Æslam'da Kadæn ve Özel Halleri

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Æslam'da Kadæn ve Özel Halleri"

Transkript

1 1

2 2

3 3

4 -Rahman ve Rahîm olan Allah'æn adæyla- Hilâfet Devleti Yayænædær Beñinci Baskæ: C. Sani 1419 (Ekim 1998) 4 1. Baskæ: Türkiye 2. Baskæ: Türkiye 3. Baskæ: Türkiye 4. Baskæ: Almanya Tüm haklaræ mahfuzdur- Adres: Hilâfet Devleti Neusser Str. 418, Köln, Almanya Tlf: +49/(0)221/ Faks: +49/(0221/

5 ÆÇÆNDEKÆLER Önsöz 9 BAÑLARKEN 13 Varlæk Âlemi 13 Âlem Ne Zaman ve Nasæl Yaratælmæñtær? 13 Melek, Cin, Ænsan ve Hayvan 14 KADIN 19 Hindistan'da 19 Tevrat'ta 20 Ætalya'da 20 Fransa'da 20 Ængiltere'de 20 Arap Yaræm Adasæna Gelince 21 Æslam'da 21 Meñhur Kadænlar Sare Hanæm Hacer Hanæm Asiye Hanæm Zeliha Hanæm Belkis Hanæm 39 5

6 6- Hazreti Meryem Hazreti Amine Hazreti Hatice 54 Bu Ümmet Arasænda Yetiñen Faziletli Hanæmlar Hazreti Ayñe Hazreti Fatæma Rabia Hatun Fædda (Fæzza) Üç Gencin Annesi 63 Ñehid ve Mücahid Kadænlar Sümeyye Hatun Nesibe Hatun Ümm-i Haram Nine Hatun Kara Fatma 69 Hikmet Konuñan Kadænlar Harka Hanæm Hansa Hanæm Harise Kæzæ Emame Zübeyde Hanæm 74 Evlilik ve Nikâh 76 Æslam'da Evliliåin Manasæ 78 Nikâh Öncesi 79 6

7 Æslam'da Çocuk Terbiyesi 81 Doåum Öncesi 81 Doåum Sonrasæ 82 Akika Kurbanæ 82 Sünnet Ettirilmesi 83 Çocuåun Beslenmesi ve Öåretimi 83 Mehir 85 Nikâh Merasimi 86 Nikâh Akdi 86 Nikâhæn Faydalaræ 87 Karæ-Koca Arasændaki Münasebetler 90 Kadæn Kocasæna Karñæ Nasæl Olmalæ? 90 Kadænæn Kocasæ Üzerindeki Haklaræ 93 Birkaç Ñüpheye Cevap 95 Talak (Boñanma) 95 Æddet 98 Çok Kadænla Evlenme Meselesi 100 Miras Meselesi 105 Tesettür (Örtünme) Meselesi 107 Hulle Meselesi 111 Kadænlaræn Özel Halleri 114 Cünüplük Ne Demektir? 115 Hayæz 116 Adet 117 7

8 Æki Kan Arasændaki Tuhur 118 Kan Kesildikten Sonra Cima 119 Nifas Kanæ (Lohusa Kanæ) 120 Adet 121 Æstihaze (Özür) Kanæ 122 Hayæz ve Lohusa Olan Kadæna Haram Olan Ñeyler Namaz Oruç Tavaf Camiye Girmek Kur'an Okumak Kur'an Ayetlerine Dokunmak Cinsî Münasebet 125 Gusül (Boy Abdesti) 127 Çeñitli Meseleler 129 Peygamberimiz'in Veda Hutbesi 139 Cemaleddin Hocaoålu (Kaplan) Kimdir? 142 8

9 9

10 MUKADDÆME Âlemlerin Rabb'i olan Allah (c.c.)'na hamd eder, iki cihan serveri Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.)'e, âl ve ashabæna salat-ü selam ederken, kæyamete kadar Allah ve O'nun Resulü yolunda hiç taviz vermeden cihad eden Ümmet-i Muhammed'e selam olsun! Rahmetli Halife'miz tarafændan "Æslam'da Kadæn ve Özel Halleri" bañlæåæ altænda Türkçe olarak kaleme alænan ve ñimdi de beñinci baskæsæ yapælan iñbu kitap kadænlara mahsus bir ilmihal kitabædær. Kitap, kadænlaræn Æslam dini sayesinde ne gibi hak ve hürriyetler elde ettikleri hususunda yeterli ve açæk bilgiler getirmektedir. Kadæn haklarænæ yalnæz batæ sistemlerinde rastlanabileceåi kanaatine sahip olanlar, bu kitabæ inceledikten sonra bu mevzuda yanældæklarænæ ve asæl adaletin Æslam nizamænda olduåunu idrak edeceklerdir. Kitabæn tekrar basælmasændaki gaye, müslüman olsun veya olmasæn tüm insanlara Æslam'æn kadæna ne gibi mümtaz haklar getirdiåini tebliå ve isbat 10

11 etmektir. "Æslam'æn hem din, hem devlet ve hem ibadet, hem siyaset olduåunu Rahmetli Halife'mizden öårendiåiniz gibi, bu kitabæ okumakla da Æslam'da kadænlara verilen gerçek haklaræn neler olduåu hakkænda da bilgi sahibi olma færsatæ bulacaksænæz. Tebliå bizden, hidayet Allah (c.c.)'dandær! Tüm dünya insanlæåænæn Æslam'a teslim olmasæ için temenni ve dualaræmæzla!.. 1 Muharrem 1419 (27 Nisan 1998) 11

12 12

13 BAÑLARKEN Varlæk âlemi: Âlem demek, Allah tan bañka her ñeyin bütünü demektir. Kâinat kelimesi de aynæ manadadær. Âlem veya kâinat denince; canlæcansæz, añaåædakiler-yukarædakiler, her ñey içine girer ve mahlukatæn hepsini içine alær. Ve her ñeyiyle âlem, sonradan olmadær, sonradan yaratælmæñtær. Bir zaman vardæ ki, âlemden eser yoktu, hiç bir ñey yoktu; ne canlæ ne de cansæz, ne yer ne de gök, hiç bir ñey... Yalnæz Allahü Azimüññan vardæ. Allah; kendisi bilinsin, kendisine kulluk edilsin diye, varlæk âlemini yarattæ. Canlælaræ ve bu arada melek, cin ve insan gibi sorumlularæ meydana getirdi. Yüce Mevlâm æz, bu gerçeåi Kur an-æ Kerim de ñöyle anlatær: Ben cinleri ve insanlaræ da bañka bir iñ için deåil, (beni bilmeleri ve) bana kul olmalaræ için yarattæm. (Zariyat, 56) Âlem ne zaman ve nasæl yaratælmæñtær? Bu soruya kesin ve net cevap vermek bizim için mümkün deåildir. Bu âlemin, her ñeyiyle sonradan olduåuna, sonradan yaratældæåæna dair ayet ve hadislerin sayæsæ çoktur. Fakat ne zaman ve ne ñekilde yaratældæåæna, yaratælærken ne gibi safhalar ve devirler geçirdiåine dair rakam vermek, kesin konuñmak mümkün olmaz. Bu hususlara dair ayetler de yok deåildir, vardær. Ancak bu ayetlerin manalaræ o kadar derin ve engindir ki, kesin bir surette açæklamak bugün için 13

14 kolay deåildir. Belki, bu kabil ayetleri zaman tefsir edecektir. Melek, cin, insan ve hayvan: Varlæk âleminde melek, cin, insan ve hayvan adlaræ altænda debelenen, hareket eden birtakæm canlæ varlæklar vardær. Melekler nuranî varlæklardær, nurdan yaratælmæñlardær. Onlarda erkeklik ve diñilik düñünülemez. Yemezler ve içmezler. Sayælaræ o kadar çoktur ki, orasænæ ancak Allah bilir. Kendilerinden günah meydana gelmez; itaatkâr ve ñerefli varlæklardær. Kendilerine verilen her vazifeyi hakkæyla yerine getirirler. Cinler narî varlæklardær, nardan yaratælmæñlardær. Asæl mayalaræ, hamur ve çamurlaræ ateñtir. Yaratælæñ tarihleri insanlardan öncedir. Kur an-æ Kerim bu gerçeåi ñöyle anlatær: Cin taifesini de evvelce dumansæz ateñten yaratmæñtæk. (Hicir, 27) Cinler; insanlar gibi yerler, içerler, yañar ve ölürler. Bir kæsmæ müslümandær, bir kæsmæ da kâfirdir. Ñeytanlar ise tamamen kâfirdirler. Onlaræn içinde müslüman olanlaræ yoktur. Onlar Æblis in öleceåi güne kadar yañarlar. Kuvvetli bir görüñe göre, ñeytanlar da bir nev'i cinlerden sayælmaktadærlar. Sonra hayvanlar, daha sonra da insanlar yaratælmæñtær. Hayvanlaræn nasæl ve neden yaratældæklaræna dair elimizde kesin delil yoktur, bilemiyoruz. Fakat, insanlaræn neden ve nasæl yaratældæklarænæ biliyoruz. Ñöyle ki: Allahü Teala, gökleri ve yeri yarattæktan sonra meleklerden bir bölük yaratmæñtær. Bu arada cin taifesini de yaratmæñtær. Adem (a.s.) insanlaræn babasæ olduåu gibi, Can da cin taifesinin babasædær. Adem (a.s.) topraktan, Can ise ateñten yaratælmæñtær. Rivayete göre Cenab-æ Hak, melekleri göklerde, cinleri de yeryüzünde iskân etmiñtir, yerleñtirmiñtir. Cinler rahat durmadælar; birbirlerini çekemez oldular. Aralarænda kavgalar, gürültüler koptu. Katil ve cinayetler oldu. Bunlaræ terbiye etmek, cezalandærmak gerekiyordu. Bunun üzerine Cenab-æ Hakk, gökten melekler gönderdi. Meleklerin bañænda da Æblis bulunuyordu. Azgænlañan cinleri cezalandærdælar, onlaræ saåa-sola sürdüler. Allah Æblis e yeryüzünün saltanatænæ da verdi. Gökyüzünün saltanatænæ da vermiñti. Cennetin 14

15 idaresi de Æblis te idi. Æblis aynæ zamanda meleklerin bañkanæ ve ilimce de onlardan ileri idi. Æbadetini bazen yeryüzünde, bazen de gökyüzünde bazen de cennette yapardæ. Ayak bastæåæ yer yoktur ki, orada Allah a secde etmemiñ olsun!.. Æñte bütün bunlar kendisinde kibir ve gurur meydana getirdi, kendisini beåendi, böbürlendi ve kabardæ. Ve ñöyle dedi: Ben ne kadar üstün ve ne kadar ñerefli bir varlæåæm ki, bütün bu yüksek makam ve mevkiler bana verilmiñtir. Ben bütün meleklerden de üstünüm!.. Ælahî adalet yerini buldu, elinden her ñey alændæ, kibir ve gururunun cezasænæ buldu. Çünkü Cenab-æ Hakk, kendisini beåenenleri kolay kolay affetmez. Bir kuluna verdiåi nimeti, o kul kendisine, kendi üstünlüåüne mal ederse, Allah, o nimeti onun elinden alær ve üzerinde bulunduåu halini deåiñtirir. Allah æn adeti böyledir. Kur an - æ Kerim de Cenab-æ Hakk bu adetini ilan etmekte ve ñöyle buyurmaktadær: Bir millet, üzerinde bulunduklaræ hali deåiñtirmedikçe (niyetlerini bozup kendileri bozulmadækça) Allah, onlaræn halini deåiñtirmez (verdiåini ellerinden almaz). (Enfal, 53) Bir hadis-i ñerif de mealen ñöyledir: Allah için alçak gönüllü olanlaræ Allah, derece derece yüceltir, yükseklerin yükseåine çækarær. Kibirlenenleri de derece derece indirir, tâ esfel-i safiline kadar alçaltær. (Æbn-i Mace, Ez-Zühd) Allah æn adaleti Æblis i affetmedi. Artæk rütbesini sökme, bañkanlæk koltuåundan düñürme, kibir ve gururunun cezasænæ verme zamanæ gelmiñti. Æñte bu zamanda Cenab-æ Hakk, Æblis e ve beraberindeki meleklere hitaben ñöyle buyurdu: Ben yeryüzünde bir halife yaratacaåæm! (O sizin yerinize geçecek, benim halifem olacak, benim adæma icraatta bulunacak, dünya iñlerini yürütecek). Æblis ve mahiyeti buna ñu karñælæåæ verdiler: Ya Rabb i nasæl olur? Fesat çækaranlar, kan dökenler halifeliåe lâyæk mædær? Böylelerini halife mi tayin edeceksin?!. Biz ise Seni tesbih ediyor, Seni takdis ediyoruz! Bunun üzerine Allahü Teala ñu cevabæ verdi: Sizin bilmediåiniz hikmet ve maslahatæ ben bilirim! 15

