İthaf. Bu eseri bize doğruya giden yolu gösteren ve bu doğruyu bulmak için cesaretlendiren sevgili hocamız, Prof. Dr. Özer Ertuna ya ithaf ediyoruz.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İthaf. Bu eseri bize doğruya giden yolu gösteren ve bu doğruyu bulmak için cesaretlendiren sevgili hocamız, Prof. Dr. Özer Ertuna ya ithaf ediyoruz."

Transkript

1

2 İhaf Sadi, Gülüsan eserinde der: Bir gün bana, sevimli bir insan hoş kokulu bir kil verdi. Kil e dedim ki: Mis misin, yoksa amber misin? Gönlümü alıp giden kokundan ben sarhoş oldum. Kil: Ben, değersiz bir kilim, ama bir süre gülün yanında kaldım. Arkadaşımın olgunluğu bana işledi. Yoksa ben yine aynı oprağım dedi. Bu eseri bize doğruya giden yolu göseren ve bu doğruyu bulmak için cesarelendiren sevgili hocamız, Prof. Dr. Özer Eruna ya ihaf ediyoruz.

3 Önsöz Böyle bir esere önsöz yazmak benim için büyük bir gurur kaynağı. Eser, döviz kuru rejimlerini, dövize dayalı isikrar edbirlerini ve bu edbirlerin ülke ekonomileri üzerinde yaraığı sonuçları çok iyi inceleyen, seçilmiş bazı alanlarda iiz araşırmalarla bilime kakılarda bulunan bir eser. Ve önemlisi, bu eseri hazırlayanlar benim öğrencilerim. Akademik haya bir bayrak yarışıdır. Bir akademisyen için en büyük mululuk ise, bu yarışa aşıdığı bayrağın yeni ellerde çok daha ilerlere gideceğini görmesidir. Bu eser, yeni nesil akademisyenlerin bayrak yarışında yüzümüzü ak çıkaracaklarının, haa, bizim eksiklerimizi elafi edeceklerinin en güzel delillerinden biri. Bu çalışma akademisyenlerle ülke siyaseine yön verenlerin birbirlerini iyi dinlemelerinin de ne kadar gerekli olduğunu göseriyor. Çalışmada Türkiye ve başka ülkelerde uygulanan isikrar programları içinde kur poliikalarının ekileri çok iyi irdelenmiş. Bazı konularda kesin yargılara varılmasa da görüşleri desekleyici kanılara ulaşılmış. Çalışmadan elde edilecek çok ders var. Üzülerek belirmek gerekir ki, Türkiye nin kendi deneyimlerinden dahi pek iyi ders alamadığını görüyoruz. Türkiye son yarım yüzyıl içinde dör önemli kriz yaşamışır. Bunlar 1960, 1980, 1994 ve 2001 yılı krizleridir. Büün bu krizlerde ülkede uygulanan döviz kuru poliikaları önemli rol oynamışır ve 1980 krizleri içe dönük ekonomi koşullarında, sabi kur poliikalarının uygulandığı dönemde yaşanmış krizlerdir. Bu krizlerin emel nedeni, aran enflasyon oramında sabi kur ve sabi faiz poliikaları uygulanmış olmasıdır. Kurlar sabi uulduğundan TL nin değeri giderek armış; faizler sabi uulduğundan reel faizler giderek düşmüş, haa negaif reel faize dönüşmüşür. Türk parasının aşırı değerlenmesi dış ödemeler dengesini olumsuz ekilemiş, ülke döviz darboğazına akılmış, o zamanların söylemiyle, 1960 lara gelindiğinde, ülke kahve ihal edemez duruma düşmüş ; 1980 lere gelindiğinde ise ülke 70 sene muhaç kalmışır ve 2001 krizleri Türkiye nin liberal ekonomi poliikaları izlemeye çalışığı bir dönemde, uyguladığı isikrar poliikalarının yaraığı krizlerdir. Bu poliikaların emelinde kur çıpası uygulaması yamakadır. Her iki krizde de, enflasyon yeerince hızlı düşürülemediğinden, TL aşırı değer kazanmışır. TL nin aşırı değer kazanması bir arafan dış icare açıklarını arırırken, bir yandan da sıcak paranın ülkede çok yüksek, ekonominin aşıyamayacağı düzeylerde dolar bazında kazanç elde emesiyle sonuçlanmışır. Bu nedenle de krizlerin ülke ekonomisi üzerindeki ahribaları daha ağır olmuşur krizi ile Türkiye döviz kuru çıpası uygulamakan vazgeçmiş, kurların piyasalarda serbesçe sapanması uygulamasına geçmişir. Ancak, bu defa da dış kaynaklara dayalı bir

4 isikrar pakei benimsendiğinden, borçlanma sonucu ülkeye giren döviz, döviz kurlarını baskı alında umuş, Kısa sürede TL nin aşırı değerlenmesiyle sonuçlanmışır. Bugün Türkiye ekonomisi kırılganlığını korumakadır yılında Türkiye ekonomisi kısa vadeli yabancı sermayeye, dolar bazında, yüzde 58 lere varan faizler ödemişir. Bu derece yüksek faizler hiçbir şar alında ödenemeyecek kadar yüksek faizlerdir. Türkiye, yaşadığı krizlerden gerekli dersleri alamamışır. Alövsa Müslümov, Mübariz Hasanov ve Cenkan Özyıldırım ın yapığı bu değerli araşırmada belirildiği gibi Dünya da ek geçerli kur rejimi ercihi söz konusu değildir. İsikrar edbirleri ve enflasyonla mücadele poliikaları için de aynı şey söylenilebilir. İsikrar edbirleri için ve enflasyonla mücadelede ek reçee yokur. Aynı reçee farklı ülke koşullarında farklı sonuçlar, farklı reçeeler ise benzer sonuçlar verebilir. İsikrar programlarında çeşili poliikalar araç olarak kullanılır. Bu araçların birbirlerini ekileme biçimleri çok önemlidir. Programları oluşuran poliikaların bu ekileşimleri de hesaba kaarak, amaca yönelik, haa birbirlerini desekleyecek şekilde asarlanması gerekir. Genel halarıyla bir ekonominin emel amacının, rekabe oramında, ülkenin mukayeseli üsünlükleri çerçevesinde ülkeyi isikrarlı bir kalkınma emposunda umak olduğu söylenebilir. Piyasa ekonomilerinin uygulandığı oramlarda, piyasaları fiyalar (mal ve hizme fiyaları, kurlar, faizler ve ücreler) yönlendireceğinden, uygulamaya konan ekonomi programlarının, fiyaları bu amaca yönlendirmeleri de gerekir. Bu açıdan bakıldığında, uygulamaya konan kur rejimi ve poliikaları, ülke ekonomisinin mukayeseli üsünlükleri çerçevesinde, dış icare, üreim, isihdam, kamu kaynak ve harcamaları ve parasal poliikalarla büünleşirilmelidir. Yani, her şar alında geçerli ek bir poliika yokur. Bugün yaşadığımız gerçeklerin göserdiği gibi, kur çıpası da, serbes kur da TL nin aşırı değerlenmesine yol açarak dış icare açıklarını arırıp ülkenin kısa vadeli yabancı sermayeye soydurulmasıyla sonuçlanabilmekedir. İsikrar programları, hazır reçeelerin kullanılabileceği, basi programlar değildir. Bu programları asarlamadaki başarımız, bu konularda yapılan araşırmalarla deseklenecekir. Sevinerek belirmek gerekir ki, bu eserin kaynakçasından da anlaşılacağı gibi, günümüzde bu konularda pek çok araşırma yapılmaka bu araşırmalardan alınabilecek pek çok ders bulunmakadır. Alövsa Müslümov, Mübariz Hasanov ve Cenkan Özyıldırım ın yapığı bu değerli araşırmanın bilime ve bu konulardaki siyase oluşurma çabalarına çok önemli kakılar yapabileceğine inanıyorum. Prof. Dr. Özer Eruna 15 Mayıs, 2003

5 KISIM 1 GİRİŞ BÖLÜM 1 GİRİŞ

6 BÖLÜM 1 Giriş Havva elmayı Âdem e vermek yerine bir salkım Cezayir hurması karşılığında sasa, alıcı bu kez onu bir kilo İalyan zeyini ile değişirse, zeyin alıcısı İspanyol inciriyle ödeyene akarsa, incir üccarı ise karaçalı dalları gönderen İrlanda ya yollasa ve böylece dünyayı dolaşıp yine Mezopoamya ya gelen elmayı Âdem bir devekuşu karşılığında alsa, Âdem ile Havva çok daha zengin mi olurlardı? Bernard Shaw (1929) 1 Döviz kuru rejimi seçimi, ekonomi lieraüründe arışmaların sürekli odak konusu olmuşur. Sürdürülemez ara kur rejimlerinin son dönem ekonomik krizlerin (Meksika, Güney-Doğu Asya ülkeleri, Rusya, Brezilya, Türkiye) emel nedeni olarak görülmesi, bu konudaki arışmaları yeniden alevlendirmişir. Uygun kur rejiminin seçilmesi sorunu, sadece ekonomi eorisyenlerinin değil, aynı zamanda poliikacıların, bürokraların ve iş dünyasının sıkça arışığı konuların başında gelmekedir. Bu arışmaların emelinde, kur rejimlerinin ekonomik isikrar ve büyüme üzerindeki ekisi durmakadır. Ekonomi eorisi, kur rejiminin, ora vadede, doğrudan ve dolaylı olarak, isikrar ve büyüme üzerinde ekili olabileceğini gösermekedir. Doğrudan eki, şoklara uyarlanma sürecinden, dolaylı eki ise, kur rejiminin yaırım, asarruf, uluslararası icare, finansal sekör ve reel sekör üzerindeki ekilerinden kaynaklanmakadır. Kur rejiminin ekonomi üzerinde ekili olacağı genel olarak kabul görmüşken, hangi kur rejiminin daha iyi olduğu konusunda ikisaçılar arasında görüş birliği söz 1 Akarma: Eczacıbaşı, Ş. (1999), Bernard Shaw: Gülen Düşünceler, Remzi Kiabevi, 6. Basım, İsanbul, s.284.

