Sorun büyük SORU ÇOK. Liderler görüştü. vekiller konuştu. Tiryaki, köyündeydi! HULUSİ AKAR. 22 yıl önceden bugüne bir bakış Cıa, mossad, PKK, Barzani

Transkript

1 6 Ağustos 2015 Perşembe Fiyatı 25 Kr 22 yıl önceden bugüne bir bakış Cıa, mossad, PKK, Barzani IŞİD şimdi yandı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İnsanlı ve insansız Amerikan uçaklarının gelmeye başladığını görüyoruz. Yakında DAEŞ'e karşı hep birlikte kapsamlı bir savaş başlatacağız dedi. Güneydoğu Asya Uluslar Topluluğu (ASEAN) 48'inci Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katılmak üzere bulunduğu Malezya'da TRT Haber'e konuşan Çavuşoğlu, "ABD ile yaptığımız anlaşma çerçevesinde; üslerimizin, özellikle de İncirlik üssünün açılması konusunda mesafe katettik ifadesini kullandı. TSK de yeni dönem Sorun büyük SORU ÇOK Türkiye, demokrasi ve insan hakları başta olmak üzere her alanda çok büyük, çok hızlı yol almaya hazır. Tek engel var terör Kim, nasıl bitirecek bu belayı? Başlarına sayın ekleyerek soruyorum; Erdoğan, Davutoğlu, Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Demirtaş ve bilumum genel başkanlar, eşbaşkanlar, STK ve meslek örgütlerinin yöneticileri; akan kanın durması için planınız, öneriniz nedir? Rahmetli Uğur Mumcu 7 Ocak 1993 te, Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ve MOSSAD'ın Kürtler arasında? Yoksa CIA ve MOSSAD, antiemperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi? diye soruyordu Evet, CIA ve MOSSAD başta olmak üzere pek çok ülkenin pek çok istihbarat örgütü bölgede cirit atıyor, mevcut oluşumlarla ya mücadele ediyor ya da işbirliğine gidiyor. Hiçbiri işine gelmezse kendisi yeni yapılar oluşturuyor IŞİD böyle bir ürün olamaz mı? Bazı saldırılar öylesine anlamsız ki, belki de asıl anlamı o anlamsızlıkta! Örnek: Petrol boru hattına yapılan sabotaj. Evet bu sabotaj Türkiye ye zarar verdi ama en büyük zararı da Kürtler gördü. Barzani onun için tepkili: PKK, Kürtlerin geçim kaynağına saldırmıştır Normalde bir Kürt ün bir Türk e yapmayı aklından geçiremeyeceği vahşilikteki olaylarda can ve mal kaybı olarak, maddi, manevi zarar olarak en büyük darbeyi yiyen Kürtlerdir. Tüm bu gerçekler ışığında bazı soruları sıralamak gerekiyor. Dursun ERKILIÇ ın yazısı 12. SAYFADA CHP ile HDP nin randevusunda Liderler görüştü Yüksek Askeri Şura Başbakan Davutoğlu Başkanlığında üç gün yoğun biçimde çalıştı. Şura kararları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan a sunuldu. HULUSİ AKAR Yeni Genelkurmay Başkanı Yüksek Askeri Şura nın üç günlük toplantısı sona erdi. Alınan kararlarla yeni Genelkurmay Başkanı'nın Hulusi Akar oldu. Yeni Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak olurken, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk Yüksek Askeri Şura üyesi yapılarak yerine Orgeneral Abidin Ünal getirildi. Ayrıca Jandarma Genel Komutanlığı'na da Orgeneral Galip Mendi getirildi. Şerefsİzler tartışması EFSANE RÖPORTAJLAR Fotoğraf: Kenan Ergen MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Celal Adan, "Genel Başkanımız 'Boğazda viski içen şerefsizler' ifadesini bilinçli bir şekilde kullanmıştır, yani Bağcılar'da oy verene dememiştir" dedi. HABERİ 12. SAYFADA vekiller konuştu Siyaset dünyasında merakla beklenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nun, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile görüşmesi gerçekleşti. CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay ve Levent Gök ile HDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan ın da yer aldığı görüşme sonrası önemli açıklamalar yapıldı. Görüşmeye ilişkin açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Türkiye'de barış isteyenlerin sesinin duyulması, barış isteyenlerin amacının gerçekleşmesi için PKK'nın mutlaka ama mutlaka bir an önce silahları bırakması lazımdır" dedi. HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de, "Kesinlikle her iki tarafın da ellerini tetikten çekmesi gerekiyor. Operasyonların durması, PKK'nın da mutlaka çatışmasızlık ortamına geri dönmesi gerektiği kanaatindeyiz. HDP olarak bu konuda yoğun bir çabamız var" dedi. HABERİ 12. SAYFADA En zor şey, görmeyi öğrenmek diyen sabri tandoğan: İnsan kazanmanın şartı, içini sevgiyle doldurmak Gönül insanı Sabri Tandoğan, insanlara huzurun, mutluluğun sırlarını anlatmaya, yollarına göstermeye devam ediyor. Hayatta en zor şeylerden birinin görmeyi öğrenmek olduğunu söyleyen ve bunu çarpıcı örneklerle anlatan Tandoğan a göre, insan kazanmak istiyorsanız içinizi sevgi ile doldurmanız gerekiyor. Efsane Güzeldereli nin röportajı 13. SAYFADA Fehmi Koru Bizde senaryolar bitmez 3. Sayfada Tiryaki, köyündeydi! Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakış 11. Sayfada M.Nuri Parmaksız Hayata ve Aşka dair 9. Sayfada Hayrettin İvgin Kültürel Boyut 9. Sayfada Altınköy Açık Hava Müzesi ni oluşturan Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, ziyaret ettiği köyde çalıştı. 100 yıl öncesinin köy hayatını şehre taşıyarak Altınköy Açık Hava Müzesi ni oluşturan Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Yaz etkinlikleri adıyla düzenlenen programda köy hayatından enstantaneler sundu. Kenan ERGEN in haberi 5. SAYFADA

2 2 SİNEMA TV / MAGAZİN 6 Ağustos 2015 Perşembe Farah Zeynep Abdullah şarkı söylemeyi sevdi Yeşim Ceren Bozoğlu isyan etti "Unutursam Fısılda" filminde sesi oldukça beğenilen Farah Zeynep Abdullah Barbie nin yeni filmi Barbie Prenses ve Rockstar da Prenses Azra yı seslendirdi ve filmin şarkılarını yorumladı. Oyunculuğu kadar sesi ile de beğeni kazanan Farah Zeynep Abdullah Barbie nin son filminde Prenses Azra yı seslendirdi. Bir prenses ile bir rock starın karışıklık sonucu yer değiştirmeleri ve bulundukları yeni ortamlarına adaptasyon süresinde yaşadıklarını anlatan Barbie nin bu yeni müzikalinde Farah filmin başrol karakteri Prenses Azranın sesi oldu. 14 Ağustos ta vizyona girecek film gerek keyifli konusu gerek müzikal lezzeti ve en önemlisi Farah Zeynep Abdullah ın yorumuyla sevenleri tarafından merakla bekleniyor. Barbie Prenses ve Rockstar Türkiye ile aynı anda Almanya, İtalya, Polonya, Yunanistan, Macaristan, Çek Cumhuriyeti gibi bir çok ülkede vizyona girecek. Farah Zeynep, en son Çağan Irmak'ın yönetmen koltuğuna oturduğu "Unutursam Fısılda" ile beyazperdede boy göstermişti. Filmde bir ses sanatçısının gençliğini canlandıran Zeynep'in, başarılı performansı kadar sesinin güzelliği de konuşulmuştu. "Unutursam Fısılda"da Ayperi adlı bir şarkıcıyı canlandıran Farah Zeynep Abdullah, rol gereği stüdyoya girip şarkı da söylemişti. Onun seslendirdiği Kenan Doğulu imzalı şarkılar, müzik dünyasında olay yarattı. Yeşim Ceren Bozoğlu adını kullanıp internet üzerinden zayıflama ilacı satanlara tepki gösterdi Son olarak 'O Hayat Benim' dizisinde boy gösteren Yeşim Ceren Bozoğlu, Nurdan karakteri için 30 kilo almış ve diziden ayrıldıktan kısa süre sonra zayıflayarak eski formuna kavuşmuştu. Yeşim Ceren Bozoğlu doktor kontorlünda zayıfladığını ve zayıflamanın tek yolunun 'sağlıklı beslenmek' olduğunu söylemişti. Adını kullanarak zayıflama ilaçı satanlara isyan eden ünlü oyuncu takipçilerini şu sözlerle uyardı: İsmimi ve resmimi sosyal medya üzerinden kullanarak, ürün sayesinde kilo verdiğimi söyleyip insanları kandıran zayıflama ilaçlarının hiç biriyle alakam yoktur. Zayıflamanın tek yolu 'sağlıklı beslenme ve harekettir!' Lütfen sağlığınızı tehlikeye atacak bu ve benzeri ürünlerden uzak durun. Ölüm riski taşıyan ilaçlara ihtiyacınız yok. Sorumlu kişilerin haklarında gerekli yasal işlem başlatılacaktır. Vizyona yeni girecek filmler "Mission Impossible-Rogue Nation" Christopher McQuarrie'nin yönettiği ve Tom Cruise, Jeremy Renner, Simon Pegg ile Rebecca Ferguson'un oynadığı "Mission Impossible-Rogue Nation/Görevimiz Tehlike 5" aksiyon ve macera tutkunlarını sinema salonlarına çekmeyi amaçlıyor. Tom Cruise'un bir aksiyon ikonu haline gelen Ethan Hunt karakterine geri döndüğü "Görevimiz Tehlike" serisinin 5. filminin konusu özetle şöyle: "Ethan Hunt ve ekibi bu zamana kadar karşılaştıkları en büyük düşmana karşı mücadeleye girmeye hazırlanıyor. IMF'i ortadan kaldırmayı hedefleyen uluslararası bir dolandırıcılık örgütü olan Sendika'nın tehlikeli faaliyetlerinden kurtulmayı hedefleyen ve bu yasadışı örgütün kökünü kazımak için yola çıkan ekip, kısa bir süre sonra bu son derece tehlikeli organizasyonun hedefi haline geliyor. Bu kovalamaca hem Hunt hem de maharetli ekibini en zor görevlerinden biriyle karşı karşıya getiriyor." "Victoria" Prömiyerini yaptığı Berlin Film Festivali'nde "Gümüş Ayı" dahil toplam 3 ödül alan ve Alman Film Ödülleri'nde kazandığı 6 ödülle büyük ses getiren "Victoria", Türk izleyicisi ile buluşacak. Sebastian Schipper'in yönettiği filmde Laia Costa, Frederick Lau, Franz Rogowski ile Türk oyuncu Burak Yiğit oynuyor. Yönetmeni Schipper'in "Bu bir banka soygunu filmi değil. Bu bir banka soygunu" diye tanımladığı film, izleyicisine genç bir turist olan Victoria ile beraber Berlin sokaklarında bir maceraya yaşatmayı amaçlıyor. "Yeni Kız Arkadaşım" Romain Duris, Anais Demoustier, Raphael Personnaz ile Isild Le Besco'nun oynadığı "Yeni Kız Arkadaşım" adlı filmin yönetmenliğini François Ozon yaptı. Filmin başrol oyuncusu Anais Demoustrier'in filmdeki rolüyle "Karlovy Vary Uluslarası Film Festivali"nden "En İyi Kadın Oyuncu" ödülü aldığı yapımın konusu şöyle: "Claire, en yakın arkadaşı Lea'nın ölümünün ardından derin bir depresyona girer. Ancak hayatında kalan son arkadaşının kocasıyla sürpriz bir şekilde tanışınca hayata tutunması için yepyeni bir sebep doğacaktır." 06:28İstiklal Marşı ve Günün Program Akışı 06:306 Mantı 07:301'de Sabah 10:00Dizi Klip 10:05Böyle Bitmesin 11:50Ana Ocağı 13:35Dizi Klip 13:40Beni Böyle Sev 15:45Pastane 16:45Dizi Klip 16:50Zengin Kız Fakir Oğlan 19:10Hava Durumu 19:15Spor 19:20Ana Haber Bülteni 19:55UEFA Avrupa Ligi Ön Eleme 3. Tur Karşılaşması "Trabzonspor - FK Rabotnicki" 20:45Devre Arası 21:00UEFA Avrupa Ligi Ön Eleme 3. Tur Karşılaşması "Trabzonspor - FK Rabotnicki" 22:00Baba Candır 00:00Alias "Kod Adı" 01:00Yabancı Sinema "Wanda Nevada" 02:45Böyle Bitmesin 04:20Dizi Klip 04:40Beni Böyle Sev 06: :00 Çocuklar Duymasin 08:30 Kertenkele - 18.Bölüm 11:00 Aşk Zamani - 4.Bölüm 13:00 Atv Gün Ortasi Bülteni 13:40 Bugünün Saraylisi 16:05 Kara Ekmek 18:45 Atv Ana Haber 20:00 Aşk Zamani - 6.Bölüm 23:20 Taşiyici 6 00:00 Taşiyici 7 01:00 Evimdeki Yabanci 02:55 Taşiyici 6 03:55 Taşiyici 7 04:55 Hz. Ömer 05:55 Hz. Ömer 07:00 Her Sabah 09:00 Aş Kendini 09:50 Türk Sinemasi 11:45 Gag Guk 12:30 Turan Görüryilmaz İle Öğle Haberleri 12:50 Asli Hünel İle Rengarenk 14:50 Elif'in Sofrasi 16:10 İntikam Peşinde 18:30 Ekin Olcayto İle Ana Haber 19:45 Sokak Savaşlari 21:30 Yaşamak İçin Öldür 23:40 Bunu Konuşalim 00:40 Kalbin Sesi 02:45 Yaşamak İçin Öldür 04:50 Gag Guk 05:40 Dünyayi Geziyorum 06:20 Dolu Dolu Anadolu 05:00 Kaçak Gelinler 07:00 Sevgili Dünürüm 08:00 Dürüye'nin Güğümleri 10:30 Acemi Cadı 12:15 Güzel Köylü 14:30 Gönül İşleri 16:45 Kaçak Gelinler 19:00 Star Haber 20:00 Çarkıfelek 21:30 Çilek Kokusu 23:45 Yük 01:30 İnsanlar Alemi 03:10 Aramızda Kalsın 07:45Oynat Bakalım 08:30Çizgi Film Kuşağı 09:00Aramızda Kalmasın 12:30Yerli Sinema-Bak Yeşil Yeşil 14:15Arda nın Mutfağı 15:15Maral : En Güzel Hikayem 15:30Para Bende 16:45Oynat Bakalım 17:45Çok Güzel Hareketler Bunlar 19:45Ütopya (Yeni Bölüm) 20:45Yabacı Sinema 23:30Ütopya Panorama (canlı) 00:30Ütopya (yeni bölüm) 01:30Yerli Sinema 03:00KOMEDİ TÜRKİYE 05:30Çok Güzel Hareketler Bunlar 06:00 ACEMİ CADI 07:30 AKASYA DURAĞI 09:00 KALBİM EGE'DE KALDI 11:00 POYRAZ KARAYEL 14:15 KÜÇÜK AĞA 16:30 ARKA SOKAKLAR 19:00 ANA HABER BÜLTENİ 20:00 GÜNEŞİN KIZLARI 23:15 BUYUR BURDAN BAK 01:00 KAYIP 03:15 KOBAY 05:00 MÜZİK ARASI 20:00 AŞK ZAMANI Orhan Yanar geçmişini unutmak istese de kâbusları hala devam etmektedir. Bu rüyaların yarattığı etkiyle çok stresli ve asabi olduğunu düşünür. Bu durumu değiştirmek için kolları sıvayan Orhan, artık başka bir adam olmaya karar verir. Böylesi hem kızları, hem de kasabadakiler için en iyisi olacaktır. Ama talihsizlik ve düşmanı Yahya, Orhan'ın peşini bırakmaz. Değişmeye çalıştıkça bela gelip kendisini bulur. İşin en kötü yanı Reyhan da her defasında Orhan'ın kavgalarına şahit olur. Üstüne bir de oğlu Ali ve Ceyda'nın, Orhan'ın tabancasıyla gizliden oynarken silahın ateş almasıyla, işler iyice çığırından çıkar. Öte yandan Kamil ve İnci'nin aşkında küçük bir kıvılcım başlarken, Eda ve Levent'in aşkı çıkmaza girmektedir. Deniz ise Derya'nın erkek kılığına girip onu kandırmasını hala hazmedememektedir. Fikret ve Sema'nın aşkı da umutsuzluğa doğru sürüklenmektedir. 20:00 ÇARKIFELEK Fenomen yarışma Çarkıfelek yepyeni içeriği, ünlü konukları, ve Mehmet Ali Erbil in eğlenceli sunumuyla Star ekranlarında yayınlanmaya devam ediyor. 40 yıldır yayınlanan ve dünyanın en fazla ödül dağıtan yarışma programı Çarkıfelek te yarışmacılar muhteşem bir araba ve değerli ödüller kazanıyor. Yapımcılığını RTV Film in üstlendiği, Çarkıfelek, her yaştan izleyiciyi ekran başına topluyor, keyifli dakikalar... 20:00 GÜNEŞİN KIZLARI avaş ın klinikten kaçırılması Mertoğlu yalısında kıyameti koparır. Haluk, Ali ye herkesin gözü önünde bir tokat atar. Ali bu olayın ardından kendini dağıtır. Olanlar yüzünden kendini suçlayan Selin, Ali ye kendini affettirebilmek için çabalar fakat Ali yle konuşmak sandığı kadar kolay olmayacaktır. Ali kendisine yeni bir arkadaş bulmuştur; o da Didem. Savaş ın tekrar kliniğe gitmekten kurtulmak için tek çaresi İstanbul dan kaçmaktır. Nazlı nın içi kan ağlasa da, Savaş a gitme diyemez. Savaş gitmeden önce Nazlı, Selin in de desteğini arkasına alır ve ona aşık olduğunu söylemeye karar verir; fakat olaylar planladığı gibi gitmeyecektir. Haluk un Ali ye olan tepkisinden sonra, Güneş Haluk tan uzaklaşır, kafası iyice karışmıştır. Bu defa Haluk da sakinliğini koruyamaz. Güneş e kesin bir dille kendi çocuğuna, istediği gibi davranabileceğini söyler. Güneş ikilemde kalır. Haluk u gerçekten tanıyor mu, yoksa sadece tanıdığını mı zannediyor?

3 bölge haberleri 6 Ağustos 2015 Perşembe 3 Mide küçültme ameliyatından 5 gün sonra öldü Tunceli'de Alevi dedelerinden çağrı TUNCELİ - Tunceli Cemevi Başkanı ve Alevi Dedesi Ali Ekber Yurt, Çözüm Süreci'ne geri dönülmesini ve bölgede tekrar huzurun hakim olmasını istediklerini söyledi. Yurt, Alevi dedeleri ile cemevinde düzenlediği basın toplantısında, artık insanların ölmesini istemediklerini belirtti. Hangi amaçla, kim tarafından yapılırsa yapılsın şiddete, ölüme, bilhassa insana ve insanlığa yakışmayan her yanlışa karşı çıktıklarını ve "dur" dediklerini dile getiren Yurt, "Çözüm Süreci'ne geri dönülmesini ve bölgede tekrar huzurun hakim olmasını istiyoruz" dedi. Herkesi samimiyete davet ettiklerini aktaran Yurt, "Bundan bir ay, iki ay, bir yıl öncesi ortama tekrar geri dönülsün, yeniden çözüm süreci başlasın ve yeniden bu topraklarda huzur, sükunet hakim olsun istiyoruz" diye konuştu. Toplantıya katılan diğer Alevi dedeleri de Çözüm Süreci'ne dönülmesi yönünde temennilerde bulundu. (AA) KKKA şüphesi ile ölen 2 kişi Yozgat'ta toprağa verildi YOZGAT - Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle kaldırıldıkları Sivas'taki hastanede ölen Erdem Uslu (23) ile 2 yaşındaki Muhammed Emin Bolat, Yozgat'ın Sorgun ilçesinde toprağa verildi. Cumhuriyet Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi morgundan yakınları tarafından alınan Uslu'nun cenazesi Yeniyer beldesi Karakız Mahalle Mezarlığı'na, Bolat'ın cenazesi ise Sorgun Karşıyaka Mezarlığı'na defnedildi. Erdem Uslu'nun evli, 2 yaşındaki Muhammed Emin'in de Duran ve Gülseren çiftinin 3 çocuğundan en küçüğü olduğu öğrenildi. Yozgat'ın Sorgun ilçesi Yeniyer beldesinde yaşayan Erdem Uslu, çalıştığı tarlada sol bacağından, Yenimahalle'de ailesiyle piknik yapan Muhammed Emin Bolat da koltuk altından kene ısırdığı gerekçesiyle hastaneye başvurmuştu. Sorgun Devlet Hastanesindeki tedavilerinin ardından geçen hafta perşembe günü Uslu, dün de Bolat, Cumhuriyet Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesine sevk edilmişti. (AA) Rize'de obezite nedeniyle 120 kiloya ulaşan 17 yaşındaki Burak Pertek, mide ameliyatı olduktan sonra rahatsızlanarak yaşamını yitirdi. RİZE - Rize'de yaşayan ve 120 kilo ağırlığındaki Burak Pertek'e, anne ve babasından alınan onayın ardından, 28 Temmuz'da Rize Devlet Hastanesinde mide küçültme operasyonu yapıldı. Pertek, taburcu edildikten sonra tekrar rahatsızlanınca hafta sonu acil servise müracaat etti. Burada yapılan müdahalenin ardından eve gönderilen Pertek'in durumu ağırlaşınca dün, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Pertek, müdahaleye rağmen dün gece hayatını kaybetti. Pertek'in cenazesi, Ardeşen Merkez Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından aile mezarlığına defnedildi. Bunun üzerine Rize Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğince, ameliyatı gerçekleştiren doktor O.A.T. hakkında idari soruşturma başlatıldı. Mide ameliyatından 5 gün sonra rahatsızlanarak yaşamını yitiren gencin annesi Nural Pertek'in Rize Halk Sağlığı Müdürlüğü Obezite Birim Sorumlusu, babası Muhammet Pertek'in ise Rize Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı olduğu öğrenildi. Hayatını kaybeden Burak Pertek'in Kocaeli Üniversitesi Elektrik-Elektronik Bölümü'nü kazandığı, bu hafta kayıt yaptırmayı planladığı öğrenildi. (AA) Torun hasretiyle yollara düşen dedeye bisiklet hediye edildi İzmir'den bisikletle bir ay süren yolculuğun ardından Ordu'nun Ünye ilçesinde vatani görevini yerine getiren torununa kavuşan 76 yaşındaki Nureddin Gönülal'a, bisiklet ve uçak bileti hediye edildi ORDU - Ordu Büyükşehir Belediyesi, Ünye ilçesindeki torununu görebilmek için İzmir'den bisikletle gelen 76 yaşındaki Nureddin Gönülal'a bisiklet ve uçak bileti verildi. İzmirli 76 yaşındaki Nureddin Gönülal, askerlik yapan torununu Saadettin Sevin'i görebilmek için bisikletle dün Ünye'ye gelen Gönülal'a büyükşehir belediyesince yeni bir bisiklet ve terhis olacak torunuyla birlikte memleketi İzmir'e dönüşleri için de uçak bileti hediye edildi. Dede Nureddin Gönülal'a bisiklet ve uçak biletini, Ordu Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Şube Müdürü Abdullah Özkan verdi. Gönülal'ın, bin 100 kilometrelik yolu bisikletle kat ederek vefa örneği göstermesine Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz'ın duyarsız kalmadığını vurgulayan Özkan, "Amcamızın son günlerde belki biraz unutulmaya yüz tutan, vefa, şefkat sevgi gibi duyguları hatırlatan tavrına başkanımız çok önem verdi. Sayın Yılmaz, bisiklet ve torunuyla birlikte kendisinin uçakla dönmesini sağlayacak uçak biletlerini bizler vasıtasıyla amcamıza gönderdi. Biz de gururla, onurla amcamıza bu biletleri ve yeni bisikleti teslim edeceğiz" dedi. Özkan, askerin böyle bir dedeye sahip olduğu için çok şanslı olduğunu belirterek, "Ramazan ayının 16. gününden bu yana yoldaymış. Biz hakikaten bu dönemde böyle bir hassasiyet gösteren hacı amcamızı tebrik ediyoruz. Başkanımızın hediyelerin onurla gururla takdim ediyoruz" şeklinde konuştu. Nureddin Gönülal ise hediyelerden duyduğu mutluluğu dile getirerek, "Anlatamam bu mutluluğumu, daha ne olsun. Bu mutluluk karşısında yollar benim için 'hiç' artık. Çok mutluyum, çok memnunum. Artık ne kadar teşekkür etsem haklarını ödeyemem" ifadelerini kullandı. Öte yandan Gönülal'ın eski bisikletinin tamir ve bakımını ise Ünye Açık Cezaevi hükümlülerinden Haluk Yıldız yaptı. İzmir'in Ödemiş ilçesine bağlı Yenice köyünden 3 Temmuz'da yola çıkan Gönülal, Ünye Cezaevi'nde vatani görevini yerine getiren torunu Saadettin Sevin'e, terhisine 5 gün kala kavuşmuştu. (AA) Fehmi KORU fkoru@gmail.com Bizde senaryolar bitmez fkoru@htgazete.com.tr Biliyorum, hükümetin kurulup kurulamayacağını, kurulacaksa hangi partilerin içinde yer alacağını, koalisyon oluşamayacaksa ne yaşanacağını merak ediyorsunuz... İşin açıkçası, ben de sizler kadar meraklardayım. Herhangi bir demokratik ülke olsaydı Türkiye, MHP nin Hiçbir koalisyon formülünde biz yokuz demesine rağmen, CHP neredeyse bütün rezervlerini kaldırmış, HDP seçim öncesinden başlayarak dillendirdiği keskin itirazlarından vazgeçmiş iken, hükümet şimdiye kadar çoktan kurulurdu. Öyle anlaşılıyor ki, ülkemiz, bir süre daha AK Parti hükümeti tarafından yönetilecek... Muhtemelen, yeniden bir seçim yapılana kadar da bu böyle devam edecek... Yeniden seçim de herhalde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ın Anayasa nın kendisine verdiği yetkiyi kullanarak Madem hükümet kurulamıyor, o halde ben de en kısa sürede seçime gidilmesini sağlamak üzere Meclis i feshediyorum tavrını benimsemesi yüzünden yapılmayacak... Cumhurbaşkanı kararıyla gidilecek seçim öncesinde kurulacak hükümette, Anayasa gereği, HDP nin de yer alması gerekiyor; oysa HDP yi MHP tanımadığı için seçim hükümeti formülünü işletmek imkânsız... MHP senaryolarda anahtar konumunda çünkü. Ne olacak bu durumda? Demokrasilerde çare tükenmez, özellikle de usta siyasetçiler gelişmeleri etkileyebilecek konumda iseler... Murat Yetkin bir süredir kulaklara fısıldanan senaryoyu dün yazdı. Usta siyasetçi, öyle anlaşılıyor ki, ülkenin hükümetsiz kalmaması için en uygun formülü bulmuş: CHP ile müzakerelerden sonuç alınamayacağı belli olunca hükümet kurma görevini bir başka parti liderine vermek yerine, Ahmet Davutoğlu nun kendisine sunacağı yalnızca AK Partililerden oluşan Bakanlar Kurulu listesini onaylayacakmış... Meclis ten güvenoyu alma şartı ne olacak? Hesaba göre, Meclis ten güvenoyu alma ihtimali, almama ihtimali kadar güçlüymüş bir hükümeti düşürmek için gerekli oy; güvenoyu ise oylamaya katılanların bir fazla oyuyla gerçekleşebiliyor. Bu durumda, AK Parti yi CHP ve HDP ye yem etmemek amacıyla MHP nin bazı milletvekillerinin oylamaya katılmaması, Meclis te 258 milletvekili bulunan AKP yi güvenoyu çoğunluğuna ulaştırabiliyor. 257 güvenoyuyla kurulmuş bir hükümetle yönetilebiliriz. Olur mu? Bal gibi olur. Seçimden bu yana diğerlerine karşı AKP ile birlikte hareket etmeyi zaten yeğledi MHP: Meclis Başkanlığı na AK Partili İsmet Yılmaz MHP sayesinde seçildi; terör konulu gensoru da AK Parti ile MHP nin oylarıyla reddedildi. MHP, içinde yer aldığı bir hükümet yerine, istediği zaman oyunu değiştirerek sonunu getirebileceği için her adımını denetleyebildiği bir hükümeti tercih edebilir. Güzel bir formül, Allah için... Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan a mal edilse de, seçim akşamından beri verdiği mesajlara bakılırsa, MHP Lideri Devlet Bahçeli nin zihninde taşıdığı hükümet formülünün de bu olduğu söylenebilir. Erdoğan ve Davutoğlu ndan da daha fazla hükümetin mutlaka kurulacağına inanıyordu MHP Lideri... İşte size hükümet. İçinde CHP de yok, HDP de... MHP de yok ama... Ama kısmı MHP yi yeni hükümetin görünmez ortağı haline getiriyor... Birkaç gün önce, seçim sonrası dönemin oyun kurucuları olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Lideri Bahçeli nin isimlerini burada anmıştım; CHP ve HDP nin ise siyasi alanda kurulan oyunun varlığından habersiz göründüklerini belirterek... Hükümet, MHP nin görünmez ortağı olduğu formülle kurulursa... Unutmayın, siyaset bir oyundur. 5 Ağustos 2015/ HABER TÜRK Kırıkkale'de bıçaklı kavga: 1 ölü, 4 yaralı KIRIKKALE - Kırıkkale'nin Keskin ilçesinde çıkan bıçaklı kavgada 1 kişi öldü, 1'i ağır 4 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, Bozkurt Mahallesi Kırıkkale- Kayseri karayolu kenarında tekel büfesi işleten Nadir Erdoğan (40) ile Haydar Ziya Altınışık (57) ve büfe çalışanı Samet Öget (25), Çetin (48) ve Üçler Batı (60) kardeşler arasında tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu taraflar bıçaklarla birbirlerine saldırdı. Kavgada, yaralanan ve Keskin Devlet Hastanesine kaldırılan Çetin ve Üçler Batı kardeşlerden Çetin, burada yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Büfe işletmecileri Nadir Erdoğan, Haydar Ziya Altınışık ve büfe çalışanı Samet Öget ise Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesine kaldırıldı. Erdoğan'ın hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. (AA)

