ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR"

Transkript

1 Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý: 24 Þubat Patronuna, Faþistine Karþý Sýnýf Mücadelesi! Gündem ve Politika syf. 2-7 Ortak adres Nevþehir Patronuna, faþistine karþý... Sýnýf mücadelesi! Aðca ve faþist hareket Ýtlaf edilmesi gereken kapitalizmdir DÝSK: Koç için sokaða çýkarýz! Ya asgari ücret için? Sýnýf mücadelesi syf. 8 Özay Tekstil de 5 kadýn iþçi katledildi Sýnýf mücadelesi syf Emek güncesi Fabrikalardan iþçi mektuplarý Dünya syf Filistin seçimlerinde zafer Hamas ýn Þili seçimleri ve Latin Amerika da sol dalga Bolivya seçimleri: Ant kapitalizmi Anma Rosa Lüksemburg syf. 16 ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR 1

2 ÝLAN TAHTASI 2 GÜNDEMDEN... Can Dündar Milliyet Ortak Adres Nevþehir 5 liyi birleþtiren bir baþka ortak adres ise Nevþehir... Aðca dosyasýnda Malatya dan baþlayan bütün yollar Nevþehir e çýkýyor. Abdullah Çatlý, Nevþehir doðumlu... Ýkinci Baþkaný olduðu Ülkü Yolu Derneði nin Genel Merkezi ni de Nevþehir e taþýmýþ. Halen Nevþehir mezarlýðýnda yatýyor. Aðca, Kartal askeri cezaevinden kaçýrýldýktan sonra Oral Çelik tarafýndan Ankara üzerinden Nevþehir e götürüldü. 80 öncesinin silahlý eylemlerinde katliam sanýðý olarak mahkûm olan Haluk Kýrcý ve Ömer Ay da Nevþehir nüfusuna kayýtlý... Asýl önemlisi: Ýpekçi cinayetinde adý geçen 5 ülkücüden 4'ünün pasaportu da Nevþehir Emniyet Müdürlüðü damgasý taþýyor. Nevþehir Emniyeti ndeki sürpriz isim Ýpekçi nin ardýndan ayrýntýlý bir inceleme yapan ve bulgularýný 1982 yýlý sonunda Cumhuriyet gazetesinde yazan Uður Mumcu, Aðca Dosyasý nda Nevþehir in önemini þöyle anlatýyordu: Aðca ya pasaport veren yer Nevþehir Emniyet i... Ýpekçi cinayetinin planlayýcýlarýndan Mehmet Þener e pasaport veren yer de ayný: Nevþehir Emniyet i... Aðca nýn arkadaþý Ömer Ay ýn sahte pasaportu da Nevþehir Emniyeti nden saðlanmýþ. Ömer Baðcý ya pasaport veren yer? Orasý da Nevþehir Emniyet i... Ya Abdullah Çatlý ya..? Yine Nevþehir Emniyet i... Peki kim bunlarýn Nevþehir Emniyet indeki baðlantýlarý? Kim...? Kim...? Kim...? Uður Mumcu bu sorunun yanýtýný bulamadan öldürüldü. Ancak yýllar sonra Susurluk skandalý patladýðýnda ilginç bir ayrýntý ortaya çýktý. Bir sünnet düðününde çekilen fotoðrafta, o dönem Kýrmýzý Bülten le aranmakta olan Abdullah Çatlý, Özel Harekât Dairesi Baþkan Vekili Ýbrahim Þahin le karþýlýklý göbek atýyordu. Sonradan Susurluk davasýnda çete oluþturmak tan yargýlanan Þahin, Meclis Susurluk Komisyonu na verdiði ifadede özgeçmiþini anlatýrken baþta önemsiz görünen þu bilgiyi verdi: 12 Eylül den önce, 1982 ye kadar Nevþehir Emniyet Müdürlüðü nde çalýþtým. EÐÝTÝM SEN Þahin o dönem 20 li yaþlarýnda bir komiserdi. Mehmet Ali Aðca ile Abdullah Çatlý nýn birbirine çok yakýn tarihlerde sahte pasaport aldýklarý Nevþehir Emniyet Müdürlüðündeki görevinden 15 yýl sonra ayný Çatlý yla AMAZ göbek atarken belgelenecek ve yine Çatlý nýn adýnýn karýþtýðý çete davasýnda 1 numaralý sanýk olacaktý. Yeri gelmiþken Þahin in Nevþehir deki görevinden sonra Özel Tim in kurucularý arasýnda yer aldýðýný, Genelkurmay ýn Özel Harekât Dairesi nde çalýþtýðýný, Almanya da komando ve Amerika da anti-terör kurslarý gördüðünü, Susurluk davasýndan tahliye edildiðinde hapishane kapýsýnda yine ülkücülerce karþýlandýðýný da hatýrlatalým. Papa suikastýndan sonra Mehmet Ali Aðca nýn yurtdýþýnda olduðu anlaþýlýnca herkes Aðca nýn nasýl pasaport alabildiðini merak etti. Emniyet Genel Müdürlüðü nün araþtýrmasýnda pasaportun A. Çatlý tarafýndan Nevþehir Emniyet inden aldýðý belirtiliyordu. Ýþte o günlerde ancak filmlerde rastlanabilecek bir geliþme oldu: Nevþehir Emniyeti nde bir yangýn çýktý. Hem de pasaport bölümünde. Bütün kayýtlar o yangýnda kül olup gitti. Nasýl kurtuldular? MEHMET ALÝ AÐCA: Ýpekçi suikastýndan idamla yargýlanýrken 1979 yýlýnda ülkenin en iyi korunan askeri cezaevinden kaçýrýldý. Bu kaçýrmada devlet görevlilerinden yardým gördüðü ortaya çýktý. Papa ya suikasttan 19 yýl Ýtalyan hapishanelerinde yattýktan sonra Türkiye ye getirildi. 5.5 yýl yattýktan sonra 10 yýl daha yatmasý beklenirken salýverildi. ABDULLAH ÇATLI: Bedrettin Cömert suikastýyla ilgili olarak aranýrken Aðustos 1978 de Sakarya da yakalandý, 48 saat sonra serbest býrakýldý. Þubat 1982 de bu kez MHP davasýndan aranýrken Zürih te, Mehmet Þener le birlikte sahte pasaportla yakalandý, yine 48 saat sonra salýverildi da Ýsviçre deki cezaevinden firar etti. Türkiye de serbestçe dolaþtý. Susurluk ta bir polis þefi ve DYP milletvekili ile ayný arabada yolculuk yaparken kaza sonucu öldü. Üzerinden dönemin Ýçiþleri Bakaný Aðar ýn imzasýný taþýyan silah taþýma belgesi ve yeþil pasaport çýktý. MEHMET ÞENER: Þubat 1982 de Çatlý yla birlikte Zürih te yakalandý. Uður Mumcu, Þener iade edilirse Ýpekçi cinayeti aydýnlatýlýr, yitirilen her saniye önemli diye yazdý ama deðil saniyeler, aylar geçti, Þener yargýlandý ve delil yetersizliðinden serbest býrakýldý. Ýpekçi cinayetini azmettirmekten 20 yýl arandýktan sonra 1999 da gýyabi tutukluluðu zamanaþýmý gerekçesiyle kaldýrýldý. Yargýlanmaktan kurtuldu. ORAL ÇELÝK: 1985 te Ýsviçre de Çatlý ve Þener le birlikte yakalandý. 10 gün sonra serbest býrakýldý da bu kez Fransa da uyuþturucudan yakalandý. Uyuþturucu ticaretinden bir süre Fransa da sonra Ýtalya da hapis yattý. En son Ýsviçre de yargýlandý. Meral Çatlý ya göre Abdullah Çatlý nýn ikna etmesi üzerine 1996 da, yargýlanacaðýný bile bile Türkiye ye dönmek istedi. Döndükten sonra Malatya da süren cinayet davasýnda Dosyada bir evrakýn kaybolmasý üzerine tahliyesine karar verildi. Ýpekçi davasýnda kendisini teþhis eden tanýk, tehdit edilmesi ve koruma talebinin Ýçiþleri Bakanlýðý nca karþýlanmamasý KAPATIL- nedeniyle ifadesini deðiþtirdi. Çelik, 3 ay yattýktan sonra yüzünde gülücükler ve milliyetçi sloganlarla tahliye edildi. Malatyaspor Baþkaný ve iþadamý oldu. YALÇIN ÖZBEY: Aðca nýn Ýpekçi yi öldüren isim diye tanýttýðý Özbey, Almanya ya kaçtý te uyuþturucudan yakalandý ve yattý. Tutuklu iken kendisine koruma ve yeni kimlik verilirse önemli bilgiler açýklayacaðýný söyledi. Bunun üzerine bir Ýçiþleri Bakanlýðý görevlisi 1995 te kendisiyle hapiste görüþtü. Bu görüþmeye ait teyp bantlarý daha sonra Oral Çelik in yargýlandýðý Ýpekçi davasýnda mahkemece istendi; bantlarýn imha edildiði söylendi. Özbey, bir süre sonra Brüksel de bir tren istasyonunda yeniden yakalandý. Ama Türkiye nin iade talebi gecikince Belçika, Ýnterpol ün aradýðý Özbey i 24 saat içinde serbest býraktý. Halen Brüksel de ticaretle uðraþtýðý sanýlýyor.

3 Patronuna, Faþistine Karþý Sýnýf Mücadelesi! Her þeyi devletten beklememek gerekir diye gündelik dilimize yerleþmiþ bir ifade var. Bu ifade ne hikmetse asýl muhataplarý yerine hep iþçi sýnýfýna ve emekçi kitlelere yönelik olarak söylenir. Sanki iþçi ve emekçileri devlet beslemekteymiþ gibi bol keseden laflar edilir. Oysa devletten vergi indirimi alan, batan bankalarý kurtarýlan, borçlarý ertelenen, indirilen, affedilen daima sermaye sahibi patronlardýr. Hazine arazilerini patronlara bedavaya peþkeþ çeken devlet örneðin bir göz oda gecekonduda yaþam mücadelesi veren emekçi ailelerin baþýna o evleri - hazine arazisi iþgal edildi diye- yýkar; üstelik vatanmillet adýna yapar bunu. Böyle bir devlete kim inanýr, kim güvenir? Tabii ki tuzu kuru olanlar. Yani patronlar ve iþbirlikçileri. Oysa iþçi sýnýfý, emekçiler, ezilen ve sömürülen tüm kesimler hayatta kalmak için büyük bir mücadele veriyor. En küçük ihtiyaçlarý için dahi uzun saatler çalýþmalarý gerekiyor. Asgari ücret 380 YTL. Bu ücretle 2 milyon 696 bin kiþi çalýþýyor. Diðer bir ifadeyle SSK ya kayýtlý 6 milyon 181 bin sigortalýnýn yüzde 43,6 sý. Herhangi bir sosyal güvenlik sistemine baðlý olmadan kayýt dýþý olarak çalýþan 5 milyon iþçi emekçi var. Bunlarýn çoðunluðu asgari ücretin bile altýnda maaþlara çalýþmak zorunda. Bütün bunlar hayatta kalmak için verilen mücadelenin özeti. Ýþçi ve emekçiler en acýmasýz sömürüler karþýsýnda yaþamaya çalýþýyor. Üstelik daima daha iyi, daha adil ve eþit bir dünya için verilen mücadelenin baþýný çekiyorlar. Ama onlar ne geçmiþte alkýþlandýlar ne de bugün alkýþlanmaktalar. Çünkü bu iþçi sýnýfýnýn ve emekçilerin düzeni deðil. Þimdi her þeyi ondan beklemememizin gerektiði bu devletin, derin yanlarý bir bir ortaya dökülüyor. Derin devlet, anlayacaðýnýz adý üstünde derin mevzularý barýndýrýyor. Yok böyle bir þey diyen de var. Ama siyaset sahnesine demirlemiþ kimi zatý muhteremler -Süleyman Demirel, Ecevit vs. gibiaksini söylemekte. Vardýr derin devlet diyorlar. Kuþkusuz bunlar malumun ilaný olmaktan öte anlam taþýmayan açýklamalar. Derin devlet vardýr. Vardýr olmasýna ama niçin ve kime karþý vardýr, bunu anlamalý bir. Tabii ki baþta iþçi sýnýfýna ve emekçilere karþý olmak üzere tüm muhalif kesimlerin zapt-u rap altýna alýnmasý için. Ýkincisi derin devlet dediðimiz kiminle iþini görür diye sormalýyýz: iþte bu noktada sahneye Abdi Ýpekçi cinayeti ve Papa suikastý ile meþhur ama cürümleri kesinlikle bunla sýnýrlý olmayan Mehmet Ali Aðca ve diðer tetikçi faþist arkadaþlarý Abdullah Çatlýlar, Haluk Kýrcýlar gelir. Hak ve özgürlük için yola çýkan; eþit, adil, sömürüsüz bir dünya için mücadele veren iþçi ve emekçileri katleden, baský ve þiddet rejiminin baþ tacý ettiði bu faþist katillerdir; iþçi ve öðrenci mitinglerine saldýran, grevdeki iþçileri tarayýp bombalayan, direnen ve mücadele edenleri kaçýrýp boðazlayan yine bu faþist katillerdir. Ne zaman böylesi bir faþist saldýrý ve katliam gerçekleþse devletin açýklamasý hazýrdýr: münferit bir olay! Eðer olay devletin bu yalaný yediremeyeceði kadar açýksa diðer açýklama devreye girer: lokal bir olay! Eðer bu açýklama da yetersiz kalacak gibi ise o zaman devlet devreye her zaman tutan açýklamasýný sokar: bazý kiþiler devleti kullanarak amacýný aþan iþler yapmýþlar! Susurluk bu þekilde açýklanmadý mý? Þemdinli bombalamasý bu sözlerle açýklanmýyor mu? Devlet her zaman pisliðinin üzerini örtecek bir yol bulur! Peki ama bu pislikler gerçekten örtülüyor mu ya da devlet gerçekten de pisliðini örtme telaþý içinde mi? Meclis kürsüsünden zamanýn baþbakaný Çiller, bizim için kurþun atanda, yiyende derken bu faþist katilleri vatan kurtarýcý olarak ilan etmiþti. Meclis içinde ya da dýþýnda BBP den MHP ye, AKP den DYP ye kadar halen iþçi ve emekçilerin, devrimcilerin ve sosyalistlerin katilleri baþkanlýk, milletvekilliði yapmakta. Mehmet Ali Aðca nýn yanlýþlýkla salýverilmesi bu durumda doðal deðil mi? Haluk Kýrcý da böyle salýverilmiþti. Baský ve þiddet rejimi, sömürü düzenini devam ettirmek için her türlü diktatörlük yöntemini kullanmaktan çekinmez. Aðcalar, Kýrcýlar, Çatlýlar kapitalist sömürü düzeninin ayrýlmaz parçalarýdýr. Daima iþçi sýnýfýna, emekçi kitlelere karþý kullanýlýrlar ve daima kullanýlmaya hazýr þekilde tutulurlar. Sivil toplumcular, sol liberaller, insan haklarý savunucularý ve nice benzerleri Aðca gibi katillerin cezalarýný çekmesini istiyor ve devletin bunlardan temizlenmesini talep ediyor. Ýþçi sýnýfýna, emekçilere, devrimcilere ve sosyalistlere karþý iþlenen suçlar cezasýz kalmamalýdýr. Aðca ve benzeri faþistler cezalarýný çekmelidir. Bu konuda hem fikiriz. Ama gerçek ve kalýcý bir çözüm elde edebilmek için iþçi sýnýfýnýn ve emekçilerin birlik ve beraberlik içinde örgütlü bir güç olmasý gerekir. Ýþçi sýnýfý ve emekçiler çözümü burjuva-liberal kiþi ve kurumlara havale etmemelidir. Çünkü devletin Aðca gibilerden temizlenmesi için bizzat devletin kendisinin temizlenmesi gerekmekte. Bu ise asla baský ve þiddet rejimiyle bütünleþmiþ burjuva partileri aracýlýðýyla olamaz; ya da onlarýn oluþturduðu bir meclis bunlarý çözemez; ya da onlarla emir, komuta ve fikir birliði içinde olan yasama ve yargý bu sürecin çözüm mercii olamaz; ve tabii ki ordu ve polis gücü asla ve asla çözüm sürecinin içinde düþünülemez. Tek bir gerçek var: saflarýmýzý belirlemek, sýnýfýmýzýn tek bir yumruk olabilmesi için örgütlenmek, adil ve eþit bir dünya için sömürü düzeninin patronuna, faþistine karþý ayrýmsýz þekilde sýnýf mücadelesi vermek Aðcalar canlarýmýzý çok yaktý, ve yenileri yakmaya da devam edecek; ama bilmeliyiz ki onlar patron deðil figüran. Dün baþkalarý vardý, bugün onlar var, yarýn da diðer tetikçiler gelecek. Ta ki iþçi sýnýfý ve emekçiler kendi kaderlerini kendi ellerine alýncaya kadar GÜNDEM 3 GÜNDEM

