AVRUPA BRL NDE REKABET POLTKALARI, TÜRKYE VE AVRUPA BRL NN HRACATTA REKABET GÜCÜNÜN ÖLÇÜLMES. Bülent ALTAY DOKTORA TEZ. ktisat Anabilim Dal)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "AVRUPA BRL NDE REKABET POLTKALARI, TÜRKYE VE AVRUPA BRL NN HRACATTA REKABET GÜCÜNÜN ÖLÇÜLMES. Bülent ALTAY DOKTORA TEZ. ktisat Anabilim Dal)"

Transkript

1 AVRUPA BRL NDE REKABET POLTKALARI, TÜRKYE VE AVRUPA BRL NN HRACATTA REKABET GÜCÜNÜN ÖLÇÜLMES Bülent ALTAY DOKTORA TEZ ktisat Anabilim Dal) Dan)*man: Doç. Dr. smail AYDOU0 Afyonkarahisar Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Haziran 2006

2 ii DOKTORA TEZ ÖZET AVRUPA BRL NDE REKABET POLTKALARI, TÜRKYE VE AVRUPA BRL NN HRACATTA REKABET GÜCÜNÜN ÖLÇÜLMES Bülent ALTAY ktisat Anabilim Dal) Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Haziran 2006 Dan)*man: Doç. Dr. smail AYDOU0 Hazrlanan bu tezin amac; Avrupa Birlii Rekabet politikalarn ve rekabet gücünü ortaya koymak ve Türkiye ile Avrupa Birlii arasndaki ticarette rekabet gücünün ölçülmesidir. Rekabet ve rekabet gücü tanm yaplarak, ulusal ve uluslararas rekabet gücü kavramlar üzerinde durulmu#tur. Daha sonra AB deki rekabet politikalar ile ilgili bilgiler verilmi#tir. Burada özellikle hakim durumun kötüye kullanm, kartel olu#umlar, damping/anti-damping uygulamalar ile devlet yardmlar anlatlmaya çal#lm#tr. Çal#mann son ksmnda Türkiye ve AB ye ait 1991:1-2005:2 dönemi verileri toplanarak Türkiye nin ithalat ve ihracat fonksiyonlar olu#turulmu# ve regresyon sonuçlar deerlendirilmi#tir. Çkan regresyon sonuçlarna göre Türkiye nin AB ile rekabetinde fiyat rekabetinin çok mantkl olmad, rekabet için fiyat d# rekabet faktörlerine (kalite, sat# sonras hizmet vb. ) bakmas gerektii kanaatine ula#lm#tr.

3 iii ABSTRACT EUROPEAN UNION COMPETITION POLICIES AND MEASUREMENT OF COMPETITION POWER ON EXPORT BETWEEN TURKEY AND EU Bülent ALTAY Department Of Economics Afyonkarahisar Kocatepe University, The Institute of Social Sciences June 2006 Advisor: Assoc. Prof. Dr. smail AYDOU0 This dissertation aims at exploring European Union s Competition Policy, evaluating competition power and its effects on trade which is between Turkey and Europen Union. At the beginning, meaning of competition and competition power are explained and then the national and international competition power are defined. On the next part to give some information about European Union Competition policy. In this case especially, explained antitrust rules, merger controls, reorganisation of dg competition, dumping/anti-dumping and state aids. Last part of this dissertation, we used quarerly data between 1991:1-2005:2 about Turkish import and export. Then we deriveted Turkish import and export functions. Analyzing the regresion results: there is no price competition between Turkey and European Union. We would focused on non-price competition insturements.

4 TEZ JÜRS VE ENSTTÜ MÜDÜRLÜÜ ONAYI iv

5 v ÖNSÖZ Bu çal#mann seçilmesinde ve yürütülmesinde deerli destekleriyle bana yön veren dan#manm Doç. Dr. >smail a, çal#mann hazrlanmas srasnda deerli görü#leriyle önemli katklarda bulunan Prof. Dr. Hasan Hüseyin BAYRAKLI ya, Yrd. Doç. Dr. Hüseyin AKGÖNÜL ve Yrd. Doç. Dr. Harun ÖZTÜRKLER e, özellikle büyük sabr ve ho#görüsünden dolay e#im Ebru ile biricik kzm >remnur a ve bugünlere ula#mamda çok büyük katks olan aileme çok te#ekkür ederim. Bülent ALTAY

6 vi ÖZGEÇM0 Bülent ALTAY >ktisat Anabilim Dal Doktora EAitim Yüksek Lisans: 1996, Middle Tennessee State University, Tennessee, ABD Lisans : 1991, Hacettepe Üniversitesi, >.>.B.F., >ktisat Bölümü Lise : 1987, Kabata# Erkek Lisesi, >stanbul */stihdam , Ara#trma Görevlisi, Afyon Kocatepe Üniversitesi, >.>.B.F., >ktisat Bölümü , Ara#trma Görevlisi, Orta Dou Teknik Üniversitesi, >.>.B.F., >ktisat Böl , Öretim Görevlisi, Afyon Kocatepe Üniversitesi, >.>.B.F., >ktisat Bölümü Al)nan Burslar ve Ödüller yllar arasnda YÖK Burslusu olarak ABD de Yüksek Lisans Ki*isel Bilgiler Doum Yeri ve Yl : Ayvalk-Balkesir 01/01/1969 Yabanc Dil : >ngilizce

7 vii ÇNDEKLER ÖZET...ii ABSTRACT...iii TEZ JÜRS VE ENSTTÜ MÜDÜRLÜÜ ONAYI...iv ÖNSÖZ... v ÖZGEÇM0...vi ÇNDEKLER...vii TABLOLAR LSTES...xi 0EKLLER LSTES...xi KISALTMALAR...xii GR BRNC BÖLÜM REKABET, REKABET GÜCÜ VE REKABET POLTKASI KAVRAMLARI I. REKABET KAVRAMI...4 A) REKABET TANIMI...4 B) REKABET ÇEA>TLER> Fiyat-Maliyet Rekabeti Fiyat-Maliyet D)*) Rekabet...9 C) REKABET>N YARARI Genel Olarak Yarar)...14 a) Yenilikleri Te#vik Etme Açsndan b) Seçme Hakk Açsndan c) Sosyal Amaç Açsndan Ekonomik Olarak Yarar)...16 a) Tüketicinin Korunmas Açsndan b) Yeni Ürünün Piyasaya Çkmas Açsndan c) Üretimde ve Kaynak Tahsisinde Verimliliin Artmas Açsndan d) Gelir Dalm Açsndan... 20

8 viii D) REKABET>N >STENMEYEN SONUÇLARI Rekabet Ortam)n)n KendiliAinden Ortadan Kalkabilmesi Y)k)c) Etkileri Sonucu Ortaya Ç)kan Maliyetleri Miyopik Etkileri Toplumu Sosyo-Kültürel Aç)dan Fakirle*tirici Etkisi...23 II. REKABET GÜCÜ KAVRAMI...23 A) REKABET GÜCÜ...23 B) ULUSLARARASI REKABET GÜCÜ...25 C) ULUSLARARASI REKABET GÜCÜ YAKLAAIMLARI Uluslararas) Rekabet Gücüne Klasik Yakla*)mlar...29 a) Mutlak Üstünlükler Teorisi b) Kar#la#trmal Üstünlükler Teorisi c) K. Marx n Rekabet Yakla#m d) Faktör Donanm Teorisi e) Neo-Klasik Rekabet Teorisi f) Post Keynesyen Rekabet Teorisi g) Avusturya >ktisat Okulu Yakla#m Uluslararas) Rekabet Gücüne Modern Yakla*)mlar...37 a) M. E. Porter Modeli b) Krugman n Yakla#m c) Çifte Elmas Yakla#m d) Dokuz Faktör Modeli e) Kurumsal Yakla#mlar D) ULUSLARARASI REKABET GÜCÜNE ETK> EDEN FAKTÖRLER Makro Ekonomik Faktörler Mikro Ekonomik Faktörler...51 a) Maliyetler b) Verimlilik AR-GE Çal)*malar)n)n Önemi D)* Ticarette Liberalizasyon...54 E) ULUSLARARASI REKABET GÜCÜNÜ ÖLÇME TEKN>KLER> Aç)klanm)* Kar*)la*t)rmal) Üstünlükler ndeksi...57