4 46 Ağustos 2015 Perşembe ANKESOB Başkanı Mehmet Yiğiner, şoför esnafı ile kahvaltıda bir araya geldi. Yiğiner, "Şoför esnafımızın sorunlarının birebir takipçisiyiz." dedi. ANKARA Ak Masa'ya 30 bin başvuru Yiğiner, şoför esnafıyla kahvaltıda buluştu Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ANKESOB) Başkanı Mehmet Yiğiner, Çankaya Farabi Sokak'ta hizmet veren Arsan Taksi Durağını ziyaret etti. Samimi bir ortamda gerçekleşen buluşmada taksicilerle kahvaltı yapan Başkan Yiğiner, durak çalışanlarıyla sohbet etti. Buluşmada, taksicilerin sorunlarını ve taleplerini dinleyen Başkan Yiğiner, "Her zaman olduğu gibi esnafımızın yanındayız. Özellikle taksici esnafımızın da sorunlarının birebir takipçisiyiz. Bu doğrultuda esnafımızın yaşadığı büyük sıkıntılardan biri olan; Arsan Taksi Durağının 'taksi durak yeri kiraları' ile 'levha sorunlarını' çözüme kavuşturduk. Bundan dolayı, her zaman esnafımızın yanında olan ve her türlü desteği veren Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Melih Gökçek'e ve çalışma arkadaşlarına esnafımız adına teşekkür ediyorum." dedi. Başkan Yiğiner, üyelerinden aldığı destek ve güçle esnafın sorunlarını çözme noktasında çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürmeye devam edeceklerini de sözlerine ekledi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Arsan Taksi Durağı Temsilcisi Ahmet Doğan ANKESOB Başkanı Mehmet Yiğiner'e teşekkür ederek, "Sorun ve isteklerimizin çözüme kavuşmasında özverili ve gayretli çalışmalar gösteren Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ANKESOB) Başkanı Sayın Mehmet Yiğiner'in her zaman yanımızda olduğunu bilmek bize güç veriyor." ifadelerini kullandı. Kahvaltının ardından ANKESOB Başkanı Mehmet Yiğiner'e durağın hediyesi olarak porselen ibrik ile plaket takdim edildi. Keçiören Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürlüğü AK Masa Birimi vatandaşların talep, şikayet ve önerilerini dinleyerek çözüme ulaştırmaya çalışıyor. Vatandaşlarla sıcak iletişime önem veren ve farklı kanallarla istek, şikayet ve talepleri alan AK Masa'ya başvuranların sayısı 2015'in ilk 6 ayında 30 bine yaklaştı. Telefon, e-posta, BİMER, Mavi Masa, şahsen ve çağrı merkezi yoluyla ulaşan vatandaşlar mahalleleri ilgili veya şahsi isteklerini AK Masa'ya ulaştırarak yardım ve bilgilendirme talep ettiler. AK Masa'ya gelen günlük başvuru sayısı ortalama 200'ü bulabiliyor. Bunlardan 100'ü yüz yüze görüşme olurken, 100'e yakını telefon, , sosyal medya aracılığıyla geliyor, Büyükşehir Belediyesi Mavi Masa vasıtasıyla gelen rakamlar da eklendiğinde bu sayı günlük ortalama 200'e yaklaşıyor. Sokak temizliği ve sokak hayvanları ile ilgili şikayetler aynı gün çözüme kavuşturulurken diğer talepler ilgili müdürlüklere yönlendiriliyor. Tüm taleplerin ve şikayetlerin cevaplandırıldığı AK Masa, belediye ile vatandaş arasında iletişim köprüsü olmayı sürdürüyor. Mamak ta 7 ayda 2290 çift nikah masasına oturdu Keçiören Belediyesi nin uygulaması doğru bulundu Keçiören Belediyesi nin bir uygulaması yasa ve mevzuatlara hakim olduğunu da kanıtladı. Keçiören Belediyesi Evlendirme Memurluğuna müracaat eden çok uyruklu Y.A.'nın diğer uyruğu olan Alman kimliği ile evlenme müracaatında bulunması üzerine kendisine sayılı "Çok uyruklu vatandaşlarımızın Türkiye'de evlenmek için müracaat etmesi durumunda evlenmenin Türk kimliği ve Türk hukukuna uygun yapılması gerekmektedir. Diğer ülke kimliği ile evlenmek üzere yapılan müracaatlar evlenme memurluklarınca kabul edilmeyecektir" ilkesi hatırlatıldı. Y.A'nın "Ankara'daki bazı ilçe belediyeleri böyle bir ilkeden bahsetmedi, bir yanlışınız var" demesi ve ardından BİMER'e (Başbakanlık İletişim Merkezi) şikayeti ile Keçiören Belediyesi'nin ilkeleri doğru uyguladığı bir kez daha kanıtlanmış oldu. BİMER'in İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü'ne yönlendirmesinin ardından 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 4. maddesi 1. fıkrasında belirtilen "Birden fazla devlet vatandaşlığına sahip olanlar hakkında, bunların aynı zamanda Türk vatandaşı olmaları halinde Türk hukuku,... uygulanır" maddesi ile tarihli sayılı talimata istinaden Keçiören Belediyesi'nin bu kararı uyguladığı da belgelenmiş oldu. Yaz döneminin gelmesiyle artan nikah yoğunluğunda rekor Keçiören Belediyesi'nin Temmuz tarihleri arasında 153 nikah kıyan Belediyenin hafta sonu yoğunluğu artarak devam edecek gibi görünüyor. Özellikle evlenmek için yaz mevsimini seçen çiftlerle birlikte nikah dairelerindeki bu yoğunluğunun Ekim ayına kadar sürmesi bekleniyor. Mamak Belediyesi Evlendirme Memurluğu, bu mevsimde yoğunlaşan nikâh törenlerine yetişmek için yoğun çaba harcıyor. Evlilik ve düğün hazırlığı yapan çiftlerin sayısının Haziran, Temmuz ve Ağustos döneminde daha da arttığı Mamak ta sene başından bu yana 2290 çift nikâh masasına oturdu. Günlük ortalama 19 nikâhın kıyıldığı Mamak ta sene sonuna kadar 4300 nikâh kıyılması hedefleniyor. Vatandaşların acı tatlı günlerinde yanlarında olmaya çalışan Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, nikâh ve düğün törenlerine katılarak genç çiftlerin mutluluklarına ortak oluyor. Programı dâhilinde nikâhların birçoğuna katılarak çiftlerin nikâhını bizzat kıyan Akgül, mutluluklarına ortak olduğu genç çiftlere nasihatte de bulunuyor. Yeni çiftlere evlilik cüzdanlarını takdim eden Akgül, ailenin toplumun çekirdeği olduğunu vurgulayarak, Yeni evlenen çiftlerimizi ve ailelerini, hayatlarının en anlamlı ve mutlu günlerinde hiçbir sıkıntı yaşatmadan işlemlerini en kısa zamanda tamamlamaya çalışıyoruz. Evlenecek çiftlerimize Allah tan (c.c.) ömür boyu mutluluklar diliyorum dedi. Mamak Kültür Merkezi bünyesindeki Evlendirme Memurluğu, evlilik başvurusu yapan çiftlerin evlenme talebine dair müracaatlarını kabul ederek, mevzuatın öngördüğü şekilde evlenme dosyalarını mümkün olan en kısa sürede hazırlıyor. Evlilik başvurusu yapan çiftlerden evlenme izin belgesi, 4 adet fotoğraf, nüfus cüzdanı ve sağlık raporu isteniyor. Kabartay Cumhuriyeti nden gençler Çetin i ziyaret etti Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, Kabartay-Balkar Üniversitesi öğrencilerini makamında konuk etti. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akrabalar Topluluklar Başkanlığı ile Yedi İklim Kültür, Sanat, Eğitim, Bilim ve Yardımlaşma Derneği nin ortaklaşa yürüttüğü proje kapsamında Türkiye ye gelen heyet, Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin i ziyaret etti. Misafirlerini kabul eden Başkan Çetin, ilçedeki mimari yapılar hakkında heyeti bilgilendirdi. Ziyaretten memnun kaldığını belirten Çetin, Balkar Üniversitesi nden Tebessüm Şehrimize gelen misafirlerimize teşekkür ediyorum. Ziyaretleri bizleri mutlu etti. Gençlerimize ve kıymetli hocalarımıza eğitim hayatlarında başarılar diliyorum. İlçemizdeki eserleri gelip görmek istemeleri bizleri ayrıca memnun etmiştir dedi. İlçedeki mimari yapıların dikkat çektiğini belirten heyet sözcüsü, Sayın Başkan çok güzel projelere imza atmış. Yol kenarında bunları görmek mümkün. Başarılarının devamını diliyoruz. Öğrencilerimiz buradaki yapıları inceleyip, bilgi edindiler. Bizlere bu imkanı sundukları ve ziyaretimizi kabul ettikleri için teşekkür ediyoruz diye konuştu. Ziyaretin sonunda misafirlerine tezhip sanatıyla yapılan bir tablo hediye eden Selçuk Çetin, misafirleriyle toplu fotoğraf çektirip, heyete yemek ikram etti.

5 ANKARA 6 Ağustos 2015 Perşembe 5 HABER FOTOĞRAF KENAN ERGEN KENAN ERGEN Altınköy Açık Hava Müzesi nde yaz etkinlikleri başladı. Etkinlikler, Altındağ Belediye Başkan Tiryaki nin hasat biçmesiyle başlatıldı. Tiryaki, önce köy meydanında gerçekleştirilen tırpan çekiçledi. Kasketini taktıp, boynuna mendili dolayan Tiryaki, tırpanı eline aldı, ekin biçti. Tiryaki daha sonra traktör koltuğuna oturdu. Patozu çalıştırarak anadutla ekinleri patoza yerleştirdi. Ardından, biçilen buğdayla dolu çuvalları atlara yükleyerek değirmene götürdü. Tiryaki, su değirmeninde buğday öğütme işlemini de bizzat kendi gerçekleştirdi. Başkan Tiryaki, elde edilen unun hakiki kepekli buğday unu olduğuna dikkati çekti. Köy kahvesinde basın mensuplarıyla bir araya gelen Başkan Tiryaki, Altınköy Açık Hava Müzesi ve hasat süreciyle ilgili açıklamalarda da bulundu. Tiryaki, Altınköy Açık Hava Müzesi nde köy hayatını yakından tanımak isteyenler için aylık etkinlik programları Tiryaki nin nikah mesaisi Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryakide özellikle hafta sonları bir nikahtan diğerine koşuyor. Dünya evine girecek olan çiftleri hafta sonunda da yalnız bırakmayan Başkan Tiryaki, kendisine gelen nikah kıyma taleplerini geri çevirmiyor.başkan Tiryaki, yeni evlenen çiftlerin mutluluğuna ortak olurken nikahlara gösterdiği ilgiyle gönüllerde taht kuruyor. Evlenecek olan çiftler, bu mutlu günlerinde Başkan Veysel Tiryaki yi yanlarında görmek istiyor. Nikahlarının Başkan Tiryaki tarafından kıyılmasını isteyen çiftler, bu taleplerine büyük oranda olumlu cevap alıyor. Yoğun mesai programına rağmen kendisine gelen talepleri geri çevirmeyen Başkan Tiryaki, evlenecek olan çiftlere her fırsatta destek veriyor. Başkan Tiryaki, hafta sonundakinikah mesaisiyle dünya evine girecek olan çiftlerin yanında olduğunu bir kez daha gösteriyor. Altındağ Belediyesi ne bağlı en kaliteli ve en nezih ortamlarda kıyılan nikahlara gösterilen ilgi oldukça fazla. Sadece Altındağ dan değil Ankara nın dört bir tarafından gelen çiftler, Altındağ Belediyesi ne ait nikahve düğün mekanlarını tercih listelerinin en başına koyuyor. En mutlu anlarını Altındağ Belediyesi nin en özel mekanlarıyla tamamlayan çiftler, kendilerine gösterilen ilgiden oldukça memnun. yapıldığını, bu etkinlikleri de büyük ilgi gördüğünü söyledi. Altınköy ün giderek genişleyeceğini, arazi büyüklüğünün ve ekin alanlarının daha da artacağını dile getiren Başkan Tiryaki Altınköy şehrin ortasında yaşayan bir açık hava müzesidir. Örnekleri dünya üzerinde birkaç ülkede var. Türkiye de ise ilk ve tek olarak yalnızca Altındağ da var dedi. Altınköy ün piknik yapmak için tasarlanan bir yer olmadığının da altını çizen Yenimahalle Belediyesi Açık Hava Sinem Günleri ne start verdi. Etkinliğin ilk gününde Mahsun Kırmızıgül ün Mucize si Yenimahalle seyircisiyle buluştu. Yenimahalle Belediyesi, Sinema Günleri ni Ragıp Tüzün Parkı ndan başlattı. Sıcak havanın etkisiyle gündüz evlerine kapanan vatandaşlar, akşam Ragıp Tüzün Parkı na aktı. Açık havada sinema izlemenin keyfini yaşayan Yenimahallelileri, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar da yalnız bırakmadı. Mahalle sakinleriyle birlikte filmi izleyen Yaşar, Bu Başkan Tiryaki Burası bir mesire yeri değil, piknik alanı değil. Burası bir açık hava müzesi Burada çocuklar köy hayatını, gelenek ve göreneklerimizi yakından tanıyacak. Çocuklar sütün nasıl sağıldığını, nasıl tereyağına dönüştüğünü, atlara nasıl nal çakıldığını, nasıl buğday biçildiğini yakından görecekler. Eskiden çamaşırın nasıl tokaçla ve tokmakla yıkandığını çocuklar bilmiyor. Burası bunların görülüp yaşanacağı bir yer dedi. Tiryaki, Köy Oyuncakları Müzesi, Köy Müzesi, Etnoğrafya Müzesi ve Çocuk Etkinlik Evi nin de Altınköy içinde hizmete açıldığını belirtti. Başkan Tiryaki halat çekti, ip atladı, topaç çevirdi Başkan Tiryaki, basın mensupları ile sohbetinden sonra Altınköy ü ziyarete gelen çocuklarla ocuklarla halat çekti, ip atladı, topaç çevirdi. Başkan Tiryaki, Altınköy Açık Hava Müzesi nin özellikle çocuklar için bir okul görevi üstleneceğine inandığını söyledi. etkinliğimizle sizleri, günlük streslerden bir nebze de olsa uzaklaştırabildiysek ne mutlu bize dedi. Bu yılın başında vizyona giren ve Kırmızıgül'ün hem senaryosunu yazdığı hem de yönetmen koltuğunda oturduğu film, gişede olduğu gibi Yenimahalle de de büyük ilgi gördü. Filmi sinemada izleme fırsatı bulamayanlar, saatler öncesinden Ragıp Tüzün Parkı nı doldurdu. Gerçek bir hikayeden uyarlanan ve 1960'ların yoksulluk içerisindeki Türkiye sine ayna tutan film, Yenimahalle seyircisinden tam not aldı. Zaman zaman güldüren 100 yıl öncesinin köy hayatını şehre taşıyarak Altınköy Açık Hava Müzesi ni oluşturan Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Yaz etkinlikleri adıyla düzenlenen bir programa köy hayatından enstantaneler sundu. Tiryaki, Altınköy de tırpanla ekin biçti ÖZEL HABER Yenimahalle de açık hava film keyfi zaman zamansa duygu dolu anlar yaşatan Mucize de kimi vatandaşlar göz yaşlarına hakim olamadı. Aileleriyle birlikte keyifli bir akşam yaşayan mahalle sakinleri, belediyenin dağıtığı mısırlarla da yıldızlar altında film izlemenin keyfine vardı. 18 Eylül tarihine kadar devam edecek etkinlik kapsamında hafta içi her gün farklı bir mahallede açık havada sinema keyfi yaşanacak. 35 filmin gösterileceği etkinlikte, Türk sinemasına damga vurmuş ölümsüz yapımların yanı sıra gişe rekorları kıran en yeni filmler de vatandaşla buluşacak. İDDİA YOK Abdullah Cengiz Eğitimci/Yazar cengizicyer@hotmail.com BASTIKLARI TUŞLARI BOZ, KULLANDIKLARI KALEMLERİN SONUNU GETİR ALLAH IM Hemen hemen her gazetede bazı odaklar adına verip veriştiren bir kısım zavallı, şansız, saldırgan, işi-gücü savaş dili kullanma olan bazı köşe yazarları kalemşorlar vardır. Bir zavallı da var ki kaptığı köşede kimin adına, hangi amaçla hizmet ettiğini kestirmek zor değildir. Zannedersiniz adam kalemini zehir akıtmak, masum ve günahsız insanlara çamur atmak, hakkında hiçbir hukuki sonuç olmadığı ve bu konuda elinde bir delil ve belge bulunmadığı halde, hizmet insanlarına yapmadığı hakaret, atmadığı iftira, söylemediği nahoş kelime bırakmamaktadır. Rabbim bu millete, yaşadığımız netameli şu günlerde, insanımızı insanımıza düşman eden böyle namertlerin niyet ve gayretlerini ortaya çıkarıp gerçek amaçlarını görmeyi nasip buyursun. Yazılarını okuduğunuzda sanarsınız bu ülkenin hâkimi de savcısı da kendisidir. Oysa bir savcı ve hâkim bile suçlu hakkında böyle konuşamaz. Sanki dersiniz zavallının önünde suçladığı insanlarla ilgili yığın yığın belge ve deliller vardır. O da bu belge ve delillere bakarak hakaret ve suçlamalarını arka arkaya sıralayıp durmaktadır. Hâlbuki sözünü ettiğim gibi delil ve belgeler olsa da böyle davranmaya hakkı yoktur. Bu tetikçiye göre mevcut iktidarı ya da kendi arka çıktıklarını eleştiren, savunmayan, karşı çıkan kim varsa haindir, teröristtir, ipe gönderilmelidir. Bunun gibi hemen hemen birçok gazetede köşe kapmış ve beslendikleri ve arpalandıkları mahfillere arka ve yandaş görünüyor havasında, yapmadığı hakaret, söylemediği küfür, atmadığı taş, kırmadığı kol, yarmadığı baş, yerin dibine batırmadığı kişilik kalmıyor. Kendi ve savunduğu siyasi ekolun yanında olanlar iyi, delikanlı, vatansever, haklı ve mert kimseler, tersini yapanlar da tü kaka misali atılmaları gereken yere atılmalı, hepsi ipe götürülmelidirler. Memlekette hukuk, adalet, hakkaniyet kalmadığı ve bu kavramlar sadece güçlüler için çalıştığından, benzer kişilere gün doğuyor; verip veriştiriyorlar. Kendisini ülkesinin, insanının ve insanlığın hizmetine adamış gönül insanları hakkında yazdığı yazıları ve bu yazılardan akan kanı, irini, kiri, pası, hakaretleri, seviyesice söylemleri ve ithamları bir araya getirseniz utandıkça utanırsınız. Ama ar damarı yırtılmış, gönlünde hakkaniyet adına bir nokta bile kalmamış, birlerinin paralı emirberi olmaya and içmiş bu sefiller topluluğu ruhlara ne deseniz değişmezler. Kimileri böyle iş yaptığını sanarken bir başkası da tavşan kaç tazı tut misali hizmet insanlarını iktidar yanlıları ile vuruşturmaya çalışmaktadırlar. Özellikle süreç başladıktan sonra bazı köşe yazarlarının yazılarını, televizyon ekranlarındaki sunum ve moderatörlüklerini seyrettiğinizde bu hava ile niyetlerini net görüyoruz. Kıymetli okurların, bu kişileri bir kenara mutlaka not edin. Ortalık sakinleşip doğrular gün yüzüne çıkınca ve rüzgâr azıcık tersine estiğinde, hemen övüp durdukları kimselere sırt çevirip bu sefer de düne kadar savundukları insanları arkadan vurmaya çalışırlar. Yaşıtlarım bu örneklere ne kadar da çok şahit olmuşlardır: Çok kısa süre önce böyle renk ve tip değiştirenlerden biri, Ne olacak! Hakkında kötü düşündüğümüz insan, merhametli ve hoşgörülü, ortalık sakinleşince gider özür dileriz o da bizi affeder iyi niyet ve bakış açısını, nasıl da bütün okurlarını ve milleti ahmak yerin korcasına beyanda bulunuyor. Allah(c.c) nasıl da içinde gizlediği yanlış kararını ona söyletiyor. Benzer tiplerin idealleri, davaları, hakkaniyete göre yazı yazmaları diye bir dertleri olmaz. Onlar için varsa yoksa kiralandıkları odakların hakkını savunmak. Bunun uğruna gözü dönmüşçesine verip veriştirmektir. Bir gün bu memlekete hakkıyla adalet ve hakkaniyet geldiğinde, bu kiralık ve biçare kalemşorlardan hukuk içinde hesap mutlaka sorulmalıdır. Yaptıkları yanlarına kar kalmamalıdır. Gelin görün ki kendisini sevgiye ve hoşgörüye adamış bu gönül insanı kendisine ve sevenlerine yapılan bunca hakarete, suçlamalara, iftira ve karalamalara rağmen onları affetmeye hazırlanın mesajı veriyor. Ne diyelim? Şairin dediği gibi yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya misali, kendisine yaptıkları haksızlık ve zulümden dolayı meleğini, dağları üzerlerine çevireyim haberi ile gönderen Yüce Mevla nın kutlu Nebisi, Bir asır sonra da bunların neslinden iman edecek çıkacaksa hayır Ya Rabbi! buyurarak merhamet ve af peygamberi olduğunu gösteriyor. Aksini düşünmek, o Kutlu Nebi nin ümmeti olma ideasına zıt düşer. Bu da bu kutlular kervanına yakışmaz. Bunun için umumun günahına giren, bir kişiyi hedefe koyarak koca bir topluluğu tan eden, yeren, yerden yere vuran, olmaz hakaretlerle ithamda bulunan bu biçareleri adli ilahiye havale ediyoruz. Rabbim, insanların, özellikle de inanmış gönüllerin hakkını, hukukunu gözetmeden, delilsiz, belgesiz hakaretlerde ve suçlamalarda bulunup, kardeşi kardeşe vurdurmayı marifet sayan, kaleminden kan akıtmayı gazetecilik bilen zavallıların kalemlerini kırsın. Kırsın ki akıbetlerine Cehennem odunu taşımasınlar. Her amelimizin başlangıcını ve sonunu kendisinden bildiğimize Yüce Mevla ya sığınarak diyoruz ki; Allah ım ne olur! Mazlumların, mağdurların, haklarını yiyen bu paralı zavallıların bastıkları tuşları çalıştırma, yazdıkları kalemlerin mürekkebini tüket ki yanlıştan dönsünler. Sana havale ediyoruz Rabbim Biz de yanlış yapıyorsak bize de doğruları göster. Eğer biz de bastığımız tuşlarla yanlış yapıyor, yazdığımız kalemlerle kötünün yanında kalarak haksızlık ediyorsak bizim de kalemimiz kır. Cehennemimizi hazırlamayalım. Başçavuş Sokak ta renkli kaldırım çalışması Çankaya Belediyesi, Başkent in en uzun sokağı olan Başçavuş Sokak ta renkli asfalt kaldırım çalışması yapıyor. HABER MERKEZİ- Çankaya Belediyesi yılın en uzun soluklu çalışmasını başlattı. Bin 900 metre uzunluk ile Başkent in en uzun sokağı olan Başçavuş Sokak, Çankaya Kaldırımı olarak bilinen uzun ömürlü renkli desenli asfalt kaldırım çalışmasıyla renklenecek. Yakın tarihin ve günümüzün siyasi kişileri ve sanatçılarının ikametiyle kendisi de renkli olan Başçavuş Sokak, Çankaya nın en eski yerleşim yerlerinden biri. Tarihi ve fiziki olarak özel bir konuma sahip olan Başçavuş Sokak ta kazmayı vuran Çankaya Belediyesi, çalışmalarını 15 gün içerisinde bitirmeyi hedefliyor. Uzun soluklu çalışmada, 2 bin 900 metretül kaldırım bordür ve 5 bin metrekare renkli desenli asfalt kaldırım yapılacak. Başçavuş Sokak ta çalışmalar, toplu ulaşım araçlarının güzergâhı olması nedeniyle kısım kısım kapatılarak gerçekleşecek.

