Ahmed Yüknekî (Yüknek, XI. yüz yıl)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Ahmed Yüknekî (Yüknek, XI. yüz yıl)"

Transkript

1 Ahmed Yüknekî (Yüknek, XI. yüz yıl) XII-XII. asır Türk edebî yadigârlarının biri "Atabetü'l Hakayık" (Hakikatler Eşiği) eseridir. Onu Ahmed Yüknekî yazmıştır. Bu şahıs hakkında kendi malumatını ele alıyoruz. Şimdiye kadar bilindiğine göre, Ahmed Yüknekî Türkistanlı bir Türktür, atası ve doğduğu yer hakkında eserinde şöyle diyor: edib Ahmed atım edep pend sözüm sözüm munda kalur barur bu özüm Adım Edib Ahmed, sözüm edep ve nasihattir; Vücudum gider, sözüm burada kalır atası atı mahmud-ı yükneki edib mahmud oğlı yok ol hiç seki Babasının adı Mahmud Yüknekî'dir. Edib Mahmud 'un oğludur ve (buna) hiç şüphe yoktur. edibning yiri atı yüknek erür safalıg aceb yir köngüller yarur Edibin yerinin adı Yüknek'tir, Gönülleri açan, saf alı bir hoş yerdir. Kendisinin doğuştan kör olduğunu, zayıf olarak doğduğunu da eserinde "toga körmez erdi edipning közi" diye söyler geçer. Bu bilgiler Ali Şir Nevayi'nin "Nesâyimü'l-Mahabbe min Şemâyimü'l-Fütüvve" eserindeki malumata uygundur. Nevayi şöyle yazar: "Edib Ahmed Türk ilindenmiş. Derler ki gözü körmüş ve asla görmezmiş. Basîrmiş, başka basirler gibi değilmiş. Ama gayet akıllı, zeki, zahit ve müttekî kişiymiş. Hak Subhanallahu ve Teala gerçi zahir gözünü kapalı yaratmıştır; ama gönül gözünü gayet parlak kılmıştır..." Nevâyi onun Türkçe yazdığını, halk arasında vaaz ve nasihatlan, hikmetlerinin şöhretim kaydedip aşağıdaki satırlarını getirir: Beyt: Ulular ne verse, yemem deme, El uzat, ağız vur, yemesen yeme Yinebirbeyti: Kemikte ilik gibidir insanda bilgi İnsan ziyneti akıldır kemiğin ilik Bu beyitlerde Türkçeden başka tek bir söz yok. Sekiz yüz yıl evvel Arapça ve Farsça Türkistan'da, hakim mefkure dili derecesinde olduğu bir zamanda, tamamen Türkçe böyle güzel, anlamlı yazabilmek, millî bir kahramanlıktı. Yüknek denen yer Semerkand civarında da, Fergana vadisinde de, bugünkü Türkistan şehrinin yakınında da var. Şairin hangi Yüknek'ten olduğu bugüne kadar anlaşılmadı. Nevayî, Ahmed Yüknekî'yi Türkistan'daki Türk şahsiyetler arasında "Nesayimü'l-Mahabbe..."

2 (A. Nevayî, Eserler, 15. C, Taşkent 1968, sayfalar) kitabında kaydeder ve duyduğu rivayetlerden birini nakleder: "Ahmed Yüknekî'nin meskeni Bağdat 'tan bir kaç ağaçlık, bazılarına göre dört ağaç yol imiş. Her gün îmâm-ı Azam 'in dersinde hazır olurmuş ve birşeyler öğrenirmiş; bu yolu yayan gidermiş." Bu sözler, rivayet, Edib Ahmed'in manevî kuvveti hakkındaki sözlerdir. Çünkü İmâm-ı Azam kesinlikle başka bir devirde yaşamıştır; "Bağdat'la Türkistan'ın arasının binlerce ağaçlık olduğu malumdur. Yani, Nevayi'nin verdiği bilgiler Edib Ahmed hakkındaki rivayettir. Şairin şahsı hakkında başka bir şey söyleyemiyoruz. Ahmed Yüknekî'nin bilim dünyasına malum eseri "Atabetü'l-Hakayık"tır. Eser XII. asır başlarında yazılmıştır. Eserin XV. ve XVI. asırlara ait üç nüshası bugün Türkiye'de korunmaktadır. En muteber nüsha olarak İstanbul'da bulunan 1480 yılma ait katip Abdurrezzak Bahşı yazması nüsha kabul edilir. Eserin el yazmalarının araştırılmasına, neşre hazırlanmasına, aktarılmasına ilk olarak Türkiye'den bilgin Necip Asım başlamıştır. N. Asım'ın eseri 1916 yılında Osmanlı Türkçesine aktarımıyla yayımlanmıştır. Sonra eser meşhur türkologlar Radloff, Kovalski, Deny ve Bertles tarafından incelenmiştir. Daha sonra R.R. Arat eserin karşılaştırmalı metnini hazırladı ve 1951'de Türkiye'de yayımladı. Özbekistan'da eseri Aybek, S.Mutallibov, N. Mollayev, K. Mahmudov gibi âlimler araştırıp, halka ulaştırmakta çok hizmet etmişlerdir. Eserden bazı parçalar "Özbek Edebiyeti Tarihî Hrestomatiyasi" (1940), "Özbek Poeizziyasining Antologiyasi" (1948) "Özbek Edebiyeti" (1960), "Özbek Şi'riyeti Antologiyasi" (1961) gibi onlarca toplamada basılmıştır yılında K. Mahmudov'un hazırladığı beş el yazmasını esas alan eser yalımlanmıştır. (G. Gulam adındaki neşriyatta) yılında ise K. Mahmudov'un "Ahmed Yügnekiyning 'Hibetül Hakâyik' Eseri Hakida" (Fen Neşriyatı) kitabı çıktı. Bu çalışmada Giriş, Fonetik, Morfoloji, Tenkitli Metin, Transkripsiyon, Şerh ve Sözlük var. "Atabetü'l-Hakayık", şairin kendisinin de dediği gibi 14 babdır: "Tüzelttim bu on tört bab içre sözi" der şair. Eserin "A" nüshası diye bilinen 848 Hicri (1444) tarihinde Seberkand'da Uluğ Bey'in emiri, Sebran hakimi Arslan Hoca Tarhan teşebbüsüyle Uygur yazısıyla, katip Zeynelabidin tarafından yazıya geçirilen nüshasında 246 beyit vardır. Türkiye'ye götürülen bu nüsha, 36 yıl geçtikten sonra 1480'de Abdurrezzak Bahşı Türkiye'de 254 beyit halinde nüsha edilir. Necip Asım eserin Tuğrul Kılıç Sipahsalar Bey'e adanıp yazıldığını söyler. K. Mahmudov da Hicri 6., Miladî 12. asır sonları, 13. asır başlarında, Harzemşahlar zamanında yaşamış Tuğrul Kılıç Sipahsalar Beg bin Şica Emir Muhammed'e yazıldığını kaydeder. Eser bilginler tarafından çeşitli isimlerle gösterilir, bazıları "Hibetü'l-Hakayık", bazıları "Aybetü'l-Akayık", bazıları da "Atabetü'l- Hakayık" diye yazarlar. Ahmed Yüknekî'nin bu eseri, yazıldığı devri, dili, muhtevası bakımından, Türkistan medeniyeti ile genel Türk medeniyeti, Türk dünyası edebiyatı açısından kıymetli bir yadigârdır. Eser, muhtevası ile dünyayı, ancak bilimle öğrenmenin mümkün olacağını belirtir. Tanrıyı, insanı, dünyayı bilmenin sadece bilim yoluyla olabileceğini şair tekrar tekrar söyler. Aradan sekiz yüz yıl geçse de şairin söylediği sözler bugünkü meseleler, konular hakkında söylenmiş gibi duyulur. Mesela, "Halal kendü kayda bu kün kanı kim Haramnı yiyürde haram tip yidi" Bugün helalin kendisi nerede, hani; Kim haramı yerken, haram diye yiyor. Tarihte sekiz yüz yıl evvelki toplumda durum bu imiş, bugün de bir çok devlette, müstemlekelerde, yarı sömürgelerde, ekonomik olarak bağımlı devletlerde durum budur. Her zaman geçerli olan böyle fikirler, eserin bütün insanlara hizmet ettiğini gösterir. Aşağıda eserden bir parça okuyacaksınız: "Atabetü'l-Hakayık"tan İlâhî üküş hamd ayur-men sana Senin rahmetindin umar-men ona Senâmu ayugay seza bu tilim Unarça ayayın yâri bir mana Tanrım (daima) sana çok hamdederim; (daima) senin rahmetinden hayır umarım Dilim senayı, (sana) lâyık bir şekilde söyleyebilir mi; olanca kudretimle söyleyeyim; bana yartım et.

