İsrail, mütecavüz bir ülkedir

Transkript

1 Cumhurbaşkanı Adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu; seçim öncesi son kez, seçim sonrası ise ilk kez sadece Gazeteci Yavuz Atalay a konuştu Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu siyasete girecek mi? İlk kez Sondakika Gazetesine açıkladı Cumhurbaşkanı Adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu ndan Sondakika Gazetesine çarpıcı açıklamalar İsrail, mütecavüz bir ülkedir Tanınmaya değecek ve Türkiye siyasetinde yer almaması gerekecek kadar beyefendi ve mütevazi bir isim O; Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu. Çok yorgun Ama sorularımızı yine de yanıtsız bırakmadı. İlginç, güzel ve özel bir röportaj oldu Biraz sert bir giriş yapmak istiyorum Ekmel Hocam Bu arada, size röportaj boyunca; bazen Hocam, bazen Sayın Cumhurbaşkanım, bazen Ekmel Bey, bazen de Sayın İhsanoğlu diyeceğim. Müsaadeniz olursa Elbette Nasıl arzu ediyorsan Yavuz... Kısıtlama yok. (Gülüyor) CHP nin, MHP nin ve diğer birçok partinin adayı olarak Cumhurbaşkanlığı yarışına dahil olan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu Sondakika Gazetesine konuştu. Sayın İhsanoğlu; seçim öncesi, seçim sonrası, özel hayat ve geleceğe dair tüm sorulara samimiyetle cevap verdi. İşte o röportaj - İLK GÜNDEN KOYDUĞUM SAYGI ÇITASINI HEP MUHAFAZA ETTİM Zor bir soruyla başlayalım Hocam; Davos zirvesinde, Dünya yı katleden Perez e karşı dahi üslubunu koruyan Sayın Başbakan; sizce, size karşı seçim meydanlarında neden ağır konuşuyor? Çünkü seçimi kaybetme endişeleri vardı. Ben amma, ilk günden koyduğum yüksek çıtayı muhafaza ettim. Ve hep dedim ki, Cumhurbaşkanlığına giden yolda, o makama yakışır şekilde yarışmamız lazım. Şereflice, nazikçe ve terbiyeli bir şekilde bunu yapmak gerekiyordu. Çünkü Cumhurbaşkanlığı makamına ulaşmak için bunu yapıyorduk. Bütün Dünya bunu medeni bir şekilde yapıyor. Biz de bunu medeni bir şekilde yapalım istiyorduk. Bu sözümü de hep muhafaza ettim. devamı 7 de Başta Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi olmak üzere 17 Partinin desteğini alarak Cumhurbaşkanlığı seçimine giren Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu; seçim öncesinde son, seçim sonrasında ise ilk röportajını, sadece, Gazeteci Yavuz Atalay a verdi 13 Ağustos 2014 Çarşamba Cumhurbaşkanı Adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu Gazeteci Yavuz Atalay İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, bir kişinin hayatına mal olan sel felaketi konusunda eleştirilerde bulunan AK Parti Grup Başkan Vekili Bilal Doğan a sert tepki gösterdi Büyükşehir Meclis toplantısında AKP li üyelerin Bayraklı daki kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ilgili eleştirilerine yanıt veren Başkan Aziz Kocaoğlu, Çevre Şehircilik Müdürlüğü dışında bir müdürlük kurup 6 ay sonra da pılı pırtıyı toplayıp gitmek ve kent dönüşümünden vazgeçmek sizin işinizdir. Bu adalet tanımayan yasayla kentsel dönüşüm yapılmaz. dedi.

2 SAYFA 02 MAVI KIRMIZI SARI 13 Ağustos 2014 Çarşamba Barışı çizdiler İzmir Büyükşehir Belediyesi, sanatın yaratıcı gücüyle dünya barışına katkı sağlamak amacıyla düzenlediği Barış ve Çocuk konulu Uluslararası Karikatür Yarışması sonuçlandı. 72 ülkeden 1400 ün üzerinde eserin gönderildiği yarışmada, Bulgar karikatürist Ivalio Tsetkov birinci oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi nin kardeş kentler arasındaki dostluk bağlarını güçlendirmek, barışa yönelik duyarlılık ve farkındalık yaratmak amacıyla ilkini düzenlediği Uluslararası Karikatür Yarışması nın sonuçları belli oldu. Tüm karikatüristlere açık olan ve jürisinde Türkiye den ve yurtdışından seçkin karikatüristlerin yer aldığı yarışamaya başta İzmir in kardeş kentleri olmak üzere 72 ülkeden 670 karikatürist 1400 ün üzerinde eserle katıldı. Ukrayna dan Vladimir Kazanevsky, Almanya dan Valeriu Kurtu, Belçika dan Luc Descheemaeker ile birlikte Türkiye den Eray Özbek, Ömer Çam, Mustafa Yıldız, Sadık Pala, Dr. Pınar Meriç ten oluşan jürinin internet üzerinden yaptığı değerlendirme sonucunda dereceye giren ilk üç eser belirlendi. Değerlendirme sonucunda, Bulgaristan dan Ivalio Tsetkov birinci, İran dan Ali Mirae ikinci, Kazakistan dan Galym Boranbayev ise üçüncü oldu. Ödül töreni Dünya Barış Günü nde Uluslararası Karikatür Yarışması nın ödül töreni ise 1 Eylül Dünya Barış Günü nde düzenlenecek. Yine aynı gün dereceye giren ve değerlendirilmeye layık görülen eserlerin yer aldığı bir sergi açılacak. Ödül töreni sonrasında ise dereceye giren karikatürlerin yanı sıra yaratıcı bulunan eserlerinde yer aldığı albüm basılacak. Barışa dikkat çekmek için oluşturulan albüm, dünyanın farklı köşelerine gönderilecek. Çözüm süreci sayesinde doğu yeniden kıymete bindi Hakkari dağları bir başka güzel Çözüm süreci ile huzurun hakim olduğu Hakkari'de geçmiş yıllarda çatışmaların yaşandığı dağlar, turizme açıldı. Türkiye'nin farlık illerinden Hakkari'ye gelen dağcılar, Cilo Dağı'nın önemli yüksek zirveleri arasında bulunan 4135 metre yükseklikteki Uludoruk'a tırmanmanın mutluluğunu yaşadı Çözüm süreci ile huzurun hakim olduğu Hakkari'de geçmiş yıllarda çatışmaların yaşandığı dağlar, turizme açıldı. Hakkari Reşko Doğa Sporları Kültür Derneği ile Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Dağcılık Temsilciliği tarafından Cilo Dağı'na tırmanış düzenlendi. Türkiye'nin farlık illerinden Hakkari'ye gelen dağcılar, Cilo Dağı'nın önemli yüksek zirveleri arasında bulunan 4135 metre yükseklikteki Uludoruk'a (Reşko) tırmanmanın mutluluğunu yaşadı. Üç gün süren tırmanışta ilk kamplarını Yüksekova ilçesine bağlı Darıca köyü Serpel Yaylası'nda kuran dağcılar, geceyi burada geçirdikten sonra 4135 metre yükseklikteki Uludoruk'a tırmandı. Dağcılar, zirvede bulunan defteri imzaladıktan sonra tırmandıkları rota üzerinden inişe geçti. Reşko Doğa Sporları Kültür Derneği Başkanı Emin Yıldırım, gazetecilere yaptığı açıklamada, çözüm süreci öncesinde bölgede süren operasyonlar nedeniyle önceki yıllarda kente az sayıda dağcı geldiğini belirtti. Çözüm sürecinin ardından huzur ortamının hakim olduğu kentte, özellikle yayla, mera ve dağlardaki yasakların kaldırılmasıyla birçok vatandaş gibi dağcıların da rahat nefes aldığını vurgulayan Yıldırım, hedeflerinin bölgeyi tanıtarak daha fazla dağcının kente gelmesini sağlamak olduğunu söyledi. Hakkari dağlarını tanıtmak amacıyla bu tür etkinliklere önem verdiklerini anlatan Yıldırım, şöyle konuştu: "Ben buradan tüm ülkeye şu mesajı vermek istiyorum. Kesinlikle buralar güvenilir, çok temiz ve bakir bölgeler. Kimsenin güvenlikten yana bir kaygısı, korkusu olsun istemiyoruz. İsteyen istediği zaman buralara gelebilir, bu güzellikleri görüp yaşayabilir. Gerçekten buralar görülmesi gereken bölgelerdir. Türkiye'de ve yurt dışında yaşayan bütün dağcıları ben buraya davet ediyorum. Onları ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağız." -73 yaşında zirve yaptı Tırmanışta yer alan dağcılardan 73 yaşındaki Ramazan Akbaş ise genç dağcılara örnek olmak için tırmanışa katıldığına dikkati çekerek, dağcılık sporuyla ilgilenen herkesi Hakkari'ye davet etti. Hakkari bölgesinin görülmesi gereken ender yerlerden biri olduğunu anlatan Akbaş, uzun yıllar yasaklı olan bölgelerin turizme kazandırılmasıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin büyük bir değişim yaşayacağına inandığını dile getirdi. İstanbul'dan tırmanışa katılan Cevahir Şenol da Hakkari'nin doğal güzelliğinin yanı sıra böle halkının misafirperverliğine hayran kaldığını bildirerek, "Gruptaki tek kadınım ve Reşko zirvesine ilk kez tırmandım. Arkadaşlar sağ olsun bana çok yardımcı oldular. Bilmediğim bir dilde ilk defa tanıştığım insanlarla güzel bir tırmanış gerçekleştirdik. Bana Hakkari kültürünü ve insanını tanıttılar, onlar da beni tanıdılar. Çok güzel zaman geçirdik. Farklılıklarımızın hiçbir anlamı olmadığını gördük ve çok eğlendik" ifadelerini kullandı. (AA) Ahlat'a gelen gelene Ahlat, 8 bin 169 abidevi mezar taşıyla, dünyanın en büyük İslam mezarlığına sahip olan Selçuklu Meydan Mezarlığı, kümbetleri, Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalma camileri, köprüleri, kaleleri ve muhteşem doğasıyla çekim merkezi haline geldi. Bölgede çözüm süreci ile sağlanan huzur ortamı, zengin Selçuklu mimari örneklerini barındıran Ahlat ilçesine olan ilgiyi artırdı. Barındırdığı tarihi eserlerle adeta açık hava müzesi konumunda olan Ahlat, turizm değerleriyle ziyaretçi sayısını her geçen gün artıyor. Kadim ilçe Ahlat, 8 bin 169 abidevi mezar taşıyla, dünyanın en büyük İslam mezarlığı olan Selçuklu Meydan Mezarlığı, kümbetleri, Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalma camileri, köprüleri, kaleleri ve muhteşem doğasıyla bölgenin cazibe merkezlerinden birini oluşturuyor. Ahlat Belediye Başkanı Mümtaz Çoban, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçenin, bölgenin incisi olduğunu belirterek, havası, doğası, temizliği, Van Gölü, kültürel ve turizm değerleriyle dikkati çeken ilçenin, özellikle yaz aylarının en huzurlu geçtiği adreslerden biri olduğunu söyledi. Çoban, ilçeye çevre il ve ilçelerin yanı sıra yurt içi ve yurt dışından da çok sayıda turist geldiğini belirterek, şöyle konuştu: "Çevre il ve ilçelerden gelip burada yaz tatilini geçirenlerin yanı sıra günübirlik gelip, tüm gününü Ahlat'ta geçiren çok sayıda misafirimiz var. İlçemiz inanç, kültür turizmi ve en önemlisi de doğal zenginlikleriyle turist çekiyor. Ahlat Doğu Anadolu'nun cazibe merkezi olma özelliğini fazlasıyla hak ediyor. Kubbet-ül İslam olarak da adlandırılan Ahlat, geçmişteki misyonuna uygun olarak, çok büyük gelişim içinde." İlçenin turizmde hak ettiği noktayı yakalaması için belediye olarak çeşitli çalışmalar yürüttüklerini anlatan Çoban, bu çalışmaların artarak devam edeceğini ve ilçenin turizm ile anılacağını sözlerine ekledi. (AA) ÜNLÜ ROCKÇU SEFERİHİSAR DA YAVAŞLAYACAK Türk Rock Müziği nin güçlü sesi Teoman, Teoman la Yavaş Yavaş turnesi kapsamında Sığacık Kaleiçi ne geliyor. Teoman, Vodafone FreeZone sponsorluğunda Türkiye genelinde 15 şehirde gerçekleşen Yavaş Yavaş akustik turnesiyle sevenleriyle buluşuyor. Teoman; Paramparça, İstanbul'da Sonbahar gibi geniş kitlelerin bildiği parçaların yanı sıra Bugün, En Güzel Hikayem, Bana Öyle Bakma gibi şarkılarının akustik hallerini turnenin de adı gibi Yavaş Yavaş, samimi bir ortamda Sığacık Kaleiçi nde olacak. Türkiye nin ilk Yavaş Şehri Seferihisar da 17 Ağustos Pazar akşamı gerçekleşecek konser saat de başlayacak. Birbirinden güzel şarkılarını seslendirecek Teoman konseri biletleri Biletix ten satışa çıktı. Ayrıca Sığacık a kurulacak gişelerden de satış gerçekleşecek. Sığacık konserinin biletleri 50 TL den satılıyor. Yıl: 4. Sayı: Ağustos 2014 Çarşamba Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü- Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Turgut KOÇ Denizli Temsilciliği Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Dağıtım: Hakkı SARIÖZ Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ Ağustos Şubat Perşembe Çarşamba Taş ocağındaki PATLAMALARDAN bezen köylüler yolu trafiğe kapattı Erzincan merkeze 12 kilometre uzaklıkta bulunan Bahçeliköy deki taş ocağından zarar gördüğünü savunan köylüler evlerinin ve arazilerinin hasar görmesi nedeni ile karayolunu traktörlerle trafiğe kapattı. Jandarmanın olay yerine gelmesine rağmen köylüler yolu açmadı. Arazilerin toz ve taş içerisinde kaldığını, evlerinde çatlaklar meydana geldiğini belirten köylüler, firma yetkilisinin hasarı tazmin edeceği sözü vermesi üzerine 2 saat sonra y- olu açtı. Ürünlerinin hasar gördüğünü söyleyen köy sakini Rıfat Sanatsun, Damlama çektik kavun diktik, domates Üsküdar'da, kanalizasyon çalışması için belediyenin açtığı çukura düşen otomobil, büyük hasar gördü. Vatandaşların yardımıyla otomobilden çıkartılan ve tatilden evine döndüğünü söyleyen sürücü, herhangi bir uyarı tabelasının bulunmayan çukuru son anda fark ettiğini öne sürdü Otomobili tamir ettireceklerini belirten belediye yetkilisi ise, tabelanın çocuklar tarafından kaldırıldığını, belediyenin basın müşavirliği de, sürücünün tabelaya çarparak çukura düştüğünü iddia etti. Olay, Yavuztürk Mahallesi Kadastral Sokak üzerinde meydana geldi. Yağışlar nedeniyle arızalanan kanalizasyon borularını yenileyen belediye ekipleri, sokakta kazı çalışması başlattı. Ekipler, sokağın birçok bölgesine çukur açtı. Tatilden dönen Fetih Durmaz isimli vatandaş da, 34 TH 6189 plakalı otomobili ile sokakta ilerlemeye başladı. İddiaya göre herhangi bir uyarı levhası bulunmayan devasa çukuru son anda fark eden Durmaz, frene bastı ancak otomobil çukura düşmekten kurtulamadı. Yarısına kadar çukura gömülen otomobilde büyük hasar oluştu, sürücü Durmaz ise vatandaşların yardımıyla otomobilden Sahil Güvenlik Komutanlığı na bağlı ekiplerin 2013 yılından bu yana Ege Denizi nde düzenlediği arama kurtarma operasyonlarında 12 bin 726 kaçak göçmen kurtarıldı, 109 göçmen kaçakçısı gözaltına alındı. Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından düzenlenen arama kurtarma operasyonları, çarpıcı rakamlar veriyor. Ekipler tarafından son iki günü kapsayan 11 ve 12 Ağustos 2014 tarihlerinde yapılan operasyonlarda, 116 kaçak göçmen kurtarıldı. Sahil Güvenlik Komutanlığı na bağlı arama ve kurtarma botları, 11 Ağustos ta Aydın ın Kuşadası ilçesi açıklarında 25 erkek, 10 kadın ve 3 erkek çocuk olmak üzere 19 Eritre, 9 Afganistan ve 9 Suriye uyruklu göçmeni kurtardı. 12 Ağustos tarihinde Didim ilçesi önlerinde 26 erkek, 4 kadın ve 3 erkek çocuk olmak üzere toplam 33 Suriye uyruklu göçmen, arama kurtarma ekipleri tarafından denizde kurtarıldı. 12 Ağustos ta İzmir in Çeşme ilçesi önlerinde 11 Suriye uyruklu erkek göçmen kurtarılırken bir Türk göçmen kaçakçısı yakalandı. Kurtarılan göçmenler ve yakalanan göçmen kaçakçısı, jandarma birimlerine teslim edildi. 12 Ağustos ta Dikili ilçesi açıklarında 5 Afganistan uyruklu erkek göçmen kurtarılarak jandarma birimlerine teslim edildi. Yine 12 Ağustos ta Didim açıklarında 27 erkek ve 2 kadın olmak üzere toplam 29 Suriye uyruklu kaçak göçmen, lastik bottayken kurtarıldı. Kaçak göçmenler, polis ekiplerine teslim edildi. diktik, biber diktik, bu kime satılacak bu toz da. Buradaki taş ocağına sebep patlatma yapıyorlar. Ne bir tane ürünümüz kaldı, ne de evlerimiz. Evlerimizde çok büyük hasar var. Ürünler toz, biz bunları hiç kimseye satamayız. Bu kadar e- meğimiz heba oldu. Patlatma yapmayacağız dediklerine rağmen yine patlatma yapıyorlar. Sürekli bu tekrarlanıyor. Bu ürünler sadece zarar. Bunları kimseye satamazsın bu şekilde, tozlu bir şekilde. Evler aynı kez, evlerde büyük büyük çatlaklar oluşuyor. dedi. Cihat Evcan ise; Bu gördüğünüz taş ocağı yıllardır bize zarar veriyor. Burada cumhurbaşkanlığı makamına raporlar var. Bu taş ocağı yıllardır devam ediyor. Giden valimiz, burada taş ocağı kanuni değil, 8 kilometre yukarıda yeri var. Eda nın yanında yeri var, dedi.(cihan) Yer YARILDI, içine girdi! çıkartıldı. Polis ve belediye ekiplerini arayarak yardım isteyen Durmaz, basın mensuplarına başından geçenleri anlattı. Rampadan indiği sırada son anda çukuru fark ettiğini, durmak için fren yapmasına rağmen çukura düşmekten kurtulamadığını belirten Durmaz, Yaklaşık 10 gündür memleketteydim, şimdi geliyorum, çalışmadan haberim yoktu. Gördüğünüz gibi hiçbir uyarı ve trafik işareti konulmamış. Konulan levhalar ise devrilmiş durumda. Belediye fen işlerini telefonla arıyorum bana yardımcı olur musunuz? Buranın sorumlusu kim? diye, soruyorum. Görevli bayan ben ne yapayım? Çukura ben mi düştüm? diyor. Bu kadar basiretsizlik olur mu? diye konuştu. Olay yerinin 50 metre yakınında başka çukur gösteren bir mahalle sakini ise, çukurların e- trafında olması gereken uyarı levhalarını vatandaşların koyduğunu iddia etti. (CİHAN) Sahil Güvenlik 2013'ten bu yana 12 bin kaçak göçmeni kurtardı 2013'TEN BU YANA 12 BİN KİŞİ YAKALANDI Sahil Güvenlik Komutanlığı na bağlı ekipler tarafından kaçak göçmenlere karşı yürütülen operasyonlar, çarpıcı rakamlar ortaya koydu. Buna göre aram kurtarma ekipleri tarafından 2013 yılında Ege D- enizi ndeki 251 olayda 6 bin 937 kaçak göçmen kurtarıldı, 71 göçmen kaçakçısı ise yakalandı yılının başından bugüne kadar geçen sürede Ege Denizi nde 246 olaya müdahale eden Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, 5 bin 789 kaçak göçmeni denizde kurtarırken 38 göçmen kaçakçısını gözaltına aldı. Böylece 2013 ten bu yana Ege Denizi nde kurtarılan kaçak göçmen sayısı 12 bin 726, gözaltına alınan göçmen kaçakçısı sayısı ise 109 oldu. (CİHAN) MR ÇEKİMİ HİZMET ALIMI DR. BEHÇET UZ ÇOCUK HASTANESİ SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU MR ÇEKİMİ HİZMET ALIMI hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası :2014/ İdarenin a) Adresi : ŞEHİT NEVRES BULVARI ALSANCAK KONAK/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : drbehcetuz@ism.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebile- : ceği internet adresi 2- İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : Mr Çekim Hizmeti : Puan Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : İzmir Dr.Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi c) Süresi : İşe başlama tarihinden itibaren 2( tarihine kadardır.) aydır 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : İsmet Kaptan Mah.Sezer Doğan Sokak No:11 Alsancak/İZMİR b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, İhale konusu işin yerine getirilmesi için alınması zorunlu olan ve ilgili mevzuatında o iş için özel olarak düzenlenen sicil, izin, ruhsat vb. belgeler, Sağlık Bakanlığından alınmış ruhsat belgesini sunmak zorundadırlar Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 30 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler Makine, teçhizat ve diğer ekipmana ait belgeler ve kapasite raporu: 1- Teklif edilen cihazlara ait Sağlık Bakanlığı İlaç Ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankasına TİTUBB kaydı bulunacaktır. 2- Firmalar, kuracakları cihazların hangi marka, model ve tip olduğunu belirterek şartname maddelerini sırasına göre tek tek Türkçe olarak cevap veren "Şartnameye Uygunluk Belgelerini" mutlaka vereceklerdir. 3- Kullanılacak cihaza ait teknik özelliklerle ilgili bilgilerin yer aldığı dokümanlar ( Katalog ve broşür v.b.)sunulacaktır. 4- Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 2010/11 nolu genelgesinin maddesi gereği hizmet satın alımına karar verilen tetkik ve tedavi maksadıyla kullanılan tıbbi cihazlar 10 yaşından büyük olmayacaktır. Bu cihazların yaşları, imalat tarihi ve seri numarası ile belgelendirilecektir. Sözleşme süresi sonunda cihazın yaşının 10 yılı geçmemiş olması gereklidir. 5.Teknik Şartnamenin Diğer Hususlar başlıklı 3." Yüklenici firmanın hastaneye uzaklığı en fazla 10 km olacaktır.(acil vakalarda zamanı kısaltmak için) maddesine istinaden yüklenici firma Mr Çekim hizmetinin yapılacağı merkeze ait adresi belgelendirecektir Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Bu işte benzer iş olarak kamu veya özel kuruluşlarda yapılan görüntüleme hizmet alımları benzer iş olarak kabul edilcektir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı İzmir Dr.Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi / Satınalma Birimi adresinden satın alınabilir. İhale dokümanının posta yoluyla da satın alınması mümkündür. Posta yoluyla ihale dokümanı almak isteyenler, posta masrafı dahil 60 TRY (Türk Lirası) doküman bedelini T.C.ZİRAAT BANKASI EFES ŞUBESİ TR NOLU HESABA YATIRILACAKTIR. yatırmak zorundadır. Posta yoluyla ihale dokümanı satın almak isteyenler, ihale doküman bedeline ilişkin ödeme dekontu ile ihale dokümanının gönderileceği adresin de belirtildiği ihale dokümanı talep başvurularını yukarıda yer alan faks numarasına veya yazılı olarak idareye ihale tarihinden en az beş gün önce göndermek zorundadır. İhale dokümanı iki iş günü içinde bildirilen adrese posta yoluyla gönderilecektir. İhale dokümanının posta yoluyla gönderilmesi halinde, postanın ulaşmamasından veya geç ulaşmasından ya da dokümanın eksik olmasından dolayı idaremiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Dokümanın postaya verildiği tarih, dokümanın satın alma tarihi olarak kabul edilecektir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İzmir Dr.Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi / Toplantı Salonu adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Sondakika 13/8 Basın: 8921 Resmi İlanlar: de