6 6 ANKARA 6 Ağustos 2015 Perşembe Sincan Belediyesi tarafından bu yıl 7.si düzenlenen Sincan Yağlı Güreşlerinin başpehlivanı 2009 ve 2010 Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri başpehlivanı Mehmet Yeşilyeşil oldu. Heyecanlı anların yaşandığı Sincan er meydanına vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. 400 sporcunun yarıştığı güreşler; küçük, orta, büyük boy, minik, teşvik, deste boy, ayak, baş altı ve baş olmak üzere 13 sıklette yapıldı. Yarı finalde Şaban Yılmaz ı eleyen Mehmet Yeşilyeşil ile Ali Rıza Kaya yı eleyen Ünal Karaman başpehlivanlık için finalde karşı karşıya geldi. Çekişmeli geçen final bölümünde gülen taraf Mehmet Yeşilyeşil oldu. Güreş severlerin de büyük desteğini alan Yeşilyeşil e altın madalyayı Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna verdi. Ata sporu güreşlerin gelecek nesillere aktarılması için Belediye olarak çalışmaya devam edeceklerini belirten Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna; "Bu yıl 7.sini düzenlediğimiz Sincan Yağlı Güreşlerine ilgi gösteren tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Güzel ve centilmence mücadeleler seyrettik. Tüm pehlivanlarımızı güzel mücadelelerinden dolayı kutluyorum. Millet olarak ayrı bir önem verdiğimiz güreşlerimizi yerel yönetimler olarak sürdürmeye ve gelecek nesillere sevdirmeye devam edeceğiz. dedi. Sincan Yağlı Güreşleri öncesinde şehitlerde unutulmadı, açılış konuşmasında tüm şehitleri rahmetle andıklarını belirten Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna, terörü lanetlediklerin i belirtti. Terör ile olan mücadelenin sürmesi gerektiğini belirten Başkan Tuna, Tüm şehitlerimize Allahtan rahmet ailelerine ve Milletimize ise başsağlığı diliyorum. dedi. Terörü lanetleyen bir diğer isim ise Ak Parti Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu ydu. Gündoğdu, Bütün şehitlerimize Allah tan rahmet diliyorum. Son günlerde sıkıntılı şehit haberlerin geldiği süreçler yaşıyoruz. 30 yıldır bu ülke terörün arkasında ne varı konuştu 4 yıldır bataklığı kurutmak için silahın sustuğu siyasetin konuştuğu süreci yaşadık. Silahı susturanlardan silahı gömmesini istemiştik. %13 barajını aşmayı insanlıkta baraja takılmak olarak uygulayan sözde siyasi partinin terör ile arasına mesafe koymaması ile o silahlar Mehmetçiğimize dönünce elbette devletimize düşen vatanımızı, canımızı, namusumuzu korumak... Sırtını PYD ye dayananların barıştan bahsetmesine inanmıyoruz. Burada terörist vardır, teröriste haddini bildiren devlet vardır. Biz HDP liler gibi sırtımızı teröriste dayamayız Milletimize dayarız Allah a dayarız. Tek bir canımız için kaybolmasındansa partisiz kalmayı hükümetsiz kalmayı tercih ederiz. Bu Millet tek başına Ak Partiye hükümet vermedi diye meydanı boş bulanlara sesleniyorum. Biz koltuğumuza sayımıza bakmayız mesela vatandaşsa mesela milletse mesela mazlumlarsa Sincan Er Meydanı nın galibi 2009 ve 2010 Kırkpınar Başpehlivanı Mehmet Yeşilyeşil oldu. Geçen yılın başpehlivanı Ünal Karaman ı güzel bir oyun ile yenen Yeşilyeşil, 7. Sincan Yağlı Güreşleri nin başpehlivanı olarak sincanlı güreş severlerin büyük sevgisini kazandı. Sincan daki güreşlerin galibi Mehmet Yeşilyeşil sonuna kadar onların yanında oluruz. Asla bu çapulculara meydanı boş bırakmayız. dedi. Dualarla açılan Sincan Yağlı Güreşlerine 22 başpehlivanın kıyasıya mücadelesi damga vurdu. Kispetlerini giyen başpehlivanlar mehteran eşliğinde seyirciyi peşrevledi. Güreş severler tarafından büyük alkış toplayan pehlivanlar, ustaca sergiledikleri oyunlarla rakibinin sırtını yere getirmek için ter döktü. Mehmet Yeşilyeşil, Ünal Karaman, Şükrü Kazan, İsmail Güzel, Hüseyin Şahinal, Süleyman Aykırı, Savaş Yıldırım, Ali Rıza Kaya gibi başarılı başpehlivanların boy gösterdiği güreş şölenine; Ak Parti Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu, Sincan Kaymakamı Salim Demir, Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna, Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Solmaz, Belediye Meclis üyeleri, muhtarlar ve güreş severler katıldı. Türkiye Güreş Federasyonu hakemleri, gözlemcileri ile profesyonel olarak gerçekleştirilen Sincan Yağlı Güreşleri, Cazgır Tokurt Mehmet in sunumuyla oldukça heyecanlı hale geldi. Sincan Yağlı Güreşlerinde siklet birincileri; minik 1 boyda Umut İmece, minik 2 boyda Neşet Keskin, Teşvik 1 boyda Enes Kalkan, Teşvik 2 boyda Emrecan Demireş, tozkoparan da Muhammet Yıldırım, ayak ta Salih Daşçı, deste orta boyda Serkan Aslan, Deste küçük boyda Sefa Öztürk, deste büyük boy da Hidayet Kurt birinci oldu. Toplu sünnet için kayıtlar başladı Ankara Büyükşehir Belediyesi, bu yaz 2015 çocuk ücretsiz sünnet ettirilecek. Okulların tatil olmasıyla başlanan kampanya kapsamında, günde 50 çocuk sünnet ediliyor. Uzman doktorlar tarafından steril bir ortamda güven içinde yapılan sünnetlere kayıtlar, 15 Ağustos'a kadar sürecek. Tüm masrafların Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılandığı kampanya kapsamında Sincan ile Etlik te olmak üzere 2 özel hastanede, uzman doktorlar tarafından sünnet işlemi yapılıyor. Her yıl, o yılın rakamı kadar çocuk sünnetinin gerçekleştiği organizasyonda bu yaz 2015 çocuk sünnet ettirilecek. Kayıt işlemlerinin ardından kendilerine randevu verilen aileler, evlerinden ücretsiz servislerle alınıp, sünnetin gerçekleşeceği hastaneye getiriliyor. Sünnet öncesinde, Büyükşehir Belediyesi tarafından çocuklara hediye edilecek sünnet kıyafeti için ölçüler alınıyor. Uzman doktorlar tarafından hijyenik ortamda gerçekleşen sünnetin ardından aileler servislerle tekrar evlerine bırakılıyor. Sünnet olan çocuklara da çeşitli hediyeler dağıtılıyor yaş arasındaki çocukları kapsayan kampanyadan yararlanabilmek için ailenin dar gelirli olduğunu belgeleyen fakirlik belgesi, sünnet olacak çocuğun ve velinin kimlik fotokopisiyle, Ankara Büyükşehir Belediyesi ne bağlı gençlik merkezleri, çocuk kulüpleri, aile yaşam merkezleri ve Hipodrom Caddesi'ndeki Ankara Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Halkla İlişkiler Bankosu ndan kayıt yaptırabilecek. Kayıtlar, 15 Ağustos'a kadar sürecek. Etimesgut ta kreş kayıtları başladı Büyükşehir, hafriyatta tam yetkili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıklarının kontrolünde yaptırım uygulama yetkisini, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne devretti. Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, yeni uygulamayla, çevreyi kirletenler ve izinsiz kaçak hafriyat dökenlerle tek elden, daha etkin, caydırıcı ve hızlı mücadele edileceğini, zaman kaybının da önleneceğini söylediler. Bakanlıkça, Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda idari yaptırım uygulama yetkisinin Büyükşehir Belediyesi ne devredilmesiyle, bu hükümlere aykırı hareket eden, kaçak hafriyat, moloz ve inşaat yıkıntı atıkları döken kişilere 46 bin 501 TL, kurum ve kuruluşlara da 139 bin 503 TL para cezası uygulanacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın 14 Temmuz 2015 tarihli olur u ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı na devredilen yetki kapsamında yapılacak denetimler, Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı ile Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı'nca yürütülecek. Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, mevcut durumda Ankara sınırları içinde hafriyat döküm yerlerinin kontrol altına alınması, çevre kirliliğine neden olan unsurların ortadan kaldırılması için hafriyat, moloz v.s. dökümlerinin denetim ve kontrolünün Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütüldüğünü belirterek, şu bilgileri verdiler: Hafriyat kamyonları, zabıta ekipleri tarafından daha önce de denetleniyordu ve Kabahatler Kanunu na göre işlem yapılıyordu. Çevre Bakanlığı ndan alınan yetki devriyle, bundan sonra cezai işlemler Çevre Kanunu na göre yapılacak. Böylelikle denetimler daha etkin ve caydırıcı olacak. Ayrıca Çevre Kanunu'na göre işlem yapılması gereken hallerde, idari yaptırım kararı vermesi için tutanaklar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na gönderilmekteydi. Sincan da halk günü Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna, her cuma halk günleri düzenlemeye devam ediyor. Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna vatandaşla bir araya gelmeye devam ediyor. Göreve geldiği günden bu yana Birlikte Yönetim anlayışı ile ilçe halkının istek, öneri ve şikayetlerini dinlemeye ve hizmetleri bu yönde gerçekleştiren Başkan Tuna, cuma günleri Halk Günlerinde de vatandaşla yüz yüze görüşüyor. Bu zamana kadar binlerce Sincanlı ile görüşen Başkan Tuna, vatandaşın mutluluğuna da sıkıntısına ortak oluyor. Ayrıca adresinden kendisine gelen mesajları takip ederek bizzat kendisi cevaplayan Başkan Tuna, en ulaşılabilir belediye başkanı olarak tanınıyor. Vatandaşımızın sıkıntılarına çözüm aramak ve onları dinlemek bizlerin en büyük görevi diyen Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna; Bir şehri idare etmek insanlarını dinlemekten geçer. Biz İşimiz Hizmet Gücümüz Millet sloganı ile yola çıktık. Bu slogan bizim yöneticilik anlayışımızın da bir özetidir. Gücümüzü aldığımız insanlarımızla bir araya geliyoruz, onlar ne istiyor, sorunları ne, bunları konuşup çözüm bulmaya çalışıyoruz. Bu görüşmeleri bu nedenle çok önemsiyorum insanımızı dinlemeye ve anlamaya devam edeceğiz dedi Cuma günleri gerçekleştirilen Halk Günleri, Sincan Merkez Bina ile Yenikent ve Temelli ek hizmet binalarında gerçekleştiriliyor. Etimesgut Belediyesi Zübeyde Hanım Kreş ve Gündüz Bakımevi, Atakent Kreşi, Eryaman Kreşi için kayıtlar sürüyor. Kreşlere 3, 4 ve 5 yaş aralığındaki çocukların kayıtları alınıyor. Çocuklar, tam ve yarım gün olarak kreş hizmetinden yararlanabilecekler. Eryaman Mahallesi ndeki Zübeyde Hanım Kreş ve Gündüz Bakımevi bu yıl 200 çocuğa hizmet verecek. Çocuklar ortalama15 kişiden 12 sınıfta eğitim alacaklar. Sabah grubu ; tam gün ise saatleri arasında eğitimini sürdürecek. Ön kayıt işlemlerinin ardından kesin kayıt işlemleri yapılacak. Diğer 2 kreşte de aynı yöntem uygulanacak. Kreşlerden yararlanacak çocuk sayısı 300 e ulaşacak. Etimesgut Belediyesi nin kreşlerinde çocukların fiziki şartlarına göre özel olarak tasarlanmış sınıflar, oyun, TV, uyku odaları, sosyal etkinlik alanları, yemekhane yer alıyor. Alanlarında uzman öğretmenlerin görev yaptığı kreşler, Milli Eğitim Bakanlığı nın belirlediği tarihler arasında eğitime başlayacaklar.

7 7 EKONOMİ 6 Ağustos 2015 Perşembe Fındık ihracatından 2 milyar 676 milyon dolar gelir oldu GİRESUN - Dünya fındık üretim ve ihracatının önemli bölümünü elinde bulunduran Türkiye, sezonunun 11 ayında 2 milyar 676 milyon dolar gelir elde etti. Karadeniz Fındık Mamulleri ve İhracatçıları Birliğinden yapılan yazılı açıklamada, 1 Eylül'de başlayan fındık ihraç sezonunun 11 aylık döneminde, standart natürel iç fındığın kentalinin (100 kilogramı), ortalama bin 383 dolardan işlem gördüğü belirtildi. Açıklamada, 1 Eylül-31 Temmuz'da, Türkiye'nin 208 bin 64,9 ton fındık ihraç edip, karşılığında 2 milyar 676 milyon 93 bin 467 dolar gelir sağladığı vurgulandı. İhracatın 163 bin 561,3 tonunun AB ülkelerine yapıldığı aktarılan açıklamada, AB dışındaki Avrupa ülkelerine 17 bin 888,5, denizaşırı ülkelere 17 bin 986,5 ve diğer ülkelere ise 8 bin 628,6 ton fındık ihracatı gerçekleştirildiği ifade edildi. Türkiye, geçen sezon aynı dönemde 251 bin 262 ton fındık ihraç ederek, karşılığında, 1 milyar 846 milyon 187 bin 589 dolar girdi sağlamıştı. (AA) Türkiye'ye yatırım için Asya'dan PARA aktı ANKARA - ARİFE YILDIZ ÜNAL - Türkiye'ye AB kaynaklı uluslararası doğrudan yatırım sermaye girişi, yılın 5 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 47,5 azalırken, Asya ülkelerinden gelen uluslararası doğrudan yatırım sermaye girişi ise yüzde 115 arttı. AA muhabirinin doğrudan yabancı yatırım verilerinden derlediği bilgilere göre, ocakmayıs döneminde net doğrudan uluslararası yatırım girişi (fiili giriş), 4 milyar 905 milyon doları düzeyinde gerçekleşti. Uluslararası doğrudan yatırım girişleri kaleminde yer alan sermaye girişi ise yüzde 19,2 azalarak 4 milyar 320 milyon dolardan 3 milyar 492 milyon dolara geriledi. Türkiye'ye AB ülkelerinden gerçekleşen uluslararası doğrudan yatırım sermaye girişi Piyasa durgunluğu enflasyonu düşürdü ANTALYA - Antalya Ticaret ve Sanayi (ATSO) Başkanı Davut Çetin, iç piyasadaki ve ihracattaki durgunluğun enflasyonu baskıladığını kaydetti. Çetin, yaptığı yazılı açıklamada, bugün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan temmuz ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Küresel ekonomide ve iç piyasadaki durgunluğun yurtiçi enflasyonu da baskıladığının görüldüğünü kaydeden Çetin, bu ortamda yıllık enflasyonun gerilemesinin sürpriz olmayacağını bildirdi. Dünya ekonomisindeki durgunluğun, petrol, metaller ve bazı tarımsal girdiler gibi emtia fiyatlarında 2011 yılına göre ortalama yüzde 48, son bir yılda da yüzde 29 düşüş yarattığını kaydeden Çetin, şu değerlendirmelerde bulundu: "Dünya ekonomisinde enflasyon henüz bir risk faktörü değildir. Türkiye, dünyadaki emtia fiyatları düşüşünden döviz kurundaki artış nedeniyle sınırlı ölçüde yararlanmaktadır. Buna rağmen iç piyasadaki ve ihracattaki durgunluk Türkiye'de de enflasyonu düşürmektedir. Bu ortamda Türkiye'de de yıllık enflasyonun gerilemesi sürpriz değildir. Nitekim temmuz ayı enflasyonundaki gerilemede giyimde ve meyve-sebze fiyatlarındaki mevsimlik düşüşler yanı sıra akaryakıt fiyatlarındaki düşüş etkili olmuştur. Bununla birlikte et fiyatlarında yıllık yüzde 28'e ulaşan artışlar gıda fiyatlarının risk unsuru olmaya devam ettiğini göstermektedir. Dolayısıyla gıda fiyatları için sektörel önlemlerin alınması, ancak makro-ekonomik politikada önceliğin durgunlukla mücadeleye verilmesi gereklidir." Çetin, büyümeyi destekleyecek politikaların acilen uygulanması gerektiğini, bu anlamda da en önemli faktörün siyasi istikrar olduğunu kaydetti. (AA) yüzde 47,5 azalarak 2 milyar 905 milyon dolardan 1 milyar 524 milyon dolara gerilerken, Asya ülkelerinden gelen uluslararası doğrudan yatırım sermaye girişi yüzde 115 artarak 488 milyon dolardan 1 milyar 49 milyona yükseldi. Söz konusu dönemde AB ülkeleri arasında Türkiye'ye doğrudan yatırım sermaye girişi en çok azalan ülke Hollanda oldu. Geçen yılın ocak-mayıs döneminde 1 milyar 540 milyon dolarlık doğrudan yatırım yapan Hollanda'dan, bu yılın 5 ayında Türkiye'ye sadece 571 milyon dolarlık yatırım geldi. Bu yılın ocak-mayıs döneminde kurulan bin 797 uluslararası sermayeli şirketin 938'i Yakın ve Orta Doğu ülkeleri, 436'sı AB ülkeleri, 118'i ise diğer Avrupa ülkeleri ortaklı şirketlerden oluştu. (AA) Ticari kazacı olan mükellef azalıyor ANKARA - Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, 2001'de 2,5 milyon olan ticari kazanç elde eden mükellef sayısının, geçen yıl sonu itibarıyla 2 milyon 391 bine gerilediğini bildirerek, "Bu dönemde nüfusun 10 milyonun üzerinde bir artış göstermesine rağmen vergi mükellefi sayısının 115 bin azalması oldukça düşündürücüdür" ifadesini kullandı. Palandöken, yazılı açıklamasında, ticari hayata can suyu vermek için, ilk defa faaliyete başlayan esnaf ve sanatkarların 5 yıl vergiden muaf olması gerektiğini belirtti. Esnaf ve sanatkar ile ticari kazanç elde eden vergi mükellefi sayısının uzun yıllardır artmadığını kaydeden Palandöken, "2001 yılında 2,5 milyon olan ticari kazanç elde eden mükellef sayısı, 2014 yılında 2 milyon 391 bine düştü. Bu dönemde nüfusun 10 milyonun üzerinde bir artış göstermesine rağmen vergi mükellefi sayısının 115 bin azalması oldukça düşündürücüdür" değerlendirmesinde bulundu. Palandöken, mükellef olmazsa verginin de olmayacağına işaret ederek, mükellef sayısının artırılması için şimdiden tedbir alınması ve genç nesillerin teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Yeni neslin risk alarak iş yeri açmak yerine bir başkasının yanında çalışmayı tercih ettiğini belirten Palandöken, şunları kaydetti: "Bu dönemde girişimci olmak çok zorlaştı. Her yıl üniversiteden mezun olan yüz binlerce gencimiz iş bulmakta sorun yaşıyor. Her 5 gençten biri işsiz. Bu gençleri birer girişimci yapabilmek için önlerinin tamamen açılmasına ihtiyaç var. Bugünden girişimcilik yeterince teşvik edilmezse ilerde istihdamda, vergi gelirlerinde ve büyümede sorunlar yaşayabiliriz. Bu nedenle ilk defa faaliyete başlayan esnaf ve sanatkarlar 5 yıl vergiden muaf tutulmalıdır. Gerekirse bu genç ve yeni girişimcilerin çalıştırdıkları elemanların sigorta ve prim ücretlerinde de destekleme yapılmalı. Aksi halde zamanla mükellef sayısı daha da azalır." (AA) Filistin'de yeni iş ve yatırım imkanları İSTANBUL - Filistin'in Ankara Büyükelçisi Fuat Mustafa, Filistin'de ileriye dönük, kazanç vaat eden yatırım imkanları olduğunu belirterek, "Biz Türk iş adamlarından ve yetkililerden Filistin'e yatırım yapmasını istiyoruz. İnanın yatırımcılar daha kazançlı çıkacaktır" dedi. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye- Filistin İş Konseyi'nce düzenlenen "Filistin'de Yeni İş ve Yatırım İmkanları" toplantısında konuşan Mustafa, toplantının çok önemli bir etkinlik olduğunu belirterek, düzenleyenlere teşekkür etti. Bu toplantılar sayesinde ortak hedeflerine ulaşabileceklerini ve devletler arası ilişkileri daha ileriye götürebileceklerini dile getiren Mustafa, Türkiye'de göreve başlayalı 2 ay olmasına rağmen Türk halkındaki Filistin sevgisinin ne kadar farklı olduğunu gördüğünü söyledi. Mustafa, Türkiye'de Filistin'i temsil etmekten büyük gurur duyduğunu kaydederek, "Türkiye'de Filistin ile ilgili harika duygular var. Türkler, Filistin'i diğer ülkeleri olarak görüyor. Filistin'e karşı derin sevgi ve muhabbet duyuyorlar. Filistin halkı da Türk halkına aynı duyguları taşıyor. Filistin'e gelirseniz halkın Türkleri, Türkiye'yi ne kadar sevdiğini göreceksiniz" ifadelerini kullandı. "İLERİYE DöNÜK, KAZANç vaat EDEN YATIRIm İmKANLARI var" Mustafa, İsrail'in bütün imkanlarını Filistin'in kalkınmasını engellemek için kullandığını belirterek, bu alanda karşı karşıya kaldıkları zorlukları anlattı. Bütün zorlukları aşmak ve hayat haklarını almak için ellerinden gelen her şeyi yapmaya hazır olduklarını vurgulayan Mustafa, şöyle devam etti: "Önümüzde büyük fırsatların olduğunu düşünüyorum. İleriye dönük, kazanç vaat eden yatırım imkanları var. Bu yatırım imkanlarından istifade etmenizi istiyorum. Getirisi çok büyük yatırım imkanları bunlar. Bizler işbirliği yaptığımızda Türklerin de yarar göreceğini düşünüyoruz. Bu konuda biz sizden yardım istemiyoruz. Tabii ki yeri geldiğinde yardım da önemli. Ama biz Türk iş adamlarından ve yetkililerden Filistin'e yatırım yapmasını istiyoruz. Filistin'e yatırım yapın. İnanın yatırımcılar daha kazançlı çıkacaktır. Özellikle turizm ve dini turizm alanlarında ciddi yatırım imkanları var. Filistinliler dünyanın birçok yerine dağılmış durumdalar. Farklı bölge ve kıtalarda varlıklarını sürdürüyorlar. Filistinliler üzerinden dünyaya açılabilirsiniz." Mustafa, yatırım için Türk yetkililer ile gerekli görüşmeleri yaparak hukuki sıkıntıları gidereceklerini ve alt zemini oluşturacaklarını ifade ederek, bu toplantının sadece başlangıç olduğunu, bu tür görüşmelere ilerleyen günlerde de devam edeceklerini, bir toplantı ile bütün sorunların çözülemeyeceğini dile getirdi. SEBAA: "TURİZm ve hizmet SEKTöRLERİNDE ANLAşmALAR ARTmALI" Filistin Dışişleri Bakanlığı Ekonomi İşleri Daire Müdürü Rana Abu Sebaa, devletler arası bilgi akışının sağlanmasının yatırım için çok önemli olduğuna dikkati çekerek, Filistin'deki yatırım alanlarını anlattı. Sebaa, "Özellikle turizm ve hizmet sektörlerinde daha fazla anlaşma yapmalı, bu anlaşmaları daha derinleştirmeliyiz. Bu, Türkiye'nin de yararına olacaktır. Türkiye, büyük deneyimlere ve stratejik düşünme yeteneğine sahiptir. Filistin ve Türkiye arasında bu konuda büyük uçurum var, bunun kapanmasını istiyoruz" diye konuştu. malatyali: "EN önemli hedefimiz TÜRK FİRmALARININ FİLİSTİN'DE YATIRIm YApmASI" DEİK Türkiye-Filistin İş Konseyi Başkanı Kenan Malatyalı ise konseyin 1994'te kurulduğunu anımsatarak, Filistin'deki muhataplarının Filistin İşadamları Derneği olduğunu söyledi. Sözlerinin başında DEİK hakkında bilgi veren Malatyalı, Temmuz 2015 itibariyle DEİK'in 99 kurucu kuruluşu, 127 iş konseyi ve bu konseyleri oluşturan 1000'e yakın üye firması ve bu firmaların kurul bünyesinde 2 bin temsilcisi bulunduğunu söyledi. (AA) T.C. ANKARA BATI 7. İCRA DAİRESİ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2015/5501 TLMT. Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 23/06/ İhale Tarihi : 12/08/2015 günü, saat 10:00-10:10 arası. 2. İhale Tarihi : 27/08/2015 günü, saat 10:00-10:10 arası. İhale Yeri : Ankara Batı (Sincan) Adliyesi mezat salonunda. No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) %18 06ZG476 Plakalı, 2000 Model, HYUNDAI Marka, Gri renkli, yandan camlı, STD HD model, Dizel, NLJF027APYZ Şase no.iu, 04BAY Motor no.lu anahtar ve ruhsatı yok, iç döşemeleri yıpranmış, sağ arka lastik patlak, lastikleri eski, muhtelif yerlerinde çizikler mevcut, Kamyonet Resmi İlanlar Basın (

