Devrimler her ülkenin koþullarýna göre gerçekleþse

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Devrimler her ülkenin koþullarýna göre gerçekleþse"

Transkript

1 Yeni Evrede Baþyazý DEV RÝ ME Ý YÝ HA ZIR LAN MAK Devrimler her ülkenin koþullarýna göre gerçekleþse de, devrimlerin ortak yönleri ve ortak yasalarý var. Bu ortak yasalar, kendi somutunda yapýlan devrimlerin soyutlama yolu ile ele alýnmasýyla or ta ya ko na bi lir. Pro le ter dev rim le ri ve pro le tar ya dev rim - lerine geçiþ biçimleri de ortak yönlere ve ortak yasalara sahiptir. Proletarya devrimlerinin ve proletarya devrimlerine geçiþ biçimlerinin ortak yönleri: Devrime proletaryanýn önderlik etmesi, iþçi yoksul köylü ittifaký temelinde iþçi köy lü it ti fa ký nýn sað lan ma sý, ge niþ halk kit le le ri nin dev ri - me katýlmasý ve devrimin kitlelerin eseri olmasý; burjuva e ge men li ðin dev ri lip, pro le tar ya nýn do lay sýz e ge men li ði - nin (proletarya diktatörlüðünün) gerçekleþmesi ya da kesintisiz bir devrim sürecinin yaþanmasý. Sosyalizme geçiþ biçimlerinin çeþitliliðine karþýn, sosyalizme geçiþin zora da ya lý dev rim le ol ma sý; dev rim le rin bi çim o la rak de ðil, a - ma öz o la rak en ter nas yo na list ol ma sý. Tüm bun lar dev rim - lerin ortak yönleri ve ortak yasallýklarýdýr. Pro le tar ya nýn kur tu lu þu pro le tar ya nýn ken di e se ri o la - caktýr. Devrimlerin nesnel koþullarý ne denli olgun olursa olsun, devrim, devrimci sýnýf tarafýndan gerçekleþtirilir. Devrime öncülük edecek ve onu mantýki sonucuna dek götürecek bir sýnýf olmadan, koþullarýn geliþkin varlýðý kendi baþýna devrime yol açmaz. Proletarya ise nüfusun çoðunluðunu oluþturduðu yerlerde bile, proleter olmayan emekçilerle birlikte hareket ederek devrimi baþarýya ulaþtýrýr. Devrim halk kitlelerinin eseri olacaktýr. Hiç þüphesiz proletarya ve bütün olarak da halk kitleleri, maddi koþullar az çok ortaya çýkmadan, sýnýf çeliþkileri keskinleþmeden devrim yapamaz. Maddi koþullar geliþmemiþse, bu demektir ki, eski toplumu yýkacak denli militan bir proletarya ortaya çýkmamýþtýr. Ama her devrim, belli bir düzeyde geliþmiþ be lir li mad di te mel le rin o luþ tu ðu nu ve çe liþ ki le rin bir dev - rimi gündeme getirecek kadar keskin olduðunu gösterir. Dev rim ler can sýz bir þey o la rak de ðil, tüm can lý lý ðý i - çinde ele alýnmalý. Devrim, savaþan kitleler demektir. Devrimlerin uzun iç savaþ sonucu gerçekleþtiði tüm 20. yüzyýl devrimler tarihi bunu doðrulamýþtýr. Yani emekçi kitleler kendi kurtuluþlarýný, kendi savaþýmlarýyla ve kendi güçleriyle elde etmiþtir ve elde etmektedir. Ýþte geçen yüz yýl i çin de mil yon la rýn yer al dý ðý sa yý sýz is yan, a - yaklanma, iç savaþ ve çeþitli biçimlerdeki devrim giriþimleri kitlelerin kendi gücüne dayanmýþtýr. Devrim mü ca de le si ken di ni çok zen gin bi çim ler i çin de gös - ter miþ tir: So kak ça týþ ma la rý, fab ri ka iþ gal le ri, gös te ri - ler, ey lem ler, ge ril la mü ca de le le ri, si lah lý halk a yak - lanmasý ve baþka biçimler... Proletarya ve emekçi halk kit le le ri ken di ta rih le ri ni böy le ya pý yor lar. Ta ri hin sý - nýf savaþýmlarý tarihi olmasý ya da tarihin kitlelerin eseri olmasý, hep tarihin öznesine iþaret etmektedir. Bur ju va zi, e ge men li ði ni an cak ken di si ne kar þý ge li - þen ha re ke ti, bu ha re ke ti ge liþ ti ren dev rim ci sý nýf pro le tar - ya yý ve o nun po li tik ha re ke ti ni sü rek li bas ký al týn da tu ta - rak sür dü re bi lir. Bur ju va zi bu a maç la bur ju va dev let ay gý - týný sürekli yetkinleþtirmiþtir. Burjuva toplumu bir baský toplumudur. Burjuvazinin devrimci sýnýfa karþý kullandýðý ge ri ci þid det, pro le tar ya yý dev rim den u zak laþ týr ma mýþ, ter - si ne, kar þýt yön den dev ri min da ha sað lam te mel ler de ge liþ - mesini saðlamýþtýr. Ayrýca burjuva devletin ve bu baský top lu mu nun yal nýz ca ve yal nýz ca bir dev rim le dev ri le bi le - ceðini en geniþ kitlelerin bilincine yerleþtirmiþtir. Geçen yüzyýlýn ortalarýndan itibaren Latin Amerika, Tür ki ye ve Kür dis tan da dev rim ci mü ca de le yo ðun bur ju - va terör altýnda geçti. Burjuva terör, buralarda faþist devlet terörü olarak en azgýn ve en iðrenç biçimde uygulandý. Ko mü nist güç le ri, dev rim ci güç le ri yok et mek i çin sis te - matik terör sürekli hale getirildi. Komünistler ve ilericiler bu sal dý rý lar al týn da a ðýr ka yýp lar ver di. Dev rim ci mü ca de - le on yýl lar bo yu yer al týn da sür dü, a ma sür dü. Bur ju va zi - nin faþist saldýrýlarý ve terörü sonuç vermedi; devrim ve devrim için savaþan kitlelerin mücadeleleri durdurulamadý, ancak ertelendi; devrim daha güçlü ve saðlam olsun diye. La tin A me ri ka nýn bu gün kü po li tik du ru mu na ve güç ler i - liþ ki si ne ba kýl dý ðýn da dev ri min çok da ha güç lü ve çok da - ha kitlesel temellere sahip olarak geliþtiði görülür. Her yer de ol du ðu gi bi o ra da da bur ju va zi pro le tar ya i çin ça lýþ - mýþ, devrim için çalýþmýþ. Türkiye ve Kürdistan da proletarya hareketi, burjuva cumhuriyetin kuruluþundan itibaren koyu bir baskýya tabi tu tul du. Za ten bur ju va cum hu ri ye ti, ge ri ci bur ju va dik ta - tör lü ðü o la rak o luþ muþ tur. Da ha en baþ ta ko mü nist ler kat - ledilmiþ, ezilen ulusa yönelik katliamlar düzenlenmiþtir. Baský, katliam ve yasaklar daha sonra on yýllarca sürdürüldü. Sos ya list ler ve ay dýn lar a ðýr ce za la ra çarp tý rýl dý, on yýl - larca zindanlarda tutuldu. Proletaryanýn örgütlenmesi ve 3

2 Baþyazý Yeni Evrede düþüncelerini ortaya koymasý tamamen engellendi. Tüm bu aðýr baský koþullarý 70 lere doðru kitlelerde patlamalara yol açtý. Ýþçiler, emekçi köylülük, gençlik, aydýnlar etkin ve kitlesel eylemler ortaya koydular. Sokak çatýþmalarý, anti-emperyalist eylemler ve kýsa süre sonra da silahlý mücadele ardý ardýna gelmeye baþladý. Devrimin önünü kesmek ve kitleleri ezmek için faþist darbeler yapýldý. Ama devrim mücadelesi bir kez daha, daha güçlü ve saðlam olarak karþýlarýna çýktý. Öyle ki, devrimci iþçi hareketini ve devrimci halk hareketini ezmek için iç savaþý geliþtirdi. Zaten sýnýf savaþý neredeyse 40 yýldýr ya iç sa vaþ ya da iç sa va þa ya - kýn bir çizgide geliþti. K. Kürdistan da mücadele, kendi mücadele tarihinin en kit le sel ve en ör güt lü dönemine girdi. Çok çe tin ge çen sý nýf savaþýmý komünistleri zayýflatmadý. Komünistler mücadeleden güçlenerek çýktýlar. Burjuvazinin her saldýrýsý, komünistler açýsýndan durumlarýný daha çok saðlamlaþtýrmak ve güçlenmek için sonuçlar çýkarmasýna neden oldu. Sýnýf savaþý nýn ders le ri i yi kav ran dý. Bur ju va zi ne den li a - ðýr te rör uy gu la sa da, tüm bu sal dý rý lar, ko mü nist le rin dev - rimci konumlarýný biraz daha saðlamlaþtýrmaktan baþka bir iþe yaramadý. Komünistlerin bu süreç içerisinde geçen yeraltý yýllarý, sürgün yýllarý, zindan yýllarý ve en aðýr terör al týn da sü ren mü ca de le nin her a la nýn da ge çen yýl lar, dev ri - me en iyi biçimde hazýrlanma yýllarý oldu. Bu þekilde on yýllarca süren mücadeleden sonra komünistler þimdi daha çok birikimli, deneyimli, pratiðin çelikleþtirici okulundan geç miþ, yet kin bir tak tis yen lik ye te ne ði ne sa hip, na sýl ka - zanacaklarýný bilen, kýsacasý devrimi zafere ulaþtýrmanýn teori ve pratiðine sahip hale geldiler. Devrimci komünist güçler þimdi iktidarý ele geçirme savaþýmýna daha güçlü hazýrlanýyorlar. Za fe re gi den yol çok çe tin ge çe cek tir. Za fer zor la ko - parýlýp alýnacaktýr, ama alýnacaktýr. 4 Bur ju va zi ne den li a ðýr te rör uy gu la sa da, tüm bu sal dý rý lar, ko mü nist le rin dev rim ci ko num la rý ný bi raz da ha sað lam laþ týr mak tan baþ ka bir i þe ya ra ma dý. Ko mü nist le rin bu sü reç i çe ri sin de ge çen ye ral tý yýl la rý, sür gün yýl la rý, zin dan yýl la rý ve en a ðýr te rör al týn da sü ren mü ca de le nin her a la nýn da ge çen yýl lar, dev ri me en i yi bi çim de ha zýr lan ma yýl la rý ol du. Bu þe kil de on yýl lar ca sü ren mü ca de le den son ra ko mü nist ler þim di da ha çok bi ri kim li, de ne yim li, pra ti ðin çe lik leþ ti ri ci o ku lun dan geç miþ, yet kin bir tak tis yen lik ye te ne ði ne sa hip, na sýl ka za na cak la rý ný bi len, ký sa ca sý dev ri mi za fe re u laþ týr ma nýn te o ri ve pra ti ði ne sa hip ha le gel di ler. Dev rim ci ko mü nist güç ler þim di ik ti da rý e le ge çir me sa va þý mý na da ha güç lü ha zýr la ný yor lar. Sýnýf savaþýmýnýn uzun iç savaþ biçiminde geliþtiði yerlerde komünist hareket, her zaman açýk çatýþma içinde oldu. Açýk çatýþma içinde olmanýn aðýr sonuçlarý ve büyük be del le ri ni ko mü nist ler gö ðüs le di. El de e di le cek za - fer kolay bir zafer olmayacaktýr. Zafere giden yolda atýlan her adým sayýsýz yoldaþýn yaþamý ve büyük özverileri pahasýna atýldý. Evet, zafer kolay elde edilmeyecektir. Fakat son derece çetin, þiddetli ve uzun savaþýmla elde edilen zafer, zafere ulaþan güçlerin ellerinde saðlama alýnmýþ olacaktýr. Zaferi çarpýþarak, zorla elde e- denler, onu korumasýný da bilecektir. Ýktidarý ele geçir mek çok zor, a ma bir kere ele geçirdikten sonra onu korumak ve hedefine vardýrmak çok daha saðlam temeller üzerinde olacaktýr. Kolay elde edilen bir zafer, zorla koparýlan bir zafer kadar dayanýklý olmaz. Burjuvazi, devrimci komünist güçler üzerinde en þiddetli terörünü uygulayarak, zafere gi den yol da her tür lü en ge li çý - kartarak ve böylece zaferin ancak diþe diþ bir mücadele ile elde edileceðini göstererek; kendisi üzerinde devrimin kaçýnýlmaz zaferinin kolay kolay devrilemeyecek bir karakter saðlamlýðý kazanmasýna yol açmaktadýr. Devrimci marksistler yalnýzca burjuva terörün orta yerinde savaþým vermiyor, ayný zamanda ekonomik olarak da tam bir yokluk içinde hareket ediyorlar. Gerek basýnya yýn ça lýþ ma la rý sý ra sýn da ol sun, ge rek e mek çi kit le ler le i - liþ ki ler sý ra sýn da ol sun, ge rek se de bir bir le riy le i liþ ki le ri sý - rasýnda olsun çoðu kez ve sýk sýk bu faaliyetleri sürdürebilecek para bulamýyorlar. Mücadele tamamen komünistlerin sýnýrsýz özverileri sayesinde sürüyor. Her þey kendi çabalarýy la ya ra tý lý yor. Pro le tar ya ve ön cü le ri dev rim ci mark sist - ler, devrime ve zafere bu koþullarda hazýrlanýyorlar. Böylesine þiddetli bir terör altýnda, yokluk ve yoksulluk içinde ta ma men dev rim ci öz ve riy le el de e di le cek o lan za fer, ger - çek ten bü yük bir za fer o la cak týr. C. DAÐ LI

3 Yeni Evrede FÝ TÝL A TEÞ LEN DÝ Bu topraklarýn devrimci hare ket le ri, kar þý-dev ri min kitlesel ve yaygýn gösterilerine ne alýþkýndýr ne de hazýrlýklý. Gerçekte, her büyük devrimin ortaya çýkardýðý, ama bu topraklar için henüz yeni olan bu olguyu daha anlaþýlýr kýlmakta yarar var. Asker cenazeleriyle baþ la yan ve da ha çok kü çük kent - lerde yoðunlaþan açýk karþý-devrimci kitlesel gösterilerin neye iþaret ettiðini kavramalýyýz. Ýlk soru: Nereden çýktý bu insanlar? Onlar yeni çýkmadýlar, her zaman vardýlar. Tekelci egemenliðin kurumsal gücünün arka bahçelerinde, kendi mevzilerinden bugüne kadar olaný bite ni sey re di yor lar dý. Kar þý-dev rim ci bir konum içindeydiler ama tekelci iktidar onlar adýna ve onlar için savaþtýðý sürece, bu iç-savaþýn cephe gerisinde kalmayý yeðlediler. Tekelci egemen li ðin yýp ra nan si ya si ik ti da rý ný tahkim etmek için seçim sandýklarýna, seçim meydanlarýna koþtular, eli kanlý partilere oy yaðdýrdýlar. Tekelci iktidarýn her katliamýna sokaklarda ya da TV leri baþýnda alkýþ tuttular. Þimdiye kadar alkýþçýydýlar, destekçiydiler, seyirciydiler. Þimdi ise sokaktalar, aktifler ve fena halde endiþeliler. Harekete geçip ön mevzilere koþtular, çünkü en geniþ katýlýmlý bir seçim bile, tekelci iktidarýn yýpranmýþlýðýný ve güçsüzlüðünü ortadan kaldýrmamýþtý. Yardýma koþuyorlar, çünkü artýk, onlar adýna savaþan tekelci egemenlik kurumlarýnýn daha ileri adýmlar atacak gücü ve güveni kendinde bulamadýðýný gördüler. Oysa, karþý-devrimin geri cephesinde bugüne kadar ne de rahat yaþamýþ lar dý. Ne cop kor ku su, ne de aç kalma riski... Eðer yolsuz-ekmeksiz kalýrlarsa, karþý-devrimin kocaman bir inek memesi gibi yüzbinleri doyuran rant kapýsý nasýl olsa her zaman açýktý. Fuhuþtan haraca, uyuþturucu ticaretinden taraftar kulüpleri tezgahlarýna kadar, týkýr týkýr iþleyen, mahkemelerde itibar gören, sýrtýný iktidarýn bütün kurumlarýna yaslayan ve her zaman aklanan, kutsanan, sýrtý sývazlanýp beslenen bir rant mekanizmasý... Olur ya, bi ri le ri nin ca ný ný fe na ya kar lar sa, mahkemeye o bildik bayraklý tiþörtle çýkýp, söz konusu vatansa, gerisi teferruattýr diye piþkinlik yapmakla her þey hal le di li ve ri lir. Kar þý-dev ri min motor gücünü, iþte bu lümpen kesimler oluþturdu. Rahatlarý yerindeydi. En azýndan yakýn zamana kadar. Tekelci sermaye acze düþünce, hali hazýrdaki kurumlarýyla iç-savaþý daha fazla geliþtiremez hale gelince; yani devrim, bu kurumlarý (zor aygýtlarýný) kendi sýnýrlarýna dek gitmeye ve o- rada çakýlýp kalmaya zorlayýnca, bir iç-savaþta tekelci iktidarýn kurumsal gücündeki potansiyelin de sonuna gelinmiþ oldu. Devrim, tekelci iktidarý orada durdurmuþtu ve her geçen gün, onun güçsüzlüðünü apaçýk sergileyebiliyordu. Karþý-devrimci toplum kesimini önce endiþeye, sonra korkuya ve nihayet öfkeye sürükleyen þey, tam Devrim / Karþý-Devrim da bu, devrimin çizdiði sýnýrlarý aþmaya cüret edemeyen tekelci egemenliðin acziydi. Sokaklarý dolduran bu karþý-devrimci kalabalýklarý, yalnýzca TSK nýn yaþadýðý kayýplarla ve tekelci basýnýn çal dý ðý sa vaþ tam tam la rýy la a çýk la - mak, eksik kalýr. 90 lý yýllar boyunca TSK, bundan daha büyük kayýplar yaþadý ve tekelci basýnýn o günlerdeki þoven histerisi, hiç de bugünden aþaðý kalmýyordu. Fakat, 90 lý yýllar boyunca de ðil de, ne den þim di kar þý-dev rim cephesi bütün kitlesel gücüyle sokaklarý doldurdu sorusunun cevabý, hiç de karmaþýk deðil: Tekelci egemenlik çözülüyor; halk kitlelerinin ve bu arada karþý-devrimci kitlelerin de tekelci iktidarýn gücüne olan güvenleri sarsýlýyor. Bur ju va zi Ýk ti da rý ný So kak ta Ku ra maz Burjuvazi baský aygýtýný, hiç bir yasa tanýmayan zor uygulamalarýna raðmen, yine de ancak kurumsal düzenlemeler içinde yürütebilir ve ancak bu þekilde politik iktidarýný güvence altýna alabilir. Politik iktidarýn güvencesini özel silahlý adamlar topluluðu ye ri ne kit le le re bý rak mak is te mez, çünkü kitleler kurumsal sýnýrlar içine sokulup kontrol altýna alýnabilir bir güç deðildir. Tersine, iç-savaþýn her a- ma deðiþen ruh haline göre baðlarý gev þe ye bi len, hat ta da ðý la bi len bir güç tür. Kar þý-dev rim ci kit le ler her yerde ayaða kalkmýþken, kimi burjuvalarýn geliþmeleri endiþeyle izlediklerini dile getirmelerinin nedeni de budur. Tekelci sermaye, iç-savaþýn en az bugünkü kadar kanlý geçtiði 90 lý yýllar boyunca, iktidarýnýn gücünü kurumlardan kitlelere taþýmamaya özen gösterdi. Çünkü kurumlar bir kez denetlenemeyen kitlelerin mücadele a- zimlerine ve ruh haline göre bir konum al ma ya baþ la dý lar sa, kit le le rin 5

4 Devrim / Karþý-Devrim Yeni Evrede gelgitli ruh hali, en kritik anda kurumlarý felç edebilir. Ýspanya da faþist Aznar hükümeti, böyle bir kumar oynamýþtý. ETA nýn her bombalý saldýrýsýnda, kitleleri sokaklara dökmüþtü. Yani Ýspanya devletinin kurumlarýnýn meþruiyeti, artýk neredeyse sadece sokaklardan devþirilen güce baðlý hale gelmiþti. Derken, 2004 yýlýnda Madrit tren ga rýn da pat la tý lan bom ba yý E - TA ya yüklemeye kalkan Aznar hükümeti, nasýl bir topal ata bindiðini anladý. Bu yalaný yutmayan yüz binlerce Ýspanyol emekçisi, meþruiyetini sokaða baðlayan Aznar hükumetini, bir gecede koltuklarýndan etti. Ýç savaþta son derece yaþamsal bir deneyimin içinden geçiyoruz. Tekelci sermaye meþruiyetini sokaklarýn gücüne baðladý, týpký Aznar hükümetinin yaptýðý gibi. Böyle yaparak, siyasi iktidarýn ve kurumlarýnýn, bütün o partile ri nin, par la men to su nun hat ta MGK sýnýn bile bir iþe yaramadýðýný da ilan etmiþ bulunuyor. Ýç-savaþýn canalýcý kararlarý, parlamentoda ya da MGK da deðil, doðrudan sokaklarda bi çim le ni yor; ö ner ge ler so kak lar da kaldýrým taþlarýyla veriliyor, oylamalar sokaklarda yapýlýyor. Politik iktidar, kurumsal ve hiyerarþik düzenlemelerden aldýðý, kendi iç mekanizmalarýyla devþirip ürettiði gücün mahiyetini, sokaklarýn kontrol edilemez kalabalýklarýna baðlýyor. Böylesi bir geliþme, ancak devrimin darbelerinin tekel ci po li tik ku rum la rý a la bil di ði ne yýprattýðý bir aþamada ortaya çýkabilirdi. Þimdi bu aþamadayýz. Bugüne dek örtülü süren ve ilan e- dilmemiþ burjuva iç-savaþ, artýk açýktan yürütülen, kitleleri kapsayarak geniþleyen bir iç-savaþ halini almýþtýr. O halde devrim, milyonlarca emekçiyi açýk bir kutuplaþmada taraf olmaya zorlayan iç-savaþýn bu aþamasýnda, e- mekçilere gerçek çýkarlarýnýn hangi cephede bulunduðunu kavratacak konumdadýr. 6 Pan ze hir dir Dev rim Þovenizmin ve karþý-devrim zehrinin her alana yayýlmasý, her iç-savaþýn kaçýnýlmaz bir evresidir. Bu geliþme ne gö zü mü zü kor ku tur ne de mo - ralimizi bozar. Zehir bünyeye ne ölçüde yayýlýrsa, panzehirin etkisi de o ölçüde güçlü ve somut olur. Panzehir devrimdir. Þimdi devrim, zehrin etkisiyle titremeye baþlayan bedene çok daha etkin biçimde yayýlma imkanlarýna kavuþmuþtur. Her þeyden önce, karþý-devrimin sokak baskýsý, devrimin pasif destekçilerini birleþmeye, harekete geçmeye ve radikalleþmeye zorlayacaktýr. Bugüne dek devrim, baþeðmez direþkenliði, tutarlý demokratik söylemiyle, milyonlarca emekçiyi etkiledi. Ancak devrimin öznel gücü, etkisi altýna aldýðý milyonlarý biraraya toplayamadý. Böylesi bir geliþme için, çok güçlü bir dýþ etkiye ihtiyaç vardý. Nihayet o etki, karþý-devrimin azgýnlaþan sal dý rý la rýn dan do ðu yor. Kar þýdevrim, açýk katliam tehditleri ve hazýrlýklarýyla, kurþunlarla, yaðmalarla ve linçlerle, devrimin bu pasif yedek gücünü harekete geçmeye zorluyor. Yýl da bir kaç kez po li tik bir gös te - riye katýlan, ama öte yandan günlük geçim derdinin zorluklarýna gömülerek yaþamýný geçiren çok geniþ bir kitle var. þim di on lar, gün lük ya þa mýn zorluklarýndan daha beter bir tehdidi, ken di le ri ne yö ne len nam lu la rýn so - ðukluðunu enselerinde hissediyorlar. Ya küçük bir adým atarak devrimin birleþik gücüne katýlacaklar, ya da kaçýnýlmaz olan bir sona boyun eðecekler. Devrimler tarihinin gösterdiði gibi, boyun eðenlerin yanýnda, çoðunluk o küçük ama son derece radikal sonuçlar doðuran adýmý atmaya doðru e- ðilimlidirler. Ýþte böyle, karþý-devrimin baskýsý ve kuþatmasý yoðunlaþtýkça, devrim cephesini ve emekçi kitleleri de týpký bir partiymiþcesine örgütlü ve pekiþmiþ bir güç halinde toplanmaya zorlar. En azýndan þöyle düþünelim. Oportünizm, bugüne dek ýsrarla gözünü kapadýðý iç-savaþ gerçekliðini kabul etmek, ya da bu kavrayýþa eriþemeseler bile derinleþen iç-savaþýn onlarý zorladýðý adýmlarý atmak durumunda kalacaklardýr. Geliþmeler, geniþ bir oportünist çevreyi, sert deneyimlerle eðitiyor. Ve bu da, dev ri min bir le þik ka rar - gahýný kurmanýn geçmiþte defalarca hüsrana uðramýþ denemelerini, þimdi daha ciddi ele almayý gerektirecektir. Geçmiþ deneyimler, reformist çevreleri de içerme ciddiyetsizliðinden dolayý, hep sulandýrýlmýþtý. Þimdi reformist basýna bir bakýn! Devrimci olan her adýma karþý bir korku, araya mesafe koyma kaygýsý apaçýktýr. Saflar netleþmiþtir. Unutmayalým ki bir devrim ancak karþýsýnda birleþmiþ ve pekiþmiþ bir karþý-devrim yaratarak ilerler. Bugünün geliþmelerinden kaygý duyanlara hatýrlatmalýyýz ki, bu daha hiç bir þeydir. Karþý-devrimin belki daha kalabalýk, daha saldýrgan tutumlarý, üzerinde yürüdüðümüz yolda bizleri bekliyor. Böylesi açýk ve radikal kutuplaþmalar olmadan, gerçek bir halk devriminin gerçekleþmesi düþünülemez. Toplumu boydan boya geçen ve karþýt kutuplarda yýðan siyasal-ekonomik çeliþkiler öyle bir olgunluk seviyesine ulaþmýþtýr ki, kutuplaþmanýn önüne kimse geçemez; barýþ, kardeþlik, itidal çaðrýlarýnýn hiç bir hükmü kalmamýþtýr. Son büyük meydan muharebesinin hazýrlýklarýný tamamlamak, ancak böylesi bir ortamda mümkün olabilir. Karþý-devrimi azgýnca harekete geçirerek, devrime bu imkanlarý sunan, bizzat tekelci sermaye oldu. Sermaye kendi cennetini korumak için hangi a- dýmý atarsa atsýn, devrim adýna çalýþmýþ oluyor.