7 konusu değildir. İkisaçılar arasında zımnen üzerinde görüş birliğine varılan konulardan birisi, belirli bir kur rejiminin her zaman için ve her ülke için en iyi rejim olarak kabul edilemeyeceğidir. Bu çalışmanın emel amacı, Türkiye de uygulanan kur rejimlerinin büünsel olarak, makroekonomi, finansal sisem ve reel sekör üzerindeki ekisini analiz emek ve hangi kur rejiminin daha faydalı olabileceği konusuna ışık umakadır. Bu çalışmada, öncelikle, döviz kuru rejimleri ve poliikalarıyla ilgili eorik arışmalar ve dünya ülkelerindeki uygulamalar incelenmiş, arkasından Türkiye de uygulanan kur rejimleri ve bu rejimlerin makroekonomi, finansal sisem ve reel sekör üzerinde ekileri eorik ve ampirik olarak analiz edilmişir. Çalışma, beş ana kısım ve on dör bölümden oluşmakadır. İkinci kısımda uygulamada ve eoride döviz kuru poliikaları ve rejimleri incelenmiş, üçüncü kısımda Türkiye ekonomisindeki gelişmeler açıklanmış ve günümüze kadar uygulanmış olan kur rejimleri analiz edilmiş, dördüncü kısımda Türkiye de son dönemlerde uygulanan kur rejimlerinin makro ve mikro ekonomik ekileri eorik ve ampirik olarak oraya konmuş, beşinci kısımda ise araşırma bulguları özelenmiş ve Türkiye de kur siseminin geleceği konusunda önerilerde bulunulmuşur. İkinci bölümde, uluslararası para siseminin evrimi arihsel perspekif içerisinde değerlendirilmekedir. Bu bölümde, değişik dönemlerde ve ülkelerde uygulanan para sisemleri, bu sisemlerin eorik emelleri, fayda ve sakıncaları, uygulamada karşılaşılan sorunlar, farklı sisemlerin ekonomik ekileri arışılmaka, son dönemdeki gelişmeler ışığında uluslararası para siseminin yakın gelecekeki perspekifi incelenmekedir. Üçüncü bölümde, dünya ülkelerinde uygulanan kur rejimleri analiz edilmekedir. Bu bağlamda uygulamada karşılaşılan on üç farklı kur rejiminin üsün ve eksik yönleri, bu rejimlerin fayda ve sakıncaları, bu rejimleri uygulayan ülkelerin deneyimleri akarılmakadır. Dördüncü bölümde, döviz piyasasına müdahale olmadığı zaman döviz kurlarını belirleyen piyasa dinamikleri analiz edilmekedir. Kurları belirleyen emel dinamiklerin analizi, piyasa dinamikleri ile çelişen hüküme müdahaleleri olması halinde oluşabilecek dengesizliklerin daha iyi anlaşılmasını sağlamaka ve daha sonraki bölümler için eorik alyapı oluşurmakadır. Beşinci bölümde para poliikası hedefleme sraejileri analiz edilmeke ve bir hedefleme sraejisi olan döviz kuru hedeflemesi diğer hedefleme sraejileri ile karşılaşırılmakadır. Bu bağlamda kur hedeflemesinin diğer hedefleme sraejilerine göre üsün ve eksik yönleri arışılmaka, uygulama açısından hangi poliikanın seçilmesi gerekiği konusuna ışık uulmakadır.

8 Alıncı bölümde değişik dönemlerde değişik ülkelerde uygulanan kura dayalı isikrar programları ve bu programların sonuçları analiz edilmekedir. Kura dayalı isikrar programı uygulayan hemen hemen üm ülkelerde karşılaşılan sorunlar ve bu sorunları açıklamak için gelişirilen eorik modeller bu bölümde arışılmakadır. Yedinci bölümde, Türkiye de 1990 yılına kadar uygulanan ikisa poliikaları ve ekonomik gelişmeler kısaca analiz edilmekedir. Sekizinci bölümde, 1990 yılından beri Türkiye de uygulanan ikisa poliikaları ve bu poliikaların sonuçları geniş bir şekilde analiz edilmeke, bu dönemde yaşanan iki büyük krizin (1994 ve 2001 krizleri) nedenleri araşırılmakadır. Dokuzuncu bölümde, Osmanlı dan beri Türkiye de uygulanan kur poliikaları ve bu poliikaların emel sonuçları arışılmakadır. Onuncu bölümde, Türkiye de uygulanan kur sisemlerinin reel sekör üzerinde ekileri eorik model çerçevesinde açıklanmaya çalışılmışır. On birinci bölümde, kur poliikalarının üreim ve emel makroekonomik değişkenler üzerindeki ekisi ampirik olarak VAR modeli çerçevesinde es edilmişir. On ikinci bölümde kur sisemlerinin bankacılık sekörü üzerindeki ekisi, asimerik bilgi modeli çerçevesinde değerlendirilmiş ve sürünen çapa kur rejiminin mevdua sigora sisemi ile beraber bankacılık sekörü üzerindeki ekisi deneysel dizayn yönemi kullanılarak, paramerik olmayan eslerle sınanmışır. On üçüncü bölümde ise kur poliikalarının reel sekör üzerinde, mikroekonomik ekileri analiz edilmişir. Bu bağlamda reel sekör işlemelerinin davranışlarının seçilen kur rejimlerinden nasıl ekilendiği ve kur poliikalarının işlemelerin kârlılık, verimlilik ve finansal risk gösergelerini ne yönde ekilediği panel veri çok değişkenli regresyon analizi yönemi ile ampirik olarak es edilmekedir. On dördüncü bölüm ise, bu çalışmanın sonuçlarını değerlendirmeke ve Türkiye de kur rejiminin geleceğini arışmakadır.

9 KISIM 2 TEORİ VE UYGULAMADA DÖVİZ KURU SİSTEMLERİ BÖLÜM 2 Uluslararası Para Siseminin Evrimi BÖLÜM 3 Döviz Kuru Rejimleri BÖLÜM 4 Dalgalı Kur Rejiminde Döviz Kuru Belirlenmesine Yönelik Teorik Yaklaşımlar BÖLÜM 5 Döviz Kuru Hedeflemesi Poliikaları BÖLÜM 6 Kur Dayalı İsikrar Poliikaları

10 BÖLÜM 2 Uluslararası Para Siseminin Evrimi Kenin rafik ışıkları gibi, uluslararası para sisemi yanlış çalışıp, insanların günlük yaşamını rahasız emeye başlayıncaya kadar doğal karşılanmakadır. Solomon (1977) A. GİRİŞ Döviz kuru, anım iibari ile, yabancı para birimlerinin yuriçi para birimi cinsinden değeri veya bunun ersine yuriçi para biriminin yabancı para birimleri cinsinden değeri olarak ifade edilir. Ancak, dar anlamdaki bu anım, bazı hususları dikkae almamakadır. Döviz kuru, anlık (spo) işlemler için espi edilebileceği gibi, döviz alım saımının gelecek bir arihe gerçekleşmesi için de belirlenebilir. Ayrıca, döviz kuru parasal bir fiya olarak anımlandığı için, ekonomik analiz açısından, parasal ve reel döviz kuru arasındaki fark önem arz emekedir. Döviz kuru rejimi seçimi uluslararası para siseminin emelidir. Uluslararası para siseminin arihsel evrimi ise beş emel aşamadan oluşmakadır: (i) (ii) (iii) (iv) (v) Çif Meal Maden Sandardı Alın Sandardı Alın Değişim Sandardı Esnek Kur Sisemleri Opimal Kur Alanları Bu bölümde bu aşamalar deaylı olarak incelenecekir.

11 B. ÇİFT MADEN METAL STANDARDI Çif meal maden sandardında (bimeallism) ülke, para biriminin fiyaını alın ve gümüş olarak anımlamaka ve anımladığı parienin korunması için gerekiği zaman paranın alın veya gümüş ile serbes değişimini sağlayacağını aahhü emekedir. Çif meal maden sandardı 19. Yüzyılın başlarında ABD, Fransa, Çin, Hindisan, Almanya ve Hollanda dahil, birçok ülkede uygulanmakaydı. Çif meal maden sandardının emel avanajlarından birisi yüksek fiya isikrarı sağlayarak uluslararası icarei eşvik emesidir. Çif meal maden sandardının savunucularından Irving Fisher (1911), bu rejimin monomeal sandarlarından daha fazla fiya isikrarı sağladığını öne sürmekedir. Faka çif meal maden sandardının beraberinde geirdiği sorunlar bu kur rejiminin bilimsel eleşirilerin hedefi olmasına neden olmuşur. Bu eleşirilerden birincisi, alın ile gümüşün piyasa fiyaları arasındaki oranının zaman içerisinde değişmesi ile ilgilidir. Oranının sürekli değişmesi çif meal maden sandardını benimseyen ülkenin parie anımlamasında sürekli revizyon gerekirmeke, bu durum ise isikrarsızlığa neden olmakadır. Örneğin, alın ve gümüş fiyaları arasında oranı, 1687 yılında %7 den 1913 yılında %3 e düşmüş, çif meal maden sandardını korumak iseyen ülkeler ise alın ile gümüş arasında oranını sürekli revize emek zorunda kalmışır (Velde ve Weber, 1998). Çif meal maden sandardına yöneilen ikinci önemli eleşiri ise, bu kur rejiminin uzun dönemde varolamayacağı ile ilgilidir. Gresham yasası 1 (Köü para iyi parayı kovar) çif meal maden sandardının isikrarsızlığa neden olabileceğini gösermekedir. Milon Friedman çif meal maden sandardını değerlendirirken, bu kur sisemini alernaif monomeal sandarlar arasında sürekli sandar değişimini içeren isikrarsız ve yeersiz para sandardı olarak anımlamışır (Friedman, 1990: s.87). Çif meal maden sandardının isikrarsızlığının yanı sıra dünyada alın üreim sürecinin hızlanması çif meal maden sandardının erk edilmesine neden olmuşur. Alın üreim sürecinin hızlanmasını ekileyen emel gelişmeler Kaliforniya (1848), Avusralya (1851) ve Güney Afrika da (1885) alının bulunması ile siyanür sürecinin 1887 yılında bulunmasıydı yılında Uluslararası Para Konferansı alın sandardını onayladı. İngilere 1816 yılından iibaren alın sandardını benimsemişi. Fransa, Almanya ve ABD ise 1873 yılından iibaren alın sandardına geçi. Hindisan ın alın sandardına geçmesi 1893 yılında oldu. 20. yüzyılın başlarında gelişmiş ülkeler arasında çif meal maden sandardını koruyan ülke kalmamışı. 1 Gresham yasası eski Yunanlılar arafından iyi bilinmekeydi. Haa, Arisophanes arafından Kurbağalar isimli oyununda gülmece unsuru olarak kullanılmışır.