4 13 Ağustos 2014 Çarşamba Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, kamu çalışanlarına ekonomik krize karşı dikkatli olmaları çağrısı yaptı

5 1Şubat 13 Ağustos Perşembe Çarşamba Türkiye'de enflasyon düşmeden faizler düşürülemez anlayışını eleştiren Bakan Zeybekci, "Geçmiş enflasyonla gelecek faizi eğer siz kıyaslarsanız bu kendinizi kandırmak olur. Hatta içinde iyi niyetin olmayacağını söyleyebileceğim bir noktaya varmak olur." dedi Ekonomi yönetiminde revizyon olup olmayacağı sorusuna Bakan Zeybekci, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde yapılan Sanayi ve Ticaret Şurası'nda Başbakanın gelecekle ilgili, ekonomik performansın devamı yönünde çok olumlu mesajlar verdiğini anımsattı. Başbakanın genel hatlarıyla ekonominin kontrolünü elinde tutacağını anlatan Zeybekci, bunun için ekonomi kadrolarındaki olası bir değişikliği o kadar da önemli bulmadığını söyledi. Temmuz ayında beklentilerin üzerinde çıkan enflasyon rakamlarının önümüzdeki dönem faiz indirimlerini nasıl etkileyeceği ve yılsonu enflasyon hedefinin yukarı yönlü revize edilmesiyle ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine Zeybekci, temmuz ayı enflasyonunun çok daha olumlu yönde olan beklentilerin üzerinde çıktığını belirtti. Türkiye'de bugün enflasyonun 9.3 olduğundan dolayı faizler daha fazla düşürülemez mantığının piyasaya pompalamaya çalışıldığını bildiren Zeybekci, "Bunların bilerek veya bilmeyerek ıskaladığı veya kasıtlı o- larak yaptığı bir şey var. Enflasyon temmuz sonu 9.3 dendiğinde bu enflasyon Temmuz 2014 sonu ile Temmuz 2013 arasındaki 365 günlük geçmiş dönemi kapsamaktadır. Ama faiz dediğiniz zaman bu Temmuz 2014 ile Temmuz 2015 arasını hedef alır. Geçmiş enflasyonla g- elecek faizi eğer siz kıyaslarsanız bu kendinizi kandırmak olur. Hatta içinde iyi niyetin olmayacağını söyleyebileceğim bir noktaya varmak olur. Kıyaslama yapılacaksa faiz ile kıyaslanabilecek bir enflasyon varsa, o da beklenti enflasyonudur. O da 2015 yılı Temmuzundaki enflasyondur ve Türkiye'de yüzde 6'lar seviyesindedir" diye konuştu. Bir yıl sonrası için tüketicinin, üreticinin, ticaret erbabının katlandığı faize bakıldığında bunun yüzde aralığında seyrettiğini ifade eden Zeybekci, beklenti enflasyonunun yüzde 6'lar seviyesinde olduğu bir Türkiye'de reel katlanılan faizin yüzde seviyesindeyse ve aradaki fark yüzde 100'e yakınsa bunun katlanılabilir bir faiz olmadığını anlattı. Türk ekonomisinin sağlam olduğunu dile getiren Zeybekci, şunları kaydetti: "Türkiye'de cari açık 2014 yılı sonu itibarıyla baktığımız zaman yüzde 6.4 orta vadeli hedefi tuttursaydı, Türkiye başarılı olacaktı. Türkiye cari açıkta 2014 yılı sonu itibarıyla yüzde 6'nın da altına düşecek ve yüzde 5,5 seviyesine yaklaşan bir cari açığa ulaşacak. Türkiye, dış ticaret açığında tarihi bir başarı yakaladı. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 70'ler seviyesine geldi. Onun için Türkiye kapasite kullanım oranlarında, istihdamda, ihracatta, ihracata dayalı üretim seviyesinin artmasında son derece başarılıdır. O yüzden gelin piyasayı önden yönetelim. Piyasayı arkadan takip etmeyelim. Faiz oranlarını piyasanın katlanabileceği seviyelere çekelim. Piyasa şu an bu faize katlanmak istemiyor. Onun için de üretici ham madde stokuna girmiyor, ürettiği malı stoklayacak kadar üretmiyor, toptancı da s- tok yapmıyor. Bunlar hep maliyet demek ve bu maliyeti temin edeceğiniz yer finans piyasalarına gittiğiniz zaman yüzde 100'e yakın reel faiz yapıyor. Yüzde 6-7 oranında faiz ödeyen reel sektör bu parayı kazanmıyor. Onun için faizi piyasanın razı olacağı seviyeye getirmemiz lazım. O seviyeye getirmediğimizde talepte gelebilecek olan en ufak bir oynama bize maliyet enflasyonu olarak yansımaktadır. O yüzden faizlerin inmesi şarttır." - "Kuzey Irak'ta yaşanan olumsuzluklar bizi etkilemektedir" - Ortadoğu da yaşanan sıcak gelişmelerin Türk ekonomisine etkisi ve önümüzdeki dönemde ihracatta bir düşüş olup olmayacağına dair soruya Zeybekci, Kuzey Irak'ta yaşanan olumsuzlukların Türkiye'yi etkilediğini, haziran ayına kadar ihracatın tamamı için ikinci ülkenin Irak olduğunu söyledi. Irak'ta 10 Haziran'dan itibaren terör örgütünün bölgeye egemen olmasıyla başlayan süreçten önce ihracatın tamamının Kuzey Irak üzerinden yapıldığını i- fade eden Zeybekci, "Bunun yüzde 30'u Kuzey Irak'ın ihtiyaçları için gönderilmekte, yüzde 70'de güneye Basra ve Bağdat bölgesine gitmekteydi. Söz konusu karışıklıktan dolayı çok büyük bir engel yaşamaya başladık ve en son temmuz ayı sonu itibarıyla bir önceki yılın aynı ayına oranla yüzde 46 civarında düşüş yaşadık. En kötü ihtimalle bu durum yıl sonuna dek devam ederse ihracatımızda 2,5 milyar dolar civarında bir azalma söz konusu olacak" dedi. Irak'ın hizmet ve nakliye sektörü için de son derece önemli olduğunu belirten Zeybekci, şöyle devam etti: "Buradaki daralmadan dolayı da 500 milyon dolar civarında bir kayıp öngörülmektedir. Ama altını çizerek söylüyorum bu en kötü senaryodur. Ülke olarak biz bu kaybımızı başka y- erlerden telafi etmekteyiz. Avrupa Birliği'ne olan ihracatımızın 2013 sonu itibarıyla toplam ihracatımız içindeki payı yüzde 40 seviyesindeyken, şimdi bu oran yüzde 46'nın üzerine çıkmıştır. Bu durum Kuzey Afrika gibi başka ülkeler için de söz konusudur. Dolayısıyla buradan bir telafi söz konusudur ama tabi bunlar olmamış olsaydı ihracattaki büyümemiz çok daha fazla olacaktı. Irak bizim için önemlidir. 24 şehrimiz için Irak birinci ihracat ülkesidir. Toplam yumurta ihracatımızın yüzde 95'ini, toplam beyaz et ihracatımızın yüzde 75'ini, toplam çimento ihracatımızın yüzde 20'sini, toplam demir-çelik ihracatımızın yüzde 15'ini biz Irak'a yapmaktayız." Irak'ın ekonomik olarak Türkiye'ye son derece bağımlı bir ülke olduğunu dil getiren Zeybekci, düşen ihracatın bu anlamda ertelenen bir talep olduğunu, ortam biraz düzeldiğinde talebin çok hızlı bir şekilde artacağını söyledi. Zeybekci, "Irak'taki durum ekonomiyi eksi yönde etkilemeyecek sadece artımız (geçici bir süre için) biraz düşecek ama bu da önümüzdeki dönemde normale dönecektir" diye konuştu.ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, milletin ilk defa oylarıyla seçtiği cumhurbaşkanının ülkeye, millete ve dünyaya hayırlı olmasını diledi. Bakan Zeybekci, TRT Haber'e seçime ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye tarihi için çok önemli bir gelişmeden sonraki ilk gün olan bugünün, milletin oylarıyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı için çok önemli mesajların da alındığı ilk gün olduğunu ifade e- den Zeybekci, "Ölçülü ve çok demokratik bir seçim süreci oldu. Oy oranlarına baktığımızda ise hakikaten hiçbir tartışmaya meydan vermeyecek ama içinde çok güzel mesajlar barındırdığına inandığım bir seçim oldu. Zaten son seçimlerde sandığın içine çok güzel mesajlar konuluyor, doğru okuyabilmek çok önemli. Ben bu seçimlerin ve sonuçların hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın balkon konuşmasında ön plana çıkardığı birlik-beraberlik, 2012'den beri yaşanan ekonomik gelişmeler ve benzeri konular üzerine yaptığı vurgulara ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Zeybekci, "Sayın Başkanımızın daha doğrusu yeni Cumhurbaşkanımızın konuşmasında çok açık mesajlar vardı. Kaybeden yoktur, kazanan 77 milyondur demesi oy vermeyenler de kazandı, ülke kazandı, demokrasimiz kazandı, dünya standartlarında bir hukuk sistemine doğru yürüyen yeni Türkiye Cumhuriyeti kazandı, 2023'ü hedefleyen yeni Türkiye Cumhuriyeti kazandı, Gazi Mustafa Kemal'in muasır medeniyeti ve daha ilerisini hedef gösteren bütün Türkiye kazandı demesi önemle altı çizilmesi gereken noktalardır" dedi. (AA)

6 1Şubat 13 Ağustos Perşembe Çarşamba Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Verilen oylar Ekmeleddin İhsanoğlu nun şahsına dönük oylar değil, MHP, CHP Genel Başkanlarının iradesi doğrultusunda verilmiş oylardır. Bu açıdan bu sonuç MHP nin, CHP nin ve onlara destek olan ekiplerin başarısı veya başarısızlığı olarak değerlendirilmesi daha doğru olur, daha isabetli olur dedi Manisa da Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Recep Tayyip Erdoğan'ı geçtiğini kaydeden CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Manisalıların Erdoğan'a hayır dediğini de kaydetti

7 SAYFA 7 SONDAKiKA GAZETESİ >>7 SİYASET Ağustos Şubat Perşembe Çarşamba Cumhurbaşkanı Adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu; seçim öncesi son kez, seçim sonrası ise ilk kez sadece Gazeteci Yavuz Atalay a konuştu Ekmeleddin İhsanoğlu: Ben CUMHURBAŞKANI OLSAYDIM Cumhurbaşkanı Adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu ndan Sondakika Gazetesine çarpıcı açıklamalar Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu siyasete girecek mi? İlk kez Sondakika Gazetesine açıkladı CHP nin, MHP nin ve diğer birçok partinin adayı olarak Cumhurbaşkanlığı yarışına dahil olan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu Sondakika Gazetesine konuştu. Sayın İhsanoğlu; seçim öncesi, seçim sonrası, özel hayat ve geleceğe dair tüm sorulara samimiyetle cevap verdi. İşte o röportaj Tanınmaya değecek ve Türkiye siyasetinde yer almaması gerekecek kadar beyefendi ve mütevazi bir isim O; Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu. Çok yorgun Ama sorularımızı yine de yanıtsız bırakmadı. İlginç, güzel ve özel bir röportaj oldu Biraz sert bir giriş yapmak istiyorum Ekmel Hocam Bu arada, size röportaj boyunca; bazen Hocam, bazen Sayın Cumhurbaşkanım, bazen Ekmel Bey, bazen de Sayın İhsanoğlu diyeceğim. Müsaadeniz olursa Elbette Nasıl arzu ediyorsan Yavuz... Kısıtlama yok. (Gülüyor) - İLK GÜNDEN KOYDUĞUM SAYGI ÇITASINI HEP MUHAFAZA ETTİM Zor bir soruyla başlayalım Hocam; Davos zirvesinde, Dünya yı katleden Perez e karşı dahi üslubunu koruyan Sayın Başbakan; sizce, size karşı seçim meydanlarında neden ağır konuşuyor? Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu; yoğun programı içerisinde, Sondakika Gazetesi ile röportaja hazırlanıyor Çünkü seçimi kaybetme endişeleri vardı. Ben amma, ilk günden koyduğum yüksek çıtayı muhafaza ettim. Ve hep dedim ki, Cumhurbaşkanlığına giden yolda, o makama yakışır şekilde yarışmamız lazım. Şereflice, nazikçe ve terbiyeli bir şekilde bunu yapmak gerekiyordu. Çünkü Cumhurbaşkanlığı makamına ulaşmak için bunu yapıyorduk. Bütün Dünya bunu medeni bir şekilde yapıyor. Biz de bunu medeni bir şekilde yapalım istiyorduk. Bu sözümü de hep muhafaza ettim. - CUMHURBAŞKANI OLSAYDIM; İSRAİL İLE IŞİD E SİYASİ VE DİPLOMATİK BASKILARI YAPAR- DIM. AYRICA TÜRKİYE NİN DE DIŞ POLİTİKASIN- DA AKTİF HAMLELER YAPARDIM Sayın Cumhurbaşkanım; son yılların en büyük sorunlarından olan bir Filistin meselesi var. Şimdi buna İŞİD de eklendi. Konuyla ilgili size gelen sorular, ne düşünüyorsunuz üzerine oluyor genelde. Ben bunu değiştirmek istiyorum. Siz Cumhurbaşkanı olsaydınız, tavrınız ne olurdu? Gerçekten çok farklı, güzel ve özel bir soru oldu. Teşekkür ediyorum size böyle bir soru sorduğunuz için. IŞİD, öncelikle bir çifteler çetesidir; İsrail ise mütecavüz bir ülkedir. Ben Cumhurbaşkanı olsaydım; bütün, diplomatik ve siyasi baskıları yapar; Gazze de ki insanlarımıza, insani yardım konusunda yardımcı olur; İsrail ile Filistin arasındaki barış sürecinin tamamlanması için Türkiye nin dış politikasında aktif hamleler yapardım. - CUMHURBAŞKANI NOTA VERMEZ YAVUZ Cumhurbaşkanı olarak Nota verir miydiniz? Hayır, Cumhurbaşkanı Nota vermez Yavuz. Nota yı Dış İşleri Bakanı verir. Ekmel Bey, bu da benim eksikliğim olsun (Gülüyor ) Demek istediğimi, teknik ifade etmeye çalışırken kritik bir hata yaptım. Yani sert bir açıklama yapar mıydınız, aklınızı başınıza alın der miydiniz; demeye çalıştım. Olmadı galiba Konuyu değiştireyim. Seçim ikinci tura kalsaydı, HDP in oyları size gelir miydi? Tüm çalışmalarımız ve gayretlerimiz, birinci turda kazanma üzerineydi. Bu arada isminizi kim koydu Ekmel Hocam? Biraz konuyu dağıtayım (Gülüyor) Babam koymuş. 14. yüzyılda Bayburt'ta yetişen büyük bir bilim adamının adıymış. Bana çocukluğumdan beri Ekmel derler. - MESELE BİTMİŞTİR Tanınmayan biriydiniz. İsminiz de pek duyulmamıştı. Bu isim; seçim boyunca size bir avantaj mı oldu dezavantaj mı oldu? Bu biraz mübalağa edildi. Ben tanınmayan biri değilim den beri önemli kamu görevlerinde bulundum. 9 sene ikinci en büyük uluslararası teşkilatın başkanı olarak görev yaptım. Sen Trabzonlusun, oradan örnek vereyim. Trabzon da çarşıda yürürken 80 küsur yaşında yaşlı bir teyze Şu Ekmeleddin değil mi? dedi, gelip sarıldı. Mesele bitmiştir yani Gazeteci Yavuz Atalay a Soma da röportaj veren Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu; Soma faciasında abisini kaybetmiş Somalı vatandaşı dinledi. Hangi takımlı olduğunuzu da soralım bari Ekmel Hocam Beşiktaş a meyilliyim Hafız olduğunuz söylentileriyle birlikte; dünürünüz sizi bir kere bile namaz kılarken görmemiş, söylentileri var. Nedir bu işin aslı Sayın Cumhurbaşkanım? Namazı, orucu, haccı, zekâtı, bütün farzları yerine getiren bir insanım, ama bunun üzerine konuşmayı gereksiz buluyorum Bu arada ben, şu anda; sadece, Cumhurbaşkanlığı seçim süreci ile tanıdığımız Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu ile konuşmuyorum. Aynı zamanda, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy un yakın dostunun oğlu ile konuşuyorum. Bu ayrı bir durum benim için açıkçası Evet. Mehmet Akif Ersoy, babama çok güvenirdi. Akif Bey, Kuran-ı Kerim i meal etmeye çalışırken babama danışırdı. - BU OLAY TARİHE MAL OLAN BİR HADİSEDİR Mehmet Akif Ersoy, Kuran-ı Kerim in mealinin yakılmasını istemiş ancak rahmetli babanız yakmamış. Doğru mu? Bu olay da benim içimde yarattığı hicran ve hüzün de, artık tarihe mal olan bir hadisedir. Buna ilave edecek bir şeyim yok. Babanızın Mısır a sürüldüğü iddia ediliyordu ancak yaptığım araştırmalarda bu iddianın doğru olmadığını tespit ettim. Olayın aslını bize aktarır mısınız Sayın Cumhurbaşkanım? Evet, doğru bir tespit yaptınız çünkü babam Mısır a tahsilini tamamlamak için gitti. - BEN HERHANGİ BİR DÜŞÜNCE SİSTEMİNİN ADAYI OLMADIM Ancak şu bilgi doğru; babanız ile CHP nin düşünceleri karşı karşıya idi. CHP nin de adayı idiniz. Bu durum sizce neyi ifade ediyor? Ne anlamalıyız veya nasıl yorumlamalıyız? Ben herhangi bir düşünce sisteminin a- dayı olmadım. Türkiye Cumhuriyeti nin Cumhurbaşkanı adayı oldum. Bütün partilere, bütün siyası görüşlere eşit mesafede durdum. -EKMELEDDİN İHSANOĞLU, G- ELECEKTE SİYASET VAR MI, SORUSUNA NE CEVAP VERDİ? Ve seçim bitti. Nasıl değerlendiriyorsunuz Hocam? Yüzde kırk civarında oy aldık. Kısıtlı bir zaman içerisinde bunu gerçekleştirdik. Bizim için; siyaseti bilmiyor, tanınmıyor dediler Onlara da cevabını vermiş olduk. Basın toplantısında da söyledim, sana da söylüyorum; galiptir bu yolda mağlup. Herkes için hayırlısı olsun. Sayın Recep Tayyip Erdoğan a yeni görevinde başarılar diliyorum. Senin nezdinde, basın mensubu arkadaşlara da tekrar teşekkür ediyorum; bizi takip ettiniz, yoruldunuz, zahmet ettiniz. Bizde artık söz bitti. Son soru. Gelecekte siyaset var mı? Her vaktin bir ezanı var Yavuz. RÖPOR- TAJ Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu; Soma Maden Şehitlerini andı.

