Alt GİS Kanamaların Klinik Belirtileri

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Alt GİS Kanamaların Klinik Belirtileri"

Transkript

1 Rektum yolu ile kan kaybeden hastalarda, yani kanamanın kaynağının üst gastrointestinal sistem (GİS) olmadığı hallerde alt GİS kanamadan söz edilir. Genel olarak üst GİS kanamaları Treitz ligamanın daha proksimalinden olduğu kabul edilmektedir. Hastaların doğru tanısı, tetkik ve tedavisi için bazı ipuçları yol gösterici olabilmektedir. Bunlar; 1) Kanamanın akut mu kronik mi olduğu, 2) Anatomik olarak kanamanın nerede olduğu, 3) Kanamanın acil müdahale gerektirip gerektirmediği şeklinde özetlenebilir. Bu bölümde, alt GİS kanamalarının klinik bulguları gözden geçirilip spesifik nedenlerine değinilecektir. Her bir hastalıkta klinik bulgular farklılık gösterse de en önemli nokta hastalığın hangi kriterlere daha fazla uyduğu ve hangi hastalığın doğal seyrine ne ölçüde benzediğidir. Alt GİS Kanamaların Klinik Belirtileri Kanamanın Akut ya da Kronik Olması Kan oldukça güçlü bir katartik olup akut kanamalar melena veya hematokezya şeklinde belirti verebilir. Bütün akut GİS kanamaların yaklaşık %20 si alt GİS kaynaklı gelişmektedir. Melena sağlıklı gönüllülerde 200ml kan içilmesi ile oluşturulabilir. Yine sağlıklı gönüllülerde çekuma 150 ml kan infüzyonu hematokezya ile sonuçlanmaktadır. Kronik kanama ya genellikle demir eksikliğinden kaynaklanan anemi ya da dışkıda gizli kan pozitifliği ile kendini göstermektedir. Burada normal kişilerde bile GİS den düşük miktarlarda kan kaybının olduğunu bilmek gerekir. İşaretlenmiş eritrositler ile yapılan çalışmalarda sağlıklı gönüllülerde günde fizyolojik olarak 0.5±0.4 ml kan kaybının olduğu ve bu kaybın üst sınır olarak 1.5 ml/gün e kadar normal olduğu gösterilmiştir. Guaiac ile yapılan dışkıda gizli kan testleri kolondan 0.5 ml kadar az miktarlardaki kanamalarda bile pozitif olabilmektedir. Bununla birlikte daha proksimaldeki kaynaklardan olan kan kayıpları için ml yi geçen miktarlarda bile guiac ile dışkıda gizli kan testi negatif olabilmektedir. Guiac testinin GİS kanamalar için duyarlılığı ve özgünlüğü zayıftır. Genel olarak negatif demir dengesini sağlamak için 10ml/gün den daha fazla kan kaybı gerekmektedir. Demir eksikliği için altın standart tanı yöntemi kemik iliğindeki demir depolarının değerlendirilmesidir. Hipokrom mikrositik anemi tipik olarak geç görülen bir tablo olup kemik iliğinde demir eksikliği görülen hastaların sadece %70 inde bulunmaktadır. Anemi gelişmeden önce serum ferritin düzeyleri azalmaktadır ve ferritin düzeylerindeki bu azalma kemik iliğindeki demir depoları ile yakından ilişkili görünmektedir. Serumda ferritin konsantrasyonunun 45ng/ml den daha az olması düşük demir depoları ile uyumludur. Bununla birlikte, akut faz belirteci olarak ferritin kronik hastalığı olan kişilerde ve diğer bazı durumlarda yükselebildiği için sınır olarak 100ng/ml değerini kullanmakta fayda görünmektedir. Kanama Anatomik Olarak Nerede Olmaktadır? GİS kanamaların sadece %3-5 inin Treitz ligamanı ile ileoçekal valf arasında kalan ince barsak kaynaklı olduğu tahmin edilmektedir. İnce barsak kanamalı hastalar kanamanın miktarına bağlı olan barsaktan geçiş zamanına göre melena, hematokezya veya gizli kanama şeklinde başvurabilirler. Şunu unutmamak gerekir ki, taze kanın melena şekline dönüşebilmesi 1 / 7

2 bakterilerin metabolizması için yeterli zamanın geçmesine bağlıdır. Hematokezya çoğunlukla kolon kaynaklı kanmaları gösterir. Bununla birlikte hastaların %5-10 unda daha proksimal bir kaynak mevcuttur. Proksimal kaynaklı bir kanamadan hemodinamik kanama göstergeleri olmadan veya klinik olarak hızlı Gİ geçiş görülmeden (örn. hiperperistaltizm) hematokezya görülmesi oldukça nadirdir. Hematokezya, özellikle sadece tuvalet kağıdına bulaşma veya forme dışkı çevresinde ise çoğunlukla perianal kanama göstergesidir (örn.hemoroid veya fissürler gibi). Tenesmus rektal bir nedenden kaynaklanır (örn.proktit gibi). Bütün hastalarda neoplastik nedenler düşünülmeli ve dışlanmalıdır. Açık kırmızı renkli hematokezyası olan 217 hastalık bir çalışma grubunda fleksible rektosigmoidoskopinin tanıyı koymada yeterli olup olmadığını araştırılmış, ve hastaların % 83 ünde kanamanın kolonun distal 60 cm lik kısmından kaynaklandığı bulunmuştur. Bu alt grupta hastaların %78 i rektosigmoid neoplazm veya kanamayan nonneoplastik hemoroid ve divertikül gibi lezyonlardan dolayı kolonoskopi gerektirmiştir. Buna ek olarak tüm grubun %11 i kanser gibi lezyonları da içeren daha proksimal lezyonlar göstermiştir. Söz konusu çalışmada, açık kırmızı renkli kanamalarda bile kolonoskopi fleksible rektosigmoidoskopiden daha maliyet-etkin bulunmuştur. Kanama Acil Müdahale Gerektiriyor Mu? Klinik pratikte olduğu gibi aktif kanamalarda oluşturulan senaryolarda da hemodinamik bozulma olduğu takdirde dikkatin öncelikle hemodinamik stabiliteyi sağlamaya ve müdahaleye yönlendirilmesi gerekmektedir. Aciliyeti daha az olan durumlarda ise sorulan sorular genellikle tanıya veya uzun dönem tedaviye yönelik olmaktadır. Bu ayırımın en önemli olduğu örneklerden birisi endoskopik tedavi edici girişimlere olan ihtiyacı azaltabilecek baryumlu veya diğer kontrastlı tetkiklerin seçimidir. Alt GİS Kanamalar: Spesifik Nedenler Alt GİS kanamaların bildirilen spesifik nedenleri çalışma grubunun yaş dağılımına ve tanı amaçlı kullanılan yöntemlere dayanmaktadır. Kullanılan tanı yöntemleri özellikle önemlidir. Bazı çalışmalarda, eğer başka potansiyel kaynak bulunamadı ise kanamalar sıklıkla divertiküllere bağlanmaktadır. Bazılarında ise bu hastaların önemli bir kısmının muhtemelen ince barsaktaki anjiodisplazilerden kanadığı gösterilmiştir. Alt GİS kanamaların nedenlerini araştıran bazı çalışmaların sonuçları tablo-1 de karşılaştırılmıştır. Divertikül Kanamaları Divertikül kanmaları tipik olarak akut kan kaybı ve kestane rengi dışkı veya hematokezya ile ortaya çıkmaktadır. Az miktarda veya gizli kanamalar divertikül kanaması veya divertikülozisin karakteristik bulgularından değildir. Divertiküler kanama ve divertikülit birbirinden farklı olan ve özellikleri nadiren kesişen iki ayrı kavramlardır. Divertiküler kanama kolondaki kanın katartik etkisi ile oluşan kramplar dışında ağrısızdır. Divertiküler kanama daha sık olarak kolonun sağ tarafından kaynaklanır, çünkü bu bölgede divertikül ağızları daha geniştir ve kolon duvarı daha incedir. Daha önceki çalışmalarda 2 / 7

