Mehemmed Hadi (Şamahı, Gence, 1920)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Mehemmed Hadi (Şamahı, 1879 - Gence, 1920)"

Transkript

1 Mehemmed Hadi (Şamahı, Gence, 1920) XX. yy. Azerbaycan romantik şiirinin önderlerinden biridir. 1879'da Şamahı'da küçük bir tüccar ailede doğdu. "Hadi" şiirlerinde kullandığı takma addır. Ailesinin asıl soyadı Hacı Ebdülselimzâde'dir. Kederli bir çocukluk hayatı geçirdi. 1888'de babasını kaybetti. Bunun ardından annesi, onları kaderleriyle başbaşa bırakarak başka birisiyle evlendi. Dokuz yaşındaki Hadi ve iki küçük bacısı anneanneleri Teyyibe Hanım'm himayesine sığındılar. Mehemmed Hadi, önce şair Abbas Sehhet'in babası Molla Elabbas'ın mektebinde okudu, daha sonra akrabalarından Mustafa Lütfi, onun tahsiliyle meşgul oldu. Lakin ihtiyaç nedeni ile davamlı tahsil alamayan şair, kişisel eğitim yolu ile Fars, kısmen de Arap ve Rus dillerini öğrendi, dünya Edebiyatıyla ilgilendi. Onun bir şair olarak yetişmesinde, çağdaş Türk şiirinin, özellikle de bu şiirin İbrahim Şinasi, Abdülhak Hâmid, Namık Kemal, Tevfik Fikret vb. temsilcilerinin büyük rolü oldu. Akrabası, gazeteci ve yazar Mustafa Lütfi'nin, Heşterhan'a göçmesinden sonra Hadi, Şirvan medreselerinde birkaç yıl daha tahsilini artırmağa gayret etti. Lakin hür fikirliliği yüzünden, sonunda medreseden dışarı atıldı. Sonraları şair, şiirlerinin birinde kendinin okuma, öğrenme arzusunu ve içerisinde olduğu muhitin bu arzuya düşman tavrını şöyle dile getirecekti: Oxumaqçün ne qeder dad ü fegân etdimse, Olmadı zerre eserbexş şu istimdadım. Dağa dersen, eşidir, sonra verir eks-sedâ, Daşa dönmüşlere efe eylemedi feryadım. Şairin hayatındaki huzursuzluklar birbirini takip eder. Bütün varlığı ile sevdiği nişanlısı onu bırakarak başkasıyla evlenir. Yüzyılın sonunda hayatın bütün acılarını tatmış, bütün sevdiklerini, yakınlarını yitirmiş Hadi, babasının Şamahı'daki mülkünde tek başına oturur. Amcasının onu dükkanda çalıştırmak isteği de boşa çıkar. Heyalperver ve laubali genç, bütün zamanını şehir kütüphanesinde geçirir, insanlardan uzak olmaya, kendi hayalleriyle baş başa kalmaya can atar. Ama 1902 yılının dehşetli Şamahı depremi, bu yarıbohem hayatına son verir. Evsiz kalmış Hadi, Şamahı göçkünlerine katılarak Kürdemir'e gelir. Burada yerli okulda Türk dili ve Edebiyatı öğretmenliği yapar. 1905'ten sonra, millî yayıncılığın gelişmesi Hâdi'yi, Azerbaycan'ın esas kültür merkezi olan Bakü'ye getirir. Önce "Hayat" gazetesinde, sonra ise Alibey Turan'ın ( ) yayınladığı "Füyûzât" mecmuasında şiir ve makaleleri ile kendini başarılı bir şair ve yazar olarak tanıtır. Bir süre Heşterhan'da yaşayıp, Mustafa Lütfi'nin yayınladığı "Bürhan-i tereggi" gazetesinde çalışır, hatta aynı gazetenin başyazarlığını yapar. Lakin Alibey Turan'm daveti üzerine Bakü'ye döner. "Füyûzâf'ın daimi yazarlarından biri olur. "Füyûzât" pantürkizmle suçlanarak kapadıldıktan sonra, şiirlerini "Taze Hayat" ve "İttifag" gibi liberal istikametli gazetelerde yayınlatır. Rusya'da irticanm kuvvetlendiğini gören Hadi, 1910 yılının baharında İstanbul'a gider. Burada "Tanin" gazetesinde Şark dilleri tercümanı olarak çalışır. Şiirlerini "Servet-i Fünûn", "Rübab",

2 "Şehpal", "Mehtab", "Hilâl" gibi mecmua ve gazetelerde yayınlatır. Çağdaş Türk şairleriyle tanışır. Lakin isyankâr ruhlu şair, aradığı fikir hürriyetini Osmanlı Imparatorluğu'nun başkentinde de bulamaz. Genç Türklerin faaliyetlerinden hayal kırıklığına uğramıştır. "Siz istibdad mikroblarısmız" diyerek iktidar sahiplerine düşündüklerini ve içindeki duyguları açık açık ifade eder. 1913' de harbiye nazırının öldürülmesi nedeniyle, Hadi de şübheliler arasında İstanbul'dan Selanik'e sürgün edilir. Şair burada oldukça meşakkatli günler yaşar, büyük zorluklardan sonra 1914 yılının Şubatında Bakü'ye döner. Aynı yıl Bakü'de iki şiir kitabı yayınlanır ve edebî mahfillerde büyük ilgi ile karşılanır. Evi, ailesi ve davamlı meşguliyeti olmayan şair 1914 'te Birinci Cihan Savaşı sıralarına katılmak için Âzerîlerden oluşan "Vehşi diviziyanm" içinde alay mollası sıfatıyla cepheye gider. Üç yıl Karpat cephesinde bulunur. Bu dehşetli savaş, onda, dünyanın yenileşeceği, değişeceği inancını yaratır. Bu fikri 1915'teki mektublarınm birinde de yansıtmaktadır; "... yeni hayat, yeni meişet vücuda gelecekdir. Her şeyde bir inkılab ve teceddüd görülecektir. Dünyada bir değişiklik hasil olacakdır. Dikkatle bakılacak olursa, zaten numuneleri görülmeye başlamışdır". Ve şair ister şiirleri, isterse de keskin ruhlu makaleleri ile kendi vatandaşlarını bu yeni devre hazır olmağa çağırır: "Elm ve me'rifetle müselleh olmayanlar bundan sonra pek bedbeht bir halda yaşayacaklar. Yaşayacaklar değil, sürünecekler..." 1918'de Bakü'ye dönen hasta ve düşkün Hadi, burada kendine bir yer edinemez. Savaşın dehşeti onu daima takib eder. Hadi hiç kimseye inanmaz. Kimseyle yakınlık kuramaz ve hiçbir partiye yanaşmaz. Tenha ve laubali bir hayat geçirir, içkiye müptela olur. Yaşamını temin etmek için ayrı-ayrı kağıtlar üzerinde yazılı şiirlerini sokak ve meydanlarda satar. O, hiç kimse ile ilgilenmediği gibi, kimse de ateşli mısraları ile cemiyyetin altını üstüne çevirmeye can atan bu isyankâr şairle ilgilenmez. "Toplar dinende muzalar susur" hakikatine kendi özgeçmişinde inanan Hadi, Gence'ye döner ve 1920 yılının Mayısında burada herkesçe unutulmuş, terk dilmiş bir durumda, Gence hastanesinde hayata gözlerini yumar. Hadi XX. yy. Azerbaycan şiiri tarihine ateşli, ihtiraslı, düşündürücü romantik şiirin, felsefî li- rizmin tanınmış ustalarından biri olarak dahil oldu. Eserlerinde Divan Edebiyatının ve çağdaş Osmanlı şiirinin geleneklerine dayansa da bu geleneklerin esiri olmamış, aksine şiirin hayatla nefes almasına, şiirde sosyal problemlerin gündeme getirilmesine ve çözülmesine dikkat etmiştir. Eğitimin, ilim ve kültürün propagandası, sosyal gelişme, hürriyet ve özgürlük uğrunda mücadele, kadınların hak eşitliği, fanatizme ve cehalete karşı uzlaşmazlık, insan hislerinin temizliğine ve kutsallığına inanç Hadi şiirinin esas konularını oluşturmaktadır. Sosyal hayat problemlerine bakış meselesinde Hadi, batıcı bir tavır sergiler. Onun bir çok şiiri Batı ile Doğunun kıyaslandırılmasma, ilim, eğitim, kültür, sanayi ve maneviyat alanında birincinin üstünlüğünün tesbitine hasrolunmuştur. Hâdi'nin şiir dili, çağdaşı olduğu Azerbaycan şairlerinin bir çoğunun şiir dilinden zorluğu ile ayrılır. Lakin şiir dilindeki bu zorluk, aynı zamanda şairin ele aldığı konuların karmaşıklığı ve felsefî tarafı ile de doğrudan ilgilidir. Şiir ve makaleleri ile bir arada Hadi, "Beşikden Mezara Kadar Beşerin Ehvalı", "Alem-i Müsavatdan", "İranlı Kardeşlerime", "İnsanların Tarix-i Facieleri, Yahud Elvah-i İntibah" destanlarının ve Rus Edebiyatından uyarlanmış "Bir Sergüzeşt-i Hunin" manzum romanının müellifidir. Eserleri: Firdövsi-İlhamat, Bakı, 1908; Şükufeyi-Hikmet, Bakı, 1914; Eşki-Möhteşem, Yahud Ana Gucağı, Bakı, 1914; Elvahi-İntibah, Yahud insanların Tarihi Facieleri, Bakı, 1918; Seçilmiş Eserleri, Bakı, 1956; Seçilmiş Eserleri, 2 Cilde, C. I, Bakı, 1979; El Feryadı, Seçilmiş Şiirler, Bakı, Kaynakça: Azerbaycan Edebiyyatı Tarixi, C. Iı, Bakı, 1960, S ; Memmed Cefer. Azerbaycan Edebiyyatında Romantizm, Bakı, 1963; Eziz Mirehmedov. Mehemmed Hadi, Bakı, 1962, 1985; Abdulla Şaiq. Xatirelereim, Bakı, 1973; Eziz Mirehmedov. Yazıcılar, Taleler, Eserler, Bakı, 1978; Eziz Mirehmedov. XIX-XX. Esrler Azerbaycan Edebiyyatına Dair Tedqiqler, Bakı 1981; Refik Zeka. Mehemmed Hadi, Bakı, 1979; Eziz Mirehmedov. Mehemmed Hâdi'nin Eserlerinin iki Cildliyine Müqeddime. Mehemmed Hadi, Eserleri, C. I. Bakı, 1979, S. 5-43; Mir Celal, Firudin Hüseynov. XX. Esr Azerbaycan Edebiyyatı Tarixi, Bakı, 1982, S

