FIZ 512 İLERİ NÜKLEER FİZİK II. Doç. Dr. Harun Reşit YAZAR
|
|
- Emin Akagündüz
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 FIZ 5 İLERİ NÜKLEER FİZİK II Doç. Dr. Harun Reşit YAZAR DERSİN HEDEFİ: Çekirdek büyüklükleri ve şekilleri ile ilgili alt yapı oluşturmak, çekirdek modelleri hakkında bilgi vermek.
2 İÇİNDEKİLER BÖLÜM : TEMEL KAVRAMLAR VE TARİHÇE.. GENEL AÇIKLAMALAR... NÜKLEER FİZİĞİN GELİŞİMİNDEKİ ÖNEMLİ İLERLEMELERİN KRONOLOJİSİ BÖLÜM : ÇEKİRDEK FİZİĞİNDE TEMEL KONULAR.. ATOM ÇEKİRDEĞİ... ATOMİK MERKEZ: ÇEKİRDEK... ÇEKİRDEĞİN OLUŞUMU... ÇEKİRDEKLERİN SIRALANIŞI... ÇEKİRDEK TEMEL DÜZEY ÖZELLİKLERİ ve ÇEKİRDEK ŞEKİLLERİ ve YOĞUNLUKLARI... ÇEKİRDEK KÜTLELERİ +... KÜTLE TABLOSU VE BAĞLANMA ENERJİSİ... NÜKLEER STABİLİTE..4. NÜKLEER BÜYÜKLÜK..5. BAZI TARİFLER.. AÇISAL MOMENTUM... PARİTE... İSTATİSTİK... NÜKLEER MOMENTLER... NÜKLEER MANYETİK MOMENT DEĞERLERİ... NÜKLEER ELEKTRİK KUADRUPOL MOMENTLERİ BÖLÜM : ÇEKİRDEK KUVVETLERİ VE ÇEKİRDEK MODELLERİ. ÇEKİRDEK KUVVETLERİ... GENEL KARAKTERİSTİK.. ÇEKİRDEK KUVVETLERİNİN MEZON TEORİSİ.. ÇEKİRDEK MODELLERİ.4. NÜKLEER ÖZELLİKLERDEKİ DÜZENLİLİĞİN DENEYSEL KANITLARI.4.. TEK-PARÇACIK KABUK MODELİ.4.. KARE KUYU POTANSİYELİ.4.. SPİN-YÖRÜNGE KUPLAJI.5. KOLLEKTİF MODEL
3 .5.. DEFORME ÇEKİRDEKLERDE ROTASYONEL HAREKET.6. KÜRESEL VE DEFORME ÇEKİRDEKLERDE VİBRASYONEL HAREKET
4 BÖLÜM : TEMEL KAVRAMLAR VE TARİHÇE.. GENEL AÇIKLAMALAR Nükleer fizik becquerel in 896 da doğal radyasyonu keşfi ile başlamıştır. Bu buluş Rontgen in bir önceki yılda X-ışınlarını ve bir sonraki yılda Thomson un elektronu buluşu ile gölgelenmiştir. Uranyum dan saçılan doğal ışıma çekirdekle ilgili en önemli bilgileri içeren bir radyasyon olmakla birlikte uzun yıllar açıklanmayı bekliyen konuları içermekte idi. Burada yapılan çalışmalar deneysel ve teorik işlemleri içermektedir. Teorik yapı, Planck ın kuantum teorisi ile 900 lerde Bohr, Schrödinger, Heisenberg, Dirac, Born ve Jordan ın oluşturdukları kuantum mekaniği ile olgunlaştı. Bu ise maddesel parçacıkların de broglie dalga boyu ve Bohr un tamamlayıcı prensibi, bazen dalga-parçacık ikilemi prensibi olarak adlandırılan anlayışla ilgilendirilmiştir. Atomik yapı ile ilgili çeşitli iddialar Rutherford un çekirdek hipotezinin 9 de detaylı bir şekilde desteklenmesi ile ortadan kalkmıştır. α- parçacıklarının ince metal plakalardan saçılımı esnasında bunların büyük açılarda sapması, tüm pozitif yükü ve kütlenin büyük bir kısmını içeren çekirdeğin varlığını önermeyi desteklemiştir. Rutherford tarafından ilk defa deneysel sonuçların teorik saçılma yasasına yapılan tam uygulama gerçekten Coulomb kuvvetinin 0 - cm civarına kadar uygulanabildiğini göstermiştir ki bu bilinen atomik boyutlardan çok küçüktür. Dolayısi ile atamik hacimde olağan üstü kuvvetlerin genellikle bulunmadığı kabul edilip, elektronların çekirdek çevresinde kararlı yörüngelerde bulunması ile kararlı atomların açıklanması sağlanmıştır. Bu basit model ve Planck tarafından ortaya konulan kuantum yasaları, Bohr tarafından 9 de kullanılarak hidrojen atomundaki Balmer serisinde frekanslar arasındaki sayısal ilişki ortaya kanulmuştur. Bundan sonraki birkaç yılda Rutherford-Bohr atomu merkezi çekirdek kütle numarası A ve +Ze yükü, optik spektroskopide gözlem pek çok olayı açıklamada kullanılmıştır. X-ışınlar spektroskopisi üzerinde Moseley in yaptığı çalışmalar yük sayısı Z ilgili atomun atom numarası olarak adlandırılmış kimyasal özelliklerin atom ağırlığından çok bu sayı ile ilgili olduğu belirlenmiş; daha sonra bu atomların içerisinde çeşitli izotopların olabileceği ortaya konulmuştur. Radyoaktivitede, uranyum, toryum ve aktinyuniun ardışık transformasyonu merkezi bir çekirdeğe bağlanmış., bu elementler ve bunların bozunumlarında oluşanlar periyodik sistemde, Russel ve Saddy nin yerdeğiştirme yasası ile belirli olarak yerleştirilmişlerdir. Bu çalışmadan ortaya çıkan izotopik oluşum Thomson un bulduğu pozitif ışıma parabolleri ile desteklenmiş ve Astan tarafından pek çok elementin kütle spektrometresi elde edilmiştir. Bütün bu çalışmalara rağmen klasik elektrodinamiğe göre kapalı bir yörüngede hareketi kuvvet merkezine doğru ivmeleyecek ve elektromanyetik teoriye göre ışıma yapacaktır. Böylece yörünge belirsiz bir şekilde büzülecektir. Bu durum Bohr un birinci postulatı ile iptal edilmiş ve bir ataomdaki elektronun hareketinin kararlı olduğu yani ışımaz olduğu belirtilmiştir. İkinci postulat açısal momentum kuantizasyonu olup sonsuz olasılıkta gerçek yörüngenin belirlenmesini; üçüncü postulat ise E i ve E f enerjilerindeki iki kararlı durum arasındaki geçiş in :
5 hν = E i E f ilişkisi ile verildiğini göstermiştir. Buradaki Plank sabiti h teorinin kontitatif temelini oluşturmuştur. Her ne kadar Bohr, büyük kuantum sayılarında klasik ve klasik olmayan konuların örtüşeceğini öne sürmüşse de bu teorinin gelişmesi ile genel kabul görmemiştir. Fotonlarla ilgili gelişmede bunların enerjilerinin kuantumlanmış olması öngörülse de ışık her yönde dalga yayılımı göstermektedir. Atomik olaya yeni bir yaklaşım 94 de de broglie nin, elektronların dalga şeklinde hareket edebileceklerini ortaya sürmesi ile başlamıştır. Deneysel olarak bu durum maddesel dalgaların dalga boyunun : h λ = p olduğunu belirlemiştir. Bu fikirlerin teorik teknikleler analizi dalga mekaniği adı altında Schrödinger tarafından 96 da geliştirilmiştir. Bu sırada Heisenberg maddenin dalgaya benzeyen özelliklerini daha temel bir yaklaşımla ortaya koymuş ve geleneksel düşünce metodunun atomik durumlarda gözden geçirilmesine sebep olmuştur. Heisenberg deneysel metodlarla ortaya konulmamış gözlenebilir şeylerle ilgili resimlerin ve maddelerin teoride kullanılmamasını önermiştir. Böylece belli yarıçapı gösteren yörüngeler gibi fikirler, atomdaki elektronlar ve çekirdekteki protonlar için teoriden çıkarılmış ; bunun yerine gözlenebilen enerji ve momentum gibi kavramlar teoride yer almıştır. Yörüngesel frekansların artık anlamı kalmamış ve bunlar deneysel olarak gözlenebilen ışıma geçiş olasılıkları ile değiştirilmişlerdir. Kısa sürede gözlenebilenleri açıklamaya uygun tekniklerin matris cebiri olduğu anlaşılmış ve bu teknik modern kuantum mekaniğinde uygulanmaya başlamış ; Schödinger in dalga mekaniğinin de buna eş değer olduğu gösterilmiştir. Her iki sistem için elektron dağılımlarının istatistik olarak incelenmesi gerekmekte ve böylece elektronun uzayda belirli bir noktada olduğunu söylemek yerine, burada bulunabilme olasılığı bilinmektedir. Her iki sistem Heisenberg in meşhur belirsizlik ilkesine yönelmekte ve P x x > h.. E t > h Bunlara göre ölçünün isabeti, bağımlı mekanik kavramların Planck sabiti ile limitli oluşudur. Nükleer fiziğin çağın ışığa göre çok yavaş hareket eden parçacıklar içerir. Bu tür problemler, çarpışmalar da gözlenebilir ve göreceli olmayan metodlar uygulanabilir.einstein in özel göreceli kütle enerji ilişkisi E = mc De Broglie nin maddesel dalgalar önerisinde işin içine girmiş ancak bu Dirac ın rölativistik kuantum mekaniğini kurarak bir anti-elektron, yani pozitronun varlığını ortaya koymasını beklemiştir. Bu parçacık kozmik ışımada 9 de keşfedilmişti. Pauli elektronların olası hareket durumlarındaki istatistik dağılımlarını inceleyerek yeni bir serbestlik derecesinin olması gerektiğini ortaya koymuştur. Goudsmith ve Uhlenbeck bunun elektron spini olduğunu belirleyince, bu Dirac teorisine tatminkar olarak yerleştirilmiştir. Pauli ayrım prensibi, yarım tam sayı spine sahip parçacıklardan sadece iki tanesi, ters spinde olmak kaydıyla aynı hareket durumunda olabilirler. Bu prensip, Heisenberg prensibi ile birlikte doğanın temel yasalarından biri halindedir. Elementlerin periyodik sistemi bu prensibin bir açıklaması olarak görülmektedir. Bu iki prensiple birlikte nükleer fizik prensiplerinin bir anlamı için teorik yapının ortaya konması sağlanabilmiştir. 99 da Rutherford basit bir aparat içerisinde α-parçacıkları ile bombardımana tabi tutarak azot çekirdeğinin bozulumunu elde etti. Bundan sonraki on yıl sadece az bir ilerlemeye sahne olabildi. 90 lara kadar tabii α-parçacıkları bu kanunun temel atış elemanları olarak kullanılmıştır. Bunlar 9 de Chadwick tarafından kullanılan deneylerde nötronun bulunmasını, Curie ve Joliet tarafından kullanımı ilk yapay
6 radyoaktiviteyi ve Hahn ve Strassmann tarafından ( nötron eldesi için) kullanımı ile ilk fizyon (98-9) olayının ortaya konmasını sağlamıştır. Bu sırada, nükleer hızlandırıcıların gelişmesi Lityum un protonlarla yapay bozunumu Cockcraft ve Walten (9) tarafından açıklanmıştır. Gelişim hızlanmış ve bu günkü nükleer bilgilerin detayları hızlandırıcı deneylerinden elde edilmiştir. Bu deneylerle iyi denenmiş teorik metodların kullanımı bazı erken nötron-proton nükleer modelinin oluşmasını sağlamıştır. Bu modelin kabulü β- bozunumu teorisine ciddi bir öngörü ortaya koymamıştır, çünkü pek çok sebep çekirdeklerde elektron bulunamayacağını göstermiştir. Pauli tarafından nötrinonun önerilmesi, Fermi (94) nin bu bozunum için temel çerçeveyi çizerek teorinin oluşmasına katkıda bulunmasını sağlamıştır. Nötrinonun varlığı için pozitif kanıt yeni bulunmuş olmasına rağmen temel parçacıkların en önemlilerinden biri olduğunu ispatlamıştır. Fizyon un keşfi çekirdeğin anlaşılmasında daha etkin olmuştur. Teori için önemli buluşlar, 9 de Anderson un pozitronu keşfi, Neddenmeyer ve Anderson un µ-mezonu keşfi(96) ve powell in π-mezonu keşfidir(947). π-mezonun keşfi özellikle değiş tokuş parçacığı olarak ilk defa Yukawa tarafından önerilen nükleer kuvvetler teorisinde önem kazanmıştır. Bu ve buna benzer parçacıkların tamamı kozmik ışımalar içersinde keşfedilmiş olmakla beraber, bunların kopyaları hızlandırıcılarda gözlenmiş, ancak kozmik ışımaları 00 GeV ve yukarısı parçacıkların incelenmesinde halen önemli bir kaynak oluşturmaktadır. Bu araştırmaların önemli bir sonucu nükleonlar arasındaki kuvvetlerin anlaşılmasıdır. Bu kuvvet şu anda sadece yarı deneysel olarak bilinmekte, fakat nükleer yapının ve bunun genel özelliklerinin anlaşılması, stabil çekirdeklerin böylece kullanılması, yüksek enerji nükleon-nükleon veya mezon-nükleon deneylerinden elde edilen sonuçların gerçekliliğinin kanıtlanmasında önemli rol oynayacaktır. Dolayısı ile düşük enerji Nükleer fizik, yüsek enerji fiziği ve kozmik ışımalar fiziği arasında keskin çizgiler çizilmesi bu bakımdan doğru olmaz. Bilgi içeriğinde bulunan örtüşün, ortak olarak birbirlerini besler, gelecekte maddenin yapısının anlaşılmasında daha da yatkın durumları gerekebilir. Gelecekte, geçmişte olduğu gibi, teoride ve deneyde basitleştirici pek çok gelişme sağlanacak ve görünüşte karmaşık pek çok nükleer problem çözüme kavuşturulacaktır. K- mezonlar ve hayperonlar ın bulunması 947 ve 945 te olmuştur.... NÜKLEER FİZİĞİN GELİŞİMİNDEKİ ÖNEMLİ İLERLEMELERİN KRONOLOJİSİ Elementlerin periyodik sistemi X-ışınlarının keşfi Radyoaktivitenin keşfi Elektronun keşfi Kuantum Hipotezi Kütle-enerji ilişkisi Izotop önerisi Nükleer Hipotez Nükleer Atom Model X-ışını spektrumundan atom no. Neon izotopundan pozitif ışımalar 868 Mendele ev 895 Röntgen 896 Becqurel 897 J.J.Thomson 900 Planck 905 Einstein 9 Saddy 9 Rutherford 9 Bohr 9 Moseley 9 J.J.Thomson
