İSTİSMAR VE İHMALİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK ETKİLERİNİN İNCELENMESİ Meltem CAN ÖZCAN YÜKSEK LİSANS TEZİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İSTİSMAR VE İHMALİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK ETKİLERİNİN İNCELENMESİ Meltem CAN ÖZCAN YÜKSEK LİSANS TEZİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE"

Transkript

1 İSTİSMAR VE İHMALİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK ETKİLERİNİN İNCELENMESİ Meltem CAN ÖZCAN YÜKSEK LİSANS TEZİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ ANABİLİM DALI Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU 2010 Her hakkı saklıdır

2 T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ ANABİLİM DALI İSTİSMAR VE İHMALİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK ETKİLERİNİN İNCELENMESİ Meltem CAN ÖZCAN Tez Yöneticisi Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Yüksek Lisans Tezi ERZURUM -2010

3

4 I İÇİNDEKİLER Sayfa TEŞEKKÜR... III TABLOLAR DİZİNİ... IV ÖZGEÇMİŞ... V ÖZET... VI ABSTRACT... VII 1. GİRİŞ GENEL BİLGİLER Çocuk İstismarı ve İhmali Çocuk istismar ve ihmalinin tanımı Çocuk İstismarı ve İhmalinin Tipleri Fiziksel istismar ve ihmal Duygusal istismar ve ihmal Cinsel istismar ve ihmali Ekonomik istismar ve ihmali Çocuk İstismar ve İhmalinin Nedenleri Anneye ve babaya yönelik nedenler Çocuğa ait nedenler İstismar ve İhmalin Çocuklar Üzerindeki Fiziksel ve Psikolojik Etkileri Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesi Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesinde Hemşirelerin Rolü... 21

5 II 3. MATERYAL METOD Araştırmanın Şekli Araştırmanın Yapıldığı Yer ve Zaman Araştırmanın Evren ve Örneklemi Araştırmanın Değişkenleri Veri Toplama Araçları Verilerin Toplanması Verilerin Değerlendirilmesi Araştırmanın Sınırlılıkları ve Genellenebilirliği Araştırmanın Etik Yönü BULGULAR TARTIŞMA SONUÇ ve ÖNERİLER KAYNAKLAR EKLER EK EK EK EK EK EK

6 III TEŞEKKÜR Yüksek lisans eğitimim boyunca beni her konuda destekleyen ilgi ve yardımını esirgemeyen danışman hocam Sayın Doç. Dr. Ayda Çelebioğlu na, manevi desteğini her an yanımda hissettiğim sevgili eşim Recep Özcan a ve aileme sonsuz teşekkür ederim.

7 IV TABLOLAR DİZİNİ Tablo 1. Araştırmaya Alınan Okullardaki Öğrenci Sayısı Tablo 2. Çocukların Tanıtıcı Özelliklerine Göre Dağılımı Tablo 3. Ebeveynlerin Tanıtıcı Özelliklerine Göre Dağılımı Tablo 4. Ailelerin Tanıtıcı Özelliklerine Göre Dağılımları Tablo 5. Çocuklarda Son Zamanlarda Görülen Bazı Fiziksel Problemlerin Dağılımları Tablo 6. Çocukların İstismar ve İhmal Yaşama Durumları Tablo 7. Çocuğa Ait Özelliklere Göre İstismar ve İhmal Yaşama Durumunun Karşılaştırılması Tablo 8. Ebeveynlerin Özelliklerine Göre Çocukların İstismar ve İhmal Yaşama Durumunun Karşılaştırılması Tablo 9. Aile Özelliklerine Göre Çocukların İstismar ve İhmal Yaşama Durumunun Karşılaştırılması Tablo 10-a. Çocukların İstismar ve İhmal Yaşama Durumuna Göre Fiziksel Belirtilerin Karşılaştırılması Tablo 10-b. Çocukların İstismar ve İhmal Yaşama Durumuna Göre Fiziksel Belirtilerin Karşılaştırılması Tablo 11. Çocukların İstismar ve İhmal Yaşama Durumuna Göre Psikolojik Belirti Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması... 41

8 V ÖZGEÇMİŞ Meltem Can 1983 yılında Erzincan da doğdu. İlk ve orta öğreniminden sonra 2000 yılında liseden mezun oldu yılında Atatürk Üniversitesi Erzincan Sağlık Yüksek Okulu Hemşirelik Bölümünde öğrenimine başladı yılında bu bölümden birincilikle mezun oldu. Aynı yıl Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalında yüksek lisans öğrenimine başladı. Halen Erzincan Devlet Hastanesi nde hemşire olarak görev yapmaktadır.

9 VI ÖZET incelenmesi İstismar ve ihmalin çocuklar üzerindeki fiziksel ve psikolojik etkilerinin Bu çalışma çocukların istismar ve ihmalle karşılaşma durumları ve etkileyen faktörler ile istismar ve ihmalin çocuklar üzerindeki fiziksel ve psikolojik etkilerini incelemek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Araştırma, Eylül 2008-Ağustos 2010 tarihi arasında, Erzincan ilinde bulunan n 3 ilköğretim okulunun ve 8. sınıfında okuyan öğrencileri ile yürütülmüştür. Veriler, Soru Formu, Çocuk İstismarı ve İhmali Tanılama Anketi Tarama Formu ve Kısa Semptom Envanteri ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde; yüzdelik dağılımlar, ortalamalar, ki kare, t testi ve Cronbach Alfa katsayı hesaplaması kullanılmıştır. Araştırmada çocukların % 92.3 ünün istismar ve ihmale maruz kaldığı belirlenmiştir. Bu çocukların %67.8 oranında duygusal istismar, %42.1 oranında fiziksel istismar, %39.1 oranında ekonomik istismar ve %97.0 oranında ihmalle karşılaştığı saptanmıştır. Çocuğun cinsiyeti ve yaşı ile kardeş sayısı, okul dışında çalışma durumu, anne eğitim düzeyi, anne-baba çalışma durumu ve anne-baba evlilik durumunun istismar ve ihmal üzerinde etkili olmadığı belirlenmiştir. Baba eğitim durumu, aile gelir düzeyi ve aile yapısının istismar ve ihmal üzerinde etkili faktörler olduğu saptanmıştır. İstismar ve ihmalin çocukların son dönemlerde yaşadıkları fiziksel belirtiler üzerinde etkili olmadığı (p>0.05), ancak istismara ve ihmale maruz kalan çocuklarda daha yüksek oranda psikolojik belirti gözlendiği ve gruplar arasındaki farkın önemli olduğu saptanmıştır (p<0.05). Bu araştırma sonuçları doğrultusunda, bazı ailesel özelliklerin istismar ve ihmal davranışlarını tetikleyebileceği ve özellikle psikolojik belirti gösteren çocuklarda istismar ve ihmal olasılığının göz ardı edilmemesi gerektiği önerilebilir. Anahtar kelimeler: İstismar, İhmal, Çocuk, Hemşire.

10 VII ABSTRACT Examination of the physical and psychological effects of abuse and neglect on children This study was carried out as descriptive to determine child abuse and neglect, related factors and physical and psychological effect of abuse and neglect on children. The study was conducted over the grade 6, 7 and 8 primary school students from 3 primary schools in Erzincan. Data was obtained using questionnaire Form, scanning form of children abuse and neglect description questionnaire and Short Symptom Inventory. In the evaluation of data, percentage distribution, means, chi square, t test and cronbach alpha coefficient were calculated. In the study, 92.3 % of children were found to face abuse and neclect by getting 0 point. These children were faced with emotional abuse, physical abuse and economic abuse and neclect in the rates of 67.8, 42.1, 39.1, and 97.0, respectively. The factors such as gender, age, the number of siblings, working out of work, education level of mother, occupational status of parents, and marital status of parents were found not to be effective on abuse and neglect. Education level of father, income level, and family structure are the effective factors on abuse and neglect. Abuse and neclect were found not to be effective on the physical signs in recent periods of children (p>0.05), however, children facing abuse and neclect showed more apparent psychological signs and the difference between the groups are significant (p<0.05). As the consequence of the study, it was determined that some familial characteristics could accelerate abuse and neglect and it was suggested that in children with psychological symptoms the possibility of abuse and neglect should be considered. Key words: Abuse, Neglect, Child, Nurse

11 1 1. GİRİŞ Bir toplumun ilerleyebilmesi ve kalkınabilmesi o toplum içinde yetişen çocukların sağlıklı gelişmesiyle mümkündür 1. Toplumların geleceklerinin sağlam temellere oturtulabilmesi yarının sosyal yapısını oluşturacak olan çocukların beden ve ruh sağlığı bakımından korunmalarına ve en iyi biçimde eğitilmelerine bağlı olduğu halde, çocuk ihmal ve istismarı dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de görülmektedir 2. Son yıllarda dünyada çocuk istismarı konusu, gerek tıbbi, gerekse toplumsal açıdan giderek önem kazanmaya başlamıştır. Bu durum, Türkiye için de geçerlidir. Konunun yeterince bildirilmemesi, tanı konulmasındaki güçlükler, inkâr edilmesi ve gizli kalması sorunun önemini daha da artırmaktadır. Bahar ve arkadaşlarının 1 belirttiği gibi Dünya Sağlık Örgütü nün verilerine göre dünyada 1-14 yaş grubundaki 40 milyon çocuk istismar veya ihmale uğramakta, desteğe ihtiyaç duymaktadır. Çocuk istismarı oranı dünyada %1 ile % 10 arasında değişirken ülkemizde bu rakam %10 ile %53 arasındadır ve duygusal istismarın %78; fiziksel istismarın %24; cinsel istismarın ise %9 oranında görüldüğü bildirilmektedir 3. Çocuk istismarı ve ihmali, anne, baba, bakıcı, öğretmen, tanıdık ya da yabancı bir erişkin tarafından çocuğa yöneltilen, toplumsal kurallar ve profesyonel kişilerce uygunsuz ya da hasar verici olarak nitelendirilen, çocuğun gelişimini engelleyen ya da kısıtlayan eylem ve eylemsizliklerin tümüdür. Bu eylem ya da eylemsizliklerin sonucu olarak çocuğun fiziksel, ruhsal, cinsel ya da sosyal açıdan zarar görmesi, sağlık ve güvenliğinin tehlikeye girmesi söz konusudur 4 7.

12 2 İnsanın doğasında var olan şiddetin savunmasız olan çocuğa yönelmesi ilk bakışta bir çelişki gibi görünüyor olabilir. Özellikle de bunun çocuğun en güvendiği ortam olan aile içinde, önemli bir oranda görülüyor olması olgunun trajedi boyutunu daha da artırmaktadır. Aileler çocuk yetiştirme sürecinde bilerek ya da farkında olmadan çocuklarının gelişimini olumsuz yönde etkileyecek, kimi zaman şiddet, kimi zaman da ihmal şeklinde davranışlar gösterebilmektedirler 8,9. Ana babaların çocuklarına karşı tutumları, kendi kişilik özelliklerinden, içinde yetiştikleri sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik koşullardan, eğitim düzeyinden, çocuklarına ait özelliklerden ve içinde bulundukları toplumun geleneksel çocuk yetiştirme yöntemlerinden etkilenmektedir. Düşük sosyoekonomik düzey, dar yaşam alanı, geniş aile yapısı, göç olgusunun varlığı, düşük eğitim düzeyi, tek ebeveynli aile, düşük evlilik kalitesi, zayıf ebeveyn çocuk ilişkisi, ebeveyn madde kötüye kullanım öyküsünün varlığı çocuğa yönelik ihmal ve istismarın ortaya çıkmasında zemin hazırlayıcı etkenler olarak bildirilmektedir 1,10. İstismara maruz kalan çocuklarda, bu duruma bağlı olarak birçok fiziksel, psikolojik ve sosyal problem görülmektedir. İlgili literatür incelendiğinde, istismar ve ihmale maruz kalan çocuk ve ergenlerde; gelişimsel gecikme, beyin hasarları, öğrenme bozuklukları, konuşma bozuklukları, depresyon, düşük akademik başarı, zayıf akran ilişkileri, suça eğilimli olma, alkol, madde kullanımı, uyku bozuklukları, yeme bozuklukları, düşük benlik saygısı, aşırı hareketli veya yıkıcı/zarar verici davranış örüntüsü, saldırganlık, öfke gibi birçok olumsuz sonucun görüldüğü çeşitli araştırmalar ile ortaya konmuştur 8, Ayrıca, çocuklukta karşılaşılan istismarın, yetişkinlikteki suça yönelen davranışlara, duygusal bozukluklara, kişiler arası ilişkilerde uyumsuzluğa,

13 3 antisosyal davranışlara, saldırganlığa ve kendi çocuklarına yönelik istismar edici davranışlara sebep olduğu görülmektedir 8,14. Toplumda çocuğa kötü davranma, ihmal etme bazı bireylerce kötü bir davranış olarak değerlendirildiği için bu durum çoğu kez inkâr edilebilir veya görmezlikten gelinebilir. Hemşire ve ebeler bulundukları özel konumları ve mesleki eğitimleri nedeniyle bu soruna eğilmeye ve toplumda bu çocukların erken tanı ve tedavisinde rol oynamaya, toplumda istismar ve ihmal olaylarını önlemeye çalışmalıdır. Çocukla ilgilenen tüm hemşireler konumları ne olursa olsun istismar ve ihmalin erken tanı ve tedavisinde, önlenmesinde, aile ve toplumu bu konuda bilinçlendirmede aktif bir rol alabilirler 15. Bu çalışmada, istismar ve ihmalin çocuklar üzerindeki fiziksel ve psikolojik etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bunun yanında istismar ve ihmal durumu demografik değişkenler açısından da değerlendirilmiştir.

