PATENT NEDİR: Genel anlamda teknik yeniliklere verilen bir koruma belgesidir. Sınai Mülkiyet anlamında patentler;

Transkript

1 Daire Başkanlığımıza bağlı Yıldız Porselen ve Çini Fabrikası ürünleri 14 aylık bir çalışma sonucu Türk Patent Enstitüsü nce tescil edildi. Yıldız Porselen Artık Tescilli Marka Uzun yıllar kendine has bir resmi logosu ve patenti olmayan Yıldız Porselen Fabrikamız kuruluş aşamasındaki logosu ile gerekli ön çalışma yapılarak Türk Patent Enstitüsüne müracaat ederek patent sahibi oldu. Yaklaşık 14 ay süren bir çalışma ile elde edilen bu belge ile Fabrikada üretilen ürünler de tescillenmiş oldu. Sultan II. Abdülhamit Han tarafından kurulan ve Osmanlı İmparatorluğundan bize miras kalan Yıldız Çini ve Porselen Sanayi İşletmemizin her türlü ürün hakkı bu patent ile koruma altına alınmış oldu. PATENT NEDİR: Genel anlamda teknik yeniliklere verilen bir koruma belgesidir. Sınai Mülkiyet anlamında patentler; yeni olan, sanayiye uygulanabilen ve tekniğin bilinen durumunu aşan buluşlar için buluş sahibine belirli bir süre buluşunu üretme, kullanma, satma veya ihraç etme hakkı veren koruma belgeleridir. Patentler teknolojik yeniliklerin üretilmesi, buluşçuların korunması ve bilginin yaygınlaştırılması için elzemdir. Bu gün dünyadaki bir çok gelişmiş ülkenin teknolojik olarak önde olmasının bir sebebi de iyi bir patent korumasına sahip olmalarıdır. Patent koruması için sanıldığının aksine dünyayı yerinden oynatan buluş yapmak gerekmez. Yeni olan, sanayiye uygulanabilen ve tekniğin bilinen durumunu aşan herhangi bir yenilik için patent koruması elde edilebilir. Avrupa Patent Vekilleri Birliğinin (EPI) verilerine göre dünyada yılda 1 milyondan fazla patent başvurusu yapılmaktadır. İletişim:

2 Bilim Kurulundan İlber ORTAYLI 47 yılında Bregenz, Avusturya da 19 bir göçmen kampında Kırım Tatarı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini İstanbul ve Ankara da tamamladı te Ankara Atatürk Lisesi nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (1968) ile Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih bölümünü bitirdi. Viyana Üniversitesi nde Slavistik ve Orientalistik okudu. Yüksek lisans çalışmasını Chicago Üniversitesi nde Prof. Halil İnalcık ile yaptı. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi nden Tanzimat Sonrası Mahalli İdareler adlı tezi ile doktora derecesi aldı (1978), Osmanlı İmparatorluğu nda Alman Nüfuzu adlı çalışmasıyla da doçent (1979), 1989 da profesör oldu. Viyana, Berlin, Paris, Princeton, Moskova, Roma, Münih, Strazburg, Yanya, Sofya, Kiel, Cambridge, Oxford ve Tunus üniversitelerinde misafir öğretim üyeliği yaptı, seminerler ve konferanslar verdi. Yerli ve yabancı bilimsel dergilerde 16. yüzyıl ila 19. yüzyılı Osmanlı tarihi ve Rusya tarihi ile ilgili makaleler yayınladı yılları arasında Siyasal Bilgiler Fakültesi nde İdare Tarihi Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapmış, 2002 yılında Galatasaray Üniversitesi ne, 2 yıl sonra Bilkent Üniversitesi ne geçmiştir. Halen (2005) Topkapı Sarayı Müdürlüğü görevini de yürütmektedir. Şu anda Galatasaray Üniversitesi nde tarih dersleri vermektedir. Milli saraylar Daire