9 ix 2. Temel Bile*enler ndeksi Reel Döviz Kuru Kar*)la*t)rmal) hracat Performans) ndeksi...62 III. REKABET POLTKASI...64 A) REKABET POL>T>KASI TANIMI...64 B) REKABET POL>T>KASININ TAR>HSEL GEL>A>M>...65 C) REKABET POL>T>KASININ AMAÇLARI Ekonomik EtkinliAi Artt)rma Tüketici Refah) ve Toplumsal Refah) Artt)rmas) Ekonomik Geli*menin Sürdürülmesi...68 KNC BÖLÜM AVRUPA BRL REKABET POLTKLARI VE TÜRKYE LE HRACATTA KAR0ILIKLI REKABET GÜCÜ I. AVRUPA BRLNDE REKABET POLTKALARI...70 A) AVRUPA DA REKABET POL>T>KASI Avrupa da Rekabet Politikalar)n)n Tarihsel Geli*imi Avrupa BirliAi Rekabet Politikalar) Aç)s)ndan Avrupa Kömür ve Çelik TopluluAunun (AKÇT) Önemi AB Rekabet Politikalar)n)n Amac) ve Ana Çerçevesi AB Rekabet Politikalar)n)n Yasal DayanaA) AB Rekabet Politikalar)n)n Kapsam)...88 a) Kartel Olu#umlar ve Hakim Durumun Kötüye Kullanlmas b) Birle#me ve Devralmalarn AB Rekabet Politikalar Açsndan Uygunluu91 ba) de minimis Kural bb) Muaf Anla#malar bc) Yasak Anla#malar bd) >zin Verilen Anla#malar c) D# Ticarette Rekabeti Bozan Uygulamalar ve Kar# Önlemler... 96

10 x ca) Damping / Anti-Damping cb) Sübvansiyon / Anti-Sübvansiyon d) Devlet Yardmlar da) AB de Devlet yardmlar db) Türkiye deki Devlet Yardmlar dc) Türkiye deki Devlet Yardmlar ve Devlet Yardmlarnn AB Rekabet Mevzuatna Uyumu II. TÜRKYEDE REKABET POLTKASI A) 1980 ÖNCES> GENEL DURUM B) 1980 SONRASI DURUM III. AB VE TÜRKYENN HRACATTA REKABET GÜCÜ A) AB >LE TÜRK>YE ARASINDAK> >L>AK>LER B) AB N>N DIA T>CARET>M>ZDEK> YER> C) TÜRK>YE DE REKABET GÜCÜ ÖLÇÜMLER> KONUSUNDA YAPILAN ÇALIAMALAR Akademik Çal)*malar Kurumsal Çal)*malar ÜÇÜNCÜ BÖLÜM REKABET GÜCÜNE YÖNELK EKONOMETRK UYGULAMA I. LTERATÜRDE HRACAT VE THALAT FONKSYONLARININ TÜRETLMES A) >THALAT FONKS>YONU B) >HRACAT FONKS>YONU II. EKONOMETRK UYGULAMA VE DEERLENDRME SONUÇ KAYNAKÇA EKLER...170

11 xi TABLOLAR LSTES Tablo 1-1 : Firma, Endüstri ve Ulusal Rekabet Gücü Kavramlarnn Kar#la#trmas 28 Tablo 2-1 : Bölgesel Yardm Oran Tavanlar Tablo 2-2 : Yllar Arasnda D# Ticaret Deerleri(Bin $) Tablo 2-3 : >hracatn Mal Gruplarna Göre Dalm (Milyon $) Tablo 2-4 : >hracatn Mal Gruplarna Göre Dalm (Yüzde) Tablo 2-5 : >thalatn Mal Gruplarna Göre Dalm (Milyon $) Tablo 2-6 : >thalatn Mal Gruplarna Göre Dalm (Yüzde) Tablo 2-7 : Türkiye nin D# Ticareti ve AB nin Pay EKLLER LSTES Aekil 1-1 : Porter n Elmas Aekil 1-2 : Kuzey Amerika Elmas Aekil 1-3 : SER-M Paradigmas... 46

12 xii KISALTMALAR AB : Avrupa Birlii ABD : Amerika Birle#ik Devletleri AKÇT : Avrupa Kömür ve Çelik Topluluu AR-GE : Ara#trma Geli#tirme AT : Avrupa Topluluu CEP : Kar#la#trmal >hracat Performans D>E : Devlet >statistik Enstitüsü DPT : Devlet Planlama Te#kilat DTM : D# Ticaret Müste#arl DTÖ : Dünya Ticaret Örgütü ESO : Avrupa Online Bilgi Kayna EURATOM :Avrupa Atom Enerjisi Topluluu GATT : Gümrük Tarifeleri ve Ticareti Genel Anla#mas GB : Gümrük Birlii GSMH : Gayri Safi Milli Hasla GSY>H : Gayri Safi Yurtiçi Hasla IMD : Uluslararas Yönetim Geli#tirme Merkezi >TO : >stanbul Ticaret Odas >SO : >stanbul Sanayi Odas K>T : Kamu >ktisadi Te#ebbüsleri KOB> : Küçük ve Orta Büyüklükteki >#letmeler NATO : Kuzey Atlantik Pakt NUTS : >statistiki Bölge Birimleri OLS : En Küçük Kareler Yöntemi PPP : Satnalma Gücü Paritesi RCA : Açklanm# Kar#la#trmal Üstünlük RER : Reel Döviz Kuru RMA : Göreceli >thalat Avantaj RTA : Göreceli Ticaret Avantaj RXA : Göreceli >hracat Avantaj TDK : Türk Dil Kurumu

13 xiii T>SK TOBB TÜS>AD UNCTAD WEF vb. vd. : Türkiye >#veren Sendikalar Konfederasyonu : Türkiye Odalar ve Borsalar Birlii : Türkiye Sanayici ve >#adamlar Dernei : Birle#mi# Milletler Ticaret ve Kalknma Konferans : Dünya Ekonomik Forumu : ve benzeri : ve dierleri

14 1 GR0 Globalle#en dünyada artk bir ürünü üretmek deil onu gerek ulusal pazarda gerekse uluslararas pazarda satabilmektir. Ürünü rahatlkla satmann yolu dü#ük maliyetle üretip, dier ülke veya firmalara göre daha dü#ük bir fiyattan satabilmektir. Bu konuda ba#ar için gerekli olan iki unsur bulunmaktadr. Bunlardan bir tanesi pazarlama dieri ise rekabet edebilirliktir. Günümüzde rekabet çok önemli bir konuma ula#m#tr. Gerek geli#mi# gerekse geli#mekte olan ülkeler, küreselle#en dünyann bir parças olarak snrlarn kalkmasyla birlikte yabanc firmalarla yar#r hale gelmi#tir. Yaplan yar#n olabildiince adil olmas gerekmektedir. Aksi halde rekabetten bahsetmek mümkün olmayacaktr. Rekabet sadece küreselle#en dünya ile dünya gündemine gelmi# bir konu deildir. Rekabet klasik iktisadn dou#uyla ba#lam# ve üzerinde çe#itli teoriler üretilmi# bir konudur. Bu gün ise özellikle geli#mi# ülke ekonomileri veya ekonomik birle#me bölgeleri tarafndan üzerinde çok youn olarak durulan bir konu haline gelmi#tir. Rekabet Klasik iktisatçlarla birlikte savunulmaya ba#layan bir görü# olarak kar#mza çkmaktadr. Klasik görü#te tam rekabet modelinden bahsedilmektedir. Her ne kadar gerçek ya#amda pek rastlanlan bir piyasa türü olmasa da ula#lmak istenen ve hedeflenen bir piyasa yapsdr. Çünkü bu piyasada maln fiyat dier piyasa türlerine göre çok dü#üktür. Bu durum tüketicinin daha çok mal ve hizmet tüketmesine neden olmaktadr. Daha fazla mal ve hizmet ise daha fazla fayda ve toplumsal refah demektir. Ksacas rekabet ortam ki#ilerin faydasn ve dolaysyla toplumun refahn artrmaktadr. Sadece ki#ilerin refahn artrmakla kalmamaktadr. Ayn zamanda >ktisat biliminin varlk sebebi olan kt kaynaklarn etkin kullanmn salamaktadr. Burada iki tür etkinlikten bahsetmek mümkündür. Üretimde etkinlik ve kaynak tahsisinde etkinlik. Rekabet her iki etkinliin de salanmasna neden olmaktadr. Rekabet ulusal boyutta faydal olduu gibi uluslararas boyutta da fayda salamaktadr. Salanan bu fayda dünyada kaynaklarn etkin kullanlmas anlamna gelmektedir. Dünya ticaretinde bir ülke avantajl olduu mal üretecek ve ihraç edecek iken dezavantajl olduu mallar ise d#ardan satn alacaktr. Bu durum dünya ticaretini geli#tirmektedir ayn zamanda ülkelerin refahnn artmasna katkda bulunmaktadr.

