Ermeni Aç l m Sonras Türkiye-Azerbaycan liflkileri

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Ermeni Aç l m Sonras Türkiye-Azerbaycan liflkileri"

Transkript

1 Ermeni Aç l m Sonras Türkiye-Azerbaycan liflkileri Dr. Ali ASKER* Giriş 1990 lı yılların başından bugüne değin Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde zaman zaman sorunların yaşanmış fakat sorunlar bazen diplomatik, bazen teknik sebepli olduğu için aşılması çok da zor olmamıştır. Zamanla ikili ilişkilerin öncelikleri ve kırmızı çizgileri belirlenmiştir. Türkiye, özellikle Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerini de dikkate alarak Azerbaycan konusunda bir devlet politikası oluşturmuştur. Fakat son iki yılda AKP hükümetinin iç ve dış politikada uygulamaya koyduğu açılım politikaları, yerleşmiş devlet politikalarını da revize etmeye başlamıştır. Bu çerçevede başlatılan Ermeni açılımı Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde onarılması zor olan yaralar açmıştır. Bugün itibariyle Ermeni açılımı politikası hızla çökmekteyken, Azerbaycan-Türkiye ilişkileri de kritik bir noktaya gelmiş durumdadır. İlginç olanı, Türkiye açısından bir hayli olumsuz olan bu sonuçlar önceden kestirilebilir nitelikteydi. Sürecin başında bile bu açılımın sekteye uğrayacağına ilişkin kesin işaretler şöyledir: 1) Ermenilerin Türk algısı gibi önemli bir faktör görmezden gelinmiştir 2) Karabağ sorunu, Türk-Ermeni ilişkilerinin ön şartı olmaktan çıkarılmış, Türkiye ve Azerbaycan kamuoyunun sürece ilişkin hassasiyeti göz ardı edilmiştir. 3) Açılımın sonucunda Türkiye nin edineceği kazanımlar bir türlü somutlaştırılamamış, Türkiye nin neleri kazanacağı ve neleri kaybedeceğinin hesabı sağlıklı yapılmamıştır 4) Süreç, ABD nin ve Batı nın baskı ve telkinleriyle geliştirilmiştir. 22 Nisan 2009 da İsviçre'nin arabuluculuğu ile üzerinde mutabakata varılan yol haritası, Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinde bir deprem şoku etkisi yaratmıştır. Türk dış politikasının komşularla sıfır politikası çerçevesinde statüko yu * 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Rusya-Avrasya Araştırmaları Bölümü Başkanı 21. YÜZYIL [45]

2 Dr. Ali Asker "BTC - Azerbaycan petrolünün Avrupa pazarlarına nakli açısından büyük öneme sahiptir. Uzunluğu 1773 km'dir. değiştirme çabası, Türkiye nin Kafkaslar politikasında taşları yerinden oynatmış, ayrıca Türk ve Azerbaycan kamuoylarında büyük tepki uyandırmıştır. 24 Mayıs 2009 da Türkiye Başbakanı R.T.Erdoğan, ikili ilişkileri onarmak amacıyla Azerbaycan ı ziyaret ederek Karabağ'ın işgali ortadan kalkmadan Ermenistan'a Türkiye nin kapılarının açılmayacağı güvencesini vermiştir. Bundan sonraki Türk-Ermeni temasları kamuoyuna kapalı olarak sürdürülmüştür. 1 Eylül 2009'da konu daha somut belgelerle yeniden gündeme gelmiş, Türkiye Cumhuriyeti ile Ermenistan Cumhuriyeti Arasında Diplomatik İlişkilerin Kurulmasına Dair Protokol ile Ermenistan Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti Arasında İlişkilerin Geliştirilmesine Dair Protokol olarak adlandırılan iki önemli belge parafe edilmiştir. 