KYOTO SONRASI, KOPENHAG VE TÜRKĐYE

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KYOTO SONRASI, KOPENHAG VE TÜRKĐYE"
  • Umut Oz
  • 8 yıl önce
  • İzleme sayısı:

Transkript

1 EBSO KYOTO SONRASI, KOPENHAG VE TÜRKĐYE TÜRKĐYE NĐN KOPENHAG/POST-KYOTO STRATEJĐSĐ NEDĐR? Birleşmiş Milletler Đklim Değişikliği Konferansı 7 18 Aralık 2009 günleri boyunca Kopenhag da yapılacak. Bu toplantı, Küresel Isınma ve buna bağlı Đklim Değişikliği konusunda 1997 Aralık ayında düzenlenen Kyoto konferansından bu yana düzenlenmiş en önemli toplantı olma niteliğini taşıyor. Kopenhag toplantısı ve bunu izleyecek süreç zarfında, Kyoto sonrası (Post Kyoto) dönemde, küresel ısınmaya karşı alınacak küresel ve ulusal ölçekteki önlemler dizisi belirlenecektir. Alınacak önlemlerin Kyoto Sözleşmesi nin ilk dönemine kıyasla çok daha kapsamlı ve bağlayıcı olacağı konusunda görüş birliği bulunuyor. Söz konusu önlemler dizisinin Türkiye açısından da önemli olacağı aşikârdır yılı Şubat ayında TBMM tarafından onaylanan Kyoto Sözleşmesi hükümleri 2012 yılı itibarıyla uygulamaya konulacaktır. Türkiye tarafından atılmış bulunan bu adım ve Kopenhag Toplantısı nı izleyecek kısa dönemde alınacak kararların, ülkemiz ekonomisi ve TC vatandaşlarının gelecekteki yaşam kalitesi üzerine doğrudan ve çok önemli etkileri olacaktır. Örneğin, 2012 yılından itibaren Türkiye nin başta enerji ve demir-çelik üretim tesisleri olmak üzere endüstriyel üretimi sera gazı salımı ve bunun üzerine belirlenecek üst sınırlar itibarıyla uluslar arası denetime tabi olacaktır. Bu bağlamda, ülkemiz yakın gelecekte belki de en büyük uluslar arası ticaret kalemi haline gelecek olan Karbondioksit Ticaretinin alanı konumuna gelecektir. Halen mevcut ve süratle gelişmekte olan CO 2 borsalarındaki işlemlere tabi duruma gelecek olan enerji sektörümüzün, Kopenhag Toplantısı nın doğuracağı olası gelişmeler bağlamında mercek altına yatırılması zorunluluğu bulunuyor. BM KOPENHAG TOPLANTISI VE TÜRKĐYE NĐN ENERJĐ SEKTÖRÜ Bu noktada bir saptama yapma gereği bulunuyor: Türkiye kamuoyu ve merkezi yönetiminin Kopenhag Toplantısı nın önemi ile orantısız bir kayıtsızlık ve bilisizlik içinde bulunduğu gözleniyor. Konu ile ilgili Bakanlıkların ( Çevre ve Enerji ) Kopenhag Toplantısı ile ilgili yayımlarına bakıldığında, konunun hemen hiç ele alınmadığı dikkatleri çekiyor. Çevre Enerji Đklim Değişikliği konusunda, TC. Enerji Bakanlığı web sitesindeki son güncelleme tarihlidir. Burada Kopenhag toplantısı konusunda tek bir cümle dahi yer almıyor. Bu konuda güncel durum şu şekilde özetlenebilir: Türkiye nin Post-Kyoto ve Kopenhag sürecine ilişkin bir planı, bir yol haritası mevcut değildir. Esasen, böyle bir plana zemin olabilecek temel bir enerji stratejisinin varlığından da söz etmek mümkün görünmüyor. ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU 1 EBSO İZMİR

2 TC Başbakanı ve kendisine eşlik edecek olan heyet Kopenhag da hangi görüşleri dile getireceklerdir? Ulusal düzeydeki taleplerimizin oluşması ve bir fikir planı çerçevesine yerleştirilmesi için öncelikle konunun kamuoyuna mal edilmesi, düzenlenecek panellerde akademisyen, bürokrat ve sanayicilerimiz tarafından konunun etraflıca tartışılması gerekirken, ne yazık ki ne bu tür etkinlikler ne de kamuoyu ve siyasetçilerimizin sergilediği duyarlı bir yaklaşımın işaretleri ortada görünmüyor. Kopenhag Toplantısını izleyecek dönemde konu ile ilgili kayıtsızlığın sürgit olması durumunda en olası sonuç şu olacaktır: Türkiye, kendisine dayatılacak rol ve işlevleri üstlenmekle yetinecektir. Bunun ilk çarpıcı sonucu ise enerji ve özellikle de elektrik enerjisi maliyetindeki büyük artış şeklinde ortaya çıkacaktır. Enerji maliyetleri, sürdürülebilir ve istikrarlı bir kalkınma ile toplumdaki yaşam kalitesi düzeyini belirleyici en temel parametredir. Kopenhag sürecinin sonuçları ise gelecekteki enerji fiyatları ile doğrudan ilişkilidir. Bu denli önemli olan bir konuda diğer ülkelerin yaklaşımları acaba nedir? Đşte bazı örnekler: Đngiltere Hükümeti, araç egzozlarından çıkacak sera gazlarının dahi denetim altına alınması konusunda bir dizi öneri sunacağını bugünden açıklıyor. O Đngiltere ki, kömüre dayalı enerji santralleri üzerine katı denetim getiren 2001/80/EC direktifinin uygulamaya geçirilmesiyle birlikte mevcut 24,9 GW toplam kapasiteli kömür yakıtlı santrallerinin 7,1 GW lık bölümünü 2016 yılına kadar kapatmak zorunluluğu ile karşılaşmış bulunuyor. Yasa hükmündeki direktif yaptırımı karşısında, gelecekte ciddi bir enerji açığı tehlikesi ile yüz yüze geldiği halde, Đngiltere nin araç egzoz emisyonlarının dahi denetlenmesi yolundaki önerisi, bu ülke kamuoyunun Đklim Değişikliği tehdidini büyük bir duyarlılıkla algıladığının bir göstergesidir. Çin Hükümeti nin atadığı Kopenhag Komisyonu 2020 yılındaki sera gazı emisyonunun günümüzdeki miktara göre % dolayında azaltılması yönünde alınacak önlemleri toplantıda gündeme getireceğini ifade ediyor. Avustralya dile getireceği önlemleri dünya kamuoyuna toplantı öncesinde açıklayarak etki alanını genişletme çabasında olduğunu ortaya koyuyor. Bu ülkenin başbakanı Kevin Rudd, toplantının başlamasından haftalar önce Kopenhag a gerçekleştirdiği ziyareti esnasında Avustralya nın tezlerini benimsetmek amacıyla kulis faaliyetlerini başlatmış bulunuyor. Gözlemcilere bakılırsa Kevin Rudd 2020 yılında Avustralya nın emisyon seviyesinin Kyoto da baz yılı olarak kabul edilmiş 1990 yılı seviyesi ile aynı kalmasına karşılık, karbon emisyonlarının bir diğer nedeni olan orman alanlarının ortadan kaldırılmasına karşı etkili önlemler alınmasıyla dünya kamuoyunu tatmin etmeye çalışacak. ABD yeni yönetimi Kyoto Sözleşmesi konusunda bu ülkenin gösterdiği olumsuz yaklaşıma taban tabana zıt bir biçimde, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını öne çıkaran, karbon ticaretine ek olarak bir karbon vergisini uygulamaya geçirmek yönünde yoğun tartışmalar yaşıyor. Bütün bunlar ortak bir stratejinin belirlenmesi konusunda küresel ölçekte bir duyarlılığın olumlu işaretleridir. ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU 2 EBSO İZMİR

3 Yukarda zaten değinildi ancak tekrarla vurgulamak gerekiyor; bu örnekler arasında Türkiye nin söylemi ve benimsediği strateji nedir? Bir yol haritamız mutlaka olmalıdır; ancak ortada buna dair bir emare görünmüyor. Hükümetimiz ile muhalefet arasında Kopenhag süreci konusunda hiçbir görüşme yapılmıyor olması da düşündürücüdür. Görebildiğimiz kadarıyla Hükümet ile sanayicilerimiz arasında da bir görüşme ortamı mevcut bulunmamaktadır. Önümüzdeki Kopenhag Toplantısı nın sonuçları Türkiye nin gelecekte izleyeceği enerji politikaları ve dolayısıyla ülke ekonomisi bakımından son derece önemlidir. Bunu bir örnekle açıklığa kavuşturmak yerinde olacaktır. Aşağıdaki örnekte doğalgaza dayalı elektrik enerjisi üretimi ele alınmaktadır. Türkiye, 2007 yılında gerçekleşen 198 milyar kwh tutarındaki elektrik enerjisi üretiminin yarısını doğalgaz ( DG ) santrallerinde üretmiş bulunuyor. Bu oran bundan daha on yıl kadar öncesinde % 20 oranının altındaydı. Son dönemde izlenen yol ve benimsenen kısa erimli kazanç eğiliminin öne çıkması sonucunda doğalgaza dayalı elektrik üretimi ivmeli bir artışla günümüzdeki seviyesine ulaşmış bulunuyor. Öncelikle bazı saptamalara yer vermek gerekiyor: En başta, enerji sektörümüze egemen olan güncel eğilim, DG ve ithal kömüre dayalı yeni enerji üretim kapasitelerinin oluşturulması yönünde olup, bu eğilim uzun erimli olarak oluşturulmuş her hangi bir enerji stratejisine bağlı bulunmamaktadır. DG ithal fiyatları, uzunca bir süredir her üç ayda bir, güncel fiyat değişikliklerini yansıtacak şekilde belirleniyor. Dünya piyasalarındaki doğalgaz fiyatı ise, kısa dönemli istisnalar dışında, petrol fiyatına paralel bir seyir izlemektedir ( Not 2 ). BOTAŞ tarafından DG çevrim santrallerine temin edilen DG fiyatlarına göz atıldığında, mevcut ekonomik krizin hemen öncesindeki Ağustos 2008 birim fiyatının 0,625 TL/m3 düzeyinde bulunduğunu ve ondan bir yıl önceki Ağustos 2007 fiyatına göre (0,429 TL/m3 ), % 45,6 oranında artış gösterdiği görülmektedir. 03 Kasım 2009 tarihindeki fiyat ise bir önceki yıla göre % 24,5 oranında azalma göstererek, 0,494 TL/m3 seviyesine gerilemiş bulunuyor. Bu seviyenin güncel petrol varil fiyatı olan $70 ile tam bağlantılı olduğunu varsayıyoruz (Not 2). Söz konusu dönemler itibarıyla sanayi elektriği fiyatları ( ÖTV ve KDV hariç ), Ağustos 2007 de 0,120 TL/kWh, Ağustos 2008 de 0,168 TL/kWh, kriz etkilerini henüz belirmekte olduğu Kasım 2008 de 0,188 TL/kWh ve 03 Kasım 2009 da ise 0,206 TL/kWh olarak TEDAŞ tarafından uygulanmıştır. Anılan dönemde, elektrik enerjisi üretiminin % 52 si DG santrallerinde gerçekleştirilmiş bulunuyor. Burada göze çarpan bir ayrıntı, elektrik fiyatlarının DG fiyatlarındaki azalmadan etkilenmemiş olduğu gerçeğidir. Bu olgu ise bir başka incelemenin konusu olmaya değer bir önem taşıyor. POST-KYOTO DÖNEMĐNDE ELEKTRĐK FĐYATI NE OLACAK? Bir tahmine göre mevcut kriz koşulları 2010 yılının ikinci yarısında iyileşmeye yüz tutacaktır. Bunu izleyecek dönemde, diyelim ki Türkiye nin Kyoto protokolünün gereklerini yerine getirmekle yükümlü olacağı 2012 yılında, petrol varil fiyatlarının $/varil ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU 3 EBSO İZMİR

