Hayatın İçinden (Limon Satsam Geçinirim) Eser Müellifi. GAZİ Hasan HİSARARDINLI.

Transkript

1 Hayatın İçinden (Limon Satsam Geçinirim) Eser Müellifi GAZİ Hasan HİSARARDINLI

2 Dost dediğim kalem. Emekli Astsubay ve Gazi Hasan Hisarardınlı. Emekli bir asker. Bu yüzden kendisine Komutanım deriz. Gaziler başkanıdır, heyecanlı ve kendisi ile barışıktır. Ne var ki; heyecanı, heyelan getiren türden bir insan değil! Mazbut,planlı,projeler üreten bir değer!! Kendisini tarif ve tasvir ederken: Diksiyonu düzgün (Güzel şiir okur), Fonksiyonlu ( Güzle şiir yazar), Aksiyon lıı ( Şiir ve öyküye uygun) bir muazzam ortam oluşturur. Reaksiyon'ti ( Birisi vatanımıza, milletimize, Bayrak ve yasalarımıza) aykırı bir söz söylerse, onu, orada dürer, büker, atıverir. Tam bir Türk tür, Müslüman dır, dilinin ve dinimin sevdalısıdır. Kitabının adına kaynak, Gülses gazetesindeki yazılarını ana başlığı Hayatın İçinden adı olmuştur. Sonra (Duygu Seli) dergimizde mesul müdür: köşe yazıları yayınlanır. Yazıları, Isparta kokuludur. Anılarıyla yüklüdür, yanıtlara, hep yarınlara yöneliktir. Kutluyorum dostumu! Eserini, dostlarına tavsiye ediyorum. Eserinin gelişini aşağıdaki dizelerimle başım üstüne kutluyorum. Aklın esaretine Giren insanlar hürdür Kanalda akan sular, Kimselere kapışmaz, Ne kadarda özgürdür. ISBN: Sümer Şenol Emekli Lise Müdürü Selam,Sevgi ve başarı dileklerim kendisine olsun I

3

4 Hasan HİSARARDINLI ŞİİR /MAKALE HAYATIN İÇİNDEN ESER -1-1.Basım Haziran / 2009 ISBN: Eserin Her Hakkı Mahfuzdur ve Hasan HİSARARDINLI YA aittir. Eser adı anılmadan alıntı yapılamaz. Ödemeli İsteme Adresi: Sanayi Mahallesi 102.Cadde Seza Apartmanı 36/12 ISPARTA İrtibat Tel: Cep:

5 Bu İlk Eserimi: ** Hayattaki her başarımda baş destekçim olan Sevgili Eşime, Evlatlarıma ve güzel ülkemin, güzel ve Fedakâr ŞEHİT ve GAZİLERİNE ithaf ediyorum. Şehit Nurlu, Gazi Onurludur Teşekkür *** Bu eserimin vücut bulmasında beni teşvik eden, yayına hazırlayan ve yeni çalışmalar için beni ümitlendiren Kitap Editörüm Mehmet DOĞAN A teşekkür ederim.

6 Hasan HİSARARDINLI 1949 Yılında Isparta ya bağlı Yalvaç ilçesinden doğdu. İlk ve Orta tahsilini Yalvaç ta tamamladı. Kara Astsubay sınıf hazırlama okulunun imtihanını kazanarak 1965 yılında Konya da,l966 da Çankırı da,1967 de Tuzla Piyade okulunda askeri eğitimini tamamladı.1968 yılında Piyade Astsubay olarak ordu saflarına katıldı. N.B.C Kursu, Komando ihtisas kursu, Paraşüt kursu, spor kursu, iç güvenlik kursu, paraşüt japmaster kurslarını başarıyla tamamladı.1974 yılında paraşüt ile atlayarak, Kıbrıs barış harekâtına katıldı. Çeşitli komando birliklerinde görev yaptı.25 yıl paraşütten atladı. Kayak, dağcılık, koşu, güreş gibi sporları başarıyla yaptı. Ege ordusunda güreş antrenörlüğü 6 yıl yaptı. Ege ordusunu şampiyon yaptı. Hakemlikte: Milli güreş hakemliği, bölge hentbol hakemliği, boks hakemliği ve yağlı güreş 1.sınıf hakemliği yaptı. Edebiyat alanında ise şiir ve yazılarına ilkokul ve ortaokul yıllarında başladı. Öğretmenlerinin kompozisyonunun iyi olduğunu söylemeleri onu bu alanda daha çok motive ettiği için müsamerelere katılır,23 Nisan gibi Milli bayramlarda şiir ve monologlar okurdu. Astsubaylık dönemlerinde ise yüzlerce şiir yazdı. Ancak ne acıdır ki şiirlerini okumak için alan bir dostu şiirleri geri getirmemesi sonucu bu eserler tarihçe-i hayatında bir kayıp eser olarak yer aldı. İçtimai hayattan etkilendiği olayları kaleme alıp, dostlarına okur, kahramanlık şiirlerini yemin merasimlerinde hep o okurdu.l996 da 38 yıl Komando Astsubay lık yaptıktan sonra emekli oldu. Bu emeklilik onun için meslekten emeklilikti.