Başkanlığı nda bilim kurulu üyeliği yapan Ortaylı bu yıl bilim kurulu başkanı oldu. İlber Ortaylı, renkli ve zengin kişiliğe sahip insan gibi bunun verdiği revnakla kendini kolay kabul ettirme,sevdirme bariz bir farklılık yaratma gibi tabii bir hali ile örülü iken, her ciddi sözde ve tavırda sağduyu var zanneden aksi düşünce ve halin sahipleri tarafından da kestirip atan, elitist, tepeden bakan bir insan olarak görülebilmektedir. Tepeden bakabilmek için tepeye çıkabilmek, kestirip atabilmek için önce uzun ve dolambaçlı yolları bilmek gerekir. Elitist anlayıştan rahatsız olmanın, hiçbir illetinden sıyrılmak istemeyen ve elti hanım kadar alıngan olup her sözü, her esintiyi üzerine alan insan marazı olduğunu bilirsek İlber Ortaylı yı, sevgili hocamızı bugünün ve sonranın Türkiyesi için de, dünya için de bir nimet ve lütuf saymaktan geri kalmayız. Sosyal Tesislere Bağlı Kafeteryalarımız... Milli Saraylar Daire Başkanlığı bünyesinde bulunan saray, köşk ve kasırlarda Sosyal Tesislere bağlı kafeteryalarımız ramazan sonrasında da personele ve halka açık olarak hizmet vermeye devam ediyor. Sosyal tesisler hizmet verdiği saray, köşk ve kasırda farklı menü seçeneği ile müşterilerini ağırlamaktadır. Ihlamur Kasrı nda cumartesi ve pazar günleri açık büfe kahvaltı hizmeti verilen kafeterya pazartesi ve perşembe günleri dışında müşterilerine hizmet sunmaktadır. Beylerbeyi Sarayı ve Maslak Kasrı pazartesi ve perşembe günleri dışında sabah kahvaltısı ve kafeterya hizmeti vermektedir. Dolmabahçe Sarayı Saat Kulesi ile Küçüksu Kasrı kafeteryası 7 gün boyunca hizmete açık olup ayrıca Küçüksu Kasrı kafeteryasında kahvaltı hizmeti verilmektedir. Detaylı Bilgi için; Beylerbeyi Sarayı Kafeteryası: Adres : Çayırbaşı Mah. Abdullah ağa Cad. Beylerbeyi / İstanbul. Telefon : GSM: Maslak Kasrı Kafeteryası: Adres : Büyükdere Cad. Maslak Astsubay Orduevi yanı, Maslak / İstanbul. Telefon : GSM : Ihlamur Kasrı Kafeteryası: Adres : Ihlamurdere Cad. Beşiktaş Nikah Dairesi karşısı, Beşiktaş / İstanbul. Telefon : GSM : Küçüksu Kasrı Kafeteryası: Adres : Anadolu Hisarı Küçüksu / İstanbul. Telefon: GSM :

3 Başkan Yardımcılarımızdan Fahrettin GÜN 60 yılında Konya, 19Beyşehir de doğdu. İlk öğrenimini Beyşehir de, orta öğrenimini İzmir de yaptı. Yüksek öğrenimini İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi nde tamamladı. Marmara Üniversitesi Ortadoğu ve İslam Ülkeleri Enstitüsü Sosyoloji ve Antropoloji bölümünden yüksek lisans derecesi aldı. Fakülte döneminde DİB de memuriyete başlayan Gün sonrasında Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çeşitli şehirlerde öğretmenlik yaptı. Yeni Devir gazetesi ile başlayan yazı serüvenine çeşitli yayın organlarında yayınladığı kültür, sanat ve edebiyat içerikli makaleleri ile devam etti. Yayınlanmış pek çok eseri bulunan Gün, yazı hayatına serbest yazar olarak devam etmektedir yılından beri Milli Saraylar Daire Başkanlığı nda önce müşavir olarak başladığı görevine Daire Başkan Yardımcısı olarak devam eden Gün kuruma mimarlık müzecilik, restorasyon gibi öncelikli konuların dışında kültürel bir ivme vermek için tarihin içine hatıratı, edebiyatı da ilave ederek Milli Sarayların