3 divertikülozisi olan hastaların %15 inin divertikül kanaması geçirdiği ileri sürülmüştür, ancak bu çalışmalardan bazılarında anjiodisplaziler potansiyel nedenler olarak göz önüne alınmadığı için rakamlar bir miktar normalden yüksek gösterilmiş olabilir. Daha gerçekçi tahmin ile kanama yüzdesi %3-5 arasında olabilir. Kanama en sık li yaşlar arasında olmakta ve sıklıkla kan transfüzyonu gerekse bile hastaların %75 inde kanama kendiliğinden durmaktadır. Genel olarak hastaların ortalama %25 inde (%14-28) yeniden kanama gelişmektedir. İkinci kanama geliştikten sonra üçüncü kanamanın gelişme riski yaklaşık %50 dir. Kanamanın devam ettiği veya tekrarladığı hastalarda, aktif olarak kanayan damarı tespit etmek için genellikle anjiografi yapılmaktadır. Eğer damar tespit edilebilir ise katater yolu ile embolizasyon denenebilir, ancak bazı serilerde kolon enfarktı %20 lere kadar yüksek bulunmuştur. Kateter yolu ile vazopressin veya rezerpin verilmesi %90 hastada kanamayı kontrol altına alabilir, ancak infüzyon kesildikten sonra %50 hastada yeniden kanama bildirilmiştir. Cerrahi girişime hastaya eşlik eden diğer durumların değerlendirilmesi ile karar verilir. Kolonoskopi sırasında aktif divertikül kanama bulguları (aktif kanama, açık damar, pıhtı) görüldüğünde epinefrin (veya diğer koagülasyon tedavileri ile) tekrar kanama ya da cerrahi ihtiyacın ortadan kalktığı gösterilmiştir. Anjiodisplazi Anjiodisplazi diğer multisistem hastalıklarında görülen ve genellikle telanjiektazi terimi ile adlandırılan bozukluklar ile ilişkisi olmayan vasküler ektazilerdir. Anjiodisplazi telanjiektazi ve arteriovenöz malformasyon terimleri sıklıkla birbirlerinin yerlerine kullanılmaktadır. Bu vasküler lezyonlar tipik olarak 5 mm den küçük olup kolonoskopi yapılan hastaların %3-6 sında görülürler ve en sık sağ kolonda bulunurlar. Ayrıca ince barsakta herhangi bir yerde de bulunabilirler. Anjiodisplastik lezyonların kanama öyküsü olmayan sağlıklı kişilerin %0.8 inde bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu lezyonların nedeni bilinmemektedir. Ancak yaşlanma ile ilgili olduğu düşünülmektedir. Anjiodisplazisi olan hastalardan %10 undan daha azında kanama görülmektedir. Daha önceki bilgilerin aksine anjiodisplaziden kanama gelişmesinde aort stenozunun bağımsız bir risk faktörü olduğu yönünde çok az miktarda kanıt bulunmaktadır. Seyrek olmayarak bu lezyonlar antikoagülasyon ya da üremide olduğu gibi trombosit disfonksiyonu şeklinde kanama diatezleri ile ortaya çıkmaktadır. Klinik görünüm çeşitli şekillerde olmaktadır. Genel olarak hastaların %50 si akut kanama (%15 i masif GİS kanama) ve %50 si kronik kanama bulguları (demir eksikliği anemisi, dışkıda pozitif gizli kan gibi) ile başvurmaktadır. Genellikle anjiodisplaziden kanama tanısı diğer muhtemel tanılar dışlandıktan sonra tahmini olarak mümkün olmaktadır. Tedavi eğer altta yatan bir kanama diatezi mevcut ise bunu düzeltmeye yöneliktir. Birçok hasta için sadece demir eksikliğinin yerine konulması yeterli bir tedavidir. Kolonoskopide, uzun endoskopide ve entereskopide lezyonların ablasyonu genellikle denenmektedir, ancak bütün lezyonların yeterli bir şekilde ablasyonu nadiren başarılmaktadır. Östrojen ve progesteron tedavisi bazı hastalarda faydalı olabilmektedir. Neoplaziler Kolondaki neoplaziler akut veya gizli alt GİS kanama şeklinde görülebilirler. İnce barsak 3 / 7

4 tümörleri özellikle 50 yaş altındaki hastalarda net olarak anlaşılmayan alt GİS kanamaların göreceli olarak daha sık rastlanılan nedenleri olabilirler. Akut veya kronik kanama ince barsak neoplazisi olan hastaların %25-50 sinde başvuru sırasındaki yakınma olup, bariz kanama gizli kanamaya göre iki kat daha fazla görülmektedir. Diğer klinik özellikler kilo kaybı, ağrı, invajinasyon veya obstrüksiyon semptomları şeklinde olabilir. Leiomyomlar ve leiomyosarkomlar ince barsağın kanama yapan neoplazilerinin %50 sinden fazlasını oluştururlar. Genellikle mezenterik anjiografide rastlanan bir tümör görüntüsü ile tanınırlar. Diğer kanama ile ilgili ince barsak neoplazileri kavernöz hemanjiomları, adenomları, adenokarsinomları (özellikle familiyal adenomatozis polpozis öyküsü olan hastalarda), lenfomaları ve metastatik hastalıkları (örn.melanom, akciğer ve genitoürüner karsinomları) içermektedir. Lipomlar ve karsinoid tümörler göreceli olarak daha sık rastlanan ince barsak neoplazileri olsalar da, nadiren kanama ile görülürler. İskemik Kolit İskemik kolit sıklıkla diğer nedenlere göre daha ağrısız olan alt GİS kanama nedenlerindendir ve küçük kan damarlarından kan akımının azalması nedeni ile oluşur. En sık görülen klinik başvuru şekli kestane renkli dışkılama veya bariz hematokezyadır. İskemik kolit daha sık görülmekte olup intestinal sisteme kan akımını sağlayan ana damarlardaki (çölyak, süperior ve inferior mezenterik arterler gibi) kan akımının belirgin olarak azaldığı mezenter iskemisinden ayrı tutulmalıdır. Akut mezenter iskemisi olan hastalar fizik muayene bulgularında beklenilenden uyumsuz olarak, ani ve şiddetli karın ağrıları ile başvururlar. Alt GİS kanama başvuruda sıklıkla görülen ancak her zaman beklenmeyen bir bulgudur. Akut mezenter iskemisi hızla tanınmalıdır ve barsağın kan akımını yeniden sağlamak veya infarkt görülen barsağı rezeke etmek için acil girişimde bulunulmalıdır. Kronik mezenter iskemisi olan hastalar karakteristik olarak yemek sonrası karın ağrısı ve kilo kaybı ile başvururlar ancak alt GİS kanama sık görülen bir bulgu değildir. Aortoenterik Fistüller Aortoenterik fistüller daha önce cerrahi abdominal aorta anevrizması tamiri gören hastaların %1-2 sinde görülür. Primer aortoenterik fistüller (daha önce herhangi bir abdominal vasküler cerrahi öyküsü olmayan bir hastada) oldukça nadirdir. Ortalama olarak hastalar cerrahi tamirden 3 ile 5 inci yıl arasında başvururlar. Fistüllerin %75 kadarı duodenum ile ilişkilidir ve bu en sık üçüncü kısım iledir. Klasik olarak bu hastalar 1-3 hafta sonra gelişecek olan ölümcül olabilecek ciddi bir kanama öncesi, öncü olarak nitelenen bir kanama ile başvururlar. Bununla birlikte birçok hastada böyle bir tablo olmayabilir. Hastaların üçte birinden azı preoperatuvar tanı alır. Abdominal bigisayarlı tomografi veya magnetik rezonans bulguları bazen bir aortoenterik fistüle ait potansiyel görünümleri ortaya koymada faydalı olabilir. Özofagogastroduodenoskopik bulgular çok az bir hasta grubunda (%10-30) pozitiftir. Aortoenterik fistüllerden kaynaklanan kanamaları dışlamak için sıklıkla eksploratif laparatomi gerekmektedir. Meckel Divertikülü Meckel divertikülü vitellin kanalın bir kalıntısı olup genellikle ileoçekal valvin 100cm proksimalinde bulunmaktadır. Otopsi serilerinde prevalansı %0.3-3 arasında bulunmuştur. Bu divertiküllerin yaklaşık %50 sinde gastrik mukoza bulunmaktadır ve tipik olarak çocuk hasta ya 4 / 7