7 Hayattan emeklilik anlamına gelmiyordu. Emekli olduktan sonra ticari hayata atılarak Kartal Askeri malzeme dükkânını açtı. Yine emeklilik süreci başladıktan sonra 8 yıl Muharip gaziler Derneği Isparta temsilciliğini kurdu ve bu derneğin başkanlığını yaparak derneğin yürütülmesini sağladı yılında Göller Bölgesi Şairler ve Yazarlar Derneğinde Genel Sekreter olarak görev aldı. Türkiye çapında çeşitli kültürel etkinliklere katıldı. Bunlar Kütahya/Simav,Kayseri,Nazilli,Isparta,Eğirdir,Yalva ç,keçiborlu da düzenlenen şiir ve kültürel etkinlikler olmak üzere birçok etkinlikleri kapsamaktadır.ezberinde yüzlerce şiir bulunmaktadır.2004 te Dünya Genç Yazarlar ve Şairler Derneğinin davetlisi olarak Azerbaycan da etkinliklere katıldı.sayın Kıbrıs Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ın konuğu olarak 10 gün Kıbrıs ta şiir etkinliklerine katıldı.kanai/32 Isparta yerel televizyonunda 10 yıldır şiir ve yazılarıyla etkinliklerine katılmaktadır.trt-int televizyonunda 30 Ağustos 2006 günü Gazi-Şair-Yazar olarak 1,5 saatlik etkinliğe katıldı. Haftalık yazılarını ise Kartal ın köşesi (Hayatın içinden) adlı başlık altında Isparta Gülses gazetesinde yazılarını yayınlamaya devam etmektedir.10 yıldır, Göller Bölgesi Şairler ve Yazarlar derneğinin üç ayda bir yayınlanan Duygu Seli adlı dergisinde mesul müdürlüğü yapmaktadır. Yazarımız, Evli ve iki kıza ve üç toruna sahip olup halen Isparta da ikamet etmektedir. Yazarımızın kendi ifadeleri ise şöyledir; Bana duyguları ile destek veren eşim ve çocuklarıma teşekkürü bir borç bilirim.

8 -ÖNSÖZ- Bir Dostun Eseri: Hayatın İçinden Dost dediğim kalem, Emekli Astsubay ve Gazi Hasan Hisarardınlı. Emekli bir asker. Bu yüzden kendisine Komutanım deriz. Gaziler başkanıdır, heyecanlı ve kendisi ile barışıktır. Ne var ki; heyecan ı, heyelan getiren türden bir insan değil! Mazbut,planlı,projeler üreten bir değer!! Kendisini tarif ve tasvir ederken: Diksiyonu düzgün (Güzel şiir okur), Fonksiyon lu ( Güzle şiir yazar), Aksiyon lu ( Şiir ve öyküye uygun) bir muazzam ortam oluşturur. Reaksiyon u ( Birisi vatanımıza, milletimize, Bayrak ve yasalarımıza) aykırı bir söz söylerse, onu, orada dürer, büker, atıverir. Tam bir Türk tür, Müslüman dır, dilinin ve dinimin sevdalısıdır. Kitabının adına kaynak, Gülses gazetesindeki yazılarını ana başlığı Hayatın İçinden adı olmuştur. Sonra (Duygu Seli) dergimizde mesul müdür: köşe yazıları yayınlanır. Yazıları, Isparta kokuludur. Anılarıyla yüklüdür, yarınlara, hep yarınlara yöneliktir. Kutluyorum, dostumu! Eserini, dostlarına tavsiye ediyorum. Eserinin gelişini aşağıdaki dizelerimle başım üstüne kutluyorum. Aklın esaretine Giren insanlar hürdür Kanalda akan sular, Kimselere kapışmaz, Ne kadar da özgürdür. Sümer Şenol Emekli Lise Müdürü Selam,Sevgi ve başarı dileklerim kendisine olsun

9 Gülses Gazetesi 12 Mayıs 2006 Hayatın İçinden-KartaPın Köşesi Limon Satsam Geçinirim Bir arkadaşım vardı, hayata küskün tutarsız, kendini olduğundan fazla gören görev yaparken hep eleştiri getiren başkasının yaptıklarım eleştiren, bir yapıya sahipti. Günler geldi geçti emekliliği hak ettiği gün, hiçbir kimseye hatta eşine bile danışmadan kendi başına emeklilik dilekçesini verir. Emekli ikramiyesi ile bir küçük ev bile alacak olsa ikramiye parası yetmezdi. Emekli olurken, çevresindeki arkadaşlarına; kurtuldum artık yeter Limon satsam geçinirim diye kendi kendine kahramanlık sergilerdi. Emekli ikramiyesi gelir gelmez, kendisinde bir hava bir hava sanki Sakıp Sabancı eşe dosta bir dükkân açarım hem para kazanır hem de günümü gün ederim. Emekli ikramiyesi fena para değil, bizim maaş takviyesi ile epeyce bir zaman idare eder. Geçinir gideriz. Eşi dertli dertli canım kocacığım, hayatım, canım gel etme eyleme, benim bilezikleri de satıp iki göz bir ev alalım. Soğanın kafasına vurur, pirzola yedik diye dişimizi kurcalarız. Ne olur yalvarıyorum. Bu parayı çok sanma çabucak elimizden çıkar. Sonra benim sülale, senin sülale, dostlarımız, Para para para diye rüyaya yatarlar. Her sülale ferdi, bizim evde para yarenliğine gelir, hepsinin ihtiyacı vardır, yalvarırlar. Aldığın ikramiyeden birazcık para diye yalvarır dururlar. Bir ay sonra öderiz diye mazeret sunarlar. Ticaret yapanlar, çeklerini kurtarabilmek için 3 günlüğüne para isterler. Ne olur, çocuklar daha küçük onların üstleri başlan okul masrafları, dershane masrafları, markalı giysi arzuları, koltuk takımları, bizim üst baş isteklerimiz bizi yer bitirir. Hem sanki neden erkenden emekli oldun bilmiyorum.yangından mal mı kaçıracaktın bilmiyorum.dükkan açmak çalıştırmak kolay değil bu devirde.ne olur hayatım bu parayı ile ev alalım!!! Derken,beyimiz ağalık damarları kabarır,biraz para bırakarak hısıma,akrabaya,dosta,iş adamına istekleri parayı borç verir.hay Allah senden razı olsun,hay Allah senden razı olsun.diyen parayı alan gider. Paralardan hiç dönen yoktur. Hısım, akraba, can dostları çevresinden uzaklaşır. Onu gören yol değiştirir. Senet sepette yapmamıştı. (Tabi yapmaz ağa adam. Hem akrabaya dosta senet mi yapılır, ayıp olur. Kızar akrabalara, dosta, alacakları için takibe başlar. Hiç birini yakalayamaz. Birini tesadüfen yakalar. Utana sıkıla parayı ister. O da paran kaldı mı ulan! Paranı yedik mi, biz şerefli adamlarız para elimize geçince öderiz. Oğlum paran bizde kalmaz, son kuruşuna kadar öderiz defol! Hem beni eşin dostun yanında rahatsız edip durma başına geleceklere karışmam. Çaresizlikten şaşırır kalır. Aklı başına gelir. Eyvah! Eyvah feryatları onu kurtarmaya yetmez. Hale gider iki kasa limon alır. Piyasanın yarı fiyatına almıştır. Epeyce para kazanacaktır artık. Limon, limon, limon sulu limon diye bağırır, önce zabıta memuru belediyenden ruhsat aldınız mı diye sorar? Sonra maliyeci vergi numarasını sorar. Yanındaki limon satan seyyar satıcı onu bu bölgeden kovarlar. Birde yanından eşi dostu geçer utanır, sıkılır, limon sandığını oracıkta bırakır. Eşini dostunu ailesini çocuklarını bırakıp o şehirden uzaklaşır kayıplara karışır. Son duyduğumda bir birahanede bodyguardlık yapıyormuş Not: Bu günü düşünmeyenin yarını olmaz, yalvarmaya kananın sonu olmaz. Sevgi ve saygılarımla. 1