3 Senin barlıqmqa tanuqluq birür Cemâd cânver uçqan yügürgen nene Senin birlikinke delîl arqagan Bulur bir nen içre deliller mine Yoq erdim yarattın yana yoq qılıp İkinç bar qılur-sen muqır men muna Ayâ şek yolmda yiligli odun Kel ottm özün yul ölümdin öne Yarattı ol ugan tünün kunduzun Udup biri birke yorır ön sona Tünetir tünüfini künüfi kiterip Tünün kiterip baz yarutur tana Ölügdin tirig hem tirigdin ölüg Çıqarur körür-sen mum ked ana Bu qudret idisi ulug bir bayat Ölüglerni tirgüzmek âsân ana Eşit emdi qaç söz habîb fazlındın Uquş hûş yititip sözümni ana Ol ol halq talusı kişi qutlugı Törümişte yoq bil ana tuş tene Resuller örün yüz bu ol yüzke köz Ya olar qızıl en bu efike mene Amfi ögdisindin tatır bu tilim Anm medhi bolsa şeker şehd ana Bu kün tegsü mindin dürûd ol yarın Elig tuttaçımqa eğirse muna Canlı cansız, uçan ve koşan (her) şey senin varlığına tanıklık eder. Senin birliğine delil arayan, bir tek şeyde binlerce delil bulur. Yok idim, yarattın; yine yok edip tekrar var edersin; bunu ikrar ederim. Ey şüphe yolunda koşan, uyan; gel, ölmeden kendini ateşten kurtar. O kadir (Tanrı senin) geceni ve gündüzünü yarattı; (bunlar) birbirine uyup, birbirinin ardı sıra giderler. Gününü giderip, geceni getirir; geceni giderip, tekrar tam aydınlatır. O dirileri Öldürdüğü gibi, ölüleri de diriltir, görürsün; bunu iyi bil. Bu kudret sahibi büyük bir Tanrı'dır; ölüleri diriltmek onun için kolay bir iştir. Şimdi Peygamberin fazlından bir kaç söz dinle; akıl ve dikkatini bileyip, sözümü anlamağa çalış. O, yaradılanlann (en) seçkini ve insanların (en) kutlusudur; bil ki, yaradılanlar arasında onun eşi ve dengi yoktur. Resuller beyaz bir yüzdür; o ise, bu yüzün gözüdür; yahu t onlar al yanaktır; o ise, bu yanağın benidir. Onun medhinden ağzım tatlüanır; onun yâdı, dilim için,şeker vebaldir. Yarın, derde düşürsem, elimden tutacak olan o (resule) bugün benden salât ve selâm erişsin. DÖRT HALİFENİN MEDHİ HAQQIND A / D ÖRT HALİFENİN MEDHİ HAKKINDA Yime tört işine ıdur-men selâm Olardın usanmaq qaçan ol mana Yine (onun) dört arkadaşına selâm gönderirim; onları (anmaktan) hiç bir zaman usanmam. Atiq birle Fârûq üçünç Zi'n-nûreyn Alî törtilençi ol ersig tona Kimerse bu tört işke bed-i'tiqâd Tutar erse min la'n qılur men ana İlâhî keçürgen idim-sen keçür Neçeme hatâlıg kul ersem sana Mana bolsa fazlın qutuldı özüm Eğer bolsa adlin qatıglıq mana (Biri) Atık, (diğeri) Fârûk, üçüncüsü Zinnûreyn (ve) dördüncüsü yiğit ve kahraman Ali 'dir. Kim (onun) bu dört arkadaşı hakkında kötü itikat beslerse, ona bin (kere) lanet ederim. Tanrım; sen bağışlayan rabbimsin; senin karşında ne kadar günhahkâr kul isem, beni affet. Faziletin olursa, nefsim kurtulur; eğer adaletini kullanırsan, bu benim için felâket olur.

