POSTOPERATİF ENDOFTALMİLERDE OLGU ÖZELLİKLERİ TEDAVİ YAKLA IMI VE SONUÇLAR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "POSTOPERATİF ENDOFTALMİLERDE OLGU ÖZELLİKLERİ TEDAVİ YAKLA IMI VE SONUÇLAR"

Transkript

1 T.C.Sağlık Bakanlığı Prof. Dr. N. Reşat Belger Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz 2 Klinik şefi Doç. Dr. Ziya Kapran Göz 4 Klinik şefi Prof.Dr.Hülya Güngel Göz 1 klinik şefi:prof.dr.ömer Faruk Yılmaz Göz 3 klinik şefi Prof.Dr.Ahmet Demirok POSTOPERATİF ENDOFTALMİLERDE OLGU ÖZELLİKLERİ TEDAVİ YAKLA IMI VE SONUÇLAR (Uzmanlık Tezi) Dr. Serap Yurttaşer Ocak İstanbul,2009

2 1 ÖNSÖZ Asistanlığımın son döneminde bilgilerinden faydalandığım değerli hocam ve klinik şefim sayın Prof.Dr.Hülya Güngel e saygılarımı ve teşekkürlerimi sunarım. Çalışma azmini ve disiplinini takdir ettiğim çok değerli hocam sayın Doç. Dr. Ziya Kapran a bana katkılarından dolayı teşekkürlerimi ve sayglarımı sunarım Cerrahi deneyimini bize eksiksiz aktaran sayın hocam Op.Dr.Yaşar Küçüksümer e taşekkürlerimi borç bilirim. Bilgilerini bizden esirgemeyen sayın şef yardımcılarıma,değerli uzmanlarıma,bana çok ama çok güzel dostluklar kazandıran tüm asistan arkadaşlarıma, yardımlarını esirgemeyen hemşirelerimize ve hastane çalışanlarına teşekkür ederim. Dünya standartlarında hastane kurarak bize böyle bir ortamda eğitim alma şansı verdiği için sayın hocam Prof.Dr.Ömer Faruk Yılmaz a da saygı ve şükranlarımı sunmayı bir borç bilirim. Her zaman yanımda olup bana destek olan aileme ve eşim Dr.Bulut Ocak a teşekkürlerimi sunarım. Dr.Serap Yurttaşer Ocak İstanbul-2009

3 2 İÇİNDEKİLER ENDOFTALMİ GENEL BİLGİLER Tanımlama...4 Sınıflandırma...4 Klinik Prezentasyon Risk Faktörleri..5 Ayırıcı tanı..17 Tanısal Yaklaşımlar...18 Tedavi..23 Komplikasyonlar.30 Korunma..30 AMAÇ 32 MATERYAL METOD BULGULAR-SONUÇLAR.34 Olguların özellikleri 34 Muayene bulguları...36 Medikal tedavi...38 Girişimsel tedavi...38 Tedaviye cevap.40 Kültür sonuçları.41 Komplikasyonlar 43 Nüks 45 Sonuç Görme Düzeyi...46 TARTI MA 47 ÖZET..53 KAYNAKLAR.54

4 3 KISALTMALAR ANCHOR:Anti-VEGF Antibody for the Treatment of predominantly Classic Choroidal Neovascularization in AMD BS : Band serklaj BT:Bilgisayarlı tomografi EH : El hareketi EKKE: Ekstra Kapsüler Katarakt Ekstraksiyonu ETDRS : Early Treatmant Diabetic Retinopathy Study EVÇ : Endoftalmi Vitrektomi Çalışması Fako: Fakoemülsifikasyon FF : Fortifiye damla G: gauge GİL:Göz içi lens GK:Görme keskinliği IH:Işık hissi IP: Işık persepsiyonu İOAB:İntraoküler antibiyotik enjeksiyonu İKKE:İntrakapsuler katarakt ekstraksiyonu İVTA: İntravitreal Triamsinolon MARINA:The Minimally Classic/Occult Trial of the Anti-VEGF Antibody Ranibizumab in the Treatment of Neovasculer AMD MR:Manyetik rezosans MRKNS:Metisiline resistan koagülaz negatif stafilokok MRSA: Metisiline resistan stafilokokus aureus MSKNS: Metisiline sensitif koagülaz negatif stafilokok PEKKE: Planlanmış Ekstra Kapsüler Katarakt Ekstraksiyonu PKP: Penetran keratoplasti PPV: Pars Plana Vitrektomi PS: Parmak Sayma RD: Retina dekolmanı SKH: Suprakoroidal hemoraji Trab: Trabekülektomi TRD: Traksiyonel retina dekolmanı USG:Ultrasonografi

5 4 ENDOFTALMİ İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER TANIMLAMA: Endoftalmi; nadiren aseptik olmakla birlikte sıklıkla bakteriyel, fungal veya parazitik mikroorganizmalar tarafından göz içi dokuların invazyonu sonucu ortaya çıkan enflamatuar cevaptır. 1 Bu enflamasyonun sklera, tenon kapsülü ve orbita yumuşak dokularına ulaşması panoftalmi adını alır. Endoftalmi, intraoküler cerrahi, travma ve sistemik enfeksiyon sonucu geiişebiiecek önemli komplikasyonlardan biridir. Erken tanı ve hızlı tedavi esastır. SINIFLANDIRMA: Endoftalmi etyolojik özelliklerine göre; enfeksiyöz (septik) ve nonenfeksiyöz (aseptik) olarak sınıflandırılır. Enfeksiyöz endoftalmi kendi içinde organizmanın göze ulaşma yoluna göre; ekzojen ve endojen kaynaklı olarak sınıflandırılabilir: A.Ekzojen 1.Postoperatif endoftalmi 2. Blebe bağlı endoftalmi 3. Penetran göz travmalarına bağlı endoftalmi B.Endojen endoftalmi Ekzojen endoftalmi; postoperatif ya da travma yolu ile göze ulaşan mikroorganizmaların oluşturduğu endoftalmidir. Ekzojen endoftalmilerin yaklaşık %70 i çeşitli göz cerrahilerini takiben gelişmektedir. Endojen endoftalmi ise vücut içinde başka bir odaktan gelip göze ulaşan mikroorganizmaların oluşturduğu endoftalmidir. Nonenfeksiyöz (aseptik) endoftalmiler ise steril üveitler ve maskeleyici sendromları (fakoanaflaktik endoftalmiler, sempatik endoftalmi vb.) içerir.

6 5 KLiNiK PREZENTASYON VE RiSK FAKTÖRLERi A-EKZOJEN ENDOFTALMİ A1-POSTOPERATİF ENDOFTALMİ: Postoperatif endoftalmi herhangi bir intraokuler girişim sonrası geiişebiien çok ağır sonuçları olan ve nadir görülen bir komplikasyondur. Endoftalmi, operasyona bağlı gelişebileceği gibi postoperatif yara yeri sızdırması veya sütür alınması gibi nedenlerle de görülebilir. Theodor 1 asepsi, antisepsi öncesi devrede katarakt ameliyatı sonrası endoftalmi sıklığının yaklaşık %10 olduğunu belirtmiştir. Jaffe 2 ise yıllarının endoftalmi açısından önemii bir dönüm noktası olduğunu belirtmiştir. Bu tarihten önce endoftalmi insidansı ortalama % 1.16 iken, göz içi lens (GİL) cerrahisi sonrası antibiyotik kulianıldığı dönemde sıklık %0.345 olarak saptanmıştır. Katarakt cerrahisi sonrası endoftalmi geiişme insidansı modern cerrahi teknikler ve yaygın profilaktik tedbirlerle günümüzde azalmıştır. Allen and Mangiaracine yılında yaptıkları çalışmada postoperatif endoftalmi sıklığını (%0.11), Berler de yaptığı geniş bir çalışmada katarakt operasyonu sonrası endoftalmi riskini %0.06 olarak bulmuştur. Ekstra-kapsüler katarakt ekstraksiyonu (EKKE) tekniğinin geliştirilmesi ve sterilite koşullarının gelişmesi ile ( ), enfeksiyon oranları Avrupa da 0.12% e ve ABD da 0.072% e düşmüştür. Öte yandan, fakoemülsifikasyon tekniği ve saydam korneal kesinin kullanılmasından bu yana, fakoemülsifikasyon ile ilgili retrospektif veri oranları 0.1% ve 0.5% düzeylerine çıkmıştır. 5 Saydam korneal kesinin, fakoemülsifikasyon cerrahisi sonrası gelişen endoftalmi insidansındaki artışta etkili olduğu düşünülmektedir. Katarakt operasyonlarında insidans cerrahi prosedüre bağiı olarak da değişmektedir. Fakoemülsifikasyon cerrahisinin ilk yapılmaya başladığı zamanlarda sütürsüz cerrahi teknikle yapılan ameliyatlardan sonra endoftalmi gelişme insidansının daha fazla oimadığı söyienmiştir. 6 Fakoemülsifikasyon sırasında EKKE ye oranla ön kamaraya daha az bakterinin nüfuz ettiğini söylemektedir. Çünkü fakoemülsifikasyon ile ön kamara daha uzun süre forme olarak kalmakta ve gözden dışarı devamlı sıvı akımı olmaktadır. Buna karşın EKKE de ön kamara kollapsı ve daralması ile birlikte göz içine bakteri girişi artabilmektedir. Nozokomial akut postoperatif endoftalmileri araştıran 1998 yılında yapılan on yıllık retrospektif tek merkezli bir çalışmada mikrobiyolojik olarak kanıtlanmış enfeksiyonun varlığının cerrahi prosedüre bağlı olarak değiştiği görülmüştür. GİL implante

7 6 edilmeyen katarakt cerrahisinde %0.082, pars plana vitrektomide %0.046, penetran keratoplastide %0.178, sekonder GİL implantasyonunda %0.366, glokom cerrahisi sonrası %0.124, kombine katarakt ve trabekülektomi olgularında %0.114, kombine penetran keratoplasti ve katarakt olgularında %0.194 olarak bulunmuştur. 7 Bu çalışmada sekonder GİL implantasyonundan sonraki endoftalmi insidansı standart katarakt ekstraksiyonu ve GİL implantasyonuna göre belirgin olarak daha yüksek görülmüştür. Yara yerinin geniş olması mikroorganizmaların göz içine daha kolay girmesine sebep olur ve arka kapsül olmadığı için direkt vitreus ile kontaminasyonun gerçekleşmesi nedeniyle endoftalmi görülme insidansının daha yüksek olabileceği düşünülmüştür. Kattan ve arkadaşları 1995 yılında ekstrakapsüler katarakt ekstraksiyonu (EKKE) veya fakoemülsifikasyon sonrası göz içi lens konulan olgularda insidansı %0.072, pars plana vitrektomi sonrası % 0.051, sekonder GİL implantasyonu sonrası %0.03 ve glokom cerrahisi sonrası %0.06 olarak buimuştur. 8 Yine aynı çalışmada diyabetik hastalarda endoftalmi sıklığı iki kat daha fazla bulunmuştur ve 90 lı yıllarda yapılan faklı çalışmalarda endoftalmi oranları penetran keratoplasti sonrası %0.11-%0.18, kombine penetran keratoplasti ve glokom filtrasyon prosedürleri sonrası %0.06- %1.8 olarak saptanmıştır. 4,9,10 İntravitreal enjeksiyon ile tedavi son yıllarda arttığından buna bağlı endoftalmi sıklığı da önem kazanmıştır.son yıllarda yapılan intravitreal ranibizumab çalışmalarının 2 yıllık sonuçlarına bakıldığında (MARINA ve ANCHOR) her iki çalışmada da endoftalmi sıklığı %1,3 olarak saptanmıştır.marina çalışmasında enjeksiyon başına endoftalmi görülme oranı %0,05 olarak bulunmuştur. Radial keratotomi ve şaşılık cerrahisi sonrasında da endoftalmi görülebilir. 11,12,13,14 Radial keratotomi cerrahisi komplikasyonu olarak gelişebilen kornea perforasyonu veya kornea ülseri endoftalmi gelişimine zemin hazırlayabilir. aşılık cerrahisi sırasında da sütürasyon esnasında skleranın perforasyonu nedeniyle göz içine etken mikroorganizmanın girmesiyle endoftalmi gelişebilir. Konvansiyonel retina dekolmanı cerrahisinde subretinal sıvı drenajı için yapılan sklerotomi yoluyla, intravitreal enjeksiyon yapılırken veya seyrek olarak da nekroze olmuş skleradan mikroorganizmanın direkt göz içine girmesiyle endoftalmi tablosu ortaya çıkabilir. Enfeksiyonun en sık sebebi kapaklar, kirpik, konjonktiva, lakrimal kese gibi yüzey dokularında kolonize oimuş mikroorganizmalardır. Etken mikroorganizma klinik tablonun seyrini etkilemektedir. Koagülaz negatif Staphylococcus lar ve

