VİTREORETİNAL HASTALIKLARDA 23 GAUGE PARS PLANA VİTREKTOMİ SONUÇLARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "VİTREORETİNAL HASTALIKLARDA 23 GAUGE PARS PLANA VİTREKTOMİ SONUÇLARI"

Transkript

1 T. C. Sağlık Bakanlığı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Kliniği Klinik Şefi : Doç. Dr. Kadir Eltutar VİTREORETİNAL HASTALIKLARDA 23 GAUGE PARS PLANA VİTREKTOMİ SONUÇLARI Dr. Betül İlkay Sezgin Akçay Göz Hastalıkları Uzmanlık Tezi İstanbul, 2008

2 ÖNSÖZ Uzmanlık eğitimim boyunca bilgi ve tecrübelerinden yararlandığım, iyi bir göz hekimi olarak yetişmem için gayret gösteren, alanındaki tüm bilimsel gelişmeleri eksiksiz takip ederek bizleri eğiten, çalışma azmi ile örnek aldığım çok değerli hocam ve klinik şefim Doç. Dr. Kadir Eltutar a; Eğitimimde büyük katkısı olduğuna inandığım, etik ve mesleki yönden örnek alacağım, tezimin hazırlanması sırasında yardımlarını esirgemeyen tez danışmanım Op. Dr. O. Murat Uyar a, tezimin hazırlanması sırasında bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım tez danışmanım Op. Dr. Fevzi Akkan a; Asistanlık dönemim boyunca beraber çalıştığım her zaman bilgi ve deneyimlerinden faydalandığım uzmanlarıma, bana değerli ve unutulmaz dostluklar, kazandıran çok değerli asistan arkadaşlarıma, kliniğimizin bütün hemşire ve çalışanlarına ve bana her zaman destek olmuş olan aileme ve sevgili eşime ; Rotasyon dönemlerimdeki yardımlarından dolayı Anestezi ve Reanimasyon, Nöroloji ve Kulak Burun Boğaz Klinikleri nin başta sayın Klinik Şefleri olmak üzere tüm çalışanlarına, hastanemiz içerisinde uygun ve düzenli çalışma ortamını sağlayan değerli başhekimimiz Op. Dr. Özgür Yiğit e Bana kattıkları mesleki, sosyal ve duygusal değerler için minnettarlığımı bildirir ve tüm kalbimle teşekkür ederim. Dr.Betül İlkay SEZGİN AKÇAY İstanbul, 2008

3 İÇİNDEKİLER I-GİRİŞ VE AMAÇ II-GENEL BİLGİLER II.a.Tarihçe II.b.Retina II.b.1.Retinal embryogenez II.b.2.Retina anatomi ve histolojisi II.b.3.Retinal kan dolaşımı II.b.4.Retinal topografi II.c.Pars plana vitrektomi endikasyonları II.d.Pars plana vitrektomi II.d 1. Kullanılan aletler II.d.2. Cerrahi teknik II.d.2.i. Vitreusun kesilerek alınması II.d.2.ii. Lensektomi II.d.2.iii. Perflorokarbon sıvıları II.d.2.iiii. Endofotokoagulasyon II.d.2.iiiii. Gaz ve sıvı tamponadlar III.d.2.iiiiii. Cerrahi komplikasyonlar II.e.23 G vitrektomi II.e G avantaj ve dezavantajları II.e G komplikasyonları III-GEREÇ VE YÖNTEM IIIa. Cerrahi teknik IV-BULGULAR V-TARTIŞMA VI-SONUÇLAR VII-ÖZET VIII-KAYNAKLAR ii

4 SİMGELER VE KISALTMALAR - alfabetik sırayla AVD - Arka vitre dekolmanı C3F8 - Perfloropropan DMÖ - Diyabetik maküla ödemi DTRD - Diyabetik traksiyonel retina dekolmanı ERM - Epiretinal membran FFA - Fundus floresein anjiografi G - Gauge GAG - Glikozaminoglikan GİB - Göz içi basıncı GK - Görme keskinliği ILM - Internal Limitan Membran IRBP - Interfotoreseptör Retinoid Bağlayıcı Protein GİL - Göz içi lens LogMAR - Logarithm of the minimum angle of resolution MD - Maküla deliği OKT - Optik Koherens Tomografi PVR - Proliferatif vitreoretinopati RPE - Retina pigment epiteli RRD - Regmatojen retina dekolmanı SD - Standart deviasyon SF6 - Sülfür hegzaflorür t-pa - Doku plazminojen aktivitörü TSVS - Transkonjonktival Sütürsüz Vitrektomi Sistemi VİH - Vitreus içi hemorajisi VMT - Vitreomaküler traksiyon YAG - Ytrium-Aluminium-Garnet 20 G - 20 Gauge 23 G - 23 Gauge 25 G - 25 Gauge iii

5 TABLO ve ŞEKİL LİSTESİ Tablo 1: Serimizdeki 23 G vitrektomi endikasyonları Tablo 2: Preoperatif ve postoperatif görme keskinliği ortalamaları Tablo 3: 23 G transkonjonktival vitrektomi geçirmiş olan gözlerin cerrahi endikasyonları ve preoperatif ve postoperatif görme keskinlikleri Tablo 4: 23 G transkonjonktival vitrektomi geçirmiş olan gözlerin preoperatif ve postoperatif ortalama göz içi basınç değerleri Tablo 5: Cerrahi endikasyonuna göre postoperatif gelişen tüm komplikasyonlar ve uygulanan ek tedavi yöntemleri Grafik 1: Hastaların cinsiyet dağılımı Resim 1: Optik vezikülden optik çukurluğa ve çok katlı retinal yapıya geçiş. Resim 2: Retinanın histolojik kesiti Resim 3: Bruch membranının histolojik kesiti Resim 4: Rodların ve konların bipolar ve horizontal hücrelerle bağlantısını gösteren çizim Resim 5: Arka kutpun histolojik ve fonksiyonel çizimi. Resim 6: Vitreusun göz içi dokularla ilişkisini gösteren şematik çizim. Resim 7: Vitrektomi aletleri Resim 8: G vitreus kesici tipleri Resim 9: Halojen ve Xenon ışık kaynakları arasındaki fark Resim 10: Kontakt geniş açılı görüntüleme sistemleri Resim 11: Nonkontakt geniş açılı görüntülleme sistemleri Resim 12: Ameliyat Mikroskopu Resim 13: Pars planadan üç girişli vitrektomi tekniği. Resim 14: Perflorokarbon sıvılarının vitrektomi sırasında kullanımı Resim15: 23 G endofotokoagülasyon Resim 16: Tünel insizyon ve mikrokanül insersiyon tekniği Resim 17: Sabitleyici ile konjonktivanın kaydırılması Resim 18: Inserter ve mikrokanül, inserterin ucu spatüle benzer ve künttür. Kanülün uzunluğu 4 mm, dış çapı 0.75 mm dir iv

6 Resim 19: 23 G trokarların yerleşimi Resim 20: 23 G Vitrektomi sonrası postoperatif 1. gün ön segment resmi Resim 21: Arka hyaloid ve ILM soyulması Resim 22: Vitrektörlerin esnekliklerinin karşılaştırılması Resim 23: 20 G, 23 G, 25 G boyutlarındaki vitreus kesicilerin boyutlarının karşılaştırılması Resim 24: 20 G, 23 G, 25 G lik forsepslerin karşılaştırılması v

7 ÖZET Çeşitli vitreoretinal hastalıkların tedavisinde uygulanan 23 G sütürsüz pars plana vitrektominin etkinliğinin belirlenmesi ve komplikasyonlarının incelenmesini amaçladık. Kasım 2005 Aralık 2006 tarihleri arasında kliniğimizde 250 hastanın 275 gözüne (147 si sağ, 128 i ise sol gözdür) 23 G transkonjonktival vitrektomi uygulanmıştır. Olguların postoperatif göz içi basınçları ve görme keskinliklerindeki değişiklikler ile intraoperatif ve postoperatif komplikasyonlar incelendi. Çalışmamızda 116 si erkek (46.3 %) ve 134 ü kadın (53.6 %) olmak üzere toplam 250 olgunun 275 gözü incelendi. Bu serideki hastaların cerrahi endikasyonları; regmatojen retina dekolmanı (RRD), vitreus içi hemoraji (VİH), maküla deliği (MD), ERM, vitreomaküler traksiyon (VMT), diyabetik traksiyonel retina dekolmanı (DTRD), lens parçalarının vitreusa dislokasyonu ve vitre içi opasiteleridir. Hastaların ortalama yaşları ± (4-88) idi. Hastalar ortalama olarak 7.1 (4-24) ay izlenmişlerdir. Ortalama GK nde, preoperatif değere göre, postoperatif 1.günde ve 1.haftada anlamlı bir azalma saptanırken (p:0,001, p :0,028) postoperatif 1. ay ve son kontroldeki muayenede ise istatistiki olarak anlamlı bir yükselme görüldü (sırasıyla p<0,001, p<0,001). Postoperatif ortalama GİB ta, preoperatif değere göre, 1.günde anlamlı bir azalma saptandı (p<0,001). 1.hafta, 1.ay ve final GİB ortalamalarında ise anlamlı bir değişiklik saptanmadı ; (sırasıyla, (p:0.330), (p:0.556), (p:0.306)) ancak ortalama göz içi basıncının ek bir girişim uygulanmadan preoperatif seviyeye ulaştığı görülmüştür. 23 G vitrektomi sonrası postoperatif hipotoni (<10mmHg), 1.günde 88 (% 32) gözde, 1.haftada 46 (% 16,7) gözde saptandı. Postoperatif ciddi hipotoni ise, (<5mmHg) postoperatif 1 günde 26 (% 9,4) gözde 1. haftada hiçbir gözde saptanmadı. Operasyon sonrasında hemorajisi tekrar eden 10 (% 3,7) göze vitrektomi uygulandı. RRD nedeniyle 23 G vitrektomi uygulanan 77 olgunun 18 i (% 6,5) nüks nedeniyle 2. kez, 7 si (% 2,5 ) 3. kez, 1 i (% 0,3) 4. kez opere oldu. 13 (% 4,8) gözde, postoperatif birinci günde ön kamarada fibrin reaksiyon izlendi. Postoperatif takiplerinde 47 (% 22,1) gözde katarakt saptandı. vi

8 Vitreoretinal hastalıkların cerrahi tedavisinde 23 G vitrektomi tekniği etkili bulunmuştur. Gelişen endikasyon alanı, iyi hasta konforu ile 20 ve 25 G vitrektomi tekniklerine ciddi bir alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır. Yine de cihazların, mikrocerrahi enstrümanlarının ve tekniklerin geliştirilmesiyle etkinlik ve güvenilirliğinin artması için daha geniş serili ve kontrol gruplu çalışmalara ihtiyaç vardır. Anahtar Kelimeler: 23 G vitrektomi, transkonjonktival vitrektomi, pars plana vitrektomi, vitreoretinal cerrahi vii

9 SUMMARY The aim of this study is to evaluate describe efficacy and safety of 23 G instrumentation in a variety of vitreoretinal diseases. 250 eyes of 275 (147 eyes were right and 128 eyes were left) patients had undergone 23 G transconjunctival vitrectomy surgery in dates from November 2005 to December Main outcome measures were intraocular pressure, visual acuity and postoperative complications. 116 (46.3%) of patients were male and 134 (53.6%) of them were female. Patients main outcome measures were recorded in first. day first. week first. month and final control. In this study ; rhegmatogenous retinal detachment, vitreus hemorrhage, epiretinal membrane, vitreomacular traction, diabetic tractional retinal detachment, lens dislocation, vitreus opacities were evaluated. Average age of patients was ± (4-88) years. Patients were followed up approximately 7,1 (4-24) months. Best corrected visual acuity was decreased ( p:0,001, p :0,028 respectively) in postoperative first day and first week significantly. Best corrected visual acuity was increased (p<0,001, p<0,001 respectively) in first month and final control significantly. Postoperative intraocular pressure were significantly decreased in postoperative first. day. There was no statistically significant change in intraocular pressure in first week, first month and final control, postoperatively. Mean intraocular pressure were similar to that of preoperative values. Postoperative hypotony (<10mmHg) was seen in 88 (32%) eyes in first day, 46 (16,7%) eyes in first week. Postoperative serious hypotony (<5mmHg) was seen 26 (9,4%) eyes in first day and it was not seen in first week. 10 eyes (3,7%) were reoperated because of recurrent vitreus hemorrhage. 18 eyes (6,5%) were reoperated second time, 7 eyes (2,5% ) were reoperated third time and 1 eye (0,3%) was reoperated fourth time because of reccurrent rhegmatogenous retinal detachment. Postoperative fibrinoid reaction was seen. 13 eyes (4,8%) in first day. Cataract development was occurred in 47 eyes (22,1 %). 23 G instrumentation is safe and effective method in a variety of vitreoretinal diseases. It is a good alternative against 20 G and 25 G techniques. We need further large controlled group studies for more efficacy and safety data. viii

10 Key words: 23 G vitrectomy, transconjunctival vitrectomy, pars plana vitrectomy, vitreoretinal surgery ix

11 I-GİRİŞ VE AMAÇ Vitreoretinal cerrahi alanında ilerleyen teknolojik gelişmeler, uzun zamandır bilinen ancak oftalmolojide özellikle retina alanında tedavisi zor sayılan bazı hastalıkların cerrahi tedavisini de mümkün kılmıştır. Machemer in 1970 li yılların başında ortaya koyduğu pars plana vitrektomi tekniği, kısıtlı miktarda müdahele imkanı olan gözün arka segmentine ait hastalıklarda, gittikçe gelişerek, başarı vaad eden bir tedavi imkanı doğurmuştur. Retina dekolmanı (fakik, psödofakik, afak, nüks), vitreus içi hemoraji, proliferatif diabetik retinopati ve membranlar, idiopatik ve sekonder epiretinal membran, maküla deliği, vitreomaküler traksiyon, endoftalmi, vitreus opasiteleri gibi gözün arka segmentini ilgilendiren patolojilerde ilerleyen pars plana vitrektomi teknikleri ile oldukça iyi anatomik ve görsel başarı elde edilebilmektedir. Ilk kez Claus Eckardt tarafından geliştirilen 23 G transkonjonktival vitrektomi tekniği günümüzde vitroretinal cerrahlar tarafından oldukça kabul görmüştür. Biz de bu çalışmamızda, kliniğimizde gerçekleştirilen değişik etiolojilerdeki 250 olguda 23 G pars plana vitrektomi sonuçlarımızı değerlendirdik. Bu çalışmadaki amacımız, 23 G transkonjonktival vitrektomi sisteminin etkinliğini, güvenilirliğini değerlendirmek ve bu cerrahi tekniğin potansiyel komplikasyonları ile erken postoperatif GİB değişiklikleri incelemektir.

