Türkiye Kalkınma Bankası Yayını İÇİNDEKİLER. EKİM ARALIK 2010 Sayı : 58 TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. MAKALE EĞİTİM VE HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Türkiye Kalkınma Bankası Yayını İÇİNDEKİLER. EKİM ARALIK 2010 Sayı : 58 TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. MAKALE EĞİTİM VE HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİ"

Transkript

1 Türkiye Kalkınma Bankası Yayını EKİM ARALIK 2010 Sayı : 58 TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. Adına Sahibi Abdullah ÇELİK Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür İÇİNDEKİLER BASINDA KALKINMA Yazı İşleri Sorumlusu Necdet ŞAHİNKÜÇÜK Eğitim ve Halkla İlişkiler Müdürü ZORLU ENERJİ YE 23 MİLYON DOLARLIK ENERJİ VERİMLİLİĞİ KREDİSİ 2 KALKINMA YA ÜÇ ÖDÜL BİRDEN 3 TÜRKİYE KALKINMA BANKASI NDAN YATIRIMCILARA KREDİ FIRSATLARI 4 MAKALE Yayına Hazırlık Mehmet Ali TOPRAKOĞLU YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE BİRİM MALİYET ANALİZİ 5 ULUSLARARASI REKABET GÜCÜ GÖSTERGELERİ 18 AKTUARYA 28 KÖPEKLERDEN KORKAN ÇOCUK 47 Yazışma Adresi dergi@kalkinma.com.tr EĞİTİM VE HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİ KALKINMA BANKASI HATIRA ORMANI OLUŞTURULDU 50 KALKINMA RENEX ECO YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE YALITIM FUARINDA 51 HİZMET İÇİ EĞİTİMLER 52 BANKA DIŞI EĞİTİMLER 54 Dergide yayınlanan bütün yazılar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir. Bu dergi ücretsizdir. Dergimizde yayınlanan yazılardaki bilgi ve görüşlerin sorumluluğu yazarlara aittir. e-dergi OLARAK YAYINLANMAKTADIR. 1

2 BASINDA Kalkınma ZORLU ENERJİ YE 23 MİLYON DOLARLIK ENERJİ VERİMLİLİĞİ KREDİSİ Zorlu Enerji Grubu iştiraklerinden Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş., Türkiye Kalkınma Bankası ile 23 milyon USD tutarında Enerji Verimliliği Kredisi anlaşmasına imza attı. Kredi Lüleburgaz da bulunan doğal gaz kojenerasyon santralinin kapasite artırım çalışmalarında kullanılacak. 14 Eylül Salı günü gerçekleştirilen Enerji Verimliliği Kredisi imza törenine Zorlu Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Olgun Zorlu, Zorlu Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Selen Zorlu Melik, Zorlu Enerji Grubu Başkanı Murat Sungur Bursa ve Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdürü Abdullah Çelik ile banka yetkilileri katıldı. Zorlu Enerji Grubu Başkanı Murat Sungur Bursa, kredinin Lüleburgaz Santrali nde kullanılacağını, 2009 da devreye giren 50 MW lık ilk ilave ile kurulu gücü 115,3 MW olan Lüleburgaz kojenerasyon santralinin kapasitesinin, bu yatırım ile 140 MW a ulaşacağını söyledi. Bursa, ek yatırımın hayata geçmesi ile atık ısıdan elektrik enerjisi üretileceğini ve projenin, bu özelliği nedeni ile Türkiye Kalkınma Bankası tarafından verimlilik artırıcı bir proje olarak değerlendirilmesinden enerji sektörü ve Zorlu Enerji Grubu adına gurur duyduklarını ifade etti. Enerjinin verimli ve tasarruflu kullanımının dünyanın geleceği açısından önemine değinen Bursa, Enerji sektöründe faaliyet gösteren oyuncular olarak, gelecek yatırımlarımızda en yeni ve en uygun teknolojileri kullanarak enerjinin verimli üretimini ve enerjimizi aldığımız kaynakların sürdürülebilirliğini sağlamayı birincil önceliğimiz olarak benimsemeliyiz dedi. Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş nin Türkiye Kalkınma Bankası ndan sağladığı ortalama % 3 değişken faizli kredinin vadesi, üç yıl geri ödemesiz, 12 yıl olarak belirlendi. Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdürü Abdullah Çelik ise krediyi Avrupa Yatırım Bankası Çevre ve Enerji Kredisi, Dünya Bankası Temiz Teknoloji Fonu ve Dünya Bankası Enerji Verimliliği Kredisi olmak üzere 3 ayrı kaynaktan temin ettiklerini açıkladı. Çelik, bugüne kadar 100 den fazla yenilenebilir enerji projesinin değerlendirilerek toplam MW gücünde 64 adet projenin kredilendirildiğini, tahsis edilen kredilerin 973 milyon TL sinin sözleşmeye bağlandığını, 8 HES, 1 jeotermal ve 1 çöp gazından elektrik üreten tesisin üretime geçtiğini, 2010 yılı sonuna kadar 10 tesisin daha üretime geçmesini beklediklerini ifade etti yılı içerisinde ağırlıklı enerji olmak üzere alınan kredi başvurularının 1.6 Milyar TL ye ulaştığını bildiren Çelik, yurt dışından temin edilen uzun vadeli uygun kaynakları, enerjinin verimli kullanımını sağlayacak projelere aktarmak suretiyle bir kamu bankası olarak Türkiye enerji sektörünün gelişimine katkı sağlamaya devam edeceklerini dile getirdi. 2 ENERJİ DÜNYASI EYLÜL 2010

3 BASINDA Kalkınma KALKINMA YA ÜÇ ÖDÜL BİRDEN Türkiye Kalkınma Bankası, LACP in düzenlediği En İyi İletişim Materyalleri Yarışmasında katıldığı ilk yıl 3 ödül birden kazandı. Kalkınma 2009 Yılı Faaliyet Raporu, halkla ilişkiler sektöründeki en iyi uygulamaların profesyonellerle paylaşılması amacıyla kurulan ve merkezi ABD de olan Amerikan İletişim Profesyonelleri Ligi nin (LACP) düzenlediği 2010 Spotlight Awards Yarışmasında üç ödül birden almış olmanın haklı gururunu yaşıyor. Basılı Yıllık Raporlar dalında her yıl düzenlenen, aralarında Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya nın da bulunduğu birçok ülkeden profesyonel kuruluşun katıldığı, İlk İzlenim, Genel İfade, Görsel Tasarım, Yaratıcılık, Verilen Mesajın Açıklığı ve Algılama gibi kriterler çerçevesinde değerlendirme yapılan ve kuruluş yetkilileri tarafından çok zorlu geçtiği ifade edilen yarışmada, Kalkınma 2009 Faaliyet Raporu, en büyük ödül olan Platin ödülünü alarak birinci sırada yer aldı. Kalkınma 2009 Faaliyet Raporu, yarışmanın bütün kategorilerindeki tüm iletişim materyalleri arasında En Çarpıcı (Most Engaging) İletişim Materyali ödülünü alarak, bir kez daha en iyi olduğunu gösterdi. Kalkınma, raporuyla, yukarıdaki ödüller dışında, Dünya çapında 1100 başvurunun katıldığı yarışmada 2010 un En İyi 100 İletişim Materyali alanında jüriden 100 üzerinden 99 puan alarak Dünya üçüncülüğü kazandı ve ulaşılması zor bir başarıya imza atmış oldu. 3

4 BASINDA Kalkınma TÜRKİYE KALKINMA BANKASI NDAN YATIRIMCILARA KREDİ FIRSATLARI Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş. Kredi ve Pazarlama Müdürlüğü Kıdemli Amiri Erhan SAYDAM günü Oda Başkanımız Kerim AYDOĞAN ı ziyaret ederek Türkiye Kalkınma Bankası nın yatırımcılara ve işletmelere sağladığı kredi imkânları hakkında bilgi verdi. Saydam, Kalkınma Bankası nın Türkiye'nin kalkınması için; anonim şirket statüsündeki teşebbüslere kârlılık ve verimlilik anlayışı içinde kredi vermek, iştirak etmek suretiyle finansman ve işletme desteği sağlamak amacı ile kurulmuş A.Ş. statüsünde bir kalkınma ve yatırım bankası olduğunu ifade ederek, amaçlarının yurtiçi ve yurtdışı tasarrufları kalkınmaya dönük yatırımlara yöneltmek, sermaye piyasasının gelişmesine katkıda bulunmak, yurtiçi, yurtdışı ve uluslararası ortak yatırımları finanse etmek ve her türlü kalkınma ve yatırım bankacılığı işlevlerini yapmak olduğunu söyledi. Bu güne kadar Türkiye de birçok yatırım projelerine kredi sağlandığını belirten Saydam, Alanya firmalarının da yatırımları için kredi ve finansman desteği vermeye hazır olduklarını, bu konuda gerekirse firmaların ayağına hizmet götürdüklerini vurguladı. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Alanya Ticaret Ve Sanayi Odası Başkanı Kerim AY- DOĞAN ise Türkiye Kalkınma Bankası nın Ortaklık yapısı itibariyle bir kamu bankası olmasına karşın, hizmet anlayışı ve yatırımcılara yaklaşımı açısından adeta bir özel sektör dinamizminde olduğunu belirterek, bankanın kredi imkânlarının Oda üyelerine duyurulması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. *Alanya Ticaret Odası WEB Sitesi. 4

5 Hazırlayanlar Kredi Değerlendirme I Müdürlüğü YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE BİRİM MALİYET ANALİZİ İlkgün ATIŞ-Kd. Uzman Hakan AY-Kd. Uzman Mehmet ÇAYLIDEMİRCİ-Uzman Günümüzde gittikçe artmakta olan enerji talebi, konvansiyonel enerji kaynaklarının ekosistem üzerindeki olumsuz etkisi ve arz güvenliği; yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarının önemi ve kullanım zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Bu enerji kaynakları içinde halen en popüler olanları; Rüzgâr Enerjisi, Güneş Enerjisi, Jeotermal Enerjisi ve HES dir. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Maliyet Analizleri yapılarak, sürdürülebilir Enerji yatırımlarının yapılması; Yenilenebilir Enerji Kaynakları tabanlı Enerji Üretim teknolojilerinde de gelişme, büyüme ve maliyet düşmeleri sağlayacaktır. Bunun sonucu olarak çevreye daha az zarar verilecektir. 1. GİRİŞ Ülkemizde 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun tarihinde yayınlanmıştır tarihinde yapılan değişikler ile beraber; a) Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişiler, bu Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten YEK (Yenilenebilir Enerji Kaynağı) Belgeli tesislerin işletmede on yılını tamamlamamış olanlarından, bu maddede belirlenen esaslara göre elektrik enerjisi satın alırlar. b) Bu Kanun kapsamında satın alınacak elektrik enerjisi için uygulanacak fiyat; her yıl için, EPDK nın belirlediği bir önceki yıla ait Türkiye ortalama elektrik toptan satış fiyatıdır. Ancak uygulanacak bu fiyat 5 Euro Cent/kWh karşılığı Türk Lirasından az, 5,5 EuroCent/kWh karşılığı Türk Lirasından fazla olamaz. Ancak 5,5 Euro Cent/kWh sınırının üzerinde serbest piyasada satış imkânı bulan yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisans sahibi tüzel kişiler bu imkândan yararlanırlar. Bu madde kapsamındaki uygulamalar tarihinden önce işletmeye giren tesisleri kapsar. Ancak Bakanlar Kurulu Kararı ile uygulamanın sona ereceği tarih, tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak 2 yıl süreyle uzatılmıştır. Görüldüğü gibi YEK kapsamında Elektrik Üretiminde 10 yıllık bir alım ( den önce işletmeye girmesi koşuluyla) ve alım fiyat garantisi verilmektedir. Bu kanun kapsamına giren yenilenebilir enerji kaynakları: Rüzgâr, güneş, jeotermal, biyokütle, biyogaz, dalga, akıntı enerjisi ve gel-git ile kanal veya nehir tipi veya rezervuar alanı on beş kilometrekarenin altında olan hidroelektrik üretim tesisi kurulmasına uygun elektrik enerjisi üretim kaynaklarıdır. 2. YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE MALİYET ANALİZİ 2.1. Güneş Enerjisi Güneşten iki şekilde Elektrik üretilmektedir. Bunlar; Güneş Kolektörleri Güneş Panelleri, Güneş Pilleri 5

6 Güneş Kolektörleri Güneşin ısısını Kolektörler yardımı ile toplayarak oluşan ısı ile Elektrik üretimi gerçekleştirilmektedir. Kullanılan Kolektöre bağlı olarak aşağıdaki tipleri mevcuttur. Düzlemsel Kolektörler, Parabolik Oluk Kolektörler, Parabolik Çanak Tipi Kolektörler, Merkezi Alıcı Tipi Kolektörler Güneş Panelleri, Güneş Pilleri Yüzeylerine gelen güneş ısısını doğrudan elektrik enerjisine dönüştüren yarıiletken maddelerdir. Hücreler değişik teknolojilere sahiptir: 38Kristal silikon teknolojisi: Monocrystalline, Multicrystalline ve Ribbon-sheet olmak üzere üç ana tip kristal silikon teknoloji vardır. Verimlilik % arasındadır. Bu teknoloji pazarda % 90 paya sahip en yaygın olanıdır. İnce Film teknolojisi: Dört tip ince film teknolojisi vardır. Maliyeti daha ucuzdur, fakat verimlilik düşüktür (% 5-13) Maliyet Analizi EİE den alınan Tablo-1 de Güneş Enerjili sistemlerin maliyeti gösterilmektedir. Üretilen elektrik enerjisinin maliyet hesapları Santralin kurulacağı bölgeye bağlı olarak değişmektedir. Santralin kurulacağı alanın Güneşlenme Süresi ve Global Radyasyon Değerleri göz önüne alınarak yatırım yapılmalıdır. YEK kapsamında maksimum 0,055 /kwh (~0,072 $/kwh) alım garantisi mevcuttur. Tablo 1 incelendiğinde net bir şekilde görüleceği gibi Güneş Kolektörleri ve Güneş Panellerinin işletme giderleri maksimum satış değerinin altındadır. Ancak mevcut koşullarda Güneş Enerjisinin diğer yenilenebilir ya da fosil yakıt kullanan santralleri destekleyici teknoloji olarak kullanılması uygundur. Yurt dışında yapılan desteklemeler ise; İspanya: Sabit fiyat uygulaması vardır, 50 MW altı CSP santralleri için 25 yıl boyunca / kwh (~0,350 $/kwh) sabit fiyat garanti edilmektedir. Portekiz: Güneşten üretilen elektrik için sabit fiyat uygulaması vardır, 10 MW altı CSP santralleri için 0.27 /kwh (~0,351 $/kwh), 10 MW üstü CSP santralleri için /kwh (~0,21-0,26 $/ kwh) sabit fiyat garanti edilmektedir. Fransa: Sabit fiyat uygulaması vardır. 12 MW kurulu güç ve 1500saat/yıl işletme süresi ile sınırlı olmak üzere, 0.30 /kwh (~0,39 $/kwh), denizaşırı yerlerde 0.40 /kwh (~0,52 $/kwh), eğer binalara bağlanırsa artı 0.25 /kwh, denizaşırı yerlerde 0.15 /kwh (~0,195 $/kwh) sabit fiyat garanti edilmektedir. Bu tarifenin dışındaki üretim için 0.05 /kwh (~0,065 $/kwh) fiyat uygulanır. Yunanistan: 100 MW kurulu güce kadar ana karada 0.25 /kwh (~0,33 $/kwh), adalarda 0.27 / kwh (~0,35 $/kwh) sabit fiyat uygulaması vardır. İsrail: 20 MW üzeri 0,16 $/kwh, 100 kw ile 20 MW santrallerde 20 yıl için 0,20 $/kwh sabit fiyat uygulanır. 6

7 Tablo 1: Teknoloji Türü Sistem Verimi İlk Yatırım Enerji Maliyeti Maks. Çıkış Sıcaklığı (C 0 Maliyeti ($/ Elekt. Isı ) Elektrik ($/ Isı ($/kwh) kwe)* Düzlemsel ,0013 0,004 Parabolik ,15 0,0053 Parabolik ,28 - Merkezi ,16 0,004 Tek Kristal ,29 - Çok Kristal ,29 - Tek İnce ,25 - Çoklu İnce ,24 - (*) Tablodaki bu maliyetlere finansman maliyetleri dâhil değildir. Dünyada özellikle ABD (Sunwize, Evergreensolar, GreenBrilliance, Blue Square Energy), İngiltere (BP Solar, Pikingtom), Almanya (Conergy, Bosh Solar, Asola), Kanada (Day4Energy), İspanya (Atersa, Solaria), Fransa (Photo Watt, Tenesol), Japonya (Sharp, Kyocera, Sanyo Solar), Çin (Suntech Power, Solar- Fun) gibi ülkelerde güneş enerjisi sistemleri üretilmektedir Jeotermal Enerji Jeotermal enerji yerkürenin iç ısısıdır. Bu ısı merkezdeki sıcak bölgeden yeryüzüne doğru yayılır. Jeotermal kaynaklar rezervuar sıcaklıklarına göre şöyle sınıflandırılmaktadır: Yüksek sıcaklıklı alanlar (150 C'dan fazla), Orta sıcaklıklı alanlar (70 C C), Düşük sıcaklıklı alanlar (70 C'dan düşük) Orta ve Yüksek sıcaklıklı alanlardan başlıca elektrik üretiminde, düşük sıcaklıklı alanlardan ise ısıtmacılık başta olmak üzere diğer kullanımlarda yararlanılmaktadır. Elektrik Üretiminde; rezervuarın sıcaklığına bağlı olarak aşağıda belirtilen türbinlerden en uygunu seçilmelidir. Türbin çeşitleri; Atmosferik Egzozlu Konvansiyonel Buhar Türbinleri Yoğunlaştırmalı Konvansiyonel Buhar Türbinleri Çift Kademeli Buharlaştırma Çoklu Buharlaştırma İkili Çevrim Santralleri Hibrit Fosil Jeotermal Sistemler 7