5 da genç erişkin kırmızı jöle şeklinde kanama ile başvurur. Otuz yaşından daha büyük yetişkinlerde nadiren kanama yapar. Duplikasyon kistleri benzer bir tablo oluşturur ancak Meckel divertikülünden farklı olarak barsakta herhangi bir yerde bulunabilirler. İnflamatuvar Barsak Hastalığı Ülseratif kolitin klasik başvurusu gros kanlı, diyare şeklindedir. Crohn hastalığında ise gros kanama beklenilen bir bulgu değildir. İleiti olan hastaların sadece %5-10 unda olabilir. Bununla birlikte gizli kanama ise Crohn hastalığının sık görülen bir bulgusudur. Selim Anorektal Hastalıklar Selim anorektal hastalıklar genellikle hematokezya ile görülürler. Tuvalet kâğıdı üzerinde veya şekilli dışkı yüzeyinde görülen ağrısız hematokezya çoğunlukla hemoroid kanaması düşündürür. Bu durum şiddetli ağrı yapan, ancak kanama görülmeyen tromboze hemoroidlerden ayırt edilmelidir. Perianal fissürler en sık tuvalet kâğıdına bulaşan veya şekilli dışkı çevresindeki kan ile görülürler. Hemoroid kanamalarından dışkılama sırasındaki yanma ve yırtılma semptomları ve mukozadaki yırtık veya değişimler ile ayırt edilebilirler. Fissürler ve hemoroidler kabızlıkla daha da şiddetlenirler. Sterkoral ülserler kabızlık ile ilgilidirler ve en sık rektosigmoid bölgede veya bazen proksimal kolonda bulunurlar. Tek bir rektal ülser sendromu en sık kadınlarda görülmektedir, özellikle dışkılama sırasında fazla ıkınan genç kadınlarda bulunur. Fazla ıkınma ile birlikte anal ağrı ve kan gelmesi de eşlik eder. Ülser genellikle anal sınırdan 6-10 cm kadar yukarıda, ön duvarda yerleşmiştir. Rektal tuşede parmak muayenesinde dokudaki sertlik ve kanama tespit edilebilir. Radyasyon proktiti prostat veya pelvik organlara uygulanan radyasyondan aylar ya da yıllar sonra ortaya çıkabilir. Sigmoidoskopide karakteristik mukozal telanjiektaziler bulunur. Ağrısız kanamayı kontrol edebilmek için çeşitli yollar denenmiştir. Endoskopik koagulasyon, lazer veya heater prob %65-90 hastada başarılı olur. Son zamanlarda bazı çalışmalarda formalin uygulamalarının başarı oranları %75-80 arasında bildirilmiştir. Enfeksiyonlar Enfeksiyonlar sırasında alt GİS kanama gelişebilir. Seyahat öyküsü veya sistemik toksisite bulguları, ateş, döküntü, artralji, eozinofili veya diyare aşikâr ipuçlarıdır. HIV enfeksiyonu pozitif olan hastalarda sıklıkla görülebilen alt GİS kanama nedenleri arasında sitomegalovirüs koliti, lenfoma, mycobacterium avium kompleksi enfeksiyonu ve idiopatik kolit bulunur. Kaposi sarkomu nadir görülen bir alt GİS kanama nedenidir. Nonsteroidal Anti İnflamatuar İlaçlar Giderek artan şekilde nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlara (NSAİİ) bağlı enteropati ve kolopati alt GİS kanamalarının açıklanmasında yer bulmaktadır. Enterik kaplı preperatların lezyonları mideden daha distale doğru taşıdığı düşünülmektedir. Otopsi çalışmalarında, 6 ay öncesinde NSAİİ kullanan kişilerde ince barsak ülserleri %8 oranında bildirilirken, NSAİİ kullanmamış olanlarda bu oran %0.6 olarak bildirilmiştir. NSAİİ kullanımına, ince barsak kaynaklı düşünülen alt GİS kanamalarında üç dört kat daha sık rastlanmaktadır. Lümeni 1-5 mm kadar 5 / 7