5 Yeni Evrede AN TEP O TO BÜS ÝÞ ÇÝ LE RÝ NÝN ÖR NEK KA RAR LI LI ÐI Ýþçilerin Kararlýlýðý Direniþlerini büyük bir kararlýlýkla sürdüren otobüs iþçileri 5 Kasým Pazartesi günü, güne polis ablukasýyla uyandýlar. Sabah saat dan itibaren iþçilerin bulunduðu otobüs iþletmesi robokop, çevik kuvvet ve sivil polislerle birlikte bir panzerle ve polis köpekleriyle ablukaya alýndý. Bizler de Devrimci Ýþçi Komiteleri olarak haberi alýr almaz iþçilere destek olmak amacýyla otobüs iþletmelerine gittik. Ancak iþletmeye ulaþtýðýmýzda ablukanýn nedenini öðrenebildik. Ýþletmede bulunan otobüslerin belediye görevlileri tarafýndan çýkarýlýp tamirlerinin yapýlmasý için götürüleceði belirtilmiþ. Fakat iþçiler, bunun bir oyun olduðunu, bakým iþlerinin bu iþletmede de yapýlabileceðini ve buna asla izin vermeyeceklerini belirttiler. Sonrasýnda ise her zaman olduðu gibi sermayenin imdadýna polisler yetiþti hemen. Antep Emniyetine baðlý polisler sabahýn erken saatlerinde kasklarýný takarak, panzer ve polis köpekleriyle iþçilerin karþýsýna dikilerek iþçilerdeki kararlýlýðý kýrmak istediler fakat iþçiler kaybedecek hiçbir þeylerinin olmadýðýný belirterek insan barikatý ile polise karþýlýk verdi. Bu arada Güvenlik Þube Müdürünün de Sizlerle karþý karþýya gelmek istemiyoruz, bizi buna zorlamayýn. Sonuçlarý kötü olur, insanlarýn boyunlarý, kafalarý kýrýlýr vs. tehditleri de iþçiler tarafýndan biz her þe yi göze aldýk, kaybedecek hiçbir þeyimiz yok, yapabiliyorsanýz buyurun gelin bizler hazýrýz sözleriyle karþýlýðýný buldu. Bu tehdit de bir iþe yaramayýnca üç kere ikaz edileceði ve 3. ikazda saldýrýnýn gerçekleþeceði bildirildi. Ýki kez ikaz yapýldý fakat iþçilerin asla geri adým atmamasý üçüncü ikazýn hiçbir zaman yapýlamamasýna neden oldu. Bu esnada belediyenin grev kýrýcýlýðý da iþçilerin mücadele birliði anlayýþý ile boþa çýkarýldý. Makine Sanayi de çalýþan ve Genel-Ýþ Sendikasý na üye iþçiler grev kýrýcýlýðýna zorlandýlar. Ýþçilerden iþletmeye giderek otobüsleri çalýþtýrmalarý ve bakým için iþletmeden çýkarmalarý istenmiþ. Fakat iþçilerin bunu kabul etmemesi sonucu belediyenin bir oyunu daha bozulmuþ oldu. Akþam saatlerinde ise belediye ve aracýlýk yapan Genel-Ýþ Sendikasý yöneticileri bir araya geldi. Görüþmeler sonunda otobüs iþçilerine yönelik polis ablukasý akþam saat civarýnda sona erdirildi. Sonrasýnda ise iþletmeye gelen TÜM- TÝS Genel Sekreteri Güray YILMAZ iþçileri bir araya toplayarak görüþmeyle ilgili bir açýklama yaptý. Açýklamada belediye baþkanýyla görüþüldüðü ve belediye baþkanýnýn Genel-Ýþ Sendikasý yöneticilerine, Þoförlerin otobüslerini tamir için iþletmeden çýkartarak bakým servisine götürmeleri istendi ve bakýmýn hemen ardýndan þoförlerin seferlere baþlayabilecekleri belirtildi. Kararýn açýklanmasýnýn ardýndan iþçilerin sevinci görülmeye deðerdi. Ýþçiler bu kararý Yaþasýn Sýnýf Dayanýþmasý sloganýyla karþýladýlar. Hep birlikte atýlan sloganýn ardýndan gün boyunca süren bekleyiþ bugün için sona ermiþ oldu. Belediyenin almýþ olduðu bu karar iþçiler için þu an bir zafer olarak görülüyor. Fakat artýk her þey Alicengiz Oyunlarý hiç bitmeyen belediyenin sözünü tutup tutmamasýna bakýyor. Ama uzun zamandýr direniþini sürdüren iþçilere karþý bugünden sonra yapýlacak olan bir oyunun hiç de tahmin edilemeyecek sonuçlara yol açabileceðini de sohbetlerimizden ve gözlemlerimizden çýkartmýþ buluyoruz. Çünkü iþçiler kararlý, inançlý, kendine güvenleri tam. Polisin bugünkü tutumlarý karþýsýnda ise onlar da bizim çocuklarýmýz diyen iþçilerin bile büyük öfke duymalarý gözlerden kaçmadý. Bizler de bir çok iþçiye, bir gün öncesinde Ýstanbul da polislerin Telekom Ýþçilerine saldýrdýðýný ve 8 iþçiyi gözaltýna aldýðýný belirterek, onlarýn sermayenin bekçiliðinden baþka hiçbir iþe yaramadýðýný anlattýk. Ama sözlerden çok bugün yaþanan olaylar iþçilerin akýllarýndan hiç çýkmayacak deneyimlerle doluydu. BÜTÜN ÝKTÝDAR EMEÐÝN OLACAK! YAÞASIN ÝÞÇÝLERÝN MÜCADELE BÝRLÝÐÝ! YAÞASIN DEVRÝMCÝ ÝÞÇÝ KOMÝTELERÝ! ANTEP DÝK 7

6 Ekonomi-Savaþ Yeni Evrede ABD NÝN DO LA RA EN DEKS LÝ KÜRT PO LÝ TÝ KA SI Önceki yazýlarýmýzda, Güney i iþgal için çýkarýlan tezkerenin arkasýndaki genel politik dengeleri ele almýþtýk. Yeniden altýný çizmek gerekiyor: Hiç kimse böyle bir tezkerenin ABD ye raðmen, onun onayý alýnmadan çýkarýlabileceðini düþünmemelidir. Tersine, tezkere ABD yle danýþýklý dövüþ içinde çýkarýldý. Böylece tezkere, bir yandan Washington daki çatlaðý onardý ve Bush yönetimini iç muhalefet karþýsýnda güçlendirdi, diðer yandan Baðdat taki çatlaða merhem oldu ve Barzani yönetiminin merkezi hükümetten baðýmsýz hareket etme eðilimine ket vurmuþ oldu. Þimdi, tezkereyi bir anda dünya politikasýnýn odak noktasýna o- turtan bir baþka etmeni; petrol fiyatlarý ve dolarýn deðerindeki dalgalanmalarý ele alacaðýz. Geçmeden önce, ABD nin dolaylý desteði olmadan Türkiye nin böyle bir tezkereyi çýkartmasýnýn neden imkansýz olduðunu, basit iki olguyla açýklayalým: Birincisi, sýnýrý geçecek Türk askeri birliklerinin karþýsýna ABD ordusunun çýkmayacaðý garantisi alýnmadan, hükümet neredeyse hiç bir tartýþma yaþanmadan bu kadar rahat tezkereye onay alabilir miydi? Böyle bir garanti a- lýnmadan bu denli rahat olunamayacaðýný, her halde en iyi TSK bilir.(*) Ýkincisi, Türkiye ekonomisine suni teneffüsle destek veren sýcak-para kaynaklarýnýn ezici çoðunluðu ABD ye aittir. Ýstanbul Menkul Kýymetler Borsasý nýn yine %72 si ayný ellere aittir. Bundan bir kaç ay ön ce baþ ba kan, A man dik kat li ko nu þun. Ö zel sektörün 130 milyar borcu var çünkü sözleriyle, emperyalist mali-sermayenin boðayý boynuzlarýndan nasýl yakaladýðýný itiraf ediyordu. Bir kaç ay önce, sözlerine bile dikkat etme gereði duyan Türkiye nin þimdi sözlerin ötesine geçip ABD ye raðmen eyleme giriþebileceðini düþünmek, budalalýk olurdu. Tezkere sonrasý ABD kaynaklý sýcak-para giriþinde bir azalma olmadý, tersine çoðaldý; borsa ise yeni rekorlar denedi. Kýsacasý, hem siyasi hem de ekonomik olgulara bakýldýðýnda, tezkerenin bizzat ABD ile birlikte, açýklanmayan bir anlaþmanýn sonucunda çýkarýldýðýný görmek hiç de zor de ðil. E ko no mi nin Yo ðun laþ mýþ Ha li O la rak Po li ti ka Tezkereyle ilgili olarak üzerinde duracaðýmýz bir diðer ekonomik olgu; petrol fiyatlarý ve dolarýn deðeriyle iliþkisidir. Marksizmin bakýþ açýsýyla politika, ekonominin yoðunlaþmýþ halidir. Ýç içe geçmiþ binlerce ögenin etkin olduðu karmakarýþýk bir yapý içinde ekonomik çýkarlarý belirlemek daha zordur. Oysa politik olgular, ekonomik olgulara göre daha yalýn, yerleþik düþünme alýþkanlýklarý ve geleneksel ideolojik söylemlerle kendini daha görünür kýlabilir: Tezkere olayýnda olduðu gibi. Tezkerenin zamanlamasýnýn, Türkiye ye kabuslar gördüren Kerkük referandumundan hemen önceye denk gelmesi, kuþkusuz anlaþýlýr bir siyasi olgudur. Ayný þekilde, tezkerenin Washington ve Baðdat taki çatlaklara nasýl sýva olduðunu görmek de öyle... Daha karmaþýk ve oldukça dolaylý yollardan kendini gösteren e- konomik etmenler ise, çoðu kez bu siyasi olgularýn gölgesinde kalmaktadýr. Devrimci politika, geliþmeleri bütün yönleriyle kavramak ve kendine yön çizmek için, bu ekonomik olgularý da arkasýna saklandýðý gölgeden gün ýþýðýna çýkarmak zorundadýr. Ý pe Çe ki len Do lara Des tek Tezkerenin çýkmasýyla, petrol fiyatlarýnýn ve dolarýn deðerindeki dalgalanmanýn bir iliþkisi var mýdýr? Hemen belirtelim: Vardýr. Hatýrlanacaðý gibi, ABD ve Avrupa yý bir anda çok ciddi bir bankacýlýk iflasýna sürükleyen kredi krizi, ABD Merkez Bankasý nýn faizleri indirmesiyle bir süre daha hasýr altýna süpürülmüþ oldu. Ancak, ABD, faiz indirimiyle, dolarýn ipini adeta kendisi çekmiþ oldu; dolarýn deðer kaybýný önlemek neredeyse imkansýz gibiydi. Öyle de oldu. Faiz indiriminden sonra dünyadaki bankalar, dolar rezervlerini çözmeye, bunun yerine daha saðlam duran Euro ya yönelmeye baþladýlar. Bu açýdan, faiz indirimi, dolarýn devalüe edilmesinden baþka bir þey deðildir. ABD, ne zaman dolarýn deðerini düþüren bir devalüasyon a- dýmý atsa, hemen bu olumsuzluðu telafi etmek için, petrol fiyatlarýnda yükseliþi tetikler. Dolarýn deðerinin aþýrý oranda düþmesi, ABD nin en önemli hegemonya araçlarýndan birini kaybetmesi demektir yýlýnda ABD, yine buna benzer bir devalüasyon kararý almak zorunda kalmýþtý. Baþta Avrupalý bankalar olmak üzere, o zaman herkes elindeki dolarý altýna çevirmeye çalýþýyordu. ABD, dolarýn altýn karþýsýndaki deðerini neredeyse iki kat düþürdü. Bu devalüasyon altýn fiyatlarýný þiþirdiði için, bankalar dolar satýp altýn alma iþlemlerini sona erdirdiler. Ama asýl sorun, bankalarýn ellerinde kalan dolarý rezerv olarak tutmalarý gerektiðine onlarý ikna etmekti. Yardýma Ýsrail siyonist devleti koþtu yazýnda patlak veren Yom Kippur (Altý Gün Savaþlarý) ile Suriye ve Mýsýr a karþý harekete geçen Ýsrail, petrol fiyatlarýnýn varil baþýna 6 dolardan 16 dolara fýrlamasýnýn tetikleyicisi oldu. Ayný günlerde toplanan OPEC, Ýsrail e destek olan ülkelere ambargo uygulayacaðýný duyurdu. Oysa gerçekte, ortada ne bir ambargo vardý ne de üretimde düþüþ. Fakat, kararýn kendisi, petrol fiyatlarýnýn kat kat artmasý yönünde etki yaratmýþtý. Petrol, dünyanýn bütün ülkelerinin ihtiyaç duyduðu ve alýmýný yaptýðý özel bir ticari maldýr, evrensel bir metadýr. Bu yüzden, týpký kendisi gibi evrensel bir meta olan dolarýn deðerini ayarlamakta kullanýlabilecek bir özelliðe sahiptir te OPEC petrole mislince fiyat zammý yaptýðýnda, bunun en temel etkisi, daha düne kadar ellerinden dolar rezervlerini çýkarmaya çalýþan bankalarýn, hemen tersine dönüp, piyasadan dolar toplamaya çalýþtýðýnda görüldü. Petrole yapýlan zam, dünyayý yeniden dolara mahkum etmenin bir yoluydu. Bugüne dönelim: ABD Merkez Bankasý nýn faiz indirimi, dolarý bir kez daha tehdit ediyor, bankalarý dolar rezervlerini eritmeye yönlendiriyordu. Hegemonyasý her alanda çöküþ yaþayan ABD, tutunduðu son dal olan dolarýn yerlerde sürünmesini bir þekilde engellemek zorundaydý. Ýþte tam bu ortamda, Türkiye nin mecliste kabul ettiði tezkere, bütün dünyada þaþýrtýcý bir yaygýnlýkla tartýþmaya açýldý. Bu tartýþmalar, petrolün varilinin 65 dolardan 96 dolara çýkartan spekülasyonlara temel oluþturdu. FED in 8

7 Yeni Evrede Kadýnýn Özgürlüðü faiz indiriminden sonra dolardan baþka paralara geçmeye hazýrlananlar, bu geçiþi baþka bahara ertelediler. Sözünü ettiðimiz ekonomik olgularýn, konumuz açýsýndan þöyle bir önemi var: Türk tekelci sermayesinin, baþedemediði u- lusal sorunla patlayacak derecede sýkýþan devrim belasýndan kurtulmak için sarýldýðý Musul ve Kerkük hassasiyeti ile, ABD nin düþen dolarý tekrar canlandýrma hassasiyeti, çakýþmakta, üst üste binmekte ve birbirlerini güçlendirmektedir. Bu olgu, ABD nin hem Irak iþgalinde kendisine yardýmcý olan hem de Ýran a karþý kullanmayý düþündüðü bazý Kürt gruplarýný satmayacaðý, onlarý Türkiye ye karþý koruyacaðý anlayýþýyla hareket edenlerin yanlýþ kartlara oynadýðýný gösterir. Petrol fiyatlarýný yükselten tezkere ile dolarýn desteklenmesi arasýndaki bað, iþbirlikçi tekelci sermaye ile emperyalist sermaye arasýnda süregiden bin bir çeþit baðdan sadece biridir. Sermayeye dayalý bu baðýmlýlýk ve egemenlik dünyasýnda, özgürlük için savaþan ezilen halklara bir yer olduðunu düþünen, sadece kendisini kandýrýr. Sermayeye dayalý çýkar iliþkilerinin dýþýnda kalan tek sýnýf, proletarya, ezilen bütün halklar için çýkar gözetmeksizin savaþmaya devam edecektir. (*) TSK nýn kullandýðý ABD yapýmý savaþ uçaklarý ve helikopterlerin tümünün navigasyon sistemleri, yani elektronik donanýmlarý, ABD uydularý tarafýndan bir anda devre dýþý býrakýlabileceði, herkesin bildiði bir sýrdýr. Yeni bir navigasyon sistemi üzerinde çalýþan üç mühendisin Ankara da ardý ardýna intihar etmelerine dair ilginç bilgiler, Fikri Saðlar tarafýndan kamuoyuna duyurulmuþtu. Emekçi Kadýnýn Savaþçý Kiþiliðinden Pratik Düþünüþünden Ve Yaþama Karþý Direngenliðinden Devrim Adýna Öðreneceðimiz Çok Þey Var... Emekçi kadýn; insanlýðýn yok sayýlan, tek hakký susmak olan, varlýðý sadece erkek çocuk doðurduðunda hatýrlanan, ama toplumun sürekliliðini, anlamlýlýðýný ve geliþmiþliðinin gizli kahramaný, yaþamýn diðer yarýsýdýr. Emekçi kadýnýn toplumlar tarihindeki yerine dönüp baktýðýmýzda ilk toplum olan ilkel komünal toplumdan þu an yaþamakta olduðumuz kapitalist topluma kadar biçimsel olarak çok þey deðiþmiþse de ezilmiþliðinin özünde pek bir deðiþim yaþanmamýþtýr aslýnda. Ýlkel komünal toplum kadýnýn ön planda olduðu ama zamanla, dolaylý olarak köleliðe baþladýðý ilk süreçti. Evet, kadýnýn üretkenliðinden dolayý erkeðe göre üstünlüðü vardý ilk zamanlarda, ama ne zaman ki üretim araçlarý geliþip, yapýlacak iþler kas gücü gerektirdi, iþ bölümü oluþtu, iþte o zaman kadýnýn üstünlüðü de böylelikle elinden alýndý. Derken sýnýflý toplumlarýn ilk temelleri mülkiyetin özelleþmesiyle atýlmýþ, kadýn da üretici konumdan uzaklaþtýrýlýp kendini dört duvarýn içinde erkeðin, çocuklarýn ve evin kölesi olarak bulmuþtur. Artýk kadýn köle sahibinin kölesi, köle olan erkeðin kölesi ve dört duvarýn kölesiydi. Zamanla topraða dayalý üretim iliþkilerinin oluþmasýyla insanlarýn konumlarýndaki deðiþiklik kadýnýn da konumunda deðiþiklik yarattý ve feodal toplumda, kadýnýn köleliðine toprak köleliði de eklendi. Bu köleliklerinden sýyrýlmaya çalýþan kadýna, yeni üretim iliþkilerinin sonucu olan (kapitalizm) fabrikalar kurtarýcý gibi geldi. Öyle ya, dört duvardan kurtuluyor insanlarýn arasýnda üretime katkýda bulunuyordu. Kadýn toprak köleliðinden kurtulduðuna inanýyor ama makineye köleliðinin baþladýðýný göremiyordu. O, artýk özgür bir köleydi týpký diðer üretici güçler gibi. Ve ne zaman ki makinenin baþýndan kovulmaya baþladý, iþte o zaman anlamýþtý makineye köle olduðunu. Bunu anlamasýyla iþsiz bir köleye dönüþmesi bir anda gerçekleþti. Günümüzde ise bu duruma baktýðýmýz zaman evde kocasýnýn-çocuklarýnýn-ailesinin, sokakta toplumun, fabrikada ise patronun baskýsý altýnda yaþamaya mahkum(!) e- dilmiþ durumdadýr. Bu mahkumiyet, dokuma iþçisi 117 emekçi kadýnýn yanmýþ bedenleriyle tarihin akýþýný deðiþtirdikleri günden itibaren yerini daha bilinçli, daha kararlý ve daha mücadeleci bir yaþama býrakmýþtýr. Artýk e- mekçi kadýn kendi kurtuluþunun sýnýfsal kurtuluþla gerçekleþeceðinin farkýndadýr. Saçý uzun, aklý kýsalar(!) olarak deðil, yaþamýn diðer yarýsý olarak bu mücadeleyi sýrtlamakta ve onuru için tüm deðerlerini feda etmekte hiç tereddüt yaþamamaktadýr. Öyle ki, Aysun yoldaþýn dediði gibi: Tarih yazýyoruz dedik. Paris barikatlarýndaki, Ekim Devrim ndeki, Küba daki, Vietnam daki kadýnlar nasýl tarihin yazýlmasýna destek sundularsa, bizler de bir ucundan tuttuk. Ve yalnýz, dünya proleter mücadele tarihine deðil emekçi kadýnlarýn o- nurlu mücadele tarihinde de ayrý bir yere sahip olacaðýz. Evet, emekçi kadýnlarýn olmadýðý bir sýnýfsal mücadele yarým kalmýþ bir mücadeledir ve de baþarý þansý düþüktür hatta imkansýza yakýndýr. Bu yüzden yarýnlarý kurma mücadelesinde emekçi kadýnýn savaþçý kiþiliðinden, pratik düþünüþünden ve yaþamýn tüm zorluklarýna karþý direngenliðindan devrim adýna öðreneceðimiz çok þey var. Lenin in dediði gibi: Ve yarýný özgürleþtirmeye doðru giderken emekçi kadýnlar olmaksýzýn hiçbir mücadelenin baþarýya ulaþamayacaðýný tarih kanýtlamýþtýr. Artýk ne elma var öykünüzde, ne de Hav va Saçlarýndan sürüklenen kölelerde deðilsiniz Adýnýz Afrodit yada Ayþe, ne fark e der Yeterince ezildiniz Siz fab ri ka da þar tel, makine önünde alýnteri Siz harmanda sarý toprak, arýda oðul, sevdada türkü Ve siz Avrupalý, Asyalý, Uzakdoðulu.... Tüfekte mermi, tetikte parmak, düðünde halay baþý Gün oldu bin hüzünle yazýldý adýnýz analýk defterine. Gün oldu iþlendi aþklarýnýz oyalý mendillere Þiirdi, öyküydü, romandý yaþam Ve siz hep var dý nýz... Þimdi, yapayalnýz ben de tek bir so ru var Bu sus mak ni ye Deðil mi ki yaþamýn yarýsý sizin, Kavganýn yarýsý da sizin hakkýnýz... UMUT KAVGADA GELECEK KAVGADA... Akdeniz den Leninist Bir Kadýn... 9