12 II-GENEL BİLGİLER II.a.TARİHÇE Retina kelimesi Latince rete ( ağ ) sözcüğünden köken almakta olup, ilk olarak Kalkedonlu Herofilus tarafından MÖ 300 yıllarında keşfedilmiş ve Efesli Rufos tarafından ( MÖ 110 ) retina olarak adlandırılmıştır. Retinanın, gözün fotoreseptör tabakası olduğu histolojik incelemelerden çok önce Kepler tarafından iddia edilmişti. Histolojik inceleme teknikleri 1800 lerin sonunda, Ramony Cajal ve Camillo Golgi tarafından gümüş boyama olarak geliştirilmiş ve Cajal, 1892 de yazdığı La Rétine des Vertébrés adlı eserinde retinanın tabakalardan oluşan yapısını ve hücreler arasındaki bağlantıları tarif etmiştir yılında Machemer ve arkadaşları 17 gauge vitreus kesici ile 2.3 mm skeral insizyon yaparak diyabetik vitre içi hemorajili bir gözde pars plana vitrektomi yapmışlardır yılında O Malley ve Heintz ilk kez 20 gauge (0.9 mm çapında) vitreus kesiciyi geliştirmişlerdir. İlk olarak 1990 yılında De Juan ve Hickingbotham tarafından 25 gauge vitrektör, membran dissektör ve mikroforseps geliştirilmiş olup bu tekniğin uygulamaya konması Chen tarafından 2002 yılında gerçekleşmiştir yılında Claus Eckart tarafından geliştirilen 23 gauge transkonjonktival vitrektomi tekniği vitreoretinal cerrahide gelinmiş en önemli aşamalardan biridir. II.b.RETİNA II.b.1.Retinal Embryogenez İnsan gözünün gelişimi, fetal hayatın 22. gününde primitif ön beyin diye de bilinen nöroektodermal diensefalonun her iki tarafından tomurcuklanan optik primordiumların gelişimiyle başlar. Ardından 3mm lik gelişim fazında nöral tüpün ventrolateralinde ve her iki yanında optik veziküller (Resim 1, a ) şekillenir. Fetal hayatın 4. haftasında optik veziküller invajinasyon yoluyla optik çukurluklara (Resim 1, b ) dönüşürler, takip eden 5. haftada ise 2

13 optik çukurlukların inferomedialinde embriyonik fissür denilen bir açıklık meydana gelir ve bu açıklıktan mezenkimal kökenli dokular ve vasküler yapılar optik veziküle giriş yapar. Bu fissür 7. haftada kapanır ve bu kapanmadaki olası anomaliler kolobom oluşumuna neden olur (1). Optik çukurlukların iç yüzeyini kaplayan hücreler çok katlı olacak şekilde çoğalarak 6. hafta itibariyle iç ve dış nöroblastik katmanlardan oluşan nöroepiteli oluştururlar. Yine bu dönemde primitif retina diyebileceğimiz bu katmanların en iç yüzeyinde primitif Müller hücreleri oluşmaya başlar ve ILM yi meydana getirirler. 8. haftadan sonra nöroblastik katmanlar içten dışa doğru olmak üzere differansiye olarak retinal tabakaları oluştururlar. Optik çukurluğun dış yüzeyindeki tek sıralı hücre tabakası ise özelleşerek retina pigment epiteline dönüşür. Optik çukurluğun iç ve dış tabakaları arasında yer alan boşluk ise subretinal alan olacaktır. Kural olarak retinal differansasyon optik diskten perifere olmakla beraber maküla,bu konuda istisnai bir şekilde, postnatal 4. aya kadar özelleşmeye devam eder. Gelişimin 4. ayında retinal damar yapısı belirmeye başlar. Retinal hücreler prenatal 8.aya kadar periferdeki özelleşmemiş multipotent öncü hücreler vasıtası ile çoğalmaya ve retinal yüzeyi genişletmeye devam eder, 8. aydan sonra retina daha fazla genişlemese de erişkinlerde ora serrata da multipotent, öncü hücreler bulunmaktadır. Resim 1: Bu şematik çizimde, optik vezikülden optik çukurluğa ve çok katlı retinal yapıya geçiş gösterilmektedir. Optik vezikülün dış katındaki tek katlı hücre sırası RPE ye, iç katındaki hücreler ise nörosensöriyel retinaya dönüşmektedir. 3

14 II.b.2.Retina Anatomi ve Histolojisi Gözün en iç tabakasında yer alan fotoreseptör özelliği ile optik enerjiyi algılayan ve beyne optik sinir yoluyla ileten retina, optik sinir başından ora serrata ya dek uzanan bir yapıdır. İç tarafta vitreus korteksi ile dış tarafta da Bruch membranı aracılığla koryokapillaris tabakasıyla ve koroidle komşudur. Çok katlı nörosensoryel tabakalardan ve tek sıra heksagonal hücrelerden oluşan retina pigment epitel ( RPE ) tabakasından oluşmuştur. Nörosensöriyel tabaka önde ora serrata düzeyinde pigmentsiz silier cisim hücreleriyle, RPE tabakası ise pigmentli silier epiteline geçiş yaparak sonlanmaktadır. Histolojik özellikler olarak retina 9 katmandan oluşmuştur ( Resim 2 ). 1. İnternal limitan membran ( İLM ) 2. Sinir lifi tabakası 3. Ganglion hücre tabakası 4. İç pleksiform tabaka 5. İç nükleer tabaka 6. Dış pleksiform tabaka 7. Dış nükleer tabaka 8. Fotoreseptör tabaka ( rodlar ve konlar ) 9. Retina pigment epitel tabakası 4

15 Resim 2: Retinanın histolojik kesiti Bruch Membranı: Bruch membranı retina pigment epiteli ( RPE ) ile koryokapiller dokuyu birbirinden ayırmaktadır. İki tabaka halinde kollajen lifler içeren Bruch membranının bu iki tabakasının arasında elastin lifler mevcuttur. İç ve dış sınırlarını ise RPE nin ve koryokapillarisin bazal laminaları oluşturur (Resim 3) 5

16 Resim 3: Bruch membranının histolojik kesiti Retina Pigment Epiteli: Retina pigment epiteli tek katlı heksagonal hücrelerden oluşur. Retina pigment epitelinde hücreler arası zonulae adherens ve zonulae occludentes denilen sıkı bağlantılar sayesinde dış kan retina bariyeri oluşur. Retina yüzeyindeki mikrovilluslar sayesinde, fotoreseptör hücrelerin pigment içeren ışığa duyarlı dış segmentlerini sararlar ve atılan dış segment parçalarını fagositoz yoluyla temizlerler (1). RPE nin görevleri arasında içerdikleri melanin granülleri sayesinde ışık saçılmalarını absorbe etmek, fotoreseptör dış segmentindeki vitamin A metabolizmasına katılmak, interfotoreseptör matriks içeriğini muhafaza etmek, konların dış segmentini saran kılıflarla metabolik alışveriş ve koryokapillaristen gelecek olan maddelerin retinaya aktif transport yoluyla seçici olarak iletilmesi sayılabilir. Retina genelinde ortalama olarak 45 fotoreseptöre 1 RPE hücresi düşmektedir (1). RPE de bulunan tek pigment melanin değildir. Fotoreseptör tabakanın dış segmentlerinden dökülen lipid bazlı materyallerin tam olarak lizozomal sindirime uğramamış hali olduğu düşünülen lipofüssin granülleri ise yaşla beraber artmaktadır. En yüksek lipofüssin konsantrasyonu makülada bulunur. Lipofüssin pigmentinin RPE hücresinde artmasının, maküla dejenerasyonunda rol oynadığı da düşünülmektedir (2). 6

17 İnterfotoreseptör matriks: İnterfotoreseptör matriks retina ve RPE hücreleri arasında bulunur. İç kısımda Müller hücreleri apikal uzantıları ve fotoreseptörlerin iç segmentleri arasında bulunan intermedyer bağlantılardan ( zonulae adherenes ) oluşan eksternal limitan membranla, dış kısımda ise RPE hücrelerinin zonulae ocludenteslerince oluşturulan dış retinakan bariyerince sınırlandırılmaktadır. Interfotoreseptör matriks yapısı çeşitli protein ve enzimler içermektedir. Bunlardan en önemlisi Interfotoreseptör Retinoid Bağlayıcı Proteindir (IRBP ). IRBP nin RPE hücresi ile fotoreseptörler arasında vitamin A türevlerinin transportunu sağladığı gösterilmiştir (3). Matrix içerisinde glukozaminoglikanlardan ( GAG ) ve glukoproteinlerden oluşan rod ve konların dış segmentlerini saran rod ve konlar için farklı olmak üzere matriks kılıfları olduğu bulunmuştur. Bu kılıfların fotoreseptörleri birbirinden izole ettiği düşünülmektedir. Fotoreseptör hücreler: Rod ve konlar iç ve dış segmentlerden oluşmuştur, rod ve konların iç segmentlerinde sentez organelleri ve nukleusları bulunur. İç segmentler silium adında dar ve ince bir parçayla ışığa duyarlı pigmentler içeren dış segmentlerle bağlantılıdır. Rod hücrelerinde 500 nm dalga boyuna duyarlı rodopsin denilen bir pigment bulunmaktadır, rodopsin aracılığıyla rodlar karanlıkta görmeden sorumludur. Rodopsin opsin denilen bir proteinle bir vitamin A derivesi aldehit olan 11-cis retinalaldehitin birleşmesinden oluşmuştur. Konlar ise fotopigmentlerinde birbirinden farklı 3 opsin türevi içerirler ve buna göre de 3 farklı alt gruba ayrılırlar: 564 nm ( kırmızı) ışığa duyarlı pigment içeren L konlar, 533 nm ( yeşil ) dalga boyuna duyarlı M konlar ve 437 nm ( mavi ) dalga boyuna duyarlı S konlar. Santral foveada sadece kırmızı ve yeşil konlar bulunurken, rodlar ve mavi konlar hiç bulunmaz. Rodlar perifoveal alanda yoğunlaşırken kon yoğunluğu en fazla foveal bölgede bulunur (yaklaşık / mm2 ). Retinada toplam 4.6 milyon kon mevcutken 92 milyon rod olduğu düşünülmektedir (4). Rodlar ve konların iç segmentleriyle Müller hücrelerinin apikal yüzeyleri arasında bulunan intemedyer bağlantılardan ( zonulae adherenes ) oluşan ekternal limitan membran da bu tabakadadır. Eksternal limitan membran interfotoreseptör mesafenin retinal tarafını etkin bir şekilde sınırlandırmaktadır. 7

18 Dış Nükleer Tabaka: Bu tabakada rod ve kon hücrelerinin gövde ve nukleusları bulunmaktadır ve retina genelinde 5 katlı olup, en dıştaki tek kat konların nukleuslarından, içteki 4 kat ise rod nukleuslarından oluşur. Parafoveal bölgede konların nükleusların bu katmana katılımının artmasıyla dış nükleer tabaka yaklaşık 10 katlı bir katmana dönüşür. Dış Pleksiform Tabaka: Burada rod ve konların terminal uçları horizontal ve bipolar hücrelerin dendritleriyle sinapslar yaparlar. Fotoreseptörlerin invajinasyon yoluyla şekillenmiş sinapslarına, her sinapsta bir bipolar ve iki horizontal hücre ile bağlantı kurulduğundan triad adı verilir. Rod hücrelerinin tek triadı olurken, konların birden fazla triadı bulunmaktadır. Resim 4: Rodların bipolar ve horizontal hücrelerle tek triadı ( bağlantı) varken konların birden fazla sinaptik triadı mevcuttur. İç Nükleer Tabaka: Bu katmanda çeşitli hücrelerin çekirdekleri ve hücre gövdeleri bulunmaktadır. Dıştan içe sırasıyla horizontal hücreler, bipolar hücreler, interpleksiform hücreler, Müller hücreleri ve en içte amakrin hücreler bulunmaktadır. Horizontal hücrelerin görevi fotoreseptör bipolar hücre sinaptik bağlantılarında elekriksel iletiyi işlemektir. 8

