Kompetenz für Lebensmittel.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Kompetenz für Lebensmittel."

Transkript

1 Gıda Maddeleri Ticaretinde Trendler ve Perspektifler ANUGA 2015 de dünya çapında kendi alanının en önemli fuarı olarak tüm gıda sektörü için önde gelen platform olmaya devam ediyor. Bundesverband des Deutschen Lebensmittelhandels (BVLH, Almanya Gıda Sektörü Federal Birliği) kurucu ve düzenleyici olarak bu defa da yine Köln de yerini alıyor. Birlik, gıda maddeleri uzmanlığına ve politikasına yönelik bütün meselelerde Alman gıda ürünleri ticareti sektörünün çıkarlarını temsil etmektedir. BVLH bu amaçla Alman Hükümetinin bulunduğu Berlin de ve Avrupa kurumlarının bulunduğu Brüksel de bürolara sahiptir. Ulusal ekonomi ve konjonktürel çerçeve verileri ANUGA 2015 dünya konjonktürünün yavaş yavaş yeniden yükseldiği bir sırada gerçekleşiyor. Kiel Üniversitesi ndeki Dünya Ekonomisi Enstitüsü güncel konjonktür tahmininde dünya ekonomisi için yüzde 3,7 oranında bir büyüme öngörmekte. Bu büyümenin 2016 da yüzde dört oranına ulaşması bekleniyor. Bu büyümenin motorları öncelikle ABD, Japonya, Avro Bölgesi ülkeleri ve Büyük Britanya. Araştırmacılar bunun dışında birçok ülkenin ulusal ekonomisinde gelecekte de düşük enflasyon ve işsizlikte azalma tahmininde bulunuyor. Konjonktür araştırmacıları toplamda iyi tahminlere rağmen dünya ekonomisinde kırılganlığın devamı yönünde uyarıda da bulunuyorlar. Avrupa Birliği ve Avro Bölgesi için ortaya konan, ulusal ekonomiye dair güncel temel veriler olumlu konjonktür beklentilerini destekler nitelikte Avro Bölgesinde gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 0,9 hatta AB de yüzde 1,3 oranında artış gösterdiği bir yıl oldu. Hanelerin tüketim giderleri bu büyümeye güçlü bir katkıda bulundu. Bunlar Avro Bölgesinde 2014 ün dördüncü çeyreğinde yüzde 0,4 oranında ve bütün AB de yüzde 0,5 oranında yükseliş gösterdi. Dünya Ekonomisi Enstitüsünün konjonktür araştırmacıları 2015 yılı için Avro Bölgesinde gayri safi yurtiçi hasılada yüzde 1,3 oranında artış bekliyor. Hatta 2016 da büyüme miktarının yüzde 1,7'ye çıkması bekleniyor. Almanya nın AB nin konjonktürel büyümesine önemli ölçüde etkisi var. Ayrıca Avrupa nın en büyük ulusal ekonomisinin gelecek umutları son derece olumlu. Dünya Ekonomisi Enstitüsü 2015 yılında Almanya da ekonomik performansın yüzde 1,8 oranında artmasını bekliyor da ise büyümenin yüzde 2 ile daha da büyüyerek sonuçlanması bekleniyor. Hanelerin tüketim giderleri Almanya da konjonktürel kalkınma için önemli bir faktör. Tahminlere göre bu harcamalar yüzde 2,7 oranında yükseliş gösterecek. Bu da 20 yılı aşkın bir süreden beri ulaşılan en yüksek değer olacak. Yükselen reel ücretler özel harcamaları destekliyor Birçok uzmanın görüşüne göre güncel düşük enflasyon oranı, Almanya daki ve birçok başka Avrupa ülkesindeki tüketicilerin geleceğe oldukça iyimser bakmasının nedenlerinden birisi. Tüketim Araştırma Kurumu (GfK) tüketim ortamının gelişmesi hakkında hazırladığı güncel raporunda, Almanların reel gelirlerinde yükselme beklentisine sahip olduğu saptamasında 1