8 86 Ağustos 2015 Perşembe EKONOMİ Arpa arttı, fiyat düştü Biber festivali DENİZLİ - Kale ilçesinde 21'inci kez düzenlenen Kaledavas Biber ANKARA - Türkiye Ziraat Odaları Birliği Festivali'nde, son (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, arpada günlerde yaşanan bu yıl rekolte artışının üreticiyi sevindirdiğini, terör olayları ancak fiyatının üzdüğünü belirtti. nedeniyle konser Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, arpanın, programları iptal dünya ve Türkiye için önemli bir tahıl niteliği edildi. taşıdığını, özellikle hayvansal üretimde temel Türkiye'nin coğrafi işaret belgesine sahip üç yemlerden biri olduğunu belirterek, biberinden biri olan Kale biberinin tanıtımı için düzenlenen festival, Çarşı Meydanı'nda Mehteran takımının sezonunda yurtiçinde tüketilen 7,4 milyon ton arpanın, 6,3 milyon tonunun yemlik, 544 bin gösterisiyle başladı. tonunun tohumluk, 242 bin tonunun Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman endüstriyel, 74 bin tonunun gıda olarak insan Zolan, şehitler için mevlit okutulan törende, güvenlik beslenmesinde kullanıldığını ifade etti. güçlerinin terör saldırılarında şehit edilmesi nedeniyle Geçen yıl yaşanan kuraklık nedeniyle arpa festival kapsamındaki konserlerin iptal edildiğini üretiminin 6,3 milyon tona indiğini hatırlatan belirterek, terörü lanetledi. Bayraktar, bu yıl iklim şartlarının iyi gitmesiyle Kale Belediye Başkanı Erkan Hayla ise özel yapısı rekoltenin yüzde 27 artışla 8 milyon tona çıkmasının beklendiğine dikkati çekti. Kale biberinin değerinin, tanıtım faaliyetleriyle arttığını ve tadıyla Türkiye'de tescilli üç biberden biri olan Bayraktar, dünyada bu sene 138,5 milyon kaydetti. ton arpa üretimi beklendiğinin altını çizerek, Konuşmaların ardından, 58 üreticinin katıldığı "En Türkiye'nin, arpa rekoltesinde 8 milyon tonu İyi Kale Biberi" yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi. yakalaması halinde üretimindeki payının yüzde 5,8'e çıkacağını bildirdi. Son 5 yıla bakıldığında Kale Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme ortalama 2,83 milyon hektar alanda arpa atıldığını belirterek, hasadın başlangıcından bu fazlalığı nedeniyle üreticimiz arpayı TMO Birliği Başkanlığı'nın 2008 yılında Türk Patent ekildiğini belirten Bayraktar, "Bu alan, yana gerçekleşen aşırı yağışlar nedeniyle arpada bazı bölgelerde sararmalar görüldüğüne arpa alım fiyatını kilogramda 64,5 kuruş olarak tescillenen Kale biberi, saman sarısı hafif yeşilimsi fiyatının altında bir fiyatla satıyor. TMO, bu sene Enstitüsü'ne başvurusu üzerine coğrafi işaret belgesi Belçika nın, Ermenistan ın, Arnavutluk un yüzölçümüne yakın bir rakamdır. Son 5 yıllık dikkati çekti. Bu durumun kalitede düşüklüğe açıkladı. Arpa fiyatı, son bir yılda yüzde 13,2 rengiyle farklılık gösterir. ortalama üretimimiz 7,2 milyon ton civarındadır, yol açtığına işaret eden Bayraktar, şunları kaydetti: indi. Konya, Polatlı ve Eskişehir ticaret bor- 150 gram olan Kale biberinin gram gelenleri azalarak kilogramı 69,4 kuruştan 60,2 kuruşa Üç damarlı ve tanesinin ağırlığı ortalama üretim artırılmalıdır" ifadelerini kullandı. "Odalarımızdan alınan bilgilere göre, salarında yüzde 9,5 ile yüzde 13 arasında de bulunmaktadır. Çapı mm, boyu "ÜREticİmİZ ARpAyi tmo kalitenin düşük olması ve bu sene rekoltenin geriledi. Arpada hasat yüzde 81, buğdayda cm'dir. Acı ve tatlı çeşitleri mevcut. Kale biberinin fiyatinin ALtiNDA satiyor" yüksek olacağı beklentisi, serbest piyasada yüzde 68 oranında bitti. TMO, alım merkezlerini, kapasitesini ve mesai saatlerini artırır, pazar C vitamini yönünden zengin olduğu tespit edilmiştir. yapılan kimyasal analizlerinde özellikle Potasyum ve fiyatın gerilemesine neden oldu. Toprak Bayraktar, arpa üretiminin tüketimi ancak Mahsulleri Ofisinin (TMO) müdahale alım fiyatını günleri de alım yaparsa çiftçimiz tüccara "Kale Biberi" Alanyurt, Demirciler, Gökçeören, karşıladığını, bazı yıllarda yaşanan kuraklık açıklaması, üreticiyi tüccarın eline bırakmaması yönelmek zorunda kalmaz, ürününü TMO'ya Habibler ve Özlüce köylerini kapsayan Akçay havzasında verimli bir şekilde yetiştirilebilmektedir. Diğer yüzünden üretim düşüşünün ithalatla kap- sevindirici. Fakat kalite düşüklüğü ve ürün verir." (AA) bölgelerde dikildiğinde verim daha az olmakta ve ayırt edici özellikleri kaybolmaktadır. (AA) Kazalar en çok Ağustos ayında ZARAR veriyor ANKARA - Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, aşırı hava sıcaklığının sürücülerin dikkatini dağıttığını belirterek, geçen yıl en fazla trafik kazasının ağustos ayında meydana geldiğini bildirdi. Palandöken, yazılı açıklamasında, sürücülerin mecbur kalınmadıkça öğle vaktinde yola çıkmaması gerektiğini vurguladı. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklardan sürücülerin olumsuz etkilendiğine işaret eden Palandöken, "Sıcak ve nem oranının artması sonucu sürücülerin dikkati dağılıyor. 2014'te meydana gelen 168 bin 512 ölümlü yaralanmalı kazanın aylara göre dağılımına bakıldığında ağustos ayı yüzde 10,8 pay ile en fazla kazanın meydana geldiği ay oldu. Aşırı sıcakların bastırdığı bugünlerde sürücülerimiz öğlen vakti araç kullanmamalı ve 2 saatte bir en az 20 dakika dinlenmeliler" ifadelerini kullandı. (AA) ANKARA - Kazalarda araştırma ve inceleme yapmak üzere görevlendirilen bilirkişilerde en az 7 yıllık mesleki deneyim aranacak. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının, "Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulu Tarafından Bilirkişi Görevlendirilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliği" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, Kurul, bugünden itibaren en geç 3 ay içinde ihtiyaç duyulan uzmanlık alanlarını belirleyerek, kendi resmi internet sayfasında ilan edecek. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve bilirkişilik yapacağı alanda en az 7 yıllık mesleki deneyimi bulunan kişiler listeye kayıt olabilecek. Affa uğramış ya da ertelenmiş olsalar bile KAYA ÜÇ EKSENLİ TEST SİSTEMİ SATIN ALINACAKTIR MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Kaya Üç Eksenli Test Sistemi Alımı tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Esaslar ın 15 inci maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale kayıt numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : MTA Genel Müdürlüğü Üniversiteler Mah. Dumlupınar Bulvarı No: Çankaya /Ankara b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik posta adresi : ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : Mal Alımı, 1 Set Kaya Üç Eksenli Test Sistemi b) Teslim yeri/yerleri : MTA Genel Müdürlüğü Fizibilite Etütleri Daire Başkanlığı ilgili birim laboratuarlarına c) Teslim tarihi/tarihleri :Sözleşmenin imzalanmasına müteakip işe başlama talimatının tebliğinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür. 3-İhalenin a) Yapılacağı yer :MTA Genel Müdürlüğü İhsan Ketin Toplantı Salonu b) Tarihi ve saati : 18/08/ : İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odası veya ilgili meslek odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sanatkârlar odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartname ekinde yer alan standart forma uygun teklif mektubu, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminata ilişkin standart forma uygun geçici teminat mektubu veya geçici teminat mektupları dışındaki teminatların ilgili Mali Birime yatırıldığını gösteren makbuzlar, İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdaremizce ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter öngörülmemiştir Mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler İstekliler alım konusu malı teklif etmeye yetkisinin bulunup bulunmadığını belgelendirmesi gerekir. Bu çerçevede istekli aşağıdaki bentlerden yer alan belgelerden kendi durumuna uygun olan belge veya belgeleri teklif eklerinde sunacaklardır. a)istekli imalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler, b) İstekli yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler, Kaza bilirkişilerine yeni düzenleme Resmi İlanlar devlete karşı işlenen suçlar ile basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas gibi bir suçtan veya kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma, yalan tanıklık suçlarından biriyle hükümlü bulunanlar listeye kaydolamayacak. Başvuru talepleri uygun görülenlerin adları, bölüm ve uzmanlık alanları, varsa çalıştıkları kurum ve kuruluşların adları, açık adresleri, telefon numaraları yazılarak ve uzmanlık alanlarına göre sınıflandırılarak oluşturulan liste, en az 15 beş gün süre ile Kurulun resmi internet sayfasından duyurulacak. Haklı bir gerekçe olmaksızın bilirkişilik görevini zamanında yerine getirmediklerine karar verilen bilirkişiler, geçici veya daimi olarak liste dışı bırakılabilecek. (AA) KAÇAK ilaç operasyonu ANKARA - Hamzabeyli Gümrük Sahası'na gelen yerli plakalı tırın yemek dolabı bölümünde 76 bin 120 adet kaçak ilaç ele geçirildi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Türkiye ye giriş yapmak üzere Hamzabeyli Gümrük Sahası na gelen yerli plakalı bir tır risk kriterleri değerlendirilerek durduruldu. Tır, Hamzabeyli Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Bölge Amirliğinde görevli gümrük muhafaza memuru tarafından X-ray taramasına sevk edildi. Yapılan tarama sonucunda, yemek dolabı bölümünde toplam 76 bin 120 adet kaçak ilaç bulundu. Söz konusu hapların spor alanında özellikle haltercilere, vücut geliştirmeyle uğraşanlara ve güreşçilere hacim kazandırmak amacıyla yüksek fiyatlarla satışa sunulduğu belirtildi. Ele geçirilen kaçak ilaçların gümrüklenmiş değerinin ise yaklaşık 180 bin lira olduğu kaydedildi. Araç sürücüsünün ifadesi alındı. Sürücü hakkında tanzim edilen soruşturma dosyası Edirne Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildi. Savcılık tarafından ifadesi alınan şahıs serbest bırakıldı.(aa) c) İstekli Türkiye de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge faaliyet belgesi. İş ortaklığında teklif edilen mala ilişkin belge veya belgelerin ortaklardan biri tarafından sunulması yeterlidir. İstekli imalatçı ise aşağıdaki belgelerden yalnızca birini sunabilir; a) Aday veya istekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi, b) Adayın veya isteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen Kapasite Raporu, c) Adayın veya isteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik Belgesi, ç) Adayın veya isteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenmiş ve teklif ettiği mala ilişkin Yerli Malı Belgesi, d) Adayın veya isteklinin alım konusu malı ürettiğine ilişkin olarak ilgili mevzuat uyarınca yetkili kurum veya kuruluşlarca düzenlenen ve aday veya isteklinin üretici veya imalatçı olduğunu gösteren belgeler. İş ortaklığında teklif edilen mala ilişkin belge veya belgelerin ortaklardan biri tarafından sunulması yeterlidir Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman İstekliler teklif ettikleri malların teknik şartnamede belirtilen özelliklere uygunluğunu teyit etmek amacıyla, teknik özelliklerini gösteren resimli, matbu katalog, prospektüs v.b. matbu dokümanları teklif eklerinde sunacaklardır. Bu dokümanlar Türkçe veya İngilizce olacaktır. Verilen bu dokümanlar, teklif edilen test sisteminin şartnameye uygunluğunu kanıtlayıcı nitelikte olacak ve test sisteminin şartnamede istenilen hususlara uygunluğunu kontrol etmek için gerekli teknik bilgileri kapsayacaktır. Kataloglarda görülmeyen, teknik şartnameye ait hususlar yazı ile ayrıca belirtilecektir. İş ortaklığında teklif edilen mala ilişkin belge veya belgelerin ortaklardan biri tarafından sunulması yeterlidir. 5 -Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6- İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup Kamu İhale Kurumu tarafından belirlenen esaslar çerçevesinde yerli malı olarak kabul edilen mal kalemini - kalemlerini teklif eden yerli istekliler lehine % 15 (yüzdeonbeş) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. 7- İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50, Türk Lirası karşılığı aynı adresten (MTA Genel Müdürlüğü Makine İkmal Dairesi Başkanlığı Alım Satım Şube Müdürlüğü (213 nolu oda) Çankaya/ANKARA) satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları zorunludur. 8-Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar MTA Genel Müdürlüğü Genel Haberleşme Şube Müdürlüğü adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9-İstekliler tekliflerini, mal kalemi için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede işin tamamı için teklif verilecektir. 10-İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11- Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 takvim günüdür. 12- Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13- İhale konusu iş ceza ve yasaklamalarla ilgili hususlar hariç 4734 ve 4735 sayılı Kanunlara tabi değildir. Basın (

