Liderler, seçim meydanlarında verdiği sözleri yerine getirmek için doğan koalisyon fırsatını değerlendiremiyor.

Transkript

1 Yapımı yılan hikayesi yolda feci kaza EKMEK UĞRUNA 15 ÖLÜ! Trafik canavarı bu kez tarım işçilerini vurdu. Manisa'nın Gölmarmara ilçesinde yapımı bir türlü tamamlanamayan yolda tarım işçilerini taşıyan açık kasa kamyonet ile tırın çarpışması sonucu aynı köyden 13'ü kadın 15 kişi öldü. HABERİ 12 DE EFSANE RÖPORTAJLAR Prof. Doğu Ergil uyardı Erken seçim kaybettirir! Prof. Doğu Ergil, Türkiye nin içinde bulunduğu iç ve dış koşulları Efsane Güzeldereli ye değerlendirirken, gündemde olan olası bir erken seçim için farklı konuştu. Ergil, Koalisyon seçenekleri denenmeden bir erken seçimin olması mevcut durumu erken seçime zorlayan partilerin aleyhine olacağını düşünüyorum dedi. Koalisyonu kilitleyen partinin MHP olduğunu öne süren Doğu Ergil, Suriye ye müdahale konusunda da, Türkiye nin Suriye ye gireceğini zannetmediğini belirtti. 7 Temmuz 2015 Salı Fiyatı 25 Kr Efsane GÜZELDERELİ nin röportajı YARIN YediGün de TBMM'de bu hafta önemli görüşme ve oylamalar var. TBMM Başkanlık Divanı'nın üye sayısı ve görev dağılımı bugün belirlenecek. 12 DE Koalisyon için partiler ayrı telden çalıyor! NASIL OLACAK? ANKARA DA siyasi montaj! Meclis, yemin, TBMM Başkanı seçimi ve Bakanlar Kurulu nun dün Ak Saray da son kez toplanmasının ardından, kurulması muhtemel koalisyon hükümetinin önünü açacak siyasi montaj lara odaklandı. Yapılacak ilk montaj için bugün toplanacak Meclisin en önemli gündemi, TBMM Başkanlık Divanı üye sayısı ve görev dağılımının belirlenmesi olacak. TBMM Danışma Kurulu, Meclis Başkanı İsmet Yılmaz başkanlığında bugün toplanarak konuyu ele alacak olan TBMM de Başkanlık Divanı, İçtüzük uyarınca 15 üyeden oluşuyor ancak Danışma Kurulunda grupların uzlaşısıyla idare amiri ve katip üyeliklerde artış yapılarak bu sayı artabiliyor. Bu dönemde AK Parti, CHP, MHP ve HDP'ye birer Meclis Başkanvekilliği düşüyor. Yunanistan da ŞANTAJ Yunanistan'da yapılan referandumda Hayır (oxi) kararı çıkmasıyla kreditörlerin şartlarının reddedilmesinin ardından Avrupa Birliği karıştı. Gelişmenin hemen ardından Avro bölgesi liderleri olağanüstü zirveye çağrıldı. Zirve bugün Sonucu değerlendiren Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, referandumda Yunan halkının nasıl bir Avrupa istediğine karar verdiğini söyledi ve demokrasiye şantaj yapılamayacağını vurguladı. HABERİ 12. SAYFADA Fehmi Koru Yunan trajedileri gibi 3. Sayfada Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakış 11. Sayfada M.Nuri Parmaksız Hayata ve Aşka dair 9. Sayfada Hayrettin İvgin Kültürel Boyut 9. Sayfada Göletlere 150 bin balık HABERİ 5. SAYFADA www. gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz ü dan takip edebilirsiniz Gazetemizi Liderler, seçim meydanlarında verdiği sözleri yerine getirmek için doğan koalisyon fırsatını değerlendiremiyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu somut önerilerde bulunurken olumlu bir yanıt alabilmiş değil. Görevlendirme ile süreç hız kazanırken liderler de ağız değiştirebilir. Suriye deki iç savaş ve Türkiye sınırlarında meydana gelen çatışma, göç, etnik temizlik olayları hükümeti ve TSK yı hareke geçirdi. Bir askeri müdahale için yığınak yapılması, bölgede görev yapan komutanların Ankara ya çağırılması Türkiye nin Suriye bataklığına sürükleneceğinin habercisi olarak değerlendiriliyor. Muhalefet, özellikle de CHP, böyle bir kararın ve girilecek savaşın büyük bir suç alacağını hatta vatana ihanet sayılacağını söylüyor. Buna rağmen, medyaya sanki bir teyakkuz hali yansırken, konuyla ilgili diplomatik girişim ve gelişmeler de sürüyor..com/yedigün-gazetesi CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, "CHP olduğu sürece, tıpkı 1 Mart 2003'te olduğu gibi hiç kimse Türkiye'yi sonucu olmayan, bataklıktan öteye anlam taşımayan, hiçbir çatışma sürecinin içerisine sokamaz, dün sokamadı, bugün sokamaz, yarın da sokamayacaktır" dedi. Gazetemizi /yedigun.gazetesi Seçim bitti ama siyaset durulmadı. Sonuçların dayattığı koalisyon hükümeti kurulması için görevlendirme beklenirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve siyasi parti liderleri ile kurmaylarından çok farklı söylemler geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir azınlık hükümetinin ülkenin sorunlarına yararı olmayacağını belirterek, böyle bir olasılığın önünü tümüyle kapatırken, parti sözcülerinin birbirlerini suçlayıcı açıklamaları sürüyor. Vatandaş da doğal olarak soruyor. İyi de bu koalisyon nasıl kurulacak? Oktay YILMAZ ın HABERİ 12. SAYFADA VERİMLİLİK için tatil şart Bütün yıl boyunca durmadan çalışan insanların verimliliğinin artırılması için mutlaka tatil yapmaya ihtiyaç duyduğunu belirten Türkiye Sanayici ve İş Adamları Vakfı (TÜSİAV) Verimlilik Platformu Başkanı Kutlu Tamay, Tamay, işverenlerin tatil konusunda çalışanlarına çeşitli imkanlar sunmasının gerekliliğinin önemine de değindi. HABERİ 6. SAYFADA TEKEV in iftar programı öğretmenleri buluşturdu Teknik Eğitim Vakfı (TEKEV), Ankara Orman Mühendisleri Odası Genel Merkezi Habbe Kafe de iftar yemeği

2 2 SİNEMA TV / MAGAZİN 7 Temmuz 2015 Salı "Sinemamız, kendi öz değerleriyle çok fazla ilgilenmemiştir" İSTANBUL - Yapımcı ve senarist Mehmet Bozdağ, Türk sinemasının bugüne kadar hikaye anlatım noktasında kendi öz değerleriyle çok fazla ilgilenmediğini belirterek, "Belki de Yunus'un ve Diriliş'in bu kadar sevilmesinin nedeni budur" dedi. TRT'de yayımlanan "Yunus Emre Aşkın Yolculuğu" dizisinin yapımcılığını da yapan Bozdağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yunus Emre'nin manevi, edebi, ahlaki ve medeniyet inşası açısından her çağın insanına hitap ettiğini "Gitmediğiniz yer nasıl sizin değilse anlatmadığınız kahraman da sizin değildir" diyen Bozdağ, Türklerin destanlarının tarih boyunca, kuşaklar arasındaki o ruhun sönmemesi için anlatılageldiğini ifade etti. Bozdağ, bundan feyiz alan dinleyicilerin de günlerini, zamanlarını şekillendirdiğini vurgulayarak" Bugün de bu vasfı sinema dünyası yapmaktadır. Ama bugüne kadar hikaye anlatım noktasında maalesef sinemamız, kendi öz değerleri ile çok fazla ilgilenmemiştir. Belki de Yunus'un ve Diriliş'in bu kadar sevilmesinin nedeni budur" şeklinde konuştu. Yunus Emre ve diziye ilişkin de bilgi veren Bozdağ, Yunus'un ümmi ve bir köylü olduğuna dair çok fazla rivayet olduğunu belirtti. Bozdağ, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Tatcı'nın yıllar süren çalışması sonucunda, Hazreti Yunus ile ilgili kadı olduğuna dair bir rivayet ortaya çıktığını ifade etti. Bunun İbrahim Has'ın menakıbında geçtiğini dile getiren Bozdağ, "Ben de bir sinemacı, senarist ve yapımcı olarak, Kadı Yunus'un bugünkü seyirciye çok şey söyleyeceğine inanarak, hikayesini anlatmak istedim. Çünkü elde bir kesinlik yok. Üç farklı Yunus var. Aşık Yunus, bizim Yunus şeklinde. Biz Kadı Yunus'u anlatmayı tercih ettik ve o menakıp üzerinden gittik" diye konuştu. Bozdağ, Yunus Emre'nin uzun yıllar devam eden tahsil hayatının ardından, "Kadı Yunus" olarak ciddi yetkilerle Nallıhan'a gitmek üzere yol çıktığını aktardı. Kadı Yunus'un heybesinde binbir ümit olduğunu, çıktığı yolculukta başından farklı hikayeler ve çeşitli maceralar geçtiğini dile getiren Bozdağ, şunları anlattı: "Bu sırada da Tapduk Emre ile tanışma fırsatı buluyor. Kadı Yunus'un Tapduk Emre ile tanıştıktan, hakikati gördükten sonraki tavırları çok önemliydi. Ne yapacaktı? Bir tarafta emek verip dünya inşa ettiği Yunus, diğer taraftan bambaşka şeyler söyleyen bir adam. İşte o adam, yani Tapduk Emre, Hazreti Yunus'un dönüşmesine vesile oluyor. Yunus Emre de bütün kadılığı, makamı, mevkiyi bırakıp, kendini aşk meydanına atıveriyor. Bundan sonra da onun bambaşka bir süreci başlıyor. O meydana girdiğiniz vakit, kendinizi yağmalamaya, nefsi parçalamaya girdiğiniz vakit, bambaşka bir süreç başlıyor." Bozdağ, Tabduk Emre'nin, Kadı Yunus'ta bulduğu en önemli arızanın "ilimle başlayan kibir" olduğunu vurguladı. Yunus'un da en önemli zikrinin "bilmem" ifadesiyle başladığını belirten Bozdağ, şöyle devam etti: "Bilmem' zikrini yaparken de Hazreti Yunus Emre'nin kibrini, nefsini yenebilmesi, kendini aşk meydanında inşa edebilmesi için bütün tasavvuf dergahlarının literatüründeki bir eğitim sürecinden geçmesi gerekiyordu. Tabduk Emre, Hazreti Yunus Emre'yi de dediğimiz yollardan, zorluklardan geçirerek, insan-ı kamil noktasına erişmesini sağlıyor. Yunus'u şekillendiren Tapduk Emre'dir. Bugün de bizim Tapduk Emrelere ihtiyacımız var." Bozdağ, 13. yüzyılın dönemsel anlamda her kahramanı, her hikayesi ve her sürecinin bugünkü Türkiye'ye çok şey söylediğini ifade etti. Tarihin salt bir yığın olmadığına dikkati çeken Bozdağ, şöyle konuştu: "Tarih salt bir yığın değildir. İnsan düşünen bir varlık olduğu için ortada ibret alması gereken bir tecrübe var. O kuşağın tecrübesi ve karşılaştıkları sorunları çözme becerilerini okumak, öğrenmek bugünkü dünyayı ve Türkiye'yi inşa ederken ve algılarken bize bir yol rehberi statüsündedir. Biz Yunus'ta 13. yüzyıl okuması yapıyoruz. İslam dünyası da farklı fraksiyonlarda yolculuğuna devam ediyor. 13. yüzyılda karşılaştığı kaosla yeni bir dünya yeni bir insan inşa ederek, bin yıllık medeniyeti, bin yıllık toprağı mayalayan bir ruh var. Aşık Yunus'ta bu ruhu anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü bu tecrübenin attığı tohum, çınar oldu dünyaya yayıldı. 13. yüzyılı iyi analiz edip günümüzü şekillendirmeliyiz." Mehmet Bozdağ, tekke ve tarikat mensuplarının, "Bir lokma bir hırka" sözüyle anlatılamayacağını Fazıl Say, Arguvan'da konser verdi MALATYA - Besteci ve piyanist Fazıl Say, Malatya'nın Arguvan ilçesinde konser verdi. Nazım Hikmet Meydanında düzenlenen konserde, sanatçı Say, solist Serenad Bağcan ile sahne aldı. Say ve Bağcan, konserde Nazım Hikmet, Metin Altıok, Cemal Süreya, Ömer Hayyam, Can Yücel ve Orhan Veli gibi şairlerin şiirlerini seslendirdi. Konseri, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve bazı milletvekilleri de izledi. Vizyona yeni girecek filmler "Büyük Oyun" Jalmari Helander'ın yönettiği filmde Samuel L. Jackson, Onni Tommila, Ray Stevenson ile Türk oyuncu Mehmet Kurtuluş oynuyor. İngiliz romancı Dan Smith'in "Büyük Oyun" isimli romanından sinemaya uyarlanan film, Amerika başkanının içinde bulunduğu uçağın Finlandiya ormanlarında düşürülmesini ve zor durumdaki başkanın genç bir çocuğun korumasıyla hayatta kalma mücadelesini konu alıyor. "Öldürmenin 3 Yolu" Kriv Stenders'in yönettiği filmde Sullivan Stapleton, Alice Braga, Teresa Palmer ile Callan Mulvey oynuyor. Aşk, ihanet ve cinayetin iç içe geçtiği kara komedi tarzındaki aksiyon ve gerilim filminin konusu özetle şöyle:"filmin ana karakteri olan Charlie Wolfe kurnaz bir suikastçıdır. Charlie, Alice Taylor adındaki baştan çıkarıcı bir kadını öldürmek için işe koyulduğunda bir tek kendisinin işin içinde olmadığını fark eder. Charlie, kendini üç ayrı cinayet, kargaşa, şantaj ve intikam hikayesinin tam merkezinde bulur." "İntikam" Yönetmenliğini Kristan Levring'in üstlendiği ve senaryosunu da Anders Thomas Jensen ile birlikte yazdığı film, etkileyici görüntü işçiliği ve atmosferi ile türün meraklılarına hitap edecek bir western örneği olmayı hedefliyor. 1870'li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri'nde geçen filmin başrollerini Mads Mikkelsen, Eva Green, Eric Cantona ve Jeffrey Dean Morgan gibi önemli isimler paylaşıyor. Dram türündeki film, ailesini katleden bir katili öldürerek intikamını alan bir göçmenin başına gelenleri anlatıyor. 06:18 İstiklal Marşı ve Günün 06:20 Pastane 07:05 Filinta 09:05 Böyle Bitmesin 11:00 Benim Camim 11:10 Sofraya Buyurun 11:25 Değişen Hayatlar 12:00 Sen Olsan Ne Yapardın? 12:50 Yeşil Deniz 15:00 Pastane 16:00 Kıssalı Harikalar Kumpanyası 16:05 Seksenler 18:10 Gönül Köprülerimiz 18:45 Ana Haber Bülteni 19:00 Ramazan Sevinci 20:50 Zeyrek ile Çeyrek 22:00 Yunus Emre 23:30 Diriliş "Ertuğrul" 02:00 Sahur Bereketi 07:00 Çocuklar Duymasın 08:30 Hz. Ömer 09:25 Resulullah 10:00 Müge Anlı İle Tatlı Sert 13:00 Kızlar ve Anneleri 15:00 Çocuklar Duymasın 16:00 Zahide ile Yetiş Hayata 18:45 Atv Ana Haber 19:45 Nihat Hatipoğlu ile İftar 21:15 Döndür Şansını 23:30 Cevap Sende 07:00 HER SABAH 08:45 2.SAYFA 10:40 DUDAKTAN KALBE DİZİ-TEKRAR 12:30 ERKAN AKKUŞ İLE ÖĞLE HABERLERİ 12:50 DERYA'NIN DÜNYASI KADIN PROGRAMI-CANLI 15:00 DUDAKTAN KALBE 17:00 İKİNCİ BAHAR 18:15 EKİN OLCAYTO İLE ANA HABER 19:50 YABANCI SİNEMA SAVAŞ SANATI 3 22:00 YABANCI SİNEMA 23:30 HAYATIN RENGİ 01:20 YABANCI SİNEMA TEKRAR 02:40 YABANCI SİNEMA TEKRAR 04:10 DÜNYAYI GEZİYORUM TEKRAR 05:10 BOKS GECESİ (TEKRAR) 05:00 İnsanlar Alemi 06:00 Küçük Kadınlar 07:00 Kadın İsterse 08:00 Dürüye'nin Güğümleri 10:00 Muhteşem Yüzyıl 12:30 Güzel Köylü 14:30 Ben Olsam 16:15 Sultan 18:30 Star Haber 19:15 Çarkıfelek 20:30 Delisin Delisin 23:30 Yerli Dizi 01:30 Fatih Çıtlak ile Sahur Bereketi 00:15 Ütopya 01:30 Ver Fırına 02:30 Aramızda Kalmasın 04:30 Şeffaf Oda 05:30 Para Bende 06:30 Oynat Bakalım 07:15 Disney Çocuk Kuşağı 08:15 Magazin 08:45 Aramızda Kalmasın 11:45 Oynat Bakalım 12:45 Para Bende 14:00 Kaçak Gelinler 15:15 Ver Fırına (Yeni Bölüm) 17:00 Çok Güzel Hareketler Bunlar 18:30 Ütopya (Yeni Bölüm) 06:00 Geniş Aile GENİŞ AİLE 06:45 Günaydın 09:30 Alın YazımALIN 11:00 Bana Her Şey Yakışır 12:30 Gün Arası 13:00 Ben Bilmem Eşim Bilir 15:45 Evim Şahane 17:15 Arka Sokaklar 18:40 Baba Haber Bülteni 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Küçük Ağa 19:55 FİLİNTA Televizyon tarihinin ilk Osmanlı Polisiyesi olan Filinta, adalet, dostluk, kardeşlik kavramlarını ortaya koyan bir dizi. İlim irfan sahibi Kadılar, adaletin kılıcını 600 yıl Devlet-i Aliyye-i Osmaniye'de taşımış, dünyanın en büyük imparatorluklarından olan Osmanlı İmparatorluğu nun yüzyıllar boyunca dirliğini sağlamış, toplumda huzuru ihtisas etmişlerdir. Filinta işte bu nedenle, Osmanlı nın temel gücü olan hukuka bir saygı duruşudur. Hikaye Galata Kadısı Gıyasettin Hatemi ve onun yetiştirdiği Galata Amiri Filinta Mustafa ekseninde geçmektedir. Mustafa oldukça zeki, maharetli, yakışıklı bir gençtir. Kendisi gibi öksüz ve yetim olan en yakın arkadaşı Ali ile birlikte zaptiye olarak görev yapmaktadır. Orjinal İsmi:Felon Yönetmen:Ric Roman Vaugh Oyuncular:Stephen Dorf, Marisol Nichols, Vincent Miller Yapım Yılı:2008 Tür:Aksiyon/Polisiye Hayatı oldukça yolunda giden, mutlu bir ailenin, bir gece evine hırsız girer. Babası Wade Porter (Stephen Dorff), hırsızı bir sopa darbesiyle öldürür ve artık bir katil olmuştur. Hayatı cehenneme dönen Wade hiç de dışarıdan göründüğü gibi olmayan hapishanede hayatta kalmak zorundadır. Orjinal İsmi:Felon Yönetmen:Ric Roman Vaugh Oyuncular:Stephen Dorf, Marisol Nichols, Vincent Miller Yapım Yılı:2008 Tür:Aksiyon/Polisiye 19:50 MAHKUM Fenomen yarışma Çarkıfelek yepyeni içeriği, ünlü konukları, büyük ödülleri ve Mehmet Ali Erbil in eğlenceli sunumuyla 15 Haziran Pazartesi gününden itibaren hafta içi her gün, Star ekranlarında olacak. 40 yıldır yayınlanan ve her yaştan izleyiciyi ekran başına çeken, dünyanın en fazla ödül dağıtan yarışma programı Çarkıfelek te yarışmacılar muhteşem bir araba ve değerli ödüller kazanacak. Yapımcılığını RTV Film in üstlendiği, Çarkıfelek, hafta içi her akşam herkesi ekran başına toplayacak ve keyifli dakikalar yaşatacak. 19:15 ÇARKIFELEK

