kızılbaş dayanışma dosyası saresor

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "kızılbaş dayanışma dosyası saresor"

Transkript

1 kızılbaş saresor Şubat Sayı 35 kızılbaş alevilerin sorunlarının tartışıldığı demokratik kürsü! dayanışma dosyası XIZIRO KHAL * * * sait kırmızıtoprak üzerine düşünceler * * * öcalan ın boğazımızdan çekip alamadığı kılçık * * * Kürtlerin Süryanilere ait toprak ve mülkleri iade etmeleri gerekiyor * * * Türkiye de Bir Devlet Geleneği ve Devlet Aklı Var mı? * * * Diyanet in dini Diyanet e, Kürdler in dini Kürdlere * * * NİYAZ İLE PİR İM

2 kızılbaş yayınlayan / veröffentlicht generaldirektor freizugeben. sakine polat genelyayın yönetmeni: ali ülger tr. hukuk danışmanları: av. nadide metin erdoğan av. erdal doğan av. hıdır özcan av. birliği hukuk danışmanı: av. ertekin ceylan ankara temsilcisi: hatice çevik tel: kizilbasankara@hotmail.com kayseri temsilcisi a. rıza ülger kzlb_kysr_38@outlook.com berlin temsilcisi: ali koçak alikocak50@hotmail.com tel: stuttgart temsilcisi: ali usta info@ali-usta.net tel: adres: bergheimer str 51 d duisburg almanya tel: +49 (0) kizilbasdergisi@kizilbas.biz kızılbaş ta yayınlanan yazı ve ilanların sorumluluğu sahiplerine aittir. kızılbaş ta imzasız ve kaynaksız yazılar yayınlanmaz. yayın tarihi: 15 şubat 2014 sayı: 35 gönüllü katkı formu adı soyadı :... adres :... & tel :... ali ülger konto: Akbank hesap numarası: sayı tl - 12 sayı tl. dünya ve avrupa için: adı soyadı :... adres :... & tel :... ali ülger konto: sparkasse duisburg bankleitzahl IBAN: DE

3 kızılbaş - sayfa 3 - sayı 35 - ocak tel: (0) içindekiler: Sayfa 04 - Cangözü ile görmek... Ali Ülger Sayfa 06 - XIZIRO KHAL... Munzur CÖMERT Sayfa 08 - sait kırmızıtoprak üzerine düşünceler Dr. İsmail Beşikçi Sayfa 16 - hatip dicle nin çöp sepeti... Hejarê Şamil Sayfa 16 - Teklifi kabul etti! PKK ile anlaşma tamam.. Sayfa 17 - Bağımsızlık dışı parçacı Kürdistan siyaseti Ahmet Önal Sayfa 20 - İktidar kavgasında birini desteklemek sömürgeciliği onaylamaktır... Dursun Ali Küçük Sayfa 21 - öcalan ın boğazımızdan çekip alamadığı kılçık Hovsep Hayreni Sayfa 24 - Kürtlerin özgürlüğü, Ermeniler ve Süryaniler için adaletin garantisi değildir... prof. dr. taner akçam Sayfa 26 - Taner Akçam: PKK nın yeni Ermeni söyleminin arkasında devlet var Sayfa 27 - Kürtlerin Süryanilere ait toprak ve mülkleri iade etmeleri gerekiyor... FERDA BALANCAR Sayfa 28 - Kiliselerini eri istediler... SÜMEYRA TANSEL Sayfa Ocak 2005: Uluslararası Yahudi Soykırımı Anma Günü kabul edildi Sayfa 30 - Beyoğlu ndaki yüzleşme toplantısını ırkçılar bastı Sayfa 31 - PONTOS UN KAYIP KIZI MAÇKALI ELENİ, NASIL EMİNE SÜMER OLDU... Mete YILMAZ Sayfa 33 - pontus soykırımı tarihinde: bafra meryemana mağrasındaki: 517 kadın ve çocuk, 30 partizan... Tamer Çilingir / Devrimci Karadeniz Sayfa 34 - sevgasını gözlerine mil çekilmiş bir ülkeydi roboski... ayşegül karadağ Sayfa 35 - Sevan Nişanyan ile dayanışma dosyası Sayfa 52 - Türkiye de Bir Devlet Geleneği ve Devlet Aklı Var mı?... Garbis Altınoğlu Sayfa 56 - Bir Kavram Bin Kırım Yanilsamalar Ali Haydar KANLI Sayfa 60 - Biz Kurdên gunê ler... uğur adsız Sayfa 61 - Hevpeyvînek li ser geryana di nav Êzdiyên Ermenistanê de... Kemal Tolan û Sedîqê Basî Sayfa 63 - Diyanet in dini Diyanet e, Kürdler in dini Kürdlere... İBRAHİM SEDİYANİ Sayfa 64 - NİYAZ İLE PİR İM Remzi Aydin Kanuni hakkında suç duyurusunda bulundu Bursa'da 'Muhteşem Yüzyıl' dizisinden etkilenen 47 yaşındaki Hasan Köz, Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan ve Rüstem Paşa hakkında 'Halkı kin ve nefrete sürüklemek' ve 'Azmettirerek boğdurma' suçlarından Bursa Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Köz, ayrıca Şehzade Mustafa'ya otopsi yapılmasını istedi. Muhteşem Yüzyıl dizisinde Şehzade Mustafa nın babası Kanuni Sultan Süleyman tarafından boğdurulması ardından Bursa da oturan Hasan Köz, Bursa Cumhuriyet Savcılığı na giderek, Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan, Rüstem Paşa ve isminin tespit edilmesini istediği diğer şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulundu. Şüpheli olarak gösterdiği Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan ve Rüstem Paşa hakkında Halkı kin ve nefrete sürüklemek ve Azmettirerek boğdurmak suçlarından yargılanmalarını isteyen eden Köz, dilekçesinde şüphelilerin adresini Topkapı Sarayı/İstanbul olarak gösterdi. OTOPSİ YAPILSIN Şehzade Mustafa nın katillerinin bulunarak cezalandırılmasını ve şehzadeye itibarının iadesine karar verilmesini iseyen Köz, dilekçesinden ise şu ifadelere yer verdi: Osmanlı Saltanatı nın 10 uncu Hükümdarı olan Sultan Süleyman 1553 yılında Şehzade Mustafa Osmanoğlu nu boğdurmuştur. Bu konuda devlet arşivlerinin açılması, Osmanlı ailesinin yaşayan tanıklarının dinlenmesi halinde suçun failleri tartışmaya yer bırakmayacak şekilde belirlenecektir. Gerek duyulduğu takdirde Şehzade Mustafa Osmanoğlu nun Muradiye de bulunan kabrinde otopsi yapılması mümkündür. Şüphelilerden Süleyman Osmanoğlu nun bizzat kendi el yazısıyla boğdurtma fiilini işlediği aşikardır. Devlet müzesi arşivlerinde bulunan evraklardan da şüpheli Süleyman adam öldürtme suçunun azmettiricisi ikrar etmiştir. Süpheli Süleyman Osmanoğlu nun cinayete azmettirmekten cezalandırılması, yine Şehzade Mustafa Osmanoğlu nun katillerinin bulunarak cezalandırılması, Azmettiren Süleyman Osmanoğlu nun TCK da yer alan ilgili ceza maddesiyle cezalandırılması, Mustafa nın itibarının iadesine karar verilmesini arz ederim. Uzun zamandır diziyi takip ettiğini ifade eden Köz, Ben diziyi izliyorum ve bundan çok etkilendim. Kanuni Sultan Süleyman ın oğlunu boğdurarak öldürmesi sebebiyle adliyeye geldim ve Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundum. Şehzade Mustafa nın itibarının iade edilmesine ve padişah Kanuni Sultan Süleyman ın padişahlığının geri alınmasını istiyorum. Dizi beni çok etkiledi dedi. İHA

4 kızılbaş - sayfa 4 - sayı 35 - ocak tel: (0) cangözü ile görmek ali ülger katkı sunmaktır... * * * Bese Hozat eline tutuşturulan bir yazıyı basının önünde okuyarak gündemde epeyce tartışmalara, eleştirilerle yüz yüze geldi. Hayati önem arz eden bu konularda bir metni okuduktan sonra gelişen eleştiriler ile neye uğradığının şokuyla şaşkına döndüğü anlaşılır bir durumdur. Ana Hızır Ayında bulunuyoruz. Sevginin, yoksulluğun, barışın, huzurun, özlemin yan yana olduğu bir dönem. Bulunduğumuz coğrafyamızda kara kışın, fırtınanın, en zor zamanında dayanışmanın, umudun ve geleceğin özlemleriyle iyiliğe, murada, umuda bin kapı açıyoruz. XALE XIZIR Ayının tüm Kızılbaşlara hayırlı, uğurlu ve barışık olması dileklerimiz ile el-ele, can-cana dayanışmaların içinde olma muradımız ile bir bahara daha adım atıyoruz... Xale XIZIR biz Kızılbaşların özgürleşmesine öze dönüp kendisine sahip çıkmasına hayırlı, uğurlu adımlar atılmasına, yeni kapılar açılışına vesile olmasını canı gönülden isteriz. * * * 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kendi gerçekliğimizde vücut bulması için demokratik muhtevalı kadın örgütlenmelerinin ve özgür bireylerin kendi özgüllüklerinde yenilenmelerini yeniden yapılanıp demokratikleşmesini kadın ve kadın örgütlemelerine öneriyoruz. Kadınların kendilerini özgürce ifade edip örgütlenmesinin gerekli olduğu kanısındayız. Siyasal alanda da kendilerini temsil edebilmeleri için demokrat nitelikli kadın partilerini örgütleyip geliştirmesi de toplumsal barış ve demokrasinin olgunlaşmasına önemli katkıları gereklidir. Hâkim erkek kuram ve kurumlarından Kadınlara özgürlük gelmeyeceği var olan siyasal ve toplumsal hayat canlı örnektir. Hâkim erkek kuram ve kurumlarından kadına özgürlük gelmesi mümkün değildir. Kadınların kendi siyasal ve toplumsal sorunlarının çözümlerine aktif katılmalarını biz destekler ve dayanışırız... 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün kendi özgüllüğünde örgütlenmesine demokratikleşip gelişmesine vesile olması dileğimiz ile kutlarız * * * Hrant Dink ödülünü bu yıl Sevan Nişanyan a verilmesini öneriyoruz! Devletin Sevan Nişanyan a yönelik uyguladığı yaptırımı biliyoruz. Ve devletin yıldırma ezme antidemokratik siyasetini kınıyoruz! Bundan dolayı biz de mazlum olanın haklı olanın yayında bir taraf olarak Sevan Nişanyan a ile dayanışma içinde olmaya özen gösteriyoruz... Bizi en çok sevindiren Sevgili Sevan Nişanyan ın devlete boyun eğmeden başının dik ve moralinin yüksek olmasıdır... Derlediğimiz Sevan Nişanyan dosyası da dayanışmayı geliştirmesi ve Sevan Nişanyan a destek sunulmasını sahip çıkılmasına KCK in görüşünü ve düşüncesinin özü Ermeni Süryani Pontus soykırımının 100. yıl dönümünde TC in yanında olduğu mesajını vererek AKP hükumetini desteklemek, devlete güvence vermesi, Serok Apo siyasetidir. Zavallı Bese Hozat ne duruma düşürüldüğünün farkında mı acaba? * * * Desim in Sarı Ğalini Sakine Cansız ın katledilişini Alman Anayasayı Koruma Dairesi nden MİT e Paris Cinayeti senin işin Der Spiegel dergisinin verdiği bilgide eksik kalan bir yanın aydınlanması için şu soruyu da sormak gerekmiyor mu, peki cinayetin bilgi toplanmasında ve taşeronluğunda kimin/kimlerin sorumluluğu var diye? * * * Kürt cephesi ikiye bölünüp netleşmesi gerekmektedir. 1 - Kürt tarihiyle yüzleşerek müstakil Kürdistan için çalışanlar 2 - Sömürgecileriyle uzlaşarak beyaz Kürt siyaseti oluşturanlar Önümüzde duran bu yol ayrımında tercihler açık yapılmalı. Önümüzdeki tarihsel süreçte çok açık bizim gönlümüz ve işimiz müstakil Kürdistan dan yanadır... Kürt siyasal tercihleri kendi içinde bu netliği oluşturmadan ciddi bir güce dönüşmeleri mümkün olamaz!

5 kızılbaş - sayfa 5 - sayı 35 - ocak tel: (0) Kürt siyaset alanında özellikle yapılması gereken eleştiri ile küfürü birbirinden ayırmaktır. Kürtlerin yeni bir kültür, yeni bir siyaset üreterek işbirlikçi beyaz Kürt siyaseti ile fikriyatta ve sosyal hayatta işlerini ve yollarını ayırmaktır. Müstakil Kürdistan diyenin ağırbaşlı yeni bir yol açmanın fikriyatını ve araçlarını üretmek ve geliştirmekle sorumlu olduklarını bilince çıkartıp işletmelidirler! * * * Yerel seçimler için adaylar yarışıyorlar. Kızılbaş-Alevi oylarını almak için seçime katılan tüm partiler oy deposu olarak gördükleri Kızılbaş-Alevi yerleşim alanlarında cirit atıyorlar. Seçimlerde Kızılbaş-Aleviler olarak gene kendi adayları olmadan devletin ve beyaz solcular ile beyaz Kürtlerin partilerine oy vermelerini istiyorlar. Bu antidemokratik durumdan kurtulmanın en sağlıklı yolu kendi adımıza kendimizi temsil edecek kendi öz partimizi kurarak seçimlere ve siyasete katılmak ile mümkündür. Siyaset alanında var olan devlet partileri ile beyaz solcu beyaz Kürt partilerinin ortak görüşü şudur: Kızılbaş-Alevilerin partisi olmaz! Neden olmaz? Çünkü olunca kendimizi seçeriz de ondan olmaz. Kızılbaş-Alevi aydınlarının namuslu, demokratik, laik kesimi kendimizi siyasal alana taşıyıp temsil edecek öz-partimizin fikir ve araçlarını tartışıp oluşturması gerektiğini idrak etmelerinin zamanı geldiği ve geçtiğini görmelidirler! * * * Suriye de Kızılbaş-Alevi yoktur. Alevi Bektaşi taifesi devletin Ergenekoncu siyaseti işletiyorlar! Bu siyaset ile de memlekette İslam- Müslüman, Kızılbaş-Alevi düşmanlığını körüklüyorlar. Bu devletin Ergenekoncu siyasetini tehşir etmek gerekiyor. Suriye de Esat ailesinin de dâhil olduğu din-inancı Nusayriliktir. Nusayrilik Kızılbaş-Alevilik, Kızılbaş-Alevilikte Nusayrilik değildir. Burada bu farkı açık ve net olarak bilince çıkartmak gerekir. Nusayrilere Alevi diyerek devletin inkârcı ve asimilasyoncu siyasetine karşı çıkmak gerekir. Suriye iç savaşında destek tercihleri dine imana göre yapılmamalı. Hukukun üstünlüğü ile demokratik değerlere göre yapılması adil olanıdır. Dolayısıyla Müslümandır haklıdır siyaseti ne kadar yanlış ise, Alevidir haklıdır siyaseti de bir o kadar yanlıştır. * * * AKP hükümeti gelmiş geçmiş hükümetler gibi devletin asimilasyoncu Alevi-İslam İslam-Alevi siyaseti işletmektedir. AKP hükümeti devletin Alevi Dede ve İmamlarını Hacca, Kâbe ye götürerek Sünnileştirme ve Müslümanlaştırma siyasetine hız vermektedir. Biz; Din ve vicdan hürriyetini herkes için savunuruz. Bu demokratik ve de insani bir davranıştır. Şimdi hükümet, devlet imkân ve aracılığıyla devşirip mülayimleştirdiği Alevi-imamlarını, hocalarını umreye, hacca götürmesi yanlış ve sahtekârlığın ta kendisidir. Bu devlet siyasetinin son bulması gerekiyor. Yeni Alevi dede ve imamları hacca, umreye gitmeleri kendi tercihleridir. İster din değiştirsinler ister eski dinlerinde kalsınlar kendi bilecekleri bir iştir. Bizim de diyecek tek sözümüz olamaz. Yalnız bunu devlet siyasetiyle ve de devletin organı olan hükümeti aracılığıyla yapılmasına karşı çıkmak eleştirmek de bir haktır. Laik olacan, başka dinden olacan ve devlet dini olan Sünni İslam a transfer edilecen ve de din vicdan hürriyetini kötüye kullanacan sonra da kalkıp siyaset işletecen aybe looooo... Saygılarım ile can cana

6 kızılbaş - sayfa 6 - sayı 35 - ocak tel: (0) XIZIRO KHAL Yitiqatê Dêrsımi de Hazar Çêverê Serê Sodıri Munzur CÖMERT Anadoliye ra bicê hatanu Asya Düri yitiqatê zafine de Xızır esto. Xızıri, her mılet xorê eve çımê vêneno. Kami çım de mordemê sata tengewo, kami çım de sevekdarê dar u beri, kêwe u bostaniyo, kami çım de ki çiyo de bino. Ma wazenime ke naca de ero cı bıfetelime ke ala no sarê Dêrsımi Xızıri nas keno nêkeno? Eke nas keno yine çım de Xızır kamo? Şiya Xızıri yitiqat u kulturê dinede çutır asena, no çutır sewlê xo dano ra weşiya dine ser? Qe yitiqatê sıma ro cı bêro qe meêro, sarê Dêrsımi ke qeseykerdene musnê domanunê xo, tewr verende domani na qesa Xızır i musenê. Ni ke domanu cênê xo vırane vanê Xızır to mırê pil kero!, nanê ro vanê Xızır to mırê khal kero!, duwa u recay kenê vanê Xızır to wayırê emrê dergi kero! Eve na qeyde domani namê Xızıri musenê. Domani ke hurdi hurdi feteliyayi ki nafa hêkmeta Xızıri vênenê. Hard de lulık ke bivênê pi vano Namê ni Astorê Heqiyo, hes ke bivênê vano Xızıri no kerdo hes, dare ke bivênê vano Dara Xızıriya, gol ke bivênê vano Golê Xızıriyo, ko ke bivênê vano Mekenê Xızıriyo, nisange ke bivênê vano Nisangê Xızıriyo. Domanê sarê Dêrsımi iste nia benê pili. Eke heni ro sarê Dêrsımi çım de Xızır zobinao. Sarê Dêrsı-mi, Mıslımanê Tırki be Kurdu ra ke Xızıri kamci çım ra vênenê, yi na çım ra nêvênenê. Yitiqatê Dêrsımi de Xızır, têyna mordemê sata tenge niyo. Xızır, Yitiqatê Dêrsımi de Heqo. Heq, hazar u jü namunê Xızıri ra jükeko. Namê diyê jü Xızıro Khal o, jü Khalo Sıpe wo, jü Asparê Astorê Qıri yo, jü Wayır o, jü Xızırê Bonê Taseniye o, jü Xızırê Pırdê Suri yo, jü Meymanê Hewsê Qızılbeli yo, jü Meymanê Ana Yemise wo... ma nêşikinme ke nine eve mardene bıqedenime. Xızır, Yitiqatê Dêrsımi de Wayıro. Wayırı ki Yitiqatê Dêrsımi de jü niyo. Xızır, Yitiqatê Dêrsımi de Astarê Destê Sodıriyo. Yitiqatê sarê Dêrsımi de caê seri Xızıri dero. Xızır, Wayırê sarê Dêrsımiyo ama yitiqatê dinede tek Wayırı ki Xızır niyo. Wena Yitiqatê Dêrsımi de Wayırê Çêi esto ke no sarê çêi sevekneno; Wayırê Mali esto ke no mali sevekneno; Wayırê Jiar u Diaru be Wayırê Khuresu ra esto ke ni ki qomê Dêrsımi seveknenê. Yitiqatê Dêrsımi de çımê rındeni, roşteni be xêreni de Xızır, Khures, Duzgın, Wayırê Jiar u Diaru be Wayırê Çêi ra estê. Çımê xıraviye, tariye be gıraniye deki Mordemê Nêweşiye, Mılaketê Gıraniye be Mılaketê Xıraviye estê. Sarrê nine Evdıl Musao. Ni, eskerê Evdıl Musayê. Ni, qe jü xıraviye bêyizna di nêkenê. Evdıl Musa Sereskerê xıraviyeo. Tavi heto binde ki raa Evdıl Musay de eke bi tari loqme danê, cêrenê Evdıl Musay vero ke wo eskerê xo yine ser meerzo, yinerê xıraviye mekero. Xızır ke va, mordem gereke Astorê Qıri ki biaro xo viri. Yitiqatê Dêrsımi de Astoro Qır jê şiya Xızıri dira nêvısino. Xızır mordemo de ciamerdo, kokımo, herdisa xuya sıpiya de derge esta, kıncê xo sıpeyê, çüye ki dest dera. Mordemê kokımi rê tavi ke astor lazımo. Astoro Qırı ki jê Xızıri sıpeo. Coku sarê Dêrsımi namunê Xızıri ra jüki Sıpella no pa. Jiar u Diarê Dêrsımi pêy de jede namê Xızıri esto. Taê Jiar u Diarê Dêrsımi estê ke nine pêy de têyna namê Astorê Qıri esto. Sarê Dêrsımi Astoro Qır gol de diyo gol kerdo Jiare, kemer de diyo kemer kerdo Jiare. Astoro Qır Xızırê Khali ra nêbırrno ra, qırvani kerdê êştê lıngunê Qıri ver. Coku, cem u cematunê sarê Dêrsımi de ke bavay venga Heqi danê, kılama heqiye eve namê Xızıri, Astorê Qıri, Khuresi, Duzgıni kenê ra cı vanê eve nine ki xelesnenê. Xızır, Wayırê çerx u pewraziyo, Wayırê hard u asmeniyo, Wayırê ram u comerdiyewo. Xızır, têyna mordemê sata tenge niyo, verende mordemê sata wesewo. Kami ke weşiye de Xızır ardo ra xo viri, tengiye de ki Xızıri wo xo viri ra nêveto. Xızır albazê _Ğeribuno, piyê bêkêsuno, omedê feqiruno, xelasê xelasuno. Coku Xızır boina dılxê kokımu be feqiru dero. Xızıri de Cenet u Ceneme çino. Wo hesavê xo na dina de vêneno. Kuyno dılxê kokımê de feqiri yeno to keno yintam. Xora ke tı kokımu be feqiru rê wayır veciya, yine sero şiya, yine çık ke waşt to da cı, to yi seveknay Xızırı ki varneno toro, jüya to keno hazare. Nê eke to ke ri kokımu be feqiru nêda, yinerê wayır neveciya, yi neseveknay wo taw Xızırı ki adırê mordemê nianeni sayneno. Xızıri çım de ceni u ciamerd jüyo. Wo, Qızılbêl de ke Dewres Sılemani rê biyo meyman, Taseniye de ki Ana Yemise rê biyo meyman. Yitiqatê Dêrsımi de ceni u ciamerdi jüvini ra nêbırrnenê ra, domanu ki nêerzenê hetê pêy. Raa heqiye de kês nêzano ke Heq kami dero; ceniye dero, ciamerdi dero, domani dero? Mıslımani bê, Isewi bê ni qe Heqê xo nêvênenê. Ama sarê Dêrsımi heni niyo. Xızır, Dêrsım de Kêmerê Duzgıni dero, Jele dero, Golê Buyer Bavay dero, Bağıra Sıpiye dero, Koê Qosani dero, Yıxır Gol dero, Taseniya dewa Bamasuru dero, Qızılbêlê dewa Khuresu dero... koti vacê uca dero. To ke zerê Xızırê xo vıraşto, koti ke vacê uca Qırê xo rameno verê to.

