1990'LI YILLARDAK FNANSAL KRZLER ve TÜRKYE KRZ. Gülsün Gürkan Yay

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "1990'LI YILLARDAK FNANSAL KRZLER ve TÜRKYE KRZ. Gülsün Gürkan Yay"

Transkript

1 1990'LI YILLARDAK FNANSAL KRZLER ve TÜRKYE KRZ Gülsün Gürkan Yay Y ld z Teknik Üniversitesi, ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi ktisat Bölümü (gyay@yildiz.edu.tr; gulsun.yay@gmail.com) Yeni Türkiye Ekonomik Kriz Özel Says II, 42, de yaymlanm&tr. 1

2 I.GR* Yirminci yüzyln ikinci ve dördüncü çeyre,ini kapitalizmin kriz yllar olarak adlandrabiliriz Dünya Krizi, etkileri ve sonuçlar bakmndan yüzyln (ve kapitalizmin) en büyük krizi olup, krizi izleyen yakla&k elli yllk dönemde, kapitalist dünyann ulusal ve uluslar aras düzeyde iktisadi ve finansal yapsna kurumsal anlamda damgasn vurmu&tur. 1970'li ve 1980'li yllarda geli&mi& ülkelerdeki stagflasyon krizi, beraberinde ya&anan iki petrol krizi ve Bretton Woods sisteminin çökü&ü ve ço,u geli&mekte olan ülkelerde olmak üzere ortaya çkan borç krizleri, kapitalizmin kar&la&t, ikinci kriz dalgasdr. Ve nihayet, bilgi ve ileti&im teknolojisindeki geli&meler, bunlarn finansal teknik ve araçlarda yaratt, yenilikler, serbestle&me (deregülasyon) ve liberalizasyon politikalar ile sermaye hareketlerinin hacim ve hzndaki uluslar aras düzeydeki art&larla ifade edebilece,imiz küreselle&me olgusu sürerken, 1990'larn ba&ndan itibaren pe& pe&e gelen alt önemli finansal kriz, kriz tart&malarn üçüncü kez reel dünyann ve akademik camiann gündemine ta&m&tr. 1990'larda kapitalist dünyann ya&ad, "finansal krizler", iktisat teorisinde, vurgu "finansal" sözcü,ü üzerinde olmak üzere, iktisatçlarn hep ihmal ede geldikleri "finansal kesim-reel kesim etkileimi" tart&masn ön plana çkarm&tr. Bu ba,lamda srasyla, 1990'larda ya&anan finansal krizlerle önceki krizlerin benzerlikleri ve farkllklar, finansal krizlerin türleri, finansal krizleri açklayan modeller, krizlerin önceden alglanmasna yol açacak belli ba&l göstergelerin neler olabilece,i gibi konularda oldukça geni& bir iktisat literatürü olu&mu&tur. Bu çal&mada söz konusu bu literatürün de,erlendirilmesi ve Türkiye'de ya&anan krizlerin nedenlerinin tart&lmas amaçlanmaktadr. II. 1990'LI YILLARDAK FNANSAL KRZLERN FARKLILIKLARI 1990'l yllarn finansal krizlerinin kendine has özelliklerinin anla&lmasnn bir yolu, önceki iki kriz dönemindeki krizlerle kar&la&trmaktr. Bu nedenle yeni krizlerle eski krizlerin, hzlar, etki alanlar, finansman araçlar ve uygulanan politikalar açsndan farkllklarn &u &ekilde sralayabiliriz. lk farkllk, 1930'lardaki krizin, dünya ölçe,inde reel ve finansal piyasalar etkileyen global nitelikli olmasna ra,men, 1980'lerin ve 1990'larn krizlerinin daha bölgesel nitelikli olmasdr. kinci farkllk, her üç dönemde de de,i&ik finansal araçlarn belirleyici rol oynamasdr. 1920'lerde uluslar aras sermaye hareketlerinin hakim finansal arac, ba&ta ABD'nin olmak üzere devlet tahvilleridir. Bu dönemde, uluslar aras sermaye akmlarnn, 12 büyük ülkenin GSY>H'na oran %6'ya çkm&tr. Bu oran 1960'larda %1, 1990'larda ise %2 dir (Kaufman,1999; Eichengreen ve Fishlow, 1998:38). 1970'li ve 1980'li yllarda ise tahville finansmann yerini, banka finasman alm&tr Petrol Krizinin en önemli etkilerinden biri, Petrol >hracatçs (OPEC) ülkelerin cari i&lemler fazlalarn Bat ülkeleri ticari bankalarna yatrmalar ve bu bankalarn da sözkonusu fonlar petrol ithalatçs ülkelere kredi olarak kullandrmalaryd. Uluslararas özel sermaye hareketlerinin büyük ksm büyük ölçüde petrol ithalatçs ülkelerin devletlerine açlan sendikasyon kredilerinden olu&uyordu. Dolar cinsinden ve libor faize ba,l olarak dalgalanan bu nitelikli geli&mekte olan ülkelerin borçlar 1970'de 4 milyar $ iken, 1980'lere kadar 135 milyar$'a 2

3 çkm&t. En çok borçlu 15 ülkenin ço,u, ba&ta Meksika ve Brezilya (yalnzca bu iki ülkenin borcu, toplam borç miktarnn %37'si idi) olmak üzere, Latin Amerika ülkelerinden olu&uyordu. 1980'lerin ba&nda ABD ve >ngiltere gibi geli&mi& ülkelerin enflasyona kar& uyguladklar sk para politikas nedeniyle faiz oranlarnn yükselmesi, borçlu ülkelerin faiz maliyetlerini artrrken, ya&adklar resesyon nedeniyle geli&mekte olan ülkelerden yaptklar ithalat ksmalar da geli&mekte olan ülkelerin cari i&lemler açklarnn artmasna yol açt. En a,r borçlu 17 ülkenin faiz ödemeleri, 1978'de ihraç gelirlerinin ortalama olarak %10'u kadarken, 1982'de %28'e çkmas, bu ülkeleri borçlarn ödeyemez hale getirdi (Allen, 1994:111). Krizler, borçlarn Baker ve Brady Planlar ile yeniden yaplanmas ile sonuçland. 1990'lardaki krizin belirgin niteli,i, hisse senedi finansmann yaygnla&masdr. Özellikle ABD'de hayat sigortas &irketleri ve emeklilik fonlarnn yaygnla&masyla çe&itlenen uluslar aras portföy yatrmlar, giderek yaygnla&an deregülasyon ve liberalizasyon uygulamalar bir yanda, geli&mi& ülkelerde faiz oranlarnn dü&mesi di,er yanda, ba&ta Latin Amerika ve Do,u Asya ülkeleri olmak üzere Yükselen Piyasa Ekonomilerine (emergent markets) akmaya ba&lam&tr. O kadar ki Latin Amerika ülkelerine yönelen sermaye akm, 1970'lerin sonunda ula&t, doruk noktasn(24 milyar $), kat be kat a&m&, 1991'de 40 milyar $, 1992'de 64 milyar $ ve 1993'de 69 milyar $'a çkm&tr. Bu dönemdeki sermaye hareketlerinin belirgin niteli,i, büyük ölçüde özel kesime ve bankaclk kesimlerine yönelik portföy yatrmlarndan olu&masdr (IMF, 2000). Krizler arasndaki üçüncü farkllk, 1930'lu yllardaki krizlere, borç veren ülkelerin hükümet ve Merkez Bankas yetkilileri çok az müdahale edebilirken, 1980'li ve 1990'l yllarn krizlerinde, borç veren ülkelerin bankaclk sistemlerinin ya&ad, risk nedeniyle, geli&mi& ülkeler ve ba&ta IMF olmak üzere uluslar aras kurulu&lar çabuk ve etkili müdahalelerde bulunmu&lardr. Dördüncü farkllk, krizlere kar& borçlu ülkelerin nasl tepki verdikleri ile ili&kilidir. 1930'larda mal ve finansal piyasalarn çökmesinden sonra sermaye ithal eden ülkeler, yabanc fonlar olmadan ya&amaya, ithal ikamesi politikalaryla ülkelerinin yabanc piyasalara / sermayeye ba,mll,n ve d& yükümlülüklerini azaltmaya çal&m&lardr. 1980'lerde borçlanmann durdu,u dönemde bile ihraç piyasalar varl,n sürdürdü,ünden, ithal ikamecilik artk cazip de,ildi. Devletlerin borçlanma olanaklarnn azalmas nedeniyle, geli&mekte olan ülkeler, daraltc maliye/bütçe politikalaryla baz mali düzenlemelere ba&vurmay seçtiler. 1990'larda ise, yabanc sermaye akmlar daha çok özel ve yar kamusal i&letmelere yöneldi,inden ve hükümetler eskisi kadar yabanc fonlara ba&vurmadklarndan, daraltc maliye politikalarndan çok yabanc sermaye giri&lerini sterilize etmek için daraltc para politikalarna yöneldiler. Para politikas (açk piyasa i&lemleri), makroiktisat politikalarnn temel aletlerinden biri olurken, Merkez Bankalarnn i&levleri daha önem kazand. Sermaye akmlarnn serbestle&ti,i bir dünyada geli&mekte olan ülkeler, hem ba,msz para politikasn, hem döviz politikasn, hem de sermaye hareketlerini ayn anda düzenleyemedikleri (trilema) için, ço,unlukla ya sterilizasyon politikalarna (açk piyasa i&lemleri), ya revalüasyon (ya da sabit, yar-sabit kur politikalarna) ya da az sayda ülkenin ba& vurdu,u sermaye kontrolü politikalarna yöneldiler (Reinhart ve Reinhart, 1998:94-96). Finansal piyasalara müdahalelerin ve kstlamalarn sözkonusu oldu,u 1970'li ve 1980'li yllarda, 3

4 birbirinden nispeten ba,msz bankaclk ve daha çok ödemeler dengesi krizleri görülmekle birlikte, 1990'l yllarda uluslar aras sermaye akmlar yo,unla&p hzlanrken, deregüle ve liberalize olmu& mali kurum ve politikalarn varl, nedeniyle, döviz ve bankaclk krizlerinin etkile&imi artm&, "ikiz" (twin) krizler ortaya çkm&tr. Krizlerin etkile&imi arttkça, krizlerden çk& yollar da daha karma&k ve maliyetli hale gelmi&tir (Kruger, 2000:39). Beinci farkllk da, krizlerin çözümlenmesine ili&kindir. Ödemeler dengesi krizinde geleneksel çözüm, devalüasyonla birlikte sk para ve maliye politikalar iken, finansal krizlerdeki geleneksel çözüm, para arzn geni&letip faiz oranlarn dü&ürmektir. Devalüasyon ve yüksek faizler, bankalar (ve finansal kesimi) daha da zayflatr. Oysa dü&en faiz oranlar, borçlularn yükünü azaltp yükümlülüklerini daha kolay yerine getirebilmelerini sa,larken, ödemeler dengesi krizlerini daha kötüle&tirmektedir. Dolaysyla 1990'larda "ikiz" krizleri ya&ayan ülkeler bir ikilemle kar& kar&ya gelmi&lerdir. >kiz krizlerin optimal çözümü, ülkelerin iktisadi &artlarna (iç parann de,erlenme derecesine, enflasyon oranna, iç ve d& borçlarn hacmine, bankaclk ve finans kesiminin zayflk derecesine) ba,l olmaktadr. Parann de,erlenme derecesi ve iç borç hacmi ne kadar yüksekse, nispi olarak daha yüksek bir devalüasyon tercih edilebilirken; öncelikli sorunu yüksek enflasyon ve d& borçlar olan ülkelerde, sk para ve daha az devalüasyon daha makul görünmektedir. Ülkelerin iç yükümlülüklerinin vade yaps da bu iki politika tercihini etkilemektedir (Krueger, 2000:40). III. KRZ TÜRLER, KRZ MODELLER VE KRZ GÖSTERGELER III.1. Kriz Türleri Yukardaki açklamalardan 1990'lara kadar büyük ölçüde ödemeler dengesi, az da olsa bankaclk krizlerinin ya&and,n, ama 1990'larda bu krizlerin "ikiz" bir niteli,e büründü,ünü gördük. Kriz modellerini ele alaca,mz bu alt bölüme geçmeden önce literatürde kar&la&lan kriz türlerini netle&tirmekte yarar var: Ödemeler dengesi, döviz ya da para (currency) krizi, bankaclk krizi, finansal kesim krizi ve d& borç krizi. Para (currency) krizi, döviz kurunda ani bir hareketi ve sermaye akmlarndaki keskin bir de,i&meyi ifade eder. Para krizi, ülke parasna (ülke parasnn yabanc paralar cinsinden de,eri üzerine) olan spekülatif bir ata,n bir devalüasyonla sonuçlanmas halinde ya da ülke otoritelerinin uluslararas rezervlerin hacmini arttrarak ve faiz oranlarn yükselterek ülke parasn savunmaya zorlandklar durumda ortaya çkar. Her zaman olmasa da, ço,unlukla sabit veya yar-sabit döviz kuru standardlar altnda (crawling peg uygulamas altnda) veya Para Kurulu (Currency Board) uygulamasnda ya da ülke parasndan kaç& durumlarnda ortaya çkar (Caprio, 1998; Aziz,2000; Eichengreen, Rose ve Wyplosz,1996). Bir para (currency) krizi, basit olarak parann önemli bir miktarda devalüasyonu olarak tanmlanabilir. Bununla birlikte bu kriter, kurun otoriteler tarafndan faiz oranlar yükseltilerek ve döviz piyasasna müdahale edilerek &iddetle baskland, ko&ullar dikkate almamaktadr. Alternatif bir yakla&m, sadece döviz kuru de,i&imlerini de,il, uluslararas rezerv ve faiz oranlar hareketlerini de dikkate alan bir spekülatif bask endeksi olu&turmaktr. Bu durumda para krizi, döviz kuru de,i&imlerinin, yabanc rezerv ve faiz oran de,i&imlerinin a,rlkl ortalamas olan, spekülatif bask endeksinin de,eri olarak tanmlanr (Kaminsky ve Reinhart, 1999:476). 4