19 Bipolar hücreler iki kutuplu yapılarıyla rod ve konlardan aldıkları iletiyi iç pleksiform tabakada gangliyon hücrelerine iletirler. Rodlar için özel ve tek tip bir bipolar hücre tipi mevcuttur ve her rod bipolar hücresi santral retinada periferde ise rod sferülü ile bağlantılıdır. Tüm bu rod bipolar hücreleri on (açık) ileti hücresidir. Kon bipolar hücreleri ise on ve off ileti tipiyle 2 ana gruba ayrılır. On ileti taşıyan kon bipolar hücreleri iç pleksiform tabanın iç katmanlarında, off ileti taşıyanlar ise pleksiform tabakanın dış katmanlarında gangliyon hücreleriyle sinaps yaparlar. Kon bipolar hücreleri yapısal olarak da diffüz bipolar ve midget bipolar hücreler olarak iki gruba ayrılmıştırlar. Diffüz olanlar birden fazla konla ilşkili iken midget tipi bipolar hücreler yalnızca birer konla bağlantılıdır (Resim 4 ). İnterpleksiform hücreler amakrin hücrelerle beraber yerleşimlidirler. Amakrin hücreler ve bipolar hücrelerin sinaptik bağlantılarına uzanan çıkıntıları olan sentrifugal şekilli hücrelerdir (5). Dev Müller hücrelerinin çekirdekleri de iç nükleer tabakada olup yapı olarak glial kökenli hücreler olduklarından ileride nöroglia başlığı altında ele alınacaklardır. Amakrin hücreler iç nükleer tabakanın en iç bölgesinde bulunan hücre grubudur ve kırka yakın farklı şekillere farklı nörotransmitter bulunduran alt tipi mevcuttur (6). Bu hücreler lateral bağlantılarıyla diğer amakrin hücreler, bipolar ve gangliyon hücreleriyle iletişim halindedirler ve sinaptik bileşkelere etkileriyle horizontal hücreler gibi elektriksel iletinin modifikasyonunda rol alırlar. İç Pleksiform Tabaka: İç nükleer tabakada bulunan farklı hücre gruplarıyla gangliyon hücreleri bu tabakada sinaptik bağlantılar yaparlar. Gangliyon Hücre Tabakası:Gangliyon hücrelerinin hücre gövdesinin bulunduğu bu tabakada tüm retinal satıhta yaklaşık 1.5 milyon hücre bulunduğu düşünülmektedir. Gangliyon hücrelerinin iç pleksiform tabakaya uzanan dendritik uzantıları ve sinir lifi tabakasına katılan birer aksonları bulunmaktadır. Area sentralis dışında tek sıralı olan gangliyon hücre tabakası area sentraliste çok katlı bir hal almakta ve parafoveal alanda iyice kalınlaşıp yaklaşık on sıralı olmaktadır. 9

20 Sinir Lifi Tabakası: Optik disk kenarında en kalın halinde μm olan sinir lifi tabakası perifere doğru incelerek devam eder. Bu katman gangliyon hücrelerin aksonlarının Müller ve astroglial hücrelerce birbirlerinden ayrılmış şekilde demetler halinde organize olmasıyla oluşmuştur. Retina genelinden optik sinir başına uzanan aksonlar en kısa mesafeyi katedecek şekilde dizilmişken foveanın temporalinden gelen aksonal demetler foveanın etrafını dolaşacak şekilde arkuat fibrilleri oluşturarak optik diske ulaşırlar. Gangliyon hücrelerinin aksonları μm kalınlıkta olup, intraretinal seyirleri boyunca myelinsizdirler, ancak optik diskin lamina kribrozasından geçtikten sonra myelin kılıfla sarılırlar ve bu nedenle optik sinir lamina kribroza dan sonra çap olarak genişler. Maküladan çıkıp optik diske uzanan liflerin toplamına ise papillomaküler band adı verilir. İnternal limitan membran: İLM retina iç yüzeyinde gerçek bir bazal membran olup, içten dışa lamina rara interna, lamina densa ve lamina rara eksterna olmak üzere 3 katmandan oluşmuştur (7). İçeriğinde tip I ve IV kollagen, laminin ve fibronektin bulunur. Retinal yüzey ise retinanın ana glial hücresi olan Müller hücrelerinin ayaksı çıkıntılarından oluşmaktadır. Optik disk kenarında astroglial hücrelerin bazal laminası olarak devam eder ve Elschnig membranı olarak adlandırılır. ILM nin kalınlığı ora serrata yakınlarında vitreus bazında 50 nm, ekvatorda 300nm, arka kutupta 900 nm ve foveada yaklaşık 15 nm kadardır (8). ILM nin inceldiği vitre bazı ya da fovea gibi bölgelerde ILM nin vitreal kortekse sıkı bağlantılar içerir. Elektronmikroskopik incelemelerde ayrıca vitre bazı, ekvator ve foveada ILM ile Müller hücrelerinin sitoplazmaları arasında sıkı bağlantı plakları bulunmuştur (9). Klinik olarak vitreomaküler yüzey hastalıklarında bu sıkı bağlantılar sayesinde arka hyaloidin ILM ye uyguladığı tanjansiyel ya da ön-arka kuvvetlerin retinal değişikliklere yol açtığı düşünülebilir. Nöroglia: Genel olarak retinanın destek hücreleridir ve bariyer oluşturma, yapısal organizasyon, sinir hücre ve uzantılarının izolasyonu, herhangi bir zedelenmede retinal tamir (gliosis) ve rejenerasyondan sorumludurlar. Retinada bulunan glial hücreler yapı ve fonksiyon açısından merkezi sinir sistemindeki glial hücrelerle birçok açıdan benzerler. Embriyolojik köken ve morfolojik açıdan makroglia ve mikroglia olmak üzere iki ana gruba ayrılırlar. Makroglial hücreler embriyolojik olarak nöral katlantıdan köken alırlar ve retinanın en büyük hücresi olan Müller hücreleri ve astroglialardan oluşurlar. Mikroglial hücreler vasküler endotel 10

21 hücreleri ve perisitler gibi mesodermal kökenlidir, morfolojik olarak çok daha ufak boyutlardadır II.b.3.Retinal Kan Dolaşımı Retinanın dış pleksiform tabakaya kadar uzanan dış bölgesini, koryokapillaris ile koroidal dolaşım beslerken, iç kısmını da oftalmik arterin ilk dalı olan santral retinal arter ve dalları besler. Santral retinal arter, lamina kribrozayı geçerken damar duvarının kalınlığı %50 oranında azalır, iç elastik lamel kaybolur ve orta adale katı incelir. Böylece üst ve alt papiller ana dallar da dahil olmak üzere retinada gözlenen temporal ve nazal tüm dallanmalar artık arterioldür. Retina kapillerleri çoklu arteriyoler bağlantılar içerir. Böylece bir besleyici damarın kapanması ile kapiller yatakta dolaşım durmaz. Kapillerler, sinir lifleri katında yüzeyel ağ, iç nükleer katta intraretinal ağ olmak üzere birbiriyle ilişkili iki kat oluştururlar. Arteryel anomaliler daha çok sinir lifleri katındaki yüzeyel ağı etkilerken, diabet gibi venöz anomaliler iç pleksusu tutmaya meyillidir. Retina kapillerlerinde endotel hücreleri düzenli bir dizilim gösterir ve terminal barlarla birbirine bağlı olup kan-retina bariyerini oluştururlar. Bu hücrelerden bazal membranları ile ayrılan ve perisit denen intramural hücrelerin de bu bariyerin korunmasında önemli rolleri vardır (10). Retina venleri de esas olarak arterlerin dağılımını izler. Az miktarda bağ doku ile desteklenen bir endotel katından oluşurlar. Arterlerin çaprazladığı bölgelerde aynı adventisyayı paylaşırlar. Santral retinal ven arterin girdiği yerden optik siniri terk eder. Optik sinir etrafındaki meningeal kılıfları geçtiği için, kafa içi basınç artışlarına hassastır ve papilödem oluşmunda önemlidir (10). II.b.4.Retinal Topografi Topografik olarak retina kabaca 3 bölüme ayrılabilir: 1. Periferik retina, 2. Ekvator ve çevresi, 3. Temporal damar arkları arasında kalan arka kutup, area sentralis.area sentralis, anatomik maküla diye de adlandırılır ve periferindeki retinadan farklı olarak ganglion hücre tabakası birden fazla hücresel katman içerir. Arka kutup da denen area sentralis farklı histolojik ve fonksiyonel özellikleriyle 4 alt bölüme ayrılmıştır ( Resim 5 ). 11

22 Resim 5: Üstte en içte (1) foveola ( 0.33 mm ),(2) 1.5 mm çapında fovea, (3) 0.5 mm eninde annüler zon olan parafovea, (4) 1.5 mm eninde annüler zon yapısı ile klinik makulanın en periferinde perifovea bulunmaktadır. Altta ise foveolar alanda gangliyon, sinir lifi, iç nükleer ve iç peksiform tabakaların olmadığı seçilmektedir Maküla: Posterior retinada alt ve üst temporal vasküler arklar içerisindeki 5.56 mm'lik alana "area sentralis" yada "arka pol" adı verilir. Merkezinde klinik olarak maküla, anatomik olarak fovea olarak isimlendirilen oval bir çöküntü bölgesi yer alır. Maküla klinik olarak optik sinirin temporali ve hafifçe aşağısındaki sarı renkli, avasküler bir alandır. Makülanın sarı rengi, diyetteki karotenoidlerden türeyen, iki ksantofil pigmenti, lütein ve zeaksantine bağlıdır. Bu pigmentler antioksidandır ve frajil yapılı fotoreseptör dış segmentlerini, fotooksidasyondan ve fototoksik kısa dalgaboylu ışığın emiliminden koruduğu düşünülmektedir. Mavi ışığın bu pigmentler tarafından emilimi ayrıca makuladaki kromatik aberasyonları da azaltmaktadır (11). Maküla santralindeki halka şeklindeki ışık reflesi foveayı tanımlar. Foveal reflenin ortasındaki küçük ışık reflesi de foveoladır. Histolojik açıdan makula (çapı:5,5 mm) foveola, fovea, parafovea ve perifovea şeklinde altgruplara ayrılmıştır (12). 12

23 Fovea : Fovea santralis retinanın vitreal yüzündeki küçük bir çukurluktur. Merkezi optik diskin 4 mm temporali, 0,8 mm aşağısında yer alır. Fovea yaklaşık olarak 1,5 mm çapındadır ve değişken olmakla beraber derinliği yaklaşık 0,25 mm dir. Fovea merkezinde retina kalınlığı azalarak yaklaşık 0,13 mm e düşer. Fovea kenarlarında iç nükleer tabaka 2 hücre sırasına düşer, fovea ortasında ise bu tabaka bulunmaz. Burada ayrıca iç pleksiform tabaka, ganglion hücreleri ve sinir lifleri katmanları yoktur (12). Foveal çukurluğun merkezindeki fotoreseptör katmanında ( foveola, çapı:200 μm ) sadece koniler bulunmaktadır. Buradaki koniler yüksek görme keskinliği için özelleşmişlerdir. Buradaki konilerin dış segmentleri 2 μm genişlikte, 45 μm uzunluktadır ve yüksek rezolüsyon amacıyla çok sıkı dizilmişlerdir. İç nükleer hücre tabakası lateral olarak yer değiştirmiştir ve böylece dış pleksiform tabakadaki fotoreseptör aksonları horizontal ve bipolar hücrelerle sinaps yapmak üzere radyal bir gidişat gösterir. Buradaki kalın radyal akson tabakasına Henle lifleri tabakası denir. Fotoreseptör aksonları merkezi 100 mikronluk alan dışına çıkmadıkça bipolar hücrelerle sinaps yapmaz. Bu anatomik özellikleri dolayısıyla ışık saçılımı en aza indirgenmiştir. Rodlar uzun ve ince dış segmentleri ile foveal duvarı eğiminde bulunurlar. Fovea santralindeki rodların olmadığı saha μm çapındadır (13,14). Fovea kenarına kadar olan iç retinal tabakalarda kapillerler bulunmaktadır. Kapillerlerin bulunmadığı foveal avasküler zon 0,25-0,6 mm çapındadır. Foveal avasküler zon flöresein anjiografide fovea merkezinin lokalizasyonu açısından önemlidir (12). Parafovea yakaşık 0,5 mm genişliktedir ve foveal bölge ile birlikte 2,5 mm çapındadır. İç nükleer hücre ve ganglion hücreleri tabakasındaki sinir hücrelerinin lateral olarak buraya yer değiştirmeleri nedeniyle bu bölge retinanın en kalın bölgesidir. İç nükleer tabakada 12, ganglion hücreleri tabakasında 10 sıraya kadar hücre katmanı bulunur. Bu bölgede Henle lifleri tabakası da oldukça kalın olup hem rodlar hem de konilerin aksonlarından oluşmaktadır (12). Perifovea yaklaşık 1,5 mm genişliktedir ve tüm maküla alanının horizontal çapı 5,5 mm dir. Bu bölge ganglion hücreleri tabakasındaki hücrelerin tek sıraya düştüğü yerde bitmektedir (12). 13

24 Ora serrata: Retina ile silier cisim arasındaki sınıra ora serrata denilir. Limbustan uzaklığı temporalde 7 mm, nazalde 5 mm'dir (15). Periferik retina ora serrataya doğru ilerledikçe incelir. Fotoreseptör tabakası iki üç adet hücre sırasına düşer, ve iç ve dış nükleer tabakalar yavaş yavaş birleşir. Ora serratadan 1 mm posteriora kadar olan bölümde rodlar bulunmaz ve geri kalan diğer fotoreseptörler, dış segmentleri gelişmemiş konilerdir (16). Vitreus: Vitreus arka kamara arkasındaki tüm globu dolduran, berrak, transparan, jel benzeri bir maddedir. Hacmi 4 cc dir ve volümü glob volümünün yaklaşık üçte ikisidir. %99 u sudan oluşur ve özgül ağırlığı arasındadır. Ağırlığı yaklaşık 4 gr dır (17,18). Refraktif indeksi 1,334 tür ve hümor aköze benzer (19,20). Jel olan vitreusun vizkozitesi suyun 1,8-2 katıdır ve 4,2 cc olarak ölçülmüştür (21,22). Vitreus ; hyalüronik asit içeren sıvı fazda ve kollajen benzeri madde içeren katı fazda olabilir. Genç insanlarda vitreusun %80'i jel, %20'si sıvı yapıdadır. Yaşlandıkça sıvı vitreusun volümü %50'e ulaşır (15). Vitreusun şekli içini doldurduğu alana uyacak şekilde kabaca bir küredir. Öndeki patellar fossa lens arka kapsülü komşuluğundaki vitreus yüzünde bir depresyondur. Vitreusun iki bölgede çok sıkı yapışıklığı mevcuttur (23,24), (resim 6). Önde silier cismin pigmentsiz epiteline sıkıca bağlanmıştır. Arkada optik disk çevresine yapışıktır. Bazı bireylerde maküla çevresinde de sıkı bağlantılar bulunabilmektedir (25,26). Vitreus ve damarlar arasında da bir miktar bağlantı bulunabilir (27,28). Vitreus ile optik disk yüzeyi arasında ise bağlantı bulunmamaktadır. Burada Martegiani adı verilen huni şeklinde bir alan vardır ve bu yapı öne doğru ilerleyerek cloquet kanalı ile devamlılık gösterir. Öndeki yapışıklık yaklaşık 2-3 mm genişliktedir ve pars plananın arka yüzünü ve periferal retinanın ön yüzünün çoğunu çevreler. Silier proseslere, zonüllere ve 8-9 mm çaplı anüler bir alanda da (Weigert in Hyaloidokapsüler Ligamanı ) lensin arka yüzüne gevşek olarak yapışıktır (29). Diğer alanlarda vitreus lens arka kapsülünden Berger alanı adı verilen bir boşlukla ayrılmıştır. Ön hyaloidal yüzey ora serrata anteriorunda vitreal bir kondansasyon gösterir. Ora serrata posteriorunda, vitreus internal limitan Membran (ILM) ile optik disk çevresindeki yapışıklığa kadar sıkı temastadır. Buna arka hyaloidal yüzey adı verilir. Cloquet kanalı primer vitreus ve vasküler sistemin artığını temsil eder (29,30,31). Optik diskteki martegiani alanından önde posterior lens kapsülüne doğru ilerler. Kanal asıl olarak horizontal meridyenin aşağısında bulunur ve s şeklinde bir gidişatı vardır. Önde 14