2 bulunuyor. Bunun nedeni öncelikle düşük fiyatlar ve istikrarlı bir iş piyasası. Tüketiciler bu ek parayla harcama yapıyor. AB içinde de tüketiciler, ekonomik krizin aşılabileceğine dair yeniden iyimser eğilimdeler. Büyük Britanya GfK nın güncel tüketim ortamı endeksinin 16 yıldır konjonktür beklentileri açısından ölçülen en yüksek değere ulaştığı görüşünde. İspanyollar ülkelerindeki ekonomik gelişmeye 14 yıldır hiç olmadığı kadar olumlu bakıyorlar. Tüketim ortamları araştırmacıları İtalyan tüketicilerde de konjonktür umutları açısından esaslı bir dönüm noktası gözlemliyor. Sürdürülebilir Ürünler Rağbet Görmeye Devam Ediyor Tüketicilerin, ellerindeki parayı sadece temel gıda maddelerine yatırmayıp ürünlerin diğer özelliklerine de önem vermeleri fırsatları zenginleştiren bir durum. Bu noktada gıda maddelerinin sürdürülebilir üretimi çevresinde devam eden tartışma her zamanki gibi önemli bir rol oynuyor. Otto Group un güncel bir araştırmasına göre tüketim etiği toplumsal ve ekonomik yaşam gerçekliğinde karşılık buldu. Bu araştırmaya göre Almanya daki her iki tüketiciden biri biyolojik üretime, yerel üretime veya adil ticarete dayanan gıda maddelerini artık daha sık satın alıyor. Altı yıl önce ankete katılanların sadece dörtte biri bunu yapıyordu. Bu tür ürünlere gittikçe artan ilgi arzın gelişmesinde de kendini gösteriyor. Etik olarak doğru ve adil üretilen ürünlerin arasında yer alan en önemli grup her zamanki gibi organik gıdalar. Dünya çapındaki en büyük organik gıda pazarı ABD yılına ait güncel sayılara göre bu pazarda yakalanan ciro 24,3 Milyar Avro. İkinci sırada 22,2 Milyar Avroluk ciroyla AB yer alıyor. Avrupa da en çok organik gıdayı Almanya satıyor (7,5 Milyar Avro ciro). Böylece Almanya ABD nin ardından ikinci sırada yer alıyor, onu Fransa izliyor (4,4 Milyar Avro). Dördüncü sırada 2,43 Milyar Avroyla Çin yer alıyor. Adil ticarete dayanan ürünler de gittikçe daha fazla rağbet görüyor. Bunların dünya çapındaki ciro hacmi şu anda 5,5 Milyar Avronun üstünde. Transfair e göre adil ticarete dayanan ürünlerin hacmi sadece Büyük Britanya da 2 Milyar Avro değerinde. Diğer önemli pazarlar ise Almanya, İsviçre, ABD, Fransa ve İsveç. Sürdürülebilir gıda maddelerine yönelik trendin itici güçlerinden birisi de birçok tüketicinin kendi sağlığı konusunda duyduğu endişe. Bu sonuç Nielsen in "Global Health & Wellness Survey" (Küresel Sağlık ve Esenlik Araştırması) başlıklı çalışmasında yer alıyor. Dünya çapında ankete katılan tüketicilerin yarısı kendini aşırı kilolu buluyor. Kilo vermek isteyenlerin yüzde 75 i beslenme tarzını değiştirmek istiyor. Somut olarak bu, şu anlama geliyor: Yüzde 65 vücuduna daha az yağ, yüzde 62 daha az şeker ve yüzde 57 daha çok taze ve işlenmemiş besin girmesini istiyor. Dünya çapında ankete katılan tüketicilerin yüzde 35'i için sürdürülebilir üretim ve adil ticaret gıda maddelerinin satın alınmasında çok önemli kriterler. Bu durum genetiği değiştirilmiş organizmalar içermeyen gıda maddeleri söz konusu olduğunda daha da önem kazanıyor. Tüketicilerin yüzde 43 ü alışverişte buna çok önem verdiklerini söylüyor. Genetik teknolojisinden en yoğun kuşku duyan toplumlar Avrupa da yaşıyor. Avrupalı tüketicilerin yüzde 47 si için genetiği değiştirilmemiş ürünler çok önemli bir alışveriş kriteri. 2

3 Gıda maddeleri sektörü hayvanlar için sağlıklı ortam konusunda kararlı Almanya da ve Avrupa nın diğer ülkelerinde son iki yıl içinde bir etik tüketim kriteri özellikle odak noktası haline geldi: Hayvanların sağlıklı ortamlarda yetişmeleri. Tüketiciler medyada sürdürülen yoğun tartışma sayesinde domuz ve tavuk gibi ekonomide fayda sağlayan hayvanların beslenmesi, bakımı ve barınması hakkında gittikçe daha fazla kafa yorar hale geldiler. Bu nedenle BLVH tarım ve hayvancılık alanındaki ortaklarıyla bu yıl "Hayvanlar için sağlıklı ortam inisiyatifi"ni başlattı. BLVH her yıl hayvanlar için sağlıklı ortam fonuna 85 Milyon Avro aktarmakta. Bu para, hayvanlarının koşullarında düzeltme yapmaları için hayvancılıkla