4 aralığında bir seyir izleyeceği ve bu seviyeden itibaren düzenli artış eğiliminde olacağı şeklinde tahminler de mevcuttur ( IEA Uluslararası Enerji Ajansı 2008 yılı raporları ). Bu tahminlerden hareketle, önümüzdeki beş yıl içerisinde DG fiyatlarının %50 nin üzerinde artacağı yolundaki bir tahmin hiç de abartılı olmayacaktır ( Not 2 ). Günümüzdeki enerji politikalarının sürdürülmesi durumunda, DG fiyatındaki artışların elektrik fiyatı ve bir bütün olarak ülkemizin fosil yakıtları ithalatına yansıyacağı aşikârdır. DG santrallerinde üretilen elektriğin maliyetinde DG ın payı ( 2009 Kasım fiyatı olan 0,494 TL/m 3 esas alınarak ) 0,15 TL/kWh dolayındadır (1,0 m 3 DG ın kalorifik değeri BOTAŞ IN kabul ettiği üzere 9155 kcal ( Not1 ) olarak alınmıştır ). Gaz türbini kullanılan DG santralindeki termik verimlilik ise % olarak kabul edilmiştir. Demek oluyor ki, DG kaynaklı elektrik fiyatında, DG fiyatındaki artış oranına koşut bir artış beklemek gerekiyor. Bu tespit Post-Kyoto ve Kopenhag bağlantılı gelişmelerden bağımsız olup kriz sonrası için yaygın bir beklentiyi yansıtmaktadır. Bu tahminin bir sonucu olarak, günümüzün döviz kurları ve satın alma gücü esas alınırsa, DG kaynaklı elektrik üretiminde sadece yakıttan kaynaklanan maliyetin 0,25 TL/kWh (! ) ve bunun üzerinde bir düzeye ulaşacağı ortaya çıkıyor. Dikkat! Pasif rolleri üstlenmeye boyun eğdikçe, enerji alanında politikasızlık sürgit oldukça, Türkiye nin dış pazarlarda rekabetçi konumu gerileyebilir Ülke insanımızın yaşam kalitesi olumsuz etkilenebilir Sürdürülebilir bir kalkınmanın olanakları çok zayıflayabilir ve hatta büsbütün ortadan kalkabilir! Krizin hemen öncesindeki dönem elektrik üretiminde Kömüre Dönüş ( Not 3 ) olarak adlandırılabilir. Neredeyse tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, petrol ve buna bağlı olarak DG fiyatlarında görülen sert tırmanışa bağlı olarak, daha ucuz bir kaynak olan kömüre dönüş eğilimi belirgin hale gelmiştir. Ancak, kriz etkilerinin ortadan kalkacağı tahmin edilen 2010 yılı ve bunun sonrasındaki dönemde fosil kaynaklarına dayalı mevcut enerji politikalarının köklü bir biçimde değişeceği ve gelecekteki enerji politikalarına Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının ( YEK ) damga vuracağı anlaşılmaktadır. Elbette fosil yakıtlarından YEK na geçiş belirli bir süre zarfında gerçekleşecektir. Fosil yakıtlarına dayalı enerji üretiminin, payı aşamalı olarak azalsa da önümüzdeki onlarca yıl boyunca süreceği anlaşılıyor. Diğer taraftan, düşük karbon teknolojilerinin ve YEK na dayalı enerji üretiminin büyük ölçüde teşvik edileceği bir döneme girdiğimiz de kesindir. Bu dönemin ödül ve cezaları Kopenhag Toplantısı ile bunu izleyecek bir dizi uluslar arası yaptırım ve önlemlerle şekillenecektir sonrası dönemde, fosil yakıtları bağlamında kömürden tekrar DG a dönüleceği yönünde tahminler bulunuyor. Bunun esas gerekçesi kömürün DG a nazaran takriben iki kat fazla CO 2 emisyonuna yol açması ve buna bağlı olarak, CO 2 ticareti bakımından ciddi dezavantajlar taşımasıdır. Üstelik kömür santrallerinde açığa çıkan CO 2 in tutulması ve depolanması konusunda çok ciddi yaptırımlar da ( örneğin: AB Komisyonunca yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 2001/80/EC direktifi ) gündemdedir. ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU 4 EBSO İZMİR

5 Dolayısıyla, önümüzdeki dönemde, fosil yakıtları içinde DG ın payının artacağı yönündeki beklenti oldukça gerçekçidir. Diğer taraftan, bugün için Londra Borsasındaki CO 2 alım satım fiyatı /ton seviyesinde bulunuyor. Kriz sonrasındaki fiyat seviyesinin ise 40,0 ve hatta bunun üzerinde seyredeceği yönünde yaygın tahminler bulunuyor yılından itibaren ( Kyoto 3. Safha ) Türkiye nin CO 2 ticaretine tabi olmasıyla ( Türkiye ye CO 2 kotası verilecektir ) fosil yakıtlarından enerji üretiminde kayda değer bir fırsat maliyeti ile yüz yüze gelinecektir. Şöyle ki: 450 m 3 DG yakıldığında ( Not 1 ) 1,0 ton CO 2 atmosfere salınmaktadır. CO 2 ticareti açısından 1,0 m 3 DG yakıtının ek fırsat maliyeti 0,089 ; buna bağlı olarak da DG dan elde edilecek elektrik enerjisine yansıyacak ek maliyet ise 0,027 /kwh ( = 0,06 TL) olacaktır. CO 2 ticaretine konu olan bu miktar ise, elektrik üretimindeki güncel DG maliyetinin %40 ı oranındadır. Yukarıda anılan CO 2 fiyatlarının Kyoto nun üçüncü safhası olan 2012 yılı sonrasında büyük bir artış eğilimi göstereceği anlaşılıyor. Yılda 38 milyar ton CO 2 in atmosfere salındığı günümüzde Karbon Borsasının büyüklüğü 100 milyar US Dolar dolayındadır. Ancak beklenti ve tahminler bu hacmin on yıl içersinde on kat artarak 1,0 trilyon Doları aşarak dünyanın en büyük uluslar arası ticaret kalemi konumuna geleceği yönündedir. Kopenhag Stratejisi ve bunu hesaba katacak uzun erimli bir enerji stratejisinin bu hesap ve varsayımlar çerçevesinde ele alınması gerekiyor! ZORUNLU ARA NOT KARBON TĐCARETĐ Geçmiş ABD yönetimlerinin Kyoto Protokolünü onaylamakta gösterdiği isteksizliğe karşın başını General Electric, DuPont ve Johnson & Johnson gibi sanayi devlerinin çektiği şirketlerin daha 2003 yılında United States Climate Action Partnership ( ABD Đklim için Eylem Ortaklığı ) gibi çatı organizasyonlar oluşturduğu gözleniyor. Đklim değişikliğine karşı ortak bir eylem platformu oluşturma çabalarına kısa bir süre sonra Shell, BP ve ConocoPhilips gibi enerji devlerinin de katıldığı dikkat çekiyor. Bu birliktelik öteden beri federal hükümete, sera gazı emisyonlarının azaltılması yolunda köklü önlemler getirecek bir iklim yasasının çıkartılması için telkinde bulunuyor. Yine 2003 yılında kurulan Chicago Climate Exchange ( Şikago Đklim Borsası ), hiçbir yasal dayatma olmadığı halde ( 1992 yılında ABD Konfresi tarafından onaylanan Temiz Hava Yasası kapsamında kükürt dioksit ticareti uzun bir süredir gündemdedir ), sera gazları ticaretinin gönüllü olarak yapıldığı ilk borsadır. Bu borsada halen, aralarında Motorola ve Ford gibi şirketlerle, Şikago ve Oakland belediyelerinin ve Ulusal Çiftçiler Birliği gibi organizasyonların da yer aldığı 200 den fazla kuruluş işlem yapmaktadır. AB mevzuat ve yasal önlemler itibarıyla ABD nin de ilerisinde adımlar atmış bulunuyor. Karbon Ticareti 2005 yılından beri geçerli ve AB üyesi ülkelere AB Komisyonu tarafından CO 2 kotaları veriliyor. ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU 5 EBSO İZMİR

6 Çoğaltılabilecek bu tür örneklerden anlaşılan ise, Karbon Ticareti nin önümüzdeki döneme damgasını vurmaya aday olduğudur. Bu konuda son söz olarak şunu belirtmekle yetinelim: Karbon Ticareti / Karbon Borsası büyük oyuncuların manevra alanı olacaktır. Climate Exchange Plc bu alandaki büyük oyunculardan birisi olarak şimdiden bir köşe başı tutmuş gibi görünüyor. Bu şirket Şikago Đklim Borsasının fiilen sahibi konumundadır. Ancak bu ve benzeri dev sermaye yapıları aracılığı ile borsada oyuncu olmak mümkün olabiliyor. Bunlardan biri olan Climate Change Capital kendi aracılığıyla işlem yapabilecek yatırımcılar için asgari bir miktar belirlemiş: 33,3 milyon US Dolar! Sözün özü: bu borsada küçük oyunculara yer bulunmuyor. Egzozundan CO 2 yayılan aracımız yerine, işimize giderken bisikleti tercih etmemiz bu arenada bir kazanca yol açmayacak gibi görünüyor(!) POST-KYOTO / KOPENHAG STRATEJĐSĐ NE DAĐR ÖNERĐLER Ekonomik kriz dönemi öncesinin verilerine göre, ülkemizde enerji talebi yılda % 7 dolayında artma eğilimi içerisinde bulunuyor. Krizin sonrasında da bu eğilimin süreceği varsayımından hareketle, önümüzdeki yıllık süre zarfında ülkemizde mevcuda eş kurulu güç ( yaklaşık MW ) oluşturmak gerektiği görülüyor. Bundan böyle Türkiye de hangi yakıtların kullanıldığı ne tür enerji santralleri kurulacaktır? Türkiye halen izlenmekte olan enerji politikalarını önümüzdeki dönemde sürdürebilir mi? Diğer bir deyişle DG ve kömüre dayalı enerji santralleri kurarak sürdürülebilir bir ekonomik gelişme sağlayabilir mi? Gerek gelecekteki enerji maliyetleri gerekse fosil yakıtlarının yol açtığı Küresel Isınma ve buna bağlı Đklim Değişikliği olguları nedeniyle mevcut durumun sürdürülebilme imkânı bulunmuyor. Esasen bu olgulardır ki, bilgi notumuza konu olan Kyoto Protokolü ve Kopenhag Toplantısı ardından alınacak bir dizi bağlayıcı önlemi küresel düzeyde zorunlu hale getirmiştir. Buraya kadar değinilen konulardan bir sonuca varmak gerekirse: Türkiye, ivedilikle oluşturulması gereken gelecekteki enerji stratejisini, fosil yakıtlarının yerini olası en yüksek düzeyde YEK ın almasını hedefleyecek bir anlayış temeline oturtmalıdır. Bu bağlamda atılacak adımların ilki, tarihinde, TBMM Enerji komisyonu tarafından hazırlanarak, Genel Kurul onayına sunulan ancak oylanması son anda ertelenen Yenilenebilir Enerji Yasası nın daha fazla gecikilmeksizin onaylanarak yürürlüğe girmesidir. Bu sayede, YEK esaslı yeni enerji kapasitelerinin oluşturulması yönünde ciddi bir destek sağlanmış olacaktır. Bir diğer konu: kayıp ve kaçaklar Türkiye öncelikle elektrik kayıp ve kaçaklarının ( %20 dolayında olduğu yönünde tahminler bulunuyor 2007 yılında brüt üretim 191 milyar kwh iken net tüketimi 155 milyar kwh olarak gerçekleşmiştir ) önünü almak zorundadır. Enerji tasarrufu başlığı altında yer alan bu konu başlı başına bir öneme sahip bulunuyor. Diğer taraftan, ülkemizin de yer aldığı Akdeniz Havzası nın iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölge olacağı tahmin ediliyor ( ekteki Đklim Değişikliği ve Türkiye raporuna bakınız ). Đngiltere Meteoroloji Servisi tarafından geliştirilen Precis Đklim Modeli ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU 6 EBSO İZMİR