6 daraltan diafragmatik yapışıklıklar kuvvetle kronik NSAİİ kullanımına bağlı inflamasyonu düşündürür. NSAİİ ların aynı zamanda ülseratif kolit, Crohn hastalığı ve kollajenöz kolit gibi inflamatuar durumları aktive ettiği düşünülmektedir. Yaklaşımlar Alt GİS kanaması olan hastanın değerlendirilmesi ve müdahalesi büyük ölçüde hastanın klinik görünümüne ve yapılan ayırıcı tanıya dayanmaktadır. Bu konu ile ilgili soruları cevaplarken akılda tutulması gereken önemli noktalar şunlardır: 1) Dışkıda pozitif gizli kan nedeni ile değerlendirilen hastalarda kolonun görüntülenmesi gerekmektedir. Muhtemel GİS hastalıklarının bulgu veya semptomları veya demir eksikliği ya da anemi yoksa proksimal GİS in araştırılması mantıklı olmayabilir. 2) Genellikle nedeni anlaşılmamış GİS kanamalarda ince barsakların incelenmesi %5 den daha az sonuç vermektedir. Enteroklizis ile sonuç alma oranı %5-10 a kadar yükselmektedir. Pozitif sonuçlar genellikle Crohn hastalığı, ince barsak ülserleri (çölyak hastalığı veya NSAİİ kullanımına bağlı) veya ince barsak tümörlerini ortaya çıkarır. 3) Tc99m bağlı eritrosit radyonüklid taramaları 0,1ml/dk ya kadar olan küçük kanamaları bile tespit edebilir. Aktif kanama olması gereklidir, ancak hasta saat boyunca tekrarlayan aralıklı kanamaları tespit edebilmek için yeniden taranabilir. Yalancı pozitif kanama tespiti 15 saatten sonra belirgin olarak artar. Radyonüklid taramalar alt GİS den kanama bölgesini tespit etmede faydalıdır ancak doğrulukları değişmektedir. Taramalar genel olarak mezenterik anjiografi gibi daha ileri tetkik gerektirecek aktif kanamalarda faydalı bilgiler verir. 4) Mezenterik anjiografi radyonüklid çalışmalardan daha kesin ve doğru sonuçlar verir, ancak daha hızlı kanama gerekmektedir (0,5 ml/dk dan fazla). Kanama yavaşladığı veya durduğu zaman anjiografi olguların %25 inden daha azında kanamanın kaynağını gösterir. Divertiküler kanamaların %50-80 kadarı ve kural olarak anjiodisplazi kanamalarının tamamı, süperior mezenterik arter bölgesinden meydana gelir. Aktif kanama odağı bulunabilir ise intraarteriyel vazopressin uygulaması divertikül veya anjiodisplazi kanamalarında %60-90 oranında kanamayı kontrol altına alabilir, bu oran kolonda daha yüksektir. Vazopressinin dozu 0,2 U/dk olarak kanama kontrol altına alınana kadar uygulanır, daha sonraki 12 saat boyunca doz 0,1 U/dk ya düşürülür. Bu tedavi aterosklerotik damar hastalığı olan kişilerde kontrendikedir. Kateter yolu ile jelâtin süngerler, mikrokoil, polivinil alkol parçacıkları veya ayrılabilir baloncuklar kullanılarak embolizasyon diğer bir alternatif yaklaşımdır. Bununla birlikte, barsak infarktı oranları %20 lere kadar yüksek bildirilmiştir. Mezenterik anjiografinin diğer bir rolü ise leiomyom veya leiomyosarkom gibi damarlı tümörlerin karakteristik kırmızımsı görünümleri nedeni ile tanınabilmesidir. Aynı zamanda anjiodisplazi düşündürecek bazı yapıların tanınmasında sınırlı bir rolü bulunmaktadır. 5) Enteroskopinin nedeni açık olmayan GİS kanamalarda hastaların %20-40 ında kanama bölgesini tespit ettiği bildirilmiştir. Yetişkin veya pediatrik kolonoskop kullanılarak Treitz ligamanının cm ilerisine kadar olan jejenum incelenebilir. Özel olarak tasarlanmış enteroskop ve overtüplerin kullanılması ile incelemenin sınırları bazen cm ye kadar çıkarılabilir. İlginç olarak enteroskop ile konulan tanıların %50 si standart endoskopun ulaşabileceği bölge içinde bulunur. Sonda enteroskopi ise GİS kanama nedeni belirlenemeyen 6 / 7

7 ve standart enteroskopi kullanılan ve sonuçları negatif olan hastalara ek olarak %25 daha fazla tanı koydurabilir. Ancak bu uygulaması zor bir işlem olup, sıklıkla ileuma ulaşabilmek için 6 saat veya daha fazla zaman gerektirir ve biyopsi ya da tedavi imkânı yoktur. Kapsül enteroskopi giderek daha fazla kullanılmakta olup, nedeni anlaşılmayan kanamalarda üst endoskopik incelemenin negatif olduğu durumlarda tanı için önemli bir yere sahip olacak gibi görünmektedir. 6) Nedeni bilinmeyen alt GİS kanamalarında cerrahi eksplorasyonun sonucu genellikle %10 civarındadır. Şüphelenilen bölgelerin ampirik olarak sınırlı miktarda cerrahi rezeksiyonu sonrasında tekrar kanama oranı %33 dür. Bu nedenle cerrahi öncesinde aktif kanama bölgesinin spesifik olarak lokalize edilebilmesi için her türlü girişimin yapılmış olması gerekmektedir. Bazı merkezlerde, intraoperatif entereskopinin hastaların % ünde anormal bulgular tespit ettiği bildirilmektedir. Tedavi Yaklaşımları Tedavi planı altta yatan hastalığa ve kanamanın şiddetine göre belirlenmektedir. Genel olarak, mümkün olduğu kadar kanamayı arttıracak ilaç tedavileri kesilmelidir (antitrombosit ajanlar veya antikoagülanlar gibi). Medikal yaklaşımlar kısıtlı olup spesifik hastalıklar ile ilgili kısımlarda kısaca değinilmiştir. Faydalı olabilecek bazı diğer ajanlar şunlar olabilir. Demir replasmanı gereklidir ve sıklıkla kronik alt GİS kanamalı hastalar için yeterli olur. Genel olarak entereskopi veya anjiografi (veya her ikisi) eğer kronik kanama demir tedavisi ile telafi edilmez ise bir sonraki adım olabilir. Demir depolarını yeniden doldurmak için günlük olarak 60mg elementel demir gerekmektedir. Bu ise günlük 5 kg kırmızı et tüketimi ile ancak sağlanabilir. Oysaki 325 mg dozunda demir sülfatın günde 3 defa verilmesi normal Gİ yoldan emilebilecek maksimum miktarda demir sağlar. Normal demir depolarını yeniden oluşturabilmek için 3-6 ay tedavi gereklidir. Serum hemoglobin konsantrasyonu 2 ay içinde normale gelmekte ve tedaviye başlandıktan 7-10 gün sonra maksimum retikülosit artışı görülmektedir. Östrojen ve progesteron tedavisinin bazı çalışmalarda ileokolonik anjiodisplazi kaynaklı kronik kanamaları azalttığı gösterilmiştir. Diğer bazı çalışmalarda ise faydası gösterilmemiştir. Kronik renal yetersizliği olan hastalardaki bulgular en güçlü görünmektedir. Östrojenin progesteron ile kombine edilmesi sadece östrojenden daha fazla etkili görünmektedir. Yan etkiler önemli olabilmekte ve özellikle de aterosklerotik kalp hastalığı olan erkek hastalarda hastalığı ilerletebildiği bildirilmiştir. Etkili optimal doz belirlenmemiştir, ancak günlük mcg ethinyl estradiol yeterli görünmektedir. 7 / 7

GİS KANAMALARI. Prof.Dr.Tayfun KARAHASANOĞLU

GİS KANAMALARI. Prof.Dr.Tayfun KARAHASANOĞLU GİS KANAMALARI Prof.Dr.Tayfun KARAHASANOĞLU Ekim 2006 ÜST GİS KANAMASI GİS kanamalarının % 80 i Treitz ligamanının proksimali ETYOLOJİ Peptik ülser hastalığı Varisler Mallory-Weiss Eroziv gastrit Tümörler

Detaylı

Treitz ligamanı altından köken alan akut veya kronik kanamalar. Tüm GIS kanamalarının %10-20 sini oluşturur.