14 4 2. GENEL BİLGİLER 2.1. Çocuk İstismarı ve İhmali Çocuk istismar ve ihmalinin tanımı Çocuğun büyüme ve gelişmesini olumsuz yönde etkileyen her türlü davranış olarak tanımlanabilen çocuk istismarına, insanlık tarihi boyunca her kültürde rastlanmaktadır 15. Çocuk istismarı, günümüzde çok sık rastlanan ve meşru görülen bir şiddet biçimidir. Yasalarımıza göre, 18 yaş altındaki herkesin çocuk olarak kabul edildiği ülkemizde çocuk istismarı, ciddi yaralanmalara, sakatlıklara ve hatta ölümlere neden olabilen tıbbi, hukuki, sosyal yönleri olan önemli bir halk sağlığı sorunudur 10,16. Dünya Sağlık Örgütü nün tanımına göre çocuk istismarı, çocuğun, sağlığını, fizik gelişimini, psiko-sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyen, bir yetişkin tarafından bilerek veya bilmeyerek yapılan davranışlardır. Tanım aynı zamanda çocuğun istismar veya şiddet olarak algılamadığı veya yetişkinlerin istismar olarak kabul etmediği davranışları da içine alır. Davranışın mutlaka, çocuk tarafından algılanması veya yetişkin tarafından bilinçli olarak yapılması koşul değildir 8,17. Polat a 8 göre, çocuk istismarı çok geniş anlamda belli bir zaman dilimi içerisinde bir yetişkin tarafından çocuğa o kültürde kabul edilmeyen bir davranış uygulanmasıdır. Başka bir ifadeyle çocuğun büyüme ve gelişmesini olumsuz yönde engelleyen her türlü davranış çocuk istismarıdır. Cüceloğlu 18 ise çocuk istismarını; 0-18 yaş grubundaki çocuğun kendisine bakmakla yükümlü kişi veya kişiler tarafından zarar verici olan, kaza dışı ve önlenebilir bir davranışa maruz kalması şeklinde tanımlamaktadır. Bunun çocuğun fiziksel,

15 5 psikososyal gelişimini engelleyen, gerçekleştiği toplumun kültür değerleri dışında kalan ve uzmanı tarafından da istismar olarak kabul edilen bir davranış olması gerekmektedir. "Çocuk ihmali" ise, başta anne ve baba olmak üzere, bakmakla yükümlü kimseler ve diğer yetişkinlerin, çocuğun beslenme, giyinme, barınma, eğitim, sağlık ve sevgi gibi temel gereksinimlerini ihmal etmeleri sonucu, çocuğun bedensel, duygusal, ahlaksal ya da sosyal gelişiminin engellenmesi olarak tanımlanmaktadır 1,19,20. Çocuğun ihmal edilmesi de, istismar davranışı kadar önemlidir. Bir çocuğu ihmal etmek onu hırpalamak kadar zararlı olabilmektedir. Amerika da resmi kurumlara ait ihbar bilgilerine göre, ihmal olaylarının %10 u ciddi fiziksel zararlara neden olmuştur 21. İhmal ve istismarı birbirinden ayıran en temel nokta istismarın aktif ihmalin ise pasif bir olgu olmasıdır. Çocuk ihmal ve istismarı çocuğun normal fiziksel ve zihinsel gelişimini kısıtlayıcı olan fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik ihmal ve istismarı içermektedir. Ancak bunları birbirinden ayırmak oldukça zordur 22,23. Çocuk istismarı ve ihmali konusunda en sık rastlanan görüşlerden birisi değişik ülkelerdeki kültürler arası farklılıklardır. Farklı kültürlerde o kültürün çocukla ilgili değerlerinden veya yaygın olarak kabul edilen ve uygulanan disiplin yöntemlerinden kaynaklanan sorunlar nedeniyle çocuk istismarını evrensel biçimde tanımlamak oldukça zordur 8. Dünyada istismara uğrayan çocuk sayısı oldukça fazladır. Avrupa ve Asya merkezli bir çalışma 9-17 yaşlar arasındaki her 10 çocuktan 6 sının yanlış bir şey yaptıkları zaman anne-babaları tarafından dayak yediklerini göstermektedir. İngiltere'de haftada dört çocuk istismar ve ihmal nedeniyle ölmekte, dört yaş altında her 1000

16 6 çocuktan biri fiziksel istismara uğramaktadır. 0-4 yaş arasında çocuk istismarının görülme sıklığı, 5-14 yaşa göre 2 kat fazladır 17. Türkiye'de çocuk istismarı konusunda yapılan araştırmalarda, %78 gibi yüksek bir oran ile duygusal istismarın ilk sırada olduğu görülmektedir. Fiziksel istismar %24 ve cinsel istismar %9 oranındadır yılları arasında sekiz ilde yapılan bir diğer araştırmada, istismara uğrama oranı %33, tokat atma, kulak ve saç çekme oranı %25, sopa ile dövme oranı %14 olarak bulunmuştur. Eğitimsiz ailelerin %40'ı çocuklarını istismar ederken, eğitim düzeyi yüksek ailelerde bu oran %17'dir. Bir diğer araştırmada, 7-14 yaş grubundaki çocukların yaklaşık %40'ı anne veya da babaları tarafından dayak yediklerini belirtmişlerdir Çocuk İstismarı ve İhmalinin Tipleri Fiziksel istismar ve ihmal Fiziksel istismar; çocuğun, kaza dışı fiziksel açıdan zarar görmesi ve bedensel bütünlüğünün bozulmasıdır. İstismar türleri içerisinde fiziksel istismar, tanımlanması ve belirlenmesi en kolay olanıdır. Kaza sonucu olmayan, çocukta fiziksel bir hasara, yaralanmaya ve hatta ölüme neden olabilen tüm erişkin davranışlarını kapsamaktadır 24. Çocuklarda kazalar sık görülmekle birlikte, yaşına uygun olmayan, kendi kendine olma olasılığı çok düşük olan hasarlarda istismardan şüphelenmek gerekir. Kaza dışı travmalar genellikle çocuk anne-babası tarafından cezalandırılmak istendiğinde veya anne-baba kontrolünü kaybettiğinde ortaya çıkar. En sık olarak dövme şeklinde görülür. Tipik başvuru şekli anne-baba tarafından nasıl meydana geldiği çok iyi açıklanamayan morarmalardır 10.

17 7 Fiziksel istismar için çok sayıda tanım olmasına karşın hepsinin ortak noktası; çocuğun sağlığını olumsuz etkileyen ve vücutta iz bırakan lezyonların ve yaralanmaların bulunmasıdır. Fiziksel istismarın çeşitli kategorilerde incelendiği ve farklı alt başlıkların bulunduğu görülmektedir. Bunlar: İstismarı yapan kişilere göre; 1. Ebeveyn tarafından istismar: Aile içinde çocukların kaza dışı yaralanmaları sonucu ortaya çıkar. 2. Kurumda istismar: Okul, yuva, yetiştirme yurdu veya kamp gibi kurumlarda yönetici ya da öğretmenler tarafından uygulanan istismar olgularıdır. Fiziksel istismar uygulama şekline göre ise iki başlık altında incelenmektedir. 1. Aletsiz saldırılar: Bunlar istismarın bir alet kullanmaksızın yapıldığı olayları kapsamaktadır. Tokat, yumruk, itip-kakma, tekme, sarsma ve çimdikleme gibi uygulamalar ile çocukta lezyonların oluştuğu gözlenmektedir. 2. Aletli Saldırılar: Bu tür saldırılar ise istismarın bir alet kullanılarak, çocukta çeşitli lezyonların oluşturulduğu durumlardır. Kullanılan araçlar genellikle kemer, kayış, herhangi bir ev eşyası, hortum, sigara, ütü veya sıcak su kullanımıdır 8,25,26. Fiziksel ihmal ise, çocuğun başkaları tarafından yaşam için gerekli olan beslenme, tıbbi bakım, giyim ve korunma gibi temel ihtiyaçlardan yoksun bırakılması ve bunların sağlanmaması durumu olarak ifade edilmektedir. Fiziksel ihmalin de fiziksel istismar gibi kolay belirlenebildiği belirtilmektedir 14.

18 8 Theodora 27, çalışmasında, 0-17 yaş arası çocuğu olan 1435 anneye telefon ile ulaşmış ve fiziksel istismar oranını %4.3 olarak belirlemiştir. Toplum temelli bu çalışmada ulaşılan oranın, resmi kayıtlarda çok daha fazla olduğu bildirilmiştir. Başbakanlık Aile Kurumu nun 1995 yılında yaptığı Aile içi şiddetin Sebep ve Sonuçları isimli çalışmada 14 yaş grubundaki çocukların yaklaşık %40 ının anne ve/veya babaları tarafından şiddete maruz bırakıldıkları belirlenmiştir. Yine Aral ın 1997 de yaptığı çalışmada çocukların %65.72 sinin anne ya da baba tarafından fiziksel olarak istismar edildikleri belirlenmiştir Duygusal istismar ve ihmal Duygusal istismar ve ihmal, çevredeki yetişkinler tarafından gerçekleştirilen çocuğun kişiliğini zedeleyici, duygusal gelişimini engelleyici eylemler ya da eylemsizlikler olarak tanımlanır. Duygusal istismar; sözel istismar, fiziksel olmayan ancak çok ağır olan cezalar ya da tehditleri içerir. Duygusal ihmal ise çocuğa bakmakla yükümlü kişinin bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi, beslenme, giyim, tıbbi, sosyal ve duygusal gereksinimler ya da yaşam koşulları için gerekli ilgi ve sevgiyi göstermemek ayrıca çocuğun şiddetle karşı karşıya kalmasına izin vermektir,6,28. Duygusal istismar, kapsamı ve sınırlarının tanımlanması çok zor olan bir istismar türüdür. Çocuğuna çok düşkün olan aşırı koruyucu anne, gence özgürlük ve sorumluluk tanımayan baskıcı baba, kız çocukların eğitim ve öğrenimini engelleyen aileler, gereksiz yere çocuk ve gençleri suçlayan toplumsal kurumlar vb. duygusal istismarın günlük yaşamda yer alan, ancak fark edilmeyen yansımalarıdır. Bundan başka alaylı konuşma, değer vermeme, isim takma, sık eleştirme, aşırı baskı, aşırı