7 verilerine göre, yakın gelecekte ülkemizde ortalama sıcaklılar artış gösterirken, yağışlar ve kar örtüsünde azalma meydana gelecektir. Bu olumsuz değişikliklerin ise zaten su fakiri olan ülkemizin ( Avrupa Đstatistik kurumu verilerine göre, kişi başına su tüketiminde dünya ortalaması 7600 m 3 /kişi/yıl iken, ülkemizde bu miktarın sadece 1735 m 3 olduğu görülüyor ) su kaynaklarında ciddi biçimde azalmaya yol açacağı bekleniyor. Bu durum en olumsuz doğrudan etkisini kentlerimizde olası su kesintileri ile birlikte esas olarak tarım sektörü üzerinde hissettirecektir. Türkiye de yıllık kullanılabilecek su miktarı 100,0 milyar m 3 dolayındadır. Bu miktarın yaklaşık olarak %40 ı kullanılabiliyor. Tarımda kullanılmakta olan miktar yılda 30 milyar m 3 civarındadır ( evsel kullanımda 6,0, sanayide ise 4,0 milyar m 3 su kullanılıyor ). Đklim değişikliğinin yol açacağı su rezervlerimizdeki azalmanın, yaşamı doğrudan etkileyecek ve son derece olumsuz sonuçlar doğuracağı aşikârdır. Su ve enerji birbiriyle yakından ilgili iki ana konuyu oluşturuyorlar. Giderek kıt ve değerli hale gelecek olan bu iki yaşam kaynağının yönetimi bir arada ele alınmalıdır. Buradan, gelecekteki su ve enerji yönetimine ilişkin bir saptama kendiliğinden ortaya çıkıyor: Su ve enerji yönetimine ilişkin stratejilerin bütünleştirilmesi zorunludur. YEK konusuna dönelim. Muhtelif YEK arasında Jeotermal ve Biokütlenin temel yük santralleri için uygun özelliğe sahip olmakla, rüzgâr ve güneş gibi kesikli karaktere sahip başka bazı YEK ndan farklı ve avantajlı olduğu görülüyor. Biokütle yakıtlı ve jeotermal esaslı enerji santralleri, yılda 8000 saat ve üzeri süreyle devrede kalabiliyor. Ege Bölgemiz jeotermal kaynakları bakımından kayda değer bir potansiyele sahiptir. Yapay Jeotermal ( Hot Dry Rock Sıcak Kuru Kaya ) kapasitesi yönünden Büyük Menderes vadisi başta olmak üzere, özellikle tektonik riskler taşıyan bölgelerimizde gerekli jeofizik incelemelerin yapılarak/tamamlanarak söz konusu potansiyelin ortaya çıkarılması gerekiyor. Biokütle terimi ile kimyasal yapısında hidrokarbon bulunan her türlü organik madde kastedilmektedir evsel atıklar, anız gibi tarım artıkları, orman ürünü/sanayi atıkları, eski araç lastikleri ile yetiştirilebilecek enerji bitkilerinden elde edilebilecek katı ve sıvı yakıtların bütünü Biokütle kapsamında yer almaktadır. Son yıllarda bazı yosun ve alg türlerinin de Biokütle kapsamına girdiği görülüyor. Literatürde, muhtelif yöntemlerle dizel ve gazolin üretiminde kullanılan alglerin üçüncü kuşak biokütle olarak tanımlandığı dikkat çekiyor. Biokütle, taşınabilir ve depolanabilir olma özelliklerine bağlı olarak, geleneksel fosil yakıtlarının yerini en kısa sürede ve kolayca alabilmek potansiyeline sahiptir. Üstelik biokütle, mevcut enerji altyapısında esaslı bir değişikliği gerektirmeden kullanıma sokulabilme avantajına da sahiptir. ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU 7 EBSO İZMİR

8 TÜRKĐYE NĐN BĐOKÜTLE POTANSĐYELĐ NEDĐR? A) Enerji Bitkileri 90 lı yılların sonunda ve 2000 li yılların başında Tatlı Sorghum ( Şeker Darı - Prof. Dr. Engin Türe, Tübitak ) ve Miscanthus ( Doç. Dr. Mustafa Acaroğlu, Konya Selçuk Üniv. ) türü enerji bitkileri ile çok başarılı adaptasyon çalışmaları gerçekleştirilmiş bulunuyor. Bu bitkilerden elde edilecek biokütlenin kömürü ikame etmesi hedeflenmiştir. Yağlı tohumlu bir bitki olan Kanola üzerinde yapılmış başarılı deneme çalışmaları mevcuttur ( Öztüre Holding & Yavaşça Örnek Çiftliği & Monsanto işbirliği Bergama Đzmir, ). Tarıma elverişli olduğu halde, tarımda yetersiz mekanizasyon ve düşük teknoloji kullanımına bağlı olarak, ekonomi dışı kalmış araziler ile her yıl nadasa bırakılan tarım alanlarının 30 milyon dekarlık bölümünde ( ülkemiz iz düşüm alanının sadece %4 ü ) Enerji Bitkileri yetiştirilmesi durumunda: Đhtiyatlı hatta kötümser bir varsayımla, ülkemizin güncel toplam enerji tüketimi olan 105 milyon ton petrol eşdeğerinin asgari %25 i Enerji Bitkileri kökenli biokütleden sağlanabilecektir (Not 4). Halen ekonomi dışı bulunan arazilerimiz üretken duruma getirilerek ekonomiye kazandırılacaktır. Oluşturulacak bitki örtüsü sayesinde erozyon ve çölleşme olgularına karşı etkili dalgakıranlar tesis edilmiş olacaktır. Enerji Bitkileri ziraatı yapılacak alanlar ( Enerji Tarlaları ) kırsal yörelerimizde yeni istihdam olanakları yaratırken, kırsala sermaye transferi sağlayan sosyal dengeleyici bir mekanizma da oluşturacaktır. Post-Kyoto ve Kopenhag sürecine ilişkin olumlu ve doğrudan bir sonuç: CO 2 yutakları meydana getirilmiş olacaktır. Enerji Bitkileri yetiştirilecek alanlarda, atmosferden her yıl dekar başına bir tondan fazla CO 2 in tutulacağı da hesaba katılmalıdır. Enerji Bitkileri ve bunlarla oluşturulacak Enerji Tarlaları bir yana, ülkemiz tarımsal artıklar ( anız, saman, hububat sapları vs. ), orman ürünü atıkları ( tomruk üretimi esnasında açığa çıkan kozalak, çapı 5,0 cm den ince dallar, gövdeden sıyrılmış kabuklar vs. ) ve evsel organik atıklar yönünden büyük bir envanter ve dolayısıyla enerji ( elektrik + ısı ) üretim potansiyeline de sahip bulunmaktadır. ORGANĐK ATIKLAR ATIKTAN ENERJĐ Atıktan Enerji ülkemiz için başlı başına bir avantaj olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde yaklaşık olarak 9,5 milyon hektar (ha) alanda buğday üretimi yapılıyor. Bu arazilerden elde edilen buğday üretimi 20 milyon ton dolayındadır. Arpa için bu değer 8,0 milyon ton olup, bunu toplamı 1,0 milyon tona yaklaşan yulaf, çavdar ve pirinç izlemektedir. ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU 8 EBSO İZMİR

9 Yukarıda anılan hububat bitkilerinin katı artık miktarı ise, sap-tane oranı dikkate alınarak, kabaca milyon dolayında hesap edilmektedir. Mısır ziraatı yapılan tarım alanlarındaki ( 600 bin ha üzerinde ) artık miktarı 5,0 milyon ton civarında tahmin edilmektedir. Toplam adedi 100 milyonu bulan zeytin ağaçlarından kuru budama sonunda, 0,5 milyon ton odun/dal elde edilmektedir. Zeytinyağı üretimi sürecinde açığa çıkan çekirdek posası / pirina miktarı ise yılda 200 bin tonun üzerindedir. 550 bin ha alanda sürdürülen bağcılık faaliyetlerinde, bağbozumu sonrasında 1,0 milyon tona yakın kuru budama artığı ortaya çıktığı hesaplanıyor. Pancar üretiminden açığa çıkan posa şeklindeki artık miktarı ise, 1,3 1,4 milyon ton olarak tahmin ediliyor. Ve nihayet patates ekim alanlarından da 0,5 milyon ton dolayında bir atık ortaya çıktığı hesaplanmaktadır. Hububat anızı için verilen değerlerin %80 i biokütle olarak kullanılabilecektir ( anızın % 20 oranındaki kalan bölümü toprak kalitesinin sürdürülebilmesi amacıyla sürülerek toprağa karıştırılmaktadır ). Yukarıda belirtilen hububat anızı miktarının ortalama % 15 oranında nem içerdiği de göz önüne alınmalıdır. Salt hububat anızı dikkate alındığında bile, her yıl milyon ton kuru biokütlenin ortaya çıktığı görülebilir. Bu miktarın az bir bölümü besicilikte kullanılırken, büyük bir bölümü ise tarlada yakılmaktadır(!). Buradan elde edilecek biokütlenin ısıl ( kalorifik ) değeri ortalama 15 Mega Joule / kg seviyesindedir. Ülkemizde mevcut linyit rezervleri göz önüne alındığında, bu değer yerli linyite kıyasla iki kat fazladır. Organik kökenli evsel atıklar ( çöp ) bir diğer biokütle türüdür. Büyük kentlerimizdeki evsel atıkların miktarı göz önüne alındığında, güncel olarak kişi başına 1,0 kg/gün dolayında atık üretildiği görülüyor. Bu miktar zamanla artma eğilimindedir. Sadece Đstanbul, Ankara ve Đzmir gibi üç büyük kentimizde her gün açığa çıkan kentsel / evsel atık miktarı 22 bin tonun üzerindedir(!) Bu atıklardan enerji üretimi sağlandığında, kentlerimiz için son derece önemli bir çevre sorunu etkili bir biçimde ortadan kalkarken, diğer bir deyişle, hiç kimsenin varlığını istemediği evsel atıklar ( buna arıtma çamurunu da dâhil ediyoruz ) bertaraf edilirken, herkesin gereksinim duyduğu enerji elde edilmiş olacaktır. Endüstriyel tomruk ve çam fıstığı üretimi gibi ormancılık alanında sürdürülen etkinliklerin sonucunda her yıl iki milyon tonun üzerinde orman atığı açığa çıkmaktadır. Bunlar, kozalak, yakacak odun olmaya elverişli bulunmayan uç dallar (çapı 5,0 cm.den az) ile ağaç gövdelerinden sıyrılmış kabuklar şeklindedir. Tomruk üretimi belirli yerlerde yapıldığından, özellikle gövde kabuklarının toplanarak biokütle santrallerine taşınması kolay ve düşük maliyetli bir işlem olacaktır. ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU 9 EBSO İZMİR

10 Atıktan Enerji, oluşturulması yaşamsal önem taşıyan enerji stratejimiz içinde çok önemli bir parametre olarak ortaya çıkmaktadır. Yukarıdaki özlü başlıkların anlamı kısaca şu oluyor: Enerji Bitkileri kökenli ve/ya tarımsal atıklardan sağlanacak biokütle enerjisi ile ülkemizin gelecekteki enerji gereksiniminin büyük oranda sağlanması olanağı bulunuyor. Biokütleden Enerji, Arz Güvenliği ve gelecekteki enerji maliyetlerinin denetim altında bulundurulması bağlamında da önemlidir. Küresel Isınma ve buna bağlı Đklim Değişikliği, gezegenimiz üzerindeki yaşama yönelen daha önce görülmemiş ölçekteki tehdit Bütün bu yaşamsal önemdeki konular bir yana, fosil yakıtlarının, örneğin beş yıl sonraki maliyetlerini biliyor muyuz? Hayır! Bu tek kelimelik kesin yanıt dahi bugün izlediğimiz yolun kökten yanlış olduğuna işaret ediyor. Sonuç: Mevcut enerji politikaları sürdürülemez! Geleneksel fosil yakıtlarının yerini aşamalı bir şekilde, ancak olası en kısa zaman zarfında ve olası en yüksek oranda YEK almak zorundadır. Bu geçişi en kolay ve olanaklı sağlayabilecek iki tür YEK ( jeotermal - yapay jeotermal ve biokütle ) arasında biokütle üzerine yapılan vurgu bu raporun ağırlıklı konusunu oluşturmuş bulunuyor. Bu vurgu jeotermalin önemini azımsamak anlamına gelmiyor. Bu raporun kaleme alınmasındaki esas dürtü ve amaç yeni ve canlı bir tartışma ortamının oluşmasına ön ayak olmaktır. Türkiye biricik olan avantajlarını öne çıkarmak ve uluslar arası platformlarda masaya koymak zorundadır. Bu noktada biokütle ile yakından ilintili bir diğer YEK üzerinde durmak gerekiyor: Hidrojen Enerjisi. Hidrojen Enerjisi, Türkiye nin biricik sayılabilecek bir avantajı ile çok yakından ilgilidir. O da şudur: Türkiye dünyada biline Bor rezervlerinin %72 sine sahip bulunuyor. Bulunuyor ama uyurgezer gibi bu avantajından adeta habersizmişçesine bir kayıtsızlık ve vurdumduymazlık içinde de bulunuyor. Bor, ideal hidrojen taşıyıcısı bir element olarak son derece önemli ve stratejik bir varlığımızdır. Bor ve buna bağlı olarak hidrojen enerjisinin önde gelen savunucusu olmak zorundayız(!) Türkiye Post-Kyoto döneminde diğer YEK arasında, hidrojen enerjisinin yeri ve önemini öne çıkaran bir söylemi de benimsemek zorundadır. Türkiye karbon yutakları konusunda da avantajları ve anlatacakları olan bir ülke konumundadır. Bu konu başlığını açmak üzere rapor metninin daha önceki bölümlerine de gönderme yapmak gerekiyor. Post-Kyoto ve Kopenhag Toplantısı ile başlayacak yeni dönemde fosil kökenli yakıtlara dayalı elektrik enerjisi maliyetleri üzerinde durmuştuk. En iyimser sayılabilecek senaryo doğrultusunda dahi, DG a dayalı elektrik üretiminde fırsat maliyetinin kwh başına 0,027 olabileceği saptamasında bulunduk. DG dan üretilecek her kwh elektrik enerjisi, atmosfere salınacak 0,65 kg CO 2 anlamına geliyor ( Not 1 ). Yerli linyit kaynaklarımızın ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU 10 EBSO İZMİR