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>8 GÜNCEL Ağustos Şubat Perşembe Çarşamba SONDAKiKA GAZETESİ >>9 GÜNCEL Ağustos Şubat Perşembe Çarşamba İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com GÜL DÖNECEK AMA... Türkiye de siyaset çok hızlı gelişir, Demirel'in ifadesiyle siyasette 24 saat çok uzun bir zamandır. Şimdi Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve tartışmaları bitti. Sıra geldi Akp'nin başına kim gelecek, Başbakan kim olacak, geçici başbakanlık mı, seçimden sonra başbakanlık mı derken Akp 27 Ağustosta olaganüstü genel kurulu kararı aldı. Şimdi kimler aday olacak, Gül geri dönecek mi, parti Gül'e kapıları açtı mı, kapattı mı tartışmaları sürerken yine gündemi maalesef iktidar belirliyor, muhalefet de seçim yenilgisinin kılıflarını hazırlamak, gerekçeler üretmek ve her zaman olduğu gibi seçmenleri suçlamakla zamanını geçiriyor. Peki Gül partiye dönecek mi, başbakan olacak mı? Bence 27 Ağustosta kongre kararı alınmasıyla bu kapı Gül'e kapanmıştır. Gül'ün dışında bir lider arayışı sürüyor, bence bu lider belli ama Akp bunu 27 ağustosa kadar isimler ortaya attırarak hep tartıştırıp, bekletecek ve o gün yeni liderini belirleyecektir. Bu durumda Gül ne yapacak, nasıl hareket edecek, yeni bir parti kuracak mı gibi çok sayıda sorular var. Bunların cevabını zamanla alacağız. Ama aşağıda okuyacağınız açıklamaları dikkatli ve cımbızlarsanız neler olacağını anlarsınız. Bakın Gül ne diyor: "Gül'ün açıklamalarından satır başları: "Bu partinin kurucusuydum. İlk başbakanı ve cumhurbaşkanıyım. Partiye dönmekten daha doğal bir şey yok. Hayrünnisa Hanım, cumhurbaşkanı eşi olduğunu Çankaya'dan önce Türkiye dışında anladı. Türkiye çok şeyleri aştı. Cumhurbaşkanlığım bittiğinde şüphesiz ki partime döneceğim. Partime dönmem benim için doğal olan şeydir. İnanıyorum ki Türkiye çok güçlü bir şekilde yoluna devam edecektir." "SİYASİ MÜCADELEM ORTADA" "28 Ağustos'tan sonra partime döneceğim. Benim benim siyasi mücadelem ortada." "GEÇMİŞLE UĞRAŞMAM, GELECEĞE BAKARIM" "Artılarıyla eksileriyle bu 7 yıl geçti. 7 yıl içinde çok şey oldu. Ben geçmişle o kadar çok uğraşmam, geleceğe bakarım, sabırla problemlerin aşılması yönünde davrandım." Şehir dönüşümü uzmanları Gediz yetiştiriyor Gediz Üniversitesi, depreme dayanıksız ve çarpık yapılaşma kıskacındaki büyük şehirlerin kurtuluş projesi olarak görülen şehir dönüşümüne bilimsel destek veriyor. Şehirleri çirkin görünümden kurtaracak, vatandaşı da sağlıklı yaşam alanlarına ve sağlam yapılara kavuşturacak dönüşümde eksikliği hissedilen uzmanlar, "Kentsel Yenileme" yüksek lisans programıyla yetiştiriliyor. Geçen yıl başlatılan eğitimde şehir planlaması ve tasarım, şehir yenileme imar hukuku, şehir altyapı sistemleri, yerel yönetimler, coğrafi bilgi sistemleri, afet riskli alanlarda sağlıklı yapı tasarımı, çevre hukuku, tapu ve kadastro hukuku, inşaat hukuku, yoksulluk, göç ve sosyal politika, şehir yurttaşlığı, Avrupa Birliği ve şehirleşme politikaları konuları işleniyor. Öğrenciler arasında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile belediye çalışanları yer alıyor. Gediz Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Özlem Erdoğdu Erkarslan, şehir dönüşümünde çözüm yolları arayan belediyelere rehberlik etmeyi hedeflediklerine dikkat çekiyor. Aynı zamanda Mimarlık Bölüm Başkanı olan Prof. Dr. Erkarslan İzmir, İstanbul, Ankara, Bursa gibi büyük şehirlerin geleceğini ilgilendiren böyle önemli bir konuda hem uzman yetersizliğini hem bilgi kirliliğini gidermeyi amaçladıklarını da dile getiriyor: Kentsel yenileme ve dönüşüm, şimdiye kadar ranta bağlı bir kavram olarak gündeme geldi ve hep kötü uygulamalarla bilindi. Nasıl gerçekleştirileceği, neleri kapsadığı ve neler değiştireceği tam olarak bilinmiyor. Bu konuda perspektif eksikliği var, mesleki eğitimde hep geride bırakılmış. Çok zor bir alan olduğu için şimdiye kadar hukuktan mimariye, inşaat mühendisliğinden Başkan Uğurlu'dan kırmızı çizgi vurgusu Kemalpaşa sanayisinin her geçen gün gelişme gösterdiğin belirten ancak yaşanan kimi sorunları da belediye olarak görmezden gelemeyeceklerini ifade eden Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu, herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi. Sanayi atıkları ve çevre konusunda kırmızı çizgileri olduğunun altını çizen Uğurlu, bu sınırların yok sayılmasına izin vermeyeceklerini belirtti. İzmir'in en önemli sanayi merkezlerinden birisi olan Kemalpaşa'da birçok sanayi yatırımının bulunduğu bilgisini veren Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu, sanayi sektöründeki olumlu ya da olumsuz her türlü gelişmeyi yakından takip ettiklerini söyledi. Sanayi atıkları ve çevre konusunda belediye olarak son derece duyarlı olduklarını ifade eden Uğurlu, bu noktada kırmızı çizgileri olduğunu vurguladı. Kemalpaşa sanayisinin kentle bütünleşerek uyum içinde faaliyet göstermesi gerektiğine dikkat çeken Uğurlu, "Eğer ki Kemalpaşa'da yatırımları olan ve buradan para kazanan sanayicilerimiz kente sahip çıkmazsa, işimiz her geçen gün daha da zorlaşır. Eskiden çok sığ noktalardan su çekilebilirken; günümüzde yer altı suyu 1000 metreye inmiş durumda. Bu şekilde bilinçsizce davranılırsa, bu rakam 1500 metreye kadar düşer. Sonuçta bu durumdan hem tarım hem de sanayi sektörü zarar görür. Kısacası kimse kazanmaz" diye konuştu. Sanayicilerin yatırımlarının olduğu yerde bulunmasına ilişkin olarak Uğurlu, "Şu da bir gerçek ki, sanayiciler yatırımı olan yerde yaşamadığı sürece o ilçeye kıymet vermiyor. İlçesinin sorunlarından birisi de sanayicimizin Kemalpaşa'da yaşamaması. Halbuki sanayicilerimiz yatırımının olduğu ilçede yaşasa, o zaman filtresini de kontrol ettirir çevresel atıklarına da dikkat eder. Bir anlamda kendi otokontrol mekanizmasını çalıştırır. Zaten olması gereken de bu" dedi. Yüzmenin adresi Bornova Bornova Belediyesi nin Işıkkent Spor Tesisleri ndeki yarı olimpik yüzme havuzları sıcaklardan yüzme kurslarına bu yaz 800 kişi katılıyor. Yarı olimpik yüzme havuzlarında temizlik ve Geçen yaz sezonunda 500 kişinin katıldığı olmak üzere haftada iki gün olarak düzenleniyor. bunalan vatandaşlardan büyük ilgi görüyor. Vatandaşlar, Bornova Belediyesi nin aylık 120 liradan 80 liraya düşürdüğü yüzme kurslarında de çocuk havuzunun bulunduğu tesislerde her hijyen ön planda tutuluyor. Bir kapalı, bir açık bir Geçen yaz sezonunda ayda 500 kişinin yararlandığı tesislerde, bu yıl 800 kişi yüzme ücretsiz servis imkanını da kullanıyor. Kursiyer gün su kalitesi ölçümleri yapılıyor. Havuzlar kurslarına katılıyor. Aylık ücreti 120 liradan 80 liraya düşürülen ve ücretsiz servis hizmeti verilen çıkarılması hedefleniyor. Yüzme kursları, tamamı lendirilerek çalıştırılıyor. sayısının kış sezonunda da 250 den 400 e gerekli hijyen şartlarının sağlanması için din- yüzme kurslarına 6 yaş ve üzeri herkes katılabiliyor. Bornova Belediyesi nin spor olanakların- cankurtaranlık brövesine ve antrenörlük belge- Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu mezunu, ÜCRETSİZ KURSLAR DA VERİLİYOR dan daha çok Bornovalının yararlanması için sine sahip eğitmenler tarafından, 6-15 yaş ile 15 Bornova Belediyesi sosyal sorumluluk ilkesi yaptığı düzenlemeler vatandaşlardan büyük ilgi yaş üzeri gruplara veriliyor. Eğitmenlerinin çeşitli gereği, engelli çocuklar ile maddi durumu yetersiz olanlara ücretsiz yüzme kursu imkanı da görüyor. Bu kapsamda Işıkkent Spor Tesisleri ndeki yarı olimpik yüzme havuzlarında verilen de ön plana çıktığı yüzme kursları, yaz döne- tanıyor. Bunun yanında Bornova Belediye Spor branşlarda kişisel şampiyonluk ve dereceleriyle yüzme kurslarına katılım da büyük oranda arttı. minde Pazartesi-Çarşamba ve Salı-Perşembe Kulübü bünyesinde lisanslı olarak spor yapan her branştan 500 e yakın sporcunun da her hafta bir saat havuzdan yararlanması sağlanıyor. Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, ilçede spor olanaklarını artırmak ve daha çok kişinin bu olanaklardan yararlanması için çalışmalar yaptıklarını söyledi. Bu anlamda Işıkkent Spor Tesisleri nde de düzenlemeler yaptıklarını belirten Başkan Olgun Atila, Spor tesislerimizin kafeteryasından çevre düzenlemesine pek çok noktada yenilikler yaptık. Daha çok insanımızın yüzme kursundan yararlanması için de aylık ücretlerde indirim yaptık. Amacımız daha da çok vatandaşımızın yüzme imkanından yararlanmasını sağlamak. Halkımızı mümkün olduğu kadar yüksek oranda tesislerimizden yararlandırırken, yüzme alanında yarışmacı sporcuları olan kulüplerimizin de tesislerimizden yararlanması için gerekli desteği vermeye devam edeceğiz dedi. Ataşehir de spor salonu yapımına başlandı Çiğli Belediyesi tarafından Spor Kenti Çiğli Voleybol, basketbol başta olmak üzere lirten Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan, sloganıyla başlatılan sağlıklı yaşam için birçok branşta hizmet vermesi planlanan artık Çiğli de de her branşın çalışmalarını sporla yaşam modeline Ataşehir de yapımına Ataşehir deki salon, spor anlamında çok yürütülebileceği konusunun önemine vurgu başlanan spor salonu projesiyle start verildi. önemli bir amaca hizmet edecek. yaptı. Çiğli de yaşayan vatandaşlar için spor Halkın yoğun olarak talep ettiği spor salonu, 2 bin metrekarelik alanda yaklaşık bin celeyen Başkan Arslan İlçemizde spor an- Temel yapım çalışmalarını yerinde in- yapma olanaklarının artırılması ve sağlıklı yaşam alışkanlığının sporla sürdürülebilmesi 500 kişilik izleme kapasitesine sahip olacak. lamında büyük bir eksikliği dolduracak olan hususlarında önemli çalışmalar yürüten Çiğli Beceri kursu salonlarının da bulunacağı projenin bir yıl içinde tamamlanması planlanıyor. lerimizin spor geleceğine büyük bir yatırım kapalı spor salonu projeleriyle, özellikle genç- Belediyesi, yeni bir spor kompleksi yapım projesine başladı. yapmış olacağız. Onlardan gelen talep büyük. Çiğli Belediyesi, ilçedeki spor kompleksi Başka semtlerde de yapılacak Her zaman halkımızın bu ve bunun dışındaki ihtiyacının karşılanmasına yönelik halkın Çiğli de yaşayan vatandaşların spor yapması için ellerinden gelen bütün çabayı ceğiz. Sadece Ataşehir de değil birçok ma- taleplerini dinledik ve dinlemeye devam ede- yoğun talepleri doğrultusunda bu uygulamayı, Harmandalı, Egekent ve Evka 2 semtlerinde sergilediklerini ve bunun için birçok kapalı hallemizde de bu spor komplekslerini hayata de hayata geçirmeyi planlıyor. spor salonu projesini ilçenin değişik mahallelerinde hayata geçirmeyi planladıklarını be- (HABER geçirmek istiyoruz diye konuştu. 2 bin metrekare olacak MERKEZİ) kamu yönetimine kadar farklı disiplinleri buluşturan eğitimler gerçekleştirilememiş. İşte bu eksikliği kapatmak, kentsel yenilemeyi tüm yönleriyle bilecek, uygulayacak ve toplumun endişelerini giderecek uzmanlar yetiştirerek, belediyelerin elini güçlendirmek istedik. Kentsel yenilemeyi ilgilendiren tüm alanları içeren yüksek lisans programımız, bu eksiklikleri ve bilinmezleri ortadan kaldıracak. Bireyin memnuniyetini hedefleyen, sürdürülebilir çevreyi mümkün kılan kentsel yenileme projelerini gerçekleştirebilecek ve şehirlerimizde güzel izler bırakacak donanımda mezunlar vereceğiz. Bu uzmanlara, yakın gelecekte büyük iş ve sorumluluklar düşecek. Kentlerimizdeki yapılaşmanın daha sağlıklı, dayanıklı ve estetik hale gelmesinde Gediz Üniversitesi olarak önemli katkıda bulunmuş olacağız. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ağustos ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi. AK Parti Grup Başkan Vekili Bilal Doğan ın geçtiğimiz hafta yaşanan aşırı yağışlar ve sonrasında bazı bölgelerde yaşanan selle ilgili sözlerine tepki gösteren Başkan Aziz Kocoğlu, Diğer büyük illerimizde de birçok felaketler yaşandı. Kimse bunun yaşanmasını istemez. Hem İstanbul da, hem Ankara da yaşandığında hiçbir zaman siyasi malzeme yapmak gibi etiksizliğe itibar etmedim. Etmem de Felaket yaşanınca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek i aradım. Bu bizim insanlık görevimiz. Ege Bölgesi nde en büyük araç filosuna sahip arama kurtarma ekibi olan belediyeyiz. Bunlar ayrı şeyler. Bizim ciğerimiz yandı. Başımız sağ olsun. İki sene önce İstanbul da 9 kişi hayatını kaybetti. Biz siyasi malzeme yaptık mı? Afetten, olumsuzluktan, insan canından, sağlığından, kanından siyaset yapılmaz. En önemlisi ayıptır, günahtır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 1994 yılından beri kimin elinde? İstanbul un altyapı sorunları bitti mi? Afet ile dalga geçilmez. Siyaset yapılmaz. Çıkıp Allah kimseye vermesin denilir. Bunlar siyasetin seviyesini düşürmekten öte vicdani sızlayan insanların yapacağı işler değildir. Önce insan olacağız, elimizi vicdanımıza koyacağız. Bu siyaset değil. Siyaset adam gibi, adil, etik değerlere sadık kalınarak yapılır. Bunun yapılması sizi de, meclisi de, memleketi de yüceltir. Böyle siyaset bize bir şey yapmaz. Bize niye yapmaz biliyor musunuz? Biz bunların hiç birisine 11 yıldır tenezzül etmedik. Edilmez de Bunu da böyle bilin! diye konuştu. Kıskanmayalım! AKP li üyelerin metro ve kentsel dönüşüm ile ilgili sorularını da yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: Sadece geciken proje İzmir in metrosu değildir. Ankara-Eskişehir hattı üzerinde 5 kere tarih değişti. Sonunda ne derseniz deyin, nasıl yaparsanız yapın, nasıl konuşursanız konuşun ama İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, hükümet koridorlarında gezip ben metroyu yapamıyorum diyerek dosyaları Ulaştırma Bakanlığı na bırakmamıştır. Ben başladığım işi sonuna kadar götürürüm deyip metroyu gecikmesiyle, öz kaynaklarıyla açmış, İzmir halkının hizmetine sunmuştur. Kıskanmayalım. Kentsel dönüşüm mü rantsal dönüşüm mü? Kadifekale heyelan bölgesindeki 2508 konutu İzmir Büyükşehir Belediyesi nin gücüyle alıp TOKİ nin yaptığı Uzundere deki konutlara taşıdık. TOKİ protokol gereği bize 1870 tane konut verecekti. Biz de ağaçlandırılacak alanın tapusunu verecektik. Protokol dosyada duruyor. Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar sağ. Allah uzun ömür versin. Beni çağırarak burasının değerinin olmadığını, konutları vermeyeceklerini söylediler. Gittik oturduk, projeyi yarım bırakamayız. Onların vereceği daireleri biz 75 milyon TL ye satın aldık. Hükümetin elinden bir kuruş para çıkmadı. Burayı belediye kay- Zabıtadan şezlong operasyonu Menderes Belediyesi Zabıta ekipleri, sahil şeridinde ki şikayetler üzerine kural dışı hareket eden işletmelerin şezlong ve şemsiyelerini topladı. Özdere sakinlerinden gelen nakları ile yaptık. Hiç kimsenin burnunu kanatmadan, rantını kentliye vererek çözdük. Bunun kent dönüşümü mü rant dönüşümü mü olduğunu, sizin anladığınız kentsel dönüşümü ile Sulukule de Fikirtepe deki gibi, ne anlama geldiğini düşünün! Bayraklı da her türlü çalışma yapıldı; planı da var programı da var. Bayraklı da bir toplantı yaptık. Sunum ile anlattık. Toplam 60 hektarlık alandaki paylaşımlar hazırdır. İhaleye çıkılmıştır. Sunumdan sonra eski AK Parti İlçe Başkanı arkadaş abi sunumdan etkilendim, destek veririz, bu proje gerçekleşir, güzel bir şey yapılır dedi. Biz de teşekkür ettik. Ama bir hafta sonra biz yapacağız diye çıktılar. Neyse olmadı. Uzlaşma görüşmelerine devam ediyoruz. Bizim orada vereceğimiz, alacağımız, yapacağımız şey bellidir. Kartlarımız açıktır. Bu ceberut yasayla kent dönüşümü olmaz Konuşmasında kent dönüşümü ile ilgili şikayetler üzerine harekete geçen Menderes Belediyesi Zabıta ekipleri, Çukuraltı Halk Plajı nda operasyon gerçekleştirdi. Jandarma ile koordineli yapılan operasyonda kurallara uymayan ve Kocaoğlu'dan İstanbul dersi AK Parti Grup Başkan Vekili Doğan ın sel felaketi ile ilgili sözlerine tepki gösteren Başkan Kocoğlu, "İki sene önce İstanbul da 9 kişi hayatını kaybetti. Biz siyasi malzeme yaptık mı? Afetten, olumsuzluktan, insan canından, sağlığından, kanından siyaset yapılmaz" dedi Çocukların sosyal ve kültürel gelişimi için çalışmalarını hızlandıran Karşıyaka Belediyesi, Çocuk Kulübü kurdu. Kulüpte çocuklar için yarışmalar düzenlenecek, kurslar, sergiler açılacak. Üye çocuklar, anlaşmalı noktalardan indirim hakkı kazanacak. Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar Belediye başkanı seçildiğimde, bu kenti çocuklarla birlikte yöneteceğime söz vermiştim. Bu sözümüzü, Çocuk Kulübümüzü kurarak yerine getiriyoruz dedi. Karşıyaka Belediyesi nin, çocukların sosyal ve kültürel gelişimine katkı sunmak için oluşturduğu Çocuk Kulübü Projesi tamamlandı. Yakın zamanda açılacak olan kulüp için üyelikler de kabul edilmeye başlandı. Çocuk Kulübü bünyesinde, anne babaların da katılacağı eğlenceli yarışmalar düzenlenecek. Çocukların el becerileriyle hazırlanan ürünlerden sergiler açılacak. Üye olan her çocuk için, ilgi ve beğeni alanlarına göre kurslar oluşturulacak. Çocuk projeleri ile tanınan ünlü isimlerle de sohbet ortamları yaratılacak. İlçe sınırları içinde yaşayan 7-14 yaş grubundaki her çocuk, hiçbir ücret ödemeden Karşıyaka Belediyesi Çocuk Kulübü ne üye olup etkinliklere katılabilecek. İNDİRİMLİ ALIŞVERİŞ FIRSATI Çocuk Kulübü ne üye olan her çocuk, üyelik kartına sahip olacak. Bu kart ile, anlaşmalı mağaza, sinema, tiyatro, oyuncakçı ve kitabevlerinden belirli oranlarda indirimlerden yararlanılabilecek. Çocuk Kulübü bünyesinde bir de çocuklara yönelik bülten çıkarılacak ve çocukların, okuma, yazma, hayal etme becerileri artırılacak. Çarşı Kültür Merkezi nin girişinde faaliyet gösteren Çocuk Kulübü ne üye olmak yasayı da eleştiren Başkan Kocaoğlu, Konak Tüneli yapımına da değindi. Kocaoğlu, Konak Tüneli nin üstünü müteahhide gece yarısı toplatamazsınız. Müteahhidin gece yarısı bina toplama hakkı yoktur. Damlacık ta kamulaştırma yapmak kamunun görevidir. Böyle bir hak yoktur. Bunu biz Konak Belediye Başkanımız Sema Pektaş ile birlikte dile getirdikten sonra Karayolları devreye girdi. Kamu idaresi müteahhitle görüşün diye şahıslara yazı yazamaz. Devlette böyle sistemsizlik yoktur. Bunlar yanlış işlerdir sayılı yasayla kent dönüşümü yapacağım diye Çevre Şehircilik Müdürlüğü dışında bir müdürlük kurup altı ay sonra da pılı pırtıyı toplayıp gitmek ve kent dönüşümünden vazgeçmek sizin işinizdir. Bu adalet tanımayan yasayla kentsel dönüşüm yapılmaz. Sadece vatandaşın malı gasp edilir. Hangi hukukçuya sorarsanız sorun olmaz. Bizim kentsel dönüşüm mantığımız uzlaşmaya dayalıdır. Toplumun uzlaşmaya ihtiyacı vardır. Bizim kentsel dönüşüm projelerimiz Uzundere de, Bayraklı da, Aktepe -Emrez de, Ballıkuyu, Örnekköy de ve Ege Mahallesi nde başlayacak. Çünkü bizim dayandığımız nokta adalettir. Laf kalabalığına getirerek, güneşi balçıkla sıvayarak, yanlışı doğru gibi her gün tekrarlayarak bir noktaya varıyormuş gibi görünebilirsiniz ama varamazsınız. Doğrunun kalesi yıkılmaz. Doğru sallanır ama devrilmez. Bizim başımızdan ne geçtiğini 7 yaşındaki çocuk bile artık biliyor. Biz kente olan sevgimiz, yüreğimizle, bu kentliye olan aşkımızla, sevgimizle bir proje daha gerçekleştirmek bir iş daha yapmak, lokmasını büyütmek için canhıraş bir şekilde çalışıyoruz. Haksız para bize lazım değil. Bayraklı da rant varsa rantın tamamını orada oturan halk alacak. Gümüşpala da dönüşüm bölgesi ilan edildi. Cennetçeşme de kentsel dönüşüm alanının her şeyi ilan edilmişti. Yeni yasaya göre riskli alan ilan edildi ama elimizden alındı. Bize orayı geri verin! Şimdi ne oldu? Hiçbir şeye dokunamadan gittiler. Bu ceberut yasa ile olmaz. Herkesin gücü vardır ama Allah tan sonra ikinci güç halkındır. Halkın gücünün önünde kimse duramaz. Ağaya, paşaya değil halka hesap vereceksiniz dedi. sınır ihlali yapan işletmelere ait 180 adet şezlong ve şemsiye toplatıldı. Vatandaşın refahı için Menderes Belediye Başkanı Bülent KARŞIYAKA BELEDİYESİ ÇOCUK KULÜBÜ KURDU için, hazırlanan formu doldurmak ve bir adet fotoğraf yeterli olacak. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar Belediye başkanı seçildiğimde, bu kenti çocuklarla birlikte yöneteceğime söz vermiştim. Bu sözümüzü, Çocuk Kulübümüzü kurarak yerine getiriyoruz. Çocuklarımızın sosyal ve kültürel aktiviteler içinde yer alması, onların gelişimine katkı sunacak ve kentine, ülkesine hayırlı evlatlar olarak yetişmelerini sağlayacaktır. Tüm ailelerden, çocuklarını bu kulübe üye yapmalarını bekliyorum dedi. Soylu, vatandaşın refahı için hareket ettiklerini belirterek, Yaz aylarında tatilcilerin uğrak yeri olan ve yoğun ilgi gören Özdere Çukuraltı Halk Plajı ndaki işletmelerin sahildeki şezlong ve şemsiyeleri bölge sakinlerince şikayet konusu olmuştu. Ekiplerimizin yaptığı değerlendirme sonunda yasaya aykırı hareket eden işletmeler uyarılmış ve ceza kesilmişti. Ancak tüm bunlara rağmen sıkıntının devam etmesi üzerine 30 personel ve jandarma ekiplerimiz ile şikayet konusu alandaki şezlong ve şemsiyeler toplatıldı dedi. Vatandaştan destek 3621 Sayılı Kıyı Kenar Kanunun 6. maddesine aykırı olarak düzenleme yapmalarına istinaden söz konusu işlemelerde gerçekleştirilen operasyonda Çukuraltı Plajı ndaki 7 işletmenin toplam 180 şemsiye ve şezlongunu zabıt altına alınarak Özdere şantiyesindeki depolara taşıtıldı. Şikayetlerinin hızla işleme konarak harekete geçildiğini gören vatandaşlardan da Menderes Belediyesi ekiplerine büyük destek geldi. Zabıta Müdürü Adnan Namlı nın yanına gelerek tek tek teşekkür eden bölge sakinleri, artık rahat bir şekilde denize girebilecekleri için memnun olduklarını ifade ettiler. EGİAD'dan şiddete karşı savunma önlemi Ege Genç İşadamları Derneği, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin bir türlü önlenememesi üzerine şiddet gören kadınlara meşru müdafaa haklarını kullanabilmeleri için savunma sanatları üzerine eğitim vermeye hazırlanıyor. Türkiye de her 10 kadından 4 ünün eşi ya da birlikte olduğu erkek tarafından şiddet gördüğünü, her 2 kadından birinin eşiyle tartışmaya girmeye korktuğunu, cinsel saldırı oranlarının ise yüzde 47 oranında arttığını dile getiren EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya, bu kapsamda Kendini Korumayı Öğren başlığıyla harekete geçtiklerini kaydetti. Şiddete Karşı Kişisel Savunma Tekniklerinin EGİAD üyesi her kadına öğretilerek, şiddete karşı daha güçlü ve özgüvenli genç nesiller yaratılmasının hedeflendiğini de belirten Kaya, bu sosyal sorumluluk projesi ile kadınların kendilerini koruma tekniklerini öğrenebilecekleri vurguladı. Türkiye de 21 kadının devletin kontrolünde bulunmasına rağmen cinayetlere kurban gittiğini hatırlatan Kaya, kadına şiddeti önlemek için hazırlanan 6484 Sayılı Yasa'nın hala kadınları koruyamadığının görüldüğüne dikkat çekti. Yasanın şiddet mağduru kadınlara adeta 'Potansiyel katil kapınıza dayandığı zaman polisi arayın' dediğini hatırlatan Kaya, "Nefsi müdafaa, meşru savunma hakkı kapsamında kadınlar kendilerini korumayı öğrenmeliler. Kadına yönelik taciz, tecavüz, cinsel istismar, kadın cinayeti, kasten yaralama, emek sömürüsü oranının en yüksek olduğu ülkeler arasındayız. Ülkemizde son dört yılda cinsel saldırı suçlarında yüzde 47 oranında artış yaşanmış. Fiziksel şiddete ailelerin % 34'ünde, sözlü şiddete ise % 53'ünde rastlanması durumun vahametini göstermektedir. Son dönemde hızla artış gösteren bu oranlar, toplumsal sorumluluk ve insan olmanın gereği olarak hepimizin canını sıkmaktadır. EGİAD projeleri kapsamında biz de kadınlarımıza el uzatmayı istedik. Kadınlarımızın şiddete karşı kendi güvenliklerini sağlayabilmeleri amacıyla Savunma Sanatları Kursu açmış bulunuyoruz. Aikido, Wing Tsun alanındaki değerli eğitmenlerimiz Recep Aykın ve Ümit Vurgun un katılacağı etkinlik 18 Ağustos 2014 Pazartesi Günü Saat ile arasında dernek merkezimizde gerçekleştirilecektir. EGİAD bayan üyeleri öncelikli olmak üzere tüm üyelerimize açık olan etkinliğimiz ile Şiddete, Savunma ile Dur diyoruz dedi. GÜNDEME DAİR Timuçin GÜNDEM tgundem64@hotmail.com HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİN Öyle bir ülke düşününüz ki, hiçbir anlamda homojen olmasın. Sakinleri olan insan grupları birbirinden aynılık göstermesin. Tepeden tırnağa heterojenlik hâkim olsun. Baştan aşağı tüm özellikleri, tüm güzellikleri, yaşam ve inanç biçimleri birbirinden farklı olsun. Kılık ve kıyafetleri ile dış görünümleri birbirini tutmasın. Siyasi ve içtimai fikirleri bir diğerine uymasın. Milliyetleri birbirinden değişik olsun. Renkleri, dilleri, dinleri aynı olsun. Mezhepleri de hakeza. Ve bu insanlar laik, çoğulcu demokrasi ve hukuk sistemi ile yönetilen ve adına ülke denen bir sistemde hayatlarını sürdürüyor olsunlar. Sürdürebilirler mi? Evet elbette sürdürebilir, birlikte yaşayabilirler. Değişen ve gelişen dünyamızda elan hiçbir devlet homojen bir yapıya sahip değildir. dediğinizi duyar gibiyim. Son derecede haklısınız. Dünya yüzeyine baktığımızda birkaç ufak tefek istisna hariç tüm devletler olabildiğince heterojen bir yapıya sahiptir. Bunun en iyi örneklerinden biride, enine boyuna irdelenmesi gereken Osmanlı devletidir. Saf ırk diye bir şey kalmamıştır artık. Buna mukabilde insan yaradılışı gereği farklılıklarına rağmen bir diğerine muhtaçtır. Muhtaç değilim dese de gayri ihtiyarı muhtaçtır. İstese de istemede muhtaçtır. Yol kenarına düşüp bayılmış, yaralanmış yardıma muhtaç bir insanı görüp de, sırf dini, dili rengi farklı diye ya da kılık-kıyafeti, dış görünümü seninkine uymuyor diye görmemezlikten gelebilir misiniz, gelebilir miyiz? O anda, erdem sahibi insana yakışmayan bu bakış açısı akıllara bile gelmez. Aklıselim olan, sağduyu ve vicdan sahibi her insan doğal refleksi gereği yardıma koşar. El uzatır, elinden tutup yerden kaldırır. Yaralarını sarar, bir damla can suyu, kolonya, mendil verir... Oldukça basit olan bu örneğin adı kısaca insanlıktır. Bugün âlemi beşerin mumla arar olduğu en önemli değerdir. Gerek iletişim ve bilişim gerekse sosyal, siyasal ve ekonomik gelişmelerin baş döndüren hızı sebebiyle ülke sınırlarının önemini gittikçe yitirdiğini de göz önüne alacak olursak, insan toplulukları da artık tüm farklılıklarına rağmen bir arda yaşamak zorundadır. Değişen ve gelişen dünyanın zaruretlerinin başında bu gelmektedir. İnsan da Yaradanı tarafından zaten bu minval üzre tasarlanmıştır. Yalnızlık insana göre değildir. Aynı renk, inanç, mezhep ve aynı kültür genlerine sahip, aynı dil ve keyfiyetten insanları bir araya toplayıp, onlara özel bir devletin bahşedilemeyeceğine göre farklılıklarımızı zenginliğimiz saymaktan başka bir çare bilen varsa söylesin. Bir ülke içerisinde bu farklılar göz önünde tutularak özerk yaşam alanları oluşturulabilir mi? İnsanlar sırf buna sebep klanlar halinde, ayrı gayrı kamplarda, komünlerde yaşayabilir mi? Elbette yaşanamaz. Hele ki az öncede ifade ettiğim gibi, sürekli dönüşen ve gittikçe küçülen bugünün dünyasında ülkeler bile kendine yetemezken bu düşünülebilir mi? Elbette düşünülemez. Öyleyse ortak müştereklerde buluşmak, farklılıklardan kat be kat ziyade olan benzerliklerimizi yeniden ön plana almak ve paylaşımcı, uzlaşıcı olmak en doğru yaşam biçimidir. Kişi hak ve özgürlüklerine saygılı olmak kaçınılmazdır. Devlet denen mekanizmaya bağlı organların çıkardığı yasalara uymak kaçınılmazdır. Aksi takdirde sistem koruyucuları devreye girer ve tasvip edilmeyecek manzaralar yaşanır. Birlikte yaşama esasının gerekliliklerini yerine getirmek, yasalara uygun hareket etmek zoru kolaylaştıracaktır. Hayatımızı katlanılır hale getirecektir. Burada elzem olansa devleti organlarının yasama işlemini yaparken behemehâl, bi taraf olması zorunluluğudur. Sonrasında bireyler, "senin dinin sana, benim dinim bana, senin mezhebin sana, benimkisi bana, senin dilin sana, benimkisi de bana" deme erdemini gösterebilmelidir. Toplumsal huzur, güven, genel asayiş, sosyal adalet ve paylaşımın doğruya en yakın şekilde tesisi için toplumun selameti için her birey kendinden görmediğini, ötekileştirdiğini, bulunduğu konumda saymak ve hürmet etmek mecburiyetindedir. Esasen, hiç kimse bir diğerini ötekileştirme hak ve hürriyetine de sahip değildir. Ötekileştirmek bir anlamda aşağılamaktır. Bir diğer anlamda da aşağılanmaya kapı aralamaktır. Hor görmek, üstünlük taslamaktır. İnsanlar üzerinde mahalle baskısı kurmaktır. İnsanları tek tipleştirmektir. Bu da insanlığın yarınları açısından oldukça vahim, oldukça iç karartıcı bir durumdur. Rengârenk ve ahenk içerisinde, ustası tarafından ilahi nizam içerisinde kurgulanmış hayatımızı karartmakla eşdeğerdir. Böylesi yaklaşımlar esasen ne Cumhuriyetimize, ne demokrasimize, ne laikliğe, ne insan haklarına, nede inanç özgürlüğüne hiçbir şey katmaz. Tersine bunların yok olmasına vesile olur. Yok olmasını isteyen şer güçlerin, dış mihrakların, onların içerideki uzantılarının, insanlık düşmanı odakların ekmeğine yağ sürülmüş olur. Tepeden inmeci, metazori uygulamalar, özünde totaliter rejimi, materyalizmi, kapitalizmi, şövenizm ve jakobenliği barındırır. Özelde, özümüze, inancımıza, gelenek-görenek, örf ve âdetlerimize ait değildir. Her biri ayrı ayrı tüm semavi dinlerin özüyle de tezat teşkil ederler. Hiç bir din ve mezhep bunları bütünüyle kabul etmez, edemez. Herkes bilir ki, insan yaradılıştan masumdur. Masumiyeti, kişilik haklarını doğduğu andan itibaren kazanmasında saklıdır. Kazandığı bu haklarını ona hiç kimse lütufmuş gibi sunmamalıdır. Hiç kimse yasama, yürütme ve yargı gücünün ardına sığınarak bu haklara tasallut etmemelidir. Bu hakların en önemlisi yaşama hakkıdır. Dinidir, inancıdır, siyasi tercihleridir, yaşam tarzıdır. Dilidir, gelenekgörenek ve ananeleri ile kültürüdür. İnsanca yaşamak, yaşarken de yaşam biçimini belirlemek özgürlüğüdür. Bunlara öyle ya da böyle müdahale etmek abesle iştigaldir. Değiştirilmelerini baskıyla sağlamak ezadır, cefadır, zulümdür. Böylesi vicdanlara pranga vuran, böylesi insan hakları ihlali ile aynı kapıya çıkan saygısız, hoşgörüsüz uygulamalar doğal olarak şiddet doğurur. Toplumda dalgalanmalara yol açar. Cumhuriyet tarihi boyunca ülkemizde yaşananlar bu minval üzere değerlendirilebilir. Bu yolun varacağı sonuç, kitleleri birbirine karşı bilemekten, derin duygusal ayrılıklara zemin hazırlamaktan, öç sırası beklemekten, sabır ve hoşgörüyü tüketmek ve halkı birbirine küstürmekten, birbirine düşürmekten, devletine öfke duymaktan, onu öcü gibi görmekten başkaca bir işe yaramazlar. Tarihi süreçte örneği binlerce kez yaşanan acı örnekleriyle sabittir. Sonuç itibariyle; "insanı yaşat ki, devlet yaşasın." Sen, ben, siz, biz, onlar, bunlar, şunlar olmaktan öte hepimiz olabilmenin çareleri aranmalı ve yürürlüğe konmalıdır. Birimiz hepimiz için olmak zorundayız vesselam. Kalın sağlıcakla.