4 BÜYÜK EMÎR DÂD İSPEHSÂLÂR BEYİN MEDHİ HAQQIND A Eyâ til törüt medh ötüngil anı Men artut qılayın şâhımqa anı Şahım medhi birle bezedim kitâb Oqıglı kişinin sevinsün canı Ögü bilmez erke öğüt ögretür Anın birr ü cûdı bedî' ihsanı Ol ol aql uquş hûş hıredqa mekân Bilig ma'dini hem fazilet kânı Simâkdin edizrek tutar himmet ol Sehâsı mekârim igi dermanı Ra'iyyetqa müşfiq selîm til halım Velîkin buşarda Şerâ arslanı Salâbet içinde Ömer teg erip Sehâvet semahat tutar Osmânı Tetiklikte kendü Ayastın ozup Dâd insaf tutar çın Anuşirvânı Anın bahşişindin bulıt uvtanur Bu sözni bütün çın tutar düşmanı Eyâ şahım erdemlerin sanagan Sanar mu ediz qum uşaq taş sanı Siyâset riyaset kiyaset kerem Ziyâdet ula adi eşit uk mum Yime mecd mürüvvet f ütüvvet ugan Atâ qıldı şâhımga bu cümleni Üküş az tip aymaz pezîrler teniz Bulıt hedye qılsa uşaq qatreni Tenizdin kerîmrek şahım mifi qata Qabûl qılsa tan yoq bu az hedyeni / BÜYÜKEMÎRDÂDSİPEHSÂLÂRBEYİN MEDHİHAKKINDA Ey dil, medihler yarat ve sun, hâni, ben onları şahıma armağan edeyim. Kitabı şahımın medhi ile süsleyeyim, okuyan adamın içi açılsın. Onun iyiliği, cömerdliği ve eşsiz ihsanı medhetmesini bilmeyen kimseyi dile getirir. O akıl, anlayış, şu 'ûr ve zekâ mekânı, bilgi ocağı ve fazilet kaynağıdır. O himmeti simâkten daha yüksek tutar; cömerdliği ve keremi (onun) iki dermanıdır. (O) re'âyâ'ya karşı şefkatli, doğru ve yumuşak dillidir; fakat hiddetlendiği zaman Şerâ arslanı kesilir. (O) metanette Ömer gibidir, cömertlikte Osman'a denktir. (O) fetânette Ayâs'ı geçer; adalet ve hakkaniyette gerçer bir Anuşirvan 'dır. Onun ihsanı karşısında bulutlar utanır; bu sözün doğruluğunu düşmanları da itiraf eder. Ey şahımın faziletlerini sayan (kimse), sahradaki kum ve ufak taşlar sayıya gelir mi? Siyâset, riyaset, kiyaset, kerem (ve bunlara) adaleti ekle; bunları işit ve anla. Bir de şeref, insaniyet ve merdlik; bunların hepsini kadir (Tanrı) şahıma ihsan etti. Bulut ufak bir katre de hediye etse, deniz, az veya çok demeden, bunu kabul eder. Şahım denizden bin kat daha kerîmdir; bu küçük hediyeyi kabul ederse, hayret etmemek lâzımdır. BU KİTABIN YAZILIŞ SEBEBİ VE / BUKİTABIN YAZILIŞ SEBEBİ VE GEREKLİLİĞİ GEREKLİLİĞİ HAQQINDA HAKKINDA DâdİspehsâlârBeg üçün bu kitâb Çıqardım ajunda atı qalsu tip Kitâbımnı körgen eşitgen kişi Şâhımnı du'â birle yâd qılsu tip Dâd İspehsâlâr Bey için bu kitabı yazdım ki, dünyada (onun) adı kalsın; Kitabımı gören (yahut) işiden (her) kes şahımı du 'â ile yâd etsin;

5 Anıfi vûddı birle könüller tolup Amfi yâdı birle ajun tolsu tip Kidinki keligli kişiler ara Anın zikri tansuq ediz bolsu tip Bezedim kitâbnı nevâdir sözün Baqıglı oqıglı asıg alsu tip Belek iddim anı şâhımqa men ök Havâdârlıqımnı tükel bilsü tip Gönüller onun sevgisi ile ve dünya onun yâdı ile dolsun; (bizden) Sonra gelen insanlar arasında onun hâtırası hasretle anılsın ve yüksek olsun. Gören ve okuyan istifâde etsin diye, kitabı nâdir sözler ile süsledim. Ben onu şahıma, bağlılığımın bir nişanesi olsun diye, hediye gönderdim. BİRİNCİ BÖLÜM: / BİRİNCİ BÖLÜM: BİLGİNİN FAYDASI VE BİLGİSİZLİĞİN / ZARARI HAQQINDA Biligdin urur-men sözümke ula Biliglikke yâ dost özüfini ula Bilig birle bulnur sa'âdet yolı Bilig bil sa'âdet yolını bula Bahâlıg dinar ol biliglig kişi Bu câhil biligsiz bahâsız bişi Biligsiz biliglig qaçan tefi bolur Biliglig kişi er câhil er tisi Süfiekke yilik teg erenke bilig Eren körki aql ol süneknin yilik Biligsiz yiliksiz sünek teg hâlî Yiliksiz süfiekke sunulmaz elig Bilig bildi boldı eren belgülüg Biligsiz tirig le yitük körgülüg Biliglig er öldi atı ölmedi Biligsiz tirig erken atı ölüg Biliglig birine biligsiz minin Tenegli tenedi bilignifi tenin Baqa körgil emdi uqa sınayu Ne nen bar bilig teg asıglıg önin Bilig birle âlim yoqar yoqladı Biligsizlik erni çökerdi qodı Bilig yind osanma bil ol haq resul Bilig Cinde bolsa siz arqafi tidi BİLGİNİN FAYDASI VE BİLGİSİZLİĞİN ZARARI HAKKINDA Bilgiden sözüme temel atarım; ey dost, bilgiliye yaklaşmağa çalış; sa 'âdet yolu bilgi ile bulunur, bilgi edin ve sa 'âdet yolunu bul. Bilgili insan - kıymetli dinardır, câhil ve bilgisiz (adam) - değersiz bir akçedir. Bilgili ile bilgisiz müsâv olur mu?; bilgili dişi-erkek ve câhil erkek-dişidir. Kemik için ilik ne ise, insan için bilgi odur; insanın ziyneti akıldır, kemiğinki ise, iliktir; bilgisiz (kimse), iliksiz kemik gibi, boştur; iliksiz kemiğe kimse el uzatmaz. İnsan bilgisi ile tanınır; bilgisiz, hayatta iken, kaybolmuş sayılır; bilgili adam ölür, (fakat) adı kalır, bilgisiz, sağ iken, adı ölüdür. Bilginin ağırlığını tartan kimseye göre bir bilgili bin bilgisize denktir; şimdi, anlayarak ve sınayarak, etrafa bakıver, bilgi kadar faydalı başka ne var? Âlim bilgi ile yükseldi, bilgisizlik insanı aşağı düşürdü; bilgiyi ara, usanma; bilki o hak resul: - "Bilgiyi, Çin 'de bile olsa, arayınız" dedi.

