EDAK 35. Yılı nedeniyle İlaç Firmalarının CEO ve Genel Müdürleri ile video röportaj yaptık, kamera arkası gazetemizde

Transkript

1 35. Yıl Özel Sayısı EDAK 35. Yılı nedeniyle İlaç Firmalarının CEO ve Genel Müdürleri ile video röportaj yaptık, kamera arkası gazetemizde EDAKTÜEL Yeni Sayısı Yaza hazır mısınız? çıktı! Sayı 76 Haziran 2014 Başkandan... EDAK 35 yıldır yüksek standartlarda hizmet veriyor Ecz. Emre Bacanak EDAK Ecza Koop Yönetim Kurulu Başkanı Değerli meslektaşlarımız ve kıymetli ortaklarımız, Kooperatifimizin kuruluşunun 35. yılını kutlamaya hazırlandığımız bugünlerde aynı zamanda bir çalışma dönemimizin daha sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bu çalışma döneminde ilaç sektörü son yıllardaki ekonomik daralma seyrine paralel bir seyir izlerken EDAK çok önemli yapısal değişiklikler yaşadı. İlaç sektörü ekonomik açıdan beklenen bir seyir izlerken, sektörün üretici tarafı 2012 ve 2013 yılını daha önce bir büyük toplantı ile sizlerle paylaştığımız şekliyle Müşteri segmentasyonu ve pazarlama tarafının geliştirilmesi gibi konulara eğilerek geçirmiştir. Bununla beraber birçok firma organizasyon şemalarında önemli değişiklikler gerçekleştirmiş, iş yapış biçimlerini yıllardır alışageldiğimiz yöntemlerden farklılaştıracak profesyonelleri kadrolarına katma çabasına girmişlerdir. Aslında bakıldığında herkes yeniden şekillenen ilaç sektöründe yeni bir pozisyon tutmak üzere hazırlık yapmaktadır. Devamı sayfa 2 de Ecz. Sefa Karaarslan İlacın kutusuna değer katma zorunluluğumuz var. Sayfa 10 da [ d \ Ecz. Kazım Özgür Eczacılığın 2013 yılı Sayfa 12 de EDAK 35.Genel Kurulu Gerçekleşti 1 Haziran 2014 Pazar günü, E.Ü. Atatürk Kültür Merkezi'nde ortaklarının katılımı ile gerçekleşen EDAK Ecza Kooperatifi Olağan Genel Kurul Toplantısında, gündemde yer alan maddeler görüşülerek karara bağlandı. Bilimsel Eczacılığın 175. Yılı Buruk Kutlandı Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ile İzmir Eczacı Odası tarafından düzenlenen Bilimsel Eczacılığın 175. Yılı Kutlama Programı gerçekleştirildi. Eczacılar Geleceğini Seçiyor yılından beri eczacı ortaklarına üretim, temin ve dağıtım konularında hizmet götüren EDAK Ecza Kooperatifi 35. Olağan Genel Kurul Toplantısı, meslek örgütleri üst birliklerinin yönetimleri, birim kooperatiflerin yönetimleri ve faaliyet bölgesindeki kooperatif ortaklarının katılımları ile gerçekleşti. 1 Haziran 2014 Pazar günü, İzmir'de E.Ü. Atatürk Kültür Merkezi'nde, 158 ortağın asaleten ve 1 ortağın temsilen katılımı ile toplam 159 kooperatif ortağının katılımı ile gerçekleşen EDAK Ecza Koop. 35.Olağan Genel Kurul toplantısı Başkan Ecz. Emre Bacanak'ın açış konuşması ile başladı. Ardından Divan Heyeti seçimi yapıldı. Genel Kurul Divanı'nın seçiminin ardından Atatürk ve Türk büyükleri adına yapılan saygı duruşu ile toplantı başladı. Devamı sayfa 8'de İzmir Cumhuriyet Meydanında Atatürk Anıtına Çelenk konulması ile başlayan törene; Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ulvi Zeybek, 3. Bölge İzmir Eczacı Odası Başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan, EDAK Ecza Koop. Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Emre Bacanak, EDAK Ecza Koop. 34. Dönem Denetleme Kurulu Başkanı Ecz. Vecihi Özerdemli, Çevreci Eczacılar Kooperatifi (ÇEKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Şule İlkkurşunlu, Çağdaş Eczacılar Derneği, Ege Üniversitesi Mezunlar Derneği, İzmir Eczane Teknisyenleri Derneği ve çok sayıda eczacı katıldı. Devamı sayfa 15'te Eczacılık Fakültesi öğrencileri, akademisyenler ve eczacılık meslek örgütleri, Geleceğini Seç etkinliğinde buluştu. Öğrencilerin ufkunu açarak yön belirlemelerine destek olmak amacıyla düzenlenen etkinlikte eczacılık, tüm yönleriyle mercek altına alındı. [ d \ Ecz. Burçin Kurtuluş Derin bir oh çekmedik ama. Sayfa 14 de [ d \ Ecz. Serdar Karaağaç Dünyada hiçbir sosyal güvenlik kurumu ilaca fazla para ödemek istemiyor. Sayfa 18 de SGK? ilaç sanayi? Hastane? Eczane? Akademik Kariyer? Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Fakülte Öğrenci Grubu, İzmir Eczacı Odası ve EDAK Ecza Kooperatifi işbirliği ile ikinci kez organize edilen etkinliğe 100 ü aşkın eczacılık öğrencisi katıldı. İzmir Bayraklı daki Tepekule Kongre Merkezi nde gerçekleştirilen organizasyonun açılışını Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Radyofarmasi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Makbule Aşıkoğlu yaptı. Aşıkoğlu konuşmasında, eczacılık öğrencilerini en donanımlı şekilde hayata hazırlamaya çalıştıklarını söyleyerek, bu toplantılarda eczalığı tüm unsurlarıyla mercek altına almaya çalıştıklarını belirtti. Devamı sayfa 9'da

2 2 Haziran 2014 EDAK 35 yıldır yüksek standartlarda hizmet veriyor Ecz. Emre Bacanak EDAK Ecza Koop Yönetim Kurulu Başkanı Değerli meslektaşlarımız ve kıymetli ortaklarımız, Kooperatifimizin kuruluşunun 35 yılını kutlamaya hazırlandığımız bu günlerde aynı zamanda bir çalışma dönemimizin daha sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bu çalışma döneminde ilaç sektörü son yıllardaki ekonomik daralma seyrine paralel bir seyir izlerken EDAK çok önemli yapısal değişiklikler yaşadı. İlaç sektörü ekonomik açıdan beklenen bir seyir izlerken, sektörün üretici tarafı 2012 ve 2013 yılını daha önce bir büyük toplantı ile sizlerle paylaştığımız şekliyle Müşteri segmentasyonu ve pazarlama tarafının geliştirilmesi gibi konulara eğilerek geçirmiştir. Bununla beraber birçok firma organizasyon şemalarında önemli değişiklikler gerçekleştirmiş, iş yapış biçimlerini yıllardır alışageldiğimiz yöntemlerden farklılaştıracak profesyonelleri kadrolarına katma çabasına girmişlerdir. Aslında bakıldığında herkes yeniden şekillenen ilaç sektöründe yeni bir pozisyon tutmak üzere hazırlık yapmaktadır. EDAK içinde durum bundan çok farklı değildir. Kooperatifimiz bu çalışma dönemini bir taraftan kendisini ve eczacılarını geleceğe hazırlamak için çalışırken diğer taraftan gittikçe daralan bir ekonomik yapı içinde hizmetlerini baştan aşağı gözden geçirmiştir. Çünkü kâr marjlarının bu kadar daraldığı bir ortamda hizmet kalitesini düşürmeden masrafları kontrol altında tutmak tüm şirketlerde olduğu gibi kooperatifimiz için de son derece önemlidir. Bunun için EDAK, 2013 yılında üreticilere paralel olarak organizasyon şemasını ve tüm iş süreçlerini yeniden gözden geçirmiş gerekli değişiklikleri yapmış ve kaynaklarını çok daha verimli kullanacak bir yapıya kavuşmuştur. Bu süreç 2014 yılında da devam edecektir. Konuyu biraz daha derinleştirecek olursak, EDAK, iki ayrı yol haritası üzerinden hareket etmektedir. Bunlardan birincisi, üzerine geleceğimizi inşa ettiğimiz EDAK markası ve buna bağlı çalışan eczaneler yaklaşımı, ikincisi ise hali hazırda yaptığımız iş olan depoculuk faaliyetinin çağdaş iş dünyasına uygun olarak Tedarik zinciri yönetimi şeklinde yeniden yorumlanması. Bu iki yol haritası bazı noktalarda birbiri ile çok bağlantılı olsa da iki ayrı yol ve buna bağlı olarak iki ayrı iş süreçleri dizisinden oluşmaktadır. Bu süreçlerle ilgili 2013 yılında neler yapıldığı konusu burada yazamayacağım kadar detaylı bir konudur. Bu nedenle bunları genel kurulumuzda paylaşmayı tercih ediyorum. Ancak çok önemli bir nokta var ki; kooperatifimiz tam 35 yıldır biz ortaklarına, dahası tüm eczacılara ve üreticilere yüksek standartlarda hizmet veriyor. Bizler ilaç ve eczacılık alanındaki birçok ilki başarmış çok büyük bir organizasyonun sahipleriyiz. EDAK bugün geldiği noktada yine sektöre yön verebilecek kadar büyük, yenilikçi, kâr eden ve eczacısına kâr ettiren ve her şeyden önemlisi gücünü ortaklarının EDAK kültüründen ve aidiyetinden alan çok önemli bir güç birliğidir. Bu güç birliği ile önümüzdeki yıllarda da Türkiye ilaç ve eczacılık sektörünün en önemli aktörlerinden bir olacaktır. Saygılarımla. EDAK 35 yıldır sizinle! Türkiye deki Ecza Kooperatifçiliğinin öncü kuruluşu EDAK, kuruluşunun 35. yılını kutluyor yılında baş gösteren ilaç yokluğuna karşı, kurucularımızdan Ecz. N. Işık Boyacıgiller ve bir grup meslektaşı önderliğinde başlayan bu yolculuk tam 35 yıldır; Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgemize uzanan geniş bir coğrafyada sürüyor. Rakamlarla EDAK Yılda ortalama 100 milyon adet kutu ilaç dağıtıyor. 4 bin 150 üye eczacıya hizmet sunuyor. 27 il ve 357 ilçeye ulaşıyor. Her gün 2067 noktaya servis sağlıyor. Dünyanın çevresini aşacak şekilde 57 bin 560 kilometrelik toplam günlük sevkiyat gerçekleştiriyor (Ekvatorun çevresi 40 bin 075 km) Moto kuryeler ile her gün ortalama 968 sefer yapıyor. 800 personel istihdam ediyor. Başta dağıtım ve bilgi işlem teknolojileri, makine ve Ar-Ge çalışmalarına olmak üzere her yıl ortalama 1 milyon 500 bin dolar yatırım yapıyor. Türkiye nin 5 inci büyük ilaç dağıtım kuruluşu ve 3 üncü büyük ecza kooperatifi olarak faaliyet gösteriyor. Fortune500 Türkiye nin en büyük şirketleri listesinde 113 üncü sırada yer alıyor. Gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleri ile Türkiye de Çevre Beratı na sahip olan 17. Kurum olan EDAK, ayrıca Küresel İlkeler Sözleşmesi ni (KİS) dünyada imzalayan sayılı kurumlar arasında. EDAK ın 35. Yılı nedeniyle ne dediler? EDAK ın 35. Kuruluş yıl dönümü nedeniyle İlaç Firmalarının üst düzey yetkilileri, CEO ve Genel Müdürleriyle İstanbul daki Genel Merkezlerinde çekimler gerçekleştirildi. Sektörün gelecekteki beş yılda izleyeceği yön ve EDAK hakkında görüşlerinin dile getirildiği çekimler büyük bir heyecanla tamamlandı. Ve EDAK 35. Olağan Genel Kurul Toplantısı nda ortaklarımızın sunuldu. İşte, şimdi bu VTR den kamera arkası görüntülerini ve EDAK ile gelecek öngörülerini sizlerle paylaşıyoruz. Rüstem Karakaya/ EDAK Genel Müdürü EDAK ı geleceğe taşıyoruz Bilgi ve teknoloji çağında her şey o kadar hızla değişiyor ki, on yıl önce yaşadığımız teknolojik bir gelişme bugün sanki yüzyıl önce yaşanmış gibi geliyor. Bizde bu teknolojik gelişmelerden payımızı alıyoruz elbette, teknolojik gelişmeler ile birlikte en fazla değişen sektörlerin başında sağlık sektörü geliyor. Sağlık sektöründe gelişmelere bağlı olarak sağlık zinciri içerisindeki herkes; eczacılar, hastaneler, hastalar herkes hızlıca değişiyor. Ecza depoculuğu da bundan nasibini alıyor. Ve ecza depoculuğu için yeni gelecek hayalleri, yeni gelecek ihtiyaçları ortaya çıkıyor. Bizde bunları planlayıp hem üyemizi hem ortaklarımızı hem çalışanlarımızı bilgi donanımını geliştirerek kendimizi geleceğe hazırlamaya çalışıyoruz. 35. Yılını idrak eden EDAK için herkesin kafasında bir resim olduğunu biliyoruz. Ama bu resmin bazen kafamızdaki gibi kafamızda hayal ettiğimiz gibi görünmediğini bazen de kafamızda hayal ettiğimizden çok daha net ve güzel algılandığını fark ettik. Bunun için istedik ki, her birimizin kafamızda bir EDAK resmi, bir EDAK hayali olmasına rağmen dışarıdan bir göz EDAK ı tanımlasın, EDAK ın dışarıdan aslında nasıl göründüğünü bize tarif etsin istedik. Bunun içinde ilaç sektörünün değerli temsilcilerine mikrofon uzattık. Aynı zamanda kurucularımızdan Eczacı Hüsnü Kaya ve Eczacı Vecihi Özerdemli beyefendiye mikrofon uzattık. İstedik ki, sizlere EDAK ı bir kez de dışarıdan bir göz üzerinden, endüstrinin ve kurucularımızın bakışı üzerinden tekrar hatırlatalım. Bunun için sağ olsunlar bizi kırmadılar, müteşekkiriz. Mikrofon uzattığımız sektör temsilcisi üst düzey yetkilisi, CEO ve Genel Müdür arkadaşlarımız aşağıda okuyacağınız gibi gayet içtenlikle ve pozitif mesajlar verdiler. EDAK ta bir yıldır görev yaparken hep EDAK çok değerli bir elmas! EDAK çok değerli bir şirket kurum, kooperatif Bizlerin de bu değerin kıymetini bilmemiz gerektiğine inanıyor, bunu tavsiye ediyor ve söylüyordum. Bu röportajlardan, bu gelen geri beslemelerden gördük ki, çok şükür gördük ki, EDAK herkes tarafından ilişkide bulunduğu her parti tarafından çok güzel algılanan çok değerli bulunan değerli bir elmas! Gerçekten EDAK, hem çalışanları hem ortakları için çok değerli ve önemli bir ekonomik yapı. 35 yıl önce başladığımız yolculuk temin tevzi kooperatifinden, küresel standartlarda modern iş anlayışı ile iş yapmaya çalışan modern ecza depoculuğu standartlarına sahip bir yapıya dönüştü. Şimdi birde bunun üzerine bizi geleceğe taşıyacak bir perakende network ünü kendi içimizde inşa etmeye çalışıyoruz. Bunların tamamı üyelerimizin inancını, çalışanlarımızın katkılarını bekleyen çok büyük projeler Benim bu projeleri daha nice 35 yıllara bizi götürecek şekilde başarıyla tamamlayacağımıza olan inancım tam Biz sizlere güveniyoruz, sizlerinde bize güven duyduğunu biliyoruz. Daha nice 35 yıllara hep birlikte sağlıkla, sıhhatle afiyetle ulaşmayı diliyorum. Ve hep söylendiği gibi, EDAK hepimize iyi bakar! Saygılarımla.

3 Haziran François Vilette Servier Türkiye Genel Müdürü 30 yıldır süregelen iş ortaklığımızdan son derece gurur duyuyoruz Türkiye deki farmasötik pazarın perspektiflerine değinecek olursak birçok yönlerinin olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle, politik açısı çok fazla... Çünkü Türkiye nüfusunun % 98 i sosyal güvence sisteminden yararlanıyor. Bu oran, Türkiye gibi gelişen büyük ülkeler için devasa bir orandır. Öte yandan, tedavi olmayı bekleyen de büyük bir hasta potansiyeli de var. Örneğin, hipertansiyon, diabet ve kardiovasküler alanda henüz teşhis edilmemiş ve dolayısıyla henüz tedavi görememiş birçok hasta olduğundan Türkiye deki farmasötik pazar için çok fazla potansiyel olduğunu görebilmekteyiz. Ayrıca geri ödeme alımı konusu çok açık değil, çok sıkı şartlar bazen de kısıtlamalar getiriliyor. Daha da sancılı başka bir önemli konu ise fiyat düzenlemeleridir. Çünkü 5 referans ülkeden oluşan havuzdaki en düşük fiyatı uygulamak zorundayız. Bu nedenle, Türkiye, pazarındaki ilaçlara en düşük fiyatı veren bu sistem dünyadaki en bağlayıcı sistemlerden biridir. Ümidimiz gelecek 5 yıl içinde bahsettiğim konularda iyileştirmelerin olmasıdır. Büyük bir dağıtım deposu olan EDAK ile ilgili sahip olduğumuz imaj ve algı açısından şunu söyleyebilirim ki, Servier ilaç olarak, başından beri, yani 30 yıldır süregelen iş ortaklığımızdan son derece gurur duyuyoruz. Doktorlar gibi sağlık sisteminin önemli yapı taşlarından biri olan eczacılar nezdinde de EDAK ın çok sağlam ve mükemmel bir repütasyonu var. Hastaya doğrudan erişimi olan ve tavsiyeleri ile birlikte ilaçlarımızı hastaya direk veren eczacılarımızın sistemdeki rolü çok büyüktür. Yakında Edak 35. yılını kutlayacak. Bu vesileyle, EDAK a mükemmel bir 35 nci yıl diliyorum! Nice 35 yıllara! Ecz. Hüsnü Kaya/ EDAK Kurucu Üye ve Denetleme Kurulu Üyesi Meslektaşlarımızın EDAK a çocukları gibi baktığını ve özen gösterdiğini biliyorum EDAK ımızın 35. Yılını kutladığımız bugünlerde haklı bir gururu yaşıyoruz. Bu gurur hepimize ait... Bu anlamda ben eczacılarımıza, ortaklarımıza, çalışanlarımıza teşekkür ediyorum. Türk ecza kooperatifçiliğinin oluşmasına yol açan Naci Doğan, Neş e Gülersoy ve de EDAK özelinde bizlere önderlik edip yolumuzu açan ve hala aydınlatan Işık Boyacıgiller i minnetle anmadan geçemeyeceğim. EDAK ın 1979 daki kuruluş amacı bugünkü düşündüğümüz anlamda sadece ilaç temin tevzi değildi. Hatta şunu söyleyebilirim ki lerden başlayan Çağdaş Eczacılık Hareketi diye bir olay vardı. Bu Çağdaş Eczacılık Hareketi içerisinde olan genç eczacılar, aslında mesleğe ne katarım duygusuyla kaygısıyla yola çıktıkları halde O günlerde Türkiye nin çok büyük bir sorunu olan ilaç yokluğuna dikkate etmek, yönelmek zorunda kaldılar. Bu ihtiyaçtan doğarak EDAK Ecza Kooperatifi kuruldu. O günkü tehdit diye ifade edeceğimiz bu hal günümüzde de hala kendini göstermektedir. Bu anlamda meslektaşlarımızın EDAK a çok özen gösterdiğini çocukları gibi baktığını ben yakından biliyorum. Artık biliyoruz ki tüketicilere hastalara kişiye özel davranışlar sergilemezsek yaşamamız mümkün değil, kişiye özel davranışlar gösterebilmemiz içinde bilgi olmazsa olmazımızdır. Örneğin bir hipertansiyon, diyabet veya herhangi bir ürün omegalar Bu ürünler nasıl hazırlanmalı nasıl verilmeli, hangisini ayırt ederek sunulmalı bunları çok iyi biliyor olmamız gerek. EDAK ımızın daha nice 35 yıllara ermesi dileğimle hepinize saygılarımı sunuyorum. Adriano Treve Roche Türkiye Genel Müdürü Pek çok değişikliğe tanık olduk ve bence gelecekte de daha birçok değişiklik yapıldığını görebiliriz. Bu konuda hepimizin bu değişikliklere hazırlıklı olması gerek Merhaba, sevgili EDAK üyesi. Sizinle konuşabildiğim için çok memnunum. Öncelikle, işbirliği içerisinde olduğumuz büyük bir dağıtım zinciri olarak 35'inci kuruluş yıldönümünüzü tebrik etmek isterim; bence, bu önemli kilometre taşına ulaştığınız için hepiniz büyük gurur duyabilirsiniz. Umarım zinciriniz önümüzdeki 35 yıl ve daha da uzun yıllar boyunca varlığını ve Türkiye de çok sayıda hastaya tedarik hizmeti sağlamayı sürdürür. Dolayısıyla size en iyi dileklerimi gönderiyor, tebrik ediyor ve bol şans diliyorum. Özellikle önemli olduğunu düşündüğüm iki-üç konuya değinmek isterim. Farmasötik sektörün oldukça hareketli olduğu günler yaşıyoruz; pek çok değişikliğe tanık olduk ve bence gelecekte de daha birçok değişiklik yapıldığını görebiliriz. Bu konuda hepimizin bu değişikliklere hazırlıklı olması gerektiğini düşünüyorum. Bence mevzuat değişiklikleri göreceğiz. Her zaman uymamız gereken yeni kurallar geliyor, uygunluk önemli bir husus ve bence konsolidasyonlar ve marjlar da ele almamız gereken meseleler. Dolayısıyla, sektöre baktığımda, sonuç olarak şunu söyleyebilirim; hepimizin önümüzdeki birçok değişikliğe hazır olmamız gerekiyor ve bence bu değişiklikleri tereddütsüz kabul etmeye açık olmalıyız. Ancak, siz Türkiye de 35 yıldır hastalara hizmet sağlamaktasınız ve bence farmasötik sektöre getirdiğiniz kalitenizle ve ortaklığınızla önümüzdeki bu dönemde çok başarılı olacaksınız. Dediğim gibi, size bol şans ve iyi işler diliyor ve elbette özellikle Roche ile iyi bir ortaklık sürdürmenizi umuyorum. Ayrıca İzmir e geldiğimde biraraya gelebilmeyi de umuyorum. Size bol şans diliyorum. Pazarda kalite odaklı ve oldukça hasta odaklı olarak bilinen bir kurum olarak aynı başarıyı sürdürün; bence tüm bunlarla hepimiz hastaların daha iyi tedavi almalarına ve daha iyi yaşam koşullarına kavuşmalarına yardımcı olacak harika bir iş çıkarıyoruz. Teşekkürler ve iyi şanslar. Nice 35 Yıllara!!! Dr. Emin Fadıllıoğlu Glaxo Smithkline Türkiye Genel Müdürü ve Başkan Yardımcısı EDAK denince Etik yapısı, adalet, herkese eşit mesafede yaklaşım sergilemesi ve eğitim akla geliyor Merhaba, Glaxo Smithkline Türkiye Genel Müdürü ve Başkan Yardımcısıyım. Türkiye ve Kafkaslardan sorumluyum. Aynı zamanda Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği nin (AFD) Yönetim Kurulu Başkanlığını yapıyorum. Bana sorulan ilk soru önümüzdeki beş yılın nasıl göründüğü Önümüzdeki beş yılın rölatif olarak daha iyi göründüğünü düşünmekle beraber 2009 un öncesine döneceğimizi de hiç düşünmüyorum. Devletin mali disiplindeki önceliği devam edeceği için sağlık harcamaları da kontrol altında tutulmaya devam edilecek. Burada en önemli şeyin aslında tüm paydaşlar olarak görevimizin doğru bütçenin belirlenmiş olması, bugünkü bütçenin ne kadar doğru bir bütçe olduğunda bizlerin soru işaretleri var. Özellikle geçtiğimiz üç yıla ve alınan önlemlere bakıldığında Ben daha çok dağıtım ağını konuşayım. Önümüzdeki beş yıl içerisindeki dağıtım ağının öneminin her geçen yıl içerisinde artacağına inanıyorum. Birkaç neden var. Bunlardan bir tanesi az önce ilaç için doğru bütçeden bahsetmiştim. Bu bütçe ne ise bunun paydaşlar tarafından paylaşma oranlarının da değişeceğini düşünüyoruz zaman içerisinde dolayısıyla bununla beraber doğal olarak dağıtım ağının OTC yasası ile birlikte, gerek geri ödeme sistemleri ile beraber öneminin giderek daha da artacağını düşünüyorum. Bir diğer soru EDAK denince aklınıza ne geliyordu. Benim aklıma üç tane nokta geliyor EDAK denince birisi etik yapısı, ikinci kelime adalet, üçüncü kelime de herkese eşit mesafede bir yaklaşım göstermesi belki bir dördüncü kelime daha ekleyebilirim o da eğitim olurdu. Bugün eczacılarımızın gelişimi için yapılan akademi eğitimlerinin faydalarını da tüm sektör olarak görüyoruz. Dolayısıyla çok başarılı bir 35 yıl, çok tebrik ederim. Ve emin adımlarla nice 35 yıllar dilerim. Siz bizim için distribütörden fazlasısınız Siz bizim için distribütörden fazlasısınız, 35 senden beri iş ortağımızsınız. Size Sanofi adına başarılar ve geleceğiniz için bol şans diliyorum. Jasques Nathan Sanofi Türkiye Genel Müdürü