3 ŞİİRLERİ MEKTEP (Mehemmed Hadi, Seçilmiş Eserleri, Bakü-1978, c.i, s.3) Mekteb ne demek? Xâdim-i qüdsiyyet-i millet, Mekteb ne demek? Bâis-i ülviyyet ü şövket, Mekteb ne demek? Cilvegâh-i nûr-i heqîqet, Mekteb ne demek? Rehber-i irşâd ü seâdet, Övlâd-ı veten etmek üçün bizde teali, Mektebler açıb kesb edelim elm ü kamalı. Mekteb ne demek? Hey'et-i milliyyeye candır, Mekteb ne demek? Rûh ü dil-i mürdedilandır. Ariflere hemvâre bu söz vird-i zebandır, Elmektebü, elmektebü, ey millet, amandır. Övlâd-i veten etmek üçün bizde teali, Mektebler açıb kesb edelim elm ü kamâli. Mekteb ne demek? Encümen-i ehl-i sefadır, Mekteb ne demek? Bâriqeyi fikre semâdır. Neyyirleri hep şe'şeebexşây-i dühâdır, Perverde-yi ağûşi olanlar üdebâdır. Övlad-ı veten etmek üçün bizde teali, Mektebler açıb kesb edelim elm ü kamâli. Mekteble bulur tesfiye âyine-yi vicdan, Mekteble eder kesb-i şeref zade-yi insan, Mekteble görer terbiye hep gülşen-i irfan, Tekrar edek ixvânımıza şu sözü her an: Övlâd-i veten etmek üçün bizde teali, Mektebler açıb kesb edelim elm ü kamâli. Mektep ne demek? Milletin kudsî hizmetçisi Mektep ne demek? Büyüklük ve yüceliğin sebebi Mektep ne demek? Hakikat ışıklarının doğduğu yer Mektep ne demek? Doğru yol ve mutluluğun rehberi. Biz de vatan evlatlarının yükselmesi için, mektepler açıp ilim ve kemâli kazanalım. Mektep ne demek? Millî topluluğa candır. Mektep ne demek? Gönlü sönmüşlere ruhtur. Ey millet! "Mekteb kurtuluştur" sözü bilge insanların daima dilindedir. Biz de, vatan evlatlarının yükselmesi için, mektebler açıp ilim ve kemâli kazanalım. Mektep ne demek? Sefa ehlinin meclisidir. Mektep ne demek? İnce düşünüşün yüksekliğidir. (fikir ışığım semasıdır) Işıkları kuşluk vakti gibi parlaktır. (Mektebin) kucağında büyüyenler ediplerdir. Biz de, vatan evlatlarının yükselmesi için mektepler açıp ilim ve kemâli kazanalım. Vicdan aynası mekteple temizlenir. İnsanoğlu mekteple şeref kazanır. Kültür bahçesinin gülleri hep mekteple terbiye görür. Şu sözü kardeşlerimize her an tekrar edelim: "Biz de, vatan evlatlarının yükselmesi için mektebler açıp ilim ve kemâli kazanalım." 1906 TERANE-Yi QEMPERVERANE Cahâne gelmekden meqsed nedir insâne, bilmem ki, Heqîqet mi bu xilqet, yoxsa bir efsâne, bilmem ki? (c.i, S.18-19) İnsanın cihâna gelmesinden maksat nedir? Bu yaratılış, bir hakikat midir, yoksa bir efsâne midir? Bilmem ki... Men idrak etmedim dünyâya gelmekden nedir hikmet, Yaratmaqdan nedir hikmet bizi sübhâne, bilmem ki? Mücessem bir xeyâle benzeyir timsâli imkanın, Hecin dildâde-yi şövqüz xeyâlistâne bilmem ki? Kitâb-i-kâinâtın sirri heyretbexş-i imandır, Bu sirri keşfe yoxdur yol necin imane, bilmem ki? Bütün zerrât-ı âlem mezher-i esrar-i qüdretdir, Bunun hellide acizdir necin ferzane, bilmem ki? Dünyaya gelmekten hikmet nedir? Ben bunu idrak edemedim. Sübhân'ın (Allah'ın) bizi yaratmasının hikmeti nedir? Bilmem ki... İmkânlar (âleminin) örneği, mücessem bir hayâle benziyor. Hayal ülkesine niçin can atarız bilmem ki? Kâinat kitabının sırrı, çok araştırılınca insana hayret verir. Niçin çok araştıranın (düşünenin) bu sırrı keşfine yol yoktur? Bilmem ki... Âlemin bütün : zerreleri kudret sırlarına mazhardırlar. İlim bunun hallinde niçin acizdir? Bilmem ki...

4 Düşündükçe fecâyegah-i dehrin hal-i dilsûzun, Neçin âşıq olur dördü elem vicdâne, bilmem ki? Bu zülmâbâd-i qiytide feqet bir nâmı var edlin, Olur mu edl ile me'mûr bu vîrâne, bilmem ki? Sitemperverlerin çoxdur müîn ü yârı âlemde, Necin rehm eyleyen yox hâl-i mezlûmâne, bilmemki? Necin fexr eylesin ehrâre zülm eylemekle istibdad? İlâhî, tâbekey bu zülm-i qeddarâne, bilmem ki? Cünunperverlerin fikri olub âlempesendâne, Necin me'yubdur re'y-i Felâtûnâne, bilmem ki? Olubdur müstebiddan calis-i övreng-i istiğna, Necin zillet nesîb olmuşdur ehrârâne, bilmem ki? Ziya vü zulmeti temyize yoxmu dîde-yi idrak, Niye nûr-i heqîqet çıxmayır meydâne, bilmem ki? Olub ârâyiş-i bağ-i seâdet cehlperverler, Necin arif yaşar dünyâde bedbextâne, bilmem ki? Hezârân bülbülün bağ-i fenada nâleperverdir, Ne mecbur eylemişdir bunları efğâne bilmem ki? Ürek al qane dönmüş, Hâdiyâ, hüzn-i umûmîden, Bu hüznü bexş eden kimdir dil ü vicdâne, bilmem ki? Nesîbi xun-i dildir bu fena mülkünde ehrârın, Ecâyib bir müemmâlı bu tilsimxâne, bilmem ki? Zamanın musibetlerini, gönül yakan hâlleri düşündükçe, dert ve elem vicdana niçin âşık olur? Bilmem ki... Bu zulmedilen kuytu yerde adaletin bir nâmı var. Bu virane adalet ile ma'mur olur mu? Bilmem ki... Zalimlerin yardımcısı ve yâri âlemde çoktur. Mazlumun hâline niçin rahmeyleyen yoktur? Bilmem ki... İstibdat (baskı) halka zulmetmekten dolayı niçin övünsün? Allah'ım bu merhametsizce zulüm ne zamana kadar sürecek bilmem ki?.. Akılsızların fikrini herkes beğeniyor. Akıllı insanın görüşü niçin hoş karşılanmıyor? Bilmem ki... Tahta hep zorbalıkla oturulmuştur. Hür olanlara (halka) niçin zillet nasip olmuştur? Bilmem ki... Gündüzü ve geceyi (aydınlığı ve karanlığı) ayırdedecek idrakli gözler yok mu? Niye hakikat ışıkları meydana çıkmıyor? Bilmem ki... Cahil insanlar saadet bağının süsü olurken; arif olanlar dünyada niçin bedbaht olarak yaşar? Bilmem ki... Binlerce bülbül yokluk bağında inlemektedirler. Bunları efgâna mecbur eden nedir? Bilmem ki... Ey Hâdî umûmi hüzünlerden yürek al kana dönmüş. Vicdan ve gönüle bu hüznü bahş eden kimdir? Bilmem ki... Bu fânî âlemde halkın nasibi gönül yaralanmasıdır. Bu acâib muamma bir tılsımhâne mi bilmem ki? VETENİN NİDASI (c,l,s.56) Besdir, yeter artıq, dur, oğul, dur, daha yatma. Nâmûsu, heyânı ebedî uyxuya satma. Ey sevgili övlad, ayıl Allah'ı seversen, Gün doğdu, hamı durdu, yatan birce özünsen. Yoldaşlarına, sil gözünü yaxşı bax, oğlum. Onlar yetib isteklerine, sen uzaq oğlum. Başdan papağın, ya başını qaptıracaqdır, Ol yol geden âdem ki, yol üste yatacaqdır. Tamamdır, yeter artık, dur, oğul; artık yatma. Nâmûs ve hayayı ebedî uykuya satma. Ey sevgili evlat Allah'ı seversen uyan. Gün doğdu, herkes kalktı, uyuyan yalnızca sensin. Oğlum; sil gözünü, yoldaşlarına iyi bak. Onlar isteklerine kavuştular, sen uzak kaldın. Yürümesi gereken yolda yatan insan, ya şapkasını, ya da başını kaptırır. 1906

5 TEHETTÜR-İ MAZİ (c.l, s.54) Bir zaman ah ki, bir şâir idim âzâde, Ecebâ, kim meni saldı bu xerâbâbâde? Pürsürûr idi könül, qüsse nedir bilmez idim, Neş'edâr-i mey-i hürriyyet idim me'nâde. Perküşâş-i melekût olmada mürğ-i dil-i cân, Seyr xüld eyler idim dlvegâh-i balâde. Hürr uçurken meni seyd eyledi şahbâz-i qezâ, İndi derqeyd-i cefâ yem qefes-i dünyâde. Qem nedir bilmeyerek hürr yaşardım, heyhat! Düşmemiş olsa idim sâhe-yi qehrâbâde. Batar ümmân-i xürûşânde zövreqce-yi ömr, Baxaram her terefe, yox yetişen imdâde. Besleyib bir gülü min nazle gülzâr-ı fena, Doymadan xendesine terk ediyor hep bade. Elem-i lâyetenâhinin elinden, Hâdî, Yeri vardır ne qeder, qelsen eğer feryâde. Ah! Bir zaman hür bir şâir idim, acaba beni bu harabeye kim saldı? Gönlüm hep neşeli idi, gâm, keder nedir bilmez idim. Mânâ âleminde hürriyet meyiyle neşelenmiştim. Gönül kuşum kanatları açık bir melek olduğu zaman yükseklerde cenneti seyrederdim. Hür uçarken kaza doğanı beni avladı. Şimdi dünya kafesinde cefâya bağlanıp kaldım. Heyhat! Kahrı çok olan yere düşmemiş olsaydım, gam nedir bilmeyerek hür yaşardım. Coşkun denizde ömür kayığı batıyor (da) her tarafa bakıyorum, imdada yetişen yok. Fâni gülbahçesi bir gülü bin nazla besleyip; gülüşüne doymadan, rüzgara bırakıyor. Ey Hâdî, sonsuz acıların eleminden ne kadar feryat etsen yeridir. DAD İSTİBDADDAN (c.i,s.65-66) Qaldıq elinde bir sürü sebâb-i vehşetin, Olduq esîri pence-yi qehr ü musibetin. Her semtden atılmadadır tîri-cangüdâz, Yoxdur önün alan bu xedeng-i felâketin. "Lâyet'el"in meâlma meydan olub veten, Keyfi idarelerde ne kârı edâletin? Her yerde eyleyir sitem icra hökmünü, İşte budur nizami kilâb-i denâetin. Her kes ne bilse etsin, evet... kimse dinmesin, Memnû'dur denilmesi sidqin, heqîqetin. Ehrâq olundu zülm ile nâzânde şehrler, Yaxmaqdadır cahanları âhı camlatın. Bâr-i qirân-i zehmete yox sebri qullarm, Ya Rebb, nedir bu rütbe tehemmülde hikmetin? Çan ağlayır ehâli, könüller cerîhadâr, Gülmez mi, ey Xudâ, yene rüxsâr-i rehmetin? Bir sürü vahşet sebeplerinin elinde kaldık. Kahır ve musibet (belâ) pençesinin esiri olduk. Her taraftan, can alıcı oklar atılmaktadır; bu felaket oklarının önünü alan yoktur. "Lâyezel"in meâlına vatan meydan olmuş, keyfi idarelerde adaletin ne önemi var? Her yerde zulüm hükmünü icra ediyor. İşte aşağlık köpeklerin nizâmı budur. Evet, herkes durmadan ne biliyorsa yapsın (ama); doğrunun, hakikatin denilmesi yasaktır. Güzelim şehirler zulüm ile yakılıp yok edildi. Cemaatin âhı dünyaları yakmaktadır. Kulların bu ağır zahmetlere sabrı kalmadı. Ya Rab! (kullarının uğradığı zulme) bu kadar tahammülde, hikmetin nedir? Ahâlî kan ağlıyor, gönüller yaralı. Ey Allah'ım; yine rahmetinin yanağı gülmez mi?

