.mazluma dini, milliyeti sorulmaz!

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download ".mazluma dini, milliyeti sorulmaz!"

Transkript

1 ya işçi - yoksul köylü hükümeti, ya kıyamet! İŞÇİ KARDEŞLİĞİ PARTİSİ NİN MERKEZİ GAZETESİDİR.. İSCİ KARDESLİĞİ Sayı 51 Şubat TL.mazluma dini, milliyeti sorulmaz! DÜNYA DEVRİMİNİN NABZI TUNUS TA ATIYOR! Emperyalizmden ve Siyonizmden bağımsız Egemen Kurucu Meclis Seçimleri! Sürekli devrim Tunus ta başladı Mısır da devam ediyor. ABD, AB kanlı ellerini Mısır dan Tunus tan İşçi Kardeşliği Partisi (İKP) Merkez Yürütme Kurulu çek! Bir yüzyılı aşkın bir süredir kapitalizmin en çürümüş ve kokuşmuş biçimi olan emperyalizmin hâkimiyeti altındaki bir dünyada yaşıyoruz. Bu kokuşma her geçen gün daha tahammül edilmez bir hal alıyor. Teknolojideki gelişmeye rağmen insanların satın alma gücü her geçen gün daha azalıyor, sendikalılık oranı düşüyor, taşeron çalışma neredeyse esas çalışma biçimini almaya başlıyor, dünya çapında sağlık hizmetleriyle eğitim paralı hale geliyor, tarım çökertiliyor, işçilerin yanı sıra köylüler de sefalet koşullarına sürükleniyor, işsizlerin sayısı gün geçtikçe artıyor, emekliler emeklilik maaşlarıyla ayın ancak ilk haftasını geçirebiliyorlar. Bunların hepsi büyük patronların kârlarını güvence altına almak için yapılıyor. Hükümetler bütün çalışmalarını büyük patronlar sınıfının çıkarlarını kollamak için sürdürüyorlar. Büyük patronlar sınıfı büyük patron hükümetleri sayesinde varlığını koruyor. İşte devletlerin ve hükümetlerin bütün bu politikalarına rağmen dünyanın bütün ülkelerindeki (ister zengin olsun ister fakir) işçi sınıfı ve sömürülen halklar her yerde kendi hükümetlerine karşı isyan halindeler. Ama bu isyanlara rağmen yıllardır emperyalist rejimin hizmetkârı olan kendi hükümetlerini ne yapıp edip bir türlü deviremiyorlar. Ta ki Tunus devrimine gelene kadar. Evet ABD ve AB emperyalizminin uşağı Tunus diktatörü Bin Ali, Tunus ta başını işçi sınıfının, gençlerin ve işsizlerin çektiği bir işçi devrimiyle yıkıldı. Devrim başladı ve süreklilik kazanarak devam ediyor. Üstelik Mağrip ten Maşrık a bütün Arap ülkelerini sallayarak. Başta Mısır olmak üzere her yerde isyan var. Bundan çıkartılması gereken birinci sonuç şu: Demek ki işlerin bu hale gelmesinden ne işçi sınıfı ne de halk kitleleri sorumlu. Gerçekten de eğer kitleler kendilerine yol gösterecek partilere ve örgütlere sahip olmadıklarında bile harekete geçip emperyalizm uşağı rejimleri yıkabiliyorlarsa, suçlu değiller demektir. Eğer burada bir suçlu aramak gerekirse, bu olsa olsa ya emperyalizmin ve büyük patronların hizmetindeki işçi örgütleridir ya da onları bile kuramamış olanlardır. Tunus ta devrim başlatan kitleler sınıf mücadelesinin yaratıcılığını bütün dünyaya ve tabii devrimcilere de gösterdiler: devamı sayfa 2 de

2 DİSİPLİN GÜNCEL başyazının devamı Bin Ali rejiminin denetimi altında bulunan Türk-İş benzeri bir işçi konfederasyonunu zorla devrimin başına geçirdiler. Çünkü kitlelerin tek dayanağı her şeye rağmen işçi örgütleriydi ve onlar da bu aracı kullandılar. Hatta o kadar iyi kullandılar ki, adının önüne komünist sıfatını alan partiler eski hükümetin devamcılarıyla işbirliği yapmayı sürdürmeyi içlerine sindirirken, onlar sendika yönetiminin eski hükümete verdikleri bakanları geri çektirttiler. Tabii her şeye rağmen UGTT, yani Tunus Genel İşçi Sendikası işin devamını getiremedi ve şu an bakan vermemiş olsa bile yeni hükümeti dışardan destekliyor. Üstelik tabanının çoğunluğunun bu desteğe karşı çıkmasına rağmen. Buradan ilki kadar önemli ikinci sonuç çıkıyor: Demek ki devrime girişen işçi sınıfının ve ezilen kitlelerin kendilerine ait ve patronlardan, onların devletinden ve emperyalizmden bağımsız bir siyasi partiye ihtiyaçları var. Tunus devriminin şimdi ihtiyaç duyduğu en önemli araç böyle bağımsız bir işçi partisinin inşası. İşçi sınıfının topluma kendi sesini duyurması ancak böyle bir partiyle mümkün. Bu partinin inşasında en önemli imkânsa işçi sendikalarının varlığı. Ve işte Türkiye nin öncü işçilerine Tunus işçi sınıfından bir hatırlatma: Yıl sonunda gerçekleşecek Türk-İş Kongresine şimdiden dikkat! Mısır; hem nüfusu, hem stratejik konumu, hem Arap dünyası içindeki yeri ve hem de emperyalizmin Ortadoğu daki koçbaşı olan siyonist İsrail le ilişkileri yüzünden Tunus a göre çok daha önemli bir ülke. Ama Mısır da henüz Tunus ta olduğu gibi bir devrim yaşanmıyor, söz konusu olan halkın kahramanca ayaklanması. Kitlelerin başını kimin çektiği bile belli değil. Baradey den Müslüman Kardeşler e uzanan koalisyon dan ya da muhalefet ten söz ediliyor. İşçi örgütleri ya da partileri devrede değil. Genel grev çağrısı yapan ve yeni kurulduğu söylenen bir Bağımsız İşçi Sendikasından söz ediliyor, ama hepsi o kadar. Dolayısıyla örgütlenme imkânları açısından Mısır işçi sınıfı en azından şu an için Tunus işçi sınıfının oldukça gerisinde. Tabii yarın ne olacağı bilinemez. Son söz olarak şunu söyleyelim: Ne Tunus taki ve ne de Mısır daki İslâmi hareketler İran daki kadar bile emperyalizmden kopuşa hizmet edebilecek hareketler değiller. Müslüman Kardeşler daha şimdiden ABD emperyalizmiyle masaya oturma sevdasında, Tunus taki ise AB nin tümüyle dümen suyunda. Yani ne Tunus ve ne de Mısır halklarının kurtuluşu dini kökenli hareketlerden geçmiyor, tam tersine onlar Tunus un ve Mısır in AKP leri olmaya soyunmuş durumdalar. Dolayısıyla tek yol emperyalizmden kopuşu önüne koyacak bir egemen kurucu meclis için mücadeleye atılacak bağımsız bir işçi partisinin etrafında ülkenin bütün ezilenlerini toplamaya çalışmak. Bir işçi ve köylü hükümeti aracılığıyla işçi sınıfının iktidarının yolunu açabilecek olan tek yol budur. Ve zaten sürekli devrim de bu demektir. İşçi kardeşliği Sayı:51 Şubat 2011 Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: İşçi Kardeşliği Partisi adına Engin Bodur Yönetim Yeri: İKP Genel Merkezi Öncebeci Mh. İncesu Cd. Doğan Apt. 7/B Çankaya/Ankara Tel: (312) İstanbul İl Merkezi: Rasimpaşa Mh. Nüzhet Efen di Sk. No: 36/5 Kadıköy Tel/Faks: (216) Eskişehir İl Merkezi: Cumhuriye Mh. Porsuk Bulvarı, Dilem Sk. Çağlayan İş Merkezi, Kat 5, No: 47/d İnternet: iletisim@ikp.org.tr Hesap No: PTT Posta Çeki: ING Bank, Soğanlık Şubesi: TR Baskı: Ofis Matbaa Yayın Kağıt Sanayii Ltd. Davutpaşa Kışla Cd. Güven Sanayi Sitesi No: 388 Topkapı/ İstanbul Tel: (212) Yalansız Dolansız Şadi Ozansü Tayyip Erdoğan ın Neden Ödü Patladı? İki üç CHP milletvekili gerekirse sokak sokak, mahalle mahalle direniriz! der demez Tayyip Erdoğan ın beti benzi attı. Uzun zamandır ilk kez her konuşmasında kendisine akıl veren danışmanlarının görüşlerine bile başvurmadan saldırıya geçerken şöyle laflar ediverdi: Eşkiya mısınız? Ne demek sokak sokak direniriz? Rahmetli Menderes in başına ördüğünüz çorabı benim başıma mı geçirmek istiyorsunuz? Hayret ki ne hayret! Sayın Başbakan, sen bu iki üç CHP milletvekilinin kuru sıkı savurdukları ve zaten daha sonra sorumluluğunu bile üstlenmedikleri laflardan mı korktun? Referandumun gösterdiği gibi halkın yüzde 58 i senin yanındayken, polisin neredeyse tümü senin yanındayken, TSK nın yönetimi senin yanındayken, Obama ve Clinton sana tam destek vermişken neden korktun? Gerçekten de CHP nin muhalefetinin bir ciddiyeti olmadığını bildiğin halde ve geriye kalan bütün kurumlar ve hepsinden önemlisi Washington ve Brüksel senin arkandayken sen neden korktun? Galiba bu sorunun tek bir cevabı var ki, o da Tunus ve Mısır yöneticilerinin karşı karşıya kaldıkları kitle hareketinin bir benzerinin Türkiye de de patlak verme endişesi olsa gerek. Liberaller, unutmuş ya unutturmuş olabilirler ama emperyalizm çağında yaşamaya devam ediyoruz ve dünyanın her ülkesinde devrimlerle karşı-devrimler hâlâ içiçe. Ve bu demektir ki dünyanın her ülkesinde her an her şey olabilir. Devrim; işçilerin bağımsız sınıf partisi yoksa da patlak verebilir, onun yokluğunda sadece zafere ulaşamaz. Ama bu durumda bile iktidardaki hâkim sınıfları ve onların temsilcilerini tir tir titretir. Bir referandumda elde edilmiş hiçbir başarı kalıcı bir önem arzetmez. Hele hele «Evet» oyu doğrultusunda ileri sürülen bütün iddiaların ne kadar büyük bir yalan olduğu bu kadar çabuk ortaya çıkmışken. Nerede referandum öncesinde ortaya atılan iddialar nerede insanların karşısına çıkartılan «Torba Yasa»? Erdoğan yönetimi Ortadoğu daki gelişmeler karşısında bütün direktifleri Clinton dan ve Obama dan alıyor. Mısır ın ve Tunus un İslâmcı hareketlerini emperyalizmin dümen suyunda tutabilme misyonunu üstlenmiş durumda. Bunun günümüzde kuşkusuz bir de ek kolaylığı var çünkü gerek Mısır daki ve gerekse Tunus taki İslâmcı hareketler AKP den bile önce emperyalizmle uzlaşmış durumdalar. AKP Ortadoğu daki kitle hareketi karşısında sarsılmakta olan emperyalizmin ve dolayısıyla siyonizmin çıkarlarının korunması için mücadele ediyor. Çünkü AKP nin Türkiye deki çıkarları ana muhalefet partisininkiler gibi emperyalizme ve siyonizme endekslidir. Torba Yasa ve Türk-İş in Tavrı İşçi sınıfı, Özal hükümetinden bu yana haklarına bu kadar taarruz edildiği bir dönem yaşamadı. Emeklilik yaşının yükseltilmesiyle başlatılan saldırı süreci; sağlıktan eğitime her alanda, gencinden emeklisine her kesime, kadroludan güvencesize, sağlıklısından silikozis hastasına, madencisinden TEKEL işçisine, Alevisinden Sünnisine, Kürt ünden Türk üne ayrım gözetmeden devam ettiriliyor. Son torba yasa tasarısının da bu bileşimi taşıdığını, bir bütün olarak işçi sınıfına yönelik olduğunu, birinci dereceden belediye işçilerinden kamu emekçilerine kadar herkesin canını yakacak maddelerin aynı torbaya konduğunu bir kez daha gördük. Evet, hükümet söz konusu işçi-emekçi haklarıysa ayrım yapmıyor! AKP hükümeti, yeri geldiğinde Mısır devlet başkanı Mübarek i eleştirecek kadar demokrat, silikozis hastası kot kumlama işçilerinin durumuna ağlayacak kadar duyarlı, içki konusunda hassas, sanata karşı ilgili ve yeri geldiğinde işçilerin-emekçilerin ayrım gözetmeden haklarını ellerinden almak için aynı torbaya koyacak kadar birleştirici! AKP hükümetinin işçi sınıfına bir bütün olarak saldırdığı oranda işçi sınıfının da daha birleşik mücadelede vermesi beklenir değil mi? Özellikle işçi örgütlerinin öncülük ettiği, örgütler içinde merkezi önem taşıyan Türk-İş in bu işin başını çektiği eylemlerin yapıldığı bir süreçten bahsetmek isterdik. Ama ne yazık ki garip ve acı şeylerden bahsedeceğiz. Birleştiren AKP nin karşısında mücadeleyi bölen Türk-İş ten söz edeceğiz. İşçi hakları masa başında nasıl satılır bundan söz edeceğiz. Bir konfederasyon kendisine bağlı bir sendikanın haklarını, diğer sendikası için nasıl feda eder bunu söyleyeceğiz. TEKEL işçilerinin mücadelesiyle iyice açığa çıkan sendikal bürokrasinin, Kumlu ve hempalarının nasıl işçi sınıfına ve Türk-İş e ihanet ettiğini çekinmeden ifade edeceğiz. Foto: Bütün bunlar nasıl yaşandı? Madde madde bunları sırasıyla anlatalım: AKP tarafından belli aralıklarla gündeme getirilen saldırı planı Torba Yasa adıyla 29 Kasım 2010 tarihinde TBMM ye sunuldu. Türk-İş, daha doğrusu Kumlu ve hempaları ne yaptı? 8 Aralık 2010 da torba yasaya ilişkin görüşlerini yayınladı. Hükümet yetkililerinin kendileriyle görüşmesini bekledi. Açıkça işçilere saldırı niteliği taşıyan ve cepheden karşı çıkılması gereken torba yasayı müzakere edilebilir görerek kendileriyle temasa geçilmesini beklemeye başladı. O da ne?! Kendileriyle kimsecikler görüşme zahmetine girmedi. Bunun üzerine Türk-İş, 24 Aralık 2010 da bir basın toplantısı yaptı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nın böyle bir tasarı hazırlığında Türk-İş ile diğer sosyal tarafların görüşlerine başvurmamasına üzüldüklerini belirtip, süreçte ise görüşlerinin dikkate alınmadığını dile getirerek sitem etti. Onlara göre sosyal diyalog ciddi bir işti. Ama kendilerinden başka bunu ciddiye alan da yoktu! Bunun üzerine sözde resti çekerek 4 Ocak 2011 de yapılacak Türk-İş Başkanlar Kurulu toplantısını işaret edildi. Bir yandan da Başbakan a mektup yazılarak randevu istendi. 2 İŞÇİ KARDEŞLİĞİ