19 9 sorumluluk ya da özgürlük, kardeşler arasında ayırım yapma gibi birçok ailede görülen davranışlar da duygusal istismar kapsamı içinde yer alır 29. Polat a 30 göre, duygusal istismarın temelinde çocuğun psikolojik hasar yaşaması bulunmaktadır. Bunun da iki temel nedene bağlı olduğunu, bunlardan birinin çocukların kendilerine bakmakla yükümlü kişiler tarafından olumsuz olarak etkilendikleri tutum ve davranışlara maruz kalmaları, ikincisinin de gereksindikleri ilgi ve sevgi bakımından mahrum bırakılmaları olduğunu belirtmektedir. UNICEF duygusal istismar ve ihmali çocuğun nitelik, kapasite ve arzularının devamlı kötülenmesi, sosyal ilişki ve kaynaklarla ilişkiden yoksun bırakılması, çocuğun sürekli olarak insan üstü güçlerle, sosyal açıdan ağır zararlar verme veya terk etme ile tehdit edilmesi, çocuktan yaşına ve gücüne göre olmayan taleplerde bulunulması ve çocuğun, topluma aykırı düşen çocuk bakım yöntemleri ile yetiştirilmesi olarak tanımlamıştır 26 Erkman a 31 göre duygusal istismara neden olan davranışlar, daha çok çocuk ve ergenin yakın çevresinde onunla ilişkili olan yetişkin kişiler tarafından gösterilir. Bu davranışlar aşağıdaki biçimde sıralanmaktadır 32, 33 : Reddetme, kabul etmeme Aşağılama Yalnız bırakma, yalıtma, ayırma Korkutma, yıldırma, tehdit etme Suça yöneltme Duygusal bakımdan ihtiyaçlarını karşılamama Aşırı koruma

20 10 Ayırım ve karşılaştırma yapma Kendi çıkarına kullanma ve yaşının üstünde sorumlulukları bekleme. sıralanabilir: Duygusal istismar olarak algılanan başlıca ebeveyn davranışları şöyle Reddetme: Yetişkin bireyin çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamaması, onu ayrı bir birey olarak kabul etmemesi, o yokmuş gibi davranması, çocuğun olumlu yönlerini ortaya çıkarmak, motive etmek için her hangi bir şey yapmaması, yardım taleplerini reddetmesi, çocuğa hiçbir işe yaramıyor duygusu vermesi, fiziksel temastan kaçınması ve ona dokunarak yakınlığını belli etmemesi 8,33. Tek başına bırakmak: Ebeveynin çocuğu toplumsal ilişkilerden ve kendinden uzak tutması, çocuğun bu tip ilişkilere girmesini sağlayacak fırsatlar sağlamaması veya kasıtlı olarak bu fırsatları engellemesi, çocuğun yalnız olduğuna inandırılması 8,33. Yıldırma: Ebeveynin sözel ve fiziksel saldırılar ile çocuğu korkutması, tehdit etmesi, gözdağı vererek korku dolu bir ortamda yaşamasına neden olması 8,33. Suça yöneltme: Antisosyal davranışlara yöneltmesi, buna özendirilmesi, çocuğa toplumsal açıdan kötü örnek olunması, kötü örnekler gösterilerek o yola yöneltilmesi 8,33. Duygusal tepki vermeyi reddetme: Bu tip eylemlerin kökeninde çocuğun sağlıklı olarak hem duygusal hem de sosyal gelişimini sağlayacak tepkilerin verilmemesi bulunmaktadır 8,33. Aşağılama: Ebeveynin çocuğun küçük düşmesine neden olacak, onurunu zedeleyecek davranışlarda bulunması, çocukta yetersizlik duygusu uyandıracak takma isimlerle çağırması ve bu tip davranışların sistematik olarak uygulanması 8,33.

21 11 Kendi çıkarına kullanma: Ebeveynin kendi çıkarları için çocuğu kullanmasıdır. Bu tip olaylar özellikle sorunlu evliliklerde çocuğun evlilik güvencesi olarak kullanılması olarak görülür 8,33. Vaktinden önce yetişkin rolü verme: Çocuktan gerçekçi olmayan beklentilerin olması ve bu tip başarıların beklenmesi, yapamayacağı şeyleri başarması için baskılamak, yaş gelişimine uygun olmayan sorumlulukları verilmesidir 8,33. Johnson 34, istismara etken olan nedenleri doğum sonrası çocuk ile anne arasında sıcak bağın kurulamaması, bozuk iletişim, olgunlaşmama, geniş aileler ve psikolojik problemler olarak sıralamıştır. Güler ve arkadaşları 35 tarafından yapılan bir çalışmada anneleri tarafından çocuklara uygulanan duygusal istismar/ihmal davranışlarına baktığımızda; annelerin çoğunluğu (%81.1) çocuklarına sevdiklerini belli etmeme, bağırma-azarlama (%77.6) davranışlarında bulunduklarını ifade ederken, daha düşük oranda (%8.4) odaya kapatma, ellerini ve ayaklarını bağlama (%2.1) gibi duygusal istismar/ihmal davranışlarında bulunduklarını ifade etmişlerdir Cinsel istismar ve ihmali Cinsel istismar, psikososyal gelişimini tamamlamamış ve yaşı küçük olan bir çocuğun bir yetişkin tarafından cinsel uyarılma (stimulasyon) için kullanılmasıdır. Yani bir erişkinin cinsel gereksinim ve isteklerini karşılamak amaçlı çocukları araç olarak kullanmasıdır. Çocuk istismarı tipleri içerisinde saptanması en zor olan ve çoğunlukla gizli kalan cinsel istismar, özellikle kısa ve uzun dönem ruhsal etkileri açısından önemli

22 12 bir olgudur. Genital bölgeleri elleme, teşhircilik, röntgencilik, pornografide kullanımdan ırza geçmeye kadar çok geniş bir yelpazedeki davranışları kapsamaktadır Cinsel istismarın herhangi bir sosyo-demografik grupla bağlantısı saptanmamış ve her sosyo-ekonomik düzeyde görülebileceği belirtilmiştir. Tacizde bulunan kişilerin çoğunluğu erkeklerdir. Boşanma, şiddet, alkol ve madde kullanımı olan ailelerde cinsel istismar daha sık görülmektedir. Çocuğun bakımıyla doğrudan ilgilenen babaların daha az istismar uyguladığı saptanmıştır. Cinsel istismarın sık görüldüğü aileler genel olarak işlevselliği bozuk aileler olarak tanımlanmakta ve bu ailelerde olaya yol açtığı düşünülen çeşitli patolojiler bulunmaktadır Ekonomik istismar ve ihmali Ekonomik istismar, çocuğun gelişimini engelleyici, haklarını ihlal edici işlerde ya da düşük ücretli iş gücü olarak çalışması veya çalıştırılmasıdır. Çocukların küçük yaşta çalışma veya çalıştırılma nedenleri, sosyal, ekonomik ve kültürel sorunlarla yakından ilgilidir. Gelir dağılımındaki adaletsizlik, yaygınlaşan yoksulluk, köyden kente hızlı bir şekilde göç ve bunun sonucunda ortaya çıkan toplumsal ve ekonomik sorunlar, kaçak işçiliğin artması, çocuk emeğinin ucuz olması ve işverenin de ucuz işgücünü tercih etmesi sonucunda çalışan ya da çalışma hayatına itilen çocuk sorunu ortaya çıkmaktadır 39. Çalışan çocukların sayısı, kendi yaş grubundaki çocukların %8,5 ini oluşturmakta ve bu, çocukların asgari çalıştırılma yaşı olan 15 Yaş ın altında çalışmaya başladığını göstermektedir 23.

23 13 Günümüzde pek çok ülkede çalışan milyonlarca çocuk, ailedeki iş bölümüne katılmaktan çok daha ciddi işgücü istismarı biçimleriyle karşılaşmaktadır. Endüstrileşme sürecinde geniş halk yığınlarının hazırlıksız olarak kırdan kente göçmeleri, kentlerde yoksul kitlelere yeterli geçim olanaklarının sağlanamaması ve etkili toplumsal hizmetlerin götürülememesi, çocukların aile dışındaki işgücüne artan oranlarda katılmalarıyla sonuçlanmıştır. Bu ise, aile korunmasında da yoksul kalan, toplumsal haklarının bilincinde olmayan çocuk işgücünün, istismar edilme riskini giderek artırmıştır 40,41. Çocuk emeğinin kullanımı veya çocuğun erken yaşta çalışma yaşamında yer alması sorunu, birçok ülkede olduğu gibi, ülkemizde de yaşanan temel problemlerden biri haline gelmiştir. Ülkemizde yaklaşık 3.8 milyon çocuk çalışmakta olup bunların büyük çoğunluğu yaşına uygun olmayan işlerde ve güç koşullarda çalışmaktadır. Ancak, çocukların çalışmalarına neden olan toplumsal etkenler, ülkeden ülkeye veya ülke içinde yaşanılan kentin özel şartlarına göre değişiklik gösterebilir. Her ne kadar farklı toplumsal ve kültürel kaynakları olsa da, erken yaşlarda çalışma yaşamına katılma çocuk açısından çeşitli sorunlara sebep olabilmektedir. Bu sorunlar; sosyal, psikolojik ve fiziksel problemler şeklinde tezahür edebilir Dünyada ise 250 ile 400 milyon arasında çocuk aktif olarak çalışmaktadır. Bu çocukların büyük çoğunluğu haftada 40 saatin üzerinde ve sigortasız çalışmaktadır 42. Çocuk Hakları Bildirgesi ne göre, çocukların sömürüden, bedensel, akılsal ve ahlaki gelişimlerine uygun olmayan işlerden korunması gerekmektedir. Çünkü çocukluk çağı, çocuğun sürekli büyüme, gelişme, değişme sürecinde olduğu, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden erişkinliğe hazırlandığı bir dönemdir. Bu bağlamda çocukların

24 14 çalıştırılması, çocuğun, fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir Çocuk İstismar ve İhmalinin Nedenleri Anneye ve babaya yönelik nedenler İstismar ve ihmalin biyolojik, psikolojik ve sosyolojik incelemelere göre farklı nedenleri bulunmaktadır. Tüm nedenler bir arada ele alındığında çocuk istismarı ve ihmalinin genellikle ailenin yaşam stresi ile ilgili olduğu görülmektedir. Ailedeki ekonomik, sosyal, çevresel ve kültürel stres kaynakları iç ve dış stres kaynakları olarak değerlendirilmektedir 14. Dış stres kaynakları: Aile için ekonomik yetersizlik en önemli stres kaynaklarından biri olup, yoksulluk, işsizlik ve borçlanma şeklinde kendini gösterebilmektedir. Yapılan çalışmalar çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili en önemli risk faktörünün ailenin ciddi ekonomik sıkıntısı olduğunu göstermiştir. Özellikle aile içinde evin gereksinimlerini ve bütçe ayarlamalarını yapmak zorunda kalan kişinin anne olduğu düşünülecek olursa ciddi ekonomik sıkıntıların anneyi olumsuz etkileyeceği söylenebilir 13,35, Sosyal ve çevresel stres yapıcı faktörler de aile ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. Anne-babaların kısıtlı bir sosyal çevreye sahip olmaları, arkadaşlarının olmaması ya da çevreleriyle uyumsuzluk içinde olmaları sorunlara neden olabilmektedir. Ayrıca aile çevresinde meydana gelen hastalık ve kazaların, diğer sosyal sorunların ailenin iç yapısını etkileyerek çocuk ihmal ve istismarına neden olabileceği belirtilmektedir 22,46,47.

