Modern Maliye Teorisinin Klasik Kökenleri: İbni Haldun dan Post-Kameralizm e Mali Düşünce

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Modern Maliye Teorisinin Klasik Kökenleri: İbni Haldun dan Post-Kameralizm e Mali Düşünce"

Transkript

1 C. GÜRKAN Modern Maliye Teorisinin Klasik Kökenleri: İbni Haldun dan Post-Kameralizm e Mali Düşünce Ceyhun GÜRKAN Özet Modern maliye teorisinde ortaya çıkan sorunlar disiplinleşme, teknikleşme ve uzmanlaşma olarak tanımlanabilir. Bu sorunları aşma yolunda maliye teorisi alanında esas olarak iki yönelim belirmiştir. Bunlar mali sosyoloji ve mali siyaset gibi disiplinlerarası çalışmalar ile modern maliye teorisinin klasik kökenlerindeki düşüncelere yönelik araştırmalardır. İbni Haldun un ve kameralizmin maliye düşüncesi modern maliye teorisinin bu iki yöneliminin kesişiminde günümüzde en çok dikkati çeken maliye teorileridir. Bu çalışma İbni Haldun u ve kameralizmi odağa alarak klasik maliye teorilerinin günümüz modern maliye düşüncesine etkisini ve bu klasik teorilerin günümüzde nasıl yorumlandığını incelemektedir. Anahtar Kelimeler: İbni Haldun, Kameralizm, Von Justi, Post-Kameralizm, Mali Sosyoloji The Classical Origins of Modern Fiscal Theory: Fiscal Thought from Ibn Khaldun to Post-Cameralism Abstract Problems arising in modern fiscal theory can be defined as disciplinarization, technicism and specialization. In the field of fiscal theory, two tendencies have generally appeared to overcome these problems. These are interdisciplinary studies like fiscal sociology and fiscal politics, and investigations into the classical thoughts underlying the modern fiscal theory. In the junction of these two tendencies of modern fiscal theory, the fiscal thought of Ibn Khaldun and cameralism take the most attention today. This paper focuses on Ibn Khaldun and cameralism and examines the influence of classical fiscal theories on modern fiscal thought and how these classical theories are interpreted today. Yrd.Doç.Dr., Ankara Üniversitesi, SBF, Maliye Bölümü, cgurkan@politics.ankara.edu.tr Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran

2 Modern Maliye Teorisinin Klasik Kökenleri: İbni Haldun dan Post-Kameralizm e Mali Düşünce Key Words: Ibn Khaldun, Cameralism, Von Justi, Post-Cameralism, Fiscal Sociology JEL Classification Codes: A19, B30, B50, H19, H29, H39, Z19 Giriş Modern maliye düşüncesinin ya da modern sosyal bilim disiplini olarak kamu maliyesinin ne zaman gelişmeye başladığına yönelik tarihsel bir sorunun yanıtlanması şüphesiz güçtür. Diğer nedenlerin yanında bu güçlük, maliye disiplinine özgü bir durumdan, daha doğru bir ifadeyle bir eksiklikten kaynaklanmaktadır. İktisat, sosyoloji, siyaset bilimi ve hukuk gibi belli başlı sosyal bilim disiplinlerinin kendilerine özgü bir düşünce tarihi çalışma alanı gelişmişken maliye disiplinine ilişkin düşünce tarihi alanı görece yetersiz kalmıştır. Örneğin, modern iktisadi düşüncenin kurucu kitaplarından kabul edilen David Ricardo, Ekonomi Politiğin ve Vergilendirmenin İlkeleri (1997 [1821]) nde devlet ve ekonomi arasındaki vergi ilişkisini modern iktisadın yöntemleriyle ve soyutlamalarıyla çözümler, ancak bu kitabı maliye düşüncesine özgü bir tarihsel düşünce odağıyla inceleyenlerin sayısı çok azdır (örneğin Dome, 2004: ). Kıta Avrupası nda, özellikle İtalya da ve Almanya da olduğu gibi maliye disiplini Türkiye de de iktisadın yanında bağımsız bir sosyal bilim olarak gelişmiş, ancak modern maliye teorisinin tarihsel kökleri ve genel olarak maliye düşünce tarihi üzerine bir inceleme alanı yeterince ilerlememiştir. Bu konudaki en kapsamlı örnek olarak hâlâ Fadıl Hakkı Sur un 1949 da yayınlanan Maliye Tarihine Kısa Bir Bakış başlıklı yazısı kabul edilebilir. Diğer taraftan Batı da yüzyıl arası erken modern siyasal teorinin ve iktisat düşüncesinin geliştiği yazına bakıldığında kamu maliyesinin bu yazında son derece önemli bir yerde, hatta kimi teoriler açısından son derece merkezi bir konumda durduğu görülür. Örneğin, klasik politik iktisadın erken dönem kurucu ismi William Petty nin en önemli kitabı Vergilendirme ve Harçlar Üzerine Bir Deneme (1899 [1662]) dir. Bu erken dönemin klasik politik iktisatçıları ve siyaset bilimi düşünürleri ekonomiyi büyük ölçüde devlet, toplum ve birey arasında bir mali problem olarak düşünmüştür (Gürkan, 2007: 222). Dolayısıyla bu durum maliye düşüncesinin tarihsel kökenlerini araştırma doğrultusunda hatırlanması gereken bir tarihsel gerçektir. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren gelişen modern maliye teorileriyle birlikte maliye düşüncesinin kökenlerine dair ilgi giderek artmıştır. Kamusal tercih teorisinin (public choice theory) bunda payı büyüktür, çünkü bu teori Thomas Hobbes (1993 [1651]) un siyasal düşüncesinde Leviathan olarak tanımladığı devlet modelini II. Dünya Savaşı sonrası dönemde gelişen Keynesçi sosyal refah devletinin bir eleştirisi olarak yeniden yorumlamış ve geliştirdiği anti-leviathan devlet modeli (Brennan ve Buchanan, 2000) ile modern maliye teorisinde bir kırılma yaratmıştır. Ayrıca James Buchanan (1966; 1987) ın arasında gelişmiş İtalyan neoklasik maliye teorileri ile Knut Wicksell (1958) in 1896 da yayınlanan Adil Vergilendirme Üzerine Yeni Bir İlke başlıklı yazısına getirdiği yorum kamusal tercih kuramının sözleşmeci (anayasal) maliye teorisinin temellerini oluşturmuştur. Dolayısıyla günümüzün maliye teorisinde ağırlıklı yeri olan kamusal tercih teorisi modern maliye düşüncesinin klasik ve neoklasik kökleri üzerinde yükselmiştir. 2 Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran 2 13

3 C. GÜRKAN 20. yüzyılda modern maliye teorisinin klasik ve neoklasik kökenleri üzerine ilgi, maliyeye özgü bir disiplinlerarası yaklaşımın arayışından çıkmıştır. Daha erken tarihlerde 1880 den itibaren neoklasik maliye düşüncesinde marjinal fayda teorisini fedakârlık yaklaşımı içerisinde kullanan ve geliştiren Britanya neoklasik maliyesine karşı neoklasik maliyenin Avusturya, İsveç ve İtalyan ekollerince getirilen eleştiriler (Kayaalp, 2004) maliyede farklı disiplinlerarası yönelimleri doğurmuştur. Bunlar zaman içerisinde mali sosyoloji (Goldscheid, 1958 [1917]; Schumpeter, 1991 [1918]) ve mali siyaset (O Connor, 1973: 3) olarak adlandırılmıştır. Mali sosyoloji ve mali siyaset yanında ayrıca maliyenin karar süreçlerinde bireysel ve kolektif davranışların ve isteklerin çözümlemesine ağırlık veren ve özellikle 1980 sonrası davranışçı iktisat ekollerinden beslenen maliyeciler mali psikoloji (Buchanan, 1975: 391; Congdon, Kling ve Mullainathan, 2011; Madra ve Adaman, 2010; Schmölders, 2006: ) olarak adlandırdıkları bir diğer disiplinlerarası çalışma alanı geliştirmiştir. Maliye disiplinine özgü bu tür disiplinlerarası yaklaşımların özgün taraflarından biri modern maliye teorisinin neoklasik iktisat ile yaşadığı dönüşümden kaynaklanan teorik sorunları aşmaları ve bunun için maliye düşüncesinin tarihsel kökenlerinden beslenmeleridir. Dolayısıyla 20. yüzyılda ve günümüzde kamu maliyesi disiplininin teorik sorunlarının başında görülen teknikleşmenin, uzmanlaşmanın ve disiplinleşmenin karşısında bu sorunları aşmak için iki eksende çaba gösterilmiştir. Bunlardan ilki diğer sosyal bilim disiplinleriyle kamu maliyesini ilişkilendirerek disiplinlerarası çalışma alanları yaratmak; ikincisi, maliyenin klasik sosyal ve siyasal teorideki düşünsel zenginliğinden yararlanmak ve bu klasik düşünceleri yeniden yorumlamaktır. Aslında bu iki çaba birbiriyle bağlantılıdır. Örneğin, mali sistemin politik ve sosyal kurumlarını göz ardı ederek marjinal fayda yaklaşımının soyutlamalarını ve analitik araçlarını kullanan ortodoks maliye yaklaşımlarını eleştirip, aşmak isteyen kamusal tercih kuramı ve Schumpeterci mali sosyoloji çizgisi maliyeyi bu klasik kökleri ile yorumlamıştır. Bu yorumlamalar aslında başlı başına bir tartışma konusudur. Örneğin, kendilerini mali sosyoloji ve mali siyaset gibi disiplinlerarası alan içinde gören kamusal tercih teorisine ve Schumpeter in teorisine yakın bulan maliyeciler İbni Haldun u mali sosyolojinin öncüsü olarak kabul edip, benimsedikleri kuramsal ve kavramsal çerçeveye uygun şekilde yorumlarlar. Dolayısıyla modern maliye teorisinin klasik köklerine yönelik bir araştırma aslında içinde bir başka tartışma alanını da barındırır. Diğer bir ifadeyle tarihsel düşüncelerin nasıl yorumlandığı da bir başka tartışmalı ve önemli konudur. Özetle bu çalışma, 19. yüzyılın son çeyreğinde iktisat düşüncesinde kırılma yaratan marjinalizmin ve neoklasik maliye teorisinin maliye düşüncesi üzerinde yol açtığı -başta teknikleşme, uzmanlaşma ve disiplinleşme olmak üzere- teorik tıkanmaları maliye düşünce tarihine ve disiplinlerarası çalışma alanlarına yönelerek aşma doğrultusundaki çabaların bir incelemesidir ve genel olarak bu çabaya eleştirel perspektiften bir katkı sunma amacını taşımaktadır. Bu amaç doğrultusunda çalışmamız İbni Haldun un Mukaddime de geliştirdiği, bugün maliye teorisinde mali sosyoloji olarak adlandırılan yaklaşımının ve Alman maliye geleneği olan kameralizmin toplum ve devlet teorisinin modern maliye teorisinde uyandırdığı ilgi ve bu ilginin sonucunda ortaya çıkan yeni yorumlar üzerine bir inceleme sunmaktadır. Bu bağlamda ilk olarak klasik sosyal ve siyasal teoride maliye düşüncesinin üzerinde durduğu ortak temalara ilişkin kısa bir değerlendirme Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran

4 Modern Maliye Teorisinin Klasik Kökenleri: İbni Haldun dan Post-Kameralizm e Mali Düşünce sunulacaktır. Ardından İbni Haldun un Mukaddime de kamu maliyesine sosyolojik yaklaşımı ve düşünürün 20. yüzyıl modern maliye teorisi açısından önemine ve yorumlanma biçimlerine dair karşılaştırmalı bir inceleme yapılacaktır. Ardından modern maliye teorisinin sorunlarını ve tıkanıklıklarını aşmak için kameralizmin mali sosyoloji ve kamusal tercih teorisi perspektifinden yeni yorumları ele alınıp, eleştirel bir bakışla değerlendirilmesi yapılacaktır. Son olarak genel değerlendirmemizi sunacağız. 1. Klasik Sosyal ve Siyasal Teoride Maliye Düşüncesinin Temel Özellikleri Modern maliye düşüncesinin tarihsel gelişimine baktığımızda günümüze değin uzanan şöyle bir sınıflandırma yapabiliriz: (i) yüzyıl arası (özellikle 1750 ye kadar olan dönemde) erken klasik politik iktisat teorisinde ve klasik sosyal-siyasal teoride maliye düşüncesi, (ii) Britanya klasik politik iktisadında maliye teorisi ( ), (iii) arası neoklasik maliye ekollerinin hakim olduğu dönem; Alman maliye teorisi ve mali sosyolojinin öncüleri, (iv) modern maliye teorisinin kapitalizm, devlet ve kapitalizmin krizleri bağlamındaki gelişimi (özellikle J.M. Keynes, J.M. Buchanan, R. Musgrave ve J. O Connor), (v) 1980 sonrası dönemde maliye teorisinde yeni interdisipliner yaklaşımlar. Maliye teorisine ilişkin günümüze değin yaptığımız bu sınıflamada yüzyıl arası maliye düşüncesinin 20. yüzyıl ve günümüz maliye teorilerine olan etkisi son derece önemlidir. Belirttiğimiz üzere bu etki modern maliye teorisinin içinde bulunduğu bir dizi kuramsal sorunla ilgilidir. Bu bağlamda klasik sosyal ve siyasal teorideki maliye düşüncesi modern maliye teorisinin kuramsal, kavramsal ve metodolojik yönlerine kapsamlı bir sosyal bilim perspektifi kazandıracak bir potansiyeli içermektedir. Klasik sosyal ve siyasal teorideki maliye düşüncesine baktığımızda modern maliye teorisi açısından önem kazanan ve incelenmesi gereken belli başlı şu düşünürleri görürüz: Mali sosyoloji bakımından İbni Haldun, kamusal tercih teorisi açısından Thomas Hobbes ve kameralizm, sözleşme teorisinden hareketle alternatif ve eleştirel bir maliye teorisi için Jean-Jacques Rousseau. Rousseau nun 1755 te yayımlanan Ekonomi Politik (2005) adlı kitabının yaklaşık üçte ikisi kamu maliyesi ve vergilendirme üzerinedir. Bu bakımdan eser, maliye teorisinin modern politik iktisada doğru gelişiminde bir dönüm noktasıdır. Rousseau 1750 ye dek yönetim sanatı (art of government) yazını ve merkantilist doktrin içinde gelişmiş kamu maliyesini modern ekonomi politiğe uygun bir şekilde yeniden dizayn ederek bir dönüşüm yaratmıştır. Rousseau, ekonomi politiği ulusal iktisadi zenginliğin üretimi ve bölüşümü gibi makroekonomik bir açıdan ziyade kamu ekonomisi ve yönetimi bakımından tanımlamış, kamu maliyesinin toplum sözleşmesine uygun tasarımını da genel bir kamu idaresi bağlamında gerçekleştirmiştir. Politik iktisadı ve kamu maliyesini makroekonomik bir çözümlemeye taşıyan 18. yüzyılın klasik politik iktisatçılarını Rousseau derinden etkilemiştir. Bunların arasında Fizyokratları, David Hume u ve Adam Smith i başlıca isimler olarak sayabiliriz. Modern politik iktisadın bu öncü isimleri çalışmanın kapsamında yer almasa da modern maliye teorisinin iktisat teorisi açısından klasik köklerindeki başlıca iktisatçıları temsil etmektedir (Alada, 2007; Dome, 2004; Gunnar, 1953: ; O Brien, 1975: ; O Brien, 2007: ). 18. yüzyılın klasik politik iktisatçılarının kamu maliyesine ilişkin düşüncelerinin günümüz küresel piyasa ekonomisinin kriz koşullarında 4 Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran 2 13