8 İkili Çevrim Santralleri en sık kullanılan türbin türüdür. Jeotermal Elektrik Enerjisi Üretimi: MWe = Debi X T X Joule Katsayısı X 10-3 Atım Sıcaklığı = 85 ºC T = Üretim Sıcaklığı Atım Sıcaklığı Joule Katsayısı = 4,18 Birim maliyet hesaplarının proje ömrünün tamamını kapsadığı düşünüldüğünde kapasite faktörü varsayımı da gerçekçi olacaktır. %85 kapasite faktörü literatürde sıklıkla kullanılan bir değerdir. Aşağıda bulunan Maliyet Analizi; 1 MW gücünde ve bu gücü üretebilecek debi ve rezervuar sıcaklığına sahip Jeotermal bir kaynakta kurulan Jeotermal Enerji Santraline göre hesaplanmıştır. Hesaplamalarda dünya maliyet ortalamaları dikkate alınmıştır. Finansman maliyeti dahil edilmemiştir. İlk Yatırım Bedeli: $/kw (~1.920 /kw) Yatırım Bedeli ve Lisans Bedelleri dâhildir. Bu bedelin bulunmasında; Ülkemizde 2005 öncesinde işletmeye alınan jeotermal santrallerinin yatırım maliyetlerinin her şey dahil yaklaşık olarak $/kw arasında olduğu tahmin edilmektedir. Bununla birlikte son iki yılda dünya enerji piyasalarında girdi fiyatlarına bağlı olarak güç santrali yatırım maliyetleri yaklaşık % oranında artış göstermiştir. Bu gelişmelere paralel olarak ortalama jeotermal santral yatırım maliyeti inşaat dâhil $/kw olarak öngörülecektir. Toplam İlk Yatırım Bedeli: $/ kw kw (1 MW) olan santralde: $/MW (~ /MW) Yıllık Elektrik Üretim Miktarı: 1.000kW*365*24s*0,85 = kwh Üretilen elektriğin YEK kapsamında satılması durumunda Satış Bedeli: 0,055 /kwh (~0,0715 $/kwh) dur. İşletme maliyeti yaklaşık olarak 0,011 /kwh (~0,014 $/kwh) tir. Yıllık Üretilen Elektriğin Karı: kWh x (0, ) /kwh Yıllık Kar: (~ $)olarak hesaplanmaktadır. Dünyada jeotermal enerji sistemleri üreticileri arasında ABD (Rotoflow, Mafi-Trench, United Technologies, Power Engineers, Geothermal Development Associates, The Industrial Company, Processes Unlimited International), İsrail (Ormat), Japonya (Fuji Electric Group, Mitsubishi, Toshiba) firmaları başı çekmektedir HES Mini ve mikro tesislerin temel özelliği baraj gölü gibi büyük yatırımlara gerek duyulmamasıdır. Mevcut akarsudan bir su alma yapısı ile alınan su akarsuya paralel eğimi çok az bir kanal ile taşınmakta ve uygun düşü sağlandığı yerde tesis kurulmaktadır. Hidrolik tesislerin güçlerine göre yapılan yeni sınıflandırma mini ve mikro tesislerin de eklenmesi ile aşağıdaki şekilde oluşmaktadır. 8

9 P > 100 MW Büyük hidrolik tesisler 100 MW > P > 20 MW Orta büyüklükteki tesisler 20 MW > P > 1 MW Küçük tesisler 1000 kw > P > 20 kw Mini tesisler 20 kw > P (Güç) Mikro tesisler Bir akarsuyun belli bir en kesitinden birim zamanda geçirdiği su miktarına o suyun o andaki debisi denir ve aşağıdaki formülle hesaplanır: Q = V*A A: Akarsuyun ortalama kesit alanı (m²), V: Akarsuyun ortalama hızı (m/s) Q: Ortalama Debi (m³/s) Bir akarsudan potansiyel olarak güç geliştirebilmek için gerekli olan temel elemanlar akım ve düşüdür. Üretilen güç aşağıdaki formülle hesaplanır: P = e *H *Q *g P: Elektrik gücü çıktısı (kw) e: Verimlilik aralığı ( ) veya (% 75 - % 88) H: Düşü (m) Q: Dizayn debisi (m³/s) g: Yerçekimi ivmesi (9.81 m/s 2 ) Küçük ölçekli hidroelektrik uygulamalarda, "e" verimlilik değeri %81 alınırsa aşağıdaki eşitlik kullanılabilir. P (kw) = 7.95 * H (m) * Q (m³/s) Mikro-HES lerde kullanılan Türbin Tipleri: Pelton Türbini Turgo Türbini Francis Türbini Kaplan Türbini Crossflow Türbini Propeller Türbini Türbin seçimi Debi ve Hıza göre yapılmaktadır. Aşağıda bulunan Maliyet Analizi; 1 MW gücünde ve bu gücü üretebilecek debi ve Hıza sahip bir akarsuyun üzerine kurulan hidroelektrik üretim tesisi Enerji Santraline göre hesaplanmıştır. Kapasite Faktörü %80 olarak alınmıştır. Hesaplamalarda dünya maliyet ortalamaları dikkate alınmıştır. Finansman maliyeti dahil edilmemiştir. 9

10 İlk Yatırım Bedeli: /kw (~1.625 $/kw) civarında değişmektedir. Yatırım Bedeli ve Lisans Bedelleri dâhildir. Bu bedelin bulunmasında günümüzde türbin fiyatı /kw (~ $/kw) tır. Ortalama (~1.300 $/kw) alınabilir. Montaj bedeli + diğer masraflar ( debi analizi, projelendirme v.s) yaklaşık % 25: 250 /kw (~325 $/ kw) Toplam kurulum bedeli: /kw olarak alınmıştır kw (1 MW) lık bir tesiste: /MW (~ $/MW) Yıllık Elektrik Üretim Miktarı: 1.000kW*365*24*0,80: kwh Üretilen elektriğin YEK kapsamında satılması durumunda Satış Bedeli: 0,055 /kwh (~0,072 $/kwh) dur. İşletme maliyeti yaklaşık olarak 0,010 /kwh (~0,013 $/kwh) tir. Yıllık Üretilen Elektriğin Karı: kWh x (0,055 0,010) Euro/kWh Yıllık Kar: (~ $)olarak hesaplanmıştır. Dünyada hidroelektrik santrali üretiminde Çin (Zheijiang Orient, HS Dynamic Energy), ABD (American Hydro Corporation, Canyon Hydro, Hydro Gren Energy, Hydro West Group), Almanya (Wasser Kraft), Avusturya (Gugler, Global Hydrolics), Fransa (Mecamidi) firmaları başı çekmektedir Bankamızca değerlendirilen HES Projelerinden Elde Edilen Sonuçlar: Bankamızca yapılan Hidro Elektrik Santralleri (HES) projesi değerlendirmesinde 30 adet HES başvurusu değerlendirilmiştir. Tablo Bu değerlendirme sonucunda toplamda 315,10 MW (2.760 GWh/Yıl) lık kurulu güçle yıllık toplam KWh/Yıl (1.154 GWh/Yıl) elektrik enerjisi üretilebileceği öngörülmüştür. Böylelikle bu HES ler için ortalama verimlilik katsayısı (üretebileceği elektrik miktarının kurulu güce oranı) 0,42 olarak hesaplanmıştır. Bu 30 adet HES projesi değerlendirilmesi sonucunda toplam USD Sabit Yatırım Harcaması yapılacağı ve bunun USD sinin İnşaat Harcaması, USD sinin Makine-Teçhizat Harcaması olacağı öngörülmüştür. Bu projelerden 17 tanesinde Çin menşeli, 10 tanesinde Avrupa (Avusturya, Almanya, Slovenya) menşeli, 1 tanesinde Amerika menşeli ve 2 tanesinde yerli yapım Elektro Mekanik Teçhizat tercih edilmiştir. Elektro Mekanik Teçhizatta ağırlıklı olarak Çin mallarının tercih edilmesindeki en önemli sebep fiyat avantajı görülmektedir. Bu 17 Çin Malı projenin ortalaması alındığında 1 MW için USD Elektro Mekanik Teçhizat harcaması görülmektedir. Avrupa menşeli olanlardan ortalama USD, Amerikan menşeli olanda USD ve Yerli Malı olanlarda ise USD olarak hesaplanmıştır. Her projede sabit yatırım miktarı; kapasite, debi, düşü, yapılabilirlik zorluğu, Elektro Mekanik Teçhizatın menşei gibi değişkenlere göre farklılık göstermektedir. Bununla birlikte, bu 30 projenin ortalaması olarak 1 MW lık Kurulu Güç için USD Sabit Yatırım Tutarı hesaplanmış olup bunun USD sini İnşaat Yatırımı, USD sini Makine Teçhizat Yatırımı tutmaktadır. Projelerin ekonomik ömürlerinin 30 yıl olduğu düşünülürse üretilecek her 1KWh elektrik enerjisi için ortalama 0,0177.-USD/KWh lik bir Sabit Yatırım Maliyeti gelmektedir. 10

11 11

12 2.4. Rüzgâr Enerjisi Santralleri (RES) Rüzgâr enerjisi, güneş radyasyonunun yer yüzeylerini farklı ısıtmasından kaynaklanır. Yer yüzeylerinin farklı ısınması, havanın sıcaklığının, neminin ve basıncının farklı olmasına, bu farklı basınç da havanın hareketine neden olur. Güneş ışınları olduğu sürece rüzgâr olacaktır. Rüzgâr, güneş enerjisinin dolaylı ürünüdür. Dünyaya ulaşan güneş enerjisinin yaklaşık % 2 kadarı rüzgâr enerjisine çevrilir. Dünya yüzeyi düzensiz bir şekilde ısınır ve soğur, bunun sonucu atmosferik basınç alanları oluşur, yüksek basınç alanlarından alçak basınç alanlarına hava akışı oluşur. 12

13 Rüzgârdaki mümkün güç miktarı: w = ½ r A v 3 eşitliği ile verilir. w = güç/enerji r = hava yoğunluğu v = rüzgâr hızı A = Kanat Alanı EİE tarafından Rüzgâr Enerjisi Potansiyeli Atlası (REPA) yayınlanmıştır. Rüzgâr Enerjisi yatırımı yapılmadan önce yatırımın uygulanabilir olması için dikkat edilmesi ve bilinmesi gereken en önemli noktalar; 50 metredeki Rüzgâr hızı 7 m/s veya üzeri olmalıdır. 50 metredeki Kapasite faktörü %35 veya üzeri olmalıdır. Trafo Merkezleri ya da Enerji iletim Hatlarına yakın yerler tercih edilmelidir. Rüzgâr türbinlerinin ortalama ömrü 25 yıldır. Aşağıda bulunan Maliyet Analizi; 1 MW gücünde %35 kapasite faktörüne sahip bir noktada kurulan Rüzgâr Gülüne göre hesaplanmıştır. Hesaplamalarda dünya maliyet ortalamaları dikkate alınmıştır. Finansman maliyeti dahil edilmemiştir. İlk Yatırım Bedeli: $/kw (~1.350 /kw) Yatırım Bedeli ve Lisans Bedelleri dâhildir. Bu bedelin bulunmasında günümüzde 1 MW ve üstü rüzgâr türbinlerinde ortalama türbin fiyatı 1400 $/kw tır. Montaj bedeli + diğer masraflar *rüzgâr analizi, projelendirme v.s+ yaklaşık % 25: 350 $/kw Toplam kurulum bedeli: 1750 $/kw olarak alınmıştır. Toplam ilk Yatırım Bedeli: $/ kw *1.000 kw = $/MW (~ /MW) Yıllık Elektrik Üretim Miktarı: 1.000kW*365*24s*0,35 = kwh Üretilen Elektriğin YEK kapsamında satılması durumunda Satış Bedeli: 0,055 /kws (~0,072 $/ kwh) dur. İşletme maliyeti yaklaşık olarak 0,010 /kwh (~0,013 $/kwh) tir. Yıllık Üretilen Elektriğin Karı: kWh*(0,055 0,010) /kws Yıllık Kâr: (~ $ ) olarak hesaplanmıştır. Dünyada rüzgâr enerjisi sistemleri üreten ülkelerin başında ABD (GE Wind, AeroCity Wind Power, DyoCore Inc.), Danimarka (Vestas, Neg Micon), Almanya (Enercon, REpower, Nordex, Siemens, Tacke Wind Technik), Hollanda (DarwinD, Emergya Wind Technologies), İspanya (Acciona, Gamessa), Hindistan (Suzlon), gelmektedir. 13

14 Bankamızca değerlendirilen RES Projelerinden Elde Edilen Sonuçlar: Rüzgâr enerji projelerinin maliyeti birçok parametreye bağlıdır. Bunlar; projenin toplam yatırım bedeli, işletme ve bakım giderleri, amortisman süresi ve kredi faiz oranlarıdır. Ayrıca, kurulum arazisinin kalitesine ve rüzgâr gücüne bağlı olan enerji üretimi; türbinlerin teknik emre amadeliği ve bakım ekibinin güvenilirliği faktörlerinin rüzgâr projesinin ekonomik gelişmesi üzerinde büyük etkisi vardır. RES projeleri sermaye yoğun projelerdir. Üretim maliyetleri aşağıdaki parametrelerle belirlenmektedir: Üretim, nakliye ve kurulum maliyetlerinden oluşan toplam yatırım maliyeti Proje hazırlık masrafları (izinler) Arazi bedeli Altyapı maliyetleri İşletme ve bakım maliyetleri Söz konusu sahadaki rüzgâr potansiyeli Emreamadelik (availability) Teknik Ömür RES projelerinin toplam yatırım tutarının maliyet dağılımında, 4 ana unsur bulunmaktadır. Proje Geliştirme : Proje için yapılan arazi keşfinden gerekli izin ve lisansların alınmasına kadar yapılan harcamalardır. Proje toplam yatırım tutarının %5 ini içermektedir. : Proje bütçesinin % kısmını oluşturmaktadır ve en fazla tutan kalem- Rüzgar Türbini dir. İnşaat Kalemi : Genellikle projenin yapıldığı arazi koşullarına göre değişmektedir. Ülkemiz koşullarında %10-15 gibi bir oranı oluşturmaktadır. ENH ve Şalt Sahası : RES ten üretilen elektriğin en yakın trafo merkezine iletimi amacı ile yapılan masraftır. Bazı büyük projelerde ek olarak RES in içinde de şalt sahası istenebilmektedir. Dünya global krizi öncesi Eylül 2008 e kadar, rüzgar türbini bulmak zordu. Üretici firmalar bazında sıraya girmek zaman alıyordu. Dünya genelinde ciddi yatırımlar vardı ve sektör %30 büyüme trendindeydi. Ekonomik krizle birlikte, hammadde maliyetlerinde, petrol ve türevlerinde düşüş oldu. Rekabet ve arz - talep dengesizliği nedeniyle, türbin fiyatlarında düşmeler görüldü. Kriz öncesinde, anahtar teslimi proje maliyetleri /MW iken şu anda maliyetlerin geldiği seviye /MW dır. Türkiye piyasasına, 1998 yılında, Çeşme-Alaçatı da ilk RES projesi ile giren türbin üreticisi firma Alman menşeli ENERCON dur. Türbin fiyatları yüksek olmasına karşın, dişli kutusu olmaması (düşük bakım-onarım maliyeti) ve teknik bakım desteği ile sektörde otorite sahibidir. Vestas (Danimarka), Gamesa (İspanya), Suzlon (Hindistan), Nordex (Almanya) ve Siemens (Almanya) firmaları da ülkemizdeki RES projeleri ile ilgilenmektedir. Türbin güçleri artmaktadır. Geçmişte, 1-0,4 ve 1,5 MW gücünde türbinler üretilirken günümüzde 2 MW gücünde türbinler ağırlıklı olarak üretilmektedir. Bu durum arazi avantajı da sağlamaktadır. Gelecek yıllarda minimum 30 MW Kurulu gücünde RES projelerinin gündemde olacağı öngörülmektedir. 14

15 Türkiye, rüzgâr potansiyeli açısından, Avrupa Rüzgâr Atlası nda, İngiltere den sonra ikinci sırada yer almaktadır. Ülkemizde kurulu bulunan RES projelerinde, net enerji üretimi açısından bakıldığında kapasite kullanım oranı %30 40 seviyelerindedir. Bankamız, Kredi Değerlendirme I Müdürlüğü nde incelenen iki enerji şirketlerine ilişkin toplam yatırım tutarı maliyetleri ve kurulu güçleri aşağıda tablolaştırılmıştır. 1. ENERJİ ŞİRKETİNİN RES ADI KURULU GÜCÜ SAB. YAT. TUT. (ARSA DAHİL) ( ) A RES 25,6 MW B RES 16 MW C RES 20,8 MW D RES 28,8 MW E RES 18,9 MW MW BAŞINA SAB. YAT. TUT. ( /MW) 2. ENERJİ ŞİRKETİNİN RES ADI KURULU GÜCÜ SAB. YAT. TUT. (ARSA DAHİL) ( ) 1 MW BAŞINA SAB. YAT. TUT. ( /MW) F RES 30 MW * Birim maliyetin % i türbin maliyetini içermektedir. Bu tablolardan da anlaşılacağı üzere toplam 140,1 MW gücünde proje değerlendirilmiş olup, bu projeler için öngörülen Toplam Sabit Yatırım Tutarı (~ $) bulunmuştur. Ortalama 1 MW başına Sabit Yatırım Maliyeti (~ $) olarak hesaplanmıştır. 15

