nin bilgilerine göre, 2010 yılında Azerbaycan a 3.5 milyon dolar değerinde dekorasyon bitkileri ihraç edilmiştir. Bu gösterge 2011 yılında 5.2 milyon dolara ulaşmıştır.

ULUSLARARASI KATILIMLI BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA SEMPOZYUMU Ekim 2012, Erzurum

ULUSLARARASI KATILIMLI BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA SEMPOZYUMU Ekim 2012, Erzurum ULUSLARARASI KATILIMLI BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA SEMPOZYUMU 17-20 Ekim 2012, Erzurum INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON REGIONAL COOPERATION AND DEVELOPMENT 17-20 October 2012, Erzurum BİLDİRİLER KİTABI /

Detaylı

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? Dr. Fatih Macit, Süleyman Şah Üniversitesi Öğretim Üyesi, HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Üyesi Giriş Türk Konseyi nin temelleri 3 Ekim 2009 da imzalanan Nahçivan

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi Aralık 2017 Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017

Detaylı

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU İhracat taşımalarımızın %55 i (~685.000) Ortadoğu ve Körfez Ülkelerine, %30 u (~380.000) Avrupa Ülkelerine, %15 i ise (~185.000) BDT ve Orta Asya

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi Haziran 2017 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 MAYIS İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Detaylı

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU İhracat taşımalarımızın %55 i (~685.000) Ortadoğu ve Körfez Ülkelerine, %30 u (~380.000) Avrupa Ülkelerine, %15 i ise (~185.000) BDT ve Orta Asya

Detaylı

İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI

İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI Gizem ERİM Araştırma Raporu Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü KONYA Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü Ağustos, 2017 1 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ... 3 2. DIŞ

Detaylı

11:00-12:00. A1 Ekonometrik Analiz II 12:00-13:00

11:00-12:00. A1 Ekonometrik Analiz II 12:00-13:00 2015-2016 YAZ OKULU VİZE SINAV PROGRAMI SAAT DERSLER ÖĞRETİM ÜYESİ SINIF SAYI DERSLİKLER 08.08.2016 PAZARTESİ EKO 101 Matematik I Doç.Dr. Murat İŞCAN 110 08:00-09:00 YD 408 Mesleki İngilizce IV Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU 2018 yılı içerisinde Türk araçlarının karayolu ile taşımacılık yaptığı ülkelerin harita üzerinde gösterimi OCAK-HAZİRAN 2018 İHRACAT VERİLERİ

Detaylı

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU İhracat taşımalarımızın %55 i (~685.000) Ortadoğu ve Körfez Ülkelerine, %30 u (~380.000) Avrupa Ülkelerine, %15 i ise (~185.000) BDT ve Orta Asya

Detaylı

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi. www.hazar.org

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi. www.hazar.org Azerbaycan Enerji GÖRÜNÜMÜ Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi EKİM 214 www.hazar.org 1 HASEN Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi, Geniş Hazar Bölgesi ne yönelik enerji,

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi Mart 2017 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 ŞUBAT İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004 ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Fatma ÇOBAN Doğum Tarihi: 1983 Öğrenim Durumu: Doktora Yabancı Dil : İngilizce Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Uluslararası İlişkiler

Detaylı

2015 AĞUSTOS DIŞ TİCARET BÜLTENİ 30 Eylül 2015

2015 AĞUSTOS DIŞ TİCARET BÜLTENİ 30 Eylül 2015 2015 AĞUSTOS DIŞ TİCARET BÜLTENİ 30 Eylül 2015 Ağustos 2015 Dış ticaret istatistiklerine ilişkin veriler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 30 Eylül 2015 tarihinde yayımlandı. TÜİK, Gümrük ve

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

MART 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

MART 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU MART 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU İhracat taşımalarımızın %55 i (~685.000) Ortadoğu ve Körfez Ülkelerine, %30 u (~380.000) Avrupa Ülkelerine, %15 i ise (~185.000) BDT ve Orta Asya

Detaylı

HAZİRAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

HAZİRAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU HAZİRAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU Ocak-Haziran İhracat taşımalarımızın %49 u (~297.000) Ortadoğu ve Körfez Ülkelerine, %35 i (~208.000) Avrupa Ülkelerine, %16 sı ise (~100.000)

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2016 HALI SEKTÖRÜ Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2016 KASIM AYI İHRACAT PERFORMANSI 2016 yılı Ocak-Kasım döneminde Türkiye nin toplam