12 C. ALTIN STANDARDI Alın sandardında ülke, para biriminin fiyaını alın cinsinden anımlamaka ve bu parieyi korumak için alınla para birimi arasında konveribilie sağlamakadır. Alın akışı ile fiyalar arasında ilişki mekanizması on sekizinci yüzyılın oralarında David Hume arafından fiya-alın para akımı eorisi (price-specie-flow mechanism) ile formüle edilmişir. Bir ilişki mekanizmasını bir örnekle açıklamak için Türkiye ve Azerbaycan döviz kuru rejimlerinin alın sandardına dayandığını varsayalım. Türkiye Azerbaycan la dış icareinde fazla veriyorsa, alın sandardı gereği Azerbaycan dan Türkiye ye alın akışı olacakır. Bu alın akışı Türkiye de para arzının genişlemesi, saın alma gücünün arması ve genel fiya düzeyinin yükselmesine yol açacakır. Genel fiya düzeyinin yükselmesi Türkiye pazarını yabancı ülke ürünleri için cazip pazar haline geirecek, Türkiye nin ihalaının arması, ihracaının ise azalması gözlemlenecekir. Bu durumda, alın sandardına dayalı kur rejimine sahip ülkelerin uluslararası icare ve ödemeler dengesi sağlanacakır. Fiya değişimleri dışında isihdam ve gelir ekileri de bu ayarlama sürecine dahil edilebilir. Dış icare fazlası veren ülkede (Türkiye) bu fazla sebebiyle isihdam ve gelir aracak, açık veren ülkede (Azerbaycan) ise azalacakır. Faka alın sandardı rejimi ayarlama mekanizması sayesinde Azerbaycan dış icare açığı zaman içerisinde kapanacak, isihdam ve gelir yükselecek, bunun ersine Türkiye de ise isihdam ve gelir başlangıç durumuna gerileyecekir. Alın sandardı alında döviz kurunun sabi oluşu ülkeler arasında alın akışları sayesinde sağlanmakadır. Örneğin, 1 TL nin 0.02 gr. alın, Azerbaycan para birimi olan Mana ın ise 0.01 gr. alın içerdiğini varsayalım. Bu durum 1 TL = 2 Mana pariesinin oluşmasına neden olur. Azerbaycan ın Türkiye ye olan dış icareinde açık vermesi, ihala ödemelerinin yapılması için TL ye olan alebi arıracakır. Bu alep arışı, varsayalım ki, döviz piyasalarında 1 TL ni 2.2 Mana değerine yükselecekir. Faka ülkeler arasında alın akışı, bu kurun sürdürülebilir kur olmadığını oraya çıkaracakır. 1,000,000 Mana borçlanarak, bu uarı Azerbaycan da 10,000 gr alına dönüşüren arbirajcı bu alını Türkiye ye geirerek 500,000 TL saın alacakır. Türkiye de aldığı 500,000 TL ni ise Azerbaycan a göürerek, yeni döviz kuru olan 1 TL = 2.2 Mana kuru üzerinden 1,100,000 Mana a dönüşürecek, aldığı 1,000,000 Mana borcu iade ederek 100,000 Mana kâr edecekir. Böylelikle, ülkeler arasında arbiraj harekeleri sonucunda kur alın sandardının öngördüğü başlangıç parieye geri dönecekir. Alın sandardının sabi döviz kuru ile uyumlu çalışmasının önemli nedenlerinden birisi, ülkenin para birimi ile belli mikarda alın eşdeğeri arasında çif yönlü konveribilie sağlanmasına yüksek öncelik ve önem verilmesidir. Konveribilienin esas poliika amacı oluşu, spekülaif sermaye harekelerinin isikrarsızlığa değil, isikrara neden olmasını sağlar. Para birimi konveribiliesinin her halükarda

13 sağlanacağı ile ilgili kuvveli genel bekleni, alın sandardına abi para biriminin alın arbirajına yol açacak düzeye gelmesi durumunda spekülaörlerin para biriminin güçlenmesine yardımcı olacak yönde pozisyon almalarını sağlamakadır. Alın sandardının emel faydalarından birisi uluslararası parasal ayarlama mekanizmasının simerik oluşudur (Krugman ve Obsfeld, 2000). Bir ülke rezervlerini kaybeiğinde para arzı azalmaka, buna karşılık yabancı ülkeler rezerv kazanmaka ve para arzı genişlemekedir. Diğer sabi döviz kuru sisemi olan alın değişim sandardında ise bunun ersine asimerik mekanizma söz konusudur. Alın değişim sandardı akip eden ülke (rezerv para ülkesi değilse) para rezervi kazandığında veya kaybeiğinde, rezerv para ülkesinin para arzında hiçbir değişiklik söz konusu olmaz ve sadece o ülkenin ulusal para durumu ekilenir. Alın sandardının bir diğer faydası, parasal genişleme üzerine sınır koymasıdır. Alın sandardı rejiminde ekonomideki para arzı genişlemesinin bir sınırı olduğundan, genişleici para poliikaları ile genel fiya düzeyini ekilemek olanaksızdır. Faka, örneğin, rezerv para sandardında rezerv para ülkesi sınırsız para basarak, genel fiya düzeyini ekileyebilir. Alın sandardının sakıncalarının başında ise isihdam arışı için para poliikası kullanımının sınırlandırılması geliyor. Dünya çapında bir durgunluk söz konusu olduğunda, para poliikası üzerindeki bu sınırlama durgunluğun derinleşmesine neden olur. İkinci önemli sakınca, alın sandardı rejiminde fiya isikrarının alın ile ekonomideki ürün ve hizmelerin göreceli fiyaları arasında ilişkiye bağlı olmasıdır. Bu sebepen dünya ekonomisinde yeni alın rezervlerinin bulunması fiyalar genel düzeyinde geniş dalgalanmalara sebep olabilmekedir. Alın sandardının üçüncü sakıncası, uluslararası rezervlerin ekonomideki büyümelere paralel olarak büyümesinin amamen yeni alın rezervlerinin bulunmasına bağlı olmasıdır. Bu ise dünya çapında geniş işsizliğe yol açabilecek kadar önemli bir sorundur. Dördüncü sakınca, alın sandardının, büyük alın rezervlerine sahip Rusya ve Güney Afrika gibi ülkelere alın pazarı aracılığıyla uluslararası makroekonomik koşulları ekileme gücü vermesidir. Alın sandardı 19. Yüzyılın sonlarına doğru çeşili ülkelerce benimsenmeye başlanmışır yılında sadece Büyük Brianya, Avusralya, Kanada ve Porekiz de geçerli olan alın sandardı, 1910 yılında arık dünya ülkelerinin büyük çoğunluğu arafından kabul edilmişir (Meissner, 2002). Alın sandardının ülkelere geirdiği en önemli arılardan birisi de uluslararası icarein genişlemesi olmuşur. Alın sandardının kabul edilmeye başladığı 1870 yılından 1910 yılına kadar uluslararası icare hacmi yaklaşık %30 luk bir büyüme gösermişir (López-Córdova ve Meissner, 2000). Diğer arafan, alın sandardı döviz kuru riskini minimize eiğinden, uluslararası sermaye piyasalarında borçlanma maliyelerinin düşüğü de gözlemlenmişir (Bordo ve Rockoff, 1996).

14 Uluslararası alın sandardı döneminde geçerliliğini korumuşur. Bu dönemde Londra uluslararası para siseminin merkezi haline gelmişir. Bu dönem içerisinde alın sandardının isikrarını nasıl koruyabildiğini araşıran bilimsel çalışmalar uygun makroekonomik oram (göreceli olarak daha az oranda makroekonomik dalgalanmalar) ve piyasaların esnekliğinin (fiya ve mikarların makroekonomik dalgalanmalara göreceli olarak daha hızlı uyum sağlaması) bu isikrarın sağlanmasında büyük öneme sahip olduğunu vurgulamışır (Bayoumi ve Eichengreen, 1995). Birinci. Dünya Savaşının palak vermesi ile ülkelerin büyük çoğunluğu alın sandardından kopu. Büyük Brianya, Fransa, Almanya ve Rusya alın ile kendi para birimleri arasında konveribilieyi askıya aldı ve alın ihracaını sınırlandırdı. Savaşın sona ermesiyle alın sandardında geri dönüş ivmesi hızlandı. ABD (1919), Büyük Brianya (1925), İsviçre (1928), Fransa (1928) ve İskandinav ülkeleri (1928) alın sandardına geri döndü. Alın sandardının 1929 Büyük Dünya Buhranının emel sebeplerinden biri olduğu iddia edilmekedir (Eichengreen ve Temin, 1997; Cecchei, 1998). John Maynard Keynes, 1923 yılında alın sandardını uluslararası para siseminin barbar kalınısı (barbarous relic) olarak adlandırmışır. Büyük Buhran döneminde alın sandardını erk eden ülkelerin ekonomik durgunluğu alın sandardını kullanmaya devam eden ülkelerden daha çabuk alaabildiği de lieraürdeki bulgular arasındadır (Eichengreen ve Sachs, 1985). Alın sandardının büyük durgunluğu daha da derinleşirmesi ülkelerin alın sandardından yeniden kopmasına neden oldu. Büyük Brianya, Kanada, İsveç, Avusurya ve Japonya alın sandardını 1931 yılında, ABD 1933 yılında, Fransa ise 1936 yılında erk ei. D. ALTIN DEĞİŞİM STANDARDI: BRETTON WOODS SİSTEMİ İkinci Dünya Savaşından sonra Temmuz 1944 arihinde New Hampshire (ABD) eyaleine bağlı Breon Woods da bir araya gelen 44 ülkenin emsilcileri Uluslararası Para Fonunun (IMF) esasını koyan Anlaşma Maddelerini hazırlayarak imzaladılar. Breon Woods anlaşmasının geirdiği en önemli sonuçlardan birisi alın değişim siseminin esis edilmesidir. Bu anlaşmaya göre ülkelerin para birimi alın veya alına bağlanmış para birimine bağlanıyordu. Kısa dönemde, döviz kurunun sabi parienin en fazla %1 aralığı içerisinde dalgalanması mümkündü. Uzun dönemde ise bir emel dengesizlik sorunu söz konusu olursa, IMF nin onayı ile ek araflı devalüasyona izin verilmekeydi. Cari ödemeler dengesi işlemleri için serbes konveribilieye izin verilmeke, faka spekülasyonları önlemek için sermaye konrolleri uygulanmakaydı.kısa vadeli ödemeler bilançosu dengesizliği resmi rezervler ve IMF kredileri yardımı ile giderilmeke, döviz piyasalarına müdahalenin ulusal para arzı üzerinde ekisi ise serilize edilmekeydi. Ülkelere makroekonomik özerklik anınmaka, genel fiya düzeyi ve isihdam amaçları ile ilgili ulusal poliikalar akip edilmesine olanak verilmekeydi.

