TAKDİM. Yetiş Ey Mu tasım. haziran 13. yetiş!.. şeklinde bir mazlum feryad ettiğinde anında

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TAKDİM. Yetiş Ey Mu tasım. haziran 13. yetiş!.. şeklinde bir mazlum feryad ettiğinde anında"

Transkript

1

2 TAKDİM Yetiş Ey Mu tasım KöklüDeğişim suskunluğun kırılma noktası 10. YIL Zalimler zulümlerinde hiçbir sınır tanımaksızın yeryüzünü Müslüman kanına bulamaya devam ediyorlar. Sömürgeci Batı tarafından çizilen sınırın Suriye yakasındaki Hama da Humus ta Kusayr da ya da Türkiye yakasındaki Reyhanlı da farketmeksizin akan Müslüman kanıdır. Ve bu kan, Allah Rasulu nun haksız yere akmasındansa Müslümanlar için kutsal olan Kabe nin dahi yıkılmasından daha vahim, acı, akmaması için elimizden gelenin yapılası bir kandır. Bu kanın neden devamlı aktığını sorgulayanlar apaçık bir şekilde göreceklerdir ki tek bir varlığın yokluğu bu kanın oluk oluk akmasındaki temel faktördür. Bu varlık siyasi bir varlıktır ki yaptırım ya da engelleme gücü vardır. Bu varlık bir güçtür ki gerektiğinde zalimin tepesine demir bir yumruk misali iner. Bu varlık şer i bir zorunluluktur ki Allah Rasulu ve onun yolunu takip edenler onun yeryüzünde bulunmadığı bir hayatta nefes dahi almamışlardır. Bu varlık neredesin, yetiş!.. şeklinde bir mazlum feryad ettiğinde anında acı feryada cevap verecek Mu tasım timsali devlet adamlarının bulunduğu bir varlıktır... Bu varlık Raşidi Hilafet Devleti nden başkası değildir. Olmamıştır, olmayacaktır... İ şte bu nedenle KöklüDeğişim 9 yılı geride bırakan bu zorlu yolculuktaki duraklardan biri olan 105. Sayısında Hilafet in kaldırılışının Hicri Yıldönümüne atıfta bulunarak İ slami Ü mmet in feryadını bir kez daha sayfalarına taşıyor: Yetiş Ey Mu tasım! Süleyman Uğurlu, 9 yılın KöklüDeğişim yolcuları için bir muhasebesini yaparak suskunluğun kırılma noktası olmanın zorluğunu, herşeye rağmen haktan ayrılmadan Yalnız Yürümek Yanlış Yürümekten Evladır başlığıyla kaleme aldı. Serdar Yılmaz, kaldırılışının hicri yıldönümü olan 28 Recep te arkasında savaşılacak ve onunla korunulacak kalkan olan Hilafet in Müslümanlar için ne ifade etmesi gerektiğini hatırlattı. Emrah Akay, Banyas ve Reyhanlı da gerçekleştirilen katliam ve patlamaların gerçekte neyi hedeflediğini ve arka planını değerlendirdi. İbrahim Er, özrü ile Türkiye de büyük bir zafer havasının oluşmasına neden olan yahudi varlığı İ srail in gerçekte neyi planladığını ve İ srail-türkiye ilişkilerinin hangi ABD planına hizmet ettiğini deşifre etti. Cahit Toprak, ABD hamiliğinde İ slam a ve Müslümanlara savaş açan Banladeş ten gelen katliam haberlerinin neleri anlattığını kaleme aldı. Bekir Kurtuluş, elleri masum kadın ve çocukların kanına bulaşmış olanlara terörist muamelesi yapılmazken Müslümanlara reva görülenleri Medrese-i Yusufiyye den Devletin Terör Tutarsızlığı ve Hizb-ut Tahrir Çelişkisi başlığıyla değerlendirdi. KöklüDeğişim bu sayısında problemi doğru tespit ederek köklü çözüm için haykırmaya devam ediyor. KöklüDeğişim Suskunluğun Kırılma Noktası 1

3 04 9 Yılın Ardından Köklü Değişim: Yalnız Yürümek Yanlış Yürümekten Evladır Süleyman UĞURLU Serdar YILMAZ Emrah AKAY İbrahim ER 28 Recep 1342 Banyas tan Reyhanlı ya... İki Bilinmeyenli Denklem Özür Sonrası Türkiye-İsrail İlişkileri gündem Cahit TOPRAK Bangladeş te Neler Oluyor? Katliamın Yeni Adresi; Banyas Mazlumun Değişmez Adı; Müslüman Abdullah İMAMOĞLU Medrese-i Yusufiyye den Devletin Terör Tutarsızlığı Ve Hizb-ut Tahrir Çelişkisi Bekir KURTULUŞ Kuruluş: 2004 İslâmî Fikirlere Dayalı Aylık Siyâsî Dergi Recep 1434 Haziran 2013 Sayı 105 Yerel-Süreli ISSN Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Süleyman UĞURLU Yönetim Merkezi Mithatpaşa Cad. 47/B Kızılay/ANKARA İletişim&Abonelik Tel: (+90) Faks: (+90) bilgi@kokludegisim.net Kapak&Grafik Tasarım: KöklüDeğişim İrtibat Büroları İstanbul (Avrupa Yakası): Mahmut KAR Kirmasti Mah. Kıztaşı Cad. 43/5 Fatih/İstanbul Tel: İstanbul (Anadolu Yakası): Genç Değişim Kitabevi Abdurrahmangazi Mah. Emir Cad. 3/B Sultanbeyli/İstanbul Tel: Diyarbakır: Ümmet Kitabevi Kooperatifler Mah. Akkoyunlu 3. Sk. 4/A

4 gündem fikir Andican Unutulan Katliamın Gerçekleri Osman YILDIZ Mustafa KÜÇÜK Çözüm Süreci Algılar Ve Gerçekler Kapitalizm in Ve İslam ın İktisat Nizamına Bakışı Ve Milli Gelir Aldatmacası-2 Erkan ALADAĞ Esra DEMİR Murat ALTIN Bayram SAĞNAK Sosyal Projeler Ve Arkasındaki Gerçekler Reyhanlı nın Hatırlattığı: İslam Kardeşliği Erdoğan ın ABD Gezisi Ve Beklentiler Sorumluluğun Ve Sorumluluğu Yerine Getirebilmek İçin Kültürün Önemi-1 Murat SAVAŞ Ofis/Diyarbakır Tel: Van: Erkam Kitabevi Ordu Cad. Ulu Cami Karşısı Medine Pasajı P-37 Zemin Kat Merkez / VAN Tel: Bursa: Tayfun Üstünkaya Kemalpaşa Mh. Atatürk Blv. Kaptan İşhanı Kat:4 No: 58 İnegöl / BURSA Tel: Abonelik ve Hesap Numaları Yurtiçi: 6 Aylık: 30 Yıllık (12 Ay): 60 Yurtdışı 6 Aylık: 30 Yıllık: 60 Sesli Dergi / Online Okuma: 50 (Ahmet Sivren Adına) * PTT Posta Çeki Hesabı: * Ziraat Bankası TL Hesabı: Başkent Şb. TR * Ziraat Bankası Euro Hesabı: Başkent Şb. TR TCZBTR2A Baskı: Önka Ofset Matbaacılık İskitler / Ankara Tel:

5 9 YILIN ARDINDAN KÖKLÜ DEĞİŞİM: YALNIZ YÜRÜMEK YANLIŞ YÜRÜMEKTEN EVLADIR Süleyman UĞURLU Köklü Değişim bundan tam dokuz yıl önce şu hadis ile yayın hayatına Bismillah demişti: Hiçbiriniz kendisini tahkir etmesin (küçük düşürmesin). Yanındakiler, Ey Allah ın Rasulü, bizden birisi kendisini nasıl tahkir eder? diye soruldu. O da şöyle dedi; Bir kimse öyle bir şey görür ki onunla ilgili bir şey söylemesi Allah ın onun üzerinde hakkıdır. Fakat o bu hususta konuşmaz (yani insanlardan çekinip konuşmamakla kendisini tahkir etmiş alçaltmış olur.) Allahu Teala da kıyamet günü ona şu şu meselede niye üzerine düşen sözü söylemedin, söylemene engel olan neydi? diye hesaba çeker. Adam, konuşmamı insanlardan korkmam engelledi der. Allahu Teala da sen (insanlardan değil) önce benden korkmalıydın der. Kuşkusuz insanın kendisini tahkir etmekten alıkoyması Allah ın üzerindeki hakkını tamı tamına teslim etmesiyle 4 mümkündür. İ şte Köklü Değişim içinde yaşadığımız toplumsal sistem bize gerekirse ayıya dayı demeyi öğüt verirken kişinin kendisini tahkir etmeksizin ayakta kalabilmesi o kadar da kolay değildir. İ şte Köklü Değişim kolay olmayan bu yolu tercih edenlerle birlikte bundan tam dokuz yıl önce yayın hayatına başladı. Hemen ilk yılında dergimizin 8. sayısı hakkında toplatma kararı çıktı ve yazarlarımıza anlamsızca davalar açılmaya başladı. Kemalist gençlerle inşa edilmiş mevcut rejim her fırsatta Köklü Değişim in yönetimine, yazarlarına ve hatta okuyucularına yönelik baskı ve sindirme girişimlerinde bulundu ve hala bulunmaya devam etmektedir yılında Ö zbekistan ın Andican kentinde yaşanan katliamları protesto etmek için Ankara Abdi İ pekçi Parkına çıktığımızda sistem histeri nöbetine girdi ve meydanda kim varsa tutuklamaya girişti. Nitekim dergimizin o dönemdeki Yazı İ şleri Müdürü Ahmet Sivren ve yazarlarımızdan Kurtuluş Sevinç Hizb-ut Tahrir e üye olma gerekçesiyle tutuklandı. Süleyman Uğurlu ise bir hafta sonra gözaltına alınıp tutuksuz yargılandı. Yargılama neticesinde dergimizin personeli Gösteri ve Yürüyüş Kanununa muhalefet suçlamasından beraat ederken, Hizb-ut Tahrir e üye olma suçlamasından 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldılar. Tabiki onlarla birlikte birçok okuyucumuz da aynı cezaya çarptırıldı. Ardından Hizb-ut Tahrir Fatih Camiinde küresel bir programın parçası olarak açıklamada bulunduğunda yine kapımız emniyet güçlerince çalındı. Dergimiz didik didik aranıp tüm bilgisayarlara el konulurken Süleyman Uğurlu ve Bahaeddin Carda gözaltına alınıp İ stanbul a götürüldü. Tutuksuz yargılamanın ardından örgüt propagandası suçlamasıyla 1 er yıl hapis cezası verildi.

