Onlar Bizim Hemşehrimiz

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Onlar Bizim Hemşehrimiz"

Transkript

1 Onlar Bizim Hemşehrimiz Uluslararası Göç ve Hizmetlerin Kültürlerarası Açılımı Editörler: Erol Esen Zeliha Yazıcı 1

2 Onlar Bizim Hemşehrimiz Uluslararası Göç ve Hizmetlerin Kültürlerarası Açılımı Editörler: Erol Esen Zeliha Yazıcı Sayfa Düzeni ve Kapak Tasarımı: Gamze Uçak ISBN: Siyasal Kitabevi, Tüm Hakları Saklıdır. Aralık 2011 Siyasal Kitabevi Yayıncı Sertifika No: Şehit Adem Yavuz Sok. Hitit Apt. 14/1 Kızılay Ankara Tel: 0(312) pbx Faks: 0(312) Parakende Satış: Zafer Çarşısı Tel: 0(312) e posta: info@siyasalkitap.com Baskı Erek Ofset Matbaacılık Sertifika No: Büyük Sanayi 1. Cad. Çim Sok. 17/1 İskitler/ANKARA Tel: Dağıtım Ekinoks Yayın Dağıtım Şehit Adem Yavuz Sok. Hitit Apt. 14/1 Kızılay Ankara Tel: 0 (312) pbx Faks: 0 (312) e posta: info@siyasalkitap.com 2

3 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ AVRUPA BİRLİĞİ ARAŞTIRMA ve UYGULAMA MERKEZİ AKVAM Onlar Bizim Hemşehrimiz Uluslararası Göç ve Hizmetlerin Kültürlerarası Açılımı Editörler: Erol Esen Zeliha Yazıcı 3

4 4

5 İçindekiler Önsöz Erol ESEN...7 Editörden...9 Tartışmalar Türk İşgücü Göçünün 50. Yılında Almanya da Sosyal Hizmetlerin Kültürlerarası Açılımı Erol ESEN...13 Çok Kültürlülük ve Kültürlerarası İletişimin Sağlık Hizmetlerinin Sunumuna Etkileri Ayla BAYIK TEMEL...43 Okulöncesi Dönemdeki Göçmen Çocukların İki Dilli ve Çok Kültürlü Ortamda Öğrenmeleri Üzerine Yrd. Doç. Dr. Zeliha YAZICI...75 Almanya daki Türkiye Kökenli Göçmenlerin Sağlık Durumları: Göç Hasta Eder den Göç Sağlığa İyi Gelir e Geçiş İçin Öneriler Zuhal YEŞİLYURT GÜNDÜZ...85 Uygulamalar Kadın Sığınmacılar: Uluslararası Göçün Sessiz Tanıkları Yeliz KÖMÜRCÜ, Rabia ÖZSOY ve Arzu ÇOBANOĞLU Kültürel İşbirliğinde Çok Kültürlülük ve Kültürlerarası İletişim Aziz ZERIA Kültürlerarası Diyalog ve Kültürel İşbirliğinin bir Öncüsü ve Uygulaması: Avrupa Kültür Parlamentosu ECP Karl Erik NORRMAN Onlar Bizim Hemşehrimiz Antalya da Yabancılara Sunulan Güvenlik Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi Ozan AKKUŞ

6

7 Önsöz Onlar Bizim Hemşehrimiz Uluslararası Göç ve Hizmetlerin Kültürlerarası Açılımı konulu kitabımız, AKVAM ın son iki yıldır sık sık gündeme taşıdığı tartışmaların bir ürünüdür. Burada işlenen konular, birçok uzman, sanatçı, araştırmacı, Türkiye ve çeşitli AB ülkelerinden kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarından karar verici ve uygulayıcıların katkı verdiği seminer, konferans, sergi ve panellerde şekillenmiş ve bu kitapta son şeklini almıştır. Bu faaliyetlerden bazıları şunlardır: 2009 yılından beri Almanya dan çeşitli ortak kuruluşlarla çalışmaları devam eden Çok Kültürlü Sosyal Hizmet Eğitim Programı ve eğitim dili Türkçe ve Almanca olarak planlanan İki Lisanlı Çocuk Gelişim Merkezi ; doğduğu ülkede değil de başka bir ülkede yaşayan ve sanatını icra eden toplam yedi fotoğraf sanatçısının eserlerinden oluşan ve AKVAM ın 2010 yılındaki Avrupa Günü etkinlikleri çerçevesinde Antalyalı sanatseverlerin beğenisine sunduğu Farlılıkların Yaratıcı Gücü konulu Fotoğraf Sergisi ve bunu takip eden Panel; Yine aynı yılın Eylül ayında AKVAM ın ev sahipliği yaptığı Berlin İstanbul: Yeni Memleketten Anılar konulu sergi ile Berlin de yaşayan Türkiye kökenli ve İstanbul da yaşayan Almanya kökenli kadınların, fotoğraf albümleri ve söyleşilerinde yaşamlarından sundukları kesitlerle kültürlerarası iletişim ve çok kültürlülüğün beraberinde getirdiği kazanımları adeta belgelemeleri. Resmi rakamlara göre yaklaşık e ulaşan sayıları ile Türkiye de azımsanmayacak bir nüfusa sahip ve genelde turizmin yoğun olduğu Akdeniz ve Ege kıyı kentlerinde 7

8 yoğunlaşan göçmenler, önümüzdeki yıllarda Türkiye gündemine yeni bir konuyla gelecek gibi görünüyorlar: hizmetlerin kültürlerarası açılımı. Kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasında ayrım yapmaksızın Türkiye deki hizmet sektörü için ele alınmayı bekleyen bu konunun, AKVAM ın çabalarıyla bir turizm kenti olan Antalya da ve uluslararası düzeyde başarılı çalışmaları birçok ödülle sabitlenmiş Akdeniz Üniversitesi nde gündeme taşınması bir tesadüf değildir. Uluslararası göçün beraberinde getirdiği sorunlar kadar fırsatları da ele alan Onlar Bizim Hemşehrimiz Uluslararası Göç ve Hizmetlerin Kültürlerarası Açılımı çalışmasına katkılarıyla ilham ve destek veren kitabın tüm yazarlarına teşekkürü borç bilirim. Ayrıca konunun önemi ile ilgili görüşümüzü ve bir o kadar da heyecanımızı paylaşarak bu kitabın yayınlanmasını kabul eden ve büyük bir özen ve yaratıcılıkla kapak ve sayfa düzenlemesini gerçekleştiren Siyasal Yayınevi ne teşekkür ediyorum. Doç. Dr. Erol ESEN AKVAM Müdürü 8

9 Editörden Farklılıklar, çok kültürlülük ve kültürlerarası iletişim, 21. Yüzyılın tartışmalarında başından itibaren yerini almıştır. Ulaşım ve iletişim teknolojilerindeki yeni gelişmeler sonucu artan hareketlilik, uluslararası göçün etkilerini yoğunlaştırmakla kalmamış, yeni süreçleri de beraberinde getirmiştir. Mal ve hizmetlerin üretilmesi amacıyla oluşan iş ilişkilerinin uluslararasılaşması ve ülkelerde giderek artan oranda temsil edilmeye başlayan göçmenler, yönetim ve özellikle kamu yönetimi disiplininde yeni tartışmalara neden olmuşlardır. Yoğunlukla kamu hizmeti niteliğindeki hizmetlerin dil, din ve kültürel kökene bakılmaksızın tüm ihtiyaç sahiplerine eşit düzeyde ulaştırılması, bir kalite kriteri olmaktan öteye bir zorunluluk olmuştur. Kamu yönetiminin misyonu olan sosyal adaletin sağlanması ve ülkede yaşayan tüm insanlara eşit olarak ulaştırılması, dil, din ve kültürel farklılıklara rağmen nasıl gerçekleştirilebileceği sorusu, birçok uzmanın araştırmalarına da konu olmuştur. Onlar Bizim Hemşehrimiz Uluslararası Göç ve Hizmetlerin Kültürlerarası Açılımı, adı altında yayına hazırlanan bu kitap, kaynağını, Akdeniz Üniversitesi nde gerçekleştirilen uluslararası bir panelin sonuçlarından almaktadır. 7 Mayıs 2011 tarihinde Avrupa Günü etkinlikleri çerçevesinde Antalya da gerçekleştirilen Panel, Uluslararasılaşmak, Çok Kültürlülük ve Kültürlerarası İletişim adını taşımaktadır. Bir kısmı uluslararası iş ve yaşam deneyimi de olan konuşmacılar tarafından takdim edilen sunumlar, uluslararası göçün neden ve sonuçları ile birlikte, kültürlerarası işbirliği gibi, göçün ortaya çıkardığı yeni fırsatları da değerlendirmişlerdir. Bununla birlikte, uluslararası 9

10 göçün olası olumsuzluklarını konu alan çeşitli proje çalışmaları da, ilk sonuçları ile birlikte tanıtılmıştır. Yukarıda sözü geçen uluslararası panel sonuçlarının kaynak teşkil ettiği bu kitap, panelde yer almayan başka bölümleri de içermektedir. Özellikle hizmetlerin kültürlerarası açılımı bağlamında uluslararası göçle uzun yıllar deneyime sahip Almanya daki tartışmalar da kitaba dahil edilmiştir. Türk işgücü göçünün 50. yılına atfen hazırlanan kitap, Almanya daki Türk nüfusun aldığı hizmetleri üç farklı alanda, sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlerde değerlendirmektedir. Kurumların veya hizmetlerin kültürlerarası açılımı konusunda Türkçe alan yazınında bir ilki başlatan bu tartışmaların, gelecek yıllarda da artarak sürmesi beklenmektedir. Sunumlarıyla kitabın yayınlanmasına katkı veren Prof. Dr. Ayla BAYIK TEMEL, Yeliz KÖMÜRCÜ, Rabia ÖZSOY, Arzu ÇOBANOĞLU ve Ozan AKKUŞ a, ve yurtdışından katılan Aziz ZARIA ve Erik Karl NORMANN a şükranlarımızı sunarız. Ayrıca Emniyet Müdürlüğü bünyesinde geliştirmiş oldukları Proje nin ana başlığını kitap için de kullanmamıza izin verdiği için sayın Ozan AKKUŞ a ve Antalya Emniyet Müdürlüğü ne bu isteğimizi kırmadıkları için teşekkürü borç biliriz. Kitaba vesile olan Panel in hazırlanıp gerçekleştirilmesine katkıda bulunan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ne, Dekanı Prof. Dr. Şafak AKSOY şahsında şükranlarımızı sunarız. Panele katılarak tartışmaları zenginleştiren Akdeniz Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencilerine, Antalyalı kamu ve özel sektör kurum ve kuruluşlarına ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine ilgilerinden dolayı teşekkür ediyoruz. AKVAM daki diğer görevleri yanı sıra tartışma metinlerinin yayına hazırlanmasında titiz çalışmalarıyla katkı veren Meral AKSU ve metinlerin yazılmasında bizden yardımlarını esirgemeyen Halise ERDOĞAN a da teşekkür ederiz. Editörler 10

