TRİGEMİNAL NEVRALJİ TANI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ BİTİRME TEZİ. Stj. Diş Hekimi: SEVGÜL GÜLER. Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TRİGEMİNAL NEVRALJİ TANI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ BİTİRME TEZİ. Stj. Diş Hekimi: SEVGÜL GÜLER. Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr."

Transkript

1 T.C EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ AĞIZ DİŞ VE ÇENE HASTALIKLARI CERRAHİSİ ANABİLİM DALI TRİGEMİNAL NEVRALJİ TANI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi: SEVGÜL GÜLER Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. TAYFUN GÜNBAY İZMİR

2 ÖNSÖZ Bu tezi hazırlamada bana sonsuz destek veren değerli hocam Prof. Dr. TAYFUN GÜNBAY a ve çalışmalarım boyunca bana yardımcı olan Kadriye Türkcan a katkılarından dolayı teşekkürlerimi bir borç bilirim. Ayrıca eğitim ve öğretim hayatım boyunca, maddi ve manevi desteklerini benden esirgemeyen annem Emine Hasan, babam Yakub Hasan ve abim Yüksel Güler e sonsuz teşekkürler İZMİR-2012 Stj.Diş Hekimi Sevgül GÜLER 1

3 İÇİNDEKİLER 1.GİRİŞ VE AMAÇ KRANİO FASİAL NEVRALJİLER 2 3.TRİGEMİNAL NEVRALJİNİN TANIMI 4 4.N.TRİGEMİNUS UN İNERVASYON ALANLARI N.Oftalmicus N. Maxillaris N. Mandibularis TRİGEMİNAL NEVRALJİNİN ETYOLOJİSİ Santral Etyoloji Periferik Etyoloji 10 6.TRİGEMİNAL NEVRALJİ FİZYOPATOJİSİ KLİNİK ÖZELLİKLERİ.12 8.TANI Tanı Kriterleri 15 9.TRİGEMİNAL NEVRALJİNİN KLİNİK AYRIMI İdiopatik Trigeminal Nevralji (gerçek; esansiyel) Semptomatik Trigeminal Nevralji Herpes Zoster Ve Postherpetik Trigeminal Nevralji Anestezia Doloroza TRİGEMİNAL NEVRALJİDE TEDAVİ Medikal Tedavi Carbamazepin Diphenylhydantoin Stilbamidine

4 Mephenesin Karbamat Baklofen Okscarbazepin Lamortrigine Gababentine Cerrahi Tedavi Ekstradural Sensorial Kök Bölünmesi Periferal Nöroktomiler Preganglionik Operasyonlar Ganglionizis Gasser Ganglionuna Alkol, Fenol Ve Sıcak Su Enjekte Edilmesi Trigeminal Traktomi Mikrovasküler Dekompresyon Alternatif Tedaviler Gama Knife Radiocerrahi TARTIŞMA VE SONUÇ KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ

5 1. GİRİŞ VE AMAÇLAR Ağrı, organizmayı ve organizmanın dokularını zedeleyen veya zedelenme tehlikesi gösteren, çeşitli iç ve dış uyaranlarla ortaya çıkan bir duyum ve davranış şeklidir. Ağrı organizma için erken uyarıcı bir alarm sistemi ve tehlikeli durumlardan koruyabilecek bir işlev olarak da görülebilir. Ağrı sübjektif bir histir ve herhangi bir doku harabiyeti veya benzer bir fizyopatolojik nedene bağlı olmaksızın da gelişebilir. Ağız bölgesinde çeşitli sinirsel hastalıklardan kaynaklanan ağrılar, çoğu kez diş ağrılarıyla karıştırılır. Bu nedenle, diş hekimi bölgesiyle ilgili ağrıları iyi bilmelidir. Ağız ve yüz bölgesinde görülen sinirsel ağrıların büyük bir kısmı bu bölgenin büyük çoğunluğunun inervasyonunu sağlayan Trigeminal sinir kaynaklıdır.(1) Trigeminal nevralji, 5. kafa çifti olan N.Trigeminus un sensitif dallarının dağıldığı alanlarda lokalize olan üç daldan herhangi birini veya iki veya üç dalı ayrı anda tutan paroksismal, şiddetli, keskin ağrı krizleri ile karakterize bir hastalıktır. Ağrılar çoğu kez tek taraflı olmaktadır. Bu hastalığın başka bir özelliği de kutanöz veya mukozal trigger zone ların bulunması ve bu nedenle ağrıların deri veya mukozaya dokunmakla başlayabilmesidir.(2) Trigeminal nevralji dışındaki diğer kranio fasial nevraljilerin insidansı oldukça düşük olmakla birlikte, pratikte bu hastalıkların sinüs hastalıkları, TME hastalıkları ve özellikle diş ağrıları ile karıştırılmaları konunun önemini arttırmaktadır.(3) Bu çalışmadaki amacımız diş hekimlerini yakından ilgilendiren Trigeminal nevralji olgusunu tanıtmak, diğer nörolojik bozukluklar ve kranio fasial nevraljilerde Trigeminal nevraljinin farklılıklarını ve yeni tedavi yöntemlerini incelemektir. (4) 1

6 2. KRANİO FASİAL NEVRALJİLER Nevralji özellikleri bakımından birçok ağrılı sendromda görülenlerden ayrıcalı nitelikler taşır. Bu durum kısmen farklı fizyopatolojik mekanizmalarla oluşması nedeniyledir. Yine bu nedenlere bağlı olarak klinik tablo özellikleri ve tedavisi de diğer ağrılı semptomlardan oldukça ayrıdır. Nevraljik ağrı çok kısa süreli(saniyelik) fakat çok şiddetli şimşek vari, keskin, vurucu bir ağrıdır. Nevraljik ağrı özellikleri şöyle özetlenebilir. a. Çok ani başlar ve çok kısa süreli (şimşek vari, keskin, patlayıcı ağrı) b. Kısa ya da geniş zaman aralıkları ile tekrarlar. Devamlı bir ağrı değildir. (paroksismaldir) c. Ağrı, bir kranial ya da periferik sinirin anatomik dağılış alanı içinde algılanır. d. Spontan olarak ortaya çıktığı gibi, derinin belirli ve sınırlı alan ya da noktalarının ağrılı olmayan, dokunma ile de ortaya çıkar. Bu noktalara tetik noktaları denir. e. Nevraljik ağrıların kesilmesi ile birlikte geçici olarak sinirin anatomik alanı ve tetik noktalarında uyaranlara karşı duyarlılık azalır. Yani geçici bir refrakter period içinde ağrısız rahatlama devreleri bulunur. 2

7 f. Ağrının oluştuğu anlarda, kısa süreli motor aktivite ( örneğin fasial tik, bacağın çekilmesi gibi) ya da vasomotor aktivite; aynı sinire ait alanda ya da segmental dağılış için de ortaya çıkabilir. g. Nevraljik ağrıların iinervasyon alanı içinde çoğu kez duyumun klinik muayenesi normaldir. (idiopatik türlerde ) Nevraljik ağrının bu özellikleri başlıca aşağıdaki klinik sendromlarla görülür: 1. Trigeminal ve Glossofaringeal Nevralji gibi kranio fasial nevraljiler 2. Tabetik Ağrı 3. Ağrılı Diyabetik Nöropati 4. Post-herpetik Nevralji 5. Post-rizotomi Ağrıları 6. Bazı travmatik periferik sinir lezyonları Bununla beraber, yukarıdaki klinik özellikleri en iyi şekilde üzerinde taşıyan grubu kranio fasial nevraljiler meydana getirirler. Bunların dışında da Esansiyal Trigeminal nevralji gelir. Kraniofasial- Nevraljiler : 1. Trigeminal nevralji 2. Glossofaringeal nevralji 3. Oksipital nevralji 4. N. İntermedius nevraljisi 5. Sfenopalatin ganglion nevraljisi (Sluder Nevraljisi) ve varyantları 6. Post-herpetik Fasial Nevralji 7. Vagal nevraljiler 8. Temporomandibuler eklemle ilgili nevraljiler 9. Diş, KBB ve Servikal vertebralara İlişkin fasial ve kranial nevraljik ağrılar 3

8 10. Atipik Fasial Nevralji(5) 3.TRİGEMİNAL NEVRALJİNİN TANIMI Trigeminal sinirin inerve ettiği alanlarda tek taraflı paroksismal, elektrik çarpması tarzında ve oldukça şiddetli ağrılarla karakterizedir. Özellikle ağız, nazal kavite ya da yüzün bir veya birden fazla bölgesinde bulunan hassas noktaların (trigger points ) soğuk ve sıcak gıdaların alınması, hafif bir rüzgâr, yüze ışık teması, yutkunma ve hareket etmek gibi uyarıcı nedenler ile uyarılması ağrıyı başlatabilir. Ağrı nöbetler şeklinde gelir ve oldukça şiddetlidir. Nöbetten sonra bölgede künt bir ağrı devam eder. Büyük sıklıkla yüzün sağ tarafında tutulma olur. İki taraflı tutulma nadirdir. Hayatın dekatında daha sık olur ve kadınlarda erkeklerden fazla görülür. 40 yaşından önce olması ve bilateral tutulum halinde ayırıcı tanıda Multiple Skleroz düşünülmelidir. Etyopatogenez üzerinde tam bir görüş birliği olmamasına rağmen hem periferik hem de santral mekanizmaların etkili olduğu düşünülür. Rapor edilmiş vakaların %95 inde ağrının kaynağı maxiller ya da mandibuler daldır. Ağrı ataklarının süresi erken dönemde birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar sürebilir. İleri devrede ise bir saatten fazla olabilir ve günde 50 atağın üstüne çakabilir. Pentoserebellar köşe tümörü, anevrizma, Multiple Skleroz gibi tanımlanmış bir patolojik neden saptandığında bu Trigeminal Nevraljiler semptomatik olarak adlandırılır. Patolojik neden saptanamazsa idiopatik olarak tanımlanırlar. Bu durumda sinirin yolu boyunca herhangi bir noktada olası aberran arterler, vasküler malformasyonlar ve tümörler gibi nedenlerle myelin kılıfın parçalanmasının neden olması düşünülür. Yine idiopatik nedenler arasında diş ve periodontal lezyonlar sayılabilir. (6) 4

9 4.N. TRİGEMİNUS UN İNERVASYON ALANLARI Motor ve sensitif sinir iplikleri ihtiva eden bu sinirin motor iplikleri çiğneme kaslarıyla m.tensör veli palatini ve bazı hyoid üstü kaslarına gider. Sensitif iplikleri ise yüz derisi, ağız ve burun mukozası ile konjunktiva (conjunctiva) nın büyük bir kısmının duyusunu sağlarlar. Şekil 2: N. Trigeminus un dalları Motor ipliklerin başlangıç çekirdeği pons da oluptractus mesemcephalicus n. Trigemini ile sensitif çekirdeğin iç tarafında bulunan nucleus motorius n.trigemini dir. sensiif ipliklerin sonlandığı duyurucu çekirdek ise tractus spinalis n.trigemini olup yine pons içindedir. Buradaki motor ve sensitif çekirdeklerden 5

