Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download ""

Transkript

1 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ MAHMUDİYE-ÇİFTELER-EMİRDAĞ (ESKİŞEHİR GD SU) HAVZASININ NEOTEKTONİĞİ Azad SAĞLAM SELÇUK JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ANKARA 2009 Her Hakkı Saklıdır

2 ÖZET Doktora Tezi MAHMUDİYE-ÇİFTELER-EMİRDAĞ (ESKİŞEHİR GD SU) HAVZASININ NEOTEKTONİĞİ Azad SAĞLAM SELÇUK Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Y.Ergun GÖKTEN İnönü-Eskişehir Fay Sistemi batıda Uludağ dan doğu da Sivrihisar a kadar uzanan yaklaşık BKB DGD uzanımlı, Batı Anadolu bölgesini kuzeydoğuda Orta Anadolu bölgesinden ayıran normal bileşenli sağ yanal doğrultu atımlı bir deformasyon alanıdır. Bu fay sistemi genel olarak doğrultuları B D ve KB GD gidişli, deprem üretme potansiyeline sahip farklı fay takım ve segmentlerinden meydana gelmektedir. İnönü-Eskişehir Fay Sistemi batıda İnönü den güneydoğuda Tuzgölü nün güneyine kadar uzanan alanı etkileyen Eskişehir, Alpu, Orhaniye, Günyüzü, Ilıcabaşı ve Cihanbeyli Fay Zonlarından oluşmaktadır. İnönü-Eskişehir Fay Sistemi nin çalışma alanındaki yapısal unsurları Eskişehir, Alpu ve Orhaniye fay zonlarıdır. Eskişehir Fay Zonu batıda Yörükkaracaören köyünden başlayıp doğuda Sivrihisar ilçesinin batısına kadar izlenebilen, K30 B doğrultusunda uzanan normal bileşenli sağ yanal doğrultu atımlı segmentlerden oluşmaktadır. Bu segmentler batıdan doğuya doğru Yörükkaracaören, Bardakçı-Kaymaz ve Paşakadın segmentleridir. Alpu Fay Zonu genel olarak DB, KD ve KB doğrultulu doğrultu atımlı faylardan oluşmaktadır. Orhaniye Fay Zonu ise Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ Havzasının güneybatı kenarını denetleyen sağ yanal doğrultu atım bileşenli verev normal faylardan oluşmaktadır. Olası Pliyosen den beri aktif olan bu fay zonları, aletsel dönem içerisinde orta büyüklükte depremler üretmiştir (ör; 1956, M= 6.4). Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ havzası, Yürükkaracaören den Emirdağ a kadar kuzeybatı güneydoğu doğrultusunda uzanan yaklaşık 85 km uzunluğunda ve ortalama 25 km genişliğinde çek-ayır havzasıdır. Bu genç depolanma havzanın batı kenarları oldukça düzgün şekilde uzanmakta ve Mesozoyik yaşlı mermer-şist ardalanması, ofiyolitli melanj ve İlerdiyen (Alt Eosen) yaşlı sığ denizel kireçtaşlarından meydana gelen bir temel ile sınırlandırılmaktadır. Bu temeli uyumsuz olarak üzerleyen ve havza ortasında yüzeyleyen Geç Miyosen yaşlı gölsel kireçtaşları da yine Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ havzasının daha yaşlı ve deformasyon geçirmiş birinci havza dolgusunu meydana getirmektedir. Genç ve deformasyon geçirmemiş olan dolgu ya da yenitektonik dolgu Geç Pliyosen-Holosen yaşlı akarsu taraça çakıltaşları ve kumtaşları ile gölsel çamurtaşı ve ince, sınırlı yayılımlı kireçtaşlarından oluşur. Havzanın batı kenarlarındaki alüvyon yelpazeleri ve havza ortasındaki silttaşı ve çamurtaşları en genç havza dolgusudur. İki farklı havza dolgusu, dolgular arasındaki açılı uyumsuzluk ve daha yaşlı dolgunun deformasyon biçimi, Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ çek-ayır havzasının üzerlemiş niteliğini göstermektedir. Harita Genel Komutanlığı ndan elde edilen TUTGA99 verilerine dayanılarak hesaplanan bölgeye ait son on yıllık dönemi kapsayan ana yamulma değerleri, çalışma alanında KB-GD yönlü bir sıkışmanın varlığı görülmektedir. Gerek aletsel olarak belirlenen günümüz tektonik rejimi, gerekse araziden elde edilen yapısal veriler çalışma alanındaki neotektonik rejimin sıkışma türünde olduğunu göstermektedir. Aralık 2009, 129 sayfa Anahtar Kelimeler: İnönü-Eskişehir Fay Sistemi, Neotektonik, Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ havzası i

3 ABSTRACT Ph. D. Thesis NEOTECTONİC OF MAHMUDİYE-ÇİFTELER-EMİRDAĞ BASİN (Southeast of ESKİŞEHİR) Azad SAĞLAM SELÇUK Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Division of Geological Engineering Supervisor: Prof. Dr. Y.Ergun GÖKTEN The İnönü-Eskişehir Fault Zone is a WNW ESE striking right-lateral strike-slip deformational area with a normal component that extends from Uludağ in the west to Sivrihisar in the east and separates the western Anatolia region from the central Anatolia in the northeast. This fault system consists of E W- and NW SEtrending fault sets and segments which have potential to produce earthquakes. The İnönü-Eskişehir Fault System is composed of Eskişehir, Alpu, Orhaniye, Günyüzü, Ilıcabaşı and Cihanbeyli Fault Zones in an area extending from İnönü to the west, to the south of the Salt Lake to the southeast. The fault zones experienced the investigated area are Eskişehir, Alpu and Orhaniye Fault Zones. The Eskişehir Fault Zone is consisted of right lateral strike-slip fault segments with normal component in N30W trend extending from Yörükkaracaören village in the west to the west of Sivrihisar town to the east. These segments are Yörükkaracaören, Bardakçı-Kaymaz and Paşakadın fault segments. The Alpu Fault Zone includes strikeslip fault segments striking in EW, NE and NW trends. As for he Orhaniye Fault Zone is constituted of oblique normal faults with right-lateral strike-slip components controlling the southwestern boundary of the Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ basin. These fault zones, which are presumably active since Pliocene, have produced earthquakes in medium magnitudes in the instrumental recording period (e.g., M= 6.4, 1956). The Mahmudiye-Çifteler basin is a fault-controlled pull-apart basin in 85 km length and 25 km average width, extending in northwest southeast trend from Yürükkaracaören village in the North to Emirdağ in the South. The western margins of the basin are marked by a series of oblique-slip normal fault segments in NW SE trends and the basin is bounded by a basement consisting of Mesozoic marble and schists alternation, ophiolitic mélangé and shallow marine limestones of Early Eocene age. The Upper Miocene limnic limestones unconformably overlaying the basement and outcropping in the middle of the basin, is the first deformed basinfill unit of the basin. The young and undeformed basinfill or neotectonic unit is composed of terrace conglomerate and sandstones, limnic mudstone and thin limestones of presumably Late Pliocene Holocene time inwhich the alluvial fan deposits exposing in the western edge of the basin, and the alluvial sediment in the middle of the basin are the youngest basin infills. These two different basinfill and the unconformity between them suggest the superimposed character of the Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ pull-apart basin. The strain rate results comprising the last ten years calculated from the TUTGA99 data taken from General Command of Mapping point to a compression in NW-SE trend in the region. Both the instrumentally revealed recent tectonic regime, and the structural data collected from the field show that the investigated area is being experienced by a compressive stress system in neotectonic period. December 2009, 129 pages. Key Words: İnönü-Eskişehir Fault System, Neotectonic, Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ basin ii

4 TEŞEKKÜR Doktora tez çalışmam sırasında beni bu konuda çalışmaya yönelten ve çalışmanın her aşamasında yardımlarını esirgemeyen, değerli görüş ve bilgileriyle yönlendiren, bugünkü bilgi, bakış açısı ve becerilerimi kazanmamı sağlayan değerli tez hocam Prof. Dr. Y.Ergun GÖKTEN e (Ankara Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü) teşekkürlerimi sunarım. Tez izleme toplantılarında verdikleri değerli bilgilerle tezime katkı sağlayan; Prof. Dr. Erhan ALTUNEL e (Osmangazi Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü), Prof. Dr. Gürol SEYİTOĞLU na (Ankara Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü); Tezimin sonuçlandırılması sırasında çok önemli katkılarından dolayı sayın hocam Prof. Dr. Ali KOÇYİĞİT E (ODTÜ); Deprem ve TUTGA verilerinin derlenmesinde Doç. Dr. Bahadır AKTUĞ (HGK) ve Yük.Müh. Begüm KOCA ya (A.Ü.), arazi çalışmalarımda destek olan Dr. Oktay ÇELMEN (MTA), Yük. Müh. Erdem DOKUZ (A.Ü.), Yük. Müh. İlker İLERİ (A.Ü.) ve Yük. Müh. Gökhan DEMİRELA ya (A.U), jeomorfoloji çalışmalarında Yük. Müh. Alper Gürbüz e (A.Ü.), tezimin her aşamasında bana destek olan Dr. Korhan ERTURAÇ (İTÜ) ve Dr. Sinan AKISKA ya (A.Ü.); Tez çalışmamın her aşamasında, ilgi ve desteklerini esirgemeyen, maddi ve manevi katkıları ve anlayışları ile bana destek olan bölüm arkadaşlarıma, sonsuz anlayışı ve desteği ile her zaman yanımda olan eşim ve oda arkadaşım Dr. Levent SELÇUK a, son olarak ilgi ve yardımlarını hiçbir zaman esirgemeyen babam Suat SAĞLAM a, annem Ayşe SAĞLAM a ve kardeşim Hazel SAĞLAM a En derin sevgi, saygı ve teşekkürlerimi sunarım. Azad SAĞLAM SELÇUK Ankara, Eylül 2009 iii

5 İÇİNDEKİLER ÖZET... i ABSTRACT... ii TEŞEKKÜR... iii ŞEKİLLER DİZİNİ.. vii ÇİZELGELER DİZİNİ... x 1. GİRİŞ Çalışma alanı MATERYAL VE YÖNTEM Ön Büro Çalışmaları Arazi Çalışmaları KAYNAK ÖZETLERİ TÜRKİYE VE ÇEVRESİNİN NEOTEKTONİK ÖZELLİKLERİ İnönü-Eskişehir Fay Sistemi STRATİGRAFİ Temel Kayaçlar Metamorfik Birimler (Sivrihisar Formasyonu) Magmatik Birimler Ofiyolitli Melanj Örtü Kayaçlar Çatmapınar Formasyonu Çifteler Formasyonu Ilıcabaşı Formasyonu Güncel Çökeller Alüvyal Yelpaze Çökelleri Taraça Depoları Traverten Alüvyon YAPISAL JEOLOJİ Kinematik Analiz Çalışma kapsamındaki faylar için yapılan kinematik analiz Eskişehir Fay Zonu Yörükkaracaören Segmenti Bardakçı-Kaymaz Segmenti Paşakadın Segmenti Alpu Fay Zonu Tepecik Fayı Bardakçı Fayı Uyuzhamam Fayı İncecik Fayı Alpu Fayı Orhaniye Fay Zonu Orhaniye Fay Takımı İskankuyu Fayı Akçalı Tepe Fayları Sakaryabaşı Fay Takımı Sakaryabaşı Fayı iv

6 6.4.5 Ilıçabaşı Fayı Kötütepe Fayı Kızılkaya Fayı MAHMUDİYE-ÇİFTELER-EMİRDAĞ HAVZASININ NEOTEKTONİK GELİŞİMİ DEPREMSELLİK Gerilme Analizi ve Göreceli Hız Vektörleri Sismisite SONUÇLAR VE TARTIŞMA KAYNAKLAR EKLER EK 1 Çalışma Alanın 1/25000 ölçekli Jeoloji Haritası. 127 EK 2 Çalışma Alanın Fay Haritası 128 ÖZGEÇMİŞ v

7 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1.1 Şekil 1.1 Çalışma alanın yer bulduru haritası Şekil 4.1 Türkiye ve çevresinin ana neotektonik bölgelerinin gösteren harita Şekil 4.2 İnönü-Eskişehir Fay Sisteminin genel gidişi Şekil 5.1 İnceleme alanının genelleştirilmiş tektonostratigrafik dikme kesiti.. 18 Şekil 5.2 Tavşanlı zonuna ait mermerler: Kaymaz kuzeyi (Bakış B ya).. 20 Şekil 5.3 Orhaniye köyünün batısında yüzeylenen mermerler içindeki yoğun kıvrımlanmalar (Bakış G ye). 21 Şekil 5.4 Kaymaz granitleri (Kaymaz köyü doğusu, Bakış K ye) 22 Şekil 5.5 Sivrihisar ın batısında yüzeyleyen aplit daykları (Bakış B ya). 23 Şekil 5.6 Ofiyolit melanja ait radyolaritlerden genel bir görünüm (Bakış KB ya).. 25 Şekil 5.7 Çatmapınar formasyonu kireçtaşları, yatay konumda ve yumrulu yapıda (Çatmapınar Köyü, Bakış K ye) 26 Şekil 5.8 Çifteler formasyonuna ait gölsel kireçtaşlarından genel görünüm (Çifteler ilçesi batısı, Bakış D ya). 28 Şekil 5.9 Ilıcabaşı formasyonuna ait genelleştirilmiş stratigrafik dikme kesit. 29 Şekil 5.10 Ilıçabaşı formasyonununa ait çakıltaşı seviyelerinden görünüm (Çifteler ilçesi batısı, Bakış B ya) Şekil 5.11 Ilıcabaşı formasyonunun genel görünümü (Çifteler ilçesi batısı, Bakış B ya).. 32 Şekil 5.12 Mahmudiye-Çifteler havzasının güneyinde yüzeylenen göl ve bataklık çökelleri. 33 Şekil 5.13 Kaymaz yükseliminin güney kenarında yüzeylenen alüvyal yelpazelerden genel görünüm (Paşakadın köyü batısı, Bakış D ya). 35 Şekil 5.14 Alpu havzasının güney kenarında yüzeyleyen alüvyal yelpazelerin genel görünümü (Parsibey köyü kuzeyi, Bakış DKD ya). 36 Şekil 5.15 Mahmudiye-Çifteler yarıgrabeni çökellerini oluşturan taraça depoları (Metamorfitlerden aşınan beyaz renkli köşeli kireçtaşı) (Kaymaz köyünün güneydoğusu, Bakış KD ya) Şekil 5.16 Uyuzhamam köyü çevresindeki jeoloji haritası ve güncel traverten oluşumlarının GoogeEarth görüntüsü üzerindeki görünümü Şekil 5.16 Uyuzhamam köyü civarında yüzeylenen sarımsı renkli travertenler (Bakış B ya) Şekil 6.1 Çalışma alanının eşyükselti eğrileri kullanılarak oluşturulan sayısal yüzey modeli ve bu model üzerinde kuzeyden güneye doğru çalışma alanları Şekil 6.2 Sağ yönü basit makaslama içerisinde gelişen Reidel makaslamalarının (Tchalenko 1970) gerilme elipsoidi içerisindeki yeri 43 Şekil 6.3 Çalışma alanı içerisinde yer alan 112 adet fay düzlemi ve kayma çizgisi verisinin birlikte değerlendirilmesi ile elde edilen streografik projeksiyon ağındaki genel görünümü, ayrıca verilen veri tabanına girilen verilerin ANG ve RUP değerlerinin karşılaştırılması Şekil 6.4 Eskişehir Fay Zon un çalışma alanı içerisinde yer alan segmentlerinin üç boyutlu yükseklik modeli üzerinde görünümü. 49 vi

8 Şekil 6.5 Şekil 6.6 Şekil 6.7 Şekil 6.8 Şekil 6.9 Karatepe köyü kuzeyinde mermerleri kesen ve bunları Pleyistosen çökellerle karşı karşıya getiren Yörükkaracaören fayının genel görünümü Sarıkavak köyü batısında yörükkaracaören fayı ve basamak türü faylanmanın enine jeolojik kesiti Yörükkaracaören segmentinin neden olduğu çal deresindeki 375 m lik sağ yanal atım 51 a. Bardakçı-Kaymaz fayının Balçıkhisar köyü civarındaki genel gidişi, b. Sürtopraklık dere içersindeki fay breşleri c. Bardakçı-Kaymaz fay düzlemine ait kayma düzlemi Bardakçı-Kaymaz segmentinin batı bölümünde gelişmiş olan asılı genç yelpaze depolanmalarındaki ötelenmeler 53 Şekil 6.10 Bardakçı-Kaymaz segmentinden alınan kayma verileri ve bu verilerin kinematik analizleri.. 55 Şekil 6.11 a. Paşakadın fayının genel görünümü ve fayın uzanımı boyunca oluşan üçgen yüzeyler (kesikli çizgiler), b. Paşakadın fayına ait kayma düzlemi, c. Fay zonu boyunca oluşan breşleşmeler, d. fayın uzanımı boyunca yüzeylelen eski alüyyon yelpaze çökelleri. 57 Şekil 6.12 Paşakadın segmentinin neden olduğu sağ yanal ve sol yanal dere ötelenmeleri Şekil 6.13 Paşakadın segmentinden alınan kayma verileri ve bu verilerin kinematik analizleri.. 61 Şekil 6.14 Alpu fay zonunda yüzeylenen çizgisellikler. 63 Şekil 6.15 a. Tepecik fayının ikizler köyü civarındaki genel gidişi, b. fayın uzanımı boyunca görülen oygu yapıları, c. tepecik fayına ait fay sarplıkları Şekil 6.16 a. Tepecik fayına ait üç boyutlu sayısal görüntü b. kuruçay deresinde meydana gelen 800 m lik sağ yanal atım, c. selavetpınarı deresinde meydana gelen 600 m lik sağ yanal atım. 65 Şekil 6.17 Tepecik segmentinden alınan kayma verileri ve bu verilerin kinematik analizleri Şekil 6.18 a. Bardakçı fayına ait kayma düzlemi, b. bu fay düzlemi üzerinde gelişmiş yan yatımlar Şekil 6.19 Bardakçı segmentinden alınan kayma verileri ve bu verilerin kinematik analizleri.. 68 Şekil 6.20 a. Uyuzhamam fayının genel gidişi, b,c. uyuzhamam fayına ait kayma düzlemleri Şekil 6.21 Uyuzhamam segmentinden alınan kayma verileri ve bu verilerin kinematik analizleri Şekil 6.22 a. K60B durumlu incecik fayında meydana gelen düşey atım, b. incecik fayına ait kayma düzlemi Şekil 6.23 a. K30B durumlu incecik fayındaki pür doğrultu atım, b,c. bu faya ait kayma düzlemleri Şekil 6.24 İncecik segmentinden alınan kayma verileri ve bu verilerin kinematik analizleri Şekil 6.25 Beylikova güneyinde meydana gelen loblu alüvyal yelpazelerden görünüm vii

