ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ"

Transkript

1 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ TAVUK ETİNDEN TERMOFİLİK CAMPYLOBACTER TÜRLERİNİN İZOLASYONU VE TANIMLANMASI GIDA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ADANA, 2010

2 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TAVUK ETİNDEN TERMOFİLİK CAMPYLOBACTER TÜRLERİNİN İZOLASYONU ve TANIMLANMASI SEVGİ ERGELDİ YÜKSEK LİSANS TEZİ GIDA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI Bu tez 16/04/2010 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği İle Kabul Edilmiştir.... Yrd.Doç.Dr. Işıl VAR Prof.Dr. Fatih KÖKSAL Prof.Dr. Aydın ÖZTAN Danışman Üye Üye.. Prof.Dr. Mehmet GÜVEN Üye.. Doç.Dr. Hatice KORKMAZ GÜVENMEZ Üye Bu tez Enstitümüz Gıda Mühendisliği Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No Prof. Dr. İlhami YEĞİNGİL Enstitü Müdürü Bu Çalışma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: ZF2009YL26 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

3 ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ TAVUK ETİNDEN TERMOFİLİK CAMPYLOBACTER TÜRLERİNİN İZOLASYONU ve TANIMLANMASI ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GIDA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI Danışman : Yrd. Doç. Dr. IŞIL VAR Yıl: 2010, Sayfa: 85 Jüri : Yrd.Doç.Dr. Işıl VAR Prof.Dr. Fatih KÖKSAL Prof.Dr.Aydın ÖZTAN Prof.Dr.Mehmet GÜVEN Doç.Dr.Hatice KORKMAZ GÜVENMEZ Termofilik Campylobacter türleri kümes hayvanları bağırsak sıcaklıklarının 42 C olması ve kendileri için ideal bir üreme ortamı oluşturması nedeniyle özellikle tavuk işletmelerinde ciddi sıkıntılar yaratmaktadır. Bu çalışmada Adana ilinde paketlenmiş şekilde satışa sunulan 6 farklı firmanın kendi satış noktalarından ve/veya süpermarketlerden, 1 firmanın ise işletmesinden temin edilen 7 farklı firmaya ait toplam 35 adet tüm tavuk karkası kullanılmıştır. Bu örnekler. toplam aerobik mezofilik bakteri, koliform-escherichia coli ve Campylobacter türleri bakımından incelenmiştir. Toplam aerobik mezofilik bakteri sayısı 65x x10 3 kob/g değerleri arasında bulunmuştur. E. coli ve toplam koliform sayımı sonuçlarına göre 35 adet örneğinin 33 ünde koliform grubu bakterilere rastlanılmış olup, E. coli ise 35 adet örneğin 14 ünde bulunmuştur. İncelenen örneklerde tespit edilen koliform grubu bakteri EMS yöntemine göre EMS/g aralığında olup VRB agarda koloni sayımı sonucu ise 20x x10 1 kob/g aralığında bulunmuştur. EMS sayım yöntemine göre E. coli ise <3-45 EMS/g aralığında bulunmuştur. KlasikToplam 35 adet piliç örneğinin 21 adedinden termofilik Campylobacter türleri izole edilmiştir. Klasik yöntemle izole edilen 21 izolatın yalnızca 3 adedi Campylobacter spp. olarak moleküler tanımlamada doğrulanamamıştır. Moleküler olarak tanımlanan 18 izolatın 9 adedi Campylobacter jejuni, 7 adedi Campylobacter coli, 1 adedi Campylobacter upsaliensis ve 1 adedi Campyloabcter lari olarak tanımlanmıştır. Termofilik Campylobacter türlerinin izolasyonunda ön zenginleştirmenin önemli olduğu görülmüştür. Ayrıca, izolasyon için Campylobacter Blood-Free Agar (mccda) ve Campylobacter selective Agar (CSA) katı besiyerlerinin birlikte kullanımının tek başlarına kullanımına göre daha iyi sonuç verdiği bulunmuştur. Campylobacter türlerinin izolasyonu ve tanımlanmasında klasik yöntem ile moleküler yöntemin birlikte çalışılmasının etkisi daha başarılı bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Tavuk eti, Campylobacter, İzolasyon, PCR I

4 ABSTRACT MSc. THESIS ISOLATION AND DETERMINATION OF THERMOPHILIC CAMPYLOBACTER SPP. FROM BROILER CHICKEN DEPARTMENT OF FOOD ENGINEERING INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA Supervisor : Asist.Prof. Işıl VAR Year: 2010, Pages: 85 Jury : Asist.Prof. Işıl VAR Prof.Dr. Fatih KÖKSAL Prof.Dr. Aydın ÖZTAN Prof.Dr. Mehmet GÜVEN Assoc.Prof. Hatice KORKMAZ GÜVENMEZ Thermotolerant Campylobacter spp. cause of the problems especially in poultry industry because of the poultrys intestinal temperature is 42 0 C which means of the ideal medium of their growth. In this study, a total of 35 broiler chicken samples belong to different 7 brands were obtained in their original package from retail markets and 1 plant in Adana,. These samples were examined for total aerobic mesophilic bacteria, coliform group bacteria -Escherichia coli and Campylobacter spp. Total aerobic mesophilic bacteria was found to range from 65x10 2 to 32x10 3 cfu/g. Coliforms were found between 20 x x10 1 cfu/g by cultural method and 25-45MPN/g by MPN method. E. coli was detected between <3-45 MPN/g by MPN method. Thermophilic Campylobacter spp. were isolated from 21 of total 35 broiler chicken samples by conventional method. However, only 3 of the 21 isolates which was isolated by the conventional methods were not confirmed as Campylobacter spp. by molecular identification. For molecular identification 9 of these 18 isolates were determined as Campylobacter jejuni, 7 of them were Campylobacter coli, 1 of them were Campylobacter upsaliensis and 1 of them were Campylobacter lari. It was showed that the pre-enrichment stage was important to isolation of thermophilic Campylobacter spp. In addition, the results of this study was suggested that using Campylobacter Blood-Free Agar (mccda) and Campylobacter Selective Agar (CSA) medias together for isolation was better than using alone. Moreover, it was found that to study with both molecular and conventional methods together for isolation and identification of Campylobacter spp. was more successful. KeyWords: Broiler Chicken, Campylobacter, Isolation, PCR II

5 TEŞEKKÜR Yüksek lisans eğitimim süresince hep yanımda olan, bana inanan, her konuda yakın ilgi ve yardımlarını esirgemeyen, tezimin her aşamasında benimle birlikte çabalayan, motive eden ve imkansızları imkanlı hale getiren, yol göstericiliğiyle örnek aldığım sevgili büyüğüm ve değerli danışmanım Yrd.Doç.Dr. Işıl VAR a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Çalışmam sırasında her türlü ilgi ve yardımlarını esirgemeyen, tezimin çok daha iyi uygulanabilmesi için kendi laboratuar imkanlarından faydalanmama olanak sağlayan, gerek uygulama gerekse yazım aşamasında bilgi ve tecrübelerini hiç tereddüt etmeden paylaşan sevgili büyüğüm ve değerli hocam Prof.Dr. Fatih KÖKSAL a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Tezim süresince aynı laboratuarı paylaştığım ve bununla gurur duyduğum, tezimin uygulama aşamasında tecrübeleri ve emeği ile bana büyük destek olan sevgili arkadaşım Uzm. Diş Hekimi Arzu ŞAHAN KİPALEV e teşekkürlerimi sunarım. Yüksek lisans eğitimim süresinde her konuda desteklerini gördüğüm Yrd.Doç.Dr. Bülent KABAK a ve Yrd.Doç.Dr. Bülent ZORLUGENÇ e teşekkürlerimi sunarım. Yüksek lisans eğitimim süresince her konuda desteklerini gördüğüm sevgili arkadaşlarım Biyolog Nur Fidan KOÇ a, Biyolog Fatih DEĞİRMENCİ ye, doktora öğrencisi Gıda Müh. Sinan UZUNLU ya ve Veteriner Hekim Ayben SOYAL a ve Gıda Müh. Ali TEKİN e teşekkürlerimi sunarım. Beni iyi yetiştirebilmek için çabalayan, yaşamım süresince her zaman yanımda olan, tecrübeleriyle büyüdüğüm ve güçlü kişilikleriyle örnek aldığım, maddi manevi desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen sevgili annem Ayşe ERGELDİ ye ve sevgili babam Sabahattin ERGELDİ ye sonsuz teşekkürlerimi borç bilirim. Yüksek lisans eğitimim süresince ve öncesinde her konuda desteğini esirgemeyen sevgili eşim Meriç Samet ERDOĞAN a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. III

6 İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ......I ABSTRACT......II TEŞEKKÜR......III İÇİNDEKİLER.....IV ÇİZELGELER DİZİNİ...VII ŞEKİLLER DİZİNİ......VIII RESİMLER DİZİNİ IX SİMGELER ve KISALTMALAR....X 1.GİRİŞ ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Tavuk Etinin Mikroflorası Tavuk İşletmelerinde Campylobacter spp. Sorunu Tavuk Etinde ve Gıdalarda Campylobacter spp. Sorunu Termofilik Campylobacter Türlerinin İzolasyonu ve Tanımlanması Termofilik Campylobacter Türlerinin İzolasyonu Termofilik Campylobacter Türlerinin Tanımlanmas MATERYAL ve YÖNTEM Materyal Tavuk Eti Termofilik Campylobacter Suşlar Yöntem Örneklerin Analize Hazırlanması Toplam Aerobik Mezofilik Bakteri Sayımı Koliform Grup Bakteri ve Escherichia coli Sayımı Termofilik Campylobacter Türlerinin Klasik Yöntemle İzolasyonu Seçici Ön Zenginleştirme Seçici Zenginleştirme Saflaştırma IV

7 Üreme Gerçekleşmeyen Örneklerin 5. Gün İnokülasyonları Tavuk Dokularından Direkt Moleküler Yöntemle Termofilik Campylobacter spp. İzolasyonu QiaGen Doku Ekstraksiyon Kiti (QiaGen) ile Tavuk Etinden Direkt Termofilik Campylobacter spp. İzolasyonu E.Z.N.A. Doku Ekztraksiyon Kiti ile Tavuk Etinden Direkt Termofilik Campylobacter spp. İzolasyonu Klasik Kültürel Yöntem İle İzole Edilen Koloni Örneklerinden DNA Ekstraksiyonu Dondur Çöz Yöntemi ile Kolonilerden DNA İzolasyonu (1)1xPCR Buffer (2)1xTE Buffer DNA İzolatlarının Moleküler Olarak Tanımlanması Agaroz Jel Elektroforezi Uygulaması RFLP Uygulamaları (1) Alu I Restriksiyon Endonükleazı ile Amplikonların Kesimi (2) Tsp 5091 Restriksiyon Endonükleazı İle Amplikonların Kesimi Şüpheli Kolonilerin Morfolojik ve Biyokimyasal Olarak Tanımlanması Morfolojik Tanımlama (1)Bakteri Koloni Morfolojisinin İncelenmesi (2)Bakteri Hücre Morfolojisinin İncelenmesi (3)Hareketlilik Testi Biyokimyasal Tanımlama (1)Oksidaz Testi (2)Katalaz Testi (3)H 2 S Oluşumu ve Karbonhidrat Fermentasyon Testi (4)Hippürat Hidrolizi Testi 49 4.ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Toplam Aerobik Mezofilik Bakteri (TMAB) Sayımı V

8 4.2. E. coli ve Toplam Koliform Sayımı Termofilik Campylobacter Türlerinin İzolasyonu ve Tanımlanması Termofilik Campylobacter Türlerinin İzolasyonu Termofilik Campylobacter Türlerinin Klasik Yöntemle İzolasyonu Termofilik Campylobacter Türlerinin Moleküler Yöntemle İzolasyonu Termofilik Campylobacter Türlerinin Tanımlanması Termofilik Campylobacter Türlerinin Biyokimyasal Tanımlaması Termofilik Campylobacter Türlerinin Moleküler Tanımlaması SONUÇ VE ÖNERİLER KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ VI

9 ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 1.1. Tip Bazında Moleküler Tanımlamada Kullanılan Kriterler...12 Çizelge 2.1. Bazı Campylobacter Türlerinin Tanımlanmasında Kullanılan Bazı Testler...25 Çizelge 2.2. Termofilik Campylobacter Türlerinin Biyotiplendirilmesi Çizelge 3.1. Tavuk Eti Örneklerinin Alındığı Firmalar ve Örnek Sayıları Çizelge 4.1. Toplam Aerobik Mezofilik Bakteri Sayım Sonuçları Çizelge 4.2. Tavuk Eti Örneklerinin Toplam Koliform ve E. coli Sayım Sonuçları...56 Çizelge 4.3. Örneklerin Şüpheli Termofilik Campylobacter spp. İzolasyon Sonuçları...59 Çizelge 4.4. Şüpheli Termofilik Campylobacter İzolatlarına Uygulanmış Biyokimyasal Tanımlama Testleri ve Sonuçları Çizelge 4.5. Firmalara Göre İncelenen Örnek Miktarı, Pozitif Örnek Miktarı ve Toplamdaki Yüzdeleri. 63 Çizelge 4.6. Şüpheli Termofilik Campylobacter Türlerinin Moleküler Yöntemle Tanımlanması...64 VII