7 kızılbaş - sayfa 7 - sayı 35 - ocak tel: (0) Xızır, mordemo de zerehirao. Kami ke piştigê Xızırê xode mokêm pê gureto, yira nêxapiyo, mordemo nianen şikino ke Xızırê xode çiyê sero werêno ki. Dêrsımi ra Dewresê Xızıri ra vato Dêrsım ke qırr kerd tı koti biya? Qızılbêl de Dewres Sıleman cıra vato Eskerê Evdıl Musay ke erzeno ma ser çıra marê wayır nevecina? Kamci yitiqat de mordem Heqê xode nia jê dı bırau nano werê? Des u Dı asmu ra jü asme, sarê Dêrsımi Xızırê xorê bırrna ra. Naê ra Asma Xızıri vanê. Asma Xızıri, asma Gağandi ra dıme, ama asma Gucige ra raveri yena, wortê ni dı asmu de manena. Hesavê qeleme(miladi) ra ke 13 ê va (13,Ocak), hesavê Dêrsımi de(rumi) 1 ê asma Xızıri vano. Na asme de çhar hêşti Rocê Xızıriyo. Rocê Xızıri hirê rociyo. Sêseme, çharseme, poncseme roce cênê, yene qırvanu kenê. Sarê Dêrsımi pêro zerê jü hêşti de Rocê Xızıri nêcênê. Ca be ca,dewe be dewe, ucağe be ucağe, aşire be aşire herkês na çhar hêştu ra jü de cêno. Tavi, asma Xızıri de Xızır vecino meymaniye. Xızır ke dinerê kamci hêşt de biyo meyman, yiki Rocê Xızıri wo hêşt de cênê. Fikrê Xızıri be kerdena Xızırê Dêrsımi, ma no nusto khılm de şikinme ke nia hundê qalê cı bime. Xızırê Dêrsımi ke nia yeno meydan, eke heni ro no sewlê xo çutır dano ra weşiya sarê Dêrsımi ser? Verende kokımunê Dêrsımi ra bicêrime. Kokımê Dêrsımi ke herdise verdanê meqes pa nênanê. Çıra? Xızıro Khal meqes herdisa xora nênano coku. Yi ki wazenê ke jê Xızırê xo bıasê. Jü ke meqes na herdisa xora pê di kay kenê, vanê Herdiso kırrık! Verende herkêsi waştêne ke jü astoro de qır bonco bınê xo. Xızır, Astorê Qıri serowo coku. Sarê Dêrsımi verende kıncê sıpi kerdenê pay. Coku, İhsan Sabri Çağlayangil sarê Dêrsımi ra Beyaz donlular (tumanê sıpiyini) vano. (I.S.Çağlıyangil, Anılarım, Güneş Yayınları, s.45) Xızırê sarê Dêrsımi sıpe gureto xora, coku yine ki sıpe kerdo pay. Bêrime xort u çênekunê Dêrsımi. Xızır çutır ke tenganiye de reseno mordemi, gencê ma ki na qeydê Xızırê xo yemişê weşiya xo kenê. Xızır çutır ke koto dılxê kokımu be feqiru yi seveknê, gencê ma ki feqir u fıqaru seveknenê, dewucunê bê hardi seveknenê, proleterya seveknenê. Kam ke hetê ninede niyo yide danê pêro. Tavi, Xızırê mordemi ke isyankar bi, seveta kokımu be feqiru ra adırê mordemi sayna, qomê di ki vazeno ra seveta proleterya ra adırê sari sayneno. Ma kami ra se vacime? Xızıro ke ceni u ciamerd jü çım ra di, qomê di ki vazeno ra seveta heqa ceniyu lez keno. Wazeno ke ceni endi şiya ciamerdu ra veciyê, heqê ceniyu be ciamerdu ra çırpa jüvini de bê. Mordemo ke Xızırê xode na werê, vazeno ra dewlete de ki nano werê, hukumati de ki nano werê vano Sıma naca de nêheqeni kenê!, yaki Ma tam demoqırasi wazeme!, Ma adalet wazeme!, Ma zulım nêwazeme! Xızırê mordemi ke xıraviye de, tariye de, nêheqiye de da pêro; qomê di ki vazeno ra xıraviya cemati de, fikirunê tariyu de, nêheqiya hukımdaru de dano pêro. Şiya yitiqatê sarê Dêrsımi her dewır de êşto weşiya dine ser.no vijeri ki heni bi, ewro ki heni ro. Tavi ke yitiqatê dine ewro têyna Xızır niyo, Yitiqatê Dêrsımi niyo. Sarê Dêrsımi Yitiqatê Dêrsımi be Elewiyeni ra girena jüvini. Yitiqatê dine, sentezê ni dı yitiqatuno. Yi, naca de ki raa Xızırê xode şiyê. Qayt biyê ke Ehlibeyt rê nêheqeni biya, Hz. Eli rê nêheqeni biya, Des u Dı Yimamu rê nêheqeni biya coku hetê dine gureto. Ma Xızırı ki hetê kokımu be feqiru de nebi? Mordem gereke naê ki bızano ke Xızır zerê Elewiyeni ra nêveciyo. Koka ni çand hazar sere xori de sona. Kês nêzano ke Xızıri yitiqatê sarê Dêrsımi de çand hazar seriyo ke ca gureto. Xızıro ke sarê Dêrsımi cıra vano Heqo, yi Wayır vêneno yitiqatê jü dı hazar seri niyo. Çutır ke ma nusna, sarê Dêrsımi Xızıri eve na çım vêneno, wo ki sewlê xo nia dano ra weşiya dine ser. Sarê Dêrsımi têyna eve zonê Zazaki ra nê, eve yitiqatê Xızıri ra ki ğezna kulturê Anadoliye rê kifato de hewl kerdo. Anadoliye pê nine xo bıgoyno. Sarê Dêrsımi Elewiyeni rê zaf xızmete kerda. Anadoliye de ke Dêrsım va Elewiyeni, Qızılbaşeni yena ra mordemi viri. Dêrsım ra des u dı ucağê Elewi, hem sarê Dêrsım rê hemı ki sarê dormê Dêrsımrê xızmete danê. Qe Tırkki, qe Kırdaski, qe Zazaki qesey bıkerê pirê Elewiyunê şarqi jêde Dêrsım raê. Sarê Dêrsımi Zazaki qesey keno ama; sarê Elewi kam beno bıbo, qe Tırkki, qe Kırdaski qesey kero ni xo sero mardê. Mavenê nine jüvini de zaf gêrm biyo. Çêney dê jüvini, jüvini ra çêney guretê. Kamci zon qesey kenê bıkerê Elewi gereke bıêrê jü ca, jüvini de bicêrê ra. Anadoliye hardo de hirawo, kam beno bıbo ma hatan nıka naca pia vınetime, naêra têpia ki gereke pia vınderime. Anadoliye welatê ma pêruno.

8 kızılbaş - sayfa 8 - sayı 35 - ocak tel: (0) sait kırmızıtoprak üzerine düşünceler Dersim deyince insanın aklına ilk olarak Tunceli Kanunu, Kürd soykırımı geliyor. Seyit Rıza yı, Alişer i, Zarife yi, Dersimli Nuri yi bu çerçevede hatırlıyoruz. General Abdullah Alpdoğan yine bu ilişkiler ağında hatırlanıyor. Dersim deyince ilk akla gelen figürlerden biri de Sait Kırmızıtoprak oluyor. Dersim, Nazımiye, Civarik, Sait Kırmızıtoprak bir bütünlük oluşturuyor. Bu bakımdan Dersim gezisinde, Nazımiye yi, Civarik i dolaşmak, Sait Kırmızıtoprak ı anmak önüne geçilmez bir duygu oluyor. Gezinin bu aşamasında Kazım Arik bizimle beraberdi. Anlatımlarıyla bizlere çok yardımcı oldu. Kazım Arik, Sait Kırmızıtoprak ın yakın akrabası, bölgede orman mühendisi olarak çalışmış bir arkadaş. Şimdi emekli. Selahattin Arik in ağabeyi 26 Temmuz öğleden sonra, Nazımiye ye, Civarik e hareket ettik. Arabayı Selahattin Arik kullanıyordu. Arabada, İbrahim, Kazım Arik ve ben vardım. Hüseyin Şahin in kullandığı öbür arabada ise, Ahmet ve Necip vardı. Akşama doğru Ali Bey in evine ulaştık. Ali Bey in evi yüksekte. Petros Dağı nın eteğinde. Bütün Civarik görünüyor. Bütün Civarik Ali Bey in iki katlı taş binasının ayakları altında. Sait Kırmızıtoprak ın, Şıvan ın doğduğu, büyüdüğü ev de görünüyor. Karakol bir tepenin üzerine oturtulmuş. Karakol, Sait in evine yakın. Ali Bey, Almanya da çalışıp emekli olmuş, emeklilikten sonra, Civarik e yerleşmiş, iki katlı taş evini kendisi yapmış bir kişi. Sait Kırmızıtoprak ın yakın akrabası. Evin genişçe bir bahçesi de var. Su, Sülbüs, Petros Dağlar ından iniyor. Bahçenin her tarafı çiçek ve sebze tarhlarıyla dolu Çiçekler rüzgarda hafif hafif sallanıyor. Ali Bey in evinden, Civarik e bakarken, kafamdan çeşitli duygular, düşünceler geçiyor. Sait in doğduğu, büyüdüğü ev, çok rahat bir şekilde görünüyor. Balkon, ikinci kata çıkan dışarıdan merdivenler iyice seçiliyor. Osman Aydın, Dr. Şıvan tarafından yazılan, Kürt Millet Hareketleri ve Dr. İsmail Beşikçi Irak ta Kürdistan İhtilali adlı kitaba yazdığı önsözde, Dr. Şıvan, diyebilirim ki, şimdiye kadar tanıdığım en zeki insandı. Son derece kıvrak bir zekaya ve güçlü bir belleğe sahipti. Azimli ve kararlıydı diyor. (s. 8) Bu kitap 1997 de, Stockholm de, APEC Yayınları tarafından basılmış. Kitabın Kuzey Irak Kürt Halk Hareketi ve Baas Irkçılığı başlıklı bölümü, 1975 de, Ankara da, KOMAL Yayınevi tarafından basılmıştı. Sait Kırmızıtoprak ın, bu üstün zekası dışında, yaratıcı, hünerli, yetenekli, atılgan, üretken olduğu da bilinmektedir. Bu özellikler sayılırken, Sait Kırmızıtoprak için aceleci bir sıfat da eklenmektedir. Aceleci sıfatına itirazımı bu yazının daha ileri bir bölümünde belirtmeye çalışacağım. Bende, Hasan Tanrıverdi tarafından hazırlanmış, bir metin var. Bu metnin ana başlıkları şöyle: Dr. Şıvan ın dedesi Büyük Bertal Efendi (Bertal Yurtsever) (s.1-5) Dr. Şıvan ın annesi Zore (Zöhre) Yurtsever, Kırmızıtoprak, Tanrıverdi (s. 5-6) Dr. Şıvan ın babası Abbas Kırmızıtoprak, Awase, İvise Qewe (s.6) Kardeşi Hasan Tanrıverdi nin gözlemleri ve tetkikleriyle Dr. Sait Kırmızıtoprak ın yaşamından kesitler ( ) (s.7-26) Hasan Tanrıverdi tarafından hazırlanan 26 sahifelik bu metin çok değerli bilgileri ve anıları içermektedir. Hasan, ben, Erzurum da, 1960 ların sonlarında, Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi nde asistanken, İşletme Fakül tesi nde öğrenciydi. Hasan la zaman zaman görüşürdük. Hasan bu metinde, bu görüşmelerden de söz etmektedir doğumlu Hasan Tanrıverdi, Sait Kırmızıtoprak ın küçük kardeşidir. Ana bir baba ayrı kardeşi. Dersim hakkındaki, Kürd soykırımı hakkındaki, Nazımiye, Civarik, Sait Kırmızıtoprak hakkındaki duygularımı ve düşüncelerimi Kazım Arik in, Nazımiye-Civarik yolu üzerindeki anlatımlarından, Mazgirt de, Silo Dağı eteklerinde, anıtmezarın yapıldığı yerde, Hüseyin Beyaztaş ın anlatımlarından, Hasan Tanrıverdi nin bu metninden yararlanarak bir düzene sokmaya çalışacağım. Halk arasında Cıvrak diye anılan Civarik in bilinen en eski ağası Aliyê Gülavi dir. Aliyê Gülavi, 19. yüzyılın üçüncü çeyreğinde yaşamını yitirince, yerine oğlu Memê Ali gelir. Memê Ali nin en küçük oğlu Bertal 1882 doğumludur. Memê Ali Bertal ı okutur. Bertal rüştiyeyi bitirir. Bertal e artık Bertal Efendi denmektedir. Memê Ali bir ihtilafı çözümlemek için Civarikli, Hardifli kalabalık bir grupla Şövalyen bölgesine gider. Bu grubun çoğunluğu, dönüşte çığ altında kalır, boğulur. Memê Ali de boğulanlar arasındadır.