16 3. SONUÇ Dünyada fosil yakıtların tükenmekte olması, çevreye verdiği zararlar ve enerjide dışa bağımlılığa neden olması sonucu enerji üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarına rağbeti artırmıştır. Ülkeler, kendi kaynaklarını kullanabildiği ve çevre kirliliğini azaltan güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, dalga enerjisi, biokütle enerjisi, jeotermal enerji, hidrolik enerji ve hidrojen enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmişlerdir. Son yıllarda, Türkiye de de yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik eden ve düzenleyen yasalar çıkarılmış, bu konuda önemli yatırımlar yapılmıştır. Yapılan araştırmada, yenilenebilir enerji kaynaklarından Türkiye de yatırım potansiyeli açısından öne çıkan: Güneş Enerjisi Jeotermal Enerji Hidroelektrik Enerji Rüzgâr Enerjisi yatırımları incelenmiş ve bu yatırımların maliyetleri değerlendirilmiştir. YATIRIM TÜRÜ 1 MW BAŞINA ORTALA- MA SABİT YATIRIM TUTA- RI (USD)* 1 KWh BAŞINA ORTALAMA ÜRETİM MALİYETİ (USD)* GÜNEŞ (Kolektörleri, Panelleri, Pilleri) ,15 0,29 JEOTERMAL ,014 HES ,013 RES ,013 (*) Tablodaki bu maliyetlere finansman maliyetleri dâhil değildir. Bunun sonucunda, dünyada teknolojisi halen gelişme aşamasında olan Güneş Enerjisi, yatırım maliyetleri açısından diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının üzerinde bulunmaktadır. Bu konuda, yatırım yapılan özellikle Avrupa ülkelerinde ciddi teşvikler söz konusudur. Güneş enerjisi yatırımlarının ülkemizde de yapılabilir seviyelere ulaşması için benzer teşviklerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Öte yandan, jeotermal enerji yatırımlarında önemli bir faktör olan termal çıkış sıcaklığının göreceli olarak düşük olması bu yatırımların verimliliğinin dünya ortalamasının altında olmasına neden olmuştur. İncelenen enerji kaynakları arasında, jeotermal enerji yatırım maliyetleri, RES ve HES lerin yaklaşık olarak bir buçuk katı mertebesindedir. Bu kaynaklar arasında, 1 MW başına ortalama sabit yatırım tutarı ve 1 kwh başına ortalama üretim maliyeti açısından en düşük enerji kaynakları hidroelektrik enerji ve rüzgâr enerjisi olarak karşımıza çıkmaktadır. RES lerin 1 MW başına ortalama sabit yatırım tutarı HES lerin bir miktar üzerinde olmakla beraber genel olarak birim maliyetleri birbirine oldukça yakındır. Bununla beraber RES projelerinde verimlilik katsayısının (üretebileceği enerji miktarının kurulu güce oranı) HES projelerine nazaran daha düşük olması ve rüzgâr enerjisi lisanslarında yaşanan sorunlar ile projelendirme ve yatırım konusunda uzman yüklenici firmaların sınırlı olması HES leri bu ikili arasında, yatırımların yapılabilirliği hususunda öne çıkarmaktadır. 16

17 Bankamızca değerlendirilen HES projeleri dikkate alındığında gün geçtikçe gelen projelerde 1 MW başına harcanan sabit yatırım miktarının arttığı görülmektedir. Bunun ana sebebi Türkiye genelinde verimliliği yüksek ve zorluk derecesi daha düşük projelerin önceden yapılmış olması, zamanla daha az verimli ve daha zor projelere doğru geçiş olmasıdır. Bu veriler ışığında MW başına sabit yatırım tutarlarının zamanla daha da artacağı beklenmektedir. (Not: Bu çalışmada /$ paritesi 1,30 olarak alınmıştır.) Kaynakça: 1. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2. Elektrik İşleri Etüd İdaresi Jeotermal Enerji Teknolojisinde Yeni Gelişmeler, Ümran SERPEN 5. Jeotermal Güç Ekonomisi: Genel Bakış, Adil Caner ŞENER, Niyazi AKSOY 6. Mini ve Mikro Düzeyde Hidrolik Enerjiden Yararlanma Yolları, Ender DUYMUŞ, A.Özden ERTÖZ 7. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Maliyet Analizi (V. Yenilebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu Sunumu, 2009, Diyarbakır) Ö. Faruk ERTUĞRUL, M. Bahattin KURT 8. T. Kalkınma Bankası Proje Değerlendirme Raporları ( Kredi Değerlendirme I Müdürlüğü, ) 17

18 ULUSLARARASI REKABET GÜCÜ GÖSTERGELERİ * Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü B.Ali EŞİYOK Kd. Uzman Giriş Uluslararası ticarette ülkelerin hangi sektörlerde uzmanlaşacaklarına ilişkin klasik iktisadın kurucularından Adam Smith Mutlak Üstünlük yaklaşımına (Theory of Absolute Advantages) dayalı bir uzmanlaşmayı savunurken, David Ricardo Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisini (Theory of Comparative Advantages) geliştirerek, mutlak anlamda maliyet üstünlüğünün değil, göreli maliyet üstünlüğünün uzmanlaşmayı ve uluslararası ticareti belirlediğini ileri sürmüştü. 21.yüzyıl koşulları göz önüne alındığında, en ucuza üreten ülkenin uluslararası rekabet gücü kazanarak ihracatını artırdığı görülmektedir. Başka bir anlatımla, günümüz dünyasında Adam Smith in yaklaşımının geçerli olduğu söylenebilir 1. Gelişmiş ülkeler teknolojinin öncelediği verimlilik artışları sayesinde rekabet güçlerini artırıp, uluslararası pazarlarlara hakim olurken, azgelişmiş ülkeler ancak emek yoğun sektörler temelinde uluslararası pazarlara girebilmekte bu süreç fakirleşerek büyüme sürecine neden olmaktadır. Uluslararası rekabet gücünde meydana gelen gelişmeleri analiz etmeyi hedefleyen bu yazı dört bölüm altında kurgulanmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde birim işgücü maliyetlerinden türetilen rekabet gücü analizi hedeflenirken, ikinci bölümün konusunu uluslararası rekabet gücü analizlerinde bir rekabet gücü göstergesi olarak kullanılan reel efektif döviz kurunda meydana gelen gelişmeler oluşturmaktadır. Türkiye nin seçilmiş ülkeler karşısında göreli (nispi) pozisyonu (rekabet gücü) üçüncü bölümde çözümlenirken, dördüncü ve son bölümde ise çalışmanın bulgularına yer verilmiştir. 1.Türkiye ve Seçilmiş Ülkelerde İmalat Sanayinin Rekabet Gücündeki Gelişmeler Bu bölümün konusunu birim işgücü maliyeti kavramından hareketle Türkiye ve seçilmiş ülkelere ilişkin rekabet gücünün analizi oluşturmaktadır. Bu bağlamda ilk olarak birim işgücü maliyetirekabet gücü bağıntısı ortaya konmakta, izleyen alt bölümde ise birim işgücü maliyetlerinden hareketle türetilen uluslararası rekabet gücündeki gelişmelerin analizi hedeflenmektedir. Bu bölümün sonunda Türkiye özel imalat sanayine ilişkin birim işgücü maliyet endeksinden hareketle özel imalat sanayine ilişkin rekabet gücünde meydana gelen gelişmelerin analizi hedeflenmektedir. 1.1.Birim İşgücü Maliyetleri ve Rekabet Gücü Birim işgücü maliyeti bir birim üretim için gereken dolar cinsinden ücret maliyetini ifade etmektedir. Birim işgücü maliyetine göre rekabet gücü iki değişkene bağlıdır. Bunlar; emek verimi ve dolarla ifade edilen ücret düzeyidir (Boratav, 2004 ). Birim işgücü maliyeti (ULC); birim ücret endeksi (UWI) ve reel efektif döviz kuru endeksi (REERI) olmak üzere; *Çalışmada esas olarak normal yıllar üzerinde durulmuş, göreli fiyatlardaki aşırı dalgalanma nedeniyle kriz yıllarını temsil eden 2008 ve sonrası yıllar analiz dışında tutulmuştur. 1 Bkz. Boratav (2004). 18

19 ULC=UWI/REERI olarak yazılabilir. (1) Birim ücret endeksi (UWI); ücret endeksi (WI) ve işgücü verimliliği (APL) olmak üzere, UWI=WI/APL dir. (2) L; Üretimde çalışanlar endeksini, Q; Üretim endeksini göstermek üzere, işgücü verimliliğini gösteren kısmi verimlilik endeksi APL=Q/L olarak yazılabilir. 2 nolu eşitlik 1 nolu eşitlikte yerine yazıldığında; ULC=WI/(REERI*APL) (3) eşitliğine ulaşılacaktır. 3 nolu denklemin tersi alındığıda ise bulunan eşitlik rekabet gücü endeksi (CI) göstergesi olarak yorumlanacaktır: CI=1/ULC; CI=(APL*REERI)/WI. (4) 4 nolu eşitlik rekabet gücünün işgücü verimliliği, reel efektif döviz kuru ve reel ücretler tarafından belirlendiğini ortaya koymaktadır. Başka bir anlatımla, 4 nolu eşitliğe göre bir ekonomide rekebet gücünün artması; tempolu verimlilik artışlarına, ulusal paranın devalüasyonuna ve reel ücret artışlarının verimlilik artışlarının altında kalmasına bağlı gözükmektedir. 1.2.Birim İşgücü Maliyetleri: Uluslararası Bir Karşılaştırma Türkiye ile birlikte 30 ülkeye ilişkin birim işgücü maliyetlerini gösteren Tablo 1 bulguları incelendiğinde, Türkiye nin birim işgücü maliyetinin 2001 Tablo 1: İmalat Sanayinde Birim İşgücü Maliyetleri (ULC) 200 yılında yaşanan kriz ile birlikte düştüğü, ancak yılından itibaren göreli olarak yükselmeye başladığı görülmektedir. Türkiye ile birlikte birim işgücü maliyeti düşen ülkeler; Finlandiya; Almanya; Japonya; Polonya; Solvak Cumhuriyeti; İsveç ve ABD olarak tespit edilmiştir. Kaynak: OECD Avusturalya Avusturya Belçika Kanada Ç.Cumhuriyeti Danimarka Finlandiya Fransa Almanya Yunanistan Macaristan İzlanda İrlanda İtalya Japonya Kore Luksemburg Meksika Hollanda Yeni Zelanda Norveç Polonya Portekiz S. Cumhuriyeti İspanya İsveç İsviçre Türkiye İngiltere ABD Euro Bölgesi

20 1.2.1.Rekabet Gücü Tablo 1 de gösterilen birim işgücü maliyetinin tersi rekabet gücü göstergesi olarak yorumlanabilir. Bu bağlamda Tablo 1 de gösterilen birim işgücü maliyet değerlerinin tersi alınarak rekabet gücü endeksine ulaşılmış, bulgular Tablo 2 de toplu olarak gösterilmiştir. Tablo 2: İmalat Sanayinde Rekabet Gücündeki Gelişmeler Avusturalya Avusturya Belçika Kanada Ç.Cumhuriy Danimarka Finlandiya Fransa Almanya Yunanistan Macaristan İzlanda İrlanda İtalya Japonya Kore Luksemburg Meksika Hollanda Yeni Zelan Norveç Polonya Portekiz Slovak İspanya İsveç İsviçre Türkiye İngiltere ABD Euro Bölgesi Kaynak: Tablo 1 den hareketle oluşturuldu. Ülkelere ilişkin rekabet gücünün gelişimi incelendiğinde, rekabet gücü yükselen başlıca ülkeler; Türkiye, Finlandiya, Almanya, Japonya, Kore, Polonya, S.Cumhuriyeti, İsveç ve ABD olarak tespit edilmiştir. Tablonun son satırında gösterilen Euro bölgesinin rekabet gücünün önemli ölçüde düştüğü saptanmaktadır. Buna göre Euro bölgesinde 2000 yılında 100 olan rekabet gücü endeksinin sonraki yıllarda düşmeye başladığı ve 2007 yılında 79.9 a kadar gerilediği saptanmaktadır. Benzer dönemde ABD nin rekabet gücündeki artış dikkat çekmekte, 2000 yılında 100 olan ABD nin rekabet gücünün, 2004 yılından itibaren tempolu bir şekilde arttığı izlenmektedir. 20

21 Rekabet gücü endeksi verilerine göre rekabet gücü en tempolu artan ülkelerin başında Japonya gelmektedir. Bu ülkenin rekabet gücünün arasında %80.2 oranında arttığı izlenmektedir. Japonya ile birlikte rekabet gücü tempolu artan ülkeler sırlamasında öne çıkan diğer ülkeler ise ABD, Polonya, Türkiye, İsveç ve Finlandiya olarak tespit edilmiştir döneminde rekabet gücü düşen ülkeler sıralamasında öne çıkan başlıca ülkeler ise Yeni Zelanda, Avusturalya ve Kanada olarak tespit edilmiştir. 1.3.Türkiye İmalat Sanayinde Birim İşgücü Maliyetleri ve Rekabet Gücü Bu alt bölümün konusunu ticarete konu olan sektörlerin başında gelen imalat sanayinin rekabet gücünde meydana gelene gelişmelerin analizi oluşturmaktadır. Özel imalat sanayine ilişkin seçilmiş parametrelerin gelişimini gösteren Tablo 3 bulguları ve grafik 1 incelendiğinde, 1989 yılı ile başlayan dönemde rekabet gücünün aşındığı izlenmektedir. Bu dönemde rekabet gücünün düşmesinde sermaye hareketlerinin bir sonucu olarak Doların reel fiyatındaki artış sonucu reel kurun değer kazanması ile birlikte, reel ücretlerdeki artış etkili olmuştur. Dönem boyunca emek veriminde gözlenen artışlar rekabet gücündeki düşmeyi engellemeye yetmemiş, birim işgücü maliyetleri artarken, rekabet gücü düşmüştür yılında ekonomide yaşanan kriz ve bunun sonucunda gündeme gelen yüksek oranlı devalüasyon ile birlikte yükselen reel ücretler rekabet gücünün bir önceki yıla göre önemli ölçüde yükselmesi ile sonuçlanmıştır. Ancak, rekabet gücünde bir sefere mahsus gerçekleşen bu sıçrama kalıcı olmamış, 2000 yılına gelindiğinde rekabet gücü endeks değerinin 1995 düzeyine yakın bir seviyede gerçekleştiği saptanmıştır yılında gündeme gelen kriz sonucunda düşen ücretler ve gerçekleşen yüksek oranlı devalüasyon sonucunda rekabet gücü tekrar artmıştır. Ancak rekabet gücünde 1994 yılında yüksek devalüasyon nedeniyle gözlenen artış kalıcı olmamış, sonraki yıllarda düşerek 2007 yılına gelindiğinde, 1999 düzeyine gerilemiştir. Tablo 3: Özel İmalat Sanayiinde Birim İşgücü Maliyet ve Rekabet Gücü Endeksi (1997:100) L Q APL W UW ERI ULC CI , , Kaynak: DPT verilerinden hareketle tarafımızdan düzenlendi. 21

22 MAKALE Özetle, imalat sanayine ilişkin bulgular genel olarak değerlendirildiğinde, rekabet gücünün tempolu olarak artması ve kalıcı olmasında ana faktörün verimlilik düzeyi olduğu söylenebilir. Ücret bastırmalarına dayalı bir seçenek kalıcı olmamakta, ücret düşüşlerini yüksek oranlı ücret artışları izlemektedir. Rekabet gücünü etkileyen parametrelerden biri olan reel kur hareketleri de 1989 yılında ödemeler dengesi bilançosunda sermaye hesabının serbestleştirilmesi sonucunda giderek sermaye giriş ve çıkışlarına bağlı olmaya başlamıştır. Başka bir anlatımla, 1990 lı ve sonraki yıllarda ulusal paranın değerlenmesi sermaye girişleri ile mümkün olurken, ulusal paranın değer yitirmesi krizler sonucunda gerçekleşmekte, reel kur değişkeni rekabet gücünde denetlenemeyen dışsal bir değişkene dönüşmektedir. Grafik:Özel İmalat Sanayiinde Rekabet Gücü Endeksi (1997:100) CI Bir Rekabet Gücü Göstergesi Olarak Reel Efektif Döviz Kuru: Uluslararası Bir Karşılaştırma Bu bölümde Uluslar arası rekabet gücünün ortaya konmasında yaygın olarak kullanılan reel efektif döviz kurundaki gelişmelerin incelenmesi hedeflenmektedir 2. Reel efektif döviz kuru hesaplamasında ülkenin ticaret ortaklarınca kullanılan tüm konvertibl paraların (Dolar, Euro vs.) ticaret hacmine göre ağırlıklandırılmış bir ortalamasından hareket edilmekte ve ticaret ortaklarındaki fiyat hareketleri de dikkate alınmaktadır. Başka bir anlatımla, reel döviz kuru (REER), yabancı ülkelerden üretilen malların yurtiçinde üretilen mallar cinsinden göreli fiyatını yansıtan ve uluslararası rekabet gücünü ölçmek için yaygın olarak kullanılan bir gösterge işlevi görmektedir. Reel efektif kur aynı zamanda ticarete konu olan malların yurtiçinde üretilme maliyetini de göstermektedir. Reel kurun artması, yani reel kurda yaşanan bir değerlenme, ticarete konu olan malların yurtiçi üretim maliyetinin göreli olarak arttığını,başka bir ifadeyle rekabet gücünün azaldığını göstermektedir 3. Reel efektif döviz kurunun hesaplanmasında ülke ağırlıkları ile birlikte diğer temel bir konu yurtiçi ve yurtdışı fiyat endekslerinin seçimidir. Bu konuda yaygın olarak kullanılan endeksler olarak; tüketici fiyatları, toptan eşya fiyatları, GSYİH deflatörü, ihracat ve ithalat fiyatları ve birim ücret endeksi sayılabilir. Reel efektif döviz kuru aşağıda belirtilen formül yolu ile hesaplanmaktadır: REER P R / P R ji i i j j w ij 2 Bu bölümde rekabet gücü göstergesi olarak kullandığımız reel efektif döviz kuru (RER), bu çalışmanın 3. bölümünde Türkiye nin diğer ülkeler karşısınsa rekabet gücündeki gelişmeleri ortaya koymak için hesapladığımız nispi pozisyon analizindeki kurdan farklılık içermektedir. Başka bir anlatımla, yerli paranın reel dış değerindeki değişmelerin belirlenmesinde kullanılan reel efektif döviz kuru (REER) tanımı, nispi pzisyon analizinde hesapladığımız doların nominal fiyatını yerli fiyatlarla deflate eden reel kur tanımından farklılık göstermektedir. 3 Dışa açık bir ekonomide, bir ülke uluslararası pazarlarda birden fazla ülke ile rekabet ve ticaret ilişkisi içerisinde olduğundan, reel kur yaygın olarak reel efektif döviz kuru şeklinde ifade edilmektedir. Reel efektif döviz kurunun hesaplanmasında, hesaplamaya hangi ülkelerin dahil edileceği, bu ülkelerin endeks içerisindeki ağırlıklarının nasıl tespit edileceği ve hangi endekslerin kullanılacağı gibi tercihler önem kazanmaktadır. Başka bir anlatımla, tek para birimi için hesaplanmış reel Döviz kurunun, rekabeti kısıtlı ölçüde yansıtması nedeniyle, birden fazla döviz kurundaki hareketin, göreli fiyatlarla deflate edilerek hesaplandığı reel efektif döviz kuru önerilmektedir. 22

