Adil Kutuy (Saratov, Polonya, 1945)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Adil Kutuy (Saratov, 1903 - Polonya, 1945)"

Transkript

1 Adil Kutuy (Saratov, Polonya, 1945) Nesir, şiir, drama yazarı ve eleştirmen Adil Kutuy (Adilşa Nurmuhammedoğlu Kutuyev), 1903 yılında eski Saratov vilayeti, Kuznetsk ilçesi, Tatar Kınadısı köyünde doğdu. Eğitimine köyündeki mektepte başladı, sonra Şamara şehrindeki mektebe devam etti. Orada ilk şiirlerini Rusça yazmaya başladı yılında Kazan'a giderek yüksek okula başladı. Fakat buradaki eğitimini yarıda bırakarak Tatar-Başkurt Askeri Mektebi'nde edebiyat hocalığı yaptı. Şiir yazmaya burada da devam etti yılında ilk şiir kitabı yayınlandı yılında yeniden yüksek okula başladı ve 1929 yılında Kazan Şarkiyat Enstitüsü'nden mezun oldu. Özellikle 1920'li yıllardan itibaren şiir, nesir, drama ve eleştiri dallarında yazılar yazdı. 1930'lu yılardan itibaren ise şiiri bırakarak nesre yöneldi. Bu dönem onun Tataristan'da şöhret kazanmasına vesile oldu. Gönderilmemiş Mektuplar (Kazan 1935) isimli hikayesi halk tarafından beğenildi. Ancak II Dünya Savaşı'nın çıkmasıyla cepheye gitmek zorunda kaldı ve 1945 Polonya'da vefat etti. Heyat Mansurova bügin uynayaçak obrazı. turunda uylanıp utırganda, tiatr diriktorı kilip kirdi. Ul ilgiç yanında galoşların, bürigin, paltosın saldı hem kulların uva-uva zalga uzdı. Mansurovanı kürüge: -Kittikmi, söyiklim? Min sizni alırga dip kildim. Uramda maşina kötip tora,-didi. -Rehmet iltifatıgızga! -dip, Mansurova diriktorga urın tekdim itti. - Lekin yukka meşekatlengensiz, ipteş Veliyev. Hezir çıgarga tora idim hem yalgızım gına da bara alır idim. -Bara almaş idigiz, Heyat hanım! -Diriktor, utırgan urınınnan torıp, iden buyınça yörirge kirişti. -Eyi, bara almaş idigiz! -Hik, ipteş Veliyev? -Çönki siz tiatr binası aldındagı mehşerni kürmedigiz eli. Halik... halik... anda-bihisap! Bügingi spiktaklge bilitlar kiçe ük satılıp bitti. E halik kassaga haman ağıla. "Ni bulsa, şul bulır", dip, üzim de, administratorım da kaçtık. -Nişlepalay? -Yödeteler, bilit sorap yödeteler. Kabinitka kirsen, eli birsi, eli ikincisi: "Duslık hakına, zinhar, bir gine urın", -dip tilifonda şaltıratalar. Kassaga çıksan, yene şul uk hel. Sehne artına kirsen "Abıyım kilgen. Simlim köte", -dip, artistlar kontramarka sorap yalvaralar. Işanmassın: tiatrda min unbiş il hizmet item, emrna mondıy helni üz gomirimde birinci tapkır kürem. Eyi, sizni bügin zur unış köte. Yalganlıy dimegiz, üz kolagım bilen işitkenni söyliym min. Kişilernin tilinde bügin barı tik iki gine süz: primyirayanın avtorı - kompozitör Moratov hem şul opirada baş rolni başkaruçı artistka Mansurova. Diriktor, yörüvinnen tuktap, divanga utırdı. "Süzlerim niçik teisir itti iken?" digen sıman, Heyatka karadı hem tın kalıp cavap kötti. Lekin İLHAM Hayat Mansurova bugün oynayacağı rolü düşünürken, tiyatro müdürü girdi. O askı yanında ayakkabılarını, şapkasını, paltosunu çıkardı ve ellerini ovalayarak salona geçti. Mansurova'yi görünce: -Gidelim mi sevgilim? Ben sizi almak için geldim. Dışarıda araba bekliyor, dedi. -Teşekkürler iltifatınıza! deyip, Mansurova müdüre yer gösterdi. Lakin boşuna zahmet ediyorsunuz, arkadaş Veliyev. Şimdi çıkacaktım ve yalnız gidebilirdim. -Gidemezdiniz, Hayat hanimi Müdür, oturduğu yerden kalkıp, volta atmaya başladı. Evet, gidemezdiniz 1. -Çünkü siz tiyatro binası önündeki mahşeri görmediniz. Halk... halk... orada sayısız! Bugünkü piyes için biletler dünden satılıp bitti. Halk hâlâ gişe önünde ' bekliyor. "Ne olursa olsun, diye, ben de, idareci de kaçtık. -Neden öyle? -Bıktırdılar, bilet isteyip bıktırdılar. Odama girince, ya birisi ya ötekisi: "Dostluk yüzü suyu hürmetine, zinhar, bir yer, diye telefon ediyorlar. Gişeye çıkınca da aynı durum. Sahne arkasına gitsen: "Ağabeyim geldi. Kardeşim bekliyor, deyip, artistler davetiye istiyorlar. İnanmazsın: tiyatroda ben on beş yıldır çalışıyorum, ama böyle bir durumu ömrümde ilk kez görüyorum. Evet, sizi bugün büyük başarı bekliyor. Yalan söylüyor demeyin, kendi kulaklarımla duyduklarımı söylüyorum. İnsanların dilinde yalnız iki kelime: galanın yazan - besteci Muratov ve aynı operada baş rolde Mansurova. Müdür dolaşmayı bırakıp divana oturdu. "Sözlerim nasıl tesir etti, acaba? dercesine, Hayat'a baktı ve suskun şekilde cevap bekledi. Lakin Mansurova bir şey demedi. O düşüncelere dalmıştı Veliyev,