9 kızılbaş - sayfa 9 - sayı 35 - ocak tel: (0) Memê Ali boğulduğunda 62 yaşındadır. Memê Ali boğulunca, yerine en büyük oğlu Süleyman geçer. Halk arasında Süleyman Ağa olarak anılır. 44 yaşındadır. En küçül oğlu Bertal ise 8 yaşındadır. Süleyman Ağa da oğlunu okutur. O da Elazığ da rüştiyeyi bitirir. Süleymen ağanın oğlu Bertal 1891 doğumludur. Küçük Bertal diye anılır. Küçük Bertal Efendi. Büyük Bertal Efendi, 1907 yılında 25 yaşında evlenir. 4 oğlu 6 kızı olmuştur da kızı Pelgizer, 1911 de oğlu Ali, 1922 de oğlu Aziz, 1933 de kızı Fatma dünyaya gelir doğumlu Zore (Zöhre), Sait Kırmızıtoprak ın anasıdır. Büyük Bertal Efendi, yıllarında, Gerişli Yusuf Ağa ile birlikte, katır sırtında yapılan taşımalarla, askerin iaşesini üstlenmişlerdir. Büyük Bertal Efendi nin askerlerle, bürokratlarla arası iyidir. O dönemde, Korgeneral Abdullah Alpdoğan, 1935 de kurulan 4. Müfettişlik bölgesi Tunceli ye müfettiş olarak atanır. Çok geniş yetkileri vardır. Bölgedeki en yüksek rütbeli askerdir. Aynı zamanda validir. 4. Müfettişlik bölgesindeki en yetkili kişidir. İstediği kişileri, aileleri suçlayabilmekte, yargılayabilmekte, infaz hükümleri de dahil, hükümleri infaz edebilmektedir. Kişileri, aileleri, sürgün edebilmektedir. Köylerin, beldelerin sınırlarını değiştirebilmektedir. General Alpdoğan, yıllarında birkaç defa Nazımiye ye gelmiş, Cumhuriyet in halk üzerindeki etkilerini anlamak istemiştir. Nazımiye de, Büyük Bertal Efendi nin de içinde olduğu halkla görüşme yaparken dikkate değer bir olay yaşanır. Bertal Efendi halkın isteklerini dile getirir. Halk hastane beklemektedir, okul beklemektedir, ama durmadan karakol yapılmaktadır der. Bu söz General Alpdoğan ı çok rahatsız eder. General bu sözü, Büyük Bertal Efendinin bu tutumunu not eder. Bertal Efendi nin, aşireti üzerinde, halk üzerinde etkili bir kişi olduğunu da gözlemler. Bu ziyaretten kısa bir müddet sonra, Nazımiye Jandarma Komutanlığı na bir emir gelir. Bu emir gereğince, Nazımiye Jandarma Komutanlığı Bertal Efendi yi komutanlığa davet eder. Bertal Efendi komutanlığa gelir. Komutan, Bertal Efendi ye, ailesinin, akrabalarının Batı ya göçertileceğini haber verir. Emir kesindir, ailesi yakın akrabaları Batı ya göçertilecektir. Bertal Efendi nin ailesine mektup yazmasını, göç için hazırlanmalarını, kendisinin de Elazığ a giderek trende yer ayırtmasını ister. Bu söz üzerine Bertal Efendi çok şaşırır. Herhangi bir sorun yoktu, askerin iaşesi normal olarak sürdürülüyordu der. Komutan, emrin kesin olduğunu, yapılabilecek bir şey olmadığını belirtir. Ailesine mektup yazmasında ısrarlı olur. Bertal Efendi mektubu yazar. Ailesinin, akrabalarının, kadın-erkek, çoluk çocuk hazırlanmalarını ister, Batı ya sürgün edildiklerin vurgular. Kendisinin, Elazığ a giderek trende yer ayırtacağını belirtir. Yanında, o esnada karakol yapımında çalışan Memedê İvisi de vardır. Memedê İvisi ağabeyi Süleyman ın damadıdır. Komutan, bu arada, nakliye işi nedeniyle hak ettiği parayı Bertal Efendi ye verir. Bertal Efendi nin elleri titrediği için parayı cüzdanına yerleştiremez. Memedê İvisi, parayı cüzdana yerleştirir ve cüzdanı Bertal Efendi ye verir. Büyük Bertal Efendi, ailesini karşılamak üzere, nahiye müdürüyle birlikte, atıyla yola koyulur. Nazımiye den Civarik e giderken, Nazımiye den hemen çıkışta, sağ tarafta, Kewl denilen bir yerde önceden düzenlenmiş bir pusuda Bertal Efendi vurularak öldürülür. Cesedinin üzerine bir miktar toprak atılır. Cesedinin bir kısmı toprak altında bir kısmı dışarıda kalır. Büyük Bertal Efendi katledildiğinde 56 yaşındadır. Kazım Arik, Nazımiye-Civrak yolunda, Büyük Bertal Efendi nin katledildiği noktayı bize gösterdi. Bertal Efendi nin mektubu, askerler tarafından Civarik e götürülür. Oğlu Ali ye verilir. Ali, babasının yazısını, imzasını tanır. Tereddütsüz bir şekilde askere teslim olurlar. Ali, ailesinin göç için hazırlanmasını ister. Çocuklar, kadınlar, erkekler, 52 insan göç için hazırlanır. Bertal Efendi nin yürüme güçlüğü çeken yaşlı anası Zera Sixi (Dakoye) evde kalır. Göçde gerekli olan eşyalarla, 52 insan,, gece vakti Nazımiye ye doğru yola çıkar. Şafak vaktinde Derova ya varırlar. Kafile, Ramadan Köyü nün altındaki dere kıyısına varınca, orada bekletilir. 52 kişilik kafilenin elleri bağlanır. Dereyi geçtikten sonra bir tümseği aşarlar. Çukur bir yere varırlar. Hepsi toplu haldedir. Çevrede ateş timleri beklemektedir. Timler, topluluğun etrafını çepeçevre sarmışlardır. Bu düzenleme bir plan gereğince önceden yapılmıştır. Şiddetli bir ateş başlar. Ateşten sonra cesetler tek tek kontrol edilir, süngülenir. Daha sonra cesetlerin üzerine gaz dökülerek yakılır. Cesetlerin kül olmaları beklenir. Kazım Arik bize, 52 kişinin kurşuna dizildiği çukuru gösterdi. O çukurda bir mum da, daha doğrusu mumlar da, yanıyor. Kazım Arik bize bir detay da aktardı. Şöyle: Ev işlerinde çalışan bir kadın var. Aileden biri değil, aileye hizmet ediyor. Kafileye o da katılıyor. Ama askerler, onun kafileden ayrılmasını, bölgeyi terk etmesini istiyor. O da kafileden ayrılarak, olup biteni izlemek için çevredeki bir ormanda saklanıyor. Olup biteni oradan izliyor ve olanlar hakkında Civarik e haberi ilk olarak o kadın götürüyor. Kazım Arik de Büyük Bertal Efendi nin torunlarındandır. Büyük Bertal Efendi ve ailesi 1938 Temmuz unda bu şekilde yok ediliyor. Bertal Efendi nin, o günlerde, Maz-girt de, nakliye işi için uğraşan oğlu Aziz de olduğu yerde yani Mazgirt de katlediliyor. Bu haberler Civarik e ulaşınca, Bertal Efendi nin yürüme güçlüğü çeken yaşlı anası, Zera Sixi (Dakoye) kendini asarak intihar ediyor. Kanımca, Büyük Bertal Efendi ve ailesinin imha edilmesinin temel nedeni, general Alpdoğan ın ailede, potansiyel bir direniş olasılığı algılamasıdır. Bertal Efendi ve ailesi o günlere kadar bir sorun çıkarmamış olabilir, ama devletin böyle bir algılaması olduğu anlaşılır bir şeydir. Burada da bir toplu mezar var.toplu mezarda kimlerin bulunduğu isim isim biliniyor. Kazım Arik Bey, Dersim de, bu şekilde 101 (yüzbir) toplu mezar olduğunu söyledi. Toplu mezarlarda yatanlar isim isim biliniyor. Bu bakımlardan anıt mezar inşaatı anlamlıdır. Toplumsal hafızayı canlı tutmak için bu gereklidir. Bu konuda 1990 larda, Bursa da cereyan eden bir olayı hatırlamak gerekir kanısındayım.1990 ların başlarında, Bursa da, bir aileden bir genç gerillaya katılır. Aile bu işe çok şaşırır. Çünkü aile yıl kadar önce, yani 1930 larda, 1940 larda, Bitlis ten gelmiş, zaman

10 kızılbaş - sayfa 10 - sayı 35 - ocak tel: (0) içinde de Bitlis ile ilişkilerini sıfırlamıştır. Kürtlük ile herhangi bir lişkisi kalmamıştır. Durum buyken, aileden bir gencin gerillaya katılması aileyi şaşırtır, kaygılandırır. Gencin, gerillaya katılmasından, bir süre sonra devletin de haberi olur. Güvenlik güçleri aileyi sıkıştırır, gencin dağdan geri getirilmesini buyurur. Aile, güvenlik birimlerinde kendini savunurken, yıl kadar önce Bitlis ten geldiklerini, Kürtlükle hiçbir ilişkilerinin kalmadığını, hatta Kürt olduklarını bile unuttuklarını, gencin gerillaya katılmasının kendilerini çok şaşırttığını söyler. Bu söyleme karşı devletin söylediği sözler çok dikkat çekicidir: Siz Kürt olduğunuzu unutmuş olabilirsiniz, ama devlet sizin Kürt olduğunuzu hiç unutmaz ve buna göre tedbirlerini alır. Büyük Bertal Efendi, ailesi, o güne kadar devlete endişe verici bir tutum içinde olmamış olabilirler. Ama bu tutum her zaman böyle devam etmeyebilir. General Alpdoğan, bu potansiyel gücü algılamış olabilir. Çok geniş olan yetkilerini imha yönünde kullanmış olabilir. Nasıl olsa, sorgu-sual ile karşılaşmayacaktır. Bertal Efendi ve ailesinin neden imha edildiği konusunda sürgün için gerekli olan tahsisat gelmedi veya tahsisat bitti, o bakımdan imha gerçekleşti şeklinde bir açıklama da var. Bertal efendi ve ailesinin imhasının birlikte düzenlendiği dikkate alındığı zaman bunun gerçekçi olmadığı da anlaşılmaktadır. Cesetler Neden Yakıldı? Aile sürgün için hazırlanmaktadır. Sürgünlük için yola çıkan aileye ne gerekir? Elbette para gerekir. Gerek erkeklerde, gerek kadınlarda şüphesiz para vardır. Yolda, gerekli olacak en önemli şey paradır. Kadınların mücevherlerini, altınlarını, değerli eşyalarını, takılarını da beraberlerinde taşıdığı çok büyük bir olasılıktır. Ailenin Ramadan Köyü nün alt tarafındaki çukurda kurşuna dizilmesinden sonra, süngüleme sırasında, bunlara da el konulduğu, yağmalandığı söylenebilir. Burada sermaye transferinin gerçekleştiği de söylenebilir. Ermeni mallarına, Rum mallarına nasıl el konulduğu bu malların nasıl yağmalandığı, sermeye dönüşümünün, Rum ve Ermeni sermayesinin nasıl Türkleştirildiği hatırlandığında, sürecin Kürdler için de böyle gerçekleştiği ifade edilebilir. Bertal Efendiye, nakliye işinden dolayı hak ettiği paranın ödendiği söylenmişti. O para, Bertal Efendi nin pusu sonucu öldürülmesinden sonra elbette geri alınmıştır. Cesetlerin yakılmasıyla, her şeyin yakıldığı, geriye hiçbir şey kalmadığı ima edilmeye çalışılıyor. Bütün bunların soykırım olduğu açıktır. Birleşmiş Milletler, 1948 tarihli, Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi nde, soykırım, ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubun, tümüyle ya da bir kısmıyla yok edilmek amacıyla, a)üyelerinin öldürülmesi, b) üyelerinin, bedensel yada zihinsel olarak ciddi zarara uğratılması c) Grubun tümüyle ya da bir bölümüyle bedensel yıkıma uğratılması amacıyla tasarlanmış yaşam koşullarına bilerek sokulması, d) Grup içinde doğumları önlemeyi hedef alan önlemlerin alınması, çocukların zorla başka bir gruba aktarılması olarak verilmektedir. Dersim de, Soykırım Sözleşmesi nde yer alan koşulların hepsi de gerçekleşmiştir. Soykırım, Kürdistan da sadece Dersim de değil,her yerde gerçekleşmiştir. Çeşitli tarihlerde, Bingöl de, Geliyê Zilan da, Wan da her yerde soykırım yaşanmıştır. Örneğin Yusuf Ziya Döger, Bilinmeyen Roboske Guew başlıklı yazı dizisinde, Bingöl yöresinde 1927 yılında gerçekleşen soykırımı anlatmaktadır. ( ) Dersim le ilgili, Kürdlerle, Kürdistan la ilgili anılarını yazan hiç kimse, Büyük Bertal Efendi nin, 54 aile üyesinin nasıl katledilmesi konusunda bir şey yazmışlardır. Bu katliam bilmezlikten, duymazlıktan, görmezlikten gelinmektedir. Hasan Tanrıverdi de, yukarıda belirtmeye çalıştığım yazısında bu duruma değinmektedir. (s. 5) Selahattin Ali Arik in, Yakındoğu da, Koçgiri ve Dersim, Kızılbaş Kürt Soykırımı (Peri Yayınları, Kasım 2012) kitabında da bu konulara değinilmemektedir. Bertal Efendi nin ve ailesinin hali vakti yerindedir. Hüseyin Akar, Dersim-Civarik İki Uçlu Yaşam (Peri Yayınları, Temmuz 1998) kitabında, Elazığ Valisi Cemal Bardakçı nın kızıyla birlikte, Civarik e gelerek, Bertal Efendi ye ağalara 4 gün konuk olduğunu, Bertal Efendi nin, öbür ağaların, valinin kızına beşibirlikler taktığını yazmaktadır. (s. 114) Yurtsever, Tanrıverdi, Akbayır Kardeşler 1934 de, soyadı kanunu yürürlüğe girince, Büyük Bertal Efendi ve kardeşleri Hüseyin ve İbrahim, Yurtsever soyadını alır. Bertal Efendi nin büyük ağabeyi Süleyman Ağa, Tanrıverdi soyadını alır. Kardeşlerin diğerleri Ahmet ve Veli ise Akbayır soyadını alır. Hasan Tanrıverdi, Memed ve Avas (Abbas) kardeşlerin de farklı soyadları aldığını belirtir. Büyük kardeş Memed, Beyazgül, küçük kardeş Avas (Abbas) Kırmızıtoprak soyadını alır. Avas Kırmızıtoprak Sait Kırmızıtoprak ın babasıdır. Memed Beyazgül de, Büyük Bertal Efendi nin ağabeyi, Süleyman Ağa nın damadıdır. Kürd kardeşlerin farklı soyadları almaları Ermeni sorunuyla, tehcirle, Ermeni soykırımının sonuçlarıyla yakından ilgilidir. Ermeniler tehcir olunca ve geri dönüş söz konusu olmayınca, geriye kalan taşınmaz mallarına çevredeki Kürdlerin el koyması, yağmalaması çok önemli bir konudur. Devletin sözünü dinleyen, devlet ve hükümet için sorun çıkarmayan her aileye bu taşınmaz mallardan verilmesi söz konusudur. Bazı ailelere tarla, bazı ailelere ev, bazı ailelerle değirmen, bazı ailelere ambar vs. verilecektir. Ailelere tek soyadı olduğu zaman bir aile olarak kabul edilecek ve bir taşınmaz mal alacaktır. Kardeşlerin, farklı farklı soyadları olduğu zaman, her bir kardeşin bu düzenlemeden yararlanma olanağı ortaya çıkacaktır. Ailelerin devlete bağlılıkları oranında, bu yerlerin ilgili kişilere, yağmacılara tapulanması da söz konusudur. Bu, Kürd sorunuyla Ermeni sorununun bir yerde, bazı alanlarda yoğun bir içiçelik içinde olduğunu gösterir. Büyük Bertal Efendi nin veya kardeşlerinin böyle bir olanaktan, düzenlemeden yararlanıp yararlanmadıklarını bilmiyorum. Aile içinde, kardeşlerin, farklı farklı soyadları almalarının ön-emli bir nedeninin bu olduğu kanısındayım. Dersim de, Karakoçan da, Kığı da, Yayladere de, Adaklı da, Hardif de, Sülbüs Dağı çev-

11 kızılbaş - sayfa 11 - sayı 35 - ocak tel: (0) resinde, kısaca Peri Vadisi nde bu süreci izlemek mümkündür. Kürdler, Ermeniler, Dersim de de birlikte yaşıyorlardı. Örneğin Civarik Petros dağı eteğinde kurulu bir köydür. Petros Dağı, Ermenileri çağrıştırmaktadır. Aziz Akgül, Dağlara Dayalı Şehirleşen Köy Civrak, (Peri Yayınları, Şubat 2009) kitabında Hormekliler, Civarik Köyü ne gelip yerleşmeden önce, Civarik te Ermeniler yaşarmış (s.9) demektedir. Mithat Özcan ın, Tanıkların Dilinden Peri Vadisi, Sosyoloji-Tarih (Peri Yayınları, 2012) kitabında yer alan söyleşilerde de bu süreci izlemek mümkündür. Antranik in, Dersim Seyahatname (Çev. Payline Tomasyan, Aras Yayınları, Kasım 2012) isimli kitabında da, bu konuyla ilgili bilgiler vardır. Seyahatname, 1880 lerde, Kığı dan Pülümür e, Dersim e yapılan bir seyahati anlatmaktadır. Kitap 1900 yılında, Tiflis de Ermenice olarak basılmıştır. Hüseyin Akar, yukarıda sözü edilen Dersim-Civarik İki Uçlu Yaşam kitabında 18. yüzyıl ortalarından söz eder. Van Gölü çevresine, Dersim in de içinde bulunduğu Van, Bitlis, Diyarbakır, Siirt, Muş, Erzurum, Ağrı, Kars gibi yörelere Ermeniler Batı Ermenistan, Kürdler Kuzey Kürdistan diyor. Kırsal bölgelerde daha çok Kürdlerin, şehirsel bölgelerdeyse, daha çok Ermenilerin yaşadığı söylenebilir. Zore-Zöhre Ananın Çileli Yaşamı (1) Büyük Bertal Efendi nin, 1913 doğumlu kızı Zore (Zöhre) 1931 yılında Avase (Abbas) İvisi ile evlenir yılında Sait Kırmızıtoprak dünyaya gelir de kızı Güllü, 1939 da kızı Fatma dünyaya gelir. Zore kadın, 1938 de babası Bertal Efendi, kardeşleri, çok yakın akrabaları katledildiğinde, 54 canın katledildiğinde 25 yaşındadır. O dönemde, kocası Avase İvis le Kığı da yaşadıkları için ölümden kurtulmuştur. Babasının, anasının, çok yakın akrabalarının böylesine katli, Zore kadında çok ağır travmalar yarattığı açıktır de üç yaşında olan Sait de, anasındaki, yakın akrabalarındaki bu travmadan şüphesiz etkilenir. Zore kadın 1941 yılında, kocası Avase İvisi yi kaybeder. Avase İvisi barsak düğümlenmesinden ölmüştür. Zore kadın 28, Şait 6, Güllü 4, Fatma 2 yaşındadır. Amca Memedê İvisi yeğenleriyle çok yakından ilgilenmeye başlar. Yeğenlerini de kendi çocukları arasında yetiştirmeye gayret eder. Zore kadın, 1942 yılında, amcasının oğlu Küçük Bertal Efendi ile evlenir yılında 5-6 yaşlarındaki kızı Güllü, Ağa Yaylası nda, başına bir taş düşmesi sonucu ölür. 8 yaşındak Sait, kız kardeşinin ölümünden büyük üzüntü duyar. Bu ölümün ana Zore kadına yeni travmalar getirdiği açıktır. Sait 1943 yılında kız kardeşi ile birlikte amcası Memedê İvisi yi de kaybeder. İyice öksüz kalmıştır yılında, Küçük Bertal Efendi-Zore kadın evliliğinden bir kız çocuğu dünyaya gelir. Bu kız çocuğuna, başına taş düşmesi sonucu ölen Güllü nün adına izafeten Güllü adı verilir yılında henüz bir yaşındaki Güllü, evde, damdan düşerek ölür. Zore kadın 31 Sait 9 yaşındadır. Sait Kırmızıtoprak ın Eğitim Hayatı Civarik Köyü nde 1944 yılında okul açılır. Okula kayıt yaptıran öğrencilerden biri de Sait dir yılında mezun olur. Aynı yıl, Eylül ayında, Tunceli Ortaokuluna kaydolur. Ortaokul ikinci sınıfına geçince, parasız yatılı sınavını kazanır, bir arkadaşı ile birlikte eğitimini Balıkesir de sürdürür. Ortaokul ve lise eğitimini parasız yatılı olarak Balıkesir de tamamlar de Balıkesir Lisesi Fen Bölümünden mezun olur. Mezuniyetler hep Pekiyi derecesi ile olur yıllarında, İzmir Tıp Fakültesi ndedir. İkinci sınıfa geçince kaydını, İstanbul Çapa Tıp Fakültesi ne aldırır. Çapa Tıp Fakültesi nden 1962 yılında mezun olur. Arada, ileride anlatılacağı gibi, 17 Aralık 1959 da gözaltına alınmakla, tutuklanmakla başlayan 49 lar davası vardır. Sait Kırmızıtoprak ın Düşün ve Duygu Dünyası Sait Kırmızıtoprak deyince, insanın aklına ilk olarak Güney Kürdistan a geçişi, oradaki faaliyetleri gelir. Sait Elçi yle ilişkileri, Saitler olayı, Saitler Komplosu, üzerinde düşünmeye değer olaylardır. Sait Kırmızıtoprak, 1960 ların sonlarından itibaren gerilla mücadelesinin gerekliliğini düşünen, bu düşüncesini yaşama geçirmeye çalışan bir kişidir. Bu düşüncenin Sait Kırmızıtoprak ta nasıl oluştuğunu irdelemek önemlidir. Balıkesir de, İzmir de, İstanbul da öğrenciliğinin, Sait in düşüncesinin oluşumunda büyük bir rolü vardır. Sait yaz tatillerini kendi köyünde, ailesinin yanında geçirmektedir. Harmanda çalışmakta, çobanlık yapmaktadır yıllarından itibaren bu böyle devam edip gelmiştir. Balıkesir, İzmir, İstanbul da eğitim sırasında yaptığı gözlemler, Tunceli, Nazımiye, Civrak ile bu kentler arasında yoğun bir dengesizlik olduğunu fark etmiştir. Yol, su, elektrik gibi temek alt yapı hizmetleri bakımından, sağlık, eğitim gibi temel hizmetler bakımından, çok büyük bir dengesizlik vardır. Yatılı eğitim sırasında Balıkesir den, İzmir de, İstanbul da, Dersim e, Nazımiye ye, Civarik e yaptığı yolculuklarda, bu dengesizliğin farkına varma bilinci gittikçe gelişmektedir te 5-6 yaşlarındaki kız kardeşi Güllü nün, Ağa Yaylası nda, başına taş düşerek ölmesi, Sait i derinden etkileyen bir olaydır de, 2 yaşındaki Güllü nün, damdan düşerek ölmesi, çeşitli olanaksızlıklar, ölümlere engel olamamak Sait deki bu bilinci gittikçe geliştirir. Tıp Fakültesi ndeki eğitimi sırasında Tunceli- Nazımiye-Civrak- Batı İlleri dengesizliğinin, bütün Doğu yu (Kürd illerini) kapsadığının bilincine varır. Bütün bu ilişkilerin toplumsal düzen hakkında, Doğu-Batı hakkında duygular, düşünceler oluşturmaması mümkün değildir. Sait, çocukluğundan itibaren, dedesi Büyük Bertal Efendi nin, ailesinin, yakın akrabalarının başına gelenler hakkında bazı şeyler bilmektedir. Bugün, katledilen 54 kişi isim isim bilinmektedir. Üniversite eğitimi sırasındaysa, sadece kendi ailesinin, Civarik in, Nazımiye nin Dersim in değil, bütün Kürdlerin, Kürd coğrafyasının farklılık ve olumsuzluk yaşadığının bilincine varmaya başlamıştır.