6 Her kimse öz menâfe-yi şexsiyyesin arar, Eshâb-i feqr olmada qurbânı zilletin. Minlerce bînevâ quru yerlerde can verir, Beş-on leim nâil-i deryâ-yi ne'metin. Her kes gerek beraber ola her hüqûqda, Ehsânıdır bu erz bize dest-i qüdretin. Mensûh olunsa qâide-yi keyfemâyeşâ, Tertib edilse âyesi şûrâ-yi ümmetin. Kesb-i seâdet eyleriz âzâd-i qem olub, Mes'udluqla ömr eder efradı milletin. Qet'i ümmîd etmeyerek kûşiş eyleyin, Eyler cibâlı gel' hümmeti erbâb-i geyretin. Hemdest-i ittifâq olunuz, ey refîgler, Birlikde feth olunur size bâbi seâdetin. Xâb-i nifaq saldı bizi bu sefalete, Mehkûm qıldı cümlemizi qeyd-i möhnete Herkes kendi şahsî menfaatini arar; yoksullar alçaklığın kurbanı olmaktadır. Binlerce zavallı kuru yerde can verir. Derya gibi nimetlere beş on kişi nail olur. Herkes hukukta eşit olmalıdır. Bu dünya, bize kudret elinin (Allah'ın) ihsanıdır. İstediğini yapanların kaideleri geçersiz kılınsın, milletin meclisinin kanunları tertip edilsin. Gamdan âzâd olup, saadeti kazanırız. Milletin fertleri mesut bir şekilde ömrünü geçirir. Ümidinizi kırmayarak çalışın. Gayret edenlerin himmeti dağları deler. El ele verip birlik olun ey dostlar, Saadet kapısı size, birlik olunca açılır. Bizi bu sefalete nifaka kapılmamız düşürdü, cümlemizi düşkünlüğe mahkûm kıldı. KİME KİMDEN ŞİKAYET EDELİM? (c. l, s. 78) İnleyir bâr-i qem altmda veten, imdâd yox, Kisve-yi matem bürünmüş cümle, bir dilşâd yox. Olmuş övlâd-i veten rûyende-yi râh-i zelâl, Bunları irşâd üçün bir şö'le-yi irşâd yox. Bir takım bîçâreler me'rûz-i tir-i intiqâd, "Mühteqidler" olduğun tenqide bir neqqâd yox. Millet-i meğdûrıye her işde min îrâd var, Ehl-i îrâda neçün, bilmem ki, bir îrâd yox. İrqi mületde tefessüd eylemiş xûn, ey "hekim", Etmeye ixrâc-i dem cerrah yox, fessâd yox. Xestenin nebzin turub derdâşine olmaq gerek, Yoksa feryadın hubâdır, meyveyi feryâd yox. Gerçi mületde müheqqeqdir vücûdi illetin, Sende teşxîs-i merez etmekde iste'dâd yox. Fexr-i ustâdâne ile, ey olan serşâr-i kibr, Cehl üçün ustâdsm, ürfan üçün ustâd yox. Millet-i mezlûmede var qâbiliyyet cövheri, Heyf, onu parlandıran bizlerde iste'dâd yox. Vatan, gam yükü altında inlerken yardım eden yok, herkes matem kisvesine bürünmüş bir gönlü şen yok. Vatanın çocukları karanlık bir yolda gidiyor, bunlara doğru yolu gösterecek bir ışık yok. Bir takım bîçâreler tenkid oklarına ma'ruzdurlar. Eleştirenleri eleştirecek biri yok. Mağdur millete akıl öğreten bin kişi var da, bilmem ki neden akıl verenlere akıl veren bir kişi yok. Ey Hekim, millet ırkının kanı bozulmuş, o kanı çıkaracak bir cerrah yok. Hastanın nabzını tutup, derdini bilmek gerek, yoksa feryadın boşunadır. O feryadın neticesini alamazsın. Millette hastalık olduğu kesindir, ama sende onu teşhis edecek kabiliyet yok. Ey üstadlığını övmekle, baştan ayağa büyüklük taslayan kişi; cahillik için üstadsın ama, irfanda üstadlığın yok. Mazlum millette kaabiliyet cevheri var, ne yazık ki bizde onu parlatacak kabiliyet yok.

7 Gördüyün ehl-i qelem xuddâm-i istibdaddır, Haqqa teslim olmağa milletde istib'âd yox. Dâneler neşv ü nümâ bulmuş bu sünbülzâde, Neyleyek, bu zer'qâhi biçmeye hessâd yox. Terk-i eğrâz etmeyi her şexs eyler tövsiye, Terk-i eğrâz eyleyen, eyvah, bir efrâd yox. Bu gördüğün kalemler zorbalığın köleleridir. Millette ise Hakk'a teslim olmak için umutsuzluk yok. Dâneler bu sünbüllükte gelişip olgunlaşmış, neyleyelim ki bu altınlığı hasat edecek kimse yok. Kinleri (düşmanlıkları) terk etmeyi herkes tavsiye ediyor, eyvah ki garazı terk eden bir kişi bile yok ZUMZUMAT-ITEHESSÜRAT, YAXUD QARIŞIQ XEYALLAR (c. 1, s ) Fikrim yaşayır meni'-i re'nâlar içinde, Ruhum uçuyor cennet-i ülyâlar içinde. "Lâl ol, deme, qanma, gözünü kor ele" derler, Gözlü nasıl ömr eylesin e'mâlar içinde. Men bir eserim, anlamadım kimdi müessir, Bir şe'r-i belîğem bu müemmâlar içinde....xâk-i siyahı parladacaq nûr-i xeyâlim, Qalmiş vetenim leyle-yi zülmâlar içinde....hürriyet-i vicdan ki, deyirler, adı vardır Ol huri derâğûş eler rö'yâlar içinde. Erz etmededir kendini ifrite-yi övhâm, Dildâr-ı heqîqet hele xülyâlar içinde. Serbest bu gün zulmünü icrada mezâlim, Erbâb-i edâlet hanı? Menfalar içinde. Övlâd-i veten fikrce mehdûd bu günde, Men isteyen ehbâb ise ferdalar içinde. Teşrih ederim dillerine çox rüfeqâmm, Bir ehl-i sefa yox bu ehibbâlar içinde. Men bir diriyem, etdi meni defn tesadüf, Zinde görünen bir sürü mövtâlar içinde. Bilmem ki, nolurdu men-i bedbext doğulaydım, Mehd-i medeniyettedeki danalar içinde, Her kes sanıyor kendini perverde-yi dâniş, Lezzetli edeb yox bu mürebbâlar içinde. Turşdur deyemez hiç kes ayranına, amma Dadsa, der acı şehd-i müseffalâr içinde. İkmâl-i kamâl etmede eqvâm, biz, efsûs, Teyzi! ederiz ömrü elifbalar içinde....qoymuş milel imzasını övrâq-i heyâte, Yox milletimin xetti bu imzalar içinde. Fikrim erişilmez güzellikler içinde yaşıyor, ruhum yüce cennetlerde uçuyor. "Dilini tut, söyleme, aldanma, gözünü kör et" derler ama, gören insan, körler içinde nasıl yaşasın. Ben bir eserim, ama yazarımın kim olduğunu anlamadım. Muammalar içinde bir güzel şiirim. Vatanım, karanlık geceler içinde kalmış, bu kara toprağı hayâlimin nuru parlatacak. "Vicdan hürriyetinin sadece adı vardır; o huri, insanı rüyalar içinde kucaklar" diyorlar. Hakikat güzeli henüz hülyalar içinde, (oysa); korku cadısı kendini arz etmektedir. Bu gün zalimler, zulümlerini serbestçe yapabilmektedirler. Adalet erbabı ise sürgündedir. Vatan evlatlarının fikir hürriyetleri yok, bugün. Benim istediğim günler henüz gelmedi Pek çok arkadaşımın gönlünden geçeni anlarım. Dostlar içinde bir safa ehli kimse yok. Ben bir diriyim; tesadüfler beni görünen ölüler içinde defnetti. Bilmem ki, ne olurdu medeniyet beşiğindeki bilginler içinde, bedbaht doğsaydım. Herkes kendini bilgili zannediyor. Bu yazılanlar içinde bir tad yok. Hiç kimse ayranına ekşidir demez, ama tatlılarla beraber tatsa acı olduğunu anlar. Diğer ülkeler gelişmelerini tamamlamakta, yazık ki biz ömrümüzü elifbalar içinde zayi etmekteyiz. Milletler hayata imzalarını atmış(damgalarını vurmuş)lar, milletiin damgası yok

8 CEHALETİMDEN ŞİKAYET (c. I, s. 147) Var mı bundan yuxarı uçmağa iste'dâdım? Qabiliyyet perime zexm vurub üstadım. Oxumaqçun ne qeder dâd ü feğân etdimse, Olmadı zerre eserbexş şu istimdadım. Dağa dersen eşidir, sonra verir eks-i seda, Daşa dönmüşlere eks eylemedi feryadım. Olmadan nâil-i dîdâr-i emel qebre girer, Eşq-i Şîrini-ülum ile yazıq Ferhadım. Âcizem tercüme-yi hâlimi tehrîre, sebeb? Doludur tebc heqâiqle dil-i -nâşâdım. Ey Hâdi'-yi qemdîde. De şu bülbül-i zâre, Ceh-ceh deyib âxır düşer âğûş-i mezara Üstadım (hocam) kabiliyet kanadımı kırmış. Bundan yukarı uçmaya istidadım mı var? Okumak için ne kadar feryat ve figan ettiysem de; bu yakarışımın zerre kadar faydası olmadı. Dağa desen işitir, yankılanırdı. Bu taşa dönmüş insanlarda feryadım aks etmedi. Zavallı Ferhad'ım, emellerine nail olamadan, Şirin'in aşkının bilgisi ile kabre girer. Kendi hayatımı yazmaktan acizim; çünkü, şen olmayan gönlüm acı gerçeklerle doludur. Ey gözleri gamlı Hadi. Şu inleyen bülbüle, böyle şakıdıktan sonra mezarın kucağına düşeceğini söyle. TERANE-Yİ EHRARANE (c.i, s.161) Biz veten viranesin edl ile âbâd isterik, Sehl-i edl ile bîna-yi zulmü berbâd isterik, Milletin qelb-i hezinin xürrem-ü şâd isterik, Sevmerik qeyd-i esaret, Xalqı âzâd isterik, Xalqı âzâd isterik, qânûna münqâd isterik, Nedir dövlet, onun hifzinde millet etmese şirket, Nedir millet, himaye qılmasa hergâh ona dövlet, Qalır zülmetde hergâh olmasa envâr-i hürriyyet, Ne hürriyyet? Sirât'ül müsteqîmi-hifz-i milliyyet, Qurtar bu millet-i mezlûmeni qeyd-i esâretden. Biz vatan viranesini adalet ile mamur isteriz. Adlin kolaylığı ile zulüm binasını berbâd etmek isteriz. Milletin hüzünlü kalbinin hürrem ve şen olmasını isteriz. Esir olmayı sevmeyiz, halkı, hür isteriz. Halkı âzâd isteriz, kanuna bağlı isteriz. Devlet nedir, onu korurken millet birlik olmazsa, Millet nedir, devlet onu eğer korumazsa hürriyet ışığı olmasa eğer karanlıkta kalır Ne Hürriyet? Milleti korumanın doğru yolu, bu mazlum milleti esaretten kurtar OXU, BİL, ÖYREN (Övlad-ı Vetene) (c.l, s ) Ey cavan, öyren: cehalet en böyük ardır, Elmsiz âdem behâımden de bîmiqdârdır. Yük çeken heyvan görülmez nifrete lâyıq, veleyk- Lâyiq-i nifret o câhildir ki, xelqe azardır. Her fenâlıq, her yamanlıq elmsizlikden törer, Anlamazdan yer göy, insanlar bütün bizardır. Ey genç, öğren! Cehalet en büyük ayıptır. İlimsiz adam hayvandan farksızdır. Yük çeken hayvandan nefret edilmez. Ancak, nefreti hak eden, halkı inciten o cahildir. Her fenalık, her kötülük ilimsizlikten çıkar. Cahilden yer, gök, bütün insanlar bıkmışlardır.

