İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S.HMK/107

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S.HMK/107"

Transkript

1 T.C YARGITAY Hukuk Genel Kurulu Esas No. 2018/ Karar No. 2018/1399 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S.HMK/107 İŞ DAVALARINDA ALACAĞIN BELİRLİ OLUP OLMADIĞININ SAPTANMASINDA DAVA- NIN AÇILDIĞI TARİHTE ALACAĞIN MİKTARI- NIN VEYA DEĞERİNİN TAM OLARAK BELİRLEYEBİLMESİNİN DAVACIDAN BEKLENMEMESİ KRİTERİ İLE ALACAĞIN KARŞI TARAFIN VERDİĞİ BİLGİ VEYA TAHKİKAT SONUCU BELİRLENMESİ OLGUSUNUN BİRLİKTE DÜŞÜNÜLMESİNİN GEREKMESİ KİŞİNİN ALACAĞINI BELİRLEYEBİLMESİ İÇİN AYNI ZAMANDA BELGEYE BAĞLAMA YETKİSİNİN VEYA BU KONUDA KENDİSİNE BELGE DÜZENLENİP VERİLMİŞ OLMASININ GEREKLİ OLDUĞU İŞÇİ İŞVEREN ARASINDAKİ İŞ İLİŞKİSİNDE BELGEYE BAĞLAMA GÖREV VE YETKİSİNİN İŞÇİDE DEĞİL, İŞVERENDE OLDUĞU BOŞTA GEÇEN SÜRE ÜCRETİNİN KAPSAMI İŞÇİNİN İŞE BAŞLATMAMA TARİHİNDEKİ EMSAL İŞÇİ ÜCRETİNİ BİLEMEYECEĞİ İŞE BAŞLATMAMA TAZMİNATININ BELİRSİZ ALACAK DAVASI OLARAK AÇILA- BİLECEĞİ ÖZETİ: İşçilik alacakları bakımından, dava konusu edilen alacağın belirli olup olmadığı ile ilgili olarak 1332

2 davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının yahut değerinin tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenememesi kriteri ile açıkça karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktar ve değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olması kriterini birlikte değerlendirip sonuca gidilmesi gerekir. Kural olarak kişinin alacağını belirleyebilmesi için aynı zamanda belgeye bağlama yetkisinin olması veya bu konuda belge düzenlenip kendisine verilmesi gerekir sayılı İş Kanunu'nun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile işverene yazılı sözleşme yapılmayan hâllerde en geç iki ay içinde genel ve özel çalışma koşullarını, günlük ya da haftalık çalışma süresini, temel ücreti ve varsa ücret eklerini, ücret ödeme dönemini, süresi belirli ise sözleşmenin süresini, fesih hâlinde tarafların uymak zorunda oldukları hükümleri gösteren yazılı bir belgeyi işçiye verme yükümlülüğü getirilmiştir. Kanunun 32/2'nci maddesi ile ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakın kural olarak Türk parası ile iş yerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödeneceği, çalıştırdığı işçilerin söz konusu alacaklarını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişilerin özel olarak açılan banka hesapları dışında bu alacakları ödeyemeyeceği belirtilmiştir sayılı İş Kanunu'nun 37'nci maddesi ile işverene iş yerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya iş yerinin özel işaretini taşıyan bir pusula verme yükümlülüğü hükme bağlanmıştır. Söz konusu pusulada ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının ve vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka ve icra gibi her çeşit kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi zorunluluğu hüküm altına alınmıştır. 1333

3 Kanunun 67'nci maddesinde, günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile dinlenme saatlerinin iş yerlerinde işçilere duyurulacağı; 75'inci maddesinde ise işverene çalıştırdığı her işçi için işçinin kimlik bilgilerinin yanında, İş Kanunu'nun ve diğer kanunlar uyarınca düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve kayıtları saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili memur ve mercilere göstermek zorunda olduğu bir özlük dosyası düzenlemesi gerektiği yükümlülükleri getirilmiştir. Söz konusu düzenlemelere bakıldığında işçi işveren arasındaki iş ilişkisinde belgeye bağlama görev ve yetkisinin işçide değil, işverende olduğu görülmektedir. İş sözleşmesinde iş görme edimini yerine getiren ve belge düzenleme yetkisi ve yükümlülüğü bulunmayan işçinin, alacaklarını belirleyebilmesi için işveren tarafından düzenlenen kanuna uygun belgelere ihtiyacı vardır. Diğer yandan iş ilişkisindeki alacak kalemlerinin hesaplanmasında çıplak ücret ya da giydirilmiş ücrete göre hesaplanan farklı alacak türleri bulunmaktadır. Örneğin kıdem tazminatı, giydirilmiş ücretten hesaplanırken, diğer işçilik alacakları (fazla çalışma, hafta tatili, yıllık ücretli izin alacakları gibi) çıplak ücretten hesaplanmaktadır. İşe başlatmama tazminatının da fesih tarihindeki ücrete göre hesaplanması gerekir. İşçinin işe başlatılmadığı tarih, işe başlatmama tazminatının muaccel olduğu andır sayılı İş Kanunu nun 21/3 üncü fıkrasında boşta geçen süre ücreti, kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödeneceği şeklinde düzenlenmiştir. Boşta geçen sürenin en çok dört aylık kısmı içinde gerçekleşen diğer haklar kavramına, ikramiye, gıda yardımı, yol yardımı, yakacak yardımı ve servis hizmeti gibi para ile ölçülebilen haklar dâhil edilmelidir. Söz konusu hesaplamalarda işçinin fiili 1334

4 çalışmasına bağlı alacakların dikkate alınması doğru olmaz. Boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklar için, feshi izleyen dönem ücretlerine göre hesaplama yapılmalıdır. Geçersiz sayılan fesih tarihinden sonra boşta geçen en çok dört aylık sürede işçinin çalışması devam ediyormuş gibi ücret ve diğer haklar belirlenmelidir. Boşta geçen en çok dört aya kadar süre içinde ücret zammı ya da yeni bir toplu iş sözleşmesi yürürlüğe girdiğinde, her iki dönem için ayrı ayrı hesaplamaya gidilmelidir. Kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aya kadar hesaplanacak ücret ve diğer alacaklar, işçinin işe iade için başvurduğu anda muaccel olur. Geçersiz sayılan fesih sonrası davacının işe başlatılmaması hâlinde dört aylık süre ihbar ve kıdem tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağını etkileyecektir. Zira dört aylık süre işçinin fiili çalışmasına ilave edilir. Kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağının işe başlatmama tarihi yeni fesih tarihi olduğundan, bu tarihteki ücret üzerinden hesaplanması gerekir. Bu durumda davacının işyerinden ayrıldığı tarihinden işe başlatılmayarak iş sözleşmesinin feshedilmiş sayıldığı tarihleri arasında yaklaşık ikibuçuk yıllık bir süre geçmiş olup bu kadar süreden beri işinden ve işyerinden ayrı kalmış olan davacı işçinin, kendisindeki verilerle tarihine kadar olan süreçte işyerinde kendi pozisyonundaki işçilere ve genel olarak işyerinde çalışan işçilere ne kadar ücret artışı yapıldığını, ne gibi sosyal haklar sağlandığını bilmesi mümkün değildir. Şu hâlde dava konusu edilen alacakların hesabına esas ücret miktarı belirsiz olup, ücretteki belirsizlik alacakların miktarını etkileyeceğinden dava konusu edilen alacakların belirsiz olduğunu kabul etmek gerekir. 1335

5 DAVA: Taraflar arasındaki işçilik alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen gün ve 2012/206 E /138 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin gün ve 2013/13762 E /16981 K. sayılı kararı ile; "...Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili kesinleşen işe iade kararı üzerine davalı tarafından ,51 TL ödeme yapılarak satış uzmanı olan davacının işe iade edilmediğini, iş sözleşmesinin fesih tarihinin kesinleştiği tarihin, davalının cevabi ihtarını tebellüğ ettikleri 14/03/2012 tarihi olduğunu, bu tarih itibari ile çalışan personelin en az 2.800,00 TL ücret alabileceğini, alacakların bu ücret dikkate alınarak hesaplanması gerektiğini ileri sürerek fark kıdem ve ihbar tazminatını, fark ücret alacağını,fark işe başlatmama tazminatı, fark boşta geçen süre ücretini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının belirsiz alacak davası açmasının mümkün olmadığını, hiç bir fark alacağı bulunmadığını, davacının işe iade isteminin kabul edilmeyerek kendisine hüküm altına alınan alacakları ile birlikte kıdem ve ihbar tazminatının ödendiğini, davacının hizmet sözleşmesi 4.maddesinde ücretinin gösterildiğini, işe başladığı tarihte ücretinin brüt 800,00 TL olduğunu, davacının performansında düşüklük sebebiyle ne ünvanında ne de ücretinde beklenenin üzerinde bir artış gerçekleşmediğini, ödemelerin fesih tarihindeki son ücreti üzerinden yapıldığını, ücretinin TL olması iddiasının afaki değerlendirme olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, işverenlikçe dosyaya sunulan bir kısım çalışanların davacının emsali görev yapan kişiler olduğunun mevcut belge ve delillerle ispatlanamaması karşısında bu kişilerin aldığı ücretin davacının emsal ücreti olarak kabul edilemeyeceği, bu hususa ilişkin davalı savunmasının yerinde olmadığı, davacıya fesih tarihi olan 12/03/2012 tarihi itibariyle davalı tarafından yapılan ödemelerin eksik olduğu gerekçesi ile fesih sonrası yapılan ödemelerin davacının hak kazandığı alacaklardan düşülmesi suretiyle fark alacakların kabulüne karar verilmiştir Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 1336

