KÜRESEL ISINMA VE TÜRK YE YE ETK LER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KÜRESEL ISINMA VE TÜRK YE YE ETK LER"

Transkript

1

2 KÜRESEL ISINMA VE TÜRK YE YE ETK LER Haz rlayan: Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER B LGE ADAMLAR KURULU stanbul / 2009

3 Küresel Is nma ve Türkiye ye Etkileri RAPOR NO: , bu kitab n yay n haklar B LGESAM a aittir. Adres: B LGESAM Celila a fl Merkezi Kat:9 Daire:36 Mecidiyeköy / stanbul Tel.: Faks: bilgesam@bilgesam.org 2

4 Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER SUNUfi Türk tarihi incelendi inde geçmiflteki baflar lar n arkas nda iyi yetiflmifl bilge adamlar n bulundu u görülmektedir. Ancak günümüzde olaylar n çok boyutlu olarak geliflmesi ve sorunlar n karmafl klaflmas, birkaç bilge kiflinin veya ayd n n geliflmeleri zaman nda ve do ru olarak alg lanmas n ve alternatif politikalar üretebilmesi zorlaflmaktad r. Geliflmelerin yak ndan takip edilmesi, gelecekle ilgili gerçekci öngörülerin yap labilmesi ve do ru politikalar üretilebilmesi için farkl disiplinlere ve görüfllere sahip bilge adamlar ile genç ve dinamik araflt rmac lar n, esnek organizasyonlar içinde sinerji sa layacak flekilde bir araya getirilmesi gerekmektedir. Dünya daki ve yurt içindeki geliflmeleri takip ederek gelece e yönelik öngörülerde bulunmak; Türkiye nin ikili ve çok tarafl uluslararas iliflkilerine ve güvenlik stratejilerine, yurt içindeki siyasi, ekonomik, teknolojik, çevresel ve sosyo-kültürel problemlerine yönelik bilimsel araflt rmalar yapmak; karar al c lara milli menfaatler do rultusunda gerçekçi, dinamik çözüm önerileri, karar seçenekleri ve politikalar sunmak maksad yla Bilge Adamlar Stratejik Araflt rmalar Merkezi (B LGESAM) kurulmufltur. B LGESAM n vizyonu, amac, hedefleri, çal flma yöntemi, temel nitelikleri ve teflkilat web sitesindeki sunulmaktad r. B LGESAM gelecekte dünyay ve Türkiye yi derinden etkileyebilecek Küresel s nma konusunda bir rapor haz rlanmas na karar vermifltir. Kocaeli Üniversitesi ö retim üyesi Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER taraf ndan haz rlanan Küresel Is nma ve Türkiye ye Etkileri bafll kl rapor Bilge Adamlar Kurulu nun 7 May s 2009 tarihinde yapt toplant da görüflülmüfltür. Görüflmelerde ortaya konan görüfl ve öneriler do rultusunda rapor gelifltirilmifltir. 3

5 Küresel Is nma ve Türkiye ye Etkileri Raporun amac ; küresel s nma konusuna dikkat çekmek, küresel s nmayla ilgili farkl görüflleri incelemek, Küresel s nman n dünyaya ve özellikle Türkiye ye etkilerini de erlendirmek, al nmas gereken önlemlere fl k tutmakt r. Raporun kamuoyu taraf ndan kolayca alg lanabilmesi için anlafl labilirlik ve basitlik ilkesine uyulmufltur. Raporun küresel s nma konusunda kamuoyunu ayd nlatmaya ve gerekli önlemlerin al nmas için ilgilileri teflvik etmeye katk sa lamas n diler, raporu haz rlayan Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER e, Baflkan E Oramiral Salim DERV fio LU ile Bilge Adamlar Kurulu üyelerine ve destek sa layan B LGESAM personeline teflekkür ederim. Dr. Atilla SANDIKLI B LGESAM Baflkan 4

6 Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER B LGESAM B LGE ADAMLAR KURULU E. Oramiral Salim DERV fio LU (Baflkan) E. Bakan/Büyükelçi lter TÜRKMEN E. Bakan/Vali Kutlu AKTAfi E. Orgeneral Oktar ATAMAN E. Koramiral Sabahattin ERG N Onursal Yarg tay Baflkan Prof.Dr. Sami SELÇUK D fliflleri Bakanl Eski Müsteflar E. Büyükelçi Özdem SANBERK M T Eski Müsteflar E. Büyükelçi Sönmez KÖKSAL Devlet Planlama Teflkilat Eski Müsteflar Prof.Dr. Orhan GÜVENEN E. Büyükelçi Güner ÖZTEK E. Büyükelçi Yaman Baflkut Prof.Dr. Nur VERG N Prof.Dr. lter TURAN Prof.Dr. Ersin ONULDURAN Prof.Dr. Ali KARAOSMANO LU Prof.Dr. Çelik KURDO LU 5

7 Küresel Is nma ve Türkiye ye Etkileri Küresel Is nma ve Türkiye ye Etkileri Son yıllarda tüm dünyanın dikkatinin üzerinde odaklandı ı uluslararası sorunların baflında küresel ısınma gelmektedir. Bu çerçevede herkes tarafından cevabı aranan sorular flunlardır: Gerçekten iddia edildi i gibi dünyada küresel ısınma mı yaflanmaktadır? E er küresel ısınma gerçek ise bunun nedenleri nelerdir? nsan faaliyetleri küresel ısınmada ne ölçüde rol oynamaktadır? Küresel ısınma dünya genelinde ne tip de iflikliklere neden olacaktır? Önümüzdeki yıllarda küresel ısınma nedeniyle dünya iklimi önemli ölçüde farklılaflacak mıdır? nsanlık küresel ısınmaya uyum sa layabilir mi? Küresel ısınmanın önlenmesi veya yavafllatılması mümkünmüdür? Tüm bu soruların herkes tarafından kabul gören kolay cevapları yok. Daha do rusu spesifik olarak klimatoloji (iklim bilimi) alanında çalıflan bilim adamları arasında bile küresel ısınmanın varlı ı, nedenleri ve yarataca ı sonuçlar konusunda konsensüs sa lanabilmifl de il. Dünyanın iklim sisteminin son derece karmaflık olması, insan faaliyetlerinin iklim üzerindeki etkilerinin yelpazesinin zaman içerisinde genifllemesi, küresel ısınma ve iklim de iflikli i tartıflmalarını canlı tutmaktadır. Ancak flurası kesindir ki, küresel ısınma günümüzde hemen herkesi ilgilendiren bir sorun haline gelmifltir. Bu konuda en yo un tartıflma insan faaliyetlerinin küresel ısınmada rolünün bulunup bulunmadı ı konusunda yaflanmaktadır. nsan faaliyetlerinin küresel ısınmayı etkiledi i görüflü genel kabul görmekle birlikte, bazı bilim adamları bunun abartıldı ı görüflündedir. Örne in Marcel Leroux, küresel ısınmayı tüm boyutlarıyla inceledi i Global Warming - Myth or Reality adlı eserinde küresel ısınmanın kocaman bir efsane oldu unu iddia etmektedir. 6

8 Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER Leroux a göre, küresel ısınmanın sebebi olarak ileri sürülen sera etkisi yeryüzü ikliminin bizatihi kendisidir. Bugüne kadar oldu u gibi bundan sonra da sera etkisi, ısınma veya so uma fleklinde devam edecektir. Leroux, insan faaliyetlerinin küresel ısınmayı etkiledi i görüflüne katılmamaktadır. Buna karflılık bilim adamlarının büyük ço unlu u küresel ısınmanın yadsınmaz bir gerçek oldu u ve temelinde de insan faaliyetlerinin bulundu u görüflündedir. Hükümetlerarası klim De iflikli i Paneli nin 2600 sayfalık arafltırmasına göre 20. yüzyıl içinde yeryüzü sıcaklı ında ortalama 0,6 derece artıfl kaydedilmifl, deniz seviyesi 20 cm yükselmifltir. Rapora göre, 2100 yılında ortalama sıcaklık geliflmelere ba lı olarak 1.4 ile 5,8 derece arasında artacaktır. Deniz seviyesindeki yükselmenin 3 ise 2100 yılında 20 ila 100 cm arasında gerçekleflmesi öngörülmektedir. Ayrıca gelecekte küresel ısınma nedeniyle hava tahmini yapmak güçleflecek; kasırga, tayfun, siklon, El-Nino gibi ola anüstü tabiat olaylarında ve kuraklıkta artıfl görülecektir. Bu çalıflmanın amacı, küresel ısınma ve iklim de iflikli i konusunda fiili durumun analizini yapmak, küresel ısınmanın dünya ve Türkiye üzerindeki etkilerini ortaya koymaktır. Çalıflmada ayrıca belirtileri ortaya çıkmıfl olan küresel ısınmaya uyum sa lama, küresel ısınmayı yavafllatma veya tamamen önlemenin mümkün olup olmadı ı sorularına cevap aranacaktır. Küresel ısınma nedeniyle gelecekte dünya ikliminde sürpriz de ifliklikler yaflanması güçlü bir ihtimal olarak varlı ını korumaktadır. Bu çerçevede gelecekte okyanus akıntılarının de iflikli e u raması nedeniyle kıfl aylarının Avrupa kıtasında dondurucu derecede so uk olması, Amazon ormanlarının tahribi ve okyanusların ısınmasından dolayı dev boyutlarda metan gazının atmosfere salınması küresel ısınmanın sürprizleri olabilecektir Marcel Leroux, Global Warming- Myth or Reality, Praxis Publishing / Springer Verlag, Berlin, 2005, s Bu konuda tartıflmayı bafllatan eserlerin baflında flu kitap gelmektedir: Dean Edwin Abrahamson, The Challenge of Global Warming, Island Press, Washington, Bakınız: ICPP, Climate Change The Scientific Basic Contribution of Working Group I to the Third Assessment Report of the International Panel on Climate Change, Cambridge University Press, London, 2001., 7

9 Küresel Is nma ve Türkiye ye Etkileri Küresel Is nma Nedir? Sebepleri Nelerdir? çinde bulundu umuz zaman diliminde mevsimlerin karakteristik özelliklerini yitirmesi, okyanus seviyesinde kaydedilen yükselmeler, kuraklık, çölleflme, seller, hortumlar, kasırgalar ve bazı canlı türlerinin ortadan kalkması gibi olaylar nedeniyle genifl kitlelerin dikkati küresel ısınma üzerinde yo unlaflmıfltır. Küresel ısınmanın günlük hayat üzerindeki etkilerini gösteren olaylar aynı zamanda çözüm arayıflı ve bilinçlenmeyi de beraberinde getirmektedir. Bu çerçevede küresel ısınma ile mücadele için yerel, ulusal ve bölgesel düzeyde eylem planları hazırlıkları yapılmıfl; topyekün mücadele yönteminin gerekli oldu u görüflünden hareketle Birleflmifl Milletler klim De ifliklifli Çerçeve Sözleflmesi ve Kyoto Protokolü örneklerinde oldu u gibi uluslararası antlaflmalar imzalanmıfltır. Küresel ısınmanın teknik niteli i itibariyle tanımını yapmadan önce sera etkisi ve atmosfer üzerinde durmak gerekmektedir. Atmosfer; dünya ikliminin flekillenmesini sa layan ve dünyanın etrafını çevreleyen ortalama kalınlı ı 10 bin kilometreye kadar uzanabilen gaz kütlesidir. Atmosfer, birbirinden farklı kimyasal özelliklere ve sıcaklık profillerine sahip tabakalardan oluflmaktadır. Bu tabakalar yerçekimi etkisiyle iç içe küreler görünümü taflımaktadır. Atmosfer; güneflten gelen zararlı ıflınların tutulmasının yanında içerisindeki hava akımları sayesinde gündüz olan kesimlerin aflırı sıcak hale gelmesini ve gece olan yerlerin aflırı so umasını engellemektedir. Atmosfer ayrıca uzaydan gelen göktafllarının parçalanmasını sa layarak dünyayı tehlikeden koruma ifllevi görmektedir. Atmosferin bilefliminde azot (% 78), oksijen (% 21), karbondioksit, su buharı, metan, argon, neon ve hidrojen gibi gazlar (% 1) yer almaktadır. Gazlar atmosferin deniz seviyesinden itibaren yaklaflık 1000 km yukarıya kadar olan katmanlarında yo unlaflmaktadır. Bununla birlikte, atmosferdeki toplam gaz konsantrasyonunun % 99 dan fazlası yer yüzeyinden itibaren ilk 40 km lik tabakalarda yer almaktadır. Atmosferi oluflturan katmanların yo unlukları ve bileflimleri birbirinden farklıdır. 8