6 Tarih, 2009 yılında Köklü Değişime yönelik insafsız bir muameleye daha şahit oldu. İ stanbul Hakkı Başer Spor Salonunda yapacağımız Müslüman  leminin İ çinde Bulunduğu Hal ve Çözüm Yolları konulu konferansımıza iki gün kala tarihinde konferans konuşmacıları ve organizasyon kurulu da dahil yüzlerce Müslüman gözaltına alındı. Dergi merkezimiz emniyet güçlerince talan edildi yılındaki bu olayın ardından henüz bir yıl geçmemişken, Mart 2010 da Köklü Değişim Merkezi ve Radyo Değişim e yönelik bir operasyon daha yaşandı. İ nternet üzerinden yayın yapmaya başlayan Radyo Değişim bu operasyonlar neticesinde kapanmak zorunda kalırken radyo programcılarından ve dergi yazarlarımızdan birçok kişi tutuklandı. Muhakkak ki bizleri bunların hiçbirisi üzmedi Çiğdem Albasan Hanımefendinin tutuklanması kadar. Dergimize yazı gönderdiğinden ötürü kendisi eşi ile birlikte gözaltına alındı ve tutuklandı. İ şte o günler Köklü Değişim için yeryüzünün tüm genişliğine rağmen daraldığı, gökyüzü arz ile bir olup bizleri boğarcasına gök kubbenin arasına hapsettiği günlerdi. Yaşadığımız üzüntüden dolayı nefes alamadığımız bu günlerde tek yardımcımız yine Allah Subhanehu ve Teala ydı. Yıl 2013 çok şey değişmedi Köklü Değişim e emeği geçen herkese, kıymetli yazarlarımıza, çalışan personelimize, bizleri hem dualarıyla hem de fiili olarak yalnız bırakmayan okuyucu dostlarımıza da şükranlarımızı sunuyoruz. Allah Subhanehu ve Teala sizden razı olsun. geçen dokuz yılda. Yine toplatma kararları kapımızın önünde, bileklerimiz kelepçelerde Evet, tüm bu can yakıcı hadiseler gerçekleşmeyebilirdi. Evet, bizi görmemezlikten gelenler bizi yanlarından ayırmazdı Evet, bizi karalamak için türlü iftira atanların can dostu olabilirdik Evet, bize arkasını dönenler bizim kolumuza girebilirdi Evet tüm bunlar ve daha fazlası gerçekleşir ve oldukça rahat bir atmosferde yaşamımızı sürdürebilirdik. Kıt kanaat masraflarını zor çıkartan Köklü Değişim, medya devleri arasına giremese de azımsanmayacak bir ihtişama sahip olabilirdi. Tüm bunlar niçin olmadı biliyor musunuz? Biz istemedik! Biz onlar gibi olmayı kabul etmedik! Biz AK Parti şemsiyesinde olmaktansa yağmurda ıslanmayı yeğledik. Biz otoriteye yaltaklanıp rüzgarı arkaya almaya çalışmaktansa dik durup rüzgara karşı yürümeyi tercih ettik ve Yalnız yürümek yanlış yürümekten evladır sözünü şiar edindik. Köklü Değişim, 9 yılını bu kısa özetle doldurdu. Bundan sonraki yayın hayatında da yürüdüğü yollardaki dikenlere aldırış etmeksizin, zalimlerin, fâsıkların ve kâfirlerin duymak istemediklerini haykırmaya; hakkı haykırmaya devam edecektir inşallah. Son olarak Köklü Değişim e emeği geçen herkese, kıymetli yazarlarımıza, çalışan personelimize, bizleri hem dualarıyla hem de fiili olarak yalnız bırakmayan okuyucu dostlarımıza da şükranlarımızı sunuyoruz. Allah Subhanehu ve Teala sizden razı olsun. Selametle Kalınız. 5

7 28 RECEP 1342 Serdar YILMAZ Tarih; Hicri 28 Recep 1342-Miladi 3 Mart 1924, yer; TBMM, Saat te başlayan ikinci celse, 3 saat 20 dakika sonra yani te tamamlandı. Tarihimizin en önemli kararlarından biri, belki de birincisi işte bu zaman dilimi arasında alındı. Madde 1. Halife hal edilmiştir. Hilafet, hükümet ve Cumhuriyet mana ve mefhumunda esasen mündemiç olduğundan Hilafet makamı mülgadır. Madde 2. Mahlu halife ve Osmanlı Saltanat-ı Münderisesi hanedanının erkek, kadın bilcümle azası ve damatlar Türkiye Cumhuriyeti memaliki dahilinde ikamet etmek hakkından ebediyyen memnu durlar. Bu hanedana mensup kadınlardan mütevellid kimselerde bu madde hükmüne tabidirler. Madde 3. İ kinci maddede mezkur kimseler iş bu kanunun ilanı tarihinden itibaren azami on gün zarfında Türkiye Cumhuriyeti arazisini terke mecburdurlar 6 İ şte bu maddeler gibi 13 maddeden oluşan Hilafet in ilgasına dair kanun hicri 28 recep 1342 günü TBMM de alkışlarla kabul edildi. Bu kararın ardından İ slam Ü mmeti nde büyük bir hüzün, tedirginlik ve tepki oluşurken yüzyıllardır İ slam Ü mmeti ni birarada tutan Hilafet i yıkmak için çabalayan sömürgeci kafirler kanadında ise çoşkulu bir sevinç vardı. İ ngiliz avam kamarasında Lord Curzon Türkiye ye hakikaten son verilmiştir. Bundan sonra belini doğrultamaz. Zira biz onun manevî kuvvetini mahvettik. Bu kuvvet, Hilâfet ve İ slâmiyet tir. diyerek sevincini dile getiriyordu. Daily Telegraph ise; Türkiye nin İ slam milletleri liderliğinden, üçüncü sınıf Tatar Cumhuriyetine dönüştüğünü iddia ediyordu. Paris te yayınlanan Le Journal gazetesi, 4 Mart 1924 tarihli nüshasında, kararı uluslararası siyaset açısından değerlendirerek; Uzun zamandan beri İ stanbul un dini saygınlığını yıkmaya çalışan İ ngilizler, bu kadar büyük bir şansı hayal bile edemezlerdi yorumunu yapıyordu. Evet ümmetin kalkanı ve hamisi olan Hilafet in yıkılmasından sonra, İ slam Ü mmeti için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı ve olmadı da. Artık zaman sömürgeci kafirler lehine ve Müslümanların aleyhine akıyordu. İ slam beldeleri bir bir sömürgeci kafirlerin egemenliğine geçti. Müslümanların topraklarını paramparça ettiler. O kadar çok parçaladılar ki tek bir devlet iken elliden fazla küçük devletçik haline getirdiler. Her birinin başına da kendilerine ajanlık yapan birer yönetici diktiler. Sömürgeci kafirler bir şeyi emredince onlar da hemen emreder, bir şeyi yasaklayınca onlar da hemen yasaklardı. Kafirler, İ slami beledelere yönelik hayati bir politika belirleyince, ne kadar tehlikeli ve zararlı olduğuna bakmadan ellerinden gelen tüm güçleriyle ve sahip oldukları tüm imkanlarıyla onu gerçekleştirmeye koştular. İ slam ın ve

8 Müslümanların aleyhine olan politikaları uygulamada her zaman ön saflarda onlar yer alıyorlardı. Hilafet yıkılır yıkılmaz, etrafı mübarek kılınan Mescid-i Aksa yurdu Filistin heba oldu. Yahudiler onu işgal ettiler, kanlar akıttılar, ırzları çiğnediler, mukaddesatları ayaklar altına aldılar, yeryüzünde fitne ve fesat çıkarttılar. Daha sonra korumasız kalan beldeler tek tek işgale maruz kaldı: Keşmir, Doğu Timur, Kıbrıs, Doğu Türkistan, Çeçenistan, Kafkasya, Afganistan, Irak ve diğerleri. Bütün bu işgaller sırasında Müslümanların beldelerindeki yöneticiler ise kıllarını dahi kıpırdatmadılar. Yine bu yöneticiler, saraylarında ve köşklerinde refah içerisinde yaşarken, Müslüman halk açlık ve perişanlık içinde günlerini geçirdi. Fakirlik, zillet ve cehalet tüm İ slami beldeleri kapladı. Ü mmet bu halde iken bir de yoğun bir şekilde Batı nın fikri ve kültürel saldırıları ile karşı karşıya kaldı. Demokrasi, laiklik, milliyetçilik gibi küfür fikirleri Müslümanlar arasında yayıldı. Sözde aydınlar ve kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve medya sürekli batılı fikirlerin kamuoyunu yaparak insanların zihinlerini küfür ve saptırıcı fikirlerle doldurdu. O derece ki, Müslümanların zihinlerinde İ slam ın eseri ve izi görülmez oldu. Milliyetçilik, vatancılık ve menfaatçilik Müslümanların duygularına tesir eden esasi Evet ümmetin kalkanı ve hamisi olan Hilafet in yıkılmasından sonra, İslam Ümmeti için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı ve olmadı da. Artık zaman sömürgeci kafirler lehine ve Müslümanların aleyhine akıyordu. İslam beldeleri bir bir sömürgeci kafirlerin egemenliğine geçti. Müslümanların topraklarını paramparça ettiler. O kadar çok parçaladılar ki tek bir devlet iken elliden fazla küçük devletçik haline getirdiler. unsurlar haline geldi. Batıyı körü körüne taklid onlara egemen oldu. SÖ MÜ RGECİ KAFİ RLERİ N, Hİ LAFET İ N YENİ DEN KURU- LACAĞ INA DAİ R KORKULARI Geçte olsa İ slam Ü mmeti nin, Hilafet in yıkılmasıyla birlikte içine düştüğü zelil durumun farkına varması kendilerine Allah ın indirdikleri ile hükmedecek, yere serilen bu ümmeti yeniden ayağa kaldıracak ve İ slami beldeleri, sömürgecilerin askeri, siyasi ve fikri işgalinden arındıracak Hilafet Devleti nin yeniden ikamesi için harekete geçmesi, kafirlerin korku ve endişelerini arttırmış ve onları tedbir üstüne tedbir almaya sevk etmiştir. İ ngiltere eski Başbakanı Tony Blair, 2005 yılında yaptığı bir konuşmada Bizler, İ srail devletini yok etmeye, Batıyı İ slami alemden çıkarmaya ve İ slami ümmetin hepsi adına Hilafeti kurmak yoluyla aleme şeriat ile hükmedecek bir İ slami devlet kurmaya çalışan bir hareketin karşısındayız diyordu. Yine ABD eski Başkanı Bush, Müslümanların Ortadoğu daki Amerikan ve Batı nüfuzunu bitirmeyi hedefleyen bir stratejiye sahip olduklarına işaret ederek şöyle diyordu: Tek bir devlete hakim olmaları durumunda bu, tüm Müslümanları cezp edecektir. Bu da onlara bölgedeki tüm rejimleri devirme ve İspanya dan Endonezya ya uzanacak radikal İslami bir imparatorluk 7

