YÂSÎN SÛRESİ Nuzul 39 / Mushaf 36

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "YÂSÎN SÛRESİ Nuzul 39 / Mushaf 36"

Transkript

1 YÂSÎN SÛRESİ Nuzul 39 / Mushaf 36 Surenin Adı: Sûre, İbn Abbas a göre ey insan anlamına gelen Yâsîn adını ilk âyetinden alır. Hz. Peygamber in sûreyi bu adla andığına dair rivayet vardır (Ebu Davud). Buhârî ve Tirmizî de bu isimle anar. Surenin Nuzul Yeri ve Zamanı: Mekke de inmiştir.

2 MEKKE Mina Müzdelife Arafat KABE İlk tertiplerde Furkan ın önünde yer alır. 5 veya 6. yıla tarihlendirilebilir. Surenin Konusu: Sûrenin konusu yeniden diriliştir. Hz. Peygamber in onu hassaten ölmek üzere olan insanlara okuma-hatırlatma tavsiyesi, bu ana tema bağlamında anlaşılmalıdır (Ebu Davud ve İbn Hibban). Hemen tamamıyla ahreti konu edinmiş olması sebebiyle sûre, Kur an ın atan kalbi olarak nitelenmiştir. Çünkü âhirete iman, inanç esaslarının kalbi mesabesindedir. Her âyete bu kalpten kan yürüdüğü için, söz döner dolaşır hep âhirete gelir. Bu anlamda âhiret inancı sadece doğru bir imanın değil, bizzat Allah a imanın da olmazsa olmazıdır. Eğer bir Allah olsaydı yeryüzünde bunca zulme izin vermezdi diyen bir aklın sorunu, Allah inancına sadece beşeri ve dünyevi çıkar hesaplarıyla yaklaşmak, Hesap Günü hakikatini dikkate almamaktır. Bir davranışı ahlâkî kılan şey onun ardında yatan sorumluluk bilincidir. Sorumlulukla sorumsuzluk arasındaki ayrım hakkaniyetin bir gereğidir. Âhirete iman bu anlamda hakkaniyetin tecellisine imandır. Çünkü âhiret, bu hayatın hesabının görüleceği öbür hayattır. Şu halde Hesap Günü nü inkârın temelinde, hayatı sorumsuzca tüketme arzusu yer alır.

3 Sorumsuzca tüketilmiş bir hayatın hesabı verilemez. Böylesi bir hayat yaşayanların sorumluluktan kaçma arzusu, inkâr olarak kendini dışa vurur. Fakat inkâr, Hesap Günü gerçeğini ortadan kaldırmaz: Sure, Allah Rasulüne hitapla başlar. Ey İNSAN! Kur an da Hz Peygambere Ey Nebi, Ey Rasul dışındaki tek doğrudan hitap Ey İnsan şeklindedir. Rabbimizin, alemlere rahmet olan Nebi ye Ey İnsan diye hitap etmesi, sadece onun insan olduğunu hatırlatmayı amaçlamaz, aynı zamanda insan olmanın yüce, hem de çok yüce bir meziyet olduğunu hatırlatır. Allah Rasulünden nakledilen ölmek üzere olanlarınız üzerine Yasin i okuyunuz hadisinin söyleniş maksadını veren bu suredeki ahiretle ilgili ayetler şu ayetle başlar; Elbette Biz, evet ölüyü Biz dirilteceğiz; ve onların önden yolladıklarını da arkada bıraktıkları eserleri de Biz yazacağız: böylece her şeyi de kaydeden tarifsiz ve çok gelişmiş bir ana (hafızada) kayıt altına almış oluruz (12) Sözün burasında, surenin ölüm döşeğinde yatanlara okunmasının niçin tavsiye edildiğinin cevabı olan ayetler 51.ayetten itibaren başlamakta ve ; O gün ağızlarına mühür vuracağız; ve elleri Bize konuşacak, ayakları da şahitlik yapacak. (65) ayetiyle bitmektedir. Tekamül varlığın yasasıdır. Bu yasa sadece varlığın maddî boyutu için değil, mânevî boyutu için de geçerlidir. Madenler, bitkiler, hayvanlar ve insanları kapsayan bu yasa, ruhuyla bir üst âleme ait olan insanda mânevî bir nitelik kazanır. Âhiret, bu sürecin mânevî olan öbür yüzünü temsil eder. Cennet aslında insanın tekamülünün son durağıdır. Vahiy, hayat yolcusunu her tür sapmaya karşı uyarır. Bu uyarı sorumluluk bilincine sahip olanlara, yani (Kalben) diri olanlara (70) yarar sağlayacaktır. Sûre Allah ın azamet ve kudretini beyan eden bir pasajla son bulur. İbn Abbas a bu sûrenin fazileti sorulunca, Bunu bilmiyorum, fakat (galiba) son âyeti içinmiş! der. Her şeyin tasarrufunu (kudret) elinde bulunduran (Allah), her tür kişileştirmeden uzak ve yücedir: Nihayet hepiniz O na döndürülüceksiniz. (83) Sûre, Yasîn kelimesinin müstakil bir âyet olup olmadığı yorumuna binaen, Kûfe okuluna göre 83 âyet, diğer tüm okullara göre 82 âyettir.

4 ب س م للا ح ن م ا ر ح ن م م RAHMÂN RAHÎM ALLAH IN ADIYLA س ١ 1 Ey insan! (1) (1) Mukatil, bu yorumu ibârenin tek karşılığı olarak verir. Habeş dilinde ve Tayy lehçesinde bu kelime ey insan anlamına gelir. Bu görüşü İkrime, Dahhak, Said b. Cübeyr gibi Kûfe ve Hasan gibi Basra okulunun önde gelen otoriteleri savunmuşlardır. Bu ibârenin mukatta ât a dahil olduğu görüşü yanında, Allah ın ya da Kur an ın bir adı (Malik ve Katâde) olduğu yorumları da yapılmıştır (Taberi). Tercih ettiğimiz yoruma göre, Kur an da Hz. Peygamber için kullanılan Ey Rasul ve Ey Nebi dışındaki tek form Ey insan! ifadesidir. Ki Said b. Cübeyr bu nidadaki insan ın Hz. Peygamber in adı olduğu kanaatindedir. Bu ise hem insan olmanın değerine, hem de Hz. Peygamber in insanlığına bir göndermedir. و ح ق م ح ر ح ك م ٢ 2 Hikmetle (muhatabını inşa eden) (2) bu Kur an a andolsun (2) Hakîm kalıbı mübalağa ile ism-i faildir ve dolayısıyla canlı ve bilinçli özneler için kullanılır. Kur an ın muhatabını inşa eden kurucu bir özne oluşuna atıftır. Parantez içi açıklamamız hakîm in bu niteliğine dayanmaktadır. (Fâtır: 31 deki ellezi ile krş.) ح ننك ا ر ح ا م س ل ر ٣ 3 Ki sen, elbette gönderilen elçilerden birisin. (3) (3) Bir tek bu âyette dört tekit vardır: İsim cümlesi, yemin, inne ve lâm. Bir cümledeki bu dört pekiştirme, Nebi yi inkârın aslında dört inkâr olduğunu gösterir: Peygamberi inkâr Kur an ı, Kur an ı inkâr âhireti, Ahireti inkâr Allah ı inkâr demektir. ع لى ص م حط ا س ت ق م ٤ 4 Dosdoğru bir yol üzeresin.(4) (4) Bir sonraki âyetin delaletiyle: Rabbimin bana ilettiği vahiy sayesinde (Sebe : 50). ت ن ز ل ح ع ز ز ح ن م م ٥ 5 (Çünkü bu vahiy) her işinde mükemmel olanın, en merhametli olanın katından indirilmiştir:

5 ت ن ذ م ق و ا ا ا ا ح ن ذ م ح ب اؤ ه م ف ه م غ اف ل ور ٦ 6 Bu sayede ataları uyarılmamış, dolayısıyla haktan gafil kalmış bir topluluğu uyarabilesin.(5) (5) Veya mâ nın ilgi zamiri anlamına dayanarak: ve böylece ataları uyarılmış, fakat kendileri haktan gafil kalmış bir topluluğu uyarabilesin (Râzî). Tercihimizi hem Kasas 46 hem de nüzul ortamının tarihsel gerçekliği doğrulamaktadır. Bu âyet görev alanının kapsamını değil başlama noktasını gösterir (krş. şu arâ: 214). Elbet görev evrensel, kapsam tüm insanlıktır (Sebe : 28). (Nuzul 67 / Mushaf 28 : Kasas 46 Aşağıdadır.) و ا ا ك ن ت ب ج ان ب ح ط و م ح ذ ن اد ن ا و ك ر م ا ة ا ر م ب ك ت ن ذ م ق و ا ا ا ا ح ت ه م ا ر ن ذ م ا ر ق ب ل ك ع لنه م ت ذ نك م ور ٤٦ 46 Yine sen, Biz nida ettiğimizde (Sina) Dağı nın yamacında da değildin; ve fakat senden önce uyarıcı gelmemiş bir toplumu uyarman için Rabbin tarafından rahmet olarak gönderildin; belki (sorumluluklarını) hatırlarlar. (Nuzul 51 / Mushaf 26 : Şuara 214 Aşağıdadır.) و ح ن ذ م ع ش م ت ك ح ل ق م ب ر ٢١٤ 214 Artık sana en yakın olan aşiretini uyar; (98) (98) Sûrenin iniş zamanı dikkate alınırsa, bu çağrının bireysel davet döneminden çok sonraya denk geldiği anlaşılır. şu halde bu çağrı, öncesine nisbetle Muhammedî davette yeni bir merhaleye işaret eder. O da, bireysel davetten kitlesel davet merhalesine geçiştir ki, bu âyet bu merhalede davet edilecek ilk kitlenin Hz. Peygamber in sosyal çevresi olduğunu amirdir.

6 (Nuzul 76 / Mushaf 34 : Sebe 28 Aşağıdadır.) 28 (EY NEBÎ!) Biz seni ancak, bütün insanlık için bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; ama insanların çoğu bunun farkına dâhi varmamış olacaklar ق د نق ح ق و ل ع لى ح ك ث م ه م ف ه م ل ؤ ا ن ور ٧ 7 Doğrusu, onlardan bir çoğu hakkındaki söz tahakkuk etmiştir: artık asla iman etmeyecekler.(6) (6) Çoğunluğun akletmeyeceği, iman etmeyeceği ve şükretmeyeceğine dair ilâhi bilgi (msl. A râf: 187; Furkan: 50; Mü min: 61). (Nuzul 56 / Mushaf 7 : A raf 187 Aşağıdadır.) س پ ل ون ك ع ر ح نساع ة ح نار ا م س ه ا ق ل ح ننا ا ع ل ا ه ا ع ن د م ب ى ل ج ل ه ا و ق ت ه ا ح ن ل ه و ث ق ل ت ف ى ح نسا و حت و ح ل م ض ل ت ا ت ك م ح ن ل ب غ ت ة س پ ل ون ك ك ا ننك ف ى ع ن ه ا ق ل ح ننا ا ع ل ا ه ا ع ن د للا و ك نر ح ك ث م ح نناس ل ع ل ا ور ١٨٧ 187 SANA soruyorlar: Son Saat ne zaman gelip çatacak? diye. Cevap ver: Onun bilgisi yalnızca Rabbimin katındadır; onun vaktini O ndan başka ortaya koyacak kimse yoktur: O bütün ağırlığıyla göklerde ve yerde kopacak, sizi haberiniz olmadan ansızın yakalayacaktır. Sanki senin ısrarla o bilginin peşine düşüp elde etmen mümkünmüş gibi, onu sana soruyorlar. De ki: Onun gerçek bilgisi yalnızca Allah katındadır, ne ki insanların çoğu bunu bilmezden geliyor. (Nuzul 40 / Mushaf 25 : Furkan 50 Aşağıdadır.) و ق د ص ن مف ن اه ب ن ه م نذ نك م وح ف ا ب ى ح ك ث م ح نناس ح ن ل ك ف و م ح ٥٥ 50 Doğrusu Biz, onu (ve bütün bu örnekleri) ayrıntılı bir biçimde açıklayarak insanların önüne koyduk ki düşünüp ders alsınlar diye Hal böyleyken insanların çoğu yine de yüz çevirmekte, nankörlükte direnmekteler. (Nuzul 78 / Mushaf 40 : Mü min 61 Aşağıdadır.) ذ و ف ض ل ع ل ى ح نناس و ك نر ح ك ث م ح نناس ل ش ك م ور ٦١ للا ح نذى ج ع ل ك م ح ن ل ت س ك ن وح ف ه و ح ننه ا م ا ب ص م ح ح نر للا 61 GECEYİ sükûnet bulasınız diye, gündüzü ise (işlerinizi) göresiniz diye yaratan Allah tır çünkü Allah insanlara karşı sınırsız lütuf sahibidir; ama insanların çoğu yine de şükretmezler. ح ننا ج ع ل ن ا فى ح ع ن اق ه م ح غ ل ل ف ه ى ح ى ح ل ذ ق ار ف ه م ا ق ا ور ٨ 8 Zira (sanki) Biz onların boyunlarına, çenelerine kadar uzanan demir halkalar geçirmişizdir de, başlarını bir türlü eğememektedirler.(7) (7) Müteakip âyetlerin de gösterdiği gibi, inkârcıların dünyadaki halini tasvir eden bu âyet onların küstah ve kibirli tavırlarının mecazi bir anlatımıdır. Parantez içi açıklama, metnin sembolik tabiatına dayanmaktadır. Boyun halkaları aynı zamanda köleliği temsil eder. Zaten mukmehûn, hem başkaldırı hem de zillet ve utancı içeren çift kutuplu bir anlamaya izin verir. Zımnen: Allah a kul olmamak için başkaldırırlar, fakat benliklerinin kulu-kölesi olurlar.