23 Burada, P i Türkiye nin fiyat endeksini, R i TL nin Dolar karşılığını, P j J ülkesinin fiyat endeksini, R j J ülkesi parasının Dolar karşılığını, W ij Türkiye için J ülkesinin ağırlığını göstermektedir 4. Türkiye ve diğer ülkelere ilişkin reel efektif döviz kuruna ilişkin bulgular toplu olarak Tablo 4 de gösterilmiştir. Tablo 4: Reel Efektif Döviz Kuru (REER) (2000:100) /200 0 YOAO Avusturalya Avusturya Kanada Ç.Cumhuriyet i Danimarka Finlandiya Fransa Almanya Yunanistan Macaristan İrlanda İtalya Japonya Kore Meksika Hollanda Yeni Zelanda Norveç Polonya Portekiz S. Cumhuriyeti İspanya İsveç İsviçre Türkiye İngiltere ABD Kaynak ve Notlar: IMF nin Direction of Trade ve International Financial Statistics (IFS) veritabanı kullanılarak UNCTAD tarafından düzenlenmiştir. Endeksin yükselmesi rekabet gücünün düştüğüne işaret etmektedir. 10. sutun reel efektif döviz kurunun 2000 yılına göre artış oranını, son sutunda yer alan YOAO ise reel efektif döviz kurunun yıllık ortalama artış oranını göstermektedir. Yıllık ortalama artış oranındaki negatif değerler ilgili ülkenin rekabet gücünün yükseldiğini göstermektedir. Endeksin yükselmesi (revülasyon) rekabet gücünün düşüğüne işaret etmektedir. 4 Türkiye de TÜFE ve ÜFE fiyatlarına dayanan iki farklı reel efektif döviz kuru endeksi aylık olarak 1980 yılından itibaren Merkez Bankası tarafından hesaplanıp, yayınlanmaktadır. 23

24 Ülkeler düzeyinde reel efektif döviz kurundaki gelişmeler incelendiğinde, rekabet gücü yükselen ülkeler arasında Japonya, İngiltere ve ABD gibi gelişmiş merkez ülkeler öne çıkarken, Meksika gibi yeni sanayileşen ve İsveç ve İsviçre gibi hizmet temelli ekonomilerin öne çıktığı saptanmaktadır. Kuşkusuz Tabloda en dikkat çekici husus, Japonya nın rekabet gücünde gözlenen çarpıcı gelişmede izlenmektedir: Japonya nın rekabet gücünün döneminde %31.7 gibi yüksek bir oranda arttığı saptanmaktadır. Türkiye nin rekabet gücünün, 2001 yılında yaşanan kriz yıllarında ve sonrasında gündeme gelen devalüasyon sonucunda önemli ölçüde yükseldiği, ancak sonraki yllarda yükselmeye başladığı, 2007 yılına gelindiğinde 2000 yılına göre %16.4 oranında gerilediği görülmektedir. Tablo 4 incelendiğinde rekabet gücü en fazla düşen ülkeler sıralamasında Slovak Cumhuriyeti, Yeni Zelanda ve Avusturalya dikkat çekmektedir. Tablonun son sütununda gösterilen reel efektif kurdaki yıllık ortalama artış oranları göz önüne alındığında, rekabet gücü yükselen ülkeler sıralamasında Japonya, ABD ve İngiltere ilk üç ülkeyi oluştururken, rekabet gücü düşen ülkeler sıralamasında S. Cumhuriyeti, Yeni Zelanda ve Avusturalya dikkat çekmektedir. 3.Türkiye nin Seçilmiş Ülkeler Karşısında Göreli (Nispi) Pozisyonu: Rekabet Gücündeki Gelişmeler Bu bölümde uluslararası rekabet gücündeki gelişmeler göreli (nispi) pozisyon endeksinden hareketle hesaplanacaktır. Nispi pozisyon hesaplaması reel kur hesaplamasına benzemekle beraber, bazı farklılıklar göstermektedir. Reel kur hesaplamalarında yurt içi ve yurt dışı göreli fiyatlar göz önüne alınırken, göreli pozisyona dayalı rekabet gücü analizinde, endeksin hesaplanacağı her ülke için ABD karşılığı kendi nominal döviz kuru ve yurt içi fiyat endeksindeki değişim dikkate alınmaktadır. Hesaplama sonucunda, her bir ülke açısından ortak bir para biriminin (1 ABD dolarının) satın alma gücündeki reel gelişme ortaya konmaktadır. Hesaplama esas olarak, göreli pozisyonundaki değişimin incelendiği ülkenin, diğer ülkelerin reel satınalma güçlerini gösteren endeks değerlerinin seçilen ülkenin endeks değerleri ile deflete edilmesi ile hesaplanmaktadır. Başka bir anlatımla, analize konu olan ülkelerin dolar/ fiyat endekslerinin, nispi pozisyonu incelenen ülkenin dolar/ fiyat endeksi ile deflate edilmesi sonucu rekabet gücü endeksine ulaşılmaktadır. Endeks değerinin 100 ün üzerinde çıkması nispi pozisyonu incelenen ülkenin rekabet gücünün düştüğünü, tersi durumda ise yükseldiğini göstermektedir (Kotan, 2002; Temel vd., 1995; Yükseler, 2005). Yüksel den (2005) hareketle nispi pozisyon endeksi aşağıda belirtilen şekilde formüle edilebilir: SG nt =E nt / P nt (1) SG: 1 ABD Dolarının Satınalma Gücü E: 1 ABD Doları Karşılığı Yerli Para Birimi P: Fiyat Endeksi (2000:100 Bazlı) n: Ülkeler t: Yıllar ( Dönemi) SGE nt : SG nt /SG n 1997 (2) SGE: 1 ABD Dolarının Satın Alma Gücü Endeksi (2000:100) RGE nt =SGE nt /TR-SGE t (3) RGE nt : Rekabet Gücü Endeksi, TR-SGE t : Türkiye Rekabet Gücü Endeksi Türkiye nin seçilmiş ülkeler karşısında tüketici fiyat bazlı göreli (nispi) pozisyonu Tablo 5 de gösterilmiştir. 24

25 Tablo 5 : Türkiye nin Seçilmiş Ülkeler Karşısında Nispi Pozisyonu (Rekabet Gücü Endeksi) Orta Avusturalya Avusturya Belçika Kanada Çek.Cum Danimarka Finlandiya Fransa Almanya Yunanistan Macaristan İzlanda İrlanda İtalya Japonya Kore Luksemburg Meksika Hollanda Y.Zelanda Norveç Polonya Portekiz S.Cumhur İspanya İsveç İsviçre Türkiye İngiltere ABD Brezilya Çin Hindistan Endonezya Rusya Kaynak: OECD veritabanından hareketle hesaplanmıştır. Türkiye nin nispi pozisyonunu gösteren Tablo 5 bulguları incelendiğinde, Türkiye nin hedef pazarlarında rakip ülke pozisyonunda bulunan Çin ve Hindistan gibi ülkeler karşısında rekabet gücünün 2003 yılından itibaren düşmeye başladığı görülmektedir. Türkiye nin en büyük ticaret ortaklarından olan Almanya ve Fransa ya karşı rekabet gücünün ise 2005 yılından itibaren azalmaya başladığı saptanmaktadır. Yine ülkemizin dış ticaretinde önemli ağırlığa sahip ülkelerden İngiltere ye karşı rekabet gücünün 2003 yılından itibaren azalmaya başladığı izlenmektedir. Türkiye nin dış ticaretinde önemli ülkelerden biri olan İtalya ya karşı rekabet gücü ise döneminde artarken, bu sürecin tersine döndüğü, 2007 yılında İtalya ya karşı rekabet gücünün azaldığı saptanmaktadır. 25

26 3.1.Türkiye nin Rekabet Gücü Düşük Olan Ülkeler Türkiye nin rekabet gücünün düşük olduğu ülkeleri gösteren Tablo 6 verileri incelendiğinde, Türkiye nin Japonya, Kore, İsveç, İngiltere, ABD, Brezilya, Çin, Hindistan ve Meksika gibi ülkeler karşısında rekabet gücünün düşük olduğu saptanmıştır. Söz konusu bu ülkelerden özellikle Çin ve Hindistan gibi ülkelerin Türkiye nin bir çok sektörde rakipleri olduğu düşünülürse, Türkiye nin bu ülkeler karşısında rekabet gücünün düşük olmasının yarattığı olumsuz tablo daha da anlam kazanmaktadır. Tablo 6 : Ortalam Değerlere Göre Türkiye nin Rekabet Gücünün Düşük Olduğu Ülkeler Orta Japonya Kore İsveç İngiltere ABD Brezilya Çin Hindistan Meksika Kaynak: Tablo 5 den hareketle oluşturuldu. Tabloda göze çarpan olgulardan biri de, Japonya nın ülkemiz karşısında geleneksel rekabet gücü üstünlüğü ile birlikte, Brezilya nın Türkiye karşısında artan rekabet gücünde gözlenmektedir. Çin in Türkiye karşısında 2002 yılından itibaren artan rekabet gücü de dikkat çekmektedir. 3.2.Türkiye nin Rekabet Gücü Yüksek Olduğu Ülkeler Ortalama değerler kullanılarak, Türkiye nin rekabet gücünün yüksek olduğu ülkeleri gösteren Tablo 7 bulguları incelendiğinde, Türkiye nin rekabet gücünün en yüksek olduğu ülkelerin başında Rusya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovak Cumhuriyeti gibi sonradan Pazar ekonomisine katılan ülkeler olduğu anlaşılmaktadır. Rekabet gücünün yüksek ancak göreli olarak sınırda olduğu ülkeler ise Kanada, İzlanda, İsviçre, Almanya, Fransa, Avusturalya, Avusturya, Hollanda, Finlandiya gibi gelişmiş (merkez) ülkelerin geldiği saptanmaktadır. Bilindiği üzere 2001 yılı Türkiye de önemli bir ekonomik krizin yaşandığı, ani sermaye çıkışı ile birlikte yüksek boyutlu bir devalüasyonun gündeme geldiği yılı temsil etmektedir. Başka bir anlatımla, 2001 yılında Türkiye nin rekabet gücünün yükselmesi TL nin önemli ölçüde değer kaybetmesi ile yakından ilgilidir. Bu bağlamda, 2001 yılını izleyen yıllarda artan kısa vadeli sermaye girişleri sonucunda ulusal para tekrar değerlenmeye başlamış, Türkiye nin rekabet gücü de göreli olarak düşmeye başlamıştır. Türkiye nin rekabet gücünün özellikle 2005 yılından itibaren düşmeye başladığı, 2007 yılına gelindiğinde Türkiye nin rekabet gücünün sadece Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Macaristan, İrlanda, Y.Zelanda, Polonya, Portekiz, Slovak Cumhuriyeti, İspanya ve Rusya gibi ülkeler karşısında yükseldiği saptanmıştır. 26

27 4. Sonuç Herhangi bir ülkenin uluslararası rekabet gücünde kalıcı başarımlar elde etmesinin en temel koşulu özellikle ticaret konu olan sektörlerin başında gelen imalat sanayinde elde edeceği tempolu verimlilik artışları ile yakından ilgilidir. Başka bir anlatımla, devalüasyonlara ve ücretlerin baskı altına alınmasına dayalı bir seçenek ancak kısa dönemde etkili olmakta, uzun dönemde kalıcı bir iktisat politikası seçeneği olmamaktadır. Bu bağlamda Türkiye gibi yarı-sanayileşmiş bir ekonominin imalat sanayiinde işgücü verimliliğini artırmaya yönelik bir strateji geliştirmesi kaçınılmaz gözükmektedir. Bu ise ancak sanayide niteliksel bir dönüşümü sağlamayı hedefleyen bir kalkınma startejisinin hazırlanıp uygulanmasına bağlı gözükmektedir. Kaynakça Boratav, Korkut (2004), Gelişmekte Olan Ülkelerdeki Rekabet Gücü Göstergeleri, İlhan Tekeli İçin Armağan Yazılar, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları. Kotan, Zelal (2002), Uluslararası Rekabet Gücü Göstergeleri Türkiye Örneği, TCMB. Yükseler, Zafer (2005), Türkiye nin Rekabet Gücündeki Gelişimi ( Dönemi), TCMB. Temel, Adil, Kenan Tanrıkulu, Nihal Yener ve Cihan Yalçın (1995), Türk Ekonomisi nin Rekabet Gücündeki Gelişmeler, DPT Yayını,

28 Stratejik Planlama ve Kalite Yönetimi Müdürlüğü AKTUARYA Yücel Özbilgin-Müdür Geleceğin belirsiz olması nedeniyle kişilerin ileride karşılaşabilecekleri risklerin kendilerine verebileceği zararı en aza indirmek amacıyla çeşitli faaliyetlerde bulunması sigorta kavramını ortaya çıkarmıştır. Bu faaliyetler zaman içersinde kurumsallaşarak, sigortacılık mesleğinin oluşmasına yol açmıştır. Sigortacılık, genel ekonomi içinde hizmetler sektöründe yer almakta olup, sigortacı sigortalının risklerini belli bir zaman diliminde üzerinde anlaşılan bir bedel karşılığı üstlenmektedir. Aktuarya da buradan hareketle doğmuş bir bilim dalı olmasına karşın, matematik, istatistik ve finans yöntemlerini ihtiva eden bir sigortacılık tekniği olarak gören kesimde bulunmaktadır. Aktuarya, sigortacılığın çıkış noktası olan risklerin alınıp satılmasına imkan sağlayan fiyatlamayı, koşullarını, risk içeriklerini vb. belirlemeye ve daha sonra bunların yönetilmesine dönük altyapıyı sağlamaya yönelik teknikleri içeren bir bilim dalıdır. Sigortacılık temelde iki ana bölümden oluşur. İnsan yaşamı ile ilgili sigortalar, Elemanter sigortalar Aktuarya her iki bölümlede ilgilenmekle birlikte, niteliği gereği daha karmaşık olan, insan yaşamı ile ilgili sigortalarla daha fazla ilgilenmiş hatta aktuarya denilince ilk akla gelen bu bölüm olmuştur. Yazımızda hayat sigortacılığına yönelik aktuaryal tekniklere değinilecektir. Aktuarya ve Hayat Sigortacılığı Sigortacılığın en önemli branşlarından birisi insanın yaşamı ile ilgili olarak yapılan hayat sigortalarıdır. Genelde şahısların yaşamları süresince elde ettikleri gelirler yaşları arasında düzenlilik gösterir. Bu dönem içersinde kişiler çeşitli riskler nedeniyle bu düzenli gelirin kaybedilmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir ya da çalışma yaşının sonuna gelinmesi, yani emeklilik dönemine girilmesi dolayısıyla düzenli gelirin kaybedilmesi sözkonusu olabilir. Her iki durumun verdiği endişe sonucu düzenli gelire sahip kişiler bu olası kaybın telafisine ya da minimum hale getirilmesine çalışırlar. Bu olası kaybın telafisi iki biçimde yapılabilir. 1. Kişi kendi kendini sigortalayabilir. 2. Kişi elde ettiği düzenli gelirinden bir kısmını sigortacı kuruma prim adı altında ödeyerek kendini risklere karşı güvence altına alır. Birinci yöntem daha çok az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde sıkça görülür. İhtiyaç fazlası bir ev,tarla vb. alınıp bunların kiraya verilerek kişinin çalışma dönemleri dışında da düzenli gelir elde 28

29 etmesi sözkonusu olabilir. İkinci yöntem ise daha çok gelişmiş ülkelerde görülen ve çok geniş kitleleri kapsayan kurumsallaşmış bir yöntemdir. Bu yöntem hem idari hem de her yaş dönemini risklere karşı güvence altına alması açısından birinci yönteme göre mutlak bir avantaj sağlar. Ancak bu güvenceyi sağlayan kurumların güvenirliliği açısından sağlam temeller üzerine oturtulması, hem sigortalılar hem de sigorta şirketi açısından önem arzeder. Şöyle ki ; sigortalılardan küçük primler olarak toplanan tutar, sigorta şirketinde büyük bir kaynak haline gelir. Bu kaynaklar sigorta şirketlerine mali piyasalarda etkin bir rol oynama gücünü vermektedir. Sigortalılara da bu büyük kaynağın verdiği avantajlar prim ve karşılıkları oranında yansıtılır. Bu kaynakların sağladığı avantajlar sigorta şirketleri tarafından suistimal edilmediği sürece devamlılık ve güvenirlilik sağlanır. Bu büyük kaynağın sağladığı avantajlar, sigortalı ve sigortacı arasında dengeli bir şekilde paylaşılacak bir sistemin kurularak devamlı hale getirilebilir. Sigortalılarda bu büyük kaynağın gelirlerinden kendilerinin sağlayamacağı ölçüde gelir elde ederek geleceklerini güvence altına almış olurlar. Emeklilik sigortaları alanında çalışan kurumlar, bu ürünlerin niteliği gereği olarak orta, uzun ve hatta sonsuz vadeli fonlara sahip olurlar. Emeklilik sistemleri ile sermaye piyasalarının ilişkisi de burada başlar. Sermaye piyasasını orta, uzun ve sonsuz vadeli fonların arz ve talebinin yardımcı kuruluşlar aracılığıyla ve menkul kıymetlere bağlı olarak karşılaştığı piyasa olarak tanımlarsak, bu durumda emeklilik sigortası hizmeti sağlayan kurumlar sermaye piyasalarında fon arz eden ya da arz edebilecek kapasitesi olan taraf olarak karşımıza çıkar. Sigortalının ve Sigortacının Yükümlülüklerinin Eşitliği Prensibi Bir sigorta işletmesinin taahhütlerinin bugünkü değeri ile sigortalılardan alınacak primlerin bugünkü değerinin eşit olması gerekir. Buna "sigortalıların ve sigortacının yükümlülüklerinin eşitliği" prensibi denilir. Mortalite tablosu, bir toplumda yaşayanların, bulundukları farklı yaşlara göre yaşama ve ölme olasılıklarını veren bir tablodur. Ülkeden ülkeye hatta, toplumun farklı kesimleri için farklı mortalite tabloları oluşturulabilir. Ülkemize özgü bir mortalite talosu bugüne kadar oluşturulamamıştır. Sadece 1970 li yılların başlarında Ahmet ÖZSOY tarafından Türk Memurları ve Ordu Yardımlaşma Kurumu mensuplarına özgü mortalite tabloları yapılmıştır. Şu anda ülkemizde hayat sigortacılığı konusunda faaliyette bulunan sigorta ve bireysel emeklilik şirketleri, başka ülkelerde düzenlenmiş olan mortalite tablolarını hesaplamalarında kullanmaktadırlar. Komütasyon (Dönüştürme) tablosu ise mortalite tablosuna teknik faiz oranının dahil edilmesiyle oluşturulan, faiz ve olasılığın kombine edildiği, fiyatlama ve matematik karşılıkların hesaplanmasında kolaylık sağlayan bir tablodur. Komütasyon tablosu kullanılma nedeni ise farklı yaşlarda farklı ölüm ve yaşam olasılıklarının olmasındandır. Her yaşta ölüm ve yaşam olasılıkları aynı olsaydı böyle bir tablo düzenlenmesine ihtiyaç olmayacaktı. Ancak, realitede her yaşın ölüm olasılığı farklı olduğundan, komütasyon tablosu düzenlenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Sigorta matematiğini dar anlamda mali matematikten bir adım öne çıkartan husus rizikonun hesaplamalarda faiz ile birlikte dikkate alınmasıdır. 29

