Lüks konut mezarlığı ÇAYYOLU. Macunköy e alttan ısıtmalı BARINAK Sonbahar - Kış JEAN TRENDLERİ

Transkript

1 Lüks konut mezarlığı ÇAYYOLU Macunköy e alttan ısıtmalı BARINAK Sonbahar - Kış JEAN TRENDLERİ

2 abant

3

4 4 KASIM 2013 ÇAYYOLU HABER

5

7

8 10 ÇAYYOLU LÜKS KONUT MEZARLIĞI 18 ÇAYYOLU - MAMAK 3 TL YIL: 4 SAYI: 47 KASIM 2013 YAYINCI ÇAYYOLU MEDYA GRUP SAHİBİ VE SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ÇAYYOLU MEDYA GRUP ADINA OĞUZHAN KORKUT ÇETİN YAYIN KOORDİNATÖRÜ EROL HARPUTLU HUKUK DANIŞMANI AV. PELİN AKSOY YAYIN DANIŞMA KURULU OĞUZHAN KORKUT ÇETİN EROL HARPUTLU ŞENOL BALABAN METİN ALTAY ÖZLEM NİHAN ELİF CAN TUNCER KIRHAN KAAN CANATAK PIRILTI ÜNSAL GÖRSEL YÖNETMEN GÜNER ÇETİN GRAFİK-TASARIM ÇAYYOLU MEDYA GRUP C AJANS 32 BİSİKLET TUTKUNLARI BEYTEPE'DE BULUŞTU 42 GİYSİLERİNİZİ BU KUTUYA ATIN 62 KIŞ LASTİĞİ TAKMA ZAMANI 70 ANKARA TİYATROYA DOYACAK BASKI MRK Baski Hizmetleri Ltd. Şti. Ağaç İşleri San. Sit Sk. No:41 Ostim/ANKARA Tel : (0312) Fax : (0312) YAYIN MERKEZİ ENGÜRÜ SİTESİ KIŞLALI SOKAK NO:80 ÇAYYOLU / ANKARA HABER MERKEZİ 0 (312) TANITIM, HALKLA İLİŞKİLER, REKLAM KAAN YİĞİT İSTANBUL'UN ANADOLU YAKASI'NI GEZELİM 84 avukatima SORUYORUM ELEKTRONİK İLETİŞİM bilgi@cayyolu.com.tr AYLIK YAYIN, YEREL, SÜRELİ YAYIN ÜCRETSİZDİR ISSN Çayyolu Haber dergisinde yayınlanan yazıların yasal sorumluluğu yazarlara, reklamların sorumluluğu reklamverenlere aittir. 8 KASIM 2013 ÇAYYOLU HABER

9

10 editör Elif CAN Seçim Barajı'nı neden kaldırmıyoruz? Başbakan ın açıkladığı seçim paketinden, seçim sistemindeki barajın kaldırılması yönünde "üç" farklı öneri geldi. Önerileri hatırlayalım; 1. Yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz. 2. Barajı yüzde 5 e çekip, beşli gruplandırmayla daraltılmış bölge seçim sistemine gidebiliriz. 3. Ülke barajını tamamen kaldırarak, dar bölgeli seçim sistemini getirebiliriz. *** Mevcut sistemde uygulanan %10 barajın, temsilde ne kadar büyük bir adaletsizlik yarattığı malum. Yüzde % 35 oy olan parti, mecliste % 60 la temsil ediliyor, % 9 oy alan parti dışarıda kalıyor. Baraja takılan partiler yok oluyor. Barajı geçemeyen partilerin hazineden yardım alamaması, yok oluşun bir başka nedeni... *** Başbakan ın önerdiği barajın kaldırılıp dar bölgeli seçim sistemi bana makul gelmişti. Osman Nuri Zengin le yaptığım tartışmadan sonra, düşüncem değişti. Başbakan ın niyetinde bir gariplik hissetsem de, barajın kaldırılması yönünde bir adım diye bakıyordum. Dar bölge sistemini belediye başkanlığı seçimi gibi algılamış, o bölgede en fazla oyu alan partinin milletvekilini çıkarmasını "adil" bulmuştum. Oysa, gerçekte durumböyle değil. Sakarya yı örnek verelim; Sakarya 7 milletvekili çıkartıyor. Daraltılmış bölge seçimiyle, Sakarya 7 bölgeye ayrılacak. Yedi ayrı bölgede seçim yapılacak. Sonuç ne olur sizce? 7-0 AKP seçimleri bütün bölgelerde alır. Peki böyle bir durumda, CHP nin aldığı %18, MHP nin aldığı %15 oy ne olacak? Görüldüğü gibi, adaletli gibi görünse de, Sakarya daki tüm seçmenin oyu sandığa yansımıyor. Güçlü olan zayıfı eziyor olan normal sonuç, 7-0 oluyor. Daraltılmış bölge seçimiyle temsilde adalet ararken, başka bir adaletsiz durum yaratıyoruz. Barajın yüzde beşe çekilip, ülkenin beşli gruplara ayrılması da benzer bir sonucu ortaya çıkartıyor. Buradan şuraya varıyoruz; Başbakan ın öne sürdüğü diğer iki öneri, baraj kalsın demenin başka şekli... *** Temsilde adalet açısından en iyi sistem, şu anda uygulanan "nisbi" sistem. gelişmiş ülkelerde de bu uygulanıyor. Bizim sorunumuz sistemle değil, barajla. Peki, Neden barajı kaldırmıyoruz? Bu sorunun birden fazla cevabı var, Barajın iktidar partisinin meclisteki gücünü artırması ve iktidarın barajı kaldırmaya yanaşmaması, Kürtleri meclis dışında tutma çabası, Ve yönetimde istikrar sağlama arayışı... *** İktidarın tek başına güçlü olduğu dönemler, gerçekten de işlerin hızlı yürüdüğü dönemlerdir. Ancak büyük iktidarlar, zamanla gücün yarattığı yozlaşmayla ülkeye verdiklerinden daha fazlasını geri alıyor. Yöntimde istikrar sorunu; İletişim kuramama, karşı tarafı kabul edememe sorunudur. iletişim sorunu taraflardan daha zayıf olanı dışarıda tutularak çözülmez. Bu, sorunu çözmek değil, bastırmaktır. Ve her zaman daha büyük bir sorun olarak geriye döner. Baraj kaldırılırsa, sorun çözülür. Yönetimde istikrar sorunun en önemli sebebi olan, asker artık yok. Bu sorunu zaman içerisinde bir şekilde çözeriz... Temsilde adalet, gücün yozlaşmasından kendimizi korumanın yolu; Barajı kaldırmaktır, başka bir şeye gerek yok KASIM 2013 ÇAYYOLU HABER