16 Sonra her ñeye kadir olan ve herñeyi hakkæyla bilen Yüce Allah, ilk insan Hz. Adem i ruhiyle, bedeniyle yarattæ. Bedenini topraktan, topraåæn geçirdiåi safhalardan yarattæ ve mahiyetini bilemediåimiz ruh denen unsuru da Adem in bedenine üfleyerek ayaåa kaldærdæ ve harekete geçirdi. Bu suretle ilk insan yaratælmæñ, halife tayin edilmiñ oldu. Artæk herkesin, onun halifeliåini, büyüklüåünü tanæmasæ, kabul etmesi, hürmet ve tâzimde bulunmasæ zamanæ gelmiñti. Yüce Allah, Æblis de içlerinde bulunmak üzere, meleklere ñöyle bir emir verdi: Adem e secde edin!, yani onun halifeliåini, onun büyüklüåünü tanæyæn. O, sizin de büyüåünüzdür, efendinizdir. O, sizden daha âlimdir, sizin bilemediåinizi o bilir. Meleklerin hepsi, yüce Allah æn bu yüce emrine uyarak secdeye vardælar. Adem (a.s.) æn halifeliåini kabul ve tasdik ettiler, O na lazæm gelen saygæyæ gösterdiler. Fakat Æblis bir türlü yanañmadæ, gurur ve kibirini yenemedi. Herkes secdeye giderken o, dimdik ayakta kaldæ. Ñeytanlæåænæ gösterdi ve ñeytanlañtæ. Varlæk âleminde yüce Allah æn yüce emrine karñæ ilk isyan bayraåænæ çekti ve kâfirlerden oldu. Hem de kendisine, Niye böyle yaptæn? diye sorulduåunda cevaben: Ya Rabb! Nasæl olur bu?!. Ben Adem den hayærlæyæm, ondan üstünüm. Zira Sen beni ateñten, onu çamurdan yarattæn! diyerek yanældæ ve cehlini ortaya koydu. Bunun üzerine Cenab-æ Hakk, hem kel hem de fodul olan Æblis i lanetledi ve cennetten kovdu. Hz. Adem (a.s.) artæk Hilâfet tahtæna oturmuñ, Hilâfet tacænæ giymiñti. Her gittiåi yerde tanænæyor, her ñey tarafændan selamlanæyordu. Fakat bir ñeyi eksikti. Eksik olan da bir hayat arkadañæ idi. Kendi cinsinden kendisine bir eñ lazæmdæ. Onunla ünsiyet edecek, onunla yalnæzlæåænæ giderecekti. Buna cidden ihtiyaç vardæ. Æñte bu ihtiyaca binaen Havva validemiz yaratældæ. Hem de Adem babamæzæn sol kaburga kemiåinden. Adem (a.s.), uyku ile uyanæklæk arasænda bir ruh haleti içinde idi ki, bu yaratælæñæ hissetmedi bile. Uyanænca, yanæbañænda Havva validemizi görür. Ona, Sen kimsin? diye sorar. Havva cevap verir: Ben senin hanæmænæm! Allah beni sana arkadañ, sana eñ olmak üzere yarattæ. Ben 16

17 senin yalnæzlæåænæ gidereceåim, sen de benim yalnæzlæåæmæ gidereceksin, bir arada yañayacaåæz! dedi. Bundan sonra Cenab-æ Hakk, Hz. Adem (a.s.) a ñöyle buyurdu: Sen de hanæmæn da cennette oturunuz! Cennetin her meyvesinden istediåiniz kadar yiyiniz. Fakat ñu aåaca yaklañmayænæz! Sonra zalimlerden olursunuz, kendinize yazæk edersiniz. Æblis, Adem ile Havva næn cennetteki mevkilerini, nimetlerini görünce, hisleri kabardæ, onlaræ çekemedi, bañlaræna çorap örmeyi düñündü ve onlaræ cennetten attærmanæn çarelerini aradæ. Hile yollaræna bañvurdu. Cennetin kapæsæna yaklañarak Adem ile Havva ya seslendi ve dedi ki, Rabb iniz sizi o aåaçtan yemenizden niçin men etti biliyor musunuz? Çünkü siz o aåacæn meyvesinden yerseniz, melekleñeceksiniz veya cennette temelli kalæp çækmayacaksænæz. Zira bu aåaç hayat aåacædær. Bundan yiyen cennette ebedî kalær. Allah ise sizin cennette ebedî kalmanæzæ istemiyor... Adem (a.s.), ñeytanæn bu sözüne kulak asmadæ ve inanmadæ. Sonra ñeytan, kendisinin doåru söylediåine yemin-kasem etti ve kendileri için öåüt ve nasihat eylediåini söyledi. Bunun üzerine Havva validemiz ile Adem babamæz -yalan yere yemin olmazdiyerek o yasak aåacæn meyvesiden yediler. Ñeytan, bu suretle onlaræn ayaåænæ kaydærdæ, cennet ve nimetlerinden uzaklañmalaræna sebep oldu. Hatta üzerlerindeki cennet elbiseleri bile soyuldu ve Allah æn emriyle her ikisi de yeryüzüne indirildi. Rivayete göre, Adem Hindistan a, Havva da Cidde ye indirildi. Sonra bunlar hatalarændan dolayæ, tevbe ve istiåfarda bulundular, aålayæp gözyañæ döktüler. Zaman sonra Cenab-æ Hakk, onlaræn tevbe ve dualarænæ kabul ederek -rivayete göre- onlaræ Arafat daåænda birleñtirdi. Æñte bu ñekilde ilk kadæn olan Havva validemiz, dünya hayatæna gelmiñ oldu. Kadænlæåæn tarihi onunla bañladæ. Adem ile Havva næn birleñmesinden bir çok erkek ve kæz çocuklar meydana geldi ve yayældæ. 17

18 Cenab-æ Hakk Kur an-æ Kerim de ñöyle buyurur: Ey insanlar! Rabb inizden korkun ve korunun. Çünkü Rabb iniz sizi tek bir candan (Adem den) yarattæ, eñini de ondan halk etti ve ikisinden erkek-kadæn çok insan meydana getirdi ve dünyaya yaydæ. (Nisa, 1) 18

19 KADIN Havva validemizle bañlayan kadænlæk tarihinde o gün bugün milyonlarca kadæn meydana gelmiñtir. Bundan sonra kæyamete kadar da milyonlarca kadæn dünyaya gelecektir. Kadænlar içerisinde deåerli, yararlæ, hürmete layæk, eli öpülecek, melekleñmiñ hanæmlar var olduåu gibi, deåersiz, yararsæz, zararlæ, ñeytanlañan kadænlar da yok deåildir. Deåer ölçüsü dindir; Allah æn kanunudur. Dinin deåerli dediåi, güzel dediåi deåerlidir, güzeldir; deåersiz dediåi, çirkin addeddiåi de deåersiz ve çirkindir. Saålam aklæn, saåduyunun kabul ettiåi de bundan bañkasæ deåildir. Fakat devirden devire, milletten millete kadænæn deåer ve kæymeti deåiñik ñekiller almæñtær. Ñöyle ki: Allah æn gönderdiåi dinden zaman zaman sapan millet ve toplumlar arasænda zaman olmuñ ki, kadæn, yerini kaybetmiñ, hor görülmüñ, insanlæk haklarændan mahrum bærakælmæñtær. Zaman olmuñ ki, kadæna haddinden fazla deåer verilmiñ, hakkændan fazla hak tanænmæñ ve ñæmartælmæñtær. Ve yine zaman olmuñ ki, kadæn, erkeåe eñit sayælmæñ, tahammülünden fazla görev verilmiñtir. Bu suretle onun yaratælæñæna karñæ çækælmæñ ve nihayet huzursuz edilmiñtir. Mesela: Hindistan da: Hindu dininde, Hindu ñeriatænda kadæn hakkænda ñu fikir ileri sürülmüñtür: Veba, ölüm, cehennem, zehir ve yælan kadændan üstündür. Yani kadæn, bunlardan daha kötüdür. Tabii bu çok yanlæñtær. Allah æn (c.c.) gönderdiåi dine, dinî ölçülere asla uymaz ve sæåmaz. 19

20 Tevrat ta: Uydurma olan Tevrat da Hindu dininden geri kalmamæñtær. Tevrat ta ñöyle yazælæ: Hikmet ve aklæ bulmak için, ñerrin nasæl bir cehalet olduåunu, ahmaklæåæn nasæl bir delilik olduåunu bilmek için döndüm dolañtæm, bu arada kadænæ ölümden daha acæ buldum. O kadæn ki, kendisi bir tuzak, kalbi kement, elleri ise kelepçedir. Bin erkek içerisinde iñe yarar bir erkek buldum, fakat bin kadæn içerisinde iñe yarar bir kadæn bulamadæm. Ætalya da: Bir vakitler Roma ñehrinde büyük bir toplantæ yapælær. Bu toplantæda kadæn ele alænær. Kadænæn müzakere ve münakañasæ yapælær. Sonunda ñu karara varælær: Kadænda ruh yoktur, kadæn ruhsuzdur. Ruhsuz olduåu için de ahirette dirilmeyecektir. Kadæn murdardær. Et yememesi, gülmemesi, hatta konuñmamasæ lazæmdær. O, vakitlerini hizmetçilikle geçirecektir. Konuñmamasæ için, kadænæn aåzæna kilit bile vurmuñlardær. Sebep de: Kadæn ñer aletidir. Ænsanlaræ azdærmak için, ñeytan onu kullanær. Kadæn ñeytanæn aletidir... ñeklinde düñünceleridir. Fransa da: Fransa da miladî 586 yælænda yapælan bir toplantæda kadændan bahsedilir. Kadæn insan mædær, deåil midir? diye münakaña yapælær ve nihayet kadænæn insan olduåuna ve fakat erkeåe hizmet etmek üzere yaratælmæñ bulunduåuna karar verilir. Ængiltere de: Ængiltere de ise, Sekizinci Henri nin verdiåi bir kararla kadænlaræn kutsal kitaplaræ okumalaræ yasak edilmiñtir. Keza 1850 senelerinde Ængiltere de çækarælan bir kanunla kadænæn vatandañlæk haklaræna sahip olmadæåæ, ñahsî herhangi bir hukuku bulunmadæåæ, hatta særasænda elbisesine bile sahip çækamæyacaåæ ilan edilmiñti. (Ruhud din-il-æslamî) 20