9 SAYFA 10 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 GÜNCEL HABERLER Ağustos Şubat Perşembe Çarşamba Yağmur KAYA YSK YI DA ELE GEÇİRMİŞLER! YSK gene bir reklam yasağı getirdi. Yurtdışında YSK yüzünden oy kullanamayan gurbetçilerimiz varken, "yok bayrak istismarı, yok din istismarı" gibi bahanelerle Erdoğan'ın reklam filmini yasaklıyorlar. Biz seçimlere Türkiye'de gireceğiz de, bu YSK hangi ülkenin Seçim Kurulu? YSK bence sen önce Yurt dışında 2 Milyon 722 Bin 981 seçmenden, sadece 178 Bin 959 gurbetçimiz oy kullanabilme durumu düzelt düzenle. Çok komik bir durum 2 milyondan 178 bin kişide nedir! Diğerlerini vatandaştan mı saymıyor musun yoksa? Bu rakam, %5'e tekabül ediyor! %95e ne oldu? YSK yı vatandaş olarak göreve davet ediyorum. Seçim ertesinde vay efendim oylar çalındı yok hile var diye feryat figan eden muhalefetin aslında bu duruma da ses çıkarması gerekir. Asıl hile budur. Dönelim reklam muhabbetine. Ezan ve dua eden kadın figürünü dini istismar sayarak yasaklayan YSK'nın bu yasağı belirlemesinde MHP'nin şikayeti etkili oldu. Yıllarca MHP'yi "dindar parti" zanneden milletimiz, Bahçeli'nin davasında İslam'a yer olmadığını anlamıştır umarım. Ayrıca eğer Dini istismar arıyorsan buralarda aramayacaksın cemaat surlarında arayacaksın eminim para ararken altın bulursun o surlar da YSK da ele geçirmişler bu durum aşikar ve şuan da son vuruşları yapmaya çalışıyorlar. Gelelim Neden Erdoğan diyorsunuz? Sorusuna; birçok sebep var ama bu olayla ilişkilendirdiğimizde bir kez daha Erdoğan diyor vatandaş çünkü siz ezana bile tahammül edemiyorsunuz. Velhasıl, özde değil de sözde Müslüman adamlara bu ümmetin devlet işi verilmez. Yurttaş: Yine beceremeyecekler Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından AK Parti Manisa Milletvekili Dr. Muzaffer Yurttaş, sonuçları değerlendirdi. Seçimin galibinin Recep Tayyip Erdoğan, mağlubunun muhalefet partileri olduğunu ve muhalefet liderlerinin istifa müessesini işletmesi gerektiğini söyledi. AK Parti Manisa Milletvekili Dr. Muzaffer Yurttaş Cumhurbaşkanlığı seçimi geride kaldı. Seçimin galibi 12 yıllık iktidarı boyunca demokratik mücadelesini sürdüren ve girdiği 9 seçimi de başarı ile kazanan Recep Tayyip Erdoğan dır. Mağlubu da ülkede adam gibi bir muhalefet oluşturamayan çatı adayı ortaya koyanlar ve çatı mühendisleridir yılında girdiği seçimlerde %36 ile galip gelen Erdoğan, dokuzuncu seçiminde rekor oyla (%52) ve halkın direk oylarıyla Cumhurbaşkanlığını bileğinin hakkıyla kazanmıştır. Kimsenin mızıkçılık etmeye ve bahanelere sığınmaya hakkı yoktur dedi. Yurttaş açıklamasında Gezi Eylemleri ile AK Parti yi milletin gözünden düşürmek istediler, başaramadılar. 17 ve 25 Aralık darbe girişimlerinden elleri boş döndüler. 30 Mart seçimlerinde umduklarını bulamadılar. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 14 parti bir araya geldi, yine Erdoğan ın bileğini bükemediler. Bükemedikleri bileği öpmeleri gerekirken şimdi AK Parti içinde acaba bir çatlak oluşturabilir miyiz gayreti içine girmeye çalışıyorlar. Ama yine beceremeyecekler ve boşa kürek salladıklarını görecekler dedi. Ülkede Muhalefet Sorunu Var! Dr. Muzaffer Yurttaş Her seçimden sonra AK Parti seçimin analizini yapar ve bir sonraki seçime hazırlık yaparken muhalefetin böyle bir derdi yok. İktidar seçimlerden ders çıkarırken muhalefetin ders diye bir şeyden bile söz etmemesi gelecek sınavlardaki başarısızlığının sebebi olsa gerek. Muhalefet seçim sonuçlarından memnun görünüyor. Ama muhalefetin tabanı aynı görüşte değil. İçten içe kaynamaya başladılar. Hiçbir proje üretemeyen, sadece Erdoğan karşıtlığı üzerine siyaset yapan muhalefet partileri maalesef ülkedeki en büyük sorunlardan birinin muhalefet boşluğu sorunu olduğunu da göremeyecekler. Kendilerine biçilen gündemin arkasından giden ve asla bir proje ortaya koyamayan ana ve yavru muhalefet giderek erimekte ama bunun farkında değil. Birisi çıkıp da başarısız olduklarını ve istifa müessesini aklına dahi getirmiyor. Bilmem, eski CHP milletvekili Canan Arıtman ın Kılıçdaroğlu tıpış, tıpış istifa etmelidir! sözü ne kadar karşılık bulacak? diye ekledi. Çözüm süreci halktan destek buldu! Dr. Muzaffer Yurttaş Seçimin galiplerinden gösterilen Selahattin Demirtaş ın başarısının ve oylarını artırmasının ardındaki gerçek neden CHP nin başarısızlığıdır. Aradığını bulamayan bir kısım seçmen Demirtaş a destek vermiştir. Demirtaş ın bayrak gibi vatanın değerlerine sahip çıkma sözü vermesi de kısmen karşılık bulmuştur. Bu seçimden çıkarılabilecek önemli sonuçlardan biri de Çözüm Süreci ile ilgilidir. Halkımız Açılım ve Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi ne destek verdiğini gösterdi. Erdoğan ve Demirtaş ın oylarının toplamı %62. Bu demek ki, ülkede büyük bir kesim projeye destek veriyor ve sorunun barışçıl ve demokratik yollardan siyaset aracılığı ile çözülmesinden yana oyunu kullandı. Siyasetçilerin sorunun çözümü için harcadığı enerji tabanda karşılık bulmuş görünüyor dedi. AK Parti Manisa Milletvekili Dr. Muzaffer Yurttaş Bu sonuçlar aynı zamanda Anayasa nın değişimi ve yeni bir anayasa yapımı konusunda da halkın istekli ve destek vereceğinin de bir işareti olarak değerlendirilebilir. 10 Ağustos seçimlerinden sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Yeni bir Türkiye ve Yeni bir Cumhurbaşkanı (Başkan) var. Ülkemize ve halkımıza hayırlı olsun. Kendini yenilemeyenler ve ders almayanlar tarihin tozlu sayfaları arasında yerlerini alacak ve yok olup gideceklerdir. Halk söyleyeceğini söyledi: Anlayana sandıklar saz, anlamayana bu yenilgi az. Yeni Türkiye günün aydın olsun ve 2071 hedefleri artık daha yakın ve gerçekleşme ihtimali çok yüksek. 14 Mayıs 1950 de Yeter Söz milletindir diyen halkımız, 10 Ağustos ta Yeter söz de karar da milletindir dedi. Doğal SIT alanlarına HES yapılamayacak! Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, özgün ekosistem yapısına sahip ve endemik türlerin üreme ve beslenme ve göç yollarını içeren doğal alanlarda (SİT) hidroelektrik santralı (HES) yapımına izin vermeyecek Resmi Gazete de yayımlanan karara göre Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu sonucunda belirlenen 5 kriterden en az birini bünyesinde bulunduran doğal sit alanlarında HES yapımına izin verilmeyeceği belirtildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın 3 Temmuz2014 tarihinde Ankara da HES projelerinin gerçekleştirilmesine yönelik bölge komisyonlarına gelen başvuruların değerlendirildiği bir toplantı yaptı. Toplantıda alınan Doğal Sit Alanlarında Planlanan Hidroelektrik Santralleri (HES) Projelerinin Gerçekleştirilmesine Yönelik İlke Kararı bugünkü Resmi Gazete de yayımlandı. Doğal sit alanlarında yapılacak HES Projelerine ilişkin Bölge Komisyonlarına gelen başvuruların değerlendirilmesinde bilimsel temele dayalı karar alma bütünlüğünü sağlamak amacıyla Merkez Komisyonu İlke Kararı alınmasına ihtiyaç duyulduğu belirtildi. Doğal sit alanlarında Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu sonucunda belirlenen kriterlerden en az birini bünyesinde bulunduran doğal sit alanlarında HES yapımına izin verilmeyeceği kaydedilen karar da, Bölgesel, ulusal veya dünya ölçeğinde olağanüstü ekosistemleri/türleri bulunduran. Özgün ekosistem yapısına sahip, doğal alanların ekolojik bütünlüğünü sağlayan ve besin zinciri içinde yer alan kritik türleri barındıran. Küresel ve ulusal ölçekte dar yayılımlı, kritik, nesli tehdit ve tehlike altında endemik tür veya türlerin; üreme ve beslenme alanlarını ihtiva eden, hayati ihtiyaçlarını temin edebileceği uygun yaşama şartlarını sağlayan, göç ve yayılma alanlarını ve göç yollarını ihtiva eden. Ekolojik süreçleri, ekosistem hizmetlerini, ekolojik barınakları muhafaza eden, iklim değişikliklerine tampon sağlayan. Jeolojik ve jeomorfolojik açıdan istisnai özellikte olan kriterlerden en az birini bünyesinde bulunduran doğal sit alanlarında HES yapımına izin verilmeyeceğine karar verildi. denildi. Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu neticesinde belirlenen özellikleri bünyesinde barındırmayan alanlarda bölge halkının içme ve tarımsal amaçlı su kullanım ihtiyaçlarının dikkate alınacağı vurgulanan kararda, Ekolojik ihtiyaç debisinin araştırma çalışmasında belirlenerek su yatağındaki biyolojik çeşitliliğin devamını sağlayacak şekilde teminat altına alınması, Projelerin balık türlerinin geçişine izin verilecek şekilde düzenlenmesi, Proje ile yaban hayvanlarının geçişlerinin engellenmesi halinde uygun geçiş alanlarının oluşturulması, şartıyla doğal sit alanlarında HES taleplerine değerlendirilme sonucu izin verilebileceğine, bu durumda yukarıda belirtilen özellikler dikkate alınacak. ifadelerine yer verildi. SÜRDÜRÜLEBİLİR KORUMA VE KONTROLLÜ KULLANIM Mevcut doğal sit derecelerine göre Doğal SİT Alanlarında yeniden değerlendirme yapılıncaya kadar belirlenen 5 kriteri bünyesinde barındırmayan 1'inci, 2'nci ve 3'üncü derece doğal SİT alanlarında izin verilebileceği vurgulanan kararda şu ifadeler yer aldı: Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelikte tanımlanan kategorilere göre; Kesin Korunacak Hassas Alanlarda HES projelerine izin verilmeyeceğine, Nitelikli Doğal Koruma Alanlarında 1. maddedeki özelliklerden en az birini barındırması halinde izin verilmeyeceğine, bu özellikleri taşımayan alanlarda ise 2. maddedeki şartların yerine getirilmesi halinde izin verilebileceğine, Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanlarında 2. maddedeki şartların yerine getirilmesi halinde izin verilebileceğine,tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonlarında ekolojik temelli bilimsel araştırma raporunun konusu ile ilgili uzmanların bulunmaması durumunda, biyolojik çeşitlilik konusunda uzman biyologların ve/veya jeologlardan komisyonca görüş alınması gerektiğine, Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonundan izin verilen alanlarda yapılacak HES projelerinin, alanın topoğrafik yapısı ve peyzaj değerleri dikkate alınarak projelendirilmesi ve bu projeye ilişkin ilgili Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonundan uygunluk kararı alınması gerektiğine karar verildi. (CİHAN) Yolsuzluğa karşı projeler için STK'lara 500 bin Euro hibe teşviği Kamu Görevlileri Etik Kurulu, yolsuzluğun önlenmesi ve etiğin teşviki hibe programı teklif çağrısı yayınlandı. Sivil Toplum Kuruluşlarını (STK) yolsuzluğun önlenmesine yönelik projeler yapmaları konusunda teşvik amacıyla yayınlanan teklif çağrısı kapsamında toplam 500 bin Euro hibe dağıtılacak. Programın amacı, Türkiye toplumunun yolsuzlukla mücadele ve etik konularındaki farkındalığını artırmak olarak belirlendi. Program kapsamında yapılacak projelerin hizmet alıcılarının etik ve yolsuzlukla mücadele konularındaki farkındalığını artırmak, etik ve yolsuzlukla mücadele alanlarında savunuculuk ve lobicilik faaliyetlerine yönelik olacak. Projelerde sağlanacak hibe en az 40 bin Euro, en fazla 80 bin Euro olarak belirlendi. (CİHAN) YARALI LEYLEK yuvasına döndü Denizli Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları kliniğinde tedavisi tamamlanan leylek Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri tarafından cami kubbesindeki yuvasına yangın merdiveniyle bırakıldı Denizli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı'na bağlı Sokak Hayvanları Kliniği, bir yandan yaralı, kötü muamele görmüş ve bakıma muhtaç sokak hayvanlarını yeniden sağlığına kavuştururken, diğer yandan vahşi doğaya da sahip çıkmayı sürdürüyor. Bu kapsamda vatandaşlar tarafından Dokuzkavaklar Mahallesi'nde kanadından yaralı halde bulunan leylek bir süre önce Sokak Hayvanları Kliniği'ne bırakılmıştı. Kanadından yaralı olduğu için yeterli de beslenemediği ifade edilen leyleğin tedavisi yaklaşık bir hafta içerisinde tamamlandı. Dokuzkavaklar Mahallesi nde bulunan Merkezefendi Camii nin kubbesinde yuvası olduğu ifade edilen leyleğin evine konması için devreye, Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri girdi. Cami kubbesinde yuvası bulunan leylek, itfaiye ekipleri tarafından kurulan yangın merdiveni ile yerine bırakıldı. "Sahip çıkmaya devam edeceğiz" Denizli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Lale Gönüllü, yaklaşık bir hafta önce vatandaşlar tarafından bulunup kliniğe getirilen leyleğin yeteri kadar beslenemediğini ve kanadında sorun olduğunu, bu nedenle tedaviye alındığını söyledi. Gönüllü, "Leylek kısa sürede iyileşti. Onu buraya getiren vatandaşlar, yuvasının Merkezefendi Camii nin kubbesinde olduğunu beyan etmesi üzerine devreye Denizli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekiplerimiz girdi ve leyleği yuvasına bıraktı" diye konuştu. Gönüllü, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Denizli Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Kliniği olarak şehrimizde bulunan evcil hayvanlarımızın yanı sıra vahşi doğadaki hayvanlarımıza da sahip çıkmaya devam edeceğiz."