8 7 Propionibacterium acnes daha geç semptom verip daha hafif klinik tablo ile seyrederken koagülaz pozitif Staphylococcus lar ve Gram negatif mikroorganizmalar daha erken başlayan şiddettli bir klinik tabloya neden olurlar. 15,16,17 Postoperatif endoftalmide etken olarak Gram pozitif aerob bakteriler %90, Gram negatif bakteriler %7, mantar türleri de %3 oranında tespit edilmişlerdir. 18 Anaerop bakteriler de oküler yüzeylerde bulunur ve endoftalmiye neden olabilirler. 19,20 Fungal endoftalmiler seyrek olarak görülür, fakat katarakt cerrahisi sonrası 18,21,22 ve enfekte olmuş donör korneaları ile penetran keratoplasti yapılan hastalarda 23 görülebilir. Kültürlerde en sık Candida albicans görülmüştür. Bunun dışında Aspergillus, Cephalosporium, Fusarium, Voluella ve Neurospora türleri üremiştir. 24 Fungal endoftalmi olgularının bir çoğunda mikroorganizmanın kaynağı kontamine olmuş solüsyonlardır. 25 Birçok seyrek rastlanan mikroorganizmanın (Candida parapsilosis, Acremonium türleri, Xanthomonas maltophilia, Serratia marcescens, Exogenous türleri, Aspergillus türleri, Enterobacter cloacae, Mycobacterium chelonoe, Nocardia türleri, Exophiala wernecki) varlığı da gösterilmiştir. 25,26,27,28,29,30,31,32,33 Endoftalmilerin az bir bölümünde ekzojen kaynak olarak kontamine aletler, irrigasyon solüsyonları, donör korneaları, GİL ler, hava yoluyla kontaminasyon ve viskoelastik yoluyla kontaminasyon görülebilir. 24,34,35 Bu kaynakların endoftalmi kaynağı olmaması için asepsi kuralları iyi uygulanmalı ve modern sterilizasyon yöntemleri kullanılmalıdır. Endoftalmide prognozda önemli faktörlerden bazıları endoftalminin başlangıç zamanı ve kültürde üreyen mikroorganizmanın virülansıdır. 36 Kültür negatif olgularda ve geç başlangıçlı postoperatif endoftalmilerde sonuçlar daha iyidir. En kötü sonuçlar ise Streptococcus türleriyle özellikle Streptococcus pneumoniae ile, Bacillus cinsi bakterilerle özellikle Bacillus cereus ve Gram negatif mikroorganizmalardan Pseudomonas cinsi bakterilerle olmaktadır. Ancak bazı durumlarda koagülaz negatif Staphylococcus larla da ciddi görme kayıpları oluşabilmektedir. 36 POSTOPERATİF ENDOFTALMİ RİSK FAKTÖRLERİ: 1.Preoperatif Risk Faktörleri Vitrektomi sırasında alınan örneklerden yapılan genetik analizlerle yüzeydeki bakterilerin genetik analizi arasında %82 oranında benzerlik görülmüştür. 37 Bu nedenle preoperatif risk faktörleri arasında blefarit, konjonktivit, dakriyosistit, lakrimal kanal obstrüksiyonu, kontakt lens kullanımı, diğer gözde protez, immunsüpresyon, diyabetes mellitus ve özellikle çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonu

9 8 bulunmaktadır. Atopik dermatitli ve Keratokonjonktivitis sikka lı hastalarda ise yüksek oranda Staphylococcus kolonizasyonu mevcuttur İntraoperatif Risk Faktörleri Göz kapağı ve konjonktivanın yetersiz dezenfeksiyonu, uzamış cerrahi, vitreus kaybı, prolen haptikli GİL kullanımı gibi durumları içerir. Asepsi için %5 povidoniyodine solüsyon kullanımıyla konjonktival fornikslerde bakteri kolonizasyonunun azaldığı bildirilmiştir. 38 Uzamış cerrahi de patojenlerin intraoküler giriş olasılığını arttırabilir. Vitreus kaybında ise peroperatif göz içine başka müdahaleler gerekeceği için yine enfeksiyon riski artabilir. Ayrıca göz içine yerleştirilen lenslerin bileşimindeki maddeler de endoftalmi gelişiminde rol alabilirler. Yapılan çalışmaiarda polipropilen haptikli GİL Ierin polimetilakrilat haptikli lenslere göre bakterilerin tutunmasını ve çoğalmasını kolaylaştırdığı ve böylelikle endoftalmi riskini çoğalttıkları gösterilmiştir. 39 Bakteriler ekstraselüler birikimleri sayesinde prolene tutunabilir. Staphylococcus lar hem tutunup hem de polimer yüzeyde çoğalabilirler. Bir kere tutunduktan sonra salgıladıkları ekstrasellüler matriks sayesinde antibiyotiklerden ve konak direncinden korunurlar. Buna karşın heparin kaplı yüzeyler bakteriyel adhezyonu azaltabilir. Katlanabilir lenslerin gelişmesiyle birlikte yeni üretilen lenslerde silikon da materyel olarak kullanılmaya başlanmıştır. İnvitro çalışmalarda bakterilerin hidrojel ve polimetilakrilata göre silikona adhezyonlarının daha kolay olduğu görülmüştür. 40 Katarakt operasyonlarında daha çok saydam korneal kesi kullanılsa da bazı cerrahlar tarafından tercih edilebilen skleral tünelin kısmen avasküler sklera olması ve enfekte organizmalar için potansiyel boşluk oluşturması endoftalmi gelişmesi açısından risk faktörü olması önemlidir. 39 Oldukça nadir görülen skleral tünel enfeksiyonunun topikal antibiotiklerle tedavisi güçtür ve cerrahi revizyon gerektirebilir. Uygun olmayan oküler yüzey penetrasyonu şaşılık cerrahisinde, radial keratotomide, retina dekolmanı cerrahisi sırasında, retrobulber veya peribulber anestezi sırasında oluşabilir. Penetran keratoplasti sırasında kontamine olmuş donör korneası ve geniş yara yeri endoftalmi oluşma insidansını arttırır Postoperatif Risk Faktörleri Yara yerinden sızma, iyi gömülmemiş sütürler, sütür kopması, yara yerine vitreus inkanserasyonu ve filtrasyon blebi gibi durumları içerir. 42,43 Bazı mikroorganizmalar intakt konjonktivadan geçebilirler ve bu da göz içine mikroorganizmanın fistül yoluyla geçmesiyle sonuçlanabilir. 44

10 9 Postoperatif endoftalmi cerrahi ile endoftalmi başlangıç zamanı arasındaki süreye göre ikiye ayrılır: a.akut postoperatif endoftalmi b.kronik postoperatif endoftalmi A.1.a.AKUT POSTOPERATİF ENDOFTALMİ Postoperatif enfeksiyöz endoftalmi cerrahi sonrası 6 hafta içinde gelişirse akut endoftalmi olarak tanımlanır. Endoftalmi kliniği en sık 2-7 gün içinde başlar. Bulguları görme keskinliğinde düşme, afferent pupiller defekt, ağrı, hipopyon, korneal ödem, korneal infiltrat, ön kamarada fibrin reaksiyonu, vitreus inflamasyonu, retinit ve retinal periflebittir. Enflamasyonun eksternal bulguları olan silier enjeksiyon, kemozis, kapak ödemi görülebilir. Enfeksiyon orbitaya yayılırsa glob hareketlerinde restriksiyon ve proptozis gelişebilir. Kültürde en sık üreyen bakteri virülansı düşük olan S.epidermidis tir. Bunun yanı sıra S.aureus, Streptococcus türleri ve Gram negatif çomaklar (Serratia, Proteus ve Pseudomonas türleri) kültürde üreyen diğer mikroorganizmalardır. Propionibacterium acnes ve funguslar daha çok gecikmiş başlangıçlı enfeksiyonlara neden olsalar da akut postoperatif endoftalmiye de neden olabilirler. 45,46 Bacillus türleri çok seyrek olarak postoperatif endoftalmiye sebep olabilir.daha çok travma sonrası oluşan endoftalmilerde etkendir ve görme prognozu genellikle kötüdür. Buna karşın yapılan birçok çalışmada postoperatif Bacillus endoftalmisinde görme prognozunun daha iyi olduğu belirtilmiştir. 47,48 Yayınlarda Bacillus circulans endoftalmisinde görme sonuçlarının dikkate değer derecede iyi olduğu belirtilmiş buna sebep olarak bu organizmanın virülansının Bacillus cereus a nazaran daha düşük olması gösterilmiştir. 48, yılında yayınlanan Endoftalmi Vitrektomi Çalışma grubunun (EVÇ) tespit ettiğine göre hastaların %69 unda mikrobiyolojik üreme gerçekleşmiştir. Bunların %70 i koagülaz negatif koklar (en sık S.epidermidis), %10 S.aureus, %9 Streptococcus türleri, %2 Enterecoc türleri, %3 diğer Gram pozitif mikroorganizmalar, %6 sında Gram negatif mikroorganizmalar üremiştir. 50,51,36,52 EVÇ grubu başlangıçta görülen klinik bulgulara 46 göre mikrobiyolojik kültür sonucunu tahmin etmenin mümkün olabileceğini söylemektedir. İndirekt oftalmoskopide retinal damarların seçilebildiği olgularda Gram negatif mikroorganizma ürememiştir ve bu gözlerin %69 unda üreme olmamış, kültürler steril kalmıştır. Diyabetes mellituslu olgularda (%58.6) diabet olmayan olgulara göre daha

11 10 fazla gram pozitif koagülaz negatif Staphylococcus türleri görülür. Katarakt operasyonu sonrası kesi yerinde problem olan, afferent pupiller defekti pozitif olan, kırmızı retinal reflesi olmayan, başlangıç görme keskinliği ışık hissi düzeyinde olan ve semptomları iki gün içinde başlamış olan olgularda etken olarak sıklıkla Gram negatif mikroorganizmalar, Staphylococcus aureus ve Streptococcus türleri görülür. Kapak ödemi olan hastalarda Gram pozitif mikroorganizmalar %26.2 oranında saptanmışken, kapak ödemi olmayanlarda ise bu tip bakteriler %13.5 oranında saptanmıştır. Lökosit sayısı üstünde olan olguların %50 sinde Gram pozitif bakteriler üremiştir. Gözde ağrı varlığı kültür sonucunda belirleyici olmamıştır. Akut postoperatif endoftalmilerde sonuç görmeyi belirlemede en önemli etken başlangıç görmedir. Bunun yanında EVÇ sonuçları enfeksiyon etkeniyle sonuç görme arasındaki ilişkiyi de göstermiştir. 46 Oranlarda sonuç görmesi 20/200 ve üstünde görme düzeylerindeki olguların kültür sonuçlarında en sık (%84) Gram pozitif koagülaz negatif mikrokoklar görülmüş daha sonra S.aureus %50, Streptecoccus lar %30, Enterecoccus lar %14 ve Gram negatifler %56 oranlarında bulunmuştur. A.1.b.KRONİK POSTOPERATİF ENDOFTALMİ Postoperatif enfeksiyöz endoftalmi ;cerrahi sonrası 6 hafta sonra gelişirse kronik endoftalmi olarak tanımlanır. Endoftalmi olgularında başlangıç zamanı antienflamatuar kullanımına göre değişebilir, ayrıca hastanın direnci ve organizma virülansı ve miktarının da bu sürede etkili olduğu unutulmamalıdır. Kronik postoperatif endoftalmi semptomların alevlenmesi ve sönmesiyle giden bir süreç izleyebilir ve bu süre içinde görme keskinliğinde yavay yavaş azalma gerçekleşir. Kültürde en sık izole edilen mikroorganizmalar S.epidermidis ve diğer koagülaz negatif Staphylococcus türleridir. 53 Bunun yanında P.acnes, mantarlar (sıklıkla Candida türleri), Streptococcus lar, Actinomices türleri ve Nocardia asteroides görülmüştür. Propionibacterium acnes; anaerobik, pleomorfik, gram pozitif basildir ve konjonktivada bulunabilir. Ayrıca enflamatuar hücrelere direnerek intraoküler kapsül içi koloniler oluşturabilir. Bu koloniler bazen kapsül içi beyaz opasiteler şeklinde görülebilir. P.acnes çok zor üreyen bir bakteridir. Kültürlerde üremesi 2 haftayı bulabilir. Son çalışmalar göstermiştir ki Propionibacterium acnes Ie oluşan endoftalmilerde cerrahi tedavi ile prognoz oldukça iyidir. 51,54 Rahman ve ark. psödofak bir hastada P.acnes ve Alcaligenes xylounidas etkenlerinin kronik progressif bir endoftalmiye yol açtığını