4 4 Haziran 2014 Güldem Berkman / Novartis Türkiye Genel Müdürü Kronik hastalıkların yönetimi ve tedaviye uyumda eczacının rolü daha da artacak EDAK ın 35. Yılını kutlamak için konuşmam istendiğinde çok sevindim. Seve seve dedim tabi ki Yaş 35 yolun yarısı derler. Bu insan ömrü için bile artık geçerli değil, artık ler diyoruz. EDAK gibi çok büyük bir kurum içinde 35 yıl daha yolun başı gibi geldi bana. EDAK bizim için çok önemli bir kurum. Çünkü 4000 tane eczacının sesi ve eczacılar ile üreticiler arasında hiç aracısınız bir köprü. Türkiye ilaç sanayinin gelecek beş yılda neleri değişebilir, neler önemli hale gelebilir diye düşündüğümde söyleyeceğim birkaç tane nokta olduğuna karar verdim. Birincisi ekonomimiz iyi gidiyor. Dolayısıyla insanların sağlık hizmetlerinden beklentileri daha da artacak. Yaşlanan bir nüfusa sahibiz. Şu anki yaş ortalamamız sadece 28. Avrupa nın bütün ülkelerinde bu yaş ortalaması 42. Dolayısıyla yaşlanmaya başladık. Yaşlandıkça da yine ilaca ve sağlık servislerine olan ihtiyacımız artacak. Bunun haricinde inovasyonda biyoteknoloji, hastaya odaklı ilaçlar çok daha önemli hale gelecek. Kronik hastalıkların yönetimi bizler içinde hastalarımız içinde çok daha önemli hale gelecek. Özellikle bu noktada eczacılarımızın rollerinin daha da önem kazanacağını daha da artacağını düşünüyorum. Tedaviye uyumda keza kronik hastalıklar yönetimi gibi önemli bir konu haline gelecek. EDAK a 35. Yaşında sağlık mutluluk ve başarılarla dolu daha nice 35 yıllar diliyorum. İnşallah hep birlikte hastalarımıza emin adımlarla hizmet vermeye birlikte devam edeceğiz. Süha Taşpolatoğlu /Abdi İbrahim İlaç CEO EDAK Yeni iş modelleri geliştirme konusundaki yeteneğini önümüzdeki dönemde de gösterecek Saygıdeğer iş ortaklarımız, kurulduğu günden buyana eczacılık mesleğini güçlendirmek değerini ve itibarını artırmak hedefiyle iş yapan ve başarıyla iş yapan EDAK Ecza kooperatifinin 35. Kuruluş yıldönümünü candan kutluyorum. Bildiğiniz gibi ilaç endüstrisi bir yandan güçlü alt yapısı bir yandan yüksek üretim kapasitesi ve nitelikli işgücüyle Türkiye ekonomisinin en önemli sektörlerinden bir tanesidir. Her ne kadar son bir dönemdir zorlu bir süreçten geçsek de özellikle biyoteknoloji ve onkoloji alanında yapılacak yatırımlarla önümüzdeki dönemde tekrar büyüme ivmesini kazanacağına candan inanıyorum. bu ivmenin kazanıldığı dönemde dağıtım kanallarının da yeni iş yapış modelleri geliştirerek ilaç sektörüne hizmet etmeye devam edeceğine ve ilaç sektörünün ilerlemesine katkıda bulunacağına da inanıyorum. EDAK Ecza Kooperatifi bugüne kadar olduğu gibi farklı iş modelleri geliştirme konusundaki yeteneğini önümüzdeki dönemde de gösterecektir diye düşünüyorum. Ve bugüne kadar olan başarısını ilerde de artırarak devam ettirecektir. Hem umuyorum, hem inanıyorum. 101 yıldır insanlık için uğraşan Abdi İbrahim İlaç olarak, EDAK Ecza Kooperatifinin bir taraftan eczacılığı güçlendirmek adına yaptığı ekonomik katkıları ama bir taraftan da en az bunun kadar değerli olan sosyal, kültürel sanatsal ve çevresel projelerini takdirle izliyoruz ve destekliyoruz. Bugüne kadar yaptığı başarılı çalışmalar dolayısıyla EDAK ecza kooperatifini bir kez daha kutluyor ve Nice 35 yıllara diyorum. Ecz. Vecihi Özerdemli Özellikle de depolara ait eczaneler konusu tam da kooperatifimizin üzerinde olduğu bir konu olarak ön plana çıkmaktadır EDAK Eczacılar Kooperatifinden bahsetmemiz için dünyada ve Türkiye de eczanelerin ve eczacılarımızın tarihsel sürecini iyi değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Eczacılar küresel dünyadaki gelişmelerden ilk defa 70 senelerinde etkilendiler, 2000 li yıllar ise küresel rekabetin gittikçe arttığı yıllar oldu ve bu dönemde yerli ilaç sanayi nerdeyse tamamıyla yok oldu. Yabancı ilaç sanayi haline dönüştü. Türkiye deki depoların tümü kapandı. Türkiye de depoculuk faaliyeti kanal depolar halinde oluştu. Eczanelere gelince dünyada eczaneler için üç ayrı yapı konuşulmaya başlandı. Bunlardan bir tanesi depolara sahip eczaneler, depoların eczaneleri ve sanal zincirler. Böyle bir bağlamda tabii ki ürün skalasının genişlediği artık arzın çok fazla olduğu bir noktada EDAK ın da yeni bir stratejisi olması gerekiyordu. Özellikle de depolara ait eczaneler konusu tam da kooperatifimizin üzerinde olduğu bir konu olarak ön plana çıkmaktadır. Yalnız artık dijital bir dünyada yaşamanın vermiş olduğu fırsatları değerlendirmek durumundaydık. Bunun için EDAK ile entegre ekonomik bir aile olmayı bir strateji olarak seçtik kendimize... Ve bu anlamda EDAK ın belli bir aşama kaydettiğini de düşünüyorum. Eczane eczacıları için EDAK heyecanımızın hiçbir zaman bitmeyeceği önemli bir yer olarak açık kalacaktır. 35 yılında EDAK ımızı çalışanlarıyla ve eczacılarıyla mesleğimizi ileriye götürecek bir platform olması dileğimle, sevgilerimi sunuyorum. Ali Toker / Actavis Türkiye Genel Müdürü EDAK, her türlü sorunu aşacak güce sahip Sevgili EDAK lılar, hepimiz içinde yaşıyoruz. Dünya ve Türkiye korkunç bir hızla değişiyor ve gelişiyor. Böyle zor bir ortamda, EDAK gibi saygın bir kuruluşu yaratıp ona 35 yaş olgunluğuna ulaştırdığınız için hepinizi tebrik etmek istiyorum. Benim için EDAK ile tanışmak, 90 lı yılların başına sevgili Kadir Erman ın beni Vecihi Bey ile tanıştırdığı günlere dayanıyor. O günden beri benim için EDAK her zaman güleryüz, eczacının kendisidir ve her şeyden önemlisi güven anlamına geliyor. Günümüzde sektörümüzün yaşadığı problemler hepimizin malumu bu sorunların üzerinden gelmek için EDAK her türlü imkâna şu anda sahip, sektörde oluşturduğu saygın imaj, eczacılardan aldığı güç onun için en önemli etmenler bunların yanına yeni dönemde katacağı değişimde ve hizmette liderlik misyonu ile beraber çok daha iyi noktalara ulaşacağına hem kendisin, hem paydaşlarına, hem de biz ilaç sektöründeki iş ortaklarına çok daha fazla değer yaratacağına inanıyorum. Bu güzel günde bana konuşma fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Nice 35 yıllara başarılı bir şekilde ulaşmayı diliyorum. Bu vesileyle hepinize tüm EDAK lılara, tüm eczacılarımıza sevgi ve saygılarımı sunuyorum. EDAK, herkese her zaman iyi bakar! Teşekkür ederiz. Erhan Baş/ Bilim İlaç Genel Müdürü Kooperatifçilik hizmetinin lideri EDAK! Öncelikle tüm eczacı dostlarımız ve EDAK çalışanlarımızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum. EDAK ın 35. yılını canı gönülden kutluyorum. Büyük ve uzun bir dönem. Bu dönemde EDAK, ilaç sektörüne büyük katkı getirdi. Hepimizin de bildiği gibi ilaç sektörü çok zor bir dönemden geçiyor. Beklediğimiz ilaç fiyatlarının yükselmesinin olmaması hepimizi zor duruma soktu. Tüm sağlık zincirin paydaşları firmalar depolar ve eczacılarımız çok zor durumda. Ve eğer bu fiyatlarda gelmezse gerçekten zararımızın giderek büyüyeceğini görüyorum. Öte yandan önümüzdeki yıllara bakarsak ilaç sektörünün önümüzdeki yıllarda büyüme potansiyelini devam ettireceğine inanıyorum. Her sene ülkemizde 1,5 milyon bebek doğuyor ve yaşam giderek uzuyor. Bu yüzden de ilaç sektörümüzün potansiyelinin giderek artacağına inanıyorum. Etrafımızdaki çevremizdeki ülkelere de baktığımız zaman Türk İlaç sektörünün ne kadar kuvvetli olduğunu görebiliyoruz. Bu yüzdende ihracat potansiyelinde her geçen gün artacağını hep birlikte göreceğiz. Önümüzdeki dönemde ilaç sektörü farklı bir biçimde şekillenecek, yeni yapılanan ilaç sektöründe eczacılarımızın rolünün çok daha fazla olacağına inanıyorum. Eczacılarımız hem koruyucu sağlık hizmetlerinin verilmesi hem de ilacın tüm toplumumuza sağlanması konusunda büyük çaba gösteriyorlar. Bu görevlerinin ve önemlerinin giderek artacağına inanıyorum. EDAK a gelince gerçekten ilaç sektörünün geçmişine bakarsanız kooperatifçiliğin, ilaç sektörünün sağlıklı gelişmesinde ne kadar önemli olduğunu görebiliyorsunuz. Kooperatifçilik hizmetinin de lideri EDAK! 35 yıl gibi uzun bir süre bu hizmeti verebilmek, eczacının yanında olabilmek çok önemli. Eczacının sağlıklı büyümesini sağlamış sürdürülebilir bir başarı elde etmek çok zor günümüzde, EDAK sürdürülebilir bir başarıyı tüm paydaşlarına sağlıyor. Nice 35 yıllara hep birlikte!

5 Haziran Ecz. Erol Gümüş - Karşıyaka/ İzmir Ecz. Atilla Ekti / Stajyer Eczacı Ecz. Erol Gümüş ün yanında staj yapan yeni mezun Eczacı Atilla Ekti Serbest eczane uygulamaları dersinde hazırladığı ödevle bizden de tam puan aldı. İşte, Ekti nin Ecza kooperatifçiliğinin eczacılara faydaları konulu yazısı ve söyleşimiz Erol Bey, Önce sizi kısaca tanıya bilir miyiz? 1974 çıkış, 76 yılında diplomamı aldım yılında eşimin adına ilk eczanemizi açtık böylelikle meslekte 40 yılı doldurdum. Ege Üniversitesi Eczacılık Yüksek Okulu ndan mezun oldum o zaman özel okuldu. Özel okul devletleştirilsin istedik ama pişman olduk. Rahatlıkla geçtiğimiz sınıfları geçemez olduk. Bu sebeple 2,5 sene okulum uzadı ve ben 6,5 senede mezun oldum. Okulun talebe cemiyetinde görev aldım. Eşim okulda asistandı. EDAK ın filmlerinde Işık ile birlikte fakültenin penceresinden bakan kişilerden biri sol baştaki eşim. O fotoğrafta Yalçın, Işık, Selma, Türkan, Asuman var. Eşim asistanlığı bırakınca 73 yılında Bayraklı da eczaneyi açtık. 74 yılından beri bilfiil bu işi etik olarak yapıyoruz. Stajyerlerimi seçerken şansımdan mı bilmiyorum Diyarbakırlı, Ağrılı, Mersinli, Çorumlu geldi. Stajyerlerimle hep ağabey, kardeş gibi oldum. Ama mesleği öğretmeden de bırakmam. Dikkat ederim. Örneğin; staj saatimiz neyse o saatte gelecek ve işi öğrenecek diğer türlü staj formunu da imzalamam. Eczanesinde durmayan eczacının eczanesine stajyer göndermemek lazım diye düşünüyorum. Eczacı stajyerine bir şeyler katabilecek olmalı. Eczacılık olarak 2013 yılını değerlendirebilir misiniz? 2013 yılı eczacılığın en dibe vurmuş halidir. İlaç fiyatlarının düşmesi, firmaların kar maliyetlerinin azalması, personel ücretlerinin artması, ilaçta yokluk ( 400 kalemin üstünde yok ilaç var ) İzmir yine şanslı bir il. Çünkü yurtdışına giden gelen çok ve reçetedeki yoku yurtdışından temin edebiliyor hasta. Peki, 2014 ten neler bekliyoruz? Eczacılığın örgütlülüğü çok zayıf... Örneğin Batman Eczacı odası ve Mardin Eczacı Odası bunlar 7+7 toplam 14 üyeye sahip, İzmir 9 üyeye sahip bu iki odanın toplamı İzmir i geçer. Bu böyle olmamalı. Bölünme katsayısı göz önüne alınarak delegasyon sistemi olursa örgütümüzün gücü artar. Başkanların arkasındaki güç gerçek potansiyel güç değil. Bunun için İzmir, Trabzon, Antalya Ayrı bir güç, diğerleri ayrı bir güç Bizlere önce 25 kuruş kazanım verdiler daha sonra 75 kuruş yaptılar. Biz bunu iade etsek de delegasyonu adil bir şekilde istersek daha iyi olur. Delegasyon adil olursa kuruşları o zaman 175 kuruş olarak gücümüzle alırız zaten. Sadece Ankara ya gidip gelip oy atıyoruz. Ama bir şey değişmiyor. Stajyerinize konuyu bağlarsak onunla ilgili neler söylemek istersiniz? Her sene stajyer kabul ediyorum. Geçen seneki stajyerim okulu birincisi olarak mezun oldu. Şimdi ki stajyerim Atilla da ERASMUS la İzmir i Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesini yurt dışında temsil etti. Çok gurur duyuyorum. Genç Eczacı Atilla Ekti: Kooperatifleri sadece birer depo ya da dağıtım kanalı olarak görmek anlamsızdır. Kooperatifler sadece ürün temin etmezler. Sermayenin ezici gücü ve pek çok olumsuz koşula karşı ortağını korur, mesleğin gelişmesine hizmet ederler Önce sizi tanıyabilir miyiz? 1989 Diyarbakır doğumluyum. Ailem Mersin de yaşıyor yılında Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesini kazandım. Bitirme stajım olan eczane stajımı Gümüş Eczanesi nde yaptım. Daha önce Sanofi Aventis te 1 ay staj yaptım. 2 yıl Argefar da Ercüment Karasu ile beraber klinik araştırma ve ürün geliştirme departmanında gönüllü olarak çalıştım. 3. Sınıfta ERASMUS kazanarak İtalya nın Parma kentine gittim. Yaz stajında Parma Üniversitesi nde bulundum. Farmakoloji anabilim dalındaki çalışmalara katıldım. Üniversite dönemimde akademi, serbest eczacılık, firma, hepsini deneyimledim. Bunların hepsini değerlendirip karar vereceğim. 5.sınıfın ilk döneminde serbest eczacılık, hastane eczacılığı ve akademik kariyer olarak bölümlerimiz var, fakat sadece hastane eczacılığı uygulamalı olarak geçiyor diğerleri uygulamalı değil. Diğerlerini deneyimlemek sizin çabanıza kalıyor. Ve bunlar diplomamızda belirtilmiyor. Eczane stajı ile ilgili düşüncelerini de alabilir miyiz? Eczacılığın hangi dalında olmayı planlıyorsunuz? Son olarak da arkadaşlarınıza neler önerirsiniz? 1.5 ay önceden başladım staja, gayet iyi geçti. Çok şey öğrendim. Erol Bey e/ Ağabeyim e de teşekkür ediyorum. Daha sonra Mersin de büyük bir ihtimalle eczane açacağım (gülüyor). Genç meslektaşlarıma önerim sadece serbest eczacılığa yönelmemeleri eczacılığın tüm branşları hakkında fikir edinmeleri gerek. Firmada, okulda, serbest eczacı olarak gönüllü olarak stajyerlik yapsınlar ve buna göre karar versinler. Teşekkür ederiz. Ve işte; Atilla Ekti nin dönem ödevi olan ecza kooperatifçiliğinin eczacılara faydaları konulu çalışmasına aşağıda yer veriyoruz. Ecza Kooperatifçiliğinin Eczacılara Faydaları Kooperatif halk dilinde imece usulü denilen topluca yardımlaşmanın resmi olarak belli kural kanun ve düzene göre yapılma işlemine verilen addır sayılı Kooperatifler Kanunu na göre tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını, işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklar olarak tanımlanmıştır. Türkiye de siyasi sıkıntıların yaşandığı 70 li yılların sonunda ekonomik şartların zorlaştığı, ilaç tedariğinin büyük ölçüde dışa bağımlı olduğu, ticari depoların eczanelere ilaç verme konusunda keyfi davrandığı, eczacıların eczanelerini kapatma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı dönemde; eczacılık mesleğinin geleceğinde birlikteliğin, paylaşımcılığın, eşitlikçiliğin ön plana çıkartıldığı örgütlenme arayışı içinde bilinçli ve fedakâr eczacıların öncülüğünde filizlenmeye başlamıştır. Manisa, İzmir ve Bursa da kurulan ilk eczacı kooperatiflerinin ardından ülkenin birçok bölgesinde bilinçli, fedakâr, çağdaş ve demokrat eczacılar kendi bölgesel şartlarını en iyi şekilde değerlendirerek sadece kendi üyelerinden aldıkları güç ve destek ile diğer eczacı kooperatiflerinin de kuruluşuna öncülük etmişlerdir yılında kurulan Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği (TEKB), ülkemizdeki mevcut eczacı kooperatiflerinin üst birliğidir. TEKB, dünyada ve Türkiye de sektöre yönelik tüm hareket ve gelişmeleri takip ederek ortak kooperatiflerin ve üye tabanlarının gelişmesini özendirici önlemler almayı; ilaç ve eczacılık konularında çeşitli proje ve etkinlikler gerçekleştirerek ilaç ve sağlık sektörüne yeni hizmetler kazandırmayı amaçlamaktadır. Üyeleri ile birlikte büyümeyi ilke edinen TEKB, stratejik fonksiyonları merkezileştirirken, uygulamayı işletmelere bırakmakta ve eczacı kooperatifçiliğinin güçlendirilmesi yönünde çaba harcayarak politikalar üretmektedir. TEKB çatısı altında, şu anda 5 eczacı kooperatifi hizmet vermektedir: Bursa Ecza Koop. (1979), Edak Eca Koop.(1979), Çekoop (2010), Güney Ecza Koop. (1989), İstanbul Ecza Koop. (1989) Ecza kooperatifleri genel olarak; Eczacı ortaklarının ilaç ihtiyaçlarının teminini ve dağıtımını sağlayan, eczanelerin ve ilaç sektörünün sağlıklı gelişimine katkıda bulunarak ortaklarının hak ve çıkarlarını koruyan, sadece ortağından aldığı güç ile büyümeyi ve gelişmeyi ve sektörde eczacıyı da söz sahibi yapmayı hedefleyen yapılardır. Ecza kooperatiflerin misyonu ise; üyelerinin birincil gereksinimi olan ilaç temin ve tedarik hizmetine çağdaş bir nitelik kazandırmaktır. TEKB nin misyonu doğrultusunda ve onunla işbirliği içinde yeni hizmet projeleri yapmak. Üyelerine yeni hizmetler kazandırarak verimliliklerini artırmak ve bu yolla yaratılan yeni kaynakları, yine üyeleri için yatırıma yönlendirmek. Nihai tüketicinin, kooperatif üyesi eczaneleri tercih edecek niteliğe gelmesini sağlamak, kaynak kayıplarına yol açan yapıları kaynak yaratan yapılara dönüştürmek. Elde edilen ek kaynakları, teknolojik, mali, organizasyonel ve yönetsel düzenlemelerle, yeni hizmet tasarımlarının hayata geçirilmesine yönelik projelere tahsis etmek olacaktır. Sonuç olarak; kooperatifleri birer depo ya da dağıtım kanalı olarak görmek anlamsızdır. Kooperatifler sadece ürün temin etmezler. Sermayenin ezici gücü ve pek çok olumsuz koşula karşı ortağını korur, mesleğin gelişmesine hizmet ederler. Kooperatifler olduğu sürece de ortaklarına ürün temin etmenin yanı sıra mesleğin gelişimine katkıda bulunmaya devam edeceklerdir. Sadece gününü kurtarmayı düşünen eczacılar için kooperatifleri tercih etmek anlamsız gelebilir. Yarına güvenle bakmak isteyen, kooperatifleri daha iyi yere taşıyarak hem kooperatife hem de kendine güç katmak isteyen eczacılar ile devam edilmektedir.