1 Böylece Ermeni Açılımı konusunda Türk dış politikası başından beri bir çelişki içine düşmüştür: Türkiye ve Ermenistan protokol hükümlerini kendilerince ve tamamen birbirine ters yönde yorumluyorlardı. Protokollerde yer almamasına rağmen Türk hükümeti bu süreçte Azerbaycan ın menfaatlerini dikkate alacağını ifade ederek Dağlık Karabağ bölgesindeki Ermeni işgalinin sona erdirilmesini şart koşmuştur. Öte yandan Ermenistan tarafıyla yaptığı temaslarda sürecin, sadece protokollerde yazılmış hükümler çerçevesinde yürütüleceğini beyan etmiştir. 1 Ali Asker, Tehlikeli Üçgen: Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan, 09 Eylül 2009 [46] 21. YÜZYIL

3 Ermeni Aç l m Sonras Türkiye-Azerbaycan liflkileri Ermeni Açılımı Türkiye-Azerbaycan İlişkilerini Vurdu Ermeni Açılımı şov ve demagojik söylemleri de beraberinde getirmiştir. Ermenistan la ilişkilerin kurulması ve geliştirilmesi açısından değişik senaryolar üretilmiş, değişik tanımlamalar yapılmıştır. Açılımın Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan dan oluşan barış üçgeni olarak lanse edilmek istenmesi de Türkiye ve Ermenistan arasındaki sınırın son Berlin Duvarı olarak tanımlanması da sürecin tarihsel ve psikolojik değerlendirmeden yoksun ve sağlıksız bir şekilde yürütüldüğünün göstergesiydi. Protokollerdeki ortak sınırın tanınması, ortak tarih komisyonu gibi bazı maddelerin Türkiye açısından büyük öneme sahip olduğu vurgulanmıştır. Protokollerin imzalanması, Ankara da neredeyse büyük bir zafer olarak algılanmıştır. Bu algıya göre güya bu protokollerle Türkiye- Ermenistan sınırı tanınıyor, soykırım iddiaları komisyonlara gidiyor, iki ülke arasında diplomatik ilişkiler inşa edilerek geliştiriliyordu. Dahası, Ermenistan ın soykırım iddialarını geri çekmesini istemek süreci baltalamak anlamına gelecekti. Gerekirse Türkiye kendi tarihiyle yüzleşmelidir yorumları da yapılıyordu. İşin ilginç tarafı; bu süreç Ermenistan ın kendisi tarafından sekteye uğratılmasaydı, Türkiye nin Kafkaslar politikasındaki yanlış trend statüko yıkmak adına devam edip gidecekti. 12 Ocak 2010 da prosedür gereği protokollerle ilgili görüş bildiren Ermenistan Anayasa Mahkemesi protokolleri anayasaya uygun bulurken alınan gerekçeli kararda Türkiye nin kabul edemeyeceği aşağıda anılan ön şartları da devreye sokmuştur: Aç l m n Türkiye- Ermenistan- Azerbaycan dan oluflan bar fl üçgeni olarak lanse edilmek istenmesi de Türkiye ve Ermenistan aras ndaki s n r n son Berlin Duvar olarak tan mlanmas da sürecin tarihsel ve psikolojik de erlendirmeden yoksun ve sa l ks z bir flekilde yürütüldü ünün göstergesiydi. - Protokol metninde geçen tarih alt komisyonu, 1915 olaylarının "soykırım" olduğunun uluslararası arenada tanınmasını desteklemek amacıyla kurulacağına; - Protokolün "karşılıklı sınıra saygı duyulması" yönündeki hükmüyle ilgili yapılan yorumda, bu maddenin, yalnızca bağımsız Ermenistan Cumhuriyeti'nin kurulmasından, yani 1990'dan sonra yapılan anlaşmalar için geçerli olduğuna hükmedilmiştir. Böylece Erivan ın bundan önce de yaptığı yorumlar yargı kararıyla pekiştirildi. Ermenistan la yakınlaşma yaşanırken Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde de bir gerginlik hakim idi. Manevi yönü de dikkate alındığı zaman Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine damgasını vuran en olumsuz gelişme her iki ülkede yaşanan 21. YÜZYIL [47]