10 başlayan sinir iplikleri pons un ön yüzü ile yan yüzünün birleştiği sınır üzerinde iki kök halinde görünürler. Bunlardan kalın olan kök radix sensibilis olup duyurucu, ince olanı ise radix motoria adını alıp motor ipliklerden meydana gelmiştir. Sensitif olan ipliklerin başlangıç hücreleri ganglion trigeminale denilen denilen bir ganglion içinde bulunur. Bu ganglion sinirin yolu üzerinde olup os temporale nin pars petrosa sının ön-üst yüzündeki tepeye yakın olan bir çukurcuk(impressio trigemini) içinde bulunur. Bir fasulye şeklinde olan bu ganglion a arachnoidea ile duramater kemikle birlikte bir loj yaparlar. Cavum trigeminale denilen bu boşluk içinde liquor cerebrosspinalis de bulunur. Sözü edilen bu ganglion içinde bulunan hücrelerin protoplazmik uzantıları ganglionun konvex kenarından çıkarak perifere, aksonları ise encephalon daki duyurucu çekirdeğe giderler. Radix motorii bu ganglionun iç yanından ve ona uğramadan geçer. Ganglionun hemen konvex kenarında n.trigeminus üç dala ayrılır. Bunlardan biri n.ophtalmşcus, diğeri n.maxillaris ve üçüncüsü de n.mandibularis dir N. Ophtalmicus: Nervus trigeminusun birinci ve en üstte olan bu uç dalı orbitaya giderek orada dağılır. Ganglion tigeminale den ayrıldıktan sonra hemen sinus cavernosus içine giren n.ophtalmicus bunun dış yan duvarı boyunca öne doğru ilerleyerek fissura orbitalis superior hizasına kadar gelir ve burada 3 dala ayrılarak sonlanır. Bu 3 daldan biri n.nasociliaris, diğeri n.frontalis, anulus tendincus communis içinden diğer ikisi de bu anulus un dış yanında olmak üzerinde fissura orbitalis superior yolu ile orbitaya girerler. N. lacrimalis: orbitanın dış yan duvarı boyunca öne doğru giderek gl.lacrimalis e ulaşır. Bu bezde ve dış yan birleşiği çevresinde dağılarak sonlanır. N. 6

11 lacrimalis in verdiği bir yan dal(ramus comminicus cum nervi zygomatici ) kendisini n. zygomaticus la birleştirir. Böylece n. zygomaticus yolu ile ganglion pterygopalatinum dan gelen parasempatik sinir iplikleri n. lacrimalis içine girerek ve bu yolla gl. Lacrimalis e giderler. N. frontalis:orbita içine fissura orbitalis superior dan giren bu sinir orbitanın tavanı boyunca öne doğru giderken orbitanın ortasına gelmeden n. supraorbitalis olmak üzere iki dala ayrılır. Bunlardan birincisiorbitanın içyan köşesi ve çevresi derisinde dağıldığı gibi sclerada da dağılır. N.supraorbitalis ise tekrar iki dala ayrılarak foramina veya incisura supraorbitalia medale et laterale yi geçip bu bölgenin içyan bölümü ile göz kapaklarında, alın derisine dağılırlar. N. nasociliaris: Bu dal anulus tendineus communis içinden n.oculomotorius ve n.abducens ile birlikte geçerek orbitaya girer. Burada n.opticus ile n.rectus bulbi superior arasında olarak orbitanın iç yan duvarına gelir. Bu sırada ramus comminicans cum ganglio ciliari denilen dalcıklar verir ki bunlar da ganglion ciliareyi geçerek Nn.ciliares breves adındaki dallar içinde bulbus oculiye girerler. Nn.ciliares longi denilen n.nasociliaris dalları ise ganglion ciliareye uğramadan bulbus oculi içine girerler. Bulbus oculi içine giren bütün bu dallar onun doyurucu sinirleridir. Orbitanın içyan duvarında yoluna devam eden n.nasociliaris bu defa n.ethmodidalis posterior ve anterior dallarını verir. Bu dallar da aynı addaki deliklerden geçerek ethmoid hücreleri ile burun boşlukları mukozasında dağılırlar. N.nasociliaris in uç dalı olan n.infratrochlearis ise göz kapakları iç yan birleşiği ve burun sırtı derisinde dağılarak sonlanır. 7

12 4.2. N. maxillaris: Sadece sensitif sinir ipliklerinden meydana gelen bu sinir gangllon trigemimale den ayrıldıktan sonra sinus cavernosus un dışyan duvarı alt bölümüne gelir. Sonra foramen rotundum u geçerek fossa pterygopalatina ya girer. Burada yan dallarını verdikten sonra n. İnfraorbitalis denilen uç dalanlı vererek sonlanır. Maxillaris in yan dalları: N. zygomaticus: Bu dal fissura orbitalis inferior u geçerek orbita nın dışyan duvarına gelir. Burada foramen zygomaticoorbitale ye girmeden r. Comminicans nervi lacrimalis denilen yan dalını verir ki bu sinir içinde gözyaşı bezine giden parasempatik sinir iplikleri bulunur. foramen zygomaticoorbitale ye girdikten sonra da bu kanal boyunca ramus zygomaticotemporalis ve ramus zygomaticotemporalis olmak üzere iki dala ayrılır. Bunlardan birincisi şakak bölgesinde diğeri de arcus zygomaticus ve gözkadışyan pakları birleşiği çevresindeki deride dağılarak sonlanır. Ramus meningeus: Foramen rotundum u geçmeden ayrılan bu dal duramater de dağılır. Nn. pterygopalatini: Fossa pterygopalatina içinde ayrılan bu dallar yine aynı çukur içinde Nn. nasalis posteriores ve Nn. palatini dallarına ayrılırlar. Nn. nasalis posteriores, foramen sphenopalatinum u geçip burun boşluklarına gelirler. Burada bu boşlukların arka kısmının dışyan ve içyan duvarları mukozasında dağılırlar. Bunlardan bir kısmı canalis incisivus u geçip palatum durum un bölge mukozasında sonlanırlar. Nn. palatini minores gibi dallara ayrılarak bunla rda aynı addaki kanalları geçtikten sonra palatum durum un arka kısım mukozası ile palatum molle ve tonsilla palatina da dağılırlar. Rami alveolares superiores posteriores: Bu dallar da fossa pterygopalatina içinde olarak n. maxillaris den ayrılıp tuber maxillae üzerindeki foramina alveolaria 8

13 denilen deliklerden geçerek canalis alveolarise gelir burada plexus dentalis superior u meydana getirirler. Bu plexus dan ayrılan dallar da molar ve premolar dişlerle bunların gingiva larından dağılırlar N. mandibularis: Sensitif ve motor ipliklerinden yapılı olan bu sinir ganglion trigeminale yi terkettikden hemen sonra foramen ovale yi geçip fossa infratemporalis e gelir. Foramen ovale nin hemen altında ve sinirin içyanında bir ganglion (ganglion oticum) bulunur. Fossa infratemporalis içinde yan dalları ile iki uç dalları olan m. alveolaris inferior ve n. lingualis i vererek sonlarnır. N. mandibularis in yan dalları: Ramus meningeus: foramen spinosum dan kafa boşluğuna giren bu dal duramater de dağılır. Nn. temporales profundi: Facies infratemporalis ossis sphenoidalis ile m. pterygoideus lateralis arasından geçerek m. temporalis e ulaşır ve onun içyüzünde dağılırlar. N. massetericus: N. mandiularis den ayrıldıktan sonra dışyana doğru giderek incisura mandibulae yı geçip m. masseter in arka bölümünün içyan yüzünden kas a gider. N. pterygoideus lateralis: Aynı addaki kasa giderek dağılır. N. pterygoideus medialis: Ganglion oticum un önkenarını dolandıktan sonra aşağa doğru gidip aynı addaki kasın arka kenarından kasa girerek dağılır. Daha önce m. tensor tympani ve m. tensor veli palatini ye giden dallar verir. N. buccalis: M. pterygoideus lateralis in iki demeti arasından geçen bu dal m. buccinator un dışyüzüne gelerek burada dallarına ayrılır. Bunlardan bir kısmı yanak 9

14 derisi ve mukozasında ve diğer bir kısmı da vestibulum oris içinde ve molar dişler hizasında olmak üzere gingiva da dağılırlar. N. auriculotemporalis: N. mandibularis den çok defa iki dal halinde ayrıldıktan sonra birleşerek meydana gelen bu sinir arkaya doğru gidip çene ekleminin arka kenarı hizasında dışyana yönelir. Daha sonra parotis bezi içine giren bu sinir tedricen yüzeyyelleşerek dışkulakyolu ile çene eklemi arasında olmak üzere eri altında a. temporalis superficialis in arkasında yer alır. Bundan sonra yukarı şakak bölgesine kadar yükselerek burada dallarına ayrılır. Temporal bölge derisinde dağılan bu dallardan başka parotis bezi içinde rami parotidei denilen dalları verdiği gibi rami comminicantes cum nervo faciali adını alan bir dalla da n. facialis le anastomos yapar. Bu anastomik dal içinde ganglion oticum dan gelen parasempatik iplikler bulunur. Bu parasempatik iplikler parotis bezinin fonksiyon sinirleridir.(7) 5. TRİGEMİNAL NEVRALJİ ETYOLOJİSİ Hastalığın etyolojisi uzun süredir tartışma konusudur. İleri sürülen fikirlere göre esas olarak iki ana guruba ayrılmaktadır. Santral etyoloji teorisi olarak adlandırılabilecek birinci grupta hastalığın talamik sendromun özel bir şekli olduğu ileri sürülmektedir. Periferik etyoloji teorisinde ise aşağı beyin sapındaki dejeneratif değişiklikler sorumlu tutulmaktadır. Santral etyoloji teorisi her ne kadar belirli bir ölçüde olayı açıklamakta ise de gerek Gasser Ganglionu ve gerekse sensitif köklerde dejeneraif değişikliklerin gösterilmesi periferik etyoloji teorisinin taraftar kazanmasına sebep olmuştur. 10

15 Trigeminal sinirin gangliondan ponsa kadar olan yolu üzerinde karşılaştığı hafif bir basıncın dahi nevraljiye neden olabildiği iyi bilinmektedir. Bu yol boyunca sensitif köklerin en az üç yerde basınçla karşılaşabilecekleri bildirilmiştir. Bu bölgeler; 1. Gangliondan hemen sonra 2. Petroz kemik apeksi 3. Sinirin ponsa girdiği yer. (2) 6. TRİGEMİNAL NEVRALJİ DE FİZYOPATOLOJİK MEKANİZMALAR Trigeminal Nevraljideki esas olayın trigeminal kök boyunca herhangi bir yerde belirli sayıda sinir lifinde oluşan segmental demiyelinizasyon yaşlanmanın normal bir hadisesi olmakla beraber uzun süreli hafif sinir kompresyonlarında (dışarıdan sinire sıkıştırma tarzında kuvvet uygulanması) da demiyelinizasyon ilk gözlenen değişikliktir. Sinirdeki bu patolojik değişime bağlı olarak ortaya çıkan ektopik impulslar ve ağrı taşıyıcı liflerin etaptik aktivasyonunundan da (impulsun sinapstan değil de lateral bir kontakt yerinden iletilmesi) bahsedilmesi. Trigeminal nevralji konusundaki sayısız literatürden anlaşıldığına göre, kök kompresyonu ve primer bir demiyelinizasyon hastalığın oluşturduğu kalın sinir liflerinin demiyelinizasyonu, paroksismal trigeminal ağrının temel fizyopatolojik nedenidir.(5) 11