9 Şekil 6.26 Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ havzasının batı kenar faylarının Jeoloji haritası ve oluşturulan üç boyutlu sayısal yükseklik modeli üzerindeki konumları. 75 Şekil 6.27 a. Orhaniye fayın boyunca Mesozoyik yaşlı mermerler ile Pleyistosen yaşlı Ilıcabaşı formasyonun dokanağı, b. bu fay zonu boyunca mermerler içinde meydana gelen yoğun kıvrımlanmalar, c. Orhaniye fayına ait kayma düzlemi ve üzerinde gelişen kayma çizgileri. 77 Şekil 6.28 a. Orhaniye fay takımının bölgede yüzeyleyen birimlerle ilişkisi, b. kare içine alınan bölgedeki morfotektonik belirteçler Şekil 6.29 Orhaniye fay takımından alınan kayma verileri ve bu verilerin kinematik analizleri.. 79 Şekil 6.30 a. D-B uzanımlı İskankuyu fayı boyunca Mesozoyik yaşlı mermerler ile İlerdiyen yaşlı Çatmapınar Formasyonun dokanağı, b. İskankuyu fayına ait kayma düzlemi ve kaymaz çizikleri, c. fayın önünde gelişen konglomera Şekil 6.31 İskankuyu fayından alınan kayma verileri ve bu verilerin kinematik analizleri 82 Şekil 6.32 Havzanın batı kenarını denetleyen Akçalı tepe faylarının Ilıcabaşı formasyonun en üst seviyesini oluşturan gölsel kireçtaşlarında meydana getirdiği düşey atımlar Şekil 6.33 Sakaryabaşı fay takımının bölgede yüzeylenen birimlerle ilişkisi 86 Şekil 6.34 a. Geç Miyosen yaşlı gölsel kireçtaşlarında meydana gelen yükselim, b. Hocaçalı tepenin kuzey kenarını sınırlayan Sakarya başı fayına ait kayma düzlemi, c. Sakaryabaşı kaynağının doğduğu nokta olan ve Sakarya başı fayının başladığı nokta (fotoğraf lokasyonları 6.20 de kare içinde gösterilmiştir) Şekil 6.35 Sakaryabaşı fayından alınan kayma verileri ve bu verilerin kinematik analizleri Şekil 6.36 Ilıcabaşı köyü kuzeyinde yüzeylenen Ilıcabaşı fayı.. 89 Şekil 6.37 a. Geç Pliyosen-Pleyistosen yaşlı bataklık ve göl çökelleri, b,c,d. Kötütepe fayı boyunca gelişmiş kayma düzlemleri Şekil 6.38 Kötütepe fayından alınan kayma verileri ve bu verilerin kinematik analizleri Şekil 6.39 a. Mesozoyik mermer ile Pleyistosen yaşlı çökellerin dokanağındaki Kızıltepe Fayı, b. Mermerler üzerinde gelişen kayma düzlemi, c. fay düzlemi üzerindeki kayma verileri 93 Şekil 6.40 Kızıltepe fayından alınan kayma verileri ve bu verilerin kinematik analizleri 94 Şekil 7.1 Orta Anadolu ve çevresinin tektonik haritası (Dirik ve Erol 2003, Dirik 2001, Dirik ve Göncüoğlu 1996, Göncüoğlu vd. 1996, Koçyiğit ve Özacar 2003 ten basitleştirilerek alınmıştır) 95 Şekil 7.2 Mahmudiye-Çifteler yarı grabenin sayısal kabartma görüntüsü ve gelişimi Şekil 8.1 Çalışma alanı içinde ve yakın civarından elde edilen IT96 dan hız vektörleri (yayınlanmamış) 100 Şekil 8.2 Her elemanın merkezinde hesaplanan ana yamulmalar viii

10 Şekil yılları arasında çalışma alanı ve çevresinde meydana gelen depremler (deprem verileri, Boğaziçi üniversitesi Kandilli Rasathanesi den alınmıştır) ix

11 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 5.1 Ilıcabaşı formasyonu içinde tayin edilmiş memeli fosiller (Saraç 2000) Çizelge 6.1 Çalışma alanındaki 16 istasyondan ölçülen fay düzlemi verileri ve kinematik analiz sonuçları x

12 1.GİRİŞ Orta Anadolu Bölgesi nde aktif tektonik rejimler ve ilgili yapılar dikkate alındığında önemli neotektonik unsurlardan biride İnönü-Eskişehir Fay Sistemi dir. İnönü-Eskişehir Fay Sistemi batıda Uludağ dan (Bursa) başlayıp, doğuda Tuzgölü ne kadar uzanan, yaklaşık 430 km uzunluğunda, km genişliğinde, Batı Anadolu Bloğunu kuzeydoğuda Orta Anadolu bloğundan ayıran sağ yönlü doğrultu atımlı ve normal bileşenli bir fay kuşağıdır. (Koçyiğit 2003, 2005). Bu fay kuşağı genel olarak KB-GD ve BKB-DGD uzanımlı sağ doğrultu atımlı faylardan oluşmasının yanı sıra, KD-GB uzanımlı sol yanal doğrultu atımlı ve KB-GD uzanımlı eğim atımlı normal faylarla temsil edilir. Türkiye nin önemli aktif fayları içerisinde yer alan ve deprem üretme potansiyeline sahip farklı segmentlerden oluşan İnönü-Eskişehir Fay Sistemi ilkin Koçyiğit (1984) tarafından ortaya konulmuştur. Farklı araştırmacılar tarafından İnönü-Eskişehir Fay Sisteminin batıda Uludağ (Bursa) ile doğuda Sivrihisar arasındaki kesimi Eskişehir fayı olarak adlandırılmıştır (McKenzie 1978, Okay 1984, Şengör vd. 1985, Barka vd.1995). Eskişehir fayı olarak adlandırılan bu kesim daha sonra Şaroğlu vd. (1987) tarafından Eskişehir Bursa fay zonu olarak adlandırılmış ve İnönü-Dodurga fay zonu, Eskişehir fay zonu ve Kaymaz fay zonu olarak alt bölümlere ayrılmıştır. Tüm bu alt bölümler bir arada değerlendirilip Altunel ve Barka (1998) tarafından Eskişehir Fay Zonu olarak adlandırılmıştır. Bazı araştırmacılar Eskişehir fay zonunu Türkiye'nin kuzeybatısında yer alan Trakya fay zonu ile birleştirilerek Trakya-Eskişehir fay zonu olarak da adlandırılmışlardır (Yaltırak ve diğerleri, 1998; Sakınç ve diğerleri, 1999; Aksu ve diğerleri, 2002). Dirik ve Erol (2003), Eskişehir fay zonunun muhtemelen Tuzgölü havzasının batı kenarını kontrol eden Ilıca, Yeniceoba ve Cihanbeyli fay zonlarıyla birleştiğini öne sürerek tüm bu zonları Eskişehir-Sultanhanı Fay Sistemi İçerisinde değerlendirmiştir. Bu sistemin en iyi gözlenebilen fay düzlemelerinin bulunduğu yer olan İnönü ilçesi nedeniyle Koçyiğit ve Özacar (2003) tarafından İnönü-Eskişehir fay zonu olarak adlandırılmıştır. Son olarak da Koçyiğit (2005, 2009) tarafından İnönü- Eskişehir Fay Sistemi olarak adlanmış ve sistemin doğu kesimin daha güneydoğuya (Karapınar ilçesi KD su) kadar uzandığını belgelemiştir. 1

13 İnönü-Eskişehir Fay Sistemi farklı fay zonlarından oluşmaktadır. Bu sistemi oluşturan fay zonlarından biri Eskişehir Fay Zonu dur. Bu fay zonu batıda Uludağ dan (Bursa) doğuda Sivrihisar a kadar uzanan yaklaşık 160 km uzunluğunda egemen olarak sağ yanal doğrultu atımlı ve normal atım bileşenine sahip bir deformasyon alanıdır. Eskişehir Fay zonunun kuzeybatı kesimlerinde batıdan doğuya doğru İnegöl, Bozüyük grabenleri, Orta kesiminde ise Sivrihisar yükselimi ile ayrılmış, kuzeyde Eskişehir grabeni bu fay zonunun önemli yapısal öğeleridir (Koçyiğit 2003). Eskişehir fay zonunun önemli yapısal öğelerinden bir diğeri de Mahmudiye-Çiftler-Emirdağ çek-ayır havzasıdır. Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ havzası Eskişehir fay zonunun doğu kesiminde yer alıp, yaklaşık 85 km uzunluğunda, 25 km genişliğinde ve KB-GD gidişli bir çöküntü alanıdır. Çalışma alanını oluşturan Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ havzası Türkiye nin neotektonik ve depremsellik konularında en az incelenen bölgelerinden birisi durumundadır. Bu konudaki bilgiler bölgeye ait deprem kayıtlarının Türkiye haritası üzerindeki yerlerinin belirtilmesinden ibarettir. Bunun yanında Türkiye nin ve özelde Orta Anadolu nun neotektoniği ve depremselliği konularında yayımlanmış makaleler ve bildirilerde ancak genel yaklaşımlar söz konusu olup, bir neotektonik incelemenin gerektirdiği somut veriler yer almamaktadır (Baran ve Gökten 1996, Gökten ve Baran 1999, Koçyiğit 2005, Koçyiğit vd. 2000a, b, Gökten vd. 2003). Her ne kadar Eskişehir fay zonunun çalışma alanı içerisindeki segmentleri belirtilmiş olsa da (Şaroğlu vd. 1987, Koçyiğit 2003) bu segmentlerin ve gerilme alanında yer alan diğer yapıların ayrıntılı özellikleri eksiktir. Bu çalışmanın amacı Türkiye nin neotektonik ve depremsellik açısından en az incelenen bölgelerinden birisi olan Eskişehir Fay Zonu nun Kaymaz bölgesinde yer alan segmentasyonu ile bu zonun oluşturduğu gerilme alanı içerisinde yer alan diğer yapısal unsurların neotektonik özelliklerini belirlemek ve bu gerilme alanının Mahmudiye- Çifteler-Emirdağ havzasının genişlemesinde olan etkisini yorumlamaktır. Bu kapsamda bu zon içerisinde gelişen morfolojik yapıların zaman ve mekan içinde gelişimleri ile bölgenin Neotektonik evriminin belirlenmesi ve bu özellikler ile sismisite arasındaki ilişkilerinin yorumlanmasıda yeralmaktadır. 2

14 1.1 Çalışma Alanı Orta Anadolu da Ankara ve Eskişehir il sınırları içinde, doğuda Sivrihisar, batıda Kanlıpınar ve güneyde Emirdağ ilçeleri arasında uzanan çalışma alanı, kuzey enlemleri ile doğu boylamları arasında yaklaşık 3000 km 2 lik bir alanı kaplamaktadır (Şekil 1.1). Bu alan 1/25000 ölçekli Eskişehir İ25 d2-d4,c1-c2- c3-c4; İ26 d1-d2-d3-d4, c1-c2-c3-c4; J25 a2, b1-b2-b3-b4, c2-c3; J26 a1-a2-a3-a4, b1- b4 paftaları içerisinde yer almaktadır. Bölgeye ulaşım Ankara Eskişehir karayolu ile sağlanmaktadır. Ayrıca Mahmudiye, Çifteler ve Sivrihisar ilçeleri arasında asfalt yollar bulunmakta olup, bu yollardan ayrılan kısmen asfalt ve stabilize yollar ile köylere ulaşım sağlanmaktadır. Çalışma alanında başlıca Sivrihisar, Mahmudiye ve Çifteler ilçelerinin yanı sıra Kaymaz, Paşakadın, Uyuzhamam, Orhaniye, Ilıçabaşı, Sarıkavak, Beylikova, Bardakçı ve İskankuyu köyleri önemli yerleşim alanlarını oluşturmaktadır. Bölgedeki ortalama yükseklik m arasında değişmekte ve çalışma alanı içerisindeki en önemli yükseltiyi kuzeyde Ayazma tepe (1453) ve güneyde ise Büyük tepe (1514) oluşturmaktadır. ( Bkz. Ek 1). Ayrıca Mahmudiye Çifteler ovasının orta kesimleri ise çalışma alanındaki en düşük topoğrafyaya sahip olan kısımlardır. 3

15 Şekil 1.1 Çalışma alanın yer bulduru haritası 4

16 Potansiyel olarak Türkiye deki tüm akarsuların % 3.4 ünü oluşturan Sakarya Nehri çalışma alanındaki ana akarsudur. 6.4*10 9 PP m 3 /yıl ortalama yıllık akışa sahip ve 510 km uzunluğunda olan Sakarya Nehri nin ilk çıkış noktası, Eskişehir-Çifteler kazasının 4 km güneyinde 5 göze halinde boşalım gösteren Sakaryabaşı kaynaklarıdır (Güner 2003). Kaynaklar, İhsaniye ve Bardakçı sularına karışırlar. Nehir kuzeydoğu yönünde bir müddet aktıktan sonra Körhasan köyü çevresinde Seydisuyu ve Körhasan köyü ile Nasriye köyü arasında ise Sarısu deresi ile birleşerek Sakarya Nehri ni oluştururlar. Sakarya Nehri doğudan batıya doğru yüksekliği yaklaşık 800 m olan bir platoyu geçerek Karadeniz e akmaktadır (Güner 2003). Orta Anadolu iklim kuşağı içerisine giren inceleme alanında kara iklimi hüküm sürmekte olup, yağışlar kış ve ilkbahar aylarında olmaktadır. Bölgede sert bir iklim egemendir. Yağış miktarı yüksek kotlardan düşük kotlara doğru azalmaktadır. İnceleme alanı üzerinde ortalama yıllık yağış 16 Yağış Gözlem İstasyonu (YGİ) nun yılları arasındaki verileri kullanılarak hesaplanmıştır. Thiessen ve Eş Yağış Eğrisi yöntemleri ile bulunan sonuçlara göre ortalama yıllık yağış mm ve mm, ortalama sıcaklık ise C dir (Güner 2003). 5

17 2. MATERYAL VE METOD Tez çalışması kapsamında yapılan çalışmalar başlıca, ön büro çalışmaları, arazi çalışmaları ve elde edilen verilerin yineden büro çalışmaları ile değerlendirilmesini kapsamaktadır. 2.1 Ön Büro Çalışmaları Çalışma alanının 1/35000 ölçekli hava fotoğrafları ile 1/25000 ölçekli topoğrafik haritalarından elde edilen dijital yükselik modelleri incelenerek, bölgeye ait çizgisellik haritası oluşturulmuştur. Aynı zamanda bölge ve yakın çevresi ile ilgili literatür derlenerek, bu bölgeye ait olan jeolojik ve neotektonik problem ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte Devlet Su İşleri nden (DSİ) elde edilen sondaj verileri kullanılarak, havzanın taban dolgusu hakkında bilgiler edinilmeye çalışılmıştır. Elde edilen dijital yükseklik modeli kullanılarak akaçlama ağı haritası hazırlanmış ve oluşturulan çizgisellikler boyunca morfolojik yapılar incelenerek, arazi çalışmaları için ön bilgiler elde edilmeye çalışılmıştır. 2.2 Arazi Çalışmaları yaz aylarında yapılan arazi çalışmalarında yaklaşık 20 adet 1/25000 ölçekli topografik harita üzerine kaya türü sınırlar ve jeolojik özellikler çizilmiştir. Çalışma alanında saptanmış faylar haritalara işlenmiş ve faylarla ilgili parametreler (fayın türü, uzunluğu, doğrultusu, eğim miktarı ve yönü vb.) ile fayın türünü belirlemeye yönelik kinematik özellikler (fay aynası, kayma çizgileri, yan yatım açıları) arazide ölçülmüş ve fotoğraflanmıştır. Ayrıca bölgenin genel bir stratigrafisi oluşturulmaya çalışılmış, Geç Paleotektonik ve Neotektonik dönem havza dolguları arazide gözlenerek bölgeye ait stratigrafik istif oluşturulmuştur. Arazi gözlemleri çeşitli programlar kullanılarak analiz edilmiştir. Fay düzlemlerinin stereografik gösterimi ve gerilme yönelimlerini bulmamızı sağlayan Angelier ve 6

18 MyFault (DEMO) programı kullanılarak kinematik veriler analiz edilmiştir. Sayısal haritaları ve üç boyutlu görüntüleri elde etmek için ArcViewGIS 3.2, ArcMap 9.2 ve ErMapper 8.0 programları kullanılmıştır. Çalışma alanına ait akaçlama haritası RiverTools programı kullanılarak yapılmıştır. Çalışmada yapılan tüm çizimlerde Adobe Illustrator programı kullanılmıştır. 7

19 3. KAYNAK ÖZETLERİ Çalışma alanını oluşturan Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ havzası ve İnönü-Eskişehir Fay Sisteminin Kaymaz çevresindeki neotektonik özellikleri hakkındaki çalışmalar oldukça azdır. Bu bölgede çalışmalar genel olarak hidrojeoloji ve stratigrafi çalışmaları üzerine yoğunlaşmıştır. Bu bölümde çalışma alanı ve Eskişehir Fay zonu ile ilgili çalışmalar özetlenerek verilmeye çalışılmıştır. Mumcu (1971) Yukarı Sakarya Havzası nda yeraltısu olanaklarının araştırılması amacı ile jeofizik rezistivite çalışması yapmıştır. Etüd sonucu havzadaki akifer karakterindeki seviyelerin ve formasyonların derinlikleri, kalınlıkları ve yayılımları, havzanın jeolojik yapısı ve jeolojik oluşumunu belirleyen örtülü faylar ortaya çıkarılmıştır. Bununla birlikte Sakaryabaşı kaynaklarının K-G doğrultulu bir fay hattı üzerinde yer aldığıda açıklanmıştır. Mumcu (1976) Eskişehir Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ Grup Köyleri ni (Mahmudiye, Çifteler, Merkez İsmetpaşa, Türkmenmecidiye, Hayriye, Osmaniye, Orhaniye, İhsaniye) kapsayan çalışmasında; hem yeraltı suyu işletme alanını genişletme çalışmaları, hem de akiferlerin daha iyi belirlenebilmesi için ayrıntılı jeofizik incelemeler yapmıştır. İnceleme sırasında alınan yeni akım gözlemleri ile yeraltı suyu rezervi belirlenmiştir. Uman ve Yergök (1979) Emirdağ (Afyon) yöresindeki kaya birimlerinin kaya türü özelliklerini ayrıntılı olarak çalışmışlar ve bu bölgeye ait genel bir stratigrafik kolon oluşturmuşlardır. Kulaksız (1981) Kaymaz-Sivrihisar hattının kuzeyinde yüzeyleyen metamorfikleri incelemiş ve üç kısma ayırmıştır. Ayrıca bu bölgeye ait stratigrafik kolon kesit oluşturarak, metamorfiklerin üzerini sırasıyla Triyas, Jura-Kretase, Paleosen ve Neojen kayalarının uyumsuz olarak örttüğünü ifade etmiştir. 8

20 Gözler vd. (1985) Eskişehir ili ve kuzeyinde yer alan sıcak su kaynaklarının çevresindeki kayaçların stratigrafik ve tektonik özelliklerini incelemiş, bölgedeki sıcak suların ofiyolit-metamorfik kontağından çıktığını, genç tektonik olayların çok kırıklı olan eski zonu etkilemekte olduğunu ve buna bağlı olarak su çıkışlarını kolaylaştırdığını iddia etmişlerdir. Okay (1984) Eskişehir fay zonunun, paleotektonik dönemde Türkiye tektonik çatısının oluşumunda önemli rolü olan İzmir-Ankara-Erzincan kenet zonuna paralel olduğunu ve bu zon içerisinde yer alan Anatolid Torid platformu üzerinde geliştiğini belirtmiştir. Şaroğlu vd. (1987) yayınladıkları Türkiye nin aktif fayları ve depremsellikleri adlı raporda; Eskişehir Fay Zonunu Eskişehir Bursa fay zonu olarak adlandırmış, bu zonun batıda Uludağ dan doğuda Kaymaz a kadar uzandığı belirtmişlerdir. Bununla birlikte bu fay zonunu İnegöl yöresi, İnönü-Dodurga fay zonu, Eskişehir fay zonu ve Kaymaz fay zonu olarak alt bölümlere ayırmışlardır. Özcan vd. (1989) İçbatı Anadolu daki Kütahya Çifteler Bayat - İhsaniye arasında kalan bölgede yüzeylenen birimleri ayrıntılı olarak çalışmışlardır. Buna bağlı olarak bölgedeki Paleojen birimlerini beş farklı formasyona ayırmışlar ve bölgede yüzeylenen Neojen birimlerinin farklı nitelikte kırıntılı ve karbonat kayalarının, volkanik ve volkanosedimanter yanal ve düşey geçişleri ile karakterize edildiğini belirtmişlerdir. Umut vd. (1991) Çifteler-Holanta (Eskişehir ili) - Çeltik (Konya ili) ve dolayının jeolojisini incelemişlerdir. Bu çalışmada İç Anadolu Bölgesi nde Emirdağ kuzeydoğusu ile Çifteler güneydoğusu ve Sivrihisar güneyindeki alanda yer alan Neojen birimlerinin stratigrafisini belirlemişler ve bölgenin 1/25000 ve 1/ ölçekli jeoloji haritalarını yapmışlardır. Barka vd.(1995) Eskişehir fay zonunun farklı tektonik rejimler gösteren Batı Anadolu bloğu ile Orta Anadolu bloğu arasında bir sınır olduğunu ifade etmiştir. 9