7 و ج ع ل ن ا ا ر ب ر ح د ه م س د ح و ا ر خ ل ف ه م س د ح ف ا غ ش ن اه م ف ه م ل ب ص م ور ٩ 9 Yine (adeta) önlerinden ve arkalarından birer set çekmiş ve gözlerini perdelemişizdir de, artık görememektedirler. و س و حء ع ل ه م ء ح ن ذ م ت ه م ح م م ت ن ذ م ه م ل ؤ ا ن ور ١٥ 10 Şu halde sen onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için fark etmez: iman etmezler. ح ننا ا ت ن ذ م ا ر ح نتب ع ح ذ ك م و خ ش ى ح ن م ا ر ب ا غ ب ف ب ش م ه ب ا غ ف م ة و ح ج م ك م م ١١ 11 Ne ki sen, sadece; ilâhi uyarıya tabi olan ve idraki aşan bir hakikat olmasına rağmen O rahmet kaynağına derin bir ürpertiyle saygı duyan kimseyi (8) uyarabilirsin o halde bu gibileri tarifsiz güzellikte bir ödülle müjdele! (8) Krş. Bakara: 4; Kâf: 33. Haşyet için bkz. Yûnus: 62 (Nuzul 94 / Mushaf 2 : Bakara 4 Aşağıdadır.) و ح نذ ر ؤ ا ن ور ب ا ا ح ن ز ل ح ك و ا ا ح ن ز ل ا ر ق ب ل ك و ب ا ل خ م ة ه م وق ن ور ٤ 4 Ve onlar sana indirilene iman ederler, senden önce indirilene de; âhiretin varlığına dair ilâhî habere mutmain bir kalple inanmıştırlar.(9) (9) İman kalbin yönelişi, îkân yöneldiği şeyden kalbin tatmin olmasıdır. Kalp îkân ile tatmin olunca iman o kalpte harekete geçer ve o tatmin duygusu sahibinde bir meleke hâline gelir. Meleke hâline gelen iyilik, adeta sahibini koruyan bir meleğe dönüşür. Bu sonuç, hem hidayet nimetinin hem de Allah ın insana verdiği değerin büyüklüğünü gösterir. Yazılı âyetler iman âyetleri, kevni âyetler ikân âyetleri dir. (İlgili bir not için bkz. Câsiye: 4, not 4.) (Nuzul 36 / Mushaf 50 : Kaf 33 Aşağıdadır.) ا ر خ ش ى ح ن م ا ر ب ا غ ب و ج اء ب ق ل ب ا ن ب ٣٣ 33 İdraki aşan bir hakikat olduğu halde, O sonsuz rahmet sahibi karşısında içi titreyen (33) ve O nun huzuruna adanmış bir yürekle gelen herkese: (33) Burada Allah yerine Rahmân isminin gelmesi, O nun Rahmân olduğunu bilmesine rağmen içi titrer yan anlamını da verir. Zımnen: O nun sevgisini kaybetme korkusuyla titrer. (Nuzul 69 / Mushaf 10 : Yunus 62 Aşağıdadır.) ح ل ح نر ح و اء للا ل خ و ف ع ل ه م و ل ه م ز ن ور ٦٢ 62 Unutmayın ki Allah a yakın olanlar, gelecekten dolayı kaygı, geçmişten dolayı keder duymayacaklar.(83)

8 (83) Zımnen: Yaratana haşyet duyan, yaratılandan havf etmez. Havf korkanın güçsüzlüğünden, haşyet korkulanın yüceliğinden kaynaklanır. Birincisi geçmiş zamana, ikincisi gelecek zamana delalet eder (Bakara: 38, not 2). Haşyet tazim, hürmet, sevgi ve yüceltme içerirken; emn in zıddı olan havf bunları içermez. Kur an da haşyet övülürken havf övülmez. Haşyet in kaynağı bilgi, havf in kaynağı cehalettir (bkz. Fâtır: 28). Çünkü havf in insan psikolojisini olumsuz etkileyip onun ruhsal dinamizmini yok eden ve mânevî gücünü soğuran bir tarafı vardır. (Korkuya dair ayrıntılı br tahlil için bkz. Nisâ: 77, not 4.) ح ننا ن ر ن ي ح ا و ت ى و ن ك ت ب ا ا ق ندا وح و ح ث ا م ه م و ك نل ش ی ء ح ص ن اه فى ح ا ام ا ب ر ١٢ 12 Elbette Biz, evet ölüyü Biz dirilteceğiz; ve onların önden yolladıklarını da arkada bıraktıkları eserleri de Biz yazacağız: böylece her şeyi kaydeden tarifsiz ve çok gelişmiş bir ana (bellek)te kayıt altına almış oluruz. (9) (9) İmâmin mubînin deki her iki kelime de belirsizdir. Buna rağmen mubîn açık-seçik, apaçık mânasındadır. İlk bakışta birbiriyle çelişir gibi görünen bu unsurlar, derin düşünüldüğünde hem Levhi Mahfuz un akıl sır ermeyen, hem de hiçbir şeyi atlamayan yapısını ifade eder. (Benzer bir ibâre ve tahlil için bkz. Hûd: 6) İmâm kelimesi, türetildiği umm kökünün de ele verdiği gibi, bir şeyin kendisinden neş et ettiği aslı ve ana yı ifade eder. Kelimenin etimolojisinde gelişmiş ve öncü anlamları mevcuttur (bkz. Hicr: 79). (Nuzul 70 / Mushaf 11 : Hud 6 Aşağıdadır.) و ا ا ا ر د ح نبة ف ى ح ل م ض ح ن ل ع ل ى للا م ز ق ه ا و ع ل م ا س ت ق ن مه ا و ا س ت و د ع ه ا ك ل فى ك ت اب ا ب ر ٦ 6 Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki rızık açısından Allah a bağımlı olmasın. Zira O, her canlının konup eğleşeceği yeri de göçüp yerleşeceği yeri de iyi bilir Bütün bunlar kesin ve net bir yazılım ve yasayla(11) kayıt altına alınmıştır. (11) Kitabun mubîn, Levh-i Mahfuz dur (Burûc: 22, not 17). Bu tamlama ilk bakışta önümüze şu problemi çıkarır: Hem bilinmezlik mânasındaki belirsizlik, hem apaçıklık mânasındaki mubîn lik: nasıl oluyor? İki ihtimal var: Ya Allah için ayan açık, insan için akıl sır ermez bir yazılımla korunmuş.., Veya hem lazım hem müteaddi olan mubîn in özünde açık ve dâhi açıklayıcı olan çift yönlü tabiatına istinaden Göstergeleriyle insana açık, özüyle Allah a açık bir yazılımla korunmuş.. Her hâlükarda belirsiz olarak geldiği bu ve buna benzer bağlamlarda özellikle ilâhî yazılım a ve oluş-bozuluş yasalarının kayıtlı tabiatına delalet eder (msl. Neml: 75; Sebe : 3). Bu ilâhî yazılımın kaynağı Yâsîn: 12 de imâmin mubîn (ana bellek) olarak beyan edilir. (Nuzul 72 / Mushaf 15 : Hicr 79 Aşağıdadır.) ف ان ت ق ا ن ا ا ن ه م و ح ننه ا ا ب ا ا ام ا ب ر ٧٩ 79 Bundan dolayı Biz, onlara (da) yaptıklarının acısını tattırdık. İşte adı geçen bu iki toplumun da, (dünyevi refah açısından) çok önde olduğu ayan açık ortadaydı.(47) (47) Bu âyetin tefsirinde klasik dil ve tefsir otoriteleri, imâm kelimesinin ilk manaları olan öne geçen, önder, lider, rehber yerine, dolaylı olan yol (tarik) anlamı üzerinde ittifak etmiş görünüyor (Mukatil; Ferrâ ve Zeccâc).

9 Fakat, buradaki imam ın dolaysız ve ilk anlamıyla kullanıldığını söylemek, dil açısından daha ikna edicidir. Şöyle ki: Lût ve Şuayb kavimlerinin kendi zaman ve mekânlarının dünyevi refah açısından öncü, ileri gelen, gelişmiş (imam) toplumlar olduğu ayan açık olarak anlaşılmaktadır. Bunu, Medyenlilerin yemyeşil ve ağaçlık vadilerde oturan bir ticaret toplumu oluşu da doğrulamaktadır (Âyet 78 ve A râf: 85). A râf 95. âyet, helâke uğrayan tüm toplumların dünyevi refahın zirvesine çıkıp iyice şımardıktan sonra cezalandırıldığını dile getirir. Aslında bu, yok olan tüm geçmiş uygarlıkların tabi olduğu sosyal bir yasadır (krş. İsra: 16). Tercihimiz lafız, mana ve maksadı gözeten bu gerekçelere dayanır. Esasen, bu âyetlerin muhatabı olan Mekke nin durumu da, helâk olan refah toplumlarını hatırlatıyordu (bkz. Kureyş sûresinin girişi). و حض م ب ه م ا ث ل ح ص اب ح ق م ة ح ذ ج اء ه ا ح ا م س ل ور ١٣ 13 ONLARA, kendilerine elçiler (10) gönderdiğimiz şehir (11) halkının hikayesini anlat.(12) (10) Ya da: (elçinin) elçileri anlamına davetçiler. Bu kelime kıssa boyunca hep edilgen bir kip olan murselûn kalıbıyla gelmiş, ne isim ne de zamir olarak Allah a isnat ve izafe edilmemiştir. Muaz b. Cebel i Yemen e gönderen Rasulullah ın onu Allah ın Elçisi nin elçisi diye nitelemesine benzemektedir. Dolayısıyla murselûn Allah ın elçileri değil elçinin elçileri anlamına gelir. Kur an a göre aynı anda ve aynı topluma Musa ve Harun örneğinde olduğu gibi birbirini destekleyen iki elçi gönderildiği istisnai durumlar olmuşsa da, üç elçiden ismen hiç söz edilmez (krş. 14. âyet). Yok eğer tercih ettiğimiz gibi bu kelime peygamberler olarak anlaşılırsa, bu durumda olayın Antakya ya nispeti kabul edilemez. (11) Katade ve İkrime bu şehri Antakya olarak yorumlar. İbn Kesir bu tür yorumlara itiraz eder. Fakat pasajın devamı (20-32) Antakya merkezli okumayı destekler niteliktedir. Bu âyeti bir sonraki 14. âyetin ışığında okuyarak bu şehri dünya, elçileri de Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed olarak anlamak da mümkündür. (12) Kıssa anlatımının darabe (vurdu) kökünden bir kelimeyle karşılanmış olması, anlatılan şeyin muhatabı üzerinde yumruk ve tokat etkisi yapacağını îmâ eder. Dolayısıyla, kafaya vura vura hakikati anlatmayı çağrıştırır. ح ذ ح م س ل ن ا ح ه م حث ن ر ف ك نذب وه ا ا ف ع نزز ن ا ب ث ا ث ف ق ا وح ح ننا ح ك م ا م س ل ور ١٤ 14 Bir zamanlar onlara iki elçi göndermiştik; ama ikisini de yalanladılar. Bunun üzerine (onları) bir üçüncüyle destekledik; ve onlar dediler ki: Biz size gönderilmiş elçileriz. ق ا وح ا ا ح ن ت م ح ن ل ب ش م ا ث ل ن ا و ا ا ح ن ز ل ح ن م ا ر ا ر ش ی ء ح ر ح ن ت م ح ن ل ت ك ذ ب ور ١٥ 15 (Şehir halkı) dediler ki: Siz de sadece bizim gibi beşer türüne mensupsunuz. O rahmet kaynağı da hiçbir şey indirmemiştir: siz sadece yalan söylüyorsunuz! ق ا وح م ب ن ا ع ل م ح ننا ح ك م ا م س ل ور ١٦ 16 (Elçiler) dediler ki: Rabbimiz biliyor ki biz size gönderilmiş elçileriz. و ا ا ع ل ن ا ح ن ل ح ب ل غ ح ا ب ر ١٧ 17 Ve biz size açıkça tebliğ etmekten başka bir şeyle mükellef değiliz. ق ا وح ح ننا ت ط ن م ن ا ب ك م ئ ر م ت ن ت ه وح ن م ج ا ننك م و ا نس ننك م ا ننا ع ذ حب ح م ١٨

