5 Dolaşım Sistemi ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler. Öneriler

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "5 Dolaşım Sistemi ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler. Öneriler"

Transkript

1 ÜNİTE 5 Dolaşım Sistemi Amaçlar Bu üniteyi çalıştıktan sonra, Kalp, Damarlar, Limfoid organlar, Endokrin organları öğrenmiş olacaksınız. İçindekiler Kalp, Damarlar, Limfoid ve Endokrin Organların Tanıtımı Kalbin Boşlukları Kalp Kapakları Kalbin Damarları Kalbin örtüleri Damar Sistemi Dolaşım Sisteminde Arterler Aorta Dolaşım Sisteminde Venler Akciğer Ven Dolaşımı Vena Portae Dolaşım Sisteminde Limfa Yolları Limfoid Organlar Dalak Timus Endokrin Bezler (İç Salgı Bezleri) Hipofiz Epifiz Trioid Bezi Paratiroid Bezler Langerhans Adacıkları Gonad'lar Özet Değerlendirme soruları Sözlük ve Kavram Dizini Öneriler Lise yıllarında görmüş olduğunuz anatomi ders notlarını gözden geçirmeniz konuyu anlamanızı kolaylaştıracaktır. Ünite sonundaki soruları lütfen yardımsız cevaplamaya çalışınız. Eğer cevaplayamıyorsanız üniteyi tekrar çalışınız.

2 1. KALP, DAMARLAR, LİMFOİD VE ENDOKRİN ORGANLARIN TANITIMI Kalp ve dolaşım sistemi ile ilgili araştırmalar, bu sistem ile ilgili hastalıkların çoğalmasına bağlı olarak, son yıllarda büyük boyutlarda artmıştır. Çünkü, ileri endüstriyel ülkelerde kalp ve dolaşım sistemi rahatsızlıkları, ölüm istatistiklerinde hemen hemen ilk sırayı tutmaktadır. Tıbbın bütün ihtisas dallarında çalışan ve sağlıkla ilgili olan bütün tıp mensupları, bu sistem ile ilgili, değişik şikayetler ile gelen hastalar ile karşılaşabilmektedirler. Bunun için bu sistem ile ilgili hastalıkların anlaşılmasında ve tedavisinde ön şart, "Dolaşım Sistemi"nin normal anatomi ve fizyolojisinin iyi bilinmesidir. Organların ve dokuların canlılıkları ancak ihtiyaçları olan besin maddelerinin, insan vücudundaki en küçük canlı birim olan hücrelere kadar iletilmesi ile sağlanabilir. Bunun yanısıra, oksijenin de sevki ile ilgili birimlerde, oksidasyonun meydana gelmesi, CO 2 in ve metabolizma artıklarının atılması, enzimlerin, vitaminlerin, hormonların vücutta dağılması ve bütün bunların yanısıra vücut ısısının sağlanması gibi görevler için böyle önemli bir sistem meydana getirilmiştir. Bu bakımdan dolaşım sistemi; beslenme, solunum, metabolizma, transport, regülasyon ve vücut müdafaası için son derece önemli bir organizasyondur. Burada transport aracı kan, transport yolu ise kan damarlarıdır. Ancak bu arada, özellikle vücudun savunma sistemi içerisinde önemli yeri olan 'Limfa ve Limfa yollarını"da unutmamak gerekir. Bu bakımdan, limfa sistemi ve bu sistem içerisindeki önemli organlar da, genel olarak "dolaşım sisteminin" kapsamında ele alınır. Bütün bunlardan sonra, dolaşım sisteminin fonksiyonel bir bölümlenmesi yapılmalıdır. Çünkü burada, gerek kanın aktif bir şekilde merkezden çepere gönderilmesini sağlayan bir oluşuma,gerekse çepere kadar giden kanın bu gidişi sırasında, kapalı bir sesteme (yola) ihtiyaç vardır. Burada hareketin merkezi kalp, kanın iletim yolları da, kalibreleri ve fonksiyonel sınıflandırılması çok değişik olarak ortaya çıkan damarlar olarak görülür. Başka fonksiyonel sınıflandırmalar da yapılabilirse de, kan damarları genel olarak,oksijenden zengin kanın, en ince kılcal damarlara (capiller) kadar iletilmesini temin eden ve içlerinde daha yüksek basınç bulunan atardamarlar (arterler) ile, fonksiyonunu tamamlamış, oksijenden fakir kanı merkeze (kalbe) getiren toplardamarlar (venler) olarak bir sınıflamaya tabi tutulabilirler. Arterlerde olmamasına rağmen, bazı venlerin içlerinde (özellikle bacak venlerinde) bulunan küçük kapakçıklar, kanın geriye (merkeze) dönmesine yardımcı oluşumlar olarak fonksiyon görürler. Dolaşım sistemi ile yakından ilişkili olup, ürünlerini doğrudan kana veren iç salgı bezleri"endokrin Sistemi" oluştururlar. Bez yapıları içinde mevcut kapiller damar ağı, bir bakıma bu

3 sistem ile dolaşım sistemini içiçe getirmiştir. Klasik inceleme bakımından "Endokrin Sistem" müstakil olarak ele alınırsa da, burada konunun bütünlüğü açısından, endokrin bezleri (sistemi) dolaşım sistemi içinde incelenecektir Kalbin Durumu ve Komşulukları Kan dolaşımının motor organı kalptir. İçi birtakım bölmeler ile ayrılmış ve bu bölmeler arasında önemli fonksiyonel kapaklar içeren ve sanki bir emme-basma tulumba gibi çalışan, esas itibariyle kas yapıda, içi boşluklu bir yapıdır. Kalp normal olarak birbirleri ile ilişkileri olmayan iki esas kısma ayrılmıştır. Kendine ait, kuvvetli bir yapı halinde oluşmuş torba (kese) içinde yer almıştır. Bu torba ile kalbin dış yüzü arasında oluşan kapiller aralık (cavum pericardii) seröz bir sıvı ile doludur. Bu sıvı, torba içindeki kalbin rahat hareketine imkan sağlar. Dıştan bakıldığında kalp, uzun ekseni sağdan sola, yukarıdan aşağıya ve arkadan öne doğru uzanan bir durumda ve thorax içinde (göğüs boşluğunda) orta hatta göre daha çok sola kaymış bir durumda yer almıştır. Bu durumu ile daha çok göğüs ön duvarına yakın komşuluk halindedir. 2/3 kısmı da göğsün sol tarafında yer almıştır. Buna göre tepesi solda ve tabanı sağda bulunan bir huni şeklinde görülür. Kalbin tabanında sekiz adet giren ve çıkan büyük damarlar yer alır. Orta çizgiye göre göğsün sol tarafında yer alan kalbin tepesi, ortalama bir tarif ile, beşinci interkostal aralıkta bulunur. Bu nokta diğer bir tarife göre; kadınlarda köprücük kemiğinin (clavicula) ortasından dik inen çizgi üzerinde (medioclavicular çizgi), erkeklerde ise meme çizgisinin üzerinde yer almıştır. Buradan kalbin tepe noktası palpe edilebilir. Böylece klinikte kalbin fonksiyonu ile ilgili aydınlatıcı ip uçları elde edilir. Göğsün ön kısmında (mediastinum anterior), yer bulan kalp, yanlardan akciğerler ile kuşatılmış durumdadır. Böylece sadece küçük bir kısmı ile doğrudan göğüs ön duvarı ile bağlantılıdır. Aşağıda ise, kalp; göğüs ve karın boşluklarını birbirinden ayıran kas yapıdaki bölmenin (diaphragma) orta kısmında oluşmuş kuvvetli bölüm (centrum tendineum) üzerine oturmuş haldedir. Diaphragmanın kirişsi yapıdaki bu bölümüne kalbin sağ taraf boşluklarının büyük kısmı oturmuş durumdadır. Kalbin duvarları; yapısı, innervasyonu ve fonksiyonu ile kendine has özellikler gösteren "kalp kası" tarafından oluşturulmuştur. Yapı olarak çizgili kas (iskelet kasları) özelliği gösteren kalp kası, innervasyonu bakımından otonom sisteme ve ayrıca kendi özel uyarı sistemine bağlıdır. Kalbin duvarlarının (kas yapının) iç ve dış yüzleri parlak, kaygan ve ince bir örtü

4 ile (bağ dokusu tabakası) ile döşenmeştir. Kalbin duvarı 3 tabakaya ayrılır: Endokard (endocardium) : İç boşluğu örten tabaka. Myokard (myocardium) : Kalbin esas kas tabakası. Epikard (epicardium) : Kalbin dış yüzünü örten tabaka. Kalbin duvarının esas yapısını oluşturan kas tabakası, kalp boşluklarının duvarlarının herbirisinde ayrı kalınlıkta oluşum gösterir. Kalbin ön boşlukları (atrium) duvar yapılarına göre ventrikül duvarlarından daha ince ve zayıf bir yapıya sahiptirler. Bu yapısal durumları fonksiyonel karakterlerine uygun bir sonuç olarak ortaya çıkmıştır. Atrium'lar daha çok kanın toplanma alanları; ventriküller ise kalpte toplanan kanın pompalanma boşlukları olarak görev yaparlar.? Kalp, damarlar, limfoid ve endokrin organları özetleyin Kalbin Boşlukları Yukarıda belirtildiği gibi, kalp, bir ana bölme tarafından iki kısma (boşluğa) ayrılmıştır. Fakat, daha sonra tekrar bir bölme ile yeniden ayrılmıştır. Bu iki bölme sanki birbirleri ile dik yönde ve bir haç şeklinde buluşurlar. Bu bölümler değişik hacimdeki boşluklara ayrılırlar. Böylece normal olan bütün kalplerde görülen, atrium ve ventricül adı verilen kalp odacıkları meydana gelir. Bu odacıklar birbirleri ile kapakçıklar ve bunların kapattıkları aralıklar (delikler) aracılığı ile irtibatlıdırlar. Bu bölümlenmeye göre, sağ taraf atrium ve ventrikül'ü oksijenden fakir venöz kanın toplandığı boşluklar, sol yanın atrium ve ventrikülleri ise oksijenden zenginleştirilmiş kanın depo edildiği boşluklar olarak ortaya çıkar. Başka bir deyişle, sağ yan boşluklarında küçük dolaşım, sol yan boşluklarında ise büyük dolaşım sağlanır Sağ Yan Boşlukları Artrium dextrum : Sağ atrium'a yukarıdan vena cava superior, aşağıdan vena cava interior açılır. Bu damarlar ile, dolaşımını tamamlamış, oksijenden fakir olan kan kalbe döner. Ayrıca, sinüs coronarius adı verilen küçük bir havuzcuk yolu ile de bir kısım

5 kan, yine sağ atrium'a gelir. Sağ atrium'un bir bölümü, kalbin büyük damarı aort'u dışarıdan saracak şekilde uzanır. Buraya kulakçık (auricula atrii) adı verilir. Sağ ve sol atrium'lar arasında yapı olarak oldukça ince gelişmiş bir duvar bulunur ve normal gelişmiş bir kişide bu duvar iki boşluğu birbirinden ayırır (septum interatriale). Bu bölme üzerinde fetal hayatta iken var olan fakat erişkinlerde kapanarak ortadan kalkan bir aralık (foraman ovale) vardır. Kapandıktan sonra çukur bir yapı halinde görülür ve fossa ovalis adı verilir. Fakat %20 oranında bu boşluğun kapanmamış durumları da vardır. Bu durumda, oksijenden zengin kan ile fakir olan kanın birbirlerine karışmaları söz konusudur (siyanoz). Kalbin sağ yan tarafını oluşturan, sağ atrium ile sağ ventrikül birbirleri ile büyük bir delik aracılığı ile irtibatlıdırlar. Bu delik ağzında üçlü kapaklar (valva tricuspidalis) bulunur Ventriculus dexter : Piramid şeklinde bir boşluk olup, kalbin ön yüzünün büyük kısmını oluşturur. Bu boşluk, fonksiyonel bakımdan, kanın geldiği ve kanın gittiği (yükseldiği) kısım olarak iki esas bölümden oluşur. Kanın geliş ve gidiş yollarının alanları, dar bir açı şeklinde birbirleri ile birleşirler (dar bir açı yaparlar). Bu birleşim yerinde ve ikisi arasında kalp duvarının boşluğa doğru çıkıntı yapması ile meydana gelmiş olan bir bölme bulunur. Böylece, geliş ve gidiş yönlerine göre kan akımı, "V" şeklinde bir yola sahip olur. Bu her iki bölüm arasında morfolojik olarak farklılıklar da vardır. Kanın geliş yolunu oluşturan bölümde çok sayıda kas çıkıntıları (trabecul) bulunur. Halbuki çıkış bölümü ise oldukça düz ve kaygan halde bir iç duvar yapısı gösterir. Kan buradan süratle, akciğerlere giden damarların lümeni içerisine aktarılır (a. pulmonalis) Atrium sinistrum : Bu bölüme akciğerlerden oksijen bakımından zenginleştirilerek gönderilen kanı getiren dört adet akciğer veni (venae pulmonales) açılır. Bunların açılma yerlerinde kapak bulunmaz. Sağ atrium'a açılan sinüs coronarius gibi bu kısımda oluşumlar yoktur. Yine bu kısım, sağ atrium'da olduğu gibi öne ve ileriye doğru kulak şeklinde bir çıkıntı yaparak (auricula sinistra), bu defa aortu sol yanından kuşatır. Sol atrium ve sol ventrikül arasında yine büyükçe bir delik ve bu delikte ise iki tane kapak yer almıştır (valva bicuspidalis veya mitralis) Ventriculus sinister : Koni biçiminde bir yapıya sahiptir. Bu bölümde da sağ yanda olduğu gibi, kanın geliş ve gidiş yolları arasında "V" şeklinde bir yapılaşma söz