16 7. KLİNİK ÖZELLİKLERİ Genellikle Trigeminal Nevralji vakalarının çoğu ilk kez diş hekimi tarafından görülür. Hasta diş ağrısı olduğunu düşünerek bir diş hekimine müracat eder ve genellikle hastanın zorlamasıyla bir veya daha fazla diş çekilir. Ne kadar erken olursa olsun Trigeminal Nevralji nin başlangıcı genellikle hastalar tarafından gayet iyi hatırlanır. Başlangıcın ılımlı ve tedrici olduğu ve sıklıkla hatırlanamayan diğer fasial ağrı problemlerinin aksine Trigeminal Nevraljin nin çok şiddetli bir başlangıcı vardır. Bazen ileride ağrının ortaya çıkacağı sahada parestezi ve dizastenin olduğu prodromal bir devre bulunabilir. Bu episodlar genellikle gerçek Trigeminal Nevralji ağrısından ayırt edilir. Bazı hastalarda ilk ataktan sonra ağrının çok sık olarak geleceği döneme kadar aylar ve hatta bir yıla kadar uzayabilen uzun ve ağrısız invertal olabilir. Spontan remisyon ortak özelliktir. Rustan ve Mc. Donald Trigeminal Nevralji li 155 kişiden 78 nin spontan remisyonun 1 yıl ve ya daha uzun sürdüğü bildirilmiştir. Uzun dönem spontan remisyon hikâyesi olan hastalar en az cerrahi tedavi isteyen hastalardır. Trigeminal Nevralji de spontan remisyon ve Multiple Skleroz nadiren birlikte görülür. Ağrı, Trigeminal sinirin bir ve ya birden fazla dalında olup, rutin nörolojik muayenede objektif bir olgu yoktur. Trigeminal Nevralji esas olarak orta ve ileri yaşlarda görülür ve arteroskleroz ile olan korelâsyonu gayet iyi bilinir. Kadınlarda erkeklere göre 3/2 oranda daha sıktır. Ancak kadınlarda niçin daha fazla görüldüğü kesin olarak bilinmemektedir. Bununla beraber Posterior Fossa nın kadınlarda erkeklere göre daha küçük olması ve Superior Serebellar arterde yaşla birlikte artan 12

17 horizontal loop un laterale doğru gelişmeye devam edemeyerek bunun yerine ponsa doğru ilerlemesi ile bu durum izah edilmeye çalışılmıştır. İkinci ve üçüncü dallar eşit miktarda etkilenmesine rağmen birinci dal tutulması vakaların %2-5 in de görülür ve alt ateriyel loop un Parsiyo Majorun inferolateral bölümünü komprese eder. Ağrının ikinci yada üçüncü dallarında ortaya çıktığı vakalarda ise genellikle Superior Serebellar artere iyi bir loop Parsio Majorun superomedial bölümünü komprese eder. Vakaların %13 ünde ağrı bilateraldir. Ancak yüzün her iki tarafına ağrının aynı anda gelmesi çok nadirdir. Ağrının özelliği yüzeyel, yoğun, keskin ve paroksismal olmasıdır ve hastalar tarafından yanıcı, birden fazla iğnenin batması, bıçak saplanması ve ya şimşek çakması şeklinde ifade edilir. Yanakta fişek şeklinde meydana gelen ağrılar ve dental girişim sırasında sinir uçlarının açığa çıkması şeklindeki ağrı tanımlanması 1853 de Trousseau nun epileptiform nevralji önerisinin nedenidir. Tekrarlayan ve birkaç saniye ve ya 1 2 dakika süren bıçak saplanması şeklinde keskin ağrılar gelir. Ağrı atakları arasında hasta sakindir, fakat bir sonraki atağın kaygısı içindedir. Bu ağrılar trigeminal dalların uçlarında künt bir ağrı ile sonlanır. % 91 vakada trigger zonların bulunduğu bildirilmiştir. Bu sahada çok hafif bir temas dahi ağrıyı başlatabilir. Bu zonlar genellikle yüzün orta bölümünde burun ve dudaklar çevresinde ve bazı koşullarda trigger zon farklı trigeminal sinir dallarında ağrıya neden olur. Hafif bir dokunma, titreşim şeklindeki stimuluslar, çimdik ve ya iğne batması şeklinde stimulusların ağrı yaratmasından daha etkilidir. Kugelberg ve Linblum un bir çalışmasında dokunma ve vibrasyonun en etkili stimulus olduğu ortaya çıkarılmıştır. Vibrasyon stimulusun oluşumu ile ağrı oluşumu arasındaki latent süre, frekans ve ya ampitud yükseltilerek kısaltılır. 13

18 Klinik olarak traş makinesı kullanma, konuşma, çiğneme, yüz yıkama, yüze gelen hafif bir esinti ağrı ataklarını tetikler. Hastanın bildirdiğine göre, ağrı atağı sonrasında takiben birkaç dakika süresince trigger zonun stimulusuyla ağrı oluşturmayan zaman periodu vardır. Bu latent periodun süresi genellikle atağın uzunlığu ve keskinliği ile orantılıdır. Klasik trigeminal nevralji ağrısı her durumda birkaç ayla, 1-2 yıl sonrasına kadar trigeminal sinirin aynı dalında görülür. 8. TANI Bu hastaların nörolojik muayenesi genellikle normaldir. Yine de görme keskinliği, extraoküler göz hareketleri, duyma, korneal veya konjiktival duyu, fasial duyu, çiğneme kaslarının kuvvetine bakılmalıdır. Hastalar sinüs enfeksiyonu, dental ve gingival hastalık yönünden kontrol edilmelidir. Trigeminal Nevralji, diğer bütün yüz hastalıklarından ayrılmalıdır. Hastalık atipik unilateral fasial ağrı ile karışabilir. Ancak bunlar elektrik şokuna benzemeyen devamlı yanıcı ağrı ile karakterizedir. Tetiklenen alanlar yoktur, genellikle Trigeminal alan dışındadır. Atipik yüz ağrıları kadınlarda sıktır.(4) -Bu hastalara C. MRI mutlaka çekilmeli ve tümör, baziller anevrizma, MS araştırılmalıdır. -Sinüs enfeksiyonları, dental hastalıklar, temporomandibuler eklem hastalıkları yüz agrısına neden olanbilmekte ancak ağrının seyri ve siddeti farklıdır. Temporal arteritte oluşan paroksizmal ağrı bazen ile Trigeminal Nevralji ile karışabilmekte ancak bunda çiğneme ile artan ve pulsatil olan bir ağrı vardır, tetikleyi bölge ise yoktur. 14

19 -Anjina Trigeminal ve GF nevraljilerle karışabilmektedirler. -Cluster baş ağrısı kısa şiddetli ve göz arkasında ağrılı spazm ile karekterize olup, Trigeminal nevralji ile karışabilir. Cluster daha çok gençlerde görülür ve daha uzun sürer, tetik noktası yoktur. Tek taraflı göz ağrısı, ptoz ve küçülen pupil ile birlikte ise cluster kesindir. TG N ergotamine Cluster ise karbamezepine cevap vermez. -Herpes ağrısı TG nevralji ile karışabilmektedir. Ancak ağrı 1. dalı tutmaktadır. Herpetik veziküller olması tanıyı sağlar. - Trigeminal Nevralji küme başağrısı ve fasial ağrılarla karışabilir. Ancak bunlar intermittant yanıcı ve zonklayıcı disestetik ağrılardır. Sıklıkla lakrimasyon, rihinitis, fasiyal terleme, fasiyal kızarıklık gibi otonomik belirtilerle birliktedir. (8) -Mastikasyon ve TME kaslarını tutan myofasial ağrıları Trigeminal Nevraljiden ayırmak güçtür. Bu sendromda ağrı daha çok yüzün lateralinde sızı, yanma ve kramp tarzındadır. Palpasyonda, eklem ve kasların hareketi ile ağrı artar. Ağrı saçlı deri veya boyuna yayılabilir. (1) 8.1. Tanı Kriterleri a) Süresi birkaç saniye 2 dakika arasında değişen yüzde ve frontalde paroksismal ataklar, b) Ağrının birbirini takip eden en az 4 karakteristik özelliği vardır, 1. Trigeminal sinirin bir veya daha fazla dalına dağılım 2. Ani, şiddetli, keskin, yüzeysel, bıçak saplanması gibi ve yanıcı şekildedir, 3. Ağrı şiddetlidir, 4. Trigger noktalarına dikkatsizce yapılan uyarılar veya günlük aktivite sırasında; yemek yeme, konuşma, yüz yıkama veya diş fırçalama sonucu oluşur, 15

20 5. Ataklar arası hasta asemptomatiktir. c) Nörolojik defekt, d) Ataklar hastalarda tipiktir, e) Fasial ağrıların hikâyesi, fiziksel muayenesi ve gerektiğinde yapılan özel araştırmaları ayırıcıdır. Görünemeyen kütlesel lezyonlar dışındaki tüm durumlarda bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MRI) ve scanning görüntülemeleri uygulanmalıdır. Kaide grafisi de dahil olmak üzere kraniografi, posterior fosaysa özel bir önem verilecek şekilde kontrast madde enjeksiyonundan sonra yapılan kompütarize tomografi ve komplet odiovestibüler testler preoperatif dönemde her hastaya yapılmalıdır. Ayrıca genç hastalarda arteriovenöz malformasyon açısından selektif vertebral anjiografi yapıldıktan sonra hasta operasyon için hazırlanmalıdır. Bir klinisyen; posterior ve Middle Fossanın BT ve MRI gibi radyolojik değerlendirmesi ile dental ve nörolojik değerlendirmeden sonra herhangi bir anormalliği görünmeyen yaşlı bir hasta ile karşılaştırıldığında Pretrigeminal Nevraljinin diagnozunda carbamezapin veya baklofen kullanılabilir. (4) 9. TRİGEMİNAL NEVRALJİNİN KLİNİK AYRIMI Hastalık klinik özelliklerine göre 4 grupta incelenir: 9.1. İdiopatik(esansiyel,gerçek) Trigeminal Nevralji 9.2. Semptomatik Trigeminal Nevralji 16

21 9.3. Herpes Zoster ve Postherpetik Nevralji 9.4. Anestezia Doloroza 9.1. İdiopatik Trigeminal Nevralji N.trigeminus un santral vaya periferik herhangi bir yerinde teşhis olunamayan bir uyarandan dolayı ortaya çıkan ağrılardır. Anatomik karakteri ve hangi lezyonun nasıl bir fizyolojik mekanizma ile buna sebep olduğu bilinmektedir. Bazı vakalarda bulunabilen herhangi bir uyaran ortadan kaldırılırsa dahi bu tip nevraljinin devam ettiği görülür. Bu şekildeki bir uyaranın bulunmaması, esansiyel nevralji için karakteristik olup, bir teşhis elemanıdır. Vakaların çoğunda ağrılar aşağıdaki klinik özelliklere sahiptir; 1. Ağrılar paroksismaldir Ağrılar keskin saplanma şeklinde, elektrik benzeri, yanma şeklinde tanımlanır. Dayanılmaz şiddettedir devamlı olmayıp birkaç saniye ve nadiren birkaç dakikadan fazla devam eden nöbetler şeklindedir. Bu nöbetleri takiben çoğu kez hasanın ağrılı duyular hissetmediği veya diğer semptomların söz konusu olmadığı 2-3 dakikalık bir rahatlatıcı devre vardır. 2. Ağrılar uyarılabilir karakterdedir. Ağrı sadece dokunma şeklindeki stimülasyonlarla vaktinden evvel başlatılabilir. Bu kutanöz veya intraoral tetik noktalarının mevcudiyeti sayesinde olur. Bu bölgeler yapılan araştırmalara göre 2 4 mm boyutlarında ve burun kanatları ile ağız çevresindedir. Bu bölgelere basınç ağrıyı başlatır. Ayrıca soğuk, konuşma ve çiğneme gibi fonksiyonlar da krizleri başlatabilmektedir. 3. Ağrı, Trigeminal Sinirin sensitif inervasyon bölgesinde hissedilir ve tek taraflıdır. 17