11 Tartışmalar 11

12

13 Türk İşgücü Göçünün 50. Yılında Almanya da Sosyal Hizmetlerin Kültürlerarası Açılımı Erol ESEN Giriş Uzmanlara göre, birçok alanda sunulan kamu hizmetlerine erişimde göçmenler önemli engellerle karşı karşıyadırlar. Burada çeşitli faktörler etkili olmaktadır. Bunlardan bazılarına değinecek olursak, birçok hizmet ve bu hizmetlere erişim yolları ile ilgili olarak göçmenlerin bilgi eksiklikleri öne çıkmaktadır. Bununla birlikte lisan farklılığından kaynaklanan iletişim sorunları da, bu hizmetlere erişimde önemli engel teşkil etmektedir. Çoğu kez göçmenlerin konuştuğu lisanı konuş(a)mayan kamu çalışanları, göçmen grupların kültürel farklılıkları ve özel durumlarıyla ilgili bilgi ve deneyimsizlikleri nedeniyle onlarla ilgili işlemler çerçevesinde gerekli iletişim ortamını oluşturamamaktadırlar. Örneğin sağlık alanıyla ilgili hizmetlerde ortaya çıkan sorunlar söz konusuysa, tedaviden sorumlu personel tarafından belirlenen önlemler hastalar tarafından dikkate alınamayabilmektedir. Sonuçlardan sadece yabancı hastalar etkilenmemekte, bu durum kamu bütçelerine de önemli ek yük getirmektedir; örneğin sık sık tekrarlanmak 13

14 zorunda kalan muayeneler ve tedaviler veya hastanelerde uzayan yatış süreleri gibi (Esen, 2002: 36). Örgütler ve göçmenler arasındaki ilişkilerde bu tür bilgi eksiklikleri, kültürel farklılıklar ve iletişim engellerinden kaynaklanan sorunlar, bu hizmetin göçmenler tarafından alınamaması, yanlış veya eksik hizmet alınması gibi sonuçlar doğurmaktadır. Bunun neticesinde de kamu kurum ve kuruluşları veya işletmeler açısından zaman ve kaynak kaybı, hizmeti alan göçmenler açısından ise kamu kurum ve kuruluşlarına karşı güvensizlik, hatta ev sahibi ülkeyle ilgili yanlış tutum veya negatif imaj gibi olumsuzluklar ortaya çıkmaktadır. Çünkü hizmetlere erişimde sorun yaşayan yabancıların bazı hakları kullanamaması veya yanlış kullanması, onları çoğu kez hukuki ve cezai sorunlarla karşı karşıya getirmekte ve kamu kurumları ile yabancılar arasında yaşanan sorunlar daha da derinleşmektedir. Belki seyahat izni veya sürücü belgesi çıkarmak gibi basit bir işlemle ilgili olarak başlayan sorunlar, terminolojideki adı deport olan sınır dışı edilme ile biten sonuçlara kadar varabilmektedir. Sonuçlar bununla da sınırlı kalmamaktadır. Özellikle yoğun göç alan Batı Avrupa ülkelerinde kentlerin bazı bölgelerine yoğun olarak yerleşen göçmenler, örneğin sağlık personelinin göçmen kökenli hastalarına müşteri odaklı hizmet vermelerini çoğu kez zorlaştırmaktadır. Kimi kent veya bölgelerdeki hastanelerin hasta profillerine bakıldığında, bazen 100 e yakın farklı ülkeden hastanın aynı anda tedavi gördüğü tespit edilebilmektedir. Gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda, kültüre bağlı ortaya çıkan sorunlar nedeniyle sağlık personelinin çalışma hayatında zamanla teslimiyetçi veya duyarsız bir tutum içine girmesi kaçınılmaz olmaktadır. 14

15 Bu çalışmada, göçmenlerin hizmetlere erişimde karşılaştıkları sorunlar ele alınacaktır. İkinci Dünya Savaşı ndan sonra ikili anlaşmalarla birçok farklı ülkeden işçi alan Federal Almanya daki gelişmeler ışığında yapılacak bu incelemede, göç ve uyum politikalarından en fazla veya bakış açısına bağlı olarak en az etkilenen Türkiyeli göçmenler ön planda olacaktır. Çoğunlukla kamu kaynaklarıyla sürdürülen sosyal hizmetleri konu alan bu çalışmada, 2011 yılında 50. yılını tamamlayan Türkiye den Almanya ya işgücü göçünün tarihçesi kısaca anlatılacaktır. Bu tarihçe yardımıyla, aynı zamanda birbiriyle çelişen ve bir o kadar da değişken göç ve uyum politikaları sonucu, Almanya daki göçmenlerin zamanla kamu destek ve hizmetlerine ne kadar bağımlı hale geldiklerini de görmek mümkündür. Tam da bu nedenle göçmenlerin hizmetlere ulaşımındaki zorlukların tartışılması özel bir önem kazanmaktadır. Bu çalışmada göçmenlerin hizmetlere erişimindeki özel sorunları yanı sıra, bu sorunların üstesinden gelmeye yönelik geliştirilen kültürlerarası açılım program ve uygulamaları da ele alınacaktır. İncelemede sadece kelime tanımıyla yetinilmeyip, kurumların kültürlerarası açılma yolları da tartışılacaktır. Almanya ya İşgücü Göçünün 50 Yılı Milyonlarca insanın ölümüyle biten İkinci Dünya Savaşı ndan sonraki gelişmeler, Almanya da zaten var olan işgücü ihtiyacını daha da yükseltmiştir. Özellikle Alman Silahlı Kuvvetleri nin (Bundeswehr) yeniden kurulmasıyla 1955 yılından itibaren ek işgücüne ihtiyaç duyulmuştur yılında Berlin Duvarı nın da inşasıyla bu ihtiyaç daha da yoğun ve sürekli hale gelmiştir. Göç politikalarının en önemli ve neredeyse tek aktörü Federal Hükümet, çeşitli ülkelerden işgücü alımını başlatmıştır. Bu yolla Almanya ya gelen işçilerin ortak özelliği kalifiye olmayan ve 15

16 daha çok sanayi ve inşaat sektöründe yardımcı işçi olarak istihdam edilmek istenen kişilerden oluşuyordu. Buna, gönderen ülkelerin özel göç politikalarından kaynaklanan ek nitelikler de eklenince, Almanya nın göç politikaları başından itibaren daha sonra içinden çıkılması zor sonuçları da beraberinde getirmesi kaçınılmaz olmuştur. Örneğin, Türkiye ye tanınan kontenjanlar genelde deprem veya kuraklık gibi, doğal afet ve kırsal bölgelerden yapılan başvurulara öncelik vermeyi engellemiyordu. Alınan işçilerin niteliklerinden ziyade niceliğin ön planda olması nedeniyle işçi alımı konjonktürel gelişmelerin de etkisiyle kriz dönemlerinde tekrar tekrar durma noktasına geliyordu. Düşük ücretli ve belli bir niteliği gerektirmeyen yardımcı işlerde çalıştırılmak üzere alınan yabancı işçilerle ilgili olarak Almanya da ekonomiden sorumlu ve ülkenin kalkınma harikalarıyla birlikte anılan Bakan Erhard, bunu Alman işçilerinin eğitimler yoluyla kalifiye işçi konumuna gelmeleri için bir fırsat olarak göstermekteydi (Luft, 2009: 38). Ne sendikaların ne de yasama organı Federal Meclis in katılmadığı göç politikaları ve uygulamaları, tamamen yürütmenin elinde şekilleniyor, bu da federal düzeyde Hükümet, idarede ise Federal İş Kurumu anlamına geliyordu. Başlangıçta geçici olarak alınan ve oturma ve çalışma izinleri iki yıl ile sınırlı yabancı işçiler, Alman işverenlerinin de baskısı sonucu 1960 lı yılların ortalarından itibaren sürekli işgücüne dönüştürülmüşlerdir. Bununla da kalmayıp, 1973 yılında işçi alımı resmi olarak durdurulduğu halde aile birleştirmesi çerçevesinde eş ve çocukların da Almanya ya gelmesine izin verilmiştir (Luft, 2009: 40; Şahin, 2010: 35). Almanya da yabancı işgücü alımında ihtiyaç duyulan işçi sayısının yüksek olması ve belli bir nitelik gerektirmemesi, 1955 te İtalya ile başlayan işgücü anlaşmalarının kısa sürede diğer birçok ülkeyi de içine alacak şekilde genişletilmesine 16

