YENİ EKONOMİK COGRAFYA VEKALKINMA
|
|
- Soner Alkan
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 YENİ EKONOMİK COGRAFYA VEKALKINMA Celal KÜ ÇÜKER[*J In this stduy, the so called new economic geography that has included the spatial dimension into the mainstream economics, is in.uestigated in terms of the assumptions and theoretical principles of modelling and policy conclusions are eualuated from tlıe perspectiues of econonıic development. Furthermore the research agenda of the new econonıic geography, namely the spatial distribution of econonıic actiuitie.5 and regional conuergence is discussed after the canceptual framework of t/ıiş new approach, which is based on the grounds of increasing returns and externalities and then regional growth and development policy implicatiorıs are summarized. "Ekonomik coğrafya yapmaya başlamak için en azından üç tane önemli neden vardır. Öncelikle ülkeler içerisindeki ekonomik etkinlikterin gerçekleştirildiği yerler başlı başına önemli bir konudur. İkinci olarak uluslararası ve bölgesel iktisat arasındaki ayırım çizgısı giderek bulanıklaşmaktadır. Sonuncusu ve belki de en önemlisi ise entellektüel merakla birlikte bu alanın sağladığı geniş ampirik laboratuvar olanaklarıdır" (P. Krugman, Geography and Trade, 1991). 1. Giriş Neden ekonomik etkinlikler az sayıdaki yerlerde ve bu arada kentlerde toplanmak.ta ve yığılmaktadır? Bu temel soruya verilen yanıtın altındaki ekonomik aç ıklama, özünde birbirine zıt iki kuvvetin karşı lıklı etkileşimine dayanmaktadır: Merkezcil yığılma kuvvetleri ile merkez-kaç dağılma [*) Doç.Dr. Hacettepe Ünivertsitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat BölümU. Bu çalışmayı okuyarak görüş ve önerilerini sunan Prof. Dr. '1\ıba Ongun ve Prof. Dr. Kuter Ataç'a teşekh""ür ederim.
2 2 1 CELAL KÜÇÜKER kuvvetleri. Bu temel sorun doğrultusunda bazı ekonomik etkinliklerin kendilerine yerleşim alanı olarak neden belii li yerleri seçmekte olduğu ve buna bağlı olarak ekonomi için nasıl bir coğrafi örgütlenme örüntüsünün ortaya çıktığı, iktisatçıların karşısında anlaşılması ve yanıtlanması gereken önemli sorular olarak durmaktadır. Bu bağlamda ortaya çıkan çeşitli sorular arasında özellikle ön plana çıkanlar şunlardır: i) Neden yığılma ve saçılma güçleri vardır? ii) Neden farklı bireyler tarafından oluşturulan yığılmalar gözlenmektedir? iü) Neden bölgeler ve kentler, farklı uzmanlaşmaktadırlar? ekonomik etkinlikler üzerinde Bu soruların açıklanmasında kullanılabilecek tek ve evren!!el bir model yoktur (Fujita ve Thisse 1996). Bu doğrultudaki soruların yanıtlanabilmesi için sorunun farklı yönleri üzerinde odaklanan çeşitli modeliere gereksinim vardır. Çünkü ekonomik gelişmenin farklı aşamalarmda veya farklı kurumsal ortamlarda ortaya çıkan yersel ekonomik dengeler ve coğrafi yapılanmalar, farklılıklar göstermektedir. İşte bu temel sorunlar üzerinde çeşitli teorik modeller kurarak, yersel ekonomik ilişkileri açıklamaya ve öngörülerde bulunmaya çalışan ekonomik coğrafya branşı, genel iktisat biliminin özel bir uzmanlık alanı olarak tanımlanabilir. İktisat biliminin çeşitli alanları gibi, ekonomik coğrafyanın da teorik gelişimi bir dizi araştırma projesi sonucunda gerçekleşmiştir. Uzaysal ekonominin analitik temellerini Alman geleneğindeki "denge yerleşim teorisi" oluşturur. Von Thünen (1826), Weber (1929) ve Christialler (1933) eserleri üzerine Schumpeter'in öğrencisi olan Lösch ( 1940 )'ın geliştirdiği ünlü Yerleşim Ekonomisi isimli klasiği, uzaysal ekonominin yeni bir bilimsel alan olarak ortaya çıkışında etkili olmuştur. Christaller'in kentlerin hiyerarşik bir yapı oluşturduğu Merkezi Yerler Teorisinde temel varsayım, büyük kentlerin daha büyük pazar alanlarını ve dolayısıyla daha geniş ekonomik etkinlikleri destekleyebileceğine ilişkindir. Klasik yersel ekonomide kentlerin hiyerarşik bir sistem içerisinde dağılması sorununa önerilen açıklama, sıra-büyüklük kuralıdır. Bu ampirik kurala göre kentlerin büyüklükleri ve büyüklük sıralamasındaki yerleri arasında istatistiksel bir ilişki vardır: Bir kentin nüfus büyüklüğü ile sıralamadaki yerinin çarpımı, en büyük kentin büyüklüğüne eşittir. Bu doğrultuda ve
3 EKONOMiK YAKLAŞlM 1 3 gelenekte katkı yapan Lösch (1940), merkezi yerler örüntüsünün etkin biçiminin, altıgen pazar alanlarından oluşan petek tipi olduğunu ileri sürmüştür. Bu anlayışın altındaki varsayım, belirli ekonomik etkinliklerin ancak sınırlı sayıda yerleşim biriminde yapılabileceği üzerinedir. Uzaysal ekonominin bu başlangıç temelleri üzerinde iki alt disiplin gelişmeye başlamıştır. Bunlardan birincisi Isard (1956) öncülüğündeki soyut, formel ve matematiksel bölgesel iktisat literatürüdürjll İkincisi ise Keynesyen konjonktür teorisi, Myrdal-tipi kümülatif nedensellik anlayışı ve Marksist eşitsiz gelişme ve birikim sürecinden oluşan eklektik, çok disiplinli ve ampirik uygulamalara yönelik olan ekonomik coğrafya literatürüdürj2l Krugman (1995)'e göre ekonomik coğrafyanın beş tane kayıp geleneği vardır. Bunlar sırasıyla; Alman yer seçimi teorisi, kümülatifnedensellik, toplumsal fizik, arsa kullanımıverant teorisi ile yerel dışsal ekonomiler gelenekleridir. İşte bu "beş kayıp geleneğin" ileri matematiksel teknikleı-le yeniden kurulması, coğrafi iktisactın görevidir. Özellikle Krugman (1991)'in öncülüğünde Venables (1996), Fujita (1989), Arthur (1994), Blanchard ve Katz (1992), Barro ve Sala-i-Martin (1995) gibi ünlü iktisatçıların yer aldığı bu yeni dalga, ekonomik coğrafyadan epistemolojik kopuşunu ve ayırım çizgisini vurgulamak açısından yeni ekonomik coğrafya veya coğrafi iktisat olarak adlandırılmaktadır. 1990'lı yıllarda mekan boyutunun ana akım iktisat içine girişi, artan getiriler/eksik rekabet devriminin dördüncü ve belki de son dalgasını oluşturmaktadır: Eksik rekabet modellerinin kurulabilmesi için gerekli analiz aletlerini geliştiren yeni endüstriyel organizasyon dalgası teorik gelişimin birinci aşamasıdır. İkincisi bu analitik enstrümanları kullanarak, artan getiriler durumunda stratejik ticareti açıklamaya çalışan yeni dış ticaret teorisidir. Üçüncüsü dinamik dışsal ekonomiler ve bilgi yayılmaları temelinde kurulan yeni büyüme teorisi veya içsel büyüme teorisidir. Dördüncü dalga ise işte bu artan getiriler ve eksik rekabet modelleri çerçevesinde gelişen yeni ekonomik coğrafya veya coğrafi iktisattır (Krugman 1999). l ı ı 1 ' (1] Bu literatür özellikle Journal ofregional Science ve onun önderliğindeki Regional Science and Urban Econoınics, International Regional Science Review ve Urban Econoınics dergilerinde sürdurülmektedir. [2) Econoınic Geography önderliğinde ilerleyen bu literatür, aynı zamanda European Urban and Regional Studies, Environment and Planning dergilerinde de geliştirilmektedir. 1
4 4 1 CELAL KÜÇÜKER Coğrafi iktisattaki teorik ilerlemeler ve katkılar esas olarak endüstriyel organizasyon literatüründe Chamberlin tipi tekelci rekabet modelleri üzerinde Dixit ve Stiglitz (1977) tarafından geliştirilen model ile başlamıştır. Yaklaşım parasal dışsallıkların modellenmesine olanak tanıdığı için, ana akım iktisadi analiz içine mekan boyutunun girişinin nedeni artık çok belirgindir: Eksik rekabetin modellenebilmesi. Özellikle modern endüstriyel organizasyon alanındaki gelişmeler sonucunda, artan getiriler ve eksik rekabetin modellenebilmesi artık mümkün olduğu için ölçek ekonomilerinin varlığı durumunda ortaya çıkan gelişim örüntülerinin analizi iktisat-dışı kalmaktan kurtulmuştur. Özünde yerel bir olgu olan artan getiriler, dışsallıklar ve eksik rekabet üzerine kurulan bu yeni ekonomik coğrafya literatüründe amaç, mikroekonomik temeller çerçevesinde analitik modeller kurarak, açıklamalar yapmak ve öngörülerde bulunmaktır. Bu sorunsal içinde artan getiriler, dışsallıklar, yığılma ekonomileri, çoklu-dengeler, öz-örgütlenme, tarihsel kilitlenme, tekelci rekabet ortamında ürün farklılaşması, beklentiler, kendini-doğrulayan kehanetler, çatallanma, yol -bağımlılık, taşıma maliyetleri, döngüsel ve kümülatif nedensellik gibi kavramların kullanıldığı analitik ve formel modeller geliştirilmiştir. Diğer taraftan ekonomik coğrafyanın güncel araştırma programında endüstriyel bölgeler, ağ ve salkım tipi kümelenme, yenilikçi ortam ve Post Fordizm, esnek -uzmanlaşma ve yeni birikim modeli, sosyal ekonomi, kurumsal iktisat ve Fransız regulasyon ekolünün politik iktisat uzantıları yer almaktadır (Martin 1999). Yeni ekonomik coğrafya literatüründe kalkınma sorununa yönelik olarak iki yaklaşım gelişmiştir. Bunlardan birincisi yerleşim birimleri arasındaki ekonomik gelişmişlik farklarını, fiziksel coğrafya özelliklerindeki farklılıklar ile açıklamaya çalışan diferansiyel coğrafya yaklaşımıdır. Diğeri ise yeni ekonomik coğrafya yaklaşımıdır. Bu yaklaşımda fiziksel coğrafya koşullarında avantaj veya dezavantaj yaratan farklılıklar olmasa bile daha sonra ortaya çıkan gelişim örüntüsünün açıklanmasına yönelik bir sorunsal geliştirilmiştir: N eden bazı yerleşim birimlerinin ekonomik kaderi diğerlerinden farklıdır? Niçin küçük tarihsel rastlantılar, sonradan büyük etkiler yaratarak bazı ülkeleri sanayileşmiş merkez (çekirdek) konumuna getirirken, diğerlerini çevre (periferi) konumunda bırakmaktadır? Herhangi bir yerleşim birimi nasıl dünyanın en büyük mega-kentlerinden birisi haline