5 Bankaclk krizleri ise, genellikle bankalar yükümlülüklerini yerine getiremeyip ertelemeye zorlayan, banka ba&arszlklar ve banka iflaslar durumunda; mevduatlarnn kendilerine ödenemeyece,i alg ve korkusu nedeniyle mudilerin bir ya da daha fazla bankadan kaç&lar/panikleri durumunda veya hükümetlerin bu durumu önlemek için kurtarma ve kamula&trma operasyonlaryla müdahale etti,i durumlarda veya geni& ölçüde dönmeyen kredilerin (non performing loans) varl, halinde ortaya çkabilir (Caprio,1998). Finansal krizler, reel ekonomi üzerinde büyük ykc etkiler yaratabilen ve piyasalarn etkin i&leyi& gücünü bozan finansal piyasalardaki çökü&lerdir. Banka veya banka-d& finansal kesimdeki &irket veya &irketlerin borç problemlerini içerir. Bazen bankaclk kesimine ili&kin bir ödeyememe (insolvency) durumundan kaynaklanabilir veya tersine bir bankaclk krizini te&vik eder. Ço,unlukla aktif fiyatlarnda bir çökü&le belirginle&ir (IMF, 1998:75 ). D Borç krizleri ise, bir ülkenin d& borçlarn, ister kamu ister özel kesim d& borcu olsun, ödeyememe durumudur. Bu krizlerden en çok bankaclk krizlerinin somut ya&amda tespit ve te&hisi (verilerdeki eksiklikler ve problemin do,as gere,i) zordur. Pek çok ülkenin banka mevduat verilerine ula&mak ve krizi mevduat kaç& olarak tanmlamak mümkün olsa da, son yllardaki pek çok bankaclk problemi banka bilançolarnn yükümlülüklerinden de,il, aktif tarafndan kaynakland,ndan, bankaclk krizlerini tanmlamakta; banka portföylerindeki geriye dönmeyen borçlarn pay, gayri menkul ve borsa fiyatlarndaki dalgalanmalar ya da firma ba&arszlklar gibi de,i&kenler gösterge olarak kullanlmaktadr. Bu snrlamalar nedeniyle pek çok ara&trmac, bankaclk krizlerini iki tip olguyla tahmin etmektedir: Bunlar, bir veya daha fazla finansal kurumun kapatlmas, birle&tirilmesi veya kamu sektörünce el konulmas olgusu ile banka paniklerinin oldu,u durumda, yo,un bir kamu müdahalesinin gündeme gelmesidir (Kaminsky ve Reinhart, 1999:476). Bankaclk krizleri ço,unlukla para (currency) krizlerini öncelemi&tir. Özellikle 1990'larn ortalarnda baz geli&en ülkelerde (Türkiye ve Venezüella gibi) böyle olmu&tur. Riddetli para krizlerinin, bankaclk krizlerinin teti,ini çekti,i de görülmü&tür. Oysa lml bir para krizi bankaclk krizi olmadan sona erebilir ( ERM krizi gibi (Caprio,1998)). Bankaclk problemlerinin borç krizlerini önceledi,i de görülmü&tür ( Arjantin ve Rili); tersi durumlar da mevcuttur (1982'de Columbia, Meksika, Peru ve Uruguay). Son zamanlarda ise, Do,u Asya ülkelerinde, para krizi olarak ba&layan krizler, metastaz yaparak bankaclk ve borç krizlerine dönü&mü&tür (Aziz, 2000 ve Kaufman, 1999). Ço,unlukla, bir bankaclk probleminin bilinmesi, gelecek bir ödemeler dengesi krizini öngörmeyi kolayla&trr. Yine de nedensellik tek yönlü de,ildir. Para krizleri de bankaclk krizlerini derinle&tirdi,i için bir ksr döngü mevcuttur. Genellikle bankaclk krizinin doru,u, parann çökü&ünden sonra gelmektedir (Kaminsky ve Reinhart,1999:474). 1970'lerden 1990'lara uzanan dönemde yaplan ara&trmalarn sonuçlar, arasnda daha çok para krizleri oldu,unu, 1980'lerin ortalarndan itibaren de bankaclk krizlerinin artt,n göstermektedir. Geli&mekte olan piyasalarda ortaya çkan para krizlerinin says, sanayile&mi& ülkelerin iki kat kadarken; bankaclk krizlerinin says iki katndan da fazladr. Bankaclk krizleri, bir veya iki yl içinde para krizlerine yol açm&tr. Baz krizlerde ise (özellikle 5

6 1990'dakiler) her iki kriz hemen hemen ayn yl içinde ortaya çkm&tr (IMF, 1998). Bankaclk krizlerinin maliyeti de, üretimde yaratt, kayplar da para krizlerinden daha fazladr. Bu maliyetin yüksekli,i, hem daha fazla üretim kaybna yol açmasndan, hem de finansal sektörün yeniden yaplandrlmas için gerekli olan finansal deste,in yüksekli,inden ileri gelmektedir (Kaufman, 2000). Geli&mekte olan ülkelerde bu kayplar ise, geli&mi& ülkelere göre daha fazladr. Örne,in, bankaclk krizlerini destekleyici mevduat garantisi transfer ödemeleri, Kore, Arjantin, Tayland, Endonezya'da GSMH' nn %10'una ula&m&, Malezya 'da ise GSMH nn %40'larn a&m&tr. Bankaclk krizleri ortalama üç ylda sona ererken, para krizleri bu sürenin yarsnda sona ermektedir. III 'lar Krizlerini Aç klayan Modeller 1990'larda ya&anan çok sayda kriz, krizleri açklamaya çal&an modellerin de saysn arttrm&tr. Krizler ortaya çktkça, yeni olgular gündeme geldikçe, yeni tip modellerle en son kriz açklanmaya çal&lmaktadr. Oysa en son üretilen model bir sonraki krizi açklamakta yetersiz kalabilmektedir. 1990'lardaki krizler birbirleriyle pek çok ortak özelli,i payla&sa da, hiçbir kriz birbirinin ayn olmad,ndan, teorik modellerin açklayc niteli,i snrl kalmaktadr. Teorik modeller eksik ve yetersiz kalsa da ve krizlerin nedenleri konusunda bir uzla&maya varamasalar da, her biri krizlerin farkl bir boyutuna dikkat çekti,i için, gelmekte olan bir krizin mümkün semptomlarnn ne oldu,unu anlamaya yardmc olmaktadrlar. Eichengreen'in yapm& oldu,u bir snflamaya göre, 1. ve 2. nesil modeller olarak adlandrlan iki model çerçevesi d&nda, özellikle Asya krizini açklamaya ve bankaclk/para krizlerinin ili&kilerini kurmaya çal&an modeller ile yaylma (contagion) etkisini ve d&sal etkenlerin önemini vurgulayan modeller vardr. Bu modeller aslnda birbirinin yerini alan de,il, birbirlerini tamamlayan modellerdir. Birinci Nesil Modeller: Sürdürülemez Ekonomik Yap lar ve Yap sal Dengesizlikler Krugman(1979) ile ba&layan ve Flood ve Garber(1984) ile geli&tirilen (Spekülatif Atak Modelleri olarak da adlandrlabilen) bu modeller, krizi ate&leyen temel makroekonomik faktörlerin önemini vurgulamakta ve para krizlerini, sürdürülemez politikalar ile yapsal dengesizliklerin kaçnlmaz sonucu olarak görmektedir. Bu tutarsz politikalara en çarpc örnek ise, bütçe açklarn para basarak finanse eden geni&leyici para politikalar ile sabit (veya yar sabit) döviz kuru politikalarnn birle&imidir. Böyle bir tutarszlk, bir zaman için ve MB yeterince rezerv bulundurdu,u sürece gözard edilir; fakat rezervler dü&ük seviyeye indi,inde ve piyasalar tarafndan yetersiz görüldü,ünde, para üzerinde ani bir spekülatif atak olu&acaktr. Bu modellere göre, makroekonomik temellerdeki bozukluklar bir krizin göstergeleri olmaktadr. Bu temel bozukluklar, yüksek ve artan bütçe açklar, yüksek para arz art& oranlar, yüksek enflasyon, a&r de,erli döviz kuru, geni& cari açklar, uluslararas rezervlerde dü&ü&ler ve yükselen ülke içi faiz oranlar &eklinde sralanabilir. Bu modellerin eksikli,i; a&r mekanik ve tek boyutlu olmasndan, hükümetlerin otomatik olarak tüm bütçe açklarn monetize etti,ini ve Merkez Bankasnn ekonomideki geli&melere bakmadan rezerv satarak döviz kurunu basklad,n varsaymalarndan kaynaklanyordu. Rüphesiz ki, bütçe açklarnn sürekli oldu,u 6

7 zamanlarda bile, açklar monetize etmenin ötesinde ba&ka politika seçenekleri vardr. Bununla beraber, hükümetlerin çok çe&itli amaçlar oldu,unda, hemen hemen tüm politika seçenekleri arasnda trade off olu&maktadr. Ayrca I. Nesil Kriz Modellerinde sabit döviz kurunun ya&ayabilirli,i, tamamen ekonomik ajanlarn davran&larndan ba,msz, d&sal olarak varsaylmaktadr. Yani bu modellerde, iktisadi ajanlarn gelecek beklentilerinin veya iktisadi faaliyetlerinin hiçbir &ekilde mali dengesizlikler veya kredi politikalar üzerinde etkisinin olmayaca, vurgulanmaktadr. kinci Nesil Modeller (Self-fulfilling veya Escape Clause Modeller) >lkinin tersine, 2. Nesil Modellerde, iktisadi ajanlarn (özellikle yatrmclarn) beklentileri ile fiili politika sonuçlar arasndaki etkile&im temeldir ve bu etkile&im kendi kendini yaratan krizlere yol açmaktadr. Obstfeld (1986,1994)'de geli&tirilen bu modellerde, politikalarn amaç ve hedefleri arasnda ya&anan çeli&kiler ve gerilim durumunda veya politik belirsizlik ortamnda, iktisadi ajanlarn beklentilerinin, ekonomik sonuçlar de,i&tirecek ölçüde önemli etkilerinin oldu,u ileri sürülmektedir. Örne,in, para otoritelerinin sabit bir kuru savunmay taahhüt ettikleri, fakat herhangi bir ola,an üstü ko&ullarda kurlar dalgalanmaya brakabilecekleri durumu dü&ünelim. Bu politika belirsizli,ine ilaveten, e,er kuru savunmann maliyeti, iktisadi ajanlarn sabit kurun kaldrlaca,na inandklar durumda artyorsa, o zaman döviz piyasalar kendi kendini yaratan beklentilere ba,l olacaktr (Aziz, 2000). E,er, güçlü temellere ra,men yatrmclar, hükümetin sabit kurdan vazgeçece,ini bekliyorlarsa, bu inanca dayanarak, hükümeti sabitlemeyi kaldrmaya zorlayabilir. Nihai olarak, yatrmclarn tahminleri kendi kendini yaratan tahminlerdir:devalüasyon beklentileri, sabit kuru savunmann frsat maliyetini arttran faaliyetlere (risk priminin yükselmesi) yol açmaktadr. Bu yüzden, yaplan tahminler, ba&langçtaki beklentileri geçerli klan politikalara neden olmaktadr. Bu modellerde mümkün olan tek senaryo yukarda belirtilenden ibaret de,ildir. Alternatif olarak, yatrmclarn bir devalüasyon beklemedi,i, risk priminin de,i&medi,i bir durumda, otoriteler sabit kuru korumay sürdürebilirler. Böylece devalüasyon gere,i do,mayabilir. Halbuki beklentilerin devalüasyon yoluna kaymas bir para krizine yol açacaktr. Dolaysyla bütün &artlar aynyken, piyasa katlmclarnn beklentilerindeki ani ve keyfi de,i&imler, bir ekonomideki para istikrarn ortadan kaldran veya kaldrmayan durumlar yaratabilmekte, böylece bir krizin ortaya çkp çkmamasnda önemli rol oynamaktadr. Buna göre, bu modeller ekonomide "çoklu dengeler"in olas oldu,unu vurgulamaktadr (Pesenti ve Till, 2000). >kinci Nesil Modellerinin global finansal piyasalarn yapsna daha iyi uydu,u belirtilmekle beraber, analizin temel ta&n olu&turan güven kaybnn (ve beklentilerdeki kaymann) nedenleri konusunda yetersiz kalmaktadr. Asya Krizini Aç klayan Modeller >lk iki tip modeller, baz krizleri açklamakta yardmc olsalar da, Asya krizini tam olarak açklayamadlar. Dolaysyla Krugman (1999, 2001), üçüncü tip, belki de daha fazla modellere ihtiyaç duyuldu,unu vurgulamaktadr. Para ve bankaclk krizlerinin (ikiz krizlerin) ortak baz faktör ve olgular tarafndan yaratld,n vurgulayan ve problemlerin kayna,nn banka ve finans sektörü oldu,unu belirten çok sayda model üretildi. 7