5 C. GÜRKAN yeniden yorumlanmaya ve düşüncelerinden beslenmeye son derece açık olduğunu belirtelim. Özellikle David Hume un 1752 de yayınladığı Devlet Borcu Üzerine (1970) kısa yazısı son derece önemlidir; çünkü Hume bu yazısında devlet borcu, kriz ve kamu maliyesi üzerine kendisinden sonra gelen klasik politik iktisatçıları etkilemekle kalmamış, aynı zamanda günümüzdeki finansal kriz ve kamu maliyesi ilişkisini tarihsel bir ekonomi politik perspektiften yorumlamanın imkânını da sunmuştur. Bunlardan başka klasik siyasal düşüncede Jean Bodin (Wolfe, 1968) ve Charles Montesquieu (2004 [1748]: ; Tütengil, 1956) eserlerinde maliye düşüncesine eğilmekle beraber bu düşünürlerin günümüz maliye teorisi açısından diğer isimler kadar önemli olduğunu söyleyemeyiz. Ancak Fransız mali sistemine ilişkin çözümlemeleri ve buradan hareketle siyasal egemenlik teorilerinde maliyeye yer veriş biçimleri ve yöntemleri hem maliyenin klasik kökenlerini anlamak hem dönemin maliye teorisinin konu alanlarını görmek hem de dönemin Fransa maliyesinin tarihsel koşullarını anlamak için önemlidir. Klasik sosyal ve siyasal teoride maliye düşüncesine bir bütün olarak baktığımızda temelde bazı tarihsel gelişmelerin mali düşünceler üzerinde belirleyici olduğunu görürüz. Bu gelişmeler dönemin sosyal ve siyasal teorilerinde kamu maliyesi söz konusu olduğunda karşımıza çıkan temel dinamikler ya da teorilerde odağa alınan konulardı. Dönemin teorilerinde karşımıza çıkan bu temaları şöyle sıralayabiliriz: Ticaretin ve para ekonomisinin gelişimi; devlet maliyesinin krediborç ilişkisi aracılığıyla parasal ilişkiler içine girmesi; savaş harcamalarıyla birlikte devletlerin nakdi paraya ihtiyacının artması ve bunun sonucu devlet borcunun artışı; verginin ayni vergiden çıkıp, devlet ve toplum arasında parasal bir ilişkiye dönmesi; parasallaşan mali sistem içerisinde verginin özellikle köylü sınıflar üzerinde bir sömürü aracı olarak kullanılmasından doğan vergi eleştirileri; devlet borcu artışının ve vergi sömürüsünün rantier (aylak) sınıflar yaratması ve lüks tüketimin artışı; bu bağlamda maliye düşüncesinde keskin bir vergi, lüks tüketim ve ihtiyaç ekonomisi eleştirisinin ortaya çıkarak bunların karşısında ahlak ekonomisi savunularının gelişmesi; maliyenin özel mülkiyet ve bireysel özgürlükler açısından ele alınması; ticari, parasal ve üretimsel kapitalizmin gelişimiyle şekillenen modern toplumun ve bireyin eleştirisi; ticari ve parasal kapitalizmin eleştirisi olarak ilkel toplumların yüceltilmesi ve maliye yönetimine dair ilkelerin eski toplumların incelenmesiyle yeniden inşası; kamu maliyesinin istatistiksel bir çalışma alanı içinde ele alınması (politik aritmetik), bu bağlamda maliyenin istatistiki bilgiler üretimi ile teknik bir yönetim sanatı (art of government) haline gelmesi; adil vergilendirmenin ilkelerinin arayışı; mali adalet arayışı ve maliye ilkelerinin egemenliğin doğası gibi siyasetin felsefi bir bağlamına oturması; son olarak kamu maliyesinin sivil toplumun kökeni ve doğası üzerine tartışmalarla beraber düşünülmesi. Dönemin sosyal-siyasal ve ekonomi politik düşüncesinde ortaya çıkmış maliyeye ilişkin yukarıda sıraladığımız bu temalara bakıldığında kamu maliyesine ilişkin düşüncelerin ne denli geniş bir iktisadi, siyasal, sosyolojik ve felsefi tartışma bağlamına oturduğu görülür. 20. yüzyılda ve günümüzde teknikleşme, uzmanlaşma ve disiplinleşme olarak tespit ettiğimiz üç temel sorun karşısında modern maliye teorisinin düşünsel tarihindeki zenginliğinden yararlanabileceği bu geniş bağlam son derece önemlidir. Sosyal bilimler üzerine bir manifesto olan Gulbenkian Komisyonu Raporu nda vurgulandığı gibi: döneminde de bugün sosyal bilim dediğimiz alan içinde ele alınan merkezi sorulardan pek çoğuyla -siyasal kurumların Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran

6 Modern Maliye Teorisinin Klasik Kökenleri: İbni Haldun dan Post-Kameralizm e Mali Düşünce işleyişi, devletlerin makroekonomik politikaları, devletlerarası ilişkileri düzenleyen kurallar, Avrupalı olmayan sosyal sistemlerin betimlenmesi gibi- ilgili olarak bir literatür oluştuğuna kuşku yoktur Ancak bütün bu dönemin düşünürleri henüz, bugün sosyal bilim dediğimiz şeyden hayli uzak oldukları gibi söz konusu yazarlar da kendilerinin sonradan ayrı disiplinler olarak kabul edilecek alanlarda çalıştıklarını düşünmüyorlardı (Gulbenkian Komisyonu, 2003: 20-21). Ancak belirttiğimiz üzere modern maliye teorisinin kendi teorik sorunlarını ve tıkanmalarını aşması için bu dönemin düşüncelerini geniş bağlamlarında görmesi ve değerlendirmesi gerekir. Aksi takdirde, aşağıda örneklerinden de göreceğimiz gibi yanlış yorumlamalar ortaya çıkar ve bu durum maliye teorisinin içinde yeni teorik açmazları ve olumsuzlukları beraberinde getirir. İncelememiz esas olarak İbni Haldun un ve kameralizmin 20. yüzyıl ve günümüz modern maliye teorilerinde nasıl yorumlandığı ve yeni teorik yaklaşımların geliştirilmesinde oynadıkları rol üzerinedir. Dolayısıyla çalışmamızın hareket noktası erken modern dönem mali düşünceler olsa da incelememiz maliye teorisinin günümüze değin uzanan gelişimine bir değerlendirmeyi de İbni Haldun un ve kameralizmin maliye düşüncesi bağlamında yapmaktadır. 2. İbni Haldun un Sosyolojik Maliyesi ve Modern Maliye Teorisi Açısından Önemi ve Yorumu Modern sosyal bilimin ve bu bağlamda maliye teorisinin başlangıç noktası olarak 16. yüzyıldan itibaren gelişen Batı düşünce tarihine odaklanmanın şüphesiz tarihsel açıdan kaçınılmazlığı vardır. Ancak bu tarihsel gerçeğe körü körüne bağlılığın başka bir gerçeği gözden kaçırma ya da yadsıma potansiyeli de vardır: Bilginin tarih içerisindeki birikimli gelişimi ve başka coğrafyalardaki bilgi üretiminin insanlığın ortak bilgi ve bilim havuzuna olan katkısı. Vurgulamaya çalıştığımız nokta H. Ünal Nalbantoğlu nun sözleriyle bilim için tek bir felsefî-metafizik modelin, örneğin fizikalist Batı modelinin pek de geçerli olmadığı, tarih içinde başka toplumsalkültürel çerçevelerde denenmiş bilgi üretme yol ve yordamlarının bugüne dek göz ardı edildiği gibi bir çırpıda bir yana bırakılamayacağı dır (Nalbantoğlu, 2009: 346). Bilginin tarihine ilişkin Nalbantoğlu nun bu vurgusunun maliye düşüncesinin eski ve modern tarihi üzerine incelemelerde de göz önünde bulundurulması gerekir. Örneğin, 20. yüzyılın önemli maliyecisi Edwin Seligman (2001: 26-42) maliye düşünce tarihi üzerine derslerinde maliye düşüncesini Eski Hint uygarlığındaki Manu Kanunlarından başlatır. Hindistan da MÖ 1500 lerde yaşamış hukuk bilgini bir kişi olan Manu, Hindistan toplumu için hukuk kuralları/kanunlar inşa etmiş ve bu kanunlar MÖ arası devlet yönetimleri tarafından benimsenmiştir. Manu (2009) nun kitabındaki Hint toplumsal yaşamını düzenleyen kanunlarına baktığımızda yer yer vergilere değindiğini görüyoruz. Buna göre hükümdarın tebaasından aldığı vergiler hükümdarın ücreti olarak tanımlanır. Manu Kanunlarına göre bu ücret, hükümdarın tebaasını korumasının karşılığında alınmaktadır. İnsanlar hükümdarın koruma erkinden elde ettiği fayda karşılığında bu vergi biçimindeki ücreti hükümdara ödemek zorundadır. Bu bakımdan burada modern maliye teorisindeki fayda yaklaşımının vergiye ilişkin devlet korumasına ödenen fiyat biçimindeki kurucu ilkesi karşımıza çıkmaktadır. Seligman, maliye düşünce tarihi üzerine incelemesinin devamında Hindistan da Maliye Bakanı Kautilya (MÖ 350- MÖ 283) nın mali problemlerle ilgili Arthasastra adında büyük bir eser yazdığını 6 Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran 2 13

7 C. GÜRKAN aktarmaktadır. Kautilya, kitabında vergilerin ekonomiyi düzenleme amacıyla kullanılabileceğini, vergi toplama tekniklerini ve vergi kaçırmanın önlemlerini ve cezalarını, devletin ekonominin bütünü üzerindeki komutasını ve devletin iktisadi faaliyetlerinin ne şekilde gerçekleşmesi gerektiğini açıklamaktadır (Basu, 2011: 17-21). Maliye düşüncesinin Eski Yunan dan itibaren Batı daki tarihsel gelişiminden önce arada en önemli temsilcisi Konfüçyüs olan eski Çin uygarlığı vardır ve maliye düşüncesinin ahlaki ve felsefi temellerde inşa edildiği bir literatürün varlığını bu noktada akılda tutmak gerekir. Dolayısıyla Doğu coğrafyasındaki eski uygarlıkların bilgi ve düşünce dünyasının incelenmesi eski ve modern düşünce arasındaki süreklilikleri ve ayrımları görmek açısından son derece önemli bilimsel dayanakları üretir. Maliye düşüncesinin tarih içerisinde Batı da ve Doğu da bir bütün olarak hangi düşünsel kırılmalarla şekillendiğini tespit etmek modern maliye teorisinin eski düşüncelerden nasıl farklılaştığı ve eskinin hangi dayanakları üzerinde yükseldiğini çözümleyebilmek için gereklidir. Bu nedenle yalnızca kamu maliyesinin Batı düşünce tarihi üzerine değil, farklı coğrafyaların bu konudaki bilimsel bilgi dünyasına da eğilmek gerekir. Bu noktada modern maliye düşüncesinin başlangıç ismi olarak kabul edilebilecek Tunuslu düşünür İbni Haldun ( ) karşımıza çıkar. İbni Haldun un Mukaddime (C.I, 1954; C.II, 1968 [1378]) de geliştirdiği uygarlık/kültür teorisi (umrân bilimi) devletin mali otoritesinin ve mali sisteminin önemli bir konumda yer aldığı bir toplum ve tarih felsefesidir. Düşünür Arap, Orta Doğu ve Kuzey Afrika toplumlarının yapısını ve devletlerinin tarihini inceleyerek devletler ve toplumların evrimi üzerine bir dizi genellemelere ulaşır. Buna göre toplumların esas olarak göçebelik (bedevilik), kabile yaşamı ve kentsel devlet (Tolan, 1993: 3) aşamalarından geçtiğini ve devletlerin insan ömrü gibi 120 yıllık hayatı olduğunu ileri sürmüştür (İbni Haldun, 1968: ). Devletin gelişim sürecini beş aşamada (İbni Haldun, 1968: ) 120 yıllık bir süre içerisinde çözümleyen İbni Haldun un tarihsel bilgiye en büyük katkısı tarihe sosyolojik bir içerik kazandırmasında yatar (Tolan, 1993: 3). İbni Haldun un tarihsel sosyolojik yaklaşımı kamu maliyesini devletlerin aşamalı dönüşüm süreci içerisinde merkezi bir konuma yerleştirmesinden ötürü bugün mali sosyoloji olarak adlandırılan disiplinlerarası çalışma alanının öncü ismi olarak kabul edilmesine yol açmıştır. 14. yüzyılın bir düşünürünü modern maliye teorisi açısından yorumlamak bir dizi güçlüğü beraberinde getirir. Her şeyden önce 14. yüzyıl düşünürünün görüşleri ile yüzyıl düşünceleri arasındaki sürekliliği ve süreksizliği iyi görmek gerekir. Oysa birçok modern iktisat, tarih, siyaset ve sosyoloji düşünürünü öncelediği kabul edilen İbni Haldun un iktisadi ve mali düşünceleri tartışılırken bunların belirli modern yaklaşımların kuramsal, kavramsal ve normatif tutumlarının içerisinden yorumlandığını görmekteyiz. Örneğin, İbni Haldun un devletin ve en sonunda bir bütün olarak kent uygarlığının çöküşüne yol açan sürecin devletin ekonomiye müdahalesi olduğunu vurgulamasından hareket eden kimi yazarlar düşünürün klasik anlamda bir liberal ekonomi savunusu yaptığını ileri sürmüştür. Örneğin, Ahmet Arslan şunu söylemektedir: Ekonomik görüşleri itibarıyla İbni Haldun un bugünkü anlamında tam bir liberal, özel teşebbüsçü olduğunu söyleyerek sözlerimize başlayalım İbni Haldun devletin ekonomik hayata herhangi bir müdahalesine karşıdır (Arslan, 2009: 127). Bu görüşe paralel düşecek biçimde, düşünürün devletin müdahalesi vurgusunun esasen devlet idaresindeki yöneticilerin kişisel Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran

8 Modern Maliye Teorisinin Klasik Kökenleri: İbni Haldun dan Post-Kameralizm e Mali Düşünce çıkarları olarak yorumlayıp, devletin ve kent uygarlığının çöküşünü kamusal tercih teorisi açısından değerlendirenleri ve bu iki teori arasında paralellik kuran yazarları da görmekteyiz. İleride ele alacağımız gibi İbni Haldun u heterodoks bir iktisadi yoruma uygun biçimde, özellikle Joseph A. Schumpeter in vergi devletinin ve kapitalizmin krizi tezleriyle yorumlamak da mümkündür (Andic ve Andic, 1985). Diğer tarafta, İbni Haldun un iktisadi ve mali hayatı çözümlemesinde sınıflar arası karşıtlıkları ve sömürü ilişkilerini görmesi, bu bağlamda artı-değeri sezinlemesinden ötürü (Hassan, 1982) ve ayrıca maddeci bir tarih anlayışıyla toplumların diyalektik ve sosyolojik analizini yapmasından dolayı (Öncü, 1993; Öncü ve Candan, 2010) düşünür sosyal, iktisadi ve mali teorinin eleştirel ekonomi politik kampına da konumlandırılmaktadır. Bu farklı yorumların hepsinin İbni Haldun için geçerli olabileceğini düşünenler ise düşünürün farklı modern düşüncelerin ve kavramların birçoğunu önceleyen heterodoks ekonomi politik bir düşünce sistemi geliştirdiğine işaret etmiştir (Mouhammed, 2007). Şüphesiz İbni Haldun un çok boyutlu tarihsel ve sosyolojik düşünce sistemine dair bir inceleme bu yazının kapsamını fazlasıyla aşar. Ancak düşünürün Mukkadime de kamu maliyesine ilişkin öne sürdüğü görüşlerinin modern maliye teorisi açısından öneminin nereden kaynaklandığını esas olarak iki başlık altında çözümleyebiliriz: Metodolojik bir çerçeve olarak sosyolojik maliye yaklaşımı, ikinci olarak İbni Haldun un maliye düşüncesinin modern maliye teorileri açısından yorumu. İlk olarak İbni Haldun un devlet, kamu maliyesi ve özel ekonomi arasındaki ilişkiyi sosyolojik açıdan çözümlemesinden ötürü analizi günümüz maliye teorisine metodolojik bir katkı olarak yorumlanmış ve düşünür, mali sosyolojinin öncüsü olarak kabul edilmiştir (Andic, 1965; Andic ve Andic, 1985). İbni Haldun mali olayların altında yatan kültürel-siyasal-iktisadi-mali kurumları ve dinamikleri geniş kapsamlı bir toplumsal örgütlenme ve uygarlık/kültür teorisinde ele almıştır. Buna göre devlet ve toplum/ekonomi arasındaki ilişkiyi karşılıklı sosyolojik ilişki içinde çözümlemiştir. Diğer bir deyişle düşünürün teorisinde devlet yalnızca pazar ekonomisine müdahale eden bir idari kurum değildir. Devletin mali örgütlenmesi toplumsal ekonominin değişimi üzerinde belirleyici bir rol oynar ama aynı zamanda toplumsal iktisadi örgütlenme ve toplumun değer sistemi de devletin mali yapısını belirler. Devletin mali sistemi ve otoritesi sosyal değerler ve siyasal ilişkiler bütünü içinde şekillenmektedir. Bu bakımdan İbni Haldun un Mukaddime de kamu maliyesi üzerine çözümlemesi kapsamlı bir toplumsal örgütlenme ve uygarlık/kültür teorisi içerisinde yer alır. Bilindiği üzere sosyolojinin temel soruları modern toplum yapısının ve toplumsal değişimin dinamiklerinin neler olduğudur. İbni Haldun un sosyolojisinde iki temel toplumsal örgütlenme yer alır. Bunlar bedevi (göçebe) toplumlar ve kent toplumlarıdır. Bedevi (ilkel/göçebe) toplum işbölümünün olmadığı, barınma, korunma ve beslenme gibi temel yaşamsal ihtiyaçlar ölçüsünde iktisadi bir ürünün yaratıldığı, geçimlik bir maddi ekonomiye dayanır. Bu bağlamda İbni Haldun, bedevi toplumdan kent toplumuna ya da yerleşik topluma geçişi işbölümünün ortaya çıkışı, ihtiyaçların artışı ve çeşitlenmesi, ticari alışverişin başlaması ve üretimsel fazlanın yaratılmasıyla ilişkili görür. Kent toplumu ya da yerleşik toplum geçimlik ekonominin sona erip, iktisadi artığın yaratılarak maddi zenginleşmenin başladığı, ticaretin geliştiği ve buna paralel olarak asabiye (dayanışma/biz bilinci) ile diğer 8 Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran 2 13

9 C. GÜRKAN kültürel bağların, duygudaşlık ve politik bağlılıkların yeni değerlere göre değiştiği bir yapı ve süreçtir. Bu süreç düşünüre göre kent uygarlığı ve ekonomisi ile devletin birlikte gelişip yok olduğu beş aşamadan (kuruluş, yönetici otoritenin güçlenmesi (istibdat), duraklama ve rahatlık, durgunluk, israf ve çöküş) oluşan yaklaşık 120 yıllık bir zaman dilimini kapsamaktadır (Arslan, 2009: ; İbni Haldun, 1968: ; Öncü, 1993: 74-75). Bu toplumsal evrimde kent, pazar ekonomisi ve devlet iç içedir. Tarihçi Fernand Braudel (2002: 556) in dediği gibi kentler devletleri yarattığı gibi devletler de kentleri yaratmıştır. Bedevi toplumda ihtiyaçların artışı ile üretimsel ve ticari hayatın iktisadi ürün fazlası yaratacak şekilde gelişmesi işbölümüne dayanan giderek daha karmaşık bir yerleşik toplumsal örgütlenme sürecine doğru bir geçişe neden olur. Pazar ekonomisi ve kentsel-devlet bu gelişkin yeni toplumsal örgütlenmenin temel kurumlarıdır. Kamu maliyesi kurumu da iktisadi-sosyal gelişimin ve bölüşümün bir meselesi olarak kent toplumunda ortaya çıkar ve devletin evrimsel gelişim sürecinde önem kazanır. İbni Haldun kamu maliyesini bedevi toplumdan son derece farklı sosyolojik ve iktisadi bağlarla kurulan şehir uygarlığındaki pazar ekonomisinin ve kentsel devletin ilişkisi içerisinde ele alır. Kentsel devlet ve kent uygarlığı ticaret ve işbölümüne dayanan, emek nüfusunun temel üretim faktörü olduğu bir üretim ekonomisidir. Dolayısıyla bedevilikten kent uygarlığına geçiş, satılmak için mal üretilen devlet otoritesi altında pazar ekonomisine doğru bir geçiştir. Devlet en büyük pazar ve bütün pazarların anası, gelir ve masrafların kaynağıdır (İbni Haldun, 1954: 83). İbni Haldun un kamu maliyesi üzerine görüşlerinin sosyolojik bir karakter kazanmasının nedeni ise mali otoritenin kent uygarlığındaki toplumsal yapıyı ve değerleri nasıl ve ne yönde değiştirdiğine odaklanmasıdır. Bu bakımdan İbni Haldun teorisinde modern sosyolojinin toplumsal değişimin nasıl başladığı ve ne yönde gelişebileceği biçimindeki temel sorularına yanıtlar geliştirir. Düşünür, kent uygarlığının toplumsal dönüşümlerinde kamu maliyesinin oynadığı role dikkat çekmesinden ötürü mali sosyoloji açısından yorumlanabilecek bir toplumsal değişim teorisi geliştirmiştir. Düşünürün devletin mali krizi, toplumsal değerler sisteminin krizi ve toplumsal dönüşüm arasında kurduğu güçlü ilişkisellik, modern maliye teorisinin teorik tıkanmaları karşısında mali sosyoloji adı altında arayışında olduğu disiplinlerarası bakışın ve yöntemin öncü ismi haline gelmesine neden olmuştur. İbni Haldun un maliyeye özgü bir yöntemsel tartışma bağlamının dışında modern maliye teorisi açısından ilgi çekmesinin ikinci nedeni düşünürün kamu maliyesine, devlete ve ekonomiye dair görüşlerinin farklı modern teorik bakışlarla yorumlanabilmesidir. Örneğin, daha önce işaret ettiğimiz gibi kimi yazarlarca İbni Haldun kent uygarlığının beş aşamalı bir süreçten geçerek en sonunda çöküşe geçmesinin başlıca nedeninin devletin pazar ekonomisine müdahale etmesini söylemesinden ötürü klasik anlamda tam bir liberal olarak yorumlanmıştır. Ya da devlet yöneticilerinin kişisel çıkarları ve savurganlığıyla refah döneminin bitmesini vurgulamasından ötürü düşünür, kamu maliyesinde davranışsal maliye ekolünü temsil eden kamusal tercih teorisi bağlamında da yorumlanabilmektedir. Mukaddime de bu tezleri destekleyen pasajlar bulmak mümkündür. Örneğin, İbni Haldun göçebe yaşamdan kentsel-devlet uygarlığına ve pazar ekonomisine geçildikten sonra devlet yöneticilerinin kişisel çıkarları için devlet harcamalarını ve vergileri arttırdığını açıkça belirtir: Gelenek, itiyat ve refah çok olduğu için bunların devlet yöneticilerinin ihtiyaçları çoğalır. İhtiyaçlarını kapatmak için tebaaya Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran

10 Modern Maliye Teorisinin Klasik Kökenleri: İbni Haldun dan Post-Kameralizm e Mali Düşünce yeni ve ağır vergiler yükletirler Pazarlarda satılan eşya, mal ve her nesneden vergiler alınır, her çeşit vergiler ihdas olunur, devletin, ricalin israfı, refah ve bolluğa alışması arttıkça ihtiyaç ve masraflar derece derece artar ve çoğalır (İbni Haldun, 1954: 65). Devamında düşünür şunu ekler: Devlet yıkılmaya yüz tuttuğu devirde pazarlarda satılan her şeyden vergi alır İdare edenlerin ihtiyaçları ve masrafları fazlalaşır; kendisinin, havassının ve devlet ricalinin ihtiyaçları ve bağışları çok olduğu için hükümdar haraç ve vergileri o nispette artırır, toplanan vergiler ihtiyaçları ve masrafları kapatmadığından vergileri daha da çoğaltır Devlette zevk iptilâsı arttığı gibi askerin ücret ve aylıkları da o nispette artar (İbni Haldun, 1954: 67-68). En sonunda devletin lüks tüketime yönelik harcamalarının artışı ekonomiyi aşırı vergi yükü altına sokar ve ekonomik üretkenlik ve ticari kapasite düşer. Bunun sonucunda devletin vergi geliri azalır ya da toplanan vergi geliri artan harcamaları artık karşılayamaz. Vergi geliri düşen ve harcamalarını karşılayamayan hükümdar iktidarını koruyabilmek için gittikçe daha otoriter bir hale gelir ve askeri harcamalarını artırır (İbni Haldun, 1954: 76-77). Gelirini artırmak için de aynı zamanda pazar ekonomisine girerek ticaret yapmaya başlar. İbni Haldun için bu durum kent uygarlığının çöküşüne doğru giden yolda belirleyici bir aşamadır. Şöyle yazar: Hükümdar, emir ve zorbaların çiftçilikle meşgul olmaları zararlıdır. Çünkü bunlar çiftçilik ve ticaretle meşgul olurlarsa satılmak üzere şehirlerine getirilen mahsul ve ticaret mallarını istedikleri gibi fiyat biçerek satın alırlar. Vakti gelince de idarelerinde olan tebaalarına istedikleri gibi yüksek fiyatlarla satarlar. İdareleri altında bulunan tebaalarına, değerinden fazla fiyatla mal ve eşya satmanın zararı, yurt ve şehirlerine getirilen mal ve ticaret eşyasını, istedikleri fiyatla, zorla satın almaktan daha zararlı olup, tebaanın yaşayışını altüst eder, ekonomik durumlarını büsbütün bozar Hükümdarlar bu yolla zorla mal satın alarak zorla tebaalarına satmanın, vergileri ve umumiyetle devletin gelirini eksilterek devleti büyük zararlara soktuğunu anlamazlar (İbni Haldun, 1954: 73-74). Ayrıca, ekonomik hayatın alt üst oluşunun altında hükümdarın ve yöneticilerin lükse düşkünlüğü de vardır: Hayatın süs ve zevki gittikçe arttığı için masraflar da o nispette fazlalaşır, bunun bir sonucu olarak tebaa ve ahaliden daha çok nispette para çıkartmaya muhtaç olurlar ve ihtiyaç derecesi artar, devlet yıkılıncaya, izi ve eseri ortadan yok olup gidinceye kadar onun israf ve ihtiyaçları artmakta devam eder (İbni Haldun, 1954: 94-95). İbni Haldun un devlet ve pazar ekonomisi arasında kurduğu bu karşıtlık modern iktisadın analitik araçlarıyla ve kavramlarıyla ifade edildiğinde arz-talep soyutlaması ve fiyat teorisi bağlamında yorumlanabilmektedir. Buna göre pazarda fiyatları belirleyen unsur arz ve taleptir. Eğer pazarda mal fazlası (bolluk) varsa o zaman fiyatlar düşer; fiyatların düşmesi süreç içerisinde ticari kazançların ve kârların azalmasına bu da vergilerin düşmesine neden olur. Eğer pazar ekonomisinde aşırı darlık varsa kıtlık yaşanır, fiyatlar artar ve bu, tüketicilerin alım gücünü düşürüp, refahını azaltırken akabinde tüccarların ve üreticilerin kazancını düşürür. Sonuç yine devletin vergi gelirinin düşmesidir. Dolayısıyla devletin vergi geliri pazarın arz ve talep dengesine bağlıdır. Devletin refah döneminde vergi geliri en çoklaşır ve bu durumun sürekliliği mali otoritenin arz-talep dengesini koruyacak optimal bir vergilendirme politikası uygulamasıyla mümkündür. Ancak kent ekonomisinde arz ve talebin ortaya çıkardığı bu denge kalıcı bir denge değildir. Devlet, kuruluş aşamasında az vergi salar ve böylece üretimde maliyetleri yükseltmez. Dolayısıyla bu aşamada verginin gelir etkisi yüksektir. Refah döneminde optimal bir vergi geliri 10 Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran 2 13