6 6 Haziran 2014 İzmir Bornova da yer alan eczanesi hem teknoloji üssü hem de savanora sabunlarının üretim merkezi Bu kez Ecz. Hakan Kenan Taşoluk a konuk olduk. Ecz. Hakan Kenan Taşoluk / Bornova-İzmir Önce sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 1995 yılında Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden mezun oldum yılında girdiğim bu macerayı ancak 7 senede tamamlayabildim. Bizim sınıf birincimiz ki hala profesör o bile 5,5 sene de bitirdiğine göre benimki iyi bir derece zaten bizden sonra baktılar olmadı beş seneye çıkardılar fakülteyi, bizimde bu sürecin alt yapısına katkıda bulunmuş özel bir dönemiz. O zamanki öğrenciler olarak rahatlıkla söyleyebilirim (gülüyor). İki üniversite bitirdim Edirne de de Bilgisayar Mühendisliği okudum. Savon yaklaşık 50 dilde sabun anlamına gelir ora ise uzaktaki ulaşılamaz değer; Savanora ise ulaşılması zor sabunlar anlamındadır Savanora nın öyküsü anlatır mısınız? 1999 yılının 29 Ekim inde ilk eczanemi açtığımda bulunduğum bölge Edirne Keşan da prodüvi malzeme bulmak çok zordu. Onur Kıyak beni hep teşvik etmişti. Bulunduğum bölgenin en büyük avantajı Güney Ege nin zeytinyağını ve Tekirdağ ın boğma rakısını biz içerdik. Zeytinyağı ile önce göbek bakım setleri, nemlendirici gibi bir şeyler yapayım dedim sonra onun stabilizasyonunu yapmak zor. Daha sonra annem Naldöken'de kurs öğretmenliği yaparken, Naldöken'de çok enterasan bir yerdir; burada alevi vatandaşlarımız çok güzel sabun yaparlar evlerinde, o evlere çok girip çıktığım için sabun kokusu benim içime işlemiş. Sonrasında Siirt te de yaşadık. Siirt te de bıttım sabunu çok meşhurdur. Antakya, Güney Doğu Anadolu, Doğu Anadolu da Bıttım sabunu çok meşhurdur. Bir nevi fıstık yani ham aşılanmamış fıstık. Orada da bu sabun macerası içime işledi. Zaten Keşan daki maceram sabun yapmakla sonuçlandı. 1 Ocak 2006 da İzmir e tekrar geldim ve daha önce yaptığım Zeytinyağı Sabunları Kendi çevreme, aileme hediye ettim. Nöbete gelen arkadaşlarıma hastalara numuneler verdim. Ve onlardan olumlu dönüşler aldım. Ve Savanora nın oluşumuna sıra geldi. Savon yaklaşık 50 dilde sabun anlamına gelir ora ise uzaktaki ulaşılamaz değer anlamındadır. Savanora ulaşılması zor sabunlar anlamındadır. Aynı zamanda Ora İbranicede de var. İbranice de Ora, diye bir ülkeden ve o ülkenin ulaşılamazlığından bahsediliyor. Savanora markası oluşurken bütün bu alt yapı ve çalışmaların yanında aslında bir sosyal projeye de destek vermek amacı vardı. Çünkü eczanedeki kazancım yardım edebileceğim bir pozisyon yaratmıyor. Savanora da şunu hedefledim; bu sistemle belli bir kar marjı oluşacaksa zorluk çeken Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde okuyan öğrenciler için bir burs sistemine aktarmaktı yılında bu maceraya başlarken diğer 2 arkadaşımla böyle bir şey yapalım mı dedik projenin devamında onlarla beraber yürüyemedik ama ben baş koyduğum bu yolda yürümeyi uygun gördüm. Eczanede sadece 4 tane kalıpla ürettiğim sabunlar giderek yeterli gelmedi ve Isparta da yine bu işi yapan okul arkadaşımın sahibi olduğu firmada sabunları üretmeye başladım. Ar-Ge çalışmaları eczanede, laboratuar çalışmaları Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde yapılıyor. Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi nde pestisit tayinleri yapılıyor. Doku testleri yapılıyor özellikle dokularda herhangi bir tahrişe sebep oluyor mu, cilt uyumu testleri de Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi nde yapılıyor. Markanın ayak şeklinde olması kızım ipek in doğumunda bana verilen ayak izini kullandık. Bu sebeple bazen foot marketing gibi düşünülüyor.( gülüyor) Bu işteki en büyük mutluluğum; bir; üreten olmak, ortaya değer koyabilmek, iki bu değeri ulvi bir amaçla kullanabilmektir. Bundan da mutluyum. Şu anda EDAK ın da bize verdiği büyük destekle 2 ay EDAK Rafı nda yaklaşık 200 eczanede olacağız ve bu satışların tamamının gerçekleşeceği displaylerin içine küçük birer mektup koyduk bu 30 üründen bir tanesini bile kullansa eczacımız da memnun kalacak ve gelen hasta ve müşterisine önerecektir. Bu sabunlar elle yapılıyor tamamen el ürünü. Ayrıca bu ulvi amaçta dönmeyen her bir display için karımız olan 15 TL yi Ege Üniversitesi ne bağışlıyor olacağız. Savonora dışında başka proje var mı? Savanora nın arkası gelecek. Sağlıklı hayatın vazgeçilmezidir doğal ürünler kullanmak. Uluslararası sabun üreticileri birliğine başvurdum. Avrupa, Amerika sabunların kutusuna kadar doğal olsun istiyor yılı Haziran ayında uluslararası sabun üreticileri birliği onaylı tek Türk markası olduk. Doğayla dost ciltle dost Savanora ürünleri 5 çeşitten oluşuyor. Peki, mesleğe gelecek olursak mesleği nerede görüyorsunuz? Dünyanın hiç bir yerinde bir örneği yoktur bir ilacın ( bir emtianın) birden fazla fiyatı olsun. Bu sadece Türkiye ye mahsus Kamu kurum ıskontosu yapılıyor bu ürün kamuya başka fiyata satılıyor, bankalar gibi anlaşmalı kurumlara farklı fiyata satılıyor, sosyal güvencesi olmayan vatandaşa perakende satış fiyatı üzerinden farklı satılıyor. Bu da haksız rekabete yol açıyor. Sahilde eczanesi olan bir eczacı kamu kurum ıskontosunu yansıtmayabilir ama sağlık ocağından reçete alan ve daha çok bunlardan beslenen kurumdan beslenen eczacılar bu kurum ıskontosunu yapmakla mükellefler. Ne oluyor, aynı ilaç aynı emtia üzerinden aynı ciroda yaklaşık 2 misli daha fazla para kazanıyorlar. Bunun vergi borcu olarak tanımı yok, emtia olarak düşünürseniz tanımı yok. Bu şuna benzer kıyafet giymeye benzer. Düğüne giderken giydiğiniz kıyafet ile çarşıya giderken giydiğiniz kıyafetin farklı olmasından dolayı düğündeki dekolte sizi daha cazip kılar. Kamu kurum ıskontosu aslında burada dekolte. Bana göre olmaması gereken bir şey. İlacı bu şekilde görmemek lazım sonuçta bunu da vatandaşa anlatmak problem Sıkıntıyı kim yaşıyor, eczacı yaşıyor. Şimdi hasta bir ilacın birden fazla değeri olduğunu basında veya başka bir şekilde bir yerde gördüğünde, sizden o gün o ilacın günü dolmamışsa veya ani bir şekilde temin etmeyecekse, birden fazla alacaksa size bunun pazarlığını yapabiliyor. Bu sebeple mal fazlası, kamu kurum iskontosu gibi tüm gerekçeler ortadan kaldırılmalı. Bunları biz taşımamalıyız. Bir dönem şu an milletvekili olan arkadaşlarımız bunun üzerinde çalıştık 1 TL alıyorsunuz, 1 TL veriyorsunuz arada sizin o 1 TL yi taşımadan dolayı bir kaybınız yoktur diye bas bas bağırırken biz diyorduk ki hayır 1 TL ye alıyorsunuz vergilendiriyorsunuz bu 1 TL nin size maliyeti eksi yarım TL dir. Aslında 1,5 TL ye mal oluyor. Gelinen süreç şudur ki, biz bu 1 liraları, eksi 2 liralara 3 liralara mal ettik çünkü stok maliyetlerimiz de arttı. En kötüsü de şu stoklu çalışan eczanelerde kamu kurum ıskontolarına bağlı olarak ilaç fiyatları da düşünce eksi değere düştüğünü düşünürseniz bütün bu handikapların tamamı bu kamu kurum ıskontolarında daha büyük zararlara sebep oldu. Mesleğe dair gelecek beklentileriniz? 2013 ten aslında hiçbir beklentim yoktu ten beklentim mesleğin dibe vurduğu anı görmek Bundan daha kötü olabileceğini düşünmüyorum. Zaman zaman yanıldığımızda oldu ama bu düştüğümüz noktada karşımızda olan gece kondu eczacı odalarının da bir şekilde akıllarını başlarına alıp gelip belli bir platformada birleşip meslek örgütünü tekrar toparlayıp bu gidişe bir dur demesini bekliyorum açıkçası yılındaki en büyük beklentim budur. Çünkü olması gereken budur bu meslek bundan daha kötü durumda olamaz. Hepimiz için aynı handikap var. Kimisi dümen suyuna gitmeyi sever. Ama artık onlarda rahatsız olmaya başladılar. Artık onlarda kayıplarının farkındalar. Çünkü bu yangın onlarında hanesine doğru yaklaşıyor. Binlerce eczane kapandı. Yıkım başladı bu yıkımın artık engellenmesi gerekiyor. Meslek örgütlerinin en büyük görevi olması gerekende buydu en başından beri siyasi fırsatları, ticari fırsatları, odaya 3 kuruşluk yatırımla seçim rüşvetlerini artı bu delegasyon sisteminin özellikle büyük genel kurullarda yapılan tuvalet kulislerini, oda kulislerini bir şekilde kenara bırakıp, bu meslek için gerçekten bir şeyler yapabilecek insanların ortaya çıkma zamanı geldi. Bu mücadele verilmezse eğer işte, siz bu yasayı farkında olmadan önünüze koyarlar ve bu sizin yasanız derler. Yasa da; TL yardımcı eczacı maaş alıyor derler ama yardımcı eczacı olmak için başvurduğunuz eczacı size TL teklif eder. Yeni mezun olan bir arkadaşımın beklentisi asgari ücret kadar olabilir ama bizler bu mesleğin içerisinde çok parayı da, az parayı da gördük. Şimdi az para kazandığımız zamanlara geldik. Biz bu şekilde de yaşarız ama gidip bir Boots a, Watsons a bizi almazlar. Bu yaşta insanları orada çalıştırmak istemezler. Yeni mezun arkadaşı alıp onu asgari ücretle çalıştırmak isterler. Hatta bizleri asgari ücretin dörtte birine razı etmeye çalışırlar. Çünkü bu gençler hem prezantabl hem de bizleri artık eğip bükemezler. Mesai mevhumunda bizden çok fazla istifade edemezler. Çünkü biz az da kazansak öz de kazansak kendi başımıza yaşamayı, ayaklarımız üzerinde durmayı bilmişiz. Yeni arkadaşlarımız henüz bunu farkında değiller. Dolayısıyla onlar önlerine sunulursa acı reçeteyi yutacaklar. Bu sebeple meslek örgütü öne çıkıp hayır bu böyle olmamalı diyebilmeli. Eğer istihdam da yapılacaksa bu istihdam belli kurallar içersinde olabilmeli. Bunu denetleyen bir mekanizma olmalı. Bu odalar bünyesinde olabilir, kurumsal bünyede olabilir, sosyal ağda olabilir. EDAK ile ilgili beklentileriniz? EDAK ı olması gerekenden çok daha üste taşımak zorundayız EDAK özellikle Rahmetli Işık ağabey in adını anmadan olmaz, adı gibi ışıklar içinde yatsın. Ben Işık Ağabey ile sadece bir kez biraraya geldim. Ama daha çok Levent Kamacık ile çok çalıştım. Kamacık ın Farmamedya sı hala server imda durur. Web sayfası da bendeydi. Çok fırçasını yedim, çok emeği geçti bende Böyle meslek duayenlerinin aniden çekip gitmesini hazmedemiyorsunuz. Levent Ağabey in çok sevdiğim özelliklerinden,

7 Haziran özellikle bu meslekte yaptığı en önemli aşamalardan bir tanesi reçetede 4 kalem sınırlamasını getirmesiydi. Bir dönem buna çok tepkiler geldi. Aslında o hamle o dönem için çok doğru bir hamleydi. Diyordu ki; biz bir adım atmazsak, onlar bize gelmeyecekler. Çok doğru... Hadi Bağkur a, SSK ya, Emekli Sandığa vermeyelim reçete derken Bakın 90 güne razı olduk, mecbur kaldık Sonuçta, EDAK yapı olarak bu insanların sırtında yükseldi. Işık Boyacıgiller in, Neş e Gülersoy un, Levent Kamacık ın sırtından yükseldi. Şu anki durumu izlediğimde o örgütlülüğü çok hissedemiyorsunuz. Ne değişti? Sonuçta kapitalist bir sistem içindeyiz belli kuralları var. Kurallara uymayanları bertaraf etme mecburiyetinde Ama kooperatif dışına çıktığınızda eczacının çok sömürüldüğünü görüyoruz. Bu yapılan gökdelenlerin parası eczacılardan çıktı. EDAK eczacı için çıkış yolu. Bu taşın altına elimizi değil, başımızı koymak zorundayız. EDAK ı olması gerekenden çok daha üste taşımak zorundayız. Meslektaşlarımda EDAK a beklentiyle gelme hatasını görüyorum. En yakın arkadaşımdan bile görüyorum. Size hediye çeki verdiler bize hiçbir şey vermediler deniyor. Bize hediye çekini vermediler, biz aidiyetimizi ortaya koyuyoruz. Benim çek hala kasamda duruyor. Ama arkadaşlarımız şunu istiyorlar; EDAK ile çalışırım ama X deponun 90 gün vade + 60 gün ödeme opsiyonunu bana verirsen gibi şartlarla geliyorlar. Niye versin, ben de üyesiyim, sende üyesisin, Önce aidiyeti ortaya koymak gerek. Kooperatiflerde bu mantık olmamalı. Hepimiz bu ailenin bir parçasıyız. EDAK bölge meclisleri içinde bulunma sebeplerimden biri de buydu. Orada hep bu projelerden söz ediyoruz. Karşı karşıya çalışan eczacılar arasındaki samimiyeti biz bu bölge meclislerinde gerçekleştiriyoruz. Işık Ağabey in Işık ı işte burada Ben Mavi kasalarımı tutup istif etmiyorum. Bu sene kendi paramla Merhaba Yaz a katıldım. Puanım var yanacak. Kullandım geçtim. O bilet parası EDAK ın olsun dedim. Hediye çeklerimi kullanmadım. Ama alışverişimi yaptım. Kotam 5 bindi, 20 binlik alışveriş yaptım. Herkes kendinden bir şey katabilir EDAK a Bu bir yuvaysa karınca her şeyi taşır, yiyeceğini de, yemeyeceğini de Gün gelir lazım olur. EDAK ta bir denetim mekanizması olmalı ve burada eczacılar olmalı. Bu bölge meclisleri aracılığıyla olmalı diye düşünüyorum. Üstelik biz hem perakende, hem sunum hizmeti veriyoruz. O nedenle, EDAK Rafı yükselen bir değer oldu. Eğer Tabia ürünleri gibi yararına inandığım bir ürünse hastama taşı ezip suyunu içeceksiniz desem yaparlar Ecz. Rıdvan Beşyıldız / Manisa Önce kısaca siz tanıyabilir miyiz? Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum. Liseden itibaren sporla futbolla iç içe bir yaşantım oldu yılında ilk defa antrenörlük için hak vermişlerdi. Ama çocuğum küçük olduğu için gidemedim. Belki oraya gitseydim şu an eczacılık yerine beni futbol antrenörü olarak görebilirdiniz. Soyut resimle de ilgileniyorum. MEDAK ecza deposunun yazı karakterini ve logosunu da ben çizdim. MEDAK ın 4-4,5 yıl kadar işletme müdürlüğünü yaptım. Oradan ayrıldıktan sonrada eczanemi açtım. İki yıl MEDAK Yönetiminde kaldım. Bu iki yıllık Yönetim Kurulu Üyeliğimden sonra bir yılda MEDAK ta Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev aldım. Sonra ayrıldım. O süreçte sıkıntılar yaşandı ve kapandı. Rahmetli Işık ağabey in zamanında hep beraberdik. Şimdiki aidiyet duygusunun olmaması bence sebep buydu. İlaç dışı ürünler hakkında ne düşünüyorsunuz? 27 senelik bir eczanem var ama daha farklı bir yerde olmamız gerekirdi. Ben de pek bir bayilik yok. Kozmetik ürünlerde arkadaşımdan alıyorum veriyorum ya da diğer arkadaşlarıma yönlendiriyorum. Ama TABİA ürünleri çok dikkatimi çekti. İlk TABİA nın Söke deki yerine gittiğimizde hatta ben iki defa gittim. Anlatılanları çok iyi dinledim. Dersime çalıştım. Kendime formüller hazırladım. Mesleğin geçmiş yılların verdiği deneyimle başka neler olabilir diye. Örneğin; göz altı torbalarında, kabızlıkta, osteoporozda, akneli ciltlerde, ergenlik ciltlerinde, yatak yaralarında (Ör: yatak yararlarında sadece buğday rüşeym yağı değil, kantaron yağı ve çörek otu da eklenecek) eklem ağrılarında neler yapabilirimi formüle ediyorum. Sonuçlarını almaya başladım. Kendi formüllerimi oluşturuyorum. Tabia ürünleri ile ilgili hocamız Sayın Maliye Eski Bakanı Zekeriya Temizel in bize aktardığı bir konu vardı, dikkatimi çekti ve hiç unutamadım. Temizel Eczacı hanımlar eczacı beyler, tamam eczanenizde satmak istemeyen olabilir ama lütfen şu şikâyeti olanda bunu, bu şikayeti olanda şunu Allah aşkına kullanın dedi. Bu çok can alıcı bir cümleydi. Kendisi de ne diyordu kendisi kullandığı gibi, 90 küsur yaşındaki anne ve babasına da buğday rüşeym yağı ile çörek otunu kullandırıyormuş. TABİA ürünlerine yer verdikten sonra ciddi anlamda gelir artışım oldu. Yeter ki kendinizi de geliştirin. Ben güvenmediğim hiçbir ürünü eczaneme sokmadım. İnanmıyorsam da o ürünle ilgili konuşmuyorum ve satmıyorum da Buğday rüşeym yağının antioksidan özelliğini, kanser hücreleri ile savaştığını bilmek de iyi geliyor. Annemi, babamı, amcamı, kanserden kaybettim. Eşimde kanser ile boğuştu ve çok şükür kurtuldu. Hep bu zor şeylerle baş edince artık mücadele edebileceğiniz ve bilgilerinizi kullanabileceğiniz bir ürün görünce heyecanlanıyorsunuz. Ve bildiğim her şeyi anlatıyorum insanlara Şimdi o nedenle çevremde gördüğüm herkese bu ürünlerle yardım etmek için çaba gösteriyorum. Tamam, zeytinyağı var, bir sürü satılan ürün var piyasada gerek aktarlardan alınan gerek başka yerlerden ama bu yağlar hangi yöntemlerle nasıl çıkarılıyor bilmiyoruz. Ama Tabia ürünlerini gittim yerinde gördüm. Zekeriya Bey, süper kritik karbondioksit yöntemini anlattı. İşte, zeytinyağı çıkartırken bile değişik yöntemler uygulanıyor, baskı, damıtma, sıkma, çökertme yöntemi diğer yağlarda da solvent ve hekzan kullanılıyor. Ne kadar olsa da binde bir bile olsa içinde kalıyor. Oysa TABİA da bu yok. Sloganı da güzel; yüzüne sürdüğünüz bir ürünü içebilir misiniz? diyorum. Bu derece güvenilir ve sağlığa zararlı olmayan bir ürünü gönül rahatlığıyla öneriyorum. EDAK ın arkasında nasıl durulur? Sadece EDAK ın aldığını satmakla değil. Geçenlerde Manisa da Eczacı Odası ile birlikte toplantı yapıldı. Ne üretebiliriz diye... Umarım iyi şeyler olacak. Tabia ürünlerine de sahip çıkarak kooperatifin bir ürünü olarak görerek çalışmak gerekir. Bugün tüm ortaklar hergün iki tane TABİA ürünü satsa, madem sadece bu ürünleri eczaneler satıyor ve madem sadece kooperatiflerimizde bu ürüne üye hepimiz yarar sağlarız. Çünkü ben eczanemde hastama taşı ezip suyunu içeceksin desem yaparlar. Ama siz inandığınız için yaparlar bunu. Ben inanıyorsam öneririm de. O nedenle TABİA yı tüm meslektaşlarıma öneriyorum. Kendi ailesinde de kullansın ve raflarına da ekleyerek önersinler derim Genç meslektaşlarınızı ecza kooperatifine nasıl çekmeliyiz? Gençleri kooperatife çekmek için staj yapılan eczanelerde o eczacıların bunu anlatıyor olması gerek. EDAK yönetimi farkındayım bunu yapıyor ama mutlaka biraz daha sıklıkla yapmak gerek. EDAK a Eczacılık Fakültesi öğrencilerini gezdirmek gerekir. Daha sık bir arada olmamız gerek. Örneğin ben artık mesleği bırakma noktasına geliyorum yavaş yavaş zincir gelmesin diye çalışıyoruz. Olmasın diyoruz. Ama olursa da diyorum ki benim de EDAK ım var. Mesleğin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Mesleğin geleceğini şu aşamada çok da iyi görmüyorum. Özellikle her sabah ekranı açtığımda hemen o kırmızı duyuruyu görmek bugün şu kadar ilaç fiyatı düştü her gün belki derken sürekli bir düşüş var. Artık bunlar ciddi anlamda dokunuyor ve eczanemizin cirosu kar marjı olarak artık dönmüyor.2007 yılına göre ciro yapıyoruz. Ama o güne göre masraflarımız indi mi hayır! Gizli iflas durumları var. Sirkülâsyonu çok olmayan eczanelerin çoğu kredi ile dönüyor. Meslek hakkında amaç 75 kuruşta olsa bir hizmet bedeli olmasını kabul ettirmekti önemli olan. Yarın bir gün belki 3 lira olacak. Avukatlar da meslek hakkı alıyor. Yıpranma payı alıyor daha önce emekli oluyor. Biz nöbet tutuyoruz amme hizmeti veriyoruz. Bize de yıpranma hakkı verilsin istiyorum. Teşekkür ederiz. Sohbet için teşekkür ederiz.