2 . Mansurova bir süz de indeşmedi. Ul uyga çumgan idi. Veliyev kürip tora: ene ul, tereze aldına basıp, zefıger küzlerin nindidir yırak bir noktaga tikegen de uyga talgan. Ni uylıy ul: sehnege bügin niçik çıguvınmı? Opirada cırlanaçak cırlarnıfi monınmı? Elle büten nerse borçıymı anı? Şul soravlarga cavap alırlık süz kötti diriktor. Lekin Heyat Mansurova, koyıp kuygan heykel sıman, hereketsiz idi. Veliyev segatke karadı hem yaftadan söylerge kirişti: -Emma kızık ta son sengat işçilerinin tormışı! Heyir, sengat işçilerinin gine tügil, gomumen ataklı kişilernin tormışları kızık. Eytik, mine sizge şavlapgörlep dan kile. Kişiler uzara oçraşkanda: "Mansurovanı bügin tmlıysıfunı? Bilit alıp kuydınmı?" -dip bir-birsine soravlar bireler. Sizni tınlavnı kişiler behitke sanıylar. Sizni kürir öçin rayonnardan kileler. Mini şundıy dan kilgende, sizge aldıngı işikten, paradnıy işikten yörirge kirek idi, e min sizni bügin, haliktan kaçırıp, ikinci işikke alıp baraçakmın, yalgız da bara alır idim, dişiz. Bara almaş idigiz!.. Çönki sizni de kamap alırlar idi. Heyatmıî deşmiy toruvına borçılgan Veliyev, divannan torıp, tereze yanına kildi hem akrın gına eytti: -Min siznin keyifigizni bozdım, küresin... Siz deşmişiz... -Hiç yuk, süzigizni bülesim kilmedi. Yuk, yuk, yalganlıym min. Zinhar, gafu itigiz. Siz söylegende, min üzimni sehnede uynaganday his ittim. Şundıy rehet idi. Kittik. Siz çığa toriğiz, min hezir, -dip, Heyat kürşi bülmege kirdi. Monda ul kulına "Elifba" totıp utırgan kızına, yıraktan karaganda kurçaktay küringen sigiz yeşlik Leyleğe indeşti: -Min kittim, akıllım. Ebiyinnifi süzin yahşi tınla. Derişlerin temam bulgaç ta, sini ul aşatır, içirtir hem yoklarga yatkırır. Yarıymı, kızım? - Yarıy, eniyim, -dip, Leyle urındıkka bastı, kulların enkesine taba suzdı. Heyat Leyleni kükregine kıstı hem kabat-kabat üpti. Balanın yomşak neni kullan anın muyınına sarıldılar. Ana koçagınnan ayırılırga tilemegen Leyle: -Eniyim, mini de üzifi bilen alıp bar! -didi. -Alıp bara almıym, kızım. Sina ozaklamıy yoklarga yatarga kirek. Tizden mine eriyin kaytır. Siz öçevlep zaldagı divanga utırırsız: Bir yakta - etiyin, ikinci yakta - ebikey, e urtalannda - sin, şunda min sizge in yahşi cırlarımnı cırlarının. Siznin, öçin gine cırlarının. -Etiyim kayçan kaytır sofi? İrtege kaytırmı? Min anı bik sağındım... - İrtege ük tügil, lekin tiz kaytır, kızım. Ye, sav bul. Ebikey! -Heyat nyanyaga taba borıldı. -Leyleni tugız segatten de kaldırmıyça yatkırırsın indi. pencere kenarında, mavi gözlerini uzaktaki bir noktaya dikip ve düşünceye dalmış vaziyetini görüyordu. Ne düşünüyor: sahneye nasıl çıkacağını mı? Operada söylenecek şarkıların hüznünü mü? Yoksa başka bir şey mi onu rahatsız ediyor? Bu sorulara cevap bekliyordu müdür. Lakin Hayat Mansurova taştan heykel gibi hareketsiz duruyordu. Veliyev saate baktı ve yeniden konuşmaya başladı: -Amma da ilginç sanatçıların hayatı! Yalnız sanatçıların değil, genel olarak meşhur insanların hayatları ilginç. Diyelim, birden şöhret oluyorsunuz. İnsanlar konuşurken: "Mansurova'yi bugün dinliyor musun? Bileti aldın mı? deyip bir birine sorular yöneltiyorlar. Sizi dinlemeyi insanlar şeref sayıyorlar. Sizi görmek için bir yerlere gidiyorlar. İşte böyle şöhretli olunca sizin ön kapıdan girmemeniz gerekiyordu. Ben de sizi milletten kaçırıp ikinci kapıdan alıp götürecektim. Siz ise yalnız gidebilirim diyorsunuz. Gidemeyecektiniz!.. Çünkü sizi de kaparlardı. Hayat'in sessiz durmasına sıkılan Veliyev, divandan kalkıp, pencere yanına geldi ve alçak sesle dedi: -Moralinizi bozdum galiba... Cevap vermiyor sunuz... -Hayır, sözünüzü kesmek istemedim. Hayır, hayır, yalan söylüyorum. Zinhar affedersiniz. Siz konuşurken ben kendimi sahnede zannettim. Öyle rahattı ki. Gidelim. Siz buyurun, ben hazırım, deyip, Hayat yan odaya geçti. Burada elinde "Elifba olan kızına, uzaktan bebeğe benzeyen sekiz yaşındaki Leyla'sına seslendi: -Ben gidiyorum, akıllım. Ninenin sözünü dinle. Ödevin bitince o seni yedirir, içirir ve yatırır. Olur mu kızım? -Tamam, anne, deyip, Leyla sandalye üzerine çıktı, ellerini annesine uzattı. Hayat Leyla'yı kucakladı ve tekrar-tekrar öptü. Çocuğun yumuşak küçük elleri boynuna sarıldı. Anne kucağından ayrılmak istemeyen Leyla: -Anne, beni de yanına al! dedi. -Alamam, kızım. Senin uyuman lazım. Birazdan baban döner. Siz üçünüz salondaki divana oturursunuz: bir tarafta baban, öte tarafta ninen, ortada sen, orada ben en iyi şarkılarımı söylerim. -Babam, ne zaman döner ki? Yarın döner mi? Ben onu çok özledim... -Yarın değil, yakında döner, kızım. Hoşçakal. Nine! Hayat bakıcıya doğru döndü. Leyla'yı dokuza kalmadan yatırırsın.

3 Kiçki poçta kilmedimi dip, koridorda Heyat işikke kadaklangan hatlar yaşçigın açtı hem: -Hat, hat bar, Şakirımnan hat! -dip şatlanıp kıçkıra-kıçkıra maşinaga yögirdi. Karangı bulganga küre, hatnı maşinada ukırga tun kilmedi. Şulay da Heyat tüzmedi, konvirtnı açıp, karandaş bilen yazılgan hatnın eli bir urırun, eli ikinci urırun küzden kiçirdi. Tiatrga citer aldırman, diriktor Heyatnın uyların büldi. -Ene, küresizmi? -dip, ul tiatr binası aldında basıp torgan yözlerçe halıknı kürsetti. -Kübisi bilitsız. Lekin primyirarufi birinci koninde ük sizni tmlıysı kilü şulkader köçli ki, alar eli kiminde tagın bir segat şunda basıp toraçaklar. Bir bilit öçin: "Mifta da mina!" dip şav-şu kütereçekler. Spiktakl başlangaç kına kaytıp kiterler alar. Maşina tiatr işigi aldına borıldı. Lekin bu yulnı da kaybir tamaşaçılar bilirge ölgirgenner idi indi: monda da öç-dürt kişi basıp tora idi. Aradan birsi, maşinadan töşip kilgen Mansurovanı kürüge: -İşenmişiz! Min sizni köte idim, -dip Heyatka indeşti. -E, Miftahov... işenmişiz! Şakirdan hat bar,- didi Heyat ana hem diriktorga borılıp: -İpteş Veliyev, tanış bulıgız: Şakirnın in yakın duslarınnan birsi. Ütiniçin kiri kakmassız, şet, -dip östedi. Alar söyleşe-söyleşe tiatrga kirdiler. -Gafu itigiz, söyiklibiz, min kittim, -didi diriktor tiatrga kirgeç. -Diputatlarnı karşı alaşım bar. Küresiz, Miftahov tiatrda. Tınıç bulıgız: Buş urın tabılmasa, bir urmdıkka ikev utırırbız. Eydegiz, ipteş! Heyat, üz bülmesine uzarga dip, sehne artına kirdi. Orkistrdan opira başlanu aldındagı törli tavışlar işitile. Kimdir, kolakka yagrmlı bulgan avazlar çıgarıp, skripkam köyge sala, kimdir fliytada opiranın ayırım urınnarın tekrarlıy. "Hezir bulam. Hezir bulam" digendey, violonçil tavışı yafigırıy. "Şulay, şu-lay" digen sıman, kimdir truba kıçkırta. ilgiç tiresinnen hem foyidan tamaşaçılarnın söyleşken tavışları işitile. -Nek ceygi urman şavlavı, -dip üzaldına söylene-söylene, Heyat Mansurova bülmege kirdi. Çişinip te tormıyça, hat ukırga utırdı ul. "Kadirli Heyatım! Üzine hem Leyleğe fronttan selam. Bu hatnı min sugışka kirir aldırman yazam. Bügin sigizi. Öçinde yazılgan hatifini aldım. Yazuvıfia karaganda, tagın biş-altı können siznin primiragız bulacak. Hem sin, sandugaçrm, yıllar buymça hıyal itip yörgen rolinde çıgaçaksrn. Yanmda bula almavıma, zalda utırıp tavışıfiru tınlıy almavıma bik borçılam. Radio arkılı Akşamki posta gelmedi mi, diye koridordaki çiviye asılmış mektup kutusuna baktı ve: -Mektup, mektup, Şakir'imden mektup! deyip sevinçten bağıra bağıra arabaya koştu. Karanlık olduğu için, mektubu arabada okumak nasip olmadı. Yine de Hayat sabredemedi, zarfı açıp, kurşun kalemle yazılmış mektuba göz gezdirdi. Tiyatroya varmadan müdür Hayat'in düşüncelerini kesti. -İşte görüyor musunuz? diye, tiyatro binası önünde duran yüzlerce kişiyi gösterdi. Çoğu biletsiz. Lakin galada sizi dinleme isteği o kadar güçlü ki, onlar en azından bir saat daha burada bekleyecekler. Bir bilet için: "Bana da, bana da deyip kavga edecekler. Ancak piyes başlayınca dağılacaklar. Araba tiyatro kapısı önüne döndü. Lakin bu yolu da izleyicilerin bazıları öğrenmişti: Burada da üç-dört kişi duruyordu. Aradan biri arabadan inen Mansurova'yi görünce: -Merhabalar! Ben sizi bekliyordum, deyip Hayat'a seslendi. -Miftahov... merhabalar! Şakir'den mektup var, dedi Hayat ona ve müdüre dönerek: -Veliyev Bey tanıştırayım: Şakir'in en yakın arkadaşlarından biri. Ricasın geri çevirmezseniz, diye ekledi. Konuşa-konuşa tiyatroya girdiler. -Afedersiniz, güzelim, ben gidiyorum, dedi müdür binaya girince. Millet vekillerini karşılamam gerekiyor. Bakın, Miftahov tiyatroda yer bulunmazsa bir sandalyeye iki kişi otururuz. Buyurun arkadaş! Hayat odasına gitmek için sahne arkasına geçti. Opera başlamadan önce orkestra çeşitli sesler çıkarıyor. Biri kulağa hoş gelen sesler çıkararak kemanı ayarlıyor, birisi flütte operanın başka yerlerini tekrarlıyor. "Şimdi hazırım. Şimdi hazırım dercesine saksofon sesi çıkıyor. "Öyle, öyle dercesine biri boruyu öttürüyor. Fuayeden izleyici sesleri geliyor. -Tam yaz ormanı gibi sesler, diye konuşarak Hayat Mansurova odaya geçti. Soyunmadan mektubu okumaya başladı. "Değerli Hayat'im! Sana ve Leyla'ya cepheden selam. Bu mektubu çatışmaya girmeden önce yazıyorum. Bugün ayın sekizi. Üçünde yazdığın mektubu aldım. Yazdıklarına göre beş-altı günden sonra galanız olacak. Ve sen bülbülüm, yıllarca hayal ettiğin rolü oynayacaksın. Yanında olmadığıma ve sesini dinleyemediğime çok üzülüyorum. Radyodan operayı vermezler mi, imkan