10 ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 1.1. Campylobacter genusu ve filogenetik olarak yakın olan genuslar; Arcobacter (A), Sulfurospirillum (S), jenerik olarak yanlış sınıflandırılan türlerden Bacteroides (Ba) ureolyticus ile bazı Helicobacter, (H), Burkholderia (Bu), Wolinella (W) ve Vibrio (V) türlerinin 16S rdna gen analizine göre filogenetik ilişkisi.. 5 Şekil ,2,3,4,7,8,9,10,11,16,17,20,22,25 ve 34 Nolu Koloni örneklerinden ekstrakte edilmiş DNA örneklerine uygulanan PCR sonucu elektorforezdeki DNA bant görüntüleri Şekil 4.2. AluI restriksiyon enzimi ile kesilmiş amplikonların elektroforez jel görüntüsü Şekil ,2,9,10,16,17,18,22 ve 34 Nolu Amplikonların AluI restriksiyon enzimi ile kesilmiş elektroforez jel görüntüsü...66 Şekil ,2,7,9,10,11,16,17,18,20,22 ve 34 Nolu Alu I restriksiyon enzimiyle kesilmiş amplikonların Tsp 5091 restriksiyon enzimi ile kesilmiş elektroforez jel görüntüsü..66 VIII

11 RESİMLER DİZİNİ SAYFA Resim 3.1. mccda Besiyerinde Üremiş Şüpheli Termofilik Campylobacter spp. Koloni Görüntüsü Resim 3.2. Hücre Parçalanmasının Sağlanması İçin Isı Bloğunda İnkübasyona Bırakılan Doku Örnekleri Resim 3.3. Doku Ekstraksiyonunda Kullanılan Toplama Tüpü İçerisine Yerleştirilmiş HiBind Spin Kolonu Resim 3.4. Ependorf Tüpleri İçerisinde 55 o C de Doku Paraçalanmasını Sağlamak İçin Bir Gece Su Banyosunda İnkübasyona Bırakılan Doku Örnekleri...37 Resim 3.5. Şüpheli Kolonilerin Hippürat Hidorolizasyon Testi Sonucu IX

12 SİMGELER ve KISALTMALAR CDC : Centers for Disease Control (Hastalık Kontrol Merkezi) cfu : Colony Forming Units (Koloni Oluşturma Birimi) WHO : World Health Organization (Dünya Sağlık Örgütü) GBS : Guillain-Barre Sendromu mccda : Modified Charcoal Cefoperazon Deoxycholate Agar NAA : Nükleik Asit Amplifikasyon PCR : Polymerase Chain Reaction (Polimeraz Zincir Reaksiyonu) PFGE : Pulsed-field Gel Elektroforez (Vurgulu Jel Elektroforez Alanı) RE : Restriction Endonuclease (Restriksiyon endonükleazı). RFLP : Restriction Fragment Length Polymorphism RSHM : Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi SSA : Skirrow Selektif Agar. TSI : Triple Sugar Iron Agar X

13 1.GİRİŞ 1. GİRİŞ Tüm dünyada yaygın olarak görülen bir zoonoz olan campylobacteriosis başta kanatlılar olmak üzere, kedi ve köpek gibi evcil hayvanlar da dahil pek çok hayvanın gastrointestinal ve genital sistemlerinde hastalık etkeni olmadan da bulunabilen ve bu hayvanların çıkartıları ile kontamine olmuş et, süt ve içme sularının tüketilmesi ile veya kontamine ürünlerle direkt temas sonucu insanlara bulaşabilen bir enfeksiyondur (Skirrow, 1994; Vliet van ve Ketley, 2001; Stanley ve Jones, 2003). İnsanlarda asemptomik enfeksiyonlara da yol açabilen Campylobacter ler enfekte kişilerlerden fekal kaynaklı olarak insandan insana da bulaşabilir. Kontamine olmuş gıdalarda kontaminasyonu tanımlayacak koku ve renk değişikliği gibi makroskobik bulgular olmadığı için gıda yoluyla enfeksiyon daha kolay yayılmaktadır. Genellikle 8 yaş altı çocuklarda, hasta ve yaşlılarda daha sık görülen campylobacteriosis hastanın yaşına ve suşun virulansına göre değişmek üzere özellikle, 2-5 yaş arası çocuklarda ve yaşlılarda periferal sinirlerde miyelin kaybına bağlı olarak ortaya çıkan ve güç kaybı ile seyreden Guillain-Barre sendromu ile reaktif artrit gibi hastalıkların ortaya çıkışına yol açmaktadır (Blaser ve ark., 1986). İnsanlarda campylobacteriosise yol açan Campylobacter cinsine ait türlerin tespitine yönelik son 20 yılda yapılan araştırmalar, 42 o C de üreyebilen termofilik türlerinin gastro-intestinal bulguların ortaya çıkışına yol açtığını ortaya koymuştur (Yılmaz ve Tuğrul, 2005). Bu nedenle insanlara patojen kabul edilen Campylobacter türlerine Termofilik türler denilmektedir (Darka ve Yılmaz, 2004). Bu termofilik türler Campylobacter jejuni, Campylobacter coli, Campylobacter lari ve Campylobacter upsaliensis olarak bildirilmiştir (Anonim, 2008a). Özellikle C. jejuni ile C. coli nin dünyada insanlarda akut diareye neden olduğu yapılan çalışmalar sonucu ortaya konmuştur (Yılmaz ve Tuğrul, 2005). Campylobacter türlerinin özellikle insanlarda ciddi enfeksiyonlarda kullanılan kinolonlar, beta-laktam gurubu antibiyotikler ve makrolidler gibi birçok antibiyotiğe karşı çoklu ilaç direnci gösteren suşlarının giderek artması nedeniyle de 1

14 1.GİRİŞ campylobacteriosis önemli bir enfeksiyon olarak görülmektedir (Aarestrub ve Engberg, 2001). Campylobacteriosisin dünyada görülme sıklığının 90 lı yıllardan itibaren giderek arttığı ve bu sıklığın % 1-35 oranında olduğu yapılan çok sayıdaki çalışma ile gösterilmiştir. Özellikle gelişmiş ülkelerde Campylobacter enfeksiyonlarına Salmonella ve Shigella enfeksiyonlarından daha sık rastlanmaktadır. Yapılan çalışmalarda gelişmiş ülkelerde Campylobacter türlerinin neden olduğu gastroenteritlerin % 90 ından C. jejuni, %5-10 undan da C. coli nin sorumlu bulunduğu bildirilmektedir (Yılmaz ve Tuğrul, 2005). Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Hastalık Kontrol Merkezi (CDC) 2001 yılı verilerinde 4740 campylobacteriosis vakasına rastlandığı, her yıl iki buçuk milyon kişide campylobacteriosise bağlı ishal geliştiği, bunların 2.4 milyonunun C. jejuni enfeksiyonları nedeniyle oluştuğu, enfeksiyonun bulaşı yolunun % 80 oranında gıda kaynaklı olduğu ve on bin kişinin campylobacteriosise bağlı hastaneye yattığı ayrıca bu sebeple hayatını kaybeden hasta sayısının 100 ün üzerinde olduğu bildirilmiştir (Mead ve ark., 1999; CDC, 2001). İngiltere-Galler de her yıl yaklaşık 2.4 milyon kişide gıda kaynaklı zoonozun görüldüğü ve Campylobacter lerin en sık karşılaşılan patojenler olduğu bildirilmiştir (Miller ve Dunn, 2005). Ülkemizde yılları arasında ishalli hastalarla yapılan dışkı kültür çalışmalarına göre Campylobacter türlerinin izolasyon sıklığının % 1-13 arasında değişmekte olduğu bildirilmiştir (Öngen, 2007). Bölgemizde ise Campylobacter türlerinin insan dışkı örneklerinden izolasyon oranının % olarak tespit edilmiştir (Köksal, 1984; Kılıç, 1992). Gelişmiş ülkelerde campylobacteriosis görülme sıklığının mevsimsel farklılıklar gösterdiği de belirlenmiştir. Bu ülkelerde özellikle yaz ve sonbahar aylarında vakaların daha sık görüldüğü bildirilmiştir. Gelişmekte olan ülkelerde ise bu ülkelerin pek çoğunun tropikal bölgelerde bulunuyor olması nedeniyle campylobacteriosis görülme sıklığının mevsimsel olarak belirgin bir farklılık göstermediği belirtilmiştir (Blaser, 1997). 2

15 1.GİRİŞ Bağırsak sıcaklıkları 42 C olduğu ve bu etkene ideal bir üreme ortamı oluşturduğu için kümes hayvanları özellikle termofilik Campylobacter türleri için en uygun rezervuardır. Termofilik türler içerisinde ise bağırsak mukozasında özellikle C. jejuni kolonizasyonuna rastlanmaktadır (Beery ve ark., 1988). Kümes hayvanlarında 3. haftadan itibaren kolonizasyonun hızla arttığı ve kesime gelen broiler cinsi tavuklarda bu oranın % 95 e ulaştığı, bu dönemdeki tavukların dışkılarındaki C. jejuni yoğunluğunun ise 10 9 cfu/g a kadar yükseldiği bildirilmektedir. Doğal beslenen ev tipi ve özel çiftliklerde yetiştirilen kümes hayvanlarında kolonizasyonun başlama yaşı ve sıklığı arasında fark gösterilememiş ve kolonizasyonun süresinin konağa ve suşa göre değişiklik gösterdiği bildirilmiştir (Pearson ve ark., 1996; Newell ve Fearnley, 2003). Sağlıklı hayvanların etlerinin iç kısımları steril kabul edilmektedir. Fakat etler; kesim, yüzme, parçalama ve depolama sırasında kontaminasyona maruz kalmaktadır (Acar, 1996). Tavuk eti de kesimhanelerde gerek proses gerekse muhafaza sırasında; alet, ekipman, hava, yıkama suyu, ambalaj malzemesi, uygun olmayan şartlarda taşıma, depolama ve personel kaynaklı çapraz ve direkt kontaminasyonlara uğramaktadır (Prachasitthisa ve ark., 1996; Elmalı ve Yaman, 2004; Efe ve Gümüşsoy, 2005; Ös ve Karaboz, 2005; Keskin, 2007; Tang ve ark., 2009; 20 Ekim 2008). Türkiye de tavuk eti üretiminde özellikle son yıllarda büyük ilerleme sağlanmasına karşın, üretimde istenilen hijyenik kaliteye ulaşılamamıştır. İyi bir besin kaynağı olan tavuk eti ile yapılan çalışmalar, tavuk etlerinin başta Salmonella, Campylobacter, enterotoksijenik stafilokoklar ve Listeria monocytogenes olmak üzere çeşitli patojen bakterilerle kontamine olduğunu ortaya koymaktadır (Şireli ve ark., 2002). Dünya da tavuk eti tüketimiyle bulaşan patojenler arasında insanlarda akut ishale yol açan Campylobacter türleri diğer diyare etkeni patojenlerden daha yüksek sıklıkla izole edilmektedir (Akan ve ark., 2002). Termofilik Campylobacter türlerinin minimal enfeksiyon dozu, konağın hassasiyetine, çevresel stresin bakteri hücresinde oluşturduğu zarara ve türe bağlı olarak değişmektedir. Gıda enfeksiyonuna neden olan bakterilerin çoğunun aksine campylobacteriosis ortamda oldukça düşük populasyonda bakteri bulunsa dahi 3

16 1.GİRİŞ gerçekleşebilmektedir (Anonymous, 2008a). Tavuk etinde termofilik Campylobacter türleriyle kontaminasyon düzeyi olarak bildirilmektedir. Termofilik Campylobacter türlerinin insanda enfeksiyon etmeni olabilmesi için 500 canlı bakteri hücresi bile yeterli gelmektedir. Bu nedenle tavuk eti temel enfeksiyon kaynağı olarak gösterilmektedir (Darka ve Yılmaz, 2004). Tavuk etinin yanı sıra çiğ sütün ve klorlanmamış suların da kontaminasyon kaynağı olabileceği bildirilmiştir (Anonymous, 2008a). Termofilik Campylobacter türleri içinde özellikle hayvanlarda enfeksiyon oluşturan C. jejuni ve C. coli ve bunların yanı sıra C. lari tavuk etinden sıklıkla izole edilmektedir (Doğan ve Tükel, 2000; Gürtürk ve ark., 2000) yılında Theodor Escherich tarafından ishal olan çocukların dışkı örneklerinden Campylobacter benzeri organizmaların gözlenmesinden bu yana Campylobacter enfeksiyonlarının toplum sağlığı bakımından bir risk oluşturduğunun farkındalığı bir yüzyılı aşan bir süreçte değişime uğramıştır yılında McFaydean ve Stockman düşük yapmış koyunların üreme dokularından ve 1957 yılında King, ishalli çocukların kan örneklerinden elde ettikleri Campylobacter izolatlarını Vibrio ile ilişkilendirerek tanımlamışlardır yılında ilk olarak Belçika da bir klinik mikrobiyoloğu ishalli hastaların dışkı örneklerinden Campylobacter leri izole ettiğini bildirmiştir (Altekruse ve ark.,1999). Campylobacter cinsi bakteriler Campylobacteraceae ailesine aittir. Campylobacter ler bu familyada Arcobacter cinsleri, Sulfurospirillum cinsleri ve kendi cinsine ait özellikleri taşıma açısından yanlış sınıflandırılmış Bacteroides ureolyticus türü ile birlikte bulunmaktadır. Bacteroides ureolyticus türü Campylobacter cinslerine ait olarak gösterilmiştir ancak henüz ismi değiştirilmemiştir(vandamme,2000; html#camplobacteraceae, ). Mevcut bilgiler doğrultusunda Campylobacter cinsine ait bilinen 17 tür olduğu ve bu türlerden dördünün 8 alt türe bölündüğü bildirilmiştir ( #Camplobacteraceae, ). Taksonomi (Hansson, 2007) : Alem : Bacteria 4