11

12 HABER Lüks konut mezarlığı Çayyolu Lüks konut Mezarlığına Dönüştü Lüks konut ve villaların yükseldiği, Başkent'in batı koridorundaki gözde yerleşim alan İncek, Alacaatlı, Çayyolu ve Ümitköy'ün bozuk yol ve alt yapı sorunları, bölge sakinlerinin tepkisine neden oldu. Başkent in son yıllardaki gözde merkezleri arasında gösterilen İncek, Alacaatlı, Çayyolu ile Ümitköy çevresindeki bozuk yol ve alt yapı problemlerine vatandaşlar tepki gösterdi. Uzun süredir asfalt sorunu yaşayan bölge sakinleri, Milyon dolarlık villaların ve yatırımların olduğu böyle bir merkezde, yolların asfaltlanmaması kabul edilemez. Yaz aylarının tadilat ve asfalt serimi için uygun zaman olduğunu bildiğimiz için yollarını gözledik. Ancak gelen giden olmadı. Şimdi kışın gelmesi ile birlikte bizi yine çamurlu günler bekliyor dedi. Çehresi değişti kaderi değişmedi Özellikle 2005 yılından itibaren önemli yatırımcıların bölgeye girmesiyle İncek, Alacaatlı, Çayyolu ve Ümitköy çevresinin kimlik değiştirdiğini savunan bölge sakinlerinden Erkan Serik şöyle konuştu: Bu bölgelerde önceki yıllarda çiftlik tarzı evler vardı. Son dönemde yapılan hem site tarzı villa projeleri hem de gökdelenler bölgenin çehresini değiştirdi. Ancak bu değişim altyapı hizmetlerine yavaş oluyor. Özellikle devamı 12.sayfada 12 KASIM 2013 ÇAYYOLU HABER