10 SAYFA 11 SONDAKiKA GAZETESİ >> 11 DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ Ağustos Şubat Perşembe Çarşamba Muhtar olmadı ama bugün hem başbakan hem de cumhurbaşkanı Mehmet BARLAS SABAH GAZETESİ Yenilgiyi zarafetle kabul edip rakibini tebrik edebilmek, zafer kazanıp başarıyı kutlamak kadar anlamlı ve gerçekçi davranıştır... Ama mahalle maçında oynayıp yenilen ve "Top yuvarlaktı", "Hakem onlardan yanaydı" benzeri gerekçeler seslendirerek yenilgiyi kabul etmeyi kendilerine yediremeyen çocuklar, bu davranışın erdemini pek bilmezler. Neticede CHP ve MHP Cumhurbaşkanı seçimine "Çatı" adı altında seçim koalisyonu kurarak ortak bir adayla girdiler. Bu seçim koalisyonuna bazılarını hiç duymadığımız partiler de destek verdi. Sonuçta "Çatı" adayı İhsanoğlu oyların yüzde 38.4'ünü aldı... Buna karşı AK Parti'nin adayı Recep Tayyip Erdoğan oyların yüzde 51.8'ini, yani "Salt çoğunluk"u alarak seçimi kazandı ve Cumhurbaşkanı oldu. Oy oranları Düşünün ki şu anda ABD'nin başkanı olan Obama, rakibi Romney karşısında 2012 seçiminde oyların yüzde 51'ini alarak koltuğunu korudu. Fransa'nın Cumhurbaşkanı olan Holland da, 2012 seçimlerinde rakibi Sarkozy karşısında oyların yüzde 51.6'sını alarak Başkan oldu. Bu gün Gazzelilere hayatı zindan eden Netanyahu'nun partisi "Likud"un 2013 Ocak ayındaki İsrail genel seçimlerinde aldığı oyların oranı yüzde 23.4 idi... İç savaş ortamı yaşanan Ukrayna'yı bölünmekten kurtaracağı ümit edilen Poroşenko ise bu yılın haziranındaki Başkanlık seçiminde oyların sadece yüzde 54'ünü almadı mı? Yani siyasetten biraz anlayan bir insan yenilgi ile biten bir seçim ertesinde bu seçim hiç yapılmamış gibi davranmaz ve konuşmaz. Bu noktada Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'den beklenen davranış önce ilk defa halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kutlamaları ve sonra da "Biz nerede hata yaptık" sorusuna aralarında cevap aramaları değil midir? Sürekli eziklik Üstelik bundan önce yapılan seçimlerde ve referandumlarda sekiz kez üst üste benzer yenilgiler yaşamıştır CHP ve MHP... Yani yenilginin nedenlerini aramak, bu iki parti için hayati önemdedir. Bu partilere gönül vermiş seçmenleri sürekli ezik bir ruh hali içinde bulundurmak en azından insafsızlıktır. Bereket yeni Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bunlar gibi değil... Balkon konuşmasındaki şu cümleleri, demokrasi içinde yapılan ve üstelik halkın oylarıyla ilk kez bir cumhurbaşkanının belirlendiği bir seçimin ertesinde söylenmesi gereken sözlerdir: Herkes kazandı "-...Ancak bize oy vermeyenler bizi onaylamayanlar bizi sevmeyenler bu seçimin mağlubu değildir. Bugün onlar da kazanmıştır. Kardeşlerim gönülden ifade ediyorum. Bugün yeni bir toplumsal uzlaşma sürecini hep birlikte başlatalım diyorum. Eski tartışmaları eski Türkiye'de bırakalım istiyorum. Gerilimleri çatışma kültürünü sanal sorunları eski Türkiye'de bırakalım istiyorum..." Tabii bir de Tayyip Erdoğan takıntısı ile meslek yaşamlarını sürdüren medya mensuplarının durumları var ortada... "Muhtar bile olamaz" manşetinden bugüne uzanan dönemin sonunda bugün Tayyip Erdoğan aynı anda hem Başbakan hem de seçilmiş Cumhurbaşkanı olduğuna göre, bu manşete kafaları hâlâ takılı olanların silkelenip kendilerine gelmeleri gerekmiyor mu? Abdurrahman D L PAK YENİ AKİT GAZETESİ Erdoğan kazandı CHP-MHP-cemaat vd. kaybetti Seçim sonuçları belli oldu. YSK verilerine göre; kayıtlı 52 milyon 894 bin seçmenden yaklaşık 13 milyonu oy kullanmadı. Kim bunlar derseniz, yurtdışı seçmen. Özellikle Avrupa bandı AK Parti ye daha yakın. Orada AK Parti nin ciddi anlamda oy kaybı var. Onlar dağıtıldığında AK Parti nin oy yüzdesinin potansiyel olarak % 55 e ulaştığı görülecektir.. CHP sahilde seçmenini sandığa gitmeye ikna edemedi.. Sandığa gidenlerin önemli bir kısmı Demirtaş a verdi oyunu.. MHP tabanı, BBP-SP ile birlikte AK Parti ye kaydı.. MHP kalesi olan illerde seçimi kaybetti. MHP 5, CHP 6 ildeki gücünü kaybetti.. 30 Mart Yerel Seçimlerinde % 89 olan katılım oranı bu seçimde yaklaşık % 75 e düştü. Seçime katılımın en düşük olduğu iller; Iğdır (% 63,3), Tunceli (% 67,2) ve Kırklareli (% 67,2) şeklinde oldu. İstanbul da % 72,6 ile katılım oranı düşük olan iller arasında yer aldı. Seçime katılım oranının en yüksek olduğu iller ise şöyle: Kütahya (% 85), Uşak ve Hakkari (% 84,7) Seçim sonuçları şöyle: Erdoğan % 51.85, Ekmeleddin M.İhsanoğlu % 38.45, Selahattin Demirtaş % Sonuçta, seçimi Erdoğan kazandı, CHP, MHP ve Cemaat ve diğerleri kaybetti. Kim onlar derseniz, 12 tane daha parti vardı hani.. ADD filan da eklenmişti buna. Ve tabii, İsrail, Suudi Arabistan, Esed, Sisi, Netanyahu, Neoconlar malum şer ittifakı. Ekmel beyin derin, paralel, Tapınakçı, Mason gizli sponsorları, Koç ve Aydın Doğan kaybetti. Telâşa gerek yok Fehmi KORU HABERTÜRK GAZETESİ Cumhurbaşkanı seçmek üzere sandık başına gitmemizin üzerinden 24 saat bile geçmeden nurtopu gibi yeni bir konumuz oldu: Ak Parti içerisinde çekişme... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yıllardır kendisini i- zleyen muhabirleri Çankaya Köşkü'ne çağırmış ve onlara ''Partime döneceğim'' demiş... Ak Parti genel başkan yardımcısı Hüseyin Çelik ise Tayyip Erdoğan'ın rekor oyla cumhurbaşkanı seçilmesiyle boşalan genel başkanlık koltuğu için yapılacak parti kongresinin tarihini 27 Ağustos o- larak açıklamış... Gül'ün, yerine seçilen Tayyip Erdoğan'a görevi devredip Çankaya'dan ayrılacağı 28 Ağustos'tan bir gün önce... Kınadığım sanılmasın; elbette bu bir günlük takdim-tehirden her türlü anlam çıkarılabilir. Nitekim pek çok yorumcu ''Abdullah Gül'ün 'Ben varım' mesajına Ak Parti'nin 'Hayır, yoksun' karşımesajı'' olarak algıladı bu gelişmeyi... Oradan da Ak Parti içi liderlik çekişmesinin başladığı sonucuna varıldı. Acaba öyle mi? Soruya en sağlıklı cevabı verebilmek için Ak Parti'nin rasyonel bir yapı olduğu gerçeğini hatırlamak gerekiyor. Kuruluşu üzerinden sadece bir yıl geçtikten sonra iktidarı yakalamıştı Ak Parti. Siyasi yasaklı liderinin altı ay gibi kısa bir süre sonra Meclis'e girmesini ve başbakanlığı üstlenmesini de sağladı. 1 Mart (2003) tezkeresini, e-muhtırayı ve kapatılma davasını savuşturmayı bildi. Tıpkı 12 yıl iktidarda kalmayı ve içinden iki cumhurbaşkanı çıkarmayı bildiği gibi. Her seçimden oylarını artırarak çıkmayı başarmasını da unutmayalım. Son genel seçimde oyların yüzde 50'sini, halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı seçiminde ise yüzde 52'sini aldığını da... Böyle bir partinin kendisi için en ideal yolu değil de macerayı seçeceğini düşünmek abesle iştigal etmektir... 'En ideal yol' hangisidir Ak Parti için? Aslında cevabı aranması gereken esas soru budur. Cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan karizmatik bir lider; Ak Parti onun başında bulunduğu yıllar boyunca, sadece izlenen politikaların değil, liderinin karizmasının da yararını gördü. Ancak Tayyip Erdoğan Çankaya'ya çıktıktan sonra, istese ve çaba gösterse de, partisinin oylarına katkı sağlayan rutinin dışında kalacaktır. Ak Parti için miting düzenleyemeyecek, vatandaştan oy isteyemeyecektir. Bundan sonra Ak Parti kendi başının çaresine bakmak zorunda. Çare ise, başına, halkın ilgisini ve k- endisini iktidarda tutan yüksek oyu çekmeye devamı sağlayacak birini geçirmektir. Kim olabilir bu kişi? Sanıyorum, 15 gün sonra toplanacak Ak Parti kongresinin delegeleri kendileri ve ülkeleri için tarihi önemde bir karar vereceklerinin farkındadır. Liderlerini Çankaya'ya çıkarmayı başaran bir siyasi kadro olarak, iktidarda kalmalarını sağlayacak yeni bir genel başkanı da bulacaklardır. Abdullah Gül ise Abdullah Gül, bir başkasıysa, o... Eğer kararları ''Partime döneceğim'' mesajı veren Gül'den yana olacaksa kongrenin devir-teslim töreninden bir gün önce toplanacak olması buna engel teşkil etmez; delegelerin toplanıp genel başkan seçimini ertesi güne bırakmaları istenilen sonucu almaya yeter... Önlerinde iki hafta gibi azımsanmayacak bir süre var ve bu süreyi partileri açısından en doğru karara ulaşmak amaçlı istişarelerle geçirecektir Ak Partililer... Göreceğiz, en doğru karara varılacaktır Bu seçim bir referandum anlamı taşıyordu. Seçmen değişim dedi.. Erdoğan ve Demirtaş değişimi temsil ediyor.. Statükoyu ise CHP ve MHP.. Cemaat ise İntikam Tugayı gibi davranıyor.. Tehdit, meydan okuma, aşağılama sökmedi. İşin kötü yanı, CHP sözcüsü sonuçlar gelmeye başladıktan hemen sonra provokatif, tehditkar söylemlerine devam etti.. Bu yüzden kaybettiklerinin farkında değiller. Öfkeleri akıllarından büyük, onun için de bu hezimetin sebeblerini anlayamıyorlar. Cemaat de CHP nin yolundan emin adımlarla ilerliyor.. Değişimin gerçekleşen oy gücü % 61.5; ki potansiyel olarak bunun önü % 65 e kadar açık.. Bu seçmen Anayasa değişikliğine de, Başkanlık sistemine de, Türkiye nin Filistin, Suriye, Mısır politikasına da, açılım politikalarına, 2023 vizyonuna, kalkınma politikalarına da evet dedi bu şekilde.. Ortaya çıkan bu sonuç MHP nin buharlaşması oldu.. MHP artık Türkiye nin hiçbir yerinde 1. Parti değil.. AK Parti, çatıya rağmen, bir il hariç, normal seçimlerde o da yok, Tüm Türkiye de ya 1. Parti ya da 2. Parti.. Çatı 15 ilde, BDP 11 ilde 1. durumda. Ve B- DP ülke genelinde baraj sınırında bir oya sahip.. CHP ve MHP ayrı ayrı seçime girdiklerinde, milletvekili sayısında olmasa da, il bazındaki sıralamada BDP 2. Sıraya yükseliyor.. İstanbul un ilçelerine bakacak olursak 26 ilçede Erdoğan, 13 ilçede çatı adayı önde.. AK Parti bütün Türkiye de, 2. olduğu yerlerde de, hemen 1. Partinin ensesinde bir çok ilde. Bazı illerde 1. Parti olan CHP ya da BDP, ya da MHP nin ülke genelinde % 1-2 gibi oy aldıkları iller ve ilçeler var.. Bunun anlamı şu, ülke genelinde Türkiye tek partiye sahip. O da AK Parti!. CHP sahil, BDP güneydoğu partisi ve bu arada MHP ve türevleri artık siyasi ömürlerini tamamlamış gözüküyor.. Bu arada yurtdışı sonuçları da geldi. Toplamda Erdoğan % 62.51, İhsanoğlu % 29.21, Demirtaş Detay verelim. İsrail de % 58 ile, BAE % 78 ile ve Amerika da % 77.7 ile Cemaatin adayı birinci. Suudi Arabistan - da Erdoğan % 80.8, Almanya da % 68.74, Katar da İhsanoğlu % Cemaat yurtdışında iyi çalışmış.. Yurtdışında genel olarak AK Parti nin durumu sonuç olarak Türkiye ortalamasından yüksek olsa da, daha da iyi olabilir. Bu arada hemen AK Parti nin yurtiçi performansı ile ilgili olarak şunu belirtelim. Miting haftasında teşkilatlar iyi bir performans gösterse de, bütün zamana bakıldığında teşkilatlar iyi bir performans göstermediler.. Biraz da nasıl olsa kazanacağız rahatlığı vardı.. Sonuç ortada: CHP ve MHP nin çatı aday formülünden beklenen başarı çıkmadı. Ekmeleddin İhsanoğlu nun aldığı oy, iki partinin yerel seçimlerde aldığı toplam oy oranı olan % 44 ün altında kaldı. Alınan sonuçlara göre CHP-MHP-Cemaat Troykasının adayı İhsanoğlu, daha önce CHP nin birinci parti olduğu Trakya ve Ege deki birçok ilde yarışı önde tamamladı. Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale, İzmir, Muğla, Aydın, Antalya, Hatay ve Eskişehir de en çok oy İhsanoğlu na çıktı. Son yerel seçimlerde MHP nin kazandığı Adana, Mersin, Manisa ve Bahçeli nin memleketi Osmaniye de de çatı adayı İhsanoğlu 1. oldu. İstanbul da çatının yerel seçimlerde aldığı % 44 lük oy bu kez % 39 a düşerken, Ankara da da oylar % 51 den 43 e indi. İzmir de CHP ve MHP % 58 lik oy oranını korundu. Öte yandan yerel seçimlerde MHP nin kazandığı illerden Adana daki oylar % 58 den 51 e, Mersin ve Antalya daki oylar da % 60 tan % 54 e düştü. MHP nin yerel seçimlerde % 38 oy aldığı İhsanoğlu nun memleketi Yozgat ta oyların % 33 te kalması, Kastamonu da iki partinin aldığı % 42 lik oy oranının % 33 e düşmesi, Çorum da da iki partinin aldığı % 42 lik oyun % 34 e düşmesi MHP oylarından önemli bir bölümünün Erdoğan a kaydığını gösteriyor. Sonuç Çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu nun % 38.3 lük oy oranı, CHP ve MHP nin yerel seçimdeki toplamının 5 puan altında. İhsanoğlu, CHP-MHP-Cemaat ve 12 partinin desteği ile ancak, 14 ilde Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Eskişehir, Manisa, İzmir, Denizli, Aydın, Muğla, Mersin, Adana, Hatay, Osmaniye ve Antalya da 1. oldu.. Osmaniye de birinciliği birkaç oy farkla aldı.. Demirtaş ise 11 ilde en çok oy alan aday oldu.. Diyarbakır, Mardin, Siirt, Tunceli, Batman, Iğdır, Şırnak, Hakkari, Ağrı, Van ve Muş.. CHP nin önde olduğu illerde tek Eskişehir, Trakya, Ege ve Akdeniz bandından kopuk halde bulunuyor.. BDP nin ağırlıklı olduğu bölge Güneydoğu. Orada birleşik kütleden kopuk tek il Tunceli.. Bütünleşik kütle ortasında kalan tek ilk Bitlis de Erdoğan % 52 ile ipi önde göğüsledi. Demirtaş % alırken Çatı adayı % 4.25 de kaldı.. Eskişehir de Erdoğan % 45.4, Çatı adayı % 51.9, Demirtaş % 2.6. Tunceli sonuçları da ilginç. Demirtaş % 52, Çatı adayı % 33.2, Erdoğan % Durum bu, bu konuyu konuşmaya devam edeceğiz. Bugünlük bu kadar. Selâm ve dua ile

11 SAYFA 12 ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka Evka Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa N.S. İşgören Alsancak Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Alsancak Diş Hast Atatürk Devlet Behçet Uz Bornava Dev. Hast Bozyaka Eği. Hast Buca S.D. Hastanesi Çeşme A. Çizgenakat Foça Göğüs Hastanesi Konak Diş Hastanesi Karşıyaka Çiğli Dev. Hastanesi Menemen Dev. Hast Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Urla Dev. Hastanesi Tepecik Dev. Hast Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Atakent Tıp Merkezi Atagöz Göz Hastalıkları Atafizik, Fizik Ted. Mer Batıgöz Hastanesi Bornova Tıp Merkezi Bornova Özel Tıp Mer Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi Buca Sağlık Merkezi Central Hospital Can Tıp Merkezi Caner Göz Merkezi Çağdaş Tıp Merkezi Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Çınarlı Hastanesi Çiğli Özel Sağ Diyabet Hastanesi Diamed Dah. Dal Mer Doğa Tıp Mer Dr. Sıhhat Tıp Merkezi Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi Ege Tüp Bebek Merkezi Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi Akademisyen kitabını zorla aldıramayacak YÖK tarafından açıklanması planlanan "Yükseköğretim Kurumları Kamu Etik Değer ve İlkeler" taslağında, akademisyenin kendi kitabını ya da benzeri yazılı veya görsel çalışmasını satın almaya zorlaması, tezi, notu veya puanı tehdit aracı olarak kullanması, ilkelerin ihlalini oluşturdu Süre doldu, küpelenmeyen hayvanlar kurban olarak satışa çıkarılamayacak -Türk Telekom- Arıza 121 Bilinmeyen Numara Danışma Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe YÖK tarafından açıklanması planlanan "Yükseköğretim Kurumları Kamu Etik Değer ve İlkeler" taslağında, akademisyenin kendi kitabını ya da benzeri yazılı veya görsel çalışmasını satın almaya zorlaması, tezi, notu veya puanı tehdit aracı olarak kullanması, ilkelerin ihlalini oluşturdu. Kamu Görevlileri Etik Kurulu'nun "Türkiye'de Kamu Sektöründe Etiğin Güçlendirilmesi" projesi kapsamında hazırladığı "Yükseköğretim Kurumları Kamu Etik Değer ve İlkeleri" taslağı geçen ay düzenlenen Üniversitelerarası Kurulda rektörlere sunuldu. "Yükseköğretim Kurumları Kamu Etik Değer ve İlkeler" taslağının YÖK'un çalışmasının sonrası resmileşmesinin ardından, etik ilkeleri içeren çalışma üniversitelere gönderilecek ve akademisyenlerden bu ilkelere uymaları istenecek. Taslakta, yükseköğretim kurumlarının, bilimsel araştırma ve yayın, eğitimöğretim ve topluma hizmet konusunda önemli bir rol üstlendiği, bu rolün yükseköğretim kurumu mensuplarını dürüstlük ilkesi ve sorumluluk bilincine dayalı olarak etik davranış standartlarına uygun hareket etme yükümlülüğü altına soktuğu vurgulanıyor. Taslağa göre, öğretim elemanlarının meslektaşları hakkında, bilerek, yanlış ve kötü niyetli açıklamalarda bulunmaları, yasal olarak zorunlu olmadıkça meslektaşları hakkında edindiği gizli veya kişisel bilgileri açıklamaları ve meslektaşlarına karşı politik nedenlerle veya ırk, dil, din, yaş, cinsiyet, cinsel yönelim, etnik köken, engellilik gibi sebepler ya da keyfi ve kişisel nedenlerle ayrımcılık yapmaları etik ilkelerin ihlali sayılıyor. Öğretim elemanlarının mesleki kararını ve davranışını bozabilecek ya da etkileme görüntüsü verebilecek herhangi bir ödülü, hediyeyi, ikramı veya bağışı kabul etmesi, yetkin olmadığı alanlarda hakemlik, proje araştırmacılığı, bilirkişilik; sınav, tez, atama veya yükseltme jürisi üyeliği yapması, kendisiyle çıkar ilişkisi veya çıkar çatışması bulunan kişilerle ilgili atama, yükseltme ve değerlendirme jürilerinde görev alması, hakemlik yapması etik ihlali kapsamına giriyor. Taslakta, intihale ilişkin görüşlere de yer verildi. Buna göre, başkasına ait bir eseri ve sanatsal uygulamaları olduğu gibi alarak k- endi adına sunmak, bir bölümünü bilimsel yayın kurallarına uygun bir biçimde atıfta bulunmadan kendi eseri gibi sunmak, bulguları, sanatsal uygulamaları bunların alıntı olduğunu açıkça gösterecek şekilde dile getirmeden sunmak, farklı kelimeler kullanarak veya cümleler kurarak değiştirip sunmak, bilgi ve düşünceleri, uygulamaları k- endi fikriymiş gibi sunmak aşırmanın çeşitli biçimleri olarak kabul edilecek. Çalışmada, atıfta bulunurken eksik bilgi vermek, alıntı kaynağına ait uygun bilgi vermemek, kaynağı unutup kendi fikriymiş gibi anımsayarak kullanmak ise aşırmanın Türkiye'de hayvan varlığının kayıt altına alınması ve hayvan hareketlerinin i- zlenmesi için verilen ek süre, sığır cinsi hayvanlar için 30 Haziran'da sona erdi. Bu süre içinde küpelenmeyen hayvanlar kurban olarak satışa çıkarılamayacak. Ayrıca hayvan başına 800 lira para cezası uygulanacak. Sığır cinsi hayvanların tanımlanması, tescili ve izlenmesi ile ilgili yönetmelik 2011 Aralık ayında yürürlüğe girmişti. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, büyükbaş ve küçükbaş hayvanların tamamının küpelenmesi kararı almış, il Avşar Palmiye Cinebonus Cinebonus Cinebonus (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center Ağustos 2014 Çarşamba "ince tipleri"olarak değerlendirildi ve özenle kaçınılması gerektiği belirtildi. Taslakta öğretim elemanlarının öğrencilere karşı uyması gereken etik ilkeler de yer aldı. Bu ilkeler arasında şunlara yer verildi: "Bir öğretici olarak öğretim elemanları, öğrencilerinin kişilik haklarına saygı duyar; entelektüel bir yol gösterici ve danışman o- larak bu rollerine tam bir bağlılık gösterir. Bu çerçevede öğretim elemanları; öğrencileri araştırma, sorgulama ve öğrenmeye teşvik eden ve cesaretlendiren demokratik bir ortam yaratır, Kişisel çıkarları için öğrencilerini istismar etmez ya da ortaklaşa hazırlanan bir çalışmayı öğrencilerin katkılarını belirtmeden sunmaz, Öğrencilerle arasında, profesyonellik sınırlarını aşacak ölçüde kişisel yakınlık ve ilişkilere izin vermez, Cinsel ve diğer biçimleriyle tacizin, istismar ve şiddetin, baskıcı, aşağılayıcı, rahatsız edici davranışların hiçbir biçimde k- abul edilemez olduğunu bilir ve buna göre davranır, Öğrencilerden herhangi bir ikramı veya hediyeyi kabul etmez. Kendi kitabını ya da benzeri yazılı veya görsel çalışmasını satın almaya zorlayamaz, tezi, notu veya puanı tehdit aracı olarak kullanamaz, Yükseköğretim kurumu mensupları görevini y- erine getirirken ve hizmetlerden yararlandırmada dil, din, felsefi inanç, siyasi düşünce, ırk, yaş, cinsiyet ve benzeri sebeplerle ayrım yapamaz." (AA) müdürlüklerinden büyükbaş hayvanların küpelenme işinin 6 ayda, küçükbaş hayvanların da bir yıl içinde tamamlanmasını istemişti. Küpeletme işine ilgi az olunca bakanlık ek süre vermişti. Büyükbaş hayvanların küpelenmesi için verilen süre 30 Haziran 2014 tarihinde doldu. Hayvanını kayıt altına aldırmayan sahiplerine hayvan başına 800 TL para cezası uygulanacak, ayrıca hiçbir destekten yaralanamayacak. Bu arada koyun keçi gibi hayvanların küpelenmesi için verilen süre ise 31 Aralık'ta sona erecek. (CİHAN) Sema Sineması Konak Sineması Desem Sineması Karşıyaka Sineması İzmir Sİneması Tiyatro- Konak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn İzmir Devlet Tiyat Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Pasaport İskele Göztepe İskele Üçkuyular İskele Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