8 Okur Mektubu Yeni Evrede Sözümüz Sözdür Ýnsanlýða Ve de Ýnsanlýðýn Düþmanýna: Savaþýyoruz, Savaþacaðýz ve Savaþarak Öleceðiz! Ölüm... Kimilerince maddi yaþamýn sona ermesi, kimilerince alýn yazýsýnýn noktalandýðý son durak, kimilerince de kav gay la geç miþ bir öm rün son ve en anlamlý kaçýnýlmaz çýðlýðýdýr. Ölüm, ilk duyulduðunda soðukluðu çarpýveriyor yüzümüze acýmasýzca. Ýlkin bizim de bir gün öleceðimiz aklýmýza geldiðinde donup kalýyoruz, ama biraz silkinince kendimize geliyor ve bu kaçýnýlmaz sonu zihnimizden uzaklaþtýrýp, hiç ölmeyecekmiþ gibi yaþamaya devam ediyoruz. Oysa ki insanlýðýn ve doðanýn ölümünün gerçekleþmekte olduðu bu zamanda insan neden yaþadýðýný ve ne için ölmesi gerektiðini sorgulamak zorundadýr. Bu zorunluluðu kavrayan insan, kendi varlýðýnýn, bu ölümleri durdurmasý için mücadele etmenin önemini anlayýp; bunu görmek istemeyenlere, yaþamýný olanca hýzýyla tüketenlere, bunlarý görmemek adýna kendi ö- lümlerinin gerçekleþmesini dileyenlere, sosyal ölülere kendi yaþamý, hatta ölümüyle bir ders vermelidir. Hayatý omuzlamýþ insanlar, bugünü kurtarmanýn telaþýna düþmeyip, bugünü yarýnlarn taþýmanýn sorumluluðuyla hareket etmeli ve yaþamalýdýr. Ve yarýnlara giderken önüne çýkabilecek bütün o- lumsuzluklarý büyük bir inatla aþýp, yarýnlarý bugünün çocuklarýna hazýrlama gü cün den bir þey kay bet me me li dir... Toplumsal anlamda insanlarýn sosyal ölüm ünün gerçekleþtiði bir süreçte fiziksel ölümün pek bir anlamý kalmýyor aslýnda. Baktýðýmýz her insanýn yüzünde ölümün baþka çeþitlerini görmekteyiz: Gülüþüyle, yürüyüþüyle, konuþmasýyla, bakýþýyla, düþünüþüyle sosyal ö- lüm ün taþýyýcýlýðýný yapmaktadýr insanýmsýlar. Her insan, bilincinin yansýttýðý ölümü yaþýyor hayattaki duruþuyla... Yaþamdan hiçbir beklentisi kalmayan, mutsuzluðunu ve karamsarlýðýný her yere kendisiyle taþýyan, yarýnlardan umudu olmayanlarýn bulunduðu bir top- 10 lum yok olma yolunda ilerliyor demektir. Yok olmaya doðru giden, karamsar ve umutsuz bir toplumda geleceðe dair bir þeyler beklemek kiþisel anlamda elbette zordur. Ve hayata boþ gözlerle bakan sosyal ölüler in oluþturduðu bir toplum kendini geleceðe taþýmanýn çok gerisinde kalýp, gün geçtikçe sonuna yani ölümüne, yok oluþuna yaklaþmýþ olacaktýr. Ýnsanýn bu olguyu görüp harekete geç me gi bi bir zo run lu lu ðu var dýr. Top lum sal in san ol ma nýn bi lin ci ne varýlmýþsa eðer bu zorunluluðu sorumluluða dönüþtürüp kendine þunlarý söylemelidir: Yaþamýn yok oluþunun, insanlýðýn yok oluþunun gözlerimin önünde akýp gitmesini izlerken, ölümümün nasýl olacaðýný düþünmek yanlýþ deðil midir, kendi hayatýma yön vermeyecek duruma getirilmiþken ölümümün nasýl olacaðý o kadar önemli midir? Bence deðildir, çünkü yaþamýn akýþýný eline almýþ yeni insan lar nasýl ölmeleri ve nerde ölmeleri gerektiðini düþünmenin yanýnda, ölümün üzerine yürüyerek yaþamlarýný anlamlandýrmanýn telaþýndadýrlar. Ve bu anlamlandýrýlmýþ yaþamýn ölümü de yaþamýn anlamlýlýðýna yaraþýr þekilde olacak yani sýradan olmayacaktýr. Çün kü in san ne re de, na sýl, ne þe kil - de doðacaðýna kendi karar vermemiþtir. Ama yeni insan nerede, nasýl, ne þekilde öleceðine karar verme özgürlüðündedir. Biz yeni insan lara düþen, ö- lümümüzü sýradanlaþtýrmanýn yerine, ö- lümümüzü anlamlandýracak olan (yani mücadeleci, kararlý, onurlu) yaþam sürmektir. Aksi takdirde eðer doðru devrimci iradeyi ortaya koyamazsak, eðer devrimi gerçekleþtirmeye yetecek devrimci öncülüðü ortaya koyamazsak bizi ve tüm ezilenleri tarifsiz bir ölüm beklemektedir. Ve biz yeni insan lar yüreðimizle ve bilincimizle haykýrýyoruz:... Ve söz ve ri yo ruz ki yi ne her ke se...bir köþede oturup beklemeyeceðiz ölümü Ve kimse anlatmayacak o bildik hikayeyi Ýn san do ðar bü yür ya þar ve ö lür Ya ni bir ot gi bi Böyle olmayacak o bildik hikaye bizim için anlatýlmayacak......bir de unutmayýn, sakýn unutmayýn yoldaþlar Söyleyin yoldaþlar deyin ki Öncekiler gibiydiler Geri durmadýlar, hiç sakýnmadýlar Bir an ol sun dö nüp bakmadýlar arkalarýna Ve arkada kalanlara... Bir de soran olursa yoldaþlar Nasýl geldiler Giderken neler yaptýlar? Söyleyin onlara bunun ne önemi var Sadece þunu söyleyin: Geldiler... Savaþtýlar... Savaþýrken Öldüler... Akdeniz den Bir Leninist...

9 Yeni Evrede Röportaj HE DE FÝ MÝZ BÝ REY SEL KUR TU LUÞ DE ÐÝL TOP LUM SAL KUR TU LUÞ OL MA LI... Merhaba Y.E. okurlarý. Sizlerle üniversiteyi bu yýl kazana bir arkadaþýmýzla gerçekleþtirdiðimiz sohbeti paylaþmak istedik. Y. E. : Bize kazanmadan önce üniversiteyi nasýl düþlediðinizi ve üniversiteyi kazandýktan sonra nelerle karþýlaþtýðýnýzý anlatýr mýsýnýz? Deniz: Aslýnda çevremdeki üniversiteli arkadaþlardan, okuduðum politik kitap ve dergilerden üniversitelerin durumunun pek de iç açýcý olmadýðýný öðreniyordum. Ama ilk defa geleceðim bir yer olarak ister istemez kafamda bir þeyler hayal ettim. Ýnsanlarýn rahatça birbiriyle iletiþim kurduðu, cinslerinden kaynaklý farklý konumlara (!) konulmadýðý, sürekli bir þeylerin rahatça tartýþýldýðý, üretildiði, paylaþýldýðý, eleþtirildiði, insanlarýn kendilerini çok yönlü pekiþtirebildiði bir ortam bekliyordum... Öðrencilerin düþüncelerini rahatça geliþtirip ifade edebileceði ve öðretmenlerin buna müdahale etmediði, daha sosyal olduðu, aralarýnda dil, din, ýrk gibi ayrýmlarýn yapýlmadýðý, dünyalarýnýn iki vize bir fýnal le sýnýrlý olmadýðý bir üniversite hayal ediyordum. Ben üniversiteyi kazandýðým zaman þunu gördüm: Eðitim sistemi diye bir safsatanýn deðil sistemin eðitimi olduðunu maalesef yaþayarak öðrendim... Öðrencilerin ilkokul ve liseden aldýklarý ezberci, insaný geliþtirmeyen ve sadece þu bilgiyi yazarsan sýnýfý geçersin mantýðýyla, boþ bilgilerle geldiði ve üniversitelerde bunun devam ettirildiðini gördüm. Kendilerini hayattan soyutlayan, günü kurtarma çabasý içinde olan öðrenci tipleriyle karþýlaþtým. Öðrencilere bilimsellikten uzak, kalýpçý düþüncelerle eðitim veriliyor... Ben fen-edebiyat fakültesi öðrencisiyim. Bölümüm gereði öðretim üyelerinin daha evrensel, daha hümanist, her yönden birikim saðlayabilen kiþiler olmasý gerekirken tam tersi bir durum söz konusu... Öðretim üyeleri Türk milliyetçiliðini yücelten cümleler kuruyorlar ve bunlarý öðrencilere benimsetmeye çalýþýyorlar. Öðretim üyelerinin, kendilerini ifade eden ya da söylediklerini desteklemeyen öðrencileri susturmaya çalýþtýðýna þahit oluyoruz. Mesela sýnýfýmdaki bir Kürt arkadaþ ayný zamanda memurluk yapýyor. Öðretmen bugün Türkiye de herkese eþit fýrsatlar yaratýldýðýný, bir Kürdün de bir Türk gibi rahatça memurluk yapabildiðinden bahsediyordu. O arkadaþ da söz alýp memurluk yaparken kendi kimliðinden ödün verdiðini, kimliðini gizlemek zorunda kaldýðýný bizimle paylaþmak istedi. Öðretmen de arkadaþa Sus konuþma! Bölücülük yapma! gibi sert, tehdit edici ifadelerle susturdu... Öðretmenler bize sürekli ufkunuzu geniþ tutun diyorlar... Bu örnekten de onlarýn ufuklarýnýn ne kadar -geniþ-olduðunu anlayabilirsiniz. Y.E. : Peki sizce eðitim sisteminin, öðretim üyelerinin ve de öðrencilerin öyle olmasýnýn nedeni nedir? Deniz: Hüküm süren sistemin kendisi, insanýn insan tarafýndan sömürülmesine dayanýyor. Bunun yanýnda eðitim sistemi de bu sömürü þekline göre biçimleniyor. Bu üretim biçimini ve sömürünün devamýný saðlayacak sistemin eðitimi(!) veriliyor. Öðrenciler tek tipleþtiriliyor. Kendilerine ve çevrelerine yabancý bireyler haline getiriliyor. Üniversiteler de, bu sistemi döndüren çarkýn birer diþlisi rolünü oynuyor. Y.E. : Peki sence eðitim sistemi nasýl olmalý ve bu nasýl gerçekleþtirilmelidir? Deniz: Az önce belirttiðim gibi eðitim sistemini var o- lan ekonomik-politik sistemden ayrý düþünemeyiz. Öncelikle insaný tek tipleþtiren, yaratýcý yönünü körelten, kendisine ve çevresine yabancý-boþ bireyler haline getiren bu sistemin eðitimi yýkýlmalýdýr. Bu da kapitalizmin yýkýlmasýndan baðýmsýz deðildir. Ýnsanýn yaratýcý yönünü geliþtiren, bilimsel, hayatýn kendisinden uzak olmayan bilgiler verilmeli. Çocukluk döneminden itibaren eðilim ve yönelime göre yaratýcýlýk yönünün belirlenip, yönlendirilmesi gerekir. Ýnsan toplumsal bir varlýktýr ve bu toplumun bir varlýðý olarak, toplumun sorunlarýna duyarlý, çözüm üreten ve kendini çok yönlü geliþtirebilen bir eðitim olmalýdýr. YE. : Sohbetin için teþekkür ederiz. Son olarak Y.E. emekçilerine ve okurlarýna söy le mek is te di ðin bir þey var mý? Deniz: Ben de size teþekkür ederim, bana zaman ayýrdýðýnýz ve düþüncelerimi sizinle paylaþma olanaðý verdiðiniz için. Evet, þunu söylemek istiyorum son olarak: Bu bölümü bitirdikten sonra iþ bulup bulamayacaðýmý bilmiyorum. Zaten bu çok ta ö nem li de ðil. Ben iþ bul sam bi le a çýk ta ka lan bir sürü insan olacak. Hedefimiz bireysel kurtuluþ deðil, toplumsal kurutuluþ olmalý... Hepimizin insanca yaþayacaðý, birlikte üretip geliþeceði bir sistem bizim ellerimizde... POLÝTÝK ÖZGÜRLÜK KAZANILMADAN AKADEMÝK ÖZGÜRLÜK KAZANILAMAZ! Antep ten bir Leninist 11

10 Gündem Yeni Evrede DEV RÝ MÝ DUR D BÜ TÜN ÝK TÝ DAR E Yaþanan bir çok karmaþýk olayýn, gel-gitlerin, diplomasi trafiðinin ortasýnda þunu bütün açýklýðýyla tespit etmek mümkün: Türkiye ve Kürdistan tarihi günler yaþýyor. Dolayýsýyla Türkiyeli ve Kürdistanlý devrimci güçleri tarihi görevler bekliyor. Þimdi artýk bütün mesele bizlerin bu tarihi görevlere hazýr olup olmadýðýmýzda düðümleniyor. Baþbakanýn son ABD gezisi, adeta herkesin nefeslerini tutup, sonucunu merakla beklediði bir olay haline gelmiþti. Neredeyse Hollwood ya da Yeþilçam filmlerinin bayaðý konuþma sahnelerini aratmayacak bir mizansenin hazýrlandýðýný görmemek için insanýn ya alýklaþmýþ pembe dizi hayranlarýndan olmasý gerekiyordu ya da savaþýn ekonomik ve politik nedenlerinden bihaber. Beyaz Saray adeta Kasýmpaþalý Teksaslý ya Karþý isimli avantür bir filmin stüdyosuna dönüþmüþtü. Teksaslý nýn karþýlama töreninde kendi elleriyle yaptý ðý ka li te kont rol den son ra bu kez iþ bir film ol mak tan çý - kýp futbol maçýna dönmüþtü. Gol atmak, top çevirmek türünden bayaðýlýklar artýk diplomasinin kayýtlarýna geçiyordu. Kasýmpaþalý Teksaslýya efelenmiþ, top çevirmeyi býrakýp gol atmasýný istemiþti. Sonuç: Biz bu ziyareti niye yaptýk týr. Gerçi baþbakan daha ayaðýnýn tozuyla yaptýðý açýklamada hamdolsun alacaklarýmýzý aldýk demiþtir ama aldýklarýnýn ne ol du ðu nu tah min et mek güç de ðil. Bush un PKK yi or - tak düþman ilan etmesi ve anlýk istihbarat dýþýnda görünen bir þey yok. Bun lar da her ne ka dar þa þa lý bir þe kil de su nul - sa da yeni deðil. Aslýnda olan bitenin ne olduðu açýk: Türkiye, bir sýnýr ötesi operasyon için ABD nin iznini istemiþtir. Þar tý nýn ne ol du ðu KDP ve YNK nin Bush-Er do ðan gö rüþ - melerinden sonraki açýklamalarýndan anlaþýlýyor. Talabani i- ki ülke arasýndaki iliþkilerin iyiye gittiðini söylüyor. Federal Kürdistan Bölgesi hükümeti, Kandil bölgesinde köylüleri sorguluyor. Hangi kampta hangi komutan bulunduðunu tespit ederek bildirin diye talimat veriyor. Buradan KDP nin Dýþiþleri sorumlusu Sefin Dizayi nin Bu sorunu bir iþbirliði çerçevesinde çözmeye hazýrýz sözlerinin anlamý anlaþýlýyor. ABD ise, Türkiye den birincisi, Güney Kürdistan da kalýcý olmama, ikincisi KDP ve YNK ile arasýnda sorun çýkmamasý ve hatta iþbirliði yapýlmasýný istemiþtir. Ve her iki konuda da, zaten aksi düþünülemezdi, söz almýþtýr. Burada bizim açýmýzdan þaþýrtýcý bir durum yok. Türkiye burjuvazisinin bir kesiminin Güney Kürdistan ý iþgal ve ilhak etme isteðinde olduðunu ama bu niyetin gerçekleþmesinin kolay olmayacaðýný, hem iç hem de dýþ ge liþ me le rin ve güç den ge le ri nin bu nu frenleyebileceðini söylemiþtik. Bu niyetin devam ettiðini yine de belirtmek gerekiyor. 12 Baþbakanýn en son yaptýðý açýklamanýn hükümetin bu niyetin karþýsýnda olduðu þeklinde anlaþýlmamasý gerekiyor. Daha önemlisi, Bu operasyonlarda tavrýmýz her þeyden önce burada silahlarýn býraktýrýlmasýna yöneliktir açýklamasýna ve yi ne ay ný za man da denk ge len MHP nin DTP li mil let - vekillerinin dokunulmazlýklarýnýn kaldýrýlmasý ve meclisten atýlmalarý yönündeki baskýlarýna karþý Baþbakanýn Böyle yaparsak onlarý da daða itmiþ oluruz. Burada kalýp siyaset yapsýnlar daha iyi sözlerine farklý anlamlar biçmeye çalýþmamaktýr. Fakat ne yazýktýr ki, sanki devletin çeþitli kesimlerinden daha önce de bu yönde açýklamalar yapýlmamýþ ve ulusal sorun konusunda TC devletinin tavrý bilinmiyormuþ gibi DTP, durumdan vazife çýkarmýþ görünüyor. DTP Genel Baþkanýnýn Nasýl 8 askeri getirme iradesini gösterdiysek silahlarý susturma, tek bir silahlý insanýn kalmamasýný saðlama i- radesini ve inisiyatifini gösterebilecek durumdayýz. Bunu baþarmak için bizim bir projemiz var sözleri bu anlama geliyor. Tekelci burjuva basýnýn belli baþlý köþe yazarlarýnýn konunun üzerine atlamasýna da dikkat edilirse, savaþtan önce son þans olarak ifade edilebilecek bu þantajýn boyutlarý daha iyi anlaþýlabilir. Ertuðrul Özkök bunu önemsediðini söy lü yor. Ýs met Ber kan DTP li ya da DTP siz bu so run ar - týk çözülecek diyor. Bütün burjuva cenah savaþ giysilerini kuþanmýþ karþý tarafýn nedamet getirmesini bekliyor. Parlamentoda rehin tuttuklarý DTP li milletvekillerine deyim yerin dey se Kýrk ka týr mý kýrk sa týr mý di ye so ru yor lar. Ýþte bu durumda ulusal hareketin söyleyeceði her söz, a- tacaðý her adým büyük önem kazanýyor. KCK açýklamasýnda Türk devleti, Kürdistan halkýna karþý kapsamlý bir savaþý yürüterek, Kürdistan özgürlük dinamiklerini þiddet yöntemleriyle yok etmeyi önüne koymuþ bulunmaktadýr deniliyor. Ve son dönemde geliþtirilen Edi Bese (Artýk Yeter) hamlesinin buna karþý olduðu, Kürt halkýnýn sabrýnýn kalmadýðý anlaþýlýyor. Yine DTP Genel Baþkanýnýn Genelkurmay Baþkanýnýn ayaðým frende konuþuyorum sözlerine karþýlýk, demek ki bir a yak la rý da gaz da. Biz tüm gü cü müz i le fre nin ü - zerindeyiz sözleri de bunu doðruluyor. Demek ki, engel o- lunmasa Kürt halkýnýn bütün devrimci dinamikleri harekete geçecek ve bastýrýlmaya çalýþýlan öfkesi kabýndan taþacaktýr. Hiç bir halk, ü ze rin de her ge çen gün da ha da ar ta rak de vam eden baskýlara sonsuza kadar sessizce katlanamaz. Bugün Kürt halký, bir baský ve imha hareketiyle karþý karþýyayken, þovenist histeri sokaklarý doldurmuþken bunun karþýsýnda sonsuza kadar sabredemez. Önündeki tüm engelleri yýkarak kendisine akacak bir kanal mutlaka bulur, bulacaktýr. Bugün saðduyu çaðrýsý yapan reformistlerin tek derdi

11 Yeni Evrede Gündem DU RA MAZ SI NIZ E ME ÐÝN O LA CAK kendi rahatlarýnýn bozulmamasýdýr. Onlar iþçi sýnýfý ve emekçi halklar arasýnda on yýllardýr süren savaþta saflarýný zaten çoktan belirlediler. Reformizmin yýkýlmakta olan burjuvaziye direk olduðunu artýk bilmeyen yok. Onlar bu savaþta tarafsýz deðiller. Burjuvazinin ihtiyaç duyduðu suni teneffüs ü yapmakla meþguller þimdi. Hem de bunu en aþaðýlýk sosyal-þovenlikleriyle yapýyorlar. Kendilerini ABD, Türkiye yi bölmek istiyor þoven histerisine kaptýrmýþ durumdalar. Hepsinin bir anda yurtsever, baðýmsýzlýkçý damarlarý kabarmýþ durumda. Saðduyu çaðrýlarýnýn altýnda yatan gerçek neden budur. Onlar Kürt sorununda inkarcý bir politika izlemek yanlýþtý diyen emekli generallerin sözlerine kulak vermekten yanalar. Tüm yangýn söndürücülerini kuþanmýþ bu itfaiye memurlarý, nerede yanan bir devrimci ateþ görseler onu söndürmek için koþuyorlar. Bir de dillerine Kürt Sorununun Çözümü nü dolamýþ o- lan oportünistlerimiz var ki, onlar kelimenin tam anlamýyla Allahlýk Ali Bey! durumundalar. Adil, onurlu, özgürlükçü bir ba rýþ tan ya na bu ke sim. Ý yi gü zel de bu na sýl o la cak? Kimlerle yapmayý düþünüyorsunuz, ya da ulusal harekete kimlerle yapmasýný öneriyorsunuz bu barýþ ý. Onlara cellatlarýndan adil, onurlu, özgürlükçü bir barýþ beklemelerini ö- ðütlerken hiç mi yüzünüz kýzarmýyor. Aslýnda sizin niyetlerinizin de reformistlerinkinden bir farkýnýn olmadýðý anlaþýlýyor. Bir toplumsal uzlaþma yla sýnýf mücadelesini tatil etmek ve kendi rahatýna bakmak! Ama gelin görün ki, sýnýflar mücadelesi, nesnel devrimci süreç, sizin niyetlerinize göre geliþmiyor. Savaþa Hayýr demekle savaþ durmuyor. Barýþ Hemen Þimdi demekle de barýþ olmuyor. Devlet, bir iþgal ve ilhak için tüm hazýrlýklarýný yapýyor. Zaten sýnýr ötesi operasyon lar yapan TC devleti þimdi 5 bin kiþilik bir anti-terör timi hazýrlýyor. Genelkurmay Baþkaný istihbaratýn turþusunu kurmayýz diyor. Dýþiþleri Bakaný Tezkere ne olursa olsun kullanýlacaktýr diyor. Genelkurmay ikinci baþkaný Tezkere nin uygulama sürecindeyiz diyor. Ve hala bazý u- yur gezerler barýþ tan, çözüm den bahsediyorlar. Eðer barýþ tan, çözüm den anladýðýnýz ulusal hareketin silah býrakmasý ve teslim olmasýysa bu konuda da yanýlýyorsunuz; çünkü devrimin nesnel geliþimi, ulusal hareketin niyetlerini de a- þýyor. PEKÝ NE YAPMALI? Sýnýr ötesi operasyon daha açýk adýyla savaþ, hiç kuþku yok ki, þiddetli bir bunalým yaratacak, yýðýnlarýn kaygýlarýný beklenmedik ölçüde artýracaktýr. Nesnel devrimci temel, bunu zorunlu kýlýyor. Þovenist çýðýrtkanlýðýn arttýðý ve sosyal þovenizmin at koþturduðu bir sýrada Kürt halkýnýn yanýnda olmak, Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkýný savunmak tarihsel bir görevdir. Kendilerini sosyal-þovenizm çamuruna bulaþtýrmýþ olanlardan uzak durmak gerekiyor. Þimdi, devrimci savaþým yöntemlerini savunmak, tartýþmak, deðerlendirmek ve hazýrlanmak zorundayýz. Elbette bu konuda en büyük sorumluluk Türkiye iþçi sýnýfý ve emekçilerine düþüyor. Gerici bir savaþta devrimci bir sýnýf kendi hükümetinin yenilgisini istemeli ve bunun için çalýþmalýdýr. Bugünün enternasyonal görevi budur. Yarýn bir gün bir sýnýr ötesi operasyon baþlayacak olursa bununla atbaþý gidecek bir þovenist histeriye karþý iþçi sýnýfý ve emekçiler halklarýn mücadele birliðini savunmalýdýrlar. Kürt ve Türk iþçilerinin mücadele birliði, þimdi her zamankinden daha büyük bir önem kazanmýþtýr. Türkiye iþçi sýnýfý kendi özgürlüðünün Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkýný kayýtsýz þartsýz savunmaktan geçtiðini iyi görmek zorundadýr. Çünkü Lenin in dediði gibi, Uluslarýn ne türden olursa olsun ezilmelerine karþý savaþým vermeksizin, sosyalistler, asýl büyük hedeflerine ulaþamazlar. Ortak düþmana karþý ortak mücadele! Bu artýk kaçýnýlmaz bir zorunluluktur. Sermaye sýnýfýna karþý, Türk ve Kürt burjuvazisine karþý, Kürt ve Türk iþçilerinin emekçilerinin mücadele birliði! Savaþý durduracak olan da emeðin iktidarýnýn kurulmasýný saðlayacak olan da budur. Ancak Kürt ve Türk halklarýnýn mücadele birliði ile devrim baþarýya ulaþabilir, burjuvazi alaþaðý edilebilir, Kürt ulusu kendi kaderini özgürce tayin edebilir ve zindanlar yýkýlýp tutsaklar özgürleþtirilebilir. Yýðýnlarýn barýþtan yana duygularýndan yararlanmak komünistlerin görevi olacaktýr. Bu anlamýyla savaþýn gerici niteliðine karþý kýzgýnlýðý ifade eden her harekete her gösteriye katýlmak, Bütün Ýktidar Emeðin Olacak, Kürt Ulusuna Kendi Kaderini Tayin Hakký, Zindanlar Yýkýlsýn Tutsaklara Özgürlük sloganlarýný öne çýkarmak gerekiyor. Bu mitinglere sadece savaþa hayýr sloganýyla katýlanlara þunu kabul ettirmek hayati önemdedir; sürekli ve demokratik barýþ isteyen herkes hükümetler ile burjuvaziye karþý bir iç savaþtan yana olmak zorundadýr. Günümüzün kaçýnýlmaz gerçeði budur ve herkes kendini bu gerçekliðe göre tahkim etmek zorundadýr. Bu sürecin bütününde büyük zorluklar, baskýlar, katliamlar, kan ve gözyaþý vardýr ama sonunda kazanýlacak bir dünya ve özgür bir yaþam var dýr. Leninistler, sürece bu bilinçle hazýrlanmalýdýr. 13