yayın politikasının bir işlev değişikliği ile genişlemesini sağladı. Yayın Kurulu Başkanlığı görevini de sürdüren Fahrettin Gün, saray ile dönemsel ve kültürel olarak ilgili pek çok yayına talip olarak ve saray bünyesinde gerek arşiv gerek araştırma alanında personelin çalışmalarının bu yöne kayması, mevcutların değerlenmesi ve yenilerinin cesaretlenmesi hususlarını ciddiye alarak kalıcı ve faydalı işler üretmenin, kültür kurumlarında yayınlanan makale ve kitaplar ile yapılan sergilerle olacağını sürekli vurgulayarak çalışmalarının mihengini bu noktalara yoğunlaştırdı. Hazine Kapı Önü Yenileniyor Milli Saraylar Daire Başkanlığı, Dolmabahçe Sarayı ve yolun sıkıştırılmış toprak oldiğinde Hazine Kapı meydanı Hazine Kapı önü zemin düzenleme ve yenileme çalışmalarını başlattı. Teknik Daire Başkan Yardımcılığının duğu kanısına varılmış. Günümüzde yol ve meydanın toprak olarak kullanımı olanaksız olduğundan doğal taş kapla- koordine ettiği ma yapılması uygun bulunduğu çalışmaları Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa yürütülüyor. Döneme özgün yol döşemesini araştırmak üzere yapılan sondaj çalışmasında beton ve asfalt dışında bir malzemeye rastlanmamıştır, bu güne kadar zaman zaman yapılan sondaj çalışmalarında da özgün döşeme bulunamamış, ancak yol çevresinde bulunan taş su tahliye kanallarına ulaşılmıştır. Bu kanallar da yer yer bozulmuş olduğundan ve saat kulesinden sonra devam etmediğinden kullanılabilir durumda değildir. Yapılan sondaj çalışmalarından hareketle 19. yüzyıl fotoğrafları incelenmuştur. Yapılan çalışmaların ilk aşamasında asfalt kaplama sökülerek, yağmur suyu kanallarının döşenmesi tamamlandı. Ayrıca tıkanmış ve yer yer çökmüş durumda olduğu ortaya çıkan tuğla tonozların temizliği ve onarım çalışmaları da tamamlandı. Alt yapı çalışmaları tamamlandıktan sonra yol kaplamalarına başlanacak. 3

4 Atölyelerimizden Cilt Kağıt Restorasyon Atölyesi Ahmet KURNAZ: 1966 yılında Malatya da dünyaya gelen Ahmet Bey altı yaşındayken ailesi İstanbul a taşındı. İstanbul Matbaa Meslek Lisesinden 1986 senesinde mezun oldu. Matbaacılık Ahmet Kurnaz ın baba mesleğiymiş. Yani kendisi çıraklık ve kalfalık eğitiminden geçmiş işinin ehli bir ustamız senesinde Milli Saraylarda iş hayatına başladı ve Hazine-i Hassa Arşivinin evraklarını, kitaplarını ciltlemek için Cilt Atölyesini kurdu. Fakat daha sonra arşiv Başbakanlık Osmanlı Arşivine devredilince Milli Saraylar koleksiyonundaki suluboya tabloların, Halife Abdülmecid Efendi Kütüphanesi ndeki kitapların cilt restorasyonu ve bakımı, bütün saray, köşk ve kasırların modern cilt işi hep bu atölyede yapılıyor yılında cilt ustası olarak kadroya geçen Ahmet Bey evli iki kız çocuğu babası. Aslıhan KURNAZ: İstanbul doğumlu olan Aslıhan Hanım Mimar Sinan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünü 2000 yılında başarıyla bitirdi. Daha öncesinde Geleneksel Türk El Sanatları Kız Meslek Lisesi Klasik Cilt Bölümünde okurken 1995 yılında Dolmabahçe Sarayı nda stajyer olarak çalıştı ve bir yıl sonra da kurumumuzda meslek hayatına başladı ve on beş yıldır aynı atölyede çalışmaya devam ediyor. Bu alanda çalışmaktan çok memnun olan Aslıhan Hanım