17 neden olmuştur. Böylece 1960 yılında Yunanistan ve İspanya, 1961 yılında Türkiye, 1963 yılında Fas, 1964 yılında Portekiz ve daha sonra Tunus (1965) ve Yugoslavya (1968) ile devam etmiştir. Alınan yabancı işçi sayıları da hızla artmıştır yılında olarak tespit edilen yabancı işçi sayısı, 10 yıl sonra, 1971 yılında yaklaşık üç milyon artmıştı. Özellikle 1960 lı yılların sonlarından itibaren Türkiye ve Yugoslavya dan alınan işçi sayısı en fazla artanlar arasındaydı yılları arasında önce olan Türkiyeli işçi sayısı 1971 de üç kat artarak e çıkıyordu. Bunda Türkiye nin hareket kabiliyeti yüksek, büyük bir işsizler ordusuna sahip olması kadar, ülkenin Batı İttifakı na dahil olması da önemli rol oynuyordu (Esen, 2007: 41). Alınışlarındaki niteliklerden de kaynaklanan nedenlerle, 1972 yılında yabancı işçiler yüzde 80 oranında sanayi ve inşaat sektöründe istihdam edilmekteydi. Geriye kalan yüzde 20 gibi küçük bir oran hizmet sektöründe bulunuyordu. Yüksek sayıda Alman işçilerinin ayrıldığı branşlarda yabancılar düşük ücretli, zor çalışma koşulları altında ve güvenli olmayan işlerde istihdam edilmekteydi. Bu durum sanayi sektörünün yenilenmesini geciktirmekle kalmamış, aynı zamanda sosyal politikalar açısından da önemli sonuçları beraberinde getirmiştir. Özellikle kadınlarda olmak üzere Alman çalışan işgücü sayılarında önemli gerilemeler ortaya çıkmış, meslek eğitimi süreleri uzatılırken, emeklilik yaşı da düşürülmüştür (Luft, 2009: 44). Genellikle işverenlerin inisiyatifinde ve hükümetlerin eliyle şekillendirilen göç politikaları, yabancıların entegrasyonundan ziyade işletmelerin karını yükseltmeye yönelmiştir ten sonraki politikalarda gerçi işçi alımı durdurulmuş, ancak işletmelerdeki uyumu öne çıkaran işverenler, genelde kendi istihdam ettiği yabancı işçilerin aile üyeleri ve akrabalarını çalıştırmak üzere Federal İş Kurumu na ismen ve 17

18 adeta sipariş vermişlerdir. Bu durum özellikle Türk işçileri için zincirleme göç ü (Luft, 2009: 49) beraberinde getirmiştir. Belli bir süre Almanya da bulunan yabancı işçilerin işyeri ve ikamet yeri değiştirme hakkına kavuşması sonucu da, işletmeler için beklenen artılar yerine, yabancı işçi grupları arasında gettolaşmayı, kendi içlerine kapanmalarını kolaylaştıran sosyal dönüşümlerin ortaya çıkmasını kolaylaştırmıştır (Şahin, 2010: 52. Batı ittifakı çıkarlarına endekslenmiş dış ve güvenlik politikalarının da etkisiyle (Esen, 2007: 41) özellikle Türk işçi göçü, diğer ülkelerden gelen işçi akımından farklı olmuştur. İşçi alım yasağının konduğu 1973 yılında başlayan aileleri birleştirmeye yönelik politikalar sonucu 1980 yılına kadar Türkiye den Almanya ya gelen kadın ve çocukların sayısı 3 4 kat artmıştır (Luft, 2009: 58). Bunda Federal Hükümet in politikaları da etkili olmuştur. Örneğin çocuk parasının sadece Almanya da yaşayan çocuklar için verilmesi ile ilgili düzenleme, Türk işçilerinin çocuklarını, onlarla birlikte eşlerini de Almanya ya getirmeye yöneltmiştir. Bu nedenle 1970 li yıllarda Almanya ya gelen Türkiyeli göçmenlerin istihdam oranı giderek düşmüştür. Türkiye den gelip istihdam dışı kalan göçmen sayıları 1968 de yüzde 25 iken, 1972 de bu oran yüzde 50 ye, hatta 1976 da yüzde 86 ya kadar yükselmiştir (Luft, 2009: 69); Körber, 1998: 155) Çeşitli dönemlerde uygulanan ve birbiriyle çelişen Almanya nın yabancılar politikaları sonucu büyük bir bölümü niteliksiz ucuz işgücü olarak gelen Türkiyeli işçilerin önce ailelerini getirmeleri desteklenmiş, ancak daha sonraki yıllarda yeni gelen eşler ve aile üyeleri için getirilen istihdam yasakları sonucu büyük işsiz kitlelerin oluşmasına neden olunmuştur. Sosyal yardım ve yabancı istihdamı politikaları sonucu göçmen işçiler ve aileleri birer sosyal vaka ya dönüştürülmüş, bu yolla çoğunluk toplumuna uyumu ve toplumsal alanlara katı 18

19 lımları daha da zorlaştırılmıştır. Bununla birlikte Almanya nın göç politikaları özellikle Türkiyeli göçmenleri kamu ve sivil toplum kuruluşları tarafından sunulan sosyal hizmetlerin hedef kitlesi ve hatta bu hizmetlerden bağımlı hale getirmiştir. Zamanla açık bir şekilde ortaya çıkan yabancıların dil sorunları, istihdam piyasalarında karşılaştıkları sorunlar ve eğitim ihtiyaçları da dikkate alınamamıştır. Bugün Almanya da yaklaşık 2,5 milyon Türk kökenli göçmen yaşamaktadır. Buna, yaklaşık bir milyon Alman vatandaşlığına geçen Türkiyeli göçmenler eklenirse, Almanya da halen 3,5 milyon Türk kökenli göçmen yaşamaktadır (Şahin, 2010: 16) Temel Kavramlar Toplumlarda kültürel ve dini çeşitlilik toplumsal yaşamda giderek daha fazla rol oynamaya başlıyor. Ülkeler ve kamu yönetimleri için artan bu toplumsal çeşitlilik yeni bir meydan okuma olduğu nispette, bir o kadar da toplumsal yaşamda yeni bir dönemin habercisidir 1. Dolayısıyla çocuk gelişim merkezleri, okullar, mesleki eğitim kurumları, hastaneler ve yurtlar gibi toplumsal kuruluşların bu çoğulculuğu bir fırsata dönüştürmeleri gerekmektedir. Bunun yolu da, üretilen mal ve hizmetlerle yabancılara ulaşmak, onları bu mal ve hizmetlerin kullanım sürecine dahil etmektir. Özel sektörde buna farklılıkların yönetimi 2 1 Federal Alman Hükümeti nin Göç ve Uyumdan Sorumlu ilk Devlet Bakanı Prof. Dr. Maria Böhmer in 2005 yılındaki bildirisinden alınmıştır. Aktaran: Zacharaki, Ioanna: Was meint, will und soll die Rede von der interkulturellen Öffnung, Europaeisches Netzwerk Hessen EPN (Yay.), Interkulturelle Öffnung von Organisationen und Verbaenden: Beteiligung von Personen mit Migrationshintergrund in der politischen Arbeit, Eine Materialsammlung, s. 4, Frankfurt/Main Diversity Management için bkz.: Verbund, 2007: 10 12; Schroer, 2007:

20 (diversity management) denmektedir. Kamu sektöründe veya sivil toplum kuruluşlarında ise buna hizmetlerin kültürlerarası açılımı denir. Her iki durumda da amaç, var olan mal ve hizmetlerde dil, din, kültür ve ülke farkı olmaksızın herkese ulaşmak ve bu hizmet ve desteklerden eşit şekilde yararlanmalarını sağlamaktır (Fent, 2007: 7; John, 2001: 11). Bu kültürel ve dini çeşnileşmenin boyutları, sadece ülke vatandaşı ve vatandaşı olmayanlarla tanımlanamaz. Çünkü belli bir süre yaşadıkları Avrupa ülkesinde, yasal düzenlemelere göre vatandaşlığa geçmeye hak kazanmış veya o ülke vatandaşlığını almış olmalarına rağmen, bu yeni vatandaş lardan birçoğu sahip olduğu dini ve kültürel özelliklerini sürdürmeye devam etmektedirler. Yasalarla elde ettikleri yeni vatandaşlık, bu göçmenlere her ne kadar yeni ve özellikle siyasi haklar beraberinde getirse de, dini ve kültürel özellikleri nedeniyle toplumun çeşitli alanlarına katılma yetileri yetersiz kalmaktadır. Farklılıklar veya toplumun çeşitli alanlarına katılmayı engelleyen faktörler, göçmenlerin sadece dini veya kültürel özellikleriyle de sınırlı değildir. İşgücü göçü yoluyla, belli niteliklere sahip ve belli amaçlarla başka ülkelerden getirilen insanların, göç öncesi ve sonrasında maruz kaldıkları yaşam koşulları ve bunların neden olduğu psikolojik ve sosyal sonuçlardan kaynaklanan ortak özellikleri vardır. Bu göçmenler zamanla, benzer duygusal izleri taşıyan, beraberinde getirdikleri özellikleri ile birçok yönden ortak bir kaderi paylaşan ve bu nitelikleriyle sosyal ve toplumsal ihtiyaçları, içinde yaşadıkları ülkelerdeki çoğunluk toplumlarınınkinden farklılaşan kitleler oluşturmuşlardır. Ancak yine de göçmen gruplarını, çeşitli yönleriyle yerli halktan farklılaşan bir bütün olarak düşünmemek gerekir. Her 20