9 kurma fırsatı verecektir. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ise, İslam ile Batı arasında bir yüzleşme olma olasılığı hafife alınmamalıdır. Çünki bu yüzleşme açılımın, modernitenin ve çeşitliliğin her şeklini reddederek Endonezya dan Nijerya ya uzanan bir Hilafeti kurmayı hayal eden radikallerin istediği bir yüzleşmedir. diyordu. İ şte bu sözler, Hilafet in yeniden ikamesi karşısında batılıların duyduğu korkunun ve ona karşı her türlü önlemi almak üzere yaptıkları çağrıların sadece bir kaçıdır. Zira Hilafet in yeniden kurulması demek, batılı devletlerin dünya üzerindeki hakimiyetinin ve dünyayı sömürmelerinin sona ermesi demektir. Ü stelik işledikleri cürümlerin, gerçekleştirdikleri zulümlerin, çıkardıkları fitne ve fesadın hesabının sorulması demektir. İ slam Ü mmeti nin topyekün eski ihtişamlı günlerine dönmesi demektir. Bundan dolayı Batılı kafirlerin, İ slami beldeler üzerindeki hesapları ve planları hep Hilafet in yeniden ikamesinin karşısında olmuştur. Ama buna rağmen ümmet içerisinde Hilafet fikri her geçen gün yükselmeye başlamıştır. Dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanlar, başlarındaki ajan ve zalim yöneticilerin tüm baskı ve işkencelerine rağmen, bu taleplerini en yüksek sesle dile getirmeye başlamış ve bunun için adımlarını sıklaştırmıştır. Ö zellikle bu ümmet içerisinden çıkan, üm- 8 metin bu gün içinde bulunduğu durumun sebeplerini çok dakik bir şekilde inceleyip, çözümün, İ slami hayatı başlatacak Raşid-i Hilafet Devleti nin yeniden ikamesinde olduğunu tespit ederek bu yolda daveti yüklenen Hizb-ut Tahrir in çalışmalarının, ümmeti harekete geçirme noktasında büyük bir etkisi olmuştur. Bu çalışmalar neticesinde artık bugün ümmetin geneli, İ slam ın sadece ruhi bir akideden, hükümlerden, ibadetlerden ve ahlaktan ibaret olmadığının farkına varmıştır. Bilakis İ slam ın, kendisinden tüm işleri güden hayat hükümlerine ilişkin kapsamlı bir nizamın kaynaklandığı bir akide olduğunu idrak eder hale gelmiştir. Zira İ slam, kendisinden bir devletin, yönetim nizamının ve hükümlerinin kaynaklandığı bir dindir. Bugün ümmet, dini hayattan ayırma fikrini kaldırıp atmış, hayatın şer an İ slam ile siyaset edilmesinin, yasamanın insana değil de Allah a ait olmasının gerekliliğini, izzetin ve üstünlüğün ancak İ slam ın yönetime dönmesiyle mümkün olacağını idrak etmiştir. Keza artık Batıyla, demokrasisiyle ve hürriyetleriyle büyülenmenin, açık bir saptırma ve korkunç bir yalan olduğu ifşa olmuş, vatancılık ve milliyetçilik çağrıları bilfiil iflas etmiştir. Keza bugün İ slami beldelerin tamamındaki yöneticilerin durumu, Müslümanlar nezdinde açığa çıkmıştır ki onlar, ne Allah ın indirdikleriyle hükmetmekte ne de Allah yolunda cihat etmektedirler. Aksine onlar, Allah ı, Rasulünü ve müminleri dost edinmek yerine Allah ın düşmanlarını dost edinmektedirler. Dolayısıyla Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] in şu kavli onlar hakkında tecelli etmiştir: س ي أ ت ي ع ل ى الن اس س ن و ات خ د اع ات ي ص د ق ف يه ا ال ك اذ ب و ي ك ذ ب ف يه ا الص اد ق و ي ؤ ت م ن ف يه ا ال خ ائ ن و ي خ و ن ف يه ا األ م ين و ي ن ط ق ف يه ا الر و ي ب ض ة ق يل و م ا الر و ي ب ض ة ق ال الر ج ل الت اف ه ف ي أ م ر ال ع ام ة İnsanlara öyle aldatıcı yıllar gelecek ki o zaman yalancılar doğrulanacak, doğru sözlüler de yalanlanacaklardır. O zaman hâinlere güvenilecek, güvenilir olanlar da ihânetle suçlanacaklardır. İşte o zaman Ruveybida konuşacaktır. Dediler ki: Ruveybida da nedir? Buyurdu ki: Kamunun işleri hakkında (söz sahibi olan) aşağılık adamdır! [İ bn-u Mâce ve Ahmed, ] Ayrıca ümmet, şunun da farkına varmıştır ki karşısına alim kılığıyla ve saptırıcı fetvalarla çıkan kimseler içerisinden yöneticilerin imajını düzeltmeye ve onların açıklarını kapatmaya çalışanlar, ilmin ve fetvanın mercii değil, birer saltanat ve saray alimleridir. Artık Hilafete, İ slam ın yeniden başlatılmasına, Allah ın indirdikleriyle hükmetmeye ve sömürgeci kafirlerin Müslümanların beldelerindeki her türlü etkisinin yok edilmesine yönelik çağrı, dünyanın dört bir yanında giderek yükselmekte ve yayılmaktadır.

10 Hİ LAFET İ N ŞER-İ DELİ L- LERİ İ slam da yönetim nizamı, Hilafetten başkası değildir. Nitekim Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] in beyan ettiği, sahabe [Rıdvanullahi Aleyhim] in üzerine icmaa ettiği, Raşid Halifeler ve onlardan sonraki halifelerin de üzerinde yürüdüğü şey de işte budur. Bu da İ slami hükümlerin ikamesi ve İ slami davetin dünyaya taşınması içindir. Hilafet, İ slami Devlet in bizzat kendisidir. Dolayısıyla o, işlerin güdüldüğü İ slami hükümlerin yürütme ve icra organıdır. İ slam daki yönetim nizamının Hilafet olduğuna dair Kitap, Sünnet ve İ cma -us Sahabe den istifade ile elde edilmiş birçok deliller vardır. Kitaba gelince; Allah (Subhanehu ve Teala), Rasul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] e hitaben şöyle buyurmuştur: ف اح ك م ب ي ن ه م ب م ا أ نز ل الل ه و ال ت ت ب ع أ ه و اءه م ع م ا ج اءك م ن ال ح ق Aralarında Allah ın indirdikleri ile hükmet ve sana gelen haktan (sapıp da) sakın onların hevalarına tabi olma [el-mâide 48] Ve şöyle buyurmuştur: و أ ن اح ك م ب ي ن ه م ب م آ أ نز ل الل ه و ال ت ت ب ع أ ه و اءه م و اح ذ ر ه م أ ن ي ف ت ن وك ع ن ب ع ض م ا أ نز ل الل ه إ ل ي ك Aralarında Allah ın indirdikleri ile hükmet. Onların hevalarına tabi olma ve Allah ın sana indirdiklerinin bir kısmından seni saptırmalarından sakın. [el- Bugün ümmet, dini hayattan ayırma fikrini kaldırıp atmış, hayatın şer an İslam ile siyaset edilmesinin, yasamanın insana değil de Allah a ait olmasının gerekliliğini, izzetin ve üstünlüğün ancak İslam ın yönetime dönmesiyle mümkün olacağını idrak etmiştir. Keza artık Batıyla, demokrasisiyle ve hürriyetleriyle büyülenmenin, açık bir saptırma ve korkunç bir yalan olduğu ifşa olmuş, vatancılık ve milliyetçilik çağrıları bilfiil iflas etmiştir. Mâide 49] Ayrıca Allah (Subhanehu ve Teala) nın, Rasul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] e Aralarında Allah ın indirdikleri ile yönetime ilişkin bu hitabı, Rasul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] in ümmetine bir hitaptır. Mefhumu ise, Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] den sonra, aralarında Allah ın indirdikleri ile yönetecek bir yönetici belirlenmesi gereğidir. Hitaptaki emir, kesinlik ifade etmektedir. Çünkü hitabın mevzusu farzdır. Usul kaidesine göre bu, kesinliğe dair bir karinedir. Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] den sonra Müslümanlar arasında Allah ın indirdikleri ile yöneten yönetici halifedir. Bu yönüyle İ slam da yönetim nizamı, Hilafet Nizamıdır. Bunun yanı sıra hadlerin ve sair hükümlerin ikamesi vaciptir ve bunlar, yönetici olmadıkça ikame edilemez. [ما لا يتم الواجب ا لا به فهو واجب] Vacibin ancak kendisi ile tamamlandığı hususta vaciptir. Yani Şeriatı ikame edecek yöneticinin ortaya çıkarılması vaciptir. Bu yönüyle yönetici Halifedir, yönetim nizamı da Hilafet Nizamıdır. Sünnete gelince; Nâfi den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Abdullah İ bn-u Umer bana dedi ki: Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] i şöyle derken işittim: م م ن خ ل ع ي د ا م ن ط اع ة ل ق ي للا ي و ال ق ي ام ة لا ح ج ة ل ه و م ن م ات و ل ي س ف ي ع ن ق ه ب ي ع ة م ات م يت ة ج اه ل ي ة 9

11 Her kim itaatten elini çekerse, Kıyamet Gününde lehine hiçbir delil bulunmaksızın Allahu Teala nın karşısına çıkar. Her kim de boynunda bey at olmadan ölürse cahiliye ölümü ile ölmüş olur. Böylece Nebi [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] her Müslümana boynunda bir bey atın olmasını farz kıldı ve boynunda bey at olmaksızın ölen kimseyi câhiliyye ölümü ile ölmekle vasıflandırdı. Bey at ise Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] den sonra ancak Halifeye olur, başkasına değil. Dolayısıyla hadis, her Müslümanın boynunda bir bey atın varlığını vacip kılmaktadır. Yani varlığı ile her Müslümanın boynunda bir bey atı gerekli kılan bir Halifenin varlığını vacip kılmaktadır. Müslim, A râc dan Ebu Hurayra kanalıyla Nebi [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] in şöyle buyurduğunu rivâyet etti: ا ن م ا الا م ام ج ن ة ي ق ات ل م ن و ر اي ه و ي ت ق ى İmam [Halife] ancak bir kalkandır, O nun arkasında savaşılır ve O nunla korunulur. Yine Müslim, Ebu Hazim den şöyle dediğini rivayet etti: ه ل ك ن ب ي خ ل ف ه ن ب ي و ا ن ه لا ن ب ي ب ع د ي و س ت ك ون خ ل ف اء ف ت ك ث ر ق ال وا: ف م ا ت ا م ر ن ا 10 ق ال : فوا ب ب ي ع ة الا و ل ف الا و ل و ا ع ط وه م ح ق ه م ف ا ن الل ه س اي ل ه م ع م ا اس ت ر ع اه م ب ه ق اع د ت ا ب ا ه ر ي ر ة خ م س س ن ين ف س م ع ت ه ي ح د ث ع ن الن ب ي صلى اللا عليه وسلم ق ال : ك ان ت ب ن و ا س ر اي يل ت س وس ه م الا ن ب ي اء ك ل م ا Nebi [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] her Müslümana boynunda bir bey atın olmasını farz kıldı ve boynunda bey at olmaksızın ölen kimseyi câhiliyye ölümü ile ölmekle vasıflandırdı. Bey at ise Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] den sonra ancak Halifeye olur, başkasına değil. Dolayısıyla hadis, her Müslümanın boynunda bir bey atın varlığını vacip kılmaktadır. Ebâ Hurayra ile beş sene oturdum. O nu, Nebî SallAllahu Aleyhi vesellem in şöyle dediğini tahdis (hadis olarak rivayet) ederken işittim: İsrâiloğulları, Nebiler tarafından siyaset ediliyordu (yönetiliyordu). Bir Nebi vefat edince, bir diğer Nebi ona halef oluyordu. Artık benden sonra Nebi yoktur. Halifeler olacak da çoğalacaklardır. Dediler ki: Öyleyse bize ne emredersiniz? Dedi ki: Önceki ilk bey atinize sadâkat gösterin ve onlara haklarını verin. Muhakkak ki Allah, yönettikleri hakkında (ne yaptıklarını) onlara soracaktır. Bu hadislerde, halife için kalkan yani koruyucu vasfı vardır. Dolayısıyla Rasul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] in, halifeyi kalkan olarak vasfetmesi, Halî fenin varlığına meth (övgü) içeren bir haberdir. Bu ise taleptir. Zira Allah tan ve Rasulünden gelen haberler, zemm (yergi) içeriyorsa, terk talebi yani neyh (yasaklama) vardır ve meth (övgü) içeriyorsa, fiil (yapma) talebi vardır. Talep edilen fiil, yapılması şer i hükmün ikamesini gerektiriyorsa veya terk edilmesi şer i hükmün kaybolmasına yol açıyorsa, bu talep kesinlik arzeder. Yine bu hadislerde, Müslümanları siyaset edecek (yönetecek) olanların, halifeler olduğu da haber verilmektedir. Bu ise, ikamelerinin talep edilmesi demektir.