ayrıca ebru ve tezhip çalışmalarını da kişisel hobi olarak yapıyor. - Ahmet Bey cilt atölyesini bizlere tanıtır mısınız? Aslında dışarıdaki piyasada cilt denince akla ilk olarak karton kapak gelir ama bizim kurumumuzda iş biraz daha farklı. Çünkü biz burada yeni üretimin yanında restorasyon ve eserlerin bakımını da yapıyoruz. Hatta on yıla yakın yeni çerçeve imalatı bile yaptık. Yaklaşık yirmi beş sergi için çerçeve hazırladık. - Diğer müzelerle ya da dış piyasayla bizdeki yazma eserlerin farkı nedir? Öncelikli olarak eserlerin çokluğuna nazaran hem dış piyasada hem de bizde bu alanda yetişmiş eleman sayısı çok az. Çünkü bizim işimiz her şeyden önemlisi sabır ve zaman istiyor. Eserlere gelince diğer müzelerde özellikle Topkapı Sarayı nda bizden daha çok yazma eser var, çünkü bizim eserlerin birçoğu sonraki dönemlerde Topkapı ya aktarılmış. Bu yüzden bizim koleksiyonumuzda daha çok matbu eserler var. Hepside gerçekten çok nadide ve değerli eser. Fakat el yazması olan eserler daha kıymetli. - Daha önce çalıştığınız dış piyasayla Milli Sarayları kıyaslarsanız bizlere neler söylemek istersiniz? Dış piyasada her türlü yazma ve matbu eser işinde çalışma imkanı vardı. Bu sebepten dolayı iş çevremiz biraz daha genişti, neticede ticaret yapıyorsunuz. Fakat kurumumuzda belli bir dönemi ve çok nadide eserleri görme ve bakımını yapıp restore etme imkanı buluyoruz. Bu anlamda ikisi aslına bakarsanız birbirinden çok ayrı dünyalar. - Ahmet Bey atölyenizde karşılaştığınız sorunlardan da bahseder misiniz? İlk olarak şunu ifade etmek isterim: yetişmiş eleman eksiğimiz var. Çünkü bizler sabır ve zaman isteyen bir iş yapıyoruz. Bu yüzden bu işi severek yapacak personele ihtiyacımız var. Bende bu amaçla birçok öğrenci yetiştirdim. Fakat bu anlamda beni üzen şey yetiştirdiğim öğrencilerim bu kuruma daha önceki dönemlerde alınmadı. Bu atölyemizin geleceği açısından olumsuz bir durumdur. Ayrıca biz atölyemizde bir doktorun hastasını tedavi ettiği gibi çalışıyoruz, çünkü bu işi yaparken bu güzide eserleri restore ederken doktorun hastasına gösterdiği itinayla bizlerde işimizi yapıyoruz. Bunun içinde iş yaparken hem fiziksel anlamda ( geniş ve rahat bir mekan ) hem de manevi anlamda çalışma koşullarının mutlaka iyi olması gereklidir. - Son olarak kurumumuzun sizin hayatınızdaki yeri nedir? Aslında ilk başlarda isteyerek gelmedim ve bu yüzden de hemen adapte olamadım. Beklide babamın da devlet memuru olmasından dolayı aynı sıkıntıları bende yaşamak istemedim. Fakat daha sonra işe alışınca şimdi çok şükür diyorum, çünkü biz burada hem tarihe hizmet ediyoruz hem de onu gelecek nesillere aktarmaya çalışıyoruz. Bu da aslında her şeye bedel bence. 4

5 Birimlerimizden Tablo Birimi Kültür-Tanıtım Başkan Yardımcılığı na lirlemek, Koleksiyon u tanıtan kitap, katalog, makale, broşür metinleri hazırlamak, bağlı Tablo Birimi nin sorumluluğunda, görkemli sarayların vazgeçilmez süsü sergiler düzenlemek ve idarenin izni kap- olan muhteşem tablolar ile Tanzimat sonrası Osmanlı toplumunda yaşanan değişimin görsel belgeleri olan fotoğraflar yer almaktadır. Milli Saraylar Daire Başkanlığı nda 15 yılı aşkın bir süredir araştırmacı