9 Anlamazlar anlayanlar üçün olmuş yükçeken, Yük çeker mi, söyleyin, ol kimse ki, huşyârdır? Sen de elmin taxtı üzre eyleş arifler kim, Elmsizler yer üzünde bextsizdir, xârdır. Çok deyilmişdir bu söz tekrarı da lezzetlidir, Qordur câhiller, âlimler ülûl'ebsârdır. Şâhid-i hürriyyete yer oldu erbâb-i ülm, Elmsizler, terbiyetsizler ona eğyârdır. Şerqde batmış maârif, Qerbde çıxmış fünûn, Me'rifetle, elm ile Meğribzemin nevvârdır. Ey yatan zulmet qucağında, sübh oldu dur, Âleme bir yaxşı göz gezdir, tecellîzârdır. Elm eli ile ortaya çıxdı yerin könlündeki, Göylerin de qelbine atmış elin, esrardır. Dîde-yi elme açılmış qâmizât-i kâinat, Cehle her şey örtülü, çeşm-i cehalet târdır. Lövhe-yi ibret deyildir mi ser â ser kâinat, Çeşm-i îmâne alır herkes zevil efkârdır. Âlimin servetle malamaldır mâhiyyeti, Fenn ile dartar, alır ol kes ki, tehsildârdır. Xilqetin bitmez-tükenmez varlığından ehl-i elm- Çekdi, aldı dövleti, bax, şimdi servetdârdır. Qardaşım, işsiz oturma bârigâh-i dehrde, Çul olur kâr ehline ol kimse ki, bîkârdır. İşte âmâl, işte iqbâl, işte istiqbâl hep, Ehl-i elmindir, bize üz gösteren idbârdır. Selsebîl-i elmden boşdur qafamız kâsasi, Başqa eqvâmm başı bu feyz ile serşârdır. Zeherlenmiş fikrimiz zehrâb-i mövhûmât ile, Ey heqîqet! Parla, parlat Şerqi, zülmetzârdır Yük çekmek cahillere mahsûstur. Söyleyin, akıllı insan hiç yük çeker mi? Sen de ilmin tahtı üzerinde arifler gibi otur. İlimsizler yeryüzünde bahtsızdır, eşektir. Bu söz çok söylenmiştir, ama tekrarı lezzetlidir: "Cahiller kör, alimler ise basiretlidirler". Alimler hürriyete kavuştu. Cahiller ve terbiyesizler (ise) onlara yabancıdır. Doğuda eğitim batmış, batıda fenler gelişmiş. Marifet ve ilim ile, batı memleketleri parlaktır. Ey karanlığın kucağında yatan kişi! Kalk, sabah oldu. Âleme bir güzel göz gezdir. Bak her şey ortadadır. Yerin içindekiler ilim ile ortaya çıktı; ilim, gökteki sırlara da elini atmıştır. Kâinatın gizlilikleri, ilim gözüne açılmıştır. Cahillikle her şey örtülü, cahilliğin gözü kördür. Kâinat baştan başa ibret levhası değil midir? Fikir sahibi herkes onu inceler. Âlimin mahiyeti servetle dopdoludur. Tahsildar odur ki her şeyi fen ile tartıp alır. İlim ehli, zenginliği yaratılışın bitmez tükenmez varlığından çekip aldı. Bak şimdi o servet sahibidir. Kardeşim dünya yüzünde işsiz oturma. İş sahibine kul olanlar işsizlerdir. İşte işler, işte bahtlar, işte gelecek; hepsi ilim sahiplerinindir. Bize yüz gösteren düşkünlüktür. Kafamızın içinde iyi ve faydalı ilim yoktur (boştur). Başka milletin başı ise bu feyz ile dopdoludur. Fikrimiz zehir gibi korkularla zehirlenmiş. Ey hakikat! Doğu'yu aydınlat, orası karanlıktır. TEBRİK (el, s. 218) Baxmasanız yaxşı ciyerpârelere, Yazıx olmaz mı bu bîçârelere? Tifl bir âyinedir, eksnumâ, İnce baxsan olacaq çöhrenumâ. Ciğerpareniz olan çocuklarınıza iyi bakmasanız, bu biçârelere yazık olmaz mı? Çocuk, aksettiren bir aynadır. Dikkatli bakarsan kendini görürsün.

10 Bîedeb beslemeyek tiflânı, Me'rifetperder edek sibyânı. Ne zaman kesb-i ulûm etse nisa, Cism-i millet tapacaq onda şefâ. Elm ile ruh müdâvât olunur, Elm ile kesb ü kemâlât olunur TEVFIK FİKRET'E Çocukları edepsiz yetiştirmeyelim; ilim sever edelim Kadınlar ne zaman ilim öğrenirse milletin varlığı onda şifa bulacaktır. İlm ile ruh deva bulur. İlm ile çalışkanlık ve olgunluk kazanılır. (c. l, s. 220) Şe'rin, edebin nâsiye-yi şe'şe'edâri, Dilsiz vetenin bir femi ilhamnisâri. Bir heyret-i feyyaz, fürûzende-yi irfan, Âfaq-i mühîtâtımıza necm-i direxşan. Fikret-o böyük şâir-i nevvar, füsunkar, Her târi -"Rübâb"ından uçar neğme-yi sehhar. Ecfani-vetenden tökülen qetre-yi âbi, Şe'r incileri yapmada enqüşt-i rübâbi. Bir nâle, bir eyvah, bir efğani-cigersuz Dest-i hünerinde oluyor şe'r-i qemefruz. Ey dest-i edeb, desti-hüner, desti-rehâsaz, Alqışlayan eller seni elbette, yorulmaz. Şiirin, edebiyatın parlayan yüzü; dilsiz vatanın, ilham saçan ağzıdır. Hayret veren bir bereket, parlayan bir irfan; bölgemizin ufuklarında parlayan bir yıldız. Fiket- O büyük nurlu şair, büyüleyici, Her gece "Rübab"ından seher nağmesi uçar. (Rübab kelimesiyle T. Fikret'in "Rubab-ı Şikeste" eserine işaret edilmektedir.) Vatanın kipriklerinden dökülen bir damla yaşı şiir incileri yapmada rübabın parmağı Bir inleme, bir eyvah, gönül yakan bir figân gamlı şiir hünerli elinde bir ateş oluyor. Ey edep eli, hüner eli, kurtuluş (veren) eli; seni alkışlayan eller elbette yorulmaz NİSVİYYET TERANELERİ (c.l, s. 223) Çöhre-yi dilberân-i fettanı, Baxışımla öpen zaman derem: Renq-i ah onun üçün severem- Öpüyor qızlarm dodaqlarmı. Bir çiçek var ki- gülşenarâdır, Bir çiçek var ki, ruh-i cem'iyyet. Gönçe-yi buydarı-nisviyyet, Bu çiçek de cahanpiradır. Ne demekdir qadın? İlahi-heyat, Ruhbexşa-yi âdemiyyetdir. Âferînende-yi seâdetdir, Qadım perdepuş olan, yere bat. Melek-i erzdir nisa-yi cahan, Buy ü reng-i heyatü hürriyyet, Mader-i feyzkar-i nisviyyet, Yaşa, ey âleme heyat saçan. Güzellerin gönül alan çehrelerini bakışımla öptüğüm zaman söylerim; "Kırmızı rengi, kızların dudaklarını öptüğü için severim". Bir çiçek var ki, gülbahçesini süsler, bir çiçek var ki cemiyetin ruhudur. "Kadınların koku saçan goncası" bu çiçek de cihanı süsleyicisi Ne demektir kadın? -ilâhî hayât, insanlığın ruhunun ışıklarıdır, saadetin yaratıcısıdır; kadını gözardı eden, yere batsın. Cihanın kadınları dünyanın melekleridir, hürriyet ve hayatın rengi ve kokusudur. Ey âleme hayât saçan, kadınların feyiz veren annesi yaşa,

11 Ey qadın! Ey qaranlıq içre sabah, Ey heyâtın letîf bir seheri. Ey cahânin işıqlı bir gövheri, Örtülü olduğun yer işte siyah. Qerbi parlatdıran camâlmdır, Çarşafın Şerqi perdedâr etmiş. Sübhü yox şebliqâta diyar etmiş, Sübh-i sâdiq senin melalindir. Açıl, ey sübh-i sadiq-i millet, Gece geymiş heyâtımızsa yeter. Parla, ey canlı nûr, canlı seher, Erisin bizleri udan zulmet ZAMANIN MEZHEKELERINDEN (c. l, s. 234) Ey kadın! Ey karanlık içindeki sabah. Ey hayatın güzel seheri. Ey cihanın parlak cevheri, işte örtülü olduğun yer siyah. Batıyı aydınlatan yüzündür. Çarşafın Doğu'yu örtmüş. Sabahı olmayan gecede yer etmiş olan fecr-i sâdık senin hüznündür. Ey, milletin gerçek sabahı; açıl! Hayatımıza gece (karanlık) hakim olmuş, artık yeter. Parla, ey canlı nur, aydınlık seher, bizleri yutan karanlık kaybolsun. Qelp pula döndü hep ilhamımız, Qaldı kitab, qalmadı bir müşteri. Her kese versek de deyir al geri. Qaldı zavallı şüerâ serseri. Satılmayır zâde-yi ilhamımız, "Çox yazıq olduq" -deyirem hamımız. Boynu buruq, kîsesi boş, könlü qan, Bir sürü eshâb-i qelem her zaman, Kitab satanın üzüne baxmada, Kitabcı söyler: "Şe're yox baxan". Satılmayır zâde-yi ilhamımız, "Çox yazıq olduq" -deyirem hamımız. İlhamımız sahte para gibi olmuş. Onu alacak bir müşteri yok, kitap elimizde kaldı. Herkime versek, "al geri" der; zavallı şairler boşta kaldı. Ortaya koyduklarımız satılmıyor. Hepimize "çok yazık oldu" diyorum. Boynu bükük, kesesi boş, gönlü kırık, bir sürü kalem sahibi, her an kitapçının yüzüne bakar. Kitapçı "şiire bakan yok!"der. Ortaya koyduklarımız (şiirler) satılmıyor. Hepimize " yazık oldu" diyorum ÜMİD SEHNE-Yİ TEMAŞA-Yİ HEYATIN RUHUDUR (c. l, s. 254) Men bir güneşem, yerde E'yândir lemeâtım, Şe'rimde parıldar durur çöhre-yi zâtım. Yoxdur zereri, keçse de feqr ile heyâtım, Kim olduğumu bildirecek bil ki, memâtım. Ferdâ-yi üfûlumda bu qövm ağlayacaqdır, Lâkin gözümü dest-i ecel bağlayacaqdır. Men solmalıyam tâ ki, açılsın da baharım, Men sönmeliyem, şe'şe'elensin de nahârım, Men ölmeden evvel vetenim oldu mezarım, Erbâb-i zekâ düşmenidir indi diyarım, Söndükde zekâ ehl-i veten ağlayacaqdır, Göz incisi-yaşlar o zaman parlayacaqdır. En son dileyim: meqberim olsun vetenimde, Tendir vetenim, olmalı canım da tenimde. Ruhum ki, menim qalmayacaq bu bedenimde, Quş şekline girsin, qanad açsin çemenimde. Endamımı eğûş-i erem saxlayacaqdır, Ferdâ-yi memâtımda adım parlayacaqdır. Ben, ışığı yerde parlayan bir güneşim. Çehrem şiirimde parıldayıp duruyor. Hayatım yoksulluk içinde geçse de önemi yok, bilin ki, ölümüm kim olduğumu öğretecek. Öldüğümde bu millet ağlayacaktır ama (çok geç olacak) gözümü ecel eli bağlamış olacaktır. Baharım açılsın da ben solayım, günüm aydınlansın da ben söneyim. Ben ölmeden evvel vatanım mezarım oldu. Memleketim akıllı kişilere düşman oldu. Zeka kayboldukça vatandaşlar ağlayacak, o zaman gözün incisi olan yaşlar parlayacaktır. En son dileğim, mezarımın vatanımda olmasıdır. Vatanım tenimdir, canım da tenimde olmalıdır. Bu bedenimde kalmayacak olan ruhum, kuş şekline girip (ülkenin) çimeninde kanat açsın. Vücudumu irem bahçesi kucaklayıp, saklayacak, ölümümden sonra adım parlayacak.

