Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download ""

Transkript

1 TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. FİNANSAL GÜVENLİK AĞININ BİR UNSURU OLARAK MEVDUAT SİGORTASI A. HAKAN ATİK Kd. Uzman GA ARAŞTIRMA MÜDÜRLÜĞÜ Haziran 2004 ANKARA

2 İ Ç İ N D E K İ L E R Sayfa No. 1. GİRİŞ FİNANSAL SEKTÖRDE KURUMLARIN (BANKALARIN) ROLÜ ve ÖNEMİ FİNANSAL SEKTÖR ve İSTİKRAR SORUNU FİNANSAL GÜVENLİK AĞI Finansal Güvenlik Ağının İçeriği Finansal Güvenlik Ağının İşleyişi MEVDUAT SİGORTASI, ROLÜ ve KULLANIMI BANKACILIK KRİZLERİ ve MEVDUAT SİGORTASI Tarihsel Gelişim Mevduat Sigortasının Avantajları Mevduat Sigortasının Dezavantajları ve Yarattığı Sorunlar Ahlaki Çöküntü (Moral Hazard) İstikrarı Bozma Finansal Yükün Paylaşımı Politik Sorunlar MEVDUAT SİGORTASI SİSTEMLERİ Uygulamada Mevduat Sigortası Türleri Sigortanın Kapsama Alanı ve Derecesi Mevduat Sigortasının Finansmanı ve Fonlama Özel veya Kamu Mevduat Sigorta Sistemleri Ex-ante veya Ex-post Esaslı Fonlama Mevduat Sigortası Fonu nun Yönetimi Mevduat Sigortasının Varlığı Hakkında Halkın Bilgilendirilmesi Mevduat Sigortası Uygulamalarından Çıkarılan Bazı Sonuçlar MEVDUAT SİGORTASI SİSTEMİNİN AMAÇLARI MEVDUAT SİGORTASI DİZAYNINDA ÜÇ ÖNEMLİ UNSUR: Şeffaflık, Caydırıcılık, Sorumluluk MEVDUAT SİGORTASI: TEORİ ve YAŞANAN DENEYİMLER Belirgin Mevduat Sigortasının Banka İstikrarı Üzerindeki Etkileri Mevduat Sigortasının Piyasa Disiplini Üzerindeki Etkileri Mevduat Sigortasının Finansal Gelişme Üzerindeki Etkileri Mevduat Sigortasının Kriz İdaresinde Oynayacağı Rol MEVDUAT SİGORTASI ve GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER AÇISINDAN ALINACAK BAZI DERSLER TÜRK BANKACILIK SİSTEMİ ve MEVDUAT SİGORTASI Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) GENEL DEĞERLENDİRME EK 1: TMSF YÖNETMELİĞİ YARARLANILAN KAYNAKLAR

3 1. GİRİŞ...Belki, mevduat yatıranlar veya ellerinde kâğıt bulunanlar aşağı yukarı aynı zamanda paralarını istemeye gelirlerdi. Gerçi o mevduatı ilk yatıran parasını alabilirdi; çünkü o para hâlâ orada olurdu. Ya da o mevduat kime borç olarak verilmişse, parayı o alabilirdi. Ama her ikisi birden alamazdı. Bankaların paraya ilişkin mucizesi, yani mevduat yaratmak ve o görevi yapacak kâğıtlar çıkarma mucizesi, aslında pamuk ipliğine bağlı bir şeydi. İstenen şey, mevduat sahipleriyle kâğıt hamillerinin paralarını istemeye efendi efendi küçük gruplar halinde gelmeleriydi. Hepsi birden geldi mi, banka ödeyemezdi. Bankanın ödeyemeyeceği konusunda bir kuşku yayılırsa, bu sefer genellikle hepsi birden çıkagelirdi. Böyle bir şey olduğunda, daha önce para olarak kullanılabilen mevduat ile kâğıtlar, artık işe yaramaz olurdu. İlk gelenlerin mevduatları ya da kâğıtları ödenir, geç gelenler hava alırdı... J. K. GALBRAITH, Para Özellikle son yirmi yıl içinde dünya ekonomisi, tüm sisteme etki eden (systemic) çok sayıda bankacılık krizine sahne olmuş; söz konusu kriz dalgaları, gelişmekte olan ülkeleri ve geçiş sürecindeki ülkeleri olduğu kadar, gelişmiş ülkeleri de bir hayli derinden etkilemiş, iktisadî-sosyal içerikli önemli hasarlara yol açmıştır. Rekabetçi bir piyasa sisteminde, bankalar, sistem finansal krizde olsun ya da olmasın, bir iflâs durumuyla karşı karşıya kalabilmektedir. Hiç şüphe yoktur ki, büyük-ölçekli bankacılık krizlerinin maliyeti ve yıkıcılığı da o denli büyük olmaktadır. Örnek verilecek olursa, kriz yılında kamu borç stoku artışı/gsyih oranı bir ölçü olarak alındığında, 1997 yılında yaşanan Tayland ve Güney Kore bankacılık krizlerinde maruz kalınan toplam malî (fiscal) zarar GSYİH nın %30 unu aşmış; Endonezya da bankacılık krizinin bütçeye getirmiş olduğu yük GSYİH nın %50 sine ulaşmıştır.

4 Ne var ki, bu tür krizlerin neden olduğu toplam zarar, malî açıdan getirmiş olduğu yükün çok ötesine uzanmaktadır. Her şeyden önce, mevduat sahipleri, mevduat adı altında, istenildiği zaman veya belirli bir vadenin sonunda çekilmek üzere bankalara emanet ettikleri fonlarına erişim imkânını kaybetmekte, kredibilitesi yüksek borçlanıcılar dahi kredi alamadıklarından ötürü iflâsla karşı karşıya kalmakta ve en nihayetinde, malî yapısı güçlü bankalar bile iş dünyasından çekilmeye zorlanmaktadır. Bir kere kriz bankacılık sektörünün ötesine yayıldığında, geniş kapsamlı bir finansal krizi tetiklemesi hiç de güç olmamaktadır. Böyle bir ortamda, borç verme isteğinde ve bununla ilgili enstrümanlara da sahip olan kesim, finansal piyasaların üretkenliğini kaybettiğini görmektedir. Bunun en yeni örneklerinden bir tanesi de yakın geçmişte Türkiye de yaşanmış, bankacılık sistemindeki zafiyetin, diğer yurtiçi finansal kurumlarda güven ortamını ortadan kaldırması sonucu büyük-ölçekte yabancı sermaye kaçışı olmuş ve ağır bir para krizi ekonomiyi etkisi altına almıştır. Şiddetli bankacılık krizlerinin sonucunda, makroiktisadî istikrar programlarının hedefinden uzaklaşması, büyümenin negatif değerler alması ve yoksulluğun artması sıkça gözlenen olaylar arasındadır. Mevduat (deposit), bir bankanın faaliyetini sürdürebilmesi için vazgeçilmez bir kaynaktır. Özellikle son dönemde, banka uygulamasında finansal krizlerle birlikte giderek artan bir önem kazanması, belli koşullar altında güvence altına alınması sorununu bankacılık sektörünün önemli bir gündem maddesi yapmıştır. Bankacılık sistemlerinin mevduat çekme veya bankadan kaçış eğilimine karşı hassasiyetinin veya kırılganlığının geniş kabul görmüş olması, etkili ve aynı zamanda istikrarlı bir bankacılık yapısının oluşturulması yönünde politikalar izlenmesine yol açmaktadır. Gerek gelişmiş, gerekse gelişmekte olan ülkelerde; finansal hizmetlerin karşılanmasında veya kurumsal yönetiminde (corporate governance) bankacılığın oynamakta olduğu başat rol, bankaların güçlü bir yapıda olmasını, devletin hayatî bir ilgi odağı haline getirmiştir. Üstelik, doğru bir makroiktisat politikası ile bankaların İyi bir kurumsal yönetim, mevduat sahiplerinin haklarını korumayı ve diğer hissedarların üzerinde yaratacağı etkiyi dikkate alarak; banka hissedarları, yönetim kurulu üyeleri ve yönetim arasında sorumluluk anlayışını temin etmek suretiyle, bankaların aşırı risk üstlenmesine karşı bir koruyucu rol oynamaktadır. 2

5 sağlamlığı arasında güçlü bir ilişkinin varlığı, artık, hemen her kesimce kabul edilmektedir. Konuya duyulan bu ilgi, bilgi alış verişiyle ilgili noksanlıklardan kaynaklanan bulaşma (contagion) etkisinin neden olduğu korku ve bir bankanın iflâsının diğer bankaları da etkileyecek ölçüde kriz yaratması gibi olumsuz dış etkiler nedeniyle, son yıllarda yoğunluk kazanmıştır. Ayrıca, finansal istikrarın temini konusu, günümüzde uluslararası boyutta ele alınmaktadır. Bunun temel nedeni, 1990 larda yaşanan finansal krizlerin bir ülkeden diğerine ve bir bölgeden diğer bir bölgeye kısa sürede yayılabilmiş olmasıdır. Dolayısıyle, finansal istikrar, artık bir küresel kamu malı (public good) olarak kabul edilmektedir. Sistemik bankacılık krizlerinin başlattığı geniş çaplı finansal krizlerin mümkün olduğunca uzağında durabilmek ve ortaya çıkabilecek iktisadî ve sosyal boyutu büyük maliyetleri engelleyebilmek amacıyla, hemen her ülke, özellikleri birbirinden farklı finansal güvenlik ağı tesis etmekte, ihtiyaçlar doğrultusunda bunlar üzerinde değişikliğe gitmektedir. Bu güvenlik ağı, esas itibariyle, belirgin ve zımnî mevduat sigortası, merkez bankasınca sağlanan son borç verme mercii kolaylıkları nı, banka iflâslarının soruşturulmasına ve çözüme kavuşturulmasına yönelik prosedürleri, finansal kurumların düzenlenmesine ve denetlenmesine dönük stratejileri ve IMF gibi çokuluslu kuruluşlardan dış yardım temin etmeye yönelik hazırlıkları içermektedir. Bir mevduat sigorta sisteminin başlıca hedefleri ise, finansal sistemin istikrarına katkı sağlamak ve bankalar iflâs etme noktasına geldiğinde küçük mevduat sahiplerini korumak şeklinde ifade edilmektedir. Mevduat sigortası uygulamasının dayandırıldığı çeşitli argümanlar söz konusudur: Bunlardan bir tanesi piyasa aksaması şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Mevduat sahipleri, kendi ihtiyatları açısından, bankaları gözetim altına alma güdüsüne sahiptirler. Fakat, bu tür gözetim veya izlemenin, bir bankaya para yatıran mevduat sahibini korumaktan kaynaklanan büyük boyutlu maliyetleri de kaçınılmaz olmaktadır. Bunun sonucunda bankacılık sisteminin aracılık etme süreci daha az etkili hale 3