11 ortalama ısıl değeri 1500 kcal/kg ın altında olup yüksek işletme maliyetlerine ( yüksek kül ve kükürt dioksit oranları da söz konusudur ) yol açıyor. Mevcut enerji anlayışımız ve yasal mevzuat koşullarında, enerji sektöründeki yatırımcılarımız yüksek ısıl değeri olan ithal kömüre dayalı enerji santralleri kurmaya koyuldular. Ne var ki bu anlayış temelden aksak ve yanlıştır. Öncelikle, yukarıda da işaret ettiğimiz gibi, ithal kömürün bundan birkaç yıl sonraki maliyetini bilmiyoruz(!) Bu tür yatırım kararları yatırımcıların olsa-olsa kısa dönemli karlar peşinde olduğunu gösteriyor. Onları bu yanlışa sürükleyen yerleşik anlayış ve yasal mevzuatı esaslı biçimde sorgulamak zorundayız. Gelecekteki kestirilemez maliyetler bir tarafa, en kaliteli ithal kömür dahi DG a kıyasla iki kat dolayında fazla CO 2 emisyonuna yol açmaktadır. Diğer bir deyişle, CO 2 ticareti bağlamında iki kat (!) yüksek fırsat maliyeti Sonuç şudur: Fosil yakıtlarına dayanan mevcut enerji anlayışı ve buna göre belirlenecek gelecekteki enerji yatırımları Türkiye üzerinde Demokles in Kılıcı gibi duracaktır. Türkiye CO 2 piyasasında iş tutan simsarlar için cazip bir Pazar yağlı bir müşteri olacaktır. Çok açıktır ki, bu durumun yol açacağı maliyet ve bedellerle ne yaşam kalitesini yükseltmek ne de sürdürülebilir bir kalkınmayı gerçekleştirmek mümkün olamaz. Buna karşılık, örneğin 10,0 MW takatinde YEK esaslı bir enerji kapasitesi kurulduğunda, bu tesisin karbon borsasında onaylanması durumunda, her yıl yaklaşık 50,000 ton CO 2 i ( /yıl belki de üretilecek elektriğin sağlayacağı kazançtan fazlası ) karbon borsasında satabiliyor konuma geleceğiz. Bu avantaj ise önümüzdeki kısa erimde jeotermal ve biokütle santralleri sayesinde elde edilebilir. Şimdi Karbon Yutakları konusuna gelip bu raporu noktalamaya doğru gidelim. Karbon Yutağı, kısa ve öz olarak, atmosferdeki CO 2 i bünyesinde zapt eden bitkilerin ( örneğin ot, çalı, ağaç formundaki enerji bitkileri ) yetiştirildiği alanlar olarak tanımlanabilir. Bu tanıma göre, yukarıda kısaca tanıtılan Enerji Tarlaları karbon yutağı olma işlevine sahiptirler. Belli tür bitkilerin yine belirli iklim ve toprak koşullarında ne miktarda biokütle ürettiği bellidir. Buna bağlı olarak, karbon yutağı olarak tesis edilmiş arazilerde her yıl atmosferden tutulan CO 2 miktarı da bilinmektedir. Đşte bu tutulan CO 2, borsada satılabilecektir. Karbon Yutakları nın oluşturulması Türkiye tarafından benimsenecek stratejinin ana bileşenlerinden biri olmalıdır. Karbon Yutakları oluşturmaya en elverişli alanlar arasında, Kütahya kentimizin güneyine uzanan ve göller bölgesine kadar ulaşan bir alan ile Teke ve Taşeli platoları, Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki geniş tarım dışı alanlar ilk akla gelenler oluyor. ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU 11 EBSO İZMİR

12 CO 2 tutmaya uygun olan bazı hızlı gelişen ağaç türlerinin ( enerji bitkileri de çok hızlı gelişen türlerdir ), yetişme özelliklerine uygun olarak dikildikleri alanlarda 10 yıldan kısa bir sürede 1,0 tondan fazla CO 2 tutabildikleri biliniyor. Bu da, bu tür özel ağaç türleri ( Seçkin Kavak ve Söğüt melezleri, Pavlonya gibi egzotik türler vs. ) dikilen alanlarda dekar başına her yıl 5,0 ton ( dekar başına 50 ağaç ) ve bunun üzerindeki miktarda CO 2 tutulabileceğini ( biyolojik depolama ) gösteriyor. Diğer ifadesiyle CO 2 borsasında dekar başına yılda net 200 (!) potansiyel gelir ( 1,0 ton CO 2 in borsada işlem göreceği değer 40 kabul edilmiştir ); kayda değer bir maddi kazanç Bu noktada yapılması gereken saptama: Karbon yutağı oluşturmaya elverişli geniş arazilerimiz mevcuttur. Türkiye nin bu konuya mercek tutarak ayrı bir önem atfetmesi gerekiyor Bu rapor içeriğine ağırlığını koyan, biokütle, atıklar, CO 2 ticareti gibi ana başlıklar bir araya getirildiğinde, toplu bir bakışla şu sonuca ulaşabiliyoruz: Post-Kyoto / Kopenhag ve devamı sürecinde Türkiye, enerji, tarım ve çevre politikalarını bütünleştirerek ortak bir strateji inşa etmek ve hayata geçirmek zorunda bulunuyor. Bu süreçte Türkiye, biricik avantajlarını kendi yerel koşullarına en uygun biçimde ve küresel ekonomik rekabet ekseninde, istikrarlı kalkınma stratejilerine temel kılmak zorundadır. Bunun için en gerekli olan ise öncelikle bir enerji stratejisinin inşa edilmesi olarak kendini gösteriyor. Burada anahtar sözcükler: Farkındalık Toplumsal algı/duyarlılık Türkiye, hükümeti ve muhalefeti ile bunlara eklenecek akademik çevreleri, sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları vs. ile bugünlerde başlangıcı yaşanmakta olan küresel bir süreci ne yazık ki kavrayamamış bir görüntü ve dağınıklık sergiliyor. Bu da birlikte baş etmemiz gereken ayrı ve başlı başına bir sorun Bilgi notumuzda yer alan içerik ve değinilen konuların bu aşamada aydınlatıcı olacağını umuyoruz. EK NOTLAR VE GEREKLĐ AÇIKLAMALAR Not 1: BOTAŞ tarafından kabul edilen DG enerji değerine ( 9155 kcal/m 3 ) göre, Türkiye ye ithal edilen DG ın kabaca %90 oranında metan ( CH 4 ), %10 oranında da etan gazı ( C 2 H 6 ) bileşenlerinden oluştuğu varsayılmaktadır. Buna göre, 0 0 C de 1,0 m 3 DG yakıldığında gram CO 2 oluşacağı hesaplanmaktadır. 1,0 m3 DG dan net 3,3 kwh elektrik üretilebildiği göz önüne alınırsa ( DG santrali termik verimliliği % kabul edilmişti ). DG dan üretilecek elektriğin 650 gr/kwh CO 2 emisyonuna yol açacağı görülmektedir. Buna bağlı olarak, 450 m 3 DG yakıldığında 1,0 ton CO 2 açığa çıkacağı hesaplanmıştır. Not 2: DG ve ham petrol fiyatları arasındaki ilişki birçok araştırmaya konu edilmiştir. Bu notun hazırlanmasında Public Institute of Rice University tarafından yayımlanmış bulunan The Relationship Between Crude Oil and Natural Gas Prices başlıklı rapor ile Energy Information Administration ( ABD Enerji Bakanlığı bünyesindeki bir kuruluş ) ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU 12 EBSO İZMİR

13 tarafından düzenlenen bir toplantıda sunulmak üzere Jose Villar tarafından kaleme alınmış bulunan bir rapor göz önüne alınmıştır. Belli dönemlerde DG ve petrol fiyatları arasında bir ilişki olmadığı izlenimini verecek düzensizlikler gözlenmekle birlikte, elinizdeki raporda böyle bir ilişkinin varlığı kabul edilmiştir. Buna göre, uzun dönemdeki fiyatların değişimi göz önüne alındığında, DG ve petrol fiyatları arasında doğrusal bir ilişki olduğunu var sayıyoruz. Kriz öncesindeki yakın geçmişte petrol fiyatlarına koşut olarak tırmanış eğilimi gösteren DG fiyatı dolayısıyla, belirgin bir kömüre dönüş eğilimi ortaya çıkmış bulunuyor. Ne var ki, Post-Kyoto döneminde izlenecek düşük karbon teknolojilerine geçiş politikaları ile kömür yakıtlı santrallerin bundan böyle yüksek yatırım ve işletme maliyetlerine bağlı olarak, kömür yakıtlı santral yatırımlarının cazibesini kaybedeceği tahmin edilebilir. Burada, Karbon Tutma ve Depolama konusunda getirilen ve getirilecek olan kısıt ve maliyet arttırıcı bir dizi önlemle birlikte CO 2 ticaretinin genişletilecek kapsamına bağlı ek maliyetler kastedilmektedir. Önümüzdeki dönemde, fosil yakıtlarından YEK na geçiş eğilimi önem ve ağırlık kazanacaktır. Enerji üretiminde payının giderek azalması beklenebilecek olan fosil yakıtları içinde ise, DG kullanım oranının kömüre kıyasla artacağını hesaba katıyoruz. Fosil yakıtları kendi içinde ele alındığında, bugünküne karşıt bir eğilimin, DG a dönüş eğiliminin baş göstermesi ile birlikte, DG fiyatlarının da ham petrol fiyatlarına paralel bir eğilim izleyeceğini kabul etmiş bulunuyoruz. Not 3: Rapor metninde sıkça anılan kömüre dönüş eğilimi, son yıllarda ivmeli bir tırmanışa geçen petrol ve DG fiyatlarına bağlı olarak ortaya çıkmış bulunuyor. Türkiye bilinen 12 milyar tonun üzerindeki linyit rezervleri ile dünyanın 8. en büyük rezervine sahip bulunuyor. Ne var ki, ülkemizde mevcut linyit rezervinin büyük bir bölümü düşük kalorilidir. Afşin-Elbistan yataklarında ortalama ısıl değeri 1500 kilo-kalorinin altındadır. Yatağan için de durum aynıdır kilo-kalori ve üzeri ısıl değere sahip linyit miktarı ise mevcut rezervin %2 sinden azdır. Sonuç olarak, yerli linyitimizden elektrik enerjisi üretiminde olumsuz bir yakıt maliyeti sorunu bulunuyor. Üstelik yüksek kül ve kükürt dioksit muhtevası nedeniyle linyit santrallerimizin bulunduğu yerlerde çok ciddi sağlık ve çevre sorunları baş göstermiş bulunuyor. Buna en iyi bilinen örnek Yatağan ilçemizde yaşanılan sorunlardır. Dolayısıyla, dünyadaki kömüre dönüş eğilimi ülkemizde ithal kömüre geçiş şeklinde belirmiş bulunuyor. TBMM nin Kyoto Sözleşmesini onaylamasından bu yana ( Şubat 2009 ) EPDK tarafından ruhsat verilen ithal kömür santrallerinin sayısı elliyi budu Raporda da vurgulandığı üzere, bu durum ne yazık ki enerji sektöründe geleceği kucaklayan rasyonel politikaların izlenmediğinin en açık bir göstergesi Türkiye günü birlik verilen yatırım kararları ile riskli bir geleceğe doğru yol alıyor. Yüksek kalorili ithal kömürün ana kaynaklarından birisi Güney Afrika Birliğidir. Đlgili piyasa verilerine göz atıldığında iki yıldan kısa bir süre zarfında bu ülkeden temin edilen kömürün ton başına maliyetinin 70$ dan 150$ a yükseldiği görülüyor. Bu tür yatırımlar ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU 13 EBSO İZMİR