15 2 Bunun farknda olan birçok ülke rekabetin gerek ülke içerisinde gerekse ülkeler arasnda geli#imini istemektedir. Çünkü her iki tarafta bundan yarar salayacaktr. Geçmi#te rekabet ortamndan uzakla#malar, hem toplum refahn azaltm# hem de toplumlar gereksiz sürtü#meler içerisine sokmu#tur. Bu gereksiz sürtü#meleri ya#amak istemeyen ülkeler rekabetle ilgili düzenlemeler yapmaya ba#lam#lardr. Özellikle 1900 lü yllarn ba#ndan itibaren hzla ABD de yaylmaya ba#layan rekabetle ilgili düzenlemeler, II. Dünya sava#ndan sonra Avrupa da da kendisini göstermeye ba#lam#tr. Hatta Avrupa Birliinin olu#um sürecine bakacak olursak, birlie giden yolun temelinde rekabet yatmaktadr lerin ba#nda Avrupa da ortaya çkan demir-çelik kartelleri Avrupa da sava#larn çkmasna sebep olduklar gibi ekonominin daha da kötüle#mesine sebep olmu#lardr. Avrupa bu durumu ya#ad için, kartel olu#umlarnn aslnda çok tehlikeli olduunu II. Dünya Sava# ndan önce görmü#tür. Bu tehlikeleri bir daha ya#amamak için çe#itli aray#lar içerisine dolay Avrupa Kömür Çelik Topluluu (AKÇT) gibi bir anla#may ve olu#umu ortaya çkarm#tr. AKÇT nin temel amac Avrupa da daha önce ya#anan kartelle#me ve sonucunda ortaya çkan ekonomik güçlükleri bir kez daha ya#atmamak için kartel olu#umunun önüne geçmektir. Bu topluluk bugünkü AB nin temelini olu#turan anla#malardan sadece bir tanesidir. Bu gerekçeyle diyebiliriz ki; AB nin kurulu# gerekçelerinden bir tanesi, ortaya çkabilecek olan haksz rekabeti düzenlemektir. Bu gerekçeyle AB de de rekabetle ilgili olarak yaplan birçok çal#ma mevcuttur. Yaplan bu çal#malar sonucunda AB nin rekabet #artlar belirli kurallara dayandrlmaktadrlar. AB nin temelini atan anla#malardan bu yana Türkiye nin, AB ne yaknla#ma çabalarn görmekteyiz ylndan bu yana çe#itli giri#imlerde bulunan Türkiye nin geçtiimiz yllarda bu konuda çok ciddi bir yol katettii açktr. Türkiye nin d# ticaretine baktmz zaman, d# ticaret hacminin yakla#k yüzde50 den fazlas 15 AB üyesi ülkeye aittir. Hatta bu rakamlara en son katlan 10 üyeyi yani toplam 25 ülkeyi dahil edersek bu rakamn arttn görebiliriz. Bu durumda Türkiye nin, AB de alnan rekabetle ilgili kararlara uyum salamas gerekmektedir. Bunun için de çe#itli düzenlemeler yapmasnda fayda görülmektedir.

16 3 Bu çal#mayla, Türkiye nin AB ile yapt ticarette rekabet #ans olup olmad ara#trlmak istenmektedir. Bunun için de rekabet gücünü ölçmeye dönük olarak yaplan çe#itli çal#malar ele alnp, AB ile rekabet edebilirlik #ansmz deerlendirilecektir. Çal#mann ilk bölümünde teorik olarak rekabet kavram, rekabet gücü ve rekabet gücünün ölçüm teknikleri üzerinde durulmu#tur. Yine bu bölümde rekabetten salanan yararlar sralanmaya çal#lm#tr. Rekabet politikas ve bu konudaki geli#melere de yer verilmi#tir. >kinci bölümde, bizim için önemli olan AB nin durumudur. Çünkü üye olmak için çaba sarf ettiimiz ve d# ticaretimizin yakla#k olarak yardan çounu gerçekle#tirdiimiz birlik içerisinde rekabetle ilgili baz düzenlemeler yaplmaktadr. Üyelik konusunda yol katettiimize göre birlik içerisinde rekabetle ilgili düzenlemeleri çok iyi kavramal ve alglamalyz. AB de rekabet politikalarnn en önemli ayan olu#turan ksm devlet yardmlardr. Devlet yardmlar rekabeti olumsuz olarak etkilemektedir. Bunun için AB de devlet yardmlar konusunda ciddi düzenlemeler mevcuttur. Türkiye nin de bu konuda üzerine dü#eni yapmas gerekmektedir. Yine bu bölümde AB ile olan d# ticaretimiz, rekabet #ansmz ve Türkiye nin rekabet gücü ölçümleriyle ilgili olarak yaplan gerek akademik gerekse kurumsal ara#trmalar üzerinde durulmu#tur. Son bölüm de ise ekonometrik model uygulanarak, Türkiye nin ithalat ve ihracat fonksiyonlar ortaya konarak, AB ile yaplan ticarette rekabet #ansmzn var olup olmad ara#trlm#tr.

17 4 BRNC BÖLÜM REKABET, REKABET GÜCÜ VE REKABET POLTKASI KAVRAMLARI I. REKABET KAVRAMI A) REKABET TANIMI Rekabet kelimesinin sözlük anlam; ayn amac güden kimseler arasndaki çeki#me, yar#ma ve yar# #eklindedir (TDK, 1988:1219). Ekonomik anlam ise biraz farkllk içermektedir. Rekabet kavram, zaman içerisinde evrim geçirerek farkl anlamlar kazanm#tr. Klasik dü#ünceye göre, çok sayda rakibin olduu, fakat bunlardan ne üreticilerin ne de tüketicilerin bir araya gelerek fiyat belirleyemedikleri, giri# ve çk#n serbest, bilgi ak#nn tam, ürünün homojen olduu ksacas fiyatn veri olduu bir durumdur (Maddala ve Miller, 1989: ). Encyclopedia International'da rekabet #u #ekilde tanmlanmaktadr; "Rekabet, etkin ve güçlü bir sermaye ekonomisinin temelidir. Serbest rekabet, dier adyla tam rekabet, teorik olarak alclara ve satclara, seçenek farkll sunar. Hiç birinin piyasaya egemen olamamalarn teminen yeterli sayda küçük, bamsz, rakip te!ebbüsün bulunmasn, ayn zamanda dei!ime konu mal veya hizmetin benzer birimlerde standardize olmasn gerektirir. Aksi halde, alclar veya satclar kuvvetli bir tercih edilirlik kurup rakiplerine kar! avantaj elde edebilir. Nihayet tam rekabet, yeni rakiplerin piyasaya serbest giri!ini gerektirir. Yeni olas rakiplerin görülmesi, bir piyasay kontrol etme ya da kstlama niyetindeki aktörü caydrabilir. Tam rekabeti belirleyen rakip olma hali ve snrsz dei!im, maliyetleri ve fiyatlar olabildiince a!a seviyeye inmeye zorlarken, üretimi de olas en yüksek seviyede tutmaya yönlendirecektir.