21 Altunel ve Barka (1998) de yaptıkları çalışmada Eskişehir fay zonunun İnönü- Sultandere arasındaki neotektonik aktivitesini incelemişler ve buna bağlı olarak Eskişehir ve İnönü havzalarının oluşmasında önemli rol oynayan Eskişehir fay zonunun; Sultandere ile İnönü arasında deprem potansiyeline sahip segmentlerden oluştuğunu ve en fazla deprem riski olan segmentin Oklubal-Turgutlar arasındaki segment olduğunu ileri sürmüşlerdir. Koçyiğit (2003) içerdikleri neotektonik yapılara bağlı olarak Orta Anadolu yu, Konya- Eskişehir bölgesi ve Kayseri-Sivas bölgesi olmak üzere iki alt neotektonik bölgeye ayırmıştır. Bununla birlikte aynı çalışmada Konya Eskişehir neotektonik bölgesinin çekme türünde bir neotektonik rejim ve normal faylarla temsil edildiği ve bu sistemle oluşan önemli yapılardan bir tanesinin de Çifteler-Akgöl graben sistemi olduğu ifade edilmiştir. Yaltırak (2000) Marmara Bölgesinin iki farklı sistem ve iki farklı zamanda oluştuğunu; bunların erken neotektonik dönemde (En Geç Miyosen-Erken Pliyosen ile Erken-Orta Pleyistosen) Trakya-Eskişehir Fay zonu ve kollarından, geç neotektonik dönemde (Erken-Orta Pleyistosen) ise Kuzey Anadolu Fay sistemi ve onun kollarından oluştuğunu belirtmiştir. Yaltırak (2000) uydu görüntülerini kullanarak, Trakya Eskişehir fay zonunun İnegöl segmentinin Kuzey Anadolu fay sistemin güney kollarının hareketi ile yineden aktif bir hale geldiğini ve bu fay zonunun Erken Miyosen-Erken Pliyosen döneminde doğrultu atımlı bir fay karakterinde olduğunu söylemiştir. Bozkurt (2001) Eskişehir Fay zonun Pliyo-Kuvaterner aralığında sağ yanal doğrultu bileşenli normal bir fay olarak geliştiğini ve bu fay sistemi hakkında pek fazla bilgi bulunmadığını vurgulamıştır. 10

22 Yaltırak (2002) deprem öncesi ve sonrasında bazı bölgelerdeki su kuyularında oluşan hidrolojik değişimleri incelemiş ve bu kuyulardaki değişimlerin Kuzey Anadolu Fay Kuşağının Güney Marmara'da bulunan yeniden etkinleşen Eskişehir Fay kuşağını etkilemesi ile ortaya çıkan düşük hızlı deformasyonun sonucunu olduğunu iddia etmiştir. Ocakoğlu vd. (2003) Eskişehir fay zonuna ait Sultandere segmentinin sarplığında gelişmiş taraçaların yaşlandırılmasının, bölgedeki fayların düşey devinim hızlarının belirlenmesinde oldukça kullanışlı olacağını ileri sürmüştür. Tokay ve Altunel (2005) de Eskişehir fay zonunun İnönü Dodurga çevresindeki neotektonik aktivesitesini incelemişlerdir. Bu çalışma kapsamında İnönü-Dodurga segmenti üzerinde tarihsel ve atletsel kayıtlarda önemli bir deprem olmamasına rağmen, deprem yinelenme aralıklarının geniş olması ve M=6.4 olan Eskişehir (Çukurhisar) depreminin büyüklüğü göz önünde bulundurarak, İnönü-Dogurga segmentinin de deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu ifade etmişlerdir. Koçyiğit (2005) Eskişehir fay zonunun İnönü kesiminde ilk faz olan sıkışmaya ait kayma verileri ile ikinci faza ait olan genişleme verileri net olarak gözlenmekte olduğundan dolayı, Eskişehir fay Zonu İnönü Eskişehir fay zonu olarak adlandırmış; İnönü Eskişehir fay zonunun kuzeyde doğrultu atımlı faylanma ile güneyde ise kıtasal genişleme sınırında oluşan bir büyük makaslama zonu olduğunu ifade etmiştir. Ocakoğlu (2007) Eskişehir Fay Zonunun yüzeylendiği Bozüyük ve Alpu arasındaki Pliyosen yaşlı çökelleri incelemiş ve bu çökellerden elde ettiği verilere bağlı olarak Eskişehir Fay Zonunun Üst Pliyosen den beri aktif, düşük deformasyonlu bir makaslama zonu olduğunu ifade etmişlerdir. Ocakoğlu ve Açıkalın (2009) Eskişehir Fay zonunundaki konsekant çökellerde kozmojenik yaşlandırmayla birlikte sedimantolojik ve morfolojik incelemeler yaparak, 11

23 Eskişehir Fay zonunun güneydoğusundaki düşey deformasyonun 1mm/yıl olduğunu ileri sürmüşlerdir. 12

24 4. TÜRKİYE VE ÇEVRESİNİN NEOTEKTONİK ÖZELLİKLERİ Türkiye bulunduğu konum bakımından ve içerdiği büyük tektonik yapılarla gerçek bir doğal laboratuvar konumdadır. Bir bölgede, geçmişte herhangi bir jeolojik zamanda başlayıp, nitelik değiştirmeksizin günümüzde de sürmekte olan tektonik rejime Neotektonik rejim, bu rejimin etkilemekte olduğu alana da Neotektonik bölge adı verilir (Koçyiğit 2005). Orta Anadolu yu karakterize eden neotektonik rejimin başlangıç yaşı Erken Pliyosen sonrasıdır (Koçyiğit vd. 2001). Orta Anadolu yu denetleyen neotektonik rejim hakkında farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı araştırmacılara göre Orta Anadolu yu denetleyen neotektonik rejim sıkışma türündedir (Boray vd. 1985, Barka vd. 1995). Fakat diğer araştırmacılara göre Orta Anadolu nun yaklaşık batı yarısı genişleme türü, doğu yarısı ise sıkışma türü neotektonik rejimlerin denetimde deformasyon geçirmekte olduğunu belirtmişlerdir (Koçyiğit 1984, Koçyiğit ve Beyhan 1998, 1999, Koçyiğit vd. 2000a) Türkiye nin neotektoniği esas olarak üç büyük yapı olan sağ yönlü Kuzey Anadolu Fay zonu (KAFZ), sol yönlü Doğu Anadolu Fay zonu (DAFZ) ve Ege Kıbrıs yayı tarafından kontrol edilmektedir (Şengör vd. 1985). KAFZ ve DAFZ nun oluşumu ve sonucunda Anadolu plakasının batıya hareketi, Türkiye de dört farklı neotektonik bölgesinin oluşmasına neden olmuştur (Şengör 1980, Şengör vd. 1985, Koçyiğit ve Özacar 2003) yılında Şengör vd.(1985) tarafından Türkiye nin neotektonik bölümlenmesi; Doğu Anadolu sıkışma bölgesi, Kuzey Anadolu Bölgesi, Batı Anadolu genişleme bölgesi ve Orta Anadolu ova bölgesi olarak nitelendirilmiştir. Fakat bazı araştırmacılar Batı Anadolu genişleme bölgesinin oluşumunda Anadolu levhasının batıya hareketinin neden olmadığını, bu bölgede Geç Oligosen-Erken Miyosen süresince Geç Paleosen de Neotetis in kapanması ve çarpışma sonrasında kalınlaşan kabuğun incelmesi ve yayılması olan orojenik çökme modeli ile açıklamaktadırlar (Seyitoğlu ve Scott 1991, 1996). Koçyiğit (2009) tarafından Türkiye beş farklı neotektonik bölgeye ayrılmıştır. Bunlar Karadeniz-Kafkas sıkışmalı neotektonik alan, Orta-Kuzey Ege doğrultu atımlı neotektonik alan, Kuzey-Doğu-Güneydoğu Anadolu doğrtultu atımlı neotektonik alan, Güneybatı Türkiye gerilmeli neotektonik alan ve 13

25 Kıbrıs-Güney Ege aktif dalma-batma neotektonik alanlarıdır (Şekil 4.1). Orta Anadolu da yer alan aktif tektonik rejimler ve ilgili yapılar dikkate alınarak bölge iki alt neotektonik bölgeye ayrılmıştır (Koçyiğit 2000). Bunlar Konya-Eskişehir neotektonik bölgesi ve Kayseri-Sivas neotektonik bölgesidir. Konya-Eskişehir neotektonik bölgesi, Batı-Güneybatı Anadolu ve göller bölgesi ile horst-graben sistemini kapsamaktadır. Ayrıca çekme türü bir neotektonik rejim ile verev atımlı normal faylanma ile karakterize edilmektedir (Koçyiğit 2000). Anadolu bloğu; kuzeyde sağ yanal doğrultu atımlı Kuzey Anadolu Fay Sistemi, doğuda sol yanal doğrultu atımlı Doğu Anadolu Fay Sistemi ve Ölüdeniz Fay Sistemi, batıda Ege makaslama zonu ve güneyde Kıbrıs dalma - batma zonu olmak üzere dört ana neotektonik yapı tarafından sınırlandırılmaktadır. Bu ana yapılarla birlikte bloğun diğer neotektonik dönem yapısal unsurları ise sol yanal Orta Anadolu fay sistemi, sağ yanal Tuzgölü fay zonu (Dirik ve Göncüoğlu, 1996; Koçyiğit ve Beyhan 1998, Dirik 2001, Dirik ve Erol 2003, Koçyiğit 2000,2003, Koçyiğit ve Özacar, 2003, Koçyiğit, 2005), sağ yanal bileşenli normal fay karakterli İnönü-Eskişehir Fay Sistemi (Koçyiğit 2000,2003, Dirik ve Göncüoğlu 1996, Dirik 2001, Dirik ve Erol 2003), Akşehir fay zonu (Koçyiğit ve Beyhan 1998, Koçyiğit 2000, 2003) ve Ege genişleme sistemidir (Dirik ve Göncüoğlu 1996, Koçyiğit ve Beyhan 1998, Dirik 2001, Dirik ve Erol 2003, Koçyiğit 2000,2003, Koçyiğit ve Özacar, 2003, Koçyiğit, 2005). Daha öncede değinildiği üzere Orta Anadolu nun önemli neotektonik yapısal unsurlarından biride sağ yanal doğrultu atımlı ve normal bileşenli İnönü-Eskişehir fay sistemidir. Bu sistem kuzeyde doğrultu atımlı faylanma ile güneyde kıtasal genişleme sınırını kontrol etmektedir (Koçyiğit 2005). İnönü-Eskişehir Fay sistemi içerisindeki fay hatlarındaki sıçramalar nedeniyle Neojen ve Kuvaterner yaşlı çökellerle dolmuş çöküntü alanları gelişmiştir. Bu tez çalışması kapsamında özellikle bu fay sisteminin kaymaz çevresindeki segmentasyonu ve buna bağlı olarak gelişen Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ çöküntü alanın neotektonik özellikleri incelenmeye çalışılmıştır. 14

26 15 Şekil 4.1 Türkiye ve çevresinin ana neotektonik bölgelerini gösteren harita (Koçyiğit 2009).

27 4.1 İnönü-Eskişehir Fay Sistemi Batıda Uludağ dan (Bursa) doğuda Tuzgölü nün batısına kadar uzanan İnönü- Eskişehir Fay Sistemi, Orta Anadolu nun tektonik evrimi üzerinde farklı dönemlerde değişik roller üstlenmiştir (Şekil 4.2). Şekil 4.2. İnönü-Eskişehir Fay Sisteminin genel gidişi (Koçyiğit ve Deveci 2005) Bu fay sistemi Geç Oligosen-Erken Miyosen de tüm Anadolu nun etkisi altında kaldığı sıkışma rejimine bağlı olarak gelişen yapısal unsurlardan biridir (Yaltırak vd. 1998, Sakınç vd.1999, Yaltırak 2002). Bu sistemin Trakya daki kesimi, hareketine Geç Oligosen-Erken Miyosen de başlamış ve Geç Miyosen-Erken Pliyosen döneminde Kuzey Anadolu Fay Sistemi tarafından kesilerek, ötelenmiş ve üzerinde yaklaşık 100 km lik sağ yanal atım oluşturduğunu iddia edilmiştir (Okay, 2009, Yaltırak vd. 1998, Sakınç vd. 1999, Yaltırak 2002). Bununla birlikte Geç Miyosen-Erken Pliyosen döneminde saf makaslamanın bir ürünü olarak, sağ yönlü doğrultu atım karakterli ve Trakya ya kadar devam ettiği ifade edilmiştir (Okay 2009, Yaltırak vd. 1998, Sakınç vd. 1999, Yaltırak 2002). Son yıllarda İnönü-Eskişehir fay Sistemi boyunca Geç Pliyosen- Erken Kuvaterner yaşlı çökellerde yapılan çalışmalarda bu çökellerdeki düşey atım miktarının 200m dolayında olduğu ve porsuk çayının çökeltmiş olduğu akarsu 16

28 çakıltaşları, ırmağın bugünki yatağına göre 400m yükseltilmiş olduğu görülmektedir (Koçyiğit 2003). Eskişehir Fay Zonunun oldukça genç bir kıta içi yapı olduğunu, Villafranşiyen (Geç Erken Pliyosen-Geç Erken Pleyistosen) yaşlı akasu istifini keserek üzerinde 100 m aşkın bir düşey atım oluşturduğu ve belirtilmiştir (Ocakoğlu ve Açıkalın 2009). Tüm veriler değerlendirildiğinde İnönü-Eskişehir Fay Sisteminin Pliyosen den beri aktif olduğunu göstermektedir (Altunel ve Barka 1998, Koçyiğit 2003). Trakya ya kadar sürdüğü ifade edilen bu sistemin hakkında son yıllarda yapılan çalışmalar bu fay sisteminin sağ yanal doğrultu atımlı ve normal bileşenli bir fay sistemi olduğunu ortaya koymaktadır (Koçyiğit , Tokay ve Altunel 2005, Ocakoğlu 2005, 2006, 2009, Okay 2009). Orta Anadolu Geç Pliyosen günümüz aralığında, eş zamanlı iki ayrı neotektonik rejimin denetiminde ve düşük hızda (> 20cm/yıl) bir deformasyon geçirmektedir (Reilinger vd. 1997, 2006). Son yıllarda yapılan GPS çalışmalarında özellikle Orta Anadolu nun, doğu ve batı bölümleri arasındaki hız farklılıklarının bulunduğu, bu bölgedeki deformasyonun tekdüze olmadığı, bölgenin doğuda sıkışma kuvveti ile etkilenirken batıda genişleme rejimi kontrolü altında kaldığı belirtilmektedir (Aktuğ vd. 2009). GPS ölçümlerini kullanarak İnönü-Eskişehir Fay Sistemi üzerindeki deformasyon hızının 0.15 mm/yıl olduğu ve bu deformasyon oranının zonun batı kesimlerinde 0.1 ustrain/yıl iken doğu kesimlerinde 0.02ustrain ile bir düşüşe uğradığı belirtilmiştir (Kahle vd. 1998). Jeolojik verilere bağlı olarak da bu sistem üzerindeki deformasyon oranının mm/yıl olduğu üzerinde bir saptama bulunmaktadır (Koçyiğit 2000). Ancak son yıllarda Ocakoğlu (2006, 2009) da teras çökellerindeki yaşlandırmaya bağlı olarak zon üzerindeki deformasyon oranının 1 mm/yıl olduğunu belirtmiştir. 17

29 5. STRATİGRAFİ Çalışma alanında yüzeylenen birimler yaş ve kaya türü özelliklere bağlı olarak temel kayaçları ve örtü kayaçları olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. Bölgedeki temel kayaların (Paleotektonik dönem kayaları) adlandırılmasında önceki çalışmalarda verilmiş olan kaya-stratigrafisi adlandırılması ile bu çalışmada verilen adlandırılmalar kullanılmıştır. Neotektonik dönem birimleri için ise, yine bu çalışmada belirlenen kaya-stratigrafi adları kullanılmıştır. Çalışma alanında ve bölgede yüzeylenen Neotektonik dönem birimleri ise Üst Pliyosen ile Kuvaterner (Pleyistosen-Holosen) yaşlı örtü ve havza dolgusu depolarıdır (Şekil 5.1). Neotektonik dönem hareketinin çoğu izleri Paleotektonik dönem kayalarında bulunduğundan, bu bölümde temel birimlerin özelliklerine de kısaca yer verilmiştir. Şekil 5.1 İnceleme alanının genelleştirilmiş tektonostratigrafik dikme kesiti 18

30 5.1 Temel Kayaçlar Bölgede yüzeylenen Paleotektonik dönem birimleri çalışma alanının güneybatısı ve kuzeyinde geniş yayılımlar sunmaktadır. Bu birimler; Mesozoyik yaşlı yüksek basınç/düşük sıcaklık metamorfizma ürünleri olan metasedimanter kayalar ile bunlara sokulmuş olan granitoyidler, bunlarla tektonik ilişkili olan ofiyolitik melanj ve Eosen yaşlı denizel karbonatlardan oluşan temel kayaçları ile bunların örtüsü durumundaki Üst Miyosen yaşlı Çifteler Formasyonuna ait gölsel kireçtaşlarından oluşmaktadır. İstifin çalışma alanında taban ilişkisi görülememiştir fakat daha önceki çalışmalarda Mesozoyik yaşlı Tavşanlı zonuna ait metamorfitlerin güneyde başlıca Paleozoyik yaşlı Afyon Zonu metamorfitleriyle ve bu metamorfitlerin üzerine gelen Triyas-Jura yaşlı Anadolu-Toros karbonat platformu çökelleri ile stratigrafik ve tektonik ilişkili olduğu belirtilmiştir (Tolluoğlu vd. 1997, Okay 1984). Bölgede yüzeylenen metamorfik birimler daha önce Kibici vd. (1994) ve Kibici ve Güneş (1995) tarafından belirtilmiş olduğu gibi Mesozoyik yaşlı magmatik birimler tarafından kesilmektedirler Çalışma alanının kuzey kesiminde yüzeylenen ofiyolitik melanj daha önce Okay (1984) tarafından bölge geneli için belirttiği gibi bu alanda da metamorfik birimlerin üzerinde tektonik olarak yer almaktadır (Okay 1984). Eosen yaşlı Çatmapınar formasyonu Mesozoyik yaşlı metamorfitler ile Geç Kretase yaşlı ofiyolitik melanjı uyumsuz olarak örtmektedir. Birim üst sınırında Pleyistosen yaşlı akarsu ve gölsel fasiyeste gelişmiş tortullarla uyumsuz olarak örtülmektedir Metamorfik birimler (Sivrihisar Formasyonu) Bölgede yüzeylenen metamorfik birimler, en kuzeydeki Tavşanlı zonu olarak adlandırılan Geç Kretase yaşlı metamorfik kuşağı temsil etmektedir. Tavşanlı zonu, ilksel olarak olasılıkla Menderes-Torid platformunun okyanusa bakan kuzey kenarında çökelmiş ve bu kıta kenarında platformun Kretase sırasında dalma-batma zonuna girmesi sonucu yüksek sıcaklık/düşük basınç metamorfizması gelişmiştir (Okay 2008). 19