14 dünya ölçeğinde makul ve mantıklı ise (!), talep baskısına bağlı olarak, önümüzdeki yıllarda bu fiyatın hızlı bir artış eğilimi izleyeceği aşikârdır. Örneğin, 2012 yılında bu fiyatı kestirmek mümkün mü? Bugün bu sorunun kendisi kadar net bir yanıtı bulunmuyorsa, ithal kömüre dayalı elektrik santrallerinin kritik bir tarzda sorgulanması acil ve önemli bir konu olarak önümüze çıkıyor. 1,0 kg Güney Afrika kömürünün ısıl değeri 6000 kilo-kalori olarak belirtiliyor. Bu veriye göre bir ton kömür içinde 750 kg karbon ( %75 oranında ) bulunduğunu anlıyoruz. Tam yanma gerçekleştiğinde bir ton kömürün yakılmasıyla 2,75 ton CO 2 nin atmosfere salınacağı da görülüyor. Gaz türbini kullanılan tipik bir kömür santralinde, DG da olduğu gibi, termik verimlilik % düzeyindedir. Buna göre, 1,0 kömür yakıtından 2300 kwh enerji üretimi gerçekleşeceği hesaplanabilir. DG ile bir kıyaslama yapmak üzere buradan elde edilecek birim enerji maliyetlerine dönülürse ve 1,0 = 1,40 US Dollar alındığında, 1,0 kwh elektrik üretilirken, yakıttan kaynaklanan maliyetin 0,047 ( 0,10 TL ) olduğu görülüyor. DG için bu maliyet güncel DG fiyatları göz önüne alındığında 0,15 TL olarak hesaplanmıştı. Salt sayılar yan yana getirildiğinde ithal kömüre yönelmenin maliyetler bakımından bir gerekçesi olduğu iddia edilebilir. Ancak bu günü birlik hesaptır ve bu hesapta gelecek yoktur! Esasen DG ile kömür arasındaki gel git yalpalamaları, fosil yakıtlarına mahkûm kalındığı koşullarda bir çaresizliğin göstergesi olup, yağmurdan kaçarken doluya tutulmayı akla getiriyor Bizim bu karşılaştırmadan çıkardığımız sonuç şudur: Enerji sektörünün geleceğinde DG gibi kömür de olmamalıdır! Önümüzdeki Karbon Ticareti döneminde kömür yakmaya devam etmekten doğacak fırsat maliyetini de görelim: 2,75 ton CO 2 X 40 = 110, 110 / 2300 kwh = 0,048 /kwh. Türkçesi: 0,10 0,11 TL / kwh; DG ın neredeyse iki katı! Kömür ve/ya DG santralleri kurma maliyetlerinin göreceli olarak düşük olduğu yolundaki tez doğruluğunu yitiriyor. Karbon Tutma ve Depolama konusunda getirilen sınır ötesi / uluslar arası kısıtlara bağlı olarak, santral kurulum maliyetleri artacaktır. Temiz Kömür santralleri olarak da anılan IGCC ( Integrated Gasification Combined Cycle ) türü santrallerin kurulum maliyeti 1,0 MW kapasite başına 3,0 milyon Euro nun üzerindedir. Düşük Karbon ekonomisi ve Karbon Ticareti döneminde artması mukadder yatırım maliyetleri dolayısıyla, biokütle yakıtlı elektrik santralleri çok daha cazip ve rekabetçi konuma gelecektir. Jeotermal ve Yapay Jeotermal ise şimdiden avantajlı konumdadır. Not 4: Dublin Üniversitesi ve Trinity College ( John C. Clifton Paul F. Stampfel Michael B. Jones 2004 ) bünyesinde yapılan bir araştırma sonucunda Ege Bölgesi ile Đç Anadolu arasındaki eşik ile Taşeli Platosu nun bir bölümü ve buradan kuzeydoğuya açılan geniş bir bölgede sulama yapılabilmesi durumunda hektar başına 60 tondan fazla Miscanthus bitkisi ( biokütle ) elde edilebileceği belirtiliyor. Bu çalışmanın verilerine göre, AB ( o dönemde 15 devlet ) sınırları içerisindeki uygun tarım arazilerinin sadece %10 unda Miscanthus yetiştirilmesi halinde ( yukarıda anılan bölgelerimiz kadar verimli değildir ) 231 milyar kwh elektrik enerjisi üretmek olanaklıdır. Bu miktar ise AB sınırları içinde üretilen ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU 14 EBSO İZMİR

15 toplam elektrik enerjisinin %9 unu oluşturmaktadır. Bu sayede, EU-15 toplam CO 2 emisyonun Kyoto Protokolünde temel yıl olarak kabul edilen 1990 yılı seviyesine göre %9 oranında bir azalma olacağı da not ediliyor yıllarında Tatlı Sorghum ( Şeker Darı ) bitkisi üzerine yapılan uyum ve verimlilik çalışmaları esnasında Keller isimli Sorghum orijinin Gebze de 5. Sınıf tarım arazisinde (!) Mart Temmuz arasındaki yetiştirilme dönemi sonunda hektar başına 118 ton yaş biokütle sağladığı tespit edildi. Keller tipi tatlı Sorghum ile Çankırı da Haziran Ekim arasındaki yetişme dönemi sonunda hektar başına 70 ton yaş biokütle sağladığı gözlenmiştir. Denemenin yapıldığı arazi tarıma elverişli olmayan marjinal toprak yapısına sahiptir. Bu dönem boyunca sulama yapılmamıştır. Gerek Miscanthus gerekse Sorghum kcal/kg gibi ( kuru biokütle yaş bitkinin ağırlıkça %50 den fazlası ) yerli linyitimize kıyasla çok daha yüksek bir enerji ( ısıl ) değerine sahip bulunmaktadırlar. Buradan da açıkça görülüyor ki, sayıca kısıtlı da olsa, geçmişte yürütülen öncü saha çalışmalarından Enerji Bitkileri ziraatı konusunda çok tatminkâr sonuçlar elde edilmiştir. KAPANIŞ NOTU Bu raporda ana vurgunun biokütle üzerine yapılmış olması hiçbir şekilde diğer YEK seçeneklerini göz ardı etmeyi amaçlamamaktadır. Temel yük santrali kurmaya elverişli biokütle ve jeotermal arasında biokütlenin öne çıkması ise raporun vermeyi hedeflediği mesajın en kısa anlatımını olanaklı kılması bakımından, kişisel bir tercih olmuştur. Biokütle, ülke coğrafyası üzerinde, olası ham madde türleri göz önüne alındığında çok daha yaygın bir dağılıma ve buna bağlı gerçekleşme olanağına sahiptir. Bu avantaj ve ayrıcalık jeotermale gelindiğinde gözlenmiyor. Yapay Jeotermal konusunda, ne yazık ki, çok sınırlı araştırmalar mevcut olup, bununla ilgili potansiyel konusunda hemen hiçbir şey bilinmiyor. Bilinenler ışığında, jeotermal kaynaklı enerjinin coğrafi yayılım bakımından daha kısıtlı bir alanda üretimi söz konusudur. Bu durumda, doğal olarak biokütle vurgusu raporumuzda belirgin bir şekilde öne çıktı. Biokütlenin bir avantajı da depolanabilir ve taşınabilir özellikte olmasıdır. Bu yönüyle Biokütle, jeotermal kaynaklara göre de bir ayrıcalığa sahip bulunuyor. Hidrojen de biokütle gibi taşınabilir ve depolanabilir olma özelliklerine sahiptir. Hidrojen elde edildiği kaynaklar itibarıyla biokütle ile bir bakıma akrabadır. Bitki ve/ya yapısında hidrokarbon ihtiva eden her türlü ham maddeden hidrojen elde etmek de mümkündür. Rapor metninde vurgulandığı üzere Türkiye biricik avantajlarını kullanmak durumundadır. Ülkemizdeki zengin Bor madeni varlığı dolayısıyla hidrojen ülkemizin enerji stratejisi içinde mutlaka yer alması gereken bir YEK türüdür. Ancak, bu alanda yeni teknolojilerin bulunması/edinilmesi ve ticari ölçekte uygulamaya geçilebilmesi gereği bulunuyor. Biokütle kökenli enerji ise bilinen ve uygulanmakta olan teknolojiler ile yeni bir buluş ya da know-how gerekmeksizin emre amadedir. ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU 15 EBSO İZMİR

16 Fotovoltaik, yoğunlaştırılmış güneş enerjisi, rüzgâr, küçük ölçekli hidrolik (> 50 MW) Bütün bu YEK türlerinin gelecekteki enerji stratejisi içinde önemli yerleri bulunuyor. Altın Mermi mevcut değildir Hiçbir YEK kendi başına toplu bir çözüm sunma potansiyeline sahip bulunmuyor. Yerel avantajlar ve gereksinimler doğrultusunda bir planlama yapmak ve bütün YEK seçeneklerini merkezi bir plan kapsamı içinde değerlendirmek gereği bulunuyor. Örneğin, Ege Bölgemiz ve özellikle Büyük Menderes vadisi jeotermal kaynakları bakımından büyük bir potansiyel taşıyor. Büyük kentlerimizin bitişiğinde atıktan-enerji santralleri cazip bir olanak gibi görünüyor. Özellikle batı bölgelerimiz de ise kayda değer bir rüzgâr potansiyeli mevcuttur. Đç Anadolu hububat kökenli biokütle yönünden zengindir vs. Dolayısıyla, Türkiye haritasını önümüze koyduktan sonra hangi tür YEK nın nerede konumlanması gerektiğini, bölgelerin özelliklerine göre belirlemek ve bir planlama dâhilinde yola koyulmak gerekecektir. Enerji Yol Haritası oluştururken düne kadar hesaba katılmayan, ancak günümüzde son derece önemli bir parametre haline gelen Küresel Isınmaya bağlı Đklim Değişikliği ile bu konuların uluslar arası düzeyde tartışılmasından doğan Karbon Ticareti bu raporun ana eksenini oluşturmuş bulunuyor. Raporumuzun bu aşamada yararlı olduğunu umarak, bilgi ve değerlendirmenize arz ederiz. ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU 16 EBSO İZMİR

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI ENERJİ Artan nüfus ile birlikte insanların rahat ve konforlu şartlarda yaşama arzuları enerji talebini sürekli olarak artırmaktadır. Artan enerji talebini, rezervleri sınırlı

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR -- YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ Prof. Dr. Zafer DEMİR -- zaferdemir@anadolu.edu.tr Konu Başlıkları 2 Yenilenebilir Enerji Türkiye de Politikası Türkiye de Yenilenebilir Enerji Teşvikleri

Detaylı

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı İZMİR BÖLGESİ ENERJİ FORUMU 1 Kasım 2014/ İzmir Mimarlık Merkezi FOSİL

Detaylı

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ BİYOKÜTLE SEKTÖRÜ Türkiye birincil enerji tüketimi 2012 yılında 121 milyon TEP e ulaşmış ve bu rakamın yüzde 82 si ithalat yoluyla karşılanmıştır. Bununla birlikte,

Detaylı

SERA GAZI SALIMLARININ DEĞERLEND

SERA GAZI SALIMLARININ DEĞERLEND KAPANIŞ KONFERANSI 2006 ENVANTERİ IŞIĞINDAINDA 1990-2004 DÖNEMD NEMİNDE NDE TÜRKT RKİYE NİN SERA GAZI SALIMLARININ DEĞERLEND ERLENDİRMESİ 9 Ocak 2008, Ankara Bilgi Kaynakları Sıra No. Belge Adı/Numara

Detaylı

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA 2018 Yenilenebilir Enerji Kaynakları SUNU İÇERİĞİ 1-DÜNYADA ENERJİ KAYNAK KULLANIMI 2-TÜRKİYEDE ENERJİ KAYNAK

Detaylı

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015 Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015 Dünya Enerji Genel Görünümü Genel Görünüm Dünya Birincil Enerji Tüketimi 2013-2035 2013 2035F Doğalgaz %24 Nükleer %4 %7 Hidro %2 Yenilenebilir Petrol %33 Kömür

Detaylı

Türkiye nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifine Uyumu: Enerji Sektörü Üzerindeki Muhtemel Maliyetler

Türkiye nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifine Uyumu: Enerji Sektörü Üzerindeki Muhtemel Maliyetler tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifine Uyumu: Enerji Sektörü Üzerindeki Muhtemel Maliyetler Ankara, 24 Mart 2015 Çerçeve Temel endişe: İklim değişikliği

Detaylı

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GİRİŞ POTANSİYEL MEVZUAT VE DESTEK MEKANİZMALARI MEVCUT DURUM SONUÇ Türkiye Enerji

Detaylı

Enerji ve İklim Haritası

Enerji ve İklim Haritası 2013/2 ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Enerji ve Çevre Yönetimi Dairesi Başkanlığı Enerji ve İklim Haritası Uzm. Yrd. Çağrı SAĞLAM 22.07.2013 Redrawing The Energy Climate Map isimli kitabın çeviri özetidir.