olarak görev Gülsen Kaya nın sorumlusu olduğu Tablo Birimi, Milli Saraylar ın kurumsal kimliğini ön plana çıkartan çalışmalar yapmaktadır. Sanatseverlere kaynak kitap niteliğinde hazırlanan Milli Saraylar Tablo Koleksiyonu adlı kitapta, Koleksiyon un oluşum süreci, eserlerin sanatçıları ve imza çözümlemeleri, belge ve fotoğraf destekli uzun yıllar süren bilimsel çalışmalar ilk kez ortaya konmuştur. Dolmabahçe Sarayı Fotoğraf Albümleri adlı kitap Milli Saraylar Fotoğraf Koleksiyonu nu gün ışığına çıkartmıştır. Diğer birimlerin olduğu gibi Tablo Birimi de, envanter bilgi formları hazırlamak, restorasyonu gereken eserleri tespit etmek, mekanların özgün tefrişlerini be- samında kurum dışı araştırma ve çekim taleplerine danışmanlık yapmakla görevlidir. Müzeciliğin etik kurallarına uyulmasında son derece hassas olan birim, saray, köşk ve kasırların özgün tefrişi, tablo ve fotoğraf depolarının çağdaş müzecilik standartlarına uygun olarak düzenlenmesi, tefrişte yer alabilecek depodaki eserlerin restorasyonlarının yaptırılması, mekanların restorasyonu sebebiyle yerlerinden indirilen eserlerin geçici olarak muhafazası için Dolmabahçe Sarayı nda bir yer ayrılması, eserlerin yerlerinden indirilme ya da yerlerine asılmasında çağdaş müzecilik standartlarına uygun teknolojiden faydalanmayı, sanatseverler ile eserleri buluşturan tematik geziler ve sergiler düzenlemeyi hedeflemektedir yılında düzenlenmesi düşünülen Padişahın Ressam Kulları adlı sergi ile İvan Konstantinoviç Ayvazovski adlı sergi, sarayın sanat beğenisinin farklı yönlerini ilk kez ortaya çıkartacaktır. Osmanlı padişahları 19. yüzyılda genç Türk ressamlarının çalışmalarına destek vermişlerdir. Türk ressamlarının adları ile birleşen kulları sözcüğü ile attıkları imzalar resimlerin saraya armağan edildiğini göstermektedir. Ayvazovski; Sultan Abdülmecid, Sultan Abdülaziz ve Sultan II. Abdülhamid in beğenisini kazanmış dünyaca ünlü bir ressamdır. Tablo Birimi nde sanat tarihçileri Gülsen Kaya ile yardımcısı Ümit Kılınç görev yapmaktadır. 5

6 Dolmabahçe Sarayı Ekim 2010 Restorasyon ve Tefriş Çalışmaları SELAMLIK BÖLÜMÜ nde Teknik birime bağlı kalemkârlar tarafından, Kristal Merdiven üst sahanlığı kara tarafı tavan bölümünde kalem işi süslemelerin yenileme çalışmaları, 38 no lu Gümüş Oda nın ve odada bulunan ahşap dolapların restorasyonu, 85 Koridorda boyama çalışmaları devam etmektedir. 1. katta yer alan 49 numaralı müzik odası pencerelerinin ahşap kasaları yenilenmesi çalışmaları tamamlanmıştır. 17 no lu Oda, Muayede Salonu, 2 no lu Oda ve Kristal Merdiven Üst sahanlığında parkelerin temizliği yapılarak parke cilalama çalışmaları tamamlanmıştır. HAREM BÖLÜMÜ nde ise 1. katta yer alan 165 no lu si tarafından bakım ve onarım Sünnet Salonu onarıma alınmış, 217 Musandıraya iskele dir. 212 Salon girişindeki mer- çalışmaları devam etmekte- kurularak onarım çalışmalarına başlanılmıştır. 1. kattaki 106 zınarak cila atılmıştır. 179 daidiven trabzanlarının boyası ka- numaralı Pembe salona onarım yapılmak üzere iskele kudan tefriş edilerek ziyarete açılrenin onarımı tamamlandığınrulmuştur. Bodrum kat 50 Salon ve çevre odalarda ise izoveni ve sahanlığı boyama ve mıştır. 227 musandıra merdilasyon ve bakım onarım çalışmaları devam etmektedir. Yine mamlanmıştır. 1. katta yer alan parke cilalama çalışmaları ta- Bodrum katta Elektrik, Elektronik, Bilgi İşlem ve Boya Atölyemamlanarak ziyarete 132 Sarı Salon un onarımı ta- açılmıştır. 6

