NAME: HAZAL SURNAME: KAHYAOĞLU CLASS: 11/A NUMBER:312

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "NAME: HAZAL SURNAME: KAHYAOĞLU CLASS: 11/A NUMBER:312"

Transkript

1 NAME: HAZAL SURNAME: KAHYAOĞLU CLASS: 11/A NUMBER:312

2 PRESENT PERFECT TENSE (YAKIN GEÇMİŞ ZAMAN) Bu zaman içinde kullanılan yardımcı fiiller have / has cümle içerisinde kelime olarak bir mana ifade etmezler. Vazifeleri sadece sadece yardımcılık yapmaktadır. Sahip olmak manasındaki kullanışları bu yapı içerisinde aranmamalıdır. Türkçemizde buna benzer kullanım şekli olan bir zaman olmadığı için İngilizce öğrenen Türklere en zor gelen zaman budur. Fakat aşağıda yapılacak izahlar iyice okununca mutlaka anlaşılacaktır. Olumlu cümle S+HAS/HAVE+V3+OBJECT He has worked in the office She has fallen off I have missed the bus We have come to school John has seen his aunt They have been married I have finished homework

3 OLUMSUZ CÜMLE S+HASN T/HAVEN T+V3+OBJECT I haven t taught english Hakan hasn t broken his leg We haven t gone to school They haven t lived in germany İt hasn t snowed in Ankara She hasn t worked office SORU YAPARKEN HAS/HAVE+S+V3+OBJECT Have you seen Ali? Has he resigned? Have you visited Slovenia? Have they won the lottery? Have you ridden a camel? Have you been to the new fun park?

4 SORU CEVAPLARKEN Have you seen Ali? Yes, I have. No, I haven t. Has he resigned? Yes, he has. No, he hasn t. Since Bu cümlelerde since ile bahsedilen zamanlar ve olaylar geçmişte başlangıcı belirli olan zamanlarda başlamışlar ve hala devam ediyorlar. Present Perfect Tense de bitmiş ( geçmiş ) zaman zarfları ancak since kelimesinden sonra kullanılabilir. Her sister has lived there since (Kız kardeşi 1987 den beri orada oturuyor.) I haven t ridden a donkey since I was 7. (Yedi yaşından beri eşeğe binmedim.) We were both in the Independet war. But we haven t seen each other since. (Her ikimiz de Kurtuluş Savaşı ndaydık. Ama o günden beri görüşmüyoruz.) She hasn t read a book since she left school. Okuldan çıktı çıkalı kitap okumuyor.

5 For Bu cümlelerden anlaşılması gereken bahsedilen zamanların ve olayların geçmişte, başlangıcını bilmediğimiz bir zamanda başlaması ve hala da devam etmesidir. Zamanın başlangıcından bahsediyorsak since, zamanın başlangıcı ile şu andaki zaman arasındaki zaman dilimi ( mesafasi ) nden bahsediyorsak for kullanılır. Her sister has lived here for 15 years. (Kız kardeşi onbeş yıldır burada oturuyor.) I haven t ridden a donkey for 8 years. (Sekiz yıldır eşeğe binmedim.) They have been in prison of for 6 months. (Altı aydır hapisteler.) Yet Have you cleaned the car yet? Arabayı temizledin mi? Yet kelimesine soru cümlelerinde kullanılır.. Türkçe karşılığı yoktur. Türkçe mantığına göre bu kelime fazlalık gibi gelir. Yet ekseriyetle evet cevabının umulduğu sorularda kullanılır. Olumsuz cümlelerde ise olması, yapılması beklenen bir işin henüz yapılmadığını gösterir. She hasn t watered the flowers yet. (Çiçekleri henüz sulamadı.) Have you had breakfast yet? (sen henüz kahvaltı yaptın mı?) We have not decided yet. (Henüz karar vermedik.) We haven t joined the sbs yet. (henüz sbs ye girmedik.)

6 Just Bu cümleden eylemin çok kısa bir süre önce gerçekleştiğini anlıyoruz. Yani dışarı çıkanın merdivenlerde olabileceği, çok uzakta olmadığını anlıyoruz. Bu anlamı katan just tır ve bu yüzden Simple Past değil de Present perfect kullanıyoruz. Eğer çok yeni olmayan olaylar aktarılırsa o zaman just kullanılmaz. He has just gone out. (Henüz dışarı çıktı.) I ve just received a letter. (Şimdi bir mektup aldım.) We have just studied the first english lesson. (daha yeni ingilizce dersine çalıştım) The film has just finished. (film yeni biti.) Ayşe has just played football. (ayşe yeni fotbol oynadı. ) ALREADY Geçmişte olay belirsiz bir zamanda olduğu için Present perfect kullanılır. They have already given up the project. (Onlar projeden vazgeçmişler bile.) I have already had a great idea. (Zaten harika bir fikir vardı.) He has seen it. (zaten o onu gördü.) Recently = Lately Burada bizi perfecte süren Recently dir. Çünkü şu anda konuşulan eylemin öncesi ile ilişkisini Recently kuruyor ve olayın etkisinin hala devam ettiğini anlıyoruz. Recently ve lately son zamanlarda anlamına gelir. Cümlelerin sonunda kullanılır.

7 TOO TOO VE ENOUGH Burada too nun sıfatlarla ve zarflarla kullanılışını göreceğiz. Sıfatlar ve zarflarla kullanıldığı zaman aşırılık ifade eder. Sözlük manası çok demektir. Fakat yine de çok manasına gelen very den oldukça farklıdır. The tea in very hot. The tea is too hot. Birinci cümlede Çay çok sıcaktır. Fakat yine de içilebilir. İkinci cümlede Çay çok sıcaktır. Fakat içilemez. The weather is too cold to go out. (Hava dışarı çıkılamayacak kadar soğuk.) The dog was running too fast to catch. (Köpek yakalanamayacak kadar hızlı koşuyordu.) The sun is shining too brightly to look at. (Güneş bakılamayacak kadar parlak bir vaziyette ışık saçıyor.) He is too merciful to punish anyone. (Hiç kimseyi cezalandırmayacak kadar merhametli.) ENOUGH Sıfatlarla ve zarflarla birlikte kullanıldıkları zaman onlardan sonra gelir.bu şekilde kullanılışıyla too dan ayrılır. Çünkü sıfatlardan ve zarflardan önce gelir. Too aşırılık ifade ederken, enough tam tersine, yeterlilik ifade eder.

8 He isn t old enough to marry. (Evlenecek yaşta değil.) This car is big enough for a large family. (Bu araba büyük bir aileye yetecek kadar büyük.) My dog can run fast enough to catch your horse. (Benim köpeğim senin atını yakalayacak kadar hızlı koşabilir.) If you don t study hard enough, you can t pass your class. (Eğer yeteri kadar çok çalışmazsan sınıfını geçemezsin.) Aynen too da olduğu gibi enough isim ve zamirlerle de kullanılabilir. The ceiling isn t low enough for me to touch. (Tavan benim dokunabileceğim kadar alçak değil.) Why don t you speak loudly enough for everybody to hear? (Niçin herkesin duyabileceği kadar yüksek sesle konuşmuyorsun?) When/ While Geçmiş zamanda birbiri ardına gerçekleşen olayları when ve while bağlaçlarını kullanarak anlatabiliriz. When Anlamı ''-dığında'' demek olan bu bağlaçtan sonra simple past tense (di'li geçmiş zaman) kullanırız. İki ayrı cümleyi birbiri ile bağlar. When bağlacında sonra gelen cümledeki fiil asla süreklilik göstermez. Ama ikinci kısımdaki fiil continuous tense olabilir. Bu bağlaç cümlenin başında ya da ortasında kullanılabilir.