8 Bu tip modellerin çe&itli versiyonlar vardr: Ilk versiyon, finansal liberalizasyonun ardndan iyi regüle edilmemi& bir bankaclk sisteminin ve mikroekonomik bozukluklarn -gizli mevduat sigortas ve gizli kamu garantileri gibi- ahlaki risk (moral hazard) ve a&r borçlanma (over lending) yaratarak ciddi krizlere yol açt,n belirten modellerdir (Mishkin,1999, 2000; Krugman, 1999). Hzl bir finansal liberalizasyondan sonra denetimi ve düzenlemeleri zayf bir bankacl,n varl, durumunda, yo,un sermaye giri&leri, risk yönetimi geli&memi& ve sermaye yeterlik oranlar dü&ük bankalar aracl,yla, a&r bir borç verme ve/veya tüketim patlamasna yol açmakta; a&r borçlanma, borsada ve gayr menkul fiyatlarnda patlamaya neden olmaktadr (boom dönemi). Ekonomi resesyona girdi,inde ise, iyi de,erlendirmeden ve izlemeden verilen krediler, bankalar krlgan ve krize duyarl hale getirmekte, ülke içi paray savunmak zorla&makta ve parada bir çökü&ü tetiklemektedir (Boom/bust cycle). Yine bu tip modellerin bir di,er vurgusu da; hükümet tarafndan gizlice desteklenen ve ba,l &irketlerine kredi vermesine göz yumulan (Crony Capitalism) bankalarn, ahlaki riske dayal olarak yaratt, a&r borçlanmann ve fonlanmam& yükümlülüklerinin aslnda gizli devlet borcuna dönü&ece,idir. Bu durumda, makroekonomik temellerdeki sa,lamlk bir yanlsama halini almakta ve hükümetler fiilen dikkatsiz ve sürdürülemez harcamalara katlanmak durumunda kalmaktadrlar. Bir ba&ka alternatif görü& ise, Redelet ve Sachs (1998)'de vurgulanan ve Chang ve Valesco (1998a/b) tarafndan geli&tirilen, krizlerin banka paniklerinin ürünü oldu,unu belirten modellerdir. Özellikle Asya krizinde, Asya ülkelerinin, hiçbir hatal politikalar olmad, halde, uluslararas yatrmclarn kendi kendini besleyen kötümser davran&larnn etkisiyle banka pani,i ve finansal krlganlkla skntya dü&tükleri belirtilmektedir. Son tip modeller ise, krizlerin temelinde bankaclk ve finans kesiminin sorunlarnn, özellikle bilanço sorunlarnn yatt,n ileri süren modellerdir (Krugman,1999a/b). Bu yakla&ma göre, krizlerin büyük ço,unlu,u ya ekonominin önemli bir ksmnn (kamu ve/veya özel kesim) bilançolarnn kredi verilebilirli,ine, ya da döviz kurlarna duyulan ku&kudan do,maktadr. Sermaye akmlar da bu iki sorunu hzla birbiriyle ili&kili hale getirir. Mishkin'in vurgulad, gibi, bir finansal sektör problemi, parann altn zayflatrken bir devalüasyon da bankalarn pozisyonunu (e,er yükümlülüklerinin büyük ksm döviz cinsindense) &iddetle zayflatr (ksr döngü). Bankalarn ve banka-d& finansal kurumlarn bilançolarnn sa,l, çok önemli bir faktördür. Bankalarn bilanço sorunlar büyük ölçüde uyumsuzluk (mismatches) sorunlaryla ba,lantldr. Bu hem para hem de vade uyumsuzlu/udur: Bankalar döviz olarak boçlanp ülke paras cinsinden borç veriyorlarsa ve ayrca ksa vadeli borç alp uzun vadeli yatrmlar için borç veriyorlarsa, srasyla hem para hem de vade uyumsuzlu,u (currency and maturity mismatches) sorunlaryla kar&la&yorlar demektir. Bir uyumsuzluk durumunda döviz kurunda bir de,er kayb, iflaslara yol açabilecek olan istikrarszl, harekete geçirmekte, sermaye akmlarnn acelecili,i artmakta ve kriz yaratlmaktadr. Uyumsuzluk sorununun yansra, banka krlganl,n arttran di,er unsurlar yanl& de,erlenmi& (piyasa de,erlerinden sapm&) döviz kurlar (misaligned exchange rate) ve geri dönmeyen borçlar (non-performing loans) biçimindeki bilanço sorunlardr. 8

9 Ksaca toparlarsak; e,er bir ülkede döviz kurlar sabit veya yar-sabit bir kur politikas gere,i denge de,erlerinden sapm&sa (misalignment), finansal araclarn ksa vadeli ve döviz cinsinden borçlar ve uzun vadeli/yerli para cinsinden alacaklar varsa (mismatches), banka bilançolar geridönmeyen (non performing) borçlarla bozulmu& durumdaysa, banka portföyleri risklere kar& korunmam&sa (unhedged), bankalarn likidite, ödeyememe ve organizasyon bozuklu,u sorunlar var demektir. Böyle bir durumda, patlayan bir devalüasyon finansal &oklarn büyüklü,ünü &iddetle arttrmaktadr (Dornbusch, 2001; Pesenti ve Till, 2000). Kur üzerinde spekülatif bir atak ortaya çkt,nda, politika seçenekleri ikilem yaratr: Kuru korumak için faiz oranlarn kullanmak (özellikle geri dönmeyen borçlar durumunda), örne,in faiz oranlarn dü&ürmek dövize saldry arttrrken; faiz oranlarn yükseltmek de borç yükünü a,rla&trarak bankaclk sektörünü daha da kötü duruma dü&ürmektedir. Böyle bir durumda, mikroekonomik göstergeler, bir krizin olasl,n veya yakla&makta oldu,unu, standart makroekonomik göstergelerden daha anlaml &ekilde yanstabilir. Bu göstergeler, &irket karll,, borç/aktif oran, sermaye/aktif oran, nakit/aktif oran gibi göstergelerdir. Yay lma/sirayet (Contagion) Etkisi Modeli Yukarda açklad,mz modelerle ili&kili fakat ayr bir açklama da yaylma etkileri üzerine odaklanm&tr.1990'lardaki krizlerin çarpc bir yönü birkaç ülkede birden olmas veya hzla bölgesel olarak yaylmasdr. Farkl ülkelerde e&anl olarak ortaya çkan krizlerle ilgili öne sürülen bir tez, ülkelerin kendi içlerinde benzer krlganlklar ta&dklarn (örne,in Asya'da sabit bi döviz kuru sistemi ve dolar cinsinden a&r d& borçlar gibi) ve bu yüzden ortak &oklarla sarsldklarn belirtmektedir. Ortak &oklarn olmad, durumlarda ise, bir kriz bir ülkeden di,erine çe&itli kanallarla yaylmaktadr. Bu kanallardan biri, ülkelerin birbirleriyle olan ticari ba,lardr. Birbirleriyle ticari ba,lantlar olan ülkelerden birinin devalüasyon yapmas, di,er ülkeleri de rekabet edebilirli,i sa,lamak için devalüasyona zorlayabilir. Buradaki geçi& etkisi sadece ülkeler arasnda ticaretin geni&li,ine de,il, rakip olmalarna da ba,ldr. Ticari ba,larn d&nda, finansal piyasalarn kar&lkl ba,ll,; ortak kreditörlerden borçlanma veya kreditörlerin portföylerinin kar&lkl ba,ml olmas da yaylma etkisini sa,layan kanallardr.asya'da oldu,u gibi, bir piyasadaki likidite eksikli,i durumunda borçverenler/yatrmclar di,er piyasalardaki aktiflerini likit hale getirmeye çal&maktadrlar. Borçverenler, her piyasa hakknda yeterli bilgiye sahip olmadklar ve yeni bilgi de maliyetli oldu,u için, bir ülkedeki borçlular ödemelerini yerine getiremedi,inde, di,er ülkelerdeki borçlarn da geri ça,rmaktadrlar. Bu da yatrmclarn "sürü" (herding) davran& ile yaylma etkisini hzlandrmaktadr (Kawai vd., 2001; IMF,1998). Yaylma etkisi, kom&u ülkelerin krizin maliyetlerini dü&ürmek için birlikte devalüasyon yapma taahhütleri nedeniyle de ortaya çkabilir (Aziz, 2000). Yaylma etkisi 1990'lardaki krizlerin ço,unda görülmü&tür. ERM Krizi srasnda, >talya liras, >ngiliz sterlini ve Finlandiya Markka s dalgaland,nda, Fransz Frang, >rlanda poundu ve >sveç kronu spekülatif bask altnda kalm&tr. Meksika peso devalüasyonu (Aralk1999) da Arjantin, Brezilya hatta bir ölçüde Filipinler üzerinde spekülatif bask yaratm&tr (tekila etkisi). En 9

10 yo,un yaylma etkisi, &üphesiz Asya'da ya&anm&tr. Tayland'daki kriz hzla Endonezzya, Malezya ve Filipinlere, sonra da Güney Kore, Hong Kong, Singapur ve Tayvan'a yaylm&tr. Rusya da krizden önemli ölçüde etkilenmi&tir (Pesenti ve Till, 2000;Tornell,1999). Krizlerde D =sal Etkenlerin Rolü Di,er bir açklamalar seti ise, özellikle geli&mekte olan ülkelerde ya&anan krizlerin temel nedeninin d&sal etkenler oldu,una dikkat çekmektedir. Özellikle sanayile&mi& ülkelerdeki önemli ekonomik de,i&meler (d& ticaret hadlerinde, faiz oranlarnda ve döviz kurlarndaki kaymalar), yatrmlarn globalle&mesi ve sermaye piyasalarnn artan bütünle&mesi yoluyla krizi tetikleyen etkenler olabilmektedir ("moonsonal effect"). Sanayile&mi& ülkelerin faiz oranlarndaki dü&me, sermaye akmlarn geli&mekte olan piyasalara yönlendiriken, faiz oran art&lar da bu akmlar tersine çevirebilmektedir. Faiz oranlarndaki bu art&lar, geli&mekte olan ülkelerde banka ve firmalarn sadece kendilerini fonlama maliyetlerini arttrmakla kalmaz, ayn zamanda yanl& seçim ve ahlaki risk problemlerini ve finansal sistemin krlganl,n arttrr (IMF;1998). Meksika (1994) krizinde ABD faiz oranlarnn art& böyle bir etki yapm&tr. 1980'lerdeki Latin Amerika borç krizlerinde de, sk para politikalar uygulayan geli&mi& ülkelerde artan faizler geli&mekte olan ülkelerin borçlarnn katlanarak artmasna yol açarak önemli bir kriz nedeni olmu&tu. Benzer &ekilde, Asya krizinde d& faktör, döviz kurlarndaki de,i&meler olmu&tur ortalarndan itibaren dolarn yen kar&snda a&r de,erlenmesiyle birlikte, paralarn dolara sabitleyen bu ülkelerin en önemli ticaret partnerleri olan Japonya kar&sndaki rekabet güçleri kaybolmu&, bu da ülkelerin cari açklarn arttrm&tr (Kaminsky,1999). Türkiye'nin 2000 ylnda uygulad, istkirar politikas srasnda da, dolarn euro kar&snda beklenenin çok üstünde de,er kazanmas da, d& ticaretini yo,un &ekilde Avrupa ülkeleriyle gerçekle&tiren Türkiye'nin cari açklarn a&r &ekilde attrarak programdan çk&ta ve krizde önemli bir etken olmu&tur. III.3. Kriz Göstergeleri Mevcut teori ve modeller, krizlerin nedenlerini tam olarak açklayamasalar da, potansiyel bir krizin olas semptomlarnn ne oldu,unu göstermeye yararlar. Bununla beraber, bunlarn göreli a,rlklarnn ne oldu,unu ve ayr&trlmalarn sa,layamazlar. Bu semptomlar, ekonomik rahatszl,n göstergelerinin saptanmasnn yap ta&lardr. Bunlardan hareketle, krizler gerçekle&meden önce krizlerin kontrol edilebilmesini sa,layacak bir erken uyar sistemi olu&turmayay yönelik pek çok ampirik çal&ma yaplm&tr (Bkz.Demirgüç- Kunt ve Detragiache, 1997, 2000; Kaminsky, 1999; Kaminsky ve Reinhart, 1999). Bu çal&malarda, ço,u ortak olmak üzere, pek çok gösterge belirlenmi&tir. Göstergelerin olu&turulmasnda, iki yakla&m kullanlmaktadr: Signalling Yaklam: Bu modellerde, çe&itli göstergelerin, normal (tranquil) zamanlardaki seyri ile kriz dönemleri içindeki seyri arasndaki fark kar&la&trlr. Kalitatif Tepki Modelleri ise, regresyon teknikleri kullanlarak olu&turulur. Her iki yakla&mda da makro ve mikro de,i&kenler kullanlmaktadr (Bell, 2000). Kriz göstergelerini, çe&itli kategoriler halinde Tablo 1 yardmyla özetleyebiliriz (Burkart ve Coudert, 2000; Berg ve Pattillo, 2000). 10