Detaylı

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) : Günümüzde küresel olarak tüm ülkelerin ihtiyaç duyduğu enerji, tam anlamıyla geçerlilik kazanmış bir ölçüt olmamakla beraber, ülkelerin gelişmişlik düzeylerini gösteren önemli bir kriterdir. İktisadi olarak

Detaylı

2010-2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖZEL ÇAMLICA KALEM İLKÖĞRETİM OKULU OKULLARDA ORMAN PROGRAMI ORMANDAN BİO ENERJİ ELDE EDİLMESİ YIL SONU RAPORU

2010-2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖZEL ÇAMLICA KALEM İLKÖĞRETİM OKULU OKULLARDA ORMAN PROGRAMI ORMANDAN BİO ENERJİ ELDE EDİLMESİ YIL SONU RAPORU 2010-2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖZEL ÇAMLICA KALEM İLKÖĞRETİM OKULU OKULLARDA ORMAN PROGRAMI ORMANDAN BİO ENERJİ ELDE EDİLMESİ YIL SONU RAPORU AYLAR HAFTALAR EYLEM VE ETKİNLİKLER 2 Okullarda Orman projesini

Detaylı

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER... İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...4 1.Yönetici Özeti... 11 2.Giriş... 12 3.Sektörel Analiz... 13 3.1 Birincil Enerji Kaynaklarına Bakış...13 3.1.1 Kömür... 13 3.1.1.1 Dünya da Kömür... 14 3.1.1.1.1 Dünya

Detaylı

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ Enerji, modern kişisel yaşamın, üretim ve iletişim süreçlerinin en önemli aktörlerinden biri. Enerjinin tüketimi küresel düzeyde hızla artmaya devam ederken üç ana ihtiyaç baş gösteriyor:

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE Dr. Mustafa ŞAHİN Genel Müdür Yardımcısı 2. ULUSLARARASI İNŞAATTA KALİTE ZİRVESİ 2 Kasım 2010, istanbul SUNUM İÇERİĞİ İklim değişikliği AB Süreci Çevre Yönetimi AB

Detaylı

1.10.2015. Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

1.10.2015. Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL Kömür ve Doğalgaz Öğr. Gör. Onur BATTAL 1 2 Kömür yanabilen sedimanter organik bir kayadır. Kömür başlıca karbon, hidrojen ve oksijen gibi elementlerin bileşiminden oluşmuş, diğer kaya tabakalarının arasında

Detaylı

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 26. Toplantısı Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu Prof. Dr. Yücel ALTUNBAŞAK Başkanı Enerji İhtiyacımız Katlanarak Artıyor Enerji ihtiyacımız ABD, Çin ve Hindistan

Detaylı

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış Yrd. Doç. Dr. Vedat GÜN Enerji Piyasası İzleme ve Arz Güvenliği Daire Başkanı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 28-29-30 Haziran 2007, EMO-İÇEF,

Detaylı

KÜRESEL ISINMA ve ENERJİ POLİTİKALARI. Özgür Gürbüz Yeşiller Enerji Çalışma Grubu 8 Ekim 2006 - İstanbul

KÜRESEL ISINMA ve ENERJİ POLİTİKALARI. Özgür Gürbüz Yeşiller Enerji Çalışma Grubu 8 Ekim 2006 - İstanbul KÜRESEL ISINMA ve ENERJİ POLİTİKALARI Özgür Gürbüz Yeşiller Enerji Çalışma Grubu 8 Ekim 2006 - İstanbul Sera gazları ve kaynakları Kyoto Protokolü tarafından belirtilen 6 sera gazı: Karbon dioksit (CO

Detaylı

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi İbrahim M. Yağlı* Enerji üretiminde Rüzgar Enerjisinin Üstünlükleri Rüzgar enerjisinin, diğer enerji üretim alanlarına göre, önemli üstünlükleri bulunmaktadır:

Detaylı

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ Prof. Dr. Güven ÖNAL Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı 1 Sunumun Ana Konuları Dünya da Kömür ve Enerji Türkiye nin Kömür Rezervleri ve Üretimi Türkiye nin Enerji Durumu Yerli

Detaylı

SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ

SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ T.C. ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü İklim Değişikliği Dairesi Başkanlığı SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ Semra GÜNEN Kimya Mühendisi III. Enerji Verimliliği Kongresi

Detaylı

ENERJİ. KÜTAHYA www.zafer.org.tr

ENERJİ. KÜTAHYA www.zafer.org.tr ENERJİ 2011 yılı sonu itibarıyla dünyadaki toplam enerji kaynak tüketimi 12.274,6 milyon ton eşdeğeri olarak gerçekleşmiştir. 2011 yılı itibarıyla dünyada enerji tüketiminde en yüksek pay %33,1 ile petrol,

Detaylı

Enerjide yüksek ithalat ekonomiye büyük risk

Enerjide yüksek ithalat ekonomiye büyük risk Tarih: 13.01.2013 Sayı: 2013/01 (RAPOR 13 OCAK PAZAR GÜNÜNE AMBARGOLUDUR) Türkiye Enerji İstatistikleri ve Vizyon Raporu na göre; Enerjide yüksek ithalat ekonomiye büyük risk İstanbul Serbest Muhasebeci

Detaylı

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER Prof.Dr. Hasancan OKUTAN İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü okutan@itu.edu.tr 24 Ekim 2014 29. Mühendislik Dekanları Konseyi Toplantısı

Detaylı

Yakın n Gelecekte Enerji

Yakın n Gelecekte Enerji Yakın n Gelecekte Enerji Doç.Dr.Mustafa TIRIS Enerji Enstitüsü Müdürü Akademik Forum 15 Ocak 2005 Kalyon Otel, İstanbul 1 Doç.Dr.Mustafa TIRIS 1965 Yılı nda İzmir de doğdu. 1987 Yılı nda İTÜ den Petrol

Detaylı

LİNYİTLERİMİZ ENERJİ İHTİYACIMIZI KARŞILAR MI?

LİNYİTLERİMİZ ENERJİ İHTİYACIMIZI KARŞILAR MI? LİNYİTLERİMİZ ENERJİ İHTİYACIMIZI KARŞILAR MI? Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel bir televizyonda katıldığı programda gündeme dair konularda açıklamalarda bulundu. Türkiye nin

Detaylı

ENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ

ENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ ENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ Prof. Dr. Ferruh Ertürk Doç. Dr. Atilla Akkoyunlu Çevre Yük. Müh. Kamil B. Varınca 31 Mart 2006 İstanbul İçindekiler İÇİNDEKİLER...İ ÇİZELGELER LİSTESİ...İİİ ŞEKİLLER

Detaylı

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN 16360019 1 İÇİNDEKİLER Enerji Yoğunluğu 1. Mal Üretiminde Enerji Yoğunluğu 2. Ülkelerin Enerji Yoğunluğu Enerji Verimliliği Türkiye de Enerji Verimliliği Çalışmaları 2

Detaylı

İklim Değişikliği ve Enerji İlişkisi

İklim Değişikliği ve Enerji İlişkisi İklim Değişikliği ve Enerji İlişkisi Prof. Dr. Murat Türkeş (Fiziki Coğrafya ve Jeoloji Klimatoloji ve Meteoroloji) Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1 İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1 1.1. Dünya da Enerji...1 1.1.1. Dünya Birincil Enerji Arzındaki Gelişmeler ve Senaryolar...1 1.2. Türkiye de Enerji...4 1.2.1. Türkiye Toplam Birincil Enerji

Detaylı

Prof.Dr.İlkay DELLAL

Prof.Dr.İlkay DELLAL TUSAF 2013 Buğday, Un, İklim Değişikliği ve Yeni Trendler Kongresi İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve ENERJİ KISKACINDA TARIM ve GIDA SEKTÖRÜ Prof.Dr.İlkay DELLAL 9 Mart 2013, Antalya GÜNDEM 9 Mart 2013 1. GÜNEŞ (%40)

Detaylı

Dünyada Enerji Görünümü

Dünyada Enerji Görünümü 22 Ocak 2015 Dünyada Enerji Görünümü Gelir ve nüfus artışına paralel olarak dünyada birincil enerji talebi hız kazanmaktadır. Özellikle OECD dışı ülkelerdeki artan nüfusun yanı sıra, bu ülkelerde kentleşme

Detaylı

Dünyada Enerji Görünümü

Dünyada Enerji Görünümü 09 Nisan 2014 Çarşamba Dünyada Enerji Görünümü Dünyada, artan gelir ve nüfus artışına paralel olarak birincil enerji talebindeki yükseliş hız kazanmaktadır. Nüfus artışının özellikle OECD Dışı ülkelerden

Detaylı

ATIKTAN ELEKTRİK ENERJİSİ ELDE EDİLMESİ

ATIKTAN ELEKTRİK ENERJİSİ ELDE EDİLMESİ ATIKTAN ELEKTRİK ENERJİSİ ELDE EDİLMESİ Nuri Azbar ÇMO İzmir Şubesi & Ege Üniversitesi, Çevre Sor. Uyg ve Ar. Merkezi, Izmir nuri.azbar@ege.edu.tr Atıktan Enerjiye «Atıktan Enerjiye» atıkların termal (yakma,

Detaylı

Yukarıda sıralanan saptamaların oluşturduğu tablodan, Türkiye nin bir enerji stratejisine sahip bulunduğu sonucu çıkmasa gerek

Yukarıda sıralanan saptamaların oluşturduğu tablodan, Türkiye nin bir enerji stratejisine sahip bulunduğu sonucu çıkmasa gerek EBSO YENĐLENEBĐLĐR ENERJĐ KAYNAKLARI YASASI ÜZERĐNE ÖNERĐLER TÜRKĐYE NĐN ENERJĐ STRATEJĐSĐ VE YENĐLENEBĐLĐR ENERJĐ KAYNAKLARI (YEK) A - GĐRĐŞ VE GENEL AÇIKLAMALAR Nüfus artışı, sanayileşme ve kentleşme

Detaylı

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER Prof.Dr. Hasancan OKUTAN İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü okutan@itu.edu.tr 18 Haziran 2014 İTÜDER SOMA dan Sonra: Türkiye de

Detaylı

Elektrikte bir yıllık 'denge' zararı; 800 milyon YTL

Elektrikte bir yıllık 'denge' zararı; 800 milyon YTL Elektrikte bir yıllık 'denge' zararı; 800 milyon YTL Büyük özelleştirme ihalelerine hazırlanan enerji sektöründe devlet kurumlarının DUY (Dengeleme Uzlaştırma Yönetmeliği) nedeniyle zararı 800 milyon YTL

Detaylı

Türkiye de Yenilenebilir Enerji Piyasası. Dünya Bankası Shinya Nishimura 28 Haziran 2012

Türkiye de Yenilenebilir Enerji Piyasası. Dünya Bankası Shinya Nishimura 28 Haziran 2012 Türkiye de Yenilenebilir Enerji Piyasası Dünya Bankası Shinya Nishimura 28 Haziran 2012 Yenilenebilir Enerji Türkiye için Neden Enerji Arz Güvenliği Önemli? Enerji ithalat oranı %70 in üzerinde (tüm ithalatın

Detaylı

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI KONULAR 1-Güneş Enerjisi i 2-Rüzgar Enerjisi 4-Jeotermal Enerji 3-Hidrolik Enerji 4-Biyokütle Enerjisi 5-Biyogaz Enerjisi 6-Biyodizel Enerjisi 7-Deniz Kökenli Enerji 8-Hidrojen

Detaylı

TÜRKİYE 2013 YILLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU

TÜRKİYE 2013 YILLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU TÜRKİYE 213 YILLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU Esra KARAKIŞ, Enerji İstatistikleri Daire Başkanlığı İçindekiler Özet... 1. DENGE... 2 1. ELEKTRİK... 4 2. DOĞAL GAZ... 9 3. LİNYİT VE TAŞ KÖMÜRÜ... 1 4.