6 konusudur. Sol yan boşlukları, sağ yan boşluklarına göre daha kuvvetli bir duvar yapısına sahiptir. Bu durum, sol yan boşluklarının fonksiyonel özelliklerinden dolayı ortaya çıkmış bir sonuçtur. Çünkü sol ventrikül'ün ana görevi, akciğerlerden gelen ve oksijenden zenginleştirilmiş olan kanı en ince kapillerlere kadar, vücudun bütün köşelerine göndermektir. Burada bir bakıma bir pompa görevi üstlenmiştir. Sol ventrikül kaslarında fonksiyon kaybı veya görev yapma bozukluğu ortaya çıktığında, hayati bakımdan arzu edilmeyen sonuçlar görülür. Sol ventrikül duvarında oldukça iyi gelişmiş kas çıkıntılarına da rastlanır (musculus papillaris). Bu kas çıkıntılarının tepelerinden başlayan ve kirişsi yapı gösteren ince iplikçikler, atrium ve ventrikül arasındaki delikte bulunan kapaklara kadar uzanırlar ve bu kapaklara tutunurlar. Sol ventrikülün iç duvar yüzü de yine oldukça düz bir yapı gösterir. Hatta bu parlaklık ve kaygan yapılaşma, sağ ventrikül duvarına göre biraz daha fazladır. Sağ ve sol ventriküller arada kalın bir bölme ile ayrılmışlardır (septum interventriculare). Bu bölmenin kalbin tepesine doğru olan büyük kısmı kas yapısında, tabana doğru olan veya diğer bir ifade ile atrium-ventrikül bölmesine doğru uzanan kısım membranoz yapıda olup, biraz daha zayıftır. Çok defa bu membranoz bölümde defektler (açıklıklar) bulunur ki, bu durumda sol ventrikül boşluğu ile, sağ atrium boşluğu birbirleri ile bağlantı sağlamış olurlar. Klinik bakımdan önemli arazlar ortaya çıkar ve bir gelişim hatası olarak görülür (siyanoz). Sol ventrikül boşluğunun üst kısmında aort'un açılma deliği ve bu delik ağzından ise üçlü kapaklar, valva aortae (semiluner kapaklar) bulunur.? Kalbin boşluklarını özetleyin Kalp Kapakları Genel olarak bakıldığında kalp kapaklarının aynı düzlem üzerinde lokalize oldukları görülür. Bu düzlem atriumlar ile ventriküller arası bölmedir (septum atrioventriculare). Buraya kalbin ventil yüzeyi de denir. Bu yüzeyde dört adet açıklık (delik) ve bu delikler içerisinde yer almış kalp kapakları bulunur. Kapaklar bulundukları deliklere, çepeçevre fibröz yapıda bir materyal ile tutunmuşlardır. Kalp kapaklarında damarlanma yoktur ve bu kapakların beslenmesi ancak diffüzyon yolu ile sağlanır. Kapaklarda damarlanmanın görülmesi, daha evvelce burada meydana gelmiş olan bir hastalığın göstergesidir. Atrium ve ventriküller arasında yer bulan kapakların her iki yüzeyi de kalbin iç yüzünü döşeyen ince örtü ile döşenmiştir. Buna karşılık kalpten başlayan büyük damarların (aort ve truncus pulmonalis) açılma delik

7 lerinin ağzındaki kapakların kalbin boşluklarına bakan yüzeyleri kalp boşluğu örtüsü, damar lümeni yüzeyleri ise damarların iç tabakası tarafından döşenmiştir Bölmeler Arası Kapaklar Bu kapaklar, atriumlar ile ventriküller arasındaki deliklerin ağzında yer almışlardır. Boşluklara bakan her iki yüzleri de kalbin iç örtüsü tarafından döşenmiştir. Serbest kenarlarına, chordae tendineae denilen ve ventrikül boşluklarının duvarlarında görülen papilla muscularis'lerin tepesinden başlayarak buraya uzanan ince fibröz yapıdaki iplikçikler tutunurlar. Bu mekanizma sayesinde, ventriküllerin sistolü sırasında kapakların arasındaki açıklık daraltılır ve böylece, ventrikül içindeki kan, ilişkili olduğu istikamete dolaşıma sevkedilir (büyük ve küçük dolaşım). Ancak bu kapaklar ventriküllerin diastolünde açılırlar ve böylece kan bu boşluklara dolma imkanı bulmuş olur. Sağ atrium ile ventrikül arasındaki bölmede bulunan delik ağzında üç kapak (valva tricuspidalis) bulunur. Bu kapaklar, birisi ventriküller arası bölmeye birisi öne ve diğeri de arkaya gelmek üzere bir konum gösterirler. Sol atrium ve ventrikül arasında ise ikili kapaklar (valva mitralis = bicuspidalis) bulunur. Bunlardan birisi önde ve diğeri ise arkada yer almışlardır. Klinikte rahatsızlıklar, ilgili oldukları kapakların adları ile belirtilirler. Örneğin; Mitral darlığı, Trikuspid yetmezliği vb Büyük Damar Kapakları Bu kapaklar ventriküllere bağlanan büyük damarların açılma delikleri ağzında bulunurlar. Morfolojik yapılarından dolayı bunlara "semilunar valf" adı verilir. Küçük kırlangıç yuvalarına benzer boşluklar ihtiva ederler. Bu boşluklar damar lümenlerine doğru tanzim edilmişlerdir. Kapakların birbirleri ile temas eden serbest kenarları biraz daha kalınlaşmıştır ve burada, birbirleri üzerine temas eden küçük çıkıntılar bulunur. Akciğerlere kanı götüren büyük damar (truncus pulmonalis) ağzındaki kapaklar, valva trunci pulmonalis adını alırlar. Sağ ventriküle ait bir kapak sistemi oluşturmuşlardır. Valva aortae ise, sol ventriküle ait olup, oksijenden zengin olan kanın büyük dolaşıma sevkedildiği aort deliğinin ağzında bulunurlar. Aort kapakları seviyesinde (yüksekliğinde) aorttan ayrılan çok önmeli damarlar, kalbin beslenmesinini sağlarlar. Buradan ayrıldıktan son

8 ra, heriki yönde sanki bir taç şeklinde kalbi dolanarak ilgili bölgelere kadar uzanırlar.? Kalp kapaklarını özetleyin 1.4. Kalbin Damarları Kalbin beslenmesi özel damarlar üzerinden sağlanır. Aort kapakları hizasında doğrudan aorttan ayrılan ve sanki bir taç şeklinde kalbi sağdan ve soldan saran koroner damarlar aracılığı ile kalbe besleyici kan gelir. Koroner damarlar aort'dan ayrıldıktan sonra, atrium ve ventriküller arasındaki bölüme isabet eden oluk içinde (sulcus coronarius) yollarına devam ederler. Sağ koroner arter (a.coronaria dextra) kalbin sağ bölümünü ve arka duvarın büyük bir kısmını besler. Sol koroner arter (a. coronaria sinistra) ise, kısa bir gidişten sonra hemen iki kola ayrılır. Bu uzantılar ana dallar halindedir. Dallardan birisi, önde iki atrium arasındaki bölmeye isabet eden çizgi üzerinde ve hafif oluk içinde kalbin tepesine doğru devam eder (ramus interventricularis anterior). Diğeri ise, sola doğru ve ventriküller arası olukta bir yay çizerek devam der (ramus sircumflexus). Sol koroner arter sol ventrikül duvarını ve arka duvarın bir bölümünü besler. Kalbi besleyici bu ana damarlar arasındaki bağlayıcı kolların bulunmasına rağmen (kollateral), büyük damarladan birisinin aniden kapanması durumunda, myokart infarktusu meydana gelir. Ancak, böyle olmakla beraber, damarlardaki daralma yavaş bir seyir ile meydana gelir ise (koroner skleroz), kollateral damar gelişiminde kuvvetli bir durumu ortaya çıkar. Bu durum ise akut olayını engeller. Kalbin duvarlarının venöz kanı ise sonuç olarak, genişçe bir ven havuzunda toplanır (sinüs coronarius). Kalbin arka yüzünde ve yine atrium-ventricul arasındaki olukta meydana gelmiş bulunan sinüs coronarius'ta toplanan venöz kan, sinüsün açılma deliği ile (ostium sinus coronarii) sağ atrium'a boşaltılır.? Kalbin damarlarını özetleyin Kalbin Örtüleri Kalp, dış yüzden ince ve oldukça kaygan yapılı bir örtü ile döşenmiştir (epicard). Kalbi olduk

9 ça sıkı bir şekilde dış yüzden döşeyen bu ince yapılı örtü, kalbe girip-çıkan büyük damarlar kısmına geldiğinde ayrı bir yaprak oluşturur (parietal). Bu yaprak bu defa kalbi sanki bir torba gibi her yanından sararak kapatır. Bu durumda kalp kendini saran sağlam yapılı bu torba içinde sanki asılı durumdadır. Torbaya Pericard adı verilir. Pericard aşağı kısımda, kalbin üzerine oturarak yakın komşuluk yaptığı diaphragma ile oldukça sıkı bir birleşme yapmıştır. Pericard ile epicard arasında, bütün seröz boşluklarda olduğu gibi, çok az miktarda seröz sıvı ile doldurulmuş kapiller bir aralık vardır. Böylece, gerek bu sıvı ve gerekse kalbi üst yüzden (dış yüzden) döşeyen ve saran örtülerin (epicard-pericard) kaygan yapıları sayesinde kalbin hareketleri kolayca meydana gelir.? Kalbin örtülerini özetleyin. 2. DAMAR SİSTEMİ 2.1. Kan Damarları Kalbin tabanında sekiz büyük damarın, kalbe girdiği veya çıktığı görülür. Burada sözü edilen damarlar arter ve ven damarları olmak üzere ayrılırlar. Arterlerde, kalpden kanın ritmik basınçları şeklinde ortaya çıkan kan dalgaları vardır. Bu dalgalar parmakların yardımı ile, damar vuruşu (kan basıncı) olarak alınabilir. Vücudun değişik yerlerinde kan basıncını almaya yarayan damar bölümleri vardır. Bütün arterler, kanı kalpten organlara doğru sevkeden bir yol üzerinde fonksiyon görürler. Venler ise, arterler aracılığı ile organlara kadar dağıtımı yapılmış ve burada fonksiyonunu tamamlayarak, oksijenden fakirleşmiş olan kanın, tekrar kalbe getirilmesi işi ile görevlidirler. Ancak burada belirtmek gerekir ki, bir damarın arter veya ven olarak isimlendirilmesinde, içinde taşımış oldukları kanın oksijenden fakir veya zengin olması bir ölçü olarak alınmaz. Bu durumda sadece kanın taşındığı yön önemlidir. Buna güzel bir örnek akciğe damarlarıdır. Arteria pulmonalis'ler oksijenden fakir kan taşırlarken, vena pulmonalis'ler oksijenden zengin kan transportu ile görevlidirler ve akciğerden gelen bu kanı sol atrium'a sevkederler. Böylece, arterler ve venler, içlerinde kanı nakleden, kapalı ve boru şeklinde bir sistem meydana getirmiş olurlar. Arterler ile venler arasında, vücudun bazı yerlerinde, son derecede ince çaptaki damarlar (capiller) aracılığı ile anastomoz durumu da görülür. Buralar geçiş bölgeleridir

