: Yargıtay Adına, Birinci Başkan Sami SELÇUK

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download ": Yargıtay Adına, Birinci Başkan Sami SELÇUK"

Transkript

1

2 Sahibi Yayın Müdürü : Yargıtay Adına, Birinci Başkan Sami SELÇUK : Yargıtay Yayın İşleri Müdürü H. Bayram USLU TASNİF KURULU Başkan ; Hakkı DİNÇ (2. Hukuk Dairesi Üyesi) Üyeler : Mehmet ÜNSOY (Tetkik Hâkimi) Nafıye ŞENYOLCU (Tetkik Hâkimi) Yüksel PERKGÖZ (Tetkik Hâkimi) Türkân ASLAN (Tetkik Hâkimi) Aksel ŞENGÜN (Tetkik Hâkimi) Şâdiye ARGUN (Tetkik Hâkimi) Fadime BİNBOĞA (Tetkik Hâkimi) N. Figen CENGİZ (Tetkik Hakimi) Yargıtay Yayın İşleri Müdürlüğü nce ayda bir kez yayımlanır. Yönetim ve yazışma adresi: Yargıtay Yayın İşleri Müdürlüğü (Yargıtay Ek Binası, Vekaletler Caddesi, No: 3) Ankara. Telefon: (0-312) ; Abone servisi: (0-312) /3505, 3506 Faks: (0-312) Santral: (Ek Bina): (0-312) (20 hat); (5 hat) %1 oranındaki katma değer vergisi içinde, 2001 yılı Yargıtay Kararları Dergisi abone bedeli liradır. Dergi bedeli Ziraat Bankası Kızılay Şubesi ndeki sayılı veya Posta Çekleri Merkezi ndeki numaralı hesaplarımızdan birine aktarılarak yada PTT. kanalıyla gönderilerek veya Müdürlüğümüz Veznesine yatırılarak abone olunur. Abone işleri için Müdürlüğümüze başvurulmalıdır. Yıllık abone olmaları koşuluyla, Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları ile Hukuk Fakültesi Öğrencilerine %30 indirim uygulanır. Ödemeli gönderilmez, temsilcimiz yoktur. ISSN

3 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ IC Genel Kural ve Daire Kararları )l

4 Dairesi İÇİNDEKİLER Yayınlanan Karar Sayısı Sayfa HUKUK BÖLÜMÜ Hukuk Genel Kurulu Birinci Hukuk Dairesi İkinci Hukuk Dairesi Üçüncü Hukuk Dairesi Dördüncü Hukuk Dairesi Beşinci Hukuk Dairesi Altıncı Hukuk Dairesi Yedinci Hukuk Dairesi Sekizinci Hükuk Dairesi Dokuzuncu Hukuk Dairesi Onuncu Hukuk Dairesi Onbirinci Hukuk Dairesi Onikinci Hukuk Dairesi Onüçüncü Hukuk Dairesi Ondördüncü Hukuk Dairesi Onbeşinci Hukuk Dairesi Onaltıncı Hukuk Dairesi Onyedinci Hukuk Dairesi Onsekizinci Hukuk Dairesi Ondokuzuncu Hukuk Dairesi Yirminci Hukuk Dairesi Yirmibirinci Hukuk Dairesi CEZA BÖLÜMÜ Ceza Genel Kurulu Birinci Ceza Dairesi İkinci Ceza Dairesi Üçüncü Ceza Dairesi Dördüncü Ceza Dairesi Beşinci Ceza Dairesi Altıncı Ceza Dairesi Yedinci Ceza Dairesi Sekizinci Ceza Dairesi Dokuzuncu Ceza Dairesi Onuncu Ceza Dairesi Onbirinci Ceza Dairesi Endeksler Maddelere Göre Arama Dizini Kavramlara Göre Arama Dizini

5 CİLT:27, SAYI: 9, EYLÜL T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu E: 2001/ K: 2001/430 T: BAĞ-KUR SİGORTALISI 1479 SAYILI YASANIN 24. MADDESİ ÖZET: 2654 sayılı Yasanın 6. maddesi ile değişik 1479 sayılı Yasanın 24. madde; değişiklikten önceki mevzuatın öngördüğü koşullara sahip olan sigortalıların sigortalılıklarına son vermemekte, değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihinde, Bağ-Kur a yeni kayıt ve tescil edilecekler için yeni düzenlemeler öngörmektedir. [1479 s. Bağ-Kur K. (2654 s. Yasanın 6.m. ile değ.) m. 24] Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali-tesbit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Konya İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen gün ve 1999/ /841 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Yirmibirinci Hukuk Dairesinin gün ve 2000/ sayılı ilamı ile; (...Davacının yıllarına ilişkin sigortalılığı kabul edilmiş ve buna dayalı yaşlılık aylığına hak kazandığı sonucuna ulaşılmışsa da bu sonuç usul ve yasaya aykırıdır. Gerçekten hükme dayanak olarak bir bilirkişi raporuna dayanılmışsa da bu rapor global bir şekilde düzenlenmiş ve hukuki dayanaktan yoksun bulunmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasanın 24 ve 25. maddesine göre kimlerin sigortalı olabilecekleri yasal karineleri ile birlikte belirlenmiştir. Belirtilen madde muhtelif tarihlerde değişikliğe uğramıştır. Ortaya çıkan uyuşmazlıklarda uyuşmazlığın ilişkin olduğu dönemde yürürlükte bulunan yasa kurallarına göre sonuca gidilmeli ve olgular değerlendirilmelidir. Herhangi bir şekilde yasa kapsamında bulunmamasına karşın kurumca kapsama alınıp ve primleri tahsil edilmiş sigortalılar kuşkusuz bu değerlendirmenin dışında tutulurlar. Dava konusu olayda davacının yılları arasında zorunlu sigortalı olduğu ve bu döneme ilişkin primlerin bir bölümünün 1984 yılında tahsil edildiği bunun dışında döneminde

6 1318 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ vergi kaydı bulunmayan davacının Bağ-Kur kapsamında bulunmadığı ve bu döneme ilişkin primlerin ödemediği görülmektedir. Şu duruma göre, yasal olarak kapsamda bulunulması mümkün bulunmayan ve prim ödemesi de söz konusu olmayan bir kimsenin Bağ-Kur lu sayılması düşünülemez. Mahkemece belirtilen maddi ve hukuksal olgular dikkate almadan sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz Eden: Davalı vekili Hukuk Genel Kurulu nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, nitelikçe ila tarihleri arasında zorunlu Bağ- Kur sigortalısı sayılması gerektiğinin saptanması ile tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğine ve kurum sataşmasının giderilmesi istemine ilişkindir. Davacının, meslek kuruluş kaydı esas alınarak tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi uyarınca, Bağ-Kur a kayıt ve tescilinin yapıldığı, primlerini 2654 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihine kadar ödediği, uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde öngörülen koşulları taşıması nedeniyle zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılan davacının 1479 sayılı Yasanın 2654 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 24. maddesinde yapılan değişikliğin, hak alanını, doğrudan olumsuz yönde etkileyip etkilemeyeceği, giderek, kazanılmış Bağ-Kur sigortalılığını ortadan kaldırıp kaldırmayacağı noktasında toplanmaktadır. Gerçekten, tarihinde yürürlüğü giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesine göre, bir kimsenin, zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olması için, meslek kuruluş kaydı ile birlikte, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışması gerekmektedir. Öte yandan, tarihinde yürürlüğü giren 2654 sayılı Yasanın 6. maddesi ile değişik 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde, Zorunlu

7 CİLT:27, SAYI: 9, EYLÜL Bağ-Kur Sigortalısı olmak için, Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde Gelir Vergisi mükellefi olması, Gelir Vergisinden muaf olanlarında meslek kuruluşuna kayıtlı olması hükmü yer almaktadır. Görüldüğü üzere; tarihinde yapılan değişiklik; değişiklikten, önceki mevzuatın öngördüğü koşullara sahip olan sigortalıların, sigortalılıklarına son vermemekte, değişikliğin yürürlüğe girdiği, tarihinde, Bağ-Kur a yeni kayıt ve tescil edilecekler için yeni düzenlemeler öngörmektedir. Tersinin kabulü, kazanılmış hakları ortadan kaldırmak olur ki, bu durumun kabulüne, yasaca ve hukukça olanak olmadığı ortadadır. Kaldı ki, 2654 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde yapılan değişiklikte, vergi mükellefi olmayan vergiden muaf olanlardan, kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olanlarında, zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılacağı açıktır. Hal böyle olunca, davacının tarihinde yürürlüğe giren değişik 1479 sayılı Yasanın 24/h. bendinin öngördüğü koşullara sahip olduğundan ila tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiği söz götürmez. Direnme kararı bu nedenle onanmalıdır. Ne var ki, davacının yaşlılık aylığına prim ödeme gün sayısı yönünden hak kazanıp kazanmadığı bakımından Özel Dairece inceleme yapılmamış olduğundan bu yönde inceleme yapılmak üzere dosyasının Özel Daireye gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Sonuç: Daval] Bağ-Kur vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (ONANMASINA), yaşlılık aylığı yönünden incelenmek üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesine, gününde, oybirliği ile karar verildi.