21 Arap Yaræmadasæna gelince: Cahiliyyet devrinde Arabistan da kadænæn hali daha da periñandæ. Kadæn deåerini kaybetmiñ, ñerefini yitirmiñti. Kadæn zevk âleti kabul ediliyor, eñya gibi pazarlarda satælæyordu. Çok kadænla evlenmenin bir sænæræ yoktu. Kiñi karæsænæ istediåi zaman boñar, istediåi zaman öldürürdü. Hiç bir kimse çækæp da ona, Sen niçin böyle yapæyorsun? Bu, günahtær, haksæzlæktær!.. diyemiyordu. Kæz çocuklarænæn hali daha da feci, çok daha korkunçtu. Bu çocuklar hor görülür, diri diri topraåa gömülürdü. Hz. Ömer (r.a.) gibi akæl ve dirayet sahibi bir insan bile -müslüman olmadan öncegerçeåi göremiyor, bu gibi kötü adetlerin tesiri altænda kalæyordu. Kendi eliyle kæzænæn mezarænæ kazæyor, mâsum yavrusunu diri diri topraåa veriyordu. Mezarænæ kazdæåæ bir særada kæzænæn, Babacæåæm! Yoruldun, terledin, otur da alnænæn terini bir sileyim ñeklindeki sözleri bile Ömer e tesir edemiyor, onun babalæk ñefkatini harekete getiremiyordu. Onu yürekler acæsæ bu hareketinden, melek gibi kæz çocuåunu topraåa gömmekten alækoyamæyordu. Hz. Ömer, müslüman olduktan sonra bu manzarayæ ñöyle anlatærdæ: Æki ñey vardæ ki, bunlardan biri hatæræma geldikçe hayretler eder ve gülerim. Diåerini de hatærladækça üzülür ve aålaræm. Birincisi ñu: Annemiz bize helva piñirirdi. Biz bu helvadan put yapar ve ona tapardæk, ona ibadet ederdik. Acæktæåæmæz zaman onu yerdik. Bu hal ne ñañælacak ñeydi?!. Biraz önce ilâh kabul ettiåimiz, saygæ duyup ibadet ettiåimiz bir ñeyi, biraz sonra midemize indiriverirdik. Bunu neye dayanarak yapardæk, bilemem! Ækincisi: Kæz çocuklarænæ, bu suçsuz yavrularæmæzæ diri diri topraåa gömmemizdi. Bunu nasæl yapardæk, bilemem? Hatæræma geldikçe yüreåim parçalanær!.. Æslam da: Ñimdi hanæm kardeñlerime ñunu söyleyebilirim: Æñte âlem böyle iken, böyle bir âlemde durumunuz periñan iken Æslam dini geliyor, bu dinin büyük Kitab æ Kur an geliyor, Kur an-æ Kerim i tebliåe memur edilen Hz. Muhammed (s.a.v.) geliyor. Kadænæn da insan olduåunu, Allah æn kulu olduåunu, dinî sorumluluk 21

22 tañædæåænæ, erkekler gibi dindar olabileceåini, ibadet yapmasæ lazæm geldiåini, ahirette dirilip hesaba çekileceåini ilan ediyor, dolayæsæyla hak ve hürriyete sahip olduåunu bildiriyor. Hanæmlar! Mübarek dinimizin beyanæna göre, sizler eñya deåilsiniz, hayvan deåilsiniz, ñeytanæn eseri deåilsiniz, erkeklerin köleleri, hademeleri deåilsiniz. Sizler insan türündensiniz ve insansænæz. Ænsan neslinin üremesinde, yayælmasænda, yañamasænda ve devamænda rolü olan iki unsurdan birisiniz. Erkekler baba iseler sizler de annelersiniz. Bu gerçekleri Kur an-æ Kerim ñöyle anlatær: Ey insanlar! Rabb inize karñæ gelmekten sakænænæz. O Rabb ki, sizi bir tek ñahæstan yarattæ. Eñini de o ñahsæn bir parçasændan meydana getirdi. Ækisinin birleñmesinden de sayælaræ çok erkek ve kadænlaræ (dünyaya) yaydæ. (Nisa, 1) Yukaræda da gördüåümüz gibi bazæ milletler sizlere din hürriyeti, vicdan hürriyeti, mülk edinme hürriyeti tanæmazlarken, dinî eserleri okumayæ bile sizlere yasak ederlerken, Æslam dini ne yapmæñ? Erkeklere tanædæåæ vicdan hürriyetini, din hürriyetini sizlere de tanæmæñtær. Onlara hayat hakkæ, mülkiyet hakkæ tanædæåæ gibi sizlere de bunlaræ tanæmæñtær. Erkeklerin, salih ve güzel amel ve ibadetlerinin mükâfat ve sevaplarænæ görebilecekleri ve cennete girebilecekleri gibi, sizlerin de aynæ ñeylere sahip olabileceåinizi, cennete girebileceåinizi de bildirmiñ ve beyan etmiñtir. Kur an-æ Kerim ñöyle anlatær: Æmanlæ erkek ve kadændan kimler güzel amel iñlerse, iñte onlar cennete girecekler ve iñte onlar en ufak haksæzlæåa uåratælmayacaklardær. (Nisa, 124) Yine mübarek dinimize göre; erkekler iman nuruna, Æslam ñerefine erebilecekleri, güzel sæfat ve temiz ahlaka sahip olabilecekleri gibi, aynæ nura sizler de sahip olur, aynæ ñerefe ulañabilirsiniz, temiz ve güzel vasæflarla süslenebilirsiniz, ahlakî fazileti tañæyabilirsiniz. Bakænæz Kur an-æ Kerim her iki tarafæ da aynæ sæfatlarla sæfatlandæræyor, övüyor, aynæ hükme baålæyor ve ñöyle diyor: Müslüman olan erkek ve kadænlar, imanlæ olan erkek ve kadænlar, itaat eden erkek ve kadænlar, doåru sözlü olan erkek ve kadænlar, sabærlæ olan erkek ve kadænlar, gönülden baålanan erkek ve kadænlar, sadaka veren erkek ve kadænlar, oruç tutan erkek ve kadænlar, namuslarænæ koruyan erkek ve kadænlar, 22

23 Allah æ çok anan erkek ve kadænlar var ya, iñte Allah bunlaræn hepsine maåfiret (günahlarænæ baåæñlama) ve büyük ecir (cennet ve cemalini göstermeyi) hazærlamæñtær. (Ahzab, 35) Yine Æslam a göre; erkekler gibi sizler de mesulsünüz, sorumluluk tañæmaktasænæz. Erkeklerin vebal ve sevaplaræ kendilerine ait olduåu gibi, sizlerin de vebal ve sevabænæz kendinize aittir. Bir erkeåin kötülüåünden sizler sorumlu olmayacaåænæz gibi, onlaræn iyilikleri de sizlere fayda vermeyecektir. Kur an-æ Kerim Nuh Peygamber ile Lût Peygamberin kâfir olan karælaræna, kocalarænæn peygamber olmalaræ fayda vermediåini, Firavun un küfrünün de imanlæ olan karæsæna zarar vermediåini örnek göstererek ñöyle anlatær: Allah, inkâr edenlere, Nuh un karæsæ ile Lut un karæsænæ misal gösterir: Onlar kullaræmæzdan iki iyi kulun nikâhænda iken onlara karñæ inkârlarænæ (imansæzlæklarænæ) gizlemiñlerdi. Dolayæsiyle bu iki kadæna gelen (azabæ) kocalarænæn (peygamberliåi) giderememiñti. Ve bu iki kadæna Girenlerle birlikte siz de ateñe girin dendi. (Tahrim, 10) Bu ayet-i celile gösteriyor ki; Bir kimsenin kendisinde iman olmasza, o kimse, ñerefli bir soydan gelse de, peygamberin yakænæ veya karæsæ olsa da bunlar kendisine hiçbir fayda vermez; Onu Allah tan gelen azaptan kurtaramaz, akibet, cehennemin ebedî azabænæ boylar. Allah, imanlælara da Firavun un imanlæ karæsænæ örnek gösterir: O (kadæn), Rabb im! Katændan cennette bana bir ev yap; beni Firavun ve onun iñlediklerinden kurtar; beni zâlim milletten kurtar demiñti. (Tahrim, 11) Æñte bakænæz! Ne büyük ñahsiyet! Ne büyük fazîlet ve ne büyük hanæm!.. Bir hükümdaræn sarayænda bulunuyor. Dünya varlæklarænæn hepsi tamamen, dünyanæn ziynet ve nimetlerinden hiçbirisi eksik deåil. Kendisi de kraliçe; ñânæ var, ñöhreti var, hizmetçileri etrafænda dönüp dolañæyor. Bütün bunlaræn içinde tatlæ ve zevkli bir hayat yañamasæ, eålenceli günler geçirmesi lazæm gelirken ne yapæyor? Bunlaræn hiçbirisine kæymet vermiyor, bel baålamæyor, güvenmiyor. Hepsinin geçici ñeyler olduåunu düñünüyor. Kocasænæn ve etrafænæn küfür ve imansæzlæklarændan dert yanæyor; Allah a yalvaræyor: Æmansæz kocasændan ve onun zalim milletinden kurtulmasæ için dua ediyor. 23

24 Çünkü biliyor ve inanæyor ki, iman ve güzel amel olmadækça saltanatæn da, kraliçe olmanæn da bir faydasæ yoktur. Bunlar gölge ñeylerdir, geçici ñeylerdir. Ænsanæ dünya bedbahtlæåændan, ahiretin ebedî ve sonsuz azabændan kurtaracak ve koruyacak deåildir. Üstelik; kocasænæn, o azælæ kâfirin baskæ ve iñkencelerine uåruyordu. Fakat bütün bunlara raåmen imanændan zerre kaybetmiyor, imanæ uårunda canænæ tehlikeye atæyordu. Allah kendisinden razæ olsun! Aziz dinimiz, söz ve ahid almakta, verilen söz ve ahde itibar ve itimat etmekte erkekle kadæn arasænda bir fark gözetmemiñtir. Dini ve onun vecibelerini kabul edip yapacaklaræna, günahlardan sakænacaklaræna dair, Peygamberimiz, erkeklerden söz ve ahit almæñ olduåu gibi, kadænlardan da söz ve ahit almæñtær. Kur an-æ Kerim bu gerçeåi de ñöyle anlatær: Ey Peygamber! Mü min olan kadænlar, sana gelip de Allah a birñey ortak koñmayacaklaræ, hærsæzlæk yapmayacaklaræ, zinada bulunmayacaklaræ, çocuklarænæ öldürmiyecekleri, elleriyle ayaklaræ arasænda bir bühtanla (iftira ile) gelmiyecekleri ve asla mâruf (ve meñru) herhangi bir hususta âsi olmayacaklaræ üzerine ahit (ve söz) verdiklerinde artæk sen de onlar ile muâhede yap (onlaræn verdikleri sözlerine itimat ederek anlañmada bulun) ve onlar için Allah tan maåfiret dile! Ñüphe yok ki, Allah Gâfurdur, Rahîmdîr. (Mümtehine, 12) Yine yukaræda gördük ki; zaman olmuñ, kadæn, hor görülür, alçak sayælær, günlük iñlere karæñtærælmaz, mühim iñlere yanañtærælmazdæ. Kur an gelince, kadænæ da eñit saymæñ; veli ve vâsi olmada, vekâlet almada, havale vermede, ticaret yapmada selâhiyet tanæmæñ, emri mâruf, nehy-i münkerde (öåüt ve nasihat vermede, ikaz ve irñatta) söz hakkæ vermiñtir. Bu hususu da Kur an-æ Kerim ñöyle anlatær: Æman sahibi olan erkeklerle kadænlara gelince: Bunlaræn bazælaræ bazælarænæn velîleridir. Mâruf olan (güzel olan) ñeylerle emrederler, münkerden (kötü ve çirkin olan ñeylerden) de menederler. Namazæ dosdoåru kælarlar, zekâtæ verirler ve Allah ile O nun Resulü ne itaat ederler. Æñte bunlara elbette Allah merhamet edecek. Ñüphe yok ki, Allah aziz ve hakîmdir. (Tevbe, 71) Bilhassa Arap yaræmadasænda kadæna hayat hakkæ tanænmamæñtæ. Kæz çocuklaræ öldürülür, diri diri topraåa verilirdi. Güzel dinimiz, 24