10 Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER Atmosferin katmanlarını sıralamak gerekirse yer yüzeyinden itibaren yaklaflık km ye kadar uzanabilen sıcaklı ın hızlı ve düzgün azaldı ı ilk tabakaya Troposfer adı verilmektedir. Bu tabakada sıcaklık yerden itibaren yükseldikçe her kilometrede yaklaflık 6 derece azalmakta en üs sınırda 50 ila 60 dereceye ulaflmaktadır. Atmosferi oluflturan gazların % 75 i Troposferde bulunmaktadır. Keza atmosferdeki su buharının afla ı yukarı tamamı da bu tabakada bulunmakta, miktarı enlemlere göre de ifliklik göstermektedir. Yerküreyi etkileyen tüm hava olayları da Troposfer tabakada meydana gelmektedir. Troposferden sonra gelen yerküreden itibaren 15 ila 50 km arasında uzanan tabakaya Stratosfer adı verilmektedir. Bu tabakada sıcaklık yeryüzünden itibaren yükseldikçe artıfl göstermektedir. Stratosfer tabakasının üstünde yerküreden itibaren 50 ila 100 kilometreler arasında sıcaklı ın tekrar azaldı ı Mezosfer tabaka yer almaktadır. Mezosfer tabakada ozon ve az miktarda su buharı bulunmaktadır. Bu tabakanın üzerinde yerden 100 ile 300 km 9

11 Küresel Is nma ve Türkiye ye Etkileri arasında Termosfer tabaka gelmektedir. Bu tabakada sıcaklık 1100 ila 1650 derece arasında de iflmektedir. Güneflten dünyaya gelen ıflınların emilmesinden dolayı bu tabakada sıcaklık de erleri yüksektir. Atmosferin en dıfl bölümünü oluflturan tabakaya ise Ekzosfer adı verilmektedir. Bu tabaka, dünya atmosferi ile uzay arasında geçifl bölgesini oluflturmakta ve dıfl sınırı km ye kadar uzanmaktadır. Dünya yüzeyinin sıcaklı ını güneflten dünyaya gelen ıflınlardan geri yansıyanların bir bölümünün atmosferde tutulması belirlemektedir. Güneflten gelen kısa dalgalı ıflınların % 51 i yeryüzü tarafından tutulmakta ve dünya bu enerji ile ısınmaktadır. Güneflten gelen enerjinin bir kısmı ise yeryüzüne hiç ulaflmadan atmosferden geri dönmektedir. Yeryüzüne ulaflan enerjinin bir bölümü, karalar ve denizler tarafından absorbe edilirken, bir bölümü uzun dalgalı ıflınlar halinde atmosfere yansımaktadır. Bu flekilde atmosfere gönderilen enerji kısmî olarak atmosferde sera gazları tarafından tutulmaktadır. Bu olaya sera etkisi adı verilmekte ve dünyada var olan iklim buna dayanmaktadır. Bir baflka ifadeyle sera etkisi, güneflten gelen ıflınların bir bölümünün dünyadan yansıdıktan sonra atmosferin dıflına çıkmasının engellenmesi sonucu dünyanın ortalama sıcaklı ının yaflamı mümkün kılan sınırlar içerisinde tutulması 4 demektir. 4 Atmosfer ve sera etkisi hakkında daha genifl bilgi için bakınız. Robert G. Watts, Global Warming and the Future of the Earth, Morgan & Claypool Publisher, University of Colorado, 2007, s

12 Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER Sera etkisi dünyada canlı hayatının varlı ı için son derece önemlidir. Dünyadaki sıcaklık seviyesi, sera etkisi dıflında günefle uzaklık, gezegenin büyüklü ü, atmosferin yapısı ve atmosferde bulunan gazların niteli ine ba lı olarak flekillenmektedir. Örne in Mars gezegeni dünyadan daha küçüktür. Bu gezegenin atmosferi de dünya atmosferinin yüzde birinden daha incedir. Mars gezegeninin atmosferinde ço unlukla karbondioksit gazı bulunmaktadır. Mars gezegeninde ortalama sıcaklık 50 derecedir. Buna karflılık Venüs gezegeni dünya ile yaklaflık aynı büyüklüktedir, ancak atmosferi daha genifltir. Venüs atmosferinin % 96 sını karbondioksit gazı oluflturmaktadır. Yüksek seviyede karbondioksit sera etkisi nedeniyle ısınmaya neden oldu u için 5 Venüs gezegeni yüzeyinde ortalama sıcaklık 460 derecedir. Bu örneklerden de görülece i gibi dünyada ortalama sıcaklı ı belirleyen günefle uzaklık, atmosferin kalınlı ı ve sera etkisidir. E er sera etkisi olmasaydı dünyada bugünkü seviyede hayat sürdürmek son derece güç olacaktı. Zira dünyada ortalama 6 sıcaklı ın 15 derece civarında olması sera etkisinden kaynaklanmaktadır. Aksi taktirde ortalama sıcaklık 18 olacak ve yeryüzündeki hayat bundan olumsuz yönde 7 etkilenecekti. Dünya iklimindeki sera etkisi temelde atmosferdeki sudan kaynaklanmaktadır. Toplam sera etkisinin % 85 i su buharı, % 12 si küçük su moleküllerine dayanmaktadır. Su buharı, okyanuslar, denizler, göller ve akarsulardaki buharlaflma sonucu oluflmaktadır. Sera etkisinde gazların katkısı yüzde olarak son derece düflüktür. Bununla birlikte atmosferde sera etkisi yapan gaz oranının nispi olarak da olsa artması yeryüzünde ortalama sıcaklı ı yükseltmekte, bir baflka ifadeyle küresel ısınmaya neden olmaktadır. Teknik terimle ifade etmek gerekirse küresel ısınma; insan faaliyetleri sonucunda atmosferde sera gazlarının artması neticesinde, yeryüzüne yakın atmosfer tabakaları ile 5 Mark Mashling, Global Warming- A Very Short Introduction, Oxford University Press, New York, 2004, s Sera etkisi olmasaydı dünyadaki ortalama sıcaklık bugünkünden 33 derece daha düflük olacaktı. Bunun anlamı dünyanın bir kutuptan ötekine buzlarla kaplı olması demektir. Daha fazla bilgi için bakınız: Ahmet Atalık, Küresel Isınma, Su Kaynakları ve Tarım Üzerine Etkileri, Küresel Isınma Raporu, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası stanbul flubesi, stanbul, Joe Buchdal and et all, Global Warming, Manchester Metropolitan University, Manchester, 2002, s.4 11

13 Küresel Is nma ve Türkiye ye Etkileri yeryüzü sıcaklı ının yapay olarak yükselmesi demektir. Küresel iklim de iflimi ise küresel ısınmaya ba lı olarak ya ıfl, nem, hava hareketleri ve kuraklık gibi iklim ö elerinde görülen de iflikliklerdir. Atmosferde bulunan sera gazları tıpkı seranın çatısını kaplayan cam gibi ifllev görmektedirler. Bir baflka ifadeyle, sera gazları günefl ıflınlarının büyük bir kısmının yeryüzüne intikalini engellememekte, ancak yeryüzünden yansıyan ıflınların atmosfere geçmesine mani olmaktadır. Sera gazları, yeryüzünden yükselen ısı dalgalarının bir kısmını tutar, bir kısmını yeryüzüne geri yansıtırlar. flte yeryüzü ikliminin temelini oluflturan atmosferin sera etkisi bu durumdur. Atmosferin bileflimi incelendi inde gaz karıflımından olufltu u görülmektedir. Normal havanın % 78 i azot ve % 21 i oksijendir. Geriye kalan % 1 oranı sera gazları oluflturmaktadır. Sera gazlarının en önemlileri karbondioksit, metan gazı ve su buharıdır. Karbondioksitin atmosferdeki oranı % 0.3 düzeyindedir. Metan gazının oranı ( % 0,00017) ise daha düflüktür. 8 Atmosferde bulunan karbondioksit gazının % i fosil yakıtlardan, geriye kalanı ise canlıların solunumu ve mikroskobik canlıların organik maddeleri ayrıfltırmasından kaynaklanmaktadır. Sanayi devriminden sonra atmosferdeki karbondioksit miktarı yaklaflık % 30 düzeyinde artmıfltır. Atmosferdeki karbondioksit miktarının iki katına çıkması halinde küresel sıcaklı ın 3 derece artaca ı hesaplanmaktadır. Karbondioksitin küresel ısınmada payı % 50 düzeyindedir. Metan gazı organik artıkların oksijensiz ortamda ayrıflması sonucu meydana gelmektedir. Pirinç tarlaları, çiftlik gübreleri, çöp yı ınları ve bataklıklar bafllıca metan kaynaklarıdır. Metan gazının küresel ısınmadaki payı % 13 kadardır. 9 8 Watts, op.cit. s Necmettin Çepel Celal Ergün, Küresel Isınma ve klim De iflikli i Raporu, Tema Yayınları, stanbul, 2002, s

14 Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER Azotoksitler ise egzoz gazları, fosil yakıtlar ve organik maddelerden meydana gelmektedir. Küresel ısınmada payı % 5 düzeyindedir. Kloroflorokarbon gazları do al kaynaklardan elde edilmemektedir. Spreylerdeki püskürtücü gazlar, so utucu aletlerde kullanılan gazlar, bilgisayar temizleyicileri bu gazların bafllıca yapay kaynaklarıdır. Küresel ısınmada payları % 22 düzeyindedir. Yeryüzüne yakın atmosfer tabakalarındaki ozonun bafllıca kayna ı, egzoz gazlarının 2/3 ünün oluflturan azotoksitlerin ultraviyole ıflınları ile reaksiyona girmesidir. Bu reaksiyon sonucu ozon meydana gelerek atmosferde birikmektedir. Bu gazın oluflumu egzoz gazlarına ve günefl ıflınlarına ba lı oldu u için geceleri üretim olmamaktadır. Küresel ısınmadaki etkisi % 7 düzeyindedir. Su buharı ise küresel ısınmada sera etkisi yapan en önemli kaynaktır. Bol miktarda bulundu u atmosfer katmanı genellikle bulutların olufltu u yükseklikteki atmosfer tabakalarıdır. Bu nedenle güneflten gelen ıflınları tutmada ve yansıtmada 10 etkilidir. Dünyanın sıcaklı ı 150 yıldır ölçülmektedir. Her ne kadar bu ölçümlerin hepsi sa lıklı de ilse bile, çok sayıda ölçümün analizi neticesi son yüz yıl içinde sıcaklı ın 0.6 derece arttıflı tespit edilmifltir. Sıcaklık artıflı özellikle ve 1976 dan günümüze kadar olan zaman dilimlerinde gerçekleflmifl; arasında dünya ortalama sıcaklı ında düflüfl yaflandı ı tespit edilmifltir. Öte yandan 1990 lı yıllar dünya genelinde sıcaklık ölçümlerinin ba ladı ı tarihten o zamana kadar geçen en sıcak zaman dilimidir. Özellikle 1997, 1998, 2002, 2003 ve 2004 yılı en sıcak yıllar 11 olarak ölçülmüfltür. Bilim adamları küresel ısınmanın nedenlerini do al ve yapay olarak iki ana kategoriye ayırmaktadır. Do al nedenler yeryüzündeki insan faaliyetlerinden ba ımsız olarak, daha çok güneflte bulunan manyetik alan içerisinde, güneflin de iflken aktivitesiyle ilgili olarak meydana gelen ısınma halidir. Buna göre, güneflin manyetik alanı içerisinde proton ve elektronlar fleklinde ortaya çıkan günefl 10 Çepel-Ergun, op. cit. s Adwerd E. Dessler and Edward A.Parson, The Science and Politics of Global Climate Change (A Guide to the Debate), Cambridge University Press, London, 2006, s