4 opiraru tapşırmaslarmı dip, mömkinlik tabip bulsa, tınlarga ezirlenem. Uftış kazanaçagınnı aldan uk sizem hem çın küflüden kotlıym. Moratovnın da kulın minim öçin kıs. Talantlı yiğit ul. Monda yaman suvıklar. Bügin 45 gradus. Lekin min tufimıym. Sinin bilen, balam bilen tatlı oçraşu ömiti mifta cılılık bire. Sin minim öçin kaygırma. Üzifini sakla. Tigi min bülek itken mamık şelni antrakt vakıtlarında arkana salırga onıtma, yuksa, cırlap çıgıp, salkın tidirüvin mömkin. Leyleni bik katı itip minim öçin koçakla hem üp. Nyanyaga hem dus-işlerge selam eyt. Übip: Şakirın". Hat birniçe tapkır ukıldı. Grimda utırganda da, ös-başın almaştırganda da Heyatnın küzleri gil hatta idiler. Kabat-kabat ukıgannan sofi, hatnı in kadirli eybir itip kuyınına saldı. Lekin hat kuyında yatsa da, karandaş bilen yazılgan ayırım herifler hem süzler küz aldında yörüvinde devam ittiler. Grim salınıp bitkeç, ös-başı sehnege çıgarga ezir bulgaç, Heyat gardirobtan mamık şelni aldı hem anı börkenip, Şakin bilen şulay birge utırularnı hetirledi. Kolakta yangıragan, lekin hatnı ukıy başlav bilen hem hatnı ukıgannan son, yörekte tugan cılılık bilen yaftadan rol turında uylanu arkasında onıtılgan şav-şu kinet özildi. Eylene-tireni köçli davıl aldırman bula torgan avur tınlık bastı. Ozak ta ütmedi, tan atuvın heber itken bırgını hetirletip, fliyta tavışı işitildi. Bu tavış elle kaydan, yıraktan, tavlar artırman kilgendey toyıldı, yagımlı köy, tan nurı sıman sızıla-sızıla, haman köçeyi bardı. "İşittik, işittik" digen kibik, yalgız fliyta tavışma skripkalar kuşıldılar. Bu-uvirtyuranın başlanuvı idi. Heyatnıfi kolagı muzıkada, e künili sugış utına kirgen Şakirında idi. Uvirtyurada ul üzi uynayaçak obraznın morun işite hem sehnege kirip kitkendey bula. Avız içinnen ul şul monnı köyli hem Şakin hırında uylana. Eğer de mömkin bulsa, Heyat hezir ük, mine şuşı sikundta uk Şakin yanına oçıp barır idi. Anın kolagma eliği monnı köyler idi. Şakimin isenligin kürgennen son, zaldagı halik aldına çıgıp, hiçkayçan hem hiçkim tarafınnan cırlanmagan cırlarnı cırlar idi. Uvirtyuranı tınlagan minutlarda Heyat Şakimi nindi ginae helde küz aldına kitirmedi. Mine ul, ipteşleri bilen birge, yal itip utıra, Heyatnın hatm ukıy, Heyatka cavap yaza... Mine ul doşman bilen yözge-yöz oçraşu minutların kiçire... Orkistrdan işitilgen baraban tavışı Heyatka tup atılunı, bomba şartlavnı hetirlete, hem ul, bizgek totkanday, kaltıranıp kite. Sumkasınnan ul Şakimin resimin çıgara hem resimge yotılıp karıy başlıy. olsa dinlerdim. Başaracağını hissediyorum ve gönülden kutluyorum. Muratov'un elini benim yerime sık. O kabiliyetli genç. Burası çok soğuk. Bugün eksi 45 derece. Lakin ben üşümüyorum. Seninle ve yavrumla tatlı buluşma ümidi beni ısıtıyor. Beni düşünme. Kendine iyi bak. Hediye ettiğim pamuk şalı aralarda omzuna al, konserden sonra terleyip hastalanabilirsin. Leyla'yı benim yerime iyice kucakla ve öp. Bakıcıya ve arkadaşlara selam söyle. Öpüyorum: Şakir'in. Mektubu defalarca okudu. Makyaja oturduğunda da, elbise değiştirirken de Hayat'tn gözleri mektupta idi. Tekrar tekrar okuduktan sonra mektubu en değerli şey gibi koynuna koydu. Mektup koynunda dursa da, kurşun kalemle yazılmış harfler gözünün önünden geçiyordu. Makyaj bitip, elbiseleri hazırlanınca Hayat dolaptan şalı aldı ve omuzlarına atarak, Şakir ile beraber oturduğu günleri hatırladı. Kulağında çınlayan, lakin mektubu okumaya başlaması ve mektubu okuduktan sonra gönlüne dolan, rolünü düşünme yüzünden unutulan gürültü aniden kesildi. Etrafı şiddetli fırtınadan önceki ağır sessizlik kapladı. Uzun sürmedi, tan atmasını haber veren neyi hatırlatan flüt sesi geldi. Bu ses uzaklardan, dağların ardından geliyor gibi oldu, nazik melodi, tan nuru gibi çiziliyor, gittikçe yükseliyor. "Duyduk, duyduk diyorlar gibi, flüt seslerine kemanlar eklendi. Bu başlangıç idi. Hayat'in kulağı müzikte, gönlü ise savaş ateşine giren Şakir'de idi. Müzikte oynayacağı rolün ruhunu duyuyor ve sahneye çıkmış gibi oluyor. İçinden bu müziği çalıyor ve Şakir'i düşünüyor. Eğer mümkün olsa, Hayat şimdi, hemen bu an Şakir'in yanına uçup giderdi. Onun kulağına bu müziği söylerdi. Şakir'in hayatta olduğunu gördükten sonra salondaki milletin önüne çıkarak, hiçbir zaman hiçbir yerde söylenmemiş şarkılar söylerdi. Müziği dinlerken Hayat Şakir'i çeşitli hallerde göz önüne getirdi. İşte arkadaşları ile beraber istirahat ediyor, Hayat'in mektubunu okuyor, Hayat'a cevap yazıyor... İşte düşman ile yüz-yüze gelme dakikaları... Orkestradan gelen davul seslen Hayat'a top ateşi ni, bomba patlamasını hatırlatıyor ve sıtmaya yaka lanmış gibi, diriltiyor. Çantasından Şakir'in resmini çıkarıyor ve sabırsızlıkla bakmaya başlıyor.