11 III.4. Finansal Krizlerin Ortak Özellikleri 1990'l yllara damgasn vuran alt önemli krizin ayrntlarna girmeden (Ayrnt için Bkz. Yay, Yay ve Ylmaz, 2001), 1990'larn ba&nda Avrupa Birli,i Ülkelerinde ortaya çkan ve bir para krizi olan ERM krizinin sk para politikalarndan kaynakland,n, Meksika krizi'nin bir a&r tüketim, Asya krizi'nin ise bir a&r ve yanl& yönlendirilmi& yatrm krizi oldu,unu söyleyebiliriz. Ancak baz ortak özellikleri payla&tklar görülmektedir: Her üçü de, temel makroekonomik de,i&kenlerdeki sorunlardan de,il, daha çok sabit, yar-sabit ve ortak bir para birimine ba,l döviz kuru sistemlerinden ve yo,un sermaye giri&/çk&larndan kaynaklanm&tr. Ancak faktörlerin &iddetleri ve ortaya çk& biçimleri oldukça farkldr. Meksika ve Asya'da bu faktörlere ilavaten bankaclk kesimi sorunlar önemli rol oynam&tr. Her üçünde de kendikendini besleyen beklentiler süreci etkili olmu&tur. Rusya ve Brezilya Krizlerinde ise, hakim etken makroekonomik temellerdeki bozukluklardr. Türkiye krizinde ise sözü geçen bütün etkenlerin krizde önemli pay olmu&tur 1990'l yllarda ya&anan fianansal krizlerin her birinin kendine has özellikleri olmakla birlikte, krizi belirlemede rol oynayan, göreli a,rlklar farkl olmak üzere, pek çok ortak özellikten söz edebiliriz. Bu özellikler Tablo 2'de yer almaktadr. I- Makroekonomik Göstergeler: -Enflasyon -Kamu açklar/gsmh -Yatrm/GSMH -Yatrm art& oran/gsmh -Reel GSMH art& oran -ABD faiz oranlarna göre fark -sermaye kontrolleri -Bölgesel yaylma göstergeleri Tablo 1: Kriz Göstergeleri III- Finansal Göstergeler: ->ç kredilerin art& oran -Özel sektöre açlan kredi art&/gsmh art& -Bankalara verilen MB kredileri/gsmh -Para çarpanndaki de,i&meler -M 2 / Uluslar aras rezerv -M 2 / GSMH -Uluslar aras rezervler/>thalat -Faiz oranlarndaki de,i&meler -Özel sektör yükümlülüklerinin art& II- Cari Hesaplar ve Borçlarla lgili Göstergeler: -D& Ticaret dengesi -D& ticaret hadleri -Cari hesap aç,/gsmh ->hracat art& oran ->hracat/gsmh ->thalat/gsmh ->hracat+>thalat/gsmh -Reel döviz kuru de,erlenme oran -Toplam borç/gsmh -Borç servisi/gsmh -Ksa vadeli borç/toplam borç -Ksa vadeli d& borç/uluslar aras rezerv -Toplam borç/uluslar aras rezerv -Toplam borç/>hracat -Borç servisi/>hracat -Faiz ödemeleri/>hracat -Kamu borcu/toplam borç -Yabanc do,rudan yatrmlar/toplam borç IV- Mikroekonomik Göstergeler: A- Bankalarn ödeme kabiliyetini yanstan göstergeler: -Geri dönmeyen borçlar/toplam borç -Toplam borç/aktif -Sermaye/Aktif B- Karllkla >lgili Göstergeler: -Faiz gelirleri/aktifler ->&lem harcamalar/aktifler -Karlar/Aktifler 11

12 Ülke ve Yl Meksika 1994 Tayland 1997 Cari >&lemler Aç, Yüksek mi? Evet GSY>H'nn %6.5' ini a&yor ( ) Evet GSY>H'nn %8'ini a&yor ( ) Tablo 2 : Çe=itli Ülkelerde Krizlerin Belirtileri Nominal Döviz Kuru Rijit mi? Döviz Kuru A&r De,erli mi? Bankaclk Sistemi Zayf m? Evet Evet Evet. Batk krediler fazla, zayf denetim Evet Evet Evet. Finansal kurumlar zayf Portföy Akmlar Yüksek mi? Evet Evet, BIBF Ksa dönem akmlar kanalize etti Makro Ekonomik Temeller Zayf m? Hayr Malezya 1997 Evet GSY>H'nn %6.5 ( ) Evet Evet Evet. Zayf Denetim Evet Nispeten zayf Kore Ilml GSY>H'nn Hayr Hayr Evet. Portföy yönetimi Evet Hayr 1997 %4'ü ( ) kötü ve ba,l holdinglerini finanse ediyor Endonezya Ilml GSY>H'nin Evet Bant Evet Evet. Ba,l holdinglerini Evet Hayr 1997 %3.5 ( ) Sistemi finanse ediyor. Filipinler 1997 Evet GSY>H'nin %4 ( ) Evet Evet Evet Evet Nispeten zayf Rusya Dengeli Bant Sistemi Evet Evet. Kamu Bankalar Evet Zayf 1998 A,rlkl Brezilya Evet GSY>H'nn %5'i Evet Evet Nispeten Evet Ksmen zayf Türkiye Evet, GSY>H'nn Evet yar-sabit Evet Evet,Kamu Bankalar Evet Zayf %4.8'i döviz kurlar sorunlu Kaynak: Edwards, 1999:278 Hayr V. TÜRKYE'NN KRZNN NEDENLER Geli&mekte olan piyasalara (emergent markets) özgü ya&anan son krizlerden biri, ülkemizin bizzat içinde ya&amakta oldu,u krizdir. Türkiye 1999'un sonunda, bir çeyrek yüzyldr ya&ad, yüksek enflasyon sorununu çözmek ve özellikle 1990'larda ivme kazanarak bu enflasyonist süreci besler hale gelen sürdürülemez kamu iç borçlanma sürecine son vermek için IMF ile bir Stand by anla&mas yapp ciddi ve iddial bir dezenflasyon/stabilizasyon süreci ba&latm&- tr. Ancak, üç yla yaylan bu sürecin daha ilk yl dolmadan, ekonomi beklenmedik ölçüde önemli krizler ya&aynca, bu ilk program iptal edilerek 2001 Maysnda son &eklini alan "Güçlü Ekonomiye Geçi Program" devreye sokulmu&tur. Biz burada, Türkiye'de uygulamaya konulan iki programn özelliklerine ve ya&anan iki kriz sürecinin ayrntlarna girmeden (Bkz. Yay, 2000; Yay, Yay ve Ylmaz, 2001) krizlerin nedenleri ve dinamikleri üzerinde duraca,z. Böylece 1990'lardaki finansal krizlerle Türkiye'deki krizin farkllklar ve paralelliklerini vurgulam& olaca,z. Her &eyden önce Türkiye'de ya&anan ve birbirini takip eden iki ekonomik patlamann aslnda tek bir krizin parçalar oldu,unu söyleyebiliriz. Türkiye'de ya&anan krizin ortaya çk&nn, Türkiye'ye özgü boyutlar oldu,u kadar di,er ülkelerdekine benzer boyutlar da çoktur. Bu boyutlarn ço,u bir istikrar programna girmeden önce mevcuttu ve zaten bir istikrar programna ihtiyaç duyuran da bu problemlerin varl,yd. Ancak istikrar program da ilave sorunlar yaratm&tr. Ço,u iç içe geçen ve birbirini besleyen bu sorunlar &u &ekilde sralayabiliriz: Birincisi, yapsal ve makroekonomik temellerdeki önemli ve kökle&mi& /birikmi& sorunlarn mevcudiyetidir. >kincisi, bankaclk kesimine ait çok sayda sorunun, programla birlikte daha belirgin &ekilde su yüzüne çkmasdr. Üçüncüsü, sabit kura dayal istikrar programnn getirdi,i ve d&sal etkenlerle de artan ek risklerdir. 12

13 Dördüncüsü, yabanc sermaye giri&lerinin ve eksik/yanl& liberalle&menin yaratt, sorunlar ve nihayet be&incisi, politik istikrarszlklardr. IV. 1. Makroekonomik Temeller Türkiye 1999 sonunda bir istikrar programna, çok önemli ve kemikle&mi& makro ekonomik ve yapsal sorunlarla ba&lad. Bunlarn ba&nda yirmi be& yldr ya&ad, kronik enflasyon sorunu görünüyorsa da, asl sorun kamu açklarn finanse etmekte 1990'lardan beri hzla içine sürüklendi,i borçlanma ksr döngüsü geliyordu. Ba&langçta iç borçla finansman, monetizasyon d&nda mucizevi ve enflasyon yaratmayacak bir alet gibi görünse de, ekonomik ve politik belirsizliklerden dolay giderek ksa vadeli ve daha yüksek faizli bir iç borçlanmaya dönü&en sürecin de enflasyonu besledi,ini anladk. Bu ksr döngü 1990'larn ortalarnda ya&anan 1994 krizinden sonra belirginle&meye ba&lad ve 1997'de daha fazla hissedilir hale geldi. Türkiye yüksek enflasyonlu, borçlaryla bo,u&an ve istikrarl olarak büyüyemeyen bir ülke durumundayd.1994 Krizi bir ilk sinyaldi. Türkiye'nin aslnda, 1995 seçimlerinden hemen sonra, asl çapas yapsal reformlar olan ve yasal/ kurumsal altyapy olu&turacak; sk maliye politikalar ve özenli para/kredi politikalar ile desteklenen, orta vadeli gerçek bir istikrar programn hayata geçirmesi gerekiyordu. Aslnda bu konuda admlar da atld, ama gereken srar ve özen gösterilemedi,i için sorunlar ertelendi.1999 Program, bütün sorunlar bir bütün halinde, üç yl içinde ve e&anl olarak çözmeyi hedefleyen, bunun için kesin ve ayrntl tarihler saptayan ve esas çapas da yar-sabit bir kur politikas olan iddial bir programd. Ancak bize göre kur çapas bu kadar derin sorunlar ta&yacak kadar güçlü de,ildi. Ayrca politik süreç içinde her geciken yasala&ma ve uygulama gecikmesinin, programn altn oyup geciktirmesi ve hedeflere varmay zorla&trmas kaçnlmazd. IV.2. Finansal Ya da Bankac l k Kesimi Sorunlar Türkiye'de finansal sektörün %80'ini olu&turan Bankaclk kesiminin zaten varolan yapsal sorunlarna, dezenflasyon politikasna uyumla&ma sürecinde de ek sorunlar /riskler eklenmi&tir: yüksek enflasyon ve kamu borçlanma gere,inin bir sonucu olarak bankalarn kamu kesimini finanse eder hale gelmesi; finansal liberalizasyon sürecinin bankalarn d&ardan borçlanmasna ivme kazandrmas; kamu bankalarnn sistem içindeki paynn yüksekli,i; bankalarn zayf ve ihtiyatsz bir denetim ve düzenlemeye tabi olmas. Bu temel sorunlara dezenflasyona ayarlanma sorunlar eklenmi&tir. (i) Yüksek enflasyon döneminde, özellikle 1980'lerin ortalarndan itibaren kamu kesimi açklarnn borçlanmayla finansman nedeniyle artan iç borçlanma gereksinimine ba,l olarak, reel faiz oranlar art& göstermi&tir. Kamu ka,tlarnn getirilerinin yüksek olmas, D>BS'lerinin bankalarn menkul de,erler cüzdan içindeki paynn giderek artmasna yol açm&tr. Yüksek enflasyon döneminde kredi risklerinin de yüksek oldu,u göz önüne alnd,nda, getirilerinin yan sra risklerinin de dü&ük olmas, kamu ka,tlarn bankalar için cazip klm&tr. Bu enflasyonist süreçte krediler azalm&; bankalar ise, toplam aktiflerine ve öz kaynaklarna göre yüksek karlar elde etmi&lerdir (Babu&çu vd. 2000: 41). Program uygulamas sonucunda, 2000 ylnda iç borçlanmada vade 15 aya uzad,ndan, ellerindeki uzun vadeli ka,tlar gecelik borçlanmalarla ksa vadeli mevduat kaynaklar ve d& borçlarla fonlayan bankalar, vade uyumsuzlu,u nedeniyle yükselen bir faiz riski ta&r hale gelmi&lerdir. 13

