MİYOKARD PERFÜZYON SİNTİGRAFİSİNDE İSKEMİ SAPTANAN VE KORONER ANJİOGRAFİSİ NORMAL OLAN HASTALARDA KISA-ORTA DÖNEM PROGNOZUN BELİRLENMESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "MİYOKARD PERFÜZYON SİNTİGRAFİSİNDE İSKEMİ SAPTANAN VE KORONER ANJİOGRAFİSİ NORMAL OLAN HASTALARDA KISA-ORTA DÖNEM PROGNOZUN BELİRLENMESİ"

Transkript

1 T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ NÜKLEER TIP ANABİLİM DALI Tez Yöneticisi Doç. Dr. Gülay DURMUŞ-ALTUN MİYOKARD PERFÜZYON SİNTİGRAFİSİNDE İSKEMİ SAPTANAN VE KORONER ANJİOGRAFİSİ NORMAL OLAN HASTALARDA KISA-ORTA DÖNEM PROGNOZUN BELİRLENMESİ (Uzmanlık Tezi) Dr. Mücalp ALPAY EDİRNE- 2007

2 TEŞEKKÜR Tezimi hazırlanmasında her türlü yardımı ve desteğini esirgemeyen gerçek dost Doç. Dr. Gülay DURMUŞ ALTUN a, uzmanlık eğitimim süresince bilgi ve deneyimleriyle bana yol gösteren Prof. Dr. Şakir BERKARDA, Prof. Dr. Ömer Necmi YİĞİTBAŞI, Prof. Dr. Ali SARIKAYA, Doç. Dr. Mahmut YÜKSEL, Doç. Dr. Meryem KAYA ve Doç. Dr. Tevfik Fikret ÇERMİK e, benden desteklerini esirgemeyen ve bu günlere gelmemi sağlayan sevgili eşim Dilek, kızlarım Balım ve Petek e, sevgili anne ve babama, kardeşlerim Atilla ve Ekrem e sonsuz şükranlarımı sunarım.

3 İÇİNDEKİLER GİRİŞ VE AMAÇ 1 GENEL BİLGİLER 3 KORONER ARTER HASTALIĞI.. 3 KORONER ARTER HASTALIĞI TANISINDA KULLANILAN YÖNTEMLER... 7 GEREÇ VE YÖNTEMLER BULGULAR TARTIŞMA SONUÇLAR ÖZET SUMMARY KAYNAKLAR EKLER

4 SİMGE VE KISALTMALAR AKŞ AN AP BMI BT CFR DKB EKG GA HDL HT ICAM IVUS KA KAH KAS KKB KKH KTI KYU : Açlık kan şekeri : Anjiyografisi negatif : Anjiyografisi pozitif : Vücut kitle indeksi : Bilgisayarlı tomografi : Coronary Flow Reserve (Koroner akım rezervi) : Diyastolik kan basıncı : Elektrokardiyografi : Göğüs ağrısı : Yüksek dansiteli lipoprotein : Hipertansiyon : İntrasellüler adezyon molekülü : Intravasküler ultrasonografi : Koroner anjiyografi : Koroner arter hastalığı : Kalp atım sayısı : Kalsiyum kanal blokeri : Konjestif kalp yetmezliği : Kardiyotorasik indeks : Koroner yoğun bakım ünitesi

5 LAD LCX LDİ LDL MBF MI MPS MRA MRI MSBT OAD PAN PDH PET RA RCA RF MİBİ SKB SLE SPECT SSS SVEF Tc-99m TG Tl-201 USAP USG : Sol ön inen dal : Sol sirkümfleks arter : Lipid düşürücü ilaç : Düşük dansiteli lipoprotein : Miyokardiyal kan akımı : Miyokard infarktüsü : Miyokard perfüzyon sintigrafisi : Manyetik rezonans anjiyografi : Manyetik Rezonans Görüntüleme : Çok kesitli spiral bilgisayarlı tomografi : Oral antidiyabetik : Periarteritis nodoza : Periferik damar hastalığı : Pozitron emisyon tomografisi : Romatoid artrit : Sağ koroner arter : Radyofarmasötik : 2-metoksi-izobütil-izonitril : Sistolik kan basıncı : Sistemik lupus eritematozus : Tek foton emisyon tomografisi : Summed Stress Score : Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu : Teknezyum 99m : Trigliserit : Talyum-201 : Anstabil angina pektoris : Ultrasonografi 5

6 GİRİŞ VE AMAÇ Miyokard perfüzyon sintigrafisi (MPS) göğüs ağrılı hastalarda koroner arter hastalığının saptanmasında çok değerli bir tetkiktir. Koroner arter hastalığı şüphesi olan veya olduğu bilinen ve miyokard perfüzyon sintigrafisi normal olarak değerlendirilen hastalarda gelecekteki kardiyak olay riskinin çok düşük olduğu gösterilmiştir (1,2). Çeşitli faktörler radyonüklid perfüzyon görüntülemenin raporlanması sırasındaki özgünlüğünü etkileyebilir. Bu faktörler sıklıkla yalancı pozititif sonuçlara da sebep olabilir. Kadın cinsiyet, sendrom X, sol dal bloğu ve mitral valv prolapsusu bunlardan bazılarıdır (3). Hastalarda anormal MPS mevcutsa, sıklıkla koroner anjiyografiye yönlendirilirler. MPS nin duyarlılığı ile ilgili çalışmalar, altın standart kabul edilen koroner anjiyografi ile kıyaslanmıştır. Anjiyografi bir siluet tekniğidir ve buna bağlı bir takım sınırlamaları vardır. Normal koroner anjiyografisi olan hastaların %27 lik bir grubunda reversbl perfüzyon defekti saptanmaktadır (4). Bu hastalar genellikle iyi sonuçlara sahiptir. Bununla birlikte göğüs ağrısı devam edebilir ve kardiyak olaylara tutulabilirler. Stres ekokardiyografi normal koroner arterli iskemik sendromların patofizyolojisinin anlaşılmasında özellikle avantajlı olabileceği bildirilmiştir. Sicari ve ark. (5) tarafından yapılan bir çalışmada yüksek doz dipiridamollü ekokardiyografi yapılan ve koroner anjiyogramda normal koroner arterler gösterilen 457 hasta çalışmaya alınmış bu hastaların %9,4 ünde pozitif sonuç tanımlanmış, bu grup hasta için, takip eden 7 yıl içinde mortalite %21 olarak ifade edilmiştir. Önceki çalışmaların sonuçlarına göre herhangi bir yöntemle iskemi saptanması sonrasında normal bir koroner anjiyografi ile karşılaşıldığında, dikkatli olunması gerekir. Bu bulgular yalancı pozitif test sonucu kadar yalancı negatif anjiyograma da bağlı olabilir (6). 1

7 Bu bilgiler ışığında, koroner anjiyografisi normal olan fakat miyokard perfüzyon sintigrafisinde defekt saptanan hastaların prognozu ile ilgili bir çalışma bulunmuyordu. İşte bu çalışmada, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı tarafından tarihleri arasında miyokard perfüzyon sintigrafisi yapılan ve defekt saptanarak koroner anjiyografiye yönlendirilen ardından yapılan koroner anjiyografide normal koroner arter yapısı bulunan hasta grubunun, en az bir yıl olmak üzere kısa ve orta dönemde prognozu araştırılmış ve sonuçları değerlendirilmiştir. 2

8 GENEL BİLGİLER KORONER ARTER HASTALIĞI Koroner arter hastalığı (KAH), aterosklerotik ve nonaterosklerotik nedenlerle oluşan, tutulan arterin kanlandırdığı miyokard alanında iskemi ile karakterize, ani ölüm, stabil veya unstabil angina pectoris, akut miyokard infarktüsü, ritim ileti bozukluğu ve benzeri klinik bulguları olan, tüm dünyada en önemli mortalite ve morbidite nedeni olmaya devam eden bir hastalıktır (7). KAH, tüm ölümlerin %33-50 sinin, kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin ise %50-75 inin nedenidir. TEKHARF çalışmasının sonuçlarına göre Türkiye de 1.2 milyon kalp hastası vardır. Yılda yeni koroner hastası ve KAH a bağlı ölüm olmaktadır. Son kırk beş yılda tanı, tıbbi tedavi, cerrahi tedavi ve korunma yöntemlerindeki önemli gelişmeler sonucu KAH a bağlı ölümler istatistiki olarak büyük oranda azalmıştır (8). KAH nedenleri: Koroner ateroskleroz, koroner vazospazm, koroner embolisi (trombüs, yağ, kalsifik, hava, miksoma, infektif endokardit), kongenital koroner anomaliler (Anormal orijin, aberan koroner arter, koroner A-V fistül, koroner anevrizma), arteritler (PAN, Sistemik lupus eritematozus (SLE), Romatoid artrit (RA), Sifiliz, Takayasu hastalığı, Kawasaki sendromu), travma (koroner laserasyon, trombosis, iatrojenik, radyasyon), koroner mural kalınlaşma ve/veya intimal proliferatif hastalıklar (Homosistinüri, Fabry hastalığı, mukopolisakkaridozlar, pseudoksantoma elastikum, amiloidoz, kistik medial nekroz, kontraseptif steroidler), luminal daralma yapan diğer nedenler, hematolojik, miyokardiyal oksijen ihtiyaç-kaynak düzensizliğidir. 3

9 Ateroskleroz gelişen kişilerde bazı faktörlerin genel populasyona göre daha sık bulunduğu epidemiyolojik çalışmalarla gösterilmiştir. Bu faktörlere risk faktörleri denilmiştir. Risk faktörü kavramı, en az bir risk faktörü olan bir kişide aterosklerotik bir olay gelişme olasılığının daha fazla veya daha erken olacağı görüşünü kapsar. Altmışbeş yaşın altındaki insanların çoğunda bu risk faktörlerinden biri veya fazlası bulunur. Çoklu risk faktörleri varsa aterosklerotik olay daha da hızlanmaktadır. En önemlileri hiperkolesterolemi, HT ve sigara içimidir. Tablo 1. KAH da risk faktörleri ve koruyucu faktörler (9) KAH da risk faktörler -Yaş Erkek>45 yıl -Kadın>55 yıl ve östrojen replasman tedavisi almamış erken menapoz, uzun süreli doğum kontrol hapı kullanılması -Aile hikayesi: Birinci derecede erkek akrabalarda 55, birinci derece kadın akrabalarda 65 yaşından önce infarktüs veya ani ölüm bulunması. - Hiperlipidemi: Total Kolesterol>200 mg/dl. (LDL-Kolesterol>130 mg/dl) - Hipertansiyon veya antihipertansif tedavi alıyor olmak. - Sigara içimi - Diabetes mellitus -HDL Kolesterol< 35 mg/dl -Obezite, stres, fizik aktivite azlığı Yeni risk faktörleri: Homosistein, lipoprotein(a), infeksiyon, fibrinojen KAH da koruyucu faktör HDL Kolesterol > 60 mg/dl Koroner Ateroskleroz Fizyopatolojisi İnsan otopsilerinden edinilen gözlemler, kalp hastalığı dışında nedenlerden ölen farklı yaşlardaki kişilerden yapılan incelemelerde, koroner aterom plağı gelişiminin bir dizi basamağı takip ettiği şeklindedir (10). 5 ile 10 yaş arasındaki çocukların koroner arterlerinde 4

