Kadir Mısıroğlu ile MÜLAKAT
|
|
- Dilara Erdoğan
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Kadir Mısıroğlu İle Kadir Mısıroğlu ile Bugünkü gençler emsal bulamıyor Bu nesle emsal olacak ve örnek ittihaz edebilecekleri şahsiyetleri tanıtmak lazım. Çünkü gençlik, taklit meylinin galebesi mevsimidir. RIHLE: Üstadım kısmet olursa bundan sonra RIHLE dergisinde Tanıdıklarım başlığı altında Tezakir bölümünü yazacaksınız. Lütfettiniz, kabul ettiniz Allah razı olsun. Bunu da bir vesile ittihaz ederek ve buradan başlayarak sizinle geniş bir söyleşi yapalım istedik. Tanıdıklarım, Türkiye nin yakın siyasî, ilmî ve fikrî tarihine ışık tutacak bir muhtevada olacak. Kadir Mısıroğlu: Bu seride İmparatorluk bereketi adamları ele alacağız Biz sonuna yetiştik. RIHLE: İnşallah bize de oradan bir bereket hâsıl olacak Bize de intikal edecek. Tabii RIHLE okuyucusu bu yazıları takip edecek, tafsilatı orada görecek ama genel olarak neyi hedefliyorsunuz? Tanıdıklarım a 88 Nisan-Haziran 2011 RIHLE böyle büyük bir fotoğraf olarak baktığımızda ne göreceğiz? Kadir Mısıroğlu: Okuyucular bu seride hem ilmî hem de insanî davranış mükemmelliğini görecekler. Mesela çok yakın olduklarımdan birisi Said Şâmil beydi. Ben dergi çıkardığım dönemde kendisi yaş olarak 80 i mütecavizdi. 15 yaşında bir çocuk içeriye girse onun elini, ayağa kalkarak sıkardı. Ben yapamıyorum bunu. Cumhuriyet terbiyesizliği terbiyenin menfisi de terbiyedir de- ile iştihar etmiş bir adam var İslamcı yazar geçinir. O zaman bende yazıyordu, adını vermeyeyim. Bu tefrikada böyle menfilikleri yazmak istemiyorum ancak ibretamiz hususları yazacağım. Bu adam, Said beyle
2 bir münakaşa etti. Said beyin vatan-ı aslîsi Rus işgaline uğradığı için şiddetli komünist aleyhtarıydı ve biraz da Türkçülük meyli vardı ama dört dörtlük bir Müslümandı ve bilgisi de mükemmeldi. O genç, onunla öyle çirkin bir münakaşaya tutuştu ki ben utancımdan dışarıya çıktım. Said Şamil bey, o genç adama karşı bile o beyefendiliğini, o asırların mahsulü olan yumuşak üslubunu öyle muhafaza etti ki Köyden gelmiş ve parası olmadığı için şapka alamamış fukaranın Pazar yerinde başına katran sürüldüğünü gördüm. Kur ân derslerinin jandarma tarafından basıldığına dört defa şahit oldum ben isyan etmemek için yoksa o çocuğu azarlayacaktım- dışarı çıktım. O insanların davranışlarını ve hadiselere bakışını anlattığımızda okuyucular emsal olacak adam tanıyacaklar. Bugünkü gençler emsal bulamıyor Bu nesle emsal olacak ve örnek ittihaz edebilecekleri şahsiyetleri tanıtmak lazım. Çünkü gençlik, taklit meylinin galebesi mevsimidir. Bu seride bu günün gençlerine, örnek olacak insanlar ve bu insanların örnek olacak tavırlarını belirtmek istiyorum. RIHLE: Burada mühim bir husus daha var. Yakın tarihimizde, bizim için çok aydınlık görülmeyen, bir takım alacakaranlık noktalar var. Sizin dile getireceğiniz, gündem edeceğiniz şahsiyetlerin duruşu, tavrı çok mühim. Özellikle Osmanlı dan Cumhuriyet e intikal aşamasında onların tavrı, davranışı, meselelere bakışı da bizim için aynı zamanda fikrî nirengi noktası teşkil edecek belki Neler söylersiniz? Kadir Mısıroğlu: Doğrudur Çünkü onlar bu din aleyhtarı cereyanın ayyuka çıktığı zamanı idrak etmişler. Ben de çocukluk yıllarımda bunu gördüm. Köyden gelmiş ve parası olmadığı için şapka alamamış fukaranın Pazar yerinde başına katran sürüldüğünü gördüm. Kur ân derslerinin jandarma tarafından basıldığına dört defa şahit oldum Bu yüzden ben hocada bir hatim bile indiremedim Bunlar İsmet Paşa zamanına taalluk eden işlerdir. Tanıdıklarım serisinde ele alacağımız şahsiyetlerden ise Mustafa Kemal zamanındaki icraatları öğrendim Çünkü o dönemi de yaşamışlar. Mesela Celal hocaya (Celaleddin Öktem) malumat-ı dîniye hocasıyken, bu ders lağvedilince okutursan felsefe okut, okutmazsan ihraç edilirsin denilmiş. Niye felsefe de tarih dersi değil? Zira burada bir kasıt var. Hoca biçare, sıfırdan başlamış, felsefe öğrenmiş Nureddin Topçu nun hocası olmuş. Onların yaşadıkları hadiselerden de o devri anlamak mümkün. Mesela Hafız Abdurrahman Efendi (Gürses), Menemen de hapis yatmış bir adam Çok konuşmak istemezdi ama ben onu zaman zaman konuştururdum. Celal hocanın da başından geçmiş bir vaka var. Benim talebeliğimde, Necip Fazıl a yakınlığım sebebiyle Abdülhakim Arvasî hazretlerinin müritleriyle çok haşir-neşirdik. Onlar, Yerebatan Camii nde Cuma kılın diyordu. Zira orada Cuma kıldıran Üsküdarlı Ali Efendi izn-i sultân ile Cuma kıldırıyor ve Arabiyyü l-ibâre hutbe irad ediyor. Hayatı boyunca da böyle yaptı Katiyyen Türkçe hutbe okumadı. Malum, Cuma aslında dört rekâttır; ikisi hutbeye sayılır Hutbeyi de farz namaz gibi sükûnetle dinlemek lazımdır. Şimdi hutbelerde konferans çeken adamlar var. Haftada bir defa camiye giren insanlar var Onlar da bir şey duysun diye sesimizi çıkarmıyoruz ama Türkçe hutbe, işin aslına aykırı bir teamül. O zaman, Üsküdarlı Hacı Ali Efendi, Arabiyyü l-ibare hutbe okuyor diye ben cumaları Yerebatan Camii nde kılıyordum. Birisi, Her halde bilmiyorsun; Şehzadebaşı ndaki hoca da Sultan Reşad tarafından tayin edilmiştir. Orada kıl, hem orası daha yakın dedi. Ben de o zamanlar işim icabı Vefa daydım... Şehzadebaşı Camii ne gittim İsmini unuttum, yaşlı bir adam doğum kontrolü aleyhine konuşuyor: Sen karının karnındaki çocuğu doğmadan aldırıyorsun. Cinayet işliyorsun. O çocuk belki yarın Atatürk olacak Bu vatanı kurtaracak diyor. Allah belanı versin senin de- RIHLE Nisan-Haziran