10 Giilses Gazetesi 19 Mayıs 2006 Hayatın İçinden-Kartal'ın Köşesi Ucuz Uyanıklar! Türk milleti olarak geçmişimizle, ne kadar öğünsek azdır. Yüzyıllar boyu, İmparatorluklar kurmuş hakkaniyetle yönetmiş, dünyaya fazilet ve mertlik örneği sunmuş olan Osmanlı İmparatorluğun helal ve haram kavramı anlatırken hep şu misal verilir. Ordu sefere giderken, belirli yolları izleyerek giderdi. Geçtiği yolun üzerinde konaklayan ordudan bir askerin canı üzüm çeker. Bağda üzümler çok harikadır. Hem iç dünyası, hem komutanlarının kesin emrine uyduğu için üzümü alamaz. Ama Nefsi emir dinlemez. Bir salkım üzüm alır. Anasını kendisi için kara günde harcaması için verdiği sarı lirayı, üzüm asmasına takar. Bir salkım üzümü alıp nefsini köreltir. Bu konuda Padişaha kadar gider. Padişah gözleri iki çeşme ağlar. Ben bu ordu ile dünyayı fethederim diyerek, girdiği her savaşı kazanır. Artık gurur tablosunun üzerinden seneler geçti. Bu güzel kavramlar bu güzel huylar, bir bir eriyip kayboluyor nedense; En güzel dostumuz bile, birbirlerine tedbirli güven duyuyor. Veyahut hiç yerini bulmuyor, insanların çoğu bukalemundan farksız, kaptığını kar belliyor. Giden gelmiyor acep ne iştir En kaliteli dostumuzla bile işler, biter diye yardımlaşma yapamıyoruz. Çok yazık, çok yazık. Çoğu kez yardım alan, tuzağa düşürmek için önce mertlik örneği sunuyor. Sonra istikamette kayboluyor. Nasıl olacak bu işin sonu bilmiyorum. Bir aile dostum vardı, her zaman birbirimize ailece gider gelirdik. Dostluğun en güzel örneklerini sunardık birbirimize, hep arar sorardık. İltifatlarla uğurlardık birbirimizi. Bir ortaklık yaptık kar etmemiz gerekirken beş kuruş para kazanamadık. Üstelik alacağımı da çok uzun sürede aldım. Bu arada bir kasa elma ile de ödüllendirildik. Sağ olsunlar dostluğu iyi kötü sürdürdük. Çok hırslı insandı hedefine koşarak her şeyi yıkmaya başladı. Bana ailece geldiler. Bize acilen para lazım.(hem de baya da yüklüce),benim kendime lazım olduğunu söyledim. O zaman bir dosttan buluver para çok lazım işimizi görelim dediler, tabii havalarını aldılar. Kendime lazım olan parayı bir başkasını hırsına kaptıramazdım. Bir aile ferdi ayrıca geldi, bir daire parası kadar kredi çekiver dediler. Gerçi elmayı yemiştik afiyetle ama o elma burnumuzdan fitil fitil geldi.(krediye de sıcak bakmadım.) Ucuz uyanıklar bu toplumda epeyce çoğaldı. Bizler tedbir almaya, hayır demeği öğrenmeye özen gösterelim. Not: Hayır demeyi bilmeyenin sonu hüsrandır. Ucuz uyanıklara kanıp kendimizi ve ailelerimizi zora sokmayalım. 2