6 gelmektedir. Dolayısıyle, bankaları izleyecek bir tek merkezî kurumun varlığı, etkililiği artırıcı rol oynayacaktır. Mevduat sigortası kurumu, bu durumda, bir bankanın iflâsı halinde zarara katlanacak tek kurum olacağından, izleme yapmak için yeterince motive edilmiş olmaktadır. İkinci argüman bankalardan kaçıştır. Finansal kurumların sağlamlığı hakkında güçlü bir bilgi alış-verişinin bulunmadığı durumlarda, mevduat sahipleri, bankaların sorunları hakkında bir söylenti duyduklarında, bankadan kaçış eğilimine girmektedirler. Eğer bir banka sahip olduğu tüm fonları geri ödeyemez ise, sadece sıranın en önünde yer alan mevduat sahipleri paralarını geri alabilmektedir. Mevduat sigortasının varlığı halinde, artık bankadan kaçış eğilimine girmek için bir neden kalmayacak; zira, mevduat adı altında bankalarda tutulan fonlar mevduat sigortası kurumunca güvence altına alınmış olacaktır. Bir başka argüman ise rekabettir. Eğer sistemde mevduat sigortasına yer verilmemiş ise, mevduat sahipleri, paralarını sadece şöhret sahibi ve güven duygusu yaratabilen büyük bankalara emanet edecektir. Bu bankalar, ilerleyen bölümlerde de ele alınacağı gibi, sahip oldukları büyük makroiktisadî etki nedeniyle, batmak için fazla büyük mütalaa edilmektedir. Bu ise, fonları ne açık ne de zımnî olarak sigorta edileceğinden, küçük bankalar açısından bir rekabet dezavantajı yaratmış olacaktır. Ne var ki, bahsi geçen olumlu etkilerin yanı sıra, mevduat sigortasının finansal sistem üzerinde bir takım yeni riskler empoze edebileceği de akıldan çıkarılmamalıdır. Bunlar, genel olarak, aşırı risk üstlenme (ahlâkî çöküntü) ve buna bağlı olarak ortaya çıkan ters seçim (adverse selection) başlıkları altında ele alınmaktadır. Bankalar, yüksek borç/öz sermaye oranları nedeniyle aşırı risk üstlenme yönünde bir eğilime sahiptir. Eğer bir banka aşırı risk üstlenirse, elde edilecek gelir bütünüyle banka hissedarları üzerine tahakkuk edecektir. Oysa ki, bir iflâs durumunda oluşacak zarar, hissedarlar ve mevduat sahipleri arasında paylaştırılacaktır. Mevduat sigortasının olmadığı bir durumda ise, bankaların aşırı risk üstleniciliği piyasa mekanizması tarafından kısıtlanmaktadır. 4

7 Ahlâkî çöküntü problemiyle ilişkili bir diğer olumsuz etki, mevduat sigortası sisteminin avantajlarından olabildiğince yararlanmak isteyen aşırı rizikolu bankaları veya bankerleri ifade etmek amacıyla kullanılan ters seçim riskidir. Zorunlu mevduat sigortası uygulamasının yürürlükte olduğu durumlarda, bu tür girişimciler, bankacılık sektörüne girmeyi son derece cazip görebilir. İsteğe bağlı sigorta uygulamasının olduğu hallerde ise, risk-seven bankerler, sistem içinde büyük bir ihtimalle yer alacaktır. Bu, finansal güvenlik ağının tümüne iki nedenden ötürü zarar verebilecektir: Birincisi, Mevduat Sigortası Kurumunun finansal kapasitesi riske atılmış olacaktır. İkinci olarak, mevduat sahipleri mevduat sigortası sisteminde çok sayıda iştirakçinin yer almasını kötü bir sinyal olarak değerlendirebilecek ve sistemde yer alan bankalara para yatırma konusunda tereddüt duyacaktır. Böylelikle, bankalar, mevduat sigortası sistemine iştirak etmekten caydırılmış ve sistem de başarısızlığa uğramış olacaktır. Netice itibariyle, mevduat sigortasının prensip olarak kabul edilebilir bir uygulama olduğu, zira finansal sistemin istikrarına ve gelişmesine büyük katkı sağladığı bir gerçektir. Fakat, mevduata yüzde 100 garanti sunan bir mevduat sigorta sistemi tesis ederek mümkün olan en üst seviyede güven yaratılması, aşırı risk üstlenme yönünde bir ters motivasyona neden olmaktadır. Teoride ve uygulamada, bu değiş-tokuştan (trade-off) sigortanın kapsama alanını sınırlandırarak yararlanılmasının yerinde olacağına dair geniş bir fikir birliği oluşmuş durumdadır. Hattâ, aşırı risk alınmasından kaçınmak için, risk-ilişkili bir prim sitemi yaratılması seçeneğinin de her zaman için var olduğu akılda tutulmalıdır. Bu araştırmada, yukarıda sıralanan finansal güvenlik ağı unsurları içinde son derece büyük önem taşıyan mevduat sigortası; finansal kurumlar, bankacılık krizleri, finansal istikrar, ahlâkî çöküntü vb. gibi alt başlıklar çerçevesinde incelenmekte; çeşitli ülkelerde ve Türkiye de uygulanan mevduat sigortası sistemleri, avantajları ve dezavantajlarıyla birlikte yaşanan deneyimler çerçevesinde ele alınarak, söz konusu uygulama hakkında yapılacak olumlu veya olumsuz değerlendirmelerin daha sağlam temeller üzerine oturtulması çabalarına ışık tutulmaya çalışılmaktadır. Trade-off, hepsi aynı zamanda elde edilmeyen faktörlerin dengelenmesi olarak da ifade edilmektedir. 5

8 2. FİNANSAL SEKTÖRDE KURUMLARIN (BANKALARIN) ROLÜ ve ÖNEMİ Halktan mevduat kabul eden finansal kurumlar olarak bankalar, ödemeler sisteminde yer almaları, mevduat sahipleri ve borç alanlar arasında aracılık rolü oynamaları ve para politikasının intikalinde birer ajan sıfatıyla işlev görmeleri nedeniyle, ekonomide büyük ve ağırlıklı öneme sahiptir. Bankalar, riskin üstlenilmesi ve idaresi konularında aktif katılımcı kurumlar olmalarının yanı sıra, doğaları gereği, likidite ve yükümlülüklerin zamanında ödenememesi problemlerine karşı da aşırı hassas ve kırılgandır. Bunun ana nedeni, kısa-vadeli likit mevduatı daha uzun vadeli, daha az likit kredilere ve yatırımlara dönüştürüyor olmalarıdır. Bankalar, aynı zamanda, risk karakteristiklerini her zaman net biçimde açığa vurmayan, geniş çaplı bir borçlanıcı kitlesine de kredi vermektedir. Faaliyet gösterdiği çevrenin iktisadî gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun, hemen her banka üç temel fonksiyonu yerine getirmeyi amaç edinmiştir: i) müşterilerden mevduat kabul etmek ve bu mevduatı saklamak; ii) bir hesaptan para çekilmesine ve başka bir hesaba para transferi yapılmasına izin vermek; ve iii) mevduat adı altında toplanan paranın fazla kısmını talep eden kişi ve/veya kurumlara kredi olarak vermek. Güçlü bir bankacılık sisteminin mevcudiyeti, kısmen, merkez bankasınca gerçekleştirilen kontrole ve büyük ölçüde de güven unsuruna dayanmaktadır. Burada söz konusu edilen güven, mevduatlarının mümkün olan en iyi biçimde gözetileceğine ve arzu ettikleri zaman paralarını geri çekebileceklerine dair müşterilerin duymuş olduğu güvendir. Bankalar, iş aleminde faaliyet gösteren hüsnüniyet sahibi vatandaşlar gibi davranmak konusunda birincil derecede sorumluluk taşımaktadır: Kârlılık asıl amaç olarak varlığını sürdürmekle birlikte, bu amaç, bazı durumlarda başkalarının da menfaatlerini dikkate alan, bilgilendirilmiş ve ahlâkî bir gerekçe adına ikinci planda düşünülebilmektedir. Örneğin, 1970 lerin başlarında, Britanya da kimi 6

9 bankalar belirli bazı sektörlere (özellikle emlâk piyasasına) aşırı derecede kredi verirken değerlendirme hatasına düşmüş; İngiltere Merkez Bankası nın yardımı sayesinde, pek çok küçük banka iflâs etmekten son anda kurtulabilmiştir. Daha sonraları, bankalar, üçüncü-dünya ülkelerini kredilendirmede de bir takım sorunlar yaşamış; bu tür krediler için büyük miktarlara varan karşılık ayırmak zorunda kalmıştır. Bankalar, kredi verdikleri her durumda, fon kaynaklarının müşterilerden emanet olarak aldıkları mevduattan oluştuğunu akıldan çıkarmamalı, bu fonları mümkün olduğunca geri ödenmeme riski en az olan alanlara yönlendirmelidir. Günlük hayatta bankalar, kredi verirken fazla cömert davranmadıkları gerekçesiyle pek çok eleştiri almaktadır. Fakat, zarar etme riskinin yüksek oluşu, çok yüksek bir faiz getirisi söz konusu olsa bile, bankaları avans vermekten çoğu kez alıkoymaktadır. Finansal sektörde faaliyet gösteren kurumların rolü, son zamanlarda akademik çevrelerde yoğun bir ilgi görmüş ve üzerinde bir hayli çalışılmıştır. Bu ilgi, söz konusu kurumların özellikle gelişmiş finansal piyasalarda her geçen gün artan bir şekilde fonksiyon görmesinden kaynaklanmaktadır. Fakat, bunun bir başka gerekçesi olarak da, söz konusu firmaların geçirmekte olduğu başkalaşım gösterilmektedir lardan günümüze değin, hemen hemen her iktisadî çevrede finansal sektör gelişme kaydetmekte ve yenilikçi çabalarını devam ettirmektedir. Akademik çevrelerce finansal aracıların (intermediaries) oynadığı rolün önemine ilişkin üzerinde anlaşmaya varılan görüş, bu kurumların en azından iki çok önemli fonksiyon görmekte olduğudur. Birincisi ve başta geleni, bunlar, aktif veya varlık (assets) doğuran veya meydana getiren kurumlardır. Bu aktifler, ya açıkları finanse etmek için kamudan ya da özel sektörden elde edilmekte veya kazanılmaktadır. İkinci durumda, finansal kurumlardan, kendilerine sunulan bir dizi borçlanma fırsatını bir eksper ve bu sektöre özgü öz-kaynak kullanarak elemeden geçirmeleri beklenmektedir. Aslında, bu kurumların ekonomi için taşıdıkları değer, her şeyden önce, ekonomide refah artırıcı projeleri elemeden geçirmek ve finanse etmek konularında sahip oldukları beceride yatmaktadır. Faydalı görülen projeler bu kurumlar tarafından finanse edilir ve kredinin 7