18 5 Satclar arasndaki rekabet fiyatlar yükselmekten, alclar arasndaki rekabet de dü!mekten koruyaca için, her ortamda belirli bir ürün için tek bir fiyat olu!acaktr. Böylece ula!lan tek fiyat (denge fiyat) tüketicilerin talep miktar ile üreticilerin sunum miktarn dengeleyecektir. Bir kez olu!an piyasa fiyat talep veya arza tepki olarak a!a yukar oynayabilir." Yukarda verilen rekabet tanm A. Smith in görünmeyen el yakla#mn anlatmaktadr. Burada rekabet #artlaryla ilgili baz varsaymlar tart#ma konusudur. Örnein homojen mal kavram tart#mal bir konudur. Yine ayn #ekilde fiyatn veri olmas sonucu uzun dönemde ortadan kalkan a#r kardan dolay ksmen fiyat rekabetini d#ladn ve yerine kalite rekabetinin konduunu söyleyebiliriz. Bu gerekçelerden dolay da tam rekabet modeli, gerçek hayattaki olgular kavramaktan çok, bu olgularn daha gerçekçi modellerle tanmlanmasnda kullanlabilecek bir referans modeli olarak anlam kazanmaktadr. Tam rekabet kavramnn getirmi# olduu kstlar a#mak amac ile J. M. Clark (1940) tarafndan i#leyebilir rekabet kavram ortaya atlm#tr. Tam rekabette her ko#ulun dier ko#ullara baklmakszn istenilir olmayabileceini, ayn zamanda rekabetten her sapmann da istenilmez olduu görü#ünün her zaman anlaml olmayacan söylemi#tir. Tam rekabettin baz #artlarnn yerine getirilememi# olmas durumunda dahi rekabetten söz edilebilmektedir. Rekabet, olabildiince adil bir yar#ma ortamnda, birden çok benzer konumdaki katlmcnn, yar#ma kurallarna bal kalarak, e# anl olarak kt bir #eyi veya istenilir bir konumu kazanma amacyla, yaptklar çabalar olarak tanmlanabilir (Türkkan, 2001:69). Unutmamak gerekir ki bu tanm rekabeti tam olarak tanmlayan ve herkes tarafndan kabul gören bir tanm da deildir. Bu gerekçeyle rekabet tanmn #u #ekilde de yapmak mümkündür. Birden çok fiili veya potansiyel katlmcnn olduu, katlmn ve terk etmenin serbest olduu, adil yar# ve kurallar içerisinde kt ortamda pay alma performans ile kazanma amac güden bir ortam #eklinde tanmlanabilir. Rekabet, firmalar için bir çok farkl stratejiyi içeren kurallar bütünü içerisindeki yar# olarak da tanmlanmaktr. Bu kurallar bütünü Rekabet Hukuku olarak kar#mza çkmaktadr (Audretsch, Baumol ve Burke, 2001:615).

19 6 Rekabetin Korunmas Hakknda Kanun a (Resmi Gazete, 1994:say 22140) göre de (madde 3) rekabet, mal ve hizmet piyasalarndaki te#ebbüsler arasnda özgürce ekonomik kararlar verilebilmesini salayan yar# olarak tanmlanmaktadr. B) REKABET ÇEA>TLER> Günümüzde uygulanmakta olan tek bir rekabet çe#idi bulunmamakta bir çok rekabet çe#idinden söz edilmektedir. Rekabet çe#itleri iktisat literatüründe rekabetten sapma biçimleri esas alnarak snflandrlm#tr. Fakat bunun d#nda da farkl kriterler esas alnarak rekabet çe#itleri sralanmaya çal#lm#tr. Rekabetten sapmalara dayal olmayan rekabet çe#itleri göz önüne alnd zaman, rekabeti her #eyden önce rekabette kullanlan araçlar ön plana çkararak snflandrmaya tabi tutmak mümkündür.(türkkan, 2001:102) Bu açdan en önemli snflandrma; Fiyat- Maliyet Rekabeti ve Fiyat Maliyet D# Rekabet olarak kar#mza çkmaktadr. 1. Fiyat-Maliyet Rekabeti >ktisat literatüründe üzerinde en fazla durulan konu fiyat rekabetidir. Hatta geçmi#te rekabet olgusu fiyat rekabeti ile e# anlaml olarak kullanlm#tr. Özellikle yüksek gelirli ülkelerde kalite rekabetinin büyük önem kazanmas, baz alanlarda fiyat rekabetini anlamsz hale getirmi#tir. Yalnz burada fiyat rekabeti sadece mal ve hizmetlerin belli bir alandaki fiyatlarn kapsamamaktadr. Ödeme ko#ullarnda salanan kolaylklar, fiyat düzeyi ve fiyat düzeyindeki istikrar vb. faktörler de fiyat rekabetinin bir parçasdr. Fiyat düzeyi firmalarn dünya pazarnda rekabet gücünü belirleyen en önemli unsurlardan bir tanesidir. Nispi ihraç fiyatlarnn dei#imi, pazar paylarnn dei#iminde büyük önem ta#maktadr ve pazar paylarn etkilemektedir. Burada unutulmamas gereken bir konu, fiyat ancak üretimde belirli bir kalite düzeyine eri#tikten sonra söz konusu olabilir (Uydac, 1996:50) Sermaye kaynann ktl ve yüksek maliyetli olmas firmann dier firmalarla rekabetini, ülkenin ise ihracatta rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Sermaye

20 7 temini, maliyetlerin yüksek olmasna bu da fiyatlara yansmaktadr. Sermaye yurt içinden bulanamamas durumunda yurt d#ndan temin edilmektedir. Böylece yurt d#ndan temin edilen sermaye ile döviz kuru ararsnda yakn bir ili#ki ortaya çkmaktadr. Döviz kurlar, rekabet gücünü özellikle de fiyat-maliyet rekabetini etkileyen önemli bir unsur olarak kar#mza çkmaktadr. Fakat ksa dönemde döviz kurlarnda meydana gelecek bir dei#me fiyat alannda rekabeti etkilememektedir. Çünkü yaplacak olan bir devalüasyon veya ayn durumu yanstan ulusal parann deer kayb, dier ülkelerin fiyatlar kar#snda devalüasyonu yapan ülkenin ihraç ürünleri fiyatn ucuzlatmaktadr. Dolaysyla, döviz kurlarnn rekabet gücü ile yakn bir ili#kisi bulunmaktadr(hokkanen, 1989:18). Bir ülkenin ulusal parasnn dier paralar kar#snda reel olarak deer kaybetmesi, uluslararas ticaret hadlerinin ayn kalmas durumunda ihracatn artmas ithalatn ise azalmas sonucuna yol açar. Çünkü ulusal parann deer kaybetmesi ithal mallarnn fiyatlarn yerli tüketici için arttrrken, ihraç mallar fiyatlarn yabanc ülke vatanda#lar için azaltmaktadr. Buda fiyat açsndan bir rekabet avantaj yaratmaktadr(türk Ticaret web sitesi, ). Ulusal parann deer kaybetmesi hammadde ithalatn da olumsuz etkilemektedir. Döviz kurlarndaki art#, daha pahal girdi anlamna geldii için ayn zamanda maliyetleri de yükselten bir unsur olarak kar#mza çkmaktadr. Bir ülkedeki döviz kurlar o ülkenin ihracat ve ithalat üzerindeki etkisinden dolay d# ticaret açsndan önem ta#maktadr. Bir ülke parasnn yabanc paralar kar#snda reel olarak deer kaybetmi# olmas, ihracatn artmas ithalatn ise azalmas anlamn ta#maktadr. Döviz kurlarnda meydana gelen dei#me sadece ihracat deil ayn zamanda o ülkeye gelecek veya gidecek olan yabanc sermaye miktarn da etkilemektedir. Dünyadaki birçok çok uluslu #irketin yeni bir ülkeye yatrm yaparken baktklar göstergelerden bir tanesi de döviz kurlar ve döviz kuru rejimleridir. Döviz kuru veya döviz kuru rejimleri çok uluslu #irketlerin yatrm yapp yapmama kararn etkilemektedir(bénassy-quéré ve dierleri, 2001:185).

21 8 Uluslararas alanda rekabet edebilirlik, sürekli dei#en piyasa ortamnda en avantajl konumu alma yeteneidir. Rekabetçilik, artan bir #ekilde, kaliteye, hza, teknik üstünlüe ve hizmet ve ürün farklla#masna dayanmaktadr. >ster ulusal, ister sektörel veya firma baznda olsun, rekabetin en önemli unsurlarndan biri toplam verimlilii artrmaktr. Çamzn en önemli kavram haline gelen verimlilik, gerek geli#mi# gerekse geli#mekte olan ülkeler açsndan büyük önem ta#maktadr. Geli#mi# ülkelerde sürdürülebilir büyüme ile fiyat istikrarn korumak açsndan temel unsur olan verimlilik, geli#mekte olan ülkeler için, ülkede yapsal dei#imi de içeren kalknma ve geli#me sorunlarnn çözüme kavu#turulmasnda etkin bir araçtr (DPT Web sitesi, ). Verimlilik art#; mikro düzeyde olabilecei gibi makro düzeyde de olabilir. Dünya piyasalarnda rekabet, daha önce dü#ük maliyet anlay# ile yaplrken, sonra kalite ile rekabet ön plana çkmaya ba#lam#tr. Fiyat üstünlüü yannda, tüketici tatmini, farkl mal gibi farkl kriterler öncelik kazanm#tr. Verimlilik snrl kaynaklarn en uygun #ekilde kullanmn ifade ettii için birim ba# maliyetlerin dü#mesi anlamn ta#maktadr. Verimlilik en genel anlam ile üretim yada hizmet sisteminin ürettii çkt ile bu çkty üretmek için kullanlan girdi ararsndaki ili#ki olarak tanmlanr. Suiçmez e (2000) göre verimlilik; bazen ayn çkty daha az maliyetle üretmek yada ayn girdi maliyetle daha fazla ürün elde etmek olarak tanmlanmaktadr. Porter, rekabeti dorudan verimlilie balamaktadr. Ona göre piyasa ekonomileri olarak isimlendirilen sistem verimlilii artrma sorununda kilitlenmektedir ve 1970 yllarn ba#ndan itibaren bu kilit açlmaya çal#lmaktadr. Rekabet gücü için verimliliin yükselmesi, her #eyden önce teknolojik yeniliin geli#mesine baldr. Dünya standardnda verimlilik seviyesi yüksek ülkelerin rekabet gücünün de yüksek olduu yaplan bir çok ara#trmada ortaya konmu#tur(suiçmez, 2000:4). Çünkü verimlilik art# maliyetlerin dü#mesi anlamn ta#maktadr. Üreticiler rekabet güçlerini artrmak için girdi fiyatlar yardm ile ortalama maliyetleri ayn seviyede tutmak zorundadrlar. Fakat girdi fiyatlarnn kontrolü üreticilerin elinde deildir. Bu gerekçeyle de girdi fiyatlarn kontrol altna almak yerine verimlilik art# salamak en akll yoldur. Ortalama bir üretici firma için hammadde