13

14 HABER İncek Bulvarı üzerindeki sitelere giden yollar, köy yolundan bile daha kötü. Sokak isimleri zaten bir var, bir yok. Kış aylarının gelmesi ile birlikte toz toprak çamurdan bıktık. Müteahhitler yarım bırakıyor Bölge sakinleri ayrıca başlayıp bitmeyen projelerin, yapılan diğer güzel işleri gölgelediğine dikkat çekti. Müteahhitlerin hırs kurbanı olduğunu iddia eden vatandaşlar, Yapabilirim hırsıyla boyundan büyük işlere giren inşaat firmalarının yarım bırakıp gittiği villalar, görüntü kirliliği oluşturuyor. Onların davaları yıllarca sürünce de enkazlarla birlikte yaşamak zorunda kalıyoruz dedi. Kaygan yolda keskin manevra İncek Bulvarı nda orta refüjlere dökülmesi için bırakılan topraklar yola bırakılınca trafikte tehlike oluştu. Sürücüler kayganlaşan yolda topraktan kaçmak için keskin manevralar yaptı. Kandırılan çocuklar gibiyiz Ankaralı yazar Nurhayat Bezgin, bir Ankara sevdalısı. Yazarın bir çok kitabı yayınlandı. Nurhayat hanım Ankara özellikle Çayyolu için şunları aktarıyor; Kentler hızla değişiyor, Ankara da Yazık ki yok edilip binalarıyla birlikte sokakları ve caddeleri; otel, kebapçı, bar ya da kahvehane işletmecilerine terk edilmek zorunda bırakıldı. O bölgenin Mithatpaşa ya, Meşrutiyet e, Selanik e saygı bağlamında isimlendirilen güzelim caddeleri, Karanfil, Konur, Olgunlar gibi anlamlı adlar verilen yemyeşil sokakları, birbirlerini tanıyan güler yüzlü insanları yok artık. Benzer şekilde; tarihî dokularıyla Ulus ve AOÇ kaybolurken, adıyla uyumlu Söğütözü nde akıllı (!) olduğu için pahalı evler ve AVM ler var şimdi. Çankaya bir yana, yeni sayılan Eskişehir Yolu, Çayyolu, İncek gibi bölgeler de değişip bozuluyor. Postacı adresi bulamıyor Yaşamkent Mahalle Muhtarı Ayla Özsuer ise, değişikliklerin özellikle ve Cadde deki sitelerde problem yarattığını belirterek, şunları söyledi; Birkaç yıl öncesine kadar bize bağlı olan siteler bir anda farklı muhtarlıklara bağlandı. Postacılar da işlerini yaparken zorluk çekiyor. Son 2 yılda semtteki çoğu vatandaşımız evraklarına ulaşamadı ve zaman aşımından para cezası aldı. Adreslerin neden değiştiğini yetkililere soruyoruz ancak hiçbir cevap alamıyoruz. İncek'in korku yolu İncek Bulvarı'nı Çayyolu'na bağlayan Cadde'de, üst üste yaşanan kazalar, vatandaşları tedirgin etti. Son olarak yaşanan kazada bir aracın yol kenarındaki bariyerlere çarpıp takla atmasının ardından, şikayette bulunan vatandaşlar, yolun hatalı olduğunu iddia etti. İsmini vermek istemeyen bir vatandaş, orta refüjde yapılan sulama çalışmalarının kazalara neden olduğunu öne sürerek, şöyle konuştu: Hatalı yapıldı iddiası Bu yolda defalarca kaza yaşandı ve hatta ölümlü kazalar bile meydana geldi. Hiç kimse nedenini sorgulamadı. Bu yol hatalı yapıldı ve merkezkaçı yanlış hesaplanmış. Hızlı giren herkes kendini yolun dışında buluyor. Yol boyunca yaşanan kazaların izleri de hala bariyerlerde. Orta refüjde yapılan sulama çalışmaları da kazalara neden olabiliyor, akan çamurlu su yüzünden araçlar birer birer savruluyor. Çayyolu Haber Ajansı(ÇHA) 14 EKİM 2013 ÇAYYOLU HABER

15

16 HABER "Ben Hizmet Adamıyım" Şenol Balaban ismi bundan bir kaç ay öncesine kadar Yenimahalle Belediyesi İle yan yana anılıyordu. İstifasının ardından ise engellilere verdiği destek ve AYBESK Spor Kulübünün başarıları ile birlikte anılır oldu. Çayyolu Haber olarak Şenol Balaban'la bir araya geldik ve içten samimi bir sohbet gerçekleştirdik... Çayyolu Haber: Görevinizden ayrıldınız ama hala konuşulan bir isimsiniz. Özellikle yerel seçimler yaklaşırken isminiz adaylar arasında anılıyor. Siyasete devam mı? Şenol Balaban: Siyaset hep devam. Ben 1976'dan beri siyasetin içindeyim. Gençlik Kollarında başlayan ve devam eden bir görev tutkusu bu. Siyaset başka bir şey. Bakın ben 6,5 yıl yurtdışında Almanya ve Hollanda'da yaşadım. Sonra bu topraklara geri döndüm. Gurbette yaşayanlar için vatan millet daha da anlamlıdır. Bu topraklara döndüysem bu topraklara hizmet etmekte benim borcum. Sadece siyasetçi değil aynı zamanda iş adamıyım. Ege'ye gidip ayaklarımı uzatıp keyif yapmayı tercih etmedim. Hala gece gündüz siyasetle dolu bir hayatım var. Hizmet etmek için adanan bir ömür... Ç.H: Peki ya karşınıza çıkan engeller? Şenol Balaban: Engel hayatta her alanda karşımıza çıkmıyor mu? Başarı da engelleri aşmak değil mi. Ben böyle baktım o yüzden onları engel değil belki bir hayat sınavı diye görmek daha doğru. 52 yaşındayım, hala hayatı öğrenmeye devam ediyorum. Hayatın en büyük ödülü iyi insanlarla karşılaşmaktır. Bunu da karşınızdaki insanlara şans vermeden anlayamazsınız. Ben bu yaşımda hala dost bildiklerimden darbe yiyorum. Bu beni yıpratmıyor aksine bir sonraki insanlık sınavına hazırlanmama yardımcı oluyor Ç.H: Peki insan ilişkilerinde dikkat ettiğiniz en önemli şey nedir? Şenol Balaban: Samimiyet. Samimiyetsizliğe ise tahammülüm yok. Ben konuşurken insanların gözlerinin içine bakmayı severim. Onlarla tokalaşırken de gözlerine bakarım. Samimiyetin en net aynasıdır gözler. İnsanların gözlerine bakmaya korkanların samimiyetlerinden kuşku duyarım. Şimdi ki nesil bizden daha şanslı bu konuda. Daha özgürlükçü ve daha netler insan ilişkilerinde. Şu anda ne yazık ki insanlarda ciddi bir kişilik erozyonu var. Zemin sağlam değil, çıkarlar, menfaatler her şeyin üstünde... Ç.H: Yoğun bir çalışma temposu içinde Şenol Balaban nasıl bir baba? Şenol Balaban: Aslında olması gerektiği gibi hem otoriter hem ilgili. Kızım yurtdışında okuyor. Oğlum burada. Maşallah kendini idare edebilir her koşulda. Becerikli bir çocuk sorumluluklarının farkında. Eşim şirket işleriyle daha çok ilgileniyor ben ise siyaset ve AYBESK ile ilgilendiğim için şirketlerin işleri eşime kaldı. Hayattaki en büyük destekçim iyi ki var KASIM 2013 ÇAYYOLU HABER