11 Demokrat Gazetesi 14 Ocak 2000 Şehit Kanı Üzerinde Pazarlık Olmaz Isparta Muharip Gaziler Derneği Başkanı Hasan Hisarardınlı ve Güneydoğu Gazileri Derneği Başkam Tamer Bilir, Hükümetin Abdullah Öcalan m asılması konusunu beklemeye alma kararına büyük tepki gösterdiler. Hisarardınlı ve Bilir; Şehit kanı üzerinde asla pazarlık yapılamayacağını söylediler 57.koalisyon hükümeti ortakları Başbakan Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ve Anap lideri Mesut Yılmaz önceki gün bir araya gelerek bölücü başı Abdullah Öcalan ın idam cezasını durumunu görüştüler. AİHM NİN Kararı Beklenecek 7.5 saat süren liderler toplantısından sonra Başbakan Bülent Ecevit Abdullah Öcalan hakkındaki idam kararı dosyasının Başbakanlıkta tutulmasına ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin konuyla ilgili nihai kararının beklenmesine karar verdiklerini açıkladı. Şehit Aileleri ve Gazilerden Karara Büyük Tepki! 57.Hükümet liderlerinin aldığı bu karar tüm yurtta olduğu gibi Isparta da da vatandaşların ve şehit ailelerinin büyük tepkisine neden oldu. Isparta Muharip Gaziler Derneği Başkanı Hasan Hisarardınlı ve Güneydoğu Gaziler Derneği Başkanı Tamer Bilir, Hükümetin bu kararına bir anlam veremediklerini belirterek Abdullah Öcalan ın bir an önce asılması gerektiğini dile getirdiler. Apo bir takım çevrelere peşkeş çekilmesin! Hisarardınlı ve Bilir konu ile ilgili olarak yaptıkları açıklamada şunları söylediler: Başbakan Bülent Ecevit i ve diğer liderleri Abdullah Öcalan konusunda duyarlılığa davet ediyoruz. Şehit aileleri ve biz gazilerin acılarının hafifletilmesi için bu caninin mutlaka idam edilmesi gerekmektedir. Biz, Türkiye Cumhuriyeti adaletine güveniyoruz ve bu caninin bazı çevrelere peşkeş çekilmesinin önlenmesini istiyoruz. Sabrımızı Taşırmayın! Adalet yerini bulsun ve Apo canisi idam edilerek şehitlerimizin kanları yerde kalmasın. Biz Türk üz, bizde bir Mehmetçik gider, bin Mehmetçik gelir. Yetkililer şehit aileleri ve gazilerimizin bu konudaki acılarına kulak versin ve sabrımızı taşırmasın. İmralı Apo nun Sarayı Değil, Dar Ağacı Olmalıdır! Bölücü başı Abdullah Öcalan yakalandığından bu yana İmralı da adeta padişahlar gibi besleniyor. İmralı Abdullah Öcalan ın sarayı değil asıldığı darağacı olmalıdır ve böyle olmasını Türkiye Cumhuriyeti Devletinden istiyoruz. 3

12 Demokrat Gazetesi 14 Ocak 2000 Apo Asılmayacaksa Madalyalarımızı da Alsınlar! Bölücü başı ile mücadele ederken binlerce şehit verdik. Binlerce vatan evladımızı toprağa gömdük. Ama Abdullah Öcalan asılmayacaksa veya asılamayacaksa bize verilen madalyaları da biz geri vermeye hazırız. Avrupa Birliğine girmek için asmıyorsak, bırakın AB ye girmeyelim ve şu cani hakkında Türk adaleti tarafından verilmiş idam kararını uygulayalım. dediler Ya ŞEHİDİMİZİ Geri Verin! Ya Da Apo yıı İDAM Edin! 13 Eylül 1989 yılında Şırnak ta vatani görevini yaparken şehit olan Mehmet Ali Karabay ın babası Mustafa Karabay da, büyük acı yaşadıklarını ve bu acının Abdullah Öcalan ın idam edilmemesi ile daha da artarak devam ettiğini belirterek, bölücü başının bir an önce idam edilmesini istedi. Acılı Baba, Ya şehidimizi geri verin ya da Öcalan ı idam edin. dedi Hasan Hisarardınlı dan ÖZYALVAÇ Gazetesi 19 Temmuz 2000 Isparta Muharip Gaziler Derneği Başkanı Hasan Hisarardınlı dan Şehit ve Gazi Ailelerine Önemi Haber: Kurtuluş savaşı, Kore ve Güneydoğu olaylarında şehit düşenlerin aileleri ve gazilerin özlük haklarını korumak amacıyla Isparta da kurulan Muharip Gaziler Derneği Başkanı Hemşerimiz Hasan Hisarardınlı geçtiğimiz hafta gazetemizi ziyaret ederek, Şehit ve gazi aileleri için önemli haberler verdi. Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel i ziyaret ettikten sonra şehit ailelerine yüzde 75 maaş bağlattıklarını belirten Hisarardınlı, derneklerinin bünyesinde mağdur olan şehit ve gaziler için çalışmalar yaptıklarını ve başarılı olduklarını söyledi. Yalvaç merkez ve köylerinde bulunan şehit aileleri ve gazilere çeşitli özlük hakları için çaba harcanılacağını maddi yardımlarda bulunacaklarını belirten Hisarardınlı, gazetemizden de yardım isteyerek, merkez, kasaba ve köylerimizde bulunan şehit yakınlarının ve gazilerin gazetemize müracaat ederek yardımlardan faydalanabileceklerini ifade ederek teşekkürlerini bildirdi. Bizde bazı özlük haklarının elde edilmesi ve maddi yardımların sağlanması amacıyla yapılacak tespitlerimiz için merkez kasaba ve köylerimizde bulunan şehit ailelerinin ve gazilerimizin gazetemize başvurmalarını önemle duyururuz. İlgili vatandaşlarımızın başvuru sırasında istenilen belgeleri getirmeleri rica olunur. 4