21 ne kadar yerli halktan farklılıklarıyla ortak niteliklere sahip olsalar da, göçmen gruplar kendi içinde de olukça heterojen bir yapıya sahiptirler. Dolayısıyla burada söz konusu olan, yerli ve yabancı/göçmen olmak üzere iki grup değil, yerli çoğunluk toplumuyla birçok farklı ülkeden gelen ve farklı kültürlere, dinlere ve mezheplere sahip göçmen azınlıklar söz konusudur. Kaldı ki hem yerli nüfus hem de göçmen gruplar arasında da dil, bölge, sosyal sınıf gibi, bulunduğu ülkenin toplumsal yaşamında aldığı sosyal ve ekonomik kararlarda etkisini gösteren farklılıklar mevcuttur. Kamu politikalarının ve toplumsal kurumların yeni yeni dikkate almaya başladığı dini, kültürel ve etnik farklılıkların çeşniliği kadar, bu farklılıkların Batı Avrupa ülkelerindeki siyasi, ekonomik ve toplumsal yaşamda giderek daha etkili olmaya başladığı da dikkat çekmektedir. Göçmen Kökenliler Kültürlerarası açılım teriminin tanımına geçmeden, bu kavramın beraberinde getirdiği bir diğer kavrama da kısaca göz atmak gerekir. Birçok ülkede istatistik veri tabanlarına dahil edilmesi ve yeni kamu politikalarını da etkilemesi nedeniyle, göçmen kökenli kavramı giderek önem kazanmaktadır. Özellikle Batı Avrupa ülkelerindeki göçmen işçiler ve aileleri başlarda geçici işçi, misafir işçi veya yabancı gibi kavramlarla ifade edilirken, yeni dönemde müşteri, etnik girişimci veya yabancı yurttaş/auslaendischer Mitbürger terimleriyle de çağrılmaktadırlar. Ancak daha sonraki yıllarda göçmen işçilerle birlikte, mülteciler, göçmen işçilerin aile üyeleri ve 1945 ten sonra Federal Almanya sınırları dışında kalıp 1989 da Berlin Duvarı nın yıkılması ile anavatana göçen Alman asıllı nüfusu da kapsayacak yeni bir terime ihtiyaç duyulmuştur. Çünkü Almanları ve göçmenleri ayıran tek çizginin vatan 21

22 daşlık olmaması; Alman asıllı veya Alman vatandaşlığına sahip olduğu halde bunların vatandaş olmayan diğer göçmenlerle birçok konuda aynı nitelikleri paylaşmaları, kamu yöneticilerini ve uzmanları göçmenlerle ilgili yeni bir alternatif kavram arayışına itmiştir. Ancak 2000 li yıllarla birlikte siyasi kararlar ve kamu politikalarına da baz teşkil eden göçmen kökenli terimi, kamuoyunda en fazla kullanılan ve kültürlerarası açılım tartışmaları çerçevesinde de en anlamlı kavram olarak adlandırılabilir. Almanya da birçok yasa metni içerisinde de tanımlandığı şekliyle göçmen kökenli insanlar, Alman Anayasası nın 116. Maddesine göre vatandaş olanların dışında kalanlardır. Sahip oldukları pasaporttan bağımsız olarak yurtdışında doğmuş veya kendisi veya ebeveynlerinden bir tarafı 1949 yılından sonra Almanya ya gelmiş kişiler veya onların çocukları (Statistisches Bundesamt, 2011: 9 10) için kullanılmaktadır. Her ne kadar bu terim farklı kesimlerden eleştirilere uğrasa da (John, Tagesspiegel, ), resmi istatistiklerde bir veri olarak da kullanılmaktadır. Göç ve uyum politikalarında kullanılan yabancılar terimi yerine, daha sağlıklı veriler elde etmek amacıyla 2005 yılından itibaren Mikrozensus 3 sisteminde göçmen kökenli kişiler de tanımlanmıştır. Çünkü bu terim, Alman pasaportu olmayan yabancılar yanı sıra Alman vatandaşlığına sahip göçmen grupları da kapsamaktadır (EPN, 2009: 5). Bunda amaç, üretilen mal ve hizmetlerde çocuk ve gençlere veya yaşlılara dil, din ve etnik kökenden bağımsız daha iyi ulaşabilmektedir. 3 Mikrozensus, Federal Alman İstatistik Kurumu nun Eyalet İstatistik Kurumlarının yardımıyla özel yöntemlerle seçilmiş küçük bir örneklemle (%1) sık aralıklarla gerçekleştirdiği nüfus sayımlarına denir. İlk kez kullanıldığı 2005 yılı sonuçları için bkz.: Statistisches Bundesamt,

23 İstatistiklere bakıldığında bu nüfus grupları arasında büyük farklılıklar olduğu da görülür. Örneğin Almanya da 2007 yılında yabancı kökenli insanların toplam nüfustaki oranı %18,7 iken, 25 yaş altındaki göçmen kökenlilerin oranı %27,3 e çıkmaktadır. Mikrozensus verilerine göre göçmen kökenli kişilerin oranı düşük yaş gruplarında daha yüksek olurken, yaşlılar arasındaki göçmen kökenli insanların oranı düşmektedir (a.g.e., s. 6). Bu sayılara kentler bazında bakıldığında ilginç tespitler ortaya çıkmaktadır. Özellikle % 80 lere varan oranda kentlerde yaşayan göçmen kökenliler (Jungk, 2001: 99), oradaki yaşam koşullarını önemli ölçüde etkilemektedirler. Örneğin 2005 yılında bu sayı Stuttgart için %40, Frankfurt/Main için %39, Nürnberg için %37 dir. Beş yaşından küçük çocuklarda bu oran %60 ların üzerine çıkmaktadır: Nürnberg %67, Frankfurt %65, Duesseldorf ve Stuttgart %64. Almanya da beş yaş altı her üç çocuktan biri göçmen kökenlidir (Statistisches Bundesamt, 2007; Schulte ve Treichler, 2010: 39 41). Yine 2005 yılında Solingen şehrinde yaşayan kişinin %14 ü yabancı ülke vatandaşıyken, göçmen kökenlilerin oranı %20 ye çıkmaktadır. Toplam 130 farklı ülkeden insanın yaşadığı Solingen de Türkiye kökenliler en büyük grup olarak tespit edilmiştir. 0 3 yaş arasındaki göçmen kökenli çocukların oranı ise %42 ye ulaşırken, 3 6 yaş arası göçmen kökenliler %36 da kalmaktadır (EPN, 2009: 4). Bu sayılar Almanya daki demografik değişimin boyutlarını gösterdiği gibi, gelecekteki kamu politikaları için önemli veri de teşkil etmektedirler. İkinci Dünya Savaşı ndan sonra göçmen işçi alan birçok Batı Avrupa ülkesi için durum çok farklı değildir. İlerleyen yıllarda göçmen kökenli nüfusun oranı daha açık olarak ortaya çıkmıştır. Örneğin Almanya da

24 yılında göçmen kökenlilerin oranı %20 ye yaklaşmıştır. Yani Almanya daki her beş kişiden biri göçmen kökenlidir. Yaşadıkları ülkelerde sahip oldukları pasaporttan bağımsız son yıllarda araştırmalarla ortaya çıkarılan bir başka gerçek ise, göçmenlerin toplumun çeşitli kesimlerinde genel oranlarından çok farklı şekillerde temsil edildikleridir. En açık fark, göçmenlerin hizmet sektöründe çok düşük oranda istihdam edilmeleridir. Kamu kurumlarındaki istihdam düzeyleri ise bunun çok daha altındadır (Schulte ve Treichler, 2010: 33.). Buna karşılık göçmenler arasında eğitim düzeyi düşük olduğu gibi, işsizlik oranları da tüm sektörlerde en üst düzeydedir. Özellikle göçmen kökenli gençler arasındaki işsizlik oranı bazı kentlerde veya bölgelerde %50 lere ulaşmaktadır. Özellikle hizmet sektöründe ve bunda da kamu sektöründe en düşük düzeyde kalan göçmen kökenlilerin oranı yüzde 1 2 düzeyinde kalmıştır (Statistisches Bundesamt, 2011). Toplumsal grupların uyumunda önemli araçlardan biri olan sosyal hizmetler konusunda da göçmenlerin temsili genel dağılımdan tamamen farklılaşmaktadır. Uzmanlar bunu iki alanda tespit etmektedirler: Sosyal hizmetler bağlamında toplumsal süreçlerin dışladığı yabancı kökenli insanların bu alanda sosyal hizmetlerin son durağı olarak bilinen çocuk veya gençlik ıslah evleri, kadın sığınma evleri, uyuşturucu ile mücadele merkezleri, çocuk mahkemeleri gibi sosyal hizmetlerin en yoğun ve doğrudan verildiği aşamalarda göçmenlerin yoğun temsil edildiği tespit edilmiştir. (Gaitanides, 2004: 7; Deutscher Caritasverband, 2006: 11). Buna karşılık önleyici tedbirler alanında sunulan hizmetlerden daha az göçmenin yararlandığı göze çarpmaktadır. 24

25 Kültürlerarası Açılım Hizmetlere erişimde farklılaşmaları ortadan kaldırmak, göçmenlere yönelik uyum ve destekleme tedbirlerini daha etkin uygulamak amacıyla kültürlerarası açılım önerilmektedir. Hizmetler ve kurumlar için önerilen kültürlerarası açılım yardımıyla, dil, din ve kültürel farklılıklarından kaynaklanan engellerin aşılması hedeflenmektedir. Buna göre kültürlerarası açılım, göçmenlerin eğitim, kültür ve sosyal hizmetlere ulaşmada her türlü engeli ortadan kaldırmaya yönelik bir örgüt geliştirme sürecidir (EPN, 2009: 4). Bu sürecin amacı, örgütün ürettiği mal ve hizmetlerin, kökeni, dini, kültürü, dünya görüşü ve yaşam tarzından bağımsız olarak herkese eşit düzeyde ulaşmasıdır. Kültürlerarası açılım, aynı zamanda kültürlerarası yetkinliği de gerektirir. Bu yetkinlik örgüt yapılanması ile ilgili olduğu kadar, personelle de ilgilidir. Sürecin hedefi, her iki aktörü de, yani hem örgütü hem de personeli kültürel farklılıkların profesyonelce üstesinden gelecek bir şekilde geliştirmektir. Sonuçta ulaşılmak istenen amaç, göçmen kökenli insanların da toplumsal, ekonomik ve siyasi süreçlere eşit şekilde katılmaları (makro düzeyde) veya üretilen mal ve hizmetlerden eşit şekilde yararlanmalarını sağlamaktır (mikro düzeyde) (Verbund, 2007: 10; MARE, 2005: 14). Kültürlerarası açılım tanımları çoğu kez sadece kültürlerarasılık boyutu ile ilgili değil, aynı zamanda açılım la da, açılımın gerekliliği ve açılımın gerekleri, hatta sonuçlarını da kapsamaktadır. Neyi, kime açmak sorusu sorulduğunda ise: bunlardan ilki kurumlar, programlar, görev alanları, hizmetler, idare ve toplumun tamamını kapsamaktadır. Bunların kime açılmasına gelindiğinde ise cevap, göçmenlere, daha doğrusu göçmen kökenlilere veya alt kültür gruplarının üyelerine olarak ifade edilir (Fent, 2007: 35 36; Schröer, 2007, 9). 25