17 Cabbar ve Hürrem İki köpeğimiz var Cabbar ve Hürrem isimleri. Onlarında yeri başkadır benim için. Samimiyet dediğimiz duyguyu onlarda koşulsuz görüyorum işte. Onlarla vakit geçirirken sinir stres kalmıyor. Sokak hayvanlarını da çok seviyorum. Belediye'de görevdeyken onlar için çalışmalarımız oldu. Yeterli mi tabiki de hayır. Keşke daha fazlasını yapabilseydik ama öyle engeller çıktı ki karşıma ben bile müdahale edemedim. O kadınlar rüyama girdi Seçim dönemi Sayın Fethi Yaşar ile Şentepe'ye Çiğdemtepe mahallesine gittik. Yollar berbat, atık su evlerin önünden akıyor. Birkaç evde baca tütmüyor bile. İki kadın ellerinde ekmek poşeti vardı. Yanlarına gittik, " Bakın başkan adayınız tanıştıralım" dedik. Kadınlar, "Seçim zamanı gelirsiniz tabi, seçimden sonra kimse gelmiyor " diyerek ceplerindeki su faturalarını gösterdi. " Bizden belediye atık su parası alıyor ama atık su evimizin önünden geçiyor" dediler. Haklısınız ama bu işe Büyükşehir bakıyor dedik. Aradan zaman geçti biz seçimi kazandık. Göreve geldiğim andan beri o iki kadının söyledikleri aklımdan çıkmadı. Hep gitmek istedim ziyaretlerine ama malum ilk dönemler yoğunluktan imkan olmadı. Bir gece rüyama girdiler. Sabah ilk işim erzak ve oyuncaklar ile mahalleye gitmek oldu. O iki kadını buldum. Bakın dedim geldik. Bizim alanımız olmadığı halde atık su problemini kaldırımlarını yaptırdık. Hala görüşürüm onlarla. O mahalle için Şenol Balaban' ın yeri ayrıdır. Benim içinde onların yeri... İyi bir siyasetçi de olması gerekenler Bana göre iyi bir siyasetçi hem siyaset kuramını, hem bürokrasiyi hem de iş adamlığını bilmeli. Bu üçü bir araya geldiğinde başarılı olunabileceğini düşünüyorum. Bir tanesi eksikse olmuyor. Yıllardır gözlemlediğim bu. Piyasayı, ekonomiyi, iş bitirmeyi, idareciliği bileceksiniz. Devletin çalışma mekanizmasını da bileceksiniz. Bizde ki sorun bunların bir arada olamaması bence... Çayyolu Haber Ajansı(ÇHA)

18 HABER ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇAYYOLU - YAŞAMKENT ARASINDAKİ BULVARIN 1.KM'SİNİ TAMAMLIYOR Çayyolu nun en uzun caddelerinden biri Cadde. Eski adıyla 8. Caddedir. Bu cadde Eskişehir Yolu Ümitköy kavşağından başlar, neredeyse tüm Çayyolu nu bir ana damar gibi geçer ve Yaşamkent in Eskişehir yolu kesişimine kadar uzanır. Bu caddenin Ümitköy kavşağından Konutkent-2 Sitesi A girişi önüne kadar olan bölümü nispeten asfalttır. Fakat Konutkent-2 Sitesi A girişi önünden Yaşamkent e kadar uzanan bölüm çukurlarla dolu, bozuk bir asfaltı olan bir yer. Ankara Büyükşehir Belediyesinin sorumluluk bölgesinde olan bu yol yıllardır yapılmadı. Bu yolu kullananlar bu yoldan her geçişlerinde bu yolun ne zaman yapılacağını merak ederler. Asfalt çalışması başladı ama yeterli değil Kurban Bayramından önce Ankara Büyükşehir Belediyesi nin internet sitesinde de yeni yol açımı başlığıyla bu yolun yapılacağı duyuruldu. Yolun geçeceği güzergâh ve parseller arası olarak belirtiliyor. Yani asfaltlanacak olan bölge bir kilometre. Geriye kalan yol şimdilik beklemede. Ne zaman yapılır? Belli değil. Büyükşehir Belediyesi ne tepki büyük Asfaltlanacak bölümün çok küçük bir bölge olması nedeniyle bu yolu kullanan bir çok vatandaş Ankara Büyükşehir Belediyesine tepkilerini dile getirdiler. Bölge sakinlerinden Mehmet Cebecioğlu düşüncelerini şu şekilde dile getirdi; Asfaltlama, Konutkent-2 Sitesi A girişi önünden Gazi Üniversitesi Semt Polikliniği ne dönen yola kadar yapılacakmış. Yolun kalan kısmı ne zaman asfaltlanacak? Bir işe başlanıldığında bitirilmesi gerekmez mi? Bu nasıl bir belediyecilik anlayışıdır anlamadım. Tepkisini dile getiren Necmi Özden ise Bu bölge çok ihmal edildi. Nedeni her ne olursa olsun bu Türkiye ekonomisine de zarar veriyor. Bu yolu her gün yüzlerce otomobil kullanıyor. Bu otomobiller bu bozuk yolda çok zarar görüyor. Bu hem kişilere zarar, hem de ekonomiye zarar dedi. Seçimlere yakın çalışma tekrar başlar Yaşamkent te ikamet ettiğini söyleyen Ahmet Ünal; Bu işler hep bu şekilde olur. Seçimler yaklaşınca oy alınamayan bölgelerde göstermelik, göz boyamak için birkaç iş yapılır. Eğer o bölgeden oy çıkarsa iş bitirilir. Yoksa eski düzen devam eder. Bence bu yolun bu kısmının yapılması da bu yüzden oluyor. Gökçek diyor ki Bakın bana oy verirseniz bende yolunuzu yaparım. Oy yoksa hizmette yok Pırıltı Ünsal/Çayyolu Haber Ajansı(ÇHA) 18 KASIM 2013 ÇAYYOLU HABER