Detaylı

2016 YILI İPLİK İHRACAT İTHALAT RAPORU

2016 YILI İPLİK İHRACAT İTHALAT RAPORU 2016 YILI İPLİK İHRACAT İTHALAT RAPORU Haziran 2017 İçindekiler Yönetici Özeti... 2 1. Dünya İplik İhracatı... 3 2. Türkiye nin İplik İhracatı... 5 Yıllar İtibariyle İhracat ve Pay... 5 Başlıca Ülkeler

Detaylı

Medikal Turizmde Tanıtım, Pazarlama Stratejileri ve Hedef Ülkeler

Medikal Turizmde Tanıtım, Pazarlama Stratejileri ve Hedef Ülkeler Medikal Turizmde Tanıtım, Pazarlama Stratejileri ve Hedef Ülkeler Oğuzhan KAYA TKHK Kaynak Geliştirme Daire Başkanlığı khk.kaynakgelistirme@saglik.gov.tr www.tkhk.gov.tr Slayt1/28 Bakanlığımızın 2013-2017

Detaylı

TÜRSAB AITF BAKÜ 2017 ULUSLARARASI TURİZM FUAR RAPORU

TÜRSAB AITF BAKÜ 2017 ULUSLARARASI TURİZM FUAR RAPORU TÜRSAB AITF BAKÜ 2017 ULUSLARARASI TURİZM FUAR RAPORU Siyasi ve ekonomik ilişkiler açısından Türkiye nin en olumlu diyaloğa sahip bulunduğu ülkeler arasında yer alan Azerbaycan, Türkiye ye gönderdiği turist

Detaylı

OCAK-EYLÜL 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

OCAK-EYLÜL 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ 12.10.2017 OCAK-EYLÜL 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ Türk İhracat Taşımalarında Yoğunluk Haritası İHRACAT TAŞIMALARI Geçen yıl Ocak-Eylül toplamına bakıldığında 2016 yılında 849.247

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2014 MART AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ Niisan 2014 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ İçindekiler Yılın İlk On Bir Ayında %4,8 Artış Gerçekleşti...

Detaylı

Şubat 2013, Sayı: 7 Intrade, Fatih Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü Aylık Dış Ticaret Bülteni 1 $24 $22 $20 $18 $16 $14 $12 $10 $8 $6 $4 $2 $0

Şubat 2013, Sayı: 7 Intrade, Fatih Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü Aylık Dış Ticaret Bülteni 1 $24 $22 $20 $18 $16 $14 $12 $10 $8 $6 $4 $2 $0 Şubat 2013, Sayı: 7 Intrade, Fatih Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü Aylık Dış Ticaret Bülteni 1 Tablo-1 Yıllık ve Kümülatif Dış Ticaret Rakamları Yıllık Aylık - Ocak Başlıklar 2005 2006 2007 2008

Detaylı

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA Nurel KILIÇ Türk boya sektörü; Avrupa nın altıncı büyük boya üreticisi konumundadır. Türkiye de 50 yılı aşkın bir geçmişi olan boya sektörümüz, AB entegrasyon

Detaylı

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU 15,5 Milyar Dolar İle Tüm Zamanların En Yüksek Kasım Ayı İhracatı Kasım ayı ihracat verilerine göre kasımda ihracat geçen yılın aynı dönemine

Detaylı

İZMİR TİCARET ODASI BENİN CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU

İZMİR TİCARET ODASI BENİN CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU İZMİR TİCARET ODASI BENİN CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ AĞUSTOS 2015 Hazırlayan: Zeynep Küheylan Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü Uzman Yardımcısı TEMEL BİLGİLER Ülke Adı: Benin

Detaylı

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 YILI DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılı Ocak-Mart döneminde, Türkiye deri ve deri ürünleri ihracatı % 13,7 artışla 247,8 milyon dolara yükselmiştir. Aynı dönemde

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat - 2010

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat - 2010 EKONOMİK GELİŞMELER Şubat - 2010 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - ŞUBAT 2010 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ

Detaylı

İZMİR TİCARET ODASI BENİN CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU

İZMİR TİCARET ODASI BENİN CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU İZMİR TİCARET ODASI BENİN CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ MAYIS 2015 Hazırlayan: Zeynep Küheylan Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü Uzman Yardımcısı TEMEL BİLGİLER Ülke Adı: Benin