30 Hayat sigortası işlemleri insanların yaşamları ile direkt olarak ilgilidir. Sözleşme yapıldığı zaman sigortalılar hayattadır. Bir süre sonra bir kısmı ölecek, bir kısmı ise yaşayacaktır. Yapılacak sigortanın türüne göre bir kişinin hayatta kalması veya ölmesi sigortacı açısından rizikoyu oluşturacaktır. Eğer ölüm sigortası sözkonusu ise risk sigortalının ölmesi olayıdır. Buna karşılık bir yaşam sigortası sözkonusu ise sigortalının hayatta kalması sigortacı açısından riski oluşturacaktır. Karma (muhtelit) sigortalarda ise risk uygulanan sigorta tarifesindeki ölüm ve yaşam güvencelerinin ağırlığına göre değişir. Bu nedenle prim ve matematik karşılıkların hesaplamalarındaki bu önemli rolden dolayı yaşama ve ölme olasılıklarının gerçeği yansıtması gerekmektedir. Bir sigorta işletmesi sigorta tarifelerini düzenlerken, sigortalı sayısının mümkün olduğunca çok sayıda olmasını (büyük adetler kanunu çerçevesinde) ister. Az sayıda sigortalı ile yapılan sigortalar sigorta işletmesi açısından riskli olabilir. Bu durumda reasürans kurumlarını mümkün olan en yüksek oranlarda devreye sokmak gerekli olabilir. Reasürans (Riskin başka sigorta ya da reasürans kurumlarına devredilmesi) gerçekleşen riski teorik riske büyük sayılar kanunu gereği olarak yaklaştırır. Uygun bir ölüm düzeyi (mortalite) tablosu seçmek, hesaplamalarda gerçeği öngörecek uygun bir faiz oranı saptamak ve genel giderlerinin tümünü karşılayacak bir masraf oranı belirlemek gereklidir. Bu açıdan sigorta işletmelerinde teknik esasların düzenlenmesi büyük önem taşımaktadır. Bir hayat sigortası sözleşmesi aktedildiğinde sigortacı riziko konusuna göre yerine getirebileceği yükümlülüklere karşı sigortalıdan prim adı altında ödeme veya ödemelerde bulunmasını ister. Başlangıçta saptanacak esaslara göre prim bir defada ödenirse buna tek prim (maktu prim) denir. Fakat genellikle ödemenin sigortalıya fazla yük getirmemesi için primin sigorta süresi veya belirli bir süre boyunca ödenmesi sağlanır. Bu primlere yıllık veya dönemsel primler adı verilmiştir. Prim Hesabı Net prim sigortalı ve sigortacının eşitliği prensibine göre hesaplanır. Net prim rizikoyu karşılayacak düzeyde sigortacıya ne kar ne de zarar bırakır. Gerçekte ise sigortalı sigortacının çeşitli giderlerini karşılamak üzere net prime ek olarak bir gider payı ile artırılmış brüt prim veya ticari prim ödenir. SP : Net Prim EP : Envanter Prim = SP + Yönetim Giderleri BP : Brüt Prim = EP + Tahsil Masrafları + Üretim Komisyonu Primi Belirleyen Unsurlar Ölüm Sigortaları SP = f (i,q) 30

31 Fonksiyonun anlamı ;ölüm sigortalarında primi belirleyen değişkenler faiz oranı ve ölüm oranıdır. Bu fonksiyonu sürekli kabul edip tam diferansiyelini yazarsak; f f f f dsp di dq, 0, 0 i q i q Buna göre faiz oranındaki değişiklikler primi ters yönde, ölüm oranındaki değişiklikler ise primi aynı yönde etkiler. Yaşam Sigortaları SP = f (i,p) Fonksiyonun anlamı ; yaşama bağlı sigortalarda primi belirleyen değişkenler faiz oranı ve yaşama oranıdır. Bu fonksiyonun tam diferansiyelini yazarsak; f f f f dsp di dp, 0, 0 i p i p Buna göre faiz oranındaki değişiklikler primi ters yönde, yaşama oranındaki değişiklikler ise primi aynı yönde etkiler. Matematik karşılık, belli bir anda sigortacı ve sigortalı yükümlülükleri arasında denge kurmayı sağlayan gerekli bir meblağ olarak karşımıza çıkar. Bir sigorta tarifesinde, sigorta şirketinin yıllık tahsilat ve ödemeleri aynı olmaz. Şirketin tahsil edeceği ve ettiği tutarlar ödemelerinden fazla ise bu fazlalık daha sonraki yıllarda sigortalılara ödeneceği öngörülüyorsa bu aradaki fark karşılık olarak tutulur. Matematik karşılığı, gelecek yıllarda şirketin ödeyeceği tutarların bugünkü değeri ile alınacak primlerin bugünkü değeri arasındaki fark olarak tanımlayabiliriz. Matematik karşılık genelde pozitif değer alır. Çabuklaştırılmış rant sigortaları gibi primi güvencenin yerine getirilmesinden sonra alınan sigortalarda, prim ödenmesinden önceki döneminde matematik karşılık negatif olur. Matematik karşılık gerçek anlamını orta ve uzun vadeli sigortalarda gösterir. Matematik karşılık hesaplanıldığı yılda sigorta işletmesinin karını etkileyen önemli bir unsurdur. Matematik karşılıklar net primlerden zaman içersinde oluşturulur. Matematik Karşılık Hesaplanma Yöntemleri 1. Prospektif Matematik Karşılık Vt : t. yılda matematik karşılık Tt : Sigortacının ileride yerine getireceği yükümlülüklerin peşin değeri Ut : Sigortalının ileride ödeyeceği primlerin peşin değeri Vt = Tt - Ut 31

32 Sigortacının ileride yerine getireceği yükümlülüklerin bugünkü değeri ile sigortalının ileride ödeyeceği primlerin bugünkü değeri arasındaki fark prospektif matematik karşılık (ileriye dönük hesaplama yöntemi) hesabı olarak adlandırılır. 2. Retrospektif Matematik Karşılık Sigortalının ödediği primlerin nihai değeri ile sigortacının yerine getirdiği yükümlülüklerin nihai değeri arasındaki fark retrospektif matematik karşılık ( geriye dönük hesaplama yöntemi) hesabı olarak adlandırılır. Bt : Sigortalının ödediği primlerin nihai değeri Ft : Sigortacının yerine getirdiği yükümlülüklerin nihai değeri Vt = Bt - Ft Her iki yöntemle hesaplanan matematik karşılık aynı sonucu verir. Matematik karşılık bu iki yöntemle hesaplanabildiği gibi ayrıca rekürans bağıntısı yardımıyla da bulunulabilir. Rekürans bağıntısı sigortanın başlangıcından bir yıl geçtikten sonra bulunan matematik karşılıklar arasındaki bir ifadedir. İlk yılın matematik karşılığı ilk yılın safi primi ile ilişkilendirilerek bulunur. O halde rekürans bağıntısı herhangi bir t anına ait bilinen matematik karşılık yardımıyla (t+1) yılına ait matematik karşılığı bulmamızı sağlar. 4. Komütasyon (Çevirme) Sayıları Komütasyon sayıları olasılık ve mali işlemleri bünyesinde toplayan sayılardır. Komütasyon sayıları sayesinde olasılık ve kesin faiz işlemleri kombine edilerek sigorta tarifesi düzenlenmesi ve kontrolü mümkün olur. Komütasyon tablosu, seçilen mortalite tablosundan belirli bir faiz oranıyla düzenlenir. Örnek varsayımsal mortalite tablosu aşağıdaki fonksiyondan kesikli olarak türetilmiştir. Gerçek bir mortalite tablosu 0 yaş ile yaş arasını içerir. 32

33 MORTALİTE TABLOSU 0 < x < 9 Radix = 1000 x h(x) lx dx qx Px Mx ex X 0 1, ,057 0,943 5, , ,065 0,935 0,063 5, , ,075 0,925 0,072 4, , ,087 0,913 0,084 3, , ,105 0,895 0,100 3, , ,135 0,865 0,126 2, , ,184 0,816 0,170 1, , ,293 0,707 0,259 1, , ,000-0,707 0,50 8 Tabloda, l x, x yaşında yaşayanların sayısı, d x x yaşında ölenlerin sayısı, q x x yaşındakilerin bir yıl içinde ölüm olasılığı, p x x yaşındakilerin bir yıl yaşama olasılığı, m x x yaşındakilerin ani ölüm olasılığı, e x x yaşındakilerin ortalama yaşama süresidir. i teknik faiz oranı olmak üzere ; Dx : x yaşında yaşayanların iskonto edilmiş sayısı D x =l x v x Eğer yaşam fonksiyonu sürekli olarak kabul edilirse; 2. Cx : x yaşında ölenlerin iskonto edilmiş sayısı a. x yaşında ölenlerin yıl sonuna toplandığı kabul edildiğinde b. x yaşında ölenlerin yıl içine eşit dağıldığı kabul edilirse 33

34 Fonksiyon sürekli olarak kabul edilirse;

35 8. KOMÜTASYON TABLOSU Faiz Oranı : % 5, Geometrik Artış Oranı : % 10 x Dx Nx Cx Mx Sx Rx Qx Yx x , , , , , , , , , , , , , , , , ,14 483,14 8 Net Prim ve Matematik Karşılık Hesapları 1. Kapital Sigortası Belli bir yaştaki bir kişinin, belirli bir süre sonunda hayatta kalması koşuluyla belli bir kapitalin sigortalıya ödeneceği şeklinde yapılan bir sigorta türüdür. SPx : x yaşına ait maktu (tek) safi prim Sigortalıların Yükümlülüğü Bugünkü Değeri : n : Sigorta Süresi K : Kapital (Sigorta) Tutarı Sigortacının Yükümlülüğü Bugünkü Değeri: 35

36 İki tarafın yükümlülüklerinin eşitliği prensibinden hareket ederek ; yazabiliriz. Buna göre net prim aşağıdaki formülle hesaplanır. Ortalama Matematik Karşılık :. Örnek : 0 yaşındaki bir sigortalının beş yıl sonra hayatta kalması kaydıyla TL kapital alabilmesi için ödemesi gerekli olan primi hesaplayalım. 36

37 Gelişim Safi Prim Dönem Sonu Dönem Sonu Bir Toplam Kişiye x Lx (SP) SP lx Toplam Ort. Karşılık Ödeme Ödeme Karşılık , , , , , Yıllık Primler Yaş Sigortalıların Yükümlülüğü X SP Dx - x+1 SP Dx+1 - x+2 SP Dx Sigortacının Toplam Yükümlülüğü x+n-1 SP Dx+n-1 - x+n K Dx+n Ortalama Matematik Karşılık Hesabı ; 37

38 1.Örnek : 2 yaşında bir sigortalının 5 yıl sonra 1000 TL kapital alabilmek için sigorta şirketine her yılbaşında ödemesi gerekli olan primi hesaplayalım. Bu durumda sigortalılar her yılbaşında 109 TL prim ödedikleri takdirde 5 yıl sonra hayatta iseler 1000 TL kapitali alabilirler. Bu hesabın gelişimini görelim. Safi Prim Dönem Sonu Dönem Sonu Bir Toplam Kişiye x lx (SP) SP lx Toplam Ort. Karşılık Ödeme Ödeme Karşılık , , , , , Prospektif yöntemle matematik karşılık formülü ; Ölüm Sigortaları Belli bir yaştaki sigortalının belirli bir süre içersinde ölmesi halinde sigorta sözleşmesinde belirttiği lehdarlarına belirli bir kapitalin ödenmesi ölüm sigortasını oluşturur. Tek Prim Hesabı Yaş Sigortalıların Yükümlülüğü x SP Dx K Cx x+1 - K Cx+1 x+2 - K Cx Sigortacının Toplam Yükümlülüğü... x+n-1 K Cx+n-1

39 Teminat ömür boyu olarak verilirse ; Matematik Karşılık (Süreli Sigortalarda); Vt = SPx+t = K *(Mx+t - Mx+n) / Dx+t Matematik Karşılık (Süresiz Sigortlarda); Örnek : 2 yaşındaki bir kişi 5 yıl içersinde öldüğü takdirde lehdarlarına 1000 TL ödenmek üzere sigorta ettiriliyor. Ödenecek tek primi hesaplayalım. 39

40 Bunun gelişimi aşağıdaki gibidir. Dönem Sonu Dönem Sonu Bir Toplam Kişiye x lx dx SP lx Toplam Ort. Karşılık Ödeme Ödeme Karşılık , , , , Rant Sigortaları Burada rant sigortalarını aktüaryal bazda yani belli bir riske bağlı olarak ve faizi dikkate alarak inceleyeceğiz. Sigortacı açısından bu risk sigortalıların hayatta kalmasıdır. Sigortacı, sigortalı ile aralarında yaptıkları sözleşme gereği olarak sigortalının hayatta olması koşulu ile dönembaşı ya da dönem sonunda, süreli ya da süresiz ve sabit ya da değişen oranlı rantları ödemeyi taahhüt eder. Genelde rant sigortalarının tek primi yüksek olduğu için belli bir birikim (kapital) sigortasını takiben rant sigortası devreye girer. Rant sigortaları hayatta olmak koşuluyla yapılabildiği gibi ölüme bağlı sigorta ile karma edilebilir ya da kapital sigortası ile birleştirilebilir Sabit Gelirli Dönembaşı Süreli Rant Sigortası Sigortacı, sigortalıya her yılbaşında sabit bir tutarı ödemeyi taahhüt eder. Buna ilişkin sigortalı tarafından ödenecek tek primin hesabı şu şekilde yapılır. 40

41 Tek Prim Hesabı Yaş Sigortalının Yükümlülüğü Sigortacının Yükümlülüğü x SP Dx K Dx x+1 - K Dx+1 x+2 - K Dx x+n-1 - K Dx+n-1 Ortalama Matematik Karşılık Örnek : 2 yaşındaki bir sigortalı 5 yıl süreyle her dönembaşında 1000 TL gelir almak için ödeyeceği tek primi hesaplayalım. Safi Prim Dönemsonu Dönemsonu Bir Toplam Kişiye x lx (SP) SP lx Toplam Ort. Karşılık Ödeme Ödeme Karşılık , , , ,

42 Sabit Gelirli Dönembaşı Ömür Boyu Rant Sigortası Sigortalı ömür boyunca sabit bir geliri dönem başlarında almak için sigortacıyla sözleşme yapabilir. Bu durumda tek prim hesabı aşağıdaki formülle hesaplanır. Ortalama Matematik Karşılık ise şöyledir. Örnek : 5 yaşındaki bir sigortalının ömür boyu her yıl başında 1000 TL alabilmesi için ödemesi gerekli olan tek safi primin hesaplanması. Safi Prim Dönemsonu Dönemsonu Bir Toplam Kişiye x lx (SP) SP lx Toplam Ort. Karşılık Ödeme Ödeme Karşılık , , , Aritmetik Artan Oranlı Dönembaşı Süreli Rant Sigortası Bu tür sigortalarda, sigortalılar bir yıl önce aldığı gelirin belli bir tutarda arttırılması ile bir sonraki yıl gelirini alır. Burada rant aritmetik seri şeklinde gelişir. Bu sigortaya ilişkin olarak prim hesaplanması 1. Bölümde aktarılmıştır. Buna göre prim ve matematik karşılık formülleri aşağıdaki gibidir. 42

43 f : Artış tutarının birinci yıl gelirine oranı Örnek : 2 yaşında bir sigortalı 5 yıl süreyle her yılbaşında 1000 TL ve bu gelirinde her yılbaşında 200 TL artmasını istiyor. Bu sigortaya ilişkin tek primi hesaplayalım. f = 200 / 1000 = 0,20 Bunun gelişimini görelim. Safi Prim Dönem Sonu Dönem Sonu Bir Toplam Kişiye x lx (SP) SP lx Toplam Ortalama Ödeme Ödeme Karşılık Karşılık , , , , Ömür boyu aritmetik artan oranlı gelir için safi prim formülü aşağıdaki gibidir. 43

44 Geometrik Artan Oranlı Dönembaşı Süreli Rant Sigortası Bu sigorta türünde dönembaşı rantı bir önceki yıl rantından belli bir oranda artırılarak hesaplanır. Bu artış geometrik seri şeklindedir. Hayat Sigortalarında Kar ve Zarar Unsurları Hayat sigortalarında prim ve matematik karşılıkları belirleyen unsurların teknik faiz oranı ve ölüm -yaşam olasılıkları olduğunu biliyoruz. Buna bağlı olarak da sigortacının karını ya da zararını belirleyen değişkenler de yine aynı unsurlardır. Faiz ve ölüm-yaşam olasılıkları bir sigorta şirketinin karını ya da zararını belirler. Bu iki kar unsuru anlamını net primde ve karşılıklarda gösterir. Sigortacı ayrıca net prime masrafları da ekleyerek brüt primi hesaplar. Teorik masraflar ile gerçekleşen masraflar arasındaki fark sigortacının masraflardan kaynaklanan karını-zararını belirler. Buna göre sigortacının kar ve zarar unsurları şöyle sıralanır. Mortalite Karı-Zararı Faiz Karı-Zararı Masraf Karı-Zararı Burada ki analizde net primler üzerinden gidilerek faiz ve mortalite kar-zararının ayrımı yapılarak sigortacının kar-zarar değişimi incelenecektir. Her sigorta türünde yöntem aynıdır. Sigortacıdan alınan primler ve oluşan matematik karşılıkların değerlendirilmesi sonucu elde edilen faiz tutarı ile teknik faiz oranına göre hesaplanan beklenen faiz tutarı arasındaki fark sigortcının faiz karınızararını verir. Fiili olarak gerçekleşen mortalite oranlarına göre hesaplanan matematik karşılık ile beklenen mortalite oranlarına göre hesaplanan matematik karşılık arasındaki fark da mortalite karını-zararını verir. Buna göre kapital sigortalarında sigortacının karı-zararı kaynaklarına göre aşağıda incelenmiştir. Kapital sigortasının belli bir süre sonra sigortalı hayatta ise sigortacının belli bir kapitali ödeyeceği şeklinde olduğunu görmüştük. Burada tek prim ödenmesi hali incelemelerde dikkate alınmıştır. Faiz Karı : it : teorik faiz oranı if : fiili faiz oranı Kf: Faiz Karı-Zararı 44