19

20 HABER Akşam saatlerinde evlerine hızlı ulaşmak isteyen Ankaralılar ile personel servislerinin sürücüleri korsan taksi dolmuş sistemi oluşturdu. Çayyolu ndan Mamak ve Keçiören e 3,5 TL karşılığında yolcu taşıyan araçlarda içecek satışı da yapılıyor. Başkent te EGO seferlerinin sık olmadığı semtlerde ortaya çıkan toplu taşıma boşluğu, servis araçları tarafından kayıt dışı biçimde dolduruluyor. Vatandaşların evlerine hızlı ulaşma isteği, uyanık servis sürücüleri tarafından fırsata çevriliyor. Çayyolu bölgesinde oluşan yeni toplu taşıma sisteminde kamu ya da özel sektör çalışanlarını taşıyan servis araçları kullanılıyor. Türkiye nin bazı büyük şehirlerindeki taksi dolmuş yöntemi, Ankara da kendini korsan uygulama şeklinde gösteriyor. Sistemin müşterileri ise Keçiören ve Mamak ta yaşayıp, Çayyolu ndaki evlerde temizlik, çocuk bakımı gibi işlerde çalışanlardan oluşuyor. Duraklardan yolcu toplanıyor Herhangi bir özel sektör ya da kamu kuruluşunun servis taşımacılığını yapan araç, önce rutin yolcularını Çayyolu bölgesindeki evlerine bırakıyor. Günü sonlandırıp, Keçiören ya da Mamak istikametinde bulunan ikamet adresine doğru dönüş yolcuğuna geçen servis sürücüleri, Çayyolu bölgesindeki otobüs duraklarını gezmeye başlıyor. Aynı saatlerde ev işleri ya da çocuklarının bakımını üstlendikleri ailelerin dönüşü ile mesailerini sonlandıran gündelikçi çalışanlar, duraklarda otobüs bekliyor. Durağın önüne yanaşan servis sürücüsü, bekleyenlere gittiği istikameti söylüyor. Güzergâhı kendine uygun bulanlar, servis aracına biniyor ve yolculuk başlıyor. Mesafeye göre fiyat tarifesi Bazı duraklarda birbirlerini ve seyahat ettikleri güzergâhları tanıyan sürücü ve yolcular, telefonla iletişim sağlayarak belirli noktalarda buluşuyor. Bu toplu taşıma sisteminin kendine göre bir fiyat tarifesi de bulunuyor. Örneğin Saltoğlu Bulvarı ndan Eskişehir Yolu na uzanan yolculuk 1,5 TL olarak fiyatlandırılıyor. Sıhhiye ye gitmek isteyenler 3 TL öderken Mamak yolcuları ise 3,5 TL veriyor. Sistemi kullanan müşteriler, Çayyolu ndan Mamak ya da Keçiören e gidebilmek için Kızılay a uğramak ve iki farklı vesait kullanmak yerine tek araçla daha kısa sürede evlerine ulaşabildikleri görüşünü savunuyor. 30 dakikada bir ego geçiyor Servis araçları ile korsan yolcu taşımacılığının yapıldığı Angora Evleri ve Beysukent gibi lüks yerleşim alanlarını çevresinde barındıran Saltoğlu Bulvarı ndan şehir merkezine ulaşabilmek için normal şartlarda EGO nun 174 numaraları hattı kullanılıyor. Hatta çalışan otobüsler, hafta içi günlerde saatleri arasında her yarım saatte bir sefer yapıyor. 174 numaralı hattan başka toplu ulaşım aracının olmadığı bölgede, işten çıkıp bir an önce evine ulaşmak isteyen vatandaşlar, EGO otobüsünü beklemek yerine servis araçlarını kullandıklarını belirtiyor. Su ve soda servisi var Çayyolu ndan başlayıp, Mamak ve Keçiören e uzanan yolculuk sırasında, müşteriler araçlardaki içecek servisinden de yararlanabiliyor. Araçlarda stoklanan içecekler, ücreti karşılığında satın alınabiliyor. Tarifeye göre, 0,5 litrelik su 25, soda ise 50 kuruştan satışa sunuluyor. Servis minibüslerindeki muavinlik görevini de yolcular üstleniyor. Müşteriler arasından gönüllü olan biri, taşıma ve içecek ücretlerini toplayarak şoföre ulaştırıyor. Erdem SEVGİ/Hürriyet 20 KASIM 2013 ÇAYYOLU HABER