8 8 Haziran Haziran 2014 Pazar günü, E.Ü. Atatürk Kültür Merkezi'nde ortaklarının katılımı ile gerçekleşen EDAK Ecza Kooperatifi Olağan Genel Kurul Toplantısında, gündemde yer alan maddeler görüşülerek karara bağlandı yılından beri eczacı ortaklarına üretim, temin ve dağıtım konularında hizmet götüren EDAK Ecza Kooperatifi 35. Olağan Genel Kurul Toplantısı, meslek örgütleri üst birliklerinin yönetimleri, birim kooperatiflerin yönetimleri ve faaliyet bölgesindeki kooperatif ortaklarının katılımları ile gerçekleşti. 1 Haziran 2014 Pazar günü, İzmir'de E.Ü. Atatürk Kültür Merkezi'nde, 158 ortağın asaleten ve 1 ortağın temsilen katılımı ile toplam 159 kooperatif ortağının katılımı ile gerçekleşen EDAK Ecza Koop. EDAK 35.Genel Kurulu Gerçekleşti 35.Olağan Genel Kurul toplantısı Başkan Ecz. Emre Bacanak'ın açış konuşması ile başladı. Ardından Divan Heyeti seçimi yapıldı. Genel Kurul Divanı'nın seçiminin ardından Atatürk ve Türk büyükleri adına yapılan saygı duruşu ile toplantı başladı. Divan Başkanlığı'na Ecz. Mustafa Akif Sezen, Ecz. Güler Ünnü Alkan, Yazman Üye olarak Ecz. Meryem Karadeniz ve Ecz. Yüksel Şekerci oy birliğiyle seçildi. Divan'ın oluşturulmasından sonra kürsüye gelen Türk Eczacıları Birliği(TEB) Merkez Heyeti Saymanı Eczacı İsmail Başdil, İzmir Eczacı Odası Başkanı Eczacı Tuncay Sayılkan, Bursa Ecza Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Eczacı Recep Görmez, birer konuşma yaptı. Açış konuşmalarının ardından gündem maddelerine geçildi. Yönetim Kurulunun EDAK gelecek stratejilerini anlattığı sunumun ardından söz alan EDAK üyeleri görüşlerini bildirdiler; ardından 2013 yılına ait bilanço ve gelir gider hesapları ile yönetimin ibrası Genel Kurul'un onayına sunularak oy çokluğu ile kabul edildi. Genel Kurul sırasında, EDAK kuruluşları Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı ve Edakom Ltd. Şti ve Tek Sigorta Ltd. Şti. stantları ile ortaklarımıza aydınlatıcı bilgiler verdiler. Gündem gereği yapılan seçimlerde EDAK Ecza Kooperatifi yetkili kurulları yeniden belirlendi. 2 yıl süre ile görev yapacak yetkili kurullar şu isimlerden oluştu: Yönetim Kurulu Asil 1-Ecz. Emre Bacanak (İzmir) 2- Ecz. Uğur Uçar (İzmir) 3- Ecz. Ayşem Jale Kıhtır( İzmir ) 4- Ecz. Nuri Korkmaz (Aydın) 5- Ecz. Çağdaş Ceylan (Denizli) 6-Ecz. Seyfi Bağcı (İzmir) 7- Ecz. Melih Dümbek ( Manisa ) Yönetim Kurulu Yedek 1-Ecz. Meltem Kortel (Manisa) 2- Ecz. Hikmet Taştan (İzmir) 3- Ecz. Duygu Bestel ( İzmir ) 4- Ecz. Özay Özgüden (Adana) 5- Ecz. Gizem Köşmen (Muğla) 6-Ecz. Esra Gürpınar (Burdur) 7- Ecz. Ahmet Olgay Altındağ ( Uşak ) Denetleme Kurulu Asil 1-Ecz. Hüsnü kaya (İzmir) 2- Ecz. Serdar Karaağaç (Muğla) 3- Ecz. Eda Çağında ( İzmir ) Denetleme Kurulu Yedek 1-Ecz. Onur Tatlıcan (Antalya) 2- Ecz. Kübra Köksal (Adana) 3- Ecz. Gonca Bostan ( İzmir ) TEKB Delegeleri Asil 1-Ecz. Serdar Karaağaç (Muğla) 2- Ecz. Vecihi Özerdemli (İzmir) 3- Ecz. Serkan Soyer ( Manisa ) 4- Ecz.Uğur Uçar (İzmir) 5- Ecz. Ayşem Jale Kıhtır (İzmir) TEKB Delegeleri Yedek 1-Ecz. Nuri Korkmaz (Aydın) 2- Ecz. Çağdaş Ceylan (Denizli) 3- Ecz. Melih Dümbek( Manisa ) 4- Ecz.Seyfi Bağcı (İzmir) 5- Ecz. Hüseyin Tuta (Ş.Urfa) 18 yıldır düzenleniyor! Eczacı Hayati Yalçın Çocuk Resimleri Yarışması Sonuçlandı Türkiye nin en büyük ilaç dağıtım kuruluşlarından olan EDAK Ecza Kooperatifiniz tarafından bu yıl 18 incisi düzenlenen Eczacı Hayati Yalçın Çocuk Resimleri Yarışması sonuçlandı. İzmir Atatürk Kültür Merkezi nde yapılan törende miniklere ait 13 esere ödül verildi. İzmir Beydağ İlçesi Yeşiltepe İlköğretim Okulu ndan İpek Sert ise Eczacı Hayati Yalçın Özel Ödülü ne layık görüldü. İçimdeki Mutluluk ve Gelecek Hayallerim konulu yarışmada Türkiye nin dört bir yanından gelen 689 eser değerlendirmeye alındı. Ressam Eczacı Nazan Abacıoğlu ve EDAK Üye İlişkileri Yöneticisi Sevgi Elibüyük ten oluşan jüri, yarışmaya katılan eserleri üç ayrı yaş kategorisinde değerlendirdi. Değerlendirme sonucunda 13 eserin ödül almasına ve 87 eserin de sergilenmesine karar verildi. Özel ödül Beydağı ilçesine İzmir Atatürk Kültür Merkezi nde 9 Mayıs tarihinde yapılan törende, değerlendirmeye giren eserlerin sahipleri olan miniklere ödülleri ve başarı sertifikaları verildi. Etkinlikte Eczacı Hayati Yalçın Özel Ödülü de sahibini buldu. Yarışmaya 7-10 yaş kategorisinde İzmir Beydağ İlçesi Yeşiltepe İlköğretim Okulu ndan katılan İpek Sert, bu özel ödüle layık görüldü. Törende bir konuşma yapan EDAK Ecza Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Ayşem Jale Kıhtır, Hayalgücünün serbestçe aktığı en öncelikli alanlardan biri sanattır. Eczacı Hayati Yalçın Çocuk Resimleri Yarışması ile çocuklarımıza sanat için bir yol açmak ve nihayetinde çocuklarımızın sanatla iç içe bir hayat yaşamasına vesile olmak istiyoruz dedi. Resimlerden takvim oluşturulacak Yarışmada ödüle layık görülen resimler, EDAK Hayati Yalçın Çocuk Resimleri Takvimi nde yer alacak. Yarışma sonuçları için lütfen veya facebook/edakeczakoop bakınız. EDAK ın Lösev Gönüllüleri LÖSEV in Yardım Tırı İzmir e de uğradı. Gıdadan kıyafete, eşyadan oyuncağa pek çok yardımı ihtiyaç sahiplerine ulaştıran LÖSEV e İzmir de de ilgi büyüktü. EDAK çalışanları arasında aynı zamanda LÖSEV gönüllüsü olan Üye İlişkileri Yöneticisi Sevgi Elibüyük ve Pazarlama Sorumlusu Burcu Yaylacık önderliğinde gerçekleştirilen kurum içi kampanya ile hasta çocuklarımıza moral taşıma amacıyla 2-11 yaş aralığında çocuklar için 203 adet yeni pijama alındı. Pijamalar İzmir Bornova Forum a gelen Lösev Yardım Tırı na makbuz karşılığında teslim edildi.

9 Haziran EDAK Size iyi bakar Muğla da Atık İlaç Paneli Siparişinizi her koşulda size ulaştırır Hastalarımıza her şartta her hava koşulunda ilaç getirmek bizim birincil görevimiz. İşte, EDAK Sevkiyat Sorumlusu Levent Kurtul un, sağanak yağmurda teslimatı ıslanmasın düşüncesiyle kendi montunu çıkartıp kolinin üstüne sararak eczanesine teslimatını gerçekleştirmesi Ecz. Engin Dünyaoğulları nın dikkatini çekti ve bizlere yansıyan mesajında İşte görev bilinci, işini sevmek böyle bir şey olsa gerek diyerek iletti. 14 yaşından beri çalışma hayatının içinde olan Levent Kurtul, evli ve 8 yaşında bir kız çocuğu babası ve 1 yıldır EDAK ailemiz içinde... İş hayatı boyunca ilk kez ilaç dağıtım sektöründe çalıştığını bu nedenle daha titiz ve dikkatli davrandığını söyleyen Levent Kurtul; EDAK nerdeyse 6 yılı aşkındır çalışmak istediğim hayalini kurduğum bir kurumdu. 1 yıldır buradayım. Çok mutluyum. Burada görevimiz hastaya can taşımak gibi... Adı üstünde ilaç getiriyorsunuz. Tabiî ki özen göstereceksiniz. Eczacı Engin Dünyaoğulları na da duyarlılığı için motive edici sözleri için ayrıca teşekkür ederim. diye konuştu. Eczacılar Geleceğini Seçiyor Eczacılık Fakültesi öğrencileri, akademisyenler ve eczacılık meslek örgütleri, Geleceğini Seç etkinliğinde buluştu. Öğrencilerin ufkunu açarak yön belirlemelerine destek olmak amacıyla düzenlenen etkinlikte eczacılık, tüm yönleriyle mercek altına alındı. Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Fakülte Öğrenci Grubu, İzmir Eczacı Odası ve EDAK Ecza Kooperatifi işbirliği ile ikinci kez organize edilen etkinliğe 100 ü aşkın eczacılık öğrencisi katıldı. İzmir Bayraklı daki Tepekule Kongre Merkezi nde gerçekleştirilen organizasyonun açılışını Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Radyofarmasi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Makbule Aşıkoğlu yaptı. Aşıkoğlu konuşmasında, eczacılık öğrencilerini en donanımlı şekilde hayata hazırlamaya çalıştıklarını söyleyerek, bu toplantılarda eczalığı tüm unsurlarıyla mercek altına almaya çalıştıklarını belirtti. yöneticiler, öğrencileri çalışmaları hakkında bilgilendirdi. İzmir Eczacı Odası ve sağlık örgütleri Eczacılıkta Güncel Yasal Gelişmeler konusunu bir panelde değerlendirirken; İzmir, Manisa, Aydın ve Muğla dan katılan eczacılar da Serbest Eczacılık başlıklı panelde, eczacılığın zorluklarını ve avantajlı yönlerini paylaştı. SGK? Eczane? ilaç sanayi? 2 Akademik Kariyer? Muğla Üniversitesi Sıtkı Koçman Sağlık Meslek Yüksek Okulu Öğretim görevlisi Neşe Şayak tarafından düzenlenen Atık ilaçlar ve Akılcı İlaç Kullanımı konulu panelde EDAK ve ÇEKOOP da yer aldı. Etkinlik kapsamında 3 Çekoop üyesi eczanemize ziyaret gerçekleştirildi. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Akılcı İlaç Kullanımı Birimi nden Eczacı Mesil Aksoy ile EDAK Yönetim Kurulu II. başkanı Eczacı Serdar Karaağaç ve Çevreci Eczacılar Kooperatifi (ÇEKO- OP) Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Cemaleddin Saraç ın da panelist olarak yer aldığı Atık ilaçlar ve Akılcı İlaç Kullanımı konulu panel büyük bir ilgiyle izlendi. Atık ilaçlar ve Akılcı İlaç Kullanımı farkındalık haftası, Muğla da Akademisyenleri, Yerel Yönetimi ve Halkı da içine alan kapsamlı bir dizi etkinlik ile devam etti. Bu kapsamda EDAK Yönetim Kurulu II. Başkanı Eczacı Serdar Karaağaç, Öğretim Görevlisi Neşe Şayak veöğrencileri ile birlikte basın mensuplarının da katılımı ile eczane ziyaretleri gerçekleştirdi. Atık ilaç noktası oluşturularak ÇEKOOP üyesi de olan, EDAK ortaklarından Ecz. İlkay Yıldız, Ecz. Ömer Çetiner ve Ecz. Murat Bora nın eczaneleri de ziyaret edildi. Panelden görünüm Muğla da ÇEKOOP seferberliği ses getirdi Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Tıbbi Tanıtım ve Pazarlama Programı Öğretim görevlisi Neşe Şayak tarafından bir sosyal sorumluluk projesi olarak ilk kez geçtiğimiz sene başlayan Atık İlaçların Çevreye Zararları ve Akılcı İlaç Kullanımı konulu etkinliğin bu sene ikincisi düzenlendi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu nda gerçekleştirilen etkinlikte; Sağlık Bakanlığı, Muğla Üniversitesi, Muğla Eczacı Odasının katkılarıyla, EDAK ve ÇEKOOP da birlikte yer aldı. Etkinliğe yerel ve ulusal basının ilgisi bu senede yoğun oldu. Öğretim Görevlisi Neşe Şayak yaptığı konuşmada etkinliğin amacını; Bu kez de Muğla da Atık İlaçların çevreye zararına dikkat çekmek ve akılcı ilaç kullanımı hakkında halkımızı bilinçlendirmek, başarırsak birden fazla eczanemizde de atık ilaç noktası oluşturmak amacındayız diyerek özetledi. Geçtiğimiz yıl ilk olarak Marmaris te düzenlenen etkinlikte; EDAK 34. Dönem Yönetim Kurulu II. Başkanı Sayın Serdar Karaağaç ın eczanesine ziyaret gerçekleştirilmişti. Muğla da ilk olarak 3 eczanemizle başlayan ÇEKOOP seferberliği ise hızla devam ediyor. Muğla dan gerçekleşen katılımlar ile 500 üncü üyeyi geçen ÇEKOOP, daha güzel bir çevre için çalışıyor. İlkay Eczanesi Alinda Eczanesi Eczacılık öğrencilerinin geleceğe hazırlanmasında yol gösterebilmek hedefiyle düzenlenen etkinlikte Eczacılıkta Akademik Kariyer ve Klinik Eczacılık ile Hastane, Kamu, Endüstri Eczacılığı Mercek Altında başlıklı oturumlar düzenledi. Bu oturumlarda akademisyenlerin yanı sıra kamu ve özel sağlık kurumlarında görevli Hastane? Esen Eczanesi

10 10 Haziran 2014 İlacın kutusuna değer katma zorunluluğumuz var Ecz. Sefa Karaaslan Aydın Eczacı Odası Başkanı 2004 yılında başlatılan sağlıkta dönüşüm programının topluma olumlu ve olumsuz yansımaları oldu. Özellikle SSK Sigortalıları ile Yeşil Kartlı vatandaşlarımız dezavantajlı durumdan kurtuldular; ancak toplumun bütün kesimleri muayene ücreti, fiyat farkı ve son zamanlarda daha sık gündeme gelen tamamlayıcı sağlık sigortası gibi yeni külfetlerle tanıştı. Biz eczacılar açısından ise süreç çoğunlukla sorun ve olumsuzluk üretti. İş süreçlerinde kolaylıklar sağlayan İlaç Takip Sistemi ve e-reçete uygulamaları yanında geri ödemelerin düzenli hale gelmesi olumlu gelişmeler olmakla birlikte yaşadığımız ekonomik kayıplar, her geçen gün eriyen ve kamulaştırılan varlıklarımız mesleğimizin sürdürülebilirliğini gittikçe imkânsız hale getirmekte. Bizler artık dibi gördük, çıkışa geçeriz diye beklerken bir anda gündemimize gelen İlaç Fiyat Kararnamesi Değişiklik Taslağı ile dibin de dibinin zorlandığını gördük. Sorunun ana kaynaklarından birisi, profesyonel mesleklerin değersizleştirilerek emeğin ucuzlatılıp sömürülmesinin bir süreç halinde devam etmesi. Eczacılık Fakülteleri sayısının 26 adedi öğrenci kabul eder durumda olmak üzere 44 adede çıkmış olması ile halen 2000 civarında olan yıllık mezun sayısı 3000 li rakamlara çıkacak. Yeni açılan eczacılık fakültelerinin yeterli akademik kadroya sahip olmaması, verilen eğitimin kalitesini de sorunlu hale getiriyor. Sadece üç eczacı asistanla eğitim hayatına başlamış bir eczacılık fakültesinin toplam kaliteye olumsuz etkileri yadsınamaz. Ancak eczacı sayısında artışla hedeflenen nitelikli eczacılar yetiştirmek ve toplum sağlığına olumlu katkılarını sağlamak değil de, istenen dönüşüme ucuz işgücü hazırlamak ise eğitimin kalitesi bazıları için çok da önem arz etmiyor. Öncelikle yeni açılan eczacılık fakültelerinin akademik kadrosu yetersiz olanların öğrenci alımının engellenmesi ve kapatılmasının temini, yeterli kadroya sahip olanların ise kontenjanlarının azaltılması sağlanmalı. Bunun yanında mesleki toplam kalitenin korunması için belli sayıda giriş hakkının olduğu bir bitirme sınavı getirilmeli. Fakülteyi bitirenler eczacı unvanı alabilmeli ancak eczacılık mesleğini yapabilmek için bitirme sınavını geçmeli. Tablonun olumsuzluğu elbette bizleri karamsarlığa itiyor, ancak çıkış yolunu da beraber arayıp bulmak ve zorlamak durumundayız. Mesleğimizin değerini bilmek, korumak ve bu konudaki toplumsal ve bürokratik bilinci ve kabulü geliştirmek zorundayız. İlacın tek profesyoneli olarak biz eczacılar halkın sağlığını koruma ve geliştirmedeki rolümüze sahip çıkmak, halka en yakın sağlık danışmanı olarak eczacılık mesleğinin bir ilaç sunum hizmetinden ibaret olmadığını hissettirmek, hastalarımıza sunduğumuz ilaç kutularına, o ilaçlarla ilgili kullanım tavsiyeleri, ilaç ve gıda etkileşmeleri, olası yan etkileri gibi konularda ayrıntılı bilgiler vermek suretiyle değer katmak; hastalarımıza rahatsızlıkları ile ilgili uyumlu yaşam tarzı değişiklikleri, diyet gibi önerilerde bulunmak; kronik rahatsızlıklarda hastalarımızın kullandıkları ilaçlar ile rahatsızlıklarının kontrol altında olması ve ilaçlardan en iyi sonucu almaları için onları kendi oluşturacağımız takip programına almak suretiyle yaşam kalitelerini artırmak gibi yollarla değerimizi hissettirme sorumluluğumuz var. İlaç kutusunu raftan alıp vermenin ötesinde vazgeçilmez rolümüzü ortaya koyma, ilacın kutusuna değer katma zorunluluğumuz var. Kamu otoritesinin sağlığa salt ekonomik pencereden baktığı, sağlığın finansmanına yoğunlaştıkça sağlığa değer katan biz eczacıların sorunlarına ve taleplerine duyarsızlaştığı bir dönemi yaşıyoruz. Ülkenin en kaliteli insan kaynakları arasında yer alan eczacıların halka en yakın sağlık danışmanı olarak üzerlerine düşen rolü oynamaları ve etkin kullanılmaları ile birinci basamak ve koruyucu sağlık hizmetlerinde elde edilecek yarar ve toplam kalite artışı konusunda ilgili kamu otoritesinin dikkati çekilmeli, vazgeçilmez rolümüzü her platformda vurgulamalı, bizler toplum yararına daha fazla artı değer üretirken bunun karşılığını maddi ve manevi olarak almalıyız. Sorunlarımız dün de vardı, yarın da olacak. Umudumuzu ve sorunlarla mücadele azmimizi koruyarak hep birlikte çalışmak ve daha güzel yarınlara ulaşmak dileğiyle saygılarımı sunarım. Merhaba Yaz Satış Etkinliği 2014 Gerçekleşti EDAK Ecza Kooperatifi, bu yıl altıncısı düzenlenen Merhaba Yaz 2014 Satış Etkinliği ile eczacı ortaklarını çok geniş bir ilaç dışı sağlık ürünleri yelpazesi ile buluşturdu Mart 2014 tarihleri arasında Antalya Belek te gerçekleşen Merhaba Yaz Satış Etkinliği ile EDAK ın faaliyet alanındaki eczacı ortakları ve firma yetkilileri bir araya geldi. Merhaba Yaz Satış Etkinliği 2014 ile kooperatif ortağı eczacıların farklı ürün kategorilerinde yer alan ürünler ile avantajlı koşullarda ürün alımının sağlanması hedeflendi. Eğitimlerin de yer aldığı etkinlikte, eczacıların halk sağlığı üzerine bilgilerini tazelemek ve donanımlarını artırmak hedeflendi. EDAK tarafından düzenlenen ve 150 ye aşkın firma ve toplam 500 firma üst düzey yetkilisinin katıldığı etkinliğe eczacıların da ilgisi büyük oldu. Son yıllarda oldukça sıkıntılı günler yaşayan eczacılara biraz olsun nefes aldırmayı hedefleyen ve artık gelenekselleşen bu organizasyon ilaç eczacılık sektörünün buluşma noktalarından biri haline geldi. Sektöre katkısı büyük Etkinlik ile ilgili EDAK Ecza Koop. Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Emre Bacanak, Sektörümüzde yaşanan değişimler, eczacıların sadece ilaç ile var olamayacağını gösterdi. İlaç dışı adı verilse de eczanelerimizde sağlık danışmanlığı ile önerilebilecek ürünlere tüketicinin eczaneden ulaşmasını sağlamaya çalışıyoruz. Mesleğimizi ve kendimizi sürekli yenilememiz gerekiyor. Yeni ürün ve farklı kategoriler ile eczanemizde bulunması önerilen her ürün sağlık anlamında öncelikli olarak değerlendiriliyor. Bu etkinliğimizi de 6 yıldır gerçekleştiriyoruz. Eczacılarımıza ve sektörümüze katkısı büyük oluyor. diye konuştu. Merhaba Yaz Satış Etkinliğinin sorumlu EDAK Yönetim Kurulu Üyesi olan Eczacı Meltem Kortel de farklı bir içerikle bu yıl etkinliğin iki dönem halinde gerçekleşeceğini belirterek, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da eğitim programları ile kapsamının genişlediğine dikkat çektiği etkinliğin, sadece turizm bölgesi ya da merkez eczanelerine değil, belde eczanelerine de yararlı olduğunu kaydetti. Merhaba Yaz da Çekoop un üye sayısı 500 ü geçti! Merhaba Yaz Satış Etkinliğine en genç kooperatifimiz olan Çevreci Eczacılar Kooperatifi (ÇEKOOP) de katıldı. Etkinliğe TABİA Doğal Destek Ürünleri markasının tanıtımı ile ilgili düzenlediği eğitimler ve yeşil doğa dostu ürünleri ile renk katan ÇEKOOP Yönetimi, meslektaşlarının desteğinin artarak devam etmesini bekliyor. Artık herkes çevreci olmak zorunda Antalya da Merhaba Yaz Satış Etkinliğinde yaptığı açıklamada Yönetim Kurulu Başkanı Eczacı Şule İlkkurşunlu etkinliğe katılımdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İlkkurşunlu; etkinlik boyunca 20 yi aşkın eczacının ÇEKOOP a üye olma talebi ile başvurduğunu böylece ÇEKOOP un üye sayısının 500 ü geçtiğini söyledi. ÇEKOOP standında yaptığı açıklamada İlkkurşunlu, 2010 yılında kurulan Çevreci Eczacılar Kooperatifi olarak, son üç senedir EDAK Ecza Koop tarafından düzenlenen Merhaba Yaz Satış Etkinliği ne katıldıklarını belirtti. Bu vesileyle daha çok eczacıya ulaşma şansını yakaladıklarını da vurgulayan İlkkurşunlu konuşmasında özellikle çevreci olma kavramının kitlesel tüketim ile hızla kirlenen sular ve doğa düşünüldüğünde gönüllülükten çıkan bir anlayış olduğunu artık herkesin doğal bir çevre koruyucusu olmak zorunda olduğunu belirtti. Ve bu bilincin yansımalarını başta meslektaşları olmak üzere hastalarında da görmeye başladıklarını ve bundan büyük memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Ayrıca; bu seneki etkinlikte TABİA ürünlerine ve bunlarla ilgili eğitimlere de yer verdiklerine değinen İlkkurşunlu, Maliye eski Bakanı Zekeriya Temizel ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Meriçli nin sunumuyla eczanede bitkisel yağlar ve TABİA markası ile ürünleri hakkında merak edilenleri meslektaşlarına birinci ağızdan aktarılmasını sağladıklarını açıkladı. Ebru lu kitap ayracı ile bir çocuk okutuldu ÇEKOOP Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Seval Ünlüerler in ebru çalışmalarından yapılan kitap ayraçları stant alanında büyük ilgiyle karşılandı. Kitap ayraçlarından elde edilen geliri, ÇEKOOP un Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile birlikte yürüttüğü burs fonuna aktarıldı. ÇEKOOP yetkililerinden aldığımız bilgiye göre bu gelirle bir çocuğumuzun bir yıllık okul masrafları karşılanmış oldu.