4 Aðca ve Faþist Hareket 4 Mehmet Ali Aðca nýn mahkeme kararýyla serbest býrakýlmasýnýn ardýndan baþlayan tartýþma uzun süre ülke gündemini meþgul etti. Neredeyse tüm burjuva medya kuruluþlarý Aðca nýn bir katil olduðunu deklare ettiler, hatta Aðca yý lanetlediler. Oysa bu medya kuruluþlarýnýn patronlarý ve onlar gibi yüzlerce patron, bu katilleri finanse etmiþlerdi. Aðca bir tetikçidir ve 70 li yýllarda MHP içinde örgütlenmiþ yüzlerce faþist katilden biridir. Aðca ve diðer ülkücü katiller, Ülkü ocaklarý ve MHP içerisinde yetiþmiþler, devletin istihbaratý tarafýndan komondo kamplarýnda eðitilmiþlerdir. Bu katiller, iþçi hareketine ve sol harekete dönük yüzlerce saldýrýnýn failleridir. Yani, Aðca nýn Abdi Ýpekçi yi vurmasý münferit bir olay deðildir. Burjuva düzenin ezenler lehine sürmesi için bu faþistler örgütlenmiþ ve emek hareketinin üzerine salýnmýþlardýr. Bu nedenle Aðca ve arkadaþlarý her yaptýklarý eylemden sonra korunmuþ, elini kolunu sallayarak cezaevinden kaçýrýlmýþtýr. Örneðin Abdi Ýpekçi cinayetinin failleri Mehmet Ali Aðca, Abdullah Çatlý, Oral Çelik, Yalçýn Özbey ve Mehmet Þener ülkücüdür ve 80 öncesindeki cinayetlerin birçoðu bu isimler tarafýndan iþlenmiþ ya da bunlar tarafýndan yönlendirilmiþtir. Vatan için emekçileri katledenlerin bir kýsmý 80 darbesinden sonra mafya ve iþadamý olurken, diðer bir kýsmý kimi zaman Ermenilere kimi zaman Kürtlere vatan için kurþun sýkmaya devam ettiler. Vatan için kurþun atarken kimi zaman uyuþturucuyla, kimi zaman kumarla, kimi zaman silah kaçakçýlýðýyla ceplerini doldurdular. Soðuk Savaþ ve Faþist Çeteler Ýkinci dünya savaþýnýn ardýndan dünyanýn yaklaþýk üçte birinde burjuvazi mülksüzleþtirilmiþti. Dünya esas olarak iki kutba bölünmüþtü. Bir yanda SSCB nin baþýný çektiði Varþova Paktý, diðer yanda ABD nin baþýný çektiði emperyalist blok. Komünizm tehditine karþý burjuva devletler, gizli servislere veya üst düzey güvenlik görevlilerine baðlý yarý sivil, yarý askeri çeteler kurmaya baþladýlar. Gladio, kontrgerilla gibi isimlerle anýlan bu çetelerin militanlarý özellikle milliyetçi faþist partilerin içerisinden seçilir ve emekçi halka dönük saldýrýlarda kullanýlýrlar. Gladio resmi olarak ilk kez 3 mayýs 1988 de Ýtalya nýn Peteona köyünde bir aracýn bagajýnda patlayan bombayla ortaya çýktý. Patlamanýn ardýndan yapýlan operasyonlar Ýtalyan gizli servisi SÝSMÝ ye kadar uzandý ve bir iþçi iktidarý tehditine karþý Ýtalyan ve Amerikan gizli servislerinin gizli bir örgüt oluþturduklarý ortaya çýktý. Burjuvazi Faþist Hareketi Sahneye Sürdü 70 li yýllarýn sonuna doðru Türkiye de önemli bir ekonomik ve siyasi kriz mevcuttu. Mevcut durumdan hoþnutsuz iþçi ve emekçiler örgütlenmekte ve devrimci hareketlere doðru yaklaþmaktaydý. Türkiye de iþçilerden, emekçilerden yana bir hükümet olasýlýðý hergün daha fazla gündeme gelmekteydi. Ayrýca bölgede de ciddi rejim deðiþiklikleri gerçekleþiyordu. Bir yandan Ýran Devrimi yle, Þah ýn devrilmesi ve Mollalarýn iktidara gelmesi, öte yandan Sovyet birliklerinin Afganistan ý iþgal ederek bir rejim deðiþikliðine neden olmasý, emperyalist devletler arasýndaki dengeyi bozdu. Ýþçi sýnýfý grev ve eylemlerle ülkeyi sarsýyor, fabrika ve sendikalarý kontrol ediyordu. Devrimci gençler okullarda ve mahallelerde etkilerini hergün daha fazla arttýrýyordu. Ýþçi sýnýfý ve emekçi halkýn yükselen mücadelesi burjuvazinin sömürü düzenini tehdit ediyordu. Ýþçi sýnýfýnýn iktidarý tehdidi karþýsýnda, burjuvazi, iktidarýný korumak için MHP yi ve ona baðlý ülkücü çeteleri kullanmaya baþladý. MHP, emperyalist devletlerin ve yerli burjuvazinin soðuk savaþ için Türkiye de örgütlediði bir savaþ ve operasyon partisiydi. Ve kontgerillayla (Özel harp) içiçe geçmiþti. MHP nin tabanýný oluþturan ve eylemlerde kullanýlan gençlerin büyük çoðunluðu muhafazakar, yoksul Orta Anadolu kökenli ailelerden gelen genellikle az eðitimli kiþilerdi. Büyük þehirlerde ise lümpen kesimlerdi. Bu MHP li gençler 12 Mart Muhtýrasý ndan önce komando kamplarýnda eðitim aldýlar ve sola karþý silahlandýrýldýlar. Bu eðitimlere emperyalist devletlerin gizli servisleri de destek verdi. Daha sonra da katliamlara giriþtiler.. 70 li yýllarýn sonuna doðru burjuvazinin krizi ve iþçi sýnýfýnýn örgütlülüðü, toplumu devrim ve karþý devrim seçeneklerine doðru sürükledi. Ýþçi iktidarý tehditine karþý burjuvazi, faþizmi kullanmaya hazýrlandý. Troçki nin deyiþiyle Faþizm, proletaryanýn hemen üstünde yer alan ve onun saflarýna itilmenin korkusu içinde yaþayan sýnýflarý ayaða kaldýrýr; resmi hükümetin arkasýna saklanarak onlarý örgütler, askerileþtirir ve faturayý finans kapitale gönderir Türkiye de burjuvazi de ayný yolu

5 izler. Milliyetçi Cephe hükümetinin arkasýna saklanýp küçük-burjuva, lümpen kesimleri örgütleyip askerleþtirdi. MHP içerisinden çýkan faþist çeteler okullara, mahallelere, grevlere saldýrdý. Yüzlerce, binlerece insaný katletti ve 12 Eylül darbesinin yolunu açtý. Ýþte, Aðca, Çatlý, Haluk Kýrcý, Oral Çelik, Ömer Ay, Muhsin Yazýcýoðlu vb. faþist katiller bu örgütlenmelerin içerisinden çýkmýþ tetikçilerdir. Burjuvazinin katilleri ülkeyi kan gölüne çevirdiler. 1 Mayýs 1977 de mitinge katýlan yüzbinlerce emekcinin üzerine kurþun yaðdýrýldý. 37 kiþi þehit oldu. 16 Martta Ýstanbul üniversitesinde sol görüþlü 100 kadar öðrencinin üzerine bomba atýldý ve 7 öðrenci katledildi. Bombayý Ýstanbul a getiren ülkücü Abdullah Çatlý dýr. 16 Mart katliamýndan 8 gün sonra Ankara Cumhuriyet Savcýsý Doðan Öz öldürüldü. Öz, kontrgerillayla ilgili belgelere ulaþmýþtý ve dava açmaya hazýrlanmaktaydý. (Öz ün katili Ýbrahim Çiftçi Türkeþ in ölümünün ardýndan MHP baþkan adayý oldu!) 11 Temmuz da öðretim görevlisi Doç. Dr. Bedrettin Cömert öldürüldü. Ýnfaz emrini verenler bugünkü BBP genel Baþkaný Muhsin Yazýcýoðlu ve MHP nin üst düzey yöneticilerinden Ramiz Ongun dur. 10 Aðutosta Ankara Balgat ta solcularýn gittiði bir kahve tarandý ve 5 kiþi öldürüldü. 15 Aðustos ta Ankara Bahçelievler de 7 TÝP li genç evlerinde vahþice katledildi (Katliamýn faili vatan için kan döken Haluk Kýrcý dýr. Suç ortaðý da Abdullah Çatlý). 3,5 ay sonra da Abdi Ýpekçi öldürüldü. Aralýk 1978 de Kahramanmaraþ ta 100 den fazla insan katledildi, solculara ve Alevilere ait evler, dükkanlar yakýldý, yýkýldý, yaðmalandý. Haluk Kýrcý, Ahmet Ercüment Gedikli, Ünal Osmanaðaoðlu, Bünyamin Adanalý, Mustafa Korkmaz, Hüseyin Yýldýz, Mustafa Özmen, Mustafa Dülger, Mustafa Demir, Remzi Çayýr, Ýsmail Ufuk, Mehmet Gürses, Hayri Kuþçu, ve Tuncay Terekli Kahramanmaraþ katliamýndan hemen sonra kentten ayrýlan ve olayýn failleri olan ülkücülerdir. Benzer bir katliam Çorum da gerçekleþtirildi. Sivas ve Malatya da da katliam giriþimleri oldu. 12 Eylül den 1,5 ay önce DÝSK Genel Baþkaný Kemal Türkler katledildi. Akla hemen gelen bu katliamlar ve daha yüzlercesi ülkücü çeteler tarafýndan gerçekleþtirildi. Çoðunda Çatlý, Kýrcý, Aðca gibi isimler yer aldý. Hepsinin emirleri geçmiþin katili bugünün milletvekili olan MHP li (bugün kimisi DYP li ANAP lý) siyasetçiler tarafýndan verildi. Ve ne hikmetse bu katliamlarýn suçlularý yakalanamadý ya da yakalananlar hemen serbest býrakýldý. Çünkü tüm eylemlerde MGK dan MÝT e ve emniyete tüm güvenlik birimlerinin parmaðý vardý. Çünkü bu organizasyonlarý oluþturan güç, emperyalizmin savaþ makinesi NATO ydu Eylül ün Ardýndan Faþist çetelerin katliamlarý ve provakasyonlarý askeri cuntanýn istediði müdahale ortamýný yarattý. Bu durumu fýrsat bilen burjuvazi, cuntaya yönetime el koymasý için çaðrýda bulundu. Askeri cunta Kenan Evren in komutasýnda yönetime el koydu. Cunta ülkedeki tüm örgütlü güçleri imha etmeye giriþti. Tabandaki bir kýsým ülkücü yargýlandý, hatta hüküm giydi ancak sol örgütler ve iþçi hareketi ezilmesine raðmen faþist çetelerin görevi bitmemiþtir. Kontrgerillanýn tasfiye edilmesi gibi bir þey söz konusu deðildir. Abdullah Çatlý, Oral Çelik, Haluk Kýrcý vb. katiller 80 sonrasýnda da kullanýlmaya devam edildiler. Onlarýn bu kez görevi Asala yý imha etmekti. Ermeni liderlere suikastler düzenlendi, Marsilya da Ermeni anýtý bombalandý, yine vatan için. Ayný çeteler 80 lerin sonlarýna doðru PKK ya karþý kullanýlmaya baþlandý. MGK nýn isteðiyle, Mehmet Aðar ve emekli Korkut Eken i göreve çaðýrýldý. Korkut Eken kontrgerillayý yeniden güçlendirdi. Yakýlan her köyde, infaz edilen her kürt köylüsünde, faili meçhul cinayetlerde bu çeteler görev aldý. Cezaevlerinde islamcý olan ülkücülerin bir kýsmý BBP yi kurarken diðer bir kýsmý Türk Hizbullahý ný kurdu. Bu Hizbullah, Kürt halkýna dönük bir dizi kanlý saldýrýyý organize etti. Uður Mumcu, Ahmet Taner Kýþlalý, Bahriye Üçok cinayetlerinin sanýklarýnýn neredeyse tamamý eski ülkücü, yeni islamcýlardýr. Devlet her zaman bu çeteleri yönlendirmesine raðmen, asla varlýklarýný kabul etmez. Sonuç Aðca, Çatlý, Haluk Kýrcý, Oral Çelik gibi bir dizi tetikçi ülkücü, yakýn tarihin neredeyse tüm katliamlarýnda yer almýþ katillerdir. Bu katillerin tüm eylemleri devletin bilgisinde gerçekleþtirilmiþtir. Bugün demokrasi masallarý atan burjuvalar, bu katilleri dün finanse eden patronlardýr. Ýhtiyaç olduðu sürece de beslemeye devam edeceklerdir. Hepsi ülkücüdür ve MHP içerisinde örgütlenmiþlerdir. Bir iþçi iktidarýna karþý burjuva diktatörlüðünün tetikçiliðini yapmýþlardýr. Hepsinin yerli ve yabancý istihbarat örgütleri ile baðlantýlarý vardýr. Yurtiçinde, yurtdýþýnda, cezaevlerinde devlet tarafýndan korunmuþ ve silahlandýrýlmýþlardýr. Hepsinin mafyayla baðlantýsý vardýr ya da mafyadýrlar. Her tür gayri meþru iþin içinde olmalarýna raðmen devlet tarafýndan korunmaktadýrlar. Rejim 83 ten sonra yeniden parlamenter sisteme dönse de, devletin baskýcý karakterinden dolayý bu faþist çetelerden (kontrgerilla) asla vazgeçmez. (Eskiyen ya da yorulan bazý yüzler infaz edilir ve yerlerini yenileri alýr.) Önce Ermeni meselesi, daha sonra da Kürt halkýnýn mücadelesi bu çetelerin varlýk nedenlerinin bahanesi olur. Sonuç olarak baþta iþçi sýnýfý olmak üzere yoksul emekçi halkýn ve ezilen tüm kesimlerin birleþik ve örgütlü mücadelesiyle MGK, içiþleri bakanlarý, MÝT mensuplarý, emniyet müdürleri yargýlanabilir ve JÝT, JÝTEM, Özel Harp Dairesi gibi kontrgerilla odaklarý tasfiye edilebilir. Fuat Karan 5

6 6 Ýtlaf Edilmesi Gereken Hayvanlar Deðil Kapitalizmdir Türkiye yeni yýla kuþ gribinden dört kiþinin yaþamýný yitirmesiyle girdi. Onlarca kiþi kuþ gribi teþhisiyle tedavi altýna alýndý. Ekim 2005 tarihinde Manyas ta görülen kuþ gribi AKP hükümeti tarafýndan sessizce geçiþtirilmeye çalýþýldý; çünkü hükümet halkýn saðlýðýna yönelik tedbirler almak yerine beyaz et sektöründeki patronlarýn zarar görmemesi için, patronlarýn reklâmýna soyunmuþtu. Kuþ gribinden yaþamýný yitiren Koçyiðit ailesine saðlýk yetkilileri öncelikle zatüre teþhisi koydu. Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek kuþ gribi salgýný olduðundan bahsedenlere iþgüzar diye saldýrdý. Hükümet öncelikle kuþ gribine karþý önlemler almak ve bu konularda halký bilgilendirmek yerine, Ekim 2005 tarihinden bu yana kuþ gribini gizlemeye çalýþtý. Fakat artan ölümler ve kitlelerin baskýsý hükümeti kýþ uykusundan uyandýrdý. Uykudan uyanan hükümet her zamanki gibi her þey kontrol altýnda, ilaç ve aþý konusunda herhangi bir sýkýntýmýz yok dedi. Her zamanki gibi yalan söylediler. Hükümet gerekli hazýrlýklarý yapmýþ ve gerekli önlemleri almýþ ise dört çocuðun ölümü nasýl açýklanabilir? Bizce bu ölümler ne hükümetin ne de her yönüyle çürümeye yüz tutmuþ düzenden beslenenlerin umurunda. Onlar boyalý basýnýn karþýsýnda kendilerini aklama yarýþýna girerler, hatta ölümlerden sorumlu olmadýklarýný kanýtlamak için suçu o bölgede yaþayanlarýn eðitimsizliðine fatura ederler. Böylece hem hükümet hem de düzen aklanmýþ olacak. Çünkü suçlu bulunmuþtur. AKP hükümeti bir avuç tavuk þirketinin çýkarlarýný korumak için milyonlarca yoksul halkýn emekçinin oynamaktan çekinmiyor. Onca zamandýr, hastalýðýn gizlenmesinin sebebi de bu. Bizim nasýl yaþadýðýmýzýn, hatta yaþayýp yaþamadýðýmýzýn sömürücüler için hiçbir önemi yok. Onlarýn tek dürtüleri kârlarý. AKP Kuþ Gribi Aþýsý Üreten Enstitüyü Kapattý AKP hükümeti tarafýndan 2004 yýlýnda elektrik faturasý yüksek geldiði gerekçesiyle Manisa Aþý Üretim Enstitüsü kapatýldý. Enstitüde çalýþanlar, iþletmenin kapatýlmamasý durumunda Ekim 2005 ortasýnda Manyas ta kuþ gribine yakalanan kanatlýdan üretilecek virüsle Van daki kuþ gribinin önüne geçilmesinin mümkün olabileceðini belirttiler. Sadece hayvanlara deðil insanlar için de aþý üretebilecek özellikte olan Enstitü, dünyada 8-10 benzer aþý üretim merkezinden birisiydi. Bu Enstitünün kapanmasý var olan aþý ihtiyacýnýn uluslararasý tekel olan Roche dan karþýlanmasý anlamýna geliyor. AKP Hükümeti insan saðlýðýný hiçe sayarak sadece Türkiye deki patronlarýn deðil uluslararasý patronlarýn da çýkarlarýný gözetmekte ve kollamakta. Hastanelere Sansür Saðlýk Bakanlýðý, Ýl Saðlýk Müdürlükleri ile devlet hastanelerine kuþ gribi konusunda sansür çaðrýsý yaptý. Bakanlýk, ihbarlarýn tamamý il ve ilçe tarým müdürlüklerine yönlendirilecektir dedi. Ayrýca bakanlýk Tarým Bakanlýðý tarafýndan bir bölgede kuþ gribinin varlýðýna iliþkin bir açýklama yapýlmadan ve hayvan saðlýðý karantinasý uygulamasýna geçilmeden hiçbir vakanýn olasý kuþ gribi olarak deðerlendirilmemesini istedi. Koçyiðit ailesinin fertleri iþte bu mantýðýn yüzünden yaþamlarýný yitirdiler. Ölenlerin sorumlusu bu düzen ve bu düzenden beslenenlerdir. Saðlýk Sistemi Düzenin Aynasýdýr Kuþ gribinin ortaya çýktýðý bölgelerdeki (Van, Aðrý) saðlýk hizmetlerinin durumu içler acýsý. Van da 160 adet olmasý gereken saðlýk ocaðý sayýsýnýn 52 pratisyen ve uzman hekim sayýsý 303. Hekim baþýna 3 bin 200 kiþi düþüyor. Oysa Ýtalya da hekim baþýna 166, Yunanistan da 227, Almanya da 277 kiþi düþmekte. Van da ebe baþýna 4 bin kiþi düþüyor. Aðrý da olmasý gereken saðlýk ocaðý saðlýk ocaðýnýn sadece 13 ünde doktor, 4 saðlýk ocaðýnda ise hiç personel bulunmamakta. (Bu veriler Saðlýk ve Sosyal Hizmet Emekçiler Sendikasý ndan [SES] alýndý.) Acaba bu bölgede saðlýk hizmetinin böyle olmasýnýn nedeni o bölgede yaþayanlarýn eðitimsizliklerinden mi kaynaklanýyor? Yoksa hükümetlerin bilinçli olarak yoksul halkýn saðlýk hakkýndan mahrum etmelerinden mi? Dostlar alýþveriþte görsün Hükümet göstermelik olsa da kuþ gribine karþý nasýl çalýþtýðýný halka TV ekranlarýnda göstermeyi ihmal etmedi. Öncelikle itlaf çalýþmalarýna katýlan beyaz giysili çalýþanlarýn kanatlý hayvanlar nasýl canlý canlý itlaf ettiklerini gördük. Çünkü hükümet zamanýnda önlem almadýðý için bugün apar topar hayvanlarý itlaf ettiriyor. AKP hükümeti bu olayda da olduðu gibi siyasi bütün olaylara tüccar mantýðýyla bakmakta. Yani kâr-zarar. Dün fabrikalarý özelleþtirilerek iþçileri iþsiz býrakan zihniyetin ürünleri, bugün saðlýk sistemini ticarileþtirerek parasý olana saðlýk hizmeti, parasý olmayana öl seçeneði sunmakta. Ýþte kapitalist sistemini mantýðý bu. Devletin güvenliði söz konusu olduðunda hiçbir harcamadan kaçýnmayan, bankalarýn içini boþaltan ve bunun faturasýný (70 Milyar Dolar) yoksul halka çýkartmasýný bilen, yabancý patronlarýn yatýrým yapmalarý için tüm yasal düzenlemeleri yapan, vergi kolaylýðý, yer tahsisi gibi hizmetlerde kusur iþlemeyen (Hyundai patronlarýna sunulan arsalar ki beðenilmedi) hükümet, Manisa daki aþý üretim enstitünü elektrik borcundan dolayý kapatmayý kâr-zarar hesabýna dayanarak yapmakta. Sonuç olarak, saðlýk kurumlarýný ticarileþtirerek herkese eþit, nitelikli ve ulaþýlabilir, parasýz saðlýk hizmeti verilmesini engelleyen, kamu saðlýk kurumlarýn kapatan, koruyucu saðlýk hizmetlerini tasfiye eden, saðlýk emekçilerinin güvencesiz çalýþmaya mahkûm eden, saðlýkta dönüþüm projesi adý altýnda saðlýk hakkýný paranýn egemenliðine tabii kýlan AKP hükümeti kapitalistlerin emrindedir. Bugün yaþanan kuþ gribi sorunu göçmen kuþlarýn getirdiði bir virüs deðildir. Kuþ gribi kapitalizmin bir ürünüdür. Doðal olarak itlaf edilmesi gereken kanatlý hayvanlar deðil (çünkü onlarýn hiçbir suçu yok) kapitalist düzendir. Þahin Yýldýrým