11 C. GÜRKAN vardır. Refah döneminden sonra duraklama ve israf/çöküş aşamaları gelir ve bu dönemlerde devlet daha çok vergi salsa da toplam vergi geliri düşer, çünkü ekonomide insanlar çalışmaktan vazgeçer. Dolayısıyla dördüncü ve beşinci aşamalarda verginin ikame etkisi ortaya çıkar (Falay, 1978: 44-59). Bu bağlamda İbni Haldun un beş aşamalı uygarlık teorisinin şematik bir ifadesi arz yönlü iktisadın vergi politikasının bir gösterimi olan Laffer eğrisini andıran bir grafiğe benzer. İbni Haldun un kent uygarlığının pazar ekonomisinin çöküşünün çözümlemesi ayrıca modern iktisadın çevrim teorisi açısından da yorumlanabilmektedir. Buna göre kent ekonomisinin üretim kapasitesini, arz ve talep mekanizmasını istikrarsızlaştıran ve iktisadi-mali krize yol açan iki dinamik, nüfus ve kamu maliyesi çevrimleridir. Çevrimler teorisi ekonominin dinamik bir işleyişi olduğu gerçeğini ifade eder. Buna göre İbni Haldun un çözümlemesinde ekonominin dengelerinin değiştiği, örneğin vergilemede optimum düzeylerin uzun dönemde varolamayacağı ve ekonomik faaliyetin çevrimlerden oluştuğu düşüncesi vardır. Böylelikle düşünür ekonomiyi statik bir model içinde değil, dinamik bir değişim süreci içinde görür. Bu da düşünürü ekonominin ve kamu maliyesinin çevrim içinde geliştiğine dair bir düşünceye yöneltmiştir. İbni Haldun un görüşleri bu çerçeveye göre yorumlandığında iki tür çevrim tanımlanır: Nüfus çevrimi ve kamu maliyesi çevrimi. Nüfus çevrimine göre devletin ve toplumun iktisadi ve mali gelişmişlik düzeyi ile nüfusun büyüklüğü arasında pozitif bir ilişki vardır. Çünkü İbni Haldun a göre üretimin temeli emektir ve nüfus, toplumsal emek miktarı olarak üretimin çıktı düzeyini belirleyen temel üretim faktörüdür. Ekonominin gelişmesine bağlı olarak artan nüfus, kente dışarıdan göçle beraber daha da artar. Ancak kentin altyapı ve gıda üretimi artan nüfusu besleyemez. Sonuç iktisadi gelişimin durması, üretimin düşmesi, vergilerin temel kaynağı olan ticari kazançların düşmesi ve kent ekonomisinin krize girmesidir. Nüfusun belirleyici olduğu bu ekonomik gelişme döngüsünün içinde aynı anda bir başka çevrim daha vardır. Kamu maliyesi ekonominin azgelişmişlik ve gelişmişlik döngüleri arasındaki salınışının ikinci çevrimini oluşturur. Vergiler ve kamu harcamaları ekonominin içindeki mali çevrimi yaratır. Kent ekonomisinin başlangıç, gelişim, duraklama ve çöküş aşamalarında vergiler ve kamu harcamaları kalkınma sürecini besleyen bir çevrimden ekonominin üzerinde mali baskı ve sömürü uygulayan bir çevrime doğru gelişir. Sonuç, devletin mali otoritesinin kentin pazar ekonomisinin gelişim dinamiklerini ortadan kaldırması ve kent uygarlığının bir bütün olarak krizi ve çöküşüdür (Boulakia, 1971: ; Falay, 1978: 42-48; Mouhammed, 2007: 97-99; Weiss, 1995: 30-34). Ancak İbni Haldun un kent uygarlığına ve pazar ekonomisine ilişkin çözümlemesi yukarıdaki çerçeveyle yani neoklasik iktisadın kavramlarına, analitik çerçevesiyle ve araçlarıyla sınırlandırılırsa iktisadi ve mali görüşlerinin sosyolojik boyutu göz ardı edilebilmektedir. Oysa modern maliye teorisi açısından İbni Haldun un çözümlemesinin önemi, belirttiğimiz üzere mali konulardaki sosyolojik yönüyle bir metodoloji ve perspektif sunmasından kaynaklanır. Özellikle neoklasik iktisadın araçlarıyla ve serbest piyasa ekonomisi perspektifiyle hareket edildiğinde İbni Haldun daki devlet ve pazar ekonomisi ilişkisi keskin bir ikilik içinde ele alınır. Diğer bir ifadeyle kent uygarlığının çöküşü yalnızca devletin ekonomiye müdahalesi ile açıklanır. Oysa İbni Haldun kent uygarlığının krizini salt mali ve iktisadi sistem üzerinden devlet-pazar ekonomisi karşıtlığı ile çözümlemez; bunun yerine mali sistemin dönüşümünü toplumun kültürel yapısı, değer sistemi ve politik ilişkileriyle Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran

12 Modern Maliye Teorisinin Klasik Kökenleri: İbni Haldun dan Post-Kameralizm e Mali Düşünce beraber inceleyerek sonuca ulaşır. Diğer taraftan eğer İbni Haldun un sosyolojik maliye çözümlemesi, laissez-faire iktisadının bakışıyla sınırlandırılmadan ama liberal bir ekonomi bakışına uygun ve sosyolojik yönünü ihmal etmeden heterodoks bir ekonomi politik yaklaşım içerisinden yorumlanmak istenirse buna en uygun çerçeve kimi görüşleriyle kamusal tercih teorisine de yaklaşan (Mitchell, 1984a; 1984b) Joseph A. Schumpeter in vergi devletinin krizi ve kapitalizmin çöküşü tezidir. Schumpeter 1918 de yayınladığı Vergi Devletinin Krizi (1991) başlıklı yazısında mali konuların özellikle kriz dönemlerinde kapsamlı bir çözümlemesi için bağımsız bir çalışma alanı olarak mali sosyoloji yaklaşımını önermektedir. Schumpeter in vergi devletinin krizi üzerine çözümlemesi 1942 de yayınladığı Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi (1950) çalışmasıyla beraber düşünüldüğünde Schumpeter in vergi devleti, kapitalizm ve kriz analizi İbni Haldun un kent uygarlığının çöküşü tezini ve teorisini sosyolojik çerçevesi içerisinde yorumlamamıza imkân tanır. Her iki düşünür de pazar ekonomisiyle uyumlu devleti vergilendirme kapasitesi sınırlı bir vergi devleti olarak tanımlar ve vergi devletinin krizini ve çöküşünü, harcamaların vergi gelirlerini aşmasının ötesinde, toplumsal ve kültürel değerlerin, toplumun politik kanaatlerinin ve tavırlarının dönüşümüyle beraber ele alır. Schumpeter kapitalizmin, yani İbni Haldun un tanımladığı anlamdaki rekabetçi pazar ekonomisinin krizinin bir boyutunu devletin aşırı vergilendirme gibi rekabetçi ekonomide iktisadi gelişmeyi yaratıcı yıkım süreci içerisinde gerçekleştiren girişimcilerin kâr elde etmesini engelleyen mali politikalarına bağlar. Ancak yine İbni Haldun gibi Schumpeter de bu müdahaleci mali politikaların başlı başına kapitalist uygarlığın çöküşüne neden olamayacağını, kapitalist toplumun bütününde kapitalizmin temel iktisadi, hukuki ve kültürel kurumlarına toplumun bakışının değişmesinin, toplumsal bağlılıkların (örneğin, burjuva aile formunun bozulması gibi) yapısındaki değişimlerin temel bir rol oynayacağını düşünmektedir. Bir bütün olarak bakıldığında Schumpeter e göre kapitalizmin ve vergi devletinin uzun dönemdeki muhtemel çöküşü, devletin rekabetçi ekonomiye aşırı tahripkâr mali müdahalesinden, kapitalizmin başarılı işleyişinden kaynaklanan bürokratik rasyonalizasyonun ekonomiden siyasete ve kültüre dek yayılmasından, toplumun devletten artan sosyal harcama talepleri ve ortaya çıkan bütçe açıkları ile buna paralel kapitalizmin bireyci değerlerine ve ideolojisine karşı toplumda kolektif bilincin ve davranışların yayılmasından kaynaklanacaktır. Böylece Schumpeter in vergi devletinin krizi ve kapitalizmin çöküş teorisi kapitalizmin ve pazar ekonomisinin ekonomi politiğini mali sosyolojik bir çerçevede değerlendirmemize imkân tanır. Bu bağlamda İbni Haldun un heterodoks ekonomi politik çerçevedeki en uygun ve bu bağlamdaki modern maliye teorisi açısından daha kapsamlı bir sosyolojik yorumu Schumpeter in tezleri üzerinden geliştirilebilir. Schumpeter in yaklaşımının standart maliye teorilerden farkı kapitalizmi çelişkili bir toplumsal sistem olarak ele almasıdır. İbni Haldun da kent ekonomisinin ve uygarlığının çöküşünü çelişkiler üzerinden analiz eder. Ancak bu çelişkiler Schumpeter in yaklaşımından bir ölçüde farklıdır. İbni Haldun un kent uygarlığında gördüğü çelişkinin bir yönü toplumsal sınıflar arasındaki siyasal çelişkiler ve güç ilişkileridir. Aslında İbni Haldun devleti kent hayatının bir biçimi olarak gördüğünden devlet (mülk) toplumsal servetin bir toplamını temsil eder. İbni Haldun 12 Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran 2 13

13 C. GÜRKAN için servetler ve gelirler arasındaki eşitsizlik kent uygarlığının ve kentsel devletin (mülkün) bir özelliğidir. Bu noktada Schumpeter ve İbni Haldun arasında bir fark belirir. Schumpeter, vergi devletinin ve kapitalizmin krizini esas olarak kapitalizmin hem başarısını sağlayan hem çöküşünün tohumlarını eken bürokratikleşme ve rasyonelleşme çelişkisiyle açıklarken İbni Haldun daki çelişki aynı zamanda sınıflar arasındaki bir sömürü ilişkisi bağlamındaki sınıfsal çelişkidir. İbni Haldun daki bu çerçeve, düşünürü eleştirel ekonomi politik çerçevedeki maliye teorisi açısından yorumlamamıza imkân tanır. Şöyle yazar: Sosyal hayat yaşayan şehir ve ülke ahalisinden her sınıf ve tabakanın kendisinden aşağı derecedeki sınıflara hükmü câridir (İbni Haldun, 1954: 376). Eleştirel ekonomi politik çerçeveden yorumlanan maliye teorisine göre vergi devletinin krizinin temel referansı devletin ekonomiye müdahalesi değil, esas olarak toplumsal değerlerin ve kültürel yapıların dönüşümüyle birlikte sınıfsal çelişkilerdir. İbni Haldun bu çerçeveye uygun tespitler yapmıştır. Ümit Hassan, İbni Haldun üzerine kapsamlı çalışmasında düşünürün toplumsal hayatın üretiminde emeğin merkezi rolünü tespit ettiğini, devletin politik örgütlenmesinin emeğin temel üretim faktörü olduğunu ve maddi hayatı üreten iktisadi gelişmeye bağlı olduğunu, siyasal ve iktisadi yapının toplumsal sınıflar arasındaki eşitsizlik ve sömürü ilişkisi içerdiğinin farkında olduğunu vurgular. Kendi sözleriyle: Bu görüşleri İbni Haldun un bir artı-değer teorisi sezinlemesine kapı açmaktadır. İbni Haldun un geçim yollarını incelediği ve tabiî geçim yolları tabiî olmayan geçim yolları ayrımını yaptığı bahislerde de sömürü mekanizmasını ortaya koymuş olduğu irdelenebilir (Hassan, 1982: 15). İbni Haldun böylelikle emeğin fazla ürününün karşılığı ödenmeden sahiplenildiğini vurgulamış olmaktadır. Düşünür, kârlardaki ve gelirlerdeki gelişmeye içkin olan emeğin sömürüsüne dayanan bu eşitsizliğe işaret etmek için kârı riba ve gasb olarak ikiye ayırır. Riba ticari alışverişte ucuza alarak pahalıya satmaktan doğan kazancı, gasb ise üretken emeğin ürününün karşılığı ödenmeden ele geçirilmesini tanımlar (Falay, 1978: 40). İbni Haldun un düşüncesinde mülk (devlet) bu eşitsiz gelir dağılımının ve üretken emeğin ürettiği artı-değerin varlıklı ve iktidar sahibi sınıflarca karşılığı ödenmeden ele geçirilmesinin bir formudur. İbni Haldun için devlet (mülk) zaten kent uygarlığının formudur (Arslan, 2009: ). Dolayısıyla mülk, kent uygarlığında siyasal egemenliğin toplumsal biçimi olduğundan bu biçimin içeriğinin çözümlenmesi gerekir. Bu bağlamda İbni Haldun da egemenlik yalnızca devletin tebaa üzerindeki siyasal, askeri ve bürokratik tahakkümünü tanımlamaz, aynı zamanda egemenlik ve otorite şehir umrânınında servetin ve toplumsal ürünün bölüşümünün eşitsizliğini yaratan sınıflar arası bir güç ilişkisidir. Bu çerçeveden bakıldığında İbni Haldun un eleştirel ekonomi politik yaklaşımla bir sosyolojik maliye teorisi geliştirdiğini söyleyebiliriz. Bu eleştirel perspektife göre vurguladığımız üzere kent uygarlığının ve pazar ekonomisinin çöküşü devletin ekonomiye aşırı vergilendirmeyle ve fiyat sistemini bozacak ticari girişimleriyle müdahale etmesine bağlanmaz; çöküş, kent uygarlığının toplumsal yapısına içkin yapısal özelliğinden ileri gelmektedir. Diğer bir ifadeyle devletin ekonomiye müdahalesinin içinde gerçekleştiği kent uygarlığının kültürel, ahlaki ve politik yapısı dikkate alınmalıdır. Dolayısıyla günümüzde giderek ağırlık kazanan yorumların aksine, düşünürün yaklaşımında devletin mali krizi yalnızca devletin ekonomiye müdahalesinden kaynaklanmaz. Düşünürün pazar ekonomisi ve Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran

14 Modern Maliye Teorisinin Klasik Kökenleri: İbni Haldun dan Post-Kameralizm e Mali Düşünce devlet arasında kurduğu ilişki teorisinin bütünü içinde değerlendirildiğinde, devletin ve mali politikaların içinde şekillendiği politik, iktisadi, ahlaki ve kültürel özellikleri ile kent toplumunun en baştan deyim yerindeyse bir kriz toplumu olduğu görülür. Bu bağlamda İbni Haldun u özel teşebbüscü ya da serbest piyasa ekonomisini savunan öncü bir laissez-faire iktisatçısı olarak görmek bir hatadır. İbni Haldun da bunu destekleyen vurguların olduğunu ileri süren görüşler aslında bu saptamaların düşünürün kent ekonomisinin optimal bir düzeyde nasıl çalışabileceğine dair pozitif bir çözümlemesi olduğu gerçeğini gözden kaçırır. İbni Haldun un devletin ticarete girmemesinin nedeni olarak da ticaretin kötü bir ahlakı geliştirmesi ve bundan dolayı devlet yöneticilerini bu kötü ticari ahlaktan uzak tutmak istemesidir. Ticari ekonominin kültürel ve ahlaki değerlerine yönelttiği eleştiriyi göz önüne aldığımızda İbni Haldun un koşulsuz savunduğu bir serbest ekonomi modelinden bahsettiği anlaşılmamalıdır. Tam tersi İbni Haldun kent uygarlığını toplumsal değerleri bakımından (lüks tüketim, gösteriş kültürü vs.) eleştirmektedir (İbni Haldun, 1968: 310). Düşünür, vergi devletinin ve kent toplumunun çöküşünde bunun devlet yönetimi açısından nedenlerine bakarken bu çöküşün aynı zamanda bir bütün olarak kent toplumunda ticaretin gelişmesiyle beraber tüm toplumsal yapıya yayılan kötü değerlerle ve adetlerle de ilgili olduğuna işaret eder. Ticaretin ve paranın yaygınlaşmasıyla kentli insanların arasında lüksün, yalancılığın, düzenbazlığın, sömürünün, tefeciliğin, adaletsizliklerin ve haksızlıkların giderek yaygınlaştığını belirtir. Düşünür için bunlar kent kültürünün değerleridir ve çöküş aslında devletin ekonomiye müdahalesiyle yaşanan bir çöküş olmanın ötesinde bu değerlerin bir bütün olarak kent toplumunda yarattığı yıkımla da ilgilidir. Bu bakımdan İbni Haldun için vergi devletinin çöküşü yalnızca devlet yönetiminin piyasaya yöneticilerinin kişisel çıkarları doğrultusunda müdahalesiyle ilgili değil, bir bütün olarak ticari kent toplumunun içinde bulunduğu kültürel ve ahlaki yozlaşmayla ilgilidir. Ancak İbni Haldun un ticari ekonomiye yönelik eleştirisini yalnızca ahlaki ve kültürel bağlamda değerlendirmemek gerekir. Belirttiğimiz üzere İbni Haldun kent uygarlığının pazar ekonomisindeki eşitsiz ilişkilerine de dikkat çeker. Dolayısıyla ilişkiselliği yalnızca devletten topluma doğru kurmak ve yıkımın tek sebebi olarak devlet müdahalesini ve devlet yöneticilerinin kişisel çıkarlarına yönelik davranışlarını göstermek İbni Haldun un bir bütün olarak kent uygarlığına ve pazar ekonomisinin işleyişine yönelik eleştirisinin bütünselliğini ve kapsamını göz ardı eder. Önemli olan devletin kent uygarlığını ve pazar ekonomisini ortadan kaldıran devlet yöneticilerinin hatalı mali politikaları ve kötü yönetim ahlakı değil, bu politikaların, yabancılaşmanın, kötü ahlakın ve yozlaşmış kültürün nasıl bir toplumsal iktisadi düzenden çıktığını görmektir. Diğer bir deyişle devlet ve toplum, bireyler ve sınıflar arasındaki toplumsal ilişkilerin cereyan ettiği sosyal ve siyasal çevrenin bütününü -kent uygarlığını- tahlil etmek gerekir. İbni Haldun un düşüncesine uygun bütünsel ve realist bir mali sosyoloji perspektifi bunu gerektirir. Bu bağlamda toplumsal değişimi inceleyen bir filozof olarak İbni Haldun açısından ilkel yaşam tarzı ve geçimlik ekonomisi ile bedevi toplum, sahip olduğu insani ve sade toplumsal değerleri, güçlü asabiyesi ile kent uygarlığının yalnızca karşı kutbunda yer almaz, aynı zamanda düşünür için kent uygarlığından sonra başlayacak yeni bir toplumsal aşamanın umudunun da sembolü gibidir (Öncü, 1993: 76). Yücelttiği ilkel toplumun değerleri kent uygarlığının çöküşünden sonra yeni toplumsal aşamanın temeli olacaktır. Jean-Jacques Rousseau da ve von Justi de de 14 Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran 2 13