Detaylı

DIŞ TİCARET ENSTİTÜSÜ WORKİNG PAPER SERİES. Tartışma Metinleri WPS NO/ 185 / DÜNYADA ve TÜRKİYE DE MOBİLYA SEKTÖRÜNÜN ULUSLARARASI TİCARETİNİN

DIŞ TİCARET ENSTİTÜSÜ WORKİNG PAPER SERİES. Tartışma Metinleri WPS NO/ 185 / DÜNYADA ve TÜRKİYE DE MOBİLYA SEKTÖRÜNÜN ULUSLARARASI TİCARETİNİN DIŞ TİCARET ENSTİTÜSÜ WORKİNG PAPER SERİES Tartışma Metinleri WPS NO/ 185 /2018-05 DÜNYADA ve TÜRKİYE DE MOBİLYA SEKTÖRÜNÜN ULUSLARARASI TİCARETİNİN İNCELENMESİ ve DEĞERLENDİRİLMESİ Fatih ÇALIŞKAN 1 1

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Ağustos 2017 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME Yılın İlk 7 Ayında

Detaylı

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) ve EİT Ticaret ve Kalkınma Bankası

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) ve EİT Ticaret ve Kalkınma Bankası Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) ve EİT Ticaret ve Kalkınma Bankası Ömer Faruk Baykal* Türkiye, Pakistan, İran tarafından 1985 yılında kurulan Iktisadi İşbirliği Teşkilatı (EİT), üye ülkeler arasında

Detaylı

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 STRATEJİK VİZYON BELGESİ ( TASLAK ) TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 Yeni Dönem Türkiye - Arjantin İlişkileri: Fırsatlar ve Riskler ( 2014 Buenos Aires - İstanbul ) Türkiye; 75 milyonluk

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU EYLÜL 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU EYLÜL 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU EYLÜL 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ İçindekiler Yılın İlk Sekiz Ayında %4 Artış Gerçekleşti...

Detaylı

TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ 2015 YILI ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI. Genel ve Sanayi İhracatında Tekstil ve Hammaddeleri Sektörünün Payı

TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ 2015 YILI ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI. Genel ve Sanayi İhracatında Tekstil ve Hammaddeleri Sektörünün Payı Mart 2015 Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü 2015 Yılı Şubat Ayı İhracat Bilgi Notu Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 03/2015 TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ 2015 YILI ŞUBAT AYI İHRACAT

Detaylı

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜMÜZÜN YILI MAYIS AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı mayıs ayında, Türkiye

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

Amerikalı İş Ortakları ile Büyüme Fırsatı

Amerikalı İş Ortakları ile Büyüme Fırsatı Amerikalı İş Ortakları ile Büyüme Fırsatı Michael Lally, Ticaret Müsteşarı Berrin Ertürk, Ticaret Ataşe Yardımcısı Nisan 2014 U.S. Commercial Service Ankara, Turkey Amerikan Ticaret Müsteşarlığı Misyonu

Detaylı

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU 2018 yılı içerisinde Türk araçlarının karayolu ile taşımacılık yaptığı ülkelerin harita üzerinde gösterimi İHRACAT TAŞIMALARI UND nin derlediği

Detaylı

İZMİR TİCARET ODASI GÜRCİSTAN ÜLKE RAPORU

İZMİR TİCARET ODASI GÜRCİSTAN ÜLKE RAPORU İZMİR TİCARET ODASI GÜRCİSTAN ÜLKE RAPORU TEMMUZ 2016 ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ 1. ÖZET BİLGİLER Resmi Adı : Gürcistan Cumhuriyeti Nüfus : 4,931,226 Dil :Resmi dil Gürcücedir. Rusca,Ermenice,Azerice

Detaylı

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI RAPOR: TÜRKİYE NİN LOJİSTİK GÖRÜNÜMÜ Giriş: Malumları olduğu üzere, bir ülkenin kalkınması için üretimin olması ve bu üretimin hedefe ulaşması bir zorunluluktur. Lojistik, ilk olarak coğrafyanın bir ürünüdür,

Detaylı

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2009 yılında ülkemiz halı ihracatı % 7,2 oranında düşüşle 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk çeyreğinin sonunda