31 Çalışma alanında yüzeylenen bu birim, Orhaneli grubu içinde yeralan Sivrihisar Formasyonu olarak adlandırılmıştır (Kulaksız 1981, Gautier 1984, Monod vd. 1991, Okay 2009). Çalışma alanının güney kesiminde yüzeylenen metamorfik birimler ise Özcan (1989) tarafından Gökçeyayla Formasyonu olarak adlandırılmıştır. (Şekil 5.2). Şekil 5.2 Tavşanlı zonuna ait mermerler: Kaymaz kuzeyi (Bakış B ya) Metamorfitlerin tüm bölgedeki toplam kalınlığı yaklaşık olarak 3000 m yi bulmaktadır (Kulaksız 1981, Gautier 1984, Monod vd. 1991, Okay 2009). Başlıca mermer, metakuvarsit, metakumtaşı, metaşist, kalkşist, serpantinşist ve metabazit ardalanmasından oluşmaktadır (Okay 1984). Çalışma alanında en yaygın olarak mermerler yüzeylenmektedir. Mermerler gri, koyu gri renklerde cm arasında katmanlı, çatlaklı ve zaman zaman kalkşistleşmeye giden foliyasyon kazanımlıdırlar. Çatlaklarda yoğun hidrotermal kuvars damarları bulunur. Genellikle arasında değişen eğimlere sahip olan mermerler çalışma alanının bazı kesimlerinde yoğun kıvrımlanmalar sunmaktadırlar (Şekil 5.3). Bu seviyeler özellikle Mahmudiye-Çifteler 20

32 havzasının batı kenarını sınırlayan Karadağ yükseliminin doğu yamaçlarında ve kuzey kenarı sınırlayan Kaymaz yükseliminin güney yamaçlarında gözlenebilmektedir. Beyaz, gri ve koyu gri renklerdeki mermerler mikroskopik incelemede granoblastik dokulu, kalsit dolgulu çatlaklı, folyasyona giden stilolit gelişimli olup, çoğu kuvarslardan oluşan az miktarda kum boyu malzeme içerirler. Mermerlerde yaygın çekme kökenli çatlaklar boşluğa büyümeli ikincil kalsit kristalleri ile doldurulur. Bunlarla ardalı olan pembe renkli mermerleşmiş kireçtaşlarında kalşistleşme açıkça izlenir. Mezoskopik ölçekte de izlenebilen çok evreli kıvrımlanmalar, mikroskopik incelemelerde de gözlemlenir. Kalsit kristallerinin dilinim çizgilerinde bükümlenmeler görülür. Kalkşistlerde limonitleşmeler yaygındır, mermerler litostatik basıncın etkisiyle kalkşistleşmeye uğrarken, aynı zamanda makaslama ile mikro ölçekte yatık kıvrımlanmalar da oluşturmuşlardır. Şekil 5.3 Orhaniye köyünün batısında yüzeylenen mermerler içindeki yoğun kıvrımlanmalar (Bakış GD ya) 21

33 Metamorfitler üst seviyelerine doğru mermer ve kuvarsitler metaşistlerle ardalanmaya başlarlar. Çalışma alanında tipik olarak Orhaniye köyü batısında, Bardakçı köyü, Sivrihisar-Yörükkaracaören arasında kalan kısımda görülmektedir (Ek 1) Magmatik birimler Eskişehir-Sivrihisar çevresindeki çalışmada Mesozoyik yaşlı, KD-GB uzanımlı granitoyid kuşağı; oluşum sırasının önceliğe bağlı olarak yaşlıdan gence doğru kuvarsdiyorit, granit (Kadıncık graniti), granit porfir (Dinek graniti), granit-granodiyorit (Tekören graniti) granit, granodiyorit (Karacaören graniti) ve granit-granodiyorit (Kaymaz graniti) bileşimli kayaçlardan oluşmaktadır ve metamorfik kayaçları çeşitli doğrultularda kesmektedir (Şekil 5.4). Bu kayaçlar kalkalkalen bileşimli, I-tipi özelliklere sahip ve volkanik yay granitoyidleri grubunda yer almaktadır (Kibici vd 1994, Kibici ve Güneş 1995, Çelmen vd. 2007). Derinlik kayaçları pegmatit, aplit ve diyabaz daykları ile kuzey-güney doğrultularda kesilmektedir (Kibici vd. 1994, Kibici ve Güneş 1995, Çelmen vd. 2007) (Şekil 5.5). Şekil 5.4 Kaymaz granitleri (Kaymaz köyü doğusu, Bakış K ye) 22

34 Eskişehir-Sivrihisar çevresinde yapılan çalışmada plütonik masifler dört gruba ayrılır. Bunlar Sivrihisar monzoniti, Mihalıçcık, Topkaya ve Yürükcaören granodiyoritleri olarak adlandırılan masiflerdir. Daha önce yapılan bir çalışmada zirkon ve apatit mineralleri üzerinde yaş tayini yapılmış ve birimlerin ± 6.27 MY yaşında oldukları saptanmıştır (Gautier 1984). Şekil 5.5 Sivrihisar ın batısında yüzeyleyen aplit daykları (Bakış B ya) Eskişehir-Sivrihisar çevresinde Mesozoyik yaşlı Sivrihisar intrüzif kompleksi kendi içinde beş ayrı kayaç grubuna ayrılmıştır. Bunlar yaşlıdan gence doğru monzodiyorit, kuvars monzonit, diyorit porfir ve aplitik dayk (alkali-feldispat granit) olarak adlandırılmıştır. Monzonit ve kuvars monzonit içerisinde diyorit ve kuvars diyorit bileşiminde anklavlara rastlanmıştır (Kibar vd. 1992). 23

35 5.1.3 Ofiyolitli Melanj Ofiyolitli melanj napları, Geç Kretase de Neotetis Kuzey Kolu nun kapanmasına bağlı olarak güneye doğru Tavşanlı zonuna ait olan Orhaneli grubu üzerine tektonik dokunaklarla yerleşmişlerdir (Okay, 2009). Çalışma alanın güney kesiminde yüzeylenen ofiyolitli melanjlar Ovacık kompleksi (Kaya 1972a, b) olarak adlandırılırken, kuzeyde yüzeylenen kesim ise Anadolu ofiyoliti (Okay, 2009) olarak adlandırılmıştır. Ovacık kompleksi başlıca bazalt, radyalorit, pelajik şeyl, kireçtaşları ve daha az oranda serpantinit, talk, grovak ve tabakalı manganez kayaçlarından oluşmaktadır. Anadolu ofiyolitinin ise %90 dan daha fazla kesimi peridotitlerden oluşan geri kalan kesim ise piroksenit, gabro, kromit ve peridoditleri kesen diyabaz dayklarından oluşmaktadır (Okay, 2009). Ofiyolitik birimler çalışma alanında küçük mostralar halinde yüzlekler sunmaktadır. Çalışma alanı içerisinde ofiyolitik birimlerin tipik olarak görüldüğü kesimler güneyde Burunarkaç köyü (Ovacık kompleksi), kuzeyde Beylikova köyü güneyi (Anadolu ofiyoliti) ve havzanın orta kesimlerinde yer alan Çifteler ilçesinin güneyinde gözlenebilmektedir (Ek 1). Genel olarak güney ve orta kesimde melanj bileşenlerinde radyolaritler göze çarparken, kuzey kesimde ise peridodit ve gabro birimleri yüzlekler sunmaktadır (Şekil 5.6). Çalışma alanında yüzeylenen ofiyolitik birimlerin metamorfitlerle ilişkisi genç faylarla kontrol edilmektedir. Çalışma alanı içerisinde bu birimleri üzerleyen herhangi birimle olan dokanağına rastlanılmamıştır. Fakat daha önce yapılan çalışmalardan bu birimlerin yerleşim yaşının Erken Kampaniyen-Orta Eosen olduğu bilinmektedir (Koçyiğit 1991). 24

36 Şekil 5.6 Ofiyolit melanja ait radyolaritlerden genel bir görünüm (Bakış KB ya) 5.2 Örtü Kayaçları Çatmapınar formasyonu Birim ilk olarak Özcan (1989) tarafından Hanköy formasyonu olarak tanımlanmış olup birimin Afyon ve Eskişehir ili arasında tipik olarak görüldüğü yerleri; Hanköy, İskankuyu, Göknebi ve Numanoluk köylerinin çevrelerinde yer almaktadır. Birimin yaşı önceki çalışmalarda Lütesiyen (Eosen) olarak verilmesine rağmen birimin yaşı fosil kapsamına bağlı olarak İlerdiyen (Alt Eosen) olması ve birimin tipik olarak yüzeylendiği yer Çatmapınar köyü olduğu için bu çalışmada birim Çatmapınar (UTM ) formasyonu olarak adlandırılmıştır (Ek 1). Genel olarak çakıltaşı, kumtaşı ve kireçtaşı istifinden oluşan Çatmapınar formasyonu çalışma alanın güney kesiminde Çatmapınar köyü ile İskankuyu köyünün güneyi arasında kalan geniş bir alanda yüzeylenmektedir (Ek 1). 25

37 Birim istifin alt kesimlerinde çakıltaşı- kumtaşı ile başlamakta üste doğru kumlu kireçtaşlarına geçiş yapmaktadır. İstifte en üst seviyeyi ise resifal kireçtaşlarının oluşturduğu görülmektedir. Çatmapınar formasyonu çalışma alanında yataya yakın yapısal konum sergilemektedir (Şekil 5.7). Şekil 5.7 Çatmapınar formasyonu kireçtaşları, yatay konumda ve yumrulu yapıda (Çatmapınar Köyü, Bakış K ye) İstifin tabanda yer alan Radyolarit ve ofiyolit çakılları içeren çakıltaşı genel olarak cm arasında tane boyutlarına sahip olup, yuvarlaklaşmış ve orta boylanmalıdır (Şekil 5.9). Yaklaşık KD eğimli olan bu seviye (çakıltaşı) üste doğru gri, bej renkli silt ve kumtaşlarına geçiş yapmaktadır. Üst seviyelere doğru kumlu kireçtaşlarına geçen birim bu kısımda yaklaşık 20 cm kalınlığa sahip kuvarsca zengin mikroçakıltaşılarla ardalanmalı olarak devam etmektedir. Birimin çökelimi sırasında deniz seviyesinde oluşan değişimler kaya türüne yansımakta ve oransal olarak derinleşme ve sığlaşma dönemleri görülmektedir. Birimde karstlaşma izleri yaygındır. Gel-git üstü bir ortamda 26

38 çökelmiş olmanın işareti olan kuruma ile parçalanma ve intraklastlı bir özellik izlenmektedir. Birimin alt seviyelerinde Gastropoda ve Ostrea fosilleri görülürken, üst seviyelere doğru mikrofosiller artar. Üst seviyelerin mikroskopik incelenmesinde kayaç biyosparit fasiyesinde görülür. Dr. Ercüment Sirel tarafından yapılan paleontolojik incelemelerde Opertoribitolites douvillei, Alveoline pavloveci, Alveoline rotundata kazancii, Alveoline avsari, Millolidae, Rotaliidae fosilleri tayin edilmiş olup, bu verilere bağlı olarak birimin yaşı İlerdiyen (Alt Eosen) olarak tayin edilmiştir. Toplam kalınlığı 150 m olan bu birimin bölgede metamorfitleri açısal uyumsuzlukla örtmekte olduğu daha öncede belirtilmiş (Özcan 1989, Acarlar vd. 1998) olmasına karşın bazı kesimlerde bu dokanağın eğim atımlı normal faylarla kontrol edildiği gözlenmiştir. Birim, üst sınırında Pleyistosen yaşlı akarsu ve gölsel fasiyeste gelişmiş tortullarla uyumsuz olarak örtülmektedir. Birimin çalışma alanın bazı kesimlerinde Pleyistosen yaşlı karasal klastik ve kireçtaşları ile olan dokunakları da faylıdır Çifteler formasyonu Çalışma alanında yaklaşık 100 m kalınlığa sahip olan Çifteler formasyonu kumtaşıkireçtaşı ardalanmasından oluşan istifle temsil edilmektedir. Bu birim daha önceki çalışmalarda Hisar Formasyonu altında Binelek üyesi olarak adlandırılmıştır (Umut vd. 1991). Çalışma alanı içerisinde tip yeri Çifteler ilçesi olduğundan dolayı birim Çifteler formasyonu olarak adlandırılmıştır. Çifteler formasyonu çalışma alanı içerisinde yer alan Sakarya nehrinin iki yakası boyunca geniş bir alanda yüzeylenmektedir (Ek 1). Özellikle bu birim Sakarya nehrinin güney kıyısını oluşturan m yüksekliğinde dik bir yar oluşturarak, Sakaryabaşı ve Hayruye köyleri arasında iyi gözlenebilen istifler sunmaktadır. Birim alt seviyelerinde karbonat çimentolu, sıkı çimentolanmış, çapraz katmanlanmalı, ince taneli kumtaşları ile başlar ve en kalın yerinde 30 m yi bulan gölsel kireçtaşları ile sürer (Şekil 5.8). Kireçtaşları beyaz renkli ince orta katmanlı ve yumruludur. Kireçtaşları içerisinde mevsimsel dönemleri temsil eden çok ince laminalanmalar dikkat çekmektedir. 27

39 Mikroskopik incelemede kayaç boşluklu ve intraklastlı bir özellik sergilemekte ve yuvarlak karbonat parçaları sparitik bir çimento ile bağlanmaktadır. Bununla birlikte bir miktar kum boyu opak ve mafik mineraller gözlenmektedir (Şekil 5.8). Şekil 5.8 Çifteler formasyonuna ait gölsel kireçtaşlarından genel görünüm (Çifteler ilçesi batısı, Bakış ya) Yatay olan birimin çalışma alanı içerisinde taban ilişkisi görülmemiştir. Birim, büyük bir olasılıkla Eosen yaşlı kireçtaşları veya Tavşanlı zonu kayaçlarından oluşan bir temel üzerinde yer almaktadır. Üst sınırında ise Pleyistosen yaşlı çoktür çakıltaşılarla geometrik bir uyumsuzluk göstermeksizin örtülmektedir. İnceleme alanında Sakarya nehrinin doğduğu kaynak bu kireçtaşının normal faylanması ile oluşan fay zonunda boşalmaktadır. Yapılan paleontolojik incelemeler sonucunda birim içerisinde Cyrideis cf. torosa, Cyrideis cf. Heterostigma, Cyrideis sp. ve Bakünella sp. Fosilleri bulunmuş ve bu verilere bağlı olarak birimin yaşı Geç Miyosen olarak saptanmıştır (Umut vd. 1991) Ilıcabaşı formasyonu Ilıçabaşı formasyonu ilk defa yapılan bu çalışma ile tanımlanmaya çalışılmıştır. Genel olarak istif çakıltaşı kumtaşı ve en üst seviye de ise gölsel kireçtaşlarından oluşmaktadır (Şekil 5.9). Ilıçabaşı formasyonu çalışma alanı içerisinde özellikle havza dolgusu olarak geniş bir yayılım sunmaktadır. Bu birim havzayı batıdan sınırlayan 28

40 Karadağ yükseliminin havzaya bakan doğu yamaçlarında ve az eğimli topografyada yüzeylenmektedir. Formasyonun tip yeri Ilıcabaşı köyü güneyi, İskankuyu köyü doğusu ve Çifteler ilçesi kuzeyidir (Ek 1). Şekil 5.9 Ilıcabaşı formasyonuna ait genelleştirilmiş stratigrafik kesit (ölçeksiz) Birim en alt seviyesinde 50 m kalınlığa sahip bazan iyi çimentolanmış ve bazı seviyelerde gevşek radyolarit ve ofiyolit çakıllı, cm büyüklüğünde çakıltaşı ile başlamaktadır (Şekil 5.1, Şekil 5.10). Bazı kesimlerde K35B akış yönüne işaret eden çakıl yönelimleri gözlenmektedir. İstif çapraz katmanlanmalı, çakıllı kumtaşı ve yumrulu kireçtaşları ile ardalanmalı olarak devam etmektedir. Üst seviyelere doğru ise yaklaşık 20 m kalınlığında yanal süreksiz gölsel kireçtaşları seviyeleri bulunmaktadır (Şekil 5.1, Şekil 5.11). Gölsel kireçtaşları genel olarak çamurtaşları ile ardalanmalı olarak sürmektedir. Beyaz renkli ve laminasyonlu kireçtaşları mikroskobik incelemede travertenimsi özellikte gözenekli ve bitki çürüme boşlukludur. Bu stratigrafik düzeyler Kadıkuyusu köyü kuzey kesimlerinde yüzeylenmektedir. Bununla birlikte formasyonun 29

41 kalınlıkları yanal yönde izlendiğinde değişken olduğu gözlenmektedir. Özellikle formasyonun en üst seviyesini oluşturan gölsel kireçtaşlarının kalınlıkları yaklaşık 20 m iken çalışma alanın batı kesimlerinde bu seviyeler havza içine doğru olduğundan daha fazla olduğu gözlenmektedir. Bu kalınlık değişimlerinin havza gelişimini kontrol eden ve bu birimi etkilemiş eğim atımlı normal faylar nedeniyle birimin gerçek kalınlıkları olduğundan da fazla görünmektedir. Havzanın kuzeybatısındaki akarsu çökelleri ise genel olarak kötü boylanmalı, orta yuvarlaklaşmış, mermer, kireçtaşı ve ofiyolitlerden ve boyutları 0.2 cm ile 30 cm arasında değişen çakılları içeren çakıltaşı, çamurtaşı ve kumlu çakıllı kumtaşı ardalanmasından oluşmaktadır. İskankuyu köyü çevresinde Üst Pliyosen-Pleyistosen yaşlı göl ve bataklık çökelleri gözlenmektedir. Genel olarak en alt seviyede mor renkli, radyolarit çakıllı, orta-kaba taneli kumtaşları ile başlamakta, orta seviyelerinde kireç yumrulu, büyük Mesozoyik kireçtaşı parçaları içeren bej renkli kumtaşı ile sürmektedir. Orta seviyelerde ise killisiltli bir seviye ile bu seviyenin üzerine mavimsi-gri renkli marnlı seviye gelmektedir. İstifin en üst seviyelerinde ise cm kalınlığında katmanlardan oluşan kireçtaşı seviyesi görülmektedir (Şekil 5.12). 30

42 Şekil Ilıcabaşı formasyonuna ait çakıltaşı seviyelerinden görünüm (Çifteler ilçesi güneyi, Bakış GB ya) Ilıcabaşı formasyonu Çifteler formasyonu üzerinde uyumsuz olarak da yer alır. Çifteler formasyonu inceleme alanının bazı yerlerinde düşük eğimler sunan sunar. Bu nedenlede çoğu yerde uyumsuzluk açılı şekilde yeralır. Ilıçabaşı formasyonu çevre kayaçlarının hepsinden malzeme almış olup havza orta kesimlerinde özellikle Çifteler ilçesi kuzeyinde yanal yönde fasiyes değişiklikleri göstermektedir. Bu çevrede akarsu kökenli tortullar daha ince taneli olup bunlar karbonatça zengin cm kalınlıklarındaki gölsel seviyelerle kimi yerlerde ardalanan toplam m kalınlığında bir seviye olarak mostra vermektedirler. Bu birim, kuzeye doğru havza dolgusunun en eski birimi olduğunu gösterecek şekilde yanal fasiyes değişiklikleri de gösterir. Çifteler ilçesinin kuzeyinde çamurtaşı ve karbonat ardalanması ve daha kuzeyde Kaymaz yakınlarında ise yeniden altta akarsu kökenli çakıltaşı ve çamurtaşı ardalanması ile üst seviyelerde ince gölsel kireçtaşı çökelimi izlenir. Belpınar köyü güneybatısında gölsel kireçtaşları ince bir seviye halinde doğrudan Mesozoyik yaşlı mermerler üzerine açılı uyumsuzlukla 31