8 1320 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu E: 2001/ K: 2001/458 T: KÖY YOLU TARAF EHLİYETİ ÖZET: Davanın dinlenebilmesi için gerekli şartlardan birisi; o kişinin dava açmakta korunmaya değer bir hukuki yaran bulunmasıdır. Köy sakini davacının kamu malı olan köy yolundan yararlanmasına engel olan kişi aleyhine dava açmakta korunmaya değer hukuki yaran bulunduğu açıktır. (1086 s. HUMK. m. 38) (743 s. MK. m. 8, 46) Taraflar arasındaki tapu iptali ile köy yolu olarak tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Çamardı Sulh Mahkemesince davanın reddine dair verilen gün ve 2000/45 E-89 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Ondördüncü Hukuk Dairesinin gün ve 2000/ sayılı ilamı ile; (... Davacı, kadim köy yolunun davalı taşınmazı kapsamında kaldığını ileri sürerek, tapu iptali ve yol olarak terkin istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, köy yolu olduğu iddiası içeren tapu iptali davalarının ancak köy muhtarı tarafından açılabileceği, davacının davacılık sıfatının bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyize getirmiştir. Dava, tapu iptali ve köy yolu olarak terkin isteğine ilişkindir. Kadim köy yolları zamanla tüm köy halkının kullanımına terkedilmiş yerlerdir. Bu gibi yerler tescile de tabi değildir. Kadim yolun şahıs adına ya da başka bir amaçla tapuya tescil edilmesi halinde buradan yararlanan köy halkının bu işleme karşı dava açma hakları vardır. Dava, sübjektif hakkı ihlal edilen kişinin mahkemeden hukuki koruma istemesidir. Davayı da ihlal edilen hakkın sahibi açabilir. Somut olayda, kadim yol olduğu ve davalıların tapu kaydı kapsamında kaldığı ileri sürülen yerlerin davanın kanıtlanması halinde yol olarak kul-

9 CİLT:27, SAYI: 9, EYLÜL tanıma açılacağı, halende davacının buradan yararlanmasının engellendiği anlaşıldığına göre davacının bu davayı açmakta hukuki yararının ve davacılık sıfatının bulunduğunun kabulü gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle sıfat yokluğundan sözedilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davacı vekili Hukuk Genel Kurulu nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, tapu iptali ve taşınmazın kısmen köy yolu olarak terkin istemine ilişkindir. Davacı vekili, Kadastro tesbiti sırasında davalıların miras bırakanı adına 116 Ada 2 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bırakılan kısmın nitelik bakımından umuma açık yol (köy yolu) olup, buranın köy yolu olduğu hususunun tespitten önce açılan ve davalıların miras bırakanının taraf olduğu kesinleşen mahkeme kararı ile sabit olduğunu belirterek, davalıların miras bırakanı adına oluşan tapu kaydının iptali ile köy yolu olarak tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, satın alma yoluyla intikal eden taşınmazın tapu kapsamında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının da davayı açmakta aktif husumet ehliyetine sahip olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır. Taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneğidir. Taraf ehliyeti Medeni Hukuktaki medeni haklardan istifade (hak) ehliyetinin Medeni Usul Hukukunda büründüğü şeklidir. Kimlerin taraf ehliyetine sahip bulundukları Medeni Kanuna göre belirlenir. (HUMK. md. 38, MK. md. 8 ve 46). Buna göre Medeni haklardan istifade (hak) ehliyeti bulunan her gerçek (MK. md. 8) ve tüzel (MK. md. 46) kişi, davada taraf olabilme ehliyetine sahiptir. Genel tanımladan sonra konumuz ile ilgisi nedeniyle Kamu tüzel kişilerinin de durumunun irdelenmesi gerekir. Bilindiği gibi Kamu tüzel kişileri, görevleri bakımından Kamu otoritesini temsil eden tüzel kişiler olup, Kanunla ya da Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak idare tasarrufu ile kurulur (Anayasa md. 123, MK. 52).

10 1322 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ Kamu tüzel kişileri taraf ehliyetine sahiptir. İl Özel İdareleri, Köyler ve Belediyeler Kamu tüzel kişiliğine sahip olduklarından (Anayasa md. 127) bu nedenle taraf ehliyetine sahip bulunmaktadırlar. Köy yollarına vaki el atmanın önlenmesi, buna ilişkin tapu kaydının iptali davalarının köy tüzel kişiliği tarafından açılacağı konusunda kuşku bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, köyde oturan gerçek kişilerin bu tür davaları açıp açamayacakları noktasında toplanmaktadır. MK. 641, 1580 sayılı Belediye Kanunu, 442 sayılı Köy Kanunu ve 3402 sayılı Kanunun 16. maddesinde yolların ilke olarak özel mülkiyete konu olamıyacağı, haritasında gösterilmekle yetinileceği hükme bağlanmıştır. Umumi köy yolları da bütün köylünün kullanımına açık kamu malı niteliğindedir. Bir kişinin dava hakkına sahip olması, dava açabilmesi için yeterli değildir. Davanın dinlenebilmesi (esasına girebilmesi) için gerekli şartlardan birisi ve en önemlisi, davacının o davayı açmakta hukuki yararının bulunmasıdır. O kişinin dava açmakta korunmaya değer bir hukuki yararı yoksa, davanın bu yönden esasa girilmeden reddi gerekir. Çünkü hukuki yarar dava şartıdır ve mahkeme dava şartlarını kendiliğinden (re sen) İncelenmekle görevlidir. Davacı köyde oturan ve köyün ortak yerlerinden yararlanma hakkına sahip bir kişidir. Yerleşik Yargıtay görüşüne göre, köy sakinleri de bir Kamu malından (örneğin köy yolundan) yararlanmasına engel olan kişi aleyhine dava açarak el atmanın önlenmesini isteyebileceği benimsenmektedir. (Y.HGK E; 1999/ K. 1999/859, Y. 8. HR gün E: 235/D-8 K: 521). O halde tüm köyün ve köylünün yaşama düzenini, yerleşimini yakından ilgilendiren, bütün köylünün kullanımına açık Kamu Malı niteliğinde bulunan biryerin bir kişinin kullanımına verilmesi köy sakini davacının menfaatini ihlal ettiği anlaşıldığından haksız şekilde tapuya bağlanmış köy yolunun eski haline getirilmesinde ve bu yoldan köylülerin ve köy sakini davacının yararlanabilmesinin sağlanmasında öncelikli, meşru, kişisel ve güncel bir menfaatin dolayısiyle dava açmakla hukuki yararının bulunduğunun kabulünde zaruret bulunduğu açıktır. Somut olayda, kadim köy yolunun davalı adına kadastroca tesbit ve tescil edildiği, buranın kadim köy yolu bulunduğu davalının miras bırakanında taraf olduğu kesinleşen mahkeme kararı ile sabit olduğu, yapılan uygulama, yerel ve teknik bilirkişi raporları, tanzim edilen kroki, tanık anlatımları ile sabit olmuştur.

11 CİLT: 27, SAYI: 9, EYLÜL Yukarıda yazılı gerekçelerle özel daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan direnme kararı bozulmalıdır. Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, gününde, oybirliği ile karar verildi. T.C. YARGITAY Birinci Hukuk Dairesi E: 2000/14635 K: 2000/15909 T: VAKIF ŞERHİNİN TERKİNİ ÖZET: Kesinleşen kadastro tesbitinden ve 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmesinden sonra çap kaydına vakıf şerhi yazılmış ise; başkaca bir tahkike gerek duyulmaksızın silinme (terkin) isteğinin kabulüne karar verilmesi zarureti doğar. Vakıftan doğan hakkın, M K nun 764. maddesi anlamında gayri menkul mükellefiyeti niteliğini taşıması sürenin gözetilmesi zaruretini ortadan kaldırmaz. (3402 s. Kadastro K. m. 12/3) (743 s. MK. m. 764) (2762 s. VAK. m. 27, 29, 30) Davacılar tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu kayıtlarında yazılı olan vakıf şerhinin silinmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

12 1324 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ Ne var ki, yapılan araştırma ve uygulama uyuşmazlığı tam olarak aydınlatmaya, doğru bir hüküm kurmaya yeterli değildir. Vakfın türü, niteliği, muteber bir vakıf olup olmadığı tam olarak açıklığa kavuşturulamadığı gibi çekişmeli taşınmazın vakıfname ve tapu kapsamında kalıp kalmadığı, tavize tabi vakıflardan bulunup bulunmadığı da anlaşılamamaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; Vakıf Şerhi kesinleşen Kadastro tesbitinden sonra 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmesini müteakip çap kaydına yazılmış ise; başka bir tahkike gerek duyulmaksızın silinme (terkin) isteğinin kabulüne karar verilmesi zarureti doğar. Bu kabulde (on yıllık sürenin geçmiş olması halinde) Vakıftan doğan hakkın Medeni Kanunun 764 maddesi anlamında gayri menkul mükellefiyeti niteliğini taşıması hukuki sonuç doğurmaz ve sürenin gözetilmesi zaruretini ortadan kaldırmaz. Ancak; şerh on yıllık süre geçirilmeden sicile yazılmış ve davalı Vakıflar idaresi davanın reddine ilişkin savunmada bulunmuş ise vakfın türü ve tavize tabi olup olmama yönünden bir soruşturmanın yapılması zorunlu hale gelir. Somut olayda on yıllık süre içerisinde şerhin sicile yazıldığı belgelenmiştir. Bilindiği üzere, bir taşınmazın vakıf malı olup olmadığı, tapu kaydı, evkaf idareleri, şeriye mahkemeleri ve mütevellilerce tutulup daha sonra tapu idarelerine aktarılan defter kayıtları, vakıf defterine işlenen vakıfnamelerle saptanabileceği gibi; 766 sayılı Tapulama Kanununun 33/1. bu Yasayı yürürlükten kaldıran 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde belirtilen belgelerden olduğu uygulamada ve doktrinde kabul edilen deftere işlenmemiş vakıfnameler, muteber mütevelli ve temessük senetleri, evkaf idarelerince tutulan sair defterler kısaca belirtmek gerekirse her türlü delil ile kanıtlanabilir. Hemen belirtmek gerekir ki, bir malın vakıf olduğunun isbatı onu iddia edene düşer. Öte yandan, Medeni Yasanın kabulünden sonra yasada yer alan vakıf (tesis) ile eski vakıflar arasında bir ikilem meydana gelmiş; anılan durumun ve ayrıca amaca aykırı uygulamaların giderilmesi için eski vakıfların günün koşullarına uydurulması zorunluluğu doğmuştur. Bu nedenle, 2762 sayılı Vakıflar Yasası yürürlüğe konulmuş; eski mülhak ve mazbut vakıflar yeni bir statüye alınarak, icareteynli ve mukataalı vakıfların tasfiyesi yoluna gidilmiştir. Şöyleki; 2762 sayılı Vakıflar Yasasının yürürlüğe girdiği günden itibaren, vakfa ait taşınmaz malların icareteyne ve mukataa bağlanması yasaklanmış ve eskiden konulmuş olanlarında tasfiyesi için hükümler getirilmiştir. Bu hükümlerin somut olay yönünden önem arzedenleri yasanın 27, 29 ve 30.

