18O. Küre'deki eski bakır yatağı ile yeni keşfedilen Aşıköy yatağının ve Karadeniz orta ve doğu kesimleri sahil bölgesinin metallojenisi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "18O. Küre'deki eski bakır yatağı ile yeni keşfedilen Aşıköy yatağının ve Karadeniz orta ve doğu kesimleri sahil bölgesinin metallojenisi"

Transkript

1 Küre'deki eski bakır yatağı ile yeni keşfedilen Aşıköy yatağının ve Karadeniz orta ve doğu kesimleri sahil bölgesinin metallojenisi Bu makalede Küre bölgesindeki iki bakır yatağının metallojenisi ile meşgul olacağım. Bu yataklardan biri çok zamanlardanberi işletilmiş ve bugün tükenmiştir, îkinci yatak (Aşıköy yatağı) bu makaleyi yazan tarafından 1938 senesinde Küre civarında fakat bu bölgedeki bütün eski imalâtın dışında keşfedildi. Küre bölgesi jeolojik hartasının löveleri yapıldığı sırada bir patikada ilerlerken, ormanla kaplı Lias şistleri içinde hafifçe kırmızı renkli bir leke gördüm. Buradaki tektonik hatların esas istikametini jeolojik hartamdan bildiğimden patikadan ayrılarak cenuba doğru yöneldim. Kısır sahrelerden müteşekkil bir sahadan geçtikten sonra kesif bir ormanda belli belirsiz bir limonit aflörmanı buldum. Limonitsiz başka bir geçitten geçtikten eonra, pek yaygın bir demir takkesini temsil eden büyük bloklarla karşılaştım. Eski Küre madeni evvelce pek mühim bir maden olmuştu. Filhakika bu yatak yakınında % 66,5 FeO ihtiva eden Yazan: V. Kovenko Maden Mühendisi ve Jeolog 2-2,5 milyon ton kadar cüruf-vardır (*). Bu da bu yataktan en az bu miktar ba- Küre Madeninin Tarihçesi: l 1453 tarihinde Osmanlı İmperatorlarından İstanbul'u zaptetmiş olan Fatih Sultan Mehmet bir müddet sonra (Pontos) Hükümetini zapt için Karadeniz'e bir filo göndermişti. Bu filonun yiyecek ve içeceğini Sinop'a geldiği zaman, o sırada Kastamonu'da bulunan İsfendiyar oğulları tarafından temin edilecekti. Kastamonu beyine bu masraflara karşılık olarak (Kürei Nühas) bakır madenlerinin hasılatının gösterildiği tarihlerde kayden sabittir. 2 Halkevleri Dergisi olan (Ülkü) mecmuasının XII. sayılı ve 368 numaralı yazısında Küre Madeni hakkında Şer'î Mahkeme sicillerinden alınmış bir makale vardır. Bu makelede Küre'de maden çıkarılarak bakır, kükürt ve karaboyanın İstanbul Tophanesine gönderilmesi ve badema her sene Tophane'de dökülecek toplar için 8032 okka bakırın bu meyanda kükürt ve karaboyanın muntazaman gönderilmesi hakkında o zamanki Kastamonu mütesellimine bir ferman yazılmakta idi. Bu ferman bundan 229 sene evvel yazılmıştır. İşte bu tarihte Küre Bakır Madeni işletilmiş olduğu kayden anlaşılmıştır. (*) Bu rakam Prof. V. Nikitinin raporundan alındı. 18O

2

3 kırlı pirit çıkarılmış olduğuna delâlet e- der. İş tarzına ve galerilerin maktaına göre burada ilk çalışmalar Hellenler veya Romalılar zamanında yapılmıştır. Tarihî vesikalara nazaran madem Osmanlı idaresi devrinde de bundan lâakal 500 sene önce tekrar açılmıştır. Birinci dünya harbinden önce Balya - Karaaydın Fransız Şirketi burada iki sene süren oldukça büyük ölçüde araştırmalar yapmışsa da bir şey bulamamıştır. Harpten az sonra bu bölge Polonya hükümeti hesabına Leningrad Maden Mektebinin eski profesörlerinden rahmetli V. Nikitin ve O. Czezat tarafından tetkik edilmiştir. Nihayet 1939 senesinde, Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Balya Şirketi'nin başladığı araştırmalara devam ederek "eski madenciler" tarafından istismar edilmiş olan büyük sütunu bulmuştur. Yatağın bakirli kısımları maalesef eski madenciler tarafından alınmışsa da kalan az piritli kısım halen Karabük'te asitsülfürik imali için M. T. A. tarafından istismar edilmektedir. STRATİGRAFİ Lias ve Jürasikten Kretaseye geçiş Karadeniz'deki İnebolu limanı ile Küre şehri arasındaki bölgenin (2 numaralı hartaya bakınız) en eski ve en yaygın rüsupları bayii şiddetle rekristalize olmuş kalker sıraları taşıyan Lias flişidir. Bu kalker, bilhassa intrüzif sahreler bölgesinde diskordans halinde Lias flişi üstünde bulunmaktadır. Ekseriya breş şeklinde olan bu kalker sıralarında Polipye, Briozoer, Ekinoderm ve Foraminifer bakıyeleriyle (*) Pseudocyclammacinsleri, Coscinoconos alpinus LEUPOLD ve C elongata LEUPOLD'lar vardır. Bu (*) S. Erk tarafından tâyin edilmiştir. Foraminiferler Jürasikten Kretaseye geçişe aittirler. Küre'nin Km. şimal batısında iki yerde bu kalkerler içinde fena muhafaza olunmuş Ammonitler buldum. Kara flişin yaşı henüz pek iyi bilinmiyor, çünkü bu fliş; umumiyetle fosilsizdir. Fakat ahiren Küre şehrinde, koyu boz renkli arjilli şistler içinde, Dr. Stchepinsky tarafından Sinemüriene ait Arietites latisulcatus QUENSTEDT olarak tayin edilen bir çukur kalıp parçası buldum. Küre yakınında bu fliş içinde nadiren greler ve diabazik yeşil tüfler bulunmaktadır. Malm Flişin üstünde transgresyon halinde üst Malm bulunmaktadır. Küre'nin pek yakınında (cenup batıda ve şimal doğuda, 3 No. lı hartaya bakınız) sık sık, Liasa ait kara ve boz şistler üzerinde, tadil edilmiş flişten ve indifaî sahre çakıllarından müteşekkil bir kaide konglomerası görülmektedir; bu çakıllar beyaz mikalı granit, diabaz, porfirit ve nadiren andezit gibi şeylerdir. Bu konglomeraların üstünde. M. Alloiteau tarafından Stilosmilia Michelini MILNE-EDW. olarak tâyin edilen iyi muhafaza olunmuş polipyeler bakımından oldukça zengin beyaz kalkerden müteşekkil falezler yükselmektedir. Bu polipyeler Kiméridgien'i veya Portlandieni vasıflandırırlar. Pek az meyilli tabakalar halinde olan bu kalkerin Lias flişindeki kalkerin ayni olması pek muhtemelse de katı diabazlar kütlesi üzerinde bulunduğundan iltivalanmamış ve ezilmemiştir (Bu diabazlar sadece faylanmıştır). Ekseriya breş şeklinde bulunan kalkerler ihtiva eden bu Malm'a ait karafliş ile sahil flişi arasında, Karadeniz kıyısı civarında görülen uzun bir andezit şeridi bulunmaktadır (2 No. lı hartaya bakınız). 182

4

5 Üst Kretase Kıyı flişi Kampanien - Maestrihtien'e aittir; bu fliş şistli bir seriden, sonra Karadeniz kıyısının daha yakınında marnlar, dan ve havada dağılan arjilli (ardoisiers) ve greli şistlerden, ve nihayet grelerden müteşekkildir. Bu sahrelerin hepsi de iyice yatışmıştır. (10-30 santimetrelik küçük sıralar halinde). Bu flişte, Lepidorbitoides sp. olarak tâyin edilen Maestrihtien Orbitoidleri ve çok büyük İnoceramus döküntüleri buldum. Daha cenuba doğru bu arazinin yerine küçük manganez yatakları ihtiva eden, Rozalinti, esmerimsi kırmızı, pembe veya yeşilimsi marn ve kalker tabakaları kaim olmaktadır. Nihayet Lias flişinin cenubunda Üst Kretasenin başka bir fasiesi bulunmaktadır. Bu fasies sarı ve boz renkli, çok greli ve yumuşak, bir Miosen molası görünüşü arzeden marnlardan, keza kumlu olan arjillerden ve ince grelerden müteşekkildir. Fosiller boldur ve bilhassa Ostrea vesicutoris LMK-, henüz tâyin edilmemiş birçok Ammonitler ve Ekintilerdir; bu sonuncuların en çokluk olanı Ananchites ovata LMK. ve Neithea quinquecostata SOW. dır. Eosen Ödemiş köyü cenubundan (2 No. lı jeolojik hartaya bakınız, bu köy Küre - Kastamonu şosesi üzerindedir), orta Eosene ait Discocyclin'ler, Pellatispira'lar ve Nummulit'ler taşıyan beyaz kalker numuneleri aldım (fosilleri Mr. Me Cammon tâyin etti). MALM ÖNCESİNE AİT ESKÎ İNDİFAİ SAHRELER İntrüzif abisal sahreler: Küre bölgesinde intrüzif eski sahreler oldukça boldur; bunların aflörmanları NE ve bazan NW istikametinde olan başlıca tektonik hatları takibederler. Bu sahreler muskovitli pembe granitler ve pembe kuvarsporfiritlerdir; bu iki sahre kuvars bakımından çok zengindir (N) (*). Kuvarslı dioritler nadir değildir, fakat hemen hemen hiç kuvars ihtiva etmiyen asıl dioritlere (az miktarda tâli kuvars) daha az raslanılmaktadır. Bu sahreler kısmen Malma ait kaide konglomerasında bulunmaktadırlar. Küre şehrinin şimal batısında tamamiyle serpantinleşmiş bir peridotit masifi bulunmaktadır. Bu masifte küçük kromit inklüzyonları vardır (gayri kabili istismar). Mikroskopla bakıldıkta bazan serpantinin olivinden hasıl olduğu (örgülü nesiç) ve antigorit lifleri ihtiva ettiği görülmektedir. Bu antigorit lifleri bir istikamete yönelmekte olup muhtemelen piroksenlerden ve daha zayıf bir ihtimalle amfibollerden hasıl olmuşlardır. Ayrıca karbonatlarla ve demir oksitleriyle dolu birçok çatlaklar da görülür. Başka numunelerde hayli bol rombik piroksenler de gördük; bunlar harzbürjittir. Hipabisal intrüzif sahreler: En yaygın indifaî sahreler, Küre Madeninde ve civarında bulunan diabazlardır. Bu sahrenin türlü nevileri mevcuttur. Yapısı ya intersertal, ya ofitik, ya çok küçük tanelidir, yahut da billurlar halindedir; bu billurlar güç de olsa Fedoroff usuliyle tetkik edilebilmektedirler. Bu son şıkta (N) billurların % 25 kadar anortit ihtiva eden oligoklazlar olduğu anlaşılmaktadır. Fakat başlıca galeride (901 m.) diabazlar ortalama % 44 anortit taşıyan andezinler ihtiva etmektedir. Plâkmenslerde ayrıca ortorombik pisoksenler görülür; bunlar ekseriya aktinot tarafından çok u- (*) (X) prof. V. Nikitin tarafından tâyin edilmiştir. 184

6 ralitleştirilmiştir; aktinotle birlikte klorit, epidot, klinozoisit, nadiren kalsit, sideroz ve kuvarz (muhtemeln keza tâli) bulunur. Bazı yerlerde diabaz amigdaloid bir nesiç arzeder; bundaki kesecikler klorit, epidot, kuvars, nadiren kalsit ve hattâ albitle doludur. Bir plâkmensde Prof. V. Nikitiıı natrolit mevcut olduğunu müşahede etmiştir. Diabazik tüflerde de ayni kesecikler vardır. Lias flişini kuvarsporfirit daykları kateder; bunların yuvarlak parçalan üst Malma ait kaide konglomeralarında bulunur. Genç magma safhasına ait indifai sahreler Küre'nin hemen civarında (şimal batı ve cenuba doğru) kalevi sahreler oldukça boldur. Bunlar peridotitler ve gabro'lardır. Bu iki grupun sahreleri evvelkilerden az ezilmişler ve pek az tegayyür etmişlerdir. Şehrin içinden alınan gabro numunesi (N) mikroskopla tetkik edildikte hipove 2V=kıymeti - 82 ve - 88 arasında diomorf tanelerden ve % anortitli bulunan kalevi plâjioklazlardan müteşekkil görünmektedir. Diallaj şu optik hassalara maliktir: 2V=+ 52 ve Ng ^ [001] = Diallaja bazı yerlerde klorit ve aktinot tesir etmiştir. Gabro pek az mütecanisttir. Ve ekseriya o kadar çok diallaj ihtiva eder ki sahreye Piroksenit a- dını vermek icabeder. Daha nadiren, bitovnit (%85 anortit, 2V= -72 ilâ - 78 ) in bolluğundan dolayı sahre lökokrattır ve ancak pek az diallaj ihtiva eder. Plâjioklazlar oldukça sosüritlesmiştir; yalnız billurların şeffaf olan ve terkibi çekirdekten farklı olan dış sahası bundan müstesnadır. Dış saha % 40 An ihtiva ettiğinden daha hâmızîdir. Ojitli Ve hiperstenli peridotit (Küre civarında Kastamonu yolu kenarından a- lınmıştır). Mikroskopla baktığımız zaman oldukça büyük olivin taneleri ve daha az miktarda hipersten görüyoruz. Aralıklarda çok daha küçük piroksen tanesi agregaları görülüyor. Bu yerde bu sahre portakal kırmızısı renginde amfiboller ihtiva ediyordu. Rombik piroksenler ve amfiboller poesilitik olivin inklüzyonları taşımaktadırlar. Şurada burada küçük manyetit billurları görülmektedir. Amfibollu peridotit (bir evvelkinin ayni yerden alınmıştır). Mikroskop altında daha küçük ve renksiz ve nadiren portakal rengi amfibol billurları ile çevrili oldukça iri ve yuvarlak olivin billurları ve biraz manyetit görülür. Olivinin birefrenjansı düşüktür (Ng - Np = 0,027, 2V = + 88 ); portakal rengi amfibol için Ng Np = 0,017, 2V= Pleokro ism pek zayıftır. Olivin nadir bir forsterite tekabül eder. Tâli mineral olarak klorit ile zoizit görülür. Nihayet gabro peridotit masifi yakınlarında, diabazla tüfünün kontaktında, yukarıda tarif edilen sahrelerden daha hâmızî sahrelere raslanılmaktadır. Bunlar da kuvarslı dioritler ve kalevi dioritlerdir. Dioritler Prof. V. Nikitin tarafından tetkik edilmiştir. Bu zat numunelerini zikzak şeklindeki galeride, bu galerinin büyük yamaç galerisi ile irtibatını temin eden küçük baca civarından almıştır (yamaç galerisi, 901 m. galerisi denilenidir; 3 No. lı hartaya bakınız). Bu sahreler ve bilhassa kalevi diorit çok küçük tanelidirler ve sarih bir tetkike elverişli değildirler. Mikroskop altında kalevi diorit, nisbeten az plajioklaz ihtiva eden oldukça açık yeşilimsi esmer renkli ince bir amfibol ağregası halinde görülmektedir. Bu amfibollerde: 2V = -80. Plâjioklazların "macle" i küçük mikrolitlerinin ekstenksion zaviyesi her iki "macle" taneleri için 186