22 Başlangıçta ağrı çoğu zaman n.trigeminus un üç dalından birinde lokalize olmaktadır. Fakat hastalık ilerledikçe diğer dallara da yayılır. Buna rağmen yek taraflı karakterini muhafıza eder. İdiopatik Trigeminal Nevralji de ağrının V.kafa çiftinin sensitif inervasyon bölgesinde olması gerekir. Eğer boyun ve kafatası derisinin 1/3 posterior kısmında ağrı varsa başka bir teşhis düşünülmelidir. 4. Sensiif (duyu) kaybı yoktur. Ayırt edici özelliklerinden biri de fasial sensibilite bir bozukluğun olmayışıdır. Ne olursa olsun bu tipik ağrı krizleri üç safha gösterir. 1. safha, duyusal olup belirtiler tipik özellikler gösterir. 2. safha, motor inervasyonun etkilenmesidir. Motor mimikler görülür. Tamamen irade dışı olan yüz ürpermeleri ve adale kasılmaları gibi durumlar ortaya çıkar. En belirgini orbicularis oris ve göz orbiküler kasının kasılmasıdır. 3. safhada sempatikler işe karışır, vazomotor hadiseler boş gösterir. Ağrı bölgesinde hiperesteziler, göz yaşarması (oftalmik sinir ağrılarında), burun akması (maksiler sinir ağrılarında), tükürük fazlalaşması (alt çene ağrılarında) görülür Semptomatik Trigeminal Nevralji Hastalık herhangi bir enfeksiyonla ilgilidir ve pulpitis, 20 yaş dişi çıkarılması, sinüzit, bazı TME patolojileri gibi durumlar ağrı krizlerine neden olabilmektedir. Bu tipte ağrılar genellikle tek taraflı, sürekli ve ara sıra şiddetlenen tiptedir. Krizler arasında da daimi ağrı ve yalnız tek sinirde hassasiyet vardır. Etyolojisine göre şöyle sıralanabilir. a) Genellikle küçük ve yavaş ilerleyen tümörler(nörinom) 18

23 b) Vasküler anomaliler(anevrizma, Vasküler malfomayon, damarlarda meydana gelen permaebilite bozuklukları) c) Kemik anomalileri (platibasia, petroz kemik hipertrofisi veya aynı kemiğin apeksi tarafından, ponstan çıktığı yerin yanında sensitif köke basınç yapması gibi. d) Bu hastalık sensitif kökün ponsa girdiği yerdeki bir skleroik plakla da ilgili olabilir. e) Çok az oranla sifilis, diabet, paget hastalığı gibi diğer durum bozuklukları.(2) 9.3. Herpes Zoster ve Postherpetik Nevralji Herpes Zoster, Shingles(zona)olarak da tanımlanır. Duyu siniri ganglionlarının bir viral varisiella enfeksiyonu olarak da tanımlanır. Bu oluşum herhangi bir duyu sinirini etkileyebilir, fakat tek bir gangliondan dağılıp kendini sınırlamaya yönelir. Trigminal siniri tutup ağrılı bir nöropaiye neden olabilir. Herpes Zoster etkilenen bölgede birden patlak veren ağrıyla kendini gösterir, kısa bir süre sonra veziküllerin görünmesi olayı takip eder. Yüz ve derin kulak ağrısı veziküler döküntüden önce gelişir. Dökünyülerden sonra ağı geçmezse postherpetik nevralji tanısını alır. Bazı hastalarda deri lezyonları iyileştikten sonra ilgili bölgede ağrı kalır ve kronikleşir, hiperestezi görülmesi teşkil eder. Genellikle yanıcı bir ağrıdır ve bölgeye dokunulması ağrıyı siddetlendirir. Postherpetik Trigeminal Nevralji ağrısından sonraki rahatlama zor görülür. Nonnarkotik analjezikler ve antienflamatuar ilaçların denenmesi, ağrıyı kontrol etmek için yapılan memnun edici sonuçlar alınan çalışmalardır. Ramsey Hunt Sendromu, 19

24 Geniculat Ganglionun Herpes Zoster enfeksiyonuna denir. Veziküler döküntüler dış kulak yolundadır ve ağrı kulak içinde posterior farenkste hissedilir. 9.4.Anestezia Doloroza Anestezia Doloroza sinir veya dallarına yapılan nörolitik bloklar sonucu gelişen bir tedavi komplikasyonudur. Spinal rizotomiden sonra da benzer ağrı sendromu görülebilir. Fakat Trigeminal Nevralji veya travmatik sinir yaralanması sonrası uygulanan ablatif lezyonlar sonrası da görülür. Hasta ağrılı uyuşukluktan yakınır. Ağrı, yanıcı, zonklayıcı veya acı şeklinde olabilir. Ağrı tetiklenmez ve devamlıdır. Etkili farmakolojik veya ablatif tedavisi yoktur. Talamus ve internal kapsül bölgesinde derin beyin stimülasyonu Anestezia Doloroza tedavisnde tek etkili yöntemdir.(3) 10. TRİGEMİNAL NEVRALJİDE TEDAVİ Medikal Tedavi Trigeminal Nevralji tedavisinde farmakolojik yöntemlerle başlanmalı, bu yeterli olmazsa cerrahi ve alternatif tedavi yöntemleri uygulanmalıdır. Trigeminal Nevraljinin farmakolojik tedavisinde başlıca dayanak antikonvülsan ajanlar olan Carbamazepin ve Difenilhydantoindir. Bunlardan başka tedavide: 1) Stilbamidine 2) Mephenesin 3) Baklofen 4) Lamortrigine 20

25 5) Okscarbazepin 6) 2. Kuşak ilaçlar - Clonazepam - Pimozide - Divalproeks Sodyum - Gababentine CARBAMAZEPİN En çok bilinen preparatı Tegretol olan Carbamazepin Trigeminal Nevralji tedavisinde en etkili ve ilk tercih edilen ilaçtır ve hastaların yaklaşık 2/3 ünde yarar sağlar. Carbamazepin trisiklik bir ilaçtır. (5-Hdibenzapine 5-Carboksimide) Spinal Trigeminal Nükleustaki snaptik iletimi, Na, K geçişini azaltarak süprese eder. Carbamazepin, toksisite meydana getirmeden hastaların % 66 ında ağrının azaltılmasında etkili olduğu bildirilmiştir. Geçirilmiş kemik iliği sekresyonu olan trisiklik bileşiklere hassasiyeti olan ve MAO inhibitörleri kullanan hastalarda kontraendikedir. Carbamazepin tedavisinde yaşlı hastalarda azar azar ve dikkatlice başlanmalıdır. Günlük 100 mg (0.5 tablet) ile başlanmalı ve doz 2 günde bir 100 mg artırılarak 600 mg a çıkarılmalıdır. Genel kullanım dozu 600 mg 1200 mg / gündür. Ağrıda daha düşük dozda azalma gözlenirse dozun artırılmasına gerek yoktur. Bir hafta sonunda günlük 600 mg lık dozda fayda sağlanamaz ise günlük doz bir hafta süresince 800 mg a çıkarılır. Ağrının şiddetine bağlı olarak günlük doz 1800 mg a kadar artırılabilir. Daha yüksek dozun fayda sağladığı gösterilmemiştir. Carbamazepin in kandaki seviyesini sabit tutmak için 8 saatte bir alınması uygundur. 21

26 Thomson ve arkadaşları, Carbamazepin plasma konsantrasyonunun 5.7 ile 10.1 microgram / ml arasında olduğunda ağrı kontrolünde en iyi sonucun alındığını söylemişlerdir. Ağrı ataklarını durdurmak için başlangıçta oluşan uykusuzluk, titreme, bulantı ve anoreksi gibi yan etkileri tolere etmek bazen zor olabilir. Carbamazepin bazı hastalarda gastrik irritan etki gösterir. Nadiren plastik anemi görülmülştür. Carbamazepin tedavisine başlamadan önce temel tüm kan testleri, hatta karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri yapılmalıdır. Ayrıca hastalarda ani ateş, boğaz ağrısı, stomatit, kolay çürüme, peteşi gelişimi hakkında doktorlarına haber vermeleri konusunda uyarılmalıdır. Carbamazepin alan hastalarda kongestif kalp yetmezliği veya diüretik hormonun uygunsuz sekresyonuna bağlı su intioksikasyonu bildirilmiştir. Sadece % 10 hastada yan etkilere bağlı olarak Carbamazepin uygulaması durdurulmaktadır DİPHENYLHYDANTOİN Trigeminal Nevralji hastalarının % 25 inde yalnızca Phenytoin kullanımı ile ağrılar azaltılmıştır. Eksperimental olarak Trigeminal Aparat ve periferik dallarda meydana getirilen hipereksitabilite durumları Diphenylhydantoin ile deprese edilebilmektedir. Phenytoin kullanımının Trigeminal Nevralji tedavisindeki etkisinin geçici olduğu gösterilmiştir. Ayrıca ilacın intravenöz ya da oral yolla kullanımı arasında fark olmadığını göstermiştir. İlaç genel kullanımı günlük dozu mg arası değişir. Uzun süreli ağrı kontrolünü sağlamak için tedavi Carbamazepin, Baklofen ve Mephesin ile kombine olarak yürütülmelidir. 22

27 Oral yoldan 24 saat içinde verilen total doz 1000 mg olabilir. Yüklü doz verilen yaşlı hastalarda baş dönmesi, uykusuzluk, ataksi, gingival hiperplazi, görme bulanıklığı, kullanma, uyuşukluk gibi yan etkilerin izlenmesi önemlidir. Porfiria, Myastenia Gravis, anormal kardiak iletim, disritmi hallerinde kullanılması kontrendikedir. Bazı hastalarda ise ilacın yüksek dozlarında meydana gelen toksisite ilaçtan beklenen faydanın ele edilmesini engeller STİLBAMİDİNE Bu ilacın Trigeminal Nevraljide kullanımı ilk olarak Smith ve Miller tanımlamıştır. Stilbamidine nin beyin sapında anestesi, hiperestezi, hipoaljezi ve parestezi etkilerinin olduğu bilinmektedir ve bu yüzden Trigeminal Nevralji tedavisinde kullanılmıştır. Araştırıcılar ilacın kullanımından sonra 1 14 hafta içinde ağrıların azaldığını, 2 6 yıl boyunca da ağrı ataklarına rastlanmadığını bildirmişlerdir. Stilbamidine nin günlük dozu 1 2 gramı aşmayacak şekilde; 150 mg lık intravenöz dozlarla ayarlanır. Ağrı ataklarının tekrarlaması halinde ilaç tedavisine birkaç gün için ağız yoluyla devam edilir. İlacın yan etkileri olan fasiyal paresteziler ve hepatorenal toksisitenin görülmesi durumunda ilaç dozuna sınırlamalar getirilir. Stilbamidine kullanımı; ümit verici diğer ajanların bulunmasıyla azalmıştır MEPHENESİN KARBAMAT Mephenesin in eksperimental olarak meydana getirilen hiper ekstibilitenin deprese edilmesinde Diphenylhydantoin e göre daha etkin gösterilmiştir. Hatta bazı yazarlar Trigeminal Nevralji hastalarında önce Mephenesin ve daha sonra Mephenesin Karbamat ın tek başına veya Diphenylhydantoin ile birlikte 23

