ANADOLU'NUN KUZEYBATI KISMINDA YERALAN METAMORFİK OLAYLARLA MAGMATİK FAALİYETLER ARASINDAKİ YAŞ MÜNASEBETLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANADOLU'NUN KUZEYBATI KISMINDA YERALAN METAMORFİK OLAYLARLA MAGMATİK FAALİYETLER ARASINDAKİ YAŞ MÜNASEBETLERİ"

Transkript

1 ANADOLU'NUN KUZEYBATI KISMINDA YERALAN METAMORFİK OLAYLARLA MAGMATİK FAALİYETLER ARASINDAKİ YAŞ MÜNASEBETLERİ G. van der KAADEN Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Etüdü yapılan bölgeler Kazdağı (Çanakkale yarımadası) ile Bursa şehrinin güneyine düşen Uludağ'ın civarındadır (Şekil 1). Burada harita çalışmalarının tarihçesi, daha önceki makale ve raporlar, jeolojik durum, magmatik faaliyetler ve bu faaliyetler ile metamorfik olaylar (processes) arasında bulunan yaş münasebetleri incelenmiştir. Pre-Varisien, Varisien ve Alpler dağyapımı devreleri tefrik edilmiştir. Bölgede, Tersier sonlarına ait şiddetli blok faylarının tesiri görülmüştür. Dağyapımı devrelerinin her biri kendine ait magmatik faaliyetler, metamorfizma ve mineralizasyon dereceleri ile hususiyet arzeder. İlişikte harita ve kesitler sunulmuştur. GÎRÎŞ Pınar ve Lahn (1955) ile Holzer ve Colin (1957) tarafından son zamanlarda yayınlanmış olup. Batı Anadolu'da metamorfizma ve magmatik faaliyetler arasında mevcut yaş münasebetlerini inceleyen yazılar, Philippson (1910/1918), Penek (1918), de Wijkerslooth (1941), Erk (1939/1943), Ketin (1947), Yalçınlar (1952) ve Aygen (1956) tarafından yayınlanmış olanlara uymamaktadır. Birinci gruptaki araştırıcılar peridotitlerle granitik entrüzyonların Alpler dağyapımı devresinde yerleştiklerini ve fakat granitlerin nispeten daha genç olduğunu ileri sürmüşlerdir. Diğerlerinin fikrine göre, peridotitler Varisien, granitik entrüzyonlar ise Paleozoik sonlarına aittir. Yazar, de Kazdağı ve Uludağ komplekslerini çevreleyen sahaları daha etraflı bir şekilde gözden geçirdiği sırada, yaş münasebetlerini daha kesin olarak izah edebilmek fırsatını bulmuştur. Metamorfik ve magmatik faaliyetler Philippson ve Wijkerslooth'un tarif ve tasvir ettiklerinden daha karışık olmakla beraber, bunların dayandıkları noktaların umumiyet itibariyle daha kuvvetli deliller tebarüz ettirmek mümkündür. Pınar ve Lahn ile Holzer ve Colin'in istinat ettikleri noktalar ise muteber değildir. ETÜD EDİLEN BÖLGELERDE EVVELCE YAPILMIŞ ARAŞTIRMALAR Buraları, yani Kazdağı ve Uludağ komplekslerini ihtiva eden mıntaka, Tchihatcheffin 1869 ve Philippson'un 1918 de yayınladıkları küçük ölçekli haritalara, Türkiye Jeolojik Haritasına Egeran ve Lahn tarafından 1942 de derlenen 1/ ölçekli İstanbul paftasına girmiş bulunmaktadır. Diller tarafından Kazdağı mıntakası için daha teferruatlı 1/ lik bir harita 1883 te çizilmiş bulunuyordu. Bu yazar, o zaman edinilebilen malûmata dayanarak, yaş münasebetlerinin münakaşasını da yapmıştır. Philippson'un 1/ lik haritası, pekaz tadilâtla hemen hemen Diller'inkinin aynıdır.

2 16 G. van der KAADEN Egeran ve Lahn'ın hazırladıkları haritaya gelince, bu harita, Diller tarafından Kazdağı kompleksinin kuzeyinde gösterilen dioritik sahreleri serpantinlerden ayırmamış olmakla, Diller'in haritasının bozuk bir numunesini temsil eder. Türkiye'nin bu kısmında Philippson (1918) ve Penek (1918) serpantin ve granit entrüzyonlarının yaşını Paleozoik olarak göstermişlerdir. Batı ve Orta Anadolu'da vukua gelen magmatik faaliyetler ve metamorfik olaylar P. de Wijkerslooth tarafından (1914/1944) irdelenmiş ve 1944 te yaş münasebetlerinin münakaşası da, gerekli itina ile, yapılmıştır. Bu zat, granitik entrüzyonları için Paleozoik sonlarının, serpantinler için de Paleozoik devrinin gerilerine giden bir sürenin münasip yaş olacağı fikrini ileri sürmüştür. Ketin tarafından 1947 de Uludağ mıntakasına ait olarak hazırlanmış 1/ ölçekli bir mufassal harita vardır. Kendisi burada granitlerin, Varisien tektonik faaliyetlerinin son safhalarında yeraldığına işaret etmiş ve Uludağ silsilesinin güneyindeki serpantinlerin ise, Paleozoike ait bulunacağı fikri üzerinde ısrarla durmuştur. Bahis konusu mıntakayı, çevrelemiş olmak üzere, Ternek tarafından (1949) Çanakkale boğazı civarı; Erguvanlı tarafından (1955 ve 1957) Kazdağı kompleksinin batısı; Aygen tarafından (1956) Balya civarı ve Erk tarafından (1942) Uludağ silsilesinin kuzeyi hakkında haritaları ile birlikte yayınlar mevcuttur. Ternek île Erguvanlı'nın yayınları daha ziyade Tersiere ait tektonik olaylar, volkanik faaliyetler ve sedimantasyondan bahseder. Aygen ve Erk'inkiler ise, Mezozoik devrindeki sedimantasyona ve Alpler iltivalarına dair değerli malûmat vermiştir. Her ikisi de granodioritik-granitik entrüzyonların yaşını pre- Triasik olarak farz ve kabul etmişlerdir ten 1954 e uzanan süre içinde, Kazdağı mıntakası ile bunun hemen civarında muhtelif M. T. A. jeologları tarafından (S. Türkünal, M. Tokay, V. Kovenko, N.Tolun, H. Geis) 1/ mikyas üzerinden jeolojik harita yapılmıştır.

3 MAGMATİZMA, METAMORFİZMA VE YAŞ MÜNASEBETLERİ 17 Geis'in verdiği kısa bir rapordan başka, bu haritaları izah eder mahiyette not mevcut değildir yazar (v. d. Kaaden, 1956) Kazdağı mıntakasında umumi bir prospeksiyon yapmıştır yazında, Kazdağı mıntakasına ait haritalar, yazarın murakabesi altında, bir jeologlar grubu tarafından (v. d. Meer Mohr, Ziya Barut, Sabit Yılmaz) revizyona tâbi tutulmuş ve neticeler v. d. Kaaden (1957a) ve v. d. Meer Mohr (1956) tarafından derlenip birer rapor halinde tesbit olunmuştur yazında Uludağ silsilesinin güneyinde prospeksiyon yapılarak, haritalar kısmen yazar kısmen de Ziya Barut tarafından revize edilmiştir. Bu araştırmalara ait neticeler üzerinde de v. d. Kaaden (1958) bir rapor vermiş bulunmaktadır. KAZDAĞI VE ULUDAĞ MINTAKALARI İLE BUNLARIN HEMEN ClVARI JEOLOJİK VAZİYET (Levha I ve II ile kesitleri) Pre-Varisien sahreler. Mıntakanın en yaşlı sahreleri, en yüksek zirvesi Kartalpınar düzünde (Babadağ) l 767 m. yi bulan, Kazdağı silsilesi ile Uludağ batolitinin civarında yeralınışlardır. Uludağ civarındakilere misal olarak Sabasultan-Kıranköy hattının batı tarafı ve Süleymaniye köyü civarını gösterilebilir. Bu yaşlı kristalin gövdeler Kazdağı ile Uludağ mıntakalarının belkemiğini teşkil etmiştir. Bu sahre strüktürleri mahallî sahre komplekslerinden meydana gelmiş formasyonlardır. Metamorfizma derecesi meso-kata-zonal karakterini haizdir. Bu gövdeler, daha genç formasyonların altında, her cihete doğru yatım gösterir ve kubbeleri andırmaktadır. Uludağ ve bilhassa Kazdağı sahreleri üzerinde yapılan etüdler, petrografik araştırmaların neticeleri ile birarada, daha geniş çaptaki mahallî problemlerin çözümünden önce anlaşılması icabeden bir takım münasebetlerin aydınlanmasına yardım etmiştir. Kazdağı kompleksine giren taş nevileri şunlardır : Değişik miktarda biotit ve hornblend ihtiva eden kuvars -plâjioklaz gnaysları, grena ihtiva eden kuvars - hornblend - plâjioklaz gnaysları, diopsid ihtiva eden plâjioklaz-hornblend şistleri, albit - klorit - hornblend şistleri, biotit-albit-kuvars şistleri, bâriz şekilde kuşaklanmış mermerler ve sedimenter menşeli tâli metamorfik demir teşekkülleri (Altınoluk'un yukarısında), grena sahreleri, olivin şistleri (Kartalpınardüzü) ve tremolitli piroksenitler, ortognayslar ve pegmatit gnaysları gibi, daha masif manzaralı metamorfik entrüzif sahreler; hornblend şistleri ve bazan mermerler gnayslarla mütenavip tabakalar teşkil etmiştir. Altınoluk'un yukarısında mermerler doğu kısma nazaran üst kısımda daha boldur. Mermer tabakaları ile mütenaviben yeralmış bilhassa hornblend şistleri ile gnayslar mevcuttur. Çeşitli litolojik nevilerin peşpeşe tabakalaşması birkaç santimlik ara tabakalarından kalınlıkları 100 m. yi aşan mermerlere kadar geniş farklarla tezahür eder. Bu peşpeşe tabakalaşma Sedimentlerin muhtelif nevileri arasındaki tenavübü gösterir. Ince olan münferit gnays tabakalarına istikamet boyunca mütemadiyen raslanmaktadır. Buradaki litolojik münasebetlerin, feldspatik pelitik sedimentler, greyvaklar, arkozlar, marnlar ve kalkerler gibi, jeosenklinal sedimentlerinden müteşekkil eski bir karma serinin stratigrafik düzeninden tevarüs edilmiş olması lâzımgelir. Formasyonun tahminî kalınlığı, Zeytinli'nin kuzeyindeki ölçme imkânlarına göre, en az l 000 metredir.

4 18 G. van der KAADEN Gnaysların ve şistlerin istikameti NNW-SSE ile NNE-SSW arasında değişmektedir. Paleozoik bidayetine ait formasyonların ve kompleksin kuzeyinde bulunan granodioritik entrüzyonların civarında vukua gelmiş tektonik hâdiseler (meselâ : kesilme zonları shear zones) dolayısiyle, bu kuzey-güney umumi istikameti inhiraflar göstermektedir. Kompleksin içinde müşahede olunan kuzeygüney umumi istikameti, Paleozoik devrinin baş taraflarına ait NE-SVV istikametli formasyonların tesiriyle kesilmiş kopmuş vaziyettedir. Metamorfizmanın derecesi hakkında bir fikir edinmek üzere muhtelif sahrelerin mineral topluluğu etüd edilmiştir. Endeks mineralleri başlıca biotit ile oligoklaz olup, bunların arkasından zoisit, grena, gnayslarda grena, hornblend ve gnayslarda aktinolitik hornblend, albit ve epidot gelir. Sfen (sphene) hornblend şistleriyle gnayslarında, apatit ise kuvars-plâjioklaz gnayslarından sık sık raslanan birer tâli mürekkiptirler. Dönmüş grenaların zuhuru kristalizasyon esnasında hareketlerin vukubulduğuna delâlet eder. Muhtelif tabakalarda iç iltivalara ekseriya tesadüf olunur. Mahallî olarak, yani Zeytinli köyünün kuzeyinde, gnays tabakalarının şistozitesine parelel bir vaziyette, kalınlıkları 5 santimetreye kadar giden yassı ve granodioritik materyelden husule gelmiş mercekler, paragnayslarda küçük ölçüde palingenesis vukuuna işarettir. Kazdağı kompleksine ait olarak kaydolunan bu hususiyetler aynen Uludağ silsilesinin yaşlı kristalin gövdesinde de müşahede olunmuştur. Kazdağı mıntakasında görülen mineraller listesine burada ortoklaz, muskovit ve ortitin ilâvesi mümkündür. Kazdağı'nda olduğu gibi, mermerlerle gnaysların içice geçişleri Uludağ'da görülmemiştir. Burada şistoz ve bâriz şekilde kuşaklı mermerler gnaysların üzerinde ve fakat, Ketin tarafından da (1949) işaret edilmiş olduğu gibi, zirvede ve alt taraf üste gelmiş vaziyette bulunmaktadır. Metamorfize entrüzif sahreler Kazdağı'ndakine nazaran bu bölgede daha az barizdir. Kompleksin sınır mıntakası boyunca Uludağ batolitinin civarında, istikamette inhiraflar çoksa da, Uludağ silsilesindeki gnaysların umumi istikameti NNW - SSE ile NNE - SSW arasında değişmektedir. En güzel aflörmanların Kıran köyünün batısında tetkik edilmesi mümkün olup, formasyonların tahminî kalınlığı en az l 000 m. tutmaktadır. İlk Sedimentlerin yaşı katî olarak tâyin edilmemiş olmakla beraber, gerek mahallî metamorfizmanın ileri bir derecede gelişmiş bulunması ve gerekse yaşlı formasyonlara nispetle işgal olunan pozisyon meselâ umumi istikametin Paleozoik bidayetlerine ait olanlarla kesilmesi gibi, hiç değilse sahrelerin bir kısmı için, pre-varisien (Kaledonien?) yas faraziyesini ziyadesiyle muhtemel kılar (Yalçınlar 1952). Paleozoik seriler. Paleozoik bidayetlerine ait formasyonlar. 1. Kazdağı civarında (Levha I, şekil 2) Paleozoik bidayetlerine ait formasyonlar epi - dinamometamorfik yeşiltaşlarla başlar. Zeytinli'den NNE ya doğru pre-varisien gnaysların hududu üzerinde, içinde ince tabakalar halinde kalkerler ile fillitik sahreler bulunan yeşiltaşları 20 km. den fazla takibetmek mümkündür. Dededağ'ın kuzeybatısında görülebileceği üzere, bu taşlar batı sınırında pre-varisien sahrelerin üzerinde de zuhur etmektedir. Kuzeyde, Çal ile Bardakçılar arasında, Durcamtepe'nin güneyinde, yeşiltaşlar, spilitik sahrelere karışmış gibi dururlar. Yeşiltaşlar, metamorfoz geçirmiş spilitik karakterli volkanik ve piroklastik sahre-