10 Arterler Arterlerin duvar yapısı üç tabakadan oluşur ve aşağıdaki adları alır. İç tabaka = tunica intima (intima) Orta tabaka = tunica media (media) Dış tabaka = tunica externa (adventitia) İç Tabaka (intima); uzun ve çok ince endotel hücrelerinden ve bağ dokusu kısmından oluşmuştur. İntima ve media arasındaki sınırda, elastik bir membran (membrana elastica interna) bulunur. Bu yapı, enine kesitlerde mikroskopik preperatlarda, kırmalı boyun yakası şeklinde görülür. Orta Tabaka (media); arter duvarının en kuvvetli katıdır. Kalp yakınındaki arterlerde bu yapı, çok sayıda, konsantrik düzenlenmiş elastik membrandan oluşmuştur. Bu membran, aralarda düz kas hücreleri ihtiva eder (elastik tip). Küçük ve kalpten uzakta bulunan arterlede ise bu tabaka, tamamen spiral (vida şeklinde) düzenlenmiş düz kas hücrelerinden meydana gelmiştir (muscular tip). Dış Tabaka (adventitia); kollagen ve elastik liflerin oluşturduğu bir ağ şeklindedir. Bu ağ lifleri birbirleri ile bağlantı halinde ve çepeçevre sarmış durumdadır. Media ve adventitia arasında da elastik bir membran (membrana elastica externa) bulunur. Fakat bu membran içerdeki membrana elastica interna'ya göre daha incedir Venler Ven duvarının yapısı, arter duvarlarının yapısı gibi çok kuvvetli değildir. Kas yapıdan dolayı oldukça zayıftır. Elastik lifler ise tek tük görülür. Bu nedenle venlerin duvarları arterlerin duvarına göre daha incedir. Fakat lümenleri, kendilerine uyan arterlerinkine göre oldukça geniştir. Orta veya küçük çaplı bir artere, daima iki ven refakat eder. Özellikle alt ekstremite venleri için ayrı ve özel bir yapı olarak, lümenleri içinde oluşmuş küçük kapakçıklar bulunur. Yarım ay şeklinde cepler halinde ven duvarlarından, lümenlerine doğru çıkıntı yapan bu kapakçıklar, venler içinde bulunan kanın sirkülasyon sırasında geriye dönüşünü engelleyerek, kalp istikametinde akışını kolaylaştırırlar. Kasların faaliyetleri ile venler üzerine yapılan basınçla ortaya çıkan kan hareketini, bu sirkülasyon içinde ven kapakçıklarıda regüle ederler. Bu kapakçıkların daima kalp istikametine doğru açıldıkları da unutulmamalıdır

11 Kapiller (Kılcal) Damarlar Arter ve venler arasındaki bağlantıyı bu ince damarlar sağlar. Ortalama çapları 5-25 mikron kadardır. Kapillerlerin ince yapılı duvarları sayesinde kan gazları, metabolizma artıkları, gıda maddeleri, vitaminler ve hormonların değişimi sağlanır. Aynı zamanda lökositler de bu kapiller duvarlarındaki açıklıklar yolu ile amiboid hareketler yaparak, yer değiştirirler (leukodiapedese). Esas itibariyle 5-25 mikron çaplara sahip (bazı kaynaklara da 5-15 mikron) olan kapillerleden başka, çapları biraz daha büyük özel yapıda olanları da vardır. Karaciğer kapillerleri gibi (bunlara sinusoid adı verilir). Canlılığın devamı süresince kapiller damarlarda tomurcuklanma yolu ile yeniden oluşma söz konusudur.? Damar sistemini özetleyin. 3. DOLAŞIM SİSTEMİNDE BAZI ÖNEMLİ ARTERLER Vücuttaki kan dolaşımını sağlayan bütün damarlar aorta'dan ayrılırlar ve taşımış oldukları oksijenden zengin kan ile vücudun beslenmesini sağlarlar Aorta Kalbin sol ventrikülünden başlayan aort, önce hafifçe sağa ve yukarıya doğru uzanır. Bu kısma, yani yükselen bölümüne, çıkan aort (aorta ascendens) adı verilir. Bu bölüm az bir gidişten sonra, sola doğru bir kavis yaparak döner ve solda akciğere giden sol ana hava yolunu (bronchus principalis dexter) üstten çaprazlayıp, aşağıya doğru uzanır. Aşağıya doğru gidişi sırasında önce vertebral kolunun sol yanında iken, daha sonra yavaş yavaş kolunun önüne doğru kayar. Aort başlangıcından itibaren gidiş istikametlerine göre 3 esas kısma ayrılarak tarif edilir: Yükselen aort = aorta ascendens Aort yayı = arcus aorta İnen aort = aorta descendens Aortun inen bölümü ise (aort descendens) bulunduğu gövde bölümüne göre iki kısma ayrılır ve aşağıdaki gibi adlandırılır

12 Aorta thoracica = göğüs bölümü Aorta abdominalis = karın bölümü Aorta ascendens Aortun bu bölümü tam olarak kalbin torbası (pericard) içinde bulunur. Buradan aort kapakları seviyesinde her iki tarafa doğru koroner arterler ayrılır ve ilgili kalp duvarlarını beslemek üzere, sulcus atrioventricularis içinde yollarına devam ederler Arcus aorta Aortun yükselen bölümü az bir gidişten sonra, açıklığı aşağıya bakan bir kavis yaparak, vertebral kolunun önünden sola doğru geçer ve daha sonra bu kolun sol yanında aşağıya doğru yönelir. Aortun bu kavisinden (arcus aorta) üç önemli ve büyük arter ayrılır: Truncus brachiocephalicus A. carotis communis (sinistra) A. subclavia (sinistra) Bu üç arter de, başın ve kolların (üst ekstremitelerin) kan ile beslenmelerini sağlar. Sol yanın yukarıya doğru ayrılan arterleri ayrı ayrı aort kavsinden çıkmalarına rağmen, sağ yan tarafın arterleri yukarıda da belitildiği gibi önce bir büyük kütük halinde (truncus brachiocephalicus) ayrılıp, daha sonra a.subclavia dextra ve a. carotis communis dextra olmak üzere bölünür. Her iki yanda yukarıya doğru yükselen boynun büyük arterleri (a. carotis communis), yanlarda yaklaşık hyoid kemik hizalarında tekrar ayrılır ve iki önemli ve kalın dalı oluştururla. Bunlardan a. carotis externa, daha sonra yapacağı dallanmalar ile, boyun, yüz ve baş bölümünün dış kısmının kan ihtiyacını karşılar. Dil, larynx, tiroid bezi, yüz ve çiğneme kasları ve dişler bu arterin dalları aracılığı ile kanlarını alırlar. A. carotis interna ise, yapacağı dallanmalar ile beynin bir bölümünün ve orbitanın kan ihtiyacını karşılar. Her iki yanda a. subclavia'lar, clavicula'nın (köprücük kemiği) alt kenarına kadar bu isim ile tarif edilirler. Daha sonra bunlar koltuk altı çukuruna doğru uzanırlar. Adları da koltuk çukurunda a.axillaris ve koltuk çukurundan sonrada a. brachialis olarak değişir. Kol arteri (a. brachialis), kolda m. brachialis'in medial kenarında bulunur ve buradan kolayca da parmak ile bulunabilir. Nihayet kolda aşağıya doğru uzanıp, dirsek eklemine kadar ge

13 len bu arter burada a. radialis ve a.ulnaris olmak üzere ikiye ayrılır. Bu arterin dalları, kol kaslarının ve dirsek bölümünün kan ihtiyacını giderirler. Önkolda ilerleyen a. radialis ve a. ulnaris, elin avuç kısmında (palmar yüz) birbirleri ile birleşerek önemli ve kuvvetli bir arter yayı oluştururlar. Bu arter yayı yüzeyel ve derin olmak üzere iki oluşum halinde ortaya çıkar. A. radialis önkolun üçte iki alt kısımlarında oldukça yüzeyelleşir ve bu durum el bileği kısımlarında çok açık bir hal alır. Buradan arterin pulsasyonu rahatlıkla alınabilir. Nabız sayımı için önemli yerlerden birisidir. A. subclavia'nın dalları içinde belirtilmesi gerekli en önemlilerinden birisi a.vertebralis'tir. Her iki yanda yukarıya doğru yükselen a. vertebralis'ler altıncı boyun vertebrasının yanlarındaki deliklerinden (foramina transversaria) girerek yukarıya yükselirler. Nihayet birinci boyun vertebrası olan atlas'ın üst yüzündeki bir oluktan geçip (sulcus a.vertebralis), daha sonra kafatası içine dahil olurlar ve az bir gidişten sonra beyin tabanında karşılıklı vertebral arterler birleşerek önemli bir yeni arter kütüğü oluştururlar (a. basilaris). A. basilaris, vermiş olduğu ince uzantılar ile bir yandan beyincik (cerebellum) ve diğer yandan ise beynin bir bölümünün beslemesini sağlar. Aynı zamanda bu arterin dalları, arteria carotis interna yolu ile gelen diğer arter uzantılarının da katılması ile beyin tabanında yedi köşeli poligonal bir arter halkası, meydana getirir (Willis poligonu). Bu arter poligonu (circulus arteriosus) beynin beslenmesi bakımından, damarların herhangi birisinin tıkanmasında önemli rol oynar. Ayrıca, bu tür arter beslemesinin, Neuoroşirurji'de klinik bakımdan son derecede pratik önemi vardır Aorta descendens Aort kavisinden sonra, aşağıya doğru inen bölüme, aorta descendens adı verilir. Önce, vertebral kolunun sol yanında iken, aşağıya doğru indikçe, yavaş yavaş sağa doğru kayıp, hemen hemen orta çizgiye uygun olacak bir şekilde, diaphragma üzerindeki kendine ait delikten (hiatus aorticus) geçerek karın boşluğuna dahil olur. Aorta descendens'in bu gidişine dikkat edilirse, iki önemli bölümde yol almış olur ve buna göre de iki kısma ayrılır. Göğüs bölümü = Aorta thoracica Karın bölümü = Aorta abdominalis Aorta thoracica : Bu bölüm, dördüncü göğüs omurunun sol yanından başlar ve 12'ci göğüs omuruna kadar devam eder (aortun diaphragmayı aştığı yere kadar). Aortun bu kısmından göğüs bölümünde bulunan orgnalar ile, kalp kesesine, diaphragma'ya ve ka

14 burgalar arasında uzanmak üzere bu bölüm kaslarının beslenmesi için ince dallar ayrılır (Rami bronchiales, Rr.oesophagei, Rr. pericardiaci, Aa. phrenicae superiores, Aa, intercostales porteriores, Rr. mediastinales) Aorta Abdominalis : Thorax ile karın boşluğunu ayıran bölmedeki (diaphragma) kendine ait olan delikten (hiatus aorticus) geçen aort artık karın bölümüne ulaşır ve adı da değişir (aorta abdominalis). Karın bölümünde aort, 4.cü bel omuru hizasına kadar iner ve yaklaşık bu seviyede sağ ve sol yana gitmek üzere iki önemli ve büyük dalına ayrılır (bifurcatio aortica). Karın aortunun dalları karın organları ile pelvis organlarına giderler. Aortun karın bölümünde vermiş olduğu en büyük dallardan birisi, kalınca bir kütük halinde ayrılan truncus coeliacustur. Bu kök daha sonra önemli üç dala ayrılır : A. gastrica sinistra A. hepatica communis A. lienalis Bu dallar ile karnın üst kısmında yer alan önemli organlar ihtiyaç duydukları kanı almış olurlar. Mide, pankreas, onikiparmak barsağı (duodonum), karaciğer ve dalak bu yolla kanını alır. Bu kalın arter kütüğünden sonra karın aortundan, yine çevre organlara ve aşağılara kadar uzanan önemli damarlar ayrılırlar. A. mesenterica superior A. mesenterica inferior Aa. suprarenales mediae Aa. renales Aa. testiculares (veya ovarica) Aa. phrenicae (inferiores) Aa. lumbales Yukarıda adları verilen arterlerin bazıları tek olup, diğerleri ise aortun hariki yanından simetrik durumda ayrılan damarlar olarak görülürler. Barsakların, böbrek üstü bezlerinin, böbreklerin, testislerin (veya ovariumların), diaphragma ile bel bölümü kaslarının beslenmeside bu uzantılar aracılığı ile sağlanır. Böylece karın bölümünde, değişik yönlerde bir takım dallar vererek aşağıya doğru inen