21

22 HABER TOPLU GELEN CEZALAR Muhtarlarda bekliyor Emniyet'in, yaklaşık bir yıldır biriken trafik cezalarını toplu halde postaya vermesi, muhtarlıkları da hareketlendirdi. Ödenek yetersizliği nedeniyle yılbaşından bu yana trafik cezalarını PTT ye veremeyen Emniyet, biriken cezaları toplu halde yolladı. Postacılar vatandaşları evlerinde bulamayınca da iş muhtarlara kaldı. Emniyet in, yaklaşık bir yıldır biriken trafik cezalarını toplu halde postaya vermesi, muhtarlıkları da hareketlendirdi. Postacılar, adreslerinde bulamadıkları ceza tebligatlarını muhtarlıklara bıraktı. Bir ay öncesine kadar trafik cezası tebligatlarının günde 10 u geçmediğini ancak son bir ayda ise bu rakamın günlük 100 ün üzerine çıktığını belirten muhtarlar, Ne yapacağımızı şaşırdık. Polisin yazdığı cezanın hesabını vatandaş bizden soruyor dedi. Son haftalarda, Postacı gibi çalıştıklarını anlatan muhtarlar, şunları söyledi: Ümit Mahallesi Ceza infaz bürosu gibi Yenimahalle nin Ümit Mahallesi Muhtarı Metin Vural, bir haftada yaklaşık 2 bin 700 trafik cezası geldiğini anlattı. Mahalle sakinlerinin bu durumdan şikayetçi olduğunu belirten Vural, Biriken cezaların toplu olarak gönderilmesi vatandaşı isyan ettirdi. Vatandaşlar, muhtarlığı ceza infaz bürosu gibi kullanmaya başladı. Her gün onlarca vatandaş gelip trafik cezası tebligatı alıyor diye konuştu. Pırıltı Ünsal/Çayyolu Haber Ajansı(ÇHA) 22 KASIM 2013 ÇAYYOLU HABER

23

24 HABER Yaşamkent Çilekent'e dönüştü... Geçtiğimiz aylarda ASKİ nin kazdığı cadde hala asfaltlanmadı. Yaşamkent in ana caddesi konumunda olan 3222.Cade (eski adıyla 50.Cadde) Büyükşehir Belediyesi tarafından aylardır asfaltlanmayı bekliyor. Kış aylarının gelmesi ile başlayacak yağmur ve kar caddenin daha sorunlu hale gelmesini sağlayacak. Yaşamkent sakinlerinden Zafer Şen, Yaşamkent te yaşamanın çok zor olduğunu söyledi. Semtin devlet ve belediye tarafından unutulduğunu savunan Şen, Yaşamkent adı ile hiç uyuşmayan bir semt. Burada yaşamak resmen eziyet dedi. Diğer bir Yaşamkent sakini, Ayla Hasanoğlu, Yaşamkent te yaşamanın çok zor olduğunu olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: Çocuklarımız okulsuz 1999 yılında sadece 300 haneydik. Şimdi ise nüfusumuz 20 bine ulaştı. Burada küçük bir ilçe kadar nüfusumuz var ama yollarımız asfaltsız. Ana caddeye bir inin caddenin yarısı neredeyse yok. Yetkililer bu duruma seyirci. Ankara Büyükşehir Belediyesine onlarca şikâyet dilekçesi yazdım. Her seferinde sıraya konuldu yapacağız gibi bir cevap geliyor. Fakat ne gelen var. Ne de giden. Caddeler köstebek yuvası Uzun yıllardır Yaşamkent te yaşadığını söyleyen Şafak Ünal, Mahallemizdeki dernekte sık sık toplantılar yapıyoruz. İhtiyaçlarımıza birlikte çözüm üretmeye çalışıyoruz. Okul en büyük ihtiyacımız ama ihtiyaçlarımız sadece bununla da bitmiyor. Köy yolunu andıran bir yolumuz var. Semtin altyapısı olmadığı için yol, her gün bir patlak veriyor. Yollara tam anlamıyla bir bakım yapılmadığı için yolda çok sayıda tümsek ve çukur var. Kavşaklarda trafik lambası yok. Yoldaki köstebek yuvasını anımsatan deliklerden kaçmak için vatandaşlar arabalarıyla kendi yollarında gidemiyor ve kazalara sebebiyet veriyor dedi. Yıldırım dan bozuk yol tepkisi 2010 yılında Yaşamkent te taşınan Niyazi Yıldırım Kurban Bayramı dolayısıyla İstanbul dan gelen akrabalarının araçlarında yolun kötü olması nedeniyle hasar olduğunu belirten Yıldırım, Bu yolların yıllardan bu yana yapılmadığını söyledi. Mahalle sakinlerinden Burak Aktaş, mahalle sakinlerinin de sitem ettiği bu görüntü karşısında Bu rezalete bir çare yok mu? Neden yollar kazıldıktan sonra düzeltmek için yetkililer duruma el atmıyor. Neden vatandaş bu şekilde mağdur bırakılıyor ifadelerinde bulundu 24 KASIM 2013 ÇAYYOLU HABER