12 Telekom Grevi Yeni Evrede BÝZ MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ BAÞKA ÇAREMÝZ YOK Grevlerinin 27. gününde, Platformu olarak, Telekom iþçilerinin grevini ziyarete gittik. Haftalardýr çok çeþitli saldýrýlarla karþý karþýya kalmalarýna raðmen büyük bir kararlýlýkla grevlerini devam ettiren, bunun için polis saldýrýlarýna uðrayan, kelepçelenen, gözaltýna alýnan Telekom iþçilerine, yalnýz olmadýklarýný, bizlerin de onlarýn yanýnda olduðumuzu söylemek için, 11 Kasým günü Gayrettepe de bulunan Telekom Genel Müdürlüðü ne gittik. Gayrettepe ye geldiðimizde, dergisi, Devrimci Ýþçi Komiteleri, Devrimci Öðrenci Birliði ve Ayýþýðý Sanat Merkezi nden Emeðe Ezgi Müzik Grubu olarak, Emekçiler, Saldýrýlara Karþý Ýktidar Ýçin Savaþalým, pankartý açarak Telekom iþçilerinin grev çadýrýna doðru yürümeye baþladýk. Telekom Genel Müdürlüðü görüldüðü anda da Telekom Ýþçisi Yalnýz Deðildir, Fabrikalar Tarlalar Siyasi Ýktidar Her þey emeðin Olacak, Yaþasýn Ýþçilerin sloganlarý atmaya baþladýk. Sloganlarýmýza Telekom iþçilerinden hemen karþýlýk geldi: Yaþasýn Sýnýf Dayanýþmasý! Bizi sloganlarla ve alkýþlarla karþýlayan Haber Ýþ Sendikasýna baðlý Telekom iþçileri, hemen çadýrlarýna davet ettiler. Sýcak odun sobasý etrafýnda sýcak bir ortam oluþturan Telekom iþçileriyle merhabalaþtýktan sonra, bize büyük bir coþkuyla bu grevlerinin Türkiye iþçi sýnýfý açýsýndan önemini, kendilerinin coþkularýný, hedeflerini anlatmaya giriþtiler. Konuþma, sýk sýk iþçilerin Direne Direne Kazanacaðýz, Ýþçilerin Birliði Sermayeyi Yenecek, Zafer Direnen Emekçinin Olacak, Gün Gelecek Devran Dönecek Hainler Halka Hesap Verecek sloganlarýyla ve alkýþlarla kesildi. Haber Ýþ Sendikasýný temsilen konuþan Telekom iþçisi bir arkadaþ, Telekom iþçilerinin bu ülkede sendikalarýn da olduðunu, grevlerin de uygulanacaðýný insanlara hatýrlatmýþ olduklarýný söyledi ve bu grev, insanlarýn üzerindeki ölü topraðýný bir þekilde silkeledi attý. Biz meþaleyi yaktýk arkadaþlar. Bu grev iþçi sýnýfýna, hatta ve hatta dünya iþçi sýnýfýna hayýrlý olsun diyorum. Bu grevler, dalga dalga büyüyecek ve ilerleyecek, ülkenin gündemine oturacak, hatta ve hatta genel grevlere büyüyecek de di. Ardýndan grevin baþýndan beri yaþanýlan sorunlara deðinildi: Grevimiz çok talihsiz bir olayla baþladý. Çok mesnetsiz, çok seviyesi düþük, elimizin tersiyle ittiðimiz, hiç bir þekilde tenezzül etmediðimiz bir sabotaj olayýyla baþladý. Nitekim bunlar belirlendi, asýlsýz olduðu ortaya çýktý. Þimdi patron ne yapýyor, karþýmýza grev kýrýcýlarýný çýkarýyor. Ama Türkiye iþçi sýnýfý, Telekom iþçileri, davasýna, sendikasýna sahip çýktý. Þu andaki saldýrýlar, özgürlük mücadelesi veren insanlara saldýrýdýr. Bu insanlar, diyor ki, biz, mücadele etmek zorundayýz. Bu olay, ya baþarýya ulaþacak, ya da ulaþacak. Baþka alternatif yok arkadaþlar. Bu, Türkiye iþçi sýnýfýnýn hareketidir, baþkaldýrýsýdýr. Haksýzlýklara, zorbalýklara, yalanlara, bu ülkeyi sömüren emperyalist güçlere karþý baþkaldýrýdýr. Artýk, bu ülke sahipsiz deðildir, biz kendi ürettiðimizi kendimiz yönetme hakkýna sahip olmalýyýz þiarýný ortaya koymalýyýz bundan baþka alternatifimiz yok. Bizim için, %50, %70 daha fazla ücret almak için yapýyorlar, bunlar ücret peþinde koþuyorlar denildi. Asla böyle birþey deðil. Biz, ücret peþinde koþmuyoruz. Tam tersine, sendikamýz yok edilmeye çalýþýlýyor. Burada sendikanýn etrafýnda etten bir duvar örülmüþtür. Biz, hangi anlayýþla, hangi ruhla, hangi disiplinle baþladýysak, o dsip lin le, o ruh la de vam e di yo ruz. Ve i na nýn ki bu ar tý yor. Her ge - çen gün arkadaþlarýmýzýn ruhu bir o kadar pekiþiyor, mücadele azmi bir o kadar geliþiyor. Ziyaretçi arkadaþlarýmýzýn da çok yoðun þekilde gelmesi bizi adapte ediyor diyerek sendikaya baðlýlýklarýný ve örgütlenmenin önemine deðiniyor iþçiler. Eðer haklarýmýzý istiyorsak, özgürlüðümüzü istiyorsak, sendikalara saldýrýp, sivil toplum örgütlerini yok etmeye çalýþýyorlarsa, bunlarýn karþýsýna dikilmenin zamaný geldi, geçiyor da. Bunun için çok önemsiyoruz bunu. Ve diyoruz ki, biz sosyal araçlarýmýza zarar verdirmeyeceðiz. Kapitalistlerin, yabancý sermayenin bir ülkeye geldiðinde ilk yaptýðý þey, sosyal haklara, sendikal haklara saldýrmaktýr, demokratik haklarýna saldýrmaktýr. Sendikalarý falan yok edecek ki, ondan sonra, insanlarý aç býraksýn, iþsiz býraksýn. Ýkitelli de Çevik Kuvvet polisiyle taþeron iþçiler içeri sokulup iþ yaptýrmaya çalýþýyorlar. Bunun adý grev kýrýcýlýktýr. Asla ve asla bu tür baskýlar bizi yýldýramayacak. Gözaltýlar yaþýyoruz, grev kýrýcýlýðýyla geliyorlar üzerimize, sabotajla geliyorlar. Medyasýyla geliyorlar, televizyonuyla geliyorlar... Gelsinler, hiç önemli deðil. Biz, sesimizi yükseltmek zorundayýz. Bizim de alanlarýmýz var, buralarý kimseye vermeyeceðiz, bunu da söylüyoruz. Türkiye iþçi sýnýfý bu iþe sahip çýkmýþtýr. Bu, Türk Telekom olayýndan çýkmýþtýr, Türkiye iþçi sýnýfý hareketi haline bürünmüþtür. Kimsenin hiç bir þekilde kuþkusu ve korkusu olmasýn; bu iþ, zafere ulaþmaktan baþka þansý yoktur. Þu anda sendikalar ülke genelinde eylem kararlarý almaktadýr, DÝSK i, KESK i, TMMOB u, tüm sivil toplum örgütleri.... Ýþçi arkadaþlarýmýzdan baskýlar geliyordu, ne olur þu grev denilen bayramýmýzý yaþatýn bize diyorlardý. Ve en sonunda da tüm süreçler denendi, 59 gün insanlar oyalandý ve 60. günde geldiler, böyle bir dayatmayla karþýmýza çýktýlar. Ve dedik ki, kusura bakmayýn, bu iþ burada bitmiþtir. Aldýk onurlu grevimizi, arkadaþlara armaðan olsun dedik, bayramýnýz mübarek olsun dedik. Ýlk gün bü yük bir coþ kuy la baþ la dýk, bü yük bir coþ kuy la de vam 14

13 Yeni Evrede Telekom Grevi ediyoruz, artarak devam ediyoruz diyerek sözü bizlere býraktý. Bu arada çaylarýmýz gelmiþ ve sýcak sýcak yudumlamaya baþlamýþtýk. Mücadele Birliði dergisi adýna geldiðini belirten Vefa Serdar, daha önceden muhabirlerinin gelip kendileriyle röportaj yapmýþ olduðunu, bu röportajýn yayýnlandýðý dergi sayýsýný da getirdiklerini söyledi. Ýþçi sýnýfýnýn bu iþin devindirici gücü olduðunu ve onlara karþý yapýlan saldýrýlarý da gördüklerini belirtti ve biz þöyle diyoruz, iþçiler grev yapýyorlar, sabotaja ne ihtiyaçlarý var de di. Bu grevin Türkiye iþçi sýnýfý tarihi açýsýndan çok önemli bir grev olduðunu söyledi ve zaten özelleþtirmeler genel bir saldýrý; bunun karþýsýnda, iþçiler, emekçiler, yeterince durmadýlar. Bu saldýrý böyle baþladý, iþten çýkarmalarla devam edecek. Eðer siz grev yapmasaydýnýz, emin olun yarýn buraya baþka saldýrýlar gelecekti. Þimdi siz sendikalýsýnýz. Bu saldýrýnýn amacý, sizi örgütsüzleþtirmek. Ýþçi sýnýfý örgütlüyse, devrimciyse herþeydir; örgütsüzse, devrimci deðilse hiçbirþeydir. Bunu bildikleri için sendikalarý daðýtmak istiyorlar. Ne kadar sendikasýz iþçi, o kadar kâr, bunu biliyorlar. Biz de inanýyoruz ki, bu grevde çok kýsa süre içerisinde zafer elde edeceksiniz. Ama eðer devam ederse bu grev, iþçi sýnýfý açýsýndan daha da önemli bir yere oturacak. Karþý taraf da dayanamayacak, size gelecek, sizinle bir þekilde masaya oturup görüþmek zorunda kalacaklar. Ama bu bir çözüm müdür? Evet, geçici bir süre için çözümdür. Ama bize göre çözüm, iþçilerin, emekçilerin iktidarý almasýyla olur. Ýþçi sýnýfý iktidara gelirse, kendi iktidarlarýný kurarsa, o za man tam an la mýy la bir çö züm o lur. Dört dört lük bir çö züm o lur. Yoksa çözüm, þu anda geçici bir çözüm olacaktýr. Biz diyoruz ki, aslýnda Ýktidar Dýþýnda Herþey Hiçbir Þeydir. Yani sizin bugün kazandýðýnýz herþeyi, yarýn birileri gelip bir þekilde yeniden gaspedecek. Bu, grev yapmayýn anlamýna gelmiyor, elbette grev yapacaksýnýz a- ma her zaman, iþçilerin, emekçilerin kafasýnda iktidar düþüncesi olmalý di yen Ve fa Ser dar, hem bu gre vin ö ne mi ne, hem de iþ çi le rin örgütlülüðünün önemine deðinerek iþçilerin iktidar bilincine sahip olmasý gerektiðini açýkladý. Grev yapýyorsunuz ama bu grevi ileriye taþýmak gerekir. Grev, bu noktada kalmamalý. Bu grevi, bir süre sonra kazandýðýmýz bir zaferle bitirebilirsiniz. Saldýrýlar geri püskürtüldiðünde, masaya oturulduðunda, siz bu grevi bitireceksiniz. Ama iþ orada bitecek mi? Bize göre bitmeyecek. Yarýn birgün Oger olmayacak da baþýnýzda baþka bir patron olacak. Onlar size baþka türlü bir saldýrý gerçekleþtirecek. Çünkü özelleþtirme saldýrýsý, dünya çapýnda bir saldýrýdýr. Bunun temel mantýðý da þu: iþçileri iþten çýkartmak. Örgütlü iþçileri iþten çýkarmak kolay deðil. Ama örgütsüz bir iþçiyi iþten çýkartmak kolay. Onlarýn derdi bu. Bunun yolu da iþçileri sendikasýzlaþtýrmak. Bunlarý hepimiz üç aþaðý beþ yukarý biliyoruz de di. Grevdeki Telekom iþçileri için bir yardým kampanyasý baþlatacaklarýný da söyleyen Vefa Serdar, bunun için nelere ihtiyaç duyduklarýný öðrenmek istedi. Telekom iþçileri için baþlatýlan kampanya i- çin þimdiden bölgelerde, semtlerde harekete geçildiðini söyleyerek þu anda sadece çay ve þeker toplayýp getirebildiklerini samimi bir þekilde dile getirdi. Sözü alan iþçiler ise, ekonomik deðil, manevi desteðe daha fazla ihtiyaç duyduklarýný söyleyerek bizlerden isteklerinin ne olduklarýný sýraladýlar. Bizim taleplerimizin, isteklerimizin ne olduðunu halk arasýnda sohbetlerde bunu yaymalýsýnýz, bizim derdimizin sabotaj olmadýðýný, bizim üretimden yana olduðumuzu anlatmalýsýnýz. Biz yarýn yine iþlerimizin baþýna geçeceðiz, üreteceðiz, kazandýracaðýz ki, kazanalým. Biz, sermayenin göstermeye çalýþtýðý türde insanlar deðiliz. Bakýn arkadaþlarýmýz rahatsýz, bu insanlar hep çalýþmaya, üretmeye alýþmýþ. Böyle boþ durmaya alýþmamýþ. Ya, bak þimdi iþimizin baþýnda olsaydým þunu yapardým, bunu yapardým, bir þey ü re tir dim de i ki lok ma a lý rým çoluðuma çocuðuma götürürdüm diyorlar. Bizi, ekonomik olarak çökertemeyecekler. 27 gün boyunca burada arkadaþlarýmýz burada bir þeyler öðrendiler, bir þeylerin farkýna vardýlar, gördüler. Ve burada hayat mektebini okuyarak bir yere geliyorlar. Arkadaþlarýmýz evinin, arabasýnýn anahtarýný veri yor, al baþ kan, ye ter ki bu gre vi, bu o nur - lu mücadeleyi baþarýya ulaþtýralým diyor. Bizim de artýk bunu baþarýya ulaþtýrmaktan baþka þansýmýz yok arkadaþlar. Bu artýk o- nur ve namus meselesidir. Ülkemizin meselesidir. Ýþçi sýnýfýnýn meselesidir. Onun için buraya gelen tüm arkadaþlardan isteklerimiz bunlardýr. Bildiri basabilirler, yayýnlarýnda yer verebilirler, gittikleri her yerde bu Telekom grevini anlatabilirler, eylemlerde sloganlarla öne çýkartarak bu þekilde yardýmcý olabilirler di yor ve çok az fi re ver dik le ri ni, tam 26 bin 583 Te le kom iþçisinin grevde olduðunu söylüyorlar. Ve ortalama her iþçinin ailesinde ortalama 4 kiþi olduðunu varsayarak, bu grevin 100 bin kiþinin hayatýný etkilediðini söylüyorlar. Ardýndan sözü alan Ercan Tilmaþ, Devrimci Ýþçi Komitelerinde örgütlü bir tekstil iþçisi olduðunu söyleyerek söze baþlýyor ve bu sabah gazetelerde okudum, Telekom iþçilerinin ne kadar kararlý olduðunu ve bu grevi zafere ulaþtýrma isteðini. Bu, bir tekstil iþçisi o- larak bana gurur verdi, moral verdi. Biz, farklý sektörlerde çalýþan iþçiler olarak mücadele birliðini ördüðümüzde, sermayeye karþý daha etkili sonuçlar alabiliriz dedi ve iþçilerin kendi öz örgütlülükleri olan komitelerde örgütlenmeleri gerektiðine deðindi. Sermaye ve devletin bu anayasal grev hakkýna nasýl saldýrdýklarýný söyleyerek nerede grev çadýrý olsa orda karþýmýza polis dikiliyor di ye ör nek verdi. Biz sendikaya karþý deðiliz elbette ki. Ama sendikanýn yapabilecekleri belli, devlet bir yasayla grevi engelleyebilir. Aslolan, bizim fabrikalarý, tarlalarý, iktidarý ele geçirmemiz. Biz, tekstilde çalýþan Devrimci Ýþçi Komiteleri olarak, sizleri, devrimci iþçi komitelerinde örgütlenmeye çaðýrýyoruz. Daha ileri adým atmaya, iktidarý ele geçirmeye, sosyalizmi kurmaya çaðýrýyoruz de di. Ýþçilerden sonra sözü öðrenciler aldý. Devrimci Öðrenci Birliði nden bir öðrenci arkadaþýmýz, Bulgaristan da sosyalizme geçildiðinde bir fabrikada çalýþan iþçilerin kolektif bilincinin ne kadar geliþkin olduðunu anlatan bir þiir okudu. Onun ardýndan da Ayýþýðý Sanat Merkezi nde çalýþmalarýný yürüten Emeðe Ezgi, türkü ve marþlarýyla grev çadýrýna ses kattý. Ziyaretimiz bittiðinde, üzerinde Denizlerin resimlerinin olduðu takvimimiz ve nin son sayýlarýný iþçilere býraktýk ve pankartýmýzla birlikte iþçilerle fotoðraf çektirdik. Onlara, yeniden geleceðiz diyerek, geldiðimiz gibi, sloganlar ve alkýþlarla grev çadýrýndan ayrýldýk. TELEKOM ÝÞÇÝSÝ YALNIZ DEÐÝLDÝR! ZAFER SAVAÞAN ÝÞÇÝLERLE GELECEK! 15

14 Yaðma Yeni Evrede YAÐ MA CI BUR JU VA ZÝ Ekim ayýnýn sonlarýna doðru yükselen faþist histeri ve saldýrý sýrasýnda Bursa da bir marketler zincirine saldýrý ve yaðma yaþandý. Bu marketlerin tek özelliði, sahibinin Kürt olmasýydý. Ayný günlerde sýk sýk, hükümet yetkilileri ve kalemþörlerin dile getirdiði, Barzani nin þirketlerine el konulmasý istemi, burjuvazinin yaðmacý karakterini tekrar gözler önüne sermeye baþladý. Türk burjuvazisi, daha ilk ortaya çýktýðý dönemde, Osmanlý egemenliði altýndaki uluslarýn sermaye birikimine, varlýklarýna el koyma, yaðmalama ile sermaye birikimini hýzlandýrmaya baþladý. O zaman ulusal devletlerini kurmaya yönelen uluslardan burjuvalarla, halklarla çatýþmaya girdiler. Bunlardan en önemlisi, Ermeni halkýna yönelik yapýlan kýyýmdýr. Ermenilerin ulusal haklarý Türk burjuvazisinin egemenliðini, diðer halklarý boyunduruk altýnda tutarak sürdürme anlayýþýyla bastýrýldý. Bu bastýrma, Ermeni halkýný kýyýmdan geçirmeye dönüþtürüldü. Bu kýyým sýrasýnda Ermenilere ait bütün taþýnamaz sermayeye Türk burjuvazisi el koydu, yaðmaladý. Ermenilerin zaten canýný bile kurtarmasý mümkün olmadýðýndan, canýný kurtaranlar da yollarda soyulmuþ olduðundan taþýnýr olanlar da;yaðmalandý. Bu dönemde Türk burjuvazisinin gerçekleþtirdiði yaðma çok ileri düzeyde oldu. Aradan yüzyýla yakýn zaman geçmesine karþýn, hala Ermenilere ait tapu arþivlerinin açýlmasýný Türk burjuvazisi önemli bir tehdit olarak görüyor. Açýk ki, yaðmacýlýðýn boyutlarýnýn görülmesini istemiyorlar. Yaðmacýlýk, burjuvazinin genel bir ö- zelliði olarak vardýr. Daha önceki sýnýflý toplumlarda deðiþik biçimlerde varolan yaðmacýlýk, burjuvazinin yükseliþ döneminde sermaye birikimini gerçekleþtirmek için yapýldý. Kapitalizmin ilk olarak güçlendiði Ýngiltere de, köylülerin topraklarýna zorla el konulmasý, yaðmanýn bir biçimiydi. Sömürgecilik iliþkilerinde de 16 yaðmacýlýk en yaygýn ve sýnýrsýz haliyle gerçekleþtirildi. Baþta Amerika kýtasýnýn yerli halklarýnýn bin yýllardýr gerçekleþtirdiði birikimlere el konulup yaðmalanmasý geliyor. Bütün tapýnaklar, saraylar, yerleþim birimleri yaðmalanarak deðerli olan herþey Avrupa ya taþýndý. Daha sonra da Amerika kýtasýnýn madenleri ve yerüstündeki diðer zenginlikleri yaðmalandý. Ayný süreçler Afrika da, Hindistan dan Çin e Asya da ve Avustralya da gerçekleþtirdi. Burjuvazi, büyük bir vahþetle herþeyi yaðmalayarak sermaye birikimi oluþturdu. Türk burjuvazisi de bu süreci karakteristik özellik olarak sürdürmeye çalýþýyor. Osmanlý nýn son döneminde yaþananlardan sonra benzer yaðma, Kurtuluþ Savaþý nda ve savaþ sonrasý nüfus deðiþimi sýrasýnda gerçekleþti. Binyýllardýr bu top rak lar da ya þa yýp bi ri kim o luþ tu ran Rumlar giderken, bütün birikimleri burada kaldý, Türk burjuvazisi için sermaye oldu. Daha sonralarý, 30 lu yýllarda Yahudilere yönelik saldýrýlar gerçekleþti lý yýllarda ise Varlýk Vergisi ile yine bir yaðma gerçekleþti. Azýnlýklara öyle yüksek vergiler uygulandý ki, kimi zaman vergiye gerekçe olan iþletmeyi satarak elde edilen para bile vergiyi ödemeye yetmiyordu. Varlýk Vergisi döneminde azýnlýklardan o- lanlarýn varlýklarý, yaðmalanmanýn bir biçimini yaþadý. Ýstenilen vergiyi ödeyemeyenler Aþkale ye taþ kýrmaya gönderiliyordu. Aþkale ye gitmemek için ellerindeki herþeyi kelepir fiyatýna satanlar ya da herþeyini býrakýp baþka ülkelere kaçanlarýn varlýklarý, Türk burjuvazisi için yeni bir sermaye birikimi oluþturdu. Bununla da bitmedi, Eylül olaylarý sýrasýn da Ýs tan bul da baþ ta Er me ni ler ve Rumlar olmak üzere azýnlýklara ait iþyerleri, okullar, hastane, kilise, sinagoglar ve evler saldýrýya uðrayýp çapulcu yaðmasý gerçekleþtirildi. Diðer illerde de yaðma yapýldý. Bu yaðmanýn özel olarak planlandýðý, bir provokasyonla baþlatýldýðý artýk biliniyor. 6-7 Eylül deki yaðma olaylarý nedeniyle azýnlýklardan çok sayýda insan herþeyini býrakýp canýný kurtarmak için baþka ülkelere kaçtý. Kimisi de kelepir fiyatýna elindekileri sattý. Burjuvazi 6-7 Eylül olaylarýyla da hem çapulcu yaðmasý gerçekleþtirdi, hem de bir çok birikimi e- line geçirip sermayesine kattý. Burjuvazinin tarihinde, yaðmacýlýðýn belli baþlý dönemleri bunlar olurken, sürekli olarak daha küçük boyuttaki benzerleri yaþandý. Bugüne kadar bu yaðmalar burjuvazinin sermaye birikimlerinde ö- nemli yer tuttu. Bugün varlýðýný sürdüren bazý büyük sermaye gruplarýnýn ilk ortaya çýkýþý bu yaðmalara dayanýyor. Buradan elbette sermaye birikiminin sadece yaðmaya dayandýðý, ya da asýl olarak yaðmacýlýða dayandýðý sonucu çýkarýlmamalýdýr. Çünkü sermaye birikiminin kendisi asýl olarak artý-deðer sömürüsüne dayanýr. Türk burjuvazisinin sermaye birikimi de asýl olarak artý-derðer sömürüsüne dayanýr. Yaðmacýlýk bu sermaye birikimi sürecinde sermayeyi elinde bulunduranlar açýsýndan fark oluþturdu. Azýnlýklarýn e- lindeki sermaye, Türk burjuvazisinin eline geç ti. A zýn lýk halk la rý da el bet bu sü - reçte aðýr bedeller ödedi. Son günlerde yaþanan geliþmelere baktýðýmýzda yine burjuvazinin yaðmacýlýða niyetlendiði görülüyor. Son olarak hükümet sözcüsü terör destekçilerinin üzerine gideceklerini açýkladý. Ambargo, teröre destek veren þirketlere el koyma söylemlerinin sýklaþmasý, Bursa da sahibi Kürt olan bir market zincirinin yaðmalanmasý ve bir çok kentte Kürtlere yönelik, iþyerlerine yönelik saldýrýlar (elbette saldýrýlar sadece bununla sýnýrlý deðil) yeni bir yaðmacýlýk olarak ortaya çýkýyor. Bursa da marketten yaðma yapanlarýn kucaklarý dolu olarak çýkarken kapýnýn önünde duran polisle fotoðraflarýnýn çekilmiþ olmasý, polis kontrolünde yaðmanýn fotoðrafý olarak çok þey anlatýyor. Türk burjuvazisinin bu yönelimi ne kadar gerçekleþir, ya da gerçekleþebilir mi? Türk burjuvazisinin bunu yapmak i- çin Kürtlerin elindeki birikimleri ve sermayeyi yaðmalamak için can attýðýna þüphe yok. 90 lý yýl lar da bir çok Kürt i þa da - mýndan devletin iyi çocuklarýnýn zorla büyük paralar aldýðý biliniyor. Bugün ise büyük bir iþtahla Kürtlerin elindeki serma-