45 yıl sonunda ; yıldan sonra ; Buna göre fiili faiz oranı arttıkça sigortacının faiz karı artar. Eğer teknik faiz oranı gerçekleşen faiz oranının altında gerçekleşirse sigortacının faiz zararı oluşur. Mortalite Karı-Zararı : Vt : t.yıldaki ortalama matematik karşılık b üslü tanımlar beklenen değerleri f üslü ifadeler fiili olanları gösterir. lx : Yaşayanların sayısı Km : Mortalite Karı 45

46 Mortalite karında fiili yaşayanların sayısı ile beklenen yaşayanların sayısı arasındaki fark etkili olduğu gibi prim ve matematik karşılık hesaplarında dikkate alınan teknik faiz oranı da belirleyici olur. Eğer teknik faiz oranı "0" alınsaydı tam olarak birinci bölümde aktarılan mortalite karızararına ulaşılır. Faiz oranı 0'dan farklı oldukça, 0 faizli mortalite karı-zararına göre v (n-t) oranında teknik faizle bağlantılı olarak azalma gerçekleşecektir. Örnek : 0 yaşında 10 sigortalı aynı anda beş yıl sonra kaydı hayat şartıyla 1000 TL kapital almak üzere sigorta ediliyor. Buna ilişkin olarak gerçekleşmelere göre kar-zarar gelişimi tabloda gösterilmiştir. Bu yaşa ilişkin safi prim olarak hesaplanmıştır. Tabloya baktığımızda birinci yıl sonunda teknik faiz % 5 olmasına karşın sigortacı primlerden oluşturduğu fonları % 7 ile değerlendirerek 105 TL faiz karı elde etmiştir.beklenen matematik karşılık, bir kişi yıl içinde öldüğü için fiili olarak hesaplanan matematik karşılıktan daha fazladır. Dolayısıyla sigortacı birinci yıl sonunda beklenenden daha az karşılık ayırdığı için 250 TL tutarında mortalite karı oluşmuştur. Birinci yıl sonunda sigortacı 105 faiz karı ve 250 mortalite karı olmak üzere toplam 355 kar elde etmiştir. İkinci yılın sonunda sigortacı fonlarını % 8 faiz oranı ile değerlendirerek 157 faiz karı elde etmiştir. Bu yıl içinde ölen olmadığı için sigortacı beklenen matematik karşılıktan daha fazla matematik karşılık ayırdığından dolayı 380 TL tutarında mortalite zararı oluşmuştur. Bu yılda sigortacının toplam zararı 223 olarak gerçekleşmiştir. Üçüncü yılda sigortacı fonlarını % 10 ile değerlendirmiş ve 294 TL faiz karı elde etmiş, fakat 499 TL mortalite zararı sonucu sigortacının dönem zararı 205 TL olarak gerçekleşmiştir. Dördüncü yılda sigortacı fonlarını % 3 faiz oranı ile değerlendirdiği için 133 TL faiz zararı ortaya çıkmıştır. Bu yılda gruptan 2 kişi öldüğü için sigortacı 1038 TL mortalite karı elde etmiş ve sigortacının dönem karı 904 olarak gerçekleşmiştir. En son yılda sigortacı fonlarını % 5 faiz oranıyla değerlendirdiğinden dolayı faiz karı ya da zararı oluşmamıştır. Ancak sigortalılardan son yılda 2 kişi daha öldüğü için sigortacı 1267 mortalite karı elde etmiş ve dönem karı da buna eşit olarak gerçekleşmiştir. Kaynaklar 1. Türkiye İçin ölüm Tabloları, ÖZSOY, Ahmet Oyak Yayınları No : 1 2. Yaşam Sigortalarının Aktuaryel Prensipleri, Prof. Dr. URAL, Kenan Aktüerler Derneği Yayını 3. Aktüeryal Teknikler, Doç. Dr. MORALI, Nilgün, Genç Sigortacılar Derneği Yayını 4. Sigorta Matematiği, Prof. Dr. ISAAC, Alfred, 1946, İ.Ü. İktisat Fakültesi 5. Faiz ve Yaşam Olasılıklarının Değişiminin Prim ve Matematik Karşılıklara Etkisi, Doç.Dr. Şevki KAYLAV, 1985, Marmara Üniversitesi 46

47 KÖPEKLERDEN KORKAN ÇOCUK Stratejik Planlama ve Kalite Yönetimi Müdürlüğü Yücel Özbilgin-Müdür 12. yüzyıl ortalarında bozkırda, Onon ve Kerülen ırmakları arasında bir yerde bir adam ve bir çocuk birlikte yolculuk ediyorlardı. Baba Yesügey genç ve güçlüydü. Doğuştan gelen bir asaleti ve kendi başına elde ettiği bir gücü vardı. Oğlu Timuçin henüz küçük dokuz yaşındadır. Baba oğul, Yesügey in eşinin boyu olan Olkunutların kampına Timuçin için kız istemeye gidiyordu. Okuma yazmaları olmayan bu büyük göçebe kabilede, Çinlilerin hitaplarıyla kuzey barbarlarında kurallara çok önem verilirdi. Bu kurallardan biri de kabile dışından evlenmek yani çapraz evlilikler yapmaktı. Evlilik çağı gelmemiş olsa da geleceği önceden görmek ve evlilik çağı olan yaşlarına kadar uzun süreli evlilik öncesi bir nişan şarttı. Aileler ve kabileler arasındaki rekabetler tarafından parçalanmış, tehlikelerle dolu bir dünyada yeni ittifaklar kurmak ya da eskilerini sağlamlaştırmak için her türlü imkanı değerlendirmek gerekiyordu. Çekçer ve Çikurku tepeleri arasında bir vadide, Kangay Dağları nın ilk eteklerinde at koştururken, yollarına Kongirat boyunun Dey Seçen adındaki önderi çıktı. İki yolcuyu gören Dey Seçen onlara yaklaştı. Bu az nüfuslu ve uçsuz bucaksız bozkırda rastlaşmalar çene çalmak için iyi bir fırsattı. Yesügey niye buralarda olduğunu açıkladı. Bunun üzerine çocuğu göz ucuyla inceleyen Dey Seçen Timuçini çok övdü. Gözlerinde ateş, yüzünde parıltı var dedi. Dey Seçen in yalnızca Yesügey le dostluk kurmanın yollarını aramadığını varsayarsak, Timuçin, kediye benzeyen gözleri, geniş alnı ve yay şeklinde olan küçük binici bacaklarıyla hoşuna gitmişti. Kendi halkını överek, geceleri ateşin çevresinde hikaye anlatanların akıcı diliyle sözü tekrar aldı: Bizde eskiden beri oğullar yakışıklı ve kızlar güzeldir. Güzel yanaklı kızlarımızı tüm hükümdarların tahtlarına oturtuyoruz. Halkımız oğullarının yakışıklılığı ve kızlarının güzelliği ile tanınır. Yesügey kardeş, benim evime gidelim! Kızımı görürsün daha küçük. Kız on yaşındaydı, Timuçin den bir yaş büyüktü. Çok güzeldi ve aynı onun gibi yüzünde parıltı, gözlerinde ateş vardı. Adı Börte idi. İsminin anlamı mavimtırak ya da belki gri idi. Börte nin yüzü hem baba hem de oğulun kalbine işledi. Ertesi sabah uyandılar ve Dey Seçen den kızı Börte yi istediler. Adetlere uygun olarak kız babası naz yapar, onayını vermeden önce birçok kez reddeder, gecikmelere neden olurdu; isteyen taraf olmadığı ve her zaman kabul etmeme özgürlüğüne sahip olduğundan hep üstün durumda kalıyordu. Ancak Dey Seçen beklenmedik yalınlıkta, kendisini naza çekmeden kızı Börte yi verdi. Bu bir dostluk göstergesiydi. Bir kızın kaderi, içinde doğduğu ailede yaşlanmamaktır. Dedi sadece. Timuçin in genç nişanlısının evinde, müstakbel damat sıfatıyla kalmasına karar verildi. Babası ona hediye olarak yanındaki binek atını verdi. Ardından baba oğul vedalaştı. Giderken Yesügey Dey Seçen e dönüp şöyle dedi : OĞLUM KÖPEKLERDEN KORKAR, KÖPEKLERİNİN ONU KORKUTMASINA İZİN VER- ME. Bu Timuçin in babasından duyduğu son sözler oldu. 47

48 Köpeklerden korkan dokuz yaşındaki bu çocuk, tarihin en büyük fatihi olarak kabul edilen CEN- GİZHAN olacaktı. İşte dünyanın tanıdığı ve halen daha en büyük stratejist olarak kabul edilen Cengiz Han ın serüveni böyle masal gibi başlamıştı. Hayatı boyunca sadece bir kez yenilgi yüzü gören Timuçin bu yenilgiden sonra asla yenilmeyeceğine dair yemin etti ve bir daha da asla yenilmedi. Dağınık Moğol boylarını tek bir bayrak altında toplamayı başardı. Günümüzün modern düzenli ordularının kullanmakta olduğu onluk sistemi ilk Cengiz Han uygulamıştır. Moğolların işgal hızına tarihte ulaşabilmiş bir güç olmadığı gibi, halen günümüzün modern araç ve gereçlerine sahip orduları da ulaşamamaktadır. Cengiz Han ın askeri stratejileri harp okullarında öğrencilere anlatılmasına ve verilmesine karşın onun başarılarını yakalayabilmek mümkün görünmemektedir. Moğol İmparatorluğu na gerçek değerini sağlayan üç temel nitelik bulunmaktadır. Benzersiz Yayılım : Cengiz Han ın gerçekleştirdikleriyle, ölümünde imparatorluk tüm Orta Asya yı Hazar dan Pasifik e, Maveraünnehir, Horasan, Afganistan, Mançurya, Kuzey Çin in bir bölümü ve Sibirya nın güney bölgeleri dahil- kapsamaktadır. Moğollar tarafından Kafkasya, Kırım ın kuzeyi ve Kama Bulgar Krallığı na kadar götürülen atlıdan oluşan bir güçle inanılmaz bir sefer gerçekleştirilmiştir. Daha sonraları doğuda Çin, Kore, Tibet, Çinhindi nin kuzey ve doğusu, Birmanya; batıda İran, Irak, Ermenistan, Anadolu nun büyük bir kısmı, Hazar ın ve Karadeniz in kuzeyindeki tüm bozkırlar, Rus prensliklerinin tümü; güneyde Keşmir ve Hindistan ın kuzeybatı bölgeleri Cengiz Han ın oğullarıyla imparatorluk topraklarına eklenir. İmparatorluğun Kuruluşundaki Sağlamlığa Zarar Vermeyen Büyük Hız: Bu da yine tarihte eşi benzeri olmayan bir durumdur. Büyük İskender tarihte saman alevi gibi birdenbire parlayıp sönmüşse, bu çok daha az geniş ve ölümünden hemen sonra yıkılan imparatorluk yüzünden olmuştur. Napolyon un fethettiği yerler önemsiz bölgeler olmasına rağmen bu bölgeler bile özgürlüklerini geri almak için onun ölmesini bile beklememiştir. Olanakların Yetersizliği ile Sonuçlar Arasındaki Orantısızlık : İmparatorluğun kurucusu Cengiz Han bir hiçti ya da önemsiz biriydi. Çocukken babasını kaybederek her şeyini yitirmişti. Dışlanmış biri olarak sefalete mahkum edilmişti. İlk önce mirasına sahip çıkmış, ardından etrafındakiler tarafından kabul edilmiş ve son olarak da kendini tüm Moğollara benimsetmişti. Bu yavaş yükseliş elli yılını almış, ancak bu elli yılın sonunda kendini hakan ilan etmiş ve dünyanın fethine başlayabilmişti. Moğollar varlıklarının bilincine sahip değillerdi, onlardan bir ulus yaratacak olan Cengiz Han dı. Ne okuma yazma biliyorlar, ne de tarım yapıyorlardı. Hayvancılık ve avcılık temel işleriydi. Şehir nedir bilmiyor ve yalnızca yurt adı verilen sökülüp takılan ve taşınabilen çadırlarda yaşıyorlardı. Orta Asya da hızla yayılan Hristıyanlığa hiç ilgi duymamışlardır. Cengiz Han ın sahip olduğu bu malzeme kuşkusuz olağanüstü bir araçtı, ancak onu yontmak, biçim vermek ve hatta ona ruh kazandırmak gerekiyordu. Ulusunu kendi başına ortaya çıkarmış, basit fakat kuvvetli bir ideoloji benimsetmişti. Özellikle yasak ve zorunluluk yığınlarına başvurarak ve onları yalın ahlaki ve politik ilkelerle süsleyerek yasak adında bir yasa oluşturmuştu. Böylece eski klan sistemini yok ederek, Moğol kimliğinin bilincini vererek kalıcı olmalarını sağlamış, tüm göçebe boy ve ulusları bir bütün haline getirmiş ve ardından gelenler tarafından eserinin tamamlanmasına yetecek birikimi oluşturmuştur. 48

49 Moğol İmparatorluğu nu gerçek anlamda hiçbir şey tam olarak izah edememektedir. İmparatorluğun oluşması için birçok olağanüstü koşul bir araya gelmiştir Yüzyıllarda Moğollar seleflerinden daha az uygar olmaları dışında çok farklı değillerdi. Silahları ya da askerlerinin çok iyi eğitimli olduklarını kanıtlayan unsurlar yoktur. O dönemdeki yerleşik devletlerin de çok güçsüz olduğunu ileri süremeyiz. Müslümanlar zaferlerinin zirvesindeydi. Gürcistan ve Macaristan gibi devletler parıldamaktaydı. Çinliler, Birmanyalılar, İranlılar ve Polonyalıları uygarlıklara has hiçbir hastalık kemirmiyordu. Moğol İmparatorluğu nun olağanüstü başarısı ikincil nedenlerden değil, özellikle Cengiz Han ın dehasından kaynaklanmaktadır. Bu durum kişinin dehası ile milletinin dehasının kesişmesinden ortaya çıkmıştır. Moğollar olmadan Cengiz Han, Cengiz Han olmadan da Moğollar olmazdı. Cengiz Han hiçbir şey icat etmemiş, ancak her şeyi yüceltmişti. Güç zaten vardı; Cengiz Han ona etkiyi vererek harekete geçirmişti. Hayal ettiğini sunduğunda karşı konulmaz oluyordu. Ardından gelenler yetenekleri sayesinde öne çıktılar. İmparatorluk tarihi Cengiz Han ın ölümünden sonra da sürmüşse, bu imparatorluğa başlangıçta iyi bir ivme verilmesinden kaynaklanmıştır. Kurucusunun ölümünden birkaç yıl sonra fetihlerin yeniden başlamış olması; dünyaya karşı zafer kazanmış civarında Moğol süvarisinin durumunu koruyabilmiş olması; her yerde sadık ve yetenekli işbirlikçilerin olması; ulusların ayaklanmış olmaması; milyonlarca insanın bu egemenliği kabul etmiş olması; paralı askerlerin ve yardımcı birliklerin sadakatle hizmet etmiş olması imparatorluğun Cengiz Han ın ölümünden sonra sürmesinde etkili olana hususlardan bazılarıdır. Moğollar ülkelerini terk etmez ya da yurt dışına çıktıktan sonra işini tamamladığında geri dönerlerdi. Moğolların en önemli isimlerinden Sabotay dünyayı baştan aşağı dolaştıktan ve yaklaşık yüz savaş kazandıktan sonra hayatının geri kalan kısmını Moğolistan ın yoksulluğunda geçirmek için geri dönmüştür. Hiçbir komutan fethettiği şehre yerleşmemiştir. Cengiz Han ve diğer komutanları da aynı durumda idi. Bu durum bizi başarılarının sırrının her şeyden önce ne güç, ne zenginlik ne de unvan arayışı içinde olmalarında yatıp yatmadığını sorgulamamıza yöneltiyor. Yaylalarındaki temiz hava, donmuş uzun nehirleri, engin alanları, yurtlarını, atları çok seviyorlardı ve daha uzun bir süre de doğruluktan ayrılmayacaklardı. Kaynak : ROUX, Jean Paul, Moğol İmparatorluğu Tarihi, Kabalcı Yayınevi, 2001 (Çevirenler, Prof. Dr. Aykut KAZANCIGİL, Ayşe BEREKET) 49