7 Emekli Olan Personelimize Tören Emeklilerimiz iki ayrı törenle uğurlandı. Kurumumuza 44 yıl hizmet veren Yusuf Bektaş daire başkanlığı binası orta salonda düzenlenen tören ile kurumumuza veda etti. Ailesinin ve mesai arkadaşlarının katıldığı törende zaman zaman duygulu anlar da yaşandı. Tören sırasında anılarından bahseden Yusuf Bektaş daha sonra mesai arkadaşlarının kendisi ile ilgili anıları anlattılar. Tören sonunda Daire Başkanımız Yasin Yıldız, Yusuf Bektaş a verdiği hizmetlerden dolayı hediye takdim etti. Yıldız Şale Ulaştırma Biriminde düzenlenen diğer tören ise kurumumuzda şoför olarak görev yapan Hasan Özen ve Cengiz Yılmazer için gerçekleştirdi. Bu törene de Daire Başkanı Yasin Yıldız ve mesai arkadaşları katıldı. Emekli olan personele verdikleri hizmet dolayısıyla Daire Başkanlığı ve Ulaştırma Biriminin hediyeleri sunuldu. Emekli olan personelimize sağlık ve mutluluklar dileriz... Personel Haberleri Özlük İşleri nde memur olarak görev yapan Sinan Şişman ın 13 Eylül 2010 tarihinde bir oğlu dünyaya gelmiştir. Serhat bebeğe sağlıklı bir ömür dileriz. Kurumumuzda ambar memuru olarak görev yapan Kemal Uygur un 17 Eylül 2010 tarihinde bir oğlu dünyaya gelmiştir. Yiğit bebeğe sağlıklı bir ömür dileriz. Sivil Savunma Uzmanlığı çalışanlarından Yıldız Aydın ın babası Yılmaz Aydın 13 Eylül 2010 tarihinde ve fat etmiştir. Merhuma Allah tan rahmet yakınlarına baş sağlığı dileriz. Sicil Ünvanı Adı Soyadı BAŞLAYANLAR 5954 Koruma Memuru Abdullah ALTUNKANAT Müze Araştırmacısı Ahmet ESGİNUS Memur Ahmet TUNAY Memur İlker TUĞCU Memur Şerife KURT AYRILANLAR 3318 Memur Nermin GÖÇMEN Hizmetli Belgüzar YILMAZ Dokumacı Ali SARI Koruma Memuru Kemal TELGEREN Fotoğrafçı Fikret YILDIZ Müşavir Yusuf BEKTAŞ İlaçlama Servisi çalışanlarından Hatice Taşkın ın annesi Fatma Taşkın tarihinde ve fat etmiştir. Merhumeye Allah tan rahmet yakınlarına baş sağlığı dileriz. Saray, Köşk ve Kasırlar Daire Başkan Yardımcılığı sekretaryasında görev yapan Hülya Arıcı nın babası Metin Genç 24 Eylül 2010 tarihinde vefat etmiştir. Merhuma Allah tan rahmet yakınlarına baş sağlığı dileriz. Dolmabahçe Sarayı Elektrik Kumanda ve Ana Merkez Sorumlumuz İsmail Yüksel in babası 31 Ağustos 2010 tarihinde vefat etmiştir. Merhuma Allah tan rahmet yakınlarına baş sağlığı dileriz. BAŞLAYANLAR ONUR YURTBAŞI 7/27/2010 MELTEM SALİMOĞLU 8/2/2010 ENES DEMİR 8/3/2010 TAYFUN YİĞİT 8/4/2010 SUAT BALCI 8/5/2010 TUNAY BARUĞ 8/9/2010 YILMAZ ÇAVUŞOĞLU 8/11/2010 SAADETTİN TOSUN 8/11/2010 ESMA HALE DURGUN 8/13/2010 SADİ ÖZTÜRK 8/15/2010 İLKER KÖKSAL 8/15/2010 ASLI COŞKUN 8/17/2010 HAMZA AYAZ 8/23/2010 TURGAY KAYA 9/15/2010 AYRILANLAR FİGEN SELİN USLU 7/20/2010 (İSTİFA) UGUR GÜRBÜZER 7/31/2010 (ASKERE GİTTİ) BÜLENT GÜNER 7/21/2010 (SÖZLEŞME FESHİ) MUTLU KARABULUT 8/18/2010 (EMEKLİ) İHSAN ERTÜRK 9/16/2010 (EMEKLİ) Z. BURCU BOZALİOĞLU 9/21/2010 (İSTİFA) REİS ÖNER 9/22/2010 (EMEKLİ) 7