15 Bordo ve Schwars (1999) ise yılları arasında 5 sanayileşmiş ülkenin (ABD, İngilere, Fransa, Almanya ve Japonya) enflasyon ve büyüme oranı gibi iki emel makroekonomik gösergelerini analiz emişir. Bu çalışma, arihsel olarak en düşük enflasyon oranının alın sandardı döneminde olduğu ve Breon Woods döneminde enflasyon oranının, dalgalı kur dönemine göreceli olarak daha düşük olduğu sonucuna varmışır. Kişi başına milli gelir arış oranı ise en yüksek düzeyine Breon Woods döneminin konveribilie al döneminde ulaşmış, en düşük arış oranı ise, iki savaş arası ( ) dönemde gerçekleşmişir. Ayrıca, Breon Woods döneminin konveribilie al döneminde, gelirdeki dalgalanmalar da en az düşük seviyesinde olmuşur. Breon Woods anlaşması ülkelere kendi para birimlerini alına bağlamasına olanak verse de, sisem sabi kura dayalı dolar sisemine dönüşmüşü. Bu sisem alında sadece ABD kendi parasını alın olarak anımlamaka (1 ons Alın = 35 ABD $), diğer ülkeler ise kendi para birimlerini ABD Dolarına sabi kur üzerinden bağlamakaydı. Bu sisem fazlalık sorununu (redundancy problem) çözmekeydi. Fazlalık sorununa göre dünyada N ülke varsa, N -1 sayıda ülkenin kur poliikası N. ülkenin kurunu belirlemek için yeerlidir. Dolayısıyla, N. ülke pasif kalmalı, bağımsız hareke ememelidir. Bu N. ülke, yeni alın değişimi sandardında ABD idi. ABD kendi siseminde alın sandardını korumak için parasal özerkliğini önemli ölçüde erk emişi. Diğer ülkeler ise resmi uluslararası rezervlerini alın veya Dolar varlıkları olarak umakaydı. Yabancı ülkeler Dolar varlıklarını faiz geirisi olan ABD hazine bonosu şeklinde uuğundan faiz geirisi de kazanmakaydı. Alın değişim sandardının geniş olarak kabul görmesinin ana sebeplerinden birisi de, ABD dışında para oorielerinin ABD Hazinesinin Dolar ile alın arasındaki çif yönlü konveribilieyi sağlayabileceğine inanmalarıydı. Alın değişim sandardı aslında Breon Woods anlaşması ile oraya çıkan yeni bir olgu değildi. Alın sandardının geçerli olduğu 19.Yüzyılın sonu, 20. yüzyılın başlarında bazı sömürge ülkeler ve gelişen pazar ülkeleri (Japonya ve İskandinav ülkeleri gibi) alın rezervlerini serlin ve diğer emel döviz birimlerinin faiz geiren finansal varlıklarına yaırmaka idi. Bu sayede Birinci Dünya Savaşı başladığı zaman dünyada uluslararası rezervlerin %20 si yabancı para rezervlerinden oluşmakaydı (Linder, 1969) yılında yapılan Genoa Konferansı (İalya) dünyanın alın değişim sandardına dönmesini avsiye emiş, bu yolda yılları arasında dünya çapında alın değişim sandardı esis edilmiş, İngilere ve ABD para birimleri rezerv para olarak seçilmişi (Bordo ve MacDonald, 2001) büyük Dünya Buhranı ve 10 yıl sonrasında İkinci Dünya Savaşının başlaması alın değişim siseminin askıya alınmasına neden olmuşu.

16 Alın değişim sandardından ikinci kez vazgeçilmesinin arkasında ise bu defa Triffin ikilemi (Triffin dilemma) duruyordu. Triffin (1960), Breon Woods siseminin uzun dönemde ayaka kalmasının imkansız olduğunu ve güven sorunu nedeniyle çökeceğini öngörmekeydi. Buna göre, ülkelerin uluslararası icareinin giderek büyümesi uluslararası rezerv ihiyacını arıracak, bu durumda Merkez Bankaları mecburen Dolar varlıklarını arırmak durumunda kalacakır. Bu durum ellerindeki Dolar varlıklarının ABD Hazinesinde mevcu alın rezervlerini aşacağı nokaya kadar devam edecekir. ABD aahhü eiği gibi bu Dolarların ümünü, 1 ons alın = 35 ABD $ pariesinden bozduramayacağı için Merkez Bankalarında bir güven sorunu başlayacak ve ellerindeki Doları hızla alına dönüşürmeye çalışacaklardı. Bu ise alın değişim sandardının sonunu geireceki. Triffin, IMF nin kendi para birimini çıkararak, ülkelerin uluslararası rezervlerini Dolar yerine bu para birimi cinsinden umasını önerdi. Aslında bu öneri IMF i Dünya Merkez Bankasına dönüşüreceki ve Keynes in Breon Woods anlaşması sırasında eklif eiği, faka kabul eiremediği eklif ile örüşüyordu. Ve arih Triffin i haklı çıkardı yılları arasında ABD den özel sermaye akışı yabancı resmi rezervlerin genişlemesine neden oldu yılında ABD den sermaye akışlarının önünü kesmek için özel vergiler konulmaya başladı. Vienam savaşının yüksek faurası mali genişlemeye, mali genişleme ise genel fiya düzeyinin yükselmesine ve ABD ödemeler dengesi fazlasının erimesine neden oldu. Başlangıça daralıcı para poliikası benimsenmesine rağmen, yüksek faiz oranlarının inşaa sekörü üzerinde negaif ekisi ABD Merkez Bankasını (Federal Reserve Bank) yıllarında daha genişlemeci para poliikaları benimsemesine neden oldu. IMF, 1967 yılında Triffin in öngördüğü kendi para birimi olan Özel Çekme Haklarını (Special Drawings Righ - SDR) çıkardı. SDR, Merkez Bankaları arasındaki işlemlerde kullanılacakı. Faka SDR nin çıkarılması bile alın değişim sandardı üzerindeki baskıları fazla hafifleemedi. Triffin in öngördüğü son oldukça yaklaşmışı. Londra Alın Borsasında 1967 sonu ve 1968 senesinin başlarında spekülaörler alın saın almaya başladı. Alına hücum sonucu Merkez Bankaları 17 Mar 1968 arihinde iki bağlı alın pazarının (wo-ier gold marke) oluşuğunu ilan ei. Özel alın üccarları alın fiyaının piyasadaki arz alep dengesine bırakıldığı özel pazarda, Merkez Bankalarının ise eskiden olduğu gibi bir ons alının 35 ABD Dolarına eşi olduğu resmi pazarlarda işlem yapması kararlaşırıldı. Faka alın değişim sandardı arık dünya çapında parasal genişleme karşısında oomaik sınırlama koyacak güce sahip değildi yılına gelindiğinde ABD de yükselen işsizlik ve cari ödemeler dengesi açığı, piyasaların Dolar devalüasyonu beklenisini oldukça kuvvelendirdi. 15 Ağusos 1971 arihinde ABD başkanı Richard Nixon, ABD nin alın sandardını erk eiğini ve alın ile Dolar arasındaki sabi parienin kopuğunu resmen ilan ei. Aralık 1971 de Washingon da (ABD) yapılan Smihsonian Anlaşmasına göre ABD Doları esas yabancı ülke paralarına göre %8 oranında devalüe edildi. Faka çok kısa süre içerisinde Dolar

17 kurundaki bu devalüasyon oranının yeersiz olduğu oraya çıkı. Dolara spekülaif hücumlar karşısında 12 Şuba 1973 arihinde %10 oranında yeni devalüasyon yapıldı. Faka spekülaif harekeler o kadar yoğundu ki, 1 Mar-18 Mar 1973 arihleri arasında döviz piyasaları kapaılmak zorunda kaldı. Döviz piyasaları 19 Mar a yeniden açıldığında Japon ve esas Avrupa para birimleri Dolar karşısında serbes dalgalanmaya bırakıldı. Başlangıça bu geçici bir düzenleme olarak düşünülse de, yeni bir dönem esnek kur sisemleri dönemi başlıyordu. E. ESNEK KUR SİSTEMLERİ Esnek kur sisemleri alında para biriminin değeri alın veya başka bir ülkenin rezerv para birimine bağlanmamakadır. Para biriminin değeri uluslararası finansal piyasalarda, arz ve alep dengesinde belirlenmekedir. Esnek kur sisemleri alında döviz kurları, kabaca, ülke para birimlerinin göreceli saınalma gücüne göre belirlenmekedir 2. Esnek döviz kurlarının emel üç faydası, para poliikasında özerklik sağlaması, simerik yapıya sahip olması ve döviz kurlarının oomaik olarak isikrar sağlamasıdır (Krugman ve Obsfeld, 2000:s.569): (i) Para Poliikasında Özerklik: Esnek kur sisemleri alında Merkez Bankaları döviz kurunu ayarlamak için piyasaya müdahale emek zorunda kalmamaka, iç ve dış dengeyi sağlamak için para poliikasını kullanabilmekedir. Breon Woods siseminin çökmesinin emel nedenlerinden birisi yabancı ülkelerin alın değişim sandardı mekanizması çerçevesinde, ABD nin enflasyonunu ihal emesi idi (Krugman ve Obsfeld, 2000). Faka yeni esnek kur siseminde bu sorun amamen oradan kaldırılmaka, ülkeler bağımsız kur poliikaları izlediğinden diğer bir ülkenin enflasyonunu ihal emek zorunda kalmamakadır. (ii) Simeri: Esnek kur sisemleri alın değişim sandarlarının emel sorunlarından biri olan asimeriyi oradan kaldırmakadır. Her ülke kendi parasal koşullarını ekileme ve düzenleme yekisine sahipir. Her hangi bir ülke ek başına diğer ülkelerin parasal koşullarını ekileyemez. (iii) Kurların oomaik ayarlama mekanizması: Alın ve alın değişim sandardının en önemli sakıncalarından birisi, bu sandarlar alında sabi döviz kuru yanlış ise kur ayarlaması yapılamaması, faka üm diğer makroekonomik değişkenler üzerinde ayarlama yapılmasıdır. Esnek kur sisemleri, oomaik ayarlama mekanizması sayesinde bu 2 Esnek kur sisemlerinin belirlenmesi ile ilgili eorik yaklaşımlar dördüncü bölümde deaylı olarak arışılacağı için bu bölümde fazla yer verilmeyecekir.