14 (ii) 1989'dan sonra finansal liberalizasyon süreci bankalarn d& borç almalarn kolayla&trm&, yukarda belirtti,imiz süreç de bunu besleyerek bankalarn açk pozisyonlarn arttrm&tr. Bankalar, sendikasyon kredileri almn arttrp döviz cinsinden borçlanarak ve dövizlerini TL olarak hazine bonosu ihalelerinde yüklü teklifler vermede kullanarak açk pozisyonlarn arttrm&lardr. Açk pozisyon art&nda, döviz kuru de,i&imiyle faiz oranlar arasndaki fark art&, önem kazanmaktadr ve bu fark ihale faiz oranlar lehine arttkça da bankalar açk pozisyonlarn arttrp karlarn katlamaktadrlar. Bu devletin de istedi,i bir &eydir; bu suretle hem döviz rezervleri artmakta, hem de daha çok bono daha dü&ük faizle satlmaktadr. Program sonras sabit kura dayal sistem, kur riskini azaltt, için dövizle borçlanma bankalarn açk pozisyonlarn da arttrm&tr. Haziran 2000'de açk pozisyon miktar 19 milyar dolar olarak hesaplanm&tr. Bu, milyar dolar civarnda sermaye taban olan bankaclk sisteminin sermayesinin iki kat kadar açk pozisyonda oldu,u anlamna gelir. Yasal snr ise, Haziran 2000'den sonra % 50'den % 20'ye dü&ürülmeye çal&lm&tr (Keyder, 2001:40). (iii) Kamu bankalarnn bankaclk sistemi içinde paynn yüksek olmas ve bu bankalarn verimli ve &effaf olmayan i&leyi& biçimleri de, önemli bir sorundur. Programn uygulanmas süresi içinde de bu bankalarn mali disiplini bozucu yaps de,i&tirilememi&tir. Krizden sonra çokça sözü edilen kamu bankalarnn "görev zararlar"nn bir nedeni, bu bankalarn baz kesimlere dü&ük faizli ve uzun vadeli kredi vermesi, di,er nedeni ise, hazinenin "nakit karl/ olmayan" ad altnda, bu bankalara piyasadaki faizin çok altnda ve geçerli vadenin çok üstünde devlet ka,d satmasdr. Bu uygulama sayesinde, kamu borcu ve bütçe aç, ka,t üstünde gerçekte oldu,undan çok daha küçük görünmektedir (Çakman ve Çakmak, 2001: 50). (iv) Bankaclk sektörünün denetim ve düzenlemelerinin de zayf oldu,unu söyleyebiliriz.1990'larda banka kurmann a&r &ekilde kolayla&trlmas sonucu banka says hzla ço,alm& ve kasm krizi öncesi 80'i bulmu&tu. Bunlarn önemli bir ksm küçük, sermayesi yetersiz, kurucusunun i&tirak ve üretimini finanse etmek amacyla kurulmu& bankalard. Bu denetimsiz ortamda bankalarn ço,unlukla kendi ba,l &irketlerine kredi verdi,i ve baz durumlarda, bilinçli olarak bankalarnn içini bo&alttklar ya&anan gerçeklerdi. Bazlar sermayelerinin kat kat üstünde kamu ka,d ta&yordu.1994'te ya&anan kriz aslnda bankaclk kesiminin bu zafiyeti konusunda sinyal vermi&ti. 4 banka TMSF ye devredilmi& ve %100 mevduat sigortas da o dönemde alnan bir karar olmu&tu. Ancak bankalarn denetim ve düzenlenmesine ili&kin pek bir somut adm atlamam&t. Ancak 1999'da bu konular dikkate alan Bankaclk Yasas çkarlm&t yl program çerçevesinde Bankaclk reformuyla ilgili olarak olu&turulmas gereken BDDK oldukça gecikmeli olarak faaliyete geçebilmi&tir. Daha önce de belirtti,imiz gibi, denetimlerin uygulan& biçimi, bankaclk sektörü üzerindeki olumsuzluklar ve pani,i arttrm&tr. (v) Dezenflasyon programna ayarlanma riskleri de ortaya çkm&tr. Enflasyonun ve faiz oranlarnn dü&mesiyle bankaclk sektörünün eski karll,nn azalaca, beklenen bir durumdu. Gerçi, faiz dü&ü&leri ksa dönemde ellerinde yüklü miktar kamu ka,d bulunduran bankalarn ka,tlarnn fiyatn arttrp bir defaya mahsus olarak nakit akmlarn arttrm&tr. Ancak orta dönemde, bankalar normal 14

15 bankaclk faaliyetlerine geçme, kredi verme ve kredi riskini üstlenmek durumunda kalacaklardr. Bu da bankalarn risk yönetimini daha ciddiye almalarn ve daha rasyonel çal&malarn gerektirecektir. Program süresince, hazine ka,tlarndan sa,lanan karllk frsatlarnn azalmasyla birlikte, bankalarn tüketici kredilerine yöneldiklerini ve ba,l &irketlerine kredi verme yoluna gittiklerini ve baz bankalarn da seçme ve izleme yetenekleri zayf oldu,u için riskli kredilere yöneldiklerini görmek mümkündür. Bankalarn risk üstlenmesini adeta te&vik eden politikalar da olmu&tur Bunlardan en önemlisi sabit kura dayal programn varl,dr. Döviz kuru riskini azaltarak, dövizle borçlanmay te&vik etmi&tir. Mevduat sigortasnn sürdürülmesi de bir ahlaki risk (moral hazard) unsurudur. Kamu finansmannn borçla sürdürülmesine ve faiz oranlarnn dü&ece,ine olan beklentiye dayanarak, baz bankalarn yanl& portföy seçimleri de önemli bir risk faktörü olmu&tur. Sonuçta, bankaclk kesimi sorunlar, programn altn oyarken, program da bankaclk kesimini daha krlgan hale getirmi&tir. IV.3.Sabit Kura Dayal stikrar Programlar n n Sorunlar Krizi ya&ayan ülkelerin hemen hepsinde bu tür programlar bir risk unsuru olu&turmu&tur.. Bu risklerden biri, bu tür programlarn sadece bankaclk sektörünü de,il, tüm toplum kesimlerini dövizle borçlanmaya itmesidir. >kinci ve daha önemlisi ise, reel döviz kurunu a&r de,erlendirerek tasarruflar aleyhine tüketimi arttrmas ve ithalat patlatmasdr. Bu da cari açk sorunlarna neden olmaktadr. Türkiye örne,inde de bunlar ya&anm&, cari hesap aç,nn GSMH'ya orannn %1,5 olmas beklenirken ylsonunda bu oran %4,8 olmu&tur. Hedeflenenden bu kadar büyük sapmada daha önce de belirtti,imiz gibi, euronun dolar kar&snda de,er kaybetmesi ve petrol fiyatlarndaki art&larn da önemli pay olmu&tur. IV.4.Sermaye Hareketlerinin DeDi=kenliDi Sorunu 1999 Sabit Kura Dayal >stikrar program, Para Kuruluna benzer bir uygulamay devreye sokmu&tu. Buna göre, ülke içine yabanc para girdi,inde, srasyla, Merkez Bankas döviz rezervleri artyor, parasal taban geni&liyor, likidite artyor ve bu da faiz oranlarnn dü&mesine katk yapyordu. Programn uyguland, ilk 6 7 aylk sürede olumlu konjonktür nedeniyle önemli bir yabanc sermaye giri&i olmu&; bu da istenenden daha fazla faiz oranlarn dü&ürmü&tü. Eylül- ekimden itibaren ise süreç tersine dönmü&, sermaye çk&lar likidite sorununu kötüle&tirmi&tir. IV. 5. Politik stikrars zl klar Aslnda 1999 seçimlerinin hemen akabinde kurulan ve oldukça farkl politik/ekonomik görü&leri içinde barndran üçlü koalisyon Hükümeti, böyle zor ve riskli bir program devreye sokma konusunda ba&langçta samimi bir irade göstermi&tir. Ancak, yapsal reformlarn yasal ve uygulamaya dönük takvimi i&lerken, önce su yüzüne çkmayan, alttan alta hissedilen itiraz ve engellemelerin daha sonra programn i&leyi&ini zafiyete u,ratt, görülmü&tür. Politik bir süreç içinde kamu bankalarnn/ kurumlarnn özelle&tirilmesi, tarmda reform yaplmas gibi senelerdir söylenip de yaplamam& konularn bir koalisyon hükümeti tarafndan gerçekle&tirilmesinin çok güç oldu,u ortaya çkm&tr. >kincisi, böyle zorlu bir program resmi kanaldan halka anlatlmam&; halkn deste,i alnmam& ve gerekli kesimlerle müzakere edilmemi&tir. Programn, hükümet içinde bir sahibinin 15

16 olmamas da çok ele&tirilen bir konu olmu&tur. Son olarak, Cumhurba&kan ve Ba&bakan arasndaki anlamsz tart&ma ise, teti,i çekmi&tir. V. SONUÇ 1990'l yllarda kapitalist dünyann kar&la&t, bir dizi finansal krizin, 20. Yüzylda daha önce kar&la&lan krizlerle baz farkllklar bulunmaktadr. Sözkonusu bu farkllklardan hareketle krizleri açklamaya çal&an ve baz iktisadi göstergeler yardmyla krizleri önceden haber vermeye çal&an çe&itli modeller geli&tirilmi&tir. Çal&mamzda bu modellerin belirgin özellikleri ele alnm&, Türkiye ve di,er ülkelerde ya&anan krizlerin nedenleri tart&lm&tr. 1990'l yllardaki finansal krizleri bir bütün olarak de,erlendirdi,imizde, krizlere tepki olarak önce yabanc yatrmc ve spekülatörlerin suçland,n, birçok ülkede hükümetlerin de,i&ti,ini, çok çe&itli senaryolar ve sihirli çözümler öne sürüldü,ünü, sonunda da IMF ile anla&lp güvenilir bir yeni program yapld,n görmekteyiz. Görülen o ki, önemli olan, Ulusal ve Uluslararas düzeyde krize çözüm üretecek aklc ve uygulanabilir politikalar geli&tirebilmektir (Summers, 2000). Bu ba,lamda &u hususlar vurgulayabiliriz: Ulusal düzeyde ilk yaplmas gereken &ey, güveni tesis etmek ve krizin derinli,i konusunda belirsizli,i ortadan kaldrmaktr. >kincisi, güçlü ve istikrarl bir makroekonomik çerçeveyi hzla olu&turmaktr. Bunun için öncelikle uygun döviz kuru sisteminin seçimi, güven için gerekli olan do,ru maliye ve para politikalarnn olu&turulmas gerekir. Üçüncüsü, finansal istikrar sa,lamak için güçlü bir finansal sistemi yaplandrc admlar kararllkla atmaktr. Bunun için, sa,lkl kurumlar destekleyip, sisteme zarar verenlere müdahale etmek gerekir. Dördüncüsü, ülkeler, (ister kamu ister özel kesim olsun) krizden etkilenen kurulu&larn likidite ve borçlarn çevirme (rollover) riskleri ile bilanço risklerini azaltc tedbirler almaldr. Son olarak, krizin ykc etkilerinden yoksullarn korunmasn sa,layc destekleme programlar devreye sokulmaldr. Bütün bunlarn yaplabilmesi güçlü bir siyasi iradeyi, i&ini iyi bilen politikaclar ve bürokratlar, olumlu bir dünya konjonktürünü ve ciddi bir d& yardm gerektirmektedir. Kaynakça Allen, R. E. (1994): Financial Crises and Recession in the Global Economy, Edward Elgar Aziz, J. (et.al.)(2000): "Currency Crises: In Search of Common Elements", IMF Working Papers, May Babu&cu, R., M.O. Köksal (v.d.) (2000): "Yüksek Enflasyondan Dü&ük Enflasyona Geçi& Sürecinde Türk Bankaclk Sektörü: Sorunlar ve Çözüm Önerileri", ktisat, letme ve Finans, 15(174), Eylül Bell, J.(2000): "Leading Indicator Model of Banking Crisis: A Critical Review", Financial Stability Review, December Berg, A. ve C. Pattillo (2000): The Challange of Predicting Economic Crises", IMF Economic Issues, No:22, ( 2/index.htm) Burkart, O. ve V. Coudert (2000): "Leading Indicators of Currency Crises in Emerging Economies", NER # 74, May. Caprio; G. (1998):" Banking on Crises: Expensive Lessons from Recent Financial Crises", World Bank, Working Papers 16

17 Çakman,K. ve U. Çakmak (2001): "Krizin Olu&umu Üzerine Yorumlar ve Prognoz", ktisat,letme ve Finans, 16(185), Demirguc-Kunt, A ve E. Detragiache (1997): "The Determinants of Bank Crises: Evidence From Developed and Developing Countries", IMF Working Papers, May Demirguc-Kunt, A ve E. Detragiache(2000): "Does Deposit Insurance Increase Banking System Stability", IMF Working Papers, No:3 Dornbush, R. (2001): "A Primer on Emerging Market Crises", Edwards, S. (1999): On Crisis Prevention: Lessons from Mexico and East Asia", A. Harwood, R. L. Litan ve M. Pomerleano (edts.) Financial Markets and Development: The Crises in Emerging Markets, Washinghton D. C. :Brookings Institution Press, Eichengreen, B. A. Rose ve C. Wyplosz (1996): "Contagious Currency Crises", NBER Working Paper, No: 5681 Eichengreen, B. ve Fishlow, A. (1998): Contending with Capital Flows: What is Different About the 1990's", Capital flows and Financial Crises, Itheca, NY: Cornell Un. Press, Flood, R., P. Garber (1984): "Collapsing Exchange Rate Regimes: Some Linear Examples", Journal of International Economics 17(august), 1-13 IMF (1998): World Economic Outlook, May IMF (2000): World Economic Outlook, May Kaminsky (1999): "Currency and Banking Crises: The Early Warning of Distress", IMF Working Papers, No.178, December. Kaminsky, G. L. ve C.M. Reinhart (1999): "The Twin Crises: The Causes of Banking and Balance of Payment Problems", American Economic Review, 89(3), June, Kaufman, G. G. (1997): "Preventing Banking Crises in the Future: Lessons from Past Mistakes", The Independent Review, 2(1), Kaufman,G. (1999): "Banking and Currency Crises and Systemic Risk: A Taxanomy and Review", Yaymlanmam& Çal&ma Kawai, M., R. Newfarmer, S. Schumukler (2000) : "Crisis and Contagion in East Asia: Nine Lessons", Yaymlanmam& Çal&ma, February 27. Keyder, N. (2001): "Türkiye'de Krizleri ve >stikrar Programlar", ktisat, letme ve Finans, 16(183), Haziran, Krueger, A.G.(2000):"Conflicting Demands on the International Monetary Fund", American Economic Review, Papers and Proceedings, May. Krugman, P.(1979): "A Model of Balance of Payments Crises", Journal of Money, Credit and Banking, 11 (August), Krugman, P.(1999):" Balance Sheets, the Transfer Problem and Financial Crises", Krugman, P. (2001): "Crises: The Next Generation", Mishkin, F. S. (1999): "Global Financial Instability: Framework, Events, Issues", Journal of Economic Perspectives, 13(4), Fall,