22 9 maliyeti toplam maliyetin yüzde 60 n, i#çilik yüzde 30 unu ve finansman da yüzde 10 unu te#kil etmektedir(dtm web sitesi, ). Görüldüü gibi bir ürün maliyeti içerisinde hammadde fiyatlar yannda i#çi ücretleri de önemli bir maliyet unsuru olarak kar#mza çkmakta ve rekabet gücünü etkilemektedir. ># gücü veya sermaye mallarnn maliyeti de rekabet açsndan önem ta#maktadr. Özellikle, dünya mal fiyatlarnn veri alnd durumlarda girdi maliyetlerindeki gerileme, rakip üreticilere göre göreli bir avantaj yaratmaktadr. Kavramsal olarak kullanlmas en uygun maliyet göstergeleri, i#çi ücretleri ve sermaye maliyetidir. Ancak, bu göstergeler, ülkeden ülkeye çok büyük farkllk göstermekte ve kar#la#trmay oldukça zorla#trmaktadr. Bunun yannda Turner ve Van t Dack a (1993) göre, sermayenin i#gücüne göre ülkeler aras hareketlilii oldukça kstl olmas da ülkeleraras kar#la#trmay zorla#tran bir etkendir. Dier bir alternatif olan ücretler ise verimlilii içermedii için yeterli bir gösterge olarak görülmemektedir. Bu nedenle, maliyet rekabetine gösterge olmas bakmndan birim ücret endeksleri kullanlmaktadr. Geli#mi# ülkeler arasndaki rekabeti ölçmede oldukça kabul gören bu kriter, geli#mekte olan ülkeler için baz sorunlar içermektedir. Öncelikle, ülkeler arasnda üretimde kullanlan ara mal farklla#maktadr. Bunun yannda Pietrobelli ye göre (1991), verimlilik ve i#gücü kullanm younluu dei#iklik göstermektedir. Sermaye youn sektörlerde i#gücü verimliliinin dü#mesi sermaye verimliliindeki art#la kapanabilmekte ve sadece birim i#gücü endeksine göre yaplacak analiz sonuçlar yanltc olabilmektedir. 2. Fiyat-Maliyet D)*) Rekabet Fiyat-Maliyet d# rekabet dendii zaman akla maliyeti etkilemeyecek ama firmann veya ülkenin rekabet gücünü etkileyebilecek faktörler akla gelmektedir. Bir ülkenin ekonomik performansn belirleyen etmen o ülkenin rekabet gücüdür. Bu gücü meydana getiren de o ülkedeki #irketlerin rekabet güçlerinin toplamdr. Rekabet gücünü etkileyen kriterler zaman içerisinde dei#iklik gösterebilir. Dei#iklik göstermesine ramen bunlar önemli etmenlerdir. Bu etmenlerden fiyat d# etmenlerin arasnda; pazarlama, ürün kalitesi, sat# sonras sunulan hizmetler, AR-GE, teknoloji ve inovasyon gibi etmenleri sralayabiliriz.

23 10 Ya#ammzn hemen her a#amasna girmi# olan pazarlama, artk mal ve hizmetlerin ötesinde fikirlerin, ki#ilerin, kurumlarn, olaylarn ve mekanlarn pazarlanmasna kadar geni#leyen önemli bir kavram haline gelmi#tir. Ya#amn her alanna girmi# olan pazarlamay #u #ekilde tanmlamak mümkün. Pazarlama; bireysel ve kurumsal amaçlar tatmin edecek dei#imleri salamak üzere, ürün, hizmet ve fikirlerin #ekillendirilmesi (üretilmesi), fiyatlandrlmas, datm ve tutundurulmasn planlama ve uygulama sürecidir. Bir ba#ka tanmda ise; Tüketici ihtiyaçlarn belirlemek, bunlar tanmlamak ve karl bir biçimde tahmin etmekle sorumlu yönetim sürecidir #eklinde tanmlanmaktadr(american Marketing Association web sitesi, ). Küreselle#en dünyada pazarlama, üretimden daha önemli bir unsur haline gelmi#tir. Ülkenin rekabet gücü, o ülkenin mallarn uluslararas alanda pazarlama yeteneine de baldr. Her pazarn ve ülkenin kendine has özellikleri vardr. Bir firma ihracata yönelik ürün geli#tirdikten sonra bu ürünü hedef ülkelerde tüketiciye hangi stratejilerle ula#tracana karar vermek durumundadr. Her ürün ve pazarlama tekniinin tüm pazarlarda ba#arl olmas umulmamaldr. Maksimum ba#ar salanabilmesi için her pazar kendi içerisinde deerlendirilmeli ve tüketicinin zevk ve tercihleri dikkate alnarak pazara mal sunumu gerçekle#tirilmelidir(aahinalp, 1996:96). Pazarlama faaliyetlerinin geli#mi#lik düzeyi ve süreklilii o ülkenin rekabet gücünü arttrmaktadr. Pazarlama sat# ile son bulmaz. Her sat#tan sonra ba#ka bir sat# hedeflenir. Pazarlama bir sonuç deil bir süreçtir. Daha sonraki sat# salayan unsurlarn en önemlilerinden birisi mü#terilere sat# sonras sunulan hizmettir. Sat# sonras hizmet veya halk tabiriyle servis. Pazarlama sava#nda, sat#tan önce ve sonra sat# fonksiyonunu destekleyen konu mü#teri hizmetleridir. Mevcut ve olas mü#terilere bilgi vermek, #ikayetleri çözümlemek (daha da iyisi önlemek) buna dahildir. Sat# sonras yaplacak olan hizmetlerin seviyesi o maln sat#n kolayla#trmakta ve rekabet gücünü arttrmaktadr. Bu gerekçeyle sat# sonras mü#terilere verilen hizmetler son derece önemlidir. Mü#terilerin ürünle ilgili beklentilerinin #ekillenmesine yol açan pek çok faktör bulunmaktadr. Mü#terilerin geçmi# satn alma deneyimleri, yakn çevrenin dü#ünceleri,

24 11 rakiplerin verdikleri ve vaatleri, sat# sonras hizmet bu faktörlerden sadece birkaçdr (Kotler, Amstrong: 1999:546). Ürün kalitesi rekabet gücünü etkileyen fiyat-maliyet d# bir ba#ka faktör olarak kar#mza çkmaktadr. Mal ve hizmet kalitesinin özelliklerini (Parasuraman ve dierleri, 1985:41-49) #u #ekilde sralayabiliriz: Güvenilirlik: firmann hizmeti zamannda yapabilmesi, Görüntü: firmadaki araç ve gereçlerin, personelin ileti#im araçlarnn görüntü açsndan durumu, Cevap Verme: firmann, mü#terilerin isteklerine uygun cevap verme yada uygun hizmet verme durumu, Yeterlilik: Hizmetlerin yaplmasnda kalifiye eleman istihdam edilmesi, Nezaket: personelin mü#terilere kar# davran#, Ula!abilme: hizmet ve personele kolayca ula#abilme, Mü!teriyi Anlama: mü#teri ve ihtiyaçlarn tanma, 2leti!im: Mü#terinin anlayaca dilden konu#ma ve onlar dinleme, Güvenlik: firmada yaplan hizmetlere güvenin olmas, üretilen mal ve hizmetlerde tehlike ve riskin olmamas, Kredibilite. Firmada istihdam edilen ki#ilerin dürüstlüü ve kredibilitesi Rekabet gücü için yukarda saylan ürün kalitesiyle ilgili özelliklerin bir ürün de olmas gerekmektedir. Günümüzün hzla dei#en rekabet ortamnda ayakta kalabilmek için #irketlerimizin ürünlerini, hizmetlerini ve üretim yöntemlerini sürekli olarak dei#tirmeleri ve yenilemeleri gerekmektedir. Bu dei#tirme ve yenileme i#lemi inovasyon olarak adlandrlr. Bunu da yapabilmesi için AR-GE departmanlarna ihtiyaç vardr. Firmalar rekabetin devam içi AR-GE yatrm yapmak ve buna kaynak aktarmak zorundadr. >novasyon, Türkçe'de tek sözcük ile ifade edilemeyen, oldukça geni# anlam olan bir kelimedir. >novasyon, yeni ve dei#ik bir #ey yapmak anlamndaki Latince