25 kadæna da, kæz çocuklaræna da hayat hakkæ tanæmæñ, yañamlarænæ güven altæna almæñtær. Kur an-æ Kerim bu babda ñöyle diyordu: Ve fakirlik korkusuyla çocuklarænæzæ öldürmeyiniz. Onlaræn da sizlerin de ræzkænæ veren biziz. Ñüphe yok ki, onlaræ öldürmek büyük bir cinayettir. (Æsra, 31) Yine bir zamanlar kadæna mirastan hak tanænmazken, mübarek dinimiz, kadæna bu hakkæ tanæmæñ, mirasdaki hissesini tayin etmiñ ve ñöyle demiñtir: Ebeveynin ve akrabanæn geride bæraktæklaræ (mirasda) erkeklere bir pay vardær. Anne ve babalarænæn ve akrabalarænæn geride bæraktæklaræ (mirasdan) kadænlara da bir pay vardær. (Nisa, 7) Cahiliyet devri Araplar æ ne yaparlardæ? Kadænlaræ da mal kabul edip, haklarænda ona göre muâmele yaparlardæ. Mesela: Baba öldü mü, oåul gelir, elbisesini babasænæn karæsæ üzerine atar; babasænæn malæna varis olduåu gibi, hanæmæna da varis olurdu. Æsterse kendine nikâh eder, isterse para karñælæåæ bir bañkasæna satardæ. Æslam Dini gelince bu haksæzlæåæ da ortadan kaldærdæ. Buna dair Kur an-æ Kerim ñöyle der: Ey iman edenler! Kadænlara zorla mirasçæ olmanæz size helal olmaz!.. (Nisa, 19) Babalarænæzæn nikâh ettiåi kadænæ kendinize nikâh etmeyin!.. (Nisa, 22) Bir de cahiliyet devri Araplar æ, cariyelerini, gençlerini fuhña, zinaya mecbur eder, bu yolla para kazanærlardæ. Dinimiz bunu da yasaklamæñ ve ñöyle demiñtir:...dünya hayatænæn geçici menfaatænæ elde etmek için, namuslu yañamak isteyen cariyelerinizi fuhña zorlamayæn!.. (Nur, 33) Æñte bütün bunlar gösteriyor ki, Allah a kul, Peygamber e ümmet olmak üzere yaratælan kadæn, zaman olmuñ ki, hak ve deåerini kaybetmiñ, haksæzlæåa uåramæñtær; zaman olmuñ ki, kendisine hakkændan fazla hak tanænmæñ, haddinden fazla deåer verilmiñ ve ñæmartælmæñtær. Bir cümle ile: Hak dinden uzaklañan insanoålu, kadæn hakkænda ya çok ileri gitmiñ veya çok geri kalmæñtær. Bereket versin ki, hak din ve hak dinin son Kitab æ Kur an-æ Kerim, kadænæn imdadæna yetiñmiñ, onun layæk olduåu mevkiini târif etmiñ, 25

26 hak ve selahiyetini tayin etmiñ, rütbesini göstermiñtir. Bundan böyle müslüman olan bir kadæn, Æslam topluluåu içinde, artæk ne hor görülüp haksæzlæåa uårayacak, ne de haddini añæp ñæmaracaktær. Allah a kul, Peygamber e ümmet olarak ñerefli mevkiini alacak, çocuk yetiñtirmede ve onlaræ terbiyede vazifesini devam ettirecektir. Ve nihayet bu suretle o, hem dünyasænæ mamûr etmiñ olacak, hem de ahirette Allah æn cennet ve cemalini kazanmæñ bulunacaktær. 26

27 MEÑHUR KADINLAR Ñimdiye kadar, milletlerin ve devirlerin kadænlar hakkændaki deåer ölçülerini gördük. Dinden, dinî hayattan uzak kalan millet ve cemiyetlerde kadæn mevkiini yitirmiñ, deåerini kaybetmiñ, hali çok periñandæ. Hazret-i Adem le bañlayan ve bütün peygamberler tarafændan anlatælan hak din, onlaræn imdadæna yetiñmiñ, en son olarak da Kur an-æ Kerim gelerek kadæna layæk olduåu çok ñerefli mevkii vermiñ ve, Cennet annelerin ayaklaræ altændadær! diyerek onun bu ñerefini dünyaya ilan etmiñtir. Bu hususu da söylemiñtik. Bundan sonra, ilim ve irfanlaræyle, ahlak ve faziletleriyle meñhur olan, örnek olan hanæmlaræn binlercesinden sadece bir kaçænæ göreceåiz: 1 - Sâre Hanæm: Sâre, Hz. Æbrahim in hanæmædær. Æshâk Peygamber in de annesidir. Doksan yañænda iken oåluna gebe kalmæñtær. Kur an-æ Kerim de kendisinden bahsedilir. Ñöyle ki: Lût Peygamber in kavmi, pek azæ müstesna, imana gelmemiñti. Üstelik çok çirkin hareket ederlerdi, kadænlaræ bærakæp erkeklerle düñüp kalkarlardæ. Dolayæsæyla azabæ hak etmiñlerdi. Cenab-æ Hakk, onlaræ helak etmek, memleketlerini alt-üst edip onlaræ yerin dibine geçirmek için Cebrail in bañkanlæåænda bir kaç melek gönderdi. Bunlar ilk önce Hz. Æbrahim e uåradælar. Zaten misafirperver olan Hz. Æbrahim, genç delikanlæ ñeklinde gelen bu misafirlere çok alâka gösterdi, iltifatta bulundu. Hemen eve koñup gayet semiz bir dana keserek kebap halinde bunlara takdim etti ve önlerine koydu. Buyurun! Yemez misiniz?!. dedi. Fakat hiçbiri buna el uzatmadæ. Bunun üzerine Æbrahim in içine korku düñtü, bunlardan iñkillendi. Belki de onlaræn melek olduklarænæ 27

28 sezerek, azap için gelmiñ olma ihtimalini düñünerek korktu. Hz. Æbrahim in bu halini gören melekler: - Ya Æbrahim, korkma! Sana müjde getirdik, bir oålun doåacak, hem de âlim ve halîm olacak, dediler. Perde arkasænda bulunan ve bu müjdeyi duyan Sâre Hanæm, kendini tutamæyarak gülüverdi, elini yüzüne çarptæ ve Bu, ne acayip ñey? Nasæl olur? Ben doksan yañænda ihtiyar kæsær bir kadænæm! Böyle olan bir kadæn nasæl olur da çocuk doåurur?!. Æñte kocam! O da ihtiyar olmuñ!.. dedi. Melekler: - Evet, öyle ama! Bu, Allah æn emri! Sen Allah æn emrinden hayret mi ediyorsun? Allah æn rahmet ve bereketleri üzerinize olsun, dediler. Evet, hanæmlar! Her ñey Allah æn elindedir. Dilerse çok ihtiyar bir kadændan da çocuk meydana getirir. Bunda hayret edilecek veya uzak görülecek bir taraf yoktur. Öyle olmuñ; doksan yañændaki anne ile daha yañlæ olan babadan Æshak adændaki çocuk doåmuñ ve peygamber olmuñtur. Hikmet ve ibret dolu olmasæ dolayæsiyle bu meseleye Kur an-æ Kerim in bilhassa Hûd ve Vezzariyat surelerinde yer verilmiñtir. 2 - Hacer Hanæm: Hacer de Hz. Æbrahim in hanæmædær. Sâre, kendisinin çocuåu olmadæåæ için, kocasæ Hz. Æbrahim in Hacer le evlenmesine müsaade etmiñti. Hacer, Æsmail adændaki çocuåu doåurunca, Sâre, Hacer i ve oålunu bir nevi kæskanmaya bañladæ. Bunun üzerine, Allah æn da emriyle, Hz. Æbrahim, Hacer le oålu Æsmail i alarak Mekke vadisine götürür. O zaman orada ñehir falan yok tabii. Baåbahçe yok, ot-ekin yok, su da yok... Hz. Æbrahim, hanæmæ Hacer le oålu Æsmail i iñte böyle bir çöle bærakær ve geri döner. Arkasændan Hacer ona: Bizi burada bærakæp nereye gidiyorsun?.. diye tekrar tekrar baåærær ise de Hz. Æbrahim cevap vermez, yoluna devam eder. Hacer tekrar Æbrahim e baåærarak: Yoksa bu, Allah æn bir emri mi? Allah mæ böyle emretti?.. der. Bunun üzerine Hz. Æbrahim, arkasæna dönerek: Evet, Allah æn emridir! diye cevap verir. Bunu duyan Hacer: 28

29 Öyle ise mesele yok, endiñe yok. Bizim burada kalmamæza emir buyuran Allah æmæz elbetteki bizi burada unutmayacaktær. Ræzkæmæza da kefildir. Biz buna inanmæñæzdær!.. der ve çocuåunun yanæna döner. Hacer çocuåunun yanænda kaladursun, biz Hz. Æbrahim i takip edelim: Hz. Æbrahim, hem gidiyor hem de arkada bæraktæklaræ için dua ediyordu. Duasænda Rabb isine ñöyle yalvaræyordu: Rabb im! Bu beldeyi güvenli kæl, beni ve oåullaræmæ putlara kul olmaktan uzak tut. Rabb im! Bu putlar insanlardan çoklarænæ saptærdæ. Bana uyan benden, bana karñæ gelen kimseyi de sana terk ederim. Sen baåæñlarsæn, merhamet edersin. Rabb im! Ben, çocuklaræmdan kimini, namaz kælabilmeleri için senin kutsal evinin yanænda, çorak bir vadide yerleñtirdim. Ænsanlaræn gönüllerini onlara meylettir, ñükretmeleri için, onlaræ çeñitli ürünlerle ræzæklandær... (Æbrahim, 35-37) Hacer ne yaptæ? Rivayete göre Hacer, beraberlerindeki su bitince çaresiz kaldæ. Ne yapacaåænæ ñañærdæ. Su aramaya koyuldu. Ama nerede su bulacak? Safa tepesi üzerine çæktæ, etrafa göz attæ, fakat su emaresi göremedi. Merve tepesine koñtu, yine su göremedi. Derenin iki kenaræ üzerindeki bu iki tepe arasænda su bulma veya suyun bulunduåu yeri görme maksadiyle yedi tur yaptæ. Bir taraftan da, kurt-kuñ kapar diye daha süt emme çaåænda olan minicik yavrusunun hayatændan korkuyordu. Bunun için saåa sola giderken hep koñarak gidiyordu. Bütün ümitleri boña çæktæ. Büyük bir üzüntü ile biricik yavrusunun yanæna geldi. Bir de ne görsün: Çocuåunun ayaklaræ önünde su çækmaya bañlamæñ! Su gözüküyor!.. Bunu gören anne büyük bir sevinçle, göl olsun diye çar çabuk, suyun önünü kesiverdi, gitmesine mani oldu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurur ki: Allah, Hacer e rahmet etsin, acele etti, suyun önünü hemen kesiverdi. Böyle yapmasa idi, su akæp gidecek, akar su olacaktæ!.. (Tefsir-i Kebir, Æbrahim Suresi) Hacælaræn, Safa ile Merve tepeleri arasænda gidip gelmeleri ve bu arada koñmalaræ, bu tarihî hadisenin ibret verici hatærasæ olsa gerek. 29

30 Æñte, bir mucize olarak çækan bu su, Zemzem suyudur. Sonralaræ kuyu halinde devam eden ve yüzbinlerce hacænæn su ihtiyacænæ karñælayan ve yine de bitip tükenmeyen Zemzem kuyusunun tarihi böyle bañlamæñtær. Etraftan gelip geçen kervanlar, artæk, bu su sayesinde, burada konup göçüyorlar. Bir kæsæm insanlar (Cürhümlüler) de burada yerleñip kalæyor ve anne ile çocuåuna komñu oluyorlar. Zamanla burasæ daha da ñenleniyor. Æsmail de büyüyor, kendisine komñu olan kabileden kæz alarak onlara damat oluyor. Æñte, Hz. Æbrahim in soyu ile Cürhümlü soyunun birleñmesinden Arap milleti, bu milletten Kureyñ kabilesi, bu kabileden de sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) meydana gelmiñ oluyor. Ñurasæ muhakkaktær ki: Yaratanæna saålam bir iman ve sarsælmaz bir tevekkülle baålanan ve her halde O nun emrine uyan bir insanæ, Yaratanæ hiç unutur mu? Unutmaz! Nitekim Hacer i unutmamæñtær. Hiç ummadæåæ yerden su çækartmæñ, ræzæklarænæ vermiñ, onlaræ gelip geçenlere sevdirmiñ ve saydærmæñ ve nihayet onlaræ hiçbir zaman darda bærakmamæñtær. Üstelik, onlaræn soy ve sopunu çoåaltmæñ, iki cihan serveri Hz. Muhammed in de Æsmail Aleyhisselam æn neslinden gelme ñerefini bu aileye nasip etmiñtir. 3- Asiye Hanæm: Asiye Hanæm Firavun un karæsædær. Asiye Hanæm, gerek Kur an-æ Kerim, gerekse Peygamberimiz in sözlerinde yer almaktadær. Kocasæ Firavun, tanrælæk iddiasænda bulunmuñ, Asiye ise, Allah æn birliåine, Hz. Musa næn peygamberliåine inanmæñ, imanæ yüzünden kocasæ zalim Firavun dan türlü iñkenceler çekmiñ ve nihayet bu yolda ölmüñtür. Asiye Hatun un hikâyesi ñöyle bañlamæñtæ: Görülen bir rüya üzerine Firavun a ñöyle denmiñti: Æsrailoåullaræ ndan bir çocuk doåacak, senin devlet ve saltanatænæ yækacaktær!.. Bu haberi alan Firavun, Æsrail soyundan doåan erkek çocuklaræ öldürtmeye bañlar. Her tarafa cellatlar gönderir. Cellatlaræn ev ev dolañarak ele geçirdikleri çocuklaræ öldürdükleri bir særada, Hz. Musa yæ annesi doåurmuñtu. Bir müddet gizlice onu emzirdikten 30