17 1.GİRİŞ Bölüm : Proteobacteria Sınıf : Epsilonproteobacteria Takım : Campylobacterales Aile : Campylobacteraceae Cins : Campylobacter Şekil 1.1. Campylobacter genusu ve filogenetik olarak yakın olan genuslar; Arcobacter (A), Sulfurospirillum (S), gene ait olarak yanlış sınıflandırılan türlerden Bacteroides (Ba) ureolyticus ile bazı Helicobacter, (H), Burkholderia (Bu), Wolinella (W) ve Vibrio (V) türlerinin 16S rdna gen analizine göre filogenetik ilişkisi (Hansson, 2007). Campylobacter cinsine ait bakteriler her ne kadar çevresel strese hassasiyet göstermekte olsalar bile pek çok bakteri gibi kendilerini bu stres faktörlerinin öldürücü ya da gelişmeyi engelleyici etkilerinden korumayı başaracak farklı formlara dönüşebilmektedirler. Bu formların başında sıklıkla yüksek oksijen ya da ışık ortamında rastlanılan kültüre edilemeyen canlı formları olan VBNC (Viable But Non Culturable) formu gelmektedir. Bu forma dönüşen Campylobacter ler genellikle hücresel morfolojilerini de değiştirmektedirler. Hücresel yapılarını kokoid olarak tanımlanmış Dormant şekle dönüştürerek kendilerini korumayı 5

18 1.GİRİŞ başarabilmektedirler (Ayaz ve Erol, 2004). Ayrıca Campylobacter ler çeşitli nedenlere bağlı olarak planktonik hücresel yapıdan çıkıp mikrobiyal olarak değişime uğramış, birbirlerine ya da bir yüzeye tutunarak bir araya gelmiş ve matriks ya da polimerik madde (EPS) içine gömülmüş halde farklı biyolojik yapılar da oluşturabilmektedirler (Joshua ve ark., 2006). Bu biyolojik yapılar ise 17. Yüzyıldan bu yana yapılan çeşitli araştırmalar sonunda ilk olarak 1978 yılında tanımlanabilmiştir. Bugün de kabul gören Biyofilm adıyla tanımlanmaktadırlar. Biyofilmleri oluşturan ekstraselüler polimerler biyofilm çevresindeki besin ve iyon değişimini kontrol etmektedir. Bu değişiklikler bakteriye antibiyotik dirençliliği, biyosid ve immün sistemden korunma yeteneği kazandırmaktadır (Öztürk ve ark., 2008). Pek çok mikroorganizma savunma, adezyon ve kolonizasyon oluşturma, yaşanabilir çevre geliştirme ve topluluk oluşturabilme amacıyla biyofilm yapmaktadır. Biyofilm yapan mikroorganizmaların büyük bir çoğunluğu insanda hastalık etkeni olan patojenlerden oluşmaktadır. Gıdanın yapısındaki su ve içeriğindeki besin maddeleri, optium ph değeri ve ideal sıcaklık gibi faktörler mikroorganizmalar için en uygun ortamı sağladığından, özellikle gıdalar ve gıda işletmeleri, birçok mikroorganizma için potansiyel biyofilm geliştirme merkezleridir. Özellikle taze ve işlenmiş, bitkisel, et, tavuk, balık, süt ve süt ürünleri gibi hayvansal orijinli gıda işleyen işletmelerde rastlanmaktadır. Kanatlı et işletmelerinde karkas kontaminasyonun daha çok haşlama ve soğutma tankından kaynaklandığı bildirilmektedir. Soğutma ve haşlama tankların ise biyofilm oluşumu için ideal ortamlar olup bu biyofilmlerden sıklıkla C. jejuni, Salmonella spp., S. aureus ve E. coli izole edilmektedir (Floyd ve ark., 2003). Laboratuar testleri Campylobacter lerin optimum koşullarda paslanmaz çelik ve cam yüzeylerde 2 gün içerisinde biyofilm yapabilme yeteneğinde olduklarını göstermiştir (Wirtanen ve Salo, 2005). Biyofilm içerisindeki canlı C. jejuni miktarı; bu bakterinin biyofilm oluştururken tekrar kültüre edilemeyen canlı formlara (VBNC) dönüşebildiğini ortaya koyan, kültür tekniğinden ziyade direkt canlı sayım tekniği kullanılarak daha iyi belirlenebilmektedir. Biyofilm oluşturarak C. jejuni nin o C sıcaklık aralığında 7 günlük bir periyot boyunca hayatta kalabilme 6

19 1.GİRİŞ yeteneğini arttırabildiği bildirilmektedir. Campylobacter lerin bulunduğu yüzeyde gıda kalıntısı ya da rutubet olması yaşama şanslarını arttırmaktadır. Odunsu yüzeylerdeki girinti çıkıntılar C. jejuni hücrelerini O 2 nin öldürücü etkisinden koruduğu için odun ve benzeri yüzeylerde de oldukça iyi biyofilm oluşturarak hayatta kalabilmektedirler (Wirtanen ve Salo, 2005). Biyofilm içerisindeki Campylobacter türleri planktonik hallerine göre antimikrobiyal maddelere daha çok direnç gösterebilmektedir. Bu nedenle temas ettikleri yüzeyden uzaklaştırılmaları çok kolay olmamaktadır. Gıda güvenliği ve insan sağlığı bakımından Campylobacter lerin biyofilm oluşturmalarına olanak sağlamadan engellenmeleri ve ortamdan uzaklaştırılmaları gerekmektedir. Campylobacter ler 0.2 0,5 µm ende ve µm boyunda, ince ve genellikle kıvrımlı olmakla beraber genç hücrelerde tirbuşon ve kıvrık, yaşlı hücrelerde sferik ya da kokoid şeklindeki bakterilerdir (Gürtürk ve ark., 2000; Anonim a, 2008). Birden çok bakterinin yan yana gelmesi sonucu oluşan uçan martı şeklinde de görülebilirler. Katı besiyerinde üretilen genç kolonilerden hazırlanan taze preparatlarda spiral veya flemantöz şekil daha belirgin iken, yaşlı kültürde veya yüksek oksijenli ortamda Dormant formlara dönüşebilirler (Blaser, 2000; Smibert, 2005). Kültür plağındaki Campylobacter lerin tümü kokoidal forma dönüşürse pasajlandıklarında tekrar üretilememektedir. Ancak VBNC formunda alınan C.jejuni nin intestinal fazdan sonra tekrar kültüre edilebilir hale geldiği, adezyon ve enteropatojenite özelliğini yeniden kazandığı hayvanlar üzerinde deneysel çalışmalarda gösterilmiştir (Cappelier ve ark, 1999). C. jejuni C. coli ye göre dormant forma daha hızlı dönüşmekte ve bu formda yüzey sularında uzun süre bulunabilmektedir. Gram negatif, sporsuz bu bakteriler polar veya bazı türlerde bipolar olabilen kılıfsız flajellaları ile oldukça hızlı hareket ederler. Faz-kontrast veya karanlık alan mikroskobunda genç hücrelerden yeni hazırlanan preparatlarda tirbüşon tarzında hızlı hareketleri çok tipik olarak gözlenmektedir (Blaser, 2000; Smibert, 2005). C. gracilis hariç Campylobacter lerin tamamı oksidaz pozitif, C. upsaliensis hariç tamamı katalaz pozitiftir. C. upsaliensis katalaz negatif ya da zayıf katalaz reaksiyonu göstermektedir. Campylobacter ler jelatini ve üreyi hidrolize edemezler. 7

20 1.GİRİŞ Lipaz aktiviteleri yoktur. Karbonhidratları kullanamadıkları için Voges proskauer ve metil red testleri negatiftir. Diğer enterik bakterilerin çoğunda olduğu gibi nitratları redükte ederler. Pigment üretmezler (Smibert, 2005). Campylobacter ler üreyebilmek için mikroaerofilik ortama (oksijen seviyesi düşük ortam) gereksinim duyarlar. Ayrıca Campylobacter ler kapnofilik yani CO 2 içeren ortamda iyi üreme yeteneğine sahip mikroorganizmalardır. Atmosferdeki CO 2 miktarı türler arasında üremenin optimizasyonu için önemlidir (Smibert, 2005). Optimum gelişme koşulları ortamdaki %3-5 oranında Oksijen, %2-10 oranında CO 2 varlığı ile ilişkili olup Campylobacter türlerinin gelişebilmeleri için gerekli olan mikroaerofilik ortam % 5 O 2, % 10 CO 2, % 85 N 2 gazı olarak bildirilmiştir (Gürtürk ve ark., 2000; Anonim, 2008). Campylobacter türleri içerisinde özellikle C. jejuni ile yapılan oksijen ihtiyacının ve toleransının belirlenmesi çalışması düşünülenin aksine aerop ortamlarda bile bakterinin canlılığını koruyabildiğini göstermektedir. Ortamda % 19 oranında O 2 bulunması durumunda dahi bakterinin canlı kalabildiğini ve hatta gelişim gösterebildiğini ortaya koymaktadır (Kaakoush ve ark., 2007). C. jejuni, DNA sentezinde görevli oksijene bağımlı ribonükleotid redüktaz enziminin aktivasyonu için % 5-15 O 2 gazı konsantrasyonuna ihtiyaç duyar, ortamdaki yüksek oksijen yoğunluğunda ya da strik anaerop şartlarda üreyemez. Buna karşılık bazı Campylobacter türleri; C. fetus, C. sputorum C. concisu ve C. mucosalis gibi, fumarat, aspartat veya nitrat gibi elektron akseptörlerinin varlığında anaerop ortamda da üreyebilirler (Smibert, 2005). Campylobacter cinsine ait 2 türün dışındaki türlerin katalaz ve oksidazları pozitiftir, üreme sıcaklıkları 30 o 42 o C arasında değişmektedir (Doğan ve Tükel, 2000). Genel olarak tüm Campylobacter türleri 37 o C de iyi üremektedir. C. jejuni, C. coli, C. lari ve C. upsaliensis 42 o - 43 o C sıcaklıklarda optimal gelişim gösterdiklerinden dolayı bu dört tür termofilik Campylobacter ler olarak anılmaktadırlar (Hansson, 2007). Bu dört türün 35ºC altında üremeleri oldukça yavaşlamaktadır. Örneğin C. jejuni logaritmik üreme fazını 34ºC de 12 saatte, 30-34ºC de ise 48 saatte tamamlamaktadır (Hazeleger ve ark., 1998). Kültür plaklarının 42 C de inkübasyonu termofilik türlerin diğer Campylobacter türlerinden ayırt edilmesini sağlar ve termofilik türlerin izolasyonunu 8

21 1.GİRİŞ kolaylaştıır (Corry ve ark., 1995). Termofilik olmayan türlerin de izolasyonu isteniyorsa, örnekler iki besiyerine ekilip biri 37 C de, diğeri 42 C de mikroaerofilik ortamda inkübe edilmelidir (Corry ve ark., 1995). Campylobacter lerin genomu diğer bakterilere oranla daha küçüktür. Bundan dolayı metabolik aktiviteleri daha yavaş ve seçicidir. Campylobacter güçlü oksidaz aktivitesi gösterirler. Ancak hegzoz şekerlerinin glikolizinde görev alan 6- fosfofruktokinaz enzimine sahip olmadıkları için karbonhidratları oksidatif veya fermentatif yolla metabolize edemezler. Üremeleri için gerekli olan enerjiyi trikarboksilik asit siklusundan elde ederler. Enerji üretimi için ihtiyaç duydukları karbon ve nitrojeni aminoasitlerden ve atmosferdeki CO 2 den karşılarlar. Karbon metabolizmalarının son ürünleri olarak asetat, format ve laktat oluştururlar (Kelly ve ark.,2001). Campylobacter türleri trikarboksilik asit siklusunu tam ya da kısmi olarak gerçekleştirmeleri bakımından farklılıklar gösterirler. Metabolik eksiklik sebebi ile in vitro şartlarda adi besiyerlerinde üretilmeleri son derece zordur. Üremenin optimizasyonunu sağlamak için besiyerine protein, yağ ve eser element kaynağı olarak % 7-10 oranında defibrine at, koyun veya insan kanı ilave edilmektedir. Besiyerlerine defibrine kan metabolik ihtiyaçların giderilmesinin yanı sıra besiyerinde biriken toksik oksijen radikallerinin parçalanması için de ilave edilmektedir. Toksik oksijen radikallerinin parçalanması ise defibrine kanda doğal olarak bulunan katalaz, peroksidaz ve süperoksit dismutaz enzimleri ile gerçekleşmektedir. Campylobacter için toksik olduğu bilinen süper oksit anyonları ve hidrojen peroksit gibi oksijen radikallerini nötralize etmek için de şarkoal, hemin, hematin, ferröz sülfat, sodyum metabisulfit ve sodium pürivat kombinasyonundan oluşan suplementler ve ayrıca B vitamin kompleksleri ilave edilmektedir. Ek olarak besiyerine kazein ilavesi C. lari nin üremesini arttırmaktadır (Hutchinson ve Bolton, 1984; Gun ve ark., 1987). Campylobacter ler 0.65 μm ve 0.45 μm lik membran filtrelerden geçebilirler. Aside dirençsizdirler, alkalen-metilen mavisi, kristal viyole ve karbol fuksinle iyi boyanırlar. DNA larının G+C oranı termofilik türlerde % diğer türlerde % dır (Vandamme, 1991; Blaser, 2000). 9