7 Azot un α-parçacıkları ile değişimi Kütle spektrometresi Maddesel dalgalar Ayırım prensibi Dalga denklemi Elektron difraksiyonu Belirsizlik prensibi Bariyer penetrasyonu Cyclotron ( Hızlandırıcı ) Elektrostatik jenaratör Deteryum un keşfi Nötron un keşfi Hızlandırılmış protonlarla lityum un değişimi Pozitronun keşfi Nötrino hipotezi Ağır kuantlar(mezon) hipotezi µ-mezonun keşfi Manyetik rezonans prensibi Fizyon un keşfi Stabil fazlı hızlandırıcı π-mezonun keşfi Anti-protonun keşfi Paritenin korunması (anti ) nötrinonun gözlenmesi 99 Rutherford 99 Aston 94 de Broglie 95 Pauli 96 Schrödinger 97 David-Germer 97 Heisenberg 98 Gamov, Condan 90 Lawrence 9 Van de Graff 9 Urey 9 Chadwick 9 Cockcraft-Walton 9 Anderson 9 Pauli 95 Yukava 96 Anderson-Neddermeyer 98 Robi 99 Hahn- Strassmann 945 Mc Millan 946 Powell 956 Segre 956 Lee-Yang 956 Reires-Cowan
8 BÖLÜM : ÇEKİRDEK FİZİĞİNDE TEMEL KONULAR.. ATOM ÇEKİRDEĞİ Rutherford, 9 de atom çekirdeği modelini şu şekilde tanımladı. Onun tanımına göre atom kısma ayrılmaktaydı. Bunlar pozitif yüklü çekirdek ve etrafını saran elektronlar şeklindeydi. Bazıları çekirdek fiziğin başlangıcını Rutherford un bu buluşuna atfeder. Elektronların özellikleri atomik fiziğin bir konusudur. Çekirdeklerin özellikleri ise nükleer fiziğin konusudur. Her iki alanda birbirleriyle etkileşim içerisindedirler. Diğer bir yandan bazıları nükleer fiziğin başlangıcını 896 yılında radyoaktiviteyi keşfeden Becqurel e atfetmektedir. Alfa, beta ve gama ışınları çekirdeğin anlaşılmayan dünyasından bize gelen birer bilgi elçileridir. Bu elçiler olmadan çekirdeğin anlaşılması yarım kalacaktır. Uzun yaşam ömürlü Uranyum ve Toryum izotoplarının alfa bozunma enerjileri, şu anki durumlarından birkaç yüz kev daha yüksektedir. Bu bozunmaların yarı ömürleri çok kısa olacak ve böylece dünya katmanlarında bulunamayacak olduklarından Becqurel radyoaktiviteyi keşfedemiyecekti. Rutherford ve arkadaşları alfa parçacıklarını kullanarak atomik çekirdeği keşfetmiş Hahn ve Strassman enerji yüklü alfa parçacıklarını kullanarak uranyum fizyonunu belirlemişlerdir. 985 yılında bilim adamları evrendeki bütün kuvvetlerin yerçekimi kuvveti ve elektromanyetik kuvvetlerden ibaret olduğunu düşünmüşlerdi. Rutherford bütün pozitif yükleri ve hemen hemen bütün atom kütlelerini içeren oldukça küçük bir atom çekirdeği olduğunu keşfettiğinde, bilim adamları evrende yeni bir kuvvetin olabileceğini ve bu kuvvetin son derece kuvvetli ve kısa menzilli olabileceğini fark etmişlerdi. Son derece güçlü bir kuvvet olduğu tahmini oldukça kabul edilebilir bir durum olacaktır. Zira bu kuvvet çekirdekteki bütün pozitif yükleri bir arada tutan ve Coulomb itmesini yenebilecek kabiliyette kısa menzillidir. Elbette kısa menzillidir, zira 0 4 m den daha uzak mesafelerde gözlenememiştir. İşte bu yeni kuvvetin keşfi bilim dünyasında bir dönüm noktasıdır. Başka
9 bir yirmi yıl içerisinde çekirdeğin beta radyoaktif bozunmaları bu kuvvetlerin varlığını ispatlamış ve başka yeni çekirdek kuvvetlerinin olduğu hakkında yeni bir ipucu vermiştir. Daha sonra yapılan çalışmalar sonucunda bunun, zayıf nükleer kuvvetler hakkında olduğu anlaşılacaktır. Nükleer fizik, maddenin temel yapı taşlarını anlamada, yüksek enerji fiziği disiplinlerini kullanarak, deneysel teknikler geliştirilerek ve teorik metotlar ortaya koyarak tanımlamaya çalışmaktadır. Günümüz nükleer fizikçileri çekirdeklerin kütlelerini, boyutlarını, şekillerini, birbirinden bağımsız ya da nükleonların kolektif hareketlerini anlamaya çalışmakta ve böylece güçlü nükleer kuvvetin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Mezonlar ve nükleonların birleştirilmesi ve kuark-gluon kuvvetli etkileşim sistemlerinin tanımlanması ve böylece elektro-zayıf etkileşimin test edilmesi standart model adı verilen bir modelle anlaşılmaya çalışılmaktadır(şekil9 ). Çekirdeğin kendisi bilimsel bir laboratuardır. Birçok kimsenin daha önceden söylediği gibi, nükleer yapının bütün özelliklerini aktarabilecek merkezcil motivasyonlardan bir tanesi, atomik çekirdek olarak tanımlanabilir. Çekirdeğin yapısı kuantum mekaniksel çok cisim problemleri ya da istatistiksel bir sistem olarak karşımıza çıkar. Radyoaktif bozunma çalışmaları, çok kararlı durumlardan egzotik yeni çekirdeklere kadar uzanmaktadır. Egzotik çekirdeklerden maksadımız, yeni hareket şekilleri, yapıları ve bozunma modları gösteren çekirdeklerdir. Çekirdekler arasındaki reaksiyonlarda çekirdeği
10 anlamada birçok ipucu elde edilmektedir. Çekirdekler normalde sıkıştırılamazlar fakat ultra göreceli ağır iyon çarpışmaları ile normal çekirdek yoğunluğunu 5 kattan 0 kata çıkarmak mümkündür. Bu yoğunluk oranı nötron yıldızlarında ve süpernovalarda böyledir. Bu şartlar altında nükleonlar yeni bir faz geçişine doğru gitmekte ve kuark-gluon plazması oluşmaktadır. Kuark-gluon plazma durumu büyük patlamadan hemen sonraki duruma karşılık gelmektedir. Araştırmacılar çekirdek fiziği ile parçacık fiziğini bir araya getirme çabasındadırlar. Nükleer durumlar bugün 0-6 m ile 0 + km arasında bir araştırma spektrumuna sahiptir. Sonuç olarak çekirdek fiziği tabi bilimlerin dışındaki araştırmacılara da birçok önemli katkılarda bulunmaktadır. Nükleer tekniklerin uygulanmasıyla nükleer tıp alanında, uzun süreli enerji kaynaklarında ve nükleer silah yapımlarında birçok gelişme kaydedilmiştir. Bundan sonraki bölümlerde nükleer fiziğin temel konuları hakkında bilgiler verilecektir. Bunlar kısaca çekirdeklerin temel enerji düzeyleri, radyoaktif bozunma kanunları, nükleer kuvvetler, nükleer modeller ve nükleer reaksiyonlar olarak anlatılacaktır.... ATOMİK MERKEZ: ÇEKİRDEK Tipik bir çekirdeğin çapı m arasındadır. Buna karşın atomun çapı m dir. Fakat çekirdeğin kütlesi atomun toplam kütlesinin % 99 u kadardır. Çekirdek yoğunluğu 0 7 kg/m ya da 0 4 gr/cm tür. Bu değerler suyun yoğunluğundan yüz milyar kere milyar daha büyüktür. Buna ilaveten çekirdek, atomun bütün pozitif yüklerini içermektedir. Temel olarak elementlerin fiziksel, kimyasal ve ışık radyasyon özellikleri elektronlarla ilişkilidir. Yani atomun çekirdeğinden çok çok uzaktadır. Ortalama olarak elektronlar 0-0 m lik bir yörüngede yerleşiktirler. Günlük yaşantımızda birçok olayı atomik fizikle ilişkili olarak gözlemlerken, nükleer durumları çok nadir olarak gözlemleriz. Bunun bir istisnası maalesef 945 yılında atılan atom bombasıyla herkes tarafından bilinen bir hale gelmiştir.... ÇEKİRDEĞİN OLUŞUMU Nötron keşfedilmeden önce yalnızca elektron ve proton temel parçacıklar olarak bilinmekteydi. Yalnızca bu iki parçacığın düşünülmesiyle çekirdeğin oluşumu açıklamak gün geçtikçe zorlaşmaya başlamıştı. Örneğin 4 He çekirdeğinin kütlesi protonun kütlesinden yaklaşık 4 kat büyüktür ve yükü + elektrondur. Eğer 4 He çekirdeği protonlardan ve elektronlardan oluşmuş olsaydı 4 tane proton ve tane elektrona sahip olması gerekirdi. Fakat çekirdeğin boyutu yaklaşık 5 fm dir. Eğer elektron çekirdeğin içindeyse elektronun de Broglie dalga boyu d=0 fm den daha az olmalıdır. Böylece momentumu, h p = = h.c / λ.c 40 fm.mev / 0 fm.c = 4 MeV/c olur. λ Göreceli olmayan durumun kabullenilmesi ile elektronun hızı V = p/m =p.c /m.c =4c MeV / 0.5 MeV = 40c Şeklindedir. Işık hızından yaklaşık 40 kat daha fazla olduğundan bu kabullenme yanlıştır. Göreceli denklem ile ifade edecek olursak; E =(p.c) +(mc ) p.c=4 MeV >> mc = 0.5 MeV, E p.c =4 MeV dir. Fakat deneysel olarak çekirdeğin içinde elektronun bu enerjide bulunduğu gözlenememiştir. Örneğin beta bozunumunda elektronun maksimum enerjisi 8 kev ile bir kaç MeV arasındadır. 4 MeV enerjiye sahip elektronun çekirdeğin içerisinde tutabilecek bilinen herhangi bir nükleer kuvvet yoktur. Eğer çekirdek proton ve elektronlardan meydana gelmişse çekirdek spinini de açıklayamayız. Örneğin 4 N çekirdek kütlesi protonun kütlesinden 4 kat büyüktür ve yükü 7 elektrondur. p-n hipotezine göre 4 tane proton 7 tane elektron ½ spin ile 4 N çekirdeğinde
11 olması gerekir. Eğer çekirdekteki toplam parçacık sayısı ise çekirdeğin spini yarım tamsayı olmalıdır. Fakat 4 N ün spini deneysel yollarla bir birim açısal momentum olarak belirlenmiştir. Benzer argümanlarla diğer çekirdeklerde örneğin H çekirdeğinde de bu son söylediğimizi geçerlidir. Chadwick in nötronu keşfettiği zamandan beri en temel problem hangi parçacıkların çekirdeğin içerisinde olduğudur. Heisenberg, çekirdeği proton ve nötronlardan meydana geldiğini ileri sürmüştür. Nötronun keşfi ile ilgili daha ayrıntılı bilgiler ileride verilecektir. Nötronların ve protonların kütleleri hemen hemen birbirine eşittir. m n =,008665u,m p =.00777u Burada u Atomik Kütle Birimi olup her ikisinin spini ½ dir. Akb C izotopunun kütlesine dayanarak belirlenir ve yaklaşık olarak dir. Heisenberg çekirdeği nötronlardan ve protonlardan meydana gelen nükleonlar olarak adlandırdı. Nötron ve proton farklı nükleon düzeylerine karşılık gelmektedir. Simgesi atomik çekirdeği belirler. Burada N ve Z nötron ve protonlara karşılık gelir. A ise nükleon sayısıdır. A=N+Z olup aynı Z sayısına sahip çekirdeklere izotop, aynı kütle numarasına sahip çekirdeklere izobar, aynı N sayısına sahip çekirdeklere de izoton denir. Tabiatta tane oksijen izotopu karalı halde bulunur. Bunlar 6 O, 7 O, 8 O dir ve bunların atom numarası 8 dir.... ÇEKİRDEKLERİN SIRALANIŞI Periyodik tabloda elementler kimyasal özelliklerine göre sıralanmıştır. Ayrıca çekirdekler çekirdek şekillerine, radyoaktif bozunma özelliklerine, sihirli sayılara göre de sıralanabilir. Bazı gösterimler şekil 9- de verilmiştir. Şekil9- de ki sıralamalar atomik sayı Z ye göre ve nötron sayısı N ye göre verilmiştir. Şekil 9- daha geniş bir gösterimle verilmiştir. Tabiatta 5 den fazla çekirdek vardır. Bunların 6 ü kararlı arta kalanları radyoaktiftir. Bazı radyoaktif çekirdekler laboratuar ortamında üretilirler ve bunlara suni çekirdekler denir. Bu zamana kadar tanımlanan çekirdeklerin sayısı yaklaşık 00 tanedir. Belirlenemeyen 6000 çekirdek arasında sadece bu kadarı belirlenebilmiştir. Çekirdeklerin dizilişlerini inceleyecek olursak hemen hemen kararlı çekirdeklerin tamamı düzgün bir eğri boyuncadır. Bu bölge kararlılık vadisi olarak tanımlanır. Daha özel bir tanım söyleyecek olursak bu bölgeye beta kararlılık vadisi de denir ve bu bölgede bozunmalar olmaz. Hafif çekirdekler için bu eğri N=Z çizgisinde çakışır. Fakat N ve Z nin artmasıyla kararlılık çizgisinden N ye yakın olacak şekilde sapmalar olur. Kararlılık çizgisinin üstünde nötron sayılarının azlığından dolayı radyoaktif bozunmalara karşı çekirdekler kararlıdır. Kararlılık çizgisinin altında ise nötronca zengin bölgeler bulunduğundan ve birkaç proton olduğundan yine aynı şekilde radyoaktif bozunmalara karşı çekirdekler bu bölgelerde kararlıdır. Kararlılık çizgisinin her iki tarafında da proton drip çizgisi ve nötron drip çizgisi limitleri söz konusudur.