13 CİLT:27, SAYI: 9, EYLÜL maddelerinde ifade edilenleridir. Gerçekten, anılan yasa maddelerinde özetle (..mukataalı toprakların ve icareteynli taşınmazların mülkiyetlerinin, 20 misli bir taviz karşılığında mutasarrıflarına geçirileceği, 10 yıl içinde taviz verilmek yoluyla icareteyn ve mukataa kayıtları terkin edilmemiş olanlarının mülkiyetinin ise, 10 yıl sonunda ki bu 10 yıllık süre 1945 tarihli 4755 sayılı Yasa ile 10 yıl daha uzatılmıştır... kendiliğinden mutasarrıfına geçeceği, vakfın hakkının ivaza dönüşerek, taşınmazın tamamının ivaz karşılığında birinci derecede ve birinci sırada ipotekli sayılacağı, ayrıca tavizler tamamen ödenmedikçe o mallar üzerindeki temliki tasarrufların tapu dairelerince tescil olunamayacağı...) öngörülmüştür. Ayrıca, vakıf malın mülke dönüşümü ve mutasarrıfına intikali için alınan taviz bedeli icare ve mukataa karşılığı olup, bedel ödenmedikçe o mal üzerinde temliki tasarruf tapu idaresince tescil olunamıyacağından, bunu (taviz bedelini), gayrimenkul mükellefiyeti olarak anlamak ve nitelendirmek gerekir. 12 Haziran 1940 günlü tefsir kararındaki nitelendirme bu şekildedir. Esasen öğretide ve yargısal uygulamada da değinilen nitelendirmeye yer verilmiştir. Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesinin tarih, 5/15 ve tarih, 13/22 sayılı kararlarında, taviz bedeli için gayrimenkul mükellefiyetidir denilmiş; Dairenin 13 Nisan 1939 gün ve sayılı kararında ise, ( numaralı Vakıflar Kanununun hükümlerine göre, taviz bedeli bir gayrimenkul mükellefiyeti mahiyetini almış olup, Kanunu Medeninin 764. maddesi mucibince bu mükellefiyet satışlarda yeni malike intikal edeceğine ve meskür Vakıflar Kanununda taviz bedelinin evvelemirde satıcıdan alınacağının yazılı bulunması bu hükmü tağyir etmeyip tahsil hususunda taraflar pazarlık edebileceklerine, hadisede taviz bedelinin bayiine ait olacağı hakkında bir şart dermeyan olunmadığına...) şeklindeki gerekçelere ve görüşlere değinilmek suretiyle gayrimenkul mükellefiyeti niteliğini alan taviz bedelinden, aksine bir sözleşme düzenlenmemişse alıcının (yeni malikin) sorumlu tutulacağı vurgulanmıştır. Böylece, önceki kayıt ve belgelerde aslının vakıf taşınmaz olduğunun anlaşılması üzerine, vakıf şerhinin intikal (gitti) kayıtlarına sonradan işaret edilmiş bulunmasının yeni maliki, Medeni Kanunun 764. maddesinden doğan mükellefiyetten kurtaramayacağı sonucu da ortaya çıkmaktadır. Ancak, vakıf şerhini taşıyan tapu kayıtlarının kapsamındaki tüm taşınmazlar için taviz bedeline tabidir denebilecek midir? Elbette, buna mutlak biçimde olumlu yanıt verebilme olanağı yoktur. Zira, rakabe (çıplak)

14 1326 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ mülkiyeti vakfa ait ve Vakıflar Yasasının 27. maddesi gereği tavize tabi sahih vakıflar yanında devlete ait (miri) arazi üzerinde padişah ya da onun izin verdiği kişi tarafından kurulmuş gayri sahih vakıflarda bulunmaktadır. Sahih olmayan (tahsisat kabilinden) vakıflar; 1- Yalnızca aşar ve rusumatı (resimleri ve vergileri) 2- Yalnız hukuku tasarrufiyesi (tasarruf hakkı) 3- Hem hukuku tasarrufiyesi (tasarruf hakkı) hem de aşar ve rusumatı (vergi ve resimleri) vakıf ve tahsis edilmiş olarak üç türde oluşturulmuşlardır. (1274 tarihli Arazi Kanunnamesi Md. 4/2) Arazi-i emireyye-i mevkutenin (tahsis ve irşat kabilinden gayr-i sahih vakıfların) çoğunun yalnızca aşar gibi vergi ve resimlerin bir hayır cihetine tahsisi sonucu oluşturulduğu da bilinmektedir. İşte; gerek sahih (mülk araziden oluşan vakıf), gerekse sahih olmayan türde olupta uzun süre topluma ve insanlığa büyük yararlar sağlayan vakıf malların önceleri vakfı tarafından tamiri veya yeniden yaptırılması olanağı yaratılabilmiş; Ne var ki, yangınlar ve depremler gibi afetler dolayısıyle buna vakfın gücü yetmez hale gelince, sosyal ve ekonomik zorunlulukların ürünü olarak mukataa ve icareteyn usulü doğmuştur. Mukataada; vakıf taşınmaz, kendi olanakları ile vakıf tarafından inşa ve onarılmasının mümkün olmaması sebebiyle bina yapmak; ağaç, bağ kütüğü veya bağ çubuğu dikmek ve bunların durması karşılığında vakfa her sene maktu bir zemin kirası ödenmek suretiyle kiralanmış; bu suretle yapılan bina ve dikilen ağaçlar yapanın veya dikenin malı sayılmış ve ölümü ile de bunların varislerine geçeceği mukataanın yani kira karşılığının verildiği sürece mukavelenin fesh edilemiyeceği ve arazi üzerine yapılan muhtesatın kaldırılamıyacağı kabul edilmiştir. İcareteynde ise, vakıf binaların yanması, yıkılması ve vakıf tarafından tekrar inşa için ekonomik gücün yaratılamaması veya kısa süre ile kiralanmasının da mümkün olmaması (kısa süreli kiralamaya talip çıkmaması) nedeniyle bir tür süresiz kiraya benzeyen usule gidilmiş; kiracısından kıymetine eşit müeccele denilen peşin bir bedel alınıp yanan bina, vakıf tarafından yeniden inşa ve tamir ettirilerek, her sene muaccele denilen küçük bir bedel karşılığında süresiz olarak onlara (kiracılara) bırakılmıştır. Kira parasını ödeyerek hak kazanan kimseyede mutasarrıf denilmiştir. Tasarruf hakkının ölümle mirasçılara intikal edeceğide öngörülmüştür. Her ne kadar Vakıflar Yasasının 27. maddesindeki taviz bedeli hükmü,

15 CİLT:27, SAYI: 9, EYLÜL sahih olmayan vakıflar yönünden konuya tam bir açıklık getirmemiş ise de, 17 Şubat 1341 tarih, 552 sayılı Aşar ın ilgası ve Yerine İkame Edilecek Mahsulatı Arazi Vergisi Hakkındaki Kanunla devlet gerek öşür ve gerekse bedel-i öşür mukataasından vazgeçmiş taşınmazın vakıfla ilgisi kesilmiştir. Bu itibarla aşar ve rusumatı vakıf ve tahsis edilmiş taşınmazlar için taviz bedelinin alınamayacağı açıktır. Esasen bu yönde gerek uygulama, gerekse doktrinde tam bir görüş birliği mevcuttur. Söz konusu madde tarih, 4103 sayılı Yasa ile (sahih, gayrisahih tahsisat kabilinden vb. mevcut mukataalı toprakların veya icareteynli gayrimenkullerin mülkiyetleri, bu gayri menkul hakkında illerde defterdarlık, ilçelerde mal müdürlüğü kıymet taktir komisyonunca taktir edilerek rayiç bedelinin yüzde elli oranında hesap edilecek taviz karşılığında mutasarrıfına geçirilir. Taviz bedeli ödenmeden ortaklığın giderilmesi veya cebri icra yoluyla satışı yapılacak gayrikenkullerin taviz bedelinin hesaplanmasında satış bedeli esas alınır.) Şeklinde değiştirilmişse de; Aşar ve rusumatı vakıf Ve tahsis edilmiş taşınmazların yukarıda belirtilen nedenlerle bu madde kapsamına girmediği kuşkusuzdur. Bunun yanısıra, vakfiyesinin bulunamamasının vakfın türü ve tavize tabi olup olmadığı yönünden bir soruşturma ve değerlendirme yapılmasına engel teşkil edemeyeceği de gözetilmelidir. Hal böyle olunca, ilk tesisinden itibaren tapu kaydı ile şahsiyet ve vakfiyet durumlarını gösterir kayıt ve varsa öteki belgeler, vakfın icareteyn ve mukataa hesap ve sarf defterleri merciinden getirtilmeli, ayrıca Kadastro ve Vakıflar Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş, vakfın türü hakkında bilgi alınmalı, yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız bilirkişiler aracılığı ile vakıfname ve tapu kaydı mahalline uygulanmalı, sınırlar hakkında yerel bilirkişilerden ayrıntılı ve doyurucu bilgi alınmalı, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, tapu kaydının veya vakıfnamenin çok geniş alanı kapsadığı, bu tür vakıfnamelerin genel sınırları içerisinde pek çok başka kişilere ait taşınmazların bulunabileceği gözönünde tutularak dış sınırların yanında vakıfnamenin içeriğine itibar edilip, vakıfnamede vakıf malı olarak sayılan ve tanımlanan taşınmazlar içerisinde çekişmeli taşınmazın bulunup bulunmadığı saptanmalı, bunun yanında, tapu fen memuru sıfat ve yeteğini taşıyan uzman bilirkişilerden keşifte belirlenen bilgi ve bulguları tüm olarak yansıtan ve infaza elverişli rapor ve kroki alınmalı, belirlenen vakıf türüne göre yukarda değinilen ilkeler çerçevesinde çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığı, vakıf şerhinin kaldırılması gerekip

16 1328 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ gerekmediği, taviz bedelinin ödenip ödenmeyeceği, bir kuşkuya yer bırakmıyacak biçimde saptanmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan içerikte ve nitelikte bir araştırma ve uygulama yapılmadan yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davalı Vakıfların temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, tarihinde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY İkinci Hukuk Dairesi E: 2000/11584 K: 2000/15330 T: TANIMA TENFİZ ÖZET: Taraflar aynı zamanda Türk vatandaşı olması halinde 2675sayılı Kanunun 4/6. maddesi gereğince Türk Hukukunun uygulanması gerekir sayılı Kanunun 38/e maddesi gereğince tenfıze itiraz edilmiş ise bu isteğin reddi gerekir. (2675 s. MÖUHK. m. 4/6, 38/e) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yetkiye yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- İşin esasına gelince; Taraflar aynı zamanda Türk Vatandaşı olup 2675 sayılı Kanunun 4/b