10 18 (Şehir halkı) dediler ki: şüphesiz bize uğursuzluk getirdiniz. Eğer buna bir son vermezseniz, sizi öldüresiye taşa tutar ve sizi keyfimizce şiddetli bir biçimde cezalandırırız. (13) (13) Lafzen: bizden, tarafımızdan. Bu bağlamdaki en uygun karşılığı keyfimizce. Zımnen: hiçbir hak ve hukuku gözetmeksizin cezalandırırız. ق ا وح ط ائ م ك م ا ع ك م ح ئ ر ذ ك م ت م ب ل ح ن ت م ق و م ا س م ف ور ١٩ 19 (Elçiler) dediler ki: Kaderiniz size bağlıdır. Ne yani, size öğüt verildi diye mi (böyle oldu)? Hayır, asıl siz haddi aşmış (14) bir toplumsunuz. (14) Musrifûn u bu şekilde çevirimiz için bkz. Tâhâ: 127 (Nuzul 44 / Mushaf 20 : Taha 127 Aşağıdadır.) و ك ذ ك ن ج زى ا ر ح س م ف و م ؤ ا ر ب ا ات م ب ه و ع ذ حب ح ل خ م ة ح ش د و ح ب ق ى ١٢٧ 127 İşte Biz de, haddi aşan (112) ve Rabbinin âyetlerine güvenip inanmayan kimseleri böyle cezalandırırız; Hele bir de âhiret azabı var ki, o çok daha şiddetli ve çok daha kalıcıdır. (112) Lafzen: israf eden, haddi aşan kimseler.. Esrafe nin türetildiği kök olan es-seref, insanın herhangi bir eyleminde aşırı gitmesi, haddi aşması mânasına gelir (Râğıb). Burada dile getirilen israf, kuşku yok ki Zümer: 53 te geçen Ey hadlerini aşıp kendilerini israf eden kullarım, Allah ın rahmetinden asla ümit kesmeyiniz! ibâresinde geçenle aynı çağrışıma sahiptir. و ج اء ا ر ح ق ص ا ح ا د ن ة م ج ل س ع ى ق ال ا ق و م ح نتب ع وح ح ا م س ل ر ٢٥ 20 Derken, şehrin en uzağından bir adam (15) koşarak gelip Ey kavmim! dedi, Elçilere uyun! (15) Veya: şehrin ileri (gelenlerinden) bir adam. Kitab-ı Mukaddes te elçilerin Antakya ya gönderilişine ayrıntı verilmeden değinilir (R. İşleri, 11). İbn Kesir Antakya olmasına şiddetle itiraz eder. Buna ilave bir itiraz da Antakya nın ilk Hıristiyan olan şehir kimliğidir. Fakat bu, Antakya da ilk anda böyle bir karşı koyuşun gerçekleşmediğine mesnet teşkil edemez. En doğrusunu Allah bilir. ح نتب ع وح ا ر ل س پ ل ك م ح ج م ح و ه م ا ه ت د ور ٢١ 21 Uyun sizden hiçbir karşılık beklemeyen bu kimselere; zira bunlar doğru yoldadırlar! و ا ا ى ل ح ع ب د ح نذى ف ط م نى و ح ه ت م ج ع ور ٢٢ 22 Hem ben, beni yaratana, dahası hepinizin huzuruna varacağı O Zata neden kulluk etmeyecek mişim? ء ح نتخ ذ ا ر د ون ه ح ه ة ح ر م د ر ح ن م ا ر ب ض م ل ت غ ر ع ن ى ش ف اع ت ه م ش پ ا و ل ن ق ذ ور ٢٣ 23 Onu bırakıp da başka ilâhlar edineyim, öyle mi? Eğer Rahmân bir zarar vermeyi dileyecek olsa (-ki dilemediği açık-), (16) ne onlar bana zerre kadar şefaat edebilir, ne de beni kurtarabilirler. (16) Parantez içi açıklamamızın gerekçesi cümlenin şartlı yapısıdır. Zımnen, ama O kulunun zararını dilemez sonucu çıkmaktadır (bkz. Hûd: 34). (Nuzul 70 / Mushaf 11 : Hud 34 Aşağıdadır.)

11 و ل ن ف ع ك م ن ص ى ح ر ح م د ت ح ر ح ن ص ك م ح ر ك ار للا م د ح ر غ و ك م ه و م ب ك م و ح ه ت م ج ع ور ٣٤ 34 Hem ben size ne kadar öğüt vermeye çalışırsam çalışayım, eğer Allah sizin yoldan sapmanızı dilemiş olsaydı (-hele ki öyle değil-),(41) benim verdiğim öğüt size hiçbir yarar sağlamazdı: O sizin Rabbinizdir, sonunda O na döndürüleceksiniz. (41) Veya: helâkinizi dilemiş olsaydı (krş. Râzî). Parantez içi açıklama hem cümlenin şartlı yapısı gereği sözgelimine, hem de Kur an ın bütününe dayanmaktadır (bkz. Bakara: 256; Kehf: 29; Nâzi ât: 3). Allah ın saptırma ve doğru yolu göstermesinde insanın tercihinin belirleyiciliği için bkz. Bakara: 27. Parantez içi açıklamanın gerekçesi, zalim kavmin 27 ve 32. âyetlerde dile gelen tavrıdır (krş. Ra d: 27, not 9). ح ن ى ح ذ ح فى ض ل ل ا ب ر ٢٤ 24 Elbet o zaman ben, apaçık bir sapıklığa düşmüş olurum. ح ن ى ح ا ن ت ب م ب ك م ف اس ا ع ور ٢٥ 25 İşte artık ben sizin de Rabbiniz olana iman etmiş bulunuyorum: artık beni dinleyin! (17) (17) Eğer şehrin en uzağından gelen adam bu sözü, toplum kendisini öldürmek için üzerine yürüyünce elçilere dönerek söylemişse açılımı şöyle olur: İşte ben sizin Rabbiniz olan Allah a iman ediyorum! Siz de benim (şehadetimi) duyun (ve bana şahit olun)! Veya her iki tarafa birden söylenmiş olması da mümkündür (Râzî). Tercihimiz inkârcı kavme söylendiği yönündedir. Sözün sonu Sözümü dinleyin, şeytana uymayın! vurgusu taşır. ق ل حد خ ل ح ج ننة ق ال ا ت ق و اى ع ل ا ور ٢٦ 26 (En sonunda) ona Sen cennetliksin! (18) denildi. Dedi ki: Ah, keşke kavmim bir bilseydi (18) Lafzen: Gir cennete! ب ا ا غ ف م ى م ب ى و ج ع ل نى ا ر ح ا ك م ا ر ٢٧ 27 Rabbimin beni bağışladığını ve beni ilâhi ikrama mazhar olan kimseler arasına kattığını!.. و ا ا ح ن ز ن ا ع لى ق و ا ه ا ر ب ع د ه ا ر ج ن د ا ر ح نسا اء و ا ا ك ننا ا ن ز ر ٢٨ 28 Ve onun ardından kavminin üzerine gökten bir ordu indirmedik; zaten Biz daha önce de asla indirmiş değiliz: (19) (19) Âyetin sonu, bu konudaki ilâhi sünneti ifade etmektedir. Enfâl 9-12 de Allah ın bin melekle yardımı bu ilâhi sünnet ışığında anlaşılmalıdır. Zaten söz konusu âyetlerde; İlâhi yardımın, iç ferahlatıcı müjde ve moral destek (Enfal: 10), iç sükunetin çepeçevre kuşatması (Enfal: 11) ve inananlara direnç ve destek vermek ve kâfirlerin yüreklerine korku salmak (Enfal: 12) şeklinde gerçekleştiği beyan edilmiştir. (Nuzul 95 / Mushaf 8 : Enfal Aşağıdadır.)

12 و ا ا ج ع ل ه للا ح ن ل ب ش م ى و ت ط ا ئ نر ب ه ق ل وب ك م و ا ا ح ننص م ح ن ل ا ر ع ن د للا ح نر للا ع ز ز ك م ١٥ 10 Çünkü Allah bunu yalnızca bir müjde olsun için, bu vesileyle içiniz ferahlayıp moraliniz yükselsin diye yaptı;(13) kaldı ki zafer garantili yardım, başkasından değil yalnızca Allah katındandır: Elbette Allah her işinde mükemmel olan, her hükmünde tam isabet edendir. (13) Melekle yapılan yardımın nasıl anlaşılması gerektiğini açık ve net ifade eden cümleler. Yani: Allah yardımını, koyduğu yasaları gözeterek yapar. Mü minlerin yüreklerini takviye, bunun ifadesidir. Akleden kalbe yapılan bu büyük yardımı hâşâ- bir blöf gibi gören anlayış, insanın gücünü kas kuvvetine indirgeyen mekanik anlayıştır. ح ذ غ ش ك م ح ن ع اس ح ا ن ة ا ن ه و ن ز ل ع ل ك م ا ر ح نسا اء ا اء ط ه م ك م ب ه و ذ ه ب ع ن ك م م جز ح نش ط ار و م ب ط ع لى ق ل وب ك م و ث ب ت ب ه ح ل ق د حم ١١ 11 Hani o zaman, O nun inayetinden bir güvence olarak sizi bir iç sükunetinin çepeçevre kuşatmasını sağlamış ve üzerinize gökten tarifsiz bir yağmur indirmişti(14) ki, onunla sizi temizlesin, (iç dünyanızı kirleten) şeytan kirinden(15) sizi arındırsın, yüreklerinizi güçlendirip ayaklarınızı onunla sabit kılsın. (14) Evet, bu bildik tanıdık yağmur (el-mâ ) değil, tarifsiz bir yağmurdu (mâen). Zira bu yağmur maddî eksiklik olan susuzluğu değil, mânevî eksiklik olan susuzluk korkusunu yendi ve böylece kalplerdeki kiri yıkadı. (15) şeytan kiri ya da pisliği tefsirlerin dediği gibi cünüplük hâli olamaz. Zira cünüplük hâlini pis olma şeklinde telakki eden Ebu Hüreyre ye itiraz eden Allah Rasulü; Hiç mü min pis olur mu? demiştir. Buradaki kir veya pislik, insana Allah yolunda mücadeleden kaçmasını telkin eden (âyet 15-16) duygu ve düşünce kirliliğidir. ح ذ و ى م ب ك ح ى ح ا لئ ك ة ح ن ى ا ع ك م ف ث ب ت وح ح نذ ر ح ا ن وح س ا قى فى ق ل وب ح نذ ر ك ف م وح ح م ع ب ف اض م ب وح ف و ق ح ل ع ن اق و حض م ب وح ا ن ه م ك نل ب ن ار ١٢ 12 Hani o zaman Rabbin meleklere, Elbet Ben de sizinle beraberim! mesajını (iletmelerini) bildirdi: (16) Haydi, imanda sebat edenlere direnç ve moral verin; Ben, inkârda direnenlerin yüreklerine korku salacağım! Haydi, vurun boyunlarının üstüne!.. Kopartın onların (silah tutan) tüm parmaklarını!.. (17) (16) Lafzen: Rabbin meleklere mesajını iletti. Doğaldır ki korkan melekler değil, inananlardı (Râzî). (17) Meleklerin yardımı, meleklerin göğüs göğüse çatışmaya katıldığı şeklinde anlaşılamaz. Bunu söyleyen bir tek âyet yoktur. Söz konusu yardım bu sûrenin 10, 11 ve 44. âyetleri; ayrıca Yâsîn sûresindeki kavminin üzerine gökten bir ordu indirmedik, zaten Biz asla daha önce de indirmiş değildik (28) âyeti ışığında anlaşılmalıdır. ا ن ك ان ت ح ن ل ص ة و ح د ة ف ا ذ ح ه م خ اا د ور ٢٩ 29 Eğer bu gerekseydi, tek bir çığlık yeterli olurdu; o zaman da onlar sönmüş köz gibi kararıp küle dönerlerdi. (20) (20) Zımnen: ama bu olmadı. Buradaki in kâne kalıbının işlevi şu âyettekine benzer: İn kâne lirrahmâni veledun ( eğer Rahmân bir çocuk edinseydi Zuhruf: 81; krş. Enbiya: 17; Fâtır: 41). Zımnen: onları cezalandırmaya gerek yoktu. Eğer bunu isteseydik bir ordu değil, tek bir çığlık yeterli olurdu. Bu okuma klasik tefsir otoritelerinin Antakya ile irtibatlı yorumlarına izin verir. Zira Antakya da söz konusu tarihlerde böylesine kitlesel bir helâke şahit olunmamıştır. ا س م ة ع ل ى ح ع ب اد ا ا ا ت ه م ا ر م س ول ح ن ل ك ان وح ب ه س ت ه ز ٶ ر ٣٥ 30 Vay gele şu kulların başına! (21) Ne zaman kendilerine bir elçi gelmişse onu alaya aldılar! (21) Hem şefkat, hem acıma, hem de hayret ifade eden bir kalıp (bkz. İtkân III, 120) ح م م و ح ك م ح ه ل ك ن ا ق ب ل ه م ا ر ح ق م ور ح ننه م ح ه م ل م ج ع ور ٣١ 31 Onlardan önce nice nesilleri helâk ettiğimizi görmezler mi? Ki onlar kendilerine dönüp gelemeyecekler; (22) (22) Zımnen: Size dönerek Biz kaybettik, siz bizim gibi yapmayın! diyemeyecekler.