15 Yeni Evrede Kapitalizm ve Kadýn yeye ve tüm birikimlerine el koymak için çabalýyor. Önce Kerkük petrollerine göz dikildi, yýl öncesinin anlaþmalarýna kadar ortaya döküp bu amaçla kullanmaya çalýþtýlar. Bu doðrultuda, þovenizm körüklendi, faþist histeri oluþturuldu. Kerkük petrollerinin kendilerine yem olmayacaðýný, boðazlarýnda kalacaðýný görmeleri zor deðil. Uluslararasý koþullar ve Türk sermayesinin içinde bulunduðu ekonomik olarak her an çökebileceði gerçeði, Türk burjuvazisinin yaðmacýlýk giriþimlerini zorlaþtýrýr. Kerkük petrollerine ulaþmayan, geriye kalana göz diker! Ama bunu ne ölçüde gerçekleþtirebilir, o þüpheli. Ekim in son on gününde yaþananlar, en gerici düþünceye sahip olanýna kadar hepsinde her an saldýrýya ugrayabileceði gerçeði nedeniyle faþizme karþý bir tepki oluþturdu. Faþizme karþý mücadele bilinci Kürt halký içinde daha fazla yayýlýyor. Kürtlerden alýþveriþ yapýlmamasý konusunda yapýlan propagandalar elbette Kürt halkýndan karþýlýðýný alacaktýr. Kürtlere yönelik olarak gazetelerde, TV lerde, her gün, her türlü aþaðýlamanýn, hakaretin, küfürün manþetlerden inmediði, eksik olmadýðý bu günlerde, ayný zamanda devrimcilere, ilericilere ait kurumlara, sendikalara yönelik saldýrýlar da gerçekleþti. Faþizmin kendisinden olmayan herkese düþman olduðu gerçeði tüm çýplaklýðýyla gözler ö- nüne serildi. Kürt-Türk ve tüm emekçi halklardan emekçiler, faþist histeriye karþý mücadele birliðini yükselterek karþý koyabilir, bu saldýrýlarý püskürtebilir. Burjuvazinin yaðmacýlýðý emekçiler arasýnda düþmanlýðý, þovenizmi körükleyip sömürüyü artýrma iþlevi de görmektedir. Bunu tamamen sona erdirmek için devrim mücadelesinin yükseltilmesi, özgürlük mücadelesinin yükseltilmesi gerekiyor. Faþist devlet yýkýlýp burjuva egemenliði ortadan kaldýrýldýðý zaman, bunun tüm sonuçlarý da ortadan kalkmýþ olur. Ýnsan Olmanýn Gerekliliðini ve Sorumluluðunu Yerine Getirecek miyiz? Yoksa Sosyal Ölüler Olmaya Devam mý Edeceðiz? Deðiþimlerin tümü birbirini etkilemektedir. Doða koþullarýnýn deðiþmesiyle insanlarýn barýnma, giyinme ihtiyaçlarýnýn yanýnda geçinmek için yapýlan iþler ve buna baðlý olarak araç ve gereçler de deðiþmektedir. Ýlkel komünal toplumda insanlar avcýlýk, toplayýcýlýkla uðraþýr ve geçimlerini sürdürürlerdi. Kabilenin erkekleri ava çýktýklarý zaman kabile yönetimini kadýnlar üstlenirdi. Toplayýcýlýkla uðraþan kadýnlar toprak ve bitkiler hakkýnda bilgi ve beceriye sahiptiler. O dönemde bilgiden korkulduðu için bilgiye saygý! duyulurdu. Kadýnýn sahip olduðu bilgi, doðurganlýðý ve kabileyi yönetebiliyor olmasý kadýna toplumda önemli bir yer kazandýrdý. Ýlkel komünal toplumda soy, anne tarafýndan sürdürülürdü. Bu nedenle toplum anaerkil bir yapýya sahipti. Avcýlýk ve toplayýcýlýk gün geçtikçe geniþleyen kabilelerin yaþamlarýný sürdürebilmeleri için yetmez olmuþtu. Bu nedenle kabileler yerleþik yaþama geçmiþ, tarým ve hayvancýlýkla uðraþmaya baþlamýþlardý. Arazinin yapýsýna göre dað ve tepelerde yaþayanlar hayvancýlýk, alçak arazilerde yaþayanlar tarýmla uðraþmýþlardýr. Giderek geliþen üretim araçlarý, diðer sonraki sistemlerde olduðu gibi insanlar arasýndaki iliþkileri de belirlemiþtir. Tarým ve hayvancýlýk kol ve kas gücü gerektiren bir iþti. Bu nedenle erkeðin emeði ön plana a- týldý. Bu da toplumun anaerkil yapýdan ataerkil yapýya geçmesine neden olmuþtur. Kabileler arasý savaþlarýn yaþanmasý, esir düþen kabile üyelerinin diðer kabileye hizmet etmeleri köleci toplumun oluþmasýný beslemiþtir. Üretilen ürünün, üretim a- raçlarýnýn ve kölelerin, güçlü olan kabile reisinin elinde toplanmasýyla özel mülkiyet ortaya çýkmýþtýr. Oluþan her yeni sistem geliþebilecek yeni bir sistemin temelini oluþturur. Köleci toplumun geliþim süreci içerisinde üretim iliþkilerinin, araçlarýnýn deðiþmesiyle beraber feodal toplumun nüveleri ortaya çýkmýþtýr. Feodal beyler a- rasý rekabet ve rekabet arasýnda kalan serflerin isyan etmesi feodalitenin yýkýlýþýný hazýrlamýþtýr. Geliþen bilim, bilgi, teknolojiyle yetkinleþmeye baþlayan üretim araçlarý üretim iliþkilerine yansýdý ve feodalite yerini zamanla kapitalizme býraktý. Kapitalizm, feodalizme göre ilericiydi. Kapitalist sistemde üretim kol ve kas gücü, gerektiriyordu. Üretimde kol ve kas gücü yeni bir sýnýf olan iþçi sýnýfýný doðurdu. Kapitalist sistem ihtiyaca göre ürün ü- retmez, üretilen ürünleri kar amaçlý üretir. Da ha çok ü rün ve da ha çok kar, da ha çok iþçi ve emek gücü gerektirir. Köleci toplumda olduðu gibi iþçilerin üstünde bireysel olarak hakimiyet kuracak kimse yoktu. Bu nedenle iþçiler özgür dü. Ama, yaþam koþullarýnýn giderek kötüleþmesi, harcanan emeðe raðmen alýnan ücretlerin azlýðý iþçilere sadece ücretli özgür köleler olduðunu gösterdi. Sistemin özgür kölesi olan iþçi sýnýfý sanayi devrimiyle daha da köleleþmiþtir. Fabrikalardaki yeni üretim iliþkileri yeni emek gücüne ihtiyaç duydu. Bu nedenle emekçi kadýnlar ve çocuklarda ü- retim sürecine sokuldu. Özel mülkiyetin ve kapitalist sistemin ortaya çýkardýðý çekirdek aile, kadýn ve çocuklarýn üretim sürecine katýlmasýyla daðýldý. Ve bugün sömürü tüm kapitalist ülkelerde vahþice sürmektedir. Kendi sonunu hazýrlayan kapitalizm yýkýmýný engellemek için yama yapmaya çalýþmaktadýr. Kapitalistler, insanlarýn geliþebilmesi, çöken ekonominin düzelmesi için ülke insanlarýnýn daha çok çalýþmasý gerektiðini; bu nedenle de eðitime önem verilmesi gerektiðini saçmalarlar. Sanki tüm bu yaþananlarýn nedeni kendileri deðil de eðitim sorunuymuþ gibi. Hatta bu çerçevede Baba beni okula gönder, Haydi kýzlar okula gibi projeler üretir ve suçlunun sistemin kendisi olmadýðýný gizlemeye ve kafa bulandýrmaya çalýþýrlar. Önce sömür, yoksul býrak, aç býrak, eðitim hakkýný engelle sonra proje ü- ret. Ýþ te kapita1izmin çö zü mü. Biz gençler bu kafa bulanýklýðýna, aldatmacaya kanmayacaðýz. Bizim geleceðimizi çalan bu aþaðýlýk sistem yýkýlmadan, sosyalizm kurulmadan bu sorunlarýn bitmeyeceðini çok iyi biliyoruz. Hepimize çok görev düþüyor. Çok düþünmeye gerek yok. Sadece kendimize þunu soralým: Ýnsan olmanýn gerekliliðini ve sorumluluðunu yerine getirecek miyiz yoksa hayvan gibi yaþamaya mahkum edilip, sosyal ölüler olmaya devam mý edeceðiz? FABRÝKALAR TARLALAR SÝYASÝ ÝKTÝDAR HERÞEY EMEÐÝN OLACAK! Ha tay dan Genç Bir Le ni nist 17

16 Zindanlar Yeni Evrede Tarihi Ölüm Orucu eyleminin bitirilmesinden sonra, zindanlarda devrimci tutsaklara saldýrýlar giderek artýyor. Bir sýnýrötesi operasyon hazýrlýðý içerisinde olan devlet, içeride de devrimci tutsaklara yönelik saldýrýlarýný sürdürüyor. Bunun son örneði de Tekirdað 1 Nolu F Tipi Zindanýnda yaþandý. Sularýn kesilmesine karþýlýk kantinden alýnan pet þiþeleri su depolamak için kullanan devrimci tutsaklar, cezaevi idaresinin hedefi oldu. Hücrelere baskýn yapýlarak devrimci tutsaklar darp edildi ve su þiþelerine el konuldu. Bu konuyla ilgili olarak 17 Kasým günü Platformu tarafýndan ÝHD Ýstanbul Þubesi nde bir basýn açýklamasý düzen- 18 DEV RÝM CÝ TUT SAK LA RA SAL DI RI LAR AR TI YOR ÝN SAN LI ÐI ÖL DÜ REN KA PÝ TA LÝZM len di. Sa at da ya - pýlan basýn a- çýk la ma sý na, þu an Te kir - dað 1 No lu F Ti pi Zin da - ný nda tut sak olan S.Serbülent Sü rü - cü nün annesi Sakine Sürücü de katýldý. adýna basýn açýklamasýný okuyan Vefa Serdar, tarihinin en büyük, en köklü ekonomik ve siyasi krizlerinden birini yaþayan tekelci kapitalizmin, varlýðýný ancak iþçi ve emekçilere, yoksul Kürt halkýna ve zindanlardaki devrimci tutsaklara saldýrarak sürdürdüðünü belirterek: Devlet, zindanlardaki devrimci tutsaklarý susturabilmek, baský ve zorla sindirebilmek için her yola baþvu ru yor. Dev ri min ge li þi mi ni baþka türlü engelleyemeyeceðini düþünen Türkiye tekelci sermayesi ve onun devleti, elinin altýnda rehin tuttuðu devrimci tutsaklara saldýrýlarýný yoðunlaþtýrýyor. Mektup cezasý, görüþ cezasý vb ile boyun eðdiremediði devrimci tutsaklara karþý zindanlarda her gün yeni bir saldýrý biçimi geliþtiriyor de di. Te kir dað 1 No lu F Tipi Zindaný nda devrimci tutsaklara yönelik saldýrýlarýn son dönemde had safhaya ulaþtýðýný ifade eden Serdar, basýn açýklamasýnda þunlarý söyledi: Tekirdað 1 Nolu F tipi Zindaný nda, devrimci tutsaklar üzerindeki baskýlar, son bir yýl dýr had saf ha ya u laþ tý. Bu nun son örneði, tutsaklarýn sularýnýn kesilmesi, tutsaklarýn susuz býrakýlmasýdýr. Zindanlarý ayný zamanda bir rant kapýsý haline getiren devlet, böylece hem tutsaklara yaptýrým uyguluyor, hem de onlarý kantinden alýþveriþ yapmaya zorunlu kýlýyor. Devrimci tutsaklar, sularýnýn kesilmesine karþýlýk, kantinden aldýklarý su þiþelerini, sular aktýðýnda doldurmuþ, ve ihtiyaçlarýný gidermek için suyu depolamýþlardýr. Cezaevi idaresinin yeni hedefi, bu þiþeler olmuþtur. Hücrelere baskýn yaparak zorla, devrimci tutsaklarý darp ederek bu pet þiþelere el koymuþlardýr. Bu büyük zafer le yetinmeyen idare, bir de buna karþý direnen devrimci tutsaklara disiplin cezalarý vermiþtir. Tutsaklara uzun süreli görüþ cezalarý veren devlet, bu þekilde tutsaklarýn direncini kýrmaya çalýþmaktadýr. Kýsa süre önce Gebze Zindaný ndaki kadýn tutsaklara da saldýrýlarýný yoðunlaþtýran devlet, buradaki adli mahkumlarý kýþkýrtarak ýrkçý sloganlar attýrmýþ, onlara kapýlarý dövdürterek devrimci tutsaklarý tehdit ettirmiþtir. Askerler de bu sloganlara ve tehditlere eþlik etmiþtir. Ardýndan, yapýlan hiçbir saldýrýnýn devrimci tutsaklara ve onlara sahip çýkanlara boyun eðdiremediðini ve eðdiremeyeceðini söyleyerek, Biz, tüm gücümüzle, devrimci tutsaklarýn yanýnda olmaya devam edeceðiz de - di. Okunan basýn açýklamasýnýn ardýndan Saki ne Sü rü cü söz al dý. Sü rü cü, son 1 yýl dýr oð - lunu, verilen cezalar nedeniyle göremediðini söyleyerek, oðlunu geçen hafta ziyarete gittiðini, cezalarýn bitmesiyle yeni cezalarýn verileceðini, devrimci tutsaklarýn su sorunu çektiðini ve buna karþýlýk aldýklarý önlemleri idarenin saldýrý bahanesi olarak kullandýðýný belirtti. Hiçbir baskýnýn ve saldýrýnýn devrimci tutsaklarý yýldýramayacaðýnýn altýný çizen Sürücü, her zaman onlarýn yanýnda olduklarýný söyledi. Sakine Sürücü nün de konuþmasýnýn ardýndan basýn açýklamasý sona erdi. Özel mülkiyete dayalý sýnýflý toplumlarda insanlar ezilmiþ, sömürülmüþ, açlýða mahkum edilmiþ ve daha bir sürü insanlýk dýþý muameleye tabi olmuþtur. Ki, kapitalizm devam ettiði sürece yapýlan bu muamelelerin sonu gelmeyecektir. Sýnýflý toplumlarda her türlü hakka sahip o- lanlar üstün sýnýf olarak sayýlan, üretim araçlarýna sahip olan insanýmsýlarýn oluþturduðu kesimdir. Bu insanýmsý sýnýfa mensup olmayanlara e- zilmesi gereken böcek gözüyle bakýlýr. Sýnýflý toplumlarýn bize yaþattýðý bu kadar adaletsizliðin, iðrençliklerin yaný sýra insanlýðýmýzdan da götürdükleri olmuþtur ve halen de olmaktadýr. Sýnýflý toplum kendi varlýðýný ben cillik üzerine kurmuþtur. Ve son aþamasýnda olan kapitalizm bu ben cilliði iyice derinleþtirmiþtir. Düþünün evde aniden rahatsýzlandýnýz ve can havliyle kendinizi hastaneye attýnýz. (Bu, benim bizzat yaþadýðým bir olay.) Rahatsýzlýðýnýzýn aciliyetini belirttiniz ve size bir öncelik tanýnmasýný istediniz. Ama sýnýflý toplumlarda önceliðin insan hayatýna deðil, paraya ya da tanýdýðýnýzýn olup olmadýðýna baðlý olduðu size bir kez daha dolaylý ya da dolaysýz o- larak hissettirilir. Eðer birine öncelik verilecekse bu öncelikten doktorun kendisi de bir çýkar edinmelidir. Sonrasýnda bir resmi iþlem yapmanýz gerekti ve resmi daireye gittiniz. Bu iþlemin bugün muhakkak yapýlmasý gerekti yoksa alacaðýnýz 3-5 kuruþ paradan da mahrum edileceksiniz. Ufak bir eksikliðiniz çýktý getirdiðiniz evraklardan ve biliyorsunuz memur istese yardým edebilir aslýnda. Artýk o hale geldiniz ki rica minnet ediyorsunuz, memurun ne umurunda senin alacaðýn 3-5 kuruþ para! Ýstersen açlýktan öl ona kalýrsa. Öyle ya, zengin olsaydýn yani memura rüþvet verecek kadar paran olsaydý sen gelmeden, evrak getirmeden de iþlemin yapýlýrdý. Düþünürsün neden böyle diye, önceleri suçlunun o kendini düþünen doktor ve memur olduðunu sanýrsýn. Onlar bencilleþerek insanlýktan çýkmýþtýr. Ama bir deðil iki deðil insanlarýn birçoðunda bencillik görürsün. Dönüp kendine bakarsýn. Sen deðil miydin sokakta sana el açýp dilenen teyzenin neden bu hale geldiði üzerinde bir kez bile kafa yormayan, sen deðil miydin sokakta simitçilik yapan-mendil satan küçücük çocuklarýn düþtüðü bu hali umursamayan, sen deðil miydin sýrf benim baþýma bir iþ gelmesin diye senin çalýþtýðýn iþ yerinden atýlan iþçi arkadaþýnýn arkasýnda durmayan?, Þimdi bir memur sana yardým etmedi, bir doktor seni umursamadý diye kýzýyorsun. Evet, gerçeklerle yüzleþmeye baþlýyorsun. Sende bencilleþmiþsin. Ve bunu yapan o insan, bu insan deðil bencil düzenin, kapitalizmin ta kendisidir. Þimdi önce kendinde bir devrim yapmalýsýn. Bu düzenin insaný yozlaþtýrmasýna engel olmalýsýn ve yozlaþan insanlarý da bu gerçekle yüzleþtirmelisin, yüzleþtirmeliyiz. Bu düzenin tümüne karþý savaþmalýyýz. Ve bu sistemin iðrenç getirilerden biri olan bencilliðin önüne yýkýlmaz set çekmeliyiz. Ancak bu sayede hayvan gibi bir hayat yaþamak yerine, insan gibi bir yaþamýn kapýlarýný aralarýz. Ýnsanlar paralarý olmadýðý için ölmemeli, sokaklarda açlýktan ölmemek için dilenmemeli... Ýþte tam da bunlar için haydi devrimci mücadele saflarýna... ÊDI BESE! (YETER ARTIK!)... KAPÝTALÝZM ÖLDÜRÜR, KAPÝTALÝZMÝ ÖLDÜRÜN! AMED den Y.E. Okuru

17 Yeni Evrede Okurlardan HAS TA NE KO RÝ DOR LA RI ZÝN DAN DIR BÝ ZE Gün aðarmaya yeni baþlamýþken uykunu bölüp kalkmalýsýn, doktorlarýn 9 da hatta 10 da geldikleri hastaneden sýra almak için. Aðrýyordur bir yerlerin ve aðrýnýn geçmesidir tek isteðin. Girersin içeriye hemen, sýra alma ümidindeyken kilitlenir sistemi hastanenin. Beklemen söylenir ki bu uzun bekleyiþlerin baþlangýcýdýr. Çevrene bakýnýrsýn bu bekleyiþ esnasýnda, birçoðu aðýr hasta olan insanlarý bu kadar bekleten sisteme isyan edersin. Sonra birden çalýþmaya baþlar bilgisayarlar, sistem geri gelmiþtir. Yüzünde bir tebessüm oluþur ama yersiz bir tebessüm olduðunu anlamakta gecikmezsin. Sonra söylersin hangi doktora gideceðini, verir sýraný. Gidersin doktorun kapýsýna ve görüþ günü nün gelmesini beklersin... Kapýdaki gardiyan sýrasý gelenlerin ismini okur, senden önceki her isim azap gibi gelir sana. Birde bakarsýn ki sýrada olmayan birileri gözünün önünde doktorun odasýna giriverir. Ne yapýyorsun? dersin kapýdaki gardiyan a, doktor onu çaðýrdý ben ne yapýyým der, sýyrýlýr. Sen sýra almak için sýcacýk yataðýný erkenden býrakarak gelmiþken, birileri sýcacýk yataðýndan kalkar, kahvaltýsýný yapar ve güzelce seni sollayarak doktorun odasýna dalar. Sitem edersin kendi kendine, söylenirsin ve hatta baðýrýr çaðýrýrsýn ama zindan dasýndýr iþte... Zindan ýn da beklemeye devam ederken hep o kapý ardýndaki özgürlüðü hayal edersin. Þu kapý açýlacak ve ben doktora (kurtarýcý) derdimi anlatacaðým dersin. Sonra koridorun baþýndan gelen yaþlý bir teyze ve yanýndaki kadýna takýlýr gözlerin. Yazýk dersin, suçu, yani hastalýðý nedir merak edersin. Yaþlý teyze çok kötü bir haldedir, yanýndaki kadýn telaþ içindedir. Yaklaþýrlar kapýdaki gardiyan a ve kadýn Annem çok hasta ne olur yardým edin, doktorla konuþun der. Gardiyan oralý bile deðildir. Sýraný bekle der gardiyan. Kadýn sinirlenir ölecek diyorum sana, yaaa... Yardým edin der. Gardiyan acile gidin o zaman cevabýný verir. Kadýn ama bütün tahliller doktor beyde,- o yüz den o bak sýn der. Der de me sin a ma na fi le gar di yan ilk de di ði ni tek rar eder. Düþünürsün o zaman burasý öyle bir zindan ki ölsen de o kapýdan istediðin zaman giremezsin. Tanýdýðýn(!) olmadýðý, zengin olmadýðýn için bunu senden esirgerler. Yeter bee...! dersin. Nihayet görüþ günü gelmiþtir ve görürsün kurtarýcý ný (doktor beyi!). Þikayetlerini söylersin, bir sürü tahlil ister senden. Tam bu sýrada sesler yükselir kapý arkasýndan. Evet, baþlamýþtýr zindan da isyan. Ve kurtarýcý kapýyý açýp herkese baðýrýr: Ýnsan olun biraz, ne diye baðýrýp çaðýrýyorsunuz diye. Ve devam eder: Herkes sýrasýyla çaðrýlacak, isminizi yazdýrdýysan bekle. Düþünürsün... O insanlara biraz insan gibi davranýldý mý ki insan gibi davranmalarý beklenir. Ki aslýnda insan olmanýn en büyük göstergesidir yapýlan eþitsizliklere ve insanlýk dýþý muamelelere tepki vermek. Ayrýca herkes sýrasýyla alýnacak lafýný diyen doktor; gerçekten eþine, dostuna, zenginine ayrýcalýk tanýyýp sýrayý bozmasa, bu baðrýþmalarýn en a- zýndan birazý yaþanmayacaktýr. O kapýdan girerken kurtarýcý ilan ettiðin kiþinin aslýnda hak yiyici olduðunu anlamakta zorlanmazsýn. Sonrasýnda çýkarsýn hücre den, kurtarýcý nýn yanýndan ve tutarsýn tahlillerin yolunu ve de beklersin en az 2-3 saat daha. Þanslýysan o gün içinde bekletildiðin 2-3 saat sonunda tahlil sonuçlarýný alýrsýn ama þanslý olman için ya tanýdýða ya da paraya ihtiyacýn vardýr. Çýkmaz tahlillerin, yarýn gel denir, donuk bir ifadeyle. Yarýn da mý geleceðim, bir iþkence de yarýn mý göreceðim dersin içinden. Hapishaneden (pardon hastaneden!) çýktýðýnda düþünmeye baþlarsýn: Öyle bir hastane olmalý ki insanlar saðlýðýma kavuþayým derken saðlýklarýndan olmamalý, hiç kimse fakir olduðu için (her yerde olduðu gibi orada da) horlanýp arka plana a- týlmamalý. Sen hizmetin deðil, hizmet senin ayaðýna gelmeli. Artýk kararlýsýndýr, bu zindan yýkýlmalý!. Ve güne ezik biri olarak baþlayýp, mücadele etmesi gereken bir kiþi olarak devam ettiðinin farkýna varýrsýn. Ve ezilmek istemiyorsan, gittiðin her yerin sana zindan gelmemesini istiyorsan, en doðru yolun bu olduðunu bilirsin. Sonra avazýn çýktýðý kadar baðýrýrsýn: Yaþamýmýza Dayatýlan Tüm Zindanlarý Yýkmak Ýçin Haydi, Devrim Mücadelesi Saflarýna! Yaþamdaki Tüm Zindanlarý Yýkacaðýz, Bütün Tutsak Ýnsanlarý Özgürleþtireceðiz! AMED den Y.E. Okuru HAY DÝ MÜ CA DE LE SAF LA RI NA Sýnýr ötesi operasyon için istediði ortamý yaratmaya çalýþan TC, kendisine ýrkçý-þoven, gerici bir sivil taban gayretini sürdürüyor. Kürt halkýna yapýlan baskýlar ve linç giriþimleri her gün boy gösteriyor. Kuzey Kürdistan da yaptýðý iþgal ve ilhak politikasýný Güney Kürdistan da yapmak isteyen faþist devlet, bunun için her yolu deniyor. Peki leninist bilinç bu du rum i çin ne di yor? Düzenin derin bir bunalýmýný yaþayan kapitalist TC ömrünü biraz olsun uzatmak için devrimci güçlere savaþ ilan ediyor. Güney Kürdistan da devrimci Kürt halkýný yoketmek ve Kerkük e ulaþmak istiyor. Ken di i çin teh li ke arz e den dev rim ci Kürt hal - kýndan kurtulup, Kerkük petrollerine kavuþacaðý o günün özlemiyle yaþýyor. TC o özlemle yana dursun, bizler de bu geliþmeler karþýsýnda yapmamýz gerekeni yapalým. Peki yapmamýz gereken nedir? Bir kere kapitalist sistemin çöküþünün sinyallerini göz ardý etmemeliyiz. Çünkü içeride oluþturulabilecek devrimci gücün varlýðýna raðmen faþist devletin sýnýr ötesi operasyonda diretmesi, onun ne kadar çaresiz olduðunun göstergesidir. Ýþte bize yýllar yýlý çalýþýp didindiðimiz, uðruna her þeyi göze aldýðýmýz o güzel günlere ulaþmamýz için büyük fýrsat. Bizler Kürt ve Türk halklarý olarak devrim temelinde birleþmeliyiz. Faþist devletin oyununa gelmemeliyiz, iç savaþý derinleþtirmeliyiz. Bu sayede TC yi iyice çaresizleþtirmeliyiz. Faþist devlet ile hiç bir uzlaþmayý kabul etmemeliyiz, uzlaþma bizi devrimden u- zaklaþtýrýr ve burjuvanýn ömrünü uzatýr. Bu nedenle yapmamýz gereken faþist devlet ile ayný masaya o- turmak deðil, faþist devleti bir daha o masaya oturtmamak olmalýdýr. Ýktidarý ele geçireceðimizi düþünerek tüm bilincimiz kavgamýza akmalý. Boþ zaman olgusundan uzak durmalýyýz. Þimdi daha sýký çalýþma zamaný. Ýnsanca bir yaþama bu kadar yaklaþmýþken tem bel lik ol maz, ol ma ma lý. Devrim için, insanca yaþam için, sömürüsüz bir düzen için devrimci mücadele saflarýnda olmalýyýz. Aksi taktirde iktidarý hedeflemeyen bir mücadele bize günlük kazanýmlardan baþka bir þey getirmez. Devrimci durumun bu kadar yükseldiði bir zamanda iktidar yerine günlük kazanýmlarý hedeflemek en büyük hata olur. Devrimci mücadele bizi bekliyor, haydi mücade le saf la rý na YAÞASIN KÜRT-TÜRK HALKLARININ MÜCADELE BÝRLÝÐÝ! AN ÞO REÞ AN MI RIN! Amed den Y.E. Okuru 19