9 When + simple past tense, past continuous tense When + simple past tense, simple past Past continuous tense when simple past tense simple past tense when simple past tense When I saw my brother, He was eating chocolate. (Kardeşimi gördüğümde, çikolata yiyordu.) Aynı cümle de ikinci cümlemiz süreklilik bildirmeyen bir fiildende oluşabilirdi. When I saw my brother, he fell his books. ( kardeşimi gördüğümde, o kitaplarını düşürdü.) While Anlamı ''-yorken'' olan bu bağlaç past continuous tense ile birlikte kullanılır. Geçmişte belirli bir süre devam eden olayları ifade ederken kullanıyrz. Bu bağlaç cümlenin başında ya da ortasında kullanılabilir. Bu bağlaçtan sonra her zaman past continuous tense gelir, ikinci cümle simple past ya da yine past continuous tense' ten oluşabilir. examples: While I was listening to music, she called me. (Müzik dinliyorken, o beni çağırdı.) While I was listening to music, she was reading the book. ( ben müzik dinliyorken, o kitap okuyordu.) While + past continuous tense, simple past tense while + past continuous tense, past continuous tense past continuous tense while past continuous tense simple past tense while past continuous tense

10 EXAMPLES I was eating dinner when the guests arrived. (Konuklar geldiğinde yemek yiyordum.) I hurt my leg while I was playing football. (Futbol oynarken bacağımı incittim.) When he came in, I was studying. (O içeri girdiğinde, ben ders çalışıyordum.) adverbial main I was reading when he came in. (O geldiğinde, ben kitap okuyordum.) When I went out, it was snowing. (Dışarı çıktığımda kar yağıyordu.) They were arguing when I entered the room. (Odaya girdiğimde, tartışıyorlardı.) I left home while my parents were sleeping. (Annem babam uyurken evden çıktım.) took a photograph while you weren t looking. (Sen uyurken, fotoğraf çektim.) While the teacher was lecturing, the students were talking among themselves. (Öğretmen ders anlatırken öğrenciler kendi aralarında konuşuyorlardı.) I was studying while everybody at home was sleeping. (Evde herkes uyurken ben ders çalışıyordum.) While my mother was washing the dishes, the phone rang. (Annem bulaşıklarıyıkarken telefon çaldı.) While I was doing my homework, my brother went outside. (Ben ödevimiyaparken, kardeşim dışarıya çıktı.) SİMPLE PAST TENSE Simple past tense geçmişte belirli bir zamanda yapılan işleri anlatır. Bu belirli zaman çok eski bir tarih olabileceği gibi, bir kaç dakika öncesi de olabilir. I went to school yesterday.(ben dün okula gittim.)

11 You went Ankara last year.(sen geçen yıl Ankara'ya gittin.) We played basketball last Sunday.(Biz geçen pazar basketbol oynadık.) S+V2+OBJECT Simple past tense ile olumlu cümleler: Two boys played with a ball.(iki çocuk bir topla oynadılar.) Dr Brown healed the patient.(dr Brown hastayı iyileştirdi.) I enrolled to the pilates course.(pilates kursuna yazıldım.) A gardener swept up dead leaves.(bir bahçıvan ölü (kuru) yaprakları süpürdü.) He finished all the exercices.(tüm egzersizleri bitirdi.) Simple past tense ile olumsuz cümleler: S+DİDN T+V1+OBJECT Michael Jackson recorded his 8last album in 2009.(Michael Jackson son albümünü 2009 yılında kaydetti.) My father didn't catch the last train. (Babam son treni yakalayamadı.) I didn't change my shoes. (Ayakkabılarımı değiştirmedim.) You didn't steal my wallet.(cüzdanımı sen çalmadın.) The director didn t sign the letters.(müdür mektupları imzalamadı.) Simple Past Tense, ingilizce geçmiş zaman soru cümlesi: DİD+S+V1+OBJECT Did you forget your identity card at the office? (Nüfus cüzdanını ofiste mi unuttun?) Did he shake your hand yesterday? (O dün seninle tokalaştı mı?) Did you camp at Olympos last summer? (Geçen yaz Olimpos'ta kamp kurdunuz mu?)

12 Did they read the news about Wikileaks? (Wikileaks hakkındaki haberi okudular mı?) Simple past tense, ingilizce geçmiş zaman ile soru cümlesi ne, nerede, ne zaman, niye, nasıl, kim what, where,when,why,how,who * soru kelimesi+yardımcı fiil+ yüklem+özne+nesne ile kurulur. * kim sorusu, özne içermediğinden bu cümleler soru kelimesi+yüklem+nesne ile kurulur. What did happen after the 9/11 attacks? (11 Eylül saldırılarından sonra ne oldu?) Where did you sleep last night? (Dün gece nerede uyudun? ) When did you cook the bread? (Ekmeği ne zaman pişirdin?) Why did the dog bite you? (Köpek seni neden ısırdı? ) How did you find your job? (İşini nasıl buldun? ) Who painted the wall? (Duvarı kim boyadı?)!!! Dikkat edilecekler: Soru cümlesi ve olumsuz cümle kurulurken geçmiş zaman çekimi yardımcı fiilde kullanılır, fiil mastar olarak kalır: Did you play the Play Station 2? (Play Station 2 oynadınız mı?) My brother didn't drink a coffee this morning but I drank.(erkek kardeşim bu sabah bir kahve içmedi ama ben içtim. ) PAST CONTİNUOUS TENSE (Geçmişte yarıda kesilen eylemler) Past Continuous Tense geçmişte yarıda kesilen uzun olayları anlatmak için kullanılır. Daha uzun olan eylemi yarıda kesen eylem genelde Simple Past tense ile ifade edilir. S+WAS/WERE+Ving+OBJECT EXAMPLES: I was studying lesson.(ders çalışıyordum.)

13 They were drinking tea when I arrived. (Ben vardığımda çay içiyorlardı.) She was smoking when I saw her.(onu gördüğümde sigara içiyordu.) I was watching TV when she called. (O aradığında televizyon seyrediyordum.) When the phone rang, she was writing a letter. (Telefon çaldığında mektup yazıyordu.) While we were having a picnic, it started to rain. (Piknik yaparken yağmur yağmaya başladı.) Sally was working when Joe had the car accident. (Joe araba kazası geçirdiğinde Sally çalışıyordu.) USE 1Specific Time as an Interruption (Geçmişte belirli bir zamanda yapılan eylem)birinci kullanımda geçmişte başka bir olayla kesilen eylemlerde Past Continuous Tense kullandığımızı söylemiştik. Bunun yanında geçmişte belirli bir anda yapılan eylemden bahsederken de Past Continuous Tense kullanılabilir. Last night at 6 p.m., I was eating dinner. (Dün gece saat 6'da yemek yiyordum.) DİKKAT! Simple Past Tense'de kullanılan zaman ifadeleri eylemin tam olarak başlama veya bitiş zamanını belirtir. Past Continuous Tense'de ise, belirtilen zaman eylemin başlangıcı veya bitişini değil, yalnızca o anda eylemin yapılmakta olduğunu belirtir. COULD/COULDN T İngilizcede Could, geçmişte bir şeyin mümkün olup olmadığı ya da birisinin bir şeyi yapma becerisinin olup olmadığını anlatırken kullanılır. Rica, istek, izin gibi durumlarda da ingilizcede could kullanılabilir. OLUMLU CÜMLE S+COULD+V1+OBJECT I could play football very well when I was in my 20s. (20 li yaşlarda iken çok iyi futbol oynayabiliyordum.)