22 1.GİRİŞ Tavuk etinde sıklıkla karşılaşılan termofilik bir tür olan C. jejuni nin +4 o C de nemli ve düşük oksijenli ortamda 2-4 hafta, -20 o C 'da 2-5 ay, oda sıcaklığında ise ancak birkaç gün canlılığını koruyabildiği bildirilmektedir. Yapılan araştırmalar sonucu açık hava basıncı, kuruluk, düşük ph değerleri, yüksek sıcaklık, donma sıcaklığı ve uzun süre depolama koşulları gibi çevresel stres faktörlerinin artması durumunda bu bakteri hücrelerinin zarar gördüğü ve hücrelerdeki iyileşmenin engellendiği belirtilmektedir (Anonymous, 2008a). Metabolik faaliyetler yönünden diğer mikroorganizmalara göre düşük aktivite gösterdiği ve çevresel stres faktörlerine çok hassas olduğu için in-vitro şartlarda üreme güçlüğü göstermektedir (Russel ve ark., 1993). Termofilik Campylobacter türlerinin atmosferdeki % 21 oksijen oranı, kuruluk, ısıtma, antiseptik ve asidik koşullar gibi çevresel koşullara karşı diğer patojen bakterilere göre daha kırılgan ve hassas oldukları bildirilmektedir (Gürtürk ve ark., 2000; Anonymous, 2008a). Buna rağmen yapılan bazı araştırmalar Campylobacter türlerinin gelişme ortamlarındaki belirli bir oranda O 2 miktarına tolerans gösterebildiklerini ortaya koymaktadır (Kaakoush ve ark., 2007). Hastalığa neden olan suşların enterotoksin, sitotoksin ve adhezyonu olanaklı kılan adhesin oluşturarak yaptıkları hastalıklar saptanmıştır (Tunail, 2000). Örneğin C. jejuni nin neden olduğu enfeksiyonda enterotoksinlerin büyük rolü olduğu bildirilmektedir. Toksinlerin eksudatif (terletici) ve hemorajik (kanamalı) enteritise (bağırsak iltihabı), mukozal atrofiye (organ iç zarlarının erimesi hastalığı), mukozal ülserasyona (mukozalarda iltihaplı yara), bunun yanısıra pankreatite (pankreas iltihabı), obstrüktif hepatite (karaciğer iltihabı), peritonite (karınzarı iltihabı), artrite (eklem iltihabı) ve meninjite (beyin zarı iltihabı) neden olduğu bildirilmiştir (Elmalı, 2004). Gıda kaynaklı enfeksiyonlarda inkübasyon süresi kontamine gıda ya da suyun kana karışmasının ardından 2-5 gün kadardır. Hastalık süresi ise 7-10 gündür (Anonymous, 2008a). Campylobacteriosis vakalarının başlıca semptomlarının zaman zaman 40 o C yi bulan yüksek ateş, mide bulantısı, kusma, bazen kanla karışık ishal, şiddetli karın ağrısı olduğu bildirilmiştir (Hobbs ve Roberts, 1987; Frazier ve Westhoff, 10

23 1.GİRİŞ 1988). C. jejuni enfeksiyonları sonucu ölüm oranının % 0.1 olduğu belirtilmiştir (Doğan ve Tükel, 2000). C. jejuni izolasyon ve tanımlamasında yaşanan güçlüklerin giderilmesi için seçici kültür tekniklerinin yanı sıra, son yıllarda mikroorganizmanın genomundaki 16S rdna, 23S rdna, GroEl, GTPase, CadF, Asp, CeuE, HipO ve GlyA proteinlerini kodlayan spesifik gen bölgelerinin amplifiye edildiği Nükleik Asit Amplifikasyon (NAA) teknikleri ile spesifik gen bölgelerinin restriksiyon enzimleri ile kesilmesi sonucu elde edilen DNA fragmentlerinin sayı ve büyüklüklerini esas alan PCR-RFLP yöntemleri gibi moleküler yöntemler de denenmiştir (Wang ve Cliffort, 2002). Buna rağmen mikroorganizma son derece değişken bir genetik yapıya sahip olduğu için moleküler yöntemlerin standardizasyonu, istenen duyarlılık ve özgüllükte sonuçların elde edilmesi pek mümkün olamamıştır. Ancak insanlarda ishalle seyreden hastalıklara yol açan 4 major tip olan C. jejuni, C. coli, C. lari ve C. upsaliensis in tanımlanmasında 23S rdna bazlı PCR-RFLP yönteminin, C. jejuni ve C. coli yi diğer Campylobacter türlerinden ayırt edebilen tek tüp multiplex-pcr a göre ayrım gücünün, özgüllük ve duyarlılığının daha yüksek olduğu bildirilmiştir (Engvall ve Fermer, 1999). Moleküler tanımlama bakterinin spesifik bilgileri göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Campylobacter türlerinin moleküler tanımlanmasındaaşağıdaki bilgilerden faydalanılmaktadır: Termofilik Campylobacter türlerinin 23S rdna geni Bu gende 43. ve 69. heliksler arasında yer alan 491bp uzunluğundaki spesifik bölge Alu I ve Tsp 5091 restriksiyon enzimleriyle kesim sonucu elde edilen DNA fragmentlerinin polimorfizmi Tip bazında moleküler tanımlamada kullanılan kriterler Çizelge 1.1 de her tür için ayrıntılı biçimde yer almaktadır. 11

24 1.GİRİŞ Çizelge 1.1. Tip Bazında Moleküler Tanımlamada Kullanılan Kriterler (Engvall ve Fermer, 1999) Tip Alu I Tsp 5091 C.jejuni 202bp /166 bp/ 124 bp 491 bp C.coli 290bp/ 202bp 491 bp C.upseliensis 290 bp/ 202bp 339 bp/126 bp C.upseliensis var.i 290 bp/115 bp/87 bp 339 bp/126 bp C.lari 290 bp/115 bp/ 51 bp 177 bp/162 bp/126 bp Tavuk gibi mikrobiyal florası zengin örneklerden Campylobacter türlerinin izolasyonunda üretme besiyerlerinin sadece metabolik yönden optimizasyonu yeterli olmaz. Çünkü metabolik faaliyetleri yüksek olan ve bu nedenle daha hızlı ve çok miktarda üreyebilecek olan diğer bağırsak bakterilerinin Campylobacter türlerinin gelişimini engelleyebilme riski mevcuttur. Bu riski minimize etmek için örnekdeki istenmeyen flora bakterilerinin üremesini baskılayacak antimikrobik madde karışımlarının besiyerine ilave edilmesi veya örneğin 0.45 μm ve 0.25 μm çaplı membran filtrelerden süzülmesi gerekmektedir. Bu amaçla Basitrasin, Sefalothin, Sefazolin, Kolistin, Novobiosin, Polymiksin, Rifampisin, Trimethoprim ve Vankomisin gibi Campylobacter lerin dirençli, diğer bağırsak bakterilerin ise duyarlı oldukları antimikrobik veya antimikrobik karışımları ilave edilmektedir (Corry ve ark., 1995). Örnekler uygun besiyerlerine ekildikten sonra besiyerleri saat mikroaerofilik atmosferde inkübasyona bırakıldıklarında, süre sonunda mukoid, saydam, hemoliz yapmayan, birbirine karışma eğilimindeki Campylobacter kolonileri gözle görülür hale gelmektedir Ancak, besiyerlerinin özellikleri koloni morfolojisini etkilemektedir. Nem oranı düşük besiyerlerinde 1 2 mm çapında, düzgün, granüler tarzda, gri veya kahverengi renkte, parlak koloniler oluşurken, nem oranı yüksek besiyerlerinde, çapı 10 mm ye kadar ulaşabilen, basık, yaygın, düzensiz kenarlı ve gri renkte koloniler oluşmaktadır (Wang ve Blaser, 1986; Smibert, 2005). Campylobacter lerin tanımlanmasında % 1 glisin ve % 3.5 NaCl varlığında üreyebilme, TSI agarda H 2 S oluşturma, nitrat redüksiyonu, hippuratın hidrolizi ve ısı tölerans testleri gibi fenotipik özelliklerden yararlanılmaktadır (Hebert ve ark, 1982). 12

25 1.GİRİŞ C. coli ve C. jejuni birbirinden Na-hippurat ın hidrolizasyonu özelliği ile ayrılabilmektedir ancak bu da her zaman doğru sonuç vermemektedir (Ertaş ve ark., 2002). Bu nedenle biyokimyasal ve serolojik analizlerin tamamlayıcısı olarak moleküler analizlere gereksinim duyulmaktadır. Bu amaçla polimeraz zincir reaksiyonlarından (PCR) faydalanılarak geliştirilmiş çeşitli moleküler ayrım yöntemleri uygulanmaktadır (Ertaş ve ark., 2002). Bu uygulama; klonlanmış DNA parçaları, spesifik hibridizasyon probları ve 16S ya da 23S rrna genlerine spesifik PCR uygulamaları gibi birçok moleküler identifikasyon ve ayrım metodları ile yapılmaktadır. Bu çalışmada tavuk etinin, C. jejuni ve diğer termofilik Campylobacter türlerinin gıda güvenliği ve hijyeni açısından bölgemizdeki görülme sıklığının araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla et örneklerinden termofilik Campylobacter türlerinin izolasyonu ve tanımlanmasında, geleneksel kültür yöntemleri ile ileri teknolojik yöntemlerden biri olan moleküler izolasyon ve tanımlama yöntemleri birlikte kullanılmıştır ve 23S rdna bazlı PCR-RFLP yönteminin tanımlamadaki duyarlılığının tespiti yapılmıştır. 13

26 1.GİRİŞ 14

27 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 2.1.Tavuk Etinin Mikroflorası Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği Et Ürünleri Tebliği ne göre kanatlı karkası; tekniğine uygun olarak kesilmiş, kanı akıtılmış, tüyleri yolunmuş, içi boşaltılıp baş ve ayakları kesilmiş, yıkama ve soğutma işlemi görmüş, suyu sızdırılmış bütün haldeki kasaplık kanatlı hayvan gövdesi olarak tanımlanmaktadır (Anonymous, 2000a). Bir çeşit kanatlı karkası olan tavuk eti; diğer etlere göre proteini yüksek, yağı az ve kalorisi düşük bir gıdadır. 100 gr tavuk etinde g protein, g yağ, 1.01 g demir bulunmaktadır. Değerli bir mineral madde olan selenyum bakımından zengin, iyi bir B grubu vitamini ve demir kaynağıdır. Yağ asidi içeriği ise diğer etlere oranla yüksektir. Oleik, linoleik, palmitik asit gibi doymuş ve doymamış yağ içeriği bakımından 100 g tavuk eti 3.3 g doymuş yağ asidi, 4.84 g tekli doymamış yağ asidi, 2.59 g çoklu doymamış yağ asidi ve 57 mg kolesterol içermektedir. Tavuk eti ph sı arasındadır. Su aktivitesi (aw) ise değerindedir (Anonymous, 2006). Tavuk eti zengin bileşimi nedeniyle pek çok mikroorganizma için çok uygun bir besiyeridir. Yapılan pek çok araştırma sonucunda tavuk etinin insanda gıda kaynaklı enfeksiyonlar ve intoksikasyonlar bakımından; Salmonella spp., Staphylococcus spp.; özellikle S. aureus, Enterobacter spp., Shigella spp., Corynebacterium spp., Bacillus spp., E. coli, Pseudomonas spp., koliform grubu bakteriler, Listeria monocytogenes, Campylobacter spp. ve sülfit indirgeyen anerob bakteriler (Clostridia) açısından sıklıkla kontamine olduğunu göstermektedir (Mullerat ve ark., 1994; Adams ve Moss, 1995; Prachasitthisa ve ark., 1996; Ünlütürk ve Turantaş, 1998; Mead, 1999; Conner ve ark., 2001; Elmalı ve Yaman, 2004; Efe ve Gümüşsoy, 2005; Ös ve Karaboz, 2005; Keskin, 2007; Tang ve ark., 2009; ). Efe ve Gümüşsoy (2005) Ankara Garnizonu nda tüketime sunulan tavuk etleri üzerine yaptıkları bir araştırmada; 50 adet örneğin but, deri ve göğüs 15

28 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR kısımlarında toplam aerobik mezofilik genel canlı; psikrofilik bakteri; Pseudomonas spp.; S. aureus; koagulaz (+) S. aureus; Enterobakter; koliform grubu bakteri, E. coli ve Salmonella spp. yönünden kontaminasyon düzeylerini tespit etmişlerdir. Analiz ettikleri tavuk but, deri ve göğüs numunelerinde sırasıyla; toplam aerobik mezofilik genel canlı tüm numunelerin %100 ünde, psikrofilik bakteri; %100, %98 ve %100 ünde, Pseudomonas spp.; %96, %98 ve %96 sında, S. aureus; %66, %100 ve %74 ünde, koagulaz (+) S. aureus; %28, %82 ve %38 inde, Enterobakter; %62, %98 ve %58 inde, koliform grubu bakteri; %26, %96 ve %22 sinde, E. coli; %12, %64 ve %4 ünde ve Salmonella spp.; %18, %26 ve %16 sında saptamışlardır. Kozačinski ve ark., (2006) Hırvatistan marketlerinde satılan kanatlı etlerinin mikrobiyolojik kalitelerini inceledikleri çalışmada toplam 66 tavuk eti örneğinde Salmonella spp. (% 10.60), S. aureus (% 30.30), L. monocytogenes (% 3.03), Enterobacter (% 34.84) ve sülfit indirgeyen Clostridia (% 1.50) varlığını tespit etmişlerdir. Örneklerin hiçbirinde Campylobacter spp. varlığına rastlamadıklarını bildirmişlerdir. 06 Şubat 2009 tarihli resmi gazetede yayımlanmış Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Tebliğ verilerine göre 25 gram et ve et ürünleri içerisinde (karkasta, parça ette ve kıymada) L. monocytogenes, Salmonella spp. ve E. coli O157:H7 hiç bulunmamalıdır (Türk Gıda Kodeksi, 2009). Çiğ tavuk karkasında termofilik Campylobacter türlerinin varlığına ilişkin TGK Mikrobiyolojik Kriterler Tebliğinde henüz bir yasal limit belirlenmemiştir. Ancak tüketime hazır gıdaların hiç birinin 25 g örneğinde bulunmaması gerektiği bildirilmiştir (Anonymous, 2009) Tavuk İşletmelerinde Campylobacter spp. Sorunu Tavuk işletmelerinde proses sırasında Campylobacter türlerinin canlılıklarını sürdürerek çapraz kontaminasyona neden olmaları üzerine yapılan epidemiyolojik çalışmalarda haşlama tankı, tüy yolma makinesi ve soğutma tankı gibi noktaların C. jejuni kontaminasyonunda en önemli odak noktalarını oluşturduğu belirlenmiştir. Bu konuda yapılan bir çalışmada işlem başlangıcında tavuklarda C. jejuni ye rastlanma oranının %20 olmasına karşın, soğutma suyuna daldırma işlemi sonrası 16