15 C. GÜRKAN olduğu gibi ilkel toplum, tüm insan toplumu için doğru bir yönetimsel felsefeyi temsil eder. İbni Haldun açısından ideal mali düzen, ihtiyaçların artmadığı sade bir yaşamdır. Kent toplumu için de geçerli olan doğru mali örgütlenmeyi bir şairden aldığı dizelerle dile getirir: Çoğa rağbet ve meylettirirsen, gönül, çoğa ve bola meyleder; az ile kanaate alıştırırsan, az bir nesne ile de kanaatlenir (İbni Haldun, 1954: 82). İbni Haldun için bedevi topluma dönüş fikri hem tarihsel olarak Arap, Orta Doğu ve Kuzey Afrika toplumlarında gözlemlediği bir somut durum hem de ilkel toplumun sahip olduğu erdemli değerlerden ötürü kent toplumunun bir eleştirisi olarak karşımıza çıkar. Bedevi toplum döngüsel zaman anlayışı içinde düşünürün yeni bir başlangıca yönelik iyimser bakış açısını da temsil eder. İbni Haldun kendinden sonra gelen Batı daki düşünürleri uzun bir süre etkilememiştir. Batılı düşünürler tarafından önemi 19. yüzyılda geç bir dönemde anlaşılmıştır (Mouhammed, 2007: 89-90). Ancak Osmanlı devlet yöneticileri için de İbni Haldun 16. yüzyıldan itibaren son derece önemli bir düşünürdü. Düşünürün Mukaddime (İbni Haldun, 1968: 94-95) de Aristoteles e referansla tanımladığı adalet çemberi Osmanlı devlet felsefesinin temeliydi. Düşünürün devletin çöküş teorisi ve işaret ettiği adalet çemberi İmparatorluğun özellikle kriz zamanlarında yeniden hatırlanan ve formüle edilen bir yönetim felsefesiydi (Okumuş, 2005; Somel, 2001). Günümüzde de ekonomilerin ve toplumların özellikle kamu maliyesi üzerinden çıkan son krizlerini anlamada İbni Haldun un eleştirel ekonomi politik ve sosyolojik çözümlemelerinin yorumlanması gerektiğinin önemi son derece açıktır. 3. Kameralizmden Post-Kameralizm e Maliye Teorisi tarihlerinde Goldscheid ve Schumpeter in, İbni Haldun da görüldüğü biçimiyle mali sosyolojiye dikkatleri çekmesinden sonra uzun bir süre maliye teorisinde disiplinlerarası yaklaşımlar ve arayışlar sessizliğe gömülmüş ya da en azından hâkim konumdaki Anglo-Sakson maliye teorisinde ilgi görmemiştir. Richard Goode, 1970 de yayınladığı 20. yüzyıl maliye teorisi literatürü üzerine inceleme yazısında maliye teorisinde yaşanan bu değişimleri değerlendirmektedir. Goode (1970) incelemesinde, 1930 ile 1968 tarihlerinde yayınlanmış Sosyal Bilimler Ansiklopedisi nde yer alan kamu maliyesi alanında yazılmış makaleleri karşılaştırmaktadır. Ansiklopedi yayınlandığı dönemde sosyal bilimlerin önde gelen isimlerinin makalelerinden oluşmasından dolayı disiplinlerin o dönemdeki genel özelliklerini ve sosyal bilimlerin bütünü içerisindeki konumunu anlama yolunda önemli ipuçları vermektedir. Goode yazısında yaklaşık kırk yıllık arayla yayınlanmış iki ansiklopedideki maliye yazılarını karşılaştırdığında çarpıcı sonuçlara ulaşmış ve 20. yüzyılda kamu maliyesi disiplininin uğradığı dönüşümleri sergilemiştir. Yaptığı karşılaştırmaya göre ortaya çıkan en çarpıcı sonuç, kamu maliyesinin giderek diğer disiplinlerle ilişkisini koparması ve giderek daha teknik bir disiplin haline gelerek farklı sosyal bilim disiplinlerinde çalışanların anlamasını zorlaştıracak biçimde bir uzmanlık alanına dönmüş olmasıdır. Goode kamu maliyesinin geldiği yeni aşamada hukuki, idari, politik, sosyolojik, felsefi ve tarihsel yönlerinin önemli derecede ihmal edilmiş olduğunu ve maliye teorisinin daha çok modern iktisada (economics) yaklaştığını tespit etmiştir (Goode, 1970: 29, 31-32). Maliye disiplinin hâlihazırdaki durumuna bakıldığında Goode nin tespitlerinin hâlâ geçerli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Sosyal bilimlerde gözlemlenen disiplinleşme, teknikleşme ve uzmanlaşma eğilimleri o tarihten bu yana maliye Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran

16 Modern Maliye Teorisinin Klasik Kökenleri: İbni Haldun dan Post-Kameralizm e Mali Düşünce alanında da güçlenerek devam etmiştir sonrası dönemde kamusal tercih teorisinin maliyenin ve siyaset biliminin beraber düşünülmesine yönelik bakışı ve mali sosyolojinin 1990 lardan sonra yeniden ilgi görmeye başlaması bu gidişatın karşısında belirli ölçüde alternatif bir teorik konum ve tartışma alanı açabilmiştir. Ne var ki kamusal tercih teorisinde siyasete getirilen ekonomist tanım ve yaklaşım, özünde siyaseti teknik bir analizin sınırları içinde tutmaya devam etmiştir. Diğer tarafta James O Connor (1973: 3), Devletin Mali Krizi başlıklı çalışmasında mali siyaset (fiscal politics) olarak tanımladığı yaklaşımdan hareketle kapitalizmin ve Keynesyen sosyal refah devletinin krizini çözümlemiş ve çözümlemesinde eleştirel ekonomi politik perspektiften maliye teorisinde yeni bir teorik tartışma alanı açmıştır. Goode de yazısında bu tür alternatif teorik bakışlara ihtiyaç duyulduğunu belirterek incelemesinin son cümlesinde şu saptamada bulunur: Kamu maliyesinin iktisadi, siyasal, hukuki ve yönetimsel unsurlarına dair çok yönlü ve bu unsurları birleştirici bir tavra ihtiyaç vardır. Bu birleştirici bakış kameralistlerin eski geleneğine dönüşte ifadesini bulabilir; ancak modern araştırmacılar açısından bu çok yönlülüğe yalnızca eski problemleri yeniden düşünerek ve yeni teknikler kullanılarak ulaşılabilir (Goode, 1970: 34). Goode bu saptamasıyla yüzyıl arası Alman İmparatorluğundaki bölgesel devletlerde gelişmiş bir yönetim sanatı olan kameralizmin modern maliye teorisi açısından önemine dikkat çekmiştir. Goode, çok-disiplinli yapısıyla kameralizmin yeniden değerlendirilmesiyle modern maliye teorisinde ihtiyaç duyulan kapsayıcı sosyal bilim bakışı için işlevsel olabileceğini ileri sürmekteydi. Nitekim kameralistler hem akademik bilgi üretimi bakımından hem de pratikte devlet yönetimi alanında sosyal bilim, doğa bilimleri ve uygulamalı bilimler alanında eğitim almış düşünür, yazar ve bürokrat yönetici kimselerdi. Maliye teorisinin 20. yüzyıldaki disiplinleşme-uzmanlaşma-teknikleşme olarak özetlediğimiz teorik açmazları karşısında Goode nin kameralizme dönüş çağrısı mali sosyoloji ve kamusal tercih teorisi alanında bir karşılık buldu ve Goode ye referansla maliyenin bu teorik sorunlarının aşılması için post-kameralist bir yönelime ihtiyaç olduğu ileri sürüldü (Backhaus ve Wagner, 2004; Wagner, 2012). Böylece modern maliye teorisinin disiplinlerarası bir yapıya kavuşturulması gerektiğini vurgulayanlar maliye disiplinine özgü yeni bir yöntemsel, kuramsal ve kavramsal paradigma geliştirebilmek için maliye düşüncesinin klasik kökenlerine dönmüş oldu. Jürgen G. Backhaus ve Richard E. Wagner mali sosyoloji ve kamusal tercih teorisi alanında çalışmalar yapan, kameralizmi ve mali sosyolojiyi kamusal tercih teorisi perspektifinden yorumlayan maliye kuramcılarıdır. Yazılarında yer alan postkameralizm çağrısının altında esas olarak şu neden yatar: Adam Smith in klasik politik iktisadından başlayıp 1880 den sonra özellikle Francis Y. Edgworth un neoklasik maliye teorisi ile devam eden Anglo-Sakson maliye teorisi maliye düşüncesinin teorik konu alanını daraltmıştır. Bu teorik akımda mali olayların ve karar süreçlerinin idari, politik ve sosyolojik çerçevesi maliye teorisinin dışında kalmış, bireylerin çıkarcı-çatışmacı siyasal davranışları ve motivasyonları analiz edilmeyerek kamu maliyesinin politik içeriği analiz dışına itilmiş, bütçenin harcama tarafı vergi geliriyle ilişkilendirilmemiş ve felsefi bir bakış açısıyla kamusal alandevlet ilişkisi toplumsal uyuma yönelik normatif bir yaklaşımla görülüp, devlet sosyal refah maksimizasyonu amacıyla kamusal çıkara uygun davranan hayırsever despot olarak kavramsallaştırılmıştır. Yazarlara göre Anglo-Sakson maliye 16 Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran 2 13

17 C. GÜRKAN teorisinde devlete yönelik bu kavramsallaştırmada mali karar süreci, tıpkı eski mutlakıyetçi devletler çağındaki maliye düşüncesinde olduğu gibi hükümdarın gelir maksimizasyonu amacına dönük seçimleriyle gerçekleşmesine benzer. Oysa James Buchanan ın Anglo-Sakson maliye teorisine getirdiği eleştirilerin izinden giden bu yaklaşım Backhaus ve Wagner için modern parlamenter demokrasilerdeki mali süreçleri gerçekçi bir şekilde açıklayacak devlet modeli ve mali çerçeve inşa edememektedir. Diğer bir deyişle Britanya klasik ve neoklasik maliye teorisi, ilk kez 1896 da Wicksell (1958: 82-83) in vurguladığı gibi ekonomiye müdahale eden, çıkar maksimizasyonunu vergilemede en az toplumsal fedakârlık ile sağlamayı hedefleyen topluma dışsal ve apolitik bir eski-zaman hükümdarlık teorisiyle devlet modeli geliştirmiştir. Ancak bu modelde bireylerin mali karar sürecindeki etkileşimi ve bu etkileşimin politik arenası olarak devlet göz ardı edilerek mali sistem ve karar süreçleri modern parlamenter demokratik çerçeve içinde yer alan devlet ve toplum için gerçekçi bir çözümleme yapılamamıştır. Modelde sosyal refah maksimizasyonu ve devletin gelirini en az toplumsal fedakârlık ile en çoklaştıracak normatif vergileme ilkeleri inşa edilmiştir. Backhaus ve Wagner için Buchanan (1987) ın izinden giderek modern parlamenter demokratik sistemlerde mali yapıyı ve süreci pozitif bir bilimsel açıklama çerçevesinde gerçekçi bir şekilde açıklayabilecek maliye teorisi kişisel çıkar, metodolojik bireycilik ve politik mübadele varsayımlarına temellenen ve bireyler arası etkileşimi temel alan kamusal tercih teorisinin perspektifidir. Anglo-Sakson maliye teorisine anayasal maliye perspektifinden getirdikleri eleştirinin ilk adımlarının arasında İtalyan maliye teorisinde (Eusepi ve Wagner 2013; Wagner, 2003) ve kameralizmde (Backhaus ve Wagner, 1987; Backhaus ve Wagner, 2005; Backhaus, 2002) atıldığını iddia etmektedirler. Yazarlar bu iddialarının doğrultusunda Goode (1970) nin çağrısıyla Alman düşünce maliye geleneği kameralizmi yeniden yorumlamışlardır. Bu bağlamda yazarların kameralizm yorumundan çıkan post-kameralizm kavramı modern maliye teorisini tarihsel kökenlerine referansla yeniden inşa etmenin arayışının bir ifadesidir. Yazarların düşüncesine göre modern demokrasilerde mali sistemi ve karar süreçlerini açıklayacak teorik bakış esas olarak iki yönelime ve düşünceye sahip olmalıdır. İlk olarak kameralizmde olduğu gibi çok-disiplinli bir maliye teorisi gereklidir. İkincisi toplumsal alanda bireyler arası etkileşimi konu edinen ve bu ilişkileri çözümleyen, bu doğrultuda Anglo-Sakson maliye teorisindeki müdahaleci devlet modelinde görüldüğü biçimiyle devlet ve ekonomi arasında dışsal bir ilişki kurmayan, bunun yerine katılımcı bir devlet modelinden hareket edilmelidir (Backhaus ve Wagner, 1987: 15; Backhaus ve Wagner, 2004). Buna göre modern demokratik toplumların mali sistemini ve karar süreçlerini açıklayacak devlet modeli ekonomiye sosyal refah amacıyla ve normatif vergi ilkeleri ile müdahale eden değil, katılan devlet modelidir. Ancak bu katılımcı devlet modelinin modern toplumlara uygun biçiminin bireyler arası (politikacı, bürokrat ve seçmen) politik mübadelenin (katalaksi) bir yansıması olarak kavramsallaştırılması gerekir. Bu kameralizmin toplumsal-tarihsel koşullarından ötürü eksik olan yönüdür. Toplumsal koşulları gereği kameralist devletler Alman İmparatorluğunun parçalı bürokratik bölgesel yönetim sisteminde ekonomiye bir ticari firma gibi katılıp rekabet eden, ekonomik alanda ticari girişimleriyle gelir maksimizasyonunu hedefleyen bir ticari-bürokratik devlet modeliydi. Diğer bir deyişle yönetici prens, bürokratları ile devlet çıkarını ve dolayısıyla devletin Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran

18 Modern Maliye Teorisinin Klasik Kökenleri: İbni Haldun dan Post-Kameralizm e Mali Düşünce maliyesinin gelirini maksimize etmeye çalışırken seçimleri yapan esas ve tek kişidir. Bu bağlamda kameralizm, mutlakıyetçi çağın maliyeye özgü bir hükümdarlık teorisidir. Kameralist düşünür von Justi nin bu bağlamda devlete getirdiği mekanistik tanım, kameralizmin tipik devlet bakışını özetler. Şöyle yazar: Uygun biçimde kurulmuş devlet kesinlikle tüm çarkları ve dişleri birbiriyle tam olarak uyumlu bir makineye benzer ve hükümdar -bir deyim kullanmak gerekirse- tüm hareketi başlatan ustabaşı, ana yay ya da ruh gibidir (Aktaran Parry, 1963: 182). Hükümdar devleti bürokratik kameralist danışmanları ile birlikte bir ticari şirket gibi çalıştırıp, rekabetçi bir ekonomik ortama dahil eder. Bireylerden vergi almak yerine tarihsel koşulların zorunluluğundan dolayı (örneğin vergi tabanının yetersiz olması) devlet, ekonomiye girişimci olarak katılarak gelirini elde eder. Backhaus ve Wagner, kameralist maliye düşüncesinin de tarihin bu koşullarına göre şekillendiğini ileri sürerek kameralist maliye teorisinin devleti Anglo-Sakson maliyede ve Britanya nın fedakârlık teorisinde (Kayaalp, 2004) olduğu gibi ekonomiye müdahale eden değil, katılan bir devlet olarak kurguladığını ileri sürmektedir. Buna göre yazarlar açısından mali karar süreçleri devletin ekonomiye katılımı esnasında bürokratlar ve yönetici hükümdarlar arasındaki etkileşimden doğduğunu vurgulayarak kameralist maliye düşüncesi reel politik bir mali düşünce geliştirmiştir. Bu bağlamda Backhaus ve Wagner, genel kanının aksine, kameralist sistemin ve düşüncenin mali karar sürecini kamusal çıkara dayanan soyut organik devlet-toplum düşüncesine referansla tanımlanmaması gerektiğini ileri sürer. Yazarlara göre Alman İmparatorluğundaki kameralist düşünce geleneği devlet ekonomisini işletme ekonomisi gibi çözümleyen, devleti bir ticari firma gibi gören, dolayısıyla devlet ve toplum arasındaki ilişkiyi felsefi organik devlet modeli içinde değil, esas olarak uygulanabilir realist politika önerileriyle ele alan bir maliye düşüncesidir (Backhaus ve Wagner, 1987: 6-7; Backhaus, 2002: ). Organik devlet-toplum anlayışında ve düşünce sisteminde devlet, ekonomiye dışarıdan müdahale eden bir devlettir. Oysa burada kameralist devlet, diğer devletlerle kaynaklar için rekabet eden ve bu doğrultuda ekonomide ticari girişimleriyle yer alan devlettir. Yazarlar devleti topluma dışsal kılan, ekonomik süreçlerde etkileşimi konu edinmeyen ve böylece devleti sadece toplumun üstünde bağımsız bir yapı olarak gösteren kameralist teorilerin olduğunu ama bunların analitik argümanlar olarak devlet ve maliye çözümlemesinde yer almadıklarını ileri sürerler (Backhaus ve Wagner, 2005: ). Özellikle yazarlar 18. yüzyılın ikinci yarısından sonraki kameralist düşünce için bunun tamamıyla doğru bir tespit olduğunu belirtirler. Dolayısıyla Backhaus ve Wagner için kameralist mali düşünce katılımcı devlet modeliyle belli ölçüde etkileşime (yani devletlerarası rekabet ve hükümdarbürokrasi arasındaki etkileşime) referansla çözümleme yapan bir maliye geleneği olması nedeniyle buradan Anglo-Sakson maliye teorisi geleneğinin karşı kutbu olarak kamusal tercih teorisine doğru bir sürekliliğin kurulabileceğini ileri sürerler. Bu süreklilik yazarların gözünde o denli güçlüdür ki 18. yüzyılın ikinci yarısındaki en önemli kameralist von Justi nin vergilendirmeye ilişkin görüşlerini Smith (2006 [1776]: ) in vergilendirme ilkelerinin tam karşısında yorumlarlar. Yazarlar Smith in vergilendirme ilkeleri gibi vergilendirmenin nasıl yapılması gerektiğine dair değil, von Justi nin tıpkı kamusal tercih teorisinin hedeflediği gibi sivil özgürlüğü, bireylerin refahını ve sermayesini korumak için devletin vergilendirme gücünü sınırlandırıcı vergi ilkeleri olarak inşa ettiğini ileri sürerler. Smith vergi 18 Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran 2 13

19 C. GÜRKAN ilkeleriyle Leviathan devletin yol açacağı zararları azaltmanın ve bu Leviathan ile beraber yaşamanın yollarını ilkeleriyle gösterirken yazarların von Justi ye getirdikleri yoruma (Backhaus ve Wagner, 2004: 5-6; Wagner, 2003: 6-8) göre kameralist düşünür, organik ve müdahaleci devlet bakışıyla hareket etmemiş, vergilemeye ilişkin güçlü itirazı ile Leviathan devleti en baştan sınırlandırmayı ve mali otoritenin toplumda vergilendirmeyle yol açacağı zararı bütünüyle yok etmeyi amaçlamıştır. Von Justi ye getirdikleri bu yorum, kameralist düşünürü kamusal tercih teorisinin normatif politik amaçlarıyla uyuşturmaktadır. Backhaus ve Wagner e göre kameralizmde eksik olan vurguyu tamamlamak gerekir ve bu bağlamda modern toplumun kamu ekonomisini gerçekçi bir biçimde çözümlemek için yapılması gereken bireyler arası politik etkileşimden hareket etmek ve bunu tanımlayan politik mübadele (katalaksi) varsayımını modele dahil etmektir. Kameralizmin tarihsel koşullarından dolayı modern toplumların politik ve sosyal çerçevesine uygun olmayan yönü etkileşimin toplumsal politik alandaki bireyler arası politik mübadele olarak tanımlanmamasıdır. Diğer bir deyişle kameralizmde, mutlakıyetçi çağın devlet yapısına uygun biçimde mali karar sürecinde devletin karar merkezi olduğu ve etkileşimin devletlerarası bir rekabet çerçevesi ve bürokratyönetici prens arasındaki yapı içinde sınırlı kaldığı bir mali sistem ve düşünce geliştirilmiştir. Devlete ve mali karar sürecine ilişkin bu çerçeve kolektif seçim süreciyle mali kararların ortaya çıktığı modern parlamenter demokrasilerdeki toplumların mali sistemini açıklayacak doğru bir mali-politik çerçeve değildir. Wicksell in bu konuda ilk çabayı başlattığını ve İtalyan maliye teorisinin 1880 lerden 1940 a dek bu çabayı daha da ileriye götürdüklerini düşünmektedirler. Dolayısıyla yazarlara göre Anglo-Sakson geleneğe karşı geliştirilmesi gereken teorik bakış, Kıta Avrupası maliye geleneklerine ve kameralizmin çok-disiplinli teorik yapısına temellendirilmelidir (Backhaus ve Wagner, 2005). Yazarlara göre eski ve yeni Kıta Avrupası maliye geleneklerinin bireyler arası etkileşim ve katılımcı devlet modeli vurgusu, modern toplumun parlamenter demokratik yapısına göre politik mübadele ilişkisi çerçevesinde kamusal tercih teorisi perspektifi ile yeniden inşa edilmelidir. Yazarlar kameralizmin bu iki temel özelliğini -etkileşimi vurgulayan katılımcı devlet modelini ve çok disiplinliliği- koruyup daha gelişkin bir teorik yapı içinde modern topluma uygun formülasyonunun yapılması gerektiğini modern maliye teorisi açısından vurgularlar. Bu çabayı da kameralizme referansla postkameralizm adı altında ifade etmektedirler. Backhaus ve Wagner in kameralizme getirdiği yorumda ve kamusal tercih teorisiyle kameralizm arasında kurdukları süreklilik ve paralellikte eleştiriye açık noktalar vardır. Yazarların tezlerinin özünü toparlayarak bu tezlere ve yorumlara eleştirimizi burada kısaca özetleyelim. Backhaus ve Wagner, kameralizmi merkantilizm ile birlikte ele alır ve iki iktisadi doktrinin ve politikanın benzerlikleri ve farklılıkları üzerinden kameralizmi yorumlar. Buna göre kameralist ve merkantilist düşüncenin karşı karşıya olduğu iktisadi ve toplumsal yapı ve kısıtlar son derece farklı olsa da iktisadi hayatı ele alış biçimleri o derece farklı değildir. Backhaus ve Wagner için merkantilizm nasıl belirli bir kurumsal düzende rasyonel kişisel çıkar arayışının bir yansıması ise kameralizm de aynı biçimde görülebilir (Backhaus ve Wagner, 1987: 6). Buna göre yazarlar kişisel çıkar güdüsünün kameralist düşüncenin ilkelerini biçimlendirdiğini ve şimdi bu güdüye odaklanarak kameralist düşüncenin mahiyetinin anlaşılabileceğine düşünürler. Kameralizmin Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran

20 Modern Maliye Teorisinin Klasik Kökenleri: İbni Haldun dan Post-Kameralizm e Mali Düşünce maliye düşüncesini bir tür işletme iktisadı olarak tanımlarlar ve hükümdarın kameralist ilkelerde bir işadamı, kamu ekonomisini de bir ticari firma gibi ele aldıklarını öne sürmektedirler. Bu bağlamda kameralizmin organik devlet-toplum anlayışıyla sınırlandırılmaması ve bu organik bakışın kameralizmin özünü yansıtmadığını belirterek bunun bir örneği olarak da kameralizmin son büyük temsilcilerinden von Justi nin vergilendirme ilkelerine işaret etmektedirler. Backhaus ve Wagner in yorumuna göre von Justi devletin vergilendirme gücünü sivil özgürlükler ve bireylerin refahını azaltmaması için kısıtlayıcı hatta tamamen ortadan kaldırıcı ilkeler inşa etmiştir. Sonuçta yazarlar von Justi yi ve kameralizmi benimsedikleri kamusal tercih teorisinin ve anayasal maliye perspektifinin öncüsü olarak yorumlarlar. Ancak bu tanımlamalar ve yorumlar kameralizmin teorik bakışını doğru biçimde yansıtmaz. Yazarların yorumundan çıkan kameralizm, benimsedikleri kamusal tercih teorisinin temel kavramlarıyla ve kuramsal çerçevesiyle yorumlanmış bir kameralizmdir. Her şeyden önce kameralist düşüncede yazarların iddia ettiği gibi kişisel çıkar devlet yönetimi ve toplumsal ilişkilerde belirleyici değildir. Yine yazarların iddia ettiği gibi kameralizmin organik bakışının belirleyici bir analitik argüman olarak teoride yer almadığını söylemek de çok mümkün değildir. Bir bütün olarak bakıldığında kameralist düşüncede insanın doğası bireysel ve faydacı değil, toplumsaldır. Birey, devletin çıkarları uyumlaştırıcı düzenleme alanının dışına çıktığında toplumsal uyumu bozar ve kaosa neden olur (Gürkan, 2007: 238; Gürkan, 2008: ; Herlitz, 1993: 97-99; Tribe, 1988: 30). Kameralistler için birey ancak devletin düzenlediği toplumsal alanda özgürleşebilir. Devletin ekonomide yer alması devletin gelirini en çoklaştırmak içindir ama devletin varlığı da kamusal çıkar ve toplumsal harmoniye göre anlamlandırılır. Dolayısıyla pratik işleyişte devlet bir işletme gibi çalışmasına ve kameralistlerin devletin işletmelerinin verimliliğine dair uygulanabilir iktisadi ilkeler inşa etmesine karşın bu ilkelerin düşünsel temelinin organik devlet-toplum bakışından uzak olduğu söylenemez. Bu argümanımızı Backhaus ve Wagner in von Justi ye getirdikleri yorumu eleştirerek açıklığa kavuşturabiliriz. Belirttiğimiz üzere yazarlara göre von Justi devletin vergilendirme gücüne dair sivil özgürlükler ve bireysel refahı korumak için sınırlandırıcı ilkeler inşa etmiştir. Oysa Backhaus ve Wagner in anayasal maliye perspektifinden yorumladıkları von Justi nin vergilendirme ilkelerinin yer aldığı System des Finanzwesens (Kamu Maliyesi) (1776) adlı kitabında geliştirdiği devlet eleştirisi yine organik devlettoplum bakışından uzak değildir. Helge Peukert (2006: 483) von Justi nin moral iktisat ve vergi teorisini incelediği yazısında kameralist düşünürün aslında kamusal tercih teorisinin karşısında bir teori geliştirdiğini belirtir. Peukert (2006: ) in haklı olarak belirttiği üzere diğer bütün kameralistler gibi von Justi için de kişisel çıkar ve piyasa mekanizması toplumsal uyumu, dengeyi ve refahı sağlayacak iktisadi güdü ve kurum değildir. Von Justi nin iktisat ve maliye teorisinde faydacı bireysel mutluluk yerine toplumsal mutluluk ve refah merkezde olup, bunlar devletin ve toplumun ortak amaçlarıdır (Peukert, 2006: ). Von Justi nin kitabındaki tezini Peukert şöyle özetler: Kitabın en önemli argümanı hükümdar ile toplumun geri kalanı arasındaki çıkar uyumu tezidir (Peukert, 2006: 483). Von Justi nin eski uygarlıklardan esinlenerek ideal olarak tasarımladığı ve verginin alınmadığı ütopik vergilendirme teorisinin dışında uygulamaya dönük politikalarında ve kurumlar 20 Maliye Dergisi Sayı 164 Ocak-Haziran 2 13

MALİYE DERGİSİ H A K E M L İ D E R G İ. Ocak - Haziran 2013, Sayı: 164 ISSN HAKEM HEYETİ

MALİYE DERGİSİ H A K E M L İ D E R G İ. Ocak - Haziran 2013, Sayı: 164 ISSN HAKEM HEYETİ HAKEM HEYETİ Prof. Dr. A. Kemal ÇELEBİ Prof. Dr. Abuzer PINAR Prof. Dr. Adem ÖĞÜT Prof. Dr. Ahmet Burçin YERELİ Prof. Dr. Ahmet Hayri DURMUŞ Prof. Dr. Ahmet İNCEKARA Prof. Dr. Ahmet KAL'A Prof. Dr. Ahmet

Detaylı

İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar)

İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar) İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar) Merkantilizm: 15. ve 16. yüzyıllardaki coğrafî keşiflerde birlikte Avrupa ülkeleri dünyaya açılmaya

Detaylı

İktisadi Düşünceler Tarihi (ECON 316) Ders Detayları

İktisadi Düşünceler Tarihi (ECON 316) Ders Detayları İktisadi Düşünceler Tarihi (ECON 316) Ders Detayları Ders Adı İktisadi Düşünceler Tarihi Ders Kodu ECON 316 Dönemi Ders Uygulama Saati Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Bahar 4 0 0 4 6 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Siyasal Düşünceler Tarihi PSIR 201 3 3 + 0 3 5

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Siyasal Düşünceler Tarihi PSIR 201 3 3 + 0 3 5 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Siyasal Düşünceler Tarihi PSIR 201 3 3 + 0 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları

Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Uygulama Laboratuar Kredi AKTS Saati Saati Saati Uluslararası Ekonomi Politik IR502 Seçmeli 3 0 0 3 7.5 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri İLTB 601 İletişim Çalışmalarında Anahtar Kavramlar Derste iletişim çalışmalarına