10 yağlı çizgilerin sıklıkla bulunması, bunun aterosklerotik plak gelişiminde ilk basamak olduğunu düşündürür. Tümsek plaklar daha geç ortaya çıkar. Bu plaklar yirmili yaşlarda ön inen koroner arter proksimali gibi erken yaşlarda yağlı çizgilerin sık bulunduğu yerlerde görünürler (11). Orta yaşlardan sonra çoğu kişide tüm plak tiplerinin bulunması, plağın ortaya çıkışının tüm hayat boyunca devam ettiğini düşündürür. American Heart Association plak tiplerinin isimlendirimesinde ve nasıl gelişebilecekleri konusunda önerilerde bulunmuştur (12). Tip l (ilk lezyon); monositlerin endotel yüzeyine yapışıp, arter lümeninden intimaya geçmeleri ile oluşur. Tip ll; çoğunluğu monosit kökenli olan lipid yüklü köpük hücrelerinin sağlam endotel altında, bölgesel kümelenmesinden oluşan yağlı çizgilerdir. Tip lll; ek olarak az miktarda ekstrasellüler lipid kümeleri içerir. Tip l-lll lezyonlar daha ileri lezyonların öncülleri olmalarına karşın klinik semptomlara yol açmazlar. Tip lv; iki ilave özellik bulunur. Endotel altında lezyon içinde düz kas hücreleri belirir ve ekstrasellüler lipid kümeleri bir araya gelerek bir lipid çekirdek oluştururlar. Tip V; yoğun bağ dokusu depolanması söz konusudur. Lipid çekirdeği çevreleyen fibröz bir kapsül oluşur. Çekirdeği lümenden ayıran kapsül kısmı plak başlığıdır. Bir lipid çekirdek ile bir fibröz başlık içeren plaklar tip Va olarak isimlendirilir. Tip Vl plaklar çoğunlukla tip Va plaklarda gelişen trombozun komplike ettiği plaklardır. Bazı plaklarda yoğun kalsifikasyon bulunur (tip Vb). Diğer bir plak formu (tip Vc) neredeyse tamamen kollajen ve düz kas hücrelerinden oluşur. Genel olarak, KAH da bulunan plaklar, olası tüm morfolojik dağılımı sergilerler. Bununla beraber daha uniform paternler gösteren bireylerde bulunmaktadır. Plakların hemen hepsi büyük miktarda ekstraseluler lipid veya yine hepsi bağ müsin içeriği zengin, lipid içeriği çok az olan bağ dokusu içerebilir. Bireyler arasında farklılıklar olması risk faktörü profiline bağlı olabilir. Sigara içme ve yüksek homosistein düzeyleri, yüksek plazma lipid düzeyleri olan hastalardan farklı özelliklere sahip lezyonları indükleyebilir (13,14). Ailesel hiperkolesterolemi ve diyabette diskret plaklardan ziyade çok sayıda köpük hücresi içeren yaygın intimal tutulum söz konusudur. Koroner Arter Hastalığında Klinik Sendromların Fizyopatolojisi Koroner sendromlar ve enflamasyon belirteçleri: Ateroskleroz, fokal intima alanlarında, modifiye lipidlere karşı oluşan bir enflamatuar cevaptır (15). Tüm plaklar gelişimlerinin herhangi bir aşamasında böyle bir enflamatuar cevap gösterirler. Ancak bu 5

11 cevap tamamen sönebilir veya plak yırtılması ya da endotel erozyonuna yol açarak trombozla sonuçlanabilir. Akut koroner sendromlara neden olabilir. C-reaktif protein, fibrinojen, neoptenin ve interselüler adezyon molekülünü (ICAM) içeren çok sayıda enflamatuar aktivite belirteçleri toplum bazında akut iskemik olay riskini yansıtırlar. Bu belirteçler normal aralıklarının ötesinde çarpıcı düzeylere yükselmezler. Örneğin, bir toplum C-reaktif protein için dört kümeye ayrılacak olursa, en yüksek düzeylerin olduğu dörtte birde miyokard infarktüsü riski en düşük düzeyleri olan dörtte birin yaklaşık üç katıdır (16). Bu bilgi iki şekilde yorumlanabilir. Sistemik enflamasyon aktivitesi aort ve koroner arterlerde toplam aktif plak yükünün bir ölçütü olabilir. Genel olarak, ciddi aort hastalığı olan bireyler koroner arter plak yaygınlığı en fazla olandır. Alternatif olarak, lipide bağımlı olmayan bir mekanizma plaklar üzerine de etki eden genel enflamatuar aktiviteyi artırabilir. Bu gibi faktörler arasında Klamidyal enfeksiyonlar, Helikobakter, RA vs. olabilir. Sistemik mediyatörlerin plak enflamasyonunu upregüle ettiğine dair deneysel kanıtlar mevcuttur (17). Kararsız angina: Kararsız anginanın işareti olan aralıklı istirahat iskemisi dinamik darlığa bağlıdır. Tıkanıklık devamlı olmayıp, akım bazen engellenir. Sorumlu plağın olduğu yerde mural trombüs ve değişen vazomotor tonus iki ana mekanizma olarak ileri sürülmüştür. Bu iki süreçten herhangi biri tek başına sorumlu olmayıp, ikisi aynı zamanda etken olabilir. Akut miyokard infarktüsüyle sonlanma olasılığı açık olan kreşendo kararsız angina formunda yapılan anjiyografik çalışmalar tip ll olarak ifade edilen, yırtık hatları olan ekzantrik darlık ve lümen içinde dolum defekti olduğunu belirtmektedir (18). Bu nedenle, kararsız anginanın majör nedeni, üzerine trombüs yerleşen sorumlu plaktır. Trombüs, ne tamamen tıkanmaya yol açan, ne de plaktaki hasarın kapanıp iyileşmesine olanak tanıyacak düzeyde çözünen bir yapıdır, ara bir evredir. Patolojik çalışmalar kararsız angina sonrasında aniden ölen kişilerde, distal miyokarda trombosit embolilerinin küçük akut miyokard nekroz alanlarına yol açtığını göstermektedir (19,20). Kararsız anginanın arteryel patolojisi akut miyokard infarktüsünden sadece arterin açık kalması ve antegrad akımın kısmen devam etmesiyle farklılık gösterir. Miyokard infarktüsünde ise antegrad akım en azından belirli bir süre, genellikle saatlerce kesilir. Kreşendo tipinde kararsız angina, non-q veya nontransmural infarktüs ve transmural infarktüs devam eden bir sürecin farklı noktalarıdır. Dolayısıyla, plazma troponin-t ölçümü gibi miyokard nekrozunun hassas göstergeleri ölüm riski ve miyokard infarktüsü riski yüksek olan kararsız anginanın klinik tanısında kullanılabilir (21). Kararsız angina arter patolojisi özet olarak; tromboz sürecinin mural trombüsün açığa çıktığı noktada duraklamasıdır. Bu duraklama birçok aktif güç arasındaki dengeyi yansıtır ve 6

12 trombotik yüzeyin atıl hale geldiği anlamına gelmez. İlgili yerde trombotik tıkanma riski en azından 6 ile 12, sistemik hiperkoagülabilite aktivitesi de birkaç ay yüksek kalmaya devam eder. Trombotik materyal, kalıntısının yerini düz kas hücreleri ve yeni bağ dokusu alana dek trombojenik olmaya devam eder (22). Kararlı Efor Anginasında Koroner Arter Patolojisi: Anjiyografi ve nekropsi çalışmaları kararlı anginanın temelinde koroner arter segmentlerinin bazısında, komşu normal arterle kıyaslandığında lümen çapının en az %50 (alanın %75 i) azalmış olmasının yattığını göstermektedir. Bu tarz darlıklar efor sırasında akımı kısıtlayabilir. Kararlı anginası olan, fakat infarktüs öyküsü olmayan birçok hastanın otopsisinde iyileşmiş bölgesel infarkt alanları saptanmıştır. Bu alanları besleyen arterler fibröz dokuyla tamamen tıkanabilir, kompleks tip Vb plaklara bağlı olarak darlık derecesi fazla olabilir veya orijinal lümende bir çok yeni, küçük vasküler kanallar bulunabilir. Son ifade edilen görünüm mevcut tıkayıcı trombüsün organize olarak rekanalize olmasının tipik bir bulgusudur. Kararlı anginası olan kişilerde eski skarlarla ilgisi olmayan bu tarz rekanalize olmuş segmentler bulunabilir. Bu da trombotik tıkanmanın mutlaka infarktüsle sonuçlanmadığını gösterir (23). KORONER ARTER HASTALIĞI TANISINDA KULLANILAN YÖNTEMLER Elektrokardiyografi İstirahat elektrokardiyografisi: Anginalı hastaların önemli bir bölümünde (yaklaşık %25 inde) istirahat EKG si normaldir. Geriye kalan hasta grubunda EKG de geçirilmiş miyokard infarktüsü bulgularına ya da iskemiye işaret eden horizontal yada aşağı doğru eğimli ST çökmeleri saptanabilir. Daha az sıklıkta ST segment yükselmeleri de görülebilir. Hastalarda iki, hatta üç damar hastalığının olmasına rağmen istirahat EKG si normal olabilir yada KAH olmadığı halde patolojik ST çökmeleri görülebilir. Bu nedenle KAH ın tanısında ve yaygınlığının belirlenmesinde istirahat EKG sinin yeri oldukça sınırlıdır (24). Egzersiz elektrokardiyografisi: KAH tanısında ve koroner arter hastalarının değerlendirilmesinde egzersiz testinin önemli bir yeri vardır (25). İnvazif olmayışı, komplikasyon riskinin düşüklüğü, dinamik, kolay uygulanabilir ve tekrarlanabilir olması gibi avantajları bu testin klinik kardiyolojide yaygın kullanılmasına neden olmuştur. Treadmill veya bisiklet ergometrisi yöntemleri söz konusudur. Genellikle treadmill egzersiz testi uygulanmaktadır.bu yöntem hızı ve eğimi değişebilen bir bant üzerinde yürümeye ve koşmaya dayanmaktadır.bantın hızındaki ve eğimindeki değişikliklerin farklılık gösterdiği çeşitli protokoller vardır. En yaygın olarak modifiye Bruce protokolü uygulanmaktadır. 7

13 Egzersiz testinin endikasyonları ve kontrendike olduğu durumlar Tablo 2 de özetlenmiştir. Koroner anjiyografi altın standart olarak ele alındığında bu testin duyarlılığı %68 özgüllüğü %77 dir. Çok damar hastalığında ise duyarlılık %81 özgünlük %66 dır (26,27). Ekokardiyografi İstirahatte transtorasik ekokardiyografi : KAH da ekokardiyografi proksimal koroner arterlerin görüntülenmesi, miyokard enfarktüsünün ve komplikasyonlarının saptanması, duvar hareket bozukluklarının tetkiki, ventriküllerin sistolik ve diyastolik fonksiyonlarının değerlendirilmesi gibi çeşitli alanlarda yardımcı bir yöntemdir (28,29). Bölgesel kasılma bozukluğu miyokard iskemisinin çok erken bir bulgusudur. Klinik ve deneysel çalışmalar bölgesel duvar hareket bozukluğunun EKG değişikliğinden ve anginadan daha önce ortaya çıktığını göstermiştir (30,31). 8

14 Tablo 2. Egzersiz testinin endikasyonları ve kontrendike olduğu durumlar Egzersiz testinin endikasyonları -Göğüs ağrısı tanısı konan hastalarda -Egzersiz toleransının araştırılmasında -KAH ya da kalp yetersizliği olan hastalarda fonksiyonel kapasitenin değerlendirilmesinde -Egzersizle ortaya çıkan, semptomlu ve tekrarlayan aritmisi olan hastalarda aritmi tipinin ve sıklığının ortaya konmasında -Kronik kararlı angina pectoriste ya da miyokard enfarktüsü sonrasında prognoz ve fonksiyonel kapasite yönünden değerlendirmede -Revaskülarizasyon girişimi sonrasında hastanın değerlendimesinde -Hipertansif hastalarda egzersize kan basıncı yanıtının değerlendirilmesinde -Bazı kapak hastalarında fonksiyonel kapasitenin değerlendirilmesinde -Kalıcı pacemaker için gereksinimin araştırılmasında endikedir. Egzersiz Testinin Kontrendike olduğu durumlar -Kan basıncı kontrol altına alınmamış hipertansif hastalar -Yakın zamanda göğüs ağrısı tanımlayan kararsız anginalı hastalar -Yaşamı tehdit edici nitelikte kontrol altına alınamamış ritm bozukluğu olan hastalar -İleri derecede A-V blok olan hastalar -Dekompanse kronik yetersizliği olan hastalar -Akut miyokarditin ya da perikarditin söz konusu olduğu hastalar -Ağır aort darlığı ya da hipertrofik kardiyomyopatisi olan hastalar -Akut sistemik hastalığı olanlar İskemi sonucu önce sol ventrikül kompliyansında azalma olur. Bunu miyokardın kasılmasında azalma ve sol ventrikül diyastol sonu basınçta artış izler. Koroner anjiyografi anatomik olarak darlıkları gösterse de koroner vasküler rezervi gösteremez (32). Bu amaçla ekokardiyografi ile duvar hareketlerini incelemek çok büyük yarar sağlar. Ventrikül duvar hareketlerinin incelenmesinde iki boyutlu ekokardiyografi kullanılır. Farklı transduser konumlarından elde edilen görüntülerde sistol ve diyastol sonu endokard sınırları belirlenerek, iki siklus arasındaki fark ortaya konur. Sol ventrikül segmentlere bölünerek değerlendirilir. 9