29 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR karkaslarda bu mikroorganizmaya rastlanma oranının %52 ye çıktığı saptanmıştır (Turantaş, 2000). Beckers ın (1988) Hollanda'da yaptığı bir incelemede 1979'da 202, 1980'de 531, 1981'de 1496, 1982'de ise 1728 gıda kaynaklı hastalık vakasının C. jejuni'ye bağlı olarak oluştuğunu ve sayı olarak Salmonella kaynaklı enfeksiyonların ardından ikinci sırada yer aldığını bildirmiştir. Yıldırım ve ark. (2001), Campylobacter türlerinin civciv bağırsaklarına kolonizasyonunu etkileyen faktörler üzerine yaptıkları bir çalışmada Minimal İnfektif Doz 100 (MID 100 ) ile oral yolla enfekte edilen civcivlerde, C. jejuni ve C. coli nin inokulasyonunu takip eden 3 haftada bağırsaklarda kolonizasyonunun %100 e ulaştığını gözlemişlerdir Tavuk Etinde ve Gıdalarda Campylobacter spp. Sorunu Campylobacter türleri üzerine ülkemizde 1990 lı yıllardan günümüze kadar yapılan çalışmalar daha çok kan ve dışkı örneklerine yönelik olmuştur. Tavuk etleri ve gıdalarla yapılan çalışmalar oldukça sınırlı kalmıştır. Ülkemizde 2004 yılı itibariyle tavuk eti tüketiminin kişi başına yıllık 13 kg olarak hesaplandığı ve bu nedenle insanda bakteriyel enfeksiyonda tavuk eti ve tavuk eti ürünlerinin tüketiminin önemli bir rol oynadığı bildirilmiştir (Aydın, 2005). Yapılan tarama çalışmalarında marketlerde satışa sunulan çiğ tavuk etlerinin % nün C. jejuni ile kontamine olduğunu ve dolayısıyla çok sayıda sağlıklı tavuğun bağırsaklarında bu bakterinin varlığına rastlanılmasının pek de şaşırtıcı olmadığını göstermiştir (Anonymous, 2008a). Blaser ve Reller (1981), gönüllü kişiler üzerinde yaptıkları çalışmada oral yolla alınan 500 canlı bakterinin klinik belirtilere yol açtığını bildirmişlerdir. Doyle nin, (1984) tavuk yumurtası üzerinde yaptığı bir çalışmada 226 örnekten sadece 2 sinin kabuğundan C. jejuni izole edildiğini ancak hiçbir yumurta içeriğinde etkene rastlanmadığını bildirmiştir. 17

30 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Kwiatek ve ark. (1990), Polonya da yaptıkları çalışmada tavuk karkaslarında % 80.3, ördek karkaslarında % 48, kaz karkaslarında % 38 ve hindi karkaslarında % 3 oranında C. jejuni saptadıklarını belirtmişlerdir. Palmer (1992), 1991 yılında Galler'de meydana gelen gıda kaynaklı enfeksiyonlarda Salmonella spp. ile birlikte Campylobacter cinsi mikroorganizmaların en yaygın etken olduğunu; Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim ayları dışındaki aylarda da campylobacteriosis vakalarının Salmonella dan daha sık görüldüğünü bildirmiştir. Sharp ve ark. (1992) ise yılları arasında İskoçya'da meydana gelen gıda kaynaklı 2511 olgunun 236'sının Campylobacter spp. tarafından oluşturulduğunu saptamışlardır. Florin ve Antillon (1992) un kanatlı hayvanlar ve hasta çocuklardan izole ettikleri C. jejuni suşlarının bir kısmının enterotoksin bir kısmının sitotoksin bazılarının da hem enterotoksin hem de sitotoksin oluşturduğunu bildirmişlerdir. Flynn ve ark. (1994) İrlanda da inceledikleri tavuk karkaslarının % 64.7 sinde C. jejuni ve C. coli tespit etmişlerdir. Yıldırım (1995), İstanbul bölgesinde perakende olarak satılan 236 tavuk karkasının % 81.7 sinden, tabakta satılan 17 tavuk karkasının % 88.2 sinden, dondurulmuş olarak satılan 32 tavuk karkasının ise % 6.25 inden termofilik Campylobacter türlerini izole etmiştir. Dizgah (1995), İstanbul piyasasında satışa sunulan kanatlı eti ve kanatlı eti ürünleri üzerine yaptığı bir çalışmada incelediği çiğ tavuk karkaslarının 48 inde (%96), çiğ bıldırcın karkaslarının 11 inde (% 22), işlenmiş çiğ tavuk eti örneklerinin 26 sında (% 65), sakatatların 9 unda (% 90) termofilik Campylobacter türlerini saptamış ve elde ettiği izolatların % 53 ünü C. jejuni, % 19 unu C. coli ve %28 ini C. lari olarak tanımlamıştır. Willis ve Murray (1997) bir yıl boyunca piyasadan temin ettikleri broiler karkaslarında %69 oranında C. jejuni izole ettiklerini, pozitif örnek sayısının Haziran ve Temmuz aylarında en yüksek (%97), Aralık ayında en düşük (%7) olduğunu bildirmişlerdir. 18

31 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Uyttendaele ve ark. (1999) Belçika daki çeşitli satış noktalarından temin ettikleri 772 kanatlı eti ve kanatlı eti ürünlerinde %28.5 oranında C. jejuni ve C. coli tespit ettiklerini bildirmişlerdir. Atanassova ve Ring (1999), Almanya da inceledikleri broiler karkaslarının % 45.9 oranında Campylobacter türleri ile kontamine olduklarını bulmuşlardır. Harrison ve ark. (2001), Güney Galler de tavuk etlerinin kasap dükkanlarında ve süpermarketlerde satılmasının ve aynı zamanda ambalajın Campylobacter ve Salmonella varlığı üzerine etkisini araştırdıkları bir çalışmada tüm tavuk, derisi üzerinde bırakılmış tavuk göğsü ve tavuk parçalarından oluşan 300 çiğ tavuk eti örneğinde % 68 oranında Campylobacter, % 29 oranında ise Salmonella varlığına rastlamışlardır. Süpermarketlerde satışa sunulan örneklerin % 75 inde, kasap dükkanlarında satılan örneklerin ise % 59 unda Campylobacter tespit etmişlerdir. Coker ve ark. (2002), yaptıkları moleküler çalışmalarda, tavuklardan ve insanlardan izole edilen Campylobacter suşlarının genotipik benzerliğini araştırarak campylobacteriosis vakaları ile tavuk eti tüketimi arasındaki ilişkiyi ortaya koymuşlardır. 2.4.Termofilik Campylobacter Türlerinin İzolasyonu ve Tanımlanması Termofilik Campylobacter Türlerinin İzolasyonu 1970 li yıllardan itibaren seçici besiyerlerindeki gelişmeler Campylobacter lerin dışkı örneklerinden pek çok farklı laboratuarda test edilmelerine olanak sağlamıştır (Altekruse ve ark.,1999). Termofilik Campylobacter türlerinin tavuk etinden izolasyonu ve tanımlanmasında (identifikasyon) klasik yöntemler ve ileri teknolojik yöntemler (moleküler) kullanılmaktadır. Tanımlamada her iki yöntem de tek başlarına yetersiz gelmekte ve bu nedenle daha iyi bir sonuç için her iki yöntemin birlikte kullanıldığı çalışmalar önerilmektedir (Ertaş ve ark., 2002). Yapılan araştırmalar Camplobacter türlerinin rutin izolasyonu için tek bir standart olmadığını ortaya koymaktadır. Campylobacter türleri çevresel koşullara 19

Termofilik kampilobakterler

Termofilik kampilobakterler Kampilobakteriyoz Termofilik kampilobakterler C.jejuni C.coli C.lari (insan) C.upsaliensis (köpek) 42 0 C de üreme % 3 lük süksinik asit % 0.5 lik guluteraldehid Su tankları ve daldırma kazanlarında klor

Detaylı

GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR. Gıda orijinli hastalıklar gıda zehirlenmesi gıda enfeksiyonu olarak 2 ana gruba ayrılır.

GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR. Gıda orijinli hastalıklar gıda zehirlenmesi gıda enfeksiyonu olarak 2 ana gruba ayrılır. GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR Gıda orijinli hastalıklar gıda zehirlenmesi gıda enfeksiyonu olarak 2 ana gruba ayrılır. Gıda Enfeksiyonu: Patojen bir m.o ile kontamine olmuş bir gıdanın yenmesi sonucu oluşan

Detaylı

Biyofilm nedir? Biyofilmler, mikroorganizmaların canlı/cansız yüzeye yapışmaları sonucu oluşan uzaklaştırılması güç tabakalardır.

Biyofilm nedir? Biyofilmler, mikroorganizmaların canlı/cansız yüzeye yapışmaları sonucu oluşan uzaklaştırılması güç tabakalardır. Biyofilm nedir? Biyofilmler, mikroorganizmaların canlı/cansız yüzeye yapışmaları sonucu oluşan uzaklaştırılması güç tabakalardır. Birbirine bağlı bu hücreler genellikle kendilerince üretilen hücre dışı

Detaylı

İlk «sarı renkli koliform» olarak 1929 da rapor edildi

İlk «sarı renkli koliform» olarak 1929 da rapor edildi Tarihçe İlk «sarı renkli koliform» olarak 1929 da rapor edildi Bebekte septisimiyaya neden olmuştur 1958 ve 1961 de İngiltere de yine iki ölümcül menenjit vakasına neden olmuştur Enterobacter sakazakii

Detaylı

KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR.

KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR. KIRMIZI ETLER KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR. ETTEKİ ENZİMLER VE MİKROBİYEL AKTİVİTE BOZULMANIN BAŞLANGICIDIR.

Detaylı

BESİN HİJYENİ VE TEKNOLOJİSİ ANABİLİM DALI ANALİZ FİYAT LİSTELERİ

BESİN HİJYENİ VE TEKNOLOJİSİ ANABİLİM DALI ANALİZ FİYAT LİSTELERİ BESİN HİJYENİ VE TEKNOLOJİSİ ANABİLİM DALI ANALİZ FİYAT LİSTELERİ I- İÇME SUYU ANALİZİ A- Kimyasal Analiz FİYAT 1 ph 20.00 TL 2 Klorür (klorid) 30.00 TL 3 Serbest Klor 35.00 TL 4 Total Sertlik 40.00 TL

Detaylı

EYLÜL 2010 S0461&S0462

EYLÜL 2010 S0461&S0462 İSTANBUL İL KONTROL LABORATUVAR MÜDÜRLÜĞÜ GIDA MİKROBİYOLOJİSİNDE DIŞ KALİTE DEĞERLENDİRMESİ (EQA=EXTERNAL QUALITY ASSESMENT) SONUÇ RAPORU EYLÜL 2010 S0461&S0462 İstanbul İl Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü

Detaylı

EYLÜL 2011 S0485&S0486

EYLÜL 2011 S0485&S0486 İSTANBUL İL KONTROL LABORATUVAR MÜDÜRLÜĞÜ GIDA MİKROBİYOLOJİSİNDE DIŞ KALİTE DEĞERLENDİRMESİ (EQA=EXTERNAL QUALITY ASSESMENT) SONUÇ RAPORU EYLÜL 2011 S0485&S0486 İstanbul İl Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü

Detaylı

ENTERİK BAKTERİLER. Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir

ENTERİK BAKTERİLER. Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir 12.Hafta:Enterik Bakteriler ENTERİK BAKTERİLER Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir Barsakta yaşayan enterik bakterilerin en klasiği E- coli dir ve non-patojendir.yine barsakta yaşayan

Detaylı

Staphylococcus Gram pozitif koklardır.

Staphylococcus Gram pozitif koklardır. Staphylococcus Gram pozitif koklardır. 0.8-1µm çapında küçük, yuvarlak veya oval bakterilerdir. Hareketsizdirler. Spor oluşturmazlar ve katalaz enzimi üretirler. Gram boyama Koagülaz, alfatoksin, lökosidin,

Detaylı

GIDA PATOJENLERİNİN BİYOKONTROLÜNDE YENİ YAKLAŞIM: BAKTERİYOFAJ UYGULAMALARI

GIDA PATOJENLERİNİN BİYOKONTROLÜNDE YENİ YAKLAŞIM: BAKTERİYOFAJ UYGULAMALARI GIDA PATOJENLERİNİN BİYOKONTROLÜNDE YENİ YAKLAŞIM: BAKTERİYOFAJ UYGULAMALARI Doç. Dr. Pınar ŞANLIBABA Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Doğal veya az işlem görmüş ve katkı

Detaylı

Asidik suyun özellikleri. Alkali suyun özellikleri. ph > 11 ORP < -800mV Cl içermez. ph < 2,7 ORP < 1100mV Cl derişimi: 10-80 ppm

Asidik suyun özellikleri. Alkali suyun özellikleri. ph > 11 ORP < -800mV Cl içermez. ph < 2,7 ORP < 1100mV Cl derişimi: 10-80 ppm Et Endüstrisinde Elektrolize Yükseltgen Su Uygulaması Cem Okan ÖZER, Birol KILIÇ SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ GIDA MÜHENDİSLİĞİ Elektrolize yükseltgen su Kontaminasyon=problem Bakteriler otostopçudur.