18 Telekom Grevi Yeni Evrede TELEKOM ÝÞÇÝLERÝ SALDIRILARA BOYUN EÐMÝYOR ÝÞ ÇÝ LER DEN GREV KI RI CI LA RI NA SU ÇÜS TÜ 08 Ka sým 2007 Telekom grevi baþladýðýndan bu yana grev kýrýcýlýðý giriþimleri sürüyor. Telekom grevini kýrmak isteyenler grevci iþçiler tarafýndan suçüstü yakalanýyor ve arýzalarýn tamir e- dilmesine izin verilmiyor. Grev kýrýcýlarý son olarak Ýstanbul ve Gaziantep te yakalanýrken sendika kayýtlarýna þimdiden 500 kayýtlý olayýn geçtiði bildiriliyor. Yine Ümraniye de grev kýrýcýlarý engellenirken, taþeron firma Fatih Sultan Mehmet Sanayi Sitesi nin telefonlarýnýn baðlý olduðu saha dolabýnda meydana gelen arýzayý gidermek i- çin polisle birlikte bölgeye geldi. Bunu öðrenen Telekom iþçileri ve Haber-Ýþ Anadolu Yakasý Þube yöneticileri, olay yerine gelerek grev kýrýcýlýðýna engel oldular. Þube Baþkaný Turgut Aktaþ bir açýklama yaparak, grevin ilk gününden bu yana taþeronun ayný dolabý tamir etmeye çalýþtýðýný, buna izin vermeyeceklerini söyleyerek; her defasýnda polisle birlikte grevlerinin kýrýlmaya çalýþýldýðýný söyledi. Yine Gaziantep te Ünaldý da bulunan 604 nolu saha dolabýndaki arýzayý tamir etmek için gelen taþeron firmanýn iþçilerine Haber-iþ üyesi iþçiler tarafýndan engel olundu. Yüzlerce iþçinin toplandýðý Ünaldý da suçüstü yakalanan þef ve teknisyenler hakkýnda tutanak tutturan Harbe-Ýþ Sendikasý, ardýndan da savcýlýða suç duyurusunda bulundu. Bir açýklama yapan Haber-Ýþ Gaziantep Þube Baþkaný Ali Tabur, Burasý sanayi bölgesi olduðu için buradaki arýzaya önem veriyorlar. Bu yapýlanlar grevi kýrmaya yöneliktir. Biz bunlara kesinlikle izin vermeyeceðiz de di. GREV DE KÝ TE LE KOM ÝÞ ÇÝ LE RÝ Ý KÝ TEL LÝ DE GREV KI RI CI LI ÐI NA Ý ZÝN VER ME DÝ 11 Ka sým Grevdeki iþçiler greve çýktýklarý ilk günden beri grev kýrýcýlýðýna karþý amansýz bir mücadele veriyor. Her geçen gün buna benzer o- laylar yaþanýrken bunlardan bir tanesi de iþçi ve emekçilerin yoðun olarak yaþadýðý Ýkitelli mahallesinde gerçekleþti. Ýkitelli de önceki gün kesilen yeraltý telefon kablolarýnýn taþeron firma iþçileri tarafýndan onarýlmasýna grevdeki iþçiler izin vermeyerek yapýlmak istenen grev kýrýcýlýðýný önlemiþ oldular. Ýkitelli Bedrettin Dalan Bulvarý Aykosan Sanayi Sitesi önünde yeraltýndaki her biri 1800 aboneye hizmet veren 3 adet iletiþim kablosunun onarýmýyla yalnýzca kendilerinin yetkili 20 olduklarýný belirten iþçiler, kendilerinin de grevde olduklarýný bu yüzden bu arýzanýn yapýlmayacaðýný söylediler. 5 bin 400 abonenin arýzadan dolayý telefon ve internet baðlantýsýný kesilirken olay yerinde çevik kuvvet ekipleri bekletiliyor. TE LE KOM GRE VÝN DE ÝÞ ÇÝ LE RE KAR ÞI YA SA DI ÞI LIK : 7 ÝÞ ÇÝ ÝÞ TEN A TIL DI 13 Ka sým Telekom iþçilerine yönelik baskýlar sürüyor. Basýnýn yýpratmasý, taþeron saldýrýlarý, grev kýrma giriþimleri, polis saldýrýlarý, gözaltýlar, ilaç vermeme vb. gibi yöntemlerle grevdeki Telekom iþçilerine yönelik baskýlar artarken iþçilere karþý burjuvazi kendi yasalarýný çiðniyor. Grevdeki iþçilerin çeþitli bahanelerle iþ a- kitlerine son veriliyor.son olarak Ankara da 2, Ýs tan bul da 2, Kon ya da 1, Er zu rum da 1 ve Hatay da 1 olmak üzere 7 iþçinin iþ akitleri feshedildi. Ýþçilerin iþ akitleri, iþverenin haklý nedenle derhal fesih hakký maddesi kapsamýnda deðerlendirilirken, iþ akitleri sabotajda suçüstü, kablo hýrsýzlýðý, þirket aleyhine müþteri ve 3. kiþilere bildiri daðýtma, þirket çalýþanlarýna saldýrý ve darp, þirket çalýþanlarýný ve müþterilerini tehdit iddialarýyla feshedildi. Söz konusu iþçiler hakkýnda ayrýca savcýlýklara suç duyurularýnda bulunulduðu öðrenildi. Buna karþý sendika yöneticileri tarafýndan çeþitli açýklamalar yapýldý. Ýlk olarak açýklama yapan Türkiye Haber-Ýþ Sendikasý Genel Baþkaný Ali Akcan, 29. gününe giren grevde, grev kýrýcýlýðýný önlemeye çalýþan üyelerinin iþ akitlerinin feshine baþlandýðýný bildirdi. Konya Cihanbeyli de bir üyelerinin ambardan malzeme çýkarýlmasýna engel olduðu için iþ akdinin feshedildiðini belirten Akcan, bunun sadece o arkadaþlarýna deðil, tüm sýnýfa bir saldýrý olduðunu ve grev kýrýcýlýk olarak deðerlendirileceðini söyledi. Akcan, benzer þekilde grev kýrýcý faaliyetlere engel olmak isteyen ve aralarýnda sendika temsilcisinin de olduðu bazý üyelerinin iþ akitlerinin feshedildiðini belirtti. DÝ YAR BA KIR DA 12 TE LE KOM ÝÞ ÇÝ SÝ TU TUK LAN DI Diyarbakýr da fiberoptik kablolarý kestikleri iddiasýyla gözaltýna alýnan Türk Telekom iþçilerinden 12 si, Kamu malýna zarar verdikleri iddiasýyla tutuklanarak Diyarbakýr E Tipi Kapalý Cezaevine götürüldüler. Diyarbakýr da Telekom kablolarýnýn kesilmesinin ardýndan Testere kod adý ile yapýlan operasyon kapsamýnda aralarýnda Diyarbakýr Haber-sen baþkanýnýn da bulunduðu 17 kiþi gözaltýna alýnmýþtý. Daha sonra adliyeye sevk edilen iþçilerden aralarýnda Haber-Sen il baþkaný Salih Baþdemir inde bulunduðu 12 kiþi Suç örgütü kurmak, Haberleþme hürriyetini engellemek, Kamu malýna zarar vermek suçlamalarýndan tutuklandýlar. Bilindiði gibi kesilen kablolar nedeniyle F-16 savaþ uçaklarýyla baðlantý kesilmiþ uçaklar Diyarbakýr hava alanýna iniþ yapamamýþtý. GREV DE KÝ ÝÞ ÇÝ LER DEN SUÇ DU YU RU SU 14 Ka sým Telekom iþçileri grevlerine yönelik saldýrýlarý ve basýnýn karalama kampanyasýný protesto etmek amacýyla yürüyüþ yaparak Ýstanbul valisi Muammer Güler hakkýnda suç duyurusunda bulundular. Ýþçiler ilk olarak saat 10:30 gibi Beyazýt Meydaný nda toplandýlar. Burada toplanan yaklaþýk 3 bin kadar Telekom grevinde yer a- lan iþçiler, buradan Sultanahmet e kadar sloganlarla yürüyüþ yaptýlar. Daha sonra burada bir basýn açýklamasý yapýldý. Haber-iþ 1 nolu þube baþkaný Levent Dokuyucu tarafýndan yapýlan basýn açýklamasýnda grevin iþçiler için yasal olduðunu zorla çalýþtýrma, gözaltý veya iþ anlaþmasýnýn feshedilmesi gibi yöntemlerin yasadýþý olduðu söylenerek, valiliðin grev kýrýcýlýðýný ve iþçi düþmanlýðý yaptýðý yaptýðý belirtildi. Dokuyucu basýn açýklamasýnda: Ýkitelli de metro çalýþmasý yapan firma telefon kablolarýna hasar verdi. Taþeron firma il müdürünün talimatýyla hasarlý olan kablolarý kesip sabotaj diyor. Neden? Çünkü böyle yaptýðý zaman hem inþaat firmasý tazminat ödemekten kurtuluyor, hem de Telekom o bölgedeki abonelere tazminat ödemekten kurtuluyor. Bu yapýlan hukuksuzluðu da valinin talimatýyla yapýyorlar. Vali emir veriyor binlerce çevik kuvvet polisi taþeronlarýn çalýþmasý için önlem a- lýyor. (...) Bu grevi para ile satýn almayý düþünenler aldanýyor. 500 YTL ye aylýk ücret ile çalýþan iþçi kardeþlerimiz, 5 liralarýný bizler için topluyorlar. Telekom iþçilerinin böyle sýnýf dostlarý olduðu sürece kimse mücadeleden vazgeçiremez dedi. Basýn açýklamasýnýn ardýndan Ýstanbul Valisi Muammer Güler hak-

19 Yeni Evrede Telekom Grevi AN TEP TE LE KOM ÝÞ ÇÝ LE RÝ NE GÖ ZAL TI VE ÝÞ ÇÝ LER DEN DES TEK ZÝ YA RE TÝ Telekom iþçileri Türkiye genelinde grevlerini kararlý bir þekilde sürdürüyor. Sermayenin yaptýðý saldýrý ve komplolara raðmen iþçiler kararlýlýklarýný gün geçtikçe daha da artýrýyor. Sermaye, bir çok ilde grevdeki iþçilere saldýrdýðý gibi 12 Kasým 2007 tarihinde de Antep te Haber-Ýþ Sendikasýna kayýtlý iþçi ve aralarýnda yöneticilerin de bulunduðu 49 kiþiyi gözaltýna aldýrttý. Gözaltýna aldýrma sebebi olarak da kablolarýn kesilmesi vb. sebepler gösterildi. Sermayenin asýl amacý grevi kýrmaktan baþka bir þey deðildir. Bu sebeplerle grev yapan iþçilere panzerlerle, gaz bombalarýyla saldýrtmakta ve asýlsýz ihbarlarla gözaltýna aldýrmaktadýr. Olayla ilgili 13 Kasým 2007 Salý günü Haber-Ýþ Sendikasý ve Konfederasyon yetkilileri 100. Yýl Kültür Parký nda olan grev çadýrýnda da basýn açýklamasý düzenledi. DÝSK,KESK ve sendika þubelerinin de katýldýðý basýn açýklamasýna iliþkin Türk-iþ Genel Eðitim Sekreteri konuþmasýnda, yapýlan gözaltýlarýn amacýnýn grevi kýrmak olduðunu. Grevin 29. gününde kararlýlýkla ilerlediklerini ve bu sebeple 49 iþçi ve yönetici arkadaþlarýnýn gözaltýna alýndýðýný ve iþveren hakkýnda yaptýklarý suç duyurularýna kayýtsýz kalýndýðýný, iþverenin yaptýðý asýlsýz ihbarlarda ise 49 iþçi ve yönetici arkadaþlarýn evlerine baskýn düzenlendiðini söyledi. Bizlere yasadýþý bir iþ yapýyormuþuz gibi davranýlýyor, yasa dýþý iþ yapan varsa o da iþverenin grev kýrýcýlýðýdýr de di. Ve son o la rak da görülen o ki yetkililer buna kayýtsýz kalýyorlar diyerek konuþmasýný sonlandýrdý. Daha sonra konuþma yapan DÝSK, KESK, Eðitim-Sen in de aralarýnda bulunduðu sendika þube yöneticileri TELEKOM grevine destek vereceklerini ve gözaltýna alýnan arkadaþlarýnýn serbest býrakýlmasýný istediler. Son olarak da TÜM-TÝS Genel Baþkaný Kenan ÖZTÜRK konuþmasýnda, 14 Kasým 2007 tarihinde üyeleriyle T.Haber-Ýþ çadýrýný ziyaret edeceklerini söyledi. Konuþmalarýn ardýndan basýn açýklamasý sonlandýrýldý.. 14 Ka sým 2007 Çar þam ba gü nü sa at da i se ha la grev de o lan ve eylemlerini kararlýlýkla devam ettiren TÜM-TÝS e kayýtlý 258 otobüs þoför ve yöneticileri, grevde olan T.Haber-Ýþ Sendikasýna destek amaçlý ziyaret için Büyükþehir Belediyesi önünde pankart açarak yürüyüþe baþladýlar. Yürüyüþ boyunca Yaþasýn Sýnýf Dayanýþmasý, TELEKOM Ýþçisi Yalnýz Deðildir, Yaþasýn Örgütlü Mücadelemiz, Direne, Direne Kazanacaðýz sloganlarý ile grevdeki TELEKOM iþçilerinin yanýna geldiler. Karþýlýklý dayanýþma sloganlarýnýn ardýndan konuþmasýný yapmasý için Türk-Ýþ Genel Eðitim Sekreteri davet edildi. Genel Eðitim Sekreteri konuþmasý sýrasýnda Bugün grevimizin 30. günündeyiz. TELEKOM grevi iþçi sýnýfýna örnek olacak. TELEKOM, yasal olmayan her türlü grev kýrýcýlýðý yapýyor. Yapýlan saldýrýlar,baskýlar ve gözaltýlar bizleri haklý mücadelemizden alýkoyamaz. Bizim grevimiz para grevi deðildir, daha çok taþeron firma sendikal örgütlemeyi parçalamak istediðindendir. TELEKOM iþçilerin aylýklarýný alamayacaklarýný söylüyor. Sizlere genel kurulda alýnan kararý açýklamak istiyorum. Cuma gününden itibaren TELEKOM iþçilerine sendikamýz tarafýndan 1000 YTL para ödenecektir.grevimizi kýrmayý baþaramayacaklar diyerek konuþmasýný bitirdi. Eðitim sekreterinin ardýndan konuþma yapmak üzere DÝSK Bölge Baþkaný Nihat BENCAN davet edildi. BENCAN konuþmasýnda Ýþçiler haklarýný aradýklarý zaman saldýrýlara, gözaltýlara maruz kalýyorlar. Geçmiþte bizler de yaþadýk. Büyükþehir belediyesi ve ÞAHÝNBEY belediyesinde yaptýðýmýz grevlerde de ayný sorunlarla karþýlaþtýk. Taþeron firmalar yalanlarla dolanlarla grev kýrýcýlýðý yapýyorlar. Yapýlan gözaltýlar Antep iþçi sýnýfýný birbirine kenetlemiþtir. Gözaltýna alýnan arkadaþlarýmýzýn derhal serbest býrakýlmasýný istiyoruz, onlar suçlu deðildir, asýl suçlu olan varsa oda grev kýrýcýlýðý yapan T.TE- LEKOM dur. IMF, Dünya Bankasý gibi tekeller bizlerle oyun oynuyorlar. Asýl sebep ÝMF Dünya Bankasý gibi tekellerin çýkarlarýdýr. Buradan yetkililere sesleniyorum acilen denetim için müfettiþ göndersinler.dýsk olarak TELEKOM iþçisinin yanýndayýz. Ýleriki süreçlerde 100. Yýl Kültür Parký ný iþçilerle doldurup taþýracaðýz diyerek konuþmasýný bitirdi. Nihat BENCAN dan sonra Konuþma yapmak için davet edilen TÜM-TÝS Genel Baþkaný Kenan ÖZTÜRK sermayenin saldýrýlarý sýnýr tanýmýyor. Demokratik bir hak o- lan greve saldýrýyorlar. Ýþveren, basýný kullanarak iþçiye saldýrýyor. Bu saldýrýlar yalnýz TELE- KOM iþçisine deðildir, bütün iþçi sýnýfýna yapýlmýþtýr. Sendikanýn yaptýðý suç duyurularýna kayýtsýz kalýnýyor, ama iþverenin asýlsýz ihbarý iþçileri gözaltýna aldýrtýyor. Bir de bu ülkede demokrasiden, AB üyeliðinden bahsediliyor. Yetkililer araya girerek grevi bitirmeleri gerekiyor. 30 gündür grev devam ediyor devam edecek de. Çözüm yalan ihbarlarla iþçi ve kolluk güçlerini karþý karþýya getirmek deðildir. Saldýrýlar devam ettiði sürece TÜM-TÝS olarak grevin destekçisiyiz diyerek konuþmasýný bitirdi. ÖZTÜRK ten sonra konuþma yapmasý için KESK Dönem Baþkaný Yusuf ÞAHÝNLER davet edildi. ÞAHÝNLER konuþmasýnda grev devam ettiði sürece bizler buradayýz. 3 gündür 49 arkadaþýmýz gözaltýnda. Yetkililerin görevini yapmadýðý açýktýr. Artýk ÝMF ve Dünya bankasý gibi tekellerin tetikçiliðini yapmaktan utansýnlar.türkiye nin her yerini eylem alanýn çevirmek boynumuzun borcu diyerek konuþmasýný sonlandýrdý. Konuþmalarýn ardýndan Türk-Ýþ Genel Eðitim Sekreteri sendikanýn görevi iþçilerin hakkýný korumaktýr. Mücadelemiz karþýsýnda canýmýzý feda etmeye hazýrýz. Bugün grevimiz 1. ayýna girdi. Desteklerinden dolayý DÝSK, KESK sendika þubeleri ve kitle örgütlerine teþekkür ederiz dedi. Destek ziyaretine son anda gelen Antep Tüketici Koruma Derneði Baþkaný Ýsmet DEÐÝRMENCÝ de bir konuþma yaptý. DEÐÝRMENCÝ konuþmasýnda Bugüne kadar TELEKOM iþçileri tüketicileri maðdur etmemek için grev yapmadý. Ama ne zamanki özelleþtirmeler yapýldýysa, o zaman iþçilerin haklarý gasp edilerek peþkeþ çekilmiþtir. Bu kapitalistemperyalist sermayenin politikasýdýr. Grev süresince en çok maðdur o- lan iþçiler ve tüketicilerdir. Bir çok arýzaya raðmen tüketicilere her ay kesintisiz fatura geliyor. TELEKOM A.Þ yatýrým yapacaðýný ve tüketicilere kaliteli hizmet vereceðine söz vermiþti. Ama bugüne kadar hiçbir yatýrým yapýlmýyor.bizler taþeron firmalarýn üstesinden geleceðiz diyerek konuþmasýný bitirdi. Daha sonra sloganlar atýlarak basýn açýklamasý son buldu. TÜM- TÝS iþçileri ve yöneticilerinin de grev yerinden ayrýlmasýyla eylem sona erdi. Ýþçi sýnýfýnýn tek kurtuluþu iktidar için savaþmaktýr. Bunun dýþýnda diðer mücadele anlayýþlarý, günü kurtarma ve iþçilerin enerjisini boþa harcamaktýr. Ýþçi sýnýfý iktidarý ele geçirmedikçe bugün kazaným olarak gö zü ken bir çok hak yok o lup gi de cek. Ýþçi sýnýfýnýn birinci hedefi iktidarý almak olmalýdýr. Bunun için tüm sýnýf bilinçli iþçiler mücadele etmek durumundadýr. Bu yol iþçilerin mücadele birliðini örmekten geçer. Çünkü tekelci kapitalizmin krizleri derinleþtikçe iþçi sýnýfýna yönelik saldýrýlar da artacaktýr. Bu saldýrýlarý püskürtmek ve iþçi sýnýfýnýn iktidarýný kurmak için iþçi sýnýfý bir sýnýf olarak savaþý yükseltmek ve saldýrýya geçmek zorundadýr. Bunun dýþýnda bir kurtuluþ yolu yoktur. Çünkü iktidar dýþýndaki her þey hiç bir þeydir. Bütün dünya emeðin olmadýkça bu sorunlar da devam edecektir. YAÞASIN ÝÞÇÝLERÝN MÜCADELE BÝRLÝÐÝ FABRÝKALAR, TARLALAR, SÝYASÝ ÝKTÝDAR HERÞEY EMEÐÝN OLACAK YAÞASIN DEVRÝMCÝ ÝÞÇÝ KOMÝTELERÝ Antep Devrimci Ýþçi Komiteleri (DÝK) 21