7 DÝSK: Koç Ýçin Sokaða Çýkarýz! Ya Asgari Ücret Ýçin? TÜSÝAD Yüksek Ýstiþare Kurulu (YÝK) Baþkaný patron Mustafa Koç, Van Rektörü Yücel Aþkýn a reva görülen muamele üzerine hükümetin tutumunu eleþtirdi. TÜSÝAD, iki aydýr tutuklu bulunan Yücel Aþkýn a reva görülen muameleye tepki göstermek için neden iki ay bekledi? Tayyip Erdoðan ýn, Koç un açýklamalrý sonrasý Anayasal suç iþliyor, soruþturulmasý gerekir diye çýkýþ yapmasýyla yargýnýn harekete geçip, Koç un sözlerini incelemeye almasý üzerine, hükümet ile TÜSÝ- AD arasýnda da gerginlik baþladý. Bu arada hiç vakit kaybetmeyen DÝSK Genel Baþkaný Süleyman Çelebi, gerekirse eyleme geçeriz diyerek, hükümeti uyardý. Patron Koç a sahip çýktýðýný açýkladý. Süleyman Çelebi bu vesileyle büyük patronlara, DÝSK in öncülük ettiði parti giriþimi çalýþmalarýyla ilgili mesaj verme amacýný taþýyor olmasýn? Büyük sermayenin iþçi sýnýfýna topyekun saldýrýya geçtiði bir süreçteyiz. Asgari ücrete yapýlan zam bir tüp almaya bile yetmiyor. Böylesi koþullarda iþçilerin en temel talepleri konusunda dahi eyleme geçmekte zorlanan bir sendikal önderlik var. Devlet her fýrsatta iþçilerin eylem ve örgütlenme özgürlüklerini baský altýna almayý amaçlýyor. Bu duruma raðmen diðer sendika bürokrasileri gibi genelde eylemsizliði tercih eden DÝSK baþkaný Çelebi, iþçilerle ilgili olarak bile hükümeti böylesine yüksek sesle uyarmazken (hatta çoðu zaman sesini dahi çýkarmazken) Koç için sesini yükseltiyor. Üstelik Türkiye nin en büyük patronlarýndan biri için, BEKO fabrikasýnda iþçileri taþeron çalýþtýran ve her üç ayda bir iþçi çýkaran bir patron için hiç zaman kaybetmeksizin harekete geçiyor ve destek açýklamasý yapýyor bu iþçi lideri sendikacý! Bu ne yaman çeliþki! Bir patrona en büyük ve güçlü siyasi destek bir sendikadan, kendisine iþçi temsilcisi diyen bir bürokrattan geliyor. Türkiye iþçi sýnýfý ve emekçileri, sendikal örgütlenme ve yasaklara, özelleþtirme saldýrýsýna maruzken -ki Koç Holding ve onun bir numaralý ismi Mustafa Koç özelleþtirmelerin kaymaðýndan en büyük payý ( TÜPRAÞ) alanlarýn baþýnda geliyor. Ancak, demokratikleþmeyi sermayeye býrakan sýnýf iþbirlikçi bir sendikal anlayýþ, elbette ki TÜSÝAD ý da demokratik bulur ve ardýna düþer. TÜSÝAD ýn öncülük ettiði Avrupa Birlikçi burjuva programa yedeklenir. Ýþçi sýnýfýný da bu programýn arkasýna yamamak için hiçbir fýrsatý kaçýrmaz. DÝSK in þimdi yaptýðý da budur. DÝSK in ilericilik misyonu yüklediði TÜSÝAD patronlarý büyük keyfi içindeydiler, 12 Eylül askeri darbesi döneminde DÝSK yöneticileri idam istemiyle yargýlanýrken, öyle deðil mi? Hatta Türkiye Ýþverenler Sendikasý Konfederasyonu (TÝSK) Baþkaný Halit Nadir aynen þöyle demiþti: yirmi yýldýr onlar (iþçiler) güldü, biz aðladýk! Þimdi gülme sýrasý bizde. 12 Eylül de askeri darbeyi tezgahlayan ve alkýþlarla karþýlayan patronlar deðil mi? Evet, söyledikleri yüzünden fikir suçlusu pozisyonuna düþen Mustafa Koç un dedesi Vehbi Koç, 12 Eylül ün ilk haftasý içinde sendikalarýn yokluðu istismar edilmemeli diye demeç verdi. O demecin yayýnladýðý gün Arçelik te fabrika yöneticileri DÝSK li iþçi temsilcileri çaðýrýp þöyle dediler: siz istifa edip gidiyor musunuz, yoksa askere haber verelim mi? Böyle bir anlayýþ ne zamandan beri iþçi dostu oldu veya ilerici oluyor? Acaba TÜSÝAD üyesi olduðu patronlar þöyle bir çaðrýda bulunur mu? Sendikalaþtýklarý için iþçileri iþten atmayýn ki iþçiler adliye koridorlarýnda periþan olmasýn. Tabii ki TÜSÝAD böyle bir açýklama yapmaz. Uluslararasý sermayeye uyum saðlamak için devleti (AB yoluyla) yeniden yapýlandýrmanýn çabasý içinde olan patronlar, ne zamandan beri ilerici oldu? Sahi bu TÜSÝAD deðil mi kölelik yasalarýnýn, Ýþçi kýyýmlarýnýn, esnekleþmenin, özelleþtirmelerin, taþeronlaþtýrmanýn, sendikal yasaklarýn arkasýndaki güç? DÝSK in bu tutumunun ideolojik arka planýnda toplumsal barýþ ve uzlaþý denilen burjuva ideolojik zemin var. DÝSK, sýnýf mücadelesinin yerine, toplumsal barýþ ý veya çaðdaþ sendikacýlýk ý koymak istiyor. Dolayýsýyla, iþçi sýnýfýnýn toplumsal dönüþümdeki öncü rolünü hasýraltý edip, böylece patronlara bel baðlýyor. Kaçýnýlmaz olarak bu ideolojik duruþtan da mücadele deðil, iþbirlikçilik ürüyor. Ýþçi sýnýfýný zehirleyen bu ideolojik saldýrýya karþý, iþçi sýnýfýnýn çýkarlarýný savunan tüm dostlar uyanýk olmalýdýr. Þahin Yýldýrým 7

8 8 Özay Tekstil de 5 Kadýn Ýþçi Katledildi Bursa Organize Sanayi Bölgesi nde, Lokman Özay ýn sahibi olduðu, Özay Grup Tekstil Ýthalat ve Ýhracat Fabrikasý nda 29 Aralýk 2005 te gece saat da çýkan yangýnda, görevleri bittiði halde mesaiye býrakýlan 15 yaþýndaki Ayþe Denizdalan, 21 yaþýndaki Gülden Çiçek, 16 yaþýndaki Sadife Düdüþ, 3 aylýk hamile 32 yaþýndaki Sevgi Sesli ve 27 yaþýndaki Necla Özveren yanarak can verdiler. Yangýnýn sebebi hala tartýþýlýyor; ancak fabrikada bu gibi kazalara karþý herhangi bir güvenlik sisteminin bulunmayýþý tartýþýlmaz bir gerçeklik olarak apaçýk ortada. Her yýl binlerce iþçi iþ kazalarý nedeniyle ya hayatlarýndan oluyor ya da bir daha çalýþamayacak duruma geliyor. Ýþ kazasý mý? Cinayet mi? Yaþadýðýmýz dünyada hangi þartlarda çalýþtýrýldýðýmýz, can güvenliðimizin ne kadar kontrol altýnda olduðu yaþanan son olayda, Bursa daki bir yatak fabrikasýnda çýkan yangýnda iyice gözler önüne seriliyor. Can güvenliðimiz olmadýðý gibi; iþ güvenliðimiz de yok. Söz konusu fabrikanýn usulsüz iþçi çalýþtýrdýðý belirlendi. Sigortasýz çalýþtýrýlan iþçiler ve mesai ihlalleri Sigortasýz çalýþtýrma, her geçen gün artan bir sorun. Ýþçi ve emekçiler iþsizliðe, asgari ücretin altýnda çalýþmaya, hiçbir iþ güvenliðinin olmadýðý çalýþma sistemine boyun eðmeye zorlanýyor. Kayýt dýþý çalýþtýrma ve çok uzun mesailer sýradan uygulama, üstelik maaþlar fabrika sahibi Lokman Özay ýn, bu iki kiþinin sigorta bildirgelerini, ölümlerinden 4 gün sonra; 2 Ocak 2006 günü Bursa SSK Bölge Müdürlüðü ne teslim ettiði tespit edildi. Ýþe giriþ tarihleri 2 Aralýk 2005 olarak gösterilen iþçilerin bildirgelerine, yangýn sonrasý gazetelerde çýkan fotoðraflarýnýn renkli fotokopiyle çoðaltýlýp yapýþtýrýldýðý öðrenildi. SSK yetkilileri de bu tür olaylarda suçlu olduðu anlaþýlan iþverenlere her bir kiþi için en fazla iki asgari ücret tutarýnda ceza yazdýklarýný söyledi. 12 aydan uzun bir süre çalýþtýklarý bilinen iki iþçi için verilecek olan ceza, en fazla iki Çekyat Fabrikasýnda Yangýn: 4 Ýþçi Öldü Aðýr çalýþma koþullarý, düþük ücret, uzun mesailer, kayýt dýþý ve sigortasýz çalýþtýrma çok yaygýn bir uygulama. Bu yetmezmiþ gibi fabrika ve atölyelerde en asgari çalýþma önlemleri dahi alýnmýyor. Gözünü para hýrsý bürümüþ patronlar adeta fabrika ve atölyelerde iþçilerin hayatlarýyla kumar oynuyor. Bunlarýn bir sonucu olarak son günlerde meydana gelen fabrika yangýnlarýnda çok sayýda iþçi hayatýný kaybetti. Son yangýn ise bir çekyat fabrikasýnda meydana geldi ve 4 iþçi yanarak ve dumandan zehirlenerek öldü. Bir binanýn bodrum katýnda faaliyet gösteren imalathanede süngerlerin tutuþmasý sonucu çýktýðý öne sürülen yangýn kýsa sürede binayý sardý. Dýþarý çýkamayan iþçiler yangýnýn söndürülememesi sonucu içerde mahzur kaldý. Yangýn söndürüldüðünde ise 2 iþçi yanarak, 2 iþçi zehirlenerek hayatýný çoktan kaybetmiþ oldu. Yeni Bir Ýþ Cinayeti Daha: 3 Ýþçi Öldü Ýkitelli de bir kâðýt ambalaj fabrikasýnda çýkan yangýnda üç kiþi yaþamýný yitirdi. Geçtiðimiz günlerde Bursa da yatak fabrikasýnda çýkan yangýnda da 5 kadýn iþçi yaþamýný yitirmiþti. Ýkitelli Organize Sanayi Bölgesi ndeki Elif Ambalaj Oluklu Mukavva Sanayi Ticaret Limited Þirketi nde dün sýralarýnda belirlenemeyen bir nedenle yangýn çýktý. Kýsa sürede büyüyerek fabrikayý saran yangýn Sefaköy ve Kocasinan itfaiye gruplarýnýn müdahalesi sonucu çevredeki diðer fabrikalara sýçramadan kontrol altýna alýndý. Fabrikada araþtýrma yapan itfaiye ekipleri içeride üç kiþinin cesedine ulaþtý. Cesetlerin iþçiler Eyüp Koca ve Hüseyin Þahintürk le þoför Ahmet Sezgin e ait olduðu belirlendi. Yaklaþýk 2 saat süren yangýn sonucu çatýsýnda çökmeler meydana gelen fabrika kullanýlamaz hale geldi. Geçtiðimiz günlerde Bursa da yatak fabrikasýnda çýkan yangýnda da 5 kadýn iþçi yaþamýný yitirmiþti. aylýk asgari ücret tutarý! Bu nasýl adalet? Toplam 150 iþçinin çalýþtýðý fabrikada, iþçiler sigortasýz iken iþyerinin sigortalý olmasý, iþçilerin hayatýna verilen deðeri de gözler önüne seriyor... Lokman Özay ýn yaptýðý usulsüzlük bunlarla da kalmýyor: Yangýnda hayatýný kaybeden 15 yaþýndaki Ayþe Denizdalan, 16 yaþýndaki Sadife Düdüþ ün ve 3 aylýk hamile Sevgi Sesli nin fazla mesaiye býrakýlmalarý Ýþ Yasasý na göre yasak. Buna göre; 15 yaþýný doldurmuþ çocuk iþçiler ve hamile kadýn iþçiler 8 saatten fazla çalýþtýrýlamazlar. Fakat denetim mekanizmasýnýn kötü çalýþtýrýlmasý ve verilen cezalarýn caydýrýcýlýðýnýn olmamasý gibi sistemin açýklarýný kullanan patronlar kimbilir daha kaç çocuðu ve hamile kadýný kurban edecekler? Aralýk 2005 te yaþananlar birçok baþka iþyerinde de yaþanýyor: fabrikada olabilecek kazalara karþý önceden hiç bir önlem alýnmayýþý, sigortasýz çalýþtýrýlan iþçiler, mesaiye býrakýlan çocuklar ve hamile iþçiler gerçeði çok yaygýn. SSK Bursa Sigorta Ýl Müdürlüðü, -Türkiye nin dört bir yanýnda ki benzer örneklerde olduðu gibi- bu fabrikayý denetlemediðinden, bu suçlarýn her birinden fabrika sahibi kadar suçludur ve yargýlanmalýdýr. Evet, yukarýda anlatýlan gerçekler yalnýzca sözü edilen fabrikada deðil, bugün Türkiye de pek çok iþyerinde yaþananlarýn bir örneði. Devletin denetim mekanizmalarýndaki kokuþmuþluk ve aslýnda devletin her bir organýnýn kime hizmet ettiði tüm çýplaklýðýyla ortada. Ve görülüyor ki örgütlülüðümüze sahip çýkmazsak, sigortasýz, sendikasýz ve her türlü iþ güvencesinden yoksun olarak çalýþtýrýlmamýza karþý mücadele etmezsek, yarýnýmýzýn daha karanlýk olacaðý kesin. Örgütlülüðümüz tek gücümüz! SSK Bursa Sigorta Ýl Müdürlüðü baþkaný görevden alýnsýn, yargýlansýn! Fabrika sahibi Lokman Özay tutuklansýn! Sendikasýz, sigortasýz çalýþmaya son! Öykü Tanýr