11 Haziran yapılabilirdi diye düşündüğümde, sosyal aktiviteler ve mesleki eğitimler arttırılabilir, sektörel sorunların tartışıldığı panel, söyleşi platformları veya forumları oluşturulabilir, diyebilirim Atık ilaçların toplanması ve imha ettirilmesi, görme engelliler için engelsiz ilaç projesi, ihtiyacı olan öğrencilere burs imkânı, eczacılık fakültesi öğrencilerine E-GELİŞİM eğitimleri gibi sosyal sorumluluk alanlarında çalışmalar yapan ÇEKOOP, atık ilaç hakkında da meslektaşlarına detaylı bilgiler aktararak çevreci eczacılar ailesine katılan yeni üyeleriyle büyüyor. Merhaba Yaz Röportajları Eczacılık mesleğinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Emekliliğimiz yakın :) 25 senedir bu sektörde çalışıyorum. Pek çok değişim ve gelişimleri yaşadığım uzun bir süreç. Bundan beş, altı sene önce biz gerçek anlamda çalışmıyormuşuz. Ne zaman SSK eczanelere açıldı. Fiziksel olarak da yorulduğumuz dönem başladı. Çok çalışıyoruz ama kazancımız bu arada hepimizin bildiği olumsuzluklarla ciddi anlamda düştü. Sabahtan akşama kadar reçete giriyoruz. Sonra bir bakıyoruz ki, o kadar emeğimize karşılık, alınan sonuç tam bir hüsran. Gelecek nesillere bu bakımdan çok parlak bir tablo çizememekle birlikte, mesleğin her zaman talep göreceğini biliyorum ve bunun için onlara, mesleklerini severek çalışmalarını, vizyoner bir bakış açısı doğrultusunda hareket etmelerini ve mesleğe değer katmalarını öneriyorum. Ecz. Nuri Korkmaz / EDAK yönetim Kurulu Üyesi Memnuniyet oranı yüksek Merhaba yaz Satış Etkinliğimiz nasıl geçiyor? Eczacılarımızdan bize gelen geri bildirimler de memnuniyet oranının oldukça yüksek olduğunu gördüm. Ortam gayet güzel. Bu sene gerçekten yüzümüz gülüyor. EDAK yaparsa iyi yapıyor. Tek Sigorta Standı Ecz. Cemaleddin Saraç ÇEKOOP Yönetim Kurulu Üyesi Bio torbalarımıza ilgi yoğundu ÇEKOOP Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Cemaleddin Saraç, doğada iz bırakmadan çözünen Biotorba ve doğa dostu temizlik ürünleri Turmepa markasını Merhaba Yaz Satış Etkinliği nde meslektaşlarına daha yakından tanıtma fırsatı buldukları için çok memnun olduklarını söyledi. Ecz. Kaner F. Erel / Çiğli-İzmir Ecz. Tülay Kirişçi / Bodrum Sektöre örnek oldu Ecz. Kaner F. Erel / Çiğli-İzmir Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 1990 yılı mezunuyum. Öğrenciliğimde Eczanede yardımcılık, mezun olduktan sonra, depoculuk, ilaç firmalarında mümessillik ve ardından Nobel İlaç firmasında Bölge Müdürlüğü yaptım yılındaki krizde şirketten ayrılarak, eczane eczacılığını seçtim ve eczanemi açtım. Halen İzmir Çiğli de bulunan eczanemde çalışmaya devam ediyorum. Peki, Merhaba Yaz sizin için ne ifade ediyor? Gerçekten de sektörde bir ilk oldu. EDAK Fuar olayına, ciddiyet ve anlam kazandırdı. Bizim için bu sosyal ortam arkadaşlarımızı görmek, birlikte vakit geçirmek, mesleki yorgunluklarımızı atmak açısından da keyifli ( gülüyor) bir fırsat yarattı. Başka neler Merhaba Yaz Satış Etkinliğiyle hem ticaret hem ziyaret yapmış oluyoruz. Mesleki alanda olduğu kadar sosyal alanda da bize moral veriyor. Arkadaşlarımızı görüyoruz Ecz. Tülay Kirişçi / Bodrum Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum. Mezun olur olmaz önce kamuda çalıştım. 4 sene Bağkur eczacısı olarak çalıştıktan sonra eczane eczacılığına başladım. Balıkesir den Bodrum a geldim. Üniversitenin karşısında staj yaptığım eczanenin adından esinlenerek eczaneme Ege adını seçtim. Merhaba Yaz Satış Etkinliğimiz bizim için hem avantajlı alışveriş imkânı sunduğu hem de sosyal yönü ile de önemli. Arkadaşlarımızı görüyoruz. Sektörü değerlendirdiğimizde ise çok iç acıcı olmadığını görüyorum. Eczanem, ilaç ağırlıklı bir eczane olmamasına hatta tam tersi elden satışlarım ağırlıklı olsa da sektörün durumu çok iyi değil. Kış ayları az olsa da, yaz aylarında ciddi ağır bir çalışma dönemi geçiriyoruz. Sinir sistemimiz harap oluyor. Yaz aylarında dört ay bu yoğunlukla geçtikten sonra geriye dönüp hesap kitap yapıyor duruma bakıyoruz. Neler yapmışız, ne olmuş diye ama o kadar çabanın sonucu her zaman tatmin edici olmuyor. Evet, çok şükür, işte masraflar karşılanmış, kiralar ödenmiş oluyor ama giderlerimiz çok fazla olduğu için ve sürekli tutarları arttığı için bir bakıyoruz elde kalan bir şey olmamış. Birde eczaneciler var. İnsanlarla konuşuyorum akrabalarımla, diyorlar ki, filanca şehirde, filanca eczaneden şu ilacı aldım ama doğru mudur? Ben eczacıyı görmedim kalfayla konuştum. Bu hoş değil. Eczacı olarak mutlaka eczanede durmak gerek. Ve eczacı yine mutlaka ve mutlaka bankonun önüne de çıkmak zorunda. Teşekkür ederim. Ecz. Hilal Bora / Küçükyalı/ İzmir Eğitimler güzeldi Merhaba Yaz Satış Etkinliğimize üç yıl önce gelmiştim sonra sağlık sorunları nedeniyle gelemedim. Bu sene gelebilmem iyi oldu. Avantajlı alışveriş ile ürünleri görme imkanımız oldu. En önemlisi arkadaşlarımızla biraraya geldik. Eğitimler güzeldi. Teşekkür ederim. Ecz. Sadi Özcan / Yatağan - Muğla EDAK hepimize iyi bakar Muğla Yatağan da eczanem var. Uzun süredir EDAK üyesiyim. EDAK ın böyle bir organizasyon yapması, bilemediğimiz ürünleri almak açısından iyi oluyor. Eczacılığın iyiye gitmediğini hepimiz biliyoruz sonuçta yine iyi gitmemesinin eczacılardan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Ben 42 senelik eczacıyım ama dört beş seneden beri işlerin hiç de iyi gitmediğini görüyorum. Eczacılar yan ürünler dediğimiz ilaç dışı sağlık ürünlerine yöneldi artık. EDAK ın da böyle bir organizasyon yapması bize diğer depola muhtaç etmemiştir. EDAK olmasaydı diğer depoların bize bakışı farklı olurdu diye düşünüyorum EDAK hepimize iyi bakar. Edakom Standı BEK 35.Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi Bursa Ecza-Koop un 2013 yılındaki çalışmalarının ortaklarıyla paylaştığı 35. Olağan Genel Kurul Toplantısı 24 Mayıs 2014 Cumartesi tarihinde Club Altınceylan - Kültürpark Bursa da yapıldı. Toplantıya katılan ortaklarımızın yanı sıra TEB Denetleme Kurulu Üyesi Ecz. M. Hakan Akcan, TEKB II. Başkanı Ecz. Mustafa Turunç, TEKB Denetim Kurulu Üyesi Bülent Çetin, 7. Bölge Bursa Eczacı Odası Başkanı Ecz. Kubilay Aydın, 20. Bölge Sakarya Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Orhan YONTAR, 31. Bölge Kocaeli Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Sinan USTA katılım gösterdiler. BEK in 35. Olağan Genel Kurul Toplantısı nda 2013 yılı işletme faaliyetleri, bilanço ve gelir-gider hesapları değerlendirildi, yeni döneme ilişkin kararlar alındı. Gündem maddeleri görüşülerek oy birliğiyle karara bağlandı. Katılımcılar toplantı sonrası organize edilen kokteyl prolonge da sektör ve alınan kararlar ile ilgili görüş alışverişinde bulundular.

12 12 Haziran 2014 Eczacılığın 2013 yılı Ecz. Kazım Özgür EDAK Merkez Mesul Müdürü 2013 Yılını geride bıraktık. Geçen 2013 yılı içerisinde mesleğimizi ve eczaneleri yakından ilgilendiren bir çok gelişme ve yasal düzenlemeler oldu yılı içerisinde revize edilen 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hk. Kanunun uygulanmasına yönelik hala bir yönetmelik yayımlanmadı. Yılsonuna doğru, tam gün tasarısı olarak bilinen, torba tasarı TBMM komisyonunda kabul edildi. İlgili tasarı ile sayılı yasalarda önemli değişikliklere gidildi. Bahsi geçen tasarı ile ruhsatsız ilaç imal edip bilerek satanlara para ve hapis (1-5 yıl) cezası öngörülmesi, internetten ilaç satışının yapılamayacağı, eczaneler adına internet sitesi açılamayacağı, eczanelerden toptan ilaç satışının(ihalelere giremeyeceği) yapılamayacağı, reçete oluşumunu teşvik edilmesine yönelik fiillerin engellenmesi, ilaçların alım iade ve sarf bildirimlerinin İTS ye yapılması gibi önemli konularda düzenlemeler yapıldı. E-reçete uygulaması zorunlu hale getirildi. Yine bu yıl içerisinde E-Reçete uygulamasına esas teşkil eden E- Reçete İlaç listeleri Şubat ayından itibaren her ay düzenli olarak yayımlanmaya başladı. Eczaneler için her geçen gün daha önemli hale gelen parafarmasötik ürünler hakkında yasa taslağı ve düzenlemeler yapıldı. Mayıs ayında yayımlanan gıda takviyeleri hakkında yönetmelik ile daha önce denetimleri yetersiz olan takviye edici gıdalar için bir takım standart ve kontrol kriterleri getirmiş olsa dahi, yönetmelikte ECZANE ve ECZACI terimlerinin geçmemiş olması ve yine ilgili ürünlerin tanımında; tablet, kapsül, şurup, damlalık v.b. gibi ilaç formülasyonuna uygun olarak tanımlanmış ürünlerin sadece eczanede ve eczacı danışmanlığı altında satılabileceğine yönelik hükümlerin bulunmaması, eczacılık mesleğimiz ve kamu sağlığı açısından eksiklik olarak görüldü.. İlaç dışı ürün gamında önemli bir yer teşkil eden ve her geçen gün kapsamı genişleyen medikal ürünler için, TİTCK tarafından tıbbi cihaz satışı yapan depo ve perakende satış merkezleri hakkında yönetmelik taslağı yayımlandı. Tıbbi cihaz toptan ve perakende satış yerlerinin ruhsatlandırılmasına yönelik hükümler içeriyor gibi görünmüş olsa da, kamuoyuna sunulan taslak metinde ezacılık ve eczane kavramlarına pek yer verilmedi sayılı kanunun son revize edilen 28. maddesinde kapsamı Sağlık Bakanlığınca belirlenen tıbbi malzemeler olarak Bakanlık tarafından listesi oluşturulan tıbbi cihazlar haricindeki medikal ürünlerin eczanelerimizde satışının engellenebileceği algısı oluştu yılı içerisinde SGK tarafından SUT tebliğinde 7 kez güncelleme, Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesinde 52 kez düzenleme yapılmıştır. Bilindiği üzere 2004 yılı fiyat kararnamesi ve referans fiyat uygulaması ile başlayan ilaç fiyat düşümleri 2013 yılında da devam etmiştir. TİTCK tarafından 67 defa İlaç fiyat listelerinde değişiklik yapılmıştır. Devan eden ilaç fiyat düşüşleri eczane ekonomi ve karlılıklarını olumsuz etkilemeye devam etmektedir yılına ait önemli haber ve ve yasal mevzuat değişikliklerini aylık başlıklarla listeleyecek olursak; OCAK sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkındaki kanunda itibariyle önemli değişiklikler yapılmıştı. İlgili kanunda yürürlüğe girmesini müteakip 6 ay içerisinde yönetmeliğin yayınlanacağı belirtilmiş idi. Bilindiği üzere kanunların nasıl yürürlüğe konulacağı, nasıl işleyeceği yönetmeliklerle belirlenir. Konu ile ilgili TİTCK tarafından 14 Ocak 2013 tarihinde duyuru yayınlanmış olup, yeni yönetmeliğin çalışmasının nihai aşamada olduğu ama yayınlanıncaya kadar mevcut yönetmeliğin geçerli olduğu bildirilmiştir. Yeni yönetmelik çıkıncaya kadar nüfus kriteri uygulanmayacağı belirtilmiştir tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmış olan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik kapsamında hazırlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Kapsamında Bedelsiz Tanıtım Numunesi Dağıtım ve Basın Duyurusu Başvuru Kılavuzu tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. - Tıbbi Cihaz Üreticileri, İthalatçıları ve Bayilerine E-İmza Hakkında Duyuru yayımlanarak 31/12/2012 tarihinden itibaren eczane dahil olmak üzere TİTUBB sisteminin kullanan tüm firmalar, kayıt/bildirim işlemleri için 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında güvenli elektronik imza ya da mobil imza kullanmaya başlamıştır. - E-Reçete uygulaması SGK tarafından tarihi itibari ile zorunlu hale getirilmiştir. TİTCK tarafından Reçetelerin oluşturulmasında esas teşkil edecek olan E-Reçete İlaç ve Diğer Farmasötik Ürünler Listesi nin oluşturulması ve düzenlemesi uygulaması Şubat 2013 itibariyle başlatılmıştır. İlgili listede, E reçete sisteminde piyasada bulunmayan ilaçların reçeteye yazılmasının engellenmesi amaçlanmaktadır. Her hafta Salı günü saat e kadar Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu resmi web sayfasında SKRS3 E-REÇETE İLAÇ LİSTESİ bölümünde Aktif Ürünler Listesi ; Pasif Ürünler Listesi ; Pasife Alınacak Ürünler Listesi ; Listeye Yeni Eklenen Ürünler Değişiklik Yapılan Ürünler 5 sekme olacak şekilde Excel formatında yayımlanmakta ve Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü SKRS3 ilaç listesi web servisi üzerinde de güncellenmektedir. - TİTCK Kırmızı, Yeşil Mor, Turuncu Reçeteler Hak. Duyuru ile kırmızı, yeşil, mor ve turuncu reçeteler e-reçete olarak oluşturulmuş olsalar dahi Bakanlık mevzuat hükümleri doğrultusunda yine fiziki olarak elle oluşturulmaya devam edileceği ve yapılacak denetimlerde ibraz edilmek üzere eczanelerce alıkonularak saklanması ve ilgili nüshalarında kontroller için İl Sağlık Müdürlüklerine gönderilmesi gerektiği duyurulmuştur. -SGK SUT Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ 10 Ocak 2013 tarihli ve sayılı Resmî Gazete de yayımlanmıştır. İlgili tebliğde en dikkat çekici değişiklik; 1 ayın 28 gün kabul edilmesi, raporlu hastaların ilk başlangıç ilaçlarının da yine 28 günlük alınabileceği belirtilmiştir. - SGK tarafından tarihine kadar Medula sistemini kullanan tüm özel ve üniversite sağlık tesislerinin konu ile ilgili gerekli tedbirleri alarak avuç içi biyometrik kimlik doğrulama sistemine geçmeleri gerektiği duyurulmuştur.(mart ayı içerisinde revize edildi) - SGK tarafından tarihli E Reçete Hakkında Duyuru yapılarak manüel reçete yazılabilmesine olanak sağlayan istisnai durumlar listelenmiştir TİTCK tarafından Kırmızı, Yeşil, Mor ve Turuncu Reçeteler hakkında duyuru yayınlanmıştır. İlgili duyuruda kırmızı, yeşil, mor ve turuncu reçeteler e-reçete olarak oluşturulmuş olsalar dahi Bakanlık mevzuat hükümleri doğrultusunda yine fiziki olarak elle oluşturulmaya devam edileceği ve yapılacak denetimlerde ibraz edilmek üzere eczanelerce alıkonularak saklanması ve ilgili nüshalarında kontroller için İl Sağlık Müdürlüklerine gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir TiTCK 2013/2 genelgesi ile İlaç Güvenlik İzlem Formu ve Hasta Onay Formu uygulamasına sertolizumab dahil edilmiştir. - TİTCK tarafından tıbbi cihaz satışı yapan depo ve perakende satış merkezleri hakkında yönetmelik taslağı yayımlanmıştır; ilgili tıbbi cihaz depo ve tıbbi cihaz perakende satış merkezlerinin tanımı ve ruhsatlandırılması ve kapsamına yönelik taslak çalışma yer almaktadır. ŞUBAT SGK Medula Duyurusu; tarihinde yürürlüğe giren uygulama ile, SUT un Elektronik Reçete Uygulaması maddesinin 9.fıkrası Yeniden e-reçete düzenlenmeksizin yapılacak ilaç temini ile ilgili SUT un ilgili maddesinde tanımlanan rapor kodları ve bu rapor kodları ile ilgili ilaçları içeren e-reçetenin tarihi ve bu reçetede verilen ilgili raporlu ilaçlar baz alınarak takip eden dönemlerde 6 ay boyunca e-reçete olmadan ilaç alma zamanında eczacı tarafından sisteme ilk e-reçetenin numarası ve T.C numarası tekrar girilerek devam reçetesi şeklinde reçetesiz hastanın bu ilaçlara erişimine olanak sağlandığı belirtilmektedir. - TİTCK tarafından tıbbi cihaz satışı yapan depo ve perakende satış merkezleri hakkında yönetmelik taslağı yayımlanmıştır; ilgili tıbbi cihaz depo ve tıbbi cihaz perakende satış merkezlerinin tanımı ve ruhsatlandırılması ve kapsamına yönelik taslak çalışma yer almaktadır. - Sağlık Bakanlığı E- İmza Son Tarih Açıklaması; Bakanlığa bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan hekimlerin E reçete yazımında kullanılmak üzere 15 Mart 2013 tarihine kadar e-imza edinmeleri ve sistemin entegrasyonunun sağlanması gerektiği vurgulanmıştır. MART SGK E- Sevk Uygulaması Hk. Duyuru( ) ; tarihinden itibaren tüm sağlık hizmeti sunucuları tarafından sevklerin elektronik ortamda yapılması gerektiği bildirilmiştir. Mart ayı içerisinde özellikle yazılı basın ve meslek örgüt yayın organlarında; İnternet kanalıyla ilaç satışının önlenmesi, kamuoyunun dikkatini çekme ve bilgilendirmeye yönelik haberler yer almakta. İnternet kanalıyla bitkisel ve zararsız olduğu iddialarıyla endikasyon belirtilerek satışı yapılan bitkisel gıda takviyelerine dikkat çekilmekte, ilgili haberler ile toplum sağlığını riske atan sahte, kaçak ve ruhsatsız ürünler konusunda kamuoyu uyarılmaktadır. - Yeni SUT Tebliği Yayımlandı. İlgili SUT tebliğinde yeni reçete edilen ilaçları raporlu olsa bile ilk reçetede 1 kutudan fazla ödenmemesi; Medula sistem arızalarında manüel reçete düzenlemesine yönelik kıstaslar; yatan hasta E-reçetelerine yönelik onay şartları; majistral reçetelerde dikkat edilecek hususlar, şeker ölçüm striplerinin ödenmelerine ilişkin hükümler en dikkat çekici değişiklikler olarak görülmektedir. - SGK Duyurusu ile Sağlık Hizmet Sunucularına yönelik Biyometrik kimlik doğrulama sistemi başlangıç tarihi yerine tarihine ertelenmiştir. Üniversite sağlık sunucuları için olarak ötelendiği duyurulmuştur. - SGK Yurtdışı ilaç fiyat listesi(ek 4/C) güncellendi. - Sağlık Bakanlığı Yunanistan Listesinde yayımlanan İlaç Fiyatları Hk. Duyuru ile tarihinde Yunanistan listesinde yayımlanan ilaç fiyatlarındaki düşüş nedeniyle, referans fiyat uygulamasından kaynaklanan fiyat düşüşlerinin tarihinde geçerli olacağı duyurulmuştur. - TİTCK 2013/4 Sayılı genelge ile Stabina 0,25 mg Tablet adlı ilaç Alprazolam adlı kontrole tabi maddeyi içermesi nedeniyle Yeşil Reçete İle Verilecek İlaçlar kapsamına alınmıştır. NİSAN Kozmetik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik; Saç boyalarında kullanılan maddelere yönelik düzenlemeler (kısıtlama-yasaklama) yer almaktadır. - Kanser ilaçlarının bulunmamasına yönelik görsel, yazılı medya haberleri yer almakta. Sektör temsilcilerinin yaptığı açıklamalarda; dolar kurunun yükselmesi, kamu kurum ıskontoları ve ilaç fiyatlarındaki yetersizlik nedeniyle firmaların belirtilen ilaç grubunu ithal edemedikleri ve ilgili ilaç grubunda piyasada sıkıntı oluştuğu ve hasta mağduriyeti yaşanabildiğine yönelik haberler yer almakta. - Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından veteriner reçeteleri hk. duyuru yayımlanmıştır. Veteriner reçetelerin, basılması, düzenlenmesi ve kaydedilmesine ilişkin hükümler açıklanmıştır. - TİTCK 2013/5 Sayılı genelge ile Pregabalin ve Gabapentin etkin maddeli ilaçlar ile Ephedrine ve Pseudoephedrine tuzlarını içeren kombine ilaçlar (merhem, krem, jel ya da losyon formunda olan ilaçlar hariç olmak üzere) Normal Reçete ile Verilmesi Gereken Kontrole Tabi İlaçlar kapsamına alınmıştır. -1 Mayıs 2013 tarihinde yürürlüğe girecek şekilde Bedeli Ödenecek İlaç Listeleri (4/A ve 4/B) tarihinde