28 kullanılması sonucu vakaların % 86 sında tatminkar sonuçlar aldıklarını bildirmişlerdir. Her ne kadar ilaç yaygın olarak kullanılmasa da Diphenylhydantoin e refraktör olan hastalarda kullanılması düşünülmelidir da King, yedi yıl boyunca Tolseram denen ilacı Trigeminal Nevraljili hastalarda denemiştir. Tolseram, karbomik asit esteri olan Mephenesin in preperat adıdır. İdiopatik Trigeminal Nevraljili 52 hastaya ağız yoluyla bu ilaç uygulanmıştır. Buna göre 1. gün 1 gram Tolseram süspansiyonu her 3 saatte bir verilmiştir. 2. gün doz 2 grama, 3. gün doz 3 grama artırılmıştır. 5 9 grama kadar dozun artırılabileceği bildirilmiştir. Ağrıların ortadan kalkmasından sonra doz birkaç hafta içinde azaltılır. Ağrı atakları tekrarlarsa bunu elimine etmek için & 15 lik 500 ml glikoz çözeltisi içinde 4 gr Mephenesin intravenöz olarak 6 12 saatte bir verilir. King tarafından gösterildiği üzere, oral yolla ilaç kullanan hastalarda % 60 oranında başarı sağlanmış ve cerrahi tedavi gereksiz görülmüştür BAKLOFEN Antispastik bir ilaç olan Baklofen, Trigeminal Nükleus komplekslerinde iletim depresyonunu sağlayarak analjezik etki yaratır. Baklofenin etkisini göstermek için yapılan deneylerde Baklofen in yalnız veya Carbamazepin le birlikte Trigeminal Nevraljideki etkisi gösterilmiştir. En sık kullanılan preparatı Lioresaldir. Trigeminal Nevralji hastalarında Baklofen tedavisinin başlangıcı umut vericidir. Çünkü Carbamazepin in nadiren hayatı tehdit eden yan etkileri yoktur. Baklofenin diğer önemli avantajı da Carbamazepin ve Phenytoin ile güçlü sinerjistik etkisinin olmasıdır. Baklofen oral kullanımında hızla abzorbe olur. Biyolojik yarılanma süresi 3 4 saattir ve küçük metabolik değişiklik ile böbreklerden primer 24

29 olarak itrah edilir. Renal atılımı nedeniyle eğer renal bozukluk varsa dozajın değiştirilmesi gerekir. Başlangıç etkisi % 70,3 yıl sonra % 47 dir. Başlangıç dozu günde 3 kez, 5 10 mg dır. Ağrı geçene kadar ve yan etkilerin gelişimine kadar günlük doz her gün 10 mg artırılmalıdır. Genelde uygulanan dozajı mg / gündür. Kısa yarılanma ömrü nedeni ile Baklofen in dezonun her 4 saatte bir kontrolü zordur. Baklofen in Carbamazepin ile kombinasyonu tek olarak kullanımından daha etkilidir. Carbamazepin e ve Okscarbazapine gibi dozajın artmasıyla görülen birkaç yan etki azalır. Uykusuzluk, baş dönmesi, GİS hastalıkları ortak yan etkilerdir. Yaklaşık % 10 hastada Baklofen in çeşitli yan etkileri tolere edilemez. Carbamazepin ve Phenytoin in aksine Baklofen in aylarca kullanımından sonra aniden bırakılmasından sakınılmalıdır. Uzun süreli tedavinin bırakılmasından sonra halusilasyonlar ve ataklar bildirilmiştir. Baklofen, günde azaltılmalıdır. Eğer geri çekme semptomları gelişirse en yüksek dozaja tekrar başlanmalı ve haftada 5 10 mg azaltılarak bırakılmalıdır OKSCARBAZEPİN Carbamazepin in alternatifidir. Dozajı 1 / 3 daha yüksektir. Başlangıç dozu 300 mg dır ve ağrı azalıncaya kadar günlük 300 er mg lık artışlarla azar azar artırılmalıdır. En sık kullanılan preparatı Trileptaldir. Okscarbazepin, terapisi sırasında plasma Na düşmesi görülür ve kalp hastalıklarında veya diüretik kullanan hastalarda Na değerinin dikkatlice ölçülmesi gerekir. 25

30 Carbamazepin, Okscarbazepin ve Phenytoin gibi antinevraljik ilaçların en önemli nörofizyolojik etkileri Na kanallarının çevresel veya merkezi blokaji ile segmental inhibisyonun yapılmasını kolaylaştırmasıdır LAMORTRİGİNE Phenytoin ve Carbamazepin in uzun süre kullanımı Trigeminal Nevralji tedavisinde yan etkileri ortaya çıkarır. Daha hafif yan etkiler yüzünden tedavide Na kanal blokerleri tercih edilir. Lamortrigine birkaç olası mekanizmayı etkileyen yeni bir antiepileptik bileşiktir. Bu mekanizmalardan biri de Na kanal blokajıdır. Bazı ayarlar Trigeminal Nevralji şikayeti olan 4 hasta üzerinde Lamortrigine in başarısını bildirmişlerdir. Yapılan çalışmalarda Lamortrigine nin başlangıç dozu 25 mg / gündür. 3 günde bir 25 mg artırılarak maksimum 400 mg / güne çıkarılmıştır. Bu çalışmalarda hastaların plasma seviyeleri de kontrol edildiğinde doz artımı süresince ve maksimum dozda plasma seviyelerinin değişmediği görülmüştür. En sık kullanılan preparatı Lamictaldir GABABENTİNE Antikonvülsan bir ilaç olan Gababentine nin Trigeminal Nevralji tedavisinde üstünlük sağladığı gösterilmiştir. Valzania ve arkadaşları Gababentine in ilk kez tedavi görecek hastaların % 83 ünde, daha önceden Carbamazepin ile tedavi edilen hastaların % 57 sinde etkili olduğu gösterilmiştir. Gababentine ortalama dozajı mg / gündür mg / gün ile değişen oranlarda verilebilir.(4) 26

31 TRİGEMİNAL NEVRALJİDE CERRAHİ TEDAVİ Trigeminal nevraljinin etiyolojisi kesin olmadığından çok sayıda cerrahi tedavi yöntemi geliştirilmiş ve hastalığın tedavisine ait ilerlemeler modern nöroşirjideki gelişmelere yakın bir paralellik göstermiştir. Trigeminal nevraljinin tedavi amacı ile trigeminal sinirin periferik dallarına ve gasser ganglionuna çeşitli kimyasal maddelerin enjeksiyonu 19. yy.da yaygın olarak kullanılmış ve alkol, fenol ve kaynatılmış su dâhil olmak üzere 20. yy. başlangıç yıllarına kadar enjekte edilen maddelere ait liste giderek kabarmıştır. Bu maddelerin her birinin enjeksiyonunu takiben belirli derecede başarılı sonuçlar alınmış olmasına karşın modern nöroşirjideki gelişmelere bağlı olarak günümüzde son derece kısıtlı bir uygulama alanı kalmıştır. Eğer ilaçlar yardımcı olmuyorsa veya çok fazla yan etkileri varsa, trigeminal nevralji için değişik cerrahi seçenekleri mevcuttur. Atipik trigeninal nevraliye genellikle cerrahi tedavi etkisizdir. Her cerrahi seçeneğin avantaj ve dezavantajları vardır EKSTRADURAL SENSORİAL KÖK BÖLÜNMESİ Frazier ameliyatı olarak da bilinen, temporal ekstradural sensorial kök bölünmesi trigeminal nevraljinin tedavisi için geliştirilmiş önemli ameliyatlardan biri olup, en önemli avantajı motor kökün ve parsiyo majorun birinci dalının konunabilme imkânının olmasıdır. Kafaya uygun pozisyon verildikten sonra eksternal oditor meatusun 2 cm önünde zygomanın alt kenarından yukarı doğru uzanan yaklaşık 8 cm lik vertikal insizyon yapılır. Temporal kas, zygomanın altına kadar sıyrılır ve temporal kemiğin 27

32 bir burrhole açılarak yaklaşık 4 cm çapında olacak şekilde kraniektomi yapılır. Temporal lobun tedricen elevasyonu ile temporal fossada yapılan ekstradural diseksiyon mediale ve foramen spinosum önüne doğru ilerler. Foramen spinosumda orta meningeal arterle, foramen rotumdumda trigeminal sinirin ikinci dalı ile karşılaşır. Foramen spinosumun 2-3 mm önünde ve medialinde, foramen ovalede üçüncü dal bulunur. Foramen ovalede künt diseksiyona başlanır ve 3. ve 2. dalları ekspoze edecek şekilde diseksiyon yapılır. Birinci dal ekspoze edilmez. Sonra gasser ganglionu ve sensorial kökü ekspoze edecek şekilde diseksiyon yapılır. Ganglionun arkasından 2. dal ile aynı hat üzerinde olacak şekilde dura propria açılır. Serebrospinal sıvı buradan aspire edilerek senserial kökün ekspojuru sağlanır. Ganglionun hafifçe çekilmesi ile sensorial lifler laterale doğru yer değişirir ve medialde kalan motor liflerden ayrılarak sensorial kök kesilir PERİFERAL NÖROKTOMİLER Periferal nöroktömilerde temel prensip; foramen mentalis, foramen nasopalatnus veya foramen mandibulariste sinir liflerinin koparılması ya da harabiyetidir. Bu tip operasyonlaın yapılması kolaydır ve büyük yan etkileri yoktur. Bu yöntemde hastanın ağrılarının olduğu bölgedeki sinir dalına anestezi yapılır. Ağrı tamamen geçince anestezi derinleştirilip ensizyon yapılır ve ilgili foremene ulaşılır. Sinir dalı pensle tutulup çeşitli yöntemlerle uzaklaştırılır. Böylece trigeminal alanda en basit şekilde denevasyon sağlanmış olur. Bu operasyonun başarılı olup olmaması çeşitli faktörlere bağlıdır. Wilcox başarılı bir operasyon için bütün liflerin kesilmesi gerektiğini; Ginwilla, Gratham, Greeg ve Segerberg ise uzun bir sinir dalı parçasının çıkarılması gerektiğini belirtmişlerdir. Ayrıca yumuşak dokularda kalan distal dallarda iyice disseke edilip çıkarılmalıdır. 28

33 Periferal nöroktomide önemli olan sinir dejanerasyonunun olabildiğince uzun sürede oluşmasını sağlamaktadır. Baurmash ve Mendel foramenleri kemik doku ile; Cherrich, Mauson, Thoma sentetik maddelerle; Wilcox amalgamla tıkamayı önermektedir. Ancak bazı hastalarda yabancı cisim reaksiyonları saptandığı bildirilmektedir. Bunu önlemek için şnir dallarının koterize edilerek kesilmesi önerilmiştir. Bayger ve Stenger, Quinn ve Weil periferik nöroktominin olumlu etkisinin hastalarda etkisinin geçtiği halde devam ettiği belirtilmektedr. Operasyonlarda sinir dokusuna yapılan travmaların ganglion semilunare de geçici dejeneratif değişimler meydana getirecek ağrıların uzun süre görülmemesini sağladığını savunmaktadır PREGANGLİONİK OPERASYONLAR Retrogasserian rizotomi olarak bilinen bu yöntem nöroşirürjist tarafından yapılan gasser ganglionunun hangi duyu kökünün kesilmesi gerektiğinin belirtildiği intrakranial bie işlemdir. Kesilen sinirin innerve ettiği bölgede devamlı anesteziye neden olur. Preganglionik operasyon periperik nöroktemiden daha tehlikeli bir girişimdir. Kornea duyu kaybı gibi komplikasyonlar görülebilir. Gerçek trigeminal nevraljili hastalarda iyi sonuç verirken, atipik nevraljilerde etkisizdir GANGLİOLİZİS Trigeminal nevralji tedavisi ile ilgili olarak gangliolizis yöntemi pek çok araştırma konusu olmuştur. Bu yöntemde amaç hastada ağrı kontrolü sağlarken, sinirde en az derecede zarar oluşturmaktır. Ganglioziste küçük iğnelerle yanak içinden gasser ganglionun arka köklerine ve foramen ovaleye ulaşıp lezyon oluşması gerekir. İğnelerin konumlandırılmasında röntgen ve floroskop kullanılır. 29