9 KÜLTÜR-SANAT KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN "HÜSNE MAĞRUR OLMA EY YÜZÜ MAHIM"-I Biz halk edebiyatı araştırmacıları her zaman güçlüklerle karşılaşırız. Hangi şiir kimindir, değildir? Sürekli değişen belge, bilgi ve kaynaklar karşısında şaşkın kalırız. Üstelik bu belgeler ve kaynaklar her zaman bizi doğru sonuçlara da götürmez. Bu yazımda sözünü edeceğim konu, bazılarını öfkelendirebilir. Hele hele, Rahmetli Âşık Çatak mezarından kalkar, bana söylemediğini bırakmaz! Ama yıllardır kafamı kurcalayan bir konudan da söz etmeden ölürsem, gözüm açık gider. Hani TRT'nin repertuvarında bulunan "Fevkîya" mahlâsıyla söylenen güzel bir şarkı var: "Hüsne mağrur olma ey yüzü mâhım Niceler bu tarz-ı revişten geçti" diye başlıyor. Yıllardan beri halk edebiyatı ve âşık edebiyatı ile meşgul olurum. Bu "Fevkî" kimdir, bilemiyorum. Ama bu şarkının şiiri, Develili Seyranî ile ilgili kitaplarda Seyranî adına kayıtlı bulunuyor. Meselâ, Yusuf Ziya'nın "Seyranî" adlı kitabında, Hasan Ali Kasır'ın "Seyranî" adlı kitabında, Cahit Öztelli'nin "Dertli Seyranî" adlı kitabında ve pek çok antolojilerde, bu şiir Seyranî adına kayıtlıdır. Şiir şöyle: Hüsne mağrur olma ey yüzü mâhım Niceler bu tarz-ı revişten geçti Kâr etmedi sana feryad ü ahım Tîr-i ahım Kûh-ı Keşiş'ten geçti Seni bî-mürüvvet, seni bî-vefa Kim kime etmiştir ettiğin cefa Şimdi de yâr olmak istersin amma Nideyim sevdiğim iş işten geçti Benden sana izin ey çeşm-i âfet Kimlerle istersen var eyle ülfet Şimden gerû sen sağ ben de selâmet Seyranî bu alışverişten geçti Ancak bu şiir her kaynakta değişik şekillerde yazılıdır. Meselâ: İlk dörtlüğün ikinci mısrası; "Niceler yokuştan inişten geçti"', "Niceler inişten, yokuştan geçti", ilk dörtlüğün son mısrâsındaki "Tîr-i ahım", "Dûd u ahım", "Benim ahım" şeklindedir. İkinci dörtlüğün üçüncü mısrası "Şimden geril yâr olmak istersin ama", "Şimden geril beni ararsın amma" olarak söylendiği gibi, son dörtlüğün ilk mısrâsındaki "çeşm-i âfet", "gözü âfet", "yüzü mabet" şeklinde de yazılmıştır. Seyranî adına kayıtlı olan bu şiir, Dr. Recai Özdil tarafından 1978'de Hüseynî Türkü makamında bestelenmişti. Seyranî Şenliklerinde bu besteyi ben defalarca dinlemiştim. Radyo ve televizyonlarda "Fevkîya" adına bestelenen şarkıyı zaten yıllardır dinliyoruz. Gelelim işin özüne: Bu şiir acaba Seyranî'nin midir? Şimdi bana Seyranî severlerin hep birlikte kızdıklarını görür gibi oluyorum. Bana diyecekler ki: "Bu şiir Ord. Prof. Dr. M. Fuat Köprülü'nün Türk Saz Şairleri kitabında Seyranî adına kayıtlı, Hasan Avni Yüksel'in kitabında yine Seyranî'nin olarak gösterilmiştir. Daha önce adlarını sizin saydığınız kitaplarda da bu şiir Seyranî'nin olarak belirlendiğini söylediniz. Ayrıca, Develili Âşık Ali Çatak'in yazdığı Bütün Yönleriyle Seyranî adlı kitapta da Seyranî şiirleri arasında bulunuyor. Şimdi sen Hayrettin Hoca durup dururken bu şiirin Seyranî'ye âit olmadığını nereden çıkardın?" Bunu ben durup dururken çıkarmadım. Rahmetli Haşim Nezihi Okay, 1953 yılında yayımladığı "Develili (Everek'li) Seyranî-Hayatı ve Şiirleri" kitabına bu şiiri koymuyor. "E, ne olmuş, unutmuş olabilir ve bu şiiri kitabına almamıştır" diyebilirsiniz.. Hayır öyle değil! Haşim Nezihi Okay, Seyranî'ye âit olmadığını düşündüğü için kitabına bu şiiri bilerek koymuyor. Rahmetli Hikmet Dizdaroğlu; Haşim Nezihi Okay'ın kitabı ile ilgili, Türk Folkloru Araştırmaları Dergisi'nin 53. sayısında bir tanıtım ve tenkit yazısı yazıyor. O da aynı soruyu Haşim Nezihi Okay'a soruyor: Geçti redifli şiiri neden kitabınıza almadınız?" Haşim Nezihi Okay, Türk Folkloru Dergisi'nin 57. sayısında "Seyranî nin Tenkidi Dolayısıyle: Bir Cevap "başlığı altında bu soruya cevap veriyor ve "Fakat ne yazık ki bu şiir Seyrani'nin, yânı şâirimizin değildir. diyor. "Peki neden daha önce Bursa Halkevi Dergisi olan Uludağ'da bu şiiri Seyranî nin adına yazmıştın?" diye adama sormazlar mı? Evet sorarlar. Ama bakın Haşim Nezihi ne diyor: "Zîrâ bir târihte Rıza Tevfîk (Bölükbaşı) merhum Bursa ya gelmişti. Ben de o sırada o şiiri Seyranî ye atfen Bursa Halkevi Dergisinde neşretmiştim. Halk şiirinden söz açılıp konu buraya gelince merhum bana, "Bu şiir Seyranî nin değil, zîrâ Seyranî, Keşişten yanî Uludağ'dan niye bahsetsin. O, Erciyesten bahseder. Bu koşma Bursalı bir Ermeni âşıkındır ve mahlas olarak da Serverî yi kullanırdı."sonra hakikaten bir başka cönkte bu koşmayı bu isimde mukayyed gürdüm. Rıza Tevfik, o gün bana aynen şunları söylemişti: "Meşrutiyetten önce (1908) bir târihte Bursa ya gelmiştim. Bana, "Üstâd sana bir âşık dinleteceğin" dediler. Setbaşı kahvesinde bir gece bu zâtı dinledim. Ermenî olduğu da söylenince pek şaşırdım. Bu kadar güzel bir koşmanın sahibi oluşuna da -ne yalan söyleyeyim- kıskandım. Geldim, ona, malûm olan nazireyi yazdım, sonradan duydum ki Necdet Atılgan adlı bir Nahiye Müdürü de benimkine bir nazire yapmış. Serverî ninkini ve nahiye müdürününkini bestelemişler." İşte Haşim Nezih Okay'ın cevabı böyle. O diyor ki: "Bu şiir Seyranî ye âit değildir!" Büyükçekmece Kültürpark içindeki tarihi Kervansaray'da açılan "Uluslararası El Sanatları Sergisi"ni gezen Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, "Dünyanın dört bir yanında unutulmaya yüz tutmuş el sanatları burada, toplumun gözleri önüne seriliyor. Atölyeleri gezenlere, el sanatları gösteriliyor ve öğretiliyor" dedi. İSTANBUL - Kervansaray'da 150 stand ve atölye olduğunu kaydeden Akgün, bunların 70'inin yurt dışından geldiğini dile getirdi. Hasan Akgün, pek bilinmeyen el sanatlarının görülebileceği sergiye, yerli yabancı ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiğini vurgulayarak, "Bulgaristan'dan Amerika'ya, Türkmenistan'dan İran'a kadar hepsi burada. El sanatlarıyla ağırlıklı uğraşan Orta Asya, Doğu ve Kuzey Avrupa'nın aşağı yukarı tamamı burada. İran kilim atölyesi, toprakla uğraşan Macar grubu, Japonlar'ın camla uğraştıkları Japon atölyesi beni çok etkiledi" ifadelerini kullandı. Abdurrahim Karademir'in "Anadolu ve Balkanlarda Köy Çorapları Sergisi"ne de değinen Akgün, bu yıl ilk defa bir çorap sergisi açıldığını kaydederek, şöyle konuştu: "Anadolu kültürünün bir parçası ve Balkan kültürünün zenginliğini ortaya koyan, 100 yıl öncesine dayanan, Anadolu ve Balkan halklarının giydiği çorapların sergisini açtık. Muhteşem birşey. Sonuçta kazancımız şu oldu. Bu sene Büyükçekmece Belediyesi Halk Akademisi'nde geçmişe dönük, otantik çorap üretiminin derslerini vermeye başlayacağız. Yeteri kadar öğrencimiz var. Çünkü Büyükçekmece bu tip şeylere çok açık. Hem üreteceğiz hem satacağız." Başkan Hasan Akgün, sergide satışa sunulan el sanatı ürünlerin dışarıya kıyasla yüzde 50 indirimli alınabileceğini söyledi. Çorap koleksiyoneri Abdurrahim Karademir de AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Sergide, Anadolu ve Balkanlardan topladığım köylü çorapları var. 1970'li yıllardan beri topluyorum. İlk çorabımı, 1972'de Bursa'dan almıştım" diye konuştu. Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı Halk Oyunları Bölümü'nde öğretim görevlisi olduğunu kaydeden Karademir, şu bilgileri verdi: "Çorapları, halk oyunları kostümünde yararlı olsun, bize ışık tutsun diye toplamaya başlamıştım ama sonra karşıma çok farklı şeyler çıktı. Derinlemesine araştırdıkça, çok önemli mesajlar taşıdığını öğrendim. Özellikle bu çoraplarda 'imler' kullanılıyor. Oğuzlar, Anadolu'ya göç ettiklerinde hayvanların kendilerine ait olduğu belli olsun diye damga vurmuşlar. O damga gibi imler de bu örgülerde kullanılıyor. Çoraplarda, kime ait olduğu, sosyal durumu gibi bilgilendirmeler var." Karademir, çorapçılığın halen sürdüğünü ancak fabrikasyon işlerin bu geleneği ortadan kaldırdığını sözlerine ekleyerek," 6 Ağustos 2015 Perşembe9 16. Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali başladı Maria Farantouri, Açıkhava'da konser verdi İSTANBUL - Yunanistan'ın ünlü seslerinden Maria Farantouri, "Turkcell Yıldızlı Geceler" kapsamında Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde hayranlarıyla buluştu. Zorba filmi müziklerinin bestecisi Mikis Theodorakis'in 90. doğum gününe özel bir konser veren sanatçıya, Theodorakis'in yakın arkadaşlarından Alexandros Karozas da buzukisiyle eşlik etti. Farantouri, uzun yıllar sonra yeniden Türkiye'de konser verdiği için çok mutlu olduğunu belirterek, "Mikis Theodorakis ve arkadaşım Zülfü Livaneli'yle Türkiye'deki konserlerimizde Türk Yunan dostluğunu yaşattık. Theodorakis, 3 gün önce 90. yaşını kutladı. Doğal olarak konserin büyük bölümünü Theodorakis'in şarkılarına ayıracağız. Bunun yanı sıra farklı Yunan ezgilerini de seslendireceğiz" dedi. "Yiğidim Aslanım", "Leylim Ley" ve "Katibim"i Yunanca seslendiren ünlü sanatçıya hayranları Türkçe vokal yaptı. "Karlı Kayın Ormanı" isimli şarkıyı Türkçe seslendiren Farantouri, Theodorakis'in bestelerinin yanı sıra Eleni Karaindrou, Manos Hatzidakis ve Vassilis Tsitsanis gibi ünlü Yunan bestecilerinin eserlerini de yorumladı. Konserde, buzuki ve bağlamada Zakkas Iraklis, saksafon ve flütte Papadopoulos Efthymios, kontrabasta Klampanis Petros, davul ve vurmalı çalgılarda Spyridon Panagiotopoulos'un, udda Christos Tivaios sanatçıya eşlik etti. Zülfü Livaneli'yle çıkardığı albümle Türkiye'de 80'li yıllarda üne kavuşan Farantouri ve Livaneli, Türk-Yunan dostluğuna ön ayak olarak birlikte birçok konser verdi. (AA) Gelenekler ihtiyaçtan doğuyor. İhtiyaç bitince, o gelenek de ortadan kalkıyor. Biz o geleneğin izlerini yakalayalım ve gelecek nesillere aktaralım istedik. Üzerindeki motifler, Anadolu ve Balkan kültürlerini simgelediği için, bu motifleri günümüz giysilerinde kullanabilirsiniz ya da yeni tasarımlar yapabilirsiniz. Böylece kendi kültürünüzü, kimliğinizi dünyaya yayabilirsiniz" dedi. Koleksiyonunun yaklaşık 200 çoraptan oluştuğunu söyleyen Karademir, sergide yaklaşık 102 çorap olduğunu kaydederek, "100 yıllık çoraplar var. En gencinin de 50 yıllık olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu. Büyükçekmece Kaymakamı Mustafa Hulusi Arat da festival açılışına katılarak festival alanını gezdi. Akşam saatlerinde Ayhan Sicimoğlu konseri ve havai fişek gösterilerinin gerçekleştirileceği festival, 8 Ağustos'a kadar devam edecek. (AA) MEHMET NURİ PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com BENCİLEYİN SÖZLER BÜTÜN ÇOKLARA ARZUHAL Bütün çoklara arzuhalimdir, çok olduklarını değil yok olduklarını sansınlar Aşkımın sınırı kalbimin sınırsızlığı içinde, bende yârin olan her şey coşan, sonsuzluğa koşan ve aşkın bütün çoklarını içine alan, tezahürün hudutsuzluğunu bile Mevlâ nın lütfuyla aşkım karşısında diz çöktürecek biçimde. Aklınız almaz yazdıklarımı, sizce mübalağa kokuyor değil mi? Lakin bilseniz yüreğimin yâr olmuşluğunu; yârin yar ına da, yarınına da teslimiyetimi belki bir nebze olsun anlarsınız içimdeki volkanın bir kıvılcımının bile aşk zannedilen aşkları nasıl yakıp kül edeceğini. Anlatayım dayanabilirseniz yangınıma, takat getirebilirseniz okuyacaklarınıza buyurun o zaman aşkın kıyametini yaşayan gönül bahçemin aşk bayramıyla nasıl coştuğuna. Yâr benim için çağlayanlar çağlayanı, yâr benim için kalbimdeki süveydayı dağlayan. Hasreti doyumsuz, yangını benzersiz, gülüşü ölüm kokan. Hem siz hiç öldünüz mü bir gülüşe, öldünüz mü bir ölüşe? Aşkta ölüm demek mutluluğun doruklarına, şükrün zirvesine çıkmak; yâre ölmek demek rabıtanın gücüyle her nefesi onun ruhunda, her kalp atışını onun kalbinde duymak demek. Uykunun içindeki uykuya, rüyanın içindeki rüyaya âşığım ben. Yârin kaşlarından sonsuzluğu, yârin saçlarından mahşeri seyran ettim ben. Onun gözleri feza, onun gülüşü nefes bana. Dudaklarından dökülen kelimeler vahdeti zikreder, ruhunun solukları şükür kokar onun. Yakarışlarımla bulutlar, secdelerimde gökyüzü eğer başını aşkıma. Dualarımda tüm cihan sükût içer, dilimdeki zikirler alev olup sabrı tutuşturur, tevekkülüm aşkın ateşini yakar ve kalbimdeki kor yangınların tümünü râm eder coşkuma. Damarlarımda kan yerine teslimiyet dolaşır benim. Alnımda yârin ismi, şah damarımda yârin gülüşü atar benim. Ömrüm onunla sonsuzluğa gülümser, ruhum sevdasıyla kanatlanır, ellerim onun oluşuyla şaha kalkar benim. Durdurulmayan bir iştiyak var içimde, yârin ismi hem dilimde, hem sesimde. Parmaklarımdan denizler beslenir, o yâr bana her nefeste mahşerim diye seslenir. Bakışlarım oktur, kirpiklerim mızrak Bana yârsız her mekân aşksız ve ışıksızdır, kalbime aşk değdiğinden beri gönlüm ayrılıktan ırak. Mevlâ ya inancım, duaya teslimiyetim var benim; mahşer gülüşlü yâre vurgunum, odur benim aşktaki sonum. Daha çok anlatırım lakin çok diye bildiklerinizi kıskançlıktan öldürmekten korkar içim. Yaşadığım tarifsizliğin tarifsizliği, kifayetsizliğin kifayetsizliğidir. Yâr bir tohum, ben bir tarlayım bire sonsuz veren. Hangi birinden, hangi hâlimden bahsedeyim de kalbimdeki deryanın damlasını ifadeye muktedir olayım. Hangi gecemden, hangi gündüzümden dem vurayım ki Aşkın batmayan güneşi ruhuma doğdu doğalı kalbim hiç uyumadı ki, gözlerim onsuz hiç kapanmadı ki, hayalim onsuz hiç hayal kurmadı ki Yaşadığımı ben bilirim, ben Hüdâ nın izniyle beni yâre sonsuzca bende bilirim. İşte bu yüzden bütün çoklara arzuhalimdir, çok olduklarını değil yok olduklarını sansınlar çünkü çokların çoğu aşkımın esiridir, bütün çoklar içimdeki yangının kesiridir. GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Yokluğun bir susuzluk eyleme beni virân, Çıkmıyorsun aklımdan ey sevgili hiç bir ân. Beyhude tüm ilaçlar tek çâre artık mahşer, Sen yanımda olunca ters yüz oluyor devrân.

10 10 6 Ağustos 2015 Perşembe SAĞLIK Limon cilde parlaklık badem gençlik katıyor Sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmanın yolu cilt tipine uygun bakım ve doğru beslenmeden geçiyor. Gün içinde tüketilen tüm besinler ve alınan sıvı miktarı cildin kusursuz bir görünüme kavuşmasında büyük rol oynuyor. Memorial Wellness Kozmetik Dermatoloji Uzmanı Dr. Makbule Dündar, cilt sağlığını korumak için tüketilmesi gereken gıdalar hakkında bilgi verdi. HABER MERKEZİ - A vitamini; dokuların, cildin sağlıklı olmasını sağlayan ve bağışıklık sistemini güçlendiren bir özelliğe sahiptir. Havuç, zengin bir A vitamini kaynağıdır. Özellikle yeşil yapraklı sebzelerde olan E vitamininin; yaraların çabuk iyileşmesi, yaşlanmanın cilt üzerindeki belirtilerinin engellenmesi, cildin daha parlak olması ve kırışıklıkların hafiflemesine önemli katkısı vardır. C vitamini bağ dokusunu destekleyici özelliği ile cildin daha parlak bir görünüme kavuşmasına yardımcı olur. Bunun yanı sıra saç ve tırnak sağlığı üzerinde de oldukça etkilidir. Kuvvetli bir C vitamin deposu olan limon, cilt sağlığı ve parlaklığı için tüketilmesi gereken bir besindir. Cilt sağlığı için lifli besin tüketimi artırılmalıdır. Lifli besinler, vücuttaki toksinlerin atılmasına ve arınmaya yardımcı olur. Brokoli, enginar ve kereviz bu konudaki en önemli yardımcılardır. Brokoli cildi esnek ve genç tutmaktadır. Bunun için haftada birkaç kez pişmiş olarak brokoli tüketilebilir. Kerevizin içindeki K vitamini ise daha sağlıklı bir kan dolaşımına destek vermektedir. Brokoli, güneşten hasar gören cildin korunması açısından önemli bir kaynaktır. Bir enginar günlük lif ihtiyacının neredeyse yüzde unu karşılar. Enginar vücuttaki iltihaplanmayı ve kızarıklıkları azaltan bir antioksidandır. Çinko, cildin ve kasların erken yaşlanmasını önlemektedir. Hücre yenilenmesini destekleyerek ANKARA 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ NDEN İLAN İLAN ESAS NO : 2015/440 Davacı ile Nüfus Müdürlüğü arasında mahkememizce nüfus davasının yapılan yargılaması sonucunda; 1-Açılan davanın KABULÜ İLE, Erzurum ili, Tekman ilçesi, İşıklar mah/köyü, 29 cilt, 10 hane, 67 bsn'de kayıtlı, Yusuf ve Zahide oğlu, 01/01/1970 doğumlu, TC kimlik nolu, Abdrurrahman Çürük'ün nüfusta Çürük olan soyadının YUSUFOĞLU olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE, Nüfusta bu şekilde kayıt ve tesciline, Karar verilmiştir. İlan olunur. 04/08/2015 Resmi İlanlar Basın ( Ankara 29 Mayıs Devlet Hastanesi İçerisinde Bulunan 91 m2 kapalı alanın Kafeterya Yeri Olarak 3 Yıllığına Kiraya Verilmesi İhalesi yapılacaktır. 1-İhale konusu taşınmazın niteliği, yeri ve miktarı: Yeri, niteliği ve miktarı, kira şartnamesi ve eklerinde belirlenmiş olan ve Ankara 29 Mayıs Devlet Hastanesi İçerisinde Bulunan 91 m2 kapalı alan Kafeterya Yeri Olarak 3 Yıllığına Kiraya verilecektir. 2-Şartname ve Ekleri: Şartname ve ekleri Genel Sekreterliğimiz Satınalma Biriminde ücretsiz görülebilir. Şartname ve ekleri 50,00 TL karşılığında temin edilebilir. Doküman bedeli Ankara 29 Mayıs Devlet Hastanesi veznesine, Ankara 1. Bölge Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Döner Sermaye Muhasebe Birimine ve/veya Ankara 29 Mayıs Devlet Hastanesi Hastanesinin Halkbank Cebeci/Ankara şubesindeki IBAN NO: TR nolu hesabına yatırılacak, ilgili makbuz ihale teklif dosyasına konulacaktır. Teklif verecek isteklilerin şartname almaları zorunludur. 3- İhalenin tarihi, yeri ve şekli: İhale, 13/08/2015 tarihinde Saat da, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunun 45. maddesine istinaden, Açık Teklif Usulü ile yapılacaktır. İstekliler, belirtilen tarih ve saatte Genel Sekreterliğimiz (Anafartalar Caddesi Talatpaşa Bulvarı No:177 Altındağ Belediyesi İçi Altındağ/ANKARA) Toplantı Salonunda istenilen belgelerle birlikte hazır bulunmalıdırlar. Belgeleri tam olan ve katılması komisyon tarafından belirlenen isteklilerin yetkilileri huzurunda, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunun Açık Teklif Usulü ile ilgili kuralları işletilerek ihale yapılacaktır. 4-Tahmin Edilen Bedel: ,04 TL. (Ellialtıbintürklirasıdörtkuruş) 5-Geçici Teminat: İhaleye katılacakların en az ,01 TL. (Onaltıbinsekizyüztürklirasıbirkuruş) tutarında geçici teminat vermeleri gerekmektedir. Teminat olarak kabul edilecek değerler: Tedavüldeki Türk Parası, Mevduat veya Katılım Bankalarının verecekleri süresiz teminat mektupları ve Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet İç Borçlanma Senetleri veya bu senetler yerine düzenlenen belgeler. Türk parası olarak sunulacak nakit teminatlar, İdaremizin bağlı olduğu Ankara 1. Bölge Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Döner Sermaye Muhasebe Birimine ve/veya Ankara 29 Mayıs Devlet Hastanesinin Halkbank Cebeci/Ankara şubesindeki IBAN NO: TR nolu hesabına yatırılacaktır. Resmi İlanlar T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU ANKARA 1. BÖLGE KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ cildi güzelleştirir, tırnakları güçlendirir ve saç dökülmesini önler. Vücudun ihtiyacı olan çinko, kavrulmamış ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişlerde, kuru baklagiller ve kırmızı ette bulunmaktadır. Kuruyemişlerin tuzlanmamış, kızartılmamış ve işlem görmemiş olanlarının tercih edilmesi önemlidir. Kefirin cilt güzelliğine ve parlaklığına olumlu etkileri bulunmaktadır. Ciltteki yağlanmayı ve kepeklenmeyi önler, saçları kuvvetlendirir. Kefirde bir takım mikroorganizmalar ve mayalar mevcuttur. Bunlar bağırsakta bir takım reaksiyonlara sebep olup sindirimi düzenleyerek cildi çok daha sağlıklı h ale getirmektedir. Günde bir bardak kefir tüketimi cildin sağlıklı ve ışıltılı olmasını sağlamaktadır. Tüm yararlı besin kaynakları dışında cilt için en önemli noktalardan birisi yeterli miktarda su tüketimidir. Susuz kalan vücutta cilt kurur ve kırışıklıklar daha kolay ortaya çıkmaya başlar. Her gün 2,5 litre su tüketmek cilt sağlığı için önemlidir. Bunun yanı sıra günde 1 fincan yeşil çay içilmesi de sağlıklı bir cilt görünümü için önerilmektedir. Bitter çikolatanın içeriğinde flavonoidler ve antioksidan maddeler bulunmaktadır. Bu maddeler cilt dostu ve güneş hasarına karşı koruyucu özelliktedir. Bitter çikolatanın içindeki kakao, atardamarları genişleterek cilde giden kan miktarını artırmakta ve cildin daha sağlıklı görünmesini sağlamaktadır. Bitter çikolata konusunda tüketim miktarı ve içindeki kakao oranının yüzde 70 olmasına dikkat edilmelidir. 6- İhaleye katılacakların sunması gereken belgeler: a) İkametgâh İlmühaberi ve tebligat için Türkiye'de adres beyanı. b) Gerçek kişilerin T.C. kimlik numaralı nüfus cüzdanı fotokopisi (aslı ihale sırasında ibraz edilecektir), veya onaylı nüfus kayıt örneği; c) Tüzel kişilik adına ihaleye iştirak edeceklerin (b) bendindeki belgelere ilave olarak, tüzel kişiliğin vergi kimlik numarasını, tüzel kişiliğin idare merkezinin bulunduğu yer mahkemesinden veya siciline kayıtlı bulunduğu ticaret veya sanayi odasından yahut benzeri mesleki kuruluştan, son bir yıl içinde alınmış sicil kayıt belgesi ile tüzel kişiliği temsile tam yetkili olduklarını gösterir noter tasdikli yetki belgesi ve imza sirkülerinin aslı veya noter tasdikli örneği veya Satınalma Birimizce onaylanmış fotokopisi, d) Geçici teminat. e) Gerçek kişi olması halinde noter tasdikli imza sirküleri, f) İstekliler adına ihaleye vekâleten iştirak ediliyor ise istekli adına teklifte bulunacak kimselerin vekâletnameleri ile vekâleten iştirak edenin noter tasdikli imza sirküleri ve b) bendindeki belgeler, g) İsteklinin iş ortaklığı olması halinde, noter tasdikli iş ortaklığı beyannamesi, ayrıca, geçici teminat hariç, istenilen belgelerin her bir ortakça ayrı ayrı verilmesi zorunludur. h) Kantin ve/veya Kafeterya kiralama işi ihalesine iştirak edecek istekliler Kantin ve/veya Kafeterya İşletme Belgesi veya kamu kurumunda Kantin ve/veya Kafeterya işletmeci olacak hizmet verdiğini gösteren resmi makamlarca onaylanmış bir belgeyi İhale Komisyonuna sunacaktır. 7- Belgelerin Sunulma Şekli: İhaleye katılacakların sunması gereken belgeler, ihalenin yapılacağı salonda, ihale komisyonuna tarafından teslim alınacaktır. Postayla yapılacak müracaatlarda, teklifin 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 37.maddesine uygun hazırlanması ve teklifin ihale saatine kadar Komisyona ulaşması şarttır. 8- Postadaki gecikmeler, telgraf ve faks ile yapılacak müracaatlar kabul edilmeyecektir. 9- İdare, ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir Sayılı Devlet İhale Kanunun 6. maddesinde belirtilenler ihaleye katılamazlar. İLAN OLUNUR. Basın ( ADET POŞET STERİLİZE DAYANIKLI SÜT 1/5 LT LİK YAĞLI ZH.BRL.OK. VE EĞİTİM TÜM. K.LIĞI MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI GENEL KURMAY BAŞKANLIĞI BAĞLILARI VE MÜSTEŞARLIK ADET POŞET STERİLİZE DAYANIKLI SÜT 1/5 LT LİK YAĞLI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : ZH.BRL.OKL.VE EGT.TÜM.K.LIĞI ETİMESGUT/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : zhbrloklihalekom@kkk.tsk.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : POŞET STERİLİZE DAYANIKLI SÜT 1/5 LT.LİK YAĞLI ;Toplam Adet, Kasım 2013 tarih ve TEK.H.: 06-95E sayılı UHT Süt teknik şartnamesine göre Tip: 2 Yağlı,1.taksit: Adet ve 2.taksit: Adet Toplam: Adet alınacaktır. Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : Zh.Brl.Okl.ve Eğt.Tüm.K.lığı Tşn.Tük.-660 Mal Saymanlığı Depolarına (Etimesgut/ANKARA) c) Teslim tarihi : Sözleşmenin imzalanması herhangi bir sebeple gecikmesi halinde, geçmiş taksit durumunda kalan taksitler (sözleşmenin taksit teslim süresi içerisinde imzalanması durumu dâhil) gün içerisinde defaten teslim edilecektir. Mallar 2 (İki) taksitte teslim alınacak olup teslim süreleri ve miktarları EK-A çizelgede (Alıma Ait Diğer Bilgiler) belirtilmiştir. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Zh.Brl.Okl.ve Eğt.Tüm.K.lığı İhl.Kom.Bşk.lığı Etimesgut/ANKARA b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Resmi İlanlar Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 1 TRY (Türk Lirası) karşılığı Zh.Brl.Okl.ve Eğt.Tüm.K.lığı İhl.Kom.Bşk.lığı Etimesgut/ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Zh.Brl.Okl.ve Eğt.Tüm.K.lığı İhl.Kom.Bşk.lığı Etimesgut/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Basın (