15 Farklı segmentler kasılma durumlarına göre normal, hipokinetik, akinetik, diskinetik olarak değerlendirilir Endokard sınırlarının belirlenmesindeki güçlük ve bazı transduser konumlarında genellikle tatmin edici görüntülerin alınmaması ve kullanıcıya bağımlı olması iki boyutlu ekokardiyografinin tanısal değerini sınırlamaktadır. Tablo 3 de sol ventrikülün incelemesinde ekokardiyografi ile belirlenen parametreler sunulmuştur. Tablo 3. Sol ventrikülün incelemesinde ekokardiyografi ile belirlenen parametreler Sol ventrikül duvar kalınlığı Ventriküller arası septumun kalınlığı Ventriküller arası septumun hareketi ve kalınlaşma hızı Sol ventrikül arka duvarının hareketleri Arka duvarın sistolik hızı Sol ventrikül iç çapları Ventrikül kitlesi Ventrikül volümleri Ortalama dairesel lif kısalması ve hıza göre düzeltilmiş ortalama dairesel lif kısalması Ejeksiyon fraksiyonu ölçülür. Stres ekokardiyografi: Stres Ekokardiyografi, test öncesi ihtimali orta ve yüksek derecede olan hastalarda, tetiklenebilir miyokard iskemisini tespit etmede hem hassas hem de özgün bir tanı metodudur. Stres ekokardiyografi için çok çeşitli metodlar kullanılsa da egzersiz (treadmill veya bisikletle), ve farmakolojik teknikler adrenerjik uyarıcılar veya vazodilatör ajanlar) en sık kullanılanlardır. Egzersiz ekokardiyografinin hassaslığı %86, özgünlüğü %81 ve doğruluğu %85 bulunmuştur. Dobutamin stres ekokardiyografinin hassasiyeti %82, özgünlüğü %84 ve doğruluğu %83 bulunmuştur. Diğer noninvazif metodlarda olduğu gibi stres ekokardiyografi; çok damar hastalarında, tek damar hastalarında ve önceden infarktüs geçirenlerde, geçirmeyenlerden ve >%70 darlığı olanlarda, orta derecede darlığı olanlardan daha hassas bulunmuştur. Standart treadmill egzersiz testi ile karşılaştırıldığında, tetiklenebilir iskemiyi tespitte ve yerini belirlemede önemli ilave klinik yararlılık sağlar (33). 10

16 Intravasküler Ultrasonografi (IVUS) IVUS invaziv bir prosedürdür. Küçük bir ultrason transdüser katater vasıtasıyla distale varana kadar koroner arterin içinde ilerletilir. Daha sonra yavaşça geri çekilerek koroner arter tabakalarının 360 derece enine kesitsel görünümünü gösterir. (intima, media ve adventisya) Standart radiyografik anjiyografi tek planda gölge şeklinde görüntüyü verirken, IVUS kesin bir şekilde, koroner arterdeki stenozu ve plağın morfolojik yapısını karakterize eder. En önemli klinik uygulaması koroner artere stent yerleştirilmesindedir. Stent ile yapılan aterosklerotik tedaviyi kökten değiştirmiştir. Plağın doku yapısını ve karmaşıklığını çok iyi gösterdiği için IVUS, koroner restenoziste neointimal hiperplaziyi ve lümeni tıkayan fibrotik dokuları, kısaca stent başarısızlığının anlaşılmasında çok önemli bir rol oynar IVUS stent yerleştirimesine yardım ettikten sonra kesin sonucu optimize edip, stentin açtığı bölgeyi maksimuma çıkararak restenozis riskinide en aza indirir (34). Çok Kesitli Spiral Bilgisayarlı Tomografi (MSBT) Kardiyak BT, invazif anjiyografiye alternatif olarak ortaya çıkan bir yöntemdir. Noninvazif olarak koroner damarları ve bypass greftlerini görüntülemek mümkün hale gelmiştir. Koroner damarları görüntülemede en önemli zorluk kalbin sürekli hareketli bir organ olmasıdır. Artırılmış çözünürlük ile kalbin hareket artefaktı elektrokardiyografinin yardımı ile birebir eşleştirilerek kardiyak anatominin analizi yapılabilir. Kalpten alınan kesitler inceldikçe gürültüye daha açık olur ve vücut kitle indeksi 40 dan fazla olan hastalarda maalesef ki tanısal değildir. MSBT, koroner anjiyografi sırasında IV verilen kontrast madde ile yapılır saniye içerisinde görüntüleme tamamlanır. Bu sürede hasta nefesini tutmak durumunda olduğu için sürenin kısalığı hasta için avantajdır. Kalp atımının 65/dk ve altında ve ritmin düzenliliği görüntünün optimum olmasını sağlar. Bilinen ve şüpheli koroner arter hastalığında MSBT nin anjiyografi ile kıyaslamalı yapılan çalışmalarda pozitif prediktivite değeri için duyarlılık %82 ile %100 özgünlük %78 ile %98 bulunmuştur. Negatif prediktivite değeri ise yüksek riskli koroner arter hastası grubunun orta derecede olduğunu göstererek %95-%97 olarak bulundu (34). Kardiyovasküler Manyetik Rezonans (MRI) Koroner manyetik rezonans anjiyografi (MRA) belli başlı epikardiyal koroner arterlerin kontrast maddesiz ve noninvazif görüntülemesi ile ön plana çıkar. Bununla birlikte hastanın soluması ve kardiyak hareket, küçük koroner damarların görüntülemesi için hala teknik bir zorluktur. Koroner MRA, koroner arter hastalığının saptanmasında MSBT 11

17 anjiyografiden daha az kullanılmaktadır. Koroner MRA, koroner darlığı ölçmek duvar kalınlılığını saptamak ve plağın pozisyonunu belirlemede önemlidir (34). Sakuma ve ark. 113 hasta ile yaptıkları bir çalışmada MRA duyarlılık %82 özgünlük %90 pozitif prediktivite %88 negatif prediktivite %86 ve doğruluğunu %87 olarak bulmuşlardır (35). Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) Pozitron emisyon tomografisi ve bilgisayarlı tomografi (PET/BT) birleştirilmesi sonucu elde edilen görüntüler ile kalbin yapısı ve fonksiyonu tam olarak değerlendirilebilir. Kalbin BT ile bazal olarak 6 ile 15 saniyelik görüntüleri alınır. Bir jeneratör ürünü olan Rubidyum82 (Rb82) veya bir siklotron ürünü olan Azot-13 amonyum (N13 NH 4 ) ile istirahat enjeksiyonu yapılır. Ardından adenozin, dipiridamol veya dobutamin ile farmakolojik stres uygulanır. Doruk stres sırasında ikinci bir radyofarmasotik enjeksiyon yapılır. 30 dakika içerisinde görüntüleme tamamlanır. PET ile yapılan toplam 9 çalışmada 877 hasta ile çalışılmış, Rb82 ve N-13 NH 4 ile miyokard perfüzyonu değerlendirilmiştir. Yüzde 50 nin üzerinde koroner anjiyografide stenozu olan hastalarda duyarlılık ortalama %91 özgünlük ise ortalama %89 olarak bulunmuştur (36). Koroner Anjıyografi Koroner anjiyografi, KAH nın tespit edilmesinde güvenilir bir görüntüleme yöntemi olarak kabul edilmiştir. İlk kez Sones tarafından 1959 yılında uygulanmaya başlayan koroner anjiyografi, halen epikardiyal koroner arterlerin görüntülenmesinde altın standart olarak kullanılmaktadır (37). Bununla birlikte, koroner anjiyografi ile sadece majör epikardiyal koroner arter anatomisinin görüntülenebilmesi, mikrovasküler koroner arter anatomisinin tespit edilememesi koroner anjiyografinin eksik yönü olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca koroner anjıyografi sadece koroner arter anatomisinin radyografik görünümü hakkında bilgi verirken miyokard iskemisinin metabolik açıdan tayini için başka metotlara ihtiyacı vardır. Koroner anjiyografi, koroner arterlerin, damar içine radyoopak madde enjekte edilmesinden sonra radyografik olarak görüntülenmesidir (38,39). Radyografik görüntüler, daha sonraki incelemeler için 35 mm sine filme veya digital kaydediciye kaydedilir. Özel intravasküler kateterlerin geçebileceği, femoral ya da brakial arterler cut-down yada perkütan ponksiyon yöntemi ile kullanılır. Koroner anjiyografi, sağ sol koroner ostiumlarının, varsa safen ven greftlerinin veya internal mammarial arter greftlerinin selektif kanulasyonunu ve optimal görüntü elde edebilmek için optimal kontrast enjeksiyonunu gerektirir. Bu amaçla çok sayıda özelleşmiş kataterler üretilmiştir. Bu işlemleri yapan hekimin, koroner arter anatomisini, 12

18 koroner arter fizyolojisini ve patolojisini iyi bilmesi, işlemin tüm endikasyonlarına, risklerine tam olarak hakim olması ve işlemin tüm aşamalarında teknik olarak yeterli olması gerekir. Bu hekimlerin, optimal radyografik görüntüleme ve radyasyon güvenliğini bilmeleri de önemlidir. Koroner anjiyografi genellikle kardiyak kateterizasyonun bir parçası olarak yapılır. Kardiyak kateterizasyon ise, koroner arterlerin, kalp boşluklarının anjiyografisi ve hemodinamik ölçümlerden oluşur. Koroner anatomiyi ve hastalığın yaygınlığını tanımlamak için birkaç yöntem kullanılmaktadır. Halen en yaygın olanı, CASS çalışmasında tanımlanmış ve son zamanlarda BARİ çalışma grubunca modifiye edilmiştir (40,41). Bu çalışmalara göre 3 majör koroner arter sol ön inen dal (LAD), sol sirkümfleks arter (CFA) ve sağ koroner arter (RCA), sağ dominansı balanse veya sol dominansı bilinmektedir. Buna göre koroner ağaç, anatomik varyasyonlarıda kapsayan 29 segmentten oluşmaktadır. Hastalığın yaygınlığı tek damar, iki damar, üç damar veya sol ana koroner arter hastalığı şeklinde tanımlanır. Hastalığın anlamlı olabilmesi için damar çapında %50 den fazla, bazılarına göre de %70 ve üzeri daralma olması gerektiği belirtilmiştir. Diğer metodlar olan, obstrüktif koroner arter skoru veya miyokardiyal jeopardize skoru da hastalığın yaygınlığını kantite etmeye çalışır. Bu gibi skorlama sonuçlarının geç dönem olaylar için prediktif olduğu gösterilmiştir (42,43). Koroner arter lümeninde %50 den daha az bir daralmaya yol açan lezyonlar, hemodinamik açıdan önemli değildirler ama klinik olarak benign de değildirler. Bu lezyonlar akut veya kronik olarak ilerler. Koronerlerinde nonkritik lezyonu olan hastaların takiplerinde, koronerleri normal olanlara göre daha fazla kardiyovasküler olay yaşadıkları bilinmektedir (44). Koroner anjiyografinin prognostik değeri: Halen koroner arter lümen darlığını ve dilatasyonunu kesin olarak tanımlayan bir başka test olmadığı için, koroner anjiyografi, anatomik koroner arter darlığını ve dilatasyonunu değerlendirmede standart yöntemdir. Bu tekniğin sadece lümeni daraltan anomaliler hakkında bilgi ve non obstrüktif aterosklerotik lezyonlar için sınırlı bilgiler vermesi kısıtlayıcı yönleridir. Bütün bu kısıtlayıcı yönlerine rağmen, koroner anjiyografi, koroner damar içi detayları tanımlamada halen kullanılan tek yöntemdir. Diğer testlerle karşılaştırıldığında referans özelliğe sahiptir. İşlem, belirlenebilir küçük bir risk taşır ve biraz pahalıdır. Miyokard Perfüzyon Sintigrafisi Miyokard perfüzyon sintigrafisi hem yaygın olarak kullanılan bir görüntüleme yöntemi, hemde modern kardiyolojinin temel parçalarından biridir. Tekniğin esası intravenöz yoldan uygulanan radioaktif maddenin miyokarddaki dağılımının gamma 13