4 Dr. Ali Asker bayrak krizleri olmuştur. Azerbaycan da Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı nca açılmış ve faaliyet gösteren bazı camiler tamir, kanunsuz inşaat vs. gerekçelerle kapatıldı. Azerbaycan, Türkiye ye sattığı doğalgazın fiyatını yeniden belirledi. Rusya nın Azerbaycan la ilişkilerinde manevra alanı genişledi. Türkiye nin Ekonomik Çıkarları Zarar Görmüştür Ermeni Açılımı, Türkiye-Azerbaycan ilişkileri açısından birtakım somut kötü sonuçlar doğurmuştur. Olayın manevi boyutu, kardeşlik bağına vurulan darbe bir tarafa bırakılsa bile Ermeni açılımı ile Türkiye nin Azerbaycan daki ekonomik çıkarları önemli ölçüde zarar görmüştür. Türkiye taraf da al c olmas na ra men yapt aç klamada, Azerbaycan do algaz n n fiyat n n çok düflük oldu unu itiraf etmifltir. Bugünkü piyasa fiyatlar yla k yaslad m zda bu, Türkiye nin 1.8 milyar kar etmesi anlam na geliyordu. Bu mebla Türkiye nin Ermenistan la yapaca ticaretten elde edece i 10 y ll k kardan daha fazlad r. Azerbaycan, Türkiye nin Kafkasya daki ortak ekonomik ve ulaşım alanındaki projelerinde merkezî konuma sahiptir. Bugün iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin hacmi yaklaşık 2 milyar Dolar dır. Azerbaycan, Türkiye için ayrıca 2000 den fazla çeşit malın satıldığı bir ülkedir. Azerbaycan ın petrol ve doğalgaz anlaşmalarında Türkiye de belli paya sahiptir: Bakı-Tiflis-Ceyhan - %6,15, Azeri-Çırag-Güneşli projesinde - %6,75, Şahdeniz projesinde - %9, Kürdaşı projesinde - %5; Araz Alov-Şark projesinde - %10 dur. 2 Petrol ve doğalgaz anlaşmalarının yanı sıra bölgesel ulaşım hatlarının geliştirilmesinde de önemli ortak projeler uygulanmaktadır. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki doğalgaz anlaşması, Ermenistan açılımından nasibini alan ilk anlaşma olmuştur. Bu anlaşma Türkiye nin tarihinde en ucuz doğalgaz ithalatı anlaşması olarak da tarihe geçmişti. Dünyadaki doğalgaz piyasası fiyatlarına baktığımız zaman Türkiye nin Azerbaycan dan aldığı doğalgazın fiyatı neredeyse komik denilebilecek kadar düşüktü. Azerbaycan Türkiye ye doğalgazın bin metreküpünü 120 dolardan satmaktaydı. Türkiye tarafı da alıcı olmasına rağmen yaptığı açıklamada, Azerbaycan doğalgazının fiyatının çok düşük olduğunu itiraf etmiştir. Bugünkü piyasa fiyatlarıyla kıyasladığımızda bu, Türkiye nin 1.8 milyar kar etmesi anlamına geliyordu. Bu meblağ Türkiye nin Ermenistan la yapacağı ticaretten elde edeceği 10 yıllık kardan daha fazladır. Her ne kadar Azerbaycan doğalgazın satış fiyatını yeniden gözden geçirmeyi ekonomik gerekçelerle ilişkilendirse de olayın zamanlaması çok manidardır. 2 Ali Asker - Arif Keskin - Kamil Ağacan,Türkiye-Azerbaycan İlişkilerinin Çok Boyutlu Temelleri, 21. Yüzyıl Dergisi Ocak 2010, Sayı 13. [48] 21. YÜZYIL