3 DİSİPLİN GÜNCEL Resti gören Tayyip ne tesadüftür ki 4 Ocak ta Türk-İş ile görüştü. Bu görüşmede Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak ile Yol-İş Genel Başkanı Ramazan Ağar yer alıyordu. Bu bileşimin nedeni sonradan anlaşılıyor. Toplantı öncesi başlıyor diyalog! Türk-İş yöneticileri, kendilerine bağlı Belediye- İş sendikasının başkanı ile aralarının bozuk olmasından aldığı güçle; belediyelerde çalışan ihtiyaç fazlası işçiler in Milli Eğitimin, Emniyetin taşra teşkilatına ve ihtiyacı olan mahalli idarelere gönderilmesini kabul ediyor. Yani 174 bin belediye işçisini torbaya sokuyorlar. Karşılığını ise İl Özel İdarelerinde çalışan ihtiyaç fazlası işçilerin sadece karayollarına gönderilmesi olarak alıyorlar. Herkesin gözü kulağı Türk-İş Başkanlar Kurulu toplantısından çıkacak kararlarda iken sonradan anlaşılıyor ki Tayyip le olumlu geçen görüşme neticesinde Torba Yasa Tasarısı na karşı yapılması planlanan eylemler erteleniyor. Belediye-İş yöneticilerinin, şubelerinin ve işçilerinin 11 Ocak ta fiiliyata dökülen tepkilerini Türk-İş yöneticileri umursamıyor. Belediye-İş Genel Merkezinin 12 Ocak taki açıklamasına ise Türk-İş yönetimi bir genelgeyle cevap veriyor. 20 Ocak tarihli genelgede, Belediye-İş Genel Başkanı ile aralarında olan husumet gerekçe yapılarak izahat veriliyor. Bu izahatta suçlama var, doğru yapıldığı savunusu var, tüm işçiler için çalışıldığı yalanı var ama en küçük bir yüz kızarması, utanma yok! İşçilerin ve şubelerin baskısı karşısında Ankara ve Kırıkkale deki Türk-İş e bağlı sendikaların şube başkanlarını toplantıya çağıran Türk-İş üst yönetimi (neden Ankara ve Kırıkkale diye sormuyoruz bile), toplantıdan kısa bir süre önce, toplantıyı iptal ediyor. Üstelik (çağrıyı imzalayan Türk-İş Teşkilatlandırma Sekreteri nin bile imzası olmadan) imzasız bir yazıyla. Ama tepkileri kırmak için de bu iptal yazısının sonuna, 25 Ocak taki KESK eylemlerini, şubelerin desteklemesini eklemeyi ihmal etmiyor. İşçi sınıfına saldıran torba yasaya karşı tepkileri büyütüp çoğaltması gereken Türk-İş dalgakıran rolünü oynuyor. Evet, Türk-İş bölücülük yapıyor. Türk-İş, 26 Ocak tarihinde Meclis Genel Kurulu na gelen torba yasayı göstermelik olarak protesto etmek amacıyla AKP İl Başkanlıkları önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Göstermelik diyoruz çünkü ortada bir eylem planı, programı yoktu. KESK, DİSK, TMMOB ve TTB nin Torba Yasa Tasarısı na karşı ortak eylem (Türk- İş de davetliydi) kararına ilişkin de bir tek söz söylenmedi. Bu gidişin bir sonraki adımı kıdem tazminatının yok edilmesi ve bölgesel asgari ücretin hayata geçirilmesi iken; Türk-İş yöneticileri kıdem tazminatı konusunda haber ajanslarına göstermelik beyanatlar veriyor. Diyor ki zatı muhterem Türk-İş in, kıdem tazminatına dokunulması halinde bunun genel grev sayılacağına dair Genel Kurul kararı vardır. Biz kıdem tazminatı tartışmalarının tarafı olmadık, olmayız. (27 Ocak 2011). Türk-İş Başkanı bu açıklamasıyla yüreğimize su serpemedi. Yaptıkları bundan sonra yapacaklarının göstergesidir. Bu sözleri efelenmenin ötesinde değerlendirmek mümkün değil. Kaldı ki Kumlu başkanlığındaki Türk-İş in zorla da olsa TEKEL işçileri için alınan 1 günlük iş bırakma eylemini de nasıl gerçekleştirdiğini geçen sene 4 Şubat ta gördük. Ne kadar da caydırıcı bir eylemdi! Daha sonraki açıklamalar, yapılanlar iyice cesaretlendirdi, ama maalesef işçileri değil hükümeti! O zaman gereğini yapmayanlar, bugün torba yasanın gelmesinden de bir o kadar sorumludurlar. Son olarak sınıf dayanışmasından kaçan Türk-İş bürokrasisinin, Başbakan ın ayak izinden gitmeyi kendilerine tek çıkar yol olarak gördüklerini söylemek gerekiyor. Somutlarsak; Türk-İş 3 Şubat ta KESK, DİSK, TMMOB ve TTB tarafından yapılan Torba Yasa Tasarısı na karşı ortak eyleme katılmadığı gibi polis zorbalığına karşı da bir çift söz söyleyememiştir. Haklarını savunan emekçilere reva görülen şiddete sessiz kalan Türk- İş, OSTİM de yaşanan patlamalara ilişkin olarak ise hükümetin ardından 4 Şubat ta açıklama yapmayı ihmal etmemiştir. Açıklama yapması gereken hükümettir, hesap sorması gereken ise Türk-İş tir, diğer sendikalardır. Hesap sormak hükümetin güdümünde açıklama yapmakla olmaz, alanlarda bütün baskılara, polis şiddetine rağmen hak mücadelesi yapmakla olur. KESK ve Türk-İş Genel Kurulları Penceresinden Sınıfın Geleceği Türkiye işçi sınıfı grevlerle, direnişlerle, ölümlerle elde ettiği tüm kazanımlarının neredeyse tamamını (kıdem tazminatı hariç) kaybetti. Özellikle ikinci dönem AKP hükümeti bütün toplumu kullaştırırken; işçi sınıfı ve onun örgütlerini de paramparça etti. Kamu emekçilerini özelleştirme, 4-B, 4-C, taşeronlaştırma gibi saldırılarla böldü. Kadrolu çalışanları ise kapıkulu yapmak için bütün yasal düzenlemeleri bir bir Meclis ten geçirdi. Zayıf da olsa var olan işçi örgütlerine saldırılarını hiç kesmedi. Bazılarını ya doğrudan kendine bağladı ya da marjinalleştirmek, bürokratik kastlara dönüştürmek için bütün kirli oyunlarını sergiledi. Bütün bunlar olurken işçi sınıfının sendikal örgütlerinin neredeyse buna dünden hazır bir görüntü sergilemesi ise dramın en acı yüzüdür. AKP hükümeti döneminde; bırakın sermayeden ve devletten bağımsız sendikaları doğrudan hükümete bağımlı sendika ve konfederasyonlar oluştu! Bütün bu olumsuz hava içinde kamu emekçilerinin en dinamik ve örgütlü gücü olan KESK ve işçilerin en örgütlü olduğu Türk-İş Konfederasyonu genel kurul sürecine girdiler. Sendika genel kurulları var olan durumdan kurtulmak için her zaman önemli dönemeçlerdir. Tabandan gelen yeni ve mücadeleci bir gücün tarihin akışını değiştiren bir iradeyi yarattığına sınıf mücadeleleri tarihinde defalarca tanık olundu. Peki, bu iki önemli konfederasyonumuzun şimdiye kadar gerçekleşen kongrelerinde böyle bir iradenin ortaya çıkabileceğine ilişkin emareler görebildik mi? Cevabımız ne yazık ki Hayır. Oysa bu iki konfederasyonun öncülüğünde oluşturulacak olan bir Birleşik İşçi Cephesi tek çıkar yolumuz. Devletten ve sermayeden bağımsız bir cephenin kurularak; işçi sınıfının kazanılmış haklarını korumak ve kaybedilenleri yeniden kazanmak için Türk-İş ve KESK e önemli görevler düşüyor. KESK e bağlı sendikalar bir yandan şube ve genel merkez kurullarını yaparken bir yandan da Ocak ayında KESK Olağanüstü Genel Kurulu yapıldı. Bu olağanüstü şartlarda gerçekleşen kurulun asıl genel kurulun bir provası olduğunu söylemek sanırım yanlış olmayacaktır. Çünkü şimdi yönetime girmeyen bazı grupların asıl seçimde göstereceği pazarlık başarısına bağlı olarak şu anki 7 kişilik MYK da 1-2 isim değişecek. Yine asıl sorunların değil; kimin, kaç kişiyle temsil edileceğine boğulmuş bir kongre süreci yaşanacağını şimdiden görmek zor değil. KESK geçmişine ve yarattığı fiili-meşru mücadele geleneğine uygun olarak kendini yenilemelidir. Yönetimlerde sendika içindeki bütün eğilimlere temsil imkanı veren bir yönetim tarzını oluşturmalıdır. Bunun için tüzüğün 7 kişilik MYK öngörmesi engel değildir. Emekçiler kendi hukukunu her zaman yaratmasını bilmiştir. Şubelerde işyeri temsilciler kurulunu aktifleştirip yarı-karar organına dönüştürerek, merkezi düzeyde GYK ları aktif olarak çalıştırarak daha kapsayıcı bir temsiliyet mümkündür. Yine bazı şube genel kurullarında önerge olarak kabul gören doğrudan seçim ilkesi de gerçekleştirilemeyecek bir uygulama değildir. Bütün bunlar KESK i daha demokratik ve daha aktif hale getirecektir. Alınan kararlarda bütün eğilimlerin görüşleri olacaktır. Geri çağırma ilkesinin yaşam bulması da ancak böyle kapsayıcı ve demokratik bir yönetim anlayışında mümkündür. Türk-İş te Mustafa Kumlu ve hempalarının yönetiminin işçi sınıfına ihanetleri deneyimle sabittir. Bunun en trajik ve tarihi örneği TEKEL direnişi oldu. Bugün Türk-İş e üye işçiler ve tüm işçi sınıfı bu büyük ihaneti gördüler. Devlete ve patron hükümetlerine bağlı olmanın işçi sınıfı için nasıl ağır bedellere sebep olduğunu daha iyi anlatan bir örnek olamaz. İhanetin sınırı yok. Kumlu yönetimine destek veren Belediye-İş de torba yasa ile aynı ihanetin kurbanı olmak üzere. İşçi sınıfının mücadelesinin önünde aşılması gereken engel niteliğinde olan bu güruh, köklü ve militan mücadele olmaksızın Türk-İş ten defedilemez. Bunun olabilmesi içinse işyerlerinden başlayan sendikal bir gelenek yaratmak zorunludur. Bu gelenek şube ve genel merkez genel kurullarında kendini ifade etmelidir. Nasıl bir sendika? Nasıl bir Türk-İş sorusunun yanıtı genel kurulda bir seçenek olarak verilebilmelidir. İşçileri torbaya sokan bir Türk-İş mi yoksa torbaya karşı mücadele eden bir Türk-İş mi? Hükümetin ayak izinden giden bir Türk-İş mi yoksa ondan yanlışları için hesap soran bir Türk-İş mi? Mücadeleyi diyalog ile sınırlandırıp masa başında işçileri satan bir Türk-İş mi, alanda faaliyet yürütüp diğer sınıf örgütleri ile birleşik mücadele vererek hakkını söke söke alan bir Türk-İş mi? Hükümete sözde efelenen bir Türk-İş mi, sözü ciddiye alınmak durumunda kalınan bir Türk-İş mi? Ekonomiye can verme derdi ile patronların emrinde bir Türk-İş mi, krizin sorumlusunun işçiler olmadığı bilinci ile hareket eden bir Türk-İş mi? Gücünü hükümet nezdinde olumlu görüşmelerden alan bir Türk-İş mi yoksa kendi üye sendika ve işçilerinden alan bir Türk-İş mi? Bugünden bu sorulara verilen net cevaplar ışığında, Türk-İş bürokrasisinde sembolleşen sınıf uzlaşmacı ve işbirlikçi sendikal anlayışa karşı harekete geçme zamanıdır. İşyerlerinden başlayarak Türk-İş genel kuruluna kadar mücadeleyi yükseltmek hepimizin boynunun borcudur. İŞÇİ KARDEŞLİĞİ 3