18 Mishkin, F.S. (2000): "Financial Policies and The Prevention of Financial Crises In Emerging Market Countries", NBER Conference, September Obstfeld, M. (1986): "Rational and Self- Fulfilling Balance of Payment Crises", American Economic Review, 76(March), Pesenti, P. ve C. Tille(2000): "The Economics of Currency Crises and Contagion: An Introduction", FRBNY Economic Policy Review, September, 3-16 Radalet, S. ve J. Sachs (1998): "The Onset of the EAST Asian Financial Crises", NBER Working Paper, No: 6680 Reinhart, C. M. ve V. R. Reinhart (1998): "Some Lessons for Policy Makers Who Deal with the Mixed Blessing of Capital Inflows", M. Kahler (1998): Capital Flows and Financial Crises, Itheca, NY: Cornell Un. Press, Summers, L.H.(2000) :"International Financial Crisis: Causes, Preventation and Cures", American Economic Review, Papers and Proceedings, May. Tornell, A. (1999):" Common Fundamentals in the Tequila and Asian Crises", NBER Working papers, No: 7139, May Yay, G.G. (2001a): "Enflasyonu Dü&ürme Politikalarnn Maliyetleri: Teori, Uygulama ve Türkiye" ktisat letme ve Finans, 16 (184), Temmuz Yay, T., G.G. Yay ve E. Ylmaz (2001): Küreselleme Sürecinde Finansal Krizler ve Finansal Regülasyon, ITO Yaynlar (Baskda) 18

Krizde 30 bin kişi birikimini, 1.8 milyon kişi de işsizliğe karşı harcamasını güvenceye aldı

Krizde 30 bin kişi birikimini, 1.8 milyon kişi de işsizliğe karşı harcamasını güvenceye aldı Krizde 30 bin kişi birikimini,. milyon kişi de işsizliğe karş harcamasn güvenceye ald Tarih: 5..200 Say: 200/ 22 Ekonomik krizin etkilerinin yoğun biçimde hissedildiği son iki ylda Türkiye de milyar 65

Detaylı

VII PARA, BANKA VE MALÝ PÝYASALAR

VII PARA, BANKA VE MALÝ PÝYASALAR VII PARA, BANKA VE MALÝ PÝYASALAR 103 104 PARA, BANKA VE MALÝ PÝYASALAR A. GENEL DURUM 2002 yýlý baþýndan itibaren dalgalý kur rejimi altýnda nominal çýpa olarak para tabanýnýn ve örtük enflasyon hedeflemesinin

Detaylı

TÜRKYE DE DI TCARETN GELM (2000-2007) EVOLUTION OF FOREIGN TRADE IN TURKEY (2000-2007)

TÜRKYE DE DI TCARETN GELM (2000-2007) EVOLUTION OF FOREIGN TRADE IN TURKEY (2000-2007) TÜRKYE DE DI TCARETN GELM (2000-2007) Yrd.Doç.Dr.Sevim AKDEMR * Ar.Gör.Fatih KONUR ** ÖZET Türkiye ekonomisinde 2001 y(l(ndan itibaren yüksek oranlarda büyüme gerçeklemitir. Ancak ekonomide yüksek büyüme

Detaylı

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından Ekonomi II 23.Uluslararası Finans Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 23.Uluslararası Finans 23.1.Dış Ödemeler

Detaylı

2) Global piyasada Alman otomobillerine olan talep artarsa, di er bütün faktörler sabit tutuldu unda euro dolara kar.

2) Global piyasada Alman otomobillerine olan talep artarsa, di er bütün faktörler sabit tutuldu unda euro dolara kar. EKON 436 2. Vize A Ad-Soyad renci No 1) Akbank' n u anki toplam mevduat n 100 milyar TL, toplam rezervinin 30 milyar TL ve toplam kredilerinin 70 milyar TL oldu unu kabul edelim. Zorunlu kar k oran ise

Detaylı

I. Uluslararası Parasal Ortam 1

I. Uluslararası Parasal Ortam 1 İÇİNDEKİLER Ön Söz Teşekkür Öğrenciye Editör ün Notu XI XIII XV XIX I. Uluslararası Parasal Ortam 1 1. Döviz Piyasası 3 Döviz İşlem Hacmi 3 Coğrafi Döviz Kuru İşlemi 4 Spot Döviz Kurları 7 Döviz Arbitrajı

Detaylı

MAYIS 2012 FON BÜLTENİ

MAYIS 2012 FON BÜLTENİ MAYIS 2012 FON BÜLTENİ PİYASALARDAKİ GELİŞMELER Zayıf Halka: Avrupa Ocak ayında yaşadığımız ralli dönemi sonrası son üç aydır, tüm Global piyasalar tam anlamıyla yatay bir bant içerisinde hareket etmektedir.

Detaylı

2015 Yılında Para ve Kur Politikası. Erdem BAŞÇI Başkan. 10 Aralık 2014 Ankara

2015 Yılında Para ve Kur Politikası. Erdem BAŞÇI Başkan. 10 Aralık 2014 Ankara 2015 Yılında Para ve Kur Politikası Erdem BAŞÇI Başkan 10 Aralık 2014 Ankara Temel Amaç: Fiyat İstikrarı 2017 yılı enflasyon hedefi Hükümet ile varılan mutabakatla uyumlu olarak yüzde 5 seviyesinde belirlenmiştir.

Detaylı

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BIST-100, Haziran da %11,28 lik düşerek 76.295 den kapandı. Aynı dönemde Bankacılık endeksi %15,41, Sanayi endeksi

Detaylı

2013 YILI II. SEVYE AKTÜERLK SINAVLARI FNANS TEORS VE UYGULAMALARI ÖRNEK SINAV SORULARI

2013 YILI II. SEVYE AKTÜERLK SINAVLARI FNANS TEORS VE UYGULAMALARI ÖRNEK SINAV SORULARI SORU 1: 013 YILI II. SEVYE AKTÜERLK SINAVLARI FNANS TEORS VE UYGULAMALARI ÖRNEK SINAV SORULARI ABC hisse senedinin spot piyasadaki fiyat 150 TL ve bu hisse senedi üzerine yazlm alivre sözle mesinin fiyat

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2007 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2007 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2007 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU 1.- Ekonominin Genel durumu ABD de başlayan ve ardından tüm gelişmiş ülke piyasalarına

Detaylı

Küresel Kriz ve Yükselen Piyasa Ekonomileri

Küresel Kriz ve Yükselen Piyasa Ekonomileri Küresel Kriz ve Yükselen Piyasa Ekonomileri Erdem Başçı Başkan Yardımcısı, TCMB 17 Aralık 2008, İstanbul, EAF 1 Sunuş Planı 1. Küresel Likidite Sorunu 2. Küresel Kriz, Küresel Çözüm Arayışları 3. Yükselen

Detaylı

TÜRKĐYE CUMHURĐYET MERKEZ BANKASI

TÜRKĐYE CUMHURĐYET MERKEZ BANKASI TÜRKĐYE CUMHURĐYET MERKEZ BANKASI Türkiye Ekonomisi ve Para Politikası Uygulamaları Durmuş YILMAZ Başkan 12 Ocak 2011 1 Sunum Planı I. Küresel Görünüm II. Türkiye Ekonomisi III. Para Politikası Gelişmeleri

Detaylı

Sermaye Piyasas Faaliyetleri Temel Düzey Eitim Proram

Sermaye Piyasas Faaliyetleri Temel Düzey Eitim Proram Temel Düzey Eitim Proram Amaç : Sermaye Piyasas Kurumlarnda görev yapanlar veya bu görevlere atanacaklar, SPK nn düzenleyecei Lisanslama snavna hazrlama. Katlmclar Hisse Senetleri Piyasas Mü"teri Temsilcileri,Yatrm

Detaylı

Keynesyen makro ekonomik modelin geçerli oldu(u bir ekonomide aa(daki ifadelerden hangisi yanltr?

Keynesyen makro ekonomik modelin geçerli oldu(u bir ekonomide aa(daki ifadelerden hangisi yanltr? SORU 31: 3 / 4 Bir ekonomide kii ba üretim fonksiyonu y = 2k biçiminde verilmektedir. Nüfus art hz %2, teknik ilerleme hz %2 ve amortisman oran %6 iken tasarruf oran da %30 ise bu ekonomideki kii ba sermaye

Detaylı

2 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir:

2 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir: SORU 1: 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir: (i) Ayla dönütürülebilir yllk nominal %7,8 faiz oran ile her ay eit taksitler halinde

Detaylı

Para Politikaları ve Finansal İstikrar

Para Politikaları ve Finansal İstikrar Para Politikaları ve Finansal İstikrar Ekonomi Yaz Seminerleri 211 Pamukkale Üniversitesi Doç. Dr. Erdem Başçı Başkan 22 Temmuz 211 Denizli 1 Sabit mi, değil mi? Sabit Kur Rejimleri Sabit Getirili Borç

Detaylı

BAKANLAR KURULU SUNUMU

BAKANLAR KURULU SUNUMU BAKANLAR KURULU SUNUMU Murat Çetinkaya Başkan 12 Aralık 2016 Ankara Sunum Planı Küresel Gelişmeler İktisadi Faaliyet Dış Denge Parasal ve Finansal Koşullar Enflasyon 2 Genel Değerlendirme Yılın üçüncü

Detaylı

HAFTANIN GÜNDEMİ. 28 Ağustos 2007 POLİTİKA HABERLERİ EKONOMİ HABERLERİ ŞİRKET HABERLERİ YURTDIŞI PİYASALAR. Piyasa Bilgileri. Uluslararasõ Gündem

HAFTANIN GÜNDEMİ. 28 Ağustos 2007 POLİTİKA HABERLERİ EKONOMİ HABERLERİ ŞİRKET HABERLERİ YURTDIŞI PİYASALAR. Piyasa Bilgileri. Uluslararasõ Gündem PİYASA KAPANIŞLARI Kapanõş İMKB-100 46,824 -%1.19 İMKB-100 (US$/Yõlbaşõndan beri Değ.) 35,374 %27.1 $/YTL 1.3237 %0.71 Bono Faizi ( 4 Şubat 2009) 17.64 -%0.06 Turkcell ADR (YTL karşõlõk/ Değ.) 9.03 %2.65

Detaylı

Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. PARA PİYASASI EMANET LİKİT- KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. PARA PİYASASI EMANET LİKİT- KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. PARA PİYASASI EMANET LİKİT- KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş Para Piyasası Emanet Likit Kamu Emeklilik Yatırım Fonu nun

Detaylı

Allianz Hayat ve Emeklilik A,Ş, PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU (01.01.2012-31.03.2012 DÖNEMİ)

Allianz Hayat ve Emeklilik A,Ş, PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU (01.01.2012-31.03.2012 DÖNEMİ) Allianz Hayat ve Emeklilik A,Ş, PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU (01.01.2012-31.03.2012 DÖNEMİ) I.GENEL BİLGİ Allianz Hayat ve Emeklilik A,Ş. nin kurucu, HSBC Portföy Yönetimi

Detaylı

http://acikogretimx.com

http://acikogretimx.com 2009 S 4421- SERMYE PiYSSı VE FiNNSL KURUMLR 1. Birikim açığı olan ekonomik birimlerle birikim fazlalığı olan ekonomik birimlerin karşılaştığı ve finansal varlıkların alınıp satıldığı piyasalara ne ad

Detaylı

Ekonomide Değişim. 15. ÇözümOrtaklığı Platformu. 15 Aralık

Ekonomide Değişim. 15. ÇözümOrtaklığı Platformu. 15 Aralık Ekonomide Değişim www.pwc.com.tr 15. ÇözümOrtaklığı Platformu Temel göstergelerde neler değişti? Ortalama Büyüme, % Milli gelir hesaplama yönteminde revizyon Ekonomik Büyüme Oranları % 12.0 10.0 8.0 6.0

Detaylı

Haftalık Bülten. Sanayi üretiminde gerileme sürüyor... Japonya yeni bir. paketi. Global ekonomiye. beklentiler bir miktar. 1. çeyrek bilanço.