3 Kadir Mısıroğlu İle dim ve camiden çıktım. Ben bu yüzden çok Cuma terk etmişimdir. Bu hadiseyi Celal hocaya anlattım. Hoca dedim sizin emsaliniz, yetmişlik bir adam Bu nasıl iştir? Padişah tarafından nasbedilmiş O devri görmüş bir adam Başka misal mi bulamıyor? Şeriatı lağveden bir adamı kahraman ve vatan kurtaran biri olarak takdim ediyor. Duydum ki Halk Partiliymiş Bu nasıl oluyor? Celal hoca benimle istihza edeceği zaman bana beyefendi derdi. Beyefendi, arasanız Halk Fırkası nda bendenizin de kaydını bulabilirsiniz dedi. Ben nasıl olur?! diye çıkışınca bak anlatayım dedi. Bu, o devri anlamakta mühim veyaşanmış bir hadisedir. Anlatmaya başladı: İstanbul milletvekillerinden biri iyi niyetli olarak camileri gezdi ve dedi ki: Hocalar! Siz bu inkılaplara karşı tavır alıyorsunuz Mustafa Kemal Paşa yı kızdırıyorsunuz O da size ve dine karşı daha şiddetli hâle geliyor. Gelin, Parti ye girin Bir İstanbul seferinde onu karşılayalım. Arada, bir ısınma olsun. Biraz da olsa havayı yumuşatalım. Çok insan, bu teklifi kabul etti. Yani içimizde, zamirimizi saklayarak bir tebessüm edersek belki yumuşatırız diye kaydolduk Ben de kaydoldum Bir gün bize haber geldi: Mustafa Kemal Paşa İstanbul a geliyor Şu saatte Haydarpaşa da olun dendi. Biliyorsunuz, şapka 25 te kabul edildi; lakin ulemanın kisvesine, otuz ikiye kadar dokunulmadı. O zaman sarıklıcübbeliydik (30-31 yılları olmalı. Kur ân ı Türkçeye çevirip namazda Türkçe olarak okunulmasının hedeflendiği yıllar) Haydarpaşa garını, ekseriyet 90 Nisan-Haziran 2011 RIHLE imam ve müezzinler doldurdu. Sarıklı-cübbeli topluluk papatya tarlası gibi bir manzara oluşturdu. Tren geldi, bir kapı açıldı Mustafa Kemal, meydanı şöyle bir süzdü ve Ne bu rezalet! Defedin bu adamları dedi ve içeri girdi. O milletvekili geldi ve dedi ki: Hocalar, kusura bakmayın, bir şey yaptık ama başaramadık. Gazi sizi görmek istemiyor; savuşun. Hepimiz sağa-sola kaçıştık, meydan boşaldı Mustafa Kemal ondan sonra trenden indi. Bu hadise, o devrin dine ve din adamına nefretini anlatmak için mükemmel bir misaldir. İşte bu zatların hayatlarında böyle şeyler var. Nasuhi Efendi yi ve diğer zatları çok dinledim. İstiyorum ki bunları gençler de duysun. RIHLE: Biz de heyecanla bekliyoruz. Diğer taraftan bir İslam Tarihi yazıyorsunuz. İkinci cildini çıkardınız Bu ne kadar devam edecek? Böyle bir tarih yazmaya niye ihtiyaç duydunuz? Neyi hedefliyorsunuz? Kadir Mısıroğlu: Aslında ben öteden beri iki ciltlik bir Osmanlı Tarihi yazmayı düşünüyordum. Biri siyasî tarih, diğeri ise müesseseler/medeniyet veçhesi. Fakat 56 senelik arkadaşım Osman Topbaş ın bir teşviki oldu. Biliyorsunuz kendisinin kitapları ve dergileri Rusçaya tercüme ediliyor. Oralarda yayılıyor. O kitaplar vesilesiyle Müslüman olan birçok Rus var. Bunlar kendisinden bir İslam Tarihi istemişler. O da bana böyle bir tarih yazsan dedi. Çok tarih kitabı var dedim. Kimisi geniş, kimisinin Tanzimat sonrası bölümü bozuk dedi. Hakikaten de gönül rahatlığıyla al, falan kitabı Rusçaya tercüme ettir diyemedim. Kimisi nâ tamam Mesela Zapsu nun kitabının adı Büyük İslam Tarihi ama Asr-ı Saadet te kalmış; eksik. Bunun üzerine bir İslam tarihi yazmaya başladım. Niyetim bir ciltte tamamlamaktı. Çok hacimli, ciltlerle yazılanları doğru bulmuyorum; halk okumaz. Mesela Ziya Nur un tarihi çok güzel ama 6 cilt. Bunu ilim adamı okumaz Zira birbirinin kitaplarını okumuyorlar. Halk da 6 cildi tahammül edip okumaz Tarihçi olmayana gerekmez İşin özeti lazım. Böyle bir özet yapmayı hedefledim ama başarılı olamadım. Abbasilerin sonunda ikinci cildi bitirdim. Bunun arkasından Akkoyunlular var, Karakoyunlular var, Selçuklular var, Osmanlılar var. Endülüs ü Emeviler in yıkılmasıyla başladığından dolayı Abbasîler in bir şubesi gibi yazdım. Bazen bir devleti yazdığınızda onunla hem-asır olan bir devleti aşan bir müddeti olabiliyor Endülüs ü mecburen sonuna kadar getirdim. Niyetim 3 ciltte
4 bitirmek ama inşallah başarabilirim. Yani Rusçaya tercüme edilsin diye yazdık. Ama şimdi o bölgede, bu günkü Rus hükümeti Cemaat in 1 mekteplerinden dolayı İslamî harekete karşı bir tavır koydu. Putin, Amerikan entelijansına çalıştığını iddia ederek Cemaat in mekteplerini kapattı. Bu işi görüyorlar dedi Cemaat in adamları buna cevap ması mümkün değildir; galebe nöbetleşmesi vardır. Biri hâkimken öbürü yine vardır; mağlûben vardır. Tanzimat a kadar, ahkâm-ı şer iyye nin tenfizi hususunda mükemmel bir tavır varken küfür yine vardı lakin mağlûben vardı. Ama toprakta kışın bekleyip de baharı gördüğü zaman filizlenen bir tohum gibi haricî bir takım hadiseler sebebiyle burada bir filizlenme oldu ve bunun mahsulü olarak da Tanzimat Tanzimat bir inhirafın başlangıcı oldu. Öz İslamî doktrine göre gayrimüslim, bir Müslüman devlette âmme salahiyet ve iktidarı kullanamaz; köy muhtarı bile olamaz. Tanzimat, bunu kaldırdı. Biliyorsunuz ondan sonra Hıristiyan nâzırlar geldi vermedi. Tarihi, Rusçaya tercüme edilecek düşüncesiyle yazdım. Ama iyi ki yazdım, zira birçok yaygın ve mutlak yanlışı cevaplandırma imkânım oldu. Mesela Tarık b. Ziyad ın gemileri yakması Hiç aslı-faslı olmayan bir konu 500 sene sonra uydurulmuş bir iş Gemiler Tarık ın malı değil ki yaksın; gemiler Bizans ın malı Tarık b. Ziyad onları Bizans tan kiralamış. Keza Hz. Muaviye ye hücumlar Hatta Yezid e Haksızlıklar Övdüklerini çok övüyorlar, yerdiklerini de çok yeriyorlar. Böyle yaygın bir vaziyet var. Ben Salahaddin Eyyubî yi tenkit ettim. Kudüs ü geri almış ama Nureddin in ordusuyla almış Bunları kimse konuşmuyor. Bu, şuna benzer: Mustafa Kemal, Yunan a karşı galip geldi mi nasıl galip gelmiş olursa olsun bütün ayıplarını örtüyorlar Böyle şey olmaz. Onu da söyle ama varsa bir kusuru onu da söyle. RIHLE: Bu çalışmanızla birlikte Tahrif Hareketleri Tarihi yazıyorsunuz. Kadir Mısıroğlu: Tanzimat tan itibaren, İslam dan bir inhiraf var. Bu âlemde hayır-şer bir arada cârîdir Bunlar arasında galebe nöbetleşmesi vardır. Çünkü Allah bu kâinatı fânilikle mahkûm etmiştir Bütün masivaullah fânidir Fâni olan şey ya zevalden kemâle; ya da kemâlden zevale ebedî bir dönüş hâlindedir. Dinin mutlak olarak ortadan kalk- 1 Gülen cemaatinin. (RIHLE) doğdu. Tanzimat bir inhirafın başlangıcı oldu. Öz İslamî doktrine göre gayrimüslim, bir Müslüman devlette âmme salahiyet ve iktidarı kullanamaz; köy muhtarı bile olamaz. Tanzimat, bunu kaldırdı. Biliyorsunuz ondan sonra Hıristiyan nâzırlar geldi Mesela Sava Paşa, Rum dur. Noradungiyan Efendi hâriciye nâzırı, Ermeni. Bunu, Tanzimat sağladı. Bir gayrimüslimin, müslim aleyhine şahitliği caiz değildi. Tanzimat bunu da kaldırdı. Bu ufak taviz zamanla, hadiselerin seyriyle veya milletin liyakatindeki azalmayla ister kader planından, ister zahirden bakın- bu açı büyüdü ve Mustafa Kemal Paşa nın gününde zirveye vurdu; artık Allah ın nizamı yasak ve onu müdafaa etmek suç oldu. İslam ın hayat tarzı olma hakikati inkâr edilerek mabede ve vicdanlara hapsedilmesi gerçeğiyle karşılaşıldı. Lakin Allah ın rahmeti gazabına galip olduğu için İslam ın galebesi uzun asırlar sürdüğü halde küfrün galebesi yirmi sene sonra 1950 de inişe geçti. Şimdi İslam, zahirî mağlubiyetteki seyre muvâzî bir çıkış halindedir. Allah, rahmeti iktizası olarak kaderi meşru kılmıştır. Yoksa kaderden haberleri olsa insanlar huzursuz olur. Lakin kaderin istikameti sezilir Vukuatın seyrinden sezilir. Mesela bir adam trafik kazası geçirip hastanede komaya girse, ne kadar yattığını bilmeden gözünü açsa, dünyayı ılıman görse ilkbaharda da olabilir, sonbaharda da- fakat o kadar uzun yattığına ihtimal vermediği için mevsim hakkında bir şey söylemeyebilir. Lakin havayı alacakaranlık görürse ya akşam oluyor diye hükmeder ya da sabah RIHLE Nisan-Haziran