17 CİLT:27, SAYI: 9, EYLÜL maddesine göre Türk Hukukunun uygulanması gerekirken yabancı mahkemede Alman Hukuku uygulandığı gibi, yabancı ilamın içeriğine göre Evlilik Bağına İlişkin Kararların Tanınmasına Dair Sözleşme ( tarihli resmi gazete) hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Davalı 2675 sayılı Kanunun 38/e maddesi gereğince bu yönden tenfize itiraz etmiş bulunmasına göre isteğin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Sonuç: Temyiz edilen kararın 2. bentte gösterilen sebeple (BOZUL MASINA), yetkiye yönelik temyiz itirazının 1. bentte gösterilen sebeple (REDDİNE), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, tarihinde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY İkinci Hukuk Dairesi E: 2001/6115 K: 2001/7783 T: TEMYİZ DİLEKÇESİ TEMYİZ HARÇ VE GİDERLERİ ÖZET: Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmesi gerekir. Eksik ödenmesi halinde verilecek yedi günlük kesin süre içerisinde tamamlanmaması halinde karar temyiz edilmemiş sayılır. (1086 s. HUMK. m. 434/2) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 434/2 maddesi; temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödeneceğini, eksik ödenmesi halinde verilecek yedi günlük kesin süre içerisinde tamamlanacağını, bu eksikliğin giderilmemesi halinde kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar

18 1330 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ verileceğini hükme bağlamıştır. Eksik giderlerin ikmali için düzenlenen günlü müzekkere davacı vekiline de tebliğ edilmiş, istenilen miktar yedi günlük süre içerisinde yatırılmamıştır. Daha sonraki günlü ihtar üzerine bu giderlerin karşılanması sonuç doğurmaz. Hükmü temyiz eden davacı vekili ilk yazı üzerine giderleri yatırdığını gösterir belgeyi de ibraz etmemiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesi gerekmiştir. Sonuç: Açıklanan sebeple davacının günlü temyiz dilekçesinin (REDDİNE), kararın temyiz edilmemiş sayılmasına, tarihinde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY Üçüncü Hukuk Dairesi E: 2000/11986 K: 2001/144 T: KISA KARAR-GEREKÇELİ KARAR KARARIN NİTELİĞİ ÖZET: Gerekçeli karar ile kısa karar birbirine uygun olmalıdır. Hüküm fıkrasının açık ve infazda tereddüt yaratmayacak biçimde olması gerekir. (1086 s. HUMK. m. 388) (YİBK., tarih ve 1991/7-1992/4 s.) Dava dilekçesinde kira parasının gününden başlayarak aylık, net lira olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aylık kira parasının net lira olarak tesbiti cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

19 CİLT: 27, SAYI: 9, EYLÜL Davada, tarihinden itibaren başlayan dönem kira parasının tesbiti istenilmiş, mahkemece hak ve nesafet ilkesi gereğince yeni dönem kira parası saptanmıştır. Mahkemece, kısa kararda aylık kiranın tarihinden itibaren lira olarak tesbitine, gerekçeli kararda ise kira bedelinin tarihinden itibaren aylık net liraya, aylık bürüt liraya yükseltilmesine... şeklinde hüküm kurulmuştur. Oysa HUMK.nun 488/son maddesi gereğince hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Yasanın bu açık hükmüne rağmen kısa kararla gerekçeli karar arasında şüphe ve tereddüt uyandıracak biçimde karar verilmesi ve aynı zamanda çelişki oluşturulması yasaya ve gün 7/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporu kendi içinde çelişki içermektedir. Zira dava konusu taşınmazın yeni dönemde benzer yerler gözetildiğinde aylık milyon lira kira getirebileceği açıklanmış ardından, yine aynı taşınmazın boş olarak aylık 500 ile 1 milyar kira getirisi olabileceği vurgulanmış, son olarak da hak ve nesafete uygun kiranın aylık 600 milyon lira olduğu belirtilmiştir. Somut gerekçeleri içermeyen ve kendi içerisinde çelişkiler bulunan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmediği gibi, hak ve nesafete uygun kiranın takdiri mahkemeye ait olmasına rağmen bilirkişinin bu yönde belirleme yapması ve bunun karara dayanak teşkil etmesi, hakimin takdir ve hak ve yetkisini ortadan kaldırıcı mahiyette olup, usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş, 3 kişilik bilirkişi heyeti oluşturup, bilirkişilerden, mecurun yeni dönemde boş olarak getirebileceği kira parasını saptayan rapor temin edip, resen hak ve nesafete uygun kirayı tesbit etmektir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZUL MASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, gününde oybirliğiyle karar verildi.

20 1332 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ T.C. YARGITAY Üçüncü Hukuk Dairesi E: 2001/509 K: 2001/1181 T: YENİ DÖNEM KİRA PARASININ TESBİTİ YASAYA AYKIRI İRADE BEYANI ÖZET: Sözleşmelerde kararlaştırılan kira paraları 2000 yılında yıllık %25,2001 yılında ise %10 oranında artırılabilir. Kira parasının artış sınırlarının aşılması amacıyla yeniden kira sözleşmesi yapılamaz. Kanunun kamu düzeni düşüncesiyle koyduğu veya emredici mahiyetteki hükümlerine aykırı bulunan irade beyanları hiç bir surette sonuç doğuramaz. (4531 s. GKHK. geçici m. 1) (818 s. BK. m. 19/2) Dava dilekçesinde kira parasının gününden başlayarak aylık, lira olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, tahliye taahhüdü endişesi ile yeni dönemde aylık kira parasının lira olarak ödendiği, oysa 4531 sayılı Yasa uyarınca yeni dönem kira parasının lira olması gerektiği ileri sürülerek kira parasının indirilerek tesbiti istenilmiş, mahkemece; aylık kira parasının lira olarak ödeneceğine ilişkin irade beyanının 4531 sayılı Yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile sınırlı endeks uygulamasına göre istemin kısmen kabulü yönünde karar verilmiştir. Somut olayda, taraflar arasında başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi yapılmış, 6570 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca sözleşme süresi sonunda yenilenen dönem için davacı kiracı, tarihli belge ile: tarihli kira sözleşmesine göre 2 tic. yol girişi no.13 adresinde kiracısı bulunduğum işyerinin tarihinden itibaren aylık kirasını, Kira Kanununun öngördüğü %25 lik artış oranındaki hakkından feragat ederek kendi rızam ile net lira, tarihinden itibaren ise %10 artırmak suretiyle net lira olarak ödemeyi kabul ediyorum

21 CİLT:27, SAYI: 9, EYLÜL şeklinde yazılı irade beyanında bulunmuş ve Mart-Nisan 2000 dönemleri kira parasını aylık lira olarak ödemiş, tarihli dava dilekçesi ile de aylık lira olan kira parasının tenkisen lira olarak tesbiti ni istemiştir sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun un 1. maddesinde: Sözleşmelerde kararlaştırılan kira paraları 2000 yılında yıllık %25, 2001 yılında ise %10 oranında artırılabilir... Kira parasının artış sınırlarının aşılması amacıyla yeniden kira sözleşmesi yapılamaz. Kira tesbit davalarında da yukarıdaki sınırlamalara uyulur hükmü yer almakta olup, bu yasa emredici nitelikte bir hukuk normudur. Borçlar Kanunu, borç doğuran sözleşmelerin içeriklerini belirleme konusunda sözleşme serbestisi ilkesini kabul etmiştir. Nitekim BK. 19/1 madde, sözleşme konusunun yasanın sınırı dairesinde özgürce belirlenebileceğini ifade etmektedir. Aynı Kanunun 19/11 maddede sayılan sınırlamalara aykırı olmayan tüm sözleşmeler caiz ve muteberdir. Bunun aksine yapılan sözleşmeler ise geçersiz olup hiçbir hüküm husule getirmediği cihetle, butlan nedeni resmen hakimin bilgisine ulaşınca (dosya arasına girince), butlan kendiliğinden dikkate alınmak gerekir. O kadar ki bu konuda bir itiraz veya defi ileri sürülmesi dahi zorunlu olarak görülmemektedir. Zira Kanunun kamu düzeni düşüncesiyle koyduğu veya emredici mahiyetteki hükümlerine aykırı bulunan irade beyanları hiçbir surette sonuç doğuramaz. Bu olgular dikkate alındığında, kiracının tahliye taahhüdü etkisi ile kabul ettiği anlaşılan aylık lira kira parası ödemeye ilişkin tarihli beyanı 4531 sayılı Yasanın buyurucu hükmüne aykırı olup geçersizdir. Ayrıca taraflar arasındaki bu irade beyanına dayanan ihtilafın dava yoluyla çözülmesinde davacı kiracının hukuki menfaati bulunmaktadır. O halde yerel mahkeme kararı bu gerekçelerle isabetli olup onanması gerekmektedir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve Kanuna uygun olan hükmün (ONANMASINA), lira bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, gününde oybirliğiyle karar verildi.

22 1334 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ T.C. YARGITAY Dördüncü Hukuk Dairesi E: 2000/12024 K: 2001/1003 T: HAKSIZ FİİL NEDENİYLE TAZMİNAT CEZA MAHKEMESİ KARARI ÖZET: Hukuk hakimi, ceza mahkemesinin belli bir olguyu saptayan mahkumiyet karan ile bağlıdır. Bu nedenle, trafik kazasından kaynaklanan bir tazminat davasında; hukuk hakimi her ne kadar ceza dosyasındaki kusur oranı ile bağlı değilse de, kesinleşen mahkumiyet kararı karşısında, davalının kusursuz olduğunu kabul edemez. (818 s. BK. m. 53) Davacı Bekir vekili avukat Cebrail tarafından, davalı E. Ayhan ve arkadaşları aleyhine gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalının kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece olayda davalı tarafın kusuru bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ve kararı davacı temyiz etmiştir. Davalı Ethem Ayhan dava konusu olay nedeniyle daha önce Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanmış, 2/8 kusurlu bulunarak cezalandırılmasına karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Borçlar Kanununun 53. maddesi uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin belli bir olguyu saptayan mahkumiyet kararı ile bağlıdır. İncelenen dosyada, olaya özgü olarak ceza mahkemesinin vardığı sonuç maddi olayın açıklığa kavuşturulması ile ilgili bulunduğundan hukuk hakimi ceza mahkemesinde belirlenen kusur oranı ile bağlı değilse de, kesinleşen mahkumiyet kararı karşısında artık davalının kusursuz olduğunu kabul edemeyecektir. Yerel mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