5 MAGMATİZMA, METAMORFİZMA VE YAŞ MÜNASEBETLERİ Eski kristalin gövdeye ait gnayslar ve amfibolitler. 2. Eski kristalin gövdeye ait kuşaklı mermerler. 3. a - Batolitik halelerde kontakt metamorfizmasına mâruz kalmış Paleozoik başlarına ait şistler. b - Paleozoik bidayetlerine ait yeşiltaşlar. 4. No. 3a ve No. 8 çakılları ihtiva eden ve Üst Triasik tabakalarının taban kısmında bulunan konglomera ve arkozlar. 5. Üst Triasik ve Alt Jurasik. 6. Üst Jurasik kalkerleri. 7. Üst Miosen tabakalan. 8. Paleozoike ait granodioritler, tâli granitler ve kuvarsdioritleri. 9. a - Çavuşlu'nun güneyinde, yapraklaşmış granodioritler. b - Çamlık köyün WNW sında ileri derecede diaftoritik granodioritler. 10. Terslere ait andezitler ve dasitler. leri temsil eder. Bunlar hemen daima kloritleşmiş ve epidotlaşmış olup, bazan da kuvvetli bir şekilde şistozdurlar. Yeşiltaşların arkasından, şiddetli tektonizmaya mâruz kalarak burulmuş bükülmüş bir seri takibetmektedir ki, bu seride epi-metamorfik fillitler, yarıfillitler, serisit-klorit şistleri, greyvakkuvarsitleri, arkozlar, siyah grafit şeylleri ile serpantin ve yeniden kristalleşmiş kalker tâli - mercekleri yeralmıştır. Grafitik şeyller, meselâ Kalkım'm güneybatısında, Karıncalıçeşme çayı boyunca aflörman vermektedir. Litolojik bakımdan bu epi - metamorfik seriler, Arabu (1935) ve diğerlerinin İstanbul civarında görüp anlattıkları Silürien- Devonien formasyonlarının tıpkısıdır. Grafitik şeyller, Adana'nın Feki mıntakasında bulunan graptolitli siyah şeyllere benzemektedir. Bundan dolayı yazar, ehemmiyetli şekilde «cleavage» katlanmaları yüzünden içlerinde bugüne kadar fosil bulunmamış olmasına rağmen, yukarda anlatılan epi-dinamometamorfik serilerin Silürien-Devonien yaşında bulunmasını kuvvetle muhtemel kabul eder. Kazdağı civarındaki Paleozoik bidayetine ait formasyonların iltiva eksenleri umumiyetle NE-SW istikameti göstermektedir. 2. Uludağ kompleksinin etrafını kalıplamış gibi saran (Levha II) ve ona benzeyen bir epi-dinamometamorfik seri bulunmaktadır ki, fillitik şistlerden, yeşilşistlerden, glokofanlı yeşilşistlerden, greyvaklardan, greyvak kuvarsitlerinden; yeniden kristalleşmiş kalkerlerden ve bunlara ilâveten spilitik menşeli yeşiltaşlarla içinde kromit cevherleşmesi gözüken serpantinleşmiş peridotitlerden teşekkül eder. Greyvakların eski yeşiltaş kırıntıları ihtiva etmesi ve mermerlerle siyah yarı-kristalin kalkerlerin epi-dina-

6 20 G. van der KAADEN mometamorfik serilerin üstünde yeralmış olmasına bakılırsa, greyvaklar, mermerlerin ve siyah yarı-kristalin kalkerlerin muhtemelen Paleozoik sonlarına ait bulunması iktiza eder. Paleozoik formasyonların ortalama istikameti, batolitik entrüzyonların ve daha yaşlı gövdelerin civarında inhiraflar kaydetmekle beraber, WSW-ENE dur. Her iki mıntakada epi-dinamometamorfik seriler, spilitik sahrelerle birarada içlerine kalkerler ve ultrabazik indifai sahreler katılmış pelitik ve psammitik teressübat arzetmekte ve jeosenklinal karakter taşımaktadır. Her iki mıntakada kontakt metamorfizması, mermer, hornfels, grenatdiopsid, skarn ve biotit şistlerinin vücuda getirdiği formasyonlar altında ve granodioritik- granitik entrüzyon halelerindeki epi-metamorfik seriler üzerinde vukua gelmiştir. ettiği Erk (1942) tarafından bildirilmiştir. Kendisi bu siyah kalkerlerin Karbonifer devri bidayetlerine ait olacağı fikrindedir. Uludağ silsilesinin kuzeyinde bu siyah kalkerler evvelce mevcut malzemeden geri kalmış kırıntılar halindeki klastik teressübatla örtülü olup, bu örtü metamorfizma geçirmemiş fosilli Orta Permien kalkerlerinin temelini teşkil eder. Yine Erk tarafından (1942, s. 47) Permien kalkerlerine katılmış bir konglomera yuvarlak granitik sahrelere işaret olunmuştur ki bunlar, onun ifadesine göre, Permien kalkerlerine katılmış bir konglomeradan gelmektedir (Bursa'nın kuzeyinde Dişkaya dağı). Uludağ'ın kuzeyindeki Permien tezahürlerini Erk tafsilâtiyle anlatmış olup, okurların onun raporuna müracaatları tavsiye olunur. Yazar tarafından da Kazdağı mıntakası civarında bulunan 1. Neojen yaşında tatlı su kalkerleri. 6. Paleozoik bidayetlerine ait epi-dinamometamorfik 2. Neojene ait klastik fasiyesler. şistler. 3. Paleozoike ait mermerler ve yan kristalin kalkerler. 7. Paleozoik granodioritleri. 4. Skarn sahreleri (taktit). 8. Kuvarsdiorit porfir. 5. Paleozoik bidayetlerine ait, kontakt metamorfizması 9. Nispi hareket gösteren fay. geçirmiş şistler. 10. Kaplıca. Karbonifer ve Permien. Domaniç köyünün (Kütahya vilâyeti) kuzeybatısında kontakt metamorfizması ile mermere inkilâp etmiş kısımları havi siyah yarı kristalin kalkerleri yazar tarafından müşahede olunmuştur (Levha II). Bu kalkerler granodiorit porfirit daykları ile kesilmiş vaziyettedir. Aynı evsafı haiz siyah yarı kristalin kalkerlerin Uludağ silsilesinin kuzeyinde de zuhur Permien yaşlı kalkerler hakkında şahsi müşahedeler rapor edilmiştir. Bunlar daima Paleozoik bidayetlerine ait sahrelerin üzerinde zuhur eder. Bu kalkerler gri renkte olup, azçok tektonizedirler ve kalsitle dolu damarcıklar bunları karşıdan karşıya geçmiş vaziyettedirler. Fosiller seyrek bulunmakla beraber, Yk. Çavuş'un kuzeyinde yazar tarafından

7 MAGMATİZMA, METAMORFİZMA VE YAŞ MÜNASEBETLERİ 21 aşağıdaki Permien fosillerine rasgelinmiştir : Neoschwagerina craticulifera Schwagerina sp. Verbeekina (?) Geinitzina (Lunucammina) Schwager Cemal Öztemür'e göre (Rapor No. 33, 1956 Pal. S ) bu fosiller kalkerlerinin yaşını Orta Permien olarak tesbit etmektedir. Balya mıntakasında Permien kalkerlerinin mevcudiyeti evvelce de biliniyordu (Philippson, 1910). Bu Permien transgresyonuna ait tetkik olunan bölgede ancak bir miktar bakiye mahfuz kalmıştır. Edremit'in kuzeyinde Paşadağ'da, bu erozyon bakiyelerinin taban kısmında bulunan ve Paleozoik bidayetlerine ait epi-dinamometamorfik çakıllar ihtiva eden bir konglomera Karadağ Obası'nın doğusunda aflörman vermektedir. Mezozoik Serileri. Triasik formasyonları (Levha I) Balya yakınlarında Triasik formasyonları Neumayr (1887) ve Bittner (1890) tarafından bilinmekte idi. Yakın zamanlar Aygen (1956) bunlar hakkında daha teferruatlı malûmat vermiştir. Yazar da Kazdağı havalisinin muhtelif yerlerinde Triasik formasyonlarına ait yeni zuhurlara raslamıştır. Triasik formasyonlarından kalma erozyon bakiyeleri sahanın ancak bir kısmını kaplamaktadır. En güzel aflörmanları Edremit'in doğusunda İnönü köyün NNE sunda görmek mümkündür (Şekil 2). Fosilli Triasik formasyonlar Paleozoik formasyonların üzerinde bulunmuştur. Bunlar temelde polymict çakıl konglomeraları ile ortadan iriye taneli arkozlardan başlıyarak normal bir sıra ile peşpeşe gelen siyah kumlu arduvazlar ve ince siyah kalker tabakalanndan teşekkül etmektedir. Konglomeralar granitik ve kuvarsitik çakıllarla Paleozoik bidayetlerine ait şist, hornfels ve fillit parçaları ihtiva etmektedir. Siyah arduvazlarda kum ve bol miktarda mika pulu vardır. Bu formasyon sığ deniz suyunda çökmüş metamorfik olmayan klastik teressübat temsil etmektedir. Aygen tarafından (1956) Balya yakınlarındaki Triasik formasyonlara atfen bildirilen litolojik karakteristikler buradaki siyah arduvazlarınkine tamamen uygundur. Mahallî olarak ince kalker tabakaları bol miktarda iyi muhafaza olmuş Brakiopod ihtiva eder. Siyah arduvazlar içinde Sabit Yılmaz ve yazar tarafından Halobia, Daonella ve Posidonomya gibi Pelisipodlar ve Neritopsis gibi Gastropodlar bulunmuştur. (Bunların tâyinini Necdet Karacabey ile Cahide Kırağlı yapmıştır.) Brakiopodlar Rhynchonella arpadica Bittner ve Rhynchonella concordiae Bittner'e benzemekte olduğundan, Cahide Kırağlı bu formasyonların ağlebi ihtimal Üst Triasike ait bulunacağı fikrindedir. Normal stratigrafik profildeki (column) tavanda (hanging wall) Liasik fosillerin bulunuşu yukardaki yaş tâyinini desteklemektedir. Arabu (1935, s. 126) İstanbul civarına ait ve aynı litolojik teselsül dahilinde, Üst Triasik kalkerlerde Brakiopodlardan bahsetmiş ve bunların tarifini yapmıştır. Tabandaki konglomeralar Üst Triasikten daha yaşlı ve Orta Permienden daha gençtir. İnönü köyünün NNE sunda bulunan Triasik formasyonlarının topyekûn kalınlığı tahminlere göre en az 500 m. dir. Münferit noktalarda, zaman zaman siyah arduvazlarla birarada, aynı arkozlara Paleozoik formasyonların üstünde

8 22 G. van der KAADEN tesadüf olunur. Aşağıdaki zuhurlar Sasak'ın civarında, Aş. Karaaşık'ın güneyinde Helvacıköy'ün kuzeyinde ve Yenice'nin kuzeyinde ve güneyinde Pazarköy'ün güneyinde, Balya-Yenice şosesi güzergâhında ve Armutcuk köyünün güneybatısında tesbit edilmiştir. Bu münferit noktalardaki siyah arduvazlar ve arkozlarda fosil bulunmamış ise de, yazar tarafından Terzialanı'- nın güneyinde siyah arduvazların üzerinde duran kalkerli kumtaşları içinde Liasik Ammonitlere rasgelinmiştir. Stratigrafik pozisyon ve litografi mutabakatı dolayısiyle yazar buradaki arkozlarla ve siyah arduvazların Triasik yaşında olacağına kanidir. Erk (1942) Uludağ'ın dosdoğru kuzeyinde Üst Triasike ait fosilli formasyonlardan uzun uzun bahsetmiştir. Erk'in fikrine göre, Triasik transgresyon güneyden gelmiştir. Buradaki Triasik konglomeraların içinde fosilli Permien kalkerleri ile metamorfik şistlerden gelme çakıllar vardır. Jurasik formasyonlar. Adı geçen Triasik formasyonlarla yakinen ilgili olarak, kumlu arduvazlarda kalkerli kumtaşlarından mürekkep bir formasyon vücuda gelmiştir. Bu formasyonda Alt ve Orta Jurasik fosiller bulunmaktadır. Yazar tarafından İnönü köyünün NNE sunda Pecten (Variamusium) aff. pumilium Lamarck tesbit edilmiştir. Tâyini yapan Necdet Karacabey'e göre, bu Lias-Dogger için tipik bir fosildir. Terzialanı'nın güneyinde, kalkerli kumtaşları içinde zuhur eden aşağıdaki Ammonitler ise, Mükerrem Türkünal'ın fikrince tipik Lias fossilleridir: Atractites sp. Rhocophyllites sp. (muhtemel limatus Genim). Yaykın köy civarında bulunan münferit sahalarda Textularia, Rotalia, Miliolidae ve Frondicularia gibi mikrofosillere de tesadüf edilmiştir. Tâyinleri yapmış olan Turnovsky'ye nazaran Frondicularia'nın zuhuru formasyonları yaşını Jürasike doğru götürmektedir (Oberhauser 1954). inönü köyünün NNE ile Pazar köyün güneyindeki mıntakada kalın tabakalı masif gri kalkerler halinde Üst Jurasik formasyonları vardır. İçinde Belemnitlerin ve çört konkresyonlarının mevcudiyeti bu formasyonların bir hususiyetini teşkil eder. Mamafih, bu Belemnitler pek zedelenmiş kırık dökük vaziyettedir. İnönü köyünün NNE sunda bu kalkerlerin temelinde, Belemnitler Alt veya Orta Jürasike ait Pektenlerle birlikte bulunmuştur. Uludağ silsilesinin kuzeyinde Alt ve Orta Jurasik formasyonlarına raslanmaz. Burada Üst Jurasik (Malm) kalkerlerinin temel kısmındaki konglomeralar içinde, Permien kalkerleri ile Triasik kumtaşlarından kopma sahre parçalarının mevcudiyeti bir erozyon devresinin hüküm sürmüş olduğuna delâlet eder. Aynı konglomera Dişkaya köyü yakınındaki bir biotit granitinin üzerinde diskordant bir vaziyette bulunmakta ve granit çakılları ihtiva etmektedir (Erk 1942). Uludağ silsilesinin doğusunda Söğüt'e yakın bir yerde, Lias yaşlı konglomeralar yine diskordant bir pozisyon arzetmekte ve gerek yazar (1957b) ve gerekse Kupfahl (1954) tarafından görüldüğü üzere, granodioritik sahreler üzerinde durmaktadır. Kretase formasyonları. Kazdağı silsilesinin kuzeyinde Aş. Çavuş ve Çalköy'ün civarında, Kretase formasyonları, ya mevziî olarak içlerinde şeyller ve kırmızımsı ince tabakalardan mürekkep kalkerler ihtiva eden spilitik sahrelerden veya ince tabakalı kalkerler ile birarada bulunan konglomeratik kalkerler halinde zuhur eder. Yaykın civa-

9 MAGMATİZMA, METAMORFİZMA VE YAŞ MÜNASEBETLERİ 23 rında Jurasik kalkerli kumtaşları üzerinde yeralmış konglomeratik kalkerler içinde yazar tarafından bir makrofosil yatağı tesbit edilmiştir. Bu yatak Kretase tipinde Brakiopodlar ve Belemnitlerden başka resif fasiesi gösteren mercanları havidir. Ancak bu fosiller çokça harap olmuş bulundukları cihetle katiyetle yapılabilen yaş tâyini yoktur. Spilitik sahrelerle kalkerler Paleozoik formasyonlar üstünde de göze çarpar. Konglomeratik kalkerler içinde ekseriya klastik spilitik malzemeye rasgelinir. Bununla beraber, Orta ve Üst Kretaseye ait mikrofosiller Yk. Çavuş'un kuzeybatısındaki kalkerlerde görülmüş ve gerek Lebküchner (1956) gerekse Geis (1953) tarafından bildirilmiştir. Oberhauser'in verdiği malûmata göre (M.T.A. Pal. S. Rapor No. 1953/4), bu kalkerlerin ihtiva ettiği mikrofosiller şunlardır : Globigerina cretacea typ. Globotruncana cf. lapparenti bulloides Vogler Vidalina sp. Cormuspina sp. Lenticularina sp. Operculina sp. Nodosaria sp. Oberhauser'in raporuna nazaran kalkerler sığ deniz suyu bulunan bir yerde teressüp etmiştir. Yk. Çavuş yanında kalkerler ya spilitik sahrelere sarmaşmış veya bunların üstünde bulunurlar. Bu kalkerler ile konglomeraların kalıntıları Bardakçılar'ın doğusundaki kalkerli Lias kumtaşlarının üstünde diskordant olarak yeralmıştır. Uludağ silsilesinin tam kuzeyine düşen bir bölgede taban tarafında konglomeralar bulunan Üst Kretase teressübatının Üst Jurasik kalkerleri üzerinde yattığı Erk (1942) tarafından bildirilmiştir. Bu konglomeralarda Mezozoik devrinin (pre-kretase) eski sahre parçacıkları mevcuttur. Bu transgresyon levhası ve bunu tâkibeden uzun yükselme ve aşınmış devreleri, Kazdağı kompleksinde müşahede edilen olaylarla tamamen bağdaşır bir mahiyettedir.