6 2-Taraflar arasında öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için gerekli şartları taşıyıp taşımadığı noktasında toplanmaktadır tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. maddesiyle, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda yer almayan yeni bir dava türü olarak belirsiz alacak ve tespit davası kabul edilmiştir sayılı Kanunun 107. maddesine göre, "(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir. (3) Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hâllerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir." Hükümet tasarısında yer almayan bu madde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu tarafından, esasen baştan miktar veya değeri tam tespit edilemeyen bir alacakla ilgili hak arama durumunda olan kişinin, hukuk sisteminde karşılaştığı güçlüklerin bertaraf edilerek hak arama özgürlüğü çerçevesinde mümkün olduğunca en geniş şekilde korunmasının sağlanması gerekçesi üzerinde durularak ihdas edilmiş ve nihayetinde kanunlaşmıştır. Davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesi gereklidir. Belirleyememe hali, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen miktar veya değerin belirlenmesinin kendisinden gerçekten beklenilmemesi durumuna ya da objektif olarak imkansızlığa dayanmalıdır. Madde gerekçesinde "Alacaklının bu tür bir dava açması için, dava açacağı miktar ya da değeri tam ve kesin olarak gerçekten belirlemesi mümkün olmamalı ya da bu objektif olarak imkânsız olmalıdır. Açılacak davanın miktarı biliniyor yahut tespit edilebiliyorsa, böyle bir dava açılamaz. Çünkü, her davada arandığı gibi, burada da hukukî yarar aranacaktır, böyle bir durumda hukukî yararın bulunduğundan söz edilemez. Özellikle, kısmî davaya ilişkin yeni hükümler de dikkate alınıp birlikte değerlendirildiğinde, baştan tespiti mümkün olan hâllerde bu yola başvurulması kabul edilemez." şeklindeki açıklamayla, alacağın belirli veya belirlenebilir nitelikte olması durumunda, belirsiz alacak davası açılarak bu davanın 1337

7 sağladığı imkanlardan yararlanmanın mümkün olmadığına işaret edilmiştir. Alacağın hangi hallerde belirsiz, hangi hallerde belirli veya belirlenebilir olduğu hususunda kesin bir sınıflandırma yapılması mümkün olmayıp, her bir davaya konu alacak bakımından somut olayın özelliklerinin nazara alınarak sonuca gidilmesi gereklidir sayılı Kanun'un 107/2. maddesinde, sorunun çözümünde yol gösterici mahiyette kriterlere yer verilmiştir. Anılan madde fıkrasında, karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacının, iddianın genişletilmesi yasağına tâbi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabileceği hüküm altına alınmış, madde gerekçesinde de "karşı tarafın verdiği bilgiler ve sunduğu delillerle ya da delillerin incelenmesi ve tahkikat işlemleri sonucu (örneği bilirkişi ya da keşif incelemesi sonucu)" belirlenebilme hali açıklanmıştır. Davacının alacağının miktar veya değerini belirleyebilmesi için elinde bulunması gerekli bilgi ve belgelere sahip olmaması ve bu belgelere dava açma hazırlığı döneminde ulaşmasının da (gerçekten) mümkün olmaması ve dolayısıyla alacağın miktarının belirlenmesinin karşı tarafın elinde bulunan bilgi ve belgelerin sunulmasıyla mümkün hale geleceği durumlarda alacak belirsiz kabul edilmelidir. Sırf taraflar arasında alacak miktarı bakımından uyuşmazlık bulunması, talep sonucunun belirlenmesinin davacıdan beklenemeyecek olması anlamına gelmez. Önemli olan objektif olarak talep sonucunun belirlenmesinin davacıdan beklenemeyecek olmasıdır (H. Pekcanıtez, Belirsiz Alacak Davası, Ankara 2011, s. 45; H. Pekcanıtez/O. Atalay/M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 14. Bası, Ankara 2013, s. 448). Sadece alacak miktarının taraflar arasında uyuşmazlık bulunması ya da tartışmalı olmasının belirsiz alacak davası açılması için yeterli sayılması halinde, neredeyse tüm davaların belirsiz alacak davası olarak kabulü gerekir ki, bu da kanunun amacına aykırıdır. Çünkü, zaten uyuşmazlık bulunduğu için dava açılmakta ve uyuşmazlık mahkeme önüne gelmektedir. Önemli olan davacının talebini belirli kılacak imkâna sahip olup olmadığıdır. Burada, alacağın belirlenebilir olması ile ispat edilebilirliğinin de ayrıca değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Davacının talep ettiği alacağı belirlenmesi objektif olarak mümkün, ancak belirlyebildiği alacağını ispat etmesi, kanunun öngördüğü şekilde ispatı (elindeki delillerle) mümkün değilse, burada da belirsiz alacak davası açılacağından söz edilemez. Çünkü, bir alacağın belirlenmesi ile onun ispatı ayrı şeylerdir. Davacı, talep konusu yaptığı alacağını çok net şekilde belirleyebilir; ancak her zaman onu ispat edecek durumda olmayabilir. Aksinin kabulü, her ispat güçlüğü olan alacağı belirsiz alacağa dönüştürmek gibi, hem kanunun amacına hem de genel ilkelere aykırı bir durumu ortaya çıkartabilir. Alacağın miktarının belirlenebilmesinin, tahkikat aşamasında yapılacak 1338

8 delillerin incelenmesi, bilirkişi incelemesi veya keşif gibi sair işlemlerin yapılmasına bağlı olduğu durumlarda da belirsiz alacak davası açılabileceği kabul edilmelidir. Ne var ki, bir davada bilirkişi incelemesine gidilmesi belirsiz alacak davasının açılabilmesi için yeterli değildir. Bir davada bilirkişiye başvurulmasına rağmen davacı dava açarken alacak miktarını belirleyebiliyorsa, belirsiz alacak davası açılamaz (C. Simil, Belirsiz Alacak Davası, I. Bası, İstanbul 2013, s. 225). Kategorik olarak, belirli bir tür davanın veya belirli kişilerin açtığı davaların baştan belirli veya belirsiz alacak davası olduğundan da söz edilemez. Belirsiz alacak davası, bu davaya ilişkin ölçütlerin somut olaya uygulanarak belirlenmesi gerekir. Hakime alacak miktarının tayin ve tespitinde takdir yetkisi tanındığı hallerde (Örn: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu md 50, 51, 56) hakimin kullanacağı takdir yetkisi sonucu alacak belirli hale gelebileceğinden, davacının davanın açıldığı tarih itibariyle alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin imkansız olduğu kabul edilmelidir. Örneğin, iş hukuku uygulamasında, Yargıtayca, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının yazılı belgelere ve işyeri kayıtlarına dayanmayıp, tanık anlatımlarına dayanması halinde, hesaba esas alınan süre ve alacağın miktarı nazara alınarak takdir edilecek uygun oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerekliliği kabul edilmektedir. Bu halde, tanık anlatımlarına dayanılarak hesaplanan alacak miktarından hakimin takdir yetkisine bağlı olarak yapılacak indirim oranı baştan belirli olmadığından, alacak belirsiz kabul edilmelidir sayılı Kanun ile birlikte, yukarıda belirtilen çerçevede belirsiz alacak davası açma imkanı tanınarak belirsiz alacaklar bakımından hak arama özgürlüğü genişletilmiş; bununla bağlantılı olarak da hukuki yarar bulunmadan kısmi dava açma imkanı sınırlandırılmakla birlikte, tamamen kaldırılmamıştır. Zaman zaman, 6100 sayılı Kanun ile birlikte kabul edilen belirsiz alacak davası ile kısmi davaya ilişkin yeni düzenlemedeki sınırın tam olarak tespit edilemediği, birinin diğeri yerine kullanıldığı görülmektedir. Oysa bu iki davanın amacı ve niteliği ayrıdır. Alacak, belirli veya belirlenebilir ise, belirsiz alacak davası açılamaz; ancak şartları varsa kısmi dava açılması mümkündür. Kanunun kısmi dava açma imkanını sınırlamakla birlikte tamamen ortadan kaldırmadığı da gözetildiğinde, belirli alacaklar için, belirsiz alacak davası açılamasa da, şartları oluştuğunda ve hukuki yarar bulunduğunda kısmi dava açılması mümkündür. Aksi halde, sadece ya belirsiz alacak davası açma veya belirli tam alacak davası açma şeklinde iki imkandan söz edilebilir ki, o zaman da kısmi davaya ilişkin 6100 sayılı Kanunun 109. maddesindeki hükmün fiilen uygulanması söz konusu olamayacaktır. Çünkü, belirsiz alacak davasında zaten belirsiz alacak davasının sağladığı imkanlardan yararlanarak dava açılabilecek; şayet alacak belirli ise de, o zaman sadece tam eda davası açılabilecektir. Oysa kanun koyucunun 1339