12 11 gösteren bir çalışma yayınlamışlardır. Tedavide antibiyotiklere direnç görülmüş fakat vitrektomi, GİL ve kalan kapsülün çıkarılmasıyla başarılı bir sonuç elde edildiği belirtilmiştir. 55 Propionibacterium granulosum da kronik endoftalmiye, seyrek olarak da akut postoperatif endoftalmiye neden olabilir. Fakat prognozu P.acnes e göre daha iyidir. 23,56,57,58 Bunun yanında bir olgu sunumunda aynı P.acnes gibi kapsülde beyaz birikimler yapan bir organizmanın kültürlerde Acinetobacter calcoaceticus olduğu görülmüştür. 59 Hastalar akut postoperatif endoftalminin bulgu ve semptomlarından bazılarını gösterebilir.fakat çoğunlukla başlangıçta kortikosteroidlere cevap veren düşük dereceli persistan bir üveit gibi gözükürler. Bu gibi durumlarda kronik endoftalmiyi ayırıcı tanıda mutlaka akla getirmek gerekir.aksi halde steroide verdiği cevap nedeni ile atlanabilir. Kronik endoftalmide bazen çok hafif bir hipopyon olabilir. Başlangıçta ağrı olma sıklığı (%27) azdır. 57 ND:YAG laser kapsülotomi sonrası görülebilir. Bu durum erken tanıda gecikmeye neden olabilir. 60 Ön kamarada fibrin bantları olabilir. Koyun yağı presipitatlar kornea endotelinde ve GİL üzerinde görülebilir. Bunun yanında posterior kapsülde veya GİL üstünde lens materyelinin de eşlik edebileceği beyaz plaklar görülebilir.bu plaklar lens materyeli ve mikroorganizmayı içerir ve bazen periferik yerleşimii olup sadece pupilla dilate edildiğinde görülebilir. Kronik endoftalmi ile karışan üveitler çoğunlukla granülamatöz tipte ve vitreus enflamasyonu ile birliktedir. plaklar diğer bazı bakteriyel veya fungal endoftalmilerde de görülebilir. 58 Ayrıca fungal enfeksiyonda ön kamara ve vitreusta beyaz inci dizileri görülebilir. A.2.BLEB E BAĞLI ENDOFTALMİ Blebe bağlı endoftalmiler genellikle kronik seyir izler.en sık etken streptekoklar ve gram negatif bakterilerdir. (özellikle H.influenza). Prognozu genellikle kötüdür. KIinik bulguları; Trabekülektomi yapılan hastalarda cerrahiden haftalar, hatta yıllar sonra endoftalmi gelişebilir. Bu hastalarda fonksiyonel filtrasyon blebi mevcuttur. Glokom cerrahisi sonrası endoftalmi gelişme sıklığı %0.061 ile %1.80 arasında saptanmıştır. 17,61 İki tür enfeksiyon gelişebilir; birincisi blebitis olarak adlandırılan ve sadece blebde enfeksiyonun olduğu vitreus tutulumunun olmadığı durumlardır. İkincisi ise blebe bağlı endoftalmilerdir ve vitreus tutulumunun olduğu ve cerrahiden

13 12 aylar hatta yıllar sonra gelişebilen şeklidir. 62,63,64 Ciulla calışmasında endoftalmili hastalarla blebitli hastalar arasındaki en önemli farkın vitreusta hücre olmasıdır demiştir. Buna karşın yine aynı çalışmada blebit olgularının progresyon göstererek kültür pozitif endoftalmilere ilerleyebileceği görülmüş olup bu da blebitin endoftalminin bir başlangıç bulgusu olduğunu ve aralarında kesin bir klinik ayırım olmadığını düşündürmüştür. 65 Cerrahi prosedür sonrası birkaç hafta içinde endoftalmi gelişen olgularda enfeksiyonun oluşum şekli ve patojenler herhangi bir postoperatif endoftalmiyle aynıdır. 66,67 Buna karşın geç başlangıçlı blebe bağlı endoftalmi olgularında enfeksiyonun nedeni sağlam konjonktivadan mikrobiyal penetrasyondur. Bunun yanında diğer bir neden de yara yerinden sızmadır. 68 Başlangıç semptom ve bulguları ani başlayan ağrı, hiperemi ve görme keskinliğinde düşmedir. Blebe bağlı endoftalmi gelişen olgularda Seidel pozitifliği oranı enfekte olmayanlara göre belirgin olarak yüksektir. 67 Vitreustan alınan kültürler aköz sıvıdan ve blebden alınan kültürlere göre etken olan organizmayı tanımada daha etkilidir. 69 İntakt blebde en sık kolonize patojenler olarak Streptococcus lar (%57) ve Haemophilus influenzae (%23) bulunmuştur. Bazı yayınlarda geç başlangıçlı blebe bağlı endoftalmi olgularında en sık görülen patojenin Streptococcus türleri olduğu 65,68,70,71,72 bulunmuş ve en sık olarak da Streptococcus viridans üremiştir. Yapılan çalışmalar mitomisinle yapılan inferior trabekülektomi olgularında blebe bağlı endoftalmi gelişme riskinin belirgin olarak arttığını göstermiştir. 73,74 Bunun yanında 5-fluorourasil le trabekülektomi yapılan olgularda da 5-fluorourasil kullanılmayanlara göre blebe bağlı endoftalmi gelişme riski daha yüksektir. 53 Trabekülektomi sonrası endoftalminin ön bulgusu olan blebitin tedavi edilmesi ile endoftalminin engelleneceği savunulmaktadır. 75 Önceden var olan üst solunum yolu infeksiyonu da endoftalmi gelişiminde predispozan faktörlerden biridir. 76 A.3.POSTTRAVMATİK ENDOFTALMİ Posttravmatik endoftalmi,postoperatif endoftalmiden sonra ikinci en sık endoftalmi sebebidir. Endoftalmi bulguları genelde erken dönemde ortaya çıkar, fakat genelde travmaya bağlı enflamasyonla maskelenir.perforan yaralanmalardan sonra endoftalmi görülme sıklığı %2 - %17 arasındadır.toplumda posttravmatik endoftalmi gelişme sıklığı yaklaşık %7 gibi bulunmuştur. 77,78,79,80 Fakat kırsal bölgelerdeki oran %30 a kadar çıkmaktadır. 77 Posttravmatik endoftalmide diğer endoftalmi türlerinden

14 13 farklı olarak daha değişik patojenler etkendir ve sonuç görmeleri daha kötü olma eğilimindedir. Yayınlarda vakaların yaklaşık %30 unda görme keskinliği >20/400 olarak bulunmuştur. 78,80,81,82,83,84 Peyman ve arkadaşları ise posttravmatik endoftalmide sonuç görme keskinliğinin 20/400 ve daha iyi olma oranını %9 olarak saptamıştır. Bu çalışmadaki hastaların %50 si görmesini kaybetmiştir. 85 Posttravmatik endoftalmilerdeki görme prognozunun zayıf olması travmaya bağlı doku bütünlüğü kaybı olmasına,enfeksiyon etkeninin değişik bir spektrumda olmasına (sıklıkla karışık-flora enfeksiyonları), daha virülan olan patojenlerin daha sık görülmesine, enflamasyonun endoftalmi bulgularını maskelemesine bağlı tanı ve tedavide geç kalınmasına bağlıdır. Risk faktörleri içinde travma sırasında lensin etkilenmesi, glob içi yabancı cisim olması, toprakla kontamine yaralanmalar, kırsal alanlardaki travmalar, geç kalınmış primer cerrahi ve kontamine olmuş alet veya atılan parçayla perforasyon gelişmesi bulunur. 79 İntraoküler yabancı cismin varlığı postoperatif endoftalmi için büyük risk taşır. İntraoküler yabancı cisim bulunan olgularda endoftalmi gelişme riski %11-%26 olarak saptanmıştır. 77,78 Postoperatif endoftalmiye benzer bir şekilde vakaların üçte ikisinde gram pozitif bakteriler, %10 15 inde gram negatif bakteriler rol oynamaktadır. Staphylococcus epidermidis en sık rastlanan etken iken, Bacillus cereus ise en agresif patojen olarak gösterilmiştir 84,86,87,88. Bacillus cereus tüm vakaların %20 sinde izole edilmiştir. Kırsal bölgede gerçekleşen travmalarda ise bu oran %42 ye çıkmaktadır. Bacillus a bağlı endoftalmi intraokuler yabancı cisim varlığında özellikle akılda tutulmalıdır. Bacillus a bağlı endoftalmiler çok hızlı gelişen vizyon kaybı ve şiddetli ağrı ile karakterizedir.bacillus türevleri penisiline ve sefalosporinlere karşı dirençlidir. Sadece Bacillus anthracis gentamisin ve vankomisine duyarlıdır. Funguslar ve karışık flora oluşturan mikroorganizmalar da posttravmatik endoftalminin sık etkenleri arasındadırlar Mantar endoftalmileri posttravmatik endoftalminin %10 15 ini oluştururlar. Mantar endoftalmileri travma sonrasi haftalar veya aylar sonrasında ortaya çıkabilir. Birden fazla etkenin sebep olduğu endoftalmiler postoperatif endoftalmiye göre posttravmatik endoftalmilerde daha sıktır. Posttravmatik endoftalmilerin %42 sinde mikst enfeksiyon varlığı saptanmıştır. üphelenilen olgularda erkenden kültür örneği alınıp sonuca göre etkin antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır. 89

15 14 Posttravmatik endoftalminin ağır sonuçları nedeniyle riskli durumlarda profilaktik intravenöz antibiyotik uygulanması önerilmektedir. 90 B. ENDOJEN ENDOFTALMİ KIinik Bulgular; Endojen endoftalmi ekzojen endoftalmiye oranla daha az görülmektedir. Genelde zayıflamış, immunsüprese ve intravenöz ilaç kullanan hastalarda görülür. 2,84,86 Endojen endoftalmi, organizmanın vücuttaki herhangi bir enfeksiyon bölgesinden veya kontamine olmuş kateter ve iğnelerden kan yoluyla göze gelmesiyle gelişir. Jackson ve ark. yaptığı bir çalışmada endojen bakteriyel endoftalmi, bütün endoftalmi vakaları içinde %2 ile %8 oranında saptanmıştır.bu olgularda sonuç görmeler oldukça düşük bulunmuştur. Ek olarak, bu hastalar için mortalite oranı %5 olarak saptanmıştır. 91 Schemmer ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada endoftalmi hospitalize edilmiş hastaların 5/ inde görülmüştür ve bu vakaların da sadece %2-15 i endojen endoftalmidir. 87 Risk Faktörleri; Bakteriyel endoftalminin oluşumundaki hastaya ait risk faktörleri; prematüre yenidoğan olgular, konjenital ciddi kalp yetmezliği olan olgular, immunsuprese hastalar (kanser, AIDS, diabetes mellitus), abdominal cerrahi geçirenler, uzun dönem antibiyotik kullananlar ve kateterli hastalardır. Konaktaki en önemli enfeksiyon ajan kaynakları endokardit, gastrointestinal sistem, genitoüriner sistem, deri ve yara enfeksiyonları,akciğer enfeksiyonları, menenjit ve septik artriti içerir.. Diğer predispozisyon yaratan durumlar içinde hemodializ, mesane kateterizasyonu, gastrointestinal endoskopi, total parenteral beslenme, kemoterapi ve diş tedavileri gibi invazif uygulamalar vardır. İntravenöz bağımlılık yapan ilaç kullanımı da endojen endoftalmi için predispozisyon yaratır. Endojen endoftalmiden şüphelenildiğinde enfeksiyon kaynağı belli değilse genel fizik muayene (özellikle kalp, cilt ve ekstremiteler) karaciğer ve böbreklerin detaylı muayenesi ile her iki ayrı kol veninden kan ve idrar kültürleri yapılmalıdır. Kan kültürü enfeksiyon sebebini bulmada en yardımcı yöntemdir. Göz tutulumu vakaların %25 inden fazlasında bilateraldir.