15 aort, yaklaşık 4.cü lumbal vertebra hizasına gelice ikiye ayrılır (bifurcatio aortae) ve pelvis boşluğuna doğru uzanan, sağlı-sollu simetrik iki yeni damar halinde devam eder (Aa. iliacae communes). Pelvis (leğen) boşluğu içinde bu boşluğun duvarlarına yaslanarak devam eden bu kalın arter dalları, az sonra herbirisi tekrar ikişer kola ayrılır (a. iliaca externa ve a. iliaca interna). Arteria iliacae interna pelvis boşluğu içerisinde bulunan organların (genital organlar ve duvarını oluşturan yapılar) besleyici damarı olarak görev yüklenmiştir ve burada yeniden pekçok dallara ayrılacaktır. A.iliaca externa ise, aşağıya doğru devam ile, uyluğun ön tarafına kadar gelir. Buraya gelirken uyluktaki önemli bir bağın (lig. inguinale) altından geçer ve bu sırada yanında uyluk ön kısım veni ile daha aşağılarda uzantıları devam eden siniri de bulunur. A. iliaca externa, uyluk ön lojuna geldiğinde adı değişerek a. femoralis adını alır. Bu arter uylukta aşağıya doğru ilerler ve bu bölümün iç kısmında yer alan adduktor kaslar ile uyluk kemiği arasında oluşan bir kanaldan (canalis adductorius) geçerek, bu dafa dizardı çukuruna ulaşır ve adı da burada arteria poplitea olur. A. popliteanın dizardı çukurunda aşağılarda ikiye ayrılması ile a. tibialis posterior ve a. tibialis anterior adı verilen dalları meydana gelir ki, bu iki arterin devam eden dalları aracılığı ile bacak ve ayak bölümünün kan beslenmesi sağlanmış olur.? Dolaşım sisteminde arterleri özetleyin. 4. DOLAŞIM SİSTEMİNDE BAZI ÖNEMLİ VENLER Daha öncede belitildiği gibi, insan vücudunda kan damarı sistemi iki önemli bölümden oluşur. Oksijenden zengin kanı perifere taşıyacak damarlar (arterler) ve dolaşımını yapıp, görevi tamamladıktan sonra tekrar bir araya toplanan oksijeni azalmış olan kanı merkeze (kalbe) getirecek damarlar (venler). Sol ventrikül'den aorta yardımı ile perifere dağılan kanın geriye dönüşü ise venler aracılığı ile sağ atrium boşluğuna olacaktır. Buraya gelişleri de yine çapları oldukça büyük damarlar aracılığı ile sağlanır. Venler içerisinde merkeze dönen kanın bu yöndeki hareketi, arter duvarlarında olmayan bazı kapakçıklar (özellikle alt ekstremitelede) ve aynı zamanda kasların aktif basınçları ile sağlanır. Kalbin sağ atriumundan sağ ventrikülüne geçen kan, oksijenden zenginleştirilmek üzere bu defa kalpten, akciğerlere yine büyük yapıdaki damar aracılığı ile (truncus pulmonalis) nakledilir. Akciğer yapısı içerisinde bir ağaç dalı gibi pek ince dallanmalara tabi olan ve venöz kan taşıyan damarlarda karbondioksit ve oksijen alış verişi yapılır. Böylece oksijenden zengin kan bu defa tekrar vena pulmonalis adı verilen sağlı-sollu dört adet damar vasıtasıyla kalbin sol atriumu

16 na sevkedilir. Burada görüldüğü gibi, kalp ile perifer arasında ve kalp ile akciğerler arasında esas bakımdan birbirinden ayrı iki kan dolaşımı söz konusudur. İşte akciğer ve kalp arasında oluşan dolaşıma küçük dolaşım, diğerine ise büyük dolaşım adı verilir. Hemen her artere bir ven karşı düşerek oluşan bir dolaşım sisteminde, özellikle ekstremitlerde ve derin katlarda bulunan her arter için iki venin düzenlenmiş olduğu görülür. Böylece, geriye doğru bir gidiş ile, daha da çapları kalınlaşmış venler, nihayet iki büyük ve önemli kök halinde kalbin sağ atriumuna açılırlar. Açılma ağızlarında (deliklerinde), aort ve truncus pulmonalis'te olduğu gibi kapakçık sistemleri görülmez. Bu iki büyük ven aşağıdaki adları alır. Vena cava superior : Vücudun üst kısmının (yarısının) kanını sağ atriuma getirir, Vena ceva inferior : Vücudun alt yarısının (ve tabiiki karın bölümünün) venöz kanını yine sağ atriuma geri getirir. Arterler söz konusu olduğunda, bunların daha çok vücudun derinliklerinde ve hatta kaslar arasında daha derinlerde yer aldıkları görüldüğü halde, venlerde durum biraz daha değişiktir. Venler, deri altından renkleri ile de rahatlıkla ayrılabilecek bir halde ve oldukça yüzeyel olarak belirlenebilir. Ayak sırtında, el sırtında ve dirsek ekleminin ön kısmında venler rahatlıkla parmak yardımı ile bulunabilir. Diğer pek çok ven ise, daha derinlerde ve kaslar arasında arterler ile birlikte uzanırlar. Gerek derin ve gerekse yüzeyel uzanan venler birbirleri ile pekçok ve değişik tarzdaki uzantılar ile bağlantı sağlar. Bu bakımdan venleri ilgilendiren variasyonlar pek fazladır. Bu variasyon durumları bazen cerrahi müdehalelerde önemli sonuçlar doğurur (Trakeotomi; Laryngetomi vb.). Daha öncede belirtildiği gibi venlerin lümenleri içinde, aralıkları herzaman sabit olmayan uzaklıklarda yer alan birtakım kapakçıklar bulunur. Bu kapakçıklar, çevre organ kaslarının ve ven duvarında bulunan kasların, yaptıkları basınç ile merkeze doğru sevkedilen kanın, geriye dönüşünü engelleyecek mekanizmalardır. Genel olarak ven duvarlarındaki kas tabaka oldukça az gelişmiştir veya hemen hiç yoktur. Ancak, bacak ve karın venlerinde kas yapı daha kuvvetli olarak görülür. Önceden de sözedildiği gibi, sonuçta vücutta bütün venler, iki büyük vene açılarak sonlanırlar (V. cava superir ve inferior). Bununla beraber, arterlere uymayan bir düzen içinde ven dolaşımı belli sıra ile ele alınabilir. Buna göre şu şekilde bir sınıflama yapılabilir: Gövdenin dorsal (sırt) venleri

17 Kafatası içinin venleri (beyin venleri ve sinüsler) Pelvis'in ven plexusları (plexus venosus) Ekstremitelerin ve boynun deri venleri Vena portae Bütün bu venlerin regional ve indivüdüel olmak üzere bir takım variasyonlar gösterdikleri daha öncede belirtilmiş ve klinik önemine değinilmişti. Özellikle bu variasyonlar ekstremitelerin deri venlerinde fevkalade büyük boyutlarda ortaya çıkar. Bu durum ise klinikte son derece önemlidir. Zira, herşeydan önce kolun venleri kan alma veya enjeksiyon yapma bakımından önemli yerlerdir. Bacak yüzeyel venlerinde ve özellikle bacakta, uzun süre ayakta kalarak iş yapan kişilerde (öğretmen gibi) kanın yığılması veya ven duvarlarının zayıflaması sonucu, ven duvarlarında dışarıya doğru şişkinlikler ortaya çıkar (varis). Bu durum ise rahatsız edici ağrılara sebep olur Akciğer Ven Dolaşım V.cava superior ve inferior yolu ile kalbe dönen venöz kan (oksijenden fakir), sağ ventrikülden truncus pulmonalis yolu ile akciğerlere sevkedilir. Burada, kapiller damarlarda oksijen ve karbondioksit değişimi yapıldıktan sonra, bu defa ikisi sağda ve ikisi de solda olmak üzere, dört adet ven ile (v.pulmonales) kan sol atriuma sevkedilir. Böylece oksijenden zenginleştirilmiş olan bu kan daha sonra sol ventrikülden aort yardımı ile büyük dolaşıma aktarılacaktır. Caval venlerin kalbe açılma durumları ile, akciğerlerden kalbe gleen Vv. pulmonalesler, birbirlerini sanki bir haç şeklinde çaprazlar durumdadırlar. Buna göre, vena cava'lar çaprazın dikey bacağını, Vv. pulmonales'ler ise horizontal uzantısını oluştururlar Vena portae Mide, dalak, barsaklar ve pankreas'dan gelen venler, doğrudan vena cava inferior'e açılmazlar. Bunlar önce kendi aralarında birleşirler ve bir ven kütüğü oluştururlar. Karaciğerin alt yüzü ve pankreas başı civarında meydana gelen bu ven kütüğüne "Vena portae" adı verilir. Bu kütük bir bütün olarak karaciğerin alt yüzündeki kapısından (porta hepatis) içeriye doğru sokulur. Karın organlarının kanı, karbonhidrat ve albümin nakli bakımından önemlidir. Bu yapılar,

18 karaciğer içinde işlenerek vücut için hazır hale getirilir. Karaciğer içine sokulan vena portae, burada daha çok dallara ayrılır ve sanki bir kapiller sistem oluşturur. Daha sonra, karaciğer içerisinde dağılan ve işlenmiş duruma getirilen kan, tekrar karaciğerde küçük damarlar (venler) halinde toplanmaya başlar ve nihayet, karaciğerden venae hepaticae adı verilen küçük damarlar aracılığı ile, vena cava inferior'e açılırlar. Herhangi bir nedenle vena porta'daki kan akımının engellenmesi veya bizzat karaciğerin yapısında meydana gelen klinik bazı vakalar sonrasında (siröz) veya karciğer içi venlerinin rahatsızlıklarına bağlı olarak kan, sirkülasyon yapmak için yeni kollateral yollar bulmaya mecbur olur. Bu durumda ortaya çıkan anastomozlar oldukça büyük bir genişleme yapabilir. Örneğin, mide veya özofagus venleri üzerinde veya karın ön duvarı venleri üzerinde böyle bir anastomoz söz konusu olabilir. Karın ön duvarı venlerinin göbek deliği çevresinde bir ağ yapacak şekilde genişlemesi ile ortaya çıkan klinik vaka "Caput medusae" olarak adlandırılır. Özofagus venlerinin genişlemesi, hayatı tehdit edeci kanamalara yol açabilir. Zira bu varisler (ven genişlemeleri) mukozanın hemen altında meydana gelirler ve çok kolay bir şekilde tahrip olabilirler.? Dolaşım sisteminde venleri özetleyin. 5. DOLAŞIM SİSTEMİNDE LİMFA YOLLARI (Limfa sistemi) Kan damarları sisteminin yanısıra, diğer bir damar sistemi de vücudun önemli bir yapısı olarak yer almıştır. Damarlardan ve vücudun belli yerlerinde lokalize olmuş birtakım düğümlerden oluşmuş bu düzene, limfa sistemi adı verilir. Bu sistem doku içerisine, ince kan damarları (kapiller) yolu ile (duvarlardaki küçük açıklıklar yolu ile) verilen maddelerin (albumin, su ve elektrolit gibi) naklinde önemli görevler üstlenmiştir. Limfa sistemi, çok ince ve hassas bir yapı gösteren ve aynen kan kapillerleri gibi çok ince bir şekilde dallanmalar yapan limfa kapillerleri halinde başlar. Normal durumda bu yapının görülmesi ve hatta disseksiyonu çok güçtür ve özel teknikler gerektirir. Periferden kapiller halinde başlayan limfa yolları, birbirleri üzerine aktarılarak ve merkeze doğru gitmek üzere, daha büyük lenfa damarlarını oluştururlar. Limfa damarlarının duvar yapısı da, kan damarları gibi bir oluşum gösterir. (İntima, media ve adventitia). Ancak duvar kalınlığı çok öncedir. Duvar yapısı içinde yer yer düz kas lifleri de bulunur. Büyük limfa damarlarının duvar yapı