5 Ermeni Aç l m Sonras Türkiye-Azerbaycan liflkileri Türkiye-Ermenistan protokolleri gergin bir ortamda imzalandı. Türkiye nin Ermenistan açılımının ardından Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Şahdeniz projesinden Türkiye'nin aldığı doğalgazın fiyatının "piyasa fiyatı ve sözleşme yükümlülükleri esas alınarak yeniden belirlenmesi gerektiğini" açıklamıştır. Doğalgaz fiyatıyla ilgili müzakereler önce Türkiye nin BOTAŞ ve Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) tarafından sürdürülmüş, daha sonra ise bakanlar düzeyine çıkarılmıştır. Azerbaycan tarafı doğalgaz fiyatını Türkiye nin Rusya dan aldığı doğalgaz fiyatı düzeyine çıkmasını istedi. Türkiye tarafı ise bu rakamı yüksek bulduğu ifade ederek daha düşük fiyat üzerinde ısrar etti. Müzakerelerin sonunda bin m 3 doğalgaz için ortalama fiyatın 300 dolar olması üzerinde anlaşıldı. Hazırda Türkiye Azerbaycan dan yılda 6 milyar metreküp doğalgaz almaktadır. Eski fiyatlandırma, yani her bin m 3 için 120 Dolar üzerinden bir yıl için ödenmesi gereken para 720 milyon Dolardı. Fakat yeni fiyatlandırma nedeniyle Türkiye nin Azerbaycan a 720 milyon dolar yerine 1.8 milyar dolar ödemesi gerekecektir. Şahdeniz projesi partnerleri ile Türkiye arasında imzalanmış ticaret sözleşmesi gereğince tedarik başladıktan 1 yıl sonra gözden geçirilecektir. Bu yüzden yeni fiyatlandırma 2010 yılından değil 15 Nisan 2008 yılından geçerli olacaktır. Bu ise Türkiye açısından geriye dönük 1.7 milyar borç maliyeti demektir. 3 3 Баку и Анкара договорились по стоимости газа с месторождения "Шахдениз", YÜZYIL [49]

6 Dr. Ali Asker Ermeni Açılımı başlatılmasaydı, Azerbaycan, Türkiye ile doğalgaz fiyatının revize edilmesi konusunu gündeme getirecek miydi? Dünyadaki doğalgaz piyasası fiyatlarına oranla çok düşük düzeyde fiyatlandırılan ve Türkiye ye satılan Azerbaycan doğalgazının yeni fiyatı belki de Dolar arasında değişebilirdi. Bu da en azından bugünkü fiyatla kıyasladığımız zaman Türkiye nin milyar Dolar ödemesi anlamına gelecektir. Fiyatlarının gözden geçirilmesinin maddi yönden incelediğimiz zaman, bu anlaşmanın yürürlükte olduğu dönemde Türkiye açısından ne kadar avantajlı olduğu ortaya çıkmaktadır. Türkiye nin Kafkaslar Politikasında Eli Zayıflamış, Rusya nın Bölgedeki Etkinliği Daha da Art- fiahdeniz projesi partnerleri ile Türkiye mıştır. aras nda imzalanm fl Ermeni Açılımı, sadece Türkiye ve Ermenistan ı ilgilendiren bir süreç değildir. Burada Azer- ticaret sözleflmesi gere ince tedarik baycan ın yanı sıra Rusya, ABD, Avrupa, Gürcistan ve İran da bu açılıma kendi çıkarları doğrultu- bafllad ktan 1 y l sonra gözden geçirilecektir. sunda bakmaktadır. Türkiye-Ermenistan yakınlaşması Güney Kafkasya daki dış aktörlerden en faz- Bu yüzden yeni fiyatland rma 2010 y l ndan la Rusya yı ilgilendirmektedir. Moskova her zaman Erivan ın esas müttefiki olmuştur. Rusya, Er- de il 15 Nisan 2008 y l ndan geçerli menistan ın Kafkaslarda varoluş nedenidir ve Ermenistan Rusya için Kafkaslarda her zaman bir üs olacakt r. Bu ise Türkiye aç s ndan geriye dönük rolünü oynamıştır. Sovyetler Birliği dağıldıktan 1.7 milyar borç sonra Ermenistan Rusya için daha önemli konuma maliyeti demektir. gelmiştir. İki ülke devlet başkanları tarafından 1992 yılında "Rusya Federasyonunun Ermenistan daki Silahlı Kuvvetlerinin Hukuki Statüsüne Dair Anlaşma, 1995 yılı Mart ayında "Ermenistan Cumhuriyetinde Rusya Askeri Üssüne Dair Anlaşma" imzalanmıştır yılından itibaren Ermenistan, Rusya nın başını çektiği Kolektif Güvenlik Teşkilatı nın üyesidir. Türkiye ile sınırlar kapatıldıktan sonra Rusya, Ermenistan a defalarca maddi yardımda bulunmuştur. 