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Genel Kamu Hukuku I Law 151 1 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Lisans Zorunlu

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI POLİTİK İKTİSAT ECON 367 8 3 + 0 3 6

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI POLİTİK İKTİSAT ECON 367 8 3 + 0 3 6 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI POLİTİK İKTİSAT ECON 367 8 3 + 0 3 6 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi Cahit YILMAZ Kültür Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İstanbul c.yilmaz@iku.edu.tr Key words:kredi,büyüme. Özet Banka kredileri ile ekonomik büyüme arasında

Detaylı

1 MALİYE BİLİMİNİN ESASLARI VE DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ

1 MALİYE BİLİMİNİN ESASLARI VE DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MALİYE BİLİMİNİN ESASLARI VE DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ 11 1.1. Kamu Sektörü Ekonomisi 12 1.1.1. Kamu Maliyesinin Tanımı 13 1.1.2. Kapsam ve Konusu 14 1.1.3. Kamu Maliyesinin

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş PSIR 101 3 3 + 0 3 5. Temel siyasal deyimleri ayırt eder 1,2,3 A,C

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş PSIR 101 3 3 + 0 3 5. Temel siyasal deyimleri ayırt eder 1,2,3 A,C DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Siyaset Bilimine Giriş PSIR 101 3 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS EKONOMİYE GİRİŞ I ECON 111 1 3 + 0 3 7. Yrd. Doç. Dr. Alper ALTINANAHTAR

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS EKONOMİYE GİRİŞ I ECON 111 1 3 + 0 3 7. Yrd. Doç. Dr. Alper ALTINANAHTAR DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS EKONOMİYE GİRİŞ I ECON 111 1 3 + 0 3 7 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili İngilizce Dersin Seviyesi Lisans Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler

Detaylı

ÜNİTE:1. İktisadi Düşünceler Tarihine Giriş ÜNİTE:2. Modern İktisadi Düşüncenin Doğuşu: Mertantilizm ve Fizyokrasi ÜNİTE:3. Klasik Okul ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. İktisadi Düşünceler Tarihine Giriş ÜNİTE:2. Modern İktisadi Düşüncenin Doğuşu: Mertantilizm ve Fizyokrasi ÜNİTE:3. Klasik Okul ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 İktisadi Düşünceler Tarihine Giriş ÜNİTE:2 Modern İktisadi Düşüncenin Doğuşu: Mertantilizm ve Fizyokrasi ÜNİTE:3 Klasik Okul ÜNİTE:4 Sosyalist Düşüncenin Doğuşu ve Marksizm ÜNİTE:5 Marjinalizm

Detaylı

İktisat Bölümü Ders Tanımları

İktisat Bölümü Ders Tanımları İktisat Bölümü Ders Tanımları ECON 102 İktisat Sosyolojisi (3,0,0,3,8) İktisat sosyolojisinin temel prensiplerinin sunumu; iktisat sosyolojisinin ekonomik dinamikler üzerindeki etkisinin aktarılması; temel

Detaylı

2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ

2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ CEVAP ANAHTARI 1.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ 1.(e) 2.(d) 3.(a) 4.(c) 5.(e) 6.(d) 7.(e) 8.(d) 9.(b) 10.(e) 11.(a) 12.(b) 13.(a) 14.(c) 15.(c) 16.(e) 17.(e) 18.(b) 19.(d) 20.(a) 1.BÖLÜM BOŞLUK DOLDURMA 1. gereksinme

Detaylı

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ Medya Ekonomisi Kavram ve Gelişimi Ünite 1 Medya ve İletişim Önlisans Programı MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ Yrd. Doç. Dr. Nurhayat YOLOĞLU 1 Ünite 1 MEDYA EKONOMİSİ KAVRAM VE GELİŞİMİ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Mikro İktisat SPRI 271 1 3 + 0 3 5

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Mikro İktisat SPRI 271 1 3 + 0 3 5 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Mikro İktisat SPRI 271 1 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Fransızca Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü Dersi Verenler

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1. Bölüm Kamu Ekonomisi Disiplinine Tarihsel ve Analitik bir Perspektiften Bakış,

İÇİNDEKİLER. 1. Bölüm Kamu Ekonomisi Disiplinine Tarihsel ve Analitik bir Perspektiften Bakış, İÇİNDEKİLER Önsöz v Giriş 1 1. Bölüm Kamu Ekonomisi Disiplinine Tarihsel ve Analitik bir Perspektiften Bakış, 1.1. Kamu Ekonomisi Analizinin Ardında Yatan Doktriner Görüşler: 5 1.1.1. Sosyal Sözleşmeci

Detaylı

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı Mikroekonomik Analiz I IKT751 1 3 + 0 8 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih,

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Toplumsal Sorumluluk ve Etik PSIR 392 6 3 + 0 3 5

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Toplumsal Sorumluluk ve Etik PSIR 392 6 3 + 0 3 5 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Toplumsal Sorumluluk ve Etik PSIR 392 6 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ KISA ÖZET

Detaylı

Bourdieu den Sonra Ekonomik Sosyoloji

Bourdieu den Sonra Ekonomik Sosyoloji Bourdieu den Sonra Ekonomik Sosyoloji Haz: Emrah GÖKER, 4 Mayıs 2007 Ekonomi insanların nasıl tercih yaptıklarıyla ilgili ise, sosyoloji insanlara nasıl yapacak hiçbir tercih bırakılmadığıyla ilgilidir.

Detaylı

DERS PROFİLİ. İktisadi Düşünce Tarihi ECO419 Güz Yrd. Doç. Dr. Serhat Koloğlugil

DERS PROFİLİ. İktisadi Düşünce Tarihi ECO419 Güz Yrd. Doç. Dr. Serhat Koloğlugil DERS PROFİLİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Kredi AKTS İktisadi Düşünce Tarihi ECO419 Güz 7 3+0+0 3 5 Ön Koşul Yok Dersin Dili Ders Tipi Dersin Okutmanı Dersin Asistanı Dersin

Detaylı

DR. Caner Ekizceleroğlu

DR. Caner Ekizceleroğlu DR. Caner Ekizceleroğlu Ticaret Üretilen mal ve hizmetlerin belirli bir ücret karşılığı son kullanıcılara ulaştırılmasını sağlayan alım satım faaliyetlerinin tümü olarak tanımlayabiliriz. Dış Ticaret BİR

Detaylı

d. Devlet anlayışında meydana gelen değişmeler e. Savaş ve savunma harcamalarındaki artış b. Sivil toplum örgüt a. Tarafsız maliye b.

d. Devlet anlayışında meydana gelen değişmeler e. Savaş ve savunma harcamalarındaki artış b. Sivil toplum örgüt a. Tarafsız maliye b. Aşağıdakilerden hangisi kamu harcamalarının gerçek artış nedenlerinden biri değildir? a. Nüfus artışı b. Teknik ilerlemeler c. Bütçede safi hasılat yönteminden gayrisafi hasılat yöntemine geçilmesi d.

Detaylı

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations www.libridergi.org Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations SAYI IV (2018) A. A. ISLAHİ, Müslümanların İktisadi Düşünce ve Analize Katkıları. İstanbul

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2 Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3 Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 Aile ve Toplumsal Gruplar ÜNİTE:5 1 Küreselleşme ve Ekonomi

Detaylı

İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI. Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT

İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI. Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI Bu Dersimizde; Kuruluşla İlgili Bazı Temel Kavramlar Genel Olarak İşletmenin Kuruluş Aşamaları Fizibilite Çalışmalarının

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm BİR BİLİM OLARAK İKTİSADİ DÜŞÜNCE TARİHİ...9

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm BİR BİLİM OLARAK İKTİSADİ DÜŞÜNCE TARİHİ...9 İÇİNDEKİLER Önsöz ve Teşekkür... vii İkinci ve Sonraki Baskılara Önsöz ve Teşekkür... ix İçindekiler...xiii Giriş...1 Birinci Bölüm BİR BİLİM OLARAK İKTİSADİ DÜŞÜNCE TARİHİ...9 İktisadi Düşünce Tarihi

Detaylı

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre 1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma 3. Aile 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre 5. Psikolojiye Giriş 1 6. Duyum ve Algı 7. Güdüler ve Duygular

Detaylı

MALİYE SORU BANKASI OPTIMUS. 2013 İdari Hakimlik TAMAMI ÇÖZÜMLÜ SALİM GÖL TEK KİTAP

MALİYE SORU BANKASI OPTIMUS. 2013 İdari Hakimlik TAMAMI ÇÖZÜMLÜ SALİM GÖL TEK KİTAP OPTIMUS MALİYE SORU BANKASI TAMAMI ÇÖZÜMLÜ Maliye Teorisi Kamu Harcamaları Kamu Gelirleri Devlet Bütçesi Devlet Borçlanması Maliye Politikası Türk Vergi Sistemi 2013 İdari Hakimlik Sayıştay KPSS ve kurum

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 11.1.2017 Diploma Program Adı : HUKUK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) Akademik Yıl : 2016-2017 Ders Adı GENEL KAMU

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Latin Amerika da Toplum ve Siyaset PSIR 453 7-8 3 + 0 3 6

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Latin Amerika da Toplum ve Siyaset PSIR 453 7-8 3 + 0 3 6 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Latin Amerika da Toplum ve Siyaset PSIR 453 7-8 3 + 0 3 6 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Seçmeli Dersin

Detaylı

ÜNİTE:1. Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2. Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3. Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler

ÜNİTE:1. Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2. Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3. Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler ÜNİTE:1 Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2 Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3 Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler ÜNİTE:4 Siyaset ve Birey: Siyasal Katılma ÜNİTE:5 1 Çağdaş Yönetim

Detaylı

Maliyet Muhasebesi I (147) A11-A Pazartesi İşletme İktisat Uluslararası İlişkiler

Maliyet Muhasebesi I (147) A11-A Pazartesi İşletme İktisat Uluslararası İlişkiler 25.01.2016 Pazartesi 09:00 Betimsel İstatistik (202) D20- Çok Değişkenli İstatiksel Analiz A2-A4 İstatistik I D13-D14 Güncel Sosyal Politikaları Gelişmeleri A1 Yöneylem Araştırması I (140) A7- A8 Envanter

Detaylı

EK : DIŞSAL TASARRUFLAR ( EKONOMİLER )

EK : DIŞSAL TASARRUFLAR ( EKONOMİLER ) EK : DIŞSAL TASARRUFLAR ( EKONOMİLER ) Genel denge teorisinin sonuçlarının yatırım kararlarında uygulanamamasının iki temel nedeni şunlardır: 1) Genel denge teorisinin tam bölünebilirlik varsayımı her

Detaylı

Savaş ve Barış Okumaları PSIR Uluslararası savaş ve barış hallerini tahlil eden yazının kullandığı

Savaş ve Barış Okumaları PSIR Uluslararası savaş ve barış hallerini tahlil eden yazının kullandığı DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Savaş ve Barış Okumaları PSIR 408 7-8 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Seçmeli Dersin Koordinatörü

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

ÜNİTE:1. Devlet ve Ekonomi ÜNİTE:2. Kamu Maliyesinin İşlevleri ÜNİTE:3. Türkiye de Kamu Kesimi ÜNİTE:4. Kamu Maliyesinde Karar Alma ÜNİTE:5

ÜNİTE:1. Devlet ve Ekonomi ÜNİTE:2. Kamu Maliyesinin İşlevleri ÜNİTE:3. Türkiye de Kamu Kesimi ÜNİTE:4. Kamu Maliyesinde Karar Alma ÜNİTE:5 ÜNİTE:1 Devlet ve Ekonomi ÜNİTE:2 Kamu Maliyesinin İşlevleri ÜNİTE:3 Türkiye de Kamu Kesimi ÜNİTE:4 Kamu Maliyesinde Karar Alma ÜNİTE:5 1 Kamu Harcamaları ÜNİTE:6 Kamu Gelirleri ÜNİTE:7 Devlet Bütçesi

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : UYGULAMALI SAHA ARAŞTIRMALARI Ders No : 0020090028 Teorik : 2 Pratik : 2 Kredi : 4 ECTS : 6 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı YÖNETİM Sistem Yaklaşımı Prof.Dr.A.Barış BARAZ 1 Modern Yönetim Yaklaşımı Yönetim biliminin geçirdiği aşamalar: v İlk dönem (bilimsel yönetim öncesi dönem). v Klasik Yönetim dönemi (bilimsel yönetim, yönetim

Detaylı

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI 1. BÖLÜM Öğr. Gör. Hakan ERYÜZLÜ İktisadın cevap bulmaya çalıştığı temel amaçlarını aşağıdaki sorular ile özetleyebiliriz; Hangi mallar/hizmetler ne miktarda üretilmelidir? Hangi

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB211 3 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Dersin Amacı: Bilimsel araştırmanın öneminin ifade edilmesi, hipotez yazımı ve kaynak tarama gibi uygulamaların öğretilmesi amaçlanmaktadır.

Dersin Amacı: Bilimsel araştırmanın öneminin ifade edilmesi, hipotez yazımı ve kaynak tarama gibi uygulamaların öğretilmesi amaçlanmaktadır. Dersin Adı: Araştırma Teknikleri Dersin Kodu: MLY210 Kredi/AKTS: 2 Kredi/4AKTS Dersin Amacı: Bilimsel araştırmanın öneminin ifade edilmesi, hipotez yazımı ve kaynak tarama gibi uygulamaların öğretilmesi

Detaylı

EKONOMİK KRİZİN EMEK PİYASALARINA ETKİLERİ

EKONOMİK KRİZİN EMEK PİYASALARINA ETKİLERİ EKONOMİK KRİZİN EMEK PİYASALARINA ETKİLERİ 1990 sonrasında peş peşe gelen finansal krizler; bir yandan teorik alanda farklı açılımlara hız kazandırırken bir yandan da, küreselleşme süreci ile birlikte,

Detaylı

Komisyon MALİYE ÇEK KOPAR YAPRAK TESTİ ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

Komisyon MALİYE ÇEK KOPAR YAPRAK TESTİ ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. Komisyon MALİYE ÇEK KOPAR YAPRAK TESTİ ISBN 978-605-364-578-8 Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. 2014 Pegem Akademi Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Pegem Akademi Yay.

Detaylı

Giriş. evre, çalkantılı bir dönem, ağır bir kriz dönemidir. Gerçekten de siyasal düşünceler tarihine

Giriş. evre, çalkantılı bir dönem, ağır bir kriz dönemidir. Gerçekten de siyasal düşünceler tarihine Giriş Cumhuriyete Devreden Düşünce Mirası: Tanzimat ve Meşrutiyet in Birikimi başlıklı bu çalışma, Cumhuriyet Türkiyesi nde siyasal düşünce hayatına etki eden düşünce akımlarını inceleyen kapsamlı bir

Detaylı

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU STRATEJİK VİZYON BELGESİ ( TASLAK ) 6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU İslam Ülkelerinde Çok Boyutlu Güvenlik İnşası ( 06-08 Mart 2015, Serena Hotel - İslamabad ) Güvenlik kavramı durağan değildir.

Detaylı

Uluslararası Siyasi İktisat (IR211) Ders Detayları

Uluslararası Siyasi İktisat (IR211) Ders Detayları Uluslararası Siyasi İktisat (IR211) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Uygulama Laboratuar Kredi AKTS Saati Saati Saati Uluslararası Siyasi İktisat IR211 Güz 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i Yok

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... 1 1.1. EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER... 3 1.1.1. Romalıların Ekonomik Düşünceleri... 3 1.1.2. Orta Çağ da Ekonomik Düşünceler...