Haftalık Bülten. Sanayi üretiminde gerileme sürüyor... Japonya yeni bir. paketi. Global ekonomiye. beklentiler bir miktar. 1. çeyrek bilanço. Haftalık Bülten 103 Nisan 2009 Sanayi üretiminde gerileme sürüyor... inin %23 etiminde gözlenen keskin sektör tahvili BoE, piyasadan 150 BoE faizleri %0,5 düzeyinde sabit Japonya yeni bir paketi, 154 milyar

Detaylı

KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE FINANSAL KRİZLER VE FİNANSAL DÜZENLEMELER

KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE FINANSAL KRİZLER VE FİNANSAL DÜZENLEMELER İSTANBUL TİCARET ODASI YAYIN NO: 2001-47 KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE FINANSAL KRİZLER VE FİNANSAL DÜZENLEMELER HAZIRLAYAN Prof. Dr. Turan YAY Doç. Dr. Gülsün GÜRKAN YAY Yrd. Doç. Dr. Ensar YILMAZ İSTANBUL Bu

Detaylı

TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE GELECEĞİ

TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE GELECEĞİ TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE GELECEĞİ BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU YENİ MEVDUAT SİGORTA SİSTEMİ ÖNERİSİ BANKA BİRLEŞME VE DEVİRLERİ Dr. Mehmet GÜNAL Ankara, Haziran 2001 ÖNSÖZ Türkiye

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

AB Krizi ve TCMB Para Politikası AB Krizi ve TCMB Para Politikası Erdem Başçı Başkan 28 Haziran 2012 Stratejik Düşünce Enstitüsü, Ankara Sunum Planı I. Küresel Ekonomik Gelişmeler II. Yeni Politika Çerçevesi III. Dengelenme IV. Büyüme

Detaylı

Groupama Emeklilik Fonları

Groupama Emeklilik Fonları Groupama Emeklilik Fonları BKB - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu Aralık ayında global piyasalara, Amerika da Mali uçurum tartışmaları

Detaylı

31.12.2011-31.03.2012 tarihleri arasında fon getirisi -%1,41 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi -%0,60 olarak gerçekleşmiştir.

31.12.2011-31.03.2012 tarihleri arasında fon getirisi -%1,41 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi -%0,60 olarak gerçekleşmiştir. GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI (EUROBOND) EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 3 AYLIK FAALİYET RAPORU 1.- Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi genel olarak 2011

Detaylı

KÜRESEL KRİZ SONRASI KÜRESEL FİNANSAL SİSTEM İÇERİSİNDE TÜRK FİNANSAL SİSTEMİ BAKİ ALKAÇAR (BDDK)

KÜRESEL KRİZ SONRASI KÜRESEL FİNANSAL SİSTEM İÇERİSİNDE TÜRK FİNANSAL SİSTEMİ BAKİ ALKAÇAR (BDDK) KÜRESEL KRİZ SONRASI KÜRESEL FİNANSAL SİSTEM İÇERİSİNDE TÜRK FİNANSAL SİSTEMİ BAKİ ALKAÇAR BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (BDDK) KÜRESEL KRİZ SONRASI KÜRESEL FİNANSAL SİSTEM İÇİNDE TÜRK FİNANSAL

Detaylı

EUR/GBP Temel ve Teknik Analizi

EUR/GBP Temel ve Teknik Analizi Tüketici Güven Endeksi 1 EUR Tüketici Güven Endeksi GBP Perakende Satışlar 2 Perakende Satışlar 1/5 Enflasyon 3 EUR Enflasyon GBP Faiz Oranı 4 Faiz Oranı 2/5 Teknik Analiz Son çeyrekte küçülen İngiltere

Detaylı

AVRO BÖLGESİ NDE YENİ KORKU: DEFLASYON Mehmet ÖZÇELİK

AVRO BÖLGESİ NDE YENİ KORKU: DEFLASYON Mehmet ÖZÇELİK Mehmet ÖZÇELİK Bilgi Raporu Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü KONYA Şubat, 2016 www.kto.org.tr 0 GİRİŞ 2008 küresel ekonomik krizinin ardından piyasalarda bir türlü istenilen hareketliliği yakalayamayan

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 5

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 5 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 5 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 7. HAFTA GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE YÖNELİK ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ 4.7. Yabancı Direkt Yatırımların Gelişiminde ve Sağlıklı

Detaylı

Groupama Emeklilik Fonları

Groupama Emeklilik Fonları Groupama Emeklilik Fonları BEK - Groupama Emeklilik Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu Şubat ayında, Ocak ayında küresel piyasalarda görülen yukarı yönlü güçlü hareketin devam

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 11 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Çağlar Kuzlukluoğlu 1 DenizBank Ekonomi

Detaylı

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BIST 100 endeksi, Nisan ayı içerisinde %0,2 lik artış göstererek 86.046 seviyesinden kapandı. Aynı dönem içerisinde

Detaylı

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

CARİ AÇIK NEREYE KADAR? CARİ AÇIK NEREYE KADAR? Prof. Dr. Doğan CANSIZLAR ANKARA - 14 Aralık 2011 1 Türkiye Ekonomisindeki Bazı Eşitlikler -Ekonomik Büyüme = Artan Dış Açık -Artan Dış Açık = Artan Dış Borçlanma -Artan Dış Borçlanma

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU A. TANITICI BİLGİLER CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU PORTFÖYE BAKIŞ Halka Arz Tarihi : 02/05/2013 YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER 31/12/2015

Detaylı

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BİST-100 endeksi, Ekim ayı içerisinde %4,2 artarak ayı 77.620 seviyesinden kapattı. Aynı dönem içerisinde Bankacılık endeksi %4,1

Detaylı

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GENEL DEĞERLENDİRME Küresel kriz sonrası özellikle gelişmiş ülkelerde iktisadi faaliyeti iyileştirmeye yönelik alınan tedbirler sonucunda küresel iktisadi koşulların bir önceki Rapor dönemine kıyasla olumlu

Detaylı

Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNSİNDEN KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNSİNDEN KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNSİNDEN KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU I.GENEL BİLGİ FAALİYET RAPORU (01.01.2012-31.03.2012 DÖNEMİ) Allianz Hayat

Detaylı

KÜRESEL EKONOMK GELMELER VE TÜRKYE

KÜRESEL EKONOMK GELMELER VE TÜRKYE KÜRESEL EKONOMK GELMELER VE TÜRKYE Doç.Dr. smail AYDOU * ÖZET Gelimi dünya ülkelerinde faiz oranlarnn düük seviyelere inmesi küresel ekonomide likidite bolluuna neden olmutur. Artan likiditenin yükselen

Detaylı

2015 Nisan Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 30 Nisan 2015 İstanbul

2015 Nisan Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 30 Nisan 2015 İstanbul 21 Nisan Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı Erdem BAŞÇI Başkan Nisan 21 İstanbul 21 Nisan Enflasyon Raporu: Ana Bölümler Genel Değerlendirme Uluslararası Ekonomik Gelişmeler Enflasyon Gelişmeleri

Detaylı

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR Sermaye Hareketleri ve Döviz Kuru Politikaları Türkiye Ekonomi Kurumu Paneli Doç.Dr.Erdem BAŞÇI Başkan Yardımcısı, TCMB 11 Aralık 2010, Ankara 1 Konuşma Planı 1. Merkez

Detaylı

1) Ekonominin Genel Durumu ve Piyasalar:

1) Ekonominin Genel Durumu ve Piyasalar: 01/01/2005-30/06/2005 DÖNEMNE LKN YAPI KRED EMEKLLK A.. GELR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI (DÖVZ) EMEKLLK YATIRIM FONU FAALYET RAPORU 1) Ekonominin Genel Durumu ve Piyasalar: 2005 yl gelimekte olan ülke

Detaylı

TCMB O/N Faiz Oranları (% ) 70.0% 60.0% 50.0% 40.0% 30.0% 20.0% 10.0% 0.0%

TCMB O/N Faiz Oranları (% ) 70.0% 60.0% 50.0% 40.0% 30.0% 20.0% 10.0% 0.0% GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2006 YILI İLK 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1.- Ekonominin Genel durumu 2002 yılında başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerde başlayan

Detaylı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.50 Altın (USD) 1,225 Ekim 18 EUR/TRY 6.24 Petrol (Brent) 76.2 BİST - 100 90,201 Gösterge Faiz 24.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 5.21% -11.0% 25.2% 10.8%

Detaylı

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması Gazi Erçel Başkan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 1 Nisan 1998 Ankara I. Giriş Ocak ayı başında

Detaylı

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 24 Şubat 2016 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

Piyasa Kahvesi. Amerika Avrupa Asya. sürdüren Asya piyasalarýnda bu FED'in parasal geniþletmeyi sona

Piyasa Kahvesi. Amerika Avrupa Asya. sürdüren Asya piyasalarýnda bu FED'in parasal geniþletmeyi sona Piyasa Kahvesi 75.514 9.12 1.9332 : Yukarýdaki iþaretler kolon baþlarýnda belirtilen sürelerde beklediðimiz yönü göstermektedir. 1 7 gün ; : 1 hafta 3 Ay 3 aydan uzun süre Borsa Endeksin güne yatay baþlangýç

Detaylı

Türk Bankacılık Sektörü

Türk Bankacılık Sektörü Hisse Senedi / Sektör Raporu Türk Bankacılık Sektörü 0/0/01 Dönem sonunda TGA oluumu görüldü kinci çeyrekte kredi büyümesi yavaladı. BDDK nın açıkladıı haftalık bankacılık sektörü verilerine göre müteri

Detaylı

SPK Konferansõ-Abant Aralõk-2003

SPK Konferansõ-Abant Aralõk-2003 SPK Konferansõ-Abant Aralõk-2003 VADELİ İŞLEM VE OPSİYON BORSASI TÜRK FİNANSAL PİYASALARINDA YENİ BİR SIÇRAMA İçindekiler 1) VOB Hakkõnda 2) Dünyada Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarõ 3) Neden Vadeli İşlemler?

Detaylı

Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI (EURO) EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU (01.01.2012-31.03.

Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI (EURO) EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU (01.01.2012-31.03. Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI (EURO) EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU (01.01.2012-31.03.2012 DÖNEMİ) I.GENEL BİLGİ Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. nin kurucu,

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak geride bıraktı.

Detaylı

GÜNLÜK BÜLTEN (08 Şubat 2016)

GÜNLÜK BÜLTEN (08 Şubat 2016) GÜNLÜK BÜLTEN (08 Şubat 2016) BIST100 Endeksi dünü 301 (% 0.41) puanlık düşüş ile 74.203 seviyesinden ve 3.876 milyon TL işlem hacmiyle kapattı. Borsada kâr satışları görülürken bono faiz oranları ve döviz

Detaylı

DEUTSCHE SECURITIES MENKUL DEĞERLER A.Ş. OCAK-MART 2008 DÖNEMİ FAALİYET RAPORU

DEUTSCHE SECURITIES MENKUL DEĞERLER A.Ş. OCAK-MART 2008 DÖNEMİ FAALİYET RAPORU DEUTSCHE SECURITIES MENKUL DEĞERLER A.Ş. OCAK-MART 2008 DÖNEMİ FAALİYET RAPORU DEUTSCHE SECURITIES MENKUL DEĞERLER A.Ş. OCAK MART 2008 DÖNEMİ FAALİYET RAPORU KAPAK...1 YÖNETİM KURULU BAŞKANI NIN MEKTUBU...3

Detaylı

KONUT FNANSMAN SSTEM. TBB Gayrimenkul Çalma Grubu stanbul, 14.10.2005. Dr.Önder Halisdemir

KONUT FNANSMAN SSTEM. TBB Gayrimenkul Çalma Grubu stanbul, 14.10.2005. Dr.Önder Halisdemir KONUT FNANSMAN SSTEM TBB Gayrimenkul Çalma Grubu stanbul, 14.10.2005 Dr.Önder Halisdemir Genel Hatlar ile Tasar SPK nn hazrlad+ tasar 31 maddeden olumaktadr. Özel bir yasa de+il, de+iiklik yasasdr. TBB

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 i Bu sayıda; 2013 Cari Açık Verileri; 2013 Aralık Sanayi Üretimi; 2014 Ocak İşsizlik Ödemesi; S&P Görünüm Değişikliği kararı değerlendirilmiştir.