5 İki-öç minut içinde anıfi küz aldırman bötin tormışı uzıp kitkendey buldı. Mine amfi bala çağı: tugız yişlik yitime Heyat ebisi yanında kapçıklar yamap utıra. Ene uniki yişlik Heyat su buyına yon yuvarga yöriy. Şunnan sofi yazmış anı kırgız dalalarına, ceylevlerge alıp kite. Anda ul kırgız akınnarırufi monnarın tınlıy hem üzide cırlıy başlıy. Oçı-kırıyı kürinmegen irkin dalada cırlap üsü anıfi tavışına köç bire. Koyaşta yangan karasu yözli, zefiger küzli Heyatnı çigen kızına ohşatalar. Meclisler bulganda akınnar Heyatnın sayravın sorıylar, anıfi cırların söyip tıfüıylar, Heyatnı maktap kımız içeler. Rivolyutsiya yıllarında Heyat Simbirga - hezirgi Ulânovskiga küçe. Kiçlernin birinde Heyat urnaşkan simyaga iki gaskeri kilip kire. Gaskerilernifi birsi, yeşregi, Şakir bula. Unaltı yişlik Heyatnı ul frontka kitüçi kızılarmeyetslar öçin yasala torgan kontsirtta cır bilen çıgarga sorıy. Heyat mona riza bula. Kontstirtta anı İdil buymm yeş artistkası Heyat Mansurova dip iglan kılalar. Frontka kiter aldırman, Şakir, savbullaşırga dip, yanadan Heyat yanma kile. "Min sizni mengi onıtaçak tügilmin, -di ul Heyatka. -İsen bulsak, bir oçraşırbız eli. Huşıgız!" Lekin üzi, "huşıgız" dişe de, başkan urınınnan kuzgalmıy. "Huşıgız, behitli yul sizge!" -dip, Heyat ana kul suza. Aylar, yıllar uzalar. Heyatnıfi kaydalıgın bilirge tilep, Şakir törli cirlerge hatlar yaza hem anı ul Kazanda, muzıka tihnikumında izlep taba. Şunnan birli alar birsin-birsi kaygırtışıp birge yaşi başladılar. Heyat konsirvatoriyani temam itti. Şakir şikilli yahşi ipteş, yahşi ata hırında Heyatnın işitkeni de, ukıganı de yuk idi. Heyat öçin ul niler gine işlemedi! Şakimin vakıt-vakıt üpkelevleri de, deşmiyçe utıruları da Heyatka hezir niçiktir bik kirek sıman toyılalar. Zalda yafigıragan köçli alkış Heyatnı siskendirip ciberdi. Uvirtyura temam. Tagın biş minuttan son Heyat sehnege çıgaçak. Alkış haman üse, köçeyi bara. Dimek, halik opiranı yahşi kabul ite. Heyat sehne yanına kildi hem çıgarga ezirlendi. Başta anı kurku aldı. Şuşındıy tantana bilen başlangan spiktaklni bozmammı, cırım halıkka citermi, dip uyladı ul. Anın küzleri sehne aldma kuyılgan mikrofonga töştiler. "Şakirımrafi da tıfilavı mömkin",- didi Heyat avız içinnen. Canga tınıçlık kildi, yörekte aldık urnaştı. Heyat orkistrdan kilgen köyler arasınnan üz partiyasinin morun işitti hem, rejissör yardemçisinifi eytüvin de kötmiyçe, sihirli muzıka çakıruvı buyınça, cildey atılıp, cırlıy-cırlıy sehnege kirdi. Halik anı tiz tanıdı: sandugaç sayravın hetirletken birinci avazlar işitilü bilen ük, binanı yangıratıp alkış yava başladı. İki-üç dakika içinde onun gözü önünden tüm hayatı geçmiş gibi oldu. İşte onun gençliği: Dokuz yaşındaki yetim Hayat ninesi yanında çuval yamalıyor. İşte on iki yaşındaki Hayat su boyuna yün yıkamaya gidiyor. Sonra kaderi onu Kırgız bozkırlarına, yaylarına götürüyor. Burada Kırgız ozanlarının ezgilerini dinliyor ve kendisi de söylemeye başlıyor. Ucu bucağı görünmeyen bozkırda şarkı söyleyip büyümesi onun sesine kuvvet veriyor. Güneşte yanmış karasu yüzlü, mavi gözlü Hayat'ı Çingene kızına benzetiyorlar. Meclisler olduğu zaman akınlar Hayat'm söylemesini istiyorlar, severek dinliyorlar, Hayat'ı överek kımız içiyorlar. İhtilal yıllarında Hayat m Simbir'e, şimdiki Ulyanovsk'a taşınıyor. Gecelerin birinde Hayat'ın kaldığı aileye iki asker geliyor. Askerlerin biri Şakir. On altı yaşındaki Hayat'ı, askerler için düzenlenen konserde şarkı söylemeye davet ediyorlar. Hayat razı oluyor. Konserde onu İdil boyunun genç şarkıcısı Hayat Mansurova diye ilan ediyorlar. Cepheye gitmeden önce Şakir vedalaşmak için yine Hayat'ın yanına uğruyor. "Ben sizi ebediyen unutmayacağım,, hayatta olursak, görüşürüz. Hoşça kalın! Lakin kendisi, "hoşça kalın dese de, durduğu yerden kımıldamıyor. "Güle güle, iyi yolculuklar size! deyip, Hayat ona elini uzatıyor. Aylar, yıllar geçiyor. Hayat'ın nerede olduğunu öğrenmek için Şakir çeşitli yerlere mektuplar yolluyor ve onu Kazan'da müzik okulunda buluyor. Bundan sonra bir birlerini düşünerek yaşamaya başlıyorlar. Hayat konservatuardan mezun oluyor. Şakir gibi iyi arkadaş ve iyi babayı daha önce düşünmemişti bile. Hayat için neler yapmadı! Şakir'in zaman zaman küsmeleri de, susmaları da Hayat'a şimdi gerekiyor gibi idi. Salondan gelen şiddetli alkış Hayat'ı kendine getirdi. Başlangıç tamam. Beş dakika sonra Hayat sahneye çıkacak. Alkışlar yükseliyor ve kuvvetleniyor. Demek ki millet operayı seviyor. Hayat sahne yanına geldi ve çıkmaya hazırlandı. Önce korkuya kapıldı. Böyle tantanalı şekilde başlamış konseri bozmam mı, şarkım millete yeter mi, diye düşündü. Gözleri sahneye konmuş mikrofonları farketti. "Şakir'imin dinleme ihtimali var, dedi Hayat içinden. Ruhuna sükunet geldi, kalbini ılık bir sıcaklık kapladı. Hayat orkestradan gelen melodiler arasından kendi müziğini duydu ve yönetmen yardımcısının uyarısını beklemeden, sihirli müziğin sesi ile rüzgar gibi atılıp şarkı söyleye söyleye sahneye çıktı. Halk onu hemen tanıdı: bülbüllerin ötmesini hatırlatan ilk seslerin gelmesi ile binaya yayılan alkış dalgası başladı.