3 bölge haberleri 7 Temmuz 2015 Salı 3 Teravih namazından etkilenip Müslüman oldular ANTALYA - Manavgat'ta yaşayan Rus uyruklu Yulia Yalçın ile Moldova uyruklu Natalia Bondorciuk, İslam dinini seçti. Hristiyan olan Rus uyruklu Yulia Yalçın ile Moldova uyruklu Natalia Bondorciuk, Manavgat Müftülüğünde düzenlenen ihtida töreniyle Müslüman oldu. Kelime-i Şehadet getiren Yulia Yalçın, "Hülya", Natalia Bondorciuk ise "Nehir" ismini aldı. Manavgat Müftüsü Hasan Hayri Yaşar, Yalçın ve Bondorciuk'e İslam dini hakkında bilgi vererek, Kuran-ı Kerim ile kitap hediye etti. Yaşar, İslam'ı seçmelerinden dolayı kutladığı Yalçın ve Bondorciuk'u ilçede yaşayan yerleşik yabancılara verecekleri iftara da davet etti. Yalçın ise teravih namazından etkilenerek İslam dinini araştırmaya başladıklarını Side Kemer Camisi İmam Hatibi Mustafa Koyaktan ve Kırgızistan uyruklu Müslüman bir bayandan bilgi aldıklarını anlatan Yalçın, "Müslümanları görüp etkilendik ve İslamı seçmeye karar verdik. İslam'ı seçmekle büyük bir huzur hissediyoruz" dedi. Kızılay'dan çocuk koltuğu uyarısı ANKARA - Türk Kızılay'ı, ithal ürünlerde yeni vergi düzenlemesi nedeniyle çocuk oto koltuk fiyatlarının artacağı haberlerine karşılık, vatandaşların çocuk oto koltuğunu satın alma konusunda tereddüt etmemeleri gerektiği uyarısında bulundu. Kızılay'dan yapılan yazılı açıklamada, yeni vergi düzenlemeleri nedeniyle ithal bebek ürünlerine zam geleceği ve zamdan en çok çocuk oto koltuk fiyatlarının etkileneceğine dair haberlerin son günlerde medyada sıkça yer aldığı bildirildi. Açıklamada, fiyatlardaki artışa yapılan vurgunun tüketicide olumsuz algı oluşturduğu ve tüketicinin çocuk oto koltuğu satın almak yerine ceza yemeyi tercih etmek gibi büyük bir hataya düştüğü belirtildi. Açıklamada, yol Güvenliği Savunuculuk Projesi'nin ortağı olan ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun emniyet kemeri ile ilgili 78. maddesinin Dünya Sağlık Örgütü standartlarına uygun olarak değişmesi için büyük çaba gösteren Türk Kızılayı'nın, fiyatı her ne kadar olursa olsun çocuk koltuğu kullanımının özendirilmesi gerektiğini hatırlatmakla yükümlü olduğu ifade edildi. Küresel Karayolu Güvenliği Programı tarafından gerçekleştirilen yol güvenliği kamuoyu yoklaması sonuçlarının, toplumun emniyet kemeri ve çocuk koltuğu kullanımının artması için caydırıcı yaptırımları desteklediği vurgulanan açıklamaya, şöyle devam edildi: "Türkiye'de yapılan anket sonucuna göre toplumun büyük çoğunluğu daha etkili emniyet kemeri ve çocuk koltuğu kanunları ile daha yüksek cezaları desteklemektedir. Ankete katılanların yüzde 85'i emniyet kemeri takmamanın cezasının artırılmasını, yüzde 78'i ise çocuk koltuğu kullanmayarak çocukların güvenliğini sağlamamanın cezasının arttırılmasını desteklemektedir. Bakım, vergi, tamir ve yakıt masrafları gibi masraflar düşünüldüğünde, bir kere alınan ve çocuğu kaza anında hayatta tutan en önemli tedbir olan çocuk koltuklarını satın alma konusunda vatandaşların tereddüt etmemeleri gerekmektedir. Son dönem basında yer alan fiyatların yükseleceği yönündeki haberler vatandaşı teşvike değil, daha çok tereddüde sevk etmektedir." Türkiye'de her yıl trafik kazaları nedeniyle hayatını kaybeden 8 bin 700 kişiden 200'ünün, yaralanan 200 bin kişiden ise 39 bininin çocuk olduğuna işaret edilen açıklamada, sadece bu rakamların bile çocuk koltuğunun hayati öneme sahip olduğunu kanıtladığı kaydedildi. 2 bin 600 tonluk DEV PARÇA viyadüğe yerleştirildi Gebze-İzmir Otoyolu Projesi kapsamında inşa edilen İzmit Körfez Köprüsü Güney Yaklaşım Viyadüğü'nün 2 bin 600 tonluk en büyük parçası "ağır kaldırma" yöntemiyle yerleştirildi. YALOVA - Karayolları Genel Müdürü Mehmet Cahit Turhan, Güney Yaklaşım Viyadüğü önündeki alanda düzenlenen törende gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'nin en büyük ulaşım yatırımlarından Gebze-İzmir Otoyolu Projesi'nin önemli unsurlarından Güney Yaklaşım Viyadüğü'nün, İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü'nün güney ayağını otoyola bağladığını Körfez Köprüsü'ndeki çalışmaların tüm hızıyla sürdüğünü dile getiren Turhan, şöyle devam etti: "Daha önce yaşadığımız bir kazanın telafisini yapıyoruz. Kedi yolu yeniden yapılmakta. Daha titiz bir çalışma yapılıyor. Bu ay sonu itibariyle bu kedi yolunun yapımı tamamlanmış olacak. Ondan sonra köprünün ana taşıyıcı kablosunun montajına başlanılacak. Tahmin ediyoruz 2016'nın ilk aylarında herhangi bir gecikme olmazsa köprüyü hizmete almış olacağız. Yine bu güzergahta Bursa ile Yalova arasındaki trafiğin akması dışında yoğunluk olan bir kesimi de daha önce hizmete alma imkanımız olacak. İznik kavşağı ile Altınova kavşağını daha erken hizmete alacağız." Nurol İnşaat Güney Yaklaşım Viyadüğü Projesi Müdürü Cengiz Fuat Gümüşdağ da projenin her aşamasının çok önemli olduğunu bildirdi. Yapımını üstlendikleri viyadüğün 1123 metre ve 22 bin 500 ton ağırlıkla dünya rekorunu kırarak sürme yöntemiyle oluşturulduğunu, tamamının da Türk işçiliğiyle gerçekleştirildiğine İSTANBUL - İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, üniversite adaylarına tercihlerde kolaylık sağlayan akıllı cep telefonu uygulaması "UTM Cep Tercih" ile öğrencilerin doğru ve bilinçli tercih yapmasını amaçladıklarını Üniversite adaylarının istedikleri okulu 25 bine yakın yükseköğretim programı arasından inceleyip karşılaştırabilecekleri akıllı tercih kılavuzu uygulaması "UTM Cep Tercih", İstanbul Lisesi'nde düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı. İstanbul Milli Eğitim Müdürü Yıldız, akıllı cep telefonlarına "Google Play Store"dan ücretsiz indirilebilen, "IOS" versiyonu da 10 gün içinde yayında olacak uygulamanın tercih yapmakta zorlanan üniversite adaylarına büyük kolaylık getirdiğini Adayların uygulamayla girmek istedikleri bölümleri görüntüleyebilecekleri, 2004 taban puanı, taban başarı sırası, geçen yıl kaç kişi tarafından kaçıncı sırada tercih edildiği, doluluk oranı, üniversitenin telefon numarası gibi detaylı bilgilere ulaşabileceklerini dile getiren Yıldız, "Temel amacımız, çocuklarımızın doğru, bilinçli tercih yapmaları. Bu açıdan da bu uygulamayı çok önemli buluyoruz" diye konuştu. Uygulamanın sesle de yönlendirilme imkanının bulunduğunu aktaran Yıldız, öğrenciler ve rehber öğretmenlerin uygulamayı rahatlıkla kullanabileceğini ifade etti. Yıldız, uygulamanın ücretsiz şekilde indirilebildiğini belirterek, protokol çerçevesinde kendilerine katkı sağlayan Nişantaşı Üniversitesi yetkililerine teşekkür etti. Üniversite Tercih Merkezi (UTM) Direktörü Burak Kılanç da öğrencilerin çok kısa sürede tercih yapmaları gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti: "Üniversite Tercih Merkezi, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün resmi tercih destek platformudur. Bu projenin amiral gemisi, ' sitesidir. Adaylar, eğitimciler, rehber öğretmenler bu siteye girerek dikkati çeken Gümüşdağ, şunları kaydetti: "Yap-işlet devret modeliyle gerçekleştirilen Gebze - Orhangazi -İzmir Otoyol projesinin önemli yapılarından bir tanesi, geçiş köprüsü, tüneller ve 30 adet viyadükten ayrı sayılan Güney Yaklaşımı Viyadüğü Projesi burasıdır. Asma köprünün gölgesinde ama en az onun kadar önemli devasa bir yapıt. Hem mimarisi hem yapımında aşılması gerekli, zorlu koşullarla birlikte bugün projenin ana yapısının son parçasını birleştiriyoruz. Yapı aslında 1,4 kilometre uzunluğunda yekpare bir tabliyeye sahip. Bu tabliye yapısının da 124 metrelik son parçasını yerleştiriyoruz. Yaklaşık 33 bin ton çelik kullanılarak ürettik bu köprüyü. En önemli vurgu yapılması gereken operasyonlardan biri, yapının bin 123 metrelik kısmı itme yöntemiyle sürme metoduyla yapıldı. Bu esnada da 22 bin 500 ton yekpare parçayı iterek bu alanda dünya rekorunu kırdık. Aynı şekilde geçtiğimiz Mayıs ayının başında birinci açıklığımızı 2 bin 350 ton ile ağır kaldırma yöntemiyle kaldırdık. Bugün de son açıklığımız olan 2 bin 600 ton ağır kaldırma yöntemiyle nihayetine eriştireceğiz." Açıklamanın ardından Gümüşdağ, katılımcılara proje hakkında detaylı bilgi vererek bir sunum gerçekleştirdi. Törene, Yalova Valisi Selim Cebiroğlu, CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Otoyol Yatırım AŞ Genel Koordinatörü Kemal Yavuz Batum, kurum amirleri ve diğer davetliler de katıldı. Yapımını Nurol İnşaat'ın üstlendiği 1123 metre ve 22 bin 500 ton ağırlıkla dünya rekorunu kırarak sürme yöntemiyle oluşturulan viyadüğün tamamı, Türk işçiliğiyle gerçekleştirildi. Türkiye'nin en büyük ulaşım yatırımlarından Gebze-İzmir Otoyolu Projesi'nin önemli unsurlarından Güney Yaklaşım Viyadüğü, İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü'nün güney ayağını otoyola bağlıyor. Proje tamamlandığında viyadüğü kullanarak köprüden geçen araçlar, 60 metre yükseklikten 13 metreye inerek otoyola bağlanacak. Gebze- İzmir Otoyolu Projesi, İstanbul- İzmir arasında kara yolu ulaşımını 3,5 saate düşürecek. İzmit Körfez Geçişi Köprüsü hizmete girdiğinde 1-1,5 saatlik ulaşım süresi 6 dakikaya inecek. Üniversite adaylarına AKILLI destek çok detaylı bilgilere sahip olabilirler. Ancak günümüz mobil çağı. Gençler sabah uyanır uyanmaz cep telefonlarını ellerine alıyorlar. Biz de bu anlamda 7/24 olarak hizmet verecek ortamı mobil platform olarak tespit ettik ve 'UTM Cep Tercih' de bu fikirden yola çıkılarak hayat buldu. Eğer tercih kılavuzunu gençler yazıcıdan çıktı alacak olurlarsa 500 sayfanın üzerinde çok kalın bir doküman elde etmiş olacaklar. 25 bine yakın programın içinden kendilerine uygun en fazla 30 tercihlerini Ankara'ya bildirecekler. Bu, kolay bir şey değil. Ancak teknoloji sağ olsun." Kılanç, uygulamanın üniversitelerinin imkanlarıyla 2 aylık bir sürede hazırlandığını dile getirdi. Fehmi KORU fkoru@gmail.com Yunan trajedileri gibi fkoru@htgazete.com.tr YUNANİSTAN da dün yapılan kader referandumuna gidilen süreçle ilgili haber ve değerlendirmeleri okurken, sanki Düyun-u Umumiye uygulamasının Düvel-i Muazzama tarafından bastırıldığı kendi tarihimizin meş um sayfalarını okuyormuşum hissine kapılıyorum lerde Osmanlı ya uygun gördükleri muameleyi 2015 te Yunanistan a yapıyorlar... Evet, Yunanistan o günkü (1981) mali durumu açısından Avrupa Birliği ne tam üye kabul edilmeyi hak etmiyordu; ama Avrupa nın büyük devletleri bunda mahzur görmediler. Ardından gelen uzun yıllar boyunca Atina nın ekonomik yardım taleplerini herhangi bir şart ileri sürmeden karşıladı da aynı devletler. Tepeden tırnağa borçlu olduğu bilindiği halde yeni borçlar da açtı IMF. Avrupa Merkez Bankası gerektiğinde kurallarını esnetmeyi ve iflas görüntüsünü uzaklaştırmayı da bildi. Şimdi aynı büyük devletler, özellikle Almanya ve Fransa, anlayış göstermeye yanaşmıyor, nereden bulacağına -daha doğrusu bulamayacağınaaldırmadan borçlarını ödemesi için Atina ya baskı üzerine baskı uyguluyorlar. IMF ye olan 1.2 milyarlık borç taksidini salı günü ödeyemedi Yunanistan ve iflas durumuna düştü. İstedikleri ne Avrupa nın büyük devletlerinin? Zaten uygulanan kemer sıkma politikaları sebebiyle bir deri bir kemiğe dönmüş Yunan halkını kemerlerini birkaç gıdım daha germeye mahkûm etmek... Bunu da, çalışanları, memurları ve emeklileri maaş ve ücretlerinin biraz daha azalmasına razı ederek sağlamayı öngörüyorlar. Ayrıca hükümetin yeni iş alanları açmasının önüne geçerek şimdiden yüzde 25 i bulmuş çoğu genç işsize yeni işsizler ordusu katmayı reva görüyorlar. Ülkenin bütün gelirlerini de kendileri toplamak niyetindeler... Osmanlı ya yaptıkları gibi... Dış borç alma alışkanlığı Osmanlı Devleti nde Kırım Savaşı yüzünden 1854 te başlamıştı ve takip eden 20 yıl içerisinde borç 250 milyon liraya çıkmıştı. Borç verenler alacaklarını ödettirmek için siyasetini beğenmedikleri Sultan II. Abdülhamid i beklediler yılında borçlar takside bağlandı ve alacakların tahsilini garanti altına almak için Düyun-u Umumiye (DU) meş um ismiyle tarihimize geçen mali örgüt oluşturuldu. Devletin topladığı vergilerin önemli bir bölümü DU tarafından toplandı ve alacaklılara ödendi. Örgütün ülkemizdeki çoğu yabancı memurlarının sayısı, bir dönem, devletin maliye bakanlığında çalışanların sayısını geçmişti... Tasfiyesi ancak Cumhuriyet kurulduktan nice sonra (1936) gerçekleşebildi DU nun... Borç verenler, Yunanistan da, daha önceleri iktidara gelmiş sağ veya ılımlı sol hükümetlere zorlamaktan kaçındıkları şartları, son seçimde Meclis teki sandalyelerin yarıya yakınını elde etmeyi başarmış sosyalist SYRIZA ya dayattılar. Bir tür DU rejimi istedikleri SYRIZA karşı çıkınca da ülkenin iflasını göze aldılar. SYRIZA nın deneyimsizliği sırıtıyor. Deneyimsiz olmasalardı, iki ucu da pis bir açmaza ülkeyi sürüklemezlerdi. Referandumda sosyalist başbakan Alexis Tsipras ın halkına tavsiye ettiği üzere Hayır oyları fazla çıkarsa, Yunanistan, Avrupalı alacaklıları karşısında korunmasız hale düşecek, başının çaresine bakma zorunluluğuyla karşı karşıya kalacak... Evet çıkarsa, bu defa, Yunan halkı kendi eliyle DU benzeri bir borç idaresi rejimini kabul edecek... Ölümlerden ölüm beğenmek zorunda bıraktı SYRIZA Yunan halkını... Yapılanın, kendi çizgisine karşı bir siyasi suikast olduğunun tam anlaşılmasını bile sağlayamadı sosyalist kimlikli parti... Böyle olmayabilirdi. 6 Temmuz 2015/ HABER TÜRK Uzay Kampı Türkiye 15 yaşında İZMİR- Dünyadaki 3 uzay kampından biri olan Uzay Kampı Türkiye 15. kuruluş yıl dönümünü kutladı. Uzay Kampı Türkiye'den yapılan açıklamaya göre, Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Mary Tuncer, ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Faruk Güler ve Uzay Kampı Türkiye Direktörü Scott Woodham 15. yıl pastası kesti. Gaziemir'deki kampı ziyaret eden NASA Astronotu Michael J. Foreman da uzay deneyimini öğrencilerle paylaştı. Astronot olma yolunda neler yaşadıklarını ve uzay deneyimlerini aktaran Foreman, ABD, Slovenya, Polonya, Kanada ve Bulgaristan'dan gelen öğrencilerle sohbet etti. Foreman, öğrencilere kendilerine büyük hedefler koymalarını ve onlara ulaşmak için çok çalışmalarını tavsiye etti.

4 47 Temmuz 2015 Salı Teknik Eğitim Vakfı nın (TEKEV) Geleneksel İftar yemeğinde, teknik öğretmenler bir araya geldi. Teknik Eğitim Vakfı (TEKEV), Ankara Orman Mühendisleri Odası Genel Merkezi Habbe Kafe de iftar yemeği verdi. ANKARA Keçiören de Pakistan Gecesi Keçiören Belediyesi nin düzenlediği 6. Uluslararası Ramazan Etkinliklerine Pakistan konuk oldu. TEKEV in iftar programı öğretmenleri buluşturdu AYŞEGÜL BALDEMİR Teknik Eğitim Vakfı (TEKEV)'in iftarına milletvekilleri olmak üzere, üniversite rektör ve dekanları, Milli Eğitim Bakanlığı Bürokratları, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve sendika genel başkanları, akademisyenler, bakanlık bürokratları, belediye başkanları, okul ve kurum müdürleri ile birlikte 600 ün üzerinde teknik öğretmen katılım sağladı. Habbe Kafe yi hınca hınç dolduran teknik öğretmenler, iftar programının ardından gecenin geç saatlerine kadar, gruplar halinde sohbetlerine Kafenin terasında devam ettiler. Ramazan ayının bütünleştirici manevi ortamı ile birlik ve beraberliğin en güzel örneğini sergilediler. İftar programında konuşan Teknik Eğitim Vakfı (TEKEV) Genel Başkanı Özkan AVCI, şunları aktardı: Kıymetli misafirler, teknik öğretmenler, Vakfımız tarafından 28 ncisini düzenlediğimiz iftar yemeği programına hoş geldiniz. Sizleri şahsım ve Vakfımız Genel Merkez Yönetimi adına muhabbetle selamlıyorum. Türk Milli Eğitim sisteminin ve sistemin mihenk taşı olan öğretmenlerimizin, sistemin en önemli bölümü olarak gördüğümüz Mesleki ve Teknik Eğitimin ve Üniversitelerimizin Doğal Yaşam Atölyesi Keçiören Belediyesi Çocuk Danışma Merkezi (ÇODAM) ile Üstün Zekalı ve Yetenekli Çocuklar Derneği (ÜZYEÇDE) çalışmalarını sürdürüyor. Bağlum Çalseki Köyü'ndeki Doğal Yaşam Uygulama Alanı'nda çocuklar mutfak, bilim, sanat, oyun gibi atölyelere katılarak yaşayarak öğrenme imkânı bulurken, aynı zamanda da doğayı yakından gözlemleyebiliyorlar. Çocukların çevreyi yakından tanıması ve çevre konusunda bilinçlenerek kalıcı davranış değişikliği kazanması amacıyla sürdürülen çalışmalardan biri olan doğal yaşam atölyeleri, çocukları doğaya davet ediyor. Atölyelerde atıkların çevreye zarar vermeyecek şekilde doğaya geri kazandırılması, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesi gibi konularda bilgili eğitmenler rehberlik ve eğitim hizmeti veriyor. Çocuklar, doğal yaşam atölyeleri ile çevre konusunda daha sorumlu davranmayı öğrenirken, AVM, bilgisayar, televizyon üçgenine sıkışmaktan kurtuluyorlar. Her yaş gurubundaki çocuğun katıldığı atölyelerde çocuklar biyolojik çeşitliliği de tanıyarak çevreyi koruma bilinci kazanıyorlar. Doğayla baş başa olan çocuklar atölyede bulunan at, keçi, eşek, tavuk, ördek, kedi, köpek gibi hayvanları da gözlemleme ve onları besleme fırsatı yakalıyorlar. Uygun koşullarda yumurta toplama, süt sağma, ağaçlardan meyve toplama, sebze ekimi gibi etkinliklerle doğal üretimin bir parçası olma şansı elde ediyorlar. Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, doğal yaşam atölyelerinin eğitici ve öğretici bir tarafı olduğuna da dikkat çekerek şunları söyledi; "Çocuklarımız sadece tüketim toplumunu görmekten ziyade kendi ürettiğini tüketen insanlarla bir arada oluyorlar. Böylece geleneksel yapı kültürümüzü, unutulmuş ya da unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizi, geleneklerimizi, göreneklerimizi, el sanatlarımızı yakından tanıyarak günümüz koşullarında da bunu sürdürmenin mümkün olduğunu fark ediyorlar. Doğayı korumak ancak onu yakından tanımak, onun bahşettiklerinin farkında olmakla mümkün... " EMİNE ÖZCAN- Ankara Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası nda personel iftarı düzenlendi. İftar sonrası çalışanlara seslenen Fabrika Genel Müdürü Ali İlkbahar, Ankaralıların daha sağlıklı ve hijyen şekilde ekmek tüketebilmesi için çalışan fedakar personelimize teşekkür ediyorum dedi. Fabrika bahçesindeki dev alanda kurulan iftar sofrasında personeliyle bir araya gelerek Ramazan ayını kutlayan Halk Ekmek Genel Müdürü İlkbahar, tüm personeline, artık bir marka haline gelen Ankara Halk Ekmek üretimleri için teşekkür etti. Dev sofrada açılan oruçların ardından bir konuşma yapan İlkbahar, Halk Ekmek Fabrikası nın, ekmek konusunda öncü konuma geldiğini, yurtdışı gezilerinde dahi övgülerle karşılaştığını belirterek, Buradaki başarının mimarları da siz değerli çalışanlarımızdır. Bu başarıda hepiniz payı var diye konuştu. İşlerini, heyecanlarını hiç yitirmeden ve severek yapan Fabrika personelimizle bu mübarek ayda ve iftar çözülmesini bekleyen sorunlarını çözme noktasında Meclis üyelerimize ve kurulacak yeni hükümete TEKEV olarak her türlü katkı ve desteği vereceğimizin bilinmesini isteriz. Öncelikle; kurulacak hükümette yer alacak siyasi partilerimizin seçim beyannamelerinde yer alan eğitime, öğretmenlerimize-öğretim üyelerimize, okullarımıza-üniversitelerimize yönelik vermiş oldukları sözleri yerine getirmelerini beklediğimizi, verilen sözlerin ısrarlı takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz. Eğitimde, Üretimde, Yönetimde Ülkemizin Gücü sloganı ile Vakfımız kurucuları ile çıkılan bu yolculukta; ülkemizin gücüne güç katma, katma değer oluşturma, sürdürülebilir istihdam politikalarına katkı sunma ve nitelikli iş gücü yetiştirme, rekabetçi bir iş piyasası oluşturma temel hedeflerimiz arasındadır. Bu kapsamda, küresel stratejiler ve etki odakları dışında kendi kendimize yetebilen bir sistemi hayata geçirmek için buna mecburuz. Bugün yukarıda sayılan hedeflere yönelmiş bir yönetim erkini göremiyoruz. Süreci yöneten idarecilerimiz, gündelikçi yaklaşımla hareket etmekteler. Yenilikçi ve vizyoner bir anlayışı hayata geçirmekten çok uzak ve aykırı hareket etmekteler. Sadece birkaç güzel sözle, gündem oluşturmaktalar. Vizyon oluşturmaktan, heyecan oluşturmaktan çok uzak, gündelikçi yaşamaktalar. Okullarımız ve eğitim ortamlarımız; ters yüz edilmiş, altı üstüne getirilmiş, göz kırpar gibi emeklerin ve heyecanların katledildiği bir süreci hepimiz seyrediyoruz. Kurumsal geçmişimiz yok sayılıyor. Acemice maddi ve manevi değerlerimiz israf ediliyor. Şapka değiştirir gibi eğitim liderleri değiştiriliyor. STK temsilcileri ve kamuoyu olarak maalesef bu süreçte seyirci kalmaktayız, birçoğumuz ise bunu sıradan bir şey gibi seyrediyoruz. Okullarımıza yeni bir ruh ve heyecan getirmek zorundayız. Kaliteyi esas almalıyız. Mezunlarımızın istihdamını sağlayacak, üretim ekonomisine yönelecek şartları acilen oluşturmalıyız. Çağımızın teknolojik ve sosyolojik şartlarına göre öğretmenlerimizin yeterliliklerini geliştirmeliyiz. Her şeyi başkasından beklemek, sürecin içinde etkisiz kalmak ve alışkanlıkların dışına çıkmadan uykulu ve uyuşuk halde kalmak bize yakışmaz. Mazeret limanına sığınarak, aynaya bakmadan kendimizle yüzleşmeden ileri gidemeyiz. Halk Ekmek'te iftar buluşması sofrasında bir araya gelmekten mutluluk duydum diyerek konuşmasını sürdüren Ali İlkbahar, daha önce de ayrı ayrı temizlik ve toplama işçileri ile ekmek dağıtım kamyonlarının şoförleriyle iftarda bir araya geldiğini İftar sofralarında da ambalajı, şekli ve tazeliğiyle yerini alan Halk Pide ye ilişkin de bilgi veren İlkbahar, Halk Pide, el değmeden üretilen ve ambalajlı bir ürünümüz. Ramazan ayının ilk gününden itibaren üretimini gerçekleştirdiğimiz bu ramazan pidemizin satışları, beklediğimizin çok üzerinde gerçekleşti. Bundan dolayı da çok mutluyuz dedi. Herkesin yiyebilmesi için 250 gram ve 60 kuruş olarak satışa sunulan, bu yönüyle de Türkiye nin en ucuz ramazan pidesi özelliğine sahip olan Halk Pide ye gösterilen talebi karşılamak için yoğun çaba gösterdiklerini belirten Ali İlkbahar, Fırıncılar Odası, bizim gramaj ve rakamımızı istediğimiz gibi belirleyemeyeceğimize ilişkin açıklama yaptı. Ancak Tarım Bakanlığı nın kodeksi bellidir. Ambalajlı olduğu sürece gramaj ve fiyatı belirleme yetkimiz var diye konuştu. Halk Pide nin, Türkiye de ilk olan dikdörtgen şekline ilişkin ise Bu sayede fire minimuma iniyor ve maliyet düşürülüyor diyen Ali İlkbahar, El değmeden üreterek, ambalajlı sattığımız pidemizin üzerindeki şekiller de normal fırınlardaki tırnaklarla değil, fabrikamızdaki makineler tarafından gerçekleştiriliyor. Yani pideye ilk elini değen, satın alan vatandaşımız oluyor dedi. HABER MERKEZ- Pakistan Gecesinde Pakistan Evi nin açılışı gerçekleştirildi. Açılışı, Pakistan Türkiye Dostluk Vakfı Başkanı ve Ak Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Pakistan Ankara Büyükelçisi Süheyl Mahmut, Kırşehirli Dernekler Federasyonu Hilmi Gökçınar ın katılımıyla gerçekleşti. Pakistan Evi nin önünde yer alan ve Türkiye Pakistan dostluğunu simgeleyen modifiye vosvos büyük ilgi gördü. Hep birlikte alana geçilmesinin ardından program Abdulhasip Hoca nın Kuran Tilavetiyle başladı. Alandakileri Türkçe ve Urduca selamlayan sunucular takdir topladı. Programda bir konuşma yapan Pakistan Türkiye Dostluk Vakfı Başkanı ve Ak Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk Pakistan ın milli şairi 5 dil bilen Muhammet İkbal i hatırlatarak şunları söyledi; Değerli şair İkbal Benim dünyadaki en önemli dostumun dili Türkçe Ama ben bu dili bilmiyorum. demiştir. Türkçe bilmemesine üzülmesinin yanı sıra en önemli dostunun dilini konuşamamaktır onu üzen Pakistan ile Türkiye arasındaki dostluğun köklerinin çok eskilere dayandığını belirten Kayatürk, Türkiye nin depremde Pakistan ın yanında yer aldığını Pakistan ın da Kurtuluş Savaşı dahil olmak üzere Cumhuriyetin ilk dönemlerinde de dostumuz olarak desteklerini gösterdiklerini ifade etti. Yurt dışında birçok etkinliğe katıldığını söyleyen Kayatürk, Uluslararası Ramazan Etkinliklerimiz her yerde konuşuluyor, yurt dışında da böyle konuşulan ve takdir gören bir etkinliğe imza attığı için Başkan Ak ı kutluyorum dedi. Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, ise şehirler ve ülkeler arasındaki mesafeleri kaldırmaktan ve her gün bir başka ülke ile şehre konuk olmaktan mutlu olduklarını ifade etti. Başkan Ak; Ramazan Müslümanların birbirlerine olan desteklerini ve beraberliklerini gösterdikleri aydır dedi. Pakistan Ankara Büyükelçisi Süheyl Mahmut ise 190 milyon Pakistanlı nın selamını getirdim diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü; Eskiye dayanan köklü ilişkimizi daha da ileriye taşıma hedefindeyiz. Eğitim, sanat, kültür alanında da ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Parlamentoda Pakistan Türk Dostluk Grubu Başkanı da olan Burhan Kayatürk e de desteklerinden ötürü teşekkür ediyoruz. Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak a da Pakistan ın Peşaver kentinde yaşanan hain terör saldırısında hayatını kaybeden 145 Müslüman kardeşimizin anısına 145 fidan diktiği için çok teşekkür ediyoruz. Kırşehirliler Keçiören deki İFTARDA BİR ARAYA GELDİ ŞENOL GÜNÜÇ- Keçiören Belediyesi ile Kırşehirli Dernekler Federasyonunun iş birliği ile Hemşehri Buluşmaları kapsamında Kırşehirliler Halil İbrahim Sofrasında iftarda buluştu. Abdullah Eroğlu Hocanın Kur an Tilavetiyle başlayan iftar programına Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Pakistan Ankara Büyükelçisi Süheyl Mahmut, Kırşehirli Dernekler Federasyonu Hilmi Gökçınar ile Kırşehirli vatandaşlar katıldı. Birlikte açılan iftarın ardından bir konuşma yapan Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak şunları söyledi; Hemşehri derneklerimizi ağırlamaya ve ülkelerle şehirleri buluşturmaya devam ediyoruz. Sınırları aşan kardeşlikle gönül coğrafyamızdaki kültürleri bir araya getiriyoruz. Şu ana kadar 18 ülkeden 1000 e yakın misafiri ağırladık. Böylece o misafirlerimize Keçiören i, Ankara yı ve ülkemizi tanıtma şansı yakaladık. Başkan Ak ayrıca Ramazan daki mesuliyetlerimize de dikkat çekerek İbadetlerimizi yerine getirirken sorumluluklarımızı da unutmamalıyız. Bizim aynı zamanda anne babamıza, komşularımıza, öksüz, yetimlere, zorda olanlara, mazlum milletlere karşı da sorumluluklarımız var. dedi.