13 Hasan Hisarardınlı dan Gülken Gazetesi 28 Şubat 2000 Vatandaş Gişe Memurlarından Şikâyetçi; Personel iyi davransın Ankara dan Isparta ya Gülistan Ekspres ile gelmek isteyen Isparta Gaziler Derneği Başkanı Hasan Hisarardınlı, Ankara da ki ilgisizlikten yakındı. Isparta-Ankara seferlerini yapan gülistan Ekspresine ilginin az olmasının nedeninin personelin ilgisizliğinden kaynaklandığını belirtti. Ankara daki gişe memurlarının Isparta ya gelecek vatandaşları saatlerce bilet kuyruğunda beklettikleri öğrenildi. Gülistan Ekspresinin Ankara daki bürosundan şikâyetçi olduğunu ifade eden Isparta Gaziler Derneği Başkanı Hasan Hisarardınlı, Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğüne bir dilekçe ile şikâyette bulundu. Hisarardınlı, geçtiğimiz ay Ankara dan Isparta ya Gülistan Ekspresi ile gelmek istediğini ancak, Ankara daki ilgili gişe memurlarının keyfi tutumu yüzünden saatlerce bilet alamadığını söyledi. Kendisi gibi onlarca yolcunun mağduriyetinin önlenmesi için Devlet Demir Yolları Genel Müdürlüğü ne hemen bir dilekçe yazan Hisarardınlı şikâyetini bildirdi. Hisarardınlı dilekçesinde şu görüşlere yer verdi: 21 Ocak 2000 tarihinde Ankara nın Gar Müdürlüğünden Gülistan Ekspres ile Ankara nın Gar Müdürlüğünden Gülistan Ekspres ile Isparta ya gitmek istedim. Numaramı aldıktan sonra biletimi alabilmem için yaklaşık iki saat bekledim. Gişe memuru görevlinin keyfi tutumu ve densiz davranışları nedeni ile bekletildim. Şöyle ki, gişe memurları zaman zaman çay içmeye giderek veya aralarında sohbet ederek, bilet vermeyi geciktirmektedir. Biletimi ancak trenin hareket etmesine beş dakika kala alabildim. Sırada bekleyen ve ben gibi Isparta ya gidecek yaklaşık 15 kişi bilet alamadılar ve trene biletsiz, numarasız bindirilmediğinden Ankara da kaldılar. Trene bindiğimde 60 kişilik vagonda 3 kişi ile Ankara dan çıktık. Bu konuda gerekli işlemlerin yapılarak mağduriyetimizin giderilmesini arz ederim dedi. Isparta Gaziler Derneği Başkanı Hasan Hisarardınlı, kendisinin bir gazi olmasına rağmen bu kadar mağdur edilmesinden büyük üzüntü duyduğunu ifade ederek, Gülistan Ekspresinin Ankara daki bürosundan gerçekten sıkıntı var. Bu sıkıntının giderilmesini istiyoruz. Buradaki Gar müdürlüğümüz Ankara ile irtibatlaşıp, bu ilgisizliği ortadan kaldırması gerekiyor. Aksi takdirde, Gülistan Ekspresine ilgisizlik giderek artar ve yolcu diye bir şey kalmaz dedi. 5

14 Gülkent Gazetesi 24 Ocak 2000 Gaziler, Seni Unutmayacağız Gazilerden vefa örneği.20 Ocak Perşembe günü hayatını kaybeden Kore Gazisi Osman Uysal ı yâd eden Gaziler onu hiçbir zaman unutmayacaklarım söylediler. Isparta Muharip Gaziler Derneği Başkam Hasan Hisarardınlı ve Güneydoğu Gazileri Derneği Başkanı Tamer Bilir, geçtiğimiz gün vefat eden Kore Gazisi Osman Uysal ı yaptıkları bir basın toplantısı ile yâd ettiler. Cumartesi günü saat da Süleyman Demirel Basın merkezinde gerçekleştirilen toplantıya Ülkü Ocakları Başkanı Ziya Nuhoğhlu ve bir grup üye de katılarak gazilere destek verdiler. Toplantı da tüm gaziler adına bir konuşma yapan Muharip Gaziler Derneği Başkanı Hisarardınlı, şunları söyledi: Kore gazimiz Osman Uysal'ı yakalandığı hastalıktan kurtulamarayak 20 Ocak 2000 tarihinde hakkın rahmetine kavuşmuştur. Bayrakları Bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır düsturuyla hareket eden biz gaziler her zaman bu vatan için göreve hazırız. İşte bizim içimizden biri olan ve Kore Gazimiz Osman Uysal 1929 yılında Sütçüler ilçesinin Aşağı Yayla bel köyünde doğmuş ve vatani görevi sırasında Kore savaşında 1.Kafile katılmıştır. İki yıldır muzdarip olduğu hastalıktan dolayı kaldırıldığı Isparta Devlet Hastanesinde 20 Ocak tarihinde vefat etmiştir. Gazimiz Osman Uysal önceki gün doğum yeri olan Sütçüler ilçesinin Aşağı Yayla Bel kurancık mezarlığında toprağa verildi. 71 yaşında vefat eden gazimiz Osman Uysal, Kore de göstermiş olduğu mücadelelerden dolayı kendisine hem Türkiye Cumhuriyeti, hem Birleşmiş milletler tarafından Gazi Madalyası verilmiştir. Gazimize yüce Allah tan rahmet, kederli ailesine, biz gazi ve şehit ailelerine başsağlığı dileriz. Biz Gaziler olarak diyoruz ki: Bu vatan toprağın kara bağrında, sıra dağlar gibi yatanlarındır. Bir tarih boyunca onun uğrunda kendini tarihe verenlerindir. Tüm gazi ve şehit ailelerine saygı ve sevgilerimi sunarım dedi. Muharip Gaziler Derneği Başkanı Hisarardınlı, Dernek olarak faaliyetlerinin devam edeceğini ve Gazi Osman Uysal ı kesinlikle hiçbir zaman unutmayacaklarını sözlerine ekledi. 6