10 geri ödemesi tamamlanana kadar da izlemeye alınır. Kredilendirme sürecinin ikinci aşamasında, kesintisiz hizmet sunumu ve izleme, pek çok nedenden ötürü kritik önem taşımaktadır. Kredi bir kez kullandırıldı mı, likiditesi azaldığından, esaslı bir çaba sarf etmeden paraya geri çevirmek çoğunlukla zor olmaktadır. Ayrıca, yatırımcılar, çabalarını artırarak ve kredinin önerilen amacına daha uygun nitelikte operasyonel kararlar alarak, kesintisiz izlemeye olumlu karşılık verdikçe, yatırım projelerini finanse etmekle yükümlü firmaların bu tür gözetimi, genellikle girişimden daha yüksek getiri elde edilmesini sağlamaktadır. Her iki durumda da, gözetimci bir kurumun varlığı, bizzat aracının hissedarlarına tahakkuk eden proje getirilerinin performansını artırıcı etki yapmaktadır. İkinci rol, tasarruf kaynaklarının daha yüksek hedefleri gerçekleştirecek yönde kanalize edilmesidir. Buna ise iki farklı yoldan ulaşılmaktadır: Vadesiz mevduat açısından konuya bakıldığında, ödemeler sisteminin etkili bir biçimde çalıştığı durumlarda bile, finansal sektör, atıl kaynakların (mevduatın) kullanımına yönelik kapasite yaratmaktadır. Kurum açısından ise, sektör, yukarıda özetlenen kredilendirme faaliyetini finanse eden bir mekanizma olarak, emanetçilik (mevduat saklama) hizmetleri sunar. Ekonominin geneli için, bu sürecin sonucunda ortaya çıkan ödemeler sistemi, finansal altyapının merkezî bir parçası durumundadır. Nitekim, finansal kurumların takas işleminde (clearing process) merkez olması gerçeği, ödemeler sisteminin doğruluğunu teminat altına almak için, bu kurumlara yönelik düzenleyici ve gözetimsel bir ilgi gösterilmesi gereğine işaret etmektedir. İhbarlı/vadesiz mevduat (sight deposit) işlemlerine yönelik kolaylıklar sunmasının yanı sıra, bu sektör, finansal piyasalarda oluşabilecek diğer talepleri doğrudan karşılayabilecek mevduat taahhütlerinde de bulunmaktadır. Bahsi geçen bu standart tasarruf araçlarının varlığını devam ettirmek açısından, elde edilecek getiri veya kazancın da bankacılık yapan kurumun üstleneceği mevduat yükümlülüğüyle ilişkili risk vb. olumsuzlukları telafi etmeye yetecek tutarda olması gerekmektedir. Özetle ifade edilecek olursa, finansal sektörde faaliyet gösteren kurumlar, kamuya, yeterli derecede fiyatlandırılmış standart finansal varlıklar sunmaktadır. 8

11 Aracı sıfatıyla herhangi bir finansal kurum, bu hizmetlerin her ikisini de eşzamanlı olarak yerine getirmektedir. Yani, hem kredi vermekte hem de mevduat toplamak suretiyle yükümlülüklerini veya diğer bir deyişle borçlarını artırmaktadır. Aslında, bu işlem, elde tutulan varlıkların vadesi borçların ortalama vadesinden önemli ölçüde farklılaştığı dönemlerde sıkça yapılan bir uygulamadır. Sonuç itibariyle, varlık veya aktif dönüşümüne ilişkin bu standart işlev, kaynak hareketliliğinin yanında, vade dönüşümünü veya değişimini de içermektedir. Finansal kurumların gerçekleştirmiş olduğu bu fonksiyonlar çoğunlukla tamamlayıcı hizmetler olarak değerlendirilirken, zaman zaman, likit olmayan, uzun-vadeli ve riskli yatırım projelerini finanse etmek amacıyla, likiditesi nispeten yüksek borçların (liability) kullanımı, sistemde bir istikrarsızlığa neden olabilmektedir. Ama yine de, finansal kurumların bu faaliyeti, ülke ekonomisinin, tasarrufların katma değeri yüksek üretken reel yatırımlara kanalize edildiği bir konumda bulundurulması sürecinde son derece büyük önem taşımaktadır Diğer taraftan, son yıllarda yapılan akademik çalışmalar, aracılık sektörünün sunduğu hizmetlere iki yeni ilavede bulunmuştur: Bunlardan birincisi risk yönetimi (risk management), diğeri ise her geçen gün artan biçimde karmaşık hale gelen finansal sektöre erişim (access) olarak ifade edilmektedir. Günümüzde, finansal kurumlar, çabalarının önemli bir bölümünü müşteri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla finansal talepleri ayrıştırmak ve yeniden bir araya getirmek için harcamaktadır. Bu, sadece, söz konusu risk yönetim hizmeti piyasa tarafından değerlendirildiğinde ve yeni kazançlara imkân verdiğinde haklı görülebilecek türden bir işlem olmaktadır. Erişim ise, nispeten yeni bir konudur. Yapılan çalışmalar, finansal sektörde doğrudan katılımın bir hayli yavaş olduğuna işaret etmektedir. Bu, bazı zamanlara mahsus olarak ortaya çıkan ve Anglo-Saxon finansal piyasalar dışında daha sık gözlenen bir durum olarak değerlendirilmektedir. Finansal piyasalara bankalar veya diğer aracı kurumlar vasıtasıyla dolaylı yoldan erişimin hedefe ulaşmak açısından farklı olmadığı, konuyla ilgili çalışma yapanların ortak bulguları arasında yer almaktadır. Kurumların burada oynamakta olduğu anahtar rol, sahip oldukları uzmanlığı, yatırım fırsatları hakkında müşterilerini bilgilendirmek ve değişik finansal piyasaları kullanmakla ortaya 9

12 çıkabilecek katılma veya iştirak maliyetlerini azaltmak amacıyla değerlendirmek şeklinde ortaya konmaktadır. Aracılık sektörü ile ilgili olarak ileri sürülen bu görüşler, sektör ve ortaya koyduğu performansa ilişkin olarak net bir vizyon oluşturmaktadır. Bu sektör, piyasaya, hem hissedarları hem de mevduat yükümlülüğünü taşımakta olduğu müşterileri namına girmektedir. Ayrıca, aracı kurum, kendi öz sermayesini ve faaliyetlerini finanse etmek için çeşitli özellikteki alacaklılara ait kaynakları kullanmak suretiyle, hem likit olmayan hem de riskli finansal alacaklara yatırım yapmaktadır. 3. FİNANSAL SEKTÖR ve İSTİKRAR SORUNU Finansal istikrarın desteklenmesi, finansal karışıklıkların ekonomi üzerinde yaratacağı etkilerin en aza indirilmesi için kaçınılmazdır. Öte yandan, güçlü ve etkili bir finansal sistem de, piyasanın-sürüklediği (market-driven), verimli ve rekabetçi bir ekonomi yaratılmasına yönelik hedeflere ulaşılmasında son derece kritik rol üstlenmiştir. Dolayısıyle, sağlıklı finansal kurumların -özellikle de bankaların- desteklenmesi, finansal istikrarın önemli bir ön koşulu olarak görülmektedir. Finansal krizler arasında, bankacılık krizleri, öngörülmesi en zor ve aynı zamanda ekonomi üzerinde diğer finansal sektör gruplarından daha uzun süreli ve tahrip edici etkiye sahip olanıdır. Bir bankanın batması, sıradan bir iş talihsizliği değildir. Friedman ın işaret ettiği gibi, bunun iktisadî faaliyet üzerinde bir değil, iki olumsuz etkisi vardır: Banka hissedarları paralarını, müşteriler ise mevduatlarını kaybederler. Dolayısıyle, her iki kesim de satın alma gücünü yitirir. Ne var ki, batma -veya batma korkusu- para arzında azalma anlamına da gelmektedir. Sağlıklı bir finansal yapıya sahip banka kredi üretirken, sonuçta para demek olan mevduat yaratıyordur. Batmaktan korkan bir banka kredilerini, dolayısıyle de mevduatını kısma yoluna gider. Kredilerini nakde çeviremeyen bankanın dondurmuş olduğu mevduat da artık para olma özelliğini kaybetmiş demektir. Nakde çevirme olayı ise, rezervlerden, 10

13 kredilerden, mevduattan, dolayısıyle de öteki bankaların para miktarından para çekmek demektir. Dünya genelinde, yeni gelişmekte olan piyasalarda veya sanayileşmiş ülkelerde, neredeyse her gün yeni bir krize tanıklık edilmekte, globalleşen finansal piyasalar bu krizler nedeniyle ağır hasara uğramaktadır. OECD üyesi herhangi bir ülkede ortaya çıkan tipik bankacılık krizinin, bir parça sıkıntı yaratsa da, gönüllü olarak finanse edilmesine karşın, gelişmekte olan pek çok ülkede krizin yayıldığı alan ve maliyeti çok büyük olabilmekte, fakir ülkelerin ödemek zorunda kaldığı bedelin GSYİH ya oranı yüksek boyutlara ulaşabilmektedir. Ülkeler bankacılık krizleriyle karşı karşıya kaldığında, sektörü ilgilendiren düzenleme ve denetim değişiklikleriyle buna cevap verme eğilimi sergilemektedir ve bu değişikliklerin bir bölümünün diğerlerinden daha etkili olduğunu görmek şaşırtıcı değildir. Finansal istikrarın temini ve devamlılığı, her şeyden önce, hem mikro hem de makro düzeyde uygun bir hareket tarzı benimsenmesini zorunlu kılmaktadır. Konunun mikro boyutu üçlü bir dayanaktan (kurumlar, piyasalar ve altyapı) meydana gelmektedir. O nedenle, önleyici nitelikte dikkat, hem yurtiçi hem de uluslararası finansal sistemi destekleyen bu üç dayanağın her birisinde yoğunlaşmalıdır. Finansal sektörün ekonomide oynamakta olduğu rolün önemi, bu sektörün bir takım düzenlemeler vasıtasıyla gözetimini de kaçınılmaz kılmaktadır. Yukarıda açıklanmaya çalışılan hizmetlerin sunucusu konumundaki finansal kurumlar, pek çok nedenden ötürü, yapısal olarak çabuk zedelenebilir ve malî durumu bozulabilir niteliktedir. Bu kurumlar, ancak eksik veya yetersiz biçimde değerlendirilebilir niteliğe sahip yatırımları başa baş paraya çevrilebileceği düşünülen kısa-vadeli borçlarla finanse etmektedir. Ayrıca, finansal kurumlar, hem borçlanıcılar hem de tasarruf sahipleri açısından karşılıklı fayda sağlayan, son derece yararlı vade dönüşüm hizmetleri vermektedir. Ne var ki, bu tür vade dönüşümleri, finansal kurumların bizzat kendisini tehlikeye maruz bırakabilmektedir. Gerek şirket aktiflerinin pazarlanabilirlik derecesine gerekse bunların gerçek değerinin bilinmesine ilişkin noksanlıklar, bu kurumların ellerinde bulunan direkt alacakların önemli bir bölümünün temel karakteristiğidir. Aynı 11