9 Emek Güncesi Ýsrail de Otobüs Þoförleri Grevde Dan Otobüs Þoförleri Sendikasý pazartesi sabahý, firmanýn Tel Aviv i Bat Yam a baðlayan tüm hatlarýnda greve baþladý. Ordu radyosunun verdiði habere göre 250 güzergahý kapsayan grev önümüzdeki pazartesiye kadar devam edecek. Þirket, greve cevap olarak emeklileri belli bir miktar ücret karþýlýðýnda çalýþtýracaðýný, böylelikle otobüs seferlerinin devam etmesini saðlayacaðýný iddia etti. Þoförler, maaþlarýnýn artýrýlmasýný ve çalýþma koþullarýnýn düzeltilmesini talep ediyor ve bir çözüm bulunmadýðý takdirde yeniden greve gidebileceklerini söylüyorlar. Tahran Bugün Otobüs Ýþçilerinin Yanýndaydý Tahran otobüs iþçileri bugün (Cumartesi) araçlarýnýn camlarýnda, tutuklu sendika lideri Mansur Osanlu nun posterleri asýlý ve tüm gün farlarý açýk trafiðe çýkarak bir protesto eylemi gerçekleþtirdiler. Hatta bazý otobüslerde, Baðýmsýz bir sendika kurulmalý dövizleri asýlýydý. Görgü tanýklarýna göre, insanlar otobüslere el sallýyorlar, þoförlerle sohbet ediyor ve alkýþlarla destekliyorlardý. Özel araç sürücüleri de eyleme katýldýlar. Bir görgü tanýðýnýn ifadesiyle Tahran, iþçilerin yanýndaydý ve rejime karþý koydu. Güvenlik güçlerinin ve otobüs þirketinin güvenlik biriminin (Herasat) otobüslerin hareket etmesini engellemeye ve Osanlu nun posterlerini indirmeye çalýþmasý sýrasýnda arbede çýktý. Üç þoför, Javad Kefayati, Seyyed Reza Nematipoor ve Mohammad Namaanipoor gözaltýna alýndýlar; ancak daha sonra serbest býrakýldýlar. Fakat, 7. Bölge den Hossein Þahsavari ve ismi tespit edilemeyen baþka bir þoför hala gözaltýnda tutulmakta. Eylemde Tahran ýn 10 ulaþým bölgesinin tamamýndan iþçiler yer aldý. Özellikle ve 9. Bölge lerden katýlým yoðundu. 5. Bölge de protestocularý sindirmek amacýyla rejimin Özel Birim i (Yegane Vizhe) konuþlandýrýlmýþtý. Bu arada, gözünden ameliyat olacak iken 22 Aralýk ta tutuklanan Mansur Osanlu nun gözünün durumu hakkýnda endiþeler artmakta. Osanlu, gözündeki hasarý 2005 Mayýs ýnda otobüs iþçileri sendikasýnýn bir toplantýsýna devletçe kurulan ve yönetilen Ýslami Çalýþma Konseyleri ve Ýþçilerin Evi nin haydutlarýnca gerçekleþtirilen vahþice saldýrý sýrasýnda almýþtý. Ýþçiler, taleplerine destek olmasý ve Osanlu ile gözaltýndaki bütün diðer iþçilerin derhal serbest býrakýlmasý için uluslararasý emek örgütlerine ve insan haklarý kuruluþlarýna acil eylem çaðrýsýnda bulunuyorlar. Lütfen protesto mektuplarýnýzý Ýslam Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný Mahmud Ahmedinecad a (ahmadinejad@president.ir) gönderiniz Þili Bakýr Grevinde Taþeron Ýþçiler Polisle Çatýþtý Dünyanýn en büyük bakýr üreticisi Þili de ücret artýþý talebiyle yapýlan grev sürerken iþçiler ve polis çatýþtý. Rancagua kentinde iki yönetici yaralandý ve 42 kiþi de gözaltýna alýndý. Þili nin devlete ait bakýr þirketi Codelco da çalýþan 28 bin sözleþmeli (taþeron] iþçinin ülke çapýnda bir greve katýlacaðý açýklanmýþtý. Bakýr fiyatlarýnýn dünya pazarýnda rekor seviyelere týrmanmasýyla iþçiler bu artýþýn ücretlere 960 dolarlýk bir ikramiyeyle yansýmasýný talep etmiþ ve grev de bu þekilde gündeme gelmiþti. Sayýlarý 14 bini bulan sendikalý iþçilerin açýklamasýna göre, grevciler ayný zamanda daha iyi bir iþgünü süresi ve maaþlarda artýþ da istiyor. Hükümetse iþçilere ikramiye verilmeyeceði konusunda ýsrar ederken çalýþma koþullarýnýn düzeltilmesi için hazýrlýk yapýldýðýný açýklýyor. Polise dayalý kaynaklara göre grevciler normal iþçilerin dünyanýn en büyük yer altý madeni olan El Teniente madenine ulaþmasýný engellemeye çalýþtý. Yine polis kaynaklarýnýn açýklamalarýna göre bir otobüsü kaçýrmaya çalýþan altý gösterici tutuklandý. Bunun ardýndan 200 iþçiden oluþan bir grubun tutuklanan iþçilerin serbest býrakýlmasý için karakola gitmesi üzerine çatýþma çýktý. Taþeron iþçiler adýna konuþan bir temsilci hükümetin polis saldýrýsýný engellemesini istedi. Taþeron iþçilerin koordinatörü Danilo Jorquera, Biz sadece barýþçýl bir gösteri yapmak istedik dedi. Grev tam da Þili baþkanlýk seçimlerinin iki hafta öncesine denk geldi. Grevin bakýr üretimi üzerindeki etkisinin ne olacaðýysa henüz belirsiz. Eylem Yapan Filistinli Ýþçilerin Üzerine Ateþ Açýldý Daha iyi yaþam koþullarý ve daha yüksek ücret talebiyle, Gazze Þeridi nde eylem yapan Filistinli iþçilerin üzerine, Filistin polisinin ateþ açmasý sonucu dört iþçi yaralandý. Polisin eyleme müdahale etmesiyle baþlayan olaylarda, iþçiler taþ atarak kendilerini savunurken; polis iþçilerin üzerine ateþ açtý. Batý Þeria da ise üç Filistinli, Ýsrail askerlerinin yaptýðý gece baskýnýyla tutuklandý. Nablus kasabasýnda yapýlan baskýn sýrasýnda Filistinliler in; kendilerini savunmak amacýyla Ýsrail askerlerinin üzerine yanýcý madde attýðý bildirildi. Olayda yaralanan olmadý. Pazartesi günü Batý Þeria nýn Tul Karem kasabasýnda, þehrin doðusuna petrol taþýyan Ýsrail askerlerinin geçtikleri yola Filistinliler tarafýndan molotof kokteylleri atýldý. Askerler molotof kokteyli atmakta olan göstericilerin üzerine ateþ açtý. Göstericiler yara almadan olay yerinden uzaklaþtý. Bir baþka olayda ise, Ýsrail askeri kaynaklarýnýn bildirdiðine göre üç Mýsýrlý, Mýsýr sýnýrýndan Ýsrail e girmeye çalýþýrken Ýsrail askerleri tarafýndan tutuklandý. Baþbakanýn müjde anlayýþý Baþbakan Tayip Erdoðan yeni yýlda ilk müjdesini emeklilere verdi yýlýndan baþlayarak emeklilerin vergi iade fiþi toplamalarýna gerek olmadýðýný; maaþlarýnýn yüzde 4 ünün vergi iade tutarý olarak her ay maaþlarýna ekleneceðini söyledi. Düne kadar emekliler vergi iadelerinin tamamýný verdiklerinde karþýlýk olarak maaþlarýnýn yüzde 5 ini alýyorlardý. Baþbakanýn müjde dediði emeklilerin maaþlarýndan yüzde 1 çalmak oldu. Bunun parasal karþýlýðý ise 867 milyon YTL (867 trilyon lira). Baþbakan akbabalar gibi emeklilerin cebine göz dikmiþ durumda. Emeklilerin fiþ toplamayacak olmasý ise ayrýca vergi kaçakçýlýðýnýn da önünü açmýþ olacak. Böylece esnaftan alýnan vergi düþecek ve fatura yine iþçi ve emekçilere kesilecek. Þahin Yýldýrým 9

10 10 Örgütlüysek Her Þeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Þeyiz Ýþyerinde telafi çalýþmasýna karþý olduðumuzu hep söylemiþtik. Ramazan bayramýnda temsilciler iþçilere sormadan arife günü yerine bir cumartesi günü borç ödemek için çalýþtýrdýlar. Bu durumu daha sonra iþçi arkadaþlarla tartýþtýk. Yaptýðýmýz tartýþma sonucu bir hesap çýkardýk. Arife günü saat den öðlen e kadar 5 saat yapar. Normal günlük saatimiz 2 YTL yapýyor. Bu durumda 2 YTL den 5 saat çalýþtýðýmýzda, 5x2=10 YTL yapýyor. Cumartesi ise, yüzde 50 li olduðundan 15 YTL yapar. Yaptýðýmýz hesap sonucu kiþi baþý 5 YTL zarardayýz. Bundan ders çýkarýp kurban bayramýnda ayný olayý yaþamamak için hazýrlýk yapmýþtýk. O süreç içinde bu hesabý temsilcilere de söyledik. Temsilciler ise biz bunu biliyoruz dediler, yani bile bile kabul etmiþler. Biz de bir daha tekrarlamamasý için temsilciyi uyarmýþtýk. Temsilciler de tamam demiþlerdi. Kurban Bayramý geldi çattý. Ýþveren kendine göre hesabýný yapmýþtý. Bayram arifesi yerine cumartesi günü bizleri çalýþtýrmaktý hesabý. Bunun içinde temsilcilere bir hafta önceden haber verilmiþti. Temsilcilerinde bunu kabul ettikleri daha sonradan anlaþýldý. Temsilciler bunu bizlere söylemeden komitede tartýþmayý uygun görmüþler. Her hafta çarþamba akþamý toplanan komite yine çarþamba toplandý. Gündem yapýp tartýþtýk. Gündem arife günü için telafi çalýþmasý yapýlmalý mý, yapýlmamalý mý? idi. Komitede temsilciler, usta baþý ve iþçiler vardý. Bu arada komitede bulunan bir siyasi çevreden bir sözleþmeyi takip komitesi önerisi geldi. Öneri sahipleri, usta baþý ve temsilcilerden böyle bir komite oluþturuldu. Biz bu komitenin doðru olmadýðýný çünkü bu sözleþmeyi takip komitesine katýlanlarýn hem iþçiler tarafýndan güvenilmeyen kiþiler olmasý hem de iþçiler adýna sözleþme takibi olamayacaðýný söyledik. Tartýþma sýrasýnda temsilcilerin tutumu bizlere telafi çalýþtýrmasýný kabul ettirme yönündeydi. Bunu ustabaþý da destekliyordu. Zaman ilerledikçe siyasi çevreden olan iþçiler de net bir tavýr sergilemeyip dolaylý yoldan telafi çalýþmasýný desteklemiþ oldular. Bahane olarak da iþçilere 9 gün tatilin cazip geleceðini, bunun için herkesin telafi çalýþmasýný kabul edeceðini öner sürüyorlardý. Bütün bu konuþmalar sonuncunda bizde fikrimizi söyledik. Temsilcilerin telafiyi önceden iþverenle konuþup kabul ettikleri komite tartýþmasýndan rahatlýkla anlaþýlýyordu. Temsilciler bunu bizim üzerimizden yapmayý hesaplýyorlardý. Biz ise daha önceden bunun hesabýný yapmýþtýk. Bunun için hazýrdýk. Sonunda söz hakkýný biz aldýk. Daha önceden hazýrladýðýmýz hesabý söyledik. Kesinlikle karþýyýz dedik. Ve komiteden net bir karar çýkmadý. Son kararý çoðunluk söyleyecekti. Temsilciler ve diðer siyasi gruplardan arkadaþlar da 9 günlük tatilin kendilerine cazip geldiði için, bütün iþçilerin de kabul edeceklerini söylediler. Net bir karar çýkmadýðý için iþçilerin nabzý ölçülecek ve ona göre karar verilecekti. Tatile iki gün vardý. Örgütlü olduðumuz arkadaþlarý bu durumdan haberdar ettik. Ýþçilere bu durumu kýsa bir þekilde anlattýk. Normal günlüðümüzün 5 saatin karþýlýðý 10 YTL yaptýðýný, mesai saati ise 15 YTL olduðunu anlatmaya çalýþtýk ve bu bütün fabrikaya yayýldý. Son gün son saatler geldi. Temsilciler içeri gelip bantlara daðýldýlar. Ýþçilere hiçbir açýklama yapmadan telafi çalýþmasýna evet mi? hayýr mý? diye sordular. Biz ise hayýr! demeye hazýrdýk. Temsilcilerin yaptýðý yoklama hayýr çýkýnca, temsilcilerin zor durumda kaldýklarý her hallerinden belliydi. Tekrar içeri gittiler. Telafiyi kabul etmemekte kararlý olan iþçileri gören temsilciler ve müdür mecburen pazarlýk yapmak zorunda kaldý. 5 saat yerine 2,5 saat çalýþmayý kabul ettik. Örgütlülüðümüzle yaptýðýmýz hesap sonucunda, sergilediðimiz tutum ciddi anlamda bir örgütlülüðün ne kadar önemli olduðunu gösterdi bize. Eðer biz iþçi sýnýfýnýn çýkarlarýný gerçek anlamda koruyacak bir örgütlülük yaratýrsak, bunun karþýsýnda ne patronlar ne de patron yalakasý temsilci ve sendika bürokratlarý durabilir. Yaþasýn bilinçli örgütlülüðümüz. Ýþsizlik 2006 Yýlýnda da Týrmanmaya Devam Ediyor Bir grup tekstil iþçisi Resmi verilere göre iþsizlik 2005 in son 3 ayýnda yüzde 10.1 e yükselmiþ durumda. Resmi veriler gerçeði yansýtmasa da iþsizlik gözle görülür bir þekilde artýyor. Ýþsizliðin artmasý iþverenlerin iþçiler üzerindeki baskýsýný da arttýrýyor ve iþsizliði bir tehdit unsuru olarak kullanýyorlar. Özellikle mevsimsel dönem dolayýsýyla tekstilde iþsizlik çok yoðun. Ýþsizliði, tekstili baz alarak yorumlayacak olursak yüzde 50 ler civarýnda. Ýþlerin durgunluðunu bahane eden bazý iþverenler iþ olmadýðý günlerde iþçileri gönderiyor, iþ olduðu gün tekrar çaðýrýyorlar. Çaðýrdýklarýnda da kaç gün çalýþtýrmýþlarsa o kadar ücret ödüyorlar. Yani esnek çalýþmayý uyguluyorlar. Bizler, sigortasýz çalýþmamak, sendika hakkýmýzý almak için mücadele ederken, bugün iþsizlik bahane edilerek bu haklarýn da gerisine düþürülmüþ durumdayýz. Elimizdeki iþi de kaybetmemek için, hep biz iþçiler özveride bulunuyoruz. Patronlarsa kriz var, iþsizlik var bahanesiyle ücretleri arttýrmýyor, iþçi sayýsýný azaltýyor, az sayýda iþçiye çok iþ yaptýrarak kârlarýna kâr katýyorlar. Bazý iþyerlerinde bunu o kadar abartýyorlar ki bir iþçi hem iþyerinin temizliðini yapýyor,