12 İ cma -us Sahabe ye gelince; Allah onlardan razı olsun, onların hepsi de vefatından sonra Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] in ardından bir Halife nasbetmenin lüzumunda ittifak ettiler. Hepsi de önce Ebu Bekri sonra Ö mer i ve sonra Osman ı halife olarak nasbetmede her birinin vefatının ardından bütünüyle birleştiler. Sahabenin bir halife nasbetmeye dair vurgusu o kadar açık ve kesindi ki, vefatından sonra Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] i defnetmeyi geciktirmek pahasına onun ardından yönetime geçecek bir halifeyi nasbetmeye uğraştılar. Oysa vefatından sonra Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] in pak bedenini defnetmek üzerlerine bir farz idi. En azından bir kısmının, Rasul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] i hazırlamakla ve onu defnetmekle uğraşması gereken Sahabe, Rasul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] i defnetmekle meşgul olacağına bir halife nasbetmekle meşgul oldu. Yani defin işi iki gece ertelendi ve Ebu Bekr [RadiyAllahu Anh] e, Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] in defnedilmesinden önce bey at edildi. İ şte bu, bir halife nasbetmeye uğraşma farziyetinin, bir cenazeyi [ki bu Allah ın Rasulü de olsa] defnetme farziyetinden daha üstün bir mecburiyet olduğunu açığa çıkaran Sahabe İ cma ıdır. Yine sahabenin tamamı kendi hayatlarında Hilafet e ve bir halife nasbetmenin farziyetine daima büyük önem verdiler. Her Oysa vefatından sonra Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] in pak bedenini defnetmek üzerlerine bir farz idi. En azından bir kısmının, Rasul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] i hazırlamakla ve onu defnetmekle uğraşması gereken Sahabe, Rasul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] i defnetmekle meşgul olacağına bir halife nasbetmekle meşgul oldu. ne kadar kimin halife olacağı konusunda ihtilaf etmiş olsalar da, onlardan hiçbiri ne Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] in vefatından sonra ne de Raşid Halifelerden herhangi birinin vefatından sonra bir halife nasbetmenin farziyetinde hiç ihtilaf etmemişlerdir. Dolayısıyla sahabenin bu icması, bir halife nasbetmenin farziyetine dair kuvvetli ve apaçık bir delil olmuştur. 11

13 BANYAS TAN REYHANLI YA İKİ BİLİNMEYENLİ DENKLEM Emrah AKAY Geçtiğimiz ayın başlarında Suriye de nüfusunun tamamı Sunni Müslümanlardan oluşan Tartus un Banyas köyünde tam da Esed in yapacağı cinsten bir katliam gerçekleşti. Havadan ve karadan kuşatma altına alınan köye Esed güçlerinin yaptığı saldırı çocuk, kadın, yaşlı tanımaksızın herkese ölüm saçtı ve yüzlerce kişinin ölümü ve bir o kadarda evin kullanılmaz hale gelmesiyle neticelendi. Hatta köyde mermi bombardımanında yaralanarak kurtulabilmiş, bir soluk nefes ile yaşayan her kim kaldıysa onlarında soluğu kesilmiş, başları gövdelerinden ayrılmış ve yaşamalarına izin verilmemiştir. Özellikle korku seli oluşturarak infial uyandırmak için olsa gerek, buldukları her çocuğu bebek büyük ayırt etmeksizin keserek, iç organlarını çıkarmış bu şekilde caniliklerine bir yenisini daha eklemişlerdir. Ülkenin sahil şeridini oluşturan ve muhaliflere içeriden asker yetiştiren bir bölge 12 olması, Banyas ın aslında seçilmiş bir bölge olduğunu gözler önüne seriyor. Aslında katliam Suriye halkı için yeni bir şey değildi ama zamanlaması yahut gerçekleştiği yer itibariyle siyaseten üzerinde durulması gereken bir hal aldı. Mesela Esad rejimi 2011 yılında kıyamın başladığı zamanlarda yine Banyas ta neredeyse köyün tüm erkeklerini meydanlara toplayıp ağır işkenceler uygulamış ve bulundukları bölgeyi boşaltmalarını istemişti. Bu seferki saldırı artık birşeyleri isteyerek değil zorlayarak yaptırmaya çalışmaktır. Zira artık Suriye halkının kolay lokma olmadığı gün yüzüne çıkmıştır. Meselenin siyasi önemine gelince; Bu noktadan sonra Esad rejimi düzenli ordunun yetmediği veya girmemesi gereken yerlere milis güçlerini sokmaya başlamıştır. Bu milis güçler vur-kaç taktiğini kullanabilen aynı anda toplanıp dağılabilen sokak çetelerinden oluşmaktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarında aynı tarzla savaşan Kuva-yı Milliye ciler bu çetelere örnek olarak gösterilebilir. Suriye Mukavemeti olarak adlandırılan bu milis güce Türkiye de Acilciler denilmektedir. Suriye istihbaratı olan El-Muhaberat faili meçhullerde, suikastlerinde bir çok kez Acilcileri kullanmıştır. Peki Banyas katliamı ne ifade ediyordu? Hafız Esad ın çok uzun süre yardımcılığını yapan, oğlu Beşşar ın ise iktidara gelmesini sağlayan Abdulhalim Haddam, Banyas katliamı ile ilgili konuştu. Haddam a göre, Banyas ta başlayan bu katliam, Beşşar Esad ın sahil bölgelerini Sünnilerden temizlemek amacıyla yaptığı bir katliamdır. Ülkedeki savaşa duyarsız kaldıkları gerekçesiyle uluslararası kamuoyu ve Arap dünyasını da eleştiren Haddam, ülkenin gittikçe kötüye gittiğini ifade ederek, ABD yönetimine muhaliflere askeri destek verme çağrısında bulundu. Haddam ayrıca Esad ı etnik temizlik

14 yapmakla suçladı. Katliamın yönetmenlerinden biri olan Acilciler grubunun elebaşısı Mihraç Ural ın katliam sonrası enkazların üstünden söyledikleri şunlar oldu: Banyas, hainlerin denize açılmasını sağlayacak tek geçiş noktası. En kısa sürede kuşatılması ve temizliğe başlanması gerekir. Suriye Mukavemeti nin (Acilciler örgütünün) misyonu kuşatma ve temizlik. Bu hafta içinde Banyas ta vatani görevimizi yerine getirmek için sahaya inmemiz gerekiyor. Herkes ne yaptığımızı görecek. Gerçekten de bütün Müslümanlar zalimlerin neler yapabileceğini gördü hatta Müslüman yöneticiler dahi bütün çıplaklığıyla zulmün, işkencenin her türlüsünün kendi din kardeşleri üzerinde uygulandığını gördü, seyretti hatta yetmedi en duygusal ifadelerle aşikâr etti. İşte bu söylemlerden Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan ın payına düşen kısım: Her kim alınırsa alınsın, hangi CHP yöneticisi alınırsa alınsın, hangi ülke alınırsa alınsın kalbinde zerre kadar insanlık olan böyle katliam yapamaz. Kerbela acısından yüreğinde zerre miskal taşıyan biri böyle bir vahşet sergileyemez. Banyas taki manzara Kerbela daki kadar acıdır. Katiller de en az Yezit kadar zalimdir. Hasan a, Hüseyin e ölümü layık görenleri Yezit ilan edenler burada onların izinden gidenleri niçin Yezit ilan etmiyorlar. Onlar da bir Yezit tir. Nusayriler için güvenliği zedeleyici, muhaliflerin sınırdan geçişlerini kolaylaştıran ve rejim için kangren halini alacak bu bölgenin rejim tarafından kotarılması gerekiyordu ve kotarıldı. Bu konuda Suriye Ulusal Koalisyonuda, ABD nin muhaliflere liderlik yaptırmayı düşündüğü ÖSO komutanı Selim İdris ve Muaz El Hatip te ümmetin kalbine su serpecek tek bir hamle yapmadı, tek bir kelam etmediler. Çünkü ABD olup bitenden son derece memnun ve bu yüzden de BM i devreye sokmaya hiç gerek yok. Zira Batılı devletlerin burnu kanasa hemen olay yerinde biten ve kanamayı durduran Birleşmiş Milletler Müslüman kanı aktığında vampir olup kan içme yarışına giriyor. Sömürge imparatorluklarının yüz yıllarca İslam topraklarında hayata indirmek istediği mezhep taasubu bugün Baas diktatörlüğü ile nihayete ulaştı diyebiliriz. Banyas ile sınırlı kalmayan ve Suriye nin tamamını kuşatan zulüm çemberinin köşe taşlarını her ne kadar ABD-Rusya gibi küfür devletleri tutsa da İran ın da tüm gücüyle bu çemberde tutunduğunu bilmemiz gerekir. Bu artık öyle bir çember ki ümmetin birliğini, maslahatlarını ve zorluklarını düşünenler ile kendi köhnemiş taassuplarından kurtulamayanların ümmet nezdinde ayrışmasını sağladı. Böylece denklemin birinci bilinmeyeni ortaya çıkmış olduysa da çözümü için elzem olan ikinci bilinmeyeni de yani Reyhanlı da yaşananlarında iç yüzünü bilmemiz gerekmektedir. Zira orada da eylem sonrası ortaya çıkan tablo içimizdeki hainlerin yüzlerini görmemiz açısından oldukça manidar. Başbakan ın da ifade ettiği gibi Banyas ta katliamı kim yaptıysa Reyhanlı da da aynı kişiler başrol oynadı. Bu gerçeği üstü kapalı da olsa İçişleri Bakanı Güler de itiraf etti. Muhalefetinde medyanında eleştiri oklarına uğrayan hükümet, Reyhanlı saldırısında istihbarat konusunda bir kez daha sınıfta kaldı. Ama ondan daha da önemlisi saldırı sonrasında da yetersiz ve etkisizdi. Çünkü saldırının hemen akabinde hatta birkaç gün sonrasında bile ilçede bulunan Suriyeliler ile ilçe halkı arasındaki kavga adeta iç savaşı andırıyordu. Nüfusunun büyük çoğunluğu Sünni olmasına rağmen camilere yine aynı çete elemanları tarafından saldırı düzenlendi ama devletin güvenlik güçleri bu çetelere karşı bile güç yetiremedi. Çünkü bu çeteler görev verildiğinde görevini en iyi şekilde yapabilmek için organize olmuş birliklerdir. Baas rejiminin habis planları tıkır tıkır işlerken bu kayıpların arkasından kınama yapmak, olayı araştırmayı vaadetmekle yetinmek içinde bulunduğumuz siyasi basiretsizliğin delilidir. Bu meselenin kazanan tarafı olan Esad; bir taşla birden fazla kuş vurmayı başarmıştır. Ama bu başarı onun zekasının veya tecrübesinin değil, onun 13

15 karşısında duramayan yöneticilerin siyasi çökmüşlüğünün ürünüdür. Örneğin saldırıdan önce Suriye meselesi bizim iç meselemizdir deyip Suriye deki mağduriyeti sahiplenen başbakan Erdoğan Reyhanlı saldırısı sonrasında Bizi savaşın içine çekmek istiyorlar ama biz o tuzaklara düşmeyiz diyerek de zulme tarafsız kaldığını göstermiş böylece iki rolü birden üstlenmiştir. Topluma liderlik edecek bir bireyin sıfatı önemli olmaksızın doğru sözlü ve kararlı olması elzemdir. Aksi takdirde ben daha önce ne demiştim diye düşünme gereksinimi ortaya çıkar. Nihayetinde Esad birden çok kazanım elde etti demiştik. Bunlardan biri Hatay daki mültecilerin Türk vatandaşları tarafından şiddetle muamele görmesi ve bulundukları bölgeleri terke zorlanması. Esad en başından beri kendisinden kaçanları öldürmeyi kafasına koymuş bu mültecilerin tekrardan ülkelerine dönmesi için birçok yol denemişti. Şimdi Reyhanlı ilçesinde kendini koruyacak maddi gücü olan Suriyeliler dışında ikamet eden kimse kalmadı. Yine Nusayri yoğunluğu olan Hatay ın Samandağı ilçesinden Türk vatandaşı olan çok sayıda Esad yanlısı Reyhanlı ya yerleşme planları yapmaktadır. Daha önce kendi mezhepdaşları(!) için Lazkiye ve Şam şehirlerini yerleşim yeri olarak seçen Baas rejimi Hatay ile olan sınırını da kendi güvenlik çemberine dolaylı da olsa katmanın 14 Sömürge imparatorluklarının yüz yıllarca İslam topraklarında hayata indirmek istediği mezhep taasubu bugün Baas diktatörlüğü ile nihayete ulaştı diyebiliriz. Banyas ile sınırlı kalmayan ve Suriye nin tamamını kuşatan zulüm çemberinin köşe taşlarını her ne kadar ABD- Rusya gibi küfür devletleri tutsa da İran ın da tüm gücüyle bu çemberde tutunduğunu bilmemiz gerekir. hesabını yapmaktadır. Aynı zamanda Suriye deki kıyamın en başından beri Esad aleyhtarı söylemleriyle hasım olmuş ve eski müttefikini terketmiş bir Türkiye ye tam da barış sürecinde olumlu gelişmeler yaşanıyorken yapılan saldırı bir anda umutları köreltmiş istikrarın bozulmasına neden olmuştur. Ve belkide en kaydadeğer kazanım olarak mezhep fanatizmini körükleyen Suriye rejiminin ya benimle olursun, ya yok olursun kabilinden şımarık yahudi varlığı tavrına bürünerek kendi gücünün tükenmediğini göstermesidir. Hülasa Suriye, kıyamın başladığı günden bugüne kadar ümmet için bir turnosol kağıdı vazifesini gördü. Samimi Müslümanlar ile hainleri, zalimlere payanda olanlarla mazlumları kucaklayanları, ümmete liderlik edenlerle liderlik ettiğini sananları birbirinden ayrıştırdı ve netleştirdi. Tıpkı bir körük gibi temizi pisinden ayıkladı ve ümmete gösterdi. Artık ümmetin zihin dünyası ABD nin kirli üsluplarını çözecek kadar derinleşti. Sömürgeci taifenin islam ümmeti üzerindeki hain projelerini gün yüzüne çıkardı. Ümmetin evlatlarına cesaret ve kararlılık aşısı oldu. Yine Türkiye bağımsız bir devlet olamadığını aksine uydu bir ülke olduğunu tescilledi. Karar mekanizmasının ve savunma gücünün şişirilmiş tablolar sayesinde hiçte yeterli olmadığını Türk halkına ilan etti. Şimdi Rabbim bana ahirette Suriye li çocukların öldürülmesinin