14 zamanda, bu kurumların portföyünde yer alan mudiler ve diğer hak sahipleri, muhtemelen, varlıklarının gerçek değerini doğru ve tam bir şekilde belirlemeyi başaramayacaktır. Bununla beraber, söz konusu mevduatçılar ve hak sahipleri, servetlerini, finanse edilen projenin veya gerçekleştirilen finansal anlaşmanın gerçek iktisadî değerini kesintisiz biçimde değerlendirme becerisinden uzak ya da gönülsüz oluşları nedeniyle, bilinçli olarak bu kurumların yönetimine bırakacaktır. Bu yüzden, kurumların borçlarını ve/veya hisselerini ellerinde bulunduranların, bu kurumların sahip olduğu aktiflerin toplam değerini veya aktiflerin değerinin toplam yükümlülüklerinin taahhüt edilen değerinin üzerine çıktığı gerçeğini beyan etmek suretiyle, bu kurumların borçlarını ödeyebilmeye muktedir olduklarını bile, gönüllü olarak ve doğru bir biçimde değerlendirmeleri beklenmemektedir. Her şeye rağmen, mevduat sahipleri veya diğer hamiller (holders), istedikleri zaman mevduatlarını geri çekebilecekleri umuduyla, fonlarını bu kurumlara yatırmaktadır. Bu kişilerin geleceğe dönük yatırım kararları çoğu zaman belirsizlik içermekte ve başlangıçta da net biçimde belirlenememektedir. Bu nedenle, finansal kurumlar, kısa vadeli ancak vade sonu belirsiz kaynaklarla finanse edilmiş uzun vadeli yatırımlar açısından son derece olumsuz bir konumda kalabilmektedir. Para çekme talepleri, çoğu kez olduğu gibi, tamamen tesadüfî olsa, bunları istatistikî olarak öngörmek mümkün olabilmektedir. Ne var ki, eğer mevduat sahipleri kurumun ödeme gücü hakkında bir takım kuşkular taşıyorsa, para çekmeler sistematik hale gelebilmekte ve tüm bankacılık sektörünün yükümlülüklerini yerine getirme gücü ve likiditesi tehlikeye girebilmektedir. Bu türden anî fakat dramatik para çekmeler, çoğu kez, bankacılık panikleri olarak değerlendirilmekte; sadece baskı altındaki kurumun öz sermayesini yok etmekle kalmayıp aynı zamanda iktisadî olarak tutarlı bulunan projeleri fonlayacak ve tatmin edici bir sonuca kadar onları izleyecek olan finansal sektörün kapasitesini de azaltmaktadır. Finansal kurumları yönetenler, sektörün gidişatı hakkında bilgi sahibi olan tüm mevduat sahiplerinin bu şekilde davranacağının farkında olduğundan, portföylerinin değeri hakkında fazla söz etmekten kaçınmaktadır. Dolayısıyle, söz konusu kurum yöneticileri, kendi aktiflerinin değerini tahmin konusunda kritik önem taşıyan bilgiyi 12

15 kontrole yönelik çaba gösterebilecek ve belki de aktiflerin değer yitirmesine ilişkin bilgileri saklamaya teşvik edilecektir. Bu tür bir davranış biçiminin ardında yatan mantık, bilginin açığa çıkışının ertelenmesinin, aktiflerin yeniden kıymet kazanmasına zaman tanıyacağı ve böylelikle mevduat sahiplerinin erken para çekme arayışı içine girmelerinin önüne geçilebileceğidir. Kurum yöneticilerine göre, yatırımcılar, finansal kurum yönetiminin, arzu edildiği şekilde pazarlanamayan dolaysız alacaklarının (mevduatlarının) değerinde meydana gelecek aşınmayı gizleme eğiliminde ve kapasitesinde olduğunun farkındadır. Dahası, söz konusu yatırımcıların farkında olduğu bir diğer husus, bu tür benzer kurumlarda kaldıraç (leverage) etkisinin bir hayli yüksek oluşudur. Öyle ki, kurumların dolaysız alacaklarının değerinde meydana gelebilecek nispeten küçük bir yüzde azalış, söz konusu kurumların net aktif değerlerinde daha büyük bir yüzde azalışa neden olacaktır. Bu sebepten ötürü, pek çok mudi (depositor), mevduatlarının büyük bir bölümünün vadesiz olarak muhafaza edilmesini talep etmektedir. Eğer olumsuz haberler kurumların dolaysız alacaklarının -diğer bir ifadeyle müşterilerine ait mevduatların- değerine ilişkin herhangi bir şüphe uyandıracak olursa, kurum nezdinde mevduatı bulunanlar (kreditörler), sıkıntıya düşen finansal kurumdan fonlarını geri çekecek bir mekanizmaya sahip bulunmaktadır. Kurum yöneticilerinin, şirketin ödemelerini düzenli olarak gerçekleştirebildiği yönündeki iddialarına rağmen, kreditörler, finansal kurumun net aktiflerinin değer yitirdiğine ilişkin bir hareketi gözlemledikleri takdirde, bu geri çekme işleminin hızlı bir şekilde yerine getirilmesi mümkün olmaktadır. Bankalardan bu tür kaçış eğiliminin önemli bir özelliği, bir kez başladıktan sonra kendi kendisini besler hale gelmesidir. Mevduat kurumunun aktiflerini sattığına (bazı durumlarda söz konusu satış haciz şeklinde gerçekleşebilmektedir) veya çok yüksek oranlar üzerinden borçlandığına ilişkin haberler, mevcut ve potansiyel mevduatçıların kuruma olan güvenini bir kat daha zedeleyecektir. Finansal kurumun, kendisine yeterli zaman tanındığı takdirde tüm yükümlülüklerini yerine getirebileceğine inanan müşterileri bile, kaçış eğilimine katılma güdüsüne sahip bulunmaktadır. Bu kimselerin en büyük endişesi, bankadan kaçış eğilimine uyarak diğer kreditörlerin mevduatlarını 13

16 çekme girişimleri sonucunda, kendi alacaklarının (mevduatlarının) değerini yitirmesi ve finansal kurumun (bankanın) taahhütlerini yerine getirememe durumuyla karşı karşıya kalmasıdır. Zira, yatırımcılar, kaçış eğilimi devam ederken pazarlanma kabiliyeti yüksek olan dolaysız alacakların öncelikle satılmasından ötürü, likidite kayıplarının katlanarak büyüyeceğini gayet iyi bilmektedir. Öte yandan, bilinç düzeyi daha yüksek seviyede bulunan, sofistike mevduat sahipleri de, herhangi bir kurumun net aktifleri sıfıra yaklaşırken, idarecilerin kurumun varlığını devam ettirebilmesi için daha fazla risk üstlenme eğilimine gireceğinin farkındadır. Böylelikle, doğru olsun ya da olmasın, aktif kalitesinin azalması neticesinde doğabilecek bir iflâs veya ödeme güçlüğü sezgisi, kreditörleri, kurumun net aktiflerini azaltacak yönde hareket etmeye sevk etmek suretiyle, gerçeğe dönüşen bir kehanet halini alabilecektir. Bankadan toplu kaçış eğiliminin neden olacağı olumsuzluk, tek bir mevduat kurumu ve onun müşterileriyle sınırlı kalmayacaktır. Bankacılık sektörünün tamamının veya sektörde yer alan bankaların büyük bir bölümünün toplum nezdinde kazanmış olduğu güvenilirlik zayıflamaya başladığında, bu güven kaybı diğer kurumlara da aynen sirayet etmekte ve bu suretle sorun tüm toplumu ilgilendiren bir boyut ve önem kazanmaktadır. Bu noktada, herhangi bir bankadan kaçış bankacılık paniği ne dönüşmektedir. Söz konusu dönüşümün temelinde yatan faktör, yalnızca bir tek kurumda değil, sistemin bütününde güven unsurunu etkisi altına alan kriz mantalitesidir. Krizin bulaşması, esas itibariyle dört farklı yolla gerçekleşmektedir: 1) Finansal açıdan sıkıntıya düşmüş kurumların ellerinde bulunan rezervler, malî yapısı güçlü olan diğer kurumlara geçmeye başlayabilir. Bu bankalar, söz konusu fonları, bağlı firmalara yeniden kredi verme konusunda isteksiz davranmaktadır. 2) Rezerv kaybı finansal kurumların tümünü etkisi altına alabilir. Zira, sıkıntıya düşmüş kurumlardan gerçekleşen nakit kaçışı, sektörün bütününe karşı oluşan güven kaybı nedeniyle, diğer kurumlara yeniden mevduat biçiminde dönememektedir. 14

17 3) İflâs etmiş finansal kurumlardan alacağı bulunan veya bulunmasından şüphe edilen kurumlar, krizin ikinci aşamasında zor durumda kalabilir. 4) Diğer kurumlarda fonu bulunan kreditörler, kendi kurumlarının da zor duruma düşen kurumların yaşadığı şoka maruz kalabileceği şüphesine kapılabilir ve böylelikle krizle ilgisi bulunmayan kurumlardan toplu para çekme talebi tüm sistemi etkisi altında bırakabilir. Yukarıda sıralanan durumlardan herhangi birisinde, finansal kurumlarda mevduatı bulunan hak sahipleri veya alacaklılar, kapıldıkları şüphenin mantıklı bir dayanağı bulunup bulunmadığını sorgulama gereği duymaksızın, bankalardan veya finansal kurumlardan kaçış eğilimine girebilmektedir. Bu hareket tarzı, özellikle, ulusal veya uluslararası imtiyaza sahip birkaç tane büyük kurumun sektörde bulunduğu durumlarda son derece ciddî sonuçlar doğurabilmektedir. Kurum ne denli büyük olursa, ödeme güçlüğüne düşen herhangi bir finansal kurumun halkın dikkatini çekmesi ve finansal sistemin tümünde ve diğer benzer büyük firmalarda güven ortamını zedelemesi ihtimali de o denli büyük olmaktadır. 4. FİNANSAL GÜVENLİK AĞI Mevduat sigortası ve banka iflâslarının çözümlenmesi, finansal güvenlik ağının iki önemli bölümünü teşkil etmekte; her ikisinin de teşvik edici mahiyette, uyumlu olarak dizayn edilmesi halinde, finansal kırılganlığın oluşması ihtimali ve doğuracağı maliyet en az düzeye indirilebilmektedir. Açık bir mevduat sigortası sisteminin olmadığı ya da elverişli bir açık sigorta sisteminin dizayn edilmediği durumlar, büyük mevduat sahiplerini ve kreditörleri bankaları gözlem altına tutmaya ve piyasayı disipline etmeye teşvik edebilmekte, böylelikle bankaların saldırgan bir tutum içinde risk üstlenmesine engel olmakta, bunun sonucunda finansal kırılganlığı azaltabilmektedir. İflâs etmiş bir bankanın sorunlarının zamanında ve etkili bir biçimde çözüme kavuşturulması, banka iflâsının bankacılık sistemine yükleyeceği malî yükü hafifletebilmektedir. Banka iflâsları çözüm yönteminin teşvik edici mahiyette-uyumlu 15