20 Kapitalizmin Vahþeti Yeni Evrede NAK SAN PLAS TÝK TE 7 Ka sým 2007 ge ce yarýsý, saat sýralarýnda poþet baský makinesinin iç deðiþimi için baþka bir makineye yardýma giden Ziya YO- LAL ad lý iþ çi kg aðýrlýðýndaki baský merdanesini yerinden kaldýrýrken ayaðýnýn boya kazanýna çarpmasý sonucu, boya kazaný devirdayim motoru ile beraber devrildi. Ayaðý kayan iþçi boyanýn üstüne sýrt üstü düþtü. Ayný anda kazanýn devir-daim motorunun kablosunun da kýsa devre yapmasý sunucu boya alev aldý. Boya alev alýnca iþçi de yanmaya baþladý. Bu esnada normalde makinenin korunmasýný saðlayan söndürme tertibatý devreye girmesi gerekirken devreye girmedi. Bunun yaný sýra insaný yangýndan korumak için hiçbir yangýn a- let ve ci ha zý bu lun ma yan NAKSAN PLASTÝK te onlarca insanýn gözleri önünde Ziya YOLAL ýn vücudunu alevler kapladý. Çevredeki arkadaþlarý kendi çabalarýyla alevleri söndürmeye çalýþýrken artýk geç kalýnmýþtý. Ziya YOLAL ýn vücudunun %70 i yanmýþtý. Hastaneye götürdüklerinde acýlar içinde kývranýyordu. Ertesi gün vardiya amiri iþçilerden para topladý. Toplanan paralarýn NAKSAN adýna iþçi ailesine verildiði öðrenildi. Bir ara durumunun iyileþmeye gittiði söylendi. Yangýn ertesinde müdür ve mühendisler yangýn dersleri vermeye baþladýlar, meðer bu konuda ne kadar bilinçlilermiþ yangýndan kaçmamamýzý, bir kahraman gibi savaþmamýzý söylüyorlardý. Patlamaya hazýr bir bomba olan ve insan hayatýný kurtarabilecek hiçbir tertibat olmayan böyle bir yerde bu nasýl mümkün olacaktý. Nasýl olsa kendileri yönetim binasýnýn rahat koltuklarýnda otururken kolayca kaçacak ve yangýndan korunacak donanýma sahiplerdi. Ýþçiler arasýnda kýsýk sesli sitemler yükseliyordu. Birkaç gün sonra artýk Ziya yemek yiyebilirdi. O gün iki çocuðu ve eþini görmek istemiþ. Akþam yemeðinden sonra gözlerini hayata yuman Ziya YOLAL, gece vardiyasýnda yanmýþtý ama, aylýk bordroda gece vardiyasý yoktu; üstelik çocuksuz gösteriyorlardý. Yangýndan hemen sonra yanan makine onarýldý, bir gün içinde üretime devam etti ama Ziya YOLAL hayata devam edemedi. Ayrýca ailesi ve çevresi bu acýyla baþ baþayken, iþyerinden Ziya nýn bütün bilgileri silinmiþti bile, bu kadar vicdansýzlýk, bu kadar ruhsuzluk, dini bütün NAKIPOÐUL- LARI na yakýþýrdý ancak. Ziya nýn cenazesi memleketi Hatay a götürüldü. Bu arada Ziya nýn çalýþtýðý C vardiyasý gündüzdeydi. Müdürün izniyle iþ- 22 çi ler sý nýf kar deþ le ri ni son bir kez da ha gö re bil - mek için baský bölümü makinelerini kapatýp yola koyuldular. Arkadaþlarýný son defa uðurlayacaklardý. Cenaze evine 10 km ka la pat ron yet ki - li kiþiye telefon açýp makinelerin neden çalýþmadýðýný derhal geri dönülmesini söyledi. Geceden çýkan vardiya yoluna devam e- derken Ziya YOLAL ýn vardiya arkadaþlarý tekrar iþe döndüler. Kapitalizmin çirkin yüzü yine kendisini göstermiþti. Kapitalizmin vahþi çalýþma koþullarý bir sýnýf kardeþimizi daha yanýmýzdan aldý, geriye öksüz çocuklar ve açlýkla boðuþan bir aile kaldý. Ýþçiler, sýnýf kardeþlerimiz; Bizler fabrikalarda, atölyelerde sakatlanmayý, hastalýðý ve ölümü göze alarak çok zor koþullarda çalýþýrken, açlýkla boðuþurken, bir avuç asalak sermaye sahibi en iyi yemekleri yiyip en kaliteli giyecekleri giyiyor, bunlarýn ödemesini de bizi sömürerek kazandýðý paralarla yapýyor. Ýþçiler, sýnýf kardeþlerimiz; Her þeyi üreten bizler, her þeyden mahrum kalýrken, bizi sömürenler bolluk içerisinde yaþýyor. Bu sömürüye dur demenin vakti geldi. Ya bu sömürüye dur diyeceðiz ya da ölümle beraber yaþayacaðýz. Ýþçiler, sýnýf kardeþlerimiz; Bursa da yanan tekstil iþçisi kadýnlar, Tuzla tersanelerinde iþ cinayetlerinde yitirdiðimiz iþçiler ve daha sayamayacaðýmýz onlarca yüzlerce canýmýz Bu böyle gelmiþ böyle gitmemeli. Sorunlarýmýz sadece kendi çalýþtýðýmýz fabrikada deðil, bütün iþyerlerinde ayný. Sorunlarýmýz birse eðer sorunlarýmýzýn çözümü de bir dir. Bunca dizginsiz sömürüye DUR deme vaktidir artýk. Bu sömürüye son vermenin tek yolu dil, din, ýrk farký gözetmeksizin, iþçilerin mücadele birliðini örmektir, siyasi iktidar için savaþmaktýr. Biz Devrimci Ýþçi Komiteleri olarak bunun bilincindeyiz ve tüm sýnýf kardeþlerimizi bu onurlu mücadeleyi bizlerle birlikte paylaþmaya, geleceðimiz için Devrimci Ýþçi Komiteleri saflarýnda mücadeleyi yükseltmeye çaðýrýyoruz. YAÞASIN ÝÞÇÝLERÝN MÜCADELE BÝRLÝÐÝ! FABRÝKALAR TARLALAR SÝYASÝ ÝKTÝDAR HER ÞEY E ME ÐÝN O LA CAK! DÝZ GÝN SÝZ SÖ MÜ RÜ CAN AL DI ANTEP DÝK

Merhaba Genç Yoldaþlar;

Merhaba Genç Yoldaþlar; Merhaba Genç Yoldaþlar; Yeni bir sayýmýzla yine sizlerleyiz. Dünya halklarýnýn devrime yürüdüðü bir dönemdeyiz. Mýsýr ve Tunus devrimlerinin etkileri hala devam ediyor. Emperyalist güçler Libya ya düzenledikleri

Detaylı

DE NÝZ leri Anmak, YA DEV RÝM YA Ö LÜM Þiarýný Haykýrmaktýr!

DE NÝZ leri Anmak, YA DEV RÝM YA Ö LÜM Þiarýný Haykýrmaktýr! DE NÝZ leri Anmak, YA DEV RÝM YA Ö LÜM Þiarýný Haykýrmaktýr! 6 Ma yýs 1972, üç ko mü nist ön de rin, dev ri me bað lý lý ðýn, halk la rýn kur tu luþ mü ca de le si ne i nan cýn, mark sizm-le ni nizm bay

Detaylı

STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI

STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI 22 STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI 406 A GRUBU STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI 22 A GRU BU STAJ ARA DÖ NEM DE ER LEN D R ME S AY RIN TI LI SI NAV KO NU LA

Detaylı

Gü ven ce He sa b Mü dü rü

Gü ven ce He sa b Mü dü rü Güvence Hesabı nın dünü, bugünü, yarını A. Ka di r KÜ ÇÜK Gü ven ce He sa b Mü dü rü on za man lar da bi lin me ye, ta nın ma ya S baş la yan Gü ven ce He sa bı as lın da ye - ni bir ku ru luş de ğil.

Detaylı

Günlük GüneşlIk. Şarkılar. Ali Çolak

Günlük GüneşlIk. Şarkılar. Ali Çolak Günlük GüneşlIk Şarkılar Ali Çolak Alý Ço lak; 1965 yýlýnda Na zil li de doð du. Ga zi Üni ver si te si Teknik Eði tim Fakülte si nde baþ ladýðý yüksek öðre ni mi ni, Do kuz Eylül Üni ver si te si Bu ca

Detaylı

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR;

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; Yeni bir sayýmýzla yine sizlerle beraberiz. Mayýs ayý, Ýsyan, Ayaklanma, Devrim þiarýna yakýþýr bir ay olduðunu bu yýl da bir kez daha kanýtladý. Ýþçilerin, emekçilerin birlik,

Detaylı

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN BANKALAR KANUNU NUN 46 NCI MADDESİNE GÖRE YAPACAKLARI TASDİKE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN BANKALAR KANUNU NUN 46 NCI MADDESİNE GÖRE YAPACAKLARI TASDİKE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN BANKALAR KANUNU NUN 46 NCI MADDESİNE GÖRE YAPACAKLARI TASDİKE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK 13 298 YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN BANKALAR KANUNU NUN 46 NCI MADDESİNE

Detaylı

Be di üz za man ýn dos tu o lan Ja pon baþ ku man da nýna dair

Be di üz za man ýn dos tu o lan Ja pon baþ ku man da nýna dair SiyahMaviKýrmýzýSarý 2 Nev-i be þe re mo del ne dir? Âl-i LÂHÝKA lahika@yeniasya.com.tr Onlar (takvâ sahipleri) çirkin bir günah iþledikleri veya herhangi bir günaha girerek kendilerine zulmettikleri zaman

Detaylı

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di -gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di ne: Sen gü neş li so kak lar da do laşı yor sun, is

Detaylı

AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 17 MART 2011 PERÞEMBE / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr FO TOÐ RAFLAR: A A

AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 17 MART 2011 PERÞEMBE / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr FO TOÐ RAFLAR: A A SiyahMaviKýrmýzýSarý ua. Turan Alkan ualper Görmüþ ucemil Ertem ucengiz Aktar uhayreddin Karaman uhüseyin Gülerce uýbrahim Kiras umehmet Altan umustafa Akyol umümtaz er Türköne unecmiye Alpay uosman Can

Detaylı

Atatürk milliyetçiliði anayasadan çýkarýlsýn

Atatürk milliyetçiliði anayasadan çýkarýlsýn GR ÇK TN H BR V RiR Sahabe mesleði YnLÂTF SLHOÐLU SYF 5 T YIL: 42 S YI: 15.048 S Y NIN BH TI NIN MF T HI, MÞ V RT V ÞÛ RÂ DIR 12 OCK 2012 PRÞMB/ 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr 2012 zor lu ge çe cek u Koç

Detaylı

Ha be ri say fa 4 de AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 5 MART 2011 CUMARTESÝ / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr

Ha be ri say fa 4 de AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 5 MART 2011 CUMARTESÝ / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr SiyahMaviKýrmýzýSarý FRANSA DA BAÞÖRTÜSÜ TARTIÞMASI ufransa Eðitim Bakaný Luc Chatel, okul dýþý faaliyetlerde, çocuklarýna refakat eden annelerin baþörtü takmasýna karþý çýktý. Ha be ri sayfa 7 de KUMARA

Detaylı

Y AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR

Y AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR dan GER ÇEK TEN HA BER VE RiR Y AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR YIL: 42 SA YI: 15.038 / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr Koruma kanunu ile gerçekler gizleniyor Mehmet Fatih Can TARÝH

Detaylı

Türkiye nin kurtuluþu Kemalizmden demokrasiye geçiþte

Türkiye nin kurtuluþu Kemalizmden demokrasiye geçiþte SiyahMaviKýrmýzýSarý NÝN BOYUN GÖRÜÞÜLCK TRFÝK GÜVNLÝÐÝ BZI KUSUR TNIMLRI DÐÝÞTÝ RÇ MUYND TSLKLR HZIRLNDI ÝSTÝKLÂL MRÞI ÝÇÝN MSD Ha be ri say fa 3 te YNÝ DÖNM Ha be ri say fa 6 da LOGO Ha be ri 16 da YGR

Detaylı

ASYA NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR. 24 ARALIK 2010 CUMA/ 75 Kr CEHALET, FAKÝRLÝK AYRIMCILIK ESERLERÝMÝ ONDAN ALDIÐIM ÝLHAMLA YAZDIM

ASYA NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR. 24 ARALIK 2010 CUMA/ 75 Kr CEHALET, FAKÝRLÝK AYRIMCILIK ESERLERÝMÝ ONDAN ALDIÐIM ÝLHAMLA YAZDIM SiyahMaviKýrmýzýSarý SARAYBURNU NDA TÖREN DÜZENLENECEK Buðday sarý altýn oldu/ 13 TE MAVÝ MARMARA UÐURLANDIÐI GÝBÝ KARÞILANACAK Belçika da 85 bin aile iflâs etti/ 7 DE Ambulansta kaçak sigara / 3 TE Trafiðe

Detaylı

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR BAÐIÞIKLIK SÝSTEMÝNÝ TAHRÝP EDÝYOR GRÝP ÝÇÝN ANTÝBÝYOTÝK KULLANMAYIN u HA BE RÝ SAYFA 11 DE Rusya, alkolü yasaklamayý tartýþýyor u HA BE RÝ SAYFA 12 DE Evliya Çelebi Vatikan da anýlacak u HA BE RÝ SAYFA

Detaylı

TSK, REJÝM MUHAFIZI OLMAKTAN ÇIKARILSIN

TSK, REJÝM MUHAFIZI OLMAKTAN ÇIKARILSIN ÇOCUK ÞENLÝÐÝ PILDI KON D RÝSLE-Ý NURUN BHRI u16 KÂZIM GÜLEÇÜZ BÝLECiK TE KONUÞTU: CEMTLER, EDEBLÝ GÝBÝ ÝRÞD VE ÝKZ EDÝCÝ OLMLI u6 GER ÇEK TEN H BER VE RiR Ge nel a yýn Mü dü rü müz Kâ zým Gü leç yüz,

Detaylı

STK LAR: SALDIRILARIN HEDEFÝ, DEMOKRATÝK ÇÖZÜMÜ ENGELLEMEK Çözüm arayýþýna sabotaj AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR

STK LAR: SALDIRILARIN HEDEFÝ, DEMOKRATÝK ÇÖZÜMÜ ENGELLEMEK Çözüm arayýþýna sabotaj AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR STK LAR: SALDIRILARIN HEDEFÝ, DEMOKRATÝK ÇÖZÜMÜ ENGELLEMEK Çözüm arayýþýna sabotaj. udað lý ca ve Ha tay da 9 as ke ri mi zin þe hit e dil me si nin ar dýn dan STK'larýn yaptýðý açýklamalar da, sal dý

Detaylı

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR Van da Medresetüzzehra Üniversitesi açýlsýn Van da düzen le nen Med re se tüz zeh ra Sem poz yu mu nun so nuç bil dir ge sin - de, Sa id Nur sî nin e ði tim fel se fe si ne uy gun, ö zel sta tü de, Med

Detaylı

28 ÞUBAT TA YENÝ GÖZALTILAR

28 ÞUBAT TA YENÝ GÖZALTILAR GER ÇEK TEN HA BER VE RiR BUGÜN GAZETENÝZLE BÝRLÝKTE ÜCRETSÝZ... YIL: 43 SA YI: 15.147 AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr 28 ÞUBAT TA YENÝ GÖZALTILAR

Detaylı

YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR

YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR BEKLEYÝNÝZ... GER ÇEK TEN HA BER VE RiR YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR YIL: 43 SA YI: 15.178 / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr ÝSTEKLERÝNÝ MEKTUPLA ÝLETTÝLER GENÇLER ANDIMIZ I ÝSTEMÝYOR

Detaylı

ABD, her yere ölüm götürdü

ABD, her yere ölüm götürdü TÜRKÝYE, SAÝD NURSÎMODELÝ ÝLE MODEL ÜLKE OLABÝLÝR Demokratik cumhuriyet kavramýnýn içi, Bediüzzaman'ýn yorumlarýna uygun tanýmlarla doldurulmalý ki, Türkiye Arap âlemi ve bütün dünya için bir örnek ülke

Detaylı

Þemdinli nin barýþ feryadý

Þemdinli nin barýþ feryadý CUMA GÜNÜ HERKESE... GER ÇEK TEN HA BER VE RiR Y YIL: 43 SA YI: 15.256 AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr Þemdinli nin barýþ feryadý OPERASYON VE ÇATIÞMALARIN

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER. 1. ÜNÝTE Kümeler. 2. ÜNÝTE Bölünebilme Kurallarý ve Kesirler

ÝÇÝNDEKÝLER. 1. ÜNÝTE Kümeler. 2. ÜNÝTE Bölünebilme Kurallarý ve Kesirler ÝÇÝNDEKÝLER 1. ÜNÝTE Kümeler KÜMELER... 13 Ölçme ve Deðerlendirme... 19 Kazaným Deðerlendirme Testi - 1... 21 Kazaným Deðerlendirme Testi - 2 (Video lü)... 23 KÜMELERLE ÝÞLEMLER... 25 Ölçme ve Deðerlendirme...

Detaylı

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR UZMAN PSÝKOLOG KÜBRA YILMAZTÜRK: Baðýmlýlýða götüren en önemli sebep ruhî tatminsizliktir ÖZELLÝKLE GÜNÜMÜZDE BUNU ÇOK GÖRÜYORUZ. GENÇLER DAHA FAZLA EÐÝLÝMLÝ. KANAATÝMCE DEÐER MEKANÝZMASI BOZULMUÞ DURUMDADIR.

Detaylı

ÝSTANBUL PANELE HAZIR

ÝSTANBUL PANELE HAZIR SiyahMaviKýrmýzýSarý ÝSTANBUL PANELE HAZIR Emevi Camiinde hoþ bir sada/ 16 da Bediüzzaman ýn evi tehlikede Ha be ri say fa 6 da u VI. Ri sa le-i Nur Kon gre si, 27 Mart Pa zar gü nü sa at 14.00 da Ýs tan

Detaylı

Siyasetteki yozlaþma toplumu da bozuyor

Siyasetteki yozlaþma toplumu da bozuyor SiyahMaviKýrmýzýSarý DANIÞTAY DAN ALKOLLÜ ÝÇKÝ SATIÞINA VÝZE HABERÝ SAYFA 4 TE GER ÇEK TEN HA BER VE RiR Y ÝÞÇÝLERÝN ÇALIÞTIÐI TÜNELÝ SU BASTI: 1 ÖLÜ DÜNYANIN 7 FELÂKETÝ SEÇÝLECEK HABERÝ SAYFA 15 TE HABERÝ

Detaylı

BALYOZ DÂVÂSI BAÞLIYOR

BALYOZ DÂVÂSI BAÞLIYOR SiyahMaviKýrmýzýSarý VEFAT YILDÖNÜMÜNDE MUHAMMED HAMÝDULLAH ANILIYOR Ha be ri say fa 10 da MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐININ ARAÞTIRMASI ÖÐRETMENLERÝN KÝTAP OKUMAK ÝÇÝN ZAMANLARI YOKMUÞ Ha be ri say fa 3 te YGER

Detaylı

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR SiyahMaviKýrmýzýSarý Cezaevinde üniversie biirdiler/ 3 TE Parik camiyi ziyare ei/ 5 TE Srese karþý bir dilim kavun/ 15 TE ALTIN KEMER SAHÝBÝNÝ BULUYOR Ha be ri SPOR da Çin Büyükelçisinden hadisli dave/

Detaylı

GER ÇEK TEN HA BER VE RiR AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 16 ARALIK 2011 CUMA/ 75 Kr www.ye ni as ya.com.

GER ÇEK TEN HA BER VE RiR AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 16 ARALIK 2011 CUMA/ 75 Kr www.ye ni as ya.com. KMLZMN TK NGL: RSÂL- NUR GR ÇK TN H BR V RiR Y KÂZIM GÜLÇYÜZ ÜN DZ YZISI SY F 11 D YIL: 42 S YI: 15.021 S Y NIN BH TI NIN MF T HI, MÞ V RT V ÞÛ RÂ DIR 16 RLIK 2011 CUM/ 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr Kanlý

Detaylı

Kardeþliðimizi unutmayalým

Kardeþliðimizi unutmayalým GER ÇEK TEN HA BER VE RiR YARIN GAZETENİZLE BİRLİKTE... YIL: 43 SA YI: 15.146 AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr Kardeþliðimizi unutmayalým MEHMET GÖRMEZ

Detaylı

YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR

YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR Mescid-i Aksa ya kuþatma daralýyor Ýsrail arazilere el koyup, evleri yýkýyor n7 de TALMUDÝ BAHÇELERÝYLE ÇEVRÝLECEK uak sa Kül tür ve Mi ras Mü es sese si, Ýs ra il yö ne ti mi ne bað lý ku rum ve ku ru

Detaylı

Risale-i Nur dan bahsetmek suç deðil

Risale-i Nur dan bahsetmek suç deðil Sa id Nur sî, M. Ke mal ve ic ra a tý i çin ne ler söy le di, ne ler yaz dý? K â z ý m G ü l e ç y ü z ü n k a l e m i n d e n 13. sayfada GER ÇEK TEN HA BER VE RiR Y YIL: 42 SA YI: 15.013 AS YA NIN BAH

Detaylı

YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR

YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR YENÝ ORTAYA ÇIKAN DERSÝM BELGELERÝNE GÖRE SÜRGÜN EMRÝ DE M. KEMAL DEN CANINI KURTARANLARA ZORUNLU ÝSKÂN ugizli li ði kal dý rý lan Der sim bel ge le ri ne gö re, ha re kât tan ca ný ný kur ta ra bi len

Detaylı

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar la da gi di le mez. Çün kü uçak lar çok ya kın dan geçi

Detaylı

Risale-i Nur materyalizmi çürüttü

Risale-i Nur materyalizmi çürüttü SiyahMaviKýrmýzýSarý lbdüzzm I MCLS OKU 10 MDDLK BYMS lsd URSÎ-M. KML RIÞMSII BLGLR lflml GÜDM GL V RIÞIL KOULRD MMLYICI V YDILICI BLGLR l MZ KILMY HDR SÖZÜ SIL LÞILMLI? Y GRÇK HBR VRiR BUGÜ Y SY L BRLK

Detaylı

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR Herþeyin yaratýlýþý en ince detayýna kadar planlý BÝR KUÞUN KANAT ÇIRPIÞININ ÝLK PATLAMA ÂNINDA PLANLANMASININ GEREKLÝ OLDUÐU BÝR VARLIK SÝSTEMÝNÝ DÜÞÜNDÜÐÜMÜZDE, ORTAYA GÜÇLÜ BÝR HAYRET VE DÝLE GETÝRMEKTE

Detaylı

TÖREN KITASI OLMAKTAN BIKTIK

TÖREN KITASI OLMAKTAN BIKTIK SiyahMaviKýrmýzýSarý DUMANSIZ HAYAT 3. YILINDA HABERÝ SAYFA 13 TE TATÝLDE SINAV HEYECANI HABERÝ SAYFA 3 TE YOKSUL ÇOCUKLAR OYUNCAKLA SEVÝNECEK HABERÝ SAYFA 16 DA GER ÇEK TEN HA BER VE RiR Y YIL: 42 SA

Detaylı

TOPLUM, TEPEDEN DÝNDARLAÞTIRILAMAZ

TOPLUM, TEPEDEN DÝNDARLAÞTIRILAMAZ FKÝRLÝÐÝN ÇÖZÜM YOLU uprof. Dr. Os man Gü ner, fa kir li ðin çö zü mü i çin kâ - i nat ki ta bý nýn doð ru o kun ma sý ve sün ne tul la ha ri a - yet e dil me si ge rek ti ði ni be lirt ti. n16 da RKN

Detaylı

MENDERES BU MÝLLETÝN ÖZETÝDÝR

MENDERES BU MÝLLETÝN ÖZETÝDÝR K A N AY A N Y A R A ALKOLÝZM GÜNÜMÜZÜN CÝDDÎ PROBLEMLERÝNDEN TÜKENMÝÞLÝK SENDROMUNUN EN ETKÝLÝ TEDÂVÝSÝ Ebru Olur sordu; Prof. Dr. Ýbrahim Balcýoðlu, Av. Muharrem Balcý, Dr. Itýr Tarý Cömert, Doç. Dr.