12 13 Şubat Ağustos Perşembe Çarşamba Çevresel etkiler ve aileden gelen kalıtsal faktörlerden kaynaklanan, kronik bronşit yani diğer adıyla astım, özellikle gelişmiş toplumlarda ve metropollerde her geçen gün artış gösteriyor Kayseri İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Öksüzkaya, halk arasında şişmanlık olarak telaffuz edilen obezitenin insanlar arasında estetik kaygı oluşturduğunu ifade ederek, "Oysa şişmanlık estetik kaygı değil birçok hastalığın habercisi olarak algılanması gerekir." dedi İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Öksüzkaya, obeziteyi estetik gibi bir kaygı şeklinde algılayanların bu düşüncelerini değiştirmelerini isteyerek, "Estetik kaygı belki kilo vermede etkili olmayabilir. Ama obezitenin şeker, tansiyon, eklem hastalıkları, metabolik sendrom gibi birçok hastalığa davetiye çıkardığını bilmek, fazla kilolardan kurtulmada daha etkili olacaktır. Önlenebilir bir durum olan obezite günümüzde halk sağlığında ciddi sorun oluşturmaktadır." dedi. Türkiye'de beslenme alışkanlıklarının değiştiğine dikkat çeken Dr. Öksüzkaya, aynı zamanda sedanter (Serbest yaşamayan, bir zemine tutunup sabit yaşayan) yaşam tarzının benimsendiğini aktararak, şu bilgileri verdi. "Bu gelişmeler Sağlık Bakanlığı'nı da harekete geçirdi ve obeziteyle mücadele eylem planı geliştirildi. Bu plan çerçevesinde ilk önce mevcut durumu ortaya koymak adına aile hekimleri kendilerine kayıtlı nüfusları boy, kilo ve çeşitli vücut ölçüleri (bel-kalça oranı gibi) ile değerlendirmekte ve riskli gördükleri kişilere ideal kilolarına döndürmek adına gerekli uyarı ile yönlendirmeleri yapmaktadır. Kayseri il merkezinde şu an iki diyetisyenimiz 2 merkez ilçemizde beslenme ve diyet danışmanlığı yapıyor. Aile hekimleri tarafından k- endilerine yönlendirilen hastalara uygun diyet programları hazırlıyor. Kişileri uygun aralıklarla takip ediliyor. Kayseri de özellikle yeme alışkanları açısından riskli bir konumda ve obez nüfusumuz maalesef oldukça fazla." Dr. Öksüzkaya, obezite ile ilgili okullarda da ciddi bir eğitim çalışması yapıldığını hatırlatarak, "Obeziteyle mücadelede yemek kadar önemli bir diğer faktör de hareketli bir yaşam tarzı ve düzenli fiziksel egzersizdir. Bu konuda da farkındalık oluşturmak adına her yıl Halk Sağlığı Müdürlüğümüz tarafından sağlık çalışanlarının katılımıyla bir yürüyüş düzenlemektedir." diye konuştu. (CİHAN)

13 SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 13 7ubat Ağustos Perşembe Çarşamba Rusya'nın ambargosu üzüm ihracatçısında umutları artırdı İstanbul Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Uçak, "Rusya'nın batıya ambargo kararı, Türkiye'nin ihracat şansını artırdı. Abrargo devam ederse Rusya'ya yaş üzüm ihracatında yüzde 10'luk bir artış bekliyoruz" dedi Türkiye'nin yaş meyve sebze ihracatında önemli kalemi oluşturan sofralık üzüm, bu yılki ihracat dönemine Rusya pazarına yönelik artan beklentilerle başlıyor. Sofralık üzümde 13 Ağustos'ta başlayacak olan ihracat dönemi, en önemli alıcı konumundaki Rusya'nın Batı'ya yönelik ambargoları nedeniyle yeni hedefleri de beraberinde getiriyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'daki gelişmeler üzerine kendilerine yaptırım uygulayan ABD, AB, Kanada gibi ülkelerden et, balık, meyve-sebze, süt ve süt ürünleri alımını yasaklaması, Türkiye'de bu alandaki ihracat beklentilerini artırdı. Türkiye'nin yaş sebze meyve ihracatında önemli kalemini oluşturan sofralık üzümde bu yılın ilk ihracat dönemi, Dış Ticaret Müsteşarlığı Batı Anadolu Bölge Müdürlüğü başkanlığında, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı İzmir Zirai Karantina Müdürlüğü, Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ve İhracatçı Birlikleri temsilcilerinden oluşan kurul tarafından 13 Ağustos olarak belirlendi. Ege'deki bağlarda toplanmaya başlanan çekirdeksiz kuru üzüm, çarşamba günü Rusya başta olmak üzere 100'e yakın ülkeye gönderilmek üzere yola çıkarılacak. Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) verilerine göre, Türkiye'den Rusya'ya geçen yıl 1.5 milyar dolarlık yaş meyve-sebze ihracatı gerçekleştirildi. Türkiye'nin önemli ihracat kalemlerinden yaş üzümünde ise geçen yıl 187 milyon 962 bin dolarlık ihracat olurken, bunun 117 milyon 325 bin dolarlık kısmı Rusya'ya yapıldı. İstanbul Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Hayrettin Uçak, Rusya'nın ambargosunun Türkiye'nin bu ülkeye ihracat şansını artırdığını söyledi. Türkiye'nin meyve sebze alanında en büyük alıcısının Rusya olduğuna dikkati çeken Uçak, "Rusya'nın batıya ambargo kararı, Türkiye'nin ihracat şansını artırdı. Abrargo devam ederse Rusya'ya yaş üzüm ihracatında yüzde 10'luk bir artış bekliyoruz" dedi. Üzümün yanı sıra yaş sebze ve meyve ihracatının diğer ürünlerinde de artış beklediklerini bildiren Hayrettin Uçak, şunları söyledi: "Rusya'nın aldığı karar siyasi, ne kadar süre geçerli kalacağı bilinmez. Eğer AB ile masaya oturup anlaşmazlarsa Rusya pazarında hakimiyetimiz artar. Gıda tedariki için Rusya ile Türkiye arasındaki görüşmelerin olumlu sonuçlanması halinde, başta yaş meyve ve sebze ihracatı olmak üzere Türkiye'nin gıda ürünleri ihracatı ivme kazanacaktır. Türkiye 12 milyar avroluk pazardan büyük pay alabilecek." (AA) Okuma aşkı 60 ında ÖĞRENCİ YAPTI Konak Belediyesi nce açılan 'İngilizce kursu' eğitimin yaşı yok sözünü doğruluyor. Yabancı dil öğrenmek isteyenlerin başvurduğu kursa gençlerin yanı sıra 60 yaş üzeri çok sayıda kursiyer katılım gösteriyor. Konak Belediyesi nin yaz döneminde başlattığı İngilizce kursu vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor. Saadet Mirci Semt Merkezi nde açılan kursta farklı yaş aralıklarından 50 ye yakın kursiyer eğitim görüyor. Haftanın beş günü iki grup halinde verilen kurslara öğrencilerin yanı sıra ileri yaştaki emekliler de katılıyor. İlerleyen yaşına rağmen kursa katılım göstererek örnek olan kursiyerlerden biri de 62 yaşındaki Aysun Çizmeci. İlkokulu Ankara da bitiren Çizmeci, ailevi sebeplerden ötürü ortaokul birinci sınıfta okulu bırakmak zorunda kalmış. 60 INDA OKUMAK İSTEDİ Kendisine İzmir de yeni bir hayat kuran Çizmeci, genç yaşta oğlunu, eşini ve sonrada babasını art arda kaybedince büyük bir boşluğun içine düşmüş. Yaşadığı tüm zorluklara rağmen yaşamdan kopmayan Çizmeci, yıllarca çalışarak çok sevdiği kızını okutmayı başarmış. 60 yaşına geldiğinde içinde sönmeyen okuma ateşi bir kez daha alevlenen Çizmeci, iki yıl önce açık öğretimden ortaokula başlamış. ÖĞRENMENİN YAŞI YOK İngilizce dersinde zorlanınca kurs almaya karar v- eren Çizmeci, maddi imkansızlıklardan ötürü özel kurs alamayınca imdadına Konak Belediyesi nin Saadet Mirci Semt Merkezi nde açılan İngilizce kursu yetişmiş. İlk iki kuru başarıyla geçen ve bu başarısını açık öğretim sınavlarına da yansıtan Çizmeci, Hem biraz İngilizce öğrenmek hem de okuldaki sınavları geçmek için buradayım. Hocamızın yardımlarıyla İngilizce öğrenme çabasındayız. Kadınlar evde boş oturmasın. Benim gibi hem açık öğretimde okuyup hem de böyle kurslara gelebilirler dedi. Konak Belediyesi ne açtığı kurstan ötürü teşekkür eden Çizmeci, açık öğretimde ortaokulu bitirdikten sonra liseyi de okumayı planladığını, ardından da üniversitede tarih bölümü okumak istediğini söyledi. (HABER MERKEZİ) Hem kendini hem de Antalya'yı aydınlatacak Antalya'da yapımı devam eden 33 bin kişilik stada 16 bin metrekarelik çatı yapılıyor ve bu çatının 13 bin metrekarelik bölümünde güneş enerji panelleri yer alacak. Stadın Proje Müdür Yardımcısı Aydın, "Stadımızın çatısında 1,4 megavatlık santral olacak. Bugün itibariyle dünyada bu ilktir" dedi Antalya'da yapımı süren stadın çatı bölümünde yer alacak güneş enerji panelleri elektrik üretecek. Gençlik Spor İl Müdürlüğüne tahsis edilmiş 96 dönümlük arazide yer alan 33 bin kişilik stadın inşaat çalışması devam ediyor. Antik kentlerden esinlenilerek arenaya benzetilen stat, 360 derece tam daire olarak yapıldı. Türkiye'de benzeri olmayan stadın çatı bölümü özel olarak hazırlanıyor. 16 bin metrekarelik çatı ile tüm tribünlerin üzeri kapatılacak. Çatının 13 bin metrekarelik bölümünde yer alacak güneş enerji panelleri ise elektrik üretecek. K- endi enerjisini üretecek stat, şehir merkezini de besleyecek. Güneş panellerinden üretilen enerjinin yüzde 30'luk bölümü statta, yüzde 70'lik bölümü ise Antalya'nın aydınlanmasında kullanılacak. Ayrıca çatının 5 bin metrekarelik bölümü çimlerin güneş alabilmesi için şeffaf olacak. UEFA kriterlerine uygun şekilde hazırlanacak statta 44 loca bulunuyor. 8 bin metrekarelik ticari alanın da yer alacağı statta bin 200 araçlık otopark yer alıyor. Stat, maç olmadığı günlerde ise faal olan bir tesis olacak. Özellikle kış aylarında spor turizminde de kullanılacak. Karşılıklı iki skorboardun yer alacağı stadın bir çok bölümünde girişçıkışlar bulunacak ve en üst düzeyde güvenlik önemleri olacak. Ayrıca yüz tanıma kameraları yer alacak yılının Nisan ayında tamamlanması planlanan stadın son aşaması çim ekimi olacak. Bu işlemde tamamlandıktan sonra Antalyaspor sezonunu 33 bin kişilik yeni stadında oynayacak. - "Stat, UEFA 2016 ve 2020 kriterlerine uygun şekilde yapılıyor" Stadın Proje Müdür Yardımcısı Yaşar Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, stada Likya uygarlığından esinlenerek kolezyum havası verildiğini bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: 1. Her kilidi açmaya yarayan, demirden eğri ve sivri araç. 2. Çocuk sahibi olmuş kadın. Uyma, boyun eğme. 3. Müslümanların ibadet yeri. Emre hazır. 4. Bilgin. Bir tür geçirimsiz toprak. 5. Kekemelik. Rusçada evet. 6. İskambilde birli. Eskiden Karagöz oynatanlara verilen ad. 7. Aylardan biri. Salon danslarından biri. 8. Sağlıklı olma, sıhhatli olma. İnce, uzun ve hafif bir tür yarış kayığı. 9. Güzel konuşma yeteneği. 10. Kütahya ilinin bir ilçesi. Yapılan inceleme ve araştırma sonucunu veya gözlemleri bildiren yazı. 11. Küçük bir limon türü. İddia, tez. 12. Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki. Çoğu tek parça kadın giysisi. 13. At yavrusu. İneğin, sütten kesilmesinden bir yaşına kadar olan yavrusu. 14. Tıpta salgın hastalık. 15. Bir sayı. Kulak yıkama aleti. 16. Dünyanın uydusu. Güzel söz söyleme ve hitabet sanatı. 17. Çok güçlü ışık parıltıları oluşturan, iletişimde ve biyolojide yararlanılan ışık kaynağı. Güney Afrika nın plaka işareti. 18. İsyan eden, başkaldıran. Tutu, rehin. 19. Mürekkep balığının bir türü. 20. Amaç, gaye, maksat. Rüzgâr. Yukarıdan aşağıya: ve 360 derece tam dairesel dizayn edildiğini söyledi. Türkiye'de ilk kez dairesel bir stadın yapıldığını belirten Aydın, "Stadımızın çatısında 1.4 megavatlık enerji üretimine sahip güneş santrali olacak. Bugün itibariyle de dünyada bu ilktir. Stat, UEFA 2016 ve 2020 kriterlerine uygun şekilde yapılıyor. Son teknoloji ile donatılacak" dedi. Stadın tamamının kapalı tribünlerden oluştuğunu dile getiren Aydın, giriş ve çıkışların rahat yapılabilmesi için her yönde giriş-çıkış alanlarının yer alacağını kaydetti. (AA) Dünkü bulmacanın cevapları 1. Serüven. Bayağı, sıradan. İlgi. 2. Temel, esas. Yerinme. Yer yer uzunluğu değişen bir uzaklık ölçü birimi. Satıcıların mal satmak için bir araya geldikleri yer, pazar. 3. Aşçı yardımcısı. Cisimlerin hareketlerini yörünge, hız ve ivme gibi konular bakımından inceleyen mekanik kolu. Tokat ilinin bir ilçesi. 4. Tanrı bilimi. Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum. Utanma, utanç duyma. 5. Tümör. Bir yerde oturma, eğleşme. Eski dilde gölge. Katı halden sıvı hale geçme. 6. Afrika da bir başkent. Erkek saçını belli bir biçim vererek kesme. Çelik, çomak oyunu. Temiz. 7. Pencere. Hayvanlarda semizlik. Yılanın deri değiştirirken attığı deri. İlk çağlarda yaşamış, günümüzde fosilleri kalmış bir sürüngen. 8. Kafiye. Takılmış ad. Radyumun simgesi. Erden çavuşa kadar olan askerler. 9. Genellikle dondurma ile birlikte yenen bir tür bisküvi. Özerklik, muhtariyet. Doğum işini yaptıran kadın. 10. Giysinin dik durması için kumaşla astar arasına konan kolalı bez. Bir müsabakanın sayısal sonucu. Panama nın plaka işareti. Parlak ve değerli bir tür yüzük taşı.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR Ağustos Şubat Perşembe Çarşamba Efsane futbolcular, Vanlı gençlerle bir araya gelecek Van a efsane destek Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın hayata geçirdiği 'Futbolun Ustaları defleniyor. larında 15 şehirle devam ettirilmesi he- Geleceğin Yıldızlarıyla Buluşuyor Projesi' kapsamında ülke futbolunun larıyla Buluşuyor Projesi" kapsamında "Futbolun Ustaları Geleceğin Yıldız- efsane isimlerinden Tanju Çolak, Hami 13 Ağustos 2014 tarihinde Van a gelecek Mandıralı, Ali Gültekin, Semih Yuvakuran ve Hasan Vezir gibi isimler, yarın neydoğu'da bulunan gençlik merkezlerin- olan sporcular, Bakanlığın Doğu ve Gü- Van'da bir araya gelecek. deki ve KYK yurtlarındaki gençlerle bir Gençlerin ideallerini gerçekleştirme araya gelecek. Paneller, soru-cevap bölümleri ve sohbet gibi farklı etkinliklerin yolunda yeni bir vizyon oluşturması ve fırsat eşitliği sağlanarak bölgeler arası gelişmişlik farkı algısının azaltılması gibi gençler arasında Kale Yolu üzerinde bu- olduğu projede, ünlü sporcular ile Vanlı hedeflerin yanı sıra spora özendirilmesi lunan Maraton Halı Saha'da maçlar düzenlenecek. Ayrıca, gençlik merkezlerin- gibi amaçlarda taşıyan projenin ilk ayağı ağustos ve kasım ayları arasında gerçekleştirilecek. İlk etapta 13 şehrin gezilecetürel özelliklerine göre farklı programlar de etkinliğin yapıldığı ilin yöresel ve külği projenin, 2015 yılının Mart-Mayıs ay- da düzenlenecek. (CİHAN) Trabzonspor, Constant'ı UEFA'ya bildiremedi T rabzonspor, UEFA Avrupa Ligi Play-off turunda oynanacak olan Rostov maçı için UEFA ya 23 kişilik futbolcu listesini bildirdi. Bordo-mavililer, kadrosundaki 9 yabancıdan dolayı henüz lisansını çıkartamadığı yeni transfer Kevin Constant ı UE- FA ya bildiremedi. Sakatlığı bulunun Özer Hurmacı ve Bourceanu nun yanı sıra yeni transferlerden Serdar Gürler, Anıl Taşdemir ve Ferhat Yazgan da listeye giremeyen diğer isimler oldu. Trabzonspor un UEFA ya bildirdiği 23 kişilik kadroda şu futbolcular yer alıyor: Onur Recep Kıvrak, Fatih Öztürk, İbrahim Demir, Zeki Yavru, Hasan Batuhan Artarslan, Bosingwa, Malouda, Cardozo, Belkalem, Medjani, Gökhan Karadeniz, Deniz Yılmaz, Mustafa Yumlu, Yusuf Erdoğan, Soner Aydoğdu, Caner Osmanpaşa, İshak Doğan, Musa Nizam, Fatih Atik, Aykut Demir, Salih Dursun, Mustafa Akbaş, Sefa Yılmaz. (CİHAN) Fener'in mali tablosu Galatasaray'dan kötü Türk futbolunun sezonu mali tablosu açıklandı. Açıklanan tablolar sonunda Türkiye'nin en iyi mali yapıya sahip futbol takımı Galatasaray oldu. Ayrıca mali tabloda sarı - kırmızılılar, en büyük rakibi Fenerbahçe'ye de 116 milyon TL fark attı. Türk futbolunun 3 büyük lokomotifi Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın sezonu mali tabloları açıklandı. Tablolar sonunda Türkiye'nin en iyi mali yapıya sahip futbol takımı Galatasaray oldu. Spor camiasında Galatasaray'ın mali yapısının bozuk olduğu iddiaları ise açıklanan resmi rakamlar sonunda gerçeği yansıtmadığı asıl krizin Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta yaşandığı ortaya çıktı. FENERBAHÇE CAMİASI ŞOKTA Açıklanan rakamlara göre Galatasaray futbolda en iyi gelire sahip kulüp olarak zirvedeki yerini aldı. Sarı - kırmızılı kulüp satış geliri, stat geliri ve GSStore geliri toplamında 425 milyon TL'lik gelir elde etti. Galatasaray ın futboldan elde ettiği 425 milyon TL'lik bu gelir, neredeyse Fenerbahçe nin ve Beşiktaş ın toplam futbol gelirine eşit. Ürün satışları, kombine satışları ve ekonomik durumu ile sürekli olumlu haberlerle anılan Fenerbahçe ise gelirler toplamında ulaştığı 309 milyon TL'lik rakamla Galatasaray'ın gerisinde kalarak futbol camiasında konuşulan, 'En çok kazanan kulüp' unvanını da ezeli rakibine kaptırmış oldu. Galatasaray'ın futbolda toplamayı başardığı 425 milyon TL'lik rakama karşılık 309 milyon TL'lik rakamda kalan Fenerbahçe ezeli rakibinde resmi gelir tablosunda 116 milyon TL'lik fark yemiş oldu. Galatasaray'ın zirvede Fenerbahçe'nin ise ikinci sırada kaldığı futbol takımları şirketleri resmi gelirler toplamında Beşiktaş ise üçüncü sırada yer aldı. Beşiktaş sezonunda kazandığı 142 milyon TL ile 425 milyon TL kazanan Galatasaray'ın 283 milyon TL, 309 milyon TL gelir toplamı elde Fenerbahçe'den ise 162 milyon TL fark yemiş oldu. BEŞİKTAŞ DÖVİZ BATAĞINDA Tarihinin en büyük sıkıntısını döviz üzerinden ödediği borçlar nedeniyle yaşayan Galatasaray yönetiminin borçlarının sadece yüzde 30 unu döviz, yüzde 70 ini ise Türk Lirası üzerinden sabitleyerek kur dalgalanmalarındaki zararları minimum düzeye indirmiş oldu. Fenerbahçe ise döviz üzerinden aldığı borç toplamını yüzde 57.3 oranına çıkartarak büyük bir risk altına girdi. Beşiktaş olası bir kur dalgalanmasından büyük sıkıntı yaşatacak yüzde 89.2'lik döviz borcu oranıyla sürpriz krizlere en yakın futbol takımı olarak birinci sırada yer alıyor. Öte yandan üç büyüklerin açıkladıkları özkaynaklar da alarm veriyor. 