25

27

28 Korkut ÇETİN kutugun BAŞBAKAN'IN NE ÇOK KAYGISI VAR! Açıklanan Demokrasi Paketi içinden" seçim sistemi ve partilere hazine yardımı" başlığını alırsanız, paketin ağırlığı düşüyor. Bu durum paketin "yetersiz" olduğunun bir göstergesi. Diğer başlıklar da önemli elbette, ama diğer sorunlar zaten fiiliyatta aşılmış durumda. Bu pakette olması beklenen; Ana dilde eğitim, Siyasi suçlulara af/devletle barışma, Alevilerin haklarının verilmesi, Vatandaşlık tanımından etnisitenin çıkartılması, Yaşam biçimlerinin korunması, Toplantı, gösteri ve yürüyüşle ilgili daha özgürlükçü düzenlemeler, atlandı... Gerçi hükümetten bu pakette açıkladıklarını da beklemiyordum. Benim için hoş bir sürpriz oldu. *** Başbakan ın paketi açıklamadan önce yaklaşık bir saat süren kaygı içeren açıklaması, beni rahatsız etti. Bu kaygılı açıklama, paketin hazırlanış sürecinde nasıl hareket edildiğinin de bir göstergesi. Kaygı pakete hâkim olmuş. Başbakan Türkleri ve Sünnileri rahatsız etmekle ilgili büyük kaygı yaşadı paketi sunarken. Kürtleri ilgilendiren maddelerin yeterli olmayışının, Alevilerin haklarıyla ilgili maddelerin pakette yer almamasının nedeni bu olmalı. Görüyoruz ki, devletin temel çizgileri değişmiş artık. Kemalist çizgiden, Türk ve Sünni çizgiye kaymışız. Bu ülkede, Türkleri rahatsız etme kaygısı Kürtlerin, Sünnileri rahatsız etme kaygısı Alevilerin haklarının verilmesinde engel. Anlamakta zorluk çekiyorum. Biri kaygılanacak diye, başka birinin hakları nasıl gasp edilir? Özgürlükleri nasıl engellenir? Bunu laik Kemalist zihniyet yıllarca yaptı. Başörtülü kadınları kamudan bu yüzden uzaklaştırdılar. Laik çevreler "kaygı" duyuyordu! Söz konusu başörtüsü olunca bu anlaşılıyor da, başkalarının hayatları olduğunda neden anlaşılmıyor? Türkleri ve Sünnileri rahatsız etme kaygısıyla, Kürtlerin ve Alevilerin hayatına müdahale etmeyi, kendi içimizde nasıl meşrulaştırıyoruz? Kürtler Türkler den bir şey istemiyorlar. Haklarını istiyorlar. Kürtler Türklere, eğitim Kürtçe mi yapılsın diyor? Hayır. "Ben ana dilimde eğitim almak istiyorum" diyor. Yani "bu seninle değil, benimle ilgili bir sorun" diyor. Bu haklı talep, Türkleri üniter devlet yapısının bozulmasıyla ilgili kaygılandırıyor. Kaygı, yaşayanın sorunudur. "Seni kaybetmekten korkuyorum" diyerek, eşinizin/sevgilinizin alanınızı daralttığını düşünün. Katlanılır bir şey mi bu? Birinin kaygısının gidermenin yolunu, ötekinin özgürlüklerini daraltmak olarak görürseniz, dinmek bilmeyen bir kaygı çukuru yaratırsınız. Kaygı çukurunun dibi yoktur. Onu tatmin etmeye kalkarsanız, daha fazlasını ister. Aldıkça derinleşir. Derinleştikçe daha fazla ister. Kürtlerin sorununun çözümü için konuşuyoruz, "Türkleri rahatsız edeceğiz" diye ödümüz kopuyor. Alevilerin sorununu çözmek için konuşuyoruz, "Sünnileri rahatsız edeceğiz" diye ödümüz kopuyor. Birilerinin özgürlük sorunu, hakları, başka birinin kaygı sorunu olamaz. Bu kabul edilemez. Bu onur kırcıdır. Bu ülkede artık kimse otorite olmamalı. Birinin kaygısı başka birinin hayatını daraltmamalı Kardeşçe yaşamalıyız, ama abi-kardeş gibi değil, eşitçe... Başbakan ın kaygılı konuşması ve paketin içeriğindeki Türk ve Sünni otorite yansımasının dışında; Paket benim için, bir kez daha "yetmez ama evet". *** Bir başka soru var önümde, aklımı kurcalayan: Madem bu paket çıkabiliyordu, neden bir yıl boyunca kavga ettik, neden birbirimizi yıprattık, bu vakti/enerjiyi neden boş yere harcadık? Neden her sorunumuzu konuştuğumuzda taraf oluyoruz? İnsan gibi konuşamayacak mıyız? 28