5 EKONOMiK YAKLAŞlM 1 5 gelmektedir? Bu anlamda birinci yaklaşım, dışsal coğrafi koşullar tarafından "önceden belirlenen karlerin öyküsünü'', ikinci yaklaşım ise "tarihsel rastlantılar ve şansın öyküsünü" anlatmaktadır. Bu yaklaşımlar ilk bakışta birbirlerinin alternatifi gibi görünse de aslında, "doğal coğrafya farklılıklarının büyük sonuçlar yaratmasının anlaşılması" ile "küçük rastlantısal olaylarm ekonomik coğrafya için uzun-dönemli sonuçlar yaratmasının anlaşılması" birbirini tamamlamaktadır. Bu çalışmada öncelikle ekonomik coğrafya ve kalkınma ilişkisi üzerine varolan ampirik düzenlilikler veya stilize olgular sergilenmiştir. Bunu izleyen bölümde, coğrafi farklılıklar temelinde geliştirilen AK modelleri içinde, taşıma maliyetlerinin büyüme etkileri incelenerek, modelin öngörüleri sunulmuştur. Bundan sonra çalışmanın ağırlık merkezinde bulunan yeni ekonomik coğrafya yaklaşımının analitik temelleri tartışılmıştır. Son yıllarda iktisat bilimindeki "coğrafi dönüş" veya ekonomik analizin mekan boyutuna ilişkin olarak coğrafyanın yeniden keşfi ile birlikte ortaya çıkan yeni araştırma programları içindeki ekonomik etkinliklerin yersel yığılmaları ile kentsel 1 bölgesel büyüme ve yakınsama dinamikleri bu bölümde anlatılmıştır. Bu yaklaşım içinde geliştirilen ve artan getiriler, dışsallıklar, eksik rekabet ve yol -bağımlı gelişme kavramıarına dayanan modelierne tekniği özetlenmiştir. Ayrıca ekonomik coğrafya ve yeni ekonomik coğrafya yaklaşımlarını_n metodolojik açıdan farklılıkları belirtilmiştir. Son bölümde ise bu literatürün politika önermeleri ile geleceğe yönelik araştırma gündemi sergilenmiştir Coğrafya ve Ekonomik Kalkınma ilişkisi: Bazı Stilize Olgular Son yıllarda büyümenin ve gelişmenin coğrafi özelliklerine veya ekonomik etkinliklerin gerçekleştirildiği yerlere ilişkin artan bir ilgi gözlenmektedir. Dünya ölçeğinde bakıldığında ekonomik kalkınma farklılıkları ile yerleşim alanları arasında belirli bir ilişkinin varlığı hemen göze çarpmaktadır. Ayrıca yoksul ve varlıklı ülkelerin, gelişmiş azgelişmiş veya merkez-periferi ülkeler biçimindeki ayırırnma karşılık gelen yersel dağılımı için Kuzey-Güney veya Brandt-haritası kavramları kullanılmaktadır. Gelişmenin ülkeler içindeki örüntüsüne bakıldığında, eşitsizlik ve dengesizliğin bir simgesi biçiminde olan bölgesel gelişmişlik farklarının stilize bir olgu gibi durduğu görülmektedir. Global haı:ita incelendiğinde genel olarak iki temel ilişkinin varlığını saptamak
6 6 1 CELAL KÜÇÜKER mümkündür. Birincisi gelişmişlik düzeyi ile yerleşim boyutu arasında sistematik bir ilişki vardır ' kuzey ve 23o 45' güney enlemleri arasındaki ülkelerin hemen hemen tamamının yoksul, orta ve yüksek enlemlerde bulunan ülkelerin ise varlıklı ülkeler olduğu gözlenmektedir. İkincisi ulaştırma ve pazara erişim olanakları ile gelişmişlik düzeyi arasındaki ilişkidir. Taşımacılığa uygun deniz kıyılarında bulunan ülkeler, genelde kara ülkelerine göre daha yüksek gelir düzeyine sahiptir. Nüfus dağılımı açısından ortaya çıkan olgusal düzenlilikler şöyledir: Öncelikle nüfus yoğunluğu ile gelir düzeyi arasında basit bir ilişki bulunmamaktadır. İkinci olarak Avrasya bölgesindeki nüfus yoğunluğu dünyanın geri kalan bölgelerine göre daha yüksektir. Son olarak da kıyı boyundaki veya kıyı ile nehir bağlantılı bölgelerdeki nüfus, hinteriand alanlarına göre daha yoğun bir biçimde dağılmıştır. Nüfus yoğunluğu ve gelir düzeyi arasındaki ilişkilerin anlaşılınasına yönelik olarak GSYİH yoğunluğu yani km2 başına düşen GSYİH (veya kişi başı GSYİH ile nüfus yoğunluğunun çarpımı) kavramı tanımlanırsa, Kuzey yarımküresinin kıyı kenarlarında bulunan ılıman ülkelerdeki GSYİH yoğunluğunun, dünyanın en yüksek değerlerine ulaştığı görülür. Bu alanlar içinde bulunan Batı Avrupa, Kuzeydoğu Asya ile Kuzey Amerika'nı n Doğu ve Batı kıyıları modern dünyanın çekirdek veya merkez bölgeleridir. Global üretimin çoğunu gerçekleştiren, global ticaret içindeki sermaye mallarınm büyük bir kısmını sağlayan ve aynı zamanda dünya fınans merkezlerini barındıran bölgeler buralarıdır. Bu örüntülere daha yakından bakıldığında, 1995 yılında nüfusu bir milyondan fazla olan 150 tane ülkenin (bunlar toplam nüfusun % 99.7'sini oluşturur) tropik ve trepik-olmayanlar açısından ortalama kişi başı gelir düzeyleri, 3.326$ ve 9.027$ düzeyindedir. Üstelik bu iki grubun ortalamaları birbirinden istatistiksel olarak anlamlı biçimde farklıdır. Aynı şekilde tropik-olmayan ülkeler, kendi içinde ılıman ve alt-tropikal olarak iki gruba ayrılırsa, 63 ılıman ülkenin kişi başı gelir düzeyleri ortalaması 9.302$ ve 15 alt-tropikal ülkenin kişi başı gelir düzeyleri ortalamasının da 7.874$ olduğu görülür yılına ait satın alma gücü paritesine göre düzeltilmiş olan kişi başı GSYİH değerlerinin sıralamasında 30 zengin ülkenin sadece ikisi (Hong Kong ve Singapur) tropikal ülkedir. Geriye kalan 27 ülkenin 23 tanesi tropik-olmayan ve 4 tanesi alt-tropikal ülkedir.
7 EKONOMiK YAKLAŞlM 1 7 Coğrafya, "herşey'' demek değilse bile, bu olgular ve örüntüler karşısında bazı sorular gündeme gelmektedir. Örneğin iktisat politikaları ve kurumsal özellikler kontrol edilince, ceteris-paribus, ekonomik büyüme açısından coğrafya ne kadar önemlidir? Eğer coğrafya geçmişte önemli etkilerde bulunmuşsa, acaba günümüzde bu etkiler ne ölçüde varlığını sürdürmektedir? Önceden gelişmiş olanların yığılma ekonomileri, yaparak öğrenme vb gibi etkiler yoluyla kalıcı avantajları var mıdı r? Geç kalanlar için teknolojik yayılma- taşma, sermaye ithali ve diğer yakınsama faktörleri 1 gibi avantajların yardımıyla hızlı büyüme göstererek, önceden gelişmiş olanları yakalama olanakları var mıdır? Ekonomik coğrafya ve kalkınma arasındaki ilişkiler üzerine gözlemlerren stilize olgular şöyle özetlenebilir: Ilıman bölgelere oranla tropikal bölgeler kalkınma açısından daha geride kalmıştır. Hinteriand alanlara kıyasla kıyı bölgeleri ile kıyılara nehir yolları ile bağlantılı olan bölgeler kalkınma için oldukça avantajlı olan yerlerdir. Kıta içlerinde yer alan ülkeler denizlere erişerneme nedeniyle dezavantajlı durumdadırlar. Hatta bu ülkeler kıyı ülkelerinin iç kesimlerindeki bölgelerle denize ayııı uzaklıkta olsalar bile, sınırlar nedeniyle dış göçün olanaksız olması ve sınıra yakın yerlerde alt -yapı yatırımları yaparak gelişmiş ülkeleriri düzeyine ulaşmalarının çok zor olmasından dolayı, bu dezavantajlı konum daha da derinleşir. Kıyı bölgelerdeki yüksek nüfus yoğunlukları içsel, bölgesel ve uluslarar ası ticarete erişim açısından ekonomik kalkm:zna için uygun koşullar sağlamaktadır. Özellikle alt- yapı şebekelerinde artan getiriler veya nüfus yoğunluklarının gözlemlendiği yerlerde işbölümünün derinleşmesi bu tür uygun koşulları yaratmaktadır. Hinteriand alanlarda ise yüksek nüfus yoğunlukları, kalkınma sürecini tam tersine yavaşlatmakta hatta engellemektedir. Günümüzdeki nüfus artışı ile bir ülkenin ekonomik büyüme potansiyeli arasında negatif bir ilişki vardır. Başka bir deyimle hızlı nüfus büyümesi gösteren ülkelerde hızlı ekonomik büyüme daha az görülmektedir. Fakat genel olarak bakıldığı zaman nüfus artışı ile bir bölgenin endüstriyel anlamdaki modern ekonomik büyüme potansiyeli arasmda güçlü bir tarihsel ilişki gözlenmektedir. -Çünkü nüfus yoğunluklarının sanayi ve hizmet sektörlerinden daha çok tarımsal
8 8 1 CELAL KÜÇÜKER verimlilik tarafından yönlendirildiği görülmektedir (Gallup, Sachs ve Mellinger 1999) Diferansiyel Coğrafya ve Kalkınma : AK Modeli Coğrafya ve kalkınma arasındaki karşılıklı etkileşiminin formel analizi için ekonomik büyüme literatürünün en basit ve eski modeli olan Harred Domar modelinin AK versiyonu kullanılabilir (Gallup, Sachs ve Mellinger 1999). Ülkelerarası büyüme farklılıklarının açıklanmasında AK modelinin kullandığı parametreler, tasarruf oranı, işgücü artış oranı, sermayenin aşınma oranı, teknik ilerleme ve taşıma maliyetlerid.ir. Ayrıca iktisat politikalarını temsil eden gösterge değişkenler modele sokulabilirler. Bu modellernede dışsal tasarruf oranı, sabit nüfus ve sermayenin sabit aşınma oranı varsayımıarına ek olarak, taşıma maliyetleri ile teknik ilerleme faktörlerinin kökeninde coğrafi özelliklerin etkili olduğu kabul edilir. Örneğin taşıma maliyetleri, uzaklık faktörü ile kıyılardan uzaklık gibi dış ticarete erişiminin fiziksel olanaklarına bağlıdır. Benzer bir biçimde, toplam faktör verimliliğine karşılık gelen teknik ilerlemenin kökeninde yine tropikal veya tropikal-olmayan ülke gibi birçok coğrafi değişken bulunmaktadır. Bu varsayımlar altında yazılan, Q = AK biçimindeki bir bütüncül üretim fonksiyonunda sermaye (K), azalan verimlere bağlı olmadan toplam faktör verimliliği (A) ile birlikte üretimi (Q) belirlem ektedir. Sermaye birikimi veya sermayenin evrimini gösteren net yatırımlar, K=dK =1-8K dt (0<8<.1) biçiminde yazılabilir. Ekonomide tasarruf-yatırım eşitliği gereği; sq = Pıl geçerlidir. Denklemlerde, I yatırımları, 8 sermayenin aşınma oranını, P 1 yatırım mallan göreli fiyatını ve s tasarruf oranını göstermektedir. Buradan,