31 sonra, su geçmez bir sandæåa koyarak Nil nehrine atar. Nil nehri sandæåæ götürüp Firavun un sarayænæn kenaræna dayar. Asiye Hatun, bunu görür ve getirir. Sandæåæ açtærdæåænda ne görsün: Nur yüzlü bir bebek! Görünce onu sever ve baåræna basar. Ve, Aman! Bunu öldürmeyiniz! Büyür de belki iñimize yarar. Yahut bunu kendimize evlat ediniriz!.. der. Çocuåu emzirmek için birçok süt annesi getirtilir ise de çocuk hiçbirinin memesini tutmaz. Çocuåun annesi çocuåunu suya bæraktæktan sonra, -anne ciåeri durur mu?- arkasændan hemñiresini gözcü olarak göndermiñti. Oålunun saraya alændæåænæ ve bir süt annesi arandæåænæ öårenince kendini süt annesi olarak tavsiye ettirdi. Asiye Hatun, derhal Musa næn annesini getirtir, Musa ya süt annesi yapar. Æñte, bu ñekilde Hz. Musa, Firavun un sarayænda annesi tarafændan emzirilir ve büyütülür. Ama ne Firavun ne de sarayda oturanlardan hiç biri, bunun farkænda deåildir. Rivayete göre; Hz. Musa, sarayda büyüdüåü bir særada, bir gün eline aldæåæ bir çubuåu Firavun un bañæna indirmiñ ve bañænæ yarmæñtæ. Buna fena halde kæzan Firavun, çocuåu öldürmek istemiñti. Asiye Hanæm derhal müdahale etmiñ, önüne geçmiñ ve kocasæna: Ey hükümdar! Kusura bakma! Bu, bir çocuktur, aklæ ermiyor!.. demiñti. Bunun üzerine çocuk imtihana çekilir, önüne bir cevher parçasiyle bir de ateñ parçasæ konur. Çocuk, -Cebrail in manevî sevkiyleateñ parçasænæ almæñ ve aåzæna götürmüñtü. Yapælan bu denemede Musa næn çocuk olduåu, aklænæn henüz ermediåi görülmüñ ise de aåzæna götürdüåü ateñ dilini biraz yakmæñtæ. Æñte Hz. Musa næn dilindeki pepelik, dilinin biraz yanmasæ sonucu olsa gerek. Kur an-æ Kerim bu ibret verici hikâyeyi ñöyle anlatær: Ya Musa, vakta ki, annene bildirilmesi gerekeni bildirmiñtik. Ñöyle ki; çocuåu bir sandæk içine koy da denize (Nil nehrine) at ve sakæn endiñe etme! Deniz onu sahile atsæn da benim de onun da düñmanæ olan biri alæversin (sudan çækartæp yanænda beslesin). Hem sana, Ya Musa! Tarafændan bir muhabbet bæraktæm ki (herkes seni seviyordu). Hem benim nezâretimde büyüdün. 31

32 Ey Musa! Bir vakit ki, senin hemñiren Firavun un sarayæna gidip ñöyle demiñti: Bu çocuåa bakabilecek bir süt annesi bulayæm mæ? (Onlar da evet, demiñlerdi.) Ya Musa! Seni, artæk annene kavuñturduk ki, gözü aydæn olsun da üzülmesin. (Taha, 38-39) Hanæm kardeñlerim! Allahü Azimüññan her ñeye kadirdir. Æsterse saltanatænæ yækacaåæ, kendisini helak edeceåi bir kimseye bir çocuåu büyüttürür ve yækæmænæ o çocuåun eline verir. Gerçekten öyle olmuñtur. Hz. Musa büyür, Peygamber olur, Firavun u ve kavmini imana çaåærær. Deliller, mucizeler gösterir... Fakat Firavun ve adamlaræ inanmazlar, imansæzlæklarænda æsrar ederler. Üstelik, Hz. Musa yæ ve ona iman edenleri kælæçtan geçirmek isterler ve bunun için harekete geçip yola çækarlar. Hz. Musa ve beraberindekilerin önüne çækan deniz yarælær ve yol verir. Hz. Musa ve maiyyeti karñæ taraftaki karaya çæktæklaræ, Firavun ve beraberindekiler de tam denizin dibine girdikleri bir særada deniz kapanær ve hepsi boåulur gider. Fakat, Asiye Hanæm, Firavun gibi küfürde diretmedi; Hz. Musa næn mucizelerini görünce ona inandæ ve iman etti. Firavun gibi azælæ bir kâfirin nikâhæ altænda olmakla beraber onun kâfirliåine katælmadæ. Onun tanrælæk iddiasænæ reddetti. Kocasænæn krallæåæna, sarayæn debdebesine aldanæp imandan vazgeçmedi, hak yoldan ayrælmadæ ve Firavun un bütün korkunç iñkencelerine raåmen imanændan zerre kadar taviz vermedi. Nihayet bu iñkenceler altænda Allah a dua ede ede can verdi ve ñehid oldu. Kæyamet gününde mahñer kurulup hesap bañladæåæ zaman, kulluk vazifesini yapmamæñ olan bir kadæn, namazænæ kælmamæñ bir kadæn, namahreme görünmekten sakænmamæñ, erkeklere karñæ açælmæñ, saçælmæñ bir kadæn, özür beyan ederek kendisini azaptan kurtarmak için kocasænæ ileri sürecek, suçu kocasæna yüklemek isteyecek ve ñöyle diyecektir: Ya Rabb i! Ne yapalæm; ben bir kadænæm, bir erkeåin nikâhæ altænda idim. Kulluk vazifelerimi yapmama o mani oldu, namazæ o bana terkettirdi, bañæmæ, saçæmæ o açtærdæ, dans evleri gibi günah yerlerine o götürdü... diyecek, ama yine de kendisini sorumluluktan kurtaramæyacak, ileri sürdüåü özür kabul edilmiyecektir. Çünkü Asiye Hanæm ona örnek gösterilecek ve denecek ki: 32

33 Senin kocan mæ daha zalim, daha gaddardæ, yoksa Asiye nin kocasæ Firavun mu? Senin içinde bulunduåun ñartlar mæ daha aåærdæ yoksa Asiye nin içinde bulunduåu ñartlar mæ?.. Elbette Firavun daha zalim, daha gaddardæ; Asiye nin içinde bulunduåu ñartlar daha aåærdæ, deåil mi? Çünkü Firavun un astæåæ astæk, kestiåi kestik idi. Kimse ondan hesap soramazdæ... Æñte bütün bunlara raåmen, Asiye, Firavun a karñæ çæktæ, onu dinlemedi, onun servet ve saltanatæna aldanmadæ, onun küfür ve günahæna katælmadæ. Allah a olan imanænæ korudu, kulluk vazifesini yaptæ, kocasæna deåil, Allah a ve Peygamber e itaat etti. Fakat bu yolda nice zulüm ve hakaretlere, nice eziyet ve iñkencelere uåradæ ve nihayet bu uåurda canænæ verdi, dinini vermedi. Sen ne yaptæn, söyle bakalæm; Kocana karñæ ses çækarmadæn, Allah a deåil, kocana itaat ettin; Allah a deåil, ñeytana uyan kocanæn ræzasænæ aradæn. Binaenaleyh, sen de kocan da suç ve günahta ortaksænæz, azabænæ çekeceksiniz. Æleri sürdüåün özür makul ve muteber deåildir!.." Æñte Cenab-æ Hakk æn Kur an-æ Kerim de medhettiåi, örnek bir kadæn olarak gösterdiåi hanæmlardan birisi de budur; Asiye Hatun dur. Kur an-æ Kerim ñöyle der: Allah, iman etmiñ olanlara Firavun un karæsæ (Asiye yi) örnek olarak gösterdi. (Hükümdar olan kâfirin nikâhæ altænda bulunmasæna raåmen, kalbinde imanæn nuru parlamæñ, kocasænæn tanrælæk iddiasænæ kabul etmemiñti). O vakit ki: (O saygædeåer hanæm, Cenab-æ Hakk a yalvaræp ñöyle) demiñti: Ya Rabb i! Benim için katænda (imanlæ kullaræna nasip edeceåin) cennette bir ev yap ve beni Firavun ve onun (kötü) amelinden kurtar ve beni zalim milletten halas et. (Tahrim, 11) Evet, Cenab-æ Hakk onun duasænæ kabul etmiñ, dileåini yerine getirmiñtir. Onu taktir ederek, onu överek ve onu örnek göstererek, Kur an gibi bir kitapta zikretmiñ, ondan söz etmiñtir. Allah, elbette böyle dua edenlerin dualarænæ kabul eder, onlara layæk olduklaræ makam ve mevkileri verir. Onlaræ dillere destan eder. Bütün mesele Allah æ tanæmak, O nun emrine yapæñmak, O nun himayesine sæåænmak ve O na canæ gönülden dua ve niyazda bulunmaktær. Böyle olursa artæk her ñey tamamdær. 33

34 4 - Zeliha Hanæm: Kur an-æ Kerim de hayat hikâyeleri yer alan kadænlardan biri de Zeliha Hatun dur. Zeliha, Mæsær Devlet adamlarændan Maliye Bakanæ næn hanæmæ idi. Zeliha næn hayat hikâyesi Hz. Yusuf la ilgilidir. Hz. Yusuf, Mæsær pazarænda köle diye satælærken Zeliha næn kocasæ onu satæn alær ve evine getirir. Hanæmæna ñöyle der: Hanæm! Biliyorsun, bizim çocuåumuz yoktur. Bu çocuåa iyi bak. Bunun bize faydalæ olacaåænæ umaræm veya kendimize bunu evlat ediniriz... Yusuf, Zeliha næn evinde beslendi ve büyüdü. Yusuf artæk tam bir delikanlæ olmuñtu. Boyu posu yerinde, el ayak birbirine uygun, yüzü son derece güzel, kañ-göz yerinde, gayet yakæñæklæ bir genç!.. Zeliha, Yusuf un bu güzelliåine dayanamadæ, ona añæk oldu. Onu o kadar seviyordu ki, muradæna ermek için çareler aræyor, planlar hazærlæyor, hile yollaræna bañ vuruyordu. Bu gencin kendisine yaklañmasæ için bir gün evin bütün kapælarænæ kilitler, süslenerek Yusuf un karñæsæna geçip oturur ve söze bañlar. Aralarænda ñu konuñma geçer: Zeliha: - Yusuf! Yüzün ne kadar güzel! Yusuf: - Rabb im öyle yapmæñ! Ñükür O na. Zeliha: - Saçlaræn ne kadar güzel! Yusuf: - Hanæm! Güzel olsa ne olacak? Mezara girdiåim zaman saçlaræm çürüyüp dökülecek. Zeliha: - Gözlerin ne de güzel? Yusuf: - Gözlerimle Rabb ime bakaræm. Zeliha: - Yusuf! Gözlerini kaldær da yüzüme bir bak! Yusuf: - Ahirette gözlerimin kör olmasændan korkaræm. Zeliha: - Yusuf! Ben sana yaklañtækça sen uzaklañæyorsun! Yusuf: - Ben Rabb ime yaklañmak isityorum. Zeliha: - Yusuf! Gel de yorganæmæn altæna gir! Yusuf: - Yorgan beni Rabb imden gizleyemez. Zeliha: - Yusuf! Gel de elini göåsüme koy! Yusuf: - Bañkasænæn topraåænæ iñlersem vücudumun yanmasæna sabredemem. Zeliha: - Bahçe su istiyor. Onu sula! Yusuf: - Bahçenin sahibi var. Sulama onun hakkædær. Zeliha: - Ateñ alevlendi. Onu söndür! Yusuf: - Korkaræm, ateñ beni yakar. 34