uğraşanlara ödenmekte. Gıda maddeleri ticaretinde kalite rekabeti önem kazanıyor Kalitede yüksek değerli ürün yelpazesinin genişletilmesi gıda maddeleri ticareti için giderek artan bir stratejik önem ve anlam taşımaya başladı. Piyasa araştırma enstitüsü Planet Retail e göre dünyanın en büyük 20 şirketi 2012 yılında yaklaşık 2,1 Trilyon Dolarlık brüt ciroya ulaştı beklentisi 2,5 Trilyon Doların üstünde. Planet Retail bu süre içinde Almanya nın en büyük 5 gıda üreticisi için yüzde 20 lik bir ciro büyümesi öngörüyor. Kaufland ve Lidl dâhil olmak üzere Schwarz Grubunun, Aldi Grubunun, Metro Grubunun, Rewe ve Edeka nın dünya çapındaki ciroları hesaba katıldığında 482 Milyar Dolar civarında bir yekûn ortaya çıkıyor. Görünüşe bakılırsa bu büyüme Almanya da, satılan gıda maddeleri miktarının artmasıyla hedeflenmiyor. Tam tersine bir durum söz konusu. GfK ya göre Alman tüketiciler zaten birkaç yıldan bu yana gıda maddeleri satan marketlere daha az gittiği gibi perakende ticaret içinde gıda maddelerinin satıştaki payında da düşüş yaşanıyor. Müşteriler temel gıda maddelerini gittikçe daha az satın alıyor ve kendi mutfaklarında gittikçe daha az yemek yapıyor. Buna karşılık gıda maddelerinin ev dışı tüketiminde artış var. Almanya daki Catering firmalarının 2003 den 2013 e kadar cirolarını yüzde 23 oranında arttırarak net 6,9 Milyar Avroya çıkarmalarının nedeni de bu. Convenience (Kolaylık) Payı Yükseliyor Bu gelişmenin nedenleri çok yönlü. Çalışanların sayısı Almanya da her yıl artış gösteriyor. Artık daha fazla kadın tam gün çalışıyor. Çocuk yuvalarında bakılan çocuk sayısı artık daha fazla. Mesleğe ayrılan ve işe gitmek için yolda harcanan zaman da aynı şekilde artıyor. Bunun sonucu olarak insanlar ana öğünleri artık evde yemiyor. Böylece insanları kendileri için yemek hazırlama becerileri de geriliyor. Basitçe söylersek: Çok çalışan ve zamanını yolda geçiren insanlar yemek yapmanın nasıl bir şey olduğunu unutmaya başladı. Bu gelişmenin karşısında yer alan trend ise şu: Tüketiciler zaman kaybını kendilerine başka şeyler bahşederek dengeliyorlar. Hala evinde yemek pişirenler ise kaliteli, fakat pişirilmesi kolay malzemelere yöneliyor. Gıda ürünleri ticareti bu trende iki stratejiyle hizmet ediyor. Ürün kalitesine yöneliyor ve ürünleri ön işlemden geçiriyor. Süpermarketler öncelikle taze ve sürdürülebilir ürünlerin seçimiyle, kaliteli mağaza düzeniyle ve müşterilerinin uzman personelden danışma almasıyla kalitede puan toplamış oluyor. İndirimli mağazalar da bu alandaki trendi yakalamış görünüyor. İndirimli 3

4 mağazalar sundukları taze sebze ve meyve, biyo ve yerel ürünlerle adil ticarete dayanan ürünleri daha da çeşitlendirmekte. Taze ekmek ve unlu mamuller satıyor ve mağazalarını modernize ediyorlar. Ticari Markalar Kalite ve Fiyatla Puan Topluyor Kalite stratejisinde firmaların ticari markaları da önemli bir rol oynuyor. Private Label Manufacturer Association a göre özel markaların pazar payı Almanya da 2010 dan 2013 e yüzde 44 oranında yükseltti. Bu büyüme öncelikle ticari markaların daha iyi hale gelmiş olmasıyla bağlantılı. Danışmanlık şirketi metrixlab, sektörel dergi Lebensmittel Zeitung işbirliğiyle 2014 de yaptığı bir ankete göre, Almanya da on müşteriden dokuzu ticari markaların kalite ve gösterişte marka ürünlerin düzeyine eriştiği görüşünde. Kendilerine ait markalarıyla süpermarket zincirleri öncelikle kalite açısından puan toplarken, indirimli mağazalar bunu çok iyi bir fiyat-performans ilişkisiyle yapıyorlar. İndirimli mağazalarda özellikle, Noel ve Paskalya gibi bayram