7 sırasiyle 22 o 35 ve dir (ekstenksion zaviyeleri umumiyetle 12 ile 30 arasındadır). Binaenaleyh bu plâjîoklazlar anortit bakımından oldukça zengindirler. Prof. V. Nikitin'in verdiği malûmata göre bu zat, daha hâmızî ve daha küçük taneli olan ve plâjioklazları tâyin edilebilen bir diorit içinde bu sahreye ait anklavlar bulmuştur. Daha hâmızî olan dioritin dört tanesi şu neticeleri vermiştir: 1 inci "maclé" tane: % O An, % l An, % 9 An, 2V = + 83 ; 2 nci tane: 2V= + 83 ; 3 üncü tane: %17 21 An; 4 üncü tane: %0 11 An. Şu halde plajioklaslar ya albite çok yakındırlar, yahut da oligoklaz albittirler. Plâjiokalzlarla birlikte pek az muskovit veya serisit, pek az sosürit ve sarımsı esmer renkli amfibol bulunmaktadır. Şurada burada manyetit billurları, ve nihayet primer ve en çok tâli kuvars görülmektedir. Umumiyetle çok kompakt olan diğer kuvars - diorit numuneleri aibitle müterafik oligoklaz - albitten müteşekkildirler (albit belki tâlidir). Amfiboller, daha ziyade, kloritleşmiş, kalsifiye olmuşturlar (veya yerlerini sideroz almıştır). Kuvars ekseriya tâlidir. Oldukça şiddetle tegayyür etmiş lökokrat dayklar mevcut olduğunu da kaydedelim. Bu dayklar Aşıköy ve Bayramköy bölgelerinde bulunmaktadır (3 No. lı hartaya bakınız). Daykların istikameti takriben NNE dir. Bunlar inkıta ile Aşıköy yatağından geçmektedirler. Kalınlıkları 2 5 metreden ibarettir. Mikroskopla tetkik bu sahrenin mahiyetinin ancak güçlükle tâyinine imkân vermektedir. Böylece, küçük taneli hamur içinde, bazan magma tarafından hafifçe korrode edilmiş bipiramide, iri kuvars 186 billurları ekstenksiyon zaviyesi küçük "maclé" az şeffaf ve inkisar endisi düşük, pek tagayyür etmiş feldspat billurları görülmektedir. Bu plâjioklazların Fedoroff cetvelinde tâyini şu neticeyi verdi: Ng Np 0,0099. Şu halde plajioklaz hemen hemen anortitsiz albite yaklaşmaktadır. Başka "maclé" tane %32 An gösterdi. Biraz daha fazla miktarda olmak üzere, yerini tamamen serisite terketmiş kara mika da görülmektedir. Sahre çok lökokrattır, kendisine albitli dayk sahre veya albitofir adı verilebilir; bu sahre Kuvarshan Madenî sahresine pek benzer (4). İNDİFAİ SAHRELERİN YASI Lias öncesi sahreleri: Dioritler, kuvarslı dioritler ve beyaz mikalı pembe granitler bu bölgenin en eski indifaî sahreleri olup muhakkak surette Lias öncesine (hattâ belki de Paleozoike) aittirler. Malm devrinin kaide konglomeraları bu sahrelerden yuvarlak çakıllar taşımaktadırlar, ve, daha mühim olmak üzere, bu sahrelerin Küre Lias flişi ile olan kontaktında kontakt metamorfizmi alâmetleri görülmemektedir. Küre'nin şimal batısındaki serpantin ayni indifa safhasına bağlanabilir, çünkü bu serpantinin masifi mücavir sahre olan Lias şistlerini kimyevî istihaleye uğratmamıştır. Bu serpantin (serpantinit) peridotit ve hattâ başka femik mineral bakiyeleri ihtiva etmemektedir. Serpantinin sık sık hayli şiddetle ezilmiş olduğunu bilhassa kaydedelim. Üst Lias ile Malm arası sahreleri Bu sahrelerin yeni bir indifa safhası açmış gibi görünen en eskisi diabazdır. Bu sahrenin teşekkülü alt Jürasıkten sonra

8 vukubulmuştur, çünkü bu çağa ait flişi kesmekte, fakat flişe nazaran transgresif olan üst Malm kalkerini asla kat'etmemektedir. Şunu da ilâve edelim ki, diabaz tüfü alt Jurasik flişi arasında tabakalanmış gibi görünmektedir (bu mesele kâfi derecede aydınlatılmamıştır). Keza kaydedelim ki, üst Malmın kaide konglomeraları nadirce de olsa diabaz çakılları ihtiva etmektedirler. Nihayet diabazlar sık sık faylar tarafından kat'edilmekte ve şiddetle tagayyür etmiş bulunmaktadırlar. Buna mukabil, peridotit - gabro masifleri tektonik faaliyetlerin tesirine az mâruz kalmışlar ve bu sahreler nisbeten az tagayyür etmişlerdir. Yaşlarına gelince, çıkıntı halinde içerisine girdikleri diabazlardan genç olduklarını (gabrolarda da çok vazıh diabaz anklavları vardır, l No. lı fotoya bakınız) söyliyebiliriz, fakat diğer taraftan bu sahrelere yalnız alt Mesozoik arazisinde raslanılmaktadır. Daha Malm'dan itibaren bunlar görülmez olur, ve gabro üstünde bulunan bu çağa ait kalkerler hiç istihale etmemişlerdir. Ayni magma safhasına bir de dioritleri ve kuvarslı dioritleri (Küre Madeni galerilerinde) ilâve edelim- Kalevi dioritler hamızı dioritler içinde anklavlar şeklinde bulunduklarına göre daha eskidirler. Bunlar diabazları kesmekte ve Küre Kastamonu yolundaki gabro - peridotitlere refakat etmektedirler; içlerinde pirit ve kalkopirit damarcıkları vardır. Bölgemizde üst Kretaseden itibaren andezitler ve dasitler akmasiyle başka bir magma devresi başlar. Kıy: flişindeki bazı andezitlerin Miosene, hattâ Pliosene ait almaları pek muhtemeldir. Levesi Dr. Blumenthal (1) tarafından yapılan doğudaki bitişik bölgede de bulunan andezitler bazaltler için bunu daha kat'î olarak söyliyebiliriz. BÖLGESEL TEKTONİK VE BAKIR YATAKLARI BÖLGESİNİN TEKTONİĞİ 2 No. lı hartada gösterilen jeolojik levenin kapladığı bölge müteaddit orojenik devirlerin damgasını taşımaktadır. Filhakika muhtelif iltiva manzumelerinin ve muhtelif transgresyonların mevcut olduğunu görmekteyiz, ilkin orta Trias transgresyonu izlerini bırakmıştır. Dr. Blumenthal (2) levelerinin cenup batısında ve doğusunda (2 No. lı hartaya bakınız) bu çağa ait kalkerler bulmuştuk. Kafkasya ve Kırım iltivalanmalariyle çağdaş olabilecek (?) üst Malm transgresyonunu zikretmiştik. Şu halde Küre'nin iltivalan genç Simmrien iltivalarıdır. Laramien safhasına tekabül etmesi icabeden üst Kretase Eosen transgresyonu Karadenizin bu bölgesinde de iyice görülmektedir. Şunu da kaydedelim ki, alt Eosen denizi pazı yerlerde üst Kretase denizinin hudutlarını aşmıştır. Bahis mevzuu jeolojik harta tetkik edilecek olursa, bölgenin NE istikametli iltivalanmalara mâruz kalmış olduğu şeklinde vazıh bir intiba hasıl edilir. İntrüzif sahrelerin aflörmanları ("eski" kuvarsik dioritler, pembe granitler, ilh. Hersinien? ) yukarıda söylemiş olduğumuz gibi bu istikameti takip etmektedirler. Daha iyi beliren bir istikamet daha müşahede etmekteyiz: bu, üst Jurasik alt Kretase kalkerinden müteşekkil tepelerin gösterdiği NW SE istikametidir. Jurasik flişi tabakalarının istikametleri ve meyilleri küçük sahalarda bile asla sabit değildir. Kıyı flişinin iltivalanma istikameti WSW ENE dir. Bu teşekkülün tabakalarının meyilleri umumiyetle azdır, yalnız deniz kıyısı yakınında çoktur; buralardaki meyiiler Pliosen eski Kuaternere ait genç fayların tesiriyle tabakaların ters dönmele- 187

9 rinden ileri gelmektedir. Bu havalinin bölgesel tektoniği bahis mevzuu yatağın tektoniğini tâyin etmiştir. Maden civarında büyük mikyasta jeolojik leveler yapmak zorunda kaldığımdan cevherli sahaların tektoniğini bölgesel tektonikten daha iyi tesbit ettim. Eski ve yeni birçok maden çalışmaları sayesinde kasürlerin tetkiki çok kolaylaştı; bu imalât bana kasürlerin şekillerini; rüsup lanıbolarının mihaniki kontaktlarını, daykların istikametlerini ve umumî tektoniğin teferruatını gösterdi. Madenlerde, bu havalinin her yerinde olduğu gibi iki tektonik hatlar istikameti müşahede edilmektedir: NE ve NW. Birinci istikametin daha eski kasürlerin istikameti olması muhtemeldir. Bu istikamet diabazlar içindeki Liasa ait kara şist anklavlarını tahdit e- den plânların (NE), SE ye doğru 70 o meyilli NE istikametli kasürlerin (bu kasürler eski Küre madenindeki sütunun teşekkülünde âmil olmuşlar, ve albitli ve bipiramide kuvarslı beyaz dayklara yol vermişlerdir) ve nihayet 901 m. galerisinin methali yakınındaki bazı demir takkelerinin istikametidir (3 No. lı hartaya bakınız). NW istikametli ve NE ye doğru çok dik meyilli başka bir fay manzumesi ekseriya bir evvelki kasürleri keserek tavanlarındaki sahrelere NW ye doğru yer değiştirmektedir. Bu son kasürler belki NE istikametli kasürler kadar eskidirler ve muhtemelen keza cevherleştirici maddelere geçit vermişlerdir, fakat sonradan yerlerinden oynadıklarından (cevherin teressübünden sonra) NE istikametli kasürlerden daha genç gibi görünmektedirler. Şunu da ilâve edelim ki NW istikametli faylardan biri Aşıköy yatağım iki kısma ayırmıştır (6 No. lı hartaya bakınız); bunlardan biri iyice istikşaf olunmuştur, daha büyük ve daha bakirli gibi görünen diğeri ise tenör ve tonaj bakımlarından tetkik edilmektedir. NW istikametli kasürler, yeni Aşıköy yatağının diabazlarını ve 901 m. galerisindeki büyük pirit sütununu da ezmişlerdir. Bu kasür, büyük bir mesafe boyunca kendisini takibetmiş olan son galerinin NW nihayetinde görülmektedir (3 No. lı hartaya bakınız). Bu ayni zamanda, demir takkesi 901 m. galerisinin methali cenubunda bulunan cevherli kasürdür. Nihayet bu kasür (NW), sonradan ayni fay tarafından yeniden ezilmiş olan Kızılsu (3 No. lı hartaya bakınız) mineralizasyonu boyunca mevcut bulunmaktadır. CEVHERLİ CİSİMLERİN GEOMETRİSİ Anlatageldiklerimizden çıkan neticeye göre mineralizasyonların şeklini yukarıda tarif olunan kasürler tâyin etmiştir. Filhakika eski maden sütununun teşekkülü iki kasür manzumesinin çatışmasiyle vukubulmuştur; bunlar NE istikametli ve SE ye doğru meyilli kasürierle, NW istikametli hemen hemen şakulî kasürlerdir. Bu çatışma hemen hemen şakulî olup dalış ESE ye doğrudur. Aşıköyde yeni keşfedilen mineralizasyonun şekli, bilhassa şakulî istikamette henüz pek iyi bilinmemektedir, çünkü araştırmalar daha devam ediyor. Fakat daha şimalden, mineralizasyonun oldukça muntazam şekilli, çok dik ve istikamet ve meyilleri sırasiyle NE ve E olan lamlar halinde şistler arasına sıkışmış diabazlar içine teressüp etmiş olduğunu söyliyebiliriz. Diabazlar NW istikametli ve hemen hemen şakulî bir takım faylar tarafından kesilmektedir, ki bu da eski Küre Madenindeki sütunun kasürleriyle bir benzerlik teşkil eder. Esas fark, Aşıköy diabazlarının derinlerde çabucak şistlere dayanmaları (mağmatik normal kontakt) dir, ki bu da mineralizasyonun yüksekliğini (derinliğini) tahdidetmektedir, fakat buna 188