19 ları ise, venlerin yapısına benzer. Limfa damarları da aynen ven sisteminde olduğu gibi küçük kapakçıklara sahiptir. Bu yapılar limfa sıvısının tekrar geriye dönmesini engeller. Vücudun bütün limfa sıvısı, sonunda iki büyük limfa kütüğü tarafından (ductus thoracicus ve truncus lymphaticus dexter) taşınır ve belirli yerlerde venöz sisteme aktarılır. Yukarıda adları verilen kütüklerden ductus thoracicus diaphragma'nın alt yüzünde ve lumbal vertebralar hizasında bulunan küçük bir havuzcuktan (cisterna chyli) başlar ve diaphragma'yı aort deliğinden (hiatus oarticus) geçtikten sonra, göğüs boşluğunda vertebral kolonun sol yanında olmak üzere yukarıya doğru yükselir. Yukarıya doğru devam eden bu kısım Ductus thoracicus'dur. Yolu boyunca önemli thorax organları ile yakından arkadaşlık yapar. Bu limfa kanalı en sonunda sol ven açısına (angulus venosus sinister) açılarak sonlanır. Ductus thoracicus bütün olarak düşünüldüğünde; alt ekstremitelerin, pelvis'in ve karın organlarının, göğüs organlarından sol yanda bulunanların, sol üst ekstremitelerin, başın ve boynun sol yarısının limfa sıvısını toplar. Vücudun sağ üst bölümünün limfası ise, Truncus lymphaticus dexter tarafından toplanır. Kısa bir gidişten sonra bu dafa bu kanal da, sağ ven açısına açılarak sonlanır (angulus venosus dexter). Her vücut bölgesinin özel (kendine ait) limfa damarları, bu bölgelere ait olan küçük bir takım düğüm şeklindeki yapılardan geçerler. Limfa düğümleri adı verilen bu oluşumlar, yuvarlak veya oval yapıda, fasulye şeklinde oluşumlarlar. Büyüklükleri değişik olmakla beraber, belli bölgelerde ve özel görevler yüklenmiş olan bazı limfa düğümleri bilhassa gelişmiş olarak görülürler (Rosenmüller düğümü gibi.). Gerek bu limfa düğümleri ve gerekse limfa damarları, aynen venlerde olduğu gibi yüzeyel veya derin bölgelerde olmak üzere dağılım gösterirler ve limfa damarları venler ile birlikte uzanırlar. İltihaplanma durumlarında, hemen derinin altında bulunan limfa damarlarının kırmızı çizgileri rahatlıkla görülebilir. Limfa yollarının uğradıkları Bölgesel limfa düğümleri, vücut için zararlı maddelerin süzülmesinde önemli rol oynarlar (bakteriler ve hücreler gibi). Büyük eklemlerin büklüm yapan taraflarında, göğüs karın ve pelvis boşluklarının bağ dokusu içerisinde, boyunda, mide ve barsak civarında, büyük organların damar ve sinirlerinin giriş-çıkış yaptıkları kapılarında (hilus) değişik sayılarda ve büyüklüklerde oluşmuş önemli limfa düğümleri bulunur. Bölgesel olarak bulunan ve değişik şekilde düzenlenmiş olan limfa düğümleri, çeşitli rahatsızlıklarda önemli teşhis vasıtası olurlar. (Koltukaltı, boyun yan tarafı, kulak altı bezi, uyluk bölümü limfa düğümleri gibi).? Dolaşım Sisteminde Limfa yollarını özetleyin

20 6. LİMFOİD ORGANLAR 6.1. Dalak (Lien) Karın bölümünde bulunan bir organdır. Fonksiyonu nedeniyle, limfatik organ olarak kabul edilir. Kırmızı mavimsi bir renkte olup, kahve çekirdeğine benzer. Karnın sol üst kısmında, normal olarak kaburgalar arasında bulunur ve uzun ekseni 10. kaburgaya paralel durumdadır. Bulunduğu yere göre sol böbrek ve böbrek üstü bezi, mide ve kalın barsağın solda yapmış olduğu büklüm ile (flexura coli sinistra) sıkı bir komşuluğu vardır. Birtakım bağlar aracılığı ile mideye ve diaphragma'ya tutunmuştur. Yaklaşık 200 gr. kadar ağırlıkla olup, 12 cm. kadar uzunluğu ve 8 cm. kadar da genişliği vardır. Kalınlığı ise 3 cm. civarındadır. Dalak, kan bakımından zengin, yoğurulabilir bir organ olup, etrafı sağlam bağ dokusundan oluşmuş bir kapsül ile çevrilmiştir. Bağ dokusundan ayrılan birtakım sağlam bölmeler, aynen limfa düğümlerinde olduğu gibi, dalağın içerilerine kadar uzanarak, organı birtakım bölmelere ayırır. Bu yapılar birbakıma organın iskeletini oluştururlar. Dalak içlerine kadar uzanan trabeküller arasında organın pulpası bulunur. Dalak pulpası; kan damarı, kan, birtakım hücre, kan boşlukları, limfatik doku ve retiküler bağ dokusundan oluşmuştur. Bu durumu ile dalak, bir bakıma kanı filtre eden bir yapı olarak da kabul edilebilir. Dalağın girişinde (hilus lienis) bu organın önemli arteri (a. lienalis) birçok dala ayrılırı ve bu dallar trabeküller boyunca uzanırlar. Daha sonra uzanan arterler, tekrar çok sayıda dallanma yaparak, dalak pulpasında yoğunlaşırlar. Dalak pulpası kendi içinde kırmızı ve beyaz pulpa olmak üzere iki kısma ayrılır. Beyaz pulpada limfositler bulunur ve esas yapı elemanları olarak da bu oluşumlar görülür. Kırmızı pulpa içinde ise, karakteristik yapı olarak küçük kıvrımlı, kılcal damar şeklinde yapılar (sinüs) vardır. Bu yapılar, kırmızı kan cisimciklerini toplayarak, ihtiyaç olduğunda tekrar geriye verebilirler. Özet olarak dalağın fonksiyonu şu şekilde verilebilir : Kırmızı kan cisimciklerinin yıkımı, Kan depolama, İmmun sistemde fonksiyon görme, Limfosit oluşumu

21 6.2. Timus (Thymus) Göğüs ön tarafında bulunan sternum'un hemen arkasında yer alır. Lobuler yapıda olan bu organın lobçukları, kişiden kişiye değişir. Doğrudan, kalbin dış tarafını saran torbası (pericard) ile temastadır. Timus'un esas yapısı bir retiküler dokudur. Hücre ağının boşluklarında bol miktarda limfosit depo edilir. Bunlara, timosit (tymocit) adı verilir. Timus çocuklarda oldukça büyüktür ve büyümesi de yaklaşık olarak yaşlara kadar devam eder. Bu sıralarda en büyük haline erişir (ağırlık olarak). Bu yaşlardan sonra ise tekrar küçülmeye başlar ve hatta erişkinlerde yerinde sadece bir yağ dokusu olarak yapı kalır. Ancak, bazen timus artıklarına da rastlamak mümkündür. Timus'un fonksiyonu uzun süre tam bir açıklıkla belirlenememiştir. Fakat bugün bu organın bazı fonksiyonları artık belirlenmiştir. İmmunolojik savunma durumlarında ve limfosit oluşumunda görevi olduğu bugün bilinmektedir. Bunların yanısıra, son zamanlarda yapılan araştırmalar ile bu organın özellikle bir dejeneratif kas hastalığı ile (Myasthenia gravis pseudoparalytica) sıkı bir ilişkisi olduğu görülmüştür. Cerrahi müdehale ile timus'un çıkarılmasından sonra belirtilen kas hastalığının ortaya çıktığı tesbit edilmiştir.? Limfoid organları özetleyin. 7. ENDOKRİN BEZLER = İÇ SALGI SİSTEMİ Endokrin sistem, salgılarını doğrudan kana veren çeşitli iç salgı bezlerinin biraraya gelişi oluşur. Bu bezlerin salgılarına hormon adı verilir. Doğrudan kana verilen bu salgılar, insan organizmasında organ fonksiyonlarının regülasyonu için büyük öneme sahiptirler. Endokrin organlar içinde şunlar vardır : Hipofiz (Hypophysis) Epifiz (Epiphysis = corpus pineale) Glandula thyreoidea Glandula parathyreoidea Pankreas'ın langerhans adacıkları Gonad'lar (Testis ve Ovarium) Timus (Thymus) Burada adları verilen organların hepsi, salgılarını doğrudan kana verirler. Bunlara ilaveten,

22 paraganglion adı verilen küçük yapılı oluşumlar da vardır. Bu oluşumlar, bazı damar ve organların çevresinde yer bulurlar ve yine salgılarını doğrudan dolaşım sistemine verirler. Aynı zamanda endokrin faaliyet de gösteren timus hakkında, limfoid organlar bahsinde gerekli bilgiler verilmişti Hipofiz (hypophysis) Bu organ küçük bir fasulyeye benzer. İnce bir sap ile beyin tabanına asılmış durumdadır. Genişlemiş olan kısmı, cranium'un tabanını oluşturan Os sphenoidale'nin sella turcica adı verilen kısmına oturur. Adenohipofiz ve Nörohipofiz adı verilen iki kısımdan oluşur. Hipofiz hormonu diğer iç salgı bezlerini kontrol edici bir özellik taşır. Bunun yanısıra; düz kasların kontraksiyonları, vücuttaki sıvı dengesinin regülasyonu, üreme bezlerinin fonksiyonları gibi, faaliyetler üzerinde etkili bir bezdir Epifiz (Epiphysis = corpus pineale) Çam kozalağı şeklindedir. İsmi de bu bakımdan "Epifiz" olarak verilmiştir. Beyin kökünün arka tarafından yer alır. Biraraya gelmiş epitel (pineal) hücrelerden oluşmuştur. Üzeri bağ dokusundan meydana gelmiş bir örtü ile kaplanmıştır. Yaşlanma ile artan bir şekilde, bezin içinde kum tanecikleri ortaya çıkar. Bunlara beyin kumu (acervulus) adı verilir. Bu bezin hormonu (salgısı) çocuklarda cinsiyet hormonlarının oluşumunda frenleyici bir etki gösterir. Epifiz'in etkisinin ortadan kalkması durumunda, özellikle erkek çocuklarda cinsel gelişmenin hızlandığı görülmüştür Tiroid bezi (Glandula thyroidea) Boynun ön tarafında ve tiroid kıkırdağın her iki yanında yer almış iki büyük lob şeklinde görünür. Bu iki büyük lob, ortada bir ara parça ile bağlanmıştır. Bez dıştan, bağ dokusundan meydana gelmiş iki kapsül ile kuşatılmıştır. Dış kapsül daha gevşek bir halde bulunur ve kolaylıkla dokudan ayrılabilir. İki kapsül arasında ve arka yüzde paratiroid bezler yer alır. Ayrıca bu iki kapsül arasında beze gelen önemli damar ve sinirler de bulunur. Büyüklük olarak normalde bez, boyun ön kısmından görülmez ve hatta el ile yoklandığında da hissedilmiz. Ancak bir bez rahatsızlığı durumunda bu durumun dışına çıkılır