15 Gülses Gazetesi 30 Ekim 2000 Şehit Nurlu, Gazi Onurludur Biz Gaziler her milimetre karesini kanla aldığımız bu toprakların tek taşma dahi göz dikenlerin önünde bir dev iz. Isparta Muharip Gaziler Derneği Başkam Hasan Hisarardınlı 77. yılını kutladığımız Cumhuriyet Bayramının tüm Isparta halkına kutlu olmasını dileyerek: Nice 77 yıllara erişmemiz dileğiyle bayramınızı kutluyorum. dedi. Hisarardınlı sözlerine şöyle devam etti: Her milimetre karesini kanla aldığımız, bu topraklar biz gaziler tek taşma dahi göz dikenlerin önünde bir dev iz. Cumhuriyetin devamı ve vatanımızın hürriyeti için her zorluğa göğüs germeye hazırız. Isparta mızın bu onurlu gününü kutlar aydınlık dolu günler dileriz. Şehit nurlu, gazi onurludur. Gazilerine sahip çıkmayan milletler, millet olmaktan nasibini alamaz. şeklinde konuştu. Hasan Hisarardınlı dan Çözüm Gazetesi 27 Haziran 2000 Onur Dolu 50 Yıl 738 şehit vererek Türk ün üstün savaş gücünü tüm dünyaya tamttığı Kore Zaferinin 50. Yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlandı. Kore Gazileri 50 yıl önceki heyecanı bugün de yaşadıklarının altını çizdiler. 25 Haziran 1950 de yapılan soğuk savaşın üzerinden tam elli yıl geçti.738 şehit verdiğimiz Kore Zaferi nin 50.Yıldönümü münasebetiyle dün düzenlenen etkinlikler kapsamında Kore Gazileri Atatürk anıtına çelenk sunup aziz şehitler için saygı duruşunda bulundular. Isparta Muharip Gaziler Derneği Şube Başkanı Hasan Hisarardınlı 50 yıllık öyküsün şöyle özetledi: BM NİN çağrısı üzerine 5000 kişilik takviye bir Tugay Tuğgeneral Tahsin YAZICI Komutasında Kore ye gönderildi. Türk birliğimiz önce Pusanda, sonra Suvan ve Kumhova da düşman güçlerine karşı başarı gösterdi. Kasım 1950 de meydana gelen şiddetli çarpışmalarda, Türk birliği 78 şehit vererek düşman birliklerinin saldırısını kırdık. Kore Savaşı Türkleri ve onların üstün savaş gücünü tüm dünyaya tanıttı. Sonuçlar itibarıyla Türkiye nin NATO ya girmesine olumlu bir etken oldu.738 Şehit verdik. dedi 7

16 Gülses Gazetesi 4 Aralık 2000 Bizim İçin Gurur Kıbrıs Barış Harekâtının kutlamaları için Kıbrıs a giden Gaziler Derneği Başkanı Hasan Hisarardınlı, Bu hem bizim nem de Isparta mız için çok onur verici bir durum. Emekli Orgeneral Emin Göksel liderliğinde 20 kişilik bir heyetle Türk ordusunu temsilen 10 Kasım da Kıbrıs a gittik. Bizi karşılamada Meclis Başkanı, Kıbrıs Barış kuvvetlerindeki Generaller hazır bulundular. dedi Hisarardınlı Cumhurbaşkanı Rauf DENKTAŞ ile de görüşerek çeşitli etkinliklere beraber katıldıklarını dile getirerek kendilerine çeşitle hediyeler, şiltler verildiğini en çok da hediye edilen Kıbrıs Bayrağıyla onurlandıklarını söyledi. Hasan Hisarardınlı dan Gülses Gazetesi 21 Mayıs 2001 İade-i Ziyaret Kıbrıs Karpaz Meslek Lisesi öğrencilerinden 15 kişilik grup Muharip Gaziler Derneği ni ziyaret etti. Ziyarette Muharip Gaziler Derneği Başkam Hasan Hisarardmlı; Bu yıl Kasım ayında 20 kişilik bir heyetle Kıbrıs a gittik. Bana ve arkadaşlarıma mükemmel derecede bir misafir perverlik gösterildi ve ben bunun karşılığını vermek istiyorum. Kriz içersinde kimseye teslim etmeyiz. Ne Anavatanı yavru vatansız ne de yavru vatanı Anavatansız olamaz. dedi Karpaz Meslek Lisesi öğrencileri Gazilerin anılarını merak dolu gözlerle dinlediler. Hasan Hisarardınlı dan Gülses Gazetesi 26 Ocak 2001 Fransa: Sana On Para Değer Vermiyoruz Muharip Gaziler Derneği Başkanı Hasan Hisarardınlı, sözde Ermeni soykırım yasa tasarısı hakkında yayınladığı bildiride şu görüşlere yer verdi: Sözde Ermeni soykırım yasa tasarısını, haçlı seferleri edasıyla ve Sevr Anlaşmasını yeniden hortlatmak gayesiyle, sanki iç işlerimize karışırcasına kanun çıkartarak Avrupa Ekonomik Topluluğuna sokmamak amacı ile giden Fransa: Sana on para değer vermiyoruz, iki milyon Müslüman ın, şerefsizce katledilişini kapatmak mı istiyorsun, biz de parlamentomuzda iki milyon Cezayirli Müslüman katliamını çıkarırız, biz asil milletiz, Avrupa Ekonomik Topluluğuna girsek de girmeksek de kendimize yeteriz. Muharip Gaziler Derneği olarak, Tür milleti adına şerefli direnişe hizmet veriyoruz. dedi 8