14 I could swim when I was 4 years old.(4 yaşındayken yüzebiliyordum.) My sister could talk when she was 15 months old.(kız kardeşim 15 aylıkken konuşabiliyordu.) I could speak Chinese when I was a kid.(çocukken çince konuşabilirdim.) I could sleep in the car. (Arabada uyuyabilirdim.) He could be wrong. (Yanılıyor olabilir.) OLUMSUZ CÜMLE S+Couldn t+v1+object My grandfather couldn't swim. (Büyük babam yüzemezdi.) Yesterday, I couldn't lift the couch by myself.(dün kanepeyi tek başıma kaldıramadım.) He couldn t climb the tree. (Ağaca çıkamadı.) We couldn't play tennis. (Biz tenis oynayamayız.) We couldn' t learn how this event happened. (Bu olayın nasıl olduğunu öğrenemedik.) I couldn' t get the tea stain out of the shirt. (Çay lekesini gömlekten çıkaramadım.) I couldn t play football. (ben futbol oynayamazdım.) SORU CÜMLESİ Could+S+V1+Object Could I ask you a personal question?(sana kişisel bir soru sorabilirmiyim?) Could I turn on the light?(işığı açabilirmiyim?) Could you please help me? (Bana yardım edebilir misiniz?) Could I ask you to pass the salt, please? (Tuzu bana vermeni rica edebilir miyim?) Could you please speak louder? (Lütfen daha yüksek sesle konuşabilir misiniz?) Could I see menu please? (Lütfen menüyü görebilir miyim?) Could you listen to me? (Beni dinleyecek misin?)

15 ME TOO/ME NEİTHER Me too: Bu yapı karşımızdaki kişi eğer olumlu bir cümle bir cümle söylemişse ve biz ona katılıyorsak bunu ''me too'' yapısını kullanarak gösteririz. Example A:I did laundry(ben çamaşır yıkadım.) B:Me too( ben de) A:She watched that movie.(o film izlemiş.) B:Me too(ben de) It s my dream, too Me neither: Bu yapı karşımızdaki kişi eğer olumsuz bir cümle bir cümle söylemişse ve biz ona katıldığımızı belirtirmak istiyorsak ''me neither'' yapısını kullanırız. Example: Jack:I don't believe that.(buna inanmıyorum.) Mary:Me neither.(ben de.) Ali :I won't finish my homework tonight.(bu gece ev ödevimi bitiremeyeceğim.) Merve:Me neither.(ben de.) SO THAT/SUCH THAT So ve such yapıları sonuç cümleleri oluştururlar. Such bir sıfattır. Bir isimden önce gelen sıfattan önce kullanılır. So ise bir zarftır ve sıfatlardan önce kullanılır.

16 S+Such+a/an+adjective/+noun+that S+So+adjective+that Example: The meal is so good that it worths the money.( bir yemek ne kadar iyiyse o kadar pahalıdır.) Hakan is so slim that I blow he fly.( Hakan o kadar zayıf ki üflesem uçar.) I am so nervous that I can't speak fluently.(o kadar gerginim ki akıcı bir şekilde konuşamıyorum.) She is so beautiful that Steven falls in love with her.(o kadar güzel ki Steven ona aşık.) She is such a beautiful girl that everybody look her.(o kadar güzel bir kız ki herkes ona bakıyor.) He is such a funny boy that the girls always laugh him.(o kadar eğlenceli bir çocuk ki kızlar ona her zaman gülüyor.) He is so homeworking that he takes good marks.(o kadar çalışkan ki iyi notlar alıyor.) The girl wa so pretty that I fell in love with her.(kız o kadar güzel ki ona aşık oldum.) I use such a tennis racket that I can easily shoot back. (Öylesine bir tenis raketi kullanıyorum ki, arka vuruşları rahatlıkla yapabiliyorum.) Mary is so beautiful that every man likes her.(mary öyle güzel ki her erkek ondan hoşlanır.) I am so tired that I cannot explain now. (Öyle yorgunum ki şu an açıklayamayacağım.) It was such a good movie that I have watched it twice. (Öyle güzel bir film ki iki kere izledim.)

17 He is such a successful employee that he earns much more than the others. (Öyle başarılı bir çalışan ki diğerlerinden çok daha fazla kazanıyor.) He spoke for such a long time that people began to fall asleep. (Öyle uzun konuştu ki, millet uyuklamaya başladı.) ADJECTIVES Formation Of Negative Sıfatlara bazı ön ekler veya sonekler ilave edilerek olumsuzluk anlamı verilir. Bunlar un-, in-, im-, ir-, il-, dis- ön ekleriyle yapılır. UN: Happy-mutlu Unhappy-mutsuz Necessary-gerekli unnecessary-gereksiz Clean-temiz unclean-kirli Kind-kibar unkind-kaba DİS: Respectful-saygılı disrespectful-saygısız Honest-dürüst dishonest-yalancı Loyal-sadık disloyal-sadık olmayan Obey-itaat eden disobey-itaat etmeyen İN: Formal-resmi informal-resmi olmayan Direct-doğrudan indirect-dolaylı Active-hareketli inactive-hareketsiz Expensive-pahalı inexpensive-ucuz

18 İR: Regular-kurallı irregular-kuralsız Responsible-sorumlu irresponsible-sorumsuz İM: Mortal-ölümlü immortal-ölümsüz Practical-elverişli impractical-elverişsiz Possible-imkanlı impossible-imkansız Mobile-taşınabilir ammobile-taşınmaz İL: Logical-mantıklı illogical-mantıksız Literate-talihli illiterate-talihsiz Legal-yasal illegal-yasal olmayan İN CASE in case bir bağlaçtır ve iki cümleyi birbirine bağlar. Bir şey olma ihtimaline karşın şunu yaptım, şunu yapacağım derken ihtimaline karşı, olursa diye anlamlarına gelir.. İn case present (future) Take your umbrella in case it rains. (Yağmur yağması ihtimaline karşı şemsiyeni al.) I will take a notebook in case I need to take notes. (Not almaya ihtiyacım olursa diye yanıma bir defter alacağım.) Take this hamburger in case you get hungry(hamburger al acıkabilirsin.) We are going to take a city mapin case we get lost. (yanına şehir haritasını al kaybolabilirsin

19 SO THAT so that bir bağlaçtır ve iki cümleyi birbirine bağlar. Bu bağlaç amaç anlatır. Bir işi neden yaptığımızı veya yapacağımızı anlatırken kullanılır. Türkçe ye -sın diye -ki böylelikle olarak çevrilir. Present so that can/will I will send my son to England so that he can learn English. (İngilizce öğrenebilsin diye oğlumu İngiltere ye göndereceğim.) It s raining. Take your umbrella so that you don t get wet. (Yağmur yağıyor. Şemsiyeni al ki (böylelikle) ıslanmayasın) I opened the window so that the wind could come in (Rüzgar içeri girebilsin diye pencereyi açtım) PREFER PREFER / WOULD RATHER Genel olarak hayatta neyi tercih ettiğinizi ifade ederken "prefer" kalıbı üç farklı şekilde kullanılabilir. Example. I prefer football to basketball (Futbolu basketbola tercih ederim) I prefer city to country (Şehiri köye tercih ederim) I prefer to drink tea (Çay içmeyi tercih ederim) I prefer drinking tea to drinking coffee(çay içmeyi kahve içmeye tercih ederim) I prefer swimming to riding. (ben yüzmeyi sürmeye tercih ederim.)