Treitz ligamanı altından köken alan akut veya kronik kanamalar. Tüm GIS kanamalarının %10-20 sini oluşturur. Treitz ligamanı altından köken alan akut veya kronik kanamalar Tüm GIS kanamalarının %10-20 sini oluşturur. Hemodinami daha stabil Ortostatik değişiklik daha az (%19 vs.%35) Daha az kan trans. ihtiyacı

Detaylı

Gastrointestinal Kanamalar. Doç. Dr. Mehtap Bulut UÜTF Acil Tıp AD Bursa

Gastrointestinal Kanamalar. Doç. Dr. Mehtap Bulut UÜTF Acil Tıp AD Bursa Gastrointestinal Kanamalar Doç. Dr. Mehtap Bulut UÜTF Acil Tıp AD Bursa Giriş Gastrointestinal sistem (GİS) kanamaları acil servislere en sık başvuru nedenlerinden biridir. Mortalite oranı %10 Üst GİS

Detaylı

ÇOCUKLARDA GİS KANAMALARINA YAKLAŞIM 5. Sınıf

ÇOCUKLARDA GİS KANAMALARINA YAKLAŞIM 5. Sınıf ÇOCUKLARDA GİS KANAMALARINA YAKLAŞIM 5. Sınıf HEMATEMEZ Kanlı kusma Treitz ligamanının proksimalinden MELENA Siyah, pis kokulu, cıvık dışkılama Özofagus, mide, proksimal ince bağırsaktan HEMATOKEZYA Kanlı

Detaylı

Akut Karın Ağrısı. Emin Ünüvar. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. eminu@istanbul.edu.tr

Akut Karın Ağrısı. Emin Ünüvar. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. eminu@istanbul.edu.tr Akut Karın Ağrısı Emin Ünüvar İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı eminu@istanbul.edu.tr 28.07. Acil ve Yoğun Bakım Kongresi 1 AKUT Karın ağrısı Çocuklarda karın ağrısı

Detaylı

GİS KANAMALAR. Prof. Dr. M. Murat Tuncer İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İçHastalıkları Anabilim Dalı Gastroenteroloji Bilim Dalı

GİS KANAMALAR. Prof. Dr. M. Murat Tuncer İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İçHastalıkları Anabilim Dalı Gastroenteroloji Bilim Dalı GİS KANAMALAR Prof. Dr. M. Murat Tuncer İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İçHastalıkları Anabilim Dalı Gastroenteroloji Bilim Dalı HEMATEMEZ-MELENA MELENA-HEMATOKEZYA CTF-GASTROENTEROLOJ GASTROENTEROLOJİ BİLİM

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Kanamaları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Gastrointestinal Sistem Kanamaları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Gastrointestinal Sistem Kanamaları Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Etyoloji Klinik Üst GIS kanamaları Alt GIS kanamaları Tanı Tedavi Tanım Treitz

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Kanamaları

Gastrointestinal Sistem Kanamaları Gastrointestinal Sistem Kanamaları Dr. Şükrü GÜRBÜZ F.Ü. HASTANESİ ACİL TIP A.D. Erken başvuru ve yatış Mortalite %10 Tanı > tedavi Kkanlı kusma Kanlı dışkılama Hipovolemi Halsizlik Baş dönmesi Bayılma

Detaylı

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı

Detaylı

GASTROİNTESTİNAL KANAMALARA YAKLAŞIM DR.EVREN EKİNGEN MART-2014 ELAZIĞ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ

GASTROİNTESTİNAL KANAMALARA YAKLAŞIM DR.EVREN EKİNGEN MART-2014 ELAZIĞ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ GASTROİNTESTİNAL KANAMALARA YAKLAŞIM DR.EVREN EKİNGEN MART-2014 ELAZIĞ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ TANIM Gastrointestinal kanamaları; ağızdan rektuma kadar sindirim kanalında görülen kanamalar Treitz ligamenti

Detaylı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı 1 Ameliyat Yapılmadan İlgilendiği Konular: Sıvı ve Elektrolit tedavisi Şok Yanık tedavisi 2 Travma Hastaları Kesici karın travmaları: Karın bölgesini içine alan kurşunlanma,

Detaylı

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Öğrenim hedefleri Mezenterik vasküler olay şüphesi ile gelen hastayı değerlendirmede kullanılan

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI Prof. Dr. Aydan Kansu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı 7 y, ~ 1 yıldır karın ağrısı Göbek çevresinde Haftada

Detaylı

AKUT GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARI. Yrd. Doç. Dr. Zülfü ARIKANOĞLU Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi A.D.

AKUT GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARI. Yrd. Doç. Dr. Zülfü ARIKANOĞLU Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi A.D. AKUT GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARI Yrd. Doç. Dr. Zülfü ARIKANOĞLU Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi A.D. Her yıl 170/100.000 erişkin Gastrointestinal sistem (GİS) kanama tanısı alıp yoğun

Detaylı

TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ DERNEĞİ ANALKANS

TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ DERNEĞİ ANALKANS TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ Sİ DERNEĞİ ANALKANS ER TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHĠSĠ DERNEĞĠ ANAL KANSER NEDİR? Vücudumuzdaki normal hücrelerin çoğalması sırasındaki kontrol mekanizmalarının değişmesi (genetik

Detaylı

DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018

DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018 DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018 GİRİŞ Demir ilaçları anemi tedavisinde (özellikle gebelerde ve çocuklarda) En sık 6 yaş altı çocuklarda

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA AKUT KARIN DOÇ. DR. GONCA TEKANT CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK CERRAHİSİ ANABİLİMDALI

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA AKUT KARIN DOÇ. DR. GONCA TEKANT CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK CERRAHİSİ ANABİLİMDALI ÇOCUKLUK ÇAĞINDA AKUT KARIN DOÇ. DR. GONCA TEKANT CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK CERRAHİSİ ANABİLİMDALI PATOLOJİ: Submukozal lenfoid dokunun proliferasyonu nedeniyle intraluminal obstrüksiyon gelişir ve

Detaylı

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Akut Mezenter İskemi Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Anatomi Etyoloji/Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Giriş Tüm akut mezenter iskemi

Detaylı

RUTİN KOLONOSKOPİK İNCELEMEDE TERMİNAL İLEUM BULGULARI VE SIKLIĞI

RUTİN KOLONOSKOPİK İNCELEMEDE TERMİNAL İLEUM BULGULARI VE SIKLIĞI RUTİN KOLONOSKOPİK İNCELEMEDE TERMİNAL İLEUM BULGULARI VE SIKLIĞI Hemşire, Songül Gültekin, Endoskopi, 544 44 37, songul.gultekin@acibadem.com.tr Eğitim ve Gelişim Hemşiresi, Aysun Çakır, 544 45 25,aysunca@acibadem.com.tr

Detaylı

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik

Detaylı

Hemoroidal Hastalık, Anal Fissür, Kist Dermoid. Prof.Dr.Tayfun Karahasanoğlu

Hemoroidal Hastalık, Anal Fissür, Kist Dermoid. Prof.Dr.Tayfun Karahasanoğlu Hemoroidal Hastalık, Anal Fissür, Kist Dermoid Prof.Dr.Tayfun Karahasanoğlu 2006 Hemoroidal Hastalık Hemoroidal hastalık Eski Mısır, Yunan, Hindu, İbrani medeniyetlerinde İncil de sıkça adı geçmektedir

Detaylı

KOLONOSKOPİK TARAMA VE KOLONOSKOPİ

KOLONOSKOPİK TARAMA VE KOLONOSKOPİ KOLONOSKOPİK TARAMA VE KOLONOSKOPİ KOLONOSKOPİ HAKKINDA ÖZET BİR REHBER OP. DR. ŞABAN BEYAZPINAR GENEL CERRAHİ UZMANI www.cerrahiklinik.com BU SUNUMDA KULLANILAN VERİLER, 2004 YILINDA YAPILAN DÜNYA CERRAHLAR

Detaylı

Romatizma BR.HLİ.066

Romatizma BR.HLİ.066 Nedir? başta eklemler olmak üzere, birçok organ ve dokunun doğrudan ya da dolaylı olarak zarar görmesine yol açabilen hastalıklar grubudur. Kanda iltihap düzeyinde yükselmeye neden olup olmamasına göre

Detaylı

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri Doç. Dr. Onur POLAT Toraks Travmalarında Temel kuralın tanı ve tedavinin aynı anda başlaması olduğu gerçeği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Havayolu erken entübasyon ile sağlanmalı, eğer entübasyonda zorluk

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ A.D. BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ 2013-2014 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

Detaylı

Crohn Hastalığı. İnflamatuar Barsak Hastalıkları. Patofizyoloji. Klinik. Dr. Erkan GÖKSU Acil Tıp A.D.