5 oluyor diye Hâlbuki ikisinin de yüzde elli yanlış olma ihtimali vardır. Zira her 24 saatte bir dünya iki defa alacakaranlık olur. Doğruya ulaşması için havanın durumunu belli bir zaman parçası içinde takip etmesi lazım. Aydınlıkların artıp karanlıkların çoğalmakta olduğunu görürse, mesela yaklaşık yarım saat seyirden sonra akşam oluyor der Bunda isabet eder. Bu bize tarih ilminin değerini anlatır. Müsebbibü l-esbâb a intikal etmezler. Müminler ise her oluşta failin iradesine ilaveten Hâlık ın iradesini görürler Bu, marifettir. Eğer her oluşta Hâlık ın iradesini mahlûkun iradesiyle birlikte gören adam bunun hangi sıfat-ı ilâhiye tecellisiyle olduğunu görürse çünkü mâsivâullah sıfat tecellileriyle gerçekleşmiştir. Daha doğrusu sıfat tecelli terkipleriyle Zat tecellisini mütehammil bir mekân yoktur Allah ın nizamı yasak ve onu müdafaa etmek suç oldu. İslam ın hayat tarzı olma hakikati inkâr edilerek mabede ve vicdanlara hapsedilmesi gerçeğiyle karşılaşıldı. Lakin Allah ın rahmeti gazabına galip olduğu için İslam ın galebesi uzun asırlar sürdüğü halde küfrün galebesi yirmi sene sonra 1950 de inişe geçti. Vukuatın seyri de o akşam olurkenki ya da sabah olurkenki hava cereyanı gibi, vukuatın seyrine de ona hâkim olan mantığa da vâkıf oldun mu işin nereye gittiğini anlarsın. Bu, kader planını sezmektir Murâd-ı ilâhîyi sezmektir. Çünkü biz Müslümanız; her oluşta Allah ın iradesinin mevcudiyetini kabul ederiz. Her oluşta bir murâd-ı ilâhî vardır. Cumhuriyet kafalarının bilmediği bir hususu söyleyeyim: Aslında ilmin kemâli marifettir. İlim üç kategoridir: Âmiyâne bilgi, ilmî bilgi ve irfan. Âmiyâne bilgi sebep ve neticeleri kavranmamış olan bilgidir. Mesela bir çoban şimşek çaktığını görse gök gürlemesini bekler Bunu, tecrübeyle öğrenmiştir Bu bilgi, âmiyâne bilgidir. Eğer bilse ki elektrik yüklü bulutlar çatışmıştır, ışığın sürati fazla olduğundan onu erken idrak etmiş, ses yavaş olduğundan, sonra gelmiştir. Hatta ikisi arasındaki idrak farkı saniyesinden ne kadar yükseklikte olduğunu bile tayin mümkündür. Bu bilgi, ilmî bilgi olur. Bunu hazmeder ve şahsileştirirse bu, irfan olur. Ama bu bilginin üzerine üç kategori daha bilgi vardır: o da marifettir. Marifet, Müslümanların bilgisidir. Bunun çoğulu da maariftir. Eski ecdadımız bu bilgiye tâlip olduğu için bu günkü gibi millî eğitim eğelemek gibi bir şey- demiyordu; Maarif vekâleti diyordu Marifet vasfında bilgi öğreten bir müessese demek. Marifet, her oluşta fâilin iradesiyle birlikte Hâlık ın iradesini de idrak edenin bilgisidir; sadece fâili görmez. Müsbet ilimciler sebep-netice münasebeti içinde o sebebin tecelli ettiği varlığı görürler Zuhurunun şiddetinden gaiptir - ve sıfat tecellileri olduğundan burada da hangi sıfat veya sıfatların tecelli ettiğini bilirse marifette ikinci merhaleye yükselir. Kişi, Cenâb-ı Allah neden bu kulun murad ettiği bu fiile kendi iradesiyle ve şu şu sıfatlarını tecelli ettirerek dâhil oldu hususunu bilirse -ki bu, murâd-ı ilâhîyi bilmektir- ilimde rusûh sahibi oldu demektir Keramet de murâd-ı ilâhîyi bilmektir. Mesela Tanzimat ta bu zikrettiğimiz tavizleri idrak eden insanlar, orada kalabilir diye düşünmüşlerdir. Bunun gelişerek küfrün galebesine imanın mağlubiyetine müncer olacağını düşünemezlerdi. Ama biz bugün doktorun önündeki kadavra misali tarihî hadiseyi istediğimiz gibi evirir çevirir tahlil ederiz. Bunu bugün görüyoruz. Çünkü önümüzde tahlil etmek için bir tarihî seyir var. Ama yakın tarihe, 1950 sonrasına baktığımızda görürüz ki küfür her merhalede kan kaybediyor ve Müslümanlar kuvvet kazanıyor. Bu, murâd-ı ilâhîye muvafık düşme fert ve cemiyet planında mesaide bir bereket olarak tecelli eder. Murâd-ı ilâhîye ters düşmek de bereketsizlik olarak tezahür eder. Bu gün İslam karşıtı güçler Ağrı Dağı çapında bir tedbir ittihaz etseler o, fare doğurur. Müslümanlarsa fare kadar bir tedbir ittihaz etseler Ağrı Dağı doğurur. Bunun sebebi murâd-ı ilâhîye muvafık düşmektir. İnsan bunu kendi hayatından da hisseder. Mesela bir tüccar hiç ehemmiyet vermediği bir işe teşebbüs eder oradan büyük 92 Nisan-Haziran 2011 RIHLE
6 bir kazanç elde eder. İcabında çok emek verdiği çok azametle bir tedbir ittihaz ettiği bir işte başarısızlığa uğrar. Orada bilecek ki o bereketle netice veren işi, murâd-ı ilâhîye muvafık düşmüştür. Çünkü fert teveccüh ve icra ettiği mesai, murâd-ı ilâhîye muvafık düştüğü zaman ondan mümkün/muhtemel/ makul görülen hadden fazla netice hâsıl olur Ters düşmekte de bunun aksi olur. Bu gün İslam karşıtı güçler Ağrı Dağı çapında bir tedbir ittihaz etseler o, fare doğurur. Müslümanlarsa fare kadar bir tedbir ittihaz etseler Ağrı Dağı doğurur. Bunun sebebi murâd-ı ilâhîye muvafık düşmektir. İmam Hatipleri düşünüyorum On aylık kurs olarak başladı Bunları destekleyenler on tane tüccardı. Ben hepsini tanıdım İstanbul da. Refik Bürüngüz, Nazif Çelebi, Musa Topbaş, Mustafa Topbaş ın babası Nuri Topbaş, Süleyman İshakoğlu vd. Şimdi bu adamların servetini toplasanız bugünkü zenginlerden sadece bir tanesinin servetine eşit olmaz. Lakin Allah onların mesaisine bereket ihsan etti ve o cılız emeklerin neticesi bugün 700 İmam Hatib e çıktı. Bu bereket, murâd-ı ilâhîye muvafık düşmektendir. Celal hoca emekli olduktan sonra İsmet Paşa, muhaliflerinin propagandalarının cazibesini azaltmak için göstermelik 10 aylık İmam Hatip kursu açtı. Şimdi Aksaray dan Samatya ya doğru giderken Langa diye bir semt vardır. Orada yol üstünde tramvay caddesinde bir tekke vardır. Sonradan İmam Hatip açılmış, orası terkedilmiş Celal hoca bana orayı gezdirdi. Bir divanhane Orayı iple ikiye bölmüş. İp hala duruyordu. Bir kırık sandalye ve bir kırık masa vardı. Dedi ki: Ben İmam hatip kursuna burada başladım. İki devreydi Şu divanhaneyi iple ikiye böldüm Bir tarafta birinci devre, diğer tarafta ikinci devre ders görüyordu. Şu masayı da evimden getirdim. Dahası da var: Ben emekli maaşıyla geçinmeye alışmıştım. Kurs müdürü sıfatıyla bana ilave 150 lira maaş veriyorlardı. Bu maaşı 5er lira, 5er lira civardaki müezzinlere dağıtıyordum. Çünkü talebe bulamıyordum. Gelsinler de kurs kapanmasın diye böyle yapıyordum. Zira sayı 10 dan aşağı düşerse kurs kapanacaktı. 