5 ANKARA 7 Temmuz 2015 Salı 5 Başkent'teki göletlere 150 bin balık bırakıldı Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretim ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü Kepez Ünitesi tarafından üretilen 150 bin 150 adet yavru pullu sazan Ankara ya getirilerek 8 ilçede bulunan 39 gölete bırakıldı. Ortalama 3-5 gram ağırlığındaki sazan yavrularının 3-4 yıl sonra avlanabilir asgari boy olan 40 cm ye ulaşacağını belirten İl Müdürü Muhsin TEMEL, balıklandırma çalışmalarında özellikle amatör balıkçıların avcılıkta yararlanabileceği su kaynaklarını tercih ettiklerini kaydederek, Su kaynaklarının kirletilmemesi ve suyun ÇAYED Yarım Elma dan RAMAZAN YARDIMI Çankaya Yardımlaşma ve Ekonomik Dayanışma Derneği (ÇAYED) Yarım Elma, Ramazan ayında yardımlarını artırarak sürdürüyor. İyilik Paylaşarak Çoğalır sloganıyla özellikle dezavantajlı bölgelerde vatandaşların temel gıda maddelerinden kıyafetlerine kadar ihtiyaçlarını karşılayan ve yardımda bulunan Yarım Elma, Çankaya Belediyesi Mimar Sinan Toplumsal Dayanışma Merkezi nde gıda ve kıyafet yardımında bulundu. Kayıtlı ihtiyaç sahiplerinin yanı sıra muhtarlıklarca bildirilen vatandaşlara da desteğini sürdüren Yarım Elma, 300 e yakın gecekondunun olduğu Zafertepe ve Mimar Sinan mahallelerinde hayatlarını sürdüren ailelere yardımda bulunarak vatandaşların Ramazan ayını huzur içinde geçirmeleri için vesile oldu. Kurulduğundan bu yana yardımlarıyla her yıl yaklaşık 20 bin aileye ulaşan ÇAYED Yarım Elma ekibi, bağışçıların yardımlarının da ivedilikle ihtiyaç sahiplerine iletiyor. ÇAYED Yarım Elma ya destek vermek isteyen hayırsever vatandaşlar numaralı telefon ile numaralı Çankaya Belediyesi Çözüm Merkezi nden bilgi alabilir. tasarruflu kullanılmasının yanı sıra avcılıkta belirlenen yasak ve sınırlama titizlikle uyulması sularımızdaki doğal yaşamın devamlılığı ve sürdürülebilirliği için çok önemlidir dedi. Ankara da Hirfanlı ve Sarıyar Baraj Gölleri'nin ticari avcılığa açık olduğunu bu iki göl dışındaki tüm göl ve göletlerin ticari avcılık için yasak olduğunu hatırlatan TEMEL, amatör avcıların boyu en az 40 cm olan en fazla 5 adet sazan avlayabileceğini, ve bir amatör avcının suya en fazla üç kanca takılı dört adet olta bırakabileceğini sözlerine ekledi. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, bu yıl ülke genelinde yaşanan don ve dolu gibi afetlerin ardından şimdi de yoğun yağmur yağması tarım ve üreticiyi her alanda vurduğunu belirtti. Palandöken, Hava muhalefeti sebebiyle sebze ve meyvenin çıkması gecikince fiyatlar yükseldi. Her yıl bu zamanda yerli ürünler piyasaya çıkınca fiyatlar otomatik aşağı gelir ve fakir fukara sebze ve meyvesini rahat yerdi. Ancak, yağışların uzun sürmesi sebebiyle fiyatların yüksek oluşu enflasyonu da yükseltmektedir dedi. Mart ayında yaşanan düşük sıcaklık, Nisan ayındaki don ile Haziran daki dolu afetleri ve yoğun yağışlar dolayısıyla sebze ve meyve alanlarını tahrip ettiğini kaydeden Bendevi Palandöken, "Bu yıl hava şartlarının yağışlı ve soğuk seyretmesi sebze ve meyve fiyatlarını yükseltti. Sebze grubu içinde olumsuz hava şartlarından en çok etkilenen ürünlerin başında patates ve soğan geliyor. Tarlalarda yaşanan sel ve don olayları nedeniyle rekolte azalınca, aralık ayından başlayarak fiyatlar yükseldi. Patatesin toptan fiyatı 90 kuruştan 2,7 liraya kadar çıktı. Don ve dolu nedeniyle kayısı ve fındık rekoltesi düştü. Buna paralel olarak aracılar don, dolu, yağmur yağışlarını ve birde ramazan ayını bahane ederek mevcut fiyatların düşmesini engelliyor. Ancak yağışlı havanın yerini kısa sürede sıcak havaya bırakması ile yerli mahsulün çıkması ile fiyatların düşmesi an meselesidir" diye konuştu. İklim değişikliğinin sebze ve meyveleri etkilediğine dikkati çeken Palandöken, Aşırı sağanak ve dolu yağışından sebze ve meyve yetiştiriciliği yer yer önemli zararlar gördü. Genel anlamda verim arttı, ancak Gölet ve akarsulardaki balık stoklarının korunması, ekonomik değeri yüksek balık türlerinin artırılmasını amacıyla Ankara Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından 39 gölete yavru sazan bıraktı. Palandöken, yağışlar fiyatları yükseltti bununla birlikte yağışın fazlalığı kaliteyi olumsuz yönde etkiledi. Sürekli yağışların görülmesi tarımsal hastalıklarla mücadele için sık ilaçlama yapma zorunluluğu doğuruyor. İlaçlamanın artması girdi maliyetlerini yükseltiyor. Bu da çiftçiye ek bir yük getiriyor. Uzmanlar yaklaşık 450 bin dekardaki bağlarda çekirdekli üzümde zararın yüzde 50-80, çekirdeksiz çeşitlerde ise yüzde arasında olacağını açıklıyor. Dallarda kiraz çatlamaya, çürümeye başladı. Havanın serin gitmesi, yağışlı olması kirazların, domatesin olgunlaşmasını engelliyor. Malatya da kayısı da yüzde 60 rekolte kaybı, kalanın da kalite düşüklüğü olduğunu görüyoruz. Zamanında hasat yapılamaması, tüketiciye de yeterince mal ulaştırılamaması fiyatların düşmesini beklediğimiz bu zamanlarda hala yüksek seyretmesine neden olmakta şeklinde konuştu. Tarihi Ali Şükrü Bey Konağı nda restorasyon Tarihi Ali Şükrü Bey Konağı nda restorasyon çalışmalarının başladığı bildirildi. Cumhuriyet in ilk yıllarından yapılan ve uzun yıllar kullanılan, Yavuz Selim Mahallesi Hükümet Caddesi üzerindeki tarihi Ali Şükrü Bey Konağı nın restorasyon çalışmalarına başlandığını söyleyen Çubuk Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Karakuş, çalışmaların tamamlanmasının ardından sosyal tesis olarak ilçe halkına hizmet vereceği aktardı. Çalışmalar kapsamında ilk olarak binanın içerisinin, çevresinin temizlendiğini ve ardından temel güçlendirmesinin yapılacağını anlatan Karakuş, restorasyon çalışmasının yaklaşık bir yıl içerisinde tamamlanmasının planlandığını belirtti. Fen İşleri Müdürlüğü tarafından takibi yapılacak restorasyon çalışmaları hakkında bilgi veren Karakuş, Tarihi ve kültürel değerlerimizi yansıtan tarihi eserleri yaşatmak amacıyla Ali Şükrü Bey ailesine ait olan tarihi binayı belediyemize kazandırarak restorasyon çalışmalarına başladık. Belediyemiz tarafından 412 bin TL ye kamulaştırılan Ali Şükrü Bey Konağında, Ankara Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından alınan yıkılmadan yerinde tadilat onarım kararı gereğince restorasyon çalışmalarına başladı. Ankara Valiliğimiz tarafından restorasyonu için 595 bin TL kaynak ayrılan ve ihalesi yapılan konakta, binanın yıpranan bölümleri özgünlüğü korunarak yenilenecek yılında yapılan ve bölgesel Ankara evi mimari özelliğine sahip konak, toplamda 816 metrekarelik bir alan üzerinde 240 metrekare kapalı kullanım alanına sahip ve 2 katlı konakta, 6 oda, 2 sofa (çıkma), 2 banyosu bulunuyor. Yapının temelinde, çatısında, iç-dış duvar ve sıvalarında çalışmalar sürdürülürken, restorasyonun tamamlanmasının ardından bahçe peyzaj çalışmaları da yapılacak dedi. Yok, olmaya yüz tutan ve Çubuk'un eski yüzünü ortaya çıkaracak olan tarihi yapıların ilçeye turistik bir değer kazandırmak adına yaşatmaya devam edeceklerini vurgulayan Karakuş, İzzet Korman Konağı nın ve 2 adet tarihi çeşmenin de önümüzdeki günlerde restorasyon çalışmaları kapsamında yapılacağının müjdesini verdi. Mimar Sinan a park Çankaya Belediyesi, Mimar Sinan Mahallesi nde gecekondulardan boşalan alan park olarak düzenliyor. Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, vatandaşlardan gelen talebi değerlendirerek Mimar Sinan Mahallesi nde gecekondulardan boşalan alana park yapılması talimatı verdi. Yapılaşması tamamlanmadığı için semtlerinde yeterli sayıda park olmamasından yakınan Mimar Sinan Mahallesi sakinlerinin taleplerini değerlendiren Taşdelen, yasal süreci tamamlandıktan sonra yıkılacak gecekondulardan boşalan geniş alanın bölge parkı olarak projelendirildiğini Başkan Taşdelen, yasal prosedürden doğan gecikmenin vatandaşın taleplerini yerine getirmenin önünde engel oluşturmaması gerektiğini belirterek boşalan alanda düzenleme çalışmalarının başlatılmasını istedi. Belediye ekipleri Mimar Sinan Mahallesi Muhtarlığı ve TODAM binası yanında yer alan arazide bir çocuk oyun alanı, oturma grupları ve yeşil alan düzenlemesi için hazırlıklara başladı. Semt sakinleri adına çalışmaları takip eden Mimar Sinan Mahallesi Muhtarı Ali Aydos, Taşdelen ve çalışma arkadaşlarının bu kararıyla çocukların sokak aralarında oynamaktan kurtulacağını ifade ederek teşekkür etti.

6 6 ANKARA 7 Temmuz 2015 Salı TÜSİAV Verimlilik Platformu Başkanı Kutlu Tamay, çalışanların performanslarını arttırmaları için tatilin önemine vurgu yaparak, şirketler çalışanlar için çeşitli tatil seçenekleri ve avantajları ortaya koyabilirler dedi. Tamay, şirketlerin otellerle çeşitli anlaşmalara ve indirimlere giderek, çalışanlarının bütçelerine katkı sağlayabileceklerini belirterek, Tüm yıl boyu çalışan bir kişi, 1 hafta da Pursaklar Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Sosyal Tesisleri ndeki Özler Restoran da hemşerilerine iftar veren Çetin, yaptığı konuşmada birlik beraberlik mesajı verdi. Her yıl hemşerilerine iftar veren Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin in davetine Pursaklar Kaymakamı İhsan Kara, İlçe Milli Eğitim Müdürü Adnan Gürbüz, İlçe Müftüsü Cemal Çıkrık, belediye meclis üyeleri, belediye başkan yardımcıları, AK Parti ilçe teşkilatı, muhtarlar, belediye personelinin yanı sıra çok sayıda ilçe sakini katıldı. Özler Restoran daki iftarda konuşan Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, birlik beraberlik mesajı vererek Ramazan ayının bereketini ilçemizde en güzel şekilde yaşıyoruz. Bugün siz kıymetli hemşerilerimizle bir araya gelerek bu birlik ve beraberliğimizi bir kez daha güçlendirmek, soframızı paylaşmak istedik. Rabbim ibadetlerimizi kabul etsin. İslam âlemindeki acı ve gözyaşını dindirsin. Hepimize bayram edebilmeyi nasip etsin dedi. İftar programı Türk Tasavvuf Musikisi ve semazen gösterisi ile sona erdi. Bütün yıl boyunca durmadan çalışan insanların verimliliğinin artırılması için mutlaka tatil yapmaya ihtiyaç duyduğunu belirten Türkiye Sanayici ve İş Adamları Vakfı (TÜSİAV) Verimlilik Platformu Başkanı Kutlu Tamay, Tamay, işverenlerin tatil konusunda çalışanlarına çeşitli imkanlar sunmasının gerekliliğinin önemine de değindi. TÜSİAV Verimlilik Platformu Başkanı Kutlu Tamay: Verimlilik için tatil şart Başkan Çetin ilçe halkıyla iftarda buluştu Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, hemşerileriyle bir araya gelerek iftar yaptı. olsa tamamen kafasını boşaltmalı. İş mailleri, iş telefonları ile uğraşmamalıdır. Bunun sağlanması için ise işverenin anlayışlı olması ve buna imkan tanıması gerekmektedir. diye belirtti. Tamay, çalışanlarına tatil seçenekleri sunan firmaların bir maliyetle karşılaşabileceğini de belirterek, Tatil maliyetin düşürülmesi adına çeşitli projeler üretilebilir. Tur şirketleri ve otellerle indirimli yıllık anlaşmalar yapılabilir. Barter usulü ile veya uzun vadeli taksitli ödemelerle en azından çalışanın tatil masrafının bir kısmı üstlenilebilir veya ekstra indirimli gitmesi sağlanabilir. Bu sayede çalışanın iş motivasyonu ve firmaya olan aidiyet duygusu kesinlikle artacaktır. Firmaların tatil uygulamaları ile çalışanların verimliliği artmış olacak, çalıştığı firmaya hem de ülke ekonomimize olumlu yansıyacaktır. diye sözlerini noktaladı. Mamak ta profesyonel dalış eğitimi Mamak Yüzme Havuzu nda, su sporlarına olan merak her geçen gün artmaya devam ediyor. Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu eğitmenleri ile birlikte yüzme havuzuna gelen grupları su altı dünyasına davet eden Mamak Belediyesi, havuzda yaz günlerinin en ferahlatıcı aktivitelerinden biri olan dalış eğitimlerine başladı. Deniz tutkusunun en önemli aktivitelerinden olan dalgıçlık, yine Mamak Belediyesi tarafından düzenlenen deneme dalışıyla Mamaklılara yeni bir fırsat olarak sunuluyor. Havuzda vatandaşları dalış eğitimleri konusunda bilgilendirmek amacıyla Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu eğitmenleri tarafından stant kuruldu. Dalış nedir, nasıl yapılır, eğitimleri nasıl yapılır gibi konularda 2 hafta boyunca bilgilendirilecek vatandaşlar, isterlerse federasyona bağlı deneyimli eğitmenler ile deneme dalışları yaparak su altı dünyasına merhaba diyor. Eğitimlere katılmak isteyen vatandaşlar arasından oluşturulacak gruplara, Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu eğitmenleri tarafından önce Mamak Yüzme Havuzu nda teorik bilgiler verilecek. Ardından eğitimlerini tamamlayan deniz tutkunları, ülkemizin kıyı şeritlerinde bulunan illerinden birinde tüplü dalış gerçekleştirecekler. Teorik saatlerin saat, deniz çalışmalarının da 5 dalışta gerçekleşeceği dalış eğitimlerine katılmak isteyen vatandaşların 14 yaşını doldurmuş olmaları gerekiyor. Eğitimlerin tamamlanmasının ardından dalıcılar, Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu ve Dünya Sualtı Aktiviteleri Konfederasyonu tarafından onaylı tüm dünyada geçerli dalış kimliği almaya hak kazanacak. Dalış eğitmeni Kaan Altın, dalış sporuna devam etmek isteyenler ise dalış kurslarına katılarak Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu'nun vermiş olduğu TSSD/CMAS 1 yıldız belge ile sertifikalı dalıcı olabileceklerini belirtti. 7 den 70 e herkesin bu sporu yapabileceğinin altını çizen Altın, Katılım şartları olarak 15 yaşından gün almak, 18 yaşından küçükler için veli izin belgesi, dalışa engel bir rahatsızlığın olmaması ve yüzme bilmek gerekiyor dedi. Altındağlı müteahhitler iftarda bir araya geldi Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki nin ev sahipliğinde Ulucanlar Yarı Açık Cezaevi nde düzenlenen ve iftar programının konukları Altındağ Müteahhitler Derneği oldu. Dernek Başkanı Erdal İpek in önderliğinde, yaklaşık 500 kişinin katıldığı iftarda, Altındağ ın yeniden yapılanmasında büyük rol oynayan Altındağlı müteahhitler bir araya geldi. Yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik mesajları veren Başkan Tiryaki, insanların sağduyudan ayrılmaması gerektiğini vurguladı. Tiryaki, kalplere yerleştirilecek hoşgörü sayesinde tüm sorunların halledilebileceğini belirterek Ramazan Ayı ile birlikte öfkenin geride kalmasını istedi. Başkan Tiryaki, bu mübarek ayda verilecek bir selamın bile birçok kapıyı aralayacağına dikkati çekti. Altındağ da yapılaşmanın hızla devam ettiğini de sözlerine ekleyen Başkan Tiryaki, 2004 yılında Altındağ da hiç inşaat yapılmazken bugün müteahhitlerin Altındağ a yoğun ilgi gösterdiğini, Altındağ da ruhsat rekoru kırıldığını hatırlattı. Altındağlı Müteahhitler Derneği Başkanı Erdal İpek ise Altındağ ın gelişmesi için sorumluluk almaktan kaçınmayacaklarını dile getirdi. Altındağ ın daha modern bir hale gelmesi için Başkan Veysel Tiryaki ile aynı yolda yürüdüklerini dile getiren İpek, bunun için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacaklarının altını çizdi. İpek Altındağ, şu anda altın çağını yaşıyor. Bunda Veysel Tiryaki nin payı çok büyük Altındağ bizim evimiz. Biz de evimizi sürekli ileri taşıyacağız. dedi. MKM de Tasavvuf Müziği yankılandı Mamak Belediyesi Kültür Merkezi nde Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Tasavvuf Müziği Konseri düzenledi. Mamak Belediyesi Konservatuarı Türk Sanat Müziği bölümü Başkanı Şef Ali Toprak yönetiminde gerçekleşen Tasavvuf Müziği Konseri nde acem aşiran, hicazkar, suzinak ve rast makamından eserler seslendirildi. Muhsin Ertuğrul Sahnesi nde gerçekleştirilen Tasavvuf Müziği Konseri dinleyicileri mest etti. Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül: Konservatuarımızda özel gün ve gecelere yönelik olarak düzenli programlar yapılıyor. Ramazan ayı münasebetiyle düzenlenen tasavvuf müziği konseri yaşadığımız bu manevi havayı sanatla birleştirdi dedi. Bir çok kursun verildiği konservatuar sanatla adeta iç içe. Sanatseverlere kendilerini geliştirmeleri için profesyonel eğitmenler eşliğinde fırsat veren konservatuarda teorik ve pratik eğitim bir arada yürütülüyor. Bölüm düzenli olarak eğitim faaliyetlerine ve sahne çalışmalarına devam ediyor.