18 sakıncayı gidermekedir. Esnek kur sisemleri alında yuriçi ve yurdışı ürün fiyaları arasındaki ayarlama döviz kurları aracılığıyla gerçekleşmekedir. Bu sebeple, kurlarda bir yanlışlık söz konusu ise kurların kendisi ayarlanmaka ve dengesizlikler giderilmekedir. Yuriçi ücreler ve fiyalar göreceli olarak esnek olmadığı için gerekli ayarlamayı yapamamakadır. Faka, esnek kur siseminde kurların önceden belirlenmiş kurumsal al ve üs sınırları olmadığı için ayarlama süreci için daha esnek araçlar söz konusudur. Esnek kur sisemlerinin sakıncaları ise beş emel argüman şeklinde ifade edilebilir (Krugman ve Obsfeld, 2000:s.573): (i) Disiplin sorunu: Merkez bankalarının enflasyonis poliikalar izlemesi para disiplininden kopuşu beraberinde geirmekedir. Halbuki alın ve alın değişim sandardında kurlar sabilendiği için böyle bir sorun söz konusu değildir. (ii) Spekülasyonlar ve para piyasalarının isikrarsızlığı: Döviz kurlarının değişeceği ile ilgili spekülasyonlar döviz piyasalarında isikrarsızlığa, dolayısıyla ülkenin iç ve dış dengesi üzerinde olumsuz ekiye sahip olabilir. (iii) Uluslararası icare ve yaırımın engellenmesi: Esnek kurlar döviz kurlarındaki değişimleri belirsiz hale geirdiğinden fiyalar ve dolayısıyla, uluslararası icare ve yaırım üzerinde olumsuz ekiye sahipir. (iv) Koordinasyonsuz ekonomik poliikalar: Triffin (1986), esnek kur sisemleri alında döviz kurlarının aşırı volailie göserdiğini iddia emekedir. Faka Melzer (1986), esnek kur sisemlerine geçişen sonra fiya ve çıkıların öngörü haalarının değişkenliğinin azaldığını gösermekedir. Ekonomi lieraüründeki diğer araşırmalar ise döviz kurlarındaki dalgalanma derecesini belirleyen önemli ekenin ülkelerin bireysel olarak esnek veya sabi kur sisemi seçmesi değil, ülkelerin ekonomik poliikaları arasındaki koordinasyon düzeyi olduğunu gösermekedir. Esnek kur sisemlerinde ülkeler rekabeçi devalüasyon poliikalarına girişiğinde (komşuyu zarara sokma poliikaları - beggar-hy-neighbor policies), dünya ekonomisi bir büün olarak zarar görmekedir. (v) Fazla özerklik illüzyonu: Esnek kur sisemleri ülkelere gerçeke daha fazla özerklik vermemekedir. Kurlardaki değişimin boyuu Merkez Bankalarını yoğun olarak döviz piyasalarına müdahale emesine sebep olabilmekedir. Dolayısıyla, esnek kur sisemleri ülkelere makroekonomik poliikalarda daha fazla özerklik vermeden sadece ekonomide belirsizliği arırabilir.

19 Breon Woods siseminden esnek kur sisemlerine geçişe iki emel aşama vardır. İlk aşama, Ocak 1976 da IMF üyelerinin üzerinde anlaşıkları Jamaika Anlaşmasıdır. Bu anlaşmaya göre: (i) IMF üyeleri esnek kur sisemlerine geçebilir ve döviz piyasalarında aşırı volailieyi önlemek amacıyla piyasaya müdahale edebilir. (ii) Alın değişim sandardı resmi olarak erk edilmekeydi. IMF de bulunan alın soklarından yarısı üye ülkelere iade edilecek, diğer yarısı ise saılarak fakir ülkelere yardım amacı ile kullanılacakı li yıllardan iibaren Reagan yöneimi sırasında ABD ekonomisinin büçe açığı ve ödemeler dengesi açığı giderek büyümeye başladı. ABD Dolarının aşırı değerlenmiş olduğu durumu oraya çıkmakaydı. Eylül 1995 de G-5 ülkeleri (Fransa, Japonya, Almanya, Büyük Brianya ve ABD) arasında imzalanan Plaza Anlaşması (Plaza Accord) ABD nin dış icare açığı sorunu çözmek için Doların devalüe edilmesini onayladı ve bu amacı gerçekleşirmek için döviz piyasalarına müdahale emek konusunda anlaşı. Doların düşmeye başlaması belli bir süre sonunda sanayileşmiş ülkeler arasında Dolar kurunun aşırı düşebileceği endişesi uyandırdı ve Paris eki G-7 ekonomi zirvesinde (1987) Louvre Anlaşması (Louvre Accord) imzalandı. Breon Woods siseminden esnek kur sisemlerine geçişe ikinci aşamayı oluşuran Louvre Anlaşmasına göre G-7 ülkeleri döviz kurlarında isikrar sağlamak için daha fazla işbirliği içerisine girecek ve kendi makroekonomik poliikalarını koordineli olarak yürüeceklerdi. Bu anlaşma yöneimli dalgalı (managed-floa) kur sisemlerine geçilmesine ve döviz kurlarının daha isikrarlı raya ourmasına neden oldu. F. OPTİMAL KUR ALANLARI Uluslararası para siseminin evriminin günümüze kadar gelen en son aşaması, canlı örneğini Avrupa Para Siseminde gördüğümüz opimal kur alanlarıdır. Opimal kur alanları, ilk defa ekonomi lieraüründe Rober Mundell arafından 1961 yılında yayınlanan makalesinde anımlanmışır 3. Bu çalışmasında, Mundell, bir bölgenin veya ülkenin para birliğine kaılması halinde hangi şarlar alında fayda sağlayacağını açıklamakadır. Mundell, bir arafan, para birliğine giren bölgede işlem maliyelerinin düşeceğine, diğer arafan ise bağımsız para biriminden vazgeçmenin, para poliikası özerkliğini kaybeme gibi çeşili sakıncaları olduğuna dikka çekmekedir. Mundell, bir bölgenin opimum kur alanı oluşurmasının veya daha büyük para birliğinin bir parçası olmasının bu maliye ve faydaların ne oplamına bağımlı olduğunu gösermekedir. Opimal kur alanları para birimini komşu bölgenin para birimine bağlanması durumunda fayda sağlayacak kadar ufak ve açık olmayan, faka 3 Opimal kur alanları lieraürüne kakıda bulunan diğer önemli çalışmalar McKinnon (1963), Kenen (1969) ile Tower ve Wille (1976) arafından yazılmışır.

20 aynı zamanda daha ufak bölgelere ayrıldığı durumda fayda sağlayacak kadar büyük olmayan bölgeler olarak anımlanmakadır (Frankel, 1999). Opimum kur alanları hipoezi 1961 yılında oraya aılsa da, arihi daha eskiye dayanmakadır. Örneğin, ABD nin opimum kur alanı olup olmadığı lieraürde bir arışma konusudur. ABD nin uzun süre opimum kur alanı olamadığı ve 1930 lu yıllardan iibaren aran federal mali ransferler ve banka mevdua sigorası ile opimum kur alanına dönüşüğü iddia edilmekedir (Rockoff, 1999). Opimum kur uygulamalarının dünyada en iyi örneklerinden birisi, Avrupa Para Birliğidir. Breon Woods siseminin hala geçerli olduğu dönem olan Mar 1971 de, Avrupa Konseyi, Orak Pazar ülkelerini (sonradan AB ülkeleri) ekonomik ve parasal birliğe doğru göürecek Werner Planını hazırlayıp kabul ei. Ülkeler, Werner Planı kapsamında, Avrupa para birimlerinin kendi aralarında dalgalanmalarını isikrara kavuşurmak üzerinde anlaşılar. Avrupa para birimlerinin kendileri arasında döviz kuru harekeleri küçülmeke (yılan), Dolara (ünel) karşı ise göreceli olarak büyük kalmaka idi. Bu sebeple, bu sisem üneldeki yılan (snake in he unnel) ismini almışı. Breon Woods siseminin çöküşü ve Smihsonian Anlaşması üzerine Nisan 1972 arihinde ekrar bir araya gelen Avrupa ülkeleri yılan aralığının ± %2.25, ünel aralığının ise ± %4.50 olması üzerinde anlaşılar yılları arasında döviz kuru ayarlaması ile ilgili çeşili düzenlemeler yapıldı. Aralık 1978 arihinde Avrupa Şûrası Mar 1979 arihinden geçerli olmak üzere Avrupa Para Birliğinin kurulmasını kabul ei yılında Avrupa Para Birimi (ECU European Currency Uni) anımlandı. 1 Ocak 1999 arihinden iibaren Euro, ECU nun yerini aldı. Günümüzde AB ye üye 15 ülkeden 12 si Euro nu ulusal para birimi olarak kullanmakadır. AB ye yeni üye olan ülkelerin ise yakında Euro ya geçmesi beklenmekedir. AB dışında, Dünya nın birçok ülkesinde de, opimum kur alanlarına doğru son yıllarda bir kayma olduğu görülmekedir. Opimal kur alanlarının farklı bir uygulaması olan, Dolarizasyon Ekvador ve El Salvador da günümüzde uygulanmaka, Meksika, Guaemala ve Peru da ise akif gündem maddesini oluşurmakadır. Alı Baı Afrika ülkesi 2003 arihinde bölgenin orak para birimini kurmak üzerinde anlaşmışır. On bir Güney Afrika ülkesi Doları kabul emek veya muhemelen Güney Afrika para birimi, Rand a endekslenmiş bağımsız para birliği kurmak üzerinde arışmakadır. Alı perol üreicisi Arap ülkesi (Suudi Arabisan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Umman, Kaar ve Kuvey) 2010 yılında para birliği kurma niyelerini ilan emişir. Diğer arafan, bazı ülkeler AB Doları veya Euro ile para kurulu oluşurmuşur. Avusralya ve Yeni Zelanda nın para birliği (ANZAC Doları) kurması da, ekonomi lieraüründeki son arışmalar (örneğin, Grimes, Holmes ve Bowden, 2000) arasındadır.