6

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ a. 14.Yüzyıl Orta Asya Sahası Türk Edebiyatı ( Harezm Sahası ve Kıpçak Sahası ) b. 14.Yüzyılda Doğu Türkçesi ile Yazılmış Yazarı Bilinmeyen Eserler c.

Detaylı

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108 Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4 Fakrnâme Vîrânî Abdal Yayına Hazırlayan Fatih Usluer ISBN: 978-605-64527-9-6 1. Baskı:

Detaylı

Edib Ahmed Yüknekî ve - Atabet ül Hakaayık

Edib Ahmed Yüknekî ve - Atabet ül Hakaayık Edib Ahmed Yüknekî ve - Atabet ül Hakaayık Atabet ül-hakaayık 12. asrın ilk yarısında, Yüknekli Edîb Ahmed bin Mahmud tarafından yazılmış manzum bir ahlâk kitabıdır. Türk ve Acem ülkelerinin meliği- emîr-i

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

Ş İ İ İ ç İ İ İ İ ç ç ç Ç ç ç ç ç İ Ö İ ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç Ç ç ç ç ç ç Ö Ö ç ç ç ç Ö ç Ö ç ç ç ç ç ç ç Ç ç ç ç Ç ç ç ç ç ç Ç ç Ö ç ç ç ç Ç ç Ö Ç ç ç Ş ç ç Ç Ş ç İ ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç

Detaylı

Ü Ü Ğ Ş Ş Ş Ş Ş Ü Ğ ç Ş Ğ Ü Ü Ğ Ü Ş Ö ç ç Ğ Ğ Ü Ş Ü Ş Ş ç ç Ç Ü Ş Ç Ç Ü Ş Ş Ü Ü Ü Ü Ü Ü ç Ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç Ç ç ç ç ç ç Ş Ğ Ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç Ş ç ç ç Ç ç ç ç ç ç ç Ç ç Ç ç ç ç

Detaylı

Ç Ç ç Ğ ç Ö Ğ Ş ç Ö Ö Ğ Ğ Ö Ö Ç Ü ç Ç Ü ç Ö ç ç ç ç Ğ ç ç Ç Ç ç Ç Ü ç ç Ç ç ç ç Ö ç Ö Ö ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç Ö Ş ç ç ç ç ç ç ç ç Ü ç ç Ü ç ç ç ç ç ç ç Ö Ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç Ö ç ç Ğ Ç Ü ç ç Ç Ü ç ç Ç

Detaylı

ğ Ş ğ ş ğ İ ö ç ö ö İ ğ ş ş ç ç ğ ç ğ ş ğ İ Ş Ü İş ö Ö ğ Öğ ş ğ ğ İ ö ö Çğ ö İ ö ç İ ş ş ş ç ş öğ ş Ş ğ ö ğ ş ö ğ İ ğ ö ş ş ş ğ ğ İ ş ğ çö ğ ğ ş ö öğ ç öği İ ğ ğ ğ ğ öğ ö ş ğ İ ç ş İ İ ğ ç İ İ Ö ÖĞ İ ğ

Detaylı

İ Ç Ü ş ö ğ ş ö ğ Ü öğ ç ş Ö Ü ğ ç ö ç ş ş ğ Ğ ç ç ğ ğ ö ş İ ç Ü ç ş ö ğ ö ç ç ş ş İ ğ ş ğ ş ç ş ğ ş ç ş ğ ç ç ş ş ö ş Ö Ş Ö ğ ş ö ç ş ğ Ç Ü Ç ğ ş Ç ğ İ Ü İ Ü ö ş ş ş ğ ç ş ö ğ çö ğ ş ş ç ö ş ş ş ğ ç ş

Detaylı

Ü Ö Ö ö ö Ü Ü Ö ö ç ç ö ç ö ç ç ö ö ö ö ö ç ö ö ç ç ç ç ç ç ö ö ö ö ç ç ö ç» ö ö ö ö ç ö ö ö ö ç ö ç ö ç ö ç ö ö ç ç ç ç ö ö ö ç ç ç ç ç ç ç ç ç ö ç ç ö ç ç ç ç ç ç ö ö ö ç ç ç ö ö ö ç ç ç ç ö ç ç ç ç

Detaylı

İ» Ö İ İ ğ ğ İ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ İ ö ö ç ğ ğ ğ ğ ğ Ö Ü Ü ğ ğ ğ ö ğ ğ ğ ğ ö ğ ğ İ İ İ İ ğ ğ ğ ö İ ğ ğ ğ ğ ğ ö ğ ğ ö ö ğ öğ ğ ğ ğ İ ö ç ç ğ ö ö ç ğ ç ç ğ ç ğ ö ç ğ ğ ğ ğ ğ ğ İ Ü Ş İ ö İ ğ ğ İ İ ğ ğ ğ ç ğ ğ

Detaylı

Ç Ü ğ Ç ç Ğ ç Ü ç ğ ç ğ ğ ç ğ ç ç ğ ç ç Ö Ş Ö ğ ç ğ Ç Ü Ç ğ Ç ğ Ü Ü Ç Ü ğ ğ Ü ğ ç Ç ğ Ü ç ç ğ Ğ Ğ ç ç ğ ğ ğ ğ ğ Ğ Ğ Ğ Ğ Ğ Ş Ş Ç Ö Ö ç Ç ğ ç ç ğ ç ğ ç ç ç ğ ç ç ç Ü ç ç ç ğ Ö Ü Ç Ş Ş ç Ö ç ğ ğ ğ ç ğ ğ ğ

Detaylı

İ İ İ İ İ İ İ İ İ İ Ö İ İ İ İ İ Ü Ç İ Ş Ş İ İ Ü İ İ İ İ İ İÇİ Ö Ö Ç Ç Ç İ Ü Çİ İ Ü Ü İ İ İ İ İ İ İİ İ Ç Ş İ İ İ İ Ü Çİ Ö İ Ü Çİ İ İ Ü İİ İ Ç Ö İ Ö İ Ç Ç İ Ç Ö İ İ İİ İ Ç Ç Ç Ü İ Ç İ Ç İ Ş Ç İ Ğ İ İ İ İ

Detaylı

ç ğ ğ ğ ç ç ç ğ ç ğ ğ ç ğ ğ ç ğ ç ğ ğ ğ ç ğ ğ ç ğ ğ ç ç ğ ğ ğ Ü ç ğ ç ç ç ğ ç ç ğ ğ ğ ğ ğ ğ Ü ğ ğ ç ç ç ğ ç ğ ğ ç ğ ç ç ğ ğ ç ğ ğ ğ ğ ğ ç ğ ğ ğ ğ ç ğ ç ğ Ü ğ ğ ğ ç ç ğ ç ğ Ü ç ğ ğ ğ ç Ü ç ç ç ç ğ ç ğ ğ