34 a) Radyofrekans ile rizotomi b) Gangliona gliserol enjeksiyonu (8) a) Trigeminal Radyofrekans Rizotomi (RF) Trigeminal radyofrekans rizotomi (RF) trigeminal nevraljinin cerrahi tedavisindeki en etkin ve düşük riskli yöntemlerden biridir. Bu uygulama sırasında, kafa tabanında ve kafa içinde bulunan trigeminal ganglion (yüz duyu siniri çekirdeği) içinde radyofrekans enerjisiyle kontrollü olarak ısıtılarak lezyon (harabiyet) yapılır ve bu yolla ağrı geçirilebilir. Bu uygulama özel ve yüksek maliyetli radyofrekans iğne- elektrod sistemi ile yanaktan girilerek yapılır; diğer beyin ameliyetlarında olduğu gibi kesi izi yoktur-yani kapalı bir ameliyattır. Bununla birlikte, iğne-elektrod sistemi ile özel bir delikten (foramen ovale) kafa içine, beyin zarları içinde yerleşmiş olan sinir çekirdeğine girilir. Dolayısıyla beyin, sinir ve damar yapılarına yakın çalışılır; yani bir cins beyin ameliyatı olarak düşünülmelidir. Diğer beyin ameliyatlarıyla kıyaslandığında riski düşük bir uygulama olmakla birlikte, yine de nadir de olsa ciddi yan etkileri olabilir; bu yüzden sadece beyin cerrahları (nöroşirürji uzmanları) tarafından yapılmalıdır. RF uygulaması sırasında hasta ağrıyan bölgenin bulunabilmesi için uyanık olur; ameliyat sırasında duyulan ağrının azalması için çeşitli ilaçlar verilir. Yanaktan iğne-elektrodla girdikten sonra, uygun sinir çekirdeğine ulaşıldığında elektrik enerjisi verilerek ağrıyan bölgeye yayılım olup olmadığı sorulur ve arayarak uygun alan 30

35 tespit edilir. Daha sonra elektrod ucu radyofrekans enerjisi ile ısıtılarak sinir çekirdeği içinde lezyon (harabiyet) yapılır. Hastaların çoğunda ameliyat sonrası ağrı hemen azalır ya da geçer. Hemen her hastanın yüzünde kısmi uyuşukluk ortaya çıkar. Bu uyuşukluk genellikle kısmidir; yani tam bir duyu kaybı değildir ve hastaların çoğunda ciddi bir rahatsızlık kaynağı olmaz. Trigeminal radyofrekans rizotomi (RF) ile ağrı kontrol oranı 5 yıl sonunda tek uygulama ile %50 dir; yani hastaların yarısında tek uygulama ile uzun süreli ağrı kontrolü sağlanır. Ağrı tekrarladığı taktirde aynı uygulama (RF) aynı koşullarda tekrarlanabilir ve bu ek uygulama da ağrı kontrolünü sürdürebilir. Tek veya birden fazla uygulamayla hastaların %90 ında uzun süreli, bazen de yaşam boyu ağrı kontrolü sağlanabilmektedir. Yani hastaların büyük çoğunluğunda (%90) RF ile uzun süreli ağrısız bir yaşam sağlamak mümkün olabilmektedir. Trigeminal radyofrekans rizotomi (RF) ile ağrı kontrol oranı 5 yıl sonunda tek uygulama ile %50 dir; yani hastaların yarısında tek uygulama ile uzun süreli ağrı kontrolü sağlanır. Ağrı tekrarladığı taktirde aynı uygulama (RF) aynı koşullarda tekrarlanabilir ve bu ek uygulama da ağrı kontrolünü sürdürebilir. Tek veya birden fazla uygulamayla 31

36 hastaların %90 ında uzun süreli, bazen de yaşam boyu ağrı kontrolü sağlanabilmektedir. Yani hastaların büyük çoğunluğunda (%90) RF ile uzun süreli ağrısız bir yaşam sağlamak mümkün olabilmektedir. Trigeminal radyofrekans rizotomi (RF) düşük riskli bir uygulama olmakla birlikte nadir de olsa bazı yan etki veya komplikasyonlara yol açabilmektedir. Bunlar arasında en sık görüleni göz kırpma refleksinin kaybına bağlı olarak gözde konjunktivit-keratid-lökom gibi görme sorunlarına yol açabilecek sıkıntıların ortaya çıkmasıdır. Bunun oranı %2-3 kadardır ve gözün koruyucu ilaçlarla 3-6 ay kadar iyi korunmasıyla büyük oranda önlenebilir. Bu yüzden önceden uyarılmamış ya da uyarı hasta tarafından unutulmuş dahi olsa, ameliyattan sonra hastalarda bulanık görme veya göz kızarması olursa acil olarak bir göz hastalıkları uzmanına gitmeleri gerekir. Ameliyattan sonra yüzde nadir de olsa daha değişik türde ağrılar ortaya çıkabilir; bunlar genellikle ilaçlarla kontrol edilebilir. Diğer ciddi kalıcı komplikasyonlar (beyin, damar yapıları ve sinirlerde harabiyet... vb) %1 in altındadır. Uygulamaya bağlı olarak ölüm riski sıfır değildir; ancak de 1 in (1/10 000) altındadır. Trigeminal radyofrekans rizotomi (RF), trigeminal nevralji tedavisinde yaygın kullanılan diğer bir tedavi yöntemi olan mikrovaskuler dekompresyonla (MVD) kıyaslandığında tedavideki değeri yaklaşık olarak eşittir. Her iki uygulama da ağrı kontrolünde yüksek etkinliklidir; Bununla birlikte etkinlikleri, nüks oranları, yan etkileri, riskleri, komplikasyonları ve uygulama olarak tekrarlanabilirlikleri gibi birçok faktör göz önüne alındığında yapılan araştırmalarda birbirine üstünlükleri kanıtlanamamıştır.(9) b) Gangliona gliserol enjeksiyonu: Gliserol trigeminal nevraljinin gasser ganglionuna yapılan fenol enjeksiyonları ile daha viskoz bir madde olma 32

TRİGEMİNAL NEVRALJİ NİN KLİNİK ÖZELLİKLELERİ VE TEDAVİSİ

TRİGEMİNAL NEVRALJİ NİN KLİNİK ÖZELLİKLELERİ VE TEDAVİSİ T.C Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ağız - Diş ve Çene Hastalıkları Cerrahisi Anabilim Dalı TRİGEMİNAL NEVRALJİ NİN KLİNİK ÖZELLİKLELERİ VE TEDAVİSİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Emrah COŞKUNLU

Detaylı

N.Optalmicus N.Mandibularis N.Maxillaris

N.Optalmicus N.Mandibularis N.Maxillaris TRİGEMİNAL NEVRALJİ Trigeminal nevralji;etyolojisi bugün için bile tam olarak bilinmeyen, peroksimal, trigeminal sinirin bir ya da daha fazla dalının innerve ettiği sahaya yayılan şiddetli ağrı ataklarıyla

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

BALIK YAĞI MI BALIK MI? BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda

Detaylı

BAŞ VE BOYUN. Cranium ve Fossa Cranii

BAŞ VE BOYUN. Cranium ve Fossa Cranii BAŞ VE BOYUN 1 Cranium ve Fossa Cranii Cranium (Kafa iskeleti): Santral sinir sistemi yapılarını içeren Neurocranium ve yüz iskeletini oluşturan Viscerocranium dan oluşur. Calvaria (Kafatası): Frontal,

Detaylı

BAŞ VE BOYUN DAMARLARI

BAŞ VE BOYUN DAMARLARI BAŞ VE BOYUN DAMARLARI DR. A. MURAT ÖZER ŞUBAT 2019 BAŞ VE BOYUN ARTERLERİ A. Carotis externa Boyun, yüz ve saçlı derideki yapıların arteriel beslenmesini sağlar. Ayrıca dil ve maxilla yı da kanlandırır.

Detaylı

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

Doç. Dr. Orhan YILMAZ Yazar Ad 151 Doç. Dr. Orhan YILMAZ İnsanda iletişimin en önemli araçlarından biri olan ses, kişinin duygusal yapısını yansıtan bir olaydır. Yaş ilerledikçe tüm organlarda görülebilen yaşlanma konuşma

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:19 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:22

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:19 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:22 Çocuğumun Sık Sık Başı Ağrıyor Ne Yapabilirim? Başağrısı toplumun büyük kesiminde görülebilen ve insanların büyük çoğunluğunun hayatlarının değişik dönemlerinde karşılaştığı ve çare aradığı bir problemdir.

Detaylı

FOSSA TEMPORALIS DR. A. MURAT ÖZER ŞUBAT 2019

FOSSA TEMPORALIS DR. A. MURAT ÖZER ŞUBAT 2019 FOSSA TEMPORALIS DR. A. MURAT ÖZER ŞUBAT 2019 FOSSA TEMPORALIS FOSSA TEMPORALIS FOSSA TEMPORALIS SINIRLARI Linea temporalis superior Os zygomaticum proc. Frontalis Arcus zygomaticus FOSSA TEMPORALIS TABANI

Detaylı

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu antalya EAH Çalışmaya Katılan

Detaylı

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; PROLAKTİNOMA Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; Prolaktinoma beyinde yer alan hipofiz bezinin prolaktin salgılayan tümörüdür. Kanserleşmez ancak hormonal dengeyi bozar. Prolaktin hormonu

Detaylı

EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ EGZERSİZ REÇETESİ? Egzersiz reçetesi bireylere sistematik ve bireyselleştirilmiş fiziksel aktivite önerileri yapılmasıdır. EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL

Detaylı

NEVRALJİLER. Dr. Yavuz YÜCEL Nöroloji A.D.

NEVRALJİLER. Dr. Yavuz YÜCEL Nöroloji A.D. NEVRALJİLER Dr. Yavuz YÜCEL Nöroloji A.D. Nevralji nedir? Ağrı: Gerçek ya da potansiyel doku hasarıyla ilişkili hoş olmayan duyusal ve duygusal deneyimdir. Nevralji ise, genellikle belirli bir sinirin

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK GİRİŞ Yaygın anksiyete bozukluğu ( YAB ) birçok konuyla, örneğin parasal, güvenlik, sağlık,

Detaylı

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır.