25 15 İç stres kaynakları: Çocuğun ihmal ve istismarına neden olan iç stres faktörleri çok yönlü olup, anne-babaların kişilik yapısı, çocuğun özellikleri ve çevreye bağlı olarak çocuktan çok şey beklenmesi şeklinde ifade edilmektedir Eşler arasında anlaşmazlık, çocuklarla ilgili gerçekçi olmayan beklenti içine girme, çocuk sayısının fazla olması, çocukların yaşlarının birbirine yakın olması, ailede tek ebeveyn olma, çocuk yetiştirme bilgi ve becerisine sahip olmama, ailede sert disiplin kurallarının olması da ailesel risk faktörlerindendir 33,48. Ölüm, boşanma veya ayrı bir yerde çalışma nedeniyle parçalanmış aileler çocuk istismarında önemli bir risk grubunu oluşturmaktadır. Çünkü tek ebeveynli aileler daha fazla finansal ve duygusal desteğe ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle tek kalan ebeveynin duygusal ya da zihinsel gerginlik yaşaması istismar için risk oluşturmaktadır 13,49. Annebaba tarafından ihmal ve istismar edilme, anne-baba arasındaki şiddete tanık olma, parçalanmış aileden gelme veya çeşitli aile sorunlarının çocukta yarattığı duygular çocuğun yaşam biçimini ve ilişkilerini önemli ölçüde etkileyerek çocuğun bunları öğrenerek taklit etmesine, dolayısıyla istismarcı bir kişilik kazanmasına neden olabilir 46. Çocukluğunda istismara uğramış annelerin kendi çocuklarını istismar etmeye daha yatkın olduğu da yine çalışmalarla gösterilmiştir 50. Anne babanın kendi çocukluk yıllarındaki deneyimleri, şimdiki tutumlarında rol oynayabilir. Çocukluk yıllarında kendi anne babasıyla sağlıklı bir iletişim kuramayan, yeterli sevgi göremeyen bir babayla, genç kızlık yıllarında aşırı baskı gören bir annenin tutumları, bu kötü deneyimler nedeniyle olumsuz olabilmektedir 51. Sevgiden yoksun ve yegane davranış şekli kötü davranma modeli olan bu anne babalar, bir stres durumunda kullanabilecekleri tek davranış biçimini sergilemektedir. Bu da kendilerinden daha güçsüz olan çocuklarına saldırma ve dövme olmaktadır 8.

26 16 İstismarcı anne babalar genellikle kendi kişisel memnuniyetini çocuğunkinden üstün tutan, çocuğun gereksinimlerini karşılayacak bir alet yerine koyan, çocukla ilgili gerçekçi olmayan beklentileri olan katı, duygularını kontrol edemeyen kişilik yapısındadır. Çocuk anne babasının beklentilerini kaçınılmaz olarak karşılayamadığında anne baba bunu hıyanet olarak algılar ve kızar, sık sık çocuğu cezalandırma yöntemine başvurmaya başlar 10. Çocuğunu istismar ve ihmal eden anne-babaların fiziksel ve ruhsal sağlıklarının bozuk olduğu, olumsuz bir benlik kavramına sahip oldukları, toplumsal açıdan dışlandıkları ve anti sosyal davranışlar içinde bulundukları belirtilmektedir 14. Ailesel özelliklerden bir tanesi de ebeveyn yaşının genç olması ve annenin hamileliğe hazır olmamasıdır. Anne ve babanın küçük yaşta evlenmiş olması ve erken yaşta çocuk sahibi olmaları o çocuğun istismar ve ihmale uğramadaki riskini artırır. Yeterince olgunlaşmamış ebeveynlerin bir çocuğun bakımından sorumlu olduklarında, onun yoğun ihtiyaçlarıyla karşılaştıklarında çocuklarını duygusal olarak istismar edebilecekleri düşünülmektedir. Çocuklarını istismar eden anneler genç yaşta, sık aralıklarla doğum yapmış, yeteri kadar doğum öncesi bakım almamış, büyük olasılıkla ölü doğum yapmış veya çocuklarını düşürmüş annelerdir 26,33,52. Çocuk istismar ve ihmalini arttıran diğer bir neden de anne ve babanın eğitim seviyesinin düşük olmasıdır. Bilir ve arkadaşlarının 47, yaptıkları bir çalışmada, anne ve babaların eğitim seviyeleri yükseldikçe çocukların istismar edilme olasılığının azaldığı ortaya konmuştur. Hiç eğitimi olmayan anneler çocuklarını %36.7 oranında istismar etmekte iken, yüksek öğrenim görmüş olan anneler ise %11.6 oranında istismar etmektedirler. Babalarda ise hiç eğitimi olmayan babalar çocuklarını %40.7 oranında

27 17 istismar etmekte iken, yüksek öğrenim görmüş olanlar ise %16.9 oranında istismar ettikleri görülmüştür Çocuğa ait nedenler Ailedeki bütün çocuklar istismara maruz kalmazlar. Ancak bazı çocuklar istismar açısından risk altındadır. Araştırmalar; erken doğum, öğrenme yetersizliği, fiziksel engeli olan ya da konuşmada problem yaşayan çocuklar ile duygusal, davranışsal bozuklukları olan çocukların istismar için daha çok risk altında olduklarını göstermektedir. Çocuklar için diğer risk faktörleri; düşük doğum kilosu, kronik hastalık, hiperaktivite ve saldırganlıktır 13,26,53. Dünya Şiddet ve Sağlık Raporu nda belirtildiği üzere 54, şiddet için tanımlanmış risk faktörlerine bakıldığında, çocuklar için belirleyici olan faktörlerin öncelikle yaş ve cinsiyet olduğu belirtilmektedir. Dünya Şiddet ve Sağlık Raporun da belirtildiği üzere; küçük çocuklar fiziksel istismara, daha büyük, özellikle, kız çocuklar da cinsel istismara maruz kalmaktadır 53,54. Çocukların istismar ve ihmal edilmesinde, istismar ve ihmalin nedenini genellikle çocukların davranışlarının olduğu belirtilmektedir. Söz dinlememe, saygısızlık gibi davranışlarla çocuk istismar ve ihmali davet etmektedir. Bunun yanında çocukların bitmek tükenmek bilmeyen ve karşılanamayan yüksek istekleri çocuk istismarının nedenleri arasındadır 23,53,55. Evdeki çocuk sayısının fazlalığı ve çok fazla sayıda kardeşe sahip olma istismar olaylarını artırmaktadır. Çünkü aile genişledikçe anne babaların çocuklarına olan ilgisi azalmakta ve çocuklar arasında bölünmektedir 26.

28 18 Çocukların doğum sırası da istismar ve ihmal olgusunun ortaya çıkmasında etkili olmaktadır. İlk doğan çocuklardan anne babaların beklentileri daha yüksek olmakta ve bu durum çocukların üzerinde başarılı olma yönünde baskı yaratmaktadır İstismar ve İhmalin Çocuklar Üzerindeki Fiziksel ve Psikolojik Etkileri İstismar ve ihmal çocuğun gelişimsel sürecini olumsuz yönde etkiler. Genel olarak her türlü istismar çocukta davranışsal, duygusal ve sosyal sorunlara neden olur. Fiziksel istismar birçok kişilerarası, bilişsel, duygusal ve davranışsal sorun, madde kötüye kullanımı ve psikiyatrik hastalıklarla ilişkilidir. Fiziksel ihmal de çocuğun sosyal, bilişsel, duygusal ve davranışsal gelişiminde ağır ve uzun dönemli sonuçlar doğurabilmektedir 56. Fiziksel istismara maruz kalan çocuklarda uyku bozuklukları, konuşma bozuklukları, tikler ve davranış bozuklukları fiziksel istismara maruz kalmayan çocuklara göre daha yüksek oranda görülmektedir. Ayrıca bebek gibi konuşma, alt ıslatma, parmak emme gibi yaşına uygun olmayan davranışlar gösterme, arkadaşlarına, yetişkinlere ya da diğer nesnelere karşı saldırganca davranma, zayıf arkadaşlık ilişkileri, evden kaçma girişimlerinde bulunma, okula erken gitme ve okuldan eve dönmeyi istememe şeklinde davranış biçimleri de görülebilir 8,23,47. Duygusal istismarın etkileri yaşam boyunca kendini gösterebilmektedir. Duygusal İstismar çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu çocuklarda zihinsel kapasite normal olmasına rağmen, öğrenme güçlüğü ve dikkat dağınıklığı gibi sorunlar görülmektedir. Dolayısıyla duygusal istismar çocuğun hem kişiliğini hem de başarısını olumsuz yönde etkilemektedir 57.

29 19 Duygusal istismara maruz kalan çocuklarda aileden uzaklaşma, gergin olma, bağımlı kişilik, değersizlik duyguları geliştirme, uyumsuzluk ve saldırgan davranışlarda bulunmaya sık rastlanır. Duygusal istismar, fiziksel istismar ve cinsel istismar veya ihmale eşlik edebileceği gibi tek başına da görülür. Aynı zamanda duygusal istismara bağlı hasarlar fiziksel istismar kadar zedeleyicidir, buna karşın bulguları daha gizlidir 8,10. Duygusal istismara uğrayan çocukların davranışlarından bazıları: depresyon (çevresel koşullara bağlı), davranışlarda aşırıcılık (aşırı şikayetçi tutum, pasif, saldırgan, talepçi), davranış bozuklukları (tırnak yeme, parmak emme, enürezis, yeme bozuklukları), nevroz (gereksiz korku ve intihar davranışlarını gösteren jestler), davranış ve öğrenme bozuklukları,(antisosyal davranışlar, hırsızlık), endişe ve duygusal, zihinsel gelişim gecikmeleridir 8,23,31,58. Cinsel istismar yaşamış çocuklarda yüksek oranda depresyon gözlenmekte ve benlik saygısı ciddi hasara uğramaktadır. Bu çocuklarda intihar düşünceleri ve girişimleri sık görülmektedir. Erişkin yaşta başlayan majör depresyon, çocukluktaki cinsel istismarla ilişkili bulunmuştur 7. Cinsel istismara uğrayan çocuklardaki duygusal ve davranışsal etkileri tanımlayan araştırmalara göre, bu çocuklarda korku reaksiyonu, anksiyete, depresyon, kızgınlık, düşmanlık, travma sonrası stres bozukluğu, uygunsuz cinsel davranışlar sık görülmektedir. Dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu, ikincil enürezis ve enkoprezis cinsel istismar kurbanlarında daha sık ortaya çıkmaktadır 7,39,59. Ekonomik istismarında çocuklar üzerinde fiziksel ve psikolojik etkileri oldukça fazladır. Çalışan çocukların fiziksel gelişimi, okula giden çocuklarla karşılaştırıldığında,

30 20 önemli derecede geri kaldığı görülmüştür. Bunun yanında bazı işlerde çalışanların diğer istismar tiplerine maruz kaldıkları saptanmıştır. Örneğin, ev işlerinde çalışan çocuklar sözel, cinsel ve fiziksel kötü muamele ile karşılaştıkları ve aç bırakıldıkları belirlenmiştir 23. Çocukların sömürüden, bedensel, akılsal ve ahlaki gelişimlerine uygun olmayan işlerden korunması gerekmektedir. Çünkü çocukluk çağı, çocuğun sürekli büyüme, gelişme değişme sürecinde olduğu, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden erişkinliğe hazırlandığı bir dönemdir. Bu bağlamda çocukların çalıştırılması, çocuğun, fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesi Çocuk istismarını önleme, hükümet ve çok çeşitli kurumların işin içine girdiği karmaşık ve hassas bir konudur. Daha olumlu bir çocuk ebeveyn etkileşimi ile sonuçlanacak erken müdahalenin, risk altında bulunan çocuklar ve toplum açısından çok önemli yararları olduğu bilinmektedir. Çocuk büyüdükçe bu yararlar daima kendilerini gösterecektir. Travmanın önlenmesi, başta çocuğun kendine güveninin üzerindeki etkisi olmak üzere, korku, endişe ve diğer psikopatolojik durumların ortaya çıkmasını engelleyecek ve dolayısıyla sağlık durumunu da olumlu etkileyecektir 26,31. Çocuk istismarının önlenmesi konusunda yapılacaklar, hem alanlarına hem de eylemlerine göre iki farklı grupta değerlendirilmelidir. Öncelikle evde, okulda, toplumsal düzeyde ve hükümet ya da karar vericiler düzeyinde yapılacakları değerlendirmek önemlidir. Diğer taraftan yapılacak eylemleri değerlendirmek gerekmektedir. Bunların başında da eğitim gelmektedir. Eğitim denilince hem bu konuda çalışan profesyonellere yönelik eğitim hem de toplum eğitimi yapılmalıdır 60.