Detaylı

Ş İ İ ç İ İ İ İ ç Ş ü ü ü ü ç ü üç ü ü ü ç ü ü Ü İ Ğ Ş üç ü İ ü ü ü ç ü ç Ç ç İ ü üç ü Ç üç ü ç ç Ç ü Ç ç üç ü ç Ç ç ç ç ç Ğ Ğ ç İ ü ü ç ç ç ü ü ü Ü ç ç ü ç ç ü ü ü Ö ü ü ü ü Ü ü ü ç ü ç ç ü ü ü ü ç ü

Detaylı

Ğ ü ü ç ş ş ğ ğ ğ ğ Ö ü ğ ş ğ ü ş Ç ş ş Ç ş ü ü ü ğ ç ç ş ü ş ş Ç ş ü ü ü ü ğ ş ş ü ü ş ş ş ü ü ğ ü üğü ş ç ü ü Ç ç ğ ü ü üğü ğ ü ç ş ş ş ş ğ ç ü ü ü ş ş ş Ç ş Ç ğ Ç ğ Ç Ç ü ş ş ü Öğ ü ş ş ğ ç Ç Ç ş Ç

Detaylı

Ç ö Ü ğ ö Ş ç ç Ş Ü Ö Ü Ü ö Ü ğ ğ ö ö ç ç Ü ğ ç ç ğ ğ ğ Ü ğ ö ö Ş ö ç ğ ö ç ç ğ ç ç ö Ş Ş ö ğ ç Ç ç ö ö ç Ç ö ğ Ü ö ğ ğ ç ö ç ğ ç ğ ö ç ö ö Üç ğ ö ç ö ç ö ç ğ ö ğ ö ç Ç ğ ç ç ğ ö ö ç ç ç ğ ğ ç ğ ç ğ ç

Detaylı

Ç Ü ö ö Ü ö ç Ö Ü ç ö ç ç Ğ ç ç ç ö ö ç ç Ü ç ö ö ç ç ç ç ç ç ö Ö Ş Ö ö ç Ç Ü Ç Ç Ü Ü ö ç ö ç ç ç ç ö ç ç ç ö ç ö ö ö ç ö ö Ü ç çö çö Ü ç çö Ö ö ö çö ç Ü ö ç ç ç çö ç ç ç ö ç çö çö ö ö ö ç Çö çö çö ö ç

Detaylı

Ü İ İ İ İ ö İ ö ğ ğ Ü ö Ş Ç ğ İç Ş Ç ğ Ü ö İ İ ğ Ü ö ğ Ü ö İ İ Ş Ç ğ İ İ ğ Ü ğ ğ ğ ç ç ö ğ ö ö ğ ğ ğ ö ç ç Ç Ç ö Ö ğ ğ ç ç Ş ğ ğ Üç Ç ğ ç ö Ş Ç ğ ğ Ş Ü ğ ğ Ş ğ ç ç ç ğ ö ö ğ ö ö İ ç ç ğ ğ Ü ö İ İ ğ Ş ğ

Detaylı

ç Ğ Ü ç ö Ğ «ö ç ö ç ö ç ç ö ç ç ö ö ö ç ç ç ç ö ç ç ö ç ç ç ö ö ö ç ç ç Ç Ö Ü ç ç ç ç ç ç ç Ü ç ç ö ö ç ç ç ö ç ç ç ö ö ç ç ö Ç ç ö ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç Ç ç ç ç ç ç Ü ö ç ç ç ç ç Ç Ç ç ç Ç

Detaylı

ç ü ü ç ç ş İ Ç Ü ş İ Ç Ü ç ş ü İ Ç Ü ş ş ç ş ü Ö ü Ö İş ş ç İ Ç Ü ş ş ç ü ç ş ş İ Ç Ü ş ç Ü İ Ç Ü İ Ç Ü ü ç ş ş ş İ Ç Ü ç ü ş İ Ç Ü İş ş ş ü ş İ Ç Ü ş ü ş üç ü ş ş ş ç ü ü ç ş ş ş ş ü ş ü ü ş ç ü ç ç

Detaylı

Ü ş ğ ğ Ü ş Ç ğ ş ş Ç ğ ş Ü ğ Ü ş ğ Ü Ç ğ ğ Ü ğ ğ ğ ş ğ ğ ğ ş ş ğ ş ş ş Ç Ç Ö ş ğ ş ş ğ ş ğ ğ ş Ü Ç ğ ş ğ ş ş ğ Ü ğ ş ş ğ ş ş ş ş ş ş ğ ğ ş ş ş ş ş ş ş Ü ğ ş ş Ü Ç ğ Ç Ç ş ş ş ğ ş Ö ÇÜ Ö ş ğ Ö ş ş ğ ş

Detaylı

İ Ç Ü ö üğü İ Ö ö üğü Ş ü öğ ü ç Ç ü ü ü Ç Ü ç ğ ç ğ Ğ ç Ş ğ ç ö ğ ğ ü ç Ü Ç ö üğü ö ü ü İİ Ç ğ ü ğ ç ğ ü ü ü ç ü ü Ş ü ğ ç ü ü ç ü ü ç ö Ö Ş Ö ğ ö ü ç ğ İ Ç Ü Ç ğ Ç ğ Ü Ü İ ü ç ğ ğ ğ ğ ğ ğ ç Ç ç ü ç Ş

Detaylı

İ İ İ Ğ İ İ İ İ Ğ Ğ Ş Ç Ş Ö Ş Ç İ Ç İ Ç Ş Ç Ü İ İ İ Ş Ş Ş Ş Ö Ç Ş Ş Ğ Ş Ç Ö Ş Ö Ö İ Ş Ç Ş Ş Ç Ş Ğ Ğ Ğ Ç İ Ğ Ş Ş Ç Ç Ş İ Ç Ş Ş Ş Ş İ Ğ Ö Ö Ş Ç Ş Ç Ş Ş Ş Ü Ö Ö Ö Ö Ö Ç Ç Ç Ö Ş Ç Ö Ö Ş İ İ Ç Ş Ş Ğ Ü Ş İ Ö