18 bir biçimde dizayn edilmesi, bankaların saldırgan bir tavırla risk üstlenmesini ve bu suretle banka iflâslarının gerçekleşmesi ihtimalini sınırlandırabilmekte veya kontrol altına alabilmektedir. Finansal güvenlik ağı, kamu yararı gözeten politikalarla ters düşebilmektedir. Bir yönüyle, finansal güvenlik ağından, küçük mevduat sahiplerini koruma altına alması, bankadan kaçış eğilimine girmelerini engellemesi ve finansal aracılığın çöküşüne engel olması beklenmektedir. Öte yandan, bir finansal güvenlik ağı, bankaların finansal kırılganlıkla sonuçlanabilecek şekilde aşırı risk üstlenmesini en aza indirecek tarzda dizayn edilmelidir. Hem mevduat sigortası hem de banka iflâslarının çözümü, finansal kırılganlığın en az seviyeye indirilmesinde önemli rol oynarken, her birinin uygun biçimde işlev görmesi, bir diğerinin uygun şekilde işlemesine ve finansal güvenlik ağının bütününe sıkı sıkıya bağlıdır. Bir mevduat sigortası sistemi, ancak piyasanın verdiği bunalım sinyalleri üzerine, iflâs etmiş bankanın zamanında ve etkili biçimde çözüme kavuşturulması halinde piyasa disiplinini sürdürebilir ve ahlâkî çöküntüyü mümkün olan en alt seviyeye indirebilir. Yeterince sağlam temeller üzerine oturtulmamış mevduat sigorta sistemleri, bankaları ters yönde cesaretlendirmek suretiyle finansal kırılganlığın artmasına neden olabilecek ve bu suretle, etkili bir biçimde işleyen banka iflâs çözüm planlarına dahi aşırı yük bindirebilecektir Finansal Güvenlik Ağının İçeriği Bankaların ekonomide taşıdığı önem, bankaların iflâsı halinde mevduat sahiplerinin zarara uğrama potansiyeli ve bulaşma riskini hafifletme ihtiyacı ülkeleri bir finansal güvenlik ağı (financial safety net) tesis etmeye yöneltmektedir. Bir finansal güvenlik ağı, genellikle, sağduyulu bir düzenleme ve denetim, en son borç verme mercii ve mevduat sigortası gibi unsurları içermektedir. Finansal güvenlik ağını oluşturan bu unsurlar arasında güç ve sorumluluk dağılımı, bir kamu-yararı tercihi ve her bir ülkenin içinde bulunduğu şartlar meselesidir. Örneğin, bazı ülkeler tüm finansal 16

19 güvenlik ağı fonksiyonlarını merkez bankası ile ortaklaşa görürken, diğer bazı ülkeler ise bir takım fonksiyonların sorumluluğunu birbirinden ayrı kurumlara yüklemektedir. Finansal sektörün içine girebileceği bir istikrarsızlık ortamının etkileri, globalleşmenin hızlı bir boyut kazandığı günümüzde sadece bir tek kurum, bir tek ülke veya birkaç ülke ile sınırlı kalmamakta, çok kısa bir süre içinde dünya geneline yayılabilmektedir. Bu itibarla, hemen her yerde finansal sistemi ve piyasayı düzenleyici mekanizmalar devreye sokulmakta, sektörde doğabilecek sorunlar global bir boyut kazanmadan çözülmeye çalışılmaktadır. Bu çerçevede, finansal sistemi koruma altına almak için, ayrıntılı bir kurumsal mekanizmalar bütünü olarak finansal güvenlik ağı oluşturulmaktadır. Söz konusu ağ, finansal sektörde ortaya çıkan kaçış eğiliminin önüne geçilmesinde hayli başarılı sonuçlar vermektedir. Nitekim, bu mekanizma sayesinde, çok sayıda ülke, finansal sistem aracılığıyla oluşan şokların yayılmasını önleyen bir düzenleyici yapı geliştirmiştir. Finansal güvenlik ağı, finansal krizin gelişme sürecinde farklı evrelerde işletilebilen veya işletilmesi uygun olacak bir dizi koruyucu önlem olarak görülmektedir. Finansal güvenlik ağı, bankaların kritik önem taşıyan aracılık fonksiyonunu (yani, yatırımlar ve iktisadî gelişme için tasarrufların elde edilebilir hale getirilmesi) ve ulusal ödemeler sistemindeki rolünü koruma altına almak suretiyle, finansal sistemin sürdürülmesini amaçlamaktadır. Mevduat sigortasına ilaveten, bir güvenlik ağı, banka likiditesini sağlamak amacıyla merkez bankasınca gerçekleştirilen kısa-vadeli kredilendirmeyi de kapsamaktadır. Örneğin, A.B.D. nde likidite desteği iki biçimde olabilmektedir: i) Kısa-vadeli likidite sıkıntısı çektikleri zaman, ödemelerini yerine getirebilen bankalara Federal Rezerv Sistemi hesaplarından nakit şeklinde sağlanan kısa-vadeli krediler ve ii) Ödemeler sisteminin pürüzsüz bir biçimde işleyişini sağlamak amacıyla sağlanan kısa-vadeli açık itibar (overdraft) kredisi. Mevduat sigortasının rolü, banka iflâslarının gerçekleşmesi halinde, mevduat sahiplerini, bankaları iflâs halinde olsa bile, sigorta edilmiş fonlarına en kısa sürede erişmelerini garanti altına alarak bankadan kaçış eğilimine girmelerini önlemek suretiyle, finansal sisteme istikrar kazandırmak tır. Mevduat sigortası, bankadan kaçış eğilimini önleyerek, paniğin tüm finansal sistem boyunca yayılmasına engel olabilmektedir. Zira, bu tür bir 17

20 panik, sorunlu bankaların yanı sıra malî bünyesi sağlıklı bankaları da tehdit edebilmektedir. Bankaların topladıkları mevduatı likit olmayan kredilere dönüştürerek aracılık işlevi görmesi nedeniyle, bankacılık sisteminin en sağlıklı gözüken bankaları bile, anî mevduat çekme talepleri karşısında uzun süreli ayakta kalamamaktadır. Geçmişte yaşanan iktisadî krizler, yerinde bir mekanizmaya sahip olmanın mevduat sahiplerinin güvenini tazelemek (reassure) için ne denli önemli olduğunu ortaya koymuştur yılında Büyük Bunalım ın başlamasıyla 1933 yılı sonunda A.B.D. nde Federal Mevduat Sigorta Kurumu nun tesis edilmesi arasında geçen sürede, A.B.D. nde 4,000 adet bankanın iflâs etmesine karşılık 1934 yılında bu sayının sadece 9 la sınırlı kalması, bunun en açık kanıtı durumundadır. Güçlü bir banka denetim mekanizmasının yokluğunda, merkez bankası ve mevduat sigorta sisteminin, kendisini, finansal sistemin sağlığını bozabilecek riskli faaliyetlere girişmiş problemli bankalara finans desteği verirken bulması, kuvvetle muhtemeldir. Bankaların teftiş yoluyla denetim altında tutulmasından ve uluslararası kabul görmüş muhasebe standartlarını kullanan düzenli finansal raporlamadan oluşan basiretli denetim, merkez bankalarının ve mevduat sigortası sistemlerinin gözü-kulağı durumundadır. Kurumların iflâs durumuyla mı karşı karşıya olduklarına ya da sadece likidite probleminden mi etkilendiklerine karar verilmesi, basiretli denetimi kolaylaştırmaktadır. Etkin basiretli denetim olmaksızın, mevduat sigortası ve güvenlik ağını oluşturan diğer unsurlar, dikkatsizce hareket eden ve yüksek getiri elde etmek uğruna aktifleriyle kumar oynarken zarara uğrayabilecek bankaları, söz konusu zarardan alıkoymaktadır. Herhangi bir ülke, etkili bir banka denetim sistemi yerleştirmek için, her şeyden önce bu konuda siyasî iradeye ihtiyaç duymakta ve uluslararası finansal piyasalarda güven kazanma arzusu, bu doğrultuda güçlü bir teşvik olmaktadır. Ayrıca, ihtiyaç duyulan bir başka husus da, yeni sistemin tamamlanmasını sağlayacak, bankacılık denetimi konusunda eğitimli profesyonellerdir. Bu tür bir eğitim, uluslararası finansal 18

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ 1 İçerik Finansal Yönetim, Amaç ve İşlevleri Piyasalar, Yatırımlar ve Finansal Yönetim Arasındaki İlişkiler İşletmelerde Vekalet Sorunu (Asil

Detaylı

Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar

Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar Yatırım (Sermaye Bütçelemesi) ve Finanslama Kararları Şirket Nedir? Finansal Yönetici Kimdir? Şirketin Amaçları Finansal piyasalar ve kurumların

Detaylı

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GENEL DEĞERLENDİRME Küresel kriz sonrası özellikle gelişmiş ülkelerde iktisadi faaliyeti iyileştirmeye yönelik alınan tedbirler sonucunda küresel iktisadi koşulların bir önceki Rapor dönemine kıyasla olumlu

Detaylı

Banka Bilançosunun Özellikleri Pazar, 26 Aralık 2010 18:24

Banka Bilançosunun Özellikleri Pazar, 26 Aralık 2010 18:24 Ticari bir işletme olarak bankaların belirli bir dönem içerisinde nasıl çalıştıklarını ve amaçlarına dönük olarak nasıl bir performans sergilediklerini değerlendirebilmenin yolu bankalara ait finansal

Detaylı

Temel İlkeler: Genel Organizasyon İlke 1: Kanuni Temel İlke 2: Yönetim İlke 3: Kapsamlı Risk Yönetimi için Altyapı

Temel İlkeler: Genel Organizasyon İlke 1: Kanuni Temel İlke 2: Yönetim İlke 3: Kapsamlı Risk Yönetimi için Altyapı Temel İlkeler: Genel Organizasyon İlke 1: Kanuni Temel Finansal Piyasa Altyapıları (FPA) tarafından gerçekleştirilen tüm faaliyetlerin iyi tesis edilmiş, açık, şeffaf ve zorlayıcı bir kanuni temele sahip

Detaylı

BASEL II BANKACILIK DÜZENLEMELERİ VE İÇ DENETİM Prof. Dr. Güler ARAS, Yıldız Teknik Üniversitesi aras@yildiz.edu.tr

BASEL II BANKACILIK DÜZENLEMELERİ VE İÇ DENETİM Prof. Dr. Güler ARAS, Yıldız Teknik Üniversitesi aras@yildiz.edu.tr BASEL II BANKACILIK DÜZENLEMELERİ VE İÇ DENETİM Prof. Dr. Güler ARAS, Yıldız Teknik Üniversitesi aras@yildiz.edu.tr İç denetim kredibilite kazandırır. Basel II Bankacılık Düzenlemeleri Son yıllarda globalleşme

Detaylı

Finansal Ekonometri. Ders 3 Risk ve Risk Ölçüleri

Finansal Ekonometri. Ders 3 Risk ve Risk Ölçüleri Finansal Ekonometri Ders 3 Risk ve Risk Ölçüleri RİSK Tanım (Oxford English Dictionary): Risk bir tehlike, kötü sonuçların oluşma şansı, kayıp yada şansızlığın ortaya çıkmasıdır. Burada bizim üzerinde

Detaylı

KURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF

KURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. FİNANSAL KURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi FİNANS VE MAKROEKONOMİ Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme Finansal Krizler ve Ekonomi Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme Finansal Sistemin İşleyişi Doğrudan Finansman : Fon akışı finansal aracı kullanılmadan