12 kızılbaş - sayfa 12 - sayı 35 - ocak tel: (0) Sait, 17 Aralık 1959 da, 49 lar davası çerçevesinde gözaltına alınanlar ve tutuklananlar arasındadır. 24 yaşındadır. İstanbul daki harbiye zindanlarında, Ankara da Kazıkiçi, Soğukkuyu zindanlarında Kürdleri, Kürdistan ı yakından tanıma olanağı bulur. Dava Genelkurmay Askeri Mahkemesi nde görülmektedir. Sait Kırmızıtoprak, 1961 yılında İsmet Özevcek ile evlenir yılında oğlu Dara, 1965 yılında kızı Ruken dünyaya gelir. Sait Kırmızıtoprak 1962 yılında Tıp Fakültesi nden mezun olur. Önce, Ankara, Güdül ilçesi hükümet tabipliğine tayin edilir. Kısa bir süre sonra, Sivas- Gemerek e, hükümet tabibi olarak tayin edilir yılında, haziran ayında, Konya da Yunak Devlet Hastanesi ne başhekim olarak gider yılı İlkbaharında Yunak daki görevi sona erer. Nisan 1965 itibariyle İzmir de askerlik görevi başlar. Askerlik, İzmir deki eğitimden sonra, Isparta da, Er Eğitim Tugayı nda devam eder. Nisan 1967 de terhis olur. Ancak Isparta dan ayrılmaz. Şehir merkezinde bir muayenehane açar. Orada, çeşitli zamanlarda o bölgeye sürgün edilmiş Kürdlerle yakın ilişkiler kurar. Sait Kırmızıtoprak 36 yıllık kısa ömrünün 17 yılını öğrencilikle geçirmiştir. Meslek hayatının 7 yılında Güdül, Gemerek, Yunak ilçelerinde, daha sonra da Isparta ilinde geçirmiştir larda Sait Kırmızıtoprak Sait Kırmızıtoprak toplum sorunlarına çok ilgi duyan bir doktordur. Doğu batı dengesizliğini kavramaya çalışmaktadır lerin ortalarında, ilk yazısı, 1957 de Ceride-i Dersim gazetesinde yer alır. Sait bu sırada Tıp Fakültesi öğrencisidir. İstanbul da Tunceli Kültür Derneği nin her türlü etkinliğine katılır. Akis, Forum, Vatan gibi yayın organlarında sağlık hizmetleri ile ilgili görüşlerini açıklar. 27 Mayıs tan sonra, 1960 larda Sait Kırmızıtoprak, görüşlerini, düşüncelerini Yön dergisinde açıklar. Yön o günlerde Doğan Avcıoğlu nun yönettiği solcu bir dergidir. 1962, 1963, 1964 yıllarında Sait Kırmızıtoprak ın Yön dergisinde yazdığı yazılar, makaleler Sait in o dönemlerdeki duygu ve düşünceleri hakkında fikir verir. Musa Anter le girdiği tartışmalar önemlidir. O yıllarda Musa Anter de Barış Dünyası adlı liberal bir dergide yazmaktadır. Barış Dünyası nı Ahmed Hamdi Başar yönetmektedir. O yıllarda Sait Kırmızıtoprak ile Musa Anter Doğu Sorunu ile ilgili görüşlerini Yön ve Barış Dünyası isimli dergilerde açıklamışlardır. Sait Kırmızıtoprak da Musa Anter de 49 lar Davası nın iki sanığıdır. Birbirlerini o yıllardan tanımaktadırlar. Selahattin Ali Arik Doktor Şıvan, Sait Elçi, Süleyman Muini ve Kürd Trajedisi ( ) isimli kitabında (Peri Yayınları, Kasım 2011), Sait Kırmızıtoprak ın yazılarını toplu olarak vermektedir. Musa Anter in Barış Dünyası dergisindeki yazılarına da değinmektedir (s ). Sait Kırmızıtoprak 1960 ların ortalarından itibaren Kürdistan ı gezmeye çalışıyor. Çeşitli şehirlerdeki, ülkelerdeki arkadaşlarını ziyaret ediyor. Onlarla uzun uzun sohbetler yapıyordu. Bu ilişkiler çerçevesinde Kürd toplumunu, Kürdistan ı daha yakından tanımaya çalışıyordu. Güney Kürdistan da Mele Mustafa Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi nin peşmergelerin Irak devletiyle yürüttüğü silahlı mücadeleyi de ilgiyle, heyecanla izliyordu. Temmuz 1965 te illegal olarak kurulan Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi nin faaliyetlerini de izlemeye çalışıyordu. KDP nin başkanı avukat Faik Bucak Temmuz 1966 da bir suikast sonucu öldürüldü. Sait Kırmızıtoprak bunun da bilincindedir. Faik Bucak tan sonra Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi nin liderliğini Sait Elçi yapmaktadır. Sait Kırmızıtoprak 1969 da, bahar aylarının sonlarında bir geziye daha çıktı. Önce Civarik e, kendi köyüne geldi. Yakınlarıyla, akrabalarıyla, çevrede gezintiler yaptı. Sülbüs Dağı, Pedro Dağı çevrelerinde uzun uzun ziyaretler yaptı, eski arkadaşlarıyla sohbet etti. Daha sonra Dersim çevresinde dolaştı, arkadaşlarını ziyaret etti. Ağustos sonlarında, Eylül başlarında Erzurum daydı. Bu ziyarette Avukat Mehmet Ali Aslan ın evinde, Doktor Sait Kırmızıtoprak ı, kardeşi Hasan Tanrıverdi ile birlikte ben de ziyaret etmiştim. O zaman Doğu Anadolu nun Düzeni, Sosyo-ekonomik ve Etnik Temeller kitabı yeni yayımlanmıştı. Bu kitap üzerinde, yılları arasındaki Yön de çıkan yazıları ve Barış Dünyası dergisinde yazan Musa Anter le yaptığı tartışmalar üzerinde konuşmuştuk. Hasan Tanrıverdi, yukarıda sözünü ettiğim metinde bu ziyaretten de söz ediyor (s ). Sait Kırmızıtoprak bu ziyaretlerini Erzurum dan sonra Ağrı, Muş, Bitlis çevrelerinde de sürdürdü un Ekim ayı başlarında görüştüğü arkadaşlarla birlikte Güney Kürdistan a geçti. Kürdistan Demokrat Partisi ile peşmergelerle, Mele Mustafa Barzani ile tanıştı. Mele Mustafa Barzani, KDP, onlara kalacak yer gösterdi. Sat Kırmızıtoprak gerilla düşünmektedir, düşüncelerini yaşama geçirme çabası içindedir ama bu düşüncelerini, duygularını açığa vurmamaktadır. Doktor olduğu için becerikli, hünerli, yaratıcı, atak, cesur olduğu için arkadaşlarıyla birlikte orada kalmasına izin verilir. Haftanin de kendisine kamp açmasına da olumlu bakılır. Sait Kırmızıtoprak gerilla düşünmektedir ve Sait Elçi liderliğindeki Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi nin bu konuda yetersiz olduğunu kavrar. Zaman zaman Güney Kürdistan daki kamptan ayrılarak Kuzey Kürdistan a, Mardin, Siirt, Van, Hakkari yörelerine gider. Oralardaki arkadaşlarıyla görüşür Haziranının sonlarında, Ankara da, Türkiye de Kürdistan Demokrat Partisi ni kurar. Güney Kürdistan da ve Kuzey Kürdistan da bu çerçevede faaliyet yürütülür. Türkiye de Kürdistan Demokrat Partisi nin faaliyetleri Kuzey Kürdistan dan Mardin, Siirt, Hakkari, Van, Muş, Bitlis gibi yörelerde, orman yangını gibi gelişme gösterir. Bu gelişmelerden Türk istihbaratı kısa zamanda haberdar olur. Mele Mustafa Barzani ve Kürdistan Demokrat Partisi de rahatsız olur de, 12 Mart rejiminde Diyarbakır Siirt İlleri Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi nde, Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi ve Türkiye de Demokrat Kürdistan Partisi, Devrimci Doğu Kültür Ocakları hakkında soruşturmalar, davalar açılır. Bu çerçevede gözaltına almalar, tutuklamalar gerçekleşir. Aranan Devrimci Doğu Kültür Ocaklarına ve Türkiye Demokrat Kürdistan Partisi ve Türkiye de Demokrat

13 kızılbaş - sayfa 13 - sayı 35 - ocak tel: (0) Kürdistan Partisi üyelerinin bir kısmının firar oldukları, onların da Güney Kürdistan da Sait Kırmızıtoprak ın kampında bulundukları anlaşılır. Bu süreç devleti de Mele Mustafa Barzani yi de daha çok kaygılandırır. Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi başkanı Sait Elçi, Mayıs 1971 başlarında, arkadaşlarına haber vermeden Suriye üzerinden Güney Kürdistan a gider. Yanında arkadaşı Muhammedê Begê de vardır. Kuzey Kürdistan dan, Suriye üzerinden Güney Kürdistan a geçiş, illegal bir geçiştir. Aynı günlerde Mele Abdüllatif Savaş da Güney Kürdistan a geçer. Bu kimsenin Doktor Şivan ın karargahında yer alan Faik Savaş ın köylüsü olduğu anlaşılır. Bingöl taraflarındandır. Haziran ayı başlarında Sait Elçi nin önce kaybolduğu daha sonra da öldürüldüğü haberi yayılır. Sait Elçi ile birlikte Muhammedê Begê nin ve Abdüllatif Savaş ın da öldürüldükleri söylenir. Dpktor Şıvan (Sait Kırmızıtoprak) ve Çeko (Hikmet Buluttekin) Sait Elçi yi öldürdükleri iddiasıyla 18 Temmuz 1971 de tutuklanırlar. Bu iddialar çerçevesinde, Eylül ayının ilk haftasında Brusk (Hasan Yıkmış) da tutuklanır. 26 Kasım 1971 de Sait Elçi ve arkadaşlarını öldürdükleri iddiasıyla Doktor Şıvan, Çeko ve Brusk Güney Kürdistan da KDP yönetimi tarafından idam edilir. Sait Elçi karşılığında Doktor Şıvan ın, Muhammedê Begê karşılığında Çeko nun, Abdüllatif Savaş karşılığında da Brusk un idam edildikleri vurgulanır de, Sait Kırmızıtoprak ın dedesi, Büyük Bertal Efendi ve 54 aile üyesi, direniş için potansiyel olarak algılandıkları için katledilmişlerdi. Sait Kırmızıtoprak ise, bu muhalefeti 1960 ların sonunda daha sistematik bir şekilde örgütlemeye, yapılandırmaya çalışıyor. Rejim için çok büyük bir tehdit olarak algılandığı açıktır. İmhası, devlet için büyük bir gereklilik olarak düşünülmüştür. Büyük Bertal Efendi katledildiğinde 56 yaşındadır. Sait Kırmızıtoprak idam edildiğinde 36 yaşındadır. Dedenin akıbeti ile torunun akibeti arasında şaşırtıcı bir benzerlik vardır. Olay şüphesiz burada anlatıldığı gibi basit değildir. Çok daha karmaşıktır. Aslında olay, süreç, entrikalarla doludur. Bu süreçte pek çok kişinin adı geçmektedir. Bu kişilerin bu süreç içinde birbirleriyle ilişkilerinin değerlendirilmesi şüphesiz önemlidir ama bu yazıdaki amacım bu karmaşık ilişkileri açıklığa kavuşturmak değildir Bu olguyu, bu süreci daha geniş bir sorunun içine, Yakındoğu da, Ortado-ğu da Kürdistan sorununun içine yerleştirmek, ilişkileri bu şekilde anlamlandırmak gerektiğini düşünüyorum. Aşağıda bunu denemeye çalışacağım. Kürd-Kürdistan Sorununun Özü, Temeli Kürdlerin, Kürdistan ın Yakındoğu daki, Ortadoğu daki konumunun bilincine varılması önemlidir. Kürdlerin Kürdistan ın bölünmesi, parçalanması, paylaşılması, Kürdleri dostsuz bırakan, hasımlarını çoğaltan bir etki yaratmıştır. Ta o yıllardan beri Kürdlerin, Kürdistan ın etrafı, Kürdlere- Kürdistan a hasım olan güçlerce çevrilmiştir erde, 30 larda, 40 larda Kürdlerin, Kürdistan ın etrafını çeviren hasım güçler Büyük Britanya, Fransa, Türkiye ve İran dır. Büyük Britanya 1930 larda Irak a bağımsızlık vermiş ama Güney Kürdistan ı sanki özel hukuktaki bir malı miras bırakır gibi Irak a devretmiştir. Fransa da II. Dünya Savaşı ndan sonra Güneybatı Kürdistan ı aynı yolla Suriye ye bırakmıştır. II. Dünya Savaşı ndan sonra Kürdlere, Kürdistan a hasım olan güçler Irak, İran, Türkiye, Suriye olarak görülmektedir. Sovyetler Birliği döneminde, Kafkasya da da bir Kürdistan olduğunu unutmamak gerekir arasında yaşam bulan Kızıl Kürdistan dikkatlerden uzak tutulamaz. Türkiye, İran, Irak, Suriye gibi devletlerin emperyalist devletler tarafından maddi manevi, politik diplomatik, askeri olarak desteklendikleri de açıktır. Etrafın böylesine hasım güçlerle çevrili olduğu bir ortamda ulusal kurtuluş mücadelesi nasıl yürütülebilir? Bu durum, ulusal kurutuluş mücadelesi yürütenler için cehennem gibi bir ortam yaratmıştır. Ulusal kurtuluş mücadelesi yürütmeye çalışanlar adeta bir cehennemde mücadele etmektedirler. Filistin kurtuluş hareketi ile Kürdistan kurtuluş hareketinin karşılaştırılması bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. Filistin in dost güçler arasında mücadele verdiği söylenebilir. Filistin in tek hasmı vardır o da İsrail dir. Ama Suriye, Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır Filistin e dost olan güçlerdir. Ayrıca 22 üyeli Arap Birliği, 57 üyeli İslam Konferansı Filistin e dost olan güçlerdir. Bu nedenlerden dolayı dünya devletleri içinde de Filistin e dost olanlar çoktur. Bunlar FKÖ yü ister beğensinler ister beğenmesinler ona maddi ve manevi olarak yardım etmek durumundadırlar. Politik, diplomatik askeri olarak da yardım etmek durumundadırlar. Kürdler, Kürdistan için durum çok olumsuzdur. Kürdlerin, Kürdistan ın etrafında dost bir güç yoktur. Kürdlere yardım eden devletler de yoktur. Emperyalist devletler Kürdlerin ulusal kurtuluş mücadelesine karşıdır. Bu emperyal güçler Kürdleri müşterek olarak ezen devletlere politik, diplomatik, ekonomik, askeri yarım vermektedirler lerde Milletler Cemiyeti döneminde Yakındoğu da, Ortadoğu da kurulan statükonun Kürdlere hiçbir statü vermediği bilinmektedir. Bu yıllarda Kürdler, Kürdistan bölünmüş, parçalanmış ve paylaşılmıştır. Fiili olarak devletlerarası sömürge durumu vardır. Aslında Kürdler Kürdistan sömürge bile değildir. Çünkü sömürgenin adı olur, sınırları olur. Örneğin Afrika 1885 te emperyalist ve sömürgeci devletler tarafından paylaşılmış, sömürgeler kurulmuş, II. Dünya Savaşı ndan sonra, 1960 larda, sömürgeler bu sınırlarla bağımsızlıklarını gerçekleştirmişleridir lerde Milletler Cemiyeti döneminde Kürdlere hiçbir statü vermeyen bu statükonun II. Dünya Savaşı ndan sonra Birleşmiş Milletler döneminde de aynen korunduğu çok yakından bilinmektedir. Mele Mustafa Barzani nin tutumu Bu cehennemi ortamda ulusal kurtuluş mücadelesi nasıl yürütülür? Bu devletlerden birisiyle şu veya bu nedenlerle ilişkiye girmek bir zaruret olarak kendini dayatmaktadır. Bu ilişkinin tek koşulu ise öbür parçalardaki Kürdlere zarara vermemeye, verilecek zararları mümkün olduğu kadar aza indirmeye çalışmaktır. Öte yandan bu tür ilişkiler

14 kızılbaş - sayfa 14 - sayı 35 - ocak tel: (0) kurulması her zaman mümkün olmaz. Bölünme, parçalanma ve paylaşılma bu tür ilişkiler kurulmasına zaten engeldir. Ama ilişki kurulabilecek bir ortam doğuyorsa ondan da faydalanmak gerekir. Aslında böyle bir ilişkinin öbür parçalardaki Kürdlere zarar vermemesi düşünülemez. Bu bakımdan öbür parçalara verilecek zararları mümkün olduğu kadar aza indirmeye çalışmak önemlidir. Bu zararların önüne de ancak Kürdlerin, Kürdistan ın bölünmesi, parçalanması ve paylaşılması konusunda yüksek bir bilincin oluşmasıyla geçilebilir. Mele Mustafa Barzani nin 1960 ların ortalarında Türkiye ile bir ilişki kurduğu anlaşılıyor. Bu ilişkilerin kurulmasını sağlayan bir ortam oluşmuş. Bu ortamdan yararlanılıyor. Böyle bir ilişkinin kurulması sürecinde devlet, Mele Mustafa Barzani den ne isteyebilir? Kuzey deki Kürdlerin, Kuzey Kürdistan daki Kürdlerin Güney deki Kürdler gibi örgütlenmelerine arka çıkmamasını, böyle bir sürece destek vermemesini şart koşar. Bunun karşılığında da KDP, peşmergeler, Hakkari, Van, Siirt, Mardin gibi yörelerden lojistik temin edecektir. Hatta devlet o bölgelerden Kürdlerin Güney e geçip peşmergelere katılmasına göz yumacaktır, bunları görmezlikten gelecektir. Bu ilişkiler ağında şunu izleyebiliyoruz. Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi 1965 yılında illegal olarak kurulmuştur. Güney deki KDP nin bu parti ile kanımca sıcak ilişkileri olmamıştır. Kuzey den Güney e size yardım etmeye geldik diyenlere KDP bu mücadeleyi siz kendi ülkenizde, kendi gücünüzle yürütün, bizden de yardım beklemeyin denmiştir. Bu çerçevede gerek Sait Elçi nin gerek Sait Kırmızıtoprak ın çabaları KDP yönetimince ve Mele Mustafa Barzani tarafından hoş karşılandığı söylenemez. Çünkü her iki Sait de Kuzey de bir şeyler yapabilmek, örgütlenebilmek için mücadele etmekte, Güney de Mele Mustafa Barzani den yardım beklemektedirler. Bu, Mele M. Barzani yi Türkiye karşısında zor duruma düşüren bir süreçtir. Mele Mustafs Barzani nin, KDP nin her iki Sait ten de rahatsız olduğu söylenebilir. Bunun ötesinde Doktor Şıvan (Sait Kırmızıtoprak) gerilla mücadelesi düşünmektedir ve bu düşüncesini yaşama geçirme gayreti içindedir. Buysa hem Türkiye yi hem de Mele Mustafa Barzani yi çok rahatsız eder. Öyle bir sürecin başlaması Güney için gereken lojistiğin kesilmesi gibi bir durum yaratır ayrıca KDP için yeni bir cephe açılması süreci yaratabilir yılında gerçekleşen Saitler olayının, Saitler Komplosu nun böyle bir temeli vardır. Bu olayda, bu komploda suçlu aramak doğru bir muhakeme tarzı değildir. Her iki Sait ile ilgili senaryoyu hazırlayan da yürürlüğe koyan da şüphesiz Türk istihbaratıdır. Her iki olguda da tetiği çekenlerin Kürd olması Türk istihbaratının temel rolünü dikkatlerden uzak tutamaz. Şöyle düşünmek kanımca daha doğrudur. Mele Mustafa Barzani, KDP böyle cehennemi bir ortamda Kürdlere çıkış yolu bulabilmek, bir kapı bulabilmek için Türkiye ile ilişki kurma gereğini hissediyor. Politik ortamı bu şekilde değerlendirmek yoluna gitmiş. Bu, emperyalist devletlerin 1920 lerde kurduğu statükoya bir müdahaledir, bu statükoda bir gedik açma çabasıdır. Sait Elçi nin ve Sait Kırmızıtoprak ın çabalarını da böyle bir mücadele çerçevesinde değerlendirmek mümkündür. Süreci daha uzun vadeli düşünmekte yarar vardır. Suriye de Ne oldu? Mart 2011 den beri Suriye de Beşşar Esed yönetimine karşı başkaldırı hareketleri yaşanmaktadır. Ordudan ayrılan subaylar el Kaide, el Nusra gibi örgütler muhalefeti temsil etmektedirler. Ordudan ayrılanlara ve bazı muhalefet unsurlarına Özgür Suriye Ordusu da denmektedir. Suriye de başkaldırı hareketleri başlar başlamaz Türkiye muhalefeti örgütlemeye başlamıştır. Bu konuda An-talya da, İstanbul da birçok toplantı yapılmıştır. Türkiye, Suriye deki muha lefetin yapılandırılması sürecinde Kürd lerin de temsil edilmesini hiçbir zaman istememiştir. Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar, muhalefeti maddi ve manevi olarak destekleyen, silahlandıran bir güç olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye nin Suriye politikasının esasını Beşşar Esed rejiminin yıkılması ama bu süreçte Kürdlerin hiçbir şey, hiçbir hak elde edememesi oluşturmaktadır. Baas Partisi ne dayanan düzenin yıkılmasından sonra İslami bir rejimin kurulması da Türkiye nin Suriye politikasının hedeflerindendir. Kürdlerse bu süre içinde kendi bölgelerinde yani Güneybatı Kürdistan da kendi işlerini yapmakta, örgütlenme çabalarını sürdürmektedir. Bugün Güneybatı Kürdistan a daha çok Rojava denilmektedir. Batı Kürdistan denmesi kanımca daha doğrudur. Haziran 2012 de Beşşar Esed Kürd bölgelerinin bir kısmından askerlerini çekmiştir. Bu yerleri Demokratik Birlik Partisi PYD kontrol etmeye başlamıştır. Beşşar Esed in askerlerini çektiği yerlerin PYD tarafından kontrol edilmesine karşı çıkmak sağlıklı bir tutum değildir. PYD eli kanlı rejimle işbirliği yapıyor demek doğru değildir. Kürdistan ı baskı altında tutan devletlerin hepsinin de eli kanlıdır. Kürdistan Bölgesel Yönetimi başkanı Mesut Barzani 16 Kasım 2013 günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın daveti üzerine Diyarbakır a gelirken yaptığı Rojava da devrim falan olmamıştır. PYD Beşşar Esed in askerlerini çektiği bölgede hükümranlık kurmaya çalışmaktadır sözü sağlıklı bir değerlendirme değildir de, bahar aylarında Güney Kürdistan da da böyle olmadı mı? Saddam Hüseyin in Güney Kürdistan dan çekildiği alanlara Kürdler el koymaya başlamadılar mı? Arada şöyle bir fark olduğu söylenebilir. Saddam Hüseyin çekilme zorunluluğunu hissetti. Beşşar Esed yönetimi ise Türkiye yi de ciddi bir sorunla karşı karşıya bırakmak için böyle bir yola başvurdu. Bu ilişkilerde aranacak tek koşul öbür parçalardaki Kürdlerin çıkarlarına zarar vermemeye çalışmak, muhtemel zararları en aza indirmeye gayret etmektir. Buysa ancak Kürdlerin, Kürdistan ın bölünmesi, parçalanması paylaşılması konusunda yüksek bir bilincin oluşmasıyla olur. Kürdlerde ise bu konuda değil yüksek bir bilinç küçük bir bilincin bile oluşmadığı görülmektedir. PKK, BDP, PYD hala, devlet, federasyon istemiyoruz, sınırlarla sorunumuz yoktur. Biz asla bölücü değiliz deyip durmaktadırlar. Bu, bölünme, parçalanma ve paylaşılma gibi bir felaketin bilincine varamama demektir. Kendisinin ne durumda olduğunun bilincine varmamak demektir. Çünkü bölünen, parçalanan ve paylaşılan sensin. Bu, aynı zamanda, emperyalist devletler tarafından