11 hem çay servisini yapýyor, hem de diðer bölmlerde çalýþýyor. Çalýþanýn sýrtýna kaldýrabileceðinden fazla yük bindiriyorlar. Ýþverenler çalýþtýrmak için genç iþçileri tercih ediyorlar. Emeklilik yaþýnýn 60 olduðu ülkemizde ileri yaþlardaki iþçiler iþ bulmakta daha da zorlanýyor. Ýþsizlikle ilgili ciddi olumsuzluklar, kuþ gribi nedeniyle tavukçuluk sektöründe de yaþanýyor. Bu sektörde çok sayýda iþçi iþten atýldý ve atýlmaya devam edecek. Önümüzdeki dönemde küçük üreticiler tamamen yok edilerek beyaz et sektöründe tekelleþme saðlanacak ve bu tekelleþme de fiyatlara yansýyarak, ceplerimizi yakacak. Emeðimize, örgütlülüðümüze sahip çýkýp mücadelemizi sürdürelim... Zam Oraný Açýklandý Bir tekstil Ýþçisi Uzun zamandýr beklenen zam oraný þefler aracýlýðýyla bizlere iletildi, yüzde 8. ortalama ücretler YTL arasýnda deðiþiyor. Yüzde 8 lik zam yaklaþýk YTL yapýyor. Ýlk zam söylentilerinde yüzde 4 lük bir zam yapýlacaðý söyleniyordu. Bizlere sýtmayý gösterip zatüreye razý etiller. Genel olarak bir sessizlik hakim. Bireysel tepkiler de oldu ama bu çok yaygýn deðildi. Geçen yýl zam ayýnda daha çok tepki oluþmuþtu. Genel olarak iþçilerin yüksek zam alacaðýz gibi bir beklentisi oluþmamýþtý. Çünkü devletin yaptýðý yüzde 5 lik zam iþçilerde þu fikrin yaygýnlaþmasýna neden oldu, devlet bunu veriyorsa bizim patronda fazlasýný veremez. Bir de dýþarýda iþsizlik var, bizler de 6-7 yýllýk iþçileri,z patron çekip gidemeyeceðimizi biliyor, bu nedenle düþük zam yapýyor diyenler oldu. Devlet genel zam oranlarýný açýklarken sadece kamu da çalýþanlarý düþünmüyor. Ayný zamanda özel iþyerlerini de etkileyeceðinden dolayý ücret konusunda siyasi bir karar alýyor. Devletin yaptýðý bu ücret zamlarýna kamu emekçilerinden güçlü bir ses gelmiþ olsa idi. Yeni haklar elde edilmiþ olsa bunun da fabrikalara olumlu yönde yansýmasý olacaktýr. Patronlar servetlerine servet katarken, emeðimizin karþýlýðý olarak bizlere yüzde 8 reva görülüyor. Eðer örgütlü olursak ve mücadele edersek haklarýmýzý yükseltebiliriz. Patrona Borcumuz Hiç Bitmiyor Bir tekstil iþçisi Ýki bayram arifesinde çalýþmadýk. Patron bunlarý birleþtirip, iþleri yoðun olduðu bir günde mesai yerine bize borç ödetiyor. Bundan patron karlý çýkýyor. Ýki arife çalýþýlsa servisler ayarlanacak, iki gün yemek yapýlacak, ama uyanýk patron bunu bir güne birleþtiriyor. Hem servisten hem yemekten hem de iþi yoðunken mesai parasýndan kurtuluyor. Böylece bir taþla üç kuþ vurmuþ oluyor. Bayram dönüþü fabrika buz gibiydi. Klimalar çalýþmadý, ýsýnamadýk. Patron iþleri için titiz davranýrken fabrikanýn ýsýnmasýyla ilgili hiçbir þey yapmadý, çünkü kendi odasý sýcaktý. Bazý arkadaþlar kabanlarýyla çalýþtýlar. Bu nedenle çoðu arkadaþ bayramdan sonra hastalandý. Bit pazarý Ürettiðimiz mallarýn defolularýný indirimli olarak çalýþanlara satýyorlar. Ayda bir olan bu satýþýn bazen süresi deðiþiyor. Bunun için hiçbir düzenleme, uygulama yapmýyorlar. Bit pazarý gibi oluyor. Kalabalýktan her iþçi bir þeyler almaya çalýþýyor, izdiham oluþuyor. Aldýðýmýz mallar bordrodan düþülüyor, ondan sonrasý Allah kerim. Kaybolan mý dersin, karýþan mý dersin, her þey var. Bu nedenle idare, birde iþçileri suçluyor. Bizce asýl suçlu üretim için bu kadar hassas olan idarenin sýra iþçilerle ilgili bir soruna gelince vurdumduymaz olmasý. Üstelik birde bizleri suçluyor. Asýl suçlu idaredir. Bir tekstil iþçisi Fabrika Biri Bizi Gözetliyor Evi Gibi Patron fabrikanýn her tarafýna, iþçileri rahat gözetleyip, aklý sýra iþten kaytaranlarý engellemek için dahili ve harici bir çok kamera yerleþtirmiþti. Bu kameralarýn görüntülerini bilgisayarýn monitörüne yansýtýp fabrikada olan biteni gözetliyordu. Herhangi bir bölümde bir sorun gördüðünde hemen o bölümü arayýp sorunun neden kaynaklandýðýný soruyor ve biran önce sorunu giderip, iþinize devam edin þeklinde baský yapýyor. Ancak bu kadarý patrona yetersiz gelmiþ olacak ki birkaç tane daha kamera taktýrdý. Ve görüntülerin iyi olmadýðýný söyleyip bütün kameralarýn üzerine aydýnlatma sistemi yaptýrdý. Ancak bu aydýnlatmalar iþçilerin gözünü rahatsýz edince, iþçiler mühendise þikâyette bulundular. Bunun üzerine aydýnlatmalarýn yönü iþçileri rahatsýz etmeyecek þekilde deðiþtirildi. Bir iþçi artýk patron biz çay içerken çayý nasýl karýþtýrdýðýmýzý bile görecek dedi. Ýþçilerin geneli bu kamera sistemine tepkili, ama birlikte tepki veremediðimiz için patron keyfi uygulamalarýna devam ediyor. Bizim görevimiz bu birlikteliði saðlayarak bu keyfi ve saçma uygulamalara son verilmesini saðlamaktýr. Bir Metal iþçisi 11

12 Filistin Seçimlerinde Zafer Hamas ýn Filistin de 10 yýl aradan sonra yapýlan genel seçimlere Hamas örgütü damgasýný vurdu. Hamas oylarýn yarýsýndan fazlasýný alarak 132 sandalyeli Filistin parlemantosunda, 76 sandalye kazanarak tek baþýna hükümeti kurma hakkýný elde etti. Böylece laik-demokratik karakterli El Fetih in 40 yýldan uzun süredir devam eden Filistin mücadelesindeki rolü sona erdi. Çarþamba günü yapýlan seçimlerin ilk sonuçlarýna göre hem Batý Þeria da hem de Gazze Þeridi nde Hamas, El Fetih i geride býraktý. Yabancý gözlemciler, Filistin seçimlerinin kurallara uygun olarak yapýldýðýný, herhangi bir usulsüzlüðün ve seçimlerin sonuçlarýna etki edecek bir sorunun olmadýðýný belirttiler. Seçim sonucunda Filistin meclisindeki çoðunluðu elde eden Hamas, hükümeti tek baþýna kurma hakkýný elde etti. Hamas ýn Gazze lideri Ýsmail Haniya yüzde 50 den fazla oy aldýklarýný belirtti. Örgütün en büyük baþarýsý El Halil de oldu. Hamas adaylarý, kentin 9 milletvekilliðinin hepsini kazandýlar. Hamas, El Fetih in kaleleri olarak bilinen Neblus, Tubas ve Tulkerim de de büyük baþarý elde etti. En büyük þok ise Filistin yönetiminin merkezinin bulunduðu Ramallah da yaþandý. Ramallah ýn, 4 sandalyesinin tamamý Hamas a gitti. Örgüt, propaganda yapmasýna dahi izin verilmeyen Doðu Kudüs te sandalyelerin büyük çoðunluðunu elde etti. El Fetih yöneticileri, yenilgiyi kabul ettiklerini ve önde gelen bir çok El Fetih yöneticisinin meclise giremediðini açýkladý. Filistin güvenlik görevlisi þefi ise Hamas ýn zaferinin sorumlusunun Ýsrail olduðunu söyleyerek, Barýþ sürecinin çökmesi ve kanunsuzluk, Filistin halkýný El Fetih e oy vermenin boþuna olduðu fikrine götürdü diye konuþtu. Esasýnda Hamas ýn kazandýðý zaferin en büyük nedenlerinden biri El Fetih yönetiminin Ýsrail ve ABD ile izlediði iþbirlikçi, uzlaþmacý siyasi hat oldu. Filistin halkýnýn Ýntifadasý ve El Fetih in izlediði siyasi çizgi düþünüldüðünde seçim sonuçlarý Filistinlilerin direniþe verdiði desteðin bir göstergesi olarak bile deðerlendirilebilir. Filistin Kurtuluþ Örgütü hergün daha fazla emperyalizmin politikalarýna uyum göstermekte ve sürekli tavizler vermekteydi. Ýsrail ve ABD, Hamas ý düzen sýnýrlarýna çekerek kontrol etmeyi planlýyorlar. Hamas tan beklentileri örgütünün silahlý mücadeleye son vermesi, Ýsrail ve ABD nin istekleri doðrultusunda politika yürütmesi ve bu politika neticesinde Filistin intifadasýnýn sona erdirilmesi ve Filistin halkýnýn bir avuç toprakta yaþamýný sürdürmeye devam etmesi yönünde. Aksi durumda ise Filistin halkýna dönük katliamlarýn daha da artmasý söz konusu olacak. Bu nedenle Filistin halkýný zor günler bekliyor. Filistin direniþinin yolu, birleþik laik baðýmsýz filistin mücadelesinden geçmektedir. Ne emperyalizmin ve Siyonizmin sahte yol haritasý ne de Hamas ýn þeriatçý devlet programý Filistin halkýný özgürleþtiremez. Filistin e özgürlük! Yaþasýn Baðýmsýz Birleþik Laik Filistin! Jiyan 12

13 Þili Seçimleri ve Latin Amerika da Sol Dalga Þili de geçtiðimiz ay gerçekleþen genel seçimler, tahmin edildiði üzere Sosyalist Parti nin kadýn adayý Michelle Bachelet in zaferiyle sonuçlandý. Bachelet elde ettiði yüzde 53.5 lik oy oranýnýn yaný sýra, Latin Amerika nýn ilk kadýn baþbakaný olma sýfatýný da taþýyacak. Bachelet i iktidara taþýyan seçimlerde çoðunluðunu 30 yaþ altý gençlerin oluþturduðu yüzde 40 lýk bir seçmen kitlesinin sandýk baþýna gitmemeyi tercih ettiðini de bir not olarak düþelim. Dünya Sol Hareketi nin geniþ bir kesimi, Bachelet in seçim zaferini, Venezüella da Chavez in, Brezilya da Ýþçi Partisi lideri Lula nýn ve Bolivya da Morales in iþ baþýna geçmesiyle baþlayan ilerici bir dönemin devamý olarak kabul etmekte. Oysa sözde sosyalist görünümlü Bachelet hükümeti, gerçekte bir Sosyalist-Hýristiyan koalisyonu. Baþbakan seçilmeden önce uzun yýllar Þili savunma bakanlýðýný da yürütmüþ olan Bachelet, ABD ile ortak askeri manevralar gerçekleþtirecek ve dahasý çeþitli operasyonlarda ABD birliklerine lojistik destek sunacak kadar saðdýk bir müttefik. Onu iþ baþýna getiren seçim programý Þili deki haftalýk çalýþma süresini artýrmayý, özelleþtirme saldýrýsýný derinleþ-tirerek sürdürmeyi, ek vergiler getirmeyi ve dahasý ülkeyi yýllarca bir kan gölüne çeviren faþist Pinochet diktatörlüðünün iç güvenlik yasasýný olduðu gibi muhafaza etmeyi içeriyor. Ne var ki reformizmin geniþ kesimleri daha ilk günden Bachelet hükümetinde ilerici bir keramet görme arayýþýnda. Sýnýf iþbirlikçiliði ve yeni Halk Cepheleri 80 li yýllar boyunca hemen tüm Latin Amerika ülkelerinde, emperyalizmin tam denetiminde uygulanan yeni-liberal saldýrý politikalarý neredeyse tüm kýtayý ekonomik bir yýkýmýn eþiðine getirdi. Kýta Ülkeleri, IMF ve DB gibi emperyalist finans kuruluþlarýna borçlandýrýldý, yüksek faiz oranlarýyla çok yüklü dýþ borç geri ödemelerine mahkum edildi. Ekvator daki petrol gelirlerine uygulandýðý gibi, ülkelerin mevcut ihracat gelirlerine el koymak suretiyle yaðma politikalarý yüzsüzce hayata geçirildi. Emperyalist þirket ve bankalarýn elde ettikleri kârlarýn, yurt dýþýna kaçýrýlmasý, böylece kýta ülkelerinin temel ihtiyacý olan, istihdam, saðlýk ve eðitim yatýrýmlarý için hayati öneme sahip fonlarýn ve birikimin emperyalist merkezlerce yaðmalanmasý giderek katlanýlmaz boyuta gelen bir yoksullaþmayý ve sefaleti beraberinde getirdi. Baþta Bolivya, Ekvator, Venezüella ve Arjantin olmak üzere, Latin Amerika nýn tüm doðal kaynaklarý ve hammaddeleri, iþbirlikçi hükümetler ve ALCA, AAF- TA ve FTA türünden serbest ticaret anlaþmalarý aracýlýðý ile emperyalizmin tam denetimine geçirildi. Ýþte bu koþullar, ayný zamanda son beþ yýldýr hemen tüm Latin Amerika ülkelerinde önü bir türlü alýnamayan devrimci kitle seferberliklerinin ve Arjantin den Ekvator a ve Bolivya ya dek uzanan devrimci süreçlerin yaþanmasýnýn da koþullarýný hazýrladý. Bütün bu dönem boyunca iþçi sýnýfý, köylülük ve yoksul halk kesimleri giderek radikalleþti, yeni-liberal politikalara duyulan öfke kapitalizme ve emperyalizme yönelmeye baþladý. Emperyalizmin doðrudan iþbirlikçiliðine soyunmuþ hükümetlerin ardý ardýna devrildiði bu dönem boyunca, kýta düzeyinde toprak ve fabrika iþgalleri yaþandý, yaþanmakta olan devrimci dinamiðin somut kanýtlarý olan halk meclisleri, fabrika komiteleri türünden öz örgütlülükler inþa edildi. Bütün bu dönem zarfýnca, Devrimci Troçkizm, olanca zayýflýðýna karþýn bu kritik sürecin baþýný çekme gayreti gösterdi, göz ardý edilemeyecek deneyimler elde etti. Ne var ki hem Devrimci Troçkist akýmlarýn hem de kapitalizmden ve emperyalizmden tam kopuþu öneren bir sosyalist programa sahip diðer devrimci akýmlarýn zayýflýklarý, sürecin önderliðinin çeþitli reformist ve halkçý kesimlere geçmesine yol açtý. Latin Amerika yol ayrýmýnda Bu reformist ve halkçý önderliklerin istisnasýz tümü kitleleri yatýþtýrma ve seçim sandýklarýna itme uðraþýna giriþti. Devrimci seferberlikler ve kitlelerdeki radikalleþme ayný zamanda bu önderlikleri propaganda düzeyinde keskin bir emperyalizm karþýtý vurguya ve sosyal adaletçi bir söyleme itmekteydi. Venezüella da Chavez ve son olarak Bolivya da Evo Morales, görünüþte emperyalizme kafa tutan, ama bir türlü tam olarak kopamayan (bunun en açýk kanýtý anti emperyalist söylemiyle dünya solunun yeni ilham kaynaðý ilan edilen Chavez in IMF ye olan dýþ borcu halen kuruþu kuruþuna ödemekte oluþu) ulusalcý/halkçý hükümetler kurma yoluna girerken, Arjantin de Kirchner, Brezilya da Lula ve son olarak da Þili de Bachelet sosyalist söylemlerle iþ baþýna gelip, yeniliberal ekonomik politikalarý tek tek hayata geçirmeye baþladýlar. Her geçen gün derinleþmekte olan ekonomik kriz, kýta ülkelerindeki rejimlerin zayýflýðý ve politik kriz, iþçi sýnýfý ve kitle mücadelelerindeki belirleyici yükseliþ ve son olarak devrimci önderliðin zayýflýðý, bugün için sýnýf uzlaþmacý projeleriyle mevcut reformist önderliklere kitle hareketini denetleyebilmenin yolunu açmakta. Emperyalizmden ve kapitalizmden tam olarak kopmadýklarý sürece kitlelerden koparak, adým adým emperyalizmin ve kapitalizmin denetimine girecek bu reformist önderliklere desteklenmesi gerekli hükümetler gözüyle bakmakta olan CUT (Brezilya Merkezi Ýþçi Sendikasý), MST (Brezilya Topraksýz Köylü Hareketi) gibi kýta düzeyinde etki sahibi iþçi ve kitle örgütleri, bu sýnýf iþbirlikçi-reformist önderliklerden kopmadýklarý sürece aðýr bir sorumluluk altýnda olacaklardýr. Kitlelerin beklentilerinde uðrayacaðý hayal kýrýklýklarý bu hükümetleri ciddi politik krizlerle karþý karþýya getirecektir. Yaþanan geliþmeler Latin Amerika iþçi sýnýfý ve yoksul halklarýnýn halen devrim ya da sömürge olma ikilemiyle karþý karþýya olduðunu göstermektedir. Murat Yakýn 13