4 ULUSLA DİSİP Afganistan işgalinin onuncu yılında savaş Pakistan a sıçradı Afganistan işgalinin gerçek sonuçları Afganistan dünyadaki eroinin yüzde 93'ünü karşılıyor. 2001'deki işgalden bu yana 33 kat büyüyen, yaklaşık 200 milyar Dolarlık bu pazar şimdi ABD'nin elinde. Geçtiğimiz Ekim ayında Afganistan daki Amerikan işgali 10. yılını geride bıraktı. Bölgede halen NATO komutasında 150 bin işgal kuvveti bulunmasına karşın ülkenin herhangi bir bölgesinde istikrar sağlanmış değil. Üstelik savaş Pakistan a sıçradı. Emperyalizmin Ortadoğu politikası, Pakistan ı özellikle Hindistan kıtasını sonu gelmez bir savaşın içine sürükleyerek istikrarsızlaştıracak. Emperyalizm Afganistan da çıkmaz yola girdi. Yüksek rütbeli Amerikan ve İngiliz ordu yöneticileri durumu uzun süreli bir felaket olarak değerlendiriyor. Geçmişte Pakistan ın Hindistan dan kopmasına öncülük eden emperyalizm, kontrol edemediği Pakistan ı, Taliban ve Karzai nin kontrolünde iki bölgeye ayırmayı planlıyor. Bir taraftan da Hindistan ve Pakistan arasındaki çatışmaları kaşıyarak, bölgeyi istikrarsızlaştırmak için suni 4 İŞÇİ KARDEŞLİĞİ çatışmalar yaratmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıl Afganistan büyük bir sel felaketi yaşadı ve bu nedenle ülke IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist kurumların yardımına muhtaç hale geldi. Ancak, Afgan hükümeti özelleştirme ve devlet sübvansiyonlarını kesmek gibi IMF nin dayattığı koşulları geçekleştiremediği için yardımlar askıya alındı. Pakistan halkı bu mali yardımlarla işsizlikten, yoksulluktan kurtulabileceğini sanıyorlarsa çok büyük yanılgı içindeler. Emperyalizmin mali yardımları karşılığında çalışma yasaları uygulanmayacak, ülkenin yer altı ve yerüstü kaynakları özelleştirilecek, baskı artacak ve her şeyden önemlisi Afgan halkı esaret altında yaşamak zorunda kalacak. Bölgede yaşayan Afgan, Pakistan, Hindistan ve Bangladeş halklarının emperyalist işgalden kurtulmak için hep birlikte direnmekten başka çareleri yok. Avrupa Birliği çatırdıyor Kriz, Yunanistan ve İrlanda nın ardından İspanya yı da vurdu. İspanyol hükümeti kemer sıkma politikalarını hayata geçirmeye hazırlanıyor. 45 milyonluk ülkenin toplam borcu 320 milyar Dolar. İşsizlik oranı ise yüzde 20 lere ulaştı. Bu rakam, Avrupa ortalamasının iki katı. Her dört çalışandan biri sözleşmeli olarak iş güvencesi olmadan çalışıyor. İspanyol hükümeti de İrlanda ve Yunan hükümetleri gibi krizden çıkış yolunu, IMF ve Avrupa Birliği nden (AB) gelecek mali yardımlarda görüyor. Ancak, İspanya nın bu yardımları alabilmesi için AB nin direktiflerini harfiyen uygulaması, tıpkı Yunan hükümetinin yaptığı gibi kamu harcamalarını kısması ve maaşları düşürmesi, vergileri arttırması gerekiyor. İspanya daki Zapetero hükümeti şimdiden ailelere verilen 2 bin 500 Euro olan çocuk yardımını kaldıracağını açıkladı. Avrupa Birliği refahı değil krizi, işsizliği, yoksulluğu ortaklaştırıyor, genelleştiriyor. Spekülatörlerin, şirketlerin, bankaların, borsanın neden olduğu krizin faturasını tüm Avrupa halklarının sırtına yüklüyor. Bağımsız Avrupa halklarının özgür birliği için emperyalist AB ye hayır! Dünyanın Bütün Hükümetleri, Ha Çok değil bundan henüz iki ay kadar önce Cezayir in başkentinde Cezayir İşçi Partisi nin (PT), ILC (Uluslararası- Bağlantı Komitesi) ve Cezayir Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu (UGTA) ile ortaklaşa düzenledikleri ve dünyanın 62 ülkesinden gelen emek militanları, politik militanlar ve sendikacılarla gerçekleştirdiği Savaşa ve Sömürüye Karşı Açık Dünya Konferansı na İKP delegeleri olarak katıldık (Geniş bigi için İşçi Kardeşliğinin Ocak 2011 tarihli 50. sayısına bakılabilir). Üç gün boyunca 97 konuşmacının söz aldığı bu toplantıda, geçtiğimiz ay Tunus ta başlayan devrimin ve onun sonrasındaki gelişmelerin haberini veren bir deklarasyon yayınlanmış ve sonuç olarak şöyle denmişti: Savaşın ve yoksulluğun sorumlusu olan bütün hükümetler, halklarınızın isyanından korkun! Kahrolsun Savaş, Kahrolsun Sömürü!. İşte daha şimdiden Tunus devriminin patlak vermesiyle beraber dünyanın Sudan ikiye bölündü 9 15 Ocak tarihlerinde gerçekleştirilen referandumun gayri resmi sonuçlarına göre Güney Sudan ayrılık kararı aldı. İlk kez bir Müslüman Arap ülkesi bölünmüş oldu. Referandum sonucunda ağırlıklı olarak Hıristiyanların yaşadığı, petrol kuyularının bulunduğu zengin Güney, Müslümanların çoğunlukta olduğu yoksul Kuzey den ayrılmaya karar verdi. Ülkenin zengin petrol yataklarına sahip Abyei bölgesi, Kuzey ile Güney arasındaki anlaşmazlığın temelini oluşturuyor. Bu bölgenin hangi tarafa dahil olacağı henüz netlik kazanmadı. Petrol yatakları Güney Sudan da olmasına karşın petrolü Kızıl Deniz e ulaştıran boru hatları kuzeyden geçiyor. Taraflar arasında bir anlaşma olmadığı takdirde referandum kuzey ve güney arasındaki soruna çözüm getirmeyecek. Öte yandan güney bölgesinde homojen bir nüfus bütün hükümetleri kendi halklarının gazabından korkar hale geldiler. Tabii bu hükümetlerin başında da dünya jandarması ABD emperyalizminin yönetimiyle siyonist İsrail hükümeti yer alıyor. ABD emperyalizmi Magrip ve Maşrık ülkelerindeki egemenliğini Avrupa Birliği ile beraber sürdürebilmek için her türlü şaklabanlığı yapmak zorunda kalıyor. Bugüne kadar kılına bile dokundurmayıp her türlü desteği verdiği Mübarek e, Ne yapalım bari git artık diyor. Obama daha da utanmazca, artık Mısır da demokrasi hâkim olmalı diyor. Peki bugüne kadar aklın neredeydi? Bir memlekette demokrasi olması gerektiğini kitleler ayağa kalkınca mı akıl ediyorsun? Bu demektir ki, emperyalizmin bir ülkenin demokratik bir yönetime sahip olup olmamasıyla uzak yakın hiçbir ilişkisi yok! Onun derdi varsa yoksa kendi emperyalist çıkarları. Zaten Ortadoğu daki esas müttefiki İsrail hükümeti hiçbir sakınca duymadan ve son derece arsızca, İsrail için en tehlikeli yapısı yok. Bu bölgede Hıristiyanlar ve animist inançlı kesimler yaşıyor yılları arasında yaşanan, 22 yıl süren iç savaşta 2 milyon kişi hayatını kaybetti, 4 milyon kişi ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Referandumun ardından mültecilerin geri dönmek istemeleri, vatandaşlık hakları, iş ve toprak talep etmeleri, petrol gelirinin paylaşımı gibi etnik çatışmalara neden olacak sorunlar varlığını sürdürüyor. ABD ve AB emperyalizmleri, Afrika nın toprak bakımından en büyük, 40 milyon nüfusa sahip ülkesi Sudan ile zengin petrol yatakları nedeniyle yakından ilgileniyor. Bölge, Birleşmiş Milletler askerlerinin işgali altında. Petrolden pay almak isteyen ABD ve AB, özelleştirme yapacak ve serbest ticaret politikalarını uygulayacak Batı yanlısı bir hükümetin kurulmasını garantiye almaya çalışıyor.