15 kızılbaş - sayfa 15 - sayı 35 - ocak tel: (0) çizilmiş bu sınırlarla sorunumuz yoktur demektir. Demokratik özerklik gibi bir kavram ise içi boş bir kavramdır, Kürdistan da bir karşılığı yoktur. Türkiyelileşme ise, Kürdistani olmaktan uzaklaşmaya, Türkleşmeye hizmet eden bir kavramdır. Türklere, Kürdleri, Kürdistan ı, Kürd/Kürdistan sorununu anlatmaya değil, Türkleşmeye hizmet eder. Kürdler zatan, kanun zoruyla, devlet terörü eşliğinde gereğinden çok çok Türkiyeleştiler, Türkleştiler Halbuki, Kürdlerin Kürdistani olmaya özen göstermeleri gerekir. Bugün yıl öncesine nazaran Kürdleri, Kürdistan ı Kürd/Kürdistan sorununu daha iyi biliyoruz. Bu konuyu artık daha çok konuşuyoruz, yazıyoruz. Doğru kavramlara konuşuyoruz, yazıyoruz. Bu ortamın yaratılmasında, bu değişimin yaşanmasında, PKK nin, gerilla mücadelesinin şüphesiz çok büyük rolü vardır. Bu ortama bakarak, dilerim PKK de kendi zihniyetini değiştirir. Mele Mustafa Barzani döneminde, 1960 larda, parçacı siyaseti anlamak, kavramak mümkündür. Günümüzde ise hala böyle bir siyasetin yürütülüyor olması yanlıştır, sağlıklı değildir. Kürdistan Bölgesel Yönetimi Güneybatı Kürdistan da oluşan özerk yönetimi elbette tanımalıdır. Türkiye ye de Güneybatı Kürdistan la ilgili politikasını gözden geçirmesini telkin etmelidir. Sait Kırmızıtoprak ın Çevresine Etkileri 1969 yaz ayları sonlarında Erzurum da Sait Kırmıztıoprak ı Mehmet Ali Aslan ın evinde ben de ziyaret etmiştim. Günlük olaylar üzerinde sohbet etmiştik. O zaman Kürdler Kürdistan konusunda fazla bilgiye, bilince sahip değildim. Etraflı, derinlikli bir konuşmaya, tartışmaya hazır değildim. Bendeki zihinsel dönüşüm 12 Mart rejiminde Diyarbakır Siirt İlleri Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Tutukevi ndeki yaşam sürecinde ve askeri mahkemede gerçekleşen duruşmalar sürecinde oldu. Daha sonra da Komal Yayınevi Rızgari Derneği sürecinde, 12 Eylül de askeri tutukevinde yaşam, askeri mahkemelerdeki yargılamalar ve 1984 te başlayan gerilla mücadelesi sürecinde güçlendi. Sait Kırmıztoprak ın aydınlık bir yüzü vardı. Gözleri ışık saçıyordu. Sesi hala kulağımdadır. Hareketleri, vücut dili gözlerimdedir. Bu yönleriyle Sait çevredekileri, içine girdiği toplumu, insanları çok kolay etkilerdi. Sait içine girdiği topluma bir değer katardı. Gruptan ayrıldığı zaman grup bir eksiklik hissederdi. Sait Kırmızıtoprak için zeki, becerikli, yaratıcı, atak, cesur gibi nitelikler her zaman anlatılır. Bunlar arasında bazen aceleci gibi bir sıfat da eklenir. Aceleci sıfatının yerinde kullanılmadığını düşünüyorum. Zira Kürdlerdeki ulusal kurtuluş mücadelesi çok gecikmiş bir mücadeledir. Bunun nedeni Kürdlerin ve Kürdistan ın bölünmesi, parçalanması ve paylaşılmasıyla ilgilidir lerde dönemin iki emperyal devleti ve Ortadoğu nun iki köklü devleti birbirleriyle organize bir şekilde Kürdlerin, Kürdistan ın üzerine çullanmışlardır. Bu baskı, bu zulüm Kürdlerdeki ulusal kurtuluş mücadelesini çok geciktirmiştir. I. Dünya Savaşı sonunda, 1920 lerde çözülecek sorunu bir asır geriye itmiştir. Kürdlerin zaafları da bu süreçte elbette etkilidir. Zore (Zöhre) Ananın Çileli yaşamı (2) Zore Ana 1971 de oğlunun kaybolmasıyla başlayan günlerde ondan hiçbir haber alamaz. Konuşmaya çalıştığı kişiler de ona sağlıklı bilgi veremezler. Hasan Tanrıverdi o günlerde ve sonrasında Sait in dava arkadaşlarından hiçbirinin anasını, Zore Ana yı aramadığını vurgular. Hasan Tanrıverdi yukarıda belirtilen yazısında Doktor Hasan Celalettin Ezman dan başka hiç kimse Zore Ana yı aramadı der, sitem eder. (s. 25). Zore Ana o günlerde 58 yaşındadır. Zore Ana 1984 te İstanbul da Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi nde büyük acılarla, ızdıraplarla hayata gözlerini yumar. 71 yaşındadır. Zore Ana yı yazarken, Dursun Ali Küçük ve Selim Ferat ın anaları hakkında yazdığı yazılar aklıma geldi. Her iki arkadaş da analarının yaşamlarının son anlarında, analarının yanında olamamış. Her iki ana da, evlatlarının Kürdistan mücadelesine katılmalarından dolayı, onlara hiçbir olumsuz söz söylememiş, her zaman evlatlarının yanında yer almış, onlara destek vermiş. Bu direnç umudu yeşertiyor. Şüphesi Kürdistan da, Dursun Ali Küçük ün, Selim Ferat ın anaları gibi, onbinlerce ana var. Brusk, Çeko, Soro Doktor Şivan (Sait Kırmıztoprak) hakkında yetersiz de olsa bilgi sahibiyiz. Sait Elçi hakkında da bilgilerimiz var. Soro (Nazmi Balkaş) hakkında da bazı bilgilerimiz var. Çeko (Hikmet Buluttekin), Brusk (Hasan Yıkmış) hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Doktor Şivan ın bu yazının başında belirttiğimiz kitabının sonunda (s ) Brusk un nüfus kaydıyla ilgili birkaç fotokopi var. Aslında o dönem çok geniş olgusal bir zenginlik içinde araştırılmalıdır, aydınlığa kavuşturulmalıdır. Kürd tarihinin bu trajik dönemi aydınlığa çıkarılmalıdır. Bu trajik dönem üzerindeki perdeler kaldırılmalıdır. Mele Mustafa Barzani yi, Sait Elçi yi, Sait Kırmızıtoprak ı sevgiyle anıyorum. Hasan Yıkmış ı, Hikmet Buluttekin i, Nazmi Balkaş ı, Muhammedê Begê yi sevgiyle anıyorum. Doktor Şivan ın arkadaşları, bizim de dostlarımız, Abdülkerim Ceyhan ı, Mah mut Okutucu yu, Muhterem Biçimli yi sevgiyle anıyorum. Saitler Komplosu nda pek çok kişinin adı geçmektedir. Bu konuyla ilgili pek çok kişi konuşmaktadır, görüşünü açıklamaktadır. Necmettin Büyükkaya yı ve Feqî Hüseyin Musa Sağnıç Ağabeyi sevgiyle anıyorum. Kürd halkının bu fedakar ve vefakar evlatları her zaman yaşatılmalıdır. Gelecek Kürd kuşakları bu trajik dönemin de bilincinde olmalıdır. Dr. Sait Kırmızıtoprak ın belgeselini ve arşiv sitesinden izlemek kopyalamak mümkündür

16 kızılbaş - sayfa 16 - sayı 35 - ocak tel: (0) hatip dicle nin çöp sepeti Hejarê Şamil Demokratik cumhuriyet, barış teraneleri, kürd-türk kardeşliği tezleri, bağımsız devlet istemiyoruz, Güney de bağımsızlık ilan edilirse karşı çıkarız, tek yol demokrasidir vs. vb. Bu ifadelerin hepsini bir tırnak işareti içerisine aldık; torba değimlerdir. Torba yasa olur da, torba deyimler olmaz mı? Asıl olanın torba içinde yutturulduğu biliniyor. Cumhuriyet gazetesinden Utku Çakırözer, BDP milletvekili Hatip Dicle ile Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde görüşmüş ve bir söyleşi yapmıştır. Söyleşide Hatip Dicle nin şu sözlerine yer verilmiştir: Öcalan ve Kürtlerin Türkiye'nin birliğini bütünlüğünü zorlayacak talepleri yok. Bağımsız devlet fikrini çoktan çöp sepetine attık çünkü İmralı - Ankara - Erbil ve Avrupa hattında, önemli bir mektup trafiği yaşanıyor. İmralı'da terör suçundan hükümlü Abdullah Öcalan'ın mektubu, MİT'in bilgisi ve Adalet Bakanlığı'nın kanalıyla Diyarbakır Bağımsız milletvekili Leyla Zana'ya iletildi. Erbil'e gitmeyi planlayan Zana, Barzani'ye seyahatte olduğu için mektubu, Avru-pa'da iletecek. Mektup üzerine Kandil de, yeni tavır belirledi. Suriye nin Kürt bölgesi Rojava da yönetimi paylaşamayan PKK ve KDP arasında yaşanan gerginlik anlaşma ile sonuçlandı. Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana nın arabulucu rolü üstlendiği görüşmelerde Abdullah Öcalan, Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani nin talebine mektupla yanıt verdi. Öcalan ın mektubunda talebi kabul etmesi üzerine, KDP ve PKK prensipte anlaşmaya vardı. Adalet Bakanlığı kanalıyla mektubu alan Zana nın yakın zamanda Avrupa ya gidip mektubu burada Barzani ye vereceği bildirildi. Erbil merkezli Basnews gazetesi, geçtiğimiz Cumartesi günü HDP Eş başkanı Sırrı Süreyya Önder ile birlikte İmralı da Abdullah Öcalan la görüşen 2.5 milyon Kürt İstanbul'da. Demokratik özerkliği de sadece kendimiz için değil, İstanbul'daki Kürt, Malatya'daki Türk için istiyoruz. Şimdiye kadar Hatip Dicle ve avukatları tarafından bir tekzip gelmediği için söyledikleri gerçek kabul edilmelidir. HATİP DİCLE: BAĞIMSIZ DEVLET FİKRİNİ ÇOKTAN ÇÖP SEPETİNE ATTIK Bu sözleri sabah akşam özgürlüğüne kavuşması için dua ettiğimiz Hatip Dicle söylüyor. PKK ve BDP nin birçok (hepsi değil!) öncüllerinin BAĞIMSIZ DEVLET FİKRİNDEN uzaklaştıkları biliniyor. Zana nın kısa süre içinde Erbil e gideceği, oradan Kandil e geçip mektubun içeriğini KCK yönetimine ileteceğini bildirdi. Kandil görüşmesi sonrası Zana nın mektubu halen Avrupa gezisine devam eden Barzani ye iletmek için önümüzdeki günlerde Avrupa ya gideceği ileri sürüldü. Öcalan ın mektubu Bunu Öcalan ve diğer birçok yönetici on yıldan fazladır durmadan tekrarlıyorlar. Tamam, Bağımsızlık fikrinden vazgeçildi. İlkesizliktir ama siyasette olur böyle şeyler; kişi halidir, siyaset halidir. Ertelendi, rafa kaldırıldı, şartlar müsait değil deyin, tümden vazgeçildiyse vazgeçildi deyin, uygun görmedik deyin. Peki, Çöp sepetine atmak da ne demek? Çöp sepetinden daha uygun bir yer bulunamadı mı? Bağımsızlık fikri deyince aklınıza ilk gelen çöp sepeti olmuş! Bu kadar saygısızlık olur mu? İlla da çöp sepeti diyorsanız, Kürdistan ın Bağımsızlığı uğruna canını veren on binlerin ruhu da o çöp sepetinde Bağımsızlık için gazi olan, işkence gören, evi yurdu kaf û kun olan yüz binlerin ahi da o çöp sepetinde. Yani bu kadar mı?.. Yazmak, yürek boşaltmaktır, düşünüp söylememek, yazmamak işkencedir. İşkenceyi tercih ettik Hatip Dicle nin Kurdistan halkına bir özür borcu var. Aldırmazlık etmesin hejare_shamil@hotmail.com Teklifi kabul etti! PKK ile anlaşma tamam.. Öcalan ın mektubunun içeriğinde Erbil de toplanması beklenen Kürt Ulusal Kongresi ve Rojava nın geleceği konusunda iki tarafın uzlaşmaya vardığına ilişkin bilgiler olduğu iddia edildi. Tarafların iki konu üzerinde tam bir mutabakat sağladığı ve Kürt Ulusal Kongresi nin yapılması için de çalışmaların hızlandırılacağı kaydedildi. Uzlaşmaya varıldığı doğru Konuya Basnews e değerlendiren KCK Dış İlişkiler Sorumlusu Demhat Egid, anlaşmayı doğruladı. Egid, Kürd Ulusal Kongresi ve Rojava konusunda PKK ile PDK arasında uzlaşıya varıldığı doğru. İki tarafın da anlaşmaya bağlı kalarak ne gerekiyorsa yapmalarını ümit ediyoruz. Ayrıca en önemli konulardan biri olan Kürt Ulusal Kongresi nin önündeki engellerin kaldırılmasını umuyoruz dedi. Kürt yönetimi Özerk yönetimi tanımalı Rojava daki fiili yönetimin desteklenmesi konusunda da görüş birliğine varıldığını aktaran Egid, şöyle devam etti: Kürdistan Bölgesi tarafından Rojava yönetiminin resmen tanınması gerekiyor. İki tarafın da bu anlaşmaya bağlı kalması durumunda PKK ile PDK arasındaki ittifak güçlenecektir. Rojava ve Ulusal Kongre, Güney ve Kuzey Kürdistan ın iki tarafını birbirine yakınlaştıracak ulusal meselelerdir. (Milliyet)