11 YAŞAM-ÇEVRE BULMACA Yörüklerin yüzyıllardır süregelen geleneği Isparta'da keçi yetiştiriciliği yapan yörükler, atalarından öğrendikleri yöntemlerle yüzyıllardır keçi kırpımlarını diğer çobanların yardımıyla imece usulü gerçekleştiriyor. ISPARTA - Batı Akdeniz'in en yüksek noktalarından biri olan Davraz Dağı'nın eteklerinde bulunan Sav beldesinin yaylaları, yüzyıllardır keçi yetiştiriciliği yapan yörüklere ev sahipliği yapıyor. Sürüdeki keçilerin daha iyi beslenmeleri için mayısın başlarında aileleriyle yaylara çıkan yörükler, burada kaldıkları 4 ay boyunca, elektriğini güneş enerjisinden, su ihtiyaçlarını ise doğal kaynaklardan sağlıyor. Yörükleri, yazın son ayında ise atalarından devraldıkları ve yüzyıllardır sürdürdükleri keçi kırpma telaşı sarıyor. Sürünün bir sonraki yıla hazırlandığı bu etkinlik, şenlik havasında geçiyor. Aynı bölgede hayvan yetiştiricisi olan diğer çobanların, her hafta başka bir çobanın sürüsüne yardım için bir araya geldiği etkinlikte, modern aletler yerine bazıları 50 yıllık olan geleneksel makaslar kullanılıyor. İmece usulü gerçekleştiren etkinlikte uzun zamandır birbirini görmeyenler sohbet ederken, yeni nesil de keçi kırpımının nasıl yapıldığını öğreniyor. Sürü sahibinin isteğine göre yapılan kırpımın ardından, kesilen bir keçi, hep birlikte yeniliyor. Davraz Dağı'nın eteklerinde 20 yıldır hayvan yetiştiriciliği yapan Hasan Pala, AA muhabirine yaptığı açıklamada, keçiden bir sonraki yıl daha fazla verim almak için keçi kırpımını her yıl yapılması gerektiğini söyledi. Aksi takdirde hem et hem de süt açısından hayvanların verimin düştüğünü dile getiren Pala, bir yandan bunu engellerken, diğer taraftan yüzyıllardır süren geleneği sürdürdüklerini kaydetti. Keçi kırpımının kendileri için şenlik havasında geçtiğini anlatan Pala, bölgede bulunan çobanların her hafta başka bir çobanın keçilerinin kıllarını kırpmak için bir araya geldiğini ifade etti. Bu şekilde uzun zamandır birbirini görmeyenlerin hasret giderdiğini, çoban çocuklarının kaynaştığını vurgulayan Pala, bu etkinliğin yaklaşık 200 yıldır devam ettirildiğini aktardı. Bu geleneği çocuklarına da aktarmak istediklerini dile getiren Pala, şunları söyledi: İlişki, ilinti. 2. Gelir. Taban, döşeme, yer. 3. Eski dilde sultanlar, padişahlar. Radyumun simgesi. 4. Saha, meydan. Tatlı bir tür çörek. 5. Ergenlik sivilcesi. Avrupa Uzay Ajansının kısaltması. 6. Bir nota. Uzaklık anlatır. Bayındırlık. 7. Vilayet. Kesimevi, mezbaha. 8. Sıcak ülkelerde yetişen hoş kokulu bir meyve. Kabul etmeyerek geri çevirme. 9. Uzakdoğu da yetişen ve dokumacılıkta yararlanılan değerli bir bitki. Duyuru. 10. Tanrıtanımaz, dinsiz. Bayağı, sıradan. Binek hayvanı. 11. Alıcı, fotoğraf makinesi. 12. Dişi deve. Kemiklerin iç boşluklarını dolduran yağlı madde. 13. Yapı. Yerine koyma, yerine kullanma. 14. Notada durak işareti. Oy. Şaşma anlatan ünlem. 15. Doku teli. Gözde ağ tabaka. 16. Fazla bön, avanak. Hayat arkadaşı. 17. Bilgi. Olumsuzluk anlatan önek. 18. Açıklık. 19. Yaprakları salata olarak yenen baharlı bir bitki. Uzaklaşma. 20. Hastalık, illet. Hayvanlarda semizlik. Yukarıdan aşağıya: Yukarıdan aşağıya: 1. Eski bir ağırlık ölçü birimi. Dağ servisi. Mavikantaron. 2. İdrarda bulunan azotlu madde. Evren, dünya. Olta ipi. Kemiklerin toparlak ucu. 3. Ağlayan, inleyen. Mekânı olmayan, mekânsız. Eskiden okullarda uygulanan dayak cezası. 4. Tembellik. Nikelin simgesi. Değerli madenlerin saflık derecesi. Çekerek götürmek için hayvanın tasmasına bağlanan ip. 5. Tantalın simgesi. Eski bir devlet. Gözleri görmeyen. Katı halden sıvı hale geçme. 6. Çanakkale ilinin bir ilçesi. Un, et ve bamya ile yapılan bir Arap yemeği. Sahip, ıs, malik. Ekin biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap. 7. Kuşun yavrusuna taşıdığı yem. Mezar. Coşkun, esinle dolu. Cevizin yeşil kabuğu. 8. İlaç, merhem. Gemilerde oda. Gösteriş. Özel gezinti gemisi. 9. İzmir ilinin bir ilçesi. Boğa güreşi alanı. Kutsal inanç. Faiz, ürem. 10. Şarkıda her kıtadan sonra tekrarlanan ve bestesi değişmeyen bölüm. Keçinin erkeğine verilen ad. Yarı yaş yarı kuru toprak. Hazırlayan: Ercan BostaNcıoĞlu "Elektrikli makineler var ama biz onları kullanmıyoruz. Kültürümüz devam etsin diye atadan kalma 50 yıllık makası kullanıyoruz. Yoksa ben, bir günde hepsini yapıp geçebilirim. Bu şekilde bir gelenek olmuş. Birbirimizi görüyoruz, ailelerimiz kaynaşıyor. Çocuklarımız anne ve baba oldukları vakit, bu etkinlikleri hatırlamalı. Çocuklarımız, kırpım yapıyor, öğreniyor." Keçi kırpımını ihtiyaca göre yapıldığına dikkati çeken Pala, hayvanın etinin iyi olması isteniyorsa düz kırpım yaptıklarını, keçinin yağmurdan fazla etkilenmemesi için sırt kırkımı, çiftleştirilecek hayvana ise nazar boncuğuna benzer bir kırkım yaptıklarını sözlerine ekledi. (AA) Bu kumbarada kitap ve oyuncak birikiyor TOKAT - Niksar Belediyesinin gerçekleştirdiği "Kitap ve Oyuncak Kumbarası" projesi kapsamında, belediye binası önüne konulan camekanlı kumbarada, kitap ve oyuncak biriktiriliyor. Vatandaşların önemli katkı sağladığı projede iki ayda 10 bine yakın kitap ve sahiplerine ulaştırmak istediklerini belirterek, "Kitap için toplumun bütün kesimi yaklaşık 3 bin oyuncak toplandı. Niksar Belediye Başkanı Özdilek ihtiyaç sahibi. Oyuncak için ise çocuklarımız ihtiyaç sahibi. 'Benimle paylaşır Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okuyup bir kenara bırakılan kitapları mısınız?' sloganı altında kumbaramızı ve artık oynanmayan oyuncakları ihtiyaç belediyemizin önüne koyduk. Bir süre sonra ilçemizin iki yerine daha koyacağız" dedi. Niksarlıların projeye ilgi gösterdiğini dile getiren Özcan, "Kumbaradan kitapları ve oyuncakları belirli aralıklarla alıyoruz. Kitapları tasnif ederek, gruplandırıyoruz. Belediye binamızın giriş kapısında kütüphane gibi bir alan oluşturduk. Kitapları, kütüphanemize koyuyoruz. İsteyen vatandaşlarımız buradan ücretsiz olarak alıyor. Oyuncaklarımızı ise paketliyoruz, ihtiyaç sahibi çocuklarımıza ulaştırıyoruz" diye konuştu. Özcan, "Kültür Evi" adlı bir projelerinin daha bulunduğunu belirterek, "Bu projede bir kütüphanemiz olacak. Burada bir çok kitabımız olacak. Bu kitapları da o kütüphaneye koymayı planlıyoruz. Sosyal medyadan bu projeyle ilgili yorumları takip ediyoruz. Belediye başkanı olduktan sonra hayata geçirip, en olumlu tepkiyi aldığımız proje oldu" değerlendirmesinde bulundu. (AA) BUL- MACA Soldan sağa: ÇÖZÜMÜ BUGÜN 12. SAYFADA 11 6 Ağustos 2015 Perşembe TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com BUGÜN 15 MAYIS: İŞGALİN VE MİLLİ DİRENİŞİN GÜNÜ Bugün 15 Mayıs. Tarihin akışını ters çeviren işgalin ve direnişin yıldönümü. 15 Mayıs 1919 günü Haçlı Batı emperyalizminin jandarması ve lejyoneri olan Yunan ordusu, denizden gelip İzmir i işgal etti. Bu işgale karşı helal süt emmiş, temiz Türk evlatları, Kuva-yı Milliye saflarında başbuğları Mustafa Kemal Atatürk ün önderliğinde 19 Mayıs 1919 dan başlayarak, 9 Eylül 1922 ye kadar süren bütün taşeron işgalci palikaryaları geldikleri yere; denize iade edinceye kadar kutsal bir cihad gerçekleştirdiler. Bu işgal ve direnişin bugüne gönderdiği mesajlar var. O mesajları doğru okumak, anlamak ve anlamlandırmak lazım. Bugün ülkemizde siyasi ve kültürel anlamda her gün 15 Mayıs, her yer İzmir dir. O zaman emperyalist Haçlı Batı, Türk ün vatanını lejnoner birliği olarak kiraladığı Yunan askerine işgal ettirdi. Bugün aynı Batı, Türk vatanını, devletini, ekonomisini, kültürünü, siyasetini, Türk milletinin zihnini, ruhunu, kalbini, beynini, hayallerini, düşüncelerini, duygularını; her şeyini içerden ayarladıkları entelektüel ve kültürel işgal çeteleri, aydın kisveli karanlık suratlı Türk düşmanları, Türk e kinini din edinmiş, ne idüğü belirsiz ucube yaratıklar eliyle işgal ettirmektedir. Bugünkü işgal siyasi, kültürel ve ekonomiktir. Bu işgale karşı millî direniş de aynı yoldan yani istiklalci, tam bağımsızlıkçı, TURANCI millî siyasetle, Türk İslam kültürüyle, imanla, şahsiyetli siyasi bir duruşla, Türk ün maddi ve manevi, dinî ve millî bütün varlığını, bütün değerlerini yiğitçe, erkekçe savunmakla mümkün olacaktır. O zaman millî direniş öncüleri Hasan Tahsinler, Mustafa Kemaller idi. Bugünün millî direniş öncüleri de yüzde yüz yerli ve millî, sahih Türk aydınları, siyasetçileri, Türk ün gerçek temsilcisi ve sözcüsü TURANCIlar olacaktır. O zaman İzmir i korumak için görevli olması gereken Ali Nadir Paşa denen vatan haini dahilî bedhah, Yunan askerlerine karşı koyulmaması ve silahları İtilaf Devletleri askerlerine teslim edilmesi için emir verdi. Bugün de Türk ün siyasetini, istiklalini, ŞANLIURFA - Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ile Urfa Sosyal ve Toplumsal Araştırmalar Derneği (USTA) iş birliğinde yaptırılan 3 bin kuş yuvası parka yerleştirildi. Kuşların yaşamlarını doğal ortamda sürdürebilmeleri ve üremeleri amacıyla hazırlanan "Merhamet Sarayları Projesi" kapsamında yaptırılan yuvalar, Fatih Sultan Mehmet Parkı'ndaki ağaçlara asıldı. Belediye görevlileri yuvaları, parktaki hayvansever ve öğrencilerin yardımıyla ağaçlara yerleştirdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç, gazetecilere yaptığı açıklamada, mütevazi ama insani bir program için toplandıklarını söyledi. Projeyi hazırlayan dernek yetkililerine teşekkür eden Güvenç, şöyle kültürünü, dinini diyanetini, yer altı yer üstü zenginliklerini, ruhunu, kalbini, beynini, kimliğini, şahsiyetini koruması gereken; bunun için kendilerine görev verilen siyasetçi, gazeteci, yazar, aydın, profesör etiketli modern Ali Nadir Paşalar da Haçlı Siyonist Batı emperyalizmine, Amerika ya, Avrupa Birliği ne karşı durulmaması, tepki gösterilmemesi gerektiğini ve neyimiz var neyimiz yoksa her şeyimizi gâvura teslim etmemiz gerektiğini söylüyorlar, emrediyorlar ve yapıyorlar. Ancak o zaman Ali Nadir Paşa hainlerini dinlemeyen Hasan Tahsin adında bir Türk evladı çıktı ve tek başına Türk direnişine öncülük etti. Hasan Tahsin, kendini feda ederek şehit olan, ama milletinin kurtuluşuna yol açan bir Kürşad idi. Onun attığı işaret fişeği, Türk ün kutlu millî mücadelesine ve neticede tam bağımsız, müstakil bir devlet olarak ortaya çıkmasına sebep oldu. Bugünün Hasan Tahsinleri de tamamen yerli ve millî Türk aydınları, yazarları, siyasetçileri, ekonomistleri, hukukçuları, hocaları, akademisyenleri olacak ve TURANCI bir direnişle Türk milletini, vatanını ve devletini yeniden özgürleştirecektir. Türk ü bütün modern sömürge bağlarından kurtararak tam bağımsız, şahsiyetli bir devlet haline tekrar getirecektir. Türk milleti bu işi gerçekleştirecek TURANCI iradeye güvenmeli, destek vermeli ve bütün varlığı ile bu kutsal mücadelede yer almalıdır. O gün Yunan askerlerine yol veren, Türk askerinin elini kolunu bağlayan, gâvura böylece yaranacağını zanneden Ali Nadir Paşa, maksadının aksiyle tokat yedi, Yunan askerleri tarafından tekmelendi, tokatlandı. Bugünün Amerikancı, Avrupa Birlikçi, Barzanici, PKK cı, gâvurun memuru ve emir eri gibi davranan siyasetçi ve aydın Ali Nadir Paşaları da aynı muameleye maruz kalacak, gâvurun azarlarıyla, surat asmalarıyla, terslemesiyle, randevu vermemesiyle, değişik şekillerde modern siyasi ve ekonomik tekme tokatlar yemektedirler, yiyeceklerdir. Şanlıurfa'da kuşlar için ağaçlara 3 bin yuva konuştu: "Şanlıurfa'da geçmişten bu yana evlerde kuş yuvaları var. Medeniyetimiz hayvana, ekolojiye dost bir kültüre sahiptir. Bizler de büyük parklarda 'merhamet yuvaları' adı altında kuş yuvaları yapıyoruz. Bunun yanında sokak hayvanları rehabilitasyon merkezini yenileyerek hayvan hastanesi haline getiriyoruz. Kentimiz hayvanlarla, ekolojiyle, birbiriyle dost bir yaşama kültürüne sahiptir. Zaten özünde var, bunu da ileriye taşıma arzusundayız." Dernek yetkilisi Tayfun Turan ise doğada yaşayan canlılara bir yuva yapmanın yanı sıra unutulmaya yüz tutan yardım, şefkat merhamet gibi duyguları hatırlatmayı amaçladıklarını belirtti. (AA)

12 12 haber 6 Ağustos 2015 Perşembe Önemli görüşme önemli açıklama TBMM - Siyaset dünyasında merakla beklenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nun, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile görüşmesi gerçekleşti. CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay ve Levent Gök ile HDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan ın da yer aldığı görüşme sonrası önemli açıklamalar yapıldı. ENGİN ALTAY Görüşmeye ilişkin açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Türkiye'de barış isteyenlerin sesinin duyulması, barış isteyenlerin amacının gerçekleşmesi için PKK'nın mutlaka ama mutlaka bir an önce silahları bırakması lazımdır" dedi. Türkiye'de silahların susması, akan kanın durması noktasında yapılabilecekler ve bu konuda siyasi partilerin üzerine düşen görevler bakımından çok verimli, faydalı, olumlu bir görüş alışverişinde bulunduklarını ifade eden Altay, şunları kaydetti: "Öncelikle herkesin içinin rahat olmasını isteriz ki CHP olarak; Türkiye asla ve asla bölünmeyecek, barış, huzur, kardeşlik içinde yoluna devam edecektir. Türkiye'nin ulusal bütünlüğünün ve iç barışının en büyük teminatı da bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da elbette siyasi partilerle birlikte ama CHP Türkiye'de barışın tesisinin ana aktörü olma misyonunu, iddiasını ve görevini sürdürmeye devam edecektir." Terörün nereden gelirse gelsin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Altay, CHP olarak hangi amaçla, hangi temel hak talebi, hangi hak istemiyle ilgili olursa olsun, insan hayatına kast edilmesinin karşısında olduklarının altını çizdi. Hiçbir hak talebinin insan hayatına kasta dayanak olamayacağını dile getiren Altay, "Bununla beraber teröre karşı bütün siyasi partilerin ortak tavır almasının gereğinin altını da tekrar özenle çizmek istiyoruz. Elbette ortada bir terör, kan ve acılar var. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ PKK şunu bilmelidir ki; elde silahla barış istenmez. PKK'nın yönelttiği silah, 7 Haziran'da ortaya konulan demokrasi ve barış talebine ve barış iradesine yönelmiş bir silahtır" diye konuştu. "Güya 'barış istiyoruz, hak istiyoruz' adı altında bugün akan kanlar, yöneltilen silahlar, 7 Haziran'da ortaya konan barış ve demokrasi iradesinedir. Kafasına silah dayanan hiç kimsenin de barış çığlıklarını duyması mümkün değildir. Bu bakımdan PKK'nın derhal silah bırakarak, barış dilini konuşması lazım. Elbette devletin üzerine düşen görevler vardır. Devlet de üzerine düşen görevleri mutlaka yerine getirmelidir. Ancak kafaya silah dayanmışken, barış sesini kimsenin duyması mümkün değildir. Türkiye'de barış isteyenlerin sesinin duyulması, barış isteyenlerin amacının gerçekleşmesi için PKK'nın mutlaka ama mutlaka bir an önce silahları bırakması lazımdır. CHP olarak, Türkiye'de terörün sonlanması, barışın tesisi, ulusal bütünlüğümüzün korunması noktasında bundan sonraki süreçlerde de üzerimize düşeni fazlasıyla yerine getireceğiz. Hiç kimse umudunu kaybetmesin. Türkiye en kısa sürede barış iklimine, barış ortamına kavuşacaktır. Türkiye'yi kimse bölmeyecek, bölemeyecektir." İDRİS BALUKEN HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de, "Kesinlikle her iki tarafın da ellerini tetikten çekmesi gerekiyor. Operasyonların durması, PKK'nın da mutlaka çatışmasızlık ortamına geri dönmesi gerektiği kanaatindeyiz. HDP olarak bu konuda yoğun bir çabamız var" dedi. HDP heyeti olarak Kılıçdaroğlu ve beraberindekilerle son derece olumlu, verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Baluken, "Diyalog kanallarının açık olması, barış çabalarının artması gereken bir dönemden geçiyoruz. Bütün toplumda, Türkiye'nin tamamında diyalog kanallarının tekrar açık olması ve barış umutlarının yeniden yeşertilmesiyle ilgili beklenti var" diye konuştu. Baluken, söz konusu görüşmenin beklentinin yerine getirilmesi ve toplumun rahatlatılması açısından önemli olduğunu vurgulayarak, çatışmanın olduğu ortamda siyasetin sözünün etkisinin azaldığını, böyle bir dönemden geçildiğini belirten Baluken, "Kesinlikle her iki tarafın da ellerini tetikten çekmesi gerekiyor. Operasyonların durması, PKK'nın da mutlaka çatışmasızlık ortamına geri dönmesi gerektiği kanaatindeyiz. HDP olarak bu konuda yoğun bir çabamız var. Farklı toplumsal kesimlerle, farklı sivil toplum dinamikleriyle de bu yönlü, daha öncesinde de gerçekleştirmiş olduğumuz son derece verimli görüşmeler oldu" dedi. (AA) tartışması MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Celal Adan, "Genel Başkanımız 'Boğazda viski içen şerefsizler' ifadesini bilinçli bir şekilde kullanmıştır, yani Bağcılar'da oy verene dememiştir" dedi. TBMM- MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Celal Adan, "Genel Başkanımız 'Boğazda viski içen şerefsizler' ifadesini bilinçli bir şekilde kullanmıştır, yani Bağcılar'da oy verene dememiştir" dedi. Adan, düzenlediği basın toplantısında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Türkiye'nin yetiştirdiği önemli bir siyaset adamı olarak niteleyerek, ifadelerini günlük heyecanlar ve gelişmelerle tespit etmediğini, mutlaka Türkiye'nin dününü, bugününü, yarınını hesaplayarak konuşan bir siyaset geleneğinin lideri olduğunu söyledi. Celal Adan, "MHP ile HDP arasında 'şerefsizlik' tartışması yürüyor. HDP'den gelen son açıklamalar çerçevesinde bunu nasıl değerlendirirsiniz" sorusuna, şu cevabı verdi: "Bahçeli'nin, 'Boğazda viski içerek HDP'ye oy veren şerefsizler' ifadesinin sonuna kadar arkasındayım. Olaylar Doğu ve Güneydoğu'da cereyan ettiği zaman, 'Doğu'yu verelim de kurtulalım' diyen bu şerefsizler, aynı adamlar. Bunlar, 'Biraz daha olaylar gelişirse Türkiye'de yaşanmaz' deyip ülkeden kaçacak olan bir kesim. Bu kesimlerin vatan, millet sevgisi yok. 'Sayın Öcalan bizim liderimizdir' diyen bir partinin milletvekili adaylarına şuursuzca verilen bu oyların... Sayın Genel Başkanımız 'Boğazda viski içen şerefsizler' ifadesini bilinçli bir şekilde kullanmıştır, yani Bağcılar'da oy verene dememiştir. Biz bütün siyasi partilere verilen oylara saygı duyuyoruz ama Türk askerine kurşun sıkılırken Boğaz'da varlık içerisinde viskisini yudumlarken, sessiz kalan kesimi hepiniz aşağı yukarı biliyorsunuz. Bölücülerin siyasi uzantılarının liderlerinin veya milletvekillerinin Devlet Bahçeli Bey'e karşı kullandıkları ifadeler, sadece terbiyesizlikle ifade edilir. Sayın Genel Başkanımızla ilgili, bunların herhangi bir olumsuz ifade kullanmaları doğru değildir. Alçaklığa, her türlü şerefsizliğe öncülük yapan PKKterör örgütü ile birlikteliğine son vermemiş olan bir siyasi hareketin, Devlet Bahçeli'ye dil uzatmaya ne gücü ne de haddi yeter. Bunlar daha ileri gidip terbiyesizlik yapmasınlar." (AA) Sorun büyük, soru çok Dursun ERKILIÇ Rahmetli Uğur Mumcu 7 Ocak 1993 te Cumhuriyet Gazetesi nde yayımlanan, Mossad ve Barzani başlıklı yazısına, Ortadoğu nun karanlık bir kuyu olduğu her gün biraz daha anlaşılıyor. Kanıtlanan son ilişki MOSSAD-Barzani ilişkisidir diye başlıyor; yazının bir yerinde, CIA-Barzani ilişkileri biliniyordu da MOSSAD-Barzani ilişkileri bilinmiyordu diyordu. Yazının sonu ise şöyleydi: Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ve MOSSAD'ın Kürtler arasında? Yoksa CIA ve MOSSAD, anti-emperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi? Ortadoğu karanlığındaki bu ilişki nereden çıkmıştı, kimin iddiasıydı? MOSSAD ın Barzani ile ilişkileri Londra ve Sydney de yayınlanan Israel s Secret Wars-A History of Israel s Intelligence Services adlı kitapta sergileniyor du. Uğur Mumcu, herkesi şaşırtan bu ilişkinin ortaya çıkmasının ne kadar şaşırtıcı olduğunu vurgularken de şu cümleleri kuruyordu: MOSSAD, İsrail in gizli istihbarat örgütüdür. Bu örgütün, Kürt lideri Molla Mustafa Barzani ile ilişkileri olduğu söylense daha önce kim inanırdı? CİRİT ATIYORLAR Evet, CIA ve MOSSAD başta olmak üzere pek çok ülkenin pek çok istihbarat örgütü bölgede cirit atıyor, mevcut oluşumlarla ya mücadele ediyor ya da işbirliğine gidiyorlar Hiçbiri işine gelmezse kendileri yeni yapılar oluşturuyor IŞİD böyle bir ürün olamaz mı? Neyse, konuyu dağıtmayalım Öncelikle Barzaniler için Yahudi iddiasında bulunanlara karşı çıkanların, Barzan bölgesindeki Yahudilerin, Yahudiliği kabul eden Kürtler değil, Kürtleşen Yahudiler olduğu cevabını hatırlatalım Bölgenin köklü ve güçlü ailesi Barzanilerin saygınlığı ve verdiği mücadele herkesçe biliniyor. Bu mücadele sürecinde bölgeye ilgi duyan bazı ülkelerle ilişki ve işbirliği içinde olamazlar mı? Olmuşlar, oluyorlar DEMEK İSTEDİĞİM Sözü PKK ya getirecek olursak Çözüm süreci öncesindeki 30 yılı aşan kanlı süreci geçerek, süreç sonrasında yaşanan çatışmasızlık ortamının Türkler ve Kürtler üzerindeki olumlu yansımalarını hatırlayalım Yaylası, mezrası kan kokan dağlar mesire yerine Issızlaşmış ovalar tarım bereketine Sokakları faili meçhul kabusundaki şehirler ticaret ve etkinlik hareketliliğine bürünmüştü Ne oldu? KCK, PKK, Kandil ve sair yerlerden yükselen tehditleri, Kobani olaylarını protesto adı altında estirilen terörü ve yaşanan katliamları geçersek varacağımız nokta şu Çözüm sürecini kıskançlıklı takip edenlerin bir süredir çomak sokmaya çalıştığı gidişat, ne idüğü belirsiz ama ne yaptığı çok net olan IŞİD teröristlerinin Suruç katliamıyla çıkmaza sokuldu. Çıkmalıyız PKK, IŞİD, DHKPC kaynaklı terör tırmandırıldı Genel kanı tüm bu olay, eylem ve saldırıların PKK tarafından yapıldığı yönünde ama tanıdığım Kürtlere bakarak diyorum ki, hiçbir Kürt Türkiye ye, Türklere ve Kürtlere böylesine acımasız davranamaz. Kalleşçe tuzaklar kurup, alçakça katliamlar yapamaz Sonra ne oldu? Diğer iki örgüt susarken PKK yol kesmeye, boru hatlarını havaya uçurmaya, baraj ve yol inşaatlarında çalışan kamyonları, iş makinelerini yakmaya, askerlere pusu kurmaya, polisleri sokakta ve yatağında katletmeye, insan kaçırmaya, artık bir sembol halini alan iki tonluk bomba ile intihar saldırıları düzenlemeye başladı Keşke olmasaydı, oldu Devlet de, her devletin yapması gerekeni yaptı, yapıyor BARZANİ NİN TEPKİSİ Bazı saldırılar öylesine anlamsız ki, belki de asıl anlamı o anlamsızlıkta! Örnek: Petrol boru hattına yapılan sabotaj Evet bu sabotaj Türkiye ye zarar verdi ama en büyük zararı da Kürtler gördü. Bunu Kuzey Irak tan birkaç kez yükselen Barzani nin sesinde duymak mümkün. Barzani tepkisini çok net koydu ortaya: -PKK, Kürtlerin geçim kaynağına saldırmıştır Bir başka açıklamada ise, Topraklarımızı terk edin demek zorunda kaldı Türkiye deki Kürtlerin bir bölümü neden Barzani gibi seslenemiyor PKK ya? Bir bildikleri mi var, bir korkuları mı? GEÇ KALMIŞLIK Türkiye nin en büyük sorunu on yıllardır terör Bu büyük sorunun artık biteceğine dair inanç çözüm süreciyle oluştu. Sürece karşı olanlar bile bugün, süreç bitti mi sorusunu ve tedirginliğini dile getiriyor HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş son açıklamalarından birinde, Barış çağrısının geç kalmışı olur mu? diye sormuştu. Doğru Ama o gecikmişlikte yaşananlar, akan kanlar haydi barışıp yolumuza devam edelim demeyi de geciktiriyor. Gecikme korkuları körüklüyor lara dönüş kuşkusu yaratıyor SORULAR, SORULAR Geçenlerde AA nın geçtiği bir günlük terör olayı haberlerine baktım, 30 a yakındı. Her biri kanlı olaylar, eylemler Bazıları öyle ki, normalde bir Kürt ün bir Türk e yapmayı aklından geçiremeyeceği vahşilikte. Kaldı ki, olaylarda can ve mal kaybı olarak, maddi, manevi zarar olarak en büyük darbeyi yiyen Kürtlerdir Tüm bu gerçekler ışığında bazı soruları sıralamak gerekiyor. -Bölgemizdeki gelişmeler, bölge dışı güçleri sınırlarımızın içine, dışına konuşlandırdı. Bunların gelişmelere dahli nedir? -Her saldırı ya da eylem gerçekten PKK işi midir? -PKK nın, Türkiye ye zarar vermek isteyen ülkelerin istihbarat örgütleriyle bir bağı, ilişkisi ve hatta içlerinde ajanları olabilir mi? -Bu ülkeler, PKK istemese bile seni ben bugünler için büyüttüm, besledim, saldır talimatı vermiş olabilir mi? -Kürt siyasi unsurlarının, Kürtler ayrılmak, ayrı bir devlet kurmak istemiyor ifadesi bir göz boyama söylemi mi; siyasi, sosyolojik bir gerek ve gerçek mi? -Dünyada kardeşlik denince akla ilk gelen Türklerle Kürtler arasındaki muhabbet bitsin, kan aksın deniyor, vahşet artsın isteniyor olabilir mi? -PKK petrol boru hattına saldırırken Barzani ailesinden yükselen Kürtlerin ekmeğine saldırıyorsunuz tepkisinin bir anlamı yok mudur? -Tamam, devlet Kürtlere haksızlıklar yapmıştır, doğru. Ama aynı devlet Türklere de büyük haksızlıklar yapmıştır Hal böyle iken, ülkeyi oluşturan cumhurun başkanı olmak için yola çıkanlar; ülkeyi yönetmek için başbakan, bakan, milletvekili olma mücadelesi verenler, içine nüfuz ettiği devlete ne zaman sahip çıkacaktır? -Teröre hep bir ağızdan ne zaman dur denecektir? -HDP, muhtemel bir iktidar ortaklığında ülkeye ve insanlara barış, huzur, kardeşlik adına otantik bir sunumda mı bulunacaktır, yoksa PKK mönüsü mü ikram edecektir? - Devlet silah bıraksın dan, devlet elini tetikten çeksin noktasına gelenler neden iki tonluk bombayla yüklü traktörü askerlerin üzerine sürenler ya da trafik kazası ihbarı yla çağırdıkları trafik polislerine pusu kuranlar veya evinde uyurken katledilen polislerle ilgili bir cümle kurmuyor, kuramıyor? -Uğur Mumcu nun Çıkmaz Sokak kitabında, Ertuğrul Kürkçü, Yusuf Küpeli ve İlkay Demir aynı davada, aynı eylemlerden sorumlu tutularak yargılandılar; bugünse birbirleriyle çok ayrı çizgidedirler diye bahsettiği Ertuğrul Kürkçü, bu kanlı süreçte neden ortaya çıkıp kendini feda etmiyor?! Yani neden, bırakın şu silahı demiyor? Bu sinme, bu korku, HDP, PKK nın siyasi koludur diyenleri haklı çıkaran sessiz bir cevap mıdır? -Hiçbir devlet masum ve merhametli değildir! Her devlet kendisine tehdit gördüğü kişi, kurum ve yapılarla yok edici bir mücadeleye girişir Bu ruh hali içindeki Türkiye Cumhuriyeti Devleti bundan sonra çözüm süreci adına ne yapacaktır? -Başlarına sayın ekleyerek soruyorum; Erdoğan, Davutoğlu, Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Demirtaş ve bilumum genel başkanlar, eşbaşkanlar, STK ve meslek örgütlerinin yöneticileri; akan kanın durması için planınız, öneriniz nedir? SON SÖZ Türkiye, demokrasi ve insan hakları başta olmak üzere her alanda çok büyük, çok hızlı yol almaya hazır. Tek engel var terör Kim, nasıl bitirecek bu belayı?