13 و ح ر ك ل ناا ج ا ع د ن ا ا ض م ور ٣٢ 32 Ama elbet hepsi Bizim huzurumuzda toplanacaklar. و ح ة ه م ح ل م ض ح ا ت ة ح ن اه ا و ح خ م ج ن ا ا ن ه ا ب ا ف ا ن ه ا ك ل ور ٣٣ 33 ÖLÜ toprakta dâhi onlar için bir ders vardır: Onu Biz dirilttik, beslenmeleri için ondan tohumları Biz çıkardık. و ج ع ل ن ا ف ه ا ج ننات ا ر ن خ ل و ح ع ن اب و ف نج م ن ا ف ه ا ا ر ح ع ور ٣٤

14 34 Orada hurmalıkları ve, üzüm bağlarını Biz var ettik; yine orada su gözelerini Biz çağlattık;

15 ا ك ل وح ا ر ث ا م ه و ا ا ع ا ل ت ه ح د ه م ح ف ل ش ك م ور ٣٥ 35 Ki onunla yetişenlerin ve elleriyle ektiklerinin (23) ürünlerinden yiyebilsinler. Hâlâ şükretmeyeceksiniz, öyle mi? (23) Veya mâ nın olumsuz anlamıyla: ellerini vurmadıkları halde. Fakat mâ ya ilgi zamiri anlamı vermek Kur an ın çift kutuplu üslubuna daha uygundur (kendi yetişenler ve ekilenler). İbn Mes ud un ve mimmâ amilethu şeklindeki tefsîrî okuyuşu da bunu destekler (Taberi).

16 س ب ار ح نذى خ ل ق ح ل ز و حج ك لنه ا ا ناا ت ن ب ت ح ل م ض و ا ر ح ن ف س ه م و ا ناا ل ع ل ا ور ٣٦ 36 Şânı ne yücedir O nun ki, yeryüzünün tüm bitkilerini, insanların bizzat kendilerini ve hakkında henüz hiçbir bilgiye sahip olmadıkları şeyleri çifter çifter O yarattı. (24) (24) Burada asıl dikkat çekilen Allah ın tekliğidir. Tüm bir yaratımlışlar dünyası çift kutupluluk yasasına tabidir. Bu yasayı koyan da tek olan ve yaratılmışların yasasına bağlı olmayan Allah tır. Âyet aynı zamanda insanların bilmediği varlık çiftlerinden söz etmektedir. و ح ة ه م ح ن ل ن س ل خ ا ن ه ح ننه ا م ف ا ذ ح ه م ا ظ ل ا ور ٣٧ 37 Gecede de onlar için bir ders vardır: Biz ondan gündüzün ışığını çekip alırız da, onlar aniden karanlıkta kalakalır. (25) (25) Bu âyet gecenin en güzel tarifidir: Gece kendi başına bir varlık değil, ışığın yokluğu halidir. و ح نشا س ت ج مى ا س ت ق م ه ا ذ ك ت ق د م ح ع ز ز ح ع ل م ٣٨ 38 Güneşte de (bir ders vardır): o kendisi için tayin edilen mekân ve zamana bağlı olarak hareket eder durur; (26) işte bu,en yüce olanın, her şeyi bilenin takdiridir. (26) Mustekarr ın mekân ve zamana delalet etmesine dayanarak. Bu hareket, lam ın farklı bir vurgusuyla, sadece yörüngesel olanı değil güneş sisteminin uzay içindeki hareketini de ifade eder. İbn Mes ud ibâreyi lâ mustekarra lehâ ( bir durakta durmaksızın ) şeklinde okumuştur (Ferrâ).

17 و ح ق ا م ق ند م ن اه ا ن از ل ت ى ع اد ك ا ع م ج ور ح ق د م ٣٩ 39 Aya da sonunda kuru ve eğri bir hurma dalı haline gelinceye kadar farklı evreler takdir ettik:

18 ل ح نشا س ن ب غى ه ا ح ر ت د م ك ح ق ا م و ل ح ن ل س اب ق ح ننه ا م و ك ل فى ف ل ك س ب ور ٤٥ 40 Ne güneş aya kavuşup çarpabilir ne de gece gündüzü örtebilir: zira hepsi (27) bir yörüngede (28) hareket edip dururlar. (29) (27) Hepsi: Burada sözü edilen güneş, ay ve âyette gece gündüz olarak geçen dünya. (28) Yuvarlak cisim, daire anlamına gelen felek, gezegenlerin yörüngesi için kullanılmaktadır. Gemilerin seyri sefer rotasına benzediği için gemi mânasına gelen fulk ten türetilmiştir (Râ-ğıb). (29) Yesbahûn, akıllılar için kullanılan bir cemi kalıbıdır. Aynı zamanda bu cisimler hareketlerinin faili olarak zikredilmiştir. İbn Sina, buradan yola çıkarak onları canlı ve akıllı sayar (Risale Ecvibe an Aşri Mesail, Resâil içinde). Fakat aklı, bu gök cisimlerine değil onların yaratılışındaki anlam ve amaçlılığa atfetmek vahyin ruhuna uygun bir yaklaşım olsa gerektir. و ح ة ه م ح ننا ا ل ن ا ذ م نت ه م ف ى ح ف ل ك ح ا ش ور ٤١ 41 Bizim onların nesillerini (30) dolu gemilerde (31) taşımamızda da onlar için bir ders vardır; (32) (30) Veya zurriyyeten in ata anlamına dayanarak: onların atalarını. Tercihimizin açılımı: Muhatapların nesillerini; genel anlamda Âdemoğullarını. (31) el-fulk, geçtiği 23 yer ve felek ile akrabalığı göz önüne alındığında, suda veya havada yüzen her tür vasıta anlamına gelir. Yanlız üç yerde gelen sefine ise sadece suda yüzeni ifade eder. Elmalılı âyetteki el-fulk u ana rahmi olarak yorumlar. Bu takdirde mana onların nesillerini rahimlerde taşımamızda onlar için bir ders vardır olur. Fakat el-fulk e rahim manası vermenin lugavî bir delile isnat etmemesinin yanında, bu tercihin, devamında gelen el-meşhûn, yerkebûn, nuğrikhum, yunkazûn ibareleriyle telifi de zor görünmektedir. (32) Suya kaldırma kuvveti veren ilâhi yasaya atıf.

19 و خ ل ق ن ا ه م ا ر ا ث ل ه ا ا م ك ب ور ٤٢ 42 Ve onları, benzer nitelikte taşıma araçları (yapacak kabiliyette) yaratmamızda da و ح ر ن ش ا ن غ م ق ه م ف ل ص م خ ه م و ل ه م ن ق ذ ور ٤٣ 43 Dilersek onları suda boğabiliriz; bu takdirde imdatlarına kimse yetişemez ve onlar kurtarılamazlar da; (33) (33) Mesela su atomlarındaki mikro tavafın durması anlamına gelen bir kendi içine çökme (füzyon) durumunda ح ن ل م ا ة ا ننا و ا ت اع ا ح ى ر ٤٤ 44 Sadece katımızdan bir rahmet ve geçici bir mühlet tanımamız sayesinde yaşayabilirler. و ح ذ ح ق ل ه م ح نتق وح ا ا ب ر ح د ك م و ا ا خ ل ف ك م ع لنك م ت م ا ور ٤٥ 45 Kendilerine Sizi bekleyen (âhiret) ve geride bıraktığınız (hayattan) dolayı (34) sorumluluktan titreyin ki, ilâhi merhamete mazhar olabilesiniz denildiğinde (yüz çevirdiler): (34) Said b. Cübeyr ve Mücahid yoluyla İbn Abbas ın yorumunun ışığında. و ا ا ت ا ت ه م ا ر ح ة ا ر ح ات م ب ه م ح ن ل ك ان وح ع ن ه ا ا ع م ض ر ٤٦ 46 Zira onlara Rablerinden ne zaman bir mesaj ulaşmışsa, her seferinde ondan yüz çevirmişlerdir.

20 للا ح ط ع ا ه ح ر ح ٤٧ ح نذ ر ك ف م وح لنذ ر ح ا ن وح ح ن ط ع م ا ر و ش اء ن ت م ح ن ل فى ض ل ل ا ب ر و ح ذ ح ق ل ه م ح ن ف ق وح ا ناا م ز ق ك م للا ق ال 47 Kendilerine Allah ın size verdiği servetten (Allah yoluna) cömertçe sarf edin (35) denildiğinde, inkârda ısrar edenler imanda sebat gösterenlere Ne yani, Allah ın isterse pekala doyuracağı kimseyi biz mi doyuralım? şimdi siz açık bir şaşkınlık içinde değil de nesiniz! derler. (35) Muhtemelen infak ın nüzul sürecinde geçtiği ilk yer. Nefeka kökü elden çıktı, bitti mânasına gelir. İnfak, yarar veren bir şeyi ona muhtaç olanlarla karşılıksız paylaşmaktır. Geçişli olması, öteki olmaksızın bu ibadetin gerçekleşmeyeceği anlamına gelir. Farz olanına zekât, Nafile olanına sadaka, Ramazan a has olanına fıtr, Sırf maldan yapılanına hayr denir. İnfak ile nifak aynı köktendir. İnfak iki dünyalılığı, Nifak iki yüzlülüğü ifade ettiği için kökleri aynıdır. Bununla beraber tek dünyası olanın iki yüzü olur. İşte bu yüzden bu ikisi kavramsal bir zıtlık içerirler ve Kur an da infak nifakın panzehiri olarak sunulur. Münafikun sûresi bunun en çarpıcı örneğidir (bkz. Sûrenin girişi ve 9-11, ilgili notlar; infakla korunmak için bkz. Teğabün: 16-17). Kur an da sadece üç şey Allah yoluna (fî-sebilillah) isnat edilir: Cihad, İnfak, Hicret. (Nuzul 93 / Mushaf 64 : Tegabün 16 Aşağıdadır.) ا ا حس ت ط ع ت م و حس ا ع وح و ح ط ع وح و ح ن ف ق وح خ م ح ل ن ف س ك م و ا ر وق ش ن ن ف س ه ف ا و ئ ك ه م ح ا ف ل ور ١٦ ف ا نتق وح للا 16 Şu halde, ne kadar gücünüz yetiyorsa Allah a karşı o kadar sorumlu davranın: hem (O nu) dinleyin, hem (O na) itaat edin! Ve kendi hayrınıza olmak üzere infak edin!(19) Kim kişiliğinin (zaafı olan) açgözlülükten (infak ile) korunursa, ebedi kurtuluşa nail olanlar işte onlardır.(20) (19) Zımnen: Allah için vermek, gerçekte vermek değil almaktır (İnfak için bkz. Yâsîn: 47, not 6). (20) şuhh un nefs e izafe edilmesi, açgözlülüğün insanın beşeri zaaflarından olduğuna delalet eder. Buhl kendi elindekini başkasından esirgemek, Şuhh başkasının elindekine göz dikmektir (bkz. Felak: 5, not 8). Şuhh un panzehiri infaktır. (Nuzul 93 / Mushaf 64 : Tegabün 17 Aşağıdadır.) ق م ض ا س ن ا ض اع ف ه ك م و غ ف م ك م و للا ش ك و م ل م ١٧ ح ر ت ق م ض وح للا 17 Eğer Allah a güzel bir borç verirseniz, (Allah) kat kat artırarak size döndürecek ve sizi bağışlayacaktır: (21) Zira Allah tüm şükürleri hakeden tek otoritedir,(22) (şükürsüzlüğü) cezalandırmada acele etmeyendir; (21) Kişi güvendiğine borç verir.