15 Küresel Is nma ve Türkiye ye Etkileri rüzgarı, günefl sisteminde kozmik ıflımalara karflı kalkan görevi yapmaktadır. Güneflin aktivitesiyle ba lı olarak bu kalkan kimi zaman zayıflamakta ve kozmik ıflımaları geçirmektedir. Kozmik ıflımaların fazla olması bulutlanmayı arttırmakta ve bu durum da güneflten gelen radyasyon oranında de ifliklikler yaratmakta ve buna ba lı olarak küresel sıcaklıklarda de iflim görülebilmektedir. Ayrıca dünyanın günefl çevresindeki yörüngesinde belli zaman dilimleri sonunda kısa de ifliklikler olmaktadır. Dünyanın günefl yörüngesinde her 95 bin yılda bir basıklaflma, her 40 bin yılda bir do rusal kayma yaflanmakta ve her 3 bin yılda bir de dairesel sapma hali meydana gelmektedir. Dünyanın bu hareketlerinden dolayı zaman zaman so uk dönemler, zaman zaman sıcak dönemler yaflanabilmektedir. Bununla birlikte günümüzde yaflanan küresel ısınma do al nedenlerden kaynaklanmamaktadır. Bilim adamlarının ço unlu u ısınmanın insan faaliyetleri sonucu meydana geldi i görüflündedir. nsanların yeryüzündeki ormanları yok etmesi, enerji ihtiyacını karflılamak amacıyla fosil yakıt olarak isimlendirilen kömür, petrol ve do algaz gibi enerji kaynaklarını tüketmeleri karbondioksit emisyonunu arttırmaktadır. Yapılarında karbon ve hidrojen elementleri bulunduran fosil yakıtların tüketilmesi karbondioksit ve sera etkisi yaratan di er gazların atmosfer içerisindeki oranını yükseltmektedir. Sera etkisi yaratan karbondioksit ve di er gazların atmosferde birikmeye bafllaması sanayi devrimi ile ba lamıfl ve o zamandan günümüze düzenli olarak artmıfltır. Atmosferdeki karbondioksit miktarının tespiti için ilk ölçümler 1958 yılında yapılmıfl ve müteakip yıllarda yapılan ölçümlerde düzenli artıfllar oldu u görülmüfltür. Buna göre, 1958 yılından bugüne kadar geçen sürede atmosferdeki karbondioksit 12 oranı % 30 oranında artmıfltır. Sanayileflmeden kaynaklanan karbondioksit emisyonunun % 90 ı Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya kökenlidir. Günümüzde en çok karbondioksit emisyonu yapan ülke ABD dir. kinci sırada Çin gelmektedir. Fert baflına karbondioksit emisyonu esas alındı ında ABD, Çin in 10 katı seviyede bulunmaktadır. 12 Mark Mashling, Global Warming- A Very Short Introduction, Oxford University Press, New York, 2004, s

16 Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER Buna karflılık toplam nüfusları 2.7 milyar olan Çin ve Hindistan ın emisyon bakımından gelecekte ABD yi geçmeleri beklenmektedir. Afla ıdaki tabloda 1990 yılı itibariyle karbondioksit emisyonları yer almaktadır. TABLO-I 13 Dünya Karbondioksit Emisyonları (1990 Yılı) Amerika Birleflik Devletleri 36,1 Avrupa Birli i 24,2 Rusya 17,4 Japonya 8,5 Polonya 3,0 Di er Avrupa ülkeleri 5,2 Kanada 3,3 Avustralya 2,1 Yeni Zellanda 0,2 Toplam 100 Netice olarak küresel ısınmanın sera etkisinden kaynaklandı ı, insan faaliyetleri sonucu meydana geldi i ve temelinde karbondioksit emisyonunun bulundu u hususunda bilim adamları arasında genel bir konsensüs saklanmıfltır. Karbondioksit ve sera etkisi yapan di er gazların emisyonundaki artıfla ba lı olarak gelecek 100 yıl içerisinde küresel sıcaklı ın 1,5 ila 4,5 derece artabilece i hesaplanmaktadır. Sıcaklık artıflının ne kadar olaca ı konusunda öngörüde bulunabilmek için karbondioksit miktarındaki artıflta fosil yakıt kullanımının mı, yoksa tropikal orman tahribatının mı daha fazla rolünün bulundu unun net biçimde tespit edilmesi gerekmektedir. 13 Tablo flu kaynaktan alınmıfltır: Seth Dunn ve Christopher Flavin, klim De iflikli ini Gündemin Ön Sıralarına Taflımak, Tema Yayınları, stanbul,

17 Küresel Is nma ve Türkiye ye Etkileri Bazı bilim adamları, tropikal ormanların azalmasının karbondioksit oranının yükselmesinde belirleyici oldu u görüflündedir. Örne in Çin in Baflkenti Pekin de 19 Ekim 1997 de toplanan Dünya Petrol Kongresinde konuflan Exxon Petrol flirketinin baflkanı Lee Rayman a göre, atmosfere intikal eden karbondioksit gazının sadece % 4 ü fosil yakıt tüketimi sonucu meydana gelmektedir. Karbondioksit gazının % 96 lık bölümü do al nedenlerle atmosfere ulaflmaktadır. Öte yandan, bilim adamları küresel ısınmaya ba lı olarak gelecekte okyanus sularının sıcaklı ının artaca ı ve buna ba lı olarak daha fazla buharlaflma meydana gelece i hususunda görüflbirli i içerisindedirler. Bazılarına göre, buharlaflmanın artması atmosferde su buharı miktarının yükselmesine neden olacak ve bu durum küresel ısınmayı daha da hızlandırabilecektir. Bazı bilim adamları ise okyanusların ısınmasının küresel ölçekte bulutlanmayı arttıraca ı, bulutların güneflten gelen kısa dalgalı ıflınların bir kısmının dünyaya ulaflmadan geri gönderilmesi görevi üstleneceklerini ve netice olarak okyanus sularındaki ısınmanın küresel ısınmayı dengeleyece ini iddia etmektedirler. 14 Keza bulutların fiziki özellikleri, sıvı ve buz kristallerinden oluflmaları da sıcaklı ın artması veya azalmasında belirleyici olacaktır. Buz kristallerinden oluflan cirrus tipi yüksek bulutlar sıcaklı ı artırıcı yönde etki ortaya koyarken, strotiform tipi bulutlar sıcaklı ın azalmasına neden olmaktadır. Öte yandan cirriform tipi bulutlar, güneflten gelen ıflınları do rudan yeryüzüne geçiren buna karflılık yerden yansıyan uzun dalgalı ıflınları absorbe ederek küresel ısınmayı arttırmaktadır. Su damlacıklarından oluflan strotiform tipi bulutlar ise su damlacıklarından olufltukları için kısa dalgalı ıflınların yeryüzüne ulaflmasına engel olmaktadır. 14 Watts, op.cit. s

18 Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER Görüldü ü üzere küresel ısınmanın tek baflına atmosferdeki karbondioksit miktarının artıflı ile irtibatlandırılmasına bu alanda çalıflan bilim adamlarının hepsi katılmamaktadır. Bazı bilim adamlarına göre küresel ısınma dünya iklim yapısının çok sayıda ve düzeydeki de iflkenin karmaflık iliflkisi sonucu flekillenmektedir. Bunu tek baflına sera etkisi yaratan gazlarla izah etmek bilimsel de ildir. Keza 10 yıl içerisinde dünya ortalama sıcaklı ının 0.06 derece arttıflını öne sürerek bundan bilimsel netice çıkarmak da rasyonel kabul edilmemektedir. E er küresel ısınma gerçek ise bunda insan faaliyetlerinin etkisi yok denecek düzeydedir. Bununla birlikte, bu alanda uzmanlaflmıfl bilim adamlarının ço unlu u küresel ısınmanın sera gazlarından kaynaklandı ı ve insan faaliyetlerinin sonucu oldu u görüflündedir. Bilim adamları arasındaki bu tartıflmadan ba ımsız olarak günümüzde küresel ısınmanın etkileri ekvatordan kutuplara, okyanus derinliklerinden akarsuların debisine kadar hemen her alanda ve dünyanın her yerinde belirgin biçimde hissedilmektedir. Kutuplarda buzulların erimesi neticesinde deniz suyu seviyesi yükselmektedir lardan günümüze kadar geçen sürede Kuzey Yarımküre kar örtüsünde % 10 azalma kaydedilmifltir. Küresel ısınmaya paralel olarak dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, seller ve taflkınların fliddeti ve sıklı ı artarken, bazı bölgelerde fliddetli kuraklık ve çölleflme yaflanmaktadır. Sıcaklık artıflı aynı zamanda mevsimlerin karakteristik özelliklerini de ifltirmektedir. Dünyanın bir çok yerinde normal koflullarda so uk geçmesi beklenen kıfl aylarında ortalama hava sıcaklıkları artmakta, kıfl mevsimi ılıman geçmektedir. Benzer flekilde ilkbahar mevsimi erken gelmekte, sonbahar gecikmekte ve tüm bu de iflikliklere insanların ve di er canlı türlerinin intibak sa lamaları güçleflmektedir. De iflikliklere uyum sa layamayan bitkiler ve hayvanların çeflitlili i ve sayıları azalmakta veya tamamen ortadan kalkmaktadır. Küresel ısınma aynı zamanda insan sa lı ını da etkilemekte, iklim de ifliklikleri sonucu kalp ve solunum yolu hastalıklarıyla alerjik karakter taflıyan bulaflıcı hastalıklar yayılmaktadır. 15 Küresel ısınmadan kuflku duyan bilim adamlarının görüflleri için bakınız:. Dessler-. Pearson, op.cit,, s

19 Küresel Is nma ve Türkiye ye Etkileri Günümüzde küresel ısınmanın bafllıca göstergeleri buzulların erimesi, yüksek da ların tepelerindeki kar örtüsünün azalması, kutupların ısınması, iklim de iflikliklerine hassas olan canlı türlerinin sayısının azalması veya ortadan kalkması, a açların yafl halkalarının hızlı büyümesi, kuraklık ve çölleflmenin artmasıdır. Afrika da bulunan Klimenjero da ı üzerindeki buzul kütlesinin dörtte üçü 20. yüzyıl içinde ortadan kalkmıfltır. Benzer flekilde Kafkasya da buzul kütlesi miktarı yarıya düflmüfltür. Tiyenflan da larındaki buzullar ise son 40 yılda % 20 küçülmüfltür. Yeni Zelanda da buzul kitlesinin dörtte biri erimifltir. Amerikan Kar ve Buz Verileri Merkezi (NSIDC) ölçümlerine göre, küresel ısınma ile ilgili flu sonuçlar ortaya çıkmaktadır: Antartika da son 50 yıl içinde hava sıcaklı ı 2,5 C artmıfl ve 7 dev buzul kitlesinin alanı, 1974 yılından bu yana kilometrekare daralmıfltır. Yaklaflık 12 bin yıllık oldu u tahmin edilen 3250 kilometrekarelik, 200 metre derinli inde, 750 milyon ton a ırlı ında buz kütlesi ana parçadan ayrılmıfl ve binlerce Larsen-B buzulu, son 5 yılda 5700 kilometrekarelik bölümünü kaybetmifltir. 20. yüzyılda denizler cm yükselmifltir. Deniz seviyesindeki yükselmenin yıllık ortalaması 2 mm düzeyindedir. Bu yükselmede okyanusların genleflmesinin de rolü bulunmakla birlikte temel sebep buzulların erimesidir. Akarsuların debilerinin düflmesi nedeniyle göller çekilmifl, göl suyu sıcaklı ının artmasına paralel olarak buralarda yaflayan canlı türü ve miktarında azalmalar görülmüfltür. Küresel ısınma ayrıca ekolojik dengeyi olumsuz yönde etkilemektedir. Sıcaklıklar artınca, buna paralel olarak büyük su yüzeylerinden buharlaflma hızlanmakta, tarımsal üretim ve ormanlar ısınmadan etkilenmektedir. Büyük su yüzeylerine yakın yerlerde hava nemi ve buna ba lı olarak ya ıflların artması sel felaketleri yaflanmasına neden olmaktadır. Karasal kısımlarda ise toprak suyunu kaybederek kuraklaflmaktadır. Bunun sonucu olarak tarımsal verimde azalma olmakta, orman alanları daralmaktadır Çepel-Ergun, op. cit. s Watts, op. cit. s