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler Dolar Kurundaki Günlük Harekeler Üzerine Bazı Gözlemler Türkiye Bankalar Birliği Ekonomi Çalışma Grubu Toplanısı 28 Nisan 2008, İsanbul Doç. Dr. Cevde Akçay Koç Finansal Hizmeler Baş ekonomis cevde.akcay@yapikredi.com.r

Detaylı

Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ No:09/5

Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ No:09/5 Araşırma ve Para Poliikası Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ No:09/5 Para Poliikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası Gelişmeler K. Azim ÖZDEMİR Temmuz 2009 Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

I. Uluslararası Parasal Ortam 1

I. Uluslararası Parasal Ortam 1 İÇİNDEKİLER Ön Söz Teşekkür Öğrenciye Editör ün Notu XI XIII XV XIX I. Uluslararası Parasal Ortam 1 1. Döviz Piyasası 3 Döviz İşlem Hacmi 3 Coğrafi Döviz Kuru İşlemi 4 Spot Döviz Kurları 7 Döviz Arbitrajı

Detaylı

A. ENFLASYON VE İŞSİZLİK A.1. Enflasyon ve Tanımı: Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artışlardır. Temel olarak ortaya çıkış nedenleri üçe ayrılır:

A. ENFLASYON VE İŞSİZLİK A.1. Enflasyon ve Tanımı: Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artışlardır. Temel olarak ortaya çıkış nedenleri üçe ayrılır: A. ENFLASYON VE İŞSİZLİK A.1. Enflasyon ve Tanımı: Fiyalar genel düzeyindeki sürekli arışlardır. Temel olarak oraya çıkış nedenleri üçe ayrılır: Birincisi, Maliye Enflasyonu üreim girdilerinin fiyaları

Detaylı

Para Politikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası Gelişmeler. K. Azim Özdemir

Para Politikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası Gelişmeler. K. Azim Özdemir Cenral Bank Review ISSN 1303-0701 prin / 1305-8800 online 2009 Cenral Bank of he Republic of Turkey hp://www.cmb.gov.r/research/review/ Para Poliikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası

Detaylı

DÖVİZ KURU POLİTİKALARI VE TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU OYNAKLIĞININ ETKİLEŞİMLERİ

DÖVİZ KURU POLİTİKALARI VE TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU OYNAKLIĞININ ETKİLEŞİMLERİ ARAŞTIRMA RAPORU (Kamuya Açık) DÖVİZ KURU POLİTİKALARI VE TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU OYNAKLIĞININ ETKİLEŞİMLERİ DR. MUSTAFA ÖZÇAM BAŞUZMAN ARAŞTIRMA DAİRESİ 27.02.2004 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ... 1 2. DÖVİZ KURU

Detaylı

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu) ZİRAAT BANKASI 2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI (40 Test Sorusu) 1 ) Aşağıdakilerden hangisi bir kredi derecelendirme kuruluşudur? A ) FED B ) IMF C ) World Bank D ) Moody's E ) Bank

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM: ULUSLARARASI FİNANSAL MİMARİ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM: ULUSLARARASI FİNANSAL MİMARİ vi İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM: ULUSLARARASI FİNANSAL MİMARİ BİRİNCİ BÖLÜM ULUSLARARASI FİNANS VE GENEL ÇERÇEVESİ 1.1. Uluslararası Finansın Konusu... 3 1.2. Ulusal-Uluslararası Finansal İşlem Ayrımı ve

Detaylı

Original Sin olgusu ve BRIC-T ülkelerinin Dış finansmana Dayalı Kalkınması. Tahsin BAKIRTAŞ

Original Sin olgusu ve BRIC-T ülkelerinin Dış finansmana Dayalı Kalkınması. Tahsin BAKIRTAŞ 5 inci İSTANBUL EKONOMİ ve FİNANS KONFERANSI 26-27 Kasım 215 Original Sin olgusu ve BRIC-T ülkelerinin Dış finansmana Dayalı Kalkınması Tahsin BAKIRTAŞ Original Sin olgusu Bugünün dünya finans düzeninde,

Detaylı

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU DÖNEM İÇERİSİNDE BANKANIN YÖNETİM KURULU ÜYELERİNE İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER Dönem içerisinde Bankamız ortaklık yapısında değişiklik

Detaylı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 2010-8 / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 2010-8 / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası Sayı: 2010-8 / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI TCMB Faiz Kararlarının Piyasa Faizleri Ve Hisse Senedi Piyasaları Üzerine Ekisi Mura Duran Refe Gürkaynak Pınar Özlü Deren

Detaylı

DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġstenecek Veriler

DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġstenecek Veriler DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġsenecek Veriler BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam Madde

Detaylı

ELEKTRİK DAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ

ELEKTRİK DAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ ELEKTRİK DAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar ve Kısalmalar Amaç ve kapsam MADDE 1- (1Bu Tebliğ, 4628 sayılı

Detaylı

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş Sürecinin Planlanmasında Doğrusal En İyileme Tekniğinin Kullanılması

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş Sürecinin Planlanmasında Doğrusal En İyileme Tekniğinin Kullanılması Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş Sürecinin Planlanmasında Doğrusal En İyileme Tekniğinin Kullanılması Ahu Soylu, Mein Türkay* Koç Üniversiesi Endüsri Mühendisliği Bölümü Sarıyer, İsanbul ahusoylu@ku.edu.r,

Detaylı

REEL DÖVİZ KURU TEORİ VE UYGULAMA, KUR-ENFLASYON İLİŞKİSİ VE CARİ AÇIK

REEL DÖVİZ KURU TEORİ VE UYGULAMA, KUR-ENFLASYON İLİŞKİSİ VE CARİ AÇIK REEL DÖVİZ KURU TEORİ VE UYGULAMA, KUR-ENFLASYON İLİŞKİSİ VE CARİ AÇIK Doç. Dr. Cevdet Akçay 15 Haziran 2004 İstanbul Hilton Oteli Nominal Döviz Kuru Reel Döviz Kuru E = E TL/$ q = q TL/$ R Nominal Faiz

Detaylı

İçindekiler kısa tablosu

İçindekiler kısa tablosu İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011 TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ Dr.Süleyman Yaşar 17 Nisan 2011 AMERİKAN MALİ KRİZİNİN Düşük faiz politikası (2002-5) NEDENLERİ Risklerin önemsenmemesi Hesap

Detaylı

REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ. Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL

REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ. Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL Çalışmanın Amacı Finansal serbesinin başladığı 1990 sonrası dönemini kapsayan süreçe Türk Lirası nın değerlenmesinin Balassa- Samuelson

Detaylı

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%) 2016/17 Global İhracat-Büyüme Tahminleri Kaynak : EDC Export Credit Agency - ÜLKE ANALİZLERİ BÜYÜME ORANLARI ÜLKELERİN YILI BÜYÜME ORANLARI (%) Avrupa Bölgesi; 1,5 % Japonya; 0,50 % Kanada ; 1,30 % Amerika;

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİ KURUMU. TARTIŞMA METNİ 2012/25 http ://www.tek.org.tr TÜRKİYE DE CARİ AÇIK TARTIŞMASI. Ercan Uygur

TÜRKİYE EKONOMİ KURUMU. TARTIŞMA METNİ 2012/25 http ://www.tek.org.tr TÜRKİYE DE CARİ AÇIK TARTIŞMASI. Ercan Uygur TÜRKİYE EKONOMİ KURUMU TARTIŞMA METNİ 202/25 hp ://www.ek.org.r TÜRKİYE DE CARİ AÇIK TARTIŞMASI Ercan Uygur Bu çalışma "GAP BÖLGESİNDE DIŞ TİCARET ve TARIM", başlığı ile Prof. Dr. Ercan UYGUR ve Prof.

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... 1-20 1.1. Temel Makro Ekonomik Göstergelere Göre Türkiye nin Mevcut Durumu ve Dünyadaki Yeri... 1 1.2. Ekonominin Artıları Eksileri; Temel

Detaylı

ÜSTEL VE LOGARİTM FONKSİYONLAR

ÜSTEL VE LOGARİTM FONKSİYONLAR ÜSTEL VE LOGARİTM TMİK FONKSİYONLAR Şekil 5.1a Üsel Fonksiyonlar 2 y 10 8, 1 y = f = b b> 6 4 2-3 -2-1 1 2 3 Şekil 5.1b Üsel Fonksiyonlar 3 y 50 2 y = f = 2 40 30 20 y = f = 2 10-2 -1 1 2 3 4 Şekil 5.1c

Detaylı

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

CARİ AÇIK NEREYE KADAR? CARİ AÇIK NEREYE KADAR? Prof. Dr. Doğan CANSIZLAR ANKARA - 14 Aralık 2011 1 Türkiye Ekonomisindeki Bazı Eşitlikler -Ekonomik Büyüme = Artan Dış Açık -Artan Dış Açık = Artan Dış Borçlanma -Artan Dış Borçlanma

Detaylı

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Finansal Piyasa Dinamikleri Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Neleri İşleyeceğiz? Finansal Sistemin Resmi Makro Göstergeler ve Yorumlanması Para ve Maliye Politikaları Merkez Bankası ve Piyasalar Finansal Piyasalardaki

Detaylı

İÇİNDEKİLER (*) 1- Özel Sektörün Yurtdışından Sağladığı Uzun Vadeli Kredi Borcu (2002-2015 Eylül)

İÇİNDEKİLER (*) 1- Özel Sektörün Yurtdışından Sağladığı Uzun Vadeli Kredi Borcu (2002-2015 Eylül) İÇİNDEKİLER (*) 1- Özel Sektörün Yurtdışından Sağladığı Uzun Vadeli Kredi Borcu (2002-2015 Eylül) 2- Özel Sektörün Yurtdışından Sağladığı Uzun Vadeli Kredi Borcunun Borçluya Göre Alacaklı Dağılımı (2002-2015

Detaylı

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GENEL DEĞERLENDİRME Küresel kriz sonrası özellikle gelişmiş ülkelerde iktisadi faaliyeti iyileştirmeye yönelik alınan tedbirler sonucunda küresel iktisadi koşulların bir önceki Rapor dönemine kıyasla olumlu

Detaylı

ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ

ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ Şenkan ALDEMİR (*) Öze: Döviz kuru değişimlerinin TÜFE ve ÜFE bazlı yuriçi fiyalara geçiş süreci, son yıllarda üzerinde önemle durulan konulardan

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI VE

EKONOMİ POLİTİKALARI VE EKONOMİ POLİTİKALARI VE İSTİKRAR PROGRAMLARI EKONOMİ POLİTİKASININ ARAÇLARI.PARA EKONOMİSİ Açık piyasa işlemleri Reeskont politikası Zorunlu karşılıklar MALİYE POLİTİKASI GELİRLER POLİTİKASI İSTİKRAR PROGRAMLARI

Detaylı

Uluslararası Para Sisteminin Tarihi

Uluslararası Para Sisteminin Tarihi Bölüm 6 Uluslararası Para Sistemi Altın Standardı (1876 1913) Altın MÖ 3000 yılından beri ticarete aracılık etmektedir. Altın standardında her ülke parasının değerini belirli ağırlıkta saf altın cinsinden

Detaylı

T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ EKONOMETRĐ ANABĐLĐM DALI

T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ EKONOMETRĐ ANABĐLĐM DALI T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ EKONOMETRĐ ANABĐLĐM DALI DĐNAMĐK OYUN KURAMI ÜZERĐNE BĐR ĐNCELEME VE TÜRKĐYE UYGULAMASI DOKTORA TEZĐ HAZIRLAYAN SĐBEL DUMAN ATAN DANIŞMAN PROF. DR. NĐHAT

Detaylı

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR Sermaye Hareketleri ve Döviz Kuru Politikaları Türkiye Ekonomi Kurumu Paneli Doç.Dr.Erdem BAŞÇI Başkan Yardımcısı, TCMB 11 Aralık 2010, Ankara 1 Konuşma Planı 1. Merkez