12 Bu limitlerde başka bir proton ya da nötron çekirdeğe bağlanamaz. Böyle bir durum söz konusu olsa bile çok kısa zamanlıdır. Bağlı olmayan proton ve nötronlar çekirdeğin dışındadır. Bir kez kararlılık çizgisinden nötronca zengin ya da nötronca az olan bölgelere doğru çıkılsa bu bölgelerdeki çekirdeklerin yarı ömürleri artarak kısalır ve sıfıra doğru yaklaşır( Şekil9-). Bu iki drip çizgisinin altında (n ve p drip çizgileri) yaklaşık 6000 çekirdek vardır. Protonca zengin çekirdekler için yukarda bahsettiğimiz kısa yarı ömürlerle ilgili durum geçerli değildir. Coulomb bariyeri, çekirdek içerisinde bağlı olmayan protonları gama yayılımına (0 - sn) göre çok daha uzun bir süre bir arada tutmaktadır. Ağır iyon reaksiyonlarında üretilen bir çok çekirdek için proton emisyon ile gama emisyon yarışı gözlemlenebilir. Örneğin proton drip çizgisi boyunca egzotik numuneler üretilemezler. (egzotik çekirdeklerin tanımına bakılabilir) Fakat yeni radyoaktif iyon demet hızlandırıcıları bu yeni sınıf çekirdekleri anlamak için bir araç olabilir. Bu çalışmalar nötronca zengin çekirdekler için mümkün olamamaktadır. 900 lerde yalnızca iki tane temel kuvvet bilinmekteydi. Bunlar yerçekimi kuvveti ve elektromanyetik kuvvettir. Her bir atom içerisinde ince bir kor tabakasının olduğu ve bu tabakanın pozitif yüklerden oluştuğunun keşfedilmesi, ekstra bir kuvvetin varlığını da ortaya koydu. Nükleer yük pozitif birim yüklü protonlardan meydana geldiğinden, Uranyum çekirdeği en az Z=9 proton içermektedir. Coulomb kuvvetinden dolayı 9 tane pozitif yük birbirlerini itmektedir. Zira 0-4 m çaplı bir alan içerisindedirler. Coulomb itici kuvveti bu alan içerisinde olağanüstü büyüklüğe sahiptir. Bir tek proton tipik bir çekirdeğin dışında itici kuvveti, potansiyel enerjisi 00 MeV olacak şekilde hissedebilir. Bu gerçek çekirdeğin içerisinde başka bir kuvvetin olduğunun delilidir. Bu öyle güçlü kuvvettir ki itici coulomb kuvvetini üst üste bindirebilmektedir. Bunun yanında Rutherford saçılma deneyleri Coulomb kuvvetinin çok küçük mesafelerde olduğunu göstermiştir.(0-4 m gönderilen alfa parçacılarının
13
14 Çekirdeğe en fazla yaklaşabildiği mesafedir) Bu yeni kuvvet Coulomb itici kuvvetlerini üst üste bindirebildiğine göre bu mesafeden daha kısa menzilli bir kuvvettir. Elbette protonlar arasındaki Coulomb kuvveti çekici nükleer kuvvetlere azaltıcı bir etkide bulunur. Hafif çekirdek bölgesinde Coulomb itme etkisi çok güçlü değildir ve çekirdek N=Z olduğu durumda daha kararlıdır. N lar ve p lar ½ spine sahip fermiyonlar olduğundan dolayı Pauli dışarılıma ilkesine uyarak yalnızca nötron ve proton her bir enerji düzeyinde bulunabilir. Bununla birlikte Z arttıkça durum değişir. Her bir proton çekirdekte diğer protonlarla etkileşim içerisinde olduğundan Coulomb etkileşimi uzun menzilli ve Z x (Z-) ile doğru orantılıdır. Daha önceden de söylediğimiz gibi nükleer kuvvet çok kısa menzillidir. Bunun anlamı bir tek nükleon komşu birkaç nükleonla etkileşim içerisindedir. Bu etkileşim A ile doğru orantılıdır. Z nin artmasıyla birlikte Coulomb kuvveti nükleer kuvvetten daha hızlı yükselir. Büyük Z ye sahip kararlı çekirdekleri oluşturabilmek için nötron ilave edilmesi ve böylece ekstra nükleer kuvvetlerle itici Coulomb kuvvetin dengelenmesi gerekir. Z(A) arttıkça kararlı çekirdeklerde n sayısı p sayısına nazaran çok daha fazla artmaktadır. Böylece kararlılık çizgisi şekil 9- de görüldüğü üzere aşağıya doğru eğilmektedir. Z=8 boyunca Bi,daha fazla nötron ilave etmekle Coulomb itici kuvvetini dengeleyerek kararlı bir çekirdek oluşturamamaktadır. Z=8 ün üzerindeki çekirdekler radyoaktif özellik göstermektedir. Bu radyoaktif bozunmaların yarı ömürleri çok kısadır. Z nin artmaya devam etmesiyle de daha da kısalmaktadır. Bu zamana kadar belirlenen en ağır çekirdek Z =0 ve A=69 numaralı çekirdektir. Bu çekirdeğin yarı ömrü 4 µsn dir. Diğer bir örnek Z= ve A=7 olan çekirdektir bunun yarı ömrü,04 µsn dir. Bu çekirdekler Almanya da bulunan ağır iyon laboratuarlarında keşfedilmiştir. Z artarken bununla birlikte bazı limit durumları da söz konusudur. Bu limitlerin zorlandığı durumlarda çok çok kısa ömürlü radyoaktif çekirdekler artık tespit edilememekte ve çekirdeklerin sıralanışı bitmektedir. Fakat bu bitiş nerededir? Geçen 0 yıl boyunca Z=4 ile 6 arasında ki bölgelerde kararlı kümecikler bulunduğu önerildi. Ya da en azından uzun yaşam ömürlü elementler süper ağır elementler olarak ortaya kondu. Bununla birlikte Z=0 bölgesinin altında 6000 çekirdeğin olduğu teorik olarak tahmin edilmektedir ve bunların 00 tanesi belirlenmiştir.... ÇEKİRDEK TEMEL DÜZEY ÖZELLİKLERİ ve ÇEKİRDEK ŞEKİLLERİ ve YOĞUNLUKLARI Çekirdeklerin çok küçük boyutlarına rağmen onların şekilleri ve büyüklükleri hakkında birçok şey öğrenmiş bulunmaktayız. Atomik çekirdeğin keskin sınırlarla belirlenmiş bir şekli ve büyüklüğü yoktur. Zira parçacıklar bir araya gelip yumak haline dönüşerek kuantum mekaniğinde olduğu gibi dağılım ihtimaliyetlerine sahiptir. Dolayısıyla çekirdeği kuantum mekaniksel yapıda incelemek doğru olduğu gibi istatistiksel olarak da incelenme durumları vardır. En erken çekirdek modeli sıvı damla modeli olarak ortaya konmuştur. Gerçekten bu model nükleer maddeyi tanımlama da oldukça başarılıdır. Bununla birlikte çekirdeğin küresel formundan başka birçok farklı şekle sahip olduğundan dolayı bu model yeterli olamamıştır. Çekirdek şekilleri şekil 9-4 te gösterildiği gibi dir. Şekilde de görüldüğü gibi her bir çekirdek farklı şekillerde olabilir. Böylece enerji düzeyleri çekirdek şekillerine göre etiketlenebilir. Çekirdek şekillerine göre enerji düzeylerinin etiketlenmesi daha ileriki bölümlerde ayrıntılı olarak anlatılacaktır.