Detaylı

Ders Planı - AKTS Kredileri: II. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS Mikro İktisat Zorunlu

Ders Planı - AKTS Kredileri: II. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS Mikro İktisat Zorunlu Ders Planı - AKTS Kredileri: II. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS Mikro İktisat Zorunlu 3+0 3 4 AKTS Kredisi Toplam 4 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl Z/S T+U Saat Kredi AKTS Mikro

Detaylı

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu Siyaset Sosyolojisi Genel sosyolojinin bir alt dalı. İktisat, din, aile, suç vb

Detaylı

SAY 203 MİKRO İKTİSAT

SAY 203 MİKRO İKTİSAT SAY 203 MİKRO İKTİSAT YRD. DOÇ. DR. EMRE ATILGAN 1 Ders Planı Kıtlık, Tercih ve Piyasa Sistemi Arz Talep Analizi Tüketici Dengesi Üretici Dengesi Maliyet Teorisi Piyasalar Tam Rekabet Piyasası Tekel Piyasası

Detaylı

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi S.B.E. İktisat anabilim Dalı İktisat Programı 7. Düzey (Yüksek Lisans Eğitimi) Yeterlilikleri

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi S.B.E. İktisat anabilim Dalı İktisat Programı 7. Düzey (Yüksek Lisans Eğitimi) Yeterlilikleri AÇIKLAMALAR: İktisat Ana Bilim Dalı İktisat yüksek lisans programı için belirlenen program yeterlilikleri 20 tane olup tablo 1 de verilmiştir. İktisat Ana Bilim Dalı İktisat yüksek lisans programı için

Detaylı

1 MAKRO EKONOMİ BİLİMİNE GİRİŞ

1 MAKRO EKONOMİ BİLİMİNE GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MAKRO EKONOMİ BİLİMİNE GİRİŞ 11 1.1. Makro Ekonomi Biliminde Yöntem 12 1.2. Kavramsal Çerçeve 13 1.3. Makro Ekonomi Bilimi Literatürü 16 1.3. 1. Klasik Makro Ekonomi Bilimi

Detaylı

ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE

ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE Bu ünite tamamlandığında; Büyümenin kaynaklarının neler olduğunu belirtebileceğiz Büyüme teorilerini açıklayabileceğiz Hızlı büyüme için nelerin

Detaylı

Kamu Maliyesi (ECON 304) Ders Detayları

Kamu Maliyesi (ECON 304) Ders Detayları Kamu Maliyesi (ECON 304) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Kamu Maliyesi ECON 304 Bahar 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü

Detaylı

MERKANTİLİZM-FİZYOKRASİ. Doç.Dr.Dilek Seymen

MERKANTİLİZM-FİZYOKRASİ. Doç.Dr.Dilek Seymen MERKANTİLİZM-FİZYOKRASİ Doç.Dr.Dilek Seymen Merkantilizm 1450 1750 Ortaçağ Sonrası- Sanayi devrimine kadar İlk İktisat Doktrini ve Politikası (Ticari Kapitalizm) Ortam: Feodalizmin yıkılışı ve milli devletlerin

Detaylı

İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR

İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR İÇİNDEKİLER Önsöz BİRİNCİ BÖLÜM İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR 1.1.İktisat Bilimi 1.2.İktisadi Kavramlar 1.2.1.İhtiyaçlar 1.2.2.Mal ve Hizmetler 1.2.3.Üretim 1.2.4.Fayda, Değer ve Fiyat

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : SAHA ARAŞTIRMA METOD VE TEKNİKLERİ Ders No : 0020090021 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

İKTİSAD VE EKONOMİ TERİMLERİNİN FARKI

İKTİSAD VE EKONOMİ TERİMLERİNİN FARKI İKTİSAD VE EKONOMİ TERİMLERİNİN FARKI İktisat Ve Ekonomi Kelimelerinin Kökenlerine Bir Bakalım. İktisat Kelimesi Aslında Arapça Bir Kelime Olup Kasd Kökünden Gelmektedir.1 Kasd İse Hedefe Yönelme, Doğru

Detaylı

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Giriş... 1 1. Makroekonomi Kuramı... 1 2. Makroekonomi Politikası... 2 2.1. Makroekonomi Politikasının Amaçları... 2 2.1.1. Yüksek Üretim ve Çalışma Düzeyi...

Detaylı

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2 İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2 PLANLAMAYI GEREKTİREN UNSURLAR Sosyalist model-kurumsal tercihler Piyasa başarısızlığı Gelişmekte olan ülkelerin kalkınma sorunları 2

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU

TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU Dış ticaretin amacı piyasadaki ihtiyacın karşılanmasıdır. Temel neden uluslararası mal hareketliliği değil, ülkenin denge arayışıdır. Ülkedeki ürün yetersizliği

Detaylı

DERS PROFİLİ. Kamu Maliyesi ECO321 Güz 5 3+0+0 3 6. Yrd. Doç. Dr. Sevinç Rende

DERS PROFİLİ. Kamu Maliyesi ECO321 Güz 5 3+0+0 3 6. Yrd. Doç. Dr. Sevinç Rende DERS PROFİLİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Kredi AKTS Kamu Maliyesi ECO321 Güz 5 3+0+0 3 6 Ön Koşul Yok Dersin Dili Ders Tipi Dersin Okutmanı Dersin Asistanı Dersin Amaçları Dersin

Detaylı

SAY 203 MİKRO İKTİSAT

SAY 203 MİKRO İKTİSAT SAY 203 MİKRO İKTİSAT Piyasa Dengesi YRD. DOÇ. DR. EMRE ATILGAN SAY 203 MİKRO İKTİSAT - YRD. DOÇ. DR. EMRE ATILGAN 1 PİYASA DENGESİ Bu bölümde piyasa kavramı, piyasa türleri ve piyasa mekanizmasının işleyişi

Detaylı

Mikro iktisat Teorisi I (ECON 209T) Ders Detayları

Mikro iktisat Teorisi I (ECON 209T) Ders Detayları Mikro iktisat Teorisi I (ECON 209T) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Mikro iktisat Teorisi I ECON 209T Güz 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i ECON

Detaylı

Ünite 3. Ana Ekonomik Sorunlar Ve Ekonomik Düzen. Büro Yönetimleri Ve Yönetim Asistanlığı Önlisans Programaı EKONOMİ. Ögr. Öğr.

Ünite 3. Ana Ekonomik Sorunlar Ve Ekonomik Düzen. Büro Yönetimleri Ve Yönetim Asistanlığı Önlisans Programaı EKONOMİ. Ögr. Öğr. Ana Ekonomik Sorunlar Ve Ekonomik Düzen Ünite 3 Büro Yönetimleri Ve Yönetim Asistanlığı Önlisans Programaı EKONOMİ Ögr. Öğr. Sinan EMİRZEOĞLU 1 Ünite 3 EKONOMI Ögr. Öğr. Sinan EMİRZEOĞLU İçindekiler 3.1.

Detaylı

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ DERS NOTU 06 IS/LM EĞRİLERİ VE BAZI ESNEKLİKLER PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ TOPLAM TALEP (AD) Bugünki dersin içeriği: 1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ... 1 2. LM EĞRİSİ VE PARA TALEBİNİN

Detaylı

Dersin Planı (Bu ders sunumunun hazırlanmasında büyük ölçüde Nevzat Güran ve Sadık Acar ın ders notu ve kitaplarından yararlanılmıştır)

Dersin Planı (Bu ders sunumunun hazırlanmasında büyük ölçüde Nevzat Güran ve Sadık Acar ın ders notu ve kitaplarından yararlanılmıştır) Dersin Planı (Bu ders sunumunun hazırlanmasında büyük ölçüde Nevzat Güran ve Sadık Acar ın ders notu ve kitaplarından yararlanılmıştır) Bir Bilim Dalı Olarak Uluslararası İktisadın Konusu ve Kapsamı Uluslararası

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl

Detaylı

1. Sosyal Politika, hangi tarihsel olayın kendine özgü koşulları altında doğup gelişmiş bir sosyal bilim dalıdır?

1. Sosyal Politika, hangi tarihsel olayın kendine özgü koşulları altında doğup gelişmiş bir sosyal bilim dalıdır? ÜNİTE 1 Sosyal Politika Bilim Dalı Sosyal Politika bilim dalını neden tanımlamak gerekir? Sosyal Politika bilim dalını tanımlamak neden güçtür? Sosyal Politika ile çevresindeki başka sosyal bilim dalları

Detaylı

MALİYE ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

MALİYE ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS MALİYE ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ 1. Yıl - GÜZ DÖNEMİ Doktora Uzmanlık Alanı MLY898 3 3 + 0 6 Bilimsel araştırmarda ve yayınlama süreçlerinde etik ilkeler. Tez yazım kuralları,

Detaylı

Geleneksel ve yeni maliye karşılaştırılması, Gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde vergi sistemleri ve maliye politikasında değişim.

Geleneksel ve yeni maliye karşılaştırılması, Gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde vergi sistemleri ve maliye politikasında değişim. Kamu Maliyesi I / MLY101 Kamu sektörü ve kamu hizmetlerinin incelenmesi, Kamu harcamalarının nitel ve nicel gelişimi, karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi, Kamu gelirlerinin tanımlanması, vergi teorisinin

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Maliye Hacettepe Üniversitesi İİBF Y. Lisans İktisat Akdeniz Üniversitesi SBE 2003

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Maliye Hacettepe Üniversitesi İİBF Y. Lisans İktisat Akdeniz Üniversitesi SBE 2003 ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı Doğum Yeri/Tarihi Unvanı :Servet AKYOL : Merzifon/1976 :Dr. İletişim: E-Posta :sakyol@akdeniz.edu.tr Telefon :(242) 227 44 00/6421 Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

Detaylı

DERS ÖĞRETİM PLANI. İktisat Tarihi. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü. Seçmeli Doktora

DERS ÖĞRETİM PLANI. İktisat Tarihi. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü. Seçmeli Doktora Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü DERS ÖĞRETİM PLANI Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi 8 Haftalık Ders Saati 3 Haftalık Uygulama Saati - Haftalık Laboratuar Saati - Dersin Verildiği Yıl Dersin Verildiği

Detaylı

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? Dünyada mal ve hizmet hareketlerinin uluslararası dolaşımına ve üretimin uluslararasılaşmasına imkan veren düzenlemeler (Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası

Detaylı

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul. KİTAP TANITIM VE DEĞERLENDİRMESİ Devrim ERTÜRK Araş. Gör., Mardin Artuklu Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü. Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul. Beden konusu, Klasik

Detaylı

Yard. Doç. Dr. Sezgin Seymen ÇEBİ. Uluslararası Antalya Üniversitesi Hukuk Fakültesi. SOSYAL ADALET Tarihsel ve Kuramsal Bir Bakış

Yard. Doç. Dr. Sezgin Seymen ÇEBİ. Uluslararası Antalya Üniversitesi Hukuk Fakültesi. SOSYAL ADALET Tarihsel ve Kuramsal Bir Bakış Yard. Doç. Dr. Sezgin Seymen ÇEBİ Uluslararası Antalya Üniversitesi Hukuk Fakültesi SOSYAL ADALET Tarihsel ve Kuramsal Bir Bakış İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX GİRİŞ...15 Birinci Bölüm Antik

Detaylı

İktisat Tarihi I. 6-7 Ekim

İktisat Tarihi I. 6-7 Ekim İktisat Tarihi I 6-7 Ekim Giriş İnsanoğlu dünyada var olduğundan bugüne değin hayatını devam ettirebilmek için üretim ve tüketim faaliyeti içinde olmuştur. İktisat tarihi üzerindeki önemli bir problemli

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ekonomik düzen nedir? Ekonomik düzen, toplumların çeşitli gereksinimlerini karşılamak üzere yaptıkları

Detaylı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine

Detaylı

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI IS ve LM eğrilerinin kesiştiği nokta milli geliri belirliyor. Birinin kayması kısa dönem dengeyi değiştiriyordu. Maliye politikası Hükümet harcamaları artışı IS eğrisi sağa

Detaylı

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası STRATEJİK VİZYON BELGESİ SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası Yakın geçmişte yaşanan küresel durgunluklar ve ekonomik krizlerden dünyanın birçok ülkesi ve bölgesi etkilenmiştir. Bu süreçlerde zarar

Detaylı

YEDİNCİ BÖLÜM MAKROEKONOMİ: TANIM, KAPSAM VE GELİŞİM

YEDİNCİ BÖLÜM MAKROEKONOMİ: TANIM, KAPSAM VE GELİŞİM YEDİNCİ BÖLÜM MAKROEKONOMİ: TANIM, KAPSAM VE GELİŞİM Neler Öğreneceğiz? Makroekonominin tanımı Makroekonomi ve Mikroekonomi Ayrımı Makroekonominin Gelişim Süreci ve Tarihi Düşünce Okullarının Makroekonomik

Detaylı

TÜFEK, MİKROP VE ÇELİK

TÜFEK, MİKROP VE ÇELİK TÜFEK, MİKROP VE ÇELİK * Jared Diamond, Tüfek, Mikrop ve Çelik, Çeviri: Ülker İnce, Tübitak Yayınları, Ankara 2006, 17. Baskı, 662 sayfa. ISBN 975.403.271.8 Geleneksel gelişme teorisi özellikle İkinci

Detaylı

Politika Notu Nisan ve 2008 Krizlerinin Karşılaştırması. Müge Adalet Sumru Altuğ

Politika Notu Nisan ve 2008 Krizlerinin Karşılaştırması. Müge Adalet Sumru Altuğ nokta dikkati çekiyor. Birincisi, kriz öncesi döneme bakıldığında, 21 krizinde zirveye daha hızlı ulaşıldığını, bir başka deyişle, büyümenin daha keskin olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte, zirveden inişte,

Detaylı

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity İskender GÜMÜŞ* Nebi Sümer, Nevin Solak, Mehmet Harma İşsiz Yaşam: İşsizliğin

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : MAKRO İKTİSADİ ANALİZ Ders No : 0020060027 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL Ekonomi II 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 13.1.Makroekonomi Nedir?

Detaylı

EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ

EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ Eğitimin Ekonomik Temelleri Ekonomi kökeni Yunanca da ki oikia (ev) ve nomos (kural) kelimelerine dayanır. Ev yönetimi anlamına gelir. Ekonomi yerine, Arapça dan gelen iktisat

Detaylı

ULUSLARARASI İKTİSAT Yrd.Doç.Dr.Dilek Seymen DEÜ.İİBF İktisat Bölümü

ULUSLARARASI İKTİSAT Yrd.Doç.Dr.Dilek Seymen DEÜ.İİBF İktisat Bölümü ULUSLARARASI İKTİSAT Yrd.Doç.Dr.Dilek Seymen DEÜ.İİBF İktisat Bölümü Dilek Seymen Giriş ve Temel Kavramlar Ülkeler niçin ticaret yaparlar? İktisadın alt bölümleri ve bunlar arasında dış ticaretin yeri

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İKTİSAT BÖLÜMÜ DERS MÜFREDATI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İKTİSAT BÖLÜMÜ DERS MÜFREDATI 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İKTİSAT BÖLÜMÜ DERS MÜFREDATI 1.SINIF GÜZ YARIYILI NORMAL ÖĞRETİM İKT 101 İktisada Giriş-I Z 3 0 3 7 İKT 103 İktisadi Matematik-I Z 3 0 3 7 İKT 105 Sosyoloji Bilimine Giriş

Detaylı