20 WOULD RATHER "would prefer" kalıbı genel tercihelirimiz değil, belirli bir durumda neyi tercih ettiğimizi ifade ederken kullanılır. Would you prefer coffee or tea? (Kahve mi alırsınız, çay mı?) I'd prefer to stay at home rather than go to the cinema tonight(bu gece sinemaya gitmektense, evde kalmayı tercih ederim)! Would rather cümlesinde tercih edilmeyen başka bir seçenek varsa iki seçenek arasında that kullanılır. Would rather dan sonra gelen fiil hiçbir ek almaz I would rather go skiing. (kayağa gitmeyi tercih ederim.) I would rather sunbathe than swim.(güneşlenmeyi yüzmeye tercih ederim.) I would rather go by car. (Arabayla gitmeyi tercih ederim.) I would rather stay at home. (Evde kalmayı tercih ederim.)! Would rather yapısının olumsuz formu would rather not dır. She would rather not study French. (fransızca çalışmayı tercih etmem.)

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ Listmania Part 2 Ünite 12 5İ Ortak Dersler İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ 1 Ünite 12 LISTMANIA PART 2 Okutman Aydan ERMİŞ İçindekiler 12.1. PRESENT PERFECT & PAST SIMPLE... 4 12.1.1. Review of verb forms...

Detaylı

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref WOULD FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be She hoped (that) we would com I thought that he would ref WILLINGNESS (gönüllülük) She would not The car would not POLITE

Detaylı

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 1., 2. ve 3. sorularda verilen kelimelerden hangisi anlam bakımından diğerlerinden farklıdır? TEST - 1 (2011-2012) 6., 7. ve 8. sorularda boş bırakılan yerlere uygun düşen

Detaylı

Past Continnons Tense ile sormak için Was veya were sözcükleri soru cümlesinin başında kullanılır. Cevabında mutlaka Yes / No bulunur.

Past Continnons Tense ile sormak için Was veya were sözcükleri soru cümlesinin başında kullanılır. Cevabında mutlaka Yes / No bulunur. Bu derste Past Continuous Tense zamamnını öğreneceksiniz. Past Continuous Tense geçmişte sürekli olarak gerçekleşen olayları anlatmak için kullanılan bir zamandır. Past Continuous Tense yardımcı fiil olarak

Detaylı

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future Ders 33: Yakın gelecekten bahsederken be going to, be + verb~ing kalıplarının soru zamiri formları Reading (Okuma)

Detaylı

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9 Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9 1.-5. sorularda konuşma balonlarında boş bırakılan yerlere uygun düşen sözcük ya da ifadeyi bulunuz. 3. We can t go out today it s raining

Detaylı

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.)

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.) a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.) He is having an exam on Wednesday. (Çarşamba günü sınav oluyor-olacak.) Mary is spending

Detaylı

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 1., 2. ve 3. sorularda aşağıda verilen kelimelerden hangisi anlam bakımından diğerlerinden farklıdır? 1. A) rude B) trustworthy C) generous D) supportive TEST - 2 (2011-2012)

Detaylı

Lesson 21: Who. Ders 21: Kim

Lesson 21: Who. Ders 21: Kim Lesson 21: Who Ders 21: Kim Reading (Okuma) Who are your friends? (Arkadaşların kimler?) Who is your new boss? (Yeni patronun kim?) Who is your English teacher? (İngilizce öğretmenin kim?) Who was the

Detaylı

function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); }

function get_style114 () { return none; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); } function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); } Wish sözcük anlamı olarak istemek, dilemek anlamı taşımaktadır.cümlenin

Detaylı

1. She traveled the world. a. over b. across c. on d. around. 1. There s a park across the street the hospital. a. of b. to c. from d.

1. She traveled the world. a. over b. across c. on d. around. 1. There s a park across the street the hospital. a. of b. to c. from d. 1. She traveled the world. a. over b. across c. on d. around 1. There s a park across the street the hospital. a. of b. to c. from d. for 1. I am taking some books. a. hers b. her c. to her d. she 1. bottle

Detaylı

a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır.

a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır. a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır. Olumlu cümle I must go: Gitmeliyim. (Ben böyle istemiyorum) He must

Detaylı

Simple Past Tense Tekrar ve Alıştırmalar

Simple Past Tense Tekrar ve Alıştırmalar Detaylı bilgi ve Temel Seviye Eğitimlerimiz ya da Özgün Materyallerimiz İçin; https://www.facebook.com/groups/ydsonlinedershane 1 İçindekiler 1)Simple Past Tense Kısa Tekrar... 3 2)Geçmiş Zaman Cümle Örnekleri...

Detaylı

ata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları www.zaferfotokopi.com

ata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları www.zaferfotokopi.com ATA - AÖF AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ VİZE SORULARI YABANCI DİL l Sipariş ve Bilgi İçin : ZAFER FOTOKOPİ SINAVINIZDA BAŞARILAR DİLER. 0.332 353 78 75 Rampalı Çarşı 1 Kat No: 135 Meram/KONYA www.zaferfotokopi.com

Detaylı

Lesson 07: Verb + not, Verb +? Ders 07: Fiil + olumsuzluk eki, Fiil +?

Lesson 07: Verb + not, Verb +? Ders 07: Fiil + olumsuzluk eki, Fiil +? Lesson 07: Verb + not, Verb +? Ders 07: Fiil + olumsuzluk eki, Fiil +? Reading (Okuma) I do not run. (Koşmam.) We do not go to the park. (Parka gitmeyiz.) You do not dance. (Dans etmezsin.) They do not

Detaylı

1. A lot of; lots of; plenty of

1. A lot of; lots of; plenty of a lot of lots of a great deal of plenty of çok, bir çok many much çok, bir çok a little little az, biraz a few few az, birkaç 1. A lot of; lots of; plenty of a lot of ( en yaygın olanıdır ), lots of, plenty

Detaylı

Lesson 72: Present Perfect Simple. Ders 72: Yakın Geçmiş Zaman

Lesson 72: Present Perfect Simple. Ders 72: Yakın Geçmiş Zaman Lesson 72: Present Perfect Simple Ders 72: Yakın Geçmiş Zaman Reading (Okuma) I have been to that cinema before. (Daha önce o sinemaya gittim.) He has studied English. (İngilizce eğ itimi aldı.) They have

Detaylı

İNGİLİZCE SORU CÜMLELERİ

İNGİLİZCE SORU CÜMLELERİ İNGİLİZCE SORU CÜMLELERİ What are you cooking, Fatma Hanım? What is it, Mrs. Miller? What do you want? What is his name? What have you in your basket? What can I do for you? What is the meaning of Topkapı

Detaylı

Ünite 12. Listmania. Ortak Dersler. İngilizce II. Okt. Derya KOCAOĞLU

Ünite 12. Listmania. Ortak Dersler. İngilizce II. Okt. Derya KOCAOĞLU Listmania Ünite 12 Ortak Dersler İngilizce II Okt. Derya KOCAOĞLU 1 Ünite 12 LISTMANIA Okt. Derya KOCAOĞLU İçindekiler 12.1. PRESENT PERFECT & PAST SIMPLE... 3 12.2. REVIEW OF VERB FORMS... 3 12.3. VOCABULARY

Detaylı

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl Lesson 23: How Ders 23: Nasıl Reading (Okuma) How are you? (Nasılsın?) How are your parents? (Ailen nasıl?) How was the interview? (Görüşme nasıldı?) How is your work? (İşin nasıl?) How do you go to school?