17 Gülses Gazetesi 16 Ağustos 2007 Hayatın İçinden-Kartal ın Köşesi Başarısızlık, Sabır ve Tahammül İnsanlar yaşamları süresince adım attıkları her olayda başarılı olmak isterler. Bundan daha doğal bir düşünce yoktur. Maalesef başarmak için attığımız her adım, ne kadar tedbir alırsak alalım, yinede başarısızlık karşımıza çıkıverir. Bu başarısızlık, kendine güveni az olan insanlarda, paniğe, bitkinliğe, çaresizliğe, Allah esirgesin intihara kadar yol açabilir, o insanın dayanma gücü bitiverir. Yenilgiye ve başarısızlığa tahammül etmek daha sonra geleceğine inandığımız başarının anahtarıdır. Hiç bir insan anasından başarılı doğmaz. Başarmak sabır ve çalışkanlığın sonunda gelir. Azmin elinden, hiçbir şey kurtulamaz: Hedefimize ulaşmadan bırakmamak gerekir. Bilim adamları bıkmadan, usanmadan deneyler yaparak önceki başarısız deneyimlerini, başarıya taşıyarak, insanlık âlemine büyük nimetler sağlarlar. Ampulü bulan Edison olmasaydı insanlık, nasıl ışığa, ısıya, iletişime kavuşurdu bilemiyorum. Yenile yenile yenmesini öğrenmeliyiz. Ama her yenilgiden eksiklerimizi tamamlayarak: Yenilen güreşçi güreşe doymaz diyenlerin sözleri bizleri bağlamamalıdır. Hayatta başarısızlığı tatmayan insan yoktur. Başarısızlık ve yenilgi kader değildir. Başkalarından daha çok başarılı olmayı düşünürsek daha çok: çok daha çok bilimsel planlı çalışmalıyız. Hayatta, çeşitli iş teşebbüslerinde birkaç defa başarısızlık yaşaymca bu hedeflerimizden vazgeçmememiz gerekir. Edindiğim tecrübeler sayesinde büyük bir şevkle işimize sarılmamız gerekir. Bisiklete binmeyi öğrenen, kayak yapmayı öğrenen insanın düşmeden öğrenmesi mümkün mü? Genel olarak bilgili insanlar daha sabırlı, daha dayanıklı olurlar. Kazanma ve başarma inancı bizleri daima kamçılamalıdır. Kazanmak: Sabır, azim ve tecrübelere odaklanmak ve çok bilinçli çalışmakla olur. Başarısızlığı manevi olarak çöküntüye sevk etmek, kendisiyle barışık olmayan pısırık, korkak tedirgin ve bitkin insanların işidir. Not: Yenile yenile yenmesini, yene yene yenmesini öğrenmeliyiz. Ayrıca en birinci olmayı kendimize hedef olarak seçmeliyiz. Yenilgi kader değildir. Sevgi ve Saygılarımla 9

18 Gülses Gazetesi 9 Mayıs 2008 Hayatın İçinden-Kartal ın Köşesi Analarımız; Bizim Her şeyimiz,baş Tacımız.. Annelerimiz, eşlerimiz, bacılarımız, halalarımız, teyzelerimiz ve torunlarımız. Sizlerin anneler günüde büyük bir coşku ile kutlar, onurlu ve mutluluk dolu yaşam dileriz.sizler bizim her şeyimizsiniz, sizleri çok seviyoruz.anneler günü dolayısıyla sizlere birer gül uzatıyoruz.kabul etmeniz dileğimizle.. Bizleri büyüten, hep veren, yediren, giydiren, koruyan, kollayan, karşılık beklemeden sarıp sarmalayan annelerimiz: Baş tacı, güler yüz sembollerimiz: Sizleri anneler gününde anmak, küçücük hediyelerle sizlere ulaşmak, sizlere çiçekler sunmak, bir hırka, bir eşarp sunmak, ne kadar hoştur, değil mi anne? Bizim kuşağın annelerinin çoğu artık ölümsüzlüğe ulaşmış durumda. Annemizin sağlığında onların kıymetini iyi bilmemiz gerekir. Acaba sağlıklarında onlara yaptığımız hataları teraziye koyup, pay çıkarabiliyor muyuz? Pay çıkarsak bile bu hataları, eşimize, çocuklarımıza anlatabiliyor muyuz, bu eksiklerimizi acaba paylaşabiliyor muyuz? Anadolu kadınları olarak: Onlar yüzyıllar boyu hep yok sayıldılar.sözleri kabul görmedi,ama yine de onlar: Yürekten davranışlarıyla bütün şefkatleriyle bizleri büyüttüler.ilk öğretmenimiz olarak hayatımızın bütün bilgilerini,onlar verdiler.bizlere yol gösterdiler,canımız yandığında yüreğimiz dağlandığında,küçücük bir taş deyse,anam anam anam!!!? Diye bağırarak, hep sizlerden yardım bekledik. Lâkin yaşlanınca da sizlere bakma görevini hep üslenmek istedik. Yaşlılığınızda bile hiç boş durmadınız. Evimize dualar yağdırdınız. Bizleri doğru yola gitmesi için hep doğru yolu göstermeye çalıştınız. Analarım, analarım, analarım: sizler bizim baş tacımız, bizim onurumuz, bizim her şeyimizsiniz. Hayattan göç edenlere rahmet, sağ olanlara sağlıklı yaşam diliyoruz. Bu konuda Göller Bölgesi Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Sayın Melahat Ecevit in annem isimli şiirini yazmaktan büyük mutluluk duyacağım. Sevgi ve saygılarımla. Annem Beni senden başka yok ki sevecek Benimle ağlayıp yaşım silecek Tek sensin, istemem canın verecek Kimseler yerini tutamaz Annem Sevemem kimseyi senin dışında Dört mevsim baharsın kara kışımda Gün doğar bağrımda her bakışında Kimseler yerini tutamaz annem Melahat Ecevit 10