13 6 Ağustos 2015 Perşembe13 EFSANE RÖPORTAJLAR En zor şey, görmeyi öğrenmek diyen Sabri Tandoğan: İnsan kazanmanın şartı, Efsane GÜZELDERELİ içini sevgiyle doldurmak -2- Gönül insanı Sabri Tandoğan, insanlara huzurun, mutluluğun sırlarını anlatmaya, yollarına göstermeye devam ediyor. Hayatta en zor şeylerden birinin görmeyi öğrenmek olduğunu söyleyen ve bunu çarpıcı örneklerle anlatan Tandoğan a göre, insan kazanmak istiyorsanız içinizi sevgi ile doldurmanız gerekiyor. Nasıl mı? Okuyun HAYATLA UYUM İÇERİSİNDE OLMAK İÇİN... E.G: Hayatla uyum içerisinde olmak için ne yapmalıyız? S.T: Çok güzel bir soru. O zaman yapılacak şu; Hayatı ve insanları olduğu gibi kabul edeceğiz. İdeal insan yoktur. Benim bir talebem var. Hacettepe'de profesör. Evvelki gün geldi. Yeğeninden bahsetti. Yeğeni evlenmek üzere. Yeğeni kız ve lise öğretmeni. Bir doktorla evlenmek üzere. Doktor beyle beraber oldukları zaman hiç cinsel heyecan duymuyormuş. ''Şu adama bir sarılsam, bir öpsem'' demiyormuş. Profesör; ''Ben ne diyeyim yeğenime. Şaşırdım. Kaldım'' diyor. ''Hayatta ne ideal erkek, ne de ideal kadın vardır. Böyle bir şey yok. Ancak aradığımız bazı nitelikleri bir insanda bulabiliyorsak, görebiliyorsak bizim için ideal odur. Güzel odur. Aşk odur. Heyecan odur diyeceksin'' dedim. Bu çok ince bir nokta. Anlatabildim mi? ANNESİNİN ÇEYİZ SANDIĞI AŞK MEKTUPLARIYLA DOLDU E.G: Sevdiğini bulamıyorsan, bulduğunu sev gibi yani. Doğru mu anlamışım? S.T: Bravo. Ben evlenmeden önce annemin boş bir çeyiz sandığı vardı. O çeyiz sandığı dolusu aşk mektubu aldım. Nedense gençliğimde bana çok aşk mektubu yazıyorlardı. Okuyordum. Atıyordum. Hiç beni ilgilendirmiyordu. Çünkü benim aradığım başka vasıflar vardı. Bir kimsede ne saç rengi, ne cilt rengi, ne de göz rengi aramadım. Aradığım bir tek şey vardı. İncelik, zarafet, kibarlık, hanımefendilik, asalet. Ben bunları Rana Hanım'da buldum. Rana Hanım, Danıştay'da oda arkadaşımdı. İmtihan açıldı kişi girdi imtihana. Ben birinci oldum. Başladım göreve. Kapıyı açtım. Kapıyı açıncaya kadar samimi kanaatim ''Ben evlenmem arkadaş''tı. Çünkü çevremde gördüğüm kızlardaki müşterek özellik şuydu; züppe, şımarık, kendini beğenmiş, ukala. ''Ben niye bunlarla hayatımı zehir edeyim? Ben bekar yaşayacağım arkadaş'' dedim. Elimden de her iş geliyordu. Annem beni öyle yetiştirmişti. Rodos'lu Sabiha Hanım. 44 YILLIK EŞ RANA HANIM İLE TANIŞMA E.G: Allah rahmet eylesin. S.T: Pek akıllı bir kadındı. Yemekten temizliğe kadar elinden her şey geliyordu. Kapıyı açıp içeri girince baktım karşıda Rana Hanım oturuyordu. Gri bir tayyör giymiş. İçinde bir beyaz balıkçı kazak. Bir melek gibi böyle. Görür görmez bi ses duydum. O ses neydi anlayamadım. O ses; ''İşte Sabri, evleneceğin hanım'' dedi. Bir daha da o sesi duymadım. Ben gene de bir yıl Rana Hanım'ı etüt ettim. Bir yıl her gün not verdim ona. Giyim, oturuş, hal ve tavır, arkadaşlarıyla anlaşma durumu, görevine bağlılk, görevine zamanında gelip gitmek filan gibi. Bir sene sonra ''Tamam. Bu iş bitti'' dedim. Rana Hanım'a evlilik teklif ettim. HİÇ FLÖRT ETTİ Mİ? E.G: Hiç flört etmediniz mi? S.T: Hayır. Hiç flört etmedik. Rana Hanım 1926 doğumluydu. Ben ise Aramızda 8 yaş fark vardı. Rana Hanım'a evlilik teklif ettiğim ilk gün dedi ki; ''Sabri, ilgine teşekkür ederim. Ama aramızda yaş farkı var. Bu ileride problem olabilir'' dedi. ''Olmaz Rana Hanım. Hz. Peygamber, evlendiği zaman 25, Hz. Hatice ise 40 yaşındaydı. Onlar dünyanın en güzel evliliğini yaşadılar. Biz de 2. evliliğini yaşayacağız'' dedim ve öyle de yaşadık hakikaten. Bununla şunu söylemek istiyorum; Dört dörtlük olmuyor hiçbir şey. Rana Hanım'dan evvel gene Danıştay'da bir Birsen Hanım vardı. Birsen Hanım, benim fakülteden arkadaşımdı. Kemaliyeli. Ciddi, çalışkan, hoş bir kızdı. NEDEN BİRSEN HANIM'LA DEĞİL RANA HANIM? E.G: Güzel miydi peki? S.T: Esmerdi. Orta güzellikteydi. Güzel giyinirdi. Birsen Hanım ile evlenmeye karar verdim. Daha Rana Hanım'a da not veriyorum. (gülüşmeler) Bir gün baktım ki Birsen ciklet çiğniyor. Yanına gittim. ''Birsen, Kraliçe II. Elizabeth'i tanıyor musun'' dedim. ''Aşkolsun Sabri. Onu tanımayan mı var'' dedi. ''Peki Kraliçe Elizabeth ciklet çiğner mi'' dedim. ''Sabri, öyle şey olur mu? Kraliçe ciklet çiğner mi?'' dedi. ''Sen de bir kraliçesin'' dedim. Bekledim ki; O sakızı çıkarıp çöpe atsın. Ayağa kalktı. Kapıya doğru yürüdü ve pat diye patlattı cikleti. ''Tamam bu iş burada bitti'' dedim. Diyeceksin ki; Bir cikletle insan vazgeçer mi? Mesele ciklet değil. O, denizden bir katredir. Ama denizin kimyasal yapısıyla ilgili bir fikir verir. Değil mi? GÖRMEYİ ÖĞRENMEK... E.G: Elbette. Görmeyi öğrenmek için neler yapmalıyız? S.T: Dünya'da en zor şey, görmeyi öğrenebilmektir. E.G: Görmeyi bilen gözler, neler görür! Biz nasıl açabiliriz gözlerimizi? Fotoğraf: Kenan Ergen S.T: Gözlerimizi açabilmek için evvela ruhen temiz olmak lazım. Yani açıkcası küçük hesapların adamı olmamak lazım. Küçük duygular taşımamak lazım. Mesela bana göre zenginlik, para, makam, mevki, rütbe çok küçük şeyler. Bana göre bu insanlar, hiçbir zaman göremezler. E.G: Şimdi o kadar para, pul, mevki, makam sahibi insanlar hiçbir şeyi görmeyen insanlar mı yani? S.T: Hiç şüpheniz olmasın. E.G: Bir hırsla, ömürlerini tüketip, boşa mı geçirmişlerdir? S.T: Biz, bu Dünya'ya, yontulmaya, adam olmaya, her gün biraz daha iyiye, biraz daha güzele, biraz daha mükemmele gitmeye geldik. Mevki, makam sahibi olmaya gelmedik efendim. YAŞAMA SANATININ MİHENK TAŞLARI E.G: Yaşama sanatının mihenk taşları nelerdir? S.T: Yavrum, dürüst, temiz bir hayat yaşamak, yalan söylememek, ikiyüzlü olmamak, riyakar olmamak, ölüm pahasına da olsa kimseye yağcılık, yalakalık yapmamak, dik durmak. Değmez efendim yani. GERÇEK SEVGİYİ YAŞAMAK VE YAKALAMAK İÇİN... E.G: Gerçek sevgiyi yaşamak ve yakalamak için ne yapmalıyız? S.T: Yine bir hatıramı anlatmak zorundayım. Hukuk son sınıftayım. Son imtihanlara hazırlanıyoruz. Sıcak bir yaz günü. Kütüphane de en üst katta. Cehennem gibi salon. Aşağıya bahçeye indim biraz serinleyeyim diye. Arkadaşlar da inmişler. Hararetli hararetli bir konuyu konuşuyorlar. Ben de onları dinliyorum. Konu şu; Yakında fakülte bitecek. Evlenme durumu ortaya çıkacak. Kiminle evleneceğiz? Çevremizde ne kadar kız gördüysek, kiminin flörtü, kiminin sevgilisi var. ''PLATONİK AŞKLAR YAŞADIM'' E.G: Sizin yok muydu o dönemde flörtünüz, sevgiliniz? S.T: Benim hiç olmadı yavrum. Platonik aşklar yaşadım. Ama hiçbir kızla flört etmedim. Çünkü ben temiz, dürüst bir hanımla evlenmek istiyordum. Ama ben de ona layık olmalıydım. Okul bahçesindeki arkadaşlardan biri, ''Sabri, sen de fikrini söyle'' dedi. ''Dinliyorum'' dedim. ''Yok. İlla fikrini söyle'' dediler. ''Ne diyeyim. Allah, herkese gönlüne göre versin'' dedim. Beni dövmek için üstüme yürüdüler. Az daha döveceklerdi. ''Geri al sözünü. Eğer Allah, gönlümüze göre verirse, hepimizin gidip genelevden evlenmemiz lazım'' dediler. ''Ben ne yapayım kardeşim, senin gönlün öyleyse'' dedim. (kahkahalar) VAROLUŞUN ANLAMI E.G: Varoluşun anlamı nedir? S.T: Varoluşun anlamı tekamül etmek, gelişmek. Peygamber efendimiz diyor ki; ''İki günü birbirine eşit olan ziyandadır''. Her gün biraz daha. Ama bir milim. Ama yarım milim. Ama her gün biraz daha iyiye, sevgiye, güzele, dostluğa doğru gitmek. Fotoğraf: Kenan Ergen İNSAN KAZANMANIN ŞARTI... E.G: İnsan kazanmak için ne yapabiliriz? S.T: İnsan kazanmanın şartı, içimizi sevgiyle doldurmak. Mesela ben, Rana ile evlendim. 44 yıl evli kaldım. Bana göre Hz. Muhammed'den sonra, kainatın 2. güzel evliliğini biz yaşadık. 44 yıl içerisinde bir kere bile birbirimizi kırmadık. İncitmedik. O bana hep Sabri'ciğiiiim derdi. Ben de ona hep Rana'cığıııımmm derdim. Rana 5. katta, ben 2. kattaydım iş yerinde. Günde 3 kez telefon ederdim. ''Ranaaa, biliyormusun? Seni çok seviyorum'' derdim. (gülüşmeler) Bir gün beni şeytan dürttü. ''Acaba bundan sıkılıyor mudur'' dedim. O gün hiç sesimi çıkartmadım. Hiç aramadım. Akşam eve geldik. Elini, alnıma koydu. ''Hayrola Rana. Nereden icap etti bu'' dedim. ''Sabri, bugün beni hiç aramadın. Hasta mısın diye bakıyorum. İlaç vereceğim de'' dedi. (kahkahalar) O zaman anladım ki; Hiç de sıkmıyorum onu. Bu sefer arama sayısmı üçten dörde çıkardım. E.G: Doz arttırdınız yani. S.T: Her konuda böyle efendim. RANA HANIM 2006'DA HAK'KA YÜRÜDÜ E.G: Karşılıklı mıdır sevgi? Bir tarafın çabasıyla olmaz değil mi? S.T: Evet. Rana 2006'da Hak'ka göçtü. Ben yalnız kaldım. Bir gün o gördüğünüz karyolada yatıyordum. Çok üzüldüm Rana ölünce. Ben de hasta oldum. Camın dışında dolaşan bir sinek gördüm. ''Ahhh!!! Şu sinek, gelse elime konsa da onunla bir arkadaşlık yapsam'' dedim. Öyle bir yalnızlık duydum. Allah, bu sefer Fatmagül'ü gönderdi. Fatmagül geldi. Dedi ki; ''Babacığım, ben sana bakmaya geldim''. O günden bugüne 9 yıl geçti. Şu anda en çok sevdiğim varlık Fatmagül. Onun için hayatta yapamayacağım hiçbir şey yok. Bazen mutfakta yemek, bulaşık için kalıyor. İnanır mısın? Özlüyorum. ''Fatmagüüüül'' diyorum. ''Söyle, babacığım'' diyor. ''Yahu gel. Özledim. Seni bir göreyim. Gene git'' diyorum. Şimdi de sana telefon edeceğim. SEVGİ KARŞILIKLI E.G: Çok sevinirim. S.T: Sevgi, karşılıklıdır. Ama eminim, yalan makinesi yerine bir de sevgi makinesi yapsalar, Fatmagül'de beni aynı şekilde seviyor. Öyle oluyor ki, mesela bir şey düşünüyorum. Biraz sonra bakıyorum ki, Fatmagül, bana o düşüncemi söylüyor. E.G: Sevenler arasında telepati olduğuna inanırım. Çünkü bunu çok yaşadım. Özellikle annemle yaşadım. S.T: Mesela Fatmagül, bir şey düşünüyor. Ben onu hissediyorum. Yani aramızda çok güzel bir baba-kız ilişkisi var. DOST KİMDİR? E.G: Dost kimdir? Kimlerle dost olmalıyız? Nasıl dost seçmeliyiz? S.T: Dost, biz bir hata işlediğimiz zaman, sanki o hatayı kendisi yapmış gibi üzülüp, ıstırap çeken insandır. Hepimiz, hayatta hata yapıyoruz. Nihayetinde insanız. Zaman zaman bana mailler geliyor. Üzülüyorum yani. Bana çok ilkel geliyor. ''Bir arkadaşım vardı. Bir hatasını gördüm. Onu terk ettim'' diyor. ANNEMLE BABAM ANLAŞAMA- DI E.G: Hayat arkadaşımızı seçerken neye dikkat edelim? Nasıl karar verelim? S.T: Yavrum. Belki bana inanmayacaksın. Ama 3 yaşından beri bu soruyu sordum. E.G: İnanmıyorum. Niye? S.T: Annemle babam anlaşamadılar. Çok üzülürdüm. Okula gittiğim zaman ağlamaktan gözlerim kızarmış olurdu. ''Ben öyle bir evlilik yapayım ki; Dünya'da, en iyi anlaşan insan ben olayım'' dedim ve oldum. 10 dakika birbirimize dargın, küskün kalmadık. E.G: Ne mutlu size. İnsanlar, aynı evin içerisinde günlerce, aylarca küs kalıyor. Ben bunu anlayamıyorum. Daha da enteresanı ne barışıyorlar ne de ayrılıyorlar. Hele bunu hiiiçç anlamıyorum. S.T: Bir insanla, ya anlaşılır ya anlaşılmaz. Baktın ki karşı tarafın öyle hataları, öyle faülleri var ki hakikaten kabul edilecek gibi değil yani. Ayrıl kardeşim ya. Her gün kavga edip aylarca küs kalmaya ne lüzum var. Avukatın senin yerine duruşmaya girer. Adliyeye bile gitmene gerek yok. GİTME NE OLUR! SENİ ÇOK SEVDİM E.G: Doğru. Çok teşekkür açıklamalarınız için. Bana göre hepsi de çok değerliydi. Başucumuzda saklayabileceğiz şeyler söylediniz. Son olarak vermek istediğiniz bir mesaj ya da söylemek istediğiniz bir şey var mı? S.T: Heyecanlandım böyle konuşunca. Gideceksin sandım. E.G: Gitmeyeceğim. Oturacağım sizinle. S.T: Gitme. Ne olur. Seni çok sevdim. Bir şey var sende. Sanki ikimiz bir varlık gibiyiz. E.G: Ben de sizi çok sevdim. S.T: Ruhumuz bir. O kadar müşterek tarafımız var ki. Gideceksin sandım. Çok üzüldüm. E.G: Kalacağım. Eklemek istediğiniz son bir söz var mı efendim? PEYGAMBERİMİZİN HADİS-İ ŞERİF'İ DİYOR Kİ... S.T: Yavrum hepimiz Peygamberimizin şu Hadis-i Şerif'ini kendimize ilke edinelim; Bir gün bir adam geliyor. ''Ya Resulullah. Sana bir şey soracağım müsaade edersen'' diyor. ''Buyur. Sor'' diyor. ''Allah'ı en çok memnun eden ibadet hangisidir'' diyor. Peygamberimiz cevap veriyor. ''İnsanları sevmek ve onlara yardımcı olmak''. Ben bunu hayatta kendime şiar edindim yavrum. Benim bütün ömrüm insanları sevmek ve insanlara yardım etmekle geçti. E.G: Siz de çok sevilen birisiniz. ÇOCUKKEN SARHOŞLARI ÇOK SEVERDİM, ÇÜNKÜ... S.T: Onu da biliyorum. Ama tabi herkesle gönüldeş, ruh ikizi olmaya imkan yok. Ama ben insanları olduğu gibi kabul ediyorum yavrum. Mesela ben çocukken sarhoşları çok severdim. E.G: İlginç. Neden? Sarhoşlar yalan söylemezler diye olabilir mi acaba? S.T: Ben çocukken, sarhoşlar gece evimizin önünden geçerlerdi. Meyhane kapanırdı. Kolkola girerlerdi. Koro halinde bir şarkı söylerlerdi. Söyleyeyim mi o şarkıyı? E.G: Lütfen. S.T: ''Eyvallah! Eyvallah! İyiye de, kötüye de eyvallah! Eyvallah! Eyvallah! Güzele de, çirkine de eyvallah!'' Ayyyy bayılırdım. ''Bu adamlar tasavvufu yaşıyorlar'' derdim. (kahkahalar) E.G: Harika bir sohbetti. Yürekten teşekkürler... NOT: SAYIN SABRİ TANDO- ĞAN'IN ÇOK SEVDİĞİM VE ÇOK DA SEVİLEN BİR KİŞİ OLMASINDAN BAŞKA TÜRKİYE'NİN EN KÜLTÜR- LÜ İNSANI OLDUĞUNU DA BELİRT- MEK İSTERİM...