16 15 Endojen endoftalmi en çok mantar kaynaklıdır. Candida albicans mantar vakaları içinde 75% -80% oranı ile en sık sebeptir. Onu izleyen Aspergillus a göre kat kat daha sıktır. Candidemi bulunan hastalarda %5 ile %78 arasında değişen sıklıkta endoftalmi görülür. 85 Candida albicans ın gözü enfekte etme mekanizmalarından biri serumda embolize olan ve koriokapillariste oturan germ tüpleri oluşturmasıdır. 92 İnci taneleri oluşturan beyaz vitreus opasitelerinin varlığı çok tipik bir özelliktir. Aspergillus türleri fungal endojen endoftalminin ikinci en sık sebebidir. Retrospektif bir çalışmada kültür pozitif fungal endoftalmilerin %85 i Candida (%60 C.albicans, %25 C.tropicalis), %15 i Aspergillus (%10 A.fumigatus ve A.glaukus) olarak bulunmuştur. 93 Yapılan çalışmalar da göstermiştir ki sistemik fungal infeksiyonun erkenden tedavi edilmesi göz tutulum olasılığını azaltabilir. 94 Geçmişte fungemi ve dissemine mantar enfeksiyonu olan hastalarda endojen fungal endoftalmi insidansının %9 ile %45 arasında olduğu düşünülürdü. 85 Bununla birlikte, son zamanlardaki çalışmalar insidansın 2%-%2.8 olduğunu göstermiştir. Bu durumun değişmesinin nedeni, günümüzde kan kültüründe mantar üremesi durumunda ya da lokal mantar enfeksiyonunun yayıldığı durumda hemen sistemik antifungal tedavi verilmesidir.hızlı, gelişmiş medikal teknoloji sebebiyle kronik hastalığı olanların daha uzun yaşam süresine sahip olması ve uzun dönem intravenöz tedavinin artan prevalansı sonucu C. albicans korioretiniti klinik pratikte daha yaygın olarak görülebilir; ancak organ transplantasyonu yapılan ve immunsupresyonu bulunan hastalarda tüm şüpheli olgulara erken oftalmolojik tarama yapılması sonucu daha az görülmektedir. En sık endojen endoftalmiye sebep olan bakteriler ise Streptococcus türleri, S.aureus ve bazı çalışmalarda Bacillus cereustur. 84,87,88 B. cereus en çok intravenöz ilaç bağımlılığı olanlarda görülür ve bu hastalarda kahverengimsi ön kamara eksüdasıyla beraber halka şeklinde korneal ülser görülür. 89,90 Örneğin deri yaralanması veya malign neoplazması olan yaşlı hastalarda Grup G Streptococcus endoftalmisi, menenjitli yenidoğanlar ve immun sistemi baskılanmış erişkinlerde ise Grup B Streptococcus rapor edilmiştir. 95,96 Bazı çalışmalarda gram pozitif bakteriler bakteriyel endojen endoftalminin en sık sebebi olarak gösterilmiştir. 96,97,98 Beyaz ırkta deri ve eklem enfeksiyonu olanlarda Gram pozitif bakterilerin olduğu endojen endoftalmi gelişme riski rapor edilmiştir. 99 Başka bir vaka raporunda bilateral Klebsiella endojen endoftalmisi komplikasyonu olarak bilateral santral arter tıkanması görülmüştür. 100 Pulmoner odaktan yayılan

17 16 sekonder bakteriyel endojen endoftalmi oluşturabilir ve immun sistemi baskılanmış hastalarda endoftalmi sebebi olabilir. 97,101,102 Ek olarak Nocardia asteroides diskiform skar veya koroidal tümörle karışabilen posterior subretinal abse oluşturabilir. 100 Bakteriyel endojen endoftalmiye neden olan organizmanın virülansı ve inokülasyon miktarı enfeksiyon etkeni olabilmesi için önemlidir. Greenwald endojen endoftalmiyi lokalizasyon, enfeksiyon ve enflamasyonun derecesine göre sınıflandırmıştır. 97 Enfeksiyöz olmayan şu durumlar; retinoblastoma, intraokuler büyük hücreli lenfoma, lösemi, metastatik tümörler endojen endoftalmiyle karıştırılabilir. Bu tür vakalarda biopsi kesin tanıyı koymada en etkin yöntemdir. NON ENFEKSİYÖZ ENDOFTALMİLER Steril postoperatif enflamasyon; katarakt cerrahisi sonrası göz içinde kalan yabancı materyeller nedeniyle, vitreus cerrahisi sırasında kullanılan trombin veya plazmine karşı gelişen toksik reaksiyon sonucu, operasyon sırasında olabilecek travmalarla (iris hasarı, vitreus kaybı), daha önce var olan üveitin artmasıyla, fakolitik glokom, fakoanaflaktik endoftalmi, sempatik oftalmi sonucunda gelişebilir. 103,104,105 Klinik bulgular nedene bağlı olarak değişmektedir. Steril endoftalmileri enfeksiyöz endoftalmilerden ayırım güç olabilir. Bu nedenle ayırıcı tanıda yapılan cerrahinin ayrıntıları, hastanın alerji anamnezi ve üveit hikayesi oldukça faydalıdır. Non enfeksiyöz endoftalmiler aynı zamanda enfektif endoftalmilerin ayırıcı tanısını da oluşturmaktadır. Örneğin göz içerisinde kalmış lens parçalarının etkisiyle ciddi enflamasyon ve hipopyon gelişebilir. Hastadan alınacak anamnez ve ultrasonografi tanıyı belirlemede yardımcı olabilir. 106 Fakoanaflaktik endoftalmi; lens materyellerine karşı Arthus tipi immünkomplekslerle oluşan, travmatik, cerrahi veya spontan lens kapsül hasarına bağlı gelişen seyrek rastlanan bir durumdur. 105 Histopatolojik incelemede granülamatöz bir enflamasyon görülmüştür. 103 Fotofobi, siliyer enjeksiyon, flare, koyun yağı presipitatlar, posterior sineşi yaygın rastlanan muayene bulgularıdır. Göz içi basıncı ise değişkendir. Fakoanaflaktik endoftalmi genelde tek taraflı ve travmatize olmuş gözlerde gelişir. Eğer bilateral tutulum söz konusu ise sempatik oftalmi de düşünülmelidir. 107 Fakoanaflaktik endoftalminin mikroftalmi ve Rubella ile birlikte görüldüğü de olmuştur. 108,109

18 17 Sempatik oftalmi seyrek rastlanan, bir göze uygulanan cerrahi veya travma sonucu gelişen her iki gözde de granülamatöz reaksiyonun izlendiği bir panüveittir. Histopatolojik olarak lenfositler, epiteloid hücreler, dev hücreler, Dallen-Fuchs nodülleri, pigmentli fagositler ve eosinofiller üveada görülmüştür. 110 Travma geçiren gözden diğer göze geçme süresi 5 günden 50 yıla kadar değişebilir. Vakaların %70 inde kazadan sonraki 3 ay içinde olmaktadır. 110 Sempatik oftalmi gelişen gözde fotofobi, hiperemi, yakın görmede bozukluk gibi semptomlar gelişir. POSTOPERATİF ENDOFTALMİNİN AYIRICI TANISI Toksik Anterior Segment Sendromu: Toksik Anterior Segment Sendromu (TASS) cerrahi sonrası saat içinde ani gelişen, ağrı ve bulanık görme ile ortaya çıkan bir sendromdur. Hastalarda endotelyal hücre harabiyeti sonucu birlikte limbustan limbusa diffüz kornea ödemi mevcuttur. İris atrofisine kadar gidebilen muhtemel iris iltihabına bağlı küçük bir hipopiyon görülebilir.tass genelde tek hastada görülmez,cerrahisi ardarda yapılan birden fazla hastada görülür. 111 TASS toksik bir reaksiyondur, enfeksiyon izlenmez ama endoftalmi ayırıcı tanısında ilk olarak akla gelmesi gereken tanıdır. TASS cerrahi malzemelerin temizliğinde kullanılan sıvılarda bulunan bakteriyel endotoksinler (gram negatif bakterilerin hücre duvarında bulunan lipopolisakkarit) nedeni ile olabilir. Avrupa da çok merkezli bir çalışmada endotoksinlere bağlı gelişen 3 ayrı TASS olgusunun kortikosteroidlere iyi cevap verdiği gözlemlenmiştir.tass aynı zamanda göz içi viskoelastiklerin denatürasyonu sonucu, katarakt cerrahisi sırasında kullanılan dengeli tuz solüsyonlarına (BSS) eklenen hatalı konsantrasyonlardaki antibiyotikler sonucu, ilaçlarda bulunan prezervan maddeler sonucu, BSS solüsyonlarının ph değerlerinin değişmesi sonucu ya da sterilizasyonda kullanılan etilen oksitin cerrahi malzeme üstünde rezidü kalması sonucu gelişebilir. Eğer bu sendrom görülürse ameliyathane kapatılmalı, ameliyatlara ara verilmelidir ve neden olabilecek etkenler bulunmaya çalışılmalıdır. Kullanılan cerrahi malzemeler,sterilizasyon aletleri kontrol edilmeli, sterilizasyonda kullanılan sıvılardan örnek alınarak incelenmeli,kullanılan ilaç konsantrasyonları ve solüsyon ph değerleri kontrol edilmelidir.tedavisinde kortikosteroid kullanılır. Kortikosteroid kullanımından önce enfeksiyon olmadığından emin olmak gerekir. Gerekirse ön kamaradan kültür alınarak incelenmeli, mümkünse PCR incelemesi yapılmalıdır. (Bölüm 2, 3). Eğer 6 hafta içinde düzelme olmazsa, bu kötü prognoza işarettir.

19 18 TANISAL YAKLA IMLAR 1. Ultrasonografik muayene: A ve B mode ultrasonografi (USG); vitreustaki hücrelerin gösterilmesi retina ve koroid dekolmanı varlığının araştırılması ve arka segmentte mevcut olabilecek lens materyellerinin gösterilmesi açısından endoftalmi şüphesi olan olgularda tanıyı onaylamak için uygulanır. Aynı zamanda arka segmentin görülemediği endoftalmi olgularında enfeksiyonun ciddiyeti ve yaygınlığı konusunda son derece yararlı bilgiler vermektedir. A mode ultrasonografi ile vitreus boşluğu içinde bir dizi düşük amplitüdlü yansımalar elde edilir. A mode ultrasonografi vitreustaki membranlarla retina dekolmanı ayırıcı tanısında faydalıdır. Retinanın ve vitreus kavitesinin B mode ultrasonografide incelenmesi de belirgin intravitreal debrisi, arka vitreus dekolmanını ve subhyaloid debrisleri açığa çıkartabilir. 112 Ön segmentten başlayan enfeksiyonlarda ultrasonografi ön vitreusta daha yoğun bulgular verebilir. Enfeksiyon yayıldıkça opasitelerin tüm boşluğa düzenli yayıldıkları gözlenir. Erken evrelerde koryoretinal kalınlaşma (tüm steril endoftalmilerde de görülür) saptanır. İleri devrelerde hızlı organizasyon ve membran formasyonu, traksiyonel retina dekolmanı gelişebilir. Vitreoretinal cerrahi yapılması düşünülen olgularda sık ve detaylı USG vazgeçilmezdir. 113 Erken endoftalmi evresinde USG pek güvenilir olmayabilir. Vitreus boşluğu saydam olarak izlenmesine rağmen, diğer klinik bulgular endoftalmiyi destekleyebilir.ultrasonografi klinikte özellikle olguyu izlemede, kliniğin değerlendirilrnesinde, şüpheli göz içi yabancı cisim durumlarında yabancı cisim saptamada değerlidir. USG ile hem radyoopak, hem de radyolusent yabancı cisimleri tespit edebilmek mümkündür. Ancak USG de 1 mm den küçük yabancı cisimler ve sklera içine gömülmüş yabancı cisimler görülmeyebilir.. 2. Radyolojik Tetkikler Direkt orbita grafisi perforan göz yaralanmalarında halen önemini korumaktadır. Radyodens yabancı cisimleri ve sayılarını saptamada yararlanılır. Bilgisayarlı Tomografi ile diğer yöntemlerle saptanmayan 1 mm den kücük radyodens yabancı cisimleri saptamak mümkündür.ayrıca endoftalmide posterior skleral kalınlaşma ve vitreus opasifikasyonu iki önemli bulgudur. 114 MR görüntüleme plastik, bitkisel ve camdan yapılmış cisimlerin ayırdedilmesinde BT e daha üstündür.ağır travmalı olgularda uygulama kolaylığından dolayi BT tercih edilmektedir. 115 İntraoküler hemoraji ve enflamasyon da MR ile gösterilebilir.mr metal olduğundan şüphelenilen yabancı cisimlerin araştırılmasında kontrendikedir.