19 kamera ile belirlenmesidir. Göreceli olarak miyokard kan akımı stres sırasında heterojen olarak dağılır ve koroner arter hastalığını belirlememizi sağlar. Miyokardiyal kan akımının normal olduğu ve miyokardda metabolik bir problem olmayan bölgeler sintigrafik olarak izlenebilir. Günümüzde görüntüleme için kullanılan sistemler SPECT yöntemi ile gerçek üç boyutlu değerlendirmeye olanak sağlamaktadır. Sistem rezolusyonları mm ile göreceli olarak düşüktür (45). Miyokard Perfüzyon Sintigrafisinde Kullanılan Radyofarmasötikler Talyum-201 (Tl-201): Fiziksel yarı ömrü 73 saattir. Elektron yakalayarak civa- 201 e bozunur kev lik (%88) karekteristik x ışın, 135 kev(%3) ve 167 kev(%8) lik gama ışını yayar (46). Tl-201 uptake i hızlı olup, 30 sn de kandan yarılanır. Kandan ilk geçişte %88 i temizlenir ve sadece %4 ü miyokard dokusu tarafından tutulur (47). Tl-201 bir potasyum analoğu gibi davranır ve miyosit içine girişi yaklaşık olarak %60 oranında NaK-ATP az pompası üzerinden aktif transportla, geriye kalan kısmı elektropotansiyel gradiyent doğrultusunda pasif transportla sağlanmaktadır (48). Hücre içi transportu Quabain ile kısmen bloke edilir (49). Normalde talyumun kalpteki yarılanma süresi enjeksiyonu takiben 4-5 saattir. Tl-201 kalp dışında tiroid, gastrointestinal sistem, kemik ve böbreklerde tutulur. Tüm vücut yarılanma süresi 10 gündür. Vücuttan böbrekler yolu ile atılır (50). Tl-201 in IV enjeksiyondan hemen sonra miyokarddaki tutulumu kan akımına ve canlı miyokard hücrelerinin varlığına bağlıdır. Talyum tutulumu için miyokard hücre bütünlüğünün olması gerekir. Tl-201 in miyokarddaki dağılımı zamana bağlı olarak değişir. Dağılımdaki bu değişmeye redistribüsyon veya equilibriyum denir. Myokarddaki başlangıç tutulumundan sonra yavaşça miyokarddan ayrılarak vasküler bölüme geçer. Buna Tl-201 in washout u denir. Bu sırada diğer organlarda tutulmuş olan Tl-201, serbestleşerek kana geçer ve miyokard tarafından tekrar tutulur. Aynı zamanda oluşan bu iki işlem miyokarddaki redistribüsyonu oluşturur. Stres enjeksiyonunu takiben saatler sonra talyum redistribüsyonu tamamlanır. Talyumun washoutu iskemik dokuda normal dokuya oranla daha yavaştır (51). Teknesyum 99m e Bağlı Radyofarmasötikler: Tl-201 in enerjisinin gama kameralar için ideal olmaması ve uzun yarı ömrü nedeniyle düşük dozda (3-4 mci) kullanılması miyokard perfüzyon sintigrafisinde suboptimal görüntü alınmasına yol açmaktadır. Bu nedenle bazı araştırmacılar teknesyumla işaretli değişik miyokard ajanları geliştirmiştir. 14

20 Sestamibi: Sestamibi (2-metoksi-izobütil-izonitril) miyokard tutulumu kan akımı ile orantılıdır. Miyokarddan ilk geçiş sırasında tutulumu Tl-201 den daha azdır. Miyokarddaki temizlenme oldukça yavaştır ve enjeksiyondan 3-4 saat sonraki redistribüsyonu yok denecek kadar azdır. Myokard hücrelerindeki tutulum mekanizmaları tam olarak bilinmemekle beraber hücre membranı ve mitokondri arasındaki konsantrasyon ve potansiyel gradiyentine bağlı olarak pasif transportla geçtiği ileri sürülmektedir (52). Sestamibi büyük çoğunluğu mitokondriler tarafından tutulmaktadır. Hafif hücre zedelenmesinde hücre içi tutulumunun arttığı, ağır hücre yaralanmalarında ise bütünlüğün bozulmasına bağlı olarak tutulum yoğunluğunun azaldığı gösterilmiştir. Esas atılımı hepatobiliyer sistem tarafından olup, böbreklerden atılımı daha azdır (53). Stres ve istirahat görüntüleri için aynı gün protokolü uygulanacaksa önerilen maksimum dozlar sırasıyla MBq dir. Tetrofosmin: Kalp, karaciğer, dalak, böbrek ve kas dokusunda tutulur. Minimal düzeyde redistribüsyonu mevcuttur. Tutulum mekanizması sestamibiye benzer, hızla kandan temizlenir. IV enjeksiyondan sonra kandaki miktarı %5 in altına düşer. Stres ve miyokard uptake i %1,2 dir. Hepatobiliyer sistemden atılımı hızlıdır. Stres görüntüleri enjeksiyondan 5-10 dk, istirahat görüntüleri 30 dk sonra alınır. Barsak ve böbreklerden eşit oranda atılım gösterir (54). Teboroksim: Nötral lipofilik bir ajandır. Miyosite pasif difüzyonla geçer, miyokard klirensi çok hızlıdır. Tc-99m teboraksim ekstraksiyonu %70 den büyüktür. Ancak klirensi çok hızlı olduğu için 5 dk sonundaki ekstraksiyonu Tl-201 ile aynı olur (55). Görüntüleme enjeksiyondan sonra 5 dk içinde tamamlanır. Büyük oranda hepatobiliyer sistemden atılır. Tc-99m-N-Noet: Nötral lipofilik ajandır. Tc-99m ile asidik solüsyona katılarak iki kademeli reaksiyon sonucu oluşur. İlk geçiş ekstraksiyonu %89 dur. Kandan temizlenmesi çok yavaştır. Redistribüsyona uğradığı gözlenmiştir (56). Kardiyak Stres Amacıyla Uygulanan Testler Dinamik Egzersiz Stres Protokolü: Kalbe stres yaratmak amacıyla egzersiz uzun zamandan beri kullanılan bir yöntemdir. Aynı amaçla günümüzde nükleer tıp uygulamalarında koşu bandı, hızı ve eğimi artan dönen bir bant üzerinde yürüme ve koşma ile bisiklet ergometrisi, artan pedal direncine karşı yapılan egzersizle hedeflenmiş maksimum kalp hızına ulaşma amaçlanır. Egzersiz standart bir protokol içinde uygulanır. Düşük egzersiz kapasiteli hastalar için modifiye Bruce ve Naughton-balke gibi farklı protokoller uygulanmaktadır. Düşük seviyeli dinamik egzersizin farmakolojik stres ajanları ile kombine kullanımı da mümkündür (57). 15

21 Kardiyak stres uygulaması öncesinde kalp hızını ve koroner kan akımını etkileyen ilaçların mümkün olan hastalarda belli süreler içinde kesilmesi gerekir. Klasik olarak kesilmesi gereken ilaçlar beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri ve uzun etkili nitratlardır. Dipiridamolle farmakolojik stres uygulaması öncesinde oral olarak kullanılan dipiridamolün ve teofilin grubu ilaçların, dobutamin stresi öncesi beta agonistlerinde kesilmesi gerekmektedir (58). Son dönemde kullanımı giderek yaygınlaşan ancak henüz guidline lara girmemiş olan anjıotensin konverting enzim inhibitörleri ve anjiotensin tip 1 reseptör blokerleride miyokard kan akımını değiştirerek stres görüntülemesinde iskemiyi maskeleyici etki göstermektedir (59). Dinamik egzersize alternatif farmakolojik stres teknikleri: Fiziksel yetersizlik, iskelet sistemi bozuklukları, nörolojik hastalıklar veya ciddi akciğer hastalıkları gibi nedenlerle dinamik egzersiz yapamayan hastalarda alternatif tekniklerden uygun olan kullanılır. En sık kullanılan yöntem farmakolojik strestir. Bu grup içinde de adenozin ve dipiridamol farmakolojik stres amacıyla en sık kullanılan ajanlardır. Adenozin: Endojen olarak üretilen tek stres ajanıdır. Dipiridamolünde hücre içi etkisini kontrol eden bir pürindir. A2 reseptörüne bağlanarak hücre içi siklik AMP düzeyini artırır. Vazodilatasyona neden olur. Yarılanma süresi iv enjeksiyonu takiben 4-10 saniyedir. Bu kısa yarılanma süresi nedeniyle vazodilatasyon ve oluşabilecek yan etkilerin kontrolü kolaydır. Adenozin kalp atım hızında orta dereceli bir artışa (10-15 atım/dak), kan basıncında hafif bir düşüşe (10-15 mmhg) neden olur. Adenozin ve dipiridamolün koroner hiperemi oluşturmaları arasında bir fark görülmemiştir. 140 mikro/kg/dk dozunda 3-4 dakika infüzyon halinde uygulanması ile hastaların %92 sinde maksimum koroner vazodilatasyonu sağlar ve koroner akımı 4,4 kat artırır. İnfüzyon sırasında oluşan semptomlar dipiridamolden daha sık olmakla birlikte kontrolü daha kolaydır. Dipiridamol: Adenezonin hücresel uptake ini ve adenozin deaminazı inhibe ederek, intertisyel adenozin seviyesini artırır, yani dipiridamol adenozin üzerinden indirekt yolla etki eder. Etkinin indirek olması nedeniyle etkinin başlangıcı, süresi ve bitişi adenozinden daha uzundur. Klasik uygulama; 0.56 mg/kg dozunda, 4 dakika iv infüzyon şeklindedir. Koroner kan akımı bazal seviyesine göre 2,5 ile 6 kez artırır. Koroner kan akımındaki yarılanması 30 dakikadır. Stenoz olan arterlerde vazodilatasyon kapasitesi normal koroner arterden düşük olduğundan kan akımında heterojen dağılıma neden olur. İskemi oluşumunu uyaran muhtemel mekanizmalar; 16

22 -Akımın artması ile distal bölgede perfüzyon basıncının düşüşü ve buna bağlı olarak subendokardiyal bölgede iskemi oluşması -Akımın subendokardiyumdan subepikardiyuma doğru yön değiştirmesi -Yaygın vazodilatasyona bağlı olarak yüksek dirençli kollateral damarlarda akımda azalma olarak sıralanabilir. Dobutamin: Beta reseptör agonisti olan dobutamin adrenerjik reseptörler üzerinden etkiyerek, inotropik ve kronotropik etki oluşturur. Distal koroner arterlerde dilatasyon yaparak koroner kan akımını artırır ve post stenotik perfüzyon basıncını azaltır. 10 µg/dk. dozundan başlanarak yaşa uygun kalp hızına ulaşana kadar maksimum 40 µg/dk. doza kadar yükselen dozlarda infüzyon şeklinde uygulanır. Kalp hızı ve kan bassıncında belirgin artış oluşturur. 10 mikro/kg/dak dozunda koroner akım bazal seviyesinin 2.1 katına kadar yükselir. Dobutamin sırasında atropin uygulaması testin etkinliğini artırmaktadır (60). Miyokard Perfüzyon Sintigrafisinin klinik uygulamaları: Miyokard Perfüzyon sintirafisinin başlıca endikasyonları aşağıda belirtilmiştir (61). 1-Miyokardiyal iskemi veya skarın varlığı, lokalizasyonu, yaygınlığı ve şiddetinin değerlendirilmesi. 2-Anjiyografideki koroner stenozun bölgesel perfüzyona etkisinin değerlendirilmesi. 3-Miyokard canlılığının değerlendirilmesi ve revaskülarizasyon sonrası fonksiyonel düzelmenin öngörülmesi. 4-Miyokard infarktüsü sonrası ve non-kardiyak cerrahi öncesi risk ve prognoz değerlendirilmesi 5-Koroner revaskülarizasyon işlemleri, yaşam tarzı değişikliği ve tıbbi tedavinin etkinliğinin izlenmesi 6-İskemik kardiyomyopatinin idiyopatik olandan ayırt edilmesi 7-Akut göğüs ağrısı sendromlarında koroner ve koroner dışı nedenlerin ayırt edilmesi. KAH tanısında miyokard perfüzyon sintigrafisi ve prognostik değeri: Bilinen şüpheli koroner arter hastalığının değerlendirilmesinde miyokard perfüzyon sintigrafisi çok önemli bir yöntemdir. Bu noninvaziv görüntüleme tekniği yüksek prognostik ve diagnostik etkinliğe sahiptir. Daha önceleri miyokard perfüzyon sintigrafisi için Tl-201 kullanılırken, şimdilerde Tc-99m ile işaretli ajanlar sıklıkla kullanılmaktadır. Tc ile işaretli radyofarmasötiklerin miyokard perfüzyon görüntülemede tanısal doğruluğu yüksektir. Gated ve first pass çalışmasıyla ventriküler fonksiyonların değerlendirilmesine olanak tanır. Dipridamol, dopamin, adenozin gibi farmakolojik stres ajanları miyokard perfüzyon 17