16 hesabını sorar diyen bir başbakanın bu hesaptan kurtulabilmesinin tek yolu bu zulmün bitmesinde öncü olmasıdır. Dünyanın diğer islam beldelerindeki tahrifatın durdurulması ve ümmet için çırpınma iradesini taşımalıdır öncüler... Aksi takdirde İslam dan bihaber olan muhalefet liderinin İslam daki şeri düzeltmelerini dinleyerek hasmına koz verir ve havlu atar. İbn Ömer den [r.a]: Resûlullah [s.a.v] buyurdu ki: Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez ve onu zalime teslim etmez. Kim kardeşinin yardımında bulunursa Allah da (c.c) ona yardım eder. Kim bir müslümanın sıkıntısını giderirse Allah da [c.c] onun kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir müslümanın ayıbını örterse Allah da [c.c] kıyamet gününde onun ayıplarını örter. (Buhârî, Mezâlim, 3) Ebû Hüreyre den [r.a]: Resûlullah [s.a.v] buyurdu: Kim bir müslümanın sıkıntısını giderirse Allah (c.c) ona nurdan iki şule verir ki onlarla aydınlanacak olanların sayısını ancak izzet sahibi Allah (c.c) bilir. (Taberânî, el-kebîr) Ümmetin meselelerine bugüne dek dudak ucuyla katılan Türkiye Cumhuriyeti nin aynı akıbetle karşılaştığında nasıl ve ne yapacağının vakıasını tespit etmesi için ille de Reyahanlı ların oluşması ge- Hülasa Suriye, kıyamın başladığı günden bugüne kadar ümmet için bir turnosol kağıdı vazifesini gördü. Samimi Müslümanlar ile hainleri, zalimlere payanda olanlarla mazlumları kucaklayanları, ümmete liderlik edenlerle liderlik ettiğini sananları birbirinden ayrıştırdı ve netleştirdi. Tıpkı bir körük gibi temizi pisinden ayıkladı ve ümmete gösterdi. rekmez, gerekmemeli. Yönetici taife, Rasul (as) ın şu kavline kulak vermeli ki vakıaya mutabık ameller ortaya konulabilsin. Müminin ferasetinden korkun. Zira o aziz ve celil olan Allah ın nuruyla bakar. 15

17 ÖZÜR SONRASI TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİ İbrahim ER İsrail tarafının özür dilemesiyle birlikte Türkiye- İsrail ilişkileri yeni bir boyut kazanmış oldu. Aslında Türkiye ile İsrail arasındaki mevcut ilişkilerde, İsrail in altmış yıllık hayatı boyunca herhangi bir sorun olmamıştır. Tam tersine açıktan olmasa da Türkiye İsrail in gözeticisi ve kollayıcısı olmuştur. İki ülke arasındaki ilişkilerin gerginleşme süreci ise oldukça enteresandır. İlişkilerin gerilmesi, her yıl İsviçre nin Davos kasabasında yapılan Dünya Ekonomik Forumu nun (WEF) 2009 yılında yapılan toplantılarına dayanmaktadır. Bu toplantılar, Başbakan Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres in katıldığı Gazze konulu bir panele sahne olmuştur. Panel esnasında, Başbakan Erdoğan ın İsrail e yönelik eleştirilerine Peres in sert yanıt vermesi ve eleştiriler esnasında Erdoğan ın, moderatör tarafından sürekli olarak sözlerinin kesilmesine sinirlenip salonu terk etmesiyle başlamıştır. Tarihe One Minute krizi olarak geçen bu 16 olayın ardından Erdoğan bir daha Davos toplantılarına katılmayacağını ilan etmiştir. Daha önceki yıllarda yaşanan ikili ilişkilere bir göz atarak oluşan yeni süreç ile ilgili farklılığı daha rahat anlayabiliriz: Türkiye-İsrail ilişkileri 28 Mart 1949 tarihinde Türkiye nin İsrail in bağımsızlığını tanımasıyla başlamıştır. Türkiye İsrail i tanıyan ilk devletlerden biridir yılında Elçilik olarak açılan Türk temsilciliği, Süveyş Krizi sonrasında 26 Kasım 1956 tarihinde maslahatgüzarlık seviyesine indirilmiş, daha sonra ilişkilerde meydana gelen düzelme üzerine 1963 Temmuz ayında yeniden Elçilik ve 1 Ocak 1980 tarihi itibariyle de en üst düzeye yani Büyükelçilik seviyesine yükseltilmiştir. Ancak 1980 yılında İsrail in Doğu Kudüs ü ilhak ve Kudüs ü ebedi başkent ilan etmesi üzerine, 30 Kasım 1980 tarihinde, temsil seviyesi bu defa İkinci Kâtip seviyesine düşürülmüştür. Bu ise en düşük seviyede temsilcilik demektir ve dolaylı olarak o ülkenin tanınmadığı ve böyle bir ülkeyle dostluk yapılmayacağı anlamı taşımaktadır. Bunda ise o dönem için İslam beldelerinden gelen tepkiler etkili olmuştur. Nitekim Mavi Marmara olayının ardından yaşanan gerginliğin neticesinde Türkiye ilişkileri yine bu düzeye çekmiştir ların başına dek İkinci Kâtip seviyesinde sürdürülen ilişkiler de 1990 yılı itibariyle İsrail, Filistin e yönelik taarruzları durdurmak adına Oslo Anlaşması na imza koymuş, bunun üzerine 1991 yılında diplomatik ilişkiler yeniden Büyükelçi seviyesine yükseltilmiştir. Bu dönemden itibaren Türkiye-İsrail ilişkileri karşılıklı yarar temelinde devam etmiş, Yahudi varlığı ile işbirliğinin çerçevesi bir dizi anlaşmayla sağlanmış ve karşılıklı üst düzey ziyaretler gerçekleştirilmiştir. Doksanlı yıllar içerisinde İsrail ile hemen her alanda çok önemli anlaşmalar yapılarak ilişkiler daha da sağlamlaştırılmış ve tama-

18 men resmiyete dökülmüştür. İsrail ile Savunma İşbirliği, Güvenlik ve Gizlilik, Çevre Sorunlarında ve Doğa Korunmasında İşbirliği, Terörizm ve Diğer Suçlarla Mücadele, Telekomünikasyon ve Posta Alanında İşbirliği ile Sağlık ve Tıp Alanında İşbirliği anlaşmaları yapılmıştır. Askeri alanda da, F4 ve F16 Uçaklarının Modernizasyonu Projesi ile Türkiye- İsrail Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşması o döneme ait akla ilk gelen anlaşmalardır. Yine bu dönemde, Türkiye-İsrail arasında Serbest Ticaret Alanı Anlaşması ile ticaret, ekonomi, sınai, teknik ve bilimsel alanlarda işbirliği anlaşmaları yapılırken iki ülke arasında gümrüklerin sıfırlanması uygulamasına da gidilmiştir. Bu dönemde İsrail ile Türkiye arasında üst düzey ziyaretler yapılmış; tarihinde Türkiye deki Yahudiler in 500. yıl kutlamaları çerçevesinde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, İsrail Cumhurbaşkanı Weizman ı İstanbul da şeref misafiri olarak ağırlamış ve buna karşılık tarihinde Cumhurbaşkanı Demirel de İsrail e iade-i ziyarette bulunmuştur. İşte bütün bu anlaşmalar ile karşılıklı üst düzey ziyaretler, İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin boyutunu güzel bir şekilde ortaya koymaktadır li yıllarda da ilişkiler açısından durum pek farklı değildir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Mayıs 2005 te İsrail ve Filistin i ziyaret etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer 6-7 Haziran 2006 tarihlerinde İsrail i ziyaret etmiş, buna karşılık İsrail Cumhurbaşkanı Shimon Peres de Kasım 2007 tarihlerinde Türkiye ye bir ziyarette bulunmuştur. Türkiye ye 3 günlük bir ziyarette bulunan İsrail Devlet Başkanı ayrıca TBMM de bir konuşma bile yapmıştır. İsrail Başbakanı Ehud Olmert de Şubat 2007 de Türkiye ye gelmiştir. İsrail Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tzipi Livni Mayıs 2006 da Türkiye yi, Dışişleri Bakanı Ali Babacan da Ortadoğu bölgesine gerçekleştirdiği ziyaretler kapsamında 7-8 Ekim 2007 tarihlerinde İsrail i ziyaret etmiştir. İsrail Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Ehud Barak, Şubat 2008 de Türkiye yi, Savunma Bakanı Vecdi Gönül Ekim 2008 de İsrail i, İsrail Başbakanı Ehud Olmert 22 Aralık 2008 de Türkiye yi ziyaret etmiştir. İlişkiler karşılıklı ziyaretlerle önceki yıllarda yapılan anlaşmalara bağlı kalınarak devam ederken, 16 Şubat 2006 tarihinde Halid Meşal ın önderliğinde Hamas ın üst düzey kadrosunun Türkiye ziyareti İsrail in tepkilerine neden olmuştur. Ardından İsrail, Hamas ın füze saldırılarını bahane ederek 27 Aralık 2008 günü hava ve kara saldırılarıyla silahsız Filistin halkına karşı 22 gün süren bir taarruz gerçekleştirmiştir. Bu taarruz neticesinde 1500 Müslüman katledilmiş ve İsrail ablukası altında kalan Gazze de 1,5 milyon Müslüman da açlığa ve sefalete terk edilmiş bir halde yaşamlarını devam ettirmeye çalışmışlardır. Davos sürecindeki One Minute krizi ve Mavi Marmara olayının yaşanmasının nedeni İsrail in Gazze ye yönelik bu saldırısı ile uygulamış olduğu abluka olmuş ve ikili ilişkilerdeki gerilim had safhaya ulaşmıştır. Mavi Marmara olayından önce yaşanan alçak koltuk krizi ile BM nin Mavi Marmara olayı ile ilgili hazırlamış olduğu Palmer Raporu aradaki gerginliğin devam etmesi için yeterli olmuştur. Ayrıca İsrail bu gerginlik süresince Türkiye nin uluslararası platformlarda İsrail Devleti nin çıkarına olabilecek gelişmeleri engelleme hamlelerine maruz kalmıştır. İsrail in NATO nezdinde bir daimi temsilcilik açmasını engelleyen Türkiye, bu ülkenin 2011 de yapılan Chicago Zirvesi ne katılmasını da veto etmiştir. Ağustos 2011 de Palmer Raporu nun açıklanmasının ardından rapor için Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan: Bu raporun hiç bir önemi yok, bu rapor onu yazanların ayıbıdır. Rapor Gazze ablukasına meşruiyet kazandırıyor ve işgale kapı aralıyor. Biz bunu kabul etmeyeceğiz ifadelerini kullanmıştır. Ardından Türkiye İsrail e karşı yaptırım kararı alarak, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu aracılığıyla beş maddelik yaptırım paketini açıklamıştır: 17