35 Zeliha: - Yusuf! Seni cellatlara teslim ederim! Yusuf: - Kardeñlerim de öyle yaptæ. Yusuf un bu hikmet dolu ve ibretâmiz cevaplaræ kadæna tesir etmez, onu arzusundan vazgeçirmez, fikrinde æsrar eder ve nihayet fikrini açæklar; Yusuf a hitaben: - Haydi, gelsene! Daha ne duruyorsun? Her ñeyim sana teslim; koñ gel de kendini eålendir, zevk al... Kadænæn maksadænæ anlayan Yusuf: - Senin bu teklifinden Allah a sæåænæræm. Öyle ahlaka sæåmayan, terbiye ve nezakete uymayan fiil ve hareketlerden korumasæ için Rabb æma yalvaræræm. Ve ben, nasæl olur da böyle bir harekette bulunabilirim? Beni satæn alan kocan, benim efendimdir. Bana iyilik etmiñtir, bana güzel bir mevki vermiñtir. Artæk, ben onun namusuna nasæl ihanet edebilirim? Bunu yapmak bir zulümdür. Zalimler ise iflah olamazlar... Bu arada Zeliha, kalktæ ve orada bulunan, putun üzerini bir örtü ile örttü. Sebebini soran Yusuf a ñöyle dedi: - Biz burada uygunsuz bir harekette bulunacaåæz, putumdan utanæyorum. Hiç olmazsa o, bizim bu halimizi görmesin... Buna karñæ Yusuf ñöyle konuñtu: Hanæm! Sen görmez, iñitmez ve anlamaz olan putundan utanæyorsun, haya ediyorsun da ben; her ñeyi gören, her ñeyi bilen ve kendisine gizli kapaklæ hiçbir ñey bulunmayan Rabb æmdan utanmam mæ? O ndan haya etmem mi? Fakat, bütün bunlar, Yusuf un bu nasihatvâri sözleri Zeliha ya asla kâr etmiyordu. Añkæ galip gelmiñ, nefsanî duygularæ kabarmæñtæ. Ne pahasæna olursa olsun muradæna ermek istiyordu. Artæk, daha vakit geçirmeden Yusuf a doåru yaklañæyordu... Æñin ciddileñtiåini gören, kaçmadan bañka çare olmadæåænæ anlayan Yusuf, kapæya doåru kaçæverdi. Arkasændan kadæn koñtu. Durdurmak için arkadan Yusuf un gömleåine sarældæ ise de gömlek arkadan yærtælæverdi. Ve nihayet kapæ önünde evin sahibi Aziz i gördüler. Zeliha kocasænæ görünce; kendi kötülüåünü ört-bas etmek için kabahatæ Yusuf a isnat etmek istedi ve ñöyle dedi: Æñte bak; gözünle gör: Senin ailene kötülük dileyene, hiyanet edip namusuna tecavüze yeltenene... Bunun cezasæ nedir? Cezasæ, zindana atmak veya ñiddetle dövmektir. Artæk buna böyle bir ceza 35

36 vermek lazæmdær!.. Bu arada bir noktaya iñaret edelim: Kadæn ne yapæyor? Yusuf a verilecek cezayæ bir taraftan soruyor, bir taraftan da cezasænæn ñeklini kendisi söylüyor ve yol gösteriyor. Çünkü Zeliha Hatun, Yusuf u çok seviyordu. Onun ayaåæna diken bile batmasæna razæ deåidi. Gel gelelim: Kocasændan da korkuyordu. Kabahati Yusuf a yükledi. Fakat kocasænæn Yusuf u öldürmesinden de korkuyordu. Æñte bunun için hapse atælmasæna veya dövülmesine razæ oldu. Bu sebeple kocasæna o ñekilde konuñtu. Zeliha, kocasænæ görünce, kabahatæ Yusuf a yükleyip altændan çækmak istemesine karñælæk, Yusuf da, hemen kendini haklæ olarak, müdafaa etti ve ñöyle dedi: Hayær, hayær! Ben asla tecavüz etmek istemedim. O benden böyle bir harekette bulunmamæ istedi. Ben ise bundan kaçændæm ve kaçtæm. Böyle bir günahæ iñlemek istemedim... Böylece iki taraf birbirini suçlaya dursun, kadænæn yakænlarændan biri, Durun, durun! Ben ñimdi kimin kabahatlæ olduåunu anlaræm! dedi ve ñöyle ilave etti: Eåer, Yusuf un gömleåi ön taraftan yærtælmæñ ise, kadæn doåru söylüyor, Yusuf yalancædær. Ñayet gömlek arkadan yærtælmæñ ise, kadæn yalan söylüyor, Yusuf doårudur!.. Zeliha næn kocasæ, Yusuf un gömleåini yokladæ, gömleåin arkadan yærtælmæñ olduåunu gördü. Bunun üzerine Yusuf un doåruluåuna, karæsænæn yalan söylediåine kanaat getirdi ve hanæmæna dönerek, Bu masum gence bir kötülük kastedilmiñtir. Bu, sizin iñinizdir. Sizin hile ve ñerrinizden bu beridir. Kadæn deåil misiniz! Hileniz pek büyüktür!.. dedi ve Yusuf a dönerek: Sen de bundan, bu hadiseyi ona buna söylemekten, bunu nâs arasænda yaymaktan kaçæn; bunu sakæn kimseye söyleme! Senin doåruluåun anlañælmæñtær!.. dedi ve tekrar karæsæna dönerek: Ey kadæn! Sen de tevbe ve istiåfar et! Yusuf a yalan yere iftira ettin. Kabahatin büyüktür. Hak Teala dan af dile! Muhakkak ki günaha girenlerden oldun... diyerek ona nasihatta bulundu. Bir ñey, iki dudak arasændan çæktæ mæ veya en azændan iki adamdan bir üçüncüye geçti mi artæk onun yayælmamasæna imkân yoktur. Fæsæltæ halinde kulaktan kulaåa duyulur ve yayælær. Yusuf-Zeliha hadisesi de öyle oldu. Her ne kadar bu hadise gizli tutulmak istendi ise de, aynæ zamanda Yusuf da kimseye bunu 36

37 söylemedi ise de bu haber kulaktan kulaåa yayældæ. Mahallenin kadænlaræ Zeliha yæ kænamaya ve bunun dedikodusunu yapmaya bañladælar. Nasæl olur, dediler: Zeliha, bir devlet adamænæn karæsæ olsun da kölesine tenezzül etsin, ona âñæk olsun! Bu hiç olur mu?!. Görülmemiñ ñey! Bir türlü ona bu hareketi yakæñtæramadæk. Yoksa bu kadæn ñañærmæñ mæ?!. gibi laflar edip duruyorlardæ. Zeliha, kadænlaræn kendi hakkændaki dedikodularænæ iñitti. Kendisini mazur göstermek istedi ve bunun için bir plan hazærladæ. Planæ ñöyle hazærlamæñtæ: Mahallenin kadænlaræna davetçi gönderir, evini donatær, oturacaklaræ koltuklaræ yerleñtirir. Çeñitli yemeklerle, renga-renk meyvelerle sofrayæ süsler, misafir kadænlaræ sofranæn bañæna oturtur ve her birinin eline bir bæçak verir. Sayælaræ otuz beñ kadar olan misafir kadænlar, yemek yemeye, meyvelerini bæçaklaræyla doåramaya bañladæklaræ bir særada Yusuf u çaåærær ve kadænlaræn karñæsæna diker. Misafir kadænlar Yusuf u görünce onun güzelliåine hayran olarak yürekleri cæz eder, kendilerinden geçerler, gözleri Yusuf un yüzünde kalær, ne yaptæklarænæ unuturlar, ellerindeki bæçaklarla meyve yerine ellerini, parmaklarænæ keserler. Fakat ne ellerinin acæsænæ duyarlar ne de oralaræn kana boyandæåænæ fark ederler ve ñöyle derler: Bu, bir insan deåil, bu, bir melektir, hem de meleklerin güzeli! Zeliha, iñte tam bu særada kadænlara yüklenir; kendisini kænayan ve dedikodusunu yapan bu kadænlara sitem ederek der ki: Hakkæmda dedikodusununu yaptæåænæz ve, kendisine âñæk olduåumdan dolayæ, beni ayæpladæåænæz iñte bu delikanlædær, bu gençtir. Bunun bu güzelliåini vaktiyle görmüñ olsaydænæz, elbette bana hak verecektiniz. Siz, daha bir defa görmeåe tahammül edemediniz, kendinizden geçtiniz, bæçaklarla ellerinizi doåradænæz da haberiniz olmadæ, acæsænæ bile duymadænæz. Yemin ederim ki, ben ondan muradæmæ istedim ama o kaçtæ, günaha girmek istemedi. Æsteåimi yerine getirmezse elbette zindana atælacaktær... Bu manzara karñæsænda misafir kadænlar, Zeliha yæ mâzur gördüler, ona hak verdiler. Yusuf a da, Zeliha næn teklifini kabul etmesini, tavsiye ettiler... Yusuf, hiç böyle bir ñeyi kabul eder mi? O, bir peygamber adayædær; ileride peygamber olacaktær. Ænsanlara insanlæåæ öåretecek, 37

38 onlara yol gösterecektir. Haysiyet ve ñerefin, ærz ve namusun korunmasænæ tavsiye edecektir. Æleride vazifesi böyle olan bir zat, nasæl da bir kadænæn namusuna dokunur, evinde beslendiåi, himayesinde büyüdüåü kimsenin ailesine ihanet eder, onun ñerefiyle oynar... Evet, insan ñerefiyle yañar, namusuyla yañar. Namus elden giderse, ñerefi ayaklar altæna alænærsa, artæk onun için yerin altæ üstünden hayærlædær. Can feda edilir, mal feda edilir. Fakat namus asla feda edilmez. Namusu koruma yolunda ölenler, hem dillere destan olurlar hem de ñehit olurlar. Æñte bu sebepledir ki, Hz. Yusuf son derece titiz davranmæñ; gerek kendi namusuna gerekse ailenin namusuna toz kondurmak istememiñ ve bunun için elinden gelen her ñeyi yapmæñtær. Misafir kadænlaræn da tavsiyelerini dinlememiñ, Allah a sæåænarak ñöyle dua etmiñti: Rabb im! Benim için, beni davet ettikleri ñeyden zindana girmem daha sevimlidir. Zindana gitmeåe razæyæm, fakat bunlaræn teklifini kabule razæ deåilim. Rabb im! Sana sæåænæræm. Eåer benden bu kadænlaræn hilelerini bertaraf edip beni korumazsan, onlara meyleder, arzularænæ yerine getirmiñ olurum da cahillerden olmuñ olurum. Irz ve namusa tecavüz etmenin fenalæåænæ ve sebep olacaåæ korkunç azabæ bilmeyen beyinsizlerden olurum!.. Ciddi ve samimi bir ñekide yapælan böyle dualaræ Allah kabul etmez mi? Elbett eder; kendisine sæåænanlaræ elbette korur ve korumuñtur. Yusuf un da duasænæ kabul etmiñ ve korumuñtur. Yusuf zindana atælmæñ, senelerce zindanda kalmæñ, nice sækæntælar çekmiñtir. Fakat, Rabb isinin yardæmæyla namusa tecavüz etmemiñ, kendi namusuna da toz kondurmamæñtær. Zaman gelmiñ, zindandan çækarælmæñ, kendisine devlet idaresinde mühim mevki verilmiñ, maliye bakanæ olmuñtur. Zeliha næn kocasæ bu særalarda öldüåünden Zeliha da Hz. Yusuf a hanæm olma ñerefine ermiñtir. Bu kæssanæn sonunda bir noktaya iñaret edelim: Normal zamanlarda, hele færsat düñmediåi zamanlarda herkes namusunu koruyabilir. Fakat bu, o kadar mühim deåil. Esas mühim olan færsat düñer, imkân hasæl olur, karñæ taraf razæ olur, hatta æsrar eder. Artæk ortada hiçbir engel kalmaz. Æñte böyle bir særada kendine hakim olabiliyor mu? Namusunu koruyup Yusuf gibi olabiliyor mu? Bütün mârifet burada! Saålam iman burada kendini gösterecek, 38

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Hz. Ali (kv) bildiriyor: Resulullah (sav) bir gün beni huzuruna çağırdı: "Ya Ali! Senin bana yakınlığın, Harun Peygamberin Musa Aleyhisselama olan yakınlığı gibidir.