31 21 Şu anda ülkemizdeki mevcut durumda; doktorlar, hemşireler, ebeler istismara maruz kalan çocuğu ilk fark edebilecek kişiler olmaktadırlar. Bu durumda istismarı fark eden sağlık çalışanının görevi sadece tanı koymak ve tedavi sürecini başlatmak değil ama birey olarak daha fazlasını yapmayı gerektirmektedir. Sağlık çalışanlarının daha fazlasını yapmaları da birey olarak sorumluluk almalarını ve sivil inisiyatif içerisinde gönüllü olarak çocuğa yardım etmesini içermektedir. Ayrıca çocuğun hukuksal sürecinde yardımcı olmak ve sonrasında da desteklemesi, bizim gibi bu konularda yok denebilecek olanaklara sahip ülkelerde bir mecburiyet olarak karşımıza çıkmaktadır Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesinde Hemşirelerin Rolü Hemşireler, birey, aile ve toplumun sağlığının korunması ve geliştirilmesinde önemli rolleri olan sağlık profesyonelleridir. Hemşire gerek koruyucu, gerekse tedavi ve rehabilite edici alanda çocuk ve aile ile ilk karşılaşan meslek üyesi olma özelliği ile anahtar konumdadır. Bu durum özellikle hemşirelere büyük sorumluluklar getirmektedir 1,61. Hemşirenin yapacağı ilk girişim istismarın ve ihmalin belirtilerini tanıyıp ortaya koymaktır. Hemşire istismar ve ihmal edilen çocuk ve aile hakkında kapsamlı bir bilgiye sahip olmalı, iyi bir gözlemci olmalı, çocukların büyüme ve gelişme sürecini iyi bilmelidir. Hemşirelik öyküsü alırken, ailenin güvenini kazanmaya çalışmalı ve bazı ailelerden olumsuz davranışlar gelebileceğini bilmelidir. İstismar olgusuna yaklaşımda sadece çocuğun durumunun değil, anne, baba veya istismarı uygulayan bireyin durumunun da değerlendirilmesi gerekmektedir. Hemşire aileden ve çocuktan aldığı bilgilerle gözlemlerini birleştirerek, istismar ve ihmali saptayabilir ve ekibin diğer üyeleri ile gerekli işbirliğini başlatabilir 62.

32 22 Mesleki eğitimleri nedeniyle hemşireler, çocuk istismarı ve ihmali sorununa eğilme ve toplumda bu çocukların erken tanı ve tedavisinde rol oynamaya, istismar olaylarını önlemeye çalışmalıdırlar. İstismarı önleme, sağaltıma kıyasla daha ekonomiktir. Bu tür toplumsal sorunların topluma maliyeti yüksektir ve bunlar önlenebilir sorunlardır Erken müdahale ederek çocukların evden kaçmaları, okulda sorun yaşamaları, suç işlemeleri, ilaç ve alkol bağımlısı olmaları ve fahişeliğe yol açabilen ciddi duygusal ve gelişimsel zorluklardan zarar görmeleri engellenmiş ve giderlerden tasarruf edilmiş olur 63,64. Konu ile ilgilenen koruyucu sağlık hizmeti veren kurumlarda çalışan hemşirelerin, çocuk sağlığı ve hastalıkları hemşirelerinin, adli hemşirelikte görev yapan hemşirelerin istismar ve ihmalin erken tanılanmasında, tedavisinde, risk grubunda yer alan kişilerin tespit edilip önlemlerin alınmasında bireyleri, aileyi ve toplumu bu konuda eğitilmesinde aktif olarak rol almaları gerekmektedir. Çocukların en çok güvende olacakları yer ailelerinin yanı olmasına karşın aynı zamanda istismar olgularında en çok risk altında oldukları yerde aileleridir. Özellikle annelerinin çocuklarını yetiştirmede ya da problem çözme süreçlerinde sıklıkla fiziksel ya da duygusal istismar/ihmal davranışı uyguladıkları bilinmektedir. Ancak bu toplum tarafından ailenin kendi sorunu olarak görüldüğü için sağlık çalışanları tarafından da göz ardı edilen ve koruyucu önlemlerle önlenebilir olan toplumsal bir sorundur. Çocuğun yaşantısının ilk bir iki yılında müdahale edilebilir ve tehlikeyi yok etmek için tarama teknikleri kullanılabilirse ciddi örselenmeler önlenebilir Temel hemşirelik felsefesi olarak aile merkezli bakım hedef alınıp çocuğun bakımı, beslenmesi, korunması konusunda aile bilinçlendirilmeli, aile içi ilişkileri geliştirmede, sorun çözmede ailenin de katkıları sağlanarak aileye destek olunmalıdır 26.

33 23 Çocukla ilgilenen tüm hemşireler ve hekimler konuları ne olursa olsun kötü davranma ve ihmalin erken tanı ve tedavisinde, önlenmesinde, aile ve toplumu bu konuda bilinçlendirmede aktif bir rol almalıdırlar. Gerek koruyucu sağlık hizmetlerinde, gerekse tedavi edici kurumlarda çalışan hemşire veya hekimler aileyi bir bütün olarak ele almalı, çocukların sağlığının korunması, bakımı, beslenmesi ve eğitimi ile ilgili konular hakkında aileleri bilinçlendirmeli, aile içi ilişkileri geliştirmeli, sorunları çözmeli, onların da katkılarını sağlayarak ailelere destek olmalıdırlar 26.

34 24 3. MATERYAL METOD 3.1. Araştırmanın Şekli Araştırma, çocukların karşılaştıkları istismar ve ihmal durumları, etkileyen faktörler ile istismar ve ihmalin çocuklar üzerindeki fiziksel ve psikolojik etkilerinin incelenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır Araştırmanın Yapıldığı Yer ve Zaman Araştırma Eylül 2008-Ağustos 2010 tarihi arasında yapılmıştır. Araştırma verileri, Erzincan il merkezinde bulunan Ziya Gökalp, Göktürk ve Kurtuluş İlköğretim okullarında 2 Mart-31 Mart 2009 tarihleri arasında toplanmıştır Araştırmanın Evren ve Örneklemi Araştırmanın evrenini Erzincan il merkezinde bulunan 34 ilköğretim okulunun 6. 7 ve 8. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini, üç farklı sosyoekonomik durumu temsil eden okullar arasından kura ile tespit edilen, Ziya Gökalp, Göktürk ve Kurtuluş İlköğretim okullarının, ve 8. sınıflarının A ve B şubeleri oluşturmaktadır. Bazı okullarda C şubesinin bulunmayışı nedeniyle araştırma A ve B şubelerinde, veri toplama formlarının dağıtıldığı gün okulda bulunan toplam 434 öğrenci ile yapılmıştır (Tablo 1). Çocukların tamamı çalışmaya katılmayı kabul etmiştir Araştırmanın Değişkenleri Bağımsız Değişkenler: Çocukların, ebeveynlerin ve ailelerinin tanıtıcı özellikleri bağımsız değişkenleri oluşturmaktadır.

35 25 Bağımlı Değişkenler: Çocuklarda gözlenen fiziksel ve psikolojik belirtiler bağımlı değişkenleri oluşturmaktadır. Tablo 1. Araştırmaya Alınan Okullardaki Öğrenci Sayısı OKUL A Şubesi 6. Sınıf 7. Sınıf 8. Sınıf B Şubesi A Şubesi B Şubesi A Şubesi B Şubesi Göktürk İlköğretim Okulu Kurtuluş ilköğretim okulu ZiyaGökalp İlköğretim Okulu Veri Toplama Araçları a) Soru Formu: Araştırmanın bağımsız değişkenleri hakkında veri toplamak amacıyla araştırmacı tarafından literatür doğrultusunda geliştirilen soru formu, çocuklar ve aile ile ilgili soruları içermektedir. Soru formunda, çocuğun cinsiyeti, yaşı, sınıfı, anne babasının sağ/ölü ve bir arada/ayrı oluşu, kardeş sayısı, anne babasının öğrenim düzeyi ve mesleği, ailesinin gelir düzeyi, aile yapısı, bir işte çalışıp çalışmaması ile ilgili sorular yer almaktadır. Ayrıca, ihmal ve istismar ile ilişkili olabilecek bazı şikayetlerin kendilerinde son zamanlarda var olup olmadığını belirleyen sorular bulunmaktadır (EK- 1). b) Çocuk İstismarı ve İhmalini Tanılama Anketi Tarama Formu (ÇİTA-T): ÇİTA-T, ilköğretim çağı çocuklarında çocuk istismarı ve ihmalini taramak amacıyla geliştirilmiştir (EK-2). Ölçeğin geçerlilik ve güvenilirlik çalışması Atamer 65 tarafından 2005 yılında yapılmıştır. Ölçek 6-8, 9-11 ve olmak üzere üç yaş grubuna uygulanabilmektedir ve zaman sınırlaması yoktur. Her madde için hiç, zaman zaman ve sık sık şıklarından birinin seçilip işaretlenmesi gerekmektedir.

36 26 Ölçekte bazı maddeler için hiç, bazı maddeler için ise, sık sık yanıtlarına 0 puan verilir. Diğer şıklara da 1 ve 2 puan verilir. Çocuk istismar ve ihmalini taramak amacıyla geliştirilen ÇİTA-T anketi bir tarama envanteri olarak düzenlendiğinden herhangi bir toplam ya da kesme puanı yoktur. Ölçeğin değerlendirilmesinde 0 puanını üzerine çıkınca çocuğun herhangi bir tür istismar/ihmal davranışına maruz kaldığı anlaşılmaktadır. ÇİTA-T ile istismar ve ihmal 5 boyutta incelenmektedir. Bu boyutlar; fiziksel istismar, cinsel istismar, duygusal istismar, ekonomik istismar ve ihmal olarak belirlenmiştir. Her boyuta denk gelen maddeler şu şekildedir: 1-Duygusal İstismar (9 madde): 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 9. madde. 2-Cinsel İstismar (13 madde): 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21 ve 22. madde. 3-Fiziksel İstismar (8 madde): 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29 ve 30 madde. 4-İhmal (21 madde):31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47 ve 48, 49, 50 madde. 5-Ekonomik İstismar ve Sömürü (6 madde):51, 52, 53, 54, 55 ve 56 madde. Ölçeğin güvenilirlik çalışmalarında iki-yarım test güvenirliliği kullanılmıştır. Buna göre, iki-yarım test güvenilirliği 86 ve iç tutarlılık katsayısı Cronbach s α= 0.82 olarak tespit edilmiştir. Ölçeğin yapı geçerliliği her bir alt ölçek için şu şekildedir: Duygusal istismar alt-ölçeği % 72, Fiziksel istismar alt-ölçeği % 77, Cinsel istismar alt-ölçeği % 72, İhmal alt ölçeği % 72, Ekonomik sömürü alt-ölçeği % 74. ÇİTA-T, faktör yapısı yoluyla yapı geçerliliği, yarım-test yolu ve iç-tutarlılık katsayısı yoluyla güvenirliği incelenmiş ve ve 8. sınıf öğrencileri düzeyinde geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu saptanmıştır. ÇİTA-T nin, yaş grubu öğrenciler için %78 güvenirlik oranına sahip olduğu belirlenmiştir 65. Bu çalışmada ÇİTA-T testinin cronbah alfa katsayısı 0.87 olarak bulunmuştur.