14 14 Bolivya seçimleri: Evo Morales devlet baþkaný Ant kapitalizmi Bolivya da yerli önder Evo Morales in yüzde 54 oyla (ülke tarihinde bir baþkanýn elde ettiði en yüksek oy oraný) devlet baþkaný seçilmesi, iki yýl içinde üç baþkanýn devrilmesine yol açan kesintisiz halk ayaklanmalarý sürecinde yeni bir evre açtý. MAS ( Sosyalizme Doðru Hareket ) lideri Morales ülkedeki en yoksul halk kesimlerinin (on Bolivyalýdan yedisi açlýk sýnýrýnýn altýnda yaþamakta) oylarýný, yoksulluktan kurtulmanýn yegane yolu olarak halk kitlelerinin ileri sürdüðü temel talep olan ülkedeki petrol ve doðal gaz yataklarýnýn ulusallaþtýrýlmasý vaadiyle topladý. Ne var ki, Morales hükümetinin attýðý ilk adýmlar, Repsol gibi çok uluslu petrol þirketlerine, yatýrýmlarýna ve karlarýna dokunulmayacaðýna iliºkin güvenceler vermek oldu. Bolivya halk kitleleri ile emperyalist þirketlerin uzlaþmaz çýkarlarýný bir arada tutma hayaline dayalý söylevlerinde, týpký Lula, Kirschner, Lucio veya Toledo gibi, son tahlilde egemenlerin yanýnda konumlanmakta ve emperyalizmin Latin Amerika daki sol kabarýþý durdurma planlarýna alet olacaðýný belli etmekte. Bolivya hükümeti mülkiyet hakkýný kullanacaktýr, (ama) bu ne mülksüzleþtirme ne de zoralým anlamýna gelir. Ýspanya baþbakaný ve Repsol ve Iberdrola gibi büyük þirket yöneticilerinin huzurunda Evo Morales böyle diyordu. Bolivya halkýný seferber etmekte kullandýðý petrol ve gaz kaynaklarýnýn millileþtirilmesi talebini þimdi tersyüz etmeye giriþen Morales, bu amaçla etkin millileþtirme kavramýný ileri sürmekte. Buna göre, petrol ve gaz yataklarýna iliþkin mevcut yasanýn (koka iþçileri ile Morales in MAS partisinin muhalefetine raðmen 2005 te kabul edilen ve o zamanki baþkan Carlos Mesa nýn düþmesiyle sonuçlanan ayaklanmalara yol açan yasa) bazý küçük deðiþikliklerle uygulanmaya devamý öngörülmekte: yasaya göre gaz ve petrol ürünleri toprak altýnda olduðu sürece devlete ait olacak; bir kez yeryüzüne çýktýktan sonra ise, onu çýkaran çok uluslu þirketlerin malý haline gelecek ve bu þirketler bu ürünlerin üretimi, iþlenmesi ve satýlmasý iþlemlerinde istedikleri gibi davranabilecek. Anayasa Mahkemesi nin bazý çok uluslu þirketlerin haklarý aleyhine verdiði kararlar ise, bu þirketlerle yapýlacak yeni anlaþmalarla giderilecek. Bolivya da yatýrýmý olan en önemli þirketler Repsol (Ýspanyol), Petrobras (Brezilya), Total (Fransýz), British Petroleum (Ýngiliz), Shell (Hollanda), Enron (ABD), Panamerican Energy (Ýngiliz-Arjantin), Pluspetrol (Arjantin), Vintage (ABD), 100 milyar dolarlýk bir sermayeyi ellerinde bulundurmakta. Salt hammadde olarak ihraç ettikleri petrol ve gaz ürünlerinde elde ettikleri 1,6 milyar dolarlýk yýllýk karlarýna karþýlýk, Bolivya devletine ödedikleri vergiler yýlda 500 milyon dolara bile ulaþmamakta. Rafinasyon ve sanayi ürünleri olarak satýþlarý dikkate alýndýðýnda, þirketlerin karý üç katýna çýkmakta. Bütün bu gelirleri düþünüldüðünde, þirketlerin Evo Morales in yeni önerisini görüþmeye ve kabul etmeye yatkýn olacaklarý anlaþýlabilir. Bolivya yoksul halkýnýn sözcüsü olarak devlet baþkanlýðýna gelen Morales, petrolün millileþtirilmesine iliþkin verdiði sözden dönmekle yetinmeyeceðe de benzemekte: devlet baþkanlýðýný üstlenme töreninden sonra yaptýðý ilk iþ, dünyadaki en zengin demir ve manganez yataklarýndan bir olan Tuntún madenlerinin özelleþtirilmesi projesini onaylamak oldu. Beþ çok uluslu þirketin satýn alma baþvurusu yaptýðý madenlerin özelleþtirilmesi iþlemi, seçimler nedeniyle askýya alýnmýþtý, þimdi ise ayný çark Morales ile birlikte yine dönmeye devam ediyor. Morales in bir diðer giriþimi de, büyük þirket yöneticilerinin oluþturduðu Santa Cruz Komitesi nin önünde, bu kesimlerin kendi bölgeleri için talep ettikleri otonomi talebi karþýsýnda saygýlý olacaðý taahütünde bulunmasý oldu. Çokuluslu þirket oligarþisi kendi çýkarlarýný, bölgede ellerinde bulundurduklarý zengin petrol, gaz ve diðer maden kaynaklarýný koruyabilmek ve özellikle devrimci yoksul El Alto halkýnýn baskýlarýndan uzak tutabilmek için, kendi bölgelerine merkezi Bolivya yasalarýnýn geçerli olmayacaðý otonom bir statü talep etmekteydi. Morales, bu gerici projeyi kamufle edebilmek için, zenginlerin otonomi talebini yerli halkýn bölgesel talepleriyle özdeþleþtirmekte ve yurttaþlýk haklarý kavramý çerçevesinde her ikisini birleþtirmeye çalýþmakta. Umarsýz aþk Morales in lideri olduðu MAS ýn, Ant Daðlarý bölgesi ülkeleri için ileri sürdüðü Ant kapitalizmi projesi, çokuluslu þirketler ve sermaye oligarþileriyle iþbirliði yaparak halklarýn yaþam koþullarýný düzeltmek gibi olanaksýz bir anlayýþa dayanmakta. Projeye göre, daðýtabilmek için önce üretebilmek gerekir, bu nedenle de sosyalizme gidiþin yolu böylesine bir kaçýnýlmaz aþamadan geçmek zorunda. Kýsacasý MAS, sömürülenler ile oligarþiler arasýnda umarsýz bir aþk davetiyesi çýkarmakta, baþkan yardýmcýsý ve ski bir devrimci olan Garcia Linera bunu þöyle tarif ediyor: bütün Bolivya nýn hükümeti olacaðýz, sadece bir sosyal kesimin ya da sýnýfýn deðil; ülkedeki hiçbir kesim kendisini dýþlanmýþ hissetmemelidir, hele iþadamlarý, asla... Hükümet olarak þunlarý garanti ediyoruz: iþ hayatýnda güvenlik, yatýrýmlarda güvence ve karlarýn paylaþýlmasý. Morales, iþadamlarýndan, sükunet içinde yaþayabilmelerini saðlamak için iþçilerin yaþam koþullarýna katkýda bulunmalarýný da talep etmekte: Ýþadamlarýnýn adli güvenlik aradýklarýný biliyorum, ama bunun en iyi yolu toplumsal sorunlarýn çözülmesinden geçiyor. Ýþ, saðlýk ve eðitim olduðu sürece, otomatik olarak adli güvenlik de olacaktýr. Böylece sorunlar ortadan kalkacaktýr. Oysa gerçekli bu safiyane önerilerden çok daha farklý. Ne çokuluslu þirketler ne de oligarþiler, toplumsal istikrar adýna karlarýný yoksul-

15 larla paylaþarak kapitalizmi insancýllaþtýrmaktan yanadýrlar. Kapitalizmin ehlileþtirilmesi anlayýþýna dayalý bu tip bir sosyal demokrat öneri, ne emperyalizmin egemenliði ne de dünya ekonomisinin mevcut krizi altýnda geçerliliðe sahip olabilir. Bolivya daki açlýðý ve sefaleti, enerji kaynaklarýný çokuluslu þirketlerin elinden çekip almadan ve bunlarý halklarýn hizmetine ve denetimine sokmadan gidermek olanaklý deðildir. Sizlerin seçtikleriyle birlikte çalýþacaðýz ve iþbirliði yapacaðýz, seçimler öncesinde ABD nin narkotik büro þefi William Francisco, Bolivya halkýna yönelik olarak böyle demiþti. Oysa ABD daha bir süre öncesine kadar Evo Morales i uyuþturucu ticareti yapmakla suçlamaktaydý, ama seçimlerin muhtemel sonuçlarý Washington un derhal taktik deðiþtirmesine neden oldu. Aslýnda, bizzat seçimlerin düzenlenmesi, sokaklarda üç yönetim devirmeyi baþaran emekçi kitlelerin seferberliðini sönümlendirmek ve toplumsal hoþnutsuzluða burjuva kurumlar içinde bir çözüm üretmeye çalýþmaktan baþka bir amaç taþýmýyordu. El Alto da son ayaklanmalara önderlik eden sendikal merkez COR (Bölge Ýþçi Merkezi) ise, kimseye taviz vermeksizin kendi gerçek hükümetimizi kurabilmek için, özgün devrimci hattýmýzý çizmek zorundayýz, diyor ve, ABD emperyalizminin Bolivya halkýnýn baðrýndan fýþkýran devrimci dürtüyü durdurabilme manevrasý olarak gündeme getirilen seçim sahnesini þiddetle eleþtiriyordu. Evo Morales in, devletin temellerini yeniden tanýmlamak için kurmayý düþündüðü Kurucu Ulusal Meclis önerisi de, devrimci süreç içinde doðmuþ iþçi ve halk organlarýný tasfiye edip burjuva kurumlarýna meþruiyet saðlamaya yönelik bir proje haline gelmiþ durumda. Seçimler sýrasýnda Bush un tercih ettiði aday aþýrý saðcý Jorge Quiroga idi, ama kitlelerin emperyalizm ve çokuluslu þirketler yanlýsý parti ve adaylara yönelik büyük tepkisi de açýkça görülmekteydi. Böylece, saðýn Morales in seçim baþarýsýný engelleyemeyeceðini góren ABD emperyalizmi, hemen yeni bir politikaya doðru yöneldi. B planý ise, kendince tüm belirsizliðine karþýn Morales ten yana tavýr almaktý. Böylece emperyalizm ve oligarþi, kitle seferberliðini derhal durdurabilecek doðrudan bir seçenekten yoksun olmanýn etkisiyle, tüm devrimci söylemine karþý iþçi ve emekçi kitleleri burjuva devletin kurumlarý içinde hapsedecek bir müttefik olarak Evo Morales e yöneldi. Bununla birlikte Bolivya emekçi kitlelerinin bir bölümü halen, seçimlerin bir çözüm getirmeyeceðine, yegane çýkýþýn kitle örgütlülüðüne dayalý bir iþçi ve köylü hükümetinin kurulmasýnda olduðuna inanmaktadýr. UIB-DE nin (LIT) Bolivya seksiyonu olan Sosyalist Ýþçi Hareketi- ndeki (MST) yoldaþlarýmýzýn mücadeleleri de bu hedefin gerçekleþtirilmesine yöneliktir. Cristina Mas Ýþçi ve halk seçeneði Bolivya Ýþçi Merkezi (COB), Bolivya Maden Ýþçileri Sendikasý Federasyonu (FSTMB), El Alto Ýþçi Merkezi ve El Alto daki kitle ayaklanmalarýna öncülük eden bir dizi baþka örgütün katýlýmýyla düzenlenen Birinci Ulusal Ýþçi ve Halk Zirvesi nde, iktidarýn kitlelerce üstlenilmesi amacýyla bir Ulusal Kurucu Halk Meclisi ve iþçi-köylü hükümeti kurulmasýna yönelik olarak aþaðýdaki deklarasyon üzerinde anlaþýlmýþtýr. 1. Bolivya iþçileri ve toplumsal hareketleri bugün her zamankinden daha çok, ülkedeki sömürülenlerin güçlü mücadelelerini durdurmak amacýyla düzenlenen genel ve yerel seçimlerin, Bolivyalýlarýn karþý karþýya olduðu sorunlara bir çözüm getirmeyeceðine, ne de ulusal egemenliðe bir katkýda bulunacaðýna inanmaktayýz. 2. Son dönem mücadelelerimizin neo-liberalizmi duvara sýkýþtýrmýþ olmakla birlikte iktidarýn ele alýnmasýna dönüþtürülememiþ olduðunun biliciyle, Bolivya iþçilerinin ve toplumsal hareketlerinin temel görevinin, bir iktidar organý olarak Ulusal Kurucu Halk Meclisi nin geliþtirilmesi ve saðlamlaþtýrýlmasý olduðuna inanmaktayýz. Mevcut hükümetin öngördüðü kurucu meclisin, çokuluslu þirketlerin çýkarlarýný korumaktan baþka bir amacý bulunmamaktadýr. 3. Mücadelenin gelmiþ olduðu bugünkü aþamada biz iþçiler ve sömürülenler, seçim yoluyla hükümete gelmek isteyen adaylarýn hiç birinin ülkedeki doðal kaynaklarýn denetimini ele almaya cesaret edemeyeceðine inanmaktayýz, bu nedenle de Mayýs-Haziran toplantýlarýnda kararlaþtýrýlmýþ arabuluculuk önerilerini iptal ederek aþaðýdaki hedefleri önümüze koymaktayýz: - Petrol ve gaz kaynaklarýnýn tazminatsýz millileþtirilmesi (...) - Neo-liberalizme hayat veren sayýlý yasanýn tümüyle iptali. - Oynak merdiven sistemine dayalý bir asgari ücret ve iþ güvencesi için mücadele. Sendikal kazanýmlarýn iptaline izin verilemez. - Kamu hizmeti veren þirketlerin yeniden millileþtirilmesi. - Ulusun birliðinin korunmasý, Santa Cruz ve Traija oligarþisinin otonomi bahanesiyle giriþtiði bölücü manevralara karþý mücadele edilmesi. - Soykýrýmcý Gonzalo Sanchez de Lozada nýn ülkeye getirilerek cezalandýrýlmasý. 4. Sömürülenler ve toplumsal hareketler olarak, acil taleplerimizin yerine getirilebilmesi ve bu amaçla bir iþçi-köylü hükümetinin kurulabilmesi için, yalnýzca kitlelerin doðrudan eylemliliðine ve kendi öz mücadele araçlarýmýza güvenebileceðimizin bilincindeyiz. Bu amaçla görevimiz, COB u, COD larý, COR larý ve Bolivya halkýnýn mücadelesiyle bütünleþmiþ diðer taban sendikalarýný ve halk örgütlerini güçlendirmektir. 5. Bolivya iþçileri olarak, emperyalizmin ve onun uþaklarýnýn herhangi bir müdahale giriþimine karþý teyakkuz durumunda olduðumuzu ilan ederiz. 6. Ýþçiler ve toplumsal hareketler olarak, ülkedeki tüm sömürülenleri Mart 2006 da Bölgesel Halk meclisleri toplamaya çaðýrýyoruz. Bu organlarýn temsilcileri, 10 Nisan 2006 da El Alto da toplanacak olan Ulusal Kurucu Halk Meclisi için kendi delegelerini seçmelidir. Sömürülenler olarak bu mücadelede, sömürü ve aþaðýlanma zincirlerimizden baþka kaybedeceðimiz hiçbir þey yoktur. 15

16 Rosa Lüksemburg ( ) Rosa Lüksemburg 5 Mart 1871 de küçük bir Polonya kasabasýnda doðdu. Genç yaþta militanca sosyalist politikayý savundu de kurulan Proletarya adlý devrimci partiye girdi. Proletarya partisi binlerce iþçiyi greve götürebilen bir partiydi. Ýlkeleri ve programý bakýmýndan da Rusya daki devrimci hareketin çok ilerisindeydi. Ancak parti bir darbe yedi ve önderliksiz kaldý. Sadece bazý küçük gruplar devam edebildiler. Rosa Lüksemburg da böyle bir grubun üyesiydi. Rosa henüz 16 yaþýndaydý. Ama polis peþine düþmüþtü. Arkadaþlarýnýn kararý ile Ýsveç e gitti. Orada üniversiteye girerek doða bilimleri, matematik ve ekonomi okudu. Birkaç yýl sonra Rosa, Polonya Devrimci Sosyalist Partisi nin önder teorisyeni haline geldi. Parti gazetesinin de baþ yazarý oldu. Partinin adý Polonya Krallýðý Sosyal Demokrat Partisi olarak deðiþtirildi te Rosa partiyi Sosyalist Enternasyonal kongresinde temsil etti. Polonya Sosyalist Partisi taraftarlarýyla sýký bir mücadeleye girdi. Partiyi açýk bir milliyetçilik eðilimi göstermekle suçladý. Polonya için baðýmsýzlýk sloganýna karþý muhalefet etti. Rosa nýn Lenin ile en önemli tartýþmalarý ulusal sorun üzerineydi. Almanya daki iþçi hareketine katýldý. Almanya daki hareket, biri devrimci diðeri reformcu olmak üzere iki kanaldan geliþiyordu. Sosyal Demokrat Parti, meclisteki diðer partiler gibi davranmaya baþladý. Devrim fikrinden uzaklaþtý ve yasal yollarla iktidara gelmeyi hedef haline getirdi. Bu eðilimin baþlýca temsilcisi Eduard Bernstein dý. Rosa, Sosyal Reform ya da Sosyal Devrim kitabýnda Bernstein nýn revizyonist görüþlerini eleþtirdi. Ve reformculuða karþý devrim fikrini savundu yýllarý arasýnda Rosa Lüksemburg, Lenin le polemiðe giriþti. Ulusal sorun, parti kavramý ve parti ile kitle eylemleri konusunda Lenin den farklý düþünüyordu. Rosa çeþitli nedenlerle tutuklandý Alman devrimi ile birlikte cezaevinden kurtuldu. Ancak devrim, sosyal-demokrat liderlerle Kayser in ordusunun generalleri tarafýndan ezildi. Binlerce kiþi katledildi. 15 Ocak 1919 da Karl Liebknecht öldürüldü. Ayný gün bir askerin tüfek dipçiði ile Rosa can verdi. Rosa kendini devrimci sosyalizme, iþçi sýnýfýnýn özgürleþmesine adamýþtý. Onun öldürülmesi üzerine Lenin þöyle demektedir. O bir kartaldý, hala da bir kartaldýr. Rosa Lüksemburg, bütün dünya devrimcilerinin anýsýnda aziz olmakla kalmayacak, eserleri bir çok devrimci kuþaðýn eðitimi için çok faydalý bir ders olacaktýr. Rosa Lüksemburg Alman emperyalizmine destek veren sosyal-demokrasinin saldýrýlarýna hedef olduðu gibi, uzun yýllar Stalinizmin kuþatmasý altýnda kalmýþ ve yasaklanmýþtýr. Kitaplarý basýlmamýþ, genç kuþaklara okutulmamýþtýr. Emperyalist Alman çýkarlarýný savunarak sosyal þoven bir siyaseti savunmaya baþlayan ve iþçi sýnýfýna ihanet eden Alman SDP nin (Sosyal Demokrat Partisi) Rosa ya saldýrmasý çok anlaþýlýrdý. Çünkü Rosa, sosyal þovenizmin ve Stalinizmin aksine enternasyonalisttir ve proletarya devriminin savunucusudur. Nergis Çayýr 16

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Saðlýk emekçilerinin 2 gün süren grevleri baþladý. Ülke genelindeki hastanelerin nereyse tamamýnda hastanede

Detaylı

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Ýstanbul hastanelerinde GREV! Ýstanbul hastanelerinde GREV! Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Doktorlar, hemþireler, eczacýlar, diþ hekimleri, hastabakýcýlar, týp fakültesi öðrencileri ve taþeron

Detaylı

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

KANUNSUZ TALÝMATLARI YERÝNE GETÝRMEK ZORUNDA DEÐÝLSÝNÝZ. Çünkü Anayasa ve yasalar bizden yana: 2 Nisan 2007 Onlarca film ve dizi, 3 yýllýðýna kiraya verildi. TRT ye 40 milyon dolar gelir getirmesi gerekirken,

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Doç. Dr. Ýlker BELEK Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Burjuva Sýnýf Saldýrýsýnýn Tepe Noktasý Yukarýda tanýmlanan saðlýk sistemi yapýsý

Detaylı

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar Tarihte, Günümüzde ve ERÝÞ YAYINLARI Bu broþüre yer alan yazýlardan "Tarihte ve Günümüzde Emekçi " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan 1997 tarihli 36. Sayýsýnda; " " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan

Detaylı

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine 2007y ý l ý ü l k e - m i z için bir ol-mak ya da olmamak savaþýna sahne olacaða benziyor. AKP, çeþitli kesimlerden gelen uya-rýlara raðmen ülkemizi bir is-lâm devletine dönüþtürme tutkusundan vazgeçmedi,

Detaylı

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ 12 Eylül Darbesi 1973 seçimlerinden 1980 yılına kadar gerçekleşen seçimlerde tek başına bir iktidar çıkmadığından bu dönem hükümet istikrarsızlığı ile geçen bir dönem olmuştur.