Detaylı

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Veda Hutbesi. Ey insanlar!  Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. Veda Hutbesi Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki: Hamd, Allahü Teâlâya mahsûstur. O'na hamd eder, O'ndan yarlığanmak diler ve O'na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): - Yavrum ne oldu, niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Çocuk da: - Efendim, namaza gidiyorum.

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma KURAN'I KERİM TÜRKÇE MEALİ (DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI) 50-KAF SURESİ Mekke'de inmiştir. 45 (kırkbeş) âyettir. "Kaf" harfi ile başladığı için bu adı almıştır. Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla. 1.

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir. UMRE DİNİ SUNUM UMRENİN FAZİLETİ CİHADA DENKTİR Hz. Aişe (r.a) Efendimiz e (s.a.v) sorar: Ey Allah ın Resulü, kadınlara da cihad var mıdır? Efendimiz (s.a.v): Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki

Detaylı

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak   dersek h 6. olarak sadaka verme. M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI lar aha beteri dir... 1. -3-5 veya 7 2. Y 3. : me sem. 1 (B bir olmaz) 4. a bakarak " " 5. sek, dersek h 6. olarak sadaka verme. 2 3 k, iyilik yapmak, anaya -

Detaylı

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar Mikat Sınırları Kâbe (Beytullah) Makam-ı İbrahim Safa ve Merve Tepeleri Zemzem Kuyusu Arafat Müzdelife Mina 1 Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar Mekke deki Önemli Ziyaret Mekânları

Detaylı

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur. Alıntı; FarukBeşer İsra Suresi hicretten bir yıl önce indirilmiş. Yani Hicret yakındır ve artık Medine de Yahudilerle temas başlayacaktır. Sure sanki her iki tarafı da buna hazırlıyor gibidir. Mescid-i

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan İÇİNDEKİLER Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan Teveffi Kelimesi Ve Resulüllah ın Açıklaması İmam Buhari Ve Teveffi

Detaylı

HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR.

HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR. HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR. Hac Allah Teala nın (c.c) emri, İslam ın beş temel şartından biridir: Ona varmaya gücü yeten kimsenin Kâbe yi tavaf etmesi Allah ın insanlar üzerindeki hakkıdır. (Al-i

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller yayın no: 117 PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN HİKMETLİ ÖYKÜLER Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi

Detaylı

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran 2015 19:17

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran 2015 19:17 Ramazan ayı İslam inancının kendisine yüklediği önem sebebiyle halk arasında On bir ayın sultanı ve Şehr-i Mübârek (Mübârek Ay) olarak kabul edilmiştir. Ramazan ayı Müslümanların değerlendirmek için adeta

Detaylı

Istılah olarak;peygamber Efebdimiz zamanında yaşamış ve de Peygamber Efendimizi görerek ona inanmış olan kişilere denir.

Istılah olarak;peygamber Efebdimiz zamanında yaşamış ve de Peygamber Efendimizi görerek ona inanmış olan kişilere denir. SAHABE NİN FAZİLETİ Sahabe;arkadaş,dost,sahip anlamlarına gelmektedir. Istılah olarak;peygamber Efebdimiz zamanında yaşamış ve de Peygamber Efendimizi görerek ona inanmış olan kişilere denir. Veysel Karani

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

HADDİNİ BİLMEMEK YA DA İSTİDRAC

HADDİNİ BİLMEMEK YA DA İSTİDRAC Niyeti temiz olan ve haddini bilen bir Müslüman, başarıya, nîmete karşı şükrünü edâ edemez ise, Allah (CC) o kişiyi bir mahrûmiyete, bir sıkıntıya mâruz bırakır. Meselâ, dikkat ediniz, bir başarıya imzâ

Detaylı

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Kültürümüzden Dua Örnekleri Güzel İş ve Davranış: Salih Amel İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Kültürümüzde birçok dua örneği

Detaylı

Şeytan Der ki Ey İnsan!..

Şeytan Der ki Ey İnsan!.. Şeytan Der ki Ey İnsan!.. Dengenin engelidir, şeytanların çengeli, Eûzu besmeledir, çengellerin engeli. KUR ÂN DİYOR Kİ! (Hesapları görülüp) iş bitirilince, şeytan diyecek ki: Şüphesiz Allah size gerçek

Detaylı

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. TEMEL DİNİ BİLGİLER KİTAPLARA İMAN 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. 2 Kutsal kitap neye denir? Allah ın emir ve yasaklarını,

Detaylı

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir? Kurban sözlükte yaklaşmak, yakınlaşmak gibi anlamlara gelmektedir. Kurban, Allah a yaklaşmak ve onun hoşnutluğunu kazanmak amacıyla belirli bir zamanda uygun nitelikteki bir hayvanı kesmektir. Kesilen

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

Hazret-i Muhammed (S.A.V.) altı yaşındayken annesi vefat etti. Dedesi Abdül Muttalib çocuğu himayesine aldı, fakat iki sene sonra o, da öldü.

Hazret-i Muhammed (S.A.V.) altı yaşındayken annesi vefat etti. Dedesi Abdül Muttalib çocuğu himayesine aldı, fakat iki sene sonra o, da öldü. Hazret-i Muhammed (S.A.V.) M.570 senesinde Arabistan ın Mekke şehrinde doğdu. Dedesi Abdül Muttalib ona Muhammed ismini verdi. Hazret-i Muhammed (S.A.V.) öksüz olarak dünyaya geldi. Babası Abdullah, doğumundan

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir. 1- Ramazan ayının birinci gecesi kılınacak namaz: Bu gecede bir kimse 2 rekat namaz kılsa, her rekatta da KADİR SÜRESİNİ okursa; ALLAHÜ Teâlâ ( cc ) o kişiye 3 türlü kolaylık verir. Bu ay içinde orucu

Detaylı

www.arapcayarismalari.org TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI (Bayan Versiyonu) Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler ZÜLEYHA HATİCE MERYEM

www.arapcayarismalari.org TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI (Bayan Versiyonu) Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler ZÜLEYHA HATİCE MERYEM TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI (Bayan Versiyonu) Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler ZÜLEYHA HATİCE MERYEM 1 1. PERDE Haydi Hatice! Acele edelim. Ama, Meryem bizden çok geride... Meryem, bize katılmak istemiyor

Detaylı

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KUR'ANDAN DUALAR. Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. ( Bakara- 201 ) KUR'ANDAN DUALAR "Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid KABİRDEKİ HAYATIN TABİATI NASILDIR? [ Türkçe ] طبيعة الحياة في القبر [باللغة التركية [ Muhammed Salih el-muneccid محمد بن صالح المنجد Terceme eden : Muhammed Şahin ترجمة: محمد بن مسلم شاهين Tetkik eden

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI Sıra No ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI VAAZ EDENİN VAAZIN ADI SOYADI ÜNVANI YERİ TARİHİ GÜNÜ VAKTİ KONUSU Dr. İbrahim ÖZLER İlçe Müftüsü

Detaylı

Yazar= Soner DUMAN. Soru:

Yazar= Soner DUMAN. Soru: Yazar= Soner DUMAN Soru: Bir ana-baba, çocuğuna karını boşayacaksın. Biz buna daha fazla dayanamayız, ya o ya da biz. Boşanmazsan hakkımızı helal etmeyiz diyor. Bu durumda çocuğun ana-babasına itaat ederek

Detaylı

İbadetin Manası ve Çeşitleri

İbadetin Manası ve Çeşitleri İbadetin Manası ve Çeşitleri Muhammed ibni Abd'il Vehhab (rahimehullah) www.at-tawhid.org 1 İbadetin Aslı Allah a ibadetin aslı; Allah ın emirlerine uymak nehyettiklerinden kaçınmak suretiyle ona itaat

Detaylı

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir? Besmele Kitapcığı Besmelenin Anlamı Besmele, bütün varlıkların hal diliyle ve iradeli varlık olan insanın lisanıyla ve haliyle meşru olan her işine Allah ın ismiyle başlamasıdır. En önemli dua ve zikirlerdendir.

Detaylı

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1. Güzel ahlâk 2. Kötü ahlâk 2 Güzel ahlâk neye denir? Allah ın ve Resulü nün emir ve tavsiye ettiği, diğer

Detaylı

Allah'tan korkmak, büyük makamlardandır. Çünkü Allahü teâlâ buyuruyor ki:

Allah'tan korkmak, büyük makamlardandır. Çünkü Allahü teâlâ buyuruyor ki: Allah'tan korkmak, büyük makamlardandır. Çünkü Allahü teâlâ buyuruyor ki: Allah'tan ancak âlim olanlar korkar. Hadis-i şeriflerde ise şöyle buyuruldu: Hikmet ve ilmin başı Allah korkusudur Sizin en akıllınız,

Detaylı

MİRÂC-I NEBİ. - Sen kimsin? - Ben Cebrail'im. - Yanındaki kim?

MİRÂC-I NEBİ. - Sen kimsin? - Ben Cebrail'im. - Yanındaki kim? MİRÂC-I NEBİ Miraç lügatte; yükseğe çıkmak ve merdiven manalarındadır. İslâm ıstılahında ise; Peygamber Efendimiz'in yüce makamlara çıkartılma vasıtasıdır. Miraç, Hicret'ten bir buçuk sene evvel Recep

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet. BULUŞ YOLUYLA ÖĞRENME ETKİNLİK Ders: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ Sınıf: 9.Sınıf Ünite: İslam da İman Esasları Konu: Kitaplara İman Etkinliğin adı: İlahi Mesaj Süre: 40 dak + 40 dak Yine onlar, sana indirilene

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ حكمة ريم م ا ير ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430 1 حكمة ريم م ا ير» باللغة ال ية «مد صالح

Detaylı

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ UMRENİN FAZİLETİ UMRE YAPMANIN FAZİLETİ İbn Mâce deki rivayet şöyledir: Hz. Aişe (r.a) der ki: Ey Allah ın Resulü, kadınlara da cihad var mıdır? Efendimiz (s.a.v): Evet, içinde savaş olmayan bir cihad

Detaylı

1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI. 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım.

1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI. 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım. SÛRELERİMİZİ tefekkürle ÖĞRENİYORUZ 1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım. Benim adım Eûzü. İsmimin anlamı Sığınırım, yardım isterim. Bir tehlike ile karşılaştığınızda güvenilir

Detaylı

www.arapcayarismalari.org TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler YUSUF HARUN MURAT

www.arapcayarismalari.org TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler YUSUF HARUN MURAT TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler YUSUF HARUN MURAT 1 1. PERDE Haydi Harun! Acele edelim. Ama, Murad bizden çok geride... Murad, bize katılmak istemiyor Sanki, özellikle ağırdan

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen Muâz b. Cebel'in Hz. Peygamber in (s.a.v.) sorduğu

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

Ümmü Kühhâ. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül 2009 09:26

Ümmü Kühhâ. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül 2009 09:26 Ümmü Kühhâ radıyallahu anhâ hakkında ferâiz âyetleri nâzil olan bir hanım sahâbî... Cahiliye devrinin kötü âdetlerinden birinin ortadan kalkmasını sebeb olan bir bahtiyar... Mirastan, hanım ve kızlara

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

Siz, Kimi Seviyorsunuz? Perşembe, 07 Ekim 2010 07:38

Siz, Kimi Seviyorsunuz? Perşembe, 07 Ekim 2010 07:38 Bütün mesele tam bir sevgi meselesidir. Sevgi kalpte başlar kalpte biter. Sevgi gönlün, kalbin eylemidir. Allah ın bir ismi de Vedud dur. Allah yarattıklarını sever ve bu dünya sevgi ile ayakta durur.

Detaylı

17.10.2014 11:30-12:30 24.10.2014 11:30-12:30 31.10.2014 11:30-12:30 7.11.2014 11:30-12:30 14.11.2014 11:30-12:30 AYHAN KAYA 21.11.