9 EKONOMİK YAKLAŞlM 1 9 ve ekonominin büyüme oranı, tarumından, y = I- ok = sa - ô K P1 elde edilir. Görüldüğü gibi ekonominin büyüme oranı, verimlilik düzeyi ve tasarruf oranı ile pozitif, sermaye mallannın fiyatı ve aşınma oranı ile negatif bir ilişki içindedir. Bu mvdele taşıma maliyetleri eklenirse, bunun etkisi sermaye mallarının göreli fiyatı üzerinde olacaktır. Çünkü özellikle gelişmekte olan ülkelerde, önemli miktarlarda sermaye malı ithal edilmektedir. Taşıma maliyetinin modele katılmasında, her ülkenin ayrı bir nihai mal ürettiği ve yatırımın çeşitli ülkeler tarafından üretilen farklı nihai malların bir kanşımı olduğu varsayılır. Dış ticaret kazançlarının varsayıldığı bir durumda, taşıma maliyetleri ile ticaret engelleri büyürneyi azaltan faktörlerdir. Toplam yatırımlar, yurt içi mallar (Id) ile ithal edilen yatınm mailarına (Jm) yapılan yatınm harcamalarına bağlıdır: Yatırımlar özel bir durum olarak Cobb-Douglas fonksiyonu biçiminde, olarak yazılırsa bu durumda, fiyat indeksi (PıJ her iki yatırım malının fiyatlarımn geometrik ortalamasına indirgenir: veya
10 10 1 CELAL KÜÇÜKER Eğer yurtiçi yatırım malları "numeraire" olarak seçilirse (pd=l)j bu özel durumda, yatırım malları fiyat indeksi, veya biçimine indirgenir. Burada sabit terim, k = = aa (1 - o:)(i-a) olarak kısaltılınıştır. Açık ekonomi koşullarında dünya fıyatları pm* ve brüt taşıma maliyetleri t ile gösterilirse (t > 1), bu dwtımda cif-fiyatları, pm= tpm* biçiminde yazılabilir. Görüldüğü gibi taşıma maliyetleri, cif-faktörü olarak, dünya fiyatları artı nakliye ve sigorta maliyetlerini kapsamaktadır. Sonuçta ekonominin büyüme oranı, taşıma maliyetlerini içeren bir biçimde genişletilmiştir. Buna göre büyüme oranı ile taşıma maliyetleri arasında negatifbir ilişki geçerlidir. Bu modelde uzaklık veya dış ticarete fiziksel erişim olanakları gibi coğrafi faktörlere bağlı olan taşıma maliyetleri artarsa, ithal yatırım mallarının fiyatı artacak ve böylece büyüme oranı azalacaktır. Bu bağlaında kıyı ülkeleri veya merkez (çekirdek) ülkelere yakın olan ülkelerin büyüme oranı hinteriand bölgelere kıyas la daha yüksek olacaktır. Ayrıca korumacılık politikası ile ithal fiyatlarının yükseltilmesinin negatifbüyüme etkisi yarattığı bu denklemden açıkca görülmektedir.
11 EKONOMiK YAKLAŞlM 1 11 AK modelinin özünde sermaye faktörü için azalan getiriler olmadığı için, sermayenin derinleşmesi sürecinde büyümenin yavaşlama eğilimi ve yakınsama olgusu ortaya çıkmaz. Bu nedenle tasarruf oranı, toplam faktör verimliliği, taşıma maliyetleri veya aşınma oranında avantajlara sahip olan ülkeler, sadece geçici olarak değil fakat sürekli olarak yüksek büyüme oranına sahip olacaklardır. Böylece gelişmiş ve azgelişmiş ülkeler arasındaki açık giderek büyüyecektir. Diğer taraftan AK modeli çerçevesinde "önce hareket ederek" avantaj sağlamanın açıklaması yapılabilmektedir. Tarihin belli bir döneminde taşıma maliyetlerinin ekonomik etkinlikleri belirlemede önemli olduğu fakat daha sonraki dönemlerde, örneğin teknolojik ilerleme nedeniyle bunun öneminin kaybolduğu bir senaryo düşünülürse AK modeline göre, "erken avantaj" ekonomik faaliyetleri canlandırarak, bölgenin diğerlerinin önüne geçmesini sağlayacaktır. Daha sonraki dönemlerde bu avantajlar kaybolsa bile, A, s ve 8 parametrelerinin benzer olması koşulunda, bütün ülkeler aynı büyüme hızında gelişecekleri için erken avantajın sağladığı yüksek gelir düzeyi korunacaktır. Başka bir deyimle büyüme oranlarında yakınsama sağlanırken, gelir düzeylerindeki ıraksama devam edecektir. Öte yandan AK modelindeki sabit getiriler yerine artan getiriler varsayımı ikame edilirse, geçici erken avantajlar sadece gelir düzeylerinde değil fakat büyüme oranlarında da ıraksama yaratacaktır. Çünkü artan getiriler durumunda büyüme oranları, sermaye düzeyinin artan bir fonksiyonudur. Başka bir deyimle gelir düzeyleri arasındaki fark veya gelişme- açığı giderek büyüyecektir. Bu bağlamda ılıman bölgelerdeki denizierin kenarında konurulanmış olan ülkelerin olumlu başlangıç koşulları veya coğrafi avantajları, onlara yüksek düzeyde gelir olanaklan sağladığı gibi, bu erken avantajların önemi zaman içinde azalsa bile gelişmişlik farkı süregelecektir. 3. Yeni Ekonomik Coğrafya: Dışsallıklar ve Artan Getiriler Birçok ekonomik etkinliğin coğrafi olarak yoğunlaşması ve salkım-tipi kümelenmesinin, uzmanlaşma, büyüme ve d1ş ticaret avantajlarının kaynağını oluşturduğunu ileri süren yeni ekonomik coğrafya sorunsalının temel teorik yapısı, merkezcil ve merkez-kaç kuvvetleri arasındaki çelişki veya zıtların birliği tarafından betimlenir. Krugman (1998)'a göre ekonomik etkinliklerin yersel denge dağılımı, bir yanda yığılma (merkezcil) kuvvetleri ve diğer yanda saçılma (merkez-kaç) kuvvetlerinin bir bileşkesi olarak
12 12 1 CELAL KÜÇÜKER belirlenmektedir. Coğrafi yoğunlaşmalara yol açan bu kuvvetlerin özet listesi şöyledir. Merkezcil Kuvvetler Pazar ölçeği etkisi (İleriye-geriye doğru bağlantılar) Yoğun işgücü piyasası Saf dışsal ekonomiler Merkez-kaç Kuvvetler Hareketsiz üretim faktörleri Arsa rantları Saf negatif dışsal ekonomiler Burada yer alan merkezcil kuvvetler aslında klasik Marshallgil dışsal ekenomilerin kaynaklarıdır. Pazarın büyüklüğü bir yandan geriye-doğru bağlantı- etkileri yaratır. Çünkü ölçek ekonomilerinin geçerli olduğu üretim süreçlerinde pazara yakınlık, yer seçimi kararlarının temel ölçütüdür. Diğer yandan pazarın büyüklüğü ileriye-doğru bağlantı etkileri yaratır. Böylece ara malları sektörünün gelişmesini destekleyerek, bunları girdi olarak kullanan nihai malların maliyetlerinin azalmasına neden olur. Endü:,triyel yoğunlaşma ve salkım biçimindeki kümelenmeler işgücü piyasalarının derinleşmesi ve yoğunlaşmasına yol açarak, uzmanlaşmış becerilerin yer aldığı piyasa katmanlarında hem araştırma ve eşleşme maliyetlerini, hem de iş bulma sürelerini azaltarak büyük ölçekli tasarrufların ortaya çıkmasını sağlar. Ekonomik etkinliklerin coğrafi yakınlık içinde yığılmasının üçüncü etkisi ise bilgi yayılmaları ve taşmaları yoluyla özünde yerel özelliklere sahip olan dinamik dışsal ekonomiler yaratarak, büyüme oranı üzerinde kalıcı etkiler bırakmasıdır Dışsal Ekonomiler Ana akım iktisat içinde yığılma ve kümelenmelerin kökeninde bulunan yerel dışsallıkların önemi uzun süre ihmal edilmiştir. Ekonomik etkinlikterin coğrafi yoğunlaşması kar topu etkisi gibi göründüğü için, yığılma ve toplanmaya yol açan temel bir merkezcil kuvvet, dışsallıkların varlığında bulunabilir. Ekonomik bireylerin birarada toplanmak istemesinin altında birçok özel faktör vardır. Üretim süreçlerinin çeşitlenınesi ve uzmanlaşması, tüketim sepetincieki ürün sayısının artması, iş bulma ve eşlendirme olanaklarının artması ve dolayısıyla daha yüksek ücretierin elde edilebilmesi, aynı zamanda fırmalar açısından da kendilerine uygun işgücü ve diğer hizmetleri bulma şansının artması ve ürünleri için yeni pazar
13 EKONOMiK YAKLAŞlM 1 13 olanaklarının genişlemesi gibi bir dizi özendirici ve verimliliği arttırıcı faktörden söz edilebilir. Bütün bunlar daha genel olarak Marshallgil dışsallıklar kavramı ile tanımlanabilirler: i) kitle üretimi veya ölçek ekonomilerine benzer olan içsel ekonomiler, ii) insan sermayesi birikimi ve yüzyüze iletişim temelinde uzmanlaşmış işgücünün oluşumu, iii) uzmanlaşmış girdi hizmetlerinin gelişmesi, iv) modern alt yapının varlığı. Yeni büyüme teorilerinde Marshallgil dışsallıkların ekonomik kalkınmanın motoru olarak değerlendirilmesinin anlamı burada ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede dışsallık kavramı Scitovsky (1954) çizgisinde iki kategori altında tanımlanmış ve çeşitli durumlar için düşünülmüştür : Birincisi piyasa-dışı etkileşimlerin, bireylerin fayda fonksiyonu veya firmaların üretim fonksiyonu üzerindeki etkilerini inceleyen teknolojik (saf) dışsallıklardır. İkincisi ekonomik etkileşimlerin, piyasa mekanizması içinde fıyatlar yoluyla ortaya çıkan faydalarına ilişkindir ve parasal dışsallıklar olarak adlandırılır. Ana akım iktisadi analizde parasal dışsal ekonomiler kapsam dışı tutulurken, tam rekabet varsayımını bozmayan saf dışsal ekonomiler kapsanmıştır. Doğal olarak bu ayırımdan önce formüle edilen Marshallgil dışsallıklar, teknolojik ve parasal dışsallıkların bir karışımı olarak gözükmektedir. Bunun sonucunda her bir dışsallık tipinin, ekonomik etkinliklerin toplanmasına yol açması beklenir. Marshallgil dışsallıkların varlığında yığılmamn nasıl gerçekleştiğini açıklayabilmek için, insan eylemlerinin üretim ve yaratım biçiminde iki kategoriye ayrılması yararlı olacaktır. Birincisi standart anlamıyla üretim etkinliği temelinde yükselen yığılmalardır. Bu türden rutin bir etkinlik çerçevesinde firmaların ve hane halklarının bir araya toplanması ve yığılması parasal dışsallıklarm varlığını gerektirir. Diğer taraftan insanlarm aynı zamanda yaratıcı eylemlerden haz aldığı gibi bunlara değer verdiği bilinmektedir. Üste lik ekonomik yaşamda bireylerin ve firmaların rekabetçiliklerinin bir kısmı onların yaratıcılığına ilişkindir. Sonuç olarak ekonomik yaşam, bilim ve sanatta olduğu gibi yaratıcıdır ve Lucas'ın (1988) da belirttiği gibi, ortak çıkarları paylaşan insan grupları içindeki kişisel iletişimler yaratıcılık için en önemli girdidir. Bu anlamda hızlı ürün