25 12 innovare kökünden türetilmi#tir. >novasyon, yeni fikirleri ba#aryla ticarile#tirilmesi demektir. (DTI- Department of Trade and Industry-Ingiltere). Peter Drucker e (2000) göre; inovasyon, giri#imcilere farkl bir i# veya hizmet geli#tirme frsat verenbir araçtr. >novasyon, teknoloji geli#tirmeyi ve i#leri daha iyi yöntemlerle ve yollarla yapmay ifade eder. Porter a göre (1990) firmalar, rekabet avantajn inovasyonla yakalar ve inovasyonu hem yeni teknolojileri hem de i#lerin yeni yapl# #ekillerini kapsayan çok geni# anlaml bir kavram olarak görürler. >novasyon, bilimsel ara#trmadan icada, geli#tirmeye ve ticarile#tirmeye kadar yeni bir ürün veya üretim süreci yaratmaktaki tüm faaliyetlerdir (Kamien ve Schwartz 1982, 2). Yeni veya iyile#tirilmi# ürün, hizmet veya üretim yöntemi geli#tirme, yeni dü#üncelerden doar. >novasyon süreklilii olan bir faaliyettir. Bu nedenle, ortaya atlan, geli#tirilerek i#ler hale getirilen ve sonuçta firmaya rekabet gücü kazandracak #ekilde pazarlanan bu fikirlerin ve sonuçlarnn tekrar tekrar deerlendirilmesi ve yeni getiriler için yaygnla#trlarak kullanlmas gerekir. Bu sayede doacak yeni fikirlerse yeni inovasyon faaliyetlerini dourur. >novasyonu #u #ekilde de tanmlayabiliriz; yeni süreç, ürün, organizasyon yaps ve yöntemlerini aramak, ke#fetmek, geli#tirmek, iyile#tirmek, adapte etmek ve ticarile#tirmektir(jorde ve Teece, 1992: 48) >novasyon, ya radikal fikirler sonucu daha önce denenmemi# ve geli#tirilmi# ürün veya üretim yöntemlerinin ortaya çkarld büyük atlmlarla olu#ur (radikal inovasyon), ya da adm adm yaplan, bir dizi geli#tirme ve iyile#tirme faaliyetini içeren çal#malarnn bir sonucu olarak ortaya çkar (artmsal inovasyon). AR-GE, inovasyon için gereken en önemli faaliyetlerden biridir. Ancak giri#imsel inovasyon yoksa, dier bir deyi#le AR-GE'yi yapanlarn giri#imcilik nitelii yoksa, deer yaratlamaz; AR-GE sonuçlar inovasyona dönü#türülemez. Dolaysyla, teknoloji tabanl firmalar d#nda kalan tüm firmalarda yürütülen inovasyon çal#malar sadece teknolojik inovasyon u deil, organizasyonel inovasyon ve sunumsal inovasyon u da kapsar. Kald ki, teknoloji tabanl firmalarda her ne kadar arlk teknolojik inovasyona veriliyorsa da, organizasyonel ve sunumsal inovasyona yeterli kaynak ayrlmadan ba#arl olunmas beklenemez.

26 13 Teknolojik 2novasyon: Teknolojik inovasyon, teknolojik ürün ve süreç inovasyonunu kapsar. Burada ürün, hem fiziksel bir ürünü hem de hizmeti ifade etmektedir. Teknolojik olarak yeni bir ürünün veya sürecin geli#tirilmesinin yansra, mevcut ürün ve süreçlerde önemli teknolojik dei#ikliklerin yaplmas da bu kapsamda deerlendirilir. Ürünün pazara sunulmas ve sürecin üretimde kullanlmas ile inovasyon gerçekle#tirilmi# olur. Teknolojik Ürün 2novasyonu, tüketiciye yeni veya iyile#tirilmi# hizmetler sunmak amacyla performans özellikleri artrlm# bir ürünün geli#tirmesini/ticarile#tirilmesini ifade eder. Teknolojik Süreç 2novasyonunda ise, yeni veya önemli ölçüde geli#mi# bir üretim ya da datm yönteminin uygulanmas söz konusudur. Organizasyonel 2novasyon: Yeni çal#ma ve i# yap# yöntemlerinin geli#tirilmesi ve/veya uyarlanarak kullanlmas ile bir firmann rekabet gücünün yükseltilmesini ifade eder. Sunumsal 2novasyon: Yeni tasarmlarn ve pazarlama yöntemlerinin geli#tirilmesi ve/veya uyarlanarak kullanlmas ile bir firmann rekabet gücünün yükseltilmesidir(>novasyon web sitesi, ). C) REKABET>N YARARI Ekonomik ya#amn kurallarnn konmas srasnda rekabetin yadsnamayacak bir önemi ortaya çkmaktadr. Bu gerekçeyle de her ülkede ve her dönemde rekabetle ilgili bir takm düzenlemelerin yapldn görmekteyiz. Bu kural ülkelerin yasama organlar tarafndan konulduu için birer kanun niteliindedir. Rekabetle ilgili bu yasal düzenlemeler bütününe Rekabet Hukuku diyoruz. Rekabet hukukuna verilen önem, ekonomik faaliyetleri düzenlemesinden kaynaklanmaktadr. Fakat unutmamak gerekir ki Rekabet Hukuku ile elde edilmek istenen #ey, sadece rekabetin ekonomik sonuçlarndan olu#mamaktadr. Rekabetin ekonomideki yeri, yeni anla#lmaya ba#lanm# olsa da Rekabet Hukukunun geçmi#i oldukça eskidir. Ahlaki ve sosyal ihtiyaçlar kar#lamak için kabul edilmi# olan Rekabet Hukuku kurallar, ancak XX. yüzylda ekonomi bilimindeki geli#melerle yeni bir boyut kazanm#tr.

27 14 1. Genel Olarak Yarar) a) Yenilikleri Te#vik Etmesi Açsndan Rekabetin istenmesinin en önemli sebeplerinden bir tanesi, rekabetin yenilikleri te#vik etmesi olarak kar#mza çkmaktadr. Piyasada en statükocu firma dahi gerek pazar payn, gerekse kar payn artrmak için çaba sarf edecektir. Bu çabalar arasnda yeniliklerin te#viki de bulunmaktadr. Schumpeter e (1942) göre yeniliklerin te#viki, yeni bir maln piyasaya sunulmas, yeni bir girdi veya yeni bir teknoloji kullanlmas, yeni pazarn bulunmas, finansman konusunda yeni bir uygulamann devreye girmesi ve firmann karn artracak olan baz düzenlemelerin yaplmas olarak tanmlanabilir. Rekabetin bu özellii giri#imcinin yeni bir uygulamay ba#latmas gibi bir bulu#un hzla yaylmasn da salamaktadr. Burada önemli olan yeniliin ke#fi deil, onun süratle yaygnla#trlmasdr. Yaygnla#trmadan kast ba#kalar tarafndan da bu yeniliklerin kullanlmas ve taklit edilmesidir(türkkan, 2001:87). Rekabetin olmad ortamlarda yeni bulu#lara ihtiyaç olmad gibi, yeni bulu#larn uygulamaya geçirilmesi de kolay kolay mümkün olmamaktadr. Bu da dier üreticilerin yeni bulu# için veya taklit için harcayacaklar çabalar yava#latmakta ve yeni bulu#lar ortaya çkmamaktadr. Yeni bulu#larn ortaya çkmasnda önemli faktör, rekabetin varldr. Firmalarn yeni bulu#lar için çaba sarf etmeleri belli bir fiili ve potansiyel rekabet basks sonucu ortaya çkmaktadr. Belli bir düzeye ula#mayan rekabet basks da yeniliklerin ortaya konmasnda etkili olamamaktadr. b) Seçme Hakk Açsndan Meade (1968) ve Backman (1967) yaptklar çal#malarla gerek tüketicilerin gerekse üreticilerin daha fazla bir seçme hakkna sahip olduklarn söylemi#lerdir. Piyasada az sayda firmann varl, hem üretim faktörleri hem de mal ve hizmetlerin sunumunda baz zorluklar dourmaktadr. Bir endüstride sadece birkaç firma varsa ve bunlar belirli birkaç ürünü üretiyorlarsa, tüketiciler sadece bunlarn mallarn seçmek zorunda kalacaktr. Ayn #ekilde piyasadaki birkaç firmann varl, üretim faktörlerini arz edenler için de snrl