9 abesle iştigal etmeyeceği prensibi gereği, anılan maddeyle kısmi davaya ilişkin düzenleme yapıldığı düşünülerek ve Kanundaki sınırlamalara dikkat edilerek kısmi dava açılabilecektir. Bu noktada şu da açıklığa kavuşturulmalıdır ki, şartları bulunmadığı halde dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı durumda davacıya herhangi bir süre verilmeden hukuki yarar yokluğundan davanın reddi yoluna gidilmelidir. Çünkü, alacağın belirlenebilmesi mümkün iken, böyle bir davanın açılmasına Kanun izin vermemiştir. Böyle bir durumda, belirsiz alacak davası açmakta hukuki yarar yokluğundan dava reddedilmeli, ek bir süre verilmemelidir. Zira, burada talep açıktır, bu sebeple 6100 sayılı Kanunun 119/1-ğ maddesinin uygulanarak süre verilmesi mümkün değildir; aslında açılmaması gerektiği halde belirsiz alacak davası açılmış olduğundan, bu konudaki eksiklik de süre verilerek tamamlanamayacağından, dava hukuki yarar yokluğundan reddedilmelidir. Buradaki hukuki yarar, sonradan tamamlanacak nitelikte bir hukuki yarar değildir. Çünkü, dava açıldığında o sırada mevcut olmayan hukuki yarar, bunun da açıkça mahkemece bilindiği bir durumda, tamamlanacak bir hukuki yarar değildir. Aksinin kabulü, aslında açık olan talep sonucunun süre verilerek davacı tarafından değiştirilmesi ve bulunmayan hukuki yararın sağlanması için davacıya ek imkan sağlanması anlamına gelecektir ki, buna usûl bakımından imkan yoktur, böyle bir durum taraflar arasındaki eşitlik ilkesine de aykırı olacaktır (H. Pekcanıtez/O. Atalay/M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 14. Bası, Ankara 2013, s. 454). Bunun yanında, şayet açılan davada asgari bir miktar gösterilmişse ve bunun alacağın bir bölümü olduğu anlaşılmakla birlikte, belirsiz alacak davası mı yoksa belirli alacak olmakla birlikte kısmi dava mı olduğu anlaşılamıyorsa, bu durumda 6100 sayılı Kanunun 119/1-ğ maddesinin aradığı şekilde açıkça talep sonucu belirtilmemiş olacaktır. Talep, talep türü ve davanın niteliği açıkça anlaşılamıyorsa, talep muğlaksa, aynı Kanunun 119/2 maddesi gereğince, davacıya bir haftalık kesin süre verilerek talebinin belirsiz alacak davası mı, yoksa kısmi dava mı olduğunun belirtilmesi istenmelidir. Verilen bu süreden sonra, davacının talebini açıklamasına göre bir yol izlenmelidir. Eğer talep, davacı tarafından belirsiz alacak davası şeklinde açıklanmış olmakla birlikte, gerçekte belirsiz alacak davası şartlarını taşımıyorsa, o zaman yukarıdaki şekilde hareket edilmeli, hukuki yarar yokluğundan dava reddedilmelidir. Açıklamadan sonra talep belirsiz alacak davası şartlarını taşıyorsa, bu davanın sonuçlarına göre, talep kısmi davanın şartlarını taşıyorsa da kısmi davanın sonuçlarına göre dava yürütülerek karar verilmelidir (Dairemizin tarih 2012/30463 esas 2012/30091 karar sayılı kararı) sayılı Kanunun 110. maddesinde düzenlenen, davacının aynı davalıya karşı birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini aynı dava dilekçesinde ileri sürmesi olarak tanımlanan davaların yığılması (objektif dava birleşmesi) halinde, talep sayısı sayısı kadar dava bulunduğu kabul edildiğinden ve aynı Kanunun 297/

10 maddesi uyarınca da her bir talep bakımından ayrı ayrı hüküm verilmesi gerektiğinden, bu durumda da dava dilekçesinde ileri sürülen taleplerin belirsiz alacak olup olmadığının her bir talep bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir. Tüm bu açıklamalar sonucunda şunu belirtmek gerekir ki, iş hukukundan kaynaklanan alacaklar bakımından baştan belirli veya belirsiz alacak davası şeklinde belirleme yapmak kural olarak doğru ve mümkün değildir. Bu sebeple iş hukukunda da belirsiz alacak davasının açılabilmesi, bu davanın açılması için gerekli şartların varlığına bağlıdır. Eğer bu şartlar varsa, iş hukukunda da belirsiz alacak davası açılabilir, yoksa açılamaz (C. Simil, Belirsiz Alacak Davası, I. Bası, İstanbul 2013, s. 414). Keza aynı şey kısmî dava için söz konusudur. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında eldeki davaya konu somut olayın özellikleri dikkate alınarak belirsiz alacak davası yönünden yapılan değerlendirmede; Davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı şüphesizdir. Uyuşmazlık konusu kıdem - ihbar tazminatı,ücret alacağı, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti bakımından, talep içeriğinden açıkça anlaşıldığı üzere, davacı çalışma süresini, en son ödenen ücreti, alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını belirleyebilmektedir. Tazminat hesaplamasına esas alınacak aylık ücrete ek para veya parayla ölçülebilen sosyal menfaatleri de belirleyebilecek durumdadır. Bu halde dava konusu talepler belirsiz alacak davasına konu edilemez. Dava konusu edilen alacakların gerçekte belirli bir alacak olması ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği anlaşılmakla, hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde esasa girilerek karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, satış uzmanı olarak çalışan davacı işe iade kararı sonrası ücretinin enaz 2.800,00 TL olabileceğini ileri sürmektedir. Davalı işveren davacının ücretinin iş sözleşmesinde yazılı olduğunu işe başlarken 800 TL aldığını performansında düşüklük sebebiyle beklenen artışı almadığını savunmuştur. Davacıya kesinleşen işe iade kararı sonrası yapılan ödeme belgesinde 857,00 TL üzerinden hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından işe iadesinin kabul edilmediği feshin kesinleştiği 14/03/2012 tarihinde muadil emsal çalışanlara ait olduğu belirtilen ücret bordroları dosyaya ibraz edilmiştir. Mahkemece dosyaya davalı tarafuından sunulan bordrolardaki çalışanların davacının emsali görev yapan kişiler olduğunun mevcut belge ve delillerle davalı tarafından ispatlanamadığı gerekçesi ile davacı ididası 2.800,00 Tl üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulmuştur. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında bordrolarda yer alan 1341

11 ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendika ve ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve gerekli araştırma yapılarak bir sonuca gidilmelidir. Eksik araştırma ve incelemeyle salt davacı beyanları esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 4-Kabule göre de işe başlatmama ve boşta geçen süre ücretine ilişkin davalı tarafından yapılan ödemeler net olduğu halde bilirkişi tarafından brüt hesaplanan alacaklardan net ücretlerin mahsubu hatalı olmuştur..." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN: Davalı işveren vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili müvekkilinin davalı bankada çalışmakta iken iş sözleşmesinin feshi üzerine açtıkları işe iade davasında feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verildiğini, süresinde yapılan başvuruya rağmen davalının müvekkilini işe başlatmadığını, tazminat ve alacaklarını farklı tarih ve ücreti baz alarak eksik ödediğini, müvekkilinin çalışmaya devam etse idi işe başlatılmayarak iş sözleşmesinin feshedilmiş sayıldığı tarih itibari ile en az net TL ücretle çalışacağını, bu nedenle bu ücret esas alınarak hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kıdem ve ihbar tazminatları ile boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, belirsiz alacak davası açma koşullarının oluşmadığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun/ HMK) hükümleri karşısında davanın kısmi dava olarak da kabulünün mümkün olmadığını, esas açısından ise davacıya tüm haklarının son ücreti esas alınarak eksiksiz olarak ödendiğini, işe başlatılmadığı tarih itibari ile net TL ücret alması gerektiğine ilişkin iddianın afaki olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporundaki tespit, değerlendirme ve hesaplamalar esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün davalı banka vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan nedenlerle bozulmuştur. Mahkemece, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17/10/2012 tarihli ve 2012/9-838 E.-2012/715 K. sayılı kararı dikkate alındığında davaya konu fark 1342

12 kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret ve işe başlatmama tazminatı alacakları yönünden 6100 sayılı HMK'nın 109/2'nci maddesi anlamında talep konusunun miktarı taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli olduğundan söz edilemeyeceğinden davanın kısmi dava veya belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacının hukuki yararı bulunduğu anlaşıldığından önceki kararda direnilmesi gerektiği belirtildikten sonra davanın esasına dair önceki gerekçe tekrar edilmek sureti ile direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyize getirilmiştir. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay bakımından davaya konu edilen fark kıdem ve ihbar tazminatları ile boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı ve burada varılacak sonuca göre davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı ve davacının işe başlatılmayarak iş sözleşmesinin feshedilmiş sayıldığı tarih itibari ile ücretinin tespiti bakımından Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında öncelikle davacının dava konusu ettiği taleplerin fark kıdem ve ihbar tazminatları ile boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatına ilişkin olmasına rağmen Özel Daire bozma kararında bu alacaklar yanında "ücret alacağı"ndan bahsedilip bu yönden bozma kararı verilmesinin maddi hataya dayalı olup olmadığı hususu tartışılmış ve davacının talepleri arasında "ücret" alacağı olmadığı hâlde bu yönden bozma yapılmasının maddi hataya dayalı olduğu anlaşıldığından bozma kararındaki "ücret alacağı" söz dizisinin bozma kararından çıkarılması gerektiğine oy birliği ile karar verilmiştir. I-Davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağına ilişkin uyuşmazlık yönünden: Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle kısmi dava ve belirsiz alacak davası türlerinin hukuki niteliğinden bahsetmekte yarar bulunmaktadır. Alacağın yalnızca bir bölümü için açılan davaya kısmi dava denir. Bir davanın kısmi dava olarak nitelendirilebilmesi için, alacağın tümünün aynı hukuki ilişkiden doğmuş olması ve alacağın şimdilik belirli bir kesiminin dava edilmesi gerekir. Diğer bir söyleyişle, bir alacak hakkında daha fazla bir miktar için tam dava açma imkânı bulunmasına rağmen, alacağın bir kesimi için açılan davaya, kısmi dava denir. Kısmi dava açılabilmesi için talep konusunun bölünebilir olması gerekli olup, açılan davanın kısmi dava olduğunun dava dilekçesinde açıkça yazılması gerekmez. Dava dilekçesindeki açıklamalardan davacının alacağının daha fazla olduğu ve istem bölümünde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutması ya da alacağın şimdilik şu kadarını dava ediyorum demesi, kural olarak yeterlidir (HGK'nın gün ve 2003/4-260 E.-271 K. sayılı kararı; Pekcanıtez, H./Atalay, M./Özekes, M.: 1343