Detaylı

Rusya nın Yaptırımlarının Türkiye Ekonomisine Olası Etkileri

Rusya nın Yaptırımlarının Türkiye Ekonomisine Olası Etkileri Rusya nın Yaptırımlarının Türkiye Ekonomisine Olası Etkileri Aralık 2015 Eren Demir Uzman Yardımcısı İktisadi Araştırmalar Bölümü 1 Rusya nın Yaptırımlarının Türkiye Ekonomisine Olası Etkileri 24 Kasım

Detaylı

ENDONEZYA ÜLKE RAPORU 23.03.2016

ENDONEZYA ÜLKE RAPORU 23.03.2016 ENDONEZYA ÜLKE RAPORU 23.03.2016 YÖNETİCİ ÖZETİ Uludağ İhracatçı Birlikleri nin kayıtlarına göre, Bursa dan Endonezya ya ihracat yapan 45 firma bulunmaktadır. 31.12.2015 tarihi itibariyle Ekonomi Bakanlığı

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Eylül 2016 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2016 AĞUSTOS İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME Yılın İlk 8 Ayında

Detaylı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi Kasım 2017 Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017

Detaylı

2015 YAZ OKULUNDA AÇILMASI KESİNLEŞEN DERSLER

2015 YAZ OKULUNDA AÇILMASI KESİNLEŞEN DERSLER 2015 YAZ OKULUNDA AÇILMASI KESİNLEŞEN DERSLER AB ve Türkiye İlişkileri (Yrd.Doç.Dr. Ahmet Fatih AYDEMİR) Avrupa Birliği ve Türkiye (Yrd.Doç.Dr. Ahmet Fatih AYDEMİR) Avrupa Birliği ve Türkiye (Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

HOLLANDA ÜLKE RAPORU 12.10.2015

HOLLANDA ÜLKE RAPORU 12.10.2015 HOLLANDA ÜLKE RAPORU 12.10.2015 YÖNETİCİ ÖZETİ Uludağ İhracatçı Birlikleri nin kayıtlarına göre, Bursa dan Hollanda ya ihracat yapan 361 firma bulunmaktadır. 30.06.2015 tarihi itibariyle Ekonomi Bakanlığı

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Ekim 2016 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2016 EYLÜL İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME Yılın İlk 9 Ayında %2,6

Detaylı

TOBB AVRUPA BİRLİĞİ. Avrupa ile İletişim Projesi. Mustafa Bayburtlu TOBB AB Müdürü

TOBB AVRUPA BİRLİĞİ. Avrupa ile İletişim Projesi. Mustafa Bayburtlu TOBB AB Müdürü TOBB AVRUPA BİRLİĞİ Avrupa ile İletişim Projesi Mustafa Bayburtlu TOBB AB Müdürü ODA SİSTEMLERİ 1. Üyeliğin Zorunlu Olduğu Sistemler (Türkiye, Fransa, Almanya, İspanya, Hollanda, Yunanistan) 2. Üyeliğin

Detaylı

ULUDAĞ HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON İHRACATÇILARI BİRLİĞİ 2016 YILI EYLÜL AYI DIŞ TİCARET DEĞERLENDİRME RAPORU

ULUDAĞ HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON İHRACATÇILARI BİRLİĞİ 2016 YILI EYLÜL AYI DIŞ TİCARET DEĞERLENDİRME RAPORU ULUDAĞ HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON İHRACATÇILARI BİRLİĞİ 2016 YILI EYLÜL AYI DIŞ TİCARET DEĞERLENDİRME RAPORU ULUDAĞ Ar-Ge ve Pazara Giriş Şubesi EKİM 2016 GENEL DEĞERLENDİRME TİM in Eylül ayı verilerine

Detaylı

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü Uzman Yardımcısı Sıla Özsümer ARALIK 2016 1. ÖZET BİLGİLER Resmi Adı :Hollanda Krallığı Başkenti :Amsterdam Nüfusu :17 Milyon Yüzölçümü :41,526 km2

Detaylı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü

Detaylı

ORTA KARADENİZ BÖLGESİ SINIRÖTESİ İŞBİRLİĞİ İŞ FORUMU

ORTA KARADENİZ BÖLGESİ SINIRÖTESİ İŞBİRLİĞİ İŞ FORUMU ORTA KARADENİZ BÖLGESİ SINIRÖTESİ İŞBİRLİĞİ İŞ FORUMU www.oka.org.tr trbusinessforum@oka.org.tr facebook/trbusinessforum Bölgeler arası uluslararası işbirliklerini kurmak ve geliştirmek amacıyla düzenlenen