Detaylı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü

Detaylı

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter 2013 yılı, dünya ekonomisi için finansal krizin etkilerinin para politikaları açısından

Detaylı

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi Dışa açık bir ekonomide ekonomi politikalarını ve çeşitli şokların etkilerini inceleyebilmek için IS-LM modelinin kapalı ekonomi için geliştirilen versiyonu yeterli

Detaylı

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu 11 1 13 1 * GSMH (milyar dolar) 1.9..79 1.86 1.3 1.83 1.578 1.61

Detaylı

BÜYÜK DURGUNLUĞUN ÖĞRETTİKLERİ

BÜYÜK DURGUNLUĞUN ÖĞRETTİKLERİ Erinç Yeldan* yeldane@bilken.edu.r MUTADISMUTANDIS BÜYÜK DURGUNLUĞUN ÖĞRETTİKLERİ Gİrİş Küresel ekonomi 2007 Ağusos undan bu yana süregelen bir kriz oramında yaşıyor. Krizin yayılma biçimi öncelikle finans,

Detaylı

IMF Küresel Ekonomi Raporu Nisan 2016 Çok Uzun Süredir Çok Yavaş Büyüyen Dünya Ekonomisi

IMF Küresel Ekonomi Raporu Nisan 2016 Çok Uzun Süredir Çok Yavaş Büyüyen Dünya Ekonomisi IMF Küresel Ekonomi Raporu Nisan 2016 Çok Uzun Süredir Çok Yavaş Büyüyen Dünya Ekonomisi Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı Nisan 2016 IMF Küresel Ekonomi

Detaylı

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 6.56 Altın (USD) 1,202 Ağustos 18 EUR/TRY 7.65 Petrol (Brent) 77.4 BİST - 100 92,723 Gösterge Faiz 24.5 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.36% 2.9% 17.9% 9.7%

Detaylı

F. Gülçin Özkan York Üniversitesi

F. Gülçin Özkan York Üniversitesi Finansal Đstikrar ve Makroekonomik Etkileşim F. Gülçin Özkan York Üniversitesi 1 Finansal kriz tanımı üzerinde hemfikir olunan bir tanım bulunmamakla birlikte, reel sektör etkisinin derecesi önemli bir

Detaylı

Türkiye de Bütçe Açığı, Para Arzı ve Enflasyon İlişkisi

Türkiye de Bütçe Açığı, Para Arzı ve Enflasyon İlişkisi Türkiye de Büçe Açığı, Para Arzı ve Enflasyon İlişkisi Asuman OKTAYER * Öze Geleneksel yaklaşıma göre enflasyon her zaman ve her yerde parasal bir olgudur. Bununla birlike yapılan araşırmaların çok bir

Detaylı

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EKONOMETRİ ANABİLİM DALI

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EKONOMETRİ ANABİLİM DALI T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EKONOMETRİ ANABİLİM DALI CARİ İŞLEMLER AÇIKLARI VE MAKRO EKONOMİK FAKTÖRLER: TÜRKİYE ÜZERİNE AMPİRİK BİR ANALİZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Ebru BAŞBOLAT

Detaylı

TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ

TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ Yrd.DoçDr. Halil FİDAN Doç.Dr. Erdemir GÜNDOĞMUŞ rof.dr. Ahme ÖZÇELİK 1.GİRİŞ Şekerpancarı önemli arım ürünlerimizden

Detaylı

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ Cenral Bank Review Vol. 10 (July 2010), pp.23-32 ISSN 1303-0701 prin / 1305-8800 online 2010 Cenral Bank of he Republic of Turkey hp://www.cmb.gov.r/research/review/ TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ

Detaylı

İÇSEL BÜYÜME VE TÜRKİYE DE İÇSEL BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN AMPİRİK ANALİZİ

İÇSEL BÜYÜME VE TÜRKİYE DE İÇSEL BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN AMPİRİK ANALİZİ T. C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANA BİLİM DALI İÇSEL BÜYÜME VE TÜRKİYE DE İÇSEL BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN AMPİRİK ANALİZİ DOKTORA TEZİ DANIŞMAN YRD.DOÇ. DR. AHMET AY HAZIRLAYAN

Detaylı

Dünya Ekonomisi. Bülteni. İstanbul Sanayi Odası Araştırma Şubesi. Ekim 2012. Dünya Ekonomisine Küresel Bakış 1

Dünya Ekonomisi. Bülteni. İstanbul Sanayi Odası Araştırma Şubesi. Ekim 2012. Dünya Ekonomisine Küresel Bakış 1 Dünya Ekonomisi Bülteni Ekim 2012 İstanbul Sanayi Odası Araştırma Şubesi Dünya Ekonomisine Küresel Bakış 1 IMF tarafından açıklanan World Economic Outlook Ekim 2012 raporuna göre, küresel iyileşme yeni

Detaylı

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ,, 15(),71-79 AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ Selim Adem HATIRLI Vecdi DEMİRCAN Ali Rıza AKTAŞ Süleyman Demirel Üniversiesi Ziraa Fakülesi Tarım

Detaylı

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ Finans Önemli, Öğrenmek Heyecan Verici, Bilmek Değerlidir! DOÇ. DR. KORAY KAYALIDERE SUNUŞ İÇERİĞİ Finansal piyasalardaki riskler, Faiz - döviz kuru etkileşimi ve

Detaylı

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? Dr. Fatih Macit, Süleyman Şah Üniversitesi Öğretim Üyesi, HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Üyesi Giriş Türk Konseyi nin temelleri 3 Ekim 2009 da imzalanan Nahçivan

Detaylı

IS-LM-BP Grafikleri. B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği:

IS-LM-BP Grafikleri. B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: IS-LM-BP Grafikleri B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: B.1. Sabit kur rejimi ve sınırsız sermaye hareketliliği durumunda para politikasının etkinliğini

Detaylı

IS-LM-BP Grafikleri. A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği:

IS-LM-BP Grafikleri. A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: IS-LM-BP Grafikleri A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: A.1. Sabit kur rejimi, sınırlı sermaye hareketliliği ve BP nin eğimi, LM in eğiminden düşükken

Detaylı

Bölüm 3 HAREKETLİ ORTALAMALAR VE DÜZLEŞTİRME YÖNTEMLERİ

Bölüm 3 HAREKETLİ ORTALAMALAR VE DÜZLEŞTİRME YÖNTEMLERİ Bölüm HAREKETLİ ORTALAMALAR VE DÜZLEŞTİRME ÖNTEMLERİ Bu bölümde üç basi öngörü yönemi incelenecekir. 1) Naive, 2)Oralama )Düzleşirme Geçmiş Dönemler Şu An Gelecek Dönemler * - -2-1 +1 +2 + Öngörü yönemi

Detaylı

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK Dünya Ekonomisine Küresel Bakış International Monetary Fund (IMF) tarafından Ekim 013 te açıklanan Dünya Ekonomik Görünüm raporuna göre, büyüme rakamları aşağı yönlü revize edilmiştir. 01 yılında dünya

Detaylı

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler tepav türkiye ekonomi politikaları araştırma vakfı Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler Prof. Dr. Serdar TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü

Detaylı

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı Mikroekonomik Analiz I IKT751 1 3 + 0 8 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih,

Detaylı

Günlük Bülten 10 Nisan 2012

Günlük Bülten 10 Nisan 2012 Bülten 10 an 20 Hazine Yönetimi /Aktif Pasif Yönetimi ve Ekonomik ştırmalar PİYASALAR Döviz Piyasası USD/TL kuru Pazartesi gününe 1,7950 seviyesinden başladı. Gün içinde yatay bir seyir izleyen kur günü

Detaylı

SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI

SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İsenecek Veriler BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç

Detaylı

BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME

BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME 42 Bu bölümde, büyüme sürecini uzun dönemde ekileyebilecek ikisa poliikalarınıı (vergileme,

Detaylı

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL Ekonomi II 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 13.1.Makroekonomi Nedir?

Detaylı

3. BÖLÜM DÖVİZ PİYASASI

3. BÖLÜM DÖVİZ PİYASASI 3. BÖLÜM DÖVİZ PİYASASI Döviz: yabancı ülke paraları ve para yerine geçen yabancı banka havaleleri, ödeme emirleri, döviz poliçeleri gibi tüm ödeme araçlarına döviz denir. Efektif: Nakit yabancı banknotlara(kağıt)

Detaylı

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu DÜNYA EKONOMİSİ Teknoloji, nüfus ve fikir hareketlerini içeren itici güce birinci derecede itici güç denir. Global işbirliği ağıgünümüzde küreselleşmişyeni ekonomik yapının belirleyicisidir. ASEAN ekonomik

Detaylı

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4.04 Altın (USD) 1,313 Nisan 18 EUR/TRY 4.90 Petrol (Brent) 75.9 BİST - 100 104,283 Gösterge Faiz 14.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.26% 9.9% 10.8% 10.8%

Detaylı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.50 Altın (USD) 1,225 Ekim 18 EUR/TRY 6.24 Petrol (Brent) 76.2 BİST - 100 90,201 Gösterge Faiz 24.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 5.21% -11.0% 25.2% 10.8%

Detaylı

DERS İÇERİĞİ. Para-Banka Teori ve Politikası. Zorunlu DERS HEDEFİ

DERS İÇERİĞİ. Para-Banka Teori ve Politikası. Zorunlu DERS HEDEFİ DERS İÇERİĞİ Ders Adı Ders Türü Para-Banka Teori ve Politikası Zorunlu DERS HEDEFİ Para-Banka Teori ve Politikası dersini alan öğrenciler aşağıdaki becerileri kazanacaktır: Paranın tanımı, fonksiyonları

Detaylı

Araşırma Makaleleri REEL DÖVİZ KURU BELİRSİZLİĞİ İ TİCARET PERFORMA SI A ETKİSİ: TÜRKİYE UYGULAMASI Erşan SEVER ÖZET Bu çalışmada reel döviz kuru belirsizliğinin Türkiye nin icare performansına ekisi araşırılmışır.