Detaylı

Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2015

Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2015 Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2015 Nükleer %4,4 Hidroelektrik 6,8 % Yenilenebilir %2,8 Petrol %32,9 Dünya Birincil Enerji Tüketimi: 13.147 Milyon TEP Kömür %29,2 Doğal Gaz %23,9

Detaylı

Türkiye nin Enerji Geleceği İklim bileşenini arıyoruz

Türkiye nin Enerji Geleceği İklim bileşenini arıyoruz EWEA-TWEA Policy Workshop Türkiye nin Enerji Geleceği İklim bileşenini arıyoruz Mustafa Özgür Berke, WWF-Türkiye 27.03.2013, Ankara 27-Mar-13 / 1 Photo: Michel Roggo / WWF-Canon KISACA WWF +100 5 kıtada,

Detaylı

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr.

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr. TÜRKÝYE DE DOÐAL GAZ TEMÝN VE TÜKETÝM POLÝTÝKALARI Basýna ve Kamuoyuna 10 Ocak 2005 Oda Baþkanýmýz Emin KORAMAZ Odamýzýn Doðalgaz alanýnda yaptýðý çalýþmalarý ve Türkiye deki Doðalgazýn durumu hakkýnda

Detaylı

ELEKTRİK ENERJİSİ TALEP TAHMİNLERİ, PLANLAMASI ve ELEKTRİK SİSTEMİNİN DETAYLI İNCELENMESİ

ELEKTRİK ENERJİSİ TALEP TAHMİNLERİ, PLANLAMASI ve ELEKTRİK SİSTEMİNİN DETAYLI İNCELENMESİ ELEKTRİK ENERJİSİ TALEP TAHMİNLERİ, PLANLAMASI ve ELEKTRİK SİSTEMİNİN DETAYLI İNCELENMESİ YUSUF BAYRAK TEİAȘ APK Daire Bașkanlığı 1. GİRİȘ 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve sektörün yeniden yapılanmasından

Detaylı

AB, 2030 İKLİM VE ENERJİ PAKETİ ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARDI

AB, 2030 İKLİM VE ENERJİ PAKETİ ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARDI Brüksel de yapılan AB Liderler Zirvesi nde, AB üyesi 28 ülkenin devlet ve hükümet başkanları 2030 İklim ve Enerji Paketi üzerinde anlaştı. Zirve de varılan mutabakat, sera gazlarının %40 azaltılması, yenilenebilir

Detaylı

ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011

ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011 ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011 TÜRKİYE DE ELEKTRİK ENERJİSİ KURULU GÜCÜ (Nisan 2011) TERMİK - İTHAL KÖMÜR

Detaylı

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI Avusturya da un üretimi sağlayan 180 civarında değirmen olduğu tahmin edilmektedir. Yüzde 80 kapasiteyle çalışan bu değirmenlerin ürettiği un miktarı 500 bin

Detaylı

GÖNEN BİYOGAZ TESİSİ

GÖNEN BİYOGAZ TESİSİ GÖNEN BİYOGAZ TESİSİ Ülkemizde, gıda ve elektrik enerjisi ihtiyacı, ekonomik gelişme ve nüfus artışı gibi nedenlerden dolayı hızla artmaktadır. Gıda miktarlarında, artan talebin karşılanamaması sonucunda

Detaylı

BMİDÇS -COP16 SONRASI DEĞERLENDİRMELER

BMİDÇS -COP16 SONRASI DEĞERLENDİRMELER BMİDÇS -COP16 SONRASI DEĞERLENDİRMELER AYŞE YASEMİN ÖRÜCÜ ODTÜ Mezunları Derneği Ankara, 2011 Tespitler Kopenhag-Cancun: İD BM kapsamında çözülebilecek bir konu mu? Kopenhag maliyeti: 1 trilyon $;belirsizlik

Detaylı

2001 yılında Marakeş te gerçekleştirilen 7.Taraflar Konferansında (COP.7),

2001 yılında Marakeş te gerçekleştirilen 7.Taraflar Konferansında (COP.7), ULUSAL M DEĞİŞİ ĞİŞİKLİĞİ FAALİYETLER YETLERİ LİTİ Mehrali ECER Şube Md. V. Sektörel İklim Koruma Potansiyelleri Türk Alman Ortak Çalıştayı 6 Mayıs 2010, ANKARA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ (BMİDÇS)

Detaylı

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

İKV DEĞERLENDİRME NOTU 162 Aralık 2015 İKV DEĞERLENDİRME NOTU YENİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ANLAŞMASI ÖNCESİNDE EN KRİTİK KONULAR İlge Kıvılcım, İKV Uzmanı İKTİSADİ KALKINMA VAKFI www.ikv.org.tr YENİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ANLAŞMASI ÖNCESİNDE

Detaylı

Afşin-Elbistan Termik Santralleri Elektrik Üretiminden Çok İklimi Değiştiriyor

Afşin-Elbistan Termik Santralleri Elektrik Üretiminden Çok İklimi Değiştiriyor Afşin-Elbistan Termik Santralleri Elektrik Üretiminden Çok İklimi Değiştiriyor Kasım 2015 Hazırlayan Önder Algedik 2 İçindekiler Özet... 3 Afşin Elbistan Linyit Rezervi... 4 Elektrik Üretimi... 5 Afşin

Detaylı

SERA GAZI EMİSYONU HAKAN KARAGÖZ

SERA GAZI EMİSYONU HAKAN KARAGÖZ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE SERAGAZI EMİSYONU İklim değişikliği, nedeni olursa olsun iklim koşullarındaki büyük ölçekli (küresel) ve önemli yerel etkileri bulunan, uzun süreli ve yavaş gelişen değişiklikler olarak

Detaylı

İklim Hareketine Geçmenin Yan Faydaları: Türkiye İklim Taahhüdünün Değerlendirmesi 20 Ekim 2016, Ankara

İklim Hareketine Geçmenin Yan Faydaları: Türkiye İklim Taahhüdünün Değerlendirmesi 20 Ekim 2016, Ankara İklim Hareketine Geçmenin Yan Faydaları: Türkiye İklim Taahhüdünün Değerlendirmesi 20 Ekim 2016, Ankara Yeni iklim rejimi Paris İklim Anlaşması, Aralık 2015 te, COP21 in sonucu olarak kabul edildi;; 22

Detaylı

TÜRKİYE DOĞAL GAZ MECLİSİ 2013-2014 KIŞ DÖNEMİ DOĞAL GAZ GÜNLÜK PUANT TÜKETİM TAHMİNİ VE GELECEK YILLARA İLİŞKİN ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER

TÜRKİYE DOĞAL GAZ MECLİSİ 2013-2014 KIŞ DÖNEMİ DOĞAL GAZ GÜNLÜK PUANT TÜKETİM TAHMİNİ VE GELECEK YILLARA İLİŞKİN ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER 2013-2014 KIŞ DÖNEMİ DOĞAL GAZ GÜNLÜK PUANT TÜKETİM TAHMİNİ VE GELECEK YILLARA İLİŞKİN ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER 2014 İÇİNDEKİLER 1. Talebe İlişkin Baz Senaryolar 2. Doğal Gaz Şebekesi Arz İmkânlarına

Detaylı

ENERJİ GÜNDEMİ SAYI 57 MART Enervis, 10. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı'nın iki farklı etkinliğinde konuşmacı olarak yer alıyor

ENERJİ GÜNDEMİ SAYI 57 MART Enervis, 10. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı'nın iki farklı etkinliğinde konuşmacı olarak yer alıyor SAYI 57 MART 2019 ENERJİ GÜNDEMİ 2 4 Enervis 6. İstanbul Karbon Zirvesi nde Mart Ayında Elektrik Üretimi ve Tüketimi Azaldı 5 6 Enerji depolama maliyetleri hızla düşüyor Küresel Karbondioksit Emisyonu

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ ve ÇEVRE Avrupa Birliği Bakanlığı Sunum İçeriği AB ve Çevre- Temel ilkeler AB ve İklim Değişikliği AB ve Su Kalitesi AB ve Atık Geri Dönüşümü Müzakere sürecinde

Detaylı

SOĞUTMANIN GELECEĞİ: ENERJİ-VERİMLİ KLİMALAR İÇİN FIRSATLAR*

SOĞUTMANIN GELECEĞİ: ENERJİ-VERİMLİ KLİMALAR İÇİN FIRSATLAR* SOĞUTMANIN GELECEĞİ: ENERJİ-VERİMLİ KLİMALAR İÇİN FIRSATLAR* DÜNYA ARTAN SOĞUK TALEBİ İLE YÜZLEŞİYOR Enerjinin mekan soğutması için kullanımı, diğer tüm kullanımlarından daha fazla artarak, 1990-2016 yılları

Detaylı

Dünyada ve Türkiye de Enerji Görünümü Selahattin İncecik. İstanbul Teknik Üniversitesi

Dünyada ve Türkiye de Enerji Görünümü Selahattin İncecik. İstanbul Teknik Üniversitesi Dünyada ve Türkiye de Enerji Görünümü Selahattin İncecik İstanbul Teknik Üniversitesi ENERJİ ÜRETİMİ IEA: ENERJİ ÜRETİMİ VE KULLANIMI «SÜRDÜRÜLEMEYEN ÇEVRE İHTİYAÇLARI» İLE REKABET EDEMEZ. ÜLKELERİN ENERJİ

Detaylı

İSTİHDAMA KATKISI. Tülin Keskin TMMOBMakine Mühendisleri Odası

İSTİHDAMA KATKISI. Tülin Keskin TMMOBMakine Mühendisleri Odası ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE YENİLENEBİLİR ENERJİNİN İSTİHDAMA KATKISI Tülin Keskin TMMOBMakine Mühendisleri Odası Enerji Verimliliği Danışmanı Türkiye de İstihdam Türkiye nin çalışma çağındaki nüfusu önümüzdeki

Detaylı

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-5

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-5 EİGM İstatistik & Analiz Enerji İşleri Genel Müdürlüğü http://www.enerji.gov.tr/yayinlar_raporlar/ Mayıs 2014 AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-5 Esra KARAKIŞ, Enerji İstatistikleri Daire Başkanlığı İçindekiler

Detaylı

ULUSLAR ARASI KARBON PİYASASI

ULUSLAR ARASI KARBON PİYASASI ULUSLAR ARASI KARBON PİYASASI Doç. Dr. Cevdet DEMİR Uludağ Üniversitesi 06 Nisan 2007 TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Karbon piyasası nedir? Ülkelerin ve şirketlerin sera gazları hedeflerine ulaşabilmeleri

Detaylı

5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi. KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi

5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi. KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi 5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi Türkiye de kişi başına elektrik enerjisi tüketimi 2.791 kwh seviyesinde olup, bu değer 8.900 kwh

Detaylı

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan Biliyor musunuz? Enerji İklim Değişikliği İle Mücadelede En Kritik Alan Enerji üretimi için kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtların kullanımı sanayileşme devriminden beri artarak devam etmektedir.

Detaylı

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum Politika ve Strateji Geliştirme Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti Ozon Tabakasının Korunması İklim Değişikliği Uyum 1 Birleşmiş Milletler İklim değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve ilgili uluslararası

Detaylı

BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü. ENOFİS 05 Şubat 2009

BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü. ENOFİS 05 Şubat 2009 BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü ENOFİS 05 Şubat 2009 BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (1994) Ulusal sera gazı envanterini hazırlamak ve bildirimini yapmak İklim değişikliğinin

Detaylı

1) Biyokütleye Uygulanan Fiziksel Prosesler

1) Biyokütleye Uygulanan Fiziksel Prosesler 1) Biyokütleye Uygulanan Fiziksel Prosesler 1. Su giderme 2. Kurutma 3. Boyut küçültme 4. Yoğunlaştırma 5. Ayırma Su giderme işleminde nem, sıvı fazda gideriliyor. Kurutma işleminde nem, buhar fazda gideriliyor.