20 19 3.Elektrofizyolojik Testler Görmenin hızla kaybolduğu olgularda retinanın toksik etkilenme düzeyi hakkında fikir verebilirler. Gözden kaçan ya da geç belirti ve bulgu veren post travmatik göz içi yabancı cisim olan olgularda çok önemlidir. Klinikte daha çok kullanılan Flash ERG ve VEP klinik ve operasyon endikasyonları hakkında bilgi verebilir. 4. Mikrobiyolojik tanı yöntemieri Etkin tedavi ve etkene yönelik antibiyotik seçimi için, aynı zamanda tanıyı doğrulamak için son derece önemlidir. Mikrobiyolojik çalışma için örnek antibiyotik tedavisine başlamadan önce alınmalıdır. Mikrobiyolojik Çalışma Ömekleri; 1. Eksternal doku sürüntüleri: Kapak kenarı, kirpik, konjonktiva, bleb ve yara yerinden alınabilir. Örnekler ayrı ayrı alınarak mikrobiyolojik çalışma için gönderilir. 2. Ön kamara sıvısı: Mümkünse ameliyathane şartları tercih edilmelidir. Göz, konjonktiva penseti ile fikse edilir. Periferde şeffaf korneadan 25-27G iğne ile direkt veya limbusta küçük bir lameller kesi yapıldıktan sonra insülin enjektörü ön kamaraya girilir. Piston hafif çekilmiş durumda ise ön kamara sıvısı kolaylıkla gelecektir. 0.2 mm lik örnek yeterlidir. İğne çekilip steril sponj ile perforasyon yeri yarım dakika tampone edilir. Ön kamarada çok fazla eksüda ve fibrin varsa yıkama da gerekebilir. P.acnes gibi kapsül içi aneorob üremelerden şüphelenilmekte ise iğne iris arkasına ve kapsül içerisine doğru ilerletilebilir. Bazı durumlarda iğne dışarı çıkartılmadan enjektör içinde ön kamaraya antibiyotik verilebilir veya anaeorob bir etkenden şüpheleniliyorsa oksijenden zengin hava kabarcığı ön kamaraya verilebilir. 116,117,118 3.Vitreus: Vitreus örneğinin alınmasındaki yollar; a-single tap(tek örnekleme): Afakik hastalarda, posterior kapsülün rüptüre olduğu olgularda vitreus girişine gerek duyulmadan ön kamara örneğinin alınmasını takiben, aynı girişten 27G iğne ile girilerek pupil alanından geriye doğru gidilerek vitreus örneğinin alınmasıdır. b-pars plana vitreus aspirasyonu (Vitreus biyopsisi): Alt temporal limbustan fakik olgularda 3,5 mm, psodöfak ve afakik olgularda 3 mm mesafeden 27 G iğne ucu ile skleradan vitreus içine giriş yapılır.

21 20 Santral vitreusa doğru en fazla 8-10 mm kadar ilerlenmeli ve iğneyi geri çekerken de pistona hafif bir aspirasyon uygulanmalıdır ml sıvı kültür için yeterlidir. Vitreus biyopsisi için son zamanlarda yaygınlaşan 25 G tekniği kullanılmaktadır. Bu teknikle örnek almak için 25 G trokar ile tek bir giriş yapılır. Yaklaşık 0,2 cc vitreus materyeli okütom aktive edilerek vakum portuna takılı enjektörle manuel olarak aspire edilir. Trokar yerinden yavaşça çıkarılır. Sklera ve konjonktiva sütürasyonu gerektirmemesi bu tekniğin en önemli avantajlarından biridir. Alınan örnek kültür için mikrobiyoloji laboratuvarına gönderilir. c-pars plana vitrektomi (PPV): PPV, direkt görüntü altında örnek alınmasını sağlar. Vitreus tabanında iğne aspirasyonuna göre daha az çekintiye neden olur. Ancak pahalı olması, hazırlık için zaman kaybı, dekolman ve kanama riskinin olması da dezavantajları olarak sayılmaktadır. 119 Yapılan çalışmalar göstermiştir ki kültür pozitifliği bakımından vitreus örneğinin alınması, ön kamara sıvısına göre belirgin olarak üstündür. 120 Bunun nedenleri arasında, yine çalışmalarla ortaya koyulan ön kamara sıvısının belirgin antimikrobik özellikleri sayılabilir (immünglobulin içeriği, kompleman). Vitreus ise enfeksiyona karşı çok dayanıksızdır ve mikroorganizmalar için iyi bir üreme ortamıdır.vitrektomi materyelinden elde edilen sonuçlar vitreus aspirasyon materyaline göre anlamlı şekilde üstündür. Bunun nedenleri arasında vitrektomi ile daha çok örnek alınabilmesi, vitreus forme olduğunda yetersiz aspirasyon yapılabilmesi veya mikroorganizmanın odaklar halinde yoğunlaştığı yeri aspirasyon sırasında atlayabilme sayılabilir. Donahue ve arkadaşları vitreus biyopsisi örneklerinde %53, vitrektomi örneklerinde %74 pozitif kültür oranı bildirmişlerdir. 121 Endoftalmi Vitrektomi Çalışma Grubu nun son yaptığı bir çalışmada vitreustan iğneyle alınan örneklerle, vitreus biyopsisi yapılıp örnek alınan olgular arasında mikrobiyolojik kültür elde edilmesi, cerrahi komplikasyon ve sonuç görme arasında istatiksel anlamlı bir fark bulunamamıştır Arka kapsül kalıntıları Özellikle P.acnes e bağlı endoftalmide parsiyel veya total kapsülektomi materyelinin mikrobiyolojik ve histolojik incelemesi de yapılabilir. Geleneksel Mikrobiyolojk Tetkikler : İdeal olan, ekim ve boyama işlemlerinin mikrobiyoloji uzmanı ile oftalmoloğun birlikte çalışmaları ile ameliyathanede yapılmasıdır.

22 21 Eğer bu mümkün değilse taşıma besiyerlerinin kullanılması, ekimlerin yine mümkün olan en erken zamanda yapılması gerekir. Bu sürenin 2 saati geçmemesi önerilir. 123 Alınan örneklerden boyama yapılır ve belli besiyerine ekim yapılır. Öncelikle örneklerden ayrı ayrı yayma yapılıp, Gram veya Giemsa boyaları uygulanır. Aslında mantarlar da bu boyalarla görülebilir ancak mantarlar için daha spesifik boyalar da kullanılabilir. Son zamanlarda fungal endoftalmi şüphesinde mantar elemanlarının tanınmasında modifiye Grocott-Gomori Methanamine Gümüş ve Cellufluor veya Calcofluor White kullanılmaya başlanmıştır. Dilüe materyelin boyama işlemi öncesi santrifüj edilmesi ve sedimentin boyanması da etkenin görülmesine yardımcı olabilir. 124 Az miktarda ön kamara sıvısı ve vitreus örneği başlıca aşağıdaki besiyerlerine ekilir : 1.Kanlı agara bir damla ekilir ve 37 0 C de enkübe edilir. 2.Çikolata agara bir damla ekilir ve 37 0 C de C02 den zenginleştirilmiş ortamda saklanır. 3.Sabouraud besiyerine bir damla ekilerek mantar üremesi için oda ısısında bekletilir (en az iki hafta). 4.Sıvı besi yeri olan thioglukolatlı buyyona ekim yapılır ve etkili olması için yeterince karıştırılır. Anaerob mikroaerofilik ajanlarında hoşlandığı bir ortamdır ve 37C de saklanır. 5.Beyin-kalp enfüzyonu gibi zenginleştirilmiş sıvı besiyerine de ekim yapılabilir. 6.Eğer klinik bulgular ve diğer laboratuvar araştırmaiar bize atipik bir organizmayı örneğin atipik tüberkülozu düşündürüyorsa Löwenstein-Jensen besi yeri veya Acantomoeba gibi bir etkeni düşündürüyorsa E.coli ile üzeri kaplanmış non nütrient agara ekim yapılabilir. Vitrektomi materyeli gibi büyük miktarlardaki dilüe materyel ise filtre edilerek ekilmelidir. Bu işlem için 10 ml vitrektomi materyeli membran flltre sistemi ile 0.45 mikronluk filtre kağıdından geçirilir. Bu filtre kağıdı ameliyathanede steril koşullarda küçük parçalara kesilerek çikolata agar, Sabouraud dekstroz agar, Hemin ve Vit-K katkılı anerobik kanlı agara yerleştirilir. 125 Bu yönteme pratik bir alternatif, dilüe vitrektomi materyelinin 10 ml lik miktarlarda kan kültürü şişelerine konmasıdır. Sıvı besiyerindeki üreme kalitatif, katı besiyerindeki üreme kantitatif değerlendirmeye imkan sağlar. Genellikle pozitif kültürden bahsetmek için bir katı besiyerinde üreme ve aynı mikroorganizmanın 2 veya daha fazla besiyerinde

23 22 üretilebilmesi gerekmektedir. Sadece bir sıvı veya bir katı besiyerinde üreme şüpheli olarak kabul edilir. Mümkünse kültür tekrar edilmelidir. Eğer P.acnes düşünülüyorsa anaerob besiyerinde en az 14 gün bekletilmelidir. P.acnes e bağlı endoftalmilerde, intraoküler sıvıların kültürü negatif olan olgularda, kapsül parçalarından mikroorganizmayı üretmek mümkün olabilmektedir. Kan kültürü şişelerine ekim, son yıllarda çok yüksek üreme oranlarıyla dikkat çekmektedir. Kan kültür şişeleri, yeterli laboratuvar imkanları olmayan kliniklerde mikroorganizmaların hayatiyetini sürdürebilmeleri için çok önemli olan acil transporta ihtiyaç duymayan, alınan kültür materyalinin ekiminin çok kolay olduğu, saklama koşullarına ihtiyaç gerektirmeyen etkili bir yöntemdir. Mikrobiyolojik Çalışmalarda Başarısızlık Nedenleri; Tüm çabalara rağmen klinik olarak şüpheli endoftalmi olgularında pozitif kültür oranı %58-75 olarak bildirilmiştir. 126,127 Bu nedenler arasında örnek alınmasından önce antibiyotik kullanımı, başarısız örnek alınımı, örnek alınımından sonra materyalin laboratuvara zamanında ulaştırılamaması sayılabilir. Sürüntü ve kültürlerin negatif olması enfeksiyöz endoftalmi kliniğini ekarte ettirmez. Laboratuvar negatifliğine rağmen intravitreal antibiyotik uygulamasına olumlu yanıt alınması durumlarında, klinik olarak endoftalmi şüpheli olgular gerçek endoftalmi olarak kabul edilerek tedaviye devam edilmelidir. Hızlı ve Spesifik Mikrobiyolojik Tanı Yöntemleri : a. İmmünolojik tetkikler Her mikroorganizmanın spesifik bir antijeni olması esasına dayanır. Bu antijeni patojenin kendisine karşı oluşturulan antikorlarla saptamak olasıdır. Monoklonal antikorların da kullanıma girmesi ile son derece spesifikleşmiştir. On beş dakika gibi çok kısa bir sürede sonuç alınabilir. İmmünolojik testlerin diğer bir amacı mikroorganizma tarafından ekstrasellüler ortama salgılanan toksinlerin saptanmasıdır. b. Nükleik asit hibridizasyonu İmmunolojik olmayan bu testte direkt olarak nükleik asitin kendisi tanı amacı ile hedef alınmaktadır. Her mikroorganızmanın nükleik asit içeriğinde o mikroorganizmaya özgü diziler olduğundan, bu yöntem son derece spesifiktir. Her mikroorganizma için laboratuvarda DNA molekülleri elde edilir. Kimyasal, enzimatik ya da radyoaktif olarak işaretlenir. Bunlara Prob adı verilir.