10

11

12 mukabil yeni keşfedilen mineralizasyonun ufkî maktaı çok daha büyüktür. Bu maktam uzunluğu Aşıköy yatağında eski Küre yatağınınkinden (901 m. galerisi) yalnız iki kere büyüktür, fakat yeni mineralizasyonun ellips şeklindeki maktaının küçük mihveri eski mineralizasyonunkinden (901 m. galerisi) birkaç kere büyüktür. Böylece bu son madenin rezervleri daha şimdiden Kuvarshan Madeni (4) rezervlerinin 4 5 mislidir ve Ergani Maden (6) rezervlerine yaklaşmaktadır. MÜCAVİR SAHRELERİN TAGAYYÜRÜ Küre bölgesi yataklarının mücavir sahrelerinin tagayyürü Ergani Maden (6) mücavir sahirelerininkinin aynıdır, fakat Kuvarshan Madeni (4) bölgesi sahrelerininkine pekaz benzemekte ve Esbiye maden bölgesi sahrelerinin tagayyür tarzı ile hiç bir alâkası yoktur (halbuki bu son iki maden bazı ihtiyatî kayıtlarla Küre Madeninin ayni metalojenik bölgeye a- ittir). Aşıköy ve Küre cevheri daima ezilmiş diabaz içine, kara şistler kontaktında veya civarına terressübetmiştir. Diabazlar kloritleşmiştir (en fazla cevher civarında). Bununla beraber daha mutedil bir kloritleşmenin bu havalinin bütün diabazlannda görüldüğü ve cevherleştirici maddelerin gelişinden evvel vukubulan bu sahrenin dinamometamorfizmi ile izah edilebilir. Filhakika madenin; çok uzağındakı diabazlar bile kloritleşmiştir. İkinci tagayyür şekline gelince epidotlaşma ve sonra silisleşme-, bu sade ce bazı yerlerde görülmekte ve bilhassa diabazlarla kuvarslı dioritlere tesir etmektedir. Aşağıda bahsedeceğimiz başka bir silsilesine şekli mevcut olduğunu da kaydedelim. Sosüritleşme pek zayıf olarak gabrolarda görülmekte, ve genç peridotitlerdeki serpantinleşme gibi, daha ziyade otopnömatolizden ileri gelmektedir. Fakat eski serpantinitlerin serpantinleşmesi de sonradan vukubulan intrüzyonların hasıl ettiği kontakt metamorfizmi neticesidir. Kuvarslı dioritlerde pek hafif bir serisitleşme müşahede edilmiştir; bu hâdise, bipiramide kuvarslı ve albitli küçük beyaz dayklarda biraz daha kuvvetlidir. Kalevi indifaî sahreler serisinde de bazan, kalevi dioritlere kadar bile giden hafif bir kalsifikasyon görülmektedir. Kloritleşmenin yanıbaşında en yaygın tagayyür tarzı piritleşmedir. Nihayet, satıhta, sahrelerin şiddetle piritleşmiş bulunduğu yerlerde kaolinleşme ve silisleşme sık görülen bir hâdisedir. Hemen münhasıran diabazlarda görülen sathî silisleşme, "esasların büyük bir kısmının hasfî şeklinde vukubulmaktadır, ki bu da sahreyi süngerleştirmekte ve silis bakımından çok zenginleştirmektedir. Kaolinleşme ile sathî silisleşme şu halde daha ziyade süperjen prosesüsler o- lup cevherin teşekkülünden çok sonraya aittirler. GANGIN MAHİYETİ Gangı teşkil eden unsurlar mücavir sahrelerdir. Piritin daha az bulunduğu ve daha fazla kaolin ve kuvars ihtiva ettiği yerlerde, içinde cevherin olmadığı diabaz anklavlarına çok sık raslanılmaktadır. Bu anklavlann ebadı bazan pek büyüktür. Bu suretle araştırma galerisinde tedricen tazeleşen diabazlar bulunduğu takdirde galeriyi metrelerce temdidetmek şayanı tavsiyedir, çünkü sahre tedricen bir kere daha kütlevî pirite intikal edebilir. Ekseriya köşeli olan şist anklavları çok nadirdir ve bu sahrenin kontaktları kütlevi pirite 4-8 m. lik pek anî intikaller arzederler (2 No. lı hartaya bakınız). Ekse- 19O

13

14 riya gangı teşkil eden kuvars piritin içine dağılmış olup orada pirit billurlarına çimento vazifesi görmektedir. Kalsit ile sideroz nadirdirler. KALKOGRAFİK ETÜD VE MUHTELİF SAHALADA MİNERALLERİN PARA- JENEZİ (PRİMER, OKSİDASYON) İlk olarak teşekkül eden manyetittir. Onun yerine pirit, daha nadir olarak kalkopirit ve olijist (süperjen veya hipojen?) kaim olmuştur (l No. lı mikrofotoya bakınız). Piritin yerini de kuvars ve kalkopirit almıştır. Fakat bazan da kuvarsın yerine pirit kaim olmuştur. Ekseriya kuvars piriti kat'eden kasürlere teressübetmiştir. Pirit ekseriyetle ezilmiş olduğu halde daha genç mineraller ezilmiş değildirler. Kolloform melnikovit-pirit nadir değildir (Aşıköy'de). Bu mineral bazan bir pirit çekirdeği ihtiva etmekte, bazan da kalkopiritin etrafın-^ da bir kemer teşkil etmektedir. Kalkopirit umumiyetle kuvarsın, daha az olarak da piritin yerine kaim olmuştur. Bir "hazırlama" da bu son prosesüs iyice görülmektedir. Böylece, ezilip bozulmuş bir pirit tanesi minerale ait rezidüel küçük tanelerle çevrilidir, ve bu küçük taneler pirit çekirdeğinden uzaklaştıkça tedricen küçülürler; heyeti umumiyesi kalkopirit i- çinde mahsurdur. Kalkopiritin yerini ise tenantit, bornit (çok nadir) ve keza nadir olan kovellin almıştır. Kalkopirit ayni zamanda ezilmiş pirite çimento vazifesi görmektedir. Markazit nadirdir. Daha bakirli olan alt yığın bölgesinin tenörü % 4 e yaklaşmakta, henüz sistemli bir eşantiyonajı yapılmamış olan üst yığınınki ise daha yüksek gibi görünmektedir. Tuvönan cevherde başkaca % 0,3 Zn, % 0,3 Pb, % 0,3 As ve Co ve Ni eserleri vardır. Dr. Kleinsorge tarafından yapılan Spektral tahlil, Ni ve Sb eserleri ve platin grupundan eserler göstermemiştir. Altın tenörü tonda 2,5 gram; gümüş tenörü ise tonda gramdır. Eski Küre yatağı tükenmiş ve yeni yatağı da henüz elatılmış olduğundan sementasyon sahasının dağılışı henüz bilinmemektedir. Fakat müşahede edilen olaylara bakılırsa bu sahanın mevcut olması icabeder. Bu sahayı bilhassa kalkopirit temsil eder. Madenin ötesinde berisinde görülen olijist bu sahaya ait olmalıdır. Oksidasyon sahasında biraz küprit, çok daha yukarıda malahit, azurit ve natif bakır bulunmaktadır. Demir takkesi tamamen bakırdan mahrumdur. Limonitte %48,6 Fe, daha fakir bloklarda %34 Fe, tonda 27 ilâ 31 gram gümüş ve altından,sadece eserler vardır. Buna göre gümüşün tekasüfünü ve altını n ortadan kalkmasını kaydedelim. KÜRE VE AŞIKÖY YATAKLARININ TEKEVVÜNÜ VE YAŞI Bahis mevzuu yatakların tekevvünü, bazı ihtiyatî kayıtlarla ayni metallojenik bölgeye ait olduklarını söylemiş bulunduğumuz Esbiye yataklarının (5) tekevvününe benzer. Fakat bu bakımdan Ergani metallojenik bölgesine benzeyiş daha da kuvvetlidir. Esbiye (5) ve Ergani (3) madenlerinin tekevvünü hakkında başka makalelerimde söylemiş bulunduklarımı burada tekrarlamak faydasız olur. Bundan önceki bahislerde, NE ve NW istikametli kasürlerin ve umumî tektoniğin yatakların teşekkülünde oynadığı role işaret etmiş bulunuyorum. Lias masifi birkaç kompartiman halinde parçalanmış, bu kompartımanların arasına diabazlar nüfuz etmiş ve bu suretle şistlerle diabazlar arasında kontaktlar teessüs etmiştir. Bu diabazlar sonradan ayni kasür manzumesi tarafından ezilmiştir. Kalevi sahreler olan peridotitlerle gabroların te- 192

15 şekkülü muhtemelen başka bir orojenik safhada vukubulmuştur. Bu safhada magma diferansiyasyonundan hasıl olan maddelerin yığınları küçülmekte, ve magma diferansiyasyonunun sonuna doğru yaklaşıldıkça kaleviliklerini kaybetmektedirler. Böylelikle evvelâ diorit daykları ve sonra kuvarslı dioritler ve nihayet cevherleştirici maddeler kendilerini göstermişlerdir. Yatakların yaşı, pek muhtemel olarak, üst Malm arazisinin teşekkülünden önce geçen orojenik safhaya bağlanmalıdır. Filhakika yatakların pek yakınında bulunan ve hattâ onları örten üst Malm kalkerlerinde (3 No. lı hartaya bakınız) herhangi bir cevherleşme eseri görülmemektedir. Cevherleştirici suların tesirine pek müsait bir muhit olan kalker, hiç bir yerinde volkanik faaliyet sonrası prosesüslerinin izlerini taşımamaktadır. Malm kalkerlerinden 2 kilometreden az mesafede bulunan Küre ve Aşıköy gibi bu kadar büyük yataklar civarı için bu olay pek manidardır (Kızılsu yatağının bu kalkerlere mesafesi sadece 400 m.). Türkiyedeki bütün büyük ve hattâ orta yataklar etrafında, km.lik ve hattâ daha büyük bir çevre dahilinde ya kablii istismar yataklar ya hiç değilse küçük cevher terakümleri bulunur, ve bu, bilhassa kalker varsa onun içinde olur. Şunu da kaydetmek faydalı olur ki Küre'den 5-8 km. u- zakta, pek az elverişli şartlar içinde (diabazsız Lias şistleri içinde) pek az bakirli pirit damarcıkları veya küçük pirit emprenyosyonları bulunmaktadır. Tetkik etmekte olduğumuz havalide intrüzif sahreler yalnız Paleozoik ve alt ve orta Mesozoik arazisinde tesbit edilmiştir (2 No. lı hartaya bakınız). Doğrudan doğruya delillere malik olmamkala beraber bundan şu neticeyi çıkarıyoruz ki, Küre ve Aşıköy yatakları üst Malm devrinden eskidirler. Bu yatakların yaşı meselesi, tâli metallojenik bölgelerin tahdidinde birinci derecede ehemmiyeti haizdir. "Karadeniz sahili metallojenik bölgesinin karakteristiği" (Pontidler) bahsinde bundan yine bahsedeceğiz. Şimdi yatakların tekevvünü meselesine dönelim, İlk cevherleştirici mevrudat muhtemelen manyetiti tersibetmişler, manyetit de diabazları metazomatize etmiştir. Bilâhare manyetitin yerine pirit kaim olmuştur (l No.lı mikrofotoya bakınız). Yatağın şekli mücavir sahrelerin mahiyeti (diabazlar) ve bu sahrenin piritle olan kontaktı, bize, Esbiye (5), Kuvarshan (4) ve hattâ Ergani (6) yatakları için olduğundan fazla, Küre yataklarının enjeksiyonla teşekkül etmediklerini gösteren deliller vermektedirler. Yukarıda verdiğimiz malûmata göre Küre yatakları, tereddüt etmeden metazomatozla teşekkül etmiş yataklara bağlıyabiliriz. Minerallerin (manyetit!) parajenezine göre, Küre yatağının küçük bir kısmına (alt kısım), yatağın teşekkülünün ilk safhası için yüksek hararet kategorisinde yer verebiliriz. Daha sonraki safhalar yani cevher kütlesinin hemen hepsi orta hararet kategorisine tasnif edilmelidir. Daha alçak hararete ait bulunan ve pekaz miktarda mevcut olan mineraller [blend, galen (?), boz bakır] Küre yatağının üst kısmında daha çok olmuş olabilirler, fakat bu kısım bu bölgenin su dışında kaldığı devirlerde itikâle uğramştır. Şistlerin vaziyeti Aşıköy yatağına daha ziyade yassı bir şekil vermektedir, ve minerallerin şakulî istikamette primer dağılışı mevcut değildir. Bu yatağın, Küre yatağından az derin yataklar tipinde olduğu da söylenebilir (manyetit mevcut olmaması, melnikovit bulunması). 193

16 Çağ veya devir Rusubî sahreler İndifai sahreler İltivalanmanın sikl ve safhaları Metallik ve diğer mağmatik menşeli zuhurlar Paleozoik Billûri şistler, şistler kalker, mermer Kaledonien (?) Lias öncesi Lias Alt Jura Şistler, greler, (Karbonifer ve Permien Trias kalkeri (2 No. lı hartanın doğu ve batı sınırları) Çok az Ammonitli siyah ve gri şistler Pembe granitlerle porfirler, kuvarslı diorit, diorit, serpantinler (az) Diabaz tüfü Diabaz Hersinien Simmerien; müteakip eski hareketler Muhtelif kaide konglomeralarındaki az bakirli manyetit. Doger ve alt Malm Sudan kurtulma (denizin çekilmesi) Muhtemelen itikâl transgresyon Peridotitler, gabrolar (oldukça mebzul) dioritler, kuvarslı dioritler, albitli beyaz dayklar (son üçü cüzi miktarda) Genç Simmerien Küre ve Aşıköy bakirli piritin meydana gelmesi Üst Malm Kaide konglomerası Kimeridgien veya Portlandien faunalı kalker Transgresyon Rosalinli pembe kalkerler ve marnlar Laramien Manganez zuhurları Üst Kretase Lepidorbitoîdli sahil flişi Bölge cenubundaki molas tipi Ammonitli sedimanlar Andesitler dasitler Orta Eosen Miosen (?) Pliosen alt Kuarterner Bölge cenubundaki Nummulitli kalkerler Andezitlerin bir kısmı (?) Çok ender basaltlar Civa zuhurları Sıcak maden suları