25 genişliği 1-2 mm civarında, patellar fossa da ise 4-5 mm kadardır. Vitreus sıkı yapıştığı periferik retina ve ora serratada vitreus bazını oluşturur. Vitreus bazı 2.6 mm genişliğindedir. Vitreus korteksi yakaşık 100 μm kalınlıktadır ve ön ve arka hyaloidi içerir. Tüm vitreusu çevreler ve kollajen fibrilleri, hücreler, proteinler ve mukopolisakkaridlerin kondansasyonundan oluşur (32-35). Fibrillerin yönleri rastgele dizilmiştir ve kalınlıkarı 10 nm kadardır. Retina ve vitreus korteksinin birleşim yerinde, korteksi ILM den ayıran 40 nm lik elektrolusen bir boşluk bulunur. İnce fibriller bu alana doğru uzanır. Santral vitreusun yoğunluğu kortikal vitreusa göre daha azdır ve merkezde 1-2 μm ve perifere doğru μm kalınlıkta olmak üzere fibriller daha gevşek bir organizasyonda bulunurlar (36). Pars plana, siliyer cismin arkada bulunan yassı kısmıdır. Önde siliyer cismin pars plikatası ve arkada ora serrata ile komşudur. Nazalde limbustan 2-5 mm, temporalde 2-7 mm lik bir alan anatomik olarak pars planaya denk gelir. Pars plana vitrektomide giriş delikleri, pars planaya gelecek şekilde, fakik gözlerde limbustan 3,5-4 mm, afak veya psödofaklarda ise 3 mm geriden açılır (15). Resim 6: Vitreusun göz içi dokularla ilişkisini gösteren şematik çizim. BS: Berger boşluğu, CC: Cloquet kanalı, M:Martegiani bölgesi, WL: Wieger ligamanı, VB: Vitre bazı,ah: anterior hyaloid (22). 15

26 II.c. PARS PLANA VİTREKTOMİ ENDİKASYONLARI Diyabetik Retinopati Temizlenmemiş ya da tekrarlayan vitreus içi kanama Traksiyonel retina dekolmanı Kombine traksiyonel ve regmatojen retina dekolmanı Progressif fibrovasküler proliferasyon Fibrovasküler proliferasyona bağlı maküla distorsiyonu Sıkı arka hyaloide bağlı maküla ödemi Retina dekolmanı Proliferatif vitreoretinopati ile beraber retina dekolmanı Dev yırtıklı retina dekolmanı Arka kutup yırtıklarına bağlı retina dekolmanı Seçilmiş primer retina dekolmanları Ön segment cerrahisi komplikasyonları Disloke lens materyali Disloke GİL Afakik ya da psödofakik kistoid maküla ödemi Endoftalmi Malign glokom Koroidal kanama Epitel içe büyümesi 16

27 Anestetik iğne perforasyonu Travma Hifema temizliği, travmatik katarakt ya da disloke lens Vitreus kanaması ve/veya retina dekolmanı ile beraber penetrasyon Reaktif intraoküler yabancı cisim Subretinal kanama/membran Travmatik maküla deliği Maküla cerrahisi Epiretinal membran Maküla deliği Koroidal neovaskülarizasyon Masif subretinal kanama Vitreomaküler traksiyon sendromu Makula translokasyonu Optik pit e sekonder seröz retina dekolmanı Retinal fotoreseptörler ya da retina pigment epitelinin transplantasyonu Pediyatrik retina bozuklukları Prematür retinopatisi Persistan hiperplastik primer vitreus Familiyal eksudatif vitreoretinopati Dev retinal yırtıklar/diyalizler Jüvenil retinoskizis Jüvenil romatoid artrit Koroidal koloboma, Morning Glory sendromu ya da optik sinir kolobomuna sekonder retina dekolmanı 17

28 Tümörler Koroid tümörlerinin internal rezeksiyonu Retinal anjiyomatözün komplikasyonları Kombine retina ve retina pigment epiteli hamartomu İntraoküler lenfoma Tanısal vitrektomi Retinal biyopsi Üveit Viral retinit-sitomegalovirüs, akut retinal nekroz İntraoküler enfeksiyonlar- bakteriyal, viral, fungal, parazitik Oftalmomiyasis Enflamatuar durumlar- sarkoidoz, Behçet hastalığı, üveal efüzyon Pars planit Whipple hastalığı Familiyal amiloidoz 18

29 II.d.PARS PLANA VİTREKTOMİ II.d.1.Pars plana vitrektomide kullanılan cihazlar Vitrektomi aletleri ; vitrektomi probları ve bunları kontrol eden sürücü sistemlerinden oluşmaktadır (resim 7). Resim 7: Vitrektomi aletleri (solda Dorc vitrektomi cihazı,sağda Alcon Accurus vitrektomi cihazı ). İlk defa Machemer tarafından üretilen vitreus infusion cutter dış kalınlığı 17G olan, iç içe geçmiş iki metal tüpten oluşuyordu.1975 lerde O Malley giyotin kesicili vitrektomi probunu ve bugünkü anlamdaki konvansiyonel pars plana sistemini tarif etmiştir. Sistemin standartı 20 G çaplı ; vitrektomi probu, ışık probu, ve skleraya sütüre edilen infüzyon kanülünden oluşmaktadır de De Juan tarafından tanıtılan 25G sisteminde ise infüzyon ışık ve vitrektomi probu çap standartı yarıya yakın küçülmüştür te Eckart tarafından tarif edilen 23 G (0.64mm) sistemde 19

30 infüzyon ışık, vitrektomi probu, 3 kanül, keskin trokar, konjonktiva sabitleyicisi, açılı 23 G lik MVR bıçağı mevcuttur.konjonktivayı sabitleyicisi ile konjonktivanın sklera üzerinde kayması önlenirken MVR eğik kesi yapmakta ve künt uçlu inserter kanüller yerleştirilmektedir. Vitreoretinal işlemler bitince ise kanüller çekilmekte ve eğik açılan sklera tünelleri ile valv mekanizması ile sızdırmazlık sağlamaktadır. Genellikle ilave bir sütüre ihtiyaç olmamaktadır. Çap küçüldükçe vitrektomi probundan aspire edilen miktar azalmaktadır ve 25 G sistemine oranla aspirasyon debisi 20 G sisteminde 4 kat, 23 G sisteminde 1.5 kat daha fazladır (Resim 8). Problar inceldikçe esneme artmaktadır ve dayanıklılık azalmaktadır. Pars plana vitrektomide kullanılan primer araç olan vitreus kesicisi, vitreusun yüksek hızla kesilmesini ve vitreus jelinin düşük emiş gücüyle ortadan kaldırılmasını sağlar. Kesici, giyotin tipi bir mekanizmaya sahiptir. Vitreus kesicisi vitrektomi makinasına iki yolla bağlanır. Bunlardan bir tanesi vitreus kesicisinin kesici kısmını, diğeri de aspirasyon yapan kısmını vitrektomi makinasına bağlamaktadır. Vitrektomi probları kullandıkları enerjiye göre elektikli ve pnömatik problar olmak üzere ikiye ayrılırlar Resim 8: G vitreus kesici tipleri 20

31 Konvansiyonel aydınlatma sistemleri, son yıllarda gelişen ve değişen vitreoretinal cerrahi konseptleri için yetersiz kalmaktadır.çoğu vitrektomi makinesi genellikle sarı ışık kullanan ışık kaynağı ile donatılmış durumdadır. Fiberoptik kablolar içeren ışık borusu plastik bir kılıfla sarmalanmıştır ve vitrektomi makinesi ışık kaynağı ile bağlantı halindedir. Özellikle bimanuel cerrahi ve daha küçük kesili vitrektomi için daha parlak ışık kaynağı gerekmektedir. Xenon ışık kaynağının retina toksisitesi açısından halojen ışık kaynağı ile arasında fark olmadığı belirtilmektedir. Fakat xenon ışık kaynağının görüntü kalitesi halojene göre daha iyidir ( Resim 9). Ayrıca avize tipi aydınlatma da çalışma süresini uzatmak için iyi bir yöntemdir. Resim 9: Halojen ve Xenon ışık kaynakları arasındaki fark Gözün posterior segmentinin görülebilmesi için direkt kontakt veya indirect görüntüleme sistemleri mevcuttur. İndirekt sistemler de kontakt ya da nonkontakt olabilir (resim 10,11). Non kontakt görüntüleme sistemlerindeki en önemli avantajlar şunlardır; asistana ihtiyaç yoktur, korneal travma yoktur, hava sıvı değişiminde 21

32 görüntü iyidir, odak derinliği iyidir, kontakt lenslerle birlikte kullanılabilir yapıdadır. Günümüzde çoğunlukla nonkontakt, geniş açılı ve panoromik görüntüleme sistemleri kullanılmaktadır. Bu sistemler binoküler indirek oftalmoskop mantığı ile çalışmakta olup geniş bir alanın görülmesi ve fokus derinliği gibi avantajlara sahipken, görüntüler ters oluşacağından görüntü ters çevirici mekanizmanın ameliyat mikroskopuna bağlanması gerekmektedir. Resim 10: Kontakt geniş açılı görüntüleme sistemleri. Resim 11: Nonkontakt geniş açılı görüntülleme sistemleri 22

33 Cerrahın sağ veya sol ayağının önüne konulacak pedalla vitreus kesicisinin kontrolü sağlanabilmektedir. Bu pedalla vitreus kesicisine sadece vakum veya kesme veya her ikisi birden yaptırılabilmektedir Pars plana vitrektomi cerrahisi için ameliyat mikroskobu mutlaka şarttır. Ameliyat mikroskobunun kullanılma amacılarından en önemlisi, manüplasyon yapılan alanda derinlik hissi oluşturularak, bu alanın net bir şekilde izlenmesinin sağlanmasıdır. Ameliyat mikroskobuna asistanın da ameliyatı izleyebileceği bölüm eklenmiş olmalıdır (resim 12). Resim 12: Ameliyat Mikroskopu II.d.2. Pars Plana Vitrektomi- Cerrahi Teknik Vitreoretinal cerrahide rutin uygulanan teknik 20 G enstrümanlarla yapılan pars planadan üç girişli vitrektomi tekniğidir (Resim 13). Genellikle bu girişler fakik gözlerde limbustan 3.5 mm geriden, afakik ya da psödofakik gözlerde 3 mm geriden 23

34 yapılır. İnfüzyon kanülü sıklıkla inferotemporale sütüre edilir ve dengelenmiş salin solüsyonu ile eksize edilen materyalin yer değiştirmesi ile stabil bir intraoküler basınç sağlamaya yarar. Bu iki giriş sayesinde göz hareketi bimanüel olarak kontrol edilebilir. Resim 13: Pars planadan üç girişli vitrektomi tekniği. II.d.2. i. Vitreusun Kesilerek Alınması: Başlıca vitreus kesim teknolojileri giyotin ya da döner kesicilerdir. Giyotin kesici, 20 G künt uçlu bir enstrüman olup dokunun aspire edildiği yan girişleri ile probun aksında hareket eden bir iç kesici sistemden oluşmaktadır. Günümüzde kesme hızı dakikada 2500 kesime kadar hızlandırılmaktadır. Yüksek kesici hızı kullanıldığında dokuya daha az traksiyon uygulayacağından retinaya yakın çalışılırken iyatrojenik retina yırtığı ihtimali azalmaktadır. 24

35 Döner kesicide ise probun ucuna daha yakın bir yan giriş mevcut olup probun içerisinde dönen bir bıçak yardımı ile vitreus kesimi ve aspirasyonu sağlanır. Yan giriş prob ucuna daha yakın olduğu için retinanın yüzeyine daha yakın çalışılabilmektedir. Ancak bu tip vitrektomi kesicilerinin üretimi daha zor ve pahalı bir işlemdir ve tekrar kullanılmak üzere üretilmemektedirler. Son yıllarda diğer kesici teknolojileri de gelişmektedir. En çok ümit verici olan erbium-yag (ytrium-aluminium-garnet) kesicilerdir. Bu tip enstrümanlar ile altındaki retinaya zarar vermeden epiretinal dokunun katmanlarının kesilebilmesi umulmaktadır (37). II.d.2. ii. Lensektomi: Lensektomi lensin sublukse olduğu durumlarda ya da eğer katarakt retinanın görüntülenmesine engel oluyorsa yapılmaktadır. Vitreoretinal traksiyonun vitreus tabanında ya vitreus tabanının önünde olduğu proliferatif vitreoretinopati (PVR) ya da travma gibi durumlarda da yapılabilir. Vitrektomi sırasında lensektomiye ihtiyaç duyulduğunda pars plana girişiyle arka plandan lens yenmeye başlanmalı ve intraoküler lens konulması planlanmayan ön PVR gibi durumlarda kapsülün tamamı alınmalıdır. Son yıllarda preoperatif katarakt tespit edilen ve görme prognozunun yüksek olduğu olgularda ön girişli fakoemülsifikasyon cerrahisi, intraoküler lens implantasyonu ile vitrektominin kombine uygulanması tercih edilmektedir (38). Önce katarakt cerrahisi uygulanıp, ardından vitrektomiye geçilir. Arka kapsülün açılma ihtimaline karşın, hava sıvı değişimi esnasında daha az lens üzeri kondansasyon oluşacağından silikon yapıda bir intraoküler lens yerine akrilik yapıda bir lens tercih edilmelidir. Ayrıca akrilik 25