43 gelmektedirler. Çifteler ilçesinin güneybatısında yer alan ve havza tabanına yakın yükselti oluşturan yumuşak tepelerin üzerleri de dağılgan bir karbonat çökelimi ile örtülüdür. Şekil 5.11 Ilıçabaşı formasyonunun genel görünümü (Çifteler ilçesi batısı, Bakış B ya) Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ havzanın en geniş yayılım sunan Ilıcabaşı formasyonun sedimantasyonunda Eskişehir fay zonunun kontrolü açık bir şekilde izlenmektedir. Ilıcabaşı formasyonu çalışma alanının kuzey ve güney kesimlerinde daha kaba kırıntılı ve bataklık çökelleri ile temsil edilirken havza ortalarına doğru yer yer ince taneli (taşkın düzlüğü ve gölsel) fasiyesleri içeren bir çakıllı akarsu sistemi gelişmiştir. Özellikle havza orta kesimlerinde yaygın bir şekilde yüzeylenen gölsel kireçtaşları dikkat çekmektedir. Ilıçabaşı formasyonunda Saraç (2000) tarafından yapılan memeli fosil incelemelerinde Tablo 5.1 de verilen memeli fosiller tayin edilmiştir. Bu verilere bağlı olarak da birimin yaşı Geç Pliyosen-Pleyistosen olarak verilmiştir. 32

44 Çizelge 5.1 Ilıcabaşı formasyonu içinde tayin edilmiş memeli fosiller (Saraç 2000). TakımTa Aile Alt Aile Cins Tür Insectivora Soricidae Rodentia Arvicolinae Mimomys Lagomorpha Leporidae Carnivora Canidae Canis Carnivora Canidae Vulpes Artiodactyla Bovidae Gazella borbonica Artiodactyla Bovidae cf. Leptobos Şekil 5.12 Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ havzasının güneyinde yüzeylenen göl ve bataklık çökelleri Güncel çökeller Çalışma bölgesindeki güncel çökeller; Alüvyon yelpaze çökelleri, yamaç molozları, traverten, eski alüvyonlar ve akarsu çökelleridir. 33

45 Alüvyal yelpaze çökelleri Alüvyon yelpaze çökelleri, çalışma alanının farklı kısımlarında, fay morfolojisine bağlı olarak gelişmişlerdir. Genel olarak ofiyolit, mermer ve granit çakıllarından oluşan bu çakıltaşları çoğu yerde çimentosuz veya zayıf çimentolu köşeli, kötü boylanmalı ve ortalama 2 30 cm arasında değişen çakıl boyutlarına sahiptirler. Bu yelpazeler çalışma alanı içerisinde gelişen havzanın batı kenarında, kaymaz yükseliminin güney kenarında ve Alpu havzasının güney kenarında gözlenmektedir. Kaymaz yükselimi güney kenarında yüzeylenen Alüvyon yelpaze çökelleri genelde mermerden türemeli, karbonat hamurlu, çok kötü boylanmalı ve 2-15 cm arasında değişen boylara sahip, köşeli çakıllardan oluşmaktadır (Şekil 5.13). Bazı gevşek çimentolanmış seviyelerde saptanan çakıl yönelimleri taşınma yönünün GB ya doğru olduğunu göstermektedir. Bu kesimdeki alüvyon yelpazelerin en önemli özelliği seviyelerin yanal olarak devam etmesi ve dağıtım kanallarının mercekler halinde belirgin bir şekilde gözlenmesidir. 34

46 Şekil 5.13 Kaymaz yükseliminin güney kenarında yüzeylenen alüvyon yelpazelerden genel görünüm (Paşakadın köyü batısı, Bakış D ya) Alpu havzasının güney kenarında oluşan Alüvyon yelpazeler genellikle iyi çimentolanmış mermer-ofiyolit-şist ve granit çakıllarından oluşan çakıltaşlarından oluşmaktadır (Şekil 5.14). Bu alanda özellikle eski alüvyon yelpaze depolarının yumuşak tepeler oluşturduğu ve loblu bir yapı sunduğu görülmektedir. Yelpaze depoları mermer, granit ve ofiyolitlerden türemeli, cm arasında değişen boyutlardaki, kötü boylanmalı çakıllardan oluşan iyi çimentolanmış çakıltaşlarından oluşmaktadır. Alpu fayının Parsibey köyü çevresindeki bu depolar incelendiğinde çakıl yönelimlerinin kuzeye doğru bu taşınmaya işaret ettikleri görülmektedir. Diğer taraftan Beylikova ilçesi çevresinde çakıl yönelimleri hem güneybatıya hem de kuzeye doğru taşınma belirtmektedirler (Şekil 5.14) 35

47 Şekil 5.14 Alpu havzasının güney kenarında yüzeyleyen alüvyal yelpazelerin genel görünümü (Parsibey köyü kuzeyi, Bakış DKD ya) Taraça depoları Taraça depoları veya eski alüvyonlar havza tabanından yukarıda bulunan ve genç faylanma yüzünden küçük akarsu kanallarının yalnızca bir kıyısında setler halinde yüzeylenen çakıl ve çakıllı kum depolarıdır (Şekil 5.15). Dört kademe halinde bulunan bu taraça depolarının en belirgini Ilıçabaşı köyünden başlayarak kuzeydoğuya akan ve Sakaryabaşı nda Sakarya nehrine karışan Ilıcapınar sekisidir. Gevşek çakıltaşılardan oluşan bu taraça depolarının çakılları başlıca cm boyutlarındaki mermerlerden oluşmakta 2-3 m yüksekliğe ulaşan sekiler oluşturmaktadır (Ek 1). 36

48 Şekil 5.15 Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ havza çökellerini oluşturan taraça depoları (Metamorfitlerden aşınan beyaz renkli köşeli kireçtaşı) (Kaymaz köyünün güneydoğusu, Bakış KD ya) Traverten Çalışma alanı içerisinde en önemli traverten oluşumu Uyuzhamam köyü çevresinde yüzeylenmektedir (Şekil 5.16). Eski ve güncel sıcak su çıkışlarına bağlı olarak bu kesimde traveten oluşumları göze çarpmaktadır. Genel olarak sarı-krem renkli olan bu travertenler çok fazla altere olmuşlardır (Şekil 5.17). 37

49 Şekil 5.16 Uyuzhamam köyü çevresindeki jeoloji haritası ve güncel traverten oluşumlarının GoogleEarth görüntüsü üzerindeki görünümü Bölgedeki güncel traverten oluşumları sürdüğü için bu alanda yüzeylenen travertenlerin yaşı Kuvaterner olarak kabul edilmiştir. Bu kesimde sıcak su çıkışına bağlı olarak oluşan travertenin sağ yanal doğrultu atımlı fay özelliğinde olan Uyuzhamam fayına bağlı olarak oluştuğu düşünülmektedir. Şekil 5.17 Uyuzhamam köyü çevresinde yüzeylenen sarımsı renkli travertenler (Bakış B ya) 38

50 Alüvyon Osmaniye, Ilıcapınar ve Çifteler arasında havzanın en alçak kesimlerini dolduran siltli, kumlu ve yer yer killi oluşuklardır. Havza tabanında üzerlerinde kalın bir tarım toprağı gelişmiştir. İnceleme alanının dışında ve kuzeyde Yıldızören köyü dolayında bataklık türü koyu gri renkli, kumlu siltli depolanmalar görülmektedir. Güncel alüvyonlar Zaferhamit ve Ilıcapınar köyleri arasında havzanın en alçak kesimlerini kaplayan, kalınlıkları belirsiz başlıca gri renkli çamurtaşı ve silttaşlarıdır. 39

51 6. YAPISAL JEOLOJİ Çalışmada alanında yüzeylenen fayların özellikleri ve kaya türü ilişkilerini açıklamak amacıyla bölgenin 1/25000 ölçekli jeoloji haritası hazırlanmıştır (Ek 1). Eskişehir fay zonunun çalışma alanında yüzeylenen kesimi bu çalışma kapsamında ayrıntılı olarak incelenmiş ve haritalanmıştır (Ek 2). Ayrıca bu fay zonu içerisinde gelişen faylar ve Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ havzasının batı kenarını ve ortasını denetleyen faylar ayrıntılı olarak çalışılmış ve haritalanmıştır (Ek 2). Eskişehir Fay Zonu, İnönü-Eskişehir Fay Sistemi içerisinde, daha önce de değinildiği üzere batıda Uludağ dan (Bursa) başlayarak Sivrihisar a (Eskişehir) kadar uzanan, yaklaşık BKB-DGD gidişli sağ yanal doğrultu atımlı yer yer normal eğim atım bileşenli bir deformasyon alanıdır. Bu deformasyon alanı çalışma alanı içerisinde Kaymaz yükseliminin güney kenarına paralel olarak yaklaşık K25B doğrultusunda, farklı segmentler oluşturarak Sivrihisar a kadar uzanmakta ve bu kesimde Sivrihisar yükseliminin iki kenarını izleyerek Yenimehmetli köyüne kadar izlenmektedir. Daha önceki yıllarda Eskişehir fay zonu üzerinde yapılan çalışmalar bu fay zonunun taze fay yüzeyleri pek sunmadığını belirtmişlerdir (Altunel ve Barka 1998). Altunel ve Barka (1998) yaptıkları çalışmada fay yüzeyi görülmemesinin sebeplerini açıklarken tarihsel ve aletsel deprem verileri ve GPS ölçümleri (Barka vd. 1995, Reilinger vd. 1996, 2006) ile gösterilmiş olduğu gibi fay üzerindeki hareket hızı 1-2 mm/yıl olan deformasyonun yavaş olduğunu ve bu bölgede aşınmaya karşı dayanımı düşük olan Miyosen ve Pliyosen-Pleyistosen yaşlı kayaçları kesen fay yüzeylerinin bölgedeki iklim koşulları dikkate alındığında, kısa sürede aşınacağını belirtmişlerdir. Buna karşılık bu tez çalışması sırasında yapılan arazi çalışmalarında önemli fay düzlemi verileri elde edilmiş, bunlarla beraber derin kazılmış akarsu yatakları, asılı vadiler, fay taraçaları ve alüvyon yelpazeleri gibi morfolojik yapılar ve faylar üzerinde gelişmiş yanal ve düşey atımlar dikkat alınarak bölgeyi etkileyen neotektonik yapılar ve özellikleri ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. 40

52 Eskişehir Fay zonu çalışma alanı içerisinde farklı segmentlerden oluşmaktadır. Bu segmentler yaklaşık olarak BKB-DGD gidişli olup, çalışma alanındaki KB-GD doğrultusunda uzanan Kaymaz yükseliminin güney kenarını sınırlamaktadırlar. Bu fay zonunun inceleme alanı içinde kalan kesimi üç farklı segmente ayrılmıştır. Bunlar Yörükkaracaören, Bardakçı-Kaymaz ve Paşakadın segmentleridir (Şekil 6.1). Bu fay zonunun oluşturduğu gerilme alanı, zonun kuzey ve güneyinde etkili olmak suretiyle, kuzeyde Eskişehir Fay zonu ile farklı yönlerde gelişen faylanmalara, güneyde ise Mahmudiye-Çifteler-Emirdağ havzasının gelişimini kontrol etmiş olan kenar faylarının oluşumuna yol açmıştır. Fay zonunda gelişmiş olan ana segmentler ile gerilme alanı içerisinde gelişen diğer fayların jeolojik ve kinematik özellikleri Eskişehir Fay Zonu, Alpu Fay Zonu ve Orhaniye Fay Zonu olarak üç kısımda incelenmiştir (Şekil 6.1). 6.1 Kinematik Analiz Bu bölüm altında, inceleme alanının morfotektonik şekillenmesini denetleyen İnönü- Eskişehir fay sistemi (İEFS) kontrolünde gelişmiş ve/veya bu faylar tarafından deforme edilmiş genç çökeller içerisindeki faylı kesitlerden derlenen kinematik veriler tanıtılacaktır. Bu veriler, İEFS içerisinde bölgesel/yerel gerilme tensörünün bileşenlerini belirlemeye yönelik olarak analiz edilmiştir. Sabit bir gerilme rejimi altında kırılgan yada kataklastik deformasyona maruz kalan kayaçlar içerisinde genellikle sistematik kırık hatları oluşur. Riedel makaslamaları olarak tanımlanan bu kırıkların yönelimi ve hareket yönleri kil ve hesaplamalı deneylerle ortaya konulmuştur (Şekil 6.2), (Tchalenko 1970, Dresen 1991). 41

53 42 Şekil 6.1 Çalışma alanının eşyükselti eğrileri kullanılarak oluşturulan sayısal yüzey modeli ve bu model üzerinde kuzeyden güneye doğru çalışma alanları.

54 Şekil 6.2 Sağ yönlü basit makaslama içerisinde gelişen Riedel makaslamalarının (Tchalenko, 1970) gerilme elipsoidi içerisindeki yeri Şekil 6.2 de sağ yönlü makaslama ile sonuçlanan bir gerilme rejimi kontrolünde gelişen makaslamalar, gerilme elipsoidi içerisinde sunulmuştur. Bu makaslamaların evrimi içerisinde önce birincil antitetik ve sintetik makaslamalar (R ve R ), deformasyonun ileri aşamalarında ise ana yerdeğiştirme zonu (Y) ile ona eşlik eden ikincil antitetik ve sintetik makaslamalar (P ve X) gelişmektedir (Dresen, 1991). Bu sistematik arazi çalışmalarında haritalanan ana makaslamaları kontrol eden gerilme rejimi hakkında ön bilgi edinilmesine yardımcı olur. Faylarla ilgili tektonik analizler, aktif fay düzlemleri üzerinde ölçülen kayma vektörlerinin değerlendirilmesi sonucunda elde edilmektedir. Bu analizler Wallace (1951) ve Bott (1959) tarafından tanımlanan gerilme-makaslama ilişkisine dayandırılmıştır. Her bir fay düzlemi üzerindeki kayma vektörü etkin çözümlenmiş makaslama gerilmesinin yönünde ise (Bolt 1959), ölçülen kayma vektörlerinin ters çözüm işlemi ile en uygun gerilme tensörü hesaplanabilir (Carey 1979, Angelier 1984). Angelier in doğrudan terslenme yöntemi (direct incersion method) matematiksel yaklaşımlarla kurulan fonksiyonlara dayanır ve terslenme çözümlerinde en fazla 43

55 kullanılan yöntemlerden biridir. Bu yöntem fayın özelliklerini kullanarak asal gerilme vektörlerinin ve Φ oranının hesaplanmasını sağlar. Kullanılan özellikler fayın karakteri, doğrultusu, eğimi ve kayma çiziklerinin yönelimidir. Angelier (1984) tarafından geliştirilen sayısal metod ile yapılan analizler sonucunda önemli üç değer elde edilir. Bunlar ANG, RUP ve Φ değerleridir. Bu yöntemde girilen veri tabanının güvenirliğini belirleyen parametreler ANG ve RUP değerleridir (Angelier 1990,1994). ANG değeri, hesaplanan makaslama gerilimi ile gerçek kayma vektörü arasındaki açıdır ve derece olarak verilir. Bu Açı 0 0 ile arasında değişir ve ortalama değerin 45 0 den büyük olması durumunda sisteme uyumlu olmadığını gösterir. ANG değeri veri tabanının homojenliğini gösterir ve sonuçların şüpheli olmasının belirlenmesinde son derece önemlidir (Angelier vd. 1982, Angelier 1990). Veri dağılımı değerlendiren diğer önemli faktörlerden olan RUP değeri upsilon makaslama gerilim modülü olarak tanımlanmıştır (Angelier 1990). Bu değer hem makaslama-kayma açısına hem de nispi makaslama geriliminin büyüklüğüne bağlı bir değerdir. RUP değeri % olarak alınır ve bu değer %0 ile %200 arasında değişmektedir. Bu faktörde yani RUP değerinde tercih edilen değer %50 nin altındaki değerlerdir ve homojenliği göstermektedir (Angelier, 1990). % 50 ve %75 arasındaki değerler ise ortalama değerler olarak kabul edilmektedir. Yapılan analiz sonucunda elde edilen değerlerden bir diğeri de Φ değeridir. Φ oranı, asal gerilimler büyüklüklerinin farklarını birbirine oranı olarak temsil edilir (Φ=σ 2 - σ 3 /σ 1 -σ 3 ). Bu değer 0 ile 1 arasında değişir ve 0 yaklaştıkça σ 2 ve σ 3 ün büyüklükleri de birbirine yaklaşmaktadır. Bu gibi tektonik rejimlerde deformasyon esnasında σ 2 ve σ 3 eksenleri yerdeğiştirebilir ve farklı doğrultularda faylanmalar gözlenebilir. Φ oranı 1 ye yaklaştıkça σ 3 ün büyüklüğü diğer eksenlerden uzaklaşacak ve tek eksenli bir genişleme söz konusu olacaktır (Angelier 1994). 44

56 6.1.2 Çalışma kapsamındaki faylar için yapılan kinematik analiz Çalışma alanının Neotektonik evrimini ortaya çıkarmakta büyük önem taşıyan kinematik analiz için daha önce de değinildiği diği üzere Angelier (1990,1994) tarafından geliştirilen sayısal metodu kullanılan programlar kullanılarak yapılmıştır. Yapılan analizleri deneştirmek amacıyla iki farklı program kullanılmıştır. Bu programlar Angelier ve MyFault (Demo) programlarıdır. Çalışma alanından toplam 77 adet fay düzlemi üzerinde, fay çiziği ve sapma açısı ölçümü derlenmiştir. Elde edilen veriler çoğunlukla Mesozoyik yaşlı mermerler üzerinden elde edilmiştir. 77 fay düzlemi doğrultusu, eğimi ve kayma çizgisi sapma açısı Angelier programında doğrudan terslenme yöntemi ile değerlendirildiğinde Şekil 6.3 de görülen streografik projeksiyon ağındaki dağılım elde edilmiştir. Bu projeksiyon, kayma düzlemlerinde gözlenen kayma çiziklerinin yönelimi, dağılımı ve fayların karakterini göstermektedir. Veri adedi >90 ANG değeri Ver i adedi >100 RUP değeri Şekil 6.3 Çalışma alanı içerisinde yer alan 112 adet fay düzlemi ve kayma çizgisi verisinin birlikte değerlendirilmesi ile elde edilen streografik projeksiyon ağındaki genel görünümü, ayrıca verilen veri tabanına girilen verilerin ANG ve RUP değerlerinin karşılaştırılması 45

57 Streografik projeksiyon incelendiğinde dışa doğru olan oklar normal, çift oklu olanlar ise sağ veya sol yanal hareketin olduğunu göstermektedir. Kayma çiziklerinin yönelimi oldukça düzensizdir ve farklı fay takımlarının olduğunu göstermektedir. Asimetrik dağılım gösteren fay sistemlerinde KB ya eğimli sağ yönlü, KD ya eğimli sol yönlü ve GD ya ve KKB ya eğimli normal faylar dikkat çekmektedir. Bu diyagrama genel olarak bakıldığında ise sağ yönlü doğrultu atımlı fayların baskın olduğu ve genel gerileme yöneliminin bu faylarla belirginleştiği görülmektedir. Bütün veriler birlikte değerlendirildiğinde, veri dağılımı denetleyen ANG ve RUP değerlerinin heterojen dağıldığı gözlenmektedir. Programa girilen 104 verinin ANG değeri incelendiğinde 0 0 ile arasında 36 adet, ile 45 0 arasında 24 adet, 45 0 ile arasında 12 adet, ile 90 0 arasında 9 adet ve 90 0 ile arasında 28 adet veri bulunmaktadır. RUP değerlerinde incelendiğinde ise %0 ile %50 arasında 19 adet, %50 ile %75 arasında 42 adet, %75 ile %100 arasında 15 adet ve %100 ile %200 arasında ise 33 adet veri bulunmaktadır. Daha öncede değinildiği programa girilen verilerin aynı sistem içerisinde deneştirip deneştirilemeyeceği ANG ve RUP değerlerini bakılarak kontrol edilebilir. Aynı sistem içerisinde değerlendirmek için ANG değerinin genellikle 0 0 ile 45 0 arasında olması gerekirken, 45 0 den büyük olan sonuçların şüpheli olduğunu ve birlikte değerlendirilmemesi gerektiğini göstermektedir. Aynı şekilde RUP değerinin de %50 nin altında olanlar genelde gerçek kayma dağılımı ile hesaplanan makaslama gerilmesi dağılımı arasında bir uyum olduğunu gösterir. Fakat %75 den büyük olan verilerin ortalama çözümle tutarsızdır. Veri dağılımını denetleyen bu iki faktöre göre, ortamın heterojen olduğu ve bütün arazi verilerinin aynı ortamda değerlendirilemeyeceğini göstermektedir. Çalışma alanının farklı zamanlarda farklı deformasyonlar altında kaldığını göstermektedir. Ayrıca bu şekilde ki heterojen veri dağılımı ve fay düzlemlerindeki dağılımın bu kadar fazla olması bölgenin iki veya daha fazla olayın etkisi altında olduğunu, bunların farklı gerilme eksenlerinin ve farklı Φ oranlarının olduğu sonucu çıkarılır. 46