13 Haziran güncellendi. - TİTCK tarafından Beşeri Tıbbi Ürünlerin İmalathaneleri hk. Yönetmelik yayımlandı. - SGK Medulla duyurusu(eczane indirim oranları hk.) yayımladı. - SGK tarafından katılım payından muaf ilaçlar listesi (EK /4 /D) güncellendi. MAYIS TİTCK tarafından Endikasyon dışı ilaç kullanım kılavuzu hakkında duyuru yayımlanmıştır. Endikasyon dışı ilaç listeleri güncellenmiştir. - Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından Takviye edici Gıdaların ithalatı üretimi, işlenmesi ve piyasaya arzına ilişkin yönetmelik 2 mayıs 2013 tarihinde resmi gazetede yayımlanmış ve 3 ay sonra 2 Ağustos 2013 tarihinde yürürlüğe girme kararı alınmıştır. Yönetmelikte gıda takviyesinin genel tanımı yapılarak, takviye edici gıdaların üretim ve ithalatında uyulması gereken kurallar, ürünler için yasal izin - ruhsat karşılığı olan onay belgeleri ile bilgiler açıklanarak, sahte ürünlerin önlenmesi ve ürün izlenilebilirliği açısından İTS karşılığı olan UDS(ürün doğrulama ve takip sistemi) sisteminin uygulanmasına yönelik bilgiler yer almaktadır. Yönetmelik geçiş hükmü ile yönetmelik yürürlülük tarihinden önce üretilen ithal edilen gıda takviyeleri için tarihine kadar onay belgesi alınması zorunlu tutulmuştur. - SUT Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ yayımlandı. - SGK tarafından katılım payından muaf ilaçlar listesi (EK /4 /D) güncellendi, - Reçetesiz İlaç Satışının yasaklandığına yönelik görsel ve yazılı medyada haberler yer alıyor sayılı kanun 24 maddesi dayanak gösterilerek Eczanelerde neredeyse tüm ilaçların(ağrı kesiciler, öksürük şurupları) reçetesiz hastaya ulaştırılmasının engellendiği; devam reçeteleri olarak alınması gereken ilaçların SGK hasta katılım payı ve fark uygulamaları nedeniyle reçete yazdırılmadan hastaların eczaneden temininde yaşanan sıkıntılar haberlerde konu edilmektedir. HAZİRAN TİTCK Tarafında Sağlık Beyanları ile Satışa Sunulan Ürünlerin Sağlık Beyanları Hakkında Yönetmelik Yayımlandı. İlgili yönetmelikte Beşeri tıbbi ürünler ve medikal cihazlar haricindeki ürünler (kozmetik ürünler) için sağlık beyanları ile yapılan tanıtımın kapsamı ve sınırları belirtilmiştir. Yapılan sağlık beyanı için TİTCK dan izin alınması gerektiği, sağlık beyan iddiasının ispatlanabilir olması,bakanlık logo ve isminin kullanılamayacağı, sağlık mensuplarının tavsiyelerine yer verilemeyeceği,internet yoluyla yapılan tanıtımlarda firma ticari unvan ve iletişim bilgilerinin yer alması gerektiği, gıda takviyeleri için yapılacak sağlık beyanlarının ilgili bakanlık tarafından Türk Gıda Kodeksi Etiketleme ve Ambalajlama Yönetmeliği Sağlık Beyanları ve Beyan Koşulları uyarınca yapılması gerektiği, buna aykırı sağlık beyanlı gıda takviyeleri için TİTCK tarafından gerekli yaptırımların yapılabileceği belirtilmektedir. -SGK Medula uygulamalarına SPAS sistemindeki güncel bilgilerin yansıtılması hakkında duyuru yayımlandı.medula eczane uygulamasında ilgili bilgilerin SPAS sistemindeki güncel bilgilerin yansıtılması amaçlandığı duyurulmuştur. - Haziran ayı içerisinde sağlıkla ilgili Toba Tasarı TBMM komisyonunda kabul edildi. - Maliye Bakanlığının yayınladığı tebliğe ile 01 Temmuz 2013 tarihi itibarıyla mobil POS cihazı kullanan ticari işletmelerin mevcut yazarkasalarını akıllı yazarkasalarla değiştirme zorunluluğu belirtilmektedir. İlgili tarih 01.Ekim 2013 olarak aynı ay içerisinde revize edilmiştir. - İTS tarafından güncel hata kodlarının belirtildiği duyuru yayımlanmıştır. TEMMUZ TİTCK tarafından,19 Temmuz 2013 tarih ve 2013/7 sayılı genelge yayımlanarak, 2013/5 Sayılı Genelgenin, ephedrine ve pseudoephedrine tuzlarını içeren kombine ilaçlarla ilgili belirtilen hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni Genelgeye göre bu ilaçlar; İlaç Takip Sistemi üzerinden Kontrollü Tüketimi Yapılacak İlaçlar olarak belirlenmiştir. Ephedrine ve Pseudoephedrine tuzlarını içeren kombine ilaçların eczanelerden toplu satışları kesinlikle yapılmayacak ve bu ilaçların eczanelerden toptan satışının yapıldığının tespit edilmesi halinde 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanunun 44 üncü maddesi hükümleri doğrultusunda işlem yapılacağı duyurulmuştur. - Temmuz ayı içerisinde basın yayın organlarında 12 bin eczanenin yoksulluk sınırı altında olduğu; TUIK asgari geçim değerlerine göre 12 bin eczanenin yoksulluk sınırının altında olduğu, eczacıların kamuya yaptıkları ıskonto oranları, eczane kredi kullanımın sürekli artması, reçete başı alınan 25 kuruş hizmet bedelinin makul seviyede olmaması, eczane ekonomilerinin alarm verdiğine yönelik haberler yer almaktadır. - TEB tarafından 6197 sayılı yasanın 5. maddesinin 3. fıkrası gereğince nüfusa göre eczane sayılıları taslak listeleri hazırlanmıştır. - Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımlanmıştır. Yönetmelikte aile hekimlerine hastanelerde nöbet görevi verilebileceği ile ilgili hükümler yer almaktadır. - Sağlık Bakanlığı Online protokol alınma sürecine ilişkin duyuru yayımlanmıştır. AĞUSTOS Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ yayımlandı ( ) - Ağustos ayı içerisinde basın yayın organlarında eczacının reçetelerde eşdeğer ilaç verme yetkisinin ve bu konuda oluşan sorunların konu edildiği haberler sıklıkla görüyoruz. Hekimlerin eczacıların eşdeğer ilaç vermesine yönelik hastaları yanlış yönlendirebilmeleri, reçetelerin ticari marka ile değil de etken madde ile yazılması gerekliliği yönünde haberler yer almaktadır. Yine yurtdışından getirilen ilaçlar konusunda; SGK nın Ağustos 2013 itibariyle yurtdışından getirilen ilaçlar için 80 milyon lira ödediği ve bu meblağın sürekli arttığı, yanlış ilaç fiyatlandırma politikaları yüzünde 800 kalem ilacın yurtdışından belli kurumlar aracı edilerek getirilmesinin hem kamuya, SGK ve eczanelere zarar verdiği, yönünde haberler yer almaktadır. - SGK tarafında Bedeli ödenecek ilaçlar listesinde satışı olmayan ilaçlar ile ilgili duyuru yayımlandı yılı öncesinde ödeme listesine dahil edilmiş ancak Ocak 2012 tarihinden itibaren hiç satışı olmayan 436 kalem ürün için firmalardan geri bildirim istendiği, tekrar değerlendirme ile listeden çıkarılabileceğine yönelik bilgilendirme yapılmıştır. EYLÜL SGK tarafından Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol de değişiklik yapılması hakkında duyuru yayımlandı. (2013/1 Sayılı ek protokol), - SUT Tebliğinde değişiklik yapılmasına dair tebliğ yayımlandı. İlgili tebliğde işyeri hekimleri tarafından sunulan sağlık hizmetleri, ülseratif kolit-hepatit b, onkotik ilaçların reçetelendirme koşullarına dair düzenlemeler yer aldı - SGK tarafında hasta katılım payından muaf ilaçlar listesinde (ek/4/d) düzenleme yapıldı. EKİM TİTCK tarafından 2013 /9 sayılı genelge yayımlanmıştır. Genelgede Yeşil Reçeteye Tabi İlaçların her bir reçeteye 2 (iki) kutudan fazla reçeteye yazılabilmeleri için sağlık kurumlarınca verilecek raporların ilgili tek uzman hekim tarafından düzenlemesi yeterli olacağı belirtilmektedir. -Ekim ayı içerisinde yine görsel basında piyasada bulunmayan ilaçlara (onkolojik ilaçlar, tüp bebek ilaçları-depo penisilin, ithal göz damlaları) yönelik haberler yer almakta; özellikle Yunanistan kaynaklı referans ilaç uygulaması nedeniyle yaşanan ilaç fiyat düşüşleri, güncel olmayan düşük kur ile yapılan hesaplamalar nedeniyle belirtilen ürün grubunda sıkıntı yaşanabildiği, yine bilinçsiz ilaç tüketimi özellikle internet üzerinde tanıtımı yapılan gıda takviyesi adı altında bitkisel zararsız iddiası ile satışa sunulan ürünlerin toplum sağlığını riske attığı kapsül tablet damla, şurup şeklinde ilaç formülasyonu altında sunulan bu ürünlerin Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılıp, sadece eczanede eczacı sağlık danışmanlığı ile verilmesi gerektiği yönünde haberler yer almaktadır. KASIM TİTCK 2013/8 Sayılı Kontrole Tabi İlaçlar Hk. Genelge yayımlandı; İlgili genelge ile Sedazolam 5 mg/1 ml IM/IV/Rektal Çözelti İçeren Ampul adlı ilacın Yeşil Reçete kapsamına alındığı duyuruldu. - SUT Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Yayımlandı - Kasım ayı içerisinde görsel ve yazılı basında kalitesiz ilaç konulu haberler sıklıkla görüldü; Sektör temsilcilerinin ilaç fiyatlandırma politikaları referans fiyat uygulamaları ve kur baskısı nedeniyle üretici ve ithalatçıların ucuz hammaddelere yönelmeleri, ve GMP i uygun olmayan kalitesiz ilaç ile ilgili iddiaların olduğu ve yine aynı ay içerisinde önemli 735 kalem ilacın( parkinson, kalp, tansiyon, antibiyotikler, grip aşısı, astım, yanık pomadları, sinir hastalıkları, çocuk diş, mide, ağrı kesici, kanser gibi insan sağlığı için son derece önemli olan ilaçların ) piyasada bulunmadığı iddialarına yönelik haberler sıklıkla görüldü. - SGK Tarafında Biyometrik Kimlik Doğrulaması Hk. Bilgilendirme duyurusu yayımlanarak 1 Aralık 2013 tarihinden itibaren biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulama sistemine sadece 2. Basamak özel sağlık hizmet sunucularında başlanacağı duyuruldu. - TİTCK Tarafından Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımlandı. İlgili yönetmelikte jenerik tıbbi ürün tanımında değişikliğe gidilerek etkin madde farklı tuz-ester ve izomerlerinin de etkinlik ve güvenirliğinin kanıtlanması ile jenerik ürün tanımı içine alınması; ruhsatlandırılan ilaçların 3 yıl içinde piyasa sürülmemesi veya 1 yıl boyunca kesintisiz piyasada olmaması ile ruhsatlarının askıya alınmasına yönelik hükümler var. - Tam gün tasarısı olarak bilinen, torba tasarı TBMM komisyonunda kabul edildi; tasarıda ruhsatsız ilaç imal edip bilerek satanlara para ve hapis (1-5 yıl) cezası öngörülmesi, internetten ilaç satışının yapılamayacağı, eczaneler adına internet sitesi açılamayacağı, eczanelerden toptan satışın(ihalelere giremeyeceği) yapılamayacağı, reçete oluşumunu teşvik edilmesine yönelik fiillerin engellenmesi ilaçların alım iade ve sarf bildirimlerinin İTS ye bildirim yapılması gibi önemli hususları içeriyor. ARALIK TİTCK tarafından Beşeri Tıbbi Ürünler Ambalaj ve Etiketleme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik; İlgili yönetmelik değişikliği ile serumlar, radyofarmasötikler ile kişiye özel üretilmiş ilaçlar tarihine kadar kare kod uygulamasının kapsamı dışında bırakılmıştır. - SGK, Sağlık hizmetleri fiyatlandırma komisyonu kararı yayımlanarak enjektör fiyatları 15 kuruş olarak belirlenmiş majistral tarifede % 7,80 artış yapılmıştır. -Aralık ayı içerisinde sahte ilaç konulu haberler sıklıkla görülmekte; Sektör temsilcilerinin konu hakkında yaptığı açıklamalarda, yanlış fiyat ve kur politikası nedeniyle oluşan ilaç sıkıntısının sahte ilaca zemin hazırladığı, hastaların sahteciliğe karşı ilaçlarını mutlaka eczaneden almaları gerektiği yönünde görüşleri yer almakta yine piyasada bulunmayan depo penisilinler ile ilgili hastaların eczane yerine hastanelerden ilaca ulaşabilecekleri yönünde açıklamalar bulunmaktadır, - SUT Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ 24 Aralık 2013 tarihli ve sayılı Resmî Gazete de yayımlandı. - TEB tarafından bu ay içerisinde yayımlanan duyuru ile Eczanelerin Mali Açıdan Tutmaları Zorunlu Defterlerin Noter Tasdiki İçin Gerekli Ticari Sicil Kaydı İle İlgili İşlem Basamakları hakkında duyuru yapılarak, eczanelerin ticaret sicil kaydı yaptırmaları gerektiği belirtilmiştir.

14 14 Haziran 2014 Derin bir oh çekmedik ama Ecz. Burçin Kurtuluş 29. Bölge Manisa Eczacı Odası Başkanı Mesleki açıdan geçtiğimiz yılı değerlendirecek olursak, öncelikle eczacıyı sevindirecek yani derin bir ohhh! Çektirecek büyük kazanımlar oldu diyemeyiz. Fakat hiçbir kazanımımız olmadı da denemez. Eczaneler hakkındaki kanunla gelen kazanımlar Reçete başı hizmet bedelinin artışı, ıskonto kademelerinin genişletilmesi, 700 bin TL ya kadar satış hasılatı olan eczanelerimizin ıskonto yapmaması, 6197 Sayılı Eczacılar ve Eczaneler hakkındaki 60 küsur yıllık kanunumuzda köklü değişiklikler kazanımlarımız olarak sıralanabilir. Yeni yasamız, mesleği yeni seçmiş öğrenci arkadaşlarımıza sanki bir engel olacakmış gibi gözükse de, bugün bizlerle karşılaştırıldığında, bizler hangi mesleki haklara sahipsek, onlar da aynı haklara sahipler. Bugün ülkemizdeki eczacılık fakültelerinin sayısı 46 ya ulaştı. Ülkemizde serbest eczanelerin %44 ü İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Bursa illerinde faaliyet göstermekte. Eczane sayısının fazlalığı, eczanelerin ekonomik olarak ayakta kalmasını zorlaştırdığı gibi maalesef etik bozulmalara neden olabilmekte. Tüm bunları düşünürsek, kişiye 1 eczane sınırlandırması doğru bir adımdır. Zaten şu anda ülkemizde kişiye bir eczane düştüğü hesaplanmış durumda. Manisa bölgemizde eczanesi olmayan köylerde yazılan reçetelerin toplanıp, eşit limitle sıra listesine istinaden eczanelerimizden karşılanması uygulaması devam etmekte Yılı SGK Ek Protokolü ile Majistral ilaçları, Anti TNF grubu ilaçlar ve Talasemi ilaçları sıralı dağıtım kapsamına alındı. Öte yandan, ilaçların %70 i, 10 TL nin altında, 700 İlaç piyasada yok, Özel Hastanelerin MR Çekimleri, Avrupa nın 2 Katına ulaştı Biraz 2013 yılı verilerine göz atacak olursak, aslında eczacının eczanesinde yaşadığı sıkıntıları atlatamamasının gayet normal olduğu görülüyor. Örneğin; mevcut ilaçların %70 e yakınının fiyatı 10 TL nın altındaki ilaçlar oluşturuyor. Daha çarpıcı olanı ise 111 adet ilacın fiyatı 1 TL nin altında yer alıyor. Evet, yıllardır ilacın fiyatlarının pahalı olduğunu söyledik. Patent yasasına karşı çıktık. Tüm bu söylemlerimiz hastalarımızın ilaca ulaşabilirliğini sağlamak içindi. Ama 2013 yılında satış fiyatının maliyetini kurtarmaması nedeni ile yaklaşık 700 kalem ilacın piyasada bulunmayışı sorunu ile karşı karşıya kaldık. Hastalarımız mağdur oldular yılında ilaca ayrılan global bütçenin altında ilaç sarfiyatı oldu. Yukarıda bahsedilenlerle ilaç sarfiyatının global bütçeden ayrılan payın altında olması zaten normal bir durum. Daha bir dramatik durum ise özel hastanelerin MR çekimleri, Avrupa ortalamasının 2 katına çıkmış durumda. Özel hastanelere 2013 te 7,5 milyar dolar ödeme yapıldı. Kaldı ki, Ülkemizdeki özel hastane sayısı 541 adet, eczane sayısı ise Bir küçük örnek daha vereyim; 2002 Yılında ameliyat edilen kişi sayısı 1,5 milyon iken 2013 te bu sayı 7,5 milyona ulaşmış Yılında ilaç firmaları 92 milyar doları ilacın pazarlanmasına harcarlarken, AR-GE gibi çok önemli olan bir durum için 135 milyar dolar harcamışlar. Eczacının yaşam hakkı elinden alınmamalı Şimdi 2014 yılının ortasına kadar, ilaçta mal fazlası, ıskontolar gibi eczacının tabiri caizse kolunda takılı olan serumunu, oksijen maskesini çıkarma çalışmaları var. Yatağımızın başında üzülme numarası yapanlara, eczacı kolundaki serumu ve oksijen maskesini veremez, vermez. Eczacının yaşam hakkını elinden almaya çalışanlar, sadece bizlerin değil, halkında sağlığı ile oynuyorlar. Biz yaşarsak, yaşatabiliriz diyerek saygılarımı sunuyorum. Mutlaka eczacı bir arada yol almalıyız Ecz. Melih Köken Afyonkarahisar Eczacı Odası Başkanı Öncelikle Afyonkarahisar dan başlayarak genele gitsek eczacılık nasıl görünüyor? Afyonkarahisar Eczacı odasının 252 tane üyesi var. Bunlardan 217 tanesi serbest eczacı olarak hizmet veriyorlar. Afyonkarahisar bir iç batı Ege kenti ama biraz da İç Anadolu ya da değen kısımlarımız var. Eczacılarımızın temel sorunlarını Afyonkarahisar da da yaşanıyor. Ama bunun büyüklükleri başka illere göre bizde biraz daha az yaşanıyor. Özellikle ilaç fiyatlarının düşüşü uygulanan sağlık politikaları nedeniyle tüm Türkiye de olduğu gibi Afyonkarahisar da da ciro kayıpları yaşanıyor. Bu ciro kayıpları da eczacıların alışmış olduğu hayatı idame etmeye yeterli olmadığı için maalasef yine tüm Türkiye de olduğu gibi Afyonkarahisar da da bazı etik bozulmalara neden oluyor. Özellikle 19 Eylül 2013 tarihinde Türk Eczacılar Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumlarının imzalamış olduğu protokolde belli bir cironun altında kalan eczanelerin reçete hizmet bedelini 75 kuruşa çıkartılması yeterli olmasa dahi bir gurup cirosu 700 bin TL nin altındaki meslektaşlarımızın nefes alması için katkıdır. Bu ilaç fiyatlarındaki son noktadır. Yeni bir Kamu Kurum İskontosu artışı söz konusu olmayacaktır, diye geçen seneki mali genel kurulda da görüş bildirmiştim. Zaten Sosyal Güvenlik Kurumu nun verilerine de baktığımızda da beklenen global bütçenin altında veya ona yakın rakamlar oluşmaya başladı. Bu nedenle yeni dönemde de yeni bir Kamu Kurum İskontosu artışı ve fiyat düşüşleri beklememekle birlikte kur farkları ile ilgili olumlu beklentiler içersindeyim den beklentileriniz? Yeni dönemde şunların yapılmasını istiyorum. Yapılanlar mevcut sistem içersinde ve mevcut imkânların eczacının düşük cirolu eczanelere paylaştırılması ile alakalı ortaya konan şeyler. Ben yeni kaynaklar yaratarak bu kaynakların adet eczaneye eşit paylaştırılmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. 700 bin TL üstü ciro yapan bir eczane acaba 700 bin TL nin altında ciro yapan bir eczaneye göre reçete karşılarken verdiği hizmet kalitesi 25 kuruş aldığı için daha az kaliteli bir hizmet mi? Aslında birazda eczacılar segmente ediliyor. Bu konuda 6 sözleşme grubu fiyatı var. Bunlarda 4 değişik Iskonto da segmente edilmiş durumda. Mutlaka eczacı bir arada yol almalıyız. Yeni kaynaklar ve imkânlar yaratıp mevcut imkânların belli bir grup içersinde paylaşılmasından ziyade katma değer konularak daha iyi bir geleceğe sahip olmalıyız. EDAK tan beklentileriniz? EDAK ı 3 sene öncesinde çok ağır eleştiriyordum. Yıkıcı değil yapıcı eleştiri yapıyordum. Yapısal değişikliğe gitmek çok önemli bir adım ve cesurca bir karar ve bu kararı alabilmekte her yöneticinin yapabileceği bir şey değildir. Çünkü dünyada yapısal değişikliğe giden firmaların %5 i başarılı olabiliyor. Ayrıca Türkiye de sendikalı personeli olan tek dağıtım kanalı da EDAK. Son dönemlerde benim de gözlemlediğim Afyonkarahisar da da arttığını hissettiğim tüm hizmet verdiği bölgelerde artış olduğunu düşündüğüm bir ciro artışı var. Yapılan satış stratejileri ile oldu bu tabii karlılıklar nasıl bilmiyorum ama bu yılki karlılığı da göreceğiz. Yeni dönemde EDAK ın geçmiş yıllarda yapabildiği ekstra katkıları karlılıkları üyesine veremeyeceğini düşünüyorum. Sektörel bir sıkıntı var sonuçta. Fakat Afyonkarhisar ı değerlendirecek olursam Afyonkarahisar da bir gelişme var, ben kendi ciromu da görüyorum. Sonuç olarak, ben yöneticilere başarılar diliyorum yaptıkları iş hiç de kolay değil. Teşekkür ederim. Zayıflama İlaçlarına Dikkat! EDAK Ecza Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Jale Kıhtır: Forma girmeye çalışırken, hastaneye girmeyin! Yazın yaklaşmasıyla birlikte pek çok kişi, forma girme veya kilolardan kurtulma çabası içine giriyor. EDAK Ecza Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Jale Kıhtır a göre, yeterli bilgi edinilmeden alınacak yanlış ürünler, forma sokmadığı gibi hasta edebilir. Kıhtır, Zayıflama konusunda doktor, diyetisyen ve eczacınızın önermediği ilaçları kullanmayın önerisinde bulundu. Ulusal Basında yer alan açıklamasında Kıhtır; Forma girme arayışında kadın-erkek ayrımının kalmadığını belirterek, özellikle bu dönemde hızla sonuç almak adına zayıflama ve diyet konusunda kulaktan dolma bilgilerle pek çok yanlış ürünün kullanıldığını ya da doğru ürünün yanlış dozda alındığına dikkat çekti. Kıhtır; Maalesef piyasada ve internette, kişileri yanlış yönlendirebilecek pek çok uygulama ve ürün var. Ancak bu işin şakası yok. Bu ürünler ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Forma girmeye çalışırken, hastaneye girebilirsiniz. O nedenle doktor ve eczacınızın önermediği hiçbir ürünün kullanılmamasını tavsiye ediyoruz. Ayrıca ürünlerde mutlaka Sağlık Bakanlığı nın onayı olmalı açıklamasını yaptı.

15 Haziran Bilimsel Eczacılığın 175. Yılı Buruk Kutlandı Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ile İzmir Eczacı Odası tarafından düzenlenen Bilimsel Eczacılığın 175. Yılı Kutlama Programı gerçekleştirildi. İzmir Cumhuriyet Meydanında Atatürk Anıtına Çelenk konulması ile başlayan törene; Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ulvi Zeybek, 3. Bölge İzmir Eczacı Odası Başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan, EDAK Ecza Koop. Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Emre Bacanak, EDAK Ecza Koop. 34. Dönem Denetleme Kurulu Başkanı Ecz. Vecihi Özerdemli, Çevreci Eczacılar Kooperatifi (ÇEKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Şule İlkkurşunlu, Çağdaş Eczacılar Derneği, Ege Üniversitesi Mezunlar Derneği, İzmir Eczane Teknisyenleri Derneği ve çok sayıda eczacı katıldı. Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı nın okunması ile başlayan programda Dekan Prof. Dr.Ulvi Zeybek ve İzmir Eczacı Odası başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan; Manisa nın Soma ilçesindeki maden ocağında meydana gelen faciada yüzlerce vatandaşın hayatını kaybetmeleri nedeniyle millet olarak derin üzüntü içerisinde olduklarını belirterek hayatını kaybeden maden ocağı çalışanlarına Allah tan rahmet, yaralılara ise acil şifalar diledi. Törenin ikinci adresi E.Ü. Eczacılık Fakültesi oldu. Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ndeki törende; Tıbbın ve eczacılığın babası Bergamalı Galenos un heykelinin açılışı gerçekleştirildi. Açılış da konuşma yapan Prof Dr. Ulvi Zeybek Eczacılık mesleğinin tarihin ilk dönemlerinden bu yana insan sağlığına hizmet veren en köklü mesleklerden biri olduğunu, sürdürülebilir sağlık hizmetlerinin sağlanmasında eczacının önemi yadsınamaz bununla birlikte halkımızın ilaç, bitkisel besin destekleri hakkında tek doğru danışmanlık alabileceği yer eczane ve eczacıdır. Bu nedenle hem tedavi edici hem de koruyucu sağlık hizmetlerine ulaşmasında doğru referans kaynakları hekimler ve eczacılardır. Sağlık Bakanlığının Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Geleneksel Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Uygulamaları Daire Başkanlığı nı kurmuş olması bu alanda hekim ve eczacının dışında uzman olmayan kişilerden internet üzerinden gerçekleştirilen ve ciddi bir sağlık tehdidi yaratan ürünlerin ortadan kalkmasına büyük bir yarar sağlayacaktır Diye konuştu. Zeybek, Türkiye nin köklü bir Eczacılık Fakültesi olarak 40. Kuruluş yıl dönümlerini kutlayacaklarına da değindiği konuşmasında, eczacılık eğitim ve öğretiminin geliştirilmesi ve asgari kalite standartlarına uyumunun sağlanması amacıyla Ulusal Eczacılık Eğitimi Akreditasyon Kurulu nun (Eczak) oluşturulduğuna değindi. Eczacılığı sadece eczane eczacılığı ile sınırlı kalmayan, klinik eczacılık alanında da başarılı çalışmalara imza atabilmek için fakülte bünyesinde yer alan Farmasotik Bilimler Araştırma laboratuarı FABAL ı daha aktif kullanmak için ilaç sanayine çağrı yaptıklarını da söyleyen Zeybek, üniversite sanayi işbirliğinin gerekliliğine ve önemine vurgu yaptı. İzmir Eczacı Odası Başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan da konuşmasında, Eczacının en yakın sağlık danışmanı olarak toplumla bütünleşik hareket etmesinin önemine değindi. Sayılkan, Meslek hakkı talep etmeden önce toplumda vazgeçilmez ve bu zorlu süreçte de örgütlü ve çözüm odaklı olmalıyız diye konuşarak akademik eczacılığın 175. Yılında tüm meslektaşlarının eczacılık gününü kutladı. Konferans salonundaki törenlerin ardından geleneksel Pilav Döner etkinliği yapıldı. Ardından Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) nde Moderatörlüğünü Prof. Dr. Ulvi Zeybek i yaptığı, Prof. Dr. Metin Tanker, Prof Dr. Aslı Özer, Prof. Dr. Tamer Güneri nin katılımı ile panel gerçekleştirildi. Ayrıca Sanatçı Eczacı ressamların resimlerinden oluşturulan sergi büyük ilgi gördü de İlaç-Eczacılık Ve Yeni Dönem İçin Gelecek Perspektifi Ecz. Erdoğan Çolak Türk Eczacılar Birliği Merkez Heyeti Başkanı İlaç ve eczacılık alanı açısından 2013 yılı, son 10 yıldır sağlıkta tasarruf söylemiyle uygulamaya konulan ilaç politikalarının olumsuz etkilerinin bütün yakıcılığıyla hissedilir hale geldiği bir yıl oldu. Bütçe açıklarını kapatmak amacıyla, sağlık ve ilaç alanının paydaşlarının katılımı olmaksızın alınan kararlar, eczane ekonomilerindeki kan kaybının devam etmesine neden olduğu gibi doğrudan ilacın bulunabilirliğini ortadan kaldıran bir seviyeye ulaştı. Eczanenin belkemiğini oluşturan ilacın fiyatının sürekli düşmesi eczaneleri sürdürülebilir bir ilaç hizmeti sunmaktan hızla uzaklaştırırken ilaç firmalarını kârlılığı olmadığı yahut oldukça azaldığı gerekçesiyle bazıları hayati önemde olan ilaçları üretmemeye ve ithal etmemeye yöneltmiştir. Bugün 73 kalem ilaç piyasada bulunmadığı gibi, 135 kalem ilaç ise çeşitli nedenlerle üretilmemektedir. Geçtiğimiz yıl; antibiyotiklerin, kardiyovasküler hastalıklar ya da böbrek hastalıkları gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların, deposilinlerin ve kanser ilaçlarının temininde büyük sıkıntılar yaşanmıştır. Hastalar ilaca erişememe olgusu ile yüz yüze kalmışlardır yine, Türk halkının kaç kutu ilaç tükettiği, ilaç tüketiminin bir önceki yıla göre arttığı dolayısıyla kamunun ilaç harcamalarını kısmak için yeni tedbirler alacağı şeklinde medyaya yansıyan haberlerin gündemimizi işgal ettiği bir yıldı. Sağlıkta tasarruf tedbirleri denilince akla ilk gelenin neden ilaç harcamaları olduğu pek sorgulanmadı. Ülke nüfusunun yaşlanması, kronik hastalıkların artması, sağlık kuruluşlarına ulaşımın kolaylaşması, hekime gitme sıklığının son 10 yılda 2 den 8 e çıkması gibi parametrelerin doğallığında kişi başına ilaç harcamalarının yükselmesi sonucunu doğuracağı göz ardı edildi. Türkiye de kişi başına yapılan 105,2 Dolar ilaç harcamasının, OECD ortalaması olan 497 Dolar ın bir hayli altında olduğuna dikkate alınmadı. Oysa derin bir iktisadi kriz yaşayan komşumuz Yunanistan da bile kişi başına ilaç harcaması geçtiğimiz yıl 673,4 Dolar olarak gerçekleşti. Özel hastane ve sağlık kuruluşu sayısının, buna paralel biçimde sağlık harcamaları içinde, ayaktan ve yatarak sunulan tedavi hizmetleri dâhil olmak üzere tedavi giderlerinin payının sürekli arttığı ve son dört yılda dikkat çekici şekilde ilaç harcamalarındaki artışın önüne geçtiği üzerinde de pek durulmadı. Öte yandan kişilerin cepten yaptığı ödemelerin tavan yapması, özel sağlık kuruluşlarında vatandaştan alınan katkı payının yüzde 200 lere ulaşması özellikle irdelenmesi gereken bir durumdur. Son olarak yine ilaç fiyatlarını ucuzlatma ve ilaca ayrılan bütçeyi kısma politikalarının bir yan sonucu olarak, İlaç Fiyat Kararnamesi değişikliği ile eczanelerin can suyu kaynağı olan mal fazlası ve peşin ıskonto uygulamasının yasaklanması girişimi, şimdilik geri çekilmiş gözükse de eczanelere ağır bir darbe vurmak anlamına geleceği, çok sayıda eczanenin kapanma noktasına gelebileceği akıllardan çıkarılmamalıdır yılında Birliğimizin kararlı politikaları sonucu Sosyal Güvenlik Kurumu ile yaptığımız Protokol ile eczane ekonomilerini göreli de olsa rahatlatacak ekonomik kazanımlar elde ettik. Reçete başına hizmet bedelini artırılmasını, 0 (Sıfır) ıskonto yapan eczane bareminin yükseltilmesini sağladık. Türk Eczacıları Birliği olarak önümüzdeki süreçte: Reçete bedelinin artırılması ya da kutu başına bir bedele çevrilmesi, Eczacının mesleki kazancını ilaç fiyatlarından bağımsızlaştıracak ve eczacının bir sağlık profesyoneli olarak varlığını görünür kılacak gelişmiş mesleki hizmetler ve meslek hakkına dayalı bir eczacılık modelini hayata geçirilmesi, Birinci basamak sağlık hizmetlerine entegre yeni bir eczacılık modeline adım atılması, hastalık yönetim programları, ilaç kullanım takibi, ilaç tedavisi yönetimi, sigara bırakma, obezite, evde bakım gibi eczacının geleneksel rollerine bugüne kadar sistematik olarak adapte edilmemiş eczacılık fonksiyonlarının çeşitlendirilmesi ve bu hizmetlerin ücretlendirilmesi, için yoğun çaba göstereceğiz. Bununla birlikte eczane ekonomilerinin bütünüyle düzlüğe çıkabilmesi, öncelikle ilaç bütçesinin eczacıların ve diğer paydaşların dâhil olacağı katılımcı bir mekanizma çerçevesinde belirlenmesi ile mümkündür. Aslında sadece ilaç bütçesinin değil tüm sağlık bütçesi ve sağlık politikalarının sağlık çalışanlarının söz, temsil ve karar hakkına sahip olduğu süreçlerde belirlenmesi gerekir. Akılcı ve sorumlu ilaç kullanımını ulusal sağlık politikasının temeline yerleştiren, ilaç ve hasta takibi konusunda eczacı ve eczanene sahip çıkan, ilacın ucuz olması kadar önemli bir ilacın bulunabilir, alınabilir olmasını önceleyen ilaç hakkına erişim merkezli bir yaklaşımın hayata geçirilmesi elzemdir.