36 yapıdaki lenslerde uzun süreli internal tamponad olarak silikon yağı kullanıldığında, lens üzerinde silikon yapıdaki lenslere göre daha az yağ damlaları birikecektir. II.d.2. iii. Perflurokarbon sıvıları: Perflurokarbon sıvıları vitrektomi sırasında kullanılan cerrahi manipülasyonu kolaylaştıran maddelerdir (39). Bu sudan ağır sıvılar neredeyse suyun 2 katı özgül ağırlığa sahiptirler ve silikon yağı ya da salin solüsyonuyla karışmayacak kadar yüksek yüzey gerilimleri vardır. Bu özelliklerden dolayı dekole retinayı arkadan öne doğru düzleştirir ve bu sırada subretinal sıvının sıvazlanarak periferal retinal yırtıklardan boşalmasını sağlar (Resim 14). Böylelikle perflorokarbon kullanımıyla internal drenaj amaçlı bir arka retinotomi açılmasına gerek kalmaz. Perflorokarbonlar özellikle dev retinal yırtıklı dekolman cerrahisinde değerlidir. Resim 14: Perflorokarbon sıvılarının vitrektomi sırasında kullanımı 26

37 Retinayı yatıştırmak için yapılan standart hava-sıvı değişimi retinanın malpozisyonu ile sonuçlanabilir. Ayrıca bu dev yırtıkların çoğunlukla ters dönmüş arka flepleri vardır ki bunlar hava yardımıyla düzelmez. Perflorokarbon kullanarak kolaylıkla flep düzleştirilip, retina olması gereken normal anatomik pozisyonuna getirilebilir. PVR ın eşlik ettiği retina dekolmanlarında perflorokarbon total retina dekolmanının içini doldurarak daha önde yerleşmiş olan traksiyonların, yırtıkların ve membranların daha iyi görülmesine olanak verir. Retinayı stabilize ederek membran disseksiyonunun ve rahatlatıcı retinotomilerin yapılmasını kolaylaştırır. Perflorokarbonun vitrektomi sırasında diğer kullanım amaçları; disloke olmuş lens materyalinin ya da intraoküler lensin yüzdürülerek çıkarılmasına yardım etmesi ve intraoküler hemostaz sağlayarak kanamayı lokalize etmesidir. II.d.2. iiii. Endofotokoagülasyon Çevresel gevşetici retinotomiler dahil olmak üzere tüm retinal yırtıkların etrafına lazer fotokoagülasyon uygulanmalıdır (resim 15). Genel olarak 2 ya da 3 sıra tedavi yeterli olmaktadır. PVR lı retina dekolmanı gibi ileri evre vakalarda lazer spotları skleral çökertmenin üzerine de 2 ya da 3 sıra olacak şekilde uygulanmalıdır. Proliferatif diyabetik retinopatide hem aktif arka segment neovaskülarizasyonunu engellemek hem de neovasküler glokom gelişimini önlemek için periferik olarak panretinal fotokoagülasyon uygulanmalıdır. Submaküler cerrahideki tecrübelere göre koroidal neovasküler membran fotokoagülasyon gerektirmemektedir 27

38 Resim 15: 23 G endofotokoagülasyon. II.d.2. iiiii.gaz ve sıvı tamponadlar Eğer operasyon sonunda göz içinde bırakılacak tamponadın kısa süreli etki göstermesi isteniyorsa gaz karışımları kullanılır. İntravitreal verilen gaz karışımları tarafından oluşturulan kabarcıklar yüzücü ve genleşici olduğundan retinayı pigment epiteline doğru yaklaştırdığı için retinal yırtığı kapatır. Böylece vitreus içinde bulunan sıvı subretinal yüzeye geçemez, daha önceden subretinal yüzeyde bulunan sıvı da koroid ve RPE tarafından emilir. İntravitreal verilen gaz karışımları tarafından oluşturulan kabarcıkların ulaşılamayan yerlerdeki retina kıvrımlarının mekanik olarak açılmasını sağlamak ve göz içi proliferasyonu azaltmak gibi avantajları olduğu bilinmektedir. Hangi tip gaz tamponadın kullanılacağı klinik duruma göre belirlenir (39). Basit retina dekolmanlarında internal tamponad koryoretinal adezyonların oluşması için gerekli sürede gereklidir. Genellikle 2 hafta kalan SF6 (Sülfür hegzaflorür) kullanılır. PVR, travma ya da dev yırtığın eşlik ettiği daha komplike 28

39 retina dekolmanlarında 4 ile 6 hafta arasında tamponad etkisini sürdüren C3F8 (perfloropropan) kullanılır. Bununla beraber, göz içinde bırakılacak tamponad uzun süre göz içerisinde bırakılacaksa, operasyon sonrasında hastanın uçak yolculuğu yapması zorunluysa ve daha önce tamponad olarak gaz karışımı kullanılmasına rağmen retinal yatışma sağlanamamışsa; silikon yağı kullanılır. Silikon yağının kimyasal yapısı siloksanınkine benzer ve visköz hidrofobik polimer bileşimler içerir. Polimerin uzunluğu silikon yağının viskozitesini belirler. Vitreoretinal cerrahide internal tamponad olarak kullanılan silikon yağları polidimetilsiloksanlardır. Silikon yağının kırma indeksi dir ve vitreustan biraz daha kırıcı bir maddedir. Silikon yağı vitreustan daha yüksek kırma indeksine sahip olduğundan gözün refraktif durumunda belirgin değişikliğe neden olur. Göz içindeki silikon yağının ön yüzeyi afakik hastalarda konveks olacağından pozitif lens etkisi, fakik ve psödofakik hastalarda da konkav olacağından negatif lens etkisi gösterir (40). II.d.2. iiiiii. Cerrahi komplikasyonlar Vitreoretinal cerrahide komplikasyon oranının belirlenmesinde cerrahi deneyim ve becerinin önemi büyüktür. Vitrektomi geçirmiş, diyabetik retinopati ya da vasküler tıkanıklıklar gibi retinal vasküler hastalığı olan vakalarda rubeosis iridis ve/veya neovasküler glokom oluşabilir. Bu sinsi ilerleyen ve kontrolü zor olan neovasküler gelişime anterior fibrovasküler proliferasyon denir. Genellikle lazer fotokoagülasyona iyi sonuç vermez ve cerrahi başarının düşük olmasına yol açar. Cerrahi sırasında panretinal lazer fotokoagülasyon uygulanması, anterior neovasküler komplikasyon oranını azaltmaktadır (41). Diyabetik retinopatili ve ciddi iskemisi olan gözlerde periferik 29

MAKULA HASTALIKLARI. Prof.Dr. Solmaz AKAR

MAKULA HASTALIKLARI. Prof.Dr. Solmaz AKAR MAKULA HASTALIKLARI Prof.Dr. Solmaz AKAR MAKULA HASTALIKLARI Makula arka kutupta yaklaşı şık k 5mm çapında oval bölgedir. b Ksantofil pigmenti içerir. i Birden fazla ganglion tabakası vardır MAKULA HASTALIKLARI

Detaylı

Proliferatif Diabetik Retinopati de Cerrahi Tedavi

Proliferatif Diabetik Retinopati de Cerrahi Tedavi Proliferatif Diabetik Retinopati de Cerrahi Tedavi Prof. Dr Berati Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi 1.Retina Günleri Hilton, İstanbul, 2013 Görmeyi tekrar sağlamak Vitreus hemorajisi Traksiyonel Dekolman

Detaylı

RETİNA DEKOLMANI PROF. DR. ŞENGÜL ÖZDEK

RETİNA DEKOLMANI PROF. DR. ŞENGÜL ÖZDEK RETİNA DEKOLMANI PROF. DR. ŞENGÜL ÖZDEK Histoloji Anatomi RETİNA DEKOLMANI Sensoriyel retinanın retina pigment epitelinden ayrılmasına retina dekolmanı denir. Görülme sıklığı 1 / 10000, 80 yaşına kadar

Detaylı

DİABETİK RETİNOPATİ VE TEDAVİSİ

DİABETİK RETİNOPATİ VE TEDAVİSİ DİABETİK RETİNOPATİ VE TEDAVİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Diabetes Mellitus Endojen insülinin yokluğu veya hücre içine giriş yetersizliğine bağlı Genel popülasyonun

Detaylı

DİABETİK RETİNOPATİ VE TEDAVİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları

DİABETİK RETİNOPATİ VE TEDAVİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları DİABETİK RETİNOPATİ VE TEDAVİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Diabetes Mellitus Endojen insülinin yokluğu veya hücre içine giriş yetersizliğine bağlı Genel popülasyonun

Detaylı

Vitreo - Retinal Cerrahi, Dünü - Bugünü...

Vitreo - Retinal Cerrahi, Dünü - Bugünü... Vitreo - Retinal Cerrahi, Dünü - Bugünü... Fulya Retina Merkezi, İstanbul Tunç OVALI Retina Dekolmanının Tedavisininde İlk Adımlar Retinanın ayrıntılı biçimde incelenmesi 1851 de Alman bilim adamı Helmholtz

Detaylı

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI. Dr Alparslan ŞAHİN

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI. Dr Alparslan ŞAHİN DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu Periferik retina dejenerasyonları Retina periferinde ora serrataya

Detaylı

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu Periferik retina dejenerasyonları Retina periferinde ora serrataya

Detaylı

Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi) Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi) İlk Muayenede Hiakye (Anahtar ögeler) AVD semptomları (II+, Retina dekolmanı, ilişkili genetik bozukluklar

Detaylı

Kocatepe Tıp Dergisi Kocatepe Medical Journal 2014;15(3): 355-9 DERLEME / REVIEW. Retina Anatomisi. Retinal Anatomy Sibel İNAN

Kocatepe Tıp Dergisi Kocatepe Medical Journal 2014;15(3): 355-9 DERLEME / REVIEW. Retina Anatomisi. Retinal Anatomy Sibel İNAN Kocatepe Tıp Dergisi Kocatepe Medical Journal 2014;15(3): 355-9 DERLEME / REVIEW Sibel İNAN Afyon Devlet Hastanesi, Göz Hastalıkları Kliniği, Afyonkarahisar Geliş Tarihi / Received: 17.05.2012 Kabul Tarihi

Detaylı

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Tanım Prematüre bebeklerde retina damarlarının gelişim bozukluğu ile karakterize bir hastalıktır.

Detaylı

Çocuk Yaş Grubunda Pars Plana Vitrektomi Endikasyon ve Sonuçları*

Çocuk Yaş Grubunda Pars Plana Vitrektomi Endikasyon ve Sonuçları* Çocuk Yaş Grubunda Pars Plana Vitrektomi Endikasyon ve Sonuçları* Indications and Results of Pars Plana Vitrectomy in Childhood Zerrin BAYRAKTAR 1, Ziya KAPRAN 2, Mustafa METE 3, Tuğrul ALTAN 1, Nur ACAR

Detaylı

Nörosensoriyel retinanın gevşek bir şekilde tutunduğu RPE tabakasından ayrılması 1. Yırtıklı (Regmatojen) RD 2. Traksiyonel RD 3.