Detaylı

RÜZGAR ENERJİSİ. Cihan DÜNDAR. Tel: Faks :

RÜZGAR ENERJİSİ. Cihan DÜNDAR. Tel: Faks : RÜZGAR ENERJİSİ Cihan DÜNDAR Tel: 312 302 26 88 Faks : 312 361 20 40 e-mail :cdundar@meteor.gov.tr Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü A r a ş t ı r m a Ş u b e M ü d ü r l ü ğ ü Enerji Kullanımının

Detaylı

Türkiye nin Elektrik Enerjisi Üretimi Kaynaklı Sera Gazı Emisyonunda Beklenen Değişimler ve Karbon Vergisi Uygulaması. Mustafa ÖZCAN, Semra ÖZTÜRK

Türkiye nin Elektrik Enerjisi Üretimi Kaynaklı Sera Gazı Emisyonunda Beklenen Değişimler ve Karbon Vergisi Uygulaması. Mustafa ÖZCAN, Semra ÖZTÜRK Türkiye nin Elektrik Enerjisi Üretimi Kaynaklı Sera Gazı Emisyonunda Beklenen Değişimler ve Karbon Vergisi Uygulaması Mustafa ÖZCAN, Semra ÖZTÜRK Çalışmanın amacı Türkiye nin 2013-2017 dönemi elektrik

Detaylı

1.1 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ VE KYOTO PROTOKOLÜ

1.1 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ VE KYOTO PROTOKOLÜ 1 1.1 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ VE KYOTO PROTOKOLÜ Ulusal sera gazı envanterini hazırlamak ve bildirimini yapmak İklim değişikliğinin azaltılması ve iklim değişikliğine uyumu

Detaylı

DA KÜRESEL ISINMA ĐLE ĐKLĐM DEĞĐŞĐKLĐKLERĐ NEDENĐ OLAN SERA GAZI EMĐSYONLARI HAKKINDA ÇEVRE EYLEM PLANI POLĐTĐKALARI

DA KÜRESEL ISINMA ĐLE ĐKLĐM DEĞĐŞĐKLĐKLERĐ NEDENĐ OLAN SERA GAZI EMĐSYONLARI HAKKINDA ÇEVRE EYLEM PLANI POLĐTĐKALARI ÇĐN ve HĐNDĐSTAN DA KÜRESEL ISINMA ĐLE ĐKLĐM DEĞĐŞĐKLĐKLERĐ NEDENĐ OLAN SERA GAZI EMĐSYONLARI HAKKINDA ÇEVRE EYLEM PLANI POLĐTĐKALARI Ahmet Cangüzel Taner Fizik Yüksek Mühendisi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu(

Detaylı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya da 400-450 un değirmeni olduğu biliniyor. Bu değirmenlerin yıllık toplam kapasiteleri 6 milyon tonun üzerine. Günde 100 tonun üzerinde üretim gerçekleştirebilen

Detaylı

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU Zinnur YILMAZ* *Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, SİVAS E-mail: zinnuryilmaz@cumhuriyet.edu.tr, Tel: 0346 219 1010/2476 Özet Yüzyıllardan

Detaylı

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri 2006 Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri Nurel KILIÇ Dünya da ve Türkiye de ulusal ve bölgesel enerji piyasaları, tarihin hiçbir döneminde görülmediği kadar ticaret, rekabet ve yabancı yatırımlara

Detaylı

2014 dünyanın en sıcak yılı olabilir

2014 dünyanın en sıcak yılı olabilir 2014 dünyanın en sıcak yılı olabilir Prof. Dr. Etem Karakaya: Ocak itibariyle neredeyse hiç kar yağmadı. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) 2014 Mayıs ayını dünyanın en sıcak ayı ilan etti. Bu yıl dünya tarihinin

Detaylı

İZMİR KEMALPAŞA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ GÜNEŞ SANTRALİ UYGULAMASI

İZMİR KEMALPAŞA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ GÜNEŞ SANTRALİ UYGULAMASI İZMİR KEMALPAŞA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ GÜNEŞ SANTRALİ UYGULAMASI Mustafa Orçun ÖZTÜRK mustafaozturk@kosbi.org.tr ÖZET Günümüzde fosil yakıtlarının sonunun gelecek olması maliyetlerinin fazla olması ve

Detaylı

Grafik 16. Türkiye de elektrik üretiminin kaynaklara dağılımı

Grafik 16. Türkiye de elektrik üretiminin kaynaklara dağılımı Grafik 16. Türkiye de elektrik üretiminin kaynaklara dağılımı 1 2 1. DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ENERJİ DURUMU 1.1. DÜNYADA ENERJİ DURUMU 1970 lerin başında yaşanan petrol krizi ve sonrasında gelen petrol ambargoları

Detaylı

Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı

Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı Enerji verimliliği / Sanayide enerji verimliliği Türkiye de enerji yoğunluğu Enerji tüketim verileri Türkiye de enerji verimliliği projeleri

Detaylı

Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi

Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi -Çimento Sanayinde Enerji Geri Kazanımı Prof. Dr. İsmail Hakkı TAVMAN Dokuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Enerji Kaynakları Kullanışlarına Göre

Detaylı

TÜRKĐYE NĐN ENERJĐ ARZ POLĐTĐKALARI

TÜRKĐYE NĐN ENERJĐ ARZ POLĐTĐKALARI TÜRKĐYE NĐN ENERJĐ ARZ POLĐTĐKALARI Selahattin HAKMAN TÜSĐAD Enerji Çalışma Grubu Üyesi Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Enerji Arz ve Talebi 6000 (Mtoe) 5000 4000 3000 2000 1000 0 1980 2000 2006 2015

Detaylı

Mars Enerji Hakkında

Mars Enerji Hakkında Mars Enerji Hakkında Mars Enerji International Hollanda Üretim Planı ; RES Servis ve kurulumda, Hollanda lı partner Avrupalı yatırımcıları TR ye gelmesinde köprü Üreticiler ile hızlı işbirlikleri Mars

Detaylı

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme SANAYİ SEKTÖRÜ Mevcut Durum Değerlendirme Sera Gazı Emisyonaları 1990 1995 2000 2005 2008 CO 2 141,36 173,90 225,43 259,61 297,12 CH 4 33,50 46,87 53,30 52,35 54,29 N 2 0 11,57 16,22 16,62 14,18 11,57

Detaylı

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015 TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 25 Kasım 2015 1 Türkiye de Enerji Sektörü Ne Durumda? Fosil kaynaklar bakımından oldukça yetersiz olan Türkiye enerjide %73 oranında dışa bağımlıdır.

Detaylı

Biliyor musunuz? İklim Değişikliği ile Mücadelede. Başrol Kentlerin.

Biliyor musunuz? İklim Değişikliği ile Mücadelede. Başrol Kentlerin. İklim Değişikliği ile Mücadelede Başrol Kentlerin. Kentler dünya nüfusunun % 54 ünü barındırmaktadır. 2050 yılı itibariyle bu oranın % 66 ya ulaşacağı hesaplanmıştır. Tüm dünyada kentler enerji tüketiminin

Detaylı

Dr. Rüstem KELEŞ SASKİ Genel Müdürü ADASU Enerji AŞ. YK Başkanı

Dr. Rüstem KELEŞ SASKİ Genel Müdürü ADASU Enerji AŞ. YK Başkanı Dr. Rüstem KELEŞ SASKİ Genel Müdürü ADASU Enerji AŞ. YK Başkanı Konunun önemi Belediyelerin enerji kaynakları; Hidrolik Bio kütle Bu kaynaklardan belediyeler nasıl yararlanabilir, Yenilenebilir enerji

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ POLİTİKALARI ve ENERJİ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ POLİTİKALARI ve ENERJİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ POLİTİKALARI ve ENERJİ LİTİ Gürcan SEÇGEL Uzman 01 Mart 2010, GEBZE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN NEDENLERİ Fosil Yakıtların kullanılması (ısınma, ulaşım, sanayi, enerji) Endüstriyel üretim, Atık,

Detaylı

NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı

NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı NÜKLEER ENERJİ Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dünyada Elektrik Enerjisi Üretimi (2005) Biyomas ve atık: %1,3 Nükleer: %16,5 Kömür: %38,8 Diğer yenilenebilir:

Detaylı

SANAYİDE ENERJİNİN VERİMLİ KULLANILMASI

SANAYİDE ENERJİNİN VERİMLİ KULLANILMASI SANAYİDE ENERJİNİN VERİMLİ KULLANILMASI Abdulkadir ÖZDABAK kadir.ozdabak@evd.com.tr -1- EVD ENERJİ YÖNETİMİ VE DANIŞMANLIK HİZMETLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ Adres: Göksu Evleri Şakayık Sok. B71-B Kavacık

Detaylı

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-3

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-3 EİGM İstatistik & Analiz Enerji İşleri Genel Müdürlüğü http://www.enerji.gov.tr/yayinlar_raporlar/ Mart 2015 AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-3 Esra KARAKIŞ, Enerji İstatistikleri Daire Başkanlığı İçindekiler

Detaylı

İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ?

İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ? İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ? Gülçin Özsoy REC Türkiye Proje Uzmanı İklim Platformu Program Yöneticisi 22 Mart 2012, İzmir REC Türkiye REC Kuruluş Sözleşmesi Ekim 2002 de imzalandı; Ocak 2004 te yürürlüğe

Detaylı

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011 World Energy Outlook 2011 Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011 Bağlam: halihazırda yeterince kaygı verici olan eğilimlere yeni zorluklar ekleniyor Ekonomik kaygılar dikkatleri enerji

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi İÇDAŞ A.Ş. Sürdürülebilirlik Yönetim Birimi Amaç ve İçerik Bu eğitim sunumu ile paydaşlarımıza Sürdürülebilirliği tanıtmak ve şirketimizin Sürdürülebilirlik alanında

Detaylı

Fatih YAZITAŞ Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Yeni Teknolojiler ve Destek Daire Başkanı

Fatih YAZITAŞ Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Yeni Teknolojiler ve Destek Daire Başkanı Fatih YAZITAŞ Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Yeni Teknolojiler ve Destek Daire Başkanı İstanbul, Kasım 2014 Son 10 Yılda Gelinen Nokta(2003-2013) Elektrik tüketimi yaklaşık 2 kat artışla 245 milyar

Detaylı

TÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ (ENTERKONNEKTE SİSTEM)

TÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ (ENTERKONNEKTE SİSTEM) TÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ (ENTERKONNEKTE SİSTEM) 8. İLETİM TESİS VE İŞLETME GRUP MÜDÜRLÜĞÜ (İŞLETME VE BAKIM MÜDÜRLÜĞÜ) HAZIRLAYAN TEMMUZ 2008 Ankara 1 Gönderen: Recep BAKIR recepbakir38@mynet.com ENTERKONNEKTE

Detaylı

TÜRKİYE'DE YENİLENEBİLİR ENERJİ

TÜRKİYE'DE YENİLENEBİLİR ENERJİ TÜRKİYE'DE YENİLENEBİLİR ENERJİ Enerji İşleri Genel Müdürlüğü 18 Haziran 2009, Ankara YEK Potensiyeli Yenilenebilir Enerji Üretimi Yenilenebilir Kurulu Güç Kapasitesi YEK Hedefleri YEK Mevzuatı YEK Teşvik

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELEDE DÖNGÜSEL EKONOMİ YENİLENEBİLİR ENERJİNİN ÖNEMİ. Dr. Belma SOYDAŞ SÖZER Biyokütle Enerjisi Grubu Koordinatörü

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELEDE DÖNGÜSEL EKONOMİ YENİLENEBİLİR ENERJİNİN ÖNEMİ. Dr. Belma SOYDAŞ SÖZER Biyokütle Enerjisi Grubu Koordinatörü İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELEDE DÖNGÜSEL EKONOMİ YENİLENEBİLİR ENERJİNİN ÖNEMİ Dr. Belma SOYDAŞ SÖZER Biyokütle Enerjisi Grubu Koordinatörü (bssozer@yegm.gov.tr) Döngüsel Ekonomi Kongresi, 5-6 Ekim 2017,

Detaylı

Dünya Enerji Görünümü 2012. Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

Dünya Enerji Görünümü 2012. Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012 Dünya Enerji Görünümü 2012 Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012 Genel Durum Küresel enerji sisteminin temelleri değişiyor Bazı ülkelerde petrol ve doğalgaz üretimi

Detaylı

Küresel. İklim Değişikliği. ÇEVRE KORUMA ve KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Küresel. İklim Değişikliği. ÇEVRE KORUMA ve KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI Küresel İklim Değişikliği ÇEVRE KORUMA ve KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 1 Sera etkisi ve İklim Değişikliği Nedir? Dünya, üzerine düşen güneş ışınlarından çok, dünyadan yansıyan güneş ışınlarıyla ısınır. Bu

Detaylı

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-7

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-7 EİGM İstatistik & Analiz Enerji İşleri Genel Müdürlüğü http://www.enerji.gov.tr/tr-tr/eigm-raporlari Temmuz 2016 AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-7 Latife DEMİRTAŞ, Enerji İstatistikleri Daire Başkanlığı

Detaylı