10 24 G. van der KAADEN Tersler serileri. Terslerin ilk kısımlarına ait (Eosen) formasyonlarına, etüd edilen saha dışında olmak üzere, Erguvanlı (1957) ve Ternek (1949) tarafından Bozcaada ve Çanakkale boğazının kuzeyinde, Erk (1942) tarafından Uludağ silsilesinin kuzeyi ile Gemlik'in güneyinde raslanmıştır. Bu formasyonlar etüd edilen bölgede tesadüf olunmamıştır. Bunlar, doğu-batı istikametli fordiplerde (ön çukuru) yeralan eski formasyonların üzerine gelmiş transgresyon vaziyetli deniz flişlerinden teşekkül etmekte ve Erk'in kanaatince Oligosen devrinde Alpler iltivaları ile küçük çapta Şariyajlara mâruz kalmış bulunmaktadır. Bu formasyonlar metamorfik değildir. Tersler sonlarına ait formasyonlar etüd edilen bölgenin mühim bir kısmını örter. Kazdağı silsilesi civarında bunlar güney sahili imtidadınca hafif acı su ve dahilde ise tatlı su sedimentleri halinde zuhur etmektedir. Bu sedimentler sahil boyunca klastik materyelden vücuda gelmekte ve fliş fasiyeslerinin karakteristiklerini haiz bulunmaktadır. Üst taraflarında bu seriler tüflü tabakalarla karışmış ve bazan da piroklastik sahreler ve andezitik-dasitik lâv akıntıları ile örtülü bulunurlar, inönü'nün, Bayramiç'in ve Öğmen'in batısında Çan mıntakasındaki sedimentler kısmen daha yaşlı kaolinleşmiş andezitlerin üzerine serilidir. Bu sedimentler konglomeralardan, içlerinde bitki kalıntısı bulunan kumtaşlarından, şurada burada linyit yataklarından, mahalli olarak jips ihtiva eden marnlardan, şeyllerden ve nispeten az miktar tatlı su kalkerlerinden ibarettir. Mahallî havzalardaki kalınlık toplamları başka başka ise de, sahile yakın 500 m. yi bulabilirler. Konglomeralar ekseriya eski akıntılara ait andezitik sahrelerden husule gelmiş çakıllar ihtiva etmektedir. Fosilli yataklar pek seyrek olmakla beraber, Wedding (1957) tarafından Myrcia, Tilia ve Acer'e ait yaprak izleri bulunmuştur. Yazar İnönü köyünün batısında, Lebküchner Örencik yakınında ve Wedding Gölcük civarında, kâğıt gibi ince şeyl tabakaları içinde balık izlerine rasgelmişlerdir. Sabit Yılmaz tarafından Demirci'ye ve v. d. Meer Mohr tarafından Öğmen'e yakın mahallerde fosilleri havi tüflü tabakalar tesbit olunmuştur. Demirci'den gelen materyeller henüz etüd edilmemişse de Mactra, Hydrobia ve Planorbis ihtiva ettikleri tahmin olunmakla Üst Miosene girmeleri ihtimali vardır. Etüd edilen bölgenin tam batısında, aynı formasyonlar içinde, Ezine yakınında, Erguvanlı (1957) Üst Miosende fosil bulmuştur. Wedding'e bildirdiğine göre, Çan mıntakasından alınan linyit mostralarının polen analizlerini v. d. Brelie yapmıştır. Neticeler Üst Miosene işaret etmektedir. Yazarın görüşünce, mevcut malûmat muvacehesinde, bu formasyonların yaşını muhtemelen Tersier sonları olmak lâzımgelir. Uludağ silsilesi civarında bulunan Tersier sonlarına ait formasyonlar ancak sathi bir tetkike tâbi tutulmuş olup, bunların çoğu klastik malzemeden teşekkül etmiştir. Bilhassa bu sahrelerin temel tarafından kalın taneli konglomeralara sık sık raslanır. Serileri marnlar, kumtaşları, silttaşları ve fakat aynı zamanda tüflü tabakaların vücuda getirdiği görülmektedir. Zaman zaman linyit yatakları da görülmüştür. Domaniç'in civarında, serilerin üst taraflarında, tatlı su kalkerlerine raslandığı malûmdur (Şekil. 3). Tersier sonlarına ait formasyonları şiddetli blok şariyajları geçirmiştir (Pınar, 1949). Blokların hareketleri, bazı yerlerde, meselâ Edremit körfezinin kuzeyindeki Kü. Kuyu yakınında olduğu gibi, fayları tâkibeden iltivalara yol açmıştır (Saksonik tipi iltiva. Şek. 4'e bak).

11 MAGMATİZMA, METAMORFİZMA VE YAŞ MÜNASEBETLERİ 25 Magmatik faaliyetler. Entrüzif sahreler. Granodioritik-granit sahreleri: 1. Pre-Varisien sahreler. v.d. Meer Mohr'un (1956) Kazdağı gnays kompleksinin, Uzunalan köyünün kuzeyindeki kuzeybatı köşesi ile ilgili olarak bildirdiği veçhile, İntruzif sahreler, enjeksiyon tipinde ortognayslar ve pegmatitik gnayslarla bellidir. Bu sahreler granodioritik bir terkipte olup fazla önem taşımazlar. Ne sarahatle gözüken kontakt zonları vardır ne de içlerinde cevherleşmeye raslanır. Sınıra doğru gidildikçe sadece koyu renkte mineraller (ekserisi kaba taneli hornblend) artar ve yapraklaşma (foliation) daha da bâriz bir hal alarak bu formasyona mensup sahrelerin hepsine has olan şistozite karakteristiklerini iktisap eder. Bu sahreler, pre-varisien gnaysların mevzii olarak, palingenesis geçirmesi yoliyle meydana çıkmış olması muhtemeldir. Bu da yukarda anlatıldığı veçhile cevherleşme ve kontakt zonlarının bulunmayışım izah etmektedir. Tetkik edilen kısımların sık ormanlık olması hasebiyle, buradaki sahrelerin takibi zor olmuş ve esasen az önemli bulunduklarından haritalarda tefrik edilmemişlerdir. Küre'nin batısında piroksenitlere tesadüf edilmekte ise de, bunlar da büyük önem taşımazlar. Ekstruzif sahrelerle piroklastik sahreler muhtemelen bazı albit-klorit-hornblend şistlerinde gizli bulunur. Kıran köyün batısındaki gnayslarda ve aynı köyün güneybatısındaki mermerlerde görüldüğü üzere, Uludağ mıntakasında aplitik konkordant «injections» müşahede edilmiştir. Bu aplitik «injections» yapraklaşmış olup bazan grena ihtiva ederler. Ya mahalli palingenesis vukuu farz ve kabul edilmek suretiyle izah edilirler, veya metamorfizma geçirmiş tüflü tabakalar temsil etmektedirler. Bunun elde mevcut ispatı yoktur. Ketin tarafından (1947) anlatılan Uludağ batoliti Paleozoike ait bir tektonik-sonları devresine ait olup, aşağıda bunun izahı yapılacaktır. 2. Paleozoik formasyonlarında. Paleozoik formasyonlarındaki granodioritikgranitik entrüzyonlar etüdü yapılan bölgede büyük ehemmiyet taşırlar. Aşağıdaki kısımların tefriki mümkündür (Levha I-II) : A. Kazdağı mıntakası : 1. Edremit'in kuzeydoğusunda, Eybekdağ batoliti. 2. Kalkım ve Yenice ovalarının kuzeyinde, küçük batolitik stoklar. 3. Kuşçayırı yakınında küçük porfiritik granodiorit stoku. 4. Kazdağı'nın kuzeybatısında Çavuşlu - Mudanya batoliti. B. Uludağ mıntakası : L Zirve mıntakasının güneyindeki WNW-ESE imtidadı dahil, Uludağ batoliti. 2. Göynükbelen - Kuzbudaklar - Deliler batoliti. 3. Sadece çok değişmiş mezozonal kontakt sahrelerinden ve şistlerden mürekkep dar bir silsile ile yekdiğerinden ayrılmış bulunan Tepeldağ - Boğazova batolitleri. 4. Mermerler ile çok değişmiş mezozonal kontakt sahreleri ve şistlerden mürekkep bir dar silsile dolayısiyle Boğazova batolitinden ayrılan Gürgen yayla batoliti. 5. Orhaneli'nin güneyindeki batolit. Bu batolitlerde görülen yapraklaşma (foliation) tarzı birinden diğerine farketmektedir. Kazdağı silsilesinin kuzeyinde bulunan Çavuşlu-Mudanya ve Katrandağ batolitleri (No. 4-5/A), granodiorit

12 26 G. van der KAADEN ile gnaysların hududuna paralel olarak, azçok göze çarpan bir yapraklaşma göstermektedirler. Batolitlerin iç taraflarında ise bu yapraklaşma çok daha az barizdir. Orhaneli'nin güneyindeki batolit, sınır çizgisi üzerinde (No. 5 B) oldukça göze çarpar vasıfta kuzey-güney istikametli bir yapraklaşma göstermektedir. Çavuşlu-Mudanya ve Katrandağ batolitleri, tabanlarını teşkil eden gnayslara gidildikçe, azçok uygun (konkordant) bir manzara arzederler. Yukarda adı geçen diğer batolitlerle küçükçe stokların Paleozoik şistlerde ve gnayslarda (Uludağ) keskin ve birbirini kesen kontaktlar gösterdiği ve buralarda yapraklaşmaya pek raslanmadığı müşahede olunmuştur. Mamafih, duvar sahresinden entrüzyonlara bütün batolitlerde sık sık raslanır. Batolit içinde kalıp ksenolit (xenolith) adı verilen bu duvar materyelleri, yapraklaşmış batolitlerde yapraklaşmaya göre, yapraklaşmamış batolitlerde sınır duvarına göre ve bunlara paralel olarak sıralanırlar. Batolitler, fakat bilhassa yapraklaşmamış olanlar, çok bâriz kontakt haleleri gösterirler. Halelerin içinde zuhur eden düşük kaliteli şistler, biotit, şist, grena, skarn ve hornfelsler gibi mezozonal kontakt sahreleri haline girmiş olup, granitik - granodioritik entrüzyonlarla ilgili tesirler neticesi yer yer cevherleşmişlerdir (W, Mo, Fe, Zn, Cu, S, F). Evvelce adı geçen Tepeldağ-Boğazova batoliti (No. 3 B) ile Alaca Ormanları silsilesinde (No. 4 B) olduğu gibi,, bilhassa batolit içinde kalmış tavan duvarı kalıntıları (roof pendants) kuvvetli bir şekilde metamorfizedir (Şek. 3). Uludağ batoliti (No. l B) ile Çavuşlu - Mudanya ve Katrandağ batolitlerinde (No. 4-5 A) görüldüğü üzere, eski yüksek kaliteli gnayslarda kontakt metamorfizması daha az barizdir. Batolitlerin büyükleri granodioritik bir terkipte olup, ufak stoklar yer yer granitiktirler. Hornblendbiotit granodioritleri burada ekseriyeti teşkil etmekle beraber, biotitli granodioritler, hornblend granodioritleri ve biotit granodioritleri bulunmaktadır. Çeşit terkipler birinden diğerine tedricî bir şekilde değişir. Mahallî olarak kontaktlar boyunca hornblend dioritleri gibi aplit-granitlere de tesadüf olunur. Kalıntı eriyikler (rest-solutions) aplitik lâmprofirik daykların doğuşuna yol açmıştır. Pegmatitler son derece nadir görülmekte ve görülenler de az gelişmiş bulunmaktadır. Bunlar meyanında yalnız aplitik dayklara, yapraklaşmamış batolitlerin sınır zonları ile tavan kalıntıları civarında olduğu ve yine Kalkım ve Yenice ovalarının kuzeyine düşen ufak batolitik stoklarda müşahede edildiği gibi, sık sık raslanır. Kalabak köyünün kuzeyinde ve Yaşar köyün Batısında (Eybekdağ batoliti) bulunan kontakt zonunun etrafında vogesit nevinden lâmprofirik dayklar görülmüştür. Saha münasebetlerinden anlaşıldığına göre, granodioritik-granitik sahrelerin katlanmış Paleozoik epi-sedimentleri ile pre-varisien gnaysların içinde yer almış olmalarında magmatik entrüzyon tesirleri görülür. Entrüzyonların yine aynı devreye ait nispeten daha erken bir safhası Durabeyköy'ün kuzeyinde bulunan Gürgen Yayla batolitinde kuvars-diorit porfiritlerinin teşekkülünü sağlamıştır. Uludağ mermerlerinin batı kısmında granodioritik porfirit daykları görülmektedir (Ketin, 1947). Bu porfiritler Uludağ silsilesinin güneyinde serpantinleri, epi-dinamometamorfik serileri ve siyah yarı kristalin kalkerleri de birçok noktalarda keserler.

13 MAGMATİZMA, METAMORFİZMA VE YAŞ MÜNASEBETLERİ 27 Gerek müşahede edilmekte olan yapraklaşma ve gerekse Çavuşlu-Mudanya, Katrandağ ve Orhaneli batolitlerindeki zaif cevherleşme ve mahdut inkişaf, evvelce bahsi geçen yapraklaşmamış batolitlerle mukayese edildiği zaman, muhtelif erozyon seviyeleri kabul edilmek suretiyle izah olunabilir. Mamafih, yapraklaşmış batolitlerin tektonik olarak gelip girmiş olması da mümkündür. Yapraklaşmamış batolitler Varisien dağyapımı devresinde yeralan tektonik hareketlerin son safhasına ait bulunmaktadır. Eybekdağı batolitinin doğu ve Uludağ batolitinin güney sınırları magmatik faaliyetleri mütaakıp Alpler dağyapımı sırasında tektonik hareketlere sahne olmuştur. Burada granodioritler kuvvetli bir şekilde diaftoriktir. Çamlık köyün (Eybekdağ) NNE sundaki metamorfizma geçirmemiş sedimentler bu diaftoritik sahrelere kıvrık dalmış vaziyettedir. Ayrıca bunlar Triasik formasyonlarla Tersier andezitleri çevreleyen fay kuşağına paralel bir zonda bulunurlar (Şek. 2). Güneyde Uludağ silsileri birinci derecede önemli bir fay kuşağı ile çevrilidir (wrench-fault?) ki, bu da diaftorizmi izah edebilir. Paleozoike ait serpantinleşmiş peridotitik sahreler Uludağ'ın güney ve güneybatısında serpantinli peridotitik sahrelere çok sık tesadüf olunur. Bu sahada evvelce işletilmiş veya halen dahi işletilmekte olan kromit yatakları vardır. Bu mıntakayı Helke (1955) tetkik etmiş ve kromit topluluklarının yöneldiği iki ana istikamet göstermiştir ki, bunlar kuzey-güney ve ENE-WSW istikametleridir. Serpantinler şistlerin sınırları boyunca ve granodioritik entrüzyonlar civarında fazlasiyle tektonize bir durumdadır. Serpantin gövdelerinin dip taraflarında amfibolit ve gnays mercekleri müşahede olunur. İçlerinde granodiorit entrüzyonları görülmekle serpantinler granodioritlerden daha yaşlıdır. Bu durumun Göynükbelen-Kuzbudaklar-Deliler batoliti (No. 2 B) nin batı ve kuzey kısımlarının muhtelif noktalarında tetkiki mümkündür. Ayrıca, sınır zonlarında serpantinleri, kuvars-diorit porfiritler de kesmektedir. Kazdağı silsilesinin güneyinde Paleozoik devri bidayetlerine ait şistlerin içine kıvrılmış, ufak merceklere benzer ve kuvvetli şekilde tektonize serpantinler mevcuttur ki, bunların en büyüğü Bardakçılar'ın güneyine düşer. Erguvanlı (1957) tarafından verilen haritadan da görüleceği üzere, Ezine mıntakasında nispeten daha iri gövdeli serpantinleşmiş peridotitik sahreler tesbit olunmuştur. Buradaki serpantinlerin Paleozoik şistleriyle münasebeti yukarda izah edilen şekildedir. Yeşiltaşlarla birarada serpantinler Varisien dağyapımı devresinin başlangıç temel safhasına (initial basic phase) girer. Ekstruzif sahreler. Paleozoik devrinin yeşiltaşları ile glokofanize yeşil şistleri Spilitik serilere mensup epi-dinamometamorfik volkanik ve piroklastik sahrelere Kazdağı'nın civarı ile Uludağ silsilesinin güneyinde müteaddit noktalarda raslanır. Bunlar da Paleozoik bidayetlerine ait Sedimentlerin geçirdiği kadar mahallî metamorfizme muarız kalmıştır. Mamafih, spilitik sahrelerin sağlam olanları nispeten daha az metamorfize olup, bunların mikroskop altında spilitler halinde tanınmaları mümkündür. Mahallî olarak masif bulunmalarına rağmen çok kere şistozdurlar. Bu sahreler kriptokristalin hamur içinde küçük albit ve ojit kristalleri ihtiva etmek gibi bir hususiyeti haizdirler ve