Detaylı

Büyüme Rakamları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme. Tablo 1. En hızlı daralan ve büyüyen ekonomiler 3. 2009'da En Hızlı Daralan İlk 10 Ekonomi

Büyüme Rakamları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme. Tablo 1. En hızlı daralan ve büyüyen ekonomiler 3. 2009'da En Hızlı Daralan İlk 10 Ekonomi POLİTİKANOTU Mart2011 N201126 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Sarp Kalkan 1 Politika Analisti, Ekonomi Etütleri Ayşegül Dinççağ 2 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri Büyüme Rakamları Üzerine

Detaylı

FİNANSAL PİYASA VOLATİLİTESİ VE EKONOMİ

FİNANSAL PİYASA VOLATİLİTESİ VE EKONOMİ FİNANSAL PİYASA VOLATİLİTESİ VE EKONOMİ Yrd. Doç. Dr. Hülya Kanalıcı Akay Uludağ Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Mehme Nargeleçekenler Uludağ Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi

Detaylı

A Y L I K EKONOMİ BÜLTEN İ

A Y L I K EKONOMİ BÜLTEN İ Ocak 07 Nisan 07 Temmuz 07 Ekim 07 Ocak 08 Nisan 08 Temmuz 08 Ekim 08 Ocak 09 Nisan 09 Temmuz 09 Ekim 09 Ocak 10 Nisan 10 Temmuz 10 Ekim 10 Ocak 11 Nisan 11 Temmuz 11 Ekim 11 Ocak 12 Nisan 12 Temmuz 12

Detaylı

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI AVRUPA BİRLİĞİ ORTAK TARIM POLİTİKASI VE ÜYE ÜLKELERİN TARIM POLİTİKALARININ YAKINSAMASI:POLONYA ÜLKE ÖRNEĞİ Harun UÇAK DOKTORA

Detaylı

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL UNCTAD Dünya Yatırım Raporu Türkiye Lansmanı Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü nün (UNCTAD) Uluslararası Doğrudan Yatırımlar

Detaylı

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER Eşanlı denklem siseminde, Y den X e ve X den Y ye karşılıklı iki yönlü eki vardır. Y ile X arasındaki karşılıklı ilişki nedeniyle ek denklemli bir model

Detaylı

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU Strateji Geliştirme Başkanlığı Ekonomik ve Sektörel Analiz Dairesi HAFTALIK EKONOMİ RAPORU TÜRKİYE EKONOMİSİ IMKB 100 Endeksi haftanın ilk yüzde 0,4 oranında değer kazandı. Geçtiğimiz hafta İMKB 100 Endeksi,

Detaylı

Türkiye de Tüketim Eğilimi ve Maliye Politikası

Türkiye de Tüketim Eğilimi ve Maliye Politikası Türkiye de Tükeim Eğilimi ve Maliye Poliikası Oya S. Erdogdu * Leven Özbek ** *Ankara Üniversiesi Siyasal Bilgiler Fakülesi İkisa Bölümü, Cebeci, Ankara ** Ankara Üniversiesi Fen Fakülesi İsaisik Bölümü,

Detaylı

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI?

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI? FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI? Ehem ESEN, Zekeriya YILDIRIM, S. Faih KOSTAKOĞLU FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI? Ehem ESEN Yrd.Doç.Dr. Anadolu Üniversiesi,

Detaylı

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: selma@kayalak.com. Geliş Tarihi/Received:30.05.2012

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: selma@kayalak.com. Geliş Tarihi/Received:30.05.2012 Türkiye de Fındık Üreim Alanlarının Armasında Deseklemelerin Ekisi Selma KAYALAK 1 Ahme ÖZÇELİK 2 1 Çanakkale Onsekiz Mar Üniversiesi Ziraa Fakülesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Çanakkale 2 Ankara Üniversiesi

Detaylı

EKONOMİK GÖRÜNÜM Bursa Ticaret ve Sanayi Odası

EKONOMİK GÖRÜNÜM Bursa Ticaret ve Sanayi Odası EKONOMİK GÖRÜNÜM Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Erdem Başçı Başkan 6 Ocak 212 Bursa Sunum Planı I. Küresel Gelişmeler II. Para Politikası III. Türkiye Ekonomisinde Son Gelişmeler 2 Sunum Planı I. Küresel

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 NİSAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 NİSAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ Mayııs HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN NİSAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA

Detaylı

2001 2013 Döneminde Türk Bankacılık Sektörü

2001 2013 Döneminde Türk Bankacılık Sektörü 2001 2013 Döneminde Türk Bankacılık Sektörü Prof. Dr. Sudi Apak Beykent Üniversitesi İçerik 2 Slayt 1 - Türk Bankalarında kurum riski bulunmaktadır. 140,00% Türk Bankacılık Sektörünün Aktif Büyüklüğü /

Detaylı

Enflasyon Hedeflemesi, Büyüme ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Enflasyon Hedeflemesi, Büyüme ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Bankacılar Dergisi, Sayı 68, 2009 Enflasyon Hedeflemesi, Büyüme ve Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası Doç. Dr. Haydar Akyazı * - Ayku Ekinci ** Bu çalışma, enflasyon hedeflemesi (EH) döneminde ilk defa ciddi

Detaylı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM ABD Merkez Bankası FED, 18 Aralık tarihinde tahvil alım programında azaltıma giderek toplam tahvil alım miktarını 85 milyar dolardan 75 milyar

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak geride bıraktı.

Detaylı

TÜSİAD - KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU KONFERANSI. Zafer A. YAVAN - TÜSİAD Yasemin TÜRKER KAYA - BDDK

TÜSİAD - KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU KONFERANSI. Zafer A. YAVAN - TÜSİAD Yasemin TÜRKER KAYA - BDDK Üreim Fonksiyonu Yaklaşımına Vurguyla Poansiyel Çıkı Açığı Tahmin Eme Yönemleri ve Yapısal İşsizlik Öğesi: Lieraür Değerlendirmesi ve Türkiye Örneği TÜSİAD - KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU

Detaylı

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.16 Altın (USD) 1,218 Kasım 18 EUR/TRY 5.87 Petrol (Brent) 58.7 BİST - 100 95,416 Gösterge Faiz 20.3 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 5.21% 4.6% 21.6% 11.1%

Detaylı

Su Yapıları II Aktif Hacim

Su Yapıları II Aktif Hacim 215-216 Bahar Su Yapıları II Akif Hacim Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL Bozok Üniversiesi Mühendislik Mimarlık Fakülesi İnşaa Mühendisliği Bölümü Yozga Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL Bozok Üniversiesi n aa Mühendisli

Detaylı

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER 21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER KÜRESEL EKONOMİYİ ROTASINDAN ÇIKARABİLECEK 10 BÜYÜK TEHLİKE DÜNYA EKONOMİSİ VE ABD EKONOMİSİNDE OLASI MAKRO DENGESİZLİKLER (BÜTÇE VE CARİ İ LEMLER AÇIĞI) (TWIN TOWERS) İSTİKRARSIZ

Detaylı

2015 NİSAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

2015 NİSAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ NİSAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ 15 Haziran Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcuna ilişkin yılı verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından

Detaylı

SON YILLARDA ÎÇ TİCARET HADLERİ YÖNÜNDE TARIM SEKTÖRÜNÜN DURUMU

SON YILLARDA ÎÇ TİCARET HADLERİ YÖNÜNDE TARIM SEKTÖRÜNÜN DURUMU SON YILLARDA ÎÇ TİCARET HADLERİ YÖNÜNDE TARIM SEKTÖRÜNÜN DURUMU Uzman Ergün ŞİMŞEK* Prof. Dr. Halil ÇİVİ* Yrd. Doç. Dr. A. Zafer GÜRLER* Genel olarak ekonomik gelişme, uzun vadede göreceli olarak, sanayi

Detaylı

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi FİNANS VE MAKROEKONOMİ Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme Finansal Krizler ve Ekonomi Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme Finansal Sistemin İşleyişi Doğrudan Finansman : Fon akışı finansal aracı kullanılmadan

Detaylı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM 2013 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 2,8 oranında büyüyen ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 3,6 oranında büyümüştür. ABD de 6 Aralık 2013 te

Detaylı

TÜRKĐYE CUMHURĐYET MERKEZ BANKASI

TÜRKĐYE CUMHURĐYET MERKEZ BANKASI TÜRKĐYE CUMHURĐYET MERKEZ BANKASI Türkiye Ekonomisi ve Para Politikası Uygulamaları Durmuş YILMAZ Başkan 12 Ocak 2011 1 Sunum Planı I. Küresel Görünüm II. Türkiye Ekonomisi III. Para Politikası Gelişmeleri

Detaylı

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2012, No:18

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2012, No:18 EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2012, No:18 Bu sayıda; 2011 yılı Aralık ayı Enflasyon verileri değerlendirilmiştir. i Enflasyonda çifte rekor 2011 i enflasyonda çifte rekor ile

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN

Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN Finansal Sistem; fonun arz ve talebini dengeleyen ve fonları zaman, miktar, vade ve kişiler bazında kullanılabilir hale getiren bir sistemdir. Finansal Sistemin görevleri: Malların,

Detaylı

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:4

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:4 EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:4 Bu sayıda; Kredi Derecelendirme Kuruluşu Standard and Poor s (S&P) un yerel para cinsinden Türkiye nin kredi not artış kararı değerlendirilmiştir.

Detaylı

PARASAL ANALĐZE BĐR BAKIŞ: TÜRKĐYE ÖRNEĞĐ

PARASAL ANALĐZE BĐR BAKIŞ: TÜRKĐYE ÖRNEĞĐ Cenral Bank Review Vol. 11 (July 2011), pp.29-48 ISSN 1303-0701 prin / 1305-8800 online 2011 Cenral Bank of he Republic of Turkey hp://www.cmb.gov.r/research/review/ PARASAL ANALĐZE BĐR BAKIŞ: TÜRKĐYE

Detaylı

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI Genel Değerlendirme Haziran 2014 2012 yılı dünya seramik sağlık gereçleri ihracat rakamlarına bakıldığında, 2011 yılı rakamlarına nazaran daha az dalgalanma gösterdiği

Detaylı

SORU SETİ 02 (REVİZE EDİLDİ) FİNAL KONULARI

SORU SETİ 02 (REVİZE EDİLDİ) FİNAL KONULARI Ekonomeri 8 Ocak, 0 Gazi Üniversiesi İkisa Bölümü SORU SETİ 0 (REVİZE EDİLDİ) FİNAL KONULARI PROBLEM Aşağıda verilen avuk ei alebi fonksiyonunu düşününüz (960-98): lny = β + β ln X + β ln X + β ln X +

Detaylı

IMF, Birleşmiş Milletlerin uzmanlaşmış kurumlarından biri olsa da, kendi tüzüğü, yönetim yapısı ve mali kaynağı vardır.

IMF, Birleşmiş Milletlerin uzmanlaşmış kurumlarından biri olsa da, kendi tüzüğü, yönetim yapısı ve mali kaynağı vardır. IMF ye Genel Bakış Biz kimiz? Uluslararası Para Fonu (IMF) parasal konularda küresel işbirliğini arttırmak, mali istikrarı sağlamak, uluslararası ticareti kolaylaştırmak, yüksek istihdamı ve sürdürülebilir

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2012 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ Ağusttos 2012 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI

Detaylı