17 KÜRE VE AŞIKÖY YATAKLARININ TÜRKİYEDEKİ BAŞKA BAKİRLİ PİRİT YATAKLARI ÎLE MUKAYESESİ Biraz evvel söylediğimiz gibi, eski Küre madeninin bulunduğu grupta bulunan Aşıköy yatağının hususiyetleri vardır: bu hususiyetler melnikovit-pirit'in bol olması ve manyetitin mevcut olmamasıdır. Bu yataklar metazomatozla teşekkül etmiştir, ve %2 ilâ 6 bakır, % 49 ila 50 kükürt ve %43 demir ihtiva eden hemen hemen yekpare piritten müteşekkildir. Eski Küre sütununda 2 gr/t. altın ve 20 gr/t. gümüş vardır. Aşıköy cevheri altın bakımından daha zengindir. Altın tenörü tonda 2,5 gramdır, fakat ekseriya 3-5 gramı bulmakta, hattâ istisnaî hallerde 6-7 gram olmaktadır (3). Kuvarshan (4) ve Esbiye (5) altın bakımından daha az zengindirler (tonda 0,5-l gr.), fakat Gümüşane cevherinin tenörü hemen hemen Küre cevheri ayarındadır (kükürt bakımından fakir piritte 2,55 gr/t.). Küre ve Aşıköy yataklarım ayni sahil bölgesindeki (l No. lı hartaya bakınız) doğu grupu (Kuvarshan, Murgul, Gümüşane, Esbiye) ile mukayeseye devam edecek olursak, ilkin doğu grupu yataklarının münhasıran hamızı magmaya bağlı olduklarını (halen görülebilen sahrelere bakarak hüküm verilecek olursa) ve Tersier veya üst Kretase arazisinde bulunduklarını, batı grupu (Küre) yataklarımızın ise kalevi magma ile menşe bakımından münasebettar olduklarını ve Lias sahreleri içinde bulunduklarını görürüz. De Launay (3) tarafından müşahede olunduğu üzere bu kalevi grupa ait yataklar cevherleştirici maddeler bakımından zengin değildirler. Küre tâli metallojeni bölgesinde arsenik cevherinin az oiması [Ergani (6) için de ayni mülâhazada bulunuldu] ve Pontidlerdeki doğu tâli metallojeni bölgesinin doğu nihayetinde bulunan Kuvarshan (4) da bu unsurun çok olması (% 2 As) bundan ilerigelmektedir. Arsenik tenörü Gümüşane'den itibaren, yani batıya doğru gittikçe azalmakta ve Esbiye grupunda daha da zayıf bulunmaktadır (l No. lı hartaya bakınız). Pontidlerdeki doğu tâli provensinde çinko ve kurşun cevherine sık sık raslanılması, bir dereceye kadar, doğu tâli provensinde itikâlin daha az derin olmasından ileri gelir, fakat bu tek sebep değildir, çünkü Gümüşane ile Harşit Çayı arasındaki bölgede (l No.lı hartaya bakınız) '30 tane kadar küçük Pb-Zn madni ziyaret ettiğim halde, Tersier intrüzyonlarının o kadar derin olmamasına ve itikâiin ekseriya bunlara dokunacak kadar şiddetli olmasına rağmen bakirli pirit yatakları bu kadar çok değildir. Burada hâleler kanunu (de Launay, Emmons) muteber kalmaktadır, fakat, bu bölgenin magmasının Pb ve Zn bakımından bilhassa zengin olmuş olduğu görülmektedir. Küre tâli provensinde Zn-Pb'nin azlığı evvelâ itikâlin daha derin ve daha devamlı olması ile izah edilir. Filhakika, rüsupları doğrudan doğruya Lias üzerinde bulunan Lias sonrasından üst Malma kadar giden devrin çok uzun süren su dışında kalması zarfında olsun, yatağın üstündeki Lias arazisini itikâl tahribetmiştir. Sonra, muhtelif itikâl safhaları üst Malm üzerindeki rüsuplara tesir etmiş ve nihayet Kuaterner (Neojen?) zarfında üst Malm ve Lias arazisinde bakır yataklarını ihtiva eden pencereler teşekkül etmiştir ve bu yataklar da aşınmıya başlamıştır. Küre'nin Pb ve Zn bakımından fakir olmasının ikinci sebebi, Ergani (6) için de kaydetmiş olduğumuz gibi muhtemelen jeoşimik mahiyettedir. Küre grupunun jeoşimisi ile Ergani 195

18 grupunun jeoşimisi arasında, yukarda anlatılandan daha da büyük bir benzerlik tesbit edilebilir. Netekim her iki grupta da minerallerin parajenezi birbirine pek benzer, mineralizasyonları barındıran sahreler birbirinin aynıdır, nihayet tagayyür tarzları da birdir; fakat bu iki metallojenik birliğin (Pontidler ve İranidler) coğrafi vaziyetleri ve tektonik münasebetleri (l No. lı hartaya bakınız) onlara ayni provensde yer vermemize elverişli değildir, çünkü bu iki birlik Türkiyede ayni tektonik tipte silsilelere, ve bir dereceye kadar ayni stratigrafiye bağlı gibi görünmektedirler (bu, İranidler, Toridler, Anatolidlerin büyük bir kısmı ve Pontidlerin bir kısmı için böyledir). KARADENİZ KIYI BÖLGESİ METAL- LOJENİK PROVENSİNDEKKİ YATAK- LARIN BAŞLICA HUSUSİYETİ Muhtelif bahislerden çıkan neticeler: Bundan evvelki bahislerden çıkan neticeye göre, Karadeniz sahil bölgesi tâli metallojenik provensinin doğu grupundaki bakirli pirit yataklarına( Kuvarshan, Murgul, Gümüşane, Esbiye) ve belki de Rusyadaki Maverayıkafkas yataklarının bazılarına, Küre (batı) yataklarını içine alan ayni Pontid provensinde yervermek lâzımgelmektedir (l No. lı hartaya bakınız). Bütün bu yatakların başlıca hususiyeti, bakır tekasüfünü intaceden oldukça büyük bakirli pirit yığınlarının mevcut olması, ve bilhassa kuvars tarafından temsil olunan pek az gang (zarf sahresi müstesna) bulunmasıdır. Diğer hususiyetler, minerallerin parejenezi ile (kursun, çinko, arsenik, ilh. mevcut olması) yatakların morfolojisinin birbirine tamamen benzememesi ve bu bölgelerden her birinin hususî jeolojik şartlarına bağlı bulunmasıdır. 196 Fakat bu iki tâli metallojenik provens magmasının differansiyasyon tarzında ve kaleviliğinde görülen bu büyük fark belki de sadece zahirîdir. Bu, bir dereceye kadar, kâfi derecede aşınmamış olan doğu bölgelerindeki bütün sahreler serisi (bilhassa derin sahreler) hakkındaki bilgilerimiz eksik olmasiyle izah edilebilir. Böylece bu farkın başlıca sebebi iki tâli metallojenik bölgemizdeki yatakların pek muhtemel olarak ayni tektonik birlikte (Pontidler) iki muhtelif orojenez devresinin magma faaliyetinden hasıl olmuş olmalarıdır. Bu devreler, Küre batı grupu için Hersinien devresinin sonu ile Alp devresinin başlangıcı, doğu grupu için de orta Alp devresidir (l No. lı hartaya bakınız). Eski devreyi hâmızî sahrelerin teşekkülü ve bunun ardından daha büyük miktarda (Küre civarı) kalevi sahreler hasıl olması, genç devrenin ise hemen münhasıran hâmızî sahreler tarafından temsil edilmesi vasıflandırmaktadır. Kafkasya'da da aşağı yukarı ayni magma tipleri müşahede edilmiş olduğunu kaydetmek de alâkaya değer bir olaydır; Vardanyantz'a göre (9) orada Mesozoik intrüzyonları daha ziyade kalevi, üst hâmızîdir. Tersierinkiler ise Metallojenik provensleri ilk tetkik e- denlerden biri olan de Launay'ye göre bu provensler umumiyetle bazı magma tiplerine, bölgenin tektoniğine ve geçirdiği itikâlin derinliğine tabidirler. Fakat bu çeşit tetkiklerde ikinci şöhret alan Spurr'un (8), cenup ve şimal Amerika'nın bazı büyük bölgelerinin ayni cinsten yataklar dizisi teşkil ettikleri yolundaki fikirlerini de unutmamak icabeder. Bu bilgin, şimal ve cenup Amrikanın gümüş bakımından zengin olan yataklarının büyük bir kısmının bulunduğu ve "Great Silver Channel" adı verilen bir "kanal" (hat) mevcut olduğunu göstermektedir (8).

19

20

21 İLÂVE Küre civarındaki sahrelerin tahlili % SiO 2 % A1 2 O 3 % Fe 2 O 3 % FeO % MgO % CaO % Na 2 O+K 2 O Diorit (Küre maden ocağından alınmıştır) 54,29 18,28 5,82 4.5S 5,03 6,43 5,08 Diabaz (Küre maden ocağından a- lınmıştır) 49,12 17,31 6,72 5,25 10,09 6,87 3,20 Gabro (Küre - Kastamonu yolu ü- zerinden alınmıştır) 49,81 16,78 4,73 3,02 11,31 12,16 2,44 (Bakırbaba'dan alınmış- Serpantin tır) 40,52 2,16 demir mecmuu 7,82 38,00 Peridotit (Küre - Kastamonu yolu üzerinden alınmıştır) 37,44 5,86 demir mecmuu , _

22 SUPPLÉMENT Analyses des roches des environs de Küre % SiO 2 % A1 2 O 3 % Fe 2 O 3 % FeO % MgO % CaO % Na 2 O+K 2 O Diorite (prise de la mine de Küre) 54,29 18,28 5,82 4,53 5,03 6,48 5,08 Diabase (prise de la mine de Küre) 49,12 17,31 6, ,09 6,87 3,20 Gabbro (pris près de Küre sur la route vers Kastamonu) 40,84 16,78 4,73 3,02 11,31 12,10 2,44 Serpentine (de Bakırbaba) 40,52 2,15 total de fer 7,82 38,00 Péridotite (prise près de Kure sur la route vers Kastamonu) 37,44 5,36 total de fer 12,75 30,24 2.0»

23 Bu kanal Amerika Birleşik Devletlerinden Meksika'dan, Peru'dan ve Şili'den geçmektedir ki (bu da Yeni Dünya kıyı silsilelerinin istikametine tekabül eder. Spurr, şimal ve cenup Amerika'da baska bir çok tipten cevher "hatları" (NW ve NE "channel" leri) gôstermektedir. Fakat dikkate şayan olan olay, bu müellife gôre, aynı "hat" üzerinde bulunan aynı cinsten yatakların baska başka yaşta olabildikleridir. Binaenaleyh, Amerika'da olduğu gibi Türkiye'de de metallojenik provensler bazan muhtelif jeolojik devirlere ait olan silsileleri takibetmektedirler. Hülâsa, Türkiye'deki metallojenik provensler şu şartlara tâbi gôrünmektedirler: 1) Bölgesel jeoşimi-mineralojik provenslere ; 2) Tektonik birliğe (silsileler: Pontidler, Anatolidler, İranidler, ilh.); 3) Muhtelif tektonik safhalarda mahiyeti değişebilen petrografik provenslere; 4) Bazı büyük coğrafi bölgeler için itikâlin biteviye oluğuna (bu şart belki diğerleri kadar muhim değildir). 5) Jeoşimi devirlerine. La métallogénie de l'ancien gîte de pyrite cuivreuse de Küre, du gîte nouvellement trouvé d'aşıköy et de la zone côtière (centrale et Est) de la Mer Noire Par V. Kovenko Ingénieur des Mines et Géologue GÉNÉRALITÉS Dans le présent article je traite la question de la métallogénie de deux gîtes de cuivre de la région de Küre. L'un a été exploité dépuis très longtemps et est actuellement épuisé. Le second (Aşıkköy) a été trouvé en 1938 par l'auteur du présent article non loin de Kure, mais hors de tous les anciens travaux de cette région. Durant les levés de la carte géologique de le région de Kure, j'ai rencontré, en suivant un sentier, une tache légère, ment tintée de rouge dans les schistes liasiques, recouverts par la foret. Connaissant déjà d'après ma carte géologique la direction prépondérante des lignes tectoniques, j'ai rebroussé le chemin en direction Sud abandonnant le sentier. Ap. rès un intervalle de roches stériles j'ai retrouvé un vague affleurement de limonite dans une forêt épaisse. Après un autre petit passage sans limonite je suis tombé sur de grands blocs qui représantaient un chapeau de fer bien étendu. L'ancienne mine de Kure a été jadis bien importante. En effet, près de ce gîte on trouve 2-2,5 millions de tonnes de scorie à 66,5% de FeO (*). Cela indique que plus ou moins la même quantité de pyrite cuivreuse a été extraite de cette mine. Les premiers travaux de mine datent ici du temps des Grecs ou Romains (en (*) Chiffres pris du rapport du Prof. V. Nikitin.