13 Medeni Usul Hukuku, 12. Bası, s. 320; Kuru/Arslan/Yılmaz: Medeni Usul Hukuku, 22. Bası, s.286) sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda (1086 sayılı Kanun/HUMK) açıkça kısmi dava düzenlenmediği hâlde, söz konusu Kanunun yürürlükte olduğu dönemde de kısmi dava açılması mümkün bulunmaktaydı. Çünkü, alacak hakkının bir bölümünün dava edilip geriye kalan kısmının ikinci bir dava ile istenmesini engelleyen bir hüküm bulunmamaktaydı. Kısmi dava, 6100 sayılı HMK'nın 109'uncu maddesinde ise ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Anılan maddenin birinci fıkrasında; talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmının da dava yoluyla ileri sürülebileceği düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrası tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ise de, eldeki davanın açıldığı tarihinde ikinci fıkranın yürürlükte olduğu dikkate alındığında ikinci fıkra ile ilgili değerlendirme yapılması gerekmektedir. Somut olayda dava tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK'nın 109'uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılması mümkün değildir. Bu durumda; davadaki talep konusunun miktarı taraflar arasında tartışmasız ise veya taraflar arasında miktar veya parasal tutar bakımından bir tartışma olmakla beraber, tarafların anlaşmasına gerek kalmaksızın, objektif olarak talep konusunun miktarı herkes tarafından anlaşılabilecek şekilde belirli ise o talep konusunun sadece bir kısmı dava edilemeyecektir. Örneğin satım sözleşmesinde alıcının ödemesi gereken bedel, sözleşmede tereddüde yer bırakmayacak biçimde, açıkça yazılı ise kısmi dava caiz değildir (Pekcanıtez, H./Atalay, M./Özekes, M.: age s.328; Kuru/Arslan/Yılmaz, age s.286) tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 107'nci maddesiyle, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)'nda yer almayan yeni bir dava türü olarak belirsiz alacak ve tespit davası kabul edilmiştir sayılı Kanun'un 107'nci maddesinde yer alan; "1-Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. 2-Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir. 1344

14 3-Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hâllerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir." şeklindeki hüküm ile belirsiz alacak davası düzenlenmiştir. Hükümet tasarısında yer almayan bu madde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu tarafından esasen baştan miktar veya değeri tam tespit edilemeyen bir alacakla ilgili hak arama durumunda olan kişinin, hukuk sisteminde karşılaştığı güçlüklerin bertaraf edilerek hak arama özgürlüğü çerçevesinde mümkün olduğunca en geniş şekilde korunmasının sağlanması gerekçesi ile ihdas edilmiş ve kanunlaşmıştır. Davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesi gereklidir. Belirleyememe hâli, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen, miktar veya değerin belirlenmesinin kendisinden gerçekten beklenilmemesi durumuna ya da objektif olarak imkânsızlığa dayanmalıdır. Madde gerekçesinde; "bu davanın kabul edilmesinin artık salt hukuki korumanın ötesine geçilerek etkin hukuki koruma nın gündeme gelmiş olmasının da bunu gerektirdiği belirtildiği gibi, hak arama durumunda olan kişi, talepte bulunacağı hukuki ilişkiyi, muhatabını ve bu ilişkiden dolayı talep edeceği miktarı asgari olarak bilmesine ve tespit edebilmesine rağmen, alacağının tamamını tam olarak tespit edemeyebilecektir. Belirsiz alacak ve tespit davalarına ilişkin hükümlerin mukayeseli hukukta da yer aldığı dikkate alınarak, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklının, hukuki ilişki ile asgari bir miktar ya da değer belirterek belirsiz alacak davası açabilmesi kabul edilmiştir. Alacaklının bu tür bir dava açması için, dava açacağı miktar ya da değeri tam ve kesin olarak gerçekten belirlemesi mümkün olmamalı ya da bu objektif olarak imkânsız olmalıdır. Belirsiz alacak veya tespit davası açıldıktan sonra, yargılamanın ilerleyen aşamalarında, karşı tarafın verdiği bilgiler ve sunduğu delillerle ya da delillerin incelenmesi ve tahkikat işlemleri sonucu (örneğin, bilirkişi ya da keşif incelemesi sonrası), baştan belirsiz olan alacak belirli hâle gelmişse, davacının, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilmesi benimsenmiştir. Miktarı belirsiz alacaklarda zamanaşımının dolmasına çok kısa sürenin var olduğu hâllerde yalnızca tespit yahut kısmi eda ile birlikte tespit davasının açılabileceği genel olarak kabul edilmektedir. Alacaklı, yalnızca eda davası veya yalnızca tespit davası yahut kısmi eda ile birlikte külli tespit davası açabilme seçeneklerine sahip olduğu, hak-arama özgürlüğünün (Any.m.36, İHAS.m.6) özünde var olan bu seçenekler, yasa veya içtihat yoluyla yasaklanamayacağı, esasen tam veya kısmi olmasına bakılmaksızın her eda davasının temelinde bir külli tespit unsuru bulunduğu, başka deyimle eda hükmünde tertip 1345

15 olunan her durumun arkasında sorumluluk saptanmasını içeren bir zorunlu ön tespit kabulü mevcuttur." şeklindeki açıklamayla, alacağın belirsiz olup olmadığı ile ilgili olarak bazı kriterler kabul edilmiştir. Bu kriterler, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin; 1-Davacının kendisinden beklenememesi, 2-Bunun olanaksız olması, 3-Açıkça karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı ve değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olması olarak belirtilmektedir. Belirsiz alacak davasının getirdiği en önemli etkin koruma, usul ekonomisi ve hak arama özgürlüğüne hizmet etmesi yanında, davacının yüksek yargılama giderlerine katlanma ve dava konusu hakkın zamanaşımına uğrama riskini azaltmasıdır. İşçilik alacakları bakımından, dava konusu edilen alacağın belirli olup olmadığı ile ilgili olarak davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının yahut değerinin tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenememesi kriteri ile açıkça karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktar ve değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olması kriterini birlikte değerlendirip sonuca gidilmesi gerekir. Kural olarak kişinin alacağını belirleyebilmesi için aynı zamanda belgeye bağlama yetkisinin olması veya bu konuda belge düzenlenip kendisine verilmesi gerekir sayılı İş Kanunu'nun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile işverene yazılı sözleşme yapılmayan hâllerde en geç iki ay içinde genel ve özel çalışma koşullarını, günlük ya da haftalık çalışma süresini, temel ücreti ve varsa ücret eklerini, ücret ödeme dönemini, süresi belirli ise sözleşmenin süresini, fesih hâlinde tarafların uymak zorunda oldukları hükümleri gösteren yazılı bir belgeyi işçiye verme yükümlülüğü getirilmiştir. Kanunun 32/2'nci maddesi ile ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakın kural olarak Türk parası ile iş yerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödeneceği, çalıştırdığı işçilerin söz konusu alacaklarını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişilerin özel olarak açılan banka hesapları dışında bu alacakları ödeyemeyeceği belirtilmiştir sayılı İş Kanunu'nun 37'nci maddesi ile işverene iş yerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya iş yerinin özel işaretini taşıyan bir pusula verme yükümlülüğü hükme bağlanmıştır. Söz konusu pusulada ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta tatili, 1346

16 bayram ve genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının ve vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka ve icra gibi her çeşit kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi zorunluluğu hüküm altına alınmıştır. Kanunun 67'nci maddesinde, günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile dinlenme saatlerinin iş yerlerinde işçilere duyurulacağı; 75'inci maddesinde ise işverene çalıştırdığı her işçi için işçinin kimlik bilgilerinin yanında, İş Kanunu'nun ve diğer kanunlar uyarınca düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve kayıtları saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili memur ve mercilere göstermek zorunda olduğu bir özlük dosyası düzenlemesi gerektiği yükümlülükleri getirilmiştir. Söz konusu düzenlemelere bakıldığında işçi işveren arasındaki iş ilişkisinde belgeye bağlama görev ve yetkisinin işçide değil, işverende olduğu görülmektedir. İş sözleşmesinde iş görme edimini yerine getiren ve belge düzenleme yetkisi ve yükümlülüğü bulunmayan işçinin, alacaklarını belirleyebilmesi için işveren tarafından düzenlenen kanuna uygun belgelere ihtiyacı vardır. Diğer yandan iş ilişkisindeki alacak kalemlerinin hesaplanmasında çıplak ücret ya da giydirilmiş ücrete göre hesaplanan farklı alacak türleri bulunmaktadır. Örneğin kıdem tazminatı, giydirilmiş ücretten hesaplanırken, diğer işçilik alacakları (fazla çalışma, hafta tatili, yıllık ücretli izin alacakları gibi) çıplak ücretten hesaplanmaktadır. Giydirilmiş ücrete, işçinin asıl ücretine ek olarak sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler de dâhil edilmektedir. Özellikle ücrete dâhil edilecek menfaatlerin iş yerinde süreklilik arz edip arz etmediği de çoğunlukla taraflar arasında tartışma konusu edilmektedir. Bu nedenle eğitim düzeyi ve sosyal durumları birbirinden farklı olan işçilerin alacağını tam ve kesin olarak belirleyebilmelerini beklemek mümkün değildir. Bunun için yukarda bahsedilen iki kriter birlikte değerlendirilerek, dava konusu edilen işçilik alacağının belirli olup olmadığına karar verilmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun gün ve 2012/9-838 E /715 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, işçilik alacaklarının özelliği dikkate alınarak alacakların belirli olduğunu söylemek mutlak olarak doğru olmadığı gibi aksinin kabulü de doğru değildir. Aynı şekilde bu nedenle talep konusu işçilik alacaklarının belirli olup olmadığının somut olayın özelliğine göre değerlendirilmesi ve sonuca gidilmesi daha doğru olacaktır. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun gün ve 2015/ E-2015/1598 K., gün ve 2016/ E.-2016/824 K., gün ve 2016/ E.-2018/29 K. ve gün ve 2016/ E.-2018/24 K, gün ve 2014/ E.-2018/439 K., gün ve 2015/ E.-2018/479 K., gün ve 2015/ E /559 K. sayılı kararlarında da aynı ilkeler kabul edilmiştir. Öte yandan işçilik alacaklarının belirsiz alacak davasına konu olup 1347