Detaylı

ü Ğ İ Ğ ü İ ç ü ü ü ç Ç ü ü ç Ç ü ü ç ü ü Ü Ç Ü ç ü ü ü ü ü ç Ç ü ü ç İ ü Ğ Ş İ İ ü Ğ İ Ğ ü İ Ö üçü ü Ö Ö ü Ö ü İ İ Ş Ğ İ İĞİ ü ü ü Ğİ İ Ğ İ Ğ ü Ö Ö Ü İĞİ ü Ü İ İ Ğİ ü ü Ğ İ İ İ İ İ İ ç ü ç ü ç ü ü ç ü

Detaylı

Ç Ç ü Ş ç Ü İ İ İ İ İ Ü İ İ Ş ğ ü Ö ç ç ü ç İ Ü ç İ İ ü ç ü ç İç ö ö ö ö ü ü ü ü ü ü ö Ü İ Ö İ ç ö ğ ü ö ç ç ö ç ö ü ğ ğ Ş ç Ç Ç Ş ü ö ç ğ ç ü ü ü ö ö ü ö ü ü ü ğ ğ ç ğ ğ ü ü ü ç ö ğ ç ğ ö ğ ğ ğ ç ü ü

Detaylı

ç ç ö Ğ Ö Ş ö ü ü Ş ç ö ü ç ğ ü ç ç Ğ Ü Ü ÜĞÜ ç ö ö ü ç ü üç ç ğ ü ü Ş ğ ü ü üğü ç ö ö ü ç ü ö ç Ş Ş ü ü üğü Ğ Ğ Ş ü üğü Ğ ç ü ö ğ ü ö Ö Ü Ş ü ü ü Ğ ğ ü ö ğ ü ü üğü ğ Ö Ğ ğ ü ü ü ç ö ö ü ö ü ü ğ ç ç ö

Detaylı

ö Ü Ü ö Ö ğ ğ ğ ö Ü Ş ö Ü Ğ ö Ü ö Ü ö ğ ö ğ ö ö ğ ğ Ş Ü ğ ö ğ ğ ğ ğ ğ Ş Ş ğ ö ğ ğ ğ ğ ğ ö ö Ş ğ Ç ğ Ç Ş ö Ç ö ğ Ç ğ ö ğ ö ö ğ ö ğ ö Ş ğ Ç ğ Ç ğ ğ Ç Ş ö ö ö ğ Ç Ş Ç ö ö ğ ğ ğ ğ Ü Ü ö ğ «ğ ğ ğ ö ö «ö ğ ğ

Detaylı

İ Ç Ü ş ö üü ş ş ö üü Ü ü ü ö ü ç ü ü ü Ö Ü Ü Ö ç ç ş ş ç ç ü İ ü ç Ü ç ş ö üü ö ü ü ç ş ş ü ş ş ç ş ş ü ü ü ç ü ş ü ç Ş ü Ü ç ü ü ü ç ş ş ö ş Ö ş Ö ş ö ü ç ş Ç Ü Ç ş Ç İ Ü İ Ü Ş ş ü ş ö çü ü Ç Ü ü ö ş

Detaylı

ü ü üğü ğ Ö ü ö üş ö İ ü ü üğü ş ğ ç İ ç Ş ç ş ğ ş ş ğ ç ö ç ğ ş ş ş ö ü ğ ş ğ ü ü üğü ü ğ ö ü ü üğü ş ğ ş ş ş ö ü ç ğ ö ü ğ ö ü ü üğü ş ö ğ ç ğ ü ü üğü ü ğ ü ü üğü ü ü ü üğ ü ğ ö ü ğ ş ö üş ü ü üğü ü

Detaylı

ü ü ü ö ü ü Ö Ö Ö öğ öğ ü ü İ ç ö ü ü ü Ü ü ö ü ü ö ö ö ö ö ç ö ö ü ö ü İ Ö Ü ü ü ü ü ö ü ö ü ü ü ü ü ç ü ö ç Ö ü ç ö ö ö ü ü ö ö ö ç ü ç ö ç ö ö ü ö ö ç ü ç ç ö ü ü ü ü ö ü ü ö ü Ö Ö ö ü ü Ö ö ö ö ü ü

Detaylı

İ Ç Ü ö üğü İ ö üğü ü öğ ü ü ü ü Ö ği İ ü ö İ ğ Ğ Ü Ç ö üğü ö ü ü Ç ğ ü ğ Ş ğ ü ü ü ü ü ğ ö ü ü ü ü ü ö Ö Ş Ö ğ ö ü Ç ğ İ Ç Ü Ç ğ ğ Ü Ü ü «ü ö üğü İ Ü Ö Ü İ Ş İ Ü ü ö ü ö ğ ü İ «Ö ü ö ü İ ğ Ş ü Ş ö ö ü

Detaylı

İ Ğ Ş İ» Ğ Ğ ö Ğ ö ö Ç ö Ç İ Ş ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö Ç ö ö ö ö ö ö İ İ ö ö ö Ü ö ö ö ö ö ö ö Ş ö ö İ ö ö İ ö ö İ İ ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö Ç İ İ ö İ İ İ İ Ö İ Ç ö ö Ö Ç ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö

Detaylı

Ğ Ğ Ö İ İĞİ» Çö İ İ İĞİ Ç İ İĞİ Ü İ İĞİ İ İ ö ö ö Ğ İ ç Ö Ö ö ö ö ç ç ö Ö ö ö ö ö ö Ö ç ç ç ç ç Ğ ç Ğ İ Çö öğ ö İ İ İ ç ö ö ç Ğ İ ö ö İ İĞİ İ İĞİ Ğ Ç Ğ ö ö ö Ğ ç Ö Ö ö ç ö Ö ö ö ç ö ö ö ç Ö ç ç ç ç ç Ğ

Detaylı

ğ ğ Ö ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ Ö ğ ğ ğ ğ

ğ ğ Ö ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ Ö ğ ğ ğ ğ İ Ş Ş İ İ Ö İ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ Ö ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ Ö ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ İ ğ ğ ğ ğ Ö Ö Ç ğ ğ ğ ğ ğ Ü ğ İ ğ ğ Ç İ ğ ğ Ç ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ Ş ğ ğ ğ Ü ğ ğ ğ ğ Ö ğ ğ Ö ğ ğ ğ

Detaylı

Ğ Ğ Ü Ü Ö Ü Ö Ö Ö Ü Ö Ü Ü Ü Ü Ü İ İ Ü Ü Ö Ö Ü Ö Ü Ö Ü Ö İ Ü Ö Ö Ö Ö Ö Ö Ö Ö Ö Ö Ü Ö İ Ö Ü Ö İ Ö İ İ İ İ İ İ İ İ İ İ Ö Ö Ö Ö Ö Ö Ö İ Ü İ Ü İ İ İ İ İ İ İ Ö İ Ü İ İ İ Ö İ Ö Ö İ İ Ö Ö İ İ İ İ İ İ İ İ İ İ Ö