6 Üzinin ariyelerin Heyat mikrofonga yakınrak torıp cırlarga tırıstı. Sin kayda-a-a, begı-rim,, Min kö-te-e-em, bilesiftmi? - Şikilli cırlarnı yöreginde bulgan bötin cılılıgın, tavışında bulgan barlık moftın salıp cırladı. Heyatnı her kartina sayın kabat-kabat sehnege çakırıp çıgardılar. Ul cırlagan ariyelerni birniçe mertebe tekrarlattılar. Tagın bir kartina, softgı kartina kaldı. Lekin Heyatnıfi monı, köçi hem derti haman üse gine bardı. Tagın biş kartina bulsa da, ul barıbir arımas idi, şul uk dert, şul uk his bilen, e belki annan da zurrak ostalık bilen tagın, tagın cırlar idi. Sehneden çıguga, anı diriktor, kompozitör, cırcılar, sehne işçileri küterip aldılar. -Kotlıybız, Heyat hanım! -Tamaşaçılamı gına tügil, siz bizni de sihirledigiz... -Sizden algan lezzetni anlatırga süz cirmi,- dip, toygıların bildirirge aşıktılar. Şatlıktan, cırının halıkka barıp citü kuvanıçınnan hem şuşmdıy minutta üz yanında Şakirın küre almav kaygısman Heyat bir süz de eyte almadı. Küz yişine çılangan kirfiklerin kulâvlıgı bilen sörte-sörte, cavap itip, ilmayulı karaş kına taşlıy aldı. Kotlavçılarnın kulların kıstı. Rahmet eytirge tilep, irinnerin kıymıldattı. Yal itsin dip, anı bülmede yalgızın gına kaldırdılar. Bülmege kimnerdir beylem-beylem tiri çeçekler kirtkenner. Alardan huş is kile. Heyat yak-yakka kulların ceyip divanga yattı. Antrakt yakıtlarında yal iterge öyrengen idi ul şulay. Amfi bu gadetin tiatrda barısı da bile hem şuna küre ana birev de komaçavlamıy idi. Lekin bu yuh Heyat ozak yata almadı. İşik şakıp, ana tiligramma kirttiler. - birer kotlav tiligrammasıdır... östelge kuyıgız, - didi Heyat yatkan kiliş. Bir-iki minut ul: "Kaydan hem kimnen bulır iken bu?" dip uylanıp yattı. Songı kartinada niçik uynayaçagın küz aldına kitirdi. Künilge mikrofon kildi. Uylar yaftadan Şakirga küçtiler. Heyat bir-bir artlı birilgen iki zvonoknı işitti hem sikirip tordı da, tiligrammanı alıp, sehnege dip bülmeden çıgıp kitti. Koridorda cırcılardan birev: "Heyat apa, mine şulay şepmi?" -dip, ana üzinin grimin kürsetti hem nerse turındadır söylerge kirişti. Öçinçi zvonok birildi. Heyat, sehne yanındagı ut yaktısrna kilip, tiligrammanı açtı. Amfi küz aldı karangılandı. Ul başkan urınında katıp kaldı. Tiligrammada: "...liytinant Şakir Gaynitdinov doşmanga karşı köreşte batırlar ülimi bilen helak buldı..." süzleri yazılgan idi. -Heyat apa, çıgarga hezirlenigiz, -digende rejissör yardemçisi Mansurovanın kıyafetine aptıradı. Kendi parçalarını Hayat mikrofona daha yakın söylemeye çalıştı. Sen nere-e-edesin, bağrım, Ben bekliyo-o-orum, biliyor musun? Şarkıları kalbindeki bütün sıcaklık ve sesindeki kederle söyledi. Hayat 'ı tekrar tekrar sahneye çağırdılar. Söylediği parçaları birkaç kere tekrarladı. Son sahnesi kaldı. Lakin Hayat'in derdi, gücü yükseldi. Daha beş sahnesi olsaydı, yorulmazdı. Aynı hüzün, aynı his ile, belki daha büyük ustalık ile yine söylerdi. Sahneden çıkınca müdür, besteci, şarkıcılar, sahne işçileri ellerini kaldırdılar. -Kutluyoruz Hayat Hanım!. -Yalnız izleyicileri değil, bizi de büyülediniz... -Sizden aldığımız lezzeti anlatmaya söz yetmiyor, - deyip, duygularını bildirmek için sabırsızlandılar. Neşeden, şarkısını milletine duyurma sevincinden ve bu an yanında Şakir'i görememenin hüznünden Hayat bir şey diyemedi. Göz yaşlan ıslanmış kirpiklerini mendiliyle silerek, cevap olarak tebessümlü bakış attı. Tebrik edenlerin ellerini sıktı. Teşekkür etmek için dudakları kımıldadı. İstirahat etsin diye odasında yalnız bıraktılar. Odaya birileri sepet-sepet çiçek getirmiş. Kokuları yayılmıştı. Hayat ellerini yanına uzatarak divana yattı. Molalarda istirahata alışmıştı o. Bu alışkanlığını tiyatroda herkes biliyordu ve onun için rahatsız da etmiyorlardı. Lakin bu sefer Hayat uzun süre yatamadı. Kapıya vurarak telgraf getirdiler. -Bir kutlama telgrafıdır... masaya koyun, dedi Hayat yattığı yerden. Bir iki dakika: "Nereden ve kimden? diye düşündü. Son perdede nasıl oynayacağını düşündü. Hatırına mikrofon geldi. Düşünceler yine Şakir'e döndü. Hayat bir biri ardından çalan iki zili duydu ve aniden fırlayıp, telgrafı eline alıp, sahneye doğru odasından çıktı gitti. Koridorda şarkıcılardan biri: "Hayat abla, böyle iyi mi? diye makyajını gösterdi ve bir şeyler anlatmaya başladı. Üçüncü zil çaldı. Hayat sahne yanındaki lamba ateşine gelip telgrafı açtı. Gözleri karardı. Durduğu yerde dondu kaldı. Telgrafta: "...Teğmen Şakir Gaynetdinov düşmana karşı yapılan savaşta kahramanlar gibi hayatını kaybetti... sözleri yazılı idi. -Hayat abla, çıkmaya hazırlanın, dediğinde yönetmen yardımcısı Mansurova 'nın haline şaşırdı.

7 Heyat tanımaslık helde idi, möldirep akkan küz yeşleri grim buy avın yuvıp bit almalarında borılmalı sızıklar yasagannar. Küm-kük irinner bizgek totkandagıça kaltırıylar. Matur gevde hezir avam dip tora. Spiktaklni devam itü hırında uylarga da mömknn tügil idi. Borçılgan hem nişlerge bilmegen rejissör yerdemçisi: "Heyat apa, sizge ni buldı?" diyerge de ölgirmedi, Heyat Mansurova çaykalaçaykala sehnege kirip kitti. Bu songı kartinada Heyat aklar tarafınnan söyikli balaları ütirilgen ananın kaygısın birirge tiyiş idi. Mine ul sehnedegi su buyına kildi. Yalgız agaçka söyildi hem cırlıy başladı. Bu cır igi-çigi bulmagan dalalarnı hçtirletti, kara urmannarnı küz aldına kitirip bastırdı, kara bolıtlı közgi könnerni, davıllı dingizlerni iske töşirdi. Heyat mikrofonga taba birniçe adım yaşadı. Anın köçsiz adımnarına karap, dirijirnı dulkmlanu aldı. Hezir indi sehne urtasına başkan Heyat kına tügil, orkistr da ilıy hem sıkrıy idi. Olug kaygı turında söylegen monlı avazlar arasında Heyat kolagına kayadır çakırgan bırgı tavışı çagılıp kitti. Ul başın küterdi, gevdesin turayttı, küz yeşlerin sörte-sörte batır adımnar bilen tavçıkka mindi hem tagı da köçlirek ilham bilen, dalalarga, urmannarga, dingizlerge işittirirge tilegendey, çakıru cırın başlap ciberdi. Amfi dertli tavısın işitip, sehnege birsi artırman birsi kişiler cıyıldılar. Heyat cırına hor kuşıldı. Heyat Mansurova ilhamına buysınganday, zaldagı halik ayagüre bastı. Uin temam buluğa, ataklı artistkanı kotlar öçin, sehne artına tiatr citekçileri hem kırnaklar kirdiler. İşik yanında basıp torgan rejissör yerdemçisi diriktor kolagina nersedir eytti. Veliyev Heyat yanına kirdi. Lekin ozaklamıyça kiri çıktı hem: -Heyat hanım hezir birevni de kabul ite almıy,- didi. -Sizge, iltifat itip kilüvigiz öçin, rehmet bildirirge kuştı hem üz isiminnen gafu ütinüvimni sora-dı... Hayat tanınmaz halde idi, nehir gibi akan göz yaşları makyaj boyasını alıp yanaklarda çizgiler yapmıştı. Şişmiş dudakları titriyordu. Güzel bedeni zavallı durumdaydı. Piyesi devam ettirme hakkında söz bile yoktu. Şaşıran yönetmen yardımcısı: "Hayat abla, size ne oldu? demeye kalmadı, Hayat Mansurova sallana sallana sahneye çıktı. Bu son sahnede Hayat düşmanlar tarafından çocukları katledilmiş anayı oynayacaktı. İşte sahnedeki su boyuna geldi. Yalnız ağaca sarıldı ve söylemeye başladı. Bu şarkı sınırsız kırları hatırlattı, kara ormanları göz önüne getirdi, kara bulutlu sonbahar günlerini, fırtınalı denizleri hatırlattı. Hayat mikrofona doğru birkaç adım attı. Onun güçsüz adımlarını gören yönetmen heyecanlandı. Şimdi artık yalnız Hayat değil, orkestra da ağlıyordu. Büyük kaygı hakkında söyleyen dertli sesler arasında Hayat'in kulağına bir yere çağıran boru sesi geldi. Hayat kafasını kaldırdı, gövdesini düzeltti, göz yaşların sildi ve cesur adımlarla tepeye çıktı ve daha da güçlü ilham ile kırlara, ormanlara, denizlere duyurmak ister gibi davet şarkısını söylemeye başladı. Onun dertli sesini duyup da sahneye birbiri ardına insanlar toplanmaya başlandı. Hayat'in şarkısına koro eşlik etti. Hayat Mansurova ya eşlik ederek salondaki millet de ayağa kalktı. Konser bitince, ünlü aktrisi kutlamak için sahne arkasına tiyatro yöneticileri ve misafirler girdi. Kapı yanında duran yönetmen yardımcısı, müdürün kulağına bir şeyler söyledi. Veliyev Hayat'in yanına girdi. Lakin fazla sürmeden geri çıktı ve: -Hayat hanım şimdi kimseyi kabul etmiyor, dedi. - Geldiğiniz için teşekkürler bildirmemi söyledi ve kendi adına affını istedi. 1941

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Kış iskelesi gibi bomboş yürek, Sevinç de yok, beddua da, acı da. Düğün evi gibi... gönlümün Kapıları tamamen açılmış.