14 28 G. van der KAADEN ekseriya epidotlaşmış kloritleşmiş olup kuvarslı olmaları da mümkündür. Kazdağı mıntakasında bunlara sık sık tremolitleşmiş olarak raslanır. Umumiyetle bir tâli mürekkip olarak sfen (sphene) burada mevcuttur. Kazdağı mıntakasında Zeytinli köy ile Karınca çayı yukarı taraflarında, Köprüdere boyunda Kalkım ve Eğrikbağaçdağ'm kuzeyindeki batolit entrüzyonlarının içinde bulunan kontakt metamorfizması geçirmiş halelerde ve Çaldağı'nın (Bayramiç'in güneyi) doğusunda yeşiltaşlara tesadüf olunmuştur. Kalkım'ın kuzeyindeki granitik batolitik entrüzyonların haleleri içinde, kontakt metamorfizması tesiriyle yeşiltaş amfibolit haline gelmiştir. Bunlar, pre - Varisien amfibolitlerde karakteristik sayılan yapraklaşmadan mahrumdur. Kazdağı mıntakasının yeşiltaşları ya Paleozoik bidayetlerine ait formasyonla karışmış olarak zuhur ederler veyahutta pre-varisien gnayslarla Paleozoik bazlarına ait formasyonların arasında bulunurlar (Şek. 2). Uludağ mıntakasında yeşiltaşlara pre-varisien sahrelerin civarında raslanmaktadır. Burada spilitik yeşiltaşlarla yakinen münasebettar olarak glokofanize yeşil şistler ve diyabazlar vardır. Uludağ silsilesinin kuzeyinde, spilitik sahreler olivin diyabaz ve pikritlere karışır. Yeşil şistler muhtemelen metamorfize olmuş spilitik tüflerdir. Nilüfer çayının kuzeyinde Bursa şosesi üzerinde bir diyabaz ve greyvak kuşağında glokof anizasyon müşahede edildiğine evvelce Wijkerslooth (1941) tarafından işaret olunmuştur. Hepsi de Uludağ bölgesinde bulunmak üzere, muhtelif mevkilerde yazar tarafından da muhtelif sahreler görülmüştür (Levha II). 1. Hüseyinalan ve Kirazlı köy arasında; glokofan - epidot şistleri, klorit-epidot-glokofan şistleri,,glokofanlı epidot-biotit şistleri, mikroskop muayenesi biotitin glokofandan daha genç olduğunu göstermiştir. Bu zuhurlar Wijkerslooth'un bahsettiği glokofan zonu ile biraraya gelmektedir. 2. Teşvikiye köyünün güneyinde, olivin-gabro, pikrit, olivin diyabaz ve greyvak mercekleri ihtiva eden kuvvetli bir şekilde dinamometamorfik bir zonda glokofan-epidot şistlerinin bu sahrelerde sarmaştığı görülür. 3. Billeylikyayla dere boyunda Tiraz köyün 4 km. kuzeybatısında, sert tektonizma geçirmiş peridotitik sahrelerle siyah şistoz kalkerler arasında kalan dar bir kuşak içinde epidot-glokofan ve kuvars bakımından zengin klorit-lavsonit = glokofan şistleri bulunmuştur. Batolitlerin kontakt mıntakalarında bulunan halelerin dışa yakın ve dış taraflarındaki glokofanizasyonun tevzi durumu ile (1) de işaret olunduğu gibi, glokofanın yerini biotite vermesi keyfiyeti, bu tertip ve taksimin pre-granodioritik entrüzyonları meydana getiren olaylarla ilgili bulunduğunu gösterir. Bu vaziyet Schürmann (1956, s. 85) tarafından ileri sürülen, granitik-granodioritik entrüzyonların önceki glokofanizasyonu tahrip ettiği merkezindeki fikri desteklemektedir. Uludağ bölgesinin gösterdiği glokofanizasyon Varisien dağyapımı devrine aittir. Mezozoik sonlarına ait spilitik-keratofirik sahreler (Levha I) : Kazdağı silsilesinin kuzeyinde spilitik sahrelere yazar tarafından Çavuş'un batısında Çalköy civarında, Karakoca-

15 MAGMATİZMA, METAMORFİZMA VE YAŞ MÜNASEBETLERİ 29 köy'ün güneydoğusunda tesadüf edilmiştir. Mahallî olarak bunlar ince şeyl tabakaları ve ince tabakalı bazan kırmızımsı kalkerlerle sarmaşmış vaziyette görülürler. Erozyon artığı Kretase kalkerleri bu spilitik sahreler üzerinde ve spilitik sahrelerde Alt Jurasik devrine ait kalkerli kumtaşları üzerinde bulunmaktadır. Pillov («yastık») strüktürleri her yerde görülmekte olup, aglomeralara bile rasgelinmiştir. Spilitik sahrelerin, Çalköy'ün güneyinden geçen ana şose üzerinde kolayca tetkiki mümkündür. Mikroskop altında sodyum - keratofirik spilitlerden normal spilitleri ayırmak kabildir. Bu sahreler çok defa kalsitleşmiş ve kloritleşmiş olup, içlerinde ince albit damarcıkları vardır. Burada ilmenit çok raslanan tâli bir mürekkeptir. Yeşiltaşların aksine, yukarda anlatılan spilitik sahreler mahallî metamorfizmaya mâruz kalmamıştır. Uludağ'ın kuzeyinde Mezozoik volkanik sahrelerin bulunup bulunmadığı katiyetle malûm değildir. Erk (1942) Bursa ovasının kuzeyinde spilitik sahrelerden vücuda gelmiş bir takım dayklardan bahisle bu hususta bir ip ucu vermekte ise de, yaşlarını söyleyememiştir. Bunların Paleozoikten sonraya, muhtemelen, Kazdağı mıntakasındaki Kretase devrine ait spilitik sahreler grubuna mensup bulunması icabeder. Gerek yeşiltaşlar ve gerekse spilitik sahreler bir iptidai temel safhaya girmekte, fakat bunlar sırasiyle Varisien ve Alpler devirlerine ait bulunmaktadır. Tersier volkanik ve piroklastik sahreleri Erk (1942) tarafından Uludağ silsilesinin kuzeyinde, Bursa ile Gemlik arasındaki deniz fliş formasyonları içinde görülmüş volkanik ve piroklastik sahreler bulunmaktadır ki, bunlar Tersier bidayetlerine ait (Eosen) çeşitli devrelere (cycles) girmektedir. Bu sahrelerin terkibi umumiyetle andezitik - dasitiktir. Bu şiddetli volkanik faaliyetler devrini, Oligosen süresi içinde, bir zaif volkanik devri takibetmiştir. Erk'e göre, bu Eosen volkanik piroklastik sahreleri ile fliş formasyonları Oligosen devrinde Alpler iltivalarının tesirine mâruz kalmıştır. Çanakkale boğazının kuzeyine düşen bölge için de Ternek (1949) buna benzer müşahedeler kaydetmiştir. Kazdağı ve Uludağ civarında tetkik edilmekte olan bölgelerdeki volkanik ve piroklastik sahreler tektonik faaliyetleri tâkibeden volkanik safhaya ait bulunmakta ve bunların, hiç değilse bir kısmı, Tersier sonlarına girmektedir. Bu volkanik sahrelerle ilgili olarak burada bir Pb, Zn, Ag, Cu, Sb, As ve Ba mineralizasyonu müşahede olunur. Bu volkanik ve piroklastik sahreler Kazdağı etrafında geniş sahalar kaplamaktadır. Tersier bidayetlerine ait tabakaların görünürde bulunmaması indifaların ne zaman başladığının tâyinini güçleştirdiği gibi, bu bölgede Tersier volkanizmasının başlangıç noktasını kesin olarak söylemek de imkânsızdır. Her hal ve kârda, linyit yataklarını havi Üst Miosen tabakalarının teşekkülünden önce, Kazdağı'nın etrafını çevreleyen mıntakanın şiddetli andezitik volkanizmanın bir safhasına sahne olmuş bulunması icabeder. Bu tabakalar kendilerinden daha yaşlı volkanik sahreler üzerinde bulunmaktadır Mamafih, yaşlı andezitlerin gerek Paleozoik ve gerekse Mezozoik tabakaları kesmiş olmaları bunların Tersier yaşında bulunduklarında şüphe bırakmaz. Bu nispeten yaşlı akıntılar mevziî olarak süzülmüş ve kaolinleşmiş bulunurlar ki, bu da eski bir erozyon sathına delâlet eder. Yaşlı volkanik sahrelerin aksine, Tersier sonlarına ait olan volkanik sahreler hemen hiç değişmemiştir. Eski

16 30 G. van der KAADEN indifa merkezlerinin yerini gösteren sahih malûmatın mevcudu pek azdır; zira buraları esaslı erozyona uğramış ve kısmen de örtülmüştür. Fakat bunlann, andezitik tepelerin bir sıra üzerinde dizili bulunuşundan anlaşıldığı üzere (Büyük Eğmir demir yatağının kuzeydoğusu ve Sakardağ üzerinde Mudanya'nın kuzeybatısı gibi) NNE-SSW umumi istikametinde sıralanmak temayülü gösterdikleri söylenebilir. Ağıdağ'ın yanında ve Kalkım ovasının doğu cihetinde olduğu gibi münferit indifa noktaları da tesbit edilebilir. Üst Miosen tabakalarının yerlerini aldıkları sırada vukua gelen volkanik faaliyetlerin yegâne delili tabakalar arasında tüflü yatakların zuhur etmesidir. Oldukça sakin geçen bu devreyi şiddetli volkanik olaylar gösteren bir başka devre takibetmiştir. Yeni yarıkların açılmasiyle aynı zamana raslayan şiddetli blok fayları vukua gelmiştir ki, bunlar daha ziyade doğu-batı ve tâli olarak NE-SW istikametindedir ve bu sahada «horst» lar ve «graben» e benzer çukurlar vücuda getirmiştir. Bu fay zonları boyunca, meselâ Küçük Kuyu ile Edremit arasında olduğu gibi, azçok münferit indifa merkezleri bulunmakta ve fakat aynı zamanda Burhaniye'yi Havran'a bağlayan çizginin güneyinde göründüğü üzere sıralanmış andezitik tepeler mevcuttur. Bu yeni siklin terkibi oldukça asidik bulunmuştur. Andezitlerden başka, andezitik aglomeralarla birlikte dasitik sahreler ve daha çok asidik tüfler meydana gelmiştir. Küçük Kuyu'nun kuzeydoğu ve kuzeybatısı (Şek. 3) lüzuci volkan fırlatığı toparları ve çamur toparları ile kalın tabakalar teşkil etmiş bulunan tüfler ve gerek Ayvacık'ın kuzeydoğusunda gerekse Çan-Gölcük havzasının etrafındaki aglomeralar gayet güzel aflörman vermektedir. Edremit-Havran vadisinin güneyinde olduğu gibi, bazan daha genç andezitlerde aflörman vermekte ve bunlar ince tabakalar halinde serili bulunmakta ve arasıra, meselâ Yk. Karaoğlanlar köyü ile Kozdere köyü arasında görüldüğü üzere, ince yataklar teşkil etmektedir. Mahallî olarak akıntı ve aglomeraların yekdiğerini mütenaviben takibetmeleri magma çıkışlarının birkaç safhada vukua geldiğine işaret eder. Umumi mânada Tersier volkanik sahreleri mahdut farklı seriler halinde görünmektedir. Kazdağı mıntakasının etrafında bulunan Tersiere ait volkanik sahreler başlıca biotit ve hornblend-andezitlerden müteşekkildir. Bu arada zuhur eden ojitler ve ortopiroksen andezitleri az önem taşır. Üst Miosen devresini mütaakıp, bol miktarda andezit ve aglomeralarla beraber, küçük ölçüde dasit, riolit ve hattâ bazalt teşekkülü görülmüştür. Çanpazar'ın güneybatısında ve Bardakçıların doğusundaki Jurasik tabakalar içinde olduğu gibi bazalt daykları, Küçük Kuyu ile Edremit arasında görüldüğü gibi dasit boyunları; ve Bardakçılar'ın kuzeyi ile Çanpazar'ın güneydoğusundaki andezitik sahreler içinde zuhur ettiği şekilde riolitik dayklar meydana gelmiştir. Bursa ovasının kuzeyinde bulunup Erk (1942) tarafından bildirilen Tersier sonlarına ait formasyonlar ise andezitik karakterdedir. Erk (1942) tarafından bildirilen Bursa ovasının kuzeyindeki Tersier sonlarına ait formasyonlarda andezitik karakter daha barizdir. Uludağ silsilesinin etrafında İnegöl'ün batısında (Yıldıztepe), Orhaneli'nin batısında, dasit lâv akıntıları ile bunların teressübatına raslanmıştır. Furhanlar köyü (Kütahya vilâyeti) nün NNE sunda bazaltik lâv akıntıları tesbit olunmuştur.