Detaylı

Said Nursî, Ýslâm için model þahsiyet

Said Nursî, Ýslâm için model þahsiyet KUR ÂN'A SUÝKAST PLANI RÝSALE-Ý NUR LA BOZULDU KÂZIM GÜLEÇYÜZ ÜN DÝZÝ YAZISI SAY FA 12 DE GER ÇEK TEN HA BER VE RiR Y 19. yüz yý lýn so nun da dek la re e di len ve Lo zan'dan son ra uy gu la ma ya ko

Detaylı

SERBEST MUHASEBECİLER, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN MESLEKİ FAALİYETLERİNDE UYACAKLARI ETİK İLKELER HAKKINDA

SERBEST MUHASEBECİLER, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN MESLEKİ FAALİYETLERİNDE UYACAKLARI ETİK İLKELER HAKKINDA SERBEST MUHASEBECİLER, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN MESLEKİ FAALİYETLERİNDE UYACAKLARI ETİK İLKELER HAKKINDA YÖNETMELİK 23 424 SERBEST MUHASEBECİLER, SERBEST MUHASEBECİ

Detaylı

SURÝYE DE LÝBYA MODELÝ ÝÞLEMEZ

SURÝYE DE LÝBYA MODELÝ ÝÞLEMEZ DOSTLUÐUN SEMBOLÜ OLACAK AZERBAYCAN A 4 BÝN KÝÞÝLÝK KARDEÞLÝK CAMÝSÝ nha BE RÝ SAY FA 16 DA YASANIN ERTELENMESÝNE TEPKÝ ENGELLER SADECE VÝCDANLA AÞILIR n AHMET TERZÝ NÝN HA BE RÝ SAY FA 3 TE GER ÇEK TEN

Detaylı

KÝN VE ÝNTÝKAM DEÐÝL, HUKUK

KÝN VE ÝNTÝKAM DEÐÝL, HUKUK GER ÇEK TEN HA BER VE RiR BEKLEYÝNÝZ... YIL: 43 SA YI: 15.145 AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr KÝN VE ÝNTÝKAM DEÐÝL, HUKUK CE MÝL ÇÝ ÇEK 28 ÞU BAT

Detaylı

NEOCONLAR DÜNYAYI FELÂKETE SÜRÜKLÜYOR

NEOCONLAR DÜNYAYI FELÂKETE SÜRÜKLÜYOR YIL: 43 SA YI: 15.093 AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR 26 ÞUBAT 2012 PAZAR / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr E LÝFga ze te mi zin say fa la rýn da YENÝ ASYA, BÜYÜK HÝZMETLERE ÝMZA ATIYOR

Detaylı

Y ASYA NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR

Y ASYA NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR O' Z FUI GOG HÇ F Ü,ÂUZGÖZ "U H " 4'ÜCÜ I I ÇIIO u4 u7 u3 u10 GÇ H Vi I HII FHI, ÞV V ÞÛÂI I: 43 I: 15.259 OP ÞPOU ltýn madalyayý ölen annesine armaðan etti ondra Olimpiyatlarýnda tekvando 68 kiloda altýn

Detaylı

AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 23 MART 2012 CUMA / 75 Kr

AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 23 MART 2012 CUMA / 75 Kr YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR BUGÜN GAZETENÝZLE BÝRLÝKTE ÜCRETSÝZ YIL: 43 SA YI: 15.119 AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR 23 MART 2012 CUMA / 75 Kr Bediüzzaman Said Nursî den ÇAÐIN EÐÝTÝM

Detaylı

Baþbuð tutuklandý, Uludere unutulmasýn

Baþbuð tutuklandý, Uludere unutulmasýn dan azar Ahmet Taþgetiren: eni Asya nýn hizmetini kutluyorum GER ÇEK TEN HA BER VE RiR EBRU OLUR UN RÖPORTAJI SAFA 13 TE IL: 42 SA I: 15.043 AS A NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR / 75

Detaylı

GER ÇEK TEN HA BER VE RiR AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 11 OCAK 2012 ÇARÞAMBA/ 75 Kr

GER ÇEK TEN HA BER VE RiR AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 11 OCAK 2012 ÇARÞAMBA/ 75 Kr dan PROF. DR. CEVT KÞT: Bu heyecana insanýmýzýn çok ihtiyacý var EBRU OLUR un röportajý sayfa 15 te GER ÇEK TEN H BER VE RiR Y YIL: 42 S YI: 15.047 S Y NIN BH TI NIN MF T HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR 11

Detaylı

1960 ANDERSEN ÖDÜLÜ ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Erich Kästner. Roman UÇAN SINIF. Çeviren: Şebnem Sunar. 50. basım. Resimleyen: Walter Trier

1960 ANDERSEN ÖDÜLÜ ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Erich Kästner. Roman UÇAN SINIF. Çeviren: Şebnem Sunar. 50. basım. Resimleyen: Walter Trier 1960 ANDERSEN ÖDÜLÜ Erich Kästner UÇAN SINIF ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI Roman Çeviren: Şebnem Sunar Resimleyen: Walter Trier 50. basım Erich Kästner UÇAN SINIF Çeviren: Şebnem Sunar Resimleyen: Walter Trier

Detaylı

GER ÇEK TEN HA BER VE RiR AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 28 HAZÝRAN 2012 PERÞEMBE/ 75 Kr ÖYM BÝLMECESÝ

GER ÇEK TEN HA BER VE RiR AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 28 HAZÝRAN 2012 PERÞEMBE/ 75 Kr ÖYM BÝLMECESÝ RUM PRLMNTRÝN HZIRLDIÐI RPOR KPM D Müslüman kadýnlara ayrýmcýlýk bitmeli v ru pa Kon se yi Par la men ter ler Mec li si (KPM), v ru pa ül ke le rin de Müs lü man ka dýn la ra yö ne lik ay - rým cý lý ðýn

Detaylı

Krizden ancak reformla çýkýlýr

Krizden ancak reformla çýkýlýr SiyahMaviKýrmýzýSarý GER ÇEK TEN HA BER VE RiR Y l 11 Eylül ve Risale-i Nurl Çatýþma deðil, barýþ l Manevî cihad l Müsbet hareket ve güvenlik l Model ülke ancak Bediüzzaman modeliyle olur ldinsizlik ve

Detaylı

GER ÇEK TEN HA BER VE RiR AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 15 OCAK 2012 PAZAR / 75 Kr

GER ÇEK TEN HA BER VE RiR AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 15 OCAK 2012 PAZAR / 75 Kr GER ÇEK TEN HA BER VE RiR Y YIL: 42 SA YI: 15.051 AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR 15 OCAK 2012 PAZAR / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr DENKTAÞ, DUALAR EÞLÝÐÝNDE SON NEFESÝNÝ VERDÝ

Detaylı

mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi

mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi al mak için ka fası nı sok tu. Ama içer de ki za rif

Detaylı

Bu yasak Rusya da bile yok

Bu yasak Rusya da bile yok M I Ü Ü H Ç C V. F : B ÜZ Z M M Z M MÐ ÛP me ri ka lý a rih çi Find ley, Ba ý ma er ya liz mi ni a raþ ý ran bir dok o ra öð ren ci si nin i sa le-i ur ül li ya ýný baþ an so na i - ki ke re o ku du ðu

Detaylı

lýbrahim Hakký Konyalý lmahir Ýz lmünevver Ayaþlý lhüseyin DemirellYavuz Bahadýroðlu lprof. Dr. Yunus Vehbi Yavuz lvehip Sinan lgalip Gigin

lýbrahim Hakký Konyalý lmahir Ýz lmünevver Ayaþlý lhüseyin DemirellYavuz Bahadýroðlu lprof. Dr. Yunus Vehbi Yavuz lvehip Sinan lgalip Gigin SiyahMaviKýrmýzýSarý Vatan sathýný mektep yapma idealine katký yapan kalemler. lýbrahim Hakký Konyalý lmahir Ýz lmünevver Ayaþlý lhüseyin DemirellYavuz Bahadýroðlu lprof. Dr. Yunus Vehbi Yavuz lvehip Sinan

Detaylı

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ SAKARKÖY Uzun boy lu bir can lı ol ma yı ben is te me dim. Ben, doğ du ğum da da böy ley dim. Za man la da ha da uzadım üs te lik. Bü yü düm. Ben bü yü dük çe di ğer can lılar kı sal dı lar, kü çül dü

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker Çetin Öner GÜLİBİK ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Roman Çeviren: Aslı Özer Resimleyen: Orhan Peker 26. basım Çetin Öner GÜLİBİK Resimleyen: Orhan Peker cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü: İpek

Detaylı

Nükleer korku. 90 ya þýn da. Halkýn yarýsý geçinemiyor. Ja pon ya 2 metre denize kaydý, 70 santim çöktü

Nükleer korku. 90 ya þýn da. Halkýn yarýsý geçinemiyor. Ja pon ya 2 metre denize kaydý, 70 santim çöktü SiyahMaviKýrmýzýSarý Sineklerin hukukunu savunan bir insan elbette ki cumhuriyetçidir Alper Görmüþ/ Taraf yazarý 23 MART I bekleyiniz Ja pon ya 2 metre denize kaydý, 70 santim çöktü uja pon ya nýn Tok

Detaylı

Deprem de korku da sürüyor

Deprem de korku da sürüyor ÝSLÂM DÝNÝNÝN GÜZELLÝKLERÝNDEN ÇOK ETKÝLENDÝM u Ro men Ne del ca Cla u di a Cri ne la 16 yýl ev li kal - dý ðý e þi nin ve fa týn dan son ra Müs lü man ol du. Mü ni re is mi ni a lan Ne del ca, Ýs te dim,

Detaylı

Çatýþarak deðil, tartýþarak çözelim

Çatýþarak deðil, tartýþarak çözelim dan ahya Alkýn: Çok hayýrlý bir hizmet GER ÇEK TEN HA BER VE RiR EBRU OLUR UN RÖPORTAJI SAFA 6 DA IL: 42 SA I: 15.042 AS A NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr

Detaylı

GER ÇEK TEN HA BER VE RiR AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 13 TEMMUZ 2012 CUMA/ 75 Kr UÇAÐIMIZ NASIL VE NÝÇÝN DÜÞTÜ?

GER ÇEK TEN HA BER VE RiR AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 13 TEMMUZ 2012 CUMA/ 75 Kr UÇAÐIMIZ NASIL VE NÝÇÝN DÜÞTÜ? GER ÇEK TEN HA BER VE RiR Y YIL: 43 SA YI: 15.230 AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr Köprü geçiþindeki herkesi bezdiren týkanýklýða çözüm bulunabilecek

Detaylı

TÜRKÝYE ATATÜRK GÖLGESÝNDEN UZAKLAÞIYOR

TÜRKÝYE ATATÜRK GÖLGESÝNDEN UZAKLAÞIYOR SiyahMaviKýrmýzýSarý TÜRKÝYE ATATÜRK GÖLGESÝNDEN UZAKLAÞIYOR KENDÝSÝNE YENÝ BÝR YOL ÝZMEK ÝSTÝYOR n Fran sýz der gi si L Ex pan si on da yayýnlanan Os man lý Ým pa ra tor lu ðunun Ýz le ri Ü ze rin de

Detaylı

Horhor Camii Ramazan ayýnda ibadete açýlacak HABERÝ SAYFA 6 DA

Horhor Camii Ramazan ayýnda ibadete açýlacak HABERÝ SAYFA 6 DA FOTOÐRAF: YAKUP ÇABUK / AA Bayramda kredi kartý ile 3,7 milyar lira harcadýk nbankalararasý Kart Merkezi Genel Müdürü Soner Canko, 24-29 Ekim tarihleri arasýnda gerçekleþen Kurban Bayramý tatilinde, 37

Detaylı

ASIL BAÞARI SAÝD NURSÎ NÝN

ASIL BAÞARI SAÝD NURSÎ NÝN SiyahMaviKýrmýzýSarý BEDÝÜZZAMAN-M. KEMAL GÖRÜÞMESÝNÝN ARDINDAKÝ GERÇEKLER HÜR ADAM FIRTINASI B E K L E Y Ý N Ý Z YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR FARUK ÇAKIR GÝTTÝ GÖRDÜ YAZDI YARIN YENÝ ASYA DA YIL: 41 SA

Detaylı

Mýsýr da yargý darbesi

Mýsýr da yargý darbesi HOLLANDALI CORRÝENE: VEFATININ 20. YILINDA AVUKAT HABERÝ SAYFA u4 TE ELÝF ÝLÂVESÝNDE SAYFA u4-5 TE GERÇEKTEN HABER VERiR Y a rýnd yfala n sa mizi zete iz ga ekim ELÝF BEKÝR BERK Ý ANDIK RÝSALE-Ý NUR OKUYUNCA

Detaylı

BÝR VE ÖZKASNAK TAN SONRA FEVZÝ TÜRKERÝ

BÝR VE ÖZKASNAK TAN SONRA FEVZÝ TÜRKERÝ ÞANLIURFA BEDÝÜZZAMAN PANELÝNE HAZIR nhaberý SAYFA 6 DA HAC ÝÇÝN BAÞVURU YAPANLARIN SAYISI 1 MÝLYONU GEÇTÝ nhaberý SAYFA 16 DA GER ÇEK TEN HA BER VE RiR YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ

Detaylı

MÜSLÜMANLAR BU TUZAÐA DÜÞMESÝN

MÜSLÜMANLAR BU TUZAÐA DÜÞMESÝN K A N A A N A R A UZMANLAR ANNE VE BABALARI UARDI ANLIÞ ÇANTA SEÇÝMÝ OMURGA EÐRÝLÝÐÝ SEBEBÝ ALKOLÝZM Her kötülüðün anasý olan alkol baðýmlýlýðýnýn insaný ve toplumu nasýl tahrip ettiðini Ebru Olur sordu,

Detaylı

AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 7 ARALIK 2011 ÇARÞAMBA / 75 Kr. Merkezden uyarý

AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 7 ARALIK 2011 ÇARÞAMBA / 75 Kr. Merkezden uyarý K âzým Güleçyüz ün kaleminden... l Be di üz za man Sa id Nur sî, Cum hu ri yet Tür ki ye sin de fi kir ha ya tý mý za müh rü nü vur muþ bir i nanç, te fek kür ve mü ca de le insaný. l M. Ke mal i se, ay

Detaylı

FÜZE KALKANI TÜRKÝYE YE

FÜZE KALKANI TÜRKÝYE YE urs a Bediüzzaman mevlidi/5 Posa kuularý geri dönüyor / 6 D 11 bin çocuk evlâ edinildi/13 Gemi aýklarý asfal olacak / 6 D OLD IÞ V ÇUUOV D ÞD PU BYI ZI HB YF 11 D GÇ HB Vi Y YIL: 42 YI: 14.917 Y I BHII

Detaylı

30 YIL DAHA KAYBETMEYELÝM

30 YIL DAHA KAYBETMEYELÝM BOSNA NIN MEHMET ÂKÝF Ý CEMALETTÝN LATÝÇ: Ýlhamýmý Bediüzzaman dan alýyorum uuluslararasý Þiir Festivali nin þeref misafiri olarak Türkiye ye gelen Bosna millî þairi Cemalettin Latiç, Bediüzzaman Said

Detaylı

BÝRLÝK YOKSA HUZUR DA YOK

BÝRLÝK YOKSA HUZUR DA YOK DP LÝDRÝ GÜLTKÝN USL NÝ S KONUÞTU GP, insanýmýza VRDÝÐÝÝZ deðerin bir ifadesi BÞÖRTÜLÜ HOSTSLR ÝÞBÞIND ýsýr Hava ollarý (GPTIR) nýn uçaklarda çalýþan hosteslerin baþörtüsü takmasýna izin verdiði bildirildi.

Detaylı

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR Bediüzzaman mevlidine BÇG takibi KATILAN VE TELGRAF GÖNDEREN, FÝÞLENMÝÞ u 28 Þubat sürecinde kurulan Batý Çalýþma Grubunun (BÇG), Ye ni As ya ta ra fýn dan An ka ra Ko ca te pe Ca mi in de o ku tu lan

Detaylı

BELÇÝKA DA ÝFTAR ÇADIRI KURULDU. GER ÇEK TEN HA BER VE RiR AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 30 TEM MUZ 2012 PAZARTESÝ/ 75 Kr

BELÇÝKA DA ÝFTAR ÇADIRI KURULDU. GER ÇEK TEN HA BER VE RiR AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 30 TEM MUZ 2012 PAZARTESÝ/ 75 Kr BELÇÝKA DA ÝFTAR ÇADIRI KURULDU n HABERÝ SAYFA 4 TE GER ÇEK TEN HA BER VE RiR Y AHÝRET ÝNANCI BENÝ HAYATA BAÐLADI n HABERÝ SAYFA 11 DE EMNÝYET TRAFÝK TERÖRÜNE SAVAÞ AÇTI nha be ri say fa 6 da YIL: 43 SA

Detaylı

LÝBYA DA insanlýk dramý

LÝBYA DA insanlýk dramý SiyahMaviKýrmýzýSarý KÝTAP TOPLATMA SABIKAMIZ KABARIK um. LATÝF SALÝHOÐLU NUN AZISI ELÝF-ENSTÝTÜ EKÝNDE NÝSAN AÐMURLARILA TOPRAÐA DÜÞEN NUR KAHRAMANLARI uahmet ÖZDEMÝR ÝN AZISI ELÝF-ENSTÝTÜ EKÝNDE GER

Detaylı

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR n OMÝÇÝ ÂLMÝN KÞFÝ n OM ÝÇÝ ÂLMD NLR VR? n CRN'D YPILN ÇLIÞMLR HÝGGS BOZONU NRI PRÇCIÐI MI? Hakan Yalman ýn yazý dizisi YKIND YNÝ SY D YGR ÇK N H BR V RiR Çocuðum hata yapmaz demeyin u13 YIL: 43 S YI:

Detaylı

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR BDUH USF S DI Fransýz fubolcu üslüman oldu UZYD SBU/n16 da u Bir le þik rap mir lik le ri ne bað lý Þar jah mir li ði nde ki el- i had al ba fu bol a ký mýn da for ma gi yen Fran sýz fu bol cu Gre gory

Detaylı

Pro le tar yay la bur ju va zi a ra sýn da ki sý nýf sa va þý Tür ki ye

Pro le tar yay la bur ju va zi a ra sýn da ki sý nýf sa va þý Tür ki ye Yeni Evrede Başyazı Devrimin Olgunlaşması Pro le tar yay la bur ju va zi a ra sýn da ki sý nýf sa va þý Tür ki ye ve Kür dis tan da 40 yýl dýr çok þid det li, yo ðun ve yay - gýn o la rak sü rü yor. Bu

Detaylı

O maddeler deðiþmezse hiç birþey deðiþmez

O maddeler deðiþmezse hiç birþey deðiþmez SiyahMaviKýrmýzýSarý KADDAFÝ, ÇIKIÞ A RIYOR Ha be ri sayfa 7 de ANKARA FERÝBOTU ÝLÂÇ GÖTÜRDÜ, YARALI GETÝRÝYOR Ha be ri sayfa 7 de Yaklaþýk 15 bin kiþinin gýda, temiz su ve barýnma ihtiyacý þimdilik karþýlanýrken,

Detaylı

28 ÞUBAT MÝLYONLARI MAÐDUR ETTÝ

28 ÞUBAT MÝLYONLARI MAÐDUR ETTÝ G Ç H B V i lk kupon 16 isan Pazartesi GZMZ B... I: 43 I: 15.141 I BH I I MF HI, MÞ V V ÞÛ Â DI 14 2012 CUM/ 75 r www.ye ni as ya.com.tr 28 ÞUB MI MÐDU ÇMÜ ÖÜ PF. D. D Ç: 28 ÞUB B DBD. MC MÐDUU VDI. IFD

Detaylı

YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR

YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR AFYONKARAHÝSAR VALÝSÝ: TEBRÝK MAÝL VE TELEFONLARI ALIYORUZ Ýçki yasaðýna halk desteði uaf yon ka ra hi sar da, va li lik ka ra rýy la a çýk ta al

Detaylı

AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 1 OCAK 2012 PAZAR/ 75 Kr AYDINLATILSIN

AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 1 OCAK 2012 PAZAR/ 75 Kr AYDINLATILSIN KÝKTÜÝSTÝMÝZ ÝBHÝM ÖZDBK IN ÇÝZGÝLÝYL 2011 u11 D G ÇK TN H B V i Y LÝF ga ze te mi zin say fa la rýn da YIL: 42 S YI: 15.037 S Y NIN BH TI NIN MÝF T HI, MÞ V T V ÞÛ Â DI 1 OCK 2012 PZ/ 75 Kr www.ye ni

Detaylı

Avrupa daki kriz, bizi de etkiler

Avrupa daki kriz, bizi de etkiler BEDÝÜZZAMAN: BEN DÝNDAR BÝR CUMHURÝYETÇÝYÝM GER ÇEK TEN HA BER VE RiR Y Said Nursî, cumhuriyet karþýtlýðý suçlamasýyla da yargýlandýðý Eskiþehir Mahkemesinde kendisini dindar cumhuriyetçi olarak niteleyip,

Detaylı

HABERÝ SAYFA 15 TE. GER ÇEK TEN HA BER VE RiR AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 30 ARALIK 2011 CUMA/ 75 Kr

HABERÝ SAYFA 15 TE. GER ÇEK TEN HA BER VE RiR AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR. 30 ARALIK 2011 CUMA/ 75 Kr Yeni kampanyamýz heyecan oluþturdu Gazetemiz bone ve Daðýtým Koordinatörü dem zat, 13 Ocak ta kupon neþrini baþ la - ta ca ðý mýz Hayatüs-Sahabe kampanyasý ile ilgili yapýlan çalýþmalarý anlattý. HBERÝ

Detaylı

Darbeciler yargýlanýrken anayasalarý ile yönetilemeyiz

Darbeciler yargýlanýrken anayasalarý ile yönetilemeyiz GER ÇEK TEN H BER VE RiR Bekleyiniz... IL: 43 S I: 15.144 S NIN BH TI NIN MF T HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr Darbeciler yargýlanýrken anayasalarý ile yönetilemeyiz 100 LÂ 600

Detaylı

Ýsrail le askerî iþbirliði yine devrede

Ýsrail le askerî iþbirliði yine devrede ERMENÝ MESELESÝNDE DE BEDÝÜZZAMAN I DÝNLEYÝN ubediüzzaman ýn Ermeni meselesinde de son derece çarpýcý ve dikkat çekici tesbit ve deðerlendirmeleri var. Bunlarýn Türkiye ve dünya kamuoyu ile paylaþýlmasý

Detaylı

9 ÞEMDÝNLÝ ESNAFI KEPENK AÇMADI

9 ÞEMDÝNLÝ ESNAFI KEPENK AÇMADI GÜNDE TEK ÖĞÜN YEMEK YÝYORLAR Orta Afrika nýn yetimleri yardým bekliyor ndün ya nýn en fa kir ül ke le rin den Or ta Af ri ka Cum - hur iye tinde ye tim ha ne ler de ki ço cuk lar yok luk se be - biy le

Detaylı

DÝN EÐÝTÝMÝ ilkokul 1 de. baþlasýn

DÝN EÐÝTÝMÝ ilkokul 1 de. baþlasýn ISPARTA MEVLÝDÝ BUGÜN YAZISI ELÝF SAYFALARINDA Mustafa Sungur için duaya devam Çar þam ba gü nü Ýs tan bul Fa tih Ü ni ver si te si A raþ týr - ma Has ta ne si ne kal dý rý lan, Be di üz za man Sa id Nur

Detaylı

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR B E K L E Y Ý N Ý Z... YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR DÝYARBAKIR VE ÝZMÝT TE MUHTEÞEM ANMA nhaberlerý SAYFA 4 VE 16 DA YIL: 43 SA YI: 15.130 AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR / 75 Kr

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: ELEKTRİK VE MANYETİZMA 4. Konu MANYETİZMA ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: ELEKTRİK VE MANYETİZMA 4. Konu MANYETİZMA ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ 10. IIF KOU ALATIMLI 2. ÜİTE: ELEKTRİK VE MAYETİZMA 4. Konu MAYETİZMA ETKİLİK ve TET ÇÖZÜMLERİ 2 Ünite 2 Elektrik ve Manyetizma 2. Ünite 4. Konu (Manyetizma) A nın Çözümleri 3. 1. Man ye tik kuv vet ler,

Detaylı

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR OBAMA MÜSLÜMANLARI AÐIRLADI BEYAZ SARAY DA ÝFTAR DAVETÝ HABERÝ SAYFA 7 DE BÝR ARAÞTIRMAYA GÖRE ORUÇ TUTANLAR SABIRLI, NAMAZ Dindarlýk arttýkça PKK ya destek azalýyor / 4 te YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR KILANLAR

Detaylı

GENELKURMAY ERGENEKON U ÖRTBAS ETMÝÞ

GENELKURMAY ERGENEKON U ÖRTBAS ETMÝÞ dan G ÇK H B V i I: 42 I: 15.044 I BH I I MF HI, MÞ V V ÞÛ Â DI 8 OCK 2012 PZ/ 75 Kr www.ye ni as ya.com.r GKUM GKO U ÖB MÞ KC GKO DÂVÂI BK MHKM GKUM D GKO DI G B PI V DDI G OUÞUM ÇIP ÇMDIÐII ODU; ÇMDIK

Detaylı

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR Darbeci paþalar kadar, MAÞALAR DA SUÇLU Eðitim-Bir-Sen Genel Ba sýn Ya yýn Sek re te ri A li Yal çýn, an ti de mok ra tik mü da ha le ler ne de - niy le Tür ki ye'de de mok ra si nin ya kýn ta ri hi nin

Detaylı

YAÞ, istiþarî kurul olmalý

YAÞ, istiþarî kurul olmalý SANATÇI MURAT KEKÝLLÝ: ORUÇ BÝZÝ ÖZGÜRLEÞTÝRÝYOR HA BE RÝ SAY FA u15 TE ALMAN PEDAGOG LACHNÝT GEB CASTOR: RAMAZAN ARINMA AYI HA BE RÝ SAY FA u9 DA GER ÇEK TEN HA BER VE RiR Y YIL: 43 SA YI: 15.244 AS YA

Detaylı

Darbelerin izi demokratik anayasa ile silinir

Darbelerin izi demokratik anayasa ile silinir DP LÝDERÝ GÜLTEKÝN USAL ENÝ ASA A KONUÞTU EÐÝTÝM-BÝR-SEN: ÝSLÂM ÜLKELERÝLE KARDEÞLÝK HUKUKUMUZ VAR Eðitimde dayatmalar artýk bitsin FATÝH KARAGÖZ ÜN HABERÝ SAFA 6 DA n M. LATÝF SALÝHOÐLU NUN RÖPORTAJI

Detaylı

Abdullah Öcalan. Weşanên Serxwebûn 85

Abdullah Öcalan. Weşanên Serxwebûn 85 Abdullah Öcalan Ta rih gü nü müz de giz li ve biz ta ri hin baş lan gı cın da giz li yiz Abdullah Öcalan Ta rih gü nü müz de giz li ve biz ta ri hin baş lan gı cın da giz li yiz Weşanên Serxwebûn 85 Abdul

Detaylı

YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR

YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR Papazlar Haþir Risalesinden ders okuyorlar Rot ter dam Ýs lam Ü ni ver si te sin de ki bir he yet ta ra fýn dan Fle menk çe ye de çev ri len Ha

Detaylı

YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR

YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR SiyahMaviKýrmýzýSarý Cemaat parti deðildir Medya, bürokrasi, polis, asker ve yargý zeminlerinde cereyan eden cemaat eksenli yandaþlýk-karþýtlýk

Detaylı

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006.

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006. Faz lur Rah man: 21 Ey lül 1919 da Pa kis tan n Ha za ra şeh rin de doğ du. İlk öğ re ni mi ni Pa kis tan da Ders-i Niza mî ola rak bi li nen ge le nek sel med re se eği ti mi şek lin de biz zat ken di

Detaylı

REÇETE O NUN ONUN ÖRNEK HAYATI

REÇETE O NUN ONUN ÖRNEK HAYATI Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber fendimizin (asm) doðum günü olan evlid Kandilinin; milletimiz, slâm ve insanlýk âlemi için hayýrlara vesile olmasýný Cenab-ý Haktan niyaz ederiz. Ri sa le-i

Detaylı