Detaylı

Ü Ğ Ğ Ş Ö Ü Ü Ğ Ğ ü ü ü ü ü Ö Ü ü ü ü Ş ü ü Ş Ş ü ü ü ü üü ü Ş ü ü ü ü ü ü ü Ç ü ü ü ü ü ü ü üü ü ü ü üü ü ü ü ü ü ü ü ü Ş ü ü Ö ü ü ü ü ü ü ü ü Ç Ş Ç üü Ş ü ü ü ü üü ü ü ü ü ü ü ü ü ü ü Ş ü ü ü Ü ü ü

Detaylı

Ğ Ğ ö Ş Ş Ğ Ş Ş Ü Ş Ğ Ğ Ğ ö ö Ğ Ş Ş Ğ Ğ ö Ğ ö ö ö ö ö ö ö ö Ü Ş Ö Ö Ö Ş Ş Ç Ü ö Ü Ü Ğ ö «ö ö ö Ğ Ş ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö Ş ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö Ö ö ö Ö Ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö ö Ö Ö ö ö Ç Ö ö Ü ö

Detaylı

ETNO-KÜLTÜROLOJİ DEĞERLER KODEKSİ OLARAK: EDİP AHMET YÜKNEKİ`NIN ATEBETÜ L-HAKÂYIK ESERİ T

ETNO-KÜLTÜROLOJİ DEĞERLER KODEKSİ OLARAK: EDİP AHMET YÜKNEKİ`NIN ATEBETÜ L-HAKÂYIK ESERİ T Gatibe VAGIFKIZI * VAGIFKIZI, Gatibe (2014). Etno-Kültüroloji Değerler Kodeksi Olarak: Edip Ahmet Yükneki nin Atabetü l Hakayık Eseri. Türk Dünyası Bilgeler Zirvesi: Gönül Sultanları Buluşması. 26-28 Mayıs

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma KURAN'I KERİM TÜRKÇE MEALİ (DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI) 50-KAF SURESİ Mekke'de inmiştir. 45 (kırkbeş) âyettir. "Kaf" harfi ile başladığı için bu adı almıştır. Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla. 1.

Detaylı

MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya

MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya ÖTÜKEN MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya Üniversitesi, Tarih Bölümü nden mezun oldu. 2008 yılında

Detaylı

www.arapcayarismalari.org TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler YUSUF HARUN MURAT

www.arapcayarismalari.org TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler YUSUF HARUN MURAT TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler YUSUF HARUN MURAT 1 1. PERDE Haydi Harun! Acele edelim. Ama, Murad bizden çok geride... Murad, bize katılmak istemiyor Sanki, özellikle ağırdan

Detaylı

( Mesnevi den 8 şirli) r H i k â y ele

( Mesnevi den 8 şirli) r H i k â y ele 8 Mesnevi den (şiirli) r l e H i k â e y ÖNSÖZ Hoşgörülülükte deniz gibi ol Mevlâna Celâleddîn Geleceğimizin teminatı olan kıymetli çocuklarımız, Geçmişimizde atalarımızın yaşadığı ve bu günlerde kaybolma

Detaylı

www.arapcayarismalari.org TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI (Bayan Versiyonu) Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler ZÜLEYHA HATİCE MERYEM

www.arapcayarismalari.org TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI (Bayan Versiyonu) Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler ZÜLEYHA HATİCE MERYEM TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI (Bayan Versiyonu) Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler ZÜLEYHA HATİCE MERYEM 1 1. PERDE Haydi Hatice! Acele edelim. Ama, Meryem bizden çok geride... Meryem, bize katılmak istemiyor

Detaylı

EDEBİYAT. Celâleddîn Ergûn Çelebi GENC-NÂME HAZİNE KİTABI

EDEBİYAT. Celâleddîn Ergûn Çelebi GENC-NÂME HAZİNE KİTABI EDEBİYAT Celâleddîn Ergûn Çelebi GENC-NÂME HAZİNE KİTABI GENC-NÂME HAZİNE KİTABI DÜN BUGÜN YARIN YAYINLARI, 2016 DBY: 20 Edebiyat: 3 ISBN: 978-605-4635-15-3 Sertifika No: 18188 Birinci Baskı: İstanbul,

Detaylı

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23) Dedikodu (Gıybet) Gıybet Dedikodu (gıybet), birisinin yüzüne söylenmesinden hoşlanmadığı şeyleri arkasından söylemektir. O kimse söylenen şeyi gerçekten yapmış ise bu gıybet, yapmamış ise iftira olur (Hadis,

Detaylı

Ü Ğ Ğ ŞŞ ş Ğ ö Ğ ç ö ö ş ş ş ö ö ç ö ş Ç Ğ Ğ ç ş Ğ ş ç ö ş ç ş ş ö ö ş ö ş Ü ş ş ş ç ç Ü ş ş ö ş ş ö ş ş ş ö ç ş ö ş ş ö ş ş ç Ş ş ö ş ş ö ö Ç ç Ş ş ç ş ş ş ç ş ş ç ş ş ş ş ö ş ö ö ş ş ş ş ç ş ş ş ş ç

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Ü Ü İ İ İ Ğİ Ü Ö İ İ Ğ Ğ İ ç İ Ğ ç ç ç İ ç ç İ İ ç ç ç İ ç ç İ ç ç ç Ü Ü İ ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç İ ç ç ç ç ç ç ç Ü İ ç ç İ Ö ç Ü ç ç ç ç ç ç ç ç Ü ç Ü Ü ç İ ç ç İ ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25 ÝÇÝNDEKÝLER A. BÝRÝNCÝ TEMA: BÝREY VE TOPLUM Küçük Cemil...11 Bilgi Hazinemiz (Hikâye Yazmaya Ýlk Adým)...14 Güzel Dilimiz (Çaðrýþtýran Kelimeler - Karþýlaþtýrma - Þekil, Sembol ve Ýþaretler - Eþ Anlamlý

Detaylı

ğ Ç ö ğ ğ ğ ğ ğ ö ğ Ş ğ ğ Ş Ş Ş ö ö ö ğ Ş ö ğ ğ ö ğ ö ğ ğ ğ Ş ö ö ğ ö ğ ğ Ç ğ ö ğ ğ ö ö ğ ğ ö Ö Ç ö Ç ö Ç ö Ç ö ğ ö ö ğ ğ ö ğ ö ğ ğ ğ ğ Ö Ü ğ Ç Ç Ç ğ ö ğ ğ ğ ö ö Ş Ç ğ Ö Ş ğ ö Ç Ş ğ Ç Ş Ç Ş ö ö ö ö Ç ğ