20 Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER Küresel Is nma Hayat m z Nas l Etkiliyecek? Her ne kadar son yıllarda küresel ısınmanın yarataca ı tehlikeler konusunda genel bir bilinçlenme gözlemlenmekte ise de küresel ısınmanın gelecekte ne tip de iflikliklere yol açaca ı kesin olarak bilinememektedir. Burada en önemli sorun gelecekte yaflanacaklar konusunda tahmin yapmanın güçlü üdür. nsanların normal koflullarda yaflamın zor oldu u buzlarla kaplı kuzey bölgelerde ve Büyük Sahra da de iflik iklim türlerine uyum sa layabildikleri bilinmektedir. Dolayısıyla insanlar hızlı iklim de iflimine uyum sa layabilir ve ondan korunabilirler. Fakat bitkiler ve hayvanlar bu de iflimlere ayak uyduramayacakları için insanların besin zincirini oluflturan ekolojik sistem küresel ısınma ile birlikte tehlike altına girecektir. Sıcaklık de erlerinde kaydedilecek yükselmelere uyum sa layamayan bitki ve hayvan türleri yok olacaktır. Küresel ısınmadan kaynaklanan okyanus seviyesinin yükselmesi kıyı bölgelerdeki yaflamı olumsuz yönde etkileyecektir. Okyanus sularının bir metre yükselmesi halinde Hint Okyanusunda Maldiv Adaları ve Pasifik Okyanusunda Marshall Adaları gibi yerleflim birimlerinin % 75 i sular altında kalacaktır. Suların yükselmesinden ırmak deltalarındaki yerleflim birimleri de etkilenecektir. Bengaldefl, Mısır, Nijerya ve Taylan bu kategori ülkelerin baflında gelmektedir. Çünkü bu ülkelerde nüfusun önemli bir kısmı ırmak deltalarında yaflamaktadır. Okyanusların yükselmesi bu ülkelerde tatlı su kaynaklarını deniz suyunun basması tehlikesini ortaya çıkaracak ve içme suyu kıtlı ı ortaya çıkacaktır. Nüfusunun dörtte üçü Ganj, Bharmanputra ve Meghna ırmaklarının deltası içerisine yerleflen Bengaldefl, deniz suyu yükselmesinden en fazla etkilenen ülke olacaktır. Zira ülke co rafyasının neredeyse yarısının deniz seviyesinden yüksekli i sadece 5 metre seviyesindedir. Dünya Bankası hesaplamalarına göre bu 18 ülke topraklarının 2100 yılında % 16 sı sular altında kalacaktır. Benzer bir durum Mısır da Nil deltasında meydana gelebilecektir. Dünyanın en yo un yerleflim birimleri arasında yer alan Nil deltasında kilometrekareye 1600 kifli düflmektedir. 18 Mashling. op.cit, s

21 Küresel Is nma ve Türkiye ye Etkileri Mısır topraklarının en verimli arazileri olan Nil deltası, geniflli i 50 km ve boyu da kimi zaman 10 km ye kadar uzanabilen dar bir flerittir. Nil deltasında ortalama yükseklik 2 metredir. Küresel ısınma aynı zamanda ya ıfl rejiminde de ifliklikliklere yol açacaktır. Yaz aylarında Güneydo u Asya yı etkileyen muson ya murlarının ısınmaya paralel olarak artması beklenmektedir. Zira ısınma nedeniyle okyanuslardan daha fazla oranda su buharlaflacak ve bu durum da muson ya murlarının daha sık aralıklarla görülmesine neden olacaktır. Kasırga ve siklonların meydana gelme sıklı ı ve fliddetini küresel ısınmanın ne yönde etkileyece i kesin olarak bilinmemektedir. Ancak El 19 Nino gibi Okyanus fırtınalarında artıfl yaflanması beklenmektedir. 20. yüzyılın baflında El Nino nun oluflma sıklı ı yılda bir kez iken yüzyılın sonunda bu oran 3-5 yıla düflmüfltür. Küresel ısınmayla birlikte bunun daha sık aralıklarla tekrarlanması beklenmektedir. Küresel ısınma aynı zamanda insan sa lı ını olumsuz yönde etkilemektedir. Hava sıcaklı ının yükselmesi en baflta ölüm oranlarında artıfla neden olacaktır. Sıcaklık artıflı aynı zamanda tatlı su kaynaklarına ulaflmayı güçlefltirecektir. Dünyada halen 1.7 milyar insan temiz su kaynaklarından yoksundur. Sıcaklık artıflı sonucu 20 bu rakamın üç katına çıkması beklenmektedir. Küresel ısınma dünyanın her bölgesini aynı derecede etkilemeyecektir. Zira artıfl de erleri farklı olacak; kutuplardaki artıfl dünya ortalamasının iki katı düzeyinde gerçekleflecektir. Bu durum kutuplardaki buzulların erimesine neden olmaktadır. Yapılan bir hesaplamaya göre, ortalama sıcaklı ın 3-4 derece artması halinde denizlerde su seviyesi 35 cm yükselecektir. Deniz suyunun yükselmesi kıyıya yakın temiz su kaynaklarının denizle birleflmesi sonucunu do uracak ve tatlı su kaynakları azalacaktır. Sıcaklık artıflı daha çok geceleri hissedilecek; yazla kıfl, gece ile gündüz arasındaki ısı farkının azalması, rüzgarların sıklı ını, fliddetini ve yönünü de ifltirecektir. Bazı bölgelerde kurak dönemlerin ardından gelen aflırı ya ıfllar virüs 19 Mashling, op.cit., s Bu konuda daha fazla bilgi için bakınız: Watts, op. cit. s

22 Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER mutasyonlarını hızlandıracak, ortadan kalkan sıtma gibi bazı hastalıklar yeniden zuhur edebilecektir. Küresel ısınmadan kaynaklanan ya ıfl rejimi de iflikli i verimli arazilerin kuraklaflmasına, suya ba lı enerjinin azalmasına ve ormanların yok olmasına neden olacaktır. Küresel sıcaklık artıflına ba lı iklim de iflikli i nedeniyle bitki ve hayvan türlerinin dörtte birinin yok olma tehlikesi ile karflı karflıya kalacaktır. Avrupa Çevre Ajansına göre 1980 li yıllarda felaketler sel, fırtına, sıcaklık dalgası ve kuraklık olarak görülüyordu lı yıllarda ise iklim de iflikli ine ba lı olarak felaketlerin türünde ve meydana gelme sıklı ında artıfl kaydedilmifltir. Gelece e yönelik olarak yapılan projeksiyonlara göre, önlem alınmaması halinde gelecekte flu felaketlerin yaflanması beklenmektedir: 2025 yılına kadar Avustralya ve Güney Afrika da bulunan Tropikal Ormanlar yok olacak; Akdeniz bölgesinde orman yangınları artacak, besin üretimi ve su kaynakları azalacaktır de Avustralya daki mercan resifleri yok olacak, Alpler deki bitki ve hayvan türleri azalacak, Çin in büyük ormanları hızla ortadan kalkacak, suların yükselmesiyle verimsiz ve kurak hale gelen topraklardan baflka bölgelere göç eden insan sayısı 150 milyona ulaflacaktır te Kuzey Buz Denizi tüm canlıları ile yok olacak, Amazon Ormanları nda zarar telafi edilemez boyutlara ulaflacak, tüm bunların neticesi olarak 5.5 milyar insan gıda sıkıntısı çekecektir. Küresel ısınma aynı zamanda ozon tabakası üzerinde etki yaratacaktır. Atmosferin katmanları arasında Stratosferden sonra gelen ozon tabakasının temel ifllevi güneflten gelen ultraviyole ıflınları absorbe ederek yeryüzüne intikal eden miktarını sınırlandırmaktır. Mevcut koflullarda ultraviyole ıflınların ancak % 2 si yeryüzüne ulaflabilmektedir. Küresel ısınma halinde ozon tabakasının zarar görmesi bu ıflınların daha fazla miktarda dünyaya ulaflmasına neden olacaktır. Ultraviyole ıflınlar hem tarlalarda ekili olan tarımsal ürünlere zarar vermekte, hem de insan sa lı ını olumsuz yönde etkilemektedir. Cilt kanseri, katarakt gibi hastalıklar ve ba ıflıklık sisteminin tahrip olması ultraviyole ıflınlardan kaynaklanmaktadır. Ayrıca 21

23 Küresel Is nma ve Türkiye ye Etkileri ultraviyole ıflınlar denizlerin içinde bulunan biktisel planktonların oksijen üretimi ve karbondioksit tüketimi ifllevlerine zarar vermektedir. Küresel ısınmanın yarattı ı iklim de ifliklikleri ayrıca canlıların kromozom sayısı ve yapısında mutasyona neden olacaktır. Böylece küresel ısınmaya ba lı olarak canlıların kalıtsal yapıları de iflebilecektir. Gece gündüz ısı farkının azalması, kasırga, hortum, siklon gibi do a olaylarının sayısının ve fliddetinin artmasına ve asit ya murlarına neden olabilecektir. Küresel Isınmaya Karflı Uluslararası flbirli i Dünya genelinde ortalama sıcaklık artıflının yarattı ı tehlike ilk kez 1980 li yılların baflında uluslararası toplumun gündemine gelmifltir. Bu dönemde yürütülen bilimsel çalıflmaların bulgusu insan faaliyetlerinin küresel iklim de iflikli inde belirleyici oldu u ve tetikledi i fleklindedir. Bu tespit bir taraftan büyük heyecan yaratmıfl, öte yandan iflbirli i kapılarını aralamıfltır. Küresel ısınma tehlikesi ile mücadele için uluslararası toplum adına harekete geçen örgüt BM olmufltur lerin sonunda BM Genel Kurulu tarafından alınan bir kararda iklim de iflikli inin insanlı ın ortak kaygısı oldu u vurgulanmıfltır. Aynı yıl Birleflmifl Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Dünya Meteoroloji Örgütü nün katkılarıyla Hükümetlerarası klim De iflikli i Paneli (IPCC) toplanmıfltır. Dünyanın önde gelen bilim adamlarının ve hükümet temsilcilerinin katılımı ile ba layan panel daha sonra kurumsallaflmıfl ve 1990 yılında panelin genel toplantısı yapılmıfltır. Bu toplantıda küresel ısınmaya iliflkin bilimsel birikim analiz edilmifl ve güncellenmifltir yılındaki rapor esas alınarak BM tarafından klim De iflikli i Çerçeve Sözleflmesi hazırlanmıfl ve 1992 yılı Rio Kalkınma Konferansı nda imzaya açılmıfltır. Çerçeve sözleflme, 1993 yılına kadar çok sayıda ülke tarafından imzalanmıfltır. Söz konusu çerçeve sözleflmenin temel amacı ve karakteristik özelli i, bir yandan sera gazlarının 21 Çepel-Ergun, op. cit. s Watts, op. cit. s

24 Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER atmosferdeki yo unluklarını sabitlemek, öte yandan küresel ısınma ile mücadele adı altında yürütülen çalıflmaların ekonomik kalkınmaya mani olmasını engellemek 23 olmufltur. Sözleflmenin temel ilkeleri flunlardır: Bilimsel kanıtların eksik olması bir alanda önlem alınmasını engellememelidir. Ulusların ortak, ancak farklı sorumlulukları vardır. Bu zamana kadar faaliyetleri ile iklim de iflimine sebep olan sanayileflmifl ülkeler sorunun çözümünde öncü olmalıdır. Sözleflmeye taraf olan devletlerin hepsi, sözleflmeyi uygulama ve yaptıkları faaliyetleri bildirme taahhüdü altına girerler. Taraf devletler gönüllü olarak 2000 yılında sera gazı emisyonlarını 1990 yılı düzeyine çekecekler ve bu konuda di er ülkelere teknik ve mali destek vereceklerdir. Birleflmifl Milletler klim De iflikli i Çerçeve Sözleflmesini 188 devlet imzalamıfltır. Sözleflme 1994 Mart ayında yürürlü e girmifltir. Sözleflme tasla ında Türkiye nin isminin hem geliflmekte olan ülkeler, hem OECD ülkeleri kategorisinde iki kez yazılmıfl olması nedeniyle ortaya çıkan bürokratik sorunun aflılması uzun sürmüfl ve bu nedenle Türkiye nin sözleflmeye sonradan katılmıfltır Mart ayında 100 ün üzerinde hükümetlerarası ve uluslararası örgüt temsilcisinin katılımıyla yapılan toplantıda ise Rio Zirvesi nde benimsenen hedeflerin ne dereceye kadar uygulamaya aktarılabilece i tartıflılmıfl, uzun müzakerelerin ardından 1994 yılında Birleflmifl Milletler klim De iflimi Çerçeve Sözleflmesine taraf olan ülkelerin taahhütlerine sadık kalmadıkları, yükümlülüklerini aksattıkları genel kabul görmüfltür. Zirveye katılan taraflar çerçeve sözleflmeyi hukuki bakımdan takviye için ba layıcı bir protokol yapılması fikrini 23 Sözleflme metni için bak n z: 23