24 23 Muayene maddesi üzerinde prob ilave edildiğinde hibridizasyon oluşursa probun üzerindeki işaret çeşitli yöntemlerle saptanır. Muayene maddesinin işleme tabi tutulmadan önce transportu ve saklanması sorun yaratmaz. Pek çok virüs ve mantar enfeksiyonu tanısı için problar geliştirilmektedir. Ancak 30 dakika-2 saat arasında sonuç verenler olduğu gibi çoğu saatte tamamlanır. Yapılan bir çalışmada PCR ve DNA prob hibridizasyonun bakteriyel endoftalmili olgularda, etken bakterinin gram türünü belirlemede oldukça spesifik ve hassas bir yöntem olduğu görülmüştür. Sonuçlarda aköz sıvı ile vitreus örnekleri arasında fark görülmemiş ve alınması daha basit ve güvenli olduğu için aköz sıvının PCR için daha iyi bir materyel olduğu belirtilmiştir. 128 c. PCR (Polymerase Chain Reaction-Polimeraz Zincir Reaksiyonu) Hedeflenen nükleik asit muayene maddesinde çok az miktarda ise hibridizasyonla saptanamaz. PCR adı verilen bu teknikle ortama DNA polimeraz katılarak hedef DNA nın milyon kez çoğaltılması sağlanır. Bu çoğalma sonucunda DNA probları ile rahatlıkla tanınabilir. PCR bakteri, virüs ve mantarların tanınmasında devrim yaratmıştır. Nükleik asitin ortamda bulunduğu ancak antijenin henüz ortaya çıkmadığı latent enfeksiyonların tanısı ancak PCR ile mümkündür. Bu yöntemler günümüzde tanısı yapılan intraoküler örneklerin sayısını arttırmış ve laboratuvarda geçen süreyi oldukça kısaltmıştır. Özellikle kültür negatif endoftalmilerde PCR sonuçları oldukça iyidir ve böylece hastalara daha hızlı ve uygun tedavi uyguianır. 129 Çok merkezli Avrupa profilaksi çalışma grubu tarafından yapılan bir çalışmada; katarakt cerrahisi sonrası oluşan postoperatif endoftalmi olgularında alınan örneklerden gram boyama ve kültür sonucu negatif çıkan 20 örnek PCR ile tekrar değerlendirilmiş ve sonuçta endoftalmiye sebep olan 6 patojen daha saptanmıştır. TEDAVİ Hastanın anamnez ve muayenesi neticesinde enfeksiyöz endoftalmi düşünülüyorsa zaman kaybetmeden tedaviye başlanmalıdır. Enfeksiyöz etkene spesifik tedavi en uygun olandır ancak çoğu zaman etken belli olmadığı için geniş spektrumlu ampirik antibiyotik tedavisine başlanır. Tedavinin amacı öncelikle eski görme düzeylerine tekrar ulaşabilmek için bir an önce antibiyotik tedavisine başlamak ve antienflamatuar ilaçların da kullanımıyla göz içinde artan enflamasyonun ve gözde yarattığı zararın engellenmesidir.

Kateter İnfeksiyonlarında Mikrobiyoloji Doç. Dr. Deniz Akduman Karaelmas Üniversitesi it i Tıp Fakültesi İnfeksiyon hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D Kateter infeksiyonlarında etkenler; kateter

Detaylı

Endoftalmi, sıklıkla bakteriyel, fungal yada parazitik mikroorganizmaların

Endoftalmi, sıklıkla bakteriyel, fungal yada parazitik mikroorganizmaların Endoftalmi Zübeyir Yozgat Endoftalmi, sıklıkla bakteriyel, fungal yada parazitik mikroorganizmaların göz içi dokularına invazyonu sonucu gelişen enflamatuvar bir cevaptır. Nadiren aseptik de olabilir.

Detaylı

KATARAKT CERRAHİSİ SONRASI ENDOFTALMİYİ ÖNLEMEDE ÖN KAMARAYA SEFUROKSİM İLE MOKSİFLOKSASİN UYGULAMASININ KARŞILAŞTIRILMASI

KATARAKT CERRAHİSİ SONRASI ENDOFTALMİYİ ÖNLEMEDE ÖN KAMARAYA SEFUROKSİM İLE MOKSİFLOKSASİN UYGULAMASININ KARŞILAŞTIRILMASI T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI HAYDARPAŞA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ І. GÖZ KLİNİĞİ Klinik Şefi: Doç. Dr. Ahmet Fazıl NOHUTCU KATARAKT CERRAHİSİ SONRASI ENDOFTALMİYİ ÖNLEMEDE ÖN KAMARAYA SEFUROKSİM İLE

Detaylı

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR SPONDİLODİSKİTLER Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR Vertebra Bir dizi omurdan oluşur Vücudun eksenini oluşturur Spinal kordu korur Kaslar, bağlar ve iç organların yapışacağı sabit bir yapı sağlar. SPONDİLODİSKİT

Detaylı

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Tanım Prematüre bebeklerde retina damarlarının gelişim bozukluğu ile karakterize bir hastalıktır.

Detaylı

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. TYBD SEPSİS ÇALIŞMASI ENFEKSİYON TANIMLARI Derin Cerrahi Alan Enfeksiyonu(DCAE) Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. 1.Cerrahi girişimden sonraki

Detaylı

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ Dr. Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enf. Hast. ve Klin. Mikr. AD 17 Mayıs 2016 Prostetik eklem ameliyatları yaşlı popülasyonun artışına

Detaylı

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU)

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) Op.Dr. Tuncer GÜNEY Göz Hastalıkları Uzmanı GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) HASTALIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ? Glokom=Göz Tansiyonu Hastalığı : Yüksek göz içi basıncı ile giden,görme hücrelerinin ölümüne

Detaylı

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI CERRAHİ BİRİMLERDE ANTİBİYOTİK PROFLAKSİSİ TALİMATI AMAÇ: Operasyon sırasında potansiyel patojen mikroorganizmaların dokularda üremesini engelleyerek cerrahi alan İnfeksiyonu

Detaylı

Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi

Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi Dr. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 26.12.15 KLİMİK - İZMİR 1 Eklem protezleri

Detaylı

FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi

FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi Prof. Dr. Volkan Korten Marmara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi İnfeksiyon Hastalıklar kları ve Klinik Mikro. ABD. Risk? Başlangıç tedavisine yanıtsızlık değil. Ciddi

Detaylı

Nocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Nocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Nocardia Enfeksiyonları Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Nocardia Enfeksiyonları Nocardia insanlarda ve hayvanlarda lokalize veya dissemine enfeksiyonlardan sorumlu olabilen

Detaylı

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD İnhaler uygulama İntraventriküler/intratekal uygulama Antibiyotik kilit tedavisi Antibiyotik içerikli

Detaylı

Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi) Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi) İlk Muayenede Hiakye (Anahtar ögeler) AVD semptomları (II+, Retina dekolmanı, ilişkili genetik bozukluklar

Detaylı

Penetran Göz Yaralanmaları

Penetran Göz Yaralanmaları Penetran Göz Yaralanmaları Pelin Özyol Oküler yaralanmalar özellikle düşük sosyoekonomik düzeydeki bireylerde ve az gelişmiş ülkelerde olmak üzere genel olarak tüm dünyada önemli morbidite nedenidir. Yaralanmaların

Detaylı

Diyabetik Retinopati (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Diyabetik Retinopati (İlk ve Takip Değerlendirmesi) Diyabetik Retinopati (İlk ve Takip Değerlendirmesi) İlk Muayenede Hikaye (Anahtar ögeler) Diyabetin süresi (II++, GQ, SR) Geçmişteki glisemik kontrol (Hemoglobin A1c) (II++, GQ, SR) İlaçlar (II, GQ, SR)

Detaylı

'nosocomial' Yunanca iki kelimeden oluşur

'nosocomial' Yunanca iki kelimeden oluşur 'nosocomial' Yunanca iki kelimeden oluşur 'nosus' hastalık 'komeion' icabına bakmak 'nosocomial' tıbbi tedavi altında iken hastanın edindiği herhangi bir hastalık Tanım Enfeksiyon Hastaneye yatırıldığında

Detaylı

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER 1. Vankomisin Vankomisin, Nocardia Orientalis in (eskiden Streptomyces orientalis olarak bilinen) belli suşlarından elde edilen amfoterik

Detaylı

KOLONİZASYON. DR. EMİNE ALP Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D.

KOLONİZASYON. DR. EMİNE ALP Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. KOLONİZASYON DR. EMİNE ALP Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. KOLONİZASYON Mikroorganizmanın bir vücut bölgesinde, herhangi bir klinik oluşturmadan

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA GÖRÜLEN İNFEKSİYON ETKENLERİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA GÖRÜLEN İNFEKSİYON ETKENLERİ HEMODİYALİZ HASTALARINDA GÖRÜLEN İNFEKSİYON ETKENLERİ Dr. Talât Ecemiş Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. Venöz ulaşım yolu Arteriyovenöz şantlar Kateterler

Detaylı

Proliferatif Diabetik Retinopati de Cerrahi Tedavi

Proliferatif Diabetik Retinopati de Cerrahi Tedavi Proliferatif Diabetik Retinopati de Cerrahi Tedavi Prof. Dr Berati Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi 1.Retina Günleri Hilton, İstanbul, 2013 Görmeyi tekrar sağlamak Vitreus hemorajisi Traksiyonel Dekolman

Detaylı

Amaç: Temel refraksiyon açıklaması ve myopi, hipermetropi ve astigmatizmatizma izahıve nasıl düzeltilebildiklerini anlatmak.

Amaç: Temel refraksiyon açıklaması ve myopi, hipermetropi ve astigmatizmatizma izahıve nasıl düzeltilebildiklerini anlatmak. DÖNEM 3 DERSLERİ.. GÖZÜN ANATOMİ VE FİZYOLOJİSİ GÖZ MUAYENE YÖNTEMLERİ KIRMA KUSURLARI VE TEDAVİSİ ŞAŞILIK VE TEDAVİSİ GÖZ YAŞI YAPISI, DRENAJ VE HASTALIKLARI KIRMIZI GÖZ GLOKOM OPTİK SİNİR VE GÖRME YOLLARI

Detaylı

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN Kalite Yönetim Direktörü

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN Kalite Yönetim Direktörü Doküman No: ENF.TL.11 Yayın Tarihi:19.11.2008 Revizyon Tarihi: 27.03.2013 Revizyon No: 02 Sayfa: 1 / 9 GENEL İLKELER : Cerrahide profilaktik antibiyotik kullanımının genel kabul gören bazı temel prensipleri

Detaylı

Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu

Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu Diyb. Hemş. Dr. Selda ÇELİK İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi, İç Hastalıkları Anabilim

Detaylı

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ. Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ. Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI Üveit nedir? Üveit atağı nedir? Gözün iris (gözün renkli kısmı), siliyer

Detaylı

2016 YILI GÖSTERGE YÖNETİMİ SORUMLULARI

2016 YILI GÖSTERGE YÖNETİMİ SORUMLULARI 2016 YILI GÖSTERGE YÖNETİMİ SORUMLULARI Kalite Yönetimi DÖF Sonuçlandırma Oranı Gülistan UYAR Acil Durum Yönetimi Eksiksiz Doldurulan Mavi Kod Olay Formu Oranı Eksiksiz Doldurulan Beyaz Kod Olay Formu

Detaylı

ÇOCUKLARDA İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI (TANI&GÖRÜNTÜLEME) DOÇ.DR. DENİZ DEMİRCİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI

ÇOCUKLARDA İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI (TANI&GÖRÜNTÜLEME) DOÇ.DR. DENİZ DEMİRCİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI ÇOCUKLARDA İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI (TANI&GÖRÜNTÜLEME) DOÇ.DR. DENİZ DEMİRCİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI Uriner enfeksiyon Üriner kanal boyunca (böbrek, üreter, mesane ve

Detaylı

PROFİLAKSI. Doç. Dr. Gönül Şengöz Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi 9 Mart 2014

PROFİLAKSI. Doç. Dr. Gönül Şengöz Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi 9 Mart 2014 PROFİLAKSI Doç. Dr. Gönül Şengöz Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi 9 Mart 2014 Sunum planı Tanım Amaç Cerrahi alan infeksiyonları CAİ ile ilişkili riskler CAİ için alınması gereken önlemler Profilaksi

Detaylı

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş 12.06.2010. Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş 12.06.2010. Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE): Pulmoner Emboli Profilaksisi Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD m Pulmoneremboli(PE): Bir pulmonerartere kan pıhtısının yerleşmesi Distaldeki akciğer parankimine kan sağlanaması Giriş Tipik

Detaylı

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları Nozokomiyal SSSİ En ciddi nozokomiyal enfeksiyonlardan biri Morbidite ve mortalite yüksektir. Nozokomiyal SSSİ Tüm HE %0.4 ünden sorumlu. En sık görülen formları: Bakteriyel

Detaylı

Kan Kültürlerinde Üreyen Koagülaz Negatif Stafilokoklarda Kontaminasyonun Değerlendirilmesi

Kan Kültürlerinde Üreyen Koagülaz Negatif Stafilokoklarda Kontaminasyonun Değerlendirilmesi Kan Kültürlerinde Üreyen Koagülaz Negatif Stafilokoklarda Kontaminasyonun Değerlendirilmesi Gülden Kocasakal 1, Elvin Dinç 1, M.Taner Yıldırmak 1, Çiğdem Arabacı 2, Kenan Ak 2 1 Okmeydanı Eğitim ve Araştırma

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ Sağlık hizmeti veren, Doktor Ebe Hemşire Diş hekimi Hemşirelik öğrencileri, risk altındadır Bu personelin enfeksiyon açısından izlemi personel sağlığı ve hastane

Detaylı

Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım. Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD

Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım. Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD ÜSE Tüm yaş grubu hastalarda en çok rastlanılan bakteriyel enfeksiyonlar İnsidans 1.000 kadının

Detaylı

Normal Mikrop Florası. Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu

Normal Mikrop Florası. Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu Normal Mikrop Florası Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu Vücudun Normal Florası İnsan vücudunun çeşitli bölgelerinde bulunan, insana zarar vermeksizin hatta bazı yararlar sağlayan mikroorganizma topluluklarına vücudun

Detaylı

ÇÜRÜK AKTİVİTE TESTİ (ÇAT):

ÇÜRÜK AKTİVİTE TESTİ (ÇAT): ÇÜRÜK AKTİVİTE TESTİ (ÇAT): Çürük risk değerlendirmesinin bir parçası olarak 1- Her yaş için ağız diş bakımını öğretmek için; 2- Hamilelerde; 3- Ortodonti hastalarında; 4- Yaygın restorasyon çalışmalarında;

Detaylı

KIRMIZI GÖZ DOÇ.DR.ÖZCAN OCAKOĞLU CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ

KIRMIZI GÖZ DOÇ.DR.ÖZCAN OCAKOĞLU CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ KIRMIZI GÖZG DOÇ.DR..DR.ÖZCAN OCAKOĞLU CERRAHPAŞA A TIP FAKÜLTES LTESİ KANLANMA TİPLERİ YÜZEYEL DERİN MİKST LOKALİZASYON PERİFER MERKEZİ YAYĞIN NEDENİ KONJ.DAMARLANMA SİLİYER ARTER HERİKİSİ ETYOLOJİ YÜZEYEL

Detaylı

Staphylococcus Gram pozitif koklardır.