17 MAGMATİZMA, METAMORFİZMA VE YAŞ MÜNASEBETLERİ 31 İCMAL Kazdağı ve Uludağ komplekslerinin civarında tetkiki ve münakaşası yapılan sahalar üzerinde, herbiri kendine has jeolojik tekâmül, magmatik ve tektonik faaliyet karakteristiklerine sahip dört ayrı ünite tesbit ve tefrik etmek mümkündür. Bu üniteler şunlardır : 1. Pre-Varisien (Kaledonien?) menşeli yaşlı kristalin koçan-gövdeler. Bu yaşlı kristalin gövdeler Kazdağı ile Uludağ silsilesinin belkemiğini teşkil etmektedir ki, etrafında diğer üniteler topludur. Bunlar, mahallî olarak geçirmiş bulundukları mezo-kata-zonal metamorfizma ve epeyce bir kalınlıkta eski bir jeosenklinale ait teressübat serisine mensup olup, çeşitli litolojik nevilerin aralarında arzettiği uygun münasebetle karakterizedir. Bu en eski sahrelerin kuzey-güney istikametleri, Paleozoik başlangıcına ait formasyonların NE-SW ile ENE-WSW arasında oynayan istikametleri tarafından kesilmektedir. Pre-Varisien dağyapımı devrindeki magmatik hareketler granodioritik ve bazik sahrelerle temsil edilmekte ve fakat bu sahreler mâruz kalmış bulundukları mahallî metamorfizmanın kuvvetli tesirleri tahtında ilk hal ve şekillerini kısmen kaybetmişlerdir. Granodioritik sahreler ne kesin bir kontakt zonu ne de cevherleşme gösterirler. Altınoluk'un yukarısındaki kata-zonal metamorfik demir cevherleri sedimanter menşelidir. 2. Varisien : dağyapımına mâruz kalmış Paleozoik formasyonları : Paleozoik formasyonları, Paleozoik bidayetlerine ait pelitik ve psammitik sedimentlerle Karbonifer başlarında meydana gelen siyah kalkerler tarafından temsil edilir. Orta Permien kalkerleri ise, eğilmiş ve metamorfoz geçirmiş daha yaşlı Paleozoik formasyonlarının üzerinde yeralmış bulunmaktadır. Varisien dağyapımı devrinde magmatik faaliyetler spilitik lâv akımı ve peridotitik sahrelerin (krom cevherleşmesiyle birlikte) yerlerini alması ile başlar. Bütün bu seriler, pre-permiene ait olduklarında şüphe bulunmayan, şiddetli epi-dinamometamorfizmaya mâruz kalmıştır. Uludağ civarında müşahede olunan glokofanizasyon bu devirde başlamıştır. Mevcut formasyonlar granodioritik batolitler tarafından delinmiş ve önceden epi-dinamometamorfizma geçirmiş olan bu tabakalar, böylece bir de kontakt metamorfizmasma mâruz kalmışlardır. İleri derecede yapraklaşmış bazı batolitlerin mevcudiyeti burada sintektonik entrüzyonlar vukua geldiğine delâlet eder. Tektonik faaliyetlerin son safhalarına ait batolitler yapraklaşmamış olup, hâlâ Karbonifer bidayetlerinde husule gelen siyah kalkerlere girmiş bulunurlar. Bu entrüzyonlarla münasebetli bir W, Mo, Fe, Zn, Cu, Sr, F mineralizasyonu vardır ki, yazar Uludağ civarından (1958) bunun hakkında etraflı malûmat vermiştir. 3. Alpler iltivalarına mâruz kalan Mezozoike ve Tersier bidayetlerine ait fomasy o n l a r : Türkiye'nin bu kısmında görülen Alpler dağyapımı devresi tâli kratojenik (sub - cratogenic) tipte gelişmiş ve bu zaman zarfında Mezozoik ve Tersier bidayetlerine ait formasyonlara mevziî veya kontakt metamorfizmasmın herhangi bir tesiri kaydolunmamıştır. Üst Triasik ile Üst Jurasik arasında vukubulan ve Aygen tarafından (1956) Balya mıntakasından bildirilen Alpler hareketleri (Stille'nin Gimerian safhası) küçük ölçüde yukarı itilmelere (upthrusting) yol açmıştır. Erk'e nazaran (1942) Alpler paroksizması, adı geçen sahanın kuzeyinde deniz flişleriyle dolu ön-çukuru-

18 32 G. van der KAADEN nun (foredeep) iltivaya mâruz kalarak, büküldüğü Oligosen devrinde en yüksek mertebesine ulaşmıştır. Mezozoik ve Tersier bidayetlerine ait Sedimentlerin yerlerine oturuşu araya giren regresyorılar ve erozyon devreleri ile sık sık inkıtaa uğramıştır. Orta Permien konglomeralarında granit ve metamorfik şist çakılları yeralmış vaziyettedir (Erk, 1942). Kazdağı'nın doğusundaki Triasik yaşlı çakıl konglomeraları ile Uludağ silsilesinin doğusunda Söğüt yanında Liasik yaşlı çakıl konglomeraları granodiorit, hornfels ve Paleozoik şist çakılları ihtiva eder. Bursa'nın kuzeyinde bulunan Üst Triasik konglomeraları metamorfik olmayıp, içlerinde metamorfik şist çakılları bulunur (Erk, 1942). Bu müşahedeler, Türkiye'nin bu kısmında, granodioritik entrüzyonlarla epi-dinamometamorfizmanın Triasikten evvel vukubulduğunu ispat eder. Magmatik faaliyetler Kretase içinde yalnız mahallî spilitik keratofirik lâv akımlarına inhisar etmiştir (Kazdağı kompleksinin kuzeyi). Bu spilitik lâvlar kalkerlerle girişik vaziyette olup, Paleozoik yeşiltaşların aksine, metamorfik değildirler. Erk (1942) ve Ternek (1947) tarafından Tersier başlarına ait andezitikdasitik tâli deniz lâv ve tüfleri bildirilmiştir. 4. Tersier sonlarına ait sedimentler, volkanik ve piroklastik sahreler: Tersier başlarına ait tabakaların Kazdağı etrafında yok gibi görünüşü indifaların ne zaman başladığını söylemeyi güçleştirmekte ve bu mıntakada volkanizmanın başladığı yerin de katiyetle tesbiti mümkün olamamaktadır. Mamafih, Kazdağı ve Uludağ civarında etüd edilen yerlerde görülen volkanik ve piroklastik sahreler tektonik-volkanik faaliyetleri tâkibeden bir safhaya girmekte ve, hiç olmazsa kısmen, Tersier sonlarına raslamaktadır. Linyitli Üst Miosen tabakalarının vücuda gelmesinden evvel Kazdağı civarındaki saha şiddetli andezitik bir volkanizma safhasına şahit olmuştur. Bu volkanik sahrelerle münasebetli olarak husule gelmiş bir Pb, Zn, Ag, Cu, Sb, As, Fe ve Ba cevherleşmesi mevcuttur. Linyit havi Üst Miosen tabakalan bu volkanik sahrelerin üzerinde bulunmaktadır. Daha yaşlı volkanik sahreler, mahallî olarak, süzülüp kaolinleşmiştir ki, bu da eski bir erozyon sathı gösterir. Eski volkanik sahrelerin aksine, Tersier sonlarına ait bulunan volkanik sahreler herhangi bir değişiklik görülmez. Üst Miosen tabakalarının vücut bulduğu sıralarda bir takım volkanik faaliyetlerin de vukua geldiği sadece tabakalar zuhur eden tüflü yataklardan anlaşılmaktadır. Bu nispeten sakin geçen devreyi bir sert volkanik faaliyetler devresi daha takibetmiştir. Yeni çatlak ve yarıkların husule gelmesiyle aşağı yukarı aynı zamana raslayan bir devrede, bazan saksonik tipi iltivaların da iştirakiyle, yeralan şiddetli blok fayları bölgede «horst-tümsek» ve «graben-çukurlar» meydana getirmiştir. Tümü itibariyle Tersiere ait volkanik sahreler daha ziyade mahdut farklı seriler halinde görülmektedir. Kazdağı mıntakası civarında bulunan Tersiere ait daha yaşlı volkanik sahreler biotit ve hornblend andezitlerinden terekküp eder. Ojit ve ortopiroksen andezitleri pek önemli sayılmaz. Üst Mioseni tâkibeden devrede, dasit riolit ve hattâ bazaltlardan, bol miktarda andezitler, aglomeralar ve daha asitli tüflerin de iştirakiyle, ufak ölçüde ekstruzyonlar vücuda gelmiş bulunmaktadır. Neşre verildiği tarih 20 Kasım, 1958

19 MAGMATİZMA, METAMORFİZMA VE YAŞ MÜNASEBETLERİ 33 B İ B L İ Y O G R A F Y A ARABU, M.N. ( ) : Contributions â l'etude geologique des environs de la mer de Marmara. C. R. Inst. Geol. Raum., t. XXIII. AYGEN, T. (1956) : Balya Bölgesi jeolojisinin incelenmesi. M.T.A. Enst. Yayınl. Seri D, No. 11. BİTTNER, A. (1890) : Brachiopoden der Alpinen Trias. Abh. d. K. K. geol. Reichs. B. 14, Wien. DİLLER, J. S. (1883) : Notes on the geology of the Troad. Quart. Journ. Ged. Soc. London, vol. XXXIX. EGERAN, N. ve LAHN, E. (1942) : Türkiye Jeolojik Haritası, İstanbul, l : M.T. A. Ankara. ERGUVANLI, K. (1955) : Etude geologique de l'ile de Bozcaada, Ball. Gal. Fr., T. 5, s (1957) : Outline of Geology of the Dardanelles. Geol. Mag. Vol. XCIV, s ERK, A. S. (1939) : Gemlik mıntakasının jeolojik tetkiki. (Vilâyet Bursa) İst. Üniv. Yayınl., istanbul. (1942) : Bursa ve Gemlik arasındaki mıntakanın jeolojik etüdü. M. T. A. Enst. Yayınl., Seri B, No. 9. GEIS, H. (1953) : Geologischer Aufbau des nördlichen Kazdağ. M. T. A. Rap. (neşredilmemiş). HELKE, A. (1955) : Beobachtungen an türkischen Minerallagerstâtten. Mines Jahrb. f. Min., Bd. 88. HOLZER, F. H. ve COLIN, H. (1957) : Beitrâge zur Ophiolitfrage in Anatolien (Türkei). Jahrb. d. Geo/. Bund., Bd Wien. KAADEN, G. v. d. (1956) : Edremit Bölgesinde jeoloji ve maden yatakları incelemeleri. M.T.A. Rap. No (neşredilmemiş). (1957a) : Çanakkale-Biga-Edremit yarımadası bölgesindeki jeolojik saha çalışmaları ve ınaden yatakları hakkında rapor. M.T.A. Rap. No (neşredilmemiş). (1957b) : Report on the lungsten-antimony occurrence south of Dudaş (Vil. Bilecik, Kaza Süğüt) M.T.A. Rap., No (neşredilmemiş). (1958) : Bursa - Uludağ volfram madeninin jönez ve mineralizasyonu hakkında. M. T. A. Enst. Derg. No. 50. (1958) : On W-Zn-Cu prospection etc. on W (tungsten) prospection around the Uludağ range etc., on the geological setting and evolution of the region. M.T.A., Ankara (neşredilmemiş). KETlN, t. (1947) : Uludağ masifinin tektoniği hakkında. Türkiye Jeol. Kur. Bült., Vol. l, « KUPFAHL, G. (1954) : 55/2, 55/4,.(Eskişehir), 56/1,56/3 (Sivrihisar) paftalarının löveleri esnasında yapılan jeolojik inceleme hakkında. M.T.A. Rap. No (neşredilmemiş). LEBKÜCHNER, R.F. (1956) : Linyit bulunması ümitli Örencik (Vil. Çanakkale) bölgesinde yapılan jeolojik ve madencilik çalışmalarından elde edilen neticeler hakkında rapor. M. T. A., Ankara (neşredilmemiş). MEER MOHR, H. E. C. v. d. (1956) : Report on the geological l'ieldvvork in thc area of Edremit. M.T.A., Ankara (neşredilmemiş). NEUMAYR, M. (1887) : Ueber Trias und Kohlenkalkversteinerungen aus dem westlichen Kleinasien. Anz. Kais. Akad. Wiss. Wien. OBERHAUSER, R. (1954) : Eskişehir bölgesinde Involutina liassica (Jones) bulunduğu hakkında. Türkiye Jeol. Kur. Bült., Vol. V, s. 203.

20

KAYSERİ İLİNİN KUZEY KESİMİNDE ÇUKURKÖY'DE NEFELİN İHTİVA EDEN İNDİFAİ KAYAÇLAR

KAYSERİ İLİNİN KUZEY KESİMİNDE ÇUKURKÖY'DE NEFELİN İHTİVA EDEN İNDİFAİ KAYAÇLAR KAYSERİ İLİNİN KUZEY KESİMİNDE ÇUKURKÖY'DE NEFELİN İHTİVA EDEN İNDİFAİ KAYAÇLAR Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara I. GİRİŞ 1965 yazında Jeolog G. Pasquare Çukurköy havalisinin jeolojik etüdünü yapmıştır.

Detaylı

KAZ DAĞI KRİSTALlNİNÎN ARZETTİĞİ BİR PRE-HERSİNİEN İLTİVA SAFHASI HAKKINDA

KAZ DAĞI KRİSTALlNİNÎN ARZETTİĞİ BİR PRE-HERSİNİEN İLTİVA SAFHASI HAKKINDA KAZ DAĞI KRİSTALlNİNÎN ARZETTİĞİ BİR PRE-HERSİNİEN İLTİVA SAFHASI HAKKINDA Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Bu makalemizde Kaz dağı Masifinin Kristalim içinde bir pre-hersinien iltiva safhasının

Detaylı

TAVŞANLI-DAĞARDI ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ VE SERPANTİN ÎLE KALKERLERİN YAŞI HAKKINDA NOT

TAVŞANLI-DAĞARDI ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ VE SERPANTİN ÎLE KALKERLERİN YAŞI HAKKINDA NOT TAVŞANLI-DAĞARDI ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ VE SERPANTİN ÎLE KALKERLERİN YAŞI HAKKINDA NOT Adnan KALAFATÇIOĞLU Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Hersinien ve Alp orojeniğini geçirmiş bulunan

Detaylı

SIVAŞ CİVARINDAKİ JİPS SERİSİNİN STRATİGRAFİK DURUMU

SIVAŞ CİVARINDAKİ JİPS SERİSİNİN STRATİGRAFİK DURUMU SIVAŞ CİVARINDAKİ JİPS SERİSİNİN STRATİGRAFİK DURUMU Fikret KURTMAN Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Sivas civarındaki jips teressübatı umumiyetle Oligosen yaşında kabul edilmekte idi. Bu

Detaylı

SİRYA İLE ARDANUÇ ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ HAKKINDA

SİRYA İLE ARDANUÇ ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ HAKKINDA SİRYA İLE ARDANUÇ ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ HAKKINDA Alexander KRAEFF Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara GİRİŞ Bu jeolojik araştırma, Mayıs-Ağustos 1960 tarihleri arasında Artvin ilinin merkezî

Detaylı

KUZEYBATI ANADOLU KURŞUN-ÇİNKO ZUHURLARINDA YAPILAN ARAŞTIRMALAR

KUZEYBATI ANADOLU KURŞUN-ÇİNKO ZUHURLARINDA YAPILAN ARAŞTIRMALAR KUZEYBATI ANADOLU KURŞUN-ÇİNKO ZUHURLARINDA YAPILAN ARAŞTIRMALAR Tore GJELSVIK Norsk Polar Instituti, Oslo GİRİŞ 1955-1956 yıllarında, Birleşmiş Milletler Teknik Yardım Teşkilâtı tarafından tâyin edildiğim

Detaylı

TÜRKİYE'DE MUHTEMEL URANYUM VE TORYUM BÖLGELERİ *

TÜRKİYE'DE MUHTEMEL URANYUM VE TORYUM BÖLGELERİ * TÜRKİYE'DE MUHTEMEL URANYUM VE TORYUM BÖLGELERİ * Melih TOKAY ve Cahit ERENTÖZ Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Bu yazıda Türkiye'de Uranyum ve Toryum ihtiva etmesi muhtemel olan formasyonlar

Detaylı

MAGMATİK KAYAÇLAR DERİNLİK (PLUTONİK) KAYAÇLAR

MAGMATİK KAYAÇLAR DERİNLİK (PLUTONİK) KAYAÇLAR DERİNLİK (PLUTONİK) KAYAÇLAR Tam kristalli, taneli ve yalnızca kristallerden oluşmuştur Yalnızca kristallerden oluştuklarından oldukça sağlam ve dayanıklıdırlar Yerkabuğunda değişik şekillerde Kütle halinde

Detaylı

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ Sunay AKDERE Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara GİRİŞ Hava fotoğraflarından yararlanarak fotojeolojik

Detaylı

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR Magmatik (Püskürük) Kayaçlar Ýç püskürük Yer kabuðunu oluþturan kayaçlarýn tümünün kökeni magmatikdir. Magma kökenli kayaçlar dýþ kuvvetlerinin etkisiyle parçalara ayrýlýp, yeryüzünün çukur yerlerinde

Detaylı

TÜRKİYE'NİN OROJENİK GELİŞMESİ

TÜRKİYE'NİN OROJENİK GELİŞMESİ TÜRKİYE'NİN OROJENİK GELİŞMESİ lhsan KETİN İstanbul Teknik Üniversitesi, Maden Fakültesi ÖZET. Türkiye, esas itibariyle Alpin orojenez sistemine dahil olmakla beraber, muayyen bölgelerinde Hersinien, Kaledonien

Detaylı

1967 YILI SAKARYA DEPREMİNE AİT KISA NOT

1967 YILI SAKARYA DEPREMİNE AİT KISA NOT 1967 YILI SAKARYA DEPREMİNE AİT KISA NOT Adnan KALAFATÇIOĞLU Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. 1967 yılı 22 Temmuz Cumartesi günü saat 18:58 de Adapazarı ili ve çevresinde vuku bulan deprem

Detaylı

KIRKLARELİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

KIRKLARELİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI KIRKLARELİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Kırklareli ili Marmara Bölgesinin kuzeybatısında yer almakta olup, Dereköy sınır kapısıyla Türkiye yi Bulgaristan a bağlayan geçiş yollarından birine sahiptir.