Detaylı

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak Lesson 24: Prepositions of Time (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları Zaman Edatlarını Kullanmak Reading (Okuma) I was born in 2000. ( 2000 de doğdum) We work in the garden in

Detaylı

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They İsteklilik (willingness), kararlılık (determination), istek (request) ikram - teklif (offer), red (refusal) ve geçmişte alışkanlık (habit in the past) ifade eder. A WILLINGNESS - DETERMINATION (isteklilik

Detaylı

Grade 6 / SBS PRACTICE TEST Test Number Konuşma balonunda boş bırakılan yere uygun olan ifadeyi işaretleyiniz.

Grade 6 / SBS PRACTICE TEST Test Number Konuşma balonunda boş bırakılan yere uygun olan ifadeyi işaretleyiniz. SBS PRACTICE TEST 6* 1. Konuşma balonunda boş bırakılan yere uygun olan ifadeyi işaretleyiniz. Hello. I am Cheng. I am from China.? Hello, Cheng. I am Nathalie. I am from France. A) Are you French? B)

Detaylı

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not Reading (Okuma) I hope you will visit me one day. ( Umuyorum bir gün beni ziyaret edeceksin ) I think your sister will like that cellphone. ( Bence kız

Detaylı

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend.

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend. 1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is 1. This is girlfriend. a. hers b. to him c. of her d. his 1. There are people

Detaylı

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma Lesson 63: Reported speech Ders 63: Bildirilen konuşma Reading (Okuma) He told me that he would come. (Bana geleceğini söyledi.) She said that she would be fine. (İyi olacağını söyledi.) He promised that

Detaylı

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için Can, could, would like to, may. a) can: e bilir, a bilir. can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için kullanırız. Olumlu cümle (can olumlu) cümlede yetenek bildirir. I can speak

Detaylı

GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE

GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE Does he go to the theater? O tiyatroya gider mi? ÖRNEK CÜMLELER VE KALIPLAR Yes, he goes to the theater. Evet, o tiyatroya gider. Do you like swimming? Yüzmeyi sever misin?

Detaylı

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ KONTROL VE OTOMASYON BÖLÜMÜ MESLEKİ YABANCI DİL-I

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ KONTROL VE OTOMASYON BÖLÜMÜ MESLEKİ YABANCI DİL-I 2.HAFTA DERS NOTU İNGLİZCE DE ZAMANLAR (ENGLISH TENSES) THE PRESENT PERFECT TENSE Affirmative Negative Interrogative I have watched that film. I have not watched that film. Have I watched that film? You

Detaylı

Geçmiş zamanda olumlu cümlede fiillerin 2. hâli (ed) takısı almış hâli kulanılır.

Geçmiş zamanda olumlu cümlede fiillerin 2. hâli (ed) takısı almış hâli kulanılır. Simple Past Tense (Di-li geçmii zaman) (PAST TENSE) yardımcı fiili ( Did) Geçmiş zamanda olumlu cümlede fiillerin 2. hâli (ed) takısı almış hâli kulanılır. Düzenli fiilleri 2. hale koymak için d, ed veya

Detaylı

Simple Past Tense (Geçmiş Zaman)

Simple Past Tense (Geçmiş Zaman) Detaylı bilgi ve Temel Seviye Eğitimlerimiz ya da Özgün Materyallerimiz İçin; https://www.facebook.com/groups/ydsonlinedershane 1 İçindekiler 1.)Simple Past Tense in Cümle Yapısı... 3 A)Olumlu Cümleler...

Detaylı

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR Ders Adı : Yabancı Dil-1 Sınav Türü : Bütünleme WWW.NETSORULAR.COM Sınavlarınızda Başarılar Dileriz... Yabancı Dil I A A DİKKAT! 1. Bu testte

Detaylı

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 6 SBS PRACTICE TEST OH! Thank you very much. You are a A) occupied / fought

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 6 SBS PRACTICE TEST OH! Thank you very much. You are a A) occupied / fought SBS PRACTICE TEST 6 1.-5. sorularda konuşma balonlarında boş bırakılan yerlere uygun düşen sözcük ya da ifadeyi bulunuz. 3. I was shopping officer. What were you doing he stole your bag? 1. Mustafa Kemal

Detaylı

Lesson 28: Other Prepositions (by, about, like, of, with, without) Ders 28: Diğer Edatlar Diğer Edatların Kullanımı.

Lesson 28: Other Prepositions (by, about, like, of, with, without) Ders 28: Diğer Edatlar Diğer Edatların Kullanımı. Lesson 28: Other Prepositions (by, about, like, of, with, without) Ders 28: Diğer Edatlar Diğer Edatların Kullanımı. Reading (Okuma) I go to school by bus. ( Okula otobüs ile giderim. ) We came by car.

Detaylı

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden Lesson 22: Why Ders 22: Neden Reading (Okuma) Why are you tired? (Neden yorgunsun?) Why is your boss angry? (Patronun neden sinirli?) Why was he late? (Neden geç kaldı?) Why did she go there? (Neden oraya

Detaylı

Lesson 29: "It" in Various Usages. Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları

Lesson 29: It in Various Usages. Ders 29: It Zamirinin Farklı Kullanımları Lesson 29: "It" in Various Usages Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları Reading (Okuma) What time is it now? It s eight thirty. (Şu an saat kaç? Sekiz buçuk.) What day of the week is it today? It

Detaylı

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz.

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz. SBS PRACTICE TEST 2 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz. 3. Konuşma balonundaki cümleyi doğru tamamlayan sözcükleri seçiniz I am your true friend Mehmet. A true friend

Detaylı

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden Lesson 22: Why Ders 22: Neden Reading (Okuma) Why are you tired? (Neden yorgunsun?) Why is your boss angry? (Patronun neden sinirli?) Why was he late? (Neden geç kaldı?) Why did she go there? (Neden oraya

Detaylı

- The Present Continuous Tense (fiimdiki Zaman) - Time Expressions (Zaman Deyimleri) - now : flimdi, - at the moment : fiu anda ÖZET TEST I

- The Present Continuous Tense (fiimdiki Zaman) - Time Expressions (Zaman Deyimleri) - now : flimdi, - at the moment : fiu anda ÖZET TEST I ! ÜN TE I KONULAR - The Present Continuous Tense (fiimdiki Zaman) - Time Expressions (Zaman Deyimleri) - now : flimdi, - at the moment : fiu anda ÖZET TEST I !NG!L!ZCE 7 BU ÜN!TEDE NELER Ö"RENECE"!Z? Bu

Detaylı

Lesson 59: Negative yes-no Questions Ders 59: Olumsuz Evet-Hayır Soruları

Lesson 59: Negative yes-no Questions Ders 59: Olumsuz Evet-Hayır Soruları Lesson 59: Negative yes-no Questions Ders 59: Olumsuz Evet-Hayır Soruları Reading (Okuma) Isn t James playing soccer this year? Aren t they coming to the party? (Partiye gelmiyorlar mı?) (James bu sene

Detaylı

at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a

at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a at İngilizcede zaman edatı olarak saatlerle birlikte kullanılır. - I will see you at 4:15. Seninle saat 4:15'de görüşeceğim. - The plane leaves at six. Uçak saat 6'da

Detaylı

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları Lesson 67: Tag Questions Ders 67: Etiket Soruları Reading (Okuma) You will come with us, won t you? (Sen bizimle geleceksin, değil mi? ) The water is cold, isn t it? (Su soğuk, değil mi?) You really like

Detaylı

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. SARGIN YAYINCILIK REFLECTIONS Sevgili Öğrenciler, Reflections 8. Sınıf İngilizce Soru Bankası, M.E.B. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından

Detaylı

CALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

CALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney CALUM SAILS AWAY Written and illustrated by Sarah Sweeney SEV Yayıncılık Eğitim ve Ticaret A.Ş. Nuhkuyusu Cad., No. 197 Üsküdar İş Merkezi, Kat 3, 34664 Bağlarbaşı, Üsküdar, İstanbul Tel.: (0216) 474 23

Detaylı

Let s, Shall we, why don t. Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım.