23 CİLT:27, SAYI: 9, EYLÜL Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle (BOZUL MASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, gününde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY Beşinci Hukuk Dairesi E: 2001/19690 K: 2001/654 T: KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN ARTIRILMASI KISMİ KAMULAŞTIRMADA ARTA KALAN KESİMDE DEĞER ARTIŞI TAŞINMAZ ÜZERİNDE İRTİFAK HAKKI TESİSİ ÖZET: 1- Davaya konu taşınmazdan tahliye kanalı geçirilmek üzere kısmi olarak kamulaştırılmıştır. Arta kalan kesimde ise değer artışı olacağından toplam kamulaştırma bedelinin yarısını geçmemek üzere indirileceğinden bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan hüküm kurulması; 2- Dava konusu taşınmaz üzerinde kamulaştırılmadan önce T.E.K, lehine irtifak hakkı mevcuttur. Bu nedenle taşınmazın değerine etkisi konusunda da bilirkişi kurulundan ek rapor alınmalı ve toplam kamulaştırma bedelinden indirilmesinin düşünülmemesi de; Doğru değildir. (2942 s. Kamulaştırma K. m. 11,12,15) Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

24 1336 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde yöntem bakımından bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1- Dava konusu taşınmaz tahliye kanalı geçirilmek üzere kısmi olarak kamulaştırılmıştır. Kamulaştırma sonucu tesis edilen tahliye kanalı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kesimini sel baskınından koruyacaktır. Bu hususun arta kalan kesimde değer artışına neden olacaktır. Bu değer artışının Kamulaştırma Kanunu nun 12/c maddesi uyarınca toplam kamulaştırma bedelinin yarısını geçmemek üzere indirilmesi gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi kurulundan belirtilen konuda ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2- Dava konusu taşınmaz üzerinde kamulaştırmadan önce TEK. lehine kurulmuş irtifak hakkı mevcuttur. Bu irtifak hakkının taşınmazın değerine etkisi konusunda da bilirkişi kurulundan ek rapor alınması ve toplam kamulaştırma bedelinden indirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, gününde oybirliğiyle karar verildi.

25 CİLT:27, SAYI: 9, EYLÜL T.C. YARGITAY Beşinci Hukuk Dairesi E: 2001/3698 K: 2001/6322 T: KAMULAŞTIRMA KARARININ HÜKÜMSÜZ LÜĞÜ ADLİ YARGIDA İLERİ SÜRÜLEMEZ BEDEL ARTIRIM DAVASI ÖZET: Kamulaştırma karan bir idari tasarruf olup İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmedikçe geçerliliğini korur. Adli yargıda da hükümsüzlüğü öne sürülemez. Kumalaştırma Kanununun 16. maddesi uyarınca açılan tescil davasının reddi de bedel artırım davası için kesin hüküm oluşturmaz. O halde; kamulaştırma işleminin tebliğinden itibaren 30 gün içinde açılan dava da uyuşmazlık bedele ilişkin olduğundan; işin esasına girilerek bedel artırım davasının kabulüne karar verilmesi gerekir. (2942 s. Kamulaştırma K. m. 11,13,14/1,16, 30) Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen hükmün Yargıtay ca incelenmesi davacı U... Belediye Başkanlığı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kamulaştırma bedelinin artırılması istemine ilişkindir. U... Belediyesine ait taşınmazlar 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılmıştır. Kamulaştırma Kanununun 30. maddesi uyarınca kamu tüzelkişilerine ait taşınmazlar diğer bir kamu tüzelkişisi tarafından kamulaştırılamaz. Ancak; Kamulaştırma kararı bir idari tasarruf olup idare mahkemesi tarafından iptal edilmedikçe geçerliliğini korur, Diğer bir deyişle kamulaştırma işleminin geçerli olmadığı idari yargıda açılacak kamulaştırmanın iptali davası sonucu tesbit edilebilir. Adli yargıda bir idari işlemin geçerli olmadığı beyan edilerek bu işlemin hükümsüzlüğünden söz edilemez. Davacı U... Belediye Başkanlığınca kamulaştırma işleminin iptali için bir dava açılmamış ve kamulaştırma işlemi idari yönden kesinleşmiştir.

26 1338 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ Esasen getirtilen tapu kaydından ve davalı idarenin tarihli cevabi yazısından anlaşılacağı gibi kamulaştırılan taşınmazların yola terkin işlemleri de gerçekleşmiştir. Kamulaştırma Kanununun 16. maddesi uyarınca açılan tescil davasının redle sonuçlanması da bedel artırma davası için kesin hüküm niteliğinde değildir. Sözü edilen idare tarafından kamulaştırma işleminin tebliğinden itibaren 30 gün içinde açılan davada uyuşmazlık konusu edilen husus sadece kamulaştırma bedeline ilişkindir. Bu itibarla işin esasına girilerek talep hakkında bir karar vermek gerekirken kamulaştırmanın geçersizliği kabul edilerek bedel artırma davasının reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı U... Belediye vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenle HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASI NA), peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, gününde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY > Altıncı Hukuk Dairesi E: 2001/2298 K: 2001/2501 T: TEMERRÜT NEDENİYLE TAHLİYE VE ALACAK ÖZET: Temerrüde ilişkin B K nun 260. maddesi genel bir hüküm olup, hem 6570 sayılı Kanun kapsamına giren yerler için hem de bu yasa kapsamı dışında kalan taşınmazlar için uygulanır. Kiralananın belediye sınırlan içinde ve musakkaf bulunması B K nun 260. maddesinin uygulanmasına engel değildir. (818 s. BK. m. 260) (6570 s. GKK. m. 1) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye-alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

27 CİLT:27, SAYI: 9, EYLÜL Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı Türkiye K... Derneği Ç... Şubesi, davalıların ihtara rağmen 2000 yılı Haziran ve Temmuz ayları kira paralarını ödemeyerek tamerrüde düştüğünü, ihtardan sonra da iki aylık kira parasını ödemediğini ileri sürerek temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini ve TL alacağın tahsilini istemiştir. Davalılar vekili kira paralarının konutta teslim kaydıyla davacıya gönderildiğini, davanın reddini savunmuş ve posta makbuzu sunmuştur. Mahkemece dava iki haklı ihtar nedenine dayanan tahliye olarak nitelendirilmiş ve davanın süresinde açılmadığı ve tek ihtar bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesinde ve duruşmada açıkça Borçlar Kanununun 260. maddesinden de söz etmek suretiyle temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini ve ödenmeyen kira parasının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Temerrüde ilişkin Borçlar Kanununun 260. maddesi genel bir hüküm olup, hem 6570 sayılı Yasa kapsamına giren yerler için hem de bu yasa kapsamı dışında kalan taşınmazlar için uygulanır sayılı Yasanın 1. maddesi bunu açıkça hüküm altına almıştır. Kiralananın belediye sınırları içerisinde ve musakkaf bulunması Borçlar Kanununun 260. maddesinin uygulanmasına engel değildir. Bu nedenle Borçlar Kanununun 260. maddesine dayanılarak açılan davada davalının ödeme savunması üzerinde durularak temerrüt olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin ve kira alacağı bulunup bulunmadığının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bundan zuhul olunarak yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA) ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

28 1340 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ T.C. YARGITAY Yedinci Hukuk Dairesi E: 2001/3950 K: 2001/4154 T: KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ NOTERLİKÇE RESEN DÜZENLENEN VEKALETNAMELERİN SAHTELİĞİ İLERİ SÜRÜLEBİLİRSE DE DAVACI İDDİASINI KANITLAYAMAMIŞTIR ÖZET: Davaya konu taşınmazda; davacı Sıdıka nın paydaşı bulunduğu, noterlikçe düzenlenen umumi vekaletname ile babası Halil den miras yolu ile intikal eden tapulu ve tapusuz taşınmazlar üzerinde bir takım intikal işlemlerini yapmanın yanında satma yetkisini Kenan a verdiği; onun da tarihinde davacının taşınmazdaki payını davalı tarafa sattığı toplanan delillerle saptandığına göre, noterlikçe resen düzenlenen belgelerin ancak sahteliği ileri sürülebilir. Ancak davacı devir; temlik ve intikal veya tapuya tescil işlemini içeren genel vekaletnamenin sahteliğini iddia ve isbat edememiştir. Bu nedenle; davacının açtığı tapu kaydının iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir. (743 s. MK. m. 638, 639) (3402 s. Kadastro K. m. 13,15, 30) Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay ca incelenmesi davacı Sıdıka tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü: Kadastro sırasında dava ve temyiz konusu 118 ada 8 parsel sayılı 914, 19 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan davacı Sıdıka

29 CİLT:27, SAYI: 9, EYLÜL tarafından davalılar Mustafa ve Abdülkadir aleyhine cahilliğinden istifade ederek intikal için aldıkları vekaletname ile satış yapıldığı, bu nedenle satışın geçersiz olduğuna dayanarak açtığı tapu iptali ve payı oranında tescil davası görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Yargılama sırasında Mehmet miras hakkına dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece davacının davasının reddine, katılanın davasının kabulüne, dava ve temyiz konusu 118 ada 8 parsel sayılı taşınmazın katılan Mehmet ile davalılar Abdülkadir mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Sıdıka tarafından temyiz edilmiştir. Dava temyiz konusu 118 ada 8 parsel sayılı taşınmazda davacı Sıdıka nın paydaş bulunduğu Andırın Noterliğince düzenlenen tarihli umumi vekaletname ile babası Halil den miras yolu ile intikal eden tapulu ve tapusuz tüm taşınmazlar üzerinde bir takım işlemleri yapmanın yanında satma yetkisini de Ömer Zeki oğlu Kenan a verdiği, Kenan nın da tarihinde Sıdıka nın taşınmazdaki payını davalı tarafa sattığı mahkemece yapılan keşif, uygulama ve toplanan delillerle saptanmıştır. Noterlikçe resen düzenlenen belgelerin ancak sahteliği ileri sürülebilir. Davacı verdiği genel vekaletnamenin sahteliğini iddia ve isbat edememiştir. Açıklanan nedenlerle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığından davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA), peşin alınan ilam harcının mahsubu ile geriye kalan lira ilam harcının davacı Sıdıka dan alınmasına, gününde oybirliği ile karar verildi.