14 14 1 CELAL KÜÇÜKER geliştirmede informel, yüz yüze iletişimin en önemli faktör olduğu bilinmektedir. Farklı insanların farklı beceri ve yeteneklere sahip olmaları veri iken böylesi grupların büyüklüğü, önemli ölçek etkileri yaratmaktadır. Üstelik bilgi ve fikirler kamu malı özelliğine sahip oldukları için, yayılma ve taşma etkileri yaratırlar. Neoklasik analizde tam rekabetçi modelin standart varsayımları ile uyumlu olan dışsallıklar, saf teknolojik bilgi taşmalarıdır. Saf dışsallıklar ya da bilgi taşmaları yerel firma kümelenmelerinde oluşmasına karşın, piyasa mekanizması ile yayılmadığı için bu tür ölçek etkileri tam rekabetçi denge modelinde çözümsüzlüklere yol açmaz. Bu nedenle teknolojik dışsallıklar saf dışsallıklar olarak adlandırılır. Artan getiriler ve eksik rekabet tarafından karakterize olan pazarın ölçek büyüklüğü; parasal dışsal ekenomilerin içindeki en önemli faktördür. Bıi şek ilde yaratma süreçleri oldukça güçlü yığılma ~ğilimlerine yol açarlar. Görüldüğü gibi ekonomik yığılmalar, hem teknolojik hem de parasal dışsallıklar yoluyla ortaya çıkmaktadır. Bilindiği gibi yığılma ekonomilerinin iki standart biçimi vardır: Kentleşme ekonomileri ve yerelleşme ekonomileri. Kentleşme ekonomileri belirli bir bölge ya da kentsel alanda gerçekleştirilen toplam üretimin artması sonucunda üretim maliyetlerinin düşmesine yol açan dışsallıklardır. Yerelleşme ekonomileri ise belirli bir coğrafi alanda özgül bir endüstri dalındaki üretimin artması sonucunda ortaya çıkan dışsal ekonomilerdir. Bu tasarruflar fırma için dışsal, fakat endüstri dalı için içseldir. Artan getiriler ve taşıma maliyetleri arasındaki etkileşimden kaynaklanan yığılma ve kümelenme olgusu, literatürde yığılma ekonomileri olarak tanımlanan dışsallıklardan kentleşme ekonomilerine karşılık gelmektedir. Diğer taraftan, ekonomik etkinliğin yerelleşmesi ile ortaya çıkan yerel dışsal ekonomiler, ünlü Marshallgü-üçlü olarak bilinen işgücü piyasal arının birleşmesi, uzmanlaşmış girdi piyasaları ve teknolojik bilgi taşmalarıdır. Bu üçlü içinden ilk ikisi parasal, üçüncüsü ise saf(pür) dışsal ekonomilerdir. Saf artan getiril er/taşıma maliyetleri ile pazar büyüklüğü etkisi, daha geniş bir bölgesel düzeyde geçerlidir. Yerel dışsallıklar ise daha küçük ölçekteki yerelkentsel düzeyde etkili olarak tek bir şehirde veya yörede salkım türü kümelenmelere yol açmaktadır. Dinamik dışsal ekonomiler ise piyasa yapısına ve endüstri-içi veya endüstriler - arası etki leşimi ere bağlı olarak iki kategoride gruplandırılır (Küçüker 1998). Uzmanlaşmış endüstri ve tekelci piyasa yapısında ortaya
15 EKONOMiK YAKLAŞ l M 1 15 çıkan bilgi yayılmaları, standart yerelleşme ekonomilerinin dinamik versiyonudur ve Marshall-Arrow-Romer (MAR) dışsallıklan olarak adlandırılır. Diğer taraftan endüstriyel çeşitlenme ve rekabetçi piyasa yapılarında ortaya çıkan ve J acobs dışsallıkları olarak adlandırılan bilgi yayılmaları ise standart kentleşme ekonomilerinin dinamik uzantısıdır (Jacobs 1969, Henderson, Kuncaro ve Turner 1995, Henderson 1997). Daha önce belirtilen bu üç merkezcil kuvvet, üretim birimlerinin ve endüstrilerin coğrafi olarak yakınlığını veya salkım-tipi kümelenmesini sağlayarak, Marshallgil yığılma ekonomilerinin temelini oluşturmaktadır. Post-Fordizm ve esnek uzmanlaşma yaklaşımlarında yığılma ve kümelenmeler, Neo-Marshallgil dışsallıklar kavramı ile açıklanmaya çalışılır. Endüstriyel bölgeler literatüründe yatay ve dikey bütünleşmenin çözülmesi veya ayrışması sonucunda yersel yakınlık, ağ ilişkisi içindeki firmalar arası işlem maliyetlerinin azalması, yığılma ekonomileri kavramına yapılan yeni katkılardır. Özellikle saf teknolojik yayılmanın hızlanması ile güven, paylaşılan değerler ve gelenekler nedeniyle ortaya çıkan işbirliği veya "ticarileştirilmemiş bağımlılık" ilişkileri, dışsallık kavramının yeni boyutlarıdır. Piyasa-temelli ve piyasa dışı ilişkilerden oluşan karmaşık ağ yapısı, aynı zamanda hiyerarşik - olmayan ilişkileri de kapsamaktadır CHenderson 1997, Markusen 1996,.ı<;azdağlı 1998) Tamamlayıcılık Dışsallıkları Tamamlayıcılık özel bir dışsallık biçimidir. Pozitif veya negatif dışsallıklar faydalanma düzeyine bağlı olmasına karşın, tamamlayıcılık dışsallığı başkalarının seçtiği benzer etkinlik sonucunda göreli tercihlerine ya da alternatiflerin sıralanınasına bağlıdır. Bu anlamda bireysel maliyetlerle toplumsal kazançlar arasındaki farklılık, bir üretim sistemi veya örgütsel biçim dışsallıklar gösterdiği zaman ortaya çıkmaktadır. Bu sisteme uymanın bireysel fayda ve maliyeti ise kaç tane bireyin bu sistemi uyguladığına kritik ölçüde bağlıdır (Raj 1998). Dışsallıkların tamamlayıcılık biçiminde ortaya çıkmasının önemli sonuçları vardır: Bir eylemi uyarlayanların sayısı arttıkça o eylemin maliyeti azalıyorsa, bu dururnda çoklu-dengeler veya tarihsel-kilitlenme sonuçları ortaya çıkmaktadır. Tamamlayıcı dışsallıklar tarafından yaratılan çoklu-dengeler içinde hangisinin gerçekleşeceği tarih tarafından belirlenmektedir. Burada tarih ve dışsallıklar birleşerek özgül bir kilitlenme ortaya çıkarmaktadır. Tamamlayıcılık dışsallığında bir sistemi uyarlamanın
16 16 1 CELAL KÜÇÜKER maliyeti, halen bu sistemi uygulayanların sayısına bağlıdır ve Qwerty sistemi bu duruma bir örnektir[3j. Qwerty sistemi ile donanmış birey sayıs ı arttıkça, bunlar için gerekli a lt-yapı yatırımlan ile başlangıç maliyetleri veri iken, uyarlama maliyeti azalmaktadı r. Burada Qwerty sistemi optimal Dvorak sistemine göre daha yüksek bir maliyete sahip olmasına rağmen sonuç deği şmem e ktedir. Çünkü Dvorak sistemi, bütün kullanıcı düzeylerinde daha düşük bir uyarlama maliyetine sahip olmasına rağmen, kullanıcı sayıs ı görece az olduğu için Qwerty karşısında tutunama mıştır. Buradaki paradaksun açıklanmasında "tarih" önemli bir rol oynamaktadır. Qwerty'nin tarihsel olarak piyasaya daha önce girmesinden dolayı bir avantajı vardır. Başka bir deyimle Qwerty sistemi önceden varolmanın kazandırdığı avantajla, Dvorak sistemi karş ı sında bir çeşit tarihsel "kilitlenme etkisi" yaratmıştır. Çoklu-dengeler içinde özel bir durum olan ikili-denge konfıgürasyonu için kalkınma literatüründen verilebilecek ilginç bir örnek, dü şük- düzey denge tuzağıdır. Dengelerden birisi düşü k-düzey denge noktası diğeri yüksekdüzey denge noktası olmasına rağmen koordinasyon başarısızlığı nedeniyle, çeş itli sektörlerdeki yatırımlar birbirini tamamlayan bir biçimde yapılmamakta ve d olayısıyla "kötü" denge gerçekleşm ektedir. Eğer tüm potansiyel yatırımcıların beklentileri ve inançları optimist bir yönde oluşabilirse "koordine edilmiş bir denge" ortaya ç ık abilir. Dol ayısıyla burada beklenti oluşum mekanizması ve tarih ön plana çıkmaktadır. Örneğin beklenti oluşumund a tarihsel geçmiş belirleyici bir konumda ise, geçmişinde durgun olan bir bölge gelecekte de bu durgunluğunu sürdürecek ve geçm i şinde canlı olan bir bölge ise gelecekte bu canlılığını devam ettirecektir. Burada sistemin parametrelerine bağlı olarak tipik bir çatallanma olgusu ortaya çıkmaktadır: Tarihsel ra stlantıl ar ani bir biçimde ve farklı uzun-dönem etkiler yaratmaktadır. Ekonominin veya daha genel olarak belirtmek gerekirse bir ekonomik [3) Qwerty... daktilo klavyesinin ilk sırasındaki harflerin d izil işini simgelemektedir. A slında bu di-ı i ruılı yazmaya yönelik ergonomik ve ideal (optima\) bir diziliş de~ildir. Çunku bu ürünü ilk geliştiren Remington firması luzlı yazmak-tan kaynaklanan tuş-kilitlenmesi ni engellemek, dolayısıyla ürün imajını korumak için optimal harf dizili şi yerine, operatörün yazma ruzını azaltan bu ikinci veya UçüncU en iyi diziyi seçmiştir. Daha sonraları i~e bu "tarihsel rastlantı" giderek bir endüstri standardı haline gelmiştir. Başka güncel örnekler arasında video teknolojisindeki Betamax ve VHS sistemleri sayılabilir (David 1985).