Let s, Shall we, why don t. Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım. Let s, Shall we, why don t Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım. Yes, let s. Evet haydi oynayalım. No, let s not. Hayır, oynamayalım.

Detaylı

ÜNİTE İNGİLİZCE - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER THEY HAD LEFT BEFORE I WOKE UP

ÜNİTE İNGİLİZCE - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER THEY HAD LEFT BEFORE I WOKE UP THEY HAD LEFT BEFORE I WOKE UP İÇİNDEKİLER Dilbilgisi: Past Perfect Dinleme & Konuşma: Geçmiş Bir Zamandan Daha Önce Olan Bir Olay hakkında Konuşma Okuma: Üniversitede Zor Günler III İNGİLİZCE - I HEDEFLER

Detaylı

Lesson 60 : Too/Either, So do I, Neither do I. Ders 60 : -de, Bende öyle (positif), Bende öyle (negative)

Lesson 60 : Too/Either, So do I, Neither do I. Ders 60 : -de, Bende öyle (positif), Bende öyle (negative) Lesson 60 : Too/Either, So do I, Neither do I Ders 60 : -de, Bende öyle (positif), Bende öyle (negative) Reading (Okuma) I often watch movies at the movie theater, and my cousin does too. (Sinemada sık

Detaylı

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir: İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir: Informal Greetings (Gayri Resmi selamlaşmalar) - Hi. (Merhaba) -Hello. (Merhaba)

Detaylı

Lesson 51: before, after, while, since Ders 51: önce, sonra, -iken, -den beri

Lesson 51: before, after, while, since Ders 51: önce, sonra, -iken, -den beri Lesson 51: before, after, while, since Ders 51: önce, sonra, -iken, -den beri Reading (Okuma) Before you go to the beach, call your mother. ( Sahile gitmeden önce anneni ara. ) We traveled to Japan before

Detaylı

Zafer Hoca YDS Academy+++

Zafer Hoca YDS Academy+++ Zafer Hoca YDS Academy+++ Online Sınıflar Hazırlanıyor Detaylı bilgi ve Temel Seviye Eğitimlerimiz ya da Özgün Materyallerimiz İçin; https://www.facebook.com/groups/ydsonlinedershane 1 İçindekiler 1.)

Detaylı

Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma

Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma Reading (Okuma) Walk on this road. (Bu yoldan yürü.) Write an email to me. (Bana bir e-posta yaz.) Dance on the stage! (Sahnede dans et!) Good night,

Detaylı

Get kelimesinin temel anlamları

Get kelimesinin temel anlamları Get kelimesinin temel anlamları Öncelikle Get kelimesinin temel anlamlarına bakalım. Get kelimesinin iki temel anlamı; Almak veya satın almak Ulaşmak, varmak ve gelmek Bu iki kullanımı bilmen, Get kelimesinin

Detaylı

1) THE SİMPLE PRESENT TENSE

1) THE SİMPLE PRESENT TENSE TENSES IN ENGLISH 1) THE SİMPLE PRESENT TENSE * Türkçe anlamı geniş zamandır. * Özne + fiil [1] + obje şeklinde kullanılır. * Olumsuz ve soru cümlelerinde I,We,You,They = DO / He,She,It = DOES alır, fiil

Detaylı

Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less

Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less Reading (Okuma) Jason is more active than Kevin in the class. ( Jason sınıfta Kevin den daha aktif.) This cellphone is cheap, but that one is cheaper.

Detaylı

Present continous tense

Present continous tense Present continous tense This tense is mainly used for talking about what is happening now. In English, the verb would be changed by adding the suffix ing, and using it in conjunction with the correct form

Detaylı

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. www.ekolayingilizce.com SIMPLE PAST (to be)

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. www.ekolayingilizce.com SIMPLE PAST (to be) İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA İNGİLİZCE GRAMER (+) I was a student. She was a student. They were students. (?) Was I a student? Was she

Detaylı

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?)

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?) Birinci tekil ve çoğul şahıs zamirleriyle (I-WE) kullanılır. Gelecek zamanın yardımcı fiili olmasının yanısıra, MODAL yardımcı olarak fikir sorma veya teklif ifade eder. Ayrıca kesin kararlılık, tehdit

Detaylı

Lesson 17: can, cannot, can..? Ders 17: yapabilmek, yapamamak,?

Lesson 17: can, cannot, can..? Ders 17: yapabilmek, yapamamak,? Lesson 17: can, cannot, can..? Ders 17: yapabilmek, yapamamak,? Reading (Okuma) I can walk. (Yürüyebilirim.) He can write an email. (Bir e-posta yazabilir.) You can dance. (Dans edebilirsin.) They can

Detaylı

Lesson 66: Indirect questions. Ders 66: Dolaylı sorular

Lesson 66: Indirect questions. Ders 66: Dolaylı sorular Lesson 66: Indirect questions Ders 66: Dolaylı sorular Reading (Okuma) Could you tell me where she went? (Bana nereye gittiğini söyler misiniz?) Do you know how I can get to the hospital? (Hastaneye nasıl

Detaylı

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları 5. SINIF My Daily Routine 1. 3. UNIT-1 TEST-1 do you go to school? At 8.30 Sevgi Ýlhan Saati ifade eden seçenek aşağıdakilerden hangisidir? A) Where B) Who C) What time D) What 4. A) It's one o'clock.

Detaylı

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ UNIT 1. A Subject Pronouns 1 B The Verb To Be (+, -,?) 2 C Introducing Yourself 5.

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ UNIT 1. A Subject Pronouns 1 B The Verb To Be (+, -,?) 2 C Introducing Yourself 5. UNIT 1 A Subject Pronouns 1 B The Verb To Be (+, -,?) 2 C Introducing Yourself 5 Yabancı Dil 1 WEEK 1 & WEEK 2 2015, Tekirdağ UNIT 1 A) SUBJECT PRONOUNS (KİŞİ ZAMİRLERİ) We use subject pronouns when the

Detaylı

Lesson 57 : all, both, each. Ders 57: Hepsi, her ikisi de, her biri

Lesson 57 : all, both, each. Ders 57: Hepsi, her ikisi de, her biri Lesson 57 : all, both, each Ders 57: Hepsi, her ikisi de, her biri Reading (Okuma) All the birds flew away. ( Bütün kuşlar uçtu.) Did you eat all of the cakes? ( Tüm kekleri yedin mi?) Not all the seats

Detaylı

Üyelerimizi; "anlıyorum konuşamıyorum", "konuşabiliyorum", "akıcı konuşabiliyorum" şeklinde üçe ayırıyoruz.