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır. SOLUNUM SİSTEMİ Canlılar yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. İhtiyaç duyulan bu enerji besinlerden karşılanır. Hücre içerisinde besinlerden enerjinin üretilebilmesi için,

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin Madde: Her bir ampul 1000 mg Kolin alfoskerat a

Detaylı

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi KİHG/İŞL-005 19.08.2009 07.08.2012 2 1/8 GÜNCELLEME BİLGİLERİ Güncelleme Tarihi Güncelleme No Açıklama 11.11.2009 1 Belge içeriğinde ve belge numarasında değişiklik yapılması 07.08.2012 2 Komite, başlık,

Detaylı

01 OCAK 2015 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBA PARLAKLIĞI SALİH MERT İLİ DENİZLİ ANADOLU LİSESİ 10/A 436

01 OCAK 2015 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBA PARLAKLIĞI SALİH MERT İLİ DENİZLİ ANADOLU LİSESİ 10/A 436 01 OCAK 2015 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBA PARLAKLIĞI SALİH MERT İLİ DENİZLİ ANADOLU LİSESİ 10/A 436 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBALAR ELEKTRİK AKIMI Potansiyelleri farklı olan iki iletken cisim birbirlerine dokundurulduğunda

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ. Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde:

KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ. Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde: KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde: Her 1 gram merhemde 30 mg oksitetrasiklin e eşdeğer oksitetrasiklin hidroklorür ve 10.000 ünite polimiksin B ye eşdeğer

Detaylı

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal

Detaylı

KULLANMA TALİMATI FERICOSE

KULLANMA TALİMATI FERICOSE KULLANMA TALİMATI FERICOSE 100mg/5ml İ.V. Enjeksiyonluk Çözelti İçeren Ampul Damar içine uygulanır. Etkin madde: 5 ml lik her bir ampul, 100 mg (20 mg/ml) elementer demire eşdeğer 2700 mg demir hidroksit

Detaylı

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ Deneyde dolu alan tarama dönüşümünün nasıl yapıldığı anlatılacaktır. Dolu alan tarama

Detaylı

5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ

5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ 5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ KONULAR 1. Kumanda Devreleri 2. Doğru Akım Motorları Kumanda Devreleri 3. Alternatif Akım Motorları Kumanda Devreleri GİRİŞ Otomatik kumanda devrelerinde motorun

Detaylı

ACİL SERVİSTE NÖBET YÖNETİMİ UZ DR SEMRA ASLAY YDÜ HASTANESİ ACİL SERVİS MART 2014

ACİL SERVİSTE NÖBET YÖNETİMİ UZ DR SEMRA ASLAY YDÜ HASTANESİ ACİL SERVİS MART 2014 UZ DR SEMRA ASLAY YDÜ HASTANESİ ACİL SERVİS MART 2014 Nöbet Beyin hücrelerindeki aşırı ve anormal elektrik deşarjına bağlı olarak serebral fonskiyonların baskılanması ile sonuçlanan bir durum Epilepsi

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. 35, 50 ve 100 gramlık alüminyum tüplerde, uygulayıcısı ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda kullanıma sunulmaktadır.

KULLANMA TALİMATI. 35, 50 ve 100 gramlık alüminyum tüplerde, uygulayıcısı ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda kullanıma sunulmaktadır. ESTRIOL Vajinal Krem, 1 mg Vajinal yolla veya haricen uygulanır. KULLANMA TALİMATI Etkin madde: 1 gramında 1 mg östriol bulunur. Yardımcı maddeler: Dekalinyum klorür, Parfüm yağı, Dokusat sodyum, Propilen

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7 İÇİNDEKİLER 1 Projenin Amacı... 1 2 Giriş... 1 3 Yöntem... 1 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6 5 Kaynakça... 7 FARKLI ORTAMLARDA HANGİ RENK IŞIĞIN DAHA FAZLA SOĞURULDUĞUNUN ARAŞTIRILMASI Projenin Amacı : Atmosfer

Detaylı

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri Gelişim psikolojisi, bireylerin yaşam boyunca geçirdiği bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır. KULLANMA TALİMATI ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır. Etkin madde: Her bir ml çözelti 2 mg ondansetron baza eşdeğer miktarda ondansetron hidroklorür dihidrat

Detaylı

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler Sayın hast, Hastalıkların teşhisi ve tedavisinde son on yılda çok büyük gelişmeler kaydedildi.

Detaylı

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri ÖNEMLİ! İlaçlarınızı düzenli kullanmanız çok önemlidir. Kilonuza dikkat ediniz. Ani bir kan şekeri düşmesi (hipoglisemi) durumuna karşı yanınızda her zaman birkaç adet şeker bulundurunuz. Mutlaka egzersiz

Detaylı

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MEKATRONİK LABORATUVARI 1. BASINÇ, AKIŞ ve SEVİYE KONTROL DENEYLERİ

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MEKATRONİK LABORATUVARI 1. BASINÇ, AKIŞ ve SEVİYE KONTROL DENEYLERİ T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MEKATRONİK LABORATUVARI 1 BASINÇ, AKIŞ ve SEVİYE KONTROL DENEYLERİ DENEY SORUMLUSU Arş.Gör. Şaban ULUS Haziran 2012 KAYSERİ

Detaylı

Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu

Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu Bu bölümde; Fizik ve Fizi in Yöntemleri, Fiziksel Nicelikler, Standartlar ve Birimler, Uluslararas Birim Sistemi (SI), Uzunluk, Kütle ve

Detaylı

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON 1 Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON Teknik Alan Buluş, sarkopeni nin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu Günümüzde sarkopeni,

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/7193278-00

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/7193278-00 Müşteri : Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sok. No: 14 K2 Plaza Kat: 11 Kadıköy 34742 İstanbul Türkiye Konu : Seçilen Yakıt Özelliklerin Belirlenmesi için Dizel Yakıtlara İlişkin Testlerin, Doğrulanması

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir.

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir. KULLANMA TALİMATI ASİST 1200 mg toz içeren saşe Ağızdan alınır. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir. Bu ilacı

Detaylı

BUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM)

BUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM) BUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM) Buğday rüşeymi buğday başağının alt kısmında bulunan embriyodur. Buğdayın 1 tonundan sadece 1 kilogram rüşeym elde edilebilmektedir. Rüşeym özel yöntemlerle elde edilmediği

Detaylı

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! www.kenthospital.com Kent Hastanesi, hepimizden önce çocuklarımızın hastanesi! Çünkü, çocuklarımız, hepimizin geleceği! Kuruluşumuzdan bu yana

Detaylı

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet Diyabet te Sağlık Önerileri Diyabet BR.HLİ.041 Diyabette Sağlık Önerileri Her sağlıklı birey gibi diyabetli birey de bireysel bakımını sağlamalı; diyabete bağlı gelişen özellikli durumlarda gereken uygulamaları

Detaylı

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR Hepatit C nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığıdır. Hepatit C hastalığı olarak bilinir ve %70 kronikleşir, siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri

Detaylı

GENEL YARARLAR. Hızlı ve etkin yara iyileştirme Negatif Basınçlı Yara Terapisi

GENEL YARARLAR. Hızlı ve etkin yara iyileştirme Negatif Basınçlı Yara Terapisi GENEL YARARLAR Hızlı ve etkin yara iyileştirme Negatif Basınçlı Yara Terapisi Yara bakımında hangi zorluklar ile karşılaşıyorsunuz? Sağlık profesyonelleri ve KCI daima yaraları daha hızlı ve daha etkin

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir.

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir. KULLANMA TALİMATI KONTİL çiğneme tableti Ağızdan alınır. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir. Yardımcı maddeler: Sodyum siklamat, povidon K-30, sukroz,

Detaylı

Anatomi Ders Notları

Anatomi Ders Notları REGİONES CORPORİS ( VÜCUT BÖLGELERİ) İ OLUŞTURAN OLUŞUMLAR Regiones capitis Regiones colli Regiones pectoris Regiones abdominis Regiones dorsi Regiones membri thoracici Regiones membri pelvini REGİONES

Detaylı

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler:

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler: Mikro TESE Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi, Mikroskopik TESE ameliyatı genel, veya bolgesel anestezi altında yapılabilir. Skrotum (torba) orta hattan 4 cm lik bir kesi yapılırak testislere ulaşılır ve testisler

Detaylı

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA 1. vaka S.P ERKEK 1982 DOĞUMLU YUTMA GÜÇLÜĞÜ ŞİKAYETİ MEVCUT DIŞ MERKEZDE YAPILAN ÖGD SONUCU SQUAMOZ HÜCRELİ CA TANISI ALMIŞ TEKRARLANAN

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI TİSİNON 10 mg kapsül Ağızdan alınır. Her kapsül; Etkin madde: 10 mg nitisinon Yardımcı maddeler: Prejelatinize nişasta ve opak beyaz gövde / opak lacivert kapak No:3 sert jelatin kapsül

Detaylı

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur.

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur. OTİZM NEDİR? Otizm, sosyal ve iletişim Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur. GÖRÜLME SIKLIĞI Son verilere göre 110 çocuktan birini etkilediği kabul edilmektedir

Detaylı

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD) AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD) 1 GÜNDEM Tanım Epidemiyoloji (Hastalığın Yayılımı) Mücadele Soru-Cevap 2 Afrika Hastalığı Nedir? Sivrisinek, kene ve sokucu sineklerle

Detaylı

Çocuğum Krup Oldu! Türkischer Elternratgeber Krupp. Doktorunuzla birlikte çocuğunuza nasıl yardımcı olabilirsiniz.

Çocuğum Krup Oldu! Türkischer Elternratgeber Krupp. Doktorunuzla birlikte çocuğunuza nasıl yardımcı olabilirsiniz. Türkischer Elternratgeber Krupp Çocuğum Krup Oldu! Doktorunuzla birlikte çocuğunuza nasıl yardımcı olabilirsiniz. Anne babalar için yararlı ipuçları: Bir krupnöbetinde ne yapmalı? Krupa karşı hangi ilaçlar

Detaylı

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI Doç.Dr.Mitat KOZ Fiziksel Uygunluk Test Sonuçları Klinik Egzersiz Test Sonuçları Fiziksel Uygunluk Test Sonuçlarının Yorumlanması Bireyler arası karşılaştırmalar

Detaylı

3- Kayan Filament Teorisi

3- Kayan Filament Teorisi 3- Kayan Filament Teorisi Madde 1. Giriş Bir kas hücresi kasıldığı zaman, ince filamentler kalınların üzerinden kayar ve sarkomer kısalır. Madde 2. Amaçlar İnce ve kalın filamentlerin moleküler yapı ve

Detaylı

BAŞAĞRILARI 1- Primer başağrıları; 2-Sekonder (ikincil) başağrıları;

BAŞAĞRILARI 1- Primer başağrıları; 2-Sekonder (ikincil) başağrıları; BAŞAĞRILARI Hemen hepimiz yaşamımızın bir döneminde başağrısından yakınırız. Ancak bazılarımız için başağrısı daha ciddi bir sorun hatta bir hastalık durumundadır. Başağrıları basitçe iki kategoriye ayrılabilir;

Detaylı

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Bu araştırmada Fen Bilgisi sorularını anlama düzeyinizi belirlemek amaçlanmıştır. Bunun için hazırlanmış bu testte SBS de sorulmuş bazı sorular

Detaylı

MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ. 6. Hafta Oda Akustiği

MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ. 6. Hafta Oda Akustiği MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ 6. Hafta Oda Akustiği Sesin Oda İçerisinde Yayınımı Akustik olarak sesin odada yayınımı için, sesin dalga boyunun hacmin boyutlarına göre oldukça küçük olması gerekmektedir.

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

BURUN (NASUS) Prof. Dr. Mürvet Tuncel. Burun solunum ve koku organıdır. Kemik ve kıkırdaktan yapılmış olup üzeri kas ve deri ile örtülüdür.