19 1. Türk-İsrail diplomatik ilişkileri İkinci Kâtip düzeyine indirilecektir. İkinci Kâtip düzeyi üzerindeki tüm görevliler, başta büyükelçi olmak üzere en geç Çarşamba (raporun yayınlanmasının ardından ilk Çarşamba) günü ülkelerine geri döneceklerdir. 2. Türkiye ile İsrail arasındaki tüm askeri anlaşmaların tümü askıya alınmıştır. 3. Doğu Akdeniz de en uzun kıyısı bulunan sahildar devlet olarak Türkiye, Doğu Akdeniz de seyrü-sefer serbestisi için gerekli gördüğü her türlü önlemi alacaktır. 4. Türkiye İsrail in Gazze ye uyguladığı ablukayı tanımamaktadır. İsrail in 31 Mayıs 2010 tarihi itibariyle Gazze ye yönelik uyguladığı ambargonun Uluslararası Adalet Divanı nda incelenmesini sağlayacaktır. Bu doğrultuda BM Genel Kurulu nu harekete geçirmek için girişimlere başlanacaktır. 5. İsrail saldırısının Türk ve yabancı tüm mağdurlarının mahkemelerdeki hak arama girişimlerine gereken her türlü destek verilecektir. Açıklanan Palmer Raporu ve Türkiye nin İsrail için açıklamış olduğu beş maddelik yaptırım paketi, yaklaşık üç yıl sonra gelen özüre kadar ilişkileri gergin tutmaya yetmiştir. İşte geçmişten günümüze kadar İsrail-Türkiye ilişkileri ve son dönemde meydana gelen gerginliğin özeti bu şekildedir. Şimdi de Yahudi varlığı- 18 nın nasıl devlet haline getirildiğine bir göz atalım: Yahudi varlığının Filistin e yerleşmesi, dönemin İngiliz Dışişleri Bakanının ismine atfen tarihinde imzalanan Balfour Deklarasyonuna dayanmaktadır. Bu bildiride İngilizler, Yahudilerin Filistin i işgal etmeleri ve orada bir devlet kurmaları için yardım etmeyi taahhüt ediyorlardı. Bu taahhüdün ardından dönemin süper gücü olan İngiltere, dünyanın değişik bölgelerinden Yahudilerin Filistin e göç etmelerini sağlayacak icraatlara başladı. Onları eğitti ve silahlandırdı. İkinci Dünya Savaşı nın ardından Birleşmiş Milletler (BM) kuruldu. BM Genel Kurulu nun çıkarmış olduğu Tarihli ve 181 Sayılı Taksim Kararı yayımlandı. Bu karar uyarınca; yerli Filistin halkıyla, Filistin i işgal edenler (Yahudiler) arasındaki toprak paylaşımı gerçekleşecektir. Kısacası bu karar Filistin i bölüşme kararıdır. Bu kararla birlikte bütün altyapılar oluşturulmuş ve artık sıra İşgalci Yahudileri devlet haline getirmeye gelmiştir. Sonuçta bu senaryo da kusursuz bir şekilde işletilmiş ve bu senaryo kapsamında İngiltere, kendi ajanlarının yönetimindeki yedi Arap Devleti ni güya Filistin de devlet kurmasın diye Yahudilere saldırtmış ve göstermelik bir savaş çıkartmıştır. Bu savaş, Yahudilerin bu yedi devleti püskürtmesiyle, bir başka ifadeyle İngiliz ajanı yöneticilerin geri çekilerek Filistin i Yahudilere hibe etmeleriyle son bulmuştur. Yahudilerin Bağımsızlık Savaşı(!) dedikleri bu savaş neticesinde, Tarihinde Yahudi Devleti nin kuruluşu ilan edilmiştir. Yahudi Devleti nin ilanının ardından; ABD, Sovyetler Birliği, Fransa ve İngiltere gibi devletler hiç zaman kaybetmeden O nu tanıdıklarını ilan etmişlerdir. Daha sonraki süreçte bölgede nüfuz mücadelesi veren devletler, kendi oluşturdukları ve Ortadoğu Krizi adını verdikleri Filistin meselesi hakkında her biri kendi çıkarlarına uygun projeler üretmeye başlamışlardır. Üretilen bütün projelerde Yahudi varlığının yeri, bölgedeki diğer bütün devletlerin yerinden daha fazla bir ağırlığa sahip olmuştur. Çünkü sömürgecilerin Ortadoğu daki varlıkları ve bölge üzerindeki projelerinin işletilebilmesi; bölgedeki kriz ortamının sürekliliğine, bu kriz ortamının sürekliliği de İsrail in varlığına, saldırılarına ve gücüne bağlıdır. İşte sömürgecilerin çıkarlarına hizmet edecek durum budur. Ayrıca sömürgeci kâfirler bu Yahudi varlığını devletleştirerek: 1-Birinci Dünya Savaşı nın ardından Osmanlı İslam Devleti nin yıkılmasıyla birlikte, kurulan milli devletçikler ve oluşturulan suni sınırlarla zaten parçalanmış olan bu ümmetin önüne, tekrar bir arya gelmesine engel teşkil edebilecek yabancı bir cismi yerleştirmiş oldular. 2-Müslümanları Yahudi karşıtı bir çatışmayla meşgul ederek,

20 asıl mücadelenin yani Hilafeti ortadan kaldıran Kâfir Batı ile Müslümanlar arasında olması gereken mücadelenin eksenini kaydırmış oldular. Çünkü asıl mücadele Müslümanlarla sömürgeciler arasında iken, Yahudilerin Filistin i işgal etmesiyle bu mücadele Yahudi merkezli bir mücadele halini aldı. O nu o bölgeye yerleştirip devlet haline getirenlerle olan mücadele ise hafifledi. 3-Onlar, Yahudileri o bölgeye toplayıp onlara bir devlet kurdurarak kendi ülkelerindeki Yahudi belasından; onların fesadından, fitnelerinden ve bozgunculuklarından kurtulmuş oldular. İşte anlatmaya çalıştığımız bu nedenlerden dolayı sömürgecilerin Yahudi varlığını korumaları, onu güçlendirmeleri ve onun yaptıklarına göz yummaları kendi çıkarları açısından kaçınılmazdır. Hatta tertiplemiş oldukları 1967 Savaşıyla İsrail; Mısır, Ürdün ve Suriye ye karşı savaşı kazanmış, bu savaş sonucunda yenilmez(!) İsrail Ordusu, Batı Şeria, Gazze, Golan Tepeleri ve Sina Yarımadası nı altı gün içinde ele geçirmiştir. Bu üç devletin ajan yöneticilerinin açık ihanetleriyle kaybedilen bu savaş sonrası, mesele Filistin meselesi ve Yahudilerin bu bölgedeki gayrimeşru varlığı meselesi olmaktan çıkmış, İsrail in 1967 de işgal ettiği topraklar meselesi haline gelmiştir de işgal ettikleri ise tertiplenen bu senaryo ve oluşturulan hava ile meşrulaştırılmıştır, oralar İsrail in toprağı olarak kabul edilir hale gelmiştir. Yani artık mesele, bugünlere kadar ulaştığı üzere Batı Şeria ve Gazze meselesi olmuştur. Bu durumu teyit eden ise; İsrail in 1967 Savaşı nda işgal ettiği topraklardan çekilmesine çağrıda bulunan, BM Güvenlik Konseyi nin yayınlamış olduğu 242 sayılı meşhur kararıdır. Bu karar ise ortaya necis kokular saçan, İsrail i Filistin de meşru hale getiren sömürgeci kâfirlerin oyunundan başka bir şey değildir. Bu esaslar üzerine kurulan İsrail ile Türkiye arasında oluşan gerginliğin altında, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, AKP hükümetinin güya Filistinli Müslümanlara yönelik İsrail taarruzlarının meydana getirdiği kıyımlara yönelik göstermiş olduğu hassasiyet yatmaktadır. Bu nedenle, 22 gün süren Gazze saldırılarında katledilen 1500 Müslüman ile açlığa ve sefalete terk edilen 1,5 milyon Müslümanın yaşadığı sıkıntılar bu gerginliğe sebep olmuştur. Şimdi insan sormadan edemiyor; Irak a ABD saldırdığında ve milyonlarca Müslümanı katledip hayatlarını kararttığında aynı hassasiyet neden oluşmadı acaba? Üstüne üstlük yıllar sonra ortaya çıktı ki, bu katliamlar için lojistik destek İncirlik üssünden sağlanmış. Tabi sadece lojistik destek ise Aynı katliamları ABD, Afganistan da ve Pakistan da yaparken niye aynı hassasiyet depreşmiyor da özellikle Filistin konusunda ortaya çıkıyor. Onun için yaşanan bu gerginlik, kendisini ortaya çıkaran hususlar gibi sahtedir. Gerilimde oluşan bu sahtelik, danışıklı dövüş anlamında değildir. Sadece İsrail in şımarık ve başına buyruk hareketlerinin ABD tarafından kullanılmasıyla oluşturulmuş bir gerginlik olması anlamındadır. Şimdilerde ise İsrail, Suriye deki gelişmeler karşısında olası bir İslami İnkılap sonrasında yalnız kalma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu için özür sürecine razı olmuş ve Filistin ile iki devletli bir çözüme sıcak bakmak zorunda kalmıştır. Böylelikle bu süreçte, İsrail in kendi içindeki çözüme muhalif İngilizci yapının da burnu sürtülmüştür. Ancak her şeye rağmen, ortaya çıkan bu gerginliğin ve ona karşı Türk Hükümetinin koymuş olduğu tavrın Müslüman halklar üzerindeki tesiri çok büyük olmuştur. Hem içeride, hem de dışarıda Müslümanlar artık kendilerine sahip çıkan bir liderin varlığından bahsetmeye başlamışlardır. Aynı şekilde gerginlikten kaynaklanan çıkışların etkisiyle, özellikle de Ortadoğu halkları arasında Erdoğan a yönelik çok ciddi bir teveccüh oluşmuştur. Bu teveccühün etkileri, ileriki dönemde Filistin meselesinin çözümüne yönelik ABD planının yürürlüğe girmesinde kendisini mutlaka gösterecektir. İşte Türkiye ile İsrail arasında oluşturulan bu gerginliğin arkasında yatan 19

ŞABAN 1436 HAZİRAN 2015 SAYI 129 5. S u sk un lu ğ un k ı r ı l m a nok tası...