17 EKONOMiK YAKLAŞlM 1 17 bireyler topluluğunun "iyi" bir denge noktası varken "kötü" denge durumuna düşmesi, koordinasyon başarısızlığı olarak tanımlanır (Rajl998). Eğer tüm bireylerin eylemleri koordine edilebilirse, ekonomi iyi dengeye doğru hareket edebilir. Fakat bireylerin eylemleri birbirinden bağımsız old uğu için koordinasyon başansızlığı ortaya çıkmaktadır. Böylesi bir koordinasyon başarısızlığını kırabilmek için "bağlantı" kavramı önemlidir. Tamamlayıcılık dışsallıklannın sonucunda ortaya çıkan ikih-denge sisteminde koordinasyon başarısızlıkları nedeniyle istenmeyen bir denge tuzağından istenen bir denge noktasına ulaşabilmek için, dengeli büyüme çerçevesinde bir "büyük itiş" veya ileri-geri bağlantı etkileri çerçevesinde ve kilit sektör öncülüğünde "dengesiz büyüme stratejisi" önerilmektedir. Ekonomiyi alt-optimal bir sonuçtan daha etkin bir denge noktasına getirmek için iktisat politik alarına alternatif bir mekanizma ise beklentilerin rolü ile ilgilidir. Koordinasyon başarısızlığı durumunda tarihsel başlangıç koşullarının ortaya çıkardığı geçici avantajlar, yol - bağımlı ve kümülatif bir süreç içerisinde kendi kendini güçlendirerek devam edecektir. Çünkü düşük - düzey dengeye doğru çekilen ekonomiyi ve momentumu durduracak bir kritik kütle henüz yeterince oluşmamış ır. Başka bir deyimle piyasa mekanizması bu dışsallık için etkin olmayan bir sonuç çıkmıştır. sorununu çözemediği Işte tam burada beklentilerin rolü ortaya çıkmaktadır. Eğer ekonomik bireyler etkin olan sonuca inanırlar ve beklentilerini bu yönde oluştururlarsa, bu durumda tarihin belirleyiciliği kalmayacaktır. Tarih~el başlangıç koşullanndan b ağımsız olarak varolan durumda oluşturulan beklentiler, tarihin akışını değiştirerek "kendinidoğrulayan kehanetler" yaratacaktır. Tarih ve beklentilerin karşılıklı etkileşimi, nihai sonucu belirlemektedir. Beklentilerin tarih karşısında egemen olması için gerekli ön koşul, geçişin anlık olması varsayımıdır. Eğer geçiş süreci zamana yayıl arak ini ş li çıkışlı bir rota izlemeye başlarsa, beklentiler ertelenecek veya çözülmeye başlayacaktır. Bu koşullarda beklentilerin belirleyici bir rolü yoktur. Başlangıç koşullan yeniden bütün bir süreci belirleyecek ve tarih yeniden "tarih sahnesine" çıkacaktır. Görüldüğü gibi bu argümanda "önce hareket etmek" eğer bir avantaj sağlıyorsa, bu durumda beklentiler bir rol oynamaktadır. Böyle bir avantaj yeni bir sektöre ilk giriş maliyetlerinden kaynaklanmaktad1r. Koordinasyon başansızlığı sorununa ilginç bir örnek göç sorunudur. Örneği n eski ve yeni olmak üzere iki coğrafi yerleşim bölgesi olsun. Eski yerleşim bölgesinde
18 1 8 1 CELAL KÜÇÜKER ücretler daha yüksek olmasına karşın sabittir. Yeni bölgede ise ücretierin düzeyi göçmenlerin sayısına bağlı olarak oransal bir artı ş göstermektedir. Kötü denge durumunda nüfusun tamamı eski bölgede yaşamaktadır. Burada sorun kötü dengeden iyi dengeye geçerken koordinasyon içinde bir göçün sağlanabilmesidir. Eski bölgeden yeni bölgeye geç hareket etmenin bir maliyeti vardır. Çünkü k a l abalıklaşma nedeniyle uygun konut alanı bulmak zorlaşacaktır. Erken hareket edildiği zaman gelir kaybı olacaktır. Burada bireyler için bir ikilem söz konusudur: "şimdi hareket etmenin gelir kaybı" ile "gelecekte hareket etmenin yüksek maliyeti". Bu ikilem eski bölgeden yenisine göçün altındaki temel dinamik olan beklentilerin rolünü açığa çıkartmaktadır. Eğer b aşkalarının göç edeceğine iliş kin bir inanç veya beklenti varsa, göç hemen gerçekleşecektir. Bu bağlamda beklentiler tarihe üstün gelmiştir. Di ğer taraftan eğer dışsallıklar kendini belirli bir gecikme ile gösteriyorsa, bu kez bir dengeden diğerine geçiş çok zordur ve risk yüklenen veya zararlardan rahatsız olmayan girişimci ve maceraperest bireylerin eylemlerine gereksinim vardır. Bu nedenle tarihsel olarak belirlenmiş dengeler oldukça yapışkandır ve bu kez tarih beklentilere üstün gelmektedir. Diğer taraftan merkez-kaç kuvvetleri içinde yer alarak hem arz, hem de talep tarafından üretimin coğrafi anlamda yoğunlaşm asıru engelleyen güçlerden birisi olan hareketsiz faktörler, esas olarak toprak, doğal kaynaklar ve dış göç olanağı olmayan i şgücünd e n o luşur. Ekonomik etkinliklerin yoğunlaşmasından d olayı yöresel toprak veya arsa talebinin artarak toprak (arsa) rantım yükseltmesi, daha sonraki yoğunlaşmaları engelleyici bir işieve sahiptir. Benzer bir biçimde trafik, nüfus kalabalıklığı, kirlilik gibi negatif dış sal ekonomi!erin a rtışı sonucunda, sözkonusu yerleşim yerlerinden kaçış veya ayrılış eğilimleri uyarılmaktadı r. Bütün bunlar merkez-kaç kuvvetlerinin tipik örnekleri olarak coğrafi engelleyen güçlerdir. yığılmalan 4. Yeni Ekonomik Coğrafya ve Araştırma Programları Son yıllarda iktisat bilimindeki "coğrafi dönüş" veya ekonomik analizin mekan boyutuna ilişkin olarak coğrafyanın yeniden keşfi ile birlikte ortaya çıkan iki yeni araştırma programı vardır : Bunlardan birincisi elıonomik etkinlikterin yersel yığılmaları, diğe ri ise kentsel/ bölgesel büyüme dinami!~leri ve yakınsama süreci üzerine geliştirilen analizlerdir. Yeni
19 EKONOMiK YAKLAŞlM 1 19 ekonomik coğrafya araştırma pı;ogramlarından birincisinin esas olarak ekonomik etkinliklerio yersel bölgesel dağılıını üzerine odaklanmış olmasına karşın, yaklaşımın kilit kavramı olan artan getiriler aynı zamanda kentsel sistemlerin analizinde kullanılmıştır: Christaller-Lösch tipi merkezi yerler sistemi, von Thünen-Alonso tipi kentsel arsa k ullanım payları ve arsa kullanım fonksiyonları, log- doğrusal "sıra büyüklük" kuralı ve kent büyüklüklerinin dağılımı gibi kentsel geometrilerin ekonomik analizleri "yersel öz-örgütlenme"nin tipik göstergeleridir. Başka bir deyimle ekonomik peyzajın anlaşılmasında biyolojik-sistemlerin evrimini belirleyen temel ilkeler içinde yer alan "rastlantısal gelişimden çıkan düzen" fikri kullanılmaktadır (Arthur,l994). Bu anlamda yersel öz-örgütlenme ve rastlantısal gelişimden çıkan düzen soyutlamaları temelde aynı evrimi veya örüntüyü açıklamak amacıyla modeliere dahil edilen kategorilerdir (Krugman 1996). Bu bölümde ekonomik etkinliklerio yersel yığılınaları, artan getiriler ve dışsallıklar temelinde, kentsel büyüme dinamikleri ve bölgesel yakınsama süreci ise neoklasik ve içsel büyüme teorileri doğrultusunda özetlenmiştir Artan Getiriler ve Ekonomik Etkinliklerin Yersel Yığılmaları Yeni ekonomik coğrafya literatürünün birinci araştırma programını oluşturan ekonomik etkinliklerio yersel yığılmaları; temelde artan getiriler, ölçek ekonomileri, dışsal ekonomiler ve eksik rekabet üzerine kurulmuştur. Bu tür tamamlayıcılıklar ve dışbükey-olmayan özellikler, dış ticaret ve uzmanıaşmayı belirleme açısından sabit getiriler, tam rekabet ve karşılaştırmalı üstünlüklere göre daha önemli ve etkilidirler. Çünkü pazar ölçeği, teknolojik bilgi taşmaları ve diğer dışsallıklar gibi artan getirllerin temelinde bulunan bu unsurlar, uluslararası veya ulusal nitelikte değil fakat bölgesel hatta yerel/yöresel niteliklerde olduğu için, yerel ekonomik yoğunlaşma ve uzmanlaşma ile dış ticaret arasındaki ilişkilerin analizinde yeni boyutlar açmaktadır. Bu anlamda yeni ekonomik coğrafya, genel olarak iktisat biliminde son yıllarda ortaya çıkan artan getiriler yükselişinin, özel bir uygulama alanı olarak yorumlanabilir.l4l Merkezcil ve merkez-kaç kuvvetleri arasındaki çelişkinin yarattığı [41 Artan getirilere ilgi adaklarunasını "yersel ekonominin folk teoremi" olarak adlandıran iktisatçılar vardır (Fujita ve Thisse 1996).