BURUN (NASUS) Prof. Dr. Mürvet Tuncel. Burun solunum ve koku organıdır. Kemik ve kıkırdaktan yapılmış olup üzeri kas ve deri ile örtülüdür. BURUN (NASUS) Prof. Dr. Mürvet Tuncel Burun solunum ve koku organıdır. Kemik ve kıkırdaktan yapılmış olup üzeri kas ve deri ile örtülüdür. Yapısı iki kısımda incelenir: - Nasus externus (dış burun) - Cavitas

Detaylı

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu 3.Klinik Farmakoloji Sempozyumu-TRABZON 24.10.2007 Klinik ilaç araştırmalarına

Detaylı

Zika Virüs: Panik Olmayalım, Akıllı Olalım / Cavit Işık Yavuz

Zika Virüs: Panik Olmayalım, Akıllı Olalım / Cavit Işık Yavuz Zika Virüs: Panik Olmayalım, Akıllı Olalım / Cavit Işık Yavuz Dünya Sağlık Örgütü 1 Şubat günü bir halk sağlığı acili uyarısı yaptı. Bu uyarı uluslararası düzeyde geçerli bir acil uyarı. Bu uyarının nedeni

Detaylı

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man 214 EK M-ARALIK DÖNEM BANKA KRED LER E M ANKET Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man nin 214 y dördüncü çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 9 Ocak 215

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. SPRAMAX 1.5 M.I.U film kaplı tablet Ağızdan alınır. KULLANMA TALİMATI Etkin madde: Her kaplanmış tablet; 1.500.000 IU Spiramisin içerir. Yardımcı maddeler: Hidroksipropil selüloz, Prejelatinize Mısır Nişastası,

Detaylı

Boyun Ağrılarında Tanı ve Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi

Boyun Ağrılarında Tanı ve Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi Boyun Ağrılarında Tanı ve Tedavi Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi Boyun Anatomisi Boyun Anatomisi Omurganın en hareketli parçasıdır. Karotis, vertebral arter, omurilik ve spinal sinirleri

Detaylı

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI PVD Kaplama Kaplama yöntemleri kaplama malzemesinin bulunduğu fiziksel durum göz önüne alındığında; katı halden yapılan kaplamalar, çözeltiden yapılan kaplamalar, sıvı ya

Detaylı

MAKSİLLER ANESTEZİ TEKNKLERİ

MAKSİLLER ANESTEZİ TEKNKLERİ MAKSİLLER ANESTEZİ TEKNKLERİ Trigeminal Sinirin Dalları N. ophthalmicus N. maxillaris N. mandibularis Maksiller Sinirin Dalları N. infraorbitalis N.zygomaticus N.alveolaris superioris anterioris N.alveolaris

Detaylı

Şeker Hastalığı Nedir? Neden Önemlidir?

Şeker Hastalığı Nedir? Neden Önemlidir? Aile Hekimliği Sürekli Mesleki Gelişim Programı Hayatınız boyunca öngöremediğiniz ve hayat kalitenizi düşürecek pek çok sorun yaşayabilirsiniz. Şeker hastalığı(kısa olarak Diyabet diyebiliriz) ve obezite

Detaylı

Yeni Anket Verisi Girişi

Yeni Anket Verisi Girişi Yeni Anket Verisi Girişi lara ait kimlik verileri kesinlikle başka bir alanda paylaşılmayacaktır. ya ait özel veriler, sadece bilimsel çalışma merkezinin kendisi tarafından görüntülenebilecektir. proje

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım

Detaylı

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ Savaş AYBERK, Bilge ALYÜZ*, Şenay ÇETİN Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Kocaeli *İletişim kurulacak yazar bilge.alyuz@kou.edu.tr, Tel: 262

Detaylı

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2 İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET DOI= 10.17556/jef.54455 Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2 Genişletilmiş Özet Giriş Son yıllarda

Detaylı

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç Madde 1- (1)Bu

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI

NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI Portal Adres NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI : www.cayyolu.com.tr İçeriği : Gündem : http://www.cayyolu.com.tr/haber/nijerya-dan-gelen-yolcuda-ebolaya-rastlanmadi/96318 1/3 SAGLIK IÇIN EGZERSIZ

Detaylı

ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ

ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1 (1) Bu yönergenin amacı; Çankaya Belediye sınırları içinde yaşayan, yaş sınırı

Detaylı

AYDINLATMA DEVRELERİNDE KOMPANZASYON

AYDINLATMA DEVRELERİNDE KOMPANZASYON AYDINLATMA DEVRELERİNDE KOMPANZASYON Dünyamızın son yıllarda karşı karşıya kaldığı enerji krizi, araştırmacıları bir yandan yeni enerji kaynaklarına yöneltirken diğer yandan daha verimli sistemlerin tasarlanması

Detaylı

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI LUCENTIS 10 mg/ml enjeksiyonluk çözelti içeren flakon Göz içine uygulanır. Etkin madde: Her flakonun 0,3 ml si 3 mg ranibizumab içerir. Yardımcı maddeler: Alfa,alfa-trehaloz dihidrat,

Detaylı

Şaft: Şaft ve Mafsallar:

Şaft: Şaft ve Mafsallar: Şaft ve Mafsallar: Motor ve tahrik aksı farklı yerde olan araçlarda, vites kutusu ile diferansiyel arasında hareket iletimi için şaft ve açısal sapmalar için gerekli olan mafsallar karşımıza çıkmaktadır.

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 i Bu sayıda; 2013 Cari Açık Verileri; 2013 Aralık Sanayi Üretimi; 2014 Ocak İşsizlik Ödemesi; S&P Görünüm Değişikliği kararı değerlendirilmiştir.

Detaylı

B02.8 Bölüm Değerlendirmeleri ve Özet

B02.8 Bölüm Değerlendirmeleri ve Özet B02.8 Bölüm Değerlendirmeleri ve Özet 57 Yrd. Doç. Dr. Yakup EMÜL, Bilgisayar Programlama Ders Notları (B02) Şimdiye kadar C programlama dilinin, verileri ekrana yazdırma, kullanıcıdan verileri alma, işlemler

Detaylı

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN SOSYAL ŞİDDET Süheyla Nur ERÇİN Özet: Şiddet kavramı, çeşitli düşüncelerden etkilenerek her geçen gün şekillenip gelişiyor. Eskiden şiddet, sadece fiziksel olarak algılanırken günümüzde sözlü şiddet, psikolojik

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL Sözlerime gayrimenkul ve finans sektörlerinin temsilcilerini bir araya

Detaylı

KALÇA VE ALT EKSTREMİTE KIRIK ÇIKIK VE BURKULMALARI Hazırlayan NESLİHAN GÖÇMEN

KALÇA VE ALT EKSTREMİTE KIRIK ÇIKIK VE BURKULMALARI Hazırlayan NESLİHAN GÖÇMEN KALÇA VE ALT EKSTREMİTE KIRIK ÇIKIK VE BURKULMALARI Hazırlayan NESLİHAN GÖÇMEN Kalça ve alt taraf kemiklerinin kırık, çıkık ve burkulmaları, üst taraf kemiklerinde olduğu gibi düşme, çarpma ya da trafik

Detaylı

Risk Yönetimi. Gürcan Banger

Risk Yönetimi. Gürcan Banger Risk Yönetimi Gürcan Banger Risk Yönetimine giriş Bu sunumun amacı, sivil toplum alanında hizmet tedarik projelerinde, süreç boyunca ortaya çıkması muhtemel risk alanlarının tespiti ve takibi ile oluşabilecek

Detaylı

ÇENE, YÜZ BÖLGESİ NEVRALJİK AĞRILAR, TANI VE TEDAVİLERİ

ÇENE, YÜZ BÖLGESİ NEVRALJİK AĞRILAR, TANI VE TEDAVİLERİ T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı ÇENE, YÜZ BÖLGESİ NEVRALJİK AĞRILAR, TANI VE TEDAVİLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Ece ŞENGÜN Danışman Öğretim

Detaylı

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ Rev. No : 01 Rev.Tarihi : 13 Haziran 2012 1/ 1. Amaç: UÜ-SK da organ ve doku nakli hizmetlerinden yararlanacak hastaların ve/veya canlı vericilerinin başvuru kriterlerinin ve organ bekleme listelerine

Detaylı

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü UYGULAMA VİDEOSU LİTERATÜR GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ SUPRATHEL Geçici Deri Eşdeğeri İle Yenilikçi Yanık ve Yara Tedavisi

Detaylı

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar Konular Geçmi ten önemli trendler Esneklik ve esnek güvence Bireyselcilik ve azalan dayan ma Silikle en toplum 2 Toplumsal: Daha az evlilik Daha fazla

Detaylı

Analiz aşaması sıralayıcı olurusa proje yapımında daha kolay ilerlemek mümkün olacaktır.

Analiz aşaması sıralayıcı olurusa proje yapımında daha kolay ilerlemek mümkün olacaktır. Analiz Raporu Kısa Özet Her geçen gün eczanecilik sektörü kendi içerisinde daha da yarışır hale geliyor. Teknolojinin getirdiği kolaylık ile eczane otomasyonu artık elinizin altında. Çoğu eczacılar hastalarına

Detaylı

PLATFORM VE KÖPRÜ UGULAMALARINDA KULLANILAN AKIŞ BÖLÜCÜLER

PLATFORM VE KÖPRÜ UGULAMALARINDA KULLANILAN AKIŞ BÖLÜCÜLER 279 PLATFORM VE KÖPRÜ UGULAMALARINDA KULLANILAN AKIŞ BÖLÜCÜLER Ahmet DİNÇER ÖZET Akışı bölmek, hidrolik uygulamalarda karşılaşılan en büyük problemlerden birisidir. Hidrolik enerji en kolay hareket ettirebildiği

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

Prioderm losyon prospektüsü

Prioderm losyon prospektüsü Prioderm losyon sayfa 1 / 5 önceki versiyon.1.1 tarih: 05/94 Prioderm losyon prospektüsü Sizin için önemli bilgiler içeren bu prospektüsü dikkatlice okuyun. Bu ilaç doktor tavsiyesini gerektirmeyen hafif

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

UROK 2012 Sözlü Sunum 32, 33 ve 34 e Bir Bakış. Doç. Dr. Mustafa Vecdi ERTEKİN Özel Universal İtalyan Hastanesi Radyasyon Onkolojisi

UROK 2012 Sözlü Sunum 32, 33 ve 34 e Bir Bakış. Doç. Dr. Mustafa Vecdi ERTEKİN Özel Universal İtalyan Hastanesi Radyasyon Onkolojisi UROK 2012 Sözlü Sunum 32, 33 ve 34 e Bir Bakış Doç. Dr. Mustafa Vecdi ERTEKİN Özel Universal İtalyan Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Sözlü Sunum 32, 33 ve 34 Öncelikle 10. UROK kongresinde bana bu fırsatı

Detaylı

II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI

II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI 1 Güç Kaynağı AC Motor DC Motor Diesel Motor Otto Motor GÜÇ AKIŞI M i, ω i Güç transmisyon sistemi M 0, ω 0 F 0, v 0 Makina (doğrusal veya dairesel hareket) Mekanik

Detaylı

TİROGLOSSAL DUKTUS KİSTİ EKSTİRPASYONU AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

TİROGLOSSAL DUKTUS KİSTİ EKSTİRPASYONU AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU TİROGLOSSAL DUKTUS KİSTİ EKSTİRPASYONU AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU Hastanın Adı, Soyadı: TC Kimlik No: Baba adı: Ana adı: Doğum tarihi: Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi, Bu yazılı form,

Detaylı

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI Yrd.Doç.Dr. Kemal ÜÇÜNCÜ Orman Endüstri Makinaları ve İşletme Anabilim Dalı 1. Proje Konusunun

Detaylı

Kolonoskopi. Kalın bağırsak iç yüzey incelemesi. Kolonoskopi için randevu

Kolonoskopi. Kalın bağırsak iç yüzey incelemesi. Kolonoskopi için randevu Kolonoskopi Kalın bağırsak iç yüzey incelemesi Kolonoskopi için randevu Tarih:... Saat:... Randevu için geldiğinizi... bölümüne bildirin. Kan sulandırıcı ilaçlar Çıkma/durma tarihi:... Sizi tedavi eden

Detaylı

Tarifname KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNUN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Tarifname KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNUN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON 1 Tarifname Teknik Alan KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNUN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON Buluş, kronik yorgunluk sendromunun tedavisine yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen

Detaylı