23 Bezinüç önemli salgısı vardır (thyroxin, calcitonin ve trijodthyronin). Bu salgıları ile özellikle organizmada yanma olayını ve bazal metabolizmayı ayarlar. Bezin çok veya az çalışmasına bağlı olarak, ilgili hormanların yapımı değişeceğinden; klinikte önemli rahatsızlar ortaya çıkar (Kretinismus, Miksodem, Basedow gibi) Paratiroid bezler (Glandula parathyreoidea) Bu bezler, tiroid bezlerinin yan loblarının arka kısımlarında bulunur. Küçük epitel topluluklarıdır. Normal olarak ikisi üst ve ikisi de alt olmak üzere dört tanedirler. Ancak sayılarında değişme olabilir. Tiroid bezi ameliyatlarında bu bezlerin sayıları, durumları ve yerleri mutlaka gözönünde bulundurulmalıdır. Bezlerin salgıladıkları hormon, fosfor metabolizması ve kandaki kalsium miktarının ayarlanmasında önemli fonksiyon görülür. Kemik, barsak, böbrek ve sinir sistemi üzerine de etkili bezlerdir. Bezin hiç bulunmaması (veya çalışmaması) durumunda, bütün kasların kasılmaları ortaya çıkar. Bu duruma kalp kasları da katılabilir. Bezlerin aşırı çalışmalarında da önemli kemik rahatsızlıkları görülür Langerhans adacıkları (Pankreas) Pankreas'ın parankiminde bulunurlar. Adacıklar halindedir ve sayıları 1-2 milyon kadardır. İç salgı olarak insulin ve glukagon adı verilen hormonları yaparak kana verirler. İnsulin miktarında azalma, şeker hastalığı adı verilen tabloya yol açar (Diabetes mellitus) Gonad'lar (Testis ve ovarium) Erkek dış genital organlarından scrotumların içinde yer almış yumurta şeklindeki oluşumlara testis adı verilir. Testis'ler endokrin faaliyet yaptıkları gibi, dış salgı bezi olarak da fonksiyon görürler. Burada yapılan hormon ile (testosteron) cinsiyet organları gelişimi ve sekonder cinsiyet belirtileri yakından ilişkilidir. Ovarium'lar ise, büyükçe bir badem şeklinde oluşmuş yapılardır. Pelvis boşluğunda kendilerine ait çukurlarda bulunurlar. Bir çift dişi cinsiyet organıdırlar. Ovarium'larda iki önemli hormon yapılır (Östrogen ve Progestoron). Uterus'un gelişim ve uterus mukozasının kalınlaşması ve sekonder genital belirtilerin ortaya çıkışı ovarial hormonların etkisi ile olur. Bu hormonlar aynı zamanda menstrual siklus ve hamilelik durumlarında önemli fonksiyon

Truncus (arteria) pulmonalis

Truncus (arteria) pulmonalis Truncus (arteria) pulmonalis; sağ ventrikülden başlar, arter olarak ifade edilmesine karşın venöz kan taşır. Sağ ventriküldeki kanı akciğerlere taşır. Kalple ilgili damarların en önde olanıdır. Arcus aortae

Detaylı

cularis sinistra, valva mitralis) sistol sırasında kapatır. Ostium aortae; aorta nın sol ventrikülden çıktığı yerde bulunan açıklıktır.

cularis sinistra, valva mitralis) sistol sırasında kapatır. Ostium aortae; aorta nın sol ventrikülden çıktığı yerde bulunan açıklıktır. Kalp; toraks (göğüs) boşluğunda orta mediastinumda, akciğerler arasında lokalize, çizgili kas yapısında ancak istemsiz olarak çalışan bir organdır. Genel olarak kişinin yumruğu kadardır. Kalbin 1/3 ü orta

Detaylı

Truncus (arteria) pulmonalis

Truncus (arteria) pulmonalis 1 Truncus (arteria) pulmonalis Truncus pulmonalis; sağ ventrikülden başlar, arter olarak ifade edilmesine karşın venöz kan taşır. Sağ ventriküldeki kanı akciğerlere taşır. Arcus aortae altında sağ (a.pulmonalis

Detaylı

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır.

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır. SOLUNUM SİSTEMİ Canlılar yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. İhtiyaç duyulan bu enerji besinlerden karşılanır. Hücre içerisinde besinlerden enerjinin üretilebilmesi için,

Detaylı

Kalp ve Pericardium un Anatomisi

Kalp ve Pericardium un Anatomisi Kalp ve Pericardium un Anatomisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Göğüs Cerrahisi Cenk Kılıç Şekil 1. Göğüs boşluğunda kalbin yerleşimi Kalp Mediastinum medium tadır (Şekil 1).

Detaylı

KALÇA VE ALT EKSTREMİTE KIRIK ÇIKIK VE BURKULMALARI Hazırlayan NESLİHAN GÖÇMEN

KALÇA VE ALT EKSTREMİTE KIRIK ÇIKIK VE BURKULMALARI Hazırlayan NESLİHAN GÖÇMEN KALÇA VE ALT EKSTREMİTE KIRIK ÇIKIK VE BURKULMALARI Hazırlayan NESLİHAN GÖÇMEN Kalça ve alt taraf kemiklerinin kırık, çıkık ve burkulmaları, üst taraf kemiklerinde olduğu gibi düşme, çarpma ya da trafik

Detaylı

ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNĐTE 1 : VÜCUDUMUZDA SĐSTEMLER (MEB)

ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNĐTE 1 : VÜCUDUMUZDA SĐSTEMLER (MEB) ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNĐTE 1 : VÜCUDUMUZDA SĐSTEMLER (MEB) B- BOŞALTIM SĐSTEMĐ (6 SAAT) BOŞALTIM SĐSTEMĐMĐZ VÜCUDUMUZDAN ATIKLARI UZAKLAŞTIRIR 1- Boşaltım Sistemi 2- Boşaltım Sistemi Organları

Detaylı

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

BALIK YAĞI MI BALIK MI? BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda

Detaylı

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ Deneyde dolu alan tarama dönüşümünün nasıl yapıldığı anlatılacaktır. Dolu alan tarama

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

Bitkilerde Çiçeğin Yapısı, Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve Meyve Oluşumu

Bitkilerde Çiçeğin Yapısı, Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve Meyve Oluşumu Bitkilerde Çiçeğin Yapısı, Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve Meyve Oluşumu Çiçeğin Yapısı Tohumlu bitkilerin eşeyli üreme organı çiçektir. Açık tohumlu bitkilerin çiçeklerine kozalak adı verilir. Erkek kozalaklarda

Detaylı

DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ. SAYISAL BÖLÜM SAYISAL-2 TESTİ

DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ A OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ. SAYISAL BÖLÜM SAYISAL-2 TESTİ ALES İlkbahar 007 SAY DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ. SAYISAL BÖLÜM SAYISAL- TESTİ Sınavın bu testinden alacağınız standart puan, Sayısal Ağırlıklı

Detaylı

Et tipi hayvanların özel muayenesi ve seçimi

Et tipi hayvanların özel muayenesi ve seçimi Et tipi hayvanların özel muayenesi ve seçimi akin@comu.edu.tr http://akin.houseofpala.com Et ırklarında vücut yapısı Et ırklarında iri, dolgun, uzunluk ve genişlik ölçüleri yönünden iyi gelişmiş vücut

Detaylı

Toraks / Toraks Boşluğunda Bulunan Damarlar

Toraks / Toraks Boşluğunda Bulunan Damarlar Cenk Kılıç Toraks boşluğunda bulunan damarlar: Prekaval venler (vena cava kranialisler): Ratta diğer memelilerden farklı olarak sağ ve sol olarak 2 adet prekaval ven bulunur (Şekil 55). Bu venler v.subclavia

Detaylı

Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu

Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu Bu bölümde; Fizik ve Fizi in Yöntemleri, Fiziksel Nicelikler, Standartlar ve Birimler, Uluslararas Birim Sistemi (SI), Uzunluk, Kütle ve

Detaylı

ÜNİTE ÜNİTE TIBBİ TERMİNOLOJİ DOLAŞIM SİSTEMİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Doç. Dr. Samet KAPAKİN

ÜNİTE ÜNİTE TIBBİ TERMİNOLOJİ DOLAŞIM SİSTEMİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Doç. Dr. Samet KAPAKİN HEDEFLER İÇİNDEKİLER DOLAŞIM SİSTEMİ Giriş Dolaşım Sistemi Hakkında Genel Bilgiler Dolaşım Sistemi Organları Dolaşım Sistemi ile İlgili Anatomik Terimler Dolaşım Sistemi ile İlgili Klinik Terimler TIBBİ

Detaylı

KALBİN İSKELETİ,TABAKALARI KAPAKLARI,SİNİRLERİ ve DAMARLARI

KALBİN İSKELETİ,TABAKALARI KAPAKLARI,SİNİRLERİ ve DAMARLARI KALBİN İSKELETİ,TABAKALARI KAPAKLARI,SİNİRLERİ ve DAMARLARI Doç. Dr.Vatan KAVAK ANATOMİ Kalbin İskeleti Anulus fibrosus Kalp deliklerinin etrafında yer alırlar. Trigonum fibrosum dexter Trigonum fibrosum

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı

Detaylı

Üriner sistemde yer alan organların görüntülenmesi

Üriner sistemde yer alan organların görüntülenmesi Üriner sistemde yer alan organların görüntülenmesi Renal (böbrek) ultrason; çabuk, güvenli, ucuz ve invaziv (girişimsel) olmayan ve ultrason (insan kulağının işitemeyeceği kadar yüksek frekanslı ses) dalgalarının

Detaylı

Analiz aşaması sıralayıcı olurusa proje yapımında daha kolay ilerlemek mümkün olacaktır.

Analiz aşaması sıralayıcı olurusa proje yapımında daha kolay ilerlemek mümkün olacaktır. Analiz Raporu Kısa Özet Her geçen gün eczanecilik sektörü kendi içerisinde daha da yarışır hale geliyor. Teknolojinin getirdiği kolaylık ile eczane otomasyonu artık elinizin altında. Çoğu eczacılar hastalarına

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

3- Kayan Filament Teorisi

3- Kayan Filament Teorisi 3- Kayan Filament Teorisi Madde 1. Giriş Bir kas hücresi kasıldığı zaman, ince filamentler kalınların üzerinden kayar ve sarkomer kısalır. Madde 2. Amaçlar İnce ve kalın filamentlerin moleküler yapı ve

Detaylı

ALGILAMA - ALGI. Alıcı organların çevredeki enerjinin etkisi altında uyarılmasıyla ortaya çıkan nörofizyolojik süreçler.

ALGILAMA - ALGI. Alıcı organların çevredeki enerjinin etkisi altında uyarılmasıyla ortaya çıkan nörofizyolojik süreçler. ALGILAMA Duyum Algı ALGILAMA - ALGI Duyum Alıcı organların çevredeki enerjinin etkisi altında uyarılmasıyla ortaya çıkan nörofizyolojik süreçler. Algılama Duyu verilerini örgütleyip yorumlayarak çevredeki

Detaylı

YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ

YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ Genel: Derz sözcüğü bir sistemi oluşturan parçaların birleştirildiği, yapıştırıldığı çizgi şeklindeki bölümleri tanımlar. Derzler dar ya da geniş, yatay ya

Detaylı

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri Gelişim psikolojisi, bireylerin yaşam boyunca geçirdiği bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal

Detaylı

II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI

II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI 1 Güç Kaynağı AC Motor DC Motor Diesel Motor Otto Motor GÜÇ AKIŞI M i, ω i Güç transmisyon sistemi M 0, ω 0 F 0, v 0 Makina (doğrusal veya dairesel hareket) Mekanik

Detaylı

Bu konuda cevap verilecek sorular?

Bu konuda cevap verilecek sorular? MANYETİK ALAN Bu konuda cevap verilecek sorular? 1. Manyetik alan nedir? 2. Maddeler manyetik özelliklerine göre nasıl sınıflandırılır? 3. Manyetik alanın varlığı nasıl anlaşılır? 4. Mıknatısın manyetik

Detaylı

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler:

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler: Mikro TESE Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi, Mikroskopik TESE ameliyatı genel, veya bolgesel anestezi altında yapılabilir. Skrotum (torba) orta hattan 4 cm lik bir kesi yapılırak testislere ulaşılır ve testisler

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7 İÇİNDEKİLER 1 Projenin Amacı... 1 2 Giriş... 1 3 Yöntem... 1 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6 5 Kaynakça... 7 FARKLI ORTAMLARDA HANGİ RENK IŞIĞIN DAHA FAZLA SOĞURULDUĞUNUN ARAŞTIRILMASI Projenin Amacı : Atmosfer

Detaylı

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal

Detaylı

SOLUNUM SİSTEMİNİN ANATOMİSİ. Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN

SOLUNUM SİSTEMİNİN ANATOMİSİ. Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN SOLUNUM SİSTEMİNİN ANATOMİSİ Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN SOLUNUM/ SOLUNUM SİSTEMİ Atmosferdeki oksijenin kana geçmesi, kan dolaşımındaki karbondioksitin atmosfere geri verilmesi

Detaylı

Üç-fazlı 480 volt AC güç, normalde-açık "L1", "L2" ve "L3" olarak etiketlenmiş vida bağlantı uçları yoluyla kontaktörün tepesinde kontak hale gelir

Üç-fazlı 480 volt AC güç, normalde-açık L1, L2 ve L3 olarak etiketlenmiş vida bağlantı uçları yoluyla kontaktörün tepesinde kontak hale gelir Kontaktörler Röle kontakları üzerinden büyük bir miktar elektrik gücü anahtarlamak için kullanıldığında kontaktör terimi ile adlandırılır.. Kontaktörler tipik olarak çoklu kontaklara sahiptir ve kontakları