25 Küresel Is nma ve Türkiye ye Etkileri ortaya atmıfllardır. Bu çerçevede yürütülen çalıflmalar neticesinde 1997 Kyoto Protokolü 24 ortaya çıkmıfltır. Protokolün temel hükümleri flunlardır: Geliflmifl ülkeler kendileri için belirlenen sera gazı emisyon sınırları üstüne çıkmayacaklardır. klim de iflikli ini önlemeye dönük politikalar gelifltirilecek ve uygulamaya konulacaktır. Enerji verimlili i ve tasarrufunu arttırıcı önlemler alınacaktır. Çöp ve motorlu araçlardan kaynaklanan sera gazı emisyonları azaltılacak veya tamamen sınırlandırılacaktır. Sera gazlarının atmosfere karıflmasını önleyecek arıtma tesisleri infla edilecek ve ormanların korunması için hassasiyet gösterilecektir. Taraflar, sözleflme hükümlerinin amacına ulaflmasını engelleyecek her türlü faaliyetleri ortadan kaldırmayı taahhüt ederler. Zararlı sera gazları emisyonu 2012 yılında % 5,2 oranında azaltılacak ve 1990 yılındaki düzeye indirilmesi sa lanacaktır. Bu konuda sanayileflmifl ve geliflmekte olan ülkelerin yükümlülükleri birbirinden farklı olacaktır. Geliflmekte olan ülkeler sera gazı emisyonlarını izleme ve bunları azaltmak için gerekli hazırlıkları tamamlayacak ve bu husustaki faaliyetlerini ilgili BM kurulufllarına raporla bildireceklerdir. Sözleflme ile Protokol arasındaki temel fark sözleflmenin yaptırım gücünün bulunmamasıdır. Sözleflmede taraflar için öngörülen 2000 yılı sera gazları emisyonlarını 1990 seviyesinde tutma yükümlülü ü hukuki bakımdan ba layıcı de ildir, sadece niyet 24 Kyoto Protokolü metni için bak n z: 24

26 Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER beyanı düzeyindedir. Buna karflılık Protokolde hedeflere ulaflılmaması halinde sonraki dönemler için a ır yaptırımlar öngörülmektedir. Kyoto Protokolünün yürürlü e girmesiyle birlikte küresel ısınma sonucunda meydana gelebilecek ekolojik afetlerin bir dereceye kadar azalabilece i ümit edilmektedir. Ancak alınan önlemlerin olumlu etkileri çok uzun yıllar sonra ortaya çıkacaktır. Öte yanan Sözleflmeye taraf ülkelerin üzerlerine düflen sorumluluk ve yaptırımları ne oranda yerine getireceklerini zaman gösterecektir. Çünkü hükümetler, kentleflme düzeyi, refah artıflı üzerindeki olumsuz etkiler ve iflsizlik gibi hususları ileri sürerek Kyoto Protokolünde taahhüt ettikleri yükümlülükleri yerine getirmekten kaçınmaktadırlar. ABD yönetiminin Kyoto Protokolüne karflı kayıtsız tutumu küresel ısınmayı engelleme veya yavafllatma yönünde uluslararası iflbirli i ümitlerinin azalmasına neden olmufltur. Hükümetlerarası klim De iflikli i Paneli nin Dördüncü De erlendirme Raporu 2007 yılında tamamlanmıfltır. Bu rapor ile küresel iklim de iflikli inin sadece sosyo-ekonomik sonuçları olan bir çevre sorunu olmayıp küresel güvenli e, insan neslinin sürdürülebilirli ine 25 bir tehdit oluflturdu u vurgulanmıfltır. Küresel Isınmadan Türkiye Nasıl Etkilenecek? Üç tarafı denizlerle çevrili karmaflık iklim yapısına sahip olan Türkiye küresel ısınmaya ba lı de iflikliklerinden en fazla etkilenebilecek ülkelerin baflında yer almaktadır. Küresel ısınmanın artıflı ile birlikte Türkiye nin karflı karflıya kalabilece i en önemli üç sorun Prof. Kadıo lu na göre, kuraklık tehlikesi, ani sellerde yaflanacak artıfl ve deniz seviyesi yükselmesi 26 olacaktır. Kuraklık, normalin altında ya ıfl, toprak nemi, sıcak kuru hava gibi bir çok faktörün bileflkesi olarak ortaya çıkmaktadır. Sıcaklık artıflı öncelikle kuraklık tehlikesi olan yerleri 25 Raporun özeti için bakınız: 26 Mikdat Kadıo lu, Günümüzden 2100 Yılına Kadar Küresel klim De iflimi, Bildiri, klim De iflimi ve Türkiye Sempozyumu, Mart 2008, stanbul. 25

27 Küresel Is nma ve Türkiye ye Etkileri vuracak, yeterli su kayna ına sahip olmayan Güneydo u Anadolu, ç Anadolu, Ege ve Akdeniz bölgeleri küresel ısınmaya ba lı kuraklıktan etkilenecektir. Sıcaklık artıflına paralel olarak Türkiye nin bazı bölgelerinde çölleflme tehlikesi ortaya çıkacaktır. Konya nın Karapınar bölgesinde meydana gelen çölleflme Türkiye nin ekolojik bakımdan ne derece hassas oldu unu ortaya koymaktadır. Türkiye nin özellikle çölleflme tehlikesi bulunan yarı kurak ve nemli bölgelerinde tarım, ormancılık ve su kaynakları sıcaklık de erlerinin artmasından olumsuz yönde etkilenecektir. Zira iklimde meydana gelen herhangi bir de ifliklik, ya ıfl, buharlaflma, yüzey akıfl ve toprakta bulunan kullanılabilir suyun miktarını etkilemektedir. Mevsimler ve yıllık ya ıfllarda görülecek de iflmeler, hem su kaynaklarının depo edilmesi, hem de topraktaki nem rejiminin düzenlenmesi açısından son derece önemlidir. Buna göre, bitkilerin çiçeklenme, tozlanma, meyve oluflumu ve tane dolumu esnasında meydana gelebilecek su yetersizli i verimin düflmesine neden olacaktır. Ayrıca sıcaklıkların artması toprakta buharlaflma yaratacak ve bu durum da bitkiyi terleme sıkıntısına sokacaktır. Netice olarak kuraklı a dayanamayan bitkiler 27 verimsiz hale gelecek veya yok olacaktır. Kuraklıkla birlikte Türkiye nin güneyinde bulunan çöl kufla ının etki alanı kuzeye do ru genifllemesi beklenmektedir. Yapılan hesaplamalara göre sıcaklıkta meydana gelecek 1 ila 3 derece ısı artıflı orta enlemlerin km kutuplara do ru hareket etmesine neden olacaktır. Bu durum ekosistemlerin co rafik da ılımın ve kompozisyonunu de ifltirecek, yeni flartlara uyum sa layamayan canlı türleri ortadan kalkacaktır. Kuraklık aynı zamanda insan faaliyetlerinin su kaynaklarına ba lılı ı nedeniyle toplumsal hayat üzerinde etkili olacaktır. Uzun süreli kuru hava, nem azlı ı yaratarak bitki, orman ve su kaynaklarında azalmalara neden olacak ve sonuçta ciddi çevre sorunları ortaya çıkacak ve bunlar kısa sürede toplumsal hayata 28 yansıyacaktır. 27 Ömür Fatih Baloglu, Küresel Isınmanın Tarla Bitkileri Açısından De erlendirilmesi, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 28 Kemal Öztürk; Küresel klim De iflikli i ve Türkiye ye Olası Etkileri, Gazi E itim Fakültesi Dergisi, Cilt: 22, Sayı:1, 2002, s

28 Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER Türkiye de ya ıflın miktar ve da ılımında sapmalar yer altı ve yer üstü su rezervlerini etkilemektedir. Bu çerçevede küresel ısınmadan kaynaklanan kuraklı ın ekonomik, çevresel ve sosyal etkileri olacaktır. Ekonomik bakımdan ürün kayıpları, böcek istilaları, bitki hastalıkları, ürün kalitesinde düflüklük, hayvancılı ın daralması, otlak verimlili inin azalması, orman kayıpları, a aç hastalıkları gibi etkiler ortaya çıkacaktır. Kuraklıktan kaynaklanan bu durum nedeniyle gıda üretimi düflecek, yiyecek stokları azalacaktır. Netice olarak tarımla u raflanların gelirleri azalacak, buna paralel olarak tarımsal üretime ba lı endüstri küçülecek, iflsizlik ve üretim düflmesinden dolayı vergi kayıpları ortaya çıkacaktır. Kuraklık ayrıca toprak üzerinde su ve rüzgar erozyonunu arttıracak, hayvanların do al yaflam alanlarının daralması, hayvan ve su kalitesinde bozulmalar gibi çevresel etkilere neden olacaktır. Sosyal etkilerine gelince gıda kıtlı ı ortaya çıkacak, tarımda çalıflanların yoksullaflması ve göç olaylarında artıfl görülecektir. Öte yandan kuraklıktan kaynaklanan iklim de iflikli i ekolojik dengeyi bozacak ve biyolojik çeflitlilik azalacaktır. Ancak bu ekolojik de iflikli in bir anda olmayaca ı, ya ıfl, buharlaflma ve sıcaklık rejimlerine ba lı olarak bölgeden bölgeye de ifliklik gösterece i anlaflılmaktadır. Ortalama sıcaklıkların artması ya ıfl miktarında azalmaya neden olacak, orman zenginli i bundan olumsuz yönde etkilenecektir. Hükümetlerarası klim De iflikli i Paneli çerçevesinde yapılan projeksyonlara göre, 2030 yılında Türkiye co rafyasının büyük bölümü kuru ve sıcak bir iklimin etkisine girecektir. Sıcaklıklar kıfl aylarında ortalama 2 derece, yaz aylarında ise 2 ila 3 derece artacaktır. Ya ıfllar kıfl aylarında % 10 artıfl gösterecek, yaz aylarında ise % 5 ila % 15 oranında azalacaktır. Toprak neminde yaz aylarında % 15 ila % 25 arasında düflme görülecektir. Prof. Kadıo lu tarafından yapılan hesaplamaya göre, 1990 yılında Türkiye de 3070 metreküp olan kifli baflına düflen su miktarı, iklim flartlarının aynı kaldı ı varsayımı altında nüfus artıflına ba lı olarak 2050 yılında 1240 metreküp olacaktır. klim de iflikliklerinin etkisi dikkate 29 Balo lu op. cit. 30 Öztürk, op. cit. s

29 Küresel Is nma ve Türkiye ye Etkileri alındı ında, 2050 yılında kifli baflına düflen su miktarı 700 ila 1910 metreküp arasında 31 de iflecektir. Böylece Türkiye küresel ısınmaya ba lı iklim de ifliklikleri neticesinde su yoksulu ülke haline gelecektir. Kuraklık sosyo ekonomik bakımdan da etki yaratacak; flehirlerde kullanma suyu kıtlı ı ortaya çıkarken, tarımsal ürün ve hidroelektrik üretiminde büyük düflüfl yaflanacaktır. Deniz seviyesinin yükselmesi de Türkiye yi birçok yönden olumsuz biçimde etkileyecektir. Deniz seviyesindeki yükselmelerin sebeplerinden birisi suların ısınmasından kaynaklanan genleflmedir. Karada bulunan buzulların erimesi de deniz seviyesinde yükselme yaratmaktadır. Küresel ısınmadan kaynaklanan deniz seviyesi yükselmeleri nedeniyle Türkiye nin denize açılan dereleri tuzlu su ile dolacaktır. Öte yandan deniz kenarındaki yerleflim birimlerinde bulunan konutlar ve sanayi tesisleri deniz suyu yükselmesinden olumsuz yönde etkilenecektir. Tatlı su yatakları, dereler ve nehirleri tuzlu su basacak, yeraltı sularına tuzlu su karıflacaktır. Alçak vadi ve platolar da deniz seviyesi yükselmesi nedeniyle tuzlu su altında kalacaktır. Tuzlu suyun çekilmesi halinde toprak eski verimlili ini yitirmifl olacaktır. Deniz suyunun yükselmesi halinde yaflanabilecek tehlikelerden kaçınmak için ngiltere hükümeti kıyılardan iç bölgelere çekilmeyi tartıflmaktadır. Türkiye nin de acil olarak deniz seviyesinin yükselmesi riskine karflı proje üretmesi gerekmektedir. Öte yandan Türkiye deki nehirlerin debisinde küresel ısınma nedeniyle % 30 oranında azalma yaflanaca ı hesaplanmıfltır. Bu durumdan hem ülke sınırları içinde do up denize dökülen nehirler, hem de Fırat, Dicle, Asi, Çoruh gibi sınır aflan nehirler etkilenecektir. Su miktarındaki azalma nedeniyle Türkiye ile komfluları arasında yeni anlaflmazlıklar ortaya çıkabilecektir. Türkiye, her ne kadar Suriye ye saniyede 500 metreküp su verme taahhüdünde bulunmufl ise de kurak geçen yıllarda bu miktarı azaltabilmektedir yılında bazı aylarda Suriye ye verilen su miktarı 160 metreküp düzeyine düflmüfltür. Küresel ısınmanın akarsu debilerini önemli ölçüde etkilemesi halinde sınır aflan sular Türkiye ile komfluları arasında anlaflmazlık yaratabilecektir. 31 Kad o lu op. cit. S