Detaylı

ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR Doðal Sistemler ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR...12 Ölçme ve Deðerlendirme...14 Kazaným Deðerlendirme Testi...16 Ünite Deðerlendirme Testi...18 Doðal Sistemler ÜNÝTE - 2 LEVHA

Detaylı

ANAKAYALARIN TOPRAK VERME ÖZELLĠKLERĠ ve AĞAÇLANDIRMA AÇISINDAN YORUMLANMASI. AGM Etüt ve Proje ġube Müdürlüğü

ANAKAYALARIN TOPRAK VERME ÖZELLĠKLERĠ ve AĞAÇLANDIRMA AÇISINDAN YORUMLANMASI. AGM Etüt ve Proje ġube Müdürlüğü ANAKAYALARIN TOPRAK VERME ÖZELLĠKLERĠ ve AĞAÇLANDIRMA AÇISINDAN YORUMLANMASI AGM Etüt ve Proje ġube Müdürlüğü Anakayalar oluşum şekline göre 3 gurupta toplanır. 1 Püskürük (Volkanik) Anakayalar 2 Tortul

Detaylı

Masifler. Jeo 454 Türkiye Jeoloji dersi kapsamında hazırlanmıştır. Araş. Gör. Alaettin TUNCER

Masifler. Jeo 454 Türkiye Jeoloji dersi kapsamında hazırlanmıştır. Araş. Gör. Alaettin TUNCER Masifler Jeo 454 Türkiye Jeoloji dersi kapsamında hazırlanmıştır. Araş. Gör. Alaettin TUNCER 07.07.2015 MASİF NEDİR? Yüksek basınç ve sıcaklık şartlarından geçmiş, kökeni sedimanter kayaçlara dayanan,

Detaylı

Midi Fayınının Kuzeyinde Westfalien-A Yaşlı Kılıç Serisinin Araştırılması

Midi Fayınının Kuzeyinde Westfalien-A Yaşlı Kılıç Serisinin Araştırılması Midi Fayınının Kuzeyinde Westfalien-A Yaşlı Kılıç Serisinin Araştırılması MADEN Y. MÜHENDİSİ Vedat AKYÜREKÜ GİRİŞ E.K.İ. Üzülmez Bölgesinin toplam 120 milyon tonluk bir rezervi mevcuttur. Bu günkü istihsal

Detaylı

2015 YILI SU SONDAJLARI

2015 YILI SU SONDAJLARI T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Jeoteknik Hizmetler ve Yeraltısuları Dairesi Başkanlığı 2015 YILI SU SONDAJLARI BİRİM FİYAT CETVELİ FORMASYON POZ NO: FORMASYONUN YAPISI 10

Detaylı

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale www.madencilik-turkiye.com

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale www.madencilik-turkiye.com Makale www.madencilik-turkiye.com Seyfullah Tufan Jeofizik Yüksek Mühendisi Maden Etüt ve Arama AŞ seyfullah@madenarama.com.tr Adil Özdemir Jeoloji Yüksek Mühendisi Maden Etüt ve Arama AŞ adil@madenarama.com.tr

Detaylı

Bursa arazi gezisi. Aral Okay İTÜ Maden Fakültesi

Bursa arazi gezisi. Aral Okay İTÜ Maden Fakültesi 1 Bursa arazi gezisi Aral Okay İTÜ Maden Fakültesi 25-26 Nisan 2009 tarihlerinde Structural Geology dersini alan jeoloji mühendisliği öğrencileri için Bursa'ya bir jeoloji teknik gezisi düzenlenmiştir.

Detaylı

BİGA YARIMADASINDA TARİHİ TRUVA HARABELERİNİN GÜNEYİNDEKİ RADYOAKTİF SAHİL KUMLARININ MİNERALOJİSİ VE BUNLARIN ANA KAYAÇLARININ PETROLOJİSİ

BİGA YARIMADASINDA TARİHİ TRUVA HARABELERİNİN GÜNEYİNDEKİ RADYOAKTİF SAHİL KUMLARININ MİNERALOJİSİ VE BUNLARIN ANA KAYAÇLARININ PETROLOJİSİ BİGA YARIMADASINDA TARİHİ TRUVA HARABELERİNİN GÜNEYİNDEKİ RADYOAKTİF SAHİL KUMLARININ MİNERALOJİSİ VE BUNLARIN ANA KAYAÇLARININ PETROLOJİSİ Muzaffer ANDAÇ Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara Etüdü

Detaylı

AYAŞ İLÇESİ BAŞAYAŞ KÖYÜ ARAZİ İNCELEME GEZİSİ GÖREV RAPORU

AYAŞ İLÇESİ BAŞAYAŞ KÖYÜ ARAZİ İNCELEME GEZİSİ GÖREV RAPORU AYAŞ İLÇESİ BAŞAYAŞ KÖYÜ ARAZİ İNCELEME GEZİSİ GÖREV RAPORU Konu : Hümik asit ve Leonarditin fidan üretiminde kullanılması deneme çalıģmaları ve AyaĢ Ġlçesi BaĢayaĢ köyündeki erozyon sahasının teknik yönden

Detaylı

FAALİYETTE BULUNDUĞU İŞLETMELER

FAALİYETTE BULUNDUĞU İŞLETMELER FAALİYETTE BULUNDUĞU İŞLETMELER - GÜMÜŞHANE HAZİNE MAĞARA ÇİNKO, KURŞU, BAKIR YERALTI İŞLETMESİ - GÜMÜŞHANE ÇİNKO, KURŞUN, BAKIR FLOTASYON TESİS İŞLETMESİ - NİĞDE BOLKARDAĞ MADENKÖY ALTIN, GÜMÜŞ, KURŞUN,

Detaylı

BALIKESİR - KÜTAHYA ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ

BALIKESİR - KÜTAHYA ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ BALIKESİR - KÜTAHYA ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ Adnan KALAFATÇIOĞLU Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Etüd bölgemizde en eski kayaçlar Paleozoik yaşlı mermerler ve muhtelif şistlerden müteşekkil

Detaylı

Yozgat-Akdağmadeni Pb-Zn Madeni Arazi Gezisi

Yozgat-Akdağmadeni Pb-Zn Madeni Arazi Gezisi Yozgat-Akdağmadeni Pb-Zn Madeni Arazi Gezisi Yozgat-Akdağmadeni Akdağmadeni Yozgat'ın doğusunda bir ilçedir. Doğuda Sivas'ın Şarkışla İlçesi, güneyde Çayıralan, batıda Sarıkaya ve Saraykent, kuzeyde ise

Detaylı

1961 ÇALIŞMA YILI ELMAS KURON RANDIMANLARI

1961 ÇALIŞMA YILI ELMAS KURON RANDIMANLARI 1961 ÇALIŞMA YILI ELMAS KURON RANDIMANLARI Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. 1961 çalışma yılında M.T.A. Enstitüsü Teknik Ameliyeler Şubesi kamplarında kullanılan elmas kuronlar ihya edilmek

Detaylı

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi Tilting effect on the morpho-tectonic evolution of Karasu River valley Nurcan AVŞİN 1 1 Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Coğrafya Bölümü Öz: Karasu

Detaylı

KESKİN-ÇELEBİDAĞI BÖLGESİNDEKİ GRENAFELSLER ZUHURATI HAKKINDA

KESKİN-ÇELEBİDAĞI BÖLGESİNDEKİ GRENAFELSLER ZUHURATI HAKKINDA KESKİN-ÇELEBİDAĞI BÖLGESİNDEKİ GRENAFELSLER ZUHURATI HAKKINDA Sabit YILMAZ Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Keskin kazasına bağlı Çelebidağı bölgesindeki volfram (şelit) zuhuratının etüdü

Detaylı

1. Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere ne ad verilir?

1. Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere ne ad verilir? Soru - Yanýt 15 1. Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere ne ad verilir? Yanýt: Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere kayaç denir.

Detaylı

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ İlker ŞENGÜLER* GİRİŞ Çalışma alanı Eskişehir grabeni içinde Eskişehir ilinin doğusunda, Sevinç ve Çavlum mahallesi ile Ağapınar köyünün kuzeyinde

Detaylı

MALI BOĞAZI (KALECİK-ÇANDIR) BÖLGESİNDE BAZI PİROKLASTİK OLUŞUMLARDAKİ PALAGONİTLEŞME

MALI BOĞAZI (KALECİK-ÇANDIR) BÖLGESİNDE BAZI PİROKLASTİK OLUŞUMLARDAKİ PALAGONİTLEŞME MALI BOĞAZI (KALECİK-ÇANDIR) BÖLGESİNDE BAZI PİROKLASTİK OLUŞUMLARDAKİ PALAGONİTLEŞME Şuayip ÜŞENMEZ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi, Jeoloji Bölümü ÖZET. İnceleme sahası, Ankara bölgesinin kuzeyinde

Detaylı

OFİYOLİTLİ ÇAMLIBEL (YILDIZELİ) BÖLGESİNİN STRATİGRAFİ VE PETROGRAFİSİ

OFİYOLİTLİ ÇAMLIBEL (YILDIZELİ) BÖLGESİNİN STRATİGRAFİ VE PETROGRAFİSİ OFİYOLİTLİ ÇAMLIBEL (YILDIZELİ) BÖLGESİNİN STRATİGRAFİ VE PETROGRAFİSİ Yusuf TATAR Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon ÖZET. Çamlıbel (Yıldızeli) yöresini içine alan çalışma bölgesindeki kayaçlar Akdağ

Detaylı

JEOLOJĠ TOPOĞRAFYA VE KAYAÇLAR

JEOLOJĠ TOPOĞRAFYA VE KAYAÇLAR JEOLOJĠ TOPOĞRAFYA VE KAYAÇLAR Bir nehir kenarında gezerken çakılların renk ve biçim bakımından birbirlerinden farklı olduğunu görürüz. Bu durum bize, kayaçların farklı ortamlarda oluştuğunu gösterir.

Detaylı

KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI

KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI Katman (tabaka) uyumlu Pb-Zn yatakları Cevher, çok kalın karbonatlı istifler içerisinde bulunur. Katman, mercek, damar, karstik boşluk dolgusu şekillidir.

Detaylı

ESKİKÖY (TORUL, GÜMÜŞHANE) DAMAR TİP Cu-Pb-Zn YATAĞI

ESKİKÖY (TORUL, GÜMÜŞHANE) DAMAR TİP Cu-Pb-Zn YATAĞI SAHA BİLGİSİ II DERSİ 28 NİSAN 2016 TARİHLİ GEZİ FÖYÜ ESKİKÖY (TORUL, GÜMÜŞHANE) DAMAR TİP Cu-Pb-Zn YATAĞI Miraç AKÇAY, Ali VAN, Mithat VICIL 1. Giriş Eskiköy Cu-Pb-Zn cevherleşmesi Zigana tünelinin Gümüşhane

Detaylı

TOKAT İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

TOKAT İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI TOKAT İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Tokat ili, Karadeniz Bölgesinde Orta Karadeniz bölümünün iç kısımlarında yer alır. Tokat ili Devecidağ ile Köroğlu Dağı arasında uzanan tektonik hattın kuzey ve güneyinde

Detaylı

ŞİLE ŞARİYÂJININ İSTANBUL BOĞAZI KUZEY YAKALARINDA DEVAMI

ŞİLE ŞARİYÂJININ İSTANBUL BOĞAZI KUZEY YAKALARINDA DEVAMI ŞİLE ŞARİYÂJININ İSTANBUL BOĞAZI KUZEY YAKALARINDA DEVAMI Mehmet AKARTUNA Fen Fakültesi, Jeoloji Enstitüsü, İstanbul ÖZET. Bu etüd ile, Şile ve Riva deresi bölgesinde evvelce tesbit olunan şariyaj hattının

Detaylı

METAMORFİK KAYAÇLAR. 8/Metamorphics.html. Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I

METAMORFİK KAYAÇLAR.  8/Metamorphics.html. Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I METAMORFİK KAYAÇLAR http://www.earth.lsa.umich.edu/earth11 8/Metamorphics.html Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I METAMORFİZMA METAMORFİMA ETKENLERİ Ana kayaç bileşimi, Sıcaklık,

Detaylı

İnce Burun Fener Fener İnce Burun BATI KARADENİZ BÖLGESİ KIYI GERİSİ DAĞLARI ÇAM DAĞI Batıdan Sakarya Irmağı, doğudan ise Melen Suyu tarafından sınırlanan ÇAM DAĞI, kuzeyde Kocaali; güneyde

Detaylı

KAYAÇLAR KAYA DÖNGÜSÜ KAYA TİPLERİNİN DAĞILIMI 03.11.2014 GİRİŞ. Su-Kaya ve Tektonik Döngü. 1. Mağmatik kayalar. 2. Tortul kayalar

KAYAÇLAR KAYA DÖNGÜSÜ KAYA TİPLERİNİN DAĞILIMI 03.11.2014 GİRİŞ. Su-Kaya ve Tektonik Döngü. 1. Mağmatik kayalar. 2. Tortul kayalar Tekonik Yükselme 03.11.2014 GİRİŞ KAYAÇLAR Yerkabuğunu oluşturan kayalar, çeşitli minerallerin veya tek bir mineralin, kayaç parçacıklarının ya da hem mineral hem de kayaç parçacıklarının birlikte oluşturdukları

Detaylı

MAGMATİK KAYAÇLAR. Magmanın Oluşumu

MAGMATİK KAYAÇLAR. Magmanın Oluşumu MAGMATİK KAYAÇLAR Magmanın Oluşumu Taş hamuru veya taş lapası anlamına gelen magma,yer kabuğundaki yükselişleri sırasında meydana gelen olaylarla Magmatik Kayaçlara dönüşür. Magma, ergime sıcaklıkları

Detaylı

İSTANBUL SİLURİENİ HAKKINDA

İSTANBUL SİLURİENİ HAKKINDA İSTANBUL SİLURİENİ HAKKINDA İstanbul Üniversitesi Genel Jeoloji Kürsüsü ÖZET. Bölgedeki Silurien, genellikle Devonien ile karıştırılmış ve mostralar bugüne kadar yeterli bir şekilde ayırdedilememiştir.