Detaylı

İNTRA MÜSKÜLER ENJEKSİYON ( IM)

İNTRA MÜSKÜLER ENJEKSİYON ( IM) 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 14.Hafta ( 15-19 / 12 / 2014 ) İNTRAMÜSKÜLER ( Kas İçi IM ) ENJEKSİYON TEKNİĞİ Slayt No : 24 4 İNTRA MÜSKÜLER ENJEKSİYON ( IM) IM. Enjeksiyon Uygulanan Başlıca Kas Grupları

Detaylı

Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı. ALES / Đlkbahar / Sayısal II / 22 Nisan 2007. Matematik Soruları ve Çözümleri

Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı. ALES / Đlkbahar / Sayısal II / 22 Nisan 2007. Matematik Soruları ve Çözümleri Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı ALES / Đlkbahar / Sayısal II / Nisan 007 Matematik Soruları ve Çözümleri 1. 3,15 sayısının aşağıdaki sayılardan hangisiyle çarpımının sonucu bir tam

Detaylı

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 24 Mart 2016 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 29663 YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ALANLAR ORTAK DOLAŞIM SİSTEMİ 720S00024

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ALANLAR ORTAK DOLAŞIM SİSTEMİ 720S00024 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ALANLAR ORTAK DOLAŞIM SİSTEMİ 720S00024 Ankara, 2011 Bu modül, mesleki ve teknik eğitim okul/kurumlarında uygulanan Çerçeve Öğretim Programlarında yer alan yeterlikleri kazandırmaya

Detaylı

HEAVY DUTY CLIP-IN TAVAN MONTAJ TALİMATNAMESİ

HEAVY DUTY CLIP-IN TAVAN MONTAJ TALİMATNAMESİ HEAVY DUTY CLIP-IN TAVAN MONTAJ TALİMATNAMESİ I. Clip-In Sistem Profil ve Aksesuarları I. Montaj Öncesi ve Esnasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar 1. Uygulama yapılacak mekanın boş ve temiz olması gereklidir.

Detaylı

KEM K OLU UMU ki çe it kemik olu umu vardır. 1)Ba dokusu aracılı ıyla süngerimsi kemik olu umu 2)Kıkırdak doku aracılı ıyla sıkı kemik olu umu

KEM K OLU UMU ki çe it kemik olu umu vardır. 1)Ba dokusu aracılı ıyla süngerimsi kemik olu umu 2)Kıkırdak doku aracılı ıyla sıkı kemik olu umu Embriyonik evrede kıkırdak kökenlidir. Daha sonra kemiklesir. Ergin evrede bazı vücut kısımlarında kıkırdak olarak kalır (burun ucu, kulak kepçesi, soluk borusu) skelet sistemi kemikler, eklemler, ligamentler

Detaylı

M i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

M i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları M i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları S1: Erasmus kapsamında yapılan projelerle yarışamaya katılınabilir mi? C1: Erasmus kapsamında gidilen yurtdışı üniversitelerdeki

Detaylı

25 Nisan 2016 (Saat 17:00 a kadar) Pazartesi de, postaya veya kargoya o gün verilmiş olan ya da online yapılan başvurular kabul edilecektir.

25 Nisan 2016 (Saat 17:00 a kadar) Pazartesi de, postaya veya kargoya o gün verilmiş olan ya da online yapılan başvurular kabul edilecektir. Sıkça Sorulan Sorular Başvuru Başvuru ne zaman bitiyor? 25 Nisan 2016 (Saat 17:00 a kadar) Pazartesi de, postaya veya kargoya o gün verilmiş olan ya da online yapılan başvurular kabul edilecektir. Bursluluğun

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

Bitkisel Dokular, Bitkinin Kısımları, Meristem Doku

Bitkisel Dokular, Bitkinin Kısımları, Meristem Doku Bitkisel Dokular, Bitkinin Kısımları, Meristem Doku Bitkisel Dokular Doku, ortak bir yapıyı oluşturmak ve bir işlevi yerine getirmek için birlikte çalışan hücrelerin oluşturduğu gruptur. Bitkilerin büyüme

Detaylı

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! www.kenthospital.com Kent Hastanesi, hepimizden önce çocuklarımızın hastanesi! Çünkü, çocuklarımız, hepimizin geleceği! Kuruluşumuzdan bu yana

Detaylı

Şaft: Şaft ve Mafsallar:

Şaft: Şaft ve Mafsallar: Şaft ve Mafsallar: Motor ve tahrik aksı farklı yerde olan araçlarda, vites kutusu ile diferansiyel arasında hareket iletimi için şaft ve açısal sapmalar için gerekli olan mafsallar karşımıza çıkmaktadır.

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

4. Numaralandırdığımız her boru parçasının üzerine taşıdıkları ısı yükleri yazılır.

4. Numaralandırdığımız her boru parçasının üzerine taşıdıkları ısı yükleri yazılır. 4. KOLON ŞEMASI VE BORU ÇAPI HESABI Tesisatı oluşturan kazan, kollektörler, borular,,vanalar, ısıtıcılar,genleşme deposu ile diğer donanım ve armatürlerin tümünün düşey görünüşünü iki boyutlu olarak gösteren

Detaylı

Makine Elemanları I Prof. Dr. İrfan KAYMAZ. Temel bilgiler-flipped Classroom Bağlama Elemanları

Makine Elemanları I Prof. Dr. İrfan KAYMAZ. Temel bilgiler-flipped Classroom Bağlama Elemanları Makine Elemanları I Prof. Dr. İrfan KAYMAZ Temel bilgiler-flipped Classroom Bağlama Elemanları 11/22/2014 İçerik Bağlama Elemanlarının Sınıflandırılması Şekil Bağlı bağlama elemanlarının hesabı Kuvvet

Detaylı

En İyi Uygulamalar ve Kullanım Kılavuzu

En İyi Uygulamalar ve Kullanım Kılavuzu En İyi Uygulamalar ve Kullanım Kılavuzu Bu kılavuz, GBT En İyi Uygulamaları ve Kullanım Kılavuzu na bir tamamlayıcı kılavuz oluşturmak için tasarlanmıştır. Green Break Patlamasız Güvenlik Güç Kartuşlarının

Detaylı

Sınav Süresi 85 Dakikadır

Sınav Süresi 85 Dakikadır Sınav Süresi 85 Dakikadır ŞEFKAT İMFO 7. SINIF SORU KİTAPÇIĞI ORTAOKUL 7. SINIF SORULARI ŞEFKAT KOLEJİ İMFO-2014 7.SINIF FEN SORULARI 1. K(Ebonit) L(Yün) Elektroskop 3. İletkenlerin direnci ile ilgili

Detaylı

Cümlede Anlam İlişkileri

Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede anlam ilişkileri kpss Türkçe konuları arasında önemli bir yer kaplamaktadır. Cümlede anlam ilişkilerine geçmeden önce cümlenin tanımını yapalım. Cümle, yargı bildiren,

Detaylı

08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D Vitamin D ve İmmün Sistem İnsülin Sekresyonuna Etkisi Besinlerde D Vitamini Makaleler Vitamin D, normal bir kemik gelişimi ve kalsiyum-fosfor homeostazisi için elzem

Detaylı

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Bu araştırmada Fen Bilgisi sorularını anlama düzeyinizi belirlemek amaçlanmıştır. Bunun için hazırlanmış bu testte SBS de sorulmuş bazı sorular

Detaylı

Olasılık ve İstatistik Dersinin Öğretiminde Deney ve Simülasyon

Olasılık ve İstatistik Dersinin Öğretiminde Deney ve Simülasyon Olasılık ve İstatistik Dersinin Öğretiminde Deney ve Simülasyon Levent ÖZBEK Fikri ÖZTÜRK Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi İstatistik Bölümü Sistem Modelleme ve Simülasyon Laboratuvarı 61 Tandoğan/Ankara

Detaylı

Kardivasküler Sistem

Kardivasküler Sistem Kardivasküler Sistem Kalp Fonksiyonları Kan damarları yoluyla oksijeni ve barsaklarda emilen besin maddelerini dokulara iletir Metabolizma sonucu oluşan artık maddeler ve CO 2 nin dokulardan uzaklaştırılmasında

Detaylı

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır. Yazıyı PDF Yapan : Seyhan Tekelioğlu seyhan@hotmail.com http://www.seyhan.biz Topolojiler Her bilgisayar ağı verinin sistemler arasında gelip gitmesini sağlayacak bir yola ihtiyaç duyar. Aradaki bu yol

Detaylı

BÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1

BÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1 1 BÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1 Belli bir özelliğe yönelik yapılandırılmış gözlemlerle elde edilen ölçme sonuçları üzerinde bir çok istatistiksel işlem yapılabilmektedir. Bu işlemlerin bir kısmı

Detaylı

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI Doç.Dr.Mitat KOZ Fiziksel Uygunluk Test Sonuçları Klinik Egzersiz Test Sonuçları Fiziksel Uygunluk Test Sonuçlarının Yorumlanması Bireyler arası karşılaştırmalar

Detaylı

Ölçme Bilgisi Ders Notları

Ölçme Bilgisi Ders Notları 1. ÖLÇÜ BİRİMLERİ Ölçme Bilgisi: Sınırlı büyüklükteki yeryüzü parçalarının ölçülmesi, haritasının yapılması ve projelerdeki bilgilerin araziye uygulanması yöntemleri ile bu amaçlarla kullanılacak araç

Detaylı

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER Şekil-1: BREADBOARD Yukarıda, deneylerde kullandığımız breadboard un şekli görünmektedir. Bu board üzerinde harflerle isimlendirilen satırlar ve numaralarla

Detaylı

01 OCAK 2015 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBA PARLAKLIĞI SALİH MERT İLİ DENİZLİ ANADOLU LİSESİ 10/A 436

01 OCAK 2015 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBA PARLAKLIĞI SALİH MERT İLİ DENİZLİ ANADOLU LİSESİ 10/A 436 01 OCAK 2015 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBA PARLAKLIĞI SALİH MERT İLİ DENİZLİ ANADOLU LİSESİ 10/A 436 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBALAR ELEKTRİK AKIMI Potansiyelleri farklı olan iki iletken cisim birbirlerine dokundurulduğunda

Detaylı

SU YAPILARI. Su Alma Yapıları. 5.Hafta. Doç.Dr.N.Nur ÖZYURT nozyurt@hacettepe.edu.tr

SU YAPILARI. Su Alma Yapıları. 5.Hafta. Doç.Dr.N.Nur ÖZYURT nozyurt@hacettepe.edu.tr SU YAPILARI 5.Hafta Su Alma Yapıları Doç.Dr.N.Nur ÖZYURT nozyurt@hacettepe.edu.tr Su alma yapısı nedir? Akarsu ya da baraj gölünden suyu alıp iletim sistemlerine veren yapılara su alma yapısı denir. Su

Detaylı

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN Döküm Prof. Dr. Akgün ALSARAN Döküm Döküm, sıvı haldeki akıcı olan malzemelerin, üretilmek istenen parçanın biçiminde bir boşluğa sahip olan kalıplara dökülerek katılaştırıldığı bir üretim yöntemidir.

Detaylı

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR Hepatit C nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığıdır. Hepatit C hastalığı olarak bilinir ve %70 kronikleşir, siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri

Detaylı

Toraks Duvarının Damarları ve Sinirleri

Toraks Duvarının Damarları ve Sinirleri Toraks Duvarının Damarları ve Sinirleri A.thoracica interna: Bu arter clavicula dan umbilicus a kadar toraks ve karın ön duvarını besler (Şekil 4,5,34). Ratta Toraks Anatomisi Cenk Kılıç Şekil 34. Sternum

Detaylı

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu 3.Klinik Farmakoloji Sempozyumu-TRABZON 24.10.2007 Klinik ilaç araştırmalarına

Detaylı

D VİTAMİNİ TARİHSEL BAKI 01.11.2008. 25-D vitamini miktarına göre değişir. öğünde uskumru yesek de, böbrekler her

D VİTAMİNİ TARİHSEL BAKI 01.11.2008. 25-D vitamini miktarına göre değişir. öğünde uskumru yesek de, böbrekler her VİTAMİN BİYOKİMYASI D VİTAMİNİ BU BÖLÜMDE ANLATILACAK KONULAR: Tarihsel Bakış D vitamininin kimyasal ve biyolojik fonksiyonları Besin kaynakları Hazırlayan: V. Murat BOSTANCI Toksisite 1 2 TARİHSEL BAKI

Detaylı

Ödem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Ödem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Ödem, hiperemi, konjesyon Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 1 Hemodinamik bozukluklar Ödem Hiperemi / konjesyon Kanama (hemoraji) Trombüs / emboli İnfarktüs Şok 2 Hemodinamik bozukluklar Ödem 3 Ödem Tanım: İnterstisyel

Detaylı

Doğada yaşayan canlıların tamamı hücrelerden oluşmuştur. Canlılardan bazıları tek bir

Doğada yaşayan canlıların tamamı hücrelerden oluşmuştur. Canlılardan bazıları tek bir CANLILIK HÜCREYLE BAŞLAR 1- Canlıların Ortak Özellikleri : Çevremizdeki varlıklar canlı ve cansız varlıklar olarak iki grupta toplanırlar. Cansız varlıklar katı, sıvı ve gaz halindeki maddelerden oluşur.