30 Doç. Dr. rfan Kaya ÜLGER Küresel sıcaklık artıflına ba lı olarak Türkiye yi bekleyen bir baflka tehlike de ani ya ıfllardan kaynaklanan seller ve erozyondur. Toprak erozyonu verimli arazinin kaybolması demektir. Kuraklıkla birlikte gelen erozyon tarımsal üretimi vuracak ve Türkiye gıda bakımından kendi kendine yeterli ülke statüsünü yitirecektir. TEMA nın yaptı ı hesaplamalara göre, Türkiye her yıl Kıbrıs adasının yarısı büyüklü ünde verimli topra ı erozyon nedeniyle kaybetmektedir. Gelecek yıllarda ani ya murların artmasıyla birlikte beklenen su baskınları ve seller, hem erozyonu arttıracak hem de dere yataklarındaki yerleflimlerin sular altında kalmasına neden olacaktır. Hükümetlerarası klim De iflikli i Paneli nin 2002 yılında yayınlanan 5. teknik raporuna göre küresel ısınma nedeniyle yılları arasında Türkiye de yaflanabilecek de ifliklikler ya ıfl miktarı azalması, buharlaflmanın artması ve yaz kuraklı ının artması, orman yangınları ve erozyonun artması olarak sıralanmıfltır. Rapora göre, 2070 yılında Samsun-Adana hattının do usu 3-4 derece, batısı ise 4-5 derece ısınacaktır. Prof. Kadıo lu ise küresel ısınmanın Türkiye üzerindeki etkilerini flu bafllıklar altında toplamaktadır: Yaz ya ıfllarında önemli oranda azalma yaflanacak ve buna ba lı olarak buharlaflma artacak. Ya ıflların mevsime göre da ılımı de iflecek, fiiddeti artacak, ani sellerde artıfl görülecek. Son yıllarda daralan kar örtüsü daha da azalacak. Kuraklı ın sıklı ı ve fliddeti artacak. fiehir ve ülke sınırlarını aflan suların paylaflımında yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde anlaflmazlıklar yaflanacak. 29 Atal k. op. cit. s Kad o lu, op. cit. s

ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ĞİŞİKLİĞİ

ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ĞİŞİKLİĞİ ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI İKLİM M DEĞİŞİ ĞİŞİKLİĞİ ve ENERJİ Sedat KADIOĞLU Müsteşar Yardımcısı 22 Ekim 2009,İzmir BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ İklim Değişikli ikliği Çerçeve

Detaylı

KÜRESEL KARBONDĐOKSĐT KONSANTRASYONLARI ÖLÇÜMLERĐ ARAŞTIRMA UYDUSU OCO

KÜRESEL KARBONDĐOKSĐT KONSANTRASYONLARI ÖLÇÜMLERĐ ARAŞTIRMA UYDUSU OCO KÜRESEL KARBONDĐOKSĐT KONSANTRASYONLARI ÖLÇÜMLERĐ ARAŞTIRMA UYDUSU OCO Ahmet Cangüzel Taner Fizik Yüksek Mühendisi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ( acant@taek.gov.tr ) Küresel ısınma ve iklim değişikliği

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

CO RAFYA SICAKLIK. Kavram Dersaneleri 6. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir.

CO RAFYA SICAKLIK. Kavram Dersaneleri 6. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir. CO RAFYA SICAKLIK ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir. 2500 saat 2250 saat 1750 saat 2000 saat 2500 saat 2750 saat 3000 saat 3250 saat Bu haritadaki

Detaylı

KÜRESEL ISINMA, MEDYA ve ENERJİ POLİTİKALARI. Özgür Gürbüz İklim Değişikliği İçin Sivil Toplum Kuruluşları Adana Buluşması 20 Aralık 2006

KÜRESEL ISINMA, MEDYA ve ENERJİ POLİTİKALARI. Özgür Gürbüz İklim Değişikliği İçin Sivil Toplum Kuruluşları Adana Buluşması 20 Aralık 2006 KÜRESEL ISINMA, MEDYA ve ENERJİ POLİTİKALARI Özgür Gürbüz İklim Değişikliği İçin Sivil Toplum Kuruluşları Adana 20 Aralık 2006 Küresel ısınma Hollywod için yazılmış,eğlenceli bir felaket senaryosu mu?

Detaylı

KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI KPSS. GENEL KÜLTÜR ve GENEL YETENEK

KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI KPSS. GENEL KÜLTÜR ve GENEL YETENEK KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI KPSS GENEL KÜLTÜR ve GENEL YETENEK KPSS Sınavına hazırlık dosyalarımız son 3 yılda yapılan sınavlarda çıkmış sorular baz alınarak hazırlanmıştır. İtinalı çalışmalarımıza rağmen

Detaylı

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi ve Personel E itimi Mehmet TOMBAKO LU* Girifl Sürdürülebilir kalk nman n temel bileflenlerinden en önemlisinin enerji oldu unu söylemek abart l olmaz kan s nday m. Küreselleflen

Detaylı

Dersin Sorumlusu;Prof.Dr. Đnci MORGĐL. PROJE DESTEKLi DENEY UYGULAMASI

Dersin Sorumlusu;Prof.Dr. Đnci MORGĐL. PROJE DESTEKLi DENEY UYGULAMASI Dersin Sorumlusu;Prof.Dr. Đnci MORGĐL KiMYA EĞiTiMiNDE PROJE DESTEKLi DENEY UYGULAMASI CEP TELEFONU MISIR PATLATIR MI? Proje Hedef Sorusu: Cep telefonları mısırı patlatacak kadar radyasyon yayar mı? Yaydığı

Detaylı

KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK VE ÖNEMİ ÇEVRE VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ İLE İLİŞKİSİ. Gürbüz YILMAZ Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK VE ÖNEMİ ÇEVRE VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ İLE İLİŞKİSİ. Gürbüz YILMAZ Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK VE ÖNEMİ ÇEVRE VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ İLE İLİŞKİSİ Gürbüz YILMAZ Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) Çevre İş Sağlığı Güvenliği ŞİRKETLER

Detaylı

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği Dursun Yıldız SPD Başkanı 2 Nisan 2016 Giriş Gelişmenin ve karşı duruşun, doğuya karşı batının, kuzey kıyısına karşı güney kıyısının, Afrika ya karşı

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYUM Yrd.Doç.Dr. Okan Fıstıkoğlu DEÜ, SUMER

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYUM Yrd.Doç.Dr. Okan Fıstıkoğlu DEÜ, SUMER 0/18 İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYUM Yrd.Doç.Dr. Okan Fıstıkoğlu DEÜ, SUMER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI İZMİR BULUŞMASI 26 OCAK 2007 1/18 İklim Değişikliği 970 Atmosferdeki CO 2 konsantrasyonu

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Çevre Eğitiminin Günümüzde Değişen Yüzü: Sürdürülebilir Yaşam Eğitimi

İÇİNDEKİLER. Çevre Eğitiminin Günümüzde Değişen Yüzü: Sürdürülebilir Yaşam Eğitimi İÇİNDEKİLER 1. bölüm Çevre Eğitiminin Günümüzde Değişen Yüzü: Sürdürülebilir Yaşam Eğitimi 1. Çevre Bozulması ve Çevre Eğitiminin Doğuşu... 1 2. Çevre Eğitiminin Anlamı, Amacı, Kapsamı ve İşlevi... 3 3.

Detaylı

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL 2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL NOT: Düzeltmeler bold (koyu renk) olarak yaz lm flt r. YANLIfi DO RU 1. Ünite 1, Sayfa 3 3. DÜNYA HAYVAN POPULASYONU

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELEDE UYUM ÇABALARI

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELEDE UYUM ÇABALARI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELEDE UYUM ÇABALARI Atila Uras (CE-91) İklim Dostu ÇANKAYA, Kopenhag İklim Zirvesine Doğru 21 Kasım 2009 ODTÜMD, Vişnelik, Ankara 1 Sunuş İçeriği İklim değişikliği, kavramlar

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

ÖZEL BÖLÜM I KOJENERASYON. TÜRKOTED İltekno Topkapı Endüstri ST ELEKTRİK-ENERJİ I NİSAN 2016

ÖZEL BÖLÜM I KOJENERASYON. TÜRKOTED İltekno Topkapı Endüstri ST ELEKTRİK-ENERJİ I NİSAN 2016 TÜRKOTED İltekno Topkapı Endüstri 102 Hibrit Sistemlerle En Yüksek Verimlilik Hedefleniyor Derya Sakallıoğlu Yenilenebilir enerji kaynakları ile birlikte kullanılan kojenerasyon sistemleri, hibrit kojenerasyon

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

LERİ SELAHATTİN ÇİMEN MÜSTEŞAR Y. T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI. Türkiye 11. Enerji Kongresi 21 EKİM 2009 İZMİR

LERİ SELAHATTİN ÇİMEN MÜSTEŞAR Y. T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI. Türkiye 11. Enerji Kongresi 21 EKİM 2009 İZMİR KÜRESEL EKONOMİK K KRİZİN N ENERJİ SEKTÖRÜ ÜZERİNDEKİ ETKİLER LERİ SELAHATTİN ÇİMEN MÜSTEŞAR Y. T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI Türkiye 11. Enerji Kongresi 21 EKİM 2009 İZMİR 1 DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNE

Detaylı

Bilge Özgener* stanbul Teknik Üniversitesi, Enerji Enstitüsü, Nükleer Araflt rmalar Anabilim Dal

Bilge Özgener* stanbul Teknik Üniversitesi, Enerji Enstitüsü, Nükleer Araflt rmalar Anabilim Dal Küresel Is nma ve Nükleer Enerji Bilge Özgener* Karbon Çevrimi ve Sera Etkisi Dünyam zda var olan yaflam varl n, organik (karbon içeren ) moleküllere ve dolay s ile karbon çevrimi ad n verdi imiz sürece

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 i Bu sayıda; 2013 Cari Açık Verileri; 2013 Aralık Sanayi Üretimi; 2014 Ocak İşsizlik Ödemesi; S&P Görünüm Değişikliği kararı değerlendirilmiştir.

Detaylı

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z Nisan 2010 ISBN 978-9944-60-631-8 1. Bask, 1000 Adet Nisan 2010 stanbul stanbul Sanayi Odas Yay nlar No: 2010/5 Araflt rma fiubesi Meflrutiyet

Detaylı

Brexit ten Kim Korkar?

Brexit ten Kim Korkar? EDAM Türkiye ve Avrupa Birliği Bilgi Notu Brexit ten Kim Korkar? Haziran 2016 Sinan Ülgen EDAM Başkanı 2 23 Haziranda İngiliz halkı, İngiltere nin AB de kalıp kalmayacağına dair bir halkoyuna katılacak.