Türk Mevzuatına Göre Sağlık Turizminde Yabancı İstihdamı. Yrd. Doç. Dr. Necla ÖZTÜRK Doç. Dr. Erol ESEN

Türk Mevzuatına Göre Sağlık Turizminde Yabancı İstihdamı. Yrd. Doç. Dr. Necla ÖZTÜRK Doç. Dr. Erol ESEN Türk Mevzuatına Göre Sağlık Turizminde Yabancı İstihdamı Yrd. Doç. Dr. Necla ÖZTÜRK Doç. Dr. Erol ESEN Berlinliler Taranıyor Yaklaşık 3,5 milyon Berlinli, göç arka planı konusunda taranıyor Kamu çalışanları

Detaylı

IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi

IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi Bu bildiri UNESCO Genel Konferansı nın 35. oturumunda onaylanmıştır. IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi Çok Kültürlü Kütüphane Hizmetleri: Kültürler Arasında İletişime Açılan Kapı İçinde yaşadığımız

Detaylı

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017 ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017 Dezavantajlı gruplar; işe giriş veya çalışma hayatına devam etmede zorluklarla

Detaylı

BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi

BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi Deutsches Rotes Kreuz Kreisverband Berlin-City e. V. BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi BACIM projesinin tanıtımı BACIM Berlin-City ev Alman Kızıl

Detaylı

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ 445 TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ Aydeniz ALİSBAH TUSKAN* 1 İnsanların bir biçimde sınıflanarak genel kategoriler oturtulması sonucunda ortaya çıkan kalıplar ya da bir

Detaylı

Alan: Sosyal Psikololji. 04/2007 10/2008 Yüksek Lisans Humboldt Üniversitesi Berlin

Alan: Sosyal Psikololji. 04/2007 10/2008 Yüksek Lisans Humboldt Üniversitesi Berlin Yrd. Doç. Dr. Leyla ÖZDEMİR Holtur Evleri 2. Etap A Blok Daire 24 Boztepe/Trabzon Mail: leyla-oezdemir@hotmail.com Doğum Tarihi: 12.01.1980 Eğitim Bilgileri 10/2008 12/2012 Doktora Humboldt Üniversitesi

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ HAYAT BOYU ÖĞRENME İÇİN KİLİT YETKİNLİKLER

AVRUPA BİRLİĞİ HAYAT BOYU ÖĞRENME İÇİN KİLİT YETKİNLİKLER AVRUPA BİRLİĞİ HAYAT BOYU ÖĞRENME İÇİN KİLİT YETKİNLİKLER Özgül ÜNLÜ HBÖ- HAREKETE GEÇME ZAMANI BU KONU NİÇİN ÇOK ACİLDİR? Bilgi tabanlı toplumlar ve ekonomiler bireylerin hızla yeni beceriler edinmelerini

Detaylı

Herkes katılabilsin diye... Mahalle sakinlerinin katılımını sağlamanın yolları ve geniş katılımı sağlamanın temel kuralları için tavsiyeler

Herkes katılabilsin diye... Mahalle sakinlerinin katılımını sağlamanın yolları ve geniş katılımı sağlamanın temel kuralları için tavsiyeler Herkes katılabilsin diye... Mahalle sakinlerinin katılımını sağlamanın yolları ve geniş katılımı sağlamanın temel kuralları için tavsiyeler Prof. Dr. Reiner Staubach ve Tülin Kabis-Staubach (Planerladen

Detaylı

Seçim süreci hakkında sorular ve cevaplar

Seçim süreci hakkında sorular ve cevaplar Hamburg Uyum Meclisi Genel bilgiler Seçim süreci hakkında sorular ve cevaplar 1. Uyum Meclisi ne için gereklidir? Entegrasyon; örneğin politika, ekonomi, iş piyasası, eğitim, sosyal işler, kültür, din,

Detaylı

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar: Kadın Dostu Kentler Projesi İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün ulusal ortağı ve temel paydaşı olduğu Kadın Dostu Kentler Projesi, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu-UNFPA ve Birleşmiş Milletler

Detaylı

AB GENÇLİK POLİTİKALARINDA SAĞLIK

AB GENÇLİK POLİTİKALARINDA SAĞLIK AB GENÇLİK POLİTİKALARINDA SAĞLIK Yrd. Doç. Dr. Sedef EYLEMER İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Avrupa Birliği Uygulama ve Araştırma Merkezi

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 02/2014 devam etmekte: Yrd.Doç.Dr.; Avrasya Üniversitesi, Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi

ÖZGEÇMİŞ. 02/2014 devam etmekte: Yrd.Doç.Dr.; Avrasya Üniversitesi, Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı Leyla AYDEMİR 2. Adres Sancak Mah. Adnan Kahveci Cad. No: 59 B Blok Kat 6 No:21 Yomra/Trabzon 3. Doğum Tarihi 12.01.1980 4. E-Mail: leyla-oezdemir@hotmail.com 5. Öğrenim Durumu 10/2008

Detaylı

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR III. Sınıf Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Risk Gruplarına Yönelik Sosyal Politikalar Dersi Notları-VI Doç. Dr. Şenay GÖKBAYRAK İçerik Engellilere

Detaylı

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI NIN GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK VE YOKSULLUK SORUNUNA YAKLAŞIMI (SEKİZİNCİ

Detaylı

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II ÇALIŞMA EKONOMİSİ II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ.

Detaylı

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI Bugün şehirlerimizdeki problemlerin çoğu fakirlik, eşitsizlik, işsizlik, işe ve mal ve hizmetlere erişim zorlukları, düşük düzeyde sosyal ilişkiler ve kentsel alanlardaki düşük

Detaylı

Sentez Araştırma Verileri

Sentez Araştırma Verileri Eğitim, Görsel-İşitsel & Kültür Yürütme Ajansı Eğitim ve Kültür Genel Müdürlüğü Yaşam Boyu Öğrenim Programı İnternet Üzerinden Kişisel İşgücünü Geliştirin Leonardo da Vinci LLP (Yaşamboyu Öğrenim Programı)

Detaylı

Üçünc. önündeki ndeki meydan okumalar Önlemler. Bilgi paylaşma ve iyi pratikler sunma.

Üçünc. önündeki ndeki meydan okumalar Önlemler. Bilgi paylaşma ve iyi pratikler sunma. Üçünc ncü Çalışma GörüşmesiG mesi, Bükreş 10-11 11 Temmuz 2009 yılıy Yeni ekonomik şartlarda sosyal diyalogun gelişmesi için i in sendikalar ve işverenler i önündeki ndeki meydan okumalar Milli ve Sektör

Detaylı

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. Ortak yönetim- birlikte yönetmek anlamına gelir ve içinde yönetimden

Detaylı

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası STRATEJİK VİZYON BELGESİ SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası Yakın geçmişte yaşanan küresel durgunluklar ve ekonomik krizlerden dünyanın birçok ülkesi ve bölgesi etkilenmiştir. Bu süreçlerde zarar

Detaylı

ARBEIT & LEBEN ggmbh. Sürekli gelişen iş ve yaşam dünyanızdaki yolculuğunuzda sizlere eşlik ediyor ve destek oluyoruz. - 3 -

ARBEIT & LEBEN ggmbh. Sürekli gelişen iş ve yaşam dünyanızdaki yolculuğunuzda sizlere eşlik ediyor ve destek oluyoruz. - 3 - ARBEIT & LEBEN ggmbh Sürekli gelişen iş ve yaşam dünyanızdaki yolculuğunuzda sizlere eşlik ediyor ve destek oluyoruz. - 3 - KURUM ARBEIT & LEBEN ggmbh 1973 senesinden beri Rheinland Pfalz Eyaleti Eğitim

Detaylı

PAZARLAMA İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

PAZARLAMA İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Ünite 1 Yrd. Doç. Dr. Polat TUNCER Pazarlama: Müşteri talep, istek ve ihtiyaçlarını tatmin etmek için değişim yönetimini kolaylaştırmaya yönelik birtakım insan aktiviteleridir. Pazarlama: Tüketicileri

Detaylı

ÇALIŞMA YAŞAMININ GELECEĞİ GİRİŞİMİNDEN SORUMLU BİRİM 2017

ÇALIŞMA YAŞAMININ GELECEĞİ GİRİŞİMİNDEN SORUMLU BİRİM 2017 ÇALIŞMA YAŞAMININ GELECEĞİ GİRİŞİMİNDEN SORUMLU BİRİM 2017 Değişimin temel nedenleri Çevre ve İklim Değişiklikleri Yeni teknolojiler ve dijitalleşme Değişen Çalışma Yaşamı Demografik değişiklikler Bu değişiklikler

Detaylı

Finlandiya da Sosyal Güvenlik Politikası Oluşturma

Finlandiya da Sosyal Güvenlik Politikası Oluşturma Finlandiya da Sosyal Güvenlik Politikası Oluşturma AB Eşleştirme Projesi, Ankara Kursun 6. Haftası Carin Lindqvist-Virtanen Genel Müdür Yardımcısı Sigorta Bölümü Sosyal refah ve sağlık bakım alanında idari

Detaylı

SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar

SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar 1 2 3 4 5 PROJE KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTIRILEN ETKINLIKLER ÇOCUK YAŞTA EVLİLİKLER PANELİ

Detaylı

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ Yazar : Erdem Denk Yayınevi : Siyasal Kitabevi Baskı : 1. Baskı Kategori : Uluslararası İlişkiler Kapak Tasarımı : Gamze Uçak Kapak

Detaylı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI Uluslararası Arka Plan Uluslararası Arka Plan Birleşmiş Milletler - CEDAW Avrupa Konseyi - Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Detaylı