Detaylı

AĞUSTOS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

AĞUSTOS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU AĞUSTOS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU 2018 yılı içerisinde Türk araçlarının karayolu ile taşımacılık yaptığı ülkelerin harita üzerinde gösterimi İHRACAT TAŞIMALARI UND nin derlediği

Detaylı

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı MECLİS TOPLANTISI Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı 28 Nisan 2014 MALEZYA-TÜRKİYE STA VE VİZE ANLAŞMASI MALEZYA-TÜRKİYE İHRACAT KOMPOZİSYONU TÜRKİYE İHRACATI (2013) % MALEZYA İTHALATI (2013) 1 Motorlu

Detaylı

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU 2018 yılı içerisinde Türk araçlarının karayolu ile taşımacılık yaptığı ülkelerin harita üzerinde gösterimi İHRACAT TAŞIMALARI UND nin derlediği

Detaylı

EKONOMİ BAKANLIĞI Türkiye Ekonomisi ve Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

EKONOMİ BAKANLIĞI Türkiye Ekonomisi ve Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü EKONOMİ BAKANLIĞI Türkiye Ekonomisi ve Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü Sunum: Murat YAZICI (Daire Başkanı) Pamuğun Geleceği Şekilleniyor Konferansı Bodrum 12-14 Haziran 2014 TEKSTİL VE KONFEKSİYON ÜRÜNLERİ

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2018 HALI SEKTÖRÜ Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2018 OCAK AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılında Türkiye nin toplam ihracatı 2016 yılına kıyasla

Detaylı

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü Uzman Yardımcısı Hande TÜRKER NİSAN 2018 1. ÖZET BİLGİLER Resmi Adı :Hollanda Krallığı Başkenti :Amsterdam Nüfusu :17 Milyon Yüzölçümü :41,526 km2

Detaylı

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 ( STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 Yeni Dönem Türkiye - Suudi Arabistan İlişkileri: Kapasite İnşası ( 2016, İstanbul - Riyad ) Türkiye 75 milyonluk nüfusu,

Detaylı

Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke

Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke İHRACAT TAŞIMALARI UND nin derlediği verilere göre; Türk araçlarının geçen yılın Aralık ayında 111.953 adet

Detaylı

Ekonomik Rapor 2011. Tablo 140. Dış Ticaret Göstergeleri

Ekonomik Rapor 2011. Tablo 140. Dış Ticaret Göstergeleri 2.6 DIŞ TİCARET 2.6.1 Dış Ticaret 2.6.1.1 Dış Ticaret Göstergeleri 2008 yılının son döneminde ortaya çıkan ve 2009 yılında derinleşen kriz döneminde, dünya ticaret hacminin küçülmesiyle dış ticaretimizde

Detaylı

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi HALI SEKTÖRÜ 2014 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ EKİİM 2014 1 2014 YILI EYLÜL AYINDA HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemizin halı ihracatı

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Eylül 2017 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 AĞUSTOS İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME Yılın İlk 8 Ayında

Detaylı

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2009 YILI TEMMUZ AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2009 YILI TEMMUZ AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2009 YILI TEMMUZ AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME 2009 Ocak Temmuz Altı Aylık Tekstil İhracatı Türkiye nin tekstil ihracatı, 2009 yılının Ocak Temmuz döneminde geçen

Detaylı

Dış Ticaret Verileri Bülteni

Dış Ticaret Verileri Bülteni (Milyar $) 216 Haziran - 216 TÜİK dış ticaret verilerine göre ihracat 216 yılı Haziran ayında, 215 yılının aynı ayına göre %8,1 artarak 12 milyar 916 milyon dolar, ithalat %7 artarak 19 milyar 475 milyon

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM TURİZM POLİTİKASININ TANIMI, ÖZELLİKLERİ VE TURİZM POLİTİKASINI OLUŞTURAN ELEMANLAR. Yrd. Doç. Dr.

İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM TURİZM POLİTİKASININ TANIMI, ÖZELLİKLERİ VE TURİZM POLİTİKASINI OLUŞTURAN ELEMANLAR. Yrd. Doç. Dr. İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM TURİZM POLİTİKASININ TANIMI, ÖZELLİKLERİ VE TURİZM POLİTİKASINI OLUŞTURAN ELEMANLAR Yrd. Doç. Dr. Şefik Okan MERCAN 1. POLİTİKA KAVRAMI... 1 2. TURİZM POLİTİKASININ ÖZELLİKLERİ...