21 Güven imandan çok inanç ahlâkıyla alâkalıdır. İman edip de güvenmemek, inanç ahlâkından yoksun olmaktır. Zımnen: Ey insan! İsmail i göz kırpmadan veren İbrahim gibi bir gönüle sahip ol ki, İsmail e ilaveten İshak a da nail olasın! (22) Şekûr kalıbını diğer kalıplardan ayrıcalıklı kılan husus, bu kalıbın bir fiilin üzerinde otorite olana delalet etmesidir (Furûk, s. 26). Eğer burada olduğu gibi şükredilen için kullanılırsa tüm şükürleri hak eden tek otorite, şükreden için kullanılırsa şükrünü eda etmek için var gücünü harcayan kişi mânasına gelir. و ق و ور ا ت ى ه ذ ح ح و ع د ح ر ك ن ت م ص اد ق ر ٤٨ 48 Bir de derler ki: Eğer sözünüze sadıksanız söyleyin bakalım şu vaad ettiğiniz (Son Saat) ne zaman gerçekleşecek? ا ا ن ظ م ور ح ن ل ص ة و ح د ة ت ا خ ذ ه م و ه م خ ص ا ور ٤٩ 49 Onlar (bunu) tartışırken, kendilerini enselenecekleri bir tek bela çığlığından başka bir şey beklemeyecek: ف ل س ت ط ع ور ت و ص ة و ل ح ى ح ه ل ه م م ج ع ور ٥٥ 50 Her şey o kadar ânî olacak ki; (36) ne vasiyet edebilecekler, ne de yakınlarına dönebilecekler. (36) Takibiyye fâ sının açılımı. و ن ف خ ف ى ح ص و م ف ا ذ ح ه م ا ر ح ل ج د حث ح ى م ب ه م ن س ل ور ٥١ 51 Derken sura üflenmiştir; (37) ve işte o zaman hemen mevzilerinden çıkıp Rablerine koşacaklar. (37) Veya Katade nin sûr u suver okuyuşuna dayanarak:..suretlere (ruh) üflenmiştir. ق ا وح ا و ل ن ا ا ر ب ع ث ن ا ا ر ا م ق د ن ا ه ذ ح ا ا و ع د ح ن م ا ر و ص د ق ح ا م س ل ور ٥٢ 52 Eyvah! Bizi yattığımız yerden kim kaldırdı? (38) diyecek (ve cevabı kendileri verecek)ler: Rahmân ın vaad ettiği bu olsa gerek; demek ki gönderilen elçiler doğru söylemişler! (38) Veya Hz. Ali ve İbn Abbas ın min ba sina okuyuşuna dayanarak: Dirilişimizden dolayı vay halimize! ح ر ك ان ت ح ن ل ص ة و ح د ة ف ا ذ ح ه م ج ا ع د ن ا ا ض م ور ٥٣ 53 Sadece bir tek bela çığlığı: olan bitenin hepsi bu! Ve hemen ardından herkes huzurumuzda boy gösterecek. ف ا و م ل ت ظ ل م ن ف س ش پ ا و ل ت ج ز و ر ح ن ل ا ا ك ن ت م ت ع ا ل ور ٥٤ 54 Artık bugün hiçbir kimseye zerre kadar haksızlık yapılmayacak ve sadece yaptıklarınızdan sorumlu tutulacaksınız. ح نر ح ص اب ح ج ننة ح و م فى ش غ ل ف اك ه ور ٥٥ 55 Elbet cennet ehli o gün, keyif veren bir meşguliyet içinde olacak; (39) (39) Usanç ve can sıkıntısına neden olan bir boşluk olmayacak (Fâtır: 35).

22 Fâkihûn un (bir okuyuşta fekihûn) türetildiği fekih, sevinç, sürur, neşe, refah anlamlarına gelir (Mekâyîs). Sonradan meyve anlamını kazanan fâkihe, sofranın son halkasını, dolayısıyla refahın kemal düzeyini temsil eder. ه م و ح ز و حج ه م فى ظ ل ل ع ل ى ح ل م حئ ك ا نتك ؤ ر ٥٦ 56 Onlar ve eşleri (bu huzurun) gölgesi altında mükemmel yataklar (40) üzerinde uzanacaklar; (40) Erîke, gelin odasına kurulan görkemli yataktır. ه م ف ه ا ف اك ه ة و ه م ا ا ندع ور ٥٧ 57 Orada her tür refaha sahip olacaklar ve arzuladıkları her şey onlara sunulacak: (41) (41) Yedde un fiili, arzu edileni dile getirmeye gerek kalmaksızın anlamını îmâ yollu içerir. س ل م ق و ل ا ر م ب م م ٥٨ 58 Rahmeti sonsuz Rabbin sözüyle gelen tarifsiz bir mutluluktur bu. (42) (42) Selâm, kurtuluş, rahat ve iç barışı ifade ettiği için, bunların tümünü ifade eden mutluluk la karşılanmıştır.. و حا ت از وح ح و م ح ه ا ح ا ج م ا ور ٥٩ 59 Ama (suçlulara denilir ki): Siz ey mücrimler, bugün şöyle ayrı durun! ح م ح ع ه د ح ك م ا ب نى ح د م ح ر ل ت ع ب د وح ح نش ط ار ح ننه ك م ع د و ا ب ر ٦٥ 60 İmdi, Ben size buyurmadım mı ey Âdemoğulları: Şeytana (43) kulluk etmeyin, çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır! (43) Şeytan a dair ayrıntılı bir açıklama için muhtemelen ilk geçtiği Tekvir: 25 (Nuzul 8 / Mushaf 81 : Tekvir 25 Aşağıdadır.) و ا ا ه و ب ق و ل ش ط ار م ج م ٢٥ 25 Dahası bu kelam, Allah ın kendisine sığınanları şerrinden emin kıldığı (20) şeytanın sözü de değildir. (21) (20) Racîm in açılımı. Bu âyette şeytan, 19. âyetteki meleğin mukabili olarak yer alıyor. (21) Şeytan ın vahyin iniş sürecinde ilk defa geçtiği yer. Çok sağlam ve uzun ip, halat anlamına gelen eş-şetanu köküne nisbet edilir. Bu tanıma uygun olduğu için Arapça da çok özel bir yılan türüne de şeytan denilir. Bu yılanın özelliği sinsi olup uyurken insanın ağzından midesine akması, aniden ve gizlice sokması ve göreni hayrette bırakan at yelesi gibi bir yeleye sahip olmasıdır. Şetane an, uzaklaştı, Şâtın, haktan uzaklaşan demektir (Lisân). Kur an da haktan uzak düşen görünür ve görünmez, somut ve soyut her varlık için kullanılmıştır. Kelimenin habis, melun anlamındaki İbranice bir kökten türetildiği de söylenmiştir. Eğer kelime ş-t-n değil de ş-y-t kökünden türetilmişse, o zaman kök anlamı yanmak, öfkeden yanıp tutuşmak anlamına gelir.

23 Kur an da; İblis in Allah ile ilişkisinde İblis, İnsan ile ilişkisinde Şeytan sıfatı kullanılmıştır. Bakara 34. âyet birincisine, aynı sûrenin 36. âyeti ise ikincisine örnektir. Görünen-görünmeyen, insan-cin her tür varlık için kullanılır. Kur an a göre şeytan insanın sahici ve gerçek bir düşman ötekisi dir. O sizin apaçık düşmanınızdır âyetleri bunu teyit eder. Zira insan ötekisiz yapamaz. Eğer şeytan olmazsa insan hep kendi türünden birilerini düşman öteki ilan eder ve onu şeytanlaştırır. Bu giderek kendine döner ve sürecin sonunda insan kendi kendisinin şeytanı olur. و ح ر حع ب د ونى ه ذ ح ص م حط ا س ت ق م ٦١ 61 Ve yalnız Bana kulluk edin, dosdoğru yol budur! و ق د ح ض نل ا ن ك م ج ب ل ك ث م ح ح ف ل م ت ك ون وح ت ع ق ل ور ٦٢ 62 Doğrusu (o Şeytan) sizden bir çok nesli yoldan çıkarmıştır; o zaman aklınız başınızda değil miydi? ه ذ ه ج ه ننم ح نتى ك ن ت م ت وع د ور ٦٣ 63 İşte, size vaad edilen cehennem budur.(44) (44) Önceki âyetin sonuyla birlikte düşünüldüğünde akletmemek cehennem azabının kaynağı olarak gösterilmektedir.

24 ح ص ل و ه ا ح و م ب ا ا ك ن ت م ت ك ف م ور ٦٤ 64 Israrla inkâr etmenizin bir sonucu olarak bugün oraya destek verin! (45) (45) Islavhâ, ateşi tutuşturmak için odunların önüne dikilen çıra anlamına gelen es-sılâ dan türetilmiştir. Aslı dik duran, destek olan, ayakta tutan mânasındaki salv dendir ve salat la akrabadır. Bu destek oluş, kendisini başkasının değil yine kendisinin yaktığı bir yanmayı ifade ediyor: onlara zulmeden Biz değildik; fakat onlar kendi kendilerine zulmettiler (Hûd: 101). Eşini ve tüm çocuklarını gözünün önünde kaybeden bir ananın ciğerini yakan ateşin acısını düşünün. O gün Allah ı kaybettiğini görmenin acısı ondan sonsuz kat daha harlı bir ateşin yüreğe düşmesi gibidir. Yok olmanın, ölümün cana minnet olduğu bir yürek yangını: bugün yok olmak için bir tek ölümü çağırmayın, yok olmak için bir çok ölümü çağırın! (Furkan: 14) ح و م ن خ ت م ع لى ح ف و حه ه م و ت ك ل ا ن ا ح د ه م و ت ش ه د ح م ج ل ه م ب ا ا ك ان وح ك س ب ور ٦٥ 65 O gün ağızlarına mühür vururuz; ve Bize onların elleri konuşur, ayakları yaptıklarına şahitlik eder. (46) (46) Şu âyetlerle krş. Oku sicilini! Bugün kendi hesabını görmek için sen sana yetersin! (İsra: 14); Aslında insan kendi kendisinin gözetleyicisidir (Kıyâmet: 14); O gün.. yerin dibine geçmeyi temenni ederler; fakat onlar Allah tan hiçbir şeyi gizleyemezler (Nisâ: 42). و و ن ش اء ط ا س ن ا ع ل ى ح ع ن ه م ف اس ت ب ق وح ح ص م حط ف ا ن ى ب ص م ور ٦٦ 66 EĞER (Ademoğlu nu iradesiz yaratmak) isteseydik, onların görüp kavrama yeteneklerini iyice köreltirdik de (hayvanlar gibi) yoldan (çıkmak için) yarışırlardı: (47) o takdirde (doğruyu) nereden, nasıl görebileceklerdi? (47) Krş. Muhammed: 12. (Nuzul 92 / Mushaf 47 : Muhammed 12 Aşağıdadır.) د خ ل ح نذ ر ح ا ن وح و ع ا ل وح ح نصا ات ج ننات ت ج مى ا ر ت ت ه ا ح ل ن ه ا م و ح نذ ر ك ف م وح ت ا نتع و ر و ا ك ل ور ك ا ا ت ا ك ل ح ل ن ع ام و ح ننا م ا ث و ى ه م ١٢ ح نر للا 12 Şüphesiz Allah, imanda sebat edip de o imana uygun ıslah edici işler işleyenleri zemininden ırmakların çağladığı cennetlere koyacaktır; ama küfürde direnenler geçici zevklerin peşine takılarak hayvanların yiyip içtiği gibi yiyip içseler de,(12) sonunda ateş onların meskeni olacaktır.(13) (12) Yani, 7. âyette ifade edilenin zıddı. Zımnen: Dâvâsı ve iddiası olmayanın biyolojik canlı olmaktan öte bir değeri kalmaz. Bu insanı insan kılan fonksiyonların yitirilmesi halidir. (13) Krş. İnkara saplananların, yeryüzünde keyiflerinin peşinde gezip tozmaları seni yanıltmasın. O geçici ve uçucu bir tatmin aracıdır; sonunda varacakları yer cehennemdir (Âl-i İmran: ).