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK /125 İŞ KAZASI ZAMAN AŞIMININ BAŞLANGICININ MALULİYET ORANIN KESİN OLARAK TESPİT EDİLDİĞİ TARİH OLDUĞU

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK /125 İŞ KAZASI ZAMAN AŞIMININ BAŞLANGICININ MALULİYET ORANIN KESİN OLARAK TESPİT EDİLDİĞİ TARİH OLDUĞU T.C YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2013/21-2216 Karar No. 2015/1349 Tarihi: 15.05.2015 İlgili Kanun / Madde 818 S.BK /125 İŞ KAZASI ZAMAN AŞIMININ BAŞLANGICININ MALULİYET ORANIN KESİN OLARAK TESPİT

Detaylı

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ İDER AVANSI, GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ YARGITAY 17. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2012/13494 KARAR NO : 2013/12373 GİDER AVANSI VE DELİL AVANSI ARASINDAKİ FARKLAR KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/37925 Karar No. 2014/7 Tarihi: 13.01.2014 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2,18-21 6356 S. TSK/25 GEÇERSİZ FESİH ALT İŞVEREN ASIL İŞVEREN İLİŞKİSİNİN MUVAZAAYA

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57 T.C YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/13098 Karar No. 2013/6371 Tarihi: 26.03.2013 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57 İŞÇİNİN TANIK OLDUĞU DOSYADA KENDİ DURUMUNA İLİŞKİN VERMİŞ OLDUĞU BEYANIN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4688 S. KGSK. /6 6356 S. STSK/9

İlgili Kanun / Madde 4688 S. KGSK. /6 6356 S. STSK/9 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/19359 Karar No. 2014/21478 Tarihi: 25.11.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/4 İlgili Kanun / Madde 4688 S. KGSK. /6 6356 S. STSK/9 SEÇİMLERDE ADAY

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA T.C YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/28980 Karar No. 2013/435 Tarihi: 23.01.2013 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA ÖZETİ 4857 sayılı

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 410 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/21152 Karar No. 2012/20477 Tarihi: 12.06.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/1 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 DAVA ŞARTI GİDER AVANSININ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /47

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /47 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/26389 Karar No. 2014/2398 Tarihi: 05.02.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/3 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /47 GENEL TATİLLERDE ÇALIŞILAN HER

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41 488 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2010/4805 Karar No. 2012/12361 Tarihi: 11.04.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/1 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41 FAZLA ÇALIŞMA ÜST DÜZEY YÖNETİCİNİN

Detaylı

3- ÖLÜM VE YARALANMALARDA ZAMANAŞIMI SÜRELERİ

3- ÖLÜM VE YARALANMALARDA ZAMANAŞIMI SÜRELERİ TRAFİK SİGORTASINDA ZAMANAŞIMI 1- YASADA ZAMANAŞIMI ÇELİK AHMET ÇELİK 2918 sayılı KTK nun Ortak Hükümler başlıklı Beşinci Bölümünde yer alan 109. maddesinde zamanaşımının uygulanması yönünden dayanışmalı

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/841 Karar No. 2014/834 Tarihi: 24.01.2014 İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45 PROFOSYONEL SENDİKA YÖNETİCİSİNİN HİZMET ÖDENEĞİ HUKUKA AYKIRI BULUNARAK İPTAL

Detaylı

DAVACI : Nesrin Orhan Şahin vekilleri Av.Serap Yerlikaya ve Av.İlter Yılmaz

DAVACI : Nesrin Orhan Şahin vekilleri Av.Serap Yerlikaya ve Av.İlter Yılmaz ZİYNET (ALTIN) EŞYASI İSPAT YÜKÜ. T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU ESAS NO : 2012/6-1849 KARAR NO : 2013/1006 KARAR TARİHİ:03.07.2013 Y A R G I T A Y İ L A M I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Gölcük 1. Asliye

Detaylı

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010 Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010 T.C. Resmi Gazete Yayın Tarihi 24 Aralık 2009 PERŞEMBE Sayı : 27442 GENEL HÜKÜMLER Konu ve kapsam MADDE 1 (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat

Detaylı

Sirküler Rapor 1804.2014/108-1

Sirküler Rapor 1804.2014/108-1 Sirküler Rapor 1804.2014/108-1 DANIŞTAY IN TAKAS DURUMUNDA ÖDENDİĞİ YASAL BELGE VE DEFTERLERLE KANITLANAMAYAN KDV NİN İNDİRİLECEK KDV OLARAK DİKKATE ALINMAMASI İLE İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI ÖZET

Detaylı

MÜFETTİŞİN ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL ETMESİ NEDENİYLE TAZMİNAT

MÜFETTİŞİN ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL ETMESİ NEDENİYLE TAZMİNAT YARGITAY Hukuk Genel Kurulu ESAS: 2014/77 KARAR: 2015/1712 MÜFETTİŞİN ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL ETMESİ NEDENİYLE TAZMİNAT Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 506 S.SSK. /80

İlgili Kanun / Madde 506 S.SSK. /80 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/21222 Karar No. 2014/6804 Tarihi: 25.03.2014 İlgili Kanun / Madde 506 S.SSK. /80 SİGORTA PRİMLERİNDEN ÜST DÜZEY YÖNETİCİNİN SORUMLULUĞU İFLASIN AÇILMASINDAN

Detaylı

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T. 20.1.2016 TEDBİR NAFAKASI İSTEMİ (Tarafların Gerçekleşen Ekonomik ve Sosyal Durumları İle Günün Ekonomik Koşullarına Göre Takdir Edilen Nafaka

Detaylı

Trabzon üçüncü noteri olan davalı ise, süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.

Trabzon üçüncü noteri olan davalı ise, süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI - DAVANIN CEZA ZAMANAŞIMI SÜRESİ DOLMADAN AÇILDIĞI - TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÇERÇEVESİNDE HUKUKEN GEÇERLİ TÜM DELİLLERİ SORULUP TOPLANARAK KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/34893 Karar No. 2017/14190 Tarihi: 15.06.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46 DERS SAATİ KARŞILIĞI ÇALIŞMA BİR AYDA ÇALIŞTIĞI TOPLAM DERS SAATİNİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3. T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/22557 Karar No. 2014/3546 Tarihi: 11.02.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/3 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3. İŞ MAHKEMELERİNDEN VERİLEN

Detaylı

Dava ve Karar: Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Dava ve Karar: Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. TAZMİNAT DAVASI - DAVACININ İŞ KAZASI SONUCUNDA ACI ÇEKTİĞİ VE KENDİ BAKIMINI YAPAMAMASI NEDENİYLE PSİKOLOJİK OLARAK RAHATSIZLIK DUYACAĞI - TARAFLARIN KUSUR ORANLARININ OLAYIN MEYDANA GELİŞ ŞEKLİNİN DİKKATE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/26324 Karar No. 2015/14105 Tarihi: 07.09.2015 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/4 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ

Detaylı

T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Derleyen: Av. Dr. Ertan İREN - Av. Arzu GÖKALP T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ ESAS NO : 2007/27457 KARAR NO : 2007/34668 KARAR TARİHİ : 20.11.2007 İLGİLİ MEVZUAT : 818 Sayılı Borçlar K. md.325, 4857 Sayılı

Detaylı

İŞ KAZASINA MARUZ KALAN İŞÇİ ( Maluliyet Oranı %0 Olsa Dahi Kusur Durumu Saptanarak Sonuca Göre Manevi Tazminata Karar Verilebileceği )

İŞ KAZASINA MARUZ KALAN İŞÇİ ( Maluliyet Oranı %0 Olsa Dahi Kusur Durumu Saptanarak Sonuca Göre Manevi Tazminata Karar Verilebileceği ) YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ T. 3.7.2006 E. 2006/4815 K. 2006/7231 İŞ KAZASINA MARUZ KALAN İŞÇİ ( Maluliyet Oranı %0 Olsa Dahi Kusur Durumu Saptanarak Sonuca Göre Manevi Tazminata Karar Verilebileceği )

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/25 1475 S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/25 1475 S. İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/9842 Karar No. 2013/13792 Tarihi: 08.05.2013 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/25 1475 S. İşK/14 DEVAMSIZLIK NEDENİYLE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 17409 Karar No. 2014/19210 Tarihi: 21.10.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/4 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ İTİRAZI

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/15460 Karar No. 2016/19015 Tarihi: 23.06.2016 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112 ALT İŞVERENLER DEĞİŞMESİNE KARŞIN İŞÇİNİN ÇALIŞMASINI SÜRDÜRMESİ KAMU İŞVERENLERİ

Detaylı

Anahtar Kelimeler : Merciine Tevdi Kararı, Süre Aşımı Dava Açma Süresi

Anahtar Kelimeler : Merciine Tevdi Kararı, Süre Aşımı Dava Açma Süresi Onbeşinci Daire Yargılama Usulü Kararları İdare Mahkemesi'nce verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK/2 ZORUNLU SİGORTALI SAYILMANIN KOŞULLARI

İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK/2 ZORUNLU SİGORTALI SAYILMANIN KOŞULLARI T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/17849 Karar No. 2013/12083 Tarihi: 31.05.2013 İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK/2 ZORUNLU SİGORTALI SAYILMANIN KOŞULLARI ÖZETİ: 506 sayılı Kanun kapsamında zorunlu

Detaylı

UZUN SÜRELİ ARAÇ KİRALAMA - FİNANSAL KİRALAMA

UZUN SÜRELİ ARAÇ KİRALAMA - FİNANSAL KİRALAMA UZUN SÜRELİ ARAÇ KİRALAMA - Uzun süreli kiralama, ariyet ve rehin gibi hallerde aracı elinde bulunduran işleten sayılır. Aracı işleten ise, kusursuz sorumluluk kurallarına göre zarardan sorumludur. Finansal

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/61 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA YÖNTEMİ

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/61 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA YÖNTEMİ T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/8546 Karar No. 2012/8662 Tarihi: 14.05.2012 İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/61 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA YÖNTEMİ ÖZETİ: 506 sayılı Yasanın 61. maddesine

Detaylı

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden: Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden: ESAS NO ; 2017/1499 KARAR NO : 2017/1552 YARGITAY İLAMI MAHKEMESİ TARİHİ NUMARASI DAVACI DAVALI Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 15/04/2015

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/1967 Karar No. 2014/1792 Tarihi: 10.02.2014 İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ İŞYERİNE YENİ ALINAN İŞÇİLERİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1

İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/31285 Karar No. 2012/3117 Tarihi: 13.02.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/3 İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1 DENİZ İŞ YASASININ KAPSAMI ÖZETİ:

Detaylı

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken, A- 01/10/2011 yürürlük tarihli 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu ndan önce yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu nun 43. maddesinde düzenlenen İHTİYARİ DAVA ARKADAŞLIĞI müessesesi

Detaylı

SİGORTACIYA KARŞI DAVALARDA FAİZ BAŞLANGICI

SİGORTACIYA KARŞI DAVALARDA FAİZ BAŞLANGICI SİGORTACIYA KARŞI DAVALARDA FAİZ BAŞLANGICI Sigortacıya, gerekli belgelerle başvurulmuş olup da, sekiz gün içinde ödeme yapılmamışsa, temerrüt gerçekleşeceğinden, faiz başlangıcı temerrüt tarihi olacaktır.