17.10.2014 11:30-12:30 24.10.2014 11:30-12:30 31.10.2014 11:30-12:30 7.11.2014 11:30-12:30 14.11.2014 11:30-12:30 AYHAN KAYA 21.11. MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ İÇEL TV-YÖRÜK FM PROGRAM TABLOSU Cami ve Gençlik ( gençlerin camiye ilgisi,hz peygamber ve gençlik (kaynak : DİB cami-gençlik sayfası) İsraf duyarlılığı ya da Tüketim Ahlakı (Hasan

Detaylı

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler GÜNAH ve İSTİĞFAR Israr etmek kişiyi nasıl etkiler Peygamber (s.a.v) Efendimizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Hiçbir küçük günah yoktur ki, ısrarla işlenilmeye devam edildiği halde büyümesin. Ve

Detaylı

Asiye Türkan MÜ MİNLERİN ANNESİ HZ. AİŞE

Asiye Türkan MÜ MİNLERİN ANNESİ HZ. AİŞE Asiye Türkan MÜ MİNLERİN ANNESİ HZ. AİŞE Ümmü'l-mü'minîn Âişe bint Ebî Bekr es-sıddîk el-kureşiyye (ö. 58/678) Hz. Ebû Bekir'in kızı ve Hz. Peygamberin hanımı. Babası Ebû Bekir b. Ebû Kuhâfe, es-sıddîk

Detaylı

Onu kendi haline bırakın, Allah'ın diyarında otlasın, sakın ona bir fenalık yapmayın.

Onu kendi haline bırakın, Allah'ın diyarında otlasın, sakın ona bir fenalık yapmayın. GÜNAH RADYASYONU Semud halkına da içlerinden biri olan kardeşleri Salih'i gönderdik."ey benim halkım!" dedi, "yalnız Allah'a ibadet. edin! Çünkü sizin O'ndan başka ilahınız yoktur. İşte size Rabbinizden

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): da: - Yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Bu soruya karşılık çocuk - Efendim,

Detaylı

SEÇİM VE GEÇİM Perşembe, 31 Ekim 2013 09:31

SEÇİM VE GEÇİM Perşembe, 31 Ekim 2013 09:31 Tarih boyunca hayatın her alanında özellikle de evlilik-aile hayatı ve yönetim-iktidar alanında seçim ve geçim çok önemli unsurlardır. Seçim ile geçim iç içedir, geçim seçime bağlıdır. Geçim yani nasıl

Detaylı

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri http://yenidunyadergisi.com// 2015 HAZİRAN sayısında yayınlanmıştır Ebû Hüreyre (ra) den Rasûlullâh In (sav) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: Kim inanarak

Detaylı

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI 5.10.2015 Pazartesi 06.10 2015 Salı Y.ÇİFTÇİ S.AL Y.ÇİFTÇİ 7.10.2015 Çarşamba Y.ÇİFTÇİ 15:00 8.10.2015 Perşembe S.AL S.AL 9.10.2015 Cuma E.ÜZÜM S.AL Y.ÇİFTÇİ 15:00 E.ÜZÜM (Siyer ) Mirac ve Hediyesi Namaz

Detaylı

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam SÖZCÜKTE ANLAM 1 Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam BADEM AÐACI Ýlkbahar gelmiþti. Hava bazen çok güzel oluyordu. Güneþ

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

Hocam: İmam Hatip Lisesi ni okuyup da ne olacak? Burada bir İmam Hatipli olarak soruya mı üzüleyim yoksa soru sorana mı?

Hocam: İmam Hatip Lisesi ni okuyup da ne olacak? Burada bir İmam Hatipli olarak soruya mı üzüleyim yoksa soru sorana mı? Bir TEOG tercih danışmanlığını daha geride bıraktık. TEOG tercih danışmanlığında karşılaştığım sorular içinde bana en ilginç geleni de İmam Hatip ile ilgili sorulardı. Hocam: İmam Hatip Lisesi ni okuyup

Detaylı

TALAK (ERKEĞİN BOŞAMA HAKKI)

TALAK (ERKEĞİN BOŞAMA HAKKI) TALAK (ERKEĞİN BOŞAMA HAKKI) O talak iki defadır. Her birinden sonra kadını ya iyilikle tutmak, ya da güzellikle ayırmak gerekir. (Bakara 2/229) Ey Peygamber! Kadınları boşadığınızda iddetleri içinde boşayın

Detaylı

Dua ve Sûre Kitapçığı

Dua ve Sûre Kitapçığı Dua ve Sûre Kitapçığı Hazırlayan: Melike MÜFTÜOĞLU instagram.com/oyunveetlinliklerledinogretimi SÜBHANEKE DUASI Allah ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin

Detaylı

GENEL YAYIN YÖNETMENÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ TALÝP ARSLAN

GENEL YAYIN YÖNETMENÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ TALÝP ARSLAN 1 ÝMTÝYAZ SAHÝBÝ MUSTAFA KOÇ GENEL YAYIN YÖNETMENÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ TALÝP ARSLAN BASKI YERÝ ÇAÐLAYAN A.Þ. TS EN ISO 9001:2008 SER NO: 300-01 SARNIÇ YOLU ÜZERÝ NO:7 GAZÝEMÝR / ÝZMÝR TEL: 0

Detaylı

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI Halil YAVUZ Emekli müftü ÖNSÖZ Hamd, şânı yüce olan Allah(c.c) a, salât-ü selâm O nun kulu ve Rasûlü Muhammed

Detaylı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar

Detaylı

RİCAL UN NİSA. (Örneğimiz Bir Kadın) Emine Said Hocahanım

RİCAL UN NİSA. (Örneğimiz Bir Kadın) Emine Said Hocahanım RİCAL UN NİSA (Örneğimiz Bir Kadın) Hocahanım RİCAL ÜN NİSA ÖRNEĞİMİZ BİR KADIN Allah inkar edenlere, Nuh un karısı ile Lut un karısını misal verdi. Onlar, kullarımızdan iki salih kişinin nikahında iken

Detaylı

Hoş Geldiniz Kutsal Misafirler

Hoş Geldiniz Kutsal Misafirler Hoş Geldiniz Kutsal Misafirler İslâm ın şartlarından biri de hac dır. Hac, belli zamanda, belirli yerleri özel bir şekilde ziyaret etmektir. Hac günü Kurban Bayramı na rastlayan Zilhicce ayının onuncu

Detaylı

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim. DUA Eudhu Billahi Minessaytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdulillahi Rabil-alemin Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel

Detaylı

PEYGAMBERLERE VE İLAHİ KİTAPLARA İNANÇ 7. 10. Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kâfirler

Detaylı

Bir Prens Çoban Oluyor

Bir Prens Çoban Oluyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Bir Prens Çoban Oluyor Yazari: Edward Hughes Resimleyen: M. Maillot ve Lazarus Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: E. Frischbutter ve Sarah S. Türkçe 60. Hikayenin 10.si

Detaylı

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) 7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: SINIFI: NO: 1 1. ETKİNLİK: BOŞLUK DOLDURMA ETKİNLİĞİ AYET-İ KERİME SÜNNET KISSA CENNET TEŞVİK HAFIZ 6236

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK HAZIRLAYAN Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK MADDİ TEMİZLİK MANEVİ TEMİZLİK İslam dini, hem maddî, hem de manevî temizliğe büyük bir önem vermiştir. Bu iki kısım temizlik arasında büyük bir ilgi vardır.

Detaylı

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31 Dünya bilimde altın çağını yaşarken insanlıkta yerlerde sürünüyor. Hayâ kalmamış, saygı kalmamış, sevgi kalmamış, büyüğe hürmet kalmamış. Hayatımızda ne eksik biliyor musunuz? Edeb. Edebe hiç önem vermiyoruz.

Detaylı

Soyut Zekâsı Gelişmemiş Çocuklarda Allah Korkusu Perşembe, 13 Ocak :55

Soyut Zekâsı Gelişmemiş Çocuklarda Allah Korkusu Perşembe, 13 Ocak :55 Soyut zekâlarının tam gelişmeyen bu çocuklara, yanlış verilen Allah korkusu çocuklarda; Allah ı cezalandırıcı, affetmesi olmayan kötü birine benzeteceklerdir. Aygır a (Bozkır-Konya) pikniğe giden hemen

Detaylı

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Camiye Girerken Allah ın adıyla, Allah ın Resulüne salat ve selam olsun. Allah ım, hatalarımı bağışla ve bana rahmet kapılarını aç. Camiden Çıkarken Allah ın adıyla, Allah

Detaylı

GEREDE MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI IV. ÜNCÜ DÖNEM (EKİM-KASIM-ARALIK AYLARI) VAAZ PROGRAMI

GEREDE MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI IV. ÜNCÜ DÖNEM (EKİM-KASIM-ARALIK AYLARI) VAAZ PROGRAMI GEREDE MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI IV. ÜNCÜ DÖNEM (EKİM-KASIM-ARALIK AYLARI) VAAZ PROGRAMI TARİH GÜN VAKİT ADI SOYADI UNVANI VAAZIN KONUSU VAAZIN YAPILDIĞI YER 3.10.2014 CUMA ÖĞLEDEN ÖNCE HASAN İZMİRLİ İlçe Müftüsü

Detaylı

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU DİN HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TİREBOLU MÜFTÜLÜĞÜ AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROSU MUTLULUĞUNUZA REHBERLİK EDER Yüce Allah ın aileye bahşettiği sevgi ve rahmetin çeşitli unsurlarla beslenmesi gerekir. Bunların

Detaylı

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır. Necip Fazık Kısakürek in gençliğe hitabındaki aynı manadır yazımın başlığında ki kim var? 'Kim var? ' diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım! ' cevabını verici, her ferdi 'benim

Detaylı

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır. İnsanın toplumsal bir varlık olarak başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmesi, birlik, barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için birtakım kurallara uymak zorundadır. Kur an bununla ilgili ne gibi ilkeler

Detaylı

Batıda yayılan milliyetçilik akımı bizde olduğu gibi İslâm dünyasını da etkisi altına almıştır.

Batıda yayılan milliyetçilik akımı bizde olduğu gibi İslâm dünyasını da etkisi altına almıştır. ASRIN ÜÇ HASTALIĞI *1789 Fransız ihtilali kebiri batıdaki Katolikliğin katılığını kırmak ve özgürlüklere kapı açarak dünyayı değiştirmekle beraber,geriye ırkçılık gibi eskilerin seretan dediği bir kanser

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı

LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı LGS(Liselere Geçiş Sistemi) deneme sınavı arayan birçok öğrenci için güzel bir hizmet Şanlıurfa MEM tarafından veriliyor. LGS deneme sınavı ile 2 Haziran

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

İTİKAD-2. Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN. Misal Gençlik Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği

İTİKAD-2. Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN. Misal Gençlik Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN Misal Gençlik Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN Misal Gençlik Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği İÇİNDEKİLER بسم هللا الرحمن الرحيم İÇİNDEKİLER

Detaylı

SEYİTGAZİ İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ KONULARI

SEYİTGAZİ İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ KONULARI HİCRİ SEYİTGAZİ İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ KONULARI VAAZ EDENİN Ramazan'a Hazırlık,Teravih Namazı Tadil-i Erkan 17 Haziran 2015 Çarşamba 1 Ramazan 1436 2 Ramazan 1436 3 Ramazan 1436 Oruç

Detaylı

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR RABBİMİZDEN ÇAĞRI Ey iman edenler! (Peygamber,) sizi hayat verecek şeylere çağırdığı zaman, Allah a ve Resûlü ne uyun. Bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer (sözünüzle niyetinizin aynı olup olmadığını

Detaylı

Her tür meyvelerden yemelerini fakat bir ağaca dokunmama-larını söyledi ve onları İblis in fitnesinden sakındırdı.

Her tür meyvelerden yemelerini fakat bir ağaca dokunmama-larını söyledi ve onları İblis in fitnesinden sakındırdı. CENNETTEN ÇIKARILIŞ Allah'u Teala Adem (Aleyhisselam) ile Hazreti Havva yı cennette yaşatıp onlara türlü türlü ikramlarda bulundu. Her tür meyvelerden yemelerini fakat bir ağaca dokunmama-larını söyledi

Detaylı

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya VAHYE DAYALI DİNLER YAHUDİLİK Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya nispetle verilmiştir. Yahudiler

Detaylı

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu Question Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu belirtir misiniz? Kur an ın lafızdan soyut olduğu bir merhale var mıdır? Answer: Her şeyin lâfzî

Detaylı