Detaylı

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009 sayý yýl : 7 MART - NÝSAN 200 TEKNÝK GEZÝLERÝMÝZ DEVAM EDÝYOR eskisehir.mmo.org.tr No lu telefonu çevirin en yakýn Makina Mühendisleri Odasý Þubesi karþýnýzda olacaktýr. Cep telefonu ile arayan üyelerimiz

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI

ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI Türkiye Ýnþaat ve Tesisat Müteahhitleri Ýþveren Sendikasý (ÝNTES) 01 Haziran 2001 tarihinde Ýstanbul'da Hilton Otelinde

Detaylı

Endi eli yimserlik Kamuoyu Beklentilerinde Pozitif Trend Devam Ediyor Genel Seçim Sürecine AKP Önde Giriyor, CHP Takipte de Bahar Havasý Türkiye nin LoveMarklarý Arçelik-Adidas-Nokia-LCWaikiki-Beko Türkiye

Detaylı

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý 38. Sayý / 30 Mart-13 Nisan 2005 Devrimci dönemlerin kitle örgütlenme araçlarý genel olarak komitelerdir. Komiteler, komiteleþme üzerine düþünen

Detaylı

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! Silahlý Propaganda ve Gerilla Savaþý Nikaragua da Devrim ve Seçim Proletarya ve Sosyalist Siyasal Bilinç Demokratik Muhalefette Demokrat! Türkiye Devriminde Kürt

Detaylı

EKONOMÝDE GELÝÞMELER

EKONOMÝDE GELÝÞMELER 03 Þubat 2011 Perþembe Kemal AKAR Ýl Baþkan Yard. Ekonomi Ýþleri EKONOMÝDE GELÝÞMELER Kiþi Baþýna Milli Gelir 10 Bin Dolarý Aþtý Teþkilatýmýzýn Deðerli Mensuplarý, Kýymetli Yol Arkadaþlarým, Ak Parti bayraðýnýn

Detaylı

Onuruna sahip çýk! Sýnýfa Karþý Sýnýf Kurultayý'na güç ver!

Onuruna sahip çýk! Sýnýfa Karþý Sýnýf Kurultayý'na güç ver! Ýþçi Bülteni Özel Sayýsý: 69 OSB-ÝMES Ýþçi Bülteni Ýþçi sýnýfýnýn kurtuluþu kendi eseri olacaktýr! Mayýs 2006 Fiyatý 25 YKr Onuruna sahip çýk! Sýnýfa Karþý Sýnýf Kurultayý'na güç ver! Geçtiðimiz kýþ aylarýnda

Detaylı

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) ULUSAL EFSANESÝ VE. geocities.com/icgcikg/turkish

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) ULUSAL EFSANESÝ VE. geocities.com/icgcikg/turkish Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) ULUSAL KURTULUÞ EFSANESÝ VE KOMÜNÝZM geocities.com/icgcikg/turkish ÖNSÖZ YERÝNE Ýlkin 1981 yýlýnda ispanyolca yazýlmýþ ve yayýmlanmýþ bu makale, daha sonra fransýzca

Detaylı

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB)

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) RUSYA DA KARÞI- DEVRÝM VE KAPÝTALÝZMÝN GELÝÞMESÝ geocities.com/icgcikg/turkish RUSYA DA KARÞI-DEVRÝM VE KAPÝTALÝZMÝN GELÝÞMESÝ Devrimin ve Karþý-Devrimin Bilânçosuna

Detaylı

ÝÞ SAÐLIÐI GÜVENLÝÐÝ EÐÝTÝMÝ GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ

ÝÞ SAÐLIÐI GÜVENLÝÐÝ EÐÝTÝMÝ GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ YANGIN YÖNETMELÝÐÝ VE UYGULAMALARI Türk Tesisat Mühendisleri Derneði ile Þubemizin ortaklaþa düzenlediði Yangýn Yönetmeliði ve Uygulamalarý Semineri 20 Ekim 2010 tarihinde Þubemiz Eðitim Salonunda gerçekleþtirildi.

Detaylı

ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI. Kapitalist Toplum

ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI. Kapitalist Toplum ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI 1 2 SEKÝZÝNCÝ BASKI KAPÝTALÝST TOPLUM ZUBRITSKI, MITROPOLSKI, KEROV, KUZNETSOV, GRETSKI, LOZOVSKl, KOLOSSOV 3 Y. Kuznetsov [Birinci ve Üçüncü

Detaylı

Dr. Ercan YAVUZ Türk Tabipleri Birliði SSK Kolu Çalýþaný Ýþyeri Hekimi

Dr. Ercan YAVUZ Türk Tabipleri Birliði SSK Kolu Çalýþaný Ýþyeri Hekimi Ýlaç Dr. Ercan YAVUZ Türk Tabipleri Birliði SSK Kolu Çalýþaný Ýþyeri Hekimi SSK ilaç üreticisi konumundadýr, SSK Türkiye'de en fazla ilacý alýcý konumunda olan kamu kurumudur, SSK'nýn saðlýk sigortacýlýðý

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

2005 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu

2005 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu 2005 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu I. YAŞAM HAKKI ĐHLALLERĐ Ölü Yaralı Yargısız Đnfazlar 45 21 Faili Meçhul Cinayetler 1 Gözaltında Ölümler 5 Cezaevleri 13 2 *Çatışmalar 499 251 Güvenlik

Detaylı

AYLIK KOMÜNÝST GAZETE FÝYATI: 1 TL (KDV DAHÝL) SAYI: 21 MAYIS 2011 1978 1 Mayýsý nýn Rövanþý Alýndý Bu yýlki 1 Mayýsla birlikte 1978 in rövanþý alýnmýþ oldu. 1978 1 Mayýsý sadece Ýstanbul da 12 Eylül öncesinde

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* 1.Giriþ ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* Toplu olarak kullanýlmasýndan dolayý kolektif sosyal haklar arasýnda yer alan sendika hakký 1 ; bir devlete sosyal niteliðini veren

Detaylı

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 19 EKİM 2016 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ YAŞAM HAKKI İHLALLERİ ÖLÜ YARALI YARGISIZ İNFAZ (Keyfi

Detaylı

Örgüt Kültürü. da öðrenmek isteyecektir.

Örgüt Kültürü. da öðrenmek isteyecektir. NOT : Bu bölüm önümüzdeki günlerde Prof.Dr. Hüner Þencan ýn incelemesinden sonra daha da geliþtirilerek son halini alacaktýr. Zaman kaybý olmamasý için büyük ölçüde- tamamlanmýþ olan bu bölüm web e konmuþtur.

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Düðmeye Kim Bastý? AB mi, ABD mi? Uyuyan Güzeller Nasýl Uyandýrýldý? ... Ve Yeni Versiyon: Son Kale CHP. Solda Kuzular ve Kurtlar

KURTULUÞ CEPHESÝ. Düðmeye Kim Bastý? AB mi, ABD mi? Uyuyan Güzeller Nasýl Uyandýrýldý? ... Ve Yeni Versiyon: Son Kale CHP. Solda Kuzular ve Kurtlar H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 15 SAYI: 83 Ocak-Þubat 2005 Düðmeye Kim Bastý? AB mi, ABD mi? Uyuyan Güzeller

Detaylı

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 23 OCAK 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ YAŞAM HAKKI İHLALLERİ ÖLÜ YARALI YARGISIZ İNFAZ (Keyfi Öldürme,

Detaylı

mmo bülteni ekim 2005/sayý 89

mmo bülteni ekim 2005/sayý 89 8 Ekim 2005 tarihinde Ankara'da yapýlacak olan "TMMOB mitingi" için TMMOB Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Soðancý 15 Eylül 2005 tarihinde basýn açýklamasý yaptý. ÖZGÜRLÜKTEN, EMEKTEN, DEMOKRASÝDEN VE BARIÞTAN

Detaylı

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

SAYIN BASIN MENSUPLARI; SAYIN BASIN MENSUPLARI; BUGÜN TÜM TÜRKİYE DE, BAŞTA ULUSLARARASI SENDİKALAR KONFEDERASYONU İLE TTB OLMAK ÜZERE FİLİSTİN KATLİAMININ DURDURULMASI İÇİN ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER DÜZENLENMEKTEDİR. İsrail ordusunun

Detaylı

sosyalist isci Silahlarýn gölgesinde seçim SÖZDE DEÐÝL ÖZDE DEMOKRASÝ

sosyalist isci Silahlarýn gölgesinde seçim SÖZDE DEÐÝL ÖZDE DEMOKRASÝ Ýstanbul baðýmsýz adaylarý Ufuk Uras, Baskýn Oran ve ÖDP yi destekliyoruz Ýstanbul dan özgürlükçü solun iki baðýmsýz adayý var: ÖDP genel Baþkaný Ufuk Uras ve Ankara Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Öðretim

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Sakýp Sabancý sýz Seçimlerin Sayýsal Sonuçlarý Üzerine. Büyük Kentlerin Seçim Sonuçlarý

KURTULUÞ CEPHESÝ. Sakýp Sabancý sýz Seçimlerin Sayýsal Sonuçlarý Üzerine. Büyük Kentlerin Seçim Sonuçlarý H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 13 SAYI: 70 Kasým-Aralýk 20 Sakýp Sabancý sýz Seçimlerin Sayýsal Sonuçlarý Üzerine

Detaylı

20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ

20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ TÜRK MÜHENDÝS VE MÝMAR ODALARI BÝRLÝÐÝ Ekim 2002/Sayý 25 HABER BÜLTENÝ TMMOB 37. DÖNEM 1. DANIÞMA KURULU 14 EYLÜL 2002 DE TOPLANDI 20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ Ülkemize, Mesleðimize, Geleceðimize Sahip Çýkýyoruz

Detaylı

Þiddete Maruz Kalan Kadýnlara Sunulan Hizmetler Þiddete Maruz Kalan Kadýnlara Sunulan Hizmetler Hazýrlayan Ebru Özberk T.C. Baþbakanlýk Kadýnýn Statüsü Genel Müdürlüðü Ekim 2008 Bu kitabýn basým, yayýn,

Detaylı

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ BASINA VE KAMUOYUNA Erkek egemen kapitalist sistemde kadınların en önemli sorunu 2011 yılında da kadına yönelik şiddet olarak yerini korudu. Toplumsal cinsiyetçi rolleri yeniden üreten kapitalist erkek

Detaylı

www.tukcev.org.tr www.tupadem.hacettepe.edu.tr Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit

www.tukcev.org.tr www.tupadem.hacettepe.edu.tr Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý nýn katkýlarý ile Tüketici ve Çevre Eðitim Vakfý (TÜKÇEV) ve Hacettepe Üniversitesi, Tüketici - Pazar - Araþtýrma - Danýþma - Test ve Eðitim Merkezi (TÜPADEM) ortak çalýþmasý

Detaylı

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. C i h a n D e m i r c i Damdaki Mizahçý 90 Yaþýnda Eskimeyen Bir Usta: Haldun Taner Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. 1986'da yitirdiðimiz Haldun Taner

Detaylı

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin CHP İl Kongresine katılarak bir konuşma

Detaylı

Yaz l Bas n n Gelece i

Yaz l Bas n n Gelece i Emre Aköz Yeni Okur-Yazarlar ve Gazetelerin Geleceği ABD li serbest gazeteci Christopher Allbritton õn yaşadõklarõ bize yazõlõ medyanõn (ki bu tabirle esas olarak gazeteleri kastediyorum) geleceği hakkõnda

Detaylı

Modern Muhafazakarlýk ve Liberal Politikalar Arasýnda Doðal Varlýklar: AKP nin Çevre Politikalarýna Bir Bakýþ

Modern Muhafazakarlýk ve Liberal Politikalar Arasýnda Doðal Varlýklar: AKP nin Çevre Politikalarýna Bir Bakýþ Modern Muhafazakarlýk ve Liberal Politikalar Arasýnda Doðal Varlýklar: AKP nin Çevre Politikalarýna Bir Bakýþ Bülent DURU * Adalet ve Kalkýnma Partisi nin çevre politikalarýný deðerlendirme amacýný taþýyan

Detaylı

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özcan ın kurum değişikliği ile Ankara Gölbaşı belediye başkan yardıcılığı görevine

Detaylı

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk A) Göçler Göçler ikiye ayrýlýr. a. Ýç göçler: Bir ülke içinde bir bölgeden bir baþka bölgeye ya da bir kentten bir baþka kente yapýlan göçtür. Kýsaca ayný ülke içinde yapýlan göçlerdir. Ýç göçler ülkenin

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 SÖZCÜ / AKP de bir kişi konuşur, diğerleri asker gibi bekler! Tarih : 06.01.2012 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem AKP deki tek adamlığı hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın üslubunu ve liderliğini

Detaylı

TAKIM KURMA. 4) Üyeler arasýnda yüksek derecede güven duygusu geliþmiþtir. 2. TAKIM ÝLE ÇALIÞMA GRUBU ARASINDAKÝ FARKLILIKLAR :

TAKIM KURMA. 4) Üyeler arasýnda yüksek derecede güven duygusu geliþmiþtir. 2. TAKIM ÝLE ÇALIÞMA GRUBU ARASINDAKÝ FARKLILIKLAR : NOT : Bu bölüm önümüzdeki günlerde Prof.Dr. Hüner Þencan ýn incelemesinden sonra daha da geliþtirilerek son halini alacaktýr. Zaman kaybý olmamasý için büyük ölçüde- tamamlanmýþ olan bu bölüm web e konmuþtur.

Detaylı

Tam Gün Anayasa ya aykýrýdýr!

Tam Gün Anayasa ya aykýrýdýr! Yine þiddet, yine saldýrý! Ankara da Dýþkapý Yýldýrým Beyazýt Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Dahiliye Kliniði nde çalýþan hekimler hasta yakýnlarýnýn þiddetine maruz kaldý. Çok geçmedi, bir þiddet haberi

Detaylı

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam SÖZCÜKTE ANLAM 1 Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam BADEM AÐACI Ýlkbahar gelmiþti. Hava bazen çok güzel oluyordu. Güneþ

Detaylı

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ, SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ, Araştırma grubumuza destek amacıyla 2000-2015 seneleri arasındaki konuları içeren bir ARŞİV DVD si çıkardık. Bu ARŞİV ve VİDEO DVD lerini aldığınız takdirde daha önce takip edemediğiniz

Detaylı

AKP HÜKÜMETÝ ile Adým Adým SAÐLIKTA YIKIM GÝRÝÞ 5 yýla yaklaþan AKP Hükümeti dönemi birçok alanda yapýsal deðiþimlerin gerçekleþtirildiði bir dönem olarak yaþandý. Bu deðiþimlerin ortak özelliði ise Türkiye

Detaylı

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ -6-

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ -6- TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ -6- EKİM 2012 Araştırmacılar Derneği üyesi olan GENAR, araştırmalarına olan güvenini her türlü denetime ve bilimsel sorgulamaya açık olduğunu gösteren Onur Sözleşmesini

Detaylı

KREDÝLÝ MENKUL KIYMET ÝÞLEMLERÝ ÇERÇEVE SÖZLEÞMESÝ

KREDÝLÝ MENKUL KIYMET ÝÞLEMLERÝ ÇERÇEVE SÖZLEÞMESÝ SANKO KREDÝLÝ MENKUL KIYMET ÝÞLEMLERÝ ÇERÇEVE SÖZLEÞMESÝ TARAFLAR Bir tarafta, SANKO MENKUL DEÐERLER A.Þ. (Bundan sonra ARACI KURUM olarak anýlacaktýr.) ile diðer tarafta.... bundan sonra kýsaca MÜÞTERÝ/LER

Detaylı

129 KADINI TEMSİLEN 129 KADIN MHP YE ÜYE OLDU

129 KADINI TEMSİLEN 129 KADIN MHP YE ÜYE OLDU 129 KADINI TEMSİLEN 129 KADIN MHP YE ÜYE OLDU Kadınlar Günü MHP Bodrum Seçim İletişim Merkezi nde Coşkuyla Kutlandı MHP Bodrum Seçim İletişim Merkezi nde düzenlenen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliğine,

Detaylı

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI HAZİRAN-TEMMUZ-AĞUSTOS AYLARI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI HAZİRAN-TEMMUZ-AĞUSTOS AYLARI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI HAZİRAN-TEMMUZ-AĞUSTOS AYLARI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 2014 GİRİŞ: Türkiye de son üç ayda (Haziran, Temmuz, Ağustos) insan hakları ihlalleri istikrarlı bir biçimde

Detaylı

HAK ARAMA SÜRECÝNDE YASAL UYGULAMALAR HAKKINDA TUTUMLARI ARAÞTIRMASI. Giriþ. Örneklem ve Yöntem

HAK ARAMA SÜRECÝNDE YASAL UYGULAMALAR HAKKINDA TUTUMLARI ARAÞTIRMASI. Giriþ. Örneklem ve Yöntem Giriþ Bu yazýda TODAÝE KYUP (Türkiye ve Ortadoðu Amme Ýdaresi Enstitüsü Kamu Yönetimi Lisans Üstü Uzmanlýk Programý) gereðince hazýrlanan Bireysel Ýþ Uyuþmazlýklarýnda Hak Arama baþlýklý tez de yer alan

Detaylı

Sendikaların krizi mi, sosyalistlerin krizi mi?