17 olamayacağı konusunda Yargıtay'ın iş davalarına bakan 7, 9 ve 22. Hukuk Daireleri ile Hukuk Genel Kurulu içtihatları arasında ortaya çıkan farklılığın giderilmesi için Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan değerlendirme sonucunda gün ve 2016/6 E.-2017/5 K. sayılı kararı ile "İşçilik alacaklarının çok çeşitli tür, nitelik ve kapsamda olması, somut olayın özelliklerine göre oldukça değişkenlik göstermesi, hatta aynı tür işçilik alacaklarında dahi somut olayın özellikleri itibariyle işçilik alacaklarının belirsiz alacak davasına konu olup olamayacağı konusunda soyut ve genel nitelikte, her bir olayda geçerli olacak ölçüde bir karar alınamayacağından, içtihadı birleştirmeye gerek olup olmadığı" ön sorun olarak tartışılmış ve sonuç olarak içtihadı birleştirmeye gerek olmadığı yönünde karar verilmiştir. Bundan başka 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi hâlde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. İşveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmadığı takdirde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır. İşçinin işe iade sonrasında başvurusu üzerine, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. İşe başlatmama tazminatının da fesih tarihindeki ücrete göre hesaplanması gerekir. İşçinin işe başlatılmadığı tarih, işe başlatmama tazminatının muaccel olduğu andır sayılı İş Kanunu nun 21/3 üncü fıkrasında boşta geçen süre ücreti, kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödeneceği şeklinde düzenlenmiştir. Boşta geçen sürenin en çok dört aylık kısmı içinde gerçekleşen diğer haklar kavramına, ikramiye, gıda yardımı, yol yardımı, yakacak yardımı ve servis hizmeti gibi para ile ölçülebilen haklar dâhil edilmelidir. Söz konusu hesaplamalarda işçinin fiili çalışmasına bağlı alacakların dikkate alınması doğru olmaz. Boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklar için, feshi izleyen dönem ücretlerine göre hesaplama yapılmalıdır. Geçersiz sayılan fesih tarihinden sonra boşta geçen en çok dört aylık sürede işçinin çalışması devam ediyormuş gibi ücret ve diğer haklar belirlenmelidir. Boşta geçen en çok dört aya kadar süre içinde ücret zammı ya da yeni bir toplu iş sözleşmesi yürürlüğe girdiğinde, her iki dönem için ayrı ayrı hesaplamaya gidilmelidir. 1348

18 Kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aya kadar hesaplanacak ücret ve diğer alacaklar, işçinin işe iade için başvurduğu anda muaccel olur. Geçersiz sayılan fesih sonrası davacının işe başlatılmaması hâlinde dört aylık süre ihbar ve kıdem tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağını etkileyecektir. Zira dört aylık süre işçinin fiili çalışmasına ilave edilir. Kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağının işe başlatmama tarihi yeni fesih tarihi olduğundan, bu tarihteki ücret üzerinden hesaplanması gerekir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı işçinin davalı Bankada tarihleri arasında çalıştığı, iş sözleşmesinin tarihinde feshedildiği, feshin geçersizliği ve işe iadeye ilişkin davanın tarihinde açıldığı, Mahkemece davanın kabulüne tarihinde karar verildiği, bu kararın Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin tarihli ilamı ile onandığı, davacı vekilinin tarihinde kararı elden tebellüğ ederek tarihli noter ihtarı ile davacının işe başlatılmasını talep ettiği, davalı Bankaca tarihli cevabi ihtarname ile işe iade talebinin yerinde görülmediği belirtilerek aylık brüt 857,00TL ücret üzerinden hesap edilen alacakların davacı işçinin banka hesabına yatırıldığı, davanın tarihinde açıldığı görülmüştür. Bu durumda davacının işyerinden ayrıldığı tarihinden işe başlatılmayarak iş sözleşmesinin feshedilmiş sayıldığı tarihleri arasında yaklaşık ikibuçuk yıllık bir süre geçmiş olup bu kadar süreden beri işinden ve işyerinden ayrı kalmış olan davacı işçinin, kendisindeki verilerle tarihine kadar olan süreçte işyerinde kendi pozisyonundaki işçilere ve genel olarak işyerinde çalışan işçilere ne kadar ücret artışı yapıldığını, ne gibi sosyal haklar sağlandığını bilmesi mümkün değildir. Şu hâlde dava konusu edilen alacakların hesabına esas ücret miktarı belirsiz olup, ücretteki belirsizlik alacakların miktarını etkileyeceğinden dava konusu edilen alacakların belirsiz olduğunu kabul etmek gerekir. Öte yandan dava dilekçesine bakıldığında davanın kısmi dava olarak açıldığı, bilirkişi raporundan sonra davacı vekilinin ıslah dilekçesi olarak adlandırdığı dilekçe ile dava konusu edilen bazı alacakların miktarını arttırdığı görülmektedir. Bu durumda dava, karar ve Özel Daire bozma karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 109'uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre alacaklar belirsiz olduğundan davacının kısmi dava açması mümkün olup Özel Dairenin bu yöne ilişkin bozma kararı yerinde değildir. Hâl böyle olunca mahkemenin direnme kararı onanmalıdır. II-Emsal ücret araştırmasının yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık yönünden: Yukarıda 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21'inci maddesine ilişkin yapılan 1349

19 açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı işçi kesinleşen işe iade kararı sonrasında süresi içinde işe başlatılması için davalı işverene başvurmuş olup davalı işveren tarafından işe başlatılmamıştır. O hâlde davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatları ile işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine hak kazandığı sabittir. Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin işe başlatılmayarak iş sözleşmesinin feshedilmiş sayıldığı tarihindeki ücretinin en az net 2.800,00TL olması gerektiğini iddia etmiş iken, davalı vekili aylık brüt 800,00TL ücretle işe başlayan davacının tarihindeki ücretinin primlerin ortalaması da eklendiğinde brüt 857,00TL olacağını belirterek bu miktar üzerinden hesaplayarak dava konusu edilen alacakları ödemiştir. Hesaplamalara esas alınacak ücretin miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf olduğu görülmekte olup Mahkemece bu ihtilafın hâlli için emsal ücret araştırması yapılmıştır. Emsal ücret araştırması için müzekkere yazılan BASİSEN (Sendika) sendikal örgütlenme ve toplu iş sözleşmesi (TİS) düzeni bulunmayan işyerlerinde çalışan işçiler bakımından emsal ücret bildiremeyeceklerini belirtmiş; davacı vekilinin talebi üzerine yazılan ikinci müzekkereye ise davacı vasfındaki sendikalı bir işçinin aylık brüt çıplak ücretinin 1.800,00TL-2.000,00TL arasında olabileceğini bildirmiş ayrıca İş Bankası ve Yapı Kredi Bankası ile aktedilen TİS örneklerini göndermiştir. Avukat bilirkişi tarafından sendikanın bildirdiği emsal ücretin sendikal örgütlenme olan ve TİS düzeni bulunan işyerlerindeki işçiler için geçerli olduğu belirtilerek bildirilen emsal ücret ve TİS'lerdeki ücret artışlarına itibar edilmemiş; davacının bildirdiği net TL, brüt 3.911,16 TL ücret üzerinden hesaplama yapılmıştır. Bilirkişi raporundan sonra davalı vekilince sunulan davacıya emsal olduğu belirtilen işçilere ait bordrolardaki ücret düzeyine ise davacının emsali olduğu kanıtlanmadığından itibar edilmemiş ve ek raporda değişiklik yapılmamıştır. Davalı vekili Fortisbank ile müvekkili Bankanın tarihinde birleşmesinden sonra bordrosu sunulan işçilerin aynı ünvanda kadro tanımlaması olmadığından muadili olan ve davacı ile aynı işi yapan, aynı özellikte emsal işçi tanımlaması ile işe devam ettiklerini belirterek ek rapora itiraz etmiştir Bu durumda sendikanın bildirdiği ücretin emsal ücret olamayacağı Mahkemenin ve Özel Dairenin kabulünde olduğuna göre, öncelikle davalı Banka vekilince bordroları sunulan işçilerin davacının emsali olup olmadığı ile ilgili olarak bu konuda uzman bir bilirkişiden rapor alınmalıdır. Yapılacak araştırma ve inceleme sonucu bu işçilerin davacının emsali işçi olmadıklarının anlaşılması hâlinde ise, geçersizliği tespit edilen fesih tarihi olan ile davacının işe başlatılmayarak iş sözleşmesinin feshedilmiş sayıldığı tarihi arasındaki 1350