12 Bextim kimi olsun vetenim, ye'ni siyehnâk, Heykel dilemem heykel-i qebrimdir of eflâk. Millet işıq olsun, meni udsun bu siyah xâk, Ancaq dilerem qövmüm ola sâhib-i idrâk, İdrâki olanlar meni sonra qanacaqdır, Bir qövmü dirilden de cahanda qanacaqdır. Men ölmeden evvel vetenimdir mene meqber, Çünki vetenimdir, buna olmam ki, mükedder. Yurdum da anamdır, bütün övlâdı beraber, Men isteyirem, olmalıdır hepsi münevver. Qaldıqca qara ehl, ziyam qovacaqdır, Bir gün gelecek, sehvini de anlayacaqdır. Ulduzlar emel, leyli,heyâtımda direxşân, Dilber kimidir xende-i meğrûr ile xendân, Geh-geh açılır, geh oluyor perdede nîhân, Bir işve verir, can alıyor sonra qürîzân, Ol âfet-i can bir gün olur râm olacaqdır, Dil bülbülü hembezm-i gülendâm olacaqdır. Vatanım bahtım gibi kara olsun, abide istemem; ey felek kabrim abidemdir. Beni bu kara toprak yutsun (ama) vatan aydınlık olsun, milletim akıllansın. Akıllı, anlayışlı olanlar beni sonra anlayacaklardır, bir milleti yaşatan da bu akıllılıktır. Ben ölmeden evvel vatanım mezarım oldu. (Ancak) buna üzülmem (çünkü) yurdum, benim anamdır. Ben, bütün vatan evlatlarının hepsinin aydın (bilgili) olmasını isterim. Cahil kaldıkça zararlarına olacaktır. (Ancak) birgün gelecek yanlışlarını anlayacaklardır. Hayatımın gecesinde parıldayan emel yıldızları gururlu gülüşleriyle gülen bir güzel gibi bazen parlar, bazen gizlenirler. Bazen de işvelenip, can alırlar. O can alan afet, bir gün gelecek boyun eğecek, gönül bülbülü, meclisimizde salman güzel olacaktır ELVAN-I NEFASET (c. l, s. 265) Bir ildırım olsam da eritsem gecelerden- Bir parça olan örtüyü gül üzlü seherden. Gül üzlü seher, işte, qadmdır bu f irişte, Yol gösteri versin, girelim biz de behişte. Men Şerqe cehennem deyirem, Qarbe de cennet, Parlar, durur Qerbde elvâh-i letafet. Te'rîf edecek kelmesini yox, aradım çox- Qâmûsu tamamen, a xudâvende-yi mexlûq. "Xurşîd" desem, gün de sönükdür nezerimde, Sen gölgelisen, ey güneşim, rahgüzerimde. Sen gölgeli oldun ki, işıxlar da büründü, Bir gölge kimi Şerqde, yerlerde süründü. Teyyâreye mindi, göye uçdu, doğuran sen, Övlâdm, eyâ mâder-i âli, görüyorsan. Meşriqdeki oğlun deyir: örtün ve bürün sen, Bu möhterem övlâdma âyâ, ne deyirsen? Sen açmaz isen bizlere ümmîd-i rehâ yox, Hürriyyete hesret qalacaq bil ki, bu mexlûg. Merdânı doğan, besleyen, işte böyüden sen, Gündüzleri, axşamları dâim de güden sen. Ey gönce açan, gönce saçan gülşen-i mestur, Ey zulmet içinde boğulan xâlige-yi nûr. Bir yıldırım olup gecelerden bir parça olan örtüyü gül yüzlü seherden yok etsem İşte gül yüzlü seher, melek gibi bir kadındır, bize yol gösteriversin de biz de cennete girelim. Ben Doğu'ya cehennem, Batı'ya da cennet diyorum. Batı'da, letafet levhaları parlayıp duruyor. Ey insanoğlu, bütün sözlükleri taradım ama, tarif edecek kelime bulamadım. Güneş desem (olmaz çünkü) o da gözümde sönük kalır. Sen güneşi bile gölgelersin. Sen gölgelendiğinde bütün ışıklar da karardı ve Doğu'da bir karaltı gibi yerlerde süründü. Ey büyükanne (yüce anne) senin doğurduğun evladın uçağa bindi, göğe uçtu. Doğu'daki oğlun, örtün ve bürün diyor. Bu muhterem evladına ne dersin? Sen açmasan bizlere kurtuluş ümidi yok. Bil ki bu insanlar özgürlüğe hasret kalacaklar. Oğulları doğuran, besleyen, büyüten de; gündüzleri, akşamlan yapan da sensin. Ey gonca açan, gonca saçan kapalı bahçe, ey karanlıkta boğulan nurlu tabiat.

13 Bax, boğmadadır bizleri de dûd-i xurâfât, Sen parlamasan, yanmayacaq, bil ki, bu âfât Bak, bizleri de hurafeler boğmada, bil ki sen parlamazsan, bu fenalıklar yakılmayacak yok edilemiyecek. DİLEK ÖLMEZ (c. l, s ) Yüksek dilek, ay dilek Aydin dilek, "ay" dilek, Yolçuyuq, yol üstüne, Işığını yay, dilek. Parlaq dilek, ay dilek, Gözlerden de bay dilek, Sansız işıglarından, Millet alır pay, dilek. Seninle gözler güler, Alınlar, üzler güler. Hansı dodağa qonsan, Ağızda sözler güler. Bir külfetin içinde, Sensen işıqlı xende. Adın "tebessüm" olmuş, Xoşbext olan dehende. Xestelere sehhetsen, Güçsüzlere quvvetsen, Dünya cehennem olsa, Sen özün bir cennetsen. Bu ağır yük çekilmez, Şu acılar içilmez, Sensiz a parlaq dilek, Qaranlıqlar keçilmez. Yol gösteren ay dilek, Nicâtm özü sensen. Yaşamağı sevdiren, Sözümün düzü sensen. Dirilik qararanda Onun gündüzü sensen. Biz ağlardıq hemîşe, Bizi güldüren sensen. Qaranlıqların işte İşıq ulduzu sensen. Yerde seadet varsa, Seksiz ki, izi sensen. Me'yûs olma, amandır, Me'yûs olmaq yamandır. Qorxaq dileksiz yaşar, Milletim qehremandır Ey dilek, yüksek dilek, aydın dilek, "ay" dilek, yolcuyuz ışığını yol üstüne yay. Ey dilek, parlak dilek, gözlerden de uzak dilek. Sayısız ışıklarından millet pay alır. Seninle gözler, alınlar, yüzler güler. Hangi dudağa konsan, ağızdaki sözler güler. Bir ailenin içinde ışıklı gülüş sensin. Tatlı dudakta adın 'tebessüm" olmuş. Hastalara sıhhat, güçsüzlere kuvvetsin. Dünya cehennem olsa da sen bir cennetsin. Ey parlak dilek, sensiz bu ağır yük çekilmez, şu acılar içilmez, şu karanlıklar geçilmez. Ey yol gösteren dilek, sen kurtuluşun ta kendisisin, yaşamayı sevdiren, sözümün doğrusu sensin. Hayat karardığında, onun gündüzü sensin. Biz her zaman ağlardık, bizi güldüren sensin. İşte, karanlıkların parlak yıldızı sensin. Eğer dünyada mutluluk varsa şüphesiz sebebi sensin. Ümitsiz olmak, kötüdür; aman, ümitsiz olma. Korkak olan dileksiz yaşar, benim milletim kahramandır.

14 BEDBEXT KOR ÇOCUQ (Karpat Hatıralarından) (c.i, s. 314) Dünyâ üzüne geldiyi hâlâ iki ildir, Yer, göy nasıl imiş buna agâh deyildir. Parlaq güneşinden deyûl agâh semânın, Gündüzleri de hep gecedir tifl-i e'mânm. Göylerde qemer, yerde seherler yaşar, amma, Envâr nedir anlamıyır kûdek-i e'mâ. Bir çift işıqdan bele mehrûm o bedbext, Dünyâ ona başdan-başa bir lövhe-yi zulmet. Cismi diridir, gözleri ölmüş de, ağarmış, Çeşmânı beyazdır, ona âlem de qararmış. Derperdedir ondaki bütün âlemdeki eşya, Görmez ki, nedir şâm ü seher, pest ile balâ. Çünki iki çeşmi duruyor zülmet-i xâvî, Her şey ona muzlim, ona her şey de müsavi. Bilmez necedir rûy-i peder, çöhre-yi xaher, Bedbext çocuq hesret-i rüxsâre-yi mâder. Birdir nezerinde bütün âfâg ü semâvat, Bir reng-i siyah anlayır, işte o da zulmet. Gözsüzler ile gözlüler olmaz ki, beraber, Zindeyle beraber ola bilmez ki, ölenler. Şehrân-i heyâtı göremez kur ola insan, Kur olmayalım, ister isek ömrü direxşan. Dünyaya geldiği iki yıldan beri yer, gök nasıl, bunun farkında değildir. Semanın parlak güneşinin farkında değil, "ama (kör) çocuğun gündüzleri de hep gecedir". Göklerde ay, yeryüzünde sabahlar yaşar ama, bu kör çocuk ışık nedir bilmiyor. Dünya onun için baştan başa karanlık, o bedbaht, bir çift ışıktan bile mahrum. ı Vücudu diridir ama gözleri öldüğü için ağarmış. (Bu sebeple) ona âlem de kararmış. Âlemdeki bütün eşyalara perde çekilmiş gibi, gece ve gündüz, alçak ve yüksek nasıldır görmez. Çünkü iki gözü kapkara duruyor; Onun için, herşey karanlık, her şey aynı. Babasının yüzü, kızkardeşinin çehresi, nasıldır bilmez. Kötü talihli çocuk annesinin yüzüne hasret. Onun nazarında yer ve gök birdir. Karanlık gibi bir siyah rengi biliyor. Diriyle, ölünün bir olamayacağı gibi, gözlülerle gözsüzler de bir olmaz. Kör olan insan hayatı, göremez. Ömrü parlak görmek istiyorsak kör olmayalım EY ZAVALLI BEŞER (c.i, s. 330) Elinle teng qildm başına bu enli dünyânı, Yaxıb, yandırdm, ey bedbext, bu gülşenli dünyânı. Beşer, cidden siyâhiq bâlsan rûz-i ezelden sen, Qaranlıq eylemişsen kendine rövşenli dünyâni sen. Demirlerden yaratdın duzexendâm âlet-i cengi, Mezaristâne dönderdin necin bu senli dünyâni? Dolu olsaydı, ey insan, künûz-i eql-i idrâkin, Qanardm çox gözel sûretde bu mexzenli dünyanı. Ey zavallı, kendi elinle bu koskoca dünyayı daraltıp, bu gülbahçesini yakıp yıktın. Ey insanoğlu sen tâ yaratıldığın günden beri kara bahtlısın (ki) bu ışıklı dünyayı kendine karanlık etmişsin. Cehennemden çıkmışa benzeyen savaş aletlerini demirlerden yapıp, niçin bu mutlu dünyayı mezarlığa çevirdin? Ey insanoğlu, akıl hazinen dolu olsaydı bu mahzenli (karanlık) dünyayı çok güzel anlardın.

15 Sene çox-çox yazıqlar olsun, ey xunxâr olan insan, İşıglı günlere hesret zelîl ü xâr olan insan. Necin gûş etmeyirsen, ey beşer, fermân-i vicdani, Nasıl lezzetlenirsen, söyle, qan tökmekden, ey fânî? Bu xisletle, emîn ol, dilber-i âmâlı görmezsen, Keçer ömrün qaranlıq, pertöv-i iqbâlı görmezsen. Nesîb-i xeste-yi ömrün müsîbetden ibaret mi? irinden, çirkden, qandan, felâketden ibaret mi? Ey, kan döken, ışıklı (iyi) günlere hasret zavallı ve düşkün olan insan; sana yazıklar olsun! Ey insanoğlu, niçin vicdanın sesini dinle miyorsun? Ey fani; söyle kan akıtmaktan ne zevk alırsın? Bu huyla emin ol, emel dilberini; göremezsin (amacına ulaşamazsın). Ömrün karanlık geçer de ikbâl güneşini göremezsin. Hasta ömrünün nasibi, belâdan, irinden, kirden, kandan, felaketten mi ibaret? 1919 İNSANLARIN TARİHİ FECIELERI YAXUD ELVAH-I İNTİBAH (Destandan Parçalar) I (c.l, s ) Heyatm sesleri gûşumda hep feryâd şeklinde, Bu insanlar ki, qardaşdır ve lâkin yâd şeklinde, Bu torpaq qanlı ovlaqdır, beşer seyyâd şeklinde, Edâvet dâima vardı, mehebbet âd şeklinde, Bu dünyâ eskidendir sehne-yi bîdâd şeklinde, Cahan başdan-başa meydân-i mâtemzâd şeklinde, Ferehler hebs olunmuş hüznler âzâd şeklinde, Musibetler, belâler, qüsseler âbâd şeklinde, Ürekler qem oduyle her zaman berbâd şeklinde. Baxışlar gölgeli, üzler bütün nâşâd şeklinde, Bu mâtemgâhı kim görmüş sürûrâbâd şeklinde, Seâdet bir emel, amma şeqâvetler heqîqetdir, Messerret âni bir şeydir, melâletler heqîqetdir, Mehebbetler müveqqetdir, edâvetler heqîqetdir, Edâlet nerde, lâkin zülm ü vehşetler heqîqetdir, Hanı hürriyyet âlemde, esaretler heqîqetdir, Çjaçan bir kölgedir râhet, meşeqqetler heqîqetdir, Belâler, derdler çoxdur, felâketler heqîqetdir, Bütün E'sârımız qanlı- cinayetler heqîqetdir, Budur târîx meydanda, hekâyetler heqîqetdir, Benî ademde her günde şerâretler heqîqetdir, Cahan bir erz-i matemdir, musibetler heqîqetdir, Cehennem var bu dünyâde, ezîyyetler heqîqetdir, Meîşet âleminde rene ü zehmetler heqîqetdir, Hayatm sesleri kulağımda hep feryad şeklinde. Bu insanlar kardeştir ama yabancı gibi. Bu toprak kanlı av yeri, insan avcı şeklinde. Düşmanlık her zaman vardı, sevginin ancak adı var. Bu dünya eskiden beri adaletsiz sahne şeklinde. Cihan baştan başa matem dolu meydan şeklinde. Mutluluklar hapsolunmuş, hüzünler özgür. Musibetler, belâler, kederler mamur, Yürekler gam ateşi ile her zaman kötü halde. Bakışlar gölgeli, yüzler hep üzüntülü Bu matem yerini hiç neşeli gören olmuş mu? Mutluluk bir emel ama, üzüntüler gerçektir. Saadet geçicidir ama kederler gerçektir. Sevgiler geçicidir ama düşmalıklar gerçektir. Adalet nerde, ama zulüm ve vahşetler gerçektir. Alemde hürriyet hani? Ancak esaretler gerçektir. Rahat kaçan bir gölgedir, zorluklar gerçektir. Belâlar, dertler çoktur, felaketler gerçektir. Bütün tarihimiz kanlı cinayetlerle dolu anlatılanlar gerçektir. İnsanoğlunun her gün yaptığı kötülükler gerçektir. Cihan bir matem yeridir, belalar gerçektir. Cehennem bu dünyada, eziyetler gerçektir. Geçim dün yasmda zahmetler gerçektir.

16 Beşer şakidir ömründen, şikâyetler heqîqetdir, Ne yapsın behtsiz insan ki, möhnetler heqîqetdir, Kederler, qüsseler, qemler, sefaletler heqîqetdir, Benî âdemde her günde bu suretler heqîqetdir, Baxışlar kölgeli, üzler bütün nâşâd şeklinde, Bu mâtemgâhı kim görmüş sürûrâbâd şeklinde, Gülüşler hep binasızdır, feqet, qemler tebîîdir, Ferehlerde temel yoxdur, o matemler tebîîdir, Könülde hüzn odu, gözlerdeki nemler tebîîdir, Hemişe qelbi mehzun eyleyen demler tebîîdir, Yerin üstünde her gün axan demler tebîîdir, Demek, islâhı müşkül qanlı âdemler tebîîdir, Demek, pâk olmayan bu kirli âlemler tebîîdir, Demek dünyâda mezlûm ile zulümler tebîîdir, Tebîet âlemirîde qemli görkemler tebîîdir. Baxışlar kölgeli, üzler bütün nâşâd şeklinde, Bu mâtemgâhı kim görmüş sürûrâbâd şeklinde? İnsan ömründen şikayetçidir ve bu şikayetler gerçektir. Ne yapsın bahtsız insan ki mihnetler gerçektir. İnsan hayatında her gün görülen kederler, gamlar sefaletler gerçektir. Bakışlar gölgeli, bütün yüzler mutsuz, bu matem yerini kim neşeli görmüş? Gülüşler hep asılsız, ancak kederler olağandır. Mutluluk geçicidir, matemler olağandır. Gönülde hüzün ateşi, gözlerdeki nemler olağandır. Daima kalbi mahzunlaştıran anlar olağandır. Hergün yere akan kanlar tabiidir. Demek ki, ıslah olmaz kanlı insanlar, kirli âlemler tabiidir. Demek temiz olmayan bu kirli âlemler tabiidir; demek dünyada mazlum ile zulümler tabiidir. Tabiatta gamlı görünüşler tabiidir. Bakışlar gölgeli, bütün yüzler mutsuz; bu matem yerini kim neşeli görmüş? Ümid insan üçün pek böyük ve pek müqeddes olan bir istinadgâh-i metindir. İnsan bir teyr-i ülvipervaz teqdir olursa, ümid onun fezâ-yi ülviyyetidir, insaniyyet o fezâde teyran eder. Cemiyyet-i beşeriyye bir seyl-i xürûşan hesab olunsa, emel, ümid onun mecrâsıdır, seylâb-i beşeriyyet onda cereyan eder. Ehl-i âlem bir küre-yi zâtü'1-eczâ ferz olunsa, ümid onun xett-i herekâtıdır, insaniyyet küreyi mehfûzesi onda hareket eder. Demek olar ki, ümid hayat-i növ-i beşerdir. Mövcudiyyet feqet ümidle te'min olunur. Ümid nedir? Fransa üdebâ-yi meşhûresinden Viktor Hüqo'nun atideki kelâmını nezer-i diqqetden keçirin. İşte edib deyir: "Heyat heqîqetle, mövcudiyyet de xeyal ve ümidle qaimdir. Heyatla mövcudiyyet arasındaki ferqi mi sorursunuz? Beli, heyvanlar yaşayır, insanlar isbat-i vücud eyler. Mövcud olmaq-anlamaqdır, mövcudiyyet zeman-i hâla tebessüm etmek, geleceye ümid ve intizarda bulunmaqdır. Mövcud olmaq pis ve yaxşmı muvazine etmek, çekmek üçün bir mizan-i müsteqîme mâlik olmaqdır. Mövcud olmaq edâlet, heqîqet, eql ve hikmet, emniyyet, doğruluq, MAKALELELERI ÂMÂL-İ İSTİÇBÂL (c.i. s ) istiqamet, xülûs-i qelb, gözel hissiyyat, hüquqperveri, vezâifşünasi kimi xesâis-i insaniyyeni bir merkeze-ye'ni qelbe cem ederek mıxlamaqdır. Mövcud olmaq- insan öz qiymetindeyerini bilmekdir, iqtidârmı tanımaq, vezifesini qüsur etmemekdir. Mövcudiyyet vicdandır, vicdan ise ümidle, emelle qâimdir..." İşte edib-i müşârileyhin sözünden anlaşılan budur ki, mövcudiyyet ümidle beqâpezir olur. Ne müqeddes kelâm, ne âli fikir! Düşünelim. Meydan-i mübârize-yi heyatda insanları yek diğerine reqabet edercesine son derece çalışmaya mecbur eden âmâl-i tereqqîcûyane deyildir mi, eceba? Bir ferdi, bir milleti, bütün âlem-i beşeriyyeti ülviyyetin en balâl, en vüs'etli fezasına feshetcah-i ceberutun namütenahi nöqtelerine isnad eden emelden, ümidden başqa bir şey midir? Ümid bir vasite-yi teali, bir rehber-i tekamüldür ki, növ-i beşer 2 ondan heç zaman müsteğnî olmayıb ve hâlâ olmayır ve bundan sonra da olamaz. Medenniyyet âleminde zib-i enzâr-i hürriyyet olan bunca mearif3, bedâye4, senaye 5, bütün âsâri insanperveranebâriqe-yi ümidin şe'şeeleriöşecere-yi âmâlm mey ve-yi helâvetbaxşası deyil midir? Sine-yi erzde medfûn servet-i tebiyyeyi meydana çıxaran, tebietin en deqiq ve muzlim 1. en yüce 2. insanlık 3. bilgi 4. güzel sanatlar 5. sanayi 6. şa'şaalar

17 esrâr-i xefâyesini açan envâr-i ümidden başqa nedir? Üzerinde yaşadığımız dünyanın erazi-yi mechûlesini keşfe müveffeq olan nûr-i emel, şövq ü âriz u, sâyiqe-yi ümmid deyil midir? "Keşf" sözü gelende Amerika qit'esinin kaşif-î heqiqisi bulunan Kistofor Kolumb'u derxatir etmemek elden gelmir. Ümid ve emelin timsal-i mücessemi olan şu dâhi üreyindel beslediyi bir ünvd-i cehân-pesendâne ile milyonlarla senelerle perdeyi xefâda qalmış bir qit'eyi2 keşfe müveffeq olaraq eski dünyamıza taze bir dünya-"yeni dünya" bexş ve elâve eyledi ILHÂM-İ XEYYAM (c.i. s ) Ömer Xeyyâm ki, medeni ve dühaşünas olan milletlerin tarixinde, tarix-i edebiyyatmda xeymezeni, ezemet ve ehtişam olmuşdur. Xeyyam zindenâmdır, ebedheyatdır, câvidânî bir diriliye mâlikdir. Şirvan'ın, o şehr-i viranın, o xah-i xüsrenişanm laqeyde ve laubali şairi, şair-i ezimüşşeni deyir ki: Mövt-i cismânım ile sanma menim ölmeyimi, Seyyidâ, ölmerem, âlemde sesim var menim. Şirâz'm da şair-i feyyazı ve mümtazı bu şe'r ile terennümsaz-i heqîqet olmuşdur: Hergiz nemired on ke, dileş zinde şüd beeşq, Sebt est bercerîde-yi âlem devam mâ... Şerq bunları ve bunlar kimi3 pek az vücuda gelen dühât-i ebedheyati görmedi. Çünkü görmek üçün göz gerekdir. Feqet kor olmayan Avropame'rifetin o cahân-i bülendi Se'dîleri, Hâfizleri, Xeyyâmları edebiyyatm en yüksek ve en parlaq tarix yapraqları ile qucaqladı. Odur ki, Qerb denilen Avropa âlemine de seadet-i möhteşeme femqûşe-yi ibtisam oldu. Qerbin dodaqlarmı güldürdü ve güldürür... Güldürecek. Mühitindeki insanların "canlı cenaze" olduğunu pek gözel anlayan o böyük ve lâyemut Hafız deyirdi: Qedem driğ medar ez cenâze-yi Hâfiz, Egerçi qerq-i günâhest mîreved bebehişt....işte seltenet-i hürriyyetin hökmdâr-ı ziiqtidarı olan hezreti Xeyyâm'm eş'ârı, eş'âr-ı herdembahan elmen, fikren ve ürfanen yükselmiş milel ve eqvâmm dillerine tercüme edilmiş ve cidden de layiq olduğu meqâm-i bülendi ehrâz eylemişdir. Xeyyâm Şerqde bînam olsa da, Qerbde bânamdır. Xeyyâm Şerq-i qâfilde üfûl etmiş ise de, Qerbde parıl-parıl parıldayır ve yaşayır. Men nâm-i Xeyyâm'ı yasadan cahân-i medeniyyete perestiş ey ler em yüreğinde 2. kıtayı 3. gibi 4. şiirleri

Yakup Şakir Ali MEKTEP VE MİLLİ DİL. Parlaq fikir, teren aqıl qazanılır mektepte, Bundan maxrum qalan adam aqir olur elbette.

Yakup Şakir Ali MEKTEP VE MİLLİ DİL. Parlaq fikir, teren aqıl qazanılır mektepte, Bundan maxrum qalan adam aqir olur elbette. Yakup Şakir Ali (Bahçesaray, 1890-1930) Yakup Şakir Ali 1890 yılında Bahçesaray'da doğdu. Babası esnaf olan şâir, bahçesaray'daki orta okulu bitirdikten sonra, 1905 yılında "Tercüman" gazetesinin matbaasında

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55 Ramazan Manileri // Ahmet ağa uyursun uyursun Uykularda ne bulursun Kalk al abdest, kıl namaz Sabahleyin cenneti bulursun Akşamdan pilavı pişirdim Gene karnımı şişirdim Çok mani diyecektim ama Defteri

Detaylı

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam. Onaylayan Administrator Pazartesi, 21 Mayýs 2007 Besteciler.org Amerika A memo Burasý New York Amerika Evler karýþtý bulutlara Nasýl bir zaman Nasýl bir yaþam A memo Ýnsanlar simsiyah, kýzýl, beyaz Sokaklar

Detaylı

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar Yýldýz Tilbe 1 Onaylayan Administrator Pazar, 06 Mayýs 2007 Son Güncelleme Perþembe, 14 Haziran 2007 Besteciler.org ADAM OLSAYDIN Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar Kendini arattý, beni bulmadý yar Düþtüm

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp. Sezen Aksu 2 Onaylayan Administrator Pazar, 20 Mayýs 2007 Son Güncelleme Perþembe, 14 Haziran 2007 Besteciler.org Çok Ayýp Söz - Müzik: Sezen Aksu Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun

Detaylı

Nedim. - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Nedim. - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yasal Uyarı: Bu ekitap, bilgisayarınıza indirip kayıt etmeniz ve ticari olmayan kişisel kullanımınız için yayınlanmaktadır. Şiirlerin

Detaylı

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU UĞUR BÖCEKLERİ SINIFI KASIM AYI BÜLTENİ

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU UĞUR BÖCEKLERİ SINIFI KASIM AYI BÜLTENİ ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU UĞUR BÖCEKLERİ SINIFI KASIM AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR Kızılay Haftası (29 Ekim 4 Kasım) Atatürk Haftası (10-16 Kasım) Öğretmenler Günü (24 Kasım) SERBEST ZAMAN

Detaylı

2008-2014, ERZİNCAN, TÜRKİYE.

2008-2014, ERZİNCAN, TÜRKİYE. [ 0001 ] Kim ki Dost yolunda Terk-i Can eder Dost ona Didar ını ihsan eder Kim bu fani dünyayı terkeylese Dost ebed mülke onu sultan eder Hacı Emine KÖSEOĞLU 1942-2007 2014-06-10; Haziran, Salı :: 12.46.10

Detaylı

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR ÖTÜKEN Ârif Nihat Asya BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Şiirler: 1 BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Servet Asya ya Armağanımdır. DESTAN O zaferler getiren atların Nalları altındanmış; Gidişleri akına, Gelişleri akındanmış.

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. İSTİKLÂL MARŞI'MIZ Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona. Küçümsemem ama, benzetirim

Detaylı

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE Ekim 2013 Sayı 1 Yazar; HARUN ŞEN 1 İçindekiler KALDIRIMLAR 1... 3 DİYET... 4 ÇOCUKLARINIZA ZAMAN AYIRIN... 5 2 KALDIRIMLAR I Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama

Detaylı

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 Düzenleyen Administrator Salý, 15 Haziran 2010 Mersin Gazetesi KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 YAZIK Abidin GÜNEYLÝ-Mersin Küfürün adýný günah koymuþlar Etsem bana yazýk etmesem

Detaylı

Şeytan Der ki Ey İnsan!..

Şeytan Der ki Ey İnsan!.. Şeytan Der ki Ey İnsan!.. Dengenin engelidir, şeytanların çengeli, Eûzu besmeledir, çengellerin engeli. KUR ÂN DİYOR Kİ! (Hesapları görülüp) iş bitirilince, şeytan diyecek ki: Şüphesiz Allah size gerçek

Detaylı

MEHMET AKİF ERSOY UN EDEBÎ KİŞİLİĞİ 1

MEHMET AKİF ERSOY UN EDEBÎ KİŞİLİĞİ 1 MEHMET AKİF ERSOY UN EDEBÎ KİŞİLİĞİ 1 Türk edebiyatında Mehmet Akif kadar hayatı, edebiyat anlayışı ile şiirleri arasında büyük bir uygunluk bulunan pek az şair vardır. 2 Akif II. Meşrutiyet in ilan edildiği

Detaylı

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir.

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir. İlmi olmayan kimsenin dünyada da ahirette de hiç kıymeti yoktur. Ahmed-i Bedevî İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir. Abdülvehhab-ı Müttekî İnsanlar, ilmi büyüklerinden

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden, Çemberlitaş taki dedesinin konağında büyüyen şair, Amerikan ve Fransız kolejlerinde başladığı ilk ve lise öğrenimini Deniz Lisesi nde tamamladı. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü nü 1924 te bitirince

Detaylı

Mutluluk nedir? Kenan Kolday

Mutluluk nedir? Kenan Kolday Mutluluk nedir? Kenan Kolday İzmir 2017 1 2 KENAN KOLDAY Holistik gelişim, ruhsal yolculuk, yaşam koçluğu, hakikati arayış, üst düzey yöneticilik 1975 yılında İzmir de Dünya ya geldi. Özel İzmir Amerikan

Detaylı

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 03.09.2018 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 23.10.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108 Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4 Fakrnâme Vîrânî Abdal Yayına Hazırlayan Fatih Usluer ISBN: 978-605-64527-9-6 1. Baskı:

Detaylı

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan,

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan, Yücel Terkanlýoðlu Onaylayan Administrator Cumartesi, 23 Þubat 2008 Son Güncelleme Pazartesi, 27 Ekim 2008 Besteciler.org HTML clipboard Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için

Detaylı

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yusuf Yeşilkaya www.yusufyesilkaya.com yusufyesilkaya@gmail.com 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul Çemberlitaş ta dünyaya gelen Necip Fazıl, hem kültürlü hem de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Dört-beş yaşında

Detaylı

DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi,

DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi, DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi, 1 / 9 Gönül tamircisi!, Tıpkı, Yunusun dediği gibi: Ben gelmedim kavga için!/benim

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

Ýçindekiler Kayseri Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi Adýna Sahibi, Dernek Baþkaný Yayýn Yönetmeni Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü M. Orhan CEBECÝ Dergi Komisyonu Gamze POSTAAÐASI Rýfat DEDEMAN Danýþma Kurulu

Detaylı

KINALI HASAN. Ey gözümün nuru Hasan ım,

KINALI HASAN. Ey gözümün nuru Hasan ım, KINALI HASAN Yüzbaşi Sirri Bey, ikindi vakti yeni gelen erati teftiş ederken, içlerinde bir tanesinin saçinin bir tarafi kinalanmiş oldugunu görür ve takilir: Hiç erkek kinalanir mi? Mehmetçik: Buraya

Detaylı

1. SINIF TÜRKÇE. Copyright 2015. YAZAR Ahmet KÜÇÜKAYDIN Hacer KÜÇÜKAYDIN. KAPAK TASARIMI Resul KÖSE. DİZGİ - SAYFA TASARIMI Resul KÖSE

1. SINIF TÜRKÇE. Copyright 2015. YAZAR Ahmet KÜÇÜKAYDIN Hacer KÜÇÜKAYDIN. KAPAK TASARIMI Resul KÖSE. DİZGİ - SAYFA TASARIMI Resul KÖSE 1. SINIF TÜRKÇE Bu kitabın bütün hakları Hacer KÜÇÜKAYDIN a aittir. Yazarın yazılı izni olmaksızın kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright 2015 YAZAR Ahmet KÜÇÜKAYDIN Hacer KÜÇÜKAYDIN

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

ÜLKEMİZDE HUZURU BOZMAK İSTİYORLAR

ÜLKEMİZDE HUZURU BOZMAK İSTİYORLAR Meslek odaları ve bazı sivil toplum kuruluşları, son günlerde yaşanan iç kargaşalarda meydana gelen ölümler, Türk Bayrağına ve Atatürk heykellerine yapılan saldırılar üzerine sağduyu çağrısında bulundu.

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25 ÝÇÝNDEKÝLER A. BÝRÝNCÝ TEMA: BÝREY VE TOPLUM Küçük Cemil...11 Bilgi Hazinemiz (Hikâye Yazmaya Ýlk Adým)...14 Güzel Dilimiz (Çaðrýþtýran Kelimeler - Karþýlaþtýrma - Þekil, Sembol ve Ýþaretler - Eþ Anlamlý

Detaylı

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ BU AY HANGİ KAVRAMLARI ÖĞRENECEĞİZ? Hızlı-Yavaş Ön-Arka Sağ- Sol BEYİN FIRTINASI YAPALIM Büyüdüğünde hangi mesleği seçeceksin ve nasıl bir yerde yaşayacaksın? Bir gemi olsaydın nerelere giderdin? Neler

Detaylı

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.7.2006. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.7.2006. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 6.7.2006 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) ESAS N0:2009/191 03.08.2012 TUTANAK 27.07.2012 tarihli oturumda saat 19.27 sıralarında Mahkeme Başkanı tarafından duruşmanın

Detaylı

Nakarat Alnımızın aklığı kafire kabus olur. Mazlumun canı yansa ahı bize dokunur. 2. Nakarat

Nakarat Alnımızın aklığı kafire kabus olur. Mazlumun canı yansa ahı bize dokunur. 2. Nakarat 2 Bir avuçtuk biz göklere sığmayan. Bir avuçtuk biz Cennete susayan. 2 2 Düşmez dilimizden sökülmez kalbimizden Nakarat En kutlu sözdür bu La ilahe illallah. 5 2 Yar oldum gönlüme sevgi ektin içime. Tevhit

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Anadolu coğrafyasında bazı yerler vardır... O yerler, şehirler, kasabalar, beldeler,

Detaylı

Kazanım: : Vatanımız için mücadele eden insanların fedakarlıklarını öğrenerek vatanseverlik duygusunu artırır.

Kazanım: : Vatanımız için mücadele eden insanların fedakarlıklarını öğrenerek vatanseverlik duygusunu artırır. MUSTAFA KARAŞAHİN İLKOKULU 4. SINIFLAR DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMASI MART 2016 SINIFI DEĞER ADI.-. BARIŞ VE VATANSEVERLİK Kazanım: : Vatanımız için mücadele eden insanların fedakarlıklarını öğrenerek vatanseverlik

Detaylı

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 13.5.2006 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR 4-10 Nisan: Polis Haftası 7-13 Nisan: Dünya Sağlık Günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan'ı içine alan hafta: Dünya Kitap Günü T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM

Detaylı

, ERZİNCAN, TÜRKİYE.

, ERZİNCAN, TÜRKİYE. [ 0001 ] Bunca çilenin sonu değil mi bir avuç toprak Ölümden yana korkum yok Tek korkum unutulmak İsmail GÜN 1953-03-09; Mart, Pazartesi - 2000-07-11; Temmuz, Salı 2014-02-09; Şubat, Pazar :: 10.10.32

Detaylı

Ana başa taç imiş. Her derde ilâç imiş. Bir evlât pîr olsa da. Anaya muhtaç imiş. seyin Nail Kubalı

Ana başa taç imiş. Her derde ilâç imiş. Bir evlât pîr olsa da. Anaya muhtaç imiş. seyin Nail Kubalı Ana başa taç imiş Her derde ilâç imiş Bir evlât pîr olsa da seyin Nail Kubalı Anaya muhtaç imiş Hü Şiirin vazgeçilmez temasıinsanoğlu, en yoğun ve içten duygularını şiirle dile getirir. Bu yüzden kadın,

Detaylı

M14 esnevi den (şirli) r H i k â y ele

M14 esnevi den (şirli) r H i k â y ele 14 Mesnevi den (şiirli) H i k â e y r l e ÖNSÖZ Sevgili Okur, Medeniyetimizin temeli olan değerlerimizi Hz. Mevlâna mızın Mesnevi sinden anlatmaya Adalet kavramıyla devam ediyoruz. Adalet kavramına işaret

Detaylı

3. Yazma Becerileri Sempozyumu. Çağrışım: Senden Kim Çıkacak?

3. Yazma Becerileri Sempozyumu. Çağrışım: Senden Kim Çıkacak? Çağrışım: Senden Kim Çıkacak? AMAÇ Amacımız dört temel dil becerisinin bir ayağını oluşturan yazma becerisine farklı bir bakış açısı kazandırmak; duyan, düşünen, eleştiren, sorgulayan insanlar yetiştirme

Detaylı

Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır.

Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır. Dersin Adı Tema Adı Kazanım Konu Süre : İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi : İnsan Olmak : Y4.1.2. İnsanın doğuştan gelen temel ve vazgeçilmez hakları olduğunu bilir. : Doğuştan Gelen Haklarımız :

Detaylı

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Aðaçlar gördüm yeryüzü yaþýnda; Gölgesinde yaz uyur, kýþ uðuldar baþýnda.

Detaylı

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER YEDİ MEŞALECİLER Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan ilk edebi topluluktur. 1928 de Yedi Meşale adıyla ortaklaşa bir kitap çıkarıp bu kitabın ön sözünde şiirle ilgili görüşlerini açıklamışlardır. Beş Hececiler

Detaylı

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$ ilk yar'larımızın değerli dostları, çoktandır ekteki yazıyı tutuyordum, yeni gönüllülerimizin kaçırmaması gereken bir yazı... Sevgili İbrahim'i daha önceki yazılarından tanıyanlar ekteki coşkuyu çok güzel

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

BENDEN SELAM OLSUN BOLU BEYİ'NE

BENDEN SELAM OLSUN BOLU BEYİ'NE Kimliğiyle ilgili iki ayrı tartışma var. Birincisi, 16 ve 17'nci yüzyılda yaşadı. Yeniçeri ocağından yetişen bir şair. 1578-1590 arasındaki Osmanlı-İran savaşlarına katıldı. Bir tür ordu şairidir. Diğeri

Detaylı

İçindekiler. Kısaltmalar... 11 Sunuş...13

İçindekiler. Kısaltmalar... 11 Sunuş...13 İçindekiler Kısaltmalar... 11 Sunuş...13 Amacımız... 15 Peygamberimiz in Muhteşem Zarafeti... 17 Ramazan da Aile Hayatı ve Çocuk Terbiyesi... 19 Evladınızı Böyle Yetiştiriniz!... 22 Çifte Kültür...24 Arslanm

Detaylı

Çileler sıkıntı yoldaşın oldu Ömrüne her zaman kahırlar doldu Henüz açan gülün çok çabuk soldu Dört mevsim bitmeyen kış mıydın anne

Çileler sıkıntı yoldaşın oldu Ömrüne her zaman kahırlar doldu Henüz açan gülün çok çabuk soldu Dört mevsim bitmeyen kış mıydın anne AYŞE BENEK KAYA Doğan kaya nın eşidir. 1956 da Sivas ta doğmuştur Tevfik ve Türkân Benek in kızıdır. Sivas ta Dört Eylül İlkokulu ve Selçuk Ortaokulunu bitirdikten sonra Sivas Merkez İlköğretmen Okuluna

Detaylı

Yusuf Bulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yusuf Bulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 2.12.2004 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

BİR ÖMRÜN HİKÂYESİ. Erkek Öğrenci. Yıl 1881 Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Dağ başka, sokaklar başka başka ;

BİR ÖMRÜN HİKÂYESİ. Erkek Öğrenci. Yıl 1881 Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Dağ başka, sokaklar başka başka ; 1 BİR ÖMRÜN HİKÂYESİ Yıl 1881 Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Dağ başka, sokaklar başka başka ; O gece en güzel yıldızlar kaydı, Nereden geliyordu bu aydınlık? Neydi insanları bu denli mutlu

Detaylı

EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI

EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI EMRE KÖROĞLU CHP BODRUM İLÇE BAŞKANLIĞINA YENİLİKÇİ VE BAŞARI ODAKLI BİR SİYASET İÇİN ADAY OLDUĞUNU AÇIKLADI Emre Köroğlu 29 Kasım 2015 Pazar günü yapılacak

Detaylı

T U T A N A K. Dönem : 2015 Toplantı : Ocak Birleşim : 4 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : 08.01.2015 Birleşim Saati : 15.00

T U T A N A K. Dönem : 2015 Toplantı : Ocak Birleşim : 4 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : 08.01.2015 Birleşim Saati : 15.00 T U T A N A K Dönem : 2015 Toplantı : Ocak Birleşim : 4 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : 08.01.2015 Birleşim Saati : 15.00 Gündemin 1. maddesinde yer alan yoklama yapıldı. 34 üyeden müteşekkil İl Genel Meclisinin

Detaylı

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Kirpiklerimin Gölgesi

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Kirpiklerimin Gölgesi ŞEBNEM İŞİGÜZEL Kirpiklerimin Gölgesi ŞEBNEM İŞİGÜZEL 1973 yılında doğdu. İstanbul Üniversitesi nde antropoloji okudu. İlk kitabı Hanene Ay Doğacak 1993 yılında yayımlandı. Aynı yıl Yunus Nadi Öykü Ödülü

Detaylı

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin

Detaylı

Devrim Mehmet Pattabanoğlu

Devrim Mehmet Pattabanoğlu - şiirler - Yayın Tarihi: 15.2.2016 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri 1950 Sivas Gürün'de doğdu. 10 yaşlarında saz çalıp, türkü-deyişler okudu. 15 yaşında kendi yapıtı ilk plağıyla büyük üne kavuştu. Konser turneleri, kasetler, plaklar, uzunçalar, long playler ve günümüz

Detaylı

Soner Güncan. - şiirler - Yayın Tarihi: 9.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Soner Güncan. - şiirler - Yayın Tarihi: 9.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 9.5.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin

Detaylı

Batıda yayılan milliyetçilik akımı bizde olduğu gibi İslâm dünyasını da etkisi altına almıştır.

Batıda yayılan milliyetçilik akımı bizde olduğu gibi İslâm dünyasını da etkisi altına almıştır. ASRIN ÜÇ HASTALIĞI *1789 Fransız ihtilali kebiri batıdaki Katolikliğin katılığını kırmak ve özgürlüklere kapı açarak dünyayı değiştirmekle beraber,geriye ırkçılık gibi eskilerin seretan dediği bir kanser

Detaylı

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günü parlatan gözler. Havayı yumuşatan nefes. Yüzlere gülücük dağıtan dudaklar. Konuşmadan anlatan kaşlar. Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günaydın...

Detaylı

ZONGULDAKLI GENÇ ŞAİR VE BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMNENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ UFUK SİLİK ŞİİR İLE HAYATIM YENİDEN ŞEKİLLENDİ

ZONGULDAKLI GENÇ ŞAİR VE BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMNENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ UFUK SİLİK ŞİİR İLE HAYATIM YENİDEN ŞEKİLLENDİ ZONGULDAKLI GENÇ ŞAİR VE BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMNENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ UFUK SİLİK ŞİİR İLE HAYATIM YENİDEN ŞEKİLLENDİ SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız ve hangi okulları

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi UĞUR BÖCEKLERİ ARALIK YENİ YIL Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Bizlere kutlu olsun Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Sizlere kutlu olsun Eski yıl sona erdi Bu

Detaylı

Sevda Altunsoy. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sevda Altunsoy. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 23.12.2006 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri :١ mı, mi? baba ( ) uzaklaştım uzaklaştırmak uzaklaştırmak evin kapıları babam yetişiyorum eğitim görüyorum ecdadım, atam saygı otur! seviyorum seni seviyorum

Detaylı

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir. Hiçbir müzisyen, bülbülün ötüşünden daha güzel bir şarkı söyleyemez. Bütün bu güzel şeyleri Allah yapar ve yaratır. Allah ın güzel isimlerinden biri de HAMÎD dir. HAMÎD, övülmeye, hamd edilmeye, şükür

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

Mevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Mevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Üzerindeki bilgelik hırkasından, madde ve mânâ dünyasındaki mutluluğun şifrelerini verir bize Mevlânâ. Onun ilmini ve söylemlerini kâğıtlara, kitaplara, ansiklopedilere sığdıramamakla birlikte, deryada

Detaylı

============================================================================

============================================================================ SATILIK 56 CHEVY Gönderen : Turgay - 16/01/2008 02:15 Arkadaþlar satýlýk bir 56 chevy resmi buldum ama çeþitli nedenlerden dolayý burada yayýnlamak istemiyorum. Ýlgilenen arkadaþlar buraya cevap olarak

Detaylı

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Soruları cevaplayınız. OKULUMUZ Her yerden daha güzel, Bizim için burası. Okul, sevgili okul, Neşe, bilgi yuvası. Güzel kitaplar burda, Birçok arkadaş burda, İnsan nasıl sevinmez,

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı

Polat Gürgen. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Polat Gürgen. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 26.04.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

Ramazan ve Bayram Ramazan Ramazan Allah a yakınlaşmak için yegane bir zaman. Allah dünyada kendisi ve insanlar arasına perdeler koymuş. Bu perdeleri açmak ve aşmak, Allah a yakınlaşmak, onu hissetmek için

Detaylı

GÜZEL SÖZLER. (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür.

GÜZEL SÖZLER. (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür. GÜZEL SÖZLER (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür. Yiğit ise sadece bir kere.. 1 / 23 * Âlimin benzer misali,

Detaylı

23 Nisan Şiirleri. 23 Nisan. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan.

23 Nisan Şiirleri. 23 Nisan. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan. 23 nisan şiirleri, 23 nisan ile ilgili şiirler, çocuk bayramı şiirleri, ulusal egemenlik şiirleri, 23 nisan, şiirler, 23 nisan şiirleri, ulusal egemenlik ve çocuk bayramı, en güzel 23 nisan şiirleri, 23

Detaylı

Yayın no: 133 ÇANAKKALE SAVAŞI. Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze Dizi editörü: Prof. Dr. Salim Aydüz

Yayın no: 133 ÇANAKKALE SAVAŞI. Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze Dizi editörü: Prof. Dr. Salim Aydüz Zehra Aydüz, 1971 de Balıkesir de doğdu. 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü nü bitirdi. Özel kurumlarda Tarih öğretmenliği yaptı. Evli ve üç çocuk annesi olan yazarın çeşitli dergilerde yazıları

Detaylı

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur. 33 Ders 4 Günah Bir dostunuzun size, içi güzel şeylerle dolu ve bütün bu güzelliklerin tadını çıkarmanız için bir saray verdiğini düşünelim. Buradaki her şey sizindir. Dostunuzun sizden istediği tek şey,

Detaylı

Sevgili Yol Arkadaşım Hasan ERÖKSÜZ; Kaybedilmiş bir dostun ardından yazı yazmak

Sevgili Yol Arkadaşım Hasan ERÖKSÜZ; Kaybedilmiş bir dostun ardından yazı yazmak -B İ Z D E N Sevgili Yol Arkadaşım Hasan ERÖKSÜZ; Kaybedilmiş bir dostun ardından yazı yazmak Kelimelerin kifayetsiz kaldığı, cümlelerin bağlanamadığı, boğazınıza bir şeyin düğümlenip oturduğu o an İnsan

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak. Bu ayki rehberlik bülteni konumuz Kardeş Kıskançlığı hakkındadır. Sizlere çocuğunuza bu süreçte nasıl yardımcı olabileceğiniz ile ilgili önerilerimiz olacaktır. KARDEŞ KISKANÇLIĞI Neler olduğunu hiç anlamıyorum!

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? - Mutasarrıf demiş adam kabara kabara. - Sonra ne olacaksın? diye

Detaylı

22-26 Nisan 2011Tarihleri arasında TİF(Türkiye İzcilik Federasyonu) nun Çanakkale'deki

22-26 Nisan 2011Tarihleri arasında TİF(Türkiye İzcilik Federasyonu) nun Çanakkale'deki 22-26 Nisan 2011Tarihleri arasında TİF(Türkiye İzcilik Federasyonu) nun Çanakkale'deki 57. Alay " Dedeciğim Ben Geldim" Milli Bilinç Kampına katılıyoruz. Kampa sadece erkek izci ve liderlerimiz (Tam Üniformalı)

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( )

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( ) (1874-1931) Servet-i Fünun akımının önemli romancılarından biri olan Mehmet Rauf, 1875 de İstanbul da doğdu. Babası Hacı Ahmet Efendi, bir sağlık kurumunda çalışan bir memurdu. Önce Balat ta ki Defterdar

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI ÖZEL LİSESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM 11-A SINIFI MF GRUBU DİL VE ANLATIM DERSİ I

ANKARA ÜNİVERSİTESİ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI ÖZEL LİSESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM 11-A SINIFI MF GRUBU DİL VE ANLATIM DERSİ I ANKARA ÜNİVERSİTESİ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI ÖZEL LİSESİ 2011-2012 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM 11-A SINIFI MF GRUBU DİL VE ANLATIM DERSİ I. YAZILI SINAVI SORULARI Öğrencinin Adı ve Soyadı : Sınıfı: Numarası:

Detaylı