5 RARASI LİN lklarınızın Gazabından Korkun! gelişme Arap ülkelerinin demokratik yönetimlere kavuşmalarıdır, çünkü halklar bize düşman, sadece o halkların hükümetleri bizim yandaşımız diyor. Evet Tunus devrimiyle Ortadoğu da emperyalizmin çıkarları tehdit altında. Tunus la birlikte bölgede sürekli devrim süreci başlamış bulunuyor. Emperyalistler ve onların yerli işbirlikçileri bu süreci geri çevirmek için, işçi sınıfı ve halklar ise sonuna kadar götürmek için mücadele edecekler. Sürekli devrim ülkelerin emperyalizmden kopuş süreçleriyle başlamak zorunda. Emperyalizmden kopuş ve bağımsızlık talebinin nasıl önemli olduğunu ve kitle seferberliğini hızlandırıcı bir etki yapacağını görmek şimdiden mümkün. Dolayısıyla egemen bir Kurucu Meclis talebi kadar acil bir başka talep olamaz. Unutmayalım: Tunus un ya da Mısır ın geleceğiyle ilgili kararlar büyük bir yüzsüzlükle ABD Senatosu nda alınıyor. Ve hem Tunus hem de Mısır kitleleri bunun fazlasıyla farkındalar. Ama devrim süreci aynı zamanda emperyalizmden, onun işbirlikçilerinden ve siyonizmden bağımsız bir işçi partisinin inşasını da beraberinde dayatıyor. Çünkü ezilen milletleri emperyalizmden koparıp onlara öncülük edecek tek güç işçi sınıfıdır ve işçi sınıfı da ancak bağımsız örgütleri aracılığıyla bu müdahaleyi gerçekleştirebilir. Egemen bir kurucu meclis için mücadeleye geçecek işçi sınıfı devrimci sürecin gelişimi içinde ülkenin bütün ezilenlerini (yoksul köylüleri, işsizleri, gençleri, kadınları, emeklileri, vs.) harekete geçirerek hem emperyalizmden bağımsızlığı sağlayacak ve hem de üretim araçları üzerindeki özel mülkiyet rejimine son vererek sürekli devrimi gerçekleştirecektir. Dolayısıyla sadece emperyalist ülkelerin hükümetlerinin değil Türkiye gibi yarı-sömürge ülkelerin hükümetlerinin de halkların gazabından ödü patlasın! Avrupa Birliği nin başkenti bölünecek mi? 40 bin protestocu 23 Ocak ta Belçika nın parçalanmasına karşı başkent Brüksel de toplandı. Valon ve Flamanlardan oluşan 11 milyon nüfuslu Belçika da 8 aydır hükümet kurulamıyor. Irak ın hükümetsiz geçirdiği 289 günlük süre rekorunu Belçika nın kırmasına kesin gözüyle bakılıyor.belçika da Kral II. Albert tarafından hükümet kurma çalışmaları için arabulucu olarak görevlendirilen senatör Johan Vande Lanotte, yeniden istifa etti. Ekonomik krizle boğuşan Belçika halkı 8 aydır siyasi krizle boğuşuyor. Hükümetsizlikten bıkan halk, Ocak ayında meydanlara inerek siyasileri protesto etti. Emperyalist AB nin sözde başkenti Brüksel, Avrupa halklarına bölünmeden, yoksulluktan, işsizlikten başka bir şey sunmuyor. Kahrolsun AB emperyalizmi! Fildişi Sahilleri nde tehlikeli çatışma Fildişi Sahilleri nde yapılan seçimler sonucunda, seçimi kazandığı açıklanan Alassane Ouattara ya karşı seçimi kazandığını iddia eden eski cumhurbaşkanı Laurent Gbagbo nun yönetimi devretmemesiyle başlayan çatışma devam ediyor. On bin Birleşmiş Milletler (BM) askerinin olduğu ülkede yaşanan bu gelişmeler İngiliz ve Fransız emperyalizminin bu çatışmadan nemalanmasının önünü açtı ve 2 bin BM askeri daha Fildişi Sahilleri ne çatışmayı bastırmak adı altında göreve çağrıldı. Gazetemizin geçtiğimiz sayısında, Cezayir de gerçekleştirilen, 52 ülkeden delegelerin katıldığı Savaşa ve Sömürüye Karşı Açık Dünya Konferansı nın sonuç metnini yayınlamıştık. Bu konferansta Fildişi Sahilleri nin işçi delegeleri, Fildişi Sahilleri halkının birliklerine ve ulusal bağımsızlıklarına derinden bir bağlılık duyduklarını ve barış özlemi içinde olduklarını anlatmışlardı. Savaş ve BM dahil yabancı askeri birliklerin işgali, Fildişi Sahilleri ne demokrasi getiremez. Bu hiç kimsenin inkâr edemeyeceği bir gerçek. Tıpkı tüm Afrika da olduğu gibi Fildişi Sahilleri ve halkının doğal zenginlikleri (kakao, kahve üretimi ve yeni keşfedilen kıyıdan uzak petrol yatakları), yıllardır halkları boğan borçların ödenmesi adı altında yapısal uyum planları, IMF ve Dünya Bankası nın özelleştirme politikalarıyla talan ediliyor. Bu politikalar ile sözde etnik ve dini çatışmaları kışkırtarak ülkeyi bölme girişimleri arasında bir bağlantı bulunuyor. Bu çerçevede, Açık Dünya Konferansı nın sonuç metnindeki şu bölümü tekrar etmek istiyoruz: Savaşa karşıyız. Savaş, tüm dünya alklarına ve işçilerine katlanılmaz acılar yaşatır. Savaş hem asgari müdahaleleri yapan hem de bunlara maruz kalan ülkelerde tüm sanayi sektörlerinin imhasına, genel işsizliğe, kuralsızlaştırmaya, eğitim ve kültürün imhasına, kırsal bölgelerden toplu göçe yol açacak ormansızlaşmaya yol açar. Bizler tüm yabancı müdahalelere, tüm askeri müdahale tehditlerine ve ulusların egemenliğini tehdit eden tüm emperyalist üslere karşıyız. Amerikan ve Fransız Emperyalizminden Bağımsız Haiti Depremin 1. Yıldönümünde Haiti Karayipler in en fakir ülkesi olan 10 milyon nüfuslu Haiti de, 12 Ocak 2010 tarihinde meydana gelen depremde, 200 binden fazla kişi hayatını kaybetmiş, bir milyonu aşkın kişi evsiz kalmıştı. Haiti, hala Ekim ayının ortasında patlak veren kolera salgınının pençesinde. Dünya Sağlık Örgütü, Ekim den bu yana 3 bin 651 kişinin öldüğünü, 171 bin 304 kişinin de hastalandığını açıkladı. Depremin vurduğu Haiti de BM askerleri işgal karşıtı gösterileri ateş açarak bastırıyor. Haiti de depremin ardından 12 bin Birleşmiş Milletler (BM) askerinin işgali altında. Askerler, ülkeye kolerayı getirmekle suçlanmış ve bu nedenle saldırıya uğramışlardı. Halkla askerler arasındaki çatışmalarda 6 sivil ölmüştü. BM askerlerinin güvenliklerini sağladıkları siyasiler ise seçimlerde koltuk kapma peşinde. İŞÇİ KARDEŞLİĞİ 5

6 ULUSLARARASI DİSİPLİN Röportaj Tunus İlkokul Öğretmenleri Sendikası Genel Sekreteri Hafaiedh Hafaiedh: Tunus Genel işçi Sendikası (UGTT ) yalnızca adalet ve ilerlemeyi savunduğu sürece var olabilir. (Aşağıdaki röportaj, 2 Şubat 2011 tarihinde, Fransa Bağımsız İşçi Partisi tarafından çıkartılan haftalık Informations Ouvriéres gazetesinde yayımlanmıştır.) UGTT yönetim kurulu geçtiğimiz günlerde, eski hükümetten, biri başbakan olmak üzere iki bakanı barındıran Ghannouchi Hükümeti ni tanıdı. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Kurul, UGTT nin üst düzey yöneticileri ve yeni hükümet arasındaki müzakerelerin sonuçlarını onaylama görevini yerine getirdi. 21 Ocak ta toplanan UGTT yönetim kurulunun, eski hükümetin bakanlarının dahil olduğu bir hükümeti tanımayacaklarını bildirdiğini hatırlatmak gerekir. Ancak müzakerelerin son aşamasında UGTT önderliği, eski Ben Ali rejiminde yer almış, başbakan Ghannouchi de dahil iki bakanın varlığını tanıma kararı aldı. Bu teklif, UGTT yönetim kurulunda da oy çokluğuyla kabul edildi. Tunus İlkokul Öğretmenleri Sendikası temsilcisi olarak ben öneriye red oyu verdim. Bildiğim kadarıyla Ortaokul Öğretmenleri Sendikası, Posta İşçileri Federasyonu, Kamu Sağlığı İşçileri Sendikası, Çocuk ve Bebek Sağlığı İşçileri Sendikası ve bölgesel Sfax, Bizerte ve Jendouba Sendikaları temsilcileri de bu teklife karşı oy kullandılar. Hepimiz, işçi sınıfının talep ve çıkarlarını düşünerek öneriye karşı çıktığımızı ve UGTT yönetim kurulunun 21 Ocak ta aldığı kararlardan hiçbir şekilde geri adım atmayacağımızı beyan ettik. Sfax ve sanayide çalışan işçi sınıfının kalesi olan Bizerte deki yerel sendikalar ve işçi ayaklanmalarına öncülük eden Jendouba Bölgesel Federasyonu gibi yeni hükümeti tanımayı reddeden tüm bu sendikalar, UGTT üyesi sendikaların yüzde 50 sinden fazlasını oluşturuyor. Bu da, Tunus ta sendikaların büyük bir kısmının UGTT yönetim kurulunun 21 Ocak ka- rarlarının arkasında durduklarını gösteriyor. Bugün UGTT içinde derin bir çatlağa sebep olan hükümeti tanıma kararının ciddi bir şekilde tartışılması gerekiyor. Tunus taki eylemlede UGTT üyesi kadınlar en ön safta yer alıyor UGTT önderliğinin bu son önerisine karşı oy kullanan ve eski hükümet temsilcilerini bertaraf etme hareketine dahil olan tüm UGTT üyesi sendikalar, yadsınamayacak büyüklükte bir toplumsal tabana sahipler. Şu anda İlkokul Öğretmenleri Sendikası 50 bin, Ortaokul Öğretmenleri Sendikası ise 55 bin üyeye sahip; bahsettiğim diğer sendikalar da oldukça güçlü kitle desteğini arkasına almış durumda. İşçi sınıfının tamamının Ghannouchi Hükümeti ni tanımayı reddettiğini, onu Ben Ali rejiminin yardakçısı, devamı olarak gördüğünü biliyoruz. Bu hükümetin tanınması kararı; gerçekleşen devrimin amaç ve taleplerinin yok sayılması ve UGTT önderliğinin kendi kural ve kararlarını halka dayatması anlamına geliyor. Bugün Tunus ta gerçekleşen her ayaklan mada insanlar Ghannouchi yi devirelim! RCD yi (Ben Ali, Ghannouchi ve yandaşları) devirelim! sloganı etrafında birleşiyor. Sizce Tunus işçi sınıfının, gençliğin ve tüm halkın se se se sini duyurabilmek için ne yapılmalı? UGTT, demokratik kurallar çerçevesinde hareket eden bir oluşum. Fakat şunu da belirtmeliyim ki, UGTT yönetim kurulunun dayattığı ve sendikamızın hedefleriyle örtüşen ilkelerle bağdaşmayacak bir demokrasi anlayışını kabullenemeyiz. Çünkü UGTT üyelerinin yarısını oluşturan bizler, açıkça ve defalarca söylediğimiz gibi, eski rejimden tek bir temsilcinin bile dahil olduğu bir hükümet istemiyoruz. İstanbul un Finans Merkezinin Göbeğinde Nemtrans İşçilerinin Direniş Çadırındaydık İş Bankası nın sermayedarı olduğu lojistik şirketi Nemtrans A.Ş. işçileri 27 Aralık tarihinde DİSK e bağlı Nakliyat-İş e üye oldukları için işten atıldırlar. Bunun üzerine 27 Aralık tarihinde Gemlik te başlattıkları direnişi, 14 Ocak tan itibaren İş Bankası nın Levent teki Genel Müdürlük binasının önünde kurdukları çadırda devam ettiriyorlar. Direnen işçiler ve Nakliyat-İş Gebze Şubesi Başkanı Erdal Kopal ile direniş öncesi yaşananları ve devam eden direniş sürecini konuştuk. Bu bir demokrasi sorunu değil. Bu, ülkemizin işçi sınıfına ait bağımsız bir birlik olan UGTT nin varlığını belirleyen temel ilkelere dair bir sorun. Bugün biz, Ghannouchi hükümeti muhalifleri olarak Tunus halkının ezici bir çoğunluğunun takındığı politik tavrı temsil eden çoğunluk olmamıza rağmen UGTT de muhalefetteyiz. Eski düzenle bağları net bir şekilde kopar mak için verilen bu savaşta, RCD den gelen iki temsilcinin yeni hükümetten ayrılmasını sağ lamak için UGTT içerisinde ve tüm ülkede ne ne ne ler yapılmalı? Daha önce de söylediğim gibi, UGTT içerisinde çoğunluğa sahip olmamıza rağmen aynı durum yönetim kurulu için geçerli değil. Örneğin, benim dahil olduğum sendika 50 bin üyeye sahipken, yönetim kurulunda yalnızca tek bir temsilci bulunduruyor. Bazı üyeye sahip kuruluşlar ise yönetimde bizimle eşit ağırlığa sahip. Şimdi artık ayaklanma, gösteri ve grevlerle sokağın sesini duyurma zamanıdır. İlkokul öğretmenleri, Ocak tarihlerinde iki gün süren iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Hükümet ve basın, eylemci öğretmenlere karşı velileri şiddetli bir kışkırtma kampanyasına girişti. Bu yüzden, insanlarla aynı sorunları paylaştığımız mesajı vermek amacıyla şimdilik grevleri durdurma kararı aldık ve şu anda veliöğretmen görüşmeleri düzenliyoruz. Bu çabamızı Ghannouchi Hükümeti düşene dek sürdürmeyi planlıyoruz. İlkokul öğretmenleri tamamen kazanmaya, demokrasi ve ilerlemeyi sağlamaya odaklanmış durumdalar. Paris ve Londra da kapalı kapılar ardında mücadeleleri durdurmak için müzakere yürütenlerle aynı safta değiller. Biz sendikacılar; UGTT nin kurucusu; ilerleme, adalet ve özgürlüğün savunucusu olan gerçek demokratlar Hached ve Hammed Ali el- Hammi nin mirasçılarıyız de verilen bağımsızlık mücadelesinde ve 1978 deki genel greve giden yolda izlenen ilkelere bağlı kaldığı sürece UGTT nin var olabileceğine inanıyoruz. Direnişe başlamanıza sebep olan işveren uy gulamalarını anlatır mısınız? Erdoğan Bayrak (Operatör): Ben Nemtrans ta, limanda çekici operatörüydüm. Krizde 36 arkadaşımız kriz bahane edilerek işten atıldı ve fazla mesai ücreti verilmeden günde 12 saat çalışmak zorunda bırakıldık. İzin günlerimizde bile telefon edip işe çağırdılar bizi. Birçok kez sıkıntılarımızı anlattığımız toplantılar yaptık işverenle, ama bütçe uygun değil diyerek taleplerimizi geri çevirdiler, yalanlarla oyaladılar bizi. Cemalettin Güzel ve Tuncay Alkan (Ağır Vasıta Şoförü): Biz şoförlere 7 yıl boyunca doğru düzgün zam yapmadılar. Şirkette yemek yemeyin, yol harcırahlarınıza yansıtalım yemek parasını dediler, kabul ettik un başında Şişecam dan gelen Cem Akgül Genel Müdür oldu. Harcırahlarımızı düşürdü, şirkette yemek yememizi yasakladı, yemek yedik diye zabıt tutturdu. Erzak yardımı, doğum ve evlenme yardımı, kandillerde dağıtılan kandil simidi, çikolata gibi yan haklarımızın tamamını kaldırdı. devamı sayfa 7 de 6 İŞÇİ KARDEŞLİĞİ