20 süreçte davalı işyerinde ücret ve ekleri yönünden genel artış yapılıp yapılmadığı sorularak varsa buna ilişkin kayıtların getirtilmesi suretiyle varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Nitekim HGK'nın gün ve 2014/ E.-2018/441 K. sayılı kararında benzer ilkeler benimsenmiştir. Bununla birlikte geçersiz sayılan fesih tarihini izleyen dört aylık süre esas alınarak hesaplanması gereken boşta geçen süre ücreti Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda davalının kabulünde olan aylık brüt 857,00TL üzerinden hesap edilmiş olup davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyizi olmayıp kararın Özel Dairece davalı Bankanın temyizi üzerine davalı lehine bozulduğu dikkate alındığında, yapılacak emsal ücret araştırması ile belirlenecek ücret düzeyine göre hesaplama yapılırken (yapılan araştırma sonucunda tespit edilecek ücretin davalının kabulünde olan miktarın üzerinde olması hâlinde) bu hususta davalı lehine kazanılmış hak oluştuğu gözden uzak tutulmamalıdır. O hâlde Mahkemenin direnme kararı yukarıda belirtilen nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: 1- Davacının dava konusu ettiği taleplerin fark kıdem ve ihbar tazminatları ile boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatına ilişkin olmasına rağmen Özel Daire bozma kararında bu alacaklar yanında "ücret alacağı"ndan bahsedilip bu yönden bozma kararı verilmesinin maddi hataya dayalı olduğu anlaşıldığından Özel Daire bozma kararındaki "ücret alacağı" söz dizisinin bozma kararından çıkarılarak maddi hatanın bu şekilde düzeltilmesine, 2-Yukarıda (I) nolu bentte yer alan nedenlerle direnme kararının bu bölümünün ONANMASINA, 3-Yukarıda (II) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, gününde oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 1351

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/ S.HMK/107 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/ S.HMK/107 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/17 1475 S.İşK/14 6100 S.HMK/107 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/1565 Karar No. 2015/12947 Tarihi: 08.04.2015 ALACAKLARIN BELİRLENEBİLİR DURUM- DA OLDUĞU HALLERDE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/107

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/107 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/10447 Karar No. 2018/5346 Tarihi: 01.03.2018 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/107 BELİRSİZ ALACAK DAVASI AÇILMASININ KOŞULLARI ÖZETİ Alacağın hangi hallerde

Detaylı

YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2014/26900 Karar Numarası: 2015/29945 Karar Tarihi:

YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2014/26900 Karar Numarası: 2015/29945 Karar Tarihi: YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2014/26900 Karar Numarası: 2015/29945 Karar Tarihi: 03.11.2015 ÖZETİ: Fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik talepler

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK./

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK./ T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/4353 Karar No. 2016/9604 Tarihi: 04.04.2016 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK./107-109 BELİRSİZ ALACAK VE KISMİ DAVANIN FARKLARI BELİRSİZ ALACAK DAVASI AÇILABİLMESİ

Detaylı

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/4. İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/4. İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/14655 Karar No. 2015/27773 Tarihi: 08.10.2015 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 İŞÇİNİN BİR GÜNDE EN ÇOK FİİLEN ON DÖRT SAAT ÇALIŞABİLECEĞİ YİRMİ DÖRT

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. STK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. STK/25 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/3619 Karar No. 2018/7440 Tarihi: 21.03.2018 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 6356 S. STK/25 İŞE İADE DAVASI SONRASI İŞE BAŞLATILMAYAN İŞÇİNİN İŞE BAŞLATMAMA

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/34893 Karar No. 2017/14190 Tarihi: 15.06.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46 DERS SAATİ KARŞILIĞI ÇALIŞMA BİR AYDA ÇALIŞTIĞI TOPLAM DERS SAATİNİN

Detaylı

Hamit TİRYAKİ İş Hukuku Uzmanı, Hukukçu

Hamit TİRYAKİ İş Hukuku Uzmanı, Hukukçu Hamit TİRYAKİ İş Hukuku Uzmanı, Hukukçu İŞÇİLİK ALACAKLARININ BELİRSİZ ALACAK DAVASI İLE TALEP EDİLEMEYECEĞİ I- GİRİŞ Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015 Yılında verdiği 17.06.2015 tarihli ve E: 2015/22-1073,

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK/107,109

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK/107,109 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/1757 Karar No. 2011/5742 Tarihi: 27.02.2012 Yargıtay Kararları İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK/107,109 KISMİ DAVA DAVA KONUSU ALACAĞIN YARGILAMA AŞAMASINDA HESAP

Detaylı

ÜCRET GERÇEK ÜCRETİN TESPİTİ FAZLA ÇALIŞMA

ÜCRET GERÇEK ÜCRETİN TESPİTİ FAZLA ÇALIŞMA İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/32, 41 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/3519 Karar No. 2013/3974 Tarihi: 04.02.2013 ÜCRET GERÇEK ÜCRETİN TESPİTİ FAZLA ÇALIŞMA ÖZETİ 4857 sayılı İş Kanununda

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57 T.C YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/13098 Karar No. 2013/6371 Tarihi: 26.03.2013 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57 İŞÇİNİN TANIK OLDUĞU DOSYADA KENDİ DURUMUNA İLİŞKİN VERMİŞ OLDUĞU BEYANIN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/15460 Karar No. 2016/19015 Tarihi: 23.06.2016 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112 ALT İŞVERENLER DEĞİŞMESİNE KARŞIN İŞÇİNİN ÇALIŞMASINI SÜRDÜRMESİ KAMU İŞVERENLERİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK/ S. İşK/ S. İşK/14 DAVALARIN YIĞILMASI BELİRSİZ ALACAK DAVASI

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK/ S. İşK/ S. İşK/14 DAVALARIN YIĞILMASI BELİRSİZ ALACAK DAVASI T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/10344 Karar No. 2013/28364 Tarihi: 06.11.2013 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/1 İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK/107 4857 S. İşK/17 1475 S. İşK/14

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/37925 Karar No. 2014/7 Tarihi: 13.01.2014 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2,18-21 6356 S. TSK/25 GEÇERSİZ FESİH ALT İŞVEREN ASIL İŞVEREN İLİŞKİSİNİN MUVAZAAYA

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/841 Karar No. 2014/834 Tarihi: 24.01.2014 İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45 PROFOSYONEL SENDİKA YÖNETİCİSİNİN HİZMET ÖDENEĞİ HUKUKA AYKIRI BULUNARAK İPTAL

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /21 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/8707 Karar No. 2015/8125 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /21 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/8707 Karar No. 2015/8125 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /21 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/8707 Karar No. 2015/8125 Tarihi: 06.05.2015 İŞE İADE BAŞVURUSUNUN KOŞULLARI İŞE İADE BAŞVURUSU KABUL EDİLEN İŞÇİNİN MAKUL

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17, S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17, S. İşK/14 TC. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/5102 Karar No. 2017/10030 Tarihi: 08.06.2017 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/1 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17,24 1475 S. İşK/14 İSTİFA İŞÇİNİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14 4857 S.İşK/57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/17310 Karar No. 2011/19792 Tarihi: 30.06.

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14 4857 S.İşK/57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/17310 Karar No. 2011/19792 Tarihi: 30.06. İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14 4857 S.İşK/57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/17310 Karar No. 2011/19792 Tarihi: 30.06.2011 KIDEM TAZMİNATI HESABINA ESAS ÜCRET YILLIK İZİN ÜCRETİ HESABINDA

Detaylı

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR T.C. YARGITAY 22. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2013/13336 KARAR NO : 2013/13573 Y A R G

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/1967 Karar No. 2014/1792 Tarihi: 10.02.2014 İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ İŞYERİNE YENİ ALINAN İŞÇİLERİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/21532 Karar No. 2016/17631 Tarihi: 10.10.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/3 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 İŞE İADE DAVASINI KAZANAN İŞÇİNİN

Detaylı

BELİRSİZ ALACAK DAVASI VE İŞ HUKUKUNDA UYGULANMASI. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

BELİRSİZ ALACAK DAVASI VE İŞ HUKUKUNDA UYGULANMASI. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA BELİRSİZ ALACAK DAVASI VE İŞ HUKUKUNDA UYGULANMASI Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA 10.02.2017 ozgur@eryigithukuk.com Hukuk Muhakemeleri Kanunu nun 2011 yılında değişmesiyle birlikte

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi: 05.02.2010 ÜCRET BORDROSUNUN GERÇEĞİ YANSITMAMASI ÜCRET ARAŞTIRMASININ GEREKMESİ ÖZETİ:

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1

İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/31285 Karar No. 2012/3117 Tarihi: 13.02.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/3 İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1 DENİZ İŞ YASASININ KAPSAMI ÖZETİ:

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ T.C YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/7983 Karar No. 2012/27098 Tarihi: 03.12.2012 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ ÖZETİ 4857 sayılı İş Kanunu'nun 46. maddesinde, işçinin tatil gününden

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İTÖHK/1

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İTÖHK/1 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 11674 Karar No. 2014/19330 Tarihi: 23.10.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32 6772 S. İTÖHK/1 İLAVE TEDİYE ALACAĞI

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2018/3212 Karar No. 2018/10029 Tarihi: 26.04.2018 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25 SENDİKAL FESİH KARİNESİ İŞÇİLERİN SENDİKA DEĞİŞTİRMELERİ NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMELERİNİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/5173 Karar No. 2012/485 Tarihi: 24.01.2012 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21 MUVAZAALI ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ İŞE İADENİN ASIL İŞVERENE VERİLMESİ İŞE İADE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/6057 Karar No. 2015/19194 Tarihi: 26.05.2015 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/3 İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22 ÇALIŞMA KOŞULLARINDA ESASLI DEĞİŞİKLİK

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /107,109 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/31734 Karar No. 2014/35646 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /107,109 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/31734 Karar No. 2014/35646 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /107,109 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/31734 Karar No. 2014/35646 Tarihi: 18.06.2014 KISMİ EDA KÜLLİ TESPİT NİTELİĞİNDE DAVA BELİRSİZ ALACAK DAVASININ KOŞUL-

Detaylı

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2015/ K. 2015/1612 T

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2015/ K. 2015/1612 T T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2015/22-1052 K. 2015/1612 T. 17.6.2015 * İŞÇİLİK ALACAKLARININ BELİRSİZ ALACAK DAVASINA KONU OLUP OLAMAYACAĞI (Yargıtay 9. ve 22. Hukuk Dairesi Arasındaki İçtihat Farklılığı