24 jugeant d'après le mode de travail et la section des galeries). La mine a été réouverte durant la période Turque (section des galeries plus grandes) il-y a au moins 500 ans, ce qui est bien connu d'après lés documents historiques (*). Avant la première guerre mondiale la Société Française de Balya Karaaydın a ef. fectué ici d'assez grands travaux de recherches qui ont duré 2 ans sans rien y trouver. Peu après la guerre cette région a été étudiée pour le compte du Gouvernement Polonais par les feux V. Nikitin et O. Czezat, anciens professeurs de l'ecole des Mines de Leningrad. Enfin, l'institut M. T. A. a procédé en 1939 à la continuation des recherches commences par la Sté Balya et a trouvé la grande colonne exploitée par les "anciens mineurs". Malheureusement les parties cuivreuses du gîte ont été déjà enlevées par les prédécesseurs, mais il reste encore la pyrite ne contenant que très peu de cuivre, laquelle est exploitée actuellement par M. T. A. pour la fabrication de l'acide sulfurique à Karabük. STRATIGRAPHIE Liasique et passage Jura-Crétacé Les sédiments les plus anciens et les plus répandus, entre înebolu, port de la Mer Noire (voir la carte No. 2) et la ville de Kiire, sont ceux du flysch liasique dans lequel sont pinces des bancs de cal. caire assez fortement recristallisés Dans la région des roches intrusives, surtout, ce calcaire reprose en discordance sur le flysch liasique. Ces bancs de calcaire souvent bréchiforme, contiennent quelques débris: de Polypiers, de Br-iozoaires et d'echinodermes et enfin de. Fo- (*) Voir les détails dans le texte Turc du même article. raminifères (**), des genres Pseudocyclamina et des Coscinoconus alpinus LEU- POLD et C. elongata LEUPOLD. Ces Foraminifères sont du passage du Jura au Crétacé. A km. au NW de Kiire j'ai trouvé à deux endroits dans ces calcaires des Ammonites en mauvais état de conservation. L'âge du flysch noir n'est pas encore assez bien connu, car il est ordinairement dépourvu de fossiles. Mais dernièrement dans la ville même de Kiire j'ai rencontré dans les schistes argileux gris-foncé la partie d'un moule creux qui a été déterminée par Dr. Stchépinsky comme appartenant à Artetites latisulcatus QUENSTEDT du Sinémurien- Dans ce flysch près de Kiire on trouve, mais assez rarement, des grès et des tufs verts (diabasiques). Malm Sur le flysch transgresse le Malm supérieur. On voit assez souvent, très près de Küre (au SW et NE, voir la carte No. 3), sur les schistes noirs et gris du Lias un conglomérat de base constitué de flysch remanié et de cailloux de roches éruptives: granité à mica blanc, diabase, porphyrites et rarement andésites. Au. dessus de ces conglomérats montent les falaises du calcaire blanc assez riches en Polypiers bien conservés qui ont été déterminés par M- Alloiteau comme Stilosmilîa Michelini MILNE-EDW- du Kiméridgien ou Portlandien. Il est bien possible que ce calcaire, en couches très peu inclinées, est le même que le calcaire pincé dans le flysch liasique, mais qui étant situé sur le massif rigide des diabases (seulement faillée) n'a pas été plissé et broyé. Ce flysch noir avec les calcaires sou- (**) Détermination faite par S. Erk. 198

25 vent bréchiformes du Malm est séparé, par une longue bande d'andésites jeunes" qu'on voit non loin du bord de la Mer Noire, du flysch côtier (voir la carte No.: 2). Crétacé supérieur. Le flysch côtier est du Campanlen Maestrichtien; il est composé d'une série schisteuse, ensuite plus près du bord de la Mer Noire, de marnes, de schistes argileux (ardoisiers) et gréseux, assez fragiles qui se désargrègent à l'air, et enfin de grès. Toutes ces roches sont bien litées (en petits bancs de cm.). Dans ce flysch j'ai trouvé des Orbitoïdes du Maestrichtien déterminés comme Lepidorbitoïdes sp- et des débris de très grands Inoceramus. Plus vers le Sud ces terrains disparaissent pour faire place à des couches de marnes et de calcaire, rouges brunâtres, rosés ou verdâtres à Rosalines, contenant de petits gîtes de manganèse. Enfin, au Sud du flysch liasique on trouve encore un autre faciès du Crétacé supérieur. Ce sont des marnes, qui ont l'aspect d'une mollasse du Miocène, de cou. leur jaune, grise, très gréseuse et tendre, des argiles également sablonneuses et des grès fins. Les fossiles sont abondants, ce sont surtout les Ostrea vesicularis LMK., plusieurs Ammonites non encore déterminées et les Echinides. dont plus nombreuses sont les Ananchites o- vata LMK. et Neithea quinquecostata SOW. Eocène. Au Sud du village Ödemiş.(voir la carte géologique No. 2), qui est situé sur la chaussée Küre - Kastamonu, j'ai prélevé les échantillons de calcaire blanc a. vec des Discocyclines, Pellatispira et des Nummulites (déterminations faites par Mr. Me Cammon) de l'eocéne moyen. ROCHES ERUPTlVES ANCIENNES DU PRÉMALM. Roches intrusives abyssales: Les roches intrusives anciennes sont assez abondantes dans la région de Kiire, leurs affleurements suivent les lignes tectoniques principales NE et parfois NW Ce sont des granités rosés à muscovite et des quartzporphyres rosés; ces deux roches sont très riches en quartz (N) (*) Les diorites quartzifères ne sont pas rares, mais les diorites proprement dites qui ne contiennent presque pas de quartz (peu de quartz secondaire) sont moins fréquentes. Ces roches se trouvent en partie dans les conglomérats de base du Malm. Un massif de péridotites complètement serpentinisés se trouve au NW de la ville de Küre. Ce massif contient de petites inclusions de chromite (inexploitables). Sous le microscope on voit parfois que la serpentine provient d'olivine (structure maillée) avec des plages ou des fibres d'antigorite, qui sont uniformément orientées et qui proviennent probablement de pyroxènes, ou, ce qui est moins probable, d'amphiboles. On voit aussi beaucoup de fissurettes remplies de carbonates et d'oxydes de fer. Dans d'autres échantillons on voit des restes assez abondants de pyroxènes rhombiques; ce sont donc des harzburgites. Boches intrusives hypabyssales: Les roches éruptives les plus répandues sont les diabases qu'on trouve dans (*) (N) déterminé par le Prof. V. Nikitin. 199

26 et près de la mine de Küre. Il existe plusieurs faciès de cette roche dont la structure peut être soit intersertale, soit ophitique, soit très microgrenue, soit en cris, taux qui peuvent, quoique difficilement, être étudiés par la méthode de Fedoroff. Dans ce dernier cas (N), on voit que ce sont des oligoclases contenant environ 25% d'an, mais dans la galerie principale (901 m.) les diabases contiennent des andésines à 44 % d'an (en moyenne). On distingue également dans les coupes minces des pyroxènes orthorhombiques, le plus souvent très ouralitisés par l'actinote qui est accompagnée de chlorite, d'épidote et de clinozoïzite, rarement de calcite et de sidérose et de quartz, probablement aussi secondaire. Dans certains endroits la dîabase montre la texture amygdaloïde où les vésicules sont remplies de chlorite, d'épidote, de quartz, rarement de calcite et même d'albite. Dans une plaque mince, le Prof. V. Nikitin a constaté la présence de natrolite. Les mêmes vésicules existent aussi dans les tufs diabasiques. Le flysch liasique est recoupé par des dykes de quartzporphyrite, dont les morceaux roulés se trouvent dans les conglomérats de base du Malm supérieur. Roches éruptives de la phase magmatique plus jeune. Aux proches environs de Küre (vers le NW et le Sud) les roches basiques sont assez abondantes. Ce sont des péridotites et des gabbros. Les roches de ces deux groupes sont moins écrasées que les pré. cédentes et ne dont que peu altérées. L'échantillon de gabbro (N) prélevé dans la ville même, se montre sous la micros-' cop constitué de grains hypodiomorphes de plagioclases basiques à 82% 88% d'an et à 2V entre - 82 et Le diallage possède les propriétés optiques suivantes: 2V= + 52 et Ng ^ [001] = Les diallages sont attaqués par endroits par la chlorite et l'actinote. Le gabbro est très peu homogène, bien souvent il contient tant de diallage que la roche doit être appelée pyroxénite. Plus rarement la roche est leucocrate par suite de l'abondance de bytownite (85% d'an, 2V= -72 à- 78 ) et ne contient que peu de diallage. Les plagioclases sont assez saussuritisés, sauf la zone extérieure des cristaux qui est transparente et dont la composition diffère de celle du noyau. Elle est plus acide, car elle contient 40% d'an. Péridotite à augite et hypersthène (prélevée sur la route de Kastamonu près de Kiire). Sous le microscope nous voyons la présence d'assez grands grains d'olivine et lune quantité moins importante d'hypersthène. Dans les interstices on voit des agrégats de grains beaucoup plus petits de pyroxène. Dans un endroit cette roche contenait des amphiboles de couleur orange. Les pyroxènes rhombiques et les amphiboles contiennent des inclusions poécilitiques d'olivine. Ça et là on voit de petits cristaux de magnétite. Péridotite à amphibole (du môme endroit que la précédente). Sous le microscope on voit d'assez gros cristaux arrondis d'olivine entourés de cristaux plus menus d'amphiboles non colorés ou plus rarement orangeâtres, et un peu de magnétite. L'olivine est à basse biréfrin. gence Ng - Np = 0,027, 2V = + 88 ; pour l'amphibole orange on trouve Ng- Np = 0,017, 2V= Le pléochroïsme est très faible. L'olivine correspond à une forstérite peu ordinaire. On voit aussi comme minéraux secondaires la chlorite et la zoïzite. Enfin, on rencontre aux abords du 2OO

TAVŞANLI-DAĞARDI ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ VE SERPANTİN ÎLE KALKERLERİN YAŞI HAKKINDA NOT

TAVŞANLI-DAĞARDI ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ VE SERPANTİN ÎLE KALKERLERİN YAŞI HAKKINDA NOT TAVŞANLI-DAĞARDI ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ VE SERPANTİN ÎLE KALKERLERİN YAŞI HAKKINDA NOT Adnan KALAFATÇIOĞLU Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Hersinien ve Alp orojeniğini geçirmiş bulunan

Detaylı

KAYSERİ İLİNİN KUZEY KESİMİNDE ÇUKURKÖY'DE NEFELİN İHTİVA EDEN İNDİFAİ KAYAÇLAR

KAYSERİ İLİNİN KUZEY KESİMİNDE ÇUKURKÖY'DE NEFELİN İHTİVA EDEN İNDİFAİ KAYAÇLAR KAYSERİ İLİNİN KUZEY KESİMİNDE ÇUKURKÖY'DE NEFELİN İHTİVA EDEN İNDİFAİ KAYAÇLAR Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara I. GİRİŞ 1965 yazında Jeolog G. Pasquare Çukurköy havalisinin jeolojik etüdünü yapmıştır.

Detaylı

1961 ÇALIŞMA YILI ELMAS KURON RANDIMANLARI

1961 ÇALIŞMA YILI ELMAS KURON RANDIMANLARI 1961 ÇALIŞMA YILI ELMAS KURON RANDIMANLARI Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. 1961 çalışma yılında M.T.A. Enstitüsü Teknik Ameliyeler Şubesi kamplarında kullanılan elmas kuronlar ihya edilmek

Detaylı

Gümüşanenin Simli Kurşun Madenleri

Gümüşanenin Simli Kurşun Madenleri Gümüşanenin Simli Kurşun Madenleri Yazan: V. KOVENKO UMUMÎ MALÛMAT VE MORFOLOJİ: Simli kurşun madenleri Gümüşane şehri hudutları içinde ve civarında kâin olup mezkûr şehir de Trabzon-Erzurum-İran transit

Detaylı

TÜRKİYE'NİN OROJENİK GELİŞMESİ

TÜRKİYE'NİN OROJENİK GELİŞMESİ TÜRKİYE'NİN OROJENİK GELİŞMESİ lhsan KETİN İstanbul Teknik Üniversitesi, Maden Fakültesi ÖZET. Türkiye, esas itibariyle Alpin orojenez sistemine dahil olmakla beraber, muayyen bölgelerinde Hersinien, Kaledonien

Detaylı

KIRKLARELİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

KIRKLARELİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI KIRKLARELİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Kırklareli ili Marmara Bölgesinin kuzeybatısında yer almakta olup, Dereköy sınır kapısıyla Türkiye yi Bulgaristan a bağlayan geçiş yollarından birine sahiptir.

Detaylı

KAZ DAĞI KRİSTALlNİNÎN ARZETTİĞİ BİR PRE-HERSİNİEN İLTİVA SAFHASI HAKKINDA

KAZ DAĞI KRİSTALlNİNÎN ARZETTİĞİ BİR PRE-HERSİNİEN İLTİVA SAFHASI HAKKINDA KAZ DAĞI KRİSTALlNİNÎN ARZETTİĞİ BİR PRE-HERSİNİEN İLTİVA SAFHASI HAKKINDA Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Bu makalemizde Kaz dağı Masifinin Kristalim içinde bir pre-hersinien iltiva safhasının

Detaylı

Fethiye ve Dağardı bölgeleri kromit yatakları

Fethiye ve Dağardı bölgeleri kromit yatakları Fethiye ve Dağardı bölgeleri kromit yatakları FETHİYE BÖLGESİ Fethiye yatakları, Muğla ilinde, Akdeniz kıyısının pek yakınında, Rodos a- dası karşısında bulunmaktadır, (1No lu hartaya bakınız.) Fethiye

Detaylı

SİRYA İLE ARDANUÇ ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ HAKKINDA

SİRYA İLE ARDANUÇ ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ HAKKINDA SİRYA İLE ARDANUÇ ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ HAKKINDA Alexander KRAEFF Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara GİRİŞ Bu jeolojik araştırma, Mayıs-Ağustos 1960 tarihleri arasında Artvin ilinin merkezî

Detaylı

MAGMATİK KAYAÇLAR DERİNLİK (PLUTONİK) KAYAÇLAR

MAGMATİK KAYAÇLAR DERİNLİK (PLUTONİK) KAYAÇLAR DERİNLİK (PLUTONİK) KAYAÇLAR Tam kristalli, taneli ve yalnızca kristallerden oluşmuştur Yalnızca kristallerden oluştuklarından oldukça sağlam ve dayanıklıdırlar Yerkabuğunda değişik şekillerde Kütle halinde

Detaylı

KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI

KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI Katman (tabaka) uyumlu Pb-Zn yatakları Cevher, çok kalın karbonatlı istifler içerisinde bulunur. Katman, mercek, damar, karstik boşluk dolgusu şekillidir.