Detaylı

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR Kayaçların belirli bir yapısı vardır. Bu yapı kayaç oluşurken ve kayaç oluştuktan sonra kazanılmış olabilir. Kayaçların oluşum sırasında ve oluşum koşullarına bağlı olarak kazandıkları

Detaylı

TÜRKİYE KROM CEVHERİ YATAKLARINDA YAPILAN ETÜDLERDEN ÖĞRENDİKLERİMİZ *

TÜRKİYE KROM CEVHERİ YATAKLARINDA YAPILAN ETÜDLERDEN ÖĞRENDİKLERİMİZ * TÜRKİYE KROM CEVHERİ YATAKLARINDA YAPILAN ETÜDLERDEN ÖĞRENDİKLERİMİZ * Hermann BORCHERT Clausthal Maden Akademisi) Almanya DETAYLI HULÂSA 1. Müşahedelerin 1952 senesindeki durumu a) Guleman/Soridağ krom

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1177 KAHRAMANMARAŞ DOLAYINDAKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN JEOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KROM İÇERİKLERİ

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1177 KAHRAMANMARAŞ DOLAYINDAKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN JEOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KROM İÇERİKLERİ KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1177 KAHRAMANMARAŞ DOLAYINDAKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN JEOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KROM İÇERİKLERİ Ender Sarrfakıoğlu* Özet Kahramanmaraş'ın kuzeybatısındaki Göksun ve güneyindeki Ferhuş-Şerefoğlu

Detaylı

Feldispatlar: K (Alkali Felds.): Mikroklin, Ortoklaz, Sanidin. Na Na: Albit, Oligoklaz Ca: Andezin, Labrador, Bitovnit, Anortit Ca

Feldispatlar: K (Alkali Felds.): Mikroklin, Ortoklaz, Sanidin. Na Na: Albit, Oligoklaz Ca: Andezin, Labrador, Bitovnit, Anortit Ca B) FELDİSPAT GRUBU MİNERALLER: Feldispatlar: K (Alkali Felds.): Mikroklin, Ortoklaz, Sanidin. Na Na: Albit, Oligoklaz Ca: Andezin, Labrador, Bitovnit, Anortit Ca Kumtaşlarında genellikle arkoz feldispatı

Detaylı

BİGA YARIMADASINDA PELAJİK BiR PALEOSEN İSTİFİ

BİGA YARIMADASINDA PELAJİK BiR PALEOSEN İSTİFİ MTA Dergisi 123 124. 21-26, 2002 BİGA YARIMADASINDA PELAJİK BiR PALEOSEN İSTİFİ M. Burak YIKILMAZ*, Aral I. OKAY 1 ' ve Izver ÖZKAR" ÖZ.- Kuzeybatı Anadolu'da Biga kasabasının batısında, pelajik kireçtaşı,

Detaylı

SARAFTEPE SİLİNİN JEOLOJİSİ, PETROGRAFİSİ, YAŞI VE YERLEŞİMİ

SARAFTEPE SİLİNİN JEOLOJİSİ, PETROGRAFİSİ, YAŞI VE YERLEŞİMİ SARAFTEPE SİLİNİN JEOLOJİSİ, PETROGRAFİSİ, YAŞI VE YERLEŞİMİ Prof. Dr. Cüneyt ŞEN - Prof. Dr. Faruk AYDIN HATIRLATMA: Yerleşim şekillerine göre magmatik kayaçların sınıflandırılmasını tekrar gözden geçirelim

Detaylı

Prof. Dr. Ceyhun GÖL. Çankırı Karatekin Üniversitesi Orman Fakültesi Havza Yönetimi Anabilim Dalı

Prof. Dr. Ceyhun GÖL. Çankırı Karatekin Üniversitesi Orman Fakültesi Havza Yönetimi Anabilim Dalı Jeoloji Prof. Dr. Ceyhun GÖL Çankırı Karatekin Üniversitesi Orman Fakültesi Havza Yönetimi Anabilim Dalı Ders Konuları Jeolojinin tanımı ve tarihçesi Mineraller Güneş sistemi Kayaçlar Dünyanın şekli ve

Detaylı

TAŞKÖMÜRÜ ARAMALARINDA KULLANILAN GRAVİTE METODUNUN KUZEY - BATI ANADOLU TAŞKÖMÜRÜ HAVZASINA TATBİKİ. Aydok ÇALIM (*)

TAŞKÖMÜRÜ ARAMALARINDA KULLANILAN GRAVİTE METODUNUN KUZEY - BATI ANADOLU TAŞKÖMÜRÜ HAVZASINA TATBİKİ. Aydok ÇALIM (*) TAŞKÖMÜRÜ ARAMALARINDA KULLANILAN GRAVİTE METODUNUN KUZEY - BATI ANADOLU TAŞKÖMÜRÜ HAVZASINA TATBİKİ Aydok ÇALIM (*) Özet: Kuzey-Batı Anadolu Taşkömürü Havzasında, tektonik yapıyı meydana çıkarmak suretiyle,

Detaylı

FORAMİNİFERLERİN KANTİTATİF ANALİZLERİNE MÜSTENİDEN ADANA KUYULARININ KORELÂSYONU [ 1 ]

FORAMİNİFERLERİN KANTİTATİF ANALİZLERİNE MÜSTENİDEN ADANA KUYULARININ KORELÂSYONU [ 1 ] FORAMİNİFERLERİN KANTİTATİF ANALİZLERİNE MÜSTENİDEN ADANA KUYULARININ KORELÂSYONU [ 1 ] GİRİŞ ve TARİHÇE Türkiye'nin iktisadi kıymette petrol ihtimallerim haiz olup olmadığını araştırmak maksadiyle umumi

Detaylı

PULUR MASİFİ (BAYBURT) DOĞU KESİMİNİN JEOLOJİSİ

PULUR MASİFİ (BAYBURT) DOĞU KESİMİNİN JEOLOJİSİ MTA Dergisi, 108, 1-17,1988 PULUR MASİFİ (BAYBURT) DOĞU KESİMİNİN JEOLOJİSİ Erkan TANYOLU* ÖZ. Doğu Pontidler'in oluşumu ve jeolojik evrimi hakkında önemli bulgular elde edeceğimizi umduğumuz Pulur masifinin

Detaylı

KONU 12: TAŞIN HAMMADDE OLARAK KULLANIMI: KAYAÇLAR

KONU 12: TAŞIN HAMMADDE OLARAK KULLANIMI: KAYAÇLAR KONU 12: TAŞIN HAMMADDE OLARAK KULLANIMI: KAYAÇLAR Yerkürenin iskeletini oluşturan kayaçlar kökenleri bakımından üç ana gruba ayrılırlar: 1. Magmatik Kayaçlar (Volkanik kayaçlar) 2. Tortul Kayaçlar (Sedimanter

Detaylı

AR201201213 KUVARS KUMU KUMTARLA - ZONGULDAK SAHASININ MADEN JEOLOJİSİ RAPORU

AR201201213 KUVARS KUMU KUMTARLA - ZONGULDAK SAHASININ MADEN JEOLOJİSİ RAPORU AR201201213 KUVARS KUMU KUMTARLA - ZONGULDAK SAHASININ MADEN JEOLOJİSİ RAPORU EKİM 2012 1 İÇİNDEKİLER Sayfa No İÇİNDEKİLER...2 ÖZET...4 1. GİRİŞ...5 2. ÖNCEL ÇALIŞMALAR...6 3. RUHSAT SAHASININ JEOLOJİSİ...

Detaylı

VIII. FAYLAR (FAULTS)

VIII. FAYLAR (FAULTS) VIII.1. Tanım ve genel bilgiler VIII. FAYLAR (FAULTS) Kayaçların bir düzlem boyunca gözle görülecek miktarda kayma göstermesi olayına faylanma (faulting), bu olay sonucu meydana gelen yapıya da fay (fault)

Detaylı

OSMANiYE (ADANA) YÖRESi ÜST KRETASE (MESTRIHTIYEN) BENTİK FORAMİNİFER FAUNASI

OSMANiYE (ADANA) YÖRESi ÜST KRETASE (MESTRIHTIYEN) BENTİK FORAMİNİFER FAUNASI MTA Dergisi 113. 141-152, 1991 OSMANiYE (ADANA) YÖRESi ÜST KRETASE (MESTRIHTIYEN) BENTİK FORAMİNİFER FAUNASI Niyazi AVŞAR* ÖZ. - Bu çalışmada Osmaniye (Adana) yöresi Üst Kretase (Mestrihtiyen) çökellerinde

Detaylı

V. KORELASYON. Tarif ve genel bilgiler

V. KORELASYON. Tarif ve genel bilgiler V. KORELASYON Tarif ve genel bilgiler Yeraltına ait her çeşit bilginin bir araya toplanması yeterli değildir; bunları sınıflandırmak, incelemek ve sonuç çıkarmak/yorum yapmak gereklidir. Böyle bir durumda

Detaylı

Potansiyel. Alan Verileri ile. Maden aramacılığı; bölgesel ön arama ile başlayan, Metalik Maden Arama. Makale www.madencilik-turkiye.

Potansiyel. Alan Verileri ile. Maden aramacılığı; bölgesel ön arama ile başlayan, Metalik Maden Arama. Makale www.madencilik-turkiye. Makale www.madencilik-turkiye.com Seyfullah Tufan Adil Özdemir Mühendislik ve Sondaj Jeofizik Yüksek Mühendisi seyfullah@adilozdemir.com Adil Özdemir Adil Özdemir Mühendislik ve Sondaj Jeoloji Yüksek Mühendisi

Detaylı

Trakya jeolojisi hulâsası ile Trakya petrol aramaları durumu

Trakya jeolojisi hulâsası ile Trakya petrol aramaları durumu Trakya jeolojisi hulâsası ile Trakya petrol aramaları durumu Trakya esas itibariyle şimal ve cenubu dağlarla tahdit edilmiş olan bir basendir. Granit ve diğer eski taşlardan mürekkep olan şimal silsilesile

Detaylı

AY KAYAÇLARI VE PETROGRAFİK

AY KAYAÇLARI VE PETROGRAFİK AY KAYAÇLARI VE PETROGRAFİK ANALİZLERİ Ercin KASAPOĞLU Pennsylvania Üniversitesi, A.B,D. İlk defa, 24 temmuz 1969 da dünyamızın uydusu olan aydan bazı numuneler, üzerlerinde ilmî araştırmalar yapılmak

Detaylı

TÜRKİYE PLEİSTOSEN FOSİL İNSAN AYAK İZLERİ

TÜRKİYE PLEİSTOSEN FOSİL İNSAN AYAK İZLERİ TÜRKİYE PLEİSTOSEN FOSİL İNSAN AYAK İZLERİ Fikret OZANSOY Ankara Üniversitesi GİRİŞ Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Genel Direktörlüğünün 1969 yılı arazi çalışmaları, insanlık tarihine ışık tutan yeni

Detaylı

DOĞU KARADENİZ-KÜÇÜK KAFKASYA BÖLGESİNDEKİ METALOJENİK ZONLAR VE BUNLARIN METALOJENİK ÖZELLİKLERİ

DOĞU KARADENİZ-KÜÇÜK KAFKASYA BÖLGESİNDEKİ METALOJENİK ZONLAR VE BUNLARIN METALOJENİK ÖZELLİKLERİ DOĞU KARADENİZ-KÜÇÜK KAFKASYA BÖLGESİNDEKİ METALOJENİK ZONLAR VE BUNLARIN METALOJENİK ÖZELLİKLERİ Svetislav PEJATOVIG Nükleer ve Diğer Mineral Hammaddelerini Tetkik, Jeoloji ve Maden Arama Enstitüsü, Belgrad,

Detaylı

METAMORFİK KAYAÇLAR ve Saha özellikleri. Yrd.Doç.Dr.Yaşar EREN. Metamorfik

METAMORFİK KAYAÇLAR ve Saha özellikleri. Yrd.Doç.Dr.Yaşar EREN. Metamorfik Metamorfik kayaçlar Tortul ve magmatik kayaçların sıcaklık ve basınç etkisiyle değişmeleri,-başkalaşmaları sonucu oluşan kayaçlara metamorfik (başkalaşım) kayaçlar denir Genellikle kristallerden oluşmuşlardır

Detaylı

TÜRKİYE'DEKİ GLOKOFAN KAYAÇLARININ ÖNEMi VE DAĞILIŞI

TÜRKİYE'DEKİ GLOKOFAN KAYAÇLARININ ÖNEMi VE DAĞILIŞI TÜRKİYE'DEKİ GLOKOFAN KAYAÇLARININ ÖNEMi VE DAĞILIŞI G. v. d. KAADEN Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara ÖZET. Bu yazıda glokofan kayaçlarının kökeni ile ilgili olarak ortaya atılmış çeşitli fikirler

Detaylı

BEYPAZARI - NALLIHAN - SEBEN CİVARININ JEOLOJİSİ

BEYPAZARI - NALLIHAN - SEBEN CİVARININ JEOLOJİSİ BEYPAZARI - NALLIHAN - SEBEN CİVARININ JEOLOJİSİ Adnan KALAFATÇIOĞLU ve Hayri UYSALLI Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Etüd bölgemizde en eski kayaçlar Paleozoik yaşh şistlerin meydana getirdiği

Detaylı

Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I

Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I Mağmatik Kayaç Dokuları Coarse-grained Fine-grained Porphyritic Glassy Vesicular Pyroclastic GRANİT GRANODİYORİT SİYENİT DİYORİT GABRO

Detaylı

JEOTERMİK ENERJİ. Hamit N. PAMİR. Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara

JEOTERMİK ENERJİ. Hamit N. PAMİR. Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara JEOTERMİK ENERJİ Hamit N. PAMİR Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara Geçen seneki toplantımızda bir arkadaşımız, Dr. Cahit Erentöz, italya'da yeraltından elde edilen jeotermik enerji hakkında bize yepyeni

Detaylı

Kapaklıkuyu, Zopzop ve Sarıçiçek Yaylası Özdirenç-Yapay Uçlaşma Etüdü Raporu

Kapaklıkuyu, Zopzop ve Sarıçiçek Yaylası Özdirenç-Yapay Uçlaşma Etüdü Raporu Çifteharman, Karakuyu, h. Kapaklıkuyu, Zopzop ve Sarıçiçek Yaylası Özdirenç-Yapay Uçlaşma Etüdü Raporu Bu raporda Nevma Madencilik San. Tic. Ltd. Şti. ye ait Kömür Sahalarında, Haziran Ağustos 2011 tarihlerinde

Detaylı

MİNERALLERİ TANITAN ÖZELLİKLER

MİNERALLERİ TANITAN ÖZELLİKLER MİNERALLERİ TANITAN ÖZELLİKLER A. Fiziksel Özellikler B. Kristal Şekilleri C. Optik Özellikler D. Kimyasal Özellikler E. Fizyolojik Özellikler A. Doku (Mineralin oluşu esnasında ortaya çıkar) B. Koku (Kükürt:

Detaylı

1 PÜSKÜRÜK ( MAGMATİK = KATILAŞIM ) KAYAÇLAR :

1 PÜSKÜRÜK ( MAGMATİK = KATILAŞIM ) KAYAÇLAR : Kayaçlar Nelerdir Kayaçlar su, gaz ve organik varlıkların dışında yerkabuğunu meydana getiren unsurlardır. Yol yarmaları, maden ocakları ve taş ocakları gibi yerlerle, toprak veya enkaz örtüsünden yoksun

Detaylı

AHLAT - ADİLCEVAZ BÖLGESİNİN JEOLOJİSİ (VAN GÖLÜ KUZEYİ)

AHLAT - ADİLCEVAZ BÖLGESİNİN JEOLOJİSİ (VAN GÖLÜ KUZEYİ) AHLAT - ADİLCEVAZ BÖLGESİNİN JEOLOJİSİ (VAN GÖLÜ KUZEYİ) Erdoğan DEMİRTAŞLI - Carlo PISONI Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. İnceleme alanı Van gölü kuzeyinde olup, ortalama olarak 600 km 2

Detaylı

NOTLA R İRAN GEZÎ NOTLARI. Dr. E. İLHAN. 1965 Ağustos ayında Kuzeybatı îran'a yapılan bir seyahatta Kuzey İran Kıvrımlarının

NOTLA R İRAN GEZÎ NOTLARI. Dr. E. İLHAN. 1965 Ağustos ayında Kuzeybatı îran'a yapılan bir seyahatta Kuzey İran Kıvrımlarının NOTLA R İRAN GEZÎ NOTLARI Dr. E. İLHAN 1965 Ağustos ayında Kuzeybatı îran'a yapılan bir seyahatta Kuzey İran Kıvrımlarının iki jeolojik kesidi gözden geçirilmiştir; Tahran'da Millî Petrol Şirketi ve Devlet