16 16 Haziran 2014 EDAKOM Denizli Eczacı Odası ile işbirliği anlaşması yaptı. Buna göre Türkiye genelinde 29 Eczacı Odası na EDAKOM hizmet veriyor 865 Kurum EDAKOM un bilişim hizmetinden yararlanıyor Türkiye nin öncü ecza kooperatiflerinden EDAK ın bilişim şirketi EDAKOM, Denizli Eczacı Odası ile bir yıllık bilişim bakım anlaşması yaptı. EDAK ın faaliyet alanındaki 13 Eczacı Odasına bilişim bakım hizmeti desteğini sürdüren EDAKOM, Türkiye genelinde ise 29 Eczacı Odası na hizmet veriyor. EDAKOM; Eczacı Odaları gibi meslek örgütlerinin dışında Türkiye genelinde teknik servis bakım anlaşması ve web sitesi olarak 865 kuruma hizmet veriyor. Yükselen teknoloji beraberinde riskleri de getiriyor. İletişim ve bilgi teknolojileri alanındaki ilerlemeleri takip ederken, bir yandan da karşılaşılabilecek sorunlarda bizi yarı yolda bırakmayacak güçlü bir ele de ihtiyaç duyuyoruz. İşte, bu nedenle bir EDAK kuruluşu olan EDAKOM, bilişim alanında eczacıların hizmetinde yer alıyor. Denizli Eczacı Odası Başkanı Eczacı Osman Özdemir, EDA- KOM ile yapılan anlaşmayı imzalarken yaptığı açıklamada; Teknolojinin birçok artısı var ama olası bir aksaklıkta çözümü de olmalı. Birçok meslek de olduğu gibi eczacı için de bilişim sistemleri artık çağımızın olmazsa olmazı. Her yenliği takip etmek ve eczanelerimizde bunu uygulamamız da gerek, mesleğin yoğunluğunu ihtiyaçlarını yani kısaca bizim dilimizi bilen kendi kuruluşumuz olan EDAKOM Ltd. Şti. İle yıllık bakım anlaşması yaparak bu alanda da işbirliği yapmaya karar verdik. Tüm meslektaşlarımıza tavsiye ederiz dedi. EDAK Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Çağdaş Ceylan da meslek örgütlerinin faaliyetleri ile de birbirini tamamladığını ve böylece daha büyük bir güç olduklarını belirtti. Eczacı Oda larının mesleki yapılanmanın siyasi kanadı, kooperatiflerin de sosyo ekonomik, kooperatif kuruluşlarının da sigorta ve bilişim alanında duyulan ihtiyaç ile sadece ortaklarına değil, ortak dışına yaptıkları satışla da artı değer kattıklarının altını çizdi. EDAKOM un bilişim gücüyle eczane donanımına katkıda bulunduğunu ve yapılan anlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. EDAK Rafı 200 ün üzerine çıktı Özellikle EDAK rafı kampanyaları için eczanemize gelen müşterilerimiz var Serdar Eczanesi / Marmaris-Muğla Eczane Teknisyeni Arzu Akkurt, Muğla, Marmaris te Serdar Eczanesinde eczane teknisyeni olarak bir yıldır görev alıyor. Eczanede yaklaşık 6-7 aydır yer alan EDAK Rafı ndan sorumlu olan Akkurt, EDAK Rafı kampanyalarını heyecanla bekliyorum diyor. EDAK Rafı nın A-Z ye herşeyi ile ilgilenen Akkurt, EDAK Rafı nın her yeni döneminin kampanyalarını heyecanla bekliyorum. EDAK Rafı nı bütünleyen EDAKTÜEL dergi ve ürün broşürlerini eczanelerimize gelenlere veriyoruz. Bu broşürleri ya da EDAKTÜEL dergimizi okuyarak tekrar eczanemize gelen, hatırı sayılır bir sadık müşteri potansiyelimiz oluştu. Artık müşterilerimiz özellikle EDAK Rafı kampanyalarını öğrenmek için eczanemize geliyorlar diye konuştu. EDAK Ecza Kooperatifi nin EDAK size iyi bakar sloganıyla 2013 yılı Ocak ayından beri uygulamaya başladığı projesi ile hasta ve son tüketiciye EDAK markası ile ulaşmak hedefleniyor. Rafların pazarlama ve tanıtım faaliyetlerinin EDAK tarafından yürütüldüğü proje kapsamında özel olarak yaptırılan EDAK Rafları, EDAK Eczanelerinde yer almaya devam ediyor. EDAK Raf ürünleri toplam çeşit üründen oluşuyor ve iki ayda bir yenileniyor. Tüketici dostu EDAK Rafı nda yeni düzenlemeler geliyor EDAK Rafı ndan sorumlu Satış geliştirme Yöneticisi Hakan Tolunay projeye başlangıcından itibaren 200 ü aşkın eczaneye EDAK rafı yerleştirildiğini söyledi. EDAK Rafı, İzmir merkez başta olmak üzere, Aydın, Afyon, Antalya, Manisa, Uşak, Denizli, Muğla da bulunan EDAK ortağı eczanelerimizde yer alıyor. EDAK rafına ilginin artarak devam etmesinin sevindirici olduğunu söyleyen Tolunay, yakın zamanda, EDAK rafının her eczaneye uyumlu modellerinin de üretime katılacağını açıkladı. Böylece eczacılar eczanelerinin dizaynlarını değiştirmeden de tüketici dostu EDAK rafı konseptine ve ürünlerine sahip olabilecek. EDAK en centilmen takım! Milliyet Ege ve Altay Sosyal Dayanışma Gençlik ve Spor Kulübünün ortaklaşa düzenlediği 9 uncu Mazhar Zorlu Halı Saha Futbol Turnuvası nın ödül töreni görkemli geçti. Mazhar Zorlu Halı Saha Futbol Turnuvası na 39 takım katıldı ve 107 müsabakada 777 gol kaydedildi. EDAK futbol takımı en centilmen takım seçilirken, EDAK takımından Serkan Alptuğ Aktuğ turnuva nın gol kralı oldu. Neden Kooperatif Kooperatifçilik, çok eski, bununla birlikte en demokratik bir işletme biçimidir. Kooperatiflerin temel amaçlan «kâr» değildir. Bilimsel deyimi ile kooperatiflere «kooperasyon işletmeleri» denir; halk arasında ya kısaca «kooperatif», ya da «kooperatif şirketi» olarak anılır. «Kooperasyon işletmeleri» deyimini sade Türkçe ile anlatmak gerekirse bunlara «işbirliği ve dayanışma işletmeleri» denebilir. İşletme ekonomisi biliminde «kooperasyon işletmeleri» denince; «birbirlerine meslek, sanat, ya da toplumsal sınıf bilinç ve çıkarı (menfaati) ile bağlı olan grupların kendi aralarında kurdukları, kural olarak kâr amacı gütmeyen, buna karşılık, genellikle verimli çalışmayı temel alan, grupların ortak ihtiyaç ve çıkarlarını korumaya, emek ve ürünlerini değerlendirmeye dönük ekonomik organizasyonlar» anlaşılır. Hukuksal bakımdan Türk Ticaret Kanunu kooperatifleri şöyle tanımlanmaktadır: «Or-taklarının İktisadî menfaatlerini meslek ve geçimleriyle ilgili ihtiyaçlarını karşılıklı vardım ve kefalet sayesinde korumak gayesiyle bir ticaret ünvanı altında kurulan, sermayesi ve ortak sayısı tahdit edilmemiş (sınırlandırılmamış) olan ticaret şirketidir.» Tanımlamalarından da anlaşılacağı gibi kooperatiflerin ekonomik karakteristikleri ile hukuksal karakteristikleri arasında iki önemli fark vardır: a) Ekonomik tanımlamada kooperatifleşen kişiler, amaçlan, ekonomik ve tomlumsal kökenleri bakımından daha açık olarak belirtildikleri halde hukuksal tanımlamada daha çok amaçları üzerinde durulmaktadır, b) Ekonomik tanımlamada «kural olarak Konak Belediyesi Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi nde yapılan anma ve ödül törenine CHP Milletvekili Aytun Çıray, İşadamı Kemal Zorlu, Milliyet Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Hamdi Türkmen, Altay Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Erhan Gevgeli, EDAK Ecza Kooperatifinden; Genel Müdür Rüstem Karakaya, Mali İşler Sorumlusu ve Futbol takımı teknik direktörü Arif Habip ile Lojistik Bölümünden Serkan Alptuğ Aktuğ ile spor camiasının tanınmış isimleri katıldı. kâr amacı gütmeyen» bir işletme tipinden söz edilirken, hukuksal tanımlamada, faaliyeti sonucu kâr etmesi gereken «ticaret şirketi» ele alınmaktadır. Tanımlamalar arasındaki farklılıkların anlamını daha iyi kavrayabilmek için kooperâs - yon işletmelerinin öteki özelliklerini bilmek gerekir. Kooperatiflerin Özellikleri 1. Kooperatifler üyelerinin işbirliği anlayışına dayanır. Öteki ticaret şirketlerinde ise sermaye koyanların söz konusu sermayelerine gelir (kâr) sağlamak amacı vardır. 2. Kooperatifler temettü hissesi (kâr payı) dağıtmazlar. Buna karşılık, giderleriyle gelirleri arasındaki olumlu fark» ya kooperatiften yaptıkları alışverişe, ya da başka bir ölçüye göre, ortaklarına «risturn» (geri verme) adı altında dağıtırlar. 3. Kooperatiflerin sermayeleri, ortak sayıları sınırlandırılmıştır. Çünkü kooperatife ortak olmak için sermaye sahibi olmak gerekli değildir. Ayr»ca, kooperatife «giriş özgürlüğü» vardır. 4. Kooperatif genel kurullarında kararlar «ortak başına bir oy» ilkesine göre alınır. Ticaret şirketlerinde ise «sermaye bîrimi başına bir oy» temel ilkedir. 5. Kooperatifler dar, ya da sınırlı gelirlilerin - çiftçiler, İşçiler, memurlar gibi - kurdukları işletmelerdir. Bu bakımdan, kooperatiflere «ihtiyaçların yavrusudur» derler ki doğrudur. 6. Kooperatifler bir «halk kurumu» oldukları için üyelerinin mesleksel gelişmesine, toplu, ortak yaşama, birbirlerinin çıkarlarına saygı duyma gibi niteliklerinin arttırılmasına dönük, bu bakımdan da toplumsal eğitimi geliştiren kuruluşlardır.

17 Haziran EDAK Eğitimleri hız kesmedi! EDAK Ecza Kooperatifi nin ortaklarına kişisel ve mesleki gelişimleri için sunduğu eğitimler hız kesmeden devam ediyor. EDAK İşletme Haberleri Bu bölümde EDAK İşletme haberlerimize yer veriyoruz. Bölümümüzün ilk konukları, Satış Operasyon Yöneticisi Tamer Yalçınkaya ve Lojistik Bölüm Yöneticisi Onursal Atlı oldu. Eczacılarımızdan Depo Teslim tabiriyle ürün kesilmesi talebi oluyor. Depo Teslim sürecini de anlatır mısınız? Tamer Yalçınkaya: Depo teslim uygulaması eczanemizin bağlı olduğu şubeden uygulanmak üzere planlanmıştır. İnternet şubesinden ya da satış elemanı üzerinden bu hizmetten yararlanabilir. Değişen ve Gelişen Eczane İlaç Dışı Sağlık Ürünleri Yöneticisi Hakan Tolunay tarafından Değişen ve gelişen eczane eğitimleri, Adana, Antalya, Şanlıurfa, Buca, Denizli bölgelerimizde eczacı ve eczane teknisyenlerimize ayrı ayrı gerçekleştirildi. Bu kapsamda 500 ü aşkın kişiye eğitim veren Tolunay, her bölgenin yapısı ayrı ama önemli olan eczanemizin verimliliği için daha fazla neler yapılabileceğini farkına varmak diye konuştu. Sağlıklı ve Güvenli Cinsel Sağlık Eğitimleri Eczanede Finans Yönetimi Eczane finans akışınız, gelir gideriniz ve durağan varlığınız, size ne ifade ediyor. Aslında ne? Eczanenizin finansıyla ilgili her şeyi bu eğitimde yer aldı. Özellikle üniversite bölgelerinde gençlerin güvenli cinsel yaşam konusundaki bilgi eksikliklerinin eczaneler tarafından tespit edilmesi ve konu ile ilgili eczanelerden verilecek danışmanlık hizmetlerinin ön plana çıkarılarak, eczanelerin bir danışma noktası haline gelebilmesi amacıyla Bayer ile işbirliği içerisinde bu projeyi çalışmaya başladık. Haberin detayı ilerleyen sayfalarımızda bulunuyor. Eczanede Etkili İletişim Eğitimi EDAK Buca Bölge Meclisine ve Merhaba Yaz Satış Etkinliği nde eczacılarımıza eczanede etkili iletişim eğitimi Kurumsal İletişim Sorumlusu ve gazetemiz editörü Yeşim Erdemir tarafından verildi. Eczanede iletişim nasıl olmalı, hastanız, çalışanız ne bekler, eczaneniz ne anlatır, kişilerarası iletişime bakışınızı değiştirecek ilginç örnekler ile sunuldu. Söz iyi bir iltifat beni iki ay idare eder. Mark Twain Taner Yalçınkaya varan.1 Firma siparişleri için hazırlanan portal devreye alındı Sayın Yalçınkaya; Firma siparişleri nasıl veriliyor? Bize kısaca anlatır mısınız? Tamer Yalçınkaya: Firma siparişleri kurumumuza 4 yolla iletilmektedir. 1- Firmalara özel açtığımız firma sipariş giriş portalına firma yetkilisi siparişi girer. Bu sipariş satış elemanımıza yönlenir, eczanemizden onay alınır ve sipariş kesilir. (Firmanın yazdığı malfazlası, ıskonto geçerli sayılır kurum olarak firmadan mutabakatı sağlanır) 2- E-posta (edaksiparis@edak.org.tr) yoluyla firma bize sipariş gönderir. Bu sipariş, satış destek elemanları yoluyla satış elemanına e-posta atılır. Sipariş için eczanemizden onay alınır, ekran şartı ise satış elemanı siparişi keser, ekran şartı değilse siparişi satış destek ekibi kesmek üzere e-posta atar. 3-0 (232) Numara lı telefonu firma yetkilisi arar. Siparişi satış destek ekibine okur. Bu sipariş Excel formatında satış elemanına e-posta atılır. Sipariş için eczanemizden onay alınır, ekran şartı ise satış elemanı siparişi keser, ekran şartı değilse siparişi satış destek ekibi kesmek üzere e-posta atar. 4- Firma kurumda iken sipariş yazdırabilir. Bu da satış destek ekibi tarafından Excel formatında satış elemanına mail atılır. Sipariş için eczanemizden onay alınır, ekran şartı ise satış elemanı siparişi keser. Ekran şartı değilse siparişi satış destek ekibi kesmek üzere e-posta atar. varan.2 Ertesi gün teslimde iskonto avantajı var Peki, Ertesi Gün Teslim hizmeti hakkında da bilgi verebilir misiniz? Tamer Yalçınkaya: Ertesi Gün Teslim hizmetimiz, kademe ürünlerde ve ilaç dışında uygulanmaktadır. Her bölgenin en son rota kesim saatine kadar ertesini gün siparişi alınır. Ertesi Gün ıskonto geçerli olmaktadır (iskonto binde iki olarak belirlenmiştir ) varan.3 Depoya gider alırım ama aidiyet iskontomu da isterim diyenlere: Depo Teslim Hizmeti! Eczacımız internet sayfasından depo teslim seçeneğini kullanarak alış veriş yapabilir. Bu yolla sadece şubesinden depo teslim işlemi yapmaktadır. Bu uygulama ile kestiği siparişi şubesine giderek elden teslim alır. Bu tür siparişlerde AİDİYET ıskontosunu alır. Satış elemanından depo teslim isterse depo teslim prosedüründe yazan uygulama ile ürünü şubesinden veya başka şubeden alım yapılabilir. (ADİYET ıskontosunu alır.) Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz. Onursal Atlı varan.4 Salihli Şube Hizmete Başladı EDAK Ecza Kooperatifi, ortaklarından aldığı güçle büyümeye devam ediyor. EDAK faaliyet alanı içindeki 14. Şubesi olarak Salihli de Şube hizmete başladı. 13 Nisan dan beri bölgeye hizmet vermeye başlayan Salihli Şube ile bölgeye verilen ilaç ve ilaç dışı ürünlerin dağıtım hizmetinin, hız, çeşitlilik ve kalitesinin artırılması ve optimum stokla çalışan eczanelerimizde hastaların ilaca ve ilaç dışı ürünlere daha kolay ulaşabilmesi hedefleniyor. varan.5 Siparişlerinizin zaman yönetimi sizde! İnternetten verdiğiniz siparişlerde, eczanenizin rotasına /konumuna göre bir sonraki sevkiyat saatine ne kadar zaman kaldığını görebileceksiniz. Biliyoruz ki, artık online siparişlerinize daha çok zaman ayırıyorsunuz. Ve sipariş verirken gözünüz kulağınız hep saatte, hastanıza nasıl geri bilgi vereceksiniz? Bir sonraki sevkiyat saati ne zaman? İşte, tüm bunlara çare olarak bundan böyle EDAK İnternet şubesinde siparişinizi verirken bağlı olduğunuz şubenin bir sonraki sevkiyat saatine ne kadar zaman kaldığını görebileceğiniz yeni bir uygulama gerçekleştirildi.