Kış iskelesi gibi bomboş yürek, Sevinç de yok, beddua da, acı da. Düğün evi gibi... gönlümün Kapıları tamamen açılmış. Razil Veliyev 1947 yılında Tataristan'ın Tüben Kama bölgesi Taşlık köyünde doğar 1965-1971 yılları arasında Kazan Devlet Üniversitesinde ve Moskova' daki Edebiyat Enstitüsünde okur. Daha sonra "Yalkın"

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR!.. SERIS.INDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

Nurihan Fettah (Yanavıl, 1928) Roman

Nurihan Fettah (Yanavıl, 1928) Roman Nurihan Fettah (Yanavıl, 1928) Nurihan Fettah 1928 yılında Başkurdistan'm Yanavıl bölgesinin Küçtavıl isimli bir köyünde çiftçi bir ailede doğar. Ortaokulu bitirdikten sonra Kazan Devlet Üniversitesi'nde

Detaylı

1.Aşağıdaki isimlere uygun sıfatkarı getiriniz.(büyük, açık, tuzlu, şekerli, soğuk, uzun,güzel, zengin)

1.Aşağıdaki isimlere uygun sıfatkarı getiriniz.(büyük, açık, tuzlu, şekerli, soğuk, uzun,güzel, zengin) Birnci vize 1.Aşağıdaki isimlere uygun sıfatkarı getiriniz.(büyük, açık, tuzlu, şekerli, soğuk, uzun,güzel, zengin) a)... su b)... otel c)... kahve ç)... çay d)... yemek e)... boylu f)... adam g)... kız

Detaylı

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU 23 MART PAZARTESİ GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI 23-27 MART 2015 SERBEST ZAMAN ETKİNLİĞİ: Çocuklarla selamlaşıldı ve istedikleri ilgi köşelerinde evden getirdikleri oyuncaklarla

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam. Onaylayan Administrator Pazartesi, 21 Mayýs 2007 Besteciler.org Amerika A memo Burasý New York Amerika Evler karýþtý bulutlara Nasýl bir zaman Nasýl bir yaþam A memo Ýnsanlar simsiyah, kýzýl, beyaz Sokaklar

Detaylı

Bu kitabın sahibi:...

Bu kitabın sahibi:... Bu kitabın sahibi:... Dinle bir tanem, şimdi sana, bir çocuğun öyküsünü anlatmak istiyorum... Uzun çoooooooook uzun adı olan bir çocuğun öyküsü bu! Aslında her şey onun dünyaya gelmesiyle başladı. Kucakladılar

Detaylı

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü Henry Winker İllüstrasyonlar: Scott Garrett Çeviri: Bengü Ayfer 4 GİRİŞ Bu sendeki kitaplar Dyslexie adındaki yazı fontu kullanılarak tasarlandı. Kendi de bir disleksik

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25 ÝÇÝNDEKÝLER A. BÝRÝNCÝ TEMA: BÝREY VE TOPLUM Küçük Cemil...11 Bilgi Hazinemiz (Hikâye Yazmaya Ýlk Adým)...14 Güzel Dilimiz (Çaðrýþtýran Kelimeler - Karþýlaþtýrma - Þekil, Sembol ve Ýþaretler - Eþ Anlamlý

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Soruları cevaplayınız. OKULUMUZ Her yerden daha güzel, Bizim için burası. Okul, sevgili okul, Neşe, bilgi yuvası. Güzel kitaplar burda, Birçok arkadaş burda, İnsan nasıl sevinmez,

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) ÖZEL GÜNLER Aşağıdaki önemli günlerden

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur

Detaylı

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ 5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ HAZIRLIK SINIFI EKİM AYI ŞARKILARIMIZ OKULUMA BAŞLADIM BİR DÜNYA BIRAKIN SONBAHARIN SESLERİ SEVİMLİDİR HAYVANLAR HOŞ GELİŞLER OLA Her gün erken kalkarım Önce yüzümü

Detaylı

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ www.armtr.org Yazan: Billur Demiroğulları Çizen: Yasemin Erdem Kontrol: Özlem Küçükfırat Bilgi (Çocuk Gelişim Uzmanı) Bu hikaye kitabının her türlü yayın hakkı Anorektal

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri :١ mı, mi? baba ( ) uzaklaştım uzaklaştırmak uzaklaştırmak evin kapıları babam yetişiyorum eğitim görüyorum ecdadım, atam saygı otur! seviyorum seni seviyorum

Detaylı

Söyleyiniz. 1- Çağdaş caddeye neden koştu? 2- Kazadan sonra Çağdaş a kim yardım etti? Sözcük Sayısı : 56

Söyleyiniz. 1- Çağdaş caddeye neden koştu? 2- Kazadan sonra Çağdaş a kim yardım etti? Sözcük Sayısı : 56 SAAT TUTARAK METİN OKUMA-1 KAZA Çağdaş ile Cevat cadde kenarında top oynuyordu. Top caddeye kaçtı. Çağdaş topun arkasından koştu. O sırada caddeden geçen minibüs Çağdaş a çarptı. Çağdaş yere düştü. Cevat

Detaylı

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman: Hafta Sonu Ev Çalışması BALON Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken, şaşkınlığını izleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey, "Bizim eve bile sığmaz" dediği o güzelim balonların adamı nasıl

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

NOT:Yukarıdaki hece ve sözcükleri öğrencimize bol bol okutunuz.15 tanesini yazımına bakmadan deftere yazdırınız.

NOT:Yukarıdaki hece ve sözcükleri öğrencimize bol bol okutunuz.15 tanesini yazımına bakmadan deftere yazdırınız. eş aş iş oş uş ış öş üş şe şa koş şi şo şu şı şö şü ez az iz oz uz ız öz üz ze za zi zu zı zö zü eşi aşı kuş kış düş işe aşar eşik şık kuşu kaz tiz boz yaş buz tuz muz kız köz yüz meze zaza izi mış dış

Detaylı

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam SÖZCÜKTE ANLAM 1 Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam BADEM AÐACI Ýlkbahar gelmiþti. Hava bazen çok güzel oluyordu. Güneþ

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΜΑΘΗΜΑ: ΤΟΥΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: B ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ:

Detaylı

Okutunuz ve defterlerine yazdırınız 1 abla abdest kablo Sabri tablo tablet tabla kablo baba bakır kaba soba bayrak kabak badem bakkal Banu bal balık

Okutunuz ve defterlerine yazdırınız 1 abla abdest kablo Sabri tablo tablet tabla kablo baba bakır kaba soba bayrak kabak badem bakkal Banu bal balık Okutunuz ve defterlerine yazdırınız 1 abla abdest kablo Sabri tablo tablet tabla kablo baba bakır kaba soba bayrak kabak badem bakkal Banu bal balık bakla bardak balkon ebe Ebru tebrik bebek Sibel Belma

Detaylı

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR? KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR? Kişisel gelişim, insanın gelişimi merak etmesi, yeni insanlar tanıması, gazetede güzel yazı yazan veya kitap yazmış insanları merak ederek onları tanımak, sadece yazılarından

Detaylı

ARALAGIZMİNİ KORUYUNUZ/SAVUNUNUZ BENÎ. Hasan Tufan (Kazan, 9.12.1900 - Kazan, 10.6.1981)

ARALAGIZMİNİ KORUYUNUZ/SAVUNUNUZ BENÎ. Hasan Tufan (Kazan, 9.12.1900 - Kazan, 10.6.1981) Hasan Tufan (Kazan, 9.12.1900 - Kazan, 10.6.1981) Tatar şiirinin klasik şairi Hasan Tufan Fehrioğlu 27 Kasım 1900'da (yeni takvime göre 9 Aralık) eski Kazan ilinin Çistay ilçesinin Aksubay kazasında (şimdiki

Detaylı

Mizahî Masallar İhtiyar ile Tembel Genç. Yumuristik Ekiyatler Kart Bilen Yalkav Yiğit

Mizahî Masallar İhtiyar ile Tembel Genç. Yumuristik Ekiyatler Kart Bilen Yalkav Yiğit Yumuristik Ekiyatler Kart Bilen Yalkav Yiğit y Burm zamanda yarlı gına bir kart kişi bula. Bu kartnm karçıgınnan başka birkimi de yuk, di. Yazlar ütip, piçenge tüşer vakıtlar kilip citkeç, karçıgı eyte

Detaylı

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR ÖTÜKEN Ârif Nihat Asya BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Şiirler: 1 BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Servet Asya ya Armağanımdır. DESTAN O zaferler getiren atların Nalları altındanmış; Gidişleri akına, Gelişleri akındanmış.