37 27 c) Kısa Semptom Envanteri (KSE) (Brief Symptom Inventory): Ölçek psikopatolojik değerlendirme yapmak amacıyla kullanılmaktadır. Derogatis tarafından 1992 yılında geliştirilmiş olan ölçek kendini değerlendirme türü bir envanterdir (EK-3). KSE, Ruhsal Belirti Tarama Listesi (Symptom Distress Check List- SCL 90-R) ile yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkan, SCL 90-R nin kısa formudur 66,67. KSE, SCL-90-R nin 9 faktörüne dağılmış olan 90 madde arasından, her faktörde en yüksek yükü almış toplam 53 madde seçilmesiyle, 5-10 dakikada uygulanabilen, benzer yapıda kısa bir ölçektir. Aynen SCL-90-R de olduğu gibi 9 alt ölçek, ek maddeler ve 3 global indeksten oluşur. Ölçek bireylerin kendisini değerlendirmesine dayanan ifadelerden oluşmaktadır. Bu ifadeler hiç yok, biraz var, orta derecede var, epey var, çok fazla var şeklinde 5 li Likert derece yöntemiyle değerlendirilmekte ve sırasıyla 0 ile 4 arasında puan verilerek ölçek puanlarına ulaşılmıştır. Puan ranjı dir. Ölçekten alınan puanların yüksekliği, bireyin semptomlarının sıklığını göstermektedir. KSE nin Türkçe formunun ergen yaş grubu için güvenilirliğine ait bulgular, Cronbach alfa iç tutarlılık katsayılarının hesaplanmasıyla elde edilmiştir. Bulunan en düşük katsayının α.=.70 (somatizasyon), en yüksek katsayının ise α.=.88 (depresyon) olduğu görülmektedir 66. KSE nin Türkiye uyarlaması üç ayrı çalışma ile Şahin ve Durak 67 tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalar da ölçeğin anksiyete, depresyon, olumsuz benlik, somatizasyon, hostilite adı verilen beş faktörden oluştuğu bildirilmekte ve geçerlilik güvenilirlik bilgilerine ayrıntılı bir biçimde yer verilmektedir. Bu çalışmada anksiyete alt ölçeği Cronbach alfa katsayısı 0.83, depresyon alt ölçeği Cronbach alfa katsayısı 0.87, olumsuz benlik alt ölçeği Cronbach alfa katsayısı 0.79, somatizasyon alt

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenin kötüye kullanımını üç ana başlıkta ele

Detaylı

ÇOCUKLARIMIZI İHMAL VE İSTİSMARDAN NASIL KORUYABİLİRİZ?

ÇOCUKLARIMIZI İHMAL VE İSTİSMARDAN NASIL KORUYABİLİRİZ? ÇOCUKLARIMIZI İHMAL VE İSTİSMARDAN NASIL KORUYABİLİRİZ? ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİ Dünya Sağlık Örgütü:, 0-18 yaş grubundaki Çocuğun Sağlığını, Fiziksel gelişimini, Psiko-sosyal gelişimini olumsuz etkileyen;

Detaylı

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK Bağımlılık, bireyin kendi ruhsal ve bedensel sağlığına

Detaylı

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI. Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yaşar. Ç.Ü. Eğitim Fak. İlköğretim Böl. Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI. Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yaşar. Ç.Ü. Eğitim Fak. İlköğretim Böl. Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yaşar Ç.Ü. Eğitim Fak. İlköğretim Böl. Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı İhmal ve istismar, sık sık birbirine karıştırılmakla birlikte farklı davranışları

Detaylı

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI Sevgili ebeveynler, Son yıllarda çocuklara yönelik yapılan ve ihmal ve istismar durumları tüm toplumumuzda gündemde olan; kültürel farklılıklara rağmen tüm dünyada geçerliliği

Detaylı

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI Bilgisayar ve internet kullanımı teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde, artık hayatın önemli gereçleri haline gelmiştir. Bilgiye kolay, hızlı, ucuz ve güvenli

Detaylı

İhmal ve İstismara Uğrayan Çocuklar ve Müdahale Yaklaşımları. SHU Tülin KUŞGÖZOĞLU Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesi Derneği ANKARA- 2011

İhmal ve İstismara Uğrayan Çocuklar ve Müdahale Yaklaşımları. SHU Tülin KUŞGÖZOĞLU Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesi Derneği ANKARA- 2011 İhmal ve İstismara Uğrayan Çocuklar ve Müdahale Yaklaşımları SHU Tülin KUŞGÖZOĞLU Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesi Derneği ANKARA- 2011 Çocuk İhmal ve İstismarı ve Travma İnsan yaşamında, normal

Detaylı

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri Ergenin yaşına, gelişim düzeyine uygun Bireysel, kültürel ve sosyoekonomik farklılıklara

Detaylı

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ Doç. Dr. Deniz Beste Çevik Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı beste@balikesir.edu.tr

Detaylı

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86 içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 Tarihsel Bakış Açısı 3 Erken Tarih 3 Yirminci ve Yirmi Birinci Yüzyıllar 3 Ergenliğe İlişkin Kalıpyargılar 6 Ergenliğe Pozitif Bir Bakış Açısı 7 Amerika Birleşik Devletleri

Detaylı

İNFERTİL ÇİFTLERDE, İNFERTİLİTE TEDAVİSİ ESNASINDA ERKEKLERDEKİ PSİKOSOSYAL DURUMUN İNCELENMESİ

İNFERTİL ÇİFTLERDE, İNFERTİLİTE TEDAVİSİ ESNASINDA ERKEKLERDEKİ PSİKOSOSYAL DURUMUN İNCELENMESİ T.C AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İNFERTİL ÇİFTLERDE, İNFERTİLİTE TEDAVİSİ ESNASINDA ERKEKLERDEKİ PSİKOSOSYAL DURUMUN İNCELENMESİ Nilüfer TOK KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM HEMŞİRELİĞİ

Detaylı

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji www.gunescocuk.com Çocuk ve ergen psikiyatrisinde

Detaylı

Prof.Dr.Bahar Gökler Hacettepe Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Çocuk İstismarını ve

Prof.Dr.Bahar Gökler Hacettepe Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Çocuk İstismarını ve Prof.Dr.Bahar Gökler Hacettepe Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı İSTİSMAR TÜRLERİ FİZİKSEL

Detaylı

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Gebe Ergenlerin Kendilik Algıları Gebe ergenlerin puan ortalaması, diğer ergenlere göre daha yüksek tespit edilmiş!

Detaylı

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır Ruhsal Travma Değerlendirme Formu APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır A. SOSYODEMOGRAFİK BİLGİLER 1. Adı Soyadı:... 2. Protokol No:... 3. Başvuru Tarihi:...

Detaylı

Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim

Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve 12-13 / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim uygulanmaktadır.) Katılımcı Sayısı: 50 kişi ile sınırlıdır.

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

MUTLU ÇOCUKLAR DERNEĞİ

MUTLU ÇOCUKLAR DERNEĞİ S O N U Ç R A P O R U MUTLU ÇOCUKLAR DERNEĞİ ISBN: 978-605-5307-07-3 Mebusevleri Mah. Şerefli Sk. No:27/3 Tandoğan / ANKARA T: 0312 222 03 55 F: 0312 222 03 09 MUTLU ÇOCUKLAR DERNEĞİ MUTLU ÇOCUKLAR DERNEĞİ

Detaylı

ÖZET Yüksek Lisans Tezi İlköğretim II. Kademe Öğrenci Korkuları: Akademik Başarıya Etkisi. Burhan ÇELEBİ

ÖZET Yüksek Lisans Tezi İlköğretim II. Kademe Öğrenci Korkuları: Akademik Başarıya Etkisi. Burhan ÇELEBİ ÖZET Yüksek Lisans Tezi İlköğretim II. Kademe Öğrenci Korkuları: Akademik Başarıya Etkisi Burhan ÇELEBİ Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Haziran 2007 Bu araştırma

Detaylı

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR Bilgi Notu-2: Cinsel Suç Mağduru Çocuklar Yazan: Didem Şalgam, MSc Katkılar: Prof. Dr. Münevver Bertan, Gülgün Müftü, MA, Adem ArkadaşThibert, MSc MA İçindekiler Grafik Listesi...

Detaylı

OYUN TEMELLİ BİLİŞSEL GELİŞİM PROGRAMININ 60-72 AYLIK ÇOCUKLARIN BİLİŞSEL GELİŞİMİNE ETKİSİ

OYUN TEMELLİ BİLİŞSEL GELİŞİM PROGRAMININ 60-72 AYLIK ÇOCUKLARIN BİLİŞSEL GELİŞİMİNE ETKİSİ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÇOCUK GELİŞİMİ VE EV YÖNETİMİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ BİLİM DALI OYUN TEMELLİ BİLİŞSEL GELİŞİM PROGRAMININ 60-72 AYLIK ÇOCUKLARIN

Detaylı

Ebeveyne Duyulan Güvenin Psikolojik Kontrol ve Zorbalık / Zorbalığa Maruz Kalma Arasındaki Aracı Rolünün İncelenmesi*

Ebeveyne Duyulan Güvenin Psikolojik Kontrol ve Zorbalık / Zorbalığa Maruz Kalma Arasındaki Aracı Rolünün İncelenmesi* Ebeveyne Duyulan Güvenin Psikolojik Kontrol ve Zorbalık / Zorbalığa Maruz Kalma Arasındaki Aracı Rolünün İncelenmesi* Fatih BAYRAKTAR, Ankara Üniversitesi DTCF Psikoloji Bölümü Gözde ÖZDİKMENLİ DEMİR,

Detaylı

ŞİDDET NEDİR? ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ

ŞİDDET NEDİR? ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ ŞİDDET NEDİR? ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ ŞİDDET NEDİR? ŞİDDET NEDİR? ŞİDDET; Özel ya da toplumsal yaşamda Fiziksel,cinsel,psikolojik olarak herhangi bir zarar ve üzüntü sonucunu ortaya

Detaylı

Çocuk Psikiyatrisi Uygulamalarında İstismar Olgularının Tanınması. Prof. Dr. Elvan İŞERİ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri A.D.

Çocuk Psikiyatrisi Uygulamalarında İstismar Olgularının Tanınması. Prof. Dr. Elvan İŞERİ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri A.D. Çocuk Psikiyatrisi Uygulamalarında İstismar Olgularının Tanınması Prof. Dr. Elvan İŞERİ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri A.D. Çocuk Psikiyatrisi Uygulamalarında İstismar Olgularının Tanınması

Detaylı

İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu.

İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu. İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu.tr 1 HEDEFLER.Sağlığı, koruma ve geliştirme kavramlarını bilme İşyerlerinde

Detaylı

Çocuk İstismarı: KAZA MI İSTİSMAR MI?

Çocuk İstismarı: KAZA MI İSTİSMAR MI? Çocuk İstismarı: KAZA MI İSTİSMAR MI? TANIM: Çocuk istismarı, Çocuğun bakımından sorumlu olan erişkin bireylerin çocuğun fiziksel, gelişimsel ve psikososyal açıdan iyi olma halini olumsuz yönde etkileyen

Detaylı

ÇOCUĞUNUZUN RUH SAĞLIĞI Bu yazıyla ilgilenip okuduğunuza göre bir yetişkin olmalısınız. Çocuğunuza sevginizi göstermenin ya da ona yardımcı olacak en

ÇOCUĞUNUZUN RUH SAĞLIĞI Bu yazıyla ilgilenip okuduğunuza göre bir yetişkin olmalısınız. Çocuğunuza sevginizi göstermenin ya da ona yardımcı olacak en 1 ÇOCUĞUNUZUN RUH SAĞLIĞI Bu yazıyla ilgilenip okuduğunuza göre bir yetişkin olmalısınız. Çocuğunuza sevginizi göstermenin ya da ona yardımcı olacak en iyi yolu bulmanın zor olduğu zamanlar vardır. Çocuğunuz

Detaylı

Doç. Dr Yaşar TIRAŞÇI. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı

Doç. Dr Yaşar TIRAŞÇI. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Doç. Dr Yaşar TIRAŞÇI Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Çocuk İstismarı Çocuk Hakları Sözleşmesinin 1. maddesinde; çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma

Detaylı

Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA

Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA 1. TIRNAK YEME Tırnak yeme, her yaşta ve her iki cinste de görülebilen, zaman içinde

Detaylı

http://www.fisek.org ÇOCUK HAKLARI VE YOKSULLUK Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Faks. 0312.395 22 71

http://www.fisek.org ÇOCUK HAKLARI VE YOKSULLUK Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Faks. 0312.395 22 71 ÇOCUK HAKLARI VE YOKSULLUK Prof. Dr. A. Gürhan Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı http://www.fisek.org Faks. 0312.395 22 71 İnsana verilen değerin bileşik göstergesi Güvence Sağlık Hak arama

Detaylı

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç Aile Krizleri 1. Normal gelişimsel krizler (Yaşam döngüsü aşamaları) 2. Aileye özgü krizler (Ailede hastalıklar, ölümler, boşanmalar, göç,

Detaylı

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion: ÖZET Amaç: Yapılan bu çalışma ile Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Eğitim Hastanesinde görevli hemşirelerin zihinsel iş yüklerinin değerlendirilmesi ve zihinsel iş yükünün hemşirelerin sosyo-kültürel özelliklerine

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET k İl u ok l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - NİSAN 2014 AİLE İÇİ ŞİDDET Çocuğun sağlıklı bir gelişim göstermesi ve sağlam bir kişilik kazanması için

Detaylı

Cinsel istismarlı hastaya yaklaşım. Doç. Dr. Mücahit KAPÇI ADÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD.