58 6.2 Eskişehir Fay Zonu İnönü-Eskişehir Fay Sistemi batıda Uludağ dan (Bursa) başlayıp, doğuda Tuzgölü ne kadar uzanan, yaklaşık 400 km uzunluğunda, km genişliğinde, BKB-DGD doğrultusunda uzanan, Batı Anadolu Bloğunu kuzeydoğuda Orta Anadolu bloğundan ayıran sağ yönlü doğrultu atımlı ve normal bileşenli bir deformasyon alanıdır (Koçyiğit 2003,2005). İnönü-Eskişehir Fay Sistemi ilk olarak Şaroğlu vd. (1987) tarafından Eskişehir Bursa fay zonu olarak adlandırılmış ve İnönü-Dodurga fay zonu, Eskişehir fay zonu ve Kaymaz fay zonu olarak alt bölümlere ayrılmıştır. İnönü ve Eskişehir Fay zonunun Dirik ve Erol (2003) tarafından Eskişehir- Sultanhanı Fay Sistemi ve Koçyiğit ve Özacar (2003) tarafındanda İnönü Eskişehir Fay Zonu olarak adlandırmıştır. Son olarak da Koçyiğit (2005, 2009) İnönü-Eskişehir Fay Sistemi olarak adlanmış ve sistemin doğu kesiminin daha güneydoğuya (Karapınar ilçesi KD su) kadar uzandığını belgelemiştir. Olası Pliyosen den beri aktif olan bu fay zonu, aletsel dönem içerisinde orta büyüklükte (maksimum 1956, M=6.4) depremler üretmiş ve bölgenin genç tektoniği ve depremselliği açısından önemli bir yere sahip olduğunu göstermiştir. Bu fay zonu genel olarak doğrultuları B-D ve KB-GD gidişli, farklı büyülükte deprem üretme potansiyeline sahip farklı segmentlerden oluşmaktadır. Bu zon içerisinde Pleyistosen ve Holosen birimlerindeki depolanma sırasına ve sonrasına ait faylanmalar zonun en az Pleyistosen den beri aktif olduğunu kanıtlamaktadır (Altunel ve Barka, 1998). İnönü- Eskişehir Fay Sistemini oluşturan fay zonlarından birisi Eskişehir Fay Zonu (EFZ) dur. Bu zon batıda Uludağ dan (Bursa) doğuda Sivrihisar a kadar uzanan egemen olarak sağ yanal doğrultu atımlı ve normal atım bileşenine sahip deformasyon alanıdır. EFZ çalışma alanı içerisinde Yörükkaracaören den başlayıp Kaymaz a kadar yaklaşık K25 B doğrultusunda izlenmektedir. Kaymaz çevresinde bu fay zonu önemli oranda sola sıçrama yaparak, Sivrihisar a kadar yaklaşık K70 B doğrultusunda izlenirken, Sivrihisar çevresinde yaklaşık D-B doğrultusuna dönerek Yenimehmetli ye kadar devam etmekte 47

59 ve bu alanda genç çökellerin içinde belirsizleşmektedir. Çalışma alanı içerisinde bu fay zonu üç farklı segmentten oluşmaktadır. Bu fay segmentleri; Yörükkaracaören ile Sarıkavak köyleri arasındaki segment Yörükkaracaören segmenti, Sarıkavak ile Kaymaz köyleri arasında kalan kısım Bardakçı-Kaymaz segmenti, Kaymaz ile Paşakadın arasındaki segment Paşakadın segmenti olarak adlandırılmıştır. Bu segmentler boyunca Eskişehir Fay zonu Mezosoyik yaşlı Tavşanlı zonuna ait mermerleri kesmekte ve doğrultusu boyunca en genç birimler temel birimleri ile tektonik olarak karşı karşıya getirmektedir. Ayrıca bölgede fay taraçaları, asılı kalmış alüvyon yelpazeleri ile morfotektonik yapılara ve fay düzlemleri üzerinde gelişmiş kinematik verilere rastlamak mümkündür (Şekil 6.4) Yörükkaracaören Segmenti Çalışma alanı içerisindeki en önemli yükselimlerden olan Kaymaz yükseliminin batıda güney kenarını sınırlayan Yörükkaracaören fayı, Yörükkaracaören ile Sarıkavak arasında yüzeylenmektedir (Şekil 6.4, Ek 2). Yörükkaracaören fayı yaklaşık olarak 16 km uzunluğa sahip, K28 B doğrultusunda uzanan normal bileşenli sağ yanal doğrultu atımlı bir faydır. Bu fay uzanımı boyunca Mesozoyik yaşlı mermerleri kesmekte ve birimi Pleyistosen yaşlı eski alüvyal yelpaze çökelleri ile tektonik olarak karşı karşıya getirmektedir (Şekil 6.5). Yörükkaracaören fayının güneyinde Pleyistosen birimi içerisinde gelişmiş basamak türü faylanma dikkati çekmektedir. Karatepe köyünün tam içinden geçen ve Yörükkaracaören fayından daha genç olduğu düşünülen ikincil faylanma Pleyistosen biriminde yaklaşık olarak 25 m lik bir düşey atıma neden olmuştur (Şekil 6.5, 6.6). 48

60 49 Şekil 6.4 Eskişehir Fay Zonu nun çalışma alanı içerisinde yer alan segmentlerinin üç boyutlu yükseklik modeli üzerinde görünümü.

61 Şekil 6.5 Karatepe köyü kuzeyinde mermerleri kesen ve bunları Pleyistosen çökellerle karşı karşıya getiren Yörükkaracaören fayının genel görünümü Yörükkaracaören fayının kinematik karakterini tam olarak sunacak bir veri saptanmamış olmasına karşın yapılan hem uydu görüntülerinden elde edilen çizgisellik analizlerinde hemde morfoloji çalışmalarında net bir şekilde izlenmektedir. Fay uzanımı boyunca oluşan fay sarplıkları önemli bir eğim bileşeninin varlığına işaret etmektedir. Bununla birlikte Çal deresi üzerinde yaklaşık 375 m sağ yanal atımlarda ölçülmüştür (Şekil 6.7). Bu veriler altında Yörükkaracaören fayı sağ yanal doğrultu atım bileşenli normal bir faydır. Fayın uzanımı boyunca güneydoğuya bakan 70 0 GB eğimli fay sarplığında asılı alüvyon yelpazeler dikkat çekmektedir. Bu alanda gerçekleşen küçük deprem aktivitesi bu fayın aktif bir fay olduğunu göstermektedir. Şekil 6.6 Sarıkavak köyü batısında yörükkaracaören fayı ve basamak türü faylanmanın enine jeolojik kesiti (57164 nolu DSİ Su sondaj noktası) 50

62 Şekil 6.7 Yörükkaracaören segmentinin neden olduğu çal deresindeki 375 m lik sağ yanal atım Bardakçı-Kaymaz Segmenti Eskişehir Fay zonunun Yörükkaracaören segmenti Sarıkavak köyü çevresinde izlenememektedir. Bu fay zonu yaklaşık olarak 1 km yi geçen bir aralıktan sonra Topkaya çevresinde sağa ötelenerek yeniden belirgin bir hale gelir ve Bardakçı-Kaymaz segmentini oluşturur. Bu segment Kaymaz ın 2 km batısına kadar belirgin bir şekilde morfolojik olarak izlenmektedir (Şekil 6.4, Ek 2). 28 km uzunluğunda ve K25 B genel gidişli olan Bardakçı-Kaymaz fayı normal bileşeni olan sağ yanal doğrultu atımlı bir faydır. Fay uzanımı boyunca Mesozoyik yaşlı mermerleri keser ve bu yaşlı birimi Pleyistosen yaşlı eski alüvyon yelpaze çökelleri tektonik olarak karşı karşıya getirir. Fayın uzanımı boyunca yapılan çalışmalarda bu segmentin kinematik karakterini ortaya koyacak veriler saptanmıştır. Ayrıca, fay 51

63 boyunca asılı yelpaze depoları, dere ötelenmeleri ve breşleşmelerde gözlenmektedir (Şekil 6.8). Şekil 6.8 a. Bardakçı-Kaymaz fayının Balçıkhisar köyü çevresinde ki genel gidişi, b. Sürtopraklık dere içersindeki fay breşleri, c. Bardakçı-Kaymaz fay düzlemine ait kayma düzlemi Bardakçı-Kaymaz segmentinin batı bölümünde gelişmiş olan asılı genç yelpaze depolanmalarında da 125 m ye ulaşan sağ yanal ötelenmeler fay zonunun aktifliğini gösteren diğer verilerdir (Şekil 6.9). Her ne kadar segment boyunca bazı noktalarda az belirgin kayma verileri saptanmışsa da dere ötelenmeleri ve fay düzlemi ile havza arasındaki kot farkı ile yer yer 18 0 yi bulan bir yan yatımın neden olduğu (Şekil 6.5), toplam 50 m çevresinde ki bir eğim atıma işaret etmektedir. Bu veriler ışığı altında Barkaçı-Kaymaz fayının normal bileşeni olan sağ yanal doğrultu atımlı bir fay karakterinde olduğu düşünülmektedir. 52

64 Şekil 6.9 Bardakçı-Kaymaz segmentinin batı bölümünde gelişmiş olan asılı genç yelpaze depolanmalarındaki ötelenmeler Kinematik analiz 1. İstasyon Şerefiye köyünün kuzeyinde ( K D/ K D) (Bardakçı-Kaymaz Segementi) Mesozoyik yaşlı mermerler üzerinden alınan 9 adet fay düzlemi, kayma çiziği ve sapma açısı ölçümü tek istasyonda değerlendirildiğinde sadece iki adet verinin ANG değeri 25 0 altında olduğu aynı zamanda RUP değerlerinden de bir adet verinin % 50 ile % 75 arasında olduğu görülmüştür. Veri dağılımı genel anlamda uyumlu görülürken, fay düzlemi çözümlenmesi iki farklı fay setinin geliştiğini göstermektedir. Bu nedenden dolayı veriler iki farklı istasyonda değerlendirilmiştir. 1A istasyonu Mesozoyik yaşlı mermerlerden alınan 4 adet fay ölçümü için yapılan analizlerin sonucunda ortalama ANG değeri 3 0 olduğu, RUP değerinin ise ortalama %8.25 olduğu görülmektedir. Bu değerler gerçek kayma dağılımı ile hesaplanan makaslama gerilmesi dağılımının uyumlu olduğunu ve veri tabanın homojenliğini göstermektedir. Doğrudan terslenme yöntemi ile elde edilen sonuçlara göre σ 1 =187 0 /23 0, σ 2 =01 0 /67 0 ve σ 3 =96 0 /2 0 olup, Φ: olarak saptanmıştır. Üç asal gerilmenin davranışı ise doğrultu atımlı faylarda olduğu gibi σ 2 düşey konumda iken σ 2 yatay ve σ 1 yataya yakın konumda 53

NEOTEKTONİK ORTA ANADOLU OVA REJİMİ. Doç.Dr. Yaşar EREN

NEOTEKTONİK ORTA ANADOLU OVA REJİMİ. Doç.Dr. Yaşar EREN 6.2.4. ORTA ANADOLU OVA REJİMİ Karlıova ekleminin doğusunda kalan sıkışma Doç.Dr. Yaşar bölgesi EREN NEOTEKTONİK ile batısında kalan genleşme bölgesi arasında bulunan geçiş kesimidir. KAFZ ile Toroslar

Detaylı

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ İlker ŞENGÜLER* GİRİŞ Çalışma alanı Eskişehir grabeni içinde Eskişehir ilinin doğusunda, Sevinç ve Çavlum mahallesi ile Ağapınar köyünün kuzeyinde

Detaylı

JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Genel Jeoloji Prof. Dr. Kadir DİRİK Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü 2015 JEOLOJİ (Yunanca Yerbilimi ) Yerküreyi inceleyen bir bilim dalı olup başlıca;

Detaylı

AFYONKARAHİSAR DİNAR DOMBAYOVA LİNYİT SAHASI

AFYONKARAHİSAR DİNAR DOMBAYOVA LİNYİT SAHASI AFYONKARAHİSAR DİNAR DOMBAYOVA LİNYİT SAHASI Yılmaz BULUT* ve Ediz KIRMAN** 1. GİRİŞ MTA Genel Müdürlüğü tarafından ülkemizde kömür arama çalışmalarına 1938 yılında başlanılmış ve günümüzde de bu çalışmalar

Detaylı

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi Tilting effect on the morpho-tectonic evolution of Karasu River valley Nurcan AVŞİN 1 1 Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Coğrafya Bölümü Öz: Karasu

Detaylı

AKSARAY YÖRESĠNĠN JEOLOJĠK ĠNCELEMESĠ

AKSARAY YÖRESĠNĠN JEOLOJĠK ĠNCELEMESĠ T.C. AKSARAY ÜNĠVERSĠTESĠ MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ JEOLOJĠ MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ AKSARAY YÖRESĠNĠN JEOLOJĠK ĠNCELEMESĠ HARĠTA ALIMI DERSĠ RAPORU 3. GRUP AKSARAY 2015 T.C. AKSARAY ÜNĠVERSĠTESĠ MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 4/3/2017 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 4/3/2017 2 BÖLÜM 4 TABAKALI KAYAÇLARIN ÖZELLİKLER, STRATİGRAFİ,

Detaylı

17 EKİM 2005 SIĞACIK (İZMİR) DEPREMLERİ ÖN DEĞERLENDİRME RAPORU

17 EKİM 2005 SIĞACIK (İZMİR) DEPREMLERİ ÖN DEĞERLENDİRME RAPORU MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 17 EKİM 2005 SIĞACIK (İZMİR) DEPREMLERİ ÖN DEĞERLENDİRME RAPORU Rapor No: 10756 JEOLOJİ ETÜTLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 17 EKİM 2005

Detaylı

VIII. FAYLAR (FAULTS)

VIII. FAYLAR (FAULTS) VIII.1. Tanım ve genel bilgiler VIII. FAYLAR (FAULTS) Kayaçların bir düzlem boyunca gözle görülecek miktarda kayma göstermesi olayına faylanma (faulting), bu olay sonucu meydana gelen yapıya da fay (fault)

Detaylı

NEOTEKTONİK. Doç.Dr. Yaşar EREN DOĞU ANADOLU SIKIŞMA BÖLGESİ

NEOTEKTONİK. Doç.Dr. Yaşar EREN DOĞU ANADOLU SIKIŞMA BÖLGESİ 6.2.1. DOĞU ANADOLU SIKIŞMA BÖLGESİ Karlıova üçlü kavşağının NEOTEKTONİK doğusunda kalan bölge Doç.Dr. kuzey-güney Yaşar EREN yönlü sıkışmalı tektonik rejimin etkisi altında olduğu için bu bölge Doğu Anadolu

Detaylı

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar JEOLOJİK YAPILAR GİRİŞ Dünyamızın üzerinde yaşadığımız kesiminden çekirdeğine kadar olan kısmında çeşitli olaylar cereyan etmektedir. İnsan ömrüne oranla son derece yavaş olan bu hareketlerin çoğu gözle

Detaylı

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE.

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. ULUSAL DEPREM İZLEME MERKEZİ 10 ŞUBAT 2015 GÖZLÜCE-YAYLADAĞI (HATAY) DEPREMİ BASIN BÜLTENİ 10 Şubat 2015 tarihinde Gözlüce-Yayladağı nda (Hatay) yerel saat ile 06:01 de

Detaylı

MADEN TETKĐK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

MADEN TETKĐK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MADEN TETKĐK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 10 OCAK 2016 ÇĐÇEKDAĞI (KIRŞEHĐR) DEPREMĐ (Mw 5,0) BĐLGĐ NOTU JEOLOJĐ ETÜTLERĐ DAĐRESĐ Yer Dinamikleri Araştırma ve Değerlendirme Koordinatörlüğü Aktif Tektonik Araştırmaları

Detaylı

KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ

KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ Konya İl Koordinasyon Kurulu 26-27 Kasım 2011 KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ Yrd.Doç.Dr.Güler GÖÇMEZ. Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi. gulergocmez@selcuk.edu.tr 1.GĐRĐŞ Jeotermal

Detaylı

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI Altan İÇERLER 1, Remzi BİLGİN 1, Belgin ÇİRKİN 1, Hamza KARAMAN 1, Alper KIYAK 1, Çetin KARAHAN 2 1 MTA Genel Müdürlüğü Jeofizik

Detaylı

KUZEY ANADOLU FAYI NIN GÜNEY MARMARA KOLLARI ve BÖLGENİN TEKTONİK YAPISI

KUZEY ANADOLU FAYI NIN GÜNEY MARMARA KOLLARI ve BÖLGENİN TEKTONİK YAPISI KUZEY ANADOLU FAYI NIN GÜNEY MARMARA KOLLARI ve BÖLGENİN TEKTONİK YAPISI Cenk YALTIRAK İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Ayazağa/İstanbul Giriş Marmara bölgesinde en etkin tektonik

Detaylı

Masifler. Jeo 454 Türkiye Jeoloji dersi kapsamında hazırlanmıştır. Araş. Gör. Alaettin TUNCER

Masifler. Jeo 454 Türkiye Jeoloji dersi kapsamında hazırlanmıştır. Araş. Gör. Alaettin TUNCER Masifler Jeo 454 Türkiye Jeoloji dersi kapsamında hazırlanmıştır. Araş. Gör. Alaettin TUNCER 07.07.2015 MASİF NEDİR? Yüksek basınç ve sıcaklık şartlarından geçmiş, kökeni sedimanter kayaçlara dayanan,

Detaylı

24.05.2014 EGE DENİZİ DEPREMİ

24.05.2014 EGE DENİZİ DEPREMİ 24.05.2014 EGE DENİZİ DEPREMİ ÖN ARAŞTIRMA RAPORU Hazırlayanlar Dr. Mustafa K. Koçkar Prof. Dr. Özgür Anıl Doç. Dr. S. Oğuzhan Akbaş EGE DENİZİ DEPREMİ (24.05.2014; M w :6.5) GİRİŞ 24 Mayıs 2014 tarihinde,

Detaylı

Normal Faylar. Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar.

Normal Faylar. Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar. Normal Faylar Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar. 1 2 Bir tabakanın normal faylanma ile esnemesi (stretching).

Detaylı

KAFZ genellikle geniş, çok sayıda bazen paralel bazen de saç örgüsü şeklindeki kollardan oluşan bir sağ yönlü doğrultu atımlı faydır.