Detaylı

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ Belirli amaçları gerçekleştirmek üzere gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulan ve belirlenen hedefe ulaşmak için, ortak ya da yöneticilerin dikkat ve özen

Detaylı

BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI

BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI 1 BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI Ölçme sonuçları üzerinde yani amaçlanan özelliğe yönelik gözlemlerden elde edilen veriler üzerinde yapılacak istatistiksel işlemler genel

Detaylı

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

Doç. Dr. Orhan YILMAZ Yazar Ad 151 Doç. Dr. Orhan YILMAZ İnsanda iletişimin en önemli araçlarından biri olan ses, kişinin duygusal yapısını yansıtan bir olaydır. Yaş ilerledikçe tüm organlarda görülebilen yaşlanma konuşma

Detaylı

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR Sektörlere Göre Dağılım 60 %52 50 %39 %46 Tarım 40 Sanayi 30 % 14 %19 %21 İnşaat 20 %8 10 % 1 Hizmetler 0 KADIN ERKEK 2

Detaylı

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012 Hazırlayanlar Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi Laura D. Tyson, Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Saadia Zahidi, Dünya Ekonomik Forumu Raporun

Detaylı

Mak-204. Üretim Yöntemleri II. Vida ve Genel Özellikleri Kılavuz Çekme Pafta Çekme Rayba Çekme

Mak-204. Üretim Yöntemleri II. Vida ve Genel Özellikleri Kılavuz Çekme Pafta Çekme Rayba Çekme Mak-204 Üretim Yöntemleri II Vida ve Genel Özellikleri Kılavuz Çekme Pafta Çekme Rayba Çekme Kubilay ASLANTAŞ Afyon Kocatepe Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğt. Bölümü Üretim Yöntemleri 1

Detaylı

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr. Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Dosya Sayısı : 2014-1-132 (Önaraştırma) Karar Sayısı : 15-12/159-72 Karar Tarihi : 18.03.2015 A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER Başkan Üyeler : Prof. Dr.

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ JDF329 Fotogrametri I Ders Notu 2015-2016 Öğretim Yılı Güz Dönemi

Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ JDF329 Fotogrametri I Ders Notu 2015-2016 Öğretim Yılı Güz Dönemi FOTOGRAMETRİ I Fotogrametrik Temeller Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ JDF329 Fotogrametri I Ders Notu 2015-2016 Öğretim Yılı Güz Dönemi Tanımlar Metrik Kameralar Mercek Kusurları

Detaylı

NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR

NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi TUĞLA Tanım Kil, killi toprak ile tuğla ve

Detaylı

Şeker Hastalığı Nedir? Neden Önemlidir?

Şeker Hastalığı Nedir? Neden Önemlidir? Aile Hekimliği Sürekli Mesleki Gelişim Programı Hayatınız boyunca öngöremediğiniz ve hayat kalitenizi düşürecek pek çok sorun yaşayabilirsiniz. Şeker hastalığı(kısa olarak Diyabet diyebiliriz) ve obezite

Detaylı

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç: Madde 1. (1) Bu yönergenin amacı, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesinin önlisans, lisans ve lisansüstü

Detaylı

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI PVD Kaplama Kaplama yöntemleri kaplama malzemesinin bulunduğu fiziksel durum göz önüne alındığında; katı halden yapılan kaplamalar, çözeltiden yapılan kaplamalar, sıvı ya

Detaylı

BAŞLICA ÇATI ŞEKİLLERİ

BAŞLICA ÇATI ŞEKİLLERİ ÇATILAR Yapıları dış atmosferden gelen yağmur, rüzgar, kar ve dolu gibi etkenlerden koruyan elemanlara "ÇATI" denilmektedir. Genellikle ahşap, çelik ve betonarmeden yapılan çatılar konut, işyeri, atelye,

Detaylı

DENEY 2: PROTOBOARD TANITIMI VE DEVRE KURMA

DENEY 2: PROTOBOARD TANITIMI VE DEVRE KURMA A. DENEYİN AMACI : Protoboard kullanımını öğrenmek ve protoboard üzerinde basit direnç devreleri kurmak. B. KULLANILACAK ARAÇ VE MALZEMELER : 1. DC güç kaynağı, 2. Multimetre, 3. Protoboard, 4. Değişik

Detaylı

BĐSĐKLET FREN SĐSTEMĐNDE KABLO BAĞLANTI AÇISININ MEKANĐK VERĐME ETKĐSĐNĐN ĐNCELENMESĐ

BĐSĐKLET FREN SĐSTEMĐNDE KABLO BAĞLANTI AÇISININ MEKANĐK VERĐME ETKĐSĐNĐN ĐNCELENMESĐ tasarım BĐSĐKLET FREN SĐSTEMĐNDE KABLO BAĞLANTI AÇISININ MEKANĐK VERĐME ETKĐSĐNĐN ĐNCELENMESĐ Nihat GEMALMAYAN Y. Doç. Dr., Gazi Üniversitesi, Makina Mühendisliği Bölümü Hüseyin ĐNCEÇAM Gazi Üniversitesi,

Detaylı

Reynolds Sayısı ve Akış Rejimleri

Reynolds Sayısı ve Akış Rejimleri 1. Genel Bilgi Bazı akışlar oldukça çalkantılıyken bazıları düzgün ve düzenlidir. Düzgün akım çizgileriyle belirtilen çok düzenli akış hareketine laminer akış denir. Düşük hızlarda yağ gibi yüksek viskoziteli

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA Dersin Amacı Bu dersin amacı, öğrencilerin; Öğretmenlik mesleği ile tanışmalarını, Öğretmenliğin özellikleri

Detaylı

PLATFORM VE KÖPRÜ UGULAMALARINDA KULLANILAN AKIŞ BÖLÜCÜLER

PLATFORM VE KÖPRÜ UGULAMALARINDA KULLANILAN AKIŞ BÖLÜCÜLER 279 PLATFORM VE KÖPRÜ UGULAMALARINDA KULLANILAN AKIŞ BÖLÜCÜLER Ahmet DİNÇER ÖZET Akışı bölmek, hidrolik uygulamalarda karşılaşılan en büyük problemlerden birisidir. Hidrolik enerji en kolay hareket ettirebildiği

Detaylı

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 18 (2012) 287-291 287 KİTAP İNCELEMESİ Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri Editörler Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice

Detaylı

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler 1.Temel Kavramlar Abaküs Nedir... 7 Abaküsün Tarihçesi... 9 Abaküsün Faydaları... 12 Abaküsü Tanıyalım... 13 Abaküste Rakamların Gösterili i... 18 Abaküste Parmak Hareketlerinin Gösterili i... 19 2. lemler

Detaylı

İçinde x, y, z gibi değişkenler geçen önermelere açık önerme denir.

İçinde x, y, z gibi değişkenler geçen önermelere açık önerme denir. 2. Niceleme Mantığı (Yüklemler Mantığı) Önermeler mantığı önermeleri nitelik yönünden ele aldığı için önermelerin niceliğini göstermede yetersizdir. Örneğin, "Bazı hayvanlar dört ayaklıdır." ve "Bütün

Detaylı

Özet şeklinde bilgiler

Özet şeklinde bilgiler Kurzhinweise in türkischer Sprache TR İşçi Temsilciliği seçiminin açılışı ve yapılış usulü hakkında Özet şeklinde bilgiler Bu nedenle yakında İşçi Temsilciliğinin seçimi yapılacaktır. Şu an okumakta olduğunuz

Detaylı

Kılavuz Çekmek. Üretim Yöntemleri 15

Kılavuz Çekmek. Üretim Yöntemleri 15 Kılavuz Çekmek Kılavuz çekme işlemlerinde kullanılan takımlar genellikle Yüksek Hız Çeliklerinden (HSS) yapılırlar. Bununla birlikte son zamanlarda kaplamalı(tin) kılavuz takımları da üretilmeye başlanmıştır.

Detaylı

BİT ini Kullanarak Bilgiye Ulaşma ve Biçimlendirme (web tarayıcıları, eklentiler, arama motorları, ansiklopediler, çevrimiçi kütüphaneler ve sanal

BİT ini Kullanarak Bilgiye Ulaşma ve Biçimlendirme (web tarayıcıları, eklentiler, arama motorları, ansiklopediler, çevrimiçi kütüphaneler ve sanal BİT ini Kullanarak Bilgiye Ulaşma ve Biçimlendirme (web tarayıcıları, eklentiler, arama motorları, ansiklopediler, çevrimiçi kütüphaneler ve sanal müzeler vb.) Bilgi ve iletişim teknolojileri, bilgiye

Detaylı

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON 1 Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON Teknik Alan Buluş, sarkopeni nin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu Günümüzde sarkopeni,

Detaylı

ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR 447 ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR Hüseyin ÇAYCI Özlem YILMAZ ÖZET Yasal metroloji kapsamında bulunan ölçü aletlerinin, metrolojik ölçümleri dikkate alınmadan

Detaylı

KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATLARININ

KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATLARININ 8 Şubat 2015 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 29261 YÖNETMELİK Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA BİRİNCİ

Detaylı

DOLAŞIM SİSTEMİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

DOLAŞIM SİSTEMİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL DOLAŞIM SİSTEMİ Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL KALBİN YAPISI VE İŞLEVİ Dolaşım sistemi, içinde kanın vücuda dağıldığı kapalı bir ağ sistemidir. Vücudun taşıyıcı sistemidir. Dolaşım sistemine kardiyovasküler sistem

Detaylı

DEMİRYOLUNUN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN YENİ YAPILANMA SERBESTLEŞME TÜRKİYE DEMİRYOLU ALTYAPISI VE ARAÇLARI ZİRVESİ 24 25 EKİM 2013 İSTANBUL TÜRKİYE

DEMİRYOLUNUN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN YENİ YAPILANMA SERBESTLEŞME TÜRKİYE DEMİRYOLU ALTYAPISI VE ARAÇLARI ZİRVESİ 24 25 EKİM 2013 İSTANBUL TÜRKİYE DEMİRYOLUNUN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN YENİ YAPILANMA SERBESTLEŞME TÜRKİYE DEMİRYOLU ALTYAPISI VE ARAÇLARI ZİRVESİ 24 25 EKİM 2013 İSTANBUL TÜRKİYE NOPPEN CORRIDOR OF INSIGHTS 1 DEMİRYOLUNDA YENİ YAPILANMA VE

Detaylı

Büyük kuşlar için kutu yuvalar. Peçeli baykuş yuvası

Büyük kuşlar için kutu yuvalar. Peçeli baykuş yuvası Büyük kuşlar için kutu yuvalar Kuşların çoğu ağaç deliklerine yuva yaparlar. Yaşlı ve kurumuş ağaçlar fırtınalardan dolayı devrildiği için buraları kuşlar için önemli yuvalar teşkil etmezler. Bu yüzden

Detaylı

İLKYARDIM TEMEL EĞİTİMİ TEORİ SINAV SORULARI-3

İLKYARDIM TEMEL EĞİTİMİ TEORİ SINAV SORULARI-3 İLKYARDIM TEMEL EĞİTİMİ TEORİ SINAV SORULARI-3 1) Dış kalp masajı hangi bölgeye uygulanır? a) Göğüs kemiğinin 1/3 üst kısmına b) Göğüs kemiğinin 1/3 alt kısmına c) Göğüs kemiğinin 2 parmak üst kısmına

Detaylı