Nörosensoriyel retinanın gevşek bir şekilde tutunduğu RPE tabakasından ayrılması 1. Yırtıklı (Regmatojen) RD 2. Traksiyonel RD 3. Retina Dekolmanı Prof. Dr.İhsan ÇAÇA Nörosensoriyel retinanın gevşek bir şekilde tutunduğu RPE tabakasından ayrılması 1. Yırtıklı (Regmatojen) RD 2. Traksiyonel RD 3. Eksüdatif RD Retina Dekolmanı Sensöriyel

Detaylı

PARS PLANA VİTREKTOMİ SONRASI SİLİKON ENJEKSİYONU YAPILAN OLGULARDA ÖN SEGMENT PARAMETRELERİNİN PENTACAM CİHAZI

PARS PLANA VİTREKTOMİ SONRASI SİLİKON ENJEKSİYONU YAPILAN OLGULARDA ÖN SEGMENT PARAMETRELERİNİN PENTACAM CİHAZI T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI OKMEYDANI EĞİTİM VE ARA TIRMA HASTANESİ GÖZ KLİNİĞİ PROF. DR. MUSTAFA NURİ ELÇİOĞLU PARS PLANA VİTREKTOMİ SONRASI SİLİKON ENJEKSİYONU YAPILAN OLGULARDA ÖN SEGMENT PARAMETRELERİNİN

Detaylı

Optik koherens tomografi çıktısının okunması. Dr. Oya Tekeli Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları AD, Ankara

Optik koherens tomografi çıktısının okunması. Dr. Oya Tekeli Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları AD, Ankara Optik koherens tomografi çıktısının okunması Dr. Oya Tekeli Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları AD, Ankara Optik koherens tomografi Teknik ilk olarak 1991 Dr. Huang ve ekibi tarafından tanımlanmıştır

Detaylı

Diyabetik traksiyonel retina dekolmanlı olgularda 23-gauge pars plana vitrektomi cerrahisi sonuçları

Diyabetik traksiyonel retina dekolmanlı olgularda 23-gauge pars plana vitrektomi cerrahisi sonuçları JCEI / 2015; 6 (1): 27-32 Journal of Clinical and Experimental Investigations doi: 10.5799/ahinjs.01.2015.01.0481 ÖZGÜN ARAŞTIRMA / ORIGINAL ARTICLE Diyabetik traksiyonel retina dekolmanlı olgularda 23-gauge

Detaylı

Diyabetik Retinopati (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Diyabetik Retinopati (İlk ve Takip Değerlendirmesi) Diyabetik Retinopati (İlk ve Takip Değerlendirmesi) İlk Muayenede Hikaye (Anahtar ögeler) Diyabetin süresi (II++, GQ, SR) Geçmişteki glisemik kontrol (Hemoglobin A1c) (II++, GQ, SR) İlaçlar (II, GQ, SR)

Detaylı

Proliferatif Diyabetik Retinopati Tedavisi

Proliferatif Diyabetik Retinopati Tedavisi Proliferatif Diyabetik Retinopati Tedavisi The Treatment of Proliferative Diabetic Retinopathy Ziya KAPRAN 1, Nur ACAR 2 Güncel Konu Quest Editorials ÖZ Anahtar Kelimeler: Proliferatif diabetik retinopati,

Detaylı

İDİYOPATİK MAKULA DELİĞİ TEDAVİSİNDE 25 GAUGE PARS PLANA VİTREKTOMİ SONUÇLARIMIZ

İDİYOPATİK MAKULA DELİĞİ TEDAVİSİNDE 25 GAUGE PARS PLANA VİTREKTOMİ SONUÇLARIMIZ T.C.Sağlık Bakanlığı Prof. Dr.N.Reşat Belger Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi I. Klinik ef : Prof. Dr. Ömer Faruk Yılmaz II. Klinik ef : Doç. Dr. Ziya Kapran III. Klinik ef: Prof. Dr. Ahmet Demirok

Detaylı

Katarakta Eşlik Eden Retina Hastalığı Olan Olgularda Aynı Seansta ve Ayrı Seanslarda Uygulanan Girişimlerin Karşılaştırılması

Katarakta Eşlik Eden Retina Hastalığı Olan Olgularda Aynı Seansta ve Ayrı Seanslarda Uygulanan Girişimlerin Karşılaştırılması KLİNİK ÇALIŞMA/ORIGINAL ARTICLE Katarakta Eşlik Eden Retina Hastalığı Olan Olgularda Aynı Seansta ve Ayrı Seanslarda Uygulanan Girişimlerin Karşılaştırılması To Compare Combined Surgery and Separate Surgery

Detaylı

EPİRETİNAL MEMBRANLAR VE CERRAHİ TEDAVİ SONUÇLARIMIZ

EPİRETİNAL MEMBRANLAR VE CERRAHİ TEDAVİ SONUÇLARIMIZ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI PROF. DR. N. REŞAT BELGER BEYOĞLU GÖZ EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ ŞEF: Prof. Dr. Ömer Faruk Yılmaz Doç. Dr. Ziya Kapran EPİRETİNAL MEMBRANLAR VE CERRAHİ TEDAVİ SONUÇLARIMIZ Dr.

Detaylı

KROMOVİTREKTOMİ. Dr.Gaye Dişli Dr.Şengül Özdek. Mart 2011

KROMOVİTREKTOMİ. Dr.Gaye Dişli Dr.Şengül Özdek. Mart 2011 KROMOVİTREKTOMİ Dr.Gaye Dişli Dr.Şengül Özdek Mart 2011 VİTREORETİNAL CERRAHİ 1970 ; Robert Machemer ;18G vitrektomiyi ilk olarak yumurta üzerinde denemiş. Trans Pars Plana Vitrektomi 1974 ; Connor O Malley

Detaylı

Vitreoretinal Cerrahide Xenon Işık Aydınlatmanın Etkileri

Vitreoretinal Cerrahide Xenon Işık Aydınlatmanın Etkileri Kocatepe Tıp Dergisi The Medical Journal of Kocatepe 12: 137-143 / Eylül 2011 Afyon Kocatepe Üniversitesi Vitreoretinal Cerrahide Xenon Işık Aydınlatmanın Etkileri The Efficacy of Xenon Light Endoillumination

Detaylı

İdiopatik Makula Deliği Cerrahisi Sonuçlarımız*

İdiopatik Makula Deliği Cerrahisi Sonuçlarımız* İdiopatik Makula Deliği Cerrahisi Sonuçlarımız* Results of Idiopathic Macular Hole Surgery Muzaffer ÖZTÜRK 1, Yasemin ÜN 2, Andaç ERGEN 1, Mustafa ELÇİOĞLU 3 Klinik Çalışma Original Article ÖZ Amaç: İdiopatik

Detaylı

Kronik Üveitlere Baðlý Arka Segment Komplikasyonlarýnda Vitreoretinal Cerrahi*

Kronik Üveitlere Baðlý Arka Segment Komplikasyonlarýnda Vitreoretinal Cerrahi* Kronik Üveitlere Baðlý Arka Segment Komplikasyonlarýnda Vitreoretinal Cerrahi* Vitreoretinal Surgery in Posterior Segment Complications due to Chronic Uveitis Zerrin BAYRAKTAR 1, Okan ORAL 2, Ziya KAPRAN

Detaylı

ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ. Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli

ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ. Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli Endotel, dolaşım sistemini döşeyen tek katlı yassı epiteldir. Endotel hücreleri, kan damarlarını kan akımı yönünde uzunlamasına döşeyen yassı,

Detaylı

GİRİŞ-AMAÇ YÖNTEM-GEREÇLER

GİRİŞ-AMAÇ YÖNTEM-GEREÇLER PS1018 Retinal Ven Tıkanıklığı Bulunan Hastalarda Tedavi Başarısını Etkileyen Özellikler Ufuk Adıgüzel, Nurgül Kuş Mersin Üniversitesi, Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Mersin GİRİŞ-AMAÇ Retina ven tıkanıklıkları

Detaylı

YIRTIKLI RETİNA DEKOLMANLARINDA SKLERAL ÇÖKERTME CERRAHİSİ SONUÇLARIMIZ

YIRTIKLI RETİNA DEKOLMANLARINDA SKLERAL ÇÖKERTME CERRAHİSİ SONUÇLARIMIZ T.C. S.B.Prof. Dr. N. Reşat Belger Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şef: Prof. Dr. Ömer Faruk Yılmaz Şef: Doç. Dr. Ziya Kapran YIRTIKLI RETİNA DEKOLMANLARINDA SKLERAL ÇÖKERTME CERRAHİSİ SONUÇLARIMIZ

Detaylı

Diyabetik Retinopati Tanı, Takip ve Tedavisi

Diyabetik Retinopati Tanı, Takip ve Tedavisi Diyabetik Retinopati Tanı, Takip ve Tedavisi Diyabeti olan her hasta diyabetik retinopati riski taşır. Gözün anatomisi nedeni (resim 1a) ile iyi görüyor olmak göz sağlığının kusursuz olduğu göstermez,

Detaylı

Katarakt cerrahisi sırasında ve travmaya bağlı vitreusa disloke olan göz içi lens ve nükleuslarda pars plana vitrektomi

Katarakt cerrahisi sırasında ve travmaya bağlı vitreusa disloke olan göz içi lens ve nükleuslarda pars plana vitrektomi Orijinal araştırma-original research http://dx.doi.org/10.7197/1305-0028.1879 Katarakt cerrahisi sırasında ve travmaya bağlı vitreusa disloke olan göz içi lens ve nükleuslarda pars plana vitrektomi Pars

Detaylı

Özofagus Mide Histolojisi

Özofagus Mide Histolojisi Özofagus Mide Histolojisi Sindirim kanalını oluşturan yapılar Gastroıntestınal kanal özafagustan başlayıp anüse değin devam eden değişik çaptaki bir borudur.. Ağız, Farinks (yutak), özafagus(yemek borusu),

Detaylı

Proliferatif Diyabetik Retinopatisi olan Tip 2 Diyabetik Olgularda Pars Plana Vitrektomi Sonuçlarımız*

Proliferatif Diyabetik Retinopatisi olan Tip 2 Diyabetik Olgularda Pars Plana Vitrektomi Sonuçlarımız* Proliferatif Diyabetik Retinopatisi olan Tip 2 Diyabetik Olgularda Pars Plana Vitrektomi Sonuçlarımız* Review of our Pars Plana Vitrectomy Results for Proliferative Diabetic Retinopathy in Type 2 Diabetics

Detaylı

Amaç: Temel refraksiyon açıklaması ve myopi, hipermetropi ve astigmatizmatizma izahıve nasıl düzeltilebildiklerini anlatmak.

Amaç: Temel refraksiyon açıklaması ve myopi, hipermetropi ve astigmatizmatizma izahıve nasıl düzeltilebildiklerini anlatmak. DÖNEM 3 DERSLERİ.. GÖZÜN ANATOMİ VE FİZYOLOJİSİ GÖZ MUAYENE YÖNTEMLERİ KIRMA KUSURLARI VE TEDAVİSİ ŞAŞILIK VE TEDAVİSİ GÖZ YAŞI YAPISI, DRENAJ VE HASTALIKLARI KIRMIZI GÖZ GLOKOM OPTİK SİNİR VE GÖRME YOLLARI

Detaylı

RETİNA DAMAR HASTALIKLARI. Prof. Dr. İhsan ÇAÇA

RETİNA DAMAR HASTALIKLARI. Prof. Dr. İhsan ÇAÇA RETİNA DAMAR HASTALIKLARI Prof. Dr. İhsan ÇAÇA Oftalmik bir dalı olan ilk arter, common carotid a in internal Carotid arterin dalıdır. Oftalmik arter bir kaç dala daha ayrılır. Santral retinal arter optik

Detaylı

KATARAKTLAR. Yrd. Doç. Dr. Abdullah Kürşat Cingü DÜTF Göz Hastalıkları AD

KATARAKTLAR. Yrd. Doç. Dr. Abdullah Kürşat Cingü DÜTF Göz Hastalıkları AD KATARAKTLAR Yrd. Doç. Dr. Abdullah Kürşat Cingü DÜTF Göz Hastalıkları AD Kristalin lens İris gerisinde, zonüla lifleriyle korpus siliare ye asılı durumdadır. Bikonveks yapıda, saydam ve damarsızdır. Gözün

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

Komplike Retina Dekolmanlarında Pars Plana Vitrektomi ile Birlikte 5000 cs Silikon Yağı Kullanımı

Komplike Retina Dekolmanlarında Pars Plana Vitrektomi ile Birlikte 5000 cs Silikon Yağı Kullanımı Komplike Retina Dekolmanlarında Pars Plana Vitrektomi ile Birlikte 5000 cs Silikon Yağı Kullanımı Use of 5000 cs Silicone Oil in Conjunction with Pars Plana Vitrectomy for Eyes with Complicated Retinal

Detaylı

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU)

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) Op.Dr. Tuncer GÜNEY Göz Hastalıkları Uzmanı GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) HASTALIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ? Glokom=Göz Tansiyonu Hastalığı : Yüksek göz içi basıncı ile giden,görme hücrelerinin ölümüne

Detaylı

GÖZ İÇİ YABANCI CİSİM OLGULARINDA FAKOEMÜLSİFİKASYON İLE KOMBİNE PARS PLANA VİTREKTOMİ SONUÇLARI

GÖZ İÇİ YABANCI CİSİM OLGULARINDA FAKOEMÜLSİFİKASYON İLE KOMBİNE PARS PLANA VİTREKTOMİ SONUÇLARI T.C. S. B. PROF. DR. N. REŞAT BELGER BEYOĞLU GÖZ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ Başhekim ve IV. Göz Klinik Şefi: Prof. Dr. Hülya Güngel I. Göz Klinik Şefi: Prof. Dr. Ömer Faruk Yılmaz II. Göz Klinik Şefi:

Detaylı

Oftalmik Mikroendoskobinin Güncel Vitreoretinal Cerrahiye Olan Katkıları

Oftalmik Mikroendoskobinin Güncel Vitreoretinal Cerrahiye Olan Katkıları Oftalmik Mikroendoskobinin Güncel Vitreoretinal Cerrahiye Olan Katkıları Contributions of Ophthalmic Microendoscopy to Contemporary Vitreoretinal Surgery Techniques Emin ÖZMERT 1 Derleme Editorial Review

Detaylı

Arka Segment Göz İçi Yabancı Cisimlerinde Vitreoretinal Cerrahi Sonuçlarımız

Arka Segment Göz İçi Yabancı Cisimlerinde Vitreoretinal Cerrahi Sonuçlarımız J Kartal TR 2013;24(3):169-173 doi: 10.5505/jkartaltr.2013.85047 KLİNİK ÇALIŞMA ORIGINAL ARTICLE Arka Segment Göz İçi Yabancı Cisimlerinde Vitreoretinal Cerrahi Sonuçlarımız Results of Vitreoretinal Surgery

Detaylı

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalp kası beyinden sonra en fazla kana gereksinim duyan organdır. Kalp kendini besleyen kanı aortadan ayrılan arterlerden alır. Bu arterlere koroner

Detaylı

Diabetik Makula Ödeminde Florosein Anjiografi ve Optik Koherens Tomografi Bulgularının İlişkisi

Diabetik Makula Ödeminde Florosein Anjiografi ve Optik Koherens Tomografi Bulgularının İlişkisi Diabetik Makula Ödeminde Florosein Anjiografi ve Optik Koherens Tomografi Bulgularının İlişkisi The Correlation of Fluorescein Angiografic and Optical Coherence Tomographic Features in Diabetic Macular

Detaylı

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ. Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ. Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI Üveit nedir? Üveit atağı nedir? Gözün iris (gözün renkli kısmı), siliyer

Detaylı

Psödofakik Regmatojen Retina Dekolmanı Olgularında Konvansiyonel Skleral Çökertme Cerrahisi

Psödofakik Regmatojen Retina Dekolmanı Olgularında Konvansiyonel Skleral Çökertme Cerrahisi Psödofakik Regmatojen Retina Dekolmanı Olgularında Konvansiyonel Skleral Çökertme Cerrahisi Scleral Buckling Surgery in Pseudophakic Rhegmatogenous Retinal Detachment Selçuk SIZMAZ 1, İmren AKKOYUN 2,