7 DİSİPLİN PARTİ Bu sırada işler sürekli arttı, yeni müdür kârı yüzde 30 arttırdık diye övünüyor. Sabah 5 te başlıyor mesaimiz, gece ye kadar çalıştığımız oluyor. Aylık hareket sayısı 350 den ye çıktı. Bizim istediğimiz haklarımızı geri almaktı, ama yeni müdür şartları kabul etmeyen çeksin gitsin diyerek bizi tehdit etti, işittiğimiz azarlar ve küfürler de cabası. Çalışırken 12 kişi işvereni mesai ücretlerimizi ödemediği için mahkemeye verdik ve sendikaya üye olduk. Dört sene boyunca Gemport ta örgütlü Türk-İş e bağlı Liman-İş e üye olmak istedik, izin vermediler. Şimdi Nakliyat-İş e üye olduktan sonra gelin Liman-İş e üye olun demeye başladılar. Şu ana kadar verdikleri sözleri tutmadılar, samimiyetlerine inanmıyoruz. Ahmet Akbulut (İşçi): Güvenlikçilik, çaycılık, bahçıvanlık, şoförlük, servis şoförlüğü dahil birçok işte çalıştırdılar beni. Hatta raporluyken bile çalıştırıldım. Biz işçiler 680 TL maaş alıyorduk, yeni müdüre dertlerimizi anlatmaya gittiğimizde Ben de TL ev kirası veriyorum, zor geçiniyorum diyordu bizimle dalga geçer gibi. Kısacası direniş tırcıların harcırahlarına 5 TL zam, operatörlerin 3 vardiya istemeleriyle başladı. 14 Ocak tarihinden beri İstanbul un finans merkezinin göbeğinde, Levent te dev banka ku lelerinin arasında çadırınızı kurarak hakkınızı almak için mücadele ediyorsunuz. Bu noktaya nasıl geldiniz, direniş sürecini anlatır mısınız? Erdal Kopal (DİSK Nakliyat-İş Gebze Şube Başkanı): Arkadaşların da detaylarını anlattığı kölece çalışma düzeni gerekçesiyle 12 Nemtrans işçisi örgütlü mücadeleyi başlatabilmek için yaklaşık iki ay önce bizle temas kurdular. Kısa süre içerisinde toplam 46 üyeye ulaştık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı na çoğunluk tespiti için başvurduk. İşveren işçileri önce mücadeleden vazgeçmeleri için tehdit etti, ardından ilk olarak 12 işçiyi işten attı. Diğer işçilerle görüşmelerinde işçiler geri adım atmayınca toplam 46 Nakliyat-İş üyesi Nemtrans işçisi arkadaşımız işten atıldı. İşveren ekonomik gerekçeler gösteriyor ancak aslında işten çıkarmaların altında yatan temel sebep bu işçilerin örgütlenmesinden korkmalarıdır. Kalan işçileri de ana şirket olan Gemport a Liman-İş üyesi olarak geçmeye ikna etmek için uğraşıyorlar. 27 Aralıkta 14 işçinin, 29 Aralık tarihinde de geri kalan tüm işçilerin iş akitleri feshedildi. Bunun üzerine 27 Aralık tarihinde Gemlik Limanı nda direnişimize başladık. Gemlik Meydanı nda yaptığımız basın açıklamasında muhatabımızın Gemport Şirketi nin ve onun taşeronu olan Nemtrans Şirketi nin sahibi olan, ülkenin en büyük finans kapitalisti ve para babası olan İş Bankası nın muhatabımız olduğunu, mücadelemizi de İş Bankası nın merkezinde sürdürüp büyüteceğimizi duyurduk. 31 Aralık günü ilk eylemimizi İş Bankası genel müdürlük binası önünde gerçekleştirdik ve yeni yıla burada girdik. 12 Ocak ta Gemlik ten yola koyulduk ve yürüyerek 2 gün sonra İstanbul a ulaştık. Bu yürüyüşünüz sırasında diğer işçilerden ve örgütlerden destek gördünüz mü? Kopal: Biz en çok Petrol-İş, Genel-İş, Birleşik Metal-İş üyeleri destek oldular. Ayrıca Azot işçileri, Gemport işçileri, Gemlik halkı, Yalova halkı ve Orhangazi halkı da ciddi destek oldular basın açıklamalarımız ve yürüyüşümüz sırasında. İstanbul daki bir haftalık direniş sürecini an latabilir misiniz? Kopal: 14 Ocak günü İstanbul da gösterilerimize başladık. Öncelikle Aksaray da Nakliyat-İş Genel Merkezi nden Taksim e kadar yürüdük ve Taksim de demokratik kitle örgütleri ve DİSK yöneticilerinin de katıldığı bir basın açıklaması yaptıktan sonra yine yürüyerek Levent e geldik. Burada da basın açıklamamızı yapıp direniş çadırımızı kurduk. Burada 50 ye yakın işçi arkadaşla birlikte tüm gün çadırımızdayız ve sendika yöneticileri ve avukatlar işverenle görüşmeleri sürdürürken biz, buraya gelen emek dostlarına ve gazetecilere tüm süreci anlatıyoruz. Akşam mesai çıkışlarında İş Bankası kulesinin önünde toplanıyoruz ve banka çalışanlarına el ilanları dağıtıyoruz, sloganlar atıyoruz, onların da bilgilenmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Temel talepleriniz neler? Kopal: Öncelikle işten atılan tüm arkadaşlarımızın işe geri alınmaları. Ama anayasal demokratik bir hak olarak istedikleri sendikaya üye olarak işe alınmaları. Gerekirse bir ek protokolle bu arkadaşların Nakliyat-İş üyeliklerinin devam etmesi ve toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri. Şu anda görüşmeler sürüyor. İş Bankası bu direnişimizden çok rahatsız oldu. Mücadelemizin bir kazanımı olarak şu anda işveren atılan tüm işçileri Liman-İş üyesi olmaları koşuluyla kadroya almayı kabul etti. Ancak işçi arkadaşlarımız bu dayatmaya karşı çıkıyorlar. Şunu belirtmek isterim; buradaki arkadaşların çoğu daha önce sendikal mücadele tecrübesi olmayan arkadaşlar. Çadırımızda birlik ve beraberlik içinde direnişimizi sürdürüyoruz ve tüm taleplerimiz karşılanana kadar meşru direnişimize devam edeceğiz, buradan ayrılmayacağız. Genel Başkanı nın parti kongresinde taşeron çalışma sistemini kaldırma sözü verdiği CHP nin sermayedar olduğu İş Bankası nın, kendisine bağlı şirket çalışanlarını taşeron şirkette kölelik şartlarında çalıştırıyor olması ve anayasal haklarını hiçe sayması tüm gerçekleri apaçık ortaya koyuyor. Nemtrans işçileri, aslında sermayenin çıkarlarının bir olduğunu, sağcı ve solcu tüm patron partilerinin temelde patronların çıkarlarına hizmet ettiğini bizlere bir kez daha göstermiş oldu. NOT: 11 Şubat 2011 tarihinde Nakliyat-İş Sen dikası tarafından yapılan duyuruda işverenin işçile rin tüm taleplerini kabul ettiği açıklandı. Böylece 27 Aralık 2010 da başlayan Nemtrans işçileri direnişi, işçilerin ve sendikanın kararlı duruşları ve net talep leri sayesinde zaferle sonuçlandı. Sendikaya üye oldukları işten atılan tüm işçiler sendika üyelik leri de kabul edilerek işe geri alındı. İKP olarak Nemtrans işçilerini ve Nakliyat-İş Sendikası nı, kararlı sınıf mücadelesinin er ya da geç zafere ulaşacağını bir kez daha ispatladıkları için kut luyoruz. İşçiler ve İşçi Örgütleri Engin Bodur Katiller serbest devrimciler hapiste Bu devlet katilleri serbest bırakmışsa mutlaka onları halka karşı kullanacak demektir. Dün Kürt illerinde devlet korumasında katliamlar yapan Hizbul-kontranın yöneticileri işleri bitince tutuklanmıştı, şimdi yine Kürt halkına karşı ülkenin parçalanması ve iç savaşta kullanılmak için serbest bırakıldılar. İşte, ülkemizde yaşanan hukuk tartışmalar da siyasi tartışmalardır, çünkü hukuk siyasetin bir uzantısıdır. Anayasa değişikliği ile bu daha da ortaya çıkmıştır. Ülkemizde tutukluluk süreleri çok uzundur, tutukluluk adeta bir cezalandırma aracı olarak uygulanmaktadır. Ülkeyi soyanlar, işkenceci polis tutuksuz yargılanıp işkencelere devam ederken gazeteciler ve düşünce suçluları tutuklanmaktadır. Özel yetkili mahkemeler kaldırılmalıdır. Özel soruşturma ve yargılama usulleriyle, savunma hakkının kısıtlanması niteliğindeki gizlilik kararlarıyla, binlerce sayfalık iddianameleriyle yargılama yöntemleri tartışma konusu olan özel yetkili ağır ceza mahkemeleri kaldırılmalıdır. Farklı yargılama hükümlerine tabi olan özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin varlığı kanun önünde eşitlik ilkesine, yargılama birliği ilkesine ve adil yargılanma hakkına aykırılık teşkil etmektedir. Geçmişteki devlet güvenlik mahkemelerinin devamı niteliğindeki bu mahkemeler temel hak ve özgürlükler yönünden ciddi bir tehdit teşkil etmektedir. Gizli tanık uygulaması kaldırılmalıdır. Tam bir senaryo haline gelmiş bu uygulama ile uydurma suçlara yalan tanıklar üretilmektedir. Yasal olmayan delil üretenler ve buna göre işlem yapanlar meslekten çıkarılmalıdır. Siyasi partiler ve yöneticileri anayasal haklarını kullanabilmelidir. Siyasi parti yöneticilerini tutuklayıp başka suçlamalarla yargılamak kara yargının göstergesidir. Partinin yaptıklarını değerlendirecek olan halktır. Hırsız, taciz ve tecavüzcü, dolandırıcılar mecliste dokunulmazlık zırhıyla korunurken anayasal kurumlar olan siyasi partiler, halktan ve işçi sınıfından yana olduğunda türlü oyunlarla politika dışına itilmeye çalışılmaktadır. Adaletin gecikmesi en büyük adaletsizliği doğurmaktadır. Ülkemizde yargı organları kendilerini ağır bürokratik hantal anlayıştan kurtarmalı, yargı organları mensupları sistemi ve devleti koruma refleksiyle hareket etmekten vazgeçmelidir. Yargının önceliği yasaları hızlı, tarafsız biçimde uygulamak, insan hak ve özgürlüklerini korumaktır. Mevcut yargılama düzeni; yıllarca süren davalarla, ağır işleyen yargı sistemiyle tükenmiştir. Siyasal iktidarın önceliği yargının yapısal hale gelen, acil, ağır sorunları çözmek yerine, yargı düzenini etki altına almaya çalışmak adeta kendi yargı sistemini oluşturmaya çalışmak olmuştur. Yargı bağımsızlığını teminat altına alacak, yargının işleyişini hızlandıracak gerekli olanakları sağlayacak, savunmanın yargı içindeki konumunu güçlendirecek düzenlemelere acil olarak ihtiyaç vardır. Tunus, Mısır ve tüm halk hareketlerinin gösterdiği gibi görev işçi sınıfınındır. Adalet, barış ve özgürlük için görev başına. İŞÇİ KARDEŞLİĞİ 7