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/53,54,57

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/53,54,57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/27000 Karar No. 2010/19572 Tarihi: 21.06.2010 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/53,54,57 YILLIK İZİN HAKKI İŞ SÖZLEŞMESİNİN YILLIK İZİN ÜCRETLERİ ÖDENEREK SONA

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 410 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/21152 Karar No. 2012/20477 Tarihi: 12.06.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/1 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 DAVA ŞARTI GİDER AVANSININ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/648 Karar No. 2014/1121 Tarihi: 30.01.2014 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK ÖZETİ: Mahkemenin 30.12.2010 tarihli kararı

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/9712 Karar No. 2014/14518 Tarihi: 05.05.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32 ÜCRETİN ÖDENDİĞİNİ KANITLAMAKLA

Detaylı

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/2

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K. /18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/10994 Karar No. 2014/16072 Tarihi: 20.05.2014 İŞE İADE KARARI KESİNLEŞTİKTEN SONRA İŞÇİNİN İŞE BAŞLAMAK İÇİN VEKİLİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41, 54,59

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41, 54,59 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/27282 Karar No. 2016/8861 Tarihi: 11.04.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41, 54,59 İMZASIZ BORDROLARDA FAZLA

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/26324 Karar No. 2015/14105 Tarihi: 07.09.2015 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/4 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5953 S.BİşK/6,8

İlgili Kanun / Madde 5953 S.BİşK/6,8 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/10206 Karar No. 2011/12712 Tarihi: 28.04.2011 Yargıtay Kararları İlgili Kanun / Madde 5953 S.BİşK/6,8 GAZETECİNİN KIDEM SÜRESİNİN VE KIDEM TAZMİNATININ HESAPLANMA

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/24063 Karar No. 2018/8966 Tarihi: 18.04.2018 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 İŞÇİNİN DAVRANIŞLARINDAN KAYNAK-

Detaylı

İlgili Kanun/Madde 854 S. DİşK/26,28 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2012/25671 Karar No. 2014/3980 Tarihi:

İlgili Kanun/Madde 854 S. DİşK/26,28 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2012/25671 Karar No. 2014/3980 Tarihi: İlgili Kanun/Madde 854 S. DİşK/26,28 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/25671 Karar No. 2014/3980 Tarihi: 11.02.2014 DENİZ İŞ KANUNU AÇISINDAN FAZLA ÇALIŞMANIN ESASLARI ÖZETİ. Bu hükümler birlikte

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/5438 Karar No. 2016/20280 Tarihi: 17.11.2016 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ ÖZETİ İşyeri devri halinde

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 17409 Karar No. 2014/19210 Tarihi: 21.10.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/4 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ İTİRAZI

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6,57 1475 S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi: 19.02.2015 İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİLİK ALACAKLARINA ETKİLERİ KIDEM TAZMİNATINDAN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. HMK/107

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. HMK/107 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/36458 Karar No. 2016/2559 Tarihi: 15.02.2016 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41 6100 S. HMK/107 ÜCRETİN YÜZDE USULÜ İLE BELİRLEN- DİĞİ DURUMLARDA FAZLA ÇALIŞMANIN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41 488 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2010/4805 Karar No. 2012/12361 Tarihi: 11.04.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/1 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41 FAZLA ÇALIŞMA ÜST DÜZEY YÖNETİCİNİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/26985 Karar No. 2015/24025 Tarihi: 03.07.2015 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/3 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 İŞE İADE SONRASI İŞÇİNİN İŞE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S.İşK/14 T.Ç YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1032 Karar No. 2015/23731 Tarihi: 01.07.2015 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2,6 1475 S.İşK/14 ALT İŞVERENLERİN DEĞİŞMESİ YENİ İHALE ALAN ALT İŞVEREN YANINDA

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2, 18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2, 18-21 582 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/1 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/1966 Karar No. 2012/6464 Tarihi: 05.04.2012 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2, 18-21 ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14 554 Esas No. 2010/26391 Karar No. 2010/23205 Tarihi: 13.07.2010 KIDEM TAZMİNATINA ESAS SON ÜCRETİN HESAPLANMA YÖNTEMİ İŞE İADE DAVASI SONRASI

Detaylı

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T. 20.1.2016 TEDBİR NAFAKASI İSTEMİ (Tarafların Gerçekleşen Ekonomik ve Sosyal Durumları İle Günün Ekonomik Koşullarına Göre Takdir Edilen Nafaka

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/352 Karar No. 2009/12165 Tarihi: 30.04.2009 İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14 KIDEM TAZMİNATINA ESAS SON ÜCRET ÖNELLİ FESİHTE ÖNELİN BİTTİĞİ TARİHTEKİ ÜCRETTİR

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/12918 Karar No. 2011/12793 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/12918 Karar No. 2011/12793 Tarihi: T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/12918 Karar No. 2011/12793 Tarihi: 02.05.2011 Yargıtay Kararları İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/31 1475 S.İşK/14 ASKERLİK NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİN SONA ERDİRİLMESİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41,63

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41,63 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/2900 Karar No. 2013/7458 Tarihi: 24.04.2013 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/3 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41,63 FAZLA ÇALIŞMAYI İŞÇİNİN KANITLAMAK

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 1475 S. İşK. /14 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2015/2861 Karar No. 2015/1523 Tarihi: 16.02.2015

İlgili Kanun / Madde 1475 S. İşK. /14 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2015/2861 Karar No. 2015/1523 Tarihi: 16.02.2015 İlgili Kanun / Madde 1475 S. İşK. /14 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/2861 Karar No. 2015/1523 Tarihi: 16.02.2015 KIDEM TAZMİNATINA ESAS SON ÜCRETİN HESAPLANMA ESASLARI ÖZETİ Kıdem tazminatı

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK/107, 115, 119

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK/107, 115, 119 T.C YARGITAY Hukuk Genel Kurulu İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK/107, 115, 119 Esas No. 2012/9-838 Karar No. 2012/715 Tarihi: 17.10.2011 İŞÇİLİK ALACAKLARININ KISMİ DAVAYA KONU OLUP OLAMAYACAĞI İŞÇİLİK

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi: 28.04.2015 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN HAKLARIN İHLALİ DURUMUNDA ORTAYA ÇIKAN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/22865 Karar No. 2016/20937 Tarihi: 28.11.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21 ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3. T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/22557 Karar No. 2014/3546 Tarihi: 11.02.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/3 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3. İŞ MAHKEMELERİNDEN VERİLEN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/15363 Karar No. 2017/17435 Tarihi: 06.11.2017 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41 FAZLA ÇALIŞMA İŞÇİNİN BİR GÜNDE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/21

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2007/30406 Karar No. 2008/34836 Tarihi: 22.12.2008 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/21 430 İŞÇİNİN İŞE BAŞLAMA İSTEMİNDE SAMİMİ OLMASININ GEREKMESİ İŞE BAŞLAMA İSTEMİNİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/36528 Karar No. 2009/16179 Tarihi: 01.06.2009 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21 FESİH TARİHİNİ İŞÇİNİN KESİN OLARAK BELİRLEYECEK NİTELİKTE İŞLEM YAPMASI

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/40952 Karar No. 2017/22871 Tarihi: 25.10.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 SENDİKANIN ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNİN MUVAZAALI OLUP OLMADIĞININ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/34997 Karar No. 2017/13786 Tarihi: 12.06.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59 MEVSİMLİK İŞ MEVSİMLİK İŞTE ÇALIŞANLARIN YILLIK İZİN HAKLARININ BULUNMADIĞI

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2010/1038 Karar No. 2010/25821 Tarihi: 30.09.2010 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/41 1475 S.İşK/14 KIDEM TAZMİNATINA ESAS ÜCRET ÜÇ VARDİYALI ÇALIŞMA FAZLA ÇALIŞMANIN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/24463 Karar No. 2017/11027 Tarihi: 15.05.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2 İŞÇİNİN DEĞİŞİK ALT İŞVERENLERDE ASIL İŞTE ÇALIŞARAK GEÇEN SÜRELERDEN ASIL

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /41 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/18614 Karar No. 2015/11657 Tarihi: 10.06.2015 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/3 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /41 FAZLA ÇALIŞMA İMZALI ÜCRET BORDROLARINDA

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/19841 Karar No. 2017/17723 Tarihi: 08.11.2017 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 İKALE (BOZMA) SÖZLEŞMESİ MAKUL

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/32292 Karar No. 2010/1149 Tarihi: 25.01.2010 Yargıtay Kararları İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2 ASIL İŞVEREN SORUMLU OLABİLMESİ İÇİN ALT İŞVEREN İŞÇİSİNİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/34978 Karar No. 2017/14058 Tarihi: 13.06.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 TİS VEYA İŞYERİ YÖNETMELİKLERİYLE BELİRLENMİŞ DİSİPLİN KURULUNU USULÜNE

Detaylı

HUKUK YARGITAY KARARLARI YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ ESAS NO: 2009/10473 KARAR NO: 2009/17999 KARAR TARİHİ:

HUKUK YARGITAY KARARLARI YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ ESAS NO: 2009/10473 KARAR NO: 2009/17999 KARAR TARİHİ: YARGITAY KARARLARI Derleyen: Av. Dr. Ertan İREN YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ ESAS NO: 2009/10473 KARAR NO: 2009/17999 KARAR TARİHİ: 25.06.2009 İLGİLİ MEVZUAT: 4857 sayılı İş K. md.24. KARAR ÖZETİ: İŞÇİNİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/53277 Karar No. 2012/1089 Tarihi: 23.01.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 İLAVE TEDİYE ALACAĞI ÖZETİ Sonuç

Detaylı

İlgili Kanun/Madde 4857 S. İşK/32,41, 69

İlgili Kanun/Madde 4857 S. İşK/32,41, 69 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/23367 Karar No. 2014/7174 Tarihi: 01.04.2014 İlgili Kanun/Madde 4857 S. İşK/32,41, 69 TIR ŞOFÖRLERİNİN SEFER PRİMLERİNİN ÜCRET NİTELİĞİNDE OLDUĞU SEFER PRİMLERİNİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK /41