Detaylı

http://acikogretimx.com

http://acikogretimx.com 2009 S 4421- SERMYE PiYSSı VE FiNNSL KURUMLR 1. Birikim açığı olan ekonomik birimlerle birikim fazlalığı olan ekonomik birimlerin karşılaştığı ve finansal varlıkların alınıp satıldığı piyasalara ne ad

Detaylı

Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar

Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar İşlenecek Konular Finansal piyasalar ve kurumların önemi Tasarrufların şirketlere akışı Finansal piyasaların ve aracıların fonksiyonları Değer maksimizasyonu

Detaylı

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ MART 2018 Hazırlayan: Yağmur Özcan Uluslararası

Detaylı

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç)

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç) PARA ARZI Dar tanımlı para arzı dolaşımdaki nakit ile bankacılık sisteminde vadesiz mevduatların toplamından oluşmakta, geniş tanımlı para arzı ise bu toplama bankacılık sistemindeki vadeli mevduatların

Detaylı

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR FDI doğrudan yabancı yatırım, bir ülke borsasında işlem gören şirketlerin hisselerinin bir diğer ülke veya ülkelerin kuruluşları tarafından satın alınmasını ifade eden portföy yatırımları dışında kalan

Detaylı

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu 11103567 Aslı Kazdağlı 10103545

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu 11103567 Aslı Kazdağlı 10103545 Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi Nazlı Çalıkoğlu 11103567 Aslı Kazdağlı 10103545 Finansal Krizler İkinci Dünya Savaşı ndan sonra başlayıp 1990 sonrasında ivme kazanan ulusal ve uluslararası finansal

Detaylı

15.433 YATIRIM. Ders 19: Menkul Kıymet Analizi. Bahar 2003

15.433 YATIRIM. Ders 19: Menkul Kıymet Analizi. Bahar 2003 15.433 YATIRIM Ders 19: Menkul Kıymet Analizi Bahar 2003 Giriş Piyasada gözlemlediğimiz fiyatlar nasıl açıklanır? Etkin bir piyasada, fiyat kamuya açık olan tüm bilgileri yansıtır. Piyasa bilgisini piyasa

Detaylı

Bankacılık sektörü. 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

Bankacılık sektörü. 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri Bankacılık sektörü 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri Şubat 2012 İçerik Bankacılık sektörünü etkileyen gelişmeler ve yansımalar 2012 yılına ilişkin beklentiler Gündemdeki başlıca konular 2

Detaylı

Özel sektör Dış Borçları: Yeni bir kırılganlık kaynağı mı?

Özel sektör Dış Borçları: Yeni bir kırılganlık kaynağı mı? 24 Ocak 2008 Özel Not Özel sektör Dış Borçları: Yeni bir kırılganlık kaynağı mı? - Şirket dış borçlanmaları artıyor -Artan DTH lar bir güvence olabilir mi? krizi sonrasında uygulanan sıkı maliye politikası

Detaylı

3. HAFTA DERS NOTU BANKALARIN FON KAYNAKLARI

3. HAFTA DERS NOTU BANKALARIN FON KAYNAKLARI 3. HAFTA DERS NOTU BANKALARIN FON KAYNAKLARI Bankalar sağlamış oldukları kaynaklarını faaliyetlerine devam etmek için kullanmaktadır. Bu faaliyetler, bankaların ana faaliyet konusu olan aracılık faaliyetleri

Detaylı

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI Bankalar Merkez Bankaları Ticaret Bankaları Yatırım Bankaları Kalkınma Bankaları Katılım Bankaları Eximbank BDDK Uluslararası Bankacılık BANKALAR Finansal Aracılık

Detaylı

Finansal Piyasalar ve Bankalar

Finansal Piyasalar ve Bankalar Finansal Piyasalar ve Bankalar Genel Olarak Finansal Piyasalar Piyasa neresidir? Finansal Piyasaların Ekonomi İçindeki Yeri Finansal Sistemi Oluşturan Piyasalar Finansal Piyasalar Para Piyasaları Sermaye

Detaylı

Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı

Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı Büyüme: Yatırım ve Tasarrufun Fonksiyonu Büyüme : Büyümenin Temel Unsuru : Üretimin Temel Faktörleri : Üretimin Diğer

Detaylı

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 Mart 2009 ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2009 31.03.2009 Bankanın Ticaret Ünvanı : Bankpozitif Kredi ve Kalkınma

Detaylı

MENKUL KIYMETLEŞTİRME

MENKUL KIYMETLEŞTİRME MENKUL KIYMETLEŞTİRME Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi DÜNYADA KONUT FİNANSMANI DÜNYADA KONUT FİNANSMANI

Detaylı

FİNANSAL PİYASALAR VE KURUMLAR. N. CEREN TÜRKMEN

FİNANSAL PİYASALAR VE KURUMLAR. N. CEREN TÜRKMEN FİNANSAL PİYASALAR VE FİNANSAL KURUMLAR N. CEREN TÜRKMEN cturkmen@sakarya.edu.tr 1 FİNANSAL SİSTEM Bir ekonomide fonları talep edenler, fonları arz edenler bunlar arasındaki fon akımlarını düzenleyen kurumlar

Detaylı

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:4

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:4 EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:4 Bu sayıda; Kredi Derecelendirme Kuruluşu Standard and Poor s (S&P) un yerel para cinsinden Türkiye nin kredi not artış kararı değerlendirilmiştir.

Detaylı

CDS Primlerinin Borsa Endeksi Üzerindeki Etkisi: Borsa İstanbul Üzerine Bir Uygulama

CDS Primlerinin Borsa Endeksi Üzerindeki Etkisi: Borsa İstanbul Üzerine Bir Uygulama YOZGAT BOZOK ÜNİVERSİTESİ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi CDS Primlerinin Borsa Endeksi Üzerindeki Etkisi: Borsa İstanbul Üzerine Bir Uygulama Yasin REYHAN Yozgat Bozok Üniversitesi yasin.reyhan@bozok.edu.tr

Detaylı

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması Gazi Erçel Başkan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 1 Nisan 1998 Ankara I. Giriş Ocak ayı başında

Detaylı

Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler A. TANITICI BİLGİLER Portföy Bilgileri Halka Arz Tarihi 13.06.2012 2 Temmuz 2012 tarihi itibariyle (*) Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler Portföy Yöneticileri Murat Zaman, Kerem Yerebasmaz, Serkan Şevik,

Detaylı

PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI

PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI 1 PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI Para Politikasının Amaçları 2 1. Fiyat İstikrarı: Enflasyonu yıllık yüzde 1-2 seviyelerinde devam ettirmek. TCMB nin şu an izlediği politika enflasyon

Detaylı

İSTANBUL PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETİ A.Ş. TARAFINDAN KURULAN/YÖNETİLEN İSTANBUL PORTFÖY BİRİNCİ DEĞİŞKEN FONA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

İSTANBUL PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETİ A.Ş. TARAFINDAN KURULAN/YÖNETİLEN İSTANBUL PORTFÖY BİRİNCİ DEĞİŞKEN FONA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU İSTANBUL PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETİ A.Ş. TARAFINDAN KURULAN/YÖNETİLEN İSTANBUL PORTFÖY BİRİNCİ DEĞİŞKEN FONA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU İSTANBUL PORTFÖY BİRİNCİ DEĞİŞKEN FONA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

Detaylı

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ Finans Önemli, Öğrenmek Heyecan Verici, Bilmek Değerlidir! DOÇ. DR. KORAY KAYALIDERE SUNUŞ İÇERİĞİ Finansal piyasalardaki riskler, Faiz - döviz kuru etkileşimi ve

Detaylı

İSTANBUL PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETİ A.Ş. TARAFINDAN KURULAN/YÖNETİLEN İSTANBUL PORTFÖY PARA PİYASASI FONUNA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

İSTANBUL PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETİ A.Ş. TARAFINDAN KURULAN/YÖNETİLEN İSTANBUL PORTFÖY PARA PİYASASI FONUNA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU İSTANBUL PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETİ A.Ş. TARAFINDAN KURULAN/YÖNETİLEN İSTANBUL PORTFÖY PARA PİYASASI FONUNA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU İSTANBUL PORTFÖY PARA PİYASASI FONUNA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU A.

Detaylı

19 Ağustos 2015 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı: YÖNETMELİK

19 Ağustos 2015 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı: YÖNETMELİK 19 Ağustos 2015 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı: 29450 YÖNETMELİK Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: BANKALARCA KAMUYA AÇIKLANACAK FİNANSAL TABLOLAR İLE BUNLARA İLİŞKİN AÇIKLAMA VE DİPNOTLAR HAKKINDA

Detaylı

PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU NUN 31 ARALIK 2014 TARİHİ İTİBARİYLE BİTEN HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU NUN 31 ARALIK 2014 TARİHİ İTİBARİYLE BİTEN HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖY BİLGİLERİ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri 2 OCAK 2015 (*) tarihi itibariyle Murat İNCE Fon Toplam Değeri 50,888,120.73

Detaylı

Yatırım Komitesi profesyonel yöneticilerden oluşan bir ekiple yapılandırılmıştır.

Yatırım Komitesi profesyonel yöneticilerden oluşan bir ekiple yapılandırılmıştır. Yatırım Felsefesi Fon yönetiminde felsefemiz, dürüst, güvenilir,şeffaf ve sürekli kendini geliştiren, yatırımcı mutluluğunu ve uzun vadeli kazancını herşeyden önde tutan bir anlayışla hizmet etmektir.