8 KOT KUMLAMA İŞÇİLERİ DAYANIŞMA KOMİTESİ NİN İKP Lİ ÜYELERİNDEN AÇIKLAMA KOMİTEDEN NEDEN ÇEKİLDİK? Kot kumlama işçileri çalıştırıldıkları insanlık dışı, sağlıksız iş koşulları nedeniyle silikozis hastalığına yakalandılar. Akciğerleri katılaştırıp hastaları nefessiz bırakan silikozis, dünyada tekstil sektöründe çalışanlarda ilk kez Türkiye de görüldü, ilk teşhisler yıllarında konuldu. İşçi Kardeşliği Partisi olarak 2008 yılında Kot kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi ni kurarak öncülük ettiğimiz ve bugüne kadar işçilerle birlikte var gücümüzle sürdürdüğümüz mücadelede bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyoruz. Geldiğimiz noktada, Komite nin içinde bulunduğu yanlış, yaşanan yenilgi ve önümüzdeki süreçle ilgili politik tavrımızı açıklamayı, bu mücadeleye maddi ve manevi destek veren, gönüllü emekleriyle yanımızda olan herkese karşı bir borç biliyoruz. Kot kumlama işçilerinin mücadelesi şimdilik yenilmiştir Kot kumlama işçilerinin dayanışma komitesi aracılığıyla 2008 yılından itibaren yürüttükleri mücadele sırasında kuşkusuz önemli kazanımlar elde edilmiştir. Bunlar sırasıyla şunlardır: Sağlık Bakanlığı, tekstil sektöründe kumlamayı yasaklayan ve hastaların sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanmasını sağlayan bir düzenlemeye gitmiştir, yurt dışından silika hammaddesinin ithali durdurulmuştur. Büyük çokuluslu ve yerli tekstil şirketleri kendilerinin teşhir edilmesi üzerine artık kumlama yapmayacaklarını açıklamak zorunda kalmışlardır. Komite hukuk sürecinde de önemli adımlar atmış, üçkağıtçı merdiven altı işletmelerin patronlarına dava açmış, görevlerini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında da ceza davaları açılmasını sağlamıştır. Şu anda yargılanmakta olan Çalışma Bakanlığı müfettişleri ve belediye yetkilileri vardır. Komite bunların yanı sıra kot işçilerinin haklarını arama mücadelesini örgütlü işçi sınıfının imkânlarıyla bütünleştirmeyi de görev bilmiştir. Bu doğrultuda, ülkenin çeşitli illerinden ve bölgelerinden Ankara ya gelen hasta işçilerle beraber eylemler gerçekleştirmiş ve bu eylemlerde başta Petrol-İş ve Teksif sendikaları olmak üzere bir dizi işçi örgütünden destek almıştır. Komitenin İKP li bileşenleri olarak, bu sendikalarımıza ve elinden gelen her türlü desteği sunan politik örgütlerle işçi örgütlerine de teşekkür ederiz. Ancak iş bu noktaya geldiği sırada komitede yer alan, özellikle de referandumda Evet çizgisini destekleyen komite üyeleriyle aramızda ayrılıklar doğmaya başlamıştır. Bu üyeler mücadelenin gelinen aşamasında artık daha fazla bir şey yapılamayacağını, yapılan dayanışma konseriyle olayın kamuoyuna yeterince aksettiğini, bundan sonra yapılması gerekenin hükümetten bir adım atmasını beklemek olduğunu Deklarasyon ifade etmeye başlamışlar ve komitenin faaliyetini esas olarak bu yöne kanalize ettirmeyi başarmışlardır. Fakat kot işçilerinin mücadelesini yenilgiye götüren bu kırılma noktasında belirleyici rolü ne yazık ki eski İKP üyeleri oynamıştır. Bizse bu noktada bir sekterlik içine girmeyerek AKP yle de her partiyle olduğu gibi görüşülebileceğini, işçilerin sorunlarının onlara da aktarılabileceğini belirttik. Fakat komitenin Evetçi üyelerinin hiçbir sınıfsal kaygıları olmadığı için, onlar, mücadeleyi hükümetten sadaka vermesini talep etmek biçimine dönüştürmüşlerdir. Sonuçta mücadele yukarıda sıraladığımız hakları elde etmekle yetinmek zorunda kalmış ve silikozis hastalarının esas talebi olan Sadaka değil, malulen emekliliğimizi istiyoruz! un yanına bile yaklaşılamamış ve çıkarılan Torba Yasa ile silikozis hastalarının üç yıllık mücadelesi yenilgiyle sonuçlanmıştır. Bu durumda, AKP den çalışanlar lehine bir düzenleme umudunu taşıyan komitenin Evetçi üyeleri ve maalesef onlarla işbirliği içine giren eski İKP lilerle aynı komitede yer almanın ne kot işçilerinin mücadelesine ne de genel olarak sınıf mücadelesine bir fayda getirmeyeceğini, bu durumda olursak kot işçilerinin azılı bir patron partisi olan AKP ile ilgili yanılsamalara kapılarak belki de onun hakkında iyi düşünebilecekleri tehlikesini hissettiğimizden komiteden çekilmeye karar verdik. AKP kimdir? AKP, Turgut Özal ın ANAP ından sonra Türkiye de işbaşına gelmiş hükümetler arasında başta uluslararası patronlarla onların yerel uzantılarının çıkarlarını savunan en önemli partidir. Diğer bir deyişle, AKP sınıf bilinci çok yüksek bir partidir. Nitekim, AKP lilerle kot kumlama işçilerinin haklarıyla ilgili yürüttüğümüz görüşmelerde bize açıkça şunu söylediler: Aslında biz taş çatlasa sayıları 5 bini bulacak kot işçilerine bu hakları veririz, ama iş orada bitmiyor. Onlara bu hakları verdiğimiz takdirde, Türkiye işçilerinin oldukça önemli bir bölümü bunlarla benzer durumda olduklarından çok daha geniş bir kitle benzer hakları elde etmiş olacaktır ki, biz hükümet olarak buna izin veremeyiz. İşte bizim Yetmez ama Evet diyenlerimizde olmayan yüksek sınıf bilinci budur! İşte bu komiteden çekilmekle doğru yapıp yapmadığımızı hem kot kumlama işçilerinin hem de Türkiye işçi sınıfının vicdanına bırakıyoruz. Gene de mücadele daha bitmedi Bununla birlikte, işçi sınıfının çıkarlarından başka hiçbir çıkar tanımayan İKP nin üyeleri olarak, bu durumun zaten farkına varmış olan ya da en kısa zamanda farkına varacak olan silikozis hastası bütün illerdeki kot işçileriyle çok daha uzun soluklu mücadelelerinde sonuna kadar birlikte olacağımızı Türkiye işçi kamuoyuna duyurmayı vazgeçemeyeceğimiz bir görev biliriz. Fulya AYATA- Engin BODUR İşçi sınıfı mücadelesinin inatçı ve sarsılmaz kavgacısı partili yoldaşımız MUSTAFA ÇUBUK u kaybettik Mustafa Çubuk, 1949 yılında Malatya nın Akçadağ - Bölüklü Köyü nde doğdu. Genç yaşta atıldığı sınıf mücadelesini partimizde sürdürüyordu. Uzun yıllar İsviçre de sürgün hayatı yaşamak zorunda kalan Çubuk, dönüşünden kısa bir süre sonra, 19 Ocak ta aramızdan ayrıldı. Mersin 68 liler Barış ve Kardeşlik Ormanı nda yapılan cenaze töreninin ardından yoldaşımızın naaşı memleketi Malatya da toprağa verildi. Acımız büyük. İşçi Kardeşliği Partisi olarak anısını mücadelemizde yaşatmayı görev bileceğiz.

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012 15 Mart 2012 Perşembe günü işlerinden atılan Asilçelik işçileri Bursa nın Orhangazi ilçesi cumhuriyet meydanında basın açıklamasıyla İşimizi İstiyoruz talebini dile getirdikleri ve işlerine geri dönene

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

İşyerini işgal eden ERT işçileriyle röportaj

İşyerini işgal eden ERT işçileriyle röportaj İşyerini işgal eden ERT işçileriyle röportaj Yunanistan da yeni bir kemer sıkma politikası çerçevesinde devlet kanalı ERT nin kapatılması kararı alındı. Buna karşı, 12 Haziran günü 2500 çalışanıyla ERT

Detaylı

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR 4.19.4 TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR 1) Dosya No : 2013/551 E. : Ankara 17. Asliye Ceza si : 1- TMMOB YK Başkanı Mehmet Soğancı 2- TMMOB Genel Sekreteri N. Hakan Genç :2911 sayılı Toplantı ve Gösteri

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık Sendikamız Yapı-Yol Sen 12 Nisan 2012 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü önünde ve eşzamanlı olarak tüm şube binaları önünde, Otoyol ve Köprülerin özelleştirilmesi, görevde yükselme ve unvan değişikliği

Detaylı

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi 24. Toplu İş Sözleşmesi sürecinde işverenle sendika arasında anlaşma sağlanamaması üzerine Şişecam işçileri 10 fabrikada 5800 işçiyle greve gitme kararı almıştı.