Üyelerimizi; anlıyorum konuşamıyorum, konuşabiliyorum, akıcı konuşabiliyorum şeklinde üçe ayırıyoruz. English Spoken Cafe sosyal bir ortamda, ana dilini konuşan yabancı ekip arkadaşlarımız eşliğinde konuşarak, İngilizcenizi yurt dışında yaşıyormuş gibi geliştirebileceğiniz ve İngilizce öğretmenleri tarafından

Detaylı

Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2

Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2 Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2 Reading (Okuma) His job is driving a bus. ( Onun hobisi otobüs sürmek. ) Thank you for choosing my lesson. ( Benim dersimi seçtiğiniz için teşekkür ederim. ) Her

Detaylı

1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken:

1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken: Nerelerde Kullanılır: 1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken: My father is going to buy me a bike. (Babam bana bisiklet alacak.) The teachers are

Detaylı

SBS PRACTICE TEST 3. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 3*

SBS PRACTICE TEST 3. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 3* SBS PRACTICE TEST 3 1. Konuşma balonunda sorulan soruya karşılık resme göre verilebilecek doğru yanıt hangi seçenektedir? What s Bob doing now? 3. Verilen cümledeki boşluğa tamamlayan ifadeyi seçeneklerden

Detaylı

Lesson 19: What. Ders 19: Ne

Lesson 19: What. Ders 19: Ne Lesson 19: What Ders 19: Ne Reading (Okuma) What is it? (O nedir?) What is your name? (İsmin nedir?) What is the answer? (Cevap nedir?) What was that? (O neydi?) What do you want? (Ne istersin?) What did

Detaylı

1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the

1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the 1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the rank of ) 2. for/in/during/over/within (fidow) : last/past time olduğunda bu prepositionlar gelir. 3. Now that;

Detaylı

UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS

UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS CygnusLanguage.com Brush teeth Comb hair See a movie 4 6 7 8 9 0 4 4 6 7 8 4 6 7 Do homework Go shopping Read a book Get on the bus Get dressed Go to bed Get up Wash hands

Detaylı

Lesson 56 : One, Other, Another. Ders 56: Bir, Diğer, Başka

Lesson 56 : One, Other, Another. Ders 56: Bir, Diğer, Başka Lesson 56 : One, Other, Another Ders 56: Bir, Diğer, Başka Reading (Okuma) I met two Asians last night: one is from Japan and the other is from the Philippines. (Dün gece iki Asyalıyla bir araya geldim:

Detaylı

1. Did you read this book? No, I didn t. I wish I it. a. read b. can read c. had read d. will read. 1. He will study.

1. Did you read this book? No, I didn t. I wish I it. a. read b. can read c. had read d. will read. 1. He will study. 1. Did you read this book? No, I didn t. I wish I it. a. read b. can read c. had read d. will read 1. He will study. a. until I will come back. b. when I came back. c. when I will come back. d. until I

Detaylı

Genellikle onlar bahçede mı? Onlar şimdi bahçede mı? Yazın bir otelde kalır mısın? O her gün evde mı? Ödev zor mu? Ben yiyorum çünkü açım.

Genellikle onlar bahçede mı? Onlar şimdi bahçede mı? Yazın bir otelde kalır mısın? O her gün evde mı? Ödev zor mu? Ben yiyorum çünkü açım. Oda genellikle dağınık ve oda şimdi dağınık. Genellikle onlar bahçede mı? Onlar şimdi bahçede mı? O otobüste. O sabahları otobüs ile işe gider. Ben akşamları İngilizce çalışmam. Yazın bir otelde kalır

Detaylı

Lesson 58 : everything, anything. each, every Ders 58: her şey, herhangi bir şey. Her biri, her

Lesson 58 : everything, anything. each, every Ders 58: her şey, herhangi bir şey. Her biri, her Lesson 58 : everything, anything each, every Ders 58: her şey, herhangi bir şey Her biri, her Reading (Okuma) Is everything okay? (Her şey yolunda mı?) Don t worry, everything will be fine. (Endişelenme,

Detaylı

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ State Of The Art Part I Ünite 8 5İ Ortak Dersler İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ 1 Ünite 8 STATE OF THE ART PART I Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ İçindekiler 8.1. BE GOING TO... 3 8.1.1. FUNCTIONS

Detaylı

THE SCHOOL S MYSTERY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

THE SCHOOL S MYSTERY. Written and illustrated by Sarah Sweeney THE SCHOOL S MYSTERY Written and illustrated by Sarah Sweeney SEV Yayıncılık Eğitim ve Ticaret A.Ş. Nuhkuyusu Cad., No. 197 Üsküdar İş Merkezi, Kat 3, 34664 Bağlarbaşı, Üsküdar, İstanbul Tel.: (0216) 474

Detaylı

TEOG 1. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR İNGİLİZCE DERSİ BENZER SORULARI

TEOG 1. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR İNGİLİZCE DERSİ BENZER SORULARI TEOG SINAV SORUSU-1 UNIT 2 SINIF İÇİ TARAMA TESTİ Diyalogu tamamlayan ifade hangisidir? Henry: That's my money.i don t want to give it to you. Martin:...! Don t be so stingy. Diyalogda boşluğu en iyi tamamlayan

Detaylı

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri)

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri) We use it to express a future decision, intention, or plan made before the moment of speaking (Konuşma anından daha önce düşünülmüş kararlar,

Detaylı

Ahead with English - 4 grade

Ahead with English - 4 grade Student ID: Name: 4th_class_unit_1-5_practice (A) 1. Diyalogda boş bırakılan yere en uygun ifadeyi A: Can you... puzzles? B: No, I can't. I can... the flute. A) take / play B) ride / do C) do / play D)

Detaylı

Çimen biçtin mi? Ne kadar süre aldı? Ne kadar sıklıkla buzdolabınızı eritirsiniz? Ne zaman kardeşin hamster besledi?

Çimen biçtin mi? Ne kadar süre aldı? Ne kadar sıklıkla buzdolabınızı eritirsiniz? Ne zaman kardeşin hamster besledi? Portatif merdivene tırmanan adam tabelayı indirecek (sökmek / çıkaracak). Çimen biçtin mi? Ne kadar süre aldı? Ne kadar çöpü Michael dışarı attı. Çiftçi ahir baştan aşağıya süpürürdü mü? Ne kadar sıklıkla

Detaylı

İNGİLİZCE AİLE VE AKRABA BİREYLERİ, SOY AĞACI (FAMILY AND RELATIVE INVIDUALS, FAMILY TREE)

İNGİLİZCE AİLE VE AKRABA BİREYLERİ, SOY AĞACI (FAMILY AND RELATIVE INVIDUALS, FAMILY TREE) İNGİLİZCE AİLE VE AKRABA BİREYLERİ, SOY AĞACI (FAMILY AND RELATIVE INVIDUALS, FAMILY TREE) İngilizcede aile ve akraba bireylerinin tanıtımı ve soy ağacı konu anlatımı örneklerini öğreneceğiz. Ayrıca ailenizi

Detaylı

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi Lesson 31: Interrogative form of Will Ders 31: Will kalıbının soru biçimi Reading (Okuma) Will it be sunny tomorrow? (Yarın güneşli mi olacak?) Will you lend her the car? (Arabayı ödünç verecek misin?)