Detaylı

Feldispatlar: K (Alkali Felds.): Mikroklin, Ortoklaz, Sanidin. Na Na: Albit, Oligoklaz Ca: Andezin, Labrador, Bitovnit, Anortit Ca

Feldispatlar: K (Alkali Felds.): Mikroklin, Ortoklaz, Sanidin. Na Na: Albit, Oligoklaz Ca: Andezin, Labrador, Bitovnit, Anortit Ca B) FELDİSPAT GRUBU MİNERALLER: Feldispatlar: K (Alkali Felds.): Mikroklin, Ortoklaz, Sanidin. Na Na: Albit, Oligoklaz Ca: Andezin, Labrador, Bitovnit, Anortit Ca Kumtaşlarında genellikle arkoz feldispatı

Detaylı

BİGA YARIMADASINDA TARİHİ TRUVA HARABELERİNİN GÜNEYİNDEKİ RADYOAKTİF SAHİL KUMLARININ MİNERALOJİSİ VE BUNLARIN ANA KAYAÇLARININ PETROLOJİSİ

BİGA YARIMADASINDA TARİHİ TRUVA HARABELERİNİN GÜNEYİNDEKİ RADYOAKTİF SAHİL KUMLARININ MİNERALOJİSİ VE BUNLARIN ANA KAYAÇLARININ PETROLOJİSİ BİGA YARIMADASINDA TARİHİ TRUVA HARABELERİNİN GÜNEYİNDEKİ RADYOAKTİF SAHİL KUMLARININ MİNERALOJİSİ VE BUNLARIN ANA KAYAÇLARININ PETROLOJİSİ Muzaffer ANDAÇ Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara Etüdü

Detaylı

ELAZIĞ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

ELAZIĞ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI ELAZIĞ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Elazığ ili Doğu Anadolu Bölgesinin güneybatısında, Yukarı Fırat havzasında yer almakta ve Doğu Anadolu Bölgesini batıya bağlayan yolların kavşak noktasında bulunmaktadır.

Detaylı

Kuzey Anadolu Bölgesinin Bazı Kurşun, Çinko ve Antimuan Madenleri (Denek, Akdağ, Zara, Turhal)

Kuzey Anadolu Bölgesinin Bazı Kurşun, Çinko ve Antimuan Madenleri (Denek, Akdağ, Zara, Turhal) Kuzey Anadolu Bölgesinin Bazı Kurşun, Çinko ve Antimuan Madenleri (Denek, Akdağ, Zara, Turhal) Yazan: V. Kovenko Modern metallojeni'nin babası Fransız âlimi L. Launay, metallojenik provensler temsil eden

Detaylı

FAALİYETTE BULUNDUĞU İŞLETMELER

FAALİYETTE BULUNDUĞU İŞLETMELER FAALİYETTE BULUNDUĞU İŞLETMELER - GÜMÜŞHANE HAZİNE MAĞARA ÇİNKO, KURŞU, BAKIR YERALTI İŞLETMESİ - GÜMÜŞHANE ÇİNKO, KURŞUN, BAKIR FLOTASYON TESİS İŞLETMESİ - NİĞDE BOLKARDAĞ MADENKÖY ALTIN, GÜMÜŞ, KURŞUN,

Detaylı

Midi Fayınının Kuzeyinde Westfalien-A Yaşlı Kılıç Serisinin Araştırılması

Midi Fayınının Kuzeyinde Westfalien-A Yaşlı Kılıç Serisinin Araştırılması Midi Fayınının Kuzeyinde Westfalien-A Yaşlı Kılıç Serisinin Araştırılması MADEN Y. MÜHENDİSİ Vedat AKYÜREKÜ GİRİŞ E.K.İ. Üzülmez Bölgesinin toplam 120 milyon tonluk bir rezervi mevcuttur. Bu günkü istihsal

Detaylı

KAYSERİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

KAYSERİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI KAYSERİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Kayseri ili, Orta Anadolu Bölgesinde gelişmiş sanayisi ile önemli bir yöremizdir. Genel Müdürlüğümüzün il ve yakın çevresinde yaptığı çalışmalar sonucunda çok sayıda

Detaylı

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ Sunay AKDERE Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara GİRİŞ Hava fotoğraflarından yararlanarak fotojeolojik

Detaylı

HİDROTERMAL MADEN YATAKLARI

HİDROTERMAL MADEN YATAKLARI HİDROTERMAL MADEN YATAKLARI Oluşumları plütonik ve yarı derinlik kayaçlarının sokulumu ile ilişkili olan, çoğunlukla yüzeysel kökenli çözeltiler tarafından oluşturulan maden yataklardır. Bu tür oluşuklarda

Detaylı

Yozgat-Akdağmadeni Pb-Zn Madeni Arazi Gezisi

Yozgat-Akdağmadeni Pb-Zn Madeni Arazi Gezisi Yozgat-Akdağmadeni Pb-Zn Madeni Arazi Gezisi Yozgat-Akdağmadeni Akdağmadeni Yozgat'ın doğusunda bir ilçedir. Doğuda Sivas'ın Şarkışla İlçesi, güneyde Çayıralan, batıda Sarıkaya ve Saraykent, kuzeyde ise

Detaylı

1967 YILI SAKARYA DEPREMİNE AİT KISA NOT

1967 YILI SAKARYA DEPREMİNE AİT KISA NOT 1967 YILI SAKARYA DEPREMİNE AİT KISA NOT Adnan KALAFATÇIOĞLU Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. 1967 yılı 22 Temmuz Cumartesi günü saat 18:58 de Adapazarı ili ve çevresinde vuku bulan deprem

Detaylı

2. MİKRO İNCELEME ( PETROGRAFİK-POLARİZAN MİKROSKOP İNCELEMESİ)

2. MİKRO İNCELEME ( PETROGRAFİK-POLARİZAN MİKROSKOP İNCELEMESİ) SVS Doğaltaş Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. uhdesinde bulunan Sivas İli, İmranlı İlçesi sınırları dahilindeki 20055289 (ER: 3070586), 20055290 (ER: 3070585), 20065229 (ER: 3107952) ruhsat numaralı II.B

Detaylı

KUZEYBATI ANADOLU KURŞUN-ÇİNKO ZUHURLARINDA YAPILAN ARAŞTIRMALAR

KUZEYBATI ANADOLU KURŞUN-ÇİNKO ZUHURLARINDA YAPILAN ARAŞTIRMALAR KUZEYBATI ANADOLU KURŞUN-ÇİNKO ZUHURLARINDA YAPILAN ARAŞTIRMALAR Tore GJELSVIK Norsk Polar Instituti, Oslo GİRİŞ 1955-1956 yıllarında, Birleşmiş Milletler Teknik Yardım Teşkilâtı tarafından tâyin edildiğim

Detaylı

ANKARA'NIN KUZEYBATISINDA KARALAR KÖYÜ CİVARINDA BULUNAN ALT KRETASE AMMONÎTLERÎ HAKKINDA. Mükerrem TÜRKÜNAL Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara

ANKARA'NIN KUZEYBATISINDA KARALAR KÖYÜ CİVARINDA BULUNAN ALT KRETASE AMMONÎTLERÎ HAKKINDA. Mükerrem TÜRKÜNAL Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ANKARA'NIN KUZEYBATISINDA KARALAR KÖYÜ CİVARINDA BULUNAN ALT KRETASE AMMONÎTLERÎ HAKKINDA Mükerrem TÜRKÜNAL Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara GiRiŞ Karalar köyü, Ankara'nın kuzeybatısında Ankara

Detaylı

ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR Doðal Sistemler ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR...12 Ölçme ve Deðerlendirme...14 Kazaným Deðerlendirme Testi...16 Ünite Deðerlendirme Testi...18 Doðal Sistemler ÜNÝTE - 2 LEVHA

Detaylı

Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I

Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I Mağmatik Kayaç Dokuları Coarse-grained Fine-grained Porphyritic Glassy Vesicular Pyroclastic GRANİT GRANODİYORİT SİYENİT DİYORİT GABRO

Detaylı

SIVAŞ CİVARINDAKİ JİPS SERİSİNİN STRATİGRAFİK DURUMU

SIVAŞ CİVARINDAKİ JİPS SERİSİNİN STRATİGRAFİK DURUMU SIVAŞ CİVARINDAKİ JİPS SERİSİNİN STRATİGRAFİK DURUMU Fikret KURTMAN Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Sivas civarındaki jips teressübatı umumiyetle Oligosen yaşında kabul edilmekte idi. Bu

Detaylı

ESKİKÖY (TORUL, GÜMÜŞHANE) DAMAR TİP Cu-Pb-Zn YATAĞI

ESKİKÖY (TORUL, GÜMÜŞHANE) DAMAR TİP Cu-Pb-Zn YATAĞI SAHA BİLGİSİ II DERSİ 28 NİSAN 2016 TARİHLİ GEZİ FÖYÜ ESKİKÖY (TORUL, GÜMÜŞHANE) DAMAR TİP Cu-Pb-Zn YATAĞI Miraç AKÇAY, Ali VAN, Mithat VICIL 1. Giriş Eskiköy Cu-Pb-Zn cevherleşmesi Zigana tünelinin Gümüşhane

Detaylı

KASTAMONU İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

KASTAMONU İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI KASTAMONU İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Kastamonu ili bulunduğu jeolojik yapısı nedeniyle yer altı kaynaklarıı bakımından zengin potansiyellere ve çeşitliliğe sahip bir ilimizdir. Genel Müdürlüğümüzün

Detaylı

2015 YILI SU SONDAJLARI

2015 YILI SU SONDAJLARI T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Jeoteknik Hizmetler ve Yeraltısuları Dairesi Başkanlığı 2015 YILI SU SONDAJLARI BİRİM FİYAT CETVELİ FORMASYON POZ NO: FORMASYONUN YAPISI 10

Detaylı

KOCAELİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

KOCAELİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI KOCAELİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Ülkemizin önemli kuruluşlarının bulunduğu Kocaeli ilinin yüzölçümü oldukça küçüktür. Bu nedenle nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu illerin başında gelir. Sanayi kuruluşlarının

Detaylı

İnce Burun Fener Fener İnce Burun BATI KARADENİZ BÖLGESİ KIYI GERİSİ DAĞLARI ÇAM DAĞI Batıdan Sakarya Irmağı, doğudan ise Melen Suyu tarafından sınırlanan ÇAM DAĞI, kuzeyde Kocaali; güneyde

Detaylı

KESKİN-ÇELEBİDAĞI BÖLGESİNDEKİ GRENAFELSLER ZUHURATI HAKKINDA

KESKİN-ÇELEBİDAĞI BÖLGESİNDEKİ GRENAFELSLER ZUHURATI HAKKINDA KESKİN-ÇELEBİDAĞI BÖLGESİNDEKİ GRENAFELSLER ZUHURATI HAKKINDA Sabit YILMAZ Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Keskin kazasına bağlı Çelebidağı bölgesindeki volfram (şelit) zuhuratının etüdü

Detaylı

ERZİNCAN İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

ERZİNCAN İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI ERZİNCAN İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Doğu Anadolu'nun Orta Anadolu'ya açılan kapısı konumundaki Erzincan İli ve yakın çevresinde MTA Genel Müdürlüğü'nün bugüne kadar yaptığı çalışmalarla elde ettiği

Detaylı

Rize-Çayeli Bölgesinde Bakır-Çinko-Kurşun İmkânları ve Bu Sahanın Gelişen Doğu Karadeniz Maden Aramalarındaki Yeri

Rize-Çayeli Bölgesinde Bakır-Çinko-Kurşun İmkânları ve Bu Sahanın Gelişen Doğu Karadeniz Maden Aramalarındaki Yeri Rize-Çayeli Bölgesinde Bakır-Çinko-Kurşun İmkânları ve Bu Sahanın Gelişen Doğu Karadeniz Maden Aramalarındaki Yeri Kâmil TURHAN* GİRİŞ: Bu yazı 1967 ekim ayından 1970 ekim ayına kadar, yapmış olduğum çalışmaların

Detaylı

KOÇHÎSAE LÎNYİT SAHASI

KOÇHÎSAE LÎNYİT SAHASI 572 KOÇHÎSAE LÎNYİT SAHASI Dr. Emin İ L.HAN G i r i ş : Koçhisar linyit sahası hakkında 1936 danberi bir çok raporlar tanzim edilmiştir. Fakat bu raporlarda kömür sahasının değeri, damarların sayısı ve

Detaylı

MADEN YATAKLARI 1. HAFTA İÇERİĞİ GİRİŞ: Terimler. Genel Terimler Kökensel Terimler Mineralojik Terimler

MADEN YATAKLARI 1. HAFTA İÇERİĞİ GİRİŞ: Terimler. Genel Terimler Kökensel Terimler Mineralojik Terimler MADEN YATAKLARI 1. HAFTA İÇERİĞİ GİRİŞ: Terimler Genel Terimler Kökensel Terimler Mineralojik Terimler Genel Terimler Metalik Madenler Altın madeni, Gümüş madeni vs. Maden Metalik olmayan Madenler Ekonomik

Detaylı

ANAKAYALARIN TOPRAK VERME ÖZELLĠKLERĠ ve AĞAÇLANDIRMA AÇISINDAN YORUMLANMASI. AGM Etüt ve Proje ġube Müdürlüğü

ANAKAYALARIN TOPRAK VERME ÖZELLĠKLERĠ ve AĞAÇLANDIRMA AÇISINDAN YORUMLANMASI. AGM Etüt ve Proje ġube Müdürlüğü ANAKAYALARIN TOPRAK VERME ÖZELLĠKLERĠ ve AĞAÇLANDIRMA AÇISINDAN YORUMLANMASI AGM Etüt ve Proje ġube Müdürlüğü Anakayalar oluşum şekline göre 3 gurupta toplanır. 1 Püskürük (Volkanik) Anakayalar 2 Tortul

Detaylı

Doç. Dr. Cengiz ÇETİN, BEK166 Taş Malzeme Bilgisi ve Bozulmalar Ders Notu DERS 2 1.1. KAYAÇ TÜR VE TEMEL ÖZELLİKLERİ

Doç. Dr. Cengiz ÇETİN, BEK166 Taş Malzeme Bilgisi ve Bozulmalar Ders Notu DERS 2 1.1. KAYAÇ TÜR VE TEMEL ÖZELLİKLERİ DERS 2 1.1. KAYAÇ TÜR VE TEMEL ÖZELLİKLERİ 1.1. 1. MAGMATİK (VOLKANİK) KAYAÇLAR Magma, çeşitli madde ve minerallerin dünyanın manto, özellikle astenosferde yüksek sıcaklık ve basınç altında ergimesi ve