7 7 EKONOMİ 7 Temmuz 2015 Salı Fındıktan cips üretilecek GİRESUN - ATAKAN ÇITLAK -FAE Müdürü Gökhan Kızılcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurum olarak fındığın yetiştirilmesi, geliştirilmesi ve bitki sağlığının yanı sıra ürünün gıda sektöründe değerlendirilmesi için projeler yürüttüklerini belirtti. Sürdürdükleri çalışmalardan birinin de bu yıl hayata geçirdikleri fındık cipsi üretimi olduğunu dile getiren Kızılcı, büyük önem verdikleri projenin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından kabul gördüğünü Kızılcı, cips alışkanlıklarının çocuklarda yüksek oranda olduğuna dikkati çekerek, "Biz de buradan yola çıkarak, çocuklarımıza daha sağlıklı ürün sunma adına fındıktan cips üretimi için çalışma başlattık. Ar-Ge çalışmalarımız sürüyor. Çocuklarımızın damak tadına en uygun cipsi üretmeyi hedefliyoruz" dedi. Fındığın içindeki vitamin ve mineraller açısından özellikle çocuklar tarafından bol miktarda tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Kızılcı, "Fındık sağlık açısından hayati önem arz eden bir ürün. Adeta sağlık deposu. Yararları saymakla bitmiyor. Özellikle gelişim dönemindeki çocuklarımız için önemli. Onlara bolca yedirmemiz gerekiyor. Bu projemizle çocuklarımız hem cips alışkanlıklarını sürdürmüş hem de fındık tüketerek daha sağlıklı bireyler olacak" diye konuştu. "İÇİNdE hiçbir KATKI maddesi bulunmayacak" GNKUR. KARARGAH EMNİYET SUBAYLIĞI SİSTEM ODASI VE PER.BŞK.LIĞI YNT.D. GENER- AL/AMİRAL Ş.SİSTEM ODASI İLE ARŞİV ODASINA YANGIN SÖNDÜRME SİSTEMİ KURULMASI. yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : MSB ANKARA İNŞAAT EMLAK BÖLGE BAŞKANLIĞI KİRAZLIDERE/ BAKANLIKLAR ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : tesupankara@msb.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : Yalnız 1 Kalem. FM200 Gazlı Yangın Söndürme Sistemi Kurulması. 1- MEKANİK İMALATI % 79,19 2- ELEKTRİK İMALATI % 20,81 Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Bakanlıklar / Çankaya / ANKARA c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 7 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 70 (YETMİŞ) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : MSB ANKARA İNŞAAT EMLAK BÖLGE BAŞKANLIĞI KİRAZLIDERE/ BAKAN- LIKLAR/ ÇANKAYA/ ANKARA b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz. ESKİ MUHTARLIK BİNALARININ TADİLAT ONARIM YAPIM İŞİ ÇANKAYA BELEDİYESİ FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ ESKİ MUHTARLIK BİNALARININ TADİLAT ONARIM YAPIM İŞİ yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : BİRLİK MAHALLESİ KAHİRE CADDESİ NO:3 (06610) YILDIZ ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : fenisleri@cankaya.bel.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : 19 KALEM ESKİ MUHTARLIK BİNALARININ TADİLAT ONARIM YAPIM İŞİ Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : ÇANKAYA İLÇESİ MUHTELİF MAHALLE MUHTARLIK BİNALARI c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 90 (DOKSAN TAKVİM) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : BİRLİK MAH.KAHİRE CAD. NO:3 YILDIZ-ÇANKAYA/ANKARA İHALE ODASI b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz. Resmi İlanlar MSB ANKARA İNŞAAT EMLAK BÖLGE BAŞKANLIĞI Resmi İlanlar Fındık Araştırma Enstitüsü (FAE) tarafından başlatılan proje kapsamında fındıktan cips üretilecek. FAE Müdürü Gökhan Kızılcı, cipsin tamamen fındıktan ve doğal şekilde imal edileceğini, içerisinde hiçbir katkı maddesinin bulunmayacağını kaydederek, şunları söyledi: "Piyasada içerisinde fındık yer alan birçok gıda ürünü mevcut. Bizim ürünümüz ise mevcut cipslerle fındığın karışımı gibi bir şey olmayacak. Tamamen fındıktan elde edilecek ve doğal olacak. Kendi yağıyla kavrulacak fındığı un haline getirdikten sonra çocuklarımızın damak tatlarına uygun baharatlarla karıştırarak cipse dönüştüreceğiz. İçerisinde hiçbir katkı veya insan sağlığına zararlı madde yer almayacak. Doğal cips üretmek en büyük hedefimiz." Kızılcı, "Anne ve babalar üreteceğimiz cipslerle ilgili hiçbir endişe yaşamayacak. Doğal ve sağlıklı olacağı için çocuklarına gönül rahatlığı içerisinde yedirebilecekler" dedi Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 50 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: B-III GRUBU BİNA İŞLERİ BENZER İŞ SAYILACAKTIR Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ VEYA MİMARLIK 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası)karşılığı BİRLİK MAH.KAHİRE CAD.NO:3 YILDIZ-ÇANKAYA/ANKARA YAPI BÖLÜMÜ İHALE BÜROSU adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar BİRLİK MAH.KAHİRE CAD.NO:3 YILDIZ- ÇANKAYA/ANKARA YAPI BÖLÜMÜ İHALE BÜROSU adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Her bir iş kaleminin miktarı ile bu iş kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden teklif birim fiyat şeklinde verilecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1,00 İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Basın ( Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 80 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yapım İşlerinde Benzer İş Grupları Tebliği nde yer alan C-I GRUBU İŞLER BENZER İŞ OLARAK DEĞERLENDİRİLECEKTİR. İhale konusu işe ilişkin iş deneyim belgeleri sunulabileceği gibi ihale konusu işi de içeren iş deneyim belgeleri de sunulabilecektir. Ancak bu durumda ihale konusu işe ait iş tutarı, iş deneyim belgesi üzerinden tespit edilebilmelidir. İş deneyim belgesi bu bilgiyi içermiyorsa, ihale konusu işe ait iş tutarının tespit edilebileceği bilgi ve belgelerin teklif kapsamında sunulması zorunludur Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı MSB ANKARA İNŞAAT EMLAK BÖLGE BAŞKANLIĞI KİRAZLIDERE/ BAKANLIKLAR/ ÇANKAYA/ ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar MSB ANKARA İNŞAAT EMLAK BÖLGE BAŞKANLIĞI KİRAZLIDERE/ BAKANLIKLAR/ ÇANKAYA/ ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (YÜZYİRMİ) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1,0 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Basın (

8 8 EKONOMİ 7 Temmuz 2015 Salı Gaziantep in ihracatı arttı Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, "Şehrimizde bu Haziran'da gerçekleştirdiğimiz dış satım, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 4,4 artarak 536 milyon 595 bin dolara oldu. Haziran verilerine baktığımızda, ihracatta ilk 10'da bulunan iller arasında en yüksek artışı Gaziantep yakaladı. Bu ay ilk 10 içerisinde sadece Gaziantep ve Manisa ihracatını artırmayı başardı. İhracatın yeniden artış trendine girmesine sevindik. Artış eğiliminin güçlü şekilde devam etmesini ve toparlanmanın da kalıcı olmasını ümit ediyoruz." dedi. GAZİANTEP - Gaziantep'ten Haziran ayında yapılan ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,4 artışla 536 milyon 595 bin dolar oldu. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, ihracatın olumlu sinyaller vermeye başladığını belirtti yılının başından itibaren negatif yönde seyreden rakamların, Haziran'da yeniden artışa geçtiğini ifade eden Konukoğlu, şunları kaydetti:"şehrimizde bu Haziran'da gerçekleştirdiğimiz dış satım, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 4,4 artarak 536 milyon 595 bin dolara oldu. Haziran verilerine baktığımızda, ihracatta ilk 10'da bulunan iller arasında en yüksek artışı Gaziantep yakaladı. Bu ay ilk 10 içerisinde FOTOKOPİ MAKİNELERİNİN BAKIM VE ONARIM (YEDEK PARÇA DAHİL) HİZMET ALIMI hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : ZH.BRL.OKL.VE EGT.TÜM.K.LIGI ETİMESGUT/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : zhbrloklihalekom@kkk.tsk.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : 13 (ONÜÇ) Kalem, 13 (ONÜÇ) Adet Fotokopi Makinelerinin Bakım ve Onarım (Yedek Parça Dahil) hizmetidir. Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Fotokopi Makinelerinin Bakım Ve Onarım (Yedek Parça Dâhil) Hizmeti İçin Ayrıntılı Fotokopi Makinesi Çizelgesinde belirtilen birlik, karargah ve kurumlardır. c) Süresi : İşe başlama tarihi , işin bitiş tarihi İhalenin a) Yapılacağı yer : Zh.Brl.Ok. ve Eğt.Tüm.K.lığı İhl. Kom. Bşk.lığı (Etimesgut/ANKARA) b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. sadece Gaziantep ve Manisa ihracatını artırmayı başardı. İhracatın yeniden artış trendine girmesine sevindik. Artış eğiliminin güçlü şekilde devam etmesini ve toparlanmanın da kalıcı olmasını ümit ediyoruz." Konukoğlu, artan ihracatın, Türkiye ekonomisinin büyümesine ve aynı zamanda istihdama pozitif yansıyacağını bildirdi. Birçok sektörde küresel pazarlara entegre olan ve dünyanın her noktasına mal satan ihracatçıların olduğunu vurgulayan Konukoğlu, "Ancak bu sayıyı artırmalıyız, ihracatın tabana yayılmasını sağlamalıyız. Bunun için ihracat yapan firmalara verilecek destekler, küresel risklere karşı ve ana pazarları arasında yer alan çevre ülkelerden kaynaklı sorunlara hızlı çözümler getirilmesi büyük önem taşıyor. Bu yüzden temennimiz güçlü bir hükümetin bir an önce kurulmasıdır" ifadesini kullandı. Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık da aylar sonra gelen ihracat artışının iş dünyası için umut verici olduğunu belirtti. BİNA ONARIMI YAPTIRILACAKTIR YAPI İŞLERİ VE TEKNİK DAİRE BAŞKANLIĞI YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ANKARA ÜNİVERSİTESİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ GÖLBAŞI YERLEŞKESİ YABANCI DİLLER YÜKSEK OKULU WC-ÇATI ONARIMI VE L-K-I-H BLOKTA ÇATI ONARIMI İŞİ yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı, bilgiler aşağıda yer almaktadır; İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : ANKARA ÜNİVERSİTESİ TANDOĞAN YERLEŞKESİ ORD.PROF. ŞEVKET AZİZ KANSU BİNASI 7.KAT BEŞEVLER YENİMAHALLE/ANKARA b) Telefon ve faks numarası: c) Elektronik Posta Adresi : yapiisleri@ankara.edu.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı :1 adet öğretim binasına ait wc ve çatı onarımı işlerini kapsamaktadır. Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Gölbaşı/ANKARA c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 5 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 45 (kırkbeş) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Ankara Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı, Tandoğan Kampüsü Ord. Prof. Şevket Aziz Kansu Binası Kat:7 İhale Salonu b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/yeya Sanayi Odası yaı da Esnaf ye Sanatkarlar Odası yeya ilgili Meslek Odası Belgesi, Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sanatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış; tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Şirküleri, Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi bu bilgilerin tamamının bir Ticaret SiciI Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü, göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalışrılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptrılamaz.; Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına, ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odaşı bünyesinde bulunan Resmi İlanlar FOTOKOPİ MAKİNELERİNİN BAKIM VE ONARIM (YEDEK PARÇA DAHİL) HİZMET ALIMI ZH.BRL.OK. VE EĞİTİM TÜM. K.LIĞI MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI GENEL KURMAY BAŞKANLIĞI BAĞLILARI VE MÜSTEŞARLIK Resmi İlanlar ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlediği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 60 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Tarih ve sayılı resmi gazetede yayınlanan "Yapım İşlerinde Benzer İş Grupları Tebliğine Göre (B) Üst Yapı III.Grup işler ve (B) III.Grup işlerin onarım işleri benzer iş olarak kabul edilecektir Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık 5. Ekonamik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanınin görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, İdarenin adres inde görülebilir ve 200 TRY (Türk. Lirası) karşılığı Ankara Üniversitesi Yapı işleri ve Teknik Daire Başkanlığı Tandoğan Kampüsü Ord. Prof. Şevket Aziz Kansu Binası Kat:7 adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya, EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ankara Üniversitesi Yapı işleri ve Teknik Daire Başkanlığı, Tandoğan Kampusu Ord. Prof. Şevket.Aziz Kansu Binası Kat:7 adresine elden teslim edilebileceği gibi aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Her bir iş kaleminin miktarı ile bu iş kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden teklif birim fiyat şeklinde verilecektir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (Yüzyirmi) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N): 1 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. a) Doküman almak isteyen istekliler; Ankara Üniversitesi Rektörlüğünün T. C. Ziraat Bankası Bakanlıklar Kamu Girişimci Şubesi (IBAN TR ) numaralı hesabına doküman bedeli olan 200 TL (ikiyüz TL) yatırıp banka dekontunun bir suretinin idareye verilmesiyle ihale dokümanını idarenin adresinden satın alabilirler. Basın ( İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 40 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Her türlü Fotokopi ve Baskı makineleri bakım ve onarım hizmeti genel tanımına uyan iş deneyim belgeleri kabul edilecektir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 1 TRY (Türk Lirası) karşılığı Zh.Brl.Okl. ve Eğt.Tüm.K.lığı İhl. Kom. Bşk.lığı (Etimesgut/ANKARA) adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Zh.Brl.Ok. ve Eğt.Tüm.K.lığı İhl. Kom. Bşk.lığı (Etimesgut/ANKARA) adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Basın (

9 KÜLTÜR-SANAT KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN 7 Temmuz 2015 Salı 9 Yemen'deki hava operasyonları tarihi mirası yok ediyor hayrettinivgin@gmail.com CUMHURİYET TEN ÖNCE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ VE TÜRK MİLLETİ FİKRİ Osmanlıda ilk çözülmeler Balkanlarda başlamıştı. Balkanlardaki ayrılıkçı milliyetçi hareketlere Osmanlının bir çözüm getirmesi gerekiyordu. Batılı ülkelerin dayatmaları ile pek çok açılım lar gerçekleştirildi. Her açılımda Osmanlının bir toprağı elden çıktı. Balkanlardaki milliyetçi hareketlere karşı çözüm olarak Osmanlılık kavramı belirlendi. Osmanlılık ne idi? Osmanlı tebaasını dinî gruplara ayıran millet (ulus) düşüncesini aşarak (!) toprak, devlet, vatan birliğini esas alan ve bütün Osmanlı topraklarında yaşayan nüfusu aynı siyasî kimlik (Osmanlılık) altında birleştirme politikasıdır. Bugün Türk milleti kavramından vazgeçerek, açılımlarla, Türkiyelilik düşüncesini dayatmanın ne derece benzediğine dikkat çekmek isterim. Osmanlıcılık ya da Osmanlılık politikası tutmadı. Araplar bile, Arap Milliyetçiliği yaparak kendi yollarını bulmaya başlamışlardı. Hem de bunu emperyal güçlerle, özellikle İngiltere ile birlikte hayata geçiriyorlardı. Osmanlıcılığın yanında İslamcılık da çözüm olarak ortaya atılmıştı. Bu fikri de yine Osmanlı aydın ve bürokratları ileri sürüyorlardı. İslamcılık; Osmanlı Devletinin topraklarının dışına taşarak bütün İslâm ümmetini içeren, bütünleşmeyi amaç edinen ve İslâm kimliğine dayanan bir düşünceydi. Ama tutmayacağı, dünyadaki milliyetçilik akımının önünün alınamayacağı belliydi. Osmanlıcılık tutmayınca bu fikri savunanlar arasında bölünmeler oldu. Türklük ve Türkçülük fikri gelişmeye başladı. Geride kalanlar Yeni Osmanlılar akımını kurdular. Bu hareket Anayasacı Hareket olarak öne çıktı. Avrupa da Jön Türk Hareketi önemli gelişmeler gösterdi.yeni bir kavram ortaya çıkarıldı: Osmanlı Milleti. Ne yapılırsa yapılsın, Türk Milleti fikri, Türk aydınları arasında çabuk gelişti. Osmanlıda toprak kayıpları devam ediyordu. Kaybedilen topraklardaki Türk unsurlar, Anadolu ya ve henüz kaybedilmeyen yerlere göç ediyordu. Tabiki bu göç edenler arasında Pan-Türkist düşünceler de güç kazanıyordu. Pan-Türkist hareket romantik bir ideal olmaktan öteye geçemedi. Ama Anayasacı Hareket, Osmanlı Milleti, Türkçülük ve Yeni Osmanlılar hareketleri, bir partide birleşmeyi yapay da olsa gerçekleştirdi. İttihat ve Terakki Partisi böyle ortaya çıktı. Türklük bilinci de II. Abdulhamit in saltanatı boyunca alttan alta gelişti. Anadolu, Osmanlı İmparatorluğu nun içinde bir Türk Çekirdeği topraklar olarak görülmeye başlandı. Türkçülük ve onun bilimsel kökü olan Türkolojideki gelişmeler, özellikle Müslüman Türk ve Tatar Türk önderlerin Rusya dan Türkiye ye göçmelerine hız kazandırdı. İttihat ve Terakki 1909 da II. Meşrutiyet le birlikte iktidara geldi. Her hareketin birinci hedefinin, Osmanlı toprak birliğini sağlamak olmasına rağmen bu hareket ve fikirlerin hiç biri toprak birliğini koruyacak güce ulaşamadı.ittihat ve Terakki Partisi, Osmanlı yı 1914 te I. Dünya Savaşına ister istemez kattı. Topraklar kaybedildikçe; Vatan neresidir? Sınırlar nerededir? Merkez nerededir? karmakarışık bir durum ortaya çıktı. Bu karışıklık; İstanbul da Meclis-i Mebusan ın 28 Ocak 1920 de Misak-ı Milliyeyi kabul edişine kadar devam etti. Yönetimde bulunan İttihat ve Terakki Partisi 1909 dan itibaren ideolojisinde belirlediği amaçları doğrultusunda ülkeyi yönetemedi. İdeolojisi ile yönetebilir miydi? Kuşkuludur ama gerçek olan şu var ki toplumsal kökeni itibariyle, Osmanlı Devlet geleneğinin dışına çıkamadı ve merkeziyetçi bir yönetim tarzını benimsedi. Sonuç ortada. Osmanlı çöktü. Kurtuluş Mücadelesi sonunda Mustafa Kemal in önderliğinde 1923 yılının 29 Ekiminde Cumhuriyet kuruldu. Bu Cumhuriyet, ulus-devlet modelini kendine yol seçti. Şu anda; yeni açılımlar ile Yeni Osmanlıcılık ve Türkiyelilik girişimleri ulus-devlet anlayışını ortadan kaldırır mı? Türkiye bölünür mü? Yaşayıp göreceğiz; ama ben diyorum ki Atatürk ün kurduğu Cumhuriyet ve ulus-devlet sonsuza kadar hayatiyet bulacaktır. Yasmine Hamdan konser verdi İSTANBUL - Lübnanlı şarkıcı ve söz yazarı Yasmine Hamdan, Ramazanda Caz festivali kapsamında konser verdi. Maslak'taki Uniq İstanbul Açıkhava Sahnesi'nde dinleyiciyle buluşan sanatçı, "Her zaman olduğu gibi, İstanbul'da bulunmaktan çok mutluyuz" dedi. "Ya Nass" isimli son albümünden "Deny", "Samar", "Hal" ve " "Enta Fen"i yorumlayan sanatçı, eski albümlerinden şarkılarla henüz yayınlanmamış eserlerini de hayranları için seslendirdi. Açıkhavadaki konserde Hamdan'a gitarda Cedric Leroux, davulda Abrit Abdelhouab, klavyede ise Minh Pham eşlik etti.amerikan bağımsız sinemasının başarılı yönetmenlerinden Jim Jarmusch'un "Sadece Aşıklar Hayatta Kalır" filminde seslendirdiği "Hal" şarkısıyla büyük beğeni toplayan sanatçı, 2000'li yıllarda, Ortadoğu'nun ilk indie-elektronik grubu olan "Soapkills"i kurdu.ramazanda Caz festivali 11 Temmuz'a kadar devam edecek. Suudi Arabistan önderliğindeki koalisyon güçlerinin Yemen'deki Şii Husi Ensarullah Hareketi'ne yönelik hava operasyonları üç ayı doldururken, operasyonlar ülkedeki tarihi dokuyu da tahrip ediyor. ANKARA - Sana'daki 2 bin 500 yıllık tarihe sahip ve dünyanın ilk gökdelenleri olarak bilinen eski Sana evlerinin de yer aldığı Bab'ül Yemen kenti, operasyonlarda tek tek tahrip oluyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan binlerce yıllık binalardan dördü son operasyonlarda bombalanması sonucunda tamamen yıkıldı. Tarihi kentte Husi militanlarının siyasi yapılanmalarının yer aldığını belirten koalisyon ülkeleri, kentin operasyonlardan nasibini almasını ''kaçınılmaz'' olarak nitelendiriyor. İçerisinde yaklaşık 10 bin kişilik bir nüfusun yaşadığı tarihi evlerin sakinleri operasyonlardan dolayı endişeli. Husilerin bu kenti hareketin karargahı gibi kullanmasına karşı çıkan mahalleliler operasyonlarda hedef olmaktan korkuyor. Suud jetlerinin bombaladığı kentteki dört binanın yıkılıp bir çoğunun Saraciye kadın elinde yeniden şekillenecek KONYA Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Anma ve Mizah Günleri kapsamında, Nasreddin Hoca'yı canlandıran Hasan Kaçan, Akşehir Gölü'ne balık bıraktı. Etkinliklerde Temsili Nasreddin Hoca, Nasreddin Hoca Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi'nden çıktı. "Altı vitesli dizel motorlu karakaçanım" nerede diyen Nasreddin Hoca, eşeğine ters binerek Akşehir Gölü'nün yolunu tuttu. Nasreddin Hoca, bu yıl kardeşliğe ve da tahrip olması endişeleri daha da arttırıyor. "Kararlılık Fırtınası" adı ile başlayan, daha sonra ikinci merhalesine geçilen ve Umuda Dönüş ismi ile anılan operasyonlarda daha önce Marib bölgesindeki bir sit alanı da isabet almıştı. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun 26 Mart'ta başlattığı "Kararlılık Fırtınası" adı verilen hava harekatında ise tarihi Marib bölgesindeki eserler büyük oranda zarar görmüştü. Bu saldırılarda, Marib Barajı'nın duvarları üzerindeki el yazma eserleri zarara uğradı. Zomar Milli Müzesi ise silahlı saldırılarda tamamen yok oldu. Hazreti Nuh'un oğlu Sam tarafından kurulan Sana şehri, şu an surlar içindeki Bab'ül Yemen (Yemen kapısı) adı verilen bölgeden oluşuyor. Tarihi şehir bir "site şehri" görünümü andırırken, şehri çevreleyen Nasreddin Hoca Anma ve Mizah Günleri etkinlikleri başladı sevgiye maya çalınacağını Temsili Nasreddin Hoca, Akşehir Gölü'ndeki Maya Çalma Töreni'nde, "Hem balık bıraktık hem de maya çaldık. Bakalım seneye yoğurtlu balık olacak mı" dedi. Geçtiğimiz yıllarda kuruyan Akşehir Gölü'nün son günlerdeki yağışlarla eski günlerine kavuşmasının ardından, Konya Valisi Muammer Erol, AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Baloğlu, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve diğer yetkililer de gölde balık neslinin türemesi için çok sayıda balığı suyla buluşturdu. Buradan ilçe merkezinde Nasreddin Hoca'nın türbesine gelen temsili Nasreddin Hoca ve beraberindekiler, türbede dua etti. Ziyaretin ardından heyettekiler, Akşehir Kültür Merkezi'nde, Nasreddin Hoca ve Akşehir Tasarım ile 34. Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yarışması sergisinin açılışını gerçekleştirdi. Nasrettin Hoca Meydanı'nda düzenlen programda ise Konya Devlet Tiyatrosu sanatçıları, Nasreddin Hoca fıkraları anlattı. Alana gelen temsili Nasreddin Hoca Hasan Kaçan, esprileriyle katılımcıları güldürdü. surlar Sultan 2. Abdülhamid tarafından restore edildiği şekli ile varlığını koruyor. Surlar içindeki "Zamanın gökdelenleri" görünümündeki 8-9 katlı binalar, tamamen kerpiçten yapılmış olmalarıyla dikkati çekiyor. Klasik Yemen mimarisinin temelini oluşturan "kerpiç gökdelenler", 400 yıllık Osmanlı hakimiyeti sırasında, üzerindeki Osmanlı eklemeleri ile orjinal bir görünüme sahip. Yemen mimarisinin olmazsa olmazı "kameriyelerle" süslü küçük pencereli eserler, Osmanlı mimarisindeki cumba ve ahşap pencere pervazları ile modern mimarinin içinde adeta zamanın durduğu izlenimini veriyor. TEKİRDAĞ - Eski el sanatlarından olan ve gelişen teknolojiyle unutulmaya yüz tutmuş saraciye, kadınların elinde yeniden hayat bulacak. Tekirdağ Süleymanpaşa Halk Eğitim Merkezi ve İŞKUR Tekirdağ Müdürlüğü tarafından hazırlanan kurs kapsamında 22 ev hanımı, halk arasında saraciye olarak bilinen, ham deriden çanta, cüzdan, kemer gibi eşyalar üreterek hem mesleği yaşatıyor hem de ev bütçelerine katkı sağlıyor. Tekirdağ Süleymanpaşa Halk Eğitim Merkezi Müdürü Suat Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkez olarak kültürel mirası yaşatmak için unutulmaya yüz tutmuş ve kaybolmuş el sanatlarına özel bir ilgi gösterdiklerini belirtti. Amaçlarının kültürel mirası yaşatmak ve onlara sahip çıkmak olduğunu vurgulayan Aydın, şunları söyledi: "Tabii bunları günümüze uyarlayarak bu sanatı, bu mesleği yaşatmak istiyoruz. Bu düşünceden hareketle İŞKUR iş birliğiyle saraciye montajcısı kursu açtık. Bu kursa 22 ev hanımı arkadaşımız katılıyor. Kursta kullanılan malzemeleri ve kursiyerlerimizin cep harçlıklarını İŞKUR karşılıyor. Kursun yerini ise biz karşılayıp burada gerçek deriyle çanta kemer cüzdan ve deriyle yapılabilecek her türlü ürünü yapıp kadınlarımıza meslek öğretmeye çalışıyoruz. Buradaki asıl hedefimiz kadınlarımızın iş hayatına katılmasını üretimle katılmasını sağlamak." Suat Aydın, kursa katılan ev hanımlarının eğitim sonunda ham deriden istediği ürünü üretebilecek duruma geleceğini anlattı. "Ben fabrikada çalışmak istemiyorum, bir iş yerinde çalışmak istemiyorum serbest zamanlı çalışarak evime gelir getirmek istiyorum, para kazandırmak istiyordum" diyen herkese hitap ettiklerini dile getiren Aydın, şunları söyledi: "Bu mesleği öğrendikten sonra buradaki kursiyerimiz evine deri alıp çantayı, kemeri veya cüzdanı yapıp satıp gelir elde edebilecek ve aile bütçesine katkı yapmış olacak. Böylece evinden üretime katkıda bulunacak ve bu alanda çalışmak isterse deri fabrikalarında, atölyelerinde çok rahat çalışabilecek." Kursun eğitmeni Burcu Arı ise derinin işlenmesinin zor olduğunu ancak kadınların istediği zaman yapamayacağı hiçbir şeyin olmadığı ifade etti. Derileri ham olarak alıp kadınların becerikli ellerinde güzel ürünlere dönüştürdüklerini anlatan Arı, kursta hem teorik hem pratik eğitimlerin verildiğini aktardı. İlk önce işlemlerin nasıl yapılacağı hakkında bilgiler verdiğini, daha sonra ise karton üstünde alıştırma yaptıklarını belirten Arı, "Daha sonra derinin kesiminden başlıyoruz ölçülere göre. Kesim işlemenin ardından deri üzerine desen tasarlamayı öğretiyoruz, bunun sonrasında ise kesim işlemimiz var. Kesilen parçaları ıslatıyoruz ve şekilleri kabartarak ürünü ortaya çıkarıyoruz. Meydana gelen ürünü cilalayıp son olarak tokasını takıp satışa sunuyoruz" diye konuştu. MEHMET NURİ PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com BENCİLEYİN SÖZLER ONA DAİR Bir rayiha duyuyorum her dem, hiç kesilmeyen, uzayıp mahşere doğru giden ve kâlu belâdan esen; ne yaparsam yapayım kurtulamıyorum o efsunlu hâlden Ciğerlerime çekmişim o kokuyu nefes gibi ve her telinde ayrı bir nağme Bir muammaya düştüm belirsiz; renksiz çıkışı yok ki düştüğüm dipsiz kuyunun. Çözülmeyen bir sır oluyor düşlerimde; özlemiyle çıldıracak oluyorum, susuyor ve sükûta teslim oluyorum sessizce Ne diye sormayın, o bir gizem O özlemim benim bir defa görebildiğim O aşk; o iştiyak öylesine anlatılamayan Bir sarmaşığa sarılırsınız ve sevdalanırsınız ya öylesine Benimki de öyle bir aşk işte Hani nerde gizli olduğunu bilirsiniz de cevherin, kıyamazsınız onu çıkarmaya, benimki de öylesine bir hâl işte Beni benden alan ve de bilmediğim diyarlara uçuran o işte Susmak ve beklemek sevdaya yakışıyor biliyorum; ama insan bazen ne susmak, ne de beklemek istiyor. Rüzgâr esince o geliyor aklına; yağmur yağınca o Gülünce bir göz onu arıyor gönül; her şey yarım kalmış oluyor onsuz ve bir deryaya düşen gönlüm, deryada bile kalıyor susuz Çok şey anlatılabilirim üstüne, çok şey yazılabilir ama hangi söz, hangi nağme; hangi şiir onun kadar güzeldir ki Hangi renk; hangi koku; hangi efsun çözülse de onun kadar çekici ve onun kadar cazip ki Dedim ya, bir defa görmek nasip oldu ve ben benden geçtim onunla Bir daha görmesem de olur lakin gönül sevda âteşine bir kez düştü mü hep yanmak istiyor işte Nedir demeyin anlatamam; neye benziyor demeyin tarif edemem Rüyalar anlatılır mı hiç? Hem anlatsam da inanmazsınız ki Ona karşı dudaklarımdaki iştiyak bitmez tükenmez hazzı bir defa tattı ya; ruhum, nefesim onla bir defa buluştu ya; mutluluk ve huzurum ona bir defa karıştı ya; onunla avunuyorum işte Ben onun, hasreti ve özlemiyle sarhoş bir halde beklerim de; acep o bensiz nasıl duruyor onu merak ederim hep? Korkuyorum evet, çok korkuyorum onun hasretin aleviyle tutuşmasından ve onsuz kalmaktan Bu iştiyak, bu arzu; bu özlem beni ona ram etti; yaktı kül etti lakin Aslı yı da Kerem e kavuşturan o değil miydi? Onun yoluna canım feda GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Bir âşık için engel kar, kış kıyamet nedir? Hasret bacayı sarsın vuslat için her şey bir. Bir busene değişmem verseler de dünyayı, Mahşerine sevdada akılda kalmaz fikir.