Cinsel istismarlı hastaya yaklaşım. Doç. Dr. Mücahit KAPÇI ADÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. Cinsel istismarlı hastaya yaklaşım Doç. Dr. Mücahit KAPÇI ADÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. Tanım Cinsel eylem nedir? Cinsel doyum sağlayan her türlü eylem cinsel içerikli eylem olarak tanımlanmaktadır.

Detaylı

EĞİTSEL DEĞERLENDİRME SÜRECİ

EĞİTSEL DEĞERLENDİRME SÜRECİ EĞİTSEL SÜRECİ EĞİTSEL NEDİR? Özel Eğitimde Değerlendirme, genel olarak çocukla ilgili sorunların (Akademik, davranışsal ya da fiziksel) belirlenip incelenmesi ve bireyle ilgili eğitimsel kararlar alınması

Detaylı

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK Hayatın erken döneminde ebeveyn kaybı veya ihmali gibi

Detaylı

Birleşmiş Milletler Kadın Mahpuslar için. Bangkok Yasaları El Rehberi

Birleşmiş Milletler Kadın Mahpuslar için. Bangkok Yasaları El Rehberi Birleşmiş Milletler Kadın Mahpuslar için Bangkok Yasaları El Rehberi Dünya çapında hapishanelerde mahkûmiyeti takiben veya suçsuzluğunun ispatı için duruşma bekleyen bir buçuk milyondan fazla kadın bulunmaktadır.

Detaylı

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler. 0212 542 80 29 Uz. Psk. SEMRA EVRİM 0533 552 94 82 DUYGUSAL ZEKA Son yıllarda yapılan pek çok çalışma zeka tanımının genişletilmesi ve klasik olarak kabul edilen IQ yani entelektüel zekanın yanı sıra EQ

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SÜMER ANAOKULU AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SÜMER ANAOKULU AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI 18 Kasım KASIM 4 Kasım 21 Ekim EKİM 7 Ekim AY HAFTA 2016 2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SÜMER ANAOKULU AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI Verilecek Konu Kaynakça Görevli Öğretmen OKULDAKİ REHBERLİK ÇALIŞMALARI 4.1. Tanımı

Detaylı

Yerinde Masaj ın İş Hayatına Etkileri İstanbul - 17.11.2008 Konulu Akademik Araştırma Sonuçları Sayfa 1/4

Yerinde Masaj ın İş Hayatına Etkileri İstanbul - 17.11.2008 Konulu Akademik Araştırma Sonuçları Sayfa 1/4 Önsöz Yerinde Masaj hizmetleri ile Türkiye deki iş hayatı kalitesini yükseltmek üzere çıktığımız yolda, bugüne kadarki tüm pazarlama faaliyetlerimizde Yerinde Masaj ın kurumlar tarafından çalışanlarına

Detaylı

Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi SOSYAL FOBĐ

Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi SOSYAL FOBĐ Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi SOSYAL FOBĐ Sosyal fobi, bireyin sosyal ortamlarda herhangi bir eylem yaparken utanç duyacağı duruma düşeceğini düşünerek nedensiz kızarma,

Detaylı

Aile İçi Şiddete Maruz Kalan ve Korunmaya Muhtaç Ailesiz Çocuklarda Akran Zorbalığının

Aile İçi Şiddete Maruz Kalan ve Korunmaya Muhtaç Ailesiz Çocuklarda Akran Zorbalığının Aile İçi Şiddete Maruz Kalan ve Korunmaya Muhtaç Ailesiz Çocuklarda Akran Zorbalığının Karşılaştırılması 1.Giriş Aile hepimizin bildiği ve literatürde yer alan en basit tanımıyla; evlilik ve kan bağına

Detaylı

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ Yrd. Doç. Dr. Tahsin Gökhan TELATAR Sinop Üniversitesi SYO İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü 28.03.2017 Uluslararası

Detaylı

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 Lösemiye bağlı Psikososyal Geç Etkiler Fiziksel Görünüm (Saç

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ A u ok na lu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 ANAOKULLARI BÜLTENİ ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ Okul öncesi dönem, gelişimin hızlı olması ve

Detaylı

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler 9 Kasım 2010 Nobody s Unpredictable Çalışmanın Amacı 2010 Ipsos Türkiye de boşanma, ayrılık, ya da vefat nedeniyle ebeveynlerden birinin yokluğunun psikolojik ekonomik

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ UYGULAMA ANAOKULLARI ÇOCUK BİLGİ FORMU. 2) Az sorunlu ya da çok sorunlu geçtiyse bu sorunların neler olduğunu kısaca yazınız:

ANKARA ÜNİVERSİTESİ UYGULAMA ANAOKULLARI ÇOCUK BİLGİ FORMU. 2) Az sorunlu ya da çok sorunlu geçtiyse bu sorunların neler olduğunu kısaca yazınız: ANKARA ÜNİVERSİTESİ UYGULAMA ANAOKULLARI ÇOCUK BİLGİ FORMU Çocuğun adı, soyadı: Çocuğun doğum tarihi:.../.../... Formun doldurulduğu tarih:.../.../.. DOĞUM ÖNCESİ DÖNEM 1)Çocuğun doğum öncesi dönemi nasıl

Detaylı

Bir Hak İhlali: ÇOCUK İHMALİ VE İSTİSMARI

Bir Hak İhlali: ÇOCUK İHMALİ VE İSTİSMARI Bir Hak İhlali: ÇOCUK İHMALİ VE İSTİSMARI Çocuk İhmali ve İstismarı BM Çocuk Hakları Sözleşmesi Başta Olmak Üzere Uluslararası İnsan Hakları Begelerine Göre Hak İhlalidir! Madde 19: Hiç kimse, çocuklara

Detaylı

Adli Tahkikat ve Sosyal İnceleme Raporu Özeti

Adli Tahkikat ve Sosyal İnceleme Raporu Özeti . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI ADLİ GÖRÜŞME FORMU Çocuğun Adı- Soyadı: Cinsiyeti: TC Kimlik No: Görüşmecinin Adı- Soyadı: Görevi:

Detaylı

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü Kadına Şiddet Raporu 1 MİRBAD KENT TOPLUM BİLİM VE TARİH ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ KADINA ŞİDDET RAPORU BASIN BİLDİRİSİ KADIN SORUNU TÜM TOPLUMUN

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikoloji RPD 101 Not III Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Kişilik Gelişimi Kişilik Nedir? *Kişilik, bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici,

Detaylı

(ISPARTA-SÜTÇÜLER İLÇESİ ÖRNEĞİ) -ŞUBAT-MART 2015- SUNUM PROF. DR. NAZMİ AVCI. MAYıS, 2015

(ISPARTA-SÜTÇÜLER İLÇESİ ÖRNEĞİ) -ŞUBAT-MART 2015- SUNUM PROF. DR. NAZMİ AVCI. MAYıS, 2015 MERMER OCAKLARINDA ÇALIŞANLARA İLİŞKİN İŞ YERİ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÜZERİNE TESPİTLER (ISPARTA-SÜTÇÜLER İLÇESİ ÖRNEĞİ) -ŞUBAT-MART 2015- SUNUM PROF. DR. NAZMİ AVCI 1 MAYıS, 2015 lerinde 2 Bu araştırma

Detaylı

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Meslekte Ruh Sağlığı A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Çalışan Sağlığı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sağlık, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal bakımdan tam

Detaylı

ÖNSÖZ... IX 1. 10 12 13 10 14 2. 15 15 3. 20 20 24 27 28 29 30 30 33 34 36 39 40 41 42 III

ÖNSÖZ... IX 1. 10 12 13 10 14 2. 15 15 3. 20 20 24 27 28 29 30 30 33 34 36 39 40 41 42 III İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX 1. Çocuklara Zarar Veren Anne-Baba Davranışları...1 Aşırı Koruyuculuk ve Kısıtlayıcılık...2 Reddetme; Maskelenmiş Mahrumiyet...4 Aşırı Hoşgörü ve Şımartma...5 Aşırı Beklentiler...6

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU Yaşam boyu ruh sağlığı ile ilgili riskler Ruhsal hastalıklara yatkınlık ve dayanıklılık Prognoz Olumsuz etkenler Koruyucu etkenler Bireysel

Detaylı

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doç. Dr. Fatih Öncü Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolojik taciz Bedensel Ruhsal Bedensel ve ruhsal Çalışma hayatında mobbing veya psikolojik

Detaylı

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Gençlerde DEHB nin Öğrenim Hayatı Üzerine Etkileri Dr Aytül Karabekiroğlu Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma

Detaylı

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Atak ve Sınav Kaygısı ndan Kısa Sürede Kurtulmanın

Detaylı

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ Ercan AYDOĞDU Akdeniz Üniversitesi Hastanesi İşyeri Sağlık Birimi

Detaylı

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM Zihinsel engelli çocukların cinsel gelişim aşamaları normal çocukların cinsel gelişim aşamaları ile aynıdır. Cinsel eğitimin en büyük amacı,çocukluktan yaşamın

Detaylı

Nedensellik. BBY606 Araştırma Yöntemleri Güleda Doğan

Nedensellik. BBY606 Araştırma Yöntemleri Güleda Doğan Nedensellik BBY606 Araştırma Yöntemleri Güleda Doğan Ders İçeriği Kuram, kuramsal açıklama Nedensel açıklama, nedensellik Zaman sırası, ilişki, alternatiflerin elenmesi İyi nedensel ilişki, nedensel mekanizma

Detaylı

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERİN KAYGI DÜZEYLERİNİN SAPTANMASI VE HEMŞİRELERİ İŞ ORTAMINDA ETKİLEYEN STRES FAKTÖRLERİNİN TANIMLANMASI

Detaylı

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri 1 Öğrenim Hedefleri Toplumsal cinsiyet ayrımcılığının, yaşam dönemlerine göre kadın sağlığına olan etkilerini açıklar, Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ile kadına

Detaylı

AFYONKARAHİSAR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ VELİ GRUP REHBERLİĞİ PROGRAMI.. KASIM 2012

AFYONKARAHİSAR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ VELİ GRUP REHBERLİĞİ PROGRAMI.. KASIM 2012 AFYONKARAHİSAR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ VELİ GRUP REHBERLİĞİ PROGRAMI.. KASIM 2012 1 2 İnsanların özellikle de çocukların, doğa şartlarına olduğu kadar toplum şartlarına ve kurallarına da uyum sağlaması

Detaylı

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK EYLÜL-2013 Temel olarak bir bilgisayar, çeşitli donanım parçalarını bir araya getirip uygun bir çalışma platformunu

Detaylı

Travmaya Maruz Kalmɩş Çocuklarda Saldɩrganlɩk. Victoria Condon and Panos Vostanis

Travmaya Maruz Kalmɩş Çocuklarda Saldɩrganlɩk. Victoria Condon and Panos Vostanis Travmaya Maruz Kalmɩş Çocuklarda Saldɩrganlɩk Victoria Condon and Panos Vostanis Bir çocuğun yetişkinlere ve akranlarɩna karşı sık sɩk agresif davranışta bulunmasɩ, çocuğun sınırları zorlamasından daha

Detaylı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Dahili Servisler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHP) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), her 10 çocuktan birinde görülmesi, ruhsal, sosyal

Detaylı

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı ATATÜRK SAGLIK MESLEK LİsESİ HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ SON SINIF ÖGRENCİLERİNİN DİABETES MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı HAKKINDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ Sibel KARA CA * ÖZET Bu araştırma İzmir

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

MANİSA AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR İL MÜDÜRLÜĞÜ. Melek Arslan Serdaroğlu Sosyal Hizmet Uzmanı

MANİSA AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR İL MÜDÜRLÜĞÜ. Melek Arslan Serdaroğlu Sosyal Hizmet Uzmanı MANİSA AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR İL MÜDÜRLÜĞÜ Melek Arslan Serdaroğlu Sosyal Hizmet Uzmanı 80.YIL ÇOCUK VE GENÇLİK MERKEZİ 26.12.2003 tarihli Genel Müdürlük Onayı ile hizmete başlamıştır. Gündüzlü Kuruluştur.