Detaylı

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012 Hazırlayanlar Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi Laura D. Tyson, Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Saadia Zahidi, Dünya Ekonomik Forumu Raporun

Detaylı

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir 2002 May s ay nda yap lan Birleflmifl Milletler Çocuk Özel Oturumu öncesinde tüm dünyada gerçeklefltirilen Çocuklar çin Evet Deyin kampanyas na Türkiye

Detaylı

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi Otomasyon Sistemleri E itiminde Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi Murat Ayaz Kocaeli Üniversitesi Teknik E itim Fakültesi, Elektrik E itimi Koray Erhan Kocaeli Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi,

Detaylı

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18 http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/03/201203... 1 of 5 6 Mart 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28225 Atatürk Üniversitesinden: YÖNETMELİK ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ASTROFİZİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Detaylı

6 MADDE VE ÖZELL KLER

6 MADDE VE ÖZELL KLER 6 MADDE VE ÖZELL KLER TERMOD NAM K MODEL SORU 1 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER MODEL SORU 2 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER 1. Birbirine temasdaki iki cisimden s cakl büyük olan s verir, küçük olan s al r. ki cisim bir

Detaylı

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi DÜNYADA VE TÜRK YEDE ENERJ VE KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, PROJEKS YONLAR VE EM SYONLAR Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi Dünya Dünya Kömür Rezervi Bölge Görünür Ç kar labilir Rezervler (Milyon

Detaylı

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor! Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor! Dursun YILDIZ topraksuenerji 21 Ocak 2013 ABD Petrol İhracatçısı Olacak. Taşlar Yerinden Oynar mı? 1973 deki petrol krizi alternatif enerji arayışlarını arttırdı.

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Beşinci İzmir İktisat Kongresi Finansal Sektörün Sürdürülebilir Büyümedeki Rolü ve Türkiye nin Bölgesel Merkez Olma Potansiyeli 1 Kasım

Detaylı

Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar

Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar Mak.Y.Müh. Nuri ERTOKAT Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Çalışmamızın isminden de anlaşılacağı gibi Avrupa

Detaylı

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ Savaş AYBERK, Bilge ALYÜZ*, Şenay ÇETİN Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Kocaeli *İletişim kurulacak yazar bilge.alyuz@kou.edu.tr, Tel: 262

Detaylı

TEMA Vakfı, İstanbul Projeleri Raporu nu Açıkladı

TEMA Vakfı, İstanbul Projeleri Raporu nu Açıkladı TEMA Vakfı, İstanbul Projeleri Raporu nu Açıkladı İstanbul un geleceğini etkileyecek üç proje olan 3. Köprü, 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul un hayata geçirilmesi halinde meydana gelebilecek etkiler TEMA

Detaylı

Kırsal Kalkınmada Yönetişim. Şanlıurfa Örneği Ülker Şener-Evren Aydoğan

Kırsal Kalkınmada Yönetişim. Şanlıurfa Örneği Ülker Şener-Evren Aydoğan Kırsal Kalkınmada Yönetişim Şanlıurfa Örneği Ülker Şener-Evren Aydoğan Çalışmanın arka planı Amaç: Kırsal kalkınmada yönetişim mekanizmalarının nasıl işlediği ve hangi araçların kullanıldığı Urfa özgülünde

Detaylı

PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com

PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com 1.1.Su Kaynakları ve Hidrolojik Rejim Üzerindeki 1.2. Toprak Kaynakları Üzerindeki 1.3. Atmosfer Üzerindeki 1.2.Toprak Kaynakları Üzerindeki Toprak Tuzluluğu ve Suya Doygunluk Toprak u Sedimentasyon 1.2.Toprak

Detaylı

Enerji Tasarrufunda İnovatif Çözümler

Enerji Tasarrufunda İnovatif Çözümler Isı Yalıtımı Enerji Tasarrufunda İnovatif Çözümler Terma Enerji Verimliliği nin temel politikası, en yeni teknolojileri, kaliteli hizmet anlayışıyla bir araya getirerek enerji verimliliği uygulamalarını

Detaylı

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ 22 Mayıs 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28300 Kafkas Üniversitesinden: YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve

Detaylı

YAMAÇ 5,20 MW Hidroelektrik Santrali

YAMAÇ 5,20 MW Hidroelektrik Santrali YAMAÇ 5,20 MW Hidroelektrik Santrali Bu doküman, Yamaç Hidroelektrik Santralinin Gold Standard prosedürlerine uygun şekilde sertifikalandırılması sürecinin bir parçası olarak hazırlanmıştır ve projeye

Detaylı

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz?

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz? Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz? Şebnem BORAN 1.Dünya Hububat Pazarı Günümüzde dünyanın stratejik ürün grubunu oluşturan hububat pazarında önemli gelişmeler yaşanıyor. Dünya toplam hububat üretimine

Detaylı

EGD 4. KÜRESEL ISINMA KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ

EGD 4. KÜRESEL ISINMA KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ EGD 4. KÜRESEL ISINMA KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından düzenlenen ve bu yıl dördüncüsü yapılan Küresel Isınma Kurultayı 22 Kasım 2011 tarihinde İstanbul da toplanmıştır.

Detaylı

Sosyal Bilgiler. Uygulamal Etkinlik. Afla daki boflluklar uygun ifadelerle tamamlay n z.

Sosyal Bilgiler. Uygulamal Etkinlik. Afla daki boflluklar uygun ifadelerle tamamlay n z. Ad : Soyad : S n f : 5. SINIF Nu. : Bölgemizi Tan yal m TEST 100 Uygulamal Etkinlik 1. Afla daki foto raflarda yer alan evleri inceleyiniz. Bu evlerin hangi bölgelerde yayg n oldu unu ve bu bölgelerin

Detaylı

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Bu araştırmada Fen Bilgisi sorularını anlama düzeyinizi belirlemek amaçlanmıştır. Bunun için hazırlanmış bu testte SBS de sorulmuş bazı sorular

Detaylı

CO RAFYA AKARSULAR. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir.

CO RAFYA AKARSULAR. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir. CO RAFYA AKARSULAR ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir. K ÖRNEK 2 : Bir nehrin deltas ndan, on y ll k bir biriktirme kesiti al narak incelenmifltir. Bu inceleme sonucunda

Detaylı

www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar Kazand ran Güç Mercedes-Benz orijinal ya lar arac n z üreten uzmanlar taraf ndan, gelifltirilmifltir. Mercedes-Benz in dilinden en iyi Mercedes-Benz

Detaylı

.. 95. Çeviren: Dr. Almagül sina

.. 95. Çeviren: Dr. Almagül sina .. 95 Türkiye ile Kazakistan: Karfl l kl Kazan mlara Dayal Bir flbirli i Bektas Mukhamejanov * Çeviren: Dr. Almagül sina Kazakistan ba ms zl n kazand ndan itibaren, d fl politika stratejisinde çok yönlü

Detaylı

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ YURTİÇİ VE YURTDIŞI BİLİMSEL ETKİNLİKLERE KATILIMI DESTEKLEME USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ YURTİÇİ VE YURTDIŞI BİLİMSEL ETKİNLİKLERE KATILIMI DESTEKLEME USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ YURTİÇİ VE YURTDIŞI BİLİMSEL ETKİNLİKLERE KATILIMI DESTEKLEME USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar Amaç ve kapsam Madde 1- (1) Bu yönerge, Amasya Üniversitesine

Detaylı

YEREL YÖNETİMLERİN SERA GAZI SALIMLARININ AZALTILMASI ÇABALARINA KATILIMININ KOLAYLAŞTIRILMASI PROJESİ PROJE TANITIMI

YEREL YÖNETİMLERİN SERA GAZI SALIMLARININ AZALTILMASI ÇABALARINA KATILIMININ KOLAYLAŞTIRILMASI PROJESİ PROJE TANITIMI KATILIMININ KOLAYLAŞTIRILMASI PROJESİ PROJE TANITIMI Yunus ARIKAN Direktör Yardımcısı 29.12.2008 Hangi belediye başkanı karbon salımını düşünecek? Gila Benmayor (Hürriyet Gazetesi,19 Aralık 2008) International

Detaylı

CO RAFYA TÜRK YE N N KL M

CO RAFYA TÜRK YE N N KL M CO RAFYA TÜRK YE N N KL M ÖRNEK 1 : Orta kuflak okyanus iklimi her mevsimi ya fll olan, yaz n afl r s caklar n, k fl n afl r so uklar n görülmedi i bir iklim tipidir. Buna göre, Türkiye nin afla daki co

Detaylı

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu 30 > 35 nsan Kaynaklar > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu > nsan Kaynaklar Personele Göre fl De il, fle Göre Personel. stanbul Büyükflehir Belediyesi, Personele Göre

Detaylı

İRAN ENERJI GÖRÜNÜMÜ

İRAN ENERJI GÖRÜNÜMÜ İRAN ENERJI GÖRÜNÜMÜ HAZAR STRATEJI ENSTITÜSÜ ENERJI VE EKONOMI ARAŞTIRMALARI MERKEZI EMİN AKHUNDZADA SERAY ÖZKAN ARALIK 2014 Azerbaycan Enerji Görünümü 1İran Enerji Görünümü www.hazar.org HASEN Enerji

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

STANDARD ŞUBAT 2010 DOĞA. Fotoğraflar: Eray ÇAĞLAYAN

STANDARD ŞUBAT 2010 DOĞA. Fotoğraflar: Eray ÇAĞLAYAN DOĞA Fotoğraflar: Eray ÇAĞLAYAN 100 Çoruh Vadisi: Suya Gömülecek Miras Eray ÇAĞLAYAN Doğa Derneği Bozayı Araştırma ve Koruma Projesi Sorumlusu Çoruh Vadisi, Türkiye deki 305 Önemli Doğa Alanı ndan bir

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM

YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM Enerjinin Önemi Enerji, Dünyamızın en önemli ihtiyaçlarından biridir. Türkiye nin son otuz yılda enerji talebi yıllık ortalama %8 artış göstermiştir.ülkemiz elektrik enerjisinin

Detaylı

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye 215 ROMANYA LE BULGAR STAN IN AB YE EKONOM K ENTEGRASYONU Yrd. Doç. Dr. Mesut EREN stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye 1. Girifl Avrupa Birli i nin 5. ve son genifllemesi 2004 y l nda 10 Orta ve Do u

Detaylı

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 1995 yılından bu yana, hazırladığı ve titizlikle uygulamaya çalıştığı Stratejik

Detaylı

SERA GAZI EMİSYONLARI Ahmet Cangüzel Taner Fizik Yüksek Mühendisi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ( acant@taek.gov.tr )

SERA GAZI EMİSYONLARI Ahmet Cangüzel Taner Fizik Yüksek Mühendisi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ( acant@taek.gov.tr ) SERA GAZI EMİSYONLARI Ahmet Cangüzel Taner Fizik Yüksek Mühendisi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ( acant@taek.gov.tr ) Şimdiye kadar, bir rapordaki tablonun, grafik ve matematiksel denklem niteliğinde olan

Detaylı

CO RAFYA. TÜRK YE DE YERfiEK LLER VE ETK LER

CO RAFYA. TÜRK YE DE YERfiEK LLER VE ETK LER CO RAFYA TÜRK YE DE YERfiEK LLER VE ETK LER ÖRNEK 1 : 1990 nüfus say m na göre nüfus yo unluklar Türkiye ortalamas n n alt nda olan afla daki illerin hangisinde, nüfus yo unlu unun azl yüzey flekillerinin

Detaylı

MAKİNE VE MOTOR DERS NOTLARI 1.HAFTA

MAKİNE VE MOTOR DERS NOTLARI 1.HAFTA MAKİNE VE MOTOR DERS NOTLARI 1.HAFTA Hazırlayan: Öğr. Gör. Tuğberk ÖNAL MALATYA 2016 DERS İLE İLGİ GENEL HUSUSLAR Ders 1 Vize ve 1 final sınavı yapılarak değerlendirilecektir. Vize sınavının %40 ı ve final

Detaylı

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç Madde 1- (1)Bu

Detaylı

İklim Değişikliği ile Mücadelede Medya Üstüne Düşeni Yapıyor mu?