Detaylı

AKTİF YATIRIM BANKASI A.Ş. B TİPİ TAHVİL BONO FONU PERFORMANS SUNUM RAPORU

AKTİF YATIRIM BANKASI A.Ş. B TİPİ TAHVİL BONO FONU PERFORMANS SUNUM RAPORU AKTİF YATIRIM BANKASI A.Ş. B TİPİ TAHVİL BONO FONU PERFORMANS SUNUM RAPORU A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka arz tarihi: 25 Şubat 2013 30 Haziran 2015 tarihi

Detaylı

Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ücretlendirme Politikası

Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ücretlendirme Politikası Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ücretlendirme Politikası Bu politika, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. nin (Banka) faaliyetlerinin kapsamı ve yapısı ile stratejileri, uzun vadeli hedefleri ve risk yönetim yapısına

Detaylı

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı 13 Ekim 2011 Malatya KÜRESEL KRİZ ORTAMINA NASIL GELİNDİ? Net Bugünkü Değer Yöntemi Varlık fiyatlarının indirgenmiş nakit akımları (Net

Detaylı

II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI

II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI Türk mali sektörü 27 yılının ilk altı ayında büyümesini sürdürmüştür. Bu dönemde bankacılık sektörüne yabancı yatırımcı ilgisi de devam etmiştir. Grafik II.1. Mali Sektörün

Detaylı

İSTANBUL PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETİ A.Ş. NİN KURUCUSU OLDUĞU /YÖNETTİĞİ İSTANBUL PORTFÖY İKİNCİ DEĞİŞKEN FONUNA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

İSTANBUL PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETİ A.Ş. NİN KURUCUSU OLDUĞU /YÖNETTİĞİ İSTANBUL PORTFÖY İKİNCİ DEĞİŞKEN FONUNA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU İSTANBUL PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETİ A.Ş. NİN KURUCUSU OLDUĞU /YÖNETTİĞİ İSTANBUL PORTFÖY İKİNCİ DEĞİŞKEN FONUNA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU İSTANBUL PORTFÖY İKİNCİ DEĞİŞKEN FONUNA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

Detaylı

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası 8. Finansal Piyasalar 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası 016 yılında para politikasındaki en önemli gelişme, 011 yılından beri kullanılmakta olan geniş bantlı faiz koridorunda sadeleşmeye gidilmesi

Detaylı

TEORİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

TEORİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. PARA TEORİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com

Detaylı

Dış Kırılganlık Göstergelerinde Bozulma Riski

Dış Kırılganlık Göstergelerinde Bozulma Riski Dış Kırılganlık Göstergelerinde Bozulma Riski KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARINA GÖRE DIŞ KIRILGANLIK Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P (1) Dış Likidite Rasyosu: Toplam Dış Finansman İhtiyacı/(Cari Alacaklar

Detaylı

TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ

TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ GAZİ ERÇEL BAŞKAN TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI 6. Uluslararası Finans ve Ekonomi Forumu VİYANA, 9 KASIM 2000 Euro ile ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak üzere, bu

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ NAZİLLİ İİBF İKTİSAT BÖLÜMÜ VE AVRUPA ARAŞTIRMALAR MERKEZİ TARAFINDAN DÜZENLENEN GÜNCEL EKONOMİK SORUNLAR KONGRESİ NDE YAPACAĞI Açılış Konuşmasının

Detaylı

1. Uygulamanın Amaçları

1. Uygulamanın Amaçları ZORUNLU KARŞILIKLARA FAİZ ÖDENMESİ HAKKINDA BİLGİ NOTU 1. Uygulamanın Amaçları Merkez Bankası tarafından, zorunlu karşılıkların Türk Lirası (TL) cinsinden tutulan kısmına faiz ödenmesine ilişkin 21 Ekim

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI İstanbul Ekonomi ve Finans Konferansı Dr. İbrahim Turhan Başkan Yardımcısı 20 Mayıs 2011 İstanbul 1 Sunum Planı I. 2008 Krizi ve Değişen Finansal Merkez Algısı II. III.

Detaylı

SERMAYE PİYASALARI VE FİNANSAL KURUMLAR

SERMAYE PİYASALARI VE FİNANSAL KURUMLAR DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SERMAYE PİYASALARI VE FİNANSAL KURUMLAR

Detaylı

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR Sermaye Hareketleri ve Döviz Kuru Politikaları Türkiye Ekonomi Kurumu Paneli Doç.Dr.Erdem BAŞÇI Başkan Yardımcısı, TCMB 11 Aralık 2010, Ankara 1 Konuşma Planı 1. Merkez

Detaylı

TEB HOLDİNG A.Ş. 2014 YILI 1. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU

TEB HOLDİNG A.Ş. 2014 YILI 1. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU TEB HOLDİNG A.Ş. 2014 YILI 1. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2014 31.03.2014 Şirketin Ticaret Unvanı : TEB Holding A.Ş. Şirketin Ticaret Sicil Numarası : 176711 Genel

Detaylı

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY 3 EYLÜL 2013 DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Değerli konuklar, yurtdışından gelen değerli misafirlerimiz, finans sektörünün kıymetli

Detaylı

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası FĐNANSAL EĞĐTĐM VE FĐNANSAL FARKINDALIK: ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER Durmuş YILMAZ Başkan Mart 2011 Đstanbul Sayın Bakanım, Saygıdeğer Katılımcılar, Değerli Konuklar

Detaylı

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ DERS İÇERİĞİ Ders Adı Ders Türü Finansın İlkeleri Zorunlu DERS HEDEFİ Finansın İlkeleri dersini alan öğrenciler aşağıdaki becerileri kazanacaktır: Finans nedir ve çalışma alanları nelerdir sorularına cevap

Detaylı

Şeffaflık, Sürdürülebilirlik ve Hesap Verilebilirlikte Yeni Yaklaşımlar: Finansal Raporlama ve Denetim Penceresinden Yeni TTK

Şeffaflık, Sürdürülebilirlik ve Hesap Verilebilirlikte Yeni Yaklaşımlar: Finansal Raporlama ve Denetim Penceresinden Yeni TTK Şeffaflık, Sürdürülebilirlik ve Hesap Verilebilirlikte Yeni Yaklaşımlar: Finansal Raporlama ve Denetim Penceresinden Yeni TTK Prof. Dr. Serdar ÖZKAN İzmir Ekonomi Üniversitesi İzmir Ticaret Odası Meclis

Detaylı

ÜNİTE:6 Teknik Analiz ÜNİTE:7 Yatırım Politikaları ÜNİTE:8 Yatırım Şirketleri

ÜNİTE:6 Teknik Analiz ÜNİTE:7 Yatırım Politikaları ÜNİTE:8 Yatırım Şirketleri ÜNİTE:1 Finansal Piyasaların Organizasyonu/Yapısı ÜNİTE:2 Menkul Kıymetlerin Fiyatlanması ÜNİTE:3 Menkul Kıymet Yatırımları ÜNİTE:4 Yatırım İçin Bilgi Kaynakları ÜNİTE:5 Temel Analiz 1 ÜNİTE:6 Teknik Analiz

Detaylı

SON DÖNEM TCMB LİKİDİTE POLİTİKASI

SON DÖNEM TCMB LİKİDİTE POLİTİKASI SON DÖNEM TCMB LİKİDİTE POLİTİKASI İçindekiler 1 Son Dönem Likidite Yönetimi 2 Dikkat Çekici Tarihler : 28-29 Ocak / 2-3 Mart 2015 3 Likidite Kararları: Etkileri ve Alternatifleri 4 Sonuç ve Değerlendirme

Detaylı

Takasbank- MKT Stres Testi Uygulamaları

Takasbank- MKT Stres Testi Uygulamaları İçerik Giriş Takasbank- MKT Stres Testi Uygulamaları Temerrüt Halinde Kullanılacak Kaynaklar Stres Testleri ne İlişkin Mevzuat Yerel Mevzuat Uluslararası Prensipler CPMI-IOSCO Takasbank Stres Testi Modeli

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

FİNANS FONKSİYONU VE FİNANSAL YÖNETİM

FİNANS FONKSİYONU VE FİNANSAL YÖNETİM FİNANS FONKSİYONU VE FİNANSAL YÖNETİM FİNANS YÖNETİCİSİNİN ROLÜNDEKİ DEĞİŞİM MUHASEBE Bugün FİNANS Geçmiş Destek Rolü ağırlıklı Defter Kayıtlarının tutulması Finansal Tabloların Raporlanması Finansal Anlaşmaların

Detaylı

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU FİBA PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. TARAFINDAN YÖNETİLEN AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 1 OCAK - 30 HAZİRAN 2018 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU PERFORMANS SUNUM RAPORU NUN

Detaylı

Ekonomi II. 19.Para ve Bankacılık. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi II. 19.Para ve Bankacılık. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından Ekonomi II 19.Para ve Bankacılık Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 19.1.Paranın Tanımı ve Fonksiyonları Para,

Detaylı

139 Makarios Avenue, Zavos Business Center, 3. Kat 3021 Limasol, Kıbrıs Investments Ltd Tel: , F:

139 Makarios Avenue, Zavos Business Center, 3. Kat 3021 Limasol, Kıbrıs Investments Ltd Tel: , F: YATIRIM TAZMİNAT FONU POLİTİKASI RELIANTCO INVESTMENTS LTD Nisan 2017 YATIRIMCI TAZMİNAT FONU POLİTİKASI Şirket, 2002 Yatırım Firmaları Yasası ile kurulan ve 144(I)/2007 ("Yasa") ile değiştirilerek yenilenen

Detaylı

2015 EKİM ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

2015 EKİM ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ EKİM ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ 17 Aralık Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcuna ilişkin Ekim verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından

Detaylı

TEB MALİ YATIRIMLAR A.Ş. 2009 YILI I. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU. Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2009 31.03.2009

TEB MALİ YATIRIMLAR A.Ş. 2009 YILI I. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU. Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2009 31.03.2009 TEB MALİ YATIRIMLAR A.Ş. 2009 YILI I. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2009 31.03.2009 Şirketin Ticaret Ünvanı : TEB Mali Yatırımlar A.Ş. Genel Müdürlük Adresi : Meclis-i

Detaylı

KÜÇÜK İŞLETMELERDE FİNANSMAN İŞLEVİ VE YENİ FİNANSAMAN YÖNTEMLERİ. Öğr. Gör. Aynur Arslan BURŞUK

KÜÇÜK İŞLETMELERDE FİNANSMAN İŞLEVİ VE YENİ FİNANSAMAN YÖNTEMLERİ. Öğr. Gör. Aynur Arslan BURŞUK KÜÇÜK İŞLETMELERDE FİNANSMAN İŞLEVİ VE YENİ FİNANSAMAN YÖNTEMLERİ Öğr. Gör. Aynur Arslan BURŞUK KÜÇÜK İŞLETMELERDE FİNANSMAN İŞLEVİ Finansman, işletmelerin temel işlevlerini yerine getirirken yararlanacakları

Detaylı

Çalışma Sermayesi. Yönetimi. Çalışma Sermayesi. Ocak, 2013. Satış. Ham Madde- Mal. Üretim. Tahsilat. Ödemeler

Çalışma Sermayesi. Yönetimi. Çalışma Sermayesi. Ocak, 2013. Satış. Ham Madde- Mal. Üretim. Tahsilat. Ödemeler Çalışma Sermayesi Yönetimi Satış Tahsilat Üretim Çalışma Sermayesi Ham Madde- Mal Ödemeler Ocak, 2013 Çalışma Sermayesi Yönetimi Bir işletmenin hazır değerler, ticari alacaklar ve stoklar gibi dönen varlık

Detaylı

[520000] Nakit Akış Tablosu (Dolaylı Yöntem)

[520000] Nakit Akış Tablosu (Dolaylı Yöntem) Nakit Akış Tablosu (Dolaylı Yöntem) İŞLETME FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIŞLARI 3.015.323 1.299.403 Dönem Karı (Zararı) 1.354.013 1.896.001 Sürdürülen Faaliyetlerden Dönem Karı (Zararı) Durdurulan Faaliyetlerden

Detaylı

FACTORING. M. Vefa TOROSLU

FACTORING. M. Vefa TOROSLU FACTORING M. Vefa TOROSLU Factoring in Tanımı Factoring, vadeli satış yapan firmaların her türlü mal ve hizmet satışından doğan alacak haklarını factor adı verilen finansal kuruluşlara satmak suretiyle

Detaylı

FİNANSAL SİSTEM DÜZENLEMELERİ VE EKONOMİK BÜYÜME

FİNANSAL SİSTEM DÜZENLEMELERİ VE EKONOMİK BÜYÜME Niyazi ÖZPEHRİZ FİNANSAL SİSTEM DÜZENLEMELERİ VE EKONOMİK BÜYÜME 1. Giriş Finansal sistemin işleyişi, ekonomik büyüme üzerinde önemli etkilere sahip olabilmektedir. İyi işleyen bankacılık sistemi ve menkul

Detaylı

2014 / 2.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ SINAV SORULARI

2014 / 2.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ SINAV SORULARI 2014 / 2.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ SINAV SORULARI 29 Haziran 2014 Pazar 13.30-15.00 SORU 1: ABC Sanayi ve Ticaret A.Ş. nin 31.12.2011 ve 31.12.2012 tarihli

Detaylı

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU 1 İ Ç İ N D E K İ L E R I. GENEL BİLGİLER 1. Şubenin Gelişimi Hakkında Özet Bilgi 2. Şubenin Sermaye ve Ortaklık Yapısı 3.