14 14 6 Ağustos 2015 Perşembe TURİZM 17. Uluslararası Dağcılık, Turizm ve Yayla Şenliği başladı Maral Şelalesi doğa tutkunlarının gözdesi RİZE Uluslararası Dağcılık, Turizm ve Yayla Şenliği Rize'de başladı. Kaçkar Dağcılık Rafting Kayak İhtisas Spor Kulübü (KDRK) tarafından organize edilen şenliğe katılmak üzere Valilik önünde toplanan dağcılar, Çamlıhemşin ilçesine bağlı Yukarı Kavron Yaylası'na uğurlandı. Dağcıları yolcu eden Vali Ersin Yazıcı, gazetecilere yaptığı açıklamada, Rize'nin doğa harikası bir il olduğunu belirterek, "Dağcılarımızın çıkacağı yüksek rakımlı yerler, kesinlikle görülmeli" dedi. Vali olarak dağcılardan özel bir isteği olduğunu dile getiren Yazıcı, "Gittiğiniz her yerde buranın doğal güzelliklerini etrafınızdakilere anlatın. Rize'nin bir 'turizm elçisi' gibi dağlarımızı ve güzelliklerimizi anlatmanızı istiyorum. Bunu yaparsanız mutlu oluruz. Bu ülke insanlarının bu güzellikleri görmesini ve bunlardan mahrum kalmamasını istiyoruz. Bu güzellikler gerçekten çok uzaklarda değil" ifadesini kullandı. Kaçkar Dağcılık Rafting Kayak İhtisas Spor Kulübü Başkanı Erdoğan Muradoğlu ise şenlikleri 17 yıldır aralıksız düzenlediklerini kaydederek, "Kampımız 4 gün sürecek. Cuma günü dönmeyi düşünüyoruz. Kayıtlı 113 sporcumuz kampımıza katılacak. Bunların içinde Almanya'dan ve diğer ülkelerden gelen sporcularımız da var" diye konuştu. Kampa Almanya'dan katıldığını belirten Abdullah Karaman da "Kampa 6 yıldır aralıksız katlıyorum. Bu kampa 5 çocuğumla katıldım. Tek hedefim çocuklarımın da benim gibi dağcı olmaları. Onlarla beraber zirve yürüyüşü yapacağım için çok heyecanlıyım" şeklinde konuştu. (AA) ISSN Arkeolojik kazılara 20 milyon lira destek KAYSERİ - Kültür ve Turizm Bakanlığı, arkeolojik kazılara bu yıl 20 milyon lira ödenek aktardı. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kazılar ve Araştırma Dairesi Başkanı Melik Ayaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarihte önemli medeniyetleri barındıran Türkiye'nin, arkeolojik yönden çok zengin olduğunu söyledi. Bakanlık olarak arkeolojik kazı çalışmalarını desteklediklerini belirten Ayaz, ödenek çalışmalarının devam ettiğini kaydetti. Arkeolojik kazıların ve koruma çalışmalarının aralık ayına kadar süreceğini anlatan Ayaz, "Bakanlığın bütçe imkanları çerçevesinde kazılara kademe kademe ödenek aktarmaya devam ediyoruz. Bu yıl kazı çalışmalarına yaklaşık 20 milyon lira ödenek aktardık ama buna ilave olarak 2016 yılının başına kadar ödenek aktarma çalışmalarımız devam edecek" diye konuştu. Ayaz, ödenekleri Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmeleri Merkez Müdürlüğü kaynaklarından ve Bakanlığın yatırım bütçesinden ayırdıklarını ifade etti. Ayaz, ayrıca Devlet Su İşleri, Karayolları gibi kuruluşlardan finansal kaynak ve destek aldıklarını da anlattı. (AA) GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Sahibi: Grup Birikim A.Ş. adına Nizamettin ÖLMEZ Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Yazı İşleri Müdürü Şebnem ÜNAL Sayfa Editörü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Muhabir - İnternet Editörü Kenan ERGEN Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ İstihbarat Şefi Ayşegül BALDEMİR HABER MERKEZİ Şenol Günüç, Emine Özcan, Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel, Şevket Kalaycı, Zeynep Efsane Güzeldereli İdari Merkez Rüzgarlı Caddesi Plevne Sokak No:14/4 Ulus - ANKARA Tel: Fax: Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti. İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: Pbx Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç) Yıl: 45 Sayı: Ağustos 2015 Perşembe Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. web: gazeteyedigun@gmail.com Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir ARTVİN - Artvin'in Borçka ilçesine bağlı Maral köyü sınırları içinde bulunan ve yörede yaşayanlar tarafından "yeryüzü cenneti" olarak tarif edilen Maral Şelalesi, son yıllarda Doğu Karadeniz turizminde ilgi odağı olmaya başladı. Maçahel Vadisi'nde yer alan Maral Şelalesi, tek kırımda 64 metreden dökülerek oluşturduğu doğal güzellikle, Doğu Karadeniz'in en dikkat çekici tabiat harikaları arasında gösteriliyor. Amasya'dan Batum'a uzanan turlarda, Trabzon ve Rize'ye uzak olması nedeniyle önceleri ziyaret güzergahında bulunmayan şelale, bilinirliği arttıkça her geçen gün daha fazla ziyaretçiyi ağırlıyor. Bölgeye araçlarla ulaşabilen doğa tutkunları, şelaleye giden yolda önce "yeryüzü cennetine gider" tabelasıyla karşılaşıyor. Yemyeşil doğanın içinde uzanan patikayı takip ederek kısa bir yürüyüşle şelaleye ulaşan ziyaretçiler, karşıdaki tepenin üzerinden suyun oluşturduğu güzelliği izleyebiliyor. Yamaç üzerindeki patikadan, ağaçtan yapılmış merdivenlere tutunularak şelalenin yanına kadar gidilebiliyor. Yerli ve yabancı turistler, suyun düştüğü yerde oluşan gölete girerek serinliyor. Doğa sporcusu Orhan Şentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul Canyoning Team üyesi olduğunu, doğanın vahşi derinliklerinde kanyon geçişleri yaptıklarını söyledi. Maral Şelalesi'nde 64 metreden iple indiğini belirten Şentürk, şunları ifade etti: "Artvin, Rize ve Kaçkar benim için bulutların ülkesi. Geçen yıl bisikletle Doğu Kaçkar turunda Maral Şelalesi'ne uğramıştım. Şelalenin altına indiğimizde, bu kayalara dokunmak için yeniden gelmeye karar vermiştim. Bu yıl 100 metrelik iple Maral Şelalesi'ne geldim. Şelale 64 metre yüksekliğinde. Burasının özelliği dik olması, suyun tek seferde düşmesi ve kaya yapısının düz olması. Güneşli günlerde şelalenin içinde her zaman gökkuşağını görebilirsiniz. İçinden geçerken yarım ay şeklinde gözüküyor." Şelalede bir gün içinde 5 kez iniş gerçekleştirdiğini anlatan Şentürk, "Maral Şelalesi, iple iniş yaptığım en iyi ve görkemli şelalelerden bir tanesi. Suyun kayalarla milyonlarca yıllık dansının bir ürünü" dedi. (AA) Hollandalı gazeteciler Türkiye'deki güvenli tatili yazdı MUĞLA - Marmaris'i gezen Hollandalı gazeteciler, vatandaşlarının güvenli bir şekilde ve huzur içinde tatil yaparak gece geç saatlere kadar eğlendiklerini gazete sayfalarına taşıdı. Türkiye'de son dönemde yaşanan bazı olumsuzluklara rağmen turistlerin Ege ve Akdeniz kıyılarında tatillerinin çok rahat sürdürdüğünü göstermek isteyen merkezi Hollanda'da bulunan tur operatörü Corendon, ülkenin en yüksek tirajlı gazetelerinden "De Telegraaf"ın muhabirlerini Türkiye'ye davet etti. İlk olarak Antalya'yı gezen Hollandalı iki muhabir daha sonra Marmaris'e geldi. İlçede iki gün gezen gazeteciler, bölgede tatil yapan vatandaşlarıyla röportajlar yaptı, Marmaris Barlar Sokağı'nda sabahın ilk ışıklarına kadar süren eğlenceleri görüntüledi. Hollandalı gazeteciler, ilçede karşılaştıkları manzarayı, gazetelerinin birinci sayfasına "Gençler Türk diskolarında bolca eğleniyor" şeklinde taşıdı. Haberde, "Hollandalı gençlerin barlarda adeta çılgınca eğlendiği ve tatillerinin sorunsuz geçtiği" aktarıldı. Yabancı gazetecileri konuk eden apart otelin yöneticisi Okan Belger, gazetecilere yaptığı açıklamada, son zamanlarda Türkiye ile ilgili çıkan olumsuz haberlerden Marmaris'in de etkilendiğini söyledi. Turizmdeki rakip ülkelerin bu gibi haberleri çarpıttığını ifade eden Belger, olumsuzlukların tatil bölgelerinde de yaşandığı gibi bir algı oluşturulduğunu belirtti. Bu durumdan kendileri gibi bölgeye turist getiren yabancı firmaların da rahatsız olduğuna işaret eden Belger, şunları kaydetti: "Biz her ne kadar sosyal medya ortamlarından anlatsak da bu algıyı değiştirmekte yeterli olamıyoruz. Marmaris'te insanların çok güvenli ve rahat bir şekilde tatil yaptıklarını kendi kalemlerinin yazmasının daha etkili olacağını düşündük. Çalıştığımız Hollanda merkezli tur operatörü Corendon ile ortak bir çalışma yapmaya karar verdik. Hollanda'da en çok okunan gazetelerden birinin muhabirlerini Türkiye'ye davet ettik." Belger, konuk ettikleri ancak hiçbir yönlendirme yapmadıkları yabancı gazetecilerin Marmaris Barlar Sokağı'ndaki genelde Hollandalı turistlerin tercih ettiği gece kulüplerini ziyaret ettiklerini ve vatandaşlarıyla röportajlar yaptıklarını dile getirdi. Hollanda gazetesinde iki gün üst üste Marmaris ile ilgili olumlu haberler çıktığına dikkati çeken Belger, "İnsanların burada çok güvenli, huzurlu, iyi tatil yaptığını gördüler ve gazetelerinde anlattılar. Yabancı gazetelerde bu gibi haberlerin daha fazla yer alması gerekiyor. Bu konuda herkesin daha fazla gayret göstermesi gerekiyor" diye konuştu. (AA)

15 6 Ağustos 2015 Perşembe Osmanlıspor'da ayrılık ANKARA - Spor Toto Süper Lig'in yeni ekibi Osmanlıspor, Caner Arıcı ve Muhammet Reis'ten kendilerine takım bulmalarını istedi. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre başkent temsilcisi, sağ bekte görev yapan Caner Arıcı ve orta saha oyuncusu Muhammet Reis ile yeni sezonda devam etmeme kararı aldı. PTT 1. Lig'de geçen sezon forma giydiği 32 maçta 15 gol ve 10 asistlik performans sergileyen 30 yaşındaki Muhammet, Osmanlıspor'un Süper Lig'e yükselmesinde önemli rol oynamıştı. Muhammet, sezonunda da Süper Lig'e çıkan Balıkesirspor'da 19 kez rakip fileleri havalandırmış ve PTT 1. Lig'de gol kralı olmuştu. Kariyerinde Süper Lig'de oynama şansı bulamayan Muhammet, sezon sonunda Osmanlıspor'a transfer olmuştu. Osmanlıspor'un gönderme kararı aldığı bir diğer futbolcu Caner ise geçen sezon PTT 1. Lig'de 22 kez forma giydi. (AA) Galatasaray, Endoğan Adili'yi kiralık olarak gönderdi Balıkesirspor, Berkan Emir ile sözleşme yeniledi PFDK kararları açıklandı İSTANBUL - Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, Futbol Disiplin Talimatı'nda (FDT) çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle verilen cezalara ilişkin yapılan değişiklik uyarınca, infazı gerçekleşmemiş kararlarda kulüpler lehine değişikliğe gitti. TFF'den yapılan açıklamada, PFDK'nın gerçekleştirdiği son toplantıda, FDT'nin 1. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle verilmiş ancak infazı tamamlanmamış cezaların, lehe hüküm çerçevesinde yeniden değerlendirildiği kaydedildi. Yeni kararlara göre, Beşiktaş'ın deplasmanda Akhisar Belediyespor, evinde ise Gençlerbirliği ile oynadığı Süper Lig maçlarında taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat gerekçesiyle verilen cezalarda değişikliğe gidildi. Siyah-beyazlı ekibin Akhisar Belediyespor maçından dolayı aldığı 50 bin lira para cezasında değişiklik olmazken, Gençlerbirliği maçından dolayı uygulanan 350 İSTANBUL - Galatasaray, genç oyuncusu Endoğan Adili'yi İsviçre 2. Lig ekiplerinden Wil 1900'e kiraladı. Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar AŞ'den Borsa İstanbul'a yapılan ve Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda yer alan açıklamada, "Profesyonel oyuncumuz Endoğan Adili'nin futbol sezonu için Wil 1900 kulübüne geçici transferi konusunda anlaşmaya varılmıştır" denildi. Oyuncunun sarı-kırmızılı kulüpten aldığı ücretin 200 bin İsviçre Frangı'na tekabül eden kısmının, Wil 1900 tarafından karşılanacağı belirtildi. Teknik direktörlüğünü Fuat Çapa'nın, futbol direktörlüğünü ise Erdal Keser'in üstlendiği İsviçre ekibi, Fenerbahçe'de sözleşmeleri sona eren Egemen Korkmaz ve Selçuk Şahin'i de kadrosuna katmıştı. (AA) Kurul, Futbol Disiplin Talimatı'nda çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle verilen cezalara ilişkin yapılan değişiklik uyarınca, infazı gerçekleşmemiş kararlarda kulüpler lehine değişikliğe gitti bin lira para cezası ise 300 bin liraya indirildi. Her iki maçla ilgili tribün kapatma cezalarının, cezaya neden olan tribün veya tribünlere ilgili müsabakada giriş yapan taraftarların elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi şeklinde değiştirildiği paylaşıldı. Süper Lig'deki Akhisar Belediyespor- Bursaspor maçında konuk ekibe benzer nedenle uygulanan tribün kapatma ile 50 bin lira para cezasının da aynı şekilde 50 bin lira para ile cezaya neden olan tribün veya tribünlere ilgili müsabakada giriş yapan taraftarların elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi şeklinde değiştirildiği vurgulandı. Galatasaray'a, evinde Beşiktaş'a karşı oynadığı Süper Lig maçı sonrası verilen 200 bin lira para cezasının, 150 bin liraya indirildiği, tribün kapatma cezasının ise cezaya neden olan tribün veya tribünlere ilgili müsabakada giriş yapan taraftarların elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi şeklinde uygulanacağı aktarıldı. Trabzonspor'a, Süper Lig'de Medicana Sivasspor'a konuk olduğu maçtaki ihlaller nedeniyle verilen 200 bin lira para cezası 150 bin liraya çekilirken, tribün kapatma cezasının da cezaya neden olan tribün veya tribünlere ilgili müsabakada giriş yapan taraftarların elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi şeklinde uygulanacağı dile getirildi. Öte yandan, geride kalan sezon benzer gerekçeyle yaptırıma uğrayan Kayserispor, Adana Demirspor, Yeni Malatyaspor, Bucaspor, Kartalspor, Nazilli Belediyespor, Tarsus İdmanyurdu, Centone Karagümrük, İnegölspor, Pendikspor, Bandırmaspor, Eyüpspor, Bayburt Grup Özel İdare, Büyükşehir Belediyesi Erzurumspor, Sakaryaspor, Zonguldak Kömürspor, Yeni Diyarbakır, Körfez İskenderunspor ve Altay kulüplerinin cezalarında da çeşitli oranlarda lehte değişikliği gidildi. (AA) BALIKESİR - PTT 1. Lig ekiplerinden Balıkesirspor, sözleşmesini tek taraflı feshetmesi nedeniyle sorun yaşadığı oyuncusu Berkan Emir'le yeniden mukavele imzaladı. Berkan Emir, kulüp tesislerinde düzenlenen törende 2 yıllık mukaveleye imza atarken, Balıkesirspor Kulübü Genel Kaptanı Zeki Çıkrıkçı ve basın sözcüsü Cengiz Güneş de hazır bulundu. Balıkesirspor'un Süper Lig'den düşmesini üzüntüyle karşıladığını dile getiren Berkan, "Kötü bir sezon geçirip küme düştük. Bireysel olarak iyi bir sezon olduğunu söyleyebilirim ama sonuçta takım adına kötü bir sezondu. İnşallah takımımızı yeniden Süper Lig'e çıkaracağız. Bunun için elimizden gelenin en iyisini yapacağız" şeklinde konuştu. Cengiz Güneş ise Berkan'ı yeniden aralarında gördükleri için mutlu olduklarını dile getirirken, transfer çalışmalarını tamamladıklarını vurguladı. Berkan Emir, ödemelerinde sorun yaşadığını öne sürerek Balıkesirspor'la olan sözleşmesini tek taraflı olarak feshetmiş, kulüp ise Türkiye Futbol Federasyonu Uyuşmazlık Çözüm Kurulu'na başvurarak, oyuncu için şikayette bulunmuştu. (AA) Satranç Ligi Kocaeli'de başladı KOCAELİ - Türkiye İş Bankası Süper Satranç Ligi Kocaeli'de başladı. Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tulay, bir otelde düzenlenen törende gazetecilere yaptığı açıklamada, dünya satrancının önde gelen isimlerinin ve Türkiye'nin güçlü sporcuların ligde yer aldığını söyledi. Organizasyonun 12 gün süreceğini anlatan Tulay, "Bu ligin en önemli özelliği Türkiye satrancında 3 önemli ligin en üstünde yer almasıdır. 14 takımın yer aldığı ligde 219 sporcu yarışıyor. Dünya satrancından güçlü isimler de var" diye konuştu. Tulay, karşılaşmaların 8 masa üzerinden oynandığını dile getirerek, ligde birinci olan takımın Satranç Federasyonu'nun desteğiyle Avrupa Takımlar Şampiyonası'na katılma hakkı kazanacağını kaydetti. Ligin 15 Ağustos'ta düzenlenecek ödül töreniyle sona ereceği bildirildi. (AA)

16 6 Ağustos 2015 Perşembe New York eyaletinde yaşayan Kızılderililer, 25. Geleneksel Pow Wow Festivali'nde buluştu. New Yorklu Kızılderililer ''Pow Wow'' festivalinde NEW YORK - New York'un 90 km kuzeyindeki Bear Mountain Eyalet Parkı'nda bu yıl 25'incisi gerçekleştirilen ''Geleneksel Pow Wow Festivali''ne New York eyaletinde yaşayan yüzlerce Kızılderili katıldı. Çok sayıda turistin de izlemeye geldiği etkinlikte yöresel kıyafetler giyen Kızılderililer, geleneksel dans gösterileri sundu. Redhawk Sanat Konseyi tarafından düzenlenen festivalle ilgili bilgi veren organiza tör Sharon DeGeorge, amaçlarının Amerikan vatandaşlarına Kızılderili kültürünü tanıtmak olduğunu söyledi. DeGeorge, ''Geleneksel danslarımızı ve ritüellerimizi içeren etkinlikler yapıyoruz. Mesela bugün burada bir hikayecimiz var. Çocuklara geleneksel Kızılderili masallarını anlatıyor. Burada geleneksel yemeklerimizi de sunuyoruz. Bufalo, geyik ve timsah eti var'' dedi. Sanat konseyinin asıl amacını, "Kız ılderili kültürünü tanıtmak için eğitim programları düzenlemek" şeklinde özetleyen DeGeorge, şöyle devam etti: ''Avrupalılar tarafından soykırıma uğradık. Buna rağmen hala var olduğumuzu ve kültürümüzün yaşadığını anlatmaya çalışıyoruz. Bu yıl ilk defa Yerli Halklar Günü'nü kutlayacağız. Bu kutlama ekim ayında, resmi tatil kabul edilen Kolomb Günü ile aynı gün olacak. Kristof Kolomb iyi biri değildi, Kol omb Günü kutlanmaması gerekiyor. Umarım bu konuda duyarlılık oluşturabilir ve bu durumu değiştirebiliriz.'' Festivalde ayrıca açılan stantlarda Kızılderili kabilelerinin kullandığı müzik aletleri, ev eşyaları ve kıyafetler de satışa sunuldu. (AA) Gazzeli çocuklar "tekvando" ile nefes alıyor Geçen yılki İsrail saldırılarının ağır hasara yol açtığı Gazze'deki çocuklar, savaşın etkilerini tekvando ile üzerinden atmaya çalışıyor GAZZE- MUHAMMED MACİD - Savaş, abluka ve ekonomik sıkıntıların yanı sıra son günlerde yaşanan elektrik kesintileri ile gündeme gelen Gazze Şeridi'nde çocuklar, geçen yılki savaşın etkilerini tekvando ile üzerinden atmaya çalışıyor. Gazzeli çocuklar yaz tatilinde açılan tekvando kurslarına yoğun ilgi gösteriyor. AA muhabirine konuşan Sare el-eşkar (10), nefes alma, rahatlama ve sıkıntılarından kısa süreliğine de olsa uzaklaşma imkanı sağladığı için tekvandoyu tercih ettiğini belirtti. Eşkar, İsrail'in geçen yaz düzenlediği saldırıların ardından yakalandığı sürekli korku hali ve güvensizlik durumunu bu spor ile yendiğini dile getirdi. "Yıllardır abluka altında yaşıyoruz. Elektrik yok, dünyanın diğer bölgelerinde yaşayan akranlarımızın sahip olduğu pek çok şeyden yoksunuz" diyen Filistinli küçük Sare, "Ablukanın üzerimizde bıraktığı ağır yükü kısa süreliğine de olsa unutmak güzel. Şu an yaz tatilindeyiz. Elektrikler kesik olduğundan fazla bir eğlence aracımız yok. Onun için arkadaşlarımla buraya geldik" dedi. Elektrik kesintilerinden yakınan Muhammed Harara (6) ise, "Televizyon seyretmek, oyun oynamak istiyorum, ama yapamıyorum. Abluka ve elektrik kesintilerinden bıktım" diye konuştu. Savaşın kendisini korkaklaştırdığını kan ve ölüm görüntüleri nedeniyle hayattan zevk almayı unuttuğunu dile getiren Harara, bu durumdan kurtulabilmek amacıyla kardeşiyle birlikte tekvando kursuna yazıldığını söyledi. Münir ve Mahmud isimli iki çocuğunu tekvando öğrenmesi için spor merkezine getirdiğini ifade eden Filistinli bir baba ise şunları söyledi: "Çocuklarım, geçen yaz yaşanan savaşın olumsuz etkilerini ne yazık ki üzerinden atamadı. Sporun onlara dayanıklılığı, korkmamayı, çevikliği ve öz güveni yeniden kazandırmasını umuyorum." İsrail'in geçen yıl 7 Temmuz'da Gazze'ye başlattığı ve 51 gün devam eden saldırılarında en az 2 bin 147 kişi hayatını kaybetmiş, 11 binden fazla kişi yaralanmıştı. Yaralılardan da daha sonra yaşamını yitirenler olmuştu. Saldırılarda ayrıca 17 bin 200 ev, 73 cami ve 24 okul tamamen yıkılmış, binlerce bina hasar görmüştü. (AA) SARAYBOSNA - Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna'da bulunan ve 3 yıl önce yaşadığı maddi sorunlar nedeniyle kapatılan Ulusal Müze'ye dikkat çekmek isteyen bir grup, "Ben müzeyim" isimli bir proje ile müzede gönüllü bekçiliğe başladı. Bosna Hersek'in en önemli tarihi ve kültürel değerleri arasında gösterilen 127 yıllık Saraybosna Ulusal Müzesinin, maddi yetersizlikler nedeniyle 3 yıldır kapalı tutulmasına dikkat çekmek ve müze çalışanlarına dayanışma sergilemek isteyen bir grup bugünden itibaren sırayla müzede 8 saat ücretsiz bekçilik yapacaklar. Her gün saat ile arasında dönüşümlü olarak tutulacak nöbetlerde, bekçinin gözünden bir günlük çalışma mesaisinin değerlendirilmesi de yapılacak. Proje kapsamında ilk olarak bekçilik yapan Saraybosna Kış Festivali Müdürü İbrahim Spahiç, gerçekleştirilen projenin önemine dikkat çekerek, Bosna Hersek'li yetkililere Ulusal Müze'nin tamamen yok olmasına izin vermemeleri çağrısında bulundu. Müzenin finansal açıdan kötü durumda olmasına rağmen, çalışanları, müze binasını iyi korudukları için tebrik eden Spahiç, "bu nedenle bugün onlarla birlikte olmak ve bu projeye destek vermek istedim" dedi. Kapatılmasına rağmen müzede çalışmaya devam eden Etnoloji Bölümü Başkanı Lebiba Dzeko de, bu projeyle müzenin içinde bulunduğu kötü durumu göstermenin mümkün olabileceğini söyledi. Fotoğraf sanatçısı Ziyah Gafiç'in müze çalışanlarının portrelerinden oluşan "Müzenin Bekçileri" sergisiyle başlayan projede yer almak için, Bosna Hersek Reis-ul Uleması Husein Kavazoviç, Bosna Hersek Kardinali Vinko Pulyiç, sinema ve tiyatro sanatçılarının yanı sıra çok sayıda vatandaş müzede bekçilik yapmak için başvuruda bulundu. Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna'da, 1888 yılında Avusturya- Macaristan İmparatorluğu döneminde Bosna Hersek'in en önemli tarihi ve kültürel değerleri arasında gösterilen 127 yıllık Saraybosna Ulusal Müze'nin kapatılmasına tepki göstermek isteyen bir grup vatandaş, "Ben müzeyim" isimli proje kapsamında müzede gönüllü bekçilik yapıyor Kapatılan tarihi müzede bekçilik yapacaklar Proje kapsamında ilk olarak bekçilik yapan Saraybosna Kış Festivali Müdürü İbrahim Spahiç (fotoğrafta), konuya ilişkin açıklama yaptı. açılan ve yıllarındaki iç savaş sırasında bile açık kalan Ulusal Müze (Zemaljski Muzej), yaşadığı finansal sorunları aşamayınca, 2012 yılının ekim ayında kapısına asılan "kapalı" levhasıyla, kapılarını ziyaretçilere kapatmıştı. (AA)