28 15 seçenek olu#turmaktadr. Oysa çok sayda firmann mevcut olmas seçme hakk yaratacaktr. Böylece rekabet ortamnda hem üretilen mal ve hizmet says daha fazla olacak, hem de bu mal ve hizmetlerin temin edilecei kaynaklarn says çok olacaktr. >#gücü ve sermaye gibi üretim faktörleri sahipleri, sahip olduklar bu faktörleri çok çe#itli alanlarda ve çok çe#itli kurumlarda deerlendirme avantajna sahip olacaklardr (Türkkan, 2001:84). Rekabet ortam, bireylerin iktisaden topluma açlmasnda en geni# seçenekleri ortaya koyan bir mekanizma olu#turmaktadr. Rekabet ortam bireylerin bamszlk, kendine güvenen, giri#imcilik, yaratclk, toleransl davranan özgür ya#ama eilimlerini ve sosyal mobilitelerini arttran ve geli#tiren etkiler yaratacaktr. Bu çerçevede rekabet ortam bireysel dinamiklerden en üst düzeyde yararlanlmasn garanti eden bir sistem olarak kar#mza çkmaktadr(türkkan, 2001:85) c) Sosyal Amaç Açsndan Rekabet, Adam Smith'in anlad #ekilde basit bir hasmlk durumu olarak kabul edilse bile, bunun her zaman sosyal bir yan mevcuttur. Monopol firmalara kar# ileri sürülen ele#tirilerin ba#nda, bu firmalarn yenilik için bir #ey yapmamas gelir. Piyasada tek satc durumunda olan firma ürünü geli#tirmek için bir çaba sarf etmeyecektir. Fiyat veya üretim miktarn kendi tespit edecei gibi üretilen maln kalitesini de kendisi belirler. Karn maksimize etmek isteyen monopol firmann, yeni AR-GE yatrmlar yapmas rasyonel bir davran# deildir, çünkü herhangi bir yenilik olmadan da, firma karn elde etme olanana sahiptir. Böyle bir firmann yapaca her türlü harcama, firma karnn azalmas anlamnda olmasndan dolay, firmalar yeni bulu#lara ve daha iyi mal üretmeye yönelik çaba içerisinde olmayacaklardr (Yiitba# ve Atabey, 2001: ). Tam rekabet piyasasnda faaliyet gösteren firmalar açsndan ise, ba#arl olmak, dierlerinden fazla kazanç elde etmek, yani yeni bir bulu#a, daha iyi ürüne, ya da dierlerinden daha verimli faaliyet göstermee baldr. Bütün bunlar da tam rekabet piyasasnda AR-GE faaliyetlerine önem verilmesi sonucunu dourmaktadr. Yenilikler, AR-GE faaliyetleriyle ortaya çkar ve daha kaliteli ve ucuz mal tam rekabet piyasasnn doal sonucudur.

29 16 Monopol firmalarda her ne kadar, fiyat veya miktar kendileri belirlemi# ve kalitenin artmas için herhangi bir çaba sarf etmemi# olsalar da, onlarda baz yenilikler getirerek topluma katkda bulunmalar mümkündür. Fakat bunun örneklerine tam rekabet piyasasnda rastland kadar sk rastlanmamaktadr. Monopol firmalarn yenilik için yapacaklar harcamalar monopol gücü ile doru orantldr. Aayet monopol piyasaya ba#ka firmalarn girmesi kolaysa, firma bunu zorla#trmak ve piyasada durumunu muhafaza etmek için bir takm AR-GE harcamalar yapacaktr. Piyasaya giri# kolayln sezen firmann yapaca bir ba#ka davran# ise piyasa fiyatn krarak, dier firmalar için piyasaya giri# cazibesini ortadan kaldrmaktr. Rekabetin bir dier sosyal boyutu da ekonomik gücün tek bir elde toplanmas yerine bu gücün toplumda dalmasn salayarak gelir dalmnn daha adil olmasna katkda bulunmaktr. Karar vermede ve sorumluluun tek elde toplanmasna engel olmada en etkili yöntem tekellerin ve kartellerin faaliyetlerine son verilmesidir. Rekabetin, sosyal bakmdan dier bir etkisi de, seçme ve frsat özgürlüünü tam olarak kar#lamasdr. Rekabetin kstland piyasalar ile tekel piyasasnda, tüketicilerin seçme özgürlükleri fiilen snrlanr. Rekabet piyasasnda, rakip firmalarn arz ettii mallar arasndan dilediini seçme ve diledii firma ile sözle#me yapmak durumunda olan tüketiciler, tekel piyasasnda bu olanaktan yoksundurlar. Rekabetin kstlanmas, tüketicilerin seçme hakkn ortadan kaldrr. 2. Ekonomik Olarak Yarar) Rekabetin yararlarndan, ya da tekellerin zararlarndan söz edildii zaman, gerçekte anlatlmak istenen #ey, rekabetin sosyal ya#ama olumlu etkisinden çok tekellerin sebep olduu ekonomik deer kayplardr. a) Tüketicinin Korunmas Açsndan Burada en önemli unsurlardan bir tanesi tüketici egemenliidir. Tüketici egemenlii hangi mallarn nerede ve ne kadar üretileceinin kararnn tüketicinin istekleri dorultusunda yaplmas anlamn ta#maktadr. Hangi mallarn üretilecei karar üreticiler tarafndan alnmakla birlikte, üreticilerin bu karalar tüketicilerin istek

30 17 ve beklentileri dorultusunda almalardr. Rekabetin olduu bir ortamda firmalar, pazar paylarn artrabilmek veya muhafaza edebilmek için tüketicilerin istek ve beklentilerini tatmin etmeye çal#arak kararlarn bu dorultuda vermek zorunda kalacaklardr (Türkkan, 2001: 83). Firmalarn asl amac kar elde etmek veya pazar payn arttrmak olsa dahi bunu yaparken tüketici egemenliini salayacak #ekilde yapacaklardr. Sadece bunu yapmakla da kalmayacaklar, tüketicinin istedii ürünü en dü#ük maliyetle üretmeye çal#acaklardr. Rekabet ortamnda piyasada rekabet basks yaratma veya rekabet basksndan korunmann yolu maliyetleri dü#ürmektir. Maliyetlerdeki dü#ü# yine rekabet ortamnn etkisi ile daha dü#ük fiyat anlamn ta#maktadr. Daha dü#ük fiyat ise tüketici için faydasnn artrlmas anlamn ta#maktadr. Rekabet ortamnda üreticiler, bir taraftan tüketicinin isteklerini göz önünde bulundurarak üretim yapacaklar ve yaptklar üretim minimum maliyetle olduu için en dü#ük fiyata tüketiciye ula#acaktr. Bu hem tüketici egemenlii, hem de yüksek fiyattan tüketicinin korunmas anlamna gelmektedir. Sadece söz konusu dü#ük fiyat deil ayn zamanda ürün kalitesinin de artmas anlamndadr. O halde tüketici rekabet sonucunda istedii ürünü kaliteli ve ucuza tüketir hale gelecektir. Bu rekabetin tüketiciyi koruyan bir fonksiyonu olarak kar#mza çkmaktadr. b) Yeni Ürünün Piyasaya Çkmas Açsndan Yenilik; çe#itli kaynaklar tarafndan farkl alglanmakta ve farkl tanmlanmaktadr. Drucker e (2000) göre yenilenme, #imdiye kadar görülmemi# hzla dei#mekte olan pazarlara uyum salayacak #ekilde, ürün ve hizmetlerin dei#tirilmesidir. Teknolojik açdan yeni ürün, önceki ürün ku#ayla kar#la#trldnda malzemesi, parçalar ve yerine getirdii i#levler açsndan, öze ili#kin, teknolojik farklar gösteren bir ürünü ifade eder. Yeni ürün geli#tirme ise firmann yeni ürün olu#turmak amacyla giri#tii uzun ve risklerle dolu bir süreçtir. Bu süreç, gerek firmann kontrol edemedii d# çevresel faktörler gerekse firma içi faktörler tarafndan etkilenir (Sanders and Monrodt, 1994: 98).