Detaylı

TÜRKİYE KROM CEVHERİ YATAKLARINDA YAPILAN ETÜDLERDEN ÖĞRENDİKLERİMİZ *

TÜRKİYE KROM CEVHERİ YATAKLARINDA YAPILAN ETÜDLERDEN ÖĞRENDİKLERİMİZ * TÜRKİYE KROM CEVHERİ YATAKLARINDA YAPILAN ETÜDLERDEN ÖĞRENDİKLERİMİZ * Hermann BORCHERT Clausthal Maden Akademisi) Almanya DETAYLI HULÂSA 1. Müşahedelerin 1952 senesindeki durumu a) Guleman/Soridağ krom

Detaylı

ŞİLE ŞARİYÂJININ İSTANBUL BOĞAZI KUZEY YAKALARINDA DEVAMI

ŞİLE ŞARİYÂJININ İSTANBUL BOĞAZI KUZEY YAKALARINDA DEVAMI ŞİLE ŞARİYÂJININ İSTANBUL BOĞAZI KUZEY YAKALARINDA DEVAMI Mehmet AKARTUNA Fen Fakültesi, Jeoloji Enstitüsü, İstanbul ÖZET. Bu etüd ile, Şile ve Riva deresi bölgesinde evvelce tesbit olunan şariyaj hattının

Detaylı

TÜRKİYE'DE MUHTEMEL URANYUM VE TORYUM BÖLGELERİ *

TÜRKİYE'DE MUHTEMEL URANYUM VE TORYUM BÖLGELERİ * TÜRKİYE'DE MUHTEMEL URANYUM VE TORYUM BÖLGELERİ * Melih TOKAY ve Cahit ERENTÖZ Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Bu yazıda Türkiye'de Uranyum ve Toryum ihtiva etmesi muhtemel olan formasyonlar

Detaylı

UŞAK İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

UŞAK İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI UŞAK İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Uşak ili, Ege Bölgesinin İçbatı Anadolu bölümünde Batı ve Orta Anadolu yu birbirine bağlayan bölgede bulunmaktadır. Menderes masifinin kenarında bulunan Uşak ilinde

Detaylı

BALIKESİR - KÜTAHYA ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ

BALIKESİR - KÜTAHYA ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ BALIKESİR - KÜTAHYA ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ Adnan KALAFATÇIOĞLU Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Etüd bölgemizde en eski kayaçlar Paleozoik yaşlı mermerler ve muhtelif şistlerden müteşekkil

Detaylı

AY KAYAÇLARI VE PETROGRAFİK

AY KAYAÇLARI VE PETROGRAFİK AY KAYAÇLARI VE PETROGRAFİK ANALİZLERİ Ercin KASAPOĞLU Pennsylvania Üniversitesi, A.B,D. İlk defa, 24 temmuz 1969 da dünyamızın uydusu olan aydan bazı numuneler, üzerlerinde ilmî araştırmalar yapılmak

Detaylı

Doç. Dr. Cengiz ÇETİN, BEK166 Taş Malzeme Bilgisi ve Bozulmalar Ders Notu DERS 4 1. KAYAÇ TÜR VE TEMEL ÖZELLİKLERİ

Doç. Dr. Cengiz ÇETİN, BEK166 Taş Malzeme Bilgisi ve Bozulmalar Ders Notu DERS 4 1. KAYAÇ TÜR VE TEMEL ÖZELLİKLERİ DERS 4 1. KAYAÇ TÜR VE TEMEL ÖZELLİKLERİ Resim1. Ankara Cenabı Ahmet Paşa Camii. () 1.1. 3. METAMORFİK (BAŞKALAŞIM) KAYAÇLARI Metamorfik kayaçlar yerkabuğunun derinliklerinde kayaçların yüksek ısı, basınç

Detaylı

TOKAT İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

TOKAT İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI TOKAT İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Tokat ili, Karadeniz Bölgesinde Orta Karadeniz bölümünün iç kısımlarında yer alır. Tokat ili Devecidağ ile Köroğlu Dağı arasında uzanan tektonik hattın kuzey ve güneyinde

Detaylı

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR Magmatik (Püskürük) Kayaçlar Ýç püskürük Yer kabuðunu oluþturan kayaçlarýn tümünün kökeni magmatikdir. Magma kökenli kayaçlar dýþ kuvvetlerinin etkisiyle parçalara ayrýlýp, yeryüzünün çukur yerlerinde

Detaylı

Aksaray-Konya arasındaki volkanik arazi

Aksaray-Konya arasındaki volkanik arazi Aksaray-Konya arasındaki volkanik arazi Yazan: E. LAHN Torosun iç kenan şarkta Erciyes dağından garpta Afyonkarahisarına kadar fasılalarla uzayan genç bir volkanik mıntaka ile çevrilmiştir. Afyon ve Erciyes

Detaylı

ANADOLU'NUN KUZEYBATI KISMINDA YERALAN METAMORFİK OLAYLARLA MAGMATİK FAALİYETLER ARASINDAKİ YAŞ MÜNASEBETLERİ

ANADOLU'NUN KUZEYBATI KISMINDA YERALAN METAMORFİK OLAYLARLA MAGMATİK FAALİYETLER ARASINDAKİ YAŞ MÜNASEBETLERİ ANADOLU'NUN KUZEYBATI KISMINDA YERALAN METAMORFİK OLAYLARLA MAGMATİK FAALİYETLER ARASINDAKİ YAŞ MÜNASEBETLERİ G. van der KAADEN Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Etüdü yapılan bölgeler Kazdağı

Detaylı

TÜRKİYE PETROL ARAŞTIRMALARI

TÜRKİYE PETROL ARAŞTIRMALARI 63 TÜRKİYE PETROL ARAŞTIRMALARI Emin Dr. Jeolog İLHAN Öze t Son 30-40 yıl içinde, hemen, hemen bütün memleketlerde ve bütün stratigrafik formasyonlarda petrol yatakları, veya hiç olmazsa kuvvetli idrokarbür

Detaylı

Dünya Kükürt Yataklarına Toplu Bir Bakış

Dünya Kükürt Yataklarına Toplu Bir Bakış Dünya Kükürt Yataklarına Toplu Bir Bakış Muammer ÖCAL * Bilgin KAYNAR** Arz kabuğunun yaklaşık olarak % 0.1 ini teşkil eden kükürt, tabiatta serbest halde, sülfür ve sülfat^ mineralleri ile ve hidrokarbonlarla

Detaylı

MAĞMATİK-HİDROTERMAL MADEN YATAKLARI

MAĞMATİK-HİDROTERMAL MADEN YATAKLARI MAĞMATİK-HİDROTERMAL MADEN YATAKLARI A) Porfiri Yataklar 1) Porfiri Cu 2) Porfiri Mo 3) Porfiri Sn B) Skarn Yatakları C) Volkanojenik Masif Sülfit Yatakları D) Kordilleran Damar Tip Yataklar Porfiri Maden

Detaylı

ZONGULDAK İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

ZONGULDAK İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI ZONGULDAK İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI ildir. Zonguldak ili, Batı Karadeniz Bölgesi nde, Karadeniz e batı ve kuzeyden kıyısı olan bir Genel Müdürlüğümüzün il ve yakın çevresinde gerek metalik madenlere

Detaylı

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ İlker ŞENGÜLER* GİRİŞ Çalışma alanı Eskişehir grabeni içinde Eskişehir ilinin doğusunda, Sevinç ve Çavlum mahallesi ile Ağapınar köyünün kuzeyinde

Detaylı

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale www.madencilik-turkiye.com

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale www.madencilik-turkiye.com Makale www.madencilik-turkiye.com Seyfullah Tufan Jeofizik Yüksek Mühendisi Maden Etüt ve Arama AŞ seyfullah@madenarama.com.tr Adil Özdemir Jeoloji Yüksek Mühendisi Maden Etüt ve Arama AŞ adil@madenarama.com.tr

Detaylı

ANTALYA İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

ANTALYA İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI ANTALYA İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Antalya ili, Türkiye'nin güneyinde Akdeniz Bölgesinde yer alan ve ülkemizin turizm başkenti sayılabilecek bir ilidir. Toros orojenik kuşağı içinde Antalya ve Alanya

Detaylı

Trabzan - Gümüşhane arasındaki Pontidlerin bir kesidi

Trabzan - Gümüşhane arasındaki Pontidlerin bir kesidi Trabzan - Gümüşhane arasındaki Pontidlerin bir kesidi Kemâl ERGUVANL I Doğu karadeniz bölgesinde bulunan ve Trabzon ile Gümüşhane pasında -kalan Pontidlerin jeolojik yapısını transit yolundan gecen bir

Detaylı

Trakya jeolojisi hulâsası ile Trakya petrol aramaları durumu

Trakya jeolojisi hulâsası ile Trakya petrol aramaları durumu Trakya jeolojisi hulâsası ile Trakya petrol aramaları durumu Trakya esas itibariyle şimal ve cenubu dağlarla tahdit edilmiş olan bir basendir. Granit ve diğer eski taşlardan mürekkep olan şimal silsilesile

Detaylı

Karadeniz Ereğlisi Bölgesindeki Bazı Manganez Madeni Numunelerinin Mineralojik Etüdü

Karadeniz Ereğlisi Bölgesindeki Bazı Manganez Madeni Numunelerinin Mineralojik Etüdü Karadeniz Ereğlisi Bölgesindeki Bazı Manganez Madeni Numunelerinin Mineralojik Etüdü Yazan: Dr. Orhan Bayramgil W. Chazan Karadeniz Ereğlisi bölgesinde (bundan evvelki makaleye bakınız : Karadeniz Ereğlisi

Detaylı

Bakırlı Pirit Madenleri Bölgesi

Bakırlı Pirit Madenleri Bölgesi Bakırlı Pirit Madenleri Bölgesi Giresun vilâyetinde Esbiye ve Görele dolaylarındaki Karaerik, Ağlık, İsrail, ilh. madenleri. Yazan: Maden mühendisi ve jeolok V. KOVENKO Umumî malûmat: Karadeniz kıyı bölgesinde,

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1177 KAHRAMANMARAŞ DOLAYINDAKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN JEOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KROM İÇERİKLERİ

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1177 KAHRAMANMARAŞ DOLAYINDAKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN JEOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KROM İÇERİKLERİ KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1177 KAHRAMANMARAŞ DOLAYINDAKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN JEOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KROM İÇERİKLERİ Ender Sarrfakıoğlu* Özet Kahramanmaraş'ın kuzeybatısındaki Göksun ve güneyindeki Ferhuş-Şerefoğlu

Detaylı

Dünyada ve Türkiye'de Bakır Rezervi

Dünyada ve Türkiye'de Bakır Rezervi Dünyada ve Türkiye'de Bakır Rezervi Asım GÖKTEPELİ (*) Bakır metalinin, fizikî ve kimyevî özelliklerinden dolayı bugün çok geniş bir kullanılma alanı mevcuttur ve gün geçtikçe de bakır tüketimi büyük bir

Detaylı

MUĞLA İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

MUĞLA İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI MUĞLA İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Türkiye'nin güneybatı ucunda yer alan Muğla ili, güneyinde Akdeniz ve batısında ise Ege Denizi ile çevrilidir. İl, Toros kıvrım sistemiyle Batı Anadolu kıvrım sisteminin

Detaylı

BOLU İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

BOLU İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI BOLU İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Karadeniz Bölgesinin Batı Karadeniz bölümünde yer alan Bolu ili, ülkemizin en önemli tektonik yapılarından biri olan Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAFZ) üzerinde bulunmaktadır.

Detaylı

OFİYOLİTLİ ÇAMLIBEL (YILDIZELİ) BÖLGESİNİN STRATİGRAFİ VE PETROGRAFİSİ

OFİYOLİTLİ ÇAMLIBEL (YILDIZELİ) BÖLGESİNİN STRATİGRAFİ VE PETROGRAFİSİ OFİYOLİTLİ ÇAMLIBEL (YILDIZELİ) BÖLGESİNİN STRATİGRAFİ VE PETROGRAFİSİ Yusuf TATAR Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon ÖZET. Çamlıbel (Yıldızeli) yöresini içine alan çalışma bölgesindeki kayaçlar Akdağ

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK-MİMARLIK FAKÜLTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 01330 ADANA

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK-MİMARLIK FAKÜLTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 01330 ADANA Sayı:B30.2.ÇKO.0.47.00.05/ 488 Tarih:19.06.2009 EMRE TAŞ ve MADENCİLİK A.Ş. TARAFINDAN GETİRİLEN 3114780 ERİŞİM NOLU VE 20068722 RUHSAT NOLU SAHADAN ALINAN BAZALT LEVHALARININ VE KÜP ÖRNEKLERİNİN MİNEROLOJİK,

Detaylı

JEOTERMİK ENERJİ. Hamit N. PAMİR. Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara

JEOTERMİK ENERJİ. Hamit N. PAMİR. Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara JEOTERMİK ENERJİ Hamit N. PAMİR Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara Geçen seneki toplantımızda bir arkadaşımız, Dr. Cahit Erentöz, italya'da yeraltından elde edilen jeotermik enerji hakkında bize yepyeni

Detaylı

Tek Nikol Kaya Adı Çift Nikol RİYOLİT. Ankara University JEM301Petrografi Prof. Dr. Yusuf Kağan KADIOĞLU. Tek Nikol Kaya Adı Çift Nikol DASİT

Tek Nikol Kaya Adı Çift Nikol RİYOLİT. Ankara University JEM301Petrografi Prof. Dr. Yusuf Kağan KADIOĞLU. Tek Nikol Kaya Adı Çift Nikol DASİT RİYOLİT Kuvars ++ Alkali feldspat ++ Özel Doku: Porfirik, sferulitik Biyotit + Tali Mineral Bileşimi: Apatit, titanit, zirkon, hematit Plajioklas + - Oluşum Derinliği: Yüzey Muskovit + - Ana Min: Kuvars,

Detaylı

ÇANKIRI İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

ÇANKIRI İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI ÇANKIRI İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Çankırı ili, Orta Anadolu'nun kuzeyinde, Kızılırmak ile Batı Karadeniz ana havzaları arasında yer almaktadır. Çankırı-Çorum havzası İç Anadolu nun Tersiyer deki en