23 sintigrafisi yapılabilen hasta gruplarını daha da genişletmiştir. Miyokard perfüzyon sintigrafisinin tanısal etkinliği yaygın kullanımına büyük katkı sağlar. Aynı zamanda bu görüntüleme tekniği hastaların risk sınıflamasında da çok önemli konuma sahiptir. Bilinen ve şüpheli koroner arter hastalığında izlemde ortaya çıkabilecek hafif ve ağır kardiyak olay, nonkardiyak cerrahiye gidecek hastaların sahip olduğu risk açısından güçlü bir öngörüye sahiptir. Perfüzyon görüntülemesi ile tehlike altında olan miyokard miktarı tespit edilir ve koroner hastalığın patolojik etkileri gösterilebilir. Bu da kardiyak kateterizasyon ile elde edilen anatomik bilgi kadar belkide daha önemli olup kardiyovasküler hastalığı ve ölümü öngörebilir. Koroner arter hastalığının tanısında miyokard perfüzyon sintigrafisi, değişik teknik ve uygulama merkezlerine göre kısmi farklılıklar göstermekle birlikte %90 duyarlılığa ve yine aynı seviyede bildirilmiş özgünlüğe sahip bir testtir (45,50,62). En fazla yarar sağladığı grup orta olasılıklı koroner hastalığı taşıyan hasta grubudur. Bu gruptaki hastalar, atipik gögüs ağrısı olan veya şüpheli pozitif veya gerçek pozitif egzersiz EKG si olduğu halde semptomu olmayan veya tipik gögüs ağrısı olduğu halde normal egzersiz EKG olan hastalardır (45). Akut koroner sendromda uygulamadaki pratik zorluklar nedeniyle, koroner hastalığının tanısında olduğu kadar yaygın kullanılamamaktadır. Bununla birlikte EKG nin tanısal özellik taşımadığı hastalarda istirahatte yapılan miyokard perfüzyon sintigrafisi ile saptanan perfüzyon defekti akut miyokard enfarktüsü için yüksek pozitif öngörüye sahiptir (45,63). Koroner hastalıklarında prognoz belirlenmesinde, miyokard perfüzyon sintigrafisinin normal olması halinde hastalarda bir yıllık kardiyak olay beklentisi %1 den azdır. Miyokard perfüzyon sintigrafisi ile belirlenen perfüzyon defektinin yaygınlığı ve defekt şiddeti diğer testler ve klinikten daha güçlü bir prognoz göstergesidir (45,64). Özellikle gated SPECT uygulaması ile birlikte perfüzyon ve fonksiyonun birlikte değerlendirilmesi prognostik değerini artırmıştır (65). Gated çalışması yapılarak sol ventrikül fonksiyonları ve ejeksiyon fraksiyonu (EF) belilenir. Stres ve istirahat çalışmasında sol ventrikül duvar hareketleri, kalınlaşması, sistolik ve diastolik parametreler değerlendirilir. Summed stres score (SSS) hesaplanır. Gated çalışmasıyla elde edilen bilgilerde miyokard infarktüsü (MI) ve kardiyak ölümün öngörüsünde ek prognostik bilgi sağlar. Sol ventrikül EF %50 ve üzeri olan hastalarda yıllık kardiyak olay riski %2 iken, EF nu %50 nin altında olan hastalarda %5.8 olarak bulunmuştur (66). 18

24 Akut MI sonrası ilk yılda ve özellikle ilk ayda rekürren infarkt ve kardiyak ölüm riski yüksektir. Enfarktüs sonrası hastalarda çok damar hastalığı, infarkt bölgesi, non-infarkt bölgesi, ventrikül fonksiyonları, akciğer tutulumu, ventrikül dilatasyonu ve Gated parametreleri ile ileri bir değerlendirme yapmak mümkün olur (67). Miyokard perfüzyon sintigrafisi, trombolitik tedavi sonrası hastalarda, stabil anjinada, anstabil anjinada, kardiyak cerrahi ve revaskülarizasyon sonrasında prognoz tayininde çok önemli bir yere sahiptir. 19

25 GEREÇ ve YÖNTEMLER Çalışma grubuna Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Ocak 1999-Aralık 2004 tarihleri arasında, aynı dönemde, koroner arter hastalığı tanısı amacıyla dipiridamol ile farmakolojik egzersiz yapılarak miyokard perfüzyon sintigrafisi ve koroner anjiografi (KA) yapılan ve miyokard perfüzyon sintigrafisinde reversible defekt olan 133 hasta alındı. 71 i erkek, 62 si kadındı. Hasta grubu, yakın-orta dönem prognozlarının değerlendirilmesi amacıyla anjiyografisinde patoloji saptanmayan anjiyografisi negatif (AN grubu) ve koroner arter hastalığı olarak kabul edilen anjiyografisi pozitif (AP grubu) olmak üzere iki gruba ayrıldı. AN grubunda 64 hasta, AP grubunda 69 hasta bulunuyordu. AN grubunda olan 64 hastanın 42 si kadın, 22 si erkek, AP grubunda olan 69 hastanın ise 20 si kadın, 49 u erkek idi. Miyokard perfüzyon sintigrafi sonrası hastalar en az 1 yıl olmak üzere takip edildiler. Bütün hastaların çalışma başlangıcında anamnezleri, kan basınçları, kalp hızları, aile öyküleri, sigara kullanıp kullanmadıkları, açlık kan şekeri düzeyleri, lipid profilleri (Kolesterol, HDL: Yüksek dansiteli lipoprotein, LDL: Düşük dansiteli lipoprotein, TG: Trigliserid), kullandıları ilaçlar saptandı. Eforlu EKG, ekokardiyografi sonuçları olan, EF değerlerine sahip hastaların bu sonuçları not edildi. Teleradyografileri değerlendirilip kardiyotorasik indeksleri (KTI) hesaplandı. Miyokard perfüzyon sintigraisindeki lezyonların standart üç koroner arter bölgesine göre dağılımları (LAD: Sol ön inen dal, LCX: Sol sirkümfleks arter, RCA: Sağ koroner arter.) saptandı (Şekil 1). Koroner anjiografi verileri damar tutulumu ve kritik lezyon (>%50) saptanan damar sayısı esas olacak şekilde normal anjiografi, tek damar hastalığı, iki damar hastalığı ve üç damar hastalığı olacak şekilde sınıflanarak kayıtlandı. 20

26 Etik Kurul Onayı Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurulu nun tarihli 07 sayılı yazısı ile Etik Kurul onayı alındı. Etik Kurul onay yazısı ekte sunulmuştur (EK 1). Şekil 1. Miyokard perfüzyon sintigrafisinde lezyonların koroner arter bölgelerine göre dağılımı. LAD: Sol ön inen dal, LCX: Sol sirkümfleks arter, RCA: Sağ koroner arter. Tc-99m MIBI SPECT Miyokard Perfüzyon Sintigrafisi Protokolü Çekimlerden 48 saat önce tüm hastaların kardiyak medikasyonu sonlandırıldı. Bir gecelik açlıktan sonra çalışmaya başlandı. Toplam 133 hastaya stres amacıyla IV dipiridamol 0.56 mg/kg dozunda, toplam 4 dakika süren infüzyon şeklinde uygulandıktan 3 dakika sonra, 370 MBq (10 mci) Tc-99m MIBI IV yoldan enjekte edildi. Stres test öncesi ve sonrası hastaların kan basınçları ölçüldü. Hepatobiliyer klirensi hızlandırmak amacıyla tüm hastalara yağlı yiyecek yedirildi. Hastaların tümü Tc-99m MIBI enjeksiyonundan 30 dakika sonra stres görüntüleri için SPECT çekimlerine alındı Miyokardiyal SPECT çekimleri için tek veya çift dedektörlü (Philiphs DiagnostTomo, Siemens E-cam variable) gama kamera düşük enerji, yüksek rezolüsyon kolimatör kullanıldı. Enerji düzeyi 140 kev e ve pencere aralığı iki taraflı %20 olarak ayarlandı. 64 projeksiyon görüntüleri 64x64 matrikste elde edildi. Projeksiyon görüntüleri, hastanın toraksı çevresinde 45 derece sağ anteriyor oblikten başlayıp 45 derece sol posteriyor oblikte biten 180 derecelik bir rotasyon ile elde edildi. Hastaların stres miyokardiyal SPECT görüntüleri çekildikten 3 saat sonra hastalara 1110 MBq(30 mci) Tc-99m MIBI IV olarak tekrar enjekte edildi ve 45 dakika sonra istirahat SPECT görüntüleri alındı. 21

27 Koroner Anjiyografi Protokolü Hastalara Judkins tekniği ile 6F diyagnostik kateter kullanılarak selektif koroner anjiyografi yapıldı. Kantitatif anjiyografik değerlendirme Philips İntegris H 3000 (Hollanda) model anjiyografi cihazı ile yapıldı. Selektif koroner anjiyografi multipl pozisyonlarda (sol koroner arter için 5, sağ koroner arter için 2) yapıldı. İlave olarak sol ventrikulografi uygulandı. Tüm hastaların ölçümleri koroner lezyonun en iyi görüldüğü ve lümeni en fazla daralttığı kabul edilen pozisyonda, diastol sonunda yapıldı. Stenoz çapı hesaplanırken, anjiyografik olarak lezyonun en ciddi olduğu yer stenoz çapı, lezyona yakın normal proksimal segment referans çap olarak kullanıldı ve darlık yüzdesi hesaplandı. Hasta Takip Kriterleri Hastaların anjiyografi nedeniyle hospitalize edildikleri Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesi kardiyoloji kliniğindeki dosyalarından, kardiyoloji polikliniğindeki hasta muayene kartlarından, telefon yoluyla ve yüzyüze görüşerek takipleri yapıldı. En az 1 yıllık takip sonunda, son kontrol tarihleri, takip süreleri kaydedildi. Takip süresi içerisinde, hastaların saptanabilir kardiyak olayları sorgulandı. Kardiyak ölüm, miyokard infarktüsü (MI), revaskülarizasyon, stent uygulaması major; non-mi koronere yatış ve tekrarlanan anjiyografi minör olay olarak değerlendirildi. Takip süresi içerisinde saptanabilir kardiyak olayın miyokard perfüzyon sintigrafisinden ne kadar zaman sonra meydana geldiği not edildi. Çalışmanın sonunda, 133 hastadan 16 hastaya (10 erkek, 6 kadın),( AN grubundan 2 kadın 0 erkek, AP grubundan 4 kadın 10 erkek ) hiçbir şekilde ulaşmak mümkün olmadı. Ulaşılamayan bu 16 hastanın hastalık verileri çalışma istatistiği dışında bırakıldı. İstatistiksel Değerlendirme Değişkenlerin normal dağılıma uygunluğu tek örneklem Kolmogorov Smirnov test ile incelendi. Gruplar arası karşılaştırmalarda; normal dağılım gösteren değişkenler için bağımsız gruplarda t testi kullanıldı. Kategorik verilerin karşılaştırılmasında ki-kare testi kullanıldı. Kardiyak olayı belirleyen değişkenleri belirlemek üzere lojistik regresyon analizi kullanıldı. Grupların hayatta kalım analizleri Kaplan Meier analizi ve serilerin kıyaslanması long rank testi kullanılarak yapıldı. İstatistiksel anlamlılık sınırı p<0.05 değeri olarak kabul edildi. 22

28 BULGULAR Çalışmaya alınan toplam 117 hastanın yaş ortalaması 55.6±10.4 yıldı ve AP grup yaş ortalamaları daha yüksek olarak bulundu (p=0.002) (Tablo 4). Çalışma grubunda 56 kadın ve 61 erkek hasta yer almaktaydı ve grupların cinsiyet dağılımları arasında fark saptandı (p=0.0001) (Tablo 4). Vücut kitle indeksi AN grubu için 30.1±4.3 ve AP grubu için 28.3±3.7 olarak bulundu ve AN grubunda anlamlı olarak yüksekti (p=0.02). Aile öyküsü 79 hastada mevcuttu, 38 hastada bulunmuyordu. Gruplar arasında aile öyküsü açısından anlamlı fark yoktu. En çok başvuru şikayeti 78 hasta ile tipik göğüs ağrısıydı onu 19 hasta ile atipik göğüs ağrısı ve 8 hasta ile USAP takip ediyordu. Başvuru şikayeti gruplarda farklılık göstermekteydi (p=0.001) (Tablo 4). Çalışma grubunda yer alan hastaların 84 tanesi sigara kullanımı öyküsü vardı. Genel olarak grupta 73 hastada hipertansiyon ve 30 hastada diyabet tanısı almıştı ve bu hastalıklar AN ve AP gruplarında dağılım farklılığı göstermememkteydi (Tablo 4). Her iki gruptan 4, toplam 8 hasta KKY li hasta saptandı. AN grubunda hiç PDH hastası yokken, AP grubunda 6 hastada mevcuttu ve AP grubu için anlamlı farklılık vardı (p=0.009). Geçirilmiş MI yine AN grubunda bulunmuyorken, AP grubunda 17 hastada bulunuyordu. Bu da anlamlı olarak değerlendirildi (p=0.01) (Tablo 4). 23