Detaylı

ARAP TÜRK BANKASI A.Ş. VE KONSOLİDASYONA TABİ BAĞLI ORTAKLIĞI 1 OCAK 30 HAZİRAN 2016 KONSOLİDE ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

ARAP TÜRK BANKASI A.Ş. VE KONSOLİDASYONA TABİ BAĞLI ORTAKLIĞI 1 OCAK 30 HAZİRAN 2016 KONSOLİDE ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU ARAP TÜRK BANKASI A.Ş. VE KONSOLİDASYONA TABİ BAĞLI ORTAKLIĞI 1 OCAK 30 HAZİRAN 2016 KONSOLİDE ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU Ana Ortaklık Banka nın: Ticaret Unvanı : Arap Türk Bankası Anonim Şirketi Genel

Detaylı

tepav Mart2011 N201139 POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

tepav Mart2011 N201139 POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı POLİTİKANOTU Mart2011 N201139 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Sarp Kalkan 1 Politika Analisti, Ekonomi Etütleri Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Cari açık, uzun yıllardan

Detaylı

3. HAFTA MÜHENDİSLİK EKONOMİSİ. Nakit Yönetimi Para-Zaman İlişkisi Basit-Bileşik Faiz Ekonomik Eşdeğerlilik. Yrd. Doç. Dr.

3. HAFTA MÜHENDİSLİK EKONOMİSİ. Nakit Yönetimi Para-Zaman İlişkisi Basit-Bileşik Faiz Ekonomik Eşdeğerlilik. Yrd. Doç. Dr. 3. HAFTA MÜHENDİSLİK EKONOMİSİ Yrd. Doç. Dr. Tahir AKGÜL Nakit Yönetimi Para-Zaman İlişkisi Basit-Bileşik Faiz Ekonomik Eşdeğerlilik NAKİT YÖNETİMİ Nakit Yönetimi ile işletmeler; bir yandan işletmenin

Detaylı

Takasbank- MKT Likidite Riski Stres Testi Uygulamaları

Takasbank- MKT Likidite Riski Stres Testi Uygulamaları İçerik Giriş Takasbank- MKT Stres Testi Uygulamaları Temerrüt Halinde Kullanılacak Kaynaklar Stres Testleri ne İlişkin Mevzuat Yerel Mevzuat Uluslararası Prensipler CPMI-IOSCO Takasbank Stres Testi Modeli

Detaylı

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 III. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 III. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 III. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU 1 İ Ç İ N D E K İ L E R I. GENEL BİLGİLER 1. Şubenin Gelişimi Hakkında Özet Bilgi 2. Şubenin Sermaye ve Ortaklık Yapısı 3.

Detaylı

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri 877.247,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri 877.247,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖY BİLGİLERİ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri 31.03.2010 tarihi itibariyle Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam

Detaylı

4) Merkezi takas kurumu na üye olabilmenin kriterleri aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?

4) Merkezi takas kurumu na üye olabilmenin kriterleri aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? 1) Aşağıdakilerden hangisi MKK ya üye değildir? A) İhraççı kuruluşlar B) Yatırım kuruluşları C) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu D) Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası E) Merkezi takas kuruluşları 2) Merkezi

Detaylı

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici Ödemeler Dengesi Doç. Dr. Dilek Seymen Araş. Gör. Aslı Seda Bilman 1 Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom

Detaylı

ÜNİTE:1. Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2. Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3. Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2. Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3. Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2 Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3 Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4 Bankacılık Sektörü ve Banka Yönetimi ÜNİTE:5 1 Para Arzının Belirlenmesi ve

Detaylı

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU 4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU Yeni Dönem Türkiye - AB Perspektifi Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı: Fırsatlar ve Riskler ( 21-22 Kasım 2013, İstanbul ) SONUÇ DEKLARASYONU ( GEÇİCİ ) 1-4. Türkiye

Detaylı

F. Gülçin Özkan York Üniversitesi

F. Gülçin Özkan York Üniversitesi Finansal Đstikrar ve Makroekonomik Etkileşim F. Gülçin Özkan York Üniversitesi 1 Finansal kriz tanımı üzerinde hemfikir olunan bir tanım bulunmamakla birlikte, reel sektör etkisinin derecesi önemli bir

Detaylı

Taaleri Portföy Yönetimi A.Ş. Borçlanma Araçları Şemsiye Fonu na Bağlı TAALERİ PORTFÖY YABANCI BORÇLANMA ARAÇLARI FONU

Taaleri Portföy Yönetimi A.Ş. Borçlanma Araçları Şemsiye Fonu na Bağlı TAALERİ PORTFÖY YABANCI BORÇLANMA ARAÇLARI FONU Taaleri Portföy Yönetimi A.Ş. Borçlanma Araçları Şemsiye Fonu na Bağlı TAALERİ PORTFÖY YABANCI BORÇLANMA ARAÇLARI FONU 01 Ocak 31 Aralık 2016 Dönemine Ait Yatırım Performansı Konusunda Kamuya Açıklanan

Detaylı

Bölüm 1. Reel ve Finansal Varlıklar. Yatırımlar: Temel Kavramlar. Reel ve Finansal Varlıklar

Bölüm 1. Reel ve Finansal Varlıklar. Yatırımlar: Temel Kavramlar. Reel ve Finansal Varlıklar Bölüm 1 Yatırımlar: Temel Kavramlar Reel ve Finansal Varlıklar Reel ve Finansal Varlıklar Bir yatırımın temel özelliği: Şu andaki tüketimi gelecekte daha fazla tüketebilmek ümidiyle azaltmaktır. Reel Varlıklar

Detaylı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü

Detaylı

BANKA DIŞI FİNANS KESİMİNİN GELİŞİMİ VE GELECEĞİ DR. GÜRMAN TEVFİK KURUMSAL YATIRIMCI YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ

BANKA DIŞI FİNANS KESİMİNİN GELİŞİMİ VE GELECEĞİ DR. GÜRMAN TEVFİK KURUMSAL YATIRIMCI YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ BANKA DIŞI FİNANS KESİMİNİN GELİŞİMİ VE GELECEĞİ DR. GÜRMAN TEVFİK KURUMSAL YATIRIMCI YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ SERMAYE PİYASASI KURUMU KONFERANSI 8 MAYIS 2003 1 FİNANSAL SİSTEMİN İŞLEVLERİ I Malların, hizmetlerin

Detaylı

Ödemeler Dengesi Doç. Dr. Dilek Seymen Araş. Gör. Aslı Seda Bilman 1 Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom

Detaylı

TEB HOLDİNG A.Ş YILI 3. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU

TEB HOLDİNG A.Ş YILI 3. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU TEB HOLDİNG A.Ş. 2012 YILI 3. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2012 30.09.2012 Şirketin Ticaret Ünvanı Genel Müdürlük Adresi : TEB Holding A.Ş. : TEB Kampüs C Blok Saray

Detaylı

FİNANSAL PLANLAMA EĞİTİM PROGRAMI

FİNANSAL PLANLAMA EĞİTİM PROGRAMI MODÜL KONU BAŞLIKLARI ÖĞRENME HEDEFLERİ VE KAZANIMLAR 1 SÜRESİ MUAFİYETLER Finansal Planlamanın Temel İlkeleri 1. Finansal planlama süreci 2. Finansal hedeflerin belirlenmesi 3. Finansal planlama uygulaması

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 3

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 3 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 3 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 5. HAFTA 1.)MALİ PİYASALARIN ULUSLAR ARASI DÜZEYDE ENTEGRASYONU 1.1.Mali Piyasalarda Yaşanan Entegrasyon: Uluslar arası düzeyde

Detaylı

Türk Finans Sisteminde. Katılım Bankacılığı. Ağustos, 2017

Türk Finans Sisteminde. Katılım Bankacılığı. Ağustos, 2017 Türk Finans Sisteminde Katılım Bankacılığı Ağustos, 2017 Türk Bankacılık Sistemi Kalkınma ve Yatırım Bankaları Bankacılık Sistemi Katılım Bankaları Mevduat Bankaları 1 Türk Bankacılık Sektörünün Büyüklüğü

Detaylı

Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri. Fon Toplam Değeri 527, Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri. Fon Toplam Değeri 527, Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖY BİLGİLERİ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri 31.12.2008 tarihi itibariyle Murat İNCE Vahap Tolga KOTAN Doruk ERGUN Fon Toplam

Detaylı

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2015 III. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2015 III. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2015 III. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU 1 İ Ç İ N D E K İ L E R I. GENEL BİLGİLER 1. Şubenin Gelişimi Hakkında Özet Bilgi 2. Şubenin Sermaye ve Ortaklık Yapısı 3.

Detaylı

BANK MELLAT Merkezi Tahran İstanbul Türkiye Merkez Şubesi 1 OCAK 31 MART 2010 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

BANK MELLAT Merkezi Tahran İstanbul Türkiye Merkez Şubesi 1 OCAK 31 MART 2010 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU BANK MELLAT Merkezi Tahran İstanbul Türkiye Merkez Şubesi 1 OCAK 31 MART 2010 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU 1 İ Ç İ N D E K İ L E R I. GENEL BİLGİLER 1. Şubenin Gelişimi Hakkında Özet Bilgi 2. Şubenin Sermaye

Detaylı

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 MART 2015 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 MART 2015 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 MART 2015 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2015 31.03.2015 Bankanın Ticaret Ünvanı Genel Müdürlük Adresi : Bankpozitif

Detaylı

2012/3.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ 2 Aralık 2012-Pazar 13:30-15:00 SORULAR

2012/3.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ 2 Aralık 2012-Pazar 13:30-15:00 SORULAR 2012/3.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ 2 Aralık 2012-Pazar 13:30-15:00 SORULAR SORU 1: ABC Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin 2007-2008-2009-2010 ve 2011 hesap dönemlerine

Detaylı

Finansal Yönetim Giriş

Finansal Yönetim Giriş Finansal Yönetim Giriş İKTİSAT İKTİSAT 1900 LÜ YILLARIN BAŞI FİNANSMAN 1900 LERİN BAŞI İYİ BİR FİNANSMANCI 1930 LARA KADAR Firmayı kredi kuruluşlarına karşı en iyi biçimde takdim eden Firmaya en fazla

Detaylı