15 Çekirdek büyüklüğünü incelemenin bir yolu da yüklü parçacıkların (e lar p lar ve alfa çekirdekleri) saçılmalarını gözlemlemektir. Protonların ve alfa çekirdeklerinin Rutherford saçılma formülasyonlarıyla belli bir mesafeye kadar yaklaşmalarını hesaplamakla nükleer etkileşmeler başlatılmış olur. Coulomb ve nükleer etkileşimin girişimi ile çekirdeğin ince yapı şekilleri detaylı bir şekilde gözlenebilir(şekil9 4). Elektronlar nükleer kuvvetlerle etkileşmediğinden çekirdeklerin şekilleri ve yoğunluklarını uzaklığın fonksiyonu olarak bize verebilirler. Tabi burada ki nükleer çekirdek yoğunluğundaki kastımız nükleer yük yoğunluğu olup nükleer kütle yoğunluğu değildir. Zira nötronlar sıfır yüke sahip olup Coulomb kuvvetiyle etkileşmezler. Çekirdek yoğunluğuna birden fazla nükleon ilave etmekle ne değişmektedir? Nükleon sayılarının artırılmasıyla çekici kuvvetlerin artmasını bekleyebiliriz. Bu çekici kuvvet, çekirdeği bir arada tutan ve nükleonların tamamıyla etkileşim içinde olan bir çekici kuvvettir. Örneğin yoğunluk A ile artmakta
16 olup çekirdeğin merkezinden uzaklaştıkça yoğunluk azalmaktadır. Sürpriz bir şekilde Şekil9-5 te görüldüğü üzere yapılan deneyler sonucunda bu beklenti doğru değildir. Nükleer yük yoğunluğu uzaklığın fonksiyonu olarak hemen hemen sabit kalmakta A değerinin 0 ile 50 arasında değişmesine karşın nükleer yük yoğunluğu %0 oranında değişmektedir. Şekil9-5 te görüldüğü üzere çekirdek yoğunluğu, çekirdek dışından saçılan yüklü parçacıklar tarafından ölçümü görülmektedir. Kabul etmekteyiz ki nötron yoğunluğu yük yoğunluğuyla eşleşmektedir. Bu kabullenmemiz için birkaç delil vardır. Şekil9-5 te toplam yoğunluğa bakılacak olursa bu görülebilir. Deneyler nötron yoğunluğunun ölçümünün çok zor olduğunu ve halen bu konunun açık bir problem olduğunu göstermektedir. Kararlılıktan uzak nötronca çok zengin egzotik çekirdekler nötron halolarına sahiptirler. Dolayısıyla nötron yoğunlukları proton yoğunluğunu takip etmez. Uzaklık ve kütle numarasıyla birlikte nükleer yoğunluktaki değişmezlik nükleon kuvvetleri hakkında bize birçok önemli ipuçları vermektedir. Bu ipuçları bu kuvvetlerin çok kısa menzilli ve doyumlu olduğu hakkındadır. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz; nükleer yoğunlukların elektron saçılmalarıyla test edip incelenmeleri en güncel çalışma alanlarıdır ve nükleer kuvvetlerin anlaşılmasında önemli rol oynamaktadırlar. Gerçekte çekirdek yoğunluğu sabit olup A kütle numarasından bağımsızdır. Bunun anlamı birim hacim başına proton ve nötronların sayısı yaklaşık olarak bütün A lar için sabittir. A sabit 4 π R R αa, ve Rα A Şeklindedir. Çekirdeklerin çok keskin yarıçapları olmayacağı için küresel olmayan durumlarda çekirdek çapı ortalama karekök R şeklinde tanımlanabilir. İki çekirdek birbirine temas ettiğinde bir takım kabullenmeler yapmamız gerekmektedir. İlk olarak çekirdek çapını şu şekilde tanımlayabiliriz. R = R A (9.) 0
17 Burada R o deneyle tespit edilen bir sabittir. R o ın değeri x0-5 m ile 4,5x0-5 m arasında değişmektedir. Fakat birçok uygulamada bu değer,x0 5 m olarak alınır. Eşitlik 9, kullanılarak 7 Al nin çapını hesaplayabiliriz. 5 5 R =.x0 m x 7 =.6x0 m Aynı şekilde 6 Ra un çapı da bu formülle hesaplanabilir. 6 Ra çekirdeğinin nükleon sayısı 7 Al çekirdeğinin nükleon sayısının tam 8 katı olmasına rağmen çapı 7 Al çekirdeğinden sadece kat daha büyüktür. Dikkat edilirse eşitlik 9, kabullenmesi küresel çekirdekler için geçerli bir durumdur. Deforme çekirdekler için ortalama bir değer alınmalıdır. Nükleer madde yoğunluğu şu şekilde verilebilir, m A.u A.u u 7 4 ρ = = = = = x0 kg m = x0 g cm v πr πr0 A πr0 Suyun yoğunluğu gr/cm,kurşunun yoğunluğu gr/cm ve dünyanın ortalama yoğunluğu 5,5 gr/cm olmasına karşılık, çekirdek madde yoğunluğu x0 4 gr/cm tür. Eğer cm lük bir küp şeker çekirdek madde yoğunluğuna göre ele alınacak olursa bunun kütlesi x0 kg olacaktır. Yani cm hacimdeki küp şeker yaklaşık 00 milyon ton ağırlığında olacaktır. Şekil9-5 te görüldüğü üzere nükleer yük yoğunluğu sabit değildir ve zayıf olarak Z ye bağlıdır. Bu bağımlılık şu şekilde yazılabilir. 4 4 m = ρ V = x0 g cm xcm = x0 g = x0 kg 00 milyon ton! Burada ρ kütle yoğunluğudur. Şekil9-5 te görüldüğü gibi yük yoğunluğu sıfıra doğru yaklaşmaktadır ve böylece yük yoğunluğu parametrize edilecek olursa; Z ρ( r) ρmass ( r) A r ρ(0) ρ ( ) = (9,) ( r a b + e ) Burada a =,07A / x0-5 m ve b=0,55x0-5 m dir. Buradaki a nükleer yük yoğunluğunun yarı maksimum olduğu değerdeki çekirdek çapıdır ve b çekirdek yüzeyi kalınlığıdır. 09 Bi çekirdeği için r = R0 A değeri aşağıda ki eşitlikle ifade edilebilir. r a 0.6A.07A 5.07 = = 5.07 ve e = b 0.55 Gerçekten nükleer yük yoğunluğu 40 Ca ile 09 Bi arasında hemen hemen sabittir. Bunun anlamı nükleer kuvvetlerin doyumlu olduğunu göstermektedir. Yani her bir nükleon komşu birkaç nükleonla etkileşim içindedir. Bunu şöyle örneklendirebiliriz 00 kişilik bir odada konuşan insanlarla siz yalnızca birkaç insanla konuşabilirsiniz hepsiyle aynı anda konuşmazsınız.... ÇEKİRDEK KÜTLELERİ + Çekirdek nötron ve protonlardan oluştuğundan ilk olarak çekirdek kütlesini n ve p ların kütlelerinin toplamı olarak düşünebiliriz. Fakat bu böyle değildir. Şimdi en basit örnek olan döteryum çekirdeğinin ele alalım. Deniz suyunda yaklaşık olarak her bir milyon H atomundan 50 tanesi döteryum atomudur. Döteryum çekirdeği p ve n dan meydana gelmiştir. Nötronun kütlesi m n =,008665u Protonun kütlesi m p =,00776u Her ikisinin toplamı m n +m p =,0594u
18 Fakat dötöryumun kütlesi m d =,055u m n +m p Burada ki kütle farkı m p +m n -m d =0,0089u=,Mev u= 9.5 MeV Nötron ve proton döteryum çekirdeğinin oluşturacak şekilde birleştiğinde kütle enerjilerinin bir kısmını bırakırlar(, MeV) bu enerji çekirdek bağlanma enerjisi olarak adlandırılır. Yani bu enerjiyle nötronlar ve protonlar iki serbest parçacık olarak ayrıştırılabilirler. Örneğin döteryum çekirdeği, MeV lik bir gama ışınını soğurduğunda serbest tek bir proton ve nötron ayrışır. Bağlanma enerjileri atom moleküler fiziğinde, nükleer fiziğe oranla çok daha küçük değerdedir. Örneğin iki H atomu birleşip bir tek H molekülü oluşturduğunda yalnızca 4 ev luk bağlanma enerjisi açığa çıkar. Durgun H atomunun kütlesine karşılık gelen enerji(p+e)yaklaşık 98, MeV + 0,5 MeV 000 MeV civarındadır. Bir atomun kütlesine karşılık gelen moleküler bağlanma enerjisi oranı 4 ev 9 = 4x0 000Mev Moleküler bağlanma enerjisi nükleer fizik problemlerinde çok küçük olduğundan ihmal edilebilir. Elektron ve proton birleşerek H atomunu oluşturduğunda elektronun atomik bağlanma enerjisi,6 ev enerji açığa çıkar. H atomunun kütlesinin elektronun bağlanma enerjisine oranı şudur,.6ev 5 x0 5keV Fakat nötronla proton birleşerek döteron çekirdeğini oluşturduğunda bu oran,.5mev x0 (0. %) 98Mev Şeklindedir. Yüksek enerji fiziğinde bu oranın e yaklaştığını ve hatta den daha büyük olduğunu göreceğiz. Sonuç olarak nötronun kütlesi protonun kütlesinden daha büyük olduğundan serbest nötron beta bozunması yaparak proton, elektron ve anti-nötrinoya dönüşür. Buna karşılık çekirdeğin içerisinde serbest p lar ve n lar bağlanma enerjisiyle bir arada tutularak beta bozunmasına uğramazlar. Örneğin eğer nötron döteryum çekirdeğinde bozunuma uğrayarak He + elektron + anti- nötrino ya dönüşebilir. He nükleer kuvvetlerle yeterince bağlanamadığından protona dönüşür. Fakat döteryumun kütlesi p un kütlesinden küçük olduğundan tek bir elektron kütlesi ilave etmeden dötöryum He + m e +anti nötrino bozunması gerçekleşmez. Diğer bir yandan trityum çekirdeği beta bozunması yaparak He + elektron + anti-nötrinoya dönüşebilir. Burada şu söylenebilir çekirdeğin içerisindeki bir tek nötron p + elektron ve anti-nötrinoya dönüşebilecek kütleye sahiptir. Nükleer bağlanma enerjisi N ve Z nin kombinasyonlarını belirler. Açıklayıcı bilgiler şekil 9- de görüldüğü gibidir. Nötron fazlalığı olan çekirdekler β - bozunması proton fazlalığı olan çekirdeklerde β + bozunması yapabilirler. Nötron ve protonların bağlanma enerjileri kararlı ve radyoaktif çekirdekleri belirlemede önemli rol oynar.... KÜTLE TABLOSU VE BAĞLANMA ENERJİSİ 958 de üç atomik kütle skalası kabul edilmiştir : (i) Kesin skala, gram (ii) Fiziksel skala, bir 6 O çekirdeğinin atomunun atomik kütle birimi (amu) ne eşitlenmesi ile tarif edilmiştir.
19 (iii) Kimyasal skala, normal izotropik oksijen karışımının ortalama atomik kütlesinin kütle birimine eşitlenmesi ile tarif edilmiştir. Bu fiziksel skaladan farklı ve biraz keyfidir. Çünkü 7 O ve 8 O izotopları doğada küçük değişimlerle bulunmaktadır. 960 dan itibaren karbon atomunun, C atomik kütle birimine (m u veya u) eşitlenmesi ile kütle tabloları yapılmaya başlanmıştır. Kesin skala (gram) çok az kullanılır, çünkü bu nümerik olarak kullanışlı değildir ve kütle ölçümlerinin fiziksel içeriklerini perdeler. Nükleer fizikte tüm kütleler fiziksel skalada bulunur, bunlar nötral atomların kütleleri olup çekirdek kütleleri değildir, çünkü kütle spektrometrelerinde yapılan ölçümlerden elde edilirler. Kütle numarası A ve atom numarası Z olan bir çekirdeğin M(A,Z) kütlesi, nükleer kütle M N ile ; M(A,Z) = M N +ZN o m B(Z) Eşitliği çerçevesinde ilişkilidir. Burada N o Avagadro sayısı, m elektron kütlesi ve B(Z) atomik kütle birimi cinsinden toplam elektron bağlanma enerjisidir. Burada B(Z), M(A,Z) nin % 0 4 ü kadar olup genellikle ihmal edilebilir. Kütle tabloları her ne kadar nötral atomların kütlelerini versede, genellikle Nükleer kütle kelimesi kullanılmaktadır. Kütlelerdeki doğruluk 0 amu için milyonda bir oranındadır. Nükleer kütle değişimleri E=c M şeklindeki Einstein denklemi ile ilgilendirilir. Örneğin ( 6 O=6) alınmak suretiyle elde edilen atomik kütleler Xe izotopları için : 54 Xe ± 4 amu 54 Xe.946± 5 amu Xe 4 Xe 5 Xe.94784± 7 amu.94799± 5 amu ±0 amu 6 Xe 7 Xe ± amu ± amu çekirdek kütleleri fiziksel skalada tam sayılara yakın olmakla birlikte proton veya nötron kütlelerinin tam katları değillerdir. Bir izotopun tam atomik kütlesi M(A,Z) ile kütle numarası arasındaki fark kütle eksiği (mass defect) = M (A,Z)-A olarak adlandırılır. Bunun kütle numarasına oranı(packing fraction) olarak adlandırılır: M ( A, Z) A P = = A A çekirdeğin toplam bağlanma enerjisi ; B( A, Z) = ZM H + ( A Z) M N M ( A, Z) ortalama nükleon bağlanma enerjisi: B/A dır. Özel bir parçacığın çekirdekten ayrılması bu parçacık için ayırma enerjisidir. Nötron için Proton için α-parçacığı için S n = B(A,Z)-B(A-,Z) = M(A-,Z)-M(A,Z)+M n S P = B(A,Z)-B(A-,Z-) = M(A-,Z-)-M(A,Z)+M H S α = B(A,Z)-B(A-4,Z-)
20 (Helyum çekirdeği) = M(A-4,Z-)-M(A,Z)+M He Ayırma enerjisi bu parçacık için aynı zamanda bağlanma enerjisidir. Bu genelde ortalama nükleon B/A bağlanma enerjisine eşit değildir. Ortalama bağlanma enerjisinin kütle numarası A ya karşı çizimi enterandır. Nükleon başına bağlanma enerjisi Bu şekil nükleer bağlanmanın pek çok yönünü açıklar : -) Tüm çekirdekler için bağlanma enerjisi pozitiftir. Yani çekirdek kendisini meydana getiren parçalardan daha stabildir. Bu demektir ki nükleonlar araındaki nükleer kuvvet çekicidir. Diğer taraftan çekirdek çok küçük uzaklıklarda biraz iticidir, böylece çekirdek çökmez. -) 4 ün katları olan A lardan, hafif çekirdeklerde pikler vardır bunlar Z=/ A dadırlar. Bunlar iki proton ve iki nötron yapısında, α parçacıkları gibidirler. -) A nın 0 den yüksek değerleri için B/A değeri çok fazla değişmez fakat 7.5 ve 8.5 MeV / Nükleon arasındadır. Yani çekirdeklerin çoğu için B yaklaşık olarak toplam nükleon sayısı A ile orantılıdır. Bununla beraber her nükleon tüm diğer nükleonlarla tek tek etkileştiğinden, B nin A ile orantılı olmasını bekleriz. Dolayısı ile her nükleon çevredeki sadece belli limitte sayısı bulunan nükleonlarla etkileşmelidir. Bu özellik nükleer kuvvet doyumu olarak adlandırılır. 4-) En ağır çekirdek ile A=60 arasındaki, bağlanma enerjisinin yavaş azalımı, protonların elektrik itmesinin artışına ilişkilendirilebilir, bu ise çekirdeğin düzenini bozar. Bu etki, protonlardan çok nötronlar eklenerek daha ağır çekirdeklerde, nötronlar arası nükleer kuvveti
21 artırıp stabiliteyi sürdürmeyi sağlar. Bununla beraber bir durumunda limitleri vardır. Coulomb kuvveti stabil elementlerin sayısını limitler. 5-) Eğer bireysel bağlanma enerjisine daha yakından bakılacak olursa, çift-çift çekirdeklerin tek z veya tek N alanlardan daha stabil oldukları gözlenir. Bu da aynı tip nükleonların ters spinli olanlarının çiftlenim kuvvetinin bir sonucudur. B(A,Z)(MeV) B/A (MeV) He He He He deki fazla nötronun bağlanma enerjisi negatiftir, bu çekirdek bir 4 He ve nötrona bozunur. 4 N deki ayrım enerjileri çeşitli parçacıklar için bulunabilir. M ( N +n ) = M( 4 N ) = S n = 0.00 Kb = 0.5 MeV M( C + P ) = M( 4 N) = M( 0 B + 4 He ) = M( 4 N ) = S P = Kb = MeV S α = Kb =.6 MeV Çiftlenim etkisi sabitlenmiş Z li çekirdeklere nötronlar eklenerek bulunabilir. Çiftlenim enerjisi P n (A,Z) = S n (A,Z)-S n (A-,Z) Şeklinde tarif edilir. Aşağıdaki tabloda Ca izotopunun çekirdekleri için elde edilen nötron ayrımı ve çiftlenim enerjileri görülmektedir. Burada çiftlenen iki nötron için MeV lik ekstra bağlanma görülmektedir. İzotop S n (A,Z) MeV P n (A,Z) MeV 40 Ca Ca Ca Ca Ca.4.