Staphylococcus Gram pozitif koklardır. Staphylococcus Gram pozitif koklardır. 0.8-1µm çapında küçük, yuvarlak veya oval bakterilerdir. Hareketsizdirler. Spor oluşturmazlar ve katalaz enzimi üretirler. Gram boyama Koagülaz, alfatoksin, lökosidin,

Detaylı

GÖZ ACİLLERİ. II-Çift görme. III-Travma. IV-Ani görme kaybı. I-Kırmızı göz. A.Sebepleri. 1. Bakteriyel konjonktivit. 2. Alerjik konjonktivit

GÖZ ACİLLERİ. II-Çift görme. III-Travma. IV-Ani görme kaybı. I-Kırmızı göz. A.Sebepleri. 1. Bakteriyel konjonktivit. 2. Alerjik konjonktivit GÖZ ACİLLERİ I-Kırmızı göz II-Çift görme III-Travma IV-Ani görme kaybı I-Kırmızı göz A.Sebepleri 1. Bakteriyel konjonktivit 2. Alerjik konjonktivit 3. Keratit 4. Episklerit ve sklerit 5. Üveit 6. Subkonjunktival

Detaylı

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI. Dr Alparslan ŞAHİN

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI. Dr Alparslan ŞAHİN DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu Periferik retina dejenerasyonları Retina periferinde ora serrataya

Detaylı

Kesici Delici Alet Yaralanmaları ve Takibi

Kesici Delici Alet Yaralanmaları ve Takibi Kesici Delici Alet Yaralanmaları ve Takibi Dr. Şükran KÖSE Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Sunum Planı Kesici-delici alet yaralanmalarında

Detaylı

NEONATOLOJİDE YENİLİKLER. Doç. Dr. Esra Arun ÖZER Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Kliniği

NEONATOLOJİDE YENİLİKLER. Doç. Dr. Esra Arun ÖZER Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Kliniği NEONATOLOJİDE YENİLİKLER Doç. Dr. Esra Arun ÖZER Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Kliniği Preterm bebeklerde NEK in önlenmesinde probiyotikler Meta-analiz Probiyotiklerin etkileri GIS in

Detaylı

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği GEBELİKTE SİFİLİZ Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği SİFİLİZ TANIM T.pallidum un neden olduğu sistemik bir hastalıktır Sınıflandırma: Edinilmiş (Genellikle

Detaylı

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Sendromu Veno- Oklüzif Hastalık Engraftman Sendromu Hemşirelik İzlemi Vakamızda: KİT (+14)-

Detaylı

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu Periferik retina dejenerasyonları Retina periferinde ora serrataya

Detaylı

Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar

Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar Prof.Dr.Halit Özsüt İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Detaylı

Türkiye de Klinik Kalite Çalışmaları

Türkiye de Klinik Kalite Çalışmaları Türkiye de Klinik Kalite Çalışmaları Dr.Hasan GÜLER Uluslararası Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Araştırmaları Merkezi(UHGSfam) Kalite ve Akreditasyon Sempozyumu 1 Aralık 2017, İstanbul İçerik Sağlıkta

Detaylı

SAĞLIKTA NANOTEKNOLOJİ

SAĞLIKTA NANOTEKNOLOJİ SAĞLIKTA NANOTEKNOLOJİ Uzm. Hem. İlknur Yayla *Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürü, Acıbadem Sağlık Grubu Ameliyathaneler ve MSÜ Koordinatörü Hazırlanma Tarihi: 23 Mart 2016 http://www.haberturk.com/saglik/haber/536313-kanserde-nano-teknoloji-mucizesi

Detaylı

FEBRİL NÖTROPENİ TANI VE TEDAVİ

FEBRİL NÖTROPENİ TANI VE TEDAVİ FEBRİL NÖTROPENİ TANI VE TEDAVİ Dr. Kaya Süer Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Tanımlar / Ateş Oral / Aksiller tek seferde 38.3 C veya üstü Bir

Detaylı

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ. Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ. Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı 1 Tanım Prematüre bebeklerde retina damarlarının gelişim bozukluğu ile karakterize bir hastalıktır.

Detaylı

ORBİTA ORBİTA KİTLELERİ 1- LAKRİMAL BEZ KİTLELERİ: - Lenfoid prolefilasyonlar - Epitel kökenli iyi ya da kötü huylu tümörler

ORBİTA ORBİTA KİTLELERİ 1- LAKRİMAL BEZ KİTLELERİ: - Lenfoid prolefilasyonlar - Epitel kökenli iyi ya da kötü huylu tümörler ORBİTA ORBİTA ANATOMİSİ Orbita bulbus okuli, ekstraoküler kaslar, optik siniri içeren yağ ve bağ dokusundan zengin kavitedir.sık rastlanan orbita hastalıkları, tanı ve tedavi yöntemlerinden kısaca bahsedecek

Detaylı

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı

Detaylı

OLGULARLA PERİTONİTLER

OLGULARLA PERİTONİTLER OLGULARLA PERİTONİTLER Stafilacocus Epidermidis Sevgi AKTAŞ Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Periton Diyaliz Hemşiresi Peritonit Perietal ve visseral periton membranının enflamasyonudur. Tanı

Detaylı

İnfektif Endokardit 2015 Rehberi nde neler değişti?

İnfektif Endokardit 2015 Rehberi nde neler değişti? İnfektif Endokardit 2015 Rehberi nde neler değişti? Dr. Özlem Kurt Azap Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KLİMİK 2016, 30. YIL KURULTAYI 1 Sunum planı

Detaylı

RETİNA DEKOLMANI PROF. DR. ŞENGÜL ÖZDEK

RETİNA DEKOLMANI PROF. DR. ŞENGÜL ÖZDEK RETİNA DEKOLMANI PROF. DR. ŞENGÜL ÖZDEK Histoloji Anatomi RETİNA DEKOLMANI Sensoriyel retinanın retina pigment epitelinden ayrılmasına retina dekolmanı denir. Görülme sıklığı 1 / 10000, 80 yaşına kadar

Detaylı

Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması

Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması Aycan Gundogdu, Ph.D. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim

Detaylı

Dr. Gülhan ÇALLI SAMSA. DEUTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. EKMUD-İzmir /Ocak 2014

Dr. Gülhan ÇALLI SAMSA. DEUTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. EKMUD-İzmir /Ocak 2014 Dr. Gülhan ÇALLI SAMSA DEUTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD EKMUD-İzmir /Ocak 2014 1 Clin Infect Dis 2013;56(1):1-10 2 Eklem protez operasyonu Etkin bir girişim Hastanın yaşam kalitesini

Detaylı

7.EKMUD Kongresi,Antalya-Türkiye GÜNAYDIN

7.EKMUD Kongresi,Antalya-Türkiye GÜNAYDIN 7.EKMUD Kongresi,Antalya-Türkiye GÜNAYDIN SENDROMİK YAKLAŞIM NEDİR? DR.GÜLAY KORUKLUO LU HALK SA LI I GENEL MÜDÜRLÜ Ü ULUSAL VİROLOJİ REFERANS LABORATUVARI 7.EKMUD Kongresi,Antalya-Türkiye Sendrom; belirli

Detaylı

HASTANE ENFEKSİYONLARININ EPİDEMİYOLOJİSİ. Yrd. Doç. Dr. Müjde ERYILMAZ

HASTANE ENFEKSİYONLARININ EPİDEMİYOLOJİSİ. Yrd. Doç. Dr. Müjde ERYILMAZ HASTANE ENFEKSİYONLARININ EPİDEMİYOLOJİSİ Yrd. Doç. Dr. Müjde ERYILMAZ Hastane (nozokomiyal) enfeksiyonları, bir hastanede bulunma ile sebep ilişkisi gösteren, yatan hasta sağlık personeli ziyaretçi hastane

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

CİLT MİKROBİYOTASI PROF.DR. NİLGÜN SOLAK BÜLENT ECEVİT Ü. TIP FAK. DERMATOLOJİ AD

CİLT MİKROBİYOTASI PROF.DR. NİLGÜN SOLAK BÜLENT ECEVİT Ü. TIP FAK. DERMATOLOJİ AD CİLT MİKROBİYOTASI PROF.DR. NİLGÜN SOLAK BÜLENT ECEVİT Ü. TIP FAK. DERMATOLOJİ AD CİLT MİKROBİYOTASI CİLT MİKROFLORASI DERİ MİKROBİYOTASI DERİ MİKROFLORASI DERİ Deri en büyük organımız 2 m² alan Vücudu

Detaylı

ETKEN BELİRLEMEDE KLASİK YÖNTEMLER, MOLEKÜLER YÖNTEMLER. Doç. Dr. Gönül ŞENGÖZ 9 Mayıs 2014

ETKEN BELİRLEMEDE KLASİK YÖNTEMLER, MOLEKÜLER YÖNTEMLER. Doç. Dr. Gönül ŞENGÖZ 9 Mayıs 2014 ETKEN BELİRLEMEDE KLASİK YÖNTEMLER, MOLEKÜLER YÖNTEMLER Doç. Dr. Gönül ŞENGÖZ 9 Mayıs 2014 DM ve diyabetik ayak «1960 yılından sonra doğan her iki kadından biri 100 yaşını görecektir.» Age and Ageing Toplumda

Detaylı

YILIN SES GETİREN MAKALELERİ

YILIN SES GETİREN MAKALELERİ YILIN SES GETİREN MAKALELERİ Dr. Yeşim Uygun Kızmaz SBÜ Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğt. ve Araş. Hastanesi Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Aylık Toplantısı 25.12.2018,

Detaylı

Hematolog Gözüyle Fungal İnfeksiyonlara Yaklaşım. Dr Mehmet Ali Özcan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı İzmir-2012

Hematolog Gözüyle Fungal İnfeksiyonlara Yaklaşım. Dr Mehmet Ali Özcan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı İzmir-2012 Hematolog Gözüyle Fungal İnfeksiyonlara Yaklaşım Dr Mehmet Ali Özcan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı İzmir-2012 Nötropenik hastalarda fungal infeksiyonlar Nötropeni invaziv

Detaylı

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD GT, 62 y, kadın Nüks tiroid papiller CA Kitle eksizyonu (özefagus ve trake den sıyırılarak) + Sağ fonksiyonel; sol radikal

Detaylı

Santral Venöz Kateter. Hem. Güliz Karataş Hacettepe Ped KİT Ünitesi

Santral Venöz Kateter. Hem. Güliz Karataş Hacettepe Ped KİT Ünitesi Santral Venöz Kateter Hem. Güliz Karataş Hacettepe Ped KİT Ünitesi 8 yaşında ALL VAKA sürecinde SVK TANI : 8/2010 RELAPS 1/2011 KİT 6/2011 7/2011 3/2013 +55.gün +13.ay hafif kgvhh Santral venöz Port kateter

Detaylı

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ İdrar oluşturmak... Üriner sistemin ana görevi vücutta oluşan metabolik artıkları idrar yoluyla vücuttan uzaklaştırmak ve sıvı elektrolit dengesini korumaktır. Üriner

Detaylı

Steril vücut sıvılarının mikrobiyolojik olarak değerlendirilmesi. Dr. Dolunay Gülmez Kıvanç

Steril vücut sıvılarının mikrobiyolojik olarak değerlendirilmesi. Dr. Dolunay Gülmez Kıvanç Steril vücut sıvılarının mikrobiyolojik olarak değerlendirilmesi Dr. Dolunay Gülmez Kıvanç Steril vücut sıvıları Beyin omurilik sıvısı (BOS) Eklem sıvısı Plevral sıvı Peritoneal sıvı Perikardiyal sıvı