4 Ayrıca Rusya tarafından Ermenistan a birkaç milyarlık silah hibe edilmiştir. Ağustos 2008 de yaşanan Rusya-Gürcistan savaşı sonrasında, Moskova yönetimi, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilere ilişkin tutumunun değişmiştir. Moskova bir taraftan Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin geliştirilmesi ve sınırların açılması ile Ermenistan ı rahatlatmayı ve bu sayede Ermenistan la ilgili kendi yükünü hafifletmeyi amaçlamıştır. Ayrıca Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin geliştirilmesi sürecinde Türkiye ve Azerbaycan ın arasının açılacağı ihtimalinden yola çıkarak Azerbaycan ı kendi yanına çekmeyi hedeflemiştir. Fakat 4 Elmira Tarıverdiyeva, Erm`nistan-Türkiy` protokolları Rusiya üçün Erm`nistanı itirm`d`n Az`rbaycan il` münasib`tl`ri yaxşılaşdırmaq şansıdır, :02 [50] 21. YÜZYIL

7 Ermeni Aç l m Sonras Türkiye-Azerbaycan liflkileri Rusya ya karşı Azerbaycan iktidarında bir güvensizlik, kamuoyunda ise bir hoşlanmama hali hakimdir. Buna göre de Türkiye nin Ermeni Açılımına karşı Rusya da Azerbaycan açılımı uygulamaktadır. Rusya nın elindeki en güçlü anahtar ise Karabağ sorunuyla ilgili müzakerelerdir. Bu müzakereler ve pazarlıklar yeni değildir. Rusya, Karabağ sorununun Azerbaycan ın toprak bütünlüğü temelinde çözülmesini desteklediğini ifade etmektedir. Fakat sorunun çözülmesindeki anahtarı da elinden bırakmamaktadır. Çözüme karşılık Rusya nın Azerbaycan dan belli başlı istekleri vardır. Bunlardan birincisi Azerbaycan ın Rusya ya doğalgaz satışıdır. Rusya bu anlamda istediğini almış durumdadır. İki ülke arasında davam eden müzakerelerde 2010 yılı için önce 500 milyon m3 olarak pazarlık yapılmış, ardından bu miktar 1 milyar m3 e çıkarılmıştır. Gazprom, alınan doğalgaz miktarının 2011 yılında 2 milyar m3 e çıkarılacağını, Azerbaycan'ın sağlayabileceği doğalgazın tamamını almaya hazır olduklarını açıklamıştır. 5 Rusya nın başka bir isteği de Azerbaycan da askeri üs kurmaktır. Azerbaycan askeri üs konusuna sıcak bakmamaktadır. Rusya da Karabağ sorununun çözümünde acele etmemektedir. 25 Ocak 2010 da gerçekleştirilen Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan cumhurbaşkanlarının Soçi zirvesi bir daha bunu doğruladı. Nitekim bu zirveden her hangi bir sonuç alınmadı. Taraflar sadece anlaşmanın başlangıç ilkeleri konusunda anlaşmaya vardılar. Oysa bu ilkeler her hangi bir bağlayıcılıktan yoksundur yılında da Dağlık Karabağ sorununun çözümünde her hangi bir somut ilerleme sağlanacağı beklenmemektedir. Ermeni Açılımı sayesinde Türkiye nin Dağlık Karabağ sorununa ilişkin Ermenistan üzerindeki baskıları artırma şansı yakalayacağı ve Kafkaslarda kalıcı bir barışın inşasına daha büyük fayda sağlayabileceği yönündeki tahminler kendini doğrulatmamıştır. Bilakis Azerbaycan nazarında bir imaj sorunu yayan Türkiye nin Ermenistan tarafından kabul edilmediği bilinen bir gerçekliktir. Böylece Türkiye Kafkaslardaki etkinliğini önemli ölçüde kaybetmiş, bu zamana