Detaylı

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI Sirküler Rapor 08.10.2013/180-1 EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI ÖZET : Danıştay Dokuzuncu Daire Başkanlığının 25.04.2013 Tarih,

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/20255 Karar No. 2010/11968 Tarihi: 03.05.2010 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21 GÜVENLİK HİZMETLERİNİN YARDIMCI İŞ OLMASI HAKLI NEDENLERLE FESİHTE SAVUNMA

Detaylı

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR T.C. YARGITAY 22. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2013/13336 KARAR NO : 2013/13573 Y A R G

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 1475 S. İşK. /14 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2015/2861 Karar No. 2015/1523 Tarihi: 16.02.2015

İlgili Kanun / Madde 1475 S. İşK. /14 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2015/2861 Karar No. 2015/1523 Tarihi: 16.02.2015 İlgili Kanun / Madde 1475 S. İşK. /14 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/2861 Karar No. 2015/1523 Tarihi: 16.02.2015 KIDEM TAZMİNATINA ESAS SON ÜCRETİN HESAPLANMA ESASLARI ÖZETİ Kıdem tazminatı

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ T.C YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/7983 Karar No. 2012/27098 Tarihi: 03.12.2012 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ ÖZETİ 4857 sayılı İş Kanunu'nun 46. maddesinde, işçinin tatil gününden

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGSK. /53

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGSK. /53 T.C YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/21899 Karar No. 2016/1357 Tarihi: 08.02.2016 İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGSK. /53 ÇAKIŞAN SİGORTALILIK HALLERİNDE HANGİ SİGORTALILIĞA GEÇERLİK TANINACA- ĞININ

Detaylı

KİTABIN SİSTEMATİĞİNE DAİR AÇIKLAMA (ÖRNEK)

KİTABIN SİSTEMATİĞİNE DAİR AÇIKLAMA (ÖRNEK) KİTABIN SİSTEMATİĞİNE DAİR AÇIKLAMA (ÖRNEK) Hukuk Davaları Rehberi adlı eser, isminden de anlaşılacağı üzere dava esası üzerine kurulmuştur. Uygulamada en çok karşılaşılan dava türleri mümkün olduğunca

Detaylı

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : - 1 GÜNLÜK ÇALIŞMA TESPİTİ : Zorunlu çalışma süresinin tespiti olmayıp, sadece 1 gün çalışıldığının tespiti istemini barındırmakta olup, bu tür davalarda işverenin davalı olarak gösterilme zorunluluğunun

Detaylı

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No. 5311 Kabul Tarihi : 2.3.2005

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No. 5311 Kabul Tarihi : 2.3.2005 İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN Kanun No. 5311 Kabul Tarihi : 2.3.2005 MADDE 1.- 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 10/a maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8,10,11

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8,10,11 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2010/5999 Karar No. 2012/12208 Tarihi: 10.04.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/1 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8,10,11 BELİRSİZ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ

Detaylı

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire Esas No : 2009/1602 Karar No :2013/6426 Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği Özeti : Müteselsil sorumlulardan

Detaylı

HUKUK YARGITAY KARARI YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ. dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

HUKUK YARGITAY KARARI YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ. dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. YARGITAY KARARLARI Derleyen: Av. Dr. Ertan İREN YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ ESAS NO: 2009/12 KARAR NO: 2009/6 KARAR TARİHİ: 04.05.2009 İLGİLİ MEVZUAT: 5510 sayılı Kanun md. 13. KARAR ÖZETİ: İŞ KAZASININ

Detaylı

HUKUK T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ

HUKUK T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ ESAS NO : 2001/3922 KARAR NO : 2001/7383 KARAR TARÝHÝ : 30.04.2001 HUKUK KARAR ÖZETÝ : TEÞMÝL Davalýya ait Basýn iþkoluna giren iþyeri için teþmil kararý, 21.12.1995 tarihli Resmi Gazete'de yayýnlanmýþ

Detaylı

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : -SAĞLIK YARDIMLARI : 5434 sayılı Kanunun sağlık yardımlarına ilişkin hükümleri 5510 sayılı Kanunun 106/8'inci maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, 5510 sayılı Kanunun Geçici 4'üncü maddesinde,

Detaylı

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2013/3-1598 K. 2015/1159 T. 8.4.2015

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2013/3-1598 K. 2015/1159 T. 8.4.2015 T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2013/3-1598 K. 2015/1159 T. 8.4.2015 * YEMİN TEKLİFİ HAKKININ HATIRLATILMASI (Ancak İspat Yükü Kendisine Düşen Tarafın Yemin Deliline Başvuru Hakkının Varlığı İle Mümkün

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi: 05.02.2010 ÜCRET BORDROSUNUN GERÇEĞİ YANSITMAMASI ÜCRET ARAŞTIRMASININ GEREKMESİ ÖZETİ:

Detaylı

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas Numarası: 2015/ Karar Numarası: 2016/769 Karar Tarihi:

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas Numarası: 2015/ Karar Numarası: 2016/769 Karar Tarihi: YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas Numarası: 2015/18-2143 Karar Numarası: 2016/769 Karar Tarihi: 08.06.2016 Özeti: Kamulaştırma Kanununun Geçici 6. maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları Anayasa Mahkemesi

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /54,57 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2014/15897 Karar No. 2015/6846 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /54,57 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2014/15897 Karar No. 2015/6846 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /54,57 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/15897 Karar No. 2015/6846 Tarihi: 13.04.2015 MEVSİMLİK İŞLERİN İŞ YASASI PRATİĞİNDE YILLIK 330 GÜNÜ AŞMAYAN İŞLER OLARAK

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/5438 Karar No. 2016/20280 Tarihi: 17.11.2016 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ ÖZETİ İşyeri devri halinde

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/6 1475 S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/6 1475 S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/34703 Karar No. 2012/150 Tarihi: 16.01.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/3 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/6 1475 S.İşK/14 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ

Detaylı

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ T. 17.9.2001 E. 2001/4012 K. 2001/8028 MANEVİ TAZMİNAT - YANSIMA ZARAR

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ T. 17.9.2001 E. 2001/4012 K. 2001/8028 MANEVİ TAZMİNAT - YANSIMA ZARAR YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ T. 17.9.2001 E. 2001/4012 K. 2001/8028 MANEVİ TAZMİNAT - YANSIMA ZARAR ÖZET : Manevi tazminatı ancak cismani zarara uğrayan kimse isteyebilir. Yansıma suretiyle bir zarardan sözedilerek

Detaylı

KAMULAŞTIRMASIZ EL ATILAN TAŞINMAZ BEDELİNİN TAHSİLİ OBJEKTİF DEĞER ARTIŞ ORANI VEKALET ÜCRETİ

KAMULAŞTIRMASIZ EL ATILAN TAŞINMAZ BEDELİNİN TAHSİLİ OBJEKTİF DEĞER ARTIŞ ORANI VEKALET ÜCRETİ Hukuk Genel Kurulu 2015/2178 E., 2016/805 K. KAMULAŞTIRMASIZ EL ATILAN TAŞINMAZ BEDELİNİN TAHSİLİ OBJEKTİF DEĞER ARTIŞ ORANI VEKALET ÜCRETİ o KAMULAŞTIRMA KANUNU (2942) Geçici Madde 6 o KAMULAŞTIRMA KANUNU

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/40952 Karar No. 2017/22871 Tarihi: 25.10.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 SENDİKANIN ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNİN MUVAZAALI OLUP OLMADIĞININ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK /41

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK /41 T.C YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2015/9-2698 Karar No. 2017/1557 Tarihi: 06.12.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK /41 BELGELERE DAYALI OLARAK HESAP- LANMAYAN FAZLA ÇALIŞMA HAFTA TATİLİ VE GENEL

Detaylı

(4721 S. K. m. 28) (6100 S. K. m. 30, 50, 55, 114, 124, Geç. m. 3) (1086 S. K. m. 41) (14. HD. 17.09.2012 T. 2012/9222 E. 2012/10360 K.

(4721 S. K. m. 28) (6100 S. K. m. 30, 50, 55, 114, 124, Geç. m. 3) (1086 S. K. m. 41) (14. HD. 17.09.2012 T. 2012/9222 E. 2012/10360 K. T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu Esas: 2013/14-612 Karar: 2013/1297 Karar Tarihi: 11.09.2013 KONU: TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI - DAVACIYA DAVAYI MİRASÇILARA YÖNELTME İMKANI TANINMADIĞI - MİRASÇILARIN TESPİTİ

Detaylı

yargýtay kararlarý T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ YARGITAY ÝLAMI ESAS NO : 2002/6042 KARAR NO : 2002/6339 KARAR TARÝHÝ : 17.04.

yargýtay kararlarý T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ YARGITAY ÝLAMI ESAS NO : 2002/6042 KARAR NO : 2002/6339 KARAR TARÝHÝ : 17.04. yargýtay kararlarý ESAS NO : 2002/6042 KARAR NO : 2002/6339 KARAR TARÝHÝ : 17.04.2002 : ÝÞVERENÝN HÝZMET AKDÝNÝ HAKLI NEDENLE FESHÝ Grev devam ettiði sýrada davacýnýn iþyerine gelen servis aracýna girerek,

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14 4857 S.İşK/57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/17310 Karar No. 2011/19792 Tarihi: 30.06.