Detaylı

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'de 1990'lı yıllardaki duvar yazıları, İslamcılığın yükseldiği döneme yönelik yakın bir tanıklık niteliğinde. 10.07.2017 / 18:00 Doksanlı

Detaylı

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı DÜNYA - SİYASET 2012 yılının Şubat ayında Tunus ta yapılan Suriye nin Dostları Konferansı nın ikincisi Nisan 2012 de İstanbul da yapıldı. Konferansta Esad rejimi üstündeki uluslararası baskının artırılması,

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR! TEMMUZ 2016 İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR! Taşeron işçilere kayıtsız şartsız kadro! Kıdem tazminatıma dokunma! Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi ne hayır! TAŞERON İŞÇİLERE KAYITSIZ ŞARTSIZ KADRO! AKP hükümeti

Detaylı

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER 9TOPLUMSAL ETKİNLİKLER 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER 11111 260 01 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 11111 262 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR

Detaylı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı Çalışma hayatında barış egemen olmalı Ocak 19, 2012-3:31:16 olduğunu belirtti. olduğunu belirterek, ''Bu bakış açısı çerçevesinde diyalog merkezli çalışmalarımızı özellikle son 7 aydır yoğun bir şekilde

Detaylı

10SORUDA AİLE SİGORTASI

10SORUDA AİLE SİGORTASI 10 SORUDA AİLE SİGORTASI T.C. ANAYASASI MADDE 60: Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. 1. AİLE SİGORTASI Nedir? Aile Sigortası,

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB 2010-2012 ISBN 978-605-01-0372-4 Baskı Mattek Basın Yayın Tanıtım Tic. San. Ltd. Şti Adakale Sokak 32/27 Kızılay/ANKARA Tel: (312)

Detaylı

Bölüm 18. Demokrasi Mücadelesinde Odamız

Bölüm 18. Demokrasi Mücadelesinde Odamız Bölüm 18 Demokrasi Mücadelesinde Odamız 268 M M O 40. Dönem Çalışma Raporu M M O 40. Dönem Çalışma Raporu 269 TMMOB Makina Mühendisleri Odası bugüne dek olduğu gibi bu dönemde de kendi meslek alanları

Detaylı

Destek Personeli Eğitimleri

Destek Personeli Eğitimleri 2.Dönem eczane çalışanlarının Destek Personeli Eğitimleri 28 Aralık 2009 tarihinde başladı 9 Valimiz Sayın Zübeyir KEMELEK 15 Aralık 2009 tarihinde Yönetim Kurulumuzu ziyaret etti.. İstanbul Ecza Koop'la

Detaylı

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00 Türkiye de siyaset yalnızca oy kaygısı ile yapılıyor Siyasete popülizm hakimdir. Bunun adı ucuz politika dır ve toplumun geleceğine maliyet yüklemektedir. Siyaset Demokrasilerde yapılır. Totaliter rejimler

Detaylı

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ BASINA VE KAMUOYUNA Erkek egemen kapitalist sistemde kadınların en önemli sorunu 2011 yılında da kadına yönelik şiddet olarak yerini korudu. Toplumsal cinsiyetçi rolleri yeniden üreten kapitalist erkek

Detaylı

İş Yeri Hakları Politikası

İş Yeri Hakları Politikası İş Yeri Hakları Politikası İş Yeri Hakları Politikası Çalışanlarımızla olan ilişkilerimize değer veririz. İşimizin başarısı, küresel işletmemizdeki her bir çalışana bağlıdır. İş yerinde insan haklarının

Detaylı

ABD'nin iki seçeneği kaldı: Ya gücünü artır ya da Taliban'a göz yum

ABD'nin iki seçeneği kaldı: Ya gücünü artır ya da Taliban'a göz yum ABD'nin iki seçeneği kaldı: Ya gücünü artır ya da Taliban'a göz yum Kunduz'da yaşanan savaş ABD için iki seçeneği ortaya çıkardı; ya işgal güçlerini artıracak yada Taliban'ın ilerleyişine göz yummak zorunda

Detaylı

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI 1 Nasıl bir anayasa yapım süreci? Maddeleri değil ilkeleri temel alan Ayırıcı değil birleştirici Uzlaşmaya zorlamayan Uzlaşmazlık alanlarını ihmal etmeyen Mutabakatı değil ortak

Detaylı

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

İKV DEĞERLENDİRME NOTU 136 Temmuz 2015 İKV DEĞERLENDİRME NOTU YUNANİSTAN REFERANDUMU: YUNANİSTAN HALKI KEMER SIKMA PAKETİNE HAYIR DEDİ Büşra ÇATIR, İKV Uzman Yardımcısı 0 İKTİSADİ KALKINMA VAKFI www.ikv.org.tr YUNANİSTAN REFERANDUMU:

Detaylı

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA!

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA! 1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA! İşçilerin burjuvaziye ve egemen sınıfa karşı mücadelesi sürdükçe, bütün talepleri karşılanana dek 1 Mayıs, bu taleplerin her yıl dile getirildiği gün olacaktır.

Detaylı

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ 19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI 19.09.2014 Bugün 19 Eylül. Bugün bu ülkenin mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütü TMMOB nin mücadele dolu tarihi açısından

Detaylı

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için 8 MART TA ALANLARA! 8 Mart, kadın işçilerin daha iyi çalışma koşulları için verdikleri mücadeleyi yaşamlarıyla ödedikleri bir

Detaylı

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Ýstanbul hastanelerinde GREV! Ýstanbul hastanelerinde GREV! Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Doktorlar, hemþireler, eczacýlar, diþ hekimleri, hastabakýcýlar, týp fakültesi öðrencileri ve taþeron

Detaylı

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR ANAYASANıN TEMEL ILKELERI 2 1. madde Türkiye devleti bir cumhuriyettir. 2. Madde Cumhuriyetin nitelikleri Cumhuriyetçilik Başlangıç ilkeleri Atatürk

Detaylı

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00 ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00 A. ANLATIM SORUSU (10 puan) Temsilde adalet yönetimde istikrar kavramlarını kısaca açıklayınız. Bu konuda

Detaylı

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ Bismillairrahmanirrahim 1. Suriye de 20 ayı aşkın bir süredir devam eden kriz ortamı, ülkedeki diğer topluluklar gibi

Detaylı

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız!

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız! Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız! Havacılık sektörüne grev yasağı getiren yasa tasarısı mecliste onaylandı. Hava-İş Sendikası, yasa mecliste görüşülmeye başlanmadan

Detaylı

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. BASIN ÇALIġMALARI

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. BASIN ÇALIġMALARI BASIN ÇALIġMALARI BASIN AÇIKLAMALARIMIZ 5 Mayıs 2010 Özelleştirme Karşıtı Platform İstanbul Bileşenleri nin Taksim BEDAŞ önünde gerçekleştiği basın açıklaması yoğun bir katılımla yapıldı. Şubemiz üye ve

Detaylı

MART 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MART 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili MART 2016 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Akdeniz/Karaduvar Mahallesinde saha çalışması

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 SÖZCÜ / AKP de bir kişi konuşur, diğerleri asker gibi bekler! Tarih : 06.01.2012 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem AKP deki tek adamlığı hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın üslubunu ve liderliğini

Detaylı

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özcan ın kurum değişikliği ile Ankara Gölbaşı belediye başkan yardıcılığı görevine

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması 8 Aralık öğlen saat 12 de Mecidiyeköy de toplanan DİSK yönetimi ve işçiler asgari değil insanca yaşam, asgari ücret, bin dokuz yüz net taleplerini dile

Detaylı

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz İstanbul YDK: 1 Mayıs itibariyle başlamış olan Eme(K)adın kampanyamız kapsamında güvencesiz, görünmeyen ve yok sayılan kadın emeği üzerine araştırmalar yapmaya devam ediyoruz. Bu kez bu konuda sendikal

Detaylı

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013 Başkent Pekin Yönetim Şekli Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 Nüfus 1,35 milyar GSYH 8,2 trilyon $ Kişi Başına Milli Gelir 9.300 $ Resmi

Detaylı

AKADEMİK ZAMMI ADIMDA ALDIK

AKADEMİK ZAMMI ADIMDA ALDIK AKADEMİK ZAMMI ADIMDA ALDIK BİR SORUNU DAHA ÇÖZÜME KAVUŞTURDUK Üniversitelerde idari ve akademik personeli bir bütün olarak görüyoruz. 666 Sayılı KHK ile idari personelin ek ödeme oranlarında artış gerçekleştirilirken,

Detaylı

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014 Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye ile Kürdistan arasındaki ekonomik ilişkiler son yılların en önemli rakamlarına ulaşmış bulunuyor. Bugünlerde petrol anlaşmaları ön plana

Detaylı

SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER EYLEM VE ETKİNLİKLER

SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER EYLEM VE ETKİNLİKLER SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER EYLEM VE ETKİNLİKLER Yaşanası güzel bir dünya için, emeğe, eşitliğe, özgürlüğe, barışa kardeşliğe, paylaşmaya ve dayanışmaya önem veren bir Oda

Detaylı

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları, Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları, Ankara Forumunun beşinci toplantısını yaptığımız için çok mutluyum. Toplantıya ev sahipliği

Detaylı

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Geçtiğimiz ay Suriye de Irak Şam İslam Devleti ve diğer muhalif güçler arasında yaşanan çatışmaya ilişkin, Suriye Devrimci Sol

Detaylı

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? Toplu İş Sözleşmesi (TİS), çok genel anlamı ile emekçilerin temsilcisi sendika ile işveren temsilcilerinin, ekonomik, özlük ve çalışma koşullarını birlikte belirlemeleridir.

Detaylı

2010 YILINA DAMGASINI VURAN OLAYLAR. Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği ne giriş süreci. Terör olayları. Türkiye-İsrail krizi

2010 YILINA DAMGASINI VURAN OLAYLAR. Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği ne giriş süreci. Terör olayları. Türkiye-İsrail krizi MTM Medya Takip Merkezi, 2010 yılında medyanın gündemini belirleyen konu ve olayları derledi. İki bini aşkın gazete, dergi, TV kanalı ve haber sitesinde periyodik olarak yapılan takip sonuçları, yıl boyunca

Detaylı

Uygulanacak ekonomik politikalar, istihdam ve üretime öncelik tanımalı, politikaların temelini insan oluşturmalıdır.

Uygulanacak ekonomik politikalar, istihdam ve üretime öncelik tanımalı, politikaların temelini insan oluşturmalıdır. TERÖR VE BEKLENTİLER Türkiye, önce 22 Temmuz genel seçimleri ve ardından Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile yaz aylarını kendini yenileyerek geçirmiş, sonbahara ise artan terör olayları, şehitlerimiz, onların

Detaylı

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te Mart 25, 2008-12:00:00 AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bölücü terör örgütüne yönelik

Detaylı

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek Aralık 08, 2011-4:57:28 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Büyük Anadolu Otel'de düzenlenen Türk-İş 21. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu. Çalışma

Detaylı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı Fikret BABAYEV * Sayın Başkan, değerli katılımcılar! Öncelikle belirtmek isterim ki, bugün bu faaliyete iştirak etmek ve sizlerle bir arada bulunmak benim için büyük bir mutluluktur. Bu toplantıya ve şahsıma

Detaylı

Türkiye nin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Karnesi

Türkiye nin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Karnesi Türkiye nin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Karnesi Özet Türkiye nin ILO Karnesi Zayıf! 31 Mayıs 2016, İstanbul Türkiye ILO lerini En Çok İhlal Eden Ülkelerden Uluslararası Çalışma Örgütü nün (ILO) 105.