KAFZ genellikle geniş, çok sayıda bazen paralel bazen de saç örgüsü şeklindeki kollardan oluşan bir sağ yönlü doğrultu atımlı faydır. KAFZ genellikle geniş, çok sayıda bazen paralel bazen de saç örgüsü şeklindeki kollardan oluşan bir sağ yönlü doğrultu atımlı faydır. Canıtez in (1962) sismik ve gravite çalışmaları fay zonunun altındaki

Detaylı

Doğrultu atımlı fay sistemlerinin geometrisi. Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları

Doğrultu atımlı fay sistemlerinin geometrisi. Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları Doğrultu atımlı fay sistemlerinin geometrisi Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları 1 Fay izinin (fault trace) gidişine göre doğrultu atımlı faylar 1. düz doğrultu atımlı faylar 2. bükümlü doğrultu atımlı faylar

Detaylı

AKTİF TEKTONİK 1. GİRİŞ

AKTİF TEKTONİK 1. GİRİŞ 1. GİRİŞ AKTİF TEKTONİK Tektonik, dünya kabuğunun deformasyonu ile ilgili her türlü süreç, yapı ve yüzey şekilleri ile ilgilenir. Geniş anlamda bu yapıların ve yüzey şekillerinin zaman içindeki evrimi

Detaylı

3. TEKTONİK JEOMORFOLOJİ VE FAYLAR

3. TEKTONİK JEOMORFOLOJİ VE FAYLAR 3. TEKTONİK JEOMORFOLOJİ VE FAYLAR Hangi tektonik rejimde olursa olsun, tektonik hareketler yeryüzünde karakteristik bir şekil oluştururlar. 3.1. NORMAL FAYLARDA GELİŞEN YÜZEY ŞEKİLLERİ Genişlemeli tektonik

Detaylı

Veysel Işık Türkiye deki Tektonik Birlikler

Veysel Işık Türkiye deki Tektonik Birlikler JEM 404 Ders Konusu Türkiye Jeolojisi Orojenez ve Türkiye deki Tektonik Birlikler Ankara Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Tektonik Araştırma Grubu 2012 Dağ Oluşumu / Orojenez Orojenez genel anlamda

Detaylı

ARAŞTIRMA MAKALESİ / RESEARCH ARTICLE ESKİŞEHİR-ALPU LİNYİTLERİNİN FİZİKSEL VE KİMYASAL ÖZELLİKLERİ

ARAŞTIRMA MAKALESİ / RESEARCH ARTICLE ESKİŞEHİR-ALPU LİNYİTLERİNİN FİZİKSEL VE KİMYASAL ÖZELLİKLERİ ANADOLU ÜNİVERSİTESİ Bilim ve Teknoloji Dergisi A-Uygulamalı Bilimler ve Mühendislik Cilt: 15 Sayı: 1 214 Sayfa: 51-67 ARAŞTIRMA MAKALESİ / RESEARCH ARTICLE Korhan USTA 1, Hatice KUTLUK 2 ESKİŞEHİR-ALPU

Detaylı

DOĞRULTU-ATIMLI FAYLAR

DOĞRULTU-ATIMLI FAYLAR DOĞRULTU-ATIMLI FAYLAR Hareket vektörü fayın doğrultusuna paralel, eğim yönüne dik olan faylardır. Sapma Açısı: 00 o 1 http://www2.nature.nps.gov/geology/usgsnps/jotr/pic00015sm.jpg 2 3 http://www.geo.umn.edu/courses/1001/summer_session/crops_offset.jpg

Detaylı

:51 Depremi:

:51 Depremi: B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 06 ŞUBAT- 12 MART 2017 GÜLPINAR-AYVACIK (ÇANAKKALE) DEPREM ETKİNLİĞİ RAPORU 1. 06.02.2017 06:51 Depremi: 06 Şubat

Detaylı

7. Türkiye nin Sismotektoniği SİSMOTEKTONİK DERSİ (JFM 439)

7. Türkiye nin Sismotektoniği SİSMOTEKTONİK DERSİ (JFM 439) 7. Türkiye nin Sismotektoniği SİSMOTEKTONİK DERSİ (JFM 439) Doç. Dr. Murat UTKUCU Sakarya Üniversitesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü 29.04.2010 Doç.Dr.Murat UTKUCU-SAU Jeofizik- 1 Diri tektonik ve deprem

Detaylı

NEOTEKTONİK. Doç.Dr. Yaşar EREN KAYSERİ-SİVAS NEOTEKTONİK BÖLGESİ (KSNB)

NEOTEKTONİK. Doç.Dr. Yaşar EREN KAYSERİ-SİVAS NEOTEKTONİK BÖLGESİ (KSNB) 6.2.4.2. KAYSERİ-SİVAS NEOTEKTONİK BÖLGESİ (KSNB) KAFZ ve DAFZ NEOTEKTONİK fay sistemlerinin bir devamı olup sıkışma-genişleme türü bir neotektonik rejim ile karakterize olur. Bu bölgenin önemli yapıları

Detaylı

Urla-Balıkesir arası depremlerin nedeni fosil bir fay

Urla-Balıkesir arası depremlerin nedeni fosil bir fay Cumhuriyet 21.06.2003 DEPREM ARAŞTIRMALARI Urla-Balıkesir arası depremlerin nedeni fosil bir fay Urla (İzmir) depremine neden olan faylar önceden biliniyor muydu? Günümüzde Urla ile Balıkesir arasında

Detaylı

NEOTEKTONİK 6.2.3. EGE GRABEN SİSTEMİ. Doç.Dr. Yaşar EREN

NEOTEKTONİK 6.2.3. EGE GRABEN SİSTEMİ. Doç.Dr. Yaşar EREN 6.2.3. EGE GRABEN SİSTEMİ Ege bölgesinin en büyük karakteristiği genel olarak doğu-batı gidişli pek çok graben yapısı içermesidir. Grabenlerle ilgili fay düzlemi çözümleri genellikle kuzeygüney yönlü

Detaylı

:51 Depremi:

:51 Depremi: B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 06-09 ŞUBAT 2017 GÜLPINAR-AYVACIK (ÇANAKKALE) DEPREM ETKİNLİĞİ RAPORU 1. 06.02.2017 06:51 Depremi: 06 Şubat 2017

Detaylı

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) The Cave With Multiple-Periods And Origins Characterizing The

Detaylı

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale www.madencilik-turkiye.com

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale www.madencilik-turkiye.com Makale www.madencilik-turkiye.com Seyfullah Tufan Jeofizik Yüksek Mühendisi Maden Etüt ve Arama AŞ seyfullah@madenarama.com.tr Adil Özdemir Jeoloji Yüksek Mühendisi Maden Etüt ve Arama AŞ adil@madenarama.com.tr

Detaylı

24 MAYIS 2014 GÖKÇEADA AÇIKLARI - EGE DENİZİ DEPREMİ BASIN BÜLTENİ

24 MAYIS 2014 GÖKÇEADA AÇIKLARI - EGE DENİZİ DEPREMİ BASIN BÜLTENİ . ULUSAL DEPREM İZLEME MERKEZİ 24 MAYIS 2014 GÖKÇEADA AÇIKLARI - EGE DENİZİ DEPREMİ BASIN BÜLTENİ 24 Mayıs 2014 tarihinde Gökçeada Açıkları Ege Denizi nde yerel saat ile 12.25 de büyüklüğü Ml=6,5 olan

Detaylı

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 20 ŞUBAT 2019 TARTIŞIK-AYVACIK-ÇANAKKALE DEPREMİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 20 ŞUBAT 2019 TARTIŞIK-AYVACIK-ÇANAKKALE DEPREMİ B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 20 ŞUBAT 2019 TARTIŞIK-AYVACIK-ÇANAKKALE DEPREMİ BASIN BÜLTENİ 20 Şubat 2019 tarihinde Tartışık-Ayvacık-Çanakkale

Detaylı

Kapaklıkuyu, Zopzop ve Sarıçiçek Yaylası Özdirenç-Yapay Uçlaşma Etüdü Raporu

Kapaklıkuyu, Zopzop ve Sarıçiçek Yaylası Özdirenç-Yapay Uçlaşma Etüdü Raporu Çifteharman, Karakuyu, h. Kapaklıkuyu, Zopzop ve Sarıçiçek Yaylası Özdirenç-Yapay Uçlaşma Etüdü Raporu Bu raporda Nevma Madencilik San. Tic. Ltd. Şti. ye ait Kömür Sahalarında, Haziran Ağustos 2011 tarihlerinde

Detaylı

FAYLAR FAY ÇEŞİTLERİ:

FAYLAR FAY ÇEŞİTLERİ: FAYLAR Fay (Fault); kayaçlarda gözle görülecek kadar kayma hareketi gösteren kırıklara verilen genel bir isimdir. FAY, Yerkabuğundaki deformasyon enerjisinin artması sonucunda, kayaç kütlelerinin bir kırılma

Detaylı

DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003 DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR Yaşar ar EREN-2003 6.DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR Bu faylar genellikle dikçe eğimli, ve bloklar arasındaki hareketin yatay olduğu faylardır. Doğrultu atımlı faylar (yanal,

Detaylı

BİLGİ DAĞARCIĞI 15 JEOTERMAL ÇALIŞMALARDA UYGU- LANAN DOĞRU AKIM YÖNTEMLERİ

BİLGİ DAĞARCIĞI 15 JEOTERMAL ÇALIŞMALARDA UYGU- LANAN DOĞRU AKIM YÖNTEMLERİ BİLGİ DAĞARCIĞI JEOTERMAL ÇALIŞMALARDA UYGU- LANAN DOĞRU AKIM YÖNTEMLERİ Hayrettin KARZAOĞLU* Jeotermal kaynakların ülke ekonomisine kazandırılmasında jeolojik ve jeofizik verilerin birlikte değerlendirilmesinin

Detaylı

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005 MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 12.113 Yapısal jeoloji 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik Güz 2005 Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak

Detaylı

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü TABAKA DÜZLEMİNİN TEKTONİK KONUMU Tabaka düzleminin konumunu belirlemek için tabakanın aşağıdaki özelliklerinin

Detaylı

HAZIRLAYANLAR. Doç. Dr. M. Serkan AKKİRAZ ve Arş. Gör. S. Duygu ÜÇBAŞ

HAZIRLAYANLAR. Doç. Dr. M. Serkan AKKİRAZ ve Arş. Gör. S. Duygu ÜÇBAŞ 1 HAZIRLAYANLAR Doç. Dr. M. Serkan AKKİRAZ ve Arş. Gör. S. Duygu ÜÇBAŞ Şekil 1. Arazi çalışması kapsamındaki ziyaret edilecek güzergahlar. 2 3 TEKNİK GEZİ DURAKLARI Durak 1: Tunçbilek havzasındaki, linyitli

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 27.02.2018 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 27.02.2018 2 BÖLÜM 4 TABAKALI KAYAÇLARIN ÖZELLİKLER,

Detaylı

ESKİŞEHİR FAYI NIN KİNEMATİĞİ, DEPREMSELLİĞİ VE UZAKTAN ALGILAMA YÖNTEMİYLE İNCELENMESİ

ESKİŞEHİR FAYI NIN KİNEMATİĞİ, DEPREMSELLİĞİ VE UZAKTAN ALGILAMA YÖNTEMİYLE İNCELENMESİ ESKİŞEHİR FAYI NIN KİNEMATİĞİ, DEPREMSELLİĞİ VE UZAKTAN ALGILAMA YÖNTEMİYLE İNCELENMESİ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı

Detaylı

25 OCAK 2005 HAKKARİ DEPREMİ HAKKINDA ÖN DEĞERLENDİRME

25 OCAK 2005 HAKKARİ DEPREMİ HAKKINDA ÖN DEĞERLENDİRME 25 OCAK 2005 HAKKARİ DEPREMİ HAKKINDA ÖN DEĞERLENDİRME Ömer Emre, Ahmet Doğan, Selim Özalp ve Cengiz Yıldırım Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Jeoloji Etütleri Dairesi Yer Dinamikleri Araştırma ve

Detaylı

Sivrihisar-Kayakent (Eskişehir) Arasındaki Bölgenin Neojen-Kuvaterner Tektoniği (KB Orta Anadolu, Türkiye)

Sivrihisar-Kayakent (Eskişehir) Arasındaki Bölgenin Neojen-Kuvaterner Tektoniği (KB Orta Anadolu, Türkiye) Sivrihisar-Kayakent (Eskişehir) Arasındaki Bölgenin Neojen-Kuvaterner Tektoniği (KB Orta Anadolu, Türkiye) Neogene-Quaternary Tectonics of the Region Between Sivrihisar-Kayakent (Eskişehir) (NW Central

Detaylı

BALÇOVA İLÇESİ VE ÇEVRESİNİN AKTİF TEKTONİĞİ VE DEPREMSELLİĞİ: JEOLOJİK VE SİSMOLOJİK VERİLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

BALÇOVA İLÇESİ VE ÇEVRESİNİN AKTİF TEKTONİĞİ VE DEPREMSELLİĞİ: JEOLOJİK VE SİSMOLOJİK VERİLERİN KARŞILAŞTIRILMASI DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BALÇOVA İLÇESİ VE ÇEVRESİNİN AKTİF TEKTONİĞİ VE DEPREMSELLİĞİ: JEOLOJİK VE SİSMOLOJİK VERİLERİN KARŞILAŞTIRILMASI İrfan RAMAZANOĞLU Eylül, 2008 İZMİR BALÇOVA

Detaylı

Kütahya Simav da. Makale

Kütahya Simav da. Makale Kütahya Simav da Deprem 19 Mayıs 2011 tarihinde gece saat 23:15 te meydana gelen deprem, kısa bir süre önce siyanür barajındaki çökmeyle sarsılan Kütahya yı vurdu. 19 Mayıs 2011 günü Türkiye saati ile

Detaylı

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ VE CİVARININ DEPREMSELLİĞİ

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ VE CİVARININ DEPREMSELLİĞİ DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ VE CİVARININ DEPREMSELLİĞİ Yusuf Bayrak ve Nafız Maden K.T.Ü. Jeofizik Mühendisliği Bölümü-TRABZON Anadolu, kuzeyden güneye doğru Pontidler, Anatolidler, Toridler ve Kenar Kıvrımları

Detaylı

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ Sunay AKDERE Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara GİRİŞ Hava fotoğraflarından yararlanarak fotojeolojik

Detaylı

İNM Ders 1.2 Türkiye nin Depremselliği

İNM Ders 1.2 Türkiye nin Depremselliği İNM 424112 Ders 1.2 Türkiye nin Depremselliği Doç. Dr. Havvanur KILIÇ İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı İletişim Bilgileri İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı E-mail:kilic@yildiz.edu.tr

Detaylı

COĞRAFYA DERGİSİ Sayı 12, Sayfa 1-11, İstanbul, 2004 Basılı Nüsha ISSN No: 1302-7212 Elektronik Nüsha ISSN No: 1305-2128

COĞRAFYA DERGİSİ Sayı 12, Sayfa 1-11, İstanbul, 2004 Basılı Nüsha ISSN No: 1302-7212 Elektronik Nüsha ISSN No: 1305-2128 İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü COĞRAFYA DERGİSİ Sayı 12, Sayfa 1-11, İstanbul, 2004 Basılı Nüsha ISSN No: 1302-7212 Elektronik Nüsha ISSN No: 1305-2128 HEYELAN SETİ GÖLLERİNE

Detaylı

OSMANiYE (ADANA) YÖRESi ÜST KRETASE (MESTRIHTIYEN) BENTİK FORAMİNİFER FAUNASI

OSMANiYE (ADANA) YÖRESi ÜST KRETASE (MESTRIHTIYEN) BENTİK FORAMİNİFER FAUNASI MTA Dergisi 113. 141-152, 1991 OSMANiYE (ADANA) YÖRESi ÜST KRETASE (MESTRIHTIYEN) BENTİK FORAMİNİFER FAUNASI Niyazi AVŞAR* ÖZ. - Bu çalışmada Osmaniye (Adana) yöresi Üst Kretase (Mestrihtiyen) çökellerinde

Detaylı

MTA Genel Müdürlüğü nün Ortaya Çıkardığı Yeni Bir Kara Elmas Yöresi KONYA KARAPINAR Kömür Sahası

MTA Genel Müdürlüğü nün Ortaya Çıkardığı Yeni Bir Kara Elmas Yöresi KONYA KARAPINAR Kömür Sahası MTA Genel Müdürlüğü nün Ortaya Çıkardığı Yeni Bir Kara Elmas Yöresi KONYA KARAPINAR Kömür Sahası Şekil 1. Konya Karapınar Kömür Sahası nın coğrafik ve yer bulduru haritası. KONYA KARAPINAR Lokasyon: İç

Detaylı

UYUMSUZLUKLAR VE GÖRECELİ YAŞ KAVRAMI

UYUMSUZLUKLAR VE GÖRECELİ YAŞ KAVRAMI UYUMSUZLUKLAR VE GÖRECELİ YAŞ KAVRAMI Diskordans nedir? Kayaçların stratigrafik dizilimleri her zaman kesiksiz bir seri (konkordan seri) oluşturmaz. Bazen, kayaçların çökelimleri sırasında duraklamalar,

Detaylı

KIRŞEHİR AFET DURUMU RAPORU

KIRŞEHİR AFET DURUMU RAPORU 2013 KIRŞEHİR AFET DURUMU RAPORU KIRŞEHİR YATIRIM DESTEK OFİSİ GÖKHAN GÖMCÜ 1 1.1 JEOMORFOLOJİK DURUM İl toprakları güney ve güneybatıda Kızılırmak, batı ve kuzeybatıda Kılıçözü deresi, kuzey ve kuzeydoğuda

Detaylı

DEMRE VE ÇEVRESİNİ ETKİLEYEN TARİHSEL DEPREMLER

DEMRE VE ÇEVRESİNİ ETKİLEYEN TARİHSEL DEPREMLER ÖZET: DEMRE VE ÇEVRESİNİ ETKİLEYEN TARİHSEL DEPREMLER Mustafa SOFTA 1 ve Mehmet TURAN 2 1 Araştırma Görevlisi, Jeoloji Müh. Bölümü, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon 2 Profesör, Jeoloji Müh. Bölümü,

Detaylı

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 25 MART 2019 YAĞCA-HEKİMHAN MALATYA DEPREMİ BASIN BÜLTENİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 25 MART 2019 YAĞCA-HEKİMHAN MALATYA DEPREMİ BASIN BÜLTENİ B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 25 MART 2019 YAĞCA-HEKİMHAN MALATYA DEPREMİ BASIN BÜLTENİ 25 Mart 2019 tarihinde Yağca-Hekimhan-Malatya merkez

Detaylı

Ramazan DEMİRTAŞ, Cenk ERKMEN, Müjdat YAMAN

Ramazan DEMİRTAŞ, Cenk ERKMEN, Müjdat YAMAN 12 KASIM 1999 DÜZCE DEPREMİ: YÜZEY KIRIK GEOMETRİSİ, ATIM MİKTARI DAĞILIMI VE GELECEK DEPREM POTANSİYELİ Ramazan DEMİRTAŞ, Cenk ERKMEN, Müjdat YAMAN Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Deprem Araştırma Dairesi(demirtas@deprem.gov.tr)

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1177 KAHRAMANMARAŞ DOLAYINDAKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN JEOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KROM İÇERİKLERİ

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1177 KAHRAMANMARAŞ DOLAYINDAKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN JEOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KROM İÇERİKLERİ KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1177 KAHRAMANMARAŞ DOLAYINDAKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN JEOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KROM İÇERİKLERİ Ender Sarrfakıoğlu* Özet Kahramanmaraş'ın kuzeybatısındaki Göksun ve güneyindeki Ferhuş-Şerefoğlu

Detaylı

KONYA DA DEPREM RİSKİ

KONYA DA DEPREM RİSKİ 1 KONYA DA DEPREM RİSKİ Yaşar EREN, S.Ü. Müh.-Mim. Fakültesi Jeoloji Müh. Bölümü, Konya. ÖZ: Orta Anadolu nun en genç yapılarından olan kuzey-güney gidişli Konya havzası, batıda Konya Fay Zonu, kuzeyde

Detaylı

19 Mayıs 2011 M w 6.0 Simav-Kütahya Depreminin Kaynak Parametreleri ve Coulomb Gerilim Değişimleri

19 Mayıs 2011 M w 6.0 Simav-Kütahya Depreminin Kaynak Parametreleri ve Coulomb Gerilim Değişimleri 19 Mayıs 2011 M w 6.0 Simav-Kütahya Depreminin Kaynak Parametreleri ve Coulomb Gerilim Değişimleri E. Görgün 1 1 Doçent, Jeofizik Müh. Bölümü, Sismoloji Anabilim Dalı, İstanbul Üniversitesi, Avcılar ÖZET:

Detaylı

Bursa arazi gezisi. Aral Okay İTÜ Maden Fakültesi

Bursa arazi gezisi. Aral Okay İTÜ Maden Fakültesi 1 Bursa arazi gezisi Aral Okay İTÜ Maden Fakültesi 25-26 Nisan 2009 tarihlerinde Structural Geology dersini alan jeoloji mühendisliği öğrencileri için Bursa'ya bir jeoloji teknik gezisi düzenlenmiştir.