Detaylı

o ( ) (1 CİN ALİ'NİN HiKAYE KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Öğ. Rasim KAYGUSUZ

o ( ) (1 CİN ALİ'NİN HiKAYE KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Öğ. Rasim KAYGUSUZ o /i@ ( ) (1 il )..... CİN ALİ'NİN HiKAYE KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 -

Detaylı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Detaylı

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Bir ayakkabıyım ben, küçük kırmızı ve oldukça şirin. Gülmeyin gerçekten şirinim, inanmazsanız resmime bakın. Dün usta parmaklar son şeklimi verdi bana. Her şeyimle mükemmel olduğumu da konuştu ustalar

Detaylı

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) ESAS N0:2009/191 03.08.2012 TUTANAK 27.07.2012 tarihli oturumda saat 19.27 sıralarında Mahkeme Başkanı tarafından duruşmanın

Detaylı

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı On5yirmi5.com Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı Türkiye ve İstanbul çapında verilecek olan Yaz Kur an Kursu eğitimlerini İstanbul Müftü Yardımcısı Mehmet Yaman ile konuştuk Yayın Tarihi : 15

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$ ilk yar'larımızın değerli dostları, çoktandır ekteki yazıyı tutuyordum, yeni gönüllülerimizin kaçırmaması gereken bir yazı... Sevgili İbrahim'i daha önceki yazılarından tanıyanlar ekteki coşkuyu çok güzel

Detaylı

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Lyn Doerksen Türkçe Hanna, Elkana adındaki iyi bir

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

Ömer Beşirov (Kazan, 1901-1999)

Ömer Beşirov (Kazan, 1901-1999) Ömer Beşirov (Kazan, 1901-1999) Tataristan halk yazarı Ömer Beşirov 1901 yılında eskiden Kazan vilayeti Arca ilçesi Yanasala köyünde çiftçi ailesinde dünyaya geldi. Köy medresesinde okudu. 1919'da kendisi

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Aðaçlar gördüm yeryüzü yaþýnda; Gölgesinde yaz uyur, kýþ uðuldar baþýnda.

Detaylı

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI-1 2015-2016. Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar)

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI-1 2015-2016. Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar) (20 Aralık 2015, Pazar) GRADE ORTA HAZIRLIK 2015-2016 ORTAK SINAVI-1 Açıklamalar 1. Bu sınav 50 adet çoktan seçmeli sorudan oluşmaktadır. 2. Üç yanlış cevap bir doğru cevabı götürür. 3. Sınavın Süresi

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

Ö. Ç. BİLFEN ANAOKULU 6 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

Ö. Ç. BİLFEN ANAOKULU 6 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI 03.11.2014 PAZARTESİ Ö. Ç. BİLFEN ANAOKULU 6 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI SERBEST ZAMAN ETKİNLİĞİ: Çocuklarla selamlaşıldı. Müzik eşliğinde öğretmenin yönergelerine uygun ısınma hareketleri yapıldı.

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

CİN ALİ İLE BERBER FİL

CİN ALİ İLE BERBER FİL ....... CiN ALl'NIN HiKAYE KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin To'Ju ' 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula

Detaylı

05/09/2015 ÖZEL ASÇAY ANAOKULU 3 YAŞ GRUBU HAFTALIK BÜLTEN

05/09/2015 ÖZEL ASÇAY ANAOKULU 3 YAŞ GRUBU HAFTALIK BÜLTEN 05/09/2015 ÖZEL ASÇAY ANAOKULU 3 YAŞ GRUBU HAFTALIK BÜLTEN BU HAFTA NELER ÖĞRENDİK *Dünya Çocuk Gününü kutladık,dünyamızda bizden başka çocuklarda olduğu ve bütün çocukların birbirinden farklı ve özel

Detaylı

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TARİH: / /2017 1. Öncelikle adınız nedir? Adınızın anlamı nedir? 2. Annenizden doğma, babanızdan olma, sizden başka evde yaşayan biri var mı? Varsa sizden büyük mü küçük mü?

Detaylı

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 3. B A S I M Çocuklarla İlgili Her Türlü Faaliyette, Çocuğun Temel Yararı, Önceliklidir! 2 Süleyman Bulut Anne Ben Yapabilirim 4 Süleyman

Detaylı

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR 4-10 Nisan: Polis Haftası 7-13 Nisan: Dünya Sağlık Günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan'ı içine alan hafta: Dünya Kitap Günü T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM

Detaylı

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

C A NAVA R I N Ç AGR ISI C A NAVA R I N Ç AGR ISI Canavar, canavarların hep yaptığı gibi, gece yarısından hemen sonra çıktı ortaya. Geldiğinde Conor uyanıktı. Kısa süre önce bir kâbus görmüştü. Herhangi bir kâbus değil- di bu;

Detaylı

Babamın Ardından. Yazar Leyla Hüseyin

Babamın Ardından. Yazar Leyla Hüseyin İçimde bir endişe, bir tedirginlik,bir huzursuzluk, bir korku var...hiçbir şeye odaklanamıyorum, geceleri rahat uyuyamıyorum, gündüzleri ise üzgünüm...halbuki her şey yolunda, üzülecek veya endişelenecek

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

HAZİRAN 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ. Haziran 2015 Bülten

HAZİRAN 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ. Haziran 2015 Bülten HAZİRAN 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ * YAZ MEVSİMİ Yaz mevsimi aylarını öğrenme. Yaz mevsimi panosu hazırlama. Yaz mevsiminde meydana gelen değişiklikleri söyleme. Yaz mevsiminin meyve ve sebzelerini tanıma.

Detaylı

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!.. BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat

Detaylı

Okul günüm. Anne-babalar ve çocuklar için için okula başlama rehberi. Niedersächsisches Kultusministerium

Okul günüm. Anne-babalar ve çocuklar için için okula başlama rehberi. Niedersächsisches Kultusministerium Derste biraz önce resim yaptık. Şimdi öğretmen resimlere bakıp neyi daha iyi yapabiliriz diye bize öneride bulunuyor. Öğlenleri okulumuzun yemekhanesinde yemek yiyorum. Yemekler çoğunlukla lezzetli ve

Detaylı

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 Düzenleyen Administrator Salý, 15 Haziran 2010 Mersin Gazetesi KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 YAZIK Abidin GÜNEYLÝ-Mersin Küfürün adýný günah koymuþlar Etsem bana yazýk etmesem

Detaylı

OHIO DOĞAÇLAMASI (OHIO IMPROMPTU)

OHIO DOĞAÇLAMASI (OHIO IMPROMPTU) OHIO DOĞAÇLAMASI (OHIO IMPROMPTU) Samuel Beckett (1981) Türkçesi: Semih Fırıncıoğlu Ohio Doğaçlaması (Ohio Impromptu) ilk kez 9 Mart 1981 de, Ohio State Üniversitesi nin işbirliğiyle, Drake Union, Stadium

Detaylı

Bir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama gerçek anlam denir. Kelimelerin sözlükteki ilk anlamıdır. Bu yüzden sözlük anlamı da denir.

Bir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama gerçek anlam denir. Kelimelerin sözlükteki ilk anlamıdır. Bu yüzden sözlük anlamı da denir. A.SÖZCÜKTE ANLAM GERÇEK (TEMEL) ANLAM Bir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama gerçek anlam denir. Kelimelerin sözlükteki ilk anlamıdır. Bu yüzden sözlük anlamı da denir.

Detaylı

Seçelim ve yerleştireli. Kutlu : Merhaba. Sophie : Kutlu :. Kutlu... e?

Seçelim ve yerleştireli. Kutlu : Merhaba. Sophie : Kutlu :. Kutlu... e? Seçelim ve yerleştireli. erelisi iz? e i adı e u oldu erha a Türk ü sizi adı ız erelisi iz? Kutlu : Merhaba. Sophie : Kutlu :. Kutlu.... e? Sophie : Be i adı Sophie. Kutlu : Memnun oldum. Sophie : Be de..

Detaylı

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır.