ŞABAN 1436 HAZİRAN 2015 SAYI 129 5. S u sk un lu ğ un k ı r ı l m a nok tası... İ S L A M Î F İ K İ R L E R E D A Y A L I A Y L I K ŞABAN 1436 HAZİRAN 2015 SAYI 129 5 S u sk un lu ğ un k ı r ı l m a nok tası... S İ Y A S Î D E R G İ TAKDİM 28 RECEP 1342 KöklüDeğişim suskunluğun kırılma

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te 9 da AK YIL: 2012 SAYI : 164 26 KASIM 01- ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 4 te Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır

Detaylı

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Bashar al-assad ın Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ve Bayan Hayrünnisa Gül onuruna verilen Akşam Yemeği nde yapacakları konuşma 15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Kamuoyu Yoklaması Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi 2017 1 Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara

Detaylı

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ Bismillairrahmanirrahim 1. Suriye de 20 ayı aşkın bir süredir devam eden kriz ortamı, ülkedeki diğer topluluklar gibi

Detaylı

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler Dünya üzerindeki birçok İslami kurum, kuruluş ve şahsiyetler Türkiye'de yaşanan darbe girişimi hakkında mesajlar yayımladı. 16.07.2016 / 22:09 15 Temmuz gecesi

Detaylı

Türkiye 1991 den sonra İsrail ile ilişkilerinde genelde İsrail in en çok sorun yaşadığı Filistin

Türkiye 1991 den sonra İsrail ile ilişkilerinde genelde İsrail in en çok sorun yaşadığı Filistin İsrail, Siyonizm denilen uluslararası Yahudileri destekleme siyasi hareketiyle yani, İkinci Dünya Savaş ında büyük bir katliamla karşı karşıya kalan Yahudilerin, Filistin de yaşayan Arapları yerlerinden

Detaylı

İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz

İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz Mescidi Aksa hatibi Şeyh İkrime Sabri, Filistinlilerin Mescidi Aksa daki haklarına bağlı olduklarını, bunun bir karışından bile taviz vermeyeceklerini

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE Yazar: Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL İSTANBUL 2015 YAYINLARI Yazar: Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL Kapak ve Dizgi: Sertaç DURMAZ ISBN: 978-605-9963-09-1 Mecidiyeköy Yolu Caddesi (Trump Towers Yanı)

Detaylı

3- Hareketimizin; Ankara'da Musab bin Umeyr Derneği dışında hiçbir grup, dernek, cemaat ya da örgütle bir bağlantısı bulunmamaktadır.

3- Hareketimizin; Ankara'da Musab bin Umeyr Derneği dışında hiçbir grup, dernek, cemaat ya da örgütle bir bağlantısı bulunmamaktadır. Downloaded from: justpaste.it/11pk4 MEDYA'DA YER ALAN HABERLERLE ALAKALI KURTUBA GENÇLİK HAREKETİ AÇIKLAMASI 19 Aralık 2016 tarihinde, Rus Büyükelçi Karlov'un öldürülmesi üzerine, medyada Hareketimiz ile

Detaylı

MEDYA'DA YER ALAN HABERLERLE ALAKALI KURTUBA GENÇLİK HAREKETİ AÇIKLAMASI

MEDYA'DA YER ALAN HABERLERLE ALAKALI KURTUBA GENÇLİK HAREKETİ AÇIKLAMASI Downloaded from: justpaste.it/11pk4 MEDYA'DA YER ALAN HABERLERLE ALAKALI KURTUBA GENÇLİK HAREKETİ AÇIKLAMASI 19 Aralık 2016 tarihinde, Rus Büyükelçi Karlov'un öldürülmesi üzerine, medyada Hareketimiz ile

Detaylı

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

SAYIN BASIN MENSUPLARI; SAYIN BASIN MENSUPLARI; BUGÜN TÜM TÜRKİYE DE, BAŞTA ULUSLARARASI SENDİKALAR KONFEDERASYONU İLE TTB OLMAK ÜZERE FİLİSTİN KATLİAMININ DURDURULMASI İÇİN ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER DÜZENLENMEKTEDİR. İsrail ordusunun

Detaylı

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi 28.11.2016-22:02 Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi - Sudan Stratejik Çalışma ve Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Hüseyin: - "Türkiye,

Detaylı

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı DÜNYA - SİYASET 2012 yılının Şubat ayında Tunus ta yapılan Suriye nin Dostları Konferansı nın ikincisi Nisan 2012 de İstanbul da yapıldı. Konferansta Esad rejimi üstündeki uluslararası baskının artırılması,

Detaylı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Ağustos 21, 2017-1:53:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

ANKARA FORUM (Bilgi Notu)

ANKARA FORUM (Bilgi Notu) ANKARA FORUM (Bilgi Notu) 21 Aralık 2010 Kronoloji (1) 19-20 Kasım 2003 M. Rifat Hisarcıklıoğlu, İsrail Başbakan Yardımcısı Ehud Olmert ve Filistin Başbakanı Ahmet Kurey ile Filistin Odalar Birliği Başkanıyla

Detaylı

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE AZERBAYCAN DAN BAKIŞ

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE AZERBAYCAN DAN BAKIŞ 15 TEMMUZ DARBE GIRIŞIMININ İSLAM COĞRAFYASINDA YANSIMALARI KONFERANSI 24-26 Ağustos 2016 Kütahya gesam.dpu.edu.tr 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE AZERBAYCAN DAN BAKIŞ Araz ASLANLI 1 Türkiye Cumhuriyeti 15-16

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te Mart 25, 2008-12:00:00 AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bölücü terör örgütüne yönelik

Detaylı

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU Kasım 29, 2006-12:00:00 BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 SÖZCÜ / AKP de bir kişi konuşur, diğerleri asker gibi bekler! Tarih : 06.01.2012 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem AKP deki tek adamlığı hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın üslubunu ve liderliğini

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

TÜRKİYE GÜNDEM ARAŞTIRMASI

TÜRKİYE GÜNDEM ARAŞTIRMASI TÜRKİYE GÜNDEM ARAŞTIRMASI - İsrail Saldırısı - ARAŞTIRMA GRUBU Prof. Dr. Özer SENCAR Dr. Sıtkı YILDIZ HAZİRAN 2010 MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi A.Ş. Cinnah Caddesi No: 67/18 06680

Detaylı

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013 Başkent Pekin Yönetim Şekli Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 Nüfus 1,35 milyar GSYH 8,2 trilyon $ Kişi Başına Milli Gelir 9.300 $ Resmi

Detaylı

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE Aralık 03, 2006-12:00:00 BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANEY

Detaylı

Doğum günün kutlu olsun Büyük Usta

Doğum günün kutlu olsun Büyük Usta Doğum günün kutlu olsun Büyük Usta Şubat 27, 2012-12:21:43 Başbakan Erdoğan'ı Esenboğa Havalimanı'nda, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 CHP Genel Başkan yardımcısı Faruk Loğoğlu ndan AKP Hükümeti ne soru üstüne soru; El Nusra Cephesi isimli örgüt, bir terör örgütü müdür? Tarih : - Atadığınız bir büyükelçi El Kaide bir terör örgütü değildir

Detaylı

Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - srail örne inde

Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - srail örne inde Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - Dr. Gil Yaron Dostumun dostu, benim en iyi dostumdur - veya İsrail gözüyle Türkiye AB Geçenlerde Tel Aviv kentinin en merkezi yeri olan Rabin Meydanı

Detaylı

07 Mayıs 2015 BASINA VE KAMUOYUNA. Mayıs 2015 - İsrail İnsan Hakları İhlalleri Raporu na İlişkin Basın Bildirisi. Değerli Basın Mensupları,

07 Mayıs 2015 BASINA VE KAMUOYUNA. Mayıs 2015 - İsrail İnsan Hakları İhlalleri Raporu na İlişkin Basın Bildirisi. Değerli Basın Mensupları, 07 Mayıs 2015 BASINA VE KAMUOYUNA Mayıs 2015 - İsrail İnsan Hakları İhlalleri Raporu na İlişkin Basın Bildirisi Değerli Basın Mensupları, Uluslararası Adalet ve Hürriyet Derneği`nin, 2015 Yılı İsrail tarafından

Detaylı

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/ بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/256-259 Şeyh Hamd bin Atik (V. 1301) kardeşlerinden birisine hitaben şöyle

Detaylı

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü santralistanbul Küresel Sorunlar Platformu http://www.platformforglobalchallenges.org http://www.twitter.com/pgchallenges http://www.facebook.com/kureselsorunlarplatformu İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar

Detaylı

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor!

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor! Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor! BAE Washington büyükelçisi Yusuf el-uteybe'ye ait olduğu iddia edilen ve bazı hacker gruplar tarafından yayınlanan

Detaylı

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.12, ARALIK 2016 ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI 30 Kasım 2016 Çarşamba günü Ortadoğu Stratejik

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI Eski adıyla İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) günümüzde nüfusunun çoğunluğu veya bir kısmı Müslüman olan ülkelerin üye olduğu ve üye ülkeler arasında politik, ekonomik, kültürel,

Detaylı

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014 Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye ile Kürdistan arasındaki ekonomik ilişkiler son yılların en önemli rakamlarına ulaşmış bulunuyor. Bugünlerde petrol anlaşmaları ön plana

Detaylı

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti Nisan 20, 2017-11:17:00 Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde, 26 ülkeden, "39. TRT Uluslararası 23 Nisan

Detaylı

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi 1990 yılında Latin Amerika'nın ada ülkesinde bir grup Müslüman ülkedeki yönetimi ele geçirmek için silahlı darbe girişiminde bulunmuştu.

Detaylı

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livata Haddi 71 LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livatanın cezası zina cezasından farklıdır. Her ikisinin vakıası birbirinden ayrıdır, birbirinden daha farklı durumları vardır. Livata,

Detaylı

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI 16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI Değerli Arkadaşlar, Türkiye zor günlerden geçiyor. Ajan filmlerini aratmayan olaylar gün geçmiyor ki gündeme

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti

Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti Ekim 01, 2016-1:20:00 Başbakan Binali Yıldırım, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla Seyranbağları Huzurevi

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Maruf Vakfı Genel Merkezinin Açılışına Katıldı. Maruf Vakfı Genel Merkez açılışı, Vakfımızın Zeytinburnu ndaki merkezinde

Detaylı

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 1) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Müslüman ın Müslüman üzerindeki hakkı

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy Türkiye de temaslarına CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile görüşerek başladı. Görüşmeye katılan Loğoğlu açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü.

Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü. Alişan HAYIRLI Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü. Şimdi Müslümanlar ikiye bölünecek... 1-Bu baskını tasvip edenler,

Detaylı

Azrail in Bir Adama Bakması

Azrail in Bir Adama Bakması Mevlâna (1207 1273) Güçlü bir bellek, çağrışım yeteneği, üretkenlik, olağanüstü görüş ve anlatım gücü, derin duygusallık ve hüzün, her yönüyle İslam kültürüne hâkimiyet... İşte Mevlâna deyince akla gelen

Detaylı

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları, Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları, Ankara Forumunun beşinci toplantısını yaptığımız için çok mutluyum. Toplantıya ev sahipliği

Detaylı

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi İmam Tirmizi nin Sıfatlar Hususundaki Mezhebi İmam Ebu İsa Muhammed İbni İsa Tirmizi (209H-274H) Cami'u Sünen Tirmizi www.almuwahhid.com 1 بسم هللا الرحمن الرحيم İmam Tirmizi de kendi dönemindeki hadis

Detaylı

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ İlahiyat Fakültesi, Manisa İl Müftülüğü ve İlim Yayma Cemiyeti Manisa Şubesi işbirliği ile düzenlenen; Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, Rektörümüz Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, Rektör

Detaylı

Siyonist rejim emrivakilerle fiili durum oluşturarak, dünyayı bu yeni duruma alıştırmak istiyor

Siyonist rejim emrivakilerle fiili durum oluşturarak, dünyayı bu yeni duruma alıştırmak istiyor Kudüs kaygılarımız artıyor. Gün yok ki Mescid-i Aksa ya yönelik yeni bir saldırı ile sarsılmayalım Son iki ayda 100 e yakın Filistinli kardeşimiz Siyonist kurşunlarla can verdi; 2000 i aşkın yaralı, bir

Detaylı

Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı

Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı On5yirmi5.com Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı Türkiye ve Rusya arasında son 16 yıldaki ilişkiler, bazı anlaşmazlıklara rağmen tarihin en iyi dönemi olarak kayıtlara geçti. Yayın Tarihi : 4 Aralık

Detaylı

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR BALIKESİR - 30.09.2014 HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR Balıkesir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hüseyin Gündoğdu, Ankara ve Hatay Tabip odaları üyelerinin Gezi Parkı olayları sürecinde hukuka aykırı