dek İran-Rusya-Ermenistan eksenine karşılık refah ve barış ekseni olarak bilinen Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan ekseni çökmenin eşiğine gelmiştir. Türkiye nin Doğu-Batı Koridoru Olma Politikası Zarar Görmüştür Türkiye nin Doğu-Batı koridoru olma politikası açısından Azerbaycan, yeri doldurulmayacak öneme sahip bir ülkedir. Azerbaycan ulaşım ve enerji güzergâhları açısından Türkiye yi Orta Asya ile birleştiren zincirin çok önemli bir halkasıdır. Azerbaycan ın yer aldığı ulaşım ve enerji güzergâhlarına ilişkin projeler aynı zamanda Türkiye nin enerji ve ulaşım koridoru olma politikasını destekler 5 Azerbaycan, Rusya Doğalgaz Sevkiyatını İki Kat Daha Artırıyor, YÜZYIL [51]

8 Dr. Ali Asker niteliktedir. Ayrıca Azerbaycan ın bu faaliyetlerin finansman boyutuna katılma olanağına sahip olması da projelerin gerçekleştirilmesi yönündeki güvenceleri artırmaktadır. Ermeni Aç l m sayesinde Türkiye nin Da l k Karaba sorununa iliflkin Ermenistan üzerindeki bask lar art rma flans yakalayaca ve Kafkaslarda kal c bir bar fl n inflas na daha büyük fayda sa layabilece i yönündeki tahminler kendini do rulatmam flt r. Azerbaycan ın sahip olduğu zengin enerji kaynakları da onun bu konumunu kuvvetlendirmektedir. Hazarın petrol ve doğalgaz rezervleri çok fazladır. Yapılan tahminler sadece petrol rezervlerinin miktarının 200 milyar barrel olduğunu göstermektedir. ''Şahdeniz'' gaz ve kondaseyt yatağında 1 trilyon metreküp doğalgaz, 200 milyon ton kondaseyt bulunması yakın gelecekte Azerbaycan da doğalgaz üretiminin hızla artmasına neden olacaktır. BP nin hesaplamalarına göre bu zenginlik önümüzdeki 20 yılda ülkeye 230 milyar Dolar gelir getirecektir. Gelecekte Hazar daki yataklar (bunların ekseriyeti keşfedilmemiştir) dünya petrol rezervlerinin yüzde 7 sini oluşturabilir. 6 Ocak 2010 verilerine göre Azerbaycan da doğalgaz üretiminin hacmi artmaya devam etmiştir. Devlet İstatistik Komitesi verilerine göre 1 Şubat 2010 yılında 2267,9 milyon m 3 doğalgaz üretilmiştir yılına oranla bu miktar %16,8 daha fazladır. 7 Hazırda Türkiye yüzde 60, Avrupa ise yüzde 30 Rusya ya bağımlı hale gelmiştir. Rusya bağımlılığından kurtulmak için ortaya atılan NABUCCO projesi, Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan enerji kaynaklarının Rusya yı dışlayarak Türkiye üzerinden Avrupa ya ulaşmasını öngörüyor. Bu anlamda Azerbaycan Batı nın ve Türkiye nin enerji güvenliğinin sağlanması açısından kilit ülkedir. Dünyanın en uzun petrol boru hatlarından olan BTC boru hattından nakledilen petrol ve Bakı-Tiflis-Erzurum hattıyla Hazar ın yüz milyarlarca metreküp doğalgazının Avrupa ya ulaştırılması Avrupa ve Türkiye nin Rusya ya bağımlılığını sona erdirebilecektir. 8 Rusya'nın by-pass edilmesini öngören bu boru hattının ana tedarikçilerinden biri olan Azerbaycan ın doğalgazının Rusya ve İran'a akacak olması, projenin gücünü kaybedeceği yorumlarına neden oluyor. 9 6 Ali Asker - Arif Keskin - Kamil Ağacan, Türkiye-Azerbaycan İlişkilerinin Çok Boyutlu Temelleri, 21. Yüzyıl Dergisi, Ocak 2010, Sayı 13 7 В Азербайджане увеличилась добыча природного газа 8 Ali Asker - Arif Keskin - Kamil Ağacan,Türkiye-Azerbaycan İlişkilerinin Çok Boyutlu Temelleri, 21. Yüzyıl Dergisi, Ocak 2010, Sayı 13 9 Azerbaycan, Rusya Doğalgaz Sevkiyatını İki Kat Daha Artırıyor, [52] 21. YÜZYIL