10 10 7 Temmuz 2015 Salı SAĞLIK Ramazanda diş temizliği ne dikkat!.. Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Ertaş, ramazanda beslenme alışkanlığı değiştiği için pastırma, soğan, sarımsak ve dişlerin arasında biriken etin temizlenmemesi durumunda ağızda koku yaptığını belirterek, "Hem iftar hem sahurda diş temizliğine önem vermeliyiz" dedi. ERZURUM - Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Ertaş, ramazanda beslenme alışkanlığı değiştiği için pastırma, soğan, sarımsak ve dişlerin arasında biriken etin temizlenmemesi durumunda ağızda koku yaptığını belirterek, "Hem iftar hem sahurda diş temizliğine önem vermeliyiz" dedi. Ertaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oruçlu kişilerde ağız kokusu oluşabileceğini, bunun hastalıktan da kaynaklanabileceğini, normal durum da olabileceğini Ramazanda beslenme alışkanlığının değiştiğine dikkati çeken Ertaş, "Oruçlunun fizyolojik bir ağız kokusu vardır. Bunun mekanik temizliği olmadığı için tükürük, proteinler, gıda artıkları, kokuşmaya neden olabiliyor. Bu SAMSUN - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysun Pekşen, doğadan toplanan mantarlarda bir tane bile zehirli türün araya karışmış olması durumunda zehirlenme yaşanabileceğini, onun için hangi mantar türünün yendiğinin çok iyi bilinmesi gerektiğini belirtti. Pekşen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayında vakit geçirmek için doğaya çıkarak mantar toplayan kişilerin zehirli türlere karşı bilinçli ve dikkatli olması gerektiğini Mevsimin yağışlı ve güneşli devam etmesinin doğanın canlı kalmasını sağladığını ve bu dönemde de doğa mantarlarının geliştiğini anlatan Pekşen, ''Ormanlarda, dağlarda yenilebilir değerli doğa mantarları yetişmekte. Yaşanan mevsim şartları nedeniyle de HABER MERKEZİ - Zararlı güneş ışınları, hava kirliliği, sigara ve çevresel faktörler her geçen gün cildinize hem zarar veriyor hem de hızlı bir şekilde yaşlanmasına neden oluyor. Ancak yüzünüzün doğal ifadesini bozmadan, cildinize gençliğin ışıltısını yeniden kazandırmak mümkün. Memorial Wellness Kozmetik Dermatoloji Uzmanı Dr. Makbule Dündar, sağlıklı bir cilde sahip olmak için tavsiyelerde bulundu. Tüm bu korkutucu süreçlerin önüne geçmek için koruyucu ve yineleyici, anti-aging tedavi modelleri geliştirilmiştir. Bu tedavi seçenekleri arasında Somon DNA sının ayrı bir yeri bulunmaktadır. Somon DNA sı, stres, hava kirliliği, sigara, alkol ve güneşin zararlı ışınları ve geçen yılların ciltteki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmayı amaçlayan bir tedavi yöntemidir. Somon balığı sütünden elde edilen Somon DNA sı ile yapılan uygulamalarla, yaşlanmanın kanıtı olarak ortaya çıkan kırışıklıkların önüne geçilebilir. Cildin yaşlanmasını durduran etkisiyle ön plana çıkan Somon DNA sı ile uygulanan yüz gençleştirme yöntemi kırışıklıklar için mucizevi bir çözümdür. Vücut sağlığı için olduğu kadar cilt sağlığı için de önemli olan C vitamini güçlü antioksidan içeriği nedeniyle çok önemlidir. Antioksidan özelliğinin yanı sıra çok etkili bir yaşlanma karşıtı bileşendir. Cildin gençliğini ve esnekliğini sağlayan kollajen üretiminde çok önemli bir role sahiptir. Yaşlanma, patolojik bir ağız kokusu değildir, fizyolojik ağız kokusudur" ifadelerini kullandı. Ramazanda tüketilen gıdaların da değiştiğini kaydeden Ertaş, normalde pastırma yemeyen kişilerin, iftar ve sahurda bu gibi besinleri sık tükettiğini vurguladı. Ertaş, baharatlı yiyeceklerin, lezzeti artırmak için konulan gıdaların da koku yaptığını dile getirdi. Özellikle ramazanda etle beslenildiğini anlatan Prof. Dr. Ertaş, şöyle devam etti: "Bu da dişler arasında daha çok birikiyor ve temizlenmezse müthiş koku yapıyor. Pastırma, soğan, sarımsak da kokuya neden oluyor. Onun için mutlaka hem iftar hem sahurda diş temizliğine önem vermeliyiz. İnsanlar oruçluyken fırça, diş ipi kullanamadığı için çok kötü kokabiliyor. Hangi besini tüketirsek tüketelim, mutlaka iftar ve sahurda diş temizliğimizi yapalım." İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Davut Yaylalı da Hazreti Muhammed'in soğan ve sarımsağı çiğ yiyenlerin, o haliyle camilere gelmemesi konusunda hadisleri bulunduğunu "İnsanların rahatsız olduğu şeylerden, melekler de rahatsız olur. Bu hadisin genel bir ölçü olması lazım" diyen Yaylalı, şunları kaydetti: "Sigara kokusu da dahil etrafınızdakileri kötü kokularla rahatsız etmemeniz gerekir. Ağız kokusuyla insanların rahatsız edilmemesi için Peygamber Efendimiz misvak üzerine durmuş, 'Ümmetime zor gelmese her namaz vakti dişlerini misvaklamalarını söylerdim' demiştir. Ramazanda, özellikle doğa mantarları toplama mevsimi başladı" diye konuştu. Mantar tüketiminde zehirlenmelere karşı duyarlı olunması gerektiğine işaret eden Pekşen, tüketim amaçlı toplanan doğa mantarlarının çoğunun halk pazarlarında satıldığını ifade etti. Özellikle ramazan ayı olması nedeniyle insanların vakit geçirmek, tüketmek ya da pazarda satmak için mantar güneşe maruz kalma, sigara içme gibi nedenlerle ciltteki C vitamini giderek azalır. C vitamininin azalması kollajen üretiminin düşmesine neden olur. Kollajen yapısının zayıflaması kırılmalara, dolayısı ile kırışıkların oluşmasına neden olur. Cildi serbest radikallere karşı ve güneşin zararlı etkilerine karşı korur. Dış etkenlere karşı güçlendirir. Özellikle güneş dolayısı ile ciltte oluşmuş lekeleri ve yaşlılık lekelerini giderir. Cildin rengini açarak daha aydınlık ve parlak görünmesini sağlar. C vitamini, kollajen sentezini artırarak cildin sıkılaşmasını ve elastikiyet kazanmasını sağlar. İnce çizgi ve kırışıkları giderir ve bunların oluşumunu yavaşlatır. Lüks bir tüketim maddesi olarak anılan havyar son yıllarda kozmetik alanda da kullanılmaktadır. İçerisinde bir canlıyı oluşturabilme potansiyeli taşıdığından çok zengin bir protein, fosfolipid, mineral ve vitamin kaynağı olan havyar, bu özelikleri sayesinde çok etkili bir anti-age bileşendir. Havyarın içeriğinde bulunan fosfolipid; cildi nemlendirir; kuruma nedeniyle oluşan pürüzlü yapıyı gidererek cildin daha pürüzsüz, parlak ve güzel görünmesini sağlar. Protein cildi besler, onarır ve güçlendirir; cildin yenilenmesini, sıkılaşmasını ve elastikiyet kazanmasını sağlar. Mimik çizgileri ile kırışıklıkları gidermeye yardım eder, yaşlanma etkilerini azaltır. Mineraller ve vitaminler ise cildi serbest radikallere karşı korur ve antioksidan etki sağlar, kolajen ve elastin üretimini destekleyerek cilt yüzeyini güçlendirir, kırışıklıkları azaltır ve yaşlanmayı geciktirir. Kuyumcularda kadınların gözdesi olan elmasın, tıp alanında olağanüstü güçleri ve mucizevi etkileri olduğu bilinmektedir. Saflığın ve mükemmelliğin temsilcisi olan elmasın cilt içinde faydaları bulunmaktadır. Birçok bilimsel çalışma elmasın vücuttaki bazı organlar ve genel sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğunu ortaya koymuştur. Elmas, vücut ısısını dengeler, enfeksiyonları azaltır, metabolizmayı canlandırır, kan dolaşımını düzenler ve birçok cilt sorunlarının düzelmesine yardımcı olur. Alternatif Tıpta ise elmas, vücuttaki enerji merkezlerini güçlendirmek için kullanılmaktadır. Elmas, zengin mineral içeriği sayesinde cildi farklı etkenlere karşı korur ve güçlendirir. Bu özelliklerinin yanı sıra; cilt yüzeyindeki ölü tabakanın zarar vermeden soyulmasını sağlar. Lekeli ve kalınlaşmış tabakası soyulan cilt, bu sayede daha pürüzsüz ve aydınlık olarak pırıl pırıl bir görünüm kazandırır. Cilt yüzeyindeki ince çizgi ve kırışıklıkları azaltır. Cildin elastikiyetini arttırır, toparlayıcı ve sıkılaştırıcı etki yapar. Her çeşit sebze ve meyve aslında cilt dostudur. Yoğun E vitamini içermesi nedeniyle özellikle domates listenin başında yer almaktadır. E vitamini açısından zengin olan yeşil yapraklı sebzeler de domatesle birlikte listenin üst sırasında bulunmaktadır. C vitamini açısından zengin olan greyfurt ve portakal da domates gibi cilt için çok faydalıdır. Tüm bunların yanı sıra vücudu protein açısından da beslemek şarttır. Yumurta, süt ve özellikle kefir gibi ürünler de cilde ciddi derecede faydalıdır. Özellikle kefirin günde bir bardak tüketmesi cilde büyük fayda sağlayacaktır. Uzun vadede ciltte olumlu anlamda değişiklikler görülecektir. Kefirin düzenli kullanılmasıyla birlikte cilt eskiye nazaran çok daha parlak ve sağlıklı bir görünüm almaya başlayacaktır. Kefirin içinde bulunan bakteriler bağırsakları düzenleyerek gıdaların doğru emilmesini sağlar. Bunların yanında yeşil elma ve bol su tüketmek parlak ve pürüzsüz bin cilt için olmazsa olmazlar arasında yer almaktadır. Mantarı tanımadan toplamayın topladığını belirten Pekşen, "Toplanan mantarların özelliklerinin iyi bilinmesi çok önem taşıyor'' dedi. Pekşen, mantar zehirlenmelerinin en önemli nedeninin bilmeyerek zehirli mantar toplamak ve tüketmek olduğunu da kaydetti. Kırsal kesimde batıl inançlar gözetilerek mantar toplandığını da vurgulayan Pekşen, şöyle devam etti: "Halk arasında 'ağaç kütüğünde yetişiyorsa ya da tam tersi çayırda yetişiyorsa zehirsizdir, gümüş kaşığı koyarsanız kararırsa zehirlidir' gibi yanlış inanışlar var. Bu tip inanışlarla hareket etmek çok sakıncalı durumlar ortaya çıkarabiliyor. Doğadan toplanan mantarlarda bir tane bile zehirli tür araya karışmış olsa zehirlenme söz konusu olabiliyor. Hangi mantar türünün yendiği bilinmelidir. Bu nedenle mantarlar iyi tanınmalıdır.'' Yazın cildinize ışıltı katacak öneriler KOÜ'de iki çocuğa kemik iliği nakledildi KOCAELİ - Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kemik İliği Nakli Ünitesi'nde, Akdeniz anemisi ve lösemi hastası iki çocuğa, kardeşlerinden alınan ilik nakledildi. KOÜ Tıp Fakültesi Çocuk Hematolojisi Öğretim Üyesi ve Kemik İliği Nakli Ünitesi Sorumlusu Doç. Dr. Emine Zengin, gazetecilere yaptığı açıklamada, ünite olarak ilk vakalarını taburcu etmeye hazırlandıklarını belirtti. Akdeniz anemisi olan 5 yaşındaki Mahmut Melih Özdemir ile 15 yaşındaki lösemi hastası Ömer Can Kumlu'nun hastanelerine 25 ve 26 Mayıs'ta giriş yaptığını anlatan Zengin, kemik iliği nakli için hastaların kardeşlerinden tam uygunluk sağlandığını bildirdi. Başarılı nakil sonrası 2 hastanın da taburcu edilme aşamasına geldiğini anlatan Zengin, şöyle konuştu: "Çocuklardan biri, tekrarlamış bir lösemi hastasıydı. Diğeri de Akdeniz anemisi olan 5 yaşındaki hastamızdı. Hastalarımızın kardeşleri sağlıklı çocuklardı. Birinden 750 mililitre, diğerinden de 400 mililitre kemik iliği topladık. Arkasından onlara aynı seansta tam kan verdik. Onları, sağlık problemi bulunmadığı için ertesi gün taburcu ettik." Kemik iliği naklinden sonra hastada bağışıklık sisteminin tekrar kurulmasının yaklaşık 2 yıl sürdüğünü vurgulayan Zengin, hastaların bu sürede enfeksiyona açık olduklarından korunduklarını bildirdi. sahurda koku yapacak yiyeceklerden uzak durmalıyız." Çiğ soğan ve sarımsağın, özellikle turbun ağız kokusuna yol açtığını belirten Yaylalı, "Ağız kokusunun kul hakkı boyutu da var. Aksi takdirde insanların nefretine sebep olmak günahtır, bu orucumuzun sevabını da azaltıcı bir durumdur. Onun için Müslümanlar olarak buna hassasiyet göstermemiz gerekir" diye konuştu. Gündüz macunla diş temizlemenin oruç açısından risk olabileceğini dile getiren Yaylalı, "Öncelikle koku yapan yiyeceklerden uzak durmalıyız. Misvak yoksa dişlerimizi iftar ve sahurun yanı sıra gündüzleri macunsuz fırçayla temizleyelim" dedi. Avrupa Hemşire Hizmet Ödülü "İlknur Hemşire"nin oldu İSTANBUL - Avrupa Hemşire Hizmet Ödülü'ne layık görülen Uzman Hemşire İlknur Yayla'ya ödülü törenle verildi. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi'nde düzenlenen törende, Yayla'nın meslek hayatının anlatıldığı sunum yapıldı. Yayla, ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, yarışmanın 43 gün sürdüğünü ve sonucun bir ay boyunca oy kullanılarak belirlendiğini Bu süreçte bir siyasi parti lideri gibi seçim stratejisi belirleyerek yola çıktığını belirten Yayla, "Rakiplerimin aldığı oyları gözden geçirerek, stratejilerimi geliştirdim ve değiştirdim. Farklı yerlerde farklı rakamlar göreceksiniz ama resmi sayfalarda ilk tebliğ edilen 140 bin oy ve bunun 102 bini Türkiye'nin, yani İlknur Yayla'nındır. Bu tarihi bir başarıdır ve oyların yüzde 70'i alınarak bu unvan Türkiye'ye gelmiştir" diye konuştu. Yayla, Avrupalı meslektaşlarının, kendi ülkelerinden adaylar olduğu halde Türkiye'den yana oy kullandığını ve bunu resmi sayfalarında isimlerini de beyan ederek açıkladıklarını aktardı. Bu durumun kendisi için çok gurur verici olduğunu dile getiren Yayla, şunları anlattı: "Özellikle yurtdışından böyle oylar alıyor olmak çok önemli. Bugün Türk ve Avrupa hemşirelik tarihi açısından aslında bir ilk ve tarihi bir gün. İlk defa bir Türk hemşire Avrupa Hemşirelik Hizmet Ödülü'ne aday gösteriliyor ve bu ödülü kazanıyor. Bunun ne anlam ifade ettiğini çok iyi biliyorum ve bundan sonraki mesleki yaşantıma bu bilinç ve sorumluluğun farkında olarak devam edeceğim." Acıbadem Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Pamir de Yayla'nın bir dönem yanında ameliyat hemşiresi olarak çalıştığını hatırlatarak, "İlknur bu ödülü alarak örnek olmuştur, memlekete faydalı olmuştur. Bu memleketin yüzünü ak çıkartmıştır. Diliyorum ki daha birçok İlknurlar bu memleketten çıkar ve yüzümüz daha da güler" dedi. Avrupa Ameliyat Hemşireleri Birliği önderliğinde ve AnsellCares desteği ile düzenlenen "2015 Ansell Avrupa HERO Hemşire Hizmet Ödülü"ne, hasta bakım kalitesini artırmaya yönelik çalışmalar ve araştırmalar yapan, güncel literatürü takip eden ve klinikte aktif olarak çalışan hemşireler aday gösterildi. İlknur Yayla da 28 Avrupa ülkesinden katılan meslektaşlarını geride bırakıp 102 bin oyla ödüle layık görüldü.