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK /41 T.C YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2015/9-2698 Karar No. 2017/1557 Tarihi: 06.12.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK /41 BELGELERE DAYALI OLARAK HESAP- LANMAYAN FAZLA ÇALIŞMA HAFTA TATİLİ VE GENEL

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41. T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/923 Karar No. 2008/5603 Tarihi: 21.03.2008

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41. T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/923 Karar No. 2008/5603 Tarihi: 21.03.2008 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/923 Karar No. 2008/5603 Tarihi: 21.03.2008 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41 FAZLA ÇALIŞMANIN KANITLANMASI ÜCRET BORDROLARI FAZLA ÇALIŞMANIN HAFTALIK ÇALIŞMA

Detaylı

İlgili Kanun / Madde S. İşK. /32,34 ÜCRET VE ÜCRETİN ÖDEME ZAMANI ÜCRETİN KANITLANMASI EMSAL ÜCRET ARAŞTIRMASI

İlgili Kanun / Madde S. İşK. /32,34 ÜCRET VE ÜCRETİN ÖDEME ZAMANI ÜCRETİN KANITLANMASI EMSAL ÜCRET ARAŞTIRMASI T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/37210 Karar No. 2015/10424 Tarihi: 17.03.2015 İlgili Kanun / Madde 4857. S. İşK. /32,34 ÜCRET VE ÜCRETİN ÖDEME ZAMANI ÜCRETİN KANITLANMASI EMSAL ÜCRET ARAŞTIRMASI

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/22, S. STSK/36

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/22, S. STSK/36 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/8311 Karar No. 2016/8126 Tarihi: 04.04.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/22, 35 6356 S. STSK/36 İŞÇİ LEHİNE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/16084 Karar No. 2018/9793 Tarihi: 03.05.2018T. Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17 FESİH HAKKININ TEK TARAFLI KARŞI

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK /125 İŞ KAZASI ZAMAN AŞIMININ BAŞLANGICININ MALULİYET ORANIN KESİN OLARAK TESPİT EDİLDİĞİ TARİH OLDUĞU

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK /125 İŞ KAZASI ZAMAN AŞIMININ BAŞLANGICININ MALULİYET ORANIN KESİN OLARAK TESPİT EDİLDİĞİ TARİH OLDUĞU T.C YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2013/21-2216 Karar No. 2015/1349 Tarihi: 15.05.2015 İlgili Kanun / Madde 818 S.BK /125 İŞ KAZASI ZAMAN AŞIMININ BAŞLANGICININ MALULİYET ORANIN KESİN OLARAK TESPİT

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /54,57 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2014/15897 Karar No. 2015/6846 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /54,57 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2014/15897 Karar No. 2015/6846 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /54,57 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/15897 Karar No. 2015/6846 Tarihi: 13.04.2015 MEVSİMLİK İŞLERİN İŞ YASASI PRATİĞİNDE YILLIK 330 GÜNÜ AŞMAYAN İŞLER OLARAK

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2015/9515 Karar No. 2017/8394 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2015/9515 Karar No. 2017/8394 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 6, 17-21 1475 S. İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/9515 Karar No. 2017/8394 Tarihi: 11.05.2017 ALT İŞVERENLER DEĞİŞMESİNE KARŞIN İŞÇİNİN ASIL İŞVERENİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/62

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/62 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/6647 Karar No. 2016/4850 Tarihi: 07.03.2016 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/62 İŞÇİ ÜCRETLERİNDEN EKSİLTME YAPILA- MAMASI İŞÇİ YARARINA ŞART TİS İLE İŞ SÖZLEŞMESİNDEKİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TİSSK/53

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TİSSK/53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/25460 Karar No. 2017/15542 Tarihi: 12.10.2017 İlgili Kanun / Madde 6356 S. TİSSK/53 YORUM DAVASI SOSYAL HAK NİTELİĞİNDEKİ ÖDEMELER- DE FİİLİ ÇALIŞMA KOŞULUNUN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/35044 Karar No. 2017/14049 Tarihi: 13.06.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25 İŞÇİNİN İŞYERİNDE SATILAN ÜRÜNÜN PARASINI İŞVERENE ÖDEMEMESİ MÜŞTERİ-

Detaylı

FAZLA ÇALIŞMANIN KANITLANMASI YEMİN KESİN YEMİN TAMAMLAYICI YEMİN TÜZEL KİŞİYE YEMİN TEKLİFİ

FAZLA ÇALIŞMANIN KANITLANMASI YEMİN KESİN YEMİN TAMAMLAYICI YEMİN TÜZEL KİŞİYE YEMİN TEKLİFİ T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2007/9975 Karar No. 2008/6368 Tarihi: 25.03.2008 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/34,41 1475 S.İşK/14 1086 S.HUMK/344,356 FAZLA ÇALIŞMANIN KANITLANMASI YEMİN KESİN

Detaylı

Trabzon üçüncü noteri olan davalı ise, süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.

Trabzon üçüncü noteri olan davalı ise, süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI - DAVANIN CEZA ZAMANAŞIMI SÜRESİ DOLMADAN AÇILDIĞI - TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÇERÇEVESİNDE HUKUKEN GEÇERLİ TÜM DELİLLERİ SORULUP TOPLANARAK KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.STSK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.STSK/25 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/2623 Karar No. 2016/4559 Tarihi: 22.02.2016 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 6356 S.STSK/25 SENDİKAL TAZMİNAT İŞVERENİN İŞÇİLERİ SENDİKADAN İSTİFA-

Detaylı

İSTANBUL **. İŞ MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİNE BİLİRKİŞİ RAPORU

İSTANBUL **. İŞ MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİNE BİLİRKİŞİ RAPORU İŞE BAŞLATMA TAZMİNATI ALACAĞI, FEVKALADE İKRAMİYE ALACAĞI, İHBAR TAZMİNATI ALACAĞI HESAPLANMASI, USUL VE ESASLARI (İş bu yazı 26.08.2016 Tarihinde Yazılmıştır) İSTANBUL **. İŞ MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİNE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/17402 Karar No. 2011/19618 Tarihi: 30.06.2011 İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161 CEZAİ ŞART KARŞILIKLIK İLKESİ BAKİYE ÜCRETİN YANINDA CEZAİ ŞARTINDA İSTENEBİLECEĞİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/16110 Karar No. 2014/94 Tarihi: 13.01.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/3 İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176 ISLAHIN BİR HAFTALIK KESİN SÜREDE

Detaylı

İŞ GÜVENCESİNİN KAPSAMI OTUZ İŞÇİ ÖLÇÜTÜNÜN HESABINDA DİKKATE ALINACAK ÇALIŞANLAR

İŞ GÜVENCESİNİN KAPSAMI OTUZ İŞÇİ ÖLÇÜTÜNÜN HESABINDA DİKKATE ALINACAK ÇALIŞANLAR İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/29976 Karar No. 2015/38 Tarihi: 12.01.2015 İŞ GÜVENCESİNİN KAPSAMI OTUZ İŞÇİ ÖLÇÜTÜNÜN HESABINDA DİKKATE ALINACAK ÇALIŞANLAR

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/19244 Karar No. 2017/5337 Tarihi: 30.03.2017 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/1 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8 İŞ SÖZLEŞMESİNE SADECE İŞÇİ ALEYHİNE

Detaylı

DAVACI : Nesrin Orhan Şahin vekilleri Av.Serap Yerlikaya ve Av.İlter Yılmaz

DAVACI : Nesrin Orhan Şahin vekilleri Av.Serap Yerlikaya ve Av.İlter Yılmaz ZİYNET (ALTIN) EŞYASI İSPAT YÜKÜ. T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU ESAS NO : 2012/6-1849 KARAR NO : 2013/1006 KARAR TARİHİ:03.07.2013 Y A R G I T A Y İ L A M I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Gölcük 1. Asliye

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/7529 Karar No. 2013/12802 Tarihi: 29.04.2013 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN HUKUKİ SONUÇLARI ÖZETİ İşyeri devrinin temel ölçütü,

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /41 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/22469 Karar No. 2014/1173 Tarihi: 28.01.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/3 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /41 FAZLA ÇALIŞMA HAFTANIN YEDİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA T.C YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/28980 Karar No. 2013/435 Tarihi: 23.01.2013 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA ÖZETİ 4857 sayılı

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/57 YILLIK İZİN YILLIK İZNİN ÜCRETE DÖNÜŞMESİ YILLIK İZİN ÜCRETİNİ NETLEŞTİRME YÖNTEMİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/57 YILLIK İZİN YILLIK İZNİN ÜCRETE DÖNÜŞMESİ YILLIK İZİN ÜCRETİNİ NETLEŞTİRME YÖNTEMİ T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/18890 Karar No. 2015/24594 Tarihi: 07.09.2015 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/57 YILLIK İZİN YILLIK İZNİN ÜCRETE DÖNÜŞMESİ YILLIK İZİN ÜCRETİNİ NETLEŞTİRME

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK /32

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK /32 T.C YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2015/22-977 Karar No. 2017/776 Tarihi: 19.04.2017 ÜCRET ARAŞTIRMASI İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK /32 SÖZLEŞMEDE BELİRLENEN ÜCRETİN ESAS ALINMASININ GEREKMESİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/25068 Karar No. 2018/17398 Tarihi: 03.10.2018 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/25 818 S. BK/100 İŞÇİLERİN İŞVERENİN GÖREVLENDİR- MESİYLE GİTTİKLERİ BİR BAŞKA

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /68

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /68 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/14454 Karar No. 2014/14594 Tarihi: 06.05.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /68 ARA DİNLENMESİ ON İKİ SAATLİK

Detaylı