17 kızılbaş - sayfa 17 - sayı 35 - ocak tel: (0) Bağımsızlık dışı parçacı Kürdistan siyaseti Ahmet Önal BAĞIMSIZLIK DIŞI PARÇACI KÜR- DİSTAN SİYASETİ İLE SÖMÜRGE- CİLERİN DAYANDIĞI AÇMAZ VE ÇIKMAZLAR! Son sözü ilk söyleyerek, kelama başlayayım. AKP+Cemaat+CHP+MHP+ Ergenekon vs. aynı devlettir. Tamamının ortak emeli halk ve Kürd düşmanlığıdır! Türk resmi ideolojisini esas alan ve onu tatbik eden bu kurumlar, TC devleti nin bekası için mücadele ederken, kendi gurupsal projeleri üzerinden de it dalaşı içerisindedirler. Bu durum ve çatışma Kürdleri yanıltıyorsa, Kürdlerin siyasetteki hamlığındandır. AKP, Kemalist resmi ideolojinin sert söylemini, AB projesine evrilir görüntüsü vererek siyasal liberalizm söylemini dillendirir göründü. Bu tutumuyla, devletteki katı İttihatçı geleneği sürdürmek isteyen kesimlerin sert eleştiri ve tepkilerine mahzar oldu. Pek çok liberal, aydın hatta devrimci de AKP değişimcidir, inancını yaydı. Bunu belli oranda kitlelere kadar indirgedi. Aynı dönemde, başta Köycü kültüründe Kurtarıcı olarak algılanan lider kültünün ağırlığı ve PKK lideri Abdullah Öcalan ın esir olması nedeniyle, aslında yapılan, devletin esnemezse kırılır mantığı çerçevesini aşmayan ve durumu kotarmayı esas alan, sistemin yeni koşullarda sürdürülebilirliğini sağlamak üzere yapılan kısmı esnetmekten ibaret idi. Tüm Reform ve Demokratikleşme Paketleri nin amacı, gelişen ulusal kurtuluş mücadelesini kontrolde tutmak, güçten düşürmek, yıllarca-uzun-sert ve ağır soykırım koşullarında sürdürülen, Kürd Ulusal Kurtuluş Savaşı nın doğal olarak kitlelerde yarattığı ekonomik zorluklar, göç ve doğal yorgunluğu vs. kullanarak kitlelerde çözüm umudu yaratmayı hedefledi. Tüm bu yapılanlar Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesi karşısında, sistemin kırılmasını önlemeyi amaç edinmek idi. Bu nedenle; Kürd Sorunu vardır. Çözülmelidir! dedi. Ancak çözümsüzlüğü ve yeni savaş tarzını da geliştirip dayatmayı ihmal etmedi. Alevi Yurttaşlarımızın ciddi sorunları vardır. Yıllardır dıştalandı. Hatta Dersim de katliama tabii tutuldu. İşte ü aşkın insanın öldürüldüğüne dair, dönemin İçişleri bakanlığının raporu. Bu bir soykırımdır. Gerektiğinde özür dileriz! Ama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Dersimli, olmasına rağmen bunu kabul etmiyor. Kürd olduğunu, Dersimli olduğunu da kabul etmiyor! Bu nasıl iş? dedi. Kemal Kılıçdaroğlu da, Bu gidişle Recep Tayip Erdoğan, Ermeni Soykırımını da kabul eder!, diyerek Recep Tayyip Erdoğan ı resmi ideolojide sebat etmeye çağırdı ve uyardı. Recep Tayyip Erdoğan ise Kimse bana Türk milletinin soykırım yaptığını söyletemez! diye cevap vererek, resmi ideolojide sebat ettiğini, bu hususta güvenilir olduğunu beyan etti. Bu da gösterdi ki, Recep Tayyip Erdoğan ın liberalizmi, resmi ideolojinin sınırlarına kadardır. Görüldü ki; özel olarak Dersimli Rêya Heq Kürtlerinin uğradığı ve şimdilik kabul edilen gerçek rakamın değil, Dersimli Rêya Heq Kürd ünün soykırım projelerinin gereği olarak kırıma uğratıldığını kabul etme yerine, Alevi Dedelerine maaş verme, Alevi Dedelerini Umreye götürme! gibi, Alevileri Müslümanlaştırma faaliyetleri çerçevesinde, resmi ideolojinin icaplarını yerine getirme ve sistemin politikalarını tatbik etme politikasını izlemektedirler. Tüm bunlar gösterdi ki, Recep Tayyip Erdoğan; sorunların tartışılmasını istemeye istemeye geride izledi, sorunların olduğunu kabul eder gibi oldu, hatta Çözeceğini ne dair umut da verdi ve yaydı. Ancak sorunların içini boşaltarak zamana bıraktı ve gündemden düşürmeyi planladığını ortaya koydu. Türkiye de konut sorununu çözeceğim dedi. Kentsel Dönüşüm adı altında, yeni bir zengin rantçı sınıf ortaya çıkarmaya çalıştı. Bu minvalde ekonomik güçlenmeyi ve tabanını kalıcılaştırarak güçlenmeyi hedefledi. Recep Tayyip Erdoğan; aslında, devletin, resmi ideolojisini çürütmeye başlayan söylem ve icraatlarına neşter atmaktan başka bir şey yapmıyordu. Devletin teşhir olan yüzünü kabul ederek, eleştirir görünüp kendisinin değişimci olduğunun umudunu yaymaya çalıştı. Aslında 20. yüzyılda, resmi ideoloji insana soykırım siyaseti sonucu kırımdan geçirilerek kurumsal kılınmıştı. Kürt ulusal ve diğer mücadeleleri ile teknolojinin gelişmesi, dünya dengelerinin yerinden sarsılması ve şekillendiği 21. yüzyılda, eskiyi olduğu gibi devam ettirmenin mümkün olmamasına rağmen, Recep Tayyip Erdoğan, 20. Yüzyıl siyasetini var gücü ile sürdürmenin ustalıklarını sergilemeye çalıştı! Ancak içine düştüğü güç ve kapitalizmin genel kâr hırsı, kriz ve gurupsal çatışmalar, Yakın Doğu da Kürdistan ı parçalayan sömürgeci ve soykırımcı güçlerin, geçmişte olduğu gibi ittifaklarının bozulmuş ve Kürdistan Sorununda Türkiye Model ini sürdüremez olmaları, Türkiye nin res-

18 kızılbaş - sayfa 18 - sayı 35 - ocak tel: (0) mi ideolojide sebat etmesini zorlaştırmaktadır. Ama bütün bunlara rağmen, Recep Tayyip Erdoğan, resmi ideolojinin tatbikçisi olmasına rağmen, aydınlanmanın uzağında duran, köycülüğe dayanan politikalarla eleştirir görünerek, değişimci olduğunun ve resmi ideolojinin muhalifi görünerek, kendisi yeniden reorganize ettiği, aslında 1910 lardan beri kurumsallaştırılarak bugüne kadar sürdürülen ve esasta değişmeyen resmi devlet ideolojisini makyajlamış bir yüzle, piyasaya sürdü ve esnettiği nin inancını yaymaya çalıştı. Ancak 11 yıllık AKP hükümeti, resmi ideolojinin ötesine tek bir adım atmadı. Tek bayrak, Tek millet, tek devlet ve tek remi dil diyerek esnemediğini de tescil etti. Yüz eski yüz idi, daha da kurnaz ve sert idi. Son dönemde Cemaatle olan çekişmesi, kendisinin Ergenekoncu darbecilerle ittifakını aktüel kıldı. Bu bile Recep Tayyip Erdoğan ın neme ne bir demokrat olduğunu ortaya koymaktadır. Recep Tayyip Erdoğan da, Yeni bir İstiklal savaşına! dedi, böylece her başı sıkışan iktidarın başvurduğu ve özünde faşizan ibreyi gösteren slogana, başvurmuş bulunmaktadır. Akıbetlerinin, Kürt ulusunun ve diğer halklarının yararına olacak şekilde çözülmesini temenni ediyoruz! Yine Recep Tayyip Erdoğan ın sıkça kullandığı ve dillendirdiği Çözüm süreci tamamen Kürt hareketini silahsızlandırıp, statükosuz bu süreci kapatmayı amaçladığını, bırakalım akli selimleri, Bakırköy ya da Elazığ Ruh ve Sinir Hastanesi ndeki hastalar bile çözmüştür. Çünkü bu tarz, bu politika ve bu konumlanma ile çözeceği siyasal hiçbir şeyi yok idi. Çözüm süreci söylemi havada uçuşuyordu, ancak kendisi yok idi. Zira BDP bile; bu yalancı süreci sürdüremez olduğunun inancıyla, Selahattin Demirtaş ın Erdoğansız da müzakere görüşmeleri devam edebilir! söylemiyle umudunu boşluğa salıyordu. AKP; kendisinin her şeye muktedir olduğunun imajını yaratırken, başta sol ve Kürd sorununu, Türkiye de demokrasi mücadelesi derekesine indirgeyen, Kürd siyasi kesimini de adeta parmağına dolamış, sistemin içine çekmeyi becererek girdi. Recep Tayyip Erdoğan ın sunduğu demokratikleşme paketi Abdullah Öcalan ın Newroz 2013 mektubunun bir izdüşümüdür. Newroz 2013 mektubunun, manifesto olarak sunulması da ayrıca hizan dışındadır. Zira orada istenenler ile verilmemiş alınanlar birbirine benziyor. İkisi de Kürd Özgürlük mücadelesinden ziyade devletin resmi ideolojisine uygun ve tamirine çalışan paketler olarak ortaya çıktı. Bunları reform, devrim ve çözüm paketleri ya da manifesto olarak sunulması abes oldu. AKP ve Recep Tayyip Erdoğan, hep kendi başına iktidar olduğunu haykırdı. Ancak olmadığını, koalisyon olduğunu resmi ideolojiye uygun hareket ettiğini ortaya koydu. Ergenekoncu, modernist İttihatçı askerlere karşı operasyon çekip, darbecileri temizliyoruz diyerek Gülen Cemaati nin önünü açarak; yargı, polis ve bürokrasi de etkin kılınmasını sağladı. Ekonomik olarak birlikte büyüdüler. Büyüyen pastayı paylaşamaz olunca, birbirlerine döndüler ve düştüler. Recep Tayyip Erdoğan, verdiği tavizler karşısında durdurulamayan Gülen Cemaati ne serzenişte bulunarak; Ne istedin de vermedik deyip adeta Yüzüne gözüne dursun. Artık bir yerde dur! demeye getiriyor ve vefaya çağırıyordu. Ancak artık cin şişeden çıkmış, kılıçlar çekilmiş, kadrolar bir bir harcanmaya başlanmış ve çelişki dinmiyor, derinleşiyordu. Ancak, Gülen Cemaati nin, başta İslam Ülkeleri olmak üzere dışarıya yayılma siyasetine oturtulan AKP siyaseti, Tunus tan başlayıp Kürdistan a gelene kadar fena gitmiyor un da ötesinde iyi gidiyor du. Arap Bahar ı dedikleri, ancak esasında kapitalizm karşısında engel teşkil eden emirliklerin yeniden dizayn edilmek istenen ve geçmiş İslami Krallıkların artık halka, toplumsal gelişmeye ve de kapitalist dünyaya da bir hayır larının olmadığı anlaşılmış ve tasfiye edilmelerinin zamanı geldi dedirten Tunus taki Gül Eylemi ile gelip Kürdistan a dayanırken, AKP-Gülen Cemaati koalisyonu bundan yararlanmaya çalıştı. Recep Tayyip Erdoğan, işi kendisini İslam toplumunda model olarak sunmaya kadar vardırdı. Fakat Kürd Baharı nın 1991 den beri devam ettiğini hesaplamamıştı. Bu hesabı, iktidarını tarihe gömmek istedikleri Başar Esed hesaba kattı ve Türkiye nin İslam ülkelerine etkin olma siyasetinin önüne bir bariyer olarak Rojava Kürdistan ından çekilerek, sahayı PYD ye vererek, Kürdistan ı Türkiye ile arasına attı. Kürdistan ise kendine ve ülkesine sahip çıkmaya, bazı politik açmazların ayak bağı olmasına rağmen, esasta hazırdı. Türkiye, önüne atılan bu Kürdistan bariyerini aşamadı, İŞİD, El-Kaide, El-Nusra gibi dünyada terörist olarak tescil olunan grupları, Kürdlere saldırtmak üzere destekleyerek bunu aşmaya çalıştı. Ancak bu dünyada Türkiye yi daha da zora soktu. BAAS iktidarını yıkma projesi, Rusya ve İran ile çelişkilerini derinleştirdi. İŞİD, El-Kaide, El-Nusra gibi örgütleri destekleyerek ABD ve Batı ile ilişkileri yara aldı. Bu daralma Gülen Cemaati ile AKP ilişkilerini bozmaya ve çürütmeye yüz tutu. İçerideki ittifak politikalarını bozdu. AKP, Gülen Cemaat-i nin yargı ve bürokrasideki nüfuzunu azaltmayı, engellemeye koyuldu. AKP, daralan bu ilişkileri Kürd siyasal yapıları üzerinden gidermeye, sağlamaya çalıştı. Kürd siyaset gücü de esas olarak iki odakta bulunuyordu. Biri elinde esir olan Kürd lider Abdullah Öcalan idi. Biri de Güney Kürdistan yönetimi idi. Güney Kürdistan Yönetimi nin merkezi Irak yönetimi ile girdiği ekonomik çıkmaz aşılamıyordu. Irak ile tıkanan Kerkük-Xaneqin-Mendelli-Şêxan için 140. Madde çerçevesinde referandum Sorunu, Ekonomik anlaşmalara da uymayan Irak Şii iktidarı ile Güney Kürdistan arasındaki ilişkileri germiş ve savaş mealine sokmuştu. İran bu durum karşısında harekete geçmiş, bir tarafta Kürd gençlerini toplu halde vinçlerde idam ederken, diğer yandan Kürdistan Eyaleti ndeki bazı reformları gündeme getiriyor, Kürdistan a Kürd kimlikli valileri ve bürokratları atayarak Kürdlerle olan çelişkilerini esnetme politikasını gösterme ihtiyacını hissediyordu. Tüm bu gelişmeler olurken Kürdlerin yıllardır dinamik olan ulusal birlik özlemi yerli yerinde duruyordu. Bu, Kürd Ulusal Birlik özlemlerinin de Kürdistan Ulusal Kongresi tarzında ve giderek Kürdistan Ulusal ve ülkesel birliğini programlayan, Kürdistan

19 kızılbaş - sayfa 19 - sayı 35 - ocak tel: (0) sathında kararlarını hayata geçiren; Kürdistan-i bir Ulusal Meclisin oluşmasından geçeceği düşüncesi idi. MİT, AKP ve Cemaat bu durumu değerlendirmeye aldı. Öncelikle KCK operasyonları ile BDP, KCK ve PKK bağımsız hareket etmeyecek, edemeyecek konumda zayıf kılınmalı, rehine konumuna sokulacak on binlerce esir, ayrıca pazarlık için de bir araç olarak tutulmalı ve esas aktör dedikleri Abdullah Öcalan ın dediklerine bağlı kalınmalı idi. Hiç kimsenin rejon kesme ye mecali olmamalı! Bunun için daha evvel başkaları tarafından kullanılmaya çalışılan ve önemli bir aktör olan Abdullah Öcalan ı biz iktidar olarak neden siyasi bir araç olarak kullanmayalım ki? gibi projeler zaten masada bekliyordu. Kürd siyasi tutsaklarının, Eylül-Kasım 2012 açlık grevi, Oslo görüşmeleri ve deşifre edilmesi, son olarak Paris Suikastı Öcalan ın esas aktör olduğunun perçinlenmesi için yapılan girişimler idi. Haziran-Temmuz 2013 tarihinde, Kürd siyasal hareketinin PKK gerillalarının silahsızlandırılması,kürdistan da ki parçalanmışlığı, bölünmüşlüğü ve paylaşılmışlığı gideren değil, işgalciliği gideren değil, Kürd siyasal hareketinin strateji ve hedeflerini statükosuzluğa doğru esneten bir politika ile AKP-Cemaat koalisyon hükümetinin geliştirip, dayattığı politika aktif kılındı. Öcalan ın çağrısı ile Diyarbakır, Avrupa ve Güney Kürdistan olmak üzere üç konferans yapılmalı! dendi. Diyarbakır, Avrupa Konferansları yapıldı. Ardından Mesud Barzani nin çağrısı ile Güney Kürdistan da Abdullah Öcalan, Celal Talabani ve kendi adına Kürdistan Ulusal Kongresi nin yapılması planlandı. Hazırlık toplantısı gerçekleşti. Kongre hazırlık toplantıları yapıldı. Ancak kararlaştırılan tarihlerde KDP ve PKK arasında etkinlik kurmak için adeta bilek güreşi yaşandı ve kongre yapılamaz oldu. PKK Kürdistan daki geniş örgütlülüğünü, KDP Güney Kürdistan da edindiği gücü korumak ve yakaladıkları dengeyi lehlerine çevirmenin hesabına düştü. Türkiye ise bir an evvel planladığı Kürd ulusal kongresinin istediği doğrultuda silah bırakılmasını ve Kürdistan ın parçalanmışlığını meşru gören açıklamaları kongre iradesi olarak sunmasını, gerek Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu nun, gerek Kemal Kılıçdaroğlu nun ağzından; Umarım, Kürd ulusal kongresi bir an evvel planlandığı şekilde gerçekleşir derken, PKK ve KDP den Kürd ulusal kongresi bölge devletlerine karşı olmayacak ve silah ile sorunların çözülemeyeceği anlaşılmış bir dönemdeyiz! demeçleri ile Sen merak etme, olacak mesajlarını veriri gibi duruyorlardı. Ancak bu gidişat Kürd hareketini tatmin etmeyeceği gibi, kontrolden çıkmasına da yol açabilecekti. Böyle olacağına, Kongrenin olmaması yeğlenir oluyordu. Zira Kürdistani Rojava da, Abdullah Öcalan ın çağrısı olan PYD, ÖSO su ile aynı cepheye çağrısına uymayı reddetmiş oldu. MİT (AKP) ve Öcalan ın anlaşıp çizdiği eksene, PKK, PYD ve Kurdistani Rojava kadro ve halkına ve genel olarak PKK kitlesine kabul ettirmek zorlaşıyordu. Daha da fazla dayatıcı davranmak, Esas Aktör Öcalan nı devre dışı bırakacak ve devletin Kürdler üzerinde etkin kılınan siyaseti, Kürtleri çözme taktikleri bir anda devre dışı bırakılma durumunda kalabilir, düşüncesi ile daha ayarlı davranma hassasiyetine girdiler. Görüldüğü üzere dış etkenler arasındaki çatışmalar, bazen iç etkenleri yetkin kılabiliyor. Ancak iç güçler, kapılarına dayanan koşulları içselleştirip etkin olmayı beceremiyor, hatta reddediyor konumunda da kalabiliyorlar. Sistemin geçmişten gelen ve süren parçalayıcı etkisinden kendisini kurtararak üstünlük kazanmanın koşulları ve gücü olmasına, diş etkenler de buna müsait olmasına rağmen statükosunu, kendi geleceğini belirleme stratejisini hayata geçiremiyor, dayatamıyor. Çünkü güç sahibi olan Kürt siyaset sınıfı, sistemin siyasetinde sonuç alıcı olmayan seçim angajmanlarına olduğundan fazla ağırlık vererek, mini bir demokrasi ağına takılmış, kendi statükosuna yönelmek üzere sistem dışı kurumlaşmalarını esas alarak, özgürlüğünü engelleyen palangalarını söküp yürümeyi beceremiyor. Güney Kürdistan daki siyaset sınıfı da, sadece parçada etkin ve rahat olmanın yolunu, çevre devletlerle karşılıklı ekonomik çıkarlara paralel bir siyasete ve dengelere oturtmuş bulunmaktadır iç referandum seçiminde, Güney Kürdistan daki Kürtlerin % 92 sinin bağımsızlık tercihlerine rağmen bu iradeye uygun davranmayı akıllarına bile getirmemektedirler. Aslında Güney Kürdistan, BM de Kosova nın Bağımsızlığı nın tanınmasını uluslar arası hukukta emsal göstererek, içten de 2005 referandumuna dayanarak bağımsızlık özleminin hukuksal dayanaklarına kavuşmuştur. Eksik olan bu girişimden yetersiz kalmaları, bu haklarını almak için seferber olmamalarıdır. Güney Kürdistan ı takiben Rojava Kurdistanı ve diğerleri birbirlerinin hukuksal dayanaklarına binaen, 20. Yüzyılda oluşan uluslararası anti- Kürt nizam-ı aşabileceklerini hesaplayabilmeleri ve becerebilmeleridir. Ancak görülen o ki; Güney Kürdistan siyaset sınıfı, gurupsal partisel ve parçasal çıkarlarını demokrasi ve hukuksal nazikliği içinde aşabilmekte zorlanmaktadır. Diğer parçalar siyasi olgunluk, statüko düzeyi, mali ve psikolojik üstünlük bakımından Güney Kürdistan dan geridedir. Ayrıca eskiden Kuzey Kürdistan siyaseti Güney Kürdistan ın stratejik çitasını yukarıda tutması, daha dirayetli durması için etkide bulunuyordu. Bugün ise Kuzey, Güney ve Rojava Kürdistan parçalarının stratejik hedeflerinin Güney Kürdistan ın gerisinde seyreder olması olumsuz bir durumdur. Ayrıca, Güney Kürdistanlıların TC ile girdikleri ekonomik ve siyasi ilişkiler, Kuzey ve diğer parçalardaki Kürt siyasal hareketlerinin en geride kalan demokrasi taleplerinin ötesinde hangi bir istemi kendilerine sunmamaktadır. Zira Güney Kürdistan hareketi geçmişten beri kendi parçalarının çıkarını her ilişkinin üstünde tutar olmuşlardır. Bugün de zorlamadıkları görülmektedir. Sömürgeci-soykırımcı devlet ve gruplarda kriz, açmaz, çıkmaz ve dalaşmalar var. Bağımsızlıkçı olmayan Kürt siyaset sınıfının, ayağına doladığı palangalar ve kendini bunlardan kurtaramama beceriksizliği var Bir açılabilse, özgürlüğüne nasıl da hızlı akacak!!!