Detaylı

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek» «Soru Sormak ve Bir Şey İstemek» Soru sormak için kullanılan kalıplar. Önemli soru kelimeleri. Sorulan sorulara cevap vermek için kullanabileceğin kalıplar. Anlık kararlar ve öneriler için sık kullanılan

Detaylı

Lesson 69: Articles. Ders 69: Tanımlıklar

Lesson 69: Articles. Ders 69: Tanımlıklar Lesson 69: Articles Ders 69: Tanımlıklar Reading (Okuma) Could you open the window? (Pencereyi açar mısın? The Sun is shining. (Güneş parlıyor.) I go out only twice a month. (Ayda sadece iki kere dışarı

Detaylı

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION 1. Çeviri Metni - 9 Ekim 2014 A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION Why is English such an important language today? There are several reasons. Why: Neden, niçin Such: gibi Important: Önemli Language:

Detaylı

18- UNİTE 1 1- 11- 12- 19- 13- 20- 21- 14- 15- 22- 16- 23- 24- 17- 10-

18- UNİTE 1 1- 11- 12- 19- 13- 20- 21- 14- 15- 22- 16- 23- 24- 17- 10- UNİTE 1 1-2- 3-4- 5-6- 7-8- 9-10- 11-12- 13-14- 15-16- 17-18- 19-20- 21-22- 23-24- 40-41- 42-43- 44-45- 46-25- 26-27- 28-29- 30-31- 32-33- 34-35- 36-37- 38-39- 47-48- 49-50- 51-52- 53-54- 55-56- 57-58-

Detaylı

Close? Konuflmay tamamlayan ifade afla daki resimlerden hangisinde gösterilmifltir? the board clean! A) B)

Close? Konuflmay tamamlayan ifade afla daki resimlerden hangisinde gösterilmifltir? the board clean! A) B) Ad : Soyad : S n f : Nu. : Okulu :. NG L ZCE School Life, Rules, Stationery Physical Education 3. Close? TEST 33 Konuflmay tamamlayan ifade afla daki resimlerden hangisinde gösterilmifltir? the board clean!

Detaylı

SBS PRACTICE EXAM 4. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 4* 1. Aşağıdaki cümleyi tamamlayan sözcük hangi seçenektedir?

SBS PRACTICE EXAM 4. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 4* 1. Aşağıdaki cümleyi tamamlayan sözcük hangi seçenektedir? SBS PRACTICE EXAM 4 1. Aşağıdaki cümleyi tamamlayan sözcük hangi seçenektedir? 4. Düşünce balonundaki cümleyi doğru tamamlayan sözcüğü seçiniz. You are not a hardworking student, Mike! Jeff is a/an friend.

Detaylı

YABANCI DİL 1 Okutman Aydan ERMİŞ

YABANCI DİL 1 Okutman Aydan ERMİŞ A Real Achievement Ünite 9 Ortak Dersler YABANCI DİL 1 Okutman Aydan ERMİŞ 1 Ünite 9 A REAL ACHIEVEMENT Okutman Aydan ERMİŞ İçindekiler 9.1. SPORTS AND PASTIMES... 3 9.2. CAN-CAN T... 5 9.2.1. Uses of

Detaylı

YABANCI DİL I Okutman Salih KILIÇ

YABANCI DİL I Okutman Salih KILIÇ ORTAK DERSLER YABANCI DİL I Okutman Salih KILIÇ 1 Ünite: DAYS TO REMEMBER (PART II) Okutman Salih KILIÇ İçindekiler.1. PRESENT SIMPLE: 3RD PERSON SINGULAR (GENIŞ ZAMANDA 3. TEKIL ŞAHIS KULLANIMI)... 3.2.

Detaylı

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE TURKISH THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE 4 0 0 W O R D S T O G E T S T A R T E D I N A N Y L A N G U A G E BY THE FOREIGN LANGUAGE COLLECTIVE Verbs Filler To be Olmak I Ben +ım/im You(single) Sen +sin/sın He/She/It

Detaylı

4. S n f. Bu konuflman n geçti i resim afla - dakilerden hangisidir? name is Engin. Konuflmay resme göre tamamlayan ifade afla dakilerden hangisidir?

4. S n f. Bu konuflman n geçti i resim afla - dakilerden hangisidir? name is Engin. Konuflmay resme göre tamamlayan ifade afla dakilerden hangisidir? NG L ZCE 4. S n f Adı - Soyadı:... Numarası:... Sınıfı:... TALKING ABOUT CLASSROOM RULES, GREETINGS, SUBJECT PRONOUNS Test 1 1. 5. Good night Ahmet. Good night Mehmet. Bu konuflman n geçti i resim afla

Detaylı

VOCABULARY LIST. late. leave. : ayrılmak, terk etmek call. listen. : dinlemek cartoon. live. : yaşamak chat. lunch. : öğle yemeği chess. marble.

VOCABULARY LIST. late. leave. : ayrılmak, terk etmek call. listen. : dinlemek cartoon. live. : yaşamak chat. lunch. : öğle yemeği chess. marble. Unıt 1 3 1 VOCABULARY LIST arrive : varmak, ulaşmak late : geç brush : fırçalamak leave : ayrılmak, terk etmek call : çağırmak, adlandırmak listen : dinlemek cartoon : çizgi film live : yaşamak chat :

Detaylı

SHOULD - HAD BETTER - OUGHT TO - BE SUPPOSED TO - NEED NEEDN T

SHOULD - HAD BETTER - OUGHT TO - BE SUPPOSED TO - NEED NEEDN T SHOULD = HAD BETTER = OUGHT TO should : hafif zorunluluk, gereklilik had better : iyi olur ought to : yukardakilerle yakın anlamda SHOULD Özne +should /ought to+ fiil(1) +nesne OLUMLU / AFFIRMATIVE FORM

Detaylı

My Year Manager is Sınıf Müdürüm. P.E. is on Beden eğitimi dersimin günü

My Year Manager is Sınıf Müdürüm. P.E. is on Beden eğitimi dersimin günü EMTRAS [Turkish] My Headteacher is Okul müdürüm My Year Manager is Sınıf Müdürüm My Form Tutor is Sınıf öğretmenim My Form is Sınıfım P.E. is on Beden eğitimi dersimin günü I must bring in a T-shirt, shorts

Detaylı

Ünite 11. Listmania. Ortak Dersler. İngilizce II. Okutman Aydan ERMİŞ

Ünite 11. Listmania. Ortak Dersler. İngilizce II. Okutman Aydan ERMİŞ Listmania Ünite 11 Ortak Dersler İngilizce II Okutman Aydan ERMİŞ 1 Ünite 11 LISTMANIA Okutman Aydan ERMİŞ İçindekiler 11.1. DREAMS AND AMBITIONS (HAYALLER VE İSTEKLER)... 3 11.2. COMMON VERBS AND COLLOCATIONS

Detaylı

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak - Olmazsa olmazlar Bana yardımcı olurmusunuz, lütfen? Yardım isteme konuşuyor musunuz? Birinin konuşup konuşmadığını sormak _[dil]_ konuşuyor musunuz? Birinin belli bir dili konuşup konuşmadığını sormak

Detaylı

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman Lesson 20: Where, when Ders 20: Nerede, ne zaman Reading (Okuma) Where is the City Hall? (Belediye binası nerede?) Where are you now? (Şu an neredesin?) Where is he working? (Nerede çalışıyor?) Where did

Detaylı

5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı

5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı 5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı 5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routine (Hergün yaptığım şeyler) Ünite Sözlüğü - Kelime Listesi afternoon: öğlen and:

Detaylı

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock.

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock. diyalogda boş bırakılan yere 1 uygun düşen seçeneği işaretleyiniz. seçeneklerden hangisi verilen 5 cümle ile aynı anlamı taşımaktadır? What time is it? =... A:... time is it? B: It s three o clock. A)

Detaylı

Exercise 2 Dialogue(Diyalog)

Exercise 2 Dialogue(Diyalog) Going Home 02: At a Duty-free Shop Hi! How are you today? Today s lesson is about At a Duty-free Shop. Let s make learning English fun! Eve Dönüş 02: Duty-free Satış Mağazasında Exercise 1 Vocabulary and

Detaylı