8 Tarih ten Notlar Ekim 2010 Ali Emîrî Efendi Hatırasına Saygıyla ( ) Divânu Lugâti t Türk ü keşfeden en büyük kitap meraklımız, Millet Kütüphanesi nin kurucusu Ali Emîrî Efendi kendini şu şekilde tanımlar ve bu ifadelerle anılmak isterdi: Hiç evlenmedi, hiç fotoğraf çektirmedi, Beyoğlu na hiç adım atmadı. Hayatını, kedileri ve kitapları ile geçirdi. Son mesnevihan İnce Hirrenâme Mealî çıkdun elden nedelüm ansuzın eyvâh pisi yandun ölüm odına derd ile nâgâh pisi hasretâ şîr-i ecel buldı sana râh pisi kanı ol bebr bakışlu kanı ol şîr-i zemân kanı ol vermeyen aslan ile kaplana emân kanı ol olduğı yerde komıyan mâr ü çıyan katı lağbâz idi gâyetde eyü kişiyidi gökde uçan kuşı avlamağ anun işiyidi yedüği çörek idi dibleyidi pişiyidi serçe dutar gibi dutardı tavukla kazı gendü akrânı gibi şîr ile ederdi bâzî nice kâfir sıçan öldürmiş idi ol gâzî gâh tesbîh geçürürdi gehî banlar idi âhiret korkusını bilür idi anlar idi bû alî görse zekâsını anun tanlar idi ağlamakdan ana gözsüz sepel oldu amâ kıldı maymûn-tenini kanlu yaşı kızıl ala kurd ü dilkü tağa düşdiler oluban şeydâ şîr-i merd idi bahâdurdı yavuz gürbeyidi yaşlu sanman anı genc idi katı körpeyidi bıyığı kıllarınun her biri bir harbeyidi cengde basar idi kasd edicek şîr-i neri pençesi ile tutar atardı uranı bir eri hiç kaçırmazdı yetişüb tutar idi keleri hûb-âvâz ile ol şâm ü seher mavlar idi sansarı hiç mecâl etmez idi avlar idi ana öykünmez idi şîr abes gavlar idi görse boğardı burağı kovar idi çakalı yolar idi eline girse keçinün sakalı her öğünde yer idi keklik ile boz bakalı derisi kakum ü semmûr ü vaşakdan yeğ idi râst idi hüsni gibi hulkı dahi gökçeğ idi kedi sanman anı ol bir ala gözlü beğ idi her seher kalkar elini yüzini yur idi ol katı pak idi ve her vech ile mamûr idi ol kimse bilmezdi anun kadrini bir nûr idi ol değme gûyendede yoğ idi anun âvâzı zühre işitse sadâsın bırağurdı sâzı hiç sevmezdi ne sûfîyi ve ne gammâzı rûhı şâd ola ki incitmez idi kimseneyi ne gönindeki biti ne kulağında keneyi paça ile bası hôş idi severdi teneyi anrasa heybet ile inler idi kevn ü mekân mavlasa sît ü sadâsı ile tolar idi cihân defterin dürdi anun hayf bu devrân-i zemân katı nahsend idi dilkü gibi çok yaşlu idi kurd ile hasm idi kaplan ile savaşlu idi servkadd idi ala gözlü kara kaşlu idi sever idüm ben anı cân ile mahbûb gibi her gece koyar idüm koynuma bir hûb gibi pâk ederdi ev için kuyruğı cârûb gibi nedelüm âh pisi neyeyelüm vâh pisi kurtarırdı yılan ağzına düşen kurbağayı yuvalardı sıçan oynar gibi kaplumbağayı taşağı kılına saymaz idi dizdâr ağayı kâmil idi hem edeblü idi hem uslu idi âkil idi eyü soy idi kişi aslu idi receb ayı idi vefât etdüği güz faslı idi ey me âlî anun öldüğine kim ağlamaya acıyub hasret ile cânını kim dağlamaya cûş edüb kanlu yaşı seyl oluban çağlamaya şimdiden gerü sıçan duta bütün dünyâyı gemüre heğbeyi çuvalı dele torvayı inlede yohsulı ve yohsul eden hem bayı 8 TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı Adına: Yasin YILDIZ Yayın Kurulu Adına Editör: Şule GÜRBÜZ Adres: TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı, Dolmabahçe Sarayı, Beşiktaş, İSTANBUL. Tel: Faks Baskı: Renk Matbaası