Crohn Hastalığı. İnflamatuar Barsak Hastalıkları. Patofizyoloji. Klinik. Dr. Erkan GÖKSU Acil Tıp A.D. Crohn Hastalığı İnflamatuar Barsak Hastalıkları Dr. Erkan GÖKSU Acil Tıp A.D. Kronik granülamatöz inflamatuar hastalık Etyoloji net değil Gastrointestinal Sistemde heryeri tutabilir 15-22 birinci zirve

Detaylı

Beyin Omurlik Damarlarının Cerrahi Tedavisi

Beyin Omurlik Damarlarının Cerrahi Tedavisi Beyin Omurlik Damarlarının Cerrahi Tedavisi (Nörovasküler Cerrahi) BR.HLİ.015 Sinir sisteminin damar hastalıkları ve bunların cerrahi tedavisi beyin ve sinir cerrahisinin spesifik ve zorlu bir alanını

Detaylı

Kabızlık (Konstipasyon) Prof.Dr.Ömer ŞENTÜRK

Kabızlık (Konstipasyon) Prof.Dr.Ömer ŞENTÜRK Kabızlık (Konstipasyon) Prof.Dr.Ömer ŞENTÜRK Tanım: Rome-II Tanı Kriterleri Son 6 ay içerisinde en az 3 ay (aralıklı veya sürekli) aşağıdaki semptomlardan 2 veya daha fazlasının olmasıdır. **Haftada 2

Detaylı

RENAL ARTER DARLIĞI VE HİPERTANSİYON TEDAVİSİ Medikal tedavi daha iyi

RENAL ARTER DARLIĞI VE HİPERTANSİYON TEDAVİSİ Medikal tedavi daha iyi RENAL ARTER DARLIĞI VE HİPERTANSİYON TEDAVİSİ Medikal tedavi daha iyi Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim Dalı Renal arter stenozu Anatomik bir tanı Asemptomatik Renovasküler hipertansiyon

Detaylı

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Beyin-Omurilik Arteriovenöz Malformasyonları ve Merkezi Sinir Sisteminin Diğer Damarsal Bozuklukları Hasta Bilgilendirme Formu 5 AVM ler Ne Tip Sağlık Sorunlarına

Detaylı

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI D.P.Ü. KÜTAHYA EVLİYA ÇELEBİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR PROF. DR. AHMET HAKAN VURAL OP. DR. GÜLEN SEZER ALPTEKİN ERKUL OP. DR. SİNAN ERKUL

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu 10 Ağustos 2018 Cuma

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu 10 Ağustos 2018 Cuma Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu 10 Ağustos 2018 Cuma İnt. Dr. Muhammed Türk Olgu 4 yaş, 10 aylık kız hasta Yaklaşık bir yıldır

Detaylı

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve

Detaylı

Akut Gastrointestinal Kanamalı Hastalarda Başlangıç Değerlendirmesi ve Tedavisi

Akut Gastrointestinal Kanamalı Hastalarda Başlangıç Değerlendirmesi ve Tedavisi AKUT GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARI Her yıl 170/100.000 erişkin Gastrointestinal sistem (GİS) kanama tanısı alıp yoğun bakıma kabul edilmektedir. GİS kanamalı hastaların yaklaşık yarısı 60 yaş üzerindedir.

Detaylı

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ ANEURYSM (ANEVRİZMA) Arteriyel sistemindeki lokalize bir bölgeye kan birikmesi sonucu şişmesine Anevrizma denir Gerçek Anevrizma : Anevrizma kesesinde Arteriyel duvarların üç katmanını kapsayan Anevrizma

Detaylı

Meme Kanseri: Uyarıcı işaretler, memede herhangi bir sertlik veya kitle ve meme uçlarından gelen akıntı veya kan.

Meme Kanseri: Uyarıcı işaretler, memede herhangi bir sertlik veya kitle ve meme uçlarından gelen akıntı veya kan. Kanserde erken tanı için, vücudumuzun verdiği uyarıcı belirtileri gözlemlemenin, olası risk faktörlerini göz ardı etmemenin önemli olduğunu belirten uzmanlar, kanser oluşumunun önceden yakalanması için

Detaylı

SIK RASTLANAN HASTALIKLAR-1

SIK RASTLANAN HASTALIKLAR-1 SIK RASTLANAN HASTALIKLAR-1 HEMOROİD - BASUR HAZIRLAYAN: OP. DR. ŞABAN BEYAZPINAR ANA SAYFAYA DÖN 1 GİRİŞ Sağlıklı bir toplum olmak. Sağlıklı karar vermeyi sağlamak ve yanlış yapmamak. Bilgilerimizin doğruluğunu

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

07.04.2012 GIS KANAMALARINDA GÜNCEL TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ ETYOLOJİ TANI GİRİŞ. Üst GIS kanamaları. İnflamatuar barsak hastalıkları

07.04.2012 GIS KANAMALARINDA GÜNCEL TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ ETYOLOJİ TANI GİRİŞ. Üst GIS kanamaları. İnflamatuar barsak hastalıkları GİRİŞ GIS KANAMALARINDA GÜNCEL TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ Dr.Selcan ENVER DİNÇ 27.12.2011 AÜTF ACİL TIP AD GİS kanamaları acil serviste erken konsultasyon ve yatış gerektiren sık karşılaşılan problemlerden

Detaylı

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI Diş Eti Hastalıkları Dişeti hastalıkları (Periodontal hastalıklar) dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70

Detaylı

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay ANEMİYE YAKLAŞIM Dr Sim Kutlay KBH da Demir Eksikliği Nedenleri Gıda ile yetersiz demir alımı Üremiye bağlı anoreksi,düşük proteinli (özellikle hayvansal) diyetler Artmış demir kullanımı Eritropoez stimule

Detaylı

NTESTİNAL NAL KANAMALAR GASTROİNTEST GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ GİRİŞ

NTESTİNAL NAL KANAMALAR GASTROİNTEST GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ GİRİŞ GASTROİNTEST NTESTİNAL NAL KANAMALAR AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ 16-02-2010 1 GİRİŞ Aksi ispat edilinceye kadar hayatı tehdit edici ve acil servislerde sık

Detaylı

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ 1945 ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet ERTEM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı Tam Kan Sayımı

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

TEŞHİSTEN TEDAVİYE > ALT EKSTREMİTE ATARDAMARI HASTALIĞI

TEŞHİSTEN TEDAVİYE > ALT EKSTREMİTE ATARDAMARI HASTALIĞI TEŞHİSTEN TEDAVİYE > ALT EKSTREMİTE ATARDAMARI HASTALIĞI Genç Kardiyologlar Grup Sorumlusu - Prof.Dr.Oktay Ergene Bilimsel İçeriğin Değerlendirilmesi, Son Düzenleme - Prof.Dr. Mahmut Şahin Düzenleme, Gözden

Detaylı

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser Nedir? Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser, günümüzün en önemli sağlık sorunlarından birisi. Sık görülmesi ve öldürücülüğünün yüksek olması nedeniyle de bir halk

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı Ar. Gör. Dr. Abdullah Heybeci Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Saime Tuncer Prof.