20 20 1 CELAL KÜÇÜKER dinamiğin açıklanabilmesindeki en büyük sorun, "döngüsel süreç" ve buna bağlı olarak "artan getirilerin" modellenmesindeki analitik güçlüklerdir. Kaldor-Myrdal tipi döngüsel süreç veya mantıksal kurgu, "neden-sonuçyeniden neden" aşamalannda helezonik bir yol izlemektedir. Buna göre, üreticilerin pazara ve diğer ara malı tedarik eden firmalara erişim açısından en uygun yer olarak verdikleri seçim kararları daha sonra pazarın genişlemesine ve tedarikçi firmaların sayısının artmasına yol açmaktadır. İkinci aşama kesintisiz bir biçimde fakat daha büyük ölçekte başlamakta ve bu süreç böylece devarn etmektedir. Klasik ekonomik coğrafya literatüründe "döngüsel süreç", kalkınma literatüründe ise Myrdal tarafından "kümülatif nedensellik" olarak kullanılan bu metodoloji, ana akım iktisadi analize 1990'lı yıllara kadar giremerniştir. Bunun temel nedeni, özellikle ölçeğe göre sabit getiriler ve tam rekabetçi piyasa varsayımları ile betimlenen denge analizine kıyasla artan getirilerin modellenmesindeki güçlükler olmuştur. Çünkü ekonomik coğrafya literatüründe merkezi bir öneme sahip olan döngüsel süreç açıklamalarının altındaki temel varsayım, firma düzeyinde varolan ölçek ekonomileridir. Ölçek ekonomilerinin olmadığı bir dünyada, fırmaların faaliyetlerini yoğunlaştırmalannın hiç bir nedeni yoktur. Sabit veya artmayan getiriler varsayımının coğrafi iktisat açısından son derece önemli uzantıları vardır. Artmayan getiriler ve kaynakların tek biçim dağılımında ekonomik yapı, her bireyin kendi tüketimi için üretim yaptığı Robinson Crusoe tipine indirgenir. Bu anlamda her yerleşim birimi, ürünlerin son derece küçük ölçekte üretildiği otarşik bir ekonominin temeli olur. Bu nedenle sözkonusu malın tüketicilere arzı, aynı karlılık düzeyindeki bir çok yerel üretim biriminden sağlanabilir. Ayrıca bölgesel pazar geni şlediği zaman bu bölgede üretilen ürün çeşidinin artışı beklenmez. Bunun istisnai bir durumu, kaynakların tek biçim olmayan coğrafi dağılımında bir olasılık olarak dış ticaret olanaklarının ortaya çıkmasıyla uzmanlaşrna ve yığılma yaratmasıdır. Bu aşamada kaynakların eşit olmayan dağılımını, bir argüman olarak kullanmak amaca uygun olsa bile, bu aslında uzmanlaşma ve ticaretin açıklamasında tek başına yeterli bir açıklama biçimi gibi gözükmemektedir. Ayrıca, bilindiği gibi sermaye veya işgücünün serbestçe hareket edebilmesi varsayımı altında kurulan bir neoklasik ticaret modelinde, doğal kaynakların tek biçim dağılım ı durumunda bile, bölgenin büyümesi öngörülmez. Bu nedenle artan getirilerin, ekonomik etkinliklerin coğrafi dağılımının açıklanınasında temel
YENİ EKONOMİK COGRAFYA VEKALKINMA
YENİ EKONOMİK COGRAFYA VEKALKINMA Celal KÜÇÜKERl*l In this stduy, the so called new economic geography that has included the spatial dimerısion into the mainstream economics, is investigated in terms of
Detaylıİktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri
İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı Mikroekonomik Analiz I IKT751 1 3 + 0 8 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih,
DetaylıMakro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120
Makro İktisat II Örnek Sorular 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Tüketim harcamaları = 85 İhracat = 6 İthalat = 4 Hükümet harcamaları = 14 Dolaylı vergiler = 12
DetaylıİKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS
İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ 1. YIL GÜZ DÖNEMİ İleri Makroiktisat I IKT801 1 3 + 0 6 Makro iktisadın mikro temelleri, emek, mal ve sermaye piyasaları, modern AS-AD eğrileri. İleri
Detaylıİktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2
İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2 PLANLAMAYI GEREKTİREN UNSURLAR Sosyalist model-kurumsal tercihler Piyasa başarısızlığı Gelişmekte olan ülkelerin kalkınma sorunları 2
Detaylıİçindekiler kısa tablosu
İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM
Detaylı11.10.2015. Faktör Donatımı Teorisi (Heckscher Ohlin) Karşılaştırmalı Üstünlüklere Eleştiri. Heckscher Ohlin Modelinden Çıkartılan Teoremler
Faktör Donatımı Teorisi (Heckscher hlin) Karşılaştırmalı Üstünlüklere Eleştiri Karşılaştırmalı üstünlükler teorisi uluslararası emek verimliliğindeki farklılıkların nedeni üzerinde durmamaktadır. Bu açığı
DetaylıDENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT
DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT 2 1. A malının fiyatındaki bir artış karşısında B malına olan talep azalıyorsa A ve B mallarının özellikleriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? A) A ve B
Detaylı1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR
ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER III Bölüm 1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR 11 1.1. İktisat Biliminin Temel Kavramları 12 1.1.1.İhtiyaç, Mal ve Fayda 12 1.1.2.İktisadi Faaliyetler 14 1.1.3.Üretim Faktörleri 18 1.1.4.Bölüşüm
DetaylıEK : DIŞSAL TASARRUFLAR ( EKONOMİLER )
EK : DIŞSAL TASARRUFLAR ( EKONOMİLER ) Genel denge teorisinin sonuçlarının yatırım kararlarında uygulanamamasının iki temel nedeni şunlardır: 1) Genel denge teorisinin tam bölünebilirlik varsayımı her
DetaylıDIŞ TİCARETTE KÜRESEL EĞİLİMLER VE TÜRKİYE EKONOMİSİ
DIŞ TİCARETTE KÜRESEL EĞİLİMLER VE TÜRKİYE EKONOMİSİ (Taslak Rapor Özeti) Faruk Aydın Hülya Saygılı Mesut Saygılı Gökhan Yılmaz Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü
DetaylıİKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR
İÇİNDEKİLER Önsöz BİRİNCİ BÖLÜM İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR 1.1.İktisat Bilimi 1.2.İktisadi Kavramlar 1.2.1.İhtiyaçlar 1.2.2.Mal ve Hizmetler 1.2.3.Üretim 1.2.4.Fayda, Değer ve Fiyat
DetaylıİÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...
İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... 1 1.1. EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER... 3 1.1.1. Romalıların Ekonomik Düşünceleri... 3 1.1.2. Orta Çağ da Ekonomik Düşünceler...
Detaylı1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR 13 1.1.İktisadın Konusu ve Kapsamı 14 1.2. İktisadın Bölümleri 15 1.2.1.Mikro ve Makro İktisat 15 1.2.2. Pozitif İktisat ve Normatif İktisat
DetaylıDış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği
Dış Ticaret Politikası Temel İki Politika Korumacılık / İthal İkameciliği Genel olarak yurt dışından ithal edilen nihai tüketim mallarının yurt içinde üretilmesini; böylece dışa bağımlılığın azaltılmasını
DetaylıDış Ticaret Politikasının Amaçları
Dış Ticaret Politikasının Amaçları Dış Ödeme Dengesizliklerinin Giderilmesi Bir ülkede fazla olan döviz talebinin azaltılması için kullanılabilir. Dış rekabetten korunma Uluslararası rekabete dayanacak
DetaylıBİT Büyüme Dalgasının Türkiye Ekonomisine Etkileri
BİT Büyüme Dalgasının Türkiye Ekonomisine Etkileri Mehmet Yörükoğlu TCMB BİT Büyüme Dalgası Nedir? Ekonomik Kalkınmada Teknolojik Dalgalar: Genel Amaçlı Teknolojiler (GAT): 1. Buharlı Motor, (Endüstriyel
DetaylıÇALIŞMA SORULARI. S a y f a 1 / 6
1. LM eğrisini oluşturan noktalar neyi ifade etmektedir? LM eğrisinin nasıl elde edildiğini grafik yardımıyla açıklayınız. 2. Para talebinin gelir esnekliği artarsa LM eğrisi nasıl değişir? Grafik yardımıyla
DetaylıYeni Dış Ticaret Teorileri. Leontief Paradoksu
Yeni Dış Ticaret Teorileri Leontief Paradoksu Güçlü teorik temellere dayanan faktör donatımı teorisinin test edilmesine dayanır. Girdi-Çıktı tablosu denilen teknik geliştirilmiştir. Amerika nın tüm dış
DetaylıİÇİNDEKİLER. 1. Bölüm Kamu Ekonomisi Disiplinine Tarihsel ve Analitik bir Perspektiften Bakış,
İÇİNDEKİLER Önsöz v Giriş 1 1. Bölüm Kamu Ekonomisi Disiplinine Tarihsel ve Analitik bir Perspektiften Bakış, 1.1. Kamu Ekonomisi Analizinin Ardında Yatan Doktriner Görüşler: 5 1.1.1. Sosyal Sözleşmeci
DetaylıEkonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1
Ekonomide Uzun Dönem Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Neden bazı ülkeler zengin bazı ülkeler fakir? Bilgin Bari İktisat Politikası 2 Bilgin Bari İktisat Politikası 3 Bilgin Bari İktisat Politikası 4 Bilgin
DetaylıYasin ÇOBAN İŞLETME İKTİSADI
Yasin ÇOBAN İŞLETME İKTİSADI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII BİRİNCİ BÖLÜM İŞLETME İKTİSADI 1. İŞLETME İKTİSADININ TANIMI... 1 2. İŞLETME İKTİSADININ TARİHİ... 1 3. İŞLETME İKTİSADININ KONUSU... 1 4. İŞLETME
DetaylıENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ
ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ Enerji, modern kişisel yaşamın, üretim ve iletişim süreçlerinin en önemli aktörlerinden biri. Enerjinin tüketimi küresel düzeyde hızla artmaya devam ederken üç ana ihtiyaç baş gösteriyor:
DetaylıKIRSAL YERLEŞİM TEKNİĞİ
KIRSAL YERLEŞİM TEKNİĞİ Doç.Dr. Havva Eylem POLAT 4. HAFTA KONU 3 August Lösch Lösh e göre her hizmetin/ ürünün farklı etki alanları vardır, bu nedenle 150 farklı K değeri belirlemiştir. Tüm yerleşmeleri
DetaylıÇalışma alanları. 19 kasım 2012
Çalışma alanları 19 kasım 2012 Çalışma alanları Hizmet alanları Sanayi alanları Tarım tarımsal üretim tarım+ticaret kenti Sanayi imalat sanayi atölyeden hafif sanayi fabrikaya ağır sanayi seri üretim (fordizm)
Detaylı1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ
DERS NOTU 06 IS/LM EĞRİLERİ VE BAZI ESNEKLİKLER PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ TOPLAM TALEP (AD) Bugünki dersin içeriği: 1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ... 1 2. LM EĞRİSİ VE PARA TALEBİNİN
DetaylıİÇİNDEKİLER. Önsöz... iii. KİTABIN KULLANIMINA İLİŞKİN BAZI NOTLAR ve KURUM SINAVLARINA İLİŞKİN UYARILAR... 1 BİRİNCİ BÖLÜM İKTİSATIN TEMELLERİ
İÇİNDEKİLER Önsöz... iii KİTABIN KULLANIMINA İLİŞKİN BAZI NOTLAR ve KURUM SINAVLARINA İLİŞKİN UYARILAR... 1 BİRİNCİ BÖLÜM İKTİSATIN TEMELLERİ 1. İKTİSATIN TEMELLERİ... 9 1.1. İKTİSADIN TANIMI... 9 1.2.