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR...XXI TABLOLAR

Detaylı

Temmuz 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Temmuz 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Temmuz 2013 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin / Mezitli Belediye Başkanı nı ziyaret ederek

Detaylı

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Detaylı

Maaşlarımıza Ek Artış İstiyoruz!

Maaşlarımıza Ek Artış İstiyoruz! http://www.kesk.org.tr/2018/10/16/maaslarmiza-ek-artis-istiyoruz-bordrolarimizi-yaktik/ Ekonomik Kriz hakkında bütün illerde gerçekleştireceğimiz ayrıca Konfederasyonumuz Merkezi Toplantı Salonu nda da

Detaylı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü Yalıkavak Mahalle Temsilciliği tarafından geniş katılımlı birlik ve dayanışma

Detaylı

ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 5-

ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 5- ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 5- Değerlendirme Raporu Doğrudan ve Temsili Demokrasi Merkezi ve Yerel Yönetimler Şeffaflık www.tkmm.net 1 2 ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ (Halk konuşuyor, TBMM dinliyor) Türkiye

Detaylı

ITUC KONGRESİ KARAR TASLAĞI NDA HAK-İŞ İN ÖNERİLERİ KABUL GÖRDÜ

ITUC KONGRESİ KARAR TASLAĞI NDA HAK-İŞ İN ÖNERİLERİ KABUL GÖRDÜ ITUC KONGRESİ KARAR TASLAĞI NDA HAK-İŞ İN ÖNERİLERİ KABUL GÖRDÜ HAK-İŞ Konfederasyonu olarak 24-25 Mayıs 2018 tarihinde Londra da gerçekleştirilen ITUC Genel Kurul kararlarını ele alan, ITUC İcra Kurulu

Detaylı

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler Dünya üzerindeki birçok İslami kurum, kuruluş ve şahsiyetler Türkiye'de yaşanan darbe girişimi hakkında mesajlar yayımladı. 16.07.2016 / 22:09 15 Temmuz gecesi

Detaylı

MART 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MART 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili MART 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. CHP Mersin Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarının

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN

Detaylı

CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI

CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI CİFT BASLILIK BİTİYOR Cumhurbaşkanı ile Başbakanın yetkileri birleştiriliyor. Cumhurbaşkanı yürütmenin başı oluyor. Yönetimde çift başlılık ortadan kalkıyor. Cumhurbaşkanları

Detaylı

TOPLU İŞ HUKUKU (HUK302U)

TOPLU İŞ HUKUKU (HUK302U) TOPLU İŞ HUKUKU (HUK302U) KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ.

Detaylı

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

SAYIN BASIN MENSUPLARI; SAYIN BASIN MENSUPLARI; BUGÜN TÜM TÜRKİYE DE, BAŞTA ULUSLARARASI SENDİKALAR KONFEDERASYONU İLE TTB OLMAK ÜZERE FİLİSTİN KATLİAMININ DURDURULMASI İÇİN ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER DÜZENLENMEKTEDİR. İsrail ordusunun

Detaylı

7. dönem çalışma raporu TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI. EMO Kocaeli Şubesi 146

7. dönem çalışma raporu TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI. EMO Kocaeli Şubesi 146 TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI EMO Kocaeli Şubesi 146 İKK Sekreterliği Makina Mühendisleri Odası tarafından yürütülmektedir. Şubemiz, üniversite, resmi kurum, sendika, oda ve derneklerle sürdürülebilir

Detaylı

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) 12. Hafta Ders Notları - 03/05/2017 Arş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. YÜRÜYÜġ ve MĠTĠNGLER

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. YÜRÜYÜġ ve MĠTĠNGLER YÜRÜYÜġ ve MĠTĠNGLER 2010 ve 2011 1 MAYISLARINDA 1 MAYIS ALANINDAYDIK 2010 yılında, Taksim'de 32 yıl sonra kitlesel 1 Mayıs kutlamaları için yüzbinlerce emekçi meydanı doldurdu. Dolmabahçe, Şişhane ve

Detaylı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! Clara Zetkin haklı olarak Kadının özgürlüğünün, tüm insanoğlunun özgürlüğü gibi, emeğin sermayenin

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Kılıçdaroğlu: İş adamı konuşuyor tehdit, gazeteci konuşuyor tehdit, belediye başkanı konuşuyor tehdit, ne olacak tehditlerin sonu? Tarih : 04.06.2011 -BATMAN MİTİNGİ- Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu,

Detaylı

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, 29 Kasım Pazar günü yapılacak olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Kongresinde ilçe başkanlığına tekrar aday olduğunu

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti Nisan 14, 2017-7:12:00 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Ankara Sincan ilçesi Lale Meydanı'nda mitinge katılarak vatandaşlara hitap

Detaylı

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Yeni Seçilen Tarsus CHP İlçe Yönetimini ziyaret ederek

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE Yazar: Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL İSTANBUL 2015 YAYINLARI Yazar: Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL Kapak ve Dizgi: Sertaç DURMAZ ISBN: 978-605-9963-09-1 Mecidiyeköy Yolu Caddesi (Trump Towers Yanı)

Detaylı

TARIM ORKAM-SEN SENDİKA MERKEZ GENEL MECLİSİ YÖNETMELİĞİ ( ANKARA) (TARIM VE ORMANCILIK HİZMETLERİ KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI)

TARIM ORKAM-SEN SENDİKA MERKEZ GENEL MECLİSİ YÖNETMELİĞİ ( ANKARA) (TARIM VE ORMANCILIK HİZMETLERİ KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI) TARIM ORKAM-SEN (TARIM VE ORMANCILIK HİZMETLERİ KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI) SENDİKA MERKEZ GENEL MECLİSİ YÖNETMELİĞİ (2014 - ANKARA) 1 Amaç BÖLÜM I GENEL HÜKÜMLER Madde 1- Bu yönetmeliğin amacı Tarım ve

Detaylı

Birleşik Metal İş Sendikası üyesi işçilerin % 92,4 ü erkek, % 7,6 sı kadındır.

Birleşik Metal İş Sendikası üyesi işçilerin % 92,4 ü erkek, % 7,6 sı kadındır. Kadın 7,6% Birleşik Metal İş Sendikası üyesi işçilerin % 92,4 ü erkek, % 7,6 sı kadındır. Erkek 92,4% Kocaeli 8% Trakya 5% Anadolu 8% Bursa 6% Eskişehir 7% İzmir 23% İstanbul 1'nolu (Anadolu ) 16% Gebze

Detaylı

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığında Basın Açıklaması Gerçekleştirdik!

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığında Basın Açıklaması Gerçekleştirdik! Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının 2014 yılı bütçesinin görüşülecek olması nedeniyle görüş ve taleplerimizi paylaşmak üzere KESK'e bağlı YAPI-YOL SEN, BTS ve HABER SEN olarak bugün (12 Aralık

Detaylı

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ 9.11.2017 Sayın Bakanım, STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 1 İş Dünyamızın Değerli Temsilcileri, Kıymetli Basın Mensupları, Global

Detaylı

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015 Türkiye Cezasızlık Araştırması Mart 2015 İçerik Araştırma Planı Amaç Yöntem Görüşmecilerin Dağılımı Araştırma Sonuçları Basın ve ifade özgürlüğünü koruyan yasalar Türkiye medyasında sansür / oto-sansür

Detaylı

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin CHP İl Kongresine katılarak bir konuşma

Detaylı

Afganistan şimdi Trump'ın savaşı haline geldi

Afganistan şimdi Trump'ın savaşı haline geldi Afganistan şimdi Trump'ın savaşı haline geldi Afganistan'ın işgalinden 16 yıl sonra, Amerika Birleşik Devletleri'nin en uzun savaşı olan bu ülkedeki çatışmaların sonu pek yakın görünmüyor. 23.08.2017 /

Detaylı

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri, MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI 09.09.2017, LONDRA Sayın Büyükelçim Abdurrahman Bilgiç, Değerli Yönetim Kurulu Üyelerimiz İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri, Değerli MÜSİAD Üyeleri

Detaylı

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem NEDEN Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem YERLi VE MiLLi BiR SiSTEM Türkiye, artık daha büyük. Dünyada söz söyleyen ülkeler arasında. Milletinin refahını artırmaya başladı. Dünyanın en büyük altyapı

Detaylı

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları Kıbrıs açıklarında keşfedilen doğal gaz rezervleri, adada yıllardır süregelen çatışmaya barışçıl bir çözüm getirmesi umut edilirken, tam tersi gerilimi tırmandırmıştır.

Detaylı

16. bölüm. demokrasi mücadelesinde şubemiz

16. bölüm. demokrasi mücadelesinde şubemiz 16. bölüm demokrasi mücadelesinde şubemiz BÖLÜM 16: DEMOKRASİ MÜCADELESİNDE ŞUBEMİZ 16.1. TMMOB Mitingi 15 MAYIS 2011 Ankara TMMOB Mitingi hazırlık çalışmaları kapsamında; TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı

Detaylı

1: İNSAN VE TOPLUM...

1: İNSAN VE TOPLUM... İÇİNDEKİLER Bölüm 1: İNSAN VE TOPLUM... 1 1.1. BİREYİN TOPLUMSAL HAYATI... 1 1.2. KÜLTÜR... 3 1.2.1. Gerçek Kültür ve İdeal Kültür... 5 1.2.2. Yüksek Kültür ve Yaygın Kültür... 5 1.2.3. Alt Kültür ve Karşıt

Detaylı

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Erdoğan, "OHAL uygulaması kesinlikle demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı değildir" dedi. 21.07.2016 / 09:56 Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından

Detaylı

YOL, YAPI, ALTYAPI, BAYINDIRLIK VE TAPU KADASTRO KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI

YOL, YAPI, ALTYAPI, BAYINDIRLIK VE TAPU KADASTRO KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI YAPI-YOL SEN YOL, YAPI, ALTYAPI, BAYINDIRLIK VE TAPU KADASTRO KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI ZİYA GÖKALP CADDESİ NO:36/20 06420 YENİŞEHİR/ANKARA. TEL - FAX : 433 46 06-434 39 84-431 73 05 web sayfası: http:/www.yapiyolsen.org

Detaylı

Ocak 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Ocak 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Ocak 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. CHP Silifke Belediye Başkan Adayı ile birlikte esnaf

Detaylı

ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ. Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme. Mücadele Et!

ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ. Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme. Mücadele Et! ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme Mücadele Et! Boyun Eğme Mücadele Et! Patronlar meslek lisesi öğrencilerini sömürülecek işçi olarak görüyorlar!

Detaylı

TARİHİ REKOR İŞSİZ SAYISI 7 MİLYONU AŞTI! HALKIN DERDİ BAŞKANLIK DEĞİL İŞSİZLİK!

TARİHİ REKOR İŞSİZ SAYISI 7 MİLYONU AŞTI! HALKIN DERDİ BAŞKANLIK DEĞİL İŞSİZLİK! İşsizlik ve İstihdam Raporu-Nisan 2017 18 Nisan 2017, İstanbul TARİHİ REKOR İŞSİZ SAYISI 7 MİLYONU AŞTI! HALKIN DERDİ BAŞKANLIK DEĞİL İŞSİZLİK! Bir yılda 700 bin kişi işsizler ordusuna katıldı Geniş tanımlı

Detaylı

MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ!

MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ! MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ! İşçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs; tüm yurtta olduğu gibi İstanbul da da coşkuyla kutlandı.1978 1 Mayıs ın ardından ilk kez izin verilen

Detaylı

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ... ÖRNEK SORU: 1 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından, 30 Ekim 1918 de, yenilgiyi kabul ettiğinin tescili niteliğinde olan Mondros Ateşkes Anlaşması yla sona erdi. Ancak anlaşmanın,

Detaylı

NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ?

NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ?

Detaylı

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLERİ

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLERİ TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLERİ Türk-İş Dergisi, Ekim-Kasım 2000 Genel Başkan Danışmanı Avrupa Birliği nin kasım ayı içinde yayınlanan iki belgesi, Avrupa Birliği nin Türkiye yi üyeliğe almak

Detaylı