10 talebe bulmak için kurs müdürü maaşını civardaki müezzinlere dağıtıyordu. Şimdi varacağımız noktaya bakarak bugünü alabildiğine tenkit edenler var. Ben onlara diyorum ki: varacağı noktaya bakan, ümitsizliğe kapılır. Çünkü milletin çoğu ahlâken Müslüman değil. Ama geldiğimiz yere bakın. Denizin ortasında bir gemi batmakta veya batmış da çıkmakta Seni bir helikopterle götürseler Gemiyi görsen ki küpeştesi bacasına kadar suyun içinde İnsanlar menfilikte şartlanmışlar. Çünkü Müslümanlar Tanzimat tan beri dayak yiyor. Hemen, batmakta olan bir gemi dersin. Öyle ya, normal gemi bacasına kadar su içinde olmaz. Hayır!... Doğruyu görmen için arka arkaya bir iki gün gitmen lazım Bir gün biraz daha su yüzüne çıkıyor, öteki gün biraz daha çıkıyor haa bu gemi tamamen batmış meğer dersin. Gemi denizin dibinden çıkıyor. Onun için geçmişe bakarsan ümitvar olursun Biz böyle bir yokluktan geliyoruz. Öyle bir tırpan yedik ki Asılmalar, kesilmeler, hapisler vs. anlatmakla bitmez. Bu kadar dehşetli bir zulmün altından bu dinin kalkması, bu dinin kıyamete kadar devam edeceğine bizim için şahsen imanımızı takviye eden bir delildir. RIHLE: Tanzimat ı destekleyen ulema, bu sürece dâhil olursak meseleyi biraz yumuşatabiliriz diye düşündü dediniz. Acaba Sultan Abdülhamid Han aleyhindeki ulemada da böyle bir yaklaşım mı vardı? Kadir Mısıroğlu: O, cihan çapında bir gelişmeydi ki, çok insan aşağılık duygusuna kapıldı. Abdülhamid tahttan indirildiği zaman Sırât-ı Müstakîm de bir makale neşrediliyor bir paragrafını Abdülhamid kitabıma aldım- yürekler acısı Timsâl-i zulm-i istibdâd olan pâdişâh-ı sâbık satvet-i mahfufe olan saraydan çıkarılmış olmakla şimden gerû ahkâm-ı şer iyyenin tenfizi önünde bir engel kalmadığından millet-i osmâniye ve hâsseten ümmet-i muhammedin bu günü bayram ilan etmesi lazımdır deniyor. Bu talihsiz, imzasız satırları ya Ebulula ya da Mehmed Akif RIHLE Nisan-Haziran
7 kaleme alıyor. Dinî mecmua bu. Yahut Cemiyet-i İlmiye nin, 31 Mart ta askerlere bir beyannamesi var: Evlatlarım biz de biliyoruz, hamam külhanlarında kütüb-i diniye-i muteberenin yakıldığını Fakat bunu dava etmek böyle olmaz; kışlanıza çekilin diyor. Abdülhamid, Kur ân la ticaret yapılmaz; haramdır diyordu. Kur ân ı devlet bastırıyor ve Çin e, ması hasebiyle Sâtıa Hanım Sultan Osman Turan bu hadiseyi bana anlattı; Bediuzzaman ondan sonra Urfa ya gitti ve vefat etti. Şunu anlayın ki, bu dinin özü tasavvuftur Doğru tasavvuf. Çünkü bu ben var ya bu ben, felaket bir şey Hiç aradan çıkmıyor. Bu nefisle mücadele, birinci mücadeledir. Cihad-ı ekber mevzusu yani. Nurculardan biri Bu kadar dehşetli bir zulmün altından bu dinin kalkması, bu dinin kıyamete kadar devam edeceğine bizim için şahsen imanımızı takviye eden bir delildir. Hindistan a, Kuzey Afrika ya gönderiyordu, acemler de gizli basıyorlardı. Kur ân dan ticareti menetmek için, zaptiyeler sahaflarda dolaşıyordu ve onları yaktırıp gönderiyordu. Bu hadise, Kütüb-i diniye-i mutebereyi cem u ihrâk oldu. Hamdi Efendi de fetvasına bunu koyabildi. Yani o zaman çok, bozuk kafalı adam var. Abdülhamid kime güvenecekti de ayakta duracaktı. RIHLE: O devrin uleması genel havanın etkisi altında kalmış olmaları sebebiyle mazur görülebilir mi? Mesela Bediuzzaman örneğini değerlendirseniz? Kadir Mısıroğlu: Bediuzzaman o gün çocuk. Bakın Bediuzzaman ın şurada bir kitabı var. Şu da Abdullah Cevdet in ilk kitabı: Nutuk. Bu ne biliyor musunuz? 2 Selanik te Abdülhamid tahttan indi diye miting yapılıyor Parkta Bediuzzaman ın irad ettiği nutuk. Abdülhamid in hal inden sonra bayram edenlerden biri Bediuzzaman Ama ben onu mazur görüyorum, zira o zaman henüz çok genç. Fakat koca koca, sakalları ağarmış adamlara ne diyeceksiniz RIHLE: Siz Bediuzzaman ın daha sonra nedamet ettiğini söylüyorsunuz ama buna itiraz ediliyor. Böyle bir şey olmamıştır diyorlar. Kadir Mısıroğlu: Yalan diyorlar. Ben Osman Turan ın şâhidiyim. Sultan Hamid in en büyük oğlu Selim Efendi dir. Onun kızı Nemika Sultan, Osman Turan ın kayınvalidesi. Hanımı da Mimar Kenan Bey in kızı ol- 2 Bediuzzaman a ait Osmanlıca birkaç sayfalık bir konuşma metni gösteriyor. bana telefon etti Onlar itirazı çok sever Diyor ki: Üstad, Urfa ya giderken ben de beraberdim. Öyle bir yere uğramadık. İyi de ben tarih vermiyorum ki, Urfa ya gitmeden bir hafta ya da 10 gün evvel gitmiş olabilir. Ben tarih vermiyorum. RIHLE: Bu meseleler konuşulurken genelde Mehmed Akif in tavrı da gündeme gelir. Siz Mehmed Akif in nedametine açık bir delil olmadığını yazdınız. Kadir Mısıroğlu: Orada yazmadığım bir şey var. Şeyh Sami Efendi, Ali Ulvi bey, Musa Topbaş bey, Osman Öztürk ün babası Hacı Mehmed Efendi ve Hattat Mustafa Efendi... Bir meclisteyiz. Mustafa Efendi bu meseleyi açtı. (Hattat Mustafa Efendi nin bende bir kitabı daha var. Bu adamlar ahmaklık ettiler şeklinde Mehmed Akif le ilgili tarizkâr bir notla birlikte verdi bana o kitabı). Mustafa Efendi, Abdülhamid aleyhtarlığı, akaide ait bazı bozuk sözleri vs. taraflarını gündeme getirerek Akif i tenkit etti. Bunları söylediğim için de bana çok kızan var. Herkes istiyor ki birinden bahsederken methedilsin; yanlışı söylenmesin Bu, peygamber mi, masum mu? Diğer taraftan birini tenkit ettiğinizde onu çöpe attığınız ve hiçbir iyiliğini kabul etmediğiniz sanılıyor. Böyle bir şey olur mu?! Yanlış söylerken mecburen iyisini de söylemeniz gerekiyor. Yoksa insanlar böyle anlıyor. Hattat Mustafa Efendi biraz anlattıktan sonra, bu işi bu genç bilir. Asıl o anlatsın da görün dedi. Ben estağfirullah dedimse de oradaki hazırun, Mustafa 94 Nisan-Haziran 2011 RIHLE
8 Kadir Mısıroğlu İle Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi, Akif'e, Abdülhamid Han aleyhtarlığından vazgeçmesini söylemiş. Oğlu İbrahim Sabri de diyor ki sükût ikrardan gelir. Bu telkinleri kabul etti Gereğini yapacak diye bekledik. Bunu yapmadı. Ben dedim ki daha kötüsünü yaptı ben o zaman Mısır dan yazdığı mektupları görmüş değildim. Ama Yedigün dergisinde Hakkı Tarık la röportajını görmüştüm. Akif, Mısır dan döndükten sonra, hastanede Hakkı Tarık kendisiyle mülakat yaptı ve Sedat Simavi nin Yedigün ünde neşredildi. 1 ay sonra da vefat etti. Hakkı Tarık a diyor ki: Milli mücadelenin başından sonuna kadar bulundum. Vallahi de, billahi de, tallahi de Atatürk olmasaydı hiç kimseni yapabileceği bir iş yoktu. O gün Atatürk kelimesi iki senelik; yaygın değil Halk Kemal Paşa diyor te Atatürk kelimesi icad oldu. O herif, Mısır dan gelmiş, Atatürk diyor. Bilmiyorum bu, Hakkı Tarık ın marifeti miydi? Ama Hakkı Tarık ın, onun yapmadığı bir methiyeyi yazması için bir sebep yok ki. Efendi nin söylediklerinden dehşet duydular, bundan fazlası da olur mu diye meraka kapıldıkları için ısrar ettiler, ben de anlattım. Mehmed Akif hakkında birçok adam kitap yazmıştır. Bunların en meddah olanı bir vaka anlatıyor Akif, Türk edebiyatının en büyük şairidir, en büyük karakter sahibi adamdır diyen Mithat Cemal Kuntay. Diyor ki: Klodfarer caddesinden aşağıya doğru Akif beyle kolkola iniyorduk. Bir cem-i gafîr, Divanyolu caddesini doldurdu. Bizim bulunduğumuz ara sokaklara doğru itildi. O gün Meclis-i Mebusan açılıyordu Padişah geliyor dediler. Sultan Hamid, 76 meclisini açmaya geliyor. Sultan Ahmed de şimdiki adliyenin yerinde adliye sarayı vardı İlk meclis orasıydı. Akif, kolumdan çıktı. Ben de Keçecizade türbesine yaslandım. (O Keçecizade de çok melun bir heriftir. Orası tekkedir. Orayı gasbetmiş Orası olmuş Keçecizade türbesi ) Duvara yaslandım, bekledim. Bir müddet sonra, kalabalığın arasından çıkıp geldi. Bir öğürtüyle kusuyor Ne oldu sana? dedim. O melunu gördüm. Nursuz yüzüyle, boyalı sakalıyla Midem bulandı, kusuyorum dedi. Ben birçok Abdülhamid düşmanı gördüm Abdülhamid namaz kılmazdı diyen adam var. Ama Abdülhamid i gördüm de midem bulandı, kustum seviyesinde şiddetli nefreti kimsede görmedim. RIHLE: Ayrıca Mısır dönüşünde başında fötr şapka var diyorsunuz. Kadir Mısıroğlu: Onu da Ertuğrul a (Düzdağ) verdim. Mısır dan döndüğü günün gazetesi; vapurdan inerken başında fötr şapka var. Verdiğime pişman oldum; Ertuğrul onu put yaptı Bu kadar da olmaz yani. Çünkü Emin Saraç hoca bana, Akif i kurtarmak için Ertuğrul un Medine de Abdülhamid e hücum ettiğini gördüm dedi. RIHLE: Üstadım, biz Müslümanlar olarak ölülerimizi hayırla yadederiz. Bu bize Efendimiz in bir tavsiyesidir. Fakat şöyle bir hakikat var: Tarihte kilit taşı olmuş insanlar iyi ve kötü taraflarıyla anılmazsa, o insanların geriye bıraktığı miras bir takım illetlerle malulse bu da hayır adına yaşatılıyor. Bizim hadis âlimlerimiz, hadis ravileri hakkında konuşurken hem iyi hem de kötü taraflarını söylemişler. RIHLE Nisan-Haziran
9 Kadir Mısıroğlu: Adamın kitabı okunuyor Bunda yanlış var demek bir yerde emr-i maruftur. Tesir devam ediyor çünkü. Necip Fazıl ı tenkit ettiğim için bana kızıyorlar. Necip Fazıl, Sultan Aziz gibi bir adama sirk hayvanı diyor Bu ne cesaret böyle! Ömründe namaz kazası yok, hayatı boyunca zemzem suyu içmiş bir mübarek adam RIHLE: Üstad Necip Fazıl la ilgili de mülahazalarınız, hatta bir kitabınız var. Kitabın yeni baskısını Kadir Mısıroğlu: Bakın burada Daha dün yazdım; Mehmed Akif in Kur ân ın Türkçesinin, aslının yerine ikame edilmesi meselesini öğrenince parayı iade edip Mısır a kaçtığını Mısır da da o meali yaptığı halde hastalanınca Türkiye ye getirmediğini, elimden zorla alırlar ve aslının yerine ikame etmeye kalkarlar, vebale girerim diye mealini İhsan Efendi ye bıraktığını, gelmezsem, ölürsem yak dediğini, İhsan Efendi nin de yakmaya kıyamadığını ve bu vazifeyi oğlu Ekmeleddin e (İhsanoğlu) vasiyet ettiğini ve ennihaye, Ekmeleddin in yaktığını takdirle anlattım. Yani yeri geldi doğrusunu; yeri geldi yanlışını söyledim. Bunu anlamıyorlar. RIHLE: Ülkemizin yakın sayılabilecek geçmişinde Akif biraz Vehhâbî kafalıdır. Adam ol ırkına çek diyor. İstiklal marşında bile ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal diyor. Sen nasıl İslam şairi oluyorsun? yaptınız mı? Kadir Mısıroğlu: Yeni baskıyı yapmak istemiyorum, çünkü ondan dolayı kurşunlandım. RIHLE: Bunlar belki ilim ve iman borcu olarak söylemeniz gereken şeyler. Birilerini karalamak ya da yaftalamak için değil, milletin istikametini muhafaza için bazı şeyleri söylemek gerekiyor. Kadir Mısıroğlu: Tahrif Hareketleri nin önsözünde dedim ki: Bu reformist adamların hatalarını söylemek, İslam da ölü eti yemekle eş tutulmuş olan gıybet değildir. Gıybet bir insanın, kârı-zararı kendine ait olan şahsi kusurunu konuşmaktır. Başkalarına tesiri olan yanlışları söylemek, -bırakın gıybet olmamasını- bir vazifedir Emr-i maruftur. Âmmeyi korumak ferdi korumaktan evvel gelir. RIHLE: Bu tarz meseleler konuşulduğunda insanımız bir refleks olarak tepki gösteriyor. Fakat İslam a ve mukaddesata çok mühim ve hayırlı hizmetlerde bulunmuş bir insan bir yerde yanlış bir şey söylemiş ya da hatalı davranmış olursa o hizmetleri hatırına o hayatî hatayı da yaşatacak mıyız, yoksa ona dikkat çekip hayırlı yanlarını da anacak mıyız? Sebil Dergisi tecrübesi var. Sebil Dergisi haftalık olarak 249 sayı çıktı. Sonra nasıl kapandı? Kadir Mısıroğlu: Sebil den dolayı bana açılmış 36 tane dava vardı. Bu davalar dolayısıyla, bugünkü Ergenekoncuların yaptığı gibi hapse girmemek için milletvekili olmak istedim. Beni kazanamayacağım bir yerden aday gösterdiler. Milletvekili olmayı doğrusunu isterseniz- vicdanen ve zihnen çok kabullenemiyordum. Hapis endişesiyle oraya itiliyordum ama irademde bir tutukluk vardı. Kazanamadığıma memnun oldum desem revadır. Fakat o alaka beni partiyle ilgilenmeye icbar etti Partiyle ilgili hareketlere zorladı ya da 77 senesiydi Seçimden sonra Erbakan a üç tane tavsiyede bulundum. Dedim ki İstanbul un başına çiçek yetiştiren bir cahil koymuşsun. Mehmet Okul diye bir adam Hiçbir şeyden anlamaz. Erbakan dese ki dereler denizlere akmıyor isabet buyurdunuz; dağlara doğru akıyor der. Meziyeti bu. Erbakan a bu yanlıştır Herkes seçimde sonuçlar açıklanırken, önce kendi vilayetine bakar sonra İstanbul a bakar. İstanbul bütün Türkiye nin özüdür. Halk Partisi, 50 de seçimi kaybetti, İstanbul il başkanlığına, partisinde başbakanlık yapmış Şemsettin Günaltay ı koydu. Bunu değiştir dedim. Sana salahiyet veriyorum dedi. Git kongreye yakın hazırlık yap ve bir liste hazırlayarak bana gel dedi. Siyasette yutkunarak konuşmak lazım geliyor Bazı adamları rencide etmemek gerekiyor ama ben bunu hiç beceremedim. 96 Nisan-Haziran 2011 RIHLE
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de
DetaylıNecip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim
Yusuf Yeşilkaya www.yusufyesilkaya.com yusufyesilkaya@gmail.com 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul Çemberlitaş ta dünyaya gelen Necip Fazıl, hem kültürlü hem de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Dört-beş yaşında
DetaylıESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu
ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI
DetaylıTV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR
Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
DetaylıAsker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;
Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin
DetaylıKızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri
1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya
DetaylıGiovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.
OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav
DetaylıDünyayı Değiştiren İnsanlar
Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,
DetaylıAna Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te
9 da AK YIL: 2012 SAYI : 164 26 KASIM 01- ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 4 te Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır
Detaylıyeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde
otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur
DetaylıBudist Leyko dan Müslüman Leyla ya
Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki
DetaylıAKŞEHİR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ ÖĞRETİM YILI DİL VE ANLATIM DERSİ 11. SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI YOKLAMASI
AKŞEHİR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI DİL VE ANLATIM DERSİ 11. SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI YOKLAMASI SORU-1) Gazete çevresinde gelişen öğretici metin türleri nelerdir? Yazınız.(10 Puan)
DetaylıΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ
ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες
DetaylıEvlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?
Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe
DetaylıKazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.
Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat
Detaylı12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN
12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın
Detaylı"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."
Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir
DetaylıAvukat Bekir Berk abinin mahkemedeki müdafaalarından hakimlerin ağzı açık kalmış
MEHMET KUBAT Avukat Bekir Berk abinin mahkemedeki müdafaalarından hakimlerin ağzı açık kalmış *Kendinizi tanıtır mısınız? 1954-de Adıyaman-ın Kamışlı köyünde dünyaya geldim. *Risale-i Nuru nasıl,nerede
DetaylıMÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA
MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA 16.06.2017 Sayın Milletvekillerim, Sayın Valim, Sayın Belediye Başkanım Sayın Mardin Şube Başkanım, Değerli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSİAD Dostları, Değerli Basın Mensupları, Şanlıurfa
DetaylıOrucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.
Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.
DetaylıBaki olan Rabbimiz ve davamızdır
Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Eylül 26, 2014-2:33:00 Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yine böyle bir şölenle inşallah, bir gün biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın bana tevdi ettiği bu görevi bir başka kardeşimize
DetaylıBilim,Sevgi,Hoşgörü.
Bilim,Sevgi,Hoşgörü. Mehmet Akif Ersoy 20 Aralık 1873 27 Aralık 1936 Mehmet Akif Ersoy, Türkiye Cumhuriyeti nin ulusal marşı olan İstiklal Marşı nın yazarıdır. Vatan Şairi olarak anılır. Yahya Kemal Beyatlı
DetaylıRecep in İlk Üç Orucunun Fazileti
Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler
DetaylıRisale-i Nuru Samsat-ta Lise öğrencisi iken Teyzem oğlu vasıtasıyla tanıdım.
ABUZER KARA 1.Kendinizi tanıtırımsınız. Ben Abuzer Kara 1961 Samsat doğumluyum.ilk ve orta öğrenimimi Samsat ta bitirdim.19 82 yılında evlendim.1983-1984 Yılları arasında askerlik görevimi ifa ettim.1987
DetaylıRisale-i Nurun kerametini gördüm.inayet altında olduğumuzu anladım.
MEHMET GÜNEŞ Risale-i Nurun kerametini gördüm.inayet altında olduğumuzu anladım. *Kendinizi tanıtır mısınız? 1956 doğumlu,kuyulu köyündenim. Kur an Kurslarına giderek Kur an-ı öğrendim.çok şükür daha sonra
DetaylıT.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK
T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) ESAS N0:2009/191 03.08.2012 TUTANAK 27.07.2012 tarihli oturumda saat 19.27 sıralarında Mahkeme Başkanı tarafından duruşmanın
DetaylıBiz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.
Aşağıda Emek vererek Yazmış olduğumuz yazı ve bilgileri 5 dakika ayırıp okur inceler ve bizden ücretsiz bir örnek kayıt dosyası talep ederseniz. Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim
DetaylıNURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.
Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci
DetaylıOKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ
OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi
DetaylıİLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür
İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında
DetaylıBen gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz
ÜNİTE 4 Şimdiki Zamanın Rivayeti Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz Siz gid-iyor-muş-sunuz
DetaylıKİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3
KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?
DetaylıAK PARTİ YE RAKİP ÇIKTI
AK PARTİ YE RAKİP ÇIKTI Merkez Parti (MEP) Kurucularından Kahramanmaraşlı Hasan Bayramoğlu, partinin kuruluş amacı ve yürüteceği politikalar hakkında bilgi verdi. Kentin tanınmış simalarından Hasan Bayramoğlu,
DetaylıHocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz
Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz PROF. DR. 133 Prof. Dr. Alaattin AKÖZ SÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Hiç unutmadım ki! Akademik olarak hem yüksek lisans, hem de doktora
DetaylıSORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar nerelerde görev aldınız?
Reşadiye Öğrenci Meclisi Başkanı Yücel Bolat: Asla kin tutamam bana yapılan kötülüğü unutur geleceğe bakarım geçmişe takılmam. Bu davranışlarım da bana çok dost kazandırdı iletişimimi geliştirdi. SORU-
DetaylıTOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ
K.R. RAVINDRAN U.R. Başkanı 2015 16 Canan ERSÖZ U.R. 2430. Bölge Guvernörü 2015 16 Firuz Harbiyeli 3. Grup Guvernör Yardımcısı Hüseyin MURSAL (Başkan) Süleyman ÇOLAKOĞLU (Asbaşkan) Okşan HALEFOĞLU (Kulüp
DetaylıAynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.
Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında
DetaylıNECİP FAZIL KISAKÜREK
NECİP FAZIL KISAKÜREK NECİP FAZIL KISAKÜREK kimdir? Necip fazıl kısakürekin ailesi ve çocukluk yılları. 1934e kadar yaşamı 1934-1943 yılları hayatı Büyük doğu cemiyeti 1960tan sonra yaşamı Siyasi fikirleri
DetaylıHÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI
HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com
DetaylıAdamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:
Yolun Kenarına Diken Eken Adam Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama: - Bu dikenleri sök, insanları
DetaylıHALİDE EDİB ADIVAR VURUN KAHPEYE ROMAN
HALİDE EDİB ADIVAR VURUN KAHPEYE ROMAN 2 Halide Edib Adıvar ın Can Yayınları ndaki diğer kitapları: Sinekli Bakkal, 2007 Ateşten Gömlek, 2007 Handan, 2007 Mor Salkımlı Ev, 2007 Türk ün Ateşle İmtihanı,
DetaylıKILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA
KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini
DetaylıAKP'li Başkan, Peygamberin oğlu Tayyip dedi mi? Sözcü yalan mı söylüyor?
AKP'li Başkan, Peygamberin oğlu Tayyip dedi mi? Sözcü yalan mı söylüyor? AKP'li başkan Hz. Muhammed in nüfus cüzdanını çıkarttı. Tayyip adını çocuklarının arasına koydu. 9 Ekim 2012 AKP li başkan, peygamberi
Detaylı20 Derste Eski Türkçe
!! 20 Derste Eski Türkçe Ders Notları!!!!!! Cüneyt Ölçer! !!! ÖNSÖZ Türk Nümismatik Derneği olarak Osmanlı ve İslam paraları koleksiyoncularına faydalı olmak arzu ve isteği île bu özel sayımızı çıkartmış
DetaylıBir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):
Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): - Yavrum ne oldu, niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Çocuk da: - Efendim, namaza gidiyorum.
DetaylıİÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17
İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ... 15 MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17 SAFAHAT TA DEĞERLERİMİZ... 41 Adâlet... 43 Adamlık... 47 Ahlâk... 50 Azim... 42 Birleştiricilik...
Detaylı* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir.
YAZIM KURALLARI BÜYÜK HARFLERİN YAZIMI *Bitmiş cümleler büyük harfle başlar. İnanmak, başarmanın yarısıdır. * Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın
DetaylıT U T A N A K. Dönem : 2015 Toplantı : Ocak Birleşim : 4 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : 08.01.2015 Birleşim Saati : 15.00
T U T A N A K Dönem : 2015 Toplantı : Ocak Birleşim : 4 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : 08.01.2015 Birleşim Saati : 15.00 Gündemin 1. maddesinde yer alan yoklama yapıldı. 34 üyeden müteşekkil İl Genel Meclisinin
DetaylıNasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?
Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? - Mutasarrıf demiş adam kabara kabara. - Sonra ne olacaksın? diye
DetaylıOrucun Manevi Hayatımıza Katkıları
Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine
Detaylızaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,
Detaylı14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ
TÜRK-İŞ Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ 25-27 Mayıs 2012 Nova, İbis Hotel - İstanbul Oturumlar Panel
DetaylıAnlamı. Temel Bilgiler 1
Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,
DetaylıA1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:
A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.
DetaylıDÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT
ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM
DetaylıSöylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.
Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece
DetaylıANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI
ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM
DetaylıNasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım.
Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım. Cenaze namazıyla yapılan cenaze törenine bir kere daha canım sıkıldı da diyemeyeceğim Devrimcilerin bu türlü davranışlarına alıştık
DetaylıBir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):
Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): da: - Yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Bu soruya karşılık çocuk - Efendim,
DetaylıI. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS
I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara
DetaylıYazıcılık Hadisesi ve Hüsrev Altınbaşak Ağabey ile Görüşme
Mehmedkirkinci.com Yazıcılık Hadisesi ve Hüsrev Altınbaşak Ağabey ile Görüşme Üstadımız dünyasını değiştikten sonra, Zübeyir Ağabey bir müddet Eskişehir de kaldı. Sonra İstanbul a geldi. 1961 yılının sonlarına
DetaylıRisale-i Nur Kur anın ruhunu, gayesini, hedefini izah eden çok mükemmel bir tefsirdir.
ABUZER DEMİR Risale-i Nur Kur anın ruhunu, gayesini, hedefini izah eden çok mükemmel bir tefsirdir. Risale-i Nur Kur anın ruhunu, gayesini, hedefini izah eden çok mükemmel bir tefsirdir. -Kısaca kendinizden
DetaylıEFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ!
KİM BU ZINDIK! Hamd Allah ındır. O na hamd eder ondan yardım ve mağfiret dileriz nefislerimizin şerrinden amellerimizin kötülüklerinden ona sığınırız. Allah ın yol göstericilik ettiğini hiç kimse saptıramaz.
DetaylıCumhuriyet Halk Partisi
1 Kılıçdaroğlu: İş adamı konuşuyor tehdit, gazeteci konuşuyor tehdit, belediye başkanı konuşuyor tehdit, ne olacak tehditlerin sonu? Tarih : 04.06.2011 -BATMAN MİTİNGİ- Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu,
DetaylıEyicil: Kahramanmaraş ın Sevdalısıyım
Eyicil: Kahramanmaraş ın Sevdalısıyım Prof Dr. Ahmet Eyicil de AK Parti Saflarında Son zamanlarda, Yakın Çağda Kahramanmaraş ın Siyasi Tarihi üzerine yaptığı akademik araştırmalar ile sık sık gündeme gelen
Detaylı2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1
by Mehmet- omeruslu06 1 3. Bayrağımızdaki hangi renk daha fazladır? 1. Sınıfımızdaki arkadaşlarımızın her siyah A. B. kırmızı birinin farklı güçlü yanları var. Mesela, Elif. Çizdiği resimleri Ahmet beyaz
DetaylıYayınevi Sertifika No: 14452. Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS
Yayınevi Sertifika No: 14452 Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu İç Düzen ve Kapak: Cemile Kocaer ISBN: 978-605-9723-51-0 1. Baskı:
DetaylıCumhuriyet Halk Partisi
1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı
DetaylıYIL DEDE'NİN DÖRT KIZI
Hafta Sonu Ev Çalışması YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Zaman adlı ölümsüz bir dev vardı. Bir gün Zaman, Yıl Dede'yi dört kızıyla birlikte yeryüzüne indirdi. Kızlar, yeryüzünü çok sevdiler. Hepsi bir yana dağılıp
DetaylıYüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü
On5yirmi5.com Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü İki kol ve iki bacak nakli yaptığı Sevket Çavdır hayatını kaybedince suçlanan Doç. Dr. Nasır, o günü anlattı. Yayın Tarihi : 29 Mart 2012 Perşembe (oluşturma
DetaylıNOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.
4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I
DetaylıMANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ
MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ İlahiyat Fakültesi, Manisa İl Müftülüğü ve İlim Yayma Cemiyeti Manisa Şubesi işbirliği ile düzenlenen; Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, Rektörümüz Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, Rektör
DetaylıSultanım, müsaade buyurun, ben İstanbul'un çevresini dolaşıp, mevcut suları bir inceleyeyim!.
HEY GİDİ KOCA SİNAN.. MEKANIN CENNET OLSUN!.. Kanuni Sultan Süleyman devri.. O vakitler İstanbul da su sıkıntısı var.. Problemi çözmek için Sultan Süleyman, Mimar Sinan ı makama çağırır ve Mimarbaşı, milletin
DetaylıCumhuriyet Halk Partisi
1 SÖZCÜ /CHP içindeki Brütüsleri soran Ertuğrul Akbay a Kemal Kılıçdaroğlu bu cevabı verdi: Benim tek güvencem partililerim ve halkım. Tarih : 05.01.2012 Partililerim ve halkım bana sahip çıkıyor diyen
DetaylıOkul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül 2013 06:14
Hiçbir ihtiyacı olmadığı halde sürekli arkadaşlarının kalem ve silgilerini çalan çocukla yaptığım görüşmede, çocuğun anlattıkları hem çok ilginç hem de Kleptomani Hastalığına çok iyi bir örnektir. Çocuk
DetaylıGÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU
GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU 1. DIŞ. CADDE - GECE 1 FADE IN: Saat 22:30. 30 yaşında bir gazeteci olan Eren caddede araba sürmektedir. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durur. Yan koltukta bulunan fotoğraf
Detaylınamazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli bir uygulama vardır.
Türkiye de Diyanet İşleri Başkanlığı nın belirlediği ve uyguladığı imsak vakti, oruca başlama ve sabah ezanın okunması ile Müslümanların sabah namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli
DetaylıŞiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,
Çemberlitaş taki dedesinin konağında büyüyen şair, Amerikan ve Fransız kolejlerinde başladığı ilk ve lise öğrenimini Deniz Lisesi nde tamamladı. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü nü 1924 te bitirince
DetaylıBiz yeni anayasa diyoruz
Biz yeni anayasa diyoruz Ocak 05, 2015-9:32:00 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Biz 'anayasa değişikliği' demiyoruz, 'yeni anayasa' diyoruz. Türkiye'nin anayasayla ilgili sorunu ancak
DetaylıSelman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü
Selman DEVECİOĞLU Gönül Gözü SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER BİRİMİ YAYINLARI Yayın No: 4 Editör Prof. Dr. Recep Toparlı Baskı Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Matbaası Kapak ve İç Düzen Sivas Cumhuriyet
DetaylıHafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK
Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını
DetaylıEFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ.
1 ALTERNATİF AKIM Excellence and innovation built into every design. EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ. ALTERNATİF AKIM 2 1914-1918 Dünya Savaşı Bu savaş dünyada bazı şeylerin değişmesine sebep
DetaylıSAMİ ÖZEY ŞEHİT BİR MUALLİMİN İBRETLİ HİKAYESİ.. Değerli dostlarım; Çanakkale Savaşı dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir..
SAMİ ÖZEY ŞEHİT BİR MUALLİMİN İBRETLİ HİKAYESİ.. Değerli dostlarım; Çanakkale Savaşı dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir.. Bu savaş, birinci dünya savaşında kahraman askerlerimizin, cihanı
DetaylıSultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf
Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf Osmanlı Devleti'nin en kritik bir devrinde otuz üç yıl hükümdarlık yapmış İkinci Abdülhamid Han için ağır ithamlarda bulunanların sayısı gittikçe azalmakla birlikte,
Detaylı3. Yazma Becerileri Sempozyumu. Çağrışım: Senden Kim Çıkacak?
Çağrışım: Senden Kim Çıkacak? AMAÇ Amacımız dört temel dil becerisinin bir ayağını oluşturan yazma becerisine farklı bir bakış açısı kazandırmak; duyan, düşünen, eleştiren, sorgulayan insanlar yetiştirme
Detaylı(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı
2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle
DetaylıRamazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55
Ramazan Manileri // Ahmet ağa uyursun uyursun Uykularda ne bulursun Kalk al abdest, kıl namaz Sabahleyin cenneti bulursun Akşamdan pilavı pişirdim Gene karnımı şişirdim Çok mani diyecektim ama Defteri
DetaylıBenimle Evlenir misin?
Benimle Evlenir misin? Bodrum sokakları ilginç bir evlenme teklifine daha sahne oldu. Bodrumlu genç kaptan Ali Özbaylan 9 yıl önce tanıştığı kız arkadaşı Tuba Cihat a, Milta Marina da bulunan bir kafede
DetaylıA1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:
A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.
DetaylıÖğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!
On5yirmi5.com Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! Üniversitelerin açılmasıyla birlikte geçen hafta İstanbul Polisi, Beyazıt ve Beşiktaş'ta bir dizi korsan fotokopi baskını gerçekleştirildi.
DetaylıAç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k
Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan
DetaylıEn büyük gücümüz teşkilatlarımız
En büyük gücümüz teşkilatlarımız Temmuz 28, 2012-11:30:21 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ''10 yıldan beride bu tarihe layık olmak için takımımızın başı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde
DetaylıANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.
ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya
DetaylıM. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller
yayın no: 117 PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN HİKMETLİ ÖYKÜLER Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi
DetaylıSayın Bülent SOYLAN Yeminli Mali Müşavir (E. Hesap Uzmanı)
Yeminli Mali Müşavir (E. Hesap Uzmanı) 12.11.2011, Şişli-İstanbul 108 Dursun Ali Yaz Özgeçmiş PTT çalışanı olan babasının memuriyeti dolayısıyla bulunduğu Adapazarı nda 1949 yılında doğdu.baba tarafından
DetaylıYOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN
YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir
DetaylıGazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz
ANMA PROGRAMI 1. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı 4 2. Çeşitli Yönleriyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk 10 (Yrd. Doç. Dr. Levent KALYON) 1. Resimlerle Atatürk 15 2. Kendi sesiyle Atatürk 18 2 Beni görmek
DetaylıTokat Plevne İmam Hatip Ortaokulu Öğrencilerinin Sorularına cevaplarımız
Tokat Plevne İmam Hatip Ortaokulu Öğrencilerinin Sorularına cevaplarımız 51. Kütüphane Haftası dolayısı ile 1. Nisan.2015 tarihinde Tokat Plevne İmam Hatip Ortaokulunda Kitap Okumanın Kişisel Gelişim deki
DetaylıOnların minneti sadece Allah a ve millete ve millete hizmette araç olarak gördükleri devletlerinedir.
Kimdir Mustafa Alper veya Mustafa Alper ler? Onların minneti sadece Allah a ve millete ve millete hizmette araç olarak gördükleri devletlerinedir. Bir çarıklı olarak çıktıkları halkın arasından devletin
DetaylıÇok Mikroskobik Bir Hikâye
Çok Mikroskobik Bir Hikâye ÜMMÜŞ PÖRTLEK İlköğretim Okulu nda sıradan bir ders günüydü. Eğer Hademe Kazım, yine bir gölgelikte uyuklamıyorsa, birazdan zil çalmalıydı. Öğretmenimiz, gürültü yapmadan toplanabileceğimiz
Detaylı