Detaylı

Çarşamba İzmir Basın Gündemi

Çarşamba İzmir Basın Gündemi 16.09.2015 Çarşamba İzmir Basın Gündemi Krizler arasında Devrim Özkan Her şeyin dünyadaki tüm gelişmelerden etkilenebildiği yeni bir çağda yaşıyoruz. Son iki yüzyıllık dönemde dünyadaki tüm ekonomik

Detaylı

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması I. AMAÇ Bu çalışmanın amacı, aylık periyotlar halinde düzenlediğimiz, Türkiye nin Siyasi Gündemine paralel konuların ele alınarak halkın görüşlerini tespit etmek ve bu görüşlerin NEDENİ ni saptamak adına

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu Ocak 05, 2017-4:11:00 Başbakan Binali Yıldırım, Keçiören Belediyesi önünde düzenlenen metro açılış töreninde yaptığı konuşmada, nüfusu

Detaylı

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam 978-605-5952-27-3 Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam 978-605-5952-27-3 Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011 Seri/Sıra No 2000 li Yıllar / 6 Kitabın Adı Türkiye de Dış Politika Editör İbrahim KALIN Yayın Hazırlık Arter Reklam ISBN 978-605-5952-27-3 BBaskı Tarihi Ağustos-2011 Ofset Baskı ve Mücellit Ömür Matbaacılık

Detaylı

Yine yapmak istediklerimizden birisi olan, spesifik sektörlerde, belki daha az, ama daha etkin iş adamları seyahatlerini önemsiyoruz ve buna

Yine yapmak istediklerimizden birisi olan, spesifik sektörlerde, belki daha az, ama daha etkin iş adamları seyahatlerini önemsiyoruz ve buna MÜSİAD Cidde Temsilcisi Tanıtımı ve Türk Suud İş Forumu 23.05.2015 TC Cidde Başkonsolosu Fikret Özel, Cidde Tic Odası Başkan Yardımcısı, Mazeen Baterjee Türk-Suud İş Konseyi Başkanı, Mazan Ragap, Cidde

Detaylı

Mağdur olmayın!...

Mağdur olmayın!... Mavi Çarşı kararı Mavi Çarşı davasında karar... Mahkeme çarşı sahibini mahkemeye veren kişiye, Zararın ilgilinin kişisel kusurundan kaynaklanması durumunda idarenin tazmin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini

Detaylı

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları Kıbrıs açıklarında keşfedilen doğal gaz rezervleri, adada yıllardır süregelen çatışmaya barışçıl bir çözüm getirmesi umut edilirken, tam tersi gerilimi tırmandırmıştır.

Detaylı

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018 VİZYON BELGESİ ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018 Filistin de İsrail Yerleşimi ve Batı Şeria Duvarı ( 13-14 Eylül 2018, İstanbul ) Batı Şeria da İsrail yerleşimi günden güne genişlemekte olup daha önce

Detaylı

Aile Bülteni. ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı. aile.gov.tr

Aile Bülteni. ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı. aile.gov.tr Aylık Süreli Elektronik Yayın ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı Bakan İslam, 2015 yılı sonuna kadar, yurt ve yuvalarda şu anda kalmakta olan bin civarında çocuğumuzun da çocuk evlerine geçişini

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011 ARAŞTIRMA GRUBU Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011 Bu rapor Mayıs-2011 araştırmasının II. kısmıdır. Araştırmanın bu kısmında;

Detaylı

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME 190 HATA İLE ÖLDÜRME Hata ile öldürme iki kısma ayrılır: 1- Öldürülen kimsenin isabet alması istenmemesine rağmen ona isabet etmesi ve onu öldürmesidir. Bir ava atış yapılırken bir insana isabet etmesi

Detaylı

Değerli Çekmeköy Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğrencileri

Değerli Çekmeköy Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğrencileri Tarihi boyunca bağımsızlığını koruyabilmiş ve Afrika Kıtası'nın Avrupa devletlerince sömürge yapılamamış tek ülkesi olan Etiyopya (Habeşistan) dünya tarihinin en eski medeniyetlerinden biri olarak biliniyor.

Detaylı

EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK

EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK TEMEL KAVRAMLAR Kamu Kamuoyu Bir ülkedeki halkın bütünü, halk, amme. Belirli bir konu ve olay hakkında toplumun büyük bir kesimi veya belli gruplar tarafından benimsenen

Detaylı

Kuzey Irak'a harekat

Kuzey Irak'a harekat Kuzey Irak'a harekat Asker terörü engellemek için yeniden Irak'a girdi. Irak'ın kuzeyinde istihbarat uçuçu yapan insansız uçaklar bugün hareketli PKK gruplarını tespit etti. Türk Silahlı Kuvvetleri Zap

Detaylı

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron Komple saldırı mı komplo tezgâh mı? -PARİS- İki devlet düşünün. Biri, güçlü ve etkili bazı devletler tarafından kuşatılmak istenirken, diğeri ise

Detaylı

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( )

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( ) TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ (1923-2010) Teorik, Tarihsel ve Hukuksal Bir Analiz Dr. BÜLENT ŞENER ANKARA - 2013 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii TABLOLAR, ŞEKİLLER vs. LİSTESİ... xiv KISALTMALAR...xvii

Detaylı

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 1 Av.Dr. M. SEZGİN TANRIKULU İSTANBUL MİLLETVEKİLİ GİRİŞ 2015 yılı Ağustos ayından itibaren tekrar başlayan çatışmalar Türkiye tarihinde eşi az görülmüş bir yıkıma, sayısız

Detaylı

MİT Tasarısı ve Yasin El Kadı lar Fatih Saraç lar ve M.Latif Topbaş lar

MİT Tasarısı ve Yasin El Kadı lar Fatih Saraç lar ve M.Latif Topbaş lar 24 Şubat 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) MİT Tasarısı ve Yasin El Kadı lar Fatih Saraç lar ve M.Latif Topbaş lar Değerli Basın Mensupları; --Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile

Detaylı

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti Türkiye Cumhuriyeti nin 9. Cumhurbaşkanı, 40 yılı aşkın siyasi hayatında kendi deyimiyle altı kez gittiği başbakanlığa yedi kez gelen parti lideri, Devlet Su İşleri nin

Detaylı

2 Kasım 2011. Sayın Bakan,

2 Kasım 2011. Sayın Bakan, SayınSadullahErgin AdaletBakanı Adres:06659Kızılay,Ankara,Türkiye Faks:+903124193370 E posta:sadullahergin@adalet.gov.tr,iydb@adalet.gov.tr 2Kasım2011 SayınBakan, Yedi uluslarası insan hakları örgütü 1

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Şubat 03, 2017-5:56:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi'nin ve yapımı tamamlanan

Detaylı

Ortadoğu birliğine doğru ilk adım mı?

Ortadoğu birliğine doğru ilk adım mı? 1/5 ページ Ortadoğu birliğine doğru ilk adım mı? Ekonomi / 10/06/2010 Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Suriye arasında ortak bir deklarasyon imzalandı. Dört ülke arasında ticaret, gümrük, tarım, sağlık, ve enerji

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi Savaşın başından bu yana yedinci hac dönemi yaklaşırken hac ibadetini yerine getirmeyi çok isteyen, farklı şehirlerde yaşayan üç Suriyelinin hikayesi.

Detaylı

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1 Rapor No: 41, Mart 2011 KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Center for Mıddle Eastern Strategıc Studıes mezhepçilik Irak

Detaylı

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR ANAYASANıN TEMEL ILKELERI 2 1. madde Türkiye devleti bir cumhuriyettir. 2. Madde Cumhuriyetin nitelikleri Cumhuriyetçilik Başlangıç ilkeleri Atatürk

Detaylı

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ Yazar : Erdem Denk Yayınevi : Siyasal Kitabevi Baskı : 1. Baskı Kategori : Uluslararası İlişkiler Kapak Tasarımı : Gamze Uçak Kapak

Detaylı

Moro Müslümanları Üzerine 99 KENDİ LİDERİNİN KALEMİNDEN BANGSAMORO MÜCADELESİ

Moro Müslümanları Üzerine 99 KENDİ LİDERİNİN KALEMİNDEN BANGSAMORO MÜCADELESİ Moro Müslümanları Üzerine 99 KENDİ LİDERİNİN KALEMİNDEN BANGSAMORO MÜCADELESİ Moro Müslümanları Üzerine 99 MÜCADELE AHLAKI KENDI LIDERININ KALEMINDEN BANGSAMORO MÜCADELESI Mücadele Ahlakı Kendi Liderinin

Detaylı

Dünyada servetin %99 u, nüfusun %1 ine aitmiş... Saddam ın arkasında %90 destek vardı; idam edildi... -Obama.

Dünyada servetin %99 u, nüfusun %1 ine aitmiş... Saddam ın arkasında %90 destek vardı; idam edildi... -Obama. Dünyada servetin %99 u, nüfusun %1 ine aitmiş... Saddam ın arkasında %90 destek vardı; idam edildi... -Obama. Son bir ayda basına yansıyan bu iki cümlenin iyi okunması halinde dünyanın hali pür melali/

Detaylı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın, Saray Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini Ziyareti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın, Saray Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini Ziyareti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın, Saray Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini Ziyareti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur

Detaylı

2000 li Yıllar / 8 Türkiye de Eğitim Bekir S. GÜR Arter Reklam 978-605-5952-25-9 Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

2000 li Yıllar / 8 Türkiye de Eğitim Bekir S. GÜR Arter Reklam 978-605-5952-25-9 Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011 Seri/Sıra No 2000 li Yıllar / 8 Kitabın Adı Türkiye de Eğitim Editör Bekir S. GÜR Yayın Hazırlık Arter Reklam ISBN 978-605-5952-25-9 Baskı Tarihi Ağustos-2011 Ofset Baskı ve Mücellit Ömür Matbaacılık Ömür

Detaylı

ACR Group. NEDEN? neden?

ACR Group. NEDEN? neden? ACR Group NEDEN? neden? CİNSİYET YÜZDE % Kadın Erkek 46,8 53,2 YAŞ - - - - - - 18-25 26-35 20,1 27,6 36-45 46-60 29,4 15,2 60+ 7,7 I. AMAÇ Bu çalışmanın amacı, aylık periyotlar halinde düzenlediğimiz,

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ DERS NOTLARI VE ŞİFRE TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ EMEVİLER Muaviye tarafından Şam da kurulan ve yaklaşık

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Kılıçdaroğlu: İş adamı konuşuyor tehdit, gazeteci konuşuyor tehdit, belediye başkanı konuşuyor tehdit, ne olacak tehditlerin sonu? Tarih : 04.06.2011 -BATMAN MİTİNGİ- Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu,

Detaylı

Sahtekarlıkta tüm sınırlar aşıldı : Beyaz Miğferler'in Suriye'deki 'icraatları'

Sahtekarlıkta tüm sınırlar aşıldı : Beyaz Miğferler'in Suriye'deki 'icraatları' Sahtekarlıkta tüm sınırlar aşıldı : Beyaz Miğferler'in Suriye'deki 'icraatları' Şam'a bağlı Doğu Guta'nın Duma ilçesinde kimyasal saldırı mizanseni sahneleyerek ABD, İngiltere ve Fransa'nın Suriye hükümetine

Detaylı

DTİK TÜRK GİRİŞİMCİLER KURULTAYI. Açış Konuşması. Ömer Cihad Vardan, DEİK Başkanı. 26 Mart 2016, İstanbul

DTİK TÜRK GİRİŞİMCİLER KURULTAYI. Açış Konuşması. Ömer Cihad Vardan, DEİK Başkanı. 26 Mart 2016, İstanbul DTİK TÜRK GİRİŞİMCİLER KURULTAYI Açış Konuşması Ömer Cihad Vardan, DEİK Başkanı 26 Mart 2016, İstanbul Sayın Başbakan Yardımcılarım; Bakanlarım; Saygıdeğer Protokol; Çok Değerli Başkanlar; Dünyanın dört

Detaylı

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden Neler Yaptık? Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi, Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın himayesinde 15 16 Eylül 2015 tarihleri

Detaylı