50 EĞİTİM VE HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİ KALKINMA BANKASI HATIRA ORMANI OLUŞTURULDU Sanayi ve turizm sektörlerine verdiği önemli desteğin yanı sıra, gelişmekte olan enerji sektörünü desteklemek amacıyla yurt genelinde yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve çevre yatırımlarına sağladığı krediler, desteklediği yatırımlarla çevre bilincini geliştirmeyi ve olumlu çevresel faaliyetlerini artırmayı ilke edinen Bankamız bu kapsamda, Nisan 2009 yılında TSE ISO Çevre Yönetim Sistemi Sertifikasını alan ilk Kamu Bankası olmuştur. Hizmet ve faaliyetlerimizden kaynaklanan olumsuz çevresel etkileri ve kaynak kullanımını azaltmayı, olumlu çevresel faaliyetlerimizi artırmak, çevre bilincini geliştirmek ve sürdürebilir iyileştirmeye katkıda bulunmak amacıyla T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı nın desteği ile Kalkınma Bankası Hatıra Ormanı oluşturulması çalışmalarına başlanılmıştır. Yapılan görüşmeler sonucunda Etimesgut Konya çevre yolunda bulunan alan Hatıra Ormanı alanımız olarak belirlenmiştir. Etimesgut Konya çevre yolunda bulunan orman alanımızda Fidan dikim töreni 11 Kasım 2010 tarihinde Bankamız Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah ÇELİK, Bankamız Üst Düzey Yöneticileri, Orman Bakanlığı Üst Düzey Yöneticileri ve Bankamız personelinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Yönetim Kurulu Başkanımız ve Genel Müdürümüz Sn. Abdullah Çelik yaptığı konuşmada; Ülkemizin ekonomik ve sosyal refahının sağlanması, sürdürülebilir kalkınması için çevre ve temiz enerjinin öneminin bilincinde olan Bankanın, bu alanlardaki yatırımları destekleme, uluslararası finansal kuruluşlarla işbirliği içinde çalışma ve firmaları bilinçlendirme hususlarında üzerine düşen görevleri yerine getirme kararlılığının sürmekte olduğunu, Bankanın faaliyetlerini hem artırıp hem de çeşitlendirirken, gelecek nesiller için hem kalkınmış hem de sağlıklı bir çevreye sahip bir ülke yaratılmasında üzerine düşen görevleri yerine getirme kapsamında, yeni kaynaklar sağlayarak çevre yatırımlarının finansmanına özel önem vermeyi sürdüreceklerini ifade eden Çelik, Bankanın çevre konusundaki çalışmalarının çevre dostu yatırımları desteklemek ve çevre bilincinin oluşması ve yaygınlaşmasına katkı sağlamakla sınırlı olmayıp, bu duyarlılığını ve çevre odaklı olmayı kendi personelinden başlayarak sürdürdüğünü ve çalışmaları sonucunda Bankanın, TS EN ISO Çevre Yönetim Sistemi Belgesi almaya hak kazandığını belirtmiş ve sözlerine, Bankanın, çalışanları ile birlikte yaşanabilir çevre oluşturma faaliyetlerine önem verdiğini ve bu kapsamda güzel bir yurt ve güzel bir dünya oluşturma hedeflerini daima göz önünde bulunduracağını belirterek devam etmiş ve konuşmasını kurulmakta olan bu küçük ormanın daha büyük ormanların çekirdeğini oluşturması dileğiyle emeği geçen Banka çalışanları ile Ankara İl Orman Müdürlüğüne verdikleri katkılardan dolayı teşekkür ederek tamamlamıştır. Kalkınma Hatıra Ormanı na yaklaşık olarak 2000 adet fidan dikilmiştir. 50

51 EĞİTİM VE HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİ KALKINMA RENEX ECO YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE YALITIM FUARINDA Bankamız Yenilenebilir Enerji sektöründeki faaliyetlerini daha etkin bir şekilde sürdürebilmek ve söz konusu sektörlerdeki güncel gelişmeleri daha yakından takip edebilmek, geniş yatırımcı kitlelerini Bankamız faaliyet alanları hakkında bilgilendirerek daha fazla yatırımcıya ulaşabilmek, enerji sektörünün sorunlarını daha iyi anlayabilmek ve çözüm üretebilmek, sektörün ihtiyaçlarına cevap verebilmek ve sektördeki güncel gelişmeleri daha yakından takip edebilmek için Aralık 2010 tarihleri arasında İstanbul da Hannover Messe ve Sodex fuarcılık tarafından düzenlenen olan RENEX ECO 2010 Yenilenebilir Enerji teknolojileri, enerji verimliliği ve yalıtım fuarına katılmıştır. Genel Müdürümüz Sn. Abdullah Çelik tarafından ziyaret edilen Bankamızın yeni vizyonuna uygun olarak tasarlanan standımız katılımcılar tarafından büyük ilgi görmüştür. Kredi Pazarlama Müdürlüğü Müdürü Hasan Üsküplü, Kd. Uzmanlarından Aysun Yıldız, Ziya Bozkurt, Teknoloji İzleme ve Araştırma Müdürü İbrahim Sevin, Uzman Onur Karakurt, İstanbul Şube Müdürlüğü nden Müdür Vekili Çetin Kayış, Uzman İlgi Ünaldı, Turgay Sarıçam, Çağrı Duysak tarafından standımızı ziyaret eden yatırımcılar bilgilendirilmiştir. 51

52 EĞİTİM VE HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİ HİZMET İÇİ EĞİTİMLER Bankamızca gerek dışarıya yaptırılan projeler gerekse kendi bünyesinde hazırlanan projeler ile kredi incelemesi aşamasında yaptırılmaya çalışılan işlere ait dokümanlar ve detay çizimlerin bulunması sebebiyle, çizimler hakkında bilgi edinilebilmesi ve incelenebilmesi için Aoto- CAD2010SLM FULL (3 Boyutlu Kullanım) paket programını kullanmak amacıyla Bankamız Bilgisayar eğitim salonunda 05 Ekim 2020 tarihinde (Salı, Perşembe ) başlatılan ve 160 saatlik bir sürede tamamlanacak olan kursa, Sarper ŞAHİN, Berkay KILIÇCIOĞLU, Halil İbrahim ERDAL, Gökhan ERKAN, Serhat Sinan YILMAZ, Seval ÖZEL, Gülser Gülay AKPINAR, Gencay KARADEMİR, Aydemir BOZKAYA ve Hakan SÖNMEZ Katılmaktadırlar.. Bankamız yöneticilerine yönelik olarak Ekim 2010 tarihleri arasında Afyonkarahisar da gerçekleştirilen 2010 YILI DEĞERLENDİRMESİ VE PROJEKSİYON ÇALIŞMASI konulu toplantı da Bankamız Birim yöneticileri yıl içerisinde gerçekleştirilen çalışmaları ile ilgili sunumlar yapmışlar ve ileriye dönük yapılması gereken konuları ve çalışmaları belirtmişlerdir. Toplantıda Genel Müdürümüz Sayın Abdullah ÇELİK Bankamızın ileriki yıllarda daha da gelişmesi ve sektörde daha başarılı olabilmesi için yöneticilere ileriye dönük çalışmalarının kapsamını genişletmeleri konusunda tavsiyelerde bulunmuştur. Toplantıya 69 Yönetici ve 8 görevli personel olmak üzere toplan 77 kişi katılmıştır. 52

53 EĞİTİM VE HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİ Bankalar tarafından her yıl yapılması zorunlu olan 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi ve Terörizmle Mücadele hakkındaki kanunla ilgili olarak Müdürlüğümüz koordinasyonunda ve Birim Yöneticilerinin sorumluluğunda MASAK Uzmanlarınca 2009 ve 2010 Yıllarında gerçekleştirilen Eğiticilerin Eğitimi konulu programa katılarak Eğitici olan personel tarafından, eğitimler öncelikle kendi birimleri personeline yönelik olarak 2010 yılını kapsayacak şekilde gerçekleştirilmiştir. Söz konusu eğitime 303 Bankamız personeli iştirak etmiştir Mart 2010 tarihleri arasında Japonya da gerçekleştirilen bir eğitim programına katılan Kredi Değerlendirme II Müdürlüğü Uzmanlarından Halil İbrahim ERDAL Japonya ve Japon Kobileri hakkında edindiği bilgileri Bankamız ilgili personeli ile paylaşmak üzere 13 Aralık 2010 tarihinde bir sunum yapmıştır. Sunuma 19 personel katılmıştır. Çevre Yönetim Sistemi kapsamında oluşturulan İtfaiye, İlk yardım, Kurtarma, Koruma ve Teknik servislerden oluşan İlk Müdahale ekibinde görevli Bankamız personeline yönelik Yangın ve Acil Durum Eğitimi Aralık 2010 tarihlerinde ÇANKAYA İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ MER- KEZİ tarafından 52 personelin katılımıyla gerçekleştirilmiş ve Güvenlik Tahliye Planı hazırlanarak her iki hizmet binamızda tatbikat yapılmıştır. 53

Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama

Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama İstatistik Genel Müdürlüğü Ödemeler Dengesi Müdürlüğü İçindekiler I- Yöntemsel Açıklama... 3 2 I- Yöntemsel Açıklama 1 Nominal efektif döviz

Detaylı

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GİRİŞ POTANSİYEL MEVZUAT VE DESTEK MEKANİZMALARI MEVCUT DURUM SONUÇ Türkiye Enerji

Detaylı

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarımız ve Mevzuat. Hulusi KARA Grup Başkanı

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarımız ve Mevzuat. Hulusi KARA Grup Başkanı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarımız ve Mevzuat Hulusi KARA Grup Başkanı Sunum Planı Yenilenebilir Enerji Kaynakları Potansiyelimiz ve Mevcut Durum İzmir ve Rüzgar Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına İlişkin

Detaylı

Türkiye de Elektrik Enerjisi Üretimi ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Mevcut Durumu

Türkiye de Elektrik Enerjisi Üretimi ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Mevcut Durumu Türkiye de Elektrik Enerjisi Üretimi ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Mevcut Durumu Türkiye de Elektrik Enerjisi Üretimi Türkiye Elektrik Enerjisi Üretimi üretimdeki paylarına göre sırasıyla doğalgaz,

Detaylı

5.1. Ulusal Bilim ve Teknoloji Sistemi Performans Göstergeleri [2005/3]

5.1. Ulusal Bilim ve Teknoloji Sistemi Performans Göstergeleri [2005/3] Ek Karar 5.1. Ulusal Bilim ve Teknoloji Sistemi Performans Göstergeleri [2005/3] KARAR NO Y 2005/3 Ulusal Bilim ve Teknoloji Sistemi Performans Göstergeleri Ülkemizin bilim ve teknoloji performansı, aşağıdaki

Detaylı

RÜZGAR ENERJĐSĐ. Erdinç TEZCAN FNSS

RÜZGAR ENERJĐSĐ. Erdinç TEZCAN FNSS RÜZGAR ENERJĐSĐ Erdinç TEZCAN FNSS Günümüzün ve geleceğimizin ekmek kadar su kadar önemli bir gereği; enerji. Son yıllarda artan dünya nüfusu, modern hayatın getirdiği yenilikler, teknolojinin gelişimi

Detaylı

TÜRKİYE'DE YENİLENEBİLİR ENERJİ

TÜRKİYE'DE YENİLENEBİLİR ENERJİ TÜRKİYE'DE YENİLENEBİLİR ENERJİ Enerji İşleri Genel Müdürlüğü 18 Haziran 2009, Ankara YEK Potensiyeli Yenilenebilir Enerji Üretimi Yenilenebilir Kurulu Güç Kapasitesi YEK Hedefleri YEK Mevzuatı YEK Teşvik

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR -- YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ Prof. Dr. Zafer DEMİR -- zaferdemir@anadolu.edu.tr Konu Başlıkları 2 Yenilenebilir Enerji Türkiye de Politikası Türkiye de Yenilenebilir Enerji Teşvikleri

Detaylı

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015 Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015 Dünya Enerji Genel Görünümü Genel Görünüm Dünya Birincil Enerji Tüketimi 2013-2035 2013 2035F Doğalgaz %24 Nükleer %4 %7 Hidro %2 Yenilenebilir Petrol %33 Kömür

Detaylı

Rüzgar Enerji Santralleri Yatırım Deneyimleri. Kenan HAYFAVİ Genel Müdür Yardımcısı

Rüzgar Enerji Santralleri Yatırım Deneyimleri. Kenan HAYFAVİ Genel Müdür Yardımcısı Rüzgar Enerji Santralleri Yatırım Deneyimleri Kenan HAYFAVİ Genel Müdür Yardımcısı TÜREK Kasım 2014 1 İçerik Türkiye de Rüzgar Enerjisi Lisanslama Teşvikler - Finansman Sonuç 2 Türkiye de Enerji Talebi

Detaylı

RÜZGAR ENERJİ SANTRALLERİ BİLEŞENLERİNİN NEDEN YURT İÇİNDE ÜRETİLMESİ GEREKLİLİĞİ VE BU SÜREÇTE YAŞANAN SIKINTILAR/ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

RÜZGAR ENERJİ SANTRALLERİ BİLEŞENLERİNİN NEDEN YURT İÇİNDE ÜRETİLMESİ GEREKLİLİĞİ VE BU SÜREÇTE YAŞANAN SIKINTILAR/ÇÖZÜM ÖNERİLERİ RÜZGAR ENERJİ SANTRALLERİ BİLEŞENLERİNİN NEDEN YURT İÇİNDE ÜRETİLMESİ GEREKLİLİĞİ VE BU SÜREÇTE YAŞANAN SIKINTILAR/ÇÖZÜM ÖNERİLERİ A. Emre Demirel Ege Kule AŞ/Fabrika Müdürü 1 EGE KULE A.Ş. Ege Kule, 1955

Detaylı

Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama

Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama İstatistik Genel Müdürlüğü Ödemeler Dengesi Müdürlüğü İçindekiler I- Yöntemsel Açıklama... 3 2 I- Yöntemsel Açıklama 1 Nominal efektif döviz

Detaylı

TÜRKİYE NİN YENİLENEBİLİR ENERJİ STRATEJİSİ VE POLİTİKALARI. Ramazan USTA Genel Müdür Yardımcısı

TÜRKİYE NİN YENİLENEBİLİR ENERJİ STRATEJİSİ VE POLİTİKALARI. Ramazan USTA Genel Müdür Yardımcısı TÜRKİYE NİN YENİLENEBİLİR ENERJİ STRATEJİSİ VE POLİTİKALARI Ramazan USTA Genel Müdür Yardımcısı 27-03-2015 1 Sunum İçeriği YEGM Sorumlulukları ve Enerji Politikalarımız YENİLENEBİLİR ENERJİ POTANSİYELİ

Detaylı

GÜNE ENERJ PV Sistemleri: PV uygulamaları

GÜNE ENERJ  PV Sistemleri: PV uygulamaları GÜNEŞ ENERJİSİ Güneşin enerjisini üç yolla kullanabiliriz, güneş enerjisi derken bu üçü arasındaki farkı belirtmek önemlidir: 1. Pasif ısı. Güneşten bize doğal olarak ulaşan ısıdır. Bina tasarımında dikkate

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Ağustos 2017 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME Yılın İlk 7 Ayında

Detaylı

Araştırma Notu 14/161

Araştırma Notu 14/161 Araştırma Notu 14/161 22 Ocak 2014 EĞİTİM KALİTESİNDE YÜKSEK AMA YETERSİZ ARTIŞ Seyfettin Gürsel * ve Mine Durmaz ** Yönetici Özeti Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2012 yılı raporunu

Detaylı

2011-2012 YEKDEM UYGULAMALARI

2011-2012 YEKDEM UYGULAMALARI 2011-2012 YEKDEM UYGULAMALARI Nezir AY TEİAŞ Elektrik Piyasaları İşletme Dairesi Başkanı 07 Kasım 2012 İstanbul 1 Dünya da yenilenebilir enerji kaynakları için uygulanan bazı teşvik mekanizmaları Dünyada,

Detaylı

2013 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

2013 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DÜNYADA ELEKTRİK ENERJİSİ SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNÜMÜ Bilindiği üzere, elektrik enerjisi tüketimi gelişmişliğin göstergesidir. Bir ülkedeki kişi başına düşen

Detaylı

BAKANLAR KURULU SUNUMU

BAKANLAR KURULU SUNUMU BAKANLAR KURULU SUNUMU Murat Çetinkaya Başkan 12 Aralık 2016 Ankara Sunum Planı Küresel Gelişmeler İktisadi Faaliyet Dış Denge Parasal ve Finansal Koşullar Enflasyon 2 Genel Değerlendirme Yılın üçüncü

Detaylı

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi CAM SANAYİİ Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi TÜRKİYE'DE ÜRETİM Cam sanayii, inşaat, otomotiv, meşrubat, gıda, beyaz eşya, mobilya,

Detaylı

2012 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

2012 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DÜNYADA ELEKTRİK ENERJİSİ SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNÜMÜ Bilindiği üzere, elektrik enerjisi tüketimi gelişmişliğin göstergesidir. Bir ülkedeki kişi başına düşen

Detaylı

Ülkemizde Elektrik Enerjisi:

Ülkemizde Elektrik Enerjisi: Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik-Bilgisayar Bilim Kolu Eğitim Seminerleri Dizisi 6 Mart 8 Mayıs 22 Destekleyen Kuruluşlar: Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği

Detaylı

Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi

Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi -Çimento Sanayinde Enerji Geri Kazanımı Prof. Dr. İsmail Hakkı TAVMAN Dokuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Enerji Kaynakları Kullanışlarına Göre

Detaylı

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemiz halı ihracatı 2009 yılını % 7,2 oranında düşüşle kapanmış ve 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk iki ayının

Detaylı

Enerji Sektörüne İlişkin Yatırım Teşvikleri

Enerji Sektörüne İlişkin Yatırım Teşvikleri Enerji Sektörüne İlişkin Yatırım Teşvikleri 5 Kasım 2015 Ekonomi Bakanlığı 1 Enerji Sektöründe Düzenlenen Teşvik Belgeleri V - 20.06.2012-30.06.2014 Döneminde Düzenlenen Yatırım Teşvik Belgelerinin Kaynaklarına

Detaylı

Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi

Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi Makine İmalatı Sanayi Temel Bazı Göstergelerdeki Gelişmeler 2018 İlk Yarı Eylül, 2018 Bilgi Notu 5/2018, Ruhi GÜRDAL (Doç. Dr.) Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı

Detaylı

FİNANSAL SİSTEM DÜZENLEMELERİ VE EKONOMİK BÜYÜME

FİNANSAL SİSTEM DÜZENLEMELERİ VE EKONOMİK BÜYÜME Niyazi ÖZPEHRİZ FİNANSAL SİSTEM DÜZENLEMELERİ VE EKONOMİK BÜYÜME 1. Giriş Finansal sistemin işleyişi, ekonomik büyüme üzerinde önemli etkilere sahip olabilmektedir. İyi işleyen bankacılık sistemi ve menkul

Detaylı

SERAMİK SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

SERAMİK SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi SERAMİK SANAYİİ Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi TÜRKİYE DE ÜRETİM Türkiye'de seramik ve çini yapımı, kökleri 8000 yıl öncesine uzanan

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2011 OCAK - ARALIK İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2011 OCAK - ARALIK İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2011 ARALIK AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ Ocak 2012 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2011 OCAK - ARALIK İHRACAT

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 17

HABER BÜLTENİ Sayı 17 HABER BÜLTENİ 02.09.2015 Sayı 17 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

HİDROLİK PNÖMATİK SEKTÖRÜ NOTU

HİDROLİK PNÖMATİK SEKTÖRÜ NOTU HİDROLİK PNÖMATİK SEKTÖRÜ NOTU Akışkan gücü, basınçlı akışkanların, ister sıvı ister gaz halinde olsun, enerjilerinden faydalanarak elde edilen güçtür. Sıvı veya gaz, yada somut olarak su veya hava, ancak

Detaylı

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU Zinnur YILMAZ* *Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, SİVAS E-mail: zinnuryilmaz@cumhuriyet.edu.tr, Tel: 0346 219 1010/2476 Özet Yüzyıllardan

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi Aralık 2017 Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017

Detaylı

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI Erdal ÇALIKOĞLU Sanayide Enerji Verimliliği Şube Müdürü V. Neden Enerji Verimliliği? Fosil kaynaklar görünür gelecekte tükenecek.