Detaylı

TÜRK İNŞAAT MALZEMELERİ. Tahsin ÖZTİRYAKİ Yönetim Kurulu Başkanı İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği

TÜRK İNŞAAT MALZEMELERİ. Tahsin ÖZTİRYAKİ Yönetim Kurulu Başkanı İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği TÜRK İNŞAAT MALZEMELERİ TANITIM STRATEJİSİ Tahsin ÖZTİRYAKİ Yönetim Kurulu Başkanı İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği 2009-2010 İNŞAAT MALZEMELERİ TANITIM STRATEJİSİ PROJE AMACI

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi Mayıs 2017 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 NİSAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Detaylı

TÜRKİYE TURİZMİ Değerlendirme Raporu

TÜRKİYE TURİZMİ Değerlendirme Raporu TÜRKİYE TURİZMİ Değerlendirme Raporu Özet Sonuçlar *2016 yılında gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 30.05 oranında düşüş gösterirken 2017 ilk 9 ayında yüzde 28 artış kaydedilmiştir. *Türkiye'ye en çok

Detaylı

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemiz halı ihracatı 2009 yılını % 7,2 oranında düşüşle kapanmış ve 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk ayında ise halı

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU BÜYÜME 2012 yılı ikinci çeyreğe ilişkin hesaplanan gayri safi yurtiçi hasıla değeri bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla

Detaylı

İZMİR TİCARET ODASI AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU

İZMİR TİCARET ODASI AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU İZMİR TİCARET ODASI AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU TEMMUZ 2016 ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ 1. ÖZET BİLGİLER Resmi Adı : Azerbaycan Cumhuriyeti Nüfus : 9,780,780 Dil :Resmi dil Azerice dir. Rusca ve Ermenice

Detaylı

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2009 YILI AĞUSTOS AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2009 YILI AĞUSTOS AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2009 YILI AĞUSTOS AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME 2009 Ocak Ağustos Sekiz Aylık Tekstil İhracatı Türkiye nin tekstil ihracatı, 2009 yılının Ocak Ağustos döneminde

Detaylı

EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI Hacı Dede Hakan KARAGÖZ

EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI Hacı Dede Hakan KARAGÖZ Ekonomik İşbirliği Teşkilat (EİT), üye ülkeler arasında yoğun ekonomik işbirliğinin tesis edilmesini amaçlayan bölgesel düzeyde bir uluslararası teşkilattır. Teşkilat, 1964 yılında kurulan Kalkınma İçin

Detaylı

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Haziran Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Haziran Ayı İhracat Bilgi Notu Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Haziran Ayı İhracat Bilgi Notu Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 07/ DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ YILI AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı Haziran ayında, Türkiye

Detaylı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ www.tisk.org.tr

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ www.tisk.org.tr TİSK AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ- MART 2016 (SAYI: 85) GENEL DEĞERLENDİRME 31.03.2016 Ekonomi ve İşgücü Piyasası Reformlarına Öncelik Verilmeli Gelişmiş ülkelerin çoğunda ve yükselen ekonomilerde büyüme sorunu

Detaylı

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemiz halı ihracatı 2009 yılını % 7,2 oranında düşüşle kapanmış ve 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk iki ayının

Detaylı

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılına iyi başlayan ülkemiz halı ihracatı, yılın ilk dört ayının sonunda bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla % 23,1 oranında artarak

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ARALIK AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ARALIK AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ARALIK AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi Ocak 2018 Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2014 AYDIN DIŞ TİCARET BÜLTENİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 Faks:+90 256 211 63 15 www.aydinticaretborsasi.org.tr

Detaylı

GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ

GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Fethi SAYGIN Mart 2014 Kaynak :DESTATIS (Alman İstatistik Enstitüsü) GENEL DEĞERLENDİRME Ekonomi piyasalarındaki durgunluk ve sorunlara rağmen,

Detaylı

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu 11 1 13 1 * GSMH (milyar dolar) 1.9..79 1.86 1.3 1.83 1.578 1.61

Detaylı

TR 71 BÖLGESİ 2013 YILI İHRACAT RAPORU AHİLER KALKINMA AJANSI

TR 71 BÖLGESİ 2013 YILI İHRACAT RAPORU AHİLER KALKINMA AJANSI TR 71 BÖLGESİ 2013 YILI İHRACAT RAPORU AHİLER KALKINMA AJANSI NİSAN 2014 İçindekiler 2013 YILI İHRACAT RAKAMLARI HAKKINDA GENEL DEĞERLENDİRME... 3 2013 YILI TR 71 BÖLGESİ İHRACAT PERFORMANSI... 4 AKSARAY...