22 45 Ca Ca Ca Ca Ca Ca izotopları Z= 0 için nötron ayrım ve çiftlenim enerjileri Bağlanma enerjisinden elde edilen ilk üç sonuç, nükleer maddenin bir sıvı damlasına benzer şekilde hareket ettiğini gösterir. Ölçülen kütlelerden eld edilen sonuçlara uyarlanan yarı ampirik kütle formülü ilk defa Von Weizsöcker tarafından kurulmuş bilahare Fermi ve diğer araştırmacılar tarafından daha fazla detaylandırılarak geliştirilmiştir. Bir sıvı damlası nötron-protondan oluşmuş sabit bir yoğunlukta düşünülürse, hacim nükleon sayısı A ile orantılıdır. Yarıçap ise A / ile orantılıdır, yani R= r 0 A / burada r 0 deneysel olarak bulunan bir sabit olup. x 0 - cm dir. B(A,Z) toplam bağlanma enerjisi için bir formül şunları içerir: -) Nükleonlar arası esas bağlanma terimi. Bu kısa menzilli nükleer çekici kuvvetler sonucu oluşur. B/A sabit olduğundan bu yaklaşık olarak A ya bağlıdır. Bu terime hacim terimi denilir ve +a v A dır. Burada a v deneysel bir sabittir. -) yüzeydeki nükleonlar içerisindekiler kadar bağlanmaya etki etmeyecektir. Bağlanma yüzey alanı kadar bir faktörle azalacaktır bu da A / ile orantılıdır. Dolayısı ile yüzey terimi a s A / tür. -) Hafif çekirdeklerde aynı sayıda nötron ve protonu olan çekirdeklerin daha stabil olma eğilimleri vardır. Çekirdeğimizi bu simetrik durumdan çıkaran bir terim eklemek gerekir, bu da (/A-Z) ile orantılıdır, bu terim hanelidir çünkü fazla nötron ve protonların bağlanmayı azaltmasındaki etki aynıdır. Daha ağır çekirdeklerde bu etki azalır dolayısı ile bir A - faktörü eklenir. Böylece asimetri terimi a z (A-Z) /A dır. 4-) Nükleer elektrik yükü bir bozunum etkisine sahiptir ve bağlanma enerjisini azaltma etkisi vardır. Eğer Ze yükü R=r 0 A / yarıçaplı bir küreye sığdırılırsa böyle düzgün yüklenmiş bir ( Ze) kürenin potansiyeli 5 Z tür. R A 5-) Çekirdeklerden çift-çift alanları tek tek alanlarından daha stabil olduğundan, bu çiftlenimi açıklayıcı terim +δ(a,z) dir. Burada δ > 0 A çift, Z,N çift δ < 0 A çift, Z ve N tek δ = 0 A tek Böylece yarı ampirik tamamlanmış formül :
23 ( A Z) Z B( A, Z) = av A as A aa ac + δ( A, Z) A A bağlanma enerjisi grafiğindeki eğriye oldukça iyi bir yerleştirme için sabitlerin aşağıdaki değerleri kullanılabilir: a v = 5.6 MeV a a =. MeV a s = 7. MeV a c = 0.70 MeV δ=.5 A -/4... NÜKLEER STABİLİTE Bulunan yarı ampirik formülle nükleer stabilite incelenebilir. Aşağıdaki şekil bilinen satbil çekirdekler için nötron sayısı N e karşılık proton sayısı Z nin çizimini içerir. Segre grafiği denilir. Stabil olmayan çekirdekler stabil çekirdekler bandının iki tarafında saçaklanır. Z=N çizgisinden sapma ağır elementlerin Z protonunun Coulomb bozucu etkisinden dolayı daha fazla nötron eklenmesini gerektirmesinden sonuçlanmaktadır. Stabil çekirdekler için Segra grafiği Yarı ampirik formülde tek A çekirdekler için (δ=0) Z ye göre türev alınırsa, verilen bir A değeri için maksimum stabiliteyi veren Z yükünü bulabiiriz. Sonuç : A Z = A bu proton sayısının artan A değeri ile ½ A dan nasıl azaldığını gösterir. Nükleer stabilite ile ilgili açıklamalar yarı ampirik kütle formülünün parabolik çizimleri ile de yapılabilir.
24 ..4. NÜKLEER BÜYÜKLÜK Potansiyel enerjiye karşı nükleer yarıçap çizilecek olursa; kısa menzilli çekici güçlü kuvvet (-v) ve uzun menzilli elektromanyetik kuvvet in (/r ile azalacak şekilde) gösterilmesi gerekir. Çekirdek merkezinden R kadar uzaklıkta çekici kuvvetin sıfır olduğu noktada bariyer yüksekliği tarif edilir. Ze yüklü bir parçacığın karşılaşacağı bariyer yüksekliği B=zZe /R dir.uranyum için R=8x0 - cm ve (Z=) protonlar için B=7 MeV, (Z=) α-parçacıkları için B=4 MeV dir. Klasik olarak bu veya bu enerjiden büyük enerjili parçacıklar çekirdeği delebilir veya çekirdekten kaçabilir. Fakat kuantum mekaniğine göre çekirdekteki düşük enerjili bir parçacığın pozisyonu belirsizlik ilkesine göre iyi belirlenmediğinden, çekirdek dışında bulunabilme olasılığı az da olsa vardır. Bazen şekilde görülen x noktasına gelebilir fakat diğer protonların Coulomb etkisi ile orijinal enerjisi E α ya çekirdekten belirli bir uzaklıkta tekrar kavuşur. Bu sanki bir yüklü parçacığın bariyeri tünellemesi gibidir. Örneğin Uranyum 4. MeV lik α-parçacıkları atabilir. Hâlbuki bariyeri 4 MeV yüksekliğindedir. Bütün α-parçacıklarının yayımı çok nadirdir. Çünkü yaşam süresi 4.5 x 0 0 yıl iken bariyerin bulunmamasındaki süre 0-0 saniyedir. Bu ise α-parçacığının dışında bulunma olasılığının ne kadar küçük olduğunu gösterir. Burada gösterilen yarıçap R gerçekte potansiyel yarıçapıdır. Nükleer kuvvetin menzilinden dolayı bu kütle veya yük yarıçapından bir az yüksektir. Diğer taraftan yüksek nükleer kuvvetlerden dolayı yük yarıçapının, yani proton dağılımının yarıçapının kütle yarıçapına çok yakın olamsı beklenir. Kütle yarıçapında nötronlarla protonların toplamının yarıçapıdır. Nükleer yarıçaplar 0 - cm lik birimler halinde ölçülürler. Genel konvansiyonda buna femtometre denilir.(fm =0 - cm = 0-5 m) Nükleer alanlar ise barn cinsinden ölçülür, barn =0-4 cm dir. Elektron saçılma deneyleri sonucunda R yarıçapının R=r 0 A / olduğu ve r =. fm A < 50 r 0 0 =.0 fm A > 50 görülmüştür. Bu sırada sabit nükleer yoğunluk (ρ) hipotezide doğrulanmış olup
25 ραa olarak belirtilmiştir. 4πR İç kabuklardaki elektronların potansiyel enerjileri, yük yarıçapına duyarlıdır. Bu aynı elementin izotoplarının yarıçaplarındaki küçük farkları ölçmede kullanılabilir. Bu tür izotop kaymaları optik ve x-ışıması spektrumlarında gözlenmiş olup r 0 =.x0 - cm olduğuna işaret etmiştir. Bazı çekirdeklerde uyarılmış durumlar oldukça yüksek yaşam süresine sahiptirler. Bunlara izomer adı verilir. Bir optik izomer kayması gözlenebilir ve fark, eğer varsa, temel durum ve uyarılmış durum arasındaki yarıçap farkını gösterir...5. BAZI TARİFLER Çekirdek (nukleus) : nötronların ve protonların oluşturduğu küçük bir yapı olup bir atomun kuvvet merkezidir. Nüklid: belli bir proton numarası z ve nötron sayısı N ile belirlenen bir çekirdektir. İzotop : aynı proton sayısı Z ye sahip bir grup nüklid dir. İzoton : aynı nötron sayısı N ye sahip bir grup nükleiddir. İzobar : Aynı kütle numarası A ya sahip bir grup nükleiddir. İzomer : uzun ömürlü bir duruma uyarılmış bir çekirdek olup β veya gama ışımaları ile bozunur. Sadece bir proton ve nötronun yerdeğiştirmesi ile elde edilen izobarik çekirdekler karşılaştırılır ve nükleer kuvvetlerde yük simetrisi kabul edilirse, yani n-n bağlanmanın p-p bağlarına eşdeğerliği kabul edilirse : C B Nötronlar (N) Protonlar(Z) N Buna benzer çekirdeklere ayna çekirdekler denir. Yükü fazla olan çekirdek β + bozunumuna uğrar ve pozitron bozunumundaki enerji farkının ölçümü ile kütle farkı belirlenebilir. Böylece r 0 =.8 ± 0.05 fm bulunur. Tipik yarıçap değerleri aşağıda femtometre cinsinden verilmiştir. Potansiyel yarıçap yük yarıçapından yaklaşık 0.7 fm daha yüksektir. Bu nükleer kuvveetin menzili olarak gözönünde bulundurulur. C A Ryük Rpot. Rpot-R-yük O 5 N
26 .. AÇISAL MOMENTUM Çekirdek ve çekirdekteki parçacıkların açısal momentumları vardır. Bu özellik her türlü nükleer reaksiyonda gözlenir. Açısal momentumun gözlenebilir özelliği açısal momentum vektörünün bir koordinat ekseni üzerindeki izdüşümüdür. Kuantum teorisine göre bu izdüşüm I h birimlerinde kuantize olur( kuantumlanır), burada I tamsayı veya yarım tamsayıdır. Böylece açısal momentum vektörünün mutlak değeri h[ I ( I + )] ve mh, bu vektörün uzay ekseni üzerindeki izdüşümüdür. Bunlar şu değerlere sahiptir: m = I, I, I...( I ), ( I ), I Açısal momentum m h nın en büyük değeri alınarak tanımlanır, yani, I h veya basitçe I. Bireysel parçacıkları, parçacığın bir ekseni etrafında öz açısal momentuma sahiptirler. Buna genellikle spin veya öz spin denir, s ile gösterilir. Nükleonların ve elektronların her biri s= ½ spine sahiptirler. Bir kuvvet merkezi etrafında dönen parçacıklar yörüngesel açısal momentum a sahiptirler. Benzer şekilde bu da kuantumlanmıştır, l ile gösterilir ve daima tam sayısır. Tarihi sebeplerle en alt l değeri özel gösterime sahiptir. Böylece bir dalga fonksiyonunun yörüngesel açısal momentumu l=0 ise bu bir s-dalgası, l= ise bu bir p-dalgası, l=, d- dalgası, l= f-dalgası, l=4 g-dalgası ve alfabetik olarak devam eder. Son olarak bir nükleer sistem toplam açısal momentuma sahip olabilir. Bu da öz spinler s ve yörüngesel açısal momentumlar l lerin toplamıdır. Bu toplam açısal momentum J(veya I) ile gösterilir. Böylece J öz spinlerin vektörel toplam ile elde edilen s ve yörüngesel açısal momentumların toplamı ile elde edilen L nin vektörel toplamıdır. Bir nükleer reaksiyonda korunan açısal momentum bu olmalıdır. Buna bazen nükleer spin denir, parçacık spini ile karıştırılmaz. Bu nükleer reaksiyonlardan ve bozunumlardan elde edilebilir, çünkü korunur. Bu açısal korelasyonlardan da elde edilebilir. Bunalar ek olarak bzı atomik metotlarda vardır. Açısal momentumalr ile ilgili gösterimler aşağıdaki şekilde görülmektedir.
