T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

Transkript

1 ÖZET : - EKSİK İNCELEME : Dosya kapsamında bildirilen bütün delillerin toplanmadan ve incelenmeden karar verilmesi, - GEREKÇELİ KARAR : Adil yargılanma hakkının temel değerlerinden olan hukuki dinlenilme hakkına uygun olarak savunma ve kanıtlar yönünden değerlendirme içeren, hukuki denetime elveren bir gerekçe oluşturulmaksızın karar verildiği, T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2016/241 KARAR NO : 2017/39 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I BAŞKAN : Ercan TURAN (29261) ÜYE : Hülya ÖZKAVALCI (35986) ÜYE : Tolga ÖZMEN (35835) KATİP : Reyhan ZENGİN (122615) İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2016 NUMARASI : 2016/ /764

2 DAVACI : TURİZM İNŞ. VE TİCARET A.Ş. VEKİLİ : DAVALI : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 13/01/2017 Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinden verilen hükmün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı Şirket vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. İSTEM: Sigorta teşvik primlerinin gecikme zammıyla birlikte iadesine ilişkin Kurum kararına yapılan itirazın reddi yönündeki tarihli Kurum işleminin iptali talep edilmiştir. YANIT : Davalı Kurum vekili, yaz aylarında otel işleten davacı firmanın işçilerinin sezon sonunda işten çıkıp, ertesi yıl yeniden işe girdiği, her sigortalının teşvikten bir kez yararlanabileceğini beyanla, davanın reddi gereğini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: "Tarafların dosyaya sundukları tüm kayıt ve belgeler incelenmiştir. Yapılan araştırma ve inceleme neticesi, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Kurumca yapılan işlemin yerinde ve kanuna uygun olduğu, sezon sonu işine son verilen işçinin gelecek sezonda da işe başlamasının/başlattırılmasının garantisi yoktur," gerekçesine dayanılarak, "Davanın REDDİNE" karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı Şirket vekili, deliller toplanmadan eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini, dilekçedeki yazımıyla "...hangi kanun maddesine ve hangi nedenlerden dolayı reddedildiği..." konusunun kararda açıklanmadığını; sezon arasında işçilerin işten çıktığından söz edilemeyeceğini; 4447 sayılı Yasanın Geçici 10. Maddesinin hatalı yorumlandığını beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir. GEREKÇE: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 2016/ sayılı kararıyla Dairemize gönderilen dosya kapsamındaki istinaf incelemesine konu karara ilişkin dosya kapsamında, davacı vekilinin mazeret bildirip katılmadığı tarihli oturum sonrasında yapılan tarihli duruşma tutanağında ise, "Belirli gün ve saatte celse açıldı. Davacı Vekili Av., Davalı Vekili Av. duruşmaya katıldı. Davacı vekilinden soruldu: Davamızın kabulüne karar verilsin, dedi. Davalı vekilinden soruldu: Davanın reddine karar verilsin, dedi.

3 Dosya incelendi.yargılamanın bitirileceği bildirildi. Açık yargılamaya son verildi. GD:Ayrıntıları gerekçeli kararda açıklanacağı üzere Davanın REDDİNE, Davalı taraf kendisini avukat ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına," içeriği yer almış; karar gerekçesinde ise, "Tarafların dosyaya sundukları tüm kayıt ve belgeler incelenmiştir. Yapılan araştırma ve inceleme neticesi, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Kurumca yapılan işlemin yerinde ve kanuna uygun olduğu, sezon sonu işine son verilen işçinin gelecek sezonda da işe başlamasının/başlattırılmasının garantisi yoktur," ibaresine yer verilmiştir. Eldeki davanın yargılamasına egemen ilkeleri ortaya koyan hükümler incelendiğinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. Maddesinde, "(1) Hüküm "Türk Milleti Adına" verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar: a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini. b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini. c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri. ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini. d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını. e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi. (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." düzenlemesine yer verildiği; aynı Yasanın 353. Maddesinde ise, "(1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; a) Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir: 1) Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması. 2) İleri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması.

4 3) Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması veyahut mahkemenin bölge adliye mahkemesinin yargı çevresi dışında kalması. 4) Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması. 5) Mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına, merci tayinine karar verilmiş olması. 6) Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması..." düzenlemesine yer verildiği görülmektedir. " Anayasamızın 141/3 maddesinde Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır hükmü yer almaktadır... Açıklanan bu hükümler en başta yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir ve emredici hükümlerden olup Kamu düzeni amacı ile vaz edilmişlerdir. Bu hükümlerle getirilen anılan biçim koşulları hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamak amacını taşımaktadır. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar. Hükmün hedefine ulaşmasını engeller, Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Görülmektedir ki, uyuşmazlıkların çözümünde yargıya düşen en önemli görevlerden birisi de açık ve net çözümler bulmak, anlaşılabilir, tutarlı kararlarla kamu düzen ve barışının sağlanmasına hizmet etmek olmalıdır. Hükmün açık ve net olması gereği hüküm sonucu ile sınırlı olmayıp, iddiaların tek tek ele alındığı, cevaplandırıldığı, hukuka ve yasaya aykırı bulunma ya da bulunmama nedenlerinin açıklandığı, yasal dayanakların gösterildiği, anlamaya ve denetime elverişli gerekçenin varlığını da gerektirir. Zira taraflar ancak gerekçe sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilecekleri gibi Yargıtay denetimi de ancak kararın gerekçe içermesi halinde mümkün olacaktır. İşte bu nedenledir ki, kararın gerekçesinde hangi maddi vakıanın hangi hukuki sebeple davacıyı haklı gösterdiğinin açıklanması halinde ancak, HUMK. nun 388. maddesine uygun bir kararın varlığından söz edilebilecektir..." (YHGK, t., 2003/4-776 E. ve 2003/720 K.) İstinaf kanun yolu başvurusuna konu karar, prim teşvikinin iptali sonucu ortaya çıkan borcun dayanağı Kurum iptal işleminin ortadan kaldırılmasına yönelik uyuşmazlığın çözümüne ilişkin olmakla birlikte; teşvik kapsamındaki sigortalılar, bu sigortalılar nedeniyle teşvikten yararlanma dönemleri, sigortalıların iş sözleşmelerinin askıda kaldığı konusundaki iddia ve buna karşı ileri sürülen savunmanın dayanağı kanıt ve belgeler dosya kapsamına katılmadığı gibi; kurulan hükümde, savunma kapsamında ileri sürülen kanıtlar ve dayanılan vakıalar konusunda hiçbir değerlendirme yapılmadan; toplanan kanıtların nelerden ibaret olduğu ve hükme dayanak alınan kanıtlar ile bu kanıtların üstün tutulma nedenleri konusunda herhangi bir irdelemeye yer verilmeksizin; adil yargılanma hakkının temel değerlerinden olan hukuki dinlenilme hakkına uygun olarak savunma ve kanıtlar yönünden değerlendirme içeren, hukuki denetime elveren bir gerekçe oluşturulmaksızın karar verildiği anlaşıldığından; aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan kararın, esası incelenmeksizin kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, duruşma yapılmaksızın

5 HMK 353/1-(a)-4, 6. maddesi uyarınca karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur. HÜKÜM: 1- Muğla 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nin kararının Kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için, dosyanın mahkemesine iadesine, 3-İstinaf Kanun yolu yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde gözetilmesine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarihinde, oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. Ercan TURAN Başkan Ayşe ŞAHAN Üye Figen Ayşe BARUTCU Üye Reyhan ZENGİN Katip