Detaylı

KOLOREKTAL KANSER. Prof. Dr. Ömer ŞENTÜRK

KOLOREKTAL KANSER. Prof. Dr. Ömer ŞENTÜRK KOLOREKTAL KANSER Prof. Dr. Ömer ŞENTÜRK Tanım En sık görülen 3.kanser Kanserden ölümlerde 2.sırada 80-90 milyon insan risk altında Gelişiminde iminde Genetik Değişiklikler iklikler Normal Kolon Hiperproliferatif

Detaylı

TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ DERNEĞİ

TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ DERNEĞİ TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ Sİ DERNEĞİ ÜLS ERA Tİ FKOLİ T TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİSİ DERNEĞİ ÜLSERATİF KOLİT NEDİR? Ülseratif kolit, kalın bağırsağın içini örten tabakanın iltihabıdır. Rektal kanama,

Detaylı

Kalın bağırsağın mukoza adı verilen iç yüzeyinin zayıf noktalardan dışarı doğru kese şeklinde fıtıklaşmasına veya cepleşmesine, bağırsak divertikülü

Kalın bağırsağın mukoza adı verilen iç yüzeyinin zayıf noktalardan dışarı doğru kese şeklinde fıtıklaşmasına veya cepleşmesine, bağırsak divertikülü Kalın bağırsağın mukoza adı verilen iç yüzeyinin zayıf noktalardan dışarı doğru kese şeklinde fıtıklaşmasına veya cepleşmesine, bağırsak divertikülü adı verilir. Birden çok divertikülün yer aldığı durumlara

Detaylı

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Ani ölümün önemli bir nedenidir Sıklığı yaşla birlikte artar 50 yaş altında nadir rastlanır E>K Aile

Detaylı

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065 Gençlerde Bel Ağrısına Dikkat! Bel ağrısı tüm dünyada oldukça yaygın bir problem olup zaman içinde daha sık görülmektedir. Erişkin toplumun en az %10'unda çeşitli nedenlerle gelişen kronik bel ağrıları

Detaylı

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR? LENFOMA NEDİR? Lenfoma, diğer grup onkolojik hastalıklar içinde yaşamın uzatılması ve daha kaliteli yaşam sağlanması ve hastaların kurtarılmaları açısından daha fazla başarı elde edilmiş bir hastalıktır.

Detaylı

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı.

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı. GİRİŞ Süt rengi Şilus un peritoneal kaviyete ekstravazasyonudur. Oldukça nadir görülen bir durumdur. Asit sıvısındaki trigliserid seviyesi 110 mg/dl nin üzerindedir. Lenfatik sistemin devamlılığında sorun

Detaylı

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü 1 2 AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI İçerik Karın ağrısı olan hastanın akut apandisit olup olmadığını değerlendirmede kullandığımız testlerin değerliliği kullanımları tartışılacaktır

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ ÜLSERATİF KOLİT HASTALIĞI HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER GASTROENTEROLOJİ BİLİM DALI Ülseratif Kolit & Crohn Hastalığı Merkezi www.baskent-ank.edu.tr Ülseratif kolit nedir?

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı Olan Hasta Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı??? Yan ağrısı? Sırt ağrısı? Mide ağrısı? Karın ağrısı? Boğaz ağrısı? Omuz ağrısı? Meme ağrısı? Akut Göğüs Ağrısı Aniden başlar-tipik

Detaylı

Sebebi belli olmayan gastrointestinal kanamalı hastaya yaklaşım

Sebebi belli olmayan gastrointestinal kanamalı hastaya yaklaşım 1 SEBEBĐ BELLĐ OLMAYAN GASTROĐNTESTĐNAL KANAMA Prof.Dr.Ahmet Dobrucalı Klinik olarak gözlemlenen bir gastrointestinal sistem (GĐS) kanamasında özofagogastroduodenoskopi ve kolonoskopi gibi bilinen klasik

Detaylı

MENOPOZ. Menopoz nedir?

MENOPOZ. Menopoz nedir? MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona

Detaylı

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın KOLOREKTAL POLİPLER Prof. Dr. Mustafa Taşkın -Polip,mukozal örtülerden lümene doğru gelişen oluşumlara verilen genel isimdir. -Makroskopik ve radyolojik görünümü tanımlar. -Sindirim sisteminde en çok kolonda

Detaylı

Karın Ağrısı. Karın ağrısı olan bir kişi bununla ilgili olarak ne zaman doktora başvurmalıdır?

Karın Ağrısı. Karın ağrısı olan bir kişi bununla ilgili olarak ne zaman doktora başvurmalıdır? Karın Ağrısı Karın ağrısı nedir? Normalde, karnın içindeki organların herhangi bir hareketinden, yemek yeme, barsak hareketleri veya gıdaların barsak içerisindeki eylemlerinden haberdar değiliz. Sinirler

Detaylı

Gastrointestinal Kanamalar

Gastrointestinal Kanamalar .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri ç Hastal klar nda Aciller Sempozyum Dizisi No: 29 Mart 2002; s. 181-190 Gastrointestinal Kanamalar Prof. Dr. Hülya Uzunismail Gastrointestinal

Detaylı

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Ektopik Gebelik Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Tanım Fertilize ovumun endometriyal kavite dışında

Detaylı

TANIM Orofarinks ile anüs arasından kaynaklanan kanamalar. Gastrointestinal kanamalar tek başına bir hastalık değil, kanamaya neden olan hastalığın semptomudur. ÜST GĐS: Farinks, Özofagus, Mide, Duodenum

Detaylı

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara Konuşmanın başlığı üzerine GİS patolojisinde Kolon ve ince bağırsağın Nontümöral

Detaylı

KOLANJİOKARSİNOMA. Sunum Planı. Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Sunum Planı. Sunum Planı. Kolanjiokarsinoma- Lokalizasyon

KOLANJİOKARSİNOMA. Sunum Planı. Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Sunum Planı. Sunum Planı. Kolanjiokarsinoma- Lokalizasyon KOLANJİOKARSİNOMA Prof.Dr.Ömer ŞENTÜRK Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Safra kanalı epitelinden köken alır (en sık adenokarsinom) Anatomik olarak 3 gruba ayrılır icca (intrahepatik) pcca (perihiler)

Detaylı

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Kan Kanserleri (Lösemiler) Lösemi Nedir? Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci

Detaylı

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi Dr. Ali Ayberk Beşen Başkent Üniversitesi Tıbbi Onkoloji BD Giriş Sitotoksik tedaviler herhangi