29 Tablo 4. Çalışma grubunda yer alan hastaların klinik özellikleri ve gruplar arası karşılaştırmaları Çalışma grubu (n=117) AN hasta grubu (n=62) 24 AP hasta grubu (n=55) Yaş (yıl) 55.6± ± ± * Cinsiyet ** Erkek Kadın BMI (g/m 2 ) 29.3± ± ± * Aile öyküsü >0.05 ** Yok Var Şikayet ** Tipik GA Atipik GA Çarpıntı Nefes darlığı MI USAP KKY Sigara >0.05 ** Var Yok Hipertansiyon >0.05 ** Var Yok Diabetes Mellitus =0.05 ** Var Yok KKY Var >0.05 ** Yok PDH ** Var Yok MI 0.01 ** Var Yok BMI: Vücut kitle indeksi, GA: Göğüs ağrısı, MI: Miyokard İnfarktüsü, USAP: Anstabil angina pektoris, KKY: Konjestif kalp yetmezliği, PDH: Periferik damar hastalığı, p * : t testi, p ** : ki-kare testi p

Koroner Anjiyografi Darlık Derecesinin Değerlendirilmesi

Koroner Anjiyografi Darlık Derecesinin Değerlendirilmesi Koroner Anjiyografi Darlık Derecesinin Değerlendirilmesi Prof. Dr. Bülent Mutlu Marmara Üniversitesi, Kardiyoloji AbD İstanbul İstanbul Girişimsel Kardiyoloji Kursu, 2011 Koroner Değerlendirme Anatomik

Detaylı

Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D. Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D. Endotel zedelenmesi ATEROSKLEROZ Monositlerin intimaya göçü Lipid yüklü makrofajlar Sitokinler İntimaya kas h. göçü

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI

AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI Yrd. Doç. Dr. Arif Onur EDEN ERZİNCAN ÜNİVERİSTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI AKUT KORONER SENDROM (AKS) Tanı Kriterleri:

Detaylı

KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK

KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK 1) Holter monitörizasyon - Hastaların kalp ritimlerinin 24 saat boyunca gözlemlenmesidir. - Kardiyak aritmik olayların ve semptomların görüntülenmesiyle esas

Detaylı

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı Olan Hasta Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı??? Yan ağrısı? Sırt ağrısı? Mide ağrısı? Karın ağrısı? Boğaz ağrısı? Omuz ağrısı? Meme ağrısı? Akut Göğüs Ağrısı Aniden başlar-tipik

Detaylı

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ STRES EKOKARDİYOGRAFİ İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANIN Adı Soyadı:..... Protokol Numarası:..... Doğum Tarihi:..... Telefon Numarası:.... Adresi:.....

Detaylı

Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı

Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı 64 yaşında erkek hasta 10 yıldır KOAH tanılı ve diyabet hastası 25 gün önce göğüs ve sırt ağrısı, nefes darlığı PaO2: 68.2; PaCO2:36 ; O2 satürasyonu: 94,4 FM;

Detaylı

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini Dönem IV Kardiyoloji Stajı Konu: Atrial fibrilasyonlu hastaya yaklaşım Amaç: Bu dersin sonunda dönem IV öğrencileri atrial fibrilasyonu tanımlayabilecek, hastaya yaklaşımdaki temel prensipleri belirtebileceklerdir.

Detaylı

KARDİYOJENİK ŞOK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI

KARDİYOJENİK ŞOK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI KARDİYOJENİK ŞOK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI KARDİYOJENİK ŞOK-TANIM Ø Kardiyojenik şok (KŞ), kardiyak yetersizliğe bağlı uç-organ hipoperfüzyonudur. Ø KŞ taki hemodinamik

Detaylı

Hazırlayan ekip : Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çalışma Grubu. Üyeler - Dr.Baktash Morrad - Dr.Ayşe Hüseyinoğlu - Dr.

Hazırlayan ekip : Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çalışma Grubu. Üyeler - Dr.Baktash Morrad - Dr.Ayşe Hüseyinoğlu - Dr. Genç Kardiyologlar Grup Sorumlusu - Prof.Dr.Oktay Ergene Bilimsel İçeriğin Değerlendirilmesi, Son Düzenleme - Prof.Dr. Recep Demirbağ Düzenleme, Gözden Geçirme - Uz.Dr.Rida Berilğen - Uz.Dr.Barış Düzel

Detaylı

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi VAKA SUNUMU Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi ÖYKÜ 58 yaşında, erkek hasta, emekli memur, Ankara 1989: Tip 2 DM tanısı konularak, oral antidiyabetik

Detaylı

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Hipertansiyon HT Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Bu sunum Arş. Gör. Dr. Neslihan Yukarıkır ve Arş. Gör. Dr. Dilber Deryol Nacar

Detaylı

AORT KAPAK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

AORT KAPAK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D. AORT KAPAK HASTALIKLARI Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D. AORT STENOZU Valvular Subvalvular Supravalvular VALVULAR STENOZ Romatizmal AS Akut romatizmal

Detaylı

RENAL ARTER DARLIĞI VE HİPERTANSİYON TEDAVİSİ Medikal tedavi daha iyi

RENAL ARTER DARLIĞI VE HİPERTANSİYON TEDAVİSİ Medikal tedavi daha iyi RENAL ARTER DARLIĞI VE HİPERTANSİYON TEDAVİSİ Medikal tedavi daha iyi Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim Dalı Renal arter stenozu Anatomik bir tanı Asemptomatik Renovasküler hipertansiyon

Detaylı

Serap Kalaycı, Halide Oğuş, Elif Demirel, Füsun Güzelmeriç, Tuncer Koçak

Serap Kalaycı, Halide Oğuş, Elif Demirel, Füsun Güzelmeriç, Tuncer Koçak Koroner Arter Bypass Greftleme Operasyonlarında Esmolol Hidroklörür ve Magnezyum Sülfatın Laringoskopi ve Trakeal Entubasyona Bağlı Hemodinamik Yanıta Etkileri Serap Kalaycı, Halide Oğuş, Elif Demirel,

Detaylı

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ Erhan Çalışıcı, Birgül Varan, Mahmut Gökdemir, Nimet Cındık, Özge Orbay Başkent Üniversitesi Çocuk Sağ.Has.ABD Göğüs ağrısı, çocukluk ve adölesan

Detaylı

Akut Koroner Sendromlar

Akut Koroner Sendromlar Akut Koroner Sendromlar Tanısal Yaklaşım Dr. Cihan Örem Kardiyoloji Anabilim Dalı 27. 4. 2018 Koroner Arter Hastalığı 1. Kronik koroner arter hastalığı (KAH) 2. Akut koroner sendromlar 1 KRONİK KAH 2 Epidemiyoloji

Detaylı

YÜKSEK RİSKLİ EKG PATERNLERİ S İ VA S

YÜKSEK RİSKLİ EKG PATERNLERİ S İ VA S YÜKSEK RİSKLİ EKG PATERNLERİ D R. S E V G İ S A R Z E P Ç AT L A K S İ VA S N U M U N E H A S TA N E S İ S İ VA S - 2017 o Elektrokardiyografi(EKG), akut koroner sendrom(aks) ların ve bazı diğer kardiyak

Detaylı

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA REZİDÜEL RENAL FONKSİYON VE İNVAZİF OLMAYAN ATEROSKLEROZ BELİRTEÇLERİ İLİŞKİSİ

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA REZİDÜEL RENAL FONKSİYON VE İNVAZİF OLMAYAN ATEROSKLEROZ BELİRTEÇLERİ İLİŞKİSİ PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA REZİDÜEL RENAL FONKSİYON VE İNVAZİF OLMAYAN ATEROSKLEROZ BELİRTEÇLERİ İLİŞKİSİ Yaşar Çalışkan 1, Halil Yazıcı 1, Tülin Akagün 1, Nadir Alpay 1, Abdullah Özkök 1, Nihat Polat

Detaylı

Amaç: Egzersiz programına katılmak üzere gelen bireylerin başlangıçta var olan hastalıklarını ve hastalık risk sınıflamasını öğrenmek

Amaç: Egzersiz programına katılmak üzere gelen bireylerin başlangıçta var olan hastalıklarını ve hastalık risk sınıflamasını öğrenmek Amaç: Egzersiz programına katılmak üzere gelen bireylerin başlangıçta var olan hastalıklarını ve hastalık risk sınıflamasını öğrenmek 2 Egzersiz programına başlamadan önce bireyin aşağıdaki değerlendirmesinin

Detaylı

Dr Talip Asil Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Dr Talip Asil Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Dr Talip Asil Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Karotis Arter Hastalığı İskemik İnmelerin yaklaşık %20-25 inde karotis arter darlığı Populasyonda yaklaşık %2-8 oranında

Detaylı

ULUSAL KALP SAĞLIĞI POLİTİKASI ANA İLKELERİ

ULUSAL KALP SAĞLIĞI POLİTİKASI ANA İLKELERİ ULUSAL KALP SAĞLIĞI POLİTİKASI ANA İLKELERİ 1. Dünyada kalp-damar hastalıkları ile ilgili epidemiyolojik gerçekler 1.1. Kalp ve Damar Hastalığı Kavramı 1.2. Dünyada Kalp ve Damar Hastalıklarının Epidemiyolojisi

Detaylı

Acil Serviste NSTEMI Yönetimi. Dr. Özer Badak

Acil Serviste NSTEMI Yönetimi. Dr. Özer Badak Acil Serviste NSTEMI Yönetimi Dr. Özer Badak Sağ koroner Arter (RCA) Sol sirkumfleks Arter (LCx) Sol ön inen koroner arter (LAD) OLGU 3 Ö. Badak BAŞVURU Göğüs ağrısı / göğüste rahatsızlık hissi Bay Mehmet

Detaylı

Akut Koroner Sendromlar ve Güncel Yaklaşım. Yrd.Doç.Dr. Hasan Büyükaslan Harran üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D.

Akut Koroner Sendromlar ve Güncel Yaklaşım. Yrd.Doç.Dr. Hasan Büyükaslan Harran üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D. Akut Koroner Sendromlar ve Güncel Yaklaşım Yrd.Doç.Dr. Hasan Büyükaslan Harran üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D. Kılavuzlar 2011 Israrcı ST-segment yükselmesi belirtileri göstermeyen hastalarda

Detaylı

OLASI AKS YAKLAŞIMI. Dr. Sinan KARACABEY Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği

OLASI AKS YAKLAŞIMI. Dr. Sinan KARACABEY Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği OLASI AKS YAKLAŞIMI Dr. Sinan KARACABEY Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği Bu grupta ele alınan hastaların Akut Koroner İskemi lehine objektif bir kanıt yoktur. - EKG

Detaylı

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ Yaşar Çalışkan 1, Halil Yazıcı 1, Tülin Akagün 1, Nadir Alpay 1, Hüseyin Oflaz 2, Tevfik Ecder 1, Semra Bozfakıoglu

Detaylı

Acil Serviste DÜŞÜK-ORTA OLASILIKLI AKS. Uzm.Dr.Mehmet AYRANCI Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH Acil Tıp Kliniği

Acil Serviste DÜŞÜK-ORTA OLASILIKLI AKS. Uzm.Dr.Mehmet AYRANCI Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH Acil Tıp Kliniği Acil Serviste DÜŞÜK-ORTA OLASILIKLI AKS Uzm.Dr.Mehmet AYRANCI Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH Acil Tıp Kliniği HEDEF Acil servise AKS düşündüren semptomlarla gelen hastalarda olasılık ve risk sınıflandırılmalarının

Detaylı

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ Dr. Lale Sever Intradiyalitik Komplikasyonlar Sık Kalıcı morbidite Mortalite Hemodiyaliz Komplike bir işlem! Venöz basınç monitörü Hava detektörü

Detaylı

Koroner Mikrosirkülasyonun Fonksiyonel Açıdan Değerlendirilmesinde Kullanılan İnvazif Yöntemler. Dr. Murat Sezer İstanbul Tıp Fakültesi

Koroner Mikrosirkülasyonun Fonksiyonel Açıdan Değerlendirilmesinde Kullanılan İnvazif Yöntemler. Dr. Murat Sezer İstanbul Tıp Fakültesi Koroner Mikrosirkülasyonun Fonksiyonel Açıdan Değerlendirilmesinde Kullanılan İnvazif Yöntemler Dr. Murat Sezer İstanbul Tıp Fakültesi Miyokard infarktüsü sonrası koroner mikrosirkülasyonun önemi Erken