11 YAŞAM-ÇEVRE BULMACA Çorum'da yaban hayatı fotokapanlarla kayıt altına alınıyor Çorum'da yaban hayvanlarının envanterinin çıkarılması için başlatılan çalışma kapsamında ormanlık alanlara yerleştirilen fotokapanlar sayesinde geyik, karaca, ceylan, tilki, çakal, ayı ve bazı kurt türleri, doğal yaşam alanlarında görüntülendi. ÇORUM - Orman ve Su İşleri Bakanlığı Çorum Şube Müdürlüğünce yaban hayatının korunması ve geliştirilmesi kapsamında son yıllarda yürütülen çalışmaların başarılı sonuç vermesi üzerine, il genelindeki geyik, karaca, ceylan, tilki, çakal, ayı ve bazı kurt türlerinin popülasyonunda artış sağlandığı gözlendi. Özellikle Kargı, Laçin ve Osmancık ilçelerindeki ormanlık alanlarda yaşadığı belirlenen yaban hayvanlarının sayısındaki gözle görülür artış, yetkilileri harekete geçirdi. Bu kapsamda, ormanlık alanlara kurulan fotokapanlarla bölgedeki yaban hayvanlarının envanterini çıkarmak için çalışma başlatıldı. Geyik, karaca, ceylan, ayı, tilki, çakal, yaban domuzu ve kurt türleri, bakanlıktan temin edilen 10 fotokapanla doğal yaşam alanlarında görüntülendi. Şube müdürü Mahmut Temel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gece ve gündüz, hem video hem de fotoğraf çekebilen fotokapanları, yaban hayatının envanterinin çıkarılması için kullanacaklarını belirterek, hangi bölgede hangi türlerin yaşadığını tespit edeceklerini Fotokapanların yaban hayvanlarının yaşadığı tespit edilen ormanlık alanlarda bir ay boyunca kayıt yapacağını belirten Temel, şöyle devam etti: "Çalışmalarımızı yaban hayatı konusunda en zengin ilçemiz olan Kargı'dan başlattık. Fotokapanlarımızı ormanlık alana yerleştirerek bölgede yaşayan birçok türü doğal yaşam ortamlarında ilk kez görüntülemeyi başardık. Artık sırasıyla da Laçin, İskilip ve Osmancık ilçelerimizdeki Hayatı ablası sayesinde öğreniyor VAN - Van'ın Başkale ilçesinde doğuştan el ve ayakları bulunmayan 3 yaşındaki Nakşin Özdemir, en büyük desteği, kendisine günlük yaşamını kolaylaştıracak hareketleri öğreten 15 yaşındaki ablasından görüyor. Esenyamaç Mahallesi'nde yaşayan 6 nüfuslu Özdemir ailesinin 3 yaşındaki bedensel engelli oğlu Nakşin, engeline ve yaşadığı tüm zorluklara rağmen etrafına ormanlık alanlarımızdaki yaban hayvanlarımızı tespit edeceğiz. İl genelindeki tüm ormanlık alanlarda fotokapanlarla yapacağımız çalışmamızı tamamlayarak, Çorum'un yaban hayatının envanterini çıkaracağız." Yaklaşık iki hafta önce başlattıkları çalışmalar kapsamında şu ana kadar fotokapanlarla geyik, karaca, ceylan, ayı, tilki, çakal, yaban domuzu ve kurt türlerini doğal yaşam alanlarında ilk kez görüntülediklerini ifade eden Temel, çalışmalar sırasında bölgede yaşadığı bilinen ve bazı vatandaşlar tarafından da görülen kedigiller familyasından vaşağı da görüntülemeyi amaçladıklarını Temel, yaklaşık 10 yıl önce çeşitli üretme çiftliklerinden getirdikleri kızılgeyik ve neşe saçıyor. Anne Ayfer, baba Mustafa ve ailenin diğer fertlerinin hayatını kolaylaştırmak için çaba gösterdiği Nakşin, en büyük desteği ise 15 yaşındaki ablası Derya Özdemir'den alıyor. Bakımını üstlenen ablası sayesinde günlük yaşamını kolaylaştıracak hareketleri öğrenen Nakşin, dirsekten altı bulunmayan kollarıyla çatal kaşık tutup, dudaklarıyla dokunarak cep telefonunda oyun oynayabiliyor. Derya Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kardeşinin tüm ihtiyaçlarını karşılamaya, oyunlar oynayarak güzel vakit geçirmesini sağlamaya çalıştığını Annesi, diğer kardeşleri ve ev işleriyle ilgilendiğinden Nakşin'in bakımını kendisinin üstlendiğini dile getiren Özdemir, "Uyanınca onunla oyunlar oynuyorum, ihtiyaçlarını yerine getiriyorum. Engelinden dolayı çok sinirli olabiliyor. Küstüğünde ikna etmesi de zor oluyor. Bu hayatta bir BUL- MACA Soldan sağa: 1. Sahan kapağını andıran ve birbirine vurularak çalınan büyük zil. İskambilde birli. 2. Sıvı yakacak. 3. Plajda soyunma yeri. Pirinç ve şeker kamışından elde edilen bir tür rakı. 4. Bartın ilinin bir ilçesi. 5. İstikbal, gelecek. Aktinyumun simgesi. Tavlada bir sayı. 6. Rey. Balık yumurtası ile yapılan bir tür meze. 7. Bir ilimiz. Bir göz rengi. 8. Hastalıktan kurtulup iyileşme. 9. Alkollü sert bir içki. Kara taşıtlarında fren yapmayı sağlayan yarım ay biçimindeki alet. 10. Açık, ortada, herkesin içinde yapılan. İri, kart. 11. İnce dantel. Kasaplarda satılan kesilmiş hayvan. 12. Kayınbirader. İlgeç. 13. Meleke. Bir gösterme sıfatı. 14. Genellikle kürkten, gösterişli kumaşlardan veya yün örgüden yapılmış uzun omuz atkısı. İslam ın beş şartından biri. 15. Giyeceklerde takım. Dişi geyik. 16. Bir renk. Kötü, fena. Bir doğa olayı. 17. Yer fıstığı. Olumsuzluk anlatan önek. 18. Fazla bön, avanak. Bir organımız. 19. Bir tür etli ve büyük zeytin. 20. İlkel silah. Türk müziğinde XVII. Yy dan önce kullanılmış bir makam. Yukarıdan aşağıya: 1. Birkaç ağzı olabilen, küçük, cepte taşınır bıçak. İri kemik. Altın kökü. Yankı, akis. 2. Eski bir devlet. Avuç içi. Duyuru. Alacak, borç. 3. Fas ın başkenti. Torunu olan kadın. Deniz suyunda bulunur. Akciğerleri dinlerken hekimin duyduğu patolojik ses. 4. İlkel. Japon lirik dramı. Yabancı. Bir spor türü. 5. Arkası sırlı cam. Sinirlilik. Etene, son, plasenta. 6. Sodyumun simgesi. Alay, istihza. Tıp dilinde kuvvetsizlik. Evrensel alıcı kan grubu. 7. Kemik veremi. Karışık renkli. Utanma, utanç duyma. Eskiden Karagöz oynatılan kahvelere verilen ad. 8. Seciye, karakter. Metin olma, dayanıklılık. Soğurma, emme. Özel gezinti gemisi. 9. Soyundan gelinen kimse. İlkel deniz taşıtı. Lezzet. Kadırga balığı, falyanos. 10. Güreşte bir oyun. vasıta. Gölgede kalan yer. Sık sık küçük ve önemsiz kazalar yapan kimse. ÇÖZÜMÜ BUGÜN 13. SAYFADA Hazırlayan: Ercan BostaNcıoĞlu karacaların Çorum'un doğasına uyum sağladığını ve popülasyonlarında gözle görülür bir artış olduğunu Bugüne kadar Çorum'a 55 kızılgeyik ve 40'a yakın karaca getirildiğini aktaran Temel, "Onlar üredi ve çoğaldı. Böylelikle ilçelere yayıldılar. Sayılarını tespit etmek biraz güç. Geyik ve karacalar Çorum'u sevdi. Yürüttüğümüz çalışmalarla ilimizde son yıllarda yaban hayatında gözle görülür bir zenginleşme oldu. Kızılgeyik, karaca ve keklik türlerinde sayı arttı. Bu durum kontrol çalışmalarının artmasından daha çok halkımızın doğayı koruma konusunda eskiye göre çok daha bilinçli olmasından kaynaklanıyor. Bu konuda duyarlı olan herkese çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu. tek onun mutlu olmasını istiyorum" ifadelerini kullandı. Baba Mustafa Özdemir de doğuştan el ve ayakları bulunmayan oğlunu "Allah'ın bir hediyesi" olarak gördüğünü bildirdi. Oğlunu doktorlara götürdüğünü, az sayıdaki hayvanını da satarak elinden geleni yapmaya çalıştığını anlatan Özdemir, şunları kaydetti: "Getirip götürme, yatırma ve her türlü ihtiyacını karşılama noktasında onun yanında bulunuyor, yardım ediyoruz. Sürekli yanında kalmamı istiyor. O nedenle işlerime de gidemiyorum. 'Oğlum için neler yapılabilir' diye sürekli soruyorum. Aklıma protez el ve ayak geliyor. Protezi yapılırsa oğlum o zaman kendisi gelir gider, ihtiyaçlarını kendi karşılar. O yüzden çok istiyorum. Şu anda yaşı küçük olduğundan ihtiyaçlarını karşılama imkanımız var. Büyüdüğünde ne yapacağımızı bilmiyorum. Onu çok zor günler bekliyor." 7 Temmuz 2015 Salı11 TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com HÜZEYME YEŞİM KOÇAK IN SARILMAK ROMANINI TAHLİL Hüzeyme Yeşim Koçak, Sarılmak (Akçağ Yayınevi, Ankara 1011) adlı romanıyla Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLE- SAM) ve Akçağ Yayınevi'nin, Türk edebiyatına yeni eserler ve isimler kazandırmak, Türk edebiyatına ve Türk kültürüne hizmet etmek amacıyla 2010 yılında düzenlediği Roman-Hikâye ve Şiir (Kitap Dosyası) yarışmasında roman türünde birincilik ödülünü aldı. Roman, dinamik, entrikası bol, hareketli bir olay romanı olmaktan çok; psikolojik tahlillerin ve bunlara bağlı duygu ve düşünce gelişiminin ön planda olduğu bir eserdir. Roman, bireysel ve evrensel yapılardan oluşan iki paralel unsur üzerine kurgulanmış. Yüzey yapıda beş kişilik bir ailenin, evin hanımının hastalığından kaynaklanan sıkıntılı, dramatik ve trajik hayatı, derin yapıda ise 1970 li yıllar Türkiye sinin siyasi, kültürel ve toplumsal değişim sancılarının değişik toplumsal kesitlerin gündelik yaşantılarındaki ve bakış açılarındaki tezada dayalı olarak sergilenmesi vardır. Beş kişilik bir ailenin özel hayatı, bireysel hayatlar olarak sergilenirken; geri planda toplumsal bir yapı analizi de irdelenmektedir. O bakımdan bu romana hem psikolojik bir roman, hem de toplumsal değişim analizi olarak bakmak gerekmektedir. Bir Anadolu beldesinde bir kömür madeni işletmesinde maden mühendisi olarak çalışan Aziz ve Tarık hem okul arkadaşı hem de iş arkadaşıdırlar. Tarık, annesi Cemile ve kız kardeşi Nergis le birliktedir. Nergis i görür görmez beğenen Aziz, onunla evlenir. Bu evlilikten Cahide ve Nur adında iki kızları olur. Aziz, kayınvalidesi Cemile, karısı ve kızları ile birlikte bir aile olarak yaşarlar. Ancak Nergis in hastalığı bütün bir aile hayatını huzursuz eder. Nur, Cemile ve Nergis ölür, Aziz, kızı Cahide ile kalır. Romanın özeti kısaca böyle. Şimdi de teknik tahliline geçelim. Anlatıcı Tipi: Hüzeyme Yeşim Koçak, bu romanı nesnel tutumlu gözlemci anlatıcı tipi kullanarak sunmaktadır. Yaşanmış bir hayattan faydalanılarak kurgulanmış bir roman olup yazar, gözlem ve izlenimlerine ve belki de ayrıca okuma ve dinlemelerine dayalı olarak bu romanı tertip etmiş. Aktarma yöntemi olarak da anlatma tipi egemendir. Konu: Roman, genel özellikleri itibariyle psikolojik bir romandır. Yüzey yapıda beş kişilik bir ailenin hastalık olgusundan hareketle kader karşısında sınanması ve hem dramatik hem de trajik olaylar karşısında duygusal gelişim süreçleri vardır. Mahiyeti bakımından derin yapıda ise 1970 li yıllarda bir Anadolu beldesinde; muhtemelen Tavşanlı da bir kömür işletmesi çevresinde geleneksel, muhafazakâr, İslamî ve millî değerlere bağlı olan bir kesimle; batılı, alafranga, Avrupaî değerleri benimsemiş olan modernist kesim arasındaki düşünce, inanç ve yaşama biçimi çatışmalarıdır. İzlek: Dünyanın geçici, maddi, yüzeysel ve haram olan değerlerine sarılma arzusunun bir ihtiras haline gelmesi; ama kişinin bu arzusunu değişik sebeplerle gerçekleştirememesi onda trajik sorunlar doğurur. Bu da kişinin hayatını kendi kendine zehir etmesi demektir. Halbuki ebedî olan İslam imanı kaynaklı değerlere sarılmak, sonsuz mutluluk için yeter sebeptir. Ayrıca her türlü olumsuz şartlara ve durumlara karşı hayata sarılma, tutunma, yaşama direnci, ümit ve hayal duygularının kişiyi hayata sarılmaya sevk etmesi olgusu vardır. Bunun yanında acılar, olumsuzluklar, çaresizlikler karşısında bunu bir imtihan bilip sabırlı olmak, ruh terbiyesiyle insanî tekâmülün gerçekleşmesi gibi yan izlekler de sezilebilir. Romanın izleklerini desteklemek üzere yerleştirilen şu anaörge oldukça etkili ve vurguludur: Madenciler de toprağın altı oyulup işleniyordu. Hayat da onları işliyor, belki asıl madeni temizleyip çıkarıyordu. (s.29) Zaman: Olaylar 1970 li yıllarda geçer. Aşağı yukarı yıllık bir nesnel zaman dilimini kapsar. Bu yılların seçiminin özel bir sebebi vardır. Zira her ne kadar bizde yüzeyde, kabukta Avrupaileşme eğilimleri Tanzimat ta başladıysa da milletimiz bünyesinde toplumsal karşıtlık düzeyinde çatışmaya ve kamplaşmaya dönüşmesi, 1970 li yıllarda daha hızla bir hâl almıştır li yıllarda dinî ve millî değerlerine bağlı olan muhafazakâr kesim, şehirlerde, üniversitelerde, bürokraside, siyasette, kültürde ön plana çıkmaya başladı. Bu kesim uzun zamandan beri kamusal alana hâkim olan millî İslamî değerlerine yabancılaşmış modernist kesimde rahatsızlık doğurdu ve bunları gerici, yobaz, takunyalı gibi aşağılayıcı nitelemelerle tavsif etmeye başladı. Yerli, millî ve İslamî olan kesimle köksüz, taklitçi, batıcı, modernist kesim arasındaki bu karşıtlık, değişik düzlemlerde 1970 li yıllarda daha da ileri bir aşamaya gelmişti. Yazar, bu olguyu hem yaşamış hem de gözlemlemiştir. O bakımdan romanın böyle bir zaman dilimini seçmesi konusu bakımından anlamlıdır. Mekân: Romanda olayların geçtiği mekânın Anadolu da Madenciler Beldesi adıyla bir kömür madeni işletmesi olarak seçilmesi de anlamlıdır. Zira burası Türkiye nin değişik yerlerinden gelen ve toplum yapımızın değişik toplumsal, kültürel ve ekonomik kesimlerini barındıran temsilî bir konuma sahiptir. Eğitim, kültür seviyeleri bakımından farklı kesimlerden oluşan bu işletme çalışanları aslında bir bakıma küçük bir Türkiye örneği gibidir. O bakımdan seçilen mekânın temsilî bir değeri vardır. Kişiler Kadrosu: Romanda esas itibariyle beş kişilik bir aile vardır. Maden mühendisi Aziz, eşi Nergis, kayınvalidesi Cemile, kızları Cahide ve Nur. Ailenin beşi de ayrı âlemdir. Bunlar acılı, ıstıraplı, çileli bir hayatı paylaşırlar. (DEVAM EDECEK) Abant Gölü istilacı balıklardan temizlenecek BOLU - Abant Gölü'ne özgü alabalığın yaşam alanını daraltan "istilacı balıklar", düzenlenecek yarışmayla avlanacak. Olta Balıkçılığı Federasyonu (OBAF) Başkanı İsmail Atalay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Abant alası" türündeki alabalığın sadece bu gölde yaşadığını, balığın korunmasının önem taşıdığını Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından "Abant Gölü'nde İstilacı Türlerle Mücadele ve Rehabilitasyon Projesi" başlatıldığını, OBAF ve Ege Üniversitesi'nin de buna destek verdiğini belirten Atalay, "Göl için 3 yıllık bir planlama yapıldı. İlk etapta istilacı türlerle etkin mücadeleye başlanacak. Abant alasının üreme alanları belirlenecek ve 'habitat' iyileştirilmesi yapılacak" dedi. Atalay, proje kapsamında kıyı üreme bölgesinin rehabilite edilmesi, gölü besleyen su kaynaklarının doğal yapısının korunması çalışmalarının da yürütüleceğini vurgulayarak havza içerisinde su kalitesi parametrelerinin de aylık periyotlarla izleneceğini anlattı. Abant alasının yaşam alanının istilacı balıklar tarafından daraltılmasının sıkıntısının yaşandığını ifade eden Atalay, şöyle konuştu: "İstilacı türler üzerinde av bankası oluşturulacak ve bunun için yarışmalar düzenlenecek. Yarışmaların ilki ağustos ayı içerisinde gerçekleştirilecek. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü bu konudaki duyuruları yapacak. Yarışmada istilacı balık olarak bilinen sazangiller sınıfından olan kadife ve gökkuşağı alabalığı yakalanacak. Böylece göldeki istilacı balıklardan kurtulmayı hedefliyoruz. Yarışmaya ilgi ne kadar fazla olursa biz de amacımıza o kadar yaklaşmış oluruz. Bu yüzden olta balıkçılarımızdan projeye destek olmalarını bekliyoruz." Atalay, yarışma sırasında avlanan balıkların türünün belirlenmesi için görevlilerin tespitlerde bulunacağını, oltaya takılan Abant alasının suya geri bırakılacağını kaydetti.