Detaylı

TABAKALI SİLİKATLAR (Fillosilikatlar)

TABAKALI SİLİKATLAR (Fillosilikatlar) TABAKALI SİLİKATLAR (Fillosilikatlar) Kaolinit Al 4 Si 4 O 10 (OH) 8 Serpantin Mg 6 Si 4 O 10 (OH) 8 Pirofillit Al 2 Si 4 O 10 (OH) 8 Talk Mg 3 Si 4 O 10 (OH) 8 Muskovit KAl 2 (AlSi 3 O 10 )(OH) 2 Flogopit

Detaylı

ADANA İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

ADANA İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI ADANA İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Adana ili, Türkiye'nin güneyinde Akdeniz Bölgesi'nin Doğu Akdeniz Bölümü'nde yer alan ve gerek sanayisi gerek ekonomisi ile Bölgenin önemli illerinden biridir Güneydoğu

Detaylı

Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Bölümü JEM304 JEOKİMYA UYGULAMA

Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Bölümü JEM304 JEOKİMYA UYGULAMA Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Bölümü JEM304 JEOKİMYA UYGULAMA Arazi Çalışmaları ve örnek alımı Örneklerin makro ve optik incelemeleri Analiz için örneklerin seçimi Analiz

Detaylı

AR& GE BÜLTEN. Türkiye de Maden Sektörü

AR& GE BÜLTEN. Türkiye de Maden Sektörü Türkiye de Maden Sektörü Hande UZUNOĞLU Temel sanayi girdilerine ham madde sağlayan bir sektör olan Madencilik, ülkemiz temel sektörleri arasında önemli bir yer teşkil ediyor. Nitekim ülkemiz hem çeşitlilik

Detaylı

BİLLURİK DERE (ELAZIĞ) CEVHERLEŞMELERİNİN ÖZELLİKLERİ VE KÖKENİ GİRİŞ

BİLLURİK DERE (ELAZIĞ) CEVHERLEŞMELERİNİN ÖZELLİKLERİ VE KÖKENİ GİRİŞ MTA Dergisi 110, 45-54, 1990 BİLLURİK DERE (ELAZIĞ) CEVHERLEŞMELERİNİN ÖZELLİKLERİ VE KÖKENİ Ahmet ŞAŞMAZ* ve Ahmet SAĞIROĞLU* ÖZ. Billurik dere cevherleşmeleri Yüksekova karmaşığına ait granit ve diyoritik

Detaylı

Tablo 1 Ham Demirin, Cevherlerin, Kok ve Eriticinin Terkibi. MgO. AlıOj. CaO 0.44 0.68 1.00 0.44 1.36 0.68 1.50 1.50 8.00 3.82 50.00 1.

Tablo 1 Ham Demirin, Cevherlerin, Kok ve Eriticinin Terkibi. MgO. AlıOj. CaO 0.44 0.68 1.00 0.44 1.36 0.68 1.50 1.50 8.00 3.82 50.00 1. DEMİR CEVHERİNDE SİLİS VE ALMİNYÜM OKSİT 489 Tablo 1 Ham Demirin, Cevherlerin, Kok ve Eriticinin Terkibi. % SİO2 AlıOj CaO MgO Mıı P S Fe Sabit C Si Cevher A 6.00 1.00 0.68 0.44 0.54 0.073 Cevher B 6.64

Detaylı

Eskişehir Vilâyeti Şimal Kısmındaki Maden Menabii

Eskişehir Vilâyeti Şimal Kısmındaki Maden Menabii Eskişehir Vilâyeti Şimal Kısmındaki Maden Menabii Yazan: Müh. Dr. V. Stchepinsky BAŞLANGIÇ: 1940 senesinde Sakarya nehri havzasının jeolojisi ile maden kaynaklarının tetkiki üzerime yükletilmişti. Müşahede

Detaylı

Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım:

Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım: Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım: Listede zımpara müstesna - ki yalnız iki, üç yüz tonluk bir tenakus göstermiştir,

Detaylı

BİTLİS İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

BİTLİS İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI BİTLİS İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Bitlis ili, Doğu Anadolu Bölgesinde yer almakta olup, engebeli bir topoğrafyaya sahiptir. Ahlat Ovasıyla, bir düzlük gibi Bitlis in kuzeydoğusundan Van Gölüne doğru

Detaylı

ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER 9.HAFTA

ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER 9.HAFTA ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER 9.HAFTA 17. ZİRKON 17.1. Mineralojik, kimyasal ve fiziksel özellikler Zirkonyum ( Zr ) elementi periyodik cetvelin 4. grubunda olup, atom numarası 40, atom ağırlığı 91.22 dir. Doğada

Detaylı

3 No. lı ÇENGEN KUYUSUNUN PETROGRAFİSİ HAKKINDA NOT *)

3 No. lı ÇENGEN KUYUSUNUN PETROGRAFİSİ HAKKINDA NOT *) 3 No. lı ÇENGEN KUYUSUNUN PETROGRAFİSİ HAKKINDA NOT *) Yazan: Doçent Dr. Orhan BAYRAMGİL İskenderun'un 20 km. kadar SW'da Çengen bölgesinde neojen killi grelerinde yapılan, petrol sondajlarından 3 numaralınınkinin

Detaylı

GÜNEYDOĞU ANADOLU ERGANİ MADEN BÖLGESİ OFİYOLİT VE İLGİLİ BAKIR YATAĞI

GÜNEYDOĞU ANADOLU ERGANİ MADEN BÖLGESİ OFİYOLİT VE İLGİLİ BAKIR YATAĞI GÜNEYDOĞU ANADOLU ERGANİ MADEN BÖLGESİ OFİYOLİT VE İLGİLİ BAKIR YATAĞI Takeo BAMBA Geological Survey of Japan 1. GİRİŞ Güneydoğu, Anadolu'daki Ergani madeni ofiyolitle birleşmiş halde bulunan bakırlı pirit

Detaylı

TÜRKİYE'DE TERMOMİNERAL KAYNAKLAR VE JEOTERMİK ENERJİ ETÜDLERİ. Cahit ERENTÖZ ve Zati TERNEK Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara

TÜRKİYE'DE TERMOMİNERAL KAYNAKLAR VE JEOTERMİK ENERJİ ETÜDLERİ. Cahit ERENTÖZ ve Zati TERNEK Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara TÜRKİYE'DE TERMOMİNERAL KAYNAKLAR VE JEOTERMİK ENERJİ ETÜDLERİ Cahit ERENTÖZ ve Zati TERNEK Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Türkiye'de ortalama 529 adet termomineral kaynak vardır. Bunlardan

Detaylı

Galatasaray University

Galatasaray University Inflation Galatasaray University 11 Novembre,2013 Inflation ( ch. 6 R. Hahnel 1/ 23 definition Le prix est le montant monétaire échangé contre un bien ou un service lors d un achat ou d une vente Les prix

Detaylı

MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 0321 CEVHER HAZIRLAMA LAB. I SERBESTLEŞME TANE BOYU SAPTANMASI DENEYİ

MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 0321 CEVHER HAZIRLAMA LAB. I SERBESTLEŞME TANE BOYU SAPTANMASI DENEYİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 0321 CEVHER HAZIRLAMA LAB. I SERBESTLEŞME TANE BOYU SAPTANMASI DENEYİ 1. DENEYİN AMACI Zenginleştirme işlem(ler)inin seçimine ışık tutacak biçimde bir cevherdeki değerli ve değersiz

Detaylı

YAPRAKLANMALI METAMORFİK KAYAÇALAR. YAPRAKLANMASIZ Metamorfik Kayaçlar

YAPRAKLANMALI METAMORFİK KAYAÇALAR. YAPRAKLANMASIZ Metamorfik Kayaçlar YAPRAKLANMALI METAMORFİK KAYAÇALAR YAPRAKLANMASIZ Metamorfik Kayaçlar Dokanak başkalaşım kayaçlarında gözlenen ince taneli, yönlenmesiz ve yaklaşık eş boyutlu taneli doku gösteren kayaçlara hornfels denir.

Detaylı

MİNERALLERİ TANITAN ÖZELLİKLER

MİNERALLERİ TANITAN ÖZELLİKLER MİNERALLERİ TANITAN ÖZELLİKLER A. Fiziksel Özellikler B. Kristal Şekilleri C. Optik Özellikler D. Kimyasal Özellikler E. Fizyolojik Özellikler A. Doku (Mineralin oluşu esnasında ortaya çıkar) B. Koku (Kükürt:

Detaylı

AR201201213 KUVARS KUMU KUMTARLA - ZONGULDAK SAHASININ MADEN JEOLOJİSİ RAPORU

AR201201213 KUVARS KUMU KUMTARLA - ZONGULDAK SAHASININ MADEN JEOLOJİSİ RAPORU AR201201213 KUVARS KUMU KUMTARLA - ZONGULDAK SAHASININ MADEN JEOLOJİSİ RAPORU EKİM 2012 1 İÇİNDEKİLER Sayfa No İÇİNDEKİLER...2 ÖZET...4 1. GİRİŞ...5 2. ÖNCEL ÇALIŞMALAR...6 3. RUHSAT SAHASININ JEOLOJİSİ...

Detaylı

Doğu Anadolu'da Subvolkanik ve Porfirik Bakır İmkanları

Doğu Anadolu'da Subvolkanik ve Porfirik Bakır İmkanları Doğu Anadolu'da Subvolkanik ve Porfirik Bakır İmkanları İsmail SEYHAN* 1 ÖZET : Doğu Anadolu'da geniş alanlar kaplayan genç andezit ve bazalt örtülerinin metalik madenler bakımından genellikle steril olduğu

Detaylı

KÖMÜR ARAMA. Arama yapılacak alanın ruhsat durumunu yürürlükteki maden yasasına göre kontrol edilmelidir.

KÖMÜR ARAMA. Arama yapılacak alanın ruhsat durumunu yürürlükteki maden yasasına göre kontrol edilmelidir. KÖMÜR ARAMA Kömür oluşumu, limnik ve paralik havzalarda olabilir. Paralik yatakların sahile yakınlığı az ve denize bağlılığı vardır. İrili ufaklı teknelerden oluşur. Kapsadıkları kömür damarlarının düzensiz,

Detaylı

MADEN SEKTÖRÜ GÖRÜNÜMÜ

MADEN SEKTÖRÜ GÖRÜNÜMÜ MADEN SEKTÖRÜ GÖRÜNÜMÜ Ülkemizin karmaşık jeolojik ve tektonik yapısı çok çeşitli maden yataklarının bulunmasına olanak sağlamıştır. Günümüzde dünyada yaklaşık 90 çeşit madenin üretimi yapılmaktayken ülkemizde

Detaylı

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! A KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 2015 8. SINIF 2. DÖNEM DERSİ MERKEZİ ORTAK (MAZERET) SINAVI 17 MAYIS 2015 Saat: 11.20 Adı ve

Detaylı

VIII. FAYLAR (FAULTS)

VIII. FAYLAR (FAULTS) VIII.1. Tanım ve genel bilgiler VIII. FAYLAR (FAULTS) Kayaçların bir düzlem boyunca gözle görülecek miktarda kayma göstermesi olayına faylanma (faulting), bu olay sonucu meydana gelen yapıya da fay (fault)

Detaylı

TOKTAMIŞ ZİNKENİT DAMARLARI İÇİNDE BULUNAN NABİT ALTIN ZUHURU

TOKTAMIŞ ZİNKENİT DAMARLARI İÇİNDE BULUNAN NABİT ALTIN ZUHURU TOKTAMIŞ ZİNKENİT DAMARLARI İÇİNDE BULUNAN NABİT ALTIN ZUHURU Güner ASLANER ve Joachim OTTEMANN Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara Heidelberg Üniversitesi Mineraloji-Petrografi Enstitüsü, Almanya

Detaylı

DENİZLİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

DENİZLİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI DENİZLİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Denizli ili gerek sanayi (tekstil, iplik, dokuma, tuğla-kiremit ve mermer vb.) ve ekonomi gerek turizm açısından Batı Anadolu Bölgesinin önemli illerinden biridir

Detaylı

X-RAY TEKNİĞİ İLE FELDİSPATLARIN STRÜKTÜREL DURUMLARININ TAYİNİ

X-RAY TEKNİĞİ İLE FELDİSPATLARIN STRÜKTÜREL DURUMLARININ TAYİNİ X-RAY TEKNİĞİ İLE FELDİSPATLARIN STRÜKTÜREL DURUMLARININ TAYİNİ Tuncay KİNEŞ Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Elazığ'ın takriben 50 km kuzeybatısındaki Keban masifi, Torid orojenik kuşağın

Detaylı

ADANA HAVZASININ ALT MİOSEN (BURDİGALİEN) FORMASYONLARI, BUNLARIN DİĞER FORMASYONLARLA OLAN MÜNASEBETLERİ VE PETROL İMKÂNLARI

ADANA HAVZASININ ALT MİOSEN (BURDİGALİEN) FORMASYONLARI, BUNLARIN DİĞER FORMASYONLARLA OLAN MÜNASEBETLERİ VE PETROL İMKÂNLARI ADANA HAVZASININ ALT MİOSEN (BURDİGALİEN) FORMASYONLARI, BUNLARIN DİĞER FORMASYONLARLA OLAN MÜNASEBETLERİ VE PETROL İMKÂNLARI ÖZET Zati TERNEK Bu etüdün gayesi Adana baseninin umumi jeolojisinin tetkiki

Detaylı

1. Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere ne ad verilir?

1. Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere ne ad verilir? Soru - Yanýt 15 1. Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere ne ad verilir? Yanýt: Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere kayaç denir.

Detaylı

ANAKAYALAR MAĞMATİK (erüptif= püskürük= volkanik) KAYALAR ASİT ERÜPTİF KAYALAR

ANAKAYALAR MAĞMATİK (erüptif= püskürük= volkanik) KAYALAR ASİT ERÜPTİF KAYALAR ANAKAYALAR Ormancılıkta, anakaynak olan toprağı oluşturan anakayanın özel bir önemi bulunmaktadır. Toprakların fiziksel ve kimyasal özellikleri (toprak derinliği, drenaj durumu, su tutma kapasitesi-hava

Detaylı