Detaylı

Pastırmada Enterokoklar

Pastırmada Enterokoklar Pastırmada Enterokoklar Özlem ERTEKİN 1 Güzin KABAN 2 Mükerrem KAYA 2 1 Munzur Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü, TUNCELİ 2 Atatürk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü, ERZURUM Laktik asit bakterileri

Detaylı

AKUT İSHALLERDE CAMPYLOBACTER JEJUNİ VE DİĞER ETYOLOJİK AJANLARIN HIZLI TANISINDA MOLEKÜLER YÖNTEMLERİN DEĞERİ

AKUT İSHALLERDE CAMPYLOBACTER JEJUNİ VE DİĞER ETYOLOJİK AJANLARIN HIZLI TANISINDA MOLEKÜLER YÖNTEMLERİN DEĞERİ T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ T IP FAKÜLTESİ MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI AKUT İSHALLERDE CAMPYLOBACTER JEJUNİ VE DİĞER ETYOLOJİK AJANLARIN HIZLI TANISINDA MOLEKÜLER YÖNTEMLERİN DEĞERİ DR. ESRA POLAT UZMANLIK

Detaylı

Madde 2- Bu Tebliğ krema ve kaymağı kapsar. Bitkisel yağ esaslı köpük kremayı kapsamaz.

Madde 2- Bu Tebliğ krema ve kaymağı kapsar. Bitkisel yağ esaslı köpük kremayı kapsamaz. Krema ve Kaymak Tebliği R.G. Tarihi:27.09.2003 R.G. Sayısı:25242 Amaç Madde 1- Bu Tebliğin amacı, krema ve kaymağın, tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretilmesi, hazırlaması, işlemesi, muhafazası, depolanması,

Detaylı

BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ

BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ Prof. Dr. Fatma Ulutan Gazi Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıklar kları Anabilim Dalı BRUSELLOZ KONTROLÜ VE ERADİKASYONU

Detaylı

7. BÖLÜM MİKROBİYAL GELİŞİM

7. BÖLÜM MİKROBİYAL GELİŞİM 7. BÖLÜM MİKROBİYAL GELİŞİM 1 Gelişim Tek hücreli organizmalarda sayı artışı Bakterilerde en çok görülen üreme şekli ikiye bölünmedir (mikroorganizma sayısı) Çok hücreli organizmalarda kütle artışı Genelde

Detaylı

Asist. Dr. Ayşe N. Varışlı

Asist. Dr. Ayşe N. Varışlı Asist. Dr. Ayşe N. Varışlı 1 GİRİŞ: İshal tüm dünyada, özellikle de gelişmekte olan ülkelerde önemli bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkmaktadır Akut ishal, özellikle çocuk ve yaşlı hastalarda önemli

Detaylı

VİBRİONACEAE FAMİLYASI. Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ D.Ü TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ A.D

VİBRİONACEAE FAMİLYASI. Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ D.Ü TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ A.D VİBRİONACEAE FAMİLYASI Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ D.Ü TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ A.D Genel Özellikleri Gram negatif basiller Polar flajellası ile hareketli Sporsuz, kapsülsüz Fakültatif anaerop Fermentatif

Detaylı

ORNOVA VET. KONT.VE ARS.ENS.

ORNOVA VET. KONT.VE ARS.ENS. Campylobacteriacea Familyası DOÇ.DR. HALIL IBRAHIM ATABAY İZMİR R YÜKSEK Y TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ GIDA MÜHENDM HENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ Campylobacteriacea 1. Genel Özellikler 2. Yaptığı Hastalıklar 3. Epidemiyolojisi

Detaylı

İzolasyon ve İdentifikasyon

İzolasyon ve İdentifikasyon İzolasyon ve İdentifikasyon (9. Hafta) 1 İzolasyon : Ayırmak İzolasyon Mikrobiyolojide izolasyon? Hangi amaçlarla izolasyon yapılır? Endüstriyel mikroorganizmalar Bozulma ve/veya hastalık etmeni mikroorganizmalar

Detaylı

Mikrobiyal Gelişim. Jenerasyon süresi. Bakterilerde üreme eğrisi. Örneğin; (optimum koşullar altında) 10/5/2015

Mikrobiyal Gelişim. Jenerasyon süresi. Bakterilerde üreme eğrisi. Örneğin; (optimum koşullar altında) 10/5/2015 Mikrobiyal Gelişim Tek hücreli organizmalarda sayı artışı Bakterilerde en çok görülen üreme şekli ikiye bölünmedir (mikroorganizma sayısı) Çok hücreli organizmalarda kütle artışı Genelde funguslarda görülen

Detaylı

HAYVANSAL GIDALARDA LISTERIA TÜRLERİNİN VARLIĞININ KONVANSİYONEL VE İMMUNOLOJİK YÖNTEMLERLE ARAŞTIRILMASI

HAYVANSAL GIDALARDA LISTERIA TÜRLERİNİN VARLIĞININ KONVANSİYONEL VE İMMUNOLOJİK YÖNTEMLERLE ARAŞTIRILMASI TÜRKİYE 12. GIDA KONGRESİ 05-07 EKİM 2016; EDİRNE HAYVANSAL GIDALARDA LISTERIA TÜRLERİNİN VARLIĞININ KONVANSİYONEL VE İMMUNOLOJİK YÖNTEMLERLE ARAŞTIRILMASI Ayla EYİ GENCAN *, İlker Turan AKOĞLU, İbrahim

Detaylı

SU ÜRÜNLERİİŞLEME TESİSİNDEKİ MİKROBİYAL FLORANIN DEĞİŞİMİNDE TİCARİ DEZENFEKTANLARIN ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI. Aysu BESLER

SU ÜRÜNLERİİŞLEME TESİSİNDEKİ MİKROBİYAL FLORANIN DEĞİŞİMİNDE TİCARİ DEZENFEKTANLARIN ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI. Aysu BESLER SU ÜRÜNLERİİŞLEME TESİSİNDEKİ MİKROBİYAL FLORANIN DEĞİŞİMİNDE TİCARİ DEZENFEKTANLARIN ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI Aysu BESLER SUNUM PLANI Konu ve kapsam Amaç Yöntem Bulgular Sonuç ve Öneriler http://kaymurgida.com.tr/murat_fab/isleme.html

Detaylı

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. Gıda ve Yemlerde Salmonella Gelişimi imi ve Analiz Metotları Şebnem Ö Budak 08-09 09 Ekim 2008, İzmir Salmonella spp. Salmonella spp., enterobacteriaceae familyası üyesi, fakültatif anaerob, gram negatif,

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Deney Laboratuvarı Adresi : Kazım Karabekir Mah.İstasyon Cad.No:423/9 Darıca KOCAELİ KOCAELİ/TÜRKİYE Tel : 0262 655 00 68 Faks : 0262 655 00 69 E-Posta : Website

Detaylı

SALGIN ARAŞTIRMASINDA KULLANILAN TİPLENDİRME YÖNTEMLERİ

SALGIN ARAŞTIRMASINDA KULLANILAN TİPLENDİRME YÖNTEMLERİ SALGIN ARAŞTIRMASINDA KULLANILAN TİPLENDİRME YÖNTEMLERİ Prof.Dr. Meltem Yalınay Çırak Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. fenotipik yöntemler genotipik yöntemler

Detaylı

Kan Kültürlerini Nasıl Değerlendirelim? Rehber Eşliğinde. Dr. Banu Sancak

Kan Kültürlerini Nasıl Değerlendirelim? Rehber Eşliğinde. Dr. Banu Sancak Kan Kültürlerini Nasıl Değerlendirelim? Rehber Eşliğinde Dr. Banu Sancak KAN KÜLTÜRÜ Mikrobiyoloji laboratuvarının en değerli örneklerinden biridir. Kültür sonuçları hastanın sağ kalımı açısından kritik

Detaylı

AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI UZAKTAN EĞİTİM ÖNLİSANS PROGRAMLARI DERS PLANI GIDA KALİTE KONTROLÜ VE ANALİZİ ÖNLİSANS PROGRAMI

AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI UZAKTAN EĞİTİM ÖNLİSANS PROGRAMLARI DERS PLANI GIDA KALİTE KONTROLÜ VE ANALİZİ ÖNLİSANS PROGRAMI GIDA KALİTE KONTROLÜ VE ANALİZİ ÖNLİSANS PROGRAMI Uygulama Dersinin Adı SINAV TARİHLERİ SINAV TÜRÜ VE YÜZDELİK BİLGİLERİ Gıda Laboratuvarı Dersi Programı (GKA220U) (2 Hafta) ARA SINAV 09.06.2017 DÖNEM

Detaylı

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları B) RADYASYON UYGULAMALARI Radyasyon = enerji yayılması 1)Elektromanyetik radyasyon. UV, X ve γ ışınları 2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları İyonizan ışınların canlı hücreler üzerine

Detaylı

TÜRK GIDA KODEKSİ TAZE ET, HAZIRLANMIŞ ET ve HAZIRLANMIŞ ET KARIŞIMLARI TEBLİĞİ. (Tebliğ No:2000/5 )

TÜRK GIDA KODEKSİ TAZE ET, HAZIRLANMIŞ ET ve HAZIRLANMIŞ ET KARIŞIMLARI TEBLİĞİ. (Tebliğ No:2000/5 ) Türk Gıda Kodeksi Taze Et, Hazırlanmış Et Ve Hazırlanmış Et Karışımları Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ Resmi Gazete : 17.03.2001-24345 Resmi Gazete 10.02.2000 - Sayı: 23960 Tarım ve Köyişleri

Detaylı

KOD TANIM 2018 BİRİM FİYAT AÇIKLAMA CEV.MBL.0001 Mikrobiyolojik Numune Alınması, Taşınması ve Muhafazası

KOD TANIM 2018 BİRİM FİYAT AÇIKLAMA CEV.MBL.0001 Mikrobiyolojik Numune Alınması, Taşınması ve Muhafazası CEV.MBL.0001 Mikrobiyolojik Numune Alınması, Taşınması ve Muhafazası 270.00 TL SM 9060 A-B CEV.MBL.0002 Toplam Koliform Sayımı (MF Tekniği) 180.00 TL SM 9222 B - SM 9225 D CEV.MBL.0003 Total Koliform Sayımı

Detaylı

Biyofilmler; mikroorganizmaların, biyotik veya abiyotik yüzeylere adhezyonu sonrasında oluşturdukları glikokaliks olarak da adlandırılan

Biyofilmler; mikroorganizmaların, biyotik veya abiyotik yüzeylere adhezyonu sonrasında oluşturdukları glikokaliks olarak da adlandırılan Biyofilmler; mikroorganizmaların, biyotik veya abiyotik yüzeylere adhezyonu sonrasında oluşturdukları glikokaliks olarak da adlandırılan ekstraselluler matriks içinde, birbirlerine yapışarak meydana getirdikleri

Detaylı

İzmir'de Piyasada Açıkta Satışa Sunulan Bazı Gıdaların Staphylococcus aureus ve Enterotoksinleri Bakımından İncelenmesi 1

İzmir'de Piyasada Açıkta Satışa Sunulan Bazı Gıdaların Staphylococcus aureus ve Enterotoksinleri Bakımından İncelenmesi 1 Orlab On-Line Mikrobiyoloji Dergisi Yıl: 2005 Cilt: 03 Sayı: 06 Sayfa: 6 www.mikrobiyoloji.org/pdf/702050601.pdf İzmir'de Piyasada Açıkta Satışa Sunulan Bazı Gıdaların Staphylococcus aureus ve Enterotoksinleri

Detaylı

Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi

Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi Dr. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 26.12.15 KLİMİK - İZMİR 1 Eklem protezleri

Detaylı

Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması

Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması Aycan Gundogdu, Ph.D. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim

Detaylı

AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI UZAKTAN EĞİTİM ÖNLİSANS PROGRAMLARI DERS PLANI GIDA KALİTE KONTROLÜ VE ANALİZİ ÖNLİSANS PROGRAMI

AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI UZAKTAN EĞİTİM ÖNLİSANS PROGRAMLARI DERS PLANI GIDA KALİTE KONTROLÜ VE ANALİZİ ÖNLİSANS PROGRAMI Uygulama Dersinin Adı SINAV TARİHLERİ SINAV TÜRÜ VE YÜZDELİK BİLGİLERİ Gıda Laboratuvarı Dersi Programı (GKA220U) (3 Hafta) ARA SINAV 09.06.2017 (%15); 16.06.2017 (%15) DÖNEM SONU SINAVI 23.06.2017 ARA

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA CIVCIV IÇIN OVOLYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA CIVCIV IÇIN OVOLYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta verimi Kabuk kalitesi Civciv kalitesi Döllülük Çıkım oranı Karaciğer sağlığı Bağırsak sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA

Detaylı

SALMONELLA ARANMASI. a. GENEL ÖZELLİKLERİ

SALMONELLA ARANMASI. a. GENEL ÖZELLİKLERİ SALMONELLA ARANMASI a. GENEL ÖZELLİKLERİ Enterobacteriaceae familyasına ait, Gram negatif, spor oluşturmayan, fakültatif anaerob, çubuk formunda olup, çoğu (S.pullorum, S.gallinarum ve S.arizonea türleri

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Nural KARAGÖZLÜ. Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Yrd. Doç. Dr. Nural KARAGÖZLÜ. Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Yrd. Doç. Dr. Nural KARAGÖZLÜ Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Mikrobiyal kaynaklı Kimyasal kaynaklı Alerjik Diğerleri Zayıf hijyenik koşullar Gıda üretiminin büyük

Detaylı

GIDALARDA ÖNEMLİ MİKRO ORGANİZMALAR: Gıdalarda önem taşıyan mikroorganizmalar; bakteriler, funguslar (maya-küf) ve virüslerdir.