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14 4857 S.İşK/57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/17310 Karar No. 2011/19792 Tarihi: 30.06. İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/14 4857 S.İşK/57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/17310 Karar No. 2011/19792 Tarihi: 30.06.2011 KIDEM TAZMİNATI HESABINA ESAS ÜCRET YILLIK İZİN ÜCRETİ HESABINDA

Detaylı

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. T.C 3. HUKUK DAİRESİ ESAS NO: 2012/8788 KARAR NO: 2012/13834 KARAR TARİHİ:30.05.2012 >İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASI >İŞTİRAK NAFAKASININ YARDIM NAFAKASINA DÖNÜŞMESİ >YOKSULLUĞA DÜŞEBİLECEK ALTSOY

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/34997 Karar No. 2017/13786 Tarihi: 12.06.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59 MEVSİMLİK İŞ MEVSİMLİK İŞTE ÇALIŞANLARIN YILLIK İZİN HAKLARININ BULUNMADIĞI

Detaylı

EŞLER ARASINDA MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASI ( Zamanaşımı Def`i Yönünden ) ZAMANAŞIMI DEF`İNİN İLERİ SÜRÜLMESİ ŞEKİL VE SÜRESİ

EŞLER ARASINDA MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASI ( Zamanaşımı Def`i Yönünden ) ZAMANAŞIMI DEF`İNİN İLERİ SÜRÜLMESİ ŞEKİL VE SÜRESİ YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas : 2013/8-132 Karar : 2013/1389 Tarih : 25.09.2013 EŞLER ARASINDA MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASI ( Zamanaşımı Def`i Yönünden ) ZAMANAŞIMI DEF`İNİN İLERİ SÜRÜLMESİ ŞEKİL

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/25068 Karar No. 2018/17398 Tarihi: 03.10.2018 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/25 818 S. BK/100 İŞÇİLERİN İŞVERENİN GÖREVLENDİR- MESİYLE GİTTİKLERİ BİR BAŞKA

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/19244 Karar No. 2017/5337 Tarihi: 30.03.2017 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/1 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8 İŞ SÖZLEŞMESİNE SADECE İŞÇİ ALEYHİNE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK/ S.İşK/78. T.C YARGITAY Hukuk Genel Kurulu. Esas No. 2008/21-53 Karar No. 2008/107 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK/ S.İşK/78. T.C YARGITAY Hukuk Genel Kurulu. Esas No. 2008/21-53 Karar No. 2008/107 Tarihi: T.C YARGITAY Hukuk Genel Kurulu Esas No. 2008/21-53 Karar No. 2008/107 Tarihi: 06.02.2008 İlgili Kanun / Madde 818 S.BK/41 4857 S.İşK/78 İŞ KAZASI SONUCU SÜREKLİ İŞ GÖREMEZ HALE GELEN İŞÇİ MADDİ MANEVİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6,57 1475 S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi: 19.02.2015 İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİLİK ALACAKLARINA ETKİLERİ KIDEM TAZMİNATINDAN

Detaylı

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 29.11.2013 01.12.2013 MALATYA

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 29.11.2013 01.12.2013 MALATYA HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 29.11.2013 01.12.2013 MALATYA Grup Adı : 9.GRUP Grup Konusu : KAMULAŞTIRMA ve KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA DAVALARI Grup Başkanı : Ramazan BOZTEPE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S.İşK/14 T.Ç YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1032 Karar No. 2015/23731 Tarihi: 01.07.2015 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2,6 1475 S.İşK/14 ALT İŞVERENLERİN DEĞİŞMESİ YENİ İHALE ALAN ALT İŞVEREN YANINDA

Detaylı

YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ T. 16.2.2006 E. 2005/10998 K. 2006/1271

YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ T. 16.2.2006 E. 2005/10998 K. 2006/1271 T. 16.2.2006 E. 2005/10998 K. 2006/1271 İŞ KAZASI SONUCU MALULİYETİNDEN DOĞAN TAZMİNAT DAVASI BEKLETİCİ SORUN - ÖNEL VERİLMESİ ÖZET: Davacıya işveren ve Sosyal Sigortalar Kurumunu hasım göstermek suretiyle

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/648 Karar No. 2014/1121 Tarihi: 30.01.2014 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK ÖZETİ: Mahkemenin 30.12.2010 tarihli kararı

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/7529 Karar No. 2013/12802 Tarihi: 29.04.2013 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN HUKUKİ SONUÇLARI ÖZETİ İşyeri devrinin temel ölçütü,

Detaylı

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : - YARGISAL DENETİME ELVERİŞLİ HÜKÜM KURULMAMASI : karar başlığı ve dava dilekçesinde işveren adı yer almadığı ve davanın niteliği gereği husumet yöneltilmiş işveren bulunmadığı halde, yargılama

Detaylı

ÇOCUKLARIN DESTEKTEN YARARLANMA SÜRELERİ

ÇOCUKLARIN DESTEKTEN YARARLANMA SÜRELERİ ÇOCUKLARIN DESTEKTEN YARARLANMA SÜRELERİ Haksahibi kız çocukların destekten yararlanma süreleri, evlenmelerinin üstün olasılık içinde bulunduğu yaşa göre belirlenir ki, bu yaş kural olarak köylerde 18,

Detaylı

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0:292 12.02.2007 KARAR

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0:292 12.02.2007 KARAR ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ Karar N0:292 12.02.2007 KARAR 30000 metre kareyi geçen yeşil alanların rekreasyon alanlarının, kapalı ve açık spor alanlarının, oyun alanlarının, kooperatifler

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/16084 Karar No. 2018/9793 Tarihi: 03.05.2018T. Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17 FESİH HAKKININ TEK TARAFLI KARŞI

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/35044 Karar No. 2017/14049 Tarihi: 13.06.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25 İŞÇİNİN İŞYERİNDE SATILAN ÜRÜNÜN PARASINI İŞVERENE ÖDEMEMESİ MÜŞTERİ-

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/5173 Karar No. 2012/485 Tarihi: 24.01.2012 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21 MUVAZAALI ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ İŞE İADENİN ASIL İŞVERENE VERİLMESİ İŞE İADE

Detaylı

AVUKAT YASİN GİRGİN

AVUKAT YASİN GİRGİN YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas Numarası: 2009/352 Karar Numarası: 2009/348 Karar Tarihi: 15.07.2009 MAHKEMESİ : Ankara 4. Aile Mahkemesi TARİHİ : 13/02/2009 NUMARASI : 2008/1266-2009/138 Taraflar arasındaki

Detaylı

ÖDEMEDEN MAHKEME KARARIYLA ÖLÜM AYLIĞI ALABİLİRLER

ÖDEMEDEN MAHKEME KARARIYLA ÖLÜM AYLIĞI ALABİLİRLER SSK (4/a) GÜNLERİ ÖLÜM AYLIĞINA YETENLER BAĞ-KUR (4/b) BORÇLARINI ÖDEMEDEN MAHKEME KARARIYLA ÖLÜM AYLIĞI ALABİLİRLER Vakkas DEMİR * I- GİRİŞ Çalışma hayatındaki kişiler, zamanın ve ortamın koşullarına

Detaylı

1- GENEL OLARAK 2- MUHAKEMAT BİRİMLERİ

1- GENEL OLARAK 2- MUHAKEMAT BİRİMLERİ 1 GENEL OLARAK Bakanlığımız ana hizmet birimlerinin birinci sırasında yer alan Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü, 4353 sayılı Kanun ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Devlet

Detaylı

T.C. ANKARA 17. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2011/963 KARAR NO : 2011/1582

T.C. ANKARA 17. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2011/963 KARAR NO : 2011/1582 DAVACI: IŞIL TELEVİZYON YAYINCILIK AŞ VEKİLİ: AV. HANDAN COŞGUN, 4 Cad. 694 Sok. No. 3 Kat 3 Yıldız-Çankaya/ DAVALI : RADYO VE TELEVİZYON ÜST KURULU/ VEKİLİ : AV. SİBEL SÖYLER (aynı adreste) DAVANIN ÖZETİ:

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/24063 Karar No. 2018/8966 Tarihi: 18.04.2018 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 İŞÇİNİN DAVRANIŞLARINDAN KAYNAK-

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK/120, 324

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK/120, 324 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/10115 Karar No. 2012/9215 Tarihi: 20.03.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/4 İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK/120, 324 DAVA ŞARTI GİDER AVANSININ

Detaylı

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA 24.05.2017 belce@eryigithukuk.com İtirazın iptali davası; takip konusu yapılmış olan alacağa karşılık borçlu

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2015/6509 Karar No. 2018/486 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2015/6509 Karar No. 2018/486 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/6509 Karar No. 2018/486 Tarihi: 17.01.2018 SERBEST BÖLGEDE ÇALIŞAN İŞÇİ ÜCRETİN GELİR VERGİSİNE TABİ OLDUĞU İŞVERENİN İŞÇİNİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/15363 Karar No. 2017/17435 Tarihi: 06.11.2017 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41 FAZLA ÇALIŞMA İŞÇİNİN BİR GÜNDE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İTÖHK/1

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İTÖHK/1 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 11674 Karar No. 2014/19330 Tarihi: 23.10.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32 6772 S. İTÖHK/1 İLAVE TEDİYE ALACAĞI

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/1856 Karar No. 2014/215 Tarihi: 16.01.2014 İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1 REKABET YASAĞI SÖZLEŞMELERİNDE GÖREVLİ MAHKEMENİN TİCARET MAHKE- MESİ OLDUĞU

Detaylı

* TAZMİNATIN YABANCI PARANIN FİİLİ ÖDEME GÜNÜNDEKİ KUR ÜZERİNDEN TAHSİLİNE KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ

* TAZMİNATIN YABANCI PARANIN FİİLİ ÖDEME GÜNÜNDEKİ KUR ÜZERİNDEN TAHSİLİNE KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas : 2006/4-238 Karar : 2009/493 Tarih : 11.11.2009 * HAKSIZ FİİLDEN KAYNAKLANAN MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT DAVASI * ZARARIN YABANCI PARA ÜZERİNDEN GERÇEKLEŞMESİ * TAZMİNATIN YABANCI

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/53,54,57

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/53,54,57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/27000 Karar No. 2010/19572 Tarihi: 21.06.2010 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/53,54,57 YILLIK İZİN HAKKI İŞ SÖZLEŞMESİNİN YILLIK İZİN ÜCRETLERİ ÖDENEREK SONA

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/16110 Karar No. 2014/94 Tarihi: 13.01.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/3 İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176 ISLAHIN BİR HAFTALIK KESİN SÜREDE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/22865 Karar No. 2016/20937 Tarihi: 28.11.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21 ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2015/9515 Karar No. 2017/8394 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2015/9515 Karar No. 2017/8394 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 6, 17-21 1475 S. İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/9515 Karar No. 2017/8394 Tarihi: 11.05.2017 ALT İŞVERENLER DEĞİŞMESİNE KARŞIN İŞÇİNİN ASIL İŞVERENİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5510 SGK/19

İlgili Kanun / Madde 5510 SGK/19 T.C YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/15860 Karar No. 2011/67 Tarihi: 17.01.2001 Yargıtay Kararları İlgili Kanun / Madde 5510 SGK/19 SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK GELİRİNİN ARTMASI HALİNDE HER ZAMAN FARK

Detaylı

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim vergisi. Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim Özet : Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/36528 Karar No. 2009/16179 Tarihi: 01.06.2009 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21 FESİH TARİHİNİ İŞÇİNİN KESİN OLARAK BELİRLEYECEK NİTELİKTE İŞLEM YAPMASI

Detaylı