12 12 haber 7 Temmuz 2015 Salı Partiler her telden! TBMM Tarım işçilerini taşıyan araç ile tır çarpıştı: 15 ölü 2 yaralı MANİSA - Manisa'nın Gölmarmara ilçesinde tarım işçilerini taşıyan açık kasa kamyonet ile tırın çarpışması sonucu 15 kişi öldü. Alınan bilgiye göre, tarım işçilerini taşıyan ve plakası henüz belirlenemeyen açık kasa kamyonet, Hacıveliler Mahallesi mevkisinde, 09 DZ 344 plakalı tırla çarpıştı. Kazada, 15 kişi hayatını kaybederken, 2 kişi de yaralandı. Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, Gölmarmara'da yaşanan trafik kazasında aynı köyden 13'ü kadın 15 kişinin hayatını kaybettiğini,kazanın süt kamyonu şoförünün uyumuş olması sonucu yaşanmış olabileceğinin tahmin edildiğini Vali Bektaş, yaptığı açıklamada saatleri arasında Hacıveliler Mahallesi yakınlarında asma yaprağı toplamak için yola çıkan tarım işçilerini taşıyan açık kasa kamyonetle bir süt kamyonunun çarpıştığını belirterek, şu bilgileri verdi: "Kazada aynı köyden 13'ü kadın 15 kaybımız var. 2 kişi de yaralandı. Kazanın olduğu yerde yol geniş, düz, görüş açık gözüküyor. Harici bir sıkıntı gözükmüyor. Süt kamyonu şoförünün uyumuş olabileceği ifade ediliyor ama araştırmalar devam ediyor. Gerçekten çok acı bir olay. Trafik canımızı yakmaya devam ediyor. Uykunun bastırdığı bir saatte uykusunu almamış bir şekilde trafiğe devam etmek nasıl izah edilir, anlam veremiyoruz. Bir köyümüzden 15 cenaze kalkacak, bu acının izahı mümkün değil. Allah rahmet eylesin, yakınlarına sabır versin" Gölmarmara Belediye Başkanı Kamil Öz ise ise süt kamyonu şoförüyle kamyonetten yaralı olarak kurtulan bir kişinin hastaneye kaldırıldığını, yaralıların hayati tehlikelerinin bulunmadığını öğrendiklerini ifade etti. ANKARA- Seçim bitti ama siyaset durulmadı. Sonuçların dayattığı koalisyon hükümeti kurulması için görevlendirme beklenirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve siyasi parti liderleri ile kurmaylarından çok farklı söylemler geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir azınlık hükümetinin ülkenin sorunlarına yararı olmayacağını belirterek, böyle bir olasılığın önünü tümüyle kapattı. Başbakan Davutoğlu, görevi alıp AK Parti Genel Başkanı olarak koalisyon turlarına başlamadan önce Herkese kapımız açık dese de, her parti gibi kendilerinin de kırmızı çizgisi olduğunu özellikl vurguladı. Bunların başında, Cumhurbaşkanı nın konumu ve tavrı geliyor. Bu söylemlere karşı çıkan muhalefet ise kendi doğruların söylemeye devam ediyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ndan, geçen hafta MHP ve HDP ye son bir çağrı yaparak, Gelin koalisyonu kuralım dedi. Ancak, bu yönde umut vreecek bir sinyal yok henüz HALUK KOÇ UN AÇIKLAMASI CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, özellikle yolsuzluk konusuna dikkat çekerek, "Türkiye'de yaşanan ve çeşitli siyaset sınıfının bulaştığı yolsuzluk iddialarının, soruşturulmadan üzerinden geçilmesi, görmezden gelinmesi, unutturulması, CHP'nin sürecin içinde aktif olması gereken bir nokta isteniyor ise asla mümkün değil dedi. Yani, AK parti nin nasırına bastı! CHP'nin, 7 Haziran seçimlerinde verilen mesajı doğru aldığını, Ak Parti'ye meclis başkanlığını verenlerin, seçimi okuyamadığını söylemesi; birilerinin, "Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek verseydiniz, o seçilirdi" dediğini belirten Koç, CHP artı MHP oyu, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun seçilmesi için yeterli değil. HDP'nin oyuna ihtiyaç var. 'Onu istemem', dışarıdan versin, 'istemem', içeri gelsin, 'istemem.' Bu mantıkla İhsanoğlu'na diyelim ki HDP oy verdi. Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'nu seçildiği anda istifa mı ettireceksiniz? diyerek, MHP ye çattı. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, "Erken seçimin, bu kısa süre içerisinde, sıkıntılı bir dönemde, Türkiye açısından çok faydalı olmayacağını baştan itibaren söyledik. Ama erken seçimden de kaçan bir parti değiliz. Yapılan bütün araştırmalarda, şu anda oyunu artıran tek siyasi partiyiz. 'Erken seçim' derlerse, eyvallah, hodri meydan" sözleriyle her gelişmeye hazır olduklarını hatırlattı. "Doğrusu ben, MHP'deki yetkililerin bu öfkelerini anlamakta zorluk çekiyorum, galiba biraz suçluluk psikolojisi" diyen Tekin, kimsenin tercihini sorgulamadıklarını, Kazanın yaşandığı yolda sıklıkla trafik kazalarının gerçekleştiğini, yolun genişletilmesi projesinin ise yıllardır devam ettiğini söyleyen Öz, yolun tekrar ihaleye çıktığını ancak geç kalındığını anlattı. Öz, "Yoldaki trafik yoğunluğu günde ortalama 10 bin araç seviyesinde. Yıllardır söylüyoruz, bu yolun bir an önce bitirilmesi gerekiyordu. Bukazada 16 kişinin bulunduğu kamyonetten geriye 1 kişi kalmış. Kazanın olduğu yerde ailelerin feryatlarını Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal'a yapılan saldırıları üzüntüyle izlediğini kaydetti. MHP Lİ CELAL ADAN Gelişmeleri değerlendiren bir başka isim de MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan idi. Adan, "Yeni Meclis Başkanının MHP sayesinde seçildiğini ileri sürenlerin, bu yönde çok yönlü bir algı ve siyaset mühendisliği yürütenlerin aklından şüphe ederiz" dedi. Partisine yöneltilen suçlamalara da karşı çıkan Adan, "Yeni Meclis Başkanının MHP sayesinde seçildiğini ileri sürenlerin, bu yönde çok yönlü bir algı ve siyaset mühendisliği yürütenlerin aklından şüphe ederiz" diye konuştu. SEMİH YALÇI MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın DA, partilerine yönelik saldırılar ve karalama kampanyalarının, MHP'nin haklılığının delili olduğunu, bu süreçten zarar göreceğini sananların aldandıklarını anlayacağını Yalçın, "Partimize yönelik saldırılar ve karalama kampanyaları MHP'nin haklılığının delilidir. MHP'nin bu süreçten zarar göreceğini sananlar aldandıklarını anlayacaklardır" değerlendirmesinde bulundu. Görünen o ki, partiler kafalarına göre her telden çalmayı sürdürdükçe siyaset dünyasını saran kakafoni dinmeyecek! duydum. Dayanmak çok güç. Sahur vakti çıkıp günlüğü liraya yaprak toplamaya giden insanlar bunlar. Allah geride kalanlara sabır versin" diye konuştu. Öte yandan kazada yaralanan 09 DZ 344 plakalı süt kamyonu sürücüsü E.İ'nin hastaneye kaldırıldığı, tarım işçilerini taşıyan 45 SA 3779 plakalı kamyonetin sürücüsünün ise F.A olduğu ve ölenler arasında olduğunun tahmin edildiği ifade edildi. TBMM de kritik hafta - Meclis, yemin ve TBMM Başkanı seçiminin ardından ilk çalışma haftasında önemli konuları ele alacak. Meclisin en önemli gündemi, TBMM Başkanlık Divanı üye sayısı ve görev dağılımının belirlenmesi olacak. TBMM Danışma Kurulu, Meclis Başkanı İsmet Yılmaz başkanlığında yarın toplanarak konuyu ele alacak. TBMM Başkanlık Divanı, İçtüzük uyarınca 15 üyeden oluşuyor ancak Danışma Kurulunda grupların uzlaşısıyla idare amiri ve katip üyeliklerde artış yapılarak bu sayı artabiliyor. Bu dönemde AK Parti, CHP, MHP ve HDP'ye birer Meclis Başkanvekilliği düşüyor. Danışma Kurulu 15 üyeden oluşursa AK Parti'ye TBMM Başkanı da dahil 7, CHP'ye 4, MHP ve HDP'ye ise 2'şer üyelik, sayı 16'ya çıktığında AK Parti'ye 8, CHP'ye 4, MHP ve HDP'ye 2'şer üye düşecek. Ancak sayı 17 olduğunda dağılımda sorun çıkıyor. Bu durumda AK Parti'ye 8 ve CHP'ye 4 üyelik düşecek, kalan 5 üyelik HDP ve MHP arasında dağıtılırken kura çekilmesi gerekecek. Geçmişte 1961 yılında uluslararası bir komisyonda kendilerine düşen üyelik için CHP ve AP arasında, ayrıca 2004 yılında Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bağımsız milletvekilleri ile CHP'ye düşen üyelik için kura çekimi yapıldı. Ancak MHP Grubu, kura çekilmesine karşı çıkıyor ve seçimdeki oy oranını göstererek kendi sayısının fazla olmasını talep ediyor. TBMM Danışma Kurulu'nda uzlaşma sağlanması halinde, yeni dağılım Genel Kurul'a getirilecek. LÜBNAN TEZKERESİ Başkanlık Divanı'nın belirlenmesinin ardından Genel Kurul'da Lübnan Tezkeresi görüşülecek. Lübnan'da Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü (UNIFIL) kapsamında bulunan Türk askerinin görev süresinin bir yıl daha uzatılması konusunda Hükümet'e yetki verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresi'nin, yarın görüşülmesi bekleniyor. RTÜK ÜYELERİ SEÇİMİ Meclis'in gündem konularından biri de RTÜK'te boşalan üç üyelik için yapılacak seçim olacak. RTÜK'te boşalan üyelikten biri AK Parti'ye, ikincisi MHP'ye düşerken, üçüncüsü ise MHP ya da HDP'nin olacak. Üçüncü üyeliğin kime düşeceğinin kura ya da başka bir yöntemle belirlenmesi halinde, seçim de bu hafta yapılabilecek. Meclis, gündemindeki konuları tamamlaması halinde tatile girecek. Koalisyon görüşmelerinin ardından Hükümet'in kurulması durumunda Meclis, İçtüzük uyarınca derhal toplantıya çağrılacak. Atina nın oxi si Avrupa yı gerdi ATİNA- Yunanistan'da yapılan referandumda Hayır (oxi) kararı çıkmasıyla kreditörlerin şartlarının reddedilmesinin ardından Avrupa Birliği karıştı. Gelişmenin hemen ardından Avro bölgesi liderleri olağanüstü zirveye çağrıldı. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, avro bölgesi liderlerinden Yunanistan'ın durumunu görüşmek üzere 7 Temmuz akşamı (bu akşam) Brüksel'de toplanmalarını istedi. Tusk, referandumla ilgili yazılı açıklamasında, neticenin keder verici olduğunu belirterek, "Yunan referandumun sonucunu not ettim. Bu netice Yunanistan'ın geleceği açısından çok üzücüdür. Yunan ekonomisinin toparlanması için zorlu önlemler ve reformlar kaçınılmazdır. Şimdi Yunan makamlarının inisiyatiflerini bekleyeceğiz" ifadesini kullandı. Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varoufakis ise Başbakan Aleksis Çipras'ın isteği üzerine görevinden istifa ettiğini açıklaması ve tansiyonu yüksek gelişmelerin oluşturduğu. Yunanistan sıkıntısıyla dolarda yükseliş görüldü. Yunanistan'da yapılan referandumda "Hayır" kararı çıktı. Yunanistan İçişleri Bakanlığı'nın açıkladığı sonuçlara göre, halkın kararı, yüzde 61,31 hayır, yüzde 38,69 evet olarak yansıdı. Yaklaşık 9 milyon 858 bin 508 seçmenin kayıtlı olduğu ülkede 6 milyon 161 bin 140 seçmen oy kullandı. 3 milyon 558 bin 450 Yunan seçmeni kreditörlerin isteğini için "Hayır onaylamıyorum" kutusunu işaretlerken, 2 milyon 245 bin 537 seçmende "Evet onaylıyorum" kutusunu işaretledi. Böylece, referanduma katılma oranı yüzde 62,50 olarak hesaplandı. Ülke için büyük öneme sahip olan referandumda kullanılan oyun yüzde 5,80'i de geçersiz sayıldı. Yaklaşık 46 bin 500 kişi de boş oy kullandı. Referanduma göre Yunanlar, kreditörlerin nakit akışının yeniden sağlanması karşılığında öne sürdüğü koşulları hükümetin kabul etmemesi yönünde karar vermiş oldu. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Yunanistan'da yapılan referandumda Yunan halkının nasıl bir Avrupa istediğine karar verdiğini Çipras, referandum sonuçlarının açıklanmasının ardından yaptığı açıklamada, Yunan halkının cesur bir karar verdiğini belirterek, "Yunan halkı bugünkü kararıyla 'Avrupa'nın içinde mi, yoksa dışında mı sorusuna değil, doğru olan 'Nasıl bir Avrupa istiyoruz' sorusuna cevap verdi" dedi. Referandum sonucunun, demokrasiye şantaj yapılamayacağını ve demokrasinin çıkmazdan kurtulmak için egemen bir değer olduğunu kanıtladığını ifade eden Çipras, Bir halk inançlı olduğunda en büyük zorlukları aşabilir. Kadın, erkek her Yunan'a ayrı ayrı teşekkür ederim ifadesini kullandı. Çipras, Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos ile anlaşarak ortak bir mücadele için siyasi parti liderlerini toplayacağını belirterek, Yunan halkına birlik ve beraberlik çağrısında bulundu.

13 dış dünya 7 Temmuz 2015 Salı 13 Almanya'da ırkçı şiddet yüzde 24 arttı BERLİN -Maiziere, Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın (BfV) Başkanı Hans-Georg Maassen ile Federal Basın Merkezi'nde düzenlediği toplantıda, "2014 Anayasayı Koruma Raporu'nu" tanıttı. Maiziere, aşırı sağcılarda gerileme görüldüğüne işaret ederek, sayının 2014'te 21 bine düştüğünü ancak tehlikenin geçmediğini belirtti. Maiziere, "Saldırganlık ve şiddet düzeyi hala yüksek" diye konuştu. Her iki aşırı sağcıdan birinin şiddet yanlısı olduğu tespit edildiğini vurgulayan Maiziere, 2014 yılında aşırı sağcılar tarafından işlenen şiddet olaylarının 990 olduğunu, bir önceki yıla bakarak bu rakamın yüzde 24 arttığına dikkat çekti. Maiziere, 2014 yılında mülteci yurtlarına yapılan aşırı sağcı saldırıların bir önceki yıla bakarak üçe katlanıp 170'e çıktığını, bu trendin bu yıl da devam ederek, yılın ilk yarısında bu rakamın WASHINGTON - ABD Dışişleri Bakanlığı, eski bakan Hillary Clinton'ın toplamda sayfa sayısı 3 bini bulan daha önce paylaşılmamış e-postalarını kamuoyuyla paylaştı. Daha çok yabancı liderle telefon görüşmeleri de dahil bakanlığın günlük rutin aktivilerine dair yazışmaları yer aldığı e-postalarda bazı ilginç ayrıntılar 150'ye ulaştığını ifade etti. Yabancı düşmanlığı içeren suçlara karşı daha fazla duyarlı olmak gerektiğini ifade eden Maiziere, "Mülteci yurtlarına veya göçmenlere karşı uygulanan şiddet konusunda, sessiz kalıp bunu onaylamak veya buna anlayış gösterilmemesi lazım. Yapılan her saldırı bizim hukuk devletine ve bu ülkenin vatandaşına yapılan bir saldırıdır" diye konuştu. Maiziere, özellikle yurt dışında savaşmak için Almanya'dan giden ve daha sonra savaş tecrübesi ile ülkeye dönenen "yabancı savaşçılar" endişe oluşturduğunu belirtti. Bu grubun yaklaşık 700 kişiden oluştuğunu ve bu rakamın arttığına dikkat çeken Maiziere, çoğunun Müslüman olduğunu ancak bir kısmının da daha sonra Müslüman dinine geçenlerden oluştuğunu kaydetti. Rapora göre, aşırı sağcılar tarafından işlenen şiddetin yüzde 50'si yabancı düşmanlığı motivasyonlu yapıldığı, 5 dikkati çekiyor. Bu noktada, o dönem ABD Başkanı Barack Obama'nın özel kalem müdürlüğünü yapan Rahm Emanuel ile yine o dönemki kıdemli danışmanı David Axelrod dahil bazı Beyaz Saray yetkililerinin Clinton'ın iş için kişisel e-posta adresini kullandığından bilgisinin olduğu görüldü. Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, 2014 yılında aşırı sağcılar tarafından işlenen şiddet içerikli olayların 990 olduğunu belirterek, artışın bir önceki yıla göre, yüzde 24'ü bulduğunu bin 200 üyesi olan aşırı sağcı Milliyetçi Demokratik Parti'nin (NPD) aşırı sağcı çevrelerde en önemli siyasi parti olduğunu vurgulandı Anayasayı Koruma Raporu'nda, terör örgütü PKK'nın Almanya'da 14 bin destekleyeni olduğu, bir önceki seneye göre bu rakamın bin kişi arttığı belirtildi. Terör örgütü PKK'nın, DAEŞ'e karşı mücadeleyi ön plana çıkartıp, kendi terörist imajını arka plana almaya çalıştığı ifade edildi. Raporda, Almanya'da aşırı İslami çevrelere dahil olanların sayısında da artış olduğu, bu rakamın 43 bin 890'a ulaştığı, artışa neden olan unsurların, Selefi çevrelerin faaliyetlerinin olduğu bildirildi. Rapora göre, bu grupların siyasi hedeflerini gerçekleştirmek için İslam dinini kullandıkları ve terörün hedefinin Avrupa olduğu kaydedildi. Hillary Clinton, Davutoğlu için DAVU kısaltması yapmış E-postalarda bazı ilginç ayrıntılar da var. 20 Eylül 2009 tarihinde Clinton yardımcısına e-posta atarak, "Lütfen Sarah'ı ara ve bana buzlu çay getirip getiremeyeceğini sor?" yazdığı dikkati çekti. Başka bir seferde de Clinton, yardımcısına "Sakın gülme!!" diye başlık attığı e-postada Çin'de beğendiği halılarla ilgili fotoğraflar istedi. Türkiye ile Ermenistan arasında normalleşme süreciyle ilgili Ekim 2009'da imzalanan protokoller öncesinde Clinton ve ekibinin bazı yazışmaları da yayınlanan e-postalar arasında yer aldı. Dönemin Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Philip Gordon'ın gönderdiği bir e-postada, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, Ermenistan tarafının mutabık kalması halinde açıklamayı "yarın yapmaya hazır olduğu" ifadesi de kullanıldı. Bu noktada Clinton'ın taraflarla telefon görüşmesi yapması noktasında birçok yazışmalarının olduğu da görüldü. Bu arada bazı yazışmalarda Davutoğlu'nun ismi kısaltılarak "Davu" şeklinde kullanıldı. Hillary Clinton'ın, Mayıs'ta da, 2012 yılında ABD'nin Bingazi Konsolosluğuna yapılan kanlı saldırıya ilişkin yaklaşık 300 e-postası paylaşılmıştı. Lahey'de polis şiddetini protesto gösterileri devam ediyor LAHEY - Hollanda'nın Lahey kentinde Mitch Henriquez'in önceki gün polis tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesinin ardından başlayan protesto gösterileri devam ediyor. Lahey'de yabancıların yoğun yaşadığı Schilderswijk'teki polis karakolu önünde toplanan kalabalık grup, polis şiddetini protesto ederken, belediye başkanı ve polis şefinin istifasını istedi. Polisin uyguladığı şiddet sonucu öldüğü ileri sürülen Henriquez'in resimlerini taşıyan grup, çevik kuvvet ve atlı polis birlikleri tarafından dağıtılırken ara sokaklara kaçanlar küçük çaplı olaylara yol açtı. Polise taş, şişe ve molotof kokteyli atan göstericiler, etraftaki bazı çöp konteynerleri ile otobüs duraklarını ateşe verdi. Polis uyarılara rağmen dağılmayan bazı kişileri gözaltına aldı. Olaydan sonra kentte üç gündür düzenlenen protesto gösterilerinde şimdiye kadar, taşkınlık çıkardıkları ileri sürülen 30'a yakın kişi gözaltına alındı. Lahey'de hafta sonu gerçekleştirilen bir açık hava festivalinde polisler tarafından gözaltına Henriquez, ertesi gün hastanede hayatını kaybetmişti. Lahey Başsavcısı Kitty Nooy, bugün yaptığı açıklamada, Karayipler'deki ada ülkesi Aruba vatandaşı olan 42 yaşındaki Henriquez'in ilk otopsi sonuçlarına göre oksijensiz kaldığı için öldüğünü açıklamıştı. Başsavcısı Nooy, doğal yoldan ölmediği ortaya çıkan Henriquez'in, polisin müdahalesi sonucu nefessiz kalmış olabileceğini de dile getirmişti. Savcılık olaydan sonra soruşturma başlatırken, Henriquez'i gözaltına alan şüpheli 5 polis memuru ise açığa alınmıştı. Yılın ilk yarısında 71 gazeteci öldürüldü CENEVRE - Birleşmiş Milletler'de (BM) özel danışmanlık statüsüne sahip, merkezi Cenevre'de bulunan sivil toplum kuruluşu Basın Amblem Kampanyası (PEC), yılın ilk 6 ayında 24 ülkede 71 gazetecinin öldürüldüğünü duyurdu. PEC 2014 raporuna göre, geçen yılın ilk 6 ayına kıyasla yüzde 7 artış yaşanan gazeteci ölümlerinde Ortadoğu'nun başı çektiğini, terörist saldırıları sonrasında sonucunda ise 24 gazeteci öldürüldü. Raporda, "Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi gazeteciler için en ölümcül bölge. Yılın ilk yarısında, Libya'da 8, Yemen'de 6, Irak'ta 6, Suriye'de 2 ve Gazze'de 1 olmak üzere 23 gazeteci öldürüldü" bilgisi verildi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesini Latin Amerika'nın takip ettiği ve Meksika'da 4, Honduras, Guatemala ve Brazilya'da üçer, Kolombiya'da 2, Paraguay ve Dominik Cumhuriyeti'nde birer LONDRA - İngiliz hükümetinin, Suriye'ye DAEŞ ile mücadele çerçevesinde düzenlenen hava saldırılarına dahil olmak için adım atması bekleniyor. İngiltere Savunma Bakanı Michael Fallon, BBC Radyo 4'te yaptığı açıklamada, İngiliz milletvekillerinin uluslararası sınırları dikkate almayan bir örgütü yenmenin yollarını dikkatle değerlendirmesi gerektiğini Fallon, "DAEŞ'i hem Suriye, hem de Irak'ta yenmemiz gerektiğini her zaman açıkça söyledik. Irak'ta bunu yapıyoruz. Koalisyonun her üyesi bunun için farklı şeyler yapıyor. DAEŞ'in yönetildiği yer ise Suriye. Burada bir şeyler yapmamak mantıksız" diye konuştu. İngiliz basını, İngiltere Başbakanı David Cameron'ın, Tunus'taki otel saldırısında 30 İngiliz vatandaşının hayatını kaybetmesinin ardından Suriye'de DAEŞ'e yönelik hava operasyonları başlatmak için parlamentoda oylama yapılmasını önereceğini ve bu yönde parlamenterlerin nabzını BULMACANIN ÇÖZÜMÜ gazeteci olmak üzere 17 gazetecinin öldürüldüğü belirtildi. Gazeteciler için yılın ilk 6 ayında üçüncü en tehlikeli bölgenin ise Avrupa olduğu açıklandı. Avrupa'da bu yıl şimdiye kadar Fransa'da Charlie Hebdo saldırı sonrasında 8 gazeteci, çatışmaların devam ettiği Ukrayna'da 4 ve Polonya'da ise 1 gazeteci olmak üzere 13 gazetecinin öldürüldüğü bildirildi. Afrika kıtasında ise 9 gazetecinin öldürüldüğü ve Güney Sudan'da 6, Somali, Kenya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde ise birer gazetecinin öldürüldüğü belirtildi. Asya kıtasında Filipinler'de 3, Hindistan ve Pakistan'da ikişer ve Afganistan ve Endonezya'da ise birer gazeteci olmak üzere kıtada 9 gazetecinin öldürüldüğü açıklandı. PEC, geçen sene dünya genelinde 32 ülkede 138 gazetecinin öldürüldüğünü açıklamıştı ve 16 gazeteci İsrail'in Gazze saldırılarında öldürülmüştü. İngiltere, Suriye'ye hava saldırısı düzenlemeyi düşünüyor yokladığını bildiriyor. İngiliz Parlamentosu geçen yıl Irak'taki DAEŞ hedeflerine yönelik hava operasyonları yapılmasına onay vermişti yılında Beşşar Esed rejiminin Şam yakınlarındaki kimyasal silah saldırısının ardından Suriye'ye hava operasyonu düzenlenmesi önerisi, İngiliz Parlamentosunda oylanmış ancak muhalefetteki İşçi Partisi'nin itirazıyla reddedilmişti. Bu arada, İngiliz Daily Telegraph gazetesi, manşetinden yer verdiği haberde, "ABD Başkanı Barack Obama'nın, DAEŞ ile mücadelede Kürt güçlerine ağır silah gönderilmesini engellediğini" bildirdi. Körfez ülkelerinden üst düzey yetkililerin ifadelerine dayandırılan haberde, "Obama'nın Kürtlerin doğrudan silahlandırılması konusunda ikna edilemediği" belirtildi. Gazete, "Kürt güçlerinin, DAEŞ'in Irak ordusunun terk ettiği modern Amerikan silahlarıyla savaştığını, kendilerinin ise eski moda Sovyet silahlarıyla mücadele ettiklerini söylediğini" yazdı

14 14 7 Temmuz 2015 Salı TURİZM Tripolis'te bin 900 yıllık tahıl ambarları bulundu ISSN İmaret Camisi 800 yıldır ayakta duruyor KIRŞEHİR - Mevlana hazretlerinin talebesi olan ve Türkçe'nin Anadolu'da yaygınlaşmasına öncülük eden Şeyh Süleyman Türkmani'nin 13. yüzyılda Kırşehir'de yaptırdığı İmaret Camisi, 8 asırdır kapılarını cemaatine açmaya devam ediyor. Merkez İmaret Mahallesi'nde asırlık İmaret Camisi, ramazan ayının manevi atmosferini hissetmek isteyen vatandaşların ilgi gösterdiği camiler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Şeyh Süleyman Türkmani'nin türbesiyle Türkmani'nin yakınlarının mezarlarının da avlusunda bulunduğu cami, vakıf arazisi üzerinde yer alıyor. İmaret Camisi imamı Oğuzhan Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İmaret Camisi'nin 1276 yılında Anadolu erenlerinden Şeyh Süleyman Türkmani'nin imareti olarak yapıldığını ve bugünlere kadar ayakta kaldığını Kabristan ve Süleyman Türkmani'nin türbesinin hemen yanındaki caminin avlu kısmında ayrıca 4 mezar bulunduğunu ifade eden Kaya, "İmaret Camisi 1276 yılında Şeyh Süleyman Türkmani'nin imareti olarak yapılıyor. Ramazan ayında ayrı bir önem kazanıyor. Camimizin ön tarafında bir mezarlık var. Girişinde de 4 mezar bulunmaktadır. Yan tarafında da Süleyman Türkmani'nin türbesi var. Cemaatimiz ramazan ayında türbe ziyaretine geliyorlar. Diğer aylara göre yoğun oluyor" diye konuştu. Ramazan ayında bu camiye ilginin daha çok arttığını vurgulayan Kaya, "Bu yıl ayrı bir yoğunluk var. İlgi bizi daha çok memnun ediyor. Camimiz yaklaşık 800 yıldır hizmet veriyor. Girişinin her iki yanında da mezarlar olduğu için camiye gelenler bunları görerek ayrı bir manevi atmosfere giriyorlar. Namazlarını ayrı bir huşu içinde eda ediyorlar" dedi. Horasan'da 1217 yılında doğan Şeyh Süleyman Türkmani, 1234 yılında dedesi Şemseddin Bey ile Konya'ya gelerek Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretlerinin öğrencisi oldu. Mevlana'nın oğlu Sultan Velet tarafından Kırşehir yöresine gönderilen Süleyman Türkmani, burada Mevlevi tarikatını kurup geliştirdi. Anadolu'nun Türkleşmesi ve Müslümanlaşmasında büyük etkisi olan Süleyman Türkmani, Kırşehir'de imarethane açarak ilim tahsil edenlere, gelip geçen yolculara barınma ve yiyecek imkanı sağladı yılında vefat edince yaptırdığı İmaret Camisi'nin yanına defnedildi. Türkçe'nin öncülerinden Süleyman Türkmani, "Garipname" adlı eserin yazarı Aşık Paşa'ya da hocalık yaptı. Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yayın Sahibi: Grup Birikim A.Ş. adına Nizamettin ÖLMEZ Yazı İşleri Müdürü Şebnem ÜNAL Sayfa Editörü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Muhabir - İnternet Editörü Kenan ERGEN Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ İstihbarat Şefi Ayşegül BALDEMİR Haber Merkezi Şenol Günüç, Emine Özcan, Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel, Şevket Kalaycı, Zeynep Efsane Güzeldereli İdari Merkez Rüzgarlı Caddesi Plevne Sokak No:14/4 Ulus - ANKARA Tel: Fax: Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti. İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: Pbx Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç) Yıl: 45 Sayı: Temmuz 2015 Salı Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. web: gazeteyedigun@gmail.com Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir Somuncu Baba Külliyesi'ne ramazan ilgisi AKSARAY - "Somuncu Baba" olarak bilinen, Hacı Bayram-ı Veli'nin hocası, alim ve mutasavvıf Şeyh Hamid-i Veli'nin türbesinin yanına yaptırılan külliyeye, ramazan nedeniyle vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Aksaray Belediyesince 2013'te yaptırılan Somuncu Baba Külliyesi, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde 7 bin evliyanın yattığını ifade ettiği Ervah Kabristanlığının yanında yer alıyor. Somuncu Baba'nın hayatının minyatürlerle 12 bölümde anlatıldığı müze ile ziyaretçilerin ibadet edebilecekleri caminin de bulunduğu külliyede, ramazan dolayısıyla ziyaretçi yoğunluğu DENİZLİ- Buldan ilçesindeki Tripolis Antik Kenti'nde, sürdürülen arkeolojik kazılarda, tahıl ambarı olduğu belirtilen bin 900 yıllık yapılar ortaya çıkarıldı. Helenistik dönemde Frigya, Karya ve Lidya üçgeninin kesişim noktasında bulunan Lidya kenti Tripolis'teki arkeolojik kazılar, Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bahadır Duman başkanlığı devam ediyor. Doç. Dr. Bahadır Duman, AA muhabirine, Tripolis Antik Kenti'nde 2015 Mart ayında başladıkları kazı çalışmalarında gelinen aşama ve ortaya çıkartılan yeni yapılara ilişkin açıklamalarda bulundu. Yüzey araştırmalarında bölgedeki yerleşimin günümüzden 5 bin yıl öncesine kadar gittiğini kanıtladıklarını ifade eden Duman, en ihtişamlı çağını Roma döneminde yaşayan kentte, milattan sonra 2. yüzyıldan itibaren yeni bir yapılanmaya gidildiğini gözlemlediklerini kaydetti. Bu yılki çalışmalarda yeni yapılar ortaya çıktığını anlatan Duman, şunları söyledi: "Bu yıl çalışma yaptığımız alanlardan birisi 'tahıl ambarları' olarak isimlendirdiğimiz alan. Yaklaşık 45x4,5 metre uzunluğunda ve uzunlamasına dikdörtgen ve birbirine bitişik iki binadan oluşuyor bu tahıl ambarları. Tripolis, bölgenin önemli tarım havzalarına sahip, özellikle Menderes Nehri'nin suladığı bir ovanın kenarında. Dolayısıyla da önemli tarım faaliyetlerinin, günümüzde olduğu gibi antik çağda da yapıldığını kanıtlayan önemli bir veri oldu bizim için bu ambarlar. Yaklaşık 400 metrekarelik kapalı alana sahip, 6 metre yüksekliğinde beden duvarlarını tespit ettiğimiz bu yapının içinde biyoloji ve jeoloji bölümünden akademisyenlerin destekleriyle analizler yapıyoruz. Bu tahıl ambarlarında acaba ne tür tahıllar biriktiriliyordu? Bunun ihracatı yapılıyor muydu? Yapılmıyor muydu? Bu detaylar üzerinde çalışmalarımız devam ediyor." Roma döneminde inşa edildiği düşünülen tahıl ambarının önemli bir yapı olduğuna dikkati çeken Duman, "Şu anda biz bu ikiz binanın devamını da bekliyoruz. Jeoradar çalışmaları yaptık. İlk tespitlere göre bu yapılar devam ediyor" dedi. Doç. Dr. Duman, Tripolis'in en önemli geçim kaynaklarından birisinin tarım olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Hayvancılık da yapılıyor ama bu yılki yaşanıyor. Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Somuncu Baba'nın Anadolu'nun önemli değerlerinden biri olduğunu Külliye ve türbeye, yıl boyunca Türkiye'nin birçok yerinden ziyaretçi geldiğini belirten Yazgı, özellikle ramazanda ziyaretlerde büyük artış meydana geldiğini aktardı. Türbeyi ziyarete gelenlerin, külliyeyi gezmeden gitmediklerini anlatan Yazgı, "Külliyeye gelen vatandaşlarımız, türbede dua edip, Somuncu Baba ile ilgili birçok bilgi öğrenebiliyor" diye konuştu. buluntularla beraber biz Tripolis'te tarımın, hububatın önemli olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü bu yıl ortaya çıkarttığımız binalar, devasa binalar. Bunlar sadece bu kentin ihtiyacını karşılamak için değil, çevre kentlere ticaret anlamında da mutlaka gönderiliyordu. Buradaki hububat ticaret unsuru olarak kullanılmış olmalı diye düşünüyoruz." Duman, erozyon toprağıyla içi tamamen dolan depoların bulunduğu her iki koridorun güney ucunda zemin seviyesine inildiğini ve duvarların açığa çıkarıldığını sözlerine ekledi.