YERELYÖNETİM TARKANOKTAY

YERELYÖNETİM TARKANOKTAY YERELYÖNETİM REFORMUSONRASINDA İLÖZELİDARELERİ Dünyadayaşananküreseleşme,sanayitoplumundanbilgitoplumuna geçiş,şehirleşmeninartışı,ekonomikvesosyaldeğişimleryönetim paradigmalarınıveyapılarınıdaetkilemektedir.çevrefaktörlerinde

Detaylı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı Gülşah Özcanalp Göktekin Uzman Sosyolog / İş ve Meslek Danışmanı Liderlik Enstitüsü Eğitim ve İstihdam Hizmetleri Çalışma Evrensel Bir Haktır İnsan

Detaylı

Türkiye de işsizler artık daha yaşlı

Türkiye de işsizler artık daha yaşlı Türkiye de işsizler artık daha yaşlı Esen Çağlar, Ozan Acar, Haki Pamuk Mart 2007 2001 krizinden günümüze Türkiye ekonomisinde iki önemli yapı değişikliği birlikte yaşanmıştır. Bir yandan makroekonomik

Detaylı

Başvuru Koşulları: (link oluşturulacaktır)

Başvuru Koşulları: (link oluşturulacaktır) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünce Eylül 2010-Mart 2012 döneminde yürütülmüş olan Çalışma Hayatında Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Eşleştirme Projesi kapsamında,

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ ve KADIN Avrupa Birliği Bakanlığı Sunum İçeriği AB nin kadın-erkek eşitliği ile ilgili temel ilkeleri AB nin kadın istihdamı hedefi AB de toplumsal cinsiyete duyarlı

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ KADIN ARAŞTIRMALARI VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ KADIN ARAŞTIRMALARI VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ KADIN ARAŞTIRMALARI VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar MADDE 1- (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Uludağ Üniversitesi Kadın Araştırmaları

Detaylı

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi Erkek nüfus için, doğuşta beklenen yaşam süreleri 2000-2009 yılları arasında incelendiğinde 2000 yılında 68,1 yıl olan beklenen yaşam süresi 2001-2007

Detaylı

CURRICULUM VITAE. 4. Uyruk : Avusturya (Mavi Kart dolayısıyla çalışma ve oturma serbestisi

CURRICULUM VITAE. 4. Uyruk : Avusturya (Mavi Kart dolayısıyla çalışma ve oturma serbestisi CURRICULUM VITAE 1. İsim : ESRA 2. Soyadı : HASHEMI - SHIRZI 3. Doğum tarihi : 22 Temmuz 1970 4. Uyruk : Avusturya (Mavi Kart dolayısıyla çalışma ve oturma serbestisi mevcuttur) 5. Medeni hali : Bekâr

Detaylı

9.ULUSLARARASI SAĞLIKTA KALİTE, AKREDİTASYON VE HASTA GÜVENLİĞİ KONGRESİ SAĞLIK KURUMLARI İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNDE EĞİTİM UYGULAMALARI

9.ULUSLARARASI SAĞLIKTA KALİTE, AKREDİTASYON VE HASTA GÜVENLİĞİ KONGRESİ SAĞLIK KURUMLARI İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNDE EĞİTİM UYGULAMALARI 9.ULUSLARARASI SAĞLIKTA KALİTE, AKREDİTASYON VE HASTA GÜVENLİĞİ KONGRESİ SAĞLIK KURUMLARI İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNDE EĞİTİM UYGULAMALARI Kumral ORALALP-Ayşe SÖNMEZ Ege Üniversitesi Araştırma ve Uygulama

Detaylı

Başarılı Mesleki Beceri ve İstihdam Politikaları

Başarılı Mesleki Beceri ve İstihdam Politikaları Başarılı Mesleki Beceri ve İstihdam Politikaları Gösterge 2004 2008 2012 Nüfus (Bin Kişi) 66.379 69.724 73.604 15+ Nüfus (Bin Kişi) 47.544 50.772 54.724 Genç Nüfus (15-24 yaş) (Bin Kişi) 11.840 11.490

Detaylı

Berlin Katılım gelişmesinin durumu ve perspektifler

Berlin Katılım gelişmesinin durumu ve perspektifler Berlin Katılım gelişmesinin durumu ve perspektifler Hella Dunger-Löper Staatssekretärin für Bauen und Wohnen 1 Katılım (Latince: Katılım). Genel olarak: Katılım, vatandaşların ortak (siyasi) sorunların

Detaylı

KAPSAYICI EĞİTİM. Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler

KAPSAYICI EĞİTİM. Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler KAPSAYICI EĞİTİM Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler Sınıfında Yabancı Uyruklu Öğrenci Bulunan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Eğitimi 1 Kapsayıcı Eğitim Eğitimde kapsayıcılık

Detaylı

14.30-16.00: II. OTURUM GÖÇ KONULARINDA KAMU GÜVENİ İNŞA EDİLMESİ OTURUMU GENEL KONUŞMA NOTU

14.30-16.00: II. OTURUM GÖÇ KONULARINDA KAMU GÜVENİ İNŞA EDİLMESİ OTURUMU GENEL KONUŞMA NOTU 14.30-16.00: II. OTURUM GÖÇ KONULARINDA KAMU GÜVENİ İNŞA EDİLMESİ OTURUMU GENEL KONUŞMA NOTU 1 SAYIN BAKANLAR, KIYMETLİ TEMSİLCİLER; ÖNCELİKLE BURADA BULUNMAKTAN DUYDUĞUM MEMNUNİYETİ İFADE ETMEK İSTİYORUM.

Detaylı

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları Y. Doç. Dr. Tamer Atabarut Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi Müdürü atabarut@boun.edu.tr Avrupa 2020 Stratejisi: Akıllı, Sürdürülebilir

Detaylı

3. Emek Piyasası. Grafik-3.1: İşsizlik Oranları (yüzde)

3. Emek Piyasası. Grafik-3.1: İşsizlik Oranları (yüzde) 3. Emek Piyasası Türkiye de işsizlik oranında son dönemde katılık ve bozulmalar dikkat çekmektedir. 2012 yılından itibaren yavaş bir tempoda artan işsizlik oranı 2016 yılı ikinci yarısında belirgin bir

Detaylı

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADINLARA DESTEK MEKANİZMALARI ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz Projesi 3. Projenin

Detaylı

ZDH Hizmet Sunumu & Mesleki Eğitim Programı

ZDH Hizmet Sunumu & Mesleki Eğitim Programı ZDH Hizmet Sunumu & Mesleki Eğitim Programı İçindekiler 1 2 3 ZDH nin faaliyet ve işlevleri Zanaat sektöründe karar alma süreçleri Zanaatkârlara yönelik savunuculuk faaliyetleri 4 Hizmet sağlayıcı kurum

Detaylı

AVRUPA DA. Yatırım, Vatandaşlık ve Oturma İzni ÜCRETSİZ. investment

AVRUPA DA. Yatırım, Vatandaşlık ve Oturma İzni ÜCRETSİZ. investment ÜCRETSİZ Profesyonel Danışmanlık AVRUPA DA Yatırım, Vatandaşlık ve Oturma İzni Gayrimenkul Yatırımları - Oturum Başvurusu ve yatırım uzmanları ile toplantı ve birebir danışmanlık organizasyonları Harbiye

Detaylı

Gençlerin Katılımına ilişkin Bildirgenin tanıtımı Gençlerin Yerel ve Bölgesel Yaşama Katılımına İlişkin Gözden Geçirilmiş Avrupa Bildirgesi

Gençlerin Katılımına ilişkin Bildirgenin tanıtımı Gençlerin Yerel ve Bölgesel Yaşama Katılımına İlişkin Gözden Geçirilmiş Avrupa Bildirgesi Gençlerin Katılımına ilişkin Bildirgenin tanıtımı Gençlerin Yerel ve Bölgesel Yaşama Katılımına İlişkin Gözden Geçirilmiş Avrupa Bildirgesi Barış sosyal birlik beraberlik kültürler arası diyalog katılım

Detaylı

Daimler grubunda sosyal sorumluluk ile ilkeler. Daimler sosyal sorumluluğunun bilincinde olup Küresel Anlaşma (Global Compact) için baz

Daimler grubunda sosyal sorumluluk ile ilkeler. Daimler sosyal sorumluluğunun bilincinde olup Küresel Anlaşma (Global Compact) için baz 2 Daimler grubunda sosyal sorumluluk ile ilkeler Giriş Daimler sosyal sorumluluğunun bilincinde olup Küresel Anlaşma (Global Compact) için baz oluşturan 10 ilkeye bağlıdır. Bu ortak hedeflerin gerçekleştirilmesi

Detaylı

Prof. Dr. M. Emin Arat Rektör

Prof. Dr. M. Emin Arat Rektör Türkiye Cumhuriyeti nin en büyük projelerinden biri olan Avrupa Birliği ne katılım süreci yarım yüzyılı aşmış ve bugün gelinen noktada taraflar arasında üyelik müzakereleri devam etmektedir. Avrupa Birliği,

Detaylı

www.gencfikirlerguclukadinlar.com

www.gencfikirlerguclukadinlar.com www.gencfikirlerguclukadinlar.com 2013 Proje Hakkında Proje T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Intel Türkiye ve KAGİDER tarafından hayata geçirilmektedir. 18 30 yaş arası gençlerin, yaşadıkları

Detaylı

TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASI MESLEKİ EĞİTİM İSTİHDAM İLİŞKİSİ VE ORTAKLIK YAKLAŞIMI

TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASI MESLEKİ EĞİTİM İSTİHDAM İLİŞKİSİ VE ORTAKLIK YAKLAŞIMI TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASI MESLEKİ EĞİTİM İSTİHDAM İLİŞKİSİ VE ORTAKLIK YAKLAŞIMI 15 Ekim 2012 Mehmet Ali ÖZKAN İŞKUR Genel Müdür Yardımcısı 1 SUNUM PLANI I- İşgücü Piyasası Göstergeleri II- Mesleki Eğitim ve