Detaylı

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİNDE Cu-Pb-Zn CEVHERLEŞMELERİNİN UZAY GÖRÜNTÜLERİNDEN SAPTANAN ÇEŞİTLİ YAPILAR İLE İLİŞKİSİ

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİNDE Cu-Pb-Zn CEVHERLEŞMELERİNİN UZAY GÖRÜNTÜLERİNDEN SAPTANAN ÇEŞİTLİ YAPILAR İLE İLİŞKİSİ DOĞU KARADENİZ BÖLGESİNDE Cu-Pb-Zn CEVHERLEŞMELERİNİN UZAY GÖRÜNTÜLERİNDEN SAPTANAN ÇEŞİTLİ YAPILAR İLE İLİŞKİSİ Bahri YILDIZ* ÖZ. Uzay görüntüleri üzerinde yapılan çalışmalarda, Cu-Pb-Zn cevherleşmeleriyle

Detaylı

GÜNEYBATI TÜRKİYE'DE PERİDOTİT KİTLELERİ İÇİNDE ZUHUR EDEN KROMİTLERİN KOMPOZİSYONU İLE TEKTONİK-MAGMATİK VAZİYETLERİ ARASINDAKİ MÜNASEBET HAKKINDA*

GÜNEYBATI TÜRKİYE'DE PERİDOTİT KİTLELERİ İÇİNDE ZUHUR EDEN KROMİTLERİN KOMPOZİSYONU İLE TEKTONİK-MAGMATİK VAZİYETLERİ ARASINDAKİ MÜNASEBET HAKKINDA* GÜNEYBATI TÜRKİYE'DE PERİDOTİT KİTLELERİ İÇİNDE ZUHUR EDEN KROMİTLERİN KOMPOZİSYONU İLE TEKTONİK-MAGMATİK VAZİYETLERİ ARASINDAKİ MÜNASEBET HAKKINDA* Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Türkiye'nin

Detaylı

TABAKALI SİLİKATLAR (Fillosilikatlar)

TABAKALI SİLİKATLAR (Fillosilikatlar) TABAKALI SİLİKATLAR (Fillosilikatlar) Kaolinit Al 4 Si 4 O 10 (OH) 8 Serpantin Mg 6 Si 4 O 10 (OH) 8 Pirofillit Al 2 Si 4 O 10 (OH) 8 Talk Mg 3 Si 4 O 10 (OH) 8 Muskovit KAl 2 (AlSi 3 O 10 )(OH) 2 Flogopit

Detaylı

ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER 7.HAFTA

ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER 7.HAFTA ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER 7.HAFTA 1 14. POTAS TUZLARI 14.1. Mineralojik, kimyasal ve fiziksel özellikler Potasyum (K) bitkilerin gelişmesi için en önemli elementlerden biridir. Potas kelimesi K2O anlamında

Detaylı

ESKİŞEHİR CİVARININ JEOLOJİSİ VE SICAK SU KAYNAKLARI

ESKİŞEHİR CİVARININ JEOLOJİSİ VE SICAK SU KAYNAKLARI ESKİŞEHİR CİVARININ JEOLOJİSİ VE SICAK SU KAYNAKLARI M. Ziya GÖZLER*; Fahrettin CEVHER** ve Arif KÜÇÜKAYMAN** ÖZ. Çalışma alanı Eskişehir ili ve çevresi ile Eskişehir kuzeyinde yer alan Sakarılıca kaplıcasını

Detaylı

ANKARA'NIN KUZEYBATISINDA KARALAR KÖYÜ CİVARINDA BULUNAN ALT KRETASE AMMONÎTLERÎ HAKKINDA. Mükerrem TÜRKÜNAL Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara

ANKARA'NIN KUZEYBATISINDA KARALAR KÖYÜ CİVARINDA BULUNAN ALT KRETASE AMMONÎTLERÎ HAKKINDA. Mükerrem TÜRKÜNAL Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ANKARA'NIN KUZEYBATISINDA KARALAR KÖYÜ CİVARINDA BULUNAN ALT KRETASE AMMONÎTLERÎ HAKKINDA Mükerrem TÜRKÜNAL Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara GiRiŞ Karalar köyü, Ankara'nın kuzeybatısında Ankara

Detaylı

Meta-: Başkalaşmış kayaçta hala ilksel kayaca ait dokuların silinmemiş olduğu durumlarda ilksel kayacın adının önüne öntakı olarak getirilir.

Meta-: Başkalaşmış kayaçta hala ilksel kayaca ait dokuların silinmemiş olduğu durumlarda ilksel kayacın adının önüne öntakı olarak getirilir. METAMORFİZMA Önceden oluşmuş kayaçların ısı ve basınç etkisiyle mineralojik yapılarını ya da dokularını katı ortamda değiştimesi olayıdır. Metamorfik kayaçlar hali hazırda oluşmuş kayalardan türeyen kristalin

Detaylı

İSTANBUL BOĞAZI DOĞUSUNDA MOSTRA VEREN PALEOZOİK ARAZİDE STRATİGRAFİK VE PALEONTOLOJİK YENİ MÜŞAHEDELER

İSTANBUL BOĞAZI DOĞUSUNDA MOSTRA VEREN PALEOZOİK ARAZİDE STRATİGRAFİK VE PALEONTOLOJİK YENİ MÜŞAHEDELER İSTANBUL BOĞAZI DOĞUSUNDA MOSTRA VEREN PALEOZOİK ARAZİDE STRATİGRAFİK VE PALEONTOLOJİK YENİ MÜŞAHEDELER Şakir ABDÜSSELAMOĞLU istanbul Teknik Üniversitesi, Maden Fakültesi ÖZET. İstanbul boğazının 10 km

Detaylı

SEDİMANTER KAYAÇLAR (1) Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I

SEDİMANTER KAYAÇLAR (1) Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I SEDİMANTER KAYAÇLAR (1) Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I KAYAÇ ÇEŞİTLERİ VE OLUŞUMLARI soğuma ergime Mağmatik Kayaç Aşınma ve erosyon ergime Sıcaklık ve basınç sediment

Detaylı

FETHİYE-ANTALYA-KAŞ-FİNİKE (GÜNEYBATI ANADOLU) BÖLGESİNDE YAPILAN JEOLOJİK ETÜDLER

FETHİYE-ANTALYA-KAŞ-FİNİKE (GÜNEYBATI ANADOLU) BÖLGESİNDE YAPILAN JEOLOJİK ETÜDLER FETHİYE-ANTALYA-KAŞ-FİNİKE (GÜNEYBATI ANADOLU) BÖLGESİNDE YAPILAN JEOLOJİK ETÜDLER Hans J. COLIN Geologischen Landesamt, Nordheim-Westfalen ÖZET. Eser, müellifin Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü namına

Detaylı

X-RAY TEKNİĞİ İLE FELDİSPATLARIN STRÜKTÜREL DURUMLARININ TAYİNİ

X-RAY TEKNİĞİ İLE FELDİSPATLARIN STRÜKTÜREL DURUMLARININ TAYİNİ X-RAY TEKNİĞİ İLE FELDİSPATLARIN STRÜKTÜREL DURUMLARININ TAYİNİ Tuncay KİNEŞ Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Elazığ'ın takriben 50 km kuzeybatısındaki Keban masifi, Torid orojenik kuşağın

Detaylı

Aksaray-Konya arasındaki volkanik arazi

Aksaray-Konya arasındaki volkanik arazi Aksaray-Konya arasındaki volkanik arazi Yazan: E. LAHN Torosun iç kenan şarkta Erciyes dağından garpta Afyonkarahisarına kadar fasılalarla uzayan genç bir volkanik mıntaka ile çevrilmiştir. Afyon ve Erciyes

Detaylı

Rize-Çayeli Bölgesinde Bakır-Çinko-Kurşun İmkânları ve Bu Sahanın Gelişen Doğu Karadeniz Maden Aramalarındaki Yeri

Rize-Çayeli Bölgesinde Bakır-Çinko-Kurşun İmkânları ve Bu Sahanın Gelişen Doğu Karadeniz Maden Aramalarındaki Yeri Rize-Çayeli Bölgesinde Bakır-Çinko-Kurşun İmkânları ve Bu Sahanın Gelişen Doğu Karadeniz Maden Aramalarındaki Yeri Kâmil TURHAN* GİRİŞ: Bu yazı 1967 ekim ayından 1970 ekim ayına kadar, yapmış olduğum çalışmaların

Detaylı

Granit. Türkiye de Bulunan Granit Yatakları

Granit. Türkiye de Bulunan Granit Yatakları Granit Granit, bileşiminde % 10-40 arasında kuvars % 30-60 arasında alkali feldispat, % 35 e kadar mika ve %10-35 arasında koyu renkli mineral bulunduran açık renkli, asidik bileşimli derinlik kayaçlarına

Detaylı

DOĞU ANADOLU'DAKİ ARA BASENLER VE BUNLARIN PETROL OLANAKLARI*

DOĞU ANADOLU'DAKİ ARA BASENLER VE BUNLARIN PETROL OLANAKLARI* DOĞU ANADOLU'DAKİ ARA BASENLER VE BUNLARIN PETROL OLANAKLARI* Fikret KURTMAN ve Mehmet F. AKKUŞ Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Türkiye'de yapılagelen petrol araştırmaları sonunda, Güneydoğu

Detaylı

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü TABAKA ve TABAKALANMA Sedimanter yapıların temel kavramı tabakadır. Bir tabaka, alt ve üst sınırlarıyla diğerlerinden

Detaylı

BİTLİS İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

BİTLİS İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI BİTLİS İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Bitlis ili, Doğu Anadolu Bölgesinde yer almakta olup, engebeli bir topoğrafyaya sahiptir. Ahlat Ovasıyla, bir düzlük gibi Bitlis in kuzeydoğusundan Van Gölüne doğru

Detaylı

KAYSERİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

KAYSERİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI KAYSERİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Kayseri ili, Orta Anadolu Bölgesinde gelişmiş sanayisi ile önemli bir yöremizdir. Genel Müdürlüğümüzün il ve yakın çevresinde yaptığı çalışmalar sonucunda çok sayıda

Detaylı

2015 YILI İÇME VE KULLANMA SUYU SONDAJ İŞLERİ, JEOTERMAL SONDAJ İŞLERİ, JEOTERMAL KUYU TEST VE ÖLÇÜM İŞLERİ BİRİM FİYAT CETVELLERİ

2015 YILI İÇME VE KULLANMA SUYU SONDAJ İŞLERİ, JEOTERMAL SONDAJ İŞLERİ, JEOTERMAL KUYU TEST VE ÖLÇÜM İŞLERİ BİRİM FİYAT CETVELLERİ İLLER BANKASI A.Ş. YATIRIM KOORDİNASYON DAİRESİ BAŞKANLIĞI 2015 YILI İÇME VE KULLANMA SUYU SONDAJ İŞLERİ, JEOTERMAL SONDAJ İŞLERİ, JEOTERMAL KUYU TEST VE ÖLÇÜM İŞLERİ BİRİM FİYAT CETVELLERİ Oğuzhan YILDIZ

Detaylı

ANAKAYALAR MAĞMATİK (erüptif= püskürük= volkanik) KAYALAR ASİT ERÜPTİF KAYALAR

ANAKAYALAR MAĞMATİK (erüptif= püskürük= volkanik) KAYALAR ASİT ERÜPTİF KAYALAR ANAKAYALAR Ormancılıkta, anakaynak olan toprağı oluşturan anakayanın özel bir önemi bulunmaktadır. Toprakların fiziksel ve kimyasal özellikleri (toprak derinliği, drenaj durumu, su tutma kapasitesi-hava

Detaylı

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR Kayaçların belirli bir yapısı vardır. Bu yapı kayaç oluşurken ve kayaç oluştuktan sonra kazanılmış olabilir. Kayaçların oluşum sırasında ve oluşum koşullarına bağlı olarak kazandıkları

Detaylı

SEDİMANTER (TORTUL) KAYAÇLAR

SEDİMANTER (TORTUL) KAYAÇLAR SEDİMANTER (TORTUL) KAYAÇLAR Kayaçların her çeşit şartlar altında fiziksel, kimyasal ve biyolojik ayrışma sonucu bozuşması ve dağılması, daha sonra oldukları yerde veya değişik yollarla taşınarak belirli

Detaylı

Yeryüzünün en yaşlı kayacı milyar yıl

Yeryüzünün en yaşlı kayacı milyar yıl KAYAÇLAR Tek bir veya birden fazla minerale ait kristal ve/ veya tanelerin bir araya gelerek oluşturdukları katı kütlelere kayaç veya taş adı verilir. Kayaçlar kökenleri ve oluşum koşullarına göre üç gropta

Detaylı

İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ MAGMATİK KAYAÇLAR TORTUL KAYAÇLAR METAMORFİK KAYAÇLAR. Kayaç nedir?

İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ MAGMATİK KAYAÇLAR TORTUL KAYAÇLAR METAMORFİK KAYAÇLAR. Kayaç nedir? İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ 24.03.2015 MAGMATİK KAYAÇLAR TORTUL KAYAÇLAR METAMORFİK KAYAÇLAR Dr. Dilek OKUYUCU Yerkürenin Yapısı Kayaç nedir? Kayaç, çeşitli minerallerin veya bir tek mineralin;

Detaylı

NOHA İNŞAAT TURİZM MADENCİLİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KEMALPAŞA (RUHSAT NO 201500198 ve 201500131) SAHALARININ ONİKS REZERV TESPİT RAPORU

NOHA İNŞAAT TURİZM MADENCİLİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KEMALPAŞA (RUHSAT NO 201500198 ve 201500131) SAHALARININ ONİKS REZERV TESPİT RAPORU NOHA İNŞAAT TURİZM MADENCİLİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KEMALPAŞA (RUHSAT NO 201500198 ve 201500131) SAHALARININ ONİKS REZERV TESPİT RAPORU Mart 2016 İZMİR NOHA İNŞ. TUR. MADENCİLİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KEMALPAŞA

Detaylı

MADEN YATAKLARI 1. HAFTA İÇERİĞİ GİRİŞ: Terimler. Genel Terimler Kökensel Terimler Mineralojik Terimler

MADEN YATAKLARI 1. HAFTA İÇERİĞİ GİRİŞ: Terimler. Genel Terimler Kökensel Terimler Mineralojik Terimler MADEN YATAKLARI 1. HAFTA İÇERİĞİ GİRİŞ: Terimler Genel Terimler Kökensel Terimler Mineralojik Terimler Genel Terimler Metalik Madenler Altın madeni, Gümüş madeni vs. Maden Metalik olmayan Madenler Ekonomik

Detaylı

İZMİR-TORBALI-SEFERİHİSAR-URLA BÖLGESlNlN JEOLOJİSİ HAKKINDA

İZMİR-TORBALI-SEFERİHİSAR-URLA BÖLGESlNlN JEOLOJİSİ HAKKINDA İZMİR-TORBALI-SEFERİHİSAR-URLA BÖLGESlNlN JEOLOJİSİ HAKKINDA Mehmet AKARTUNA Fen Fakültesi, Jeoloji Enstitüsü) İstanbul ÖZET. İncelenen bölgenin en eski formasyonları kristalin şistlerdir. Civar mıntakalarla

Detaylı

8. Ünite Yeryüzünde Yaşam

8. Ünite Yeryüzünde Yaşam 8. Ünite Yeryüzünde Yaşam 381 Yer kabuðu Nelerden Oluþur? Milyarca yýl önce Dünya, ekseni etrafýnda dönen, erimiþ ve gaz hâlinde bulunan maddelerden oluþmuþtu. Zamanla dýþtan içe doðru soðuyarak yer kabuðu

Detaylı