günlerinde "Special Editions" olarak arz edilen kaliteli ürünler müşteriler tarafından rağbet görüyor ve normal mal çeşitleri yerine bunlar tercih ediliyor. Restoran alanlarıyla fark yaratmak İndirimli mağazaların kalite stratejisi, onların gittikçe süpermarket modeline yaklaşmasına yol açmış durumda. Süpermarketler sert rekabet ortamında müşteri çekebilmek için kaliteyi birkaç yıldır daha güçlü bir biçimde öne çıkarıyor. Öncelikle kaliteli gastronomi konseptlerinin gelişimi bunun bir parçası. Tüketiciler öğünlerini artık yolda yemek durumunda kaldıkları için süpermarketler mağazalarının içine giderek daha fazla restoran alanları kuruyor. Buralarda müşterilere kahvaltı ve öğle yemeği servisi yapılıyor. Bazılarında ise kaliteli gastronomik seçenekler bulunuyor. Bu amaçla yemekler açık mutfaklarda müşterilerin gözü önünde taze olarak hazırlanıyor. Süpermarketler bunun yanı sıra yemek kursları vererek müşterileri kendine bağlamaya çalışıyor. Geleceğin trendi olarak online gıda ürünleri ticareti Almanya da gıda ürünleri sektörü müşterileri çekmek için sadece evlerine yakın olmak, kaliteli ürünler sunmak gibi kolaylıklarla kalmayacak. Şirketler tüketicilere yaptıkları teslimatları daha da sıklaştıracak. Online gıda maddeleri ticareti Almanya da henüz yapılanma aşamasında olsa da şirketler bu trendi kaçırmamalı. Danışmanlık şirketi A.T. Kearney ve Köln Üniversitesi nin birlikte yaptıkları güncel bir ankete göre 2012 de tüketicilerin yüzde 82 si internetten hiç gıda maddesi ısmarlamamış de bu oran yüzde 62 ye düşüyor. Sadece bir kez bunu deneyenlerin oranı yüzde sekizden 13 e çıkmış de tüketicilerin yüzde yedisi dört ile sekiz kez arası internet siparişi gerçekleştirmiş de bu oran yüzde bir. Buna uygun olarak Almanya da online gıda ürünleri ticaretindeki ciro da düşük kalıyor. Buna göre internet hizmet sağlayıcısı Yahoo da araştırma yapan bir grup 2013 de 1,45 Milyar Avroluk ciro olduğunu tespit etmiş için 2,5 Milyar Avroluk bir ciro öngörülüyor. Başka pazarlarda online gıda maddeleri ticaretinin önemi zaten çok daha büyük. Fransa için Yahoo hesaplamasında ciro 6,7 Milyar Avro. Büyük Britanya da satış 7,8 Milyar Avro ve ABD de 11,7 Milyar Avro. Tahminlere göre online gıda maddeleri ticaretin bu pazarlarda ciro güçlü bir 4

5 biçimde artış gösterecek: Fransa da 10,6 Milyar Avroya, Birleşik Krallık ta 13,7 Milyar Avroya ve ABD de 16,5 Milyar Avroya çıkacak. Gıda etiketleme yönetmeliği gıda etiketlerini yeniden düzenliyor Son olarak Avrupa Birliği nin gıda maddeleri kanununda önemli bir yasa değişikliğiyle ilgili bir bilgi verelim. Gıda Etiketleme Yönetmeliği (LMIV) 13 Aralık 2014 itibarıyla yürürlüğe girdi. Bu yasayla birlikte gıda maddelerinin etiketlenmesi baştan sonra revize edildi. Birkaç örnek vermek gerekirse: Gıda maddeleri etiketlerinin okunabilirliğini iyileştirmek üzere en küçük yazı formatı belirlendi. Ürünün içerdiği olası alerjenlerin malzeme içeriğinde açıkça gösterilmesine karar verildi. İşlenmemiş ve önceden ambalajlanmış domuz, koyun, keçi eti ve kümes hayvanlarının nereden geldiğinin belirtilmesi zorunlu hale getirildi. Bu ve diğer yeni etiketleme kuralları elbette AB ye ithal edilecek ürünler için de geçerli olacak. BVLH Anuga 2015 de de bir başvuru platformu olarak uluslararası işbirliğinin gündemindeki konuları tartışmak üzere ziyaretçilerin hizmetinde olacak. Bizi son yıllarda olduğu gibi 4, 5 ve 10. salonların orta koridorunda bulabilirsiniz. Ziyaretinizden mutluluk duyacağımızı belirtir ve size şimdiden güzel bir Köln yolculuğu dileriz. Franz Rausch, Genel Müdür 5