Detaylı

KONYA NIN JEOLOJĐSĐ, NEO-TEKTONĐK YAPISI VE DEPREMSELLĐĞĐ

KONYA NIN JEOLOJĐSĐ, NEO-TEKTONĐK YAPISI VE DEPREMSELLĐĞĐ Konya İl Koordinasyon Kurulu 26-27 Kasım 2011 KONYA NIN JEOLOJĐSĐ, NEO-TEKTONĐK YAPISI VE DEPREMSELLĐĞĐ Yaşar EREN Selçuk Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği ÖZET Konya bölgesi doğu-batı, kuzeybatı-güneydoğu

Detaylı

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 06-07 ŞUBAT 2017 GÜLPINAR-AYVACIK (ÇANAKKALE) DEPREM ETKİNLİĞİ BASIN BÜLTENİ 1. 06.02.2017 06:51 Depremi: 06 Şubat

Detaylı

TUFA ve TRAVERTEN-III

TUFA ve TRAVERTEN-III TUFA ve TRAVERTEN-III Dr.Esref ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi TRAVERTEN LİTOFASİYESLERİ Sıcak su travertenlerindeki çökeller farklı fasiyes tiplerinde olabilmektedir. Her traverten çökelinde tüm fasiyesler

Detaylı

3. 3. SENOZOYİK (65. 5 my - Günümüz) (Cenozoic = yakın yaşam) 2004 kadar kullanılagelen Jeolojik Zaman Çizelgesi nde Senozoyik zamanı iki devire ayrılmaktaydı: Tersiyer ve Kuvaterner. Bazı alanlarda ise

Detaylı

Potansiyel. Alan Verileri ile. Maden aramacılığı; bölgesel ön arama ile başlayan, Metalik Maden Arama. Makale www.madencilik-turkiye.

Potansiyel. Alan Verileri ile. Maden aramacılığı; bölgesel ön arama ile başlayan, Metalik Maden Arama. Makale www.madencilik-turkiye. Makale www.madencilik-turkiye.com Seyfullah Tufan Adil Özdemir Mühendislik ve Sondaj Jeofizik Yüksek Mühendisi seyfullah@adilozdemir.com Adil Özdemir Adil Özdemir Mühendislik ve Sondaj Jeoloji Yüksek Mühendisi

Detaylı

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR Magmatik (Püskürük) Kayaçlar Ýç püskürük Yer kabuðunu oluþturan kayaçlarýn tümünün kökeni magmatikdir. Magma kökenli kayaçlar dýþ kuvvetlerinin etkisiyle parçalara ayrýlýp, yeryüzünün çukur yerlerinde

Detaylı

N. KEREM KUTERDEM. Hacettepe Üniversitesi. Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetmeliğinin. JEOLOJİ Mühendisliği Anabilim Dalı İçin Öngördüğü

N. KEREM KUTERDEM. Hacettepe Üniversitesi. Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetmeliğinin. JEOLOJİ Mühendisliği Anabilim Dalı İçin Öngördüğü ESKİPAZAR (KARABÜK GÜNEYİ) VE KUZEY ANADOLU FAY ZONU (KAFZ) ARASINDAKİ BÖLGENİN MORFO-TEKTONİK ÖZELLİKLERİNİN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE BELİRLENMESİ DETERMINATION OF MORPHO-TECTONIC CHARACTERISTICS

Detaylı

BULDAN YÖRESİ METAMORFİK KAYAÇLARININ JEOLOJİK, PETROGRAFİK VE TEKTONİK AÇIDAN İNCELENMESİ

BULDAN YÖRESİ METAMORFİK KAYAÇLARININ JEOLOJİK, PETROGRAFİK VE TEKTONİK AÇIDAN İNCELENMESİ BULDAN YÖRESİ METAMORFİK KAYAÇLARININ JEOLOJİK, PETROGRAFİK VE TEKTONİK AÇIDAN İNCELENMESİ Araş. Gör. Fatma GÖKGÖZ, Yard. Doç. Dr. Halis MANAV, Prof. Dr. Yahya ÖZPINAR Pamukkale Üniversitesi, Mühendislik

Detaylı

TUZGÖLÜ HAYMANA HAVZASININ YAPISAL EVRİMİ VE STRATİRAFİSİ

TUZGÖLÜ HAYMANA HAVZASININ YAPISAL EVRİMİ VE STRATİRAFİSİ TUZGÖLÜ HAYMANA HAVZASININ YAPISAL EVRİMİ VE STRATİRAFİSİ Tuz Gölü Havzası'nda bu güne kadar çok fazla sayıda yüzey ve yer altı çalışması olmasına rağmen havza oluşumu üzerine tartışmalar sürmektedir.

Detaylı

KAYAÇLARIN DİLİ. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

KAYAÇLARIN DİLİ.  Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü KAYAÇLARIN DİLİ http://www.bilgicik.com/wp-content/uploads/2013/12/kaya.jpg Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü Metamorfizma Metamorfizma (başkalaşım) olayı; sıcaklık ve basınç etkisiyle

Detaylı

EĞNER-AKÖREN (ADANA) CİVARI JEOLOJİSİ

EĞNER-AKÖREN (ADANA) CİVARI JEOLOJİSİ EĞNER-AKÖREN (ADANA) CİVARI JEOLOJİSİ 7. hafta Saha Jeolojisi II dersinin içeriğinde Tersiyer yaşlı Adana Baseni nin kuzey-kuzeydoğu kesimleri incelenecektir. 4. Hafta Saha Jeolojisi II dersi kapsamında

Detaylı

YAPISAL JEOLOJİ JEOLOJİNİN İLKELERİ YÖNTEMLER VE AŞAMALAR YAPILARIN SINIFLAMASI KAYA BİRİMİ DOKANAKLARI

YAPISAL JEOLOJİ JEOLOJİNİN İLKELERİ YÖNTEMLER VE AŞAMALAR YAPILARIN SINIFLAMASI KAYA BİRİMİ DOKANAKLARI YAPISAL JEOLOJİ Yapısal Jeoloji, yerkabuğunda bulunan yapılarının tanımlanmasını, oluşumlarının açıklanmasını ve yer kabuğunun deformasyonunu konu edinir. NEDEN YAPISAL JEOLOJİ Yapısal jeoloji yer kabuğundaki

Detaylı

Şekil 1. Doğu Tibet Platosu'nun tektonik ve topografik haritası. Beyaz dikdörtgen ANHF'nin çalışma alanını gösterir. Kırmızı yıldızlar Mw=7.

Şekil 1. Doğu Tibet Platosu'nun tektonik ve topografik haritası. Beyaz dikdörtgen ANHF'nin çalışma alanını gösterir. Kırmızı yıldızlar Mw=7. Şekil 1. Doğu Tibet Platosu'nun tektonik ve topografik haritası. Beyaz dikdörtgen ANHF'nin çalışma alanını gösterir. Kırmızı yıldızlar Mw=7.8 2001 Kullun, Mw=7.9 2008 Wenchua ve Ms=7.1 2010 Yushu depremlerinin

Detaylı

YAPRAKLANMALI METAMORFİK KAYAÇALAR. YAPRAKLANMASIZ Metamorfik Kayaçlar

YAPRAKLANMALI METAMORFİK KAYAÇALAR. YAPRAKLANMASIZ Metamorfik Kayaçlar YAPRAKLANMALI METAMORFİK KAYAÇALAR YAPRAKLANMASIZ Metamorfik Kayaçlar Dokanak başkalaşım kayaçlarında gözlenen ince taneli, yönlenmesiz ve yaklaşık eş boyutlu taneli doku gösteren kayaçlara hornfels denir.

Detaylı

1967 YILI SAKARYA DEPREMİNE AİT KISA NOT

1967 YILI SAKARYA DEPREMİNE AİT KISA NOT 1967 YILI SAKARYA DEPREMİNE AİT KISA NOT Adnan KALAFATÇIOĞLU Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. 1967 yılı 22 Temmuz Cumartesi günü saat 18:58 de Adapazarı ili ve çevresinde vuku bulan deprem

Detaylı

Akıntı Yönünde süreç geçişi (f (gs) = 1) Drenaj alanı m^2

Akıntı Yönünde süreç geçişi (f (gs) = 1) Drenaj alanı m^2 Kanal Gradyanı (m/m) Akıntı Yönünde süreç geçişi (f (gs) = 1) Ayrılma Sınırlı Rasgele değişken Ayrılma Sınırlı Denge Eğimi Taşınma Sınırlı Taşınma Sınırlı Denge Eğimi Drenaj alanı m^2 Gradyan Karışık temel

Detaylı

SENOZOYİK TEKTONİK.

SENOZOYİK TEKTONİK. SENOZOYİK TEKTONİK http://www.cografyamiz.com/900/depremler/ DOĞU AFRİKA RİFTİ Üçlü Sistem Doğu Afrika Rift Sistemi Aden Körfezi Kızıl Deniz Okyanusal kabuğun şekillenmesi Aden Körfezinde yaklaşık olarak

Detaylı

Yapısal Jeoloji: Tektonik

Yapısal Jeoloji: Tektonik KÜLTELERDE YAPI YAPISAL JEOLOJİ VE TEKTONİK Yapısal Jeoloji: Yerkabuğunu oluşturan kayaçlarda meydana gelen her büyüklükteki YAPI, HAREKET ve DEFORMASYONLARI inceleyen, bunları meydana getiren KUVVET ve

Detaylı

MADEN SAHALARI TANITIM BÜLTENİ

MADEN SAHALARI TANITIM BÜLTENİ Ocak 2015 Sayı: 15 Satış Rödovans ve Ortaklıklar İçin MADEN SAHALARI TANITIM BÜLTENİ Bültenimizde yer almak için bize ulaşınız. E-Posta: ruhsat@madencilik-turkiye.com Tel: +90 (312) 482 18 60 MİGEM 119.

Detaylı

Atım nedir? İki blok arasında meydana gelen yer değiştirmeye atım adı verilir. Beş çeşit atım türü vardır. Bunlar;

Atım nedir? İki blok arasında meydana gelen yer değiştirmeye atım adı verilir. Beş çeşit atım türü vardır. Bunlar; 1 FAYLAR Yeryuvarında etkili olan tektonik kuvvetler kayaçların şekillerini, hacimlerini ve yerlerini değiştirirler. Bu deformasyon etkileriyle kayaçlar kırılırlar, kıvrılırlar. Kırıklı yapılar (faylar

Detaylı

NOHA İNŞAAT TURİZM MADENCİLİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KEMALPAŞA (RUHSAT NO 201500198 ve 201500131) SAHALARININ ONİKS REZERV TESPİT RAPORU

NOHA İNŞAAT TURİZM MADENCİLİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KEMALPAŞA (RUHSAT NO 201500198 ve 201500131) SAHALARININ ONİKS REZERV TESPİT RAPORU NOHA İNŞAAT TURİZM MADENCİLİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KEMALPAŞA (RUHSAT NO 201500198 ve 201500131) SAHALARININ ONİKS REZERV TESPİT RAPORU Mart 2016 İZMİR NOHA İNŞ. TUR. MADENCİLİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KEMALPAŞA

Detaylı

ACIGÖL GRABEN HAVZASI VE DOLGUSUNUN FASİYES ÖZELLİKLERİ

ACIGÖL GRABEN HAVZASI VE DOLGUSUNUN FASİYES ÖZELLİKLERİ NEOJEN HAVZALARI ACIGÖL GRABEN HAVZASI VE DOLGUSUNUN FASİYES ÖZELLİKLERİ Türkiye Jeolojisi Dersi A.Ü. Müh. Fak. Jeoloji Mühendisliği Bölümü 06100 Tandoğan / Ankara HAVZA NEDİR? NASIL OLUŞMUŞTUR? - Çevresine

Detaylı

KIRIKLAR VE FAYLAR NORMAL FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

KIRIKLAR VE FAYLAR NORMAL FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003 NORMAL FAYLAR Yaşar ar EREN-2003 NORMAL FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR 50 O den fazla eğimli ve eğim atım bileşenin doğrultu bileşenine göre oldukça büyük olduğu faylardır. Normal faylarda tavan bloku taban

Detaylı

16 NİSAN 2015 GİRİT (YUNANİSTAN) DEPREMİ

16 NİSAN 2015 GİRİT (YUNANİSTAN) DEPREMİ 16 NİSAN 2015 GİRİT (YUNANİSTAN) DEPREMİ 16 Nisan 2015 günü Türkiye saati ile 21:07 de Akdeniz de oldukça geniş bir alanda hissedilen ve büyüklüğü M L : 6,1 (KRDAE) olan bir deprem meydana gelmiştir (Çizelge

Detaylı

İZMİR VE ÇEVRESİNİN ÜST-KABUK HIZ YAPISININ BELİRLENMESİ. Araştırma Görevlisi, Jeofizik Müh. Bölümü, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir 2

İZMİR VE ÇEVRESİNİN ÜST-KABUK HIZ YAPISININ BELİRLENMESİ. Araştırma Görevlisi, Jeofizik Müh. Bölümü, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir 2 İZMİR VE ÇEVRESİNİN ÜST-KABUK HIZ YAPISININ BELİRLENMESİ Ç. Özer 1, B. Kaypak 2, E. Gök 3, U. Çeken 4, O. Polat 5 1 Araştırma Görevlisi, Jeofizik Müh. Bölümü, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir 2 Doçent Doktor,

Detaylı

X. KIVRIMLAR, FAYLAR VE KAYAÇLARIN DEFORMASYONU

X. KIVRIMLAR, FAYLAR VE KAYAÇLARIN DEFORMASYONU 1 X. KIVRIMLAR, FAYLAR VE KAYAÇLARIN DEFORMASYONU X.1. GİRİŞ Modern jeolojinin öncüleri olan 18. ve 19. yüzyıl yerbilimcileri, tortul kayaçların çoğunun önce deniz tabanında yatay bir şekilde çökeldiklerini,

Detaylı

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 12 HAZİRAN 2017 KARABURUN AÇIKLARI- EGE DENİZİ DEPREMİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 12 HAZİRAN 2017 KARABURUN AÇIKLARI- EGE DENİZİ DEPREMİ B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 12 HAZİRAN 2017 KARABURUN AÇIKLARI- EGE DENİZİ DEPREMİ 12 Haziran 2017 tarihinde Karaburun Açıkları Ege Denizi

Detaylı

ÇAMLIDERE (ANKARA) NEOJEN SİLİSLEŞMİŞ AĞAÇLARI PALEOEKOLOJİ-PALEOKLİMATOLOJİ

ÇAMLIDERE (ANKARA) NEOJEN SİLİSLEŞMİŞ AĞAÇLARI PALEOEKOLOJİ-PALEOKLİMATOLOJİ ÇAMLIDERE (ANKARA) NEOJEN SİLİSLEŞMİŞ AĞAÇLARI PALEOEKOLOJİ-PALEOKLİMATOLOJİ Mehmet Sakınç*, Aliye Aras**, Cenk Yaltırak*** *İTÜ, Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü, Maslak/İstanbul **İ.Ü. Fen Fakültesi, Biyoloji

Detaylı

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU AR TARIM SÜT ÜRÜNLERİ İNŞAAT TURİZM ENERJİ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇESİ SÜLEYMANİYE KÖYÜ TEPELER MEVKİİ Pafta No : ÇANAKKALE

Detaylı

DÜNYA KÖMÜR YATAKLARI GONDWANA KITASI BİTUMLU KÖMÜR YATAKLARI KUZEY AMERİKA VE AVRUPA TAŞKÖMÜR YATAKLARI

DÜNYA KÖMÜR YATAKLARI GONDWANA KITASI BİTUMLU KÖMÜR YATAKLARI KUZEY AMERİKA VE AVRUPA TAŞKÖMÜR YATAKLARI DÜNYA KÖMÜR YATAKLARI GONDWANA KITASI BİTUMLU KÖMÜR YATAKLARI KUZEY AMERİKA VE AVRUPA TAŞKÖMÜR YATAKLARI GONDWANA KITASI BİTUMLU KÖMÜR YATAKLARI Gondwanaland kömürlerinin çökelimi sırasındaki iklimsel

Detaylı

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü YENİLENMİŞ TÜRKİYE DİRİ FAY HARİTALARI VE DEPREM TEHLİKESİNİN BELİRLENMESİ AÇISINDAN ÖNEMİ Dr. Tamer Y. DUMAN MTA Genel Müdürlüğü, Jeoloji Etütleri Dairesi Türkiye neden bir deprem ülkesi? Yerküre iç-dinamikleri

Detaylı

TÜRKİYE JEOLOJİSİNDE PALEOZOYİK OLUŞUKLAR. Doç. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN

TÜRKİYE JEOLOJİSİNDE PALEOZOYİK OLUŞUKLAR. Doç. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN TÜRKİYE JEOLOJİSİNDE PALEOZOYİK OLUŞUKLAR Doç. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN Paleozoyik Serileri Türkiye deki başlıca Paleozoyik oluşuklar; 1. Kuzeybatı Anadolu daki seriler Karaburun yarımadasında Balıkesir-Bursa

Detaylı

Şekil :51 Depremi Kaynak Spektral Parametreleri

Şekil :51 Depremi Kaynak Spektral Parametreleri 06 Şubat 2017 Depremi (Mw=5.4) Bilgi Notu (Guncellenmiş) 06 Şubat 2017 Ayvacık - Gülpınar'da (Mw=5.5, KRDAE, Mw=5.3, AFAD, Mw=5.4, COMU) 06:51 de orta büyüklükte bir deprem olmuştur. Bu deprem sonrası

Detaylı

Ters ve Bindirme Fayları

Ters ve Bindirme Fayları Ters ve Bindirme Fayları Ters ve bindirme fayları sıkışmalı tektonik rejimlerin (compressional / contractional tectonic regimes) denetimi ve etkisi altında gelişirler. Basınç kuvvetleri, kayaçların dayanımlılıklarını

Detaylı

KB ORTA ANADOLU DARALMA BÖLGESİ NİN SİSMOTEKTONİĞİ

KB ORTA ANADOLU DARALMA BÖLGESİ NİN SİSMOTEKTONİĞİ ÖZET: KB ORTA ANADOLU DARALMA BÖLGESİ NİN SİSMOTEKTONİĞİ K. Esat 1, B. Kaypak 2, B. Aktuğ 3, B. Ecevitoğlu 4, G. Seyitoğlu 5 1 Dr., Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Tektonik Araştırma Grubu, Ankara Üniversitesi,

Detaylı

MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALARLA FAY AKTİVİTELERİNİN BELİRLENMESİNDE SULTANDAĞI FAYI ÖRNEĞİ: İLK SONUÇLAR

MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALARLA FAY AKTİVİTELERİNİN BELİRLENMESİNDE SULTANDAĞI FAYI ÖRNEĞİ: İLK SONUÇLAR MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALARLA FAY AKTİVİTELERİNİN BELİRLENMESİNDE SULTANDAĞI FAYI ÖRNEĞİ: İLK SONUÇLAR İ. TİRYAKİOĞLU 1, T. BAYBURA 1, Ç. ÖZKAYMAK 2, A. SANDIKÇIOĞLU 3, S. ERDOĞAN 1, İ. YILMAZ 1, M. UYSAL

Detaylı