Detaylı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU (TİSK) 2018 KSS ÖDÜL PROGRAMI BAŞVURU FORMU

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU (TİSK) 2018 KSS ÖDÜL PROGRAMI BAŞVURU FORMU TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU (TİSK) 2018 KSS ÖDÜL PROGRAMI BAŞVURU FORMU PROJE LOGOSU (Bu bölüme varsa proje Logosu eklenebilir. Logo yüksekliğinin azami 10 satır yüksekliğinde olması tavsiye

Detaylı

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI İSTANBUL ATIK MUTABAKATI 2013 ün Mayıs ayında İstanbul da bir araya gelen dünyanın farklı bölgelerinden belediye başkanları ve seçilmiş yerel/bölgesel temsilciler olarak, küresel değişiklikler karşısında

Detaylı

CİNSİYET EŞİTLİĞİ MEVZUAT ÇERÇEVESİ: AB/TÜRKİYE

CİNSİYET EŞİTLİĞİ MEVZUAT ÇERÇEVESİ: AB/TÜRKİYE MUAMELE EŞİTLİĞİ CİNSİYET EŞİTLİĞİ MEVZUAT ÇERÇEVESİ: AB/TÜRKİYE Ayşegül Yeşildağlar Ankara, 08.10.2010 HUKUKİ KAYNAKLAR Md. 2 EC : temel prensip -kadın erkek eşitliğini sağlamak, Topluluğun özel bir yükümlülüğüdür,

Detaylı

TÜRKİYE DE BULUNAN SURİYELİ MÜLTECİLER

TÜRKİYE DE BULUNAN SURİYELİ MÜLTECİLER TÜRKİYE DE BULUNAN SURİYELİ MÜLTECİLER Merve Nur Bulut, Kübra Sezgin www.improkul.impr.org.tr facebook.com/improkul @improkul improkul@gmail.com SURİYE KRİZİ VE TÜRKİYE DE BULUNAN SURİYELİ MÜLTECİLER 2011

Detaylı

ALMANYA DA 2012 ŞUBAT AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

ALMANYA DA 2012 ŞUBAT AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası ALMANYA DA 2012 ŞUBAT AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Federal İstatistik Dairesi nin verilerine göre, çalışanların sayısı Ocak 2012

Detaylı

STRATEJİK VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE DE GÖÇ. Göç Veren Ülkeden Göç Alan Ülkeye Fırsat ve Risklerin Dönüşümü

STRATEJİK VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE DE GÖÇ. Göç Veren Ülkeden Göç Alan Ülkeye Fırsat ve Risklerin Dönüşümü STRATEJİK VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE DE GÖÇ Göç Veren Ülkeden Göç Alan Ülkeye Fırsat ve Risklerin Dönüşümü ( 20-22 Nisan 2016, Pullman İstanbul Otel - İstanbul ) 2. Dünya Savaşı sonunda harap olmuş

Detaylı

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I İŞLETME BİRİMİ VE İŞLETMEYİ TANIYALIM YONT 101- İŞLETMEYE GİRİŞ I 1 İŞLETME VE İLİŞKİLİ KAVRAMLAR ÖRGÜT KAVRAMI: Örgüt bir grup insanın faaliyetlerini bilinçli bir şekilde, ortak

Detaylı

ALMANYA DA 2013 MART AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

ALMANYA DA 2013 MART AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER ALMANYA DA 2013 MART AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Çalışanların sayısı bir ay öncesine göre 44.000 artarak Şubat 2013 de 41,40

Detaylı

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi AESK ve Türkiye REX Dış İlişkiler Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi AB-Türkiye Karma İstişare Komitesi (KİK) 16 Kasım 1995 te AESK, Ankara Anlaşmasında bulunan: Ortaklık Konseyi; Avrupa Parlamentosu,

Detaylı

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? Dr. Fatih Macit, Süleyman Şah Üniversitesi Öğretim Üyesi, HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Üyesi Giriş Türk Konseyi nin temelleri 3 Ekim 2009 da imzalanan Nahçivan

Detaylı

ALAN ARAŞTIRMASI II. Oda Raporu

ALAN ARAŞTIRMASI II. Oda Raporu tmmob makina mühendisleri odası TMMOB SANAYİ KONGRESİ 2009 11 12 ARALIK 2009 / ANKARA ALAN ARAŞTIRMASI II Türkiye de Kalkınma ve İstihdam Odaklı Sanayileşme İçin Planlama Önerileri Oda Raporu Hazırlayanlar

Detaylı

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü Kadına Şiddet Raporu 1 MİRBAD KENT TOPLUM BİLİM VE TARİH ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ KADINA ŞİDDET RAPORU BASIN BİLDİRİSİ KADIN SORUNU TÜM TOPLUMUN

Detaylı

MOLDOVA SUNUMU Dr. Vasile CRETU Yüksek Yargı Kurulu Üyesi

MOLDOVA SUNUMU Dr. Vasile CRETU Yüksek Yargı Kurulu Üyesi VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI 28-30 MAYIS 2012, İSTANBUL Yeni Teknolojiler ve Bunların Yargıda Uygulanmaları Türkiye Cumhuriyeti Hâkimler ve Savcılar Yüksek

Detaylı

KADIN ve TOPLUMSAL CİNSİYET ÇALIŞMALARI BİRİMİ BİZ KİMİZ?

KADIN ve TOPLUMSAL CİNSİYET ÇALIŞMALARI BİRİMİ BİZ KİMİZ? KADIN ve TOPLUMSAL CİNSİYET ÇALIŞMALARI BİRİMİ BİZ KİMİZ? Aralık 2011 de kurulan Türk Psikologlar Derneği Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Birimi (TPD-KTCÇB),TPD bünyesinde düzenlenecek toplumsal

Detaylı

hemşehri hukuku: Hemşehri hukuku: Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliye

hemşehri hukuku: Hemşehri hukuku: Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliye kent konseyi: Kent konseyi, kent yaşamında; kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma

Detaylı

Nüfus Yaşlanması ve Yaşlılığın Finansmanı

Nüfus Yaşlanması ve Yaşlılığın Finansmanı Nüfus Yaşlanması ve Yaşlılığın Finansmanı Prof. Dr. Serdar SAYAN TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi 4. Türkiye Nüfusbilim Kongresi Ankara 6 Kasım 2015 Yaşlılık (Emeklilik) Sigortası Türkiye de çalışanların

Detaylı

Ulusal Entegrasyon Plani: Ulusal Entegrasyon Entegrasyon siyasetinin motoru Plani: Entegrasyon siyasetinin motoru Ulusal Entegrasyon Plani:

Ulusal Entegrasyon Plani: Ulusal Entegrasyon Entegrasyon siyasetinin motoru Plani: Entegrasyon siyasetinin motoru Ulusal Entegrasyon Plani: Ulusal Entegrasyon Plani: Entegrasyon Ulusal Entegrasyoun siyasetinin Plani motoru Ulusal Entegrasyon Entegrasyon siyasetinin motoru Plani: Entegrasyon siyasetinin motoru Ulusal Entegrasyon Plani: Stand

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM İŞSİZLİĞE ÇÖZÜM OLABİLİR Mİ?

MESLEKİ EĞİTİM İŞSİZLİĞE ÇÖZÜM OLABİLİR Mİ? MESLEKİ EĞİTİM İŞSİZLİĞE ÇÖZÜM OLABİLİR Mİ? ÖĞRENCİ RAPORU TR-51-12-2012-R3 OSTİM MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ "Bu proje T.C. Başbakanlık DPT AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (http://www.ua.gov.tr)

Detaylı

DEUTSCHLAND UND DİE TÜRKEI AKTÜELLE ASPEKTE DEUTSCH-TÜRKISCHER WISSENSCHAFTSKOOPERATION / TÜRK-ALMAN BİLİMSEL İŞBİRLİĞİNİN GÜNCEL KONULARI

DEUTSCHLAND UND DİE TÜRKEI AKTÜELLE ASPEKTE DEUTSCH-TÜRKISCHER WISSENSCHAFTSKOOPERATION / TÜRK-ALMAN BİLİMSEL İŞBİRLİĞİNİN GÜNCEL KONULARI AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ AVRUPA BİRLİĞİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ - AKVAM ve FRIEDRICH EBERT STIFTUNG DERNEĞİ - FES DEUTSCHLAND UND DİE TÜRKEI AKTÜELLE ASPEKTE DEUTSCH-TÜRKISCHER WISSENSCHAFTSKOOPERATION

Detaylı

"AVUSTURYA'DAKİ BOSNALI VE TÜRK GÖÇMENLER" 1

AVUSTURYA'DAKİ BOSNALI VE TÜRK GÖÇMENLER 1 TÜRK DÜNYASI SENDİKALAR ZİRVESİ "AVUSTURYA'DAKİ BOSNALI VE TÜRK GÖÇMENLER" 1 ZZI - Zentrum der zeitgemäßen Initiativen (Modern girişimler merkezi) / Avusturya 1 Bu makale, 11-13 Mayıs 2014 tarihinde Eskişehir

Detaylı

Stratejik Plan 2015-2019

Stratejik Plan 2015-2019 Stratejik Plan 2015-2019 Bu Stratejik Plan önümüzdeki beş yıl Bezmiâlem in gelmesini umut ettiğimiz yeri ve buraya nasıl geleceğimizi anlatan bir Vizyon Belgesidir. 01.01.2015 Rektör Sunuşu Sevgili Bezmiâlem

Detaylı

Erken Fırsatlar Girişimi: Odak-Yuvalar. Çocuğunuz için en iyi fırsatlar - başından itibaren

Erken Fırsatlar Girişimi: Odak-Yuvalar. Çocuğunuz için en iyi fırsatlar - başından itibaren Erken Fırsatlar Girişimi: Odak-Yuvalar Çocuğunuz için en iyi fırsatlar - başından itibaren Sizin yuvanızda yeni olan nedir? Daha iyi destek olabilmek için daha fazla eleman: Odak noktamız dil öğrenimi

Detaylı

Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği

Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği Çalıştayı Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği Dr. Yurdakul SAÇLI Kalkınma Bakanlığı İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