Detaylı

Pulmoner Tromboembolizm. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Ankara

Pulmoner Tromboembolizm. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Ankara Pulmoner Tromboembolizm Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Ankara Pulmoner Tromboembolizm Venöz Tromboembolizm = DVT + PTE Derin Ven Trombozu (genellikle

Detaylı

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA KARDİYOVASKÜLER HASTALIK GELİŞME RİSKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA KARDİYOVASKÜLER HASTALIK GELİŞME RİSKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA KARDİYOVASKÜLER HASTALIK GELİŞME RİSKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Erol Demir¹, Sevgi Saçlı¹,Ümmü Korkmaz², Ozan Yeğit², Yaşar Çalışkan¹, Halil Yazıcı¹, Aydın Türkmen¹, Mehmet Şükrü

Detaylı

Her kronik tam tıkalı lezyon açılmalı mı? Prof. Dr. Murat ÇAYLI Özel Adana Medline Hastanesi

Her kronik tam tıkalı lezyon açılmalı mı? Prof. Dr. Murat ÇAYLI Özel Adana Medline Hastanesi Her kronik tam tıkalı lezyon açılmalı mı? Prof. Dr. Murat ÇAYLI Özel Adana Medline Hastanesi Tanım Anjiyografik veya klinik olarak bir oklüzyonun süresinin 3 ay olmasıdır. Kesin (anjiyografik ispat): 3

Detaylı

Acil Serviste DÜŞÜK RİSK GÖĞÜS AĞRILI HASTAYA YAKLAŞIM. Doç. Dr. Sezgin Sarıkaya Yeditepe Üniversitesi - Bağcılar EAH

Acil Serviste DÜŞÜK RİSK GÖĞÜS AĞRILI HASTAYA YAKLAŞIM. Doç. Dr. Sezgin Sarıkaya Yeditepe Üniversitesi - Bağcılar EAH Acil Serviste DÜŞÜK RİSK GÖĞÜS AĞRILI HASTAYA YAKLAŞIM Doç. Dr. Sezgin Sarıkaya Yeditepe Üniversitesi - Bağcılar EAH Giriş Risk sınıflama ihtiyacı; Uygun tedavi Yatış Taburculuk kararı? Risk sınıflama

Detaylı

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi Hamza Sunman 1, Mustafa Arıcı 2, Hikmet Yorgun 3, Uğur Canpolat 3, Metin

Detaylı

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Kahramanmaraş 1. Biyokimya Günleri Bildiri Konusu: Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Mehmet Aydın DAĞDEVİREN GİRİŞ Fetuin-A, esas olarak karaciğerde

Detaylı

Doç.Dr.Namık Özmen GATA H.Paşa Eğt.Hast. Kardiyoloji Servisi. İstanbul

Doç.Dr.Namık Özmen GATA H.Paşa Eğt.Hast. Kardiyoloji Servisi. İstanbul Doç.Dr.Namık Özmen GATA H.Paşa Eğt.Hast. Kardiyoloji Servisi. İstanbul FRAKSİYONEL FLOW REZERV(FFR) Koroner anjiografi anatomik bilgi veren bir lümenografidir Mevcut lezyonun ciddiyetini görsel olarak

Detaylı

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Öğrenim hedefleri Mezenterik vasküler olay şüphesi ile gelen hastayı değerlendirmede kullanılan

Detaylı

KORONER ARTER? NE ZAMAN? Hacettepe Üniversitesi Tıp T Fakültesi Radyoloji A.D.

KORONER ARTER? NE ZAMAN? Hacettepe Üniversitesi Tıp T Fakültesi Radyoloji A.D. KORONER ARTER GÖRÜNTÜLEMEDE BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİNİN YERİ: : KİME K? NE ZAMAN? Doç.. Dr. Tuncay Hazırolan Hacettepe Üniversitesi Tıp T Fakültesi Radyoloji A.D. KORONER ANJİYOGRAF YOGRAFİ Normal ve patolojik

Detaylı

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan Kalp Kapağı Hastalıkları Nelerdir? Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD. Giriş

Detaylı

TEMEL EKG. Prof.Dr.Hakan KültK. Kardiyoloji Anabilim Dalı

TEMEL EKG. Prof.Dr.Hakan KültK. Kardiyoloji Anabilim Dalı TEMEL EKG Prof.Dr.Hakan KültK ltürsay Ege Üniversitesi, Tıp T p Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı EKG Elektro Kardiyo Gram: Kalp atımları sırasında oluşan elektriksel değişikliklerin vücut yüzeyine konan

Detaylı

ST YÜKSELMESİZ AKUT KORONER SENDROMDA GİRİŞİMSEL TEDAVİ STRATEJİSİ

ST YÜKSELMESİZ AKUT KORONER SENDROMDA GİRİŞİMSEL TEDAVİ STRATEJİSİ ST YÜKSELMESİZ AKUT KORONER SENDROMDA GİRİŞİMSEL TEDAVİ STRATEJİSİ Sabahattin Umman İTF Kardiyoloji Anabilim Dalı 1 /18 Akut Koroner Sendromlar Önemleri Miyokart Hasarı Fonksiyon kaybı, Patolojik Fonksiyon

Detaylı

Antianjinal ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer

Antianjinal ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer Antianjinal ilaçlar Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 2 2 1 Koroner iskemi, anjina, enfarktüs ve antianjinal tedavi Kalp dokusu, oksijene ihtiyacı bakımından vücuttaki pek çok organa göre daha az

Detaylı

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER Siren SEZER, Şebnem KARAKAN, Nurhan ÖZDEMİR ACAR. Başkent Üniversitesi Nefroloji Bilim

Detaylı

Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım

Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Sık Görülen Kardiyolojik Sorunlarda Güncelleme Sempozyum Dizisi No: 40 Haziran 2004; s. 69-74 Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım Prof. Dr. Hakan

Detaylı

Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir

Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir Kalp yetmezliği Ventrikülün dolumunu veya kanı pompalamasını önleyen yapısal veya işlevsel herhangi bir kalp bozukluğu nedeniyle oluşan karmaşık

Detaylı

ACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN

ACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN ACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN Biyomarkırlar (Tanı) Sınıf 1: Faydalı (Kanıt seviyesi:a) Kardiak spesifik troponin (troponin I veya T hangisi kullanılıyorsa) ACS semptomları

Detaylı

SPECT/BT 16-19 MAYIS 2015 XV ULUSAL MEDİKAL FİZİK KONGRESİ TRABZON

SPECT/BT 16-19 MAYIS 2015 XV ULUSAL MEDİKAL FİZİK KONGRESİ TRABZON SPECT/BT 16-19 MAYIS 2015 XV ULUSAL MEDİKAL FİZİK KONGRESİ TRABZON * Nükleer tıp SPECT görüntülerinde artan tutulum bölgesini tanımlamada, Bölgenin kesin anatomik lokalizasyonunu belirlemekte zorlanılmaktadır.

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem V Kardiyoloji Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Baran GENCER Yrd. Doç. Dr. Oğuz GÜÇLÜ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ PERKUTAN KORONER GİRİŞİMLER (KORONER BALON VE STENT TEDAVİSİ) İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ PERKUTAN KORONER GİRİŞİMLER (KORONER BALON VE STENT TEDAVİSİ) İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ PERKUTAN KORONER GİRİŞİMLER (KORONER BALON VE STENT TEDAVİSİ) İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANIN Adı Soyadı:..... Protokol Numarası:..... Doğum Tarihi:.....

Detaylı

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER***

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER*** Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER*** Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji AD*, Biyokimya AD**, Kalp Damar Cerrahi

Detaylı

KALP SAĞLI. Prof. Dr. Dilek Ural. Kardiyoloji Anabilim Dalı

KALP SAĞLI. Prof. Dr. Dilek Ural. Kardiyoloji Anabilim Dalı GÜNÜMÜZDE KALP SAĞLI LIĞI Prof. Dr. Dilek Ural Kocaeli Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı XX. YÜZYILY 20. YY Sonunda Doğumdan İtibaren Beklenen Yaşam am SüresiS Kaynak: Healthy People

Detaylı

FAZ I. Değerlendirme Eğitim Fiziksel aktivite Psikososyal yaklaşım. Bileşenler. Tanım. Değerlendirme. Koroner yoğun bakım

FAZ I. Değerlendirme Eğitim Fiziksel aktivite Psikososyal yaklaşım. Bileşenler. Tanım. Değerlendirme. Koroner yoğun bakım Bileşenler KORONER YOĞUN BAKIMDA KARDİYAK REHABİLİTASYON NASIL OLMALIDIR? Prof. Dr. Mehmet Uzun GATA Haydarpaşa Hastanesi Psikososyal yaklaşım 1 4 Tanım Koroner yoğun bakım merkezi = coronary care unit

Detaylı

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD Multipl Myeloma da PET/BT Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD İskelet sisteminin en sık görülen primer neoplazmı Radyolojik olarak iskelette çok sayıda destrüktif lezyon ve yaygın

Detaylı

Koroner Arter Hastalığında Tanı Uzm. Dr. Zehra İlke Akyıldız İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniğiiği Aşağıdakilerden hangisi tipik göğüs ağrısının özellikleridir? a) Retrosternal

Detaylı

1. HİZMET KAPSAMI: UÜ-SK KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI

1. HİZMET KAPSAMI: UÜ-SK KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI Rev. No : 03 Rev.Tarihi : 28 Şubat 2012 1 / 7 1. HİZMET KAPSAMI: Kardiyoloji Anabilim Dalı, erişkin ayaktan ve yatan hastalara tanı ve tedavi hizmetleri sunmaktadır. Bu hizmet haftada 7 gün ve 24 saat

Detaylı

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur.

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Basit ve ucuz bazı testlerle erken saptandığında önlenebilir veya ilerlemesi geciktirilebilir olmasına karģın,

Detaylı

Doç.Dr. Mehmet Güngör KAYA

Doç.Dr. Mehmet Güngör KAYA ERCIYES ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ KARDİYOLOJİ Anabilim Dalı I. GENEL BĠLGĠLER Dersin Adı MED 402 KARDİYOLOJİ STAJI Yerel Kredi:2 Yıl ve Dönemi 4. sınıf & 7. ya da 8. sömestr AKTS Kredi:3 Öğretim Üyeleri

Detaylı

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı Kan Basıncında Yeni Kavramlar Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı Prof. Dr. Enver Atalar Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Nabız Basıncı Nabız Basıncı: Sistolik

Detaylı

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel LİPOPROTEİNLER LİPOPROTEİNLER Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı olarak çözündüklerinden, taşınmaları için stabilize edilmeleri gerekir. Lipoproteinler; komplekslerdir. kanda lipidleri taşıyan

Detaylı

KORONER ARTER HASTALIĞINDA BETA BLOKERLER GÖZDEN DÜŞÜYOR MU?