29

30 HABER Taner Kışlalı Anıldı 30 KASIM 2013 ÇAYYOLU HABER

31

32 HABER ÇAYYOLU'NDA MUHTARLIKLAR daha güvenli... Çayyolu nda bu yıl içinde muhtarlık binalarından ardı ardına yaşanan hırsızlık olaylarının ardından Yenimahalle Belediyesi, muhtarlık binalarına alarm sistemi kurdu. Hırsızlar, Çayyolu ndaki muhtarlık binalarının pencerelerindeki korkulukları demir makasıyla keserek, mahallenin tüm bilgilerinin kayıtlı olduğu bilgisayarları çaldı. Ahmet Taner Kışlalı, Konutkent ve Ümit mahallesi muhtarlıklarında yaşanan soygunların ardından belediye, ilçede bulunan 65 muhtarlığa alarm sistemi kurdu. Korkuya gerek yok Güvenlik önlemlerini arttırarak, belediye olarak üzerlerine düşen görevi yaptıklarını belirten Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, muhtarlıklarda yaşanan seri hırsızlık olayının bölge sakinlerini ve muhtarları tedirgin ettiğini hatırlatan Yaşar, Bundan sonra korkuya, paniğe gerek yok. Muhtarlarımızın gözü artık arkada kalmıyor. Gönül rahatlığıyla hareket edebiliyorlar dedi. Hareketi algılıyor Işıklı siren ve detektörlerden oluşan alarm sisteminin çağrı atma özelliğine sahip olduğunu dile getiren Yaşar, Alarm sistemi, pencere ve kapı kollarına kadar güvenlik içeriyor. Hareketi algılayan detektörler sayesinde sisteme tanımlanmış olan cep telefonuna ya da güvenlik merkezine lokasyon bilgisiyle birlikte anında çağrı gidiyor. Böylece hırsızlık olayı yaşanmadan önlenebiliyor diye konuştu. Caydırıcı olacak Alarm sistemini değerlendiren mahalle muhtarları alarm sisteminin yerinde bir çalışma olduğunu ve sistemin caydırıcı olacağını kaydetti. Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi Muhtarı Hale Ekmekçi Emre, hırsızlık olayından dolayı tedirgin olduklarını ifade ederek, sistem ile hırsızların muhtarlığa yaklaşmayacağını söyledi. Konutkent Mahallesi Muhtarı Münevver Şeker ise gönül rahatlığıyla çalışabileceklerini kaydetti. 32 KASIM 2013 ÇAYYOLU HABER

33

34 HABER BİSİKLET TUTKUNLARI BEYTEPE DE BULUŞTU Hacettepe Üniversitesi Dağ Bisikleti Topluluğu, Beytepe Kampüsü ndeki Ankara MTB Cup a ev sahipliği yaptı. Topluluk tarafından organize edilen ve Türkiye Bisiklet Federasyonu yarış takvimine dahil edilen yarışa 54 sporcu katıldı. Bulutlu bir havada gerçekleştirilen yarış sırasında güneşin zaman zaman kendini göstermesi sporcuları sevindirdi.genç erkeklerde Onur Balkan, yıldız erkeklerde Halil İbrahim Doğan, Master 30+ da Nevzat Kıral, Master 40+ da Murat İşçimen, Elite Erkek te Abdulkadir Kelleci birinciliği elde etti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, zorlu yarış sonunda dereceye giren sporcuları çeyrek altınla ödüllendirdi.hacettepe Üniversitesi Dağ Bisikleti Topluluğu tarafından organize edilen ve Türkiye Bisiklet Federasyonu yarış takvimine dahil edilen Ankara MTB Cup tamamlandı. 54 sporcunun katıldığı yarışta güneş bulutların arkasından zaman zaman kendini gösterse de yağmurun yağmaması sporcuları sevindirdi. Hacettepe Üniversitesi Beytepe kampüsü içinde gerçekleştirilen yarışın ilk startı saat:10:00 da verilirken, elite kategoride yarışacak olan sporcuların startı saat 13:00 da verildi. Zorlu yarış sonunda dereceye giren sporcuların ödüllerini Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Murat TUNCER, Bisiklet Federasyonu Genel Sekreteri Bekir Gezer, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Pınar Avpınar Avşar ve Hacettepe Bisiklet Topluluğu Antrenörü Ali Yılmaz verdi. Yarış Sonuçları Genç Erkekler 1- Onur Balkan Brisaspor 01:40:29 2- Abdul Samet Tatlı Gençlik S.K. 3- Alper Döker Muğla Ferdi 01:42:29 Yıldız Erkekler 1- Halil İbrahim Doğan Kütahya Genç. Merk. 00:41:37 2- Ömer Can Özyazıcı Gençlik S.K. 00:41:43 3- Murat Usta Kütahya Genç. Merk. 00:43:57 Master Nevzat Kıral Brisaspor 01:40:29 2- Cem Anamurluoğlu İstanbul Ferdi 01:28:18 3- Ali İhsan Taş Büyükçekmece Yeniay S.K. 01:35:02 Master Murat İşçimen Çorum Belediye Spor 01:30:10 2- Erol Özbey İstanbul Ferdi 01:31:04 3- Mehmet Bozdemir Kocaeli Genç. S.K. 01:35:17 Elite Erkek 1- Abdulkadir Kelleci Brisaspor - 01:38:22 2- Bilal Akgül Brisaspor - 01:41:55 3- Berkay Cirmenli Hacettepe S.K. - 01:44:08 Elite Bayanlar: 1- Cansu Türkmenoğlu - Brisaspor - 00:51:18 2- Kader Şahin - Kocaeli Gen. Hiz. S.K. - 01:06:35 3- Esra Kahraman - Yapıspor - 01:25:03 Pırıltı Ünsal/Çayyolu Haber Ajansı(ÇHA) 34 EKİM 2013 ÇAYYOLU HABER

Daha göster