İklim Değişikliği ile Mücadelede Medya Üstüne Düşeni Yapıyor mu? İklim Değişikliği ile Mücadelede Medya Üstüne Düşeni Yapıyor mu? Medyanın iklim değişikliği ile mücadele için yapabileceği katkılar 23 Şubat ta İstanbul da, Gazeteciler için İklim Değişikliği Yuvarlak

Detaylı

ATAÇ Bilgilendirme Politikası

ATAÇ Bilgilendirme Politikası ATAÇ Bilgilendirme Politikası Amaç Bilgilendirme politikasının temel amacı, grubun genel stratejileri çerçevesinde, ATAÇ İnş. ve San. A.Ş. nin, hak ve yararlarını da gözeterek, ticari sır niteliğindeki

Detaylı

Neden Demiryolu M E T E T I R M A N K O N S P E D L T D Ş T I 2 7. 1 1. 2 0 1 3

Neden Demiryolu M E T E T I R M A N K O N S P E D L T D Ş T I 2 7. 1 1. 2 0 1 3 Neden Demiryolu M E T E T I R M A N K O N S P E D U L U S L A R A R A S I T A Ş I M A C I L I K V E T I C A R E T L T D Ş T I 2 7. 1 1. 2 0 1 3 Gelecekte... 2050 yılında Kimilerine göre Türkiye nin Gayri

Detaylı

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Yönetmelik, Türkiye Bilimsel

Detaylı

TMMOB FİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI 29. DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI (TASLAK) (2014 2015)

TMMOB FİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI 29. DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI (TASLAK) (2014 2015) TMMOB FİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI 29. DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI (TASLAK) (2014 2015) ANKARA NİSAN-2014 GİRİŞ Dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel gelişmelerin yaşam ve meslek alanlarımıza

Detaylı

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu Rapor No:01 Rapor Tarihi: 10.03.2011 muz İl Genel Meclisimizin 01.03.2011 tarih ve 2011/33 sayılı kararı doğrultusunda 08-09-10 Mart 2011 tarihlerinde toplanmıştır. İdaremiz araç parkında bulunan makine

Detaylı

OKUL BAZLI BÜTÇELEME KILAVUZU

OKUL BAZLI BÜTÇELEME KILAVUZU Üst Politika Belgelerinde Okul Bazlı Bütçe: Amaç: OKUL BAZLI BÜTÇELEME KILAVUZU 1. Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) 154- Okul idarelerinin bütçeleme süreçlerinde yetki ve sorumlulukları artırılacaktır.

Detaylı

Genel Yay n S ra No:148 2009/14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren

Genel Yay n S ra No:148 2009/14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren Genel Yay n S ra No:148 2009/14 Cep Kitapl : XLV ISBN No: 978-99-44-234-22-1 Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun Kapak Can Eren Tasar m / Uygulama Referans Ajans Tel: +90.212 347 32 47

Detaylı

COP 21 Paris Değerlendirme Toplantısı Herkes elini taşın altına koymalı!

COP 21 Paris Değerlendirme Toplantısı Herkes elini taşın altına koymalı! COP 21 Paris Değerlendirme Toplantısı Herkes elini taşın altına koymalı! TÜSİAD ve Birleşik Krallık Ankara Büyükelçiliği Refah Fonu İşbirliği, REC Türkiye ve Amerikan Büyükelçiliği desteği ile yapılan,

Detaylı

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2 Atütürk ün Dünyas Cengiz Önal Ekonomik kalk nma, Türkiye'nin özgür, ba ms z ve daima daha kuvvetli olmas n n ve müreffeh bir Türkiye idealinin bel kemi idir. Tam ba ms zl k ancak ekonomik ba ms zl kla

Detaylı

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ Hazırlayan: Doç.Dr. Hakan Güler Sakarya Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Karlsruhe Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Almanya

Detaylı

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ GİRİŞ Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yeni yapısıyla göreve başladığı günden bugüne yargının daha etkin ve verimli bir

Detaylı

BODRUM'A LELEG YOLU YAPILIYOR

BODRUM'A LELEG YOLU YAPILIYOR BODRUM'A LELEG YOLU YAPILIYOR BODTO Turizm Altyapı Projelerine Devam Ediyor Bodrum Ticaret Odası nın, 2014-2017 Stratejik Planı amaç ve hedefleri kapsamında, Bodrum da turizm sezonunun uzatılması, sektörün

Detaylı

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ Doç. Dr. Ülkü TATAR BAYKAL İÜ Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Hemşirelikte Yönetim Anabilim Dalı ve Yönetici Hemşireler Derneği Yönetim Kurulu

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (Değişik:RG-14/2/2014-28913) (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim

Detaylı

Isı Yalıtımı ve Binalarda Enerji Kimlik Belgesi - Bims, Pomza, Bimsblok ve Türevleri Salı, 01 Mayıs 2012 07:44 -

Isı Yalıtımı ve Binalarda Enerji Kimlik Belgesi - Bims, Pomza, Bimsblok ve Türevleri Salı, 01 Mayıs 2012 07:44 - ISI YALITIMI ve BİNALARDA ENERJİ KİMLİK BELGESİ Ülkemiz, enerji tüketiminde, birim ürün ve hizmette gelişmiş ülkelere göre (Batı Avrupa ya göre 2 kat, Japonya ya göre 4 kat) fazla enerji tüketmektedir.

Detaylı

STRATEJ K V ZYON BELGES

STRATEJ K V ZYON BELGES STRATEJ K V ZYON BELGES BEYAZ K TAP S UNUfi Sivil toplum; demokrasi, insan haklar ve hukuk devleti kavramlar n n yerleflmesiyle ilgili taleplerden ekonomiyle ilgili endiflelere kadar sosyal yaflama dair

Detaylı

TÜRKĠYE DEKĠ YERALTISULARININ ARAġTIRILMASI, ĠġLETĠLMESĠ Ve YÖNETĠMĠ ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

TÜRKĠYE DEKĠ YERALTISULARININ ARAġTIRILMASI, ĠġLETĠLMESĠ Ve YÖNETĠMĠ ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME TÜRKĠYE DEKĠ YERALTISULARININ ARAġTIRILMASI, ĠġLETĠLMESĠ Ve YÖNETĠMĠ ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME Hasan KIRMIZITAŞ Jeoloji Mühendisi DSİ 5. Bölge Müdürlüğü-ANKARA TMMOB, JMO - Bilimsel Teknik Kurulu Hidrojeoloji

Detaylı

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Muş Alparslan Üniversitesi Uzaktan

Detaylı

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi Afet Yö netimi İnsan toplulukları için risk oluşturan afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afetlere karşı hazırlıklı olunması, afet anında hızlı ve etkili bir kurtarma, ilk yardım, geçici barındırma

Detaylı

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Prof.Dr. Cevat NAL Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarl k Fakültesi Dekan Y.Doç.Dr. Esra YEL Fakülte Akreditasyon Koordinatörü

Detaylı

SOSYAL-EĞİTİM-BEŞERİ BİLİMLER

SOSYAL-EĞİTİM-BEŞERİ BİLİMLER III. ULUSLARARASI KOP BÖLGESEL KALKINMA SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ (22-24 Ekim 2015 Aksaray Üniversitesi) KOP Bölgesi üniversiteleri arasında eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve toplumsal hizmet gibi

Detaylı

MADENCĠLĠK SEKTÖRÜNDE SU KĠRLĠLĠĞĠ KONTROLÜ YÖNETMELĠĞĠ UYGULAMALARI

MADENCĠLĠK SEKTÖRÜNDE SU KĠRLĠLĠĞĠ KONTROLÜ YÖNETMELĠĞĠ UYGULAMALARI TC. TEKĠRDAĞ VALĠLĠĞĠ Ġl Çevre ve Orman Müdürlüğü MADENCĠLĠK SEKTÖRÜNDE SU KĠRLĠLĠĞĠ KONTROLÜ YÖNETMELĠĞĠ UYGULAMALARI 12 OCAK 2011 MALKARA/TEKĠRDAĞ SU KĠRLĠLĠĞĠ: Yeryüzündeki sular, güneşin sağladığı

Detaylı

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVLARI LE SERBEST MUHASEBEC MAL MÜ AV RL K STAJA BA LAMA SINAVINA HAZIRLIK KURSLARI ÇERÇEVE PROGRAMI

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVLARI LE SERBEST MUHASEBEC MAL MÜ AV RL K STAJA BA LAMA SINAVINA HAZIRLIK KURSLARI ÇERÇEVE PROGRAMI T.C. M LLÎ E T M BAKANLI I Talim ve Terbiye Kurulu Ba kanl KAMU PERSONEL SEÇME SINAVLARI LE SERBEST MUHASEBEC MAL MÜ AV RL K STAJA BA LAMA SINAVINA HAZIRLIK KURSLARI ÇERÇEVE PROGRAMI ANKARA 2011 GENEL

Detaylı

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de KURUMLARDAN ELDE ED LEN KAR PAYLARININ VERG LEND R LMES VE BEYANI Necati PERÇ N Gelirler Baflkontrolörü I.- G R fi T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de flirketlerce

Detaylı

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER Dünyada üretilen krom cevherinin % 90 ının metalurji sanayinde ferrokrom üretiminde, üretilen ferrokromun da yaklaşık % 90 ının paslanmaz çelik sektöründe

Detaylı

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM) Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle /AIDS Dr. Aygen Tümer Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM) Dünyada /AIDS Dünya Sa l k Örgütü (DSÖ)/UNAIDS taraf ndan Aral k 2010 tarihinde

Detaylı

SOSYAL POLİTİKALAR VE ÇALIŞMA HAYATI

SOSYAL POLİTİKALAR VE ÇALIŞMA HAYATI 64.HÜKÜMET PROGRAMI YILI EYLEM PLANINDA BAKANLIĞIMIZIN İLGİLİ 3 Ay İçerisinde Gerçekleştirilecek Reformlar TEMEL HAK VE HÜRRİYETLER Roman Başbakanlık Aile ve Sosyal 7 Başta eğitim, istihdam ve iskân sorunları

Detaylı

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl 220 ÇEfi TL ADLARLA ÖDENEN C RO PR MLER N N VERG SEL BOYUTLARI Fatih GÜNDÜZ* I-G R fi G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl Primi,Has lat Primi, Y l Sonu skontosu)

Detaylı

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU Aytaç ACARDA * I G R fi flletmeler belli dönemlerde sat fllar n artt rmak ve iflletmelerini

Detaylı

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU / 16 2008 BU BİR TMMOB YAYINIDIR TMMOB, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

Detaylı

15-797989.qxp 10/17/08 1:19 PM Page U1. IQ8Quad. Her ortam için do ru dedektör. IQ8Quad alg lama prensipleri. Yang n alg lama teknolojisi

15-797989.qxp 10/17/08 1:19 PM Page U1. IQ8Quad. Her ortam için do ru dedektör. IQ8Quad alg lama prensipleri. Yang n alg lama teknolojisi 15-797989.qxp 10/17/08 1:19 PM Page U1 IQ8Quad Her ortam için do ru dedektör IQ8Quad alg lama prensipleri Yang n alg lama teknolojisi 15-797989.qxp 10/17/08 1:19 PM Page 2 02 03 Do ru seçim Hiçbir yang

Detaylı

ZONGULDAK İLİNDE 2016 YILINDA DÜZENLENECEK ÇİFTÇİ TOPLANTILARININ PROGRAMI Form: 3 Çiftçi Toplantısında. Düzenlenecek Toplantının Faaliyet Amacı

ZONGULDAK İLİNDE 2016 YILINDA DÜZENLENECEK ÇİFTÇİ TOPLANTILARININ PROGRAMI Form: 3 Çiftçi Toplantısında. Düzenlenecek Toplantının Faaliyet Amacı Toplantı Sayısı Çiftçi Sayısı Toplantı Sayısı Çiftçi Sayısı ZONGULDAK İLİNDE 2016 YILINDA DÜZENLENECEK ÇİFTÇİ TOPLANTILARININ PROGRAMI Form: 3 Çiftçi Toplantısında Çiftçi Toplantısında Hedef Kitle Konusu

Detaylı

2010 2011 2012 2013 1Ç13 2Ç13 3Ç13 4Ç13 1Ç14 2Ç14

2010 2011 2012 2013 1Ç13 2Ç13 3Ç13 4Ç13 1Ç14 2Ç14 Bilici Yatırım Şirket Notu 4 Kasım 2014 Ana faaliyet konusu tekstil olan Bilici Yatırım ın (BLCYT), aynı zamanda Adana nın merkezinde 203 yatak kapasiteli otel yatırımı ve fabrika alanı içerisinde 8 adet

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ENERJI HUKUKU-1 HKS-303 2015-2016 GÜZ DÖNEMİ Alparslan BAYRAKTAR LL.M. 25 Aralık 2015 ÇEVRE HUKUKU Neden İhtiyaç Duyuyoruz? Enerji Çevre İlişkisi Küresel Isınma ve İklim

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

Ekonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / www.tobb.org.tr

Ekonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / www.tobb.org.tr Ekonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul 49 50 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 2008 yılında ABD de ipotekli konut kredisi piyasasında ortaya çıkan ve hızla tüm dünya ekonomilerinde

Detaylı