Detaylı

Ğ İĞİ Ü ğ ğ ğ Ş ğ ö ğ ğ ğ ğ ö Ç Ç Ç Ğ Ç ÜÜ Ğ Ş Ğ Ç Ğ Ç Ğ Ğ İ Ş İ İ ğ ğ ğ İ İ İ İ Ü İ ğ ğ ğ ÖÇ ğ ö ğ ö ö ğ ö ö ğ Ç ğ ö ö ğ ö ö ö ö ğ ğ ö ğ ğ ö ö Ç Ü İ Ş İ İ ğ Ş İ İ İ İ Ş ö Ç ö ö ğ ğ ö ö ğ ö Ç Ç İ İŞ İ

Detaylı

DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 TÜRK MİTOLOJİSİNDE ÖNEMLİ RENKLER DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 RENKLER Türk mitolojisinde renklerin sembolik anlamları ilk olarak batılı Türkologların dikkatini çekmiş ve çalışmalarında bu hususa işaret etmişlerdir.

Detaylı

«Ğ ğ İ ğ Ü Ü İ İ ğ ğ Ü Ü İ İ Ğ ğ ğ İ İ Ü Ü İ İ Ü İ Ğ Ü Ü ÜĞÜ Ğ İİ İ Ü ğ İ İ İ İİ İ İ Ç İ İ İ ö ö ö ğ İ İ Ö İ ö ğ Ö ğ ö ö ğ ö İ ğ ğ ğ ğ Ü Ü İ İ İ Ğ ğ ğ Ç ö ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ö ö ğ ğ ö ğ İ ğ İ ö ğ ğ ğ ğ

Detaylı

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar Eda Yeşilpınar Hemen her bölümün kuşkusuz zorlayıcı bir dersi vardır. Öğrencilerin genellikle bu derse karşı tepkileri olumlu olmaz. Bu olumsuz tepkilerin nedeni;

Detaylı

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri http://yenidunyadergisi.com// 2015 HAZİRAN sayısında yayınlanmıştır Ebû Hüreyre (ra) den Rasûlullâh In (sav) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: Kim inanarak

Detaylı

ç Ğ İ Ğ İ ç ç İ ö ç ö ç ç ç ç ö ö İ İ ç ç ö ç Ü Ü İ İİĞ İÜ Ş ç Ç Ş ç ç ç ç ö ç ç İ «ç İİ İ İ İ Ş ç İ Ş ö Ş Ç Ç ö ç ç ç Ğ ö Ş ö Ş Ğ ç ç Ğ ç Ç ç ç ç ö ç ç ç İ Ş Ğ ö Ğ ç ç ç ö İ ç Ç İ Ş Ğ İ ç İ İİ ç ç Ğ İ

Detaylı

ü Ş ç Ş üç ü ö ü ö ö ü ö ç ü Ö ö ü ü ö ö üç ü ö ç ç ç ç ç Ö ü üç ü ö ç Ç ö ç ç ç Ş ö ç ö ü ö ç ç Ç Ç ç ç ç üç ü ö Ç ç ü ö ü ç ü ö ü ö ü ç ü ç Ğ Ğ ö ü ç ü ö Ş ç ö ü ü ü ü üö ü ü ü ö ö ü ü ç ö ö ö ç ç ü

Detaylı

İ Ç Ü ş İ İ ö üğü ş ş ö üğü ü ü İ öğ ü Ç İ Ö Ü ü ğ ç ö ü ü ü ç ç ş ş ğ ç ç İ Ç Ü ş ö üğü İ İ İ İ İ İ ö ü ç Ü ç ş ö üğü ö ü ü İ Ç Ü ş ö üğü ç ç ş ş ğ ü ş ğ ş ç ş ğ ş ü ü ü Ç ü ş ü ğ Ç ğ ü ü ü ü ü Ç ş ş

Detaylı

Ü ü «öü ü ö ü ö ü ü Ü ü ö ü ü Ü ü ö ü ü ü ü Ü ü ö ü ü Ü ü ü üü ö ü ü ü ö ö ö Ş ö ö Ş ö ö Ş Ş ü Ç Ç ö ö ü ü ö Ş ü ö Ç ü ü ö ü ü ü ü Ç ö ö ü ü ö ü ö Ş ö ü üü Ü ü ö ü ü Ö Ö Ü ü ü ü ü ö ü Ç ü ö ü ü ü Ü ü ö

Detaylı

Ü Ü Ü Ü ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç Ü ç ç ç ç ç Ü ç ç Ü Ü Ü ç Ü ç ç Ü ç ç ç ç Ü Ü ç ç Ü ç ç ç ç Ü ç ç ç ç ç Ü ç ç ç ç ç Ü ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç Ö ç Ö ç Ü Ü ç ç ç ç ç ç ç ç ç Ö ç ç ç ç Ö ç ç ç ç ç ç

Detaylı

Ü Ü Ğ ç İ Ş Ğ ç İ Ü İ Ü Ş Ö ç ç Ğ» Ü Ş Ü Ş Ş İ İ İ ç ç ç Şİ İ İ ç Ç İ Ü Ş İ İ Ç Ç Ü Ş İ İ İ İ Ü İ İ Ü Ü ÜÜ İ Ş İ İ ç ç ç İ İ İ İ ç İ ç İ İ İ İ ç ç ç ç ç İ ç İ ç ç ç İ ç İ ç ç ç Ğ Ç ç İ ç ç ç ç ç ç İ ç

Detaylı

Ğ Ğ Ü Ü ÜĞ Ö Ö Ç ç Ö ç

Ğ Ğ Ü Ü ÜĞ Ö Ö Ç ç Ö ç Ğ ç Ğ ç Ç ç Ö ç ç ç ç Ğ ç ç ç Ğ Ğ Ü Ü ÜĞ Ö Ö Ç ç Ö ç Ğ Ğ Ğ Ö Ö Ç ç Ö ç ç ç ç Ğ Ö Ö Ö Ö Ö ç Ö Ğ Ğ Ö Ö Ğ «Ğ Ç ç Ö ç ç ç Ö ç Ç Ğ Ğ Ğ ç Ğ Ğ ç Ğ Ö ç Ö ç Ğ Ü ÜĞÜ Ö ç Ö Ğ Ç Ö Ö ç Ö Ü Ö Ö ç Ö ç ç Ö ç ç ç Ö ç

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı