Abbasqulu Ağa Bakıxanov (Baki/Amirhacıyan, 21 Haziran 1794 Vadiyi -Fatirne, Mekke ile Medine arasında, 1846)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Abbasqulu Ağa Bakıxanov (Baki/Amirhacıyan, 21 Haziran 1794 Vadiyi -Fatirne, Mekke ile Medine arasında, 1846)"

Transkript

1 Abbasqulu Ağa Bakıxanov (Baki/Amirhacıyan, 21 Haziran 1794 Vadiyi -Fatirne, Mekke ile Medine arasında, 1846) Şair, dilci, tarihçi, filozof, Azerbaycan'daki eğitimcilik hareketinin önderlerinden biridir. 21 Haziran 1794'te Baku yakınlarındaki Amirhacıyan köyünde doğdu. Babası II. Mirze Mehemmed Han yıllarında Baku ham olmuş ve kardeşinin iktidarı ele alması nedeniyle hanlıktan uzaklaştırılmıştı. Abbaskulu Ağa'nm dördüncü dedesi Dergehkulu Bey, Baku Hanlığının kurucusuydu. Bu yüzden de aile Bakıhanov soyadını taşıyordu. Annesi Sofiya Hanım asil bir Gürcü ailesindendi. İlk tahsilini Bakü'de, özel öğretmenlerden almış, Fars ve Arap dillerini, İslam hukuku ve tarihini öğrenmeye başlamıştı. 1806'da babası Küba bölgesinin yönetimine tayin edildikten sonra aileleri Küba şehrine göçmüş ve Abbaskulu Ağa tahsilini burada devanı ettirmişti. Özgeçmişinde yazdığı gibi, "Küba'ya göçen zamandan tam on yıl Arap dilinin ve bazı ilimlerin tahsiline Ömür ve emek serf etmişem. Maddi ve gayri sebeplerin mane olmasına bakmayarak bu müddetin erzinde ulûmda cüz'i bir şöhret kazanmağa qâdir oldum". 1819'da Kafkasya'nın başkomutanı general A.P.Yermolov'un daveti üzerine Tiflis'e yerleşmiş ve başkomutanlık nezdinde Şark dilleri mütercimi görevine tayin edilmişti yıllarında İran ve Türkiye ile Rusya arasındaki diplomatik görüşmelere katılmıştı. Bu yıllarda Rus Edebiyatının A.S.Griboyedov ve A.S.Puşkin gibi tanınmış simaları ile tanışmıştı. 1829'da Rusların Erzurum kütüphanelerinden götürdükleri kitapların ve elyazmalarmm listesini hazırlamış ve onların ilmî değerini de ortaya çıkarmıştı. Şiir sanatına hayatının Küba döneminde başlamış, burada "Riyaz'ül-Âşikin" eserini 1819'da tamamlamıştı. Bu eser dini konudaydı ve Şiiliğin tebliğine, Şii ulularının ıstıraplarının tasvirine yönelmişti. 20. yılların sonundan itibaren ilmi araştırmalara da ilgi gösterir, Azerbaycan tarihini yazmak için malzeme toplar, aynı zamanda 183U'da onu bir dilci uzman olarak tanıtan "Kanun-i Kudsi" (Fars Dilinin Muhtasar Grameri) eserini yayınlatır. 1832'de Abbaskulu Ağa Bakınhanov, Bakü'de Azeriler için okul açmağa çaba gösterir ve sözkonusu okulun projesini Rus yöneticilerine takdim eder. Lakin Müslümanları çağdaş eğitimden ve resmî devlet görevlerinden uzak tutmayı tercih eden hükümet, bu projeyi desteklemez. Aynı yılda Kafkasya başkomutanı Baron Rozen'le münasebetleri son derece kötüleşmiş, Bakınhanov devlet hizmetinden istifa etmek ve kendisini tamamen edebî hayata ve ilmî araştırmalara vermek zorunda kalmıştır. Gereken izini almakta yardımcı olması için Kafkasya'nın eski başkomutanı, o dönemde Polonya yöneticisi olan Feldmareşal Paskeviç'in ziyaretine gider. Kasım 1833'te Varşova'ya gelen Bakıhanov, Haziran 1834'e kadar Polonya'nın başkentinde yaşar, şehrin kültür hayatına katılır. Vaşrova'da, Fars dilinde yazdığı "Mişkat'ül-Envar (Nurlar Menbaı) eserini bitirir. Mesnevi türünde kaleme alınmış bu eserde milletlerin tarihinde ve oluşmasında eğitimin ve kültürün rolü üzerinde durulmaktadır.

2 Bir süre de Petersburg'da kaldıktan, maaşı ve görevi iade edilerek emekliye ayrılma izni aldıktan sonra, 1835'te Küba'ya döner. Babasının Ensar köyündeki malikanesine yerleşir ve ilmî-edebî faaliyetle meşgul olur. Onun "Tehzibül-ahlak", "Kibabi Nesihet", "Kitabı Esgeriyye" vb. eserleri bu dönemde yazılmıştır. Küba'da yaşadığı yıllarda Bakıhanov, uzun zamandan beri üzerinde çalıştığı Azerbaycan tarihi ile ilgili "Gülistan-i İrem" eserini de 1841'de tamamlar. Fars dilinde yazdığı bu eseri Polonya şairi Tadeuş Lado Zablotski ile birlikte Rus diline çevirerek, Petersburg'da yayınlanması için uğraşır. Petersburg ilimler Akademisi uzmanlarının dikkatine sunulan araştırma, onlar tarafından değerlendirilse de, maddi destek bulamadığından yayınlanması gerçekleşmez. Hayatının Küba döneminde Abbaskulu Ağa, burada "Gülüstan" adlı edebî bir meclis kurar. Büyük şehirlerden ve kültür merkezlerinden uzakta yaşamasına rağmen onun adı ve şöhreti Rusya'nın ve Batı'nm ilim adanılan arasında yeterince tanınmaktaydı arası Fransız seyyah Graf Süzanne, Alman profesör Kari Koh, Rus tarihçisi profesör Berezin vb. uzmanlar Küba'da Bakıhanov'un misafiri olmuş, onun ilmî araştırmalarını ilmî ve edebî kişiliğini takdir etmişlerdir. 1841'de albay rütbesi ile yeniden Kafkasya başkomutanlığında askeri hizmete getirilen Bakıhanov, Tiflis'e göçer. Lakin ilmi ve edebî hayattan da uzak kalmaz. O dönemde, Tiflis mektebinin Azerbaycan Türkçesi ve şeriat öğretmeni olan ünlü şair Mirze Şefi Vazeh'le birlikte burada "Divan-i Hikmet" edebî meclisini kurar. Sözkonusu meclisin toplantılarına katılan Alman şairi ve tercümecisi Fredrich Bodenştedt "Tausend und ein Taq im Orien" (Şarkta binbir gün) eserinde Bakıhanov'un edebî kişiliğine geniş yer ayırmıştır. Bakıhanov'lar ailesi genellikle Rusya'ya meyilliydiler. Zira Rus yönetimi onun hanlıktan uzaklaştırılmış babası Mirze Mehemmet Han'ı yeniden iktidara getirmiş ve Küba yönetimine tayin etmişti. Abbaskulu Ağa'nm iki kardeşi Rus ordusunun generali, kendisi ve diğer bir kardeşi ise albayı olmuşlardı. Lakin bu büyük aile içerisinden, ilk defa Abbaskulu Ağa Ruslarla işbirliğine girdiğinden derin bir pişmanlık yaşamış ve 1846'da günahlarından arınmak için Mekke yolculuğuna karar vermişti yılının Mart ayında Tiflis'ten ayrılmış, Nisan ayını Tebriz'de, Mayıs ve Haziran aylarını ise Tahran'da geçirmişti. Daha sonra İstanbul'a gelmiş, burada Osmanlı sultanı I, Abdülmecid tarafından kabul edilmiş ve Arap dilinde, gök cisimlerine dair yazdığı "Esrar'ül- Melekut" eserini sultana takdim etmişti. Sultanın emri ile bu eseri Heyatizâde Seyid Şerif Efendi Türkçe'ye çevirmiş ve 1848'de İstanbul'da "Efkar'ül-Ceberut" adı altında kitap halinde yayınlatmıştı. Kitaba yazarın özgeçmişi de eklenmişti. İstanbul'dan Kahire'ye, oradan da Mekke'ye giden Bakıhanov, hac ziyaretini tamamladıktan sonra bir yıl daha Arabistan'da kalmak ve kütüphanelerde çalışmak için izin alabilmişti. Lakin veba hastalığına tutulan yazar Mekke ile Medine arasındaki "Vadiyi Fatime" denilen yerde Hakk'm rahmetine kavuştu ve orada da defnolundu. Abbaskulu Ağa Bakıhanov'un eserlerini ilmî ve bedii olarak iki kısma ayırmak mümkündür. İlmî eserleri tarihe, dilciliğe, astronomiye, coğrafyaya, ilahiyyat meselelerine, hukuka vb. alanlara dair araştırmaları ihtiva etmektedir. Bedii eserleri ise Divan Edebiyatının hemen hemen bütün türlerini kapsayan Örneklerden ve bunların dışında nesir eserlerden oluşmuştur. Bakıhanov aynı zamanda dört dilde, Azerî Türkçesi, Arap, Fars ve Rus dillerinde yazmıştır. Özellikle, bedii eserlerini Azerî Türkçesi ve Fars, ilmî araştırmalarını ise Arap ve Rus dillerinde kaleme almıştır. İşlediği konuların genişliği ve çeşitliliği açısından Bakıhanov'u tam olarak XVIII yy. Fransız ansiklopedistleri ile kıyaslamak mümkündür. Aynı zamanda o, Azerbaycan Edebiyatı tarihinde eski devrin son, yeni dönemin ise ilk büyük sanatkârı sayılmaktadır. Eserleri: Kanun-i Kudsi, Tebriz, 1831 (Fars dilinde); Fars Dilinin Mühteser Grameri. Tiflis, 1841 (Rus dilinde); Efkarül-Cebarut, İstanbul, 1848; Gülüstan-i İrem, Bakı, 1926 (Fars ve Rus dillerinde); Gülüstan-i İrem, Bakı, 1951 (Azerî Türkçesine tercümesi); Bedii Eserleri, Bakı, 1964; Gülüstan-i İrem (Fars, Rus ve Azerî dillerinde, ilmî-tenkidi metin), Bakı, 1978; Seçilmiş Eserleri, Bakı, Nesihetler, Bakı, 1982; Esrarülmelekut, Bakı, 1985; Hind efsanesi, Bakı, 1957,1972,1991. Kaynakça: Azerbaycan Edebiyatı tarixi, c. 11, Bakı, 1960, s ; Feyzulla Qasımzade, Abbasqulu ağa Bakıxanov-Qüdsi, bakı, 1956; Feyzulla Qasımzade, XIX esr Azerbaycan Edebiyyatı tarixi, Bakı, 1975, s ; Feyzulla Qasımzade. Abbasqulu ağa Bakıxanov-Qüdsi, Bakı, 1958 (Rus dilinde); Nureddin Keremov. Qüdsinin seyahetleri, Moskova, 1977 (Rus dilinde); Nureddin Keremov. Azerbaycan seyyahları ve coğrafiyaşünasları, Bakı, 1982; Müasirleri Bakıxanov haqqmda. Şiirleri, meqaleler, xatireler, metublar, Bakı, 1957,1975 (Rus dilinde); Murtuz Sadıxov. Azerbaycan-Rus-Polonya edebi ilişkilerinin tarixinden, Bakı, 1975 (Rus dilinde): Gültekin Bakıxanova. Qüdsi haqqmda etüdler, Bakı, 1978 (Rus dilinde); Enver Ehmedov. Bakıxanovun kosmografrk görüşlerinin şerhi, Bakı, 1987 (Rus dilinde); Enver Ehmedov. Abbasqulu Ağa Bakıxanov. Heyatı, muhiti ve yaratıcılığı, Bakı, 1989 (Rus dilinde)

3 ŞİİRLERİ (AbbasquJu Ağa Bakıxanov - Qudsİ, Seçilmiş Eserleri, Bakı-1984, s ) Gördüm o gözel türreni rüxsâr arasında, Benzetdim onu ef 'iye gülzâr arasında. Rüxsâre düşen türreleri çekme kenâre, Bu resmde ef'i dolanar nâr arasında. Seyd eyledi zülfün meni bu gözlere, ey vay. Qaldım ne yaman bu iki bîmâr arasında. Ey dîde, meğer neylemişem men sene âxır, Qoydun meni sen yâr ile eğyâr arasında. Göz yaşım ile beslemişem, canıma minnet, Peykanlarım bu dih xunxâr arasında. Gördüm seni eğyâr ile, ey yâr, meseldir, Bayqû tutar, elbette veten bâr arasında. Könlüm qûşuna dam qurub çeşm-i xumârm / Qâfil mi gezir kimseni eyyâr arasında. Ruxsârm ara sehfe kimi vesmeli qaşın, Bir daldı düşüb cedvel-i zengâr arasında. Eşq ehline dâim yetişir möhnet-i cövrün, Zâhid, qalasan kaş ki, seni dâr arasında. Deysin başına sektesiş ol hemd ü selâhm, Kimsen gezesen âşiq ile yâr arasında? Efsâne daha söyleme, it bir nezerimden, Var sen kimi yüz xer bele bâzâr arasında. Qudsî, ne yaman bağladı bu gözleri sâhir, Yüz sen kimi serkeşteni bir târ arasında. Ârizû eyler könül dildâr gelsin, gelmedi. Zülfü kâfer, gözleri xunxâr gelsin, gelmedi. Her perîveş cilve-yi hüsn eylemiş, men gözledim, Dilrübâlar fövzine serdâr gelsin, gelmedi. Câne geldim bîvefâlar ülfetinden, isterem Bir vefa resminde sabit yâr gelsin, gelmedi. s. 238 Yanaklarının arasında o güzel saç kıvrımını gördüm. Onu gül bahçesi içindeki engerek yılanına benzettim. Yanağına düşen saç kıvrımlarını kenara çekme. Bu şekilde sanki ateşin içinde engerek yılanı dolanır gibi bir durum vardır. Yazık ki, zülüflerin beni bu gözlere av eyledi. Bu iki hasta göz arasında ne kötü bir hâlde kaldım. Ey göz! Ben sana ne yaptım da seni beni sevgiliyle yabancıların arasında bıraktın! Senin kirpik oklarını bu kanlı gönül içinde gözyaşlarımla besledim. Ancak bir şikâyetim yok, canıma minnet kabul ederim. Ey sevgili! Seni yabancılarla birlikte gördüm. Meşhur sözdür; "baykuş, duvar, kale içinde vatan tutar". Sarhoşça bakan gözlerin gönül kuşuma tuzak kurmuş. Hilekâr, dolandırıcı kişiler arasında gafil mi geziyor? Rastıklı kaşların, yüzünün içinde sayfa gibidir. Sanki göztaşı kanalına düşmüş bir dal gibidir. Senin eziyetinin sıkıntısı âşıklara daima yeter. Ey kaba sofu! Keşke sen de darağacında asılı kalsaydın. O hamd ve şükürlerin senin olsun, onlara gerek yoktur. Sen kimsin ki, âşık ile sevgilisi arasında gezebiliyorsun! Daha fazla yalan söyleme, bir an olsun gözlerimin önünden kaybol. Bu pazarda senin gibi yüzlerce eşek vardır. Ey Kutsî! O büyücü sevgili, bu gözleri ne fena bağladı. Bu durum tıpkı senin gibi yüz sersemi, bir iple bağlayışı gibidir. Gönül sevgilinin gelmesini ister, ancak gelmedi. O saçlar kâfir, gözleri kan alıcı güzel gelsin ister, ancak gelmedi. Her peri yüzlü güzel, cilveyi güzellik unsuru olarak kullanır. Ben bunu gözledim. Gönül alan güzellerin galibiyeti için başkumandan gelsin isterim, gelmedi. Vefasız sevgililerin dostluğundan can buldum. Bir vefa timsâli olan sevgilinin gelmesini istedim, ancak gelmedi.

4 Derd ü möhnet keçdi hcdden, bes ki, çekdim intizâr Gözledim ol gülrûxsâr gelsin, gelmedi. Lehçe-yi canperverinden şûr salsın âleme, Endelîb-i şâhe-yi gülzâr gelsin, gelmedi. İstedim Qudsî, deyim vesf-i cemâlin dilberin Kûşiş etdim, zînet-i goftâr gelsin, gelmedi. Bu dert ve sıkıntı haddi aştı. O gül yanaklı sevgili gelsin diye çok bekledim, ama gelmedi. Sevgili o can veren diliyle dünyaya bir gürültü, şamata olsun. Gül bahçesinin padişahı olan bülbül gelsin istedim, ancak gelmedi. Ey Kutsi! O sevgilinin yüz güzelliğini anlatmak istedim. O sözleri süslü sevgili gelsin diye çalıştım, çabaladım; ama gelmedi. TİFLİS (s ) Qem çekme, könül, ger ciyerin qane donübdür, Eyyâm-i vüsâlm şeb-i hicrâne donübdür. Bülbül tek işin nâle vü efgâne donübdür. Tiflis'e nezer qıl ki, gülüstâne donübdür, Her bir gözeli âfet ü cânâne donübdür. İrs ile yetib bunlara âsâr-i vecâhet, Geysûleri sünbül tek alıb tâb ü terâvet, Gjâmetleri dünyâya salıb türfe qiyamet, Her dilbere bir növ verib reng-i nezâket, Kür suyu meğer çeşme-yi heyvâne donübdür? Her şûx-i perîpeyker açıb türre-yi terrar, Dildâdeleri etmek üçün dame giriftar. Seyyâd-i sitemkar bu guzergâhda çox var, Ahûbeçeler tek doludur kûçeyi bazar, Çin mülküne bu menzil-i vîrâne donübdür. Her kim gele Tiflis'e tamâşâ telebinden, Zülf ü ruh-i mehveşleri görmek sebebinden, Görmez eseri râhet-i can rûzi şebinden- Xoşlehce perîzâdelerin le'l-i lebinden, Bu kişver-i pürşûr Bedexşan'e donübdür. Bunlarda bu yâ Reb, ne sefadır ferehengiz, Her servqedin şîve-yi rüxsârı belâxiz, Rüxsâr-i nikü, türre-yi miskini dilâviz, Her ebru-yi xem sekide bir xencer-i xunriz, Qan tökmek üçün her müje peykâne donübdür. Herçend bu gülzâride çox dilberi gördüm, Can qesdim eder şûx-i sitemküsteri gördüm, Ârizleri mehtâbe beraberleri gördüm, Evvel yetişen günde ki, İskender'i gördüm, Âyâ, bu melekdir, dedim, insana donübdür, Qûdsî ki, dem-i qüds vurub lâf-i tevellâ, Te'n eyler idi görse birin vâleh ü şeydâ, Terk eylemiş Islama görüb bunları hâlâ, İsteivola carubkeş-i sehn-i kelîsâ, Zünnâr salıb boynuna Senan'a donübdür. Ey gönül! Gam çekme, sonra ciğerin kana döner. Kavuşma günlerin hicran gecesine döner. Hâlin bülbül gibi ağlayıp inlemeye döner. Tiflis'in gül bahçesine dönmüş hâline bir bak, her bir güzeli çok güzel ve sevgiliye dönmüştür. Güzel yüzlere sahip olma bunlara soyaçekimle gelmiştir. Saçları sümbül gibi parlaklık ve tazelik almıştır. Boyları dünyada yeni bir kıyamet meydana getirmiştir. Kür ırmağı her güzele başka bir çeşit nezaket verip âdeta hayat veren su hâline dönmüştür. Her peri yüzlü ve şuh güzel, âşıklarını tuzağa düşürmek için yankesici saç kıvrımlarını açmıştır. Bu geçitte böyle sitemkâr avcılar çoktur, köşe pazar ceylan yavrusu gibi güzellerle doludur. Bu viran ülke, Çin ülkesine benzemiştir. Kim seyretmek için ve güzellerinin aya benzeyen yanaklarını ve saçlarını görmek için Tiflis'e gelse, gece gündüz canı rahat etmez. Bu karışık ülke, hoş dilli peri gibi güzellerin lala benzeyen dudakları yüzünden Bedehşan'a dönmüştür. Ya Rab! Bunlardan bu ferahengiz lâlesi ne hoştur. Her servi boylu güzelin, yanağının edası belâ tuzağıdır. Güzel yanağı ve misk kokulu saçları gönlü çeker. Her eğri kaşın şekli, kan dökücü bir hançerdir. Her kirpik kan dökmek için oka dönmüştür. Her defasında bu gül bahçesinde birçok güzel gördüm. Canıma kasteden bir çok eziyet edici ve şuh güzeller gördüm. Yanakları parlak aya benzer nice güzeller gördüm. İlk günde İskender'i gördüm, acaba bu insana dönmüş bir melek midir, diye düşündüm. Kutsî, dostluk lâfları edip kutsallıktan dem vururdu. Birini çılgın ve tutkun şekilde görse ayıplardı. Onları İslâm'ı terk etmiş olarak görürdü. Şimdi kilisenin sahnesini süpürmek ister. Boynuna da papazların kuşağını dolayıp Sen'an'a benzemiş durumdadır (Sen'an: Aşkı uğruna din değiştirip Hıristiyan olan efsane kahramanı).

5 ÖZGELERE (s. 383) Âh, gör kim. yene yâr oldu nigâr özgelere, Qoşulubdur yüz ü gülberg-i bahar özgelere, Gösterir şem-i rûxi leyi ü nahâr özgelere, Yeni bizden usanıb ülfeti var özgelere, Terk edib âşiqini oldu düçâr özgelere. Hemdemim qeyr olub, le'l-i lebim, mâhveşim, Xett-i xâl-i xü tenim, çeşm-i siyâh-i hebeşim, Dilberim, sîmin-berim, işvegerim, lâleveşim, Dövr ü dönmüş feleke bax ki, menim bâdekeşim, Sâqi-yi meclis olub, cam tutar Özgelere. Mene hem yar idi, hem munis ü hem dilber idi. Men ona câker idim, hem o mene server idi. Ne mene, belke tamam âleme tâc-i ser idi, Neqd-i canımı alıb çox mene nâz eyler idi, İndi gör müftc verir bus ü kenar özgelere. Sengdil, rehm ele ki, könlüm olub şîşe menim, Salmısan şâm ü seher başımı teşvişe menim, Dövrü dönmüş felek, et halımı endîşe menim, Bilmedin qedrimi ey şûx-i cefâpîşe menim, Âxırı üz ü dönük oldu nigâr özgelere. Hezer et, serseniş-i xalqdan, ey bîser ü pâ, Gezme eğyâr ile sen, besdir, usan, eyle heyâ. Qüdsi'yâ, sen bileşen yoxdu gözellerde vefa, Lenet olsun buların zâtma her şâm ü sabah, Ki, menim sirr sözüm ü eyledi câr özgelere. Âh! Gör ki, yine yâr başkalarının sevgilisi oldu. Baharın gül yaprağı ile sevgilinin yüzü. Gece gündüz yanağının ışığını başkalarına gösterir. Yani bizden usanıp başkalarıyla dostluk kurmuş. Âşığın terkedip başkalarına tutulmuş. Yabancılarla sıkı fıkı arkadaş oldum. Ey benim lâl dudaklım; aya benzeyenim; beni ve yüzündeki tüyleri Huten miski gibi, siyah gözleri Habeş rengi gibi olanım; dilberim, gümüş vücutlum, nazlım, lâleye benzeyenim, içki içenim! Ters dönmüş feleğe bak ki, içki meclisinin içki dağıtıcı olup başkalarına kadeh tutuyorsun. O bana hem sevgili idi, hem de cana yakın bir dost ve gönül arkadaşıydı. Ben ona kul köle idim, o da benim efendim. Sadece bana değil, belki bütün âlemin başının tacıydı. Kıymetli canımı alıp da bana çok naz ederdi. Şimdi yabancılara, karşılık beklemeden öpücükler verir. Ey taş gönüllü sevgili! Bana acı, çünkü benim gönlüm cam gibidir. Gece gündüz benini başımı karmakarışık etmişsin. Ey ters dönen felek! Benim hâlimi merak et. Ey zalim sevgili! Benim kıymetimi bilmedin. Sonunda yüzünü benden başkalarına çevirdin. Ey sefil ve perişan! Halkın serzenişinden, başa kakmasından çekin. Yeter, utan, hâyâ et; yabancılarla gezme. Ey Kutsi! Bilirsin ki güzellerde vefa yoktur. Bunların zâtına her sabah, her akşam lanet olsun. Çünkü benim gizli sözlerimi, sırlarımı başkalarına açıkladılar. (s ) Sen orda sefa eyle Dilcûlar arasında. Men qalmışam âvâre, Gürcüler arasında. Derdü qem-i hicrandan Gürbetde perîşânam. Döndü çiyerim qana, Qaygular arasında. Bir yana ger baxsam, Qem çekmek olur bîcâ. Bunlar kimi mahtelet, Xoşxûlar arasında. Her canibe ezm etsem, Ezbeski gözel yoxdur. Tûtî sifetem, heyrân, Güzgüler arasında.. Sen orda gönül çeken güzeller arasında sefa eyle. Ben burada Gürcüler arasında işsiz güçsüz, serseri bir şekilde kaldım. Ayrılık üzüntüsü ve derdinden dolayı gurbette perişan bir hâlde kalmışım. Bu kaygılar, dertler içinde ciğerim kana döndü. Eğer bunlar gibi hoş huylu, ay yüzlü güzeller arasında başka bir yana bakarsam gam, üzüntü çekmek yersiz olur. Hangi tarafa gitsem daha fazla güzel yoktur. Aynalar arasında şaşkınım, papağan gibiyim.

6 Ebr içre güneş mânend, Pertov salır âfâqe, Rüxsâresi her şûxun, Geysûler arasında. Yüz işve-yi mehr ile- Âşiqlere meyi etmek, Bu şehrde âdetdir, Mahrûler arasında. Bunları görüb Qudsî, Her kimse ki, âqildir, Qılmaz özüü rüsvâ Bedgûler arasında. Her şuh güzelin kıvrım kıvrım saçlarının arasındaki yanağı; bulut içinde güneş gibi, ufuklara ışık saçar. Bu şehirde ay yüzlü güzeller arasında yüzlerce naz ve sevgi gösterisiyle âşıklara meyletmek âdettir. Ey Kutsi! Akıllı insanlar bunları görüp de münafıklar arasında kendilerini rezil hâle düştürmezler. TEBRİZ EHLİNE XİTAB (s ) Ayâ, gürûh-i sitemkâr, ehali-yi Tebriz, Vefa yerine cefâ sizde bu ne âdetdir. Hevâ-yi nefse muti'ü tamam eyşperest, Görüm, İlâhi, dağılsın, nece vilâyetdir? Ne elme tâlib olan var, ne resmden agâh, Velî bu firqeye metlûb zîb-i sûretdir. Kimin ki, xülg ü müzeyyendir, istemez zînet, Kişi üzün bezemek cehlden elâmetdir. Yetişdi bir yere iş her kimin ki saqqali, Henâlı olsa uzun- hörmeti ziyâdetdir. Bu terz olursa parak tazı tuladan yeydir, Sürü içinde siyiz sâhib-i kerâmetdir. Ne qeder seyr edirem kûçe ile bâzân, Adam çox az görünür, izdihâm-i kesretdir. Vüfûri vardır üç firqenin bu kişverde, Axund ile xer ü xan bîhedd ü nehâyetdir. Bunun emmâmesi rengin, onun yük ü sengiıı, Xüsûsen ol birinin cübbesi qiyâmetdir. Xeri cıxaq aradan, bunlara şebâheti yox, O bînevânm işi rene ile reyâzetdir. Axund ile xâna her te'ne eylesen yaraşar, Bu müftexorlarm endîşesi şerâretdir. Ey Tebriz halkı, zalim kalabalık! Acaba sizde vefa yerine cefâ mı âdettir? Herkes nefsinin heveslerine esir olmuş, herkes eğlence düşkünü olmuş. Ey Tanrım! Böyle memleketler dağılsın da görelim. Ne ilim öğrenmek isteyen var, ne de durumdan haberdar olan var. Fakat bu insan kitlesinin tek isteği süslenmektir. Kimin huyu, yaratılışı süslüyse o başka süs istemez. İnsanın kendisini süsleyip bezemesi cehalet işaretidir. Durum öyle bir hâle geldi ki, kimin sakalı kınalıysa ona daha fazla saygı gösterilir oldu. Bu şekilde devam ederse yumuşak tüylü süs köpeği, pointer köpeğinden daha üstündür. Sürü içinde keramet sahibi de keçi olmuştur. Köşe pazarı ne kadar seyrettiysem büyük bir kalabalık var, ancak insan çok az görünür. Bu memlekette üç grubun çoğunluğu vardır: Hoca, hakan ve eşek miktarının haddi hesabı yoktur. Bunun sarığı renkli, onun yükü taştandır. Özellikle öbürünün cüppesi çok güzeldir. Eşeği aradan çıkaralım, çünkü bunlarla benzerliği yoktur. O zavallının işi sıkıntı ve kıt kanaat yaşamaktır. Hoca ile hükümdarı ne kadar ayıplasan da uygundur. Çünkü bu beleşçilerin işi, düşüncesi fenalıktır.

7 Ne râh-i resm-inesârâ, ne şîve-yi İslâm, Ne bütperest sülûki, bular ne milletdir? Bular vuran od idi ehli feqr Kirmanına, Ki, indi şö'levar oldu cananda, vehşetdir. Sülûk-i dehrde tehzîb-i nefs üçün, Fâzil, Müdellel eylediyin söz sana nesîhetdîr. Ne paraya düşkün olma, ne İslâm usûlü yaşama, ne de putperestlik yolu var. Bunların ne milletten olduğu da belli değil. Yoksulların harmanını ateşe veren bunlardır. Şimdi bunların dünyada yaptığının vahşet olduğu ortaya çıktı. Ey Fâzil! Bu zamanda, bu dünyada nefsini ıslah etmek için delil olarak gösterdiğin sözler sana nasihat olmalıdır. 'RİYAZÜL-QÜDS"DEN NÜMUNELER (s ) Ey dil, heves etme bu cihâne, Aldanma süpehr-i cansitâne. Çox sen kiınini firîbe çekmiş, Ovzâ-i teqellüb-i zemâne. Bu merheleye nüzul edenler, Tedrîcile oldular revâne. Âxir seni inqüâb-i eyyam, Tîr-İ ecele qiîar nişane. Ey gönül! Bu dünyaya arzu duyma, can alıcı talihe aldanma. Zamanın aldatıcı durumları, senin gibi çok kişiyi kandırmıştır. Bu dereceye inenler belirli bir sıralamayla bu hâle geldiler. Sonunda zamanın değişimi seni ecel oklarına hedef yapar. Heyat-i müsteârm teng olubdur, Götür reğbet bu mülk-i bîvefâdan. Fezâ-yi güdse âheng-i sefer qıl, Xilâs olmaq dilersense belâdan. Kesilsin tâğ-i bîdâd ile ol dest, Ki, mezlûme çeker bir tâğ-i bîdâd. İlâhî, görmesin qem ol sitemkeş, Ki, eyler xâne-yi îmâni berbâd. Bu eğreti hayat sana yük olmuştur. Bu vefasız ülkeye, diyara olan düşkünlüğü bırak. Eğer belâlardan kurtulmak istersen kutlu semâlara doğru eğlenceli bir yolculuğa çık. Mazlumlara zulüm kılıcını çeken eller, zâlim kılıçlar tarafından kesilsin. Ey Tanrım! O zulüm çeken kişi üzüntü görmesin. Çünkü o iman evini berbat, harap etmiştir. İbret gözüyle ey dil, Gerdûne qıl tamâşâ. Ne e'tibar edirsen, Dövrân-i rûzigâre? Gülzâr-i âlem içre, Her qönçe kim yetirmiş, Bağrını eylemiş qan, Cismini pâre-pâre Ey gönül! İbret gözüyle şu dönen feleğe bak! Zamana, dünyaya neden itibar ediyorsun? Bu dünyanın gül bahçesinde kim bir gonca yetiştirmişse Onun bağrını kana boyamış, vücûdunu parça parça etmiştir.

8 Dünyâya ricû eylese dilbend-i ezîzin, Enva-i qem ile ciğeri qan gerek olsun. Bir can ile yüz derd ü belâ çekmek olur mu? Bir demde belâ çekmeye yüz can gerek olsun. Gönlünü bağlayan kıymetli sevgilin dünyaya dönse çeşitli üzüntülerle ciğeri kan dolu olmalıdır. Bir canla yüzlerce derdi, belâyı çekmek olur mu? Bir nefeslik belâ çekmek için yüz can gereklidir. Dehr-i zâlim zahir etdi âdet-i mö'tâdmı, Aşikâr etmek temennasında qem bünyâdını. Kimdürür âlemde ol qemdîde kim yanmadı, Dâğ-i hicrilen felek cövr-i dil-i nâşâdmi. Müxteser, yoxdur cihan qeydinde ümmîd-i nicât, Ey xoş ol kim, pâyibend etmez dîl-i azadını. Zalim zaman alışmış olduğu âdetini ortaya çıkardı. Üzüntü binasını açığa çıkarmak isterdi. Dünyada feleğin ayrılık yarasıyla mutsuz gönlünü yakmadığı kim vardır? Özetle dünyanın kayıtlarında kurtuluş ümidi yoktur. Ey hür gönlünü bağlamayan kişi, sana ne mutlu! Qerez, onlar ağlayıb nâle edirdiler. Esker-i bîçâre gelib qollarım me'şugesinin boynuna salıb ve üzünden Öpüb dedi: -Ey aram-i canım. Fikr ele ki, atandan qalan emmâmeni başıma qoyub, ebasmı çiynime salıb ve qebasmı qucağıma alıb bir nifrin elerem ki, düşmenlerimizden biri de yer üzerinde qalmaz. Çün eşq odu eğer dutûşa canı yandınr, Bir şö'ledir ki, cümleyi dünyanı yandınr, Mezlûm âşıqm eğer âhi bülend ola, Yeddinci göyde xermen-i keyvanı yandırır. Xülâse, ol mezlûme dedi: -Ey âşıq-ı mehribamm. Bu sözler fayda vermez. Bir fikir ele ki, sen bu yere gelmek üçün elinde behane olsun ve xalq bedgüman etmesin. Dedi: -Ey yâr-i mehribamm. On şahı pul sene verim, amma meni redd etme, her vaqtı gelib ol mebleği mütalibe eylesem bir behane ile texir et. Belke bu vasite ile bir-birimizi görmek müyesser ola. Cümlesi bu re'y-i dürüstü qebul edib, bir müddet daha ovqat keçirdiler. Âşiqde gerek fünûn-i hiyle, Tâ eyleye vesl üçün vesîle. Nâgâh bir qanmaz süxençin bu sûret-i maceranı vanb ol mehelle reisine me'lum etdi. Ol reis dahi müvekkiller te'yin etdi ki, her yerde ol âşiq-i dilxûnu görseler, tutub şikenceyi siyasete yetirsinler. Esker-i müzterden neqldir ki: KİTAB-İ ESGERİYYE (Bediî Eserleri, Bakı-1973, s )... Nihayet onlar ağlayıp sızlıyordu. Zavallı asker gelip kollarını sevgilisinin boynuna dolayarak yüzünden öptü ve şöyle dedi: - Ey canımın huzuru! Düşün ki, babandan kalan sarığı başıma koyup, abasını omzuma atıp ve cübbesini de kucağıma alıp bir beddua ettim mi, düşmanlarımızdan hiçbiri yeryüzünde kalmaz. Eğer aşk ateşi tutuşursa canı yakar. Öyle bir alevdir ki, bütün dünyayı yakar. Mazlum âşığın çektiği âh yükselirse göğün yedinci katındaki Zuhal gezegenini bile yakar. Özetle o mazluma şöyle dedi: - Ey güler yüzlü âşığım! Bu sözler fayda etmez. Senin buraya gelmen için elinde bir sebep olduğunu ve halkın şüphelenmediğini düşün. Dedi: - Ey güzel Sevgilim! Sana on şahı (*) para ve reyim, ama beni reddetme. Ne zaman gelip o parayı istesem bir bahaneyle ertele. Belki böylece bir birimizi görmek mümkün olur (Şahı: Beş kepiklik bakır para). Hepsi bu doğru fikri kabul etti ve bir müddet daha vakit geçirdiler. Her âşıkta, sevgiliye kavuşmaya sebep olması için hile bilgisi olmalıdır. Birden bir anlayışsız dedikoducu bu olan biteni gidip o yerin başkanına anlattı. O başkan da; nerde kanlı âşık varsa yakalayıp işkence etmeleri için müvekkiller tayin etti. Zavallı, çaresiz olanları şöyle aktarır:

9 -Çün râh-i çâre her terefden mesdûd oldu ve reis ile sâziş etmekden başqa çâre görmedim ve dedim: Zulmü gör kim, ayrılıqdan cana yetdim âqibet, Çaresiz qalıb varıb eğyâre kördüm bağladım. Axir'ül emr bir gün elime bir pare nan alıb dışra çıxdım. Reis-i mezkûr mene düçâr olduqda tearif ile ona verib dedim: -Eğer haqq-i ne'meti feramuş edib, mene teerrüz qılsan, bu nan gözlerini tutsun ve semum-i küfran-i ne'met gülşen-i ömrünü xezan etsin: Men-i hezine gel Allah rizâsi, cövr eleme, Ki, âşiq âhi tutar zâlimin giribânm. Dedi: -Ey aşiq-i miskin. Bundan sonra fariqüqbâl olub bczm-i vüsâle mehrem ol, kimsede cür'et-i teerrüz sene yoxdur: Çekme qem, ey âşig-i dilxeste, men yaram sene, Özgeler cövr eyledikçe men havadaram sene. - Madem ki her çâre yolu kapandı, ben de baş kanla saz çalıp söylemekten başka çare görmedim ve dedim: Şu zulmü gör ki, sonunda ayrılık canıma yetti. Ben de çaresiz kalıp yabancıya gönül bağladım. Nihayet bir gün elime bir parça ekmek alıp dışarı çıktım. Bahsini ettiğim başkanla yine karşılaşınca ekmeği ona verip; - Eğer nimet hakkım unutup bana saldırırsan bu ekmek gözlerini tutsun ve nimeti inkâr etmenin zehri, ömür bahçeni harap etsin, dedim. Ey hazine sahibi! Allah rızası için gel, bana eziyet etme. Çünkü âşığın âhı zâlimin yakasını tutar. Dedi: - Ey miskin âşık! Bundan sonra rahat olup kavuşma eğlencesinde meşgul ol Kimsede sana saldırma cesareti yoktur. Ey gönlü hasta âşık! Üzülme, ben sana sevgiliyim. Başkaları sana eziyet ettikçe ben sana nefes aldıran şey olurum.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Nedim. - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Nedim. - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yasal Uyarı: Bu ekitap, bilgisayarınıza indirip kayıt etmeniz ve ticari olmayan kişisel kullanımınız için yayınlanmaktadır. Şiirlerin

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günü parlatan gözler. Havayı yumuşatan nefes. Yüzlere gülücük dağıtan dudaklar. Konuşmadan anlatan kaşlar. Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günaydın...

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 03.09.2018 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55 Ramazan Manileri // Ahmet ağa uyursun uyursun Uykularda ne bulursun Kalk al abdest, kıl namaz Sabahleyin cenneti bulursun Akşamdan pilavı pişirdim Gene karnımı şişirdim Çok mani diyecektim ama Defteri

Detaylı

Soner Güncan. - şiirler - Yayın Tarihi: 9.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Soner Güncan. - şiirler - Yayın Tarihi: 9.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 9.5.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin

Detaylı

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Aðaçlar gördüm yeryüzü yaþýnda; Gölgesinde yaz uyur, kýþ uðuldar baþýnda.

Detaylı

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE Ekim 2013 Sayı 1 Yazar; HARUN ŞEN 1 İçindekiler KALDIRIMLAR 1... 3 DİYET... 4 ÇOCUKLARINIZA ZAMAN AYIRIN... 5 2 KALDIRIMLAR I Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama

Detaylı

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (9) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme Bürosu

Detaylı

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma KURAN'I KERİM TÜRKÇE MEALİ (DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI) 50-KAF SURESİ Mekke'de inmiştir. 45 (kırkbeş) âyettir. "Kaf" harfi ile başladığı için bu adı almıştır. Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla. 1.

Detaylı

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ SAYI : BİR 7-11 MAYIS 2009 ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ Ben siyasi hayatım ve ülke sevdamla ilgili olarak tüm Türkiye yi memleketim bilirim ancak Çemişgezek benim doğup, büyüdüğüm yer. Elazığ Valisi Muammer

Detaylı

BİR ÖMRÜN HİKÂYESİ. Erkek Öğrenci. Yıl 1881 Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Dağ başka, sokaklar başka başka ;

BİR ÖMRÜN HİKÂYESİ. Erkek Öğrenci. Yıl 1881 Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Dağ başka, sokaklar başka başka ; 1 BİR ÖMRÜN HİKÂYESİ Yıl 1881 Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Dağ başka, sokaklar başka başka ; O gece en güzel yıldızlar kaydı, Nereden geliyordu bu aydınlık? Neydi insanları bu denli mutlu

Detaylı

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü Selman DEVECİOĞLU Gönül Gözü SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER BİRİMİ YAYINLARI Yayın No: 4 Editör Prof. Dr. Recep Toparlı Baskı Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Matbaası Kapak ve İç Düzen Sivas Cumhuriyet

Detaylı

Bir gün insan virgülü kaybetti. O zaman zor cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı. Cümleleri basitleşince düşünceleri de basitleşti. Bir başka gün ise ünlem işaretini kaybetti. Alçak

Detaylı

Osmanlı dan Cumhuriyet e Adım Adım!

Osmanlı dan Cumhuriyet e Adım Adım! Osmanlı dan Cumhuriyet e Adım Adım! Eskiden devletimizin adı Osmanlı Ġmparatorluğu idi. Başımızda padişah vardı. Egemenlik haklarımız padişahın elindeydi. Başkentimiz Ġstanbul du. 19 Mayıs 1919 da Mustafa

Detaylı

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam. Onaylayan Administrator Pazartesi, 21 Mayýs 2007 Besteciler.org Amerika A memo Burasý New York Amerika Evler karýþtý bulutlara Nasýl bir zaman Nasýl bir yaþam A memo Ýnsanlar simsiyah, kýzýl, beyaz Sokaklar

Detaylı

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. İSTİKLÂL MARŞI'MIZ Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona. Küçümsemem ama, benzetirim

Detaylı

( Mesnevi den 8 şirli) r H i k â y ele

( Mesnevi den 8 şirli) r H i k â y ele 8 Mesnevi den (şiirli) r l e H i k â e y ÖNSÖZ Hoşgörülülükte deniz gibi ol Mevlâna Celâleddîn Geleceğimizin teminatı olan kıymetli çocuklarımız, Geçmişimizde atalarımızın yaşadığı ve bu günlerde kaybolma

Detaylı

KINALI HASAN. Ey gözümün nuru Hasan ım,

KINALI HASAN. Ey gözümün nuru Hasan ım, KINALI HASAN Yüzbaşi Sirri Bey, ikindi vakti yeni gelen erati teftiş ederken, içlerinde bir tanesinin saçinin bir tarafi kinalanmiş oldugunu görür ve takilir: Hiç erkek kinalanir mi? Mehmetçik: Buraya

Detaylı

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKYESİ 8 Hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve aramaya

Detaylı

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Hz. Ali (kv) bildiriyor: Resulullah (sav) bir gün beni huzuruna çağırdı: "Ya Ali! Senin bana yakınlığın, Harun Peygamberin Musa Aleyhisselama olan yakınlığı gibidir.

Detaylı

BENDEN SELAM OLSUN BOLU BEYİ'NE

BENDEN SELAM OLSUN BOLU BEYİ'NE Kimliğiyle ilgili iki ayrı tartışma var. Birincisi, 16 ve 17'nci yüzyılda yaşadı. Yeniçeri ocağından yetişen bir şair. 1578-1590 arasındaki Osmanlı-İran savaşlarına katıldı. Bir tür ordu şairidir. Diğeri

Detaylı

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 Düzenleyen Administrator Salý, 15 Haziran 2010 Mersin Gazetesi KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 YAZIK Abidin GÜNEYLÝ-Mersin Küfürün adýný günah koymuþlar Etsem bana yazýk etmesem

Detaylı

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ ADALET ve CESARET ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 24 3 Sertifika no: 14452 Uğurböceği

Detaylı

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp. Sezen Aksu 2 Onaylayan Administrator Pazar, 20 Mayýs 2007 Son Güncelleme Perþembe, 14 Haziran 2007 Besteciler.org Çok Ayýp Söz - Müzik: Sezen Aksu Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun

Detaylı

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan,

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan, Yücel Terkanlýoðlu Onaylayan Administrator Cumartesi, 23 Þubat 2008 Son Güncelleme Pazartesi, 27 Ekim 2008 Besteciler.org HTML clipboard Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için

Detaylı

4 YAŞ EKİM AYI TEMASI

4 YAŞ EKİM AYI TEMASI 4 YAŞ EKİM AYI TEMASI Mevsimlerden sonbaharı öğreniyoruz. Sonbahar mevsiminde havadaki değişiklikler nelerdir? Çiftlikte hangi hayvanlar yaşar? Çiftlik hayvanlarının bize faydaları nelerdir? Sebze ve meyvelerin

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN

Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN Cömert, cefakâr, cana yakın bir insandır Musa Doğan (1923-1992). Dostlarını seven; vefa ve yardımını kimseden esirgemeyen örnek bir insandır o. Siyasete il genel meclisi

Detaylı

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ BU AY HANGİ KAVRAMLARI ÖĞRENECEĞİZ? Hızlı-Yavaş Ön-Arka Sağ- Sol BEYİN FIRTINASI YAPALIM Büyüdüğünde hangi mesleği seçeceksin ve nasıl bir yerde yaşayacaksın? Bir gemi olsaydın nerelere giderdin? Neler

Detaylı

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze iç düzen/kapak: Zafer Yayınları Kapak illustrasyonu: Murat Bingöl isbn: 978 605 5523 16 9 Sertifika

Detaylı

KASIM AYI 4 YAŞ GRUBU AYLIK BÜLTENİ

KASIM AYI 4 YAŞ GRUBU AYLIK BÜLTENİ KASIM AYI 4 YAŞ GRUBU AYLIK BÜLTENİ 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ŞİİRLER 10 Kasım geldi işte Üzgünüz biz milletçe Atatürk! ü anarız O bizim kalbimizde 10 Kasım geldi işte Koşarız Anıtkabir e Atatürk ü anarız

Detaylı

AYLIK BÜLTEN-MAYIS 2013 OKUL ÖNCESİ EĞİTİM SINIFI

AYLIK BÜLTEN-MAYIS 2013 OKUL ÖNCESİ EĞİTİM SINIFI AYLIK BÜLTEN-MAYIS 2013 OKUL ÖNCESİ EĞİTİM SINIFI OKUL KURUCUMUZ : ASİYE ÖZTÜRK OKUL MÜDÜRÜMÜZ : F.BİLGE ÖZALP ANAOKULU BİRİMİ ANAOKULU ÖĞRETMENLERİMİZ : TÜLAY DÖNMEZ : NURCAN SAYIN : FATMA ŞAHAP BRANŞ

Detaylı

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ 5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ HAZIRLIK SINIFI EKİM AYI ŞARKILARIMIZ OKULUMA BAŞLADIM BİR DÜNYA BIRAKIN SONBAHARIN SESLERİ SEVİMLİDİR HAYVANLAR HOŞ GELİŞLER OLA Her gün erken kalkarım Önce yüzümü

Detaylı

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ a. 14.Yüzyıl Orta Asya Sahası Türk Edebiyatı ( Harezm Sahası ve Kıpçak Sahası ) b. 14.Yüzyılda Doğu Türkçesi ile Yazılmış Yazarı Bilinmeyen Eserler c.

Detaylı

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? - Mutasarrıf demiş adam kabara kabara. - Sonra ne olacaksın? diye

Detaylı

Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures

Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures Yuhanna 15:9 Baba'nın beni sevdiği gibi, ben de sizi sevdim. Benim sevgimde kalın. Yesaya 43:1 Ey Yakup soyu, seni yaratan, Ey İsrail, sana biçim veren

Detaylı

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir.

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir. BİRSEN YAYCI (SAYAN) 1950 den önceki dönemlerde il genel meclisi üyesi olarak Iğdır ı temsil eden Hüseyin Yaycı, kişiliği ve kültürüyle Iğdır ın vazgeçilemez renkli bir şahsiyeti ve başarılı bir ticaret

Detaylı

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Lyn Doerksen Türkçe Hanna, Elkana adındaki iyi bir

Detaylı

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller yayın no: 117 PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN HİKMETLİ ÖYKÜLER Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi

Detaylı

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23) Dedikodu (Gıybet) Gıybet Dedikodu (gıybet), birisinin yüzüne söylenmesinden hoşlanmadığı şeyleri arkasından söylemektir. O kimse söylenen şeyi gerçekten yapmış ise bu gıybet, yapmamış ise iftira olur (Hadis,

Detaylı

Siirt'te Örf ve Adetler

Siirt'te Örf ve Adetler Siirt'te Örf ve Adetler Siirt'te diğer folklor grupları gibi örf ve adetlerde ke NİŞAN Küçük muhitlerde görülen erken evlenme adeti Siirt'te de görülür FLÖRT YOK Siirt'te nişanlıların nişandan evvel birbirlerini

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine

Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe 60. Hikayenin 58.si www.m1914.org

Detaylı

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER İnsana eliyle kazandığından başkası yoktur. Simyacılık gafil işidir HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER BU BÖLÜMDE: Kim vardı diyâr-ı kîmyâya (Ayrıca bakınız: Gaflet içinde yaşamak) Allah bes, baki

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında 23 Nisan 2014 Çarşamba 17:23 Devremülk Turizm inden Sağlık Turizm ine, madencilik ve mermerden gayrimenkule kadar farklı alanlarda faaliyet gösteren

Detaylı

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR ÖTÜKEN Ârif Nihat Asya BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Şiirler: 1 BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Servet Asya ya Armağanımdır. DESTAN O zaferler getiren atların Nalları altındanmış; Gidişleri akına, Gelişleri akındanmış.

Detaylı

============================================================================

============================================================================ Classiccar-6.Sayýda ki Maviþ Gönderen : papatya54-12/01/2008 19:14 Classiccar'dan Bülent Aydýn ve Ruhi Köktürk geçtiðimiz pazar Ýzmit/Kocaeli'n de 63 /4 Kapý Hardtop'un dergi çekimleri için misafirimizdi.o

Detaylı

Çileler sıkıntı yoldaşın oldu Ömrüne her zaman kahırlar doldu Henüz açan gülün çok çabuk soldu Dört mevsim bitmeyen kış mıydın anne

Çileler sıkıntı yoldaşın oldu Ömrüne her zaman kahırlar doldu Henüz açan gülün çok çabuk soldu Dört mevsim bitmeyen kış mıydın anne AYŞE BENEK KAYA Doğan kaya nın eşidir. 1956 da Sivas ta doğmuştur Tevfik ve Türkân Benek in kızıdır. Sivas ta Dört Eylül İlkokulu ve Selçuk Ortaokulunu bitirdikten sonra Sivas Merkez İlköğretmen Okuluna

Detaylı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi,

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular hazır olun düşüyoruz diyor. Düşüyoruz ama ben dâhil

Detaylı

ŞEKİL KAVRAMI TEMA ÇALIŞMALARIMIZ KAVRAMLAR RENK KAVRAMI SAYI KAVRAMI SES KAVRAMI ÖZEL BİLGİ İLKÖĞRETİM OKULU ANASINIFI

ŞEKİL KAVRAMI TEMA ÇALIŞMALARIMIZ KAVRAMLAR RENK KAVRAMI SAYI KAVRAMI SES KAVRAMI ÖZEL BİLGİ İLKÖĞRETİM OKULU ANASINIFI ÖZEL BİLGİ İLKÖĞRETİM OKULU ANASINIFI 1 31 MART TEMA ÇALIŞMALARIMIZ Merakla ve sabırsızlıkla ilkbaharı bekliyoruz..gelir umuduyla.. Bu ay temamız İlkbahar.. Kışı gördük, iliklerimize kadar yaşadık aylardır..

Detaylı

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi. Malum ülkemiz son dönemde Globalleşen dünya ile birlikte oldukça sıkıntılı. Halk olarak bizlerde de pek çok sıkıntılar var. Ekonomik sıkıntılar, siyasi sıkıntılar, sabotaj planları, suikast planları. Darbe

Detaylı

DESTANLAR VE MASALLAR. Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE. Masal. KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon

DESTANLAR VE MASALLAR. Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE. Masal. KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon DESTANLAR VE MASALLAR Masal Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon Yayın Yönetmeni: Samiye

Detaylı

M14 esnevi den (şirli) r H i k â y ele

M14 esnevi den (şirli) r H i k â y ele 14 Mesnevi den (şiirli) H i k â e y r l e ÖNSÖZ Sevgili Okur, Medeniyetimizin temeli olan değerlerimizi Hz. Mevlâna mızın Mesnevi sinden anlatmaya Adalet kavramıyla devam ediyoruz. Adalet kavramına işaret

Detaylı

Polis 'Adın çıkar evine git' deyip ölüme göndermiş - Evrensel.net

Polis 'Adın çıkar evine git' deyip ölüme göndermiş - Evrensel.net 1 / 6 07.04.2015 16:07 ANASAYFA YAZARLAR GÜNDEM İŞÇİ-SENDİKA POLİTİKA DÜNYA DERGİLER 2014'te dünyada ve Türkiye'de ne oldu? Yemen'de ne oldu, bugün ne oluyor? ANASAYFA / GÜNCEL Polis Ve 'Adın elbet çocuk

Detaylı

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir.

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir. Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir. Gemiyle bir yolculuğa çıkmaya hazır mısın? O zaman geminin üzerindeki çiçeklerden 2 tanesini yeşile, bir tanesini pembe renge boyamalısın. Geminin pencereleri açık mavi

Detaylı

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu Question Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu belirtir misiniz? Kur an ın lafızdan soyut olduğu bir merhale var mıdır? Answer: Her şeyin lâfzî

Detaylı

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$ ilk yar'larımızın değerli dostları, çoktandır ekteki yazıyı tutuyordum, yeni gönüllülerimizin kaçırmaması gereken bir yazı... Sevgili İbrahim'i daha önceki yazılarından tanıyanlar ekteki coşkuyu çok güzel

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 169 VEFA VE CÖMERTLİK ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 5523 15 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

MALTEPE SİHİRLİ GEMİLER ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ 3 YAŞ

MALTEPE SİHİRLİ GEMİLER ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ 3 YAŞ MALTEPE SİHİRLİ GEMİLER ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ 3 YAŞ MAYIS AYI PSİKOLOJİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA YARDIMSEVERLİK Çocuklar küçük yaşlarda özellikle 3 yaşına kadar oldukça benmerkezci ve kendilerine yönelik

Detaylı

Kendim yanarım aşk ile gayre zararım yok. Ser tâ be kadem ateşim amma şererim yok. Yâri ararım devrederek hâne be hâne

Kendim yanarım aşk ile gayre zararım yok. Ser tâ be kadem ateşim amma şererim yok. Yâri ararım devrederek hâne be hâne Kendim yanarım aşk ile gayre zararım yok Ser tâ be kadem ateşim amma şererim yok Yâri ararım devrederek hâne be hâne Yâr ise benim hâneme gelmiş haberim yok. Said Paşa Meşhur bir ressam günün birinde dünyanın

Detaylı

GÜZEL SÖZLER. (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür.

GÜZEL SÖZLER. (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür. GÜZEL SÖZLER (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür. Yiğit ise sadece bir kere.. 1 / 23 * Âlimin benzer misali,

Detaylı

Ege: Kağıtları, plastikleri ve camları geri dönüşüm kutusuna atarız.

Ege: Kağıtları, plastikleri ve camları geri dönüşüm kutusuna atarız. 08.01.2016 DENİZATI SINIFI NDAN HERKESE MERHABA; Bu hafta Geri dönüşüm ve Tasarruf konumuz ile ilgili çalışmalarımıza başladık. Değerler eğitimi konumuz olan Birlikte yaşam ve Dostluk konumuza da giriş

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

2008-2014, ERZİNCAN, TÜRKİYE.

2008-2014, ERZİNCAN, TÜRKİYE. [ 0001 ] Kim ki Dost yolunda Terk-i Can eder Dost ona Didar ını ihsan eder Kim bu fani dünyayı terkeylese Dost ebed mülke onu sultan eder Hacı Emine KÖSEOĞLU 1942-2007 2014-06-10; Haziran, Salı :: 12.46.10

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Pavlus un. Seyahatleri

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Pavlus un. Seyahatleri Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Pavlus un Şaşõrtan Seyahatleri Yazarõ: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

Mevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Mevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Üzerindeki bilgelik hırkasından, madde ve mânâ dünyasındaki mutluluğun şifrelerini verir bize Mevlânâ. Onun ilmini ve söylemlerini kâğıtlara, kitaplara, ansiklopedilere sığdıramamakla birlikte, deryada

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

23 Nisan Şiirleri. 23 Nisan. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan.

23 Nisan Şiirleri. 23 Nisan. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan. 23 nisan şiirleri, 23 nisan ile ilgili şiirler, çocuk bayramı şiirleri, ulusal egemenlik şiirleri, 23 nisan, şiirler, 23 nisan şiirleri, ulusal egemenlik ve çocuk bayramı, en güzel 23 nisan şiirleri, 23

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP İÇİNDEKİLER GİRİŞ Afrika ve Afrikalılar 13 BİRİNCİ KİTAP Bir Yuruba Efsanesi: Dünyanın Yaratılışı 23 Küçük Tanrı Obatala, Beş Parmaklı Beyaz Horoz ve Kara Kaplan 23 Kara Kaplan'la Beş Parmaklı Beyaz Horoz

Detaylı

KİTABİYAT. Mevlānā Celāleddin-i Rumî, Mesnevî 1-2/3-4/5-6, Nazmen Tercüme: Ahmet Metin Şahin, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006.

KİTABİYAT. Mevlānā Celāleddin-i Rumî, Mesnevî 1-2/3-4/5-6, Nazmen Tercüme: Ahmet Metin Şahin, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006. KİTABİYAT Mevlānā Celāleddin-i Rumî, Mesnevî 1-2/3-4/5-6, Nazmen Tercüme: Ahmet Metin Şahin, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006. Yayınlanalı yedi yıl olmuş. İlk yayınlandığını bir gazetede mütercim ile yapılmış

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim

Detaylı

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845)

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845) AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845) C. Yunus Özkurt Osmanlı döneminde ilk genel nüfus sayımı, II. Mahmud döneminde 1831 (Hicri: 1246) yılında alınan bir karar ile uygulanmaya başlamıştır (bundan

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

mef ûlü / mefâ îlü / mefâ îlü / fa ûlün

mef ûlü / mefâ îlü / mefâ îlü / fa ûlün TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ ESKİ TÜRK EDEBİYATI - IV DERS NOTLARI 3. Sınıf - 2. Dönem İsa SARI www.isa-sari.com BÂKÎ Üç padişah dönemini görmüştür. Babası, Kargazâde lakaplı müezzindir. Ömrü boyunca

Detaylı

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Soruları cevaplayınız. OKULUMUZ Her yerden daha güzel, Bizim için burası. Okul, sevgili okul, Neşe, bilgi yuvası. Güzel kitaplar burda, Birçok arkadaş burda, İnsan nasıl sevinmez,

Detaylı

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden, Çemberlitaş taki dedesinin konağında büyüyen şair, Amerikan ve Fransız kolejlerinde başladığı ilk ve lise öğrenimini Deniz Lisesi nde tamamladı. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü nü 1924 te bitirince

Detaylı

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yusuf Yeşilkaya www.yusufyesilkaya.com yusufyesilkaya@gmail.com 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul Çemberlitaş ta dünyaya gelen Necip Fazıl, hem kültürlü hem de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Dört-beş yaşında

Detaylı

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108 Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4 Fakrnâme Vîrânî Abdal Yayına Hazırlayan Fatih Usluer ISBN: 978-605-64527-9-6 1. Baskı:

Detaylı

İstanbul, AK Parti ile güzel

İstanbul, AK Parti ile güzel İstanbul, AK Parti ile güzel Aralık 05, 2013-5:15:52 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul adayının yine Kadir Topbaş olduğunu söyledi. İstanbul'da iki dönem Büyükşehir Belediye

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz

Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz PROF. DR. 133 Prof. Dr. Alaattin AKÖZ SÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Hiç unutmadım ki! Akademik olarak hem yüksek lisans, hem de doktora

Detaylı

Yakup Şakir Ali MEKTEP VE MİLLİ DİL. Parlaq fikir, teren aqıl qazanılır mektepte, Bundan maxrum qalan adam aqir olur elbette.

Yakup Şakir Ali MEKTEP VE MİLLİ DİL. Parlaq fikir, teren aqıl qazanılır mektepte, Bundan maxrum qalan adam aqir olur elbette. Yakup Şakir Ali (Bahçesaray, 1890-1930) Yakup Şakir Ali 1890 yılında Bahçesaray'da doğdu. Babası esnaf olan şâir, bahçesaray'daki orta okulu bitirdikten sonra, 1905 yılında "Tercüman" gazetesinin matbaasında

Detaylı

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır. TÜRKİYE'DEKİ GÖÇLER VE GÖÇMENLER Göç güçtür.hem güç ve zor bir iştir hem de güç katan bir iştir. Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri

Detaylı

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz ANMA PROGRAMI 1. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı 4 2. Çeşitli Yönleriyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk 10 (Yrd. Doç. Dr. Levent KALYON) 1. Resimlerle Atatürk 15 2. Kendi sesiyle Atatürk 18 2 Beni görmek

Detaylı

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri 1950 Sivas Gürün'de doğdu. 10 yaşlarında saz çalıp, türkü-deyişler okudu. 15 yaşında kendi yapıtı ilk plağıyla büyük üne kavuştu. Konser turneleri, kasetler, plaklar, uzunçalar, long playler ve günümüz

Detaylı