18 18 Haziran 2014 Sadece kooperatifimizin yönetsel anlamda doğru stratejiyi belirlemesi yeterli değil, bunu ortakları ile de paylaşarak aynı şekilde hareket edebilmeyi sağlamak gerekiyor Ecz. Çağdaş Ceylan EDAK Yönetim Kurulu Üyesi Siz gündemi nasıl değerlendiriyor sunuz? Sağlık, eczacılık gündeminde sade vatandaş olarak, semt eczanesine sahip bir eczacı olarak, kooperatif yöneticisi olarak özelden genele doğru neler değişti? Neler bekliyoruz? Sizin yorumunuzu alabilir miyiz? Her geçen yıl daha da zorlaşan mesleki koşullarımız 2014 yılında da devam edecek görünüyor. Sağlık harcamalarının hükümetimizin öngördüğü belli bir meblağ içinde kalması zorunluluğu olduğu sürece de bu devam edecek. Sağlık harcamalarında hep aynı miktarın harcanması öngörülürken, öte yandan, nüfus ile birlikte artan hasta sayısı, artan ihtiyaç kalemlerinin olması başta biz eczacılar olmak üzere, sektör paydaşlarını ve tabiî ki ecza kooperatifimize kadar her kesimi etkiliyor. Bu etkileme sektörde nasıl oluyor? Kalite gittikçe düşüyor, pazara yeni molekül girmiyor, mevcut olanlar karlılık göremedikleri için belki gitme çabasında... O yüzden birçok ilaç yok a düşüyor. Biz eczacıları da etkiliyor. Nasıl etkiliyor. Biz neler yapıyoruz son 3-5 senedir dersek... Eczanelerimizde farklı ürünler bulunduruyoruz. Bu ürünleri sadece satıp yerine koyma değil, aslında bu zorunluluğun bize tek iyi yanı belki de bu; sağlık ürünleri kavramı dediğimiz ilaç dışı ürünlere bizi yönlendirmesi oluyor. Artık bireylerin sadece ilaç ihtiyaçlarında değil, sağlık ürünleri dediğimiz ürünlerde ve yardımcı ürünlerde de danışmanlık hizmetini verecek yetkili mercinin eczacı olduğunu hem meslektaşlarımıza hem halkımıza fark ettirir hale geldik. İşte bu yönde, güzellik kişisel bakım, bitkisel ve medikal ürünler ile yardımcı ürünlere eczanelerimizde yönelmemiz zorunlu oldu... Hatta bitkisel ürünlerde daha çok yeni çalışmalar yapıyoruz. Bitkisel ürünler kooperatifi kurma çalışmalarımız var. Gönül isterdi ki, keşke zorunluluk olmadan bu ürünlere eczanemizde daha önce yer verebilseydik Ayrıca bilgi donanımızı da artırarak, bu yardımcı ürünleri sunarken eskiden bir adım danışmanlık hizmeti veriyorsak artık bunu iki adıma çıkarıp, ürün çeşitliliğimizi artırarak sektörde ayakta kalmaya çalışıyoruz. Bu etkilenmelerin yansıması daha büyük bir şekilde dağıtım kanallarını ve kooperatifimize de ulaşıyor. Eczanemizde ne yaşanıyorsa misli misli buralarda da yaşanıyor. Hem gelir kaybı hem sistemin getirdiği değişimlere uymak kooperatifimizde de var. Bütçeyi daha kontrol edilebilir hale getirdik, harcamalarımız daha dikkatli yapar hale geldik. Nasıl eczanelerimizde artık bazı şeylere daha çok dikkat ediyorsak kooperatifimizde de bu yönde de 2013 yılında daha somut adımlar attık. Özetle; biz bir eczacı kuruluşu olarak, eczanelerde yaşanan zorlukları biliyoruz. Çünkü birebir bizde yaşıyoruz. Ve diğer meslektaşlarımıza bu sıkıntıları nasıl atlatacakları konusunda da destek olmaya çalışıyoruz. Kooperatifimizi nasıl doğru yöne çeviriyorsak yüzünü, eczanelerimizin de bu yönde bakmasını sağlamaya çalışıyoruz. Sadece kooperatifimizin yönetsel anlamda doğru stratejiyi belirlemesi yeterli değil, bunu ortakları ile de paylaşarak aynı şekilde hareket edebilmeyi sağlamak gerekiyor. Bu anlamda ortaklarımıza bunları anlatabilmek için biz ve bölge meclislerimiz var. Yeter ki, bir arada olalım ten sektör ve sağlık alanında çok farklı bir şey beklemiyorum. Meslek örgütlerimiz yeni yasamız üzerinde çalışıyorlar, önümüzdeki beş yılda daha birçok şey değişecektir. Sektörümüz çok dinamik, her şey o kadar çabuk değişiyor ki, belki de sektörün biraz durağanlığa da ihtiyacı var. Sağlık söz konusu olunca zaten bizim bu işe nasıl daha çok para kazanırız diye bakmamız mümkün değil. Sonuçta, eczacılık mesleği hiçbir zaman yok olmayacak. Birlikte hareket ettiğimiz sürece de bu zorlukları aşacağımıza inanıyorum. Kabul ediyorum ki, sektörümüz son zamanlarda çok haksızlığa uğradı ama bunlarda geçecektir diye düşünüyorum. Saygılarımla Dünyada hiçbir sosyal güvenlik kurumu ilaca fazla para ödemek istemiyor Ecz. Serdar Karaağaç EDAK 34. Dönem II başkanı Bu küçücük kalıp cümlenin yarattığı dev tsunami dalgalarının eczanelerimizdeki etkilerini hepimiz hergün yaşıyoruz. İlaç fiyatları sürekli düşmekte, kamu kurum ıskontoları artmakta yani gelir tablomuz düşmekte. Personel giderleri ve genel giderler ise sürekli yükselmekte yani gider tablomuz fazlalaşmakta. Sonuçta eczane bilançomuzun dip toplamı bazen sıfıra yakın bazen de eksi yazmakta. Avrupa daki meslektaşlarımızın da bu dertlerin neredeyse aynılarıyla boğuşmakta olduklarını bilmek sizleri rahatlatır mı bilemiyorum. Beni rahatlatan şey ise bu sorunlara karşı Avrupa daki kooperatif yöneticileriyle birlikte eczanelerimizi ayakta tutacak projeleri birlikte hazırlıyor olmaktır yılında Avrupa da eczane ve kooperatifler neler yaşadı bir özetleyelim: PORTEKİZ: 2013 yılında ilaç pazarı 2009 yılına göre %35 oranında dramatik bir düşüş yaşadı. Bunun sonucu olarak eczanelerin büyük bir kısmı ödeme güçlüğü çekmekte ve hatta banka kredisi alamaz hale gelmekte. Eczanelerde çalışan yardımcı eczacıların aylık maaşları ise dan seviyesine kadar indi. Eczanelerin içine düştüğü bu kriz ortamından çıkmalarını sağlayabilmek için kademeli ilaç karlılığının yanına kutu başına eczacı meslek hakkı uygulaması 2014 yılı içerisinde başlatılıyor. İSPANYA: 2013 yılında ilaç pazarı 2012 yılına göre %3,9 oranında küçüldü. Ülkenin bazı bölgelerinde geri ödeme kurumları eczane ödemelerini 5 aya kadar uzattığı için eczaneler ciddi ekonomik darboğaza girdiler. FRANSA: 2013 yılında ilaç pazarı 2012 yılına göre %1,8 oranında küçüldü. İlaç firmalarının eczanelere direkt satışı ise %36 ya kadar yükseldi. Bu hareket eczanelerin yüklü stok seviyeleri ile çalışmak zorunda kalmasının yanında küçük ve orta ölçekli eczaneler ile büyük ölçekteki eczaneler arasında olumsuz şartların oluşmasına neden oldu. İTALYA: 2013 yılında sağlık hizmet sunumu yasası yeniden düzenlendi. Eczacılığın toplum sağlığı üzerindeki önemini çok iyi kavrayan bir Sağlık Bakanı sayesinde eczanelerin sağlık hizmeti sunumunda önemli bir yeri olduğunun altı çizildi. Henüz maddi olarak bir karşılığı yaratılamamış olmasına rağmen eczacılar için oldukça mutluluk verici bir gelişme olarak görmek gerekir. Geçtiğimiz Nisan ayında İtalyan eczacı kooperatifi CTF Grup ve İtalyan Eczacılar Birliği nin birlikte düzenlemiş oldukları bir panelde TEKB Başkanı Sayın Ecz. Abdullah Özyiğit ile birlikte konuşmacı olarak yer aldık. SECOF üyesi ülkelerden konuşmacıların yer aldığı bu panelde Abdullah Bey Türkiye ilaç pazarının dünü, bugünü ve geleceği ile ilgili bir sunum yaptı. Ardından ben de bizim eczanelerimizin durumları ve gelecek öngörülerimi içeren bir konuşma yaptım. Avrupa daki diğer meslektaşlarının durumlarını merak eden yaklaşık 150 kadar İtalyan meslektaşlarımıza hitap etme fırsatı bulduk. Mesleğimiz tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de evrim geçirmekte. Bu evrim sürecinde uygulanan sosyal güvenlik politikaları mesleğimizi önemsizleştirmeye ve ucuzlatmaya çalışmaktadır. Bunun karşılığında mesleğimizin toplum sağlığına katkısını arttıracak ve önemini vurgulayacak politikaları uygulamamız gerekiyor. Bu süreci mümkün olduğu kadar hasarsız atlatabilmek için sektörde yarattığımız katma değerlerin sektör dışına kaçmasına müsaade etmememiz gerektiğine inanıyor ve bunun için en doğru adresin kooperatiflerimiz olduğunu bir kere daha vurgulamak istiyorum.

19 Haziran Üretim ve üretici sayısı azaldığı sürece de ithal bağımlılığının giderek artacağına inanıyorum Ecz. Cengiz Celayir Türkiye ilaç Sanayi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı - TOBB İlaç Sektör Meclisi Başkanı Önümüzdeki 5 yıl içersinde eczacılık sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Öncelikle eczacılık sektörünün içini dolduralım. Çünkü durum çok kötü Eylül sonu itibariyle 1 milyar 700 milyon tüketilen kutu sayısının %70 i, 5,5 TL perakende fiyatı ve altı. Bunların % 99 u Türkiye de üretiliyor. Buradan eczane ile ilişkiyi şöyle kuruyorum; bu ürünlerin üretilemeyeceği ve bu fiyat baskısı ve bu karlılık oranının azlığı ile piyasadan süreç içersinde kalktığı zaten eczane raflarından da bu sonuç bellidir. İyi kötü bir ilaç harcaması var peki bu nereye gidiyor? Türkiye de eşdeğeri olmayan ilaçlar var %99 u ithal ediliyor, kutu payı %3 ki kar oranı düşük fiyatları yüksek olduğu için toplam TL deki payı % 25. Bu trend inanılmaz bir ivmeyle gittikçe yukarı çıkıyor eczanenin bu son 75 kuruşlarla ilgili yılsonu cirosu üç aşağı beş yukarı belli. Bu cironun enflasyona artan diğer maliyetlerine rağmen ilaçla artmasına imkân yok. Çünkü bu grubun dışındaki ilaçların satıldığı ticaret yapıldığı eczanelerinde yaygın bir hali yok, lokasyonları belli, yaptıkları iş belli o işin sonucu zaten böyle bir şey var. Daha vahim olanı bu bir inat mıdır bu bir görmezlik midir? Türkiye nin bütün bakanlıklarının birkaçının hatta toplam bütçesinden daha fazlasına sahip olan Sosyal Güvenlik Kurumu nda şöyle de bir fark görülüyor; ben bir ilaççı olarak bunu ortaya koymak mecburiyetindeyim. İlaç fiyatları son 3 senedir yerlerde sürünürken hiçbir şekilde kur artışları kararnameye rağmen bugün %40 fark, nasıl oluyor da aynı dar ekonomi içersinde Sosyal Sigortalar Kurumunun ücretlerine göre önce %30 (özel hastanelerden bahsediyorum ) sonra %70, sonra %100, şimdi % 200 bunu anlayabilmek mümkün değil. Peki, nereye gidiyor? Ülkenin değeriymiş, yatırımıymış, Ar-Ge siymiş vs. üretim sektörü kaybolup giderken yerine ithal ikamesi geliyor. Şirketler 3-5 kuruşa satılıyor. Bana göre hiçbir şekilde bu malın değeri şuydu, 700 milyon dolara satıldı demiyorum. Bana göre onun değeri yok. Sattığın şirket 100 yıllık şirket yani 700 milyon dolara satsan ne olacak. İthal bağımlılığı artıyor Üretim ve üretici sayısı azaldığı sürece de ithal bağımlılığının giderek artacağına inanıyorum. Bu defa ne oluyor ilaç dışı ürünlerde eczane ekonomisini yönetmek üzere bir takım girdiler oluyor. Burada da boşluk var evet şu anda çok büyük rakamlarda değil ama bir boşluk dolduruyor. Maalesef oradaki regülâsyonda Tarım Bakanlığı nda. Ürün seçimlerinde, ürün pazarlamasında, tanıtılmasında ilginç şeyler oluyor. Yapılması gereken şey şu; yurt dışında örneklerinde olduğu gibi eczanede satılması gereken eczacının advers etki farmakovijilans, ilaç bilgisi, danışmanlık ve bütün mesleki bilgilerini aktarabileceği ürün skalası nerde, yerinde veteriner ilaçları, nerde çocuk mamaları, nerde dermakozmetikler bunların hepsi dışarıya çıkıyor. 30 küsur eczacılık fakültesinden mezun olanların sayısı da bu gruba yüklenecek, plus eczanelerde zaten bir sınırlama var. Ben işsiz eczacının veya başka işleri yapan eczacıların sayısının giderek artacağını ve mesleğin yok olacağına inanıyorum. Bu da hiç hoş bir tablo değil. Bunu anlayıp değerlendirecek ve buna göre çözüm üretebilecek pozisyonlar sağlayacak hiçbir mantıkla da karşılaşmadım. Bunu sadece burada değil ilgili ilgisiz her yerde anlatmaya çalışıyoruz. Baktıkları tek şey bütçenin içersinde mi bütçenin dışarısında mı? Adı üstünde Sosyal Güvenlik Kurumumuz var bir sosyal hizmet yapar. Bugün isteyenin MR çektirmesi isteyenin Tomografi çektirmesi pozitif bir tablo değildir Sosyal hizmetlerin bütçesi olmaz. Bir başka ifadeyle Türkiye de Sosyal Güvenlik Kurumunun verdiği açık, genel bütçeye göre %1,69 dur. Bu gelişmiş ülkelerde 7 ile 8 dir. Çünkü onlar sosyal görevini yapmaktadır. Hastane eczane ikileminde kesintileri siz benden daha iyi biliyorsunuz. Buna rağmen sağlık hizmetlerini yaygınlaştırdık demek doğru değil. Sağlık hizmetlerinin kalitesinde bir iyileştirme sağlayamadınız. Bugün isteyenin MR çektirmesi isteyenin Tomografi çektirmesi pozitif bir tablo değildir. Bu en son yapılacak iştir. Bunu en önce yapmak değerin israfı anlamına gelir. Özellikle şunu söylüyorum; eczacılığın sanayide, serbest eczacılıkta, danışmanlıkta, üniversitelerde, devlette kadro sayısının giderek azaldığını ve mesleğin parlak döneminin giderek söndüğünü düşünüyorum. Bu karamsar bir tablo değil yaklaşık 40 yıllık bir gözlemin sonucudur. 40 yıl önce ben daha mutluydum. Yine yıllarını ilaçla geçirmiş bir insan olarak ilaçla çevre arasında bir bağlantı kuruyorsunuz? Eskiye göre daha iyi. Peki, yeterli mi hayır... Çevre konsepti toplumda genel anlamda yoktu. Bizim mesleğimizde dahi içimizde çevre duyarlılığı olan aydın kişiler vardır ama bu sizin sayenizde bizim mesleğimize bulaştı. Fakat bu hiçbir şekilde yeterli değildir. Çünkü bu bir kültür ve bu bilinçle bir nesil yetişmesi lazım... Peki, çaba göstermek adına sektörün yapı taşları ne kadar ne kadar taşın altına elini koyuyor neler yapıyor derseniz etki alanı itibari ile söylemiyorum uğraşanlar adına söylüyorum, yetersiz. Çevre duyarlılığı medeni bir duygu, eğitim, yaşam biçimidir. Bu bizim meslektaşlarımızda ne kadar var, biz onları ne kadar aktarabiliyoruz, bizim annemiz babamız bize ne kadar aktarabildi o tartışılır ama bir hareket başlamıştır. Yolunuz açık olsun. Yaptığınız iş kolay değildir. Peki, bize önerileriniz var mı bu konuda? Dinazor haline gelmiş bizim nesille uğraşmayın. Alabilecekleri çağda gençleri yakalayıp beyinlerine girmek lazım bu bir yeni jenerasyon yaratmaktır. Ama ilaç sanayide bunun dışında tutarakta bir şeyler yapabilmek pek mümkün değil. İlaç sanayinin tüketim ayağında yapabileceği şey sınırlıdır. İlaç sanayinin ilgili olan bölümü üretim ayağındadır, üretim atıklarındadır. Ama bunu üreten ve satan olarak değil toplam bir anlayışla bakarsanız tabiî ki son tüketiciye hatta çöpe gidene kadar malının arkasında dikkatli olunması gerekmektedir. Sektörün bu konudaki özene ve dikkatine de 10 üstünden 3 bile vermiyorum, ben dahil. ÇEKOOP un bu konuda yetkilendirilmiş kuruluş olması ile ilgili sanayinin bakışı ne olur? Çevre ile ilgili yönetmeliklerle bazı yaptırımlar zorunlu hale geldiğinde biz de üretim atıklarını imha ettirecek bir yer aradık. Karşımıza İZAYDAŞ (İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme A.Ş.) çıktı. Ama öyle bir emir komuta zinciriyle karşılaştık ki çözümü değil Nasıl çözemeyiz? i tartıştık sanki. Sektörde bu bilinç ne kadar oluşur, yasalarla nereye kadar gider bilemem ama bu işi gerçek anlamda yapabilecek, adresi belli bir kuruma ihtiyaç var. ÇEKOOP bu konuda başlangıcı yapmıştır. Yaptığınız iş kolay değil. Yolunuz açık olsun. Teşekkürler EDAK ve Bayer işbirliği ile Eczacılar cinsel sağlık konusunda bilgilendirecek Türkiye nin en büyük ilaç dağıtım kuruluşlarından olan EDAK Ecza Kooperatifi, Bayer ilaç firması ile birlikte Türkiye ye örnek olacak bir sosyal sorumluluk projesi başlattı. Sağlıklı cinsel yaşam, cinsel yoldan bulaşan hastalıklar ve planlı gebelik konularında eğitim alan gönüllü eczacılar, toplumu ve üniversite öğrencilerini bu konularda bilgilendirecek. Ecz. Meryem Karadeniz E.Ü.'de sunum yaparken EDAK ve Bayer firması işbirliğiyle başlatılan proje kapsamında Ege Bölgesi nden 50 ya yakın eczacı, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi nden Prof. Dr. Sezai Şahmay ve Tınaztepe Hastanesi nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Can Postacı dan cinsel konularda eğitim aldı. Eczacılara önemli görevler düşüyor Sağlık profesyonellerinin ilk hedefi, toplum sağlığını korumak diyen EDAK Ecza Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı ve Eczacı Emre Bacanak, Cinsel sağlığın korunması, topluma ve gençlere güvenli ve sağlıklı bir cinsel yaşam hakkında bilgi verilmesi çok önemli. Toplumumuzda cinsel sağlık konusunda maalesef pek çok hata yapılıyor. Biz bu hataları önlemek ve bir daha yapılmamasını sağlamak için bu projeye başladık. Gönüllü eczacılarımız kapsamlı bir eğitim aldı. Eczacılarımız bundan sonraki süreçte sağlıklı cinsel yaşam, cinsel yoldan bulaşan hastalıklar, korunma yolları ve planlı gebelik konularındaki bilgilerini toplumla ve üniversite öğrencileri ile paylaşacaklar diye konuştu. Bacanak, toplumsal sağlıkla ilgili sorun ve sıkıntıların olduğu her yerde eczacıların da rol alması gerektiğini söyledi. Bu kapsamda eczacılar, meslektaşlarına 7 eğitim verdi. Ardından Üniversitelerdeki eğitimlere başlandı. İlk sunum eczacılık öğrencilerine yapıldı Eczacıların aldığı eğitimden sonra ilk Güvenli ve Sağlıklı Cinsel Yaşam Eğitimi geleceğin eczacıları olan Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencilerine verildi. Nisan ayında gerçekleşen toplantıda Muğla Milas bölgesinden EDAK üyesi eczacı Meryem Karadeniz tarafından öğrencilere konuyla ilgili bir sunum yapıldı.

20 20 Haziran 2014 Malatya da Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin Eczacılıktaki Önemi Tartışıldı Malatya İnönü Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ile Elazığ Orman Bölge Müdürlüğü tarafından düzenlenen Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin Eczacılık ve Ormancılıktaki Önemi konulu Çalıştay kapsamında, tıbbi ve aromatik bitkilerin eski çağlardan beri önemi, ormancılık, tıp ve eczacılık alanlarında ticari ve halk arasında kullanımı, günümüzdeki durumu, ekonomik değeri, mevzuatı, geleceği gibi konularda bildiriler sunuldu ve sonuçlar tartışıldı. EDAK 34. Dönem II. Başkanı Ecz. Serdar Karaağaç ın konuşmacı olarak yer aldığı çalıştay, ilk gün gerçekleşen sunumların ardından, ikinci gün fidan dikimi ile sona erdi. Karaağaç konuşmasında, Tıbbi ve aromatik bitkiler ile ilgili uzmanlığa sahip olan sağlık bilirkişisinin eczacılar olduğunu ama genellikle sağlık konusunda ehil olmayan yerlerden bu ürünlerin alındığına dikkat çekti. Bitkisel denince sanki zararlı değilmiş gibi algılanan her sağlık ürününün mutlaka eczacılara yani en yakın sağlık danışmanlarına danışılarak alınmasının önemine değindi. Yemek Yapmak Sanattır! 8 santigrat derecenin altında tutulması gereken ilaçlar EDAK ile güvende! Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Parenteral Drug Association (PDA) ve Tıp Kurumu tarafından düzenlenen İlaç ta Soğuk Zincir Yönetimi Gezici Eğitimi kapsamında EDAK ı ziyaret etti. WHO; Tamamı eczacı sermayeli, Türkiye nin en büyük ilaç dağıtım kuruluşlarından biri olan EDAK ı soğuk zincir uygulamalarında örnek gösteriyor. (WHO) nün ziyaret ettiği nadir kuruluşlar arasında yer almak ve örnek olmak da gurur verici diye konuştu. Ege nin muhteşem otlarıyla haşlama, kavurma yapıp ardından etli kirbe ve sütlü kadayıf ile ağzımızı tatlandırmak ve en önemlisi bunu birlikte yapmak çok keyifliydi EDAK Ecza Koop un sosyal etkinlikleri arasında yer alan Yemek Okulu na eczacı ortaklarımızın ilgisi yoğun oldu. Türk damak tadına ve zevkine uygun yemekler ile püf noktalarının işinin ehli aşçılardan öğrenmek ve bu doyumsuz lezzetlere hep birlikte sevgi ve emek katmak bizim işimiz oldu. İşte, İzmir Bayraklı da yer alan Tepekulu Kongre Merkezi nde düzenlenen Yemek Okulu ndan görüntüler ve tarifleriyle enfes lezzetler. Sizde katılmak isterseniz, EDAK web sayfamızda kültür Kulübü bölümümüzde yeni programı görebilirsiniz. (Kavurma Ege Otları: Karışık mevsim otları 50 gr. Soğan ¼, Kapya biber 30 gr, sarımsak 2 diş, zeytinyağı 15 gr. Hazırlanışı: Zeytinyağımızı tencereye döküyoruz. Yağımız kızmaya başlayınca Julyen doğradığımız soğanları, sarımsağı ve kapya biberleri ilave ediyoruz. Malzememiz pembeleşince, karışık mevsim otlarımızı ekliyoruz. Otlarımızı kavurduktan sonra servis tabağına alıyoruz. Tercihe göre üzerine yoğurt dökülebilir) İlaç ta Soğuk Zincir Yönetimi Gezici Eğitimi kapsamında Dünya Sağlık Örgütü ( WHO) EDAK ı ziyaret etti. Ziyaret ile ilgili açıklamada bulunan EDAK Yönetim Kurulu Başkanı Emre Bacanak Soğuk zincir ürünü olan serum, kan ürünü, aşılar, radyofarmasötikler, 8 santigrat derecenin daha altında muhafaza edilmesi gereken ilaçlar hayati önem taşıyan ilaçlardır. Bu ilaçların üreticiden tüketiciye gittiği her noktada soğuk zincir kırılmadan ulaştırılması gerekmektedir. O nedenle, EDAK da bu ürünler hem depo alanında özel soğuk oda da yer alır. Hem de üye eczanelerimiz bize sipariş verdiğinde soğuk zincir kırılmadan klimalı araçlarımızla, özel soğutucu akü ve malzemeler ile teslim edilir. Teslim edilirken de eczacı ve eczacı teknisyenine ürünün soğuk zincir ürünü olduğu ayrıca belirtilir. Sonra eczacı da aynı malzemeler ile ürünü hastasına teslim eder. Hasta güvenliği için bu olmazsa olmazdır. Soğuk zincirin kırıldığından şüphelenilen hiçbir ürün eczacının sahibi olduğu EDAK dan ve eczanelerinden hastaya verilmez. Önceliğimiz daima toplum sağlığıdır. Bu yönde Dünya Sağlık Örgütü 9-14 Haziran tarihlerinde yapılan eğitime Malezya 4, Hindistan 3, İsviçre, ABD, Tayland ikişer kişi olmak üzere 6 değişik ülkeden toplam 15 kişi ve 3 eğitimci katıldı. WHO son beş senedir EDAK a eğitim ziyareti düzenliyor. Bu seneki rotada ilk durak EDAK ın İzmir Işıkkent teki merkez binası oldu. Eğitim, öncelikle EDAK ve TEKB bünyesindeki diğer eczacı kooperatiflerinin kısa tanıtımı, lojistik faaliyetleri ve özellikle soğuk zincir uygulamaları konusunda verilen sunum ile başladı. Sunumun ardından kooperatif depo alanı, soğuk zincir ürünlerinin yer aldığı soğuk oda ve sevkiyat alanı, EDAK Yöneticileri ve çalışanları tarafından gezdirildi. Eğitim İzmir, Aydın, Muğla ve Antalya da Türkiye nin aşılama ve ilaç depolarıyla ilgili üniteleri, soğuk hava depolarını ziyareti ile devam edecek.