KORONER ARTER HASTALIĞINDA BETA BLOKERLER GÖZDEN DÜŞÜYOR MU? KORONER ARTER HASTALIĞINDA BETA BLOKERLER GÖZDEN DÜŞÜYOR MU? TABİ Kİ HAYIR, HER HASTAYA VERMELİYİZ DR. SABRİ DEMİ RCAN Beta Blokerler Adrenerjik reseptörler katekolaminler tarafından stimüle edilen G-protein

Detaylı

KADIN KALBİ. Dr.Işıl Uzunhasan İ.Ü.Kardiyoloji Enstitüsü

KADIN KALBİ. Dr.Işıl Uzunhasan İ.Ü.Kardiyoloji Enstitüsü KADIN KALBİ 1 Dr.Işıl Uzunhasan İ.Ü.Kardiyoloji Enstitüsü KLİNİK DEĞERLENDİRME 41 yaş kadın hasta 3 günden beri süren göğüs ağrısı beraberinde nefes darlığı yakınması 20 yıldan beri 1 p/gün sigara içimi;

Detaylı

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi KALP KRİZİ Kalp krizi (miyokard

Detaylı

Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar

Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar 1. Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme Ve Farmakokinetik Araştırma-Uygulama Merkezi (ARGEFAR) 2. Central

Detaylı

Kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için 5 önemli neden :

Kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için 5 önemli neden : 2008 İskemik Kalp Hastalıklarında Primer ve Sekonder Korunma Doç. Dr. Mehdi Zoghi Kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için 5 önemli neden : 1. Kardiyovasküler hastalıklar (KVH) erken ölümlerin başlıca

Detaylı

Olgu Sunumu. Olgu-1. 85 yaşında erkek hasta Sağ ayak 1. parmak gangrenöz görünümde

Olgu Sunumu. Olgu-1. 85 yaşında erkek hasta Sağ ayak 1. parmak gangrenöz görünümde Olgu Sunumu Mustafa SAÇAR Olgu-1 85 yaşında erkek hasta Sağ ayak 1. parmak gangrenöz görünümde Diyabet, HT, hiperkolesterolemi, geçirilmiş CABG, aktif sigara kullanımı. Travma öyküsü yok, İstairahatte

Detaylı

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü Prof.Dr.Mitat KOZ DOLAŞIMIN SİNİRSEL KONTROLÜ Doku kan akımının her dokuda ayrı ayrı ayarlanmasında lokal doku kan akımı kontrol mekanizmaları

Detaylı

EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV GRUP 4

EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV GRUP 4 DÖNEM-4 KARDİYOLOJİ STAJI GENEL AMAÇ VE ÖĞRENİM HEDEFLERİ 1-Kalp hastalarından medikal öykü alır ve fizik muayenesini yapar. (Psikomotor) 2-Kalp hastalıklarında, tanıya götürecek temel laboratuvar yöntemlerini

Detaylı

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI D.P.Ü. KÜTAHYA EVLİYA ÇELEBİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR PROF. DR. AHMET HAKAN VURAL OP. DR. GÜLEN SEZER ALPTEKİN ERKUL OP. DR. SİNAN ERKUL

Detaylı

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı Fiziksel Aktivite ve Sağlık Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı 1 Fiziksel İnaktivite Nedir? Haftanın en az 5 günü 30 dakika ve üzerinde orta şiddetli veya haftanın en az 3 günü 20 dakika

Detaylı

Kalp Kapak Hastalıkları

Kalp Kapak Hastalıkları BR.HLİ.085 içerisinde kanın bulunduğu dört odacık vardır. Bunlardan ikisi sağ, ikisi ise sol kalp yarımında bulunur. Kalbe gelen kan önce sağ atriuma gelir ve kalbin sağ kulakcığı ve sağ karıncığı arasında

Detaylı

Periferik Arter Hastalıklarına Yaklaşım. Dr. Murat İKİZLER Eskişehir, 201 3

Periferik Arter Hastalıklarına Yaklaşım. Dr. Murat İKİZLER Eskişehir, 201 3 Periferik Arter Hastalıklarına Yaklaşım Dr. Murat İKİZLER Eskişehir, 201 3 Periferik arter hastalıkları uygarlık tarihinin ilk medeniyetlerinde bile dikkat çeken bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Detaylı

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya... UYKU Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya... Sırça tastan sihirli su içilir, Keskin Sırat koç üstünde geçilir, Açılmayan

Detaylı

YÜKSEK KOLESTEROL VE İLAÇ KULLANIMI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT

YÜKSEK KOLESTEROL VE İLAÇ KULLANIMI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT YÜKSEK KOLESTEROL VE İLAÇ KULLANIMI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Yüksek kolesterolde ilaç tedavisi üzerinde çok tartışılan bir konudur. Hangi kolesterol düzeyinde ilaç başlanacağı gerçekten yorumlara açıktır

Detaylı

İntrakoroner Tanısal Yöntemler Gelecekten Ne Bekliyor? Prof Dr. Ertan Ural İnvazif Kardiyoloji Araştırma Uygulama Birimi

İntrakoroner Tanısal Yöntemler Gelecekten Ne Bekliyor? Prof Dr. Ertan Ural İnvazif Kardiyoloji Araştırma Uygulama Birimi İntrakoroner Tanısal Yöntemler Gelecekten Ne Bekliyor? Prof Dr. Ertan Ural İnvazif Kardiyoloji Araştırma Uygulama Birimi 1 2 Akış Ses Temelli Teknolojiler Işık Temelli Teknolojiler Akım Temelli Teknolojiler

Detaylı

CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ KARDĠYOLOJĠ BÖLÜMÜ DERS BĠLGĠLERĠ FORMU. Lisans

CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ KARDĠYOLOJĠ BÖLÜMÜ DERS BĠLGĠLERĠ FORMU. Lisans CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ KARDĠYOLOJĠ BÖLÜMÜ DERS BĠLGĠLERĠ FORMU Bölüm Kardiyoloji Yıl/yarıyıl 4/1-2 Dersin Adı Ders düzeyi (Önlisans, lisans,vb) Dersin Türü(Z/S) Dersin dili Kodu Kardiyoloji

Detaylı

KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK

KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK HASTA HİKAYESİ NASIL ALINIR? 1) Hastanın mevcut şikayeti: Gerçek şikayeti bulmaya yönelik sorular a) Sizi en çok rahatsız eden şey ne? b) Ne zaman başladı?

Detaylı

PERİFERİK ARTER HASTALIĞI. Dr Sim Kutlay

PERİFERİK ARTER HASTALIĞI. Dr Sim Kutlay PERİFERİK ARTER HASTALIĞI Dr Sim Kutlay ENDOTEL Nitrik oksit Endotelin-1 Anjiotensin II Nitrik oksit NF-kB aktivasyonu Anjiotensin II Aktivatör protein-1 aktivasyonu Nitrik oksit Doku faktörü Plazminojen

Detaylı

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyak Yoğun Bakım Sertifika Programı

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyak Yoğun Bakım Sertifika Programı Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyak Yoğun Bakım Sertifika Programı Tanım: Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Ankara Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalında uygulanacak olan 2 yıllık kardiyoloji

Detaylı

Doppler Ultrasonografi ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ

Doppler Ultrasonografi ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ Doppler Ultrasonografi PROF. DR. NEVZAT UZUNER ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ Ekstrakraniyal Doppler Ultrasonografi Endikasyonları GİA veya inme geçiren hastalar Boyunda üfürüm duyulan hastalar Subklaviyan

Detaylı

Çocuk Ürolojisinde Tanı Yöntemleri. Doç Dr Haluk EMİR Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı

Çocuk Ürolojisinde Tanı Yöntemleri. Doç Dr Haluk EMİR Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Çocuk Ürolojisinde Tanı Yöntemleri Doç Dr Haluk EMİR Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Ürinerogenital Sistem Böbrekler Üreterler Mesane Mesane boynu ve Üretra Penis Testis Epididim

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Uzman Dr. Mehtap Ezel Çelakıl DR.MEHTAP EZEL ÇELAKIL 4YAŞ ERKEK HASTA Şikayeti:

Detaylı

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyoistatistik AD, Bursa. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji AD, Bursa

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyoistatistik AD, Bursa. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji AD, Bursa ERKEN EVRE OTOZOMAL DOMİNANT POLİKİSTİK BÖBREK HASTALIĞINDA SABAH KAN BASINCI PİKİ İLE SOL VENTRİKÜL HİPERTROFİSİ VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU İLİŞKİSİ Abdülmecit YILDIZ 1, Saim SAĞ 3, Alparslan ERSOY 1, Fatma

Detaylı

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK TORAKAL EPİDURAL ANESTEZİ VE FEMORAL BLOK YÖNTEMİ A.DOSTBİL*, H.BAŞEL**, Ö.TEKİN***, M.ÇELİK*, A.AHISKALIOĞLU*, AF.ERDEM* *ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Akut Mezenter İskemi Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Anatomi Etyoloji/Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Giriş Tüm akut mezenter iskemi

Detaylı

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik görüntüleme ve teknikleri, implant ekibi ve hasta için çok amaçlı tedavi planının uygulanması ve geliştirilmesine yardımcı olur. 1. Aşama Görüntüleme Aşamaları

Detaylı

TANIM ANİ KARDİYAK ÖLÜM ANİ KARDİYAK ÖLÜM (AKÖ) NEDİR? ŞU ANKİ RESÜTASYONDAKİ TANI ALMIŞ KARDİYAK HASTALIĞI OLAN VEYA OLMAYAN KİŞİLERDE KISA

TANIM ANİ KARDİYAK ÖLÜM ANİ KARDİYAK ÖLÜM (AKÖ) NEDİR? ŞU ANKİ RESÜTASYONDAKİ TANI ALMIŞ KARDİYAK HASTALIĞI OLAN VEYA OLMAYAN KİŞİLERDE KISA ANİ KARDİYAK ÖLÜM DR.FERDA CELEBCİ AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D. 01/09/2009 ANİ KARDİYAK ÖLÜM (AKÖ) NEDİR? TANIM TANI ALMIŞ KARDİYAK HASTALIĞI OLAN VEYA OLMAYAN KİŞİLERDE KISA SÜREDE GELİŞEN (GENELLİKLE

Detaylı

Basın bülteni sanofi-aventis

Basın bülteni sanofi-aventis Basın bülteni sanofi-aventis 7 Kasım 2007 ULUSLARARASI DİYABET TEDAVİ PRATİKLERİ KAYIT ÇALIŞMASI NIN (IDMPS) TÜRKİYE SONUÇLARI HEDEF TEDAVİ KALİTESİNİ ARTIRMAK ÇALIŞMANIN AMACI ve YÖNTEMİ Uluslararası

Detaylı

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Nimet Aktaş*, Mustafa Güllülü, Abdülmecit Yıldız, Ayşegül Oruç, Cuma Bülent

Detaylı

KARDİYOLOJİ UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMI

KARDİYOLOJİ UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMI TKD KARDİYOLOJİ UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMI 1 KARDİYOLOJİ UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMI Süre: 5 yıl Rotasyonlar ve süreleri: Nefroloji: 3 ay Endokrinoloji: 3 ay Gastroenteroloji: 3 ay Göğüs hastalıkları: 3 ay

Detaylı

KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK

KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK Uzun süreli immobilizasyon sonucu: - Nitrojen ve protein dengesi bozulur. - İskelet kasının kitlesi, kasılma kuvveti ve etkinliği azalır. - İskelet kaslarında

Detaylı

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS Aerobik Antrenmanlar Sonucu Kasta Oluşan Adaptasyonlar Miyoglobin Miktarında oluşan Değişiklikler Hayvan deneylerinden elde edilen sonuçlar dayanıklılık antrenmanları

Detaylı

SON DÖNEM BÖBREK YETMEZLİKLİ HASTALARDA VASKÜLER SERTLİK İLE VASKÜLER HİSTOMORFOMETRİK BULGULARIN KORELASYONU

SON DÖNEM BÖBREK YETMEZLİKLİ HASTALARDA VASKÜLER SERTLİK İLE VASKÜLER HİSTOMORFOMETRİK BULGULARIN KORELASYONU SON DÖNEM BÖBREK YETMEZLİKLİ HASTALARDA VASKÜLER SERTLİK İLE VASKÜLER HİSTOMORFOMETRİK BULGULARIN KORELASYONU Müge Özcan 1, Kenan Keven 1, Şule Şengül 1, Arzu Ensari 2, Selçuk Hazinedaroğlu 3, Acar Tüzüner

Detaylı

8. Kalp damar hastalıklarında tanı ve tedavide yeni ufuklar

8. Kalp damar hastalıklarında tanı ve tedavide yeni ufuklar 308 Türk Kardiyoloji Derneği 8. Kalp damar hastalıklarında tanı ve tedavide yeni ufuklar Gelecekte tanı ve tedavi açısından yeni teknikler geliştirilecektir. Bu tekniklerin hemen uygulamaya koyulmasından

Detaylı

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ Emre Tutal 1, Bahar Gürlek Demirci 1, Siren Sezer 1, Saliha Uyanık 2, Özlem Özdemir 3, Turan Çolak

Detaylı

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20 24 Mayıs 2009 tarihleri arasında Antalya da düzenlenen 45. Ulusal Diyabet Kongresinde

Detaylı

Dr. Bülent Behlül Altunkeser Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji AD Konya

Dr. Bülent Behlül Altunkeser Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji AD Konya Dr. Bülent Behlül Altunkeser Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji AD Konya KTO nedir? En az 3 ay evvel olduğu düşünülen, koroner anjiyografide TIMI 0 akım görülen tam tıkanıklık. 3 ay nasıl anlaşılır?

Detaylı

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler Femoral Komplikasyonlar External kanama ve hematom (%2-15) Psödoanevrizma (%1-5) Retroperitoneal hematom (

Detaylı

Değerlendirme. Seksüel Anamnez Detaylı bir medikal ve psikolojik anamnez Partnerle görüşme Medikal anamnez Seksüel anamnez

Değerlendirme. Seksüel Anamnez Detaylı bir medikal ve psikolojik anamnez Partnerle görüşme Medikal anamnez Seksüel anamnez Dr. MANSUR DAĞGÜLLİ Epidemiyoloji Memnun edici seksüel performansa izin verecek yeterli ereksiyonu sağlamak ve devam ettirmedeki kalıcı yetersizlik Hem etkilenen kişiler hem de onların partner ve ailelerinin

Detaylı

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi

Detaylı