GIDALARDA ÖNEMLİ MİKRO ORGANİZMALAR: Gıdalarda önem taşıyan mikroorganizmalar; bakteriler, funguslar (maya-küf) ve virüslerdir. GIDALARDA ÖNEMLİ MİKRO ORGANİZMALAR: Gıdalarda önem taşıyan mikroorganizmalar; bakteriler, funguslar (maya-küf) ve virüslerdir. Bu mikroorganizmalardan; bakteriler ve funguslar gıdalarda çoğalarak gıdaların

Detaylı

Prof.Dr. Meltem Yalınay Çırak Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. SALGINLARIN İZLENMESİ VE MOLEKÜLER

Prof.Dr. Meltem Yalınay Çırak Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. SALGINLARIN İZLENMESİ VE MOLEKÜLER SALGIN ARAŞTIRMASINDA MOLEKÜLER MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARININ ROLÜ Prof.Dr. Meltem Yalınay Çırak Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. SALGINLARIN İZLENMESİ VE MOLEKÜLER

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Detaylı

Salmonella. XLT Agar'da Salmonella (hidrojen sülfür oluşumuna bağlı olarak siyah) ve Citrobacter (sarı) kolonileri

Salmonella. XLT Agar'da Salmonella (hidrojen sülfür oluşumuna bağlı olarak siyah) ve Citrobacter (sarı) kolonileri Enterobacteriaceae İnsan sağlığı açısından en önemli bakteri ailesidir. Doğal ortamları insan ve hayvan bağırsaklarıdır. Tipik klinik semptomlarla seyreden hastalığın (tifo, basilli dizanteri, veba) etkeni

Detaylı

Pektin, metil grupları içeren galakturonik asit polimeridir. Mikrobiyal yıkım ile, pektik asit, metanol, d- galakturonik asit e çevrilir.

Pektin, metil grupları içeren galakturonik asit polimeridir. Mikrobiyal yıkım ile, pektik asit, metanol, d- galakturonik asit e çevrilir. 2.Homofermentatif laktik asit bakterileri ile laktik asit, 3.Heterofermentatif laktik asit bakterileri ile laktik asit, asetik asit, diğer organik asitler, etil alkol, gliserol, CO 2, 4.Koliform bakterileri

Detaylı

Gıdalarda Mikrobiyel Gelişim Üzerine Etkili Faktörler. Prof. Dr. Ali AYDIN

Gıdalarda Mikrobiyel Gelişim Üzerine Etkili Faktörler. Prof. Dr. Ali AYDIN Gıdalarda Mikrobiyel Gelişim Üzerine Etkili Faktörler Prof. Dr. Ali AYDIN Mikroorganizmaların gıdalarda gelişimini etkileyen faktörler genel olarak A. İç faktörler, B. Dış faktörler, C. İşlemsel faktörler,

Detaylı

BAĞIRSAK YANGISINDA ÖNLEYiCi ETKi. Bağırsak Sağlığı Yem Sindirilebilirliği Hayvan Sağlığı Yüksek Performans Bitki Ekstraktı

BAĞIRSAK YANGISINDA ÖNLEYiCi ETKi. Bağırsak Sağlığı Yem Sindirilebilirliği Hayvan Sağlığı Yüksek Performans Bitki Ekstraktı BAĞIRSAK YANGISINDA ÖNLEYiCi ETKi Bağırsak Sağlığı Yem Sindirilebilirliği Hayvan Sağlığı Yüksek Performans Bitki Ekstraktı Bakterilerle mücadele onları sadece öldürmek ile olmaz. Öldükten sonra ortaya

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Deney Laboratuvarı Adresi : Uluç Mh. 24. Cadde Erhan Çaçur İşmerkezi 5/3 1. Kat 07000 ANTALYA/TÜRKİYE Tel : 0 242 229 84 06 Faks : 0 242 229 84 16 E-Posta : info@antalyalab.com

Detaylı

DOĞAL MĠNERALLĠ SULARIN ĠNSAN SAĞLIĞINA UYGUNLUĞUNUN MĠKROBĠYOLOJĠK YÖNDEN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

DOĞAL MĠNERALLĠ SULARIN ĠNSAN SAĞLIĞINA UYGUNLUĞUNUN MĠKROBĠYOLOJĠK YÖNDEN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ DOĞAL MĠNERALLĠ SULARIN ĠNSAN SAĞLIĞINA UYGUNLUĞUNUN MĠKROBĠYOLOJĠK YÖNDEN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Bil.Uz.Sevinç ERTAġ Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüketici Güvenliği Laboratuvarları Daire BaĢkanlığı Su ve Gıda

Detaylı

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR www.teknolojikarastirmalar.com ISSN: 1306-7648 Gıda Teknolojileri Elektronik Dergisi 2008 (1) 1-6 TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR Makale Türk Lokumuna Uygulanan Farklı Ambalajlama Tekniklerinin Mikrobiyolojik

Detaylı

SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI

SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI Hacı SAVAŞ-SÜMAE, Su Ürünleri Sağlığı Bölüm Başkanı Su Ürünleri Sağlığı Bölüm Başkanlığı enstitümüz bünyesinde faaliyet gösteren bölümlerden birisidir. 2000 yılı başından

Detaylı

Kanatlı. Üçüncü Jenerasyon Bütiratlar

Kanatlı. Üçüncü Jenerasyon Bütiratlar Kanatlı Üçüncü Jenerasyon Bütiratlar KONU İLGİ Bütiratların yeni bir formunun broyler sürülerindeki etkinliği TERCÜME VE DERLEME Üçüncü Jenerasyon Bütiratlar Kanatlı Özel Ürünler Teknik & Satış Müdürü

Detaylı

Kanatlı. Hindilerde salmonellanın başarıyla azaltılması

Kanatlı. Hindilerde salmonellanın başarıyla azaltılması Hindilerde salmonellanın başarıyla azaltılması KONU İLGİ Hindilerde pozitif salmonella koşullarında Fysal Fit-4 ve Selko-pH uygulamasının ardından kalan salmonella miktarının araştırılması Hindilerde salmonella

Detaylı

2013-2014 ÖĞRETİM YILI LABORATUVAR DERSLERİ BAŞLAMA, BİTİŞ VE SINAV TARİHLERİ

2013-2014 ÖĞRETİM YILI LABORATUVAR DERSLERİ BAŞLAMA, BİTİŞ VE SINAV TARİHLERİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ UZAKTAN EĞİTİM ÖNLİSANS PROGRAMLARI 2013-2014 ÖĞRETİM YILI LABORATUVAR DERSLERİ KAYIT DUYURUSU ÖNEMLİ UYARILAR LABORATUVAR DERSLERİNE KAYIT İŞLEMLERİ 05-09 MAYIS 2014 TARİHLERİ ARASINDA

Detaylı

Dördüncü Jenerasyon Bütrat : Gustor N RGY

Dördüncü Jenerasyon Bütrat : Gustor N RGY Dördüncü Jenerasyon Bütrat : Gustor N RGY KONU İLGİ 4. Jenerasyon Bütrat: GUSTOR N RGY Bütratların yeni bir formunun broiler sürülerindeki etkinliği TERCÜME VE DEĞERLENDİRME Trouw TR Özel Ürünler Teknik

Detaylı

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık ÖZEL FORMÜLASYON DAHA İYİ Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALİYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA İÇİN AGRALYX

Detaylı

GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ YAPILAN ÇALIŞMALAR ANALİZLER 1.1 GENEL ANALİZLER 1. KİMYASAL ANALİZLER kodu GM1101 Nem tayini Etüv yöntemi GM1102 Kül tayini Fırın yöntemi kuru yakma GM1103 Protein tayini Kjeldahl

Detaylı

TGK-ÇĐĞ KANATLI ETĐ VE HAZIRLANMIŞ KANATLI ETĐ KARIŞIMLARI TEBLĐĞĐ. Tebliğ No: 2006/29. Yayımlandığı R.Gazete: /26221

TGK-ÇĐĞ KANATLI ETĐ VE HAZIRLANMIŞ KANATLI ETĐ KARIŞIMLARI TEBLĐĞĐ. Tebliğ No: 2006/29. Yayımlandığı R.Gazete: /26221 TGK-ÇĐĞ KANATLI ETĐ VE HAZIRLANMIŞ KANATLI ETĐ KARIŞIMLARI TEBLĐĞĐ Tebliğ No: 2006/29 Yayımlandığı R.Gazete:07.07.2006/26221 1-Değişiklik: Yayımlandığı R.Gazete: 01.11.2007-26687 2-Değişiklik: Yayımlandığı

Detaylı

Enterobakteriler. Dr. Kaya Süer. YDÜ Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Enterobakteriler. Dr. Kaya Süer. YDÜ Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Enterobakteriler Dr. Kaya Süer YDÜ Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Enterobakteriler Nerelerde bulunur? Toprak, Su, Sebze-meyve İnsan ve Hayvan bağırsak florası Enterobaktriler

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/12) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/12) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/12) Deney Laboratuvarı Adresi : Yokuşbaşı Mah. Emin Anter Bulvarı No:43/B BODRUM 48400 MUĞLA / TÜRKİYE Tel : 0252 313 20 06 Faks : 0252 313 20 07 E-Posta : info@akademi-lab.com

Detaylı

TÜRK GIDA KODEKSİ Mikrobiyolojik Kriterler Tebliği

TÜRK GIDA KODEKSİ Mikrobiyolojik Kriterler Tebliği Resmi Gazete; tarih 02. 09. 2001, sayı: 24511 Tarım ve Köyişleri Bakanlığından ve Sağlık Bakanlığından TÜRK GIDA KODEKSİ Mikrobiyolojik Kriterler Tebliği (Tebliğ No : 2001 / 19) Amaç Madde 1- Bu Tebliğin

Detaylı

GIDALARDA BİYOJEN AMİNLER VE ÖNEMİ

GIDALARDA BİYOJEN AMİNLER VE ÖNEMİ GIDALARDA BİYOJEN AMİNLER VE ÖNEMİ BİYOJEN AMİNLER Gıdalarda bazı spesifik amino asitlerin dekarboksilasyonuna veya aldehit ve ketonların transaminasyonuna bağlı olarak oluşan temel azotlu bileşiklerdir.

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : Ayanoğlu Mah. Süleyman Demirel Bulvarı 70/A Kepez 07210 ANTALYA/TÜRKİYE Tel : 0 242 321 42 08 Faks : 0 242 321 43 85 E-Posta : info@cevrekent.net

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/10) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/10) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/10) Deney Laboratuvarı Adresi : Yenisahra Mah. Fatih Cad.. No:18/20 Ataşehir 34347 İSTANBUL / TÜRKİYE Tel : 0216 470 81 48 Faks : 0216 470 09 38 E-Posta : saniter@saniter.com.tr

Detaylı

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER 1. Vankomisin Vankomisin, Nocardia Orientalis in (eskiden Streptomyces orientalis olarak bilinen) belli suşlarından elde edilen amfoterik

Detaylı

MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARINDA UYULMASI GEREKEN KURALLAR

MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARINDA UYULMASI GEREKEN KURALLAR MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARINDA UYULMASI GEREKEN KURALLAR Kurallar Laboratuvar saatinde geç kalan öğrenciler, eğitim başladıktan sonra laboratuvara alınmayacaktır. Laboratuvarlar devamlılık arzettiği için

Detaylı

Ek-1 MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DEKANLIĞI HİZMET ENVANTERİ DİĞER(ÖZEL SEKTÖR İSTENEN BELGELER TAŞRA BİRİMLERİ MAHALLİ İDARE

Ek-1 MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DEKANLIĞI HİZMET ENVANTERİ DİĞER(ÖZEL SEKTÖR İSTENEN BELGELER TAŞRA BİRİMLERİ MAHALLİ İDARE Ek1 MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ HİZMET ENVANTERİ SIRA NO 1 2 KURUM KODU. STANDART DOSYA PLANI KODU HİZMETİN ADI Klinik Muayene Klinik Bilimler nün Hasta muayenesini Radyografik Muayene Röntgen çekimini

Detaylı

1. Süt, süt ürünleri ve süt bazlı ürünler 1.1. İçme sütü

1. Süt, süt ürünleri ve süt bazlı ürünler 1.1. İçme sütü EK-1 Mikrobiyolojik Kriterler Gıda 1. Süt, süt ürünleri ve süt bazlı ürünler 1.1. İçme sütü 1.1.1. Pastörize süt Mikroorganizmalar Numune alma planı Limitler ( 1 ) n c m M E. coli ( 3 ) 5 0

Detaylı

DÖNEM 1- A, 3. DERS KURULU (2015-2016)

DÖNEM 1- A, 3. DERS KURULU (2015-2016) DÖNEM 1- A, 3. DERS KURULU (2015-2016) DERS SAATİ DERS ADI DERS KONUSU DERSİ VEREN ÖĞRETİM ÜYESİ 4. DK 1. Hafta 07 Aralık Pazartesi Mikrobiyoloji Mikrobiyolojinin tarihçesi ve mikroorganizmalara genel