9 Ermeni Aç l m Sonras Türkiye-Azerbaycan liflkileri Rusya nın atabulucuğu her hangi bir sonuç vermemektedir Türkiye nin İmajı Zedelenmiştir Ermeni Açılımının Azerbaycan kamuoyunun hafızasında bıraktığı olumsuz izler muhtemelen uzun süre devam edecektir. Bu izler maalesef bazı konularda kalıcı hasarlar bırakmıştır. Ne yazık ki Azerbaycan kamuoyunda Türkiye nin Karabağ konusunda verdiği güvenceler samimi telakki edilmemiştir. Bunun nedeni bir taraftan güvence verilmesi diğer taraftan ise Ermenistan la yakınlaşma sürecinin devam etmesi olmuştur. Bu anlamda Azerbaycan kamuoyunda yanıtı zor iki soru iyice kafaları karıştırmıştır: 1) Komşularla sıfır sorun politikası neden Ermenistan söz konusu olduğunda Türkiye açısından sıfır çıkar sorununa dönüşmüştür. Türkiye bu süreci Dağlık Karabağ ve çevresindeki Ermeni işgalinin sona erdirilmesi yönünde kullanamadığı gibi sözde soykırım iddiaları ve sınır tanınması gibi Türkiye açısından çok önemli konularda da kullanamamıştır. O halde, bu değişim süreci neden başlatılmış ve neden ısrarla devam ettirilmektedir 2) Ermenistan Anayasa Mahkemesi nin protokollerle ilgili aldığı kararlar olmasaydı bu süreç devam ettirilecek miydi? Dahası bu karara rağmen Türkiye nin süreci devam ettirme ihtimali var mıdır? Azerbaycan kamuoyu bu sorulara yanıt ararken bir de Türkiye-Ermenistan 21. YÜZYIL [53]

10 Dr. Ali Asker yakınlaşmasına Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri bağlamında değerlendirmektedir. Azerbaycan kamuoyunda Ermenistan konusu tarih bilinci ve yakın geçmişin acı tecrübeleri ile bir arada yorumlanmaktadır. Türkiye de duygusal yaklaşım olarak karakterize edilen bu yorum Azerbaycan açısından reel tarihi olaylar zinciridir: Ermenistan devleti Azerbaycan toprakları üzerinde kurulmuş ve genişlemiştir. Bugün Azerbaycan topraklarının yüzde 20 si Ermenistan ın işgali altındadır. Otuz beş binden fazla Azerbaycan yurttaşı öldürülmüş, bir milyondan fazlası ise kendi ülkesinde mülteci durumuna düşürülmüştür. Ermenilerin yakın siyasi tarihimizde Türk ve Müslüman topluluğa karşı yaptığı çok sayıda soykırım ve katliam vakıaları vardır. Buna karşılık Ermeniler dünyada Türkler tarafından soykırıma uğratılmış masum ve mazlum bir halk muamelesi görmektedir. Ermenistan dünyanın büyük devletlerinin himayesi ve koruması altındayken Azerbaycan bu çatışmada yalnızlık içine itilmiştir. Azerbaycan halkı Türkiye konusunda daha hassastır ve tek millet düsturuna daha bağlıdır. Sadece Türkiye-Azerbaycan-Ermenistan cephesinde yaşananları değil, Türkiye nin içindeki gelişmeleri de çok yakından takip etmektedir. Kırsal kesimdeki köy okulunda çalışan öğretmen de, başkentteki siyaset adamları da İsrail-Türkiye ilişkilerindeki gelişmeleri, kozmik odalara yapılan baskını, suikast ve darbe girişimlerine ilişkin yazılıp çizilenleri, Ergenekon davasını, TSK nın tepkisini, siyasi parti liderlerinin yaptıkları açıklamaları çok yakından takip etmektedir. Herkes Türkiye nin istikrar ve selametinin ne kadar önemli olduğunun