20 kızılbaş - sayfa 20 - sayı 35 - ocak tel: (0) İktidar kavgasında birini desteklemek sömürgeciliği onaylamaktır Dursun Ali Küçük CHP-AP kavgasında hiç kimseyi desteklememedik. Hükümet için kavga ediyorlardı. Kürdistan politikası aynıydı. CHP-ANAP, MHP, DYP,CHP içi kavgalarda saf tutulmadı. AKP ortaya çıktığında sözleri başkaydı. Hiç birini uygulamadı. Lafta söyleyip değişik kesimlerin desteğini aldı ama hiç birini yapamadı. AKP-Gülen iktidar ortaklığı kurdular. Can ciğerdiler, şimdi mutlak iktidar için çekişiyorlar. İkisinin Kürdistan politikası benzerdir. İkisinden birini tercih etmek ve Kürdistan açısından demokratik göstermek, süreç yanlısı olduklarını ilan etmek fevkalede yanlıştır. Gülen ve AKP çatışması devlet içi ilişkileri deşifre ediyor. Kitlenin uyanışı ve gerçekleri görmesi için muaazam bir fırsattır. Kitlelerin gözleri bu çatışma ile gerçekleri daha çıplak görmeye başlıyor. Mücadele ve direniş açısından değerlendirilebilir. görür. Geçmişte derin devlet deniyordu. BU parlamentoda görülecek işleri ve verilecek kararları MGK ve derin devlet güçlerinin verip uygulamasının adıydı. Devlet bazı işleri doğrudan kendi adına yapmıyordu, sözde gizli yapıyordu. Bazı kuruluşlarını bu temelde kullanıyordu. Bu durumu açıklığa kavuşturmak için bu kavram kullanılıyordu.tc devletini çeteleşmiş biçimidir. Bu günde aynı çeteleşmiş biçimi var. Bunu sadece Gülen Cemaati ile açıklamak devletin yaptıklarını görmemezlikten gelme olur. Kürdistan için devlet istemeyenler PKK nin ilk en temel çıkış gerekçesine bir kez daha baksınlar. Evet, Kürdistan için devlet istenmiyor, ama TC devletinin demokratik çatı olduğu, devletin demokratikleştirilmesi de bu hafta yeniden ilan edildi. TC devletini demokratikleştirmek Kürtlere ve ezilen yığınlara ve emekçilere mi düştü? Çatı partisi nden sonra bu sefer Türkler-Kürtler ve öteki halklar için TC; demokratik çatı oluyor. İşgalci devleti ve orduyu vb kurumları aklayıp başımıza dönüştürerek çatı yapacağız. Demekki devletsizlik isteme de samimiyet yok. İstenmeyen Kürdistan bağımsızlığıdır. TC devleti bal gibi isteniyor. İktidar kavgasında ise taraf tutmak, birilerinin mutlak iktidar olmasını desteklemek; devleti devletle yıkamak demektir. İyi polis kötü polis gibisinden bir rol tercihi yapmaktır. **** gibi davranmaya devam edecektir. Kismi bazı farklar dışında AKP ve Cemaatin politkası aynıdır. Erdoğan ve Gülen in görüşüyoruz tavrı aynıdır. Gülen son konuşmasında Öcalan ve dağdakilerle müzakere yapılabilir diyor. Buraya yazdım: Bedevadan birilerini destekleyenler zararlı çıkar. Pazarlık masaları kurulsun ve taraflar olsun.üçüncü taraf bulunsun. Bunun dışındaki her deneme eskiyi tekrar etmeden öteye geçmez. **** Hiç bir Kürdistanlı AKP nin ürettiği düşman algısına katılamaz. AKP düşman algısı geçmişte CHP nin ve Ergenekon un ve ordunun, GenelKurmay ve MGK nın düşman algısına benziyor. Özeti şu: Büyük Türkiye yi kimse istemiyor. Çevre düşmanlarla kaplıdır. AKP ve iktidarına karşı olan herkes düşmandır. Bir düşünün Erdoğan TÜSAD ın başkanını bile ihanet etmek le suçladı. Böyle bir iktidar anlayışında kovalanacak avlar bitmez. Gülen Cemaat ide bu konularda aynıdır. Erdoğan ve AKP icraatlarını Gülen ve Cemaatla aklıyor. Erdoğan ve Gülen iktidarı ve devleti, dolayısıyla TC devleti bu kez de kendisini Gülen Cemaati ile yıkamaya ve temizlmeye kalkıyor. Tencere tencereye dibin kara demiş. Öbürüde dönüp demiş: senin ki benden kara!.. Herikisinden biri ordu ve CHP ve Ergenekoncularla dirsek temaslarına başladı. **** Devleti aklayanlar ne devrimcidir ne de Kürdistanidir Kürdistanlıların, ötekilerin, Alevilerin, Ezidilerin, ezilen yığınların devleti devletle yıkama görevi yoktur. Bunu yapmak TC devletini desteklemektir. Karanlık devlet, paralel devlet, aydınlık devlet, demokratik devlet, demokratik çatı devleti vb kavramları kullanmak TC devletini aklama işlevini İktidar çatışmalarından yaralanmak ve ilişkilerini sonuna kadar deşifre etmek oldukça yaralı bir iş olur. AKP ve Gülen cemaati için Kürtler ve Kürdistan çantada keklik olmamalıdır. Onarı sonuna kadar zorlamalı ve mücadele etmeliyiz. Birilerini birilerine karşı güçlendirdiğin zaman yine hançeri yiyen Kürtler olur. Bedevadan verilen destek ile AKP süreç ve sözü edilen çözüm için hiç bir ciddi adım atmayacaktır. Eskiden olduğu Kürdistanlılar unutmasın. AKP Kürdistan politikasında ve süreç dedikleri şeyden bir değişiklik yoktur. Kürdistan a karşı sıkışırlarsa birbirine yanaşacaklardır. Çünkü Kürtlerin mevcut durumu buna kolaylık sağlıyor. Hepsinin ortak anlaştıkları nokta KCK yi silahsızlandırmaktır. Kürdistan ulusal kurtuluş mücadelesini tasfiye etmektir. Bunun için kullanılacak ve kullanacakları her taktiği mubah görecekleri açıktır. Kaynak: Kürtistan Post dr.munzurali@hotmail.com

Dersim Seyahati. 25 Temmuz 2013 te, uçakla Elazığ a hareket ettim. Elazığ Havaalanı nda beni Selahattin Ali Arik ve Hüseyin Şahin karşıladılar.

Dersim Seyahati. 25 Temmuz 2013 te, uçakla Elazığ a hareket ettim. Elazığ Havaalanı nda beni Selahattin Ali Arik ve Hüseyin Şahin karşıladılar. Dersim Seyahati 25 Temmuz 2013 te, uçakla Elazığ a hareket ettim. Elazığ Havaalanı nda beni Selahattin Ali Arik ve Hüseyin Şahin karşıladılar. Havaalanında bir süre bekledik. Bir süre sonra Elazığ Havaalanı

Detaylı

kızılbaş kızılbaş alevilerin sorunlarının tartışıldığı demokratik kürsü! kızılbaş alevilerin sorunlarının tartışıldığı demokratik kürsü!

kızılbaş kızılbaş alevilerin sorunlarının tartışıldığı demokratik kürsü! kızılbaş alevilerin sorunlarının tartışıldığı demokratik kürsü! kızılbaş kızılbaş alevilerin sorunlarının tartışıldığı demokratik kürsü! kızılbaş alevilerin sorunlarının tartışıldığı demokratik kürsü! Mart 2012 sayı 12 * Kızılbaşlık ve Etnik Köken Sorunu * XIZIRO KAL

Detaylı

-UZAKDOĞU, ORTADOĞU VAR! YAKIN DOĞU SOYKIRIMLA YOK! NEDEN?

-UZAKDOĞU, ORTADOĞU VAR! YAKIN DOĞU SOYKIRIMLA YOK! NEDEN? kızılbaş Şubat 2012 sayı 11 kızılbaş alevilerin sorunlarının tartışıldığı demokratik kürsü! -"3 gece ameliyathanede çalıştım. Bodrum katı ölüm tarlasına dönmüştü." -UZAKDOĞU, ORTADOĞU VAR! YAKIN DOĞU SOYKIRIMLA

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Kampanyasına katıl, dilini yaşat!

Kampanyasına katıl, dilini yaşat! Kampanyasına katıl, dilini yaşat! Dili kaybolmuş bir halkın, kimliği de inancı da kayıptır. Hele ki o dil yazıyla kayıt altına alınmamışsa, o dil tarihten silinir gider. Kırmancki/Zazaca dili, yirmi yıl

Detaylı

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI!

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI! İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI! Türkiye nin önemli toplumsal ve politik konularının tartışıldığı İstanbul Aydın Üniversitesi

Detaylı

ÇEVRENİN GENÇ SÖZCÜLERİ

ÇEVRENİN GENÇ SÖZCÜLERİ ÇEVRENİN GENÇ SÖZCÜLERİ KENTSEL DÖNÜŞÜM Öğrencinin adı- soyadı: ERDEM EGE MARAŞLI Proje Danışmanı: MÜGE SİREK Bahçeşehir - İSTANBUL Kentsel Dönüşüm Son günlerde haberlerde gazetelerde çok fazla rastladığımız

Detaylı

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun olduktan (1972) sonra bir süre aynı bölümde kütüphane memurluğu yaptı (1974-1978). 1976 da Türk

Detaylı

Aile Bülteni. ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı. aile.gov.tr

Aile Bülteni. ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı. aile.gov.tr Aylık Süreli Elektronik Yayın ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı Bakan İslam, 2015 yılı sonuna kadar, yurt ve yuvalarda şu anda kalmakta olan bin civarında çocuğumuzun da çocuk evlerine geçişini

Detaylı

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Maruf Vakfı Genel Merkezinin Açılışına Katıldı. Maruf Vakfı Genel Merkez açılışı, Vakfımızın Zeytinburnu ndaki merkezinde

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Anadolu coğrafyasında bazı yerler vardır... O yerler, şehirler, kasabalar, beldeler,

Detaylı

TÜRK NÖROŞİRÜRJİ DERNEĞİ NÖROŞİRÜRJİ UZMANLIĞINDA 40. YIL PLAKET ve TEŞEKKÜR BELGESİ ALAN ÜYEMİZ

TÜRK NÖROŞİRÜRJİ DERNEĞİ NÖROŞİRÜRJİ UZMANLIĞINDA 40. YIL PLAKET ve TEŞEKKÜR BELGESİ ALAN ÜYEMİZ Prof. Dr. Aydın PAŞAOĞLU 1948 yılında doğdu. 1973 de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi nden mezun oldu. Aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalında asistanlığa başladı.

Detaylı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Eylül 2017 Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Aziz Ogan, 30 Aralık 1888 tarihinde Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Kataloglama

Detaylı

ACR Group. NEDEN? neden?

ACR Group. NEDEN? neden? ACR Group NEDEN? neden? CİNSİYET YÜZDE % Kadın Erkek 46,8 53,2 YAŞ - - - - - - 18-25 26-35 20,1 27,6 36-45 46-60 29,4 15,2 60+ 7,7 I. AMAÇ Bu çalışmanın amacı, aylık periyotlar halinde düzenlediğimiz,

Detaylı

Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN

Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN Cömert, cefakâr, cana yakın bir insandır Musa Doğan (1923-1992). Dostlarını seven; vefa ve yardımını kimseden esirgemeyen örnek bir insandır o. Siyasete il genel meclisi

Detaylı

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular hazır olun düşüyoruz diyor. Düşüyoruz ama ben dâhil

Detaylı

Türkiye de azınlık olmak Anket Çalışması

Türkiye de azınlık olmak Anket Çalışması Türkiye de azınlık olmak Anket Çalışması Kişilik Bilgileri: D.1 Hangi yaş aralığında bulunduğunuzu işaretleyiniz. K.1 20 nin altında 1 20-29 2 30-39 3 40-49 4 50-59 5 59 un üstü 6 D.2 Cinsiyetiniz? K.2

Detaylı

Strasbourg da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için günlerdir eylemde olan kadınlar, Haber alıncaya kadar buradan ayrılmayacağız diyor.

Strasbourg da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için günlerdir eylemde olan kadınlar, Haber alıncaya kadar buradan ayrılmayacağız diyor. Downloaded from: justpaste.it/1cueq CPT görevini yapsın Strasbourg da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için günlerdir eylemde olan kadınlar, Haber alıncaya kadar buradan ayrılmayacağız diyor. 27 Ekim 2017

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar MARIA MONTESSORI Hayatın en önemli dönemi üniversite çalışmaları değil, doğumdan altı yaşa kadar olan süredir. Çünkü bu, bir çocuğun gelecekte olacağı yetişkini inşa ettiği

Detaylı

FETÖ İMAMLARINDAN S. TÜRK ÜN OĞLU BODRUM DA GÖZALTINA ALINDI

FETÖ İMAMLARINDAN S. TÜRK ÜN OĞLU BODRUM DA GÖZALTINA ALINDI FETÖ İMAMLARINDAN S. TÜRK ÜN OĞLU BODRUM DA GÖZALTINA ALINDI Hakkında yakalama kararı bulunan FETÖ İmamlarından, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü İç Hastalıkları Anabilim Dalı

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Bir Kahraman Doğuyor

Detaylı

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu.

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu. PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu. 1976 da Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi nin yayın kurulunda görev aldı. 1981 de doktorasını

Detaylı

EKİM ÜNİTE II ÖĞRETİCİ METİNLER

EKİM ÜNİTE II ÖĞRETİCİ METİNLER SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ 015 016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİL VE ANLATIM İ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI EYLÜL ÜNİTE I METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI ÜNİTE 1 İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR HAFTA

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış

Detaylı

AĞUSTOS 2015 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

AĞUSTOS 2015 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili AĞUSTOS 2015 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 BASINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR 1. Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, basın özgürlüğü kapsamında yaptığı açıklama nedeniyle hakkında hazırlanan fezlekeden

Detaylı

ek: eğitim izleme göstergeleri

ek: eğitim izleme göstergeleri ek: eğitim izleme göstergeleri, eğitim izleme raporu 2010, sayfa 107-164 ek: eğitim izleme göstergeleri Geçtiğimiz yılki Eğitim İzleme Raporu nda ilk kez kamuoyuna sunulan Eğitim İzleme Göstergeleri nin

Detaylı

19 GİRİŞ 19 Dört Duvar Arasında 'Sürek Avı'

19 GİRİŞ 19 Dört Duvar Arasında 'Sürek Avı' İÇİNDEKİLER 4. BASKIYA NOT 13 19 GİRİŞ 19 Dört Duvar Arasında 'Sürek Avı' BÖLÜM 1 29 1) İSTANBUL CEZAEVLERİ 29 Eylül Erken Geldi 34 Bir Garip Firar Girişimi 35 Tutuklulara Yaylım Ateş 37 Uykulu Günler

Detaylı

DAR BÖLGE / DARALTILMIŞ BÖLGE

DAR BÖLGE / DARALTILMIŞ BÖLGE DAR BÖLGE / DARALTILMIŞ BÖLGE Erol TUNCER / TESAV Vakfı Başkanı 13 Ocak 2018 Dar Bölge Sistemi Dar Bölge Sisteminde ülke, milletvekili sayısı kadar seçim çevresine ayrılmakta ve böylece her seçim çevresi

Detaylı

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi Savaşın başından bu yana yedinci hac dönemi yaklaşırken hac ibadetini yerine getirmeyi çok isteyen, farklı şehirlerde yaşayan üç Suriyelinin hikayesi.

Detaylı

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon un davetiyle Bodrum a gelen Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor. Van Mustafa Cengiz Ortaokulu Mor Menekşeler

Detaylı

SOYKIRIM SUÇUNUN ÖNLENMESI VE CEZALANDIRILMASI SÖZLEŞMESI

SOYKIRIM SUÇUNUN ÖNLENMESI VE CEZALANDIRILMASI SÖZLEŞMESI 1.2.10. SOYKIRIM SUÇUNUN ÖNLENMESI VE CEZALANDIRILMASI SÖZLEŞMESI Genel Kurulunun 9 Aralık 1948 tarihli ve 260 A (III) sayılı Kararıyla kabul edilmiş ve imzaya ve onaya veya katılmaya sunulmuştur. Yürürlüğe

Detaylı

Diyarbakır ve Yüksekova da kayıplarının failleri soruldu

Diyarbakır ve Yüksekova da kayıplarının failleri soruldu Diyarbakır ve Yüksekova da kayıplarının failleri soruldu İHD ve kayıp yakınları, faile meçhul cinayetlere kurban giden ve kaybedilenlerin faillerini Diyarbakır ve Yüksekova da bu hafta da biraraya gelerek

Detaylı

ANTAKYA SAMANDAĞ GEZİSİ I 25 HAZİRAN 2012 MUSA DAĞI SİMON DAĞI

ANTAKYA SAMANDAĞ GEZİSİ I 25 HAZİRAN 2012 MUSA DAĞI SİMON DAĞI ANTAKYA SAMANDAĞ GEZİSİ I 25 HAZİRAN 2012 MUSA DAĞI SİMON DAĞI Harbiye de kaldığımız Otelde akşam Antakya mezeleri ile özel tavuk yedik, Antakya mezelerini tattık, sabah kahvaltıdan sonra, özel minibüslerle

Detaylı

AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ

AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ Geçtiğimiz 28 Mayıs ta kendisinden ayrılan iki çocuğunun annesi dini nikahlı eşi 29 yaşındaki Ayşegül Aslan ı çalıştığı işyerinde silahla öldüren, işyeri sahibini

Detaylı

EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI

EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI EMRE KÖROĞLU CHP BODRUM İLÇE BAŞKANLIĞINA YENİLİKÇİ VE BAŞARI ODAKLI BİR SİYASET İÇİN ADAY OLDUĞUNU AÇIKLADI Emre Köroğlu 29 Kasım 2015 Pazar günü yapılacak

Detaylı

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur

Detaylı

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU DERSİMİZİN TEMEL KONUSU 1 1. TÜRK HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARINI TANIMAK 2. TÜRKIYE DE NELER YAPABİLİRİZ SORUSUNUN CEVABINI BULABİLMEK DERSİN KAYNAKLARI 2 SİZE GÖNDERİLEN MATERYAL: 1. 1982 Anayasası: https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf

Detaylı

Ege Bölgesi Gülsüm Çolak:

Ege Bölgesi Gülsüm Çolak: Ege Bölgesi Gülsüm Çolak: Oğlu Uğur Çolak Türkiye de en çok can kaybı yaşanan ve dünya maden kazaları tarihine geçen tam 301 kişinin öldüğü Soma Maden Faciasında yirmi altı yaşında yaşamını yitirdi. Uğur

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için 8 MART TA ALANLARA! 8 Mart, kadın işçilerin daha iyi çalışma koşulları için verdikleri mücadeleyi yaşamlarıyla ödedikleri bir

Detaylı

21 EKİM 2007 TARİHLİ HALKOYLAMASI

21 EKİM 2007 TARİHLİ HALKOYLAMASI 21 EKİM 2007 TARİHLİ HALKOYLAMASI Erol TUNCER / Toplumsal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TESAV) Başkanı - 1 Kasım 2007 I. 1961 den Günümüze Halk Oylamaları 1961 den günümüze kadar 5 kez halkoylamasına

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN

Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN EĞİTİM GEÇMİŞİ 1. Hukuk Lisansı (2000) Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. Kamu Hukuku Yüksek Lisansı (2006) Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Sosyal

Detaylı

SÜMBÜL DAĞI NIN KARLARI

SÜMBÜL DAĞI NIN KARLARI Cahit Kayra SÜMBÜL DAĞI NIN KARLARI 1946 YILINDA BİR HAKKÂRİ SEYAHATİ İstanbul, Mayıs 2014 Tarihçi Kitabevi Yayınları 58 Genel Yayın Yönetmeni Necip Azakoğlu Editör Emre Tomruk Kapak ve sayfa tasarımı

Detaylı

15 Ekim 2014 Genel Merkez

15 Ekim 2014 Genel Merkez ÇİN Yatırım Fırsatları Paneli 15 Ekim 2014 Genel Merkez İş Dünyamızın Saygıdeğer Mensupları, Değerli MÜSİAD üyeleri, Değerli Basın Mensupları, Toplantımıza katılımından dolayı teşekkür ediyor, Sizleri

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu Ocak 05, 2017-4:11:00 Başbakan Binali Yıldırım, Keçiören Belediyesi önünde düzenlenen metro açılış töreninde yaptığı konuşmada, nüfusu

Detaylı

AHMETLER İLKOKULU. Okul Binası

AHMETLER İLKOKULU. Okul Binası AHMETLER İLKOKULU Ahmetler Köyü İlkokulu 1947 yılında köylüler tarafından imece yöntemiyle yapıldı. Bundan önce köy odasının alt katında hazırlanan yer, "Mektep" olarak kullanılıyordu. Mektep'te ilkokul

Detaylı

Nâzım ın Cep Defterlerinde Kavga, Aşk ve Şiir Notları - 1 ( )

Nâzım ın Cep Defterlerinde Kavga, Aşk ve Şiir Notları - 1 ( ) Nâzım ın Cep Defterlerinde Kavga, Aşk ve Şiir Notları - 1 (1937-1942) 1.DEFTER M.U.2017.indd 1 13/11/17 17:55 1.DEFTER M.U.2017.indd 2 13/11/17 17:55 1937 de İstanbul Tevkifhanesi nde Nâzım Hikmet in cebindeki

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ ŞUBE BAŞKANI

ÖZGEÇMİŞ ŞUBE BAŞKANI ŞUBE BAŞKANI 1955 yılında İstanbul Fatih de doğdum. İlk öğrenimimi Levent, orta öğrenimimi Gültepe de tamamladıktan sonra Gültepe Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Bölümünü 1973-1974 yılında bitirdim. İki

Detaylı

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım.