15 7 Temmuz 2015 Salı Göztepe'de hedef Süper Lig ERZURUM - Geçen sezonu şampiyon tamamlayarak PTT 1. Lig'e yükselen Göztepe, yaptığı önemli transferlerle Süper Lig'e çıkmayı hedefliyor. Yeni sezon hazırlıklarını Erzurum'daki kampla sürdüren İzmir'in köklü kulüplerinden Göztepe, yeni sezona iddialı bir şekilde hazırlanıyor. Spor Toto Süper Lig'e yükselmeyi hedefleyen sarı-kırmızılı ekip, bu doğrultuda Gençlerbirliği'nden Jean- Jacques Gosso ve Özgür İleri, Torku Konyaspor'dan Benjamin Fuchs, Kayseri Erciyesspor'dan kaleci Gökhan Değirmenci, Kasımpaşa'dan Barış Başdaş, Şanlıurfaspor'dan Hakan Arslan'ı kadrosuna dahil etti. Şampiyon kadrodaki önemli oyuncuları da takımda tutan Göztepe, yeni transferlerle kadrosunu daha da güçlendirerek İzmir'in yıllardır süren Süper Lig hasretini sona erdirmek istiyor. Organik futbol sahası Fenerbahçe'ye 12 yıl sonra yabancı kaleci ANKARA - Gençlerbirliği Kulübü İdari Asbaşkanı Arif Ölmez, altyapı ve futbol okullarındaki 5 bin çocuğun sağlığını çok önemsedikleri için tesislerdeki halı sahaya SBR granürü kullanmayarak, hindistan cevizi ağacının kabuğundan üretilen organik granül serdiklerini Arif Ölmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, otomobil ve kamyon lastiği geri dönüşümünden elde edilen SBR granülüne ilişkin kanserojen duyumları almalarının ardından 3 yıl önce bu maddenin kullanımdan vazgeçtiklerini ifade etti. SBR'yi kaldırdıktan sonra termoplastik granül getirdiklerini belirten Ölmez, bu malzemenin de ömrünün kısa olması nedeniyle yeniden araştırma yapmaya başladıklarını ve önceliği çocukların sağlığına vererek, organik granülde karar kıldıklarını dile getirdi. Kırmızı-siyahlı kulübün tane altyapı takımı olduğunu, futbol okuluyla birlikte her yaz Beştepe'ye gelen 7-10 yaş arasındaki çocuk sayısının 5 bini bulduğunu belirten Ölmez, şunları kaydetti: "SBR'den vazgeçmemizin sebebi kesinlikle sağlık. Çünkü kamuoyunda bu malzemenin kanserojen olduğuna dair yaygın bir kanı var. Özellikle havanın ısındığı dönemlerde, lastik zemin kaynaklı ısı dereceleri buluyor. Daha fazla buharlaşma ve yoğun koku oluyor. Biz de bunun üzerine sağlık açısından uygun malzemenin ne olabileceğini araştırdık. Araştırmalarımızın sonucunda da en uygun malzemenin hindistan cevizi ağacının kabuğundan elde edilen organik granül olduğunu gördük ve çocuklarımızın kullandığı sahada bunu kullanmaya karar verdik." Arif Ölmez, organik granülün SBR'ye göre çok daha yüksek maliyetli olduğunu ve Türkiye'de Gençlerbirliği'nin dışında sadece Türkiye Futbol Federasyonu'nun Riva ve Galatasaray'ın Florya'daki tesislerinde uygulandığını sözlerine ekledi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Akdur, lastik geri dönüşümüne ilişkin ABD'nin California eyaleti valisi ve sinema yıldızı Arnold Schwarzenegger'in 2007 yılında kendisine bağlı California Entegre Atıklar Dairesi'ne bir rapor hazırlattığını İSTANBUL- Fenerbahçe, Brezilyalı kaleci Fabiano Ribeiro'yu kadrosuna katarak, 12 yıl sonra kalesine yabancı transferi yaptı. Kalesini genelde Türk kalecilere teslim eden sarı-lacivertliler, uzun bir aradan sonra bir yabancı file bekçisini kadroya kattı. En son sezonunun başında Alman kaleci Robert Enke'yi transfer eden sarı-lacivertliler, 12 yıl aranın ardından Porto'dan Brezilyalı kaleci Ribeiro'yu kiralık olarak aldı. Brezilyalı file bekçisi Fenerbahçe'nin tarihindeki 7. yabancı kalecisi oldu. Sarı-lacivertliler takımda daha önce 3 Yugoslav, 2 Alman ve 1 Rumen kaleci forma giydi. Sarı-lacivertlilerin ilk yabancı kalecisi, Yugoslav file bekçisi Vasille Radovic oldu. Fenerbahçe'ye sezonunda transfer olan Radovic, sarı-lacivertli takımın kalesini 24 maçta korudu. Radovic, bir sezon sonra takımdan gönderildi ve yerine iki yıl sonra Rumen kaleci Ilie Datcu geldi. "Sarı Kanaryalar"nın kalesini 6 sezon ( ) koruyan Datcu, Fenerbahçe'yle 2 lig şampiyonluğu yaşadı. Sarı-lacivertli formayı 168 kez giyen Rumen file bekçisi, sezonunda Fenerbahçe'den ayrılarak Giresunspor'a transfer oldu. Fenerbahçe, Datcu'dan sonra 1977 yılında bir başka Yugoslav file bekçisi Radmilo Ivancevic'e kalesini teslim etti. Sarı-lacivertli takımda iki sezon forma giyen ve 77 maça çıkan Ivançevic, 'de şampiyonluk sevinci yaşadı. Mersin, Amerikan futbolununda da iddialı... MERSİN - Tarihinde ilk kez Türkiye Amerikan Futbolu 1. Ligi'ne yükselen Mersin Mustangs, ligde kalıcı olmayı başarıp, Mersin'in, futbol, basketbol ve hentbolun ardından Amerikan futbolunda da etkili olduğunu göstermeyi hedefliyor. Mersin, 2013 yılında ev sahipliği yaptığı Akdeniz Oyunları'nın ardından bir spor kenti olarak öne çıkmaya başladı. Oyunlar için kente kazandırılan tesisler sayesinde çok farklı branşlarda şampiyonalara ev sahipliği yapan Mersin, sportif kimliğini her geçen gün daha da sağlamlaştırıyor. Mersin İdmanyurdu'yla Spor Toto Süper Lig'de, Mersin Büyükşehir Belediyesi'yle Kadınlar Basketbol Süper Ligi'nde, Mersin Hantaş Sportif'le de Erkekler Hentbol Süper Ligi'nde temsil edilen kent, Mersin Mustangs ile Amerikan futbolunda da 1. Lig seviyesinde mücadele edecek. Geçen sezon B Grubu'nda gösterdiği başarılı performansın ardından yükseldiği play-off'ta karşılaştığı Yeditepe Eagles'ı 7-0 yenerek 1. Lig'e çıkan Mersin ekibi, yeni sezonun hazırlıklarına kaptan Evindar Çıtıl yönetiminde Nevin Yanıt Spor Kompleksi'nde başladı. Oyuncular, ekim ayında başlayacak sezona ağır kondisyon antrenmanları ve taktik çalışmalarla hazırlanıyor. Mersin Mustangs'in kurucu oyuncularından Ozan Dağtekin, uzun soluklu bir süreci mutlu sonla bitirdiklerini Ozan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yoğun bir antrenman dönemine girdiklerini belirterek, "Zorlu bir lig bizi bekliyor. Bunun da farkındayız, ona göre hazırlanıyoruz. Günde 2 saat, haftada 6 gün antrenman yapıyoruz. Diğer takımlara göre çalışmalara erken başladık. Güçlü rakiplerimizle başa çıkmak için daha da güçlenmeliyiz" dedi. Ozan Dağtekin, 1. Lig'de oynayacak olmalarından dolayı büyük heyecan duyduklarını ifade ederek, şöyle konuştu: "Bizim için 1. Lig'de tutunmak çok önemli. Çünkü başarımızın bir senelik olmadığını herkese göstermek istiyoruz. Kalıcı olmak zorundayız. Uzun soluklu bir başarı olması gerekiyor. Öncelikli amacımız ligde tutunmak olsa da sonraki sezonlarda şampiyonluk hedefliyoruz. Buna göre çalışıyoruz, motive oluyoruz. Bütün inancımız ve arzumuz bu yönde." Hedefi Türkiye'de TEK olmak AĞRI Rio Olimpiyatları'na katılmaya hak kazanan milli boksör Adem Kılıçcı, Brezilya'da ay-yıldızlı bayrağı göndere çektirerek, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirmek istiyor. Daha önce Dünya ve Avrupa Şampiyonaları ile Akdeniz Oyunları'nda madalya kazanan Kılıçcı, Olimpiyat Oyunları'nda da kürsüye çıkarak, Türkiye'de dört büyük organizasyonda madalya kazanan ilk boksör olmayı hedefliyor. En büyük hedefinin olimpiyat madalyası olduğunu vurgulayan Adem Kılıçcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Madalyamın olmadığı tek yer olimpiyat. Diğer şampiyonalarda madalyam var. Olimpiyatta da kazanırsam, Türkiye'de bunu başaran gelmiş geçmiş ilk boksör olacağım. Benden başka dört büyük şampiyonada da madalya alan sporcu olmayacak" dedi. Adem Kılıçcı, Dünya Boks Birliği'nin (AIBA) ilk kez düzenlendiği Profesyonel Boks Ligi'nde (APB) şampiyon olarak, olimpiyat eleme maçlarının kotasını geçtiğini ve 2016 Rio Olimpiyatları'na katılmaya hak kazandığını, eylül ayında bir unvan maçı olduğunu ifade etti.

16 7 Temmuz 2015 Salı Osmanlı Devleti'nin Fransa'da kullandığı ilk temsilcilik binası "The Hotel de Monaco", günümüzde Polonya'nın Paris Büyükelçiliği olarak hizmet veriyor. Monako Prensesi Marie-Catherine de Brignol tarafından 1777'de mimar Alexandre Brongniart'a yaptırılan binayı, Osmanlı Devleti'nin daimi elçiliklere geçtiği 18. yüzyıl sonunda, ikamet elçisi ünvanıyla Seyyid Ali Efendi kullandı. Osmanlı nın ilk temsilcilik binası The Hotel de Monaco elçilik oldu PARİS - HİLAL UŞTUK - Tarihi binaya ilişkin araştırmaları dolayısıyla TBMM Milli Saraylar rehberi Osman Nihat Bişgin'i The Hotel de Monaco'da ağırlayan Polonya'nın Paris Başkonsolosu Agnieszka Kucinska, AA muhabirine yaptığı açıklamada, binanın geçmişte Osmanlı elçileri tarafından kullanılmasının, kendileri için çok önemli olduğunu dile getirdi. Türkiye ile Polonya arasındaki ilişkilerin 600'üncü yıldönümünün kutlandığını vurgulayan Kucinska, "Bu bina, Türkiye ve Polonya arasında yüzyıllardır var olan ve halen devam eden dostluğa da işaret ediyor. Öyle ki bu ilişki bugün çok daha kuvvetli" diye konuştu. Agnieszka Kucinska, binada Osmanlı'dan kalma bir eser bulunmadığını aktararak, şöyle konuştu: "Maalesef burayı Osmanlı'nın kullandığına dair bugün bir işaret bulunmuyor. Fakat hatırası hala burada yaşıyor. Osmanlı Devleti, bölünme sırasında Polonya'yı ülke olarak tanıyan tek devlet idi ve o sırada burayı elçilik binası olarak kullanıyordu. Bu bizim için gerçekten çok önemli. Burada, Osmanlı'ya ait herhangi bir obje ya da eser olmasa da geçmişte olan ve bugün halen devam eden iyi ilişkilerimizin hatıralarının izleri burada yer alıyor." Her yıl Eylül ayında belirlenen bir günde, kültürel miras günleri kapsamında elçilik binasının kapılarının halka açıldığına dikkati çeken Kucinska, geçen yıl gerçekleşen etkinlikte, bir günde 3 bin kişinin ilgisi ile karşılaştıklarını Kucinska, Fransa'da 700 bin kadar Polonyalı'nın yaşadığını hatırlatarak, Atık malzemeleri "sanat eseri"ne dönüştürüyorlar Senegal'in başkenti Dakar'da bir grup sanatkar, sokaktan topladıkları atık malzemeleri süs eşyasına dönüştürerek, buradan kazandıkları parayla geçiniyor. DAKAR- Dakar'ın Mermoz semtinde yer alan atölyede 20 arkadaşıyla Afrika'yı simgeleyen hayvan bibloları gibi hediyelik eşyalar üreten sanatkar Donatien Bassene, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanların sokak ve sahillere attığı malzemelere yeniden "hayat verdiklerini" Plastik ve kağıt atıklar olmak üzere çöplerde buldukları her şeyi değerlendirmeye çalıştıklarını vurgulayan Bassene, böylece hem doğayı temizlediklerini hem de kullandıkları basit malzemelerle her defasında bir öncekine benzemeyen başka bir eser ortaya çıkardıklarını ifade etti. Atölyeye getirdikleri atık maddeleri tutkal ve boya kullanarak şekillendirdiklerini anlatan Bassene, "Kuşlar ve diğer hayvan figürlerini yaparken kağıtlar, gazeteler, teneke ve plastik kutular, çatal, kaşık, diş macunu, hindistan cevizi kabuğu, süzgeç, tencere, tava, süpürge, çalı daha doğrusu yerde ne bulursak onu kullanıyoruz. Ortaya özgün ve ilginç tasarımlar çıkıyor. Biz bir bakıma halkın para verip, kullanıp, işlevini yitirdiği için daha sonra sokağa attığı malzemeleri farklı bir şekle sokup yeniden halka satıyoruz'' dedi. TURİSTLERİN İLGİSİ Tasarımlarıyla "sanatseverlerin evlerini süslediklerini" dile getiren Bassene, eserlerinin Senegallilerin yanı sıra Batılı turistlerden de büyük ilgi gördüğünü Hazırladıkları eserleri atölyelerinde ve sokaklarda kurdukları tezgahlarda yaklaşık 10 ila 90 dolar arasında değişen fiyatlardan sattıklarını aktaran Bassene, "Afrika'da İnsanımız bulduğu her şeyi yere atar. Biz de çevreyi böyle görünce bir şey yapmamız gerekir diye düşündük. Aynı zamanda para da kazanmamız gerekiyor. Sanatçı olarak sevdiğimiz işi yapıyor ve bundan ekmeğimizi kazanıyoruz. Bazı aileler tasarımlarımızdan çocuklarına oyuncak alıyor. Kök boyalarla tamamen organik kumaşlar üretiyor bunlardan da kıyafetler, süs eşyası dikiyoruz. Turistler, ülkelerine giderken eserlerimizi sevdiklerine hediye götürüyor" diye konuştu. MUĞLA - Fethiye'deki kutlamalar kapsamında deniz şehitleri anısına Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık ve Liman Başkanı Cihan Doğan tarafından denize çelenk bırakıldı. Kordonboyu'ndaki etkinlikte ise serbest yüzme, denizden tabak çıkarma, kürek, denizden top toplama, yağlı direğe tırmanma ve tekne yarışları gerçekleştirildi. Dereceye girenlerin ödülleri yarın Beşkaza Meydanı'nda düzenlenecek törenle verileceği bildirildi. Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türk milletinin denizde ciddi başarılarının olduğunu Türk milletinin, Piri Reis, Barbaros Hayreddin Paşa, Turgut Reis ve Çaka Bey gibi dünya denizcilik tarihinde izler bırakan denizcileri bulunduğunu belirten Çalık, "1 Temmuz 1926'da çıkarılan Kabotaj Kanunu çok önemli. Türkiye Cumhuriyeti, bağımsızlığını elde ederken denizlerdeki bağımsızlığını da kazanmış oldu" dedi. Bodrum'da ise Kaymakam Mehmet Gödekmerdan ve Liman Başkanı Atilla Beyli tarafından denize çelenk bırakıldı. Törenin ardından Kumbahçe Sahili'nde yağlı direk, denizden tabak çıkarma, halat çekme ve gençler arası güzellik yarışması gerçekleştirildi. Yarışların ardından dereceye girenler, madalya ve çeşitli hediyeler ile ödüllendirildi. "Bu binada, Polonyalı ünlü yazarların katıldığı konferanslar düzenliyoruz. Ayrıca Polonyalı ünlü moda tasarımcılarının katıldığı moda gösterileri de yine burada gerçekleştiriliyor. Normalde elçiliklerde böyle etkinlikler çok alışılmış değildir" dedi. Binanın bugüne kadar, Osmanlı'nın yanı sıra İngilizler ve Avustralyalılar tarafından da kullanıldığını kaydeden Başkonsolos, Avustralya elçisinin ikameti döneminde ünlü besteci Frederic Chopin'in ilk halk konserini de yine burada verdiğini dile getirdi. Osman Nihat Bişgin de "The Hotel de Monaco"da, Osmanlı tarafından ilk ikametin, devletin daimi elçiliklere geçtiği dönemde, ikamet elçisi ünvanıyla Seyyid Ali Efendi tarafından, yılları arasında gerçekleştiğini Seyyid Ali Efendi atandığında öngörülen görev süresinin tahmini 3 yıl olduğunu ifade eden Bişgin, şu bilgileri aktardı: "Maalesef olaylar Seyyid Ali Efendi'nin umduğu gibi olmadı ve Mısır meselesi patlak verdi. Fransa, Mısır'a çıkarma yaptı ve Mısır seferi gerçekleşti. Bunun üzerine Seyyid Ali Efendi de burada bir siyasi esir gibi kaldı diyebiliriz. Ancak her şeye rağmen elinden konağı alınmadı. Konakta kalmaya devam etti. Daha sonra barış anlaşması imzalandı ve Seyit Ali Efendi pasaportunu talep etti. Son yıllarında akredite bir elçi olmasa da 5 yıl 8 Ay bu binada görev yaptı." Bişgin, Seyyid Ali Efendi'nin göreve ilk geldiğinde, müthiş bir ilgi gördüğünü kaydederek, "Herkes gelip, kendisini görmek istiyordu. Burası günümüzde de Ulusal Meclis binasına çok yakın. Dolayısıyla Seyyid Ali Efendi'yi kendilerine yakın tutmak istediler. Geleni, gideni de bu şekilde kontrol altında tutmak istediler. Elçilik görevi bittikten sonra, elçilik binası elinden alınmadı. Bir nevi esirdi ama siyasi bir koz olarak da kullanılabileceği düşünüldüğünden, Fransa nezdinde yetkili bir şahıs olarak kaldı" diye konuştu. Osman Nihat Bişgin, Monako Prensesi'nin kendi parasıyla inşa ettirdiği binanın, ilk önce İngiliz elçiliğine tahsis edildiğini, 1789 ihtilaliyle Fransız idaresine geçtiğini, daha sonra Seyyid Ali Efendi ve Abdürrahim Muhib Efendi gibi Osmanlı elçilerine ikametgah olduğunu belirtti. The Hotel de Monaco'nun günümüzde Polonya elçiliğinde bulunmasından dolayı memnuniyetini dile getiren Bişgin, şöyle konuştu: "Binanın dost ellerde bulunduğunu duyunca çok etkilendim ve mutlu oldum. Polonya'nın İstanbul Başkonsolosu Grzegorz Michalski'ye yazdım. O da Agnieszka Kucinska ile bizim iletişim kurmamızı sağladı. Kucinska bizi kabul etti. Güzel bir görüşme yaparak, fikir alışverişinde bulunduk. Araştırmalarım, Osmanlı- Fransa ilişkileri olduğundan, bu binayı da elçiliğin ilk defa kaldığı ve bizzat hatıralarının bulunduğu bir bina olması nedeniyle görmeyi çok istiyordum. Bu imkanı tanıdıkları için kendilerine teşekkür ediyorum." Bişgin'in ziyareti sırasında, basın sorumlusu Piotr Blonski, binanın tarihçesi ile binada bulunan önemli ve tarihi eşyaların özelliklerine ilişkin bilgi verdi. Denizcilik ve Kabotaj Bayramı Bodrum da renkli kutlandı Muğla'nın Fethiye ve Bodrum ilçelerinde, Denizcilik ve Kabotaj Bayramı etkinlikleri kapsamında çeşitli yarışmalar yapıldı.