31 18 Pazarda ürün liderlii ve yenilik yapmay hedefleyen firmann belirli bir geli#tirme/yenilik stratejisi olmaldr. Rakiplerine kar# rekabette öne geçmek, mü#teri kitlelerine belirlenmi# ilkeler dorultusunda en uygun ürün ve hizmetleri sunmak gibi istikameti belli bir yakla#ma sahip olmaldr. Günümüzde ba#arl firmalar faaliyet alanlarn belirleyerek pazarlar, yaplmas gerekenleri ve teknolojileri ortaya koyan bir misyona sahiptir. Ürün ve hizmet üreten #irketlerin pazarda rekabet edebilirlii geli#tirdikleri veya pazara sunduklar ürün ve hizmetlerin kalitesi ile dorudan ili#kilidir. Pazarda rekabet edebilmek açsndan Yeni Ürün Geli#tirme Süreci nin etkinlii kurulu# için en can alc ba#ar #artlarndan birisi olarak ortaya çkmaktadr. Hzl, hatasz ve mü#teri sesine dayandrlm# bir ürün geli#tirme süreci, geli#tirilen ürün ve hizmetler araclyla firmaya pazar ba#arsn da beraberinde getirecektir. c) Üretimde ve Kaynak Tahsisinde Verimliliin Artmas Açsndan Rekabetin en önemli ekonomik yararlarndan biri, üretimde verimliliin teminidir. Rekabet, te#ebbüsleri daha ucuza üretim yapmaa, yani daha az kaynak kullanm ile üretim yapmaa zorlar. Rekabet piyasasnda, fiyatn piyasadaki toplam arz ve talebe göre belirlenmesi ve bu piyasada faaliyet gösteren firmalarn piyasada olu#an fiyat etkileme gücünden yoksun olmas sebebi ile te#ebbüslerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri ya da daha fazla kazanç elde edebilmeleri, daha dü#ük ortalama toplam maliyete sahip olmalarna baldr. Ekonomik verimliliin elde edilmesinde, rekabet tekel piyasasna göre üstünlük arz eder. Kaynak kullanmnda verimlilik ile üretimde verimliliin salanmasnda tekelci firma, rekabetin yokluu sebebi ile herhangi bir gayret göstermez. Oysa, tam rekabet piyasasnda, maliyetini piyasa fiyatnn altna dü#üremeyen firmalar, piyasadan çekilmek zorunda kalrlar. Üretimde verimlilik ticari faaliyete devam edebilmek için #arttr. Tekelci firma bakmndan da, üretimde verimlilik ilkesi geçerli olmakla beraber, bu ayn derecede önemli deildir. Tekelci firmann piyasadaki fiyat kendi marjinal giderinin üzerinde tespit etmesi sebebi ile üretimde az kaynak tüketimi tekelci firma

32 19 bakmndan bir var olmak sorunu deildir. Bu sebepten de, tekel piyasasnda üretimde verimlilik ilkesi nadiren gözetilir. Göz önünde bulundurulmas gereken bir dier konu da kaynak dalmnda verimlilik ilkesidir ki bu da belirli bir maln ne miktar üretilecei, toplumsal deerlerin ne #ekilde tahsis edilecei ile ilgilidir. Toplumdaki ekonomik kaynaklar snrldr. Örnein, toplumda bütün kaynaklar kullanld zaman, her bir maldan ancak belirli bir miktar üretilebilir. Herhangi bir maln üretimi artrld zaman, ba#ka bir maln üretiminin dü#ürülmesi gerekir, çünkü hammadde, i#gücü, sermaye gibi toplumsal kaynaklar sonsuz miktarlarda deildirler. Rekabet, kaynak dalmnda verimliliin temininde en etkili yöntemdir ve kaynaklarn, tüketicilerin her bir mal elde etmek arzusu ve o mala verdii ekonomik deere göre dalmn salayarak, genel mutluluk ve refahn artmasn gerçekle#tirir. Rekabet firmalar etkin kaynak kullanmaya zorlamaktadr. Kaynaklarn etkin kullanm iki kaynak çerçevesinde anlam kazanmaktadr. Türkkan a göre (2001, 85), rekabetin etkin kaynak kullanmna zorlamas, firma içi kaynak dalmndaki etkinlikler ile tahsis etkinlii kavramlar çerçevesinde anlam kazanr. Birincisi üretimin en az maliyetle gerçekle#mesini yani üretim etkinlii (X Etkinlii) 1, ikincisi ise fiyatlarn uzun dönem marjinal maliyete ve en az ortalama maliyete e#itlenmesiyle kaynaklarn üretici ve tüketiciye en yüksek toplam artk datlmasn ifade etmektedir. Rekabet ko#ullarnn varl halinde, te#ebbüslerin rekabetçi davran#lara yönelmek ya da piyasa d#na çkmak zorunda kalmak ikilemiyle karla#acaklar açktr. Yine de, rekabet halinde olsun olmasn her te#ebbüsün, kazancn en çoklama arzusuyla, maliyetlerini azaltma, gelirlerini artrma yollarn aramas ekonominin temel ilkesidir. Tekelci bir te#ebbüsün ürünlerine teknolojik geli#meleri yanstmas, tüketici tatminini üst düzeye çkaracak yenilikleri uygulamas gibi davran#lar sonucu olu#acak art deeri, kendi ticari kazancn en çoklama amac dorultusunda yönlendirecei öngörülebilir. Bunun anlam, ürünün niteliinin artmas ancak bu niteliksel art#n bedele de yansmasdr. Buna kar#lk, rekabetin youn olduu bir pazarda faaliyet gösteren te#ebbüsler zaten teknik yeniliklere gitme zorunda olduklar gibi, tüketici 1 Leibenstein, American Economic Review da (1966) yaymlanan makalesinde, üretim etkinliini ilk kez Xetkinlii olarak adlandrm# ve bunun rekabetçi piyasalarda salanabileceini öne sürmü#tür.

33 20 tatminindeki söz konusu art#lar ticari ko#ullarn olabildiince dei#tirmeden tüketicilerine sunmak durumundadrlar (Ayber, 2003:12). d) Gelir Dalm Açsndan Rekabet ortamnn varl, firmalarn sattklar mallarn fiyatlarn, üretim faktörü sahiplerinin faktör fiyatlarn, mal ve üretim faktörü satn alanlarnda talep ettikleri mallarn ve üretim faktörlerinin fiyatlarn istedikleri gibi belirleyememeleri sonucunu douracaktr. Fiyatlar üzerinde söz sahibi olmak demek, gelir dalm üzerinde de söz sahibi olmak demektir. Rekabet ortamnda fiyatlar piyasada belirlenecei için gelir dalm üzerinde olumsuz bir etki ortaya çkmayacaktr. Bu durumda fiyat kimse tarafndan belirlenemeyecek ve gelir dalm da yar#mac bir ortamda herkesin hak ettii kazançlar yanstacaktr (Türkkan, 2001:90). Piyasada büyük firmalarn varl ayn zamanda bu firmalarn çe#itli i#ler için finansman ihtiyacn gidermede, büyük çapl finansman temin etmek durumunda kalmaktadrlar. Finansmann büyük çapl olmas, gerek ulusal gerekse uluslararas piyasalardan çok uygun ko#ullarda finansman temini salamalarna neden olmaktadr. Bu durumda faiz tamamen talep tarafndan belirlenecek ve dü#ük faiz anlamna gelecektir. Bu sermaye faktörü sahipleri aleyhine bir durumdur. Yani gelir dalmn büyük firmalar lehine dei#tirmektedir (Bougheas, 2006:3). Burada unutulmamas gereken bir unsur, rekabet ortamnda da gelir dalm, servet ve yeteneklerin bir fonksiyonu olarak belirlenecektir. Ba#langçta gelir dalm adil ise rekabet ortam ile bunun devam salanacaktr. Fakat ba#langçta gelir dalm adil deil ise rekabet bunu tamamen iyile#tiremeyecektir. Sadece bir miktar iyile#me yönünde geli#mesine sebep olacaktr. Fakat burada rekabetin acmaszlndan dolay rekabetçi bir piyasada üretim yapan firmalarn çal#anlara çok dü#ük ücretler vererek gelir dalmnda olumsuz baz etkiler de yaratacan göz önünde bulundurmamz gerekmektedir.