Detaylı

KANSER TANIMA VE KORUNMA

KANSER TANIMA VE KORUNMA KANSER TANIMA VE KORUNMA Uzm. Dr Dilek Leyla MAMÇU Sunum İçeriği Genel Bilgiler Dünyada ve Ülkemizdeki son durum Kanser nasıl oluşuyor Risk faktörleri neler Tedavi seçenekleri Önleme mümkün mü Sorular/

Detaylı

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AMAÇ Radyolojik olarak algoritm Tanı ve bulgular Tedavi sonrası takip İnvazif Asperjilloz Akciğer

Detaylı

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR SPONDİLODİSKİTLER Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR Vertebra Bir dizi omurdan oluşur Vücudun eksenini oluşturur Spinal kordu korur Kaslar, bağlar ve iç organların yapışacağı sabit bir yapı sağlar. SPONDİLODİSKİT

Detaylı

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU)

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) Op.Dr. Tuncer GÜNEY Göz Hastalıkları Uzmanı GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) HASTALIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ? Glokom=Göz Tansiyonu Hastalığı : Yüksek göz içi basıncı ile giden,görme hücrelerinin ölümüne

Detaylı

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ Kronik Pankreatit Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ Tanım Pankreasın endokrin ve ekzokrin yapılarının hasarı, fibröz doku gelişimi ile karakterize inflamatuvar bir olay Olay histolojik

Detaylı

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dr. Koray TOPGÜL Medical Park Samsun Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü/ SAMSUN 35 yaşında erkek hasta, İlk kez 2007

Detaylı

PRİMER GASTRİK LENFOMA OLGUSU DR SİNAN YAVUZ

PRİMER GASTRİK LENFOMA OLGUSU DR SİNAN YAVUZ PRİMER GASTRİK LENFOMA OLGUSU DR SİNAN YAVUZ A C I B A D E M Ü N İ V E R S İ T E S İ T I P F A K Ü L T E S İ İ Ç H A S T A L I K L A R I A N A B İ L İ M D A L I A C I B A D E M A D A N A H A S T A N E

Detaylı

Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI intern semineri Ş. TEKİN intern semineri

Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI intern semineri Ş. TEKİN intern semineri GENEL CERRAHİ 1. GÜN 08.00-10.00 Pratik Uygulama Anamnez Alma 10.00-10.45 Cerrahiye giriş Y. TATKAN Cerrahi anamnez ve terminoloji Ş. TAVLI Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI

Detaylı

ENFEKTİF ENDOKARDİT: KLİNİK VE EKOKARDİYOGRAFİ BULGULARI

ENFEKTİF ENDOKARDİT: KLİNİK VE EKOKARDİYOGRAFİ BULGULARI ENFEKTİF ENDOKARDİT: KLİNİK VE EKOKARDİYOGRAFİ BULGULARI Dr. Sadık Açıkel Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Detaylı

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı Görüntüleme Birimi Meme Kanserinde Tanı Yöntemleri 1. Fizik muayene 2. Serolojik Testler 3. Görüntüleme 4. Biyopsi Patolojik

Detaylı

İlaç ve Vaskülit. Propiltiourasil. PTU sonrası vaskülit. birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir.

İlaç ve Vaskülit. Propiltiourasil. PTU sonrası vaskülit. birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir. PTU sonrası vaskülit İlaç ve Vaskülit Propiltiourasil birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir. Propiltiourasil Daha çok P-ANCA pozitifliği PTU ile tedavi

Detaylı

TÜMÖR MARKIRLARI. Dr. Ömer DİZDAR. Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı

TÜMÖR MARKIRLARI. Dr. Ömer DİZDAR. Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı TÜMÖR MARKIRLARI Dr. Ömer DİZDAR Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı TÜMÖR MARKIRLARI Tümör markırları kanserli hastaların dokularında, serumda, idrarda ya da diğer

Detaylı

PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR. Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli

PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR. Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli PERİFERİK ARTER HASTALARINA YAKLAŞIM NASIL OLMALIDIR? A) ANAMNEZ (ÖYKÜ,

Detaylı

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler Femoral Komplikasyonlar External kanama ve hematom (%2-15) Psödoanevrizma (%1-5) Retroperitoneal hematom (

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz

ÜRÜN BİLGİSİ. CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz 1. ÜRÜN ADI ÜRÜN BİLGİSİ CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz 2. BİLEŞİM Etkin madde: Her 5 ml de; Amoksisilin Klavulanik asit 250.00 mg 62.5 mg 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR

Detaylı

Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu

Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu Bölüm 21 Astımla Karışan Hastalıklar Dr. Alpaslan TANOĞLU ve Dr. Mustafa DİNÇ Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu hastalığıdır. Hastalığın en

Detaylı

Derin İnfiltratif Endometriozis. Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Derin İnfiltratif Endometriozis. Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Derin İnfiltratif Endometriozis Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endometriozis Peritoneal Ovarian Derin infiltratif Anterior Mesane Posterior P1-Uterosakral ligament P2-Vajinal

Detaylı

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde EPİLEPSİ Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır, ve beyin hücrelerinde geçici anormal deşarjlar sonucu ortaya çıkar. Epilepsi nöbetlerinin çok değişik

Detaylı

Peptik Ülser Kanamasında Tedavi Yaklaşımı

Peptik Ülser Kanamasında Tedavi Yaklaşımı Peptik Ülser Kanamasında Tedavi Yaklaşımı Plasebo? H 2 RA? PPİ? H.pilori eradikasyonu? Endoskopik tedavi? Prof.Dr. Ömer ŞENTÜRK 1 2 Her 100 000 yatıştan 10-50 üst gis kanama En sık neden p.ülser Mortalite

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Tüm mediastinal kitlelerin %10 dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Journal of linical and nalytical Medicine

Detaylı

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği GEBELİKTE SİFİLİZ Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği SİFİLİZ TANIM T.pallidum un neden olduğu sistemik bir hastalıktır Sınıflandırma: Edinilmiş (Genellikle

Detaylı

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLERİ SIKLIĞI, COĞRAFİ DAĞILIMI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr.Fikri İçli

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLERİ SIKLIĞI, COĞRAFİ DAĞILIMI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr.Fikri İçli TÜRKİYE DE MİDE KANSERLERİ SIKLIĞI, COĞRAFİ DAĞILIMI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ Prof.Dr.Fikri İçli ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİNDE 1990 YILINDA GÖRÜLEN KANSERLERİN DAĞILIMI (PATOLOJİ KAYITLARI) Erkek 1898

Detaylı

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik

Detaylı

Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı. Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD

Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı. Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD Sunu Hedefleri Acil serviste BT kullanımı neden artıyor? Acil departmanında BT özellikle

Detaylı

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ GÜLDER GÜMÜŞKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ONKOLOJİ HASTANESİ TROMBOSİT NEDİR? 1 Kemik iliğinde yapılan kan hücrelerinden biridir. Pıhtılaşma hücreleri olarak bilinir. 1mm 3 kanda

Detaylı

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi?

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi? DEMİR EKSİKLİĞİ 1. Demir eksikliği anemisi nedir? Demir eksikliği anemisi : kan hücrelerinin yapımı için gerekli olan demirin dışarıdan besinlerle yetersiz alınması yada vücuttan aşırı miktarda kaybedilmesi

Detaylı

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Sendromu Veno- Oklüzif Hastalık Engraftman Sendromu Hemşirelik İzlemi Vakamızda: KİT (+14)-

Detaylı