27 ... PARİTE Çekirdeklerin ve temel parçacıkların normal ve uyarılmış durumlarının diğer bir özelliği de parite olup tüm eksenlerde yansımalarıdaki simetriyi tarif eder. Bu klasik olarak titreşen bir tel ile gösterilebilir. Tel e orijinde dokunulduğunda şekil (i) de görüldüğü gibi titrer. Eğer eksen döndürülürse yani x x ile değiştirlirse genliğin işaretinde bir değişiklik olmaz. Orijinden uzak bir noktada tele dokunduğumuzda önce katı çizgi ile gösterilen titreşim elde edilir sonra x ekseni döndürülürse genliğin işareti değişir ve noktalı çizgiler elde edilir. İlk duruma simetrik durum, çift harmonik denir ve çift paritelidir. İkinci durum ise antisimetrik tek harmoniktir ve tek paritelidir.
KIM 320 NÜKLEER KİMYA. Doç. Dr. Harun Reşit YAZAR
KIM 320 NÜKLEER KİMYA Doç. Dr. Harun Reşit YAZAR DERSİN HEDEFİ: Çekirdek büyüklükleri ve şekilleri ile ilgili alt yapı oluşturmak, çekirdek modelleri hakkında bilgi vermek. İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: TEMEL KAVRAMLAR
DetaylıÇEKİRDEK TEMEL DÜZEY ÖZELLİKLERİ ve ÇEKİRDEK ŞEKİLLERİ ve YOĞUNLUKLARI Çekirdeklerin çok küçük boyutlarına rağmen onların şekilleri ve
2..2. ÇEKİRDEK TEMEL DÜZEY ÖZELLİKLERİ ve ÇEKİRDEK ŞEKİLLERİ ve YOĞUNLUKLARI Çekirdeklerin çok küçük boyutlarına rağmen onların şekilleri ve büyüklükleri hakkında birçok şey öğrenmiş bulunmaktayız. Atomik
DetaylıBÖLÜM 2: ÇEKİRDEK FİZİĞİNDE TEMEL KONULAR
BÖLÜM 2: ÇEKİRDEK FİZİĞİNDE TEMEL KONULAR 2.1. ATOM ÇEKİRDEĞİ Rutherford, 1911 de atom çekirdeği modelini şu şekilde tanımladı. Onun tanımına göre atom 2 kısma ayrılmaktaydı. Bunlar pozitif yüklü çekirdek
Detaylıgörülmüştür. Bu sırada sabit nükleer yoğunluk (ρ) hipotezide doğrulanmış olup ραa olarak belirtilmiştir.
4.HAFTA 2.1.3. NÜKLEER STABİLİTE Bulunan yarı ampirik formülle nükleer stabilite incelenebilir. Aşağıdaki şekil bilinen satbil çekirdekler için nötron sayısı N e karşılık proton sayısı Z nin çizimini içerir.
Detaylı6.HAFTA BÖLÜM 3: ÇEKİRDEK KUVVETLERİ VE ÇEKİRDEK MODELLERİ
6.HAFTA BÖLÜM 3: ÇEKİRDEK KUVVETLERİ VE ÇEKİRDEK MODELLERİ 3.1 ÇEKİRDEK KUVVETLERİ 3.1.1. GENEL KARAKTERİSTİK Çekirdek hakkında çok fazla bir şey bilmezden önce yalnızca iki farklı etkileşim kuvveti bilinmekteydi.
DetaylıT. C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ FİZİK EĞİTİMİ A. B. D. PROJE ÖDEVİ
T. C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ FİZİK EĞİTİMİ A. B. D. PROJE ÖDEVİ ÖĞRETİMİ PLANLAMA VE DEĞERLENDİRME Dr. Yücel KAYABAŞI ÖLÇME ARACI Hazırlayan : Hasan Şahin KIZILCIK 98050029457 Konu : Çekirdek
DetaylıATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0
ATOMİK YAPI Atom, birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan parçacıktır. Atom, elementlerin özelliklerini taşıyan en küçük yapı birimi olup çekirdekteki
DetaylıATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0
ATOMİK YAPI Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 Elektron Kütlesi 9,11x10-31 kg Proton Kütlesi Nötron Kütlesi 1,67x10-27 kg Bir kimyasal elementin atom numarası (Z) çekirdeğindeki
DetaylıBÖLÜM 3: (6,67x10 Nm kg )(1,67x10 kg)»10 36 F (9x10 Nm C )(1,6x10 C) NÜKLEONLAR ARASI KUVVET- NÜKLEER KUVVET
BÖLÜM : NÜKLEONLAR ARASI KUVVET- NÜKLEER KUVVET Atomdaki elektronların hareketini kontrol eden kuvvetler elektromanyetik kuvvettir. Elektromanyetik kuvvet atomları ve molekülleri bir arada tutar. Çekirdekteki
Detaylıİstatistiksel Mekanik I
MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 8.333 İstatistiksel Mekanik I: Parçacıkların İstatistiksel Mekaniği 2007 Güz Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak için
Detaylı1. Hafta. İzotop : Proton sayısı aynı nötron sayısı farklı olan çekirdeklere izotop denir. ÖRNEK = oksijenin izotoplarıdır.
1. Hafta 1) GİRİŞ veya A : Çekirdeğin Kütle Numarası (Nükleer kütle ile temel kütle birimi arasıdaki orana en yakın bir tamsayı) A > Z Z: Atom Numarası (Protonların sayısı ) N : Nötronların Sayısı A =
DetaylıKİMYA -ATOM MODELLERİ-
KİMYA -ATOM MODELLERİ- ATOM MODELLERİNİN TARİHÇESİ Bir çok bilim adamı tarih boyunca atomun yapısı ile ilgili pek çok fikir ortaya atmış ve atomun yapısını tanımlamaya çalışmış-tır. Zaman içerisinde teknoloji
DetaylıMalzeme Bilgisi Prof. Dr. Akgün ALSARAN. Temel kavramlar Atomsal yapı
Malzeme Bilgisi Prof. Dr. Akgün ALSARAN Temel kavramlar Atomsal yapı İçerik Temel kavramlar Atom modeli Elektron düzeni Periyodik sistem 2 Temel kavramlar Bütün maddeler kimyasal elementlerden oluşur.
DetaylıElement atomlarının atom ve kütle numaraları element sembolleri üzerinde gösterilebilir. Element atom numarası sembolün sol alt köşesine yazılır.
Atom üç temel tanecikten oluşur. Bunlar proton, nötron ve elektrondur. Proton atomun çekirdeğinde bulunan pozitif yüklü taneciktir. Nötron atomun çekirdeğin bulunan yüksüz taneciktir. ise çekirdek etrafında
Detaylı, (Compton Saçılması) e e, (Çift Yokoluşu) OMÜ_FEN
Göreli olmayan kuantum mekaniği 1923-1926 yıllarında tamamlandı. Göreli kuantum mekaniğinin ilk başarılı uygulaması 1927 de Dirac tarafından gerçekleştirildi. Dirac denklemi serbest elektronlar için uygulandığında
DetaylıKaynak: Forum Media Yayıncılık; İş Sağlığı ve Güvenliği için Eğitim Seti
Kaynak: Forum Media Yayıncılık; İş Sağlığı ve Güvenliği için Eğitim Seti Radyasyonun Keşfi 1895 yılında Wilhelm Conrad Röntgen tarafından X-ışınlarının keşfi yapılmıştır. Radyasyonun Keşfi 1896 yılında
DetaylıALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ
ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Nükleer Manyetik Rezonans (NMR) Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY GİRİŞ NMR organik bilesiklerin yapılarının belirlenmesinde kullanılan en güçlü tekniktir. Çok çesitli çekirdeklerin
DetaylıBölüm 8: Atomun Elektron Yapısı
Bölüm 8: Atomun Elektron Yapısı 1. Elektromanyetik Işıma: Elektrik ve manyetik alanın dalgalar şeklinde taşınmasıdır. Her dalganın frekansı ve dalga boyu vardır. Dalga boyu (ʎ) : İki dalga tepeciği arasındaki
DetaylıİÇİNDEKİLER -BÖLÜM / 1- -BÖLÜM / 2- -BÖLÜM / 3- GİRİŞ... 1 ÖZEL GÖRELİLİK KUANTUM FİZİĞİ ÖNSÖZ... iii ŞEKİLLERİN LİSTESİ...
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii ŞEKİLLERİN LİSTESİ... viii -BÖLÜM / 1- GİRİŞ... 1 -BÖLÜM / 2- ÖZEL GÖRELİLİK... 13 2.1. REFERANS SİSTEMLERİ VE GÖRELİLİK... 14 2.2. ÖZEL GÖRELİLİK TEORİSİ... 19 2.2.1. Zaman Ölçümü
DetaylıATOMUN YAPISI. Özhan ÇALIŞ. Bilgi İletişim ve Teknolojileri
ATOMUN YAPISI ATOMLAR Atom, elementlerin en küçük kimyasal yapıtaşıdır. Atom çekirdeği: genel olarak nükleon olarak adlandırılan proton ve nötronlardan meydana gelmiştir. Elektronlar: çekirdeğin etrafında
DetaylıATOM BİLGİSİ Atom Modelleri
1. Atom Modelleri BÖLÜM2 Maddenin atom adı verilen bir takım taneciklerden oluştuğu fikri çok eskiye dayanmaktadır. Ancak, bilimsel bir (deneye dayalı) atom modeli ilk defa Dalton tarafından ileri sürülmüştür.
DetaylıÇalışma Soruları 2: Bölüm 2
Çalışma Soruları 2: Bölüm 2 2.1) Kripton(Kr) atomunun yarıçapı 1,9 Å dur. a) Bu uzaklık nanometre (nm) ve pikometre (pm) cinsinden nedir? b) Kaç tane kripton atomunu yanyana dizersek uzunlukları 1,0 mm
DetaylıÇALIŞMA YAPRAĞI (KONU ANLATIMI)
ÇALIŞMA YAPRAĞI (KONU ANLATIMI) ATOMUN YAPISI HAZIRLAYAN: ÇĐĞDEM ERDAL DERS: ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME DERS SORUMLUSU: PROF.DR. ĐNCĐ MORGĐL ANKARA,2008 GĐRĐŞ Kimyayı ve bununla ilgili
DetaylıProf. Dr. Niyazi MERİÇ Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü
101537 RADYASYON FİZİĞİ Prof. Dr. Niyazi MERİÇ Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü TEMEL KAVRAMLAR Radyasyon, Elektromanyetik Dalga, Uyarılma ve İyonlaşma, peryodik cetvel radyoaktif bozunum
DetaylıRadyoaktif elementin tek başına bulunması, bileşik içinde bulunması, katı, sıvı, gaz, iyon halinde bulunması radyoaktif özelliğini etkilemez.
RADYOAKTİFLİK Kendiliğinden ışıma yapabilen maddelere radyoaktif maddeler denir. Radyoaktiflik çekirdek yapısıyla ilişkilidir. Radyoaktif bir atom hangi bileşiğin yapısına girerse o bileşiği radyoaktif
DetaylıNÜKLEER FİSYON Doç. Dr. Turan OLĞAR
Doç. Dr. Turan OLĞAR Ankara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü Birçok çekirdek nötron yakalama ile β - yayınlayarak bozunuma uğrar. Bu bozunum sonucu nötron protona dönüşür
DetaylıMIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu. 5.62 Fizikokimya II 2008 Bahar
MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 5.62 Fizikokimya II 2008 Bahar Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak in http://ocw.mit.edu/terms ve http://tuba.acikders.org.tr
DetaylıİNSTAGRAM:kimyaci_glcn_hoca
MODERN ATOM TEORİSİ ATOMUN KUANTUM MODELİ Bohr atom modeli 1 H, 2 He +, 3Li 2+ vb. gibi tek elektronlu atom ve iyonların çizgi spektrumlarını başarıyla açıklamıştır.ancak çok elektronlu atomların çizgi
DetaylıTOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi. chem.libretexts.org
9. Atomun Elektron Yapısı Elektromanyetik ışıma (EMI) Atom Spektrumları Bohr Atom Modeli Kuantum Kuramı - Dalga Mekaniği Kuantum Sayıları Elektron Orbitalleri Hidrojen Atomu Orbitalleri Elektron Spini
DetaylıGENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM
GENEL KİMYA ATOMUN ELEKTRON YAPISI Bohr atom modelinde elektronun bulunduğu yer için yörünge tanımlaması kullanılırken, kuantum mekaniğinde bunun yerine orbital tanımlaması kullanılır. Orbital, elektronun
DetaylıNötr (yüksüz) bir için, çekirdekte kaç proton varsa çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde de o kadar elektron dolaşır.
ATOM ve YAPISI Elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına denir. Atom Numarası Bir elementin unda bulunan proton sayısıdır. Protonlar (+) yüklü olduklarından pozitif yük sayısı ya da çekirdek yükü
DetaylıSCHRÖDİNGER: Elektronun yeri (yörüngesi ve orbitali) birer dalga fonksiyonu olan n, l, m l olarak ifade edilen kuantum sayıları ile belirlenir.