farkındadır. İki ülkenin kamuoyu hassasiyetinde dikkate alınması gereken önemli bir husus da medyanın rolüdür. Azerbaycan kamuoyuna göre Türk medyası, Ermeni açılımında gayri samimi, Bakü ye uğramadan Karabağ daki ayrılıkçı rejimle görüşen, iki ülke arasındaki manevi değerleri alçaltmak cesaretinde bulunabilen bir medyadır. Türkiye nin gerek görsel gerekse yazılı medyası Azerbaycan tarafından yakından takip edilmektedir. Gazete manşetlerinde ve yazı başlıklarında Azerbaycan Doğalgaz Tehdidini Sürdürüyor, Bir Millet İki Boru, 10 Gardaştan Milyar Dolarlık Fatura, Azeri Gardaştan Dost GAZ ığı, 11 Azeriler Bizi Yaktı, Azerilerden Türkiye'ye şok fatura! 12 gibi onur kırıcı ve etik olmayan ifadelerin kullanılması Azerbaycan kamuoyunu incitmektedir. Oysa Ermeni Açılımı sürecinin başlanmasından bugüne dek Azerbaycan basınında konuya ilişkin makaleler incelendiğinde söylemlerin ve kullanılan ifadelerin çok titizlikle seçildiği görülmektedir. Azerbaycan basınında Türk basınındaki Azeriler suçlamasına benzer Türkler sözcüğünü kullanarak sitem edilmesi görülmemektedir. Başka bir önemli nokta da Azerbaycan kamuoyunda 10 Bir Millet İki Boru, Taraf Vatan, [54] 21. YÜZYIL

11 Ermeni Aç l m Sonras Türkiye-Azerbaycan liflkileri Türkiye Devleti, Türk halkı ve Türk hükümeti arasındaki ince ayrım çok net şekilde yakalanmıştır. Buna göre de Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde yaşananlar sağduyu ile takip edilmektedir. Bunu iki ülke arasında yaşanan bayrak krizi ne ilişkin kamuoyu nabzını yokladığımız zaman da görebildik. Azerbaycan kamuoyundaki genel kanaat şöyle: Bursa da oynanan Türkiye-Ermenistan maçına Azerbaycan bayrağının sokulmasına getirilen yasak ne kadar yanlışsa Bakü deki Türk Şehitliğindeki bayrakların sökülmesi kararı da bir o kadar yanlıştır. Bugün iki ülke arasındaki ilişkilerde kamuoyu hassasiyeti çok önemli bir unsur haline gelmiştir. Sonuç Ermeni Açılımı politikasının en önemli sonucu Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde ortaya çıkan sorunlardır. Sürecin başlangıcından itibaren sıkça dile getirilen beklentilerin hiçbirisi gerçekleşememiştir. Aksine Ermeni Açılımı politikası başarısızlığa uğrarken Türkiye nin Azerbaycan la ilişkileri büyük darbe almıştır. Bugün Azerbaycan da Türkiye-Ermenistan cephesinde yaşananlar dikkatle takip edilmektedir. Ermenistan Anayasa Mahkemesi nin iki ülke arasında imzalanmış protokollere verdiği şerhler Azerbaycan kamuoyunu bir nebze rahatlatmıştır. Buna karşılık Ankara daki düşünce kuruluşlarında, Türk medyasında kararın ne kadar bağlayıcı olabileceğine ilişkin yorumlar yapılmakta, her şeye rağmen sürecin devam ettirilmesi gerektiği dile getirilmektedir. Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinde bundan sonra yaşanacak gelişmeleri kestirmek o kadar da kolay değil. Azerbaycan da bu konu, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin yanı sıra Türkiye nin iç politikasındaki gelişmelere de bağlanıyor. Böylesi bir düşüncenin oluşmasında Azerbaycan daki Türkiye nin önceliklerinin devlet politikasından çıkarılarak hükümet politikası düzeyine indirgendiği yönündeki yaygın görüşün büyük etkisi vardır. 21. YÜZYIL [55]