Detaylı

PSİKOLOJİK YILDIRMANIN ÖNCÜLLERİ VE SONUÇLARI: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ. Hacettepe Üniversitesi Psikometri Araştırma ve Uygulama Merkezi HÜPAM

PSİKOLOJİK YILDIRMANIN ÖNCÜLLERİ VE SONUÇLARI: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ. Hacettepe Üniversitesi Psikometri Araştırma ve Uygulama Merkezi HÜPAM PSİKOLOJİK YILDIRMANIN ÖNCÜLLERİ VE SONUÇLARI: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Hacettepe Üniversitesi Psikometri Araştırma ve Uygulama Merkezi HÜPAM PROJENİN AMACI Bu projenin temel amacı Hacettepe Üniversitesi

Detaylı

ÇOCUK YETİŞTİRME VE ANNE BABA TUTUMLARI EĞİTİMİ

ÇOCUK YETİŞTİRME VE ANNE BABA TUTUMLARI EĞİTİMİ ÇOCUK YETİŞTİRME VE ANNE BABA TUTUMLARI EĞİTİMİ Eğitmen Kadrosu: Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu Doç. Dr. Neylan Ziyalar Doç. Dr. Erdinç Öztürk Yrd. Doç. Dr. Zeynep Belma Gölge Eğitim tarihi 23 Ekim 2016 (8

Detaylı

Engelli Öğrencilerin İhmal ve İstismarı

Engelli Öğrencilerin İhmal ve İstismarı Engelli Öğrencilerin İhmal ve İstismarı Dr.Yaşar Barut (1) Mustafa Kemal Çayıroğlu (2) Cengiz Çelik (2) Rumeysa Hoşoğlu (1) Seher Kartal (2) Çocuk kavramı toplumların yapılarına, inançlarına, ekonomilerine

Detaylı

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KÜLTÜR VE SPOR DAİRE BAŞKANLIĞI KREŞ VE ANAOKULLARI ÖĞRENCİ TANIMA FORMU ÖĞRENCİNİN AİLE BİLGİLERİ

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KÜLTÜR VE SPOR DAİRE BAŞKANLIĞI KREŞ VE ANAOKULLARI ÖĞRENCİ TANIMA FORMU ÖĞRENCİNİN AİLE BİLGİLERİ DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KÜLTÜR VE SPOR DAİRE BAŞKANLIĞI KREŞ VE ANAOKULLARI ÖĞRENCİ TANIMA FORMU Adı-Soyadı :... Cinsiyeti :... Doğum Yeri / Tarihi :... TC Kimlik No: :... Fotoğraf ÖĞRENCİNİN AİLE

Detaylı

YAŞAM BOYU DÖNEMLERİNE GÖRE KADIN CİNSİYETİNİN KARŞILAŞTIĞI SORUNLAR / OLAYLAR

YAŞAM BOYU DÖNEMLERİNE GÖRE KADIN CİNSİYETİNİN KARŞILAŞTIĞI SORUNLAR / OLAYLAR Bir insan hakları ihlali olan kadına yönelik şiddet gelir, eğitim düzeyi fark etmeksizin farklı toplum ve kültürlerin yaşadığı ortak bir sorundur ve dünyadaki bütün kadınlar kocaları, babaları, kardeşleri

Detaylı

AÇEV AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI

AÇEV AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI AÇEV AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI Çocuğun, gelişimini olumsuz yönde etkileyecek davranışlara maruz kalmasını önlemek için öncelikle anne ve babaların duyarlılığının artırılması gerekmektedir. Çünkü, annebabalar,

Detaylı

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi 186 Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi Filiz Kantek, Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu, Antalya,Türkiye, fkantek@akdeniz.edu.tr

Detaylı

GÜÇ KOŞULLAR ALTINDAKİ ÇOCUKLAR. Doç. Dr. Günay SAKA DÜTF HSAD Mart 2009

GÜÇ KOŞULLAR ALTINDAKİ ÇOCUKLAR. Doç. Dr. Günay SAKA DÜTF HSAD Mart 2009 GÜÇ KOŞULLAR ALTINDAKİ ÇOCUKLAR Doç. Dr. Günay SAKA DÜTF HSAD Mart 2009 1 Amaç: Bu dersi sonunda dönem III öğrencileri güç koşullar altındaki çocukların korunmasına yönelik müdahaleler konusunda bilgi

Detaylı

Akran Zorbalığı. AD Kasım m 2004

Akran Zorbalığı. AD Kasım m 2004 Akran Zorbalığı Dr Hilal Tıpırdamaz T Sipahi EÜTF Halk Sağlığı AD Kasım m 2004 Tanım Bir öğrencinin bir yada daha fazla öğrenci tarafından belli bir süre s boyunca ve tekrarlayan biçimde imde olumsuz davranış

Detaylı

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ AKRAN İLİŞKİLERİ VE AKRAN ZORBALIĞI AKRAN İLİŞKİLERİ Akran etkileşimi doğum itibariyle başlamaktadır. Ancak yaş ilerledikçe akranlarla geçirilen

Detaylı

Aile Avukatlığı ve Aile Rehberliği

Aile Avukatlığı ve Aile Rehberliği Aile Avukatlığı ve Aile Rehberliği Çocuk istismarı fiziksel ya da psikolojik olarak bir çocuğa bir yetişkin tarafından kötü davranılmasıdır. Ayrıca çocuklara kötü muamele, çocuk istismarı ve ihmali ile

Detaylı

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozuklukları Kavrama Zihinsel bozukluklar hakkında daha fazla bilgi edinin Daha önce zihinsel gerilik olarak bilinen zihinsel bozukluk (ID), bireyin

Detaylı

Okul fobisi nasıl gelişir?

Okul fobisi nasıl gelişir? Eğer bir kelimenin sonuna "fobi" eklenmişse, hemen bir şeylerden korkulduğunu düşünürüz. Ancak okul fobisi gelişen çocukların okula gitmek istememelerinin tek nedeni okuldan korkmaları değil. Çocuğa bu

Detaylı

OKUL FOBİSİ. Bir çocuğun okul deneyiminin beyin işlevi ve anatomisinde gerçek değişimler yarattığı biliniyor Mel Levine

OKUL FOBİSİ. Bir çocuğun okul deneyiminin beyin işlevi ve anatomisinde gerçek değişimler yarattığı biliniyor Mel Levine OKUL FOBİSİ Okullar eğitim-öğretim süreçlerine başlarken çocuklarda en temel karşılaşılan sorunlardan biri okul fobisidir. İlk defa böyle bir durumla karşılaşan ebeveynler şaşırmış bir halde en uygun çözümü

Detaylı

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ. MOBBING ve ÖRGÜTSEL DIŞLANMA - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ. MOBBING ve ÖRGÜTSEL DIŞLANMA - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ MOBBING ve ÖRGÜTSEL DIŞLANMA - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ «Mobbing», yıldırma, bastırma, sindirme, yok sayma, psiko-şiddet uygulama. «Mobbing», örgütlerde işgörene yapılan psikoloji saldır

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı

Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı Proje kapsamında verilerin elde edileceği hastanede onkoloji hastaları ile çalışan tüm hemşireleri içine alan bir program yapılması kararlaştırıldı. Hemşirelerle

Detaylı

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri Merve Güçlü GİRİŞ Öğretme evrensel bir uğraştır. Anne babalar çocuklarına, işverenler işçilerine, antrenörler

Detaylı

ANNE-BABA TUTUMLARI. Aşırı Koruyucu Tutum

ANNE-BABA TUTUMLARI. Aşırı Koruyucu Tutum ANNE-BABA TUTUMLARI Anne-baba tutumu, anne-babanın, karşılıklı iletişim esnasında, çocuklarına yönelttikleri tutum ve davranışlarının bütünüdür. Çocukların bütün olarak sağlıklı bir gelişim göstermesi

Detaylı

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ ÇOCUK PSİKOLOJİSİNDE GELİŞİM MODELLERİ... 3 ÖĞRENME TEORİSİ MODELİ... 4 BİLİŞSEL GELİŞİM MODELİ... 5 İNSAN GELİŞİMİNİ VE PSİKOLOJİSİNİ AÇIKLAYAN TEMEL KURAMLAR...

Detaylı

T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU

T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU Öğretmenlerin Ve Anne-Babaların Öz-Yetkinlik İnançları, Tükenmişlik Algıları Ve Çocukların Problem Davranışları Proje Yürütücüsü: Prof.

Detaylı

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ 1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK Geleneksel eğitim anlayışı bireyi tüm yönleri ile gelişimini sağlama konusunda sorunlar yaşanmasına neden olmuştur. Tüm bu anlayış ve

Detaylı

Çocuk İstİsmarı. Çocuk: 18 yaşına erişmemi ş insan. İlkay Soykal, Psikolog, Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Psikiyatri Servisi 10/06/16

Çocuk İstİsmarı. Çocuk: 18 yaşına erişmemi ş insan. İlkay Soykal, Psikolog, Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Psikiyatri Servisi 10/06/16 Çocuk İstİsmarı Çocuk: 18 yaşına erişmemi ş insan 1 KAVRAMLAR Aile içi şiddet: Fiziksel, duygusal ya da cinsel yönden zarar vermesi. Aletli saldırı: Kemer, kayı ş, ev aletleri, sopa, sigara, sıcak su,

Detaylı

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları 1. Ay : İşte geldim, buradayım! 3. Ay : Harika bir oyuncağım var: Ellerim! 6. Ay : Ben bir enerji küpüyüm! 9. Ay : Güvenlik önlemlerini artırdınız mı? Emekliyorum! 12. Ay : Yürüyorum! Bağımsızım, Mutluyum,

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü MESLEKİ GELİŞİM EĞİTİM PROGRAMI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü MESLEKİ GELİŞİM EĞİTİM PROGRAMI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü MESLEKİ GELİŞİM EĞİTİM PROGRAMI EK-2 1. ETKİNLİĞİN ADI Rehberlik Kursu 2. ETKİNLİĞİN AMAÇLARI Bu faaliyeti başarı ile tamamlayan

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) SAĞLIK TANILAMASI (HEM 601 TEORİK 2, 2

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Stres Nedir? Stres bir insan için baskı, gerginlik, rahatsız edici çevresel faktörler veya duygusal tepkiler anlamında gelmektedir. Kişinin bedensel

Detaylı

Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi

Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi Sibel Yıldırım*, İlknur İnanır**, Zerrin Kaya*** * Acıbadem Hastanesi,

Detaylı

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI BİLDİRİ AKIŞI Bildiri ekibinden bir araştırmacının aşağıda belirtilen bilimsel program gününde posterini belirtilen poster numarası için ayrılmış panoya asması, gün sonunda teslim alması zorunludur. Belirlenen

Detaylı