31 Mayıs itibariyle Beşiktaş 364 milyon Lira negatif özsermaye açıklarken, Fenerbahçe deki negatif özsermaye 240 milyon Lira olarak açıklandı. Üç büyüklerden Galatasaray ise 15 milyon Liralık negatif özkaynağa sahip bulunuyor. (CİHAN) BOT SATIN ALINACAKTIR GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI İZMİR İL MÜDÜRLÜĞÜ İzmir Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Su Ürünleri Kontrol ve Denetim Hizmetlerinde kullanılmak üzere Bot Alımı alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : Üniversite Caddesi No: BORNOVA/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : izmirtarim.gov.tr ç) İhale dokümanının : görülebileceği internet adresi (varsa) 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : 1 adet HDPE Su Ürünleri Kontrol ve Denetim Botu Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : İzmir Limanı Pasaport İskelesi c) Teslim tarihi : Sözleşme imzalanmasına müteakip 5 (Beş) takvim günü içersinde işe başlanılmış sayılacaktır. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Üniversite Caddesi No:47 BORNOVA-İZMİR b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu izin, ruhsat veya faaliyet belgesi veya belgeler: Teknik Şartnamenin 1.1 maddesinde belirtilmiştir Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir veya noter tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: Bankalardan temin edilecek belgeler Teklif edilen bedelin % 10 dan az olmamak üzere istekli tarafından belirlenecek tutarda bankalar nezdindeki kullanılmamış nakdi kredisini veya gayrinakdi kredisini ya da üzerinde kısıtlama bulunmayan mevduatını gösterir banka referans mektubu, Bu kriter mevduat ve kredi tutarları toplanmak ya da birden fazla banka referans mektubu sunularak sağlanabilir İsteklinin ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait yıl sonu bilançosu veya eşdeğer belgeleri: a) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olan istekliler yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini, b) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olmayan istekliler, yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini ya da bu kriterlerin sağlandığını göstermek üzere yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir tarafından standart forma uygun olarak düzenlenen belgeyi sunar. Sunulan bilanço veya eşdeğer belgelerde; a) Cari oranın (dönen varlıklar/kısa vadeli borçlar) en az 0,75 olması, b) Öz kaynak oranının (öz kaynaklar/toplam aktif) en az 0,15 olması, c) Kısa vadeli banka borçlarının öz kaynaklara oranının 0,50 den küçük olması ve belirtilen üç kriterin birlikte sağlanması zorunludur. Yukarıda belirtilen kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde, son iki yılın parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır İş hacmini gösteren belgeler: a) İhalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait toplam ciroyu gösteren gelir tablosu, b) Taahhüt altında devam eden mal satışlarının gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen mal satışlarının parasal tutarını gösteren, ihalenin yapıldığı yıldan önceki yılda düzenlenmiş faturalar, Bu belgelerden birinin sunulması yeterlidir. Bu belgelerdeki tutarların, toplam ciro için, isteklinin teklif edeceği bedelin % 25 inden, taahhüt altında devam eden işlerin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen işlere ilişkin mal satışlarının parasal tutarının ise teklif edilen bedelin % 15 inden az olmaması gerekir. Bu kriterlerden herhangi birini sağlayan ve sağladığı kritere ilişkin belgeyi sunan istekli yeterli kabul edilir. Bu kriterleri bir önceki yılda sağlayamayan istekliler, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde belgeleri sunulan son iki yılın parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kesin kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 40 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belge veya üretim kapasite raporunu sunacaktır. Üretim kapasite raporu düzenlemesi : Enaz yılda 1 adet 12 metreden büyük HDPE malzemeden bot yapımını gösteren ilgili kurumdan alınmış kapasite raporu Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler: a) İmalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler, b) Yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler, c) Türkiye de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge faaliyet belgesi. İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir. İsteklinin imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir. ) İstekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi, b) İsteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenen Kapasite Raporu, c) İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenenimalat Yeterlik Belgesi, ç) İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenmişve teklif ettiği mala ilişkin Yerli Malı Belgesi, Makine, teçhizat ve diğer ekipmana ilişkin belgeler: Teknik Şartnamede belirtilmiştir Alım konusu ile ilgili imalat yeterlik belgesi: İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik Belgesi Standarda ilişkin belgeler: Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: Teklif edilen botun teknik şartnamede yer alan teknik kriterlere uygunluğunu belirlemek amacıyla teknik bilgilerin yer aldığı teknik şartnameye cevapları, botta kullanılacak her türlü makine, donanım ve cihazlara ait broşür, teknik doküman, fotoğraflar ve Teknik Şartnamenin İlgili maddelerinde belirtilen plan ve resimler verilecektir. Teknik Şartname her maddesi aynı madde numara sırası ile istekliler tarafından ayrıntılı olarak cevaplandırılacaktır. Botta kullanılması planlanan Makina, cihaz ve sistemlerin Üç yeterli seçenek bulunamaması halinde en az 2 seçenekli olarak imalatçı firma, marka, model ve teknik özellikleri belirtilerek teknik şartname ekinde sunulacaktır. İş ortaklığında teklif edilen mal esas alınarak ortaklardan biri, birkaçı veya tümü tarafından teklif edilen mala ilişkin olarak ön yeterlik şartnamesinde veya idari şartnamede yapılan düzenleme çerçevesinde; numune, teknik bilgilerin yer aldığı katalog, teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman ile fotoğraf sunulur Yetkili kurum ve kuruluşlara kayıtla ilgili belgeler: a) İstekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi, b) İsteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenenkapasite Raporu, c) İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenenimalat Yeterlik Belgesi, ç) İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenmişve teklif ettiği mala ilişkin Yerli Malı Belgesi, 4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: HDPE Malzemeden 12 metre ve üzeri imal edilen gemi imalatı işleri benzer iş olarak kabul edilecektir 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup Kamu İhale Kurumu tarafından belirlenen esaslar çerçevesinde yerli malı olarak kabul edilen mal kalemini - kalemlerini teklif eden istekliler lehine % 15 oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 200 TRY (Türk Lirası) karşılığı İzmir Defterdarlığı Muhasebe Müdürlüğü adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İzmir Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (Yüzyirmigün) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Sondakika 13/8 Basın: 8907 Resmi İlanlar: de

15 SAYFA 16 AK Parti CHP arasında hizmet anlaşması AK Parti İzmir milletvekili ve Buca teşkilatı, ilçenin CHP li belediye başkanı ile Buca ya hizmet için anlaştı AK Parti İzmir milletvekili Rifat Sait, AK Parti Buca ilçe başkanı Neşat Arslan ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Buca nın CHP li Belediye Başkanı Levent Priştina yı ziyaret edip, ilçeye hizmet konusunda ortak çalışma kararı aldılar.ak Partinin Kosova kökenli İzmir milletvekili ve dışişleri komisyon üyesi Rifat Sait, kendisi gibi Kosovalı olan Buca Belediye Başkanı Levent Priştina yı ziyaret etti. Ziyarete AK Parti Buca ilçe başkanı Neşat Arslan ve AK Parti Buca ilçe yönetim kurulu üyeleri de katıldılar.ziyareti değerlendiren AK Parti İzmir milletvekili Sait, siyaset kavga için değil hizmet için yapılmalı, ben tüm İzmirlilerin ve tüm Bucalıların milletvekiliyim, aynı şekilde Sayın Levent Priştina da sadece bir siyasi grubun değil tüm Bucalıların Belediye Başkanıdır, güçlerimizi birleştirip doğup büyüdüğümüz Buca ya ve Buca halkına birlikte nasıl bir hizmet verebiliriz, bunları konuştuk, dedi. Levent Priştina, rahmetli başkan Ahmet Priştina nın oğludur, hemşerimizdir, kendisine ortak bir çalışma ile birlikte Buca halkına hizmet vermeyi teklif ettik, memnuniyetle kabul etti, inşallah samimi bir çalışma yapacağız, siyaset halka karşı değil, halk için yapılır, bu en doğrusudur dedi. Sait, ilk planda Buca cezaevinin ilçenin merkezinden alınıp başka bir yere taşınması için çalışma yapacağız, böylece Buca nın trafiğini de rahatlatmayı planlıyoruz, uzun süredir planda olan uçan yol projesi, Şirinyer-Buca nostaljik tren (tramvay) hattı, Buca stadı, Buca meydanı düzenlemesi, Buca hastanesi için arazi temini gibi önemli çalışmalarımız olacak. AK Parti Buca ilçe başkanımız ile Belediye Başkanı birlikte proje dosyasını hazırlayacaklar ve Ankara ya gelecekler, Ankara daki bürokrasiyi bizler takip edeceğiz ve inşallah bu hizmetleri birlikte sonuçlandıracağız, dedi. Sait, Buca nın Balkan ülkelerinde kardeş şehirler anlaşması yapması için de çalışacaklarını söyledi ve birlikte Eylül ayında Balkanlara ortak bir gezi yapmayı planladıklarını belirtti Ağustos 2014 Çarşamba Bu bölümü bitirenin iş bulamama kaygısı yok! Çukurova Üniversitesi Yumurtalık Meslek Yüksekokulu Su Altı Teknolojisi Programı, diplomalı işsizliğe son verdi. Bölümü bitiren öğrencilerin sektörde 3 bin liralık maaş ile işe başladığı belirtildi Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Yumurtalık Meslek Yüksekokulu Su Altı Teknolojisi Programı Türkiye de eğitim veren 4 programdan en iyisi konumunda. Kendi branşında yüksek teknolojik imkânlara ve akademik kadroya sahip olan bu bölüm, öğrenciler tarafından da büyük ilgi görüyor. Nedeni de, iki yıl sonra mezun olduklarında iş bulamama kaygısı yaşamıyor olmaları. Çünkü bu bölümde eğitime başladıkları ilk gün, mezun olduklarında çalışacakları yerler belli oluyor. Yumurtalık Limanı nda özel ekipmanlarla ders gören öğrenciler, özel sektörde dahi bulunmayan birçok teknolojik teçhizatla uygulama yapma olanağı buluyor. Karada kaynak makinesi ile profesyonel kaynak, kesme ve tefsiye işlemlerini öğrenen öğrenciler, daha sonra su altında özel giysilerle ve ekipmanlarla ders alıyor. Limana bırakılan platform üzerine özel kıyafetle dalan öğrencilere elektrot ve metal parçalar verilerek kaynak yapmaları sağlanıyor. Öğrenciler her birimde ayrı ayrı çalışarak pratik yapıyor. ÇÜ Su altı Teknolojisi Öğretim Görevlisi Özgür Yılmaz yaptıkları verdikleri eğitimi anlatarak, program hakkında bilgi verdi. Yılmaz, teknik ekipman ve teçhizat olarak en iyi program konumunda olduklarını söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti; Burada eğitim gören öğrenciler, mezun olduklarında piyasada sanayi dalgıcı ve basınç odası operatörlüğünde çalışabiliyor. Öğrencilerimizin tam donanımlı mezun olabilmesi için uygulamalı eğitimleri çok önemsiyoruz. Burada su altında kaynak çalışması yapıyoruz. Mesleki yaşamlarında öğrencilerimiz, buradan aldıkları bilgileri gemi altı kaynak yada daplin atma gibi işlemlerde kullanacaklar. Her öğrenciye yeteri sayıda elektrot ve metal bir parça verilerek, su altına indirilen platform üzerine bu parçayı kaynatmalarını istiyoruz. Öğrencilerimiz su altında bu işlemleri yaparken, bizde yukarıda, kaynağın nasıl yapılması gerektiğini anlatıyoruz. Kaynağın yanı sıra, su altında kesme, tasfiye, montaj eğitimlerimiz de var. Pazar odaklı çalışan Petkim yılın ilk yarısında net kârını 10 a katladı Bu programı bitiren öğrencilerin işsiz kalma olasılığının olmadığına değinen Öğretim Üyesi Yılmaz, kendisinin de bu programdan mezun olarak özel sektörde çalıştığını ve meslek hayatına Çukurova Üniversitesi nde devam ettiğini söyledi. Yılmaz, Bende aynı şekilde Su Altı Teknolojisi Bölümü nden mezun olduktan sonra birçok firmada çeşitli büyük projede görev aldım. Daha sonra sanayi dalışını bırakarak, basınç odası operatörü olarak çalıştım. Ve şimdi özel sektörde edindiğim bilgileri Çukurova Üniversitesi nde öğrencilerle paylaşıyorum. dedi. MEZUN OLAN ÖĞRENCİLER YÜKSEK MAAŞLA ÇALIŞIYOR Çukurova Üniversitesi Yumurtalık Meslek Yüksek Okulu Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Mustafa Çekiç ise programın kuruluşunu ve alt yapısını anlatarak, iş imkânı yüksek olan bu programla ilgili şunları söyledi; Çukurova Üniversitesi Yumurtalık Meslek Yüksek Okulu Su Altı Teknolojisi Programı 2011 yılında kuruldu. Kurulduğu yıldan bu yana, üniversiteler içerisinde en iyi alt yapıya sahip olan bölümlerden bir tanesiyiz. İlk mezunumuzu gecen yıl verdik. Bu süreç içerisinde 12 öğrencimiz mezun oldu. Bu 12 öğrencimizin 2 tanesi dikey geçiş sınavında başarılı olup fakülteye geçiş yaparken, diğer kalan 10 öğrencimizin 9 u şu an sektörde 3 bin 3 bin 500 TL gibi bir maaşla çalışıyor. ÖĞRENCİLER MARMARAY, YENİ HALİÇ KÖPRÜSÜ PROJESİ NDE ÇALIŞIYOR Öğrencilerimizin bazıları Marmaray Projesi, bazıları Yeni Haliç Köprüsü Projesi, bazıları da doğal gaz platformları veya termik santrallerin yapımında çalışıyor. 2 yıllık ön lisans düzeyinde eğitim veren bu bölümün tercih edilmesinin sebeplerinden biride, iki yılın sonunda mezun olan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından Birinci Sınıf Dalgıçlık Belgesi verilmesi. Bu sayede de, uzun yıllar eğitim yapmadan en kısa surede iş hayatına atılmış oluyorlar. Çukurova Üniversitesi diğer üniversiteler içerisinde, en iyi alt yapıya sahip durumda. Tüm ekipmanlara sahibiz. Sektörde veya sektör dışında görebilecekleri yada göremeyecekleri tüm teknolojik malzemelere sahibiz. Eğitimleri veren eğitmen personellerimiz bu konuda yetkin insanlar. Bu nedenle alınan tüm eğitimler sonucunda öğrencilerimiz, ekip- man- ları çok iyi tanıyan çok iyi kullanabilen ve iş yetisine sahip olan bireyler olarak mezun oluyorlar. SEKTÖR, ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ NDEN MEZUN OLACAK ÖĞRENCİLERİ BEKLİYOR Çukurova Üniversitesi nin, Su Altı Teknolojisi alanında sektörde söz sahibi olduğuna da dikkat çeken Mustafa Çekiç, şu anda mezun verecekleri öğrencilerin işyerlerinin hazır olduğunu belirterek özel sektörün Çukurova üniversitesinden mezun olacak öğrencileri beklediğini söyledi. Çekiç, Şu anda bile mezun vereceğimiz öğrencilerin nereye gidecekleri, hangi iş kolunda çalışacakları, beraberinde hangi şirkette iş bulacaklarının hazırlıklarını da tamamladık. diye konuştu. (CİHAN) Türkiye nin petrokimyada tek hammadde üreticisi konumundaki Petkim, 2014 yılının ilk yarısında 55 milyon TL net kâr açıkladı. Petkim, bu rakamla geçen yılın ilk altı ayına göre net kârını 10 kat artırdı. İlk altı aylık dönemde 2,44 milyar TL ciro yapan şirketin kapasite kullanım oranı da 9 puan artarak yüzde 90 a ulaştı. Petkim Genel Müdürü Sadettin Korkut, yılın ilk yarısında pazar odaklı dinamik planlama politikasının sonucu olarak ciro, brüt kâr, faaliyet kârı ve net kâr rakamlarında artışların devam ettiğini söyledi.petkim Petrokimya Holding A.Ş., operasyonel verimlilik odaklı çalışmalarının sonucunu almaya devam ederek yılın ilk yarısında net kârını 10 kat arttırdı. Geçen yılın ilk yarısında 5 milyon TL, yıl sonunda 49 milyon TL net kâr elde eden Petkim, 2014 yılı ilk yarısında 55 milyon TL net kâr açıkladı. Geçen yılın ilk yarısında sıfıra yakın olan net kâr marjı yüzde 2,3 e çıktı. Söz konusu dönemde yüzde 27 artışla 2 milyar 443 milyon TL ciro yapan şirketin brüt kârı 111 milyon TL, FAVÖK rakamı da 87 milyon TL oldu. Yılın ilk yarısında üretim, yüzde 6 artışla 1 milyon 471 bin tona yükseldi. Kapasite kullanım oranı, geçen yılın 9 puan üzerine çıkarak yüzde 90 düzeyinde gerçekleşti. Petkim, sadece ikinci çeyrekte yüzde 35 artışla 1 milyar 253 milyon TL lik ciroya imza attı. İlk yarı sonuçlarını değerlendiren Korkut, söz konusu dönemde iç piyasada genel petrokimya pazarının aksine Petkim ürünlerine talebin arttığını, bunun da ciro artışına doğrudan yansıdığını belirtti. Sürdürülebilir kârlılık hedefi kapsamında son altı çeyrekte iyi bir trend yakalandığını kaydeden Korkut, Şirketimizi kâr üreten bir merkez haline getirmeye odaklandık. Bunu da ciddi oranda başardık. Üretimden lojistiğe kadar tüm süreçlerde operasyonel verimliliği ön planda tutarak ve kontrol edilebilen değişkenlere ağırlık vererek, kârlılığı önümüzdeki dönemde de sürdürmek istiyoruz. dedi. Sadettin Korkut, Türkiye nin tek petrokimya hammadde üretim tesisi olan Petkim de ilk altı aylık dönemde görülen ciro artışı ve net kârın yanısıra esas faaliyet kârının da dörde katlandığını kaydetti. (CİHAN)