. ATOMUN KUANTUM MODELİ SCHRÖDİNGER: Elektronun yeri (yörüngesi ve orbitali) birer dalga fonksiyonu olan n, l, m l olarak ifade edilen kuantum sayıları ile belirlenir. Orbital: Elektronların çekirdek etrafında
DetaylıRadyasyon, Radyoaktivite, Doz, Birimler ve Tanımlar. Dr. Halil DEMİREL
Radyasyon, Radyoaktivite, Doz, Birimler ve Tanımlar Dr. Halil DEMİREL Radyasyon, Radyoaktivite, Doz ve Birimler Çekirdek Elektron Elektron Yörüngesi Nötron Proton Nükleon Atom 18.05.2011 TAEK - ADHK 2
Detaylıda. Elektronlar düşük E seviyesinden daha yüksek E seviyesine inerken enerji soğurur.
5.111 Ders Özeti #6 Bugün için okuma: Bölüm 1.9 (3. Baskıda 1.8) Atomik Orbitaller. Ders #7 için okuma: Bölüm 1.10 (3. Baskıda 1.9) Elektron Spini, Bölüm 1.11 (3. Baskıda 1.10) Hidrojenin Elektronik Yapısı
DetaylıRADYASYON FİZİĞİ 1. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu
RADYASYON FİZİĞİ 1 Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu Herbirimiz kısa bir süre yaşarız ve bu kısa süre içerisinde tüm evrenin ancak çok küçük bir bölümünü keşfedebiliriz Evrenle ilgili olarak en anlaşılamayan
DetaylıHayat Kurtaran Radyasyon
Hayat Kurtaran Radyasyon GÜNLÜK HAYAT KONUSU: Kanser tedavisinde kullanılan radyoterapi KĐMYA ĐLE ĐLĐŞKĐSĐ: Radyoterapi bazı maddelerin radyoaktif özellikleri dolayısıyla ışımalar yapması esasına dayanan
DetaylıATOMUN YAPISI ATOMUN ÖZELLİKLERİ
ATOM Elementlerin özelliğini taşıyan, en küçük yapı taşına, atom diyoruz. veya, fiziksel ve kimyasal yöntemlerle daha basit birimlerine ayrıştırılamayan, maddenin en küçük birimine atom denir. Helyum un
DetaylıBüyük Patlama ve Evrenin Oluşumu. Test 1 in Çözümleri
7 Büyük Patlama ve Evrenin Oluşumu 225 Test 1 in Çözümleri 1. Elektrikçe yüksüz parçacıklar olan fotonların kütleleri yoktur. Işık hızıyla hareket ettikleri için atom içerisinde bulunamazlar. Fotonlar
DetaylıFİSYON. Ağır çekirdekler nötronla bombardıman edildiklerinde bölünürler.
FİSYON Ağır çekirdekler nötronla bombardıman edildiklerinde bölünürler. Fisyon ilk defa 1934 te Ida Noddack tarafından önerilmiştir. Otto Hahn & Fritz Strassman Berlin (1938) de yaptıkları deneylerde hızlı
DetaylıATOM NEDİR? -Atom elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına denir. Her canlı-cansız madde atomdan oluşmuştur.
DERS: KİMYA KONU : ATOM YAPISI ATOM NEDİR? -Atom elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına denir. Her canlı-cansız madde atomdan oluşmuştur. Atom Modelleri Dalton Bütün maddeler atomlardan yapılmıştır.
DetaylıATOM ATOMUN YAPISI 7. S I N I F S U N U M U. Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir.
ATO YAP Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir Atomda bulunan yükler; negatif yükler ve pozitif yüklerdir Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir Atomu oluşturan
DetaylıElementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir. Atomda bulunan yükler;
Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir. Atomda bulunan yükler; negatif yükler ve pozitif yüklerdir. Atomu oluşturan parçacıklar:
DetaylıFİZ314 Fizikte Güncel Konular
FİZ34 Fizikte Güncel Konular 205-206 Bahar Yarıyılı Bölüm-7 23.05.206 Ankara A. OZANSOY 23.05.206 A.Ozansoy, 206 Bölüm 7: Nükleer Reaksiyonlar ve Uygulamalar.Nötron İçeren Etkileşmeler 2.Nükleer Fisyon
DetaylıATOMUN KUANTUM MODELİ
ATOMUN KUANTUM MODELİ 926 yıllarında Erwin Schrödinger Heisenberg den bağımsız olarak de Broglie nin hipotezinden ilham alarak tüm parçacıkların hareketinin hesaplanabileceği bir dalga mekaniği oluşturmuştur.
DetaylıMagnetic Materials. 7. Ders: Ferromanyetizma. Numan Akdoğan.
Magnetic Materials 7. Ders: Ferromanyetizma Numan Akdoğan akdogan@gyte.edu.tr Gebze Institute of Technology Department of Physics Nanomagnetism and Spintronic Research Center (NASAM) Moleküler Alan Teorisinin
DetaylıFİZ314 Fizikte Güncel Konular
FİZ314 Fizikte Güncel Konular 2015-2016 Bahar Yarıyılı Bölüm-8 23.05.2016 Ankara A. OZANSOY 23.05.2016 A.Ozansoy, 2016 1 Bölüm 8: Parçacık Fiziği 1. Temel Olmayan Parçacıklardan Temel Parçacıklara 2. 4
DetaylıAtomun Yapısı Boşlukta yer kaplayan, hacmi, kütlesi ve eylemsizliği olan her şeye madde denir. Maddeyi (elementi) oluşturan ve maddenin (elementin)
Atomun Yapısı Boşlukta yer kaplayan, hacmi, kütlesi ve eylemsizliği olan her şeye madde denir. Maddeyi (elementi) oluşturan ve maddenin (elementin) kendi özelliğini taşıyan en küçük yapı birimine atom
DetaylıYrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ. Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ İÇERİK
İÇERİK Elementlere, Bileşiklere ve Karışımlara atomik boyutta bakış Dalton Atom Modeli Atom Fiziğinde Buluşlar - Elektronların Keşfi - Atom Çekirdeği Keşfi Günümüz Atom Modeli Kimyasal Elementler Periyodik
Detaylı3.3. ÇEKİRDEK MODELLERİ
7. HAFTA 3.3. ÇEKİRDEK MODELLERİ Çekirdeği anlamak için temel tanımlamamız şu şekilde özetlenebilir: çekirdeğin içerisinde nükleonların nasıl hareket ettikleri ve nükleer kuvvetlerin nasıl davrandıklarıdır.
DetaylıDalton atom modelinde henüz keşfedilmedikleri için atomun temel tanecikleri olan proton nötron ve elektrondan bahsedilmez.
MODERN ATOM TEORİSİ ÖNCESİ KEŞİFLER Dalton Atom Modeli - Elementler atom adı verilen çok küçük ve bölünemeyen taneciklerden oluşurlar. - Atomlar içi dolu küreler şeklindedir. - Bir elementin bütün atomları
DetaylıATOMUN YAPISI VE PERİYODİK ÖZELLİKLER
ATOMUN YAPISI VE PERİYODİK ÖZELLİKLER IŞIĞIN YAPISI Işığın; Dalga ve Parçacık olmak üzere iki özelliği vardır. Dalga Özelliği: Girişim, kırınım, polarizasyon, yayılma hızı, vb. Parçacık Özelliği: Işığın
DetaylıDERS ÖĞRETİM PLANI. (Bölümden Bağımsız hazırlanmıştır
DERS ÖĞRETİM PLANI (Bölümden Bağımsız hazırlanmıştır TÜRKÇE 1 Dersin Adı: ÇEKİRDEK FİZİĞİ 2 Dersin Kodu: FZK3004 3 Dersin Türü: Zorunlu, 4 Dersin Seviyesi: Lisans 5 Dersin Verildiği Yıl: 2011-2012 6 Dersin
Detaylı, bu vektörün uzay ekseni üzerindeki izdüşümüdür. Bunlar şu değerlere sahiptir:
.. AÇISAL MOMENTUM Çekirdek ve çekirdekteki parçacıkların açısal momentumları vardır. Bu özellik her türlü nükleer reaksiyonda gözlenir. Açısal momentumun gözlenebilir özelliği açısal momentum vektörünün
DetaylıBohr Atom Modeli. ( I eylemsizlik momen ) Her iki tarafı mv ye bölelim.
Bohr Atom Modeli Niels Hendrik Bohr, Rutherford un atom modelini temel alarak 1913 yılında bir atom modeli ileri sürdü. Bohr teorisini ortaya koyarak atomların çizgi spektrumlarının açıklanabilmesi için
DetaylıDEMOCRİTUS. Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur.
ATOM TEORİLERİ DEMOCRİTUS DEMOCRİTUS Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur. Democritus, maddenin taneciklerden oluştuğunu savunmuş ve bu taneciklere
DetaylıBugün için Okuma: Bölüm 1.5 (3. Baskıda 1.3), Bölüm 1.6 (3. Baskıda 1.4 )
5.111 Ders Özeti #4 Bugün için Okuma: Bölüm 1.5 (3. Baskıda 1.3), Bölüm 1.6 (3. Baskıda 1.4 ) Ders #5 için Okuma: Bölüm 1.3 (3. Baskıda 1.6 ) Atomik Spektrumlar, Bölüm 1.7 de eģitlik 9b ye kadar (3. Baskıda
DetaylıESM 309-Nükleer Mühendislik
Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü ESM 309-Nükleer Mühendislik Prof. Dr. H. Mehmet ŞAHİN Bölüm 2: Bağ Enerjisi Çekirdek Kuvvetleri Kararlı ve Kararsız Çekirdekler
DetaylıProf. Dr. Niyazi MERİÇ Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü
0537 RADYASYO FİZİĞİ Prof. Dr. iyazi MERİÇ Ankara Üniversitesi ükleer Bilimler Enstitüsü TEMEL KAVRAMLAR Radyasyon, Elektromanyetik Dalga, Uyarılma ve İyonlaşma, peryodik cetvel radyoaktif bozunum Radyoaktivite,
DetaylıAlfa Bozunumu Alfa bozunumu
Alfa Bozunumu 05.07.008 Alfa bozunumu Alfa bozunumu: Alfa 908 yılında Rutherford tarafında açıklanmıştı. Nın bir He çekirdeği oluğu biliniyor 4 He 930 yılında nın hava da ki erişim menzili 3,84 cm olduğu
DetaylıKİM-117 TEMEL KİMYA Prof. Dr. Zeliha HAYVALI Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü
KİM-117 TEMEL KİMYA Prof. Dr. Zeliha HAYVALI Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler ve örnek çözümleri derste verilecektir. BÖLÜM 5 ATOM ÇEKİRDEĞİNİN
DetaylıİÇİNDEKİLER TEMEL KAVRAMLAR - 2. 1. Atomlar, Moleküller, İyonlar...36. 1.2. Atomlar...36. 1.2. Moleküller...37. 1.3. İyonlar...37
vi TEMEL KAVRAMLAR - 2 1. Atomlar, Moleküller, İyonlar...36 1.2. Atomlar...36 1.2. Moleküller...37 1.3. İyonlar...37 2. Kimyasal Türlerin Adlandırılması...38 2.1. İyonların Adlandırılması...38 2.2. İyonik
DetaylıMADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM
MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM ATOMUN YAPISI Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sa-hiptir. Atomda bulunan yükler; negatif
DetaylıA. ATOMUN TEMEL TANECİKLERİ
ÜNİTE 3 MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ 1. BÖLÜM MADDENİN TANECİKLİ YAPISI 1- ATOMUN YAPISI Maddenin taneciklerden oluştuğu fikri yani atom kavramı ilk defa demokritus tarafından ortaya atılmıştır. Örneğin;
DetaylıFizik ve Ölçme. Fizik deneysel gözlemler ve nicel ölçümlere dayanır
Fizik ve Ölçme Fizik deneysel gözlemler ve nicel ölçümlere dayanır Fizik kanunları temel büyüklükler(nicelikler) cinsinden ifade edilir. Mekanikte üç temel büyüklük vardır; bunlar uzunluk(l), zaman(t)
Detaylı1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları
1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları Sol üstte yüzey seftleştirme işlemi uygulanmış bir çelik
DetaylıMaddenin Yapısına Giriş Ders-2 DOÇ. DR. ZEYNEP GÜVEN ÖZDEMİR EKİM 2017
Maddenin Yapısına Giriş Ders-2 DOÇ. DR. ZEYNEP GÜVEN ÖZDEMİR EKİM 2017 Maddeden kuark a maddenin yapıtaşının serüveni Elementlerin Varlığının Keşfi Maddenin yapıtaşı arayışı M.Ö. 2000 lerde Eski Yunan
DetaylıHızlandırıcı Fiziği-1. Veli YILDIZ (Veliko Dimov) 29.07.2014
Hızlandırıcı Fiziği-1 Veli YILDIZ (Veliko Dimov) 29.07.2014 1 İçerik Hızlandırıcı Çeşitleri Rutherford ve çekirdeğin keşfi, İlk defa yapay yollar ile atom çekirdeğinin parçalanması, Elektrostatik hızlandırıcılar,
DetaylıMIT 8.02, Bahar 2002 Ödev # 2 Çözümler
Adam S. Bolton bolton@mit.edu MIT 8.02, Bahar 2002 Ödev # 2 Çözümler 22 Şubat 2002 Problem 2.1 İçi boş bir metalik küre içerisindeki bir noktasal yükün elektrik alanı - Gauss Yasası İş Başında Bu problemi
DetaylıHızlandırıcı Fiziği-1. Veli YILDIZ (Veliko Dimov) 03.02.2016
Hızlandırıcı Fiziği-1 Veli YILDIZ (Veliko Dimov) 03.02.2016 1 2 İçerik Rutherford ve çekirdeğin keşfi, İlk defa yapay yollar ile atom çekirdeğinin parçalanması, Elektrostatik hızlandırıcılar, Hızlandırıcılarda
DetaylıKütlenin Korunumu Kanunu: Bir kimyasal reaksiyonda, reaksiyona giren maddelerin kütleleri toplamı, ürünlerin kütleleri toplamına eşittir.