19 Gülses Gazetesi 30 Mayıs 2008 Hayatın İçinden-KartaPm Köşesi Muhtaç olmayalım!!! İnsanlar, toplu olarak yaşamaya sorumludur, birbirlerini tamamlayan, birbirlerinin yardımına koşan, iyi dostlar edinip; sevgiyi, saygıyı ve mutluluğu el ele birbirimizle yaşamak dostun en başarılı gününde onun methiyelerle ödüllendirmek, en dar gününde onun darlığını paylaşmak mutlu gününde mutlu umutlu gününde umutlu, hasta gününde acil şifa dilemek, o kadar güzel bir davranış biçimidir ki bunu çok özle dostlarımız için yapmaya gayret göstermek gerekir. Yüce Allah bizleri merde ve namerde muhtaç etmesin diye bir atasözümüz var: Bende buna karşılık Yüce Allah tan merde ve namerde muhtaç etmesin diye küçük bir ilave yaptım. İnsanlar başarabildiği sürece kendi kendilerine yetmeyi bilmelidir. Hiç bir kimse kendi kendine yetemez: Ama önceden yardım alacağımız insanı ve dostu iyi irdeleyip, iyi seçelim. Seçtiğimiz bu güzel dostla her şeyi paylaşalım. Berberin terziye, berberin berbere ihtiyacı vardır. Ama kendimizin başarabileceği konularda kolay kolay yardım talep etmeyelim. Dostu en son rahatsız edelim: Ama sonuca ulaşmada da, yardım iletmede de biz de geç kalmayalım. Muhtaç olmayacağız diye de başımızı göklere dikerek her şeyi reddetmeyelim. Yapabileceğimiz bir iş bir dostluk varsa havaya girip yapılan dostluğu örselemeyelim. Kelleyi koparacak hayatımızı etkileyecek ve bize şiddetli zarar verecek kadar da dostluk kurmayalım. İyiliğe iyilik her kişinin karıdır, kötülüğe iyilik er kişinin karıdır. Diye bir atasözümüz daha vardır. Her iyilik yapana kesinlikle vefa gösterelim, iyiliğe iyilikle karşılık vermek gereklidir. Atasözü böyle dedi diye her kötülük yapana da çok fazla iyilik yapmaya da gerek yoktur. İyilik yapmak, iyilik ve yaparken bile kontrollü ve testli iyilik yapmak gerekir. Kontrolümüzü elden kaçırırsak pirinç isterken evdeki darıdan da oluruz. Not: Görevimiz haline gelen iyilik kim olursa olsun hem maddi hem manevi hem de ruhsal çöküntü içine sokarsak insanı iyiliğin ve insanlığın olumlu dozajı sınırı aştığı zaman dostluk tamamen kaybolduğu gibi kendimizi de perişan eder. Görevimizi haline dönüşen maddi ve manevi yardım bizlere sadece ızdırap, mutsuzluk, hüzün, sıkıntı ve karamsarlık verecektir. Sevgi ve saygılarımla 11

20 Gülses Gazetesi 01 Şubat 2008 Hayatın İçinden-Kartal ın Köşesi Terör-Terör-Terör!!! Değerli okuyucularım, sizlerle okuyucu-yazar ilişkisine yeniden başlıyorum. Toplumumuzda iyiye,güzele,dürüstlüğe,asalet ve doğru yola sevk etmek için beraber olacağız.. Belirli bir süre yazılarıma ara verdiğim için özür diliyorum. Yeni şevk ve iştahla, sizleri ısıtmak ve bilgi birikimlerimle aydınlatmak dileğindeyim. Eleştirilerini, beğenilerinizi ve beğendiklerini bize bildirirseniz onur duyarım. Sevgi ve saygılarımla. Türkler Anadolu topraklarına adım attıklarından beri hiç durmayan savaşın içinde olmuştur. Yüzyıllar boyu hep savaşla meşgul olan devletimiz, hep kıran kırana savaşlar yapmıştır. Er meydanlarında kıran kırana savaşlarda, çoğu zaman galip geldik. Her galibiyetinde aldıkları topraklarda halkı daima dini, dili, örf ve adetleriyle baş başa bıraktığını söyler tarihimiz; yüzyıllar boyu müreffeh bir hayat süren azıniıklar(rumlar, Ermeninler, vs) her savaşta bizi içimizden vurmuşlar, kale içinden hücuma kalkmışlardır. Ticarette de erişilmez servetlere sahip olmuşlar, bütün azınlıklara devletimiz bölmesi için büyük servetler hazırlamışlar, vatanımızı bölmesi için savaşan devletlere gece gündüz bütün varlıklarıyla hizmet etmişlerdir. Rus, İngiliz, Fransız, Amerika, Yunan, İtalyan devletleri pergelle böldükleri topraklarımızda egemenliklerini kuracaklarını zannettikleri yerler olarak görmüşlerdir hep ülkemizi. Vatanımızdaki hainlerde bu devletlere uşaklık ve hizmet karşılığı olarak Türk insanlarını camilerde katletmişler, çoluk çocuk demeden el kadar bebelerin canına kastetmişlerdir. Ayrıca çığırtkanlıkları ile dünyayı arkalarına almışlar, savaşta kazandığımız bu başarıları da maalesef hep masalarda kaybetmişizdir.yıllardır kendi menfaati için PKK terör örgütüne maddi ve manevi desteklerini eksik etmediler azınlıklarımız..kaos içine düşen Amerika başarılı devlet imajımızı görmezlikten gelemedi.ekonomisinin bozukluğu göz önünde tutarak,nedense Türkiye ye karşı teveccühünü ve yardımını arttırdı.(tavşana kaç,tazıya tut diyerek) Sanmayalım ki: bizi çok anladı ve sevdi. Katırın ne zaman tepeceğini hesap edemeyiz. Dağıldı zannettiğimiz PKK üzerine varmadığımız takdirde şer odağı haline gelebilir. Güçlü devletimiz ve milletimiz kuduran PKK terör örgütünü lanetle anıyor, Diyarbakır da masum vatandaşlara ve istikbal bekleyen gençlere yaptıkları katliamı hangi devlete anlatacaklar, ne için yaptıklarını anlatacaklar bilemiyorum. Ölenlere yüce Allah tan rahmet diliyorum. Birlik ve dirlikle beraberliğimize devam edelim. PKK terörünü Türk Silahlı kuvvetlerimizin adaleli kollarına teslim etmekten gurur duyuyorum. Sevgi ve Saygılarımla. 12