DetaylıBASIN TANITIMI TÜRKİYE DE BÜYÜMENİN KISITLARI: BİR ÖNCELİKLENDİRME ÇALIŞMASI
BASIN TANITIMI TÜRKİYE DE BÜYÜMENİN KISITLARI: BİR ÖNCELİKLENDİRME ÇALIŞMASI İzak Atiyas Sabancı Üniversitesi ve Rekabet Forumu Ozan Bakış Rekabet Forumu 29 Kasım 2011 Büyüme performansı 2000 li yıllar,
DetaylıFinansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com
Finansal Piyasa Dinamikleri Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Neleri İşleyeceğiz? Finansal Sistemin Resmi Makro Göstergeler ve Yorumlanması Para ve Maliye Politikaları Merkez Bankası ve Piyasalar Finansal Piyasalardaki
Detaylıiktisaoa GiRiş 7. Ürettiği mala ilişkin talebin fiyat esnekliği değeri bire eşit olan bir firma, söz konusu
2009 BS 3204-1. şağıdakilerden hangisi dayanıksız mal veya hizmet grubu içerisinde ~ almaz? iktiso GiRiş 5. Gelirdeki bir artış karşısında talebi azalan mallara ne ad verili r? ) Benzin B) Mum C) Ekmek
DetaylıKlasik ve Neo-klasik Dış Ticaret Teorileri
Klasik ve Neo-klasik Dış Ticaret Teorileri Klasik Dış Ticaret Teorisi -Klasik dış ticaret teorisinde temel sorun -Klasik teorinin temel esasları -Klasik iktisatçıların dış ticaret teorilerinin varsayımları
DetaylıTMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI 2014-2015
TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI 2014-2015 ENDÜSTRİYEL YAPININ YENİLİKÇİ VE BİLGİ ODAKLI DÖNÜŞÜMÜNÜN BURSA ÖRNEĞİNDE İNCELENMESİ PROJE RAPORU İÇİNDEKİLER
DetaylıDERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ
DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ Bugünki dersin içeriği: 1. MALİYE POLİTİKASI VE DIŞLAMA ETKİSİ... 1 2. UYUMLU MALİYE VE
DetaylıÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI
ÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI Faiz oranlarının yapısı; Menkul kıymetlerin sahip olduğu risk, Likidite özelliği, Vergilendirme durumu ve Vade farklarının faiz oranlarını nasıl etkilediğidir. FAİZ ORANLARININ
DetaylıA İKTİSAT KPSS-AB-PS / 2008 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden
1. Her arz kendi talebini yaratır. şeklindeki Say Yasasını aşağıdaki iktisatçılardan hangisi kabul etmiştir? A İKTİSAT 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli
DetaylıMikroiktisat Final Sorularý
Mikroiktisat Final Sorularý MERSĐN ÜNĐVERSĐTESĐ ĐKTĐSADĐ VE ĐDARĐ BĐLĐMLER FAKÜLTESĐ MALĐYE VE ĐŞLETME BÖLÜMLERĐ MĐKROĐKTĐSAT FĐNAL SINAVI 10.01.2011 Saat: 13:00 Çoktan Seçmeli Sorular: Sorunun Yanıtı
DetaylıDR BEŞİR KOÇ KALKINMA
1 İktisadi Büyüme ve Büyüme Oranları İktisadi Büyüme, bir ülkede, belirli bir dönemde (genellikle bir yıl) yerli ve yabancı herkes tarafından piyasada üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin parasal ifadesi
DetaylıTalep ve arz kavramları ve bu kavramları etkileyen öğeler spor endüstrisine konu olan bir mal ya da hizmetin üretilmesi ve tüketilmesi açısından
3.Ders Talep ve arz kavramları ve bu kavramları etkileyen öğeler spor endüstrisine konu olan bir mal ya da hizmetin üretilmesi ve tüketilmesi açısından önemli unsurlardır. Spor endüstrisi içerisinde yer
DetaylıBölüm 3. Dış Çevre Analizi
Bölüm 3 Dış Çevre Analizi 1 2 Çevre Analizi Ç E V R E A N A L İ Z İ D I Ş Ç E V R E İ Ç Ç E V R E Genel / Uzak Dış Çevre Analizi Sektör / Yakın Dış Çevre Analizi İşletme İçi Çevre Analizi Politik Uluslararası
DetaylıİKTİSADA GİRİŞ - 1. Ünite 4: Tüketici ve Üretici Tercihlerinin Temelleri.
Giriş Temel ekonomik birimler olan tüketici ve üretici için benzer kavram ve kurallar kullanılır. Tüketici için fayda ve fiyat kavramları önemli iken üretici için hasıla kâr ve maliyet kavramları önemlidir.
DetaylıÇALIŞMA EKONOMİSİ II
ÇALIŞMA EKONOMİSİ II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ.
DetaylıYeni Dış Ticaret Teorileri
Yeni Dış Ticaret Teorileri Dr.Dilek Seymen Dr. Dilek Seymen Nitelikli İşgücü Teorisi (Skilled Labor-Keesing&Kenen) Sanayi ülkeleri arasındaki ticaretin büyük bir bölümü nitelikli işgücü farklılıkları ile
Detaylı2018/1. Dönem Deneme Sınavı.
1. Aşağıdakilerden hangisi mikro ekonominin konuları arasında yer almamaktadır? A) Tüketici maksimizasyonu B) Faktör piyasası C) Firma maliyetleri D) İşsizlik E) Üretici dengesi 2. Firmanın üretim miktarı
Detaylı1. Yatırımın Faiz Esnekliği
DERS NOTU 08 YATIRIMIN FAİZ ESNEKLİĞİ, PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ, TOPLAM TALEP (AD) EĞRİSİNİN ELDE EDİLİŞİ Bugünki dersin içeriği: 1. YATIRIMIN FAİZ ESNEKLİĞİ... 1 2. PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ
DetaylıINTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015
INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik
DetaylıKIRSAL YERLEŞİM TEKNİĞİ
KIRSAL YERLEŞİM TEKNİĞİ Doç.Dr. Havva Eylem POLAT 3. HAFTA KONU YERLEŞİM TEORİLERİ 3. HAFTA Yerleşim Teorisi, temel olarak iktisadi hayatın iki özelliği olan mesafe ve alan ile ilgilenmektedir. Mesafenin
DetaylıDR. BEŞİR KOÇ KALKINMA
1 Korunaksız İstihdam-Vulnerable employment (Çalışan Yoksulluğu-Working Poverty) ILO Genel direktörü Juan Somavia nın 1999 yılında ILO gündemine getirdiği ve Türkiye de işverenler tarafından DÜZGÜN İŞ,
DetaylıONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE
ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE Bu ünite tamamlandığında; Büyümenin kaynaklarının neler olduğunu belirtebileceğiz Büyüme teorilerini açıklayabileceğiz Hızlı büyüme için nelerin
DetaylıIS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI
IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI Soru KPSS 2001 Otonom tüketim harcamalarının artması aşağıdakilerin hangisine neden olur? a) Denge üretim düzeyinin artmasına, LM eğrisinin sağa doğru kaymasına b) Denge üretim
Detaylı2009 VS 4200-1. Gayri Safi Yurt içi Hasıla hangi nitelikte bir değişkendir? ) Dışsal değişken B) Stok değişken C) Model değişken D) kım değişken E) içsel değişken iktist TEORisi 5. Kısa dönemde tam rekabet
DetaylıRUSYA FEDERASYONU ÜLKE RAPORU 14.04.2015
RUSYA FEDERASYONU ÜLKE RAPORU 14.04.2015 RUSYA FEDERASYONU ÜLKE RAPORU 14.04.2015 YÖNETİCİ ÖZETİ Uludağ İhracatçı Birlikleri nin kayıtlarına göre, Bursa dan Rusya Federasyonu na ihracat yapan 623 firma
DetaylıKARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ
KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ Ricardo, bir ülkenin hiçbir malda mutlak üstünlüğe sahip olmadığı durumlarda da dış ticaret yapmasının, fayda sağlayabileceğini açıklamıştır. Eğer bir ülke her malda mutlak
DetaylıTeknolojik Gelişme ve Ekonomik Büyüme:
B.E.A. Teknolojik Gelişme ve Ekonomik Büyüme: Daha önce üretim fonksiyonunda yalnızca fiziksel sermaye (K) ve insan (N) girdisi bulunmakta idi. Şimdi üretim fonksiyonuna teknolojiyi eklemekteyiz: Y=F(K,N,A)
DetaylıDış Ticaret Politikası-Giriş Dr. Dilek Seymen Dr. Aslı Seda Bilman
Dış Ticaret Politikası-Giriş Dr. Dilek Seymen Dr. Aslı Seda Bilman 2 Đçerik 1.Dış Ticaret Politikası-Giriş: Tanım, Genel Ekonomi Politikası içindeki Yeri, Teori-Politika Farkı, Devlet Müdahalesinin Gerekliliği;
DetaylıFİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ
FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ Bu bölümde Fiyatlar genel düzeyi (Fgd) ile MG dengesi arasındaki ilişkiler incelenecek. Mg dengesi; Toplam talep ile toplam arzın kesiştiği noktada bulunacaktır.
DetaylıENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN
ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN 16360019 1 İÇİNDEKİLER Enerji Yoğunluğu 1. Mal Üretiminde Enerji Yoğunluğu 2. Ülkelerin Enerji Yoğunluğu Enerji Verimliliği Türkiye de Enerji Verimliliği Çalışmaları 2
Detaylı2. Hafta Dersinin Planı (Bu ders sunumunun hazırlanmasında büyük ölçüde Nevzat Güran ve Sadık Acar ın ders notu ve kitaplarından yararlanılmıştır)
Uluslararası İktisat Dr. Nevzat ŞİMŞEK 1 2. Hafta Dersinin Planı (Bu ders sunumunun hazırlanmasında büyük ölçüde Nevzat Güran ve Sadık Acar ın ders notu ve kitaplarından Bir Bilim Dalı Olarak Uluslararası
DetaylıBURSA DA İLK 250 ŞİRKET VE İSTİHDAM
BURSA DA İLK 250 ŞİRKET VE İSTİHDAM Prof. Dr. Yusuf ALPER 1. GENEL OLARAK İSTİHDAM Ekonomik faaliyetin toplumsal açıdan en önemli ve anlamlı sonuçlarından birini, yarattığı istihdam kapasitesi oluşturur.
DetaylıSORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA
SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA Problem 1 (KMS-2001) Kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
DetaylıİNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ YÖNETİM İşletme amaçlarına etkili ve verimli bir şekilde ulaşmak üzere planlama, örgütleme, yöneltme, koordinasyon ve denetimin yapılması sürecidir. 2 YÖNETİM TEORİLERİ KLASİK
Detaylı2009 S 4200-1. Değeri zamanın belirli bir anında ölçülen değişkene ne ad verilir? ) Stok değişken B) içsel değişken C) kım değişken D) Dışsal değişken E) Fonksiyonel değişken iktist TEORisi 5. Yatay eksende
DetaylıORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014
ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.
DetaylıEKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER
4.bölüm EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI 1.Kaynak Dağılımında Etkinlik:
DetaylıTÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?
TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ? Dr. Fatih Macit, Süleyman Şah Üniversitesi Öğretim Üyesi, HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Üyesi Giriş Türk Konseyi nin temelleri 3 Ekim 2009 da imzalanan Nahçivan
Detaylı1. Toplam Harcama ve Denge Çıktı
DERS NOTU 03 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI - I Bugünki dersin içeriği: 1. TOPLAM HARCAMA VE DENGE ÇIKTI... 1 HANEHALKI TÜKETİM VE TASARRUFU... 2 PLANLANAN YATIRIM (I)... 6 2. DENGE TOPLAM ÇIKTI (GELİR)...
Detaylı1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU ve TEMEL KAVRAMLAR 11 1.1.Makro Ekonominin Doğuşu 12 1.1.1.Makro Ekonominin Doğuş Süreci 12 1.1.2.Mikro ve Makro Ekonomi Ayrımı 15 1.1.3.Makro Analiz
Detaylıgerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir
BÖLÜM 5 Açık Ekonomi Açık Ekonomi Önceki bölümlerde kapalı ekonomi varsayımı yaptık Bu varsayımı terk ediyoruz çünkü ekonomilerin çoğu dışa açıktır. Kapalı ve açık ekonomiler arasındaki fark açık ekonomide
Detaylı2. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN
2. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM Yazan SAYIN SAN SAN / İKTİSADİ MATEMATİK / 2 C.1.2. Piyasa Talep Fonksiyonu Bireysel talep fonksiyonlarının toplanması ile bir mala ait
DetaylıTarımda inovasyon küresel ölçekte stratejik değer kazandı
Tarımda Ar-Ge ve tarımda inovasyon konularını ele alalım. Türkiye, yakın zamana kadar tarım ürünlerinde kendine yeten bir ülke konumunda bulunuyordu. Son yıllarda tarım ürünleri ithalatındaki artış, bu
DetaylıBursa Yenileşim Ödülü Başvuru Raporu
1- YENİLEŞİM YÖNETİMİ / LİDERLİK Liderler, yenilikçi bir kurum için gerekli olan ihtiyaçlar doğrultusunda; Yenileşim doğrultusunda vizyonu oluştururlar, Strateji ve politikaları tanımlarlar, Farkındalık
DetaylıFİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4
FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça
DetaylıDers içeriği (7. Hafta)
Ders içeriği (7. Hafta) 7.Üretim Teorisi 7.1. Uzun dönem ve ölçeğe göre getiri (Ölçeğin verimi) 7.2. Üretim fonksiyonu 7.3. Azalan Verim Kanunu 7.4. Tek ve iki değişkenli üretim fonksiyonları Ek Kaynak:
DetaylıFİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR
SORULAR 1- Genişletici maliye politikası uygulanması sonucunda faiz oranının yükselmesine bağlı olarak özel yatırım harcamalarının azalması durumuna ne ad verilir? A) Dışlama etkisi B) Para yanılsaması
DetaylıEĞİTİMİN EKONOMİKTEMELLERİ. 6. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL
EĞİTİMİN EKONOMİKTEMELLERİ 6. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ EĞİTİM VE EKONOMİ İNSAN SERMAYESİ KURAMI EĞİTİM VE EKONOMİK BÜYÜME EĞİTİM
Detaylı1: YÖNETİM-YERİNDEN YÖNETİME İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE...1
bölüm 1: YÖNETİM-YERİNDEN YÖNETİME İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE...1 1. Kavramsal Çerçeve: Yönetim-Yerinden Yönetim...2 1.1. Yönetim Kavramı...2 1.2. Yerinden Yönetim...4 2. Yerel Yönetimlerin Önemi ve Varlık
DetaylıGirişimciliğin Fonksiyonları
Girişimciliğin Fonksiyonları 1-Yeni üretim yöntemleri geliştirmek ve uygulamak, üretimi organize etme fonksiyonu: Girişimciler mevcut ürün ve hizmetler ile yetinmeyip, sürekli olarak farklı ve tüketici
DetaylıMAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)
MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) 1- Bir ekonomide işsizlik ve istihdamdaki değişimler iktisatta hangi alan içinde incelenmektedir? a) Mikro b) Makro c) Para d) Yatırım e) Milli Gelir
DetaylıGiriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015
28.Eylül.2015 1 Giriş Temel Kavramlar Politika Etkilerinin Analizi 2 nın Yürütülmesi Tanımlar Giriş Temel Kavramlar Politika Etkilerinin Analizi İktisat kıt kaynakların etkin dağılımı üzerine çalışır.
DetaylıT.C. Kalkınma Bakanlığı
T.C. Kalkınma Bakanlığı 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği- Turkey s Agricultural Policies at a Crossroads with respect to 2023 Vision 2023 Vision, Economic Growth and Agricultural
DetaylıGENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM
GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM 2014 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı na göre Afyonkarahisar ın nüfusu 706.371 dir ve ülke genelinde 31. sıradadır. Bu nüfusun 402.241 i il ve ilçe merkezlerinde, 304.130 u ise
DetaylıİŞLETMELERİN EKONOMİDEKİ ÖNEMİ IMPORTANCE OF ENTERPRISES IN THE ECONOMY
IMPORTANCE OF ENTERPRISES IN THE ECONOMY İşletmelerin bir ülke ekonomisi içindeki yeri ve önemini, "ekonomik" ve "sosyal" olmak üzere iki açıdan incelemek gerekir. İşletmelerin Ekonomik Açıdan Yeri ve
DetaylıULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?
YEREL KALKINMA POLİTİKALARINDA FARKLI PERSPEKTİFLER TRC2 BÖLGESİ ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR? BÖLGESEL GELIŞME ULUSAL STRATEJISI BGUS Mekansal Gelişme Haritası
DetaylıGENEL EKONOMİ DERS NOTLARI
GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI 1. BÖLÜM Öğr. Gör. Hakan ERYÜZLÜ İktisadın cevap bulmaya çalıştığı temel amaçlarını aşağıdaki sorular ile özetleyebiliriz; Hangi mallar/hizmetler ne miktarda üretilmelidir? Hangi
DetaylıBÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL
BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU Doç.Dr.Tufan BAL GİRİŞ Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kurulan, o tarihten bu güne kadar ekonomik ve sosyal yapısını değiştirme anlayışı içinde gelişmesini sürdüren ve gelişmekte
Detaylı2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ
2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ TEPAV EPRI Dış Politika Etütleri AB Çalışma Grubu 9 Kasım 2005 Ankara Zeynep Songülen
Detaylıİktisat Tarihi II. 1. Hafta
İktisat Tarihi II 1. Hafta İktisat tarihinin görevi ekonomilerin performanslarında ve yapılarında zaman içinde meydana gelen değişiklikleri açıklamaktır. Tarih Öncesi Çağların Bölümlenmesi Taş Çağı Bakır
DetaylıÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)
2016/17 Global İhracat-Büyüme Tahminleri Kaynak : EDC Export Credit Agency - ÜLKE ANALİZLERİ BÜYÜME ORANLARI ÜLKELERİN YILI BÜYÜME ORANLARI (%) Avrupa Bölgesi; 1,5 % Japonya; 0,50 % Kanada ; 1,30 % Amerika;
DetaylıBİRİNCİ BÖLÜM: KALKINMA VE AZGELİŞMİŞLİK...
İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM: KALKINMA VE AZGELİŞMİŞLİK... 1 Kalkınma Ekonomisine Olan Güncel İlgi... 1 Kalkınma Kavramı ve Terminolojisi... 1 Büyüme ve Kalkınma... 1 Kalkınma Terminolojisi... 2 Dünyada Gelir
DetaylıEKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N
1 EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER 1 3 M A R T 2 0 1 4, P E R Ş E M B E Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N 1948 DEKİ EKONOMİK DURUM 2 TABLO I Ülke ABD Doları Danimarka 689 Fransa 482 İtalya
DetaylıBÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ
İÇİNDEKİLER BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Giriş... 1 1. Makroekonomi Kuramı... 1 2. Makroekonomi Politikası... 2 2.1. Makroekonomi Politikasının Amaçları... 2 2.1.1. Yüksek Üretim ve Çalışma Düzeyi...
DetaylıFaktör Donatımı Teorisi (Heckscher Ohlin) Karşılaştırmalı Üstünlüklere Eleştiri. Heckscher Ohlin Modelinden Çıkartılan Teoremler
(Heckscher hlin) Karşılaştırmalı Üstünlüklere Eleştiri Karşılaştırmalı üstünlükler teorisi uluslararası emek verimliliğindeki farklılıkların nedeni üzerinde durmamaktadır. Bu açığı gidermek için Eli Heckscher
DetaylıÜretim/İşlemler Yönetimi 4. Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN
Üretim/İşlemler Yönetimi 4 Verimlilik En genel anlamıyla bir sistem içerisindeki kaynakların ne derece iyi kullanıldığının bir ölçüsüdür. Üretim yönetimi açısından ise daha açık ifadesi ile üretimde harcanan
DetaylıAVRUPA BİRLİĞİ HAYAT BOYU ÖĞRENME İÇİN KİLİT YETKİNLİKLER
AVRUPA BİRLİĞİ HAYAT BOYU ÖĞRENME İÇİN KİLİT YETKİNLİKLER Özgül ÜNLÜ HBÖ- HAREKETE GEÇME ZAMANI BU KONU NİÇİN ÇOK ACİLDİR? Bilgi tabanlı toplumlar ve ekonomiler bireylerin hızla yeni beceriler edinmelerini
DetaylıUzun Dönem Ekonomik Büyüme. Bilgin Bari İktisat Politikası 1
Uzun Dönem Ekonomik Büyüme Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Neden bazı ülkeler düşük büyüme oranlarına sahip ve fakir kalırken, bazıları yüksek büyüme oranlarına ve yüksek refah düzeyine sahip? Bilgin
DetaylıTÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON
TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON Z. Güldem Ökem, PhD Research Fellow Centre for European Policy Studies (guldem.okem@ceps.eu) 23 Şubat 2011, Ankara Türkiye nin Avrupa Birliği
Detaylı2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi
2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç
DetaylıErkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL
Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL Brezilya: Ülkeler arası gelir grubu sınıflandırmasına göre yüksek orta gelir grubunda yer almaktadır. 1960 ve 1970 lerdeki korumacı
DetaylıTEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ
TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKAT Burada ilk 4 sayfa gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE- TEDARİK
DetaylıTÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU
TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU Zinnur YILMAZ* *Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, SİVAS E-mail: zinnuryilmaz@cumhuriyet.edu.tr, Tel: 0346 219 1010/2476 Özet Yüzyıllardan
DetaylıBanka Kredileri ve Büyüme İlişkisi
Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi Cahit YILMAZ Kültür Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İstanbul c.yilmaz@iku.edu.tr Key words:kredi,büyüme. Özet Banka kredileri ile ekonomik büyüme arasında
Detaylı