Atom Teorileri 1 Atom Kuramı Milattan önce beşinci yüzyılda, yunan filozofu Democritus, bütün maddeleri, bölünemez veya kesilemez anlamında atomos olarak adlandırılan, çok küçük, bölünmez taneciklerden
DetaylıFİZİK 2 ELEKTRİK VE MANYETİZMA Elektrik yükü Elektrik alanlar Gauss Yasası Elektriksel potansiyel Kondansatör ve dielektrik Akım ve direnç Doğru akım
FİZİK 2 ELEKTRİK VE MANYETİZMA Elektrik yükü Elektrik alanlar Gauss Yasası Elektriksel potansiyel Kondansatör ve dielektrik Akım ve direnç Doğru akım devreleri Manyetik alanlar Akım nedeniyle oluşan manyetik
DetaylıGeçen Derste. ρ için sınır şartları serinin bir yerde sona ermesini gerektirir. 8.04 Kuantum Fiziği Ders XXIII
Geçen Derste Verilen l kuantum sayılı açısal momentum Y lm (θ,φ) özdurumunun radyal denklemi 1B lu SD şeklinde etkin potansiyeli olacak şekilde yazılabilir, u(r) = rr(r) olarak tanımlayarak elde edilir.
DetaylıTheory Tajik (Tajikistan)
Q3-1 Büyük Hadron Çarpıştırıcısı Bu probleme başlamadan önce ayrı bir zarfta verilen genel talimatları lütfen okuyunuz. Bu görevde, CERN de bulunan parçacık hızlandırıcısının LHC ( Büyük Hadron Çarpıştırıcısı)
DetaylıBİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ
BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ KİMYASALBAĞLAR BAĞLAR KİMYASAL VE HÜCRESEL REAKSİYONLAR Yrd. Doç.Dr. Funda BULMUŞ Atomun Yapısı Maddenin en küçük yapı taşı olan atom elektron, proton ve nötrondan oluşmuştur.
DetaylıBiyofizik Nedir? Yrd. Doç Dr. Aslı AYKAÇ Tıp Fakültesi Biyofizik AD
Biyofizik Nedir? Yrd. Doç Dr. Aslı AYKAÇ Tıp Fakültesi Biyofizik AD Biyofizik Canlı varlıkların incelenmesinde fiziğin uygulanması canlı organizmaların fiziği Konusu Biyoloji konuları Metodolojisi Biyofizik
DetaylıSTOKİYOMETRİ. Kimyasal Tepkimelerde Kütle İlişkisi
STOKİYOMETRİ Kimyasal Tepkimelerde Kütle İlişkisi Sülfür oksijen içerisinde yanarak kükürt dioksit oluşturur. Modeller elementel sülfürü (S8), oksijeni ve kükürt dioksit moleküllerini göstermektedir. Her
Detaylı1.ÜNİTE MODERN ATOM TEORİSİ -2.BÖLÜM- ATOMUN KUANTUM MODELİ
1.ÜNİTE MODERN ATOM TEORİSİ -2.BÖLÜM- ATOMUN KUANTUM MODELİ Bohr Modelinin Yetersizlikleri Dalga-Tanecik İkiliği Dalga Mekaniği Kuantum Mekaniği -Orbital Kavramı Kuantum Sayıları Yörünge - Orbital Kavramları
DetaylıUBT Foton Algılayıcıları Ara Sınav Cevap Anahtarı Tarih: 22 Nisan 2015 Süre: 90 dk. İsim:
UBT 306 - Foton Algılayıcıları Ara Sınav Cevap Anahtarı Tarih: 22 Nisan 2015 Süre: 90 dk. İsim: 1. (a) (5) Radyoaktivite nedir, tanımlayınız? Bir radyoizotopun aktivitesi (A), izotopun birim zamandaki
DetaylıAtomların Kuantumlu Yapısı
Atomların Kuantumlu Yapısı Yazar Yrd. Doç. Dr. Sabiha AKSAY ÜNİTE 4 Amaçlar Bu üniteyi çalıştıktan sonra, Atom modellerinin yapısını ve çeşitlerini, Hidrojen atomunun enerji düzeyini, Serileri, Laser ve
DetaylıNükleer Manyetik Rezonans Spektroskopisi
Nükleer Manyetik Rezonans Spektroskopisi Giriş NMR organik bileşiklerin yapılarının belirlenmesinde kullanılan en güçlü tekniktir. Çok çeşitli çekirdeklerin çalışılmasında kullanılabilir : 1 H 13 C 15
Detaylıwww.ilketkinlik.com www.ilketkinlik.com/blog www.muzikkitabisarkilari.com www.ingilizcedefteri.com Online Test www.ilketkinlik.com/sinavilketkinlikte
www.ilketkinlik.com www.ilketkinlik.com/blog www.muzikkitabisarkilari.com www.ingilizcedefteri.com Online Test www.ilketkinlik.com/sinavilketkinlikte atomu ile ilgili şu bilgiler veriliyor; Kütle numarası
DetaylıYıldızlara gidemeyiz; sadece onlardan gelen ışınımı teleskopların yardımıyla gözleyebilir ve çözümleyebiliriz.
Yıldızlara gidemeyiz; sadece onlardan gelen ışınımı teleskopların yardımıyla gözleyebilir ve çözümleyebiliriz. Işık genellikle titreşen elektromanyetik dalga olarak düşünülür; bu suda ilerleyen dalgaya
DetaylıPERİYODİK CETVEL. Yanıt : D. www.kimyahocam.com. 3 Li : 1s2 2s 1 2. periyot 1A grubu. 16 S : 1s2 2s 2 2p 6 3s 2 3p 4 3.
PERİODİK CETVEL Periyodik cetvel, elementlerin atom numaraları temel alınarak düzenlenmiş bir sistemdir. Periyodik cetvelde, nötr atomlarının elektron içeren temel enerji düzeyi sayısı aynı olan elementler
DetaylıFİZ406 NÜKLEER FİZİK DERS NOTLARI. Hazırlayan:
FİZ406 NÜKLEER FİZİK DERS NOTLRI Hazırlayan: Dr. Menekşe ŞENYİĞİT nkara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü 2017 1 Tavsiye Edilen Kitaplar: 1. W. S. C. Williams, "Nuclear and Particle Physics"; (Oxford,1991)
DetaylıMADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ
MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ 1. Atomun Yapısı KONULAR 2.Element ve Sembolleri 3. Elektronların Dizilimi ve Kimyasal Özellikler 4. Kimyasal Bağ 5. Bileşikler ve Formülleri 6. Karışımlar 1.Atomun Yapısı
DetaylıNORMAL ÖĞRETİM DERS PROGRAMI
NORMAL ÖĞRETİM DERS PROGRAMI 1. Yarıyıl 1. Hafta ( 19.09.2011-23.09.2011 ) Nükleer reaktör türleri ve çalışma prensipleri Atomik boyuttaki parçacıkların yapısı Temel kavramlar Elektrostatiğin Temelleri,
DetaylıSU Lise Yaz Okulu 2. Ders, biraz (baya) fizik. Dalgalar Elektromanyetik Dalgalar Kuantum mekaniği Tayf Karacisim ışıması
SU Lise Yaz Okulu 2. Ders, biraz (baya) fizik Dalgalar Elektromanyetik Dalgalar Kuantum mekaniği Tayf Karacisim ışıması Dalga Nedir Enerji taşıyan bir değişimin bir yöne doğru taşınmasına dalga denir.
DetaylıElektronların Dizilişi ve Kimyasal Özellikleri
Elektronların Dizilişi ve Kimyasal Özellikleri ELEKTRON ALIŞVERİŞİ VE SONUÇLARI: Helyum (2), neon (10), argon (18)in elektron dağılımları incelendiğinde Eğer bu üç elementin birer elektronu daha olsaydı,
DetaylıModern Fizik (Fiz 206)
Modern Fizik (Fiz 206) 3. Bölüm KUANTUM Mekaniği Bohr modelinin sınırları Düz bir dairenin çevresinde hareket eden elektronu tanımlar Saçılma deneyleri elektronların çekirdek etrafında, çekirdekten uzaklaştıkça
DetaylıSTANDART MODEL VE ÖTESİ. : Özge Biltekin
STANDART MODEL VE ÖTESİ : Özge Biltekin Standart model, bilim tarihi boyunca keşfedilmiş parçacıkların birleşimidir. Uzay zamanda bir nokta en, boy, yükseklik ve zaman ile tanımlanır. Alanlar da uzay zamanda
DetaylıGamma Bozunumu
Gamma Bozunumu Genelde beta ( ) ve alfa ( ) bozunumu sonunda çekirdek uyarılmış haldedir. Uyarılmış çekirdek gamma ( ) salarak temel seviyeye döner. Gamma görünür ışın ve x ışını gibi elektromanyetik radyasyon
DetaylıX-Işınları. Gelen X-ışınları. Geçen X-ışınları. Numan Akdoğan. akdogan@gyte.edu.tr
X-Işınları 3. Ders: X-ışınlarının maddeyle etkileşmesi Gelen X-ışınları Saçılan X-ışınları (Esnek/Esnek olmayan) Soğurma (Fotoelektronlar)/ Fluorescence ışınları Geçen X-ışınları Numan Akdoğan akdogan@gyte.edu.tr
Detaylı1. ATOMLA İLGİLİ DÜŞÜNCELER
1. ATOMLA İLGİLİ DÜŞÜNCELER Democritus Maddenin tanecikli yapıda olduğunu ileri sürmüş ve maddenin bölünemeyen en küçük parçasına da atom (Yunanca a-tomos, bölünemez ) adını vermiştir Lavoisier Gerçekleştirdiği
DetaylıKütlenin Korunumu Kanunu: Bir kimyasal reaksiyonda, reaksiyona giren maddelerin kütleleri toplamı, ürünlerin kütleleri toplamına eşittir.
Atom Teorileri 1 Atom Kuramı Milattan önce beşinci yüzyılda, yunan filozofu Democritus, bütün maddeleri, bölünemez veya kesilemez anlamında atomos olarak adlandırılan, çok küçük, bölünmez taneciklerden
Detaylı8.333 İstatistiksel Mekanik I: Parçacıkların İstatistiksel Mekaniği
MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 8.333 İstatistiksel Mekanik I: Parçacıkların İstatistiksel Mekaniği 2007 Güz Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak için
DetaylıFİZ304 İSTATİSTİK FİZİK. Klasik Yaklaşımda Kanonik Dağılım I. Prof.Dr. Orhan ÇAKIR Ankara Üniversitesi, Fizik Bölümü 2017
FİZ304 İSTATİSTİK FİZİK Klasik Yaklaşımda Kanonik Dağılım I Prof.Dr. Orhan ÇAKIR Ankara Üniversitesi, Fizik Bölümü 2017 Klasik Yaklaşım Klasik kavramlarla yapılan bir istajsjk teorinin hangi koşullar alnnda
DetaylıElektronların Dağılımı ve Kimyasal Özellikleri
Elektronların Dağılımı ve Kimyasal Özellikleri Helyum (2), neon (10), argon (18)in elektron dağılımları incelendiğinde Eğer bu üç elementin birer elektronu daha olsaydı, her birinde yeni bir katman oluşacaktı.
DetaylıFisyon,Füzyon, Nükleer Güç Santralleri ve Radyasyon. Prof. Dr. Niyazi MERİÇ A.Ü. Nükleer Bilimler Enstitüsü
Fisyon,Füzyon, Nükleer Güç Santralleri ve Radyasyon Prof. Dr. Niyazi MERİÇ A.Ü. Nükleer Bilimler Enstitüsü Fisyon Otto Hahn ve Fritz Strassmann 1939 yılında 235 U i bir n ile bombardıman edilmesiyle ilk
DetaylıMALZEME BİLGİSİ. Atomların Yapısı
MALZEME BİLGİSİ Dr.- Ing. Rahmi ÜNAL Konu: Atomların Yapısı 1 Atomların Yapıları Atomlar başlıca üç temel atom altı parçacıktan oluşur; Protonlar (+ yüklü) Nötronlar (yüksüz) Elektronlar (- yüklü) Basit
Detaylı