Türkiye-Almanya Sosyal Güvenlik Sözleşmesi nin 50 nci Yılı Konferansı Ankara da Düzenlendi

Türkiye-Almanya Sosyal Güvenlik Sözleşmesi nin 50 nci Yılı Konferansı Ankara da Düzenlendi Türkiye-Almanya Sosyal Güvenlik Sözleşmesi nin 50 nci Yılı Konferansı Ankara da Düzenlendi Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK), Ankara Üniversitesi ve Ziraat Bankası işbirliği ile Türkiye-Almanya Sosyal Güvenlik

Detaylı

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM 7 Mart 2018, İstanbul Giriş tarafından hazırlanan ve özet sonuçları kamuoyuna açıklanan Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeği

Detaylı

KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE

KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE Türkiye Đşçi Sendikaları Konfederasyonu KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE Ankara Amaç Türkiye de kayıt dışı istihdam önemli bir sorun olarak gündemdedir. Ülkede son verilere göre istihdam edilenlerin yüzde

Detaylı

Almanya da Zanaatkâr Kuruluşlarının Sistem ve Yapısı

Almanya da Zanaatkâr Kuruluşlarının Sistem ve Yapısı Almanya da Zanaatkâr Kuruluşlarının Sistem ve Yapısı Almanya da Zanaatkar Kuruluşların Sistemi ve Yapıs 1 2 Alman Ekonomisi ve KOBİ ler Almanya da Oda sisteminin tarihi ve yapısı 3 Federal düzeyde zanaat

Detaylı

ALMANYA DA 2011 NİSAN AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

ALMANYA DA 2011 NİSAN AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası ALMANYA DA 2011 NİSAN AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Federal İstatistik Dairesi nin verilerine göre, çalışanların sayısı Mart 2011

Detaylı

SİVİL TOPLUM VE SU. Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği. skantarli@ttkder.org.tr

SİVİL TOPLUM VE SU. Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği. skantarli@ttkder.org.tr SİVİL TOPLUM VE SU Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği skantarli@ttkder.org.tr SİVİL TOPLUM Prof.Dr.Fuat KEYMAN a göre 21.yüzyıla damgasını vuracak en önemli kavramlardan biri "Dostluk, arkadaşlık

Detaylı

ALMANYA DA 2012 EYLÜL AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

ALMANYA DA 2012 EYLÜL AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER ALMANYA DA 2012 EYLÜL AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası 2012 Ağustos ayı itibariyle çalışanların sayısı, bir ay öncesine göre 43.000

Detaylı

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Önlenmesİ ve Bunlarla Mücadeleye İlİşkİn Avrupa Konseyİ Sözleşmesİ İstanbul Sözleşmesi Korkudan uzak Şİddetten uzak BU SÖZLEŞMENİN AMACI Avrupa Konseyi nin, kadınlara

Detaylı

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar TARIM SEKTÖRÜ 1. Tarım sektöründe istihdam şartları iyileştirilecektir. 1.1 Tarıma yönelik destekler ihtisaslaşmayı ve istihdamı korumayı teşvik edecek biçimde tasarlanacaktır. Hayvancılık (Tarım Reformu

Detaylı

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010 T.C. BAŞBAKANLIK AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ Siyasi İşler Başkanlığı 20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010 - Reform İzleme Grubu nun (RİG) 20. Toplantısı, Devlet Bakanı ve Başmüzakerecimiz

Detaylı

Keçiören Göçmen Hizmetleri Merkezi Projesi Örnekliğinde Göçmen Bilgilendirmesinde Yerel Yönetimlerin Rolü

Keçiören Göçmen Hizmetleri Merkezi Projesi Örnekliğinde Göçmen Bilgilendirmesinde Yerel Yönetimlerin Rolü Keçiören Göçmen Hizmetleri Merkezi Projesi Örnekliğinde Göçmen Bilgilendirmesinde Yerel Yönetimlerin Rolü Keçiören Göçmen Hizmetleri Merkezi Projesi Nedir? Keçiören Belediyesi, Keçiören Kaymakamlığı, Sosyal

Detaylı

HEMŞİRELER İÇİN ETİK İLKE VE SORUMLULUKLAR. Prof. Dr. Lale Büyükgönenç

HEMŞİRELER İÇİN ETİK İLKE VE SORUMLULUKLAR. Prof. Dr. Lale Büyükgönenç HEMŞİRELER İÇİN ETİK İLKE VE SORUMLULUKLAR Prof. Dr. Lale Büyükgönenç Nasıl Bir Süreç İzledik? 2003: HEMAR-G Etik Komisyonu 2004-Ocak: Hemşirelik Deontoloji Tüzüğü Yazılmasına Karar Verilmesi 4-5 Haziran

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI 7 Ocak 2015 İstanbul, Sabancı Center Sayın Konuklar, Değerli Basın Mensupları,

Detaylı

EYLEM PLANI ÖNCELİK 1 TOPLUMDA HAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ VE FARKINDALIĞININ OLUŞTURULMASI. Sorumlu İşbirliği Yapılacak Kurum/lar ve Kuruluş/lar

EYLEM PLANI ÖNCELİK 1 TOPLUMDA HAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ VE FARKINDALIĞININ OLUŞTURULMASI. Sorumlu İşbirliği Yapılacak Kurum/lar ve Kuruluş/lar EYLEM PLANI ÖNCELİK 1 TOPLUMDA HAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ VE FARKINDALIĞININ OLUŞTURULMASI 1.1 Toplumda hayat boyu öğrenme bilincini artırmaya yönelik TV, radyo ve ilgili mecralarda programlar yayınlanacaktır.

Detaylı

Almanya daki slam Konferans ve Federal Alman Hükümetinin Entegrasyon Politikas

Almanya daki slam Konferans ve Federal Alman Hükümetinin Entegrasyon Politikas Almanya daki slam Konferans ve Federal Alman Hükümetinin Entegrasyon Politikas Ali Aslan Almanya son on yıllarda her şeyden önce Müslüman ağırlıklı devletlerden gelen göçmenler yoluyla dini ve kültürel

Detaylı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz

Detaylı

Yerel Yönetimlerin Yafll larla lgili Politikalar

Yerel Yönetimlerin Yafll larla lgili Politikalar Yerel Yönetimlerin Yafll larla lgili Politikalar Dr. Nevzat Do an GİRİŞ Ülkemizde yaşlı ve yaşlılıkla ilgili toplumsal kalıplara tarihsel açıdan bakıldığında, büyüklerimizin kadın ya da erkek daima korunduğu

Detaylı

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI Bölgesel Yenilik Stratejisi Çalışmaları; Kamu Kurumlarında Yenilik Anketi İstanbul Bölgesel Yenilik Stratejisi Kamu Kurumlarında Yenilik Anketi Önemli Not: Bu anketten elde

Detaylı

ALS TANILI HASTALAR İÇİN ERİŞİLEBİLİR; SÜRDÜRÜLEBİLİR VE UYGUN MALİYETLİ BAKIM MODELİ GELİŞTİRME ÇALIŞTAYI 5 6 MAYIS 2016 ANKARA

ALS TANILI HASTALAR İÇİN ERİŞİLEBİLİR; SÜRDÜRÜLEBİLİR VE UYGUN MALİYETLİ BAKIM MODELİ GELİŞTİRME ÇALIŞTAYI 5 6 MAYIS 2016 ANKARA ALS TANILI HASTALAR İÇİN ERİŞİLEBİLİR; SÜRDÜRÜLEBİLİR VE UYGUN MALİYETLİ BAKIM MODELİ GELİŞTİRME ÇALIŞTAYI 5 6 MAYIS 2016 ANKARA ÇALIŞTAYIN AMACI ALS hastalarının yaşam kalitesini geliştirmek ve korumak

Detaylı

18 Aralık 2009, İstanbul Ayşen SATIR

18 Aralık 2009, İstanbul Ayşen SATIR Çevre Alanında Kapasite Geliştirme Projesi AB Çevresel Bilgiye Erişim Direktifi nin Uyumlaştırılması ve Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü Semineri 18 Aralık 2009, İstanbul Ayşen SATIR 1 2003/4 Çevresel

Detaylı

Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Çözümler LİZBON SÜRECİ ve KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ

Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Çözümler LİZBON SÜRECİ ve KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Çözümler LİZBON SÜRECİ ve KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Kongresi Ankara, 25 Ağustos 2008 Y.Doç.Dr. İpek İlkkaracan İstanbul Teknik Üniversitesi Kadının

Detaylı

HAZIRLIK VE İSTİŞARE TOPLANTISI

HAZIRLIK VE İSTİŞARE TOPLANTISI HAZIRLIK VE İSTİŞARE TOPLANTISI Toplumsal Cinsiyet Perspektifinden Sığınmacılar, Yerlerinden Edilmiş Kişiler ve Göçmenlerin Toplumsal Entegrasyonu 9 Kasım 2017- Haus am Dom Frankfurt am Main, Germany Kadın

Detaylı

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği. Sürdürülebilir Kalkınma Ders Notu

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği. Sürdürülebilir Kalkınma Ders Notu 4 Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Sürdürülebilir Kalkınma Ders Notu Toplumsal cinsiyet eşitliği, bireylerin cinsiyet temelli ayrımcılığa uğramadan toplumsal yaşamın her alanında eşit olarak yer alması,

Detaylı

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE Eskişehir Sanayi Odası 25 Kasım 2015 Mali Yardımlar IPA Fonları 2014-2020 Döneminde 4.453,9 milyon avro Ana yararlanıcı kamu, bakanlıklar Türkiye AB Programları Toplam bütçe

Detaylı

Çocukların Şehri. Üzerine

Çocukların Şehri. Üzerine Çocukların Şehri Üzerine Marmara Belediyeler Birliği Kültür Yayınları Yayın No: 91 Kitabın Adı: Çocukların Şehri Üzerine Editörler: Yasemin Çakırer Özservet, Ezgi Küçük Tüm yayın hakları Marmara Belediyeler

Detaylı