Detaylı

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılına iyi başlayan ülkemiz halı ihracatı, yılın ilk dört ayının sonunda bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla % 23,1 oranında artarak

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 31

HABER BÜLTENİ Sayı 31 HABER BÜLTENİ 02.11.2016 Sayı 31 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2009 yılında ülkemiz halı ihracatı % 7,2 oranında düşüşle 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk çeyreğinin sonunda

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 19

HABER BÜLTENİ xx Sayı 19 HABER BÜLTENİ xx.11.2015 Sayı 19 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi Mayıs 2017 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 NİSAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Detaylı

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2012

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2012 UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2012 5 Temmuz 2012 İstanbul www.yased.org.tr 1 DÜNYA YATIRIM RAPORU Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü - UNCTAD ın Uluslararası Doğrudan Yatırımlara ilişkin olarak

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI. Gökhan BAŞOĞLU

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI. Gökhan BAŞOĞLU YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI İÇERİK 1. DÜNYADAKİ VE ÜLKEMİZDEKİ ENERJİ KAYNAKLARI VE KULLANIMI 1.1 GİRİŞ 1.2 ENERJİ KAYNAKLARI 1.3 TÜRKİYE VE DÜNYADAKİ ENERJİ POTANSİYELİ 2. YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

Detaylı

(*Birincil Enerji: Herhangi bir dönüşümden geçmemiş enerji kaynağı) Şekil 1 Dünya Ekonomisi ve Birincil Enerji Tüketimi Arasındaki İlişki

(*Birincil Enerji: Herhangi bir dönüşümden geçmemiş enerji kaynağı) Şekil 1 Dünya Ekonomisi ve Birincil Enerji Tüketimi Arasındaki İlişki Nüfus artışı, kentsel gelişim ve sanayileşme ile birlikte dünyada enerji tüketimi gün geçtikçe artmaktadır. Dünya nüfusunun 2040 yılına geldiğimizde 1,6 milyarlık bir artış ile 9 milyar seviyesine ulaşması

Detaylı

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ Seramik sektörünün en

Detaylı

İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI

İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI Gizem ERİM Araştırma Raporu Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü KONYA Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü Ağustos, 2017 1 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ... 3 2. DIŞ

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 34

HABER BÜLTENİ xx Sayı 34 HABER BÜLTENİ xx.02.2017 Sayı 34 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemiz halı ihracatı 2009 yılını % 7,2 oranında düşüşle kapanmış ve 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk ayında ise halı

Detaylı

TÜRKİYE DE GÜNEŞ ENERJİSİ

TÜRKİYE DE GÜNEŞ ENERJİSİ TÜRKİYE DE GÜNEŞ ENERJİSİ ALİ BÜLENT KAPCI Elektrik-Elektronik Mühendisi ETKB - Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (YEGM) Muhtelif sektör/alanlarda gelişimin takip

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 29

HABER BÜLTENİ Sayı 29 HABER BÜLTENİ 02.09.2016 Sayı 29 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 26. Toplantısı Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu Prof. Dr. Yücel ALTUNBAŞAK Başkanı Enerji İhtiyacımız Katlanarak Artıyor Enerji ihtiyacımız ABD, Çin ve Hindistan

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2010 OCAK - MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2010 OCAK - MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2010 OCAK - MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı İlk Üç Ayda 14,2 Arttı yılının Ocak-Mart döneminde Türkiye den 4

Detaylı

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN 16360019 1 İÇİNDEKİLER Enerji Yoğunluğu 1. Mal Üretiminde Enerji Yoğunluğu 2. Ülkelerin Enerji Yoğunluğu Enerji Verimliliği Türkiye de Enerji Verimliliği Çalışmaları 2

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 24

HABER BÜLTENİ Sayı 24 HABER BÜLTENİ 15.04.2016 Sayı 24 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

Ekonomik Araştırmalar ÖDEME DAVRANIŞLARI. Mayıs Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyaçları için iyi stok yönetimi çok önemli

Ekonomik Araştırmalar ÖDEME DAVRANIŞLARI. Mayıs Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyaçları için iyi stok yönetimi çok önemli Ekonomik Araştırmalar ÖDEME DAVRANIŞLARI Source: Pexels Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyaçları için iyi stok yönetimi çok önemli Ödeme Davranışları, Euler Hermes Ekonomik Araştırmalar YÖNETİCİ ÖZETİ

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 22

HABER BÜLTENİ xx Sayı 22 HABER BÜLTENİ xx.02.2016 Sayı 22 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 26

HABER BÜLTENİ Sayı 26 HABER BÜLTENİ 02.06.2016 Sayı 26 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi. www.hazar.org

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi. www.hazar.org Azerbaycan Enerji GÖRÜNÜMÜ Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi EKİM 214 www.hazar.org 1 HASEN Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi, Geniş Hazar Bölgesi ne yönelik enerji,

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 35

HABER BÜLTENİ xx Sayı 35 HABER BÜLTENİ xx.03.2017 Sayı 35 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Türkiye Güneş Enerjisi Geleceği Solar TR2016, 06 Aralık

YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Türkiye Güneş Enerjisi Geleceği Solar TR2016, 06 Aralık YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Türkiye Güneş Enerjisi Geleceği Solar TR2016, 06 Aralık 1 YE ve EV Politika,Mevzuat İzin süreçleri Enerji Verimliliği Yenilenebilir Enerji YEGM Teknik Etki Analizleri

Detaylı

Türkiye Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Türkiye Ekonomisindeki Son Gelişmeler Türkiye Ekonomisindeki Son Gelişmeler Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü Ekonomik Analiz ve Değerlendirme Dairesi TÜRKİYE EKONOMİSİ BÜYÜME VE MİLLİ GELİR Kişi Başına GSYH, cari fiyatlarla 2010 yılında

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 38

HABER BÜLTENİ xx Sayı 38 HABER BÜLTENİ xx.06.2017 Sayı 38 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

LÜTFEN KAYNAK GÖSTEREREK KULLANINIZ 2013

LÜTFEN KAYNAK GÖSTEREREK KULLANINIZ 2013 OECD 2013 EĞİTİM GÖSTERGELERİ RAPORU: NE EKERSEN ONU BİÇERSİN (4) Prof. Dr. Hasan Şimşek İstanbul Kültür Üniversitesi (www.hasansimsek.net) 5 Ocak 2014 Geçtiğimiz üç hafta boyunca 2013 OECD Eğitim Göstergeleri

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 39

HABER BÜLTENİ xx Sayı 39 HABER BÜLTENİ xx.07.2017 Sayı 39 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

Yeni kanun teklifi neden yeterli değildir?

Yeni kanun teklifi neden yeterli değildir? tepav Economic Policy Research Foundation of Turkey Yeni kanun teklifi neden yeterli değildir? Güven Sak 28 Şubat 2012 Çerçeve Ne yapmak istiyoruz? İnsan gücümüz dünyanın en büyük 10 uncu ekonomisi olma

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2012 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ Ağusttos 2012 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI

Detaylı

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL UNCTAD Dünya Yatırım Raporu Türkiye Lansmanı Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü nün (UNCTAD) Uluslararası Doğrudan Yatırımlar

Detaylı

Türkiye Bilişim Sektörü:

Türkiye Bilişim Sektörü: TÜBİSAD Raporu Tanı1m Toplan1sı TÜRKİYE NİN DİJİTAL EKONOMİYE DÖNÜŞÜMÜ Türkiye Bilişim Sektörü: Yeri, Önemi, Evrimi ve Yetenekleri Yılmaz Kılıçaslan Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü Eskişehir 14 Şubat

Detaylı

2015 MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

2015 MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ 14 Temmuz Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcuna ilişkin yılı Mayıs verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Haziran 2016 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2016 MAYIS İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME Yılın İlk 5 Ayında %7,5

Detaylı

Türkiye deki Ar-Ge Faaliyetlerinde Son Durum

Türkiye deki Ar-Ge Faaliyetlerinde Son Durum Türkiye deki Ar-Ge Faaliyetlerinde Son Durum Makina Mühendisi Hasan ACÜL Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK), 13 Kasım 2008 tarihinde yayınladığı 2007 Yılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetleri Araştırması

Detaylı

UDY Akışları Önündeki Risk Faktörleri

UDY Akışları Önündeki Risk Faktörleri ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLAR DEĞERLENDİRME RAPORU Ağustos 2011 TÜRKİYE YE ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIM GİRİŞLERİ 2011 YILI İLK YARISINDA 6,2 MİLYAR DOLAR OLDU 2011 yılının ilk yarısında, Türkiye ye

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü KONYA ÖZELİNDE YABANCI SERMAYELİ FİRMALARIN ÜLKE BAZLI ANALİZİ 06.08.2014 1 DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail

Detaylı

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu) ZİRAAT BANKASI 2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI (40 Test Sorusu) 1 ) Aşağıdakilerden hangisi bir kredi derecelendirme kuruluşudur? A ) FED B ) IMF C ) World Bank D ) Moody's E ) Bank

Detaylı

tepav TÜRKİYE YE GELEN VE TÜRKİYE DEN GİDEN DOĞRUDAN YATIRIMLARDAKİ GELİŞMELER KASIM 2017 Ocak2018 N DEĞERLENDİRME NOTU

tepav TÜRKİYE YE GELEN VE TÜRKİYE DEN GİDEN DOĞRUDAN YATIRIMLARDAKİ GELİŞMELER KASIM 2017 Ocak2018 N DEĞERLENDİRME NOTU DEĞERLENDİRME NOTU Ocak2018 N201802 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Makroekonomi Çalışmaları Programı TÜRKİYE YE GELEN VE TÜRKİYE DEN GİDEN DOĞRUDAN YATIRIMLARDAKİ GELİŞMELER KASIM 2017

Detaylı

tepav TÜRKİYE YE GELEN VE TÜRKİYE DEN GİDEN DOĞRUDAN YATIRIMLARDAKİ GELİŞMELER Aralık 2017 Şubat2018 N DEĞERLENDİRME NOTU

tepav TÜRKİYE YE GELEN VE TÜRKİYE DEN GİDEN DOĞRUDAN YATIRIMLARDAKİ GELİŞMELER Aralık 2017 Şubat2018 N DEĞERLENDİRME NOTU Şubat2018 N201806 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı DEĞERLENDİRME NOTU Makroekonomi Çalışmaları Programı TÜRKİYE YE GELEN VE TÜRKİYE DEN GİDEN DOĞRUDAN YATIRIMLARDAKİ GELİŞMELER Aralık

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI İstanbul Ekonomi ve Finans Konferansı Dr. İbrahim Turhan Başkan Yardımcısı 20 Mayıs 2011 İstanbul 1 Sunum Planı I. 2008 Krizi ve Değişen Finansal Merkez Algısı II. III.

Detaylı

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 YILI DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılı Ocak-Mart döneminde, Türkiye deri ve deri ürünleri ihracatı % 13,7 artışla 247,8 milyon dolara yükselmiştir. Aynı dönemde

Detaylı

Dünyada Enerji Görünümü

Dünyada Enerji Görünümü 22 Ocak 2015 Dünyada Enerji Görünümü Gelir ve nüfus artışına paralel olarak dünyada birincil enerji talebi hız kazanmaktadır. Özellikle OECD dışı ülkelerdeki artan nüfusun yanı sıra, bu ülkelerde kentleşme

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 ARALIK AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 ARALIK AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 ARALIK AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Ocak 2016 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2016 ARALIK İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME 2016 Yılında Hazırgiyim

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi Kasım 2017 Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017

Detaylı

Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali. Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010

Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali. Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010 Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali Piyasaların Geleceği Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010 IMF Büyüme Tahminleri 12 10 8 6 4 2 0-2 -4-6 -8-10 2006Ç1 2006Ç4 2007Ç3 2008Ç2 2009Ç1 2009Ç4

Detaylı

Enerji ve İklim Haritası

Enerji ve İklim Haritası 2013/2 ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Enerji ve Çevre Yönetimi Dairesi Başkanlığı Enerji ve İklim Haritası Uzm. Yrd. Çağrı SAĞLAM 22.07.2013 Redrawing The Energy Climate Map isimli kitabın çeviri özetidir.

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2009 OCAK - ŞUBAT İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2009 OCAK - ŞUBAT İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2009 OCAK - ŞUBAT İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME 2010 Ocak- Şubat İki Aylık Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı 2010 yılının Ocak-Şubat döneminde Türkiye

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi Haziran 2017 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 MAYIS İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 10

HABER BÜLTENİ Sayı 10 HABER BÜLTENİ 04.02.2015 Sayı 10 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin, yerel

Detaylı

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI 2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI Ege Bölgesi Sanayi Odası nın 1982 den beri sürdürmekte olduğu Ege Bölgesi nin 100 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışması, bölgemiz sanayiinin içinde bulunduğu duruma,

Detaylı

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017)

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017) 2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ Zafer YÜKSELER (19 Haziran 2017) TÜİK, 2017 yılı ilk çeyreğine ilişkin GSYH büyüme hızını yüzde 5 olarak açıklamıştır. Büyüme hızı, piyasa beklentileri olan

Detaylı

572

572 RADYO, TELEVİZYON, HABERLEŞME TEÇHİZATI VE CİHAZLARI İMALATI Hazırlayan M. Ali KAFALI Kıdemli Uzman 572 1. SEKTÖRÜN TANIMI Radyo, televizyon, haberleşme teçhizatı ve cihazları imalatı ISIC Revize 3 sınıflandırmasına

Detaylı

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler tepav türkiye ekonomi politikaları araştırma vakfı Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler Prof. Dr. Serdar TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü

Detaylı

2011'de enerji güvenliği meselesine nasıl bakalım?

2011'de enerji güvenliği meselesine nasıl bakalım? tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı 2011'de enerji güvenliği meselesine nasıl bakalım? 13. Enerji Arenası İstanbul, 8 Eylül 2011 Sayfa 2 Kısaca TEPAV Üç temel disiplinde araştırma kapasitesi

Detaylı

KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ Yükseköğretim Sisteminin Uluslararasılaşması Çerçevesinde Türk Üniversitelerinin Uluslararası Öğrenciler İçin Çekim Merkezi Haline Getirilmesi Araştırma Projesi KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI

Detaylı

Company Presentation RESWELL YENİLENEBİLİR ENERJİ ÇÖZÜMLERİ A.Ş. şirket sunumu

Company Presentation RESWELL YENİLENEBİLİR ENERJİ ÇÖZÜMLERİ A.Ş. şirket sunumu Company Presentation RESWELL YENİLENEBİLİR ENERJİ ÇÖZÜMLERİ A.Ş. şirket sunumu 01 / 2011 İÇERİK HAKKIMIZDA KISACA RESWELL TAAHHÜT DE MÜKEMMELLİK GÜÇLÜ YANLARIMIZ STRATEJİ TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİ PAZARI

Detaylı

5.1. Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri [2011/101]

5.1. Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri [2011/101] 5.1. Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri [2011/101] KARAR ADI NO E 2011/101 Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri ĠLGĠLĠ DĠĞER KARARLA R T...... 2005/201 Ulusal Bilim ve Teknoloji Sisteminin

Detaylı

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU Strateji Geliştirme Başkanlığı Ekonomik ve Sektörel Analiz Dairesi HAFTALIK EKONOMİ RAPORU TÜRKİYE EKONOMİSİ IMKB 100 Endeksi haftanın ilk yüzde 0,4 oranında değer kazandı. Geçtiğimiz hafta İMKB 100 Endeksi,

Detaylı

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU Erdal ÇALIKOĞLU Sanayide Enerji Verimliliği Şube Müdürü V. Neden Enerji Verimliliği? Fosil kaynaklar görünür gelecekte tükenecek. Alternatif kaynaklar henüz ekonomik

Detaylı

Türkiye de Sağlık Harcamalarının Finansal Sürdürülebilirliği

Türkiye de Sağlık Harcamalarının Finansal Sürdürülebilirliği Sağlık Nedir? Dünya Sağlık Örgütü sağlığı şöyle tanımlanmıştır: Sağlık insanın; bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam iyilik halidir. Türkiye de Sağlık Hakkı (T.C.Anayasası 56.Madde) Herkes sağlıklı ve dengeli

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran: Türkiye ile AB arasındaki gelir uçurumu azalmadı arttı Tarih : 14.12.2012 2011 DE HIZLI KALKINMA MASALINA ULUSLARARASI YALANLAMA TÜİK, EUROSTAT ve OECD işbirliğiyle

Detaylı

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ BİYOKÜTLE SEKTÖRÜ Türkiye birincil enerji tüketimi 2012 yılında 121 milyon TEP e ulaşmış ve bu rakamın yüzde 82 si ithalat yoluyla karşılanmıştır. Bununla birlikte,

Detaylı

TÜRKİYE CERN FIRSATINI KAÇIRDI

TÜRKİYE CERN FIRSATINI KAÇIRDI DEĞERLENDİRMENOTU Aralık2012 N201288 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Bilgi ASLANKURT 1 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri H. Ekrem CUNEDİOĞLU 2 Araştırmacı, Finans Enstitüsü TÜRKİYE CERN

Detaylı

Berlin Ekonomi Müşavirliği Verilerle Türkiye-Almanya Ekonomik İlişkiler Notu VERİLERLE TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ BİLGİ NOTU

Berlin Ekonomi Müşavirliği Verilerle Türkiye-Almanya Ekonomik İlişkiler Notu VERİLERLE TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ BİLGİ NOTU VERİLERLE TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ BİLGİ NOTU Berlin Ekonomi Müşavirliği Temmuz 2011 1 İÇİNDEKİLER Yönetici Özeti...3 1. Almanya dan Türkiye ye Doğrudan Yatırım Hareketleri...4 2. Türkiye den

Detaylı