25 و و ن ش اء ا س خ ن اه م ع لى ا ك ان ت ه م ف ا ا حس ت ط اع وح ا ض ا و ل م ج ع ور ٦٧ 67 Eğer (böyle olmalarını) dileseydik, mutlaka onları kendi konumlarına göre başka bir hale dönüştürürdük: (48) o takdirde ne savuşturabilirler ne de geri dönebilirlerdi. (48) Zımnen: Hayatı hayvan gibi algılayıp yeme, içme, yatma, çiftleşmeden ibâret görenleri sûret olarak da hayvana dönüştürebilirdik, fakat istemedik. Bizim kendi konumlarına göre anlamı verdiğimiz ala mekânetihim deki mekân fiziki değil, tıpkı En âm: 135; Hûd: 93 ve 121 de olduğu gibi mânevîdir. Yani insanın hayata ve kendine biçtiği değer ve konum ile ilgilidir. Zaten kelimenin türetildiği kök olan kevn de oluş anlamına gelir. (Nuzul 73 / Mushaf 6 : En am 135 Aşağıdadır.) ق ل ا ق و م حع ا ل وح ع لى م ك ان ت ك م ح ن ى ع اا ل ف س و ف ت ع ل ا ور ا ر ت ك ور ه ع اق ب ة ح ندح م ح ننه ل ف ل ح نظا ا ور ١٣٥ 135 De ki: Ey halkım! Siz kendinize yakışanı yapın! Ben de görevimi yapıyorum ve nasıl olsa zamanla anlayacaksınız kimin mutlu sona ulaşacağını! Kesin olan şu ki; zalimler asla mutluluğa ulaşamayacaklar. (Nuzul 70 / Mushaf 11 : Hud 93 Aşağıdadır.) و ا ق و م حع ا ل وح ع لى م ك ان ت ك م ح ن ى ع اا ل س و ف ت ع ل ا ور ا ر ا ت ه ع ذ حب خ ز ه و ا ر ه و ك اذ ب و ح م ت ق ب وح ح ن ى ا ع ك م م ق ب ٩٣ 93 Ve ey kavmim! Siz kendinize yakışanı yapınız; şunu iyi biliniz ki ben de (kendime yakışanı) yapmaktayım. Zamanı gelince, alçaltıcı cezaya kimin çarptırılacağını ve yalancının kim olduğunu öğreneceksiniz. Siz de gözetleyin, unutmayın ki ben sizinle birlikte zaten gözetlemekteyim. (Nuzul 70 / Mushaf 11 : Hud 121 Aşağıdadır.) و ق ل لنذ ر ل ؤ ا ن ور حع ا ل وح ع لى م ك ان ت ك م ح ننا ع اا ل ور ١٢١ 121 İnanmamakta ısrar edenlere ise de ki: Siz, kendinize yakışanı yapınız, unutmayın ki biz bize yakışanı yapmaktayız: و ا ر ن ع ا م ه ن ن ك س ه ف ى ح خ ل ق ح ف ل ع ق ل ور ٦٨ 68 Ve kimin ömrünü uzatırsak, onun doğuştan gelen yeteneklerinde eksiltme yaparız: hala akıllarını kullanmayacaklar mı? (49) (49) Tam tersine, yeteneklerin artırılması için bkz. Fâtır: 1. Zımnen: Ey insan, ahlâkî sorumluluklarını daha erken gerekçesiyle asla erteleme! Ömrün en diri yıllarını günaha, en düşkün yıllarını da Allah a ayırmak bir tür Kabil kompleksidir. (Nuzul 42 / Mushaf 35 : Fatır 1 Aşağıdadır.) ع لى ك ل ش ی ء ق د م ١ ح ا د ل ل ف اط م ح نسا و حت و ح ل م ض ج اع ل ح ا لئ ك ة م س ل ح و ى ح ج ن ة ا ث ن ى و ث ل ث و م ب اع ز د ف ى ح خ ل ق ا ا شاء ح نر للا 1 HAMD tümüyle, gökleri ve yeri bir çekirdeği yarar gibi yoktan var eden;(1) melekleri ikişer, üçer ve dörder kanatlı elçiler kılan Allah a mahsustur.(2) O yaratıkların kapasitesinde dilediği artışı gerçekleştirir: (3) çünkü Allah her şeye güç yetirendir. (1) Fâtır, hem yoktan var etmeyi, hem yaratma sürecinin başlama noktasını, hem de bir çekirdeği yarma anlamıyla içindeki gizli potansiyeli açığa çıkarmayı ifade eder. (Lugat anlamı için bkz. Rûm: 30, not 8.) Zımnen: Hamd, varlık çekirdeğinin kabuğunu çatlatıp içindeki varlık ağacını yeşerten Allah a mahsustur.

26 (2) Bazı yorumculara göre bu iki, üç ve dört yerine kullanılmıştır (Taberi). Buradaki rakamlar aritmetik değerler olarak algılanmamalıdır. Bir sınır da ifade etmezler. Devamındaki cümle bunu ortaya koymaktadır. İbn Mes ud kanalıyla gelen bir haberde Allah Rasulü Cebrail i altı yüz kanatlı olarak tasvir eder (Buhârî ve Müslim). Bununla, meleğin taşıdığı vahyin mânevî ağırlığı ifade edilse gerektir (krş. Müzzemmil: 5). Muhtemel tüm yorumlar, meleklerin mânevî varlıklar olduğu gerçeğini esas almak zorundadır. (3) Krş. O doğru yola yönelenlerin hidayetini artırır ve onlara korunma gücü bahşeder (Muhammed: 17). Bir önceki cümleyle birlikte düşünüldüğünde, melekler de dahil Allah ın yaratıkları üzerindeki aktif ve muazzam müdahalesini, dahası bu müdahaleyi sayısız yollarla uygulayacağını gösteren bir ibâre. و ا ا ع لنا ن اه ح ش ع م و ا ا ن ب غى ه ح ر ه و ح ن ل ذ ك م و ق م ح ر ا ب ر ٦٩ 69 BİZ ona şiir öğretmedik; bu onun için (50) gerekli de değil: (51) o (vahiy) sadece bir uyarı ve öğüttür; (52) dahası açık ve açıklayıcı bir hitaptır; (50) Zamir Kur an ı da gösterebilir (51) Nebi ye yönelik şair (Enbiya: 5) ve Kur an a yönelik şiir iddialarını red. Bunun gerekçesini anlamak için o günün şairinin kahinle, şiirinin de kehanetle iç içe geçtiğini bilmek gerekir. Cahiliye insanı, cinlerin Allah ile nesep bağına sahip olduğunu düşünür, şiiri şairle cin arasındaki alışverişin ürünü olarak görürdü (Sâffât: 158). Bu yüzden melek-peygamber ilişkisini, cin-şair ilişkisiyle özdeş sandılar (krş. şu arâ: 221). (52) Zımnen: Şiir gibi hisse değil akla hitap eden vahiy, düşünen bir topluma ithaf edilmiştir. (Nuzul 79 / Mushaf 21 : Enbiya 5 Aşağıdadır.) ب ل ق ا وح ح ض غ اث ح ل م ب ل حف ت م ه ب ل ه و ش اع ر ف ل ا ت ن ا ب ا ة ك ا ا ح م س ل ح ل نو ور ٥ 5 Hayır! dediler; (Bunlar) karma karışık düşlerdir!.. Yok yok, onu kendisi uydurmuştur!.. Bu da değilse, o bir şair olmalı İyi ama, önceden gönderilen (peygamberler) gibi bize bir mucize getirse ya!.. (8) (8) Vahyin ilk muhaliflerinin kafalarının hayli karışık olduğunun göstergesi. Hz. Peygamber peygamberlik öncesi; Dinî hiçbir iddiası olmayan, Kitap okuyup yazmayan, Şiire ilgi duymayan, Kendisinden kehanet ve olağanüstülük sadır olduğu duyulmamış biriydi. Aksi halde iddialarını desteklemek için onu örnek verirlerdi. (Nuzul 66 / Mushaf 37 : Saffat 158 Aşağıdadır.) و ج ع ل وح ب ن ه و ب ر ح ج ننة ن س ب ا و ق د ع ل ا ت ح ج ننة ح ننه م ا ض م ور ١٥٨ 158 Bir de O nunla görünmez ve ruhani varlıklar arasında bir soy bağı vehmettiler; oysa bu görünmez ve ruhani varlıklar da bilirler ki, onlar kesinlikle yargılanacaklar. (Nuzul 51 / Mushaf 26 : Şu ara 221 Aşağıdadır.) ه ل ح ن ب ئ ك م ع لى ا ر ت ن نزل ح نش اط ر ٢٢١ 221 O şeytanların kimlere indiğini size haber vereyim mi:

27 ن ذ م ا ر ك ار ا و نق ح ق و ل ع ل ى ح ك اف م ر ٧٥ 70 Ki bu sayede, (kalben) diri olanları uyarsın (53) ve bunu ısrarla inkâr edenlere karşı verilmiş söz gerçekleşsin. (54) (53) Yani: Akleden kalbe: şüphesiz bunda bir kalbi olanlar için uyarı vardır (Kâf: 37). (54) Bu söz için bkz âyetler. ح و م م و ح ح ننا خ ل ق ن ا ه م ا ناا ع ا ل ت ح د ن ا ح ن ع اا ا ف ه م ه ا ا ا ك ور ٧١ 71 Şimdi onlar, kendileri için kudretimizin bir nişanesi (55) olarak evcil hayvanlar yarattığımızı ve bu sayede onlara sahip olabildiklerini de mi görmezler? (55) Lafzen: ellerimizin bir eseri.. şu arâ 11 e göre bu tür lafızlar mecaz olarak anlaşılmalıdır. و ذ نل ن اه ا ه م ف ا ن ه ا م ك وب ه م و ا ن ه ا ا ك ل ور ٧٢ 72 Dahası onları emirlerine âmâde kıldık ki, bir kısmına binsinler, bir kısmını da yesinler; و ه م ف ه ا ا ن اف ع و ا ش ا م ب ح ف ل ش ك م ور ٧٣ 73 Ve onlardan başkaca da yararlansınlar ve içecek (süt) sağsınlar. Hâlâ şükretmeyecekler mi? ح ه ة ع لنه م ن ص م ور ٧٤ و ح نتخ ذ وح ا ر د ور للا 74 Ne ki onlar (şükür yerine), kendilerine yardım ederler ümidiyle Allah tan başka ilâhlar edindiler. ل س ت ط ع ور ن ص م ه م و ه م ه م ج ن د ا ض م ور ٧٥ 75 Bunların onlara yardıma asla güçleri yetmez; aksine kendileri bunlar için (56) hazır kıta askerdirler. (56) Veya zamirlerin aidiyetine göre: onlar kendileri için.. Tercihimiz, şirkin yasaklanmasının en temel nedenine dayanmaktadır. O da şirkin, şirk koşan kimseyi şirk koşulan karşısında nesneleştirmesidir. Allah a ait bir niteliği bir başka varlığa yakıştıran insan, o andan itibaren tanrılık yakıştırdığı şirk nesnesinin emre âmâde askeri durumuna düşer. ف ل ز ن ك ق و ه م ح ننا ن ع ل م ا ا س م ور و ا ا ع ل ن ور ٧٦ 76 Artık onların sözleri seni üzmesin: unutma ki Biz onların gizlediklerini de biliriz, açıkladıklarını da.

28 ح و م م ح ل ن س ار ح ننا خ ل ق ن اه ا ر ن ط ف ة ف ا ذ ح ه و خ ص م ا ب ر ٧٧ 77 İNSAN görmez mi ki, Biz kendisini bir damlacık hayat suyundan (57) yarattık (ve akıl fikir bahşettik), fakat o apaçık bir hasım olup çıktı. (57) Nutfe: zigot, yani döllenmiş yumurtadan. Sperma Yumurta Buluşması (Döllenme) Embriyo (Alaka): Sperma-Yumurta buluşmasıyla oluşan hücrenin ard arda mitoz bölünme geçirerek hücre sayısının artmasına denir. Hücre oluşması ile temel organların belirlenmesine kadar geçen süre Embriyo süresidir.

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma KURAN'I KERİM TÜRKÇE MEALİ (DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI) 50-KAF SURESİ Mekke'de inmiştir. 45 (kırkbeş) âyettir. "Kaf" harfi ile başladığı için bu adı almıştır. Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla. 1.

Detaylı

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu Question Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu belirtir misiniz? Kur an ın lafızdan soyut olduğu bir merhale var mıdır? Answer: Her şeyin lâfzî

Detaylı

KUREYŞ SÛRESİ Nuzul 21 / Mushaf 106

KUREYŞ SÛRESİ Nuzul 21 / Mushaf 106 KUREYŞ SÛRESİ Nuzul 21 / Mushaf 106 Surenin Adı: Kureyş sûresi, adını, Kur an da geçtiği tek yer olan ilk âyetinden alır. Kureyş kelimesi iki köke nispet edilir. Birincisi; köpek balığı anlamına gelen

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) KURAN YOLU- DERS 3 (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) DERSTE GEÇEN KAVRAMLAR 1) Mübin : Açık ve Açıklayan. Kur an ın sıfatlarındandır. Kur an sadece

Detaylı

TEKASÜR SÛRESİ Nuzul 16 / Mushaf 102

TEKASÜR SÛRESİ Nuzul 16 / Mushaf 102 Surenin Adı: TEKASÜR SÛRESİ Nuzul 16 / Mushaf 102 Sûre tutkuyla çoğaltma anlamına gelen adını ilk âyetinden alır. Çoğaltma tutkusu sizi oyalayıp durdu, ta ki siz mezarlıklara varıncaya dek (1-2) Modern

Detaylı

Hz. Peygamber'in ilk muhatapları olan Mekkelilerle mücadelesini anlatan Kur'ân'da tam

Hz. Peygamber'in ilk muhatapları olan Mekkelilerle mücadelesini anlatan Kur'ân'da tam 2. Ders İLK MUHATAPLAR NEDEN KUR'ÂN'A İMAN ETMEDİLER? Sahâbe demek ne demektir? 1. Beşeriyetlerin İzharı 2. Zaafiyetlerin Islahı 3. Kabiliyetlerin İnşası 4. Mesuliyetlerin İdraki 5. Rehberiyetlerin İhyası

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

Dua ve Sûre Kitapçığı

Dua ve Sûre Kitapçığı Dua ve Sûre Kitapçığı Hazırlayan: Melike MÜFTÜOĞLU instagram.com/oyunveetlinliklerledinogretimi SÜBHANEKE DUASI Allah ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin

Detaylı

HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR 4O HADIS HER YIL 1-12. SINIFLAR ASFA EĞİTİM KURUMLARI 2015-2016 4 4O HADIS ASFA EĞİTİM KURUMLARI Yayın No : Yayın Yılı : 2015 ISBN : 978-000-00000-00 HER SINIFTA --- --- --- --- --- --- --- --- --- ---

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KUR'ANDAN DUALAR. Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. ( Bakara- 201 ) KUR'ANDAN DUALAR "Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) 7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: SINIFI: NO: 1 1. ETKİNLİK: BOŞLUK DOLDURMA ETKİNLİĞİ AYET-İ KERİME SÜNNET KISSA CENNET TEŞVİK HAFIZ 6236

Detaylı

Durûs Kitabı 1. Cilt Gramer Kuralları. Üç Hareke

Durûs Kitabı 1. Cilt Gramer Kuralları. Üç Hareke ب س م الل ه الر ح ن الر ح ي م Durûs Kitabı 1. Cilt Gramer Kuralları Üç Hareke ا ل ر ك ات الث الث ة Kesra(Esre) - Damme (Ötre) - ف ت ح ة - (Üstün) Fetha ض م ة ك س ر ة (i) (u) (a) Sükûn(Cezm) Şedde - - س

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak   dersek h 6. olarak sadaka verme. M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI lar aha beteri dir... 1. -3-5 veya 7 2. Y 3. : me sem. 1 (B bir olmaz) 4. a bakarak " " 5. sek, dersek h 6. olarak sadaka verme. 2 3 k, iyilik yapmak, anaya -

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

DUHÂ SÛRESİ Nuzul 5 / Mushaf 93

DUHÂ SÛRESİ Nuzul 5 / Mushaf 93 DUHÂ SÛRESİ Nuzul 5 / Mushaf 93 Surenin Adı: Duhâ sûresi, Sabahın berrak aydınlığı, kuşluk vakti anlamına gelen adını ilk âyetinden alır. İlk indirilen sûrelerdendir. Sureye adını veren ayetteki kuşluk

Detaylı

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25 136. Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, uzak bir sapıklıkla

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

BYK & ŞYK DERSLERİ. Yaptıklarına karşılık olmak üzere kendilerine nice sevindirici ve göz aydınlatıcı nimetler saklandığını hiç kimse bilemez.

BYK & ŞYK DERSLERİ. Yaptıklarına karşılık olmak üzere kendilerine nice sevindirici ve göz aydınlatıcı nimetler saklandığını hiç kimse bilemez. Ders : 8 Konu : SALiH AMEL Amel kelimesi, sevap veya günahla karşılık bulan her türlü iş, çalışma ve fiil demektir. Kur ân-ı Kerim ve hadisi Şeriflerde daha çok emir, yasak ve tavsiyeler anlamında olup,

Detaylı

Şeytan Der ki Ey İnsan!..

Şeytan Der ki Ey İnsan!.. Şeytan Der ki Ey İnsan!.. Dengenin engelidir, şeytanların çengeli, Eûzu besmeledir, çengellerin engeli. KUR ÂN DİYOR Kİ! (Hesapları görülüp) iş bitirilince, şeytan diyecek ki: Şüphesiz Allah size gerçek

Detaylı

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Dr. Öğr. Ü. M. İsmail BAĞDATLI mismailbagdatli@yahoo.com EĞİTİM Bireyin kendi iradesi ile belirli bir program dahilinde davranış kazandırma, davranış geliştirme, davranış değiştirme

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com HİDAYET Hidâyet kelimesi türevleriyle birlikte 316 âyet- i kerimede yer almaktadır. Arap dilinde "hedâ" kökünden gelir.

Detaylı

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır. İnsanın toplumsal bir varlık olarak başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmesi, birlik, barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için birtakım kurallara uymak zorundadır. Kur an bununla ilgili ne gibi ilkeler

Detaylı

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir. ÖRNEKLER DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHL. BİLGİSİ ÜNİTE: 1. ÜNİTE (KADER İNANCI) KONU: KAZA VE KADER İNANCI KADER: Kelime olarak KAZA: Kelime olarak kader; bir şeye gücü kaza, hükmetmek, - Su 100 yetmek, biçimlendirmek,

Detaylı

EN ÂM SÛRESİ Nuzul 73 / Mushaf 6

EN ÂM SÛRESİ Nuzul 73 / Mushaf 6 EN ÂM SÛRESİ Nuzul 73 / Mushaf 6 Surenin Adı: En âm sûresi sığırlar anlamındaki adını, icat edilmiş sahte kutsallıktan söz eden 136 ve devamındaki âyetlerden alır. Sûrede bu kelime altı kez geçer. Daha

Detaylı

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur. 33 Ders 4 Günah Bir dostunuzun size, içi güzel şeylerle dolu ve bütün bu güzelliklerin tadını çıkarmanız için bir saray verdiğini düşünelim. Buradaki her şey sizindir. Dostunuzun sizden istediği tek şey,

Detaylı

HAC SURESİ İniş Sırası: 103 Mushaf Sırası: 22 Medeni Sure 78 Ayettir. Rahmân ve Rahîm Allah ın adıyla

HAC SURESİ İniş Sırası: 103 Mushaf Sırası: 22 Medeni Sure 78 Ayettir. Rahmân ve Rahîm Allah ın adıyla HAC SURESİ İniş Sırası: 103 Mushaf Sırası: 22 Medeni Sure 78 Ayettir 8. İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah hakkında tartışır; ne bir ilmi, ne bir yol göstericisi, ne de aydınlatıcı bir kitabı olmadan!..

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ Varlıklar Âlemi Evrende bulunan varlıklar yalnızca duyularımızla algılayabildiklerimizden ibaret değildir. Âlemde görünen ve görünmeyen sayısız varlık bulunmaktadır.

Detaylı

PEYGAMBERLERE VE İLAHİ KİTAPLARA İNANÇ 7. 10. Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kâfirler

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN KUR AN KARANLIKLARDAN AYIDINLIĞA ÇIKARIR Peygamber de (şikayetle): Ya Rabbi! Benim kavmim bu Kur an ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta menedip onu) terkettiler. dedi. (Furkân /30) Elif, Lâm,

Detaylı

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34)

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34) Nisa [4] 34 Nuşûz Darabe Boşanmadan Önceki İşler Hz. Muhammed Hiç Kimseyi Dövmemiştir Dövmek Yasaklanmış Eşini Döven Hayırsızdır Ayetin Mantığı Kaynakça Kadınların Dövülmesi (Nisa [4] 34) Konusuna Farklı

Detaylı

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livata Haddi 71 LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livatanın cezası zina cezasından farklıdır. Her ikisinin vakıası birbirinden ayrıdır, birbirinden daha farklı durumları vardır. Livata,

Detaylı

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ 76 KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ Kadına dübüründen yanaşmak haramdır. Dolayısıyla erkeğin kadına dübüründen yanaşması haram olup bazı imamlar bunu zina olarak değerlendirmişlerdir. Her ne kadar livata

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Question Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Answer: Bazı özellikler değişik ve birçok şey ve bireylerde

Detaylı

Ramazan ve Bayram Ramazan Ramazan Allah a yakınlaşmak için yegane bir zaman. Allah dünyada kendisi ve insanlar arasına perdeler koymuş. Bu perdeleri açmak ve aşmak, Allah a yakınlaşmak, onu hissetmek için

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

Arkadaşınız UNITE OGRENCI RAPORLARI VE YANIT KAĞITLARI. ICI P.K. 33 Bakırköy / İstanbul

Arkadaşınız UNITE OGRENCI RAPORLARI VE YANIT KAĞITLARI. ICI P.K. 33 Bakırköy / İstanbul 115 Yardımsever Arkadaşınız UNITE OGRENCI RAPORLARI VE YANIT KAĞITLARI Yerel ICI Bürosu Adresi: ICI P.K. 33 Bakırköy / İstanbul 116 ÖĞRENCİ RAPORU HAKKINDA TALİMATLAR Her üniteyi çalıştıktan sonra o ünitenin

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

Kur ân da Dua Ayetleri

Kur ân da Dua Ayetleri Kur ân da Dua Ayetleri (1) Bizi doğru yola ilet; Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, Gazaba uğrayanların ve sapmışlarınkine değil. (Fatiha Suresi 6-7) (2) (Musa) Cahillerden olmaktan Allah a sığınırım

Detaylı

Dua Dua, insan ile Allah arasında iletişim kurma yollarından biridir. İnsan, dua ederken Allah ın kendisini işittiğinin bilincindedir. İnsan dua ile dileklerini aracısız olarak Allah a iletmekte ondan

Detaylı

TARIK SÛRESİ Nuzul 38 / Mushaf 86

TARIK SÛRESİ Nuzul 38 / Mushaf 86 TARIK SÛRESİ Nuzul 38 / Mushaf 86 Surenin Adı: Gecenin konuğu anlamındaki adını birinci âyetinden alır. Sema ve gece gelen konuk şahit olsun (1) Sabahı müjdelediği için sabah yıldızına da Tarık denilmiştir.

Detaylı

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar ICERIK Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar Salih amel nedir? Salih: dogru yolda olan, fesat icinde olmayan, faydalı ve yarayışlı

Detaylı

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm 11 1 Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm Müslümanların, bilhassa idareci konumundakilerin

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

Fatiha süresi-dil Yönünden İnceleme

Fatiha süresi-dil Yönünden İnceleme م م ب Fatiha süresi-dil Yönünden İnceleme Video olarak bak Önemli not :Bu yazı, şaz kıraatler içerir.bu yüzden kendi bildiğiniz şekilde Kur an ı okumaya devam ediniz. ا رل س م ب ا رل ح بي م ب س بي ه للا

Detaylı

YASİN SURESİ İniş Sırası: 41 Mushaf Sırası: 36 Mekki Sure 83 Ayettir. Rahmân ve Rahîm Allah ın adıyla

YASİN SURESİ İniş Sırası: 41 Mushaf Sırası: 36 Mekki Sure 83 Ayettir. Rahmân ve Rahîm Allah ın adıyla YASİN SURESİ İniş Sırası: 41 Mushaf Sırası: 36 Mekki Sure 83 Ayettir Rahmân Rahîm Allah ın adıyla 1. Ya, Sin. 2. HİKMETLİ (akıl tabiata uygun) Kur an a yemin olsun! 3. Gerçekten sen gönderilmiş elçilerdensin.