Sendikaların krizi mi, sosyalistlerin krizi mi? Sendikaların krizi mi, sosyalistlerin krizi mi? Sungur Savran Günümüzde sosyalistler arasýnda sendikalar konusundaki en yaygýn tavýr aðlaþmaktýr. En yaygýn kelime ise kriz. Sosyalist solun çok büyük bir

Detaylı

ÝÞE ÝADE EDÝLEN ÝÞYERÝ SENDÝKA TEMSÝLCÝSÝNÝN ÝÞE BAÞLADIÐI TARÝHE KADAR BOÞTA GEÇEN DÖNEMÝ SÝGORTALILIK SÜRESÝ OLARAK DEÐERLENDÝRÝLEBÝLÝR MÝ?

ÝÞE ÝADE EDÝLEN ÝÞYERÝ SENDÝKA TEMSÝLCÝSÝNÝN ÝÞE BAÞLADIÐI TARÝHE KADAR BOÞTA GEÇEN DÖNEMÝ SÝGORTALILIK SÜRESÝ OLARAK DEÐERLENDÝRÝLEBÝLÝR MÝ? Doç. Dr. Haluk Hadi SÜMER 1963 yýlýnda Konya da doðmuþtur. 1984 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi nden mezun olmuþtur. Ayný yýl Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi nde Araþtýrma Görevlisi olarak

Detaylı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 21 TEMMUZ 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ -AÇIKLAMA- Bu raporda yer alan veriler ve verilere

Detaylı

büyük deðiþiklikler yaratmýþtýr. Halk burjuva partilerinin

büyük deðiþiklikler yaratmýþtýr. Halk burjuva partilerinin OCAK 1999 SAYI: 12 DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ KENDÝMÝZLE OLAN SAVAÞI AÞI KAZANMALI VE ÖRGÜTLENMELÝYÝZ DURSUN KARATAÞ... Beynimizde, hücrelerimizde burjuvaziye, düzene ait ne varsa söküp atmalýyýz.

Detaylı

1968: Bir Devrimci Dalganın Adı

1968: Bir Devrimci Dalganın Adı 1968: Bir Devrimci Dalganın Adı Sungur Savran Devrimler dalgalar halinde gelir. Bu önermenin biri zamanla, biri mekânla ilgili iki boyutlu bir anlamý var. Ýþin zamanla ilgili boyutu açýsýndan, devrimler

Detaylı

Theo Nichols Nadir Suður Önsöz Bu araþtýrma Sivil Toplum Diyaloðu: Ortak Çalýþma Kültürü Aracýlýðýyla AB ve Türkiye den Ýþçilerin Bir Araya Getirilmesi projesinin bir parçasý olarak gerçekleþtirilmiþtir.

Detaylı

14- TMMOB/ODALARI, SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER, EYLEM VE ETKİNLİKLER

14- TMMOB/ODALARI, SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER, EYLEM VE ETKİNLİKLER 14- TMMOB/ODALARI, SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER, EYLEM VE ETKİNLİKLER 23 dönem Çalışma Programında; Oda etkinliklerinin TMMOB örgütlülüğü ile ilişkilendirilerek ortak alanlar

Detaylı

難 民 認 定 申 請 書 Mültecilik Kabulü Başvuru formu

難 民 認 定 申 請 書 Mültecilik Kabulü Başvuru formu 別 記 第 七 十 四 号 様 式 ( 第 五 十 五 条 関 係 ) Ek Form 74 (Madde 55 ile ilgili) 日 本 国 政 府 法 務 省 Adalet Bakanlığı, 法 務 大 臣 殿 Kime: Adalet Bakanı 氏 名 Adı soyadı 生 年 月 日 Doğum Tarihi 国 籍 地 域 ( 又 は 常 居 所 を 有 していた 国 名

Detaylı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 01 KASIM 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ -AÇIKLAMA- Bu raporda yer alan veriler ve verilere

Detaylı

frekans araştırma www.frekans.com.tr

frekans araştırma www.frekans.com.tr frekans araştırma www.frekans.com.tr FARKLI KİMLİKLERE VE YAHUDİLİĞE BAKIŞ ARAŞTIRMASI 2009 Çalışmanın Amacı Çalışma Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Türk Yahudi Cemaati ve Yahudi Kültürünü Tanıtma

Detaylı

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1)

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1) Dershanede doðru þýkkýnýz SOSYAL BÝLÝMLER1 TESTÝ (Sos1) Bu testte sýrasýyla, Tarih (113) Coðrafya (1423) Felsefe (2430) ile ilgili 30 soru vardýr. 1. Tarih öncesinde yaþayan insanlar, araç gereç yapýmýnda

Detaylı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ -AÇIKLAMA- Bu raporda yer alan veriler ve verilere

Detaylı

SGK Deneme sýnavý 2 Gönderen : total - 17/02/2009 10:01

SGK Deneme sýnavý 2 Gönderen : total - 17/02/2009 10:01 SGK Deneme sýnavý 2 Gönderen : total - 17/02/2009 10:01 107. 2821 sayýlý Kanununa göre, iþe yeni giren bir iþçi "Bölge Çalýþma Müdürlüðü'ne" en geç izleyen ayýn kaçýnda bildirilir? a. 15'inde b. 20'sinde

Detaylı

ÝÞYERÝ SAÐLIK BÝRÝMLERÝ VE ÝÞYERÝ HEKÝMLERÝ ÝLE ÝLGÝLÝ YENÝ YÖNETMELÝÐÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

ÝÞYERÝ SAÐLIK BÝRÝMLERÝ VE ÝÞYERÝ HEKÝMLERÝ ÝLE ÝLGÝLÝ YENÝ YÖNETMELÝÐÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ m e s l e k i s a ð l ý k v e g ü v e n l i k Dr. Hamdi AYTEKÝN, Prof., Uludað Ü. Týp Fak. Halk Saðlýðý AD., Baþkaný Dr. Necla AYTEKÝN Prof., Uludað Ü. Týp Fak. Halk Sað. AD Öðr. Üyesi Dr. Emel ÝRGÝL Doç.,

Detaylı

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK TürkİYE KADIN DERNEKLERİ FEDERASYONU Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu 1976 Yılında kurulmuş ülke genelinde 50.500 üyesi

Detaylı

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Filistin ile yatıp, Gazze ile kalkıyoruz.

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Filistin ile yatıp, Gazze ile kalkıyoruz. - Günlük siyaset acının üstünü nasıl örter? - Gazze yi ve Filistin i içselleştirmek yerine farz olarak görenlerin destansı trajik hali - BM Genel Sekreteri, AKP Kadın Kolları ve Hrant Dink Ortak paydası

Detaylı

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İ RAPORU -BİLANÇO- 21 TEMMUZ 2016 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ YAŞAM HAKKI İ ÖLÜ YARALI YARGISIZ İNFAZ (Keyfi Öldürme,

Detaylı

EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý

EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý Meslektaþ adaylarý ile birlikte üretim, toplumcu bakýþ açýsý, kamu yararý, emeðin deðeri, ülke ve dünya gündemine yönelik farkýndalýk yaratýlmasý konularý, mevcut öðrenci

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

Şimdi fazla ileri gitmiş bu gerici diktatörlüğü terbiye etmek, mümkünse biraz değiştirip halka kabul ettirmek istiyorlar.

Şimdi fazla ileri gitmiş bu gerici diktatörlüğü terbiye etmek, mümkünse biraz değiştirip halka kabul ettirmek istiyorlar. Boyun eğmeyenler bu yana BU DÜZENİ SIFIRLA AKP eliyle sürdürülen gerici diktatörlük Türkiye'nin kaderi değildir. Bu diktatörlük bir kaza veya arızanın sonucu ortaya çıkmış da değildir. Sömürü düzeni kendini

Detaylı

ABD'DE ÝÞ SAÐLIÐININ YÜKSELÝÞ VE DÜÞÜÞÜ*

ABD'DE ÝÞ SAÐLIÐININ YÜKSELÝÞ VE DÜÞÜÞÜ* Yazan: Josep Ladou Çeviren: Mustafa N. ÝLHAN Giriþ 1970 yýlýnda Amerikan Kongresi, ABD'de çalýþan her erkek ve her kadýn için güvenli ve saðlýklý çalýþma koþullarýnýn saðlanacaðýný garanti eden Ýþ Güvenliði

Detaylı

Ýçindekiler Kayseri Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi Adýna Sahibi, Dernek Baþkaný Yayýn Yönetmeni Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü M. Orhan CEBECÝ Dergi Komisyonu Gamze POSTAAÐASI Rýfat DEDEMAN Danýþma Kurulu

Detaylı

Türkiye de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması. 1 Şubat 2016

Türkiye de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması. 1 Şubat 2016 Türkiye de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması 1 Şubat 2016 Yöntem ve Künye Araştırma çalışması, 3-10 Aralık 2015 tarihleri arasında, Türkiye 18+ yaş nüfusunu temsil eden 1024 kişiyle, 16 ilin kentsel

Detaylı

Çek Kanunu neleri getiriyor? Gönderen : abana - 21/03/2010 15:39

Çek Kanunu neleri getiriyor? Gönderen : abana - 21/03/2010 15:39 Çek Kanunu neleri getiriyor? Gönderen : abana - 21/03/2010 15:39 Çek Kanunu'nun hangi yenilikleri getirdiðini biliyormuyuz 1- KANUNUN AMAÇ VE KAPSAM Çek kanununun amaç ve kapsamý 1. maddesinde Bu Kanunun

Detaylı

mmo bülteni aralýk 2005/sayý 91 TMMOB, 20 KASIM DA DÜZCE DE KESK ÝLE BÝRLÝKTE OLACAK

mmo bülteni aralýk 2005/sayý 91 TMMOB, 20 KASIM DA DÜZCE DE KESK ÝLE BÝRLÝKTE OLACAK TMMOB, 20 KASIM DA DÜZCE DE KESK ÝLE BÝRLÝKTE OLACAK 20 Kasým 2005 tarihinde Düzce de yapýlacak olan KESK mitingi için TMMOB Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Soðancý 15 Kasým 2005 tarihinde basýn açýklamasý

Detaylı

Oy vermek bir şeyleri değiştirseydi yasaklanırdı Emma Goldman

Oy vermek bir şeyleri değiştirseydi yasaklanırdı Emma Goldman Oy vermek bir şeyleri değiştirseydi yasaklanırdı Emma Goldman SEÇİMİ BOYKOT ET! SOSYALİST DEVRİMİ ÖRGÜTLE! [B SÖMÜRÜ DÜZENİNE KARŞI ÇIKMAYAN HİÇ BİR PARTİYE VE KİŞİYE OY YOK 7 Haziran da genel seçimler

Detaylı

EÐÝTÝMDE ÖZELLEÞTÝRME EÞÝT, PARASIZ EÐÝTÝM HAKKININ GASPIDIR

EÐÝTÝMDE ÖZELLEÞTÝRME EÞÝT, PARASIZ EÐÝTÝM HAKKININ GASPIDIR Savaþ SARI Makina Mühendisi EÐÝTÝMDE ÖZELLEÞTÝRME EÞÝT, PARASIZ EÐÝTÝM HAKKININ GASPIDIR 1. Giriþ Ýçersinden geçtiðimiz dönemde insan ve toplum yaþamýndaki birçok olgunun metalaþtýðý ve bu anlamý ile de

Detaylı

Yanlış Anlaşılan Faizci

Yanlış Anlaşılan Faizci Yanlış Anlaşılan Faizci Aslam Effendi Başka bir gün Tota 1, faizci Sherzad ile karşılaştım. Bu herif hasta olmalı. Düşünsene, para ödünç vererek faiz temin ediyor. Din bu işi yasaklıyor ama yine de aramızda

Detaylı

MARKSÝST YÖNTEM ve OPORTÜNÝST YÖNTEM

MARKSÝST YÖNTEM ve OPORTÜNÝST YÖNTEM MARKSÝST YÖNTEM ve OPORTÜNÝST YÖNTEM Geliþme basitten karmaþýða, bir alt biçimden bir üst biçime doðrudur. Geliþmenin basitten karmaþýða doðru oluþu genellikle gözardý ediliyor. Þeyleri duraðan halde gören

Detaylı

============================================================================

============================================================================ Ailem de Ýlk Ve Son ANADOL Gönderen : papatya54-31/03/2008 11:15 http://img241.imageshack.us/img241/6535/aaaaaaaqgz2.jpg http://img139.imageshack.us/img139/1395/sddddddddcq9.jpg Arabalarla olan iliþkilerimiz

Detaylı

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) 12. Hafta Ders Notları - 03/05/2017 Arş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 1 Av.Dr. M. SEZGİN TANRIKULU İSTANBUL MİLLETVEKİLİ GİRİŞ 2015 yılı Ağustos ayından itibaren tekrar başlayan çatışmalar Türkiye tarihinde eşi az görülmüş bir yıkıma, sayısız

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü Yalıkavak Mahalle Temsilciliği tarafından geniş katılımlı birlik ve dayanışma

Detaylı

Tek Rakipleri Galatasaray ve Fenerbahçe

Tek Rakipleri Galatasaray ve Fenerbahçe Tek Rakipleri Galatasaray ve Fenerbahçe Bodrum Yüzme İhtisas Kulübü nün 4 sporcusu İstanbul da düzenlenen 13+ yaş milli takım seçmelerinde Galatasaray ve Fenerbahçe gibi yüzmede birinciliği bırakmayan

Detaylı

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Cumhuriyetin kuruluşu Anadolu insanının iman, namus, bağımsızlık, özgürlük, vatan ve millete sevgi ile bağlılığının inancı ve iradesi ile kendisine önderlik yapan Mustafa

Detaylı

ADRES: Akyol Mah. Þaban Sok. No:2/6 ANTEP TELEFON NO: 0( 342) 230 38 74

ADRES: Akyol Mah. Þaban Sok. No:2/6 ANTEP TELEFON NO: 0( 342) 230 38 74 Merhaba, Yeni yýlýn bu ilk sayýsýnda sizlerle birlikte olmaktan büyük bir sevinç duyuyoruz. Yeni yýlda umutlarýmýzýn daha da büyümesini, yeni bir devrim dalgasýnýn tüm dünyayý sarmasýný diliyoruz. Kapitalizmin

Detaylı

17 NİSAN 30 MART YOLUMUZ DEVRÝM YOLUNDA DÜÞENLERÝN YOLUDUR PARTÝMÝZÝN YOLU KURTULUÞUN YOLUDUR

17 NİSAN 30 MART YOLUMUZ DEVRÝM YOLUNDA DÜÞENLERÝN YOLUDUR PARTÝMÝZÝN YOLU KURTULUÞUN YOLUDUR NÝSAN 1999 SAYI: 13 DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ YOLUMUZ DEVRÝM YOLUNDA DÜÞENLERÝN YOLUDUR 30 MART 17 NİSAN DEVRİM ŞEHİTLERİNİ ANMA VE DHKP-C NİN KURULUŞUNU KUTLAMA GÜNLERİ PARTÝMÝZÝN YOLU

Detaylı

Putzmeister Beton Pompalarý - Müþteri Postasý 6 Çerkezköy den Amerika ya beton pompasý Boya kalitesi nelerin göstergesidir Teknolojiye hazýr mýyýz Ýki seçenekli uygulama ile parça satýþlarý arttý Ýçindekiler

Detaylı

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ Bismillairrahmanirrahim 1. Suriye de 20 ayı aşkın bir süredir devam eden kriz ortamı, ülkedeki diğer topluluklar gibi

Detaylı

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008 DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008 25 Ekim 2008 CUMARTESÝ Resmî Gazete Sayý : 27035 TEBLÝÐ Taþpýnar Muhasebe Devlet Bakanlýðý, Milli Eðitim

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.aktifhaber.com Tarih: 22.01.

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.aktifhaber.com Tarih: 22.01. Günlük Haber Bülteni 23.01.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi : www.aktifhaber.com Tarih: 22.01.2015 1 2 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi : www.haberler.com Tarih: 22.01.2015 İNTERNET

Detaylı

KÜRDÝSTAN PROLETARYASI KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝ YARATMALIDIR

KÜRDÝSTAN PROLETARYASI KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝ YARATMALIDIR Yeni Evrede Kürdistan KÜRDÝSTAN PROLETARYASI KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝ YARATMALIDIR Biliniyor ki, birleþik devrimin baþarýsý için, Kürdistan proletaryasýnýn kendi komünist partisinde örgütlenmesinin gerekliliði,

Detaylı