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. (Şapkasını takar.) Nasıl oldu Mimiciğim? Ay çok hoş! (Saçlarına taktığı çiçekleri gösterir.) Ne

Detaylı

25. Aşağıdaki deyimlerle anlamca üçlü bir grup oluşturulduğunda hangisi dışta kalır? A) eli bol B) eli açık C) eli geniş D) eli kulağında

25. Aşağıdaki deyimlerle anlamca üçlü bir grup oluşturulduğunda hangisi dışta kalır? A) eli bol B) eli açık C) eli geniş D) eli kulağında 21. Hangi cümlede "mi" farklı anlamda kullanılmıştır? A) O bu resmi gördü mü? B) O buraya geldi mi bayram olur. C) Zil çaldı mı içeri girer. D) Yemeği pişirdi mi ocağı kapat. 22. "Boş boş oturmayı hiç

Detaylı

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular hazır olun düşüyoruz diyor. Düşüyoruz ama ben dâhil

Detaylı

Derleyen: Yücel Feyzioğlu. Resimleyen: Serap Deliorman

Derleyen: Yücel Feyzioğlu. Resimleyen: Serap Deliorman Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Serap Deliorman Balkar-Karaçay Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Serap Deliorman Balkar-Karaçay Yeni çağın yenisinde, eski çağın berisinde, göçebeler yaşarmış

Detaylı

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Abbas Ünal. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Abbas Ünal. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.2.2008 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. Sorular her ay panolara asılacak ve hafta sonuna kadar panolarda kalacak. Öğrenciler çizgisiz A5 kâğıdına önce

Detaylı

ÄEKİM EKLERİ. Kardeşine kitabın yerini sor. (Senin) kardeşin: Tamlama (iyelik) eki. Kardeşin-e: Kime?: YÅnelme durum eki

ÄEKİM EKLERİ. Kardeşine kitabın yerini sor. (Senin) kardeşin: Tamlama (iyelik) eki. Kardeşin-e: Kime?: YÅnelme durum eki ÄEKİM EKLERİ Kardeşine kitabın yerini sor. (Senin) kardeşin: Tamlama (iyelik) eki Kardeşin-e: Kime?: YÅnelme durum eki Kitab-ın yer-i: Tamlama ekleri Yeri-n-i: Neyi?: Belirtme durum eki Kardeşimden kitapların

Detaylı

BİR ÖMRÜN HİKÂYESİ. Erkek Öğrenci. Yıl 1881 Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Dağ başka, sokaklar başka başka ;

BİR ÖMRÜN HİKÂYESİ. Erkek Öğrenci. Yıl 1881 Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Dağ başka, sokaklar başka başka ; 1 BİR ÖMRÜN HİKÂYESİ Yıl 1881 Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Dağ başka, sokaklar başka başka ; O gece en güzel yıldızlar kaydı, Nereden geliyordu bu aydınlık? Neydi insanları bu denli mutlu

Detaylı

SINIRLARIMIZ SINIRLARINIZ SERT Mİ, YUMUŞAK MI?

SINIRLARIMIZ SINIRLARINIZ SERT Mİ, YUMUŞAK MI? SINIRLARIMIZ EKİM 2016-İLKOKUL SINIRLARINIZ SERT Mİ, YUMUŞAK MI? Yumuşak sınırlar karmaşık mesajlar iletir, sert sınırlar kural ve beklentilerimizle ilgili net sinyaller gönderir. Günümüzde ebeveynlerin

Detaylı

ilk yar'larımızın sevgili dostları

ilk yar'larımızın sevgili dostları ilk yar'larımızın sevgili dostları Bu akşam da Mersin üniversitesinden sevgili İbrahim'in izlenimini paylaşıyoruz... Daha önce Mersin ekibinin her projemize gelişi ile verdiği eşsiz katkıya değinmiştik...

Detaylı

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR ANNEM ANNEM Annem annem canım annem, Gönlüm senle kalbim senle Canım annem gülüm annem Dünyam sensin benim bir tanem.. Biliyorum elbet bir gün gelecek Bir başka bebekte bana annem diyecek Bende hep iyi

Detaylı

3 YAŞ BİRİMİ EKİM BÜLTENİ

3 YAŞ BİRİMİ EKİM BÜLTENİ 3 YAŞ BİRİMİ EKİM BÜLTENİ 3 YAŞ BİRİMİ EKİM AYI ŞARKILARIMIZ OKULUMU SEVERİM Biz anasınıfı çocuklarıyız, Hem çalışırız,hem oynarız. Çok severiz biz okulu, Yaşasın yaşasın anaokulu. BAY MİKROP Bay mikrop

Detaylı

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler. MASAL CADISI Masal Cadı sının canı sıkılıyordu. Ormandaki kulübesinde tek başına otururdu. Yıllardır insan yüzü görmemişti. Bu gidişle bütün yeteneklerim kaybolacak, diye düşünüyordu. Süpürgemle uçabileceğimi

Detaylı

Dinleme, Okuma, Konuşma, Yazma Kuralları

Dinleme, Okuma, Konuşma, Yazma Kuralları Dinleme, Okuma, Konuşma, Yazma Kuralları ÇALIŞMA KAĞIDI - 1 Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların başına, yanlış olanların başına ise çiziniz. İlk cümle size yardımcı olmak için örnekte gösterilmiştir.

Detaylı

KAYBEDİLENLER. Birkaç sene sonra iki nokta üst üste işaretini kaybetti ve davranış sebeplerini başkalarına açıklamaktan vazgeçti.

KAYBEDİLENLER. Birkaç sene sonra iki nokta üst üste işaretini kaybetti ve davranış sebeplerini başkalarına açıklamaktan vazgeçti. KAYBEDİLENLER Bir gün insan virgülü kaybetti; o zaman zor cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı. Cümleleri basitleşince, düşünceleri de basitleşti. Bir başka gün ise, ünlem işaretini

Detaylı

TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI

TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI Güneşli bir günün sabahında, Geyikçik uyandı ve o gün en yakın arkadaşı Tavşancık ın doğum günü olduğunu hatırladı. Tavşancık arkadaşlarına her zaman yardımcı oluyor, ben

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK Ceylan Işık, Hacettepe Türkçe Öğretmenliği Biliyor musunuz, ben bir çocuğun kalbine dokundum? Hatta bir değil birçok çocuğun kalbine dokundum. Onların sadece ellerine, yüzlerine

Detaylı

SARIGÖZLER ORMAN DEDEKTİFLİK AJANSI

SARIGÖZLER ORMAN DEDEKTİFLİK AJANSI SARIGÖZLER ORMAN DEDEKTİFLİK AJANSI DEŞŞET ORMANI, YARATIKKÖY (Artık Perili Malikâne değil, Bay Postacı he he) İçinde büyük masa olan ofis Anneciğim ve Babacığım, Lütfen lütfen LÜTFEEEN Kasvetköy e gelip

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU UĞUR BÖCEKLERİ SINIFI KASIM AYI BÜLTENİ

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU UĞUR BÖCEKLERİ SINIFI KASIM AYI BÜLTENİ ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU UĞUR BÖCEKLERİ SINIFI KASIM AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR Kızılay Haftası (29 Ekim 4 Kasım) Atatürk Haftası (10-16 Kasım) Öğretmenler Günü (24 Kasım) SERBEST ZAMAN

Detaylı

BAŞLARKEN Okul öncesi yıllar çocukların örgün eğitime başlamadan önce çok sayıda bilgi, beceri ve tutum kazandığı, hayata hazırlandığı kritik bir dönemdir. Bu yıllarda kazanılan bilgi, beceri ve tutumlar

Detaylı

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR RENKLER Ben bir küçük ressamım Pembe sarı boyarım Yeşil yeşil ormanlar Mavi mavi denizler Turuncudur portakal Gökte sarı güneş var Fırça kalem ve kağıt Olmazsa resim olmaz Reklerle oynamaktan Hiç bir çocuk

Detaylı

Numan İstanbul. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Numan İstanbul. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 26.11.2005 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Çok Mikroskobik Bir Hikâye

Çok Mikroskobik Bir Hikâye Çok Mikroskobik Bir Hikâye ÜMMÜŞ PÖRTLEK İlköğretim Okulu nda sıradan bir ders günüydü. Eğer Hademe Kazım, yine bir gölgelikte uyuklamıyorsa, birazdan zil çalmalıydı. Öğretmenimiz, gürültü yapmadan toplanabileceğimiz

Detaylı

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamını sağlayan kelime sıfat değildir? A) Kaç liralık fatura kesilecek? B) Oraya gidip de ne iş yapacaksın? C) Ne kadar güzel konuşuyor

Detaylı

SINIF İÇİ ETKİNLİKLER

SINIF İÇİ ETKİNLİKLER Sevgili Velilerimiz, Bizler Kasım ayında olmanın burukluğunu yaşadık. Atatürk ü anma haftamızı Atamızı anarak yaşadık. Bu ayda Sentez Koleji olarak etkinliklerimiz keyifli ve dolu dolu geçti. Etkinliklerimiz

Detaylı