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım. Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım. Cenaze namazıyla yapılan cenaze törenine bir kere daha canım sıkıldı da diyemeyeceğim Devrimcilerin bu türlü davranışlarına alıştık

Detaylı

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen Ekim 2017 Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen Boğaziçi Üniversitesi Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi nde bulunan, Haldun Özen tarafından bir araya getirilen Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu na

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

Oylar bölünmesin Türkiye bölünmesin!..

Oylar bölünmesin Türkiye bölünmesin!.. Oylar bölünmesin Türkiye bölünmesin!.. Bu bir yerel seçim değil, bir kader seçimi! AKP iktidara geldiğinden bu yana son 11 yılda biri Irak ta, diğeri Suriye de olmak üzere iki Kürdistan kuruldu. Bu yerel

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ 07-08 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. Atatürk ün çocukluk dönemini ve bu dönemde içinde bulunduğu toplumun sosyal ve

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÖRGÜN ve YAYGIN EĞİTİM KURUMLARI ÇALIŞMA TAKVİMİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÖRGÜN ve YAYGIN EĞİTİM KURUMLARI ÇALIŞMA TAKVİMİ 2014 2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÖRGÜN ve YAYGIN EĞİTİM KURUMLARI ÇALIŞMA TAKVİMİ SIRA NO ÇALIŞMA KONULARI TARİHİ 1. a) Mesleki Eğitim Çalışmaları (Örgün ve Yaygın Eğitim Kurumları) b) İlçe Zümre Başkanları

Detaylı

SON BEŞ YIL ŞİDDET VERİLERİ

SON BEŞ YIL ŞİDDET VERİLERİ SON BEŞ YIL ŞİDDET VERİLERİ Yapılan basın taraması ve Mezarlıklar Şube Müdürlüğünden alınan bilgiler doğrultusunda son 5 yılda (11-15 Kasım) Diyarbakır da; kadın dövülerek, bıçaklanarak, boğularak ve silahla

Detaylı

KALEKIŞLA KÖYÜ TAKVİMİ 2019

KALEKIŞLA KÖYÜ TAKVİMİ 2019 KIRIKKALE SULAKYURT KALEKIŞLA KÖYÜ TAKVİMİ 2019 TARİHTEN ESKİ ANILARLA Hamdi Metin Alçavuş (Ali Metin, eşi Hürü Metin ve yakın akrabası 28.6.1950 Resim arkasında şu satırlar eklenmiştir: Bu resimleri daima

Detaylı

SAMSUN BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANI YUSUF ZİYA YILMAZ & SAM-DER Avusturyada yaşayan Samsunlular Derneğinin

SAMSUN BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANI YUSUF ZİYA YILMAZ & SAM-DER Avusturyada yaşayan Samsunlular Derneğinin SAMSUN BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANI YUSUF ZİYA YILMAZ & SAM-DER Avusturyada yaşayan Samsunlular Derneğinin (kısa adı ile SAM-DER in) davetlisi olarak 2010 yılında kurulduğu dönemde Sam-der e geldim ve büyük

Detaylı

EK 1: TABLO VE ŞEKİLLER

EK 1: TABLO VE ŞEKİLLER EK 1: TABLO VE ŞEKİLLER NET OKULLULAŞMA TABLO 1: Türkiye Net Okullulaşma Oranı Trendleri (%) Kademe ve cinsiyet 2001-02 2002-03 2003-04 2004-05 2005-06 2006-07 2007-08 2008-09 2009-10 2010-11 5,40% 7,50%

Detaylı

MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi A.Ş. Cinnah Caddesi No: 67/18 06680 Çankaya/ANKARA Tel: (312) 441 4600 Faks: (312) 441 7490

MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi A.Ş. Cinnah Caddesi No: 67/18 06680 Çankaya/ANKARA Tel: (312) 441 4600 Faks: (312) 441 7490 MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi A.Ş. Cinnah Caddesi No: 67/18 06680 Çankaya/ANKARA Tel: (312) 441 4600 Faks: (312) 441 7490 www.metropoll.com.tr Yerel seçimlerden sonra ülke gündeminde

Detaylı

"medya benim ayağımın altına muz kabuğunu biraz zor koyar" vari açıklamalarda bulunuyordu ki Olanlar oldu

medya benim ayağımın altına muz kabuğunu biraz zor koyar vari açıklamalarda bulunuyordu ki Olanlar oldu - Aman ormancı, yaman ormancı Bıraktın bizde derin bir acı - Dua ile bisiklet gider mi?... - Özbek Paşa'dan AKP falı... Ve - Bush'tan "beni kimse sevmiyor" sendromu RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender

Detaylı

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011 ARAŞTIRMA GRUBU Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011 Bu rapor Mayıs-2011 araştırmasının II. kısmıdır. Araştırmanın bu kısmında;

Detaylı

DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ

DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ 07.11.2013 Halkla İlişkiler Başkanlığı TA K D İ M Değerli; Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları MKYK üyemiz, Bakan Yardımcımız, Milletvekilimiz, Ana Kademe, Kadın Kolları,

Detaylı

Bilim,Sevgi,Hoşgörü.

Bilim,Sevgi,Hoşgörü. Bilim,Sevgi,Hoşgörü. Mehmet Akif Ersoy 20 Aralık 1873 27 Aralık 1936 Mehmet Akif Ersoy, Türkiye Cumhuriyeti nin ulusal marşı olan İstiklal Marşı nın yazarıdır. Vatan Şairi olarak anılır. Yahya Kemal Beyatlı

Detaylı

DÜŞÜN (Düşünce Özgürlüğü Derneği) Nacak Sok. 21/11 TR- 34674 ISTANBUL

DÜŞÜN (Düşünce Özgürlüğü Derneği) Nacak Sok. 21/11 TR- 34674 ISTANBUL DÜŞÜN (Düşünce Özgürlüğü Derneği) Nacak Sok. 21/11 TR- 34674 ISTANBUL Tel: 0216 492 0504, 0216 532 7545 Faks: 0216 532 7545 freex@superonline.com www.antenna-tr.org "Düşünce Özgürlüğü için 5. İstanbul

Detaylı

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler Bir cinayetin altı elemanı vardır: Öldürülen kimdir, öldüren kimdir, cinayetin yeri, cinayet günü, nasıl öldürüldü, neden öldürüldü?

Detaylı

AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ın düzenlediği basın toplantısının tam metni:

AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ın düzenlediği basın toplantısının tam metni: AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ın düzenlediği basın toplantısının tam metni: Temmuz 03, 2008-12:00:00 AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat'ın düzenlediği basın toplantısının tam

Detaylı

ERZURUM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ 60.YIL KUTLAMALARI GELENEKSEL MEZUN ŞENLİKLERİ

ERZURUM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ 60.YIL KUTLAMALARI GELENEKSEL MEZUN ŞENLİKLERİ ERZURUM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ 60.YIL KUTLAMALARI GELENEKSEL MEZUN ŞENLİKLERİ Temmuz 2012 Buluşması- Cumhuriyet Caddesi AMAÇ: Yüzbinleri aşan mezun sayısı olan Atatürk Üniversitesi Bahar Şenlikleri kapsamında

Detaylı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ Hazırlayanlar: Habib Hürmüzlü, ORSAM Danışmanı / Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı / Temmuz - Ağustos 2013 - Sayı: 27 15 Temmuz 2013: Tuzhurmatu olaylarının araştırılması

Detaylı

Örnek: Vekâletname Örneği

Örnek: Vekâletname Örneği 11) Vekâletname: Bir kişinin vekil tayin ettiği bir başka kişinin vekâletini belgelendirmek için noter tarafından düzenlenip onaylanan belgeye vekâletname denir. Vekil olan kişi vekâletnamede yazılı olan

Detaylı

7 Haziran Kasım 2015 Seçimleri Arasındaki Değişim

7 Haziran Kasım 2015 Seçimleri Arasındaki Değişim 7 Haziran 2015 1 Kasım 2015 Seçimleri Arasındaki Değişim Erol Tuncer 2 EROL TUNCER Giriş 2015 yılında siyasî tarihimizde bir ilk yaşanmış, aynı yılın 7 Haziran ve 1 Kasım günlerinde iki kez Milletvekili

Detaylı

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını denetleyen en yüksek organ ise devlettir. Hukuk alanında birlik

Detaylı

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız 1 MAYIS Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Bayramı 1 Mayıs nedeniyle yayınladığı mesaj şöyle: İşçilerin birlik ve dayanışma günü olan, 1 Mayıs ın, tüm dünya ve ülkemiz

Detaylı

KÖYÜMÜZ AİLE LİSTESİ AKGÜL A Y K A N A T KAMİL AYKANAT A S M A G Ü L A Y C I L KENAN ATLAS CEMAL ATLAS ALİ AKTEN MEHMET AKTEN

KÖYÜMÜZ AİLE LİSTESİ AKGÜL A Y K A N A T KAMİL AYKANAT A S M A G Ü L A Y C I L KENAN ATLAS CEMAL ATLAS ALİ AKTEN MEHMET AKTEN KÖYÜMÜZ AİLE LİSTESİ AKGERMAN HAKKI AKGERMAN MEHMET AKGERMAN ALTAN AKGERMAN ERDAL AKGERMAN YASİN AKGERMAN MURAT AKGERMAN HALİL AKGERMAN AKGÜL İBRAHİM AKGÜL MEHMET AKGÜL CELAL AKGÜL SEZGİN AKGÜL A K T E

Detaylı

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK TürkİYE KADIN DERNEKLERİ FEDERASYONU Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu 1976 Yılında kurulmuş ülke genelinde 50.500 üyesi

Detaylı

MUSA ANTER ve JİTEM ANA DAVALARI NASIL BİRLEŞTİ? Yazar: Duru Yavan

MUSA ANTER ve JİTEM ANA DAVALARI NASIL BİRLEŞTİ? Yazar: Duru Yavan MUSA ANTER ve JİTEM ANA DAVALARI NASIL BİRLEŞTİ? Yazar: Duru Yavan Açılımı Jandarma İstihbarat Terörle Mücadele olan JİTEM adlı bir birimin terörle mücadele adı altında devlet teşkilatı içerisinde oluşturulduğu

Detaylı

HEKİMLERİN MECBURİ HİZMET YÜKÜMLÜLÜĞÜ

HEKİMLERİN MECBURİ HİZMET YÜKÜMLÜLÜĞÜ HEKİMLERİN MECBURİ HİZMET YÜKÜMLÜLÜĞÜ Çalışma hakkı evrensel bir haktır. Altı yıl üniversite eğitimi alan Tıp Fakültesi mezunları hâlihazırda özgürce hekimlik yapma hakkına sahip değildirler. Dünyada,

Detaylı

Niğde Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu Başkanı Okan Aktaş Toplulukta Görev almak bir İletişimci olarak bana çok faydalı oluyor

Niğde Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu Başkanı Okan Aktaş Toplulukta Görev almak bir İletişimci olarak bana çok faydalı oluyor Niğde Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu Başkanı Okan Aktaş Toplulukta Görev almak bir İletişimci olarak bana çok faydalı oluyor SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda

Detaylı

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI PollMark Araştırma TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI EKİM 2015 Söğütözü Mah. 2178. Sok. No: 2/7 06510 Söğütözü ANKARA Tel: 0 (312) 284 99 00 (Pbx) Fax: 0 (312) 284 66 60 E-mail: info@pollmark.com.tr Ekim

Detaylı

1950 LERDEN GÜNÜMÜZE GELEN BİR ALIŞVERİŞ KOMPLEKSİ: BALIKESİR KASAP VE SEBZE HALİ. Gaye BİROL Yrd. Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi Mimarlık Bölümü

1950 LERDEN GÜNÜMÜZE GELEN BİR ALIŞVERİŞ KOMPLEKSİ: BALIKESİR KASAP VE SEBZE HALİ. Gaye BİROL Yrd. Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi Mimarlık Bölümü 1950 LERDEN GÜNÜMÜZE GELEN BİR ALIŞVERİŞ KOMPLEKSİ: BALIKESİR KASAP VE SEBZE HALİ Gaye BİROL Yrd. Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi Mimarlık Bölümü Yüksek Mimar Orhan Ersan tarafından tasarlanmış olan Balıkesir

Detaylı

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE Portal Adres AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE : www.gorelesol.com İçeriği : Gündem Tarih : 06.10.2014 : http://www.gorelesol.com/haber/haber_detay.asp?haberid=19336 1/3 AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE 2/3 AHMET ÖNERBAY

Detaylı

Ermeniler Erzurum, Erzincan, Bitlis, Muş, Hınıs ve Pülümer'deki mühimmat depo ve ambarlarına ateşe verip kaçıyorlardı.

Ermeniler Erzurum, Erzincan, Bitlis, Muş, Hınıs ve Pülümer'deki mühimmat depo ve ambarlarına ateşe verip kaçıyorlardı. "...Ermeniler, artık doğu illerimizi tamamen terkederek Kars'a doğru kaçıyorlardı, çünkü Erzurum ve Bitlis üzerinden harekata geçen askeri kıtalarımız karları yararak ilerliyorlardı. Ermeniler Erzurum,

Detaylı

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ 1 SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ Gürbüz MIZRAK Süleyman Şah Türbesi ve bulunduğu alan Suriye'nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisindeydi. Burası Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak

Detaylı

DİYARBAKIR BÖLGE HALKININ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ REFERANDUMUYLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİ ÖLÇMEYE YÖNELİK SAHA ÇALIŞMASI:

DİYARBAKIR BÖLGE HALKININ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ REFERANDUMUYLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİ ÖLÇMEYE YÖNELİK SAHA ÇALIŞMASI: DİYARBAKIR BÖLGE HALKININ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ REFERANDUMUYLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİ ÖLÇMEYE YÖNELİK SAHA ÇALIŞMASI: Diyarbakır, Batman, Mardin, Bitlis İletişim: www.yorsam.org Prof. Dr. Selahattin

Detaylı

2015 KIZILAY Haftası İlköğretim 1.-4. sınıf Takdimci El Kitabı

2015 KIZILAY Haftası İlköğretim 1.-4. sınıf Takdimci El Kitabı Bu el kitabı, 2015 yılı Kızılay Haftası okul etkinlikleri için Türk Kızılayı şube, bölge ve yerel merkezlerine hazırlanmıştır. İlköğretim 1., 2., 3. ve 4. sınıf öğrencilerine yönelik hazırlanan sunumun

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : GK. SEÇ. I: BİLGİ TOPLUMU VE TÜRKİYE Ders No : 0310250040 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 16. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU TEMSİLCİLİKLERİMİZDEN

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 16. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU TEMSİLCİLİKLERİMİZDEN TEMSİLCİLİKLERİMİZDEN 125 7. TEMSİLCİLİKLERİMİZDEN AĞRI İL TEMSİLCİLİĞİ 02 Temmuz 2011 tarihinde, Van da düzenlenen Van, Hakkâri, Muş, Ağrı, Bitlis İlleri Enerji Forumu na Temsilcilik heyeti ve üyelerce

Detaylı

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DEKİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE STK LARIN DURUMUNU TARTIŞTI!

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DEKİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE STK LARIN DURUMUNU TARTIŞTI! İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DEKİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE STK LARIN DURUMUNU TARTIŞTI! Türkiye nin gündemine damgasına vuran önemli toplumsal ve politik konularının tartışıldığı

Detaylı

TÜRKİYE NİN NABZI AĞUSTOS 2015 ERKEN SEÇİM ÖNCESİ SİYASAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ

TÜRKİYE NİN NABZI AĞUSTOS 2015 ERKEN SEÇİM ÖNCESİ SİYASAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ TÜRKİYE NİN NABZI AĞUSTOS 2015 ERKEN SEÇİM ÖNCESİ SİYASAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi A.Ş. Cinnah Caddesi No: 67/18 06680 Çankaya/ANKARA Tel: (312) 441 4600

Detaylı

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş gazileri ziyaret etti

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş gazileri ziyaret etti Diyanet İşleri Başkanı Erbaş gazileri ziyaret etti Erbaş, "Bizim bu mücadele ruhumuz böyle sürdüğü müddetçe hiçbir güç bu milleti mağlup edemeyecektir. Her zaman biz galip olacağız. Yeter ki bu inanç,

Detaylı

BİN YILLAR BOYU AZİZ İSTANBUL

BİN YILLAR BOYU AZİZ İSTANBUL BİN YILLAR BOYU AZİZ İSTANBUL Sana dün bir tepeden baktım Aziz İstanbul Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer Ömrüm oldukça gönül tahtıma keyfinle kurul Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer

Detaylı

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ GEÇİN DEN ÖZEL AÇIKLAMALAR

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ GEÇİN DEN ÖZEL AÇIKLAMALAR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ GEÇİN DEN ÖZEL AÇIKLAMALAR YAZ KURSLARI BAŞLIYOR Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Geçin, basın mensuplarına yeni eğitim ve öğretim çalışmaları konusunda açıklamalarda bulundu. Toplantıya,

Detaylı

HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan KURTULMUŞ Beykoz da - Özgün Haber

HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan KURTULMUŞ Beykoz da - Özgün Haber Prof. Dr. Numan KURTULMUŞ da - Özgün Haber 1 / 10 Prof. Dr. Numan KURTULMUŞ da - Özgün Haber 2 / 10 Prof. Dr. Numan KURTULMUŞ da - Özgün Haber Prof. Dr. Numan KURTULMUŞ 'da Prof. Dr. Numan KURTULMUŞ Binası'nın

Detaylı

HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ PROF. ONUR HAMZAOĞLU NA

HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ PROF. ONUR HAMZAOĞLU NA HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ PROF. ONUR HAMZAOĞLU NA Elektrik Mühendisleri Odası nın (EMO) kaçak elektrik kullanımına karşı verdiği mücadelede hain bir saldırıyla katledilen üyesi Hasan Balıkçı anısına iki

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

HASAN KABLI GÖREVE BAŞLADI, PERSONEL İSTİFA DİLEKÇESİ VERDİ

HASAN KABLI GÖREVE BAŞLADI, PERSONEL İSTİFA DİLEKÇESİ VERDİ HASAN KABLI GÖREVE BAŞLADI, PERSONEL İSTİFA DİLEKÇESİ VERDİ 9 Şubat Pazar günü gerçekleştirilen seçimler ile Bodrum Şöförler ve Otomobilciler Esnaf Odası başkanı seçilen Hasan Kablı, Aytekin Çanakcı dan

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ - 4

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ - 4 TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ - 4 NİSAN 2012 Araştırmacılar Derneği üyesi olan GENAR, araştırmalarına olan güvenini her türlü denetime ve bilimsel sorgulamaya açık olduğunu gösteren Onur Sözleşmesini

Detaylı

15-17 MART 2014 BİNGÖL İLİ 30 MART YEREL SEÇİMLERİNE YÖNELİK ÇALIŞMA RAPORU Prof.Dr. Aytuğ ATICI CHP Mersin Milletvekili ve Bingöl Gönüllü

15-17 MART 2014 BİNGÖL İLİ 30 MART YEREL SEÇİMLERİNE YÖNELİK ÇALIŞMA RAPORU Prof.Dr. Aytuğ ATICI CHP Mersin Milletvekili ve Bingöl Gönüllü 15-17 MART 2014 BİNGÖL İLİ 30 MART YEREL SEÇİMLERİNE YÖNELİK ÇALIŞMA RAPORU Prof.Dr. Aytuğ ATICI CHP Mersin Milletvekili ve Bingöl Gönüllü Milletvekili 1 1- BİNGÖL ZİYARETİ ÖNCESİ Bingöl ziyareti için

Detaylı

KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK

KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK Sosyal ve siyasi yaşamda Bodrum un tanınmış simalarından biri olan Nuran Yüksel yaşamını kitap haline getirdi. Nuran Yüksel kitabının sadece kendi

Detaylı