Detaylı

FAKOEMÜLSİFİKASYON CERRAHİSİNİN MAKULAYA ETKİSİNİN OPTİK KOHERENS TOMOGRAFİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ

FAKOEMÜLSİFİKASYON CERRAHİSİNİN MAKULAYA ETKİSİNİN OPTİK KOHERENS TOMOGRAFİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. HASEKİ EĞİTİM VE ARA TIRMA HASTANESİ GÖZ HASTALIKLARI BÖLÜMÜ Tez Yöneticisi Doç. Dr. Feyza ÖNDER FAKOEMÜLSİFİKASYON CERRAHİSİNİN MAKULAYA ETKİSİNİN OPTİK KOHERENS TOMOGRAFİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ (Uzmanlık

Detaylı

Diabetik Makula Ödeminde Kombine Tedavi

Diabetik Makula Ödeminde Kombine Tedavi Diabetik Makula Ödeminde Kombine Tedavi Dr. Nihal Demircan Çukurova Üniversitesi 1. Retina Günleri 7-8 Aralık 2013 Diabetik Makula Ödemi (DMÖ) Kan retina bariyerinde bozulma Vazoaktif faktörler VEGF IGF

Detaylı

DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR

DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR Duyu Algılama, Tepki Verme ve Beyin Algılama beyinsel analiz tepki Sıcaklık, ışık, ses, koku duyu reseptörleri: elektriksel uyarılara dönüşür Uyarı beyin korteksindeki talamus

Detaylı

TIBBİ TERMİNOLOJİ 3. GÖZE İLİŞKİN TERİMLER Yrd. Doç. Dr. Perihan ŞENEL TEKİN P. ŞENEL TEKİN 1

TIBBİ TERMİNOLOJİ 3. GÖZE İLİŞKİN TERİMLER Yrd. Doç. Dr. Perihan ŞENEL TEKİN P. ŞENEL TEKİN 1 TIBBİ TERMİNOLOJİ 3 GÖZE İLİŞKİN TERİMLER Yrd. Doç. Dr. Perihan ŞENEL TEKİN P. ŞENEL TEKİN 1 A. Anatomik Terimler Göz görme organıdır. Tıp dilinde Bulbus oculi veya ophthalmos adıyla bilinen göz, göz çukuru

Detaylı

Göz İçi Yabancı Cisim Olgularında Vitreoretinal Cerrahi Sonuçlarımız*

Göz İçi Yabancı Cisim Olgularında Vitreoretinal Cerrahi Sonuçlarımız* Göz İçi Yabancı Cisim Olgularında Vitreoretinal Cerrahi Sonuçlarımız* Vitreoretinal Surgery Outcomes in Patients with Intraocular Foreign Body Fevzi AKKAN 1, Dinçer DİNÇ 2, Osman Murat UYAR 1, Kadir ELTUTAR

Detaylı

Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi) Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi) İlk Muayenede Hikaye (Anahtar ögeler) Semptomlar (metamorfopsi, görmede azalma, skotom, fotopsi, karanlık adaptasyonu) (II-, GQ, SR) Tedavi

Detaylı

Retina ven dal tıkanıklıgı yaş arası en sık Optik diskten 1-2 DD mesafede, çarprazlaşma bölgelerinde %77,7 temporal dal

Retina ven dal tıkanıklıgı yaş arası en sık Optik diskten 1-2 DD mesafede, çarprazlaşma bölgelerinde %77,7 temporal dal Dr. Gülipek Tigrel Retina ven dal tıkanıklıgı 60-70 yaş arası en sık Optik diskten 1-2 DD mesafede, çarprazlaşma bölgelerinde %77,7 temporal dal Risk faktörleri Kardiovasküler hast. Hipertansiyon(%70)

Detaylı

A. TOHUMLU BİTKİLERİN TEMEL KISIMLARI

A. TOHUMLU BİTKİLERİN TEMEL KISIMLARI Bitkilerin Yapısı Biyoloji Ders Notları A. TOHUMLU BİTKİLERİN TEMEL KISIMLARI Karasal bitkiler iki organ sistemine sahiptir. Toprakların su ve mineral alınmasını sağlayan toprak altı kök sistemi ve gövde,

Detaylı

Katarakt Cerrahisi Sırasında Vitreusa Lens Parçası Düşen Gözlerin Klinik, Cerrahi Özellikleri ve 6 Aylık Takip Sonuçları

Katarakt Cerrahisi Sırasında Vitreusa Lens Parçası Düşen Gözlerin Klinik, Cerrahi Özellikleri ve 6 Aylık Takip Sonuçları Katarakt Cerrahisi Sırasında Vitreusa Lens Parçası Düşen Gözlerin Klinik, Cerrahi Özellikleri ve 6 Aylık Takip Sonuçları Clinical and Surgical Features of Eyes with Retained Lens Fragments during Cataract

Detaylı

Yırtıklı Retina Dekolmanlarında Pnömatik Retinopeksi*

Yırtıklı Retina Dekolmanlarında Pnömatik Retinopeksi* Yırtıklı Retina Dekolmanlarında Pnömatik Retinopeksi* Pneumatic Retinopexy in Rhegmatogeneous Retinal Detachments Haluk KAZAKOĞLU 1, Özlem YENİCE, Eda ÖZCAN 3, Tayfun BAVBEK 1 ÖZ Amaç: Pnömatik retinopeksi

Detaylı

23 Gauge Transkonjonktival Sütürsüz Pars Plana Vitrektomi Uygulanan Gözlerde Göz İçi Tamponadların Göz İçi Basıncına Etkisi*

23 Gauge Transkonjonktival Sütürsüz Pars Plana Vitrektomi Uygulanan Gözlerde Göz İçi Tamponadların Göz İçi Basıncına Etkisi* 23 Gauge Transkonjonktival Sütürsüz Pars Plana Vitrektomi Uygulanan Gözlerde Göz İçi Tamponadların Göz İçi Basıncına Etkisi* The Effect of Endotamponades on Intraocular Pressure in Eyes Operated by 23

Detaylı

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder. Çeşitli duyu organlarından milyonlarca

Detaylı

Dev Yırtıklı Retina Dekolmanlarında Vitreoretinal Cerrahi Sonuçlarımız

Dev Yırtıklı Retina Dekolmanlarında Vitreoretinal Cerrahi Sonuçlarımız Dev Yırtıklı Retina Dekolmanlarında Vitreoretinal Cerrahi Sonuçlarımız Outcomes of Vitreoretinal Surgery in Giant Retinal Tears Yavuz BARDAK 1, Osman ÇEKİÇ 2, Aykut Arslan YILDIZ 3 Klinik Çalışma Original

Detaylı

KOMPLİKASYONSUZ FAKOEMÜLSİFİKASYON CERRAHİSİ SONRASI ERKEN DÖNEM MAKÜLA DEĞİŞİKLİKLERİNİN OPTİK KOHERENS TOMOGRAFİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ

KOMPLİKASYONSUZ FAKOEMÜLSİFİKASYON CERRAHİSİ SONRASI ERKEN DÖNEM MAKÜLA DEĞİŞİKLİKLERİNİN OPTİK KOHERENS TOMOGRAFİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ T.C BAKIRKÖY EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ GÖZ HASTALIKLARI KLİNİĞİ Tez Yöneticisi Op. Dr. F.Ulviye YİĞİT KOMPLİKASYONSUZ FAKOEMÜLSİFİKASYON CERRAHİSİ SONRASI ERKEN DÖNEM MAKÜLA DEĞİŞİKLİKLERİNİN OPTİK

Detaylı

GÖRÜNTÜ İŞLEME HAFTA 2 SAYISAL GÖRÜNTÜ TEMELLERİ

GÖRÜNTÜ İŞLEME HAFTA 2 SAYISAL GÖRÜNTÜ TEMELLERİ GÖRÜNTÜ İŞLEME HAFTA 2 SAYISAL GÖRÜNTÜ TEMELLERİ GÖRÜNTÜ ALGILAMA Üç temel zar ile kaplıdır. 1- Dış Zar(kornea ve Sklera) 2- Koroid 3- Retina GÖRÜNTÜ ALGILAMA ---Dış Zar İki kısımdan oluşur. Kornea ve

Detaylı

DİYABETİK MAKÜLA ÖDEMİNDE İNTRAVİTREAL TRİAMSİNOLON ASETONİD ENJEKSİYONUNUN KLİNİK SONUÇLARI VE OCT BULGULARI

DİYABETİK MAKÜLA ÖDEMİNDE İNTRAVİTREAL TRİAMSİNOLON ASETONİD ENJEKSİYONUNUN KLİNİK SONUÇLARI VE OCT BULGULARI T.C. S.B.Prof. Dr. N. Reşat Belger Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şef: Prof. Dr. Ömer Faruk Yılmaz Şef: Doç. Dr. Ziya Kapran DİYABETİK MAKÜLA ÖDEMİNDE İNTRAVİTREAL TRİAMSİNOLON ASETONİD ENJEKSİYONUNUN

Detaylı

SİNİR HÜCRESİ ( NÖRON) PERİFERİK SİNİR

SİNİR HÜCRESİ ( NÖRON) PERİFERİK SİNİR SİNİR HÜCRESİ ( NÖRON) PERİFERİK SİNİR Doç. Dr. Belgin CAN Sinir Dokusunun Hücreleri Nöronlar Nörogliya Hücreleri = Gliya hücreleri NÖRONLAR -Sinir impulslarını almak, ilerletmek ve iletmek, -Belli hücresel

Detaylı

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ. Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ. Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı 1 Tanım Prematüre bebeklerde retina damarlarının gelişim bozukluğu ile karakterize bir hastalıktır.

Detaylı

İdiyopatik Maküla Deliği Olgularının Tedavisinde 23 Gauge Transkonjonktival Pars Plana Vitrektomi Yönteminin Etkinliği ve Güvenirliği

İdiyopatik Maküla Deliği Olgularının Tedavisinde 23 Gauge Transkonjonktival Pars Plana Vitrektomi Yönteminin Etkinliği ve Güvenirliği KLİNİK ÇALIŞMA/ORIGINAL ARTICLE İdiyopatik Maküla Deliği Olgularının Tedavisinde 23 Gauge Transkonjonktival Pars Plana Vitrektomi Yönteminin Etkinliği ve Güvenirliği The Safety and Efficacy of 23 Gauge

Detaylı

Psödofakik Retina Dekolmanlarının Tedavisinde Farklı Cerrahi Tekniklerin Karşılaştırılması

Psödofakik Retina Dekolmanlarının Tedavisinde Farklı Cerrahi Tekniklerin Karşılaştırılması Psödofakik Retina Dekolmanlarının Tedavisinde Farklı Cerrahi Tekniklerin Karşılaştırılması Comparison of Different Surgical Technics in Pseudophakic Retinal Detachment Erdem YÜKSEL 1, Şengül ÖZDEK 2, Gökhan

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ 05-06 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 0: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ Ders Kurulu Başkanı: / Başkan Yardımcıları: / Histoloji Embriyoloji Yrd. Doç. Dr. Bahadır Murat Demirel / Üyeler: / Tıbbi / Dersin AKTS

Detaylı

Proliferatif Diabetik Retinopatide Pars Plana Vitrektomi Sonuçlarımız

Proliferatif Diabetik Retinopatide Pars Plana Vitrektomi Sonuçlarımız Proliferatif Diabetik Retinopatide Pars Plana Vitrektomi Sonuçlarımız Rewiew of our Pars Plana Vitrectomy Results for Proliferative Diabetic Retinopathy Yavuz BARDAK 1, U. Şahin TIĞ 2, Osman ÇEKİÇ 2, Fadime

Detaylı

Vitreoretinal Hastalıklarda 25 Gauge Sütürsüz Pars Plana Vitrektomi Sonuçlarımız

Vitreoretinal Hastalıklarda 25 Gauge Sütürsüz Pars Plana Vitrektomi Sonuçlarımız KLİNİK ÇALIŞMA/ORIGINAL ARTICLE Vitreoretinal Hastalıklarda 25 Gauge Sütürsüz Pars Plana Vitrektomi Sonuçlarımız 25 Gauge Sutureless Pars Plana Vitrectomy Results in Vitreoretinal Diseases ÖZ Sezin ÖZDOĞAN

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Dönem T+U Saat Kredi AKTS. Sinir Sistemi TIP 204 2 103+40 9 10. Kurul Dersleri Teorik Pratik Toplam

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Dönem T+U Saat Kredi AKTS. Sinir Sistemi TIP 204 2 103+40 9 10. Kurul Dersleri Teorik Pratik Toplam DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Dönem T+U Saat Kredi AKTS Sinir Sistemi TIP 204 2 103+40 9 10 Kurul Dersleri Teorik Pratik Toplam Anatomi 42 16 58 Fizyoloji 39 18 57 Histoloji ve Embriyoloji 12 4 16 Biyofizik

Detaylı

Pars Plana Vitrektomi ile Kombine Fakoemülsifikasyon ve Göz İçi Lens İmplantasyonu Cerrahisi Sonuçlarımız*

Pars Plana Vitrektomi ile Kombine Fakoemülsifikasyon ve Göz İçi Lens İmplantasyonu Cerrahisi Sonuçlarımız* Pars Plana Vitrektomi ile Kombine Fakoemülsifikasyon ve Göz İçi Lens İmplantasyonu Cerrahisi Sonuçlarımız* Outcomes of Pars Plana Vitrectomy Combined with Phacoemulsification and Intraocular Lens Implantation

Detaylı

Decubitus Prophylaxis Üstün Tedavi

Decubitus Prophylaxis Üstün Tedavi Decubitus Prophylaxis Üstün Tedavi Decubitus Prophylaxis Üstün Tedavi TEMPUR-MED Ürününün Sağladıkları Optimum basınç azaltımı Yüksek konfor Yüksek hijyen Kullanım kolaylığı Geniş uygulama alanı Minimum

Detaylı

Ekran, görüntü sergilemek için kullanılan elektronik araçların genel adıdır.

Ekran, görüntü sergilemek için kullanılan elektronik araçların genel adıdır. Ekran Ekran, görüntü sergilemek için kullanılan elektronik araçların genel adıdır. Ekrandaki tüm görüntüler noktalardan olusur. Ekrandaki en küçük noktaya pixel adı verilir. Pixel sayısı ne kadar fazlaysa

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Göz Kliniği Şef : Prof. Dr. Yusuf ÖZERTÜRK

T.C. Sağlık Bakanlığı Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Göz Kliniği Şef : Prof. Dr. Yusuf ÖZERTÜRK T.C. Sağlık Bakanlığı Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Göz Kliniği Şef : Prof. Dr. Yusuf ÖZERTÜRK RETİNAL LEZYONSUZ DİYABETİK HASTALARDA BİLGİSAYARLI GÖRME ALANI SONUÇLARI (Uzmanlık

Detaylı

Göz İçi Yabancı Cisimlerin Vitreoretinal Cerrahi Tedavisi

Göz İçi Yabancı Cisimlerin Vitreoretinal Cerrahi Tedavisi Göz İçi Yabancı Cisimlerin Vitreoretinal Cerrahi Tedavisi Vitreoretinal Surgery for Intraocular Foreign Body Hülya GÜNGEL 1 ÖZ Göz içi yabancı cisim perforan veya penetran travmaya eşlik edebilir. Yabancı

Detaylı

Diyabetik Epiretinal Membranlar Nedeniyle 23 Gauge Pars Plana Vitrektomi Ameliyatı Geçiren Hastaların Klinik Sonuçları

Diyabetik Epiretinal Membranlar Nedeniyle 23 Gauge Pars Plana Vitrektomi Ameliyatı Geçiren Hastaların Klinik Sonuçları Araştırmalar / Researches DOI: 10.5350/SEMB.20140624122612 Diyabetik Epiretinal Membranlar Nedeniyle 23 Gauge Pars Plana Vitrektomi Ameliyatı Geçiren Hastaların Klinik Sonuçları Mehmet Demir 1, Dilek Güven

Detaylı

Miyopik Koroid Neovaskülarizasyonlar nda Fotodinamik Tedavi Uygulamalar

Miyopik Koroid Neovaskülarizasyonlar nda Fotodinamik Tedavi Uygulamalar BÖLÜM 13 Miyopik Koroid Neovaskülarizasyonlar nda Fotodinamik Tedavi Uygulamalar OLGU1: M YOP K KORO D NEOVASKÜLAR ZASYONU fi KAYET VE H KAYES Yirmiiki yafl nda bayan hasta sol gözde 10 gündür çarp k görme

Detaylı

Kornea Laser Cerrahisi

Kornea Laser Cerrahisi Kornea Laser Cerrahisi Doç.Dr.Dr.. Akif Özdamar Refraktif Cerrahi / Kategori Lameller Keratomileusis Lasik İntrakorneal Ring Segment Refraktif Cerrahi / Kategori İnsizyonel Radyal keratotomi Astigmatik

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 2 Lokomotor sistemi oluşturan yapılar içinde en fazla stres altında kalan kıkırdaktır. Eklem kıkırdağı; 1) Kan damarlarından, 2) Lenf kanallarından, 3) Sinirlerden yoksundur.

Detaylı

Kronik Üveitlilerin Arka Segment Komplikasyonlarının Tedavisinde Vitroretinal Cerrahi Sonuçları

Kronik Üveitlilerin Arka Segment Komplikasyonlarının Tedavisinde Vitroretinal Cerrahi Sonuçları Kronik Üveitlilerin Arka Segment Komplikasyonlarının Tedavisinde Vitroretinal Cerrahi Sonuçları The Outcomes of Vitreoretinal Surgery for the Treatment of Posterior Segment Complications of Chronic Uveitis

Detaylı

Turkish Title: İdiopatik Parafoveal Telenjiektazide Epiretinal Membrana Bağlı Diffüz Retinal Kalınlaşma

Turkish Title: İdiopatik Parafoveal Telenjiektazide Epiretinal Membrana Bağlı Diffüz Retinal Kalınlaşma DOI: 10.14235/bs.2018.2008 Manuscript Type: Case Report Turkish Title: İdiopatik Parafoveal Telenjiektazide Epiretinal Membrana Bağlı Diffüz Retinal Kalınlaşma Turkish Running Head: İdiyopatik Parafoveal

Detaylı

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Mesut YILDIZ, Sait ALİM, Sedat BATMAZ, Selim DEMİR, Emrah SONGUR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı

Detaylı

Vitreomaküler Traksiyon Sendromu ve Epiretinal Membranlarda OCT: Tanı ve Takipteki Önemi

Vitreomaküler Traksiyon Sendromu ve Epiretinal Membranlarda OCT: Tanı ve Takipteki Önemi Vitreomaküler Traksiyon Sendromu ve Epiretinal Membranlarda OCT: Tanı ve Takipteki Önemi Optical Coherence Tomography in Vitreoretinal Traction Syndrome and Epiretinal Membranes Süleyman KAYNAK 1 Güncel

Detaylı

RETİNA VEN DAL TIKANIKLIĞINA BAĞLI MAKÜLA ÖDEMİ TEDAVİSİNDE BEVACİZUMAB KULLANIMI

RETİNA VEN DAL TIKANIKLIĞINA BAĞLI MAKÜLA ÖDEMİ TEDAVİSİNDE BEVACİZUMAB KULLANIMI T.C SAĞLIK BAKANLIĞI HAYDARPAŞA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ I. GÖZ KLİNİĞİ Şef: Doç. Dr. Ahmet Fazıl NOHUTCU RETİNA VEN DAL TIKANIKLIĞINA BAĞLI MAKÜLA ÖDEMİ TEDAVİSİNDE BEVACİZUMAB KULLANIMI Dr.

Detaylı

Yırtıklı Retina Dekolmaniarında Konvansiyonel Dekolman Cerrahisi

Yırtıklı Retina Dekolmaniarında Konvansiyonel Dekolman Cerrahisi Dr. Öznur lşcan UZUNLULU ve ark., Yırtık/ı Retina Dekolmaniarında Konvansiyonel Dekolman Cerrahisi Sonuçlarımız Yırtıklı Retina Dekolmaniarında Konvansiyonel Dekolman Cerrahisi Sonuçlarımız(*) Dr. Öznur

Detaylı

Tıp Araştırmaları Dergisi: 2008 : 6 (2) :54-58. Geç Dönem Travmatik Olmayan Çocukluk Çağı Kataraktlarında Cerrahi Sonuçlarımız

Tıp Araştırmaları Dergisi: 2008 : 6 (2) :54-58. Geç Dönem Travmatik Olmayan Çocukluk Çağı Kataraktlarında Cerrahi Sonuçlarımız Tıp Araştırmaları Dergisi: 2008 : 6 (2) :54-58 T A D ARAŞTIRMA Geç Dönem Travmatik Olmayan Çocukluk Çağı Kataraktlarında Cerrahi Sonuçlarımız Adil Kılıç, Çağatay Çağlar, Adnan Çınal, Tekin Yaşar, Ahmet

Detaylı

DİABETİK RETİNOPATİ 2007 NEREDEYİZ,NE YAPIYORUZ

DİABETİK RETİNOPATİ 2007 NEREDEYİZ,NE YAPIYORUZ DİABETİK RETİNOPATİ 2007 NEREDEYİZ,NE YAPIYORUZ Diabet insidansı,türkiye de %2-7 arasında bildirilmiş 20 yıl sonra insüline bağlı diabetiklerin %99 ve bağlı olmayanların %60 ında bir tür retinopati,hepsi

Detaylı

Katarakt Cerrahisi Sonrası Retina Dekolmanında Tedavi Seçenekleri*

Katarakt Cerrahisi Sonrası Retina Dekolmanında Tedavi Seçenekleri* Katarakt Cerrahisi Sonrası Retina Dekolmanında Tedavi Seçenekleri* Surgical Alternatives in Retinal Detachments Seen after Cataract Surgery Nurten ÜNLÜ 1, Dicle ÖNCEL HAZIROLAN 2, Nilgün ÖZKAN AKSOY 3,

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

Özgün Araflt rma / Original Article

Özgün Araflt rma / Original Article DO I: 10.4274/tjo.42.55376 Özgün Araflt rma / Original Article Başarılı Regmatojen Retina Dekolmanı Ameliyatlarından Sonra Görme Rehabilitasyonunun Sağlanamadığı Olgularda Makulanın Optik Koherens Tomografi

Detaylı

GÖZ ACİLLERİ. II-Çift görme. III-Travma. IV-Ani görme kaybı. I-Kırmızı göz. A.Sebepleri. 1. Bakteriyel konjonktivit. 2. Alerjik konjonktivit

GÖZ ACİLLERİ. II-Çift görme. III-Travma. IV-Ani görme kaybı. I-Kırmızı göz. A.Sebepleri. 1. Bakteriyel konjonktivit. 2. Alerjik konjonktivit GÖZ ACİLLERİ I-Kırmızı göz II-Çift görme III-Travma IV-Ani görme kaybı I-Kırmızı göz A.Sebepleri 1. Bakteriyel konjonktivit 2. Alerjik konjonktivit 3. Keratit 4. Episklerit ve sklerit 5. Üveit 6. Subkonjunktival

Detaylı

Yapılan her öneri için bakım sürecinde önemini gösterecek açık bir sıralama verilmelidir.

Yapılan her öneri için bakım sürecinde önemini gösterecek açık bir sıralama verilmelidir. TERCİH EDİLEN YAKLAŞIM MODELİ KILAVUZLARI İÇİN ÖZET KARŞILAŞTIRMALI DEĞERLENDİRMELER Giriş Bunlar Akademinin tercih edilen yaklaşım modeli kılavuzlarının özet kriterleridir. Tercih edilen yaklaşım model

Detaylı

Fakoemülsifikasyon Cerrahisi Sırasında Vitreus İçine Düşmüş Lens Parçaları Olgularında Pars Plana Vitrektomi Sonuçları*

Fakoemülsifikasyon Cerrahisi Sırasında Vitreus İçine Düşmüş Lens Parçaları Olgularında Pars Plana Vitrektomi Sonuçları* Fakoemülsifikasyon Cerrahisi Sırasında Vitreus İçine Düşmüş Lens Parçaları Olgularında Pars Plana Vitrektomi Sonuçları* Klinik Çalışma Outcomes of Pars Plana Vitrectomy For Retained Lens Materials After

Detaylı

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez II.Hayvansal Dokular Hayvanların embriyonik gelişimi sırasında Ektoderm, Mezoderm ve Endoderm denilen 3 farklı gelişme tabakası (=germ tabakası) bulunur. Bütün hayvansal dokular bu yapılardan ve bu yapıların

Detaylı

Raşit KILIÇ 1, Ayşe ÖNER 2 ABSTRACT

Raşit KILIÇ 1, Ayşe ÖNER 2 ABSTRACT Regmatojen Retina Dekolmanı Tedavisinde Skleral Çökertme, Pars Plana Vitrektomi ve Kombine Skleral Çökertme ve Pars Plana Vitrektomi Sonuçlarının Değerlendirilmesi The Evaluation of Scleral Buckling, Pars

Detaylı

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları Doç. Dr. Ahmet Özaydın Nükleus (çekirdek) ökaryotlar ile prokaryotları ayıran temel özelliktir. Çekirdek hem genetik bilginin deposu hem de kontrol merkezidir.

Detaylı

Vitreoretinal Cerrahide Ağır Silikon Yağı Tamponatının Etkinliği*

Vitreoretinal Cerrahide Ağır Silikon Yağı Tamponatının Etkinliği* Vitreoretinal Cerrahide Ağır Silikon Yağı Tamponatının Etkinliği* Efficacy of Heavy Silicone Oil Tamponade in Vitreoretinal Surgery Nilüfer BERKER 1, Coşar BATMAN 2, Semiha ERANIL 3, Yasemin ÖZDAMAR 1,

Detaylı

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Varlık Erol, Cengiz Aydın, Levent Uğurlu, Emre Turgut, Hülya Yalçın*, Fatma Demet İnce* T.C.S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Detaylı

PEDİYATRİK KALP CERRAHİSİNDE REKTAL YOLLA VERİLEN KETAMİN, MİDAZOLAM VE KLORALHİDRAT PREMEDİKASYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

PEDİYATRİK KALP CERRAHİSİNDE REKTAL YOLLA VERİLEN KETAMİN, MİDAZOLAM VE KLORALHİDRAT PREMEDİKASYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI PEDİYATRİK KALP CERRAHİSİNDE REKTAL YOLLA VERİLEN KETAMİN, MİDAZOLAM VE KLORALHİDRAT PREMEDİKASYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI Dr. Mehmet ÇİMEN, Dr. Halide Oğuş,Dr Banu Şebnem Saraç, Dr. Füsun GÜZELMERİÇ,Dr.

Detaylı

Prof.Dr. A. Hakan Durukan GATF Göz Hastalıkları Anabilim Dalı

Prof.Dr. A. Hakan Durukan GATF Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Prof.Dr. A. Hakan Durukan GATF Göz Hastalıkları Anabilim Dalı TOD Tıbbi Retina Birimi 1. Retina Günleri, 2013 Finansal İlinti Beyanı Sunumda adı geçen ruhsat/izin sahipleri veya ürünlerle herhangi bir

Detaylı

Sinir Kılıfı Tümörleri. Doç. Dr. Halil KIYICI 2016

Sinir Kılıfı Tümörleri. Doç. Dr. Halil KIYICI 2016 Sinir Kılıfı Tümörleri Doç. Dr. Halil KIYICI 2016 Sinir Sistemi Merkezi (santral) sinir sistemi (MSS): beyin ve omurilikten oluşur kafatası - omurga kemikleri ve kemik altındaki pia örtüsüyle kaplıdır

Detaylı