Detaylı

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2014 YILI MART AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2014 YILI MART AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ 2014 MART AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİ NİSAN 2014 TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2014 YILI MART AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Detaylı

İZMİR TİCARET ODASI FAS KRALLIĞI ÜLKE RAPORU

İZMİR TİCARET ODASI FAS KRALLIĞI ÜLKE RAPORU İZMİR TİCARET ODASI FAS KRALLIĞI ÜLKE RAPORU ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ AĞUSTOS 2014 Hazırlayan: Zeynep Küheylan Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü Uzman Yardımcısı TEMEL BİLGİLER Ülke Adı: Fas Krallığı

Detaylı

Dış Ticaret Verileri Bülteni

Dış Ticaret Verileri Bülteni (Milyar $) 3 216 Ekim- 216 TÜİK dış ticaret verilerine göre ihracat 216 yılı Ekim ayında, 215 yılının aynı ayına göre %3 azalarak 12 milyar 841 milyon dolar gerçekleşirken, ithalat ise %,5 artarak 17 milyar

Detaylı

Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri. Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri. Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Eylül 2013 Sunum Planı STA ların Yasal Çerçevesi Türkiye nin

Detaylı

2014 YILI TEMMUZ AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2014 YILI TEMMUZ AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ DERİ VE DERİ MAMULLERİ SEKTÖRÜ 2014 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ Ağusttos 2014 2014 YILI TEMMUZ AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2017 HALI SEKTÖRÜ Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde Türkiye nin toplam

Detaylı

DİYARAKIR DIŞ TİCARETİ 2014

DİYARAKIR DIŞ TİCARETİ 2014 DİYARAKIR DIŞ TİCARETİ 2014 Nisan 2015 Hikmet DENİZ İçindekiler 1. İhracat... 2 1.1. İhracat Yapılan Ülkeler... 3 1.2. 'ın En Büyük İhracat Partneri: Irak... 5 1.3. İhracat Ürünleri... 6 2. İthalat...

Detaylı

T. C. KARACADAĞ KALKINMA AJANSI Diyarbakır Yatırım Destek Ofisi

T. C. KARACADAĞ KALKINMA AJANSI Diyarbakır Yatırım Destek Ofisi İçindekiler 1.... 2 1.1. Yapılan Ülkeler... 4 1.2. 'ın En Büyük Partneri: Irak... 5 1.3. Ürünleri... 6 2. İthalat... 8 2.1. İthalat Yapılan Ülkeler... 9 2.2. İthalat Ürünleri... 10 3. Genel Değerlendirme...

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Eylül - 2018 Hazırlayan: Aslı VAZ İçindekiler 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1. TÜRKİYE YE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA

Detaylı

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 05/ DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ YILI AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı Nisan ayında, Türkiye

Detaylı

Sıra Ürün Adı 2010 2011

Sıra Ürün Adı 2010 2011 YAŞ MEYVE VE SEBZE DÜNYA ÜRETİMİ Dünya Yaş Sebze Üretimi Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) nün en güncel verileri olan 2011 yılı verilerine göre; 2011 yılında dünyada 56,7 milyon hektar alanda

Detaylı

ULUDAĞ HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON İHRACATÇILARI BİRLİĞİ 2016 YILI HAZİRAN AYI DIŞ TİCARET DEĞERLENDİRME RAPORU

ULUDAĞ HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON İHRACATÇILARI BİRLİĞİ 2016 YILI HAZİRAN AYI DIŞ TİCARET DEĞERLENDİRME RAPORU ULUDAĞ HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON İHRACATÇILARI BİRLİĞİ 2016 YILI HAZİRAN AYI DIŞ TİCARET DEĞERLENDİRME RAPORU ULUDAĞ Ar-Ge ve Pazara Giriş Şubesi TEMMUZ 2016 GENEL DEĞERLENDİRME Türkiye İhracatçılar Meclisi

Detaylı