Detaylı

Kanatlılara Spesifik Performans Katkısı

Kanatlılara Spesifik Performans Katkısı Kanatlılara Spesifik Performans Katkısı İÇERİĞİ Kanatlı hayvancılık sektörü genetik calışmalar, yem teknolojisi ve beslenme rejimlerindeki bilimsel ilerlemelerle sürekli gelişmektedir. Dünyada artan kaliteli

Detaylı

TEBLİĞ VE STANDARTLARDA MİKROBİYOLOJİK KRİTERLER

TEBLİĞ VE STANDARTLARDA MİKROBİYOLOJİK KRİTERLER TEBLİĞ VE STANDARTLARDA MİKROBİYOLOJİK KRİTERLER P R O F. D R. M Ü K E R R E M K AYA A T A T Ü R K Ü N İ V E R S İ T E S İ Z İ R A A T F A K Ü L T E S İ G I D A M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ B Ö L Ü M Ü E R

Detaylı

KISITLI ANTİBİYOTİK BİLDİRİMİ

KISITLI ANTİBİYOTİK BİLDİRİMİ KISITLI ANTİBİYOTİK BİLDİRİMİ YAYIN TARİHİ 01/07/2011 REVİZYON TAR.-NO 00 BÖLÜM NO 04 STANDART NO 11 DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTÜ 00 Kısıtlı Bildirim : Duyarlılık test sonuçları klinikteki geniş spektrumlu antimikrobik

Detaylı

İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI

İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI Behzat Balcı, F. Elçin Erkurt, E. Su Turan Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Giriş İçme sularında dezenfeksiyon,

Detaylı

(ZORUNLU) MOLEKÜLER İMMÜNOLOJİ I (TBG 607 TEORİK 3, 3 KREDİ)

(ZORUNLU) MOLEKÜLER İMMÜNOLOJİ I (TBG 607 TEORİK 3, 3 KREDİ) T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ VE GENETİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) MOLEKÜLER

Detaylı

Gıda Zehirlenmesi ve Önlenmesi

Gıda Zehirlenmesi ve Önlenmesi (16.12.2001) İçindekiler... 1 Gıda Zehirlenmesi Nasıl Oluşur?... 1 Gıdalara Nasıl Bulaşma Olur?... 2 Gıda Zehirlenmesi Nasıl Önlenir?... 3 Bazı Yaygın Gıda Zehirleyen Bakteriler... 3 Salmonella... 3 Bacillus...

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarının Adres : Merkez Mah. Ceylan Sok. No:24 Mart Plaza 2.Kat Kağıthane 34384 İSTANBUL / TÜRKİYE Akreditasyon No: Tel Faks E-Posta Website : 0212

Detaylı

Sonuçların Gönderildiği Son Tarihi : 10 Ekim 2014

Sonuçların Gönderildiği Son Tarihi : 10 Ekim 2014 İSTANBUL GIDA KONTROL LABORATUVAR MÜDÜRLÜĞÜ GIDA MİKROBİYOLOJİSİNDE DIŞ KALİTE DEĞERLENDİRMESİ (EQA=EXTERNAL QUALITY ASSESMENT) SONUÇ RAPORU EYLÜL 2014 S0557&S0558 İstanbul Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü

Detaylı

Normal Mikrop Florası. Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu

Normal Mikrop Florası. Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu Normal Mikrop Florası Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu Vücudun Normal Florası İnsan vücudunun çeşitli bölgelerinde bulunan, insana zarar vermeksizin hatta bazı yararlar sağlayan mikroorganizma topluluklarına vücudun

Detaylı

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Mikroorganizmaların gıdalarla gelişmesi; Gıdanın karekteristik özelliğine, Gıdada bulunan m.o lara ve bunlar arası etkileşime, Çevre koşullarına bağlı

Detaylı

GIDA AMBALAJLAMA TEKNOLOJİSİNDE NDE SON GELİŞMELER

GIDA AMBALAJLAMA TEKNOLOJİSİNDE NDE SON GELİŞMELER GIDA AMBALAJLAMA TEKNOLOJİSİNDE NDE SON GELİŞMELER YRD. DOÇ.DR.FİLİZ AKSU İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ GIDA TEKNOLOJİSİ PROGRAMI İÇERİK AMBALAJ TANIMLAMASI VE FONKSİYONLARI AMBALAJIN DEĞİŞİM SÜRECİNDEKİ

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Deney Laboratuvarı Adresi : Kozyatağı, Bayar Cad. No: 78 Kadıköy 34736 İSTANBUL / TÜRKİYE Tel : 0216 464 44 12 Faks : 0216 464 44 58 E-Posta : gozlem@gozlemgidalabs.com

Detaylı

S. typhi tifoya neden olur. S. typhimurium salmonellozisin en yaygın etmenidir.

S. typhi tifoya neden olur. S. typhimurium salmonellozisin en yaygın etmenidir. GIDA ENFEKSİYONU Patojenle kontamine olmuş gıdanın yenmesiyle oluşan aktif enfeksiyondur. Gıda konakçıda enfeksiyon ve hastalık oluşturmak için yeterli sayıda patojen içerebilir. Salmonellozis Bazen gıda

Detaylı

Çocuk ve Yetişkin Üriner Escherichia coli İzolatlarında Plazmidik Kinolon Direnç Genlerinin Araştırılması

Çocuk ve Yetişkin Üriner Escherichia coli İzolatlarında Plazmidik Kinolon Direnç Genlerinin Araştırılması Çocuk ve Yetişkin Üriner Escherichia coli İzolatlarında Plazmidik Kinolon Direnç Genlerinin Araştırılması Melisa Akgöz 1, İrem Akman 1, Asuman Begüm Ateş 1, Cem Çelik 1, Betül Keskin 1, Büşra Betül Özmen

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Canlının en küçük birimi Hücre 1665 yılında ilk olarak İngiliz bilim adamı Robert Hooke şişe mantarından kesit alıp mikroskopta

Detaylı

BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL)

BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL) BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL) TANIMI Shigella türü bakterilerde meydana gelen;karekteristik belirti ve bulguları olan,ilium ve kolonun akut enfeksiyonudur.basilli ve amipli dizanteri olmak

Detaylı

BEEBOOK & BAL ARISI (Apis mellifera L.) MİKROFLORASI

BEEBOOK & BAL ARISI (Apis mellifera L.) MİKROFLORASI BEEBOOK & BAL ARISI (Apis mellifera L.) MİKROFLORASI Dr. Aslı Özkırım Yrd. Doç. Dr., Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Arı Sağlığı Laboratuvarı COLOSS 9.1% 90.9% BEEBOOK BeeBook İçeriği ve Amacı BAL

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/14) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/14) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/14) Deney Laboratuvarı Adresi : Yokuşbaşı Mah. Emin Anter Bulvarı No:43/B BODRUM 48400 MUĞLA/TÜRKİYE Tel : 0252 313 20 06 Faks : 0252 313 20 07 E-Posta : info@akademi-lab.com

Detaylı

Bacillus anthracis. Hayvanlarda şarbon etkenidir. Bacillus anthracis. Gram boyama. Bacillus anthracis. Bacillus anthracis

Bacillus anthracis. Hayvanlarda şarbon etkenidir. Bacillus anthracis. Gram boyama. Bacillus anthracis. Bacillus anthracis Bacillus anthracis Gram pozitif, obligat aerop sporlu, çomak şeklinde bakterilerdir. 1µm eninde, 2-4 µm uzunluğunda, konkav sonlanan, kirpiksiz bakterilerdir. Bacillus anthracis in doğal yaşam ortamı topraktır.

Detaylı

Riketsia, Bedsonia, Klamidya ve virüsler canlı ortamlarda ürerler. Canlı ortamlar üç kısma ayrılır.

Riketsia, Bedsonia, Klamidya ve virüsler canlı ortamlarda ürerler. Canlı ortamlar üç kısma ayrılır. MİKRO ORGANİZMALARIN ÜRETİLMESİ İÇİN BESİYERLERİ Mikroorganizmaları izole etmek ve saf kültür olarak üretebilmek için birçok ortamlar geliştirilmiştir (Besiyerleri, vasatlar). Besi yerleri başlıca iki

Detaylı

Numuneden 10 gr tartılır, 90 ml BPW üzerine eklenerek stomacher de (stomacher yoksa elde) homojen hale getirilir. Bu, 1/10 luk ilk dilusyondur.

Numuneden 10 gr tartılır, 90 ml BPW üzerine eklenerek stomacher de (stomacher yoksa elde) homojen hale getirilir. Bu, 1/10 luk ilk dilusyondur. Besiyerlerinin genel özellikleri ile ilgili bilgi ve resimler aşağıdadır. Numuneden 10 gr tartılır, 90 ml BPW üzerine eklenerek stomacher de (stomacher yoksa elde) homojen hale getirilir. Bu, 1/10 luk

Detaylı

SIKÇA KARŞILAŞILAN HİLELER VE SAPTAMA YÖNTEMLERİ

SIKÇA KARŞILAŞILAN HİLELER VE SAPTAMA YÖNTEMLERİ SIKÇA KARŞILAŞILAN HİLELER VE SAPTAMA YÖNTEMLERİ Doğada yeterli ve dengeli beslenmenin gerektirdiği ögelerin tümünü amaca uygun biçimde içeren ve her yaştaki insanın beslenme kaynağı olarak kullanılabilecek

Detaylı

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ Dr. Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enf. Hast. ve Klin. Mikr. AD 17 Mayıs 2016 Prostetik eklem ameliyatları yaşlı popülasyonun artışına

Detaylı

Çine Köftelerinin Mikrobiyolojik Kalitelerinin İncelenmesi

Çine Köftelerinin Mikrobiyolojik Kalitelerinin İncelenmesi J Fac Vet Med Univ Erciyes 4(1) 29-33, 2007 F. KÖK, D. KESKİN, Araştırma S. BÜYÜKYÖRÜK Makalesi Research Article Çine Köftelerinin Mikrobiyolojik Kalitelerinin İncelenmesi Filiz KÖK 1 Dilek KESKİN 2 Sadık

Detaylı

MİKROBİYAL BULAŞMA KAYNAKLARI

MİKROBİYAL BULAŞMA KAYNAKLARI MİKROBİYAL BULAŞMA KAYNAKLARI Gıdaların mikrobiyal floralarını gıda üzerinde doğal olarak bulunan m.o larla; depolama, taşıma ve işleme faaliyetleri sırasında dışarıdan / çevreden bulaşan m.o lar oluşturur.

Detaylı

Niçin PCR? Dr. Abdullah Tuli

Niçin PCR? Dr. Abdullah Tuli Niçin PCR? Dr. Abdullah Tuli 1980 lerin Başı Bir yöntem düşünün Tepkimeyi gerçekleştirmek kolay mıdır? Bu yöntem çok mu karmaşıktır, yoksa basit mi? Yöntemde kullanılan örnek, saf mı ya da son derece karmaşık

Detaylı

Su Mikrobiyolojisi 02

Su Mikrobiyolojisi 02 İNSANİ TÜKETİM M AMAÇLI SULARDA MEMBRAN FİLTRASYON F YÖNTEMY NTEMİ İLE MİKROBM KROBİYOLOJİK K ANALİZLER Prof. Dr. Kadir HALKMAN Ankara Üniversitesi, Gıda Mühendisliği Bölümü Su Mikrobiyolojisi 02 Su Mikrobiyolojisi

Detaylı

Listeria monocytogenes in Asit Dirençli Türlerinin Benzalkonyum Klorür Direnci ve Biyofilm Oluşumu. Emel ÜNAL TURHAN, Karin Metselaar, Tjakko Abee

Listeria monocytogenes in Asit Dirençli Türlerinin Benzalkonyum Klorür Direnci ve Biyofilm Oluşumu. Emel ÜNAL TURHAN, Karin Metselaar, Tjakko Abee Listeria monocytogenes in Asit Dirençli Türlerinin Benzalkonyum Klorür Direnci ve Biyofilm Oluşumu Emel ÜNAL TURHAN, Karin Metselaar, Tjakko Abee Çalışmanın İçeriği L. monocytogenes ve asit dirençli türler,

Detaylı

Gıda Kaynaklı İnfeksiyon Hastalıkları

Gıda Kaynaklı İnfeksiyon Hastalıkları Gıda Kaynaklı İnfeksiyon Hastalıkları Dr. Serap Şimşek-Yavuz İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Gıda Kaynaklı İnfeksiyon Hastalıkları

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/10) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/10) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/10) Deney Laboratuvarı Adresi : Yeni Yol Sok. Etap İş Merkezi B Blok No:20 D:5-8 Acıbadem 34718 İSTANBUL / TÜRKİYE Tel : 02165458700 Faks : 02165458703 E-Posta : bilgi@lts.com.tr

Detaylı

YÜKSEK BASINÇ TEKNOLOJİSİ VE SU ÜRÜNLERİNDE KULLANIMI. Fatma ÖZTÜRK, Hatice GÜNDÜZ

YÜKSEK BASINÇ TEKNOLOJİSİ VE SU ÜRÜNLERİNDE KULLANIMI. Fatma ÖZTÜRK, Hatice GÜNDÜZ YÜKSEK BASINÇ TEKNOLOJİSİ VE SU ÜRÜNLERİNDE KULLANIMI Fatma ÖZTÜRK, Hatice GÜNDÜZ İzmir Katip Çelebi Üniversitesi 2016 YÜKSEK BASINÇ TEKNOLOJİSİ NEDİR? Yüksek basınç; ısıl işlem olmaksızın sıvı veya katı

Detaylı