Detaylı

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF Hamd Allah subhanehu ve tealayadır. Salat ve selam ise O nun Rasulünedir. Bundan sonra: Allah sana hidayet etsin. Bil ki şirk koşmak günahların en büyüğüdür ve bütün amelleri

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran 2015 19:17

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran 2015 19:17 Ramazan ayı İslam inancının kendisine yüklediği önem sebebiyle halk arasında On bir ayın sultanı ve Şehr-i Mübârek (Mübârek Ay) olarak kabul edilmiştir. Ramazan ayı Müslümanların değerlendirmek için adeta

Detaylı

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432 ع لكمة الطاغوت» باللغة الت ية «مد صالح املنجد رمجة: ممد مسلم شاه مراجعة:

Detaylı

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Giriş Ana hatlarıyla İslam dini programı, temel sayılan programlardan sonra daha ileri düzeylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu programı takip edecek ders

Detaylı

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) ا ي اك ن ع ب د و ا ي اك ن س ت ع ني (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) 1 و م ا ا م ر وا ا ل ل ي ع ب د وا الل م ل ص ني ل ه الد ين ح ن ف اء و ي ق يم وا الص

Detaylı

Kelime anlamı itibarıyla kudsi,mukaddes,bütün kusur ve noksanlıklardan uzak,pâk ve temiz olan anlamınadır.

Kelime anlamı itibarıyla kudsi,mukaddes,bütün kusur ve noksanlıklardan uzak,pâk ve temiz olan anlamınadır. KUDDÜS Kelime anlamı itibarıyla kudsi,mukaddes,bütün kusur ve noksanlıklardan uzak,pâk ve temiz olan anlamınadır. Hz.Ali-nin kullandığı altı isimden biridir. Sabah ve akşam namazından sonra 33 defa okunmasının

Detaylı

Sonra onların ardından bir başka kavim (insan kuşağı) yaratıp inşa ettik. 1

Sonra onların ardından bir başka kavim (insan kuşağı) yaratıp inşa ettik. 1 2.2. Hz. Hud (a.s) Kur an Kıssaları Ali BULAÇ ın mealinden Tayfun NASUHBEYOĞLU tarafından derlenmiştir. Giriş Sonra onların ardından bir başka kavim (insan kuşağı) yaratıp inşa ettik. 1 Ad ın kardeşini

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

GENEL YAYIN YÖNETMENÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ TALÝP ARSLAN

GENEL YAYIN YÖNETMENÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ TALÝP ARSLAN 1 ÝMTÝYAZ SAHÝBÝ MUSTAFA KOÇ GENEL YAYIN YÖNETMENÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ TALÝP ARSLAN BASKI YERÝ ÇAÐLAYAN A.Þ. TS EN ISO 9001:2008 SER NO: 300-01 SARNIÇ YOLU ÜZERÝ NO:7 GAZÝEMÝR / ÝZMÝR TEL: 0

Detaylı

ARAF SURESİ İniş Sırası: 39 Mushaf Sırası: 7 Mekki Sure 206 Ayettir. Rahmân ve Rahîm Allah ın adıyla

ARAF SURESİ İniş Sırası: 39 Mushaf Sırası: 7 Mekki Sure 206 Ayettir. Rahmân ve Rahîm Allah ın adıyla ARAF SURESİ İniş Sırası: 39 Mushaf Sırası: 7 Mekki Sure 206 Ayettir 187.SANA kıyamet saatini soruyorlar; Gelip çatması ne zamandır? diye. De ki: Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu vaktinde oluşturacak

Detaylı

İslâm Dininde Orman ve Suyun Önemi

İslâm Dininde Orman ve Suyun Önemi İslâm Dininde Orman ve Suyun Önemi Prof. Dr. Mehmet Emin AY Bursa İl Müftüsü 6 Şubat 2014 Perşembe İslam Dini nin Temel kaynakları olan Kur an-ı Kerim de ve Peygamberimizin Hadislerinde, Orman kavramıyla

Detaylı

KUR'AN SÛRELERİNİN RESMİ VE İNİŞ SIRALAMASI

KUR'AN SÛRELERİNİN RESMİ VE İNİŞ SIRALAMASI GÜNÜMÜZDEKİ RESMİ SIRALAMA KUR'AN SÛRELERİNİN RESMİ VE İNİŞ SIRALAMASI YAYGIN İNİŞ SIRALAMASI - OSMAN BİN AFFAN FARKLI İNİŞ (NÜZÛL) SIRALAMALARI (TERTİPLERİ) Sûre No Sûre Adı Nüzul Sırası Âyet Sayısı Nüzul

Detaylı

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI 1- Soru: Allah ın insanlar arasından seçip vahiy indirdiği kişiye ne ad verilir? Cevap: Peygamber/Resul/Nebi denir. 2- Soru: Kuran da peygamber hangi kelimelerle ifade edilmektedir? Cevap: Resul ve nebi

Detaylı

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Kültürümüzden Dua Örnekleri Güzel İş ve Davranış: Salih Amel İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Kültürümüzde birçok dua örneği

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

118. SOHBET Kadir Suresi SÛRE VE MEÂLİ:

118. SOHBET Kadir Suresi SÛRE VE MEÂLİ: 118. SOHBET Kadir Suresi SÛRE VE MEÂLİ: الرحيم الرحمن الله بسم * ا ن ا ش ه ر ف ي ا ن ز ل ن اه ت ن ز ل ال ق د ر ل ي ل ة ال م ل اي ك ة و م ا و الر وح ا د ر اك م ا ل ي ل ة ال ق د ر * ل ي ل ة ال ق د ر خ ي

Detaylı

Sıra no Sûre Adı. Âyet sayısı O.B.E.B

Sıra no Sûre Adı. Âyet sayısı O.B.E.B Kimi sayılar aralarında asal dır. Hangi sayıların aralarında asal olduğunu belirlemek için ortak bölenlerin en büyüğünü (O.B.E.B.) bulmak gerekir. Örnek: O.B.E.B. kavramını açıklamak için 12 ve 18 sayılarını

Detaylı

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur. Alıntı; FarukBeşer İsra Suresi hicretten bir yıl önce indirilmiş. Yani Hicret yakındır ve artık Medine de Yahudilerle temas başlayacaktır. Sure sanki her iki tarafı da buna hazırlıyor gibidir. Mescid-i

Detaylı

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Camiye Girerken Allah ın adıyla, Allah ın Resulüne salat ve selam olsun. Allah ım, hatalarımı bağışla ve bana rahmet kapılarını aç. Camiden Çıkarken Allah ın adıyla, Allah

Detaylı

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR?

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? Asiye Türkan NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? İNSAN NEDEN EVLENİR? İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsen Bu nice okumaktır.

Detaylı

25/12/2014 Bilgilendirme: Nur 24/35 Allah, semaların/boyutların ve arzın nuru/ışığı/enerjisidir. Onun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandile benzemesidir. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça,

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Tefsir II ILH 204 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص Ünlü İslam bilgini Taberi, tefsirinde, mukattaa harfleri ile ilgili, Abdullah b. Abbas, Said b. Cübeyr ve Abdullah b. Mesud dan şu görüşü nakletmiştir: Her bir

Detaylı

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua DUANIN ÖNEMİ Dua, insanda doğuştan var olan bir duygudur. Bu sebeple bütün dinlerde dua mevcuttur. Üstün bir varlığa inanan her insan, hayatının herhangi bir anında dua ihtiyacını hisseder. Çünkü her insan,

Detaylı

EUZU - BESMELE. Kovulmuş Şeytan dan Allah a Sığınırım. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla KUR AN EUZÜ - BESMELE İNSAN

EUZU - BESMELE. Kovulmuş Şeytan dan Allah a Sığınırım. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla KUR AN EUZÜ - BESMELE İNSAN EUZU - BESMEE Kovulmuş Şeytan dan llah a Sığınırım Tüm bu kirlenmeler Kur an da Şeytan a nispet edilir. Bu kirlilikler, Kur an ı anlamanın önündeki engellerdir. Kur an, karşısında böyle bir muhatap istemiyor.

Detaylı

8. KÂFİRÛN SÛRESİ ÖĞRENELİM

8. KÂFİRÛN SÛRESİ ÖĞRENELİM SÛRELERİMİZİ tefekkürle ÖĞRENİYORUZ 8. KÂFİRÛN SÛRESİ ا ل ا ع ب د ما ت ع ب دو ن 1 ق ل ي ا ا ي ها ال كا ف رو ن و ا ل ا ن ا ع ا ب د 3 و ا ل ا نت م ع ا ب دو ن ما ا ع ب د 2 5 و ا ل ا نت م ع ا ب دو ن ما ا ع

Detaylı

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir? Besmele Kitapcığı Besmelenin Anlamı Besmele, bütün varlıkların hal diliyle ve iradeli varlık olan insanın lisanıyla ve haliyle meşru olan her işine Allah ın ismiyle başlamasıdır. En önemli dua ve zikirlerdendir.

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III 5. Sınıf 01 Allah İnancı - I 02 Allah İnancı - II 03 Allah İnancı - III Allah inancı 04 Ramazan ve Orucu - I 05 Ramazan ve Orucu - II Ramazan orucu 06 Ramazan ve Orucu - III 07 Adap ve Nezaket - I 08 Adap

Detaylı

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen Muâz b. Cebel'in Hz. Peygamber in (s.a.v.) sorduğu

Detaylı

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR RABBİMİZDEN ÇAĞRI Ey iman edenler! (Peygamber,) sizi hayat verecek şeylere çağırdığı zaman, Allah a ve Resûlü ne uyun. Bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer (sözünüzle niyetinizin aynı olup olmadığını

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

MUHTASAR KUR AN RİSALESİ

MUHTASAR KUR AN RİSALESİ MUHTASAR KUR AN RİSALESİ Kur ân-ı Kerîm âlemlerin Rabbi 1 Allah (cc) katından 2 indirilmiştir 3. Âyetleri hikmetlerle dolu 4, apaçık 5 bir Kitap tır 6. Onlar Allah (cc) 'ın mesajları 7 ve belgeleridir

Detaylı

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME 190 HATA İLE ÖLDÜRME Hata ile öldürme iki kısma ayrılır: 1- Öldürülen kimsenin isabet alması istenmemesine rağmen ona isabet etmesi ve onu öldürmesidir. Bir ava atış yapılırken bir insana isabet etmesi

Detaylı

İTİKAT ( İNANÇ ) 1 KELİME- İ TEVHİD

İTİKAT ( İNANÇ ) 1 KELİME- İ TEVHİD KELİME- İ TEVHİD Allah tan başka ilah yoktur, Muhammed, Allah ın elçisidir. İTİKAT ( İNANÇ ) 1 TEVHİD: Allah ın bir ve tek olduğuna inanmak demektir. İnsanlar inanarak Kelime-i Tevhid i söylerlerse Mümin

Detaylı

TÜRKÇE BİÇİM KISA ÖZET. www.kolayaof.com

TÜRKÇE BİÇİM KISA ÖZET. www.kolayaof.com DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. TÜRKÇE BİÇİM BİLGİSİ KISA ÖZET www.kolayaof.com

Detaylı

Erhan tarafından yazıldı. Çarşamba, 31 Ekim 2012 18:03

Erhan tarafından yazıldı. Çarşamba, 31 Ekim 2012 18:03 Erhan tarafından yazıldı. Çarşamba, 31 Ekim 2012 18:03 Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Remzi Güzel, Alevilerin 1400 yıllık gelenekleri olan Ğadir Hum Bayramı nın bir sevgi günü olduğunu

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Varlıklar Âlemi Meleklere İman Meleklerin

Detaylı

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet. BULUŞ YOLUYLA ÖĞRENME ETKİNLİK Ders: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ Sınıf: 9.Sınıf Ünite: İslam da İman Esasları Konu: Kitaplara İman Etkinliğin adı: İlahi Mesaj Süre: 40 dak + 40 dak Yine onlar, sana indirilene

Detaylı

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ ب س م الله الر ح من الر ح يم الل ه ل نت ل ه م و ل و ك نت ف ظ ا غ ل يظ ال ق ل ب ف ب م ا ر ح م ة م ن لا نف ض وا م ن ح و ل ك İmran, 159) (Al-i HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ Muhterem Müslümanlar!

Detaylı

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? ] تريك Turkish [ Türkçe Abdulkerim el-hudayr Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 0-43 هل لرسو صىل الله عليه

Detaylı