Detaylı

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BİST-100, Aralık ta %10,5 değer kaybederek 67.801 den kapattı. Aynı dönem içerisinde Bankacılık endeksi %12,4,

Detaylı

KÜRESEL EKONOMİK ÇEVRE

KÜRESEL EKONOMİK ÇEVRE II. Bölüm KÜRESEL EKONOMİK ÇEVRE Doç. Dr. Olgun Kitapcı Akdeniz Üniversitesi, Pazarlama Bölümü 1 Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) BAZI KAVRAMLAR Bir ülke vatandaşlarının bir yıl için ürettikleri toplam mal

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU 1.- Ekonominin Genel durumu Yılın üçüncü çeyreğinde dünya ekonomisinde büyüme kaygılarının

Detaylı

Rekabet Teorisi ve Politikalar

Rekabet Teorisi ve Politikalar Rekabet Teorisi ve Politikalar Berk KÜSBEC Bozok Üniversitesi berk.kusbeci@bozok.edu.tr 10 Aralk 2015 Berk KÜSBEC (Bozok) KT405 10 Aralk 2015 1 / 24 Overview Berk KÜSBEC (Bozok) KT405 10 Aralk 2015 2 /

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU Bu rapor Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. Gruplara Yönelik Esnek Emeklilik

Detaylı

Para Arzı. Dr. Süleyman BOLAT

Para Arzı. Dr. Süleyman BOLAT Para Arzı 1 Para Arzı Bir ekonomide dolaşımda mevcut olan para miktarına para arzı (money supply) denir. Kağıt para sisteminin günümüzde tüm ülkelerde geçerli olan itibari para uygulamasında, paranın hangi

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 23 Aralık 2015 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme

Detaylı

EURO MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş 01.01.2015-31.12.2015 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

EURO MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş 01.01.2015-31.12.2015 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU EURO MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş 01.01.2015-31.12.2015 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU 1 EURO MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş NE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU A-TANITICI BİLGİLER: Euro Menkul

Detaylı

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ 2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ TEPAV EPRI Dış Politika Etütleri AB Çalışma Grubu 9 Kasım 2005 Ankara Zeynep Songülen

Detaylı

1 MAKRO EKONOMİ BİLİMİNE GİRİŞ

1 MAKRO EKONOMİ BİLİMİNE GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MAKRO EKONOMİ BİLİMİNE GİRİŞ 11 1.1. Makro Ekonomi Biliminde Yöntem 12 1.2. Kavramsal Çerçeve 13 1.3. Makro Ekonomi Bilimi Literatürü 16 1.3. 1. Klasik Makro Ekonomi Bilimi

Detaylı

Bireysel Emeklilik Fon Bülteni...

Bireysel Emeklilik Fon Bülteni... Ağustos 2015 Grup Bireysel Emeklilik Fon Bülteni... Geleceğinizi Beraber Şekillendirelim Değerli Katılımcımız, Bireysel Emeklilik Sistemi uzun vadeli bir yatırım anlayışına dayalı, şeffaf ve güvenli, Devlet

Detaylı

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu 11103567 Aslı Kazdağlı 10103545

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu 11103567 Aslı Kazdağlı 10103545 Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi Nazlı Çalıkoğlu 11103567 Aslı Kazdağlı 10103545 Finansal Krizler İkinci Dünya Savaşı ndan sonra başlayıp 1990 sonrasında ivme kazanan ulusal ve uluslararası finansal

Detaylı

GÜNLÜK YATIRIM BÜLTENİ

GÜNLÜK YATIRIM BÜLTENİ Araştırma GÜNLÜK BÜLTEN 19 Aralık 2013 GÜNLÜK YATIRIM BÜLTENİ Piyasalara Bakış 100,000 90,000 80,000 70,000 60,000 50,000 40,000 30,000 20,000 10,000 0 12/12 03/13 06/13 07/13 10/13 12/13 FED in açıklamalarına

Detaylı

Global Ekonomi ve Yurtdışı Piyasalar. Temmuz 2011

Global Ekonomi ve Yurtdışı Piyasalar. Temmuz 2011 Global Ekonomi ve Yurtdışı Piyasalar Temmuz 2011 Görünüm Küresel ekonomide toparlanma sürüyor: Gelişmiş ülkelerdeki borç yükünün yarattığı kırılganlık sebebiyle toparlanma yavaş seyrederken, gelişmekte

Detaylı

TÜRKYE ve MEKSKA DA STKRAR PROGRAMLARININ KARILATIRILMASI:1980 2001 *

TÜRKYE ve MEKSKA DA STKRAR PROGRAMLARININ KARILATIRILMASI:1980 2001 * TÜRKYE ve MEKSKA DA STKRAR PROGRAMLARININ KARILATIRILMASI:1980 2001 * Prof. Dr. Gülsün Gürkan Yay Y*ld*z Teknik Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi (gyay@yildiz.edu.tr) Abstract The Stabilization

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU A

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU A CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ Halka Arz Tarihi : 26/03/2012

Detaylı

KÜRESEL KRİZİN DÜNYA EKONOMİSİNDE NEDEN OLDUĞU TAHRİBAT

KÜRESEL KRİZİN DÜNYA EKONOMİSİNDE NEDEN OLDUĞU TAHRİBAT KÜRESEL KRİZİN DÜNYA EKONOMİSİNDE NEDEN OLDUĞU TAHRİBAT Dünya Ekonomisinde 3 trilyon $ Kayıp Taşıt üretiminde %16 (=12 milyon adet) gerileme Büyük İstihdam Kaybı: ABD 8.7, AB de ise 3.5 milyon kişi işini

Detaylı

FİNANSAL PİYASALAR VE KURUMLAR. N. CEREN TÜRKMEN

FİNANSAL PİYASALAR VE KURUMLAR. N. CEREN TÜRKMEN FİNANSAL PİYASALAR VE FİNANSAL KURUMLAR N. CEREN TÜRKMEN cturkmen@sakarya.edu.tr 1 FİNANSAL SİSTEM Bir ekonomide fonları talep edenler, fonları arz edenler bunlar arasındaki fon akımlarını düzenleyen kurumlar

Detaylı

BAYINDIRLIK LER BRM FYAT ANALZLERNDEK GÜCÜ VERMLLKLERNN RDELENMES. M.Emin ÖCAL, Ali TAT ve Ercan ERD Ç.Ü., naat Mühendislii Bölümü, Adana / Türkiye

BAYINDIRLIK LER BRM FYAT ANALZLERNDEK GÜCÜ VERMLLKLERNN RDELENMES. M.Emin ÖCAL, Ali TAT ve Ercan ERD Ç.Ü., naat Mühendislii Bölümü, Adana / Türkiye ISSN 1019-1011 Ç.Ü.MÜH.MM.FAK.DERGS CLT.19 SAYI.2 Aral,k December 2004 Ç.Ü.J.FAC.ENG.ARCH. VOL.19 NO.2 BAYINDIRLIK LER BRM FYAT ANALZLERNDEK GÜCÜ VERMLLKLERNN RDELENMES M.Emin ÖCAL, Ali TAT ve Ercan ERD

Detaylı

Rezerv para Rezerv Parasal taban Parasal Parası AKTİF: PASİF: Rezerv para Parasal Taban, Merkez Bankası Parası

Rezerv para Rezerv Parasal taban Parasal Parası AKTİF: PASİF: Rezerv para Parasal Taban, Merkez Bankası Parası Türkiye Ekonomisi PARA - BANKA 1 1. Kavramlar: Türkiye ekonomisinde banknot çıkartma yetkisi 1930 yılında faaliyete geçen Merkez Bankası A.Ş.'ye verilmiştir. Türkiye'de MB, emisyonu belirlemenin dışında

Detaylı

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015 Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü 21 Ocak 2015 Sunum Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın ın değerlendirmesi Küresel ekonomi Türkiye ekonomisi Bankacılık sektörü 2 Değerlendirme

Detaylı

AKBANK Ekonomi Sunumu. Ocak 2016

AKBANK Ekonomi Sunumu. Ocak 2016 AKBANK Ekonomi Sunumu Ocak 2016 2016 görünüm Gelişmekte olan ülkelerde yavaşlama Zayıf küresel ticaret hacmi Çin belirsizliği Uzun süreli düşük emtia fiyat seyri ve emtia ihraç eden ülkelerdeki düşük talebin

Detaylı

Bireysel Emeklilik Fon Bülteni...

Bireysel Emeklilik Fon Bülteni... Ağustos 2015 Ferdi Bireysel Emeklilik Fon Bülteni... Geleceğinizi Beraber Şekillendirelim Değerli Katılımcımız, Bireysel Emeklilik Sistemi uzun vadeli bir yatırım anlayışına dayalı, şeffaf ve güvenli,

Detaylı

ALL ANZ YAŞAM VE EMEKL L K A.Ş. EMEKL L K YATIRIM FONLARI HAKKINDA B LG LER

ALL ANZ YAŞAM VE EMEKL L K A.Ş. EMEKL L K YATIRIM FONLARI HAKKINDA B LG LER ALL ANZ YAŞAM VE EMEKL L K A.Ş. EMEKL L K YATIRIM FONLARI HAKKINDA B LG LER Bu dokümanda emeklilik yat r m fonlar m z hakk nda k sa bilgiler ve risk düzeylerini bulabilirsiniz. Türk Liras Cinsinden Menkul

Detaylı

TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER - BÜYÜME

TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER - BÜYÜME 1 TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER - BÜYÜME 12.0 Türkiye GSYİH Büyüme Oranları(%) 10.0 9.4 8.4 9.2 8.8 8.0 6.0 4.0 6.8 6.2 5.3 6.9 4.7 4.0 4.0 5.0 2.0 0.7 2.1 0.0-2.0-4.0-6.0-8.0-5.7-4.8 Tahmin(%) 2014

Detaylı

Aegon Emeklilik ve Hayat A.. Dengeli Emeklilik Yatırım Fonu İstanbul

Aegon Emeklilik ve Hayat A.. Dengeli Emeklilik Yatırım Fonu İstanbul Aegon Emeklilik ve Hayat A.. Dengeli Emeklilik Yatırım Fonu İstanbul Yatırım performansı konusunda sunulan bilgilere ilişkin özel uygunluk raporu 31 Aralık 2009 tarihinde sona eren döneme ait ECZACIBAŞI

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

1- Ekonominin Genel durumu

1- Ekonominin Genel durumu GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu Küresel ekonomide erken ve ne kadar süreceği belirsiz bir düzeltme hareketinin olumsuz etkileri ile karşı karşıya

Detaylı

Twitter: @KaanSariaydin @akademigercek WWW.KAANSARİAYDİN.COM

Twitter: @KaanSariaydin @akademigercek WWW.KAANSARİAYDİN.COM Gerçekler büyük ruhlu insanları besler, küçükleri yaralar. - Napoleon Kaynak: http://www.dersimiz.com/guzel KAAN SARIAYDIN -sozler/hakikat-ile-ilgili-ozluguzel-sozler-5.html Konut döngüsü Konut döngüsü

Detaylı

NDEK LER I. Finansal stikrarın Makroekonomik Unsurları II. Bankacılık Sektörü ve Di er Finansal Kurulu lar

NDEK LER I. Finansal stikrarın Makroekonomik Unsurları II. Bankacılık Sektörü ve Di er Finansal Kurulu lar İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... i İÇİNDEKİLER... iii TABLO LİSTESİ... v GRAFİK LİSTESİ... vii KUTU LİSTESİ... xiv KISALTMA LİSTESİ.... xvi GENEL DEĞERLENDİRME... xvii I. Finansal İstikrarın Makroekonomik Unsurları...

Detaylı

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BIST-100 endeksi, Haziran ayı içerisinde %11,28 lik düşüş göstererek 76.295 seviyesinden kapandı. Aynı dönem içerisinde Bankacılık

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ NAZİLLİ İİBF İKTİSAT BÖLÜMÜ VE AVRUPA ARAŞTIRMALAR MERKEZİ TARAFINDAN DÜZENLENEN GÜNCEL EKONOMİK SORUNLAR KONGRESİ NDE YAPACAĞI Açılış Konuşmasının

Detaylı

BIST-100 Teknik Analiz

BIST-100 Teknik Analiz GÜNLÜK BÜLTEN 12 Mayıs 2015 Salı Hisse Senedi Piyasalarına Bakış Geçtiğimiz hafta %0.13 değer kazanan BIST 100 endeksi haftanın ilk işlem gününü %0.82 artışla 84,752.83 puandan kapattı. Endeks gün içerisinde

Detaylı

BANKA DIŞI FİNANS KESİMİNİN GELİŞİMİ VE GELECEĞİ DR. GÜRMAN TEVFİK KURUMSAL YATIRIMCI YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ

BANKA DIŞI FİNANS KESİMİNİN GELİŞİMİ VE GELECEĞİ DR. GÜRMAN TEVFİK KURUMSAL YATIRIMCI YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ BANKA DIŞI FİNANS KESİMİNİN GELİŞİMİ VE GELECEĞİ DR. GÜRMAN TEVFİK KURUMSAL YATIRIMCI YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ SERMAYE PİYASASI KURUMU KONFERANSI 8 MAYIS 2003 1 FİNANSAL SİSTEMİN İŞLEVLERİ I Malların, hizmetlerin

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ Finans Önemli, Öğrenmek Heyecan Verici, Bilmek Değerlidir! DOÇ. DR. KORAY KAYALIDERE SUNUŞ İÇERİĞİ Finansal piyasalardaki riskler, Faiz - döviz kuru etkileşimi ve

Detaylı

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU 30 Ekim Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU Japonya Merkez Bankası (BoJ) faizlerde değişikliğe gitmedi Japonya Merkez Bankası (BoJ), 8 e 1 oy çokluğuyla para politikasında değişikliğe gitmeme kararı

Detaylı

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici Ödemeler Dengesi Doç. Dr. Dilek Seymen Araş. Gör. Aslı Seda Bilman 1 Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom

Detaylı

Piyasalarda Bu Ay Şubat 2015. Şebnem Mermertaş Sermaye Piyasaları ve Makro Ekonomik Araştırmalar

Piyasalarda Bu Ay Şubat 2015. Şebnem Mermertaş Sermaye Piyasaları ve Makro Ekonomik Araştırmalar Piyasalarda Bu Ay Şubat 2015 Şebnem Mermertaş Sermaye Piyasaları ve Makro Ekonomik Araştırmalar Neler oldu? BIST ocak ayında %3,8 yükseldi. Ocak ayında petroldeki düşüşün makro-ekonomik göstergeler üzerindeki

Detaylı