Detaylı

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AMAÇ Radyolojik olarak algoritm Tanı ve bulgular Tedavi sonrası takip İnvazif Asperjilloz Akciğer

Detaylı

Kan Dolaşım Enfeksiyonlarında Karar Verme Süreçleri. Prof. Dr. Aynur EREN TOPKAYA Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Kan Dolaşım Enfeksiyonlarında Karar Verme Süreçleri. Prof. Dr. Aynur EREN TOPKAYA Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Kan Dolaşım Enfeksiyonlarında Karar Verme Süreçleri Prof. Dr. Aynur EREN TOPKAYA Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Sunum Planı Kan kültürlerinin önemi Kan kültürlerinin değerlendirilmesi

Detaylı

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış PEDODONTİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr DersSorumluları: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr Prof.Dr. Şaziye Aras, saziye_aras@yahoo.com Prof.Dr. Leyla Durutürk,

Detaylı

Fungal Etkenler. Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı. Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı. Ege Mikrobiyoloji Günleri-3

Fungal Etkenler. Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı. Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı. Ege Mikrobiyoloji Günleri-3 Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı Fungal Etkenler Dr. Ayşe Kalkancı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı SSS enfeksiyonları Mortalite

Detaylı

NİLGÜN ÇERİKÇİOĞLU MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI

NİLGÜN ÇERİKÇİOĞLU MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI NİLGÜN ÇERİKÇİOĞLU MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI ZİGOMİKOZ : 19. YY. SONU ALMAN PATOLOG OLGU: Absidia corymbifera enfeksiyonu BULAŞ: SPORLARIN SOLUNMASI KONTAMİNE

Detaylı

PNÖMOKOK ENFEKSİYONLARINDA SON DURUM. Doç.Dr. Ener Çağrı DİNLEYİCİ 20 Ocak 2014 Eskişehir

PNÖMOKOK ENFEKSİYONLARINDA SON DURUM. Doç.Dr. Ener Çağrı DİNLEYİCİ 20 Ocak 2014 Eskişehir PNÖMOKOK ENFEKSİYONLARINDA SON DURUM Doç.Dr. Ener Çağrı DİNLEYİCİ 20 Ocak 2014 Eskişehir Amaç: Hastalıkları oluşmadan Önlemek!!!! PNÖMOKOK Streptococcus pneumoniae Gram pozitif diplokok Polisakarid kapsül

Detaylı

Slayt 1. Slayt 2. Slayt 3. Spesifik bir cerrahi girişimin herhangi bir düzeyinde ortaya çıkan post operatif enfeksiyonlardır.

Slayt 1. Slayt 2. Slayt 3. Spesifik bir cerrahi girişimin herhangi bir düzeyinde ortaya çıkan post operatif enfeksiyonlardır. Slayt 1 Slayt 2 Spesifik bir cerrahi girişimin herhangi bir düzeyinde ortaya çıkan post operatif enfeksiyonlardır. Slayt 3 Cerrahi kliniklerinde yatan hastalar içinde en sık görülen nozokomiyal enfeksiyondur

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

HASTA GÜVENLİĞİNDE ENFEKSİYONLARIN KONTROLÜ VE İZOLASYON ÖNLEMLERİ. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

HASTA GÜVENLİĞİNDE ENFEKSİYONLARIN KONTROLÜ VE İZOLASYON ÖNLEMLERİ. Dr. Nazan ÇALBAYRAM HASTA GÜVENLİĞİNDE ENFEKSİYONLARIN KONTROLÜ VE İZOLASYON ÖNLEMLERİ Dr. Nazan ÇALBAYRAM Bir hastanenin yapmaması gereken tek şey mikrop saçmaktır. Florence Nightingale (1820-1910) Hastane Enfeksiyonları

Detaylı

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader OLGU 1 İkinci çocuğuna hamile 35 yaşında kadın gebeliğinin 6. haftasında beş yaşındaki kız çocuğunun rubella infeksiyonu geçirdiğini öğreniyor. Küçük

Detaylı

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ KLİNİK Bağışıklık sistemi sağlam kişilerde akut infeksiyon Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde akut infeksiyon veya

Detaylı

Prof Dr Salim Çalışkan. İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi

Prof Dr Salim Çalışkan. İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Prof Dr Salim Çalışkan İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi FC 12y K Tekrarlayan İYE İYE dikkat çeken noktalar Çocukluk çağında 2.en sık enfeksiyondur Böbrek parankimi zarar görebilir (skar) Skara

Detaylı

DOĞAL MĠNERALLĠ SULARIN ĠNSAN SAĞLIĞINA UYGUNLUĞUNUN MĠKROBĠYOLOJĠK YÖNDEN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

DOĞAL MĠNERALLĠ SULARIN ĠNSAN SAĞLIĞINA UYGUNLUĞUNUN MĠKROBĠYOLOJĠK YÖNDEN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ DOĞAL MĠNERALLĠ SULARIN ĠNSAN SAĞLIĞINA UYGUNLUĞUNUN MĠKROBĠYOLOJĠK YÖNDEN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Bil.Uz.Sevinç ERTAġ Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüketici Güvenliği Laboratuvarları Daire BaĢkanlığı Su ve Gıda

Detaylı

İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI MEZUNİYET SONRASI (UZMANLIK) EĞİTİMİ DERS MÜFREDATI

İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI MEZUNİYET SONRASI (UZMANLIK) EĞİTİMİ DERS MÜFREDATI İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI MEZUNİYET SONRASI (UZMANLIK) EĞİTİMİ DERS MÜFREDATI DERS KODU ve ADI TMİK 001: Vaka Değerlendirme Toplantısı TMİK 002: Makale

Detaylı

KATARAKTLAR. Yrd. Doç. Dr. Abdullah Kürşat Cingü DÜTF Göz Hastalıkları AD

KATARAKTLAR. Yrd. Doç. Dr. Abdullah Kürşat Cingü DÜTF Göz Hastalıkları AD KATARAKTLAR Yrd. Doç. Dr. Abdullah Kürşat Cingü DÜTF Göz Hastalıkları AD Kristalin lens İris gerisinde, zonüla lifleriyle korpus siliare ye asılı durumdadır. Bikonveks yapıda, saydam ve damarsızdır. Gözün

Detaylı

Yrd. Doç.Dr. Alper Kaya Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

Yrd. Doç.Dr. Alper Kaya Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Yrd. Doç.Dr. Alper Kaya Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Eklem protezleri 20. yy ın ilk yarısından itibaren geliştirildi Kalça, diz, omuz, ayak bileği, dirsek, parmak

Detaylı

GİRİŞ-AMAÇ YÖNTEM-GEREÇLER

GİRİŞ-AMAÇ YÖNTEM-GEREÇLER PS1018 Retinal Ven Tıkanıklığı Bulunan Hastalarda Tedavi Başarısını Etkileyen Özellikler Ufuk Adıgüzel, Nurgül Kuş Mersin Üniversitesi, Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Mersin GİRİŞ-AMAÇ Retina ven tıkanıklıkları

Detaylı

Ulusal Hastane Enfeksiyonları Sürveyans Ağı (UHESA)

Ulusal Hastane Enfeksiyonları Sürveyans Ağı (UHESA) Ulusal Hastane Enfeksiyonları Sürveyans Ağı (UHESA) Doç. Dr. Mustafa Gökhan Gözel Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları Daire Başkanlığı ve Klinik

Detaylı

KANDİDÜRİ Olgu Sunumları

KANDİDÜRİ Olgu Sunumları KANDİDÜRİ Olgu Sunumları Dr Vildan AVKAN-OĞUZ Dokuz Eylül üniversitesi Tıp Fakültesi Ġnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. ÇeĢme / Aralık 2009 Olgu - 1 56 yaģında, erkek hasta ġikayeti yok

Detaylı

Kemik ve Eklem Enfeksiyonları. Dr Fahri Erdoğan

Kemik ve Eklem Enfeksiyonları. Dr Fahri Erdoğan Kemik ve Eklem Enfeksiyonları Dr Fahri Erdoğan KEMİK VE EKLEM ENFEKSİYONLARI Erken tanı ve tedavi Sintigrafi, MRI Artroskopik cerrahi Antibiyotik direnci Spesifik M.Tuberculosis M. Lepra T.Pallidumun Nonspesifik?

Detaylı

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı Olan Hasta Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı??? Yan ağrısı? Sırt ağrısı? Mide ağrısı? Karın ağrısı? Boğaz ağrısı? Omuz ağrısı? Meme ağrısı? Akut Göğüs Ağrısı Aniden başlar-tipik

Detaylı

Cerrahi Enfeksiyonlar. Dr.A.Özdemir AKTAN Marmara Universitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı 19 Nisan 2014

Cerrahi Enfeksiyonlar. Dr.A.Özdemir AKTAN Marmara Universitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı 19 Nisan 2014 Cerrahi Enfeksiyonlar Dr.A.Özdemir AKTAN Marmara Universitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı 19 Nisan 2014 Komplike Intraabdominal Enfeksiyon Tanı ve Tedavisi IDSA (Infectious Diseases Society of America)

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması Melis Demirci, Özlem Tünger, Kenan Değerli, Şebnem Şenol, Çiğdem Banu

Detaylı

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak Zeliha Korkmaz Dişli 1, Necla Tokgöz 2, Fatma Ceyda Akın Öçalan 3, Mehmet Fa>h Korkmaz 4, Ramazan Bıyıklıoğlu 2 1 Anesteziyoloji Bölümü, Malatya Devlet Hastanesi 2

Detaylı

Glokom Hastasının Kataraktı. Prof. Dr. Ahmet Akman, FACS Başkent Üniversitesi

Glokom Hastasının Kataraktı. Prof. Dr. Ahmet Akman, FACS Başkent Üniversitesi Glokom Hastasının Kataraktı Prof. Dr. Ahmet Akman, FACS Başkent Üniversitesi Finansal İlinti Beyanı Sunumda adı geçen ruhsat/izin sahipleri veya ürünlerle herhangi bir finansal ilintim yoktur. Özellikli

Detaylı

Şaşılık cerrahisi onam formu

Şaşılık cerrahisi onam formu Göz kaymasının düzeltilmesi hasta açısından isteğe bağlı yapılan bir cerrahi o lup zorunlu değildir. Şaşı doğan bebeklerde en iyi düzeltme zamanı 6 ay ile 18 ay arasındadır. Erken yapılan cerrahi iki gözün

Detaylı

PROSTAT AMELİYATI SIRASI BAKIM. Prof. Dr. NEVİN KANAN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ FLORENCE NIGHTINGALE HEMŞİRELİK YÜKSEKOKULU

PROSTAT AMELİYATI SIRASI BAKIM. Prof. Dr. NEVİN KANAN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ FLORENCE NIGHTINGALE HEMŞİRELİK YÜKSEKOKULU PROSTAT AMELİYATI SIRASI BAKIM Prof. Dr. NEVİN KANAN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ FLORENCE NIGHTINGALE HEMŞİRELİK YÜKSEKOKULU Ürolojik cerrahi daha kompleks ve oldukça fazla mükemmeli hedefleme yolunda gelişmesini

Detaylı

Retina ven dal tıkanıklıgı yaş arası en sık Optik diskten 1-2 DD mesafede, çarprazlaşma bölgelerinde %77,7 temporal dal

Retina ven dal tıkanıklıgı yaş arası en sık Optik diskten 1-2 DD mesafede, çarprazlaşma bölgelerinde %77,7 temporal dal Dr. Gülipek Tigrel Retina ven dal tıkanıklıgı 60-70 yaş arası en sık Optik diskten 1-2 DD mesafede, çarprazlaşma bölgelerinde %77,7 temporal dal Risk faktörleri Kardiovasküler hast. Hipertansiyon(%70)

Detaylı

TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİLER (TDM)

TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİLER (TDM) TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİLER (TDM) Ne zaman etkendir? Duyarlılık testleri ne zaman ve nasıl yapılmalıdır? Nasıl tedavi edilmelidir? TDM NE ZAMAN ETKENDİR? Şebeke suyundan, topraktan, doğal sulardan,

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/5 TANISAL VE GİRİŞİMSEL DİZ ARTROSKOPİSİ AMELİYATI AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat Yöntem: Eklem içerisini gözlemek için, 0.5 cm'lik kesi deliklerinden artroskopinin

Detaylı

AAM de ikinci düzey tedavi

AAM de ikinci düzey tedavi Hasta Bilgilendirme Formu Türkçe 35 AAM de ikinci düzey tedavi Altı çizili terimler sözlükte listelenmiştir